[]

Bebek giydirme sorunsalı

Hello. Önceki açtığım konulardan hatırlayanlar olacaktır erken doğum yaptım. Bebişko sağ salim eve geldi 50 gün yoğun bakımdan sonra:’) her şey yolunda çok şükür, kontrollerimiz oluyor ve devam edecek ama mucizeler yaşanmış cidden şimdi geri dönüp bakınca anlıyoruz:)

Sorum şudur: havalar malum. Evler sıcak, dışarısı bazen sıcak bazen soğuk. E bu kız prematüre ve tüm kıyafetler büyük anca bodyler falan oluyor, çorap desen en küçüğü 2 kat büyük ayağına. Kimi doktor hafif giyinsin sıcak hasta eder soğuk değil diyor, kimi doktor pamuklara sar koru kolla diyor. Kafalar allak bullak. Bugün pusette tulum üstüne müslin dolanıyordu, teyzenin teki ay üşür dedi tribe girdim. Evde çorapla yatmıyor annem çorap giydir diyor ama ayakta durmuyor:)
Yav bu bebekler cidden sımsıkı giyinsin mi napsın? Uyku tulumu giydirip uyanınca açtığımda ter içinde görüyorum. Az giydirince de az giydirdi oluyorum.

Ev 26 derece bu arada. Napalım nasıl giydirelim?

 
uyku tulumu nasıl bi şey? tog değeri kaç? yakın zamanda çok tulum inceledim de torba şeklinde olanlardan 2.5 togluk bir şey alsanız rahat edersiniz gibi geldi. çorap giymesine gerek kalmaz, incecik bi şey giydirip tuluma alırsınız bebeciği.


  • anna sun  (12.10.24 20:44:03) 
1.0mış böyle giyince deniz yıldızı gibi oluyor kolları havada kalıyor altı uzun çöp poşeti gibi:)
İçine işte body giyiyor kısa ya da uzun kollu. Ama uyandığında ensesi ter içinde saçları ıslak kalkıyor.

  • wild honey suckle  (12.10.24 21:03:52) 
Hocam aman diyim 2.5 tog cocugu cidden hasta eder cunku Turk evlerinde oda sıcaklıgı 24 derece altına pek dusmuyor. 1 tog yatarken giydirin. Göğsünü yoklayın soğuksa içine bir kat daha giydirin. Eli ayağı soğuksa bu üşüdüğü anlamına gelmez zira.

Gerçekten de soğuk hasta etmez. Sıcak - soğuk geçişleri hasta edebilir ona dikkat edin. Onun dışında siz ne giyiyorsanız bi tık üstü hatta aynısı olabilir. Allah analı babalı büyütsün :)
  • jihat  (12.10.24 21:11:57) 
[]

Yoğun bakım hastane ücreti problemi

Arkadaşlar bildiğiniz gibi erken doğum yaptım ve bebeğim yoğun bakımda. Benim kendi özel sigortam yoktu doğumu da burada düşünmüyordum. Bu yüzden gittiğim hastanede Tüm kontrol ücretlerini kendi cebimden karşılıyordum. Hastanemizden bizi yoğun bakım ücreti ile ilgili bilgilendirmek için aradılar. Biz bu arada hem dışarıdan başka insanlardan sağlık bakanlığı tarafından yenidoğan hizmetlerinin 28 gün boyunca ücretsiz olduğu ve asla para talep edemeyeceklerini öğrendik. Gerçi bizim kızımız 28 günün üzerinde bir süre yoğun bakımda kalacak ama en azından ilk 28 günü için hiçbir ücret talep edemeyeceklerini biliyoruz. Hastane bize tutarın günlük 3000 TL olduğunu söyledi. Biz de SGK’nın ilk 28 gün ücreti karşıladığını söyledik. Hastane sgk’nın ödemediği bazı şeyler kullandığını iletti. Bu kullanılan ekipmanların da günlük yansıması 3 bin tl imiş. Daha sonra 28 gün sonraki ücreti sorduğumuzda (yani sgknın aradan çıktığı tutar) gene 3 bin dediler.
Yani sgk karşılamasına rağmen 28 gün ekstra ücret 3 bin ama sonra sgk karşılamamaya başladığında da 3 bin. Bize biraz garip geldi bu. Sağlık bakanlığını aradığımızda asla hiçbir şey ödemeyin 28 gün diyor. Hastaneyi aradığımızda bezi bile sgk karşılamıyor diyor. Ama ortada şeffaflık da yok. Sgklı sgksız nasıl aynı ücret olabilir? Kızım belki 2,5 ay kalacak yoğun bakımda.
Sizce nasıl ilerlemeliyiz? Siz olsanız 28 günlük 3 binleri öder miydiniz?


 
Selamlar nasılsınız? Umarım herşey yolundadır.

Ben olsam şu an için bir şey yapmam. Çocuğunuz taburcu olana kadar ses çıkarmayın. Taburcu günü ödeme esnasında hasta haklarıyla ve hastane yönetimiyle durumu konuşun. Durumun yasal olmadığından bahsedin. Eğer diretirlerse ödemeyi yapın ama detaylı faturanızı isteyin. Bu faturayla da SGK ya şikayette bulunun.

Bu arada bizim durumumuzu biliyorsunuz size bahsetmiştim. Biz de hastaneye yatış yaparken gecesi 2 bin lira tarzı bir fiyat ilettiler. Ancak taburcu günü bütün ödeme SGK tarafından yapıldı hiçbir ücret ödemedik. Size de benzer bir durum oluşabilir. Bilgi veren kişiler her zaman konuya hakim olamayabiliyor.
  • nuevo  (29.08.24 13:29:44) 
nuevo +1

taburcu olurken konuşun

öderseniz de detaylı fatura isteyin, hangi ekipmanlarmış onlar. ilk 28 gün ile sonraki günler de ne değişiyor değişmiyor da aynı 3bin tl alıyorlar.
  • jülsezar  (29.08.24 13:36:44) 
Merhabalar daha iyiyiz çok teşekkür ederim.

Sürekli hastane tarafından aranıyoruz artık sinir bozmaya başladı. Biz sürekli sigorta yok siz işletin normal süreci diyoruz ama herhalde shk muhabbetini öne sürmeyelim diye, “ama sgk her şeyi karşılamıyor bilginiz olsun” diyip duruyorlar. Biraz canımızı sıkmaya başladı bu durum. Zaten çocuğum orada yatıyor. Sanki rehin bırakacak halimiz var.

7 hafta gibi bir süreç ön görüyorlarmış o da 140 küsür bin tl yapıyor.
  • wild honey suckle  (29.08.24 13:38:28) 
Merhabalar, umarız siz de bebiş de iyisinizdir <3

3 bin tl için bir fatura ister misiniz? Benim zamanında başıma benzer bir şey gelmişti. Tabii ki yoğun bakım, bebiş falan yoktu da. SGK’nın karşılaması gereken bir şey için fatura çıkarmışlardı. Faturayı gördüğümde üzerinde ASLA kullanılmayan şeyler yazıyordu. Örnek veriyorum 150 spanç, 10 yatak koruyucu örtü falan yazıyordu. Ben direkt muhasebe departmanını arayıp kullanılmayan şeylerin fatura edildiğini söylediğimde beni yemeğe davet ettiler. Kabul etmeyince de “en azından bir kahvemizi için” dediler. Sonuç olarak Türkiye’nin en meşhur özel hastanelerinden biri, şikayetçi olmayayım diye 8 takla attı.

Demem o ki, faturayı bir görün. Gerekirse fatura üzerinden SGK ile konuşun.

Umarım birinin iş bilmezliği yüzünden ortaya çıkan, kolay çözülebilecek bir durumdur.
  • Perlita  (29.08.24 13:39:03) 
üstteki arkadaşların dediği gibi he he de geç en son çaresine bakarsınız. gerekirse ödeme yapın her şeyin başı sağlık faturanızı alın sgk'ya başvurun şikayet kaydı açın falan işin peşine düşersiniz. alo 170'i arayın bi de.


  • sizofren06  (29.08.24 14:58:11 ~ 14:59:21) 
[]

Bebeğimin ve benim hayatımızı kurtaran doktor ve ebeye ne almalıyız?

Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsun kalıcı olsun istiyoruz.

Ebeye - çikolata kutusu üstüne zarfta bi yerden gift card
Doktora - gömlek ve viski (içtiğini biliyoruz, gömlek muhabbeti de eşim hep randevulara gömlekle giderdi o da zevkini beğendiğini söylerdi)

Olur mu?

 
Öncelikle geçmiş olsun. Bence gömleğe gerek yok viski iyi bir fikir, genel olarak da iyi bir fikir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (21.08.24 09:16:07) 
Geçmiş olsun, bebeğiniz sağlıkla büyüsün. Ne kadar nazik düşünmüşsünüz. Bence ikisi de çok güzel fikirler.


  • fotrsapka  (21.08.24 09:17:51) 
Doktor için çikolata ve viski, ebe için çikolata ve gift card ideal hediyedir. Geçmiş olsun. Bebeğinizi de sağlıkla büyütün.


  • plastik turambar  (21.08.24 09:26:42) 
olur. çok sevindim. geçmiş olsun. hayırlı uğurlu olsun.


  • gabe h coud  (21.08.24 10:04:32) 
Güzel düşünmüşsünüz biz çikolata almıştık içiyorsa yanına viski alınabilir ebeyede hediye kartı ve çikolata gayet güzel


  • basond  (21.08.24 10:10:39) 
PLASTIK TURAMBAR +1

doktor: viski + cikileta
ebe: cikileta + hediye kuponu
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (21.08.24 11:22:50) 
Görevini yapan bir insani görevini yaptigi için ödüllendirmek nedir ya anlamadim.


  • Yourcousinmarvinberry  (21.08.24 11:58:07) 
Çok köylü bir hareket kusura bakmayın lütfen.
Ne düşündüğünüzü anlıyorum ama bence şık olmaz.
Sadece işlerini yapıyorlar.
  • norek  (21.08.24 12:15:13 ~ 12:15:27) 
Kendisi nöbetçi hekim değildi o gün kendisi isteyerek hastaneye geldi gece 5te.
Ayrıca tabii ki maaşlarını alıyorlar ama bu hastanenin onlara görevleri için verdikleri bir şey ben ayrıca minnettarlığımı göstermek istiyorum.

  • wild honey suckle  (21.08.24 12:57:01) 
köylü derken neye göre deniyor ki? minnettarlik göstermenin köylülükle alakasi yok.
yasadigim ülkede doktora ve ebeye hediye almak yasak mesela ama insanlar bu sebeple kantin kumbaralarina para atiyor ya da iyi bir cikolata alip veriyorlar. insanlar dünyanin her yerinde tesekkür mahiyetinde böyle seyler yaparlar. yeni dogum yapmis annenin kirk türlü sikintisi oluyor, kendisine cok yardimci oldugunu düsündügü ebeye bir cikolata alip vermesi sadece güzel bir jesttir. is bittikten sonra verildigi icin de yanlis anlasilmalarin önüne gecer.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (21.08.24 13:11:24) 
geçmiş olsun, güzel düşünmüşsünüz.
hediye kart çok mantıklı ne ihtiyacı varsa kendi alır.

  • OgutucuRecep  (21.08.24 13:13:18) 
Bahsis mi veriyorsunuz?
Comarca bir hareket malesef. Niyetiniz iyi olsa da…

  • sonsuz  (21.08.24 23:15:15) 
Hediye karti olayi legal bile olmayabilir.


  • sonsuz  (21.08.24 23:15:52) 
Doktorun ofisine (ekiple birlikte yenmesi icin) cikolata alinabilir ama tek tek bana garip geldi. Hele gomlek cok sacma. Gift card da asagilayici geldi bana. Viski de garip. Bi sey almaya gerek yok. Bence doktor da garipseyecek ama belli edemeyecek.
En fazla bi orkide gonderilebilir ama ona da hastane hakli olarak karsiymis.

  • Kittie  (22.08.24 00:15:01) 
Eskiden bende senin gibi dusunurdum ama yanlismis

Doktorun ebenin yaptigi onlarin rutin gorevi yani yoldan gecip supermenlik yapan siradan bir insan degilki hediye alasin gerek yok boyle seylere
  • Zetnikov  (22.08.24 09:02:03) 
[]

Sütün gelmesine ne yardımcı olur?

Arkadaşlar
Prematüre bir bebişle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler olarak çok çaresiz kaldık. Sütüm haliyle daha doğuma normalde 10 hafta olması gerektiğinden gelmiyor. Bu süreçte süt bebeğin gelişimi için çok önemli. Sizin bildiğiniz sütü destekleyen, süt arttıran çareler nelerdir? 3 saatte bir sağım yapıyoruz hastanede, evde de hastane tipi makinayla devam edicez ama canımın acımasından başka bir şey yok şu an.
Yardımlarınıza ve vereceğiniz akla çok ihtiyacımız var.
Teşekkürler

 
Rezene çayı çok iyi geliyor. Ablam da abimin eşi de çok faydalanmıştı. Bol bol çayını tuketmenizi öneririm. Umarım tez zamanda artar ve bebeğiniz iyi beslenir.


  • Amaranta ursula  (13.08.24 08:38:43 ~ 08:39:20) 
sıvı alımını arttırın ev yapımı meyve suyu falan için. kötü ihtimalle uygun mama sorun doktordan. gelmeyince gelmiyor.


  • xrated  (13.08.24 08:46:32) 
Tesaduf mu bilmiyorum ama ebebekte satilan anne sutu artiran icecek ve bir gun kaçamak yapip kola ictigimde artmıştı benim. Sute tahin karistirip icince de bir hareketlenme oluyor. Ondan once ne yaptiysam olmadi bi de bol su icmek diyorlar mantikli ama ben etkisini gormedim. Bir de tatli yiyip bosa kilo almayın.


  • passive aggressive  (13.08.24 09:05:15) 
Olabıldıgınce sıcak duşta göğsünüze 2 elinizle süt sağar gibi masaj yapın.

çok su için. Emzirirken yanıma 1 şişe su alıp yanına da çiğ badem, ceviz, fındık, üzüm koyup tüketiyordum.

Kaynamış suyun içine 2 dolu yemek kaşığı dut kurusu koyup demleyin.

Hipp ya da humana çay bir diğer alternatif ama ben kontrollü tükettim. Yani günde 1 kupadan fazla içmedim.

Bulgur pilavı ( gaz önlemesi için kimyon) ve patates haşlama.

Az şekerli hoşaflar…
  • poncikkurabiye  (13.08.24 09:13:42) 
pompa kullanmaya devam etmek disinda bir yol yok. Olani arttirmak baska bir sey,urunler genelde bunun icin ve yararlari tartisilir ama tetiklemek icin pompa devam. Sonrasinda da arttirmak icin esas bebegin emmesi, ki basta zamaninda dogumda bile latching problemlerinden bebek ememiyor sizin durumunuzda nasil oluyor bilemiyorum. Bebek emmedigi icin basta da pompa sutu arttirmak icin onemli sonra sistem oturdugunda zaten kendi kendine regule ediyor vucut, bebegin ihtiyacina gore.


  • wallcan  (13.08.24 09:27:49 ~ 09:29:14) 
zamanında evlatlık alımı ile ilgili bi forumda okumuştum. evlatlık edinen bi kadın süt verme sürecinden bahsediyordu. yani doğum yapmamış ama bir şekilde süt gelmesini sağlamış. yan etki olarak süt hormonlarını uyaran ilaçlardan bahsetmişti. doktora bunu bi danışın derim.

burada asıl olan bebeğin emmesidir. çünkü süt işi biraz da psikolojik sanırım. sizde o durum mümkün mü şu an bilmiyorum. ama pompalarla eziyet etmeye ek olarak bebekle sürekli ten tene temas gibi şeyler deneyebilirsiniz?

emzirme danışmanı düşündünüz mü? eğer düşünürseniz ve il belirtirseniz geniş bi anne whatsapp grubu var, orada bi danışman sorabilirim.
  • elorelia  (13.08.24 09:47:29) 
Geçenlerde bir dizide (boys) bir ilaç kullanarak sütünün gelmesini sağlayan bir kadın vardı. demekki öyle bişi var, adını falan bilmiyorum (bekar spor)


  • selam  (13.08.24 09:59:21) 
@elorelia maalesef bebeğe temas edemiyoruz şu an. Doktor fotoğraf çekip ona bakmamı önerdi.
Emzirme danışmanı hastane sağladı ama dediğim gibi bebek çok prematüre ve sanırım vücudum hazır değildi.

  • wild honey suckle  (13.08.24 10:19:27) 
rezene ve anason cayi emzikli kadinlara yaklasik 20 senedir önerilmiyor cünkü zannedilen aksine iyilikten ziyade kötülük yaptigini gösteriyor son arastirmalar. (bkz: genotoksik) (bkz: erken ergenlik) elimde konu ile ilgili makaleler var cogu almanca, isteyen google'da da bulabilir elbet.
bitkisel kaynaklara basvuracaksaniz, hele ki prematüre bebekle, cok daha dikkatli olmaniz gerekmekte. ben sahsen bitkisel yardimdan emzirme süresince uzak durulmasini öneririm.

sizde sorun sütün olmamasi ise süt arttirici seyler ne kadar fayda eder bilemedim. sütün gelmesini saglayacak tek sey rahat olmaktir. rahat olun, süt gelsin, sonra gelen sütü arttirmaya calisirsiniz. bebegin prematüre olup olmamasindan bagimsiz olarak vücut dogum yaptigini biliyor.
gene sunu suraya birakayim: eksisozluk.com

bebege nicin dokunamiyorsunuz? Kangaroo Care diye bir olay var, doktorunuzla bunu konusun. ben sahsen kesinlikle diretirdim Kangaroo Care konusunda. bu sadece bebek icin degil anne icin de destekleyici.
sunu okuyabilirisiniz translate yardimiyla: www.dhz-online.de
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (13.08.24 14:35:42 ~ 14:52:33) 
Rezene çayı karaciğere de çok zararlı. Genel olarak bitkisel çözümlerden uzak durun. Faydasından çok zararı var.


  • nundu  (13.08.24 17:20:11) 
0. Emzirin. Süt gelmesini uyaran meme ucunun emilmesidir. Bebiş emsin dursun, yılmalın emzirin. İlk 1-2 gün bizim hanım, annesi ve annem oğlana emzirecez diye maymuna dönmüşlerdi ama yılmadan memeyi vere vere emzirmeyi öğrendi hanım.
1. Anne bol su içsin, ama çok bol. Çok açık renk idrarı gelene kadar.
2. Rezene, Anason, Kimyon, Isırgan TOHUMLARINI beraber demleyip içsin. 300 ml suya Rezene ve Anason 1'er tatlı kaşığı, Anason ve kimyon 1'er çay kaşığı katarak demlikte kaynatın, kaynayınca 5-10 dakika kısıkta devam edin. Soğuyunca süzüp suyunu anneye içirin. Bu 300 ml çayı ikiye bölebilirsiniz günlük. Tadı kökü derse limon, şeker, tarçın vb ile tatlandırabilirsiniz.
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (13.08.24 20:03:39) 
ya ne kadar cahil cahil yorumlar ya. adam icmemen gereken ne varsa yazmis mk ve bunu prematüre bebegi emzirecek anneye yazmis.

kimyon dedigin bitki kan pihtilasmasini yavaslatir. prematüre bebeklerde beyin kanamasi riski yüksektir.
gene tarcinda kumarin denen bir madde vardir ve koagulopatiyi tetikler.
isirgan otu dedigin bitki son derece alerjendir. annede de bebekte de lokal ya da genel döküntüler olmasina sebep olabilir.
anasonu, rezeneyi zaten yazdik.

bebege verilen ilaclarla bu bitkilerin ne tür etkilesim gösterecegini bilmiyorsunuz, bebegin alerji gecmisini bilmiyorsunuz, bu bitkileri kullanma sonucu ortaya cikabilecek sorunlarin bebegin durumundan mi kaynaklandigini yoksa annenin perhizinden ötürü mü kaynaklandigini anlamanizin yolu olmadigi icin daha ciddi bir olayin gözden kacmasina neden olabilirsiniz, belli ki bu bitkilerin neleri tetiklediginden bihabersiniz, yazin bol keseden cahil cesaretiyle sögüt dali yapragi, kizilcik sapi, bamya sümügü, yarasa cisi...
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (14.08.24 12:19:22) 
- Solgar Brewer's Yeast with Vitamin B12
- Bestlak Damla

Bize doktorlar bunları vermişti ve etki ettiler.

Devamlı sağacaksınız ilk başlarda canınız biraz acıyacak ancak sonrasında alışıyorsunuz.

Bu arada moral çok önemli. Bebeğinizin durumu ile ilgili stres yapmanız da etkiler. Biliyorum stres yapılmayacak bir durum değil ancak elinizden geldikçe herşeye olumlu-pozitif bakmaya çalışın ve sakinliğinizi koruyun. Meditasyon yapabilirsiniz.
  • nuevo  (14.08.24 12:25:18) 
bebeği yanınıza alabiiyorsanız alıp temas edin.


  • nuisance2  (14.08.24 12:59:46) 
[]

29+5 suyum geldi

Duyurunun sağlıkçıları ve anneleri.
29+5 te suyum geldi hastanedeyim ciğer geliştirici ve kasılma engelleyici yapıldı. Ayrıca antibiyotik ve serum verildi. Geciktirebildiğimiz kadar geciktireceğiz diyorlar ama şiddetli ağrılarım var geliyor bu sıpa.
Dualarınıza ve tavsiyelerinize ihtiyacım var ayrıca tecrübelerinize de.

Nolcak şimdi??

 
26+4 te doğdu oğlum, şu an tam 10 yaşında. Anne değilim, babayım o yüzden doğumla ilgili tavsiye çok veremem ama moralinizi yüksek tutun. Eğer erken doğarsa küvezde epey zaman geçirecek. Sabırlı olun, sonu çok güzel oluyor.
Doktorlar her zaman en kötü senaryoyu söyler sizi hazırlamak için, moralinizi bozmasın. Doğduğu gün doktorun dediklerini duyunca yıkılmıştım ben. “Mide kanaması geçirebilir, beyin kanaması geçirebilir, böbrekler iflas edebilir, akciğerler hiç gelişmemiş uzun süre solunum cihazına bağlı kalabilir, yaşama ihtimali %50…”
Elhamdulillah, dediklerinin hiç biri olmadı. Sadece gözünde ufak bir kusur kaldı, gözlüklü tatlı bi sıpa şimdi. Özetle tavsiyem moral, sabır, dua…
  • mustafakesekci  (12.08.24 07:37:24) 
Allah analı babalı büyütsün efendim, endişelerinizi anlayabiliyoruz ama lütfen sakin oldun, zaten tıbbi gözetim altındaymışsınız, herkes elinden geleni yapacaktır.


  • Fodera  (12.08.24 07:57:29) 
bildiğim tek erken doğum yeğenim. o da tam yedi aylık olmak üzereydi. bilekleri serçe parmağım kadar ya var ya yoktu. anne karnında dökülmesi gereken kılları dökülmeden doğmuştu yani maymun gibiydi. 25 sene öncesi bu olay, düşünün. riskli eşik haftasını atlatmışsınız. sağlıkla kucağınıza alacağınızı düşünüyorum.


  • elorelia  (12.08.24 09:36:44) 
Merhaba arkadaşlar doğurdum ben maalesef:/
Tüm pozitif temennilerinize açığım:)

Bebiş 1400 küsür. Entübe edilmedi kendisi nefes alıyor.
  • wild honey suckle  (12.08.24 11:27:14) 
Allah analı babalı büyütsün, hepinize sağlıklı ve birlikte ömür dilerim :)


  • black holes in the sky  (12.08.24 11:31:21) 
Bebişinize sizinle geçireceği pırıl pırıl bir ömür diliyorum. Minnak ve zayıf göründüklerine bakmayın, çok güçlüler ve yaşama sıkı sıkı tutunuyorlar. :)


  • moonie  (12.08.24 11:36:54) 
ayyy Allah bağışlasın. dualarım sizinle.
bir de smalı bir bebeğe bebişiniz için bağış yapayım. adını bilmiyorum ama baby wild honey suckle için.

olması gereken oluyor. her varlık bir deneyim alanında bu dünya'da. onun da planı buymuş.

size tavsiyem onunla konuşurken "sen istenen bir bebeksin. ben hep seni bekledim. sen güvendesin" diye telkinlerde bulunursanız güvenli bir birey olma olasılığı yüksek.
ay'ı akrep bebenizin. valla içinizi dışınızı okur ve biraz da çatışma yaşayabilirsiniz :))))

allah esirgesin. yolu bahtı açık olsun.
  • janderzel zartanyan  (12.08.24 11:40:32) 
öyle ya da böyle hadi gözünüz aydın diyelim. sıkıntısız taburcu olursunuz umarım. sağlıklar diliyorum.


  • elorelia  (12.08.24 12:00:07) 
Çok çok tebrik ederim, ne güzel haber, sağlık ve mutlulukla büyüsün.


