[]

android ingilizce sözlük

önerebileceğiniz en iyileri hangileridir ?




 
  • mindwars  (17.02.14 17:01:28) 
tureng


  • gokyuzu gibi  (17.02.14 17:05:30) 
internetsiz de kullanılabildiği için clip sözlük;

play.google.com
  • bluepea  (17.02.14 17:53:13) 
[]

aspirin içmek vs. heyecanı azaltmak

aspirin içmek heyecanı azaltır mı ? hani kan akışını rahatlatıyor falan aslında azaltmaktan kastım heyecanın vücuttaki etkilerini azaltır mı demekti.

suda eritilen aspirinle tablet aspirin arasında bir fark var mı ?

aspirinin başka yararı veya zararı var mı ?

teşekkürler.

 
1. hayır, azaltmaz. zaten heyecanlanınca kan akışınız hızlanır.

2. suda eritilen kana daha çabuk karışır, bunun haricinde yok.

3. en büyük tehlikesi mide üzerindeki yan etkileri. enterik kaplı olanlar (coraspin, ecopirin) haricindekiler kesinlikle tok karına alınmalı. ayrıca antiplatelet / kan sulandırıcı etkisi de olduğundan mide kanamalarına sebebiyet verebilir. alkolle alınırsa bu mide kanaması riski artar. düzenli olarak yüksek dozda kullanılırsa beyin kanaması riskini de artırıyor maalesef.
  • moroff  (16.02.14 22:56:38) 
hayır azaltmaz.
mg farklı.suda eriyen genelde c vitamini içerir.yutamayanlar suda eriyeni tercih eder.suda eriyenler özel bir tuz vardır mide yanmasını engeller.

  • uykulu_fb  (16.02.14 23:05:09) 
Kan akisi hizlaniyor ama kan akisini rahatlattigi icin o heyecanib etkisini daha az hissetmez miyiz ?

Ucuncu maddede dediklerinizi anlamadim suda karistirilanlarda da bu riskler var mi zaten ben duzenli degil ara sira kullanirim baya nadir hatta
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.02.14 23:06:41) 
uykulu_fb'nin belirtmiş olduğu gibi suda eriyenlerin mideye zarar verme olasılığı daha düşük, onu atlamışım, pardon.

kan akışını "rahatlatmıyor", açıkçası rahatlatmaktan kastınızın ne olduğunu da tam anlayamadım. heyecanı hissetmemizin sebebi kanın damarlarımızdan daha ağır bir şekilde akması falan değil, bu gibi durumlarda kendi vücudunuzda gözlemledikleriniz belki de böyle bir algının oluşmasına sebep vermiş olabilir, bilemedim. fakat aslen olanlar şunlar: adrenalin ve noradrenalin salgılarsınız, damarlarınız daralır, kan akışınız hızlanır, metabolizmanız hızlanır, vücudunuzun oksijen gereksinimi artar, dolayısıyla kalbiniz ve akciğerleriniz daha hızlı çalışır, sindirim baskılanır. sempatik sinir sisteminiz devreye girer.

aspirinin kan üzerindeki etkisiyse trombosit (platelet) denen hücrelerin bir araya gelerek pıhtı oluşturmasını engellemesi. heyecanla alakalı bir durum değil bu.
  • moroff  (16.02.14 23:20:19 ~ 23:23:01) 
Peki kalp hastalarinin her gun aspirin icme sebebi ne o zaman ?

Yanlis anlamayin sadece ogrenmeye calisiyorum aspirin kani sulandirmaz mi bu durumda da damarlarimiz daraldigi icin kanin daha rahat akmasini saglar kalbe binen yuk azaldigi icin kalp daha yavas atar beyne de gerekli oksijen gitmis olur.

Buar sadexe benim tahminlerim bir bilgim yok bu konuda
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.02.14 23:25:08) 
estağfurullah, rahat olun.

"kan sulandırıcı" halk dilindeki adı yalnızca ve bilimsel anlamda tam olarak nasıl etki ettiğini açıklamaktan uzak. kalp hastalarının kullanma sebebiyse şu platelet denen hücrelerin birleşerek kan damarlarını tıkama, dolayısıyla kalp krizi, inme gibi rahatsızlıklara yol açma ihtimalini azaltmak. kelimenin gerçek anlamıyla kanı sulandırmıyor yani. :)
  • moroff  (16.02.14 23:38:20) 
düşük doz aspirin kanı sulandırır. yüksek dozu değil. normal 500 mglık aspirinlerin kan sulandırıcı etkisi azdır. kanın sulanması ile kan akışı rahatlamasının bir alakası yoktur. kan sulanması demek kanın su gibi olması demek değil, pıhtılaşmanın engellenmesi demektir.

işin özü sen çok yanlış gelmişsin kardeş.
  • fayfim  (16.02.14 23:43:52) 
186 425 düşük doz aspirin içen hastayı ve 186 425 aspirin içmeyen hastayı yaklaşık 6 sene süreyle izlemişler. aspirin içen hastaların en az 75 gün süreyle içmiş olmasını şart koşmuşlar o gruba dahil edebilmek için.

sayıları yazıyla da yazayım: yüz seksen altı bin dört yüz yirmi beş hasta. toplam 360 binden fazla hasta ve 6 sene izliyorlar. büyük bir araştırma yani.

sonunda görmüşler ki,

kan sulandırıcı etki için düşük doz aspirin içen grupta her 1000 kişiden 5.5'i kanama geçirmiş. aspirin içmeyen grupta ise, her 1000 kişiden 3.6'sı kanama geçirmiş. ya mide kanaması ya da beyin kanaması.

böyle bir riski var aspirinin. ama risk/fayda oranına baktığınızda faydası ağır bastığı için, kullanılmaya devam ediyor.

bi de kalb damar hastalıklarından başka pankreas kanseri ve kalın bağırsak kanseri görülmesini riskini azalttığına dair bulgular var.
  • compadrito  (17.02.14 05:44:30 ~ 05:51:44) 
[]

orijinal ingilizce kitap önerisi

bu öğrenciler için yazılan kitaplardan değil de orijinal haliyle ingilizce kitap okumak istiyorum ne önerirsiniz.

iki kriterim var konusu entrika olmasın lütfen aşk meşk entrika istemiyorum ve diğeri de aşırı ağır bir dili olmasın.


 
animal farm


  • bi sigara bi bacardi  (15.02.14 13:07:37) 
fantezi edebiyatı uygun sanırım kriterleriniz için. bir çok kitap ve bir çok seri var okuyabileceğiniz.


  • bulmasi gercekten zor  (15.02.14 13:07:59) 
g.o'dan 1984, hayvan çiftliği ve paris ve londra'da beş parasızı okudum diğer kitaplarını bulabilirsem okuyabilir miyim sizce zorlanmadan ? okuduğum bir kitabı da baştan okumak istemiyorum o yüzden g.o'ın başka bir kitabı olursa daha iyi olur gibi.

fantezi edebiyatını hiç sevemedim ki. önerebileceğiniz en azından bir iki şey var mı ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.02.14 13:11:08) 
eğer fantezi edebiyatını beğenmiyorsanız klasiklerden söylenebilir.

mesela 'a tale of two cities' eğer okumadıysanız kesinlikle okumanızı öneririm. hatta orijinal dillerinde okumadığınız tüm klasikleri öneririm.

yine 'lord of the flies' var. bunu da tavsiye ederim kesinlikle.
  • bulmasi gercekten zor  (15.02.14 13:23:16 ~ 13:28:41) 
lord of the flies da türkçe okuduğum bir kitap ne yazık ki ama klasiklere bakayım bir de. klasiklere dilin ağdalı ve ağır olacağını düşündüğüm için hiç sıcak bakmıyordum aslında.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.02.14 13:56:37) 
malcolm gladwell kitaplari olabilir. hem okurken ufkunuz acilir :) the outliers tavsiye ederim.


  • she was my baby  (15.02.14 14:35:14) 
Salinger - catcher in the rye ??


  • rare  (22.02.14 18:40:31) 
[]

bas gitar çalan arkadaşlar bir bakabilir mi ?

yıllardır elektro solo gitar çalıyorum ama gerçekten uzun süredir sadece çalabildiğim tek enstrüman olduğu için bağımı koparmıyorum ama gerçekten artık hiç kendime bir şey katasım gelmiyor bir sürü metot var hiçbirini açıp da iki egzersiz yapasım gelmiyor iyice de paslandım zaten artık çünkü uzun zamandır gönlüm bas gitarda.

şimdi sorum burada başlıyor; sadece metotlarla ve internetteki bedava videolarla bir şeyler başarabilir miyim. daha önce bir grup denemesi için gitmiştim bas gitar adayı olarak davulla uyumum gayet iyiydi hatta baya iyiydi şarkı sırasında ama tabii ki birkaç günlük bir çalışmayla çalınmış şarkılardı ve pratiğim sıfır olduğu için ufak hatalarım oldu diğer eleman tamamen uyumsuz olmasına rağmen kabul edilmişti o zamandan beri de kendime güvenim yok sizce önemli olan nedir uyum mu yoksa aşırı temiz bir çalış mı ve ne önerirsiniz bana genel olarak başarabilir miyim sizce ?

aklımda çok şey var o yüzden sadece sorulara cevap vermenize gerek yok ne biliyorsanız paylaşın lütfen.

 
öncelikle amacını belirtmelisin bence, yani cover band da çalan biri mi olmak istiyorsun, evde kendine mi çalışmak istiyorsun, orkestralarda mı çalmak istiyorsun, beste mi yapmak istiyorsun, virtiöz mu olmak istiyorsun?

bir de müzikal birikimin nasıl? neler çaldın? nota/armoni bilgin nasıl? hangi tarzlara yatkınsın?
  • ilkot  (14.02.14 22:01:40) 
amacım cover band tarzı bir şeyler.

gitardan başka bir şey çalmadım o da sadece elektro gitar. flütü saymıyorum. temel orta düzeyde nota bilgim vardı ancak unuttum pek çok şeyi. tarz olarak ise tek tarza takılı kalan biri olmadım hiç ama yine de rock çevresinde gitmek isterim.

ve bu vakitten sonra gerçekten müziğin matematiğiyle uğraşmak istemiyorum. sadece pratikle başaramaz mıyım bir şeyler ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.02.14 22:05:52 ~ 22:06:33) 
sanırım yapabilirsin. rock çalacaksan genelde barlarda sahneye çıkacaksın bu da genelde düşük kalite ses sistemlerinin ve akustiğin olduğu, zaten kimsenin ne çaldığından çok da bir şey anlamadığı yerler olacak. bunları tabi konser salonu ya da kayıt ile karşılaştırarak söylüyorum.

bas gitar çalacaksan eğer,
öncelikle zamanlamanın muhteşem olması lazım, bunun için de bütün işi gücü bırakıp çaldığın bass line'ları ya da dizileri(2 oktav majör minör vs) 60bpm civarından çalışman gerek.

çok büyük bir teknik yeterliliğe sahip olmana gerek yok. sesi seni ve grubunu tatmin ediyorsa penayla da çalabilirsin gayet. sesleri temiz ve yerinde vermen çok önemli. bas gitar zaten temel olarak melodi çalmaya yatkın bir enstruman ya da çok hızlı hareketlere uygun bir enstruman değil. yapınca kötü mü oluyor hayır çok güzel oluyor ama iyi basçı öyle olunmuyor.

dediğin gibi davul senin can dostun, bütün grup bir anda yere düşse önce davulcuyu kaldırman gerek, öyle bir adam. sürekli bir kulağının davulda olması gerekiyor. vaktiniz olursa sadece bas&davul çalışabileceğiniz zamanlar yaratın.

müziğin matematiğini öğrenmek istemesiniz de müzikle uğraşıyorsanız bundan kaçamazsınız. eğer yazılı(tab-nota) bir kaynağınız yoksa kendinizin o anda bassline yaratmanız gerekecektir. bunun için temel bir armoni bilgisi ulaşmak istediğiniz amaca yeterli olacaktır. daha spesifik olmak gerekirse akorların oluştuğu sesleri bilmek zorundasınız. bunun için internette tonla video ve pdf var.
beğendiklerim arasında www.playbassnow.com var.

en önemlisi tüm müzisyenler için dinlemek. sahnede kim ne çalıyor dinlemen ve buna göre hareket etmen çok fazla fayda sağlayacaktır.

kolay gelsin.
  • ilkot  (14.02.14 22:52:05) 
amacın rock ve türevleri gibi müzikler yapmaksa armoni bilmene gerek yok. sadece dizileri ve üzerlerine kurulan akorları bilsen çok rahat eşlik edip basic sololar yazabilirsin. ama dersen ki pop çalıcam caz çalıcam o zaman armoni bilmen gerekiyor. onun içinde eğitim alman lazım. aslında kitaplarda var ama temelini iyi atman için biriyle çalışmanda fayda var. aklına takılan başka sorular varsa beni yeşillendirirsen bildiklerimi anlatırım.


  • camiroquay  (15.02.14 00:26:00) 
[]

telefonları darbeden koruyan en iyi kılıf tipi ?

hangisidir, bumper diye bir şey var tamamen arkasını saran sertler var yumuşaklar var flip coverlar var ya da cüzdan gibi olanlar var. bildiklerim bu kadar bunlardan hangisi daha iyi koruma sağlar düşme gibi durumlarda veya başka varsa söylerseniz sevinirim.




 
spigen - armor serisi gayet etkili. herhangi bir dolgu malzemesi içermeyen, şok emici özelliği olmayan cüzdan / flip tarzı kılıflar sadece kozmetik çiziklere karşı koruyor.


  • stimpak  (14.02.14 01:26:33) 
BUMBER denilen dış çerçeveyi kotuyan metal korunaklar dışında hepsi haram..

image.dhgate.com
  • Fayfa  (14.02.14 02:45:18) 
Telefonu en çirkin yapan kılıf en iyi koruyandır. Ttec mi ne öyle bir markanun kılıfını almıştım kaç sene şantiyelerde bana mısın demedi.


  • jamalbsf  (14.02.14 07:01:05) 
şimdi markasını falan bilmiyorum ama "dağcı kılıfı" denen bir kılıf var. amcam çocukları yüzünden aldı. çocuklar telefonu duvara fırlatsa da bişey olmuyor. ki fırlatıyorlar da.


  • brotha b  (14.02.14 07:40:46) 
www.lunatik.com

Telefonu yere fırlatıyorum bir şey olmuyor. Ama bu günlük kullanım için uygun sayılmaz tabii
  • dusunuyorumoyleysevurun  (14.02.14 08:10:07) 
[]

bu şarkıdaki duyguyu yakalayamıyorum sizce neden ?

www.youtube.com

eddie abinin çalışındaki o duyguyu yakalayamıyorum bir türlü çok katı geliyor çalışım o duyguları uyandırmıyor bende, sizce neden sizde bunu yaşadınız mı daha önce yoksa sadece çelik tellerin azizliği mi ?


 
gitar, teller, pena, mikrofon, mix değerleri, mastering gibi bir sürü etki var. ayrıca çalışının tabi ki çok etkisi var. nasıl tuttuğun, penayı hangi açıyla vurduğun, şiddeti vs vs. bunu çok çalarak, çalışarak tutturursun ama kimsenin çaldığı diğerininkine eş olamaz. tabi naylon tel kullanıyorsan farklı tınılar alacaksın ama sadece çelik telle açıklayamazsın. o telin kalınlığı, markası, sarım cinsi vs vs etki eder.


  • r_u_h  (14.02.14 10:13:39) 
[]

orijinal micro sim almak

kartımı kestirmektense gider 10 lira veririm biri yedekte durur micro'yu da kullanırım diye karar kıldım. ancakkkkk bu hat babamın üstüne. bana verirler mi micro ?




 
Micro'yu aldiginda diger sim iptal oluyor diye biliyorum. Yani yedekte durmasi gibi bir durum olmuyor.


  • nwnd  (13.02.14 19:41:39) 
peki iptal olsun. verirler mi bana ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (13.02.14 19:42:31) 
pederle gideceksin, simi alacaksın, peder kağıt imzalayacak. diğeri iptal zaten. geçenlerde benim eski sim pert oldu, valide hanımın üzerineydi, vallahi de annemin imzasını birebir atabileceğimi iddia etmem ve nüfus kağıdı üzerimde olmasına rağmen yine de vermediler.

ama siz sempatik biriyseniz falan size verebilirler. benim hayatım sik gibi, sıfatım çok antipatik olduğundan bu tip meselelerde istisnasız hep geri çevriliyorum. sonra gittik valide hanımla, ne oldu? fotokopi makinaları bozulmuş, sonra imzaya gelirsiniz dediler. Ohh iyi olmuş orospu çocukları götünüze girsin dev toner kartuşu dedim içimden. Öyle yani. Annem geçerken bir ara imza atmış.
  • sanal hayvan  (13.02.14 19:57:48 ~ 19:58:04) 
vermiyorlar, en azından turkcell'de. hat sahibinin kimlikle ibrazı istendi 2 farklı şubede de.


  • baba jo  (13.02.14 19:58:25) 
[]

pc'de 3d film izlemek

şimdi bu cinemaximumdan aldığım 3d gözlük var. internetten(torrent) 3d film indirsem bu gözlükler ile izleyebilir miyim ?

edit : biraz araştırdım sanırım izlenmiyormuş doğru mu bu ?

xpand denen bir gözlük mü lazım bu gözlüklerin kalitesi ne fark ettirir ha ucuzunu almışım ha pahalısını ?

son olarak bu gözlüğe para verdiğime değer mi 15 inç ekrandan keyif alabilir miyim ?

 
monitör'ün 3d destekliyor ve film gözlüklere uygunsa olur tabii.


  • dungangadunganga  (12.02.14 16:57:09) 
monitör 3d değilse izleyemezsin.


  • sutlu nescafe  (12.02.14 17:12:25) 
nereden bilebilirim destekleyip desteklemediğini ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.02.14 17:45:24) 
bilmiyorsan desteklemiyordur büyük ihtimalle. 3d tv'ye bağlayıp izleyebilirsin.


  • desdinova  (12.02.14 17:47:48) 
kmplayer'da 3D seçeneği var, onunla yapabilirsin.


  • late viper  (12.02.14 17:59:26) 
ben soyleyeyim, desteklemiyor. 3d monitorler oldukca pahali ve farkinda olmadan 3d monitor aldigini sanmiyorum.


  • fortisvita  (12.02.14 18:01:45) 
[]

bu resim size neler hissettiriyor ?

www.artseensoho.com

merak etttim ne düşünüyorsunuz neler hissediyorsunuz bu resim hakkında ?

opsiyonel soru : sizce bundan güzel bir dövme olur mu ?

 
dövme olarak güzel olmaz.


