Ekşi Duyuru

Aracı banka güvenmeyebilir, doğru. Ama o zaman iş akdini ister ve maaş ödemesi olduğunu kanıtlar. Öyle sonsuza dek beklemek ve sorgusuz sualsiz geri göndermek diye bir durum yok. Ha arkadaşınız Küba’ya, Rusya’ya veya İran gibi ülkelere iş yapıyorsa tabii, durum farklı.

Parayı gönderen banka, aracı bankaya swift mesajı çekecek. “Akıbet” soracak. Bunun için de işverenin kendi bankasıyla görüşmesi lazım.

Arkadaşınız kalkacak şubesine gidecek benim param hesabıma niye geçmiyor hala diye soracak cevabına göre çıngar çıkaracak çirkefleşecek ancak öyle doğru bilgi alabilir. Bankada çirkefleşmek çözümü hızlandırıyor.

l'avare alice

Severek ayrılmak diye bi olay var, karşılıklı kavgalar artınca bitmesi gerekiyor sonra bitiyor ama kalbinden çıkarmak zorunda değilsin niyetler kötü değilse; arkadaş kalınabilir, sonuçta sevgili dediğin iyi arkadaş da oluyor aynı zamanda, seks ve aşk bitse bile dostluk kalabilir. Ama bazıları açık açık senin üzülmeni istiyorum diyor mesela, nasıl arkadaş kalacaksın ki. Niyetler kötü olmasın yeter ki.

Ben de "ne var yaa medeni insanlarız" deyip bunun olabileceğini düşünmüştüm ama pratikte bir türlü olmadı.

Demek ki medeni değilmişiz.

Veya yazıldığı gibi 2 tarafın da niyeti, yaklaşımı ve duyguları önemli.

İkisinin de bozulmaması zor. Yoksa yapan vardır elbet.

Edit: Bir de benim şöyle bir çevrem yok; hayatıma yeni birisi girdi diyelim,

-Haa merve mi, o benim eski sevgilim ya görüşüyoruz hala iyi kızdır..

+Aa öyle mi ne güzel :)))

Demez yani kimse. Ben de diyemem. Ancak evlenilir boşanılır mecburen görüşülüyordur o bi nebze yani..

Valla ben su ana kadar hic bitirdigim iliskiden sonra kisilerle iletisimi surdurmedim. Yani surada, burada gorunce elbette selam verdim falan ancak arkadar kalma gibi bir olaya da hic girmedim cunku bence gereksiz bir olay. Ben onun arkadasligina muhtac olmadigim gibi o da benim arkadasligima muhtac degil. Ustune bir de surekli olarak bir 'belki' dusuncesini canli tutmak da hos degil cunku ne olursa olsun diger tarafin aklinda muhakkak o olay kalabilir.

Kisacasi, benim dusumceme gore eski sevgiliden arkadas falan olmaz.

İlişki dışsal sebeplerle bittiğinde olabilir gibi geliyor bana, ne bileyim aileler, taraflardan birinin evlenmek istemesi diğerinin istememesi, iş eğitim vb sebeple şehir ülke değiştirme, başta sorun edilmeyen yaş farkının zamanla soruna dönüşmesi... boyle şeyler oldu ve kavga küfürsüz ayrilindiysa neden olmasın da öteki türlüsü benim kafamda pek oturmuyor açıkçası. yani madem surdurebiliyorduk neden surdurmedik, der insan o durumda gibi geliyor bana.

anlamsız ve gereksiz bir şey bence. mümkün olacağını da sanmıyorum.
ben kadınlarla arkadaşlık etmeyi seven biriyim yani çok vardır o tarz arkadaşım ama işin içine seks vs girince bence tekrar arkadaş gibi olmak imkansız gibi bir şey. gerekli de değil yana.

Siz nasil doktora gittiniz Allah askina? Makinenin sonuc kagidini verip hastayi yollamis. Gozluk, lenc recetesi istiyorum deseydiniz en azindan.

numara artmış olabilir de olmayabilir de

gözünüzün yorgun olmadığı sakin bir gün herhangi bir başka doktora gidip gözlük almak istiyorum diyin, harf okutarak reçete yazsın
(medical park bahçelievler kürşat bey'i tavsiye ederim, istanbul)

evet lens 0,5-1 numara arası düşük alsan sorun çıkarmaz
ama astigmat var: 0,5 ya da 0,75 düşüğü olsun bence lens

Bu reçete değil, göz ölçüm sonucu.

covid testi yaptırman lazım bence

Bulaşık makinesinden korkmalısın.
Diğer prizlerde korkulacak bir şey yok, yani herhangi bir prizden ne kadar korkuyorsan o kadar kork.

Bizim evde de oldu. Toprak hattını kontrol edin.eğer toprak hattında elektrik varsa aorun başka birşeyde de olabilir. Mesela bende ketıldan kaynaklı imiş.

marmaray yok ama vapur var. zincirlikuyu'ya geçip metrobüse binmek de diğer ihtimal.

www.sehirhatlari.istanbul

son vapurdan sonra üsküdara birkaç motor var, o birincisi.
Beşiktaştan taksime çıkıp (bazı otobüsler dolmuşlar çalışıyor oluyor) hemen kadıköy dolmuşna binmek var.
En kesini tabii metrobüs.

son vapur derken aslında sabaha kadar 1 saate bir vapur var. en temizi o gibi.

marmaray olsa bile sana bi faydasi yok ki :)
z.kuyu'ya gidip ordan metrobuse bineceksin.

Metrolar sabaha kadar yok bildiğim kadarıyla, gece saat 02'ye kadar vard.ı

Öncelikle bir doktora gidin derim bir yerinizi kötü vurduysanız. Ama korkudan, tansiyondan, şekerden olabilir anlattıklarınız o an düşmenin etkisiyle.

acil doktora gidin, derhal.

geçmiş olsun.

Acıya bağlı olarak tansiyonunuz düşmüş sanırım, bana sık sık böyle oluyor bir yerim aşırı ağrıdığı veya acıdığı zaman. Genel olarak düşük tansiyonlu biriyim.

bir doktora gitmenizde fayda var yinede. kulak icerisindeki kristaller de yerinden oynamis olabilir, ani kalkislarda (yataktan mesela) bas donmesi mide bulanmasi yasarsaniz bu olasilik da aklinizda olsun

sanirim %30 dusuyor.

tek basiniza yasamaya ancak yeter.

Ortalama bir Valencialı vergileri düştüğümüzde 1400 euro kadar alıyor, ama çok sayıda insanın 1000 euro altında maaşlarla geçindiğini görebilirsiniz. www.numbeo.com bu adresten güncel yaşam maliyeti tablosunu inceleyebilirsiniz.

Bir süre orada yaşadım ve Avrupa'da yaşanacak en güzel şehirlerden. Eğer yaz, akdeniz, güzel kafeler, tatlı binalar, sıcak insanlar seviyorsanız tam size göre.

Kiralık ev ve fiyatlar için: idealista.com

Geçen gün birini keşfettim youtube'da, çok tatlı Valencia videoları çekmiş. Şehirden izlenimler için bu playliste göz atabilirsiniz: www.youtube.com

Buena suerte :)

hostelde ortak alanlar oluyor, insanlarla tanışırsın. direkt 3 gün ayarlama, 1 gün ayarla hosuna giderse ortam uzatırsın.

Kaliteli şehire kaliteli konaklama yakışır. Kesinlikle airbnb diyorum. 3 yıl önce konakladığım evin airbnb adresini verebilirim çok memnun kalmıştım.

Ikinci el alacaksiniz. Roter Kreuz vb. Charity Shoplar en mantiklisi.

Yönlendirme yapmaz, 1 seferlik ayni lokasyon veya yakın lokasyonlara ücretsiz bilet değişimi veya iade hakki veriyor. Şayet başka havalimanindan uçmak zorunda kalırsanız o limana ulaşım vs. size ait.