  • orangesandsea  (12.08.24 13:06:10) 
gözünüz aydın. 1400 küsür ama gününüzü gösterecek size, inşallah 5 yıl sonra ya o 1400 küsür bize neler ediyor neler diye duyurularınızı okuycaz :)).

sağlıkla sihhatle büyütün :)).
  • Phoebe  (12.08.24 13:37:04) 
öyle ya da böyle hayirli olsun. hayaller abd, gercekler tr. iste bazen tahtini da yaptirtmiyor sipalar.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (12.08.24 14:07:05) 
bebekler çok güçlü ve dirençli oluyorlar.
kendi nefes alabilmesi çok iyi bir şey. alamasaydı da yine süreç biraz uzardı ama gelişirdi ciğerleri.
doktorlar çok iyi bakacak ona, üzülmeyin. bi an önce sizi görmek istemiş işte.
şansı bahtı açık olsun, Allah sizi birbirinizden ayırmasın sağlıklı, upuzun bi ömrü olsun, analı babalı büyüsün inşallah.
  • matilda  (12.08.24 16:47:18) 
Allah analı babalı büyütsün. Bizimki 900 gr doğdu, iki gün içinde 700 gr'a kadar düştü. Şimdi turp gibi maşallah. Küvezde 77 gün kaldı ve taburcu olduğunda 1800 gr idi.
Sizin bebeğiniz de turp gibi olacak inşallah.

  • mustafakesekci  (13.08.24 08:53:48) 
Kızım 30+4 1560 gr doğdu. Şu an 2 yaşında. Özellikle yoğun bakım sürecinde cok zor günler geçirdik ancak şu an hiçbir problemimiz yok.
Lütfen siz de güçlü olun. Bu günler geçecek birkaç ay sonra herşey çok daha iyi olacak.

Bu arada entübe edilmemesi gerçekten çok iyi. İşlerin yolunda olduğunu gösteriyor. Umarım herşey çok güzel geçer.

Her türlü konuda yazabilirsiniz. Elimden geldiğince tecrübelerimi aktarmaya çalışırım.
  • nuevo  (14.08.24 12:18:45) 
[]

Yurtdışından bebek arabası nasıl havayoluyla gelecek?

Merhaba duyuru.

Nasipse ay sonu doğum için yurtdışına uçuyoruz ve haliyle pusetimizi de oradan alacağız. Ancak benim anladığım bu puset denilen olan 3 parçadan oluşuyor. Biri iskelet, diğeri bu büyük yaş bebelerin oturduğu koltuğumsu aksam ve minnak bebelerin yattığı ana kucağı. Biz buradaki satış merkezine gittiğimizde kutudan iskelet ve oturak çıktığını ana kucağını ekstra alacağımızı söyledir. Oturağı çıkartıp ilk 6 ay ana kucağını takıp kullanıyorsun. Buraya kadar her şey ok. Ancak biz yurtdışından gelirken, ana kucağı takılı olan pusetimizin o eşek kadar oturak kısmını uçağa nasıl alacağız? uçak ücretsiz bir şekilde puseti kabul ediyor zaten ama o oturak kısmı bavula soksak girmeyecek e onu kullansak ana kucağını neremize sokacağız?

yurtdışından puset alıp getirebilmiş olanların yorumlarını rica ediyorum.

teşekkür ederim

 
anladigim kadariyla böyle bir sey di mi: www.baby-walz.at
besik + anakucagi + gövde. kombi puset.

anakucagini ucagin kargosuna verin, zaten diger kisim arabasi olarak kullaniliyor. siz ucaga bindiginizde onu alacaklar. siz inince bazi yerler vermeyebiliyorlar. hangi havalimanindan bineceksiniz?
vermedikleri durumda bagaj teslime kadar bebegi besik cinde kendiniz tasimalisiniz.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.08.24 17:56:22 ~ 18:05:32) 
anakucagi gereksiz, bizim aldigimiz set ile gelmisti cocugu 1-2 kere yatirabildik. bence bosuna para verme.

koltugumsu aksam zaten iskelet ile beraber katlaniyor. ucaga binmeden once katlayip korukte birakiyorsunuz oradan gorevliler alip bagaja koyuyor.

yurtdisinda bebek arabalari icin koruma kiliflari satiliyor, onlardan bir tane almanizi tavsiye ederim. yoksa yere falan koyuyorlar, arabanin kumasi les gibi oluyor.

bir de acikcasi cok pahali bir bebek arabasi ile seyahat etmeyi tavsiye etmem, bizde bir tane semsiye tipi almistik seyahat icin, hafif, katlamasi kolay vs.
  • cooperr  (06.08.24 18:20:35) 
@konusma abd miamiden geleceğiz. Ama gelirken bebek 10 günlük olacak o oturma kısmına oturamaz ki:/


  • wild honey suckle  (06.08.24 18:35:26) 
@cooper ya biz baya bebeyle gelcez de:) o yüzden baston tipi imkansız şu an. Ya anakucağı dediğim şey işte oto koltuğu da oluyor ya cybex cloud gibi. O zorunlu dediler bize.


  • wild honey suckle  (06.08.24 18:36:27) 
oturma kismiyla degil besik kismiyla demistim zaten. bileti aldiginiz havayolu firmasina sorun iyice gene de cünkü bazi havayollari almiyor o besik kismini kabine. cok büyük ihtimalle bebek arabasini her parcasiyla ucagin bagajina verip bebegi hep kucakta tasimaniz gerekebilir. ucakta besikli koltuk isteyin muhakkak.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.08.24 18:42:41) 
Uçakta ilk sıra ve bassinet dedikleri yataktan alacağız ama çocuk daha doğmadığı ve resmi olarak var olmadığı için biletleyemiyorlar :))
Bakalım ana kucağını alabilirsek diğerini direkt katlar aşağı yollarız inş.

  • wild honey suckle  (06.08.24 18:45:05) 
Puset zaten sizinle birlikte gelecek. Elde taşıyarak uçağa bineceksiniz. Büyüyünce takılacak olan koltuğumsu parçayı ve iskeleti de valizle birlikte vereceksiniz. Korumalık vs içine alıp da sararak verirseniz bir şey olmaz.


  • Gradient_tabanlı_mor  (06.08.24 18:45:16) 
puset nasıl onlarla gelecek? bebeğe koltuk vermiyorlar ki?

puset ve iskelet kapıda teslim edilecek. büyük parçayı da kayıtlı bagaj olarak vereceksiniz. başka çare göremedim.
  • elorelia  (07.08.24 10:08:47) 
@elorelia, aynı şeyden bahsediyoruz. puset sizinle gelecek derken uçak kapısına kadar gelecek.


  • Gradient_tabanlı_mor  (07.08.24 11:23:29) 
Hangi havayoluyla geleceginiz belli degil mi? Dogumdan sonra mi bakacaktiniz. Neyse belliyse kurallari sitesinde yazar, en fazla 2 parca der mesela, bu durumda en mantikli 2 parca ucak altina verilecek, digeri sigdirilabiliyorsa bagajla gelecek.


  • mbond  (07.08.24 12:05:58) 
Turkcede elli tane terim var kimin neyden bahsettigi cok belli olmuyor.


1 0-13Kg arac koltugu (56-86cm)
2 Tek parca olarka katlanir Bebek arabasi
3 portabebe veya cot

1 ve 2 yi aliyor thy ucretsiz, 2 ayri parca olarak. 3.uncu de varsa onu ek bagaj olarak alir.

Eger 3. bir koltuk alirsaniz yolculukta 1'i koltuga arabada emniyet kemeriyle bagladiginiza benzer sekilde oturtup o sekilde seyahat edebilirsiniz. Ucakta yaninizda yer oldugunda THY nin buna bedava izin veridigi de gorulmus.
  • wallcan  (07.08.24 12:51:58) 
Thy ile döneceğiz. Yani ben şeyi anlamıyorum bu ana kucağı dedikleri şey zaten katlanır birşey değil aşağı nasıl verebilirim ki? Minik bebeği olanlar nasıl uçuyor?
Benim bahsettiğim sizin 1 numara dediğiniz zaten 3 numara direkt sepet gibi olandan almayacağım. 1 ve 2 olacak haliyle.

  • wild honey suckle  (07.08.24 18:31:56) 
Asagidaki linkte bazi detaylar var. 115 cm'yi gecmemeli denmis. Parca sayisi belirtilmemis, belki de 3 parcayi da verirsiniz ve sorun olmaz. Check in sirasinda soyleyip poset almaniz lazim tabii. Bebek en az 7 gunluk olmaliymis bu arada, bu da sizi etkilemiyor.

www.turkishairlines.com
  • mbond  (07.08.24 19:05:13) 
@ wild

ana kucagi ve arabanin iskeletini bagaja vereceksin, baska secenek yok cunku buyuk ucaklarda bile kabinde yer yok.

eger ucak buyukse, bebegi olanlara ona gore yer ayarlayip ucak icindeki pusete cocugu yatiriyorsun: cdn.turkishairlines.com

eger ucak kucukse ve puset imkani yoksa, o zaman bebek kucakta gidiyor.
  • cooperr  (07.08.24 20:06:10) 
[]

Şu meslek kolu Türkiye’de yasak olur muydu?

Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iş kolu var, Olay şu; Aynen bizim vesikalık fotoğrafçı gibi bir ultrason Stüdyosu açıyorlar. Doktor vizitleri arasında Bebeğinizi görmek isterseniz bu işte tamamen keyfi bir şey de olabilir ya da bebeğin hareketlerini hissetmediğiniz için olabilir ya da cinsiyeti öğrenmek için olabilir buraya gidiyorsunuz içeride teknisyen var doktor falan yok ve siz de 15 dakika 20 dakika işte 1 saat gibi paketler sunuyor. Bebişinize bakıyorsunuz fotoğrafları alıyorsunuz hatta belki doktorlardan birtık daha bile işin estetik yönü ile alakalı oldukları için güzel fotoğraflar sağlayabiliyorlar. Dilediğiniz kadar gidip bakabiliyorsunuz. Dediğim gibi herhangi bir medikal müdahale yapılmıyor. Sadece ultrason teknisyeni olma şartı var. Böyle bir meslek Türkiye’de yasal olarak mümkün olur muydu ya da mantıklı olur muydu?
Sadece cinsiyet konusunda mesela dünyada gen testi ile cinsiyet belirlemek yasalken Türkiye’de benim bildiğim kadarıyla belli bir haftaya kadar yasak o yüzden böyle gizli saklı söylüyorlar cinsiyetleri doktorlar. Hatta benim doktoruma laboratuvar sadece pembe kalp emojisi atmıştı direkt yazmak yerine. Hani cinsiyet kaynaklı kürtaj gibi durumlar olmasın diye. Belki bir tek cinsiyetin belirlenmesi hususunda sıkıntı çıkar ama onun dışında Türkiye’de böyle bir meslek konumun olmamasının bir sebebi vardır herhalde.



 
çok gereksiz bir şey olduğu için böyle bir meslek yoktur bence. zaten jinekolojik muayene oluyor gebeler dakka başı öyle değil mi?


  • neira  (04.08.24 11:38:49) 
Ultrason cihazları öyle çok pahalı şeyler değiller bildiğim kadarıyla ancak Amerika'da olmasının sebebi insanların çoğunlukla sigortasız, tıbbi süreçlerin de aşırı pahalı olması olabilir. Bu nedenle doktora, hastaneye gidip ultrasonu orada çektirmek ve çok yüksek tutarlar ödemek yerine bu tür yerleri tercih edebilirler. İşin yasal boyutunu bilemedim, yani Türkiye'de reçetesiz lens de satılamadığı düşünülürse, ultrason gibi bir şey için de bir düzenlemesi olması muhtemel.


  • salihdt  (04.08.24 11:44:28) 
@neira aslında öyle değil çoğu özel hastane doktoru ekstrem bir durum yoksa 3 ya da 2 haftada bir görüyor. Devlet ise 1 aya dek arayı açabiliyor müsaitliğe bağlı olarak.


  • wild honey suckle  (04.08.24 11:47:23) 
Bizde olmaz.
Çünkü Türkiye'de zaten ultrason cihazına erişim çok kolay. Yanında uzman doktor da var. Bedavadan biraz pahalı.

Siz bu işi açsanız talep edeceğiniz parayla doktor muayenesi parası arasında çok fark yok.

Hamilelik sırasında sigortamız sınırsız muayene karşılıyordu, doktor da bu konuda anlayışlıydı.
Neredeyse her hafta muayeneye gidip dediğiniz şekilde ultrasondan bebeğe baktık.
  • michael_knight  (04.08.24 11:49:09) 
@michael_knight yok ben açmayacağım zaten de:) hangi gebeyle konuşsam keşke canımız istediğinde görebilirsek ya da daha estetik fotolar elde edebilsek falan diyor. Doktor bazen bana çıktı bile vermiyor mesela ya da uğraşmıyor güzel poz almak için gibi gibi..
Ayrıca atıyorum benim randevularım iki haftada bir, arada bir göresim geliyor sırf görmek için hastaneyi ara randevu varsa al, gir çık uzun bir süreç. Bu daha pratik gibi.

  • wild honey suckle  (04.08.24 11:54:49) 
Bu arada zaten radyoloji dal merkezlerinde sadece ultrasona gidebilirsiniz ya da yine hastanelerde yalnızca ultrason randevusu alabilirsiniz. Cinsiyetin söylenmesinin sebebi belli olmaması. Genital organların gelişmesi gerekiyor görmek için.
Gen testinde cinsiyet paylaşılmıyor. Ultrasonda görünce söylüyorlar ama hafta ilerledikçe daha iyi bir pozisyonda bebeği görürseniz değişebiliyor çünkü ilk başlarda bu bir tahmin oluyor ç, çocuğun rahimdeki duruşu eli kolu, göbek kordonu önünü kapatabiliyor.

  • kullanıcıadımbuolsun  (04.08.24 11:57:16) 
açılsa iyi para yapar. zaten böyle gebelik, annelik falan şeylerine deli para gömen bir kitle var. onların ilgisini çektin mi iş yürür.


  • my fault  (04.08.24 12:09:45) 
kızım abdde doğdu. cihazlar türkiyeyle kıyaslanamayacak kadar standart. üç boyutmuş renkliymiş vs doktorun özel muayenehanesinde bile yoktu. düz standart iki boyutlu fotokopi gibi veriyor, sağlıklı mı değil mi bakıyor gönderiyor:)

sizin dediğiniz olayı görmedim ama üstte anlattığım durumdan dolayı sektör oluşmuş olabilir abdde. güzel fikirmiş.
türkiyede olmamasının sebebi ise, hastaneye gittiğinizde dr. çocuk değişik taraflardan poz verebilsin diye anneye çikolata bile yediriyor. yani anne zaten dr.un odasından elinde üç boyutlu, renkli, her yönden çekilmiş fotolarla mutlu şekilde çıkıyor.

denenir mi denenir. ama dr.lar ve hastaneler karşı çıkar diye düşünüyorum.
  • artci sarsinti  (04.08.24 13:36:21) 
gereksiz olmasının yanında türkiye'de kötüye kullanım çok fazla olabilir. oğlu evde yokken üstüne atladığı gelinini getirip gebelik kontrolü yaptırmak isteyenden tut, burada fuhuş var diyen mahalleli ile bile uğraşırlar. Sky is the limit.

Bir de artci sarsinti +1 avusturya'da ultrasona tüm gebelik boyunca sadece üç defa sokuyorlar. Aletler de o kadar standart ki eğer ekstra bebeği görmek ve üç boyutlu falan bir görüntü almak istersen fiyatlar 150 eurodan başlıyor. Doktor ücreti+ uştrason ücreti (50€)
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (04.08.24 14:41:15) 
Yurtdışında bizdeki gibi fazla doktor görmüyorsunuz bebekte bir sorun olmadığı sürece.

Bizde otel gibi paket satılıyor vip oda, 3d ultrason vb. O nedenle bizde ihtiyaç yok. Özel muayenehane doktoruna whatsapp'tan yazıyorsun, en ufak şüphede zaten ultrason erişimi var.
  • marla is in my head  (04.08.24 18:03:58) 
[]

Prim paylaşımı, gereksiz tavır ve iş hayatı sorusu

Diyelim ki bir firma var. Bu firma sektörü içerisinde hiç daha önce yapmadığı projeler için bir ekip kuruyor. Ekibin ekspertiz alanı bu yeni kurulan departmanın işleri. Firmanın 1 ana patronu var departmanın bağlı olacağı iştirakin 4 patronu var ve iş kurulurken maaş + yapılan işlerden yüzde 10-10 iki kişiye prim teklif ediyor. Buraya kadar her şey normal.
Ekonomik kriz, sektör krizi derken iştirak patronlarının asıl iş kolu sıçmaya başlıyor. Ama yeni açılan departman her ay üstüne koyarak gidiyor. Tek sıkıntı ekibin kendi getirdiği işler total kazancın %30unu oluştururken iştirak patronlarının kendi müşterilerinin yeni departmana uygun işleri %70ini oluşturuyor. Gel zaman git zaman, iştirak patronları sürekli laf sokmaya başlıyor. Çalışanları huzursuz ediyor. Ancak gelirde yukarı ivmeli yükseliş var ve iş kimden gelirse gelsin bu departman olmada o para kazanılmayacaktı. Çünkü iştirak o departmanın uzman olduğu alanda hiç çalışmamış ve bilmiyor. En son yapılan toplantıda iş, şu kadar işten gelen para bizim müşterilerden biz bundan huzursuzuz siz şirkete katma değer sağlamıyorsunuza geliyor. Sonuçta müşteriler onların olsa da ortada operasyonel bir katma değer var. Departman kurulmasa o para da olmayacaktı. Her hafta bu muhabbet sürüyor, iş geliştirme hususunda aksiyonlar alınsa, yeni müşteriler de bağlanda, ziyaretler de planlansa sürekli laf sokuluyor. En son büyük patronlu toplantıda, büyük patron iştirak patronlarını kastedip, benim sizin kazancınızda gözüm yok minvalinde bir laf ediyor. Bu arada büyük patron bi sik yapmadan %50 alıyor kardan çünkü sermaye ortağı. Küçük patronlar da kalan karı aralarında bölüşüyor tabi çalışanların %10’ları çıktıktan sonra. Bu ortamda nasıl bir sulh yoluna gidilmeli, motivasyonu bozmadan nasıl çalışılmalı ve nasıl davranılmalı?

Bu arada rakamlar henüz küçükken bu paylaşım göze batmıyordu ama primler üç hanelere gelince , ya siz de çok pay alıyorsunuza döndü olay.

 
Sizin kazancinizda gozleri var. Rakamlar yukselince bu durum batmaya baslamis, yani kopruyu gecene kadar ayiya dayi demisler simdi sizi yildirmaya calisiyorlar. Bahane olarak da musteri portfoyunun onlardan daha cok gelmesini kullaniyorlar, bu sadece bir bahane.
Bu isin tavizsiz bir sulh yolunu goremiyorum, onlara batacak her halukarda. Payinizi dusurursunuz %5'e mesela, memnun olurlar, ama rakamlar yukselir o da batar, sonu yok yani. Siz dinamikleri daha iyi bilirsiniz ama eger mumkunse bu isi bir cikis paketiyle birakmayi teklif edebilirsiniz, atiyorum yarim milyon gibi bir rakama.

  • mbond  (02.07.24 12:30:12) 
kardeşim işler sazan sarmalı olmuş yapacak bir şey yok. kendinizi koruyacaksınız. gerekirse büyük patrona sorunu acacaksınız.


  • sizofren06  (02.07.24 14:18:53) 
[]

Hayvani ezan sesini şikayet edebiliyor muyuz

Bizim mahallemiz ve yakınında cami yok. Normalde ezan sesi gelmez ama sanırım sokak başına hoparlör koymuş davarlar son ses sabahtan akşama dek nağmeli nağmeli ezan okunuyor.
Malum yaz mevsimi camlar da açık biz bu hoperlörü nereye şikayet edicez? Arkadaş evinin yanındaki camii için camiiyi aradı da burada bir camii durumu da yok.



 
Cimerden yaz. Desibel fazla olamaz


  • Topalordek  (30.06.24 23:28:55) 
[]

Yurtdışı alışverişlerinde Romanya için vergi var mı?

Selam çok spesifik bir soruyla geldim. İngiltere'den bazı ürünler alacağım ama burada vergi çıkıyor diye Romanya'ya gönderteceğim. Arkadaşa soramadım vergi var mı falan diye utandım ona söylemeden kendim araştırdım internette bir şey bulamadım. Bilgisi olan var mıdır? Romanya'da yurtdışı ürünler için gümrük vergisi var mı?

Thanks


 
En güzel yöntem amazon uk'den amazon göndericili bir ürünü bir romanya adresine bri de türkiye adresine almayı deneyerek görebilirisiniz ama evet romanya ab üyesi bir ülke muhtemelen kendilerinin kdv oranında gümrüğü vardır, alışveriş yaptığınız yer yüksek ihtimalle bu parayı peşin alır


  • atom karincanin torunu  (26.06.24 15:47:03) 
[]

Yunanistan konsolosluğuna itiraz

Selam selam Bir arkadaşımın yunanistan Konsolosluğu’ndan vize reddİ aldı. Sebep olarak dönüşün garanti olmadığını göstermişler ama çocuğun dönüş bileti bile var. Konsolosluğa itiraz nasıl yapılıyor bilgisi olan var mı?




 
Yunanistan itirazlara avukat aracılığıyla izin veriyor, Yunan bir avukat bulmanız lazım.


  • sanguine  (24.06.24 17:14:18) 
Moralinizi bozmak istemem ama bir vize danışmanı demişti ki konsolosluklar aynı belgelerle tekrar degerlendirme için yapılan itirazı kolay kolay kabul etmez. Konsolosluk kendini yanlışlamış olur. Bu danişmanin gorusu tabii.

Ama sunu soyluyor, itiraz edecekseniz belge iyilestirmesi yapin.

Geri donus garantisi burada sizi baglayan bir unsur gostermekle saglanabilir. Ornegin tapu, adina kayitli arac, burada calistigi is yeri ile ilgili belgeler vb.

Bir tur sirketi ya da vize danismani size daha cok yardimci olacaktir.
  • anten  (24.06.24 23:58:41) 
[]

park yatak - anne yanı- düz karyola sorusu

Değerli tecrübeli anne ve babalar.

Biz çocuk için bir oda aldık böyle montessori tarzı yere yakın 90x190 karyola adam 12 yaşına dek kullanır falan dedi. şimdi anne yanı ya da park yatak falan düşünüyoruz da. hepsi çok pahalı. 4 yaşına dek kullanabilecekleri var mesela 27 bin tl. ya da daha minik beşik gibi anne yanları var onlar maks 9 aylık diyorlar. daha ucuz tabii ki. bir de park yatak dedikleri çadır kumaşı yataklar var mesela onlar konforlu ya da ergonomik gelmiyor bana.
küçük bir anne yanı alsak acaba 9 aydan sonra normal korumalı karyolasında yatar mı ?
mesela tatile gittik diyelim o zaman nerede yatacak?
imdat işin içinden çıkamıyorum.

park yatak: joie kubbie 5k
anne yanı: chicco next to me essential 10 k
büyük anne yanı + park yatak : chicco next to me forever 27k

 
Biz park yatak kullanıyoruz.
3-6 bin lira arasındaki park yatakların hepsi sanırım aynı mekanizmayı kullanıyor. Aralarında önemli bir fark olduğunu sanmıyorum. Ama üstüne bir de yataş'tan bir yatak aldık.

Oğlan 4-5 aylıkken yatak odasında yatağımızın yanındaydı park yatak. Sonra odasına götürdük. Anne yanı almak bana gereksiz masraf gibi görünüyor. Park yatağın yan tarafını açıp onu kuşakla yatağa bağlayınca anne yanı ile aynı işi yapıyor zaten.

Ama burada birisi daha önce "bebeğim park yatağa alışamadı" demişti de anlayamamıştım. Alışmalı bir yanı yok benim bildiğim kadarıyla. Çocuk uyuyunca yumuşak zemine bırakıyorsun, uyuyor.

4 yaşına kadar kullanabileceği bir şey almak için masraf yapmayın, zaten montessori yatağınız var. 1,5-2 yaşında o yatağa geçer zaten.

Her uzmanın farklı bir önerisi var ve her aile farklı davranıyor ama benim anladığım bebekle odayı 4-5 aylıkken ayırmazsanız ileride odayı ayırmak çok zor oluyor. Henüz odada olup olmadığınızı tam anlamadığı zaman ayırmak gerekiyormuş.
1-2 yaşında ayırmayı planlayıp bunu ancak 6-7 yaşında başaran çok aile var. O sırada baba da odadan gidiyor. Bana saçma ve anne-baba ilişkisi için riskli geliyor o durum. Ama bununla mutlu olanlar da vardır mutlakta.
  • michael_knight  (06.06.24 11:34:30) 
bizdeki düzen şöyle oldu. beşik ve park yatak gelmişti akrabalardan. onları kullandık. ama park yatak içine ayrı bi ortopedik yatak verdi ablam, onu kullandık. dediğiniz gibi park yatağın kendi süngeri doğru bi tercih olmaz, ayrı yatak gerektirir bence de.

1 yaş civarı da sizin montessori yatağın aynısından aldık, ona geçti.