  • fasyhbyz  (11.02.14 23:33:31) 
ilk bakışta kuyuya düşmekte ya da kuyunun dibinde zannettim. bence güzel bir dövme olmaz.bi enerji, sinerji alamadım.anlaşılır değil. siyah beyaz olunca hepten kötü olur.


  • quaketrigger  (11.02.14 23:34:33 ~ 23:35:02) 
çaresizlik,ölüm,karanlık duygular...böyle bir dövme belki şu anki ruh haline uyuyordur ama pişman olursun bence


  • asuncion  (12.02.14 00:01:41) 
borderline.


  • blossom  (12.02.14 00:13:43) 
Ilk olarak yolda yürüyen birini gördüm. Ağır ağır düşünceli ama kendinden emin bir sorunun cevabını arar gibi yürüyen birini. Yürüyen ama yürüme eyleminin farkında olmayan eylemin kendisi olan biri.

Dövme olmaz bundan. Benzemez bir şeye.
  • 726490  (12.02.14 00:20:54) 
olur güzel de olur ama o kadar karanlık çizilmezse.
tabi anlamı olmalı. neden beğenilmedi anlamadım.

  • bass solo take one  (12.02.14 03:24:25) 
karalama victor hugo'nun. john brown hakkında. john brown abd'de köleler ile ayaklanma başlatan ve de bu ayaklanma başarısızlıkla sonuçlanınca yakalanıp, idam edilen biri. kendisi şiddet yanlısı ve yemişim siyaseti, silah alıp yürüyelim zorla köleliği bitirelim demiş. gerçi başarılı da olmuştur. yani sonuçta iç savaşın kıvılcımlarından sayılır bu olay.

onun dışında idam edilen birini içeren ve özellikle karanlık ortam vs. olan resimleri dövme yapma fikri çok ergence geliyor. "kimse beni anlamıyor. insanlar çok kötü ve riyakar. kendimi keseyim bari" fikrinde değilsen yapma bence.
  • nawar  (12.02.14 09:36:06) 
[]

sim kart kestirmek

bunu herhangi alelade bir telefoncu yapabilir mi sorunsuz yoksa gidip sağlayıcımdan mı istemeliyim çük sim kartımı ? ne kadara yapıyor telefoncu ve vodafone bu çükleştirme olayını ?




 
Her telefoncu yapıyor ben 5 liraya yaptırmıştım.


  • jacque  (11.02.14 22:51:44) 
ben 3 tl ye kestirdim ilkini. sonrakini bi kiz arkadasima kestirdim makasla. bence kendin kes. sadece kesiyon yuvaya oturacak sekilde


  • jedilance  (11.02.14 22:57:21) 
diyelim ki yanlış bir şey yaptım vodafone'a gidip bana micro sim verin ben bunun içine ettim desem bana ne kadar patlar ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.02.14 23:00:36) 
telefoncular yapıyor. daha sonra "kesilmemiş" halini kullanman gerekirse, onun için aparat da var. kartı onun içine takıyorsun, büyük kart gibi oluyor.

kendin deneme bence, ne olur ne olmaz, zaten minicik saçmasapan bir şey. kırarsan bozarsan "bize ne" diyebilirler.
  • der meister  (11.02.14 23:07:43) 
vodafone yedek sim olayı var. www.vodafone.com.tr 12 tl imiş.


  • elorelia  (11.02.14 23:20:47) 
direkt yeni sim iste vodafondan.


  • don mike  (11.02.14 23:45:55) 
Hiçbir şey olmaz, makasla kenarlarını kes gitsin. Adama resmen 5 lira kitlemişler. Milyarlarım gitmiş gibi benim içim acıdı valla. Kes bir şey olmaz.


  • plajda baretle dolasan muhendis  (11.02.14 23:47:06) 
[]

babayla android telefonları degistirmek

İstiyoruz bunun kolay bi yolu var mi acaba ikimiz de cahiliz bu konuda yani içinde notlari resimleri hesaplari falan var bunları benimkine almanin bir yolu var mi direk ?




 
Gmail hesabjnıza yedekleyerek


  • kablelvuku  (11.02.14 20:20:20) 
Onu nasil yapabilirim ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.02.14 20:35:37) 
bump uygulaması var. iphone'dan galaxy'ye geçtiğimde hayat kurtarmıştı.


  • dick laurent  (11.02.14 20:50:47) 
Aslinda tek yapmam gereken şey rehberi halletmek. Bazi numaralar telefonda sadece onlari sime Nasil alabilirim


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.02.14 21:09:42) 
google account'a sync açıksa zaten otomatikman gmailin contacts kısmında my contacts adı altında yedekleme yapıyor. bilginize.


  • aydin dogan in akp yandasi medyasi  (11.02.14 21:15:38) 
[]

tragus piercing vs. yüz felci

en ufak somut bir örneği olmamasına rağmen böyle bir efsane dolaşıyor. herkes de olamaz imkansız falan diyor ama yine de ben korkuyorum. yaptırıcam bu meredi özellikle tıpçılardan "net bilgi" istiyorum. tragus bölgesinde sinir ucu var mı ve-veya buradaki bir piercing felce sebep olabilir mi milyonda bir ihtimal de olsa ?

edit : tamam ya tragus piercing'i olanlar da anlatsın nasıl oluyor iyileşme süreci falan nasıl bir bakım uygulamak gerekiyor tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.


 
Tıpta hiçbir şeyin garantisi yoktur, ve neredeyse her ihtimal mümkündür. Sinir ucu var mı? Var. Ama duyuyu alan sinirler var, motor sinir yok. Motor sinir oranın iç taraflarından geçiyor. Felç ihtimali var mı? Var. Mikrop kaparsa Joker gibi kalırsın.


  • vfgerty  (11.02.14 06:18:51) 
tragus kıkırdaktan oluşuyor, bir şey olmaz. net bilgi. yüz felci hiç olmaz, yüzün siniri de ordan geçmiyor.
iyileşme sürecini ile ilgili özel bir bilgim yok. klasik kıkırdak delinmesidir.

  • fallopian  (11.02.14 16:12:32) 
  • vfgerty  (12.02.14 10:31:32) 
[]

erkek cüzdanında bozuk para bölümü olması

sırf böyle cüzdan aradığım için düzgün bir şey bulamıyorum. yani adamlar bozuk para gözü koydukları cüzdana en dandik malzemeyi en kötü tasarımı uyguluyorlar sanırım. niye böyle ?

siz erkekler, cüzdanınızda bozuk para haznesi var mı yoksa napıyorsunuz bozuk bozuk paraları ?

siz kadınlar, efsaneler var ya erkeğin cüzdanı önemli falan kadınlar önem verir diye buna katılıyor musunuz ?

bu arada eklemeyi unuttum, erkekler cevap verirken öğrenci mi olduğunuzu yoksa çalıştığınızı mı söylerseniz daha iyi olur.

 
Öğrenciyim, bozuk para gözü var. Markası polo, klasik görünümlü tamamen deri koyu kahve + bir ton açık kahve detayı var.


  • Beckwith  (09.02.14 01:45:18 ~ 01:45:33) 
Cuzdanina falan onem vermem ya, soyle parayi cebinden burus kiris cikarmasi daha guzel

Bi arkadasim abisinin eski cuzdanini kullaniyor. Armani'den, bozuk para haznesi var. Haberiniz olsun.
  • Idonthaveausername  (09.02.14 01:46:20) 
nefret ediyorum bozuk para bolumu olmayan ya da duzgun yapilmamis cuzdanlardan. cok nadir cuzdan degistiririm iyice yirtildigi zaman degistiririm sadece yani 2 3 senede bir
cok fazla bozukluk tasimamaya calisiyorum evde duruyor cogunlugu, agir/kalin oluyor sonra cuzdan, gerek yok..

erkek,ogrenci
  • babamasoliimbananickaldirsin  (09.02.14 01:47:13) 
tarzını bilmiyorum ama ankara deri'nin kaliteli cüzdanları var.

(git: www.ankaraderi.com
  • fikirsiz herif  (09.02.14 01:47:13) 
Cuzdanim sadece 2 bolum,bir debitcard bir kredi karti vat.ehliyetim arabada duruyor.bozuk para cok kalmaz cebimde kalirsada aksam kavanoza atarim.efsane yalanmis bana kalirsa.


  • duptıs  (09.02.14 01:47:32) 
çok haklısın, ben de almadan önce bozuk paralı aradım ve zorlandım. sonunda ykm'de buldum, cengiz pakel marka ve deri. verdiği his gayet iyi ve muadillerine göre ucuz. camel active'de beğenmiştim bir tane, 150 lira demişti. ben 50 liraya aldım ykm'den dediğim modeli, tavsiye ederim.
çalışan bir erkek öğrenciyim.

  • baba jo  (09.02.14 01:53:28 ~ 01:53:48) 
bozuk para bölümü olan lumberjack marka cüzdan kullanıyorum. klasik siyah/kahverengi deri veya spor tarz değil, daha çok casual tip bir cüzdan, malzemesi kaliteli. lumberjack'ın modellerine bir göz at.

www.google.com.tr
  • neyehbe  (09.02.14 02:14:35) 
Öğrenciyim (üni) ancak çoğu iş sahibinden fazla para taşıyorum.

Cüzdanım yok. Cüzdan tanemden tehlike. Çalındığında ya da kaybolduğunda kimlik, ehliyet, para, kredi kartı vs her şey gidiyor. Bir cebim kağıt para ve telefon (ceket varsa cekete koyuyorum telefonu) diğer cebimde de varsa bozuk para, anahtar koyarım. Kimlikleri de arka cebe.
Ayrıca bozuk para haznesine konan bozuk paralar nedeniyle cüzdan çok çabuk deforme oluyor.
  • iorveth  (09.02.14 02:38:32 ~ 02:43:23) 
erkeğim, çalışıyorum.

ilk başta kartlık alayım dedim ama bozuk para sıkıntı oldu ayrıca kimlik sığmayacaktı.
matraştan aldım, bu modeli kullanıyorum.

www.matras.com

kısaca, matraş güzel gibi bir bak.
  • azizakin  (09.02.14 07:48:58) 
Erkeğim,çalışıyorum.

Bence cüzdan ne kadar ince ve küçük olursa o kadar iyi. Yanımda para taşımayı sevmem ben o yüzden harcamalarımı kartla yaparım, toplu taşıma kullanma ihtimaline ve ufak tefek alışveriş ihtiyaçlarım için de az biraz para alırım cebime.

Sonuç, cüzdan ufak olacak arkadaş, parayı az alırsan yanına bozuk para da az olur.
  • yazgisiz infaz  (09.02.14 09:42:19 ~ 10:34:48) 
Calisiyorum bozuk parasiz cüzdan kullaniyorum


  • basond  (09.02.14 17:21:48) 
[]

türk kahvesini fincanda mı çay bardağında mı içiyorsunuz ?

ben hiç sevmiyorum o küçücük fincanları. hem azıcık kahve alıyor hem de tutması falan zor ben çay bardağında içiyorum. hem de şu şekil büyük olanlarda. www.morhipo.com

sizde de var mı böyle bir durum yoksa bir ben mi yapıyorum böyle bir şeyi.


 
fincan
herhangi bir kahveyi bu bardaklarda içmem şahsen
Az geliyorsa daha iri boy kahve fincanları var espressoların büyük boyları gibi.
  • whoosie  (06.02.14 19:59:41) 
cam bardakta cok estetik olmuyor yaa. bu arada turk kahvesi fincanlarinin biraz buyukleri de var onlardan alabilirsin.


  • exlibris  (06.02.14 20:00:42) 
çay bardağında kahve mi içilirmiş? ilk defa duyuyorum. ben fincanda içiyorum.


  • proculianus  (06.02.14 20:02:00) 
fincan +1


  • papillon7  (06.02.14 20:03:27) 
bu kadar ön yargılı olmayın bir deneyin öyle karar verin bence :)


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.02.14 20:28:34) 
şu bardağı çay için bile kullanmam. kulplu çay bardağı nedir ya?

herhangi bir kahveyi içi görünen şeylerde içmekten hiç hoşlanmam.

türk kahvesini kupada, büyük fincanda filan içiyorum. geleceğim çarpıntılı olacak ama napalım...
  • supergirl  (06.02.14 20:29:33) 
kupada içerim. fincan az geliyor.


  • fasyhbyz  (06.02.14 20:30:03) 
suvari kahvesi deniyor bardaktakine. tek siz değilsiniz.
www.kucukavci.com.tr

  • neyleyim  (06.02.14 20:37:23) 
Antakya'da da çay bardağında içiyorlar.


  • empty space  (06.02.14 21:11:33) 
süvari <3 ben

editli şeyler: iskenderunluyum, alışkanlık.
  • golgem var iyi ki golgem var  (06.02.14 21:15:38 ~ 21:28:56) 
antakya'da yaşadım birkaç yıl pek görmedim.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.02.14 21:24:39) 
cam bardakta kahve icen baska memleket insani gormedim zaten.

tabi ki fincan. buyuk kupalarla icen tanidiklarimda var ama cap degil kapali kupa.
  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (06.02.14 23:23:40) 
imkansız fincan dışında içmem söz konusu türk kahvesi olunca takıntılılaşıyorum.


  • uzunuzunilgi  (06.02.14 23:29:01) 
Aynen Antakya'da süvari deniyor çay bardağında içiyo çoğu insan ben hariç :)


  • sanal cicek  (07.02.14 00:37:03) 
Başıma bir iş gelmeyecekse kahvenin her türünün cam bardakta içilmesinden rahatsız oluyorum. Adabı varmış gibi geliyor sanırım. Takıntı da olabilir.


  • shejia  (02.06.14 11:49:08) 
çay bardağında türk kahvesi mi? fincan olmazsa ben tadını alamam ki, anlamam.


  • uzunuzunilgi  (02.06.14 11:53:09) 
[]

insanlar "nerelisin" derken ne demek istiyorlar?

şimdi ben bunu hayat boyu anlayamadım. ben bir sürü farklı şehirde yaşamış biriyim. ama bunun yanında kütük desen o şehre hayatımda bir defa gittim, doğduğum şehirde de çok az yaşadım. bu insanlar bana geliyor nerelisin diyorlar. ne soruyorlar kafa kağıdında yazan kütüğü mü doğum yerimi mi yoksa en uzun nerede yaşadıysam orayı mı ? misal en uzun yaşadığım şehrin kültürüne sahibim ben daha çok sizce orayı mı söylemeliyim kendimi tanıtırken buralıyım diye ?




 
(bkz: toprakçılık)

babanın kütük nereyse oralısın. orada hiç yaşamamış olsan dahi.
  • japon askeri  (05.02.14 22:37:18) 
genelde hepsini siraliyorum. bende de ayni sorun var, bir de gocmenlik var vs...


  • little miss rejectee  (05.02.14 22:39:25) 
ya dunyanın en gerizekalı olayı,sorusu. yine bu salak ülkede. nerelisin ? ebenın ..mndanım.


  • tadutadu  (05.02.14 22:39:25) 
Ana babanin memleketi. Genelde tipten memleket tahmin edip acaba dogru mu cikacak dusuncesiyle soruyolar. Suhayatta en kil oldugum sorudur. Istanbulu cevap olarak kabul etmeyen insan tipi de en kil oldugum insan tipidir.


  • mukrime  (05.02.14 22:41:04) 
kürt müsün demek istiyorlar. ne hissediyorsan onu söylemelisin.


  • blossom  (05.02.14 22:41:33) 
Millet babayı soruyor ama bence asıl büyünülen yer burası. Bana ne babasının 40 yıl önce terk ettiği memleketinden.
Ama en üstten bakınca soru başlı başına anlamsız. "Ailesi ne iş yapıyormuş" ile birlikte bitsin bu soru.

Benim de annemin böyle karışık durumları var. Baba memleketini görmemiş hiç, anne-baba kendileri de gençken ölmüşler. Üstelik ölene kadar mesleği gereği şehir şehir gezmiş. Ondan sonra da annem kendi mesleği için gezmiş 27 yaşına kadar. Göçmenlik de var. Bir şehirde 4 yıldan fazla durmamış. Biri "Nerelisin" deyince, "Türkiye'liyim" diyor. Bazen karşıdan ısrarcı sığır "Hepimiz öyleyiz de sen nerelisin" deyince annemin suratından, ağzına gelen ama söyleyemediği "Eşeğin şeyindenim" ifadesini çok net okuyabiliyorum.
  • aychovsky  (05.02.14 22:44:12 ~ 22:51:59) 
o insanı ayıplama, garipseme.
o soruyu soran insan iyi ve sıcak bir insan.
muhabbet konularından birine denk geliriz diye oltasını atıyor.

ya ben şuralıyım da hiç gitmedim nüfusta adı var, dediğinde , ee biz şu tarihte tur yaptık tüh ya sen de geleydin, bak bileydik. o zaman aklımızda bulunsun seni de listemize alalım çok eğleniyoruz. der belki

ya da sen ben şurda yaşadım büyüdüm çok da severim benim memleket burası dediğinde, ay ben hep merak etmişimdir anlatsana biraz, der girer sohbete

ya da aslında bir çok şehirde yaşadım da ben de bilmiyorum nereliyim, hiçbir yeri tam benimseyemedim, dediğinde, dünya vatandaşı en güzeli. ben de hede hödö
diye tutar sohbetin ucundan.

o insan bu tip bir amaçla soruyor bence ki her zaman don buz gibi suratsız insandan 50 kat evladır.

baban nereliyse sen oralısın resmiyette.

canın nereyi istiyorsa oralı olduğunu söyle.
  • cecilia  (05.02.14 22:44:12 ~ 22:49:45) 
aptalca bir soru. ve böyle olduğunu düşünen insanları görmek de beni mutlu ediyor. ben en uzun yaşadığım şehre bile ait hissedemiyorken, babamın çocukluğunu, gençliğin, hayatının çoğunluğu yaşadığı yere kendimi katmak aptalca geliyor.

ama unutmamak gerekiyor ki, bu memlekette kütüğünün yazılı olduğu yer yüzünden insanlar işkenceler gördü, itildi, yok sayıldı.

bunu aşmak zor. ancak aşılacak zamanla.

ben arada memleket sallıyorum, olmadığım yerleri söylüyorum. bir şekilde inanıyorlar. bu derece de aptal bir durum işte...
  • helios  (05.02.14 22:45:59) 
bizim coğrafya insanının bir özelliği sanırım. muhabbet açmak için bunu kullanıyoruz. avrupalı böyle mi bilemiyorum, belki konuşacak çok şeyleri olduğu için, çok kültürlü oldukları için buna gerek duymuyorlardır. çünkü nereli olursanız olun, tüm memleketlerin ve memleketlilerin bir şekilde dirsek teması oluyor ve o zaman karşındaki adam da seviniyor "hah! babasının gomşusu bizim kazadanmış" diye. bence mesele bu. şahsen ben de anlamsız buluyorum.