Iptal edip direkt iade yapar baska ucusa yonlendirmez. eger baska ucusa aktarmak isterse o rotar diye gecer ve iptal etmek istendiginde ucretin tamamini iade eder

imgyukle.com

boyle bir sey okudum

gidin ama stresten kaynaklı olabilir evet.

stres muhtemelen

Rahim duvarı kalınlaşması veya kist ihtimali var.
en son bunu yaşadığımda acil ameliyata alındığım için herkesi doktora gitme konusunda uyarmayi insanlık görevi olarak görüyorum :))

son 7 gun icinde aspirin kullandiniz mi

bana da duvar kalinlasmasi gibi geldi.

Senin bu derdin ilk degil, önceki duyurunda da çok kanama oluyor demissin. Rahim kanseri riski var, ciddi muayeneden geçmen sart.

Labaratuvar önlüğü gibi birşeyse iş kıyafeti satan mağazalarda oluyor.

Metro markette olması lazım üst katta

axa ile konusabilirsin 7$ gibi bi fiyata olmasi lazim. corona dedigi belli bi meblag karsilamasi lazim min 10.000€ idi sanirim

Bitbirine yakin, arastorma yapmaya degmez herhangi birinden yaptır gec cok bir para tutmuyor zaten.

Quicksigorta en ucuz burasi veriyo

Allianz covid dahil yapıyor

vfs ise sık sık bakmaktan başka çare yok, bir işe de yaramıyorlar zaten de

kadıköy kaset kafenin karşısında tütün + antin kuntin hediyelik eşya satan bir dükkan var ordan alıyor bütün arkadaşlarım, sigara içmediğim için marka bilmiyorum sarı drum alıyolardı ama onun fiyatı en son baya artmış diye dertlilerdi

Serasker'e paralel bir ara sokakta Ada Tütün'den alıyorum ben bazen.

Karelias ya da Adıyaman Çelikhan.

1

Benimki 5 günde geldi.

Kayıp değil ama yenileme 1 hafta içerisinde gelmişti.

Kontrat tarihinde zam yapar ama beli yasal sınır var. Fazla zam yapamayacağı için çıkmanı ister. Bunun için de seni rahatsız eder.

Alt katta ev sahibi olan evi tutarak baştan hata yapmışsın

Hata degil de en uygun evdi butceme mecburen..

sözleşme yapıldıysa yasaldır. yasal değil dediği kira vergisi vermemek içindir. siz kiraları ibana yatırın. tahliye durumunda kira ödediğiniz ispatlı olur. diğer türlü kira ödemedi dediğinde ispatlamanız mümkün olmaz.

kirayı sözleşmedeki banka hesabına ve konut kirası seçerek ödüyorsun değil mi ?

Hayir elden veriyorum oyle istediler

Elden ödeyip imza falan atıyor musun? Adam senden 2.defa tüm kiraları alır aksi takdirde

elden ödediğinin hiçbir ispatı yok, sözleşmen de bu durumda geçersiz çünkü yasal olarak aylardır kiranı ödemedin.

elden kira ödüyorsun, fatura üstüne değil, ortada dandik bi sözleşme var. iki gün sonra gelip kardeş bu kız burada oturuyor ama benle alakası yok dese seni topluca çıkarırlar evden. acilen olması gerektiği gibi düzgün bir ev bulup doğru düzgün kira sözleşmesi yap derim.

önceden elden ödenebiliyordu, kira kontratında ödenen ayın karşısına imza atılırdı

sözleşmen varsa sorun olmaz, olmasa bile bankadan yatırsaydın sözleşme yapmış gibi sayılırdın
en azından internet faturanı senin üzerine yaptır

yasal olarak senden tüfe'den daha fazla zam alamaz
evden çıkartamaz
kira ödemedin gibi bi şeye başvurursa, vergi dairesinden ağlatırsın

ben olsam bu dakikadan sonra bankadan öder muhattap olmazdım
elden ödemen vergi kaçırması demek, buna devam etmek istiyorsa önceki ödemeler dahil tutanak tutun, sonraki ay bankaya geç
kızıyor gibi ifade saçma fazla yumuşak davranmışsın

yasal olarak hiçbi şey yapamaz, dayılık yaparsa kabadayılık yapacak birilerini yanına alıp konuşman yeterli olur

Gereksiz işlere kalkışmanıza gerek yok. Ayrılmışsınız zaten. Pişman olup olmayacağını kim bilebilir ki?? Oldu diyelim, bunun bir önemi kalır mı?

sıradan bahaneler ve manipülatörlük işte, senin bile kendinden şüphe etmene sebep olmuş

belki darlıyorsundur bunu da gelip seninle konuşur, ilişkiden anladığınız beklentileriniz farklıysa ayrılırsınız

pişman olmasını istemen seni kötü biri yapmaz.
çoğu insan kendi üzüldüğü kadar karşı tarafın da üzülmesini ister.

ama belli ki o seni bu kadar sevmemiş hatta takılmalık olarak bile görmüş olabilir.
büyük ihtimal pişman olmayacak. senin yapacağın en iyi şey ona asla bi daha yazmamak olur.

Pisman neden olsun ki? Adam zaten seni gozden cikardigi icin baska dallara konmaya calismis. Sana yalan soyleyen bir icin yuzyuze konusalim demen bile hata.

Ha sen adami zirt pirt darliyosanda dedigi gibi bi sonraki iliskinde tecrube olsun.

Yakın zamanda tecrübe etmiş bir kadın olarak söylüyorum. Yüz yüzeyken ayrılmana gerek yok. Sana yalan söyleyen bir insana vakit ayırma. Az önce terapiden çıktım. Pskolog bana narsist olduğu tanısı koysak ne olacak. Ne değişecek hayatında. Ayrılmışsın olmuş bitmiş dedi. Kendine azıcık olsun değer veriyorsan arama derim. Arayacaksan beni ara benle konuşabilirsin. :)

Maalesef bu tipler en ufak sevmediği halde aşık gibi görünebiliyor. Sonra yalanları ortaya çıkınca sevgisiz biri haline geldiği için karşısındaki kişiyi çok şaşırtıyor.

Pişman olmasını istemeniz çok normal. Ama bu tipler pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür. Sakın kanmayın.

Pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür +1

Ayrıca pişman olsa ne olmasını bekliyorsunuz?

"Aptal ve kötü kalpli" vs değil, sadece kendini düşünerek hareket ediyor, bu kadar basit.

Narsistten ne kadar uzak, o kadar iyi :)

amerika'dan gelen kadını alıp evine götürmek, birkaç kadınla içilen içki ve nerede olduğu konusunda yalan söylemesi ayrı şeyler değil. hepsi aynı gün yaşanmışmış, hepsi aslında tek bir yalanın parçaları. problem nedir burada? içkiye mi karşısın? bir kadınla içilen içkiye mi karşısın? sevgilinin herhangi bir kadınla görüşmesine mi karşısın? "kadın" diye tarif ediyosun ama aslında arkadaşları gibi. arkadaşı değil öylesine tanıştığı birileriyse eğer sevgilin seni bir değil birkaç kadınla aldatmış gibi görünüyor. bu durumda "yüz yüzeyken ayrılalım" biraz "kendini affetirmen için bi şans veriyorum"un teranesi gibi geliyor.

yok eğer görüştüğü kişiler gerçekten arkadaşlarıyla eğer ve sen de sıkboğaz eden biriysen, yalan biraz haklı bir zemine oturuyor. sevgilinin sosyal çevresi seninle tanıştıktan sonra genişledi, senden sonra mı içkiye başladı? öyleyse eğer sonuna kadar haklısın ama yok öyle değilse eğer tipik türk kadını hareketlerini sergiliyosun.

ortak arkadaşınıza seninle ilgili anlattığı şeyler.. olur böyle şeyler. arkadaşı senden daha eskiyse eğer anlatır, senden daha yeniyse eğer yine anlatır ama haklı olarak tartışma konusu olur, sen haklı olursun ama ayrılığa kadar gitmez bu.

aptal ve kötü kalp.. çok alakasız şeyler.

bence olayı fazla büyütüp yarın kendini "yalvarırım dön" diyecek duruma düşürme.