şimdi burada çocuğun uyku düzeni nasıl olacak o önemli. biz mesela park yatağı kullandık derken bir süre sonra yatak bariyeri olarak kullandık çünkü bebek bizimle yattı. bunlar gecede 10 kere filan uyanıyorlar (istisnalar hariç) on kere kaldır yatır bilmemne çok zor iş. bir de bebek biraz büyüdükçe yatakların alt kademesine koymak gerekiyor, o çok daha zor iş. kaldı ki park yatağa girince hapse düşmüş gibi davranan bebekler de yok değil.

ha şu var bebekle aynı yatakta yatmak asla önerilmiyor. ani bebek ölümü sendromu dedikleri şey yüzünden. şimdi ayrıntı vermeyeyim ama yani tehlikeli bi durum nihayetinde.

bu iki sebeple anne yanı yatak hem pratik hem güvenli olur. aradaki fermuar iner, anne emzirir, kapatır uyur, bebek uyandıkça konforu bozulmadan müdahale eder vs vs. keşke alsaymışım dediğim ürünlerdendir ama o zamanlar bu kadar pahalı değildi. ama evet bebek oturmaya başladıktan sonra ya da ayağa kalkma çabalarına başladıktan sonra tehlike başlar ve bu yatak iptal. sonra montessoriye geçersiniz.

ama bu geçiş ebeveynle birlikte olabilir. çocuk yalnız uyumaya alışana ya da öğrenene kadar ya da belki sonsuza kadar maalesef, anneyle uyumak ister. yani sizin 9 aydan sonra karyolasına geçer mi planınız eğer hadi iyi geceler dostlar deyip akşam 8-sabah 8 arası kendi yatağında tek başına uyuması ise buna sadece gülerim hem de kahkahalarla :D :D

tatilde sizin yanınızda uyuyacak zaten :D çoğu otelde park yatak oluyor zaten.

yani bence iki ihtimal düşünün
1. anne yanı yatak, sonrasında annenin kendisi ile birlikte montessoriye geçiş ya da mükemmel bi uyku eğitimi verirsiniz, tek başına geçer
2. karımla aynı odada uyumak isterim derseniz park yatak sadece (bebek belki yatar, belki aranızda yatar onu bilemeyiz.) sonrasında yine montessoriye geçiş yine aynı ihtimallerle

burada dediğim gibi çocuğun uyku alışkanlığı çok önemli. belki çok kötü bi uykusu olacak, sizden ayrılamayacak, ayrı odada uyuyamayacak vs vs yani 9. ayda odasını ayıramayabilirsiniz. o sebeple ortada bu risk varsa boşuna 9 aylığına anne yanı almayalım derseniz sadece park yatak yeterli.

eğer yan tarafı açılabilen ve iki kademeli park yatak varsa o işinizi tam anlamı ile görür tabi.

ikinci el de bakın bu arada mutlaka.
  • elorelia  (06.06.24 11:37:29 ~ 11:42:03) 
Yer varsa 120x70/140X70 yukarida da sabitlenen normal parmaklikli cocuk yatagini anne yanina yerlestirin. Cocuk buyudugunde odasina tasirsiniz. Yer yoksa ucuz bir anne yani is gorur. Burada bebegin yukari yakin olmasi onemli cunku, inception filmini hatirlayin bebegi yerine koyarken o dusme hissinden uyaniyor bebek, dolayisiyla onu derine koymak ve uyanmamasini saglamak cok buyuk mesele. Yani bir park yatak alalim anne yani kullanalim derseniz minimum arakatli olmasi lazim bence.

Bebegin annenin yakininda olmasi ilk 6 ay onemli. Ilk ay zaten tamamen random ama sonrasinda da gece uyanip emzirilmek isteyecek cocuga yakinlik onun hemen geri uykuya dalmasinda cok onem arzediyor.

Anne yani veya park yatak karyola icin para harcamayin, onun yatagi icin harcayin ama karyola gecici urun yani. Ya bir kac ay kullanacka yada sadece tatillerde vs. yani 5klik bir park yatakla 2k lik bir park yatak arasinda karyola olarak esansiyel bir fark yok.
  • wallcan  (06.06.24 11:47:39) 
bizim oğlan 9 aylıkken yatakta tutunarak ayağa kalkmaya başladı, odasındaki bebek karyolasında yatırmaya başladık. ağustos'ta tatile gidiyoruz tam 1 yaşında olacak. kalacağımız yerde bebek yatağı olur mu olmaz mı bilmediğim için her ihtimale karşı portatif park yatağı yanıma alacağım. alt kademesinde uyuyacak artık bi şekilde.

edit:
işte o yatak www.trendyol.com
  • robin crusoe  (06.06.24 11:54:59 ~ 11:56:42) 
[]

Türk ölümsüz/vampir başrol dizisi

Sorum yeni nesil bir diziyle alakalı değil, belki 2000'lerin başı zorlarsak 90'larda bir dizi. İstanbul'da binlerce yaşında bir adam artık vampir miydi ölümsüz müydü, onunla alakalı fantastik değişik bir diziydi. Mahalle onun kaç yaşında olduğunu falan bilmiyordu. Neydi o?




 
Şemsi İnkaya’nın dizisi Efsane sanırım aradığınız.


  • auroraaurora  (31.05.24 08:32:48) 
süpersiniz valla bu:)
teşekkür ederim.

  • wild honey suckle  (31.05.24 08:42:20) 
[]

Sigorta olmaksızın gebelik takibi ve doğum

Hello,

Ben 20 haftalık hamileyim ve yurtdışında doğum yaparız diye düşündüğümüz için sigorta yapmadık. Şimdi her doktor muayenesinde para ödüyoruz ancak şu an çok koymuyor. Oldu da yurtdışına gidemedik medikal sebepler dolayısıyla, doğum yaklaştıkça kontroller sıklaşıyor ya hani nst falan gün aşırı giriyorsun, hepsine para ödüyor olacağım değil mi? Atıyorum doktorumun viziti 3 bin tl, her gün nst ye girersem 3 biner tl mi ödeyeceğim??

Thank youuu

 
Evet bazı hastanelerde NST ücreti farklı oluyor ama. Gittiğiniz yeri arayıp sorabilirsiniz.

Bir de bazı hastanelerde doğum paketi oluyor. Bütün muayeneler ve doğum dahil oluyor tek bir fiyat içerisinde. Onu da araştırabilirsiniz. Bu arada bu doğum paketi işi İstanbulda pek yaygın değil. Ama Ankarada çok yaygın.
  • nuevo  (30.05.24 09:34:15) 
10 gün içinde kontrol muayenesi hakkınız var ama. atıyorum bugün 3000 verdiniz nstye girip muayene oldunuz. bugün dahil 10 gün içinde ikinci gidişiniz ücretsiz. on gün içinde 3. defa giderseniz yine bi 3000 tl.


  • elorelia  (30.05.24 09:48:11) 
doğum paketi alsan daha ucuza gelir.


  • jelly bear  (30.05.24 10:04:16) 
Doğumu burada yapmayacaksanız doğum paketi almak daha ucuz değil çünkü zaten 5 aylık gebesiniz. Ama doğumu burada yapma ihtimaliniz de varsa o zaman iki seçeneği kıyaslayacaksınız paketsiz doğum ne kadar paketli doğum ne kadar.

Sorunuza cevap bence hastaneye göre değişse de genel uygulama 10 gün içinde kontrol ücretsizdir.
  • Kediyi üzdün  (30.05.24 10:23:49) 
NST gün aşırı yapılmıyor benim bildiğim. Bizim doktor en sık olarak son birkaç hafta "haftada bir" yaptırdı NST'yi.
Belki riskli gebeliklerde dediğiniz gibi gün aşırı yapılıyordur.

Muayene için kontrol var 10 gün. NST muayeneye dahil değil de ekstra bir ücret sanırım. Belki hastaneden hastaneye değişiyordur.

Doğum paketi almaktan ben korkardım. Elbette ücreti de önemli ama mesela siz doğum paketini aldıktan sonra doktorunuz başka hastaneye geçebilir. Bir sebepten doğumu o hastanede yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Bu arada doğum paketinde doğum da dahildir, yurt dışı düşünüyorsanız paket alamazsınız sanırım.
  • michael_knight  (30.05.24 10:24:16) 
[]

Yurtdışı sim card kullanımı ve yurtdışı kayıtlı telefon

Selam duyuru,

Yaz sonu 2 aylığına yurtdışında olacağım. Bu süreçte de sim card almak istiyorum ancak cihazım imei kayıtlı yurtdışı cihazı. Ayrıca e-sim kullanıyorum yani fiziksel bir sim yok. Şimdi ben yurtdışında nasıl sim alacağım? kendi simimi iptal mi etmem gerekecek? Bir de bu durum benim imei kaydı muhabbetine sıkıntı olmaz değil mi?


 
e-sim satın alırsın. 2. sim olarak onu eklersin mevcut simini de kapalı hale getirirsin.


  • panta bey  (20.05.24 09:29:40) 
hocam telefonun modeline göre değişmekle birlikte, e-sim destekleyen cihazların çoğunda birden fazla e-sim yükleyip hangisinin aktif olacağını seçebiliyorsunuz. ancak aynı anda sadece 1 tanesi aktif oluyor. yurt dışındayken yabancı hattı, türkiye'deyken de tr hattını aktif edip kullanabilirsiniz (telefonun birden fazla e-sim'i kaydedebildiğinden emin olun ama).


  • shadowfollower  (20.05.24 09:39:25) 
[]

sürekli kaldırıma park eden araçlar

Arkadaşlar bizim apartmanın önünden geçen yol işlek ve dar bir sokak. Apartmanların genelde otopark çıkışları falan olduğu için sokak üzerinde araba park edecek çok alan yok ve sokak dar olduğu için de çift tarafları parka da imkan yok. Bizim apartmanın önü ise geniş sayılabilecek bir kaldırım. Bazen aynı bazen farklı araçlar olmak üzere sürekli apartmanın önünde park ediliyor. Elinde pusetle, koltuk değneğinle, tekerlekli sandalyenle yürüyebilmenin tek yolu direkt yola inmek.
polise şikayet ediyorum ceza yazıyorlar, ertesi gün gene ediyorum "aynı ay içerisinde aynı durumdan ceza yazamam" diyor. belediyeyi arıyorum metal duba koyması için, "okul, hastane yakını değilse koymam" diyor.
camda oturup sığır avlamaktan sıkıldım. geçen gün salak bir kadın öyle bir park etmiş ki bizim apartmanın otoparkına asla dönülmüyor. o kadar pervasızlar. bunun bir çaresi yok mu? belediye cidden söylediği nedenlerden dolayı metal duba koyamaz mı?


 
Kanki bu kadar rahatsızlık veriyorsa kendin sorumluluk alıp koysana oraya duba taş demir vs


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 09:22:28) 
@hasmetizm kardeşim ben nasıl koyayım? Nasıl sabitleyeyim yere?


  • wild honey suckle  (25.04.24 09:35:46) 
155i arayıp çektirebilirsin.


  • numlock  (25.04.24 09:38:30) 
apartman yöneticisine söyle duba koysun


  • sizofren06  (25.04.24 10:32:53) 
@hasmet: en fazla içine beton dökülüp demir çubuk dikilen peynir tenekesi, ne bileyim trafik konisi, coca cola kasası falan koyulabilir, onu da park etmek isteyen kenara çekip yine koyar.

kaldırımı matkapla delip duba vidaladığın anda zabıta gelip apartmana cezayı kesiyor çünkü. kafamıza göre kaldırım/asfalt delemiyoruz.

kafamıza göre delmeyip yasal olarak deldirmenin cevabını da paylaşmış zaten arkadaş, "okul, hastane yakını değilse koymam".

ya kendiniz delip takacaksınız, ceza kesmeye gelen zabıtaya da belirli aralıklarla çorba ısmarlayacaksınız. ya da belediyeden bir tanıdık bulup işinizi yaptıracaksınız, çok çetrefil bir iş olmadığı için çok forslu tanıdığa gerek yok, zabıta amiri falan bile olur. "okul değilse koymam" diyen adamın fikrini değiştirebilecek biri yeterli. kendiniz bile "bir şekilde" ikna edebilirsiniz hatta.
  • kibritsuyu  (25.04.24 10:34:44 ~ 28.04.24 19:28:10) 
www.otomobilblog.com
şunun çıktısını al :P

  • neira  (25.04.24 12:14:59) 
Beton saksı koyup içini çiçekle falan doldursaniz belki iş görür. Ceza olayını bilmiyordum. Apartmanca hareket etmek verimli olabilir. Benim de çok gıcık olduğum bir olaydır bu arada


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 12:39:20) 
[]

Gereksiz yapılan bebek alışverişleri

Sayın sözlükçüler,

Hamileyim ve bu konulardan zerre anlamıyorum:)

Bebek ve çocuk ürünleri bildiğiniz gibi adam silkeleme şiarıyla oluşturulmuş bir derya. Milyar tane ürün var ve çoğu fahiş fiyatlara. Siz tecrübeli anne babalara soruyorum,

Şunu şunu aldık almaz olaydık bir kere kullanmadık dediğiniz şeyler neler? Mesela bana sürekli sterilizasyon makinası çok gereksiz diyorlar. Siz heves edip neler aldınız ve kullanmadınız? Tabi aynı şekilde kesinlikle al dedikleriniz neler?

Teşekkürler

 
Kıyafet konusunda çok dikkatli olman lazım. Arkadaşlarınız falan bir anda birçok kıyafet hediye edebilirler, giyemeden küçük kalır. Ayrıca, kıyafet/ayakkabı konusunda geleceğe yatırım yapma. Seneye kış için palto, yaz için tshirt alma. Kış sıcak geçebiliyor, yaz soğuk geçebiliyor, bedeni olmuyor vs.

Kanguru diye bir şey var, süper. Bebeği oyalayacak bir şey bulamadığında yüzü dışarı bakacak şekilde bindirip mahallede (hatta evde) dolaştırıyorsun. Hem kendin nefes alıyorsun, hem bebek eğleniyor.

Şunu aldım birkaç ayda küçük geldi: i0.shbdn.com
Keşke en başından tahta karyola alsaymışım.

Park yatak ödünç aldık. Hiç kullanamadık. Bebek gündüzleri oynamaya oraya girmek istemedi. Geceleri de orada uyutmak mümkün değil. Geceleri bebekle aynı seviyede olmak lazım, yanyana yatıyor gibi.

Şu tarz bir şey al, katlanır bebek bakım seti: encrypted-tbn0.gstatic.com

Hasta oldu nebulizatör aldık. Nefret etti, ağzının önünde bir cisim istemiyor.
  • kanepeee  (18.04.24 11:37:07) 
insanlar gidiyor bebege gidip dünya kadar kıyafet alıyor. sonra bebek biraz iri dogunca kıyafetler çöpe. bir de bebekler çok hızlı büyüyorlar bunu hesaba katmıyorlar 20 tane zıbınlık alıyorlar. en fazla 5 tanesini giyiyor. sonra digerleri bebegin büyüme hızına yetişemiyor ve olmuyor. hadi onlarda çöp. bez olayı da öyle . mesela dünya kadar bez stok yapıyorlar. bunların bir kısmı bebegin büyüme hızına yetişemiyor. boşa çıkıyor. veya aldıgı dünya kadar stoklu marka bez bebegin teninde alerji yapıyor. hoppp onlarda boşa..

benim akraba gitti bebek dogmadan otomatik sallanan ana kucagından aldı. dünya kadar para verdi. sonra bebek dogunca ona yatırdı. bebek onun üzerinde hiç durmadı huzursuz oldu. niye çünkü uyurken sallanmaktan hoşlanmıyordu. ama gidip düz yataga yatırınca uyuyordu. hadiii o da çöpe.

bir çok çılgın anne baba gaza gelip daha oturamayan bebege gidip spor ayakkabısı alıyorlar. bunlar da dünya para. bazıları gidip 5 çift ayakkabı alıyorlar. bebek o ayakkabıyı en fazla 1 ay giyebiliyor. digerleri tabiki çöpe gidiyor.

Akrabanın dedesi çocuk dogunca gitmiş akülü araba almış. çocugun o akülü arabaya binebilmesi için en az 4 yaşına gelmesi lazım. gel gelelim bu oyuncakların aküsü 2 sene bile kullanılmayınca ölüyor çöp oluyor. adamlar o heyecanla bunu düşünemiyor
onun için alacagınız şeyler için sakın acele etmeyin. zaten lazım olacak şeye kısa sürede ulaşabilecek çagdayız.
  • limonlu eksi  (18.04.24 12:24:35 ~ 12:33:57) 
az ve mumkunse ikinci el kiyafet +1

zorunlu seyleri onceden alin, zorunlu olmayan seyleri gerektiginde alirsiniz. zorunlu olanlari da sayiyla alin, abartmayin. hem dosek, hem yatak, hem karyola, hem besik almayin mesela. sterilizasyon makinesi eger biberonla besleniyorsa gerekli olabilir, sadece anne sutuyle besleniyorsa hic gerek yok. bebekten bebege degisiyor.

yani en gerekli seyler, bez, krem, islak mendil, 3-5 takim kiyafet fazlasina gerek yok, bir suru agizlik bez, 1-2 tane battaniye, yatak odasinda yatirmalik yer, diger odalarda yatirmalik yer, bebek arabasi, kanguru dedikleri vucut temasini saglayan zimbirti (uzun bi bez parcasi genelde). Ates olcme aleti falan alacaksaniz onu en kalitesinden alin, dandik olanlar fazla olcuyor bosa panik yaptiriyor. "white noise" yapan seyler guzel. uyku tulumu. ilk aklima gelenler bunlar. bunlarin ustune alengirli seyl almaya gerek yok ilk etapta. yeriniz paraniz ve ihtiyaciniz olunca alirsiniz.
  • icim urperiyor  (18.04.24 12:36:12) 
Sterilizasyonu ben çok az kullandım, makina olmadan da sterilize edebilirsiniz kullanıyorsanız biberonları ve emzikleri.

Bebek arabası şart.
Alt değiştirme ünitesi hiç almadım ve ihtiyacım olmadı.
Araba kullanıyorsanız oto koltuğu da şart.
Bez çok almayın, büyüdükçe olmayabilir ve elinizde kalabilir.
Kıyafetler çok sık yıkanıp kirlendiği için yedekli olması iyi elbette ama yine aşırıya kaçmayın derim, bende kullanılmamış/az kullanılmış çok bebek eşyası vardı, ihtiyacı olanlara ulaştırdım en sonunda. Ayakkabı özellikle, giydiği zaman alın ve bence çok çeşitli almayın bütçeniz kısıtlıysa.
Bebek kitapları, oyuncaklar hiçbir zaman fazla olmuyor :) oğlum eski oyuncaklarını hala çıkartıp oynuyor ara ara, yaş aralığından bağımsız.
Park yatak hiç kullanmadım, kanguru almıştım hiç kullanmadım -benimki durmadı içinde. Ama tam tersi şu sallanan ana kucakları (isveçli bir firmadan almıştım, ismini unuttum şu anda ama bayağı ünlüler) elim ayağım olmuştu benim, en çok kullandığım üründü.
  • deartheodosia  (18.04.24 12:38:15) 
Biraz karışık ve uzun yazdım maalesef.
İlk 2-3 ayın eşyası dışında bir şey almayın. Her şeyi zamanı gelince alın. Tercihleriniz değişebiliyor, bebeğin davranışları değişebiliyor, birilerinden hediye gelebiliyor, bir akrabanın eski eşyaları gelebiliyor vs.
Mümkün olan her şeyi ikinci el alın çünkü çok kısa sürede gereksiz hale geliyor.

- Park yatak: Kullanmadım diyenlerin nasıl kullanmadığını anlayamıyorum. Bebeği içine koyuyorsun uyuyor. Kendi yatağının da kenarına getiriyorsun, istersen yan tarafını açıyorsun. Bebekle aynı seviyede uyumuş oluyorsun.
- Bebek arabası: Arabanız varsa travel sistem almanızı öneririm, büyük kolaylık oluyor ve oto koltuğu masrafı yapmamış oluyorsunuz.
- Küvet ve file: Trendyol'da en çok satan modeli aldık, katlanıp küçülebiliyor. Memnunuz ama diğer çeşitleri denemedim, bilmiyorum.
- Ana kucağı: Babybjörn'ün taklidi olan Pierre Cardin'i aldık. İşimizi gördü ama şimdiki aklım olsa onu almam. Biraz daha bebeği kavrayan bir model alırım. Elektrikli ana kucağı alan arkadaşım çok memnun kaldı. 8 bin liralık bir ürün aldı, 3bin 500 liraya sattı. Ana kucağı ilk 5-6 ay kullanılabiliyor, sonra çöp.
- Emzik: Kullanıp kullanmamaya karar vermeniz gerek. İnsanlar %50 - %50 ayrılıyor genelde emzik konusunda. Çocuk doktorunuz, büyükleriniz ve internetteki kaynaklara bakarak kendi kararınızı verin.
- Kanguru: kanguru değil de sling'i mutlaka denemek isteyeceksiniz. Basit bir kumaş parçası, çok para vermeden bir tane alın, denersiniz.
- Telsiz: Videolu alayım diye düşününce fiyatlar çok yüksekti, paraya kıyamadım, karar veremedim alamadım. 6 ay oldu. İhtiyaç hissetmedik. Bizim hayat şeklimizle ilgil sanırım. Bence siz de ihtiyacınızın ses mi video mu yoksa kullanmamak mı olduğunu anlayınca satın alın.
- Müslin bez: Ne kadar çok alırsanız o kadar iyi.
- "Keçe Anne Bebek Bakım Çantası" adıyla satılan sepet gibi şey bizim evde çok kullanılıyor. Pek çok bebekli ailede görüyorum.
- Oyuncak: Çok fazla oyuncak almamaya çalışın. Zaten ilk aylarda neredeyse hiç gerekmeyecek. Ben pilli ve düğmeye basınca ses çıkaran oyuncakların zararlı olabileceğini düşünüyorum. Mümkün olduğunca çıngıraklı oyuncaklar tercih ediyorum. Siz de bebeğiniz büyürken farklı tercihler yapabilirsiniz, şimdiden almayın.
- Koku geçirmeyen çöp kutusu: Çok gerekli. Korbell marka bu alanı domine etmiş sanırım. Biz de ondan aldık. Yedek poşetlerini almak da önemli olduğu için bilinmeyen bir marka almayın.
- Çanta: Doğum yaptığımız özel hastane güzel bir çanta verdi, kullanıyoruz. Yaklaşık 1200 TL verip bir çanta daha almıştık, onu daha az kullanıyoruz. Bebek arabası alınca ondan da bir çanta çıktı. Hastane verecekse almasanız da olur. İhtiyacınızı anlayınca daha bilinçli bir seçim yaparsınız.
- Battaniye: En azından 3-4 tane mutlaka gerekli. Yaza yaklaştığımız için belki geciktirebilirsiniz yine de 1-2 tane alın derim.
- Hastane pompası kiralamayın. Bir aylık kira fiyatına alacağınız pompa aynı işi yapıyor. Boşuna kira vermeyin. Almakla, geri götürmekle uğraşmayın.

Eşim batıl inancı sebebiyle 7. aya kadar bebek için alışveriş yapmamıza izin vermedi. Son anda alışveriş biraz zor oldu bize.

Ek: En önemli kısmı unutmuşum. Şimdiden çocuğa yatak almayın. Odasını boğmayın. Benim en beğendiğim yatak bu ama saçma sapan bir fiyatı var. Uygun fiyat böyle yatak yapan bulunca alacağım ama daha zamanımız var sanırım. goodnightkid.com
  • michael_knight  (18.04.24 13:35:55 ~ 13:55:20) 
- bebek kiyafetlerini bebegin dogacagi aya göre secmeye calisin. yani 6 aya göre kislik zibin alirsiniz ama belki cocuk 6. ayinda temmuz ayinda olacagiz?

- pompa islerine girmeye gerek yok. önce bir emzir. baktin ebf olmuyor, baktin bir sebepten pompoya ihtiyac var, o zaman düsünürsün.

- kendi kendine sallanan bebek salincaklarindan alabilirsin: www.amazon.de
kendi hareketiyle sallandigi icin bebekler onu severler. kendi kendiklerini oyalarlar ve kas gelişimerini engellemez. otomatik olanlardan alma. cok kisitlayici ve sacma. kas gelişimi için iyi değil.

- bebek kiyafetlerinde 52 beden altinda alma.

- bebek alti acmak icin silinebilir portatif sergi almani tavsiye ederim. sunlardan: www.emmanoah.de cocugun kicini basini koltuga, haliya degdirerek alt acanlar var, igrenc bir sey. hem disarida hem evde cok rahat oluyor bunlar. sergiyi kumas degil, dedigim gibi silinebilir almalısın. silinebilenler özellikle kisin soguk oldugu icin 8-10 tane de beyaz müslin alırsın, sergi üstüne onu serersin, bebege soguk gelmez. sik sik da yikarsin böylece müslinleri.

-kiyafeti az al, sundan kis, bundan kis falan demiyorum. istedigin gibi al. hatta bol bol al. 8 tane mi doguracaksin sanki? bir, belki iki tane cocugun olacak. keyfini cikar elinde sans varken.

- biberon olarak lansinoh tavsiye ederim. cam olanlardan. anne memesine form olarak en yakini o. oldukca ortodontik. hem kolik yapmaz hem de meme ya da biberon reddi riski azalir. lansinoh bulamazsaniz evenflo. philips advent falan salla. bu ikisi marka haric ortodontik ya da anti-kolik denen biberonlarin cogu ortodontik ya da anti-kolik degil.

- emzikte de aynisi gecerli. philips, nuk falan gec. nuk korkunc hatta. en iyisi mam marka. hastanede emzik veriyorlar mi türkiye'de bilmiyorum, avusturya'da philips veriyorlar. berbat. öyle sekline, rengine aldanip almaktan ziyade ortopedik olmasina ve ihtiyaci en saglikli sekilde karsilayisina göre secmelisin ürünleri. bebegi emzirdikten sonra emzik verirsen kaka yapmasini kolaylastirirsin.

- emzirme sütyeni, sütyen icine konan süt tamponu cok kullanisli seyler. silikon meme ucunu ihtiyaca göre alirsin, hemen alma ama kesinlikle meme ucu koruma kapağı tavsiye ediyorum. özellikle silverette marka cok iyi. gercek gümüs, kaplama değil.