  • yirmisantim  (05.02.14 22:50:50) 
Avrupada daha çok ülke muahbbeti dönüyo o da ingilizce konusursaniz merak ettiklerinden yoksa kimse kimsenin sikinde değil. Bizdeki tam bir mallik. Nerdensin kimlerdensin diyip adam seçecek aklı sıra. İşleri güçleri olmayan adamlar teyzeler sever. geldiğin şehirden vuracak seni ya da tutacak. Ona gore kafasında etiketleyecek ayristiracak.


  • karacigerim vur kadehlere  (05.02.14 23:02:22) 
babamın kütüğüne koyayım. ben en çok vakit geçirdiğim, büyüdüğüm, kültürüne sahip olduğum şehri söylüyorum sana da tavsiye ederim.


  • dinsiz adam  (05.02.14 23:12:49) 
ben bilecik diyorum. (ciddiyim)


  • supergirl  (05.02.14 23:18:24) 
[]

bu oyunu oynayan var mı ? dünyanın en zor oyunu

birkaç gündür oynuyorum ara sıra 15. bölüme kadar geldim ama sabır testi resmen. siz oynadınız mı oynadıysanız kaça kadar gelebildiniz ?


mebk12.meb.gov.tr

 
rekorum 185 ölüm, 2. oyunu da var bunun.


  • monsieur turti  (05.02.14 01:23:09) 
ayrıca verdiğin sitede kaldığın yerden devam edebiliyorsun orjinalinde o da yok :)


  • monsieur turti  (05.02.14 01:30:21) 
farkındayım yoksa 15'e de gelemezdim :D


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.02.14 01:52:31) 
[]

neden bütün garip hastalıklar-olaylar geri kalmış ülkelerde oluyor ?

sürekli fakir ve geri kalmış özellikle de islam ülkelerinde garip garip hastalıklar olaylar görülüyor genelde de gerçekten insanın içini kaldıracak cinsten şeyler. neden hep böyle garip, ürkütücü şeyler oradaki insanların başına geliyor sizce ? yoksa her yerde oluyor da biz sadece onları mı duyuyoruz ?




 
aklıma gelen tek örnek bu şu an zaten bu haberi görünce böyle bir soru sorma gereği duydum.

www.internethaber.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.02.14 14:41:28) 
evet garip olay gercekten. o degil de seytan ele gecirdi diyorlarmis ya, insallah kiza bir sey yapmazlar bu dusunceyle


  • exlibris  (04.02.14 14:58:24) 
kemal sunal bir filmde, başlık parasını denkleştirmek için, kucağındaki bebeğini kayınçosu erdal özyağcılara satmayı teklif ediyordu, erdal özyağcılar da "olabilir mi?" diye köyün imamına soruyordu, köyün imamı da "olmaz sen bu bebeğin dayısı oluyorsun, nikah düşmez" diyordu. nikah düşse olur diyecek yani :) akraba evliliği + çocuk gelinler...


  • vfgerty  (04.02.14 15:19:23) 
vfgerty +1

bozuk toplumsal düzen ve zigiş alışkanlıkları. ayrıca geri kalmışlığın getirdiği düzensizlik, bozukluk, yetersiz ve eksik beslenme bilmem ne... böyle olunca sağlıksız bireylerin sayısı da haliyle diğer yerlere oranla çok daha fazla oluyor.
  • der meister  (04.02.14 15:22:02) 
[]

minecraft'ın olayı ne, niye bu kadar seviliyor ?

hiç oynamadım o yüzden bilmeyen birine açıklar gibi açıklarsanız sevinirim.




 
çünkü çok güzel şarkılar yapabiliyorsunuz..

www.youtube.com
  • dedim dedim de kime dedim  (03.02.14 19:51:53 ~ 19:55:51) 
insanın hayatına kısa süreli bir amaç katıyor.


  • oddyseus  (03.02.14 19:58:20) 
yaratıcılığı körüklüyor. oyun oynayıp eğlenirken bir şeyler ortaya çıkarmana izin veriyor.


  • cthulhu  (03.02.14 20:04:08) 
küçük sürprizler veriyor


  • mirac  (03.02.14 20:05:47) 
şimdi ben başlasam naparım bu oyunda ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (03.02.14 20:06:08) 
Efsane bi oyun çünkü. Delirtiyor insanı sonra da bilgisayarı kırıp atıyorsun. Survival modda başla. Gündüzleri ev yap, geceleri eve kapan, zombilerden kaç.


  • roket adam  (03.02.14 20:17:41) 
konuya çok yabancıyım ama adamın biri oyunun içerisinde bilgisayar kurmuş diye bir haber vardı. ikili sayı sistemini kullanıp koca bir alanda bir şeyler yakıp söndürerek hesap yaptırıyordu :)


  • kül  (03.02.14 20:47:18) 
[]

skol vs. marmara gold !

evet beyler seçin bakalım, malum bira mı içiyoruz fiski mi belli değil, millet gazoz gibi götürüyor biz anca bi tane alıp yavaş yavaş içebiliyoruz.

skol içtim midemi kötü yaptı ve tadı da bir garipti marmara gold nasıl ikisini de içip marmara daha iyiydi diyen var mı ?


 
ikisini de içme paran cepte kalsın. skol ü çok hatırlayamadım uzun zaman olmuş ama marmara leşti. çok net hatırlıyorum. hatta şu an tadı ağzıma geldi.


  • novotni  (02.02.14 01:47:17) 
param cepte kalıp napacak hacı unutup sonra bulunca sevinmeme mi yarayacak ? canımız bira istiyor ama mnkdmn ğznsçğtmn hükumeti yrrk gibi zam yaptı eskiden bile acıya acıya alırdım şimdi valla elim varmıyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.02.14 01:49:50) 
marmara, venüs, skool, bunlar ancak seferberlik zamanında, yada dünyanın uzaylılar tarafından istila edilmesi esnasında yokluktan içilecek biralar.

tuborg, becks en sonda efes geliyor benim sıralamamda.
  • killerbee  (02.02.14 05:06:21) 
merhaba. bu klasmanda bide venüs var. soğukken marmara'da skol da içiliyor. ama belkide sadece cam şişe diye ben marmara'yı tercih ediyorum yoksa tadlarında bariz bir fark yok. venüs'e bulaşma'da seç birini iç işte.


  • libertine  (02.02.14 05:44:19) 
[]

kış sebebiyle ucuz güneş gözlüğü için nereye bakalım ?

arkadaşlar malum kış bu yüzden indirim ile ankara'da nereden güneş gözlüğü bakabiliriz. model ray-bay'nın new wayfarer'ı.

önceliğimiz elden almak sahte olup olmadığını anlayabilmek açısından ama güvenilir sağlam site varsa onu da söyleyebilirsiniz.


 
ben ebay'den almıştım. orijinal, polarize ve ucuz. bizdeki fiyatların yarısına sattıkları için o kadar kargo parasını ekleyince bile çok daha ucuz oluyor.


  • ack3000  (01.02.14 15:56:26) 
orijinal miydi peki ? yani büyük risk değil mi ya sahte çıkarsa. ürünün linkini gönderebilir misiniz acaba ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (01.02.14 15:57:02) 
önceki satışları referans oluyor. 10bin tane gözlük satmış adam, 20 kişi kötü yorum yapmış. o yüzden bence büyük bir risk değil. alalı 2 sene falan oldu, kendin bulabilirsin direkt ebay.com'dan. türkiye'ye yolluyorlar mı ona dikkat et. seçip beğenir almaya karar verirsin bi bakarsın amerika dışına göndermiyordur adam


  • ack3000  (01.02.14 16:02:57) 
[]

eminem ve amerikan müzik piyasası uzmanları

şimdi bu eminem eskiden sağlam adamdı bir duruşu falan vardı çok severdim gerçi hala severim ama böyle illuminati falan gibi bir şeylere mi bulaştı, çok saçma bir muhabbet belki bu illuminati olayı ama merak ediyorum bir bilgim de yok işte tehdit mi ediliyor bu adam ediliyorsa ne şekilde ve niye bu adamla gerçekten uğraşılıp üstüne mi geliniyor yoksa başka şeyler mi var bir aydınlatın lütfen.

edit : biraz bakındım da bütün amerikan müzik piyasası illuminati mi ya nedir bu arkadaş böyle bir şey olabilir mi ya ?


 
eminem'in ne zaman sağlam vuruşu vardı? adamın bir iki önceki albümüne kadar ki şarkıları stand up komedi tadında müzik piyasasına giydiren, herkesle dalga geçen arada ciddileşince eski karısına ve annesine laf soktuğu, kişisel problemlerini şiddetle çözme fantezilerini anlatan şarkıları vardı. kendini överdi falan geyik yapardı. sonra bir iki savaş karşıtı şarkı yaptı onlar biraz ciddiydi, duruşu vardı işte. geçen albümde "illuminati'den çıktım onların amk" temalı şarkılar yaptı, şimdi tehdit edildim geri döndüm ayağına getirdi.

yani illuminati diye bir oluşum gerçekten varsa eminem başından beri bunun içerisindeydi, zaten böyle bir piyasada onları arkana almadan bu kadar ünlü olmak imkansız gibi bir şey. geçen albüm "çıktım ben onlar kaka" falan dedi milleti gaza getirdi sonra yok grammy'de lady gaga'yla tehdit edildi cart curt şimdi zorla geri aldılar tehdit ediyolar mesajları veriyor. e tabi ki varsa böyle bir şey eminem hiç çıkmamıştı, sadece eski popülerliğini kazanmak için stratejiydi.
  • r_u_h  (01.02.14 14:34:56) 
www.youtube.com --- eminem'in duruşunu sorgulayanlara gelsin .


  • the imp  (01.02.14 14:39:36) 
@the imp bie iki şarkı dediğimden biri buydu, biri de white america, belki unuttuğum bi şarkı falan daha vardır ama illuminati tarzı oluşumlara bir karşı bir duruşu yoktu, sonra bi not afraid'i yaptı, şimdi de zorla geri aldılar tehdit ettiler havasında klibi çıktı, bunların hepsi de oyun değil de ne?


  • r_u_h  (02.02.14 00:38:12) 
not afraid uyusturucu / ilaç bagımlılığı gibin bir konseptte hatta rehab albumu falanda abinin vicodin den kurtulma sürecini nlatıyor


  • the imp  (02.02.14 01:30:45) 
illa çok büyük bir sistemi eleştirmesine gerek yok sağlam duruş için bu arada bana göre. ufak tefek şeyleri açık açık eleştirebilmesi hoştu son şarkılarında herhangi dikkat çekici bir mesaj bulamıyorum ben.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.02.14 01:32:52) 
bide illuminati ne ya? adam not afraidle kendi gibi düşüp kalkanlara sesleniyor aslında. bide öyle olsa illucuların başlarından diye lanse edilen ririyle arka arkaya düet mi yapar?


  • madeleine elster  (02.02.14 02:03:53) 
@madeleine elster işte o düet olayı için de çok tehdit edilmiş, baskı yapmışlar mecbur kalmış diyorlar. bir de şu en beğendiği 100 şarkısını açıklamıştı onda da bu düet 100. sıradaydı ona da kızmış riri bacı diyorlar.

diyorlar da diyorlar ben sadece acaba hangisi ne kadar doğru merak ediyorum.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.02.14 02:07:23) 
bence insanlar komplo teorisi üretmeye bayılıyor. hayal gücünden kaynaklı bunlar hep. aynı şey olayına benziyo: eminem annesine tecavüz etmiş :(
hani diyolar ya lady gaga falan da illuminati. zaten o tiple, o şaklabanlıkla şarkı söyleyen herkes dikkat çeker yani. illuminati neymiş ne demekmiş ona bi bakıyım ben. sözlükte saçma sapan tonla şey yazmışlar. direkt açıklayıcı bir entry gösterirseniz de sevinirm.

  • madeleine elster  (02.02.14 02:41:23) 
[]

ray-ban new wayfarer en ucuza nereden nasıl alınır ?

ben yazın ortasında bu modeli 280'e almıştım şimdi kış olduğu için bir indirim söz konusu olabilir mi optikçilerde, gözlükçülerde?

ankara'da elden alınacak nakit verilecek hani nereye gidilebilir bakılabilir pazarlık yapılabilecek bir yer olursa da iyi olur nakit olsun bizim olsun diyip rahat rahat pazarlık yapabılabilecek ?

kafadan sığ soru, 200'e bulunur mu ?

gözlük de şu;

www.foxvalleyviews.com

 
İnternetten falan bulunabilir, ama klasik bir model olduğu için fiyatının fazla oynayacağını düşünmüyorum.
rayban-al.com şurada ucuza var, ama gerçek midir bilemiyorum.

  • blues buzz  (31.01.14 22:10:58) 
eheuhe ağır sahte.

internetten alınmayacak bana kalsa alırım da işte...

gerçi internetten alınan ürünün orijinal olup olmadığını da anlamak çok zor. ray-ban ve bu kadar yaygın bir model olunca adamlar gerçeğinin aynısı kadar kaliteli çakma yapıyorlar.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.01.14 22:20:55) 
Marka takıntınız yoksa gidin çakmasını alın, dediğiniz gibi bazıları çok başarılı. gözlükçüden gerçek cam taktırın, oh mis.


  • blues buzz  (31.01.14 22:23:29) 
200e bulman imkansız. ben de 270e almıştım


  • fuerteventura  (31.01.14 22:27:10) 
ben almıycam dediğim gibi bir arkadaşa yardımcı olabilmek adına soruyorum.

orijinal ray-ban şart.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.01.14 22:27:38) 
ben o gözlüğü bir buçuk sene önce 180'e aldım sanırım mahalledeki gözlükçüden -yok vallahi orijinal gözlük, kampanya varmış, ondan öyle aldım- ankara'yı bilmiyorum, ama alırsın 200'e bence, dolaşman gerekir lakin.

not: isteyene garanti belgesini falanını filanını falan gösterebilirim, zaten kadın da demişti, normal fiyatı 300 liraya yakındı, indirim yaptık diye. senin de öyle kampanya bakman lazım bence.
  • pasp  (31.01.14 23:07:51 ~ 23:09:31) 
Ben de 200-220 civarına almıştım ama 3 tane gözlük alınca pazarlık falan olmuştu.


  • Lim5  (01.02.14 01:08:44) 
Yaz sonu Atasundan 130 liraya almıştım 3 sene önce indirimli zamanında. Kaybettikten sonra bir daha aynı fiyata bulamadığım için almadım hatta :)


  • heavenly  (01.02.14 15:08:16) 
[]

d bölümüne kurulu oyunun c bölümüne save yapması

bunu nasıl engelleyebilirim. oyunlarımı d ye kurarım onun dışındaki her şeyi c'ye amacım formatta falan oyunlara bir şey olmaması ama save dosyaları c'ye kaydoluyor bunu nasıl değiştirebilirim ?




 
C:\Users\proletarier klasörüne git Belgeler/Documents klasörüne sağ tıkla özelikler -> Konum burdan taşı de D'de bir yer belirt tamamdır. Tabi bu belgeler içine kaydeden oyunlar için geçerli.


  • edip  (31.01.14 15:48:28 ~ 15:49:26) 
[]

steam'deki serena adlı oyunu bitiren var mı ? - spoiler-

spoiler.----------------------------------------------------------






bitirdim ama tam çözemedim biz ölmüşüz dolaptaki adamız serena da bizi başka bir adam için yakarak öldürmüş mü yani ?

 
Spoiler verirken daha dikkatli olsanıza amk.


  • mindwars  (31.01.14 01:37:33) 
[]

nfs most wanted ve araba yarışı meraklıları

size bir sorum var, pek araba yarışı oynayan bir insan değilim ama bu nfs most wanted acayip sarıyor insanı bir bende mi böyle acaba ve merak ediyorum sizce fizik motoru nasıl bu oyunun ?

birkaç soru daha; buna benzer oyun ne tavsiye edebilirsiniz yani böyle şehir içinde modifiye edilmiş ağız sulandıran arabaların olduğu ?

son soru, split screen olarak hangi oyunu tavsiye edebilirsiniz önceliğim bu tarz olması ama olmasa da olur.

 
ben most wanted'dan sonra hiçbirisinde aynı tadı alamadım öyle söyleyeyim. nfs için underground 2 ve most wanted efsanedir.


  • xenophobe  (31.01.14 00:48:09) 
son çıkan yarış oyunlarının hiçbiri maalesef, underground 2 ve mistik wanted kadar modifiye imkanı sunmuyor. sokaklardan pistlere bir geçiş hakim piyasada. Fakat size Grid 2 ve Dirt 2-3'ü önerebilirim.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (31.01.14 00:52:19) 
tarz dışı, death race benzeri olarak blur.


  • bass solo take one  (31.01.14 03:46:34) 
ilk defa bir araba yarışı oyunu parmağımı şişirmişti. NFS MOST WANTED. dostum bağımlılık yapıyor.


  • dirildimde geldim  (31.01.14 05:10:24) 
android ve iphone için, real racing 3


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (31.01.14 07:50:39) 
NFS MW bence NFS serisinin son oyunuydu. Carbon falan berbat. Bundan da bi tık daha iyisi NFS 4'tür.


  • roket adam  (31.01.14 08:14:18) 
Yani simdi diyorsunuz ki koca oyun endüstrisi yillar geçti daha iyiyi birak NFS MW kadar bir oyun bile cikaramadi öyle mi? İnsan hayret ediyor valla


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.01.14 11:47:42) 
[]

candy crush masterları bir bakar mısınız

ben bu oyuna başladım öyle otobüste tuvalette falan yani bomboş vakitlerimde oynuyorum fena da değil ama merak ediyorum belli bir bölümden sonra facebook hesabı üzerinden bir şeyler dilenme gibi bir durum söz konusu mu yoksa hiçbir yere bağlanmadan ilerlenebilen bir oyun mu ? facebook hesabım falan yok öyleyse söyleyin hiç devam etmiyim başka bir çerez oyun bulayım.




 
facebook vsye gerek yok. bazi bolumlerde arkadaslarindan yardim istemek gerekiyor ama eger facebooka baglatmazsan 3 gun bekleyip devam edebiliyorsun.


  • beriberi  (30.01.14 15:41:43) 
facebooka sadece can istemek için ihtiyaç duyacaksın malum bölüm geçemedikçe 5 can düşüyor hemen. onun dışında yok bir olayı. bir de bazı bölümleri geçerken bilet gerekiyor 3 kişiden.


  • kirazıseviyorum  (30.01.14 15:44:17 ~ 15:44:41) 
telefonunun internet bağlantısını kesip saatiyle oyna. sonra gece yatmadan önce de düzelt o aradaki zaman gece geçiyor.


