[]

yeni internet yasası

köşkten veto yer mi sizce? cbabdullahgul daha karar vermedi bildiğim kadarıyla. bana veto edecek gibi geliyor ama öyle olsa bile bir yasama organının böyle bir yasa çıkarması çok üzücü.




 
Veto etse bile en fazla kısmi veto eder. Karışmayın noterin işine!!1!11!


  • gyroscope  (08.02.14 21:31:15) 
Veto etmez bekletir bekletir geçirir karmaşık bir gündemde


  • jamalbsf  (08.02.14 21:34:24) 
bence etmez. gül hala partinin içinde çünkü. numan kurtulmuş'u ekonomi bakanı yaptırmadı kendisi. veto etti bir bakıma. numan kurtulmuş ekonomide doktorası olan biri onun yerine nihat zeybekçi gibi alakasız bir eski belediye başkanını maliye bakanı yaptılar sonuçta. daha ne olsun. %85 veto etmez diyorum ben.


  • westblack  (08.02.14 21:34:33) 
[]

türkçe öğrenmekte olan ingiliz'e kitap ve film önerisi

türkçe altyazılı türkçe film ve kolay okunabilir türkçe edebiyat yapıtları önereceğim. sait faik okumayı düşünüyor. olabilir dedim. film olarak da geçenlerde jin'i izlemiş ve beğenmiş. kolay anlaşılır ne önerebilirim bu arkadaşa film ve kitap olarak?




 
can yücel okusun. çok ağdalı sözler kullanmaz ve okuyanı mest eder.


  • thracian  (06.02.14 21:34:23) 
başka tavsiye yok mu sevgili duyurucular, kamooon.


  • falafila  (06.02.14 22:46:28) 
çizgi filmler olabilir, basit çocuk hikayeleri de olabilir.

neticede dil öğreniyor, tabandan geniş alsın ..

bol bol pratik yapmasını öner.
  • Lirazervatif  (09.02.14 18:27:15) 
[]

e-kitap okurlarına soruyorum

hangi okuyucuyu kullanıyorsunuz (marka ve model)? artıları ve eksileri ne sizce?




 
nook simple touch. artıları: şarjı uzun süre gidiyor, ele oturuyor, kullanışlı, ucuz.
eksileri: pdf'lerde biraz kafası karışabiliyor. normal baskılı kitap için çok iyi de; dergi yazısı, makale falan okumak için pek ideal değil.

(bkz: nook simple touch/@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu)
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (11.01.14 20:20:05) 
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru

e-kitap diye aratınca daha niceleri var. bir de e-book aratırsın oh mis.
  • bira sisesi kapagi  (11.01.14 20:27:49) 
samsung galaxy s3:(


  • in search we trust  (11.01.14 20:29:30) 
Kindle kullanıyorum, diğerlerini kullanmadığım için karşılaştırma yapmam çok mümkün değil ama genel olarak faydaları:

Okuma süresini artırıyor: Yanında taşıması, farklı kitaplar arasıda geçiş yapması hatta sadece kitap değil makale falan da okumaya olanak vermesi itibariyle baya baya okuyorsunuz.

Görüntü kalitesi: Görüntü kağıt ile aynı, dolayısıyla göz yorma, rahatsızlık yaratma vb. sıkıntıları yok.

Ergonomi: Cihaz çok küçük, hafif. Kabı olmasa ceket cebine sığacak boyutta.

Ek özellikler: Özellikle yabancı kitap okurken bir kelimeyi sözlükten aratmak, kitaptaki bir cümle vb. yi mail olarak göndermek gibi çeşitli ek fonksiyonları da var.

Pil süresi: Çok çok uzun. Tam şarj ile yüzlerce sayfa kitap okuyorsun. Açıkçası ben her seferinde ne zaman şarj ettiğimi unutuyorum.

Tüm bunların yanında en büyük dezavantaj özellikle Türkçe için her kitabın E-kitap olarak bulunamaması. İnsan e-kitap okuyucusu varken yeni bir kitabı basılı almak zorunda kalınca biraz uyuz oluyor.
  • salihdt  (11.01.14 21:14:51) 
  • seytan ayrintida gizlidir  (21.01.14 13:18:27) 
Reeder lite


  • armagan  (21.01.14 13:22:28) 
[]

Avustralya vs Kanada

Göçmek istiyorum sevgili göçebeler. Temelli gideceğim, kafama koydum. Hukukçuyum. Denklik menklik alıp üstüne okuyup bi şekilde yoluma bakarım. Avrupa'ya pek sıcak bakmıyorum, yeni bi dil öğren vs... Amerika'nın sağlık sistemi sakat ve pek ilgimi çekmiyor açıkçası. Benim arzum Avustralya, hem sıcak severim hem de doğası şahane. Ama etrafımda Kanada'yı düşün diyenler de var, özellikle ailem. Ha deyince uğraşmaya başlanacak bir şey de değil tabii. Siz ne dersiniz? Her türlü fikrinizi çekinmeden belirtin lütfen.




 
gurbetlik çok fena onu bilir onu söylerim. 3 yılda fena depresyon yapmıştım almanya'da.