Ne hatası, ne pişmanlığı yav. Fırsatı olsa yine yapar.

Size bu kadar kötü davranan bir insana zamanınızı hala neden harcatmaya çalışıyorsunuz onu anlayamadım. İşler bu noktaya gelene kadar, eski sevgiliniz illaki birkaç kez daha toslamış veya sizi değersiz hissettirecek davranışlarda büyük ihtimal bulunmuştur. İnsanların olumlu şekilde değişeceğini düşünerek hem kendi kıymetli zamanınızı yiyor hem de kendinizi üzüyorsunuz. Bazen bencil her zaman bencildir. Sizin göreviniz karakterinin düzelmesini beklemek olmamalı. O psikologun görevi.

Psikolojik şiddet uyguluyor ve farketmiyorsunuz. Bence ayrılığınız tam isabet olmuş. Toxic ilişki bu.

Ayrıldığınız isabet olmuş +1 pişman olmasını beklemeniz normal ama yanlış anlamayın böyle insanlar arsız oluyorlar genelde. Ona sorsan zaten yanlış bir sey yapmadı. Baksana direkt sizi suçlamış darlıyordun diye. Hadi darlıyordun gelip söyleseydi çözümü baskalariyla görüşüp yalan söylemek mi ne alaka? Mutlaka ve mutlaka pişman taklidi yapacak. Ben sana haksızlık ettim filan diyecek. Inanmayın hiç fırsat vermeyin kurtuldugunuza sevinip önünüze bakin. Üzülüp bekleyerek de vakit kaybetmezseniz süper olur :)

Bodrum / Milas alanı didime 45 dakika.
İzmir alanı Didime 90 dakika.

transfer opsiyonlarını bilemiyorum.

İzmir ve bodrumdan shuttle var didime.
Şuraya bakabilirsiniz

ctstur.com

milas havalimanı yakın ancak adnan menderese ucuş daha fazla. adnan menderesten aydın otogar sonra didime otobüs olur.

Genelde İzmir transferi kullanılır. Barışcanlar, cts turizm in direkt servisleri var ortalama 1 saat sürer. Milas yakın gibi gözükse de pek kullanılmaz yollardan dolayı bi de her saat servis bulamayabilirsiniz

randevusuz kabul eden bir yer varsa sabah erkenden gidip şansınızı deneyebilirsiniz ya da çevre illerden randevu bakabilirsiniz.

sürekli kontrol etmek gerekiyor.

Tekirdağ'a bakın daha iyi olacaktır.

Hiç Kadıköy.

Ataşehir metropol İstanbul da hunger in bari, wwtegarden içinde New castle

pub nedir bu pub sayilir mi bilmiyorum ama "thales" diyorum. alkol almak icin duzgun ve sakin bir yer

Thales de guzek Kadıköy de, evet+1
Aslında pub için Kadıköy gerçekten kısır kalıyor bence.bellfast a da bakılabilir (rockpub in yanı olan)

kalamış wyndhamın altında var ama isteğini karşılar mı bilmem. westport pub galiba
bir de caddede açılmış. cumhuriyet gazetesinde haberi vardı dün. a ile başlayan bir mekan.

Hiç kadıköy, sık sık giderim ve hiç rahatsız edilmedim.

Berlin platz de olabilir.

Karga

biofinity.

Biofinity denedim rahat edemedim

Ben kullandım hatta torik olduğu için zaten başka yoktu. Sonra doktor başka bir marka yazdı avenue mi tam ismi aklımda değil, o da hoşuma gitti hatta daha çok nefes aldırıyor gibiydi. Astigmat yüzünden lens kullanamıyorum, bunun dışında iki markadan da memnundum.

Tuzla- içmeler Okan üniversitesi hastanesinde Başak Bostancı doktor vardı. Baya iyi alanında ve ilgili bir doktor. Muayene ücretini telefonla öğrenin gitmeden önce.

muhtemelen 6 ay yada 1 yillik lens alacaksiniz. kendi basiniza lens almayin bence. hem rutin kontrol de yapmis olursunuz.baska bir hastaneden deneyin.

astigmat için neyse o alıyorsun,
miyop dereceni de gözünle aynı numara alman daha doğru olur diye düşünüyorum.

Tabi ki taşıyabilirsiniz

Bizim kediye etki etmesi çok uzun sürmüştü. 7-8 yıl kadar oluyor ama hatırlayabildiğim kadarıyla ilacı verdikten sonra sakinleşene kadarki ilk 2-3 saat içinde dengesini kaybetmişti. Duvarlara dayanarak da olsa yürüyüp koşmaya çalışmıştı. Baktım olmuyor, kucağımda tutmuştum bir yere çarpmasın diye.

Ben bir daha vermeyi düşünmüyorum, varsın bağırsın, çığırsın. En azından ayık olur :))

biletinizi almadan önce kedi için uygunluk durumunu sorgulamanız gerekiyor öncelikle. aynı uçuşta, kabinde başka bir evcil hayvan varsa ikincisi kabul edilmiyor diye biliyorum. eğer uygun ise biletinizi alıyorsunuz ve akabinde kediniz için rezervasyon yaptırıyorsunuz. genelde evraklara pek bakmıyorlar, ya da üstünkörü bakıyorlar. hangi aşıların yapılması gerektiğini bilecek kadar yetkin değiller zaten. şansınıza denk gelirse uçağa almama ya da bagaja gönderme durumu olabilir.

Kuduz aşısının son bir sene içerisinde yapılmış olmasına bakıyorlar. Aşı karnesini sisteme tarıyorlar. Rezervasyon için telefonla arayıp yer ayırtıyorsunuz. Kutusu ile 8kg’ın altındaysa kabine yanınıza alabiliyorsunuz. 8kg’dan fazla ise kargo bölümünde gitmek zorunda. Sizden önce rezervasyonu yaptırılmış 2’den fazla hayvan varsa yine kargo bölümünde gitmek zorunda. Kedinin bilet parasını rezervasyon yaptırırken ya da check in yaparken ödeyebiliyorsunuz. Thy için en son kutu olarak bez gibi olan taşıma kutuları isteniyor diye okumuştum ama emin değilim. Sormanızda fayda var. İyi yolculuklar.

Aşılarını yaptırın kesinlikle.

@tom creo'nun dediği gibi sayfaları karıştırıp tamam dedikleri de oluyor ancak son yolculuğumuzda pegasus'un görevlisi kuduz aşısı olmadığı için kediyi uçağa alamayacağını söyledi. Aslında yaptırmıştık diğerleriyle birlikte ama veteriner kaşeyi unuttu sanırım. Hafta sonu ve geç saat olduğu için veterinere ulaşamadık. Uçağın kalkışına yarım saat kala başka bir veteriner arkadaşı havalimanına çağırıp hallettik, öyle gidebildik.

Bunun dışında boyalı kuş +1

Sert taşıma kutusu istemiyorlar, daha önce o uçuşa rezervasyon yaptırmış başka kuş/köpek varsa veya 2'den fazla kedi varsa maalesef kabinde taşıyamıyorsunuz. Bir an önce kedi için rezervasyon yaptırın, önce gelen alıyor yeri.

sadece toplar düştüyse bir şey olmaz, erir onlar.
plastiği duruyor anladığım kadarıyla.
duruyorsa, sorun yok.
durmuyorsa, uzun bir çubuk ya da tel gibi bir şeyle klozeti kurcalayabilirsiniz.
plastik kısım düştüyse kısa süre içinde sorun yaratır.

Plastikle beraber dustu ve dediğinizi yaptim bir sey yok derine gitmis :(

korkutmak gibi olmasın da komşulardan biri düşürmüştü onlardan. alt katı kanalizasyon bastı sonra.

eğer baktığınız kapılarda kediler için özel üretilmiş bir sineklik yoksa, bence bir marangoza yaptırmanız iyi olur.
internette var olan kapılardaki sinekliklerin tamamı tek bir tırnak hareketiyle yırtılabilen ince sinekliklerdendir muhtemelen.
tel olması lazım.