  • zazazaraeta  (30.01.14 15:51:24) 
Faceye gerek yok
Canin biterse telefonun saatini ileri alip can kazanabiliyorsun.
Telefonum samsung s3. Benim telefonda oluyor yani
  • durbikonusucaz  (30.01.14 15:51:35) 
face hesbaın yoksa belli bi levelden öteye çıkamıyorsun. facebook hesabını bağlayuacaksın bi şekilde. en az 3 arkadaş sana bi şey gönderecek.


  • vfgerty  (30.01.14 16:52:12) 
hiç devam etmeyin bence. rekabet olmayınca bi numarası yok zaten :P

bejeweled blitz öneririm.
  • supergirl  (30.01.14 16:58:33) 
[]

sevgilisi olup ev arkadaşıyla kalanlar - nasıl oluyor ?

siz veya sevgiliniz rahatsız olmuyor mu ? en basitinden odanıza geçtiniz ve zevkü sefa eyliyorsunuz diyelim başka birinin olması rahatsız etmiyor mu sizi veya başka şeylerde falan ?

bir soru daha sorayım internetten ev arkadaşı bulma işleri nasıl yürüyor, yani ilan veriyorsun sonra biraz konuşuyorsun sonra buluşuyorsun takılıyorsun falan şeklinde mi biraz yardımcı olursanız sevinirim.


 
lan sevgili benim/senin oda benim/senin kime ne deli olmayın sevgilisi olan herkes tek başına mı yaşıycak


  • hope ender  (29.01.14 23:20:43) 
ben oluyorum şahsen.oda benim diye bişey yok aga,oda onun olsa da kızla gürültüsü patırtısı ile beni rahatsız etmeye kimsenin hakkı yok.ha gelir sevişir gider ona tabi bişey diyemem.


  • Leporidae  (29.01.14 23:27:26) 
ben sevişmeyi dinleyen taraf olarak değil de sevişen taraf olanlara soruyorum yalnız bu soruyu, sonuçta pek tanımadığı etmediği adam yani evdeki, insan rahatsız olmaz mı ya ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.01.14 23:29:57) 
Bir erkek olarak, eğer ev arkadaşım yıllardır tanıdığım bir insan değilse kızı getirmekten rahatsızlık duyarım evet. Diğer adam da getirse rahat edemem, evde tanımadığın bir kadın. Bu konularda en iyisi yalnız yaşamak.


  • once  (29.01.14 23:36:52) 
once +1. o yüzden eve çıkamadım ben de 2 yıldır burdan falan birini bulup.


  • tescillimarka  (29.01.14 23:53:24) 
valla sevindim ben gibi aynı dertten muzdarip başkaları da varmış.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.01.14 23:55:21) 
ünide 2 yıl aynı odada yakın arkadaşımla kaldım. her ikimizin de kız arkadaşı geldiğinde diğerimiz salonda ikamet ediyordu. hiçte sorun olmadı. biraz anlayış lazım aga.


  • malibug  (29.01.14 23:57:57) 
ben karma yurtta kaliyorum, 6 kisiyiz yurtta. banyo, wc, mutfak ortak. kiz arkadasimla birbirimize gidip geliyoruz haftada birkac kez, ev arkadaslarimi taniyor. bazen beraber yiyip iciyoruz. diger oturanlarin da cogunun sevgilisi var, sikinti olmadi simdiye kadar.

diger sorunun cevabi yazdigin gibi. ilana cevap yazip odaya bakiyorsun, cok talip varsa hepsini bi günde cagirdiklari da oluyor. orda anlatiyorsun iste kimsin, nesin, ne yaparsin vesaire. sonra karar veriyor evde oturanlar.

ögrencisin sanirim, bence gayet rahat davran ev bakmaya gittiginde. ilani veren oturan degil de ev sahibiyse zaten ögrenci olarak isin zor baya, oluruna birak en güzeli.
  • ben de  (29.01.14 23:59:18 ~ 30.01.14 00:04:33) 
biraz anlayis lazim +1

kiz arkadasin gelmesi problem olmadi simdiye kadar. ne benimkinin ne ev arkadasiminkinin
  • babamasoliimbananickaldirsin  (30.01.14 00:02:37) 
@ben de ev bakmaya gitmiycem ben, ev arkadaşı arıyorum da nasıl bulunur düzgün insan, nerden anlaşılır hiç bilmiyorum bu konuları, birini evine almak zor bir karar ya.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.01.14 00:13:55) 
şöyle izah edeyim, sevgilim yok. ev arkadaşım da yok. ama tam klozetin sağında kalan duvar, orada apartmanın girişi var. ve ben çatııııır çatır s.çyorum. oysa yarım metre yanımdan en az dakikada bir kişi giriyor apartmana.

ne onlar rahatsız ne ben. çünkü arada duvar var. ha evde cıbıl manitayı kovalama fantazisi zor olur. o ayrı.
  • namus ninjası  (30.01.14 00:17:25) 
bunları önceden konuşacaksın.kardeş benim sevgilim gelir rahatsız olur musun diyeceksin.adam kabul etmezse başka birini arayacaksın.


  • Leporidae  (30.01.14 00:17:36) 
şu an kız arkadaşımla yaşıyorum ama önceden öyle bir durum vardı.
şöyle özetleyeyim, sikimde bile olmuyordu. ev arkadaşlarım da eve biriyle geldiğinde sorun olmuyordu. yani aslında, bunun sorun olacağı filan aklıma bile gelmiyordu. hatta güzel sohbet-muhabbetler dönüyordu. bir arkadaşımla kız arkadaşı terli terli sevişmenin üzerine odama geldilerdi. (kafalar da biraz güzeldi.) şeker gibi tipleri vardı ikisinin de. ha böyle yazıyorum, dağınık biri gibi gözükebilirim ama tam aksine çok da düzenliyim. kaldığım evler de hep öyle oluyordu. bu noktada ev arkadaşının kim olduğu çok önemli pek tabii... ayrıca biraz deneyimle birlikte, açılma ve alışma da önemli sanırım. ilk cinsel deneyimimin olduğu dönemlerde seks hakkında konuşmaktan çekinirdim; ancak şu anki arkadaş grubumun hepsinde cinsel yaşamla ilgili sohbetler hep var.

ikincisi ise, yazışıyorsun. (nereden yazıştığına bağlı olarak kişinin profilini filan inceliyorsun. şahsen, serdar ortaç paylaşmışsa, profilinde milyon tane vatan millet fotoğrafı varsa mesajlaşmayı kesiyorsun filan mesela. bunlar ön yargı gibi duruyor ama uzun vadede hayat kurtarıcı ön yargılar. kötü deneyimlerle sabit.) sonra doğrudan eve gidiyorsun. kiralayacağın odayı görüyorsun. evi gördüğün esnada hem sohbet muhabbet ilerliyor, hem evdeki düzeni, yaşayışı anlıyorsun aslında. ona göre yerleşiyorsun. gayet basit bir yöntem.
bu kadar uzun ne yazmışım amk.
  • helios  (30.01.14 00:19:14 ~ 00:19:28) 
iki taraf da rahatsiz oluyor.

2 kiz ayni evde kaliyorlar: dinleyen taraf muzdarip genelde. sikayetci olma tavir alma veya napiyorsunuz siz lan diye uyarmaca vs oluyor. dinleten kisim ise bu baskilardan sikayetci. bir de apartman vs ufak yerse sikinti yaratirlar.

2 erkek kaliyor ise: kiz arkadasini getirene satasiliyor. muhabbet vesaire degisiyor olgun adam gibi biri degilse. kiz arkadasini tartan vs dahi cikabiliyor. genelde b.ku cikartiliyor.

1 erkek bir kiz ayni yerde kaliyorsa: bu durumda zaten direkt sevgili kismi olay cikardigindan misafir kalmaca olmuyor.

yasadiklarim ve gözlemlediklerim bu sekilde. tamamen olgun akli basinda muhabbeti düzgün seviyeli insanlarsa güveniyorsaniz taniyorsaniz hicbiri gerceklesmez. ama genelde insanlar cacik cikiyor. hiyar cikiyor.
  • wiillii  (30.01.14 00:29:36) 
1) siz veya sevgiliniz rahatsız olmuyor mu?

şu anki durumu düşünecek olursak, ben kendi odamda sevişirken rahatsız olurdum evet. istediğin kadar kapat sağı solu, ses gidebilir. gitmese de rahat edemem. sevişemeyik. ev arkadaşlarımın sevişmesinden rahatsız olmam bağırmadıkları sürece, "hmm yan odada seks yapılıyor, hmmm" diyecek değilim, yapsınlar istediklerini bana ne.

2) ev arkadaşı bulma işleri nasıl yürüyor?

herkesin tarzı farklıdır bence ama genel olarak ilan verme, mail veya telefon yoluyla görüşme, sonra da buluşma şeklinde oluyordur herhalde. ben şimdiki ev arkadaşımı duyurudan buldum, şöyle oldu,

* burda ilan verdim
* adam kendisiyle, genel yaşantılarıyla, diğer arkadaşla ilgili özet geçti bilgileri verdi (mail yoluyla)
* kafama yattı, istanbul'da direkt eve gittim, oturup 1-2 saat muhabbet ettik evi odayı falan gördüm
* "tamam o zaman 15'inde geliyom" deyip çıktım
* 15'inde bavullarla geldim zile bastım anahtar attılar yukardan, girdik tanıştık konuştuk.

ev değiştirecek olursam benim ilk tercihim yine duyuru olacak. iyi kötü yazıp eden, huyunu suyunu bildiğim, hiç değilse böbreğimi çalmayacağını bildiğim insanlarla eve çıkma ihtimalim doğal olarak daha yüksek... o yüzden dandik dunduk ne idüğü belirsiz sitelere ilan vermeden önce duyuruya yazıyorum.

yıllardır manyak gibi internette takıldığım, sosyal hayatımı da internette tanıştığım insanlarla sağladığım için artık çoğunlukla milletin yazısından bile anlıyorum çoğu şeyi. bu tip "kardeşlik" ortamları ev arkadaşı aramak için güzel. ben mesela ev arkadaşı ararsam buradaki herhangi bir duyurucu karşısına çıkacak tipin ne olduğunu az çok bilir. hatta açıp duyurularıma bakarsa çook fazla bilir.

amma uzun yazdım allah belamı versin ya gece gece

edit: çok uzun değilmiş ya kafam yavaşladığı için bana öyle gelmiş

(eve çıkacaksan fiberi olan bi' yerde mümkünse az ev arkadaşlı bi yerde çık hacıt, dota oynuycaz)
  • der meister  (30.01.14 00:29:50 ~ 00:32:07) 
benim bi ev arkadaşı odaya iki kızı aynı anda atmıştı. vay amk bile dememiştim lan. ne kadar fesatlık var millette. zaten çok iyi çocuktu, gel beraber ava çıkalım derdi. fukara babasıydı. kullanılmış kaputlarını etrafa bırakırdı. bi olumsuz tarafı oydu ibnenin.


  • namus ninjası  (30.01.14 00:31:21) 
benzer şeyleri ben de yaşadım hocam, aynen dediğin gibi. 6-7 sene öncesiydi işte, lise bitmişti ve artık bende üniversiteli olabilecektim. okulumu şehir dışında okumak istiyordum; antalya’da. şans yüzüme güldü ve akdeniz üniversitesi’ni kazandım. hiç vakit kaybetmeden istanbul’dan antalya’ya geldim.

ancak bir sorun vardı; hiç düşünmeden antalya’ya gelmiştim fakat benim kalacak yerim yoktu. yapacak birşey yok, otobüsten indim artık. bari sahile inip iki bira içeyim dedim.

kendime sakin bir yer bulup güzel deniz manzarası karşısında biramı yudumlarken, 15 – 20 metre ilerde güzel bir kızın tek başına oturduğunu gördüm. yanına oturup hiç birşey söylemeden diğer birayı ona uzattım, o da hiç birşey söylmeden aldı. bir – iki dakika sessizce oturduk ve ben “tanışalım mı” dedim. “olur” dedi; “ben dilara“. ben de “devran, memnun oldum” diye ekledim. “ben de” dedi.

havadan sudan sohbet ettik birkaç saat boyunca. hava kararmaya başladıkça kalacak yerimin olmadığı aklıma geliyordu ve tedirgin oluyordum. sohbet muhabbet derken başıma gelenleri de anlattım. “bir planın var mı peki” dedi. “hayır, sahilde yatarım büyük ihtimal” dedim. “ayy, durum vahim” dedi ince bir sesle. ben de duygusal bir ses tonuyla “keşke, güvenebileceğim insanlar olsaydı” dedim. bir – iki saniye sustu, yavaşça “bana güvenebilirsin mesela” dedi. “güvensem ne olur ki? bu, kalacak yer bulana kadar sahilde yatacağım gerçeğini değiştirmez” dedim. bir sessizlik oldu, biralar yarıya gelene kadar hiç konuşmadık.

havanın rengi iyice kızıla dönmüştü, çok romantik bir ortam vardı. yaklaşık 100 metre ileride bir barda canlı müzik vardı ve bende hafifçe mırıldanarak çalan parçaya eşlik ediyordum. “biliyor musun, benim erkek arkadaşım yok” dedi. ben sormadan böyle birşey söylemesi hoşuma gitmişti, “benim de kız arkadaşım yok” dedim ve “ne kadar çok ortak yönümüz var değil mi” dedim. tebessüm ederek kıkırdadı ve “evet, haklısın” dedi.

biraz daha sohbet edip birbirimizi tanımaya devam ettik, sanırım muhabbet koyulaştıkça bana daha çok ısındı ve güvenmeye başladı, “istersen bir süre bende kalabilirsin” dedi. ben de nedense gurur yapıp, “hayır canım olurmu öyle şey” dedim. “bal gibi olur” dedi. gülümsedim. gülümsedi.

biraların sonu geldiğinde hava çoktan kararmıştı, saatime baktım; 21:43. “istersen kalkalım saat geç oldu sizinkiler sorun yapmasın” dedim. kafasını sağa sola sallayıp, “yok hayır, ailem istanbul’da. ben buraya üniversite dolayısıyla geldim” dedi. nedense içimde bir sevinç oluştu; “neden daha önce söylemedin ki” dedim. “sormadın ki” deyip hafifçe güldü ve ekledi; “hadi kalkalım“.

evi yakınmış, yürüyerek gittik ve bu süre içinde biraz daha sohbet ettik. ev arkadaşının olup olmadığını sordum. “tek kalıyorum” dedi. “ne güzel” dedim. “istersen bir süre değil de, sürekli bende kalabilirsin” dedi. “evet çok iyi olur ama masraflara ortak oluruz” dedim ve güldüm. “evet, tabi ama ben yemek yapmasını bilmem, sen anlar mısın” dedi. “sadece makarna ve hazır çorba” dedim. “olsun seninle ne olsa yerim” dedi. şaşırmıştım, ne diyeceğimi bilemedim, durup birkaç saniye bakıştık. gözlerinin içi gülüyordu, bakışları kalbimin derinliklerini ısıtıyordu. ne yapacağımı bilemedim, istemdışı dudaklarım dudaklarına gitti…

birkaç saniye sonra dudaklarımız ayrıldığında hala ağzımda yarrak tadı vardı. “noluyor lan” dedim. meğer kaşla göz arası ağzıma vermiş travesti pezevenk. “napıyosun lan sen” dedim; “bu yarrak nerden geldi“. sırıttı; “ne bekliyodun ki? neden yalnız olduğumu sanıyorsun? bu kadar güzel bir kızı sahilde yalnız bırakırlar mı” dedi. hiç birşey demedim, nedense ona kızamamıştım. “ev arkadaşı olma teklifin hala geçerli mi” dedim. böyle dedim, çünkü başka seçeneğim yoktu. tüm üniversite boyunca sahilde yatamazdım. “evet, tabi hala aynı evde kalmak istiyorsan” dedi ve beraber eve girdik. eşyalarımı falan yerleştirirken çok yoruldum, zaten saat geç olmuştu. “ben yatıyorum izninle” dedim. “iyi geceler yarın görüşürüz” dedi.

sessizce yatağıma uzandım, ona neden kızamadığımı anlamaya çalışıyordum. güzel gülüşü gözümün önünden gitmiyordu, bir yandanda bi travestinin nasıl bu kadar güzel olabileceğine şaşırıyordum.

saat ilerliyordu fakat uykum gelmiyordu. onu düşünmeye devam ediyordum, içimdeki hisse anlam veremiyordum. aman tanrım! galiba ona aşık olmuştum. “hayır olamaz” dedim neredeyse bağırarak. “birşey mi oldu” diye seslendi diğer odadan. “yok hayır, sana iyi geceler” dedim.

bu düşünceyi kafamdan atmaya çalışarak kendimi müziğin yatıştırıcı etkisine bıraktım. gözkapaklarım ağırlaşıyordu, içime huzur doluyor ve duyularım kayboluyordu. ve sonunda uyuyup kaldım.

sabah uyandığımda gece yattığımdan çok daha üşüdüğümü fark ettim. üzerimde battaniye yoktu, yüzüstü yatmıştım ve boynum tutulmuştu. doğrulayım derken, bir serinlik hisettim. kıçımda bir ıslaklık vardı. elimi attığımda”lanet olsun” dedim. orospu çocuğu beni sikmiş!

derken, elinde keyif sigarasıyla kapıdan içeri girdi; “ne oldu gülüm? ava giderken avlanmak nasıl bir duygu” dedi. gözlerim doldu. 19 sene koruduğum kolladığım götümü, anasını siktiğimin bir travestisi sikmişti. ne yapacağımı bilemedim. sırt çantamdaki 14'lü tabancayı alıp götüme sokup patlatarak intihar ettim.
  • hulki bey  (30.01.14 03:32:40) 
gurur duyarım. istediği gibi sevişebilirler.
sabah kahvaltıyı hazırlasınlar ama... en fazla çay koyarım!

sevişmekten ne korkuyoruz valla, her anlamda cinsel konularda tabularımızı yıkamıyoruz! yenge ulan o! eskiden ataerkil evlerimizde geniş aile yaşarmışız ya, o rahatlık ne zaman gitti amk!
  • cliquot  (30.01.14 10:32:54) 
@ hulki bey
amk sonuna kadar okudum lan ben bunu
araya troyu sokmasaydın ne guzel senaryoydu be
  • john  (30.01.14 10:44:51) 
@hulki sadece "ben dilara"ya kadarını ve bi de son paragrafını okudum. güzel hikaye birader. sonu çok vurucu.