  • herospower  (11.01.14 00:17:44) 
Kesinlikle Kanada.
Hukukçuysan tam yeri hemde.
Herşey hukuka göre , saygılı , sevgi dolu ve güzel bir şekilde işliyor.
Avustralya da ise herşey seni öldürmek için evrimleşmiş.
Türk insanı yapamaz orada.

Ama Kanada çok çok güzel.
Lakin pahalı her öğrencl çalışır orada.
  • colorwithnotexist  (11.01.14 00:20:06) 
benim de isteğim kanada. ilk fırsatta gitmek istiyorum her şeyimi ona göre planlıyorum daha şimdiden, en azından kafamda.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.01.14 00:30:17) 
Avrupa olunca neden yeni bir dil ogreneceksiniz ki, anladigim kadariyla Ingilizceyi zaten biliyorsunuz ve Avrupa'da anadili Ingilizce olan Ingiltere, Irlanda, Iskocya gibi ulkeler var.

Ha Kanada mi Avustralya mi derseniz iklimi ve hayat kalitesi bakimindan Avustralya derim.
  • crown  (11.01.14 00:32:40) 
Birde Kanada da sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmeyin derim.
İsterseniz hocam Avustralyalı kendisine sorularınızı iletiriz

  • colorwithnotexist  (11.01.14 00:34:53) 
ben de ekleme yapayım soruya, bir hukuk fakültesi mezunu kanada'da ne iş yapabilir, bulabilir?


  • nerdeyim ben  (11.01.14 00:44:08) 
selam
öncelikle 1 sene kanada da kaldım

amerika ve kanada sağlık sistemi arasında fark yok
ne mezunu olursanız olun, kanada için çok bi mezun sayılmazsınız
uzmanlığınızı geliştirmek ve oradaki programlara katılıp başarılı olmak zorundasınız

ben avukatım, ben doktorum deyince ok gel başla demiyorlar yani, gidip direkt başlayabileceğin işler barmenlik, garsonluk, temizlikçilik inşaat tamirat tadilat vs. (günlük işler)
  • try again fail again fail better  (11.01.14 00:56:24) 
hukuk fakultesindeyim yurtdışında. ben de araştırdım biraz yurtdışında hukuktan nasıl ekmek yiyebilirim diye.

hacı tek yol gitceğin ülkede baroya yaptırcan kaydını ki denkik menklik staj derken baya sürebilir. şimdiki diplomanla seni hiçbi ülke avukat olarak sen de takdir edersinki kabul etmez. şimdi gel gelelim hukuktan nasıl para kazanırsın. ben iki türlü çözüm yolu keşfettiydim:

1- uluslararası avukat olacan. avukatlığın hem gittiğin yerde hemde türkiyede geçecek. o zaman o iki ülke arasında ticari ilişkilerinde sorun olanlardan güzel para kazanırsın. genelde bu da yakın ülkelerle daha rahat oluyor. misal fransa-türkiye. ünlü bi fransız marketler zincirinin tr de çalıştığı bi firmayı mahkemeye vermişti. avukat sadece davayı açmak iin 15 bin eur aldı deniliyodu.

2- türklerin ikamet ettiği biyere gitmen lazım. ne çok olacaklar ne de az. orada avukatlık yapıcaksın baroya kaydını yaptırıp. misal yine fransada avukat ol, türk elçiliğine bırak kartını, sırf orada evlenmiş ve boşanmak isteyen türklerden del para götürürsün. almanyaya gidersen misal aç kalırsın tahmin ediyorum senden daha iyi olacaklar. o yüden az türk olan biyere git.
  • bak bi  (11.01.14 01:05:20) 
mezuniyetinin bir işe yaramaması avusturalyada da geçerli yalnız. orda da belli eğitimleri almanı istiyorlar tekrardan.

ben olsam kanada derdim, insanı güzel bir kere. türk nüfusu da bol bildiğim kadarıyla, çok yabancılık çekmezsiniz.
  • megafon  (11.01.14 01:21:27) 
sağlık:

* avrupa'nın çoğu ülkesinde ve avustralya'da sağlık sistemi daha iyi
* kanada'da bekleme süreleri fazla ve mesai sonrası doktor erişimi zor
* bunun yanında kanada abd'den daha iyi diyebiliriz. kanada'da sağlık sistemine herkesin erişimi var ve genel sağlık sistemi var
* abd daha çok harcamasına rağmen daha iyi diyemiyoruz. ama paran varsa daha iyi bir doktor ve daha iyi ameliyat olma şansın var
* kanada'da insanlar genel olarak sağlıklı ve ölüm oranı az

hayat pahalılığı:

kanada avustralya'ya göre daha ucuz!
hem de her şeyde. kira, yemek, mal, mülk

suç oranı:

birbirlerine yakın.
ama avustralya'da daha çok tehlikeli hayvan var diyebiliriz sanırım.