- emzirme yastigi al. gereksiz degil.

- torticollis, tongue tie, cheek tie gibi sorunlar icin uyanik ol. olur demiyorum ama sen uyanik ol. cocuk doktorun, öyle bir sey yok, derse o doktoru degistir. bunlar var. bu nedenle bence su an hala vaktin varken bir IBCLC danismani bul, adini kenara yaz. sonra stres ve uykusuzlukla birini bulmaya ugrasmazsin. hippi büyücüsü doula degil, IBCLC danismani. yoksa kim takar doulayi?

-beyaz ses, kahverengi ses falan gibi seyler icin cihaza ihtiyacin yok. spotify kayniyor bunlarla. spotify'da zamanlamayici da var istersen. kuruyorsun mesela 50 dakikaya, o kendi kendine 50 dk sonra duruyor.

- gebeysen okuyorsundur, biliyorsun ki bebegin sepetinde ya da besiginde sids riski sebebiyle ne battaniye ne yastik ne oyuncak olmali. sadece bebegi koymalisin. bu sebeple uyku tulumu tavsiye ederim. inanilmaz kullanisli. kollari cikarilabilenler var. direkt kolsuz olanlar var, müslin bezden yazlik olanlar var, vs vs. mevsime göre uygun boyda 3-4 uyku tulumu en azindan ilk 18 aya kadar öneririm.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (18.04.24 15:07:35 ~ 19.04.24 14:40:44) 
biberon ve emzik de kullandık ama sterilizasyon makinesi almadım. temiz içerikli deterjan almıştım. ara ara da kaynattım. çoğu emzik mikrodalgada su içinde temizlenebiliyor zaten. emzik ve biberon da tercihe bağlı biraz. ilk 40 gün önerilmiyor ama illaki emzik veririm diyorsanız bir tane alın, dursun. ne zaman kafayı sıyıracağınız belli olmaz çünkü. damaklı ve kauçuk uçlu olsun ama bir tane yeterli çünkü almayabiliyor bebekler ya da belki sen tercih etmezsin. biberona da hemen gerek yok. zaten gerek olursa ilk başta şırınga ya da kaşık biberon kullanırsınız. ama dediğim gibi şu an gerek yok, ihtiyaç olursa alınır.

ana kucağı fıtık garantili bir ürün. bebeğim kilolu olmamasına rağmen ben çok zorlandım ve kullanmadım. hediye gelmişti, işe yaramadı. para verip almazdım. hani deneme imkanın varsa birinde deneyip alabilirsin belki ileride. yoksa bence gereksiz. zaten bazı bebekler sevmiyor.

park yatak ve beşik hediye geldi. ikisi de kullanıldı ama şöyle. 5 aylıkken işe başladım. park yatağı eşimin ailesine kuruldu, beşik bizim eve kuruldu. ikisi de işe yaradı yani. ama böyle bir durum yoksa ben olsam anne yanı beşik alırım büyük boyutlu. çünkü bebekle aynı hizada olmak ilk aylar çok iyi olurdu. almadığıma pişmanım. mesela biz bebekle yattığımız için bi süre sonra beşik yatak kenarı koruma görevi gördü sadece. 1 yaşından biraz sonra montessori tipi yatağa geçtik rahat ettik. yani büyük hantal bi beşik almaya bence hiç gerek yok. anne yanı beşikten sonra direkt montessoriye bile geçilebilir oda ayrılacaksa. ayrılmayacaksa basit bir beşik yeterli. park yatak alacaksanız da içine mutlaka ekstra sert bir yatak alın bebek sağlığı açısından.

kıyafet konusu da şöyle. aman lazım olmaz diye çok da az alma. yaz bebeği olursa mesela çok terler, günde iki üç zıbın gidebilir mesela. asla bir sürü eldiven şapka vs alma. eldiven zaten ilk hafta sonrası önerilmiyor. şapka da aynı şekilde soğukta dışarı çıkmadığı sürece evde gereksiz ilk günler sonrası. yani hastane çıkışı denilen pahalı pahalı takımlara gerek yok. 5-6 zıbın, 3-4 yakım yeterli. hepsi de aynı kalıp olmasın tabi, büyüklü küçüklü olsun. ilk ayı atlattıktan sonra yine ihtiyaca göre çıkıp alınabilir zaten. 10 mendi yeter. kışın doğacaksa iki pamuk battaniye, yazın doğacaksa 2-3 müslin örtü. alacağın yatak türüne göre sadece çarşaf. yastık-yorgan kılıflı takımlara gerek yok zaten kullanmıyoruz.

her markanın ayakkabı kalıbı farklı. vicco küçük kalıp mesela. o yüzden biraz riskli ama biz yürümeye başlayınca aralıklı beden olacak şekilde stok yaptık. mevsim denk geliyor bi şekilde. bot belki beklenebilir.

alt açma örtüsü al mutlaka paket paket ve alt değiştirirken örtüyü bölgeyi kapatacak şekilde kaldır. o kadar çok kaka ve çiş kazası yaşadım ki. iki saniyede değiştiririm, ne var ki diyorsun ama öyle tazyikli kaka yapıyorlar ki inanamazsın. başlangıç için bir beden bebek bezini günde 15 tane gidecek gibi hesapla. belki daha fazla. bizimkine bu be yeter dedikleri bez yetmedi mesela. ama stok yapmak riskli. iki paket alıp duruma göre stok yapılabilir. ıslak mendil de aynı şekilde. doğru ıslak mendili bulduktan sonra koli koli depolayabilirsin yer varsa. ben öyle yapıyordum. korbell çöp kovası asla aldığıma pişman olmadığım bir ürün. ikinci el de bakabilirsin. poşeti muadil alıyoruz biz ama.

ana kucağı otomatik vs alanlar çok gördüm ama bende dümdüz bi model vardı. fazlasına ihtiyaç duymadım. zaten bu tip şeylerde uzun süre yatması sağlıklı değil. uyutmayı da önermiyorlar. bebek ölümleri bile gerçekleşmiş. kullanacaksan da sen uyanık ol yanında ve kemeri takılı olsun mutlaka. ve bir iki saatten fazla yatmasın.

bebek oturma minderi kullandım hafif oturmaya başladıktan sonra. ucuz bi modeli iş görür.

mama sandalyesi en uygunu alıp geçmek mantıklı. bime filan geliyor, onlar bile olur.

minder ve sandalye 6. ay sonrası için. ama türkiye enflasyonu düşünülürse eğer yerin varsa şimdiden alınabilir şeyler.

otuz tane oyuncağa, kitaba şuna buna gerek yok şimdilik. siyah beyaz kartlar ve bir tane çıngırak yeterli emin ol. saklama kabıyla da oynayabiliyorlar zaten bebeklikte. büyüdükçe alırsınız.

www.hepsiburada.com bu şart. özel sırt çantası uygun bi şey alınmalı. normal çanta verimli olmuyor. çünkü ilk başlarda bir yere giderken yanına bir ton şey alman gerekiyor. ve çok bölmeli, özel gözlü bi çanta iş görüyor. ama bir sene sonra filan boşa çıkar. ama dediğim gibi ilk sene çok işe yarıyor.
bendeki şu. www.hepsiburada.com

işe erken başlayacaksan bi elektrikli sağım pompası şart. yoksa manuel de iş görür. süt-meme durumu değişken olur mu bilmiyorum ama ben olsam şimdiden bi manuel alırdım. ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. sütler boşa gitmesin diye bi paket saklama poşeti alınabilir. gümüş kapak aldım, kullandım, işe yaradı mı bilmiyorum. meme başı yarası fena bi şey. ben silikon uç kullandım yara olduğunda. pazar günü nöbetçi eczanelerde aramıştık. yani herkesin başına gelmeyebilir ama şu anki aklımla ilk alacağım şeylerden biri. bir tane meme ucu kremi lansinoh vs bir tane de medikal bir krem, madecassol gibi. lansinohu silmeye gerek yok ama diğeri bebek emmeden silinmeli mutlaka. gümüş kapak almayacaksan da meme başını kıyafetten korumak için muadil kapaklardan al bence. bir de göğüs pedi çok kullandım ben ilk aylarda. emzirme sütyeni almadım. normalde sütyen kullanmıyorsan rahat edemezsin zaten. pedli sporcu sütyenleri filan da iş görüyor.

araba varsa yine enflasyonu düşünerek bir tane oto koltuğu şimdiden. 360 derece dönen modeller pratik oluyor.

bebek arabası ise şöyle. gidin deneyin. en pratik katlanan, sürülen hangisiyse onu alın. koca koca modeller bir süre sonra çöp oluyor. çok pahalı bir şeye gerek yok. zaten bir süre sonra tamamen katlanır modellere ya da baston modellere geçiliyor pratiklik açısından.

telsiz ilk aylar olmasa da sonrasında gerekli. görüntülü filan almadık biz ama.

saydığım hemen her şey ikinci el alınabilir. sıfır olsun diye uğraşma. yatak harici belki hiçbiri ömürlük değil çünkü. dediğim gibi mesela 1 yaşından sonra o hantal bebek arabasına binmeyecek, 8. aydan sonra anne yanı beşikte yatırmak tehlikeli olacak.
  • elorelia  (19.04.24 10:37:20) 
yazılanlardan sonra aklıma gelenler oldu, onları da ekleyeyim;

benim aldığım sallanan ana kucağı babyjörn’dü, çok çok memnun kaldım. inanılmaz memnun kaldım. bebeğimi koyup minik minik sallayarak uyuttum hep.
park yatak kullanmadım :) kullanmayan kullanmıyor işte. ihtiyacı olan bir hamileye gönderdim daha sonra.
okbaby’nin banyo aparatını almıştım, bebekken ona koyarak yıkadım hep. büyüdükçe şu ebebek’te satılan minik küvetlere geçtik. benimki banyo yaparken doldurup içinde yıkanmaya bayılıyor.
süt sağma makinası da aşırı kullandığım bir şey olmuştu benim. çok sütüm vardı, maalesef bir çoğu da çöpe gitti ama sadece psikolojik etkisinden dolayı bile alırdım.
telsiz vs. hiç kullanmadım, ev geniş olsa da duyuyordum zaten ya da bulunduğum odada uyuyordu.
mama sandalyesi ilk ikea’dan almıştım, idare etti ama sonra sığmamaya başladı. chicco’dan alarak güncelledim. şu an 3.5 yaşında, yemek yerken hala o koltuğa oturmak istiyor.

ayrıca ne güzel öneriler yazılmış <3 hamileler kaydetsin :)
  • deartheodosia  (19.04.24 20:07:20) 
[]

Çağlanın yendiği başka ülkeler var mı?

Bugün çalıştığım çok kültürlü okula çağla getirdim. Kolombiya'lısından, ABD'lisine, İspanyol'undan, Hintlisine kimse ne olduğunu bilmiyordu. Hatta İngiliz direkt tohum falan sandı. Çağla bizden başka nerelerde yeniyor, yoksa bize özgü bir şey mi?




 
Ben de merak ettim. doğrudan şahit olan birileri gelmezse diye internette şöyle bir dolanınca iran ve akdeniz çevresi ülkelerde tüketildiği söylenmiş hep. Badem yetiştiriciliği yapılan yerlere de haritadan bakınca aynı yerler öne çıkıyor. ABD'de de sadece Kaliforniya'da yetiştiriliyormuş, oralardan tanıdıklarınız varsa bir sorun bence, sorduktan sonra editlerseniz müthiş olur :D


  • akhenaten  (05.04.24 09:02:32 ~ 09:08:42) 
@akhenaten ya iran abd belki yetişiyor ama yaygın olarak yenmiyor muhtemelen. gerçi bir türk de ben hayatımda hiç görmedim dedi.
haftaya yunan'da olcam gidip sorcam insanlara öyle merak ettim:)

  • wild honey suckle  (05.04.24 09:33:47) 
Çağla aslında olmamış badem. ben meyvelerin olmamış halinin yendiği tek ülke bizimki diye biliyorum, ki hiç kimse yeşil erik bilmiyor. hatta üniversitede californialı bir arkadaşım vardı babasının badem tarlaları varmış, ona sorduğumda yenmez ki o diye cevap vermişti :)
aynı şekilde yeşil erik için de aynısını düşünüyorlar, olmamış erik yenmez diye. ben türkiyeden getirip ikram ettiğimde çok garipsemişlerdi :)

  • wendyangelamoiradarling  (05.04.24 10:11:37) 
iran'da da populer çağla (yeşil/olmamış badem) ama belki her bölgesinde değil. tuza banarak da yiyorlar bizim gibi ve buna "chaqale bâdam" diyorlarmis. hatta çağla çorbası da yapıyorlarmış, "khoresh chaghaleh badoom" dedikleri.

wikipedia, türkiye ve iran dışında, israil ve arap ülkelerinde de yaygındır diye eklemiş.

fransa'da provence bölgesinde kuzu yahnisi gibi yemeklere de koyuyorlarmış. baharda akşam yemeklerinden önce aperatif olarak da yenebiliyormuş. portekiz'de şekerle kaplı çağla popülermiş.

edit (ek bilgiler):
lübnan ve suriye'de de yeniyormuş. bizim gibi tuzlayarak da yiyorlar. "لوز أخضر" (lawz akhdar) deniyor yani yesil badem.

yunanistan ve kibris'ta da yiyen varmis. onlar πράσινο αμύγδαλο (prasino amygdalo) diyor.

hindistan'nin bazi bolgelerinde de yeniyormus. hindi dilinde हरे बादाम (hare badam) olarak geciyor.

badem agaci yetistiren akdeniz bolgelerinde yenen yerler vardir, ispanya ve italya'nin bazi yerleri dahil. kazakistan ve ozbekistan'da da yetistiriliyor ve orda da yesil badem yiyenler varmis.
  • ermanen  (05.04.24 11:25:57 ~ 11:56:44) 
Kuzey Kibris.


  • Yourcousinmarvinberry  (05.04.24 16:45:13) 
Bu arada bir Malatyalı olarak ek yapayım;
Kayısı 'nin yeşil hâline de çağla denilir. Sadece bademe değil. Ve Malatyalılar in çoğu kayısıyı çağla iken yer, olgunlaşmış sarı kayısı yiyen pek görmedim

  • etna  (05.04.24 18:00:03) 
[]

İnsanların çocuk ismi seçme kriterleri neden bu kadar değişti?

Eskiden türkçüler, türkçü isimleri koyar, dinciler, klasik arapça kaynaklı ama mantıklı isimler koyar, bir tık daha modernler de dönemin moda isimlerini koyar geçerdi.
Şimdi isimler her kesim için o kadar kötü olmaya başladı ki.

Paşa, Alfa gibi evcil hayvan isimleri koyanlar mı ararsın, liya, miya, nina, gibi dört harfli nereden geldiği ne anlam ifade ettiği isimler koyanlar mı, dincilerin 2 isim sevdası mı.. nerede kaldı zeynepler, mehmetler falan. islami isimse bunlar da islami. modern isimse, batuhanlar, gökçeler, dilaralar falan nerede? cidden anlamıyorum yeni nesilin bu denli kötü isimler koymasının bir sosyolojik nedeni var mıdır?

şu an okuttuğum sınıflarda sarya, parscan, hafız falan isimli çocuklar var. isim seçme kriterlerimizi bu kadar kökten değiştiren neydi?

 
Değişen kültürel yapı tabiiki.

İsim bir imajdır, insanların kılık kıyafeti, hangi restoranlara gittiği, nerede kahve içtiği nasıl değiştiyse, isimler de bununla paralel olarak değişti. Dizilere bakın kaç tane ahmet, dilara var, anlarsınız.

Hafız eski bir isim buarada.
  • biryazgünü  (22.03.24 09:39:26) 
İsimler eskiyen şeyler bence ya. Bebek isimleri ve yetişkin-yaşlı isimleri her dönemde az çok farklı oluyor. Çok klasik mehmet falan gibi isimleri saymazsak bu hep böyleydi.

Bebekler isimleriyle birlikte büyüyor büyürken de eskitiyor. Sonrasında yeni gelen nesiller bunları dede, nene adı olarak görüp demode buluyor. Şu üst soy sorgulama modülü e devlette ilk açıldığında herkes gördüğü tuhaf isimleri yazıyordu neler neler vardı ekşide başlığı var hala.

İsimlerin garip gelmesi tamamen alışılmışlıkla ilgili değil mi sizce de. O isimlerle büyüyen insanlar bunları tuhaf bulmayacaklar. Ben bu tarz tartışmaları 10-15 sene öncesinden de hatırlıyorum. Furkanlar bile garip geliyordu, ilerde furkan dedeler mi olacak şimdi diye kıkırdıyordu insanlar. Şimdi her yer furkan doldu, çok alışıldık bir isim haline geldi hatta demode bile oldu.
  • akhenaten  (22.03.24 09:41:17 ~ 09:45:12) 
Farklı olma çabası. Ve bence ülkede kültürel olarak bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Özellikle batıda böyle bir isim vermede kültürel değişim yaşanmıyor gördüğüm kadarıyla.


  • prole  (22.03.24 10:11:16 ~ 10:12:55) 
bizim ülkenin insanı çok konuda eksik, bir şekilde eksikliklerini çocuklarından çıkarıyorlar. hem bizim kuşak hem bizden önceki kuşak.


  • gule gule  (22.03.24 10:15:09) 
çocuğuma alper koyduğum için neden modern isim koymadın linci yedim arkadaşlarımdan. böyle bir algı var. erkek çocukların tamamı aras uraz pars filan


  • kaptan maydanoz  (22.03.24 10:29:21) 
@prole evet batıda hala jack, sarah, beth ne bileyim klasik isimler devam ediyor. bizde herkes farklı olmaya çalışıyor. cidden artık yeni nesil isimleri hem anlamıyorum hem de garipsiyorum. Meva diye isim var mesela. Meva nedir? Nereden geliyor bunlar.


  • wild honey suckle  (22.03.24 10:40:10) 
Farklı olma çabası +1
Bir de Türkçe karakter olmasın, yabancılar kolay telaffuz etsin isteği var.

  • auroraaurora  (22.03.24 11:15:58) 
böyle giderse insana isim yerine barkod dahi verilebilir.
www.indyturk.com

  • diyecevaplandı  (22.03.24 12:11:52) 
Yabancı ülkelerde telaffuz konusu oldukça mantıklı ama farklı olma çabasına kahkaha atıyorum. Farklı olacağız diye girdikleri yolda herkesin kızının adı Lena, Eva falan oldu. Mehmet-Ayşe yerine Ömer Eymen-Eva olacak en yaygın isim. Farkında değiller :)


  • nawar  (22.03.24 12:33:59) 
bi tanıdığım çocuğunun adını "efra" koymuş.
anlamını çok merak ettim google'da kaynağı birinin götü herhalde, allahtan gelen esinti yazıyor. lol
evde osmanlı türkçesi sözlüğüm var, tuğla kadar ona baktım. "kuruntulu, vesveseli adam" demekmiş. azıcık araştırsalar bari.
  • ofelia  (22.03.24 15:07:48) 
ben de tersine klasik isim cok duyuyorum hatta icim bayiliyo mesela ayse, zeynep, ahmet, ali, muhammed. bi de bunlarin junioruni istemem cevremde herkesin ismi ayni en az 10 tane busra vardir aktif gorustugum, bir o kadar sena, zeynep, merve..... artik birinden bahsederken parantez acmam gerejiyor, mehmet zaten bizde dededen toruna kadar silsile seklinde gidiyo soyadlari da ayni olacak sekilde. kesinlikle farkli olmayi savunacagiz hele bu konudaki magduriyetim hat safhadayken. sorun sadcee farkli zannettiklerinin yine furya seklinde akranlariyla ayni ismi tasiyacak olmalari. en korkuncu benim icin ecrin ile ceylin...


  • ala09  (22.03.24 22:14:06) 
Çünkü ebeveynler, çocuklarını yetişkinlik projeleei olarak görüyorlar. Isim koyma ile bu süreç başlıyor.


  • Amaranta ursula  (23.03.24 00:54:21) 
orijinal olma isteği.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (23.03.24 01:10:59) 
[]

Vadesi gelmemiş vergi için tebligat neden gelir?

Arkadaşlar dün evde ptt stickeri bulduk. Bir tebligat geldiğini ve muhtara bırakıldığı yazıyordu. Gittik onca iş güç arasında aldık. Bir baktık bu sene aldığımız bir arsa için arsa ve tabiat varlıkları koruma vergisi. ama vade mayıs 2024. altta da faiz uygulanacaktır falan yazıyor.
sonra eşimin iş yerinde bir adamın hesabını dondurmuşlar sebep gene vadesi gelmemiş olması gereken bir vergi borcu yüzünden zaten e-devlette de böyle bir borç gözükmüyor.
bu devlet ne yapmak istemektedir? bu hareketlerin sebebi ne? bu hatalar nasıl düzeltilebilir?
ben vadesi gelmemiş vergimi önden ödemek istemiyorum ama evime tebligatlar yollanıyor. ne iş?

 
Paralar suyunu çekti, tüm tuşlara basıyorlar. hele seçim bir geçsin esas o zaman göreceğiz neticeyi.

Bana da 10 sene öncesinden bir vergi cezası geldi; 2018 de satın alıp 2022 de elden çıkardığım bir araç için 2013 tarihli trafik cezası + faizi. İptal ettirmek için 2 günümü harcadım, sonunda iptal oldu, hop bir ay sonra banka hesabını dondurdular iptal edilen ceza için, bir 3 günde onun için uğraştık. Tamamen yağma politikası artık, kimden ne koparırlarsa.
  • zikardo  (13.03.24 22:36:41) 
[]

Antik şehirler neden terk ediliyor?

Şimdi düşünelim antik büyük bir şehir, Pergamon olabilir, Efes olabilir. Kendi içlerinde kanalizasyondan tut, tiyatroları, hali hazırda işleyen hamamları, market alanlarıyla bir sonra gelecek medeniyetler için hazır konak. neden bu denli büyük ve önemli şehirler terk ediliyor? nasıl oluyor da bir anda antik şehirler oluşabiliyor? bir anda şehrin tüm nüfusu yok oluyor ve yerine kimse konmuyor mu?




 
Onlar sayısız yerleşimlerden sadece terk edilenleri Oysa günümüzdeki bir çok şehir antik yerleşimlerin devamı. Terk edilenler ise zamanla stratejik veya iktisadi önemini yitiriyor veya kıtlık, kuraklık, salgın hastalık gibi sebeplerle terk ediliyor. Bir anda olmuyor genelde bir süreç.


  • doharkoman  (05.03.24 08:42:37) 
Batı Roma'nın çöküşüyle birlikte ekonomi bayağı daralıyor ve kaynaklar azalıyor. Dolayısıyla büyük şehirler sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. En basitinden koca şehrin su ihtiyacını karşılamak için sürekli bakımını yapmak zorunda olduğunuz bir boru hattı var. Kaynak azaldığı için hizmet sektörü daralmış, bakım yapacak eleman bile azalıyor. O yüzden Batı Roma çökünce zaten orası karışıyor ama Anadolu'da Doğu Roma devam ederken birçok büyük şehir terk ediliyor, halk tarım ve üretim yapabileceği alanlara taşınıyor. Bunun dışında ortaya çıkan bölgesel çatışmalar vs de var.
Benim söylediğim Batı Roma'nın çöküşüne ilişkin genel örüntü ama örneğin Pers'lerin bütün şehri yaktığı durumlar da mevcut. Yıkımdan sonra terk edilip sonra tekrar birileri yerleşebilir. Zaten o durumda da eski şaşaalı günlerindeki gibi kullanılmıyor şehir.

  • evrim halkasi  (05.03.24 08:46:48) 
deprem ile hatay gibi komple yıkılınca tüm şehiri terk ediyorlar, bunu söylemişlerdi gözümde canlandıramamıştım hataydan sonra anladım


  • eja  (05.03.24 10:06:39 ~ 10:07:00) 
başka medeniyetlerin istilası göçe zorlaması gibi sebeplerde olabilir


  • basond  (05.03.24 10:18:54) 
çünkü istila etmesi çok daha kolay. insanlar da bu kadar kolay istila edilebilen yerlerde kalmıyor doğal olarak, can korkusu. bu gelişmiş şehirlerin yolu, zenginliği de haliyle daha üst düzey. dolayısıyla herhangi bir istila durumunda ilk hedef buralar oluyor. türkiye'de özellikle antalya taraflarındaki antik kentlere bakarsanız onlarca yüzlerce kez istila edildiği ve artık insanların da bu nedenle oraları terk edip daha zor ulaşılabilen yerlere göçtüğünü görebilirsiniz.


  • ilgeru  (05.03.24 10:43:37) 
Efes liman özelliğini kaybediyor mesela en bariz olarak. Benzer şekilde Milet, Priene gibi şehirler de öyle. Normalde çok işlek liman şehirleriyken delta ovaları sebebiyle limanları gidiyor, şehrin de ekonomisi çöküyor. Tabii depremler, istilalar vs de bu süreci hızlandırıyor.


  • nundu  (05.03.24 11:15:41) 
[]

5 haftalık hamilelikte hiçbir şey hissetmemek normal mi?