  • namus ninjası  (30.01.14 10:58:54) 
insanlar o kadar sikko ki kimin ne olduğu, ne yapacağı hiç belli olmuyor.

bu biraz benim yaşadıklarımla alakalı olabilir fakat gayet sağlam zeminlere oturttuğum bi doğru bu, sokakta saatin kaç olduğunu soran adam bile bir şey koparmanın peşinde, insan ırkı kesinlikle güvenilemez bir yapıda.

kaldı ki ben böyle bir ortamda sevgilimin uyuduğu odanın bitişiğinde bir 'tehdit unsuru'nun uyumasına izin vereceğim.

istisnalar yok mu var, tertemiz insanlar da var, lakin tek gecelik ilişki peşinde koşmuş/koşan, bakışlarında garip bir çakallık sezebileceğim(ki ben bunu çok rahat algılayabilirim), laflarının altında küçücük bile olsa, şaka yollu bile olsa bir ima sezdiğim insanı evimde bulundurmam, gece 3de donuyla kapının önüne koyarım.

hepsini geçtim internetten, daha önce hiç tanımadığım ve ölçemediğim bir insanı kaldırıp evime yerleştireceğim.

ben bunu tek başıma yaşasam bile yapmam, hep bi gözüm açık uyumama sebep olacak bi hareket bu.

öte yandan tanıdığın güvendiğin insan olsa bile yine hiç belli olmaz, geri dönüşü olmayan şeylere sebep olabilir.

tabii bunların hepsi benim abartılı, çarpık doğrularım sonucu ortaya çıkan şeyler, bi adam çıkar burda 'biz gayet yaşıyoruz bi sorun da yok' der bi cevap veremem yani.

yapabilen insanlar neye güveniyor, nasıl içleri rahat ediyor hayatım boyunca da anlayamayacağım, türkiye lan burası?
  • Mackinaw  (30.01.14 11:36:11 ~ 11:39:22) 
merak ettim şimdi. diyelim ki ev arkadaşınız lgbt. bilmiyordunuz. belki o da bilmiyordu. belki de öyleydi. ev arkadaşı kabul edermiydiniz?
diyelim ki kabul ettiniz.
odasında partneriyle hunharca şevişmesi sizi rahatsız eder miydi? hardcore ya da gangbang ve benzeri faaliyetlerine izin verir miydiniz? ya da siz sevişseniz hetero ev arkadaşınız ne derdi?
merak ettim!!!
  • cliquot  (30.01.14 13:39:15) 
@cliquot etmezdi.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.01.14 13:44:56) 
[]

kızartma tenceresi kullanan var mı ?

önceleri fritöz almayı düşünüyordum ama pek de kızartma yapan biri değilim gün aşırı bira içerim onun yanına patates kızartırım işte ama tavada da zor oluyor o yüzden şöyle bir ürün almayı düşünüyorum nasıl bu tarz şeyler kullanışlı mı ?

urun.gittigidiyor.com


 
o telin temizliği zor...
seramik tencere ve kevgir ikilisi ile halledersin...

edit: arkadaşlar o delikli kaşığın adı KEVGİR'dir.
  • livaneli kadir  (29.01.14 22:13:29 ~ 22:44:36) 
ben de telli aldım, sonra teli attım, delikli kaşıkla almak daha kolay, arada bir de tencereyi iyice yağdan arındırırsınız. fritöz temizlemekten çok daha pratik.


  • elbar  (29.01.14 22:20:24) 
ben kendi kizartma tenceremi kendim yaptim.

evdeki fritoz masallah bi seferde 5 litrelik yag kullaniyordu. normal bi tencereyi kizartma isine tahsis ettim. her seferinde ayri tencere tava kullaninca hepsinin kenarlari yaniyor ve onlari temizlemek mesele oluyor. fritozun sepeti de o tencereye tam denk geldi. her kizartma yaptigimda sepeti bulasik makinasina atip yikiyorum. yagi degistirecegim zaman da tencereyi ayni sekilde bulasik makinasinda yikiyorum.

bu arada kizartma yaptiginiz vs yaglari lavaboya dokmeyin lutfen, 1 litre yag bile 1 milyon litre suyu kullanilamaz hale getirir. ustelik hem sizin lavabo giderlerinizi hem de kanalizasyon sebekesini tikar zamanla.
www.cevremuhendisleri.net

bu da bugunku sosyal sorumluluk projem olsun.
  • nicki martin  (29.01.14 22:42:35) 
Fırında yapsanıza bea.


  • jadle  (29.01.14 23:46:33) 
fırınla kızartma aynı olur mu bea, kaçak elektrik kullansam tabii ki fırında yapardım ayrıca.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.01.14 00:00:14) 
[]

en sevdiğiniz vampir temalı filmler?

benimki interview with the vampire, hellsing serisini de baya severim sizinkiler neler ?




 
Bu türü fazla sevmem ama İsveç yapımı değişik bi film vardı, Türkçe ye Gir Kanıma diye çevrilmişti. O filmi sevmiştim, klasik vampir filmlerinden farklı bir atmosferi vardı.


  • living on the edge  (27.01.14 00:27:53) 
yazdıklarına ek olarak bram stoker's dracula, blade serisi ve daybreakers. kate beckinsale ve michael sheen için de underworld serisinin ilk 3 filmi.


  • ontheroad  (27.01.14 00:30:13) 
İnterview with the vampire +1

Jim Jarmusch un yeni bir filmi geliyo; "Only Lovers Left Alive" di ismi galiba. O da bu turde bi filmmis. Merakla bekliyorum, acayip sevecekmisim gibi bi his var icimde.
  • damdanakan  (27.01.14 00:46:50) 
30 days of night çok iyiydi en son.


  • olkol  (27.01.14 07:29:33) 
blade. full aksiyon olmasına rağmen blade'te işlenen vampir olayına oldum olası hastayım/hayranım.


  • brotha b  (27.01.14 07:30:12) 
van helsing ve underworld serisi.

bir de vampires, bu bayağı eski ama.
  • sizofren hayaller  (27.01.14 07:36:02 ~ 07:36:33) 
living on the edge isimli arkadaş let the right one in'den bahsediyor sanıyorum ki bu film de benim bu alanda en favorim.


  • dessy  (27.01.14 07:45:33) 
Blade+1 Özellikle ilk filmin, ilk 15 dakikası apayrı güzeldir. Vide oclip gibidir.

John Carpenter'ın Vampirler'i iyiydir.

ve, tabi ki, "From Dusk Till Dawn" unutulmamalı, sürprizli bir filmdir.
  • old possum  (27.01.14 09:32:24) 
Only Lovers Left Alive + 1
Byzantium

  • immortal  (27.01.14 10:42:02) 
twilight tabi ki :)


  • thehunterofthenight  (27.01.14 14:31:16) 
[]

chrome çökme sorunu vs. firefox vs. waterfox

chrome'dan gayet memnundum hızlıydı falan ama sürekli çökmeye başlamıştı son zamanlarda ben de hazır formatlamışken pc'yi waterfox kurdum iyi mi yaptım yoksa firefox veya başka bir şey mi önerirsiniz hangisi daha iyi ?

şimdiye kadar tecrübe ettiğim kadarıyla chrome çok daha hızlıydı.


 
opera iyidir.


  • gizli  (26.01.14 18:51:51) 
yandex.browser kurdum aynı dertten dolayı, şimdilik aramız iyi.


  • doxanikee  (26.01.14 18:55:46) 
[]

vodafone faturalı hat kullananlar bir bakabilir mi ?

vodafone faturasız kullanıyorum ancak faturalı çok daha avantajlı bu yüzden faturalıya geçmeyi düşünsem de beni acayip korkutan bir şey var. efendim bu ay ekstra beş lira yansıttık şunu şunu yapmışsınız, geçen aydan borcunuz kalmış ayıp ettiniz faizi ile 10 lira arttı faturanız gibi saçma sapan olaylara maruz kalmak. siz böyle şeyler yaşıyor musunuz yoksa 20 liralık paket kullanıyorsanız her zaman tam 20 lira ödeyip sorunsuzca kullanıyor musunuz ?




 
evde 3 kişi kullanıyor yaklaşık 4 senedir, şimdiye kadar hatalı faturaya rastlamadık, bir kez abim internet kotasını aşmıştı ve fazla gelmişti bunun dışında hiç fazla alınmadı.

internette ve size söylenen fiyatlara 1,5 lira telsiz kullanım ücreti dahil olmaz, 1,5 lira fazlalık hata değildir.

bunun yanında unutmamalısınız ki 5-10 mb bişi olmaz deyip internete aşım ücretlerini kontrol etmeden, ek paket almadan internete girmeyin.
  • atom karincanin torunu  (24.01.14 23:52:20) 
Kullanamıyorum, hep 3-5 fazla geliyor. Kimsenin de bir bilgisi olmuyor genelde.


  • blues buzz  (25.01.14 00:03:09) 
evrenos naptın ya, yere soktun koskoca firmayı


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.01.14 00:53:18) 
[]

iki tane yemekli soru

1. daha önce yedim ama küçüktüm baya şimdi hatırlamıyorum bile dolayısıyla bir daha denemek istiyorum bunu ancak bugün ankamall migrosa gittim acayip pahalıydı şu linktekinin fiyatı uygun gramajına göre bunu nereden bulabilirim ankara'da, benzeri ürün de olur domuz yiyecez altı üstü o kadar para verilir mi...

www.gurmenet.com

2. banvit kokoreç çıkarmış ya yeni gördüm nasıl hiç alıp deneyen oldu mu yapmayı valla canım çekti şöyle alsam ucuz ucuz bir sürü yapsam ekmeemi göme göme yesem.

 
www.porkynet.com girersen uygun fiyatlı bulabilirsin. Eve kargo ile gönderim yapıyorlar.


  • erty_ksk  (23.01.14 11:50:13) 
peki gelene kadar bozulmaz mı ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (23.01.14 12:55:59) 
[]

üniversite bahar dönemi - tamam mı devam mı ?

şimdi sizi sıkmadan yazabildiğim kadar kısa yazmaya çalışıcam.

hazırlıktayım ve yarı dönemde proficiency sınavını verip hazırlığı bitirebilirim.

aklıma takılan birkaç şey var.

1. bahar dönemi için kaydımı dondurursam aldığım kredi sadece o dönem için kesiliyor di mi ?

2. irregular student olmak nasıl bir olay olayım mı ?

bu soruyu cevaplarken aklıma takılan şeylerin şunlar olduğunu da bilirseniz daha iyi olur; şimdi hazırlık lise ortamı gibi bir şey bölüme geçtiğimde millet baştan başlamış sistemi çözmüş olacak biraz ben ise pat diye giden bir şey bilmeyen insan olacağım, büyük ihtimalle çoğu dersi de alamıycam anca bahar dönemi ilk kez açılan dersleri alabilicem ki sanırım bu da baya bir az ders yapıyor(bölümüm uluslararası ticaret)

3. irregular student olmanın avantajları ve dezavantajları neler ?

4. diyelim ki kaydımı dondurdum, ki bu benim en çok yapmayı düşündüğüm şey vaktimi nasıl değerlendirebilirim ikinci bir dil öğrenmenin en makul yolu nedir benim için. kursa gitmek mantıklıdır ancak makul fiyatlarda olması da hayati benim için kredi de gelmeyeceğinden mütevellit.

5. bir de hiç atraksyona girmeyip paşa paşa okula gidip gelmek var ama son bir aydır falan okula kendimi sürükleyerek gidiyorum dersler acayip sıkıcı çünkü gerçekten dişe dokunur sabah uyanıp oraya gittiğime değecek bir şey öğrenmiyorum. 80 saat devamsızlık süremiz var ve ben 60 yaptım. gerçi devamsızlık sadece bir miktar not kırılmasına sebep oluyor sınavlarım gayet iyi olduğu için sorun yaratmaz diye düşünüyorum ama insan yine de bir çekiniyor etrafta benim arkadaş 9999 saat devamsızlık yaptı yine geçti diye dolanan arkadaşlar var. bilemiyorum kafam karışık siz napardınız ?

kısa yazıcam dedim ama azıcık bir vaktim kaldı karar vermek için ve kafamdaki her şeyi dökmek zorunda hissettim kendimi şimdiden zahmet edip okuyan arkadaşlara teşekkür ederim.

 
dil öğrendim bitti denilecek bir şey değil.
hangi seviyede olursan ol öğrenilecek bir sürü şey vardır.

evet eline okul kitabını alıp alıştırmalarda hoplayıp zıplayınca sıkıcı olur.
neden o kitaba bağlı kaldın ki?
hocalarınla konuş. böyleyken böyle yaşam enerjimi aldınız uleen de (zira fakülteye geçince bunu demek kasar, hazırlık okulunda kantinde çay içerken söyle bunu) napıym ben, bana bir dizi neyim verin ya da kitap verin okuyayım ben bir şey yapayım de.
hoca zaten seni bilir durumunu bilir uygun bir yol çizer.

irregular olmak zulümdür.
bütün sınıf, anfi kaynaşmış koklaşmaya başlamışken sen sonradan gelen olursun.
kendini yalnız hisseder kaynaşamazsın. onu da geç zaten bağlı dersleri alamayacaksındır. aldığın 1. sınıfta türkçe, bilgisayar, inkılap, hukuk başlangıcı gibi bir şeyler olur ki "ulan ne geldim ben buraya kurtuluş savaşı cepheler çalışıyorum napıyorum ben" dersin.

ikinci dil bir dönemde öğrenilir mi yaa, bi gerçekçi ol.

kredi işini bilmiyorum. ama tahminen evet o dönem için kesilir diyorum.

atraksiyona girme. paşa paşa git.
olum benim bi arkadaşım geçen yıl 9999 saat gelmemiş geçmiş yeea diyenlere de çok inanma. inan ama çok inanma. aslında inan ... çözemedim yavrum ben bu işi. hep derler o 9999 saat derse gelmeyen ama geçen herifi ama ben görmedim, beni hep bırakırlardı %30 devamsızlık yapınca.
  • cecilia  (22.01.14 20:43:10) 
bu yüzden iki ayrı üniversiteden çok muzdarip olan biri olarak söylüyorum ki sakın irregular student olma.pat diye dönemin ortasında derse giriyorsun ve ilk dönem derslerin devamı oluyor çoğu.hiçbir şey anlamıyorsun veremiyorsun.ortama uyum hadi en son bakacağın şey olsun.resmen üniversiteye 1-0 yenilmiş başlıyorsun.benim şimdiki aklım olsa ne dondururdum ne başlardım ikinci dönemden.paşa paşa hazırlığa devam ederdim.kaldı ki en hızlı geçen zaman hazırlık zamanları.kulüplere falan üye ol derslerde sıkılacaksın biliyorum ama inan bana diğer seçeneklerden çok daha iyi.


  • bi sigara bi bacardi  (22.01.14 20:45:29) 
okulumuz ve hocalarımız o kadar afedersin yavşak ki öğrenciye en ufak bir söz hakkı bırakmıyorlar. hele zaten hoca bana takmış durumda bütün ders boyunca sınıf ana sınıfı şeklindeyken, enseye tokat göte parmak şeklinde takılan angutlarla dolu bir sınıfta sessiz sakin oturan bir an önce bitse de gitsek diye bekleyen biriyken en ufak dediğim bir şey üzerine hep ukalasın tavrı takınıyor, hayır 50 dk'lık dersin en az yarısında sessiz olun diyen benim sanki.

yani hocaya gidip de dizi mizi istemem hiçbir şey istemem ben bu hocamdan ama ben kendimi evde falan bir şekilde geliştirebilirim.

benim de en büyük endişem yalnız kurt gibi kalıp tek başıma ders kovalamak koca yarın dönem.

yarım dönemde ikinci bir dili çözmek gibi bir isteğim yok bir temel atayım bir şeyler öğreniyim bir giriş yapayım derdindeyim.

@bi sigara bi bacardi yok valla geçmiyor hocam ya günlük 4 ders sadece ama lanet ediyorum her dakikasına. çünkü sıkılıyorum her dakika on dakika gibi geliyor.

ben de devam etmek istiyorum ama bir yandan da 5 günün iki günü okula gitmeyeyim istiyorum. tabii içine sıçtığımın okulunda kimseden düzgün bilgi alınamıyor ki. danışman hocama gidiyorum böyleyken böyle diyorum "yaa niye devamsızlık yapasın kii, yapmazsın yapmazsın, yok yok bi şey olmaz, geç yaa niye geçmiyosun kii" şeklinde cevaplar alıyorum.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (22.01.14 20:48:59 ~ 20:52:28) 
hazırlıkta olduğuna göre liseden yeni kopup gelmiş olduğunu tahmin ediyorum (tabi geç yaşta üniversiteye başlayanlardan değilsen) Hazırlık dediğin gibi lise gibi ortamdır, hazırlıktan "ay biz orada çok mutluyduk" diye gelen öğrenci olmaz normalde. esas olay 1. sınıfa başladığında şekillenir ki orada bile bir bezginlik yaşarsın üniversite ortak dersleri alıyor olmaktan dolayı. irregular olmak evet biraz sinir bozucudur. dediğin gibi herkes ayrı bir kaynaşmış olur falan da o alaşımlar da bozulur hep zaman içerisinde, bu biraz o dönemdeki öğrencilerin nasıl denk geldiğiyle alakalı (bazı dönemlerin öğrencisi çok birbirinden kopuktur bazısı çok iyi anlaşır bilinmez), sonuçta artık ortaokulda lisede değilsin, az özgüvenle ortam yaparsın. ama dersen ki ben şimdiki arkadaşlarımı pek sevdim onları bekleyeyim ama gerçi öyle bir hava da sezilmiyor yazdıklarında. Ders konusunda biraz sıkıntıdır esas irregular, hep alttan dersin varmış hissi yakanı bırakmayabilir okul hayatın boyunca, iyi bir danışmanın olursa belki bir iki dönemde temizlersin dersleri ama hep ekstra çaba sarf etmen anlamına gelecektir bu da. yani işin arkadaş kısmındansa ders sıkıntısı kısmı önemlidir bu konuda, bunda da danışmanına ya da bölümdeki hocalara sorup bilgi alabilirsin diye düşünüyorum, yani irregularlıkta ne kadar zorlanırım, fazladan ders alıp toparlayabilme ihtimalim olur mu diye, genel olarak çok sevimli değildir ama bu irregularlık durumu.

hazırlıktan bir şekilde kurtul, bu "lisede miyim lan ben" duygusundan da daha hızlı kurtarır insanı. üniversite günümüz şartlarında istekle gelmen gereken bir şey olmaktan çıkıp herkesin tamamlaması gereken (zorunlu olmadığı halde) zorunlu eğitim kapsamına girdiği için bu mevzuları çok takarsan daralırsın. uluslararası ticareti isteyerek mi seçtin bilmiyorum ama genelde üniversite okunmuş olmak için okunuyor artık, en kötü birkaç istenebilecek bölüm belirleyip arasından seçim yapmak zorunda kalıyor öğrenci. o yüzden burada önemli olanın işin bu angaryalar (derse gittim geldim baydım patlıycam öf) tarafı değil üniversite sırasında kendini tanıma ve buna bağlı olarak geliştirme olabileceğini bir düşün derim. çok alakasız toplumsal ve ailevi yapılardan gelen, bize söylenenleri yapmaya, tırnak içerisinde doğru olmaya çalışan insanlarız. üniversitede geçireceğin 4-5 yıl ise aslında sahip olduğun temiz bir zamandır. farklı farklı bi ton insan tanıyabilirsin, insanların hayatlarını nasıl yaşadıklarını öğrenirsin, üniversiteye gidip gelmek ders alıp vermekten fazlası olabilir ama bunu senin sağlaman gerekir. derslerden bir şekilde geçersin, kimler ne derslerden geçiyor, dondurmak istiyorsan dondur, irregular olmayı istememek geçerli bir dondurma bahanesidir her zaman. (bu arada toplamda kaç kez okulu dondurma hakkın olduğunu da öğrenmeni tavsiye ederim, genelde sadece 2 hakkın olabiliyor.) dondurduğun dönemde de okulunun kulüplerine bir bak, hangi okul bilmiyorum ama işe yarar bişeyler çıkabilir her zaman. istiyorsan git dil öğren, bir dilde bir kur eğitim alırsın, hızlandırılmış alırsan iyi bir çalışmayla iki kur da geçebilirsin belli olmaz. eğitimi veren yere göre de değişir. onun dışında hayatta yapılabilecek çok şey var, biraz araştırabilirsin bakabilirsin insanlar neler yapıyorlar boş zamanlarında diye, girişken olmakla da alakalıdır tabi bu biraz da kişilik mevzusu yani..

hoca bana taktı gibi konulara hiç girme, evet okul hayatın oyunca takan hoca ile karılaşabilirsin ama ilk taktığı öğrenci sen değilsindir son taktığı da olmayacaksındır, bazen iyiliğin için de takabilirler bu arada. belki derste fazla sıkıntılı durduğun için bile sana takılıyor olabilir, dışarıdan nasıl gözüktüğün belli olmaz.

neyse böyleyken böyle.
  • nimberjack  (22.01.14 23:16:27) 
[]

üni. bahar dönemi - irregular student - bir akıl verin

şimdi sizi sıkmadan yazabildiğim kadar kısa yazmaya çalışıcam.

hazırlıktayım ve yarı dönemde proficiency sınavını verip hazırlığı bitirebilirim.

aklıma takılan birkaç şey var.