hava durumu:

kanada kışın kuzey kutbu olabiliyor. bu sene toronto'da -40 C gördük diyim sana
ama vancouver gibi bir şehri seçersen daha ılıman bir iklimle yaşarsın. ama orası da daha yağmurlu bir şehir

demografi:

kanada'da etnik grup daha çok var. avustralya'da beyaz sayısı daha fazla. ama ikisinde de ırkçılık oranı çok az. avustralya'da belki biraz daha fazla olabilir.


başka soruların varsa cevaplarım. hem kanada'da hem de avustralya'a yaşamış bir arkadaşım var. ona da sorabilirim.
  • ermanen  (11.01.14 01:35:28) 
ikisi epey ayri yerler, sizin ozellikleriniz belirleyici olacaktir.

kanada soguktur. kisla araniz nasil, ruhsal durumunuz nasil, bunlar onemli.
turkiye'ye daha yakin. su an ekonomi daha iyi. ama hukukcu olarak ne yapabilirsiniz bilemiyorum.

avustralya (bazi bolgeleri haric) ilimandir. turkiye'ye cok uzak, oyle her yil ziyaret etmek guc. ekonomi su an krizde. ama gelecege donuk plan kuruyorsaniz, hemen is aramayacaksaniz baska. hukukcu tanidiklarim icinde kendi bransinda calisan yok. ama burada okuyup avukatlik vb. yapan turkiyeliler var.
  • viva paulista  (11.01.14 05:22:09) 
şu an kanada'dan daha güneyde yaşayan biri olarak her gün, özellikleri kışa, kara ve soğuğa beddua ederek evden çıkıyorum. her akşam kanada'da yaşayan arkadaşımın soğuktan yakınmalarını dinliyorum telde.

hava koşulları çok çok önemli. bunun sizi ne kadar etkileyeceğini de mutlaka göz önünde bulundurun. bahsettiğim arkadaş " gurur yapmasam, eşyalarımı toplayıp gidicem" dedi 2 gün önce. tek derdi hava koşulları. kanada ya karar verirseniz şehir seçimine dikkat edin.
  • sumuklu asilzade  (11.01.14 05:32:08) 
kanada sağlık sistemi çok iyi. ancak kanada soğuğu herkesin çekebileceği bir soğuk değil onu da kafana koymalısın. Toronto nispeten Montreal ve Ottawa gibi şehirlere göre daha iyi. Bunun dışında Kanada'da gezme ihtimalin daha çok, Amerika da çok yakın. Avustralyada daha bir izole hisseder insan kendisini. Bu arada bu ülkeler öyle pek ucuz ülkeler de değil.


  • suleyman kargi  (11.01.14 07:29:48) 
[]

en iyi kahve yapan yer

espresso bazlı kahveler için soruyorum, istanbul'da nerede? starbucks'ı beğeniyorum ben ama daha iyi diyebileceğiniz butik yerler de vardır belki.




 
tchibo'yu deneyebilirsin.


  • thracian  (18.12.13 00:16:51) 
eksisozluk.com kronotrop


  • kyha  (18.12.13 00:29:01) 
tchibo (2)


  • jamswety  (18.12.13 00:47:54) 
bebek'te cup of joy, kadıköy'de çekirdek. bunlar adam gibi taze kahve yapan ender yerlerdendir.


  • soso  (18.12.13 01:07:34) 
starbucks ta iciyordum mesela ben espresso.. fena degil guzel sayilir
sonra bir cok kisiden lavazza onerisi aldim. gittim lavazza da ictim tek kelimeyle igrencti. bilmiyorum belki baristalari kotudur

bir tchibo delisi olarak hic orada kahve icmemistim sadece alisveris yapiyordum, gecen orada denedim espresso cook iyiydi. yani tchibo +2 .
cesit starbuckstaki kadar olmayabilir ama
  • babamasoliimbananickaldirsin  (18.12.13 02:20:11) 
espresso bazlı kahveler dediğime bakmayın, sadece americano içiyorum :)


  • falafila  (18.12.13 15:10:03) 
[]

mutlaka gör dediğiniz tiyatro oyunları

nelerdir? yer: istanbul




 
hala oynuyorsa; profesyonel.