Aradığın şey: akordiyon sineklik. PVC pencere yapan yerler yapar. Pimapenciye gideceksin, kapı ölçüsüne göre yapıp takacaklar.

Akordiyon sinekliğe gerek yok. Onlar ekstra pahalı oluyor. Pimapenciye gidip alüminyum telli sineklik istediğini ve evcil hayvan için olacağını söylersen onlar ölçü alıp ona göre imal ediyorlar. Dışa doğru açılan, menteşeli ve kilitli (ya da açılması için yukarı kaldırmaya gerek duyulan) sineklik yapılıyor.

Ben iki yıl önce 4 tane yaptırmıştım 50*100 pencerelere ve 380 lira verdim. Şimdi biraz daha pahalı olabilir alüminyum fiyatına bağlı olarak.

Takılması için şarjlı vidalaman varsa ve bu işlere elim yatkındır dersen yaparsın ama ben olsam uğraşmam. Düzgün olmaz, kolay çıkar aşağı düşer falan. Gerek yok.

Yukarıda bahsettiğim fiyat montaj dahil fiyatı.

akordiyon sineklik evet daha pahalıdır ama açması kapaması çok daha kolaydır ve daha sorunsuzdur bence.

@ufockinwotm8

maalesef katılamayacağım. akordiyon sineklik açılıp kapanırken alt ve üst ray eşzamanlı gitmediği için saçma bir şekilde zor açılıp kapanıyor. menteşeli olanlar tıpkı kapı gibi açılıp kapanıyor. kilit sistemi de güvenli.

Biz akerdiyon sineklik yaptırdık balkon kapısına. Teli kaldırıp altından geçiyor. Eğer telin alt kısma sabitlenme seçeneği varsa alabilirsiniz, eğer yoksa parayı çöpe atmış olursunuz bizim gibi :)))))))

Pilekitty öneririm

kedi söz konusu olduğu için akordiyon sinekliği düşünmeyin. çünkü takılan tel insan için sineklik, kedi için tırmanma parkurudur. sizin takacağınız sinekliğin ömrü kediye göre bir hafta ile bir ay arasında değişir. bir pimapenci istediğiniz tipte (teli kediye göre aliminyum ya da çelik olabilen) bir kapı hazırlayabilir.

Normal. Hatta az bile denebilir.

İlk defa doğalgazı üzerinize aldıysanız açtırırkenki bedel faturanıza yansımış olabilir.

Yoo bi sey olmaz. Belki cok maruz kaldiysaniz agrimistir, belki de alakasiz bir sebeple agriyordur. Ama zehirlenmezsiniz.

siz öğrenci kartı çıkarttırıp doldururken aylık dolduracaksınız, 50 tl vereceksiniz. eve gönderiyorlar evet.

Hocam vaktin varsa hiç uğraşma karaköyden basıp veriyorlar o an içinde. Ekstra kargo parası, gelmesini bekleme olayı falan gereksiz bence. Evet 50 tl aylık öğrenci. Mavi kart denilen herkesin 6 lira verip edindiği kart oluyor

Hocam sebze ekebilirsiniz, ürün de alırsınız ama az olur, sizi tatmin eder mi bilmiyorum. Sebze ekecekseniz, şehre göre birkaç ay içinde fide alıp sonra onları dikmeniz lazım.

Çiçek istiyorsanız da yine birkaç ay içinde çiçekçiden köklü çiçek alıp dikiyorsunuz, sonra düzenli olarak suluyorsunuz, balkonunuz çiçekli cıvıl cıvıl oluyor.

Bu ilk bakım aşamasını atlattıktan sonra kendi çiçeğinizi/sebzenizi üretme aşamasına geçebilirsiniz. Ben kumkuat diktim bu sene mesela, 5-10 tane meyve verdi ama olsun, güzel görünüyo :D

Eğer sebze/çiçek değil de garip garip egzotik bitkiler olsun derseniz (ve İstanbuldaysanız) şu botaniği de öneririm: www.shopier.com (arkadaşım, iyi insanlar, ararsanız yardımcı da olurlar)

büyük saksı varsa patates.
bodur meyve fideleri de olablir. limon vb.

Domates, hıyar, biber gibi meyveler yetiştirebilirsiniz. Saksı hacimlerini öğrenirsek hangi üründne daha çok verim alacağımıza karar verip ona yönleniriz.

Balkon yetiştiriciliği yapan çok insan var.

bana da dediklerinin aynısı olurdu arada. 12 yaşımdayken olmuştu ilk, sonraki senelerde de senede 1 defa falan bunu yaşadım aralıklarla. tansiyon düşmesi bu. özellikle regl dönemlerinde olurdu. vücut kan kaybediyor, üstüne bir de aç kalmışsam ve aniden yerimden kalkmışsam, hele ki ot içmişsem :) ihmal etmeden kan değerlerine baktır, bende ciddi oranda demir eksikliği çıkmıştı.

çok geçmiş olsun.

diğer yandan bir daha olursa aslında bayılıp düşmeden kurtarabilirsin. bir daha bunları hissedersen arkasından neyin geleceğini anlıyorsun zaten. o anda ayaktaysan yat, dışarıda bile olsan yat. (metrobüste bile son bir gayretle pardon diyip yere uzanmmışlığım var :)) ayaklarını yukarı kaldır ve bir yere daya, ayaklarını yukarıda tutmak için güç harcama yani. muhtemenlen yüzün bembeyaz olacak, gene kulakların uğuldayacak, miden bulanacak. bazen kusabilirsin de, ama bunun için ayağa kalkıp tuvalete gidersen düşüp bayılmak garanti. olduğun yerde kafanı çevirip kusmak daha iyi. ter boşalması veya kusma sonrasında maks 1 dk içinde kendine gelirsin.

insanlar o sırada tuzlu ayran, şeker, çikolata vb şeyler yedirmek isteyebilir tansiyonun yükselsin diye, ama bana kalırsa sadece yatmak ve tansiyonu yavaş yavaş toparlamasını beklemek çok daha iyi. bunu kendim araştırmadım aslında ama çok düşmüş bir tansiyonu birden çok yükseltmek doğru gelmiyor. 5 dk yatıp kendime gelince tansiyonumu birden zıplatmayacak hafif bir şeyler yiyorum ben.

bayılmak vücudun kendini yere yatırma refleksi. tansiyonun düşüyor, kalbin kanı daha az basınçla pompalıyor, böylece kanı vücuda dağıtmakta zorlanıyor. ayaktaysan hele ki, yerçekimi etkisiyle kalbinden yukarıya, başına falan yeterince ulaşmıyor kan. gözlerinin kararması, bilincinin (beyninin) kapanması da bundan. vücut oralara da rahatça kan gitsin diye seni yere yatırıyor bayılarak. sen bunların olacağını önceden görüp kendin yatarsan bayılmadan, kafanı aşağıda ayaklarını yukarıda tutarsan; bilincin kapanmadan, gözlerin kararmadan vs atalatabiliyorsun durumu.

17 yıllık profesyonel şeker hastası olarak bahsettiğiniz semptomları hiç yaşamadım. Bu şiddette ağrı ve bayılma şekerde ne yaşadım nede duydum, sadece hipoglisemi'ye (düşük şeker) girdiğimizde devriliriz ama onda da şiddetli bir ağrı olmuyor. Şeker ihtimali düşük derim ben.

Evdeki diğer bireyler öf pöf yapmadan ilgileniyor ve seviyorlarsa, götürme derim. Kurulu düzeni varken ve sevgi görüyorken (varsayıyorum) sensiz de yaşayabilir. Hayvanlar çabuk uyum sağlıyorlar birinin yokluğuna. Sevilip bakılsınlar yeter.

Ben de bu yüzden kedimi yanımda getirmemiştim orada daha fazla alanı vardı ve yerine bağlı oluyor kediler diye. Ben de götürme derim.