Selam gençler,

5 haftalık hamileyim 2 defa beta hcg kan testi verdim artış gayet normal gözüküyor. Maalesef hem kendi hem eşimin işleri nedeniyle bebiş 7,5 -8 haftalık olana dek doktora gidemeyeceğiz, zaten kendisi de şu tarihte gelin kalp atışını duyarız demişti yani çok da acil gelin bakalım demedi. (Kese minnacık olduğu için zaten ilk ultrasonda görülmedi)
Sorun şu ki, ilk günler regl tarzı ağrılarım ve reflüm varken şu an hiçbir şeyim yok. Yani bilmesem hamile değilmişim gibi normal yaşıyorum. Herkes yok bulantı, yok şu yok bu diyor ama hiçbir şey yok. Doktora da gidemem iş gezisindeyim. Kaldı ki doktora gidip hiçbir semptomum yok desem garip kaçacak.
Benim sorum bu normal mi? Yani burada hamileliğini bu şekilde geçirmiş olup, wild honeycim bu çok normal kendini yıpratma diyebilecek birileri var mıdır:(

 
daha çook erken. ben 8 haftalıkken öğrenmiştim önceki hafta da her şeye ağlama ve uyuklama başlamıştı sadece. bende kasık ve göğüs ağrısı da olmuştu ama bunu yaşamayanlar da var. tebrikler :)


  • pide  (24.02.24 18:20:44) 
Hayırlı olsun. İlk trimester'da -inşallah olmaz da olursa- kusmalar olabilir. Onun dışında pek bir şey hissetmezsiniz. Koku hassasiyeti, uyku düzeni değişikliği başlayabilir.
Hayırlı olsun.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.02.24 18:56:09) 
5 haftada benim gazim vardi sadece. 2. ayda uykum erken gelmeye baslamisti ve koku hassasiyeti. Kusma bulanti agri vs hic yasamamistim. Tebrikler


  • instant crush  (25.02.24 21:12:51) 
[]

Böyle bir durumda bozulur muydunuz?

Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi çekseniz sorunsuzca ödeyebilme imkanınız da var.

ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.

siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?

 
Güvene dayalı ilişki ve aile üzerine bir ton beylik laf edilir, hem ağızdan kolay çıkar hem kulağa hoş gelir ama evlilikler artık çok kolay bitebiliyor. Ev almak yatırım yapmak gibi büyük sorumlulukların altına evlenmiş dahi olsam her yönüyle uzun yıllar tanımadığım biriyle girmezdim. Sizin örnekte kadının ayrılık ihtimalini düşünerek böyle davrandığından çok emin değilim. Hem özel günlerde altın talep edip hem de ayrılık ihtimalini gözeterek kendini güvenceye alması pek örtüşmüyor. Gerçi ev alma imkanı varken altınları vermeyip iyi bir varsayımla kötü günlere saklıyor desek yine örtüşmüyor.

Anlattığınız olayda bence bir eksik var çünkü kadına hak verecek bir seçenek zorladak da çıkmıyor :)
  • beyfendi  (16.02.24 08:10:33) 
yani bu kadın evlenmeden önce de böyledir. o zaman fark etmediniz mi gerçekten?

böyle bir kadını sizin fikirlerinize ikna etmek imkansızdır diyeyim size.

güvenip güvenmemeyle alakalı değil aileden öyle görmüş ve karakter olarak art niyetli olduğunu düşündüm.
  • Hallegadola  (16.02.24 08:59:35 ~ 09:00:23) 
Eşiniz çalışıyor mu? Eğer çalışmıyorsa bu altınları belirsiz bir gelecekte karşılaşacağı problemlerde kullanabileceği bir teminat olarak görüyor olabilir. Bu size güvenmediğini göstermez. Davranış ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır ancak ekonomik bağımsızlığı olmayan insanın böyle refleksler göstermesi anlaşılabilir. Siz bunu bir problem olarak görmüyor ve ev alınmasını elzem görüyorsanız evi eşinizin üstüne yapmayı deneyebilirsiniz belki bu şekilde daha kolay çözülür.

Eğer eşiniz çalışıyorsa yaptığı bence de çok anlamsız olmuş.
  • akhenaten  (16.02.24 09:15:55) 
ben böyle biriyle evlenmezdim. diyelim evlendim boşanırım direkt.
böyle bencillik olmaz. evlilikte her şey ortaktır. ev arkadaşı almıyorsunuz hayat arkadaşı alıyorsunuz

  • jelly bear  (16.02.24 09:21:54) 
Böyle evlilik olmaz. O zaman herkes kendi kazandığı parayı yesin eve de ona göre masraf yapsın.
Türk adalet sistemine göre düğünde takılan takılar gelinindir diyorlar orası doğru ama evlendiğin kişiyle ortak bir yatırım yapılmayacaksa neden evlenilmiş ki.

  • bigcaptain  (16.02.24 09:22:49) 
@akhenaten konu kişi ben değilim:) arkadaşlarımdan gözlemlediğim bir durum. iki taraf da çalışıyor ve iyi sayılacak bir gelirleri var. o konuda bir sıkıntı yok.


  • wild honey suckle  (16.02.24 09:26:13) 
kendi geliri olsa bile türkiye'de bu şekilde davranan bir kadını kınamam ama birlikte de olmam, kaldı ki evlilik...

ilişkinin dinamiğine, içinde yetişilen ve yaşanmakta olan topluma göre bu normal olarak görülebilir. kimi yerlerde altınlara kızı geçtim gelinin ya da damadın ailesi çöküyor direkt. hatta daha da absürt durumları çevrenizde yoksa bile kadın forumlarında falan görebilirsiniz. evliliğin kimileri için evden, aileden kaçmanın tek yolu olduğu kimileri için de masrafları paylaşmak için yapıldığı bir ortamda bunlar yaşanmaması mümkün değil zaten.

ekşide vs kolay kolay birinin gelip de bu normaldir ya demesini beklemeyiz ama ülkenin belki yarısından fazlası için bu olağan bir durum bu özetle.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (16.02.24 09:37:16) 
Kadın evlendiğinde çok altın takılacagını biliyordu ve bunları nakite dönmek için bir erkek lazımdı ve sanırım bulmuş.

Erkek kişisi kadına bazı imalarda bulunsa ve iş ciddileşse muhtemelen erkek bir de suçlu olacak ve erkeğin aslında parayı saçma işler için harcayacagını kendisinin önlem aldıgını falan iddia edip üste bile çıkma olasılığı var.

ayrıl demem de böyle de evlilik olmaz deme hakkım var.
  • liberal  (16.02.24 09:48:55) 
Kadın tarafı Maddi güvenliğini aşırı önemsiyor olabilir, kültürü sebebiyle altın seviyor olabilir, sevgi dili hediye almak olabilir. Bunları konuşabilmek gerekiyor. Adam Nasıl hissettiğini söyleyip onun nasıl hissettiğini sorarak istediğini bilgilere ulaşabilir fakat bunu yaparken yargıda bulunmamak kaydı ile. Maddiyat önemli bir eşik ilişkilerde, aşmak ilişkiyi farklı yerlere taşıyacaktır


  • hasmetizm 2046  (16.02.24 09:58:24) 
Bu kadınla tanışıp da anlaşabilen adama niye bu düşünce garip geliyor ki ben buna şaşırdım mesela. Ülkemizde böyle düşünen geleneksel bir kesim var. Kendilerini çağa adapte etmek gibi bir dertleri de yok üstelik. Siz değişir mi sandınız?


  • ruhen hastayim ben  (16.02.24 09:58:53 ~ 10:03:16) 
ruhen+1 bu sonradan belli olacak bir seye benzemiyor ustelik hem taki miktari cok hem gelirleri iyi diyorsunuz. yani uzerine konusulasi bir para soz konusu. dogum gununde ziynet istegi ayri tutuyorum bu konudan, dugunde takilan takilar ortak olmali. evlilikten sonra elde edilen mal varligi sayilir sadece noterde onaylatmiyorsunuz. evlilik akdine uymuyor paylasimsizlik. ama insanlar cok eslilik, paylasimli, donusumlu iliskiler yasadigi icin norma gore degisir bize ters gelse de. hangi koyden bulduysa muhtemelen bunlar onceden bilinen seylerdir. sonradan alinmaca gucenmece olmaz.


  • ala09  (16.02.24 10:04:14) 
Benzer durumda bir çift arkadaşım var. kız asla altınları vermiyor araba almak için. 2 senedir ikna olmadı. 2 sene önce arabayı almış olsalar hem arabaları olacaktı hem de muazzam değerlenmiş olacaktı paraları.

kocakarı kafası işte altın yatırımı yapıyor aklınca. sorsan egeli modern çağdaş kız üstelik. bu arada kız çalışmıyor. üstteki arkadaşın dediği gibi ilerisi için sigorta gibi görüyor olabilir altınları. zira 2 kere çok ciddi boşanma eşiğine geldiler sudan sebeplerden.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (16.02.24 10:18:30) 
gelenek yasa masa bi şeyler var evet de ben şeyi anlamıyorum, kız tek başına olsa altın gelecek mi? hayır. evlendiği için altın geliyor ve bunda doğal olarak erkeğin de hakkı olmalı bence. ortak sayılmalı. ortak da yatırım yapılabilmeli veya ortak hesapta kasada bir yerde durmalı. "altın gelinindir" kafası modern, çalışan, kendine/eşine saygısı olan insanın zihniyeti olamaz. ha ama burada da bu kadın muhtemelen hep böyleydi, birden gelenekçi olmamıştır, adam bile bile evlenmiş ve durumları da iyiymiş, boşuna ağlamasını anlamadım. herkes aynı düşünecek diye bir şey yok. onlar için okeyse okeydir, dışardakilere dut yemek düşer. benim başıma gelse zaten paylaşırım da erkek tarafında böyle şeyler görürsem boşarım.


  • nic cage  (16.02.24 10:24:25 ~ 10:25:30) 
"ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor."

bu ne yaa kadın erkeği temettüye bağlamış :D
çok rahatsız edici bi durum. kadın çalışmasa hadi neyse de çalışıyormuş. böyle bakan biriyle evli olmak acayip bir duygu. düşman başına.
  • tabudeviren  (16.02.24 11:14:41) 
Kadinda bir guvensizlik yaratmis demek ki kocasi. Ben oyle dusundum. Kendini garantiye almis belli ki. Sorun yok bence normal.

Dugunde takilan altinlar geline ait diye bir sey yok mu yasada da zaten? Yoksa da, karisinin altinina goz dikmesin kimse ya... bana cig geliyor bu davranis.

Eve giren diger maastan yardim istenebilir ama dugunde takilan altin kadinin guvencesi olarak kenarda kalsin zaten.
  • Kittie  (16.02.24 12:02:57) 
Dügünde takılanlar nasıl kadının oluyor onu anlamadım, muhtemelen dügünde takılanların çogu erkek tarafı tarafından takılmış, kadın tarafının akrabaları gelinin annesine düğün takılarını vermiş olma ihtimali çok fazla.

Bu duruma benzer bir tanıdık vardı çok yakın akrabam, kız böyle çiglikler yaptı ve şu an ayrıldılar. Ha kadın sonra pişman oldu ama iş işten geçti.
  • liberal  (16.02.24 14:25:29) 
Bozulurum tabi ki nasıl bozulmam? Böyle saçma bir düşünce mi olur? Hukuken takılan altınlar kadınındır ama bunu daha şu aşamada düşünüyorsa eşiniz -ki bana göre eş olamamış kendisi- ayrılmak için demek ki bahane arıyor.

Yerinizde olsam kesinlikle hiçbir ev-araba olarak hiçbir yatırım yapmam. Zira iş boşanmaya gelince eşiniz altınlarını da alıp gidecek ve yaptığınız yatırımların da yarısını isteyecek. Eşiniz de biliyor ki altınları verip ev-araba alsa bu sefer altınları isteyemeyecek. O yüzden ben altınları tutayım diyor sanırım. Üstüne de maddi-manevi tazminat ile sizin yaklaşık 10 yılınıza ipotek koyacak. Ben de herhalde kendisinden gizli yatırım yapardım. Yani illegal yola girerdim. Zira eşinizle en ufak bir tartışmada yani eşinizin istemediği bir şeyi zorladığınızda eşiniz basıp gidecek. Siz de ona göre kendinizi hazırlayın. Eşiniz kendisini buna hazırlamış zira.

Ben olsam koşarak uzaklaşırım valla. Ben yazarken sinirlendim.
  • drako  (16.02.24 14:47:58 ~ 14:56:34) 
evlilik demek hayat arkadaşlığı demek değil mi? en azından benim için böyle. bu durumda olmak istemezdim. çünkü kafamda direkt boşanmayhı düşünüyor. boşandığımız zaman altınlar ve alacağımız ev-arabayı isteyecek diye düşünürdüm. aranızda sevgi varsa mutlaka bunu konuşup halletmenizi dilerim


  • jepa  (16.02.24 17:00:56) 
bu anlattıkların kabul edilebilir şeyler değil bence.


  • basond  (16.02.24 22:32:52) 
Bozulmayı bırak boşanırdım, güven olmayan evlilik yürümez, 5 yıllık evliyim.


  • mirty  (17.02.24 00:45:44) 
tipik türk kadını: türk geleneklerinde kadına tanınan avantajları da kullanayım, modernizmin getirdiği avantajları da kullanayım. hep bana hep bana. geleneksel olarak erkeğe tanına avantajları feminizm sayesinde eleştireyim, modernizmin erkeğe sağladıgı avantajları ise erkeği utandırarak yok edeyim.

geleneksel olarak türk aile yapısında erkeğin malı ailenindir, kadının malı kadınındır. düğünde takılan altınlar da kadınındır. dolayısıyla kocasına vermek istemez. koca çalısıp eve para getirir, ev alınacaksa, yatırım yapılacaksa koca yapar.

kocasına altın veren kadınlar sonrasında pişman olur. erkek altınları tamamlayacağım der ama tamamlamaz.

bu örnekteki aile modernizm ile gelenek arasında sıkışıp kalan tipik bir türk ailesi olmuş.
  • abelardo  (17.02.24 04:16:02) 
ben boşanıyorum, şu an eski eşim yaptığı tüm korkunç şeylere rağmen kötü durumda olsa ve yatırım olarak benden bir şeyler istese verirdim sanırım. ama konu duygusal durumlara gelince ben bayağı aptallaşıyorum, kadın akıllıymış, aferin. kimse de böyle kadınla evlenilir mi falan demesin. hikayenin sonunda bu tip kadınlar kazanıyor.


  • deartheodosia  (17.02.24 22:21:52) 
oturur konusurdum, "ev alalim, araba alalim, altınların hepsini degil bir kismini bozudrabiliriz bunlar icin" diye, niyet okumaya gerek yok. hepsini harcamamak her zaman daha mantikli. altin ortalama bir ailenin yapilabilecegi en uygun yatirim.


  • rallied  (18.02.24 10:55:48) 
bu evliliğe devam eden erkek tarafının acilen psikiyatr ile konuşması gerektiğini düşünüyorum.


  • andlee  (19.02.24 23:01:47) 
şimdi önermeleri alt alta sıralayalım

modern ve bir takım konuyla alakasız sıfatlara sahip kadınlar, altınları paylaşır
medeni kanun isviçre medeni kanunundan mülhemdir, moderndir
medeni kanunda altınlar kadınındır
o halde medeni kanun ve avrupa* modern değildir?!
modernlik algın baştan sona hatalı olamaz tabii

modern nedir ve neden iyidiri konuşmuyoruz bile

burada ayıplayan bir üslupla ve görev bilinciyle tutarlı olsun olmasın normatif değerler iddia etmek, beylik lafları sıralayıp bir şeyler iddia etmekle de bu kaideler değişmez. çünkü karşınızdaki örf 10bin yıllık :D

şimdi ali koçun karısı çalışmıyor. aileden zengin. üstüne koca parası yiyor. modern değil mi.
tam da orta sınıfı paralize edip birer işçi kılmak için uydurulan masallar.

o altınlar kadının güvencesi. basbayağı öyle. mesela erkek de kanuna göre evin reisi değil 20 küsür yıldır. ama kadının sigortası halen erkek üzerinden devam ediyor. yani reisi :D

bazı kadınlar, diğer kadınlara taş ocağı mahkumu gözüyle bakıyor. ben çalışıyorum bunca eziyeti çekiyorum o neden çalışmıyor da güvencesine sığınıyor, ayıplayayım da yapamasın kafasındalar.

bazı erkekler de, yine ben o kadar çalışıyorum enayi miyim hazır günümüzde bunları konuşmak mümkünken kendi yükümün yarısına kadarını kadına yükleyeyim de rahat edeyim kafasındalar.

kadınları rahat bırakın
  • lambırcek  (20.02.24 02:37:55 ~ 08:24:18) 
[]

Bu insanların nasıl Portekiz pasaportu alabilmiş?

Özel derse gittiğim bir aile var. Aile yakın zamanda atalarının İspanya'dan kovulduğunu bu yüzden vatandaşlık davası açtıklarını ve İspanyolca bilmek zorunlu olduğu için aynı şekilde Portekiz'den pasaport aldıklarını söyledi. "Nasıl ya, nerelisiniz ki" dediğimde, valla Türküz, müslümanız biz de anlamadık dedi. Nasıl alabildiklerini sormak istemedim meraklı gibi. Bu nasıl olabiliyor? Bu insanlar aile seçerelerine nereden baktı da 500 yıl öncesini görebildi?




 
Acilin ben konunun uzmaniyim :)
Bahsedilen durum, Engizisyon zamaninda Ispanya ve Portekizden kovulan Yahudilere tekrar vatandaslik hakki verilmesine dayaniyor.
Ben ve ailemde bircok kisi ayni sekilde vatandaslik aldi. Ornegin esim Ispanyol aldi ben daha hizli diye Portekiz aldim. Temel olarak, aile gecmisinizde sefarad yahudiligini gosterebiliyorsaniz(Bizde daha da kolay oldu, zaten soy sop yahudiyiz eksiksiz), gerisi cok kolay cogu vatandaslik surecine gore.
Bu bahsettiginiz ailenin, "Biz de anlamadik" demesinin muhtemelen en buyuk sebebi, yahudilikten donme musluman olduklarini anlayinca, bunu gizlemek istemeleri.
Tahmin ediyorum ki e devletten 100-150 yillik aile gecmisine baktilar, yabanci isimde birilerini gorduler, cevrelerindeki yahudi tanidiklari da , "kacirmayin firsati gidin hahambasiliga basvurun" dedi ve bu sekilde aldilar.
Portekiz son aylarda basvurulari kapatti, Ispanya'da yavaslatti ama hala dil sinavi, kultur sinavi vs. yaparak aliyor.
  • Byzas  (07.02.24 19:16:24 ~ 19:17:53) 
bu sekilde portekizden vatandaslik alan bir tanidigim var, 70li yaslarda, emekli.
yahudi kokenli oldugunu kendisi bile bilmiyormus, sonra nasil ortaya cikti bilmiyorum.
ispanyolcasi falan yok, tek amaci vizesiz dunyayi gezmek idi, pasaportu aldi simdi 6 ayda bir yurtdisina cikip geziyor.
  • cooperr  (07.02.24 21:16:03) 
[]

Sürekli kaldırıma park eden araçları şikayet etmek ve çözümsüzlük

Bizim apartman girişinde kapının hemen sağına ve soluna devamlı olarak tüm kaldırımı kapatacak şekilde park eden araçlar var. yani apartmandan yaşlı veya bebekli biri çıkınca direkt yola inmek zorunda yürüyebilmek için. sokağımız da sahil yolunun alt geçidinin çıktığı sokak yani bir hayli trafiği var. elli kere belediye'ye ve polise şikayet ettim. asla geri dönüş olmadı. hadi polis ceza yazdı diyelim bu adamlar salak mı aynı yere park etmeye devam etsin. hangi apartmanda yaşıyorlar onu da bilmiyoruz ama artık sinirlerimiz bozuldu. bunlara nasıl bir yaptırım sağlayabiliriz. delirmek üzereyim insanların anlayışsızlığı ve mallığı inanılmaz boyutlarda. ne gibi çözüm seçenekleri var?




 
Maalesef her yerde durum böyle artık büyük bir yozlaşma var.
Sizde kendi adaletinizi sağlamaya çalışın.
Eğer şahsi olarak arabalari gören bir kamera vs yoksa çizin gitsin ya da herkesin uykuda okdugu bir saatte lastiklerini patlatın.
Artık maalesef böyle başa cikabilecegiz.
  • les yeux blanches  (06.02.24 10:10:42) 
Apartman onune duba koyabilirsiniz apartman yoneticisiyle gorusup. Kaldirimi isgal eden adamdan daha kotu bir insan olmak istemiyorsaniz insanlarin arabasina lastik patlatip cizip zarar vermeyin tabi ki bu ekonomik sartlarda


  • instant crush  (06.02.24 10:29:12) 
Demir engeller çakarak araç parkını engelleyin. Belediye her yere koyuyor vidayla yere tutturulmuş demir kaldırım dubalarından. Benim evin önü olsa başka yerden söker evin önüne takardım. Demir değil de turuncu duba buldun diyelim, ters çevirip İçini mıcır benzeri taşla hazırlanmış harç doldurun, demir kazık falan da atın ki sağlam olsun, plastik diye eğmeye çalıştıklarında tamponu bıraksınlar. Haha yaşasın kötülük. Şaka şaka. Adalet aramayın. Önlem alın kişisel alanınız için.


  • hasmetizm 2046  (06.02.24 10:33:37) 
milletin arabasını çizme lastikleri patlatma gibi yasadışı çözümlere kulak asmayın. aracın sahibi penceresinden sizi bunu yaparken görüp o kızgınlıkla kafanızı patlattı mı yerde uzanıyorken etrafa son bir bakış atıp ne yaptım ben diyip gözlerinizi hayata yumarsınız.

çözüm ise belediyeye şikayette bulunun. belediye ,kaldırım boyunca arabanın giremeyecegi demir dubalardan çakıyor. o şekilde olunca kaldırıma park edemiyorlar.
  • limonlu eksi  (06.02.24 10:52:17) 
Belediyeyle konuş beton çikinti falan yapiyorlar araba engeli ve kaldirima cikamiyor.
Tek sikinti eger orada dukkan varsa sokmeye calisiyorlar bizim burda on defa yaptirmistik ama sen sokak diosun bisey olmaz yaptirt.

  • Zetnikov  (06.02.24 12:37:01) 
Delinatör diye google görsellerde aratın isterseniz. Görsellerde çıkan ürünü alıp taktırın bence.


  • birşeylersoracağım  (06.02.24 15:47:54) 
[]

Gerçek ahşap parke nasıl düzeltilir?

Selamlarrr,

Annemlerin evi gerçek bu bildiğimiz ahşap parkeyle kaplı ama yıllar içinde mobiyalar itile çekile korkunç derecede çizik ve dışındaki parlak vernik de matlaşmış. Malum pahalı da bir şey olduğu için değiştirmek söz konusu değil. bunlar zımpara falan ile düzeltilip vernikelenebilir mi? çok mu uzun sürer? bunu profesyönel olarak yapan firmalar var mı? ne kadar tutar?

Teşekkürler

 
evet tam dediğiniz gibi, doğru usta ile 1 hafta sürer, bunun büyük kısmı verniğin kurumasını beklemek, yoksa büyük bir işi yok


  • freebird5406_2  (13.12.23 11:28:40) 
Ara : sistre ve cila.

Bir büyük makine var, tek kişi kullanıyor bebek arabası gibi. Onunla komple zımparalayıp sonra da cila yapıyorlar.
  • John Bloor  (13.12.23 11:43:52) 
tam yazacaktım hırdavat uzmanı john bloor kardeşimiz yıldırım hızıyla gelmiş:)

önce zımparalıyor, sonra tozu alıyor, sonra vernikliyor.
bendeki birkaç saat içinde yapmıştı (1 salon). çok süren bi islem değil.
eksik parkeniz varsa alın, uygulamadan önce ekleyebiliyorlar.
  • tabudeviren  (13.12.23 12:30:25) 
Yaptırmadan önce odaları üşütün. Ben Temmuz sıcağında yaptırdım hataymış, soğuk mevsime geçince daha 4 ay olmasına rağmen direkt araları açıldı. Parke de yeni parke değil yani since 1999. Çıkan ahşap tozuyla araları dolduruyorlar çünkü. Ona dikkat edin baştan savılmasın. Yaklaşık 30m2 alana 4,5k verdim o zaman ve su bazlı mat cila. Solventler 1k daha ucuzdu. Su bazlı daha hızlı kurudugu icin 1 günde halletti 2 kişi (evli bi çift). Mat, yarı mat, parlak gibi seçenekleri var cilanın. Kafanızda belirledikten sonra fiyat alırsınız çeşitli yerlerden.


  • beetlejuice  (14.12.23 00:23:24 ~ 00:25:53) 
her parke zirparaya uygun degil, ona dikkat edilmesi lazim.
bir de parke daha onceden zirpara yapilmis mi ona da bakilmasi lazim.

  • cooperr  (14.12.23 00:43:54) 
[]

90'lı yıllar televole dedikodusu - Kim bu futbolcu?

Bir Türk futbolcu, eşiyle alakalı bir sorun yüzünden hayatı kararıyor, futbol hayatı falan bitiyor. Sorun ne hatırlamıyorum, sadece televole tarzı programlarda üzgün bir müzik eşliğinde verildiğini hatırlıyorum. Eşi hasta oluyor olabilir, ölüyor olabilir, aldatıyor olabilir hiç hatırlamıyorum.
Ama bu futbolcuyla alakalı "o olaydan sonra bir daha hayata tutunamadı futbol hayatı bitti" gibi şeyler hatırlıyorum.

Kim olabilir bu futbolcu ve olay nedir?