1. bahar dönemi için kaydımı dondurursam aldığım kredi sadece o dönem için kesiliyor di mi ?

2. irregular student olmak nasıl bir olay olayım mı ?

bu soruyu cevaplarken aklıma takılan şeylerin şunlar olduğunu da bilirseniz daha iyi olur; şimdi hazırlık lise ortamı gibi bir şey bölüme geçtiğimde millet baştan başlamış sistemi çözmüş olacak biraz ben ise pat diye giden bir şey bilmeyen insan olacağım, büyük ihtimalle çoğu dersi de alamıycam anca bahar dönemi ilk kez açılan dersleri alabilicem ki sanırım bu da baya bir az ders yapıyor(bölümüm uluslararası ticaret)

3. irregular student olmanın avantajları ve dezavantajları neler ?

4. diyelim ki kaydımı dondurdum, ki bu benim en çok yapmayı düşündüğüm şey vaktimi nasıl değerlendirebilirim ikinci bir dil öğrenmenin en makul yolu nedir benim için. kursa gitmek mantıklıdır ancak makul fiyatlarda olması da hayati benim için kredi de gelmeyeceğinden mütevellit.

5. bir de hiç atraksyona girmeyip paşa paşa okula gidip gelmek var ama son bir aydır falan okula kendimi sürükleyerek gidiyorum dersler acayip sıkıcı çünkü gerçekten dişe dokunur sabah uyanıp oraya gittiğime değecek bir şey öğrenmiyorum. 80 saat devamsızlık süremiz var ve ben 60 yaptım. gerçi devamsızlık sadece bir miktar not kırılmasına sebep oluyor sınavlarım gayet iyi olduğu için sorun yaratmaz diye düşünüyorum ama insan yine de bir çekiniyor etrafta benim arkadaş 9999 saat devamsızlık yaptı yine geçti diye dolanan arkadaşlar var. bilemiyorum kafam karışık siz napardınız ?

kısa yazıcam dedim ama azıcık bir vaktim kaldı karar vermek için ve kafamdaki her şeyi dökmek zorunda hissettim kendimi şimdiden zahmet edip okuyan arkadaşlara teşekkür ederim.

 
git paşa paşa dersine. 2 tane ders bile geçsen kardır. mümkünse hafif ve geçebileceğine kesin inandığın dersleri al. bi farkı yok irregular olmanın.


  • tescillimarka  (21.01.14 21:16:17) 
azıcık daha bilgi verebilsen çok iyi olur valla, bölümde belirli sınıflar yok mu yoksa herkes dersi olan sınıfa mı gidiyor eğer herkesin sınıfı belliyse ki bizde öyle olabilir çünkü baya az insan var benim bölümde benim teker teker ders kovalamam gerekecek zor olmaz mı ? tabii bildiklerim tamamen veya kısmen yanlış da olabilir ama bilgiye ihtiyacım var.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.01.14 21:46:23) 
okul önemli. nasıl bir ders yükleme sistemi olduğu.

1) alabildiğin dersleri alman. mesela ilk dönem açılan derslerin devamı olan değil de 2. dönem ilk kez açılacak.

2) her bölümde vardır bölüm dışı dersler ve bunlar genelde her dönem açılır. türkçe, atatürk inklapları, ingilizce, cart curt gibi. bu tarz bölüm dışı dersleri alarak temizleyebilirsin. üstlerden de alabilme imkanı var.

3) seçmeli derslere yönelmek. yine okul önemli. mesela bazı okullarda her öğrencinin alabildiği seçmeli dersler var. başka bölümlerin zorunlu dersleri. örneğin iktisata giriş. gibi. tabi hangi ders diğer bölümlerce seçmeli alınabiliyor bunu okuldan öğrenebilirsin anca. bölümüne fayda sağlayacağını düşündüğün veya ilgi alanına giren bir seçmeli dersi almak. böylecce belki okul hayatı boyunca yakalayamayacağın bir fırsatı yakalarsın. örn. sinema'ya ilgi duyuyorsun, okulda da radyo tv sinema veya iletişim tasarım gibi bölümler var. buraların sinemaya giriş tarzı dersleri seçmeliyse bunları alabilirsin.
  • antonin artaud  (22.01.14 01:26:49) 
[]

nasıl bir şey bu depresyon ?

hiç girmedim sanırım buna, duyuruda sürekli görüyorum herkesi depresyon problemi var gibi. insanlar mı abartıyor bu durumu, kendilerini depresyonda hissetmek istedikleri için mi hissediyorlar çoğu ?

gerçekten depresyonda olan insanlar nasıl oluyor nasıl hissediyorlar ?


 
mercimek çorbasını limonsuz içmek ya da kokoreçi kekiksiz yemek gibi bişey...


  • livaneli kadir  (20.01.14 21:40:50) 
çok kötü, komedi filminde bile ağlıyorsun. durup dururken ağlarsın. sinirli, tahammülsüz olursun.


  • rock n roll  (20.01.14 21:41:16) 
depresyon bir ruh hali aslında. depresyona herkes girebilir. genelde üzücü durumlarda.

bir de klinik depresyon var. bu psikolojik bir durumun semptomu olabilir.
  • ermanen  (20.01.14 21:46:36) 
ben de öyle düşünüyorum divit. yani çoğu insan bence girmek istedikleri için giriyorlar. tabii ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum çoğundakinin. biraz şımarıklık belki.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.01.14 21:51:06) 
yalnızlık, başarısızlık korkusu, stres, karamsarlık git gide kalıcı bir duruma geçiyor. masai mara'da manda bokuna saplanmışsın gibi, şimdi çıksam buradan, kurtulsam, çakallara, aslanlara yem olurum diyorsun. görünür gelecekte umut yok.


  • [silinmiş]  (20.01.14 21:51:37) 
Doğum kontrol hapı kullandığım bir dönem hapın etkisi ile çıldırdıydım bir 5-6 ay küsur. Galiba o hal oluyor. Her halta ağlıyordum; metro yavaş gidiyor diye, giysinin üstüne su döküldü diye, yemekte sevmediğim bir yemek çıktı diye, yemekte sevdiğim bir yemek çıktı diye, reklamdaki çift ayrıldı ve bir de üstüne başka birileri ile mutlular diye (on saniye önce hiç bilmediğim hayali bir çiftin ayrılması ve üstelik de hayatlarının normale dönmesi bana çok koymuştu. "Anılara saygıları yok bunların. Nasıl unutursunuz kırmızı şemsiye altında yağmurda yürüyüşünüzü" diye hönkürdüğümü hatırlıyorum).

Çok dandik bir şeydi, bir daha çok değerli biri ölmedikçe girmeyi düşünmüyorum. Denemek isterseniz doğum kontrol hapı süper kafa yapıyor, tavsiye ederim.
  • aychovsky  (20.01.14 21:55:06) 
Kafanin icinde 3 5 tane sen surekli bir seyler konusuyor, ulan bi susun diyemiyorsun bile
Hepsi de gamli baykus

Girmek istemekle girilen bir sey degil, ona biz trip diyoz. Tribe girmis la bu

Cikmak istemekle de cikilan bise degil, genelde bir sey elinden tutar cikarsin. Bu biri ya da bir durum da olabilir

Bosver orda kal. Ogrenme
  • cecilia  (20.01.14 22:18:31) 
normalde sana ne zevk veriyorsa , o artık zevk vermiyor.
ders notlarımdan ekledim bilimsel olsun .i.hizliresim.com

  • hmm  (20.01.14 22:22:36) 
Basina gelene kadar anlayamiyor insan. Ne var canim bu kadar dusunecek kafaya takacak diyorsun olumlu dunya keyif al diyosun.

Sonra basina bir bok geliyor. Atiyorum sevgilin terk ediyor ailenden biri ölüyor isten atiyorlar sinifta kaliyorsun hic ummadigin bir hastaliga yakalaniyorsun dolandiriliyorsun vs vs. bazen hepsi birden oluyor bazen birkaci.

Neyse iste bir gun birsey oluyor ve depresyon demek ki boyle birseymis diyorsun. Surekli yatmak uyumak istiyorsun. Canin birsey yemek istemiyor. Cok severek yaptigin seyler bile cezbetmiyor. Usengec oluyorsun. Film izlemek bile zor geliyor.

Umarim yasamazsin bu ruh halini. Umarim depresyon kafanda hep soru isareti olarak kalir.

Inan bir zamanlar benim de oyleydi ama su an depresyonun ne kadar boktan bir sey oldugunu yasayarak ogreniyorum.
  • halitkin  (21.01.14 01:58:35) 
canlı canlı mezara soksalar seni önce biraz tırmalasan açmaya çalışsan çıkmaya çalışsan ama enerji harcadıkça oksijenin kalmasa tükensen ve bir an önce ölmeyi beklesen hiçbir şey yapmadan.işte buna benzer bi durum.


  • bi sigara bi bacardi  (21.01.14 02:39:40) 
[]

evinde pamuk şeker makinası olan veya bilgisi olan var mı ?

bunun ev tipi olan makinalarından almak istiyorum kız arkadaşımla hastasıyız çünkü ve hiçbir yerde tazesi bulunmuyor. evinde kullanan var mı veya bilen nasıldır ev tipi olanlar işe yararlar mı yani ?




 
nası ilginç bi çiftmişiniz.
evine pamuk şeker makinası alanı görmedim. görürseniz göstertin de görek.

  • cecilia  (19.01.14 17:23:56) 
www.sehirfirsati.com

böyle bir ürün var ama ne kadar iş görür bilemem
  • sadun.net  (19.01.14 17:28:51) 
Eğlenceli bir çiftsiniz, ne güzel. :) Çok da iyi bir fikir, parkta pamuk şekerci kovalayacak kadar seviyorsanız neden olmasın :))

www.indirdik.com

Şöyle bir şey var ama ne kadar sizin isteğinize uygun, ona da siz karar verirsiniz artık.
  • istinyede bekle  (19.01.14 17:29:10) 
Yegenım için almıştık bz sanırım tschiboydu. Ama cok uzun sürüyor ıkı gıdım pamuk yapmak, hıcbır tat alamıyosunuz, boşuna para vermeyin derin


  • fistikliemenems  (19.01.14 17:30:22) 
bu az yapma olayı neye göre değişiyor yani internette 3-4 farklı ürün buldum sadece. elden alabileceğim neresi olabilir bu ürünü ankara'da fikri olan var mı ?

en uygun fiyata şunu buldum en geniş olan da bu sanırım zaten.

urun.gittigidiyor.com

bir de bir şey daha sorayım bu alet bildiğimiz toz şeker ile de yapıyor di mi ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (19.01.14 18:03:08 ~ 18:11:30) 
farkli bir noktadan aydinlatmayi deneyeyim.

bende 3 katli ev tipi güzel bir cikolata selalaesi vardi. bir gün heves ettim iste. sonrasinda bir sürü milka alpenmilk alip marine edip kattim. iyi hostu ama o kadar yogundu ki damlayana kadar donuyordu sonra tek tek kaziyip temizleyip cikolataya krema katip civik bir ganaj elde etmeyi denedim. ancak sicakliktan dolayi da süt kesildi. gene de yedim ama selale degil hüsrandi resmen. sonra kuvertür aldim onu birebir tarife uydurdum, sonuc? hayvan gibi yag var disarda yediklerinizde. baska türlü de akmiyor zaten. bir de cikolata gibi degil o selalerdeki. resmen parliyor. ne kadar yag kondugunu ögrendim ögreneli ne evde denedim bir daha ne de disarda yiyebildim.

bir arkadasimda sanayi tipi (ehe ehe) patlamis misir yapma aleti (?) vardi. onda da yag cok mühimmis. biz denedigimizde tatsiz tutsuz oluyordu. ama özel yagi varmis kanola miydi her ne haltsa. tadi veren oymus o hafif tatli tadi. sonra e iyi madem dedi o da vazgecti.

son olarak ufacik bir pamuk seker makinasi olan arkadas vardi ama onda da 15 dk cubuk gezdirdikce ancak ve ancak bir lokmalik sey cikiyordu. bir de uygun sekeri iri olacakmis. ufaklar tam erimeden kacabiliyormus icerdeki dönen kisimdan öyle olunca da sac sac degil ipe dizili inciler gibi arada tanecikler kaliyormus.

demem odur ki; sanayi tipi alip cogu sarti yerine getirmeyecekseniz bosverin. ha yok yapicam illa derseniz profesyonel seylere bakin. mutfakta adam gibi (dondurma, pamuk seker, misir(kismen yapilabilse de), macun (bu olyuor da cok zahmetli olabiliyor. sekerleniyor sonradan) yapilamiyor bence.
  • wiillii  (19.01.14 18:29:32) 
tefalin vardı böyle bir makinesi şimdi var mı bilmiyorum.


  • volkanaydin152  (19.01.14 18:46:47) 
Buradan alabilirsiniz...

www.bulabilirim.com
  • white35  (23.11.14 10:03:43) 
Benim evimde var :/ neden böyle büyük bi tepki verdiniz ki:/

Seriye başlayınca güzel olabiliyor. Ama bir iki tane yapmak için hiç almayın. Bi de sırf şeker yani kullandıkça zarar :)

Bi de gerçek pamuk şekerci amcanın yaptığı gibi süper ve kabarık olmuyor.

Bırakalım pamuk şeker, bulduğumuzda hep çok sevindiğimiz bir lüks olarak kalsın :)
  • pandispanya  (23.11.14 10:19:14) 
[]

bleach(anime) fanları bir bakar mısınız ?

ben bunu izlemeye başladım, çok da sevdim ancak yeni sezonda değişik güçleri olan bir grupla karşı karşıya kaldılar(büyük büyük adamlardı öyle küçük bi kızın bunlarla dalga geçtiği gruptan bahsetmiyorum) işte sonra ben sıkıldım cidden sarmadı ve bıraktım şimdi tekrar izlemek istiyorum ama hangi bölümde kaldığım hakkında en ufak bir fikrim yok.

kaçıncı bölümden itibaren izlemeye devam etmeliyim sizce ? o adamların ciddi bir olayı yoksa mesela o herifçioğullarından sonraki zamanlar hangi bölümden başlıyorsa o bölümlerden başlasam iyi olabilir belki.


 
o değişik güçlüler hiç bitmiyor boşver izleme derim. Biliyorsun kabak önemlidir, çok önemli bir üretimdir, ancak zamanını geçirmemek lazım.


  • bilan  (18.01.14 19:48:55) 
bende de bir şüphe yok değil. 600 küsür bölümmüymüş neymiş ? öeh arkadaş diyor insan. bir naruto baya sarıyor uzamasına rağmen.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (18.01.14 19:50:06) 
[]

kariyer.net geri dönüş süresi

buradan part-time bir işe başvuru yaptım, zaten özellikle öğrenci istiyorlarmış o yüzden pek bir nitelik aradıklarını da düşünmüyorum, geri dönüş olursa ne kadar süre içinde olur tecrübe eden var mı ? ne kadar süre beklemeliyim ?




 
keyifleri geldiği zaman dönerler.


  • insect  (16.01.14 17:21:13) 
2 yil


  • cecilia  (16.01.14 17:22:40) 
yahu part-time diyorum naptınız.

müdür almıyorlar.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.01.14 17:23:48) 
olm deli misin iş arıyorsan git bütün kariyer sitelerindeki 100lerce part time ilana başvur hangisi geri dönüş yapar da hoşuna giderse onu seçersin. amk aklıma bi karikatür geldi www.vekarikatur.comınca-korktum-başınıza-bişey-geldi-sandım-yiğit-özgür.jpg

böyle yapmıcaksın dimi 10-15 gün sonra
  • insect  (16.01.14 17:26:25) 
link bu bit.ly


  • insect  (16.01.14 17:27:10) 
Benimki de fıs bise


  • cecilia  (16.01.14 17:27:29) 
2 gün de olabilir 2 ay da olabilir. Bazen hiç dönmüyorlar part time da dahil.


  • mortingensitrayzee  (16.01.14 17:41:50) 
Kariyer netle alakali degil de isverenle alakali o husus zannederim, cv toplayanlar falan var hani bulunsun lazim olunca cagiririz vs. diye duran ilanlar var, malum senelik mi ne oduyorlar ya ilan yayimlama bedelini.