Hem kedi hem köpek bakmış biri olarak kediden ayrıldığında üzülen sen oluyorsun, kedi çabuk unutup ortama uyum sağlıyor ama köpek gerçekten son nefesine kadar seni bekliyor :) Ve tabii kediler için dışarı çıkamıyorsa geniş evde yaşamak çok daha sağlıklı çünkü gerçekten çok hareketli hayvanlar ve onların özgürlüğünü kısıtlamak hoş değil, zaten evde tutarak özgürlüklerinin büyük bi kısmını ellerinden alıyoruz. Bi de mekan değiştirince depresyona girebiliyorlar :)) Onun için bence de evde ilgi görüyorsa şu an yaşadığı yerde kalsın, daha iyi onun için.

burada yazılanların aksine, kedilerin eve bağlı olması fikrine tamamen katılmıyorum.
evet içgüdüsel olarak ve yapıları gereği tabii ki büyük oranda öyle, ama bu aranızdaki bağa göre de değişiyor.
"beni yanında ister" diye bir şey diyebiliyorsanız, yeni evinize götürün.

ama bunu diyemiyorsanız ve evde kalan diğer kişilerin çok iyi bakmaya devam edeceklerine dair güveniniz tamsa, götürmeyin.
zaten siz gittikten sonra bir şekilde huzursuz ya da mutsuz olursa ve alışamazsa, evdekiler de size haber verir diye düşünüyorum.
o zaman almayı düşünürsünüz belki.

Aslında bunun cevabını sen de biliyorsun :) Aklını çelmeyeceğiz, eğer evdeki diğer kişiler sen yokken de onunla ilgilenebilecekse kesinlikle götürme.

Valla bizim ev de çok büyük sayılmaz, 80 m2 falan sanırım ve balkonsuz dediğin gibi ama kedimiz gayet mutlu. eğer orada bakabileceklerse bırakabilirsin tabii, ama aklında soru işareti varsa kedini de yanına al derim.

O koşma enerjik olma mevzusu 1 bilemediniz 1,5 yaşında normale bağlayacak. Salgın sonrasında çok gezen evde durmayan biriyseniz almayın ama kedi sorumluluğu alıp yalnız bırakmayacaksanız alabilirsiniz de bence. Ben de yakın zamanda daha ufak koridorsuz bi eve taşındım yine koşacak yer buluyo hatun yani sıkıntı olmadı pek :)

Diğerleri ilgileniyorsa bırakmak daha mantıklı.

Ben başka bir açıdan yaklaşacağım. Eğer İstanbul'da tek kalacaksan, ailenin yanına tatile gitmek istediğinde, arkadaşlarınla tatile gitmek istediğinde vs. kediyi evde yalnız bırakacaksın ve ona bakacak birini organize etmen gerekli.Veya işe başladığında kedi evde tüm gün yalnız kalacak,seni akşamdan akşama görecek. bazı akşamlar arkadaşında kalmak isteyeceksin, evde kedi yalnız kalacak. kalabalık bir evden yalnız küçük bir yere geçmek kedinin depresyona girmesini kolaylaştırır. O yüzden onun iyiliği için bırak derim. Tabii tüm bunlar evdeki diğer kişilerin kediye iyi baktıkları senaryo için geçerli. Eğer sen gittikten sonra senin kadar iyi bakılmayacak ise o halde mutlaka götür.

geçen akşam bir rüya gördüm, anlatmak istedim.

iki kedim var. rüyamda; sebebi her neyse kedilerimin burada kalırlarsa mutsuz olacaklarına eminim. daha mutlu olabilmeleri için onları taşıma kutularıyla bir gemiye (!) koyup amerikaya göndermeye karar veriyorum :D gemiye veriyorum bunları, sonra gemi tam kıyıdan biraz uzaklaşıyor, pişman oluyorum. kıyıdan deliler gibi bağırıyorum kedilerimi geri verin vazgeçtim diye. gemi de kocaman bir gemi, neyse bir çalışan duyuyor beni. dönemeyiz artık kalktık diyor. ama o kadar bağırıp ağlıyorum ki üzülüyor. tekrar kıyıya yanaşıyorlar koca gemiyle, bir ton iş. ama kedilerimin taşıma kutusunu geri alıyorum sonunda. ve bir yandan diyorum ki, acaba onlar için yanlış mı yaptım, sonuçta burada kalacaklarsa mutsuz olacaklar. ama evde yokluklarına da dayanamayacağımı da biliyorum. neyse iç sıkıntılarıyla uyandım. herhalde boğaziçi olaylarından biraz etkilenmiş olmalıyım, çocuklarımızın gelecekleri tehlikede yurtdışına göndermek gerek falan :D

yani sonuç olarak ben olsam bırakamazdım. yanımda götürürdüm. baktım ki kedi bir süre sonra bile hala mutlu değil, o zaman geri götürmeyi düşünebilirdim. bensiz kalınca da üzülecek sonuçta, küçük eve taşınınca da belki üzülecek, belki de sorun etmeyecek. ama her iki duruma da belli bir süre sonra alışacaktır. tercih burada sana kalıyor bence. sen onsuz yapabilecek misin, onsuz ve tek başına yaşadığın bir evde ne kadar mutlu olacaksın?

İki kedimde de büyük büyük bağırma yaşanmadı anesteziden çıkmaya çalışırken. Başka bir veteriner hekimi arar durumu anlatırdım senin yerinde olsam.

Normal. Ameliyat sonrası 8 saat boyunca yemek ve içecek vermemelisin. Kusma, ishal, ısı kaybı veya yüksek ateş olursa veya kuruntu yaparsan ara rahatsız et veterineri. Tedbiri elden bırakmayalım.

canı acıyordur belki normal 1 hafta sonra normal hareket etmeye başlar 2 hafta sonra eski terörist haline geri döner

Normal. Bizimki de öyleydi. BAğırıp bağırıp bi köşeye yatıp duruyodu. Arasıra kıyamam zonkluyo mudur nedir, yine yattığı yerde bağırıp yine susuyodu. Onun acısı olunca ben de ameliyat olmuşum gibi hissediyordum. 2 gün sonra normalleşti.

Geçmiş olsun. Korkmayın bu çok normal. Kedinin mizacıyla da alakalı. İlk kısırlaştırdığım kedim öyle bir bağırıyorduki duyan ona işkence yapıyorum falan zanneder. İnsanın içi parçalanıyor zor bir süreç ama 3. Günde epey toparlıyor.

Normalde kizginliga girdigi gunden 10gun sonra yapabiliyorlar ortalama. Ikinci kez girme olayini bilmiyorum. Zaten ameliyattan once kan degerlerine bakarlar, eger kan degerlerinde sorun varsa yapmazlar.

Ben olsam beklerim. Çünkü ben de beklenir diye biliyorum. Ya da başka bir hekim görüşü daha alın.

Ben de bekle derim. Ben de öyle biliyorum.

1 yaşından önce kısırlaştırma önermiyoruz. Bekleyin hayvanı da tehlikeye atmayın derim. Kızgınlıktan sonrası uygundur ama yanılıyor olabilirim bu konuda.

@amory siz kimsiniz

1 yaşından önce kısırlaştırma kim önermiyor anlamadım. Yurtdışındaki pratik 5-6 aya yerleşmiş durumda, İngilizce anahtar kelimeleri yazın şu bahsettiğiniz 1 yaşından önce önermiyoruz klişesini bir tanesinde bile göremezsiniz. Hatta ilk yazdığımda önüme gelen today’s veterinary practice’te acaba daha da mi öne çekilmeli tartişması. Çekilsin dediğimden değil, uygulamanın yerleşikliğini anlatmak için. todaysveterinarypractice.com
Burada da birçok veterinerin uygulaması bu yönde ama neye dayandığı bilinmeyen bir 1 yaş klişesiyle Bekletilen onlarca kedi hamile kalıyor, kızgınlık stresine giriyor, baş edemeyenler evlerinden atıyor.
Soruya gelince evde tek kediyse biraz daha beklerdim, sokakta tehlike altında erkek kedilerden kaçmakla geçiyorsa günü kısırlaştırırdım.