 
Oktay Derelioğlu olabilir, ilk eşi 1997 yılında intihar ediyor. Sonrasında futbol kariyeri de düşüşe geçiyor diye biliyorum.


  • nundu  (20.11.23 14:24:14) 
oktay derelioğlu +1


  • nothing in my way  (20.11.23 14:31:39) 
[]

Ülke kara sınırından kaç kere gir çık yapılarbilir?

Şimdi diyelim ki Edirne'de yaşıyorsunuz. 24 saat içerisinde kaç kere Yunan'a girip çıkabilirsiniz. Bunun bir sınırı var mı?
Mesela geç, limit dahilinde alkolünü al (2 litre mi ne) giriş yap türkiye'ye, götür koy, dön geri yine geç. Bunu tekrarla dur.

Bu şekilde yapmak yasal mı? yoksa bir sınır var mı?

 
Multi girişli bir vizede giriş çıkış sınırı teknik olarak yok fakat bir kez girip çıktınız, 3 saat sonra tekrar pasaport polisine gittiğinizde büyük ihtimalle “hayırdır” diyecektir. Birkaç sefer yapılabilir belki ama göze batarsa bir daha Şengen vizesi alamamak ihtimal dahilinde. Tabii bu benim tahminim sadece.

Her giriş çıkışta çıkış harcı ödemek de cabası, bir de pasaportun sınırlı sayıdaki sayfaları var tabii.
  • orient blue  (18.10.23 14:46:29) 
bana da bi noktada hayirdir kardes niye her gun geliyosun, ticaret vs yapiyosan ticari vize alman lazim deyip paket edebilirler.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (18.10.23 15:06:53) 
Hayır ben zaten farazi soruyorum sonuçta turistik olarak benim yanımda getirebileceğim şeylerin listesi belli ve ben o sınır kadar getirip götürüyorsam kimse benim ticaret yaptığımı kanıtlayamaz değil mi.

Yani bana sanki özellikle sınır bölgelerinde yaşayanların böyle yapabileceği fikri mantıklı geliyor.
  • wild honey suckle  (18.10.23 15:12:38) 
[]

Ev sahibi mi haklı?

Selamlar gençler,

Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konu hakkında konuşmak istiyorum.. Şimdi biz 2020 Mayıs ayında evimizi tuttuk. Ev sıfır evdi ve ilk kiracısıyız. 3 senedir bir kez olsun kira geciktirmeden oturuyoruz. ev sahibimizin annesi ve abisi bizimle aynı muhitte, sahil tarafında bayağı eski ama lüks sayılacak bir apartmanda oturuyor. en az 300 m2 falandır evleri ve direkt deniz manzaralı. (bu arada ev "ev sahibimizin" annesinin üzerine, biz de kirayı her ay ev sahibinin annesine yatırıyoruz) geçen sene ev sahibimiz bizi arayıp başka bir ev alacağını söyleyip evi satışa çıkartacağından bahsetmişti. nezaketen istersek öncelikli olarak bize satacağını belirtti. teşekkür edip, satın alacak paramız olmadığını, böyle bir planımız da olmadığını belirttik ve kaderimizi beklemeye başladık. gel zaman git zaman, hiç ses çıkmadı. dedik demek ki satmaktan vazgeçti. şubat ayındaki depremden sonra ev sahibimiz bizi tekrar aradı. annesinin evinin depremde çok riskli olduğunu, abisi ve annesini bizim eve taşıyacağını belirtti. biz öncelikle bu problemi başka şekilde çözüp çözemeyeceğimizi sorduk ve kiranın artışını teklif ettik. bu şekilde annesi ve abisi zaten geçici olarak çıkacakları kiralık evin kirasını ödeyebilirlerdi ve bizim de düzenimiz bozulmazdı. (çünkü o ev yıkılıp yapıldıktan sonra zaten kendi evlerine döneceklerini düşünüyorduk). ev sahibimiz kiraya zam yapacağını (%100'ün üzerinde) ancak gene de 3-4 ay içerisinde evden çıkmamız gerektiğini belirtti. biz madem çıkacaksak zam yapmayacağımızı ve bunun vicdani ve adil olmadığını belirttik. daha sonra ev sahibimiz bize ihtar yolladı. ihtarda "ihtiyaç durumu oluştuğu için" yazıyordu. ancak tesadüf annesinin oturduğu apartmanda tanıdığımız var ve apartmanda anlaşma sağlanamadığını ve yıkım olmayacağını söyledi. şimdi arabulucuya gitmiş. biz bu adamın iyi niyetli olmadığını düşünüyoruz. haklılık oranımız nedir? yarın bir gün davaya giderse iş başımıza neler gelebilir? sonuçta ihtiyaç hali oluşmadı ve önümüzdeki süreçte de oluşmamış olacak. sırf "ben orda değil burda oturmak istiyorum" diyip kiracı çıkarabilir mi?

Tşk

 
Ev sahibine göre bu durum paradan ziyade güvenlik ilke ilgili belli ki o yüzden ikna etme şansınız hiç yok gibi görünüyor. Haklı haksızdan ziyade sorun çözülebilecek bir şeye benzemiyor. Eninde sonunda çıkarma yoluna gidecek gibi bir hal var. Ki arabulucuda durumlar daha hızlı çözülür yani yıkım kararı çıkarsa bu sefer sebebi de haklı olacak. Yavaş yavaş ben kendime ev bakardım ama haklı hala yok bu senaryoda durum adil değil sizin için ama adaletsiz olan ev sahibi değil düşünüce.


  • kullanıcıadımbuolsun  (11.09.23 08:14:03) 
Bence siz iyi niyeti falan boş verin, ev sahipleri evleri kiraya verme hatasını yapıyorlar. Ben de bir eve çıktım, adam 1 sene sonra telefon açtı benim ihtiyacım var dedi. Ee kardeşim ben çocuk muyum, ev taşıdım, düzen oluşturdum, sözleşmeyi yaparken bana söylemedin? Ben yapayım? Adam diyor ki yaşlı anneme yakın yere geleceğim. Ulan ben de yaşlı anne babamla yaşıyorum. Onlar işlerini bırakıyorlar senin keyfine aylarca yerleştirdikleri evi, tekrar toparlıyorlar, taşınma stresine giriyorlar. Onu hiç düşünmüyorsun. Mal senin diye yok bedavaya oturuyormuş, yok ihtiyacım varmış, yok kredi çektim falan, geç onları eğer sonradan ağlayacaksan vermeyeceksin kiraya bu kadar basit .

İhtiyaç hali oluşsa bile size tahliye davası açacak, sonra siz de avukatınızı bulup hukuki süreçte ilerleyeceksiniz. İhtiyaç var mı yok onları siz şimdiden bilemezsiniz. Onların avukatları "dava 3-4 ayda biter" gibi laflar edecek size, hee he deyin geçin.

En kötü arabulucuda taşınma masraflarınız + yeni taşınacağınız yerde ödeyeceğiniz kira farkı gibi bir ödeme alıp çıkmak üzere pazarlık yaparsınız. Ama ona da mutlaka avukatla gitmeniz gerekli.
  • malheiros  (11.09.23 08:25:40) 
Yani biz bu evi tuttuğumuzda da annesinin oturduğu ev +30 yaşındaydı. Kaldı ki zaten güvenlik için taşınacaksa o diğer ev yapılana dek geçici taşınacak beni yerimden edeceğine başka eve geçsin, ben kiramı arttırayım. Evi bitince geri gitsin milyon metrekare evine. Ama bizce olay bu değil. Olay orası yeniden yapılınca çok değerli olacak diye, annesini bizim eve taşıyıp diğer evi kiraya vericek. Ya da buraya gelicek hiç kira ödeme, ev sahibi derdi olmadam, ev yıkılıp bitince kendi evine geçicek bu sefer bizim çıktığımız evi daha pahalıya kiralayacak.

Yani sonuçta biz de planlarımızı ona göre yapıyoruz. 3 senede iki kere çıkarılmakla alakalı şeyler yaşadık. Yok satıcam, yok biz oturucaz. Huzur bozmayla alakalı mahkemede kendimi savunabileceğim bir şey yok mudur ya?
  • wild honey suckle  (11.09.23 08:29:46) 
Ev sahibi haksız.
Vicdani olarak da sizi evden çıkarmaya hakkı yok, hukuki olarak da.

Siz zam yapmayı da teklif etmişsiniz, yine de çıkarmaya karar vermiş. O halde bundan sonra sadece yüzde 25 zam yaparsınız, geri kalan parayı da kenara koyarsınız ki avukata gider bir kısmı. Zaten sizi çıkarması da mümkün değil. Ki çıkarsa bile bu yaklaşık 2-3 yıl sürecek.

Kiracısını küstüren ev sahibi sıkıntıya girer. Bundan sonra %25 zam ile keyifle oturun o evde.
  • michael_knight  (11.09.23 09:19:26) 
Ev sahibi depremden sonra tedirgin olmuş olabilir bu nedenle ailesini ivedi olarak taşımak istiyor olabilir. kimse eski evde deprem bekleyerek oturmak zorunda değil. İnsanın kendi evi varken sen de kiraya çıkmak istemeyebilir. Sizinki de zor durum ancak kira artışı teklif etmenize rağmen çıkmanızı istiyorsa gerçekten eve ihtiyaçları var diye düşünüyorum. Bence bu durumda çıkmayı kabul edip iyi niyetinizin karşılığı olarak zam yapmamasını isteyebilirsiniz.


  • kirmizi_oje  (11.09.23 11:31:51) 
değil gözüküyor ama işin sonunda ev onun.


  • nuisance  (11.09.23 13:04:03) 
Hukuki ya da ahlaki olarak haklı mı değil mi tam bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim bu kentsel dönüşüm mevzuları çok can sıkıcı, bir türlü netleşmemesi, her kafadan bir ses çıkması, sürekli belirsizlik insanı canından bezdiriyor, bir de kiracı olarak siz de görüyorsunuz, ev kiralamak vs artık çok basit konular değil, bu sıkıcı süreçte bir ev kiralamaktansa mevcut evlerinde yaşamayı tercih ediyor olabilirler, sizinkinin tavrı pek böyle gözükmüyor, yüzde yüzün üzerinde zam yapıp, 3-4 ay içinde çıkın demesinden yola çıkarak bunu söylüyorum.

İyi niyetli olmadığını düşünüyorsanız hukuki haklarınızı sonuna kadar kullanın ama aksi ihtimali de değerlendirmek lazım, bunu da kendimden yola çıkarak söylüyorum, uzun yıllardır hem kiracı hem ev sahibiyim, yakın zamanda ev sahibinizin durumunda olma ihtimalim var, hiç istemesem de.
  •   (11.09.23 14:51:09) 
Evi satıyorsa sizi çıkartamaz. Evi satar, siz yeni ev sahibiyle konuşursunuz. O belki kiracı devam etsin istiyor.


  • anten  (11.09.23 14:54:48) 
Eğer evleri yıkılacaksa seni çıkartmak istemesi normal. Şuan ev yıkma işi ertelenmiş gibi görünebilir ama senin ev sahibin büyük ihtimal evin yıkılacağını düşünüp bu süre zarfında seni çıkartmak istiyor. Ev yıkıldıktan sonra çık dese en az 7-8 ay seni bekleyecekler. O yüzden böyle davranmış olabilir.


  • bebegim sende kimsinn  (11.09.23 19:48:35) 
[]

Usulsüz ambulans kullanımı

Selam duyuru,
Her sabah beş civarında çakarları ve sirenleri açık olarak dolaşan ambulanslar var. birkaç gündür aynı saatte aynı ambulansın çakarları açık olarak, trafiği yararak yolculuk yapmaya çalıştığını fark ediyordum. bugün ilk kez ambulansın yolun kenarından biri polis olmak üzere birkaç yolcu alıp sakin sakin giderken ilerde tekrar çakar açıp yolu yakarak ilerlemeye çalıştığını fark ettim açık ve net bir şekilde ambulansın usulsüz kullanımı olduğunu düşünüyorum ambulansın plakasını da aldım nereye şikayet edebilirim?



 
savcılık olur, polis olur. ama doğrudan savcılığa yapman daha iyi olur


  • paintov  (21.09.22 11:22:40) 
cimer.

alt kurumlarda bu tarz seylerin sumenalti edilmesi pek olasi.

ama cimer'de sikayetler tepeden asagi gittigi icin seve seve cevap vermek zorundalar.

orn: bi kere 155'deki memuru sikayet etmistim. icisleri bakanligi -> valilik -> emniyet seklinde gitmisti sikayet.
  • buenosdias  (21.09.22 15:20:48 ~ 15:21:43) 
yazın cimer'e... ama bugüne kadar bu tarz eften püften şeyleri kaç kere yazdım cimer'e, hiç sonuç alamadım.


  • co2s2  (21.09.22 16:55:51) 
[]

karadeniz kültürü - horon sorusu

Selam
Bu horonlarda sürekli bağırarak direktif veren bir abi oluyor o nasıl seçiliyor? söylediği şeylerin bir adı var mı? mesela antep'de yah çekmek derler, ortaya gelip yah yah diyorlar ya, bu horonlardaki manilerin veya direktiflerin bir terimi oluyor mu?



 
karadenizliyim ama horonlarda direktif verene bir ad verilir mi bilmiyorum. horonbaşı falan olur belki :D genelde horonu en iyi bilenleri dinlerler, onlar önayak olur. "gelsun mi, ses ver, dağlar dağlar dumanli dağlar, heeyy heyy oy oy, olmadi bi daha aha aha" falan derler genelde tulum horonunda. biraz da hayal gücüne kalmış yani belirli bir şeyi yok. bazen takılırlar sözlü olarak birbirlerine hatta. ya da şarkı söylerler oynarlarken. kemençe horonunda zaten böyle bir şey yok eğer profesyonel ekip değilse. hızlı bir oyundur çünkü konuşmaya fırsat kalmaz. :D


  • motosiklet burclu adam  (06.09.22 01:49:29) 
[]

Eskinazi soyadı

Selam,

Soyadı Eskinazi olan bir Musevi (yahudi??) tanıdığım var. Sanırım aşkenaz’dan geliyor olmalı ancak soyadı kanunu çıktığı zaman eski-nazi olarak anılmayı neden okeylemiş olsunlar ki?

Bonus sorular:

Türkiyede aşkenaz yahudisi var mı?
Musevi mi, yahudi mi politically correct?

 
var, taksimde sinagoglari var


  • camussar  (25.04.22 20:49:03) 
onun soyadı eşkinazi'dir. "eşkinaazi" diye de okunur.


  • alperz  (25.04.22 20:49:59) 
yahudi adamlar ve yahudi denmesini istiyolar aslında. eşkinaziler var TC'de


  • euteamo  (25.04.22 21:06:56) 
Ben de rastladım kendilerine. Doğrudan sormadım en iyisini kendileri bilir ama varsayımım; köken eğer saklamak isteniyorsa reddetmek, tam tersini iddia etmekle ilgili olabilir.

Ahmet Türk gibi, kürt kökenli çok insan öztürk, bozkurt, türkoğlu soyadını almıştır. Yine mübadele veya muhacerat döneminde balkan göçmenlerinde de sık rastlanır bu nasyonalistik ve muhafazakar soyadlarına.

Eskinazi mantığında da böyle bişey yatıyor olabilir.
  • rewlack  (25.04.22 21:10:28) 
1- Soyadı kanunu çıktığı zamandaki siyasi konjuktürü anlamak lazım sanırım.
Yahudiler için durum böyleyken gerçekte diğer yandan soyadı kanunu ile gerçek kimliği saklama imkanı doğdu bazı kesimler için bu da ayrı konu.
Savaş ve bazı olaylardan sonra yeniden yapılanma içerisinde kendi hayatını sürdürme gayesi güden toplum için bunlar pek bir şey ifade etmiyor olabilir.

2- Türkiye'de bulunuyorlar.

3- Kendilerine sormak gerekiyor.
İkisi aynı manada kullanılıyor genelde. Bir de sami (taraftar/yakın olma bakımından semitizm denir) kavramı var bu iki kelimeye yakın.
  • Erva  (25.04.22 21:11:54 ~ 21:13:38) 
İzmirde Jak Eskinazi var mesela meşhur iş adamı. Eskinazi ailesi İzmirde meşhur baya.

Ya çok düz adam düşüncesi olcak belki de, 1934'te soyadı kanunu çıktığında Nazi kelimesi bu kadar tabu muydu bunu düşünmek lazım. Aşkenazi'yi eskinazi diye soyad alıp sonra değiştirmek istememiş olabilirler.
  • nundu  (25.04.22 21:34:23) 
Kelimelerin alakasi yok ki niye gicik olsunlar.

Mesela keleş guzel demek, icinde kel geciyor diye keles soyadlilar kel mi oluyor :D

Birisi almanca kisaltma digeri bir yer adi.
  • divit  (25.04.22 22:20:24) 
Yahudilerde Sefaradlarla Aşkenazlar arasında bazı harfleri söyşeyişlerde farklılıklar olabiliyor. S/Ş de bunlardan biri. Mesela Spinoza'yı Şpinoza diye okuyanlar vae.


  • kurmaca  (26.04.22 00:14:57) 
aşkenaz doğu avrupa yahudisi demek hatta genel olarak hazara devletinin bakiyesi bu insanlar. polonya, litvanya, almanya ve rusyadakilere aşkenaz, ispanya kökenlilere seferad deniyor. türkiyedekilerin çoğu seferad yahudisidir.


  • hayvan gibi yazar  (26.04.22 00:36:17) 
Soyadı kanunu çıktığı sırada Nazi partisi daha yeni iktidara gelmişti, henüz Yahudilere yönelik soykırım boyutunda hareketlerden kimsenin pek bir haberi yoktu. Zaten Avrupa'da yüzyıllar boyunca genel bir Yahudi nefreti olduğu için o sırada bilinenler de Nazilere has birşey olarak algılanamazdı zaten. Dolayısıyla Aşkenaz Türkçeye o sırada Nazilerden bağımsız olarak Eskinazi diye uyarlanmışsa ve bu soyisimler bu şekilde verilmişse buna itiraz edilecek bir durum yok düşündüğünde.

Zaten Latin alfabesinin Türkçeye uyarlanması da öyle şak diye olmuş birşey değil, 60'lı yıllarda bile hala neyin nasıl yazılıp okunduğunun kesin olmadığını görebiliyorsun. O nedenle kimliğine Eskinazi diye yazılan bir ismi Yahudi birey kesin ve net bir şekilde böyle okuyacak/idrak edecek diye bir durum da yok.
  • mantheman  (26.04.22 02:25:33) 
[]

Gösteri biter bitmez ya da henüz bitmeden salondan çıkan seyirciler

bugün bir gösteriye gittim, acaip emek gerektiren büyük ölçekli bir prodüksiyon, insanlar baktılar bitmeye yakın olmuş, sahnedekiler selam vermeye geliyor, kitleler halinde kalkıp giyinip çıkmaya başladılar. baya bildiğin daha alkışlamamışız bile, onlarca kişi çıkışa yöneldi. sahnedekiler selam verirken salonda o kadar az kişi kalmıştı ki aşırı üzüldüm. bu sizce sahnede konser, tiyatro veya dans sanatçılarını etkileyen bir durum mu? yoksa ödedi biletini defolsun gitsin bana ne mi diyorlardır? ben olsam aşırı gözüm takılır, akşam da kendime dert ederdim.

bana korkunç ayıp geliyor böyle şeyler ya:( dünya hassas kalpler için cehennemdir yemin ediyorum.


 
Hocam adamlar orada 2 saat performans veriyorlar bence onlar bile sonlara doğru bitse de gitsek diyorlardır hiç öyle olumsuzluk hissedecekleri sanmam. Ha olmasa iyi ama oluyor, çok da takılacak bir konu değil bence.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (31.03.22 23:07:44) 
Bence işini yapan kişilere (hem sahnedekilere hem de arkada o oyunun/gösterinin hazırlanmasından sunulmasına kadar çalışan her bir ekip üyesine) yapılan büyük bir saygısızlık. Mesele zaman olsa, zaten o tür etkinliklere katılamaz insan. Öyle bir etkinliğe gelebiliyorsa zamanla alakalı herhangi bir sorunu yoktur. Bu durumda da saygısızlık olduğunu düşünüyorum.


  • skzr  (31.03.22 23:10:02) 
Ben de kalıp alkışlardım ama sanatçıların pek etkilenceğini sanmıyorum. Sonuçta onlarda ticari amaç için ordalar.


  • ceketimi alip cikcam  (31.03.22 23:11:03) 
Sahne sanatlarının içinden bir üreticiyim.
İyi iş her zaman takdir görür, alkışlanır zaten. En ücra en “beğenmediğin” seyirci bile iyi olanı anlar. Türkiyede (ve elbette dünyada) o kadar berbat, 3. sınıf oyunlar, konserler, prodüksiyonlar var ki anlatamam hak ediyordur deyip geçiyorum. Sahne üstündeki de ulan neden böyle oldu acaba diye düşünsün ya da bıraksın, devam etmesin. Ayıp ama yalandan gaza getirmek daha ayıp.

Konserlerde bis diye bişey var mesela, beğenince bal gibi de alkış falan geliyor.
  • rewlack  (31.03.22 23:26:04) 
Sahne sanatlarinin bir olayi kalmadi, yeterince story attiysan cikiyorsun.
En son sanirim sertab konserine gittim, sahneden biraz uzaktim tam goremiyordum.
milletin elindeki telefonlardan daha net sekilde izledim.
Tum konser boyunca kaydi kapatmayanlar vardi.

Bir tane karikatur var ya, kitabi mi istersin kitapla cekilmis foto mu diyor.
Su an tuketici grubu eserle ilgilenmiyor zaten.
  • divit  (31.03.22 23:28:35) 
tiyatroda hiç görmedim böyle bi şey. hep alkışa kaldı millet.

ama dün konserde çoğu erkenden çıktı mesela. muhtemelen vestiyer sırası ve kapıdaki kalabalığa kalmamak için.

ben tiyatrocu olsam o alkışı baya önemserdim.
  • jelly bear  (31.03.22 23:46:34) 
ben de kötü bile olsa, emeğe saygıdan ötürü durulmalı diyen taraftayım fakat o anın içinde olunca herkes bencilce düşünüp, kapı çıkışında oluşacak insan trafiğine yakalanmayalım, koridorda sıkışmayalım, otoparkta sıra beklemeyelim, geç oldu hemen evimize gidelim.. gibi nedenlerle, bir an önce hazırlanıp çıkmaya çalışıyor. Yoksa gösterinin kalitesiyle doğrudan ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

Ama deseydiniz ki mesela yarıda çıkan oldu, bitmesine 20dk kalan kalkıp gidenler oldu falan.. o zaman diyebilirdim beğenilmemiş diye.
  • ananiyimioguz  (31.03.22 23:55:49 ~ 23:57:20) 
gösteri sırasında zaten yeterince alkış, karşılık v.b. alıyorlar. sahnedekilere o yeter. selamlama işin laf olsun vakit geçsin kısmı.


  • halk  (01.04.22 09:21:22) 
para verip gelmiş olmak yeterince nezaket içeriyorken buna takılıp kalmamak lazım. oyuncu da allah değil insanların beğenmeme ve alkışlamama hakkı da var. oyun esnasında bir rahatsızlık verilmediyse gayet normal bir durum.


  • bohr atom modeli  (01.04.22 10:46:18) 
Bir üstteki arkadaş tüm içtenliğimle katılıyorum. O yazmamış olsa bire bir aynısını yazardım. Para verilip ortada alınan bir ürün var. Ürün kutsal değildir. Talep edenin sonradan beğenmeme hakkı var. Restoranda sipariş verdiğiniz yemeği bitirmezseniz usta gelip sizi ayıplıyor mu?


  • vaveylababa  (01.04.22 14:53:38) 
[]

Sıkıntılı bir ayrılık ve dava sorusu

Selam arkadaşlar,

Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?


 
Hukuki hicbir bilgim yok ama arkadasinizin yerinde olsam

1. Hicbir yazismayi silmem.
2. Kosarak iyi bir avukata giderim.
3. Avukat ile nelee yapabilecegimi konusurum, eger davayi kazanma sansim var ise avukatim ile bir mesaj hazirlarim, o mesaji atarim.

Mesajda da durumu belirtir, acik acik bu araba senin, ben senin icin kredi cektim, yarisini ben odedim, sen ayrildin, bana bu kadar borcun var, su tarihe kadar odemeni rica ediyorum. Ben de zor durumdayim vs gibi birseyler yazardim. Delil olmasi icin.

Eger yanit vermezse beni bilgilendirmeni rica ediyorum aksi takdirde hukuki yollara basvuracagim diye bir daha mesaj yazardim.

Yine yanit vermezse noter ile ihtar cekilebilir belki.

Yani ozet olarak daha dava bile acmadan bir sekilde borcu odemesi icin hukuki yollardan yola getirmeye calisirdim. Dava acarsam kazanirim uzlasalim tadinda blof yapardim biraz.

Kizin avukat vb. olmadigini varsayiyorum tabii :)

Banka kredisi taksitleri kimin hesabindan odenmis, arkadasiniz kendi odedigini kanitlayabiliyor mu?
  • la lykia  (28.03.22 10:42:35) 
kredi araç kredisi ise ödemesin ve araç hacze düşsün. oluyorsa tabii çünkü araba kızın üstüne anladığım kadarıyla.


  • naksidil  (28.03.22 10:56:28) 
valla ilk fırsatta bir avukata gitmek en mantıklısı, bence hiç beklemeden düzgün bi avukatla görüşsün.