Part time is icin yine kariyernetin uniisbul mu ne bi sitesi vardi, orasi daha makul sanki.
  • elmali kurabiye  (16.01.14 17:52:49) 
[]

6-9 ay arası boş insan ne yapar bir akıl verin

evet ne yapar ?

okulumu yarı dönemde bitirebilirim ve bitirmeyi de düşünüyorum ondan sonrası içinse 6 ay yazı da katarsam 9 aylık bir boşluğum var. ankara'da yaşıyorum. en büyük isteğim hem sevebileceğim hem de para kazanabileceğim bir işte çalışmak.

başka ne yapabilirim sizce ? veya iş önerisi olarak neler sunabilirsiniz ?

 
mesleki tecrübe edinebileceğin bi işte çalışmak


  • icim urperiyor  (16.01.14 15:22:31) 
işe başlamadan önce olabildiğince seyahat etmek benim planlarım arasında. zira işe başladıktan sonra bu tarz hayaller yok oluyor birer birer. bunu düşünebilirsiniz belki.


  • dahinnotha  (16.01.14 15:26:25) 
Dil öğren, ya da bildiğin dilde çeviri yap.


  • princess 0f suburbia  (16.01.14 15:26:46) 
ingilizce biliyorum ama tabii ki mükemmel değil. uluslararası ticaret bölümüm. mezun olduğumda bana bu dal ile ilgili tecrübe kazandırabilecek ve/veya şurada çalıştım dediğimde işe yarayabilecek ne yapabilirim ?

gezip tozma falan bir alternatif değil benim için.

aslında çeviri yapabilirim her ne kadar mükemmel bir ingilizcem olmasa da türkçe'ye hakim olduğumdandır belki başarılı çeviriler yaptığım düşünüyorum. tabii kendi çapımda ve cümle bazında. ikinci bir dil öğrenmek için ise kursa gidebilirim ama yine çok masraflı bir kurs olmamalı nasıl yapabilirim düşük maliyetli bir kurs + kişisel çaba ile ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.01.14 15:32:19) 
barda pubda garsonluk yapar. normal şartlarda sevilecek iş değil ama güzel kızlarla falan tanışma fırsatı oluyor. önemli olan parametre işletmenin hemen girişinde insan çekecek eleman olacak kadar eli yüzü düzgün olmak.


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (16.01.14 15:37:07) 
uluslararası ticaretle ilgili alınması gereken sertifikalar vardır kesin, onlara bak. her görüşmede alakasız bir alan bile olsa alınan sertifikaların muhabbeti dönüyor.


  • passive aggressive  (16.01.14 15:39:00) 
nerede çalışırsan çalış, senin için bir iş tecrübesi olacak elinde ve bu da kalıcı iş bulurken işine yarayacak. bence en iyi kararı iş ilanlarına bakarak verebilirsin. ilgini çeken pozisyonlar için ne tür nitelikler istendiğini görüp, katılman gereken kurs vs varsa onlara katılırsın. çeviriyi falan da bırak o alanla ilgilenenler yapsın. sana bir getirisi olmayacak.


  • letheavendangered  (16.01.14 15:40:36 ~ 15:41:13) 
yurt dışına çık


  • sevisgenturk  (16.01.14 15:43:21) 
mesleğine erken başla. her koşulda 0'dan başlarken emeğini sömürecekler. o süreci bu şekilde atlatmış olursun..1 seneden az aynı yerde çalışıp gerçek maaş veren kurumsal bir yere geçersin.
ve aynı zamanda dil öğren; gerekirse 4 gün falan çalış.. ama adam gibi özel dersle,speaking sınıflarıyla falan öğrenmeye başla dili..
büyük şirketlerde, holdinglerde uzun dönem ücretli staj da olabilir.

asla y.lisans önermiyorum.
  • jimjim  (16.01.14 15:45:05) 
ha bir de geç değilse evs var. çok güzel olabilir.


  • jimjim  (16.01.14 15:45:30) 
fikirler çok güzel ancak nerede nasıl başlayabilirim bilmiyorum gerçekten. iş ilanlarına daha önce de baktım ama bir şey bulamadım. ben beğenmedim değil girebileceğim işler değil. teknosa bimeks gibi mağazalarda satış danışmanı olmak cazip geliyor siz ne düşünüyorsunuz ?

gerçi beni beklemiyorlardır hiçbirinde iş bulamayabilirim de. bir de sorun 6 ay civarı çalışabilecek olmam. teknoloji mağazalarında 6 ay kısa bir süre midir yani mantıksız mı olur ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.01.14 15:50:22 ~ 15:52:15) 
hayır mesleğinle ilgili şeyler diyoruz.
genel ilanlara da bak. yani inşaat mühendisiysen inşaat mühendisi diye arama yapma; mühendis diye arama yap. güncel ilanlara başvur, ön yazı yolla.

  • jimjim  (16.01.14 16:08:46) 
kesinlikle seyahat. kendinizi yollara vurun. "para lazım" diyenlere aldırmayın.


  • 386 dx  (16.01.14 16:09:41) 
yurtdışına çık bence. işe güce dalınca kafanı taşlara vurursun.


  • baymayself  (16.01.14 16:10:34) 
dostum al yanına sevgilini-arkadaşını düş yollara ... bidaha zor gelir böyle fırsat


  • redlabel  (16.01.14 17:37:06) 
Ne yol meraklisi varmis. Adam dis ticaret yapacak zaten gezmesi gerekecek ileride. Sen simdi dil ogren. Dis ticaret alaninda sadece ingilizce yetmez. Afrika icin fransizca, asya icin çince, guney amerika icin ispanyolca, basli basina ticari bir bolge olan rusya icin rusca. Kisa zamanda çince ogrenemezsin onu geç. Fransizca da ogrenemezsin. Geriye rusca veya ispanyolca kaliyor. Ben olsam rusca secerim.


  • bilan  (16.01.14 18:12:18) 
[]

dota 2 oyuncuları iyice embesilleşmiş mi ?

uzunca bir aradan sonra canım iki dota atmak istedi bir iki tane attım arkadaş millet iyice rezalet oynamaya başlamış hiçbir fikirleri yok resmen oyun hakkında bana mı böyle denk geldi yoksa gittikçe tecrübesiz oyuncular mı doluşuyor ?




 
Ranked game diye birsey geldi 150 macin ustundeysen 10 mac at ordan seviyene gore oyna sonra


  • evil genius  (15.01.14 20:22:16) 
o on maçta seviye neye göre belirlenecek ki peki ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.01.14 20:23:45) 
win-defeat sayılarına ve k/d/a oranına bakılarak bir puan hesaplanıyor.


  • bulmasi gercekten zor  (15.01.14 20:25:54) 
yani yine pek çözüm değil. dota takım oyunu istediğin kadar harika oyna takım kötü olunca hiç şansın yok.

k/d/a oranı için de sup oynamak akıl karı değil yani.

yapacakları işi...
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.01.14 20:28:08) 
biraz öyle evet. tek başına oynamamak gerekiyor bu oyunu. bildiğinden emin olduğun, küçük hatalar yapan, eğlenceli insanlarla muhabbet ederek oynamanı tavsiye ederim. ben öyle yapıyorum. 5 olmadan girmemeye özen gösteriyorum.


  • dysgenics  (15.01.14 20:35:25) 
vardı öyle bir arkadaş skype ile iki kişi olmamıza rağmen baya eğlenceli oluyordu, birisi olmayınca gerçekten hiç çekilmiyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.01.14 20:39:45) 
oyunun eşleştirme sistemi bok gibi. rank olaylarına ben daha girmedim pek, şu aralar maç falan izliyorum daha çok, oyun oynamıyorum fazla. ama yine de arkadaşlarım şikayetçi biraz. ekşideki başlıktan beraber oynayabilecek birilerini çıkarabilirsin bence. oralara bakın biraz.


  • dysgenics  (15.01.14 20:45:31) 
[]

ilk kez crysis oynamak

aşağıda bir duyuru görünce aklıma takıldı ben bayadır oynamak istiyorum bu seriyi daha önce bir kere bile oynamadım ilk oyundan mı başlasam yoksa direk üçten falan mı ?

hani hikaye önemli birden başla diyebilirsiniz veya hikaye de önemli ama bir çok boktan sitret de...

misal assassin's creed'in ilk oyunu bana çok sıkıcı geldi sordum soruşturdum herkes aynı şeyi söyledi.

 
1 ile 2 tamamen alakasiz gibi. Ortak karakterler var ama hikaye uyusmuyor. 1, boktan aksiyon filmi tadinda ama diyaloglar filan fena degil. Ozellikle Turkce oynarsan bayagi komik. 2'nin hikayesi kotu, ana karakter de konusmuyor. 3'u oynamadim.


  • fortisvita  (15.01.14 15:53:04 ~ 15:54:15) 
Ben de bir tek birinci oyunu oynamıştım ve begenmistim bazı salak buglar olsa da.


  • materyalist imam  (15.01.14 15:53:12) 
[]

bu adam sizce de bir şeyi eleştirmiyor mu ?

www.59saniye.com

bana en basit işlerle bile bir ton uğraşıp sonuç alamayan insanlarla dalga geçiyor gibi geldi, siz ne düşünüyorsunuz ?


 
Aklınca dalga geçiyor evet ama bilmediği bir şey var
Böyle deneyler genelde ayrı ayrı mantıksız gelebilir fakat bütün veriler toplanınca ortaya düzgün birşey çıkma ihtimali var
Ayrıca ne yapılsın mesela o kabuğu soyma gerçek olsaydı insanların derisindemi denesin
Kısacası o kabuk soyulabilseydi değişik frekanslarla katman molekülleri dönüştürmek yada buharlaştırmanın mümkün olduğu ortaya çıkacaktı mesela ve bunu araba boyamada kullanabileceklerdi, zımparaydı pastasıydı uğraşılmayacaktı bundan sonra öerneğin...
  • kilimanjaro  (15.01.14 02:29:39) 
Bana sığlığını afişe etmeye çalışıyor gibi geldi.


  • kalpsiz mikrop  (15.01.14 07:52:48) 
[]

şakirtler vs. insan vücudundaki sanat geyiği

bir duyuruya cevap vermek için apandis yazdım sonra düşündüm, kulaktan dolma bir işe yaramadığını biliyordum azıcık internette bakınınca gerçekten de bir işe yaramadığını hatta körelmiş bir organ olup evrimsel süreçte yavaş yavaş yok olduğu da iddia ediliyormuş(vikipedi).

bir şey daha vardı, bir zürafa üzerinde yapılan otopside dawkins amca bir gariplik buluyordu açıklıyordu falan ki karmaşık bir şey de yok ortada yani çok fazla bir bilgi gerekmiyor gibi izlenince her şey anlaşılıyor.

www.youtube.com

şimdi bizim bu şakirtler paso sanat sanat diye götlerini yırtıyorlar ya, birisi de çıkıp bu tür şeyler demiyor mu veya deniyorsa ne cevap veriyorlar merak ediyorum ?

 
onlar senin(ve belki benim) gibi düşünmüyorlar. farklı işliyor beyinleri. o yüzden;

(bkz: cevab veremedi)
  • mahone  (13.01.14 23:32:14) 
20'lik dişlerde gereksiz mesela.


  • volkanaydin152  (13.01.14 23:51:27) 
Sanatta her sey gerekli mi olmak zorunda


  • partizan  (14.01.14 01:18:56) 
incil'e göre dünya 6000 küsür yaşında falan değil.

kaynağın ? istersen ben sunabilirim ama ortadaki bir düşünceyi çürütmeye çalışan sen olduğuna göre kaynak sunması gereken kişi öncelikle sensin, tabii sunabilirsen, en basitinden hangi incili geçerli kabul ettiğini merak ediyorum, ya da bu kadar ukala konuştuğuna göre kaç tanesine vakıf olduğunu.

bodlaender'ın yazılarını okumanızı öneririm.

o kim ? ortaya bilmememizin kuvvetle muhtemel olduğu bir isim atarak bizi küçümseme ve kendini baskınlaştırma çabası mı ? söylenecek bir şey varsa özetle anlatabilirsin eğer gerçekten bize bir şey anlatma derdindeysen, yoksa şu adamı oku geç oh ne güzel nasıl olsa bilmiyoruz, sen bilgili donanımlısın biz de cahiliz di mi ?

cueva de las manos'taki el izlerinin de evrimsel süreçle ilgisi yok. "tanrı onları oraya bizi sınamak için koydu, inancımızı sınıyor" şeklinde bir argüman duymamıştım, kendi kendinize çalıp oynamanız hoşmuş. kısacası, dalga geçtiğiniz salaklar kadar dahi entelektüel olmamanız hoşuma gitti açıkçası.

diyecek söz bulamıyorum. bir kere bütün dinlerin her yeri her şeyiyle zaten inanç sınamak üzere kuruludur, kimileri de bazı olay veya olguları da buna bağlayarak değerlendirebilir, ki bu da sadece alıntılanmış bir şey. en basitinden evrimsel süreç diyen yok zaten bir örnekle açıklamış adam argüman sunmuyor sadece genel olarak söylenen bir şeyi alıntılamış senin duyup duymamanın emin ol bir önemi yok hatta sadece o duymuşsa bile yeterli çünkü ben ne cevaplar verdiklerini merak etmiştim ve sormuştum o da kendi bildiği şeyi söylemiş. bir de belki fark etmemişsindir konusma ben konusuyorum evrimi savunmamış; benim merak ettiğim ve sorduğum şey olan evrime karşı kişilerin yaklaşımlarıyla ilgili bir örnek vermiş, sense işi faşoluğa dökmüşsün resmen.

kendi kendine bir şeyler demişsin, denemişsin akşam akşam gaza gelip ama olmamış hocam kusura bakma, klavye üzerinden bu şekil eleştiriler yapmak çağımız entellerinin vazgeçilmez tutkusu oldu resmen, belki buralarda ahkam kesmekten vazgeçip gerçek hayatta bilgili insanlarla tartışırsın da ağzının payını şöyle kalabalıkça bir ortamda alırsın, o zaman sadece bildiğin kadar konuşmayı öğrenirsin işte.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.01.14 11:16:16) 
bazı gerçekler:

her mümin şakirt değildir.

her mümin evrimi reddedecek diye kaide yok.

her mümin biyolojiyi bilmek zorunda değil.

her "ben donanımlıyım" diyen ateist bilhassa biyolojiyi bilmek zorunda.

tırt argümanlara cevap vermek gereksiz. önce yöntemi sorgulayın. mükemmel düzen dendiğinde "mükemmel" ve "düzen" derken neyi kastediyorsun diye sormak şakirti (ya da diğer müddeiyi) hiç bilmediği bir okyanusa sokmak olacaktır. bırakın debelensin.

bir inançlıyla evrim vs tartışmak için belli yeterlilikler isteyin. bazı kavrmları bilmesi gerektiğini ima edin. kırmadan incitmeden bunları öğren de gel demenin bir yolunu bulun.
  • tek millet tek dil tek yuzuk  (14.01.14 11:29:48) 
[]

harley davidson vs. kaymayan bot

harley davidson botlar hoşuma gidiyor.

blog.baribo.com

www.dolgutopuk.net

bu tarz modeller özellikle.

ancak en önemli şey tipten ziyade kaymaması. bütün ayakkabılar elbet kayar ama elbet daha az kayanı, yere sağlam basanı vardır, bu botlar öyle mi ? değilse hangileri öyledir.

 
İlkinin benzeri bende var. Açıkçası ben aman aman kaymıyorum ama bottan mı benden mi onu kesin söyleyemem. Buz olan yerde daha dikkatli yürüdüm. Bir de ayakkabılar kaymasın diye yapıştırmalar var altına yapıştırıyorsun. Zımpara gibi bir yüzeyleri. Onlar da denenebilir.


  • onexey  (12.01.14 14:09:22) 
Ben de harley davidson kullandım , kayma gibi bi sorun yaşamadım ama inanılmaz ağır bence ilk önce onu göze alman gerekir. Evet şık tasarımları güzel oluyor ancak özellikle uzun süre ayakta duruyor ve yürüyorsan ben tavsiye etmem .


  • kolaygelsin  (12.01.14 14:10:29) 
valla dockers'dan fena olamaz. ortopedi namına hiçbir şey yoktu. ağırlık değil de ayağı direk acıtmasa daha iyi. yorgunlukla ilgili bir sıkıntım yok 12 saat ayakta dikilmiş bir insanım yeter ki ortopedik olsun ayağı acıtmasın.

bir de ağır ayakkabı sanıyorum daha iyi olmaz mı kaymayı önlemek için ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.01.14 14:13:05) 
Tabi ağır olması avantaj olarak düşünülebilir ama ortopedik olduğunu söyleyemem ben pek memnun değildim her giydikten sonra ayaklarımı rahatsız hissediyordum (gerçi bu acıtmanın sebebi ayakkabının ortopedik olması mı yürürken ayağıma yaptığı ağırlık ve baskı mıydı onu hatırlamıyorum). 4 sene önce 1 kış kullanıp kaldırmıştım :)


  • kolaygelsin  (12.01.14 14:18:07 ~ 14:18:34) 
Ilkinin tokasi farkli olani su an ayagimda, 3 senedir giyiyorum cok saglam. cok agir olmasinin disinda cok rahat (ikisi toplam 1,5 kg geliyor) AMA karda inanilmaz kayiyor. topugu yere dikine cakip oyle yurudum gecen yil kar uzerinde.


  • letheavendangered  (12.01.14 14:18:14) 
Telefondan girdigim icin edit yapamiyorum, karda inanilmaz kayiyor, buzdan bahsetmiyorum bile.


  • letheavendangered  (12.01.14 14:19:56) 
ben de tiplerini çok seviyorum bi ton da pahalı botlar kaymamalı diyorum kendi kendime ama tabanlarına bakıyorum dümdüz. e mantığım da düz taban kayar diyor bana.

mesela yüzücü ve deniz gözlükleri kaymaması için kauçuktan yapılıyor bu ayakkabılarda da böyle bir taban ayrımı var mı ?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.01.14 14:20:34) 
bence gereğinden fazla ağırdır bu botlar ama yine de tercih meselesi.

kaymamasını istiyorsanız ayakkabının zeminine bakınız, çok giriş çıkış varsa ve taban malzemesi sağlamsa siz de yürürken azıcık dikkat ederseniz kaymazsınız zaten.

bir yerden sonra buzun üzerinde koşabilecek kadar alışıyorsunuz, bütün mesele yere nasıl bastığınla alakalı.

kar kış için goretex botlar en iyisidir, o yönde araştırabilirsiniz.

bunlar da yeterli olmazsa ayakkabı altına takılabilen çivili şeyler var, onlardan edinirseniz buzlara ayağınızı saplaya saplaya yürürsünüz
  • Mackinaw  (12.01.14 16:17:50 ~ 16:18:46) 
taban malzemesi nasıl bir fark yaratıyor ve ben nasıl anlayabilirim, hangi tür taban malzemeli botu tercih etmeliyim ?

bir de ben öğrenebilsem o yürüme tarzını iyi kötü ayağımda botlarla sürekli kayıyorum millet en alakasız yazlık ayakkabıyla bile çatır çutur yürüyor.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.01.14 16:21:44) 
yürüme olayı zamanla oluyor dengeyle alakalı biraz.

trekking ya da dağcılık botlarına bakarsanız o pabuçların çoğu sağlam oluyor mesela, harley davidson filan işlevsellik olarak gayet basit kalıyor onların yanında.