  • cokponcik  (09.12.13 16:39:38) 
'tehlikeli oyunlar' 'seyyar sahne'


  • euteamo  (09.12.13 17:01:16) 
[]

nemlendirici

Yüz için soruyorum. Karma bir cildim var. T bölgesi biraz yağlı, yanaklar ve dudak etrafı özellikle kışın çok kuruyor. Ne önerirsiniz? Siz kullandınız mı ve memnun musunuz?




 
aynı sorunu ben de yaşıyordum (yağlanmayan bölgeler kışın aşırı kuruyor) çözümü la roche posay'de buldum. la roche posay hydreane riche kurulukları oldukça azalttı, hatta kalmadı bile diyebilirim. bunun yanında sivilcelenme veya gözeneklerde büyüme yaratmadı. sadece nem veriyor. cildim çok kuru olduğu için, nem eksiğimi kapatmak amacıyla haftada bir iki gece de bioderma hydrabio mask kullanıyorum. ikisi bir arada bayağı işe yaradı bende. rahatlıkla tavsiye edebilirim.

bir de bol su içmeye özen gösterin. kışın çok ihmal ediyoruz bunu.
  • in pyjamas  (03.12.13 14:06:47) 
www.thebodyshop.co.uk

bu ürünü tavsiye edebilirim üstelik 30 faktör koruması var.49 tl.
  • böhü  (03.12.13 14:06:59) 
benzeri sorunu ben de yaşıyorum bu yüzden piyasadaki birçok ürünü denedim bana en iyi gelen biotherm aquasource oldu yapısının jel şeklinde olması bizim gibi ciltler için avantaj.

eminim güneş kreminde de aynı problemi yaşıyorsundur. yine birçok güneş kremi denedim ve cildime en iyi gelen lancaster'inki oldu.
  • leenathrw  (03.12.13 14:14:37) 
Excipial lipo

Yagli gelirse excipial hidro

Cokzel
  • cecilia  (03.12.13 14:54:41) 
shiseido scincare. bellamola'dan ya da boyner indiriminden fiyat bakın.


  • zihuatanejo  (03.12.13 19:21:24) 
Ben loreal paris'in yuz temizleme jeli ve nemlendiricisini birlikte almistim ve cok cok memnunum. 1.5 aydir falan kullaniyorum. Fiyati da cok uygun 23 liraya mi ne almistim ikisini, tavsiye ederim


  • mutlusismankedi2015  (03.12.13 19:24:11) 
excipial yüzünü yağ içinde bırakır bence


  • leenathrw  (16.12.13 22:12:12) 
www.neutrogena.com.tr çok iyi bu


  • spinalcord  (16.12.13 22:16:30) 
[]

saç meselesi

bilhassa kadınlara sorum: uzun dalgalı saçlarım var. elektriklenmeyi önlemek için krem, köpük vb ne önerirsiniz? sprey gibi sertleştirmesin, doğal dursun istiyorum. aynı zamanda ağırlaştırıp saçlarımı söndürmesin, dolgun kalsın. kullanıp da memnun kaldığınız bir ürün var mı?




 
benim de saclarim anlattiginiz gibi. hic beklemedigim bir sekilde lush'in jasmine&henna fluff ease'i ve r&b kremi cok iyi geldi. yalniz o kadar yogun ve kotu kokuyorlar ki kullanamiyorum. ayrica bumble & bumble'in kremleri (straight blow dry gibi) de elektriklenmeyi onledi ve de dolgun birakti. ben aslinda sacimi sondurmeye calisiyorum ama bir turlu bulamiyorum oyle bir urun.

edit: o lushtaki urunleri gidip bir deneyin derim. belki yasemin kokusu size guzel gelir.
  • little miss rejectee  (13.11.13 21:53:30 ~ 22:15:26) 
ben şurada bahsedilen ürünü kullanıyorum ve gayet de memnunum. saçlarım da sizinki gibi. kesinlikle tavsiye ederim.
kozmetikturu.blogspot.com

  • proculianus  (13.11.13 21:57:54) 
john frieda serumlari gayet basarili.


  • 65 derece  (14.11.13 00:56:59) 
[]

insanlar neden böyle?

bazı duyurularda hakikaten ufuk açan yanıtlar okuyorum, o yüzden bugün düşündüğüm bir şeyi sizlere de sormak istedim.

etrafımdaki insanlarda, özellikle yirmili yaşların ilk yarısındakilerde derin bir umutsuzluk var. hayatlarında her şey yolunda gitse dahi temelde mutsuz olduklarını görüyorum. peşin hükümlü davranıp "doyumsuzluk" olarak yaftalamak mümkün ama gerçekten doyumsuzluk değil bu. örnek verirsem; iyi okullardan mezun, iyi yerlerde çalışanlar ve sosyal/özel hayatlarında bir problemi olmayanlar dahi böyle. bunların birine ya da birkaçına sahip olanlar da böyle. hiçbirine sahip olmayanlar da. bir kısmı mücadeleden vazgeçmiş, bir kısmı mücadele ediyor ama size içini açtığında aslında mutsuz olduğunu ya da kendine, hayata veya insanlara tahammül edemediğini söylüyor. gencecik insanlardan intihar laflarını duyuyorum, lafta kalmayıp uygulamaya dökenlerle de karşılaşıyorum. insanlar artık yaşamaktan zevk almıyorlar gibi geliyor bana. gençlerin genel profili mi bu yoksa? neden böyle bu insanlar sizce?


 
hep böylelerdi.
Klasik gençlik çok bozdu geyiği gibi.