  • roket adam  (28.03.22 11:03:50) 
polise hırsızlık ihbarı yapsın bence
avukat şart ayrıca

  • mantık  (28.03.22 11:10:05) 
Kredi anladığım kadarıyla çekilip direkt çocuğa bile geçmeden banka tarafından galeriye aktarılmış zaten. Araç sıfır a3 sedan. Şirket 1000 euro veriyor kiralama parası kız kredi çektirip sıfır a3 aldırıyor. Çocuğun maaş 10 bin falan kredi 7 bin. Bu nasıl bir haksızlık yani.

Kız avukat değil çok iyi bir ilaç firmasında aylık 40 bin liralara çalışıyor işin garibi.
  • wild honey suckle  (28.03.22 11:10:41) 
Direk avukata gitsin, isin icine avukat dava girince, utanmasi var ise kiz tavrini degistir. Ya da sirkete de bu durumdan bahsedegini soylesin arkadasiniz, biraz gururu varsa sirketde rezil olmaktan da cekinir


  • oscar  (28.03.22 11:11:40) 
direkt en agresif sonuca gitmeyin. önce mesajlarla durumu açıklayın, uyandırmadan durumu doğrular şekilde cevaplar alın. sonra icraya verin. avukata gerek yok bu aşamaya kadar. icra kağıdı geldiğinde, olumlu bir cevap gelmezse bir sonraki aşama şirketine gelip durumu anlatırım, demek. ve aynı anda avukata gidip durumu aktarmak.

ben olsam, davayla da alınmazsa, başka seçenekleri denerdim.
  • gabe h coud  (28.03.22 11:23:29) 
Kalan krediyi odemezse banka arabaya el koyup 3 kurusa satar.
Elemanin odedigi odeyecegi para da havaya gider.
Kiz arabayi kaybeder ama zarar verme acisindan yine karda olur.

Saglam tokatciymis valla.
  • divit  (28.03.22 11:40:48) 
hikayede acayip bi saçmalık var yalnız yani bi insan bu kadar salak olamaz diye düşünüyorum. 10 bin tl maaşı olan adam. 7 bin tl taşıt kredisi çektiyse zaten araba o arkadaşın üzerine olur. yok ihtiyaç kredisi çektiyse 24 ay sınırı var, 24*7 desen 168 bin lira yapıyor. 10 bin lira maaşla 7 bin lira ihtiyaç kredisi vermeleri imkansız gibi bir şey. ki 12 ay önce bu arkadaş muhtemelen 10 binden daha da az kazanıyordur, bir sürü zam almıştır o arada. eğer durum böyleyse bile sanki o ilişkiyi kızın geliriyle sürdürüyorlarmış gibi bi izlenim oluştu bende. kalan 3 bin lira ile ne yapacaksın yani.

işin sonunda eleman krediyi ödemeyebilir, arabaya el konulur, satılır doğru ama sonuçta bi daha arkadaşın uzunca bir süre bankalardan kredi falan alamaz. bence doğru yöntem bu değil.
  • roket adam  (28.03.22 12:50:17 ~ 12:54:41) 
Evet kızın geliriyle yaşanıyordu ama anladığım kadarıyla 160 bin tllik bir açık oldu onu da çocuk çekti gibi. Kredi detaylarına çocuğun anlattığı kadar hakimim ben de. Yani çocuk 7 bin kredi ödeyip 3 binle yaşamıyordu. Genelde her şey kız karşılıyordu ama buna çocuk kredi ödediği için karar verdiler yani kız kendi istedi. İşte sen öde o zaman 7 bin ben geçindireym gibi.

Bir de ev kira ve üç bin tl. Kiracı bizim eleman ama kefil kız. Bizim eleman da ben de kirayı ödemem (zaten 7+3 on yapıyor) o kefil o sorumlu diyor. Anlamadım ben de hiç .
  • wild honey suckle  (28.03.22 13:19:23) 
şey değil mi bu ya,
(olası bir kötü durumda) nafaka ödemekten kaçan adamın arapsaçına dönen durumu...

not: bu devirde babanla bile ortak olmayacaksın.
  • love and trust  (28.03.22 13:29:41 ~ 13:33:03) 
avukatla görüşsün ama bir bardak soğuk su içsin öncelikle. işler bayağı karışacak. evli olsalar bile malları ayırmak güç olacakken şu durumda o 80 bin tl’yi alması zor bence; dolandırılmamış bi şey yapmamış, gönüllü bir şekilde sevgilisinin kredisini ödemek istemiş ki hukuki olarak mal paylaşımı gibi bir durum da olamayacak. arkadaş da epey safmış, belirtmeden geçemeyeceğim.


  • deartheodosia  (28.03.22 15:52:53) 
Bu konu ne oldu ya? Geçen bi muhabbet sırasında anlattım, sonucu çok merak ediyorum.


  • austra  (15.08.22 14:49:03) 
[]

İnsanlar neden hala kuzenleriyle evleniyor?

Sorum kırsalda olan, aile baskısı yaşayan ya da uzak kuzenler için geçerli değil. Neden büyükşehirlerde, göreceli olarak modern hayatlar yaşayan insanlar hala kuzenleriyle evleniyor? Geçen muhabbeti oldu, tanıdığımız biri daha önce sevgilileri olmasına, ailesinin buna izin vermesine, dilediği gibi gezebilmesine, meslek sahibi olan bir üniversite mezunu olmasına rağmen pat diye kuzeniyle nişanlandı. Fotoğrafın altına da “kader diye bir şey var hep sana çıkıyor yollar” mı ne yazmış.
Bu nasıl olabiliyor?



 
Ben bunu çevre bulamama ve kardeş gözü ile bakmama olarak açıklıyorum
Doktor olup kuzeni ile evlenenler tanıyorum
Heralde hiç kardeşiz gözü ile görmediler birbirlerini ( düşününce ne kötü di mi )
Bi de çevreleri ne kadar kıtsa artık nası olsa tanıyorum ailesini de deyip hoşlanınca da evleniveriyorlar heralde
  • photo85  (23.02.22 09:48:30) 
konunun uzmanı değilim ama birçok sebebi olabilir; aile servetinin aile içinde kalması için olabilir (biraz manyakça evet), çocukluktan beri birlikte zaman geçirildiyse bilinçaltında bunun bir etkisi olabilir, akraba olunduğu için bir güven duygusu geliştirmiş olunabilir, genetik açıdan birbirlerine çekici geliyor olabilirler.

aklıma bir çırpıda gelenler bunlar.
  • orient blue  (23.02.22 09:49:35) 
Ya cidden kuzenine aşık
Ya da evlenme zamanı geldiği için en basit, konfor alanı eşini seçti

İlkiyse aile önemli, kuzenine aşık olabileceği bir aile yapısında büyümüş ve cidden aşık olmuş olabilir.

İkinci senaryoda yabancıya gitmeden yapılan güvenli bir seçim var. Artık evleniyim hissi geldiyse ve ilişkilere dair umudunu kesip uğraşmak istemediyse tercihini böyle yapmış olabilir.
  • Bruce  (23.02.22 09:51:49) 
Kuzeniyle evlenmiş birini tanıyorum, anlatılanlara göre çok aşık olmuşlar ve aileler şiddetle karşı çıkmasına rağmen evlenmişler, bana oldum olası çok garip gelmiştir, öyle uzak kuzenler falan da değiller amca çocukları, soyadları bile aynı.


  •   (23.02.22 09:52:13) 
kanunen ya da dinen bir engel olmadığı için

sorun bence dünya kadar test olmasına rağmen sorunlu genler taşıyan arası evlilik
  • bir soru sorcam  (23.02.22 10:01:17) 
Ben de en temelinde kardeş gözüyle bakmama olduğunu düşünüyorum.

Yani o aile içinde o iki kuzen büyükler tarafından kardeş olarak görülmüyorlar, büyükler o göz ile bakınca kuzenler de çok küçük yaşlardan itibaren birbirlerine kardeş gözüyle bakmıyorlar.

Kendi ailemi düşünüyorum, kuzenlerim ile gerçek kardeş gibi büyütüldük. Siz kardeşsiniz, teyze anne yarısı, kuzen de kardeş yarısı vb. söylemlerle. Dolayısıyla hem benim kafa yapımda hem de ailemde ve çevremde kuzen ile evlenmenin kardeş ile evlenmekten hiçbir farkı yok.

Ama böyle büyütülmeseydim, yine böyle düşünecek ve hissedecek miydim?
  • la lykia  (23.02.22 10:04:59) 
konuyu okuyunca ister istemez kendi kuzenini bir anlığına düşünüyor insan. düşünmesi bile utanç verdi. akraba evliliğine girip bebeğin riskli doğup doğmayacağını bile bilmiyorum çünkü hiç araştırma gereği duymadım. çünkü kardeşlik (bizde böyle).


  • onemoremile  (23.02.22 10:12:28) 
aile icindeki para yabanciya gitmesin diye +1.

yakin zamanda bir arkadasim bu sekilde evlendi. sag tandansli zengin bir aile.
mevzu gorusucu usulu gerceklesti, sulale oyle uygun gordu, cocuk da sesini cikartmadi. Zaten sesini cikartsa buyuk ihtimal aforoz edilirdi.
  • cooperr  (23.02.22 10:21:13) 
çevre bulamama +1
para meselesi kırsal alanlar için geçerli.

büyük şehirlerde yaşayan herkes girişken olamıyor, hele de karşı cinsle tanışma, yakınlaşma vs.
  • candide  (23.02.22 11:19:19) 
Kuzen kardeş değildir +1

Kuzen kuzendir. Kardeş gibi yakın görür seversin o ayrı ama kuzenle evliliğe karşı olmak için kardeşi gibi görmek sebebine ihtiyaç duyulursa eğer kardeşin kadar yakın görmediğin kuzeninle evlilik uygundur, normaldir gibi bir sonuç çıkar.

Soruya cevap: varlıklı ailelerde para içeride kalsın mantığı +1 ya da kuzenle evlenilmez gibi bir kriterlerinin olmayışı, özetle.

Nolur nolmaz not düşeyim: kuzenle evlilik tabi ki düşünülemez!
  • IncredibleMau  (23.02.22 13:11:15 ~ 13:45:20) 
kuzen 4. derece akrabadır

kardeş bile 2. derece akrabadır
ne kanunda ne ahlakta ayıplanmamış kuzenle evlenmek, neden ayıp, bunu temellendirebilen çıkmadı henüz
insanlar çevresiyle sınırlı ayıpları topluma neden dayatır
genetik hastalıkları konuşmuyoruz ki
"Birinci derece kuzenler arası evliliklerde genlerin 1/8'i paylaşıldığında genetik olarak belirlenen hastalık riski %3'dür."
  • comp  (23.02.22 13:57:54) 
kültürel bir şey. doğulular çok kalabalık oldukları için de kuzen kardeş gibi olmuyor olabilir. yani 2-3 kuzenleri yok, 150-200 kuzen olunca daha normalleşiyor. birkaç nesil sonra doğumlar azaldıkça kuzenler arası evlilikler de azalabilir.


  • deartheodosia  (23.02.22 16:40:58) 
köyden kente göç, kenttekilerin kırsaldaki ilkel adetleri tam olarak terk edememesi ile açıklanabilir. mevzunun muhafazakarlık ile de doğru orantılı olduğunu düşünüyorum çünkü kuzen evliliğinin yaygın olduğu yerler islam coğrafyası ile sınırlı. modernlik - muhafazakarlık tanımlarınızı gözden geçirin bence.


  • zgrydn  (23.02.22 20:44:56) 
toplam kuzen sayim 5 falan. kardes hissiyatim yok kendilerine karsi. soguk da degiliz, akraba iste. ben de kuzen kardestir soylemlerini anlamiyorum mesela.
insanin kardesi anne baba baglantilidir.

ama ben evlenmem cunku kacinci dereceyse kacinci derece akrabalik statusu soz konusu oldugundan o evliligi yapamam ben psikolojik olarak. ama yapanlari da anormal ya da cahil, gerici bulmuyorum. ortada ensest falan yok. genetik rahatsizlik orani da makul dusuklukteyse gayet evlenir isteyen.
  • Kittie  (23.02.22 23:22:06 ~ 23:23:48) 
[]

Evcil hayvanlar ve covid19

Selam.

Öncelikle son iki senede, iki düğün, iki aşırı kalabalık yerlere girmeli yaz tatili, 2 senedir yapılan öğretmenlik, bir yurtdışı tatili, sayısız ev toplanması ve çeşitli dikkatsizliklere rağmen korona olmayan üç doz aşılı bünyem bugün covid pozitif test verdi.
her şey iyi güzel, hafif geçiriyorum da, evde bir köpek var ve biraz endişe ettim açıkçası. bugün de alakasız bir şekilde kustu başka bir semptomu yok.
ne yapsam bilemedim.

ev hayvanı olup korona olan varsa, ne yaptılar ne ettiler, hayvanlara bulaştı mı yazabilirlerse çok sevinirim.

teşekkürler

 
Bizim kediye bulaşmadí biz pozitif olduğumuzda, netten araştırmıştım o süreçte, insandan hayvana geçmez diyorlardı.


  • mezarkabul  (29.12.21 16:25:17) 
2 kedim var. Kendilerinde hiçbir değişiklik olmadı. Sanırım evcil hayvana bulaşma ve onları etkileme meselesi Covid ilk çıktığında "insanlar yolda yürürken bir anda yere yığılıyor" olayı gibi çok çok nadir görülen ya da atmasyon bir şey. Ben hiç duymadım Covid-19 olan ve bu sebeple veterinerlik olan/ölen evcil hayvan.


  • himmet dayi  (29.12.21 16:25:59) 
Ben de hiç evcil hayvanlara geçtiğini duymadım fakat kendim pozitif olduğumda 10 gün boyunca kedime hiç yaklasmamistim; ona bulaşmasa bile tüyleri üzerinde yaşar da eşime geçer gibi bir fantezim vardı. bir haftanın sonunda oturduğum yerde kucağıma atlamaya çalışıyordu yavrum.


  • fraise  (29.12.21 17:52:07) 
ben de covid olduğumda köpeğim yeni gelmişti yanımıza ve yavruydu, hiç bir aşısı yoktu. çok şükür ona birşey olmadı, yine de fazla yaklaşmamaya çalıştık elimizden geldiğince yavru olduğu için o dönemde


  • euteamo  (29.12.21 18:30:03) 
[]

İrmik dökülmüş lavabo nasıl açılır?

Arkadaşlar elimde irmik paketi patladı ve yarım kilo irmik lavaboya döküldü. Su ile gider sandım ancak şişti mi ne oldu asla açılmıyor lavabo. Çamur gibi bir şey oldu, evyeyi boşalttık ancak hala tıkanık. Napcaz:(




 
Lavabo aç denediniz mi?


  • ats  (27.12.21 17:11:04) 
Sicak su gecir bol bol. Sonra da lavabo acici. Acilir irmik. Ennn kotu boruyu degistirirsin dert degil.


  • floydian  (27.12.21 17:11:07) 
her şeyi denedik:') gitmiyor.hem toz lavabo aç hem jel.


  • wild honey suckle  (27.12.21 17:17:38) 
tırt lavabo açıcılardan ziyade en kuvvetlisinden kimyasallar içeren açıcılar oluyor hırdavatçılarda (marketlerde bulamazsın, "destroyer" marka mesela isim vermek gerekirse), o çözer işini, tekstil gibi şeyleri falan eriterek açıyor ki irmiğin "i" si kalmaz dökünce.


  • candanag  (27.12.21 17:24:35) 
Tel sok tel.
O doktugun seyler de birikmistir, lavabo acici daha cok tikiyor eger acamazsa.

  • divit  (27.12.21 17:27:12) 
tel mantıklı duruyor.


  • alt4y  (27.12.21 17:28:35) 
ya herrrrrr şeyi döktük. yakında kızgın yağ dökcem o sınırdayım. böyle çubuk falan sokuyoruz altta devasa bir irmik kumsalı var gibi.


  • wild honey suckle  (27.12.21 17:28:35) 
Lavabonun altındaki sifonu söküp manuel olarak çıkarırsınız çamur topağını.


  • John Bloor  (27.12.21 17:32:41) 
Birden çok kimyasal döktüysen ve açılmadıysa, artık kimyasal dökme. Lavabonun alt borularının fotoğraflarını at buraya. Nasıl açacağın hakkında bilgi verelim. Artık açman gerek altına kova koyarak ve bir sürü kimyasal döktüğün için eldiven falan gitmelisin. Eğer acemiysen bu tarz işlerde usta çağırması öneririm.


  • ykyt  (27.12.21 17:43:13 ~ 17:44:13) 
Ya çok teşekkür ederim herkese halledildi:) içinden abartmıyorum bir mezarı dolduracak kadar irmik çıktı. Hatta ortaları falan kuruydu o derece.
Boruyu söktük löp löp indi zAten.

  • wild honey suckle  (27.12.21 17:49:53) 
umalım ki tıkanıklık lavabonun altındaki sifonda olsun, duvarın içinden giden pis su giderinde olmasın.

lavabonun altını sökmeden önce, sifonun duvara giren ucunu çıkarıp kovaya boşaltmayı deneyebilirsin. ama dikkat, çıkarır çıkarmaz üstündeki irmiğin ve suyun ağırlığıyla foraaahhşhşhh diye fışkırabilir. kova, leğen falan hazır olsun, çek duvara giren ucu leğenin içine, boşaltabildiğini boşalt, geri tak. orayı söküp takmak pek alet edevat da istemez.hala borunun içinde irmik varsa aç musluğu, içinden biraz su geçsin. daha da olmuyorsa zaten ya söküp fırçayla falan iyice temizlemek lazım, ya da değiştirmek.

tıkanıklık sifonda değil de tesisatta ise o zaman usta şart. tak tak tak diye vura vura açan kompresörlü bi kılavuzları var. kolum kadar ağaç kökleri çıkardılar kanaldan.
  • kibritsuyu  (27.12.21 17:54:14 ~ 17:55:53) 
eski tip lavabo pompası ile açılır.


  • orpheus  (28.12.21 00:58:20) 
[]

Tapulu arsamız devlet tarafından başkasına nasıl verilebiliyor?

Selamlar,

Bizim Alanya'da dededen kalma bir arazimiz var. Üzerindeki evin bulunduğu parseli satmış bizimkiler ancak geriye 1 dönüme yakın bir bahçe kalmış. Sebebini sorduğumda aslında bir bütün halinde olan 1 dönüme yakın alanın devlet tarafından ortasından bir bölümünün alındığını, kalan alan ikiye bölünüp küçüldüğü için kimsenin almak istemediğini söylediler. İşin garip tarafı, devlet aynı zamanda bizim tapulu malımız olan arazinin ayrıca bir bölümünü bir başka kişiye tapulamış. Tapu idaresine gittiğimizde bunun normal bir işleyiş olduğunu devletin bize ayrıca (dağın tepesinde) gasp ettikleri kadar yer verdiklerini söylediler. Yahu benim tapulu malım neden Ayşe Bilmemneye veriliyor. Hadi verildi bana neden toprak bütünlüğüm bozularak allahın dağında bir arazi veriliyor. Ben elimde kalan bölük pörçük değerlendirilemeyecek araziyi ne yapayım?
1 dönüm olsa alacak çok insan var sera ile muz yetiştirecek. Ancak hem ikiye bölünmüş hem de bölünen parçalardan birinde ayrıca tanımadığımız birinin hakkı var.

Böyle bir şey nasıl olabiliyor?

 
Nasıl olabiliyor kısmını bilmiyorum da bizim de başımıza geldi (gelmiş) haber dahi vermediler başka bir mesele olunca farketmiş olduk ama iş işten geçmişti.

www.eksiduyuru.com

Birebir aynı durum mudur bilemiyorum ama 10 yıla kadar itiraz süresi varmış hukuki yollardan.

bir avukata danışın isterseniz üzerinden çok zaman gecmediyse.
  • encokbenisevinnolur  (17.08.21 19:37:42) 
O kişilerin arazisine belediye yol, okul , cami gibi sebeplerle çöküyor ve bedelini kasasında ödemek yerine aa burda yan arsadakinde ne güzel arazi varmış kardeşe o versin bizim paracıklar dursun diyebiliyor.

Dava açmalısınız ayrıntılarını bilmiyorum ancak bizimde benzer durum yaşandı. Bizim arsamızı 3 farklı kişiye verilip bize 1 km ötedeki değersiz bir bölgeden arazi vermeye kalktılar. Dava sonucu kazandık ancak arsanın %40 ı yine başkalarına verildi..
  • srjkvon  (17.08.21 22:18:07) 
Devlet rastgele coker bizim ulkede mulkiyet kavrami oturmamistir.

Dagin basindaki arazini de alakasiz sekilde hazineye yazar.
Sonra onu satisa cikarir, onceligi sana tanir :)
Senin satistan haberin olmaz kimse de almayinca devletin olur.

Bu yuzden devamli takip etmen, etrafini cevirmen, belediyede adaminin olmasi lazim.
Oyle bile cokme hakki var.
  • divit  (17.08.21 22:23:38) 
[]

Klozetin kırılma ihtimali?

1 senelik bir evde oturuyoruz. Evi öyle yalapşap yapmışlar ki, süpürgelikleri biz silikonladık, banyodaki dikey radyatör sağlamlaştırılmadığı için kafamıza düştü falan derken geçen klozetin baya yamulduğunu fark ettik. Öyle şişko insanlar da değiliz ama her oturulduğunda çatır çutur ses geliyor ve gözle görülür şekilde yamuldu klozet.
Biz şimdi kimi çağıralım, kim bakar bu işlere? Hadi geldi diyelim, söküp mü takacak ne olacak?

Yoksa ellemeyelim asla kırılmaz mı?

 
Anladigin kadari ile klozetiniz asma klozet diye tabir edilen, duvara tutturulmus, yere temasi olmayan cinsten.
Bu tur klozetleri tutan sey 3 tane saplamadir.bu saplamalar klozet ic unitesi duvar icine yerlestirilirken, eger ki saglam sekikde tutturulmamis ise zamanla esneme yaparlar ve evet gerekli gerilimi saglarlarsa kirilabilir. Kirilmadi ise de esnemeden dolayi olusan bosluklardan dolayi her oturusta sesler cikarabilir, hatta cok kilolu kisiler oturdugunda gerektiginden fazla esneme yaparlar.

Uzman bir tesisatcinin bakmasi gerekir, eger ki markali bir klozet ise onun servisinin bakmasi daha hayirli olur.

Kendi servisi de cok buyuk ihtimal ic uniteyi biz takmadik diyecekler ama yine en iyi onlar duzeltirler.

Bu arada binlerce konutta calistim asma klozet cok şık bir kullanim sunar ama ben hic sevmem. Yere oturan ve montaji dogru yapilmis bir klozet neredeyse evladiyeliktir.
  • Filinta61  (21.06.21 19:45:49 ~ 19:46:14) 
Klozet kırılmasa da bağlantı bölgelerindeki montaj hatalarından dolayı o bölgede seramiği ve sıvayı patlatma ihtimali de var.

Şu aşamada müdahele edilecek bir durum yok, çünkü bütün montaj kısımalrı duvarın içinde sıva ve seramik altında.

Bi ihtimal montaj somunları iyi sıkılmamış olabilir mi? Bi bakın bakalım var mı gevşeklik, belki de sistem düzgün ama sadece taş gevşemiştir.

Tatlı sıkı somunları sıkın gevşekse, çok sıkmayın tehlikeli.

Bir de duvar ile taş arasında boşluklar varsa silikon ile destekleyin, duvar yamuk olabilir, taşda desen olabilir, seramşik yamuk yapışmış olabilir.
  • John Bloor  (22.06.21 11:36:10) 
[]

Açık bırakılmış whatsapp web mahkemede delil olarak kullanılabilir mi

Arkadaşım daha önce antrenör olarak görev aldığı bir yelken klübünden, içerideki büyük yolsuzluklar nedeniyle ayrıldı. milli takımı dahi etkileyecek bu saçma sapan olaylar ile alakalı klüpten ayrıldıktan sonra arkadaşlarıyla whatsapp üzerinden yazımış. tam olarak ne yazmış bilmiyorum ama ağır hakaretten ziyade, "iş bilmezler, hırsızlar, yalancılar" gibi ifadeler kullanılmış.
arkadaşım hali hazırda başka bir yelken klübü ile anlaşma yapmıştı ki, eski klüp, gizlice onun unuttuğu whatsapp web'e giriş yapıp son 3-4 gündür tüm özel mesajlaşmalarını okumuş ve kayıt altına almış. şimdi arkadaşımı lisansını iptal etmek ve disiplin kuruluna vermekle tehtid ediyorlar.
arkadaşımın da tek mesleği antrenörlük. lisansı iptal olursa başka hiçbir şey yapamaz.

bu görüntüler ve genel olarak bir insanın başka bir arkadaşıyla başkası hakkına konuşması suç teşkil edebilir mi? bana asıl onların yaptığı suç gibi geldi.

bir de üstüne yazılı savunma istemişler ve gerekçe olarak "sosyal medya sitelerinde klübü kötüleyecek paylaşımlar" demişler. çocuk sadece whatsapptan konuşmuş ve whatsapp bir sosyal paylaşım sitesi değil.

 
Onlar yasal olarak bu konusma kayitlariyla hicbir sey yapamaz çünkü kvkk ile ilgili hükümler net, bu yüzden hakliyken haksiz duruma düsenler bile var.

Onlarin derdi bu adami susturmak olmali cunku yeni Sedat Peker olsun istemezler.
  • Avoiding The Puddle  (09.06.21 15:36:07) 
Yasal olmayan yoldan elde edilen veriyle hiçbir şey yapamazlar.