örneğin lafuma markalı botlara bakınarak başlayabilirsiniz, bir kaç google aramasıyla konuya hakim olursunuz sonra da kafanıza yatan bir botu spor mağazalarından vs temin edebilirsiniz.
  • Mackinaw  (12.01.14 17:27:27) 
[]

erkeğin saç toplaması

arkadaşlar aklıma takılan bir şey var;

uzun saçlı sayılabilecek biri olarak aşamadığım bir şey var ki, saçları toplamak.

saçlarım ince telli ve dümdüz olduğu için açık bıraktığımda en ufak bir kafamı öne eğmede veya sallamamda bütün saçlar suratıma düşüyor.

ama dediğim gibi aşırı uzun saçlarım olmadığı için de ucu ucuna toplanıyor saçlar, aslında yüz şeklimle falan iyi oluyor yani toplanmış saç, bana göre en azından ama saç toplamayla ilgili resmen kompleksim var onu farkettim üç kuruş saçı var onu da topluyor gibi düşünülür mü, siz düşünür müsünüz ?

bu sorumu sorabileceğim kişiler objektif cevap verebilecek kişiler olmadığı için buraya sormaya karar verdim, yardırın gitsin.

topladığımda bundan hemen hemen iki parmak kadar kısa oluyor.

4.bp.blogspot.com

 
saç bandıyla idare etmeni öneririm. topladığın zaman ucu ucuna yettiği durumlarda, sürekli tokayı geri sıkman gerekiyor. uygun uzunluğa gelene kadar seni rahatsız etmemesi için saç bandıyla idare et.

resim.donanimhaber.com
  • 1tam1ayran  (08.01.14 20:01:49) 
kafanın arkası düz eğilse topla. öbür türlü çaydanlık gibi olursun


  • hohenheim of light  (08.01.14 20:01:57) 
böyle www.mens-hairstyle.com veya (ucu daha uzun kalıyorsa) saçı içeride bırakarak böyle swoonworthy.net toplanırsa güzel oluyor bence.


  • nax  (08.01.14 20:04:57) 
aynı resimdeki gibi toplardım ben de o uzunluktayken. illaki tokaya yetişmeyen kısımlar oluyordu. onları da kulak arkası yapardım.

böyle toplayınca götüm gibi mi olacağım acaba diye düşünme bence. topla gitsin. bu uzunlukta zaten ense hizasında toplamak mümkündeğil. böyle yukardan toplayacaksın.

ayrıca saçın dümdüzmüş. kolayca toplayabilirsin. kaymayan sağlam bi tokayla da tuttur.
  • mahone  (08.01.14 20:04:58) 
  • [silinmiş]  (08.01.14 20:13:42) 
saç bandı kullanıyordum ama bıktım artık. bahsettiğim bant taç gibi değil baya saçı örtüyor o da pek güzel bir şey değil yani saçı yağlandırıyor falan.

taç taktım hiç yakışmadı.

kafam iyi ya zamanında kazırdım o yüzden sürekli

o ucu içerde bırakmayı yapamadım valla internetten araştırıp bir de onu deniycem, beceremedim çünkü o resimlerdeki gibi.

öyle yapıcam artık ya nereye kadar bu işkenceyi çekicem toplar rahat ederim.

dedemin de saçı uzundu.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.01.14 20:18:00 ~ 20:18:18) 
dünyanın en itici şeyi bence bir erkeğin saç toplaması.
hani saçlar uzun olsun, tamam ama öyle abartılı uzunluk değil, enseye kadar filan anca bence iyi. şartları zorlarsak o da.

bir de, dümdüz saçları uzatmak pek iyi olmuyor. bir arkadaşım vardı üniversitede, dümdüzdü saçları aynı bu fotoğraftaki kadar da uzun. topluyordu. korkunç görünüyordu. kestirdi de koca bir arkadaş grubu olarak rahatladık.
  • federer  (08.01.14 20:24:55) 
bant kullanma arkadaş ne olursun..
spf.fotolog.com
t2.gstatic.com
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (08.01.14 20:30:38) 
moruk topla ya, millet ne diyecek?

ben, saçım çok dalgalı olduğu için toka tuttuğu günden beri sürekli topluyorum; kimse de demedi aga bu ne diye.

kısayken tokanın yetmediği kısımları kulak arkası yap. yakında oralar da uzar zaten.
  • nodrap  (08.01.14 20:30:40) 
@federer düzeltiyorum
dünyanın en itici iki şeyi uzun saçlı erkek ve kısa saçlı kız.
ya olduğunuz gibi görünün ya göründüğünüz gibi olun lan totoşlar!
cevap: saçı kessen en güzeli olur.
  • jemjum  (08.01.14 20:34:26) 
kanka ben aynı durumda olduğum zamanlarda topluyordum. saç tepesinin oradan topla. eşitliyebiliyorsun. diğer insanların ne düşündüğünü siktir et. senin hoşuna gidiyorsa yap.


şu "uzun saçlı erkekler rererö" diyen, diyebilen -evet, utanmadan- tiplere de inanılmaz gülüyorum. bitmek bilmediniz arkadaş.
  • papillon7  (08.01.14 22:51:35) 
[]

a young doctor's notebook - turkish erotica

1917 yılında rusya'da geçen dizide turkish erotica diye bir şey duydum. arkadaş 1917'de turkish erotica nedir bilen varsa aydınlatsın lütfen.




 
kitapların içinde osmanlı dönemine ait erotik minyatürler var. oğlan onlara bakıyordu. turkish erotica dediği oydu. bir nevi türk kamasutrası.


  • bass solo take one  (07.01.14 22:49:15) 
www.idildergisi.com

ooo olaylar olaylar
  • tuyra  (08.01.14 16:47:02) 
[]

keşke izlemeseydim dediğiniz filmler

şimdi başlık böyle olunca sanki kötü filmleri soruyormuşum gibi anlaşılabilir ama hayır ben çok güzel filmleri soruyorum. bende çok oluyor bu baya film izlemiş bir insan olduğum için ne izlesem diye bakınırken karşıma çıkan bazı filmler oluyor ve keşke izlememiş olsaydım da şimdi ilk kez izlerdim diyorum.

son çekilen üç batman filmi.
LOTR
Vanilla Sky
Star Wars
Planet of the Apes serisi

ilk aklıma gelen birkaç örnek sadece sizin de var mı böyle düşündüğünüz durumlar varsa nedir sizin filmleriniz ?

 
the fountain


  • nax  (07.01.14 20:20:48) 
12 monkeys
usual suspects

  • whoosie  (07.01.14 20:23:10) 
@whoosie 12 monekys görünce valla kızdım kendime halbuki ilk aklıma gelmesi gereken filmlerden biri.

the matrix ve mr nobody'yi de eklemek isterim.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.01.14 20:35:20 ~ 20:37:16) 
Tarantino filmleri

(bkz: The Prestige)

(bkz: The Others )

(bkz: The Fall )
  • amelie poulain  (07.01.14 20:39:02) 
otostopçu mu neydi adı...


  • senbanabakma  (07.01.14 20:39:18) 
son 1.5 senede izlediğim filmlerin listesi tuttum. hepsinin kenarında verdiğim notlar var.

Shutter Island - 9,0 -
Schindler's list - 8,5 -
Troy - 8,5 -
The prestige - 8.0 -
Yüzüklerin efendisi 2 - 8.0 -
Bisiklet hırsızları - 8,0 -
The Damned United - 7.5 -
Being john malkovich - 7,5 -
American history x - 7,5 -
Enemy at the gates - 7.5- savaş
Batman - 7.5 -
Requiem for a dream - 7,5 -
Million Dollar Baby - 7,5 -
The Great Escape - 7.5 -
The Dirty Dozen - 7.5 -
The Bridge On The River Kwai - 7,5 -
Good Will Hunting - 7.5 -
No Mans Land - 7.0 -
Birdman of Alcatraz - 7.0 -
Soysuzlar çetesi - 7.0 -
Matrix - 7. 0-
Matrix 2 - 7.0 -
Se7en - 7.0 -
Inception - 7,0 -
Dağ - 7.0 -
Star Wars Serisi - 7.0 -
Ted - 7 ,0 -
Disconected - 7.0 -
The Fall - 7.0 -
12 angyr man - 7.0 -
Cool hand luke - 7.0 -
İyi kötü çirkin - 7.0 -
50/50 - 7.0 -
Papillon - 7,0 -
No Country for Old Men - 7.0 -
Kanlı elmas - 7.0 -
Benjamin button - 7.0 -
11'e 10 kala - 7.0 -
Pandora'nin kutusu - 7.0 -
Stalag 17 - 7,0 -
Yüzüklerin efendisi 3 - 6.5 -
Yüzüklerin efendisi - 6.5 -
United - 6.5 -
The King's Speech - 6.5 -
Uyanışlar - 6,5 -
life of pi - 6,5 -
valkyr -6,5 -
l.a. Confidential - 6,5 -
Kill bill 2 - 6,5 -
The Departed - 6.5 -
Hugo - 6.5 -
Legends of the fall - 6,5 - savaş -
Dedemin insanları - 6.5 -
Saklı Hayatlar - 6.5 -
Uzun Hikaye - 6.5 -
The Thin Red line - 6,5 -
Once Upon a Time in America - 6,5 -
The Artist - 6.5 -
Taken - 6.5 -
İnterstate 60 - 6,5 -
C.r.a.z.y - 6.5 -
American Beauty - 6.5 -
Trainspotting - 6.5 -
Godfather 2 - 6,5 -
Godfather - 6.0 -
Godfather 3 - 6.0 -
Matrix 3 - 6.0 -
The Hobbit - 6.0 -
Taxi Driver - 6.0 -
Goodbye Lenin - 6.0 -
12 Years Slave - 6.0 -
Django unchained - 6.0 -
Life in a Day - 6.0 -
Çakal - 6.0 -
Starbuck - 6.0 -
Baska dilde ask - 6,5 -
Escape from Alcatraz - 6.0 -
Tucker and Dale vs Evil - 6,0 -
Gölge oyunu - 6.0 -
Big fish - 6.0 -
Entelköy efeköy'e karşı - 6.0 -
Kingdom of heaven - 6.0 -
The Shining - 6,0 -
The big lebowski - 6.0 -
Valkyrie - 6,0 -
Yaşamın kıyısında - 6,0 -
Çoğunluk - 6.0 -
The bucket list - 6.0 -
Behzat ç - 6.0 -
Sin City - 6. 0-
The hurt locker - 6.0 -
Felon - 6.0 -
Raging Bull - 6.0 -
Matchstick Men - 6,0 -
My Way - 6,0 -
El laberinto del fauno - 6.0 -
Yeraltı - 6.0 -
Süt -6,0 -
Bal - 6,0 -
Yumurta - 6,0 -
Yedi kocalı hürmüz - 6.0 -
Güneşin Oğlu - 6.0 -
Yazgi - 6,0 -
District 9 - 5.5 -
Celda 211 - 5.5 -
Taxi Driver - 5.5 -
Hot Fuzz - 5.5 -
Green street holigans - 5.5 -
Fargo - 5.5 -
Düğün Dernek - 5.5 -
Sağ salim - 5,5 -
İklimler - 5,5 -
Wild hogs - 5.5 -
The last castle - 5.5 -
Buried - 5.5 -
500 days of summer - 5.5 -
Das boot - 5.5 -
İncir Reçeli - 5.5 -
Mayis sikintisi - 5.5 -
Üçüncü sayfa - 5.5 -
Being there - 5.5 -
ilk ask - 5.5 -
Kader - 5.5 -
Öldür beni - 5,5 -
Funny Games - 5.5 -
Little Miss Sunshine - 5,5-
Perfume the story of a murderer - 5.5 -
A Clockwork Orange - 5.5 -
Memento - 5,5 -
Snatch - 5,5 -
Paths of Glory - 5.5 -
4 lions - 5.5 -
The grey - 5.5 -
The Wrestler - 5.5 -
Stranger Than Fiction -5,5 -
Das Leben der Anderen - 5.5 -
La haine - 5.0 -
Lock, Stock and Two Smoking Barrels - 5.0 -
A beautiful mind - 5,0-
Der Untergang - 5,0 -
Black Swan - 5.0 -
Persona - 5.0 -
to kill a mockingbird - 5.0 -
Kara kentin çocuklari - 5,0 -
Mr. nobody - 5.0 -
Kutsal damacana - 5,0 -
son ders - 5.0 -
İklimler - 5.0 -
Warrior - 5,0 -
İnto the wild - 5.0 -
Tanrı kent - 5,0 -
Bu toprağın çocukları - 5.0 -
Kavşak - 4.5 -
Duvara karşı - 4.0 -
Saç - 4.0 -
Romantik - 3.0 -
Adı ask bu eziyetin - 3,0 -
Sümela'nın şifresi - 2.5 -
  • fuskiyenin oglu  (07.01.14 20:44:35 ~ 20:45:26) 
[]

çay tavsiyesi

oldukça çay seven bir insanım ama pek bilmiyorum hangi çay iyidir şu an lipton yellow label diye bir çay içiyorum tadı baya güzel aslında ama bundan iyisi var mı diye merak ediyorum, var mı ?




 
Çaykurun organik çaylara harika.


  • sidd79  (07.01.14 17:06:38) 
çaykur 42 no'lu tirebolu çayı

edit: Ayrıca harman da tavsiye ederim. Kaçak ya da seylan çayla siyah çay harmanlayabilirsiniz mesela. Ya da bir kutu çaykur tomurcuk ile, eğer hafif earl grey tadı severseniz.
  • whoosie  (07.01.14 17:07:17 ~ 17:08:20) 
Doğadan - Altın Yaprak içiyorum bu aralar, tavsiye ederim.


  • m e l t e m  (07.01.14 17:08:34) 
42 no'lu tirebolu çayı +1

pahalı bir çaydır ama gerçekten enfestir.
  • dalessandro  (07.01.14 17:09:43) 
(bkz: twinings)


  • jack n brooks  (07.01.14 17:09:59) 
layalina.


  • dinsiz adam  (07.01.14 17:18:40) 
Türkiye'de inanılmaz pahalı ama ahmad tea harika bir çay.

Mısırda 4 liraydı kutusu burada 16.
  • colorwithnotexist  (07.01.14 17:28:42) 
ahmad tea earl grey ama sanırım. ben pek aromalı çay istemiyorum. en fazla biraz karıştırabilirim ama sadece aromalı çay sevmiyorum.

herkese teşekkürler çaykur 42 no sanırım tam aradığım çay.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.01.14 17:30:12) 
direk bitkisini al evde french press te yap. kendince denersin cesitlerini de.


  • idexo  (07.01.14 17:33:54) 
@idexo ne demek istediğinizi anlamadım. bitkisi derken ? işlenmemiş çay mı demek istediniz ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.01.14 17:37:07 ~ 17:37:37) 
Çay seven biri olarak rumuzumdan aratirsan demleme tarifimde olacak cepten girdigim için zor isler bulup link vermek;
Çayda favorileri: 1-Çaykur tiryaki, 2-Lipton doğu karadeniz 3-Çaykur rize cay isi tamamen damak tadi ama yukarda yazfiklarim kaliteli caylardir. Profesyonel caycilar belli oranlarda caykur cay filizi ve cay çiçeğini karistirirlar

  • sakman  (10.01.14 22:14:14) 
[]

fritöz tavsiyesi

baktım ki çok kızartma yapıyorum hemen her gün ya pattis, ya nugget, ya şinitsel vs. kızartıyorum malum en pratik şeyler öğrenci evi için. ama artık tava da bir yere kadar fritöz almayı düşünüyorum kullandığınız veya bildiğiniz veya sadece iyi olduğunu duyduğunuz fritöz modelleri varsa önerilerinizi bekliyorum. fiyatı çok önemli. mümkünse en ucuzlarından en iyisi.




 
o fritözler çok pis leş şeylere dönüşüyorlar. bence fritöz almak yerine kızartmadan vazgeç:)


  • nwnd  (05.01.14 12:23:05) 
kızartmadan vazgeçmem gerçekten söz konusu değil, aç kalırım :)


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.14 12:25:53) 
www.hepsiburada.com

Bu diyorum. Daha ucuzlarında kızartma haznesi ayrılıp yıkanamıyor ve o hazneler yıkanmadığında, bir süre sonra iğrenç ve sağlık tehdit edici bir hal alıyor. Bunu almasanız bile, iç haznesinin çıkarılabilir olup olmadığına çok dikkat edin.

Edit: urun.gittigidiyor.com mesela bu ucuz da. Bunu düşünebilirsiniz.
  • istinyede bekle  (05.01.14 12:37:30 ~ 12:38:54) 
mehtap gerçekten güzel görünüyor güç olarak falan da en yükseği o sanırım gördüğüm kadarıyla o fiyat aralığında. diğeri pahalı kaçıyor ne yazık ki, çok teşekkürler.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.14 12:42:10) 
o hazneler çıksa da yağ kenara sıçrıyor, kapağına sıçrıyor, makine temizlemiyor, elde yıkaması da iğrenç! benimkini geçen aylarda çöpe attım dayanamayıp, bence hiç başlama..


  • portakallikek  (05.01.14 12:45:30) 
sinbo


  • Mügüs  (05.01.14 12:47:38) 
biraz pahalı, ama actifry öneririm. kızartma mevhumu da gayet güzel.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (05.01.14 19:35:27) 
actifry hiç öğrenci evine girer mi yahu. fiyatına değinmek bile istemiyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.14 19:44:53) 
[]

batman arkham origins vs. arkham city

şimdi arkham city'yi oynadım bitirdim en çok merak ettiğim konu ise Azrael oldu. yeni yeni de arkham origins'e başladım ancak bu bir prequel bu oyunda Azrael ile ilgili bir şey öğrenecek miyiz bilmek istiyorum.




 
yok hacı azrael'le ilgili bir şey. origins güzel değil zaten, hayal kırıklığı olacak senin için.


  • samfisher  (03.01.14 13:52:57) 
1 ... •891011121314   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.