  • basond  (08.11.13 23:39:33 ~ 23:39:46) 
çünkü insanlar kendini mutlu etmek için değil toplumu mutlu etmek için yaşıyor artık. bu yüzden sevmediği şekilde davranıyor, sevmediği işte çalışıyor, sevmediği yerlere gidip sevmediği şeyleri giyiniyor. sırf başkaları seviyor yüceltiyor diye.

eğer ilgiliyseniz bu konuyla, freud ve einstein'ın id-ego-süper egodan da bahsettiği yazışmaları var www.idefix.com tavsiye ederim. insan idini bastırıp süper egoya yöneldikçe mutsuzlaşıyor.
  • tescillimarka  (08.11.13 23:44:31) 
sonuçta hayatın anlamını henüz bulan yok. mecburen yaşıyoruz, mecburen de yaşamak için çalışıyoruz. niye peki? çalışmak güzel bir şey değil. hiç çalışmasak, her şey son derece güzel bile olsa -ki bu çok düşük bir ihtimal ve öyle olanlar da zaten mutlu gibi- mutsuz olabiliriz etraftaki insanlara bakıp, dünyanın haline bakıp. niye mutlu olalım ki? belki aşık falan oluruz da onun için yaşar mutlu oluruz. o da zor işte...


  • superapple  (08.11.13 23:44:46) 
yok zoru görmeyeni bol. basit seylerden tat almayi bile unuttular zamanla.

bir onceki nesil buyuk zorluk gormus ve bu nesli korumayi kafaya takmis. benim cevrem icin gecerli hemen oyle degil demeyelim. boyle olunca cocuklar evdeki veya cevredeki kosullari mucadeleyi gormeden isole bir sekilde yasamayi basarmis. derdi olunca psikologlara psikiyatrlara goturulmus hemen ilaclara baslanmis. hgemen stres denmis depresyon denmis.

biri de cikip hoop olm senin g.tun kalkmis dememis. bacak kadar boyunla kizdan red yedin diye hayatin bitti mi saniyorsun lan sen dememis. ya da hayvani bir okula gidiyorken bir usttekine gidemedim diye aglayana bi bagirmamis. altindaki arabasini eski model almis annemler off ya hayatim sucks diyene bir tane yapistirmamislar.

valla boyle profiller var. uzak durmakta fayda var. su an cevremde kimse boyle degil.
  • wiillii  (08.11.13 23:45:17) 
bunun en büyük nedeni genelde genclerde realistik olmayan beklentiler.

en tirt egitimi alanda microsofta girecegini, mezun olunca kapida sira ile bekleyen olacagini zannediyo, ilk 2-3 senede bunun gercek olmadigini anliyo iyi ihtimalle sonra bi bok olcagi yok birakiyo. ek olarak mali olarak durumuda iyi olmadigindan cevre iliskileri de bozuluyor, cikarci insanlar sirt dönüyo.

kisaca özetlersem, maalesef aileden gelen ve onlarca yaratilan beklentinin realistik olmamasindan, cogu insan ek olarak kendi ayaklari üstünde durmadigindan, karakter gelisimini tamamlayamiyor.
  • serabetan  (08.11.13 23:46:10) 
@serabetan realistik beklentisi olmuş, bunu yapmış
ya da hakketen microsofta girmeyi beklemiş ve bunu da yapmış insanlar da var :)
olayı getirip de kariyere endekslemek yanlış bence. MIT'de Karolinska'da çalışan zil takıp oynamalı senin mantığınla hiç de öyle değil.
bilkentliyim, neredeyse tüm çevrem öyle kimse mutluluktan ölmüyor...
benzer şekilde; ek olarak kendi ayaklari üstünde durmadigindan...bırak kendi ayaklarının üstünde durmayı herkes aile geçindiriyor. yine aynısı.
  • niye ama  (08.11.13 23:53:27) 
belki de sosyal paylaşım siteleri yüzünden böyledir. sonuçta herkes mutluyum pozları satıyor buralarda, bunu görenlerde kendini, kendi hayatını sorguluyor bir yandan da bu oyuna dahil oluyor. başkalarının kendisinden daha mutlu olduğunu düşündüğü içindir.