@sibernetik yolladığın sitede de yazıyor. Hipotermi riski yüksek. Riske girmeye gerek var mı? Ayrıca yaşı, kilosu, cinsi ve cinsiyeti vs de önemli.

Yavru kediyi başka bir şeyden dolayı ameliyat ediyorsak ve değerleri de uygunsa aynı ameliyatta kısırlaştırıyoruz. Onun dışında yapmıyoruz. Mesela uyutma(ötenazi) da yapmıyoruz. Seçim meselesi.

Bence barınaklarda yaşı küçük veya büyük bakmadan kısırlaştırıyorlar. Acaba niye diye düşünmek lazım. Adamlar kendileri de diyor nüfusu azaltmak için yapıyoruz. Feline fix by five var. Aynı amaca hizmet.

"The optimal age to spay/neuter a cat is before it reaches 5 months of age. For owned cats, the optimal age would be 4 to 5 months; for cats in shelters, the optimal age could be as early as 8 weeks."

www.avma.org

"The AVMA supports the concept of pediatric spay/neuter in dogs and cats in an effort to reduce the number of unwanted animals of these species. Just as for other veterinary medical and surgical procedures, veterinarians should use their best professional judgment based on the current scientific literature in deciding at what age spay/neuter should be performed on individual animals. The decision should be made by the animal’s owner in consultation with a veterinarian after discussing associated risks and benefits.​"

6 hafta yani bir buçuk ay ila 14 hafta yani 3 buçuk ay arasındaki hayvanların hipotermi riskinin nasıl minimize edilebileceğini tartışmışlar. Burada 1 yaşına kadar beklenmeli sonucunu mu çıkardınız?
Yolladığım sitede 5-6 ay “öncesi”nden bahsediliyor tekrar yazayım “öncesi”. Yurtdışında sahipli sahipsiz hayvanları kısırlaştırdıkları yaş 5-6 ay. Sizin söylediğiniz 1 yaş.. Barınaklarda daha da küçük yaşta 2 aylığa kadar hayvanlarda uygulanan operasyon ve riskleri konumuz değil. Evet muhtemelen çoğalmayı önlemek için erken yapıyorlar ameliyatı.
Amaç aynı olabilir ama bahçede, sokakta baktıkları kedilerini kısırlaştırmak isteyen insanları çok yanlış yönlendiriyorsunuz bu şekilde, onlarca hayvan doğum yapıyor ipin ucu kaçıyor. Son gönderdiğiniz alıntıda da sahipli hayvanlar için 4-5 ay demiş zaten. Siz de alıntılamışsınız.

@siberteknik

Buradan nasıl hipotermiyi azaltırız dediklerini çıkarıyorsun. Şuna hastayım Türkiye'de; herkes internette okuduklarının reelde de aynı şekilde işlediğini düşünüyor. Yapan vardır. Olamaz mı dedik? Biz yapmıyoruz dedim. Uygun görmüyoruz. Ev kedisi diyor başlık sahibi. Onlarca doğum yapıyor dediğiniz hayvanlar sokak hayvanı. Sana yolladığım yazılarda da yazıyor. Riskler mevcut. Minik vücutlarda her veteriner iş yapamaz. İnce parmaklılar daha iyi ameliyat edebilir. Hipotermi var diye yazıyor yazıda sen ise "hipotermiyi nasıl azaltırız yazıyor" diyerek konudan sapıyorsun.

Nüfusu kontrol altına almak için o yaşlarda kısırlaştırıyorlar diyorum konuyla alakasız diyorsun

"Concerns about small body size, hypothermia, and hypoglycemia are valid and require that the veterinary staff pay attention to maintaining body temperature and minimizing the length of time that food is withheld before surgery. Risk for hypothermia can be minimized by limiting the amount of hair clipped; using warm scrub solutions without alcohol; and using warming devices such as water-circulating heating pads, forced warm air flow, or active polymer warming blankets. Risk for hypoglycemia can be minimized by not withholding food for more than 2 hours before surgery."

İki ayrı evde, 4 dişi kedi bakıyoruz. İkisini eylül ayında kısırlaştırdım. Diğer ikisi için de ameliyat yakın.

Kızgınlık döneminde ameliyat yapmanın normal vaziyette ameliyat yapmaktan tek farkı kanama miktarı. Burada kanama kedinin yaşamsal fonksiyonları sürdürmesinden ziyade ameliyatı gerçekleştiren ekibe zorluk çıkardığı için endişe yaratıyor. Elbette vücudun travması da daha zor toparlanıyor ama ameliyatı başaramayan dişi kedi oranı 1000'de 3 civarıydı bildiğim kadarıyla.


İlave bilgi: Bazen kedilerin bünyeleri de şaşıyor. Bir hafta sonra tekrar girebiliyor ya da kızgınlıkta olup eskisi gibi çok ağlamıyor. Bu dış etkenlere ve biyolojik saatine bağlı olan bir şey. Saat burada günlük değil, biyolojik zamanlayıcısı anlamında.

5-6 ayın normal kabul edilip öncesinin risklerinin tartışıldığı makaleyi gönderdim size tekrar yazayım da. Siz bunu kafanızdaki 1 yaş saplantısını her şekilde doğrulandığını düşünüyorsunuz.
İnternette okuduğum şeyler demişsiniz bu basit bir kısırlaştırma ne zaman yapılıyor, uygulama ne şekilde sorusu ve evet Onlarca kaynakta da benzer cevaplar var. Türkiye’de de, yurtdışında da uygulamayı bu şekilde yapan (ev kedilerine ve sokak kedilerine) onlarca yer var. Tedbir olarak beklenebilecek dönemde yine5-6 aya kadar olan dönem olarak işaret edilmiş. Siz kafadan bir 6 ay daha ekliyorsunuz.
Konuyla alakasız olan 2 aylık yani aşırı erken kabul edilen kısırlşatırma. O şekilde yazdım okursanız. Diğer bahsettiğiniz bir hayvanın boyutlarının ameliyat için küçük olması, Sağlık durumunun elverişli olmaması bunların hepsi o hayvan özelinde değerlendirilecek konular. Benim de bir sürü sağlık sorunuyla doğmuş, ortalamadan ufak kalmış, kronik hastalıkları olan 4 yaşında kör bir kedim var. Hastalıktan başını kaldıramadığı için kısırlaştırmadım ama bu ona özel bir durum. Aynı şekilde başlık sahibinin durumu da biraz beklemesini gerektirebilir. Ama 1 yaşına kadar önermiyoruz diyerek yaptığınız genelleme bugün modern pratiğe uymuyor. Siz ev hayvanına, beklesin derim zararı yok nasıl olsa diye düşünüyor olabilirsiniz. Yine söylüyorum tersi yöndeki uygulamanın yaygınlığına rağmen. Yalnız bunu söylediğiniz zaman kapısının önünde kedisini besleyen bağ kuran insanlar da bekleyelim o zaman diyor. Sonuçlar ortada.

@siberteknik
"İnternette okuduğum şeyler demişsiniz bu basit bir kısırlaştırma ne zaman yapılıyor, uygulama ne şekilde sorusu ve evet Onlarca kaynakta da benzer cevaplar var"
Uçak nasıl uçurulur veya nükleer enerji nasıl oluşur sorularının da cevabı internette var. Ama gerçekte nelere dikkat edeceğin veya kaç bin değişkenin olduğu yazmaz. Kısırlaştırmada bir çok değişken var. Çok ameliyata girdim. Öyle dediğin gibi kolay değil hiç bir şey. Basit değil. Masadaki bir canlı. Bizim doktorlara internette baktım bende şu hastalık var diye caka satmaya benziyor yaptığın.

bayağı yanlış anlamışsınız , ben sorunun basitliğinden bahsettim, ameliyat kolay demedim, bu konuda tek bir sözüm keşke hiçbir operasyona ihtiyaç olmasa. Basit olan “soru”ya dönecek olursak, “kediler için uygun kısırlaştırma yaşı“ Bu basit bir soru ve evet internette sizin veteriner misiniz bilmiyorum meslektaşlarınızın da içinde olduğu grupların toplulukların bu konuda yılların birikimiyle sizin kabul etmediğiniz ama sizin pratiğinizin aksine verdiği cevaplar var. Sizinle tamamen zıt yönde giden tartışmaları var. Onlar da aynı ameliyattan bahsediyorlar, kedilerin özel hallerini de değerlendiriyorlardır. Çok da uzağa da gitmenize gerek yok soru sahibinin kedisini emanet ettiği veteriner de 7 aylık bir kediye operasyon yapacak.
Kedi kısırlaştırma için uygun yaş nedir sorusunu kaynaklardan araştırmakla internetten teşhis koymak arasındaki bağlantı kurmanıza şaşırmadım gerçi. Ne zaman gelecek diye bekliyordum. Size kendi uygulamalarınızda başarılar.