  • bass solo take one  (09.11.13 00:01:58 ~ 00:02:18) 
@niye ama

ben zaten sadece kariyer demiyorum, ama en büyük etken genelde ordaki beklentilerin karsilanmamasi. salliyorum bmw de calisan ama aslinda orda mutlu olmayan insanlar olabilir, keza mit icin de gecerli bu, illa sevdigi icin orda olmayabilir, en iyi tercihtir belki onun icin ama istedigi yer degildir belki, ki karolinska bunlarin yakininda dahi degildir zaten.

bunlar disinda dedigim bir baska durum var karakter gelisiminin eksik olmasi. hayatinda üniversite sonuna kadar bir kere camasir yikamamis adamlar en ufak bir gercekle yüzlesince bi bok saniyo onu. kedi götünü görmüs durumu iste.

bunun gibi cokca neden var. illa beklenti kariyer degil, mutlu olacagini sanip ta mutlu olamamakta var bunlar icinde.
  • serabetan  (09.11.13 00:09:03) 
iş bulmak zor, siyaset hiç güzel bi gelecek sunmuyor, zorunlu askerlik var, vs. o yaşta insanların mutlu olması o kadar zor ki..


  • nathanieltroy  (09.11.13 00:12:41) 
kendi alanım olduğu için bir ABD bi avrupa örneği olarak MIT ve karolinska dedim, bizim için öyle :)
başka alanlarda ne biliyim Boeing ve Airbus gibi algılayın siz onu.

ben de diyorum ki kariyer beklentisi gayet de karşılanmış, hep ayakları üstünde durmuş, sorumluluk almış, başarmış insanlarda da durum çoğu kez aynı..ben musmutlu pek kimseyi göremiyorum.
  • niye ama  (09.11.13 00:18:29) 
bence gençlerin genel profili böyle değil sizin çevrenizdeki insanlar ya da gözlemlediğiniz insanlar böyle. bunun için tek bir neden söyleyemeyiz. herkesin kendine özgü sorunları olabilir onun dışında türkiye'de yaşam kalitesinin düşük olması, özgürlüklerin kısıtlanması(zorunlu askerlik) örnek olarak gösterilebilir. ayrıca herhangi bir dini inancı olmayan gençlerin de bu duruma düşmesi olası bence


  • qazwsx  (09.11.13 00:19:18) 
abi değil demişsin ama doyumsuzluk cevap. yani farketmesen bile o. insanlar bir türlü o tam özgürlüğe kavuşamıyor. yetmiyor bir süre sonra. zengin olmak istiyor vs. zengin olsan bile yetmiyor...

bunda çevrenin, medyanın, internetin etkisi de var tabii.
  • ermanen  (09.11.13 00:25:41) 
(bkz: sosyal depresyon)

Temel bu. Bunun üzerine başka faktörler de var.
  • compadrito  (09.11.13 00:34:47) 
bu arada cevap vermemişim :)
belki "fazla bilmek"ten?
ne biliyim avrupadaki amerikadaki bir gencin bizden çok daha fazla maddi imkana, özgürlüğe, cinsel hayata vb. sahip olduğunu biliyoruz mesela.
Memleketimizdeki durumlarla alakalı olarak da aynısı, belki babalarımız bilmediklerinden "kıyas"lamadıklarından daha mutluydu?
sadece başka ülkelerdeki değil aynı ülkede de olabilir İbrahim tatlısesin oğlunun yanındaki kız başlığında küfrediyordu o yaştaki gençler misal.
bir de en müreffeh iskandinav ülkelerinde intihar oranları tavandır. biz ülke olarak onlar seviyesinde değilken, bireysel olarak onların seviyesine ulaşmış insanlarımız olabilir.
ne kadar eğitimli, bilinçli, duyarlıysa o kadar inciniyor olabilir insanlar. (boğaziçinden bir hoca ne kadar çok acı var diyerek intihar etmişti misal, sosyal bir sorun üzerinde çalışıyordu kadın)
"birey" oldukça, yalnızlaşıp mutsuzluğa/intihara meyil artıyor olabilir.
  • niye ama  (09.11.13 00:38:32) 
Gencecik insanlarin intihar dusunmesi denemesi neden tuhaf ki
Yaslandikca kabul edilebilir bir durum mu hayatina son vrme istegi

Kac yas intihar icin uygundur sizce?

Bekara avrat bosamasi kolay demisler ya, o hesap seninki.

4duvari sir yaratmis yaratan, seni de merakli.
  • cecilia  (09.11.13 00:51:41) 
mutluluğu yanlış yerde arıyorlar da ondan. insanın ömrünü planlaması da bir obsesyon bir patoloji, e herkesin ömrü az çok belli zaten. oku-çalış-tercihen evlen veya gençliğini geçir işte bir şekilde- evli ol olma çocuk yap- yaşarsan emeklilik- geber şeklinde. belirlilik insanı mutsuzlaştırır, sıkar,tüketir. belirsizlik özgürleştirir. gençlerin genel profili bu evet. spontanlığı kısa vadeli şeylerde yakalamaya çalışır insanlar ama "yemez" bunu vücut. belirlilik sıkıntıdır, boşluktur.