Tekrar yazayım soru da basit derken tartışılmamalı, tek bir cevabı olmalı anlamında değil. Hakkjndaki verilere, pratik uygulamalarınIn dünya genelindeki yansımalarına ulaşılabilirliği anlamında.

@siberteknik
İnternetten okuduklarınla burada haklı olduğunu öne sürüyorsun. İşin içinden biri olarak tecrübelerimi aktarıyorum.
"Just as for other veterinary medical and surgical procedures, veterinarians should use their best professional judgment based on the current scientific literature in deciding at what age spay/neuter should be performed on individual animals"

Yukarıda da yazdığı gibi veterinere sorun o bilir diyor. Senin gibi kesin cümleler kuramıyorum. Biz yapmıyoruz ve önermiyoruz da. Sen internetten okuduklarına inanmaya devam edebilirsin. Adamlar bas bas bağırıyor nüfusu kontrol etmek için bu yola başvurduk diye. Ev kedisi burada bahsettiğimiz. Mesleğini söyle bizler de sallayalım internette okuduklarımızla. Doktorsan mesela nasıl kanser teşhisi koyduğumuzu google'dan referanslarla sana gösterelim. Aselsanda isen taramalı bomba atarların ne kadar efektif olduğunu karikatürlerle gösterelim.

Başlık sahibinin kedisini tanıyan bilen kendi veterineri 7 aylıkken ameliyat edecekken ve soru bu değilken 1 yaş öncesi önermiyoruz diye dalan sizsiniz :)
Yurtdışında yerleşik anlayıştan bahsedince de onların tek kriteri nüfus kontrolüymüşçesine cevap veriyorsunuz.
Neyse dediğim gibi tekrar size kendi uygulamalarınızda başarılar.

Ne yapacağım diye sormuş. Senin mantığına göre kimse cevap atmamalı. Meslek erbabından çok bilen siz bile cevap atabildiğinize göre sorgulamanız pek mantıklı değil.

Yurtdışındaki uygulama burada da yapılıyor. Önermiyoruz diyorum. Yapan yapıyor. Nedir bu kadar takılıp kalmanız? İnternette yazılan her şeyi veterinerler o şekilde yapmak zorunda değil. 2 aylık kediye kısırlaştırma yapılır diyor ama her kedi sahibi o kırılgan canlıya bakabilir mi ameliyat sonrası? Enfekte oldu, dikiş attı, kanama veya vücut ısısı düştü veya arttı diyelim; bunlarla uğraşmak akıllı adam işi mi? Neyse teşekkürler vaktiniz içi Veteriner Bey/Hanım.

Evet 2 aylık kediye kısırlaştırma ameliyatı akıl işi değil, pratikte bir karşılığı da yok belki aşırı uç uygulamalar hariç. İnternette yazan şey dediğiniz makalelerde de böyle bir öneri yok. Herkes aynı fikirde.

İyi günler size de.

Pandemi dönemi home office evde çalışıyorum bir dönemdir. Ortalama 40 su, 150-200 arası elektrik, 150-200 arası doğalgaz (kışın), 30-50 arası doğalgaz (normal dönem) geliyor.

benzer durumda su 50, elektrik de 150 civarı geliyor.

bekar calısan kişiyim. Su 20-30
100-150 elektrik.

Elektrik 60-70, su 25 filan.
Tek birey, home office

Benim ev 2+1 ama tek yaşıyorum. Su 30 civarı, elektrik de 200 civarı geliyor ama termosifon var.

2+1 tek yaşıyorum. Su: 21 elektrik: 60 ısınma: 300

Ya doğru mu değil mi bilmiyorum ama bir vidyo izlemiştim. Adam kedisinin kuyruğunun dibine bastırdı parmağıyla bir kac saniye ve kediyi bu şekilde rahatlattı.
Fake olabilir tabi hiç bir fikrim Yok ama bir bakın isterseniz

evet bitince hemen kısırlaştırabilirsiniz.

veterinerinize danışırsanız bitkisel, hafif bir sakinleştirici verebilir belki şu süreç için.

edit:
ilaç konusunda detay vereyim.
antidepresan gibi şeyler kullanmamalısınız.
veterinere giderken, yolculuklarda strese giren vb. hayvanlar için özel "ilaç olmayan" preparatlar var.
düzgün bir veterineriniz varsa zaten doğru yönlendirecektir.
bunların doğru dozda kullanılmasının herhangi bir yan etkisi yoktur, zaten hepsi yaşlı veya hasta hayvanların da kullanabildiği tamamen bitkisel ürünler.
en fazla bitki çayı etkisi gösterirler, bu süreçte de hayvanın içinde bulunduğu strese çözüm olur.

basladiktan 10 gun sonra yapiyorlar genelde.

Bir hafta on gün sürüyor sanırım. Veteriner hekime danışın da ona göre randevu ayarlasın.

Pasiflora verilir diyen var, verilmez diyen var. Yine doğru bilgiyi hekim verir.

eğer kısırlaştırmazsanız gelecek sene veya bi altı ay sonra, şu anki ciyaklamalarının 10 katını duyacaksınız. o yüzden, bu süreç biter bitmez şu ikisinden birine karar vermeniz gerekiyor: kısırlaştırmak ya da yavru yapmasına izin vermek. ikisinden biri olmazsa ya siz çıldırırsınız ya da o :) kolay gelsin.

Başvuru yaptığın anda sana kimlik yerine geçen bir belgeyi anında veriyorlar
Onun harici gerçek kimlik 3 güne gelmişti bana

Bana ertesi gün geldi.

Antibiyotik bittikten kaç gün sonra tahlil yaptırdınız? Antibiyotik kullanımından 4-5 gün sonra kültür yaptırmak lazım.

İdrar tahlili ve kültürü farklı şeyler. Tahlilde idrarınıza bir çubuk daldırırlar. Çubuğun üzerinde renk değiştiren kutucuklar vardır. Renkler aracılığıyla idrarın kimyasal içeriği okunur. Kültürde ise 1 damla idrarı besin ortamına ekerler, bakteri varsa 2 gün sonra orada üreme olur. Antibiyotikten hemen sonra kültür yapıldıysa üreme olmayabilir.normalde kültür sonucu daha kesindir. Bir de bir kez daha idrar örneği verirseniz orta idrarı kaba işemek önemli. Önce biraz dışarı idrar yapın, tam ortasında kaba yapın, son kısım yine dışarı yapılacak. İdrarın akan ilk kısmındq genital bölgedeki bakteriler de aktığı için yalancı pozitif sonuç çıkabilir.

fıstık ezmesi, badem, muz, hindistan cevizi hatta saymadığınız diğer şeyler bile (muhtemelen vegan yapıyordunuz ama alerjen genişliğini anlamanız açısından yumurta vs bile) alerjen olabilir. Denediğiniz şey -elinize tekrar sürmeyi denemek- mantıklı ama doğru veya yeterli uygulamamış olabilirsiniz. Anafilaksiye neden olacak kadar ciddi bir şeye benzetmedim ama içinize sinmiyorsa immünoloji'ye gidebilirsiniz. Bunlar sadece bir öneridir, en iyi yanıtı doktorunuz verecektir. İyi akşamlar.

edit: Bu arada afiyet olsun kurabiyenin tarifi varsa almak isterim :D

Birleştiklerinde etkileşime giren bir madde de olabilir. Yediğinizde bir sıkıntı olmuyorsa ciddi değil gibi ama elinizi şişiren madde boğazınızı dilinizi de şişirebilir uygun bi vakitte alerji testi yaptırabilirsiniz.

İçlerinden biri yağ ile daha hızlı etkileşime girmiş olabilir. Bu sadece bir ihtimal tabii. “Kesin alerji var” ön kabulüyle tabii.

stok müzik, fotoğraf, ilüstrasyonla uğraşıyorum 3 4 senedir.

bu pandemi başladığından beri herkes bu işlere saldırır oldu, pastadan pay neredeyse 10 katı düştü. yani bu dediğim alan böyleyle, evden yapılabilen herhangi bir iş için de böyledir.

eğer para kazanma konusunda bişey bulamazsan, kendini geliştirmeye çalış, pandemi bittiğinde daha donanımlı bir insan olursun, bu işinle ilgili bişey olabilir, yabancı dil olabilir, ikinci yabancı dil olabilir.

Yanlış hatırlamıyorsam birisi vardı evleneceğin ama terk edilmiştin ?

26 yaş hayata atılmak için belki biraz geç bir yaş olsa da gene de pek çok şey için hâlâ erken bir yaş. Akademiden umudunu kesmelisin zira ülkede akademisyen olmanın hiçbir elle tutulur tarafı da kalmadı.

Genetik ile ilgili bir bilimsel kitap hazırlamaya ne dersin ? Farklı yaş grupları için, içinde grafikli anlatımları olan ? Yani en azından zamanını bir şeyle değerlendirmiş olursun.

Yanlış bölüm seçimi ya da üniversite mezunu olmanın zararları. Günümüzde 2 yıllık meslek veren ön lisans okuyup hayata atılacaksın.

Senin durumda Kpss ile memurluk düşürmek dışında pek bir şey yok.

Bizim kedinin de kulakları ekstra sıcak. Partilerden emin değilim. Biseyi yoktur bence.

Kakası nasıl? İshal varsa enfeksiyonu olabilir, ateş ihmale gelmez. Kontrolde kalın.
Suyu durmadan fazla fazla içiyorsa kesin ateşi vardır.

takip edin ama ateşi olan kedi iştahsız olur, oyun pek düşünmez. sokağa alışkın değilse aç susuz kalmış olabilir, yorulmuştur.

Edding'in kalemleri var 4200.
www.hepsiburada.com
Boyama işleminden sonra fırında yaklasik yarim saat pişireceksiniz boya kalıcı hale gelecek. Bulaşık makinesinde de fazla yüksek ısıda yıkamadığınız sürece kalıcı.

karacigerim vur kadehlere +1

edding. fırında pişirme olayı önemli evet ama sonrasında yüksek ısıda yıkarsanız siliniyor. tecrübe ile sabit. çizerken ıslak mendil bulundurun. yanlış bir hamle yaparsanız silersiniz ve sonra kuru mendil'le kurulayıp devam edin.

altintepe tunel bu lokasyonu dusursen msg atabilirsin.

Çözmediysen öncelikle şu Cambridge deneme setlerinin hepsini süre tutarak çöz. Yanlışlarını incele, bilmediğin kelimeleri kullanımları not et.

Writing ve Speaking kritik zaten diğer ikisi denemeleri çözdükce iyice oturuyor. Writing için bol bol örnek incele internetten. Speaking için de yine bol bol örnek izle ve kendini sınava al. Konusmani kaydet dinle, hatalarını ve kulağını tırmalayan yerleri fark edeceksin.

Ben de 2 hafta kadar bir çalışma süresine sahiptim ve bunları yaparak zorlanmadan 7.5 almıştım, benzer bir profil ile.

Ielts 7.5 aldım. L: 8.5 R: 8.5 W:6.5 S:7.0

Ben de iki hafta hazırlandım sadece. İlk hafta reading ve listening çalıştım, 9.0 aldığım birçok deneme oluyordu ama yine karşınıza gelecek örneklere bağlı olarak 9 alamama ihtimaliniz var. İkinci hafta writing çalışmaya başladım, keşke sadece writing çalışsaymışım, belirleyici bazı kriterler var onlara dikkat ederek yazmak gerekiyor ona alışmak da zor biraz. Speaking'te de biraz o an sorulara vereceğiniz cevaplara bağlı performansınız değişiyor, bana denk gelen konu çok hoşuma gitmemişti pek de konuşasım gelmedi açıkçası. Writing çalışın. Bol şans.

ielts simon'a bakmak şart.

Ben de 2 haftada hazırlanıp 7.5 aldım.

Cevaplara katılıyorum. Sınavın belli bir formatı var ona alışkın olmak önemli.

Zaten iyi olduğunuz kısımlar için formatı ve soru tiplerini öğrenin gerisi hallolur. ben ilk bir iki örnekten sonra listening ve speaking kısımları için zaman harcamayıp genel olarak writinge çalıştım ve de readingleri okudum, çıkabilecek garip konular hakkında fikir ve vocabulary kazandırıyor.

bilkentliyim, taşra lisesi çıkışlıyım. hazırlıktaki 2.dönemimde 7 aldım. öttürürsünüz.

Bilkent Felsefe mezunuyum. Hiç çalışmadan girdim ve 8 aldım. Alabilirsiniz ama yine de girmeden önce bir bakın derim. Özellikle writing kısmı istedikleri gibi yazmayınca düşük gelebiliyor. Benim en düşük aldığım kısımdı.

En mantikli yol yurtdisinda is bulmus sinif arkadaslarinla konusman ve/veya daha onceki mezunlarla iletisime gecmen. Onun haricinde gitmek istedigin ulkede master yaparsan o surecte ve sonrasinda orada is bulma olanaklarin artar.

Bilkent MBG mezunu tanidiklarim genelde master icin yurt disina gittiler, sonra gittikleri ulkede kalanlar da olmustur muhtemelen.

Turk olmaniz, daha dogrusu calisma iznine tabi olmaniz, durumu zorlastirir evet. Eger calisma izninie tabi olmayan bir ulkeden pasaportunuz varsa isler kolaylasir tabi.

Maalesef master yapacak bütçem yok ve burs icin de ortalamam yok.

Avrupa'da ortalama beklentileri o kadar yuksek degil ve en azindan okul ucretini waive eden okullar/ulkeler var. Arastir bence.

"Türk" olmanız durumu özel olarak zorlaştırmaz ama çalışma izninizin olmaması zorlaştıracaktır. X pozisyonu için yeterli de olsanız, uluslararası bi firmada benzer bi pozisyonda iş deneyiminiz olmadan ya da ilgili alanda yl, doktora yapmadan sizi alma riskine çok kolay girmezler. Siz de benim yetkinliğim budur diye kendinizi anlatmakta zorlanabilirsiniz.

Herhangi bir ücretsiz mastera kabul alsam da aylık ihtiyaclarimi karşılayacak, ki diyelim ki aylık 500 euro olsa bile, param yok

sponsorluk bulmadan avrupa'da veya amerika'da çalışmanız imkansız şu haliyle

Once bilkent mezunu olarak bunu sorman bana garip geldi, yanlis anlama. Kapasite anlaminda demiyorum cevren vardir diye dedim.
Turk olmanin ya da yabanci dezavantaji su, bizim grupta hoca diyo ki para yok. Ama konu bir alman ogrenci olursa bir sekilde ona burs buluyorlar.

Genetigi bilmiyorum, bizde almanca yoksa sirketlerde ise girmen zor.
Ya mastera tr de baslayip, cevre yapip, doktoraya gideceksin. Ya da ylsy, daad bursunu falan arastir.

Bir de ben kendim geldim yani basvurdum hoca kabul etti. Ama buradaki ogrencilerin cogu turklerde dahil hocalari vasitasiyla gelmisler.