  • dafaiss  (09.11.13 01:23:39) 
@cecilia, "gencecik" belirli bir yaş grubunu ifade etmek için kullanılmış bir ifade, intihar için uygun yaşı belirtmeye yönelik değil. yanlış anlaşılıyor olabilir.

@Zetahead, mutluluk süreklilik gösteren bir durum değil bence de. yanlış ifadeyi seçmiş olabilirim. saadet/memnuniyet ya da başka bir kavram yerini alabilirdi, bilemiyorum.

intihar konusunda istatiksel bir vurgu yapmaya çalışmadım, sadece o yaş grubuna ilişkin gözlemimi belirttim.
  • falafila  (09.11.13 01:46:54) 
mag.newsweek.com

şu yazıda intihar ve sebepleri, profil ve sınıflardan bahsetmiş.

şuan gelişmiş ülkelerde orta yaşlı insanlarda en büyük ölüm sebebi de intiharmış.


şahsi görüşüm ise sebebin ailelerden kaynaklandığı. baskı altında eğitim için zorlanan çocuk bu çektiği zorluğun karşılığını almak için beklenti yaratıyor. yıllar sonra başarsın ya da başarmasın adaletsizliği ve işlerin onun için hiç kolaylaşmadığı hep mücadele etmesi gerektiğini anlıyor. sürekli çaba demotive ediyor.

insanlar kendilerine zaman ayıramıyorlar. arkadaşlarıyla oldukları zaman, tatiller veya haftasonları ise bu eksikliğin acısını çıkartmak için sınırları dışına çıkıp bu sefer de eğlenmek için zorluyorlar. hiçbir zaman hayatı akışına bırakamadıkları için omuzlardaki sürekli yük ile yaşıyorlar.

işte bu yüzden okulu iyi, işi iyi, sosyal hayatı olan insan için hedefe ulaşmış ve mutlu olması gerekir diyemeyiz. çünkü asıl bu insanlar için durum daha zor. bu noktaya ulaşmaları kolay olmadı ve bu noktada kalmaları için de hep çaba göstermeye devam etmek zorundalar.
  • sttc  (09.11.13 01:52:24) 
asıl neden herkesin peşinden koştuğu soyut bir kavram olan mutluluğun kendisidir. bu bir kelime ve büyüdükçe bizim için anlamı sürekli toplum tarafından ve kendimizle diğerleni kıyaslama eyleminden dolayı değişiyor. mutluluk için bellli kriterler belirleyip daha sonra o amaçlarımıza ulaştığımızda aradığımız şeyin bu olmadığını görüp yeni tanımlar ve kriterler üretiyoruz. bu şekilde seyreden bir kısır döngü var. bir adada yaşamakta olan bir grup insan yada ilkel kabilelerde mutluluk diye bir kavram olacağını düşünmüyorum. günlük işleri ve ihtiyaçları karşılayıp sadece yaşamaya devam ederler. modern insan çok fazla şey görüp çok fazla şey yaşadığı ve etrafında sayısız yaşam şeklini gördükten sonra kıyaslama ve toplumun diğer tanımlarından kendisini soyutlayamıyor. bu nedenlerle sürekli bu kısırdöngünün içinde debelenip duruyor.


  • kaygusuz  (09.11.13 02:23:33) 
Geleceğe dair hayallerimizin paramparça yerlerde gezdiği ilk dönem olduğu için olabilir. Herkes rockstar, ceo, celebrity gibi yaşamak ister, ve kimi daha yoğun kimiyse daha soft bir şekilde bunun hayalini kurar. 20'li yaşların ilk yarısında işe güce başlayıp, hele bir de evlilik bağlayınca, senelerdir kafanda kurduğun dünya yerle bir olur. 30 yaşına gelince sanırım kabullenme evresi başlıyor ve daha keyifli olabilirsin. Tabi bunlar tahmin hep


  • Gkcn  (09.11.13 03:03:21) 
fazla bilmekten +1

"kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kazık çakmak"tan.
  • neyleyim  (09.11.13 08:08:33) 
[]

çeviremedim :/

bir el atarsanız çok mutlu olurum:

Section 5(1) of the Public Order Act 1986 makes it an offence to use threatening, abusive or insulting words or behaviour, or disorderly behaviour within the hearing or sight of a person likely to be caused harassment, alarm or distress thereby.


 
Kamu Düzeni Kanunu(1986)'nun 5. bölümü maruz kalan kişileri sıkıntıya sokacak, onlara rahatsızlık verecek; hakaret veya istismar içeren davranışları veya sözleri veya insanların duyma veya görme mesafelerinde toplum huzurunu bozacak davranışları suç kılar.

çok düzenli olmadı ama böyle bişi işte.
  • wallcan  (02.11.13 14:59:00) 
1986 numarali kamu duzeni kanunun 5. fikrasi bir kisinin duyma ya da gorme mesafesindeki hakeratamiz, taciz edici sozlerin soylenmesini ya da davranislarin sergilenmesini kiside rahatsizlik, panik ve stress yaratabilecegi sebebiyle suc sayar.


  • comptrol  (02.11.13 14:59:08 ~ 14:59:59) 
[]

zamanı daha verimli kullanmak

içün neler yapıyorsunuz? yöntemlerinizi anlatsanız ya biraz.




 
kendimce kısmen biliyorum ama uygulamıyorum. tv yok hayatımda iyi hoş da gerekli işlerim için başında olmam gereken pc'de gereksiz işler için de bir o kadar vakit ayırıyor olmam zamanımı verimsiz kılıyor. ha ama hakkaten göreceli bir de ben mesela yemek yapmayı, spor yapmayı falan verimli addediyorum, böyle görmeyenler de olabilir. kendi hayatından çıkarmaya bak derim biraz verimliliği.


  • candanag  (28.10.13 23:33:00) 
ben pek yapamıyorum ama yapabilenler planlı yaşıyor. ne zaman ne için çalışacağından sosyal ilişkilerini, eğlencesini, ne zaman içip sapıtacağını bile planlayan insanlar var. vakit darlığından da hiç şikayet etmiyorlar :/


  • zgrydn  (28.10.13 23:35:58) 
7 saatlik uyku ve akabinde erken kalkış. sabah erken kalkarsan gün ister istemez verimli oluyor.


  • dalessandro  (28.10.13 23:36:23) 
Sahici bir "amaca sahip olunduğu varsayımıyla" yedi maddem var benim.
1. Geç uyumak ve erken uyanmak.
2. Planlı biçimde iş yapmak.
3. Sosyal yaşam ya da bireysel eğlence işleri için "amacımızdan" vazgeçmemek.
4. Her yerde ve her zaman okumak.
5. Gündelik yaşam içinde yaşam amacımıza koşut olmayan şeylerden uzak durmak.
5. Asla ertelememek.
6. Kendini olumsuzlamamak ve geçmiş zaman için hayıflanarak zaman harcamamak.
7. Kesintisiz öğrenmeyi alışkanlık haline getirmek ve her şeyi bağlam içinde tutmak.

Bunlar için,@straight gigolo'nun da dediği gibi gereksiz insanlardan uzak durmak, gereksiz görsel materyallerden uzak durmak, günlük alışkanlıklar edinip zamanın kıymetini anlamak ve bunu akıldan çıkartmamak her zaman işe yarayacaktır.
Nitelikli kitaplar okumak, nitelikli düşünmeyi sağlar.
Yolda geçirilen zaman, yüklendiğimiz angarya işler sırasında geçirdiğimiz zaman (bu işleri üstlenmemiz elzem olabilir bazen, aile durumları vb.) boşa geçmiş zaman olsun istemiyorsak zihnimizi eğitmek ve çarkın hiç durmadan devam etmesini sağlamak zorundayız.
  • kalemdefter  (28.10.13 23:38:42) 
@straight gigolo +1. motivasyonumu kıracak herkesten uzak duruyorum. kendime hedefler koyuyorum ayrıca. "haftada en az 12 saat falanca işe ayıracağım" gibi gibi. bi ara günlük internet kullanımıma kota koymuştum. günde 3 saatten fazla internete girmeyi yasaklamıştım kendime. o aralar baya fazla kitap okumayı başarmıştım mesela. ama devam edemedim.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (28.10.13 23:54:35) 
tam yazacaktım, önce yorumlara bakayım dedim. iyi ki bakmışım, yazmama gerek kalmadı. straight gigolo abi ve kalemdefter +1
noktası virgülüne.

  • papillon7  (29.10.13 00:10:31) 
6 saatten fazla uyumamak
yemeğe öğün başına 15 dakikadan fazla ayırmamak.
ulaşım rotaları için farklı kaynaklardan yararlanıp ince eleyip sık dokumak. iş geliş-dönüş saatlerinde fazla rağbet görmeyen güzergahları kullanmak hatta mümkünse yolda olmamak.
planlara sadık kalmak, en kötü ihtimalle 1 gün öncesinden plan yapmak.
  • reverse engineer  (29.10.13 01:12:17) 
zamanımı daha verimli kullanmak istediğim günler duyuruya az giriyorum (:
şimdi yaptığım gibi çizim arasında kaçamak girişler daha eğlenceli.
internet beni yiyip bitiriyor çünkü :( zamanım en çok burda kayboluyor.
  • glori  (29.10.13 01:17:16) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.