  • mg3929  (09.06.21 15:39:19) 
bence de olmasi gereken usttekilerin dedigi sekilde ancaaaak,

whatsapp konusmalarinda sirket urunleri/yoneticileri hakkinda ileri geri yapilan konusmalar isten cikarma sebebi sayildi: www.birgun.net
  • do you remember me  (09.06.21 16:01:59) 
Oyle bir sey yok deyip inkar etse ne sekilde kanitlayacaklar.

Ekran goruntusu mu, ekran goruntusunu rehberden 2 kisi olusturup kendi arasinda konusarak da yapabilirsin.
  • divit  (09.06.21 16:42:53) 
arkadaşlar belirtmiş yapamazlar. hatta karşı dava açıp kişisel haberleşmenin gizliliğini ihlalden o karşı dava açsın. mesajlarım okunmuş vs. diye. ben arkadaşımla sizin hakkınızda konuşurum ve bu sizi ilgilendirmez.


  • phonex  (09.06.21 19:41:59) 
İş bilgisayarı ise kanıt olarak sunabilirler

Ancak wp veri vermediği için bunun gerçekliğini kanıtlayamazlar diye düşünüyorum
  • bir soru sorcam  (09.06.21 19:50:26) 
[]

Sürekli gürültü çıkaran insanlar

Ya öğrenci yurdunda ya da arkadaşla kalırken ya da beraber vakit geçirmek zorunda kaldığınız insanlarda arada aşırı gürültü çıkaran insanlara rastladınız mı hiç? Kapı açıp kapatması, bardağı masaya bırakması yahu yürümesi bile gürültü oluyor bazı insanların. Nasıl fark etmiyorlar aşırı gürültücü olduklarını? Ya da bu bir koordinasyon bozukluğu falan mı? Bam diye kapı kapatmak mesela onları nasıl rahatsız etmiyor?

Bir insan çıplak ayak yürürken nasıl güm güm topuklarını yere vurabilir?


 
Kimi farkina varmiyor, abi sessiz ol biraz deyince farkina variyor, bence bu da onemli. Anlamayanlar hatta rahatsiz ettigini soylediginiz icin bunu hakaret olanlar kabul edenler asil sorun. Cehalet onlardaki de


  • howfaristhesky  (20.04.21 21:34:48) 
Bazıları kısaca öküz oluyor.


  • pispinti  (20.04.21 22:32:41) 
Hic eksik olmadi hayatimdan maalesef :) Nereye gitsem hep varlar. Ama ben ailemden aliskanlik evde cit cikmaz. Oyle yetistim yani :) Babam TVyi kendisini bildim bileli max ses 3te izler :) Belki de bizdeki sorun bu.. Gurultulu bi sekilde mi yetisseydik bilemedim :) Cunku etrafta cok fazla var bu okuzlerden, kacamiyor insan.


  • e mice  (20.04.21 22:46:43) 
Eski ev arkadaşımın ışığı yakmak için anahtarı açması bile acayip gürültü çıkarıyordu. Bazıları bunu istesen yapamayacağın düzeyde beceriyor. Anlayamıyorum.


  • Anthony McCarten  (20.04.21 23:25:58) 
Çünkü öyle alışmışlar onlara göre normali o.

Ben mesela normal bir insanım bana göre gayet insani seviyelerde yaşarım, ama eski ev arkadaşlarımdan biri çok hassastı, gece yatakta sağdan sola dönsem bile ertesi gün şikayet ederdi gece çok gürültülü uyuyorsun diye.

Herkesin normali kendine göre.
  • zikardo  (21.04.21 00:35:07) 
Farkında değilse öyle alışmıştır, uyarmana rağmen devam ediyorsa hödüğün tekidir.

Askerde kapıyı sürekli gta'daki gibi pat diye açan bir öküz vardı mesela, defalarca söylememe rağmen düzelmedi, bir iki dikkat eder gibi oldu sonra yine aynı. Çok uzun süre aynı ortamda barınmak mümkün değil sen de onun gibi değilsen.
  • chicha_v2  (21.04.21 10:04:30) 
[]

İnsanlar nasıl hala altı sıfırlı birim söyleyebiliyor?

Yaşlı insanları bir nebze anlasam da (ki bence o da saçma), genç insanlar hele ki 20’li yaşlardaki insanların Bin tl’ye bir milyar falan dediğini duyuyorum. Bu nasıl olabilir ya?
Sene 2021, yıllardır yeni birimi kullanıyoruz ama hala özellikle sosyo kültürel olarak bir tık daha alt kesimde olanlar milyon kullanıyor. Geçen gün taş çatlasa 30 yaşında olan kat görevlisi “Domatesler de olmuş 5 milyon lira” dedi şok oldum.
Sebebi ne olabilir?


 
Sosyokültürel özelliklerden bağımsız olarak, alışkanlık. Tespit yanlış. Arkadaşım var 96’lı. 7 kuşaktır zenginler. Babasından harçlık olarak 7bin $ falan ister, o sürekli kullanır. Babası süper entelektüel, o da kullanıyor.
Bazen bin tllere milyar diyorum konuşma dilinde. Olur yani böyle şeyler, fazla şaapma.

  • Deathrow  (15.04.21 12:13:17) 
arkadaşınız 8 yaşındayken paradan sıfır atılıyor. ne ara alışmış?


  • wild honey suckle  (15.04.21 12:14:48) 
Domatesler ucuzmuş:) Belki kat görevlisi, yaşı nispeten büyük ve yeni para birimine alışmamış birinden duymuştur bu bilgiyi ve değiştirmeden tekrarlıyodur.


  •   (15.04.21 12:15:32) 
Aile içinde tekrar ediyordur. Benim öyle oldu. Dedem ticaretle uğraştığından inatla milyon/milyar konuşurdu ytl zamanları bile. Ben de 94lüyüm. Alıştım. :)


  • Deathrow  (15.04.21 12:17:34) 
milyon ve milyarlı devirde lira kullanılmazdı aslında lira = milyon olmuştu

o sebeple milyon diyorlar. sıfırları attılar ama lira'yı ekleyemediler
  • duyurukullanıcısı  (15.04.21 12:19:08) 
Daha kötüsü benim annem eski sisteme göre de yanlış söylüyor. Birim algısı bozuldu kadının. 20 lira için "yirmi bin lira" diyor. Binler basamağına geçtiğimizde zaten iyice saçma sapan şeyler uyduruyor. Hem de o kadar yaşlı da değil 48 yaşında


  • eatpraylaw  (15.04.21 12:21:35) 
Evet, genelde sosyokültürel olarak daha alt kesimde olanlar ve yaşlılar eski para birimini kullanıyor. Eğitimsizlikle bağlantılı olarak belki bir şeyin yenisini öğrenmek zor geliyordur, umursamıyorlardır. Bu kişilerin çocukları da genç olmalarına rağmen evde hep böyle konuşulduğu için alışkanlık edinmişlerdir.


  • isabella was a ginger  (15.04.21 14:07:03) 
benim 70'lik babam ben bildim bileli para birimlerini gubidik söylerdi. eatpraylaw'un annesi gibi "bin lira" derdi ufak şeylere ya da pahalı şeylere 3 lira 5 lira derdi. milyon atıldı bu sefer onun seviyesine geldik ama bu sefer değerler karıştı. ucuza bin lira, pahalıya direkt lira diyor.

azıcık akıl fikir ve izan sahibi biri olarak bu süreçten etkilenmedim, o yüzden "ailesi öyle diyordur" kısmına katılamayacağım. cehaletin konfor alanında kalmış tipler bunlar, bir şeyin doğrusunu yapmaya erinen tipler. bunların bir değişiği "ne var canım de'yi ki'yi ayırmıyorsak" diyenler işte.
  • Jux  (15.04.21 15:04:22) 
bence de çok saçma ve uyuz oluyorum cidden.

tam olarak ocak 2005'te paradan altı sıfır atılmış. tam 16 sene olmuş. zaten o zamanlar da büyüklerimizin yeni paraya alışamayacağını tahmin ediyordum ama orta yaşlı insanların (gençlerin dediklerine pek şahit olmadım), televizyona çıkan yazarların "100 bin TL, eski parayla söylersek 100 milyar TL" (veya sadece eski parayı söylüyor) demesinden bıktım açıkçası. yahu 16 sene oldu 16. nasıl hala paranın altı sıfırlı halini söyleyesiniz geliyor, nasıl hala yeni hali normal gelmiyor, nesini yadırgıyorlar anlamıyorum gerçekten.
  • hlot  (16.04.21 15:17:52) 
[]

Türkiye'ye özel yurtdışında bulması veya tanınması zor meyve sebze

Selam duyuru.

Geçen gün Meksika belgeseli izliyorduk ve bir pazarda adını sanını, tipini bilmediğimiz bir sürü meyve sebze gördük. Yurtdışındaki insanların çok bilmediği, onlarda pek yetişmeyen ürünlerimiz neler olabilir?

Ben sanki Trabzon hurması gibi düşündüm ama illa bir yerlerde yetişiyordur.

Var mı bir fikriniz?

 
Endemik bitki bayağı var ama meyve pek yok.

Datça hurması olabilir.
  • dissendium  (14.04.21 20:05:36) 
genel bir iklime sahip oldugumuz türkiye'ye özel birsey oldugunu sanmiyorum. varsa ya degisik yontemlerle farklı hale gelmistir yada batili o sekilde yemeyi tercih etmedigi içindir.

orn: cagla, erik yurtdisinda da var ama batililar bizim tursuluk domates gibi ham oldugunu dusundugu için marketlerde satmaz.

emin degilim ama trabzon hurmasi da ilk dedigim gibi farklı metodla o hale geliyordur heralde
  • buenosdias  (14.04.21 20:06:10) 
Trabzon hurmasi dolu Lidllarda falan demirbaslardan hatta. Avrupa icin konusursak bizde olup onlarda olmayan yok gibi. Ayva ve yenidunya zor bulunuyor sanki cogu markette de yoktur, saga sola sorup manavini bulmak lazim. Bir de altin cilek bize ozgu gibi, marketlerde nadir goruyoruz onda da Turk mali oluyor genelde.


  • neverletyougodown  (14.04.21 20:19:46) 
Ayva burada hiç görmedim - ABD

Kayısı ne zaman görsem hep Turkish çıkıyor.
  • howfaristhesky  (14.04.21 20:29:15) 
Yaw artik hersey var da tadi yok. Goruntu 10 numara, gozunu kapat ne yedigini anlamiyorsun. Koku falan hicbirsey yok.

2-3 ay once ayva denedim, pabuclarimi kemirsem daha cok tat alirdim herhalde.
  • cooperr  (14.04.21 20:41:00) 
çağla.

@buenosdias açıklamış sanırım sebebini
  • trajikomix  (14.04.21 20:44:47) 
Iskin otu yok, rhubarb var ama tam olarak ayni sey degiller sanirsam. Acur gormedim.

Ama yine de yurtdisinda bilinmese bile otantik marketlerde her turlu bitki, sebze bulunabiliyor. Olmayan birsey olacagini sanmiyorum, ben de bu tarz marketlerde Afrikadan, Asyada ne gibi bitkiler gordum daha once hic gormedigim.
  • Haldamir  (14.04.21 21:02:00) 
Şırnak ve Siirt’te yetişen soryaz adında sarımsağımaı bir şey var. Başka hiçbir yerde olacağını sanmıyorum:)


  • suicides underground  (14.04.21 21:02:22) 
Incir. Gercekten en cok turkiyede var, avrupada satilan tazesi de kurusu da turk inciri oluyor.


  • kuehles blondes  (14.04.21 21:03:08) 
Sivri biber olabilir belki, hiç denk gelmedim. Ya da vardır da terchi edilmediği için yaygın değildir.


  • spacevan  (14.04.21 21:31:49) 
@trajikomik

Yunan/Arap marketlere cagla gelir, Kanada'ya geliyorsa Avrupa'da bulmakta sikinti olmaz. Aramak lazim.

Papaz erigi falan da bulunuyor.
  • cooperr  (14.04.21 21:37:43) 
Yeni dunya da bulunuyor. Ayva Türk marketlerinde ve biomarketlerde var. Ayrica Almanya´da Mosel bolgesinde ayva bahcesi gezmisligim var.


Karadutu kuzey ve bati Avrupa´da bilmiyorlar. Agacini, Danimarka´da milli botanik parkinda gorunce, ciplak birakana kadar somurmustum de insanlar zehirli bir sey yedigimi sanip panik yapmislardi.
  • buf-e kür  (14.04.21 21:49:15 ~ 23:44:41) 
"yurtdisi" genis bir kavram.

genellemek gerekirse ayva vs incir diyorum. imkansiz degil ama nadir.
  • hot potato  (14.04.21 22:42:10) 
datça hurması +1


  • rose parks  (14.04.21 23:27:19) 
Yesil erik. Can erik dedikleri seyden. Turkiyeye ozel olmayabilir ama kuzey amerikada yok.

Bir de carliston biber :)
  • taurina  (15.04.21 02:02:08) 
  • rm  (15.04.21 03:01:37) 
trabzon hurması ya da cennet elmasi amerikada cin marketlerinde yiginla var. ama sadece cin marketlerinde. hatta cok degisik degisik cesitleri de var. ben bizim yesil erikden hic gormedim. onun disindaki eriklerden var.

cagla hint marketlerinde oluyor
  • oscar  (15.04.21 05:17:37) 
[]

Gopro eğer çekim yapmıyorsa soğuk havada kapanıyor

Gopro hero 8 black var. Daha bir senelik bile değil alet. Uludağa gittik. Haliyle sibiryaya gitmediğimiz için de abartı bir soğuk yok. Aleti kaska yerleştirdik, ve full şarjlı olduğundan da emindik. O ara gideceğimiz yere kadar çekim yapmadık ki maks 10 dakika olsun, geldiğimizde kamera açılmıyordu. Hiçbir ışık dahi vermiyordu. Ertesi gün full şarj tekrar denedik bu sefer biraz çektik, sonra az biraz kapadık geri bastığımızda gene şarjı bitmiş gibi çalışmadı. Yabancı forumlarda "soğuktan kapandığı" yazıyor kusura bakmayın ama başlarım öyle aksiyon kamerasına. Nasıl olabilir böyle bir şey? Sizin de başınıza geliyor mu?




 
ama millet patır putur karda video çekiyor onla? Zaten aksiyon kamerası değil mi bu? Ne yapsam kap falan mı alsam?


  • wild honey suckle  (23.02.21 08:46:58) 
evet çok saçma soğuktan kapanması, hele su geçirmez haznesinde kullanıyorsanız daha da saçma. erciyeste deli gibi kullanıyorum gopro 4 ü, soğuk nedeniyle kapandığına şahit olmadım.
batarya sorunu gibi geldi bana, garantisi varsa gönderin yoksa yeni bataryalarla deneyin derim

  • gaza gelen  (23.02.21 09:23:34 ~ 09:24:06) 
Soğukta kapanıyor evet. Hero 8'de böyle bir sıkıntı var, gopro community forumlarında da aratınca göreceksin bu sıkıntıyı herkes yaşıyor. O yüzden apar topar 9'u çıkardılar. Mümkün olduğunca cebinde taşıyıp çekim yapacağın zaman takman gerekiyor. 9'da bu durum biraz daha iyileştirilmiş durumda.

8'e mecbursan belki azaltmak için kap kullanabilirsin ama yine kafama takayım bütün gün çeksin gibi olmuyor yani.
  • roket adam  (23.02.21 09:29:26 ~ 09:37:04) 
Antalyada da ben sıcaktan muzdaripim. Ekstrem bir yol olacak ama tek seçenek powerbank ile usb takılı halde kullanmak. Ufak bir tane alabilirsiniz. Evet bu arada başlarım böyle aksiyon kamerasına..


  • denizmaniaherif  (23.02.21 11:28:03) 
[]

Merkezi ısıtma borç sorunu

Selam apartmanımız pay ölçerli merkezi sistem ile ısınıyor. İki bloktan oluşuyoruz ve totalde 44 daireyiz, kazanımız ortak. Geçen gün yönetici çoğu daire faturasını ödemediği için ve 20 bin tl civarında borç olduğu için doğalgazımızın kesileceğini ve bundan sonraki işte açma masrafı mıdır yoksa başka bir masraf mıdır bunun dairelere yansıtılacağını bu yüzden herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini duyurdu. Birincisi biz hiç ödememezlik yapmadık hatta fazla ödediğimiz için artıdayız, ikincisi o ödemeyen dairelerden para toplamak yerinde herkes azcık daha fazla versin halledelim tavrı çok rahatsız edici, üçüncüsü kapanma gibi bir durumda yansıtılacak cezai durumların ödeyen dairelere de bölüştürülmesi saçmalık. bunun yasal bir dayanağı var mıdır? bize böyle bir şey ödetebilirler mi?




 
benzeri bizim başımıza geldi, sürekli aidat ödüyorsun bi sıkıntı yok, 40 haneli apartmanda 12 kişi neredeyse 1 yıla yakın aidat ödememiş. bu korona öncesi olan olay.

doğalgazı kestiler tabi, baktım ev buz gibi nedir ne değildir derken, yönetici bu sefer imkanı olan iki üç aidat yatırsın falan dedi.

dedim sen manyak mısın kardeşim? ben paramı veriyorum daha fazla niye vereyim, niye vermedin bunları icraya deyip kapıştım, derken işler ciddileşti icraya vermeye başlanınca çatır çatır hepsi ödemeye başladı.

zaten sistem şu şekildedier, aidat hiç bir zaman ucu ucuna yetecek bir para olmaz, sürekli her ay artar, o artan paralar da apartman hesabında birikir, kışın 2 ay çok soğuk gitti 2 ay fazla gaz yaktın aidat boyutu geçti, o fazla paradan harcarsın. sistem böyle işler. bizim aidat 12 ay sabittir mesela

kaç aydır ödemiyolar , yöneticinin bu durumda bir sorumsuzluğu var mı adli olarak detaylarını bilemem de, yönetici hakkında suç duyurusunda bulunursan herşeyi incelerler ve son derece ciddi bir yaklaşım söz konusu, aaa apartman yöneticisi laylaylom diye bişey yok.

mantık olarak da , gecikme faizi veya kesme parasının tamamen ödemeyenler arasında bölüştürülmesi lazım, bir avukata danışın net bilgi alın ona göre hareket edin.
  • killerbee  (15.02.21 10:24:57 ~ 10:26:59) 
evet yasal olması ya da olmaması bir yana, özellikle profesyonel olmayan yönetimlerde ve küçük sitelerde bu çok oluyor. bizim de 4 bloklu bi sitede olmuştu. yönetime acayip bi aidatı düşük tut baskısı vardı, 3 kuruşun hesabını yapıyordu herkes, adamlar ucu ucuna yettiriyordu ihtiyat akçesi kalmıyordu yani ellerinde. birkaç daire aidatını ödememeye başlayınca tabii para da yok, önce kesinti oldu, sonra faiz bindi, ödemeyenleri icraya verdiler ama davası tabii 2 sene sürüyor falan derken herkes ciddi bi para ödedi sonrasında, resmen borcunu ödeyenler ödemeyenlerin masrafını üstlendi. o yüzden yönetimi profesyonel olmayan sitelerde kalmak gerçekten büyük risk, sistem bir kitlendi mi binlerce lira borç çıkıyor.

icraya verme konusu çok sıkıntı yani, verirsen ver kardeşim diyorlar 1-2 sene sürüyor davalar, sonuçta da 3 kuruş para geliyor siteye. dediğim gibi site kitlesi yüzsüz insanlardan oluşuyorsa YA DA toprak sahibi tayfaya ev verdilerse siteden o iş çok büyük sıkıntı. birden zenginleşen gecekondu tayfası kesinlikle aidat ödemiyor.
  • roket adam  (15.02.21 12:45:43 ~ 12:46:03) 
ben olsam acilinden bir avukat tutar ödemeyen daireler için icra takibi başlatırdım, yöneticiyi de avukat üzerinden karşılaşağı ihmale dayalı sorumlulukları konusunda uyarırdım.

ödemeyenler zoru görmedikçe ödememeye devam edecek. yani bu ay biz ödeyelim gelecek aya borcu kapatırlar olmuyor.
  • orpheus  (15.02.21 21:11:40) 
[]

Köpeğin bok boğazlı olması

5 aya yakın cotton terrier kırması bir köpüşümüz var. hayatımda gördüğüm en bok boğaz şey. hem aşşşşırılar aşırısı hızlı yiyor mamasını, hem de ne bulursa ama ne bulursa yutuveriyor.
oyuncak ipliği mi? nomnomnom
yere düşmüş biber sapı mı? nomnomnom
mandalinanın beyaz lifleri mi ayrılmış masada? nomnomnom
a yerde taş mı var? nomnomnom
kuru yaprak? nomnomnom
oyuncağın düdüğü? nomnomnom

yani çok enteresandır. yere samandağ biberi düşürdüm mutfakta 1.2 saniye içinde koşarak yedi. aklım çıktı yanacak bir şey olacak diye allahtan baya zaman geçti bir şey olmadı ama yani hayatımda böyle seçici olmama görmedim. umrunda değil hayvanın. geçen sehpanın ayağını hafif eşelemiş oradan çıkan tahta parçalarını yemeye çalışıyo.
mamasını da inanılmaz hızlı bitiriyor.
normal mi bu? napcaz bunla?

 
soruya mantıklı bir cevabım yok ama çok iyi betilemişsin. sabah sabah güldürdün.

bence veterinere bir danış. muhtemelen bir derdi yoktur ama küçük olduğundan seçici olmayabilir. bir de karınca falan bulup yerse o sıkıntı oluşturur.
  • helenart  (13.01.21 09:11:35) 
bu hic normal degil. yedigini gordunuz mu. yani disleri kasinir agziyla oyun yapar sonra atar. ama yedi diyorsaniz o sikinti.
uzmana gidin bi yerde bi sikinti var.

  • turbo sadık  (13.01.21 11:03:57) 
Yani parçalayıp bırakmıyor baya hapır hupur yiyor. Veteriner dikkat edin çekiştirin yemesin diyip geçiyor ben de anlamadım. Arkadaşlarımın köpekleri mamalarını bile seçerek yiyor bizimki en son duvar yalıyordu. Cidden anlam veremiyorum.


  • wild honey suckle  (13.01.21 11:11:37) 
Benim arkadaşımın bernese cinsi bir köpeği var. Bu anlattıklarınızdan fazlası var eksiği yok. Sabah sabah çok güldüm anlatış tarzınıza.
O bir de şey yapardı, bizim elimizdeki yemekten otlanır otlanır; ne zaman bizim yemeğimiz biter, gider kendi mamasını yer. Yemediği tek şey çiğ karides. Onu da koklattım içeri kaçtı hahahha
Veteriner ona da bir şey dememiş. “Alın ağzından” demiş. Yahu hayvan pizzanın üstündeki rokayı çalmaya çalışıyor, ağzından alın mı kalmış.
  • irene  (13.01.21 11:31:06) 
eğitebilirsiniz, öyle ki köpeğin önüne en sevdiği yemeği koyuyorlar, sahibi al komutu vermeden yerinden bile kıpırdamıyor hayvan, ağzına koyduğu tavuğu geri çıkaran köpek var. ya da köpeğe kendi yemeğinden uzatıp küçük ısır diyor, hayvan kibarca minicik ısırıyor, bırakıyor. bunların hepsi mümkün, bence bu şekilde nasıl eğitebileceğinize bakmalısınız.
çünkü çok tehlikeli, bir gün sindiremeyeceği ya da zehirleneceği bir şey yer büyük sıkıntı olur

  • ofelia  (13.01.21 11:45:34) 
Icinde bir labrador var herhalde. Her yiyecek kopekler icin guvenli degil. Mesela cig sogan, mesela kahve ya da kakao... Bunlari buyuk oranda (vucut agirligina gore) yerse, veterinerlik olur, hatta gec fark edilirse cok tehlikeli...

Hep basariya ulasmis, ondan devam ediyor. Klicker ile "birak" komutunu ogretin. Biraktigi seyin training mamasindan daha lezzetli ve cekici olmamasi gerekiyor. Mesela biber sapini birakirsa yer fistigi ezmeli bir cookie alacak karsiliginda.

Bu "birak" onemli. Cunku oraya buraya fare zehri atan, ekmegin icine civi koyan deli cok. Ozellikle sokakta asla bir seyi yutmasina izin vermeyin. Parmagi takin agzina, sallayin kafasini, cikartsin. Benimki de aliyor, dislerini kitlemesine izin vermeden cikarttiriyorum. Simdiye kadar hep basariya ulasti diye training ile egitilemez diye dusunmeyin. Benim kopegim de bir gece masanin uzerinde biraktigimiz 1 kg, evet 1 kg Alman ekmegini gommustu. Sinirlenip yedigi cuzdan sayisi 4. Canta acip caliyordu hem de. Ama ogrendi.

Masa uzerine de yaklastirmayin, kafasini fazlaca yaklastirdiginda sert ve acik bir dille "hayir" deyin, yemek calmasin. Yemegin sadece mama kabindan geldigi anlayisini oturtmaya calisin. 5 aylik kopek cok kolay egitilir.
  • buf-e kür  (13.01.21 11:56:22 ~ 12:03:04) 
hayır diyoruz, vermiyoruz, ağlıyor sonra küsüyor. havlamıyor da direkt ağlayıp yastıkların arasına girip küsüyor. hayatımda gördüğüm en komik şey cidden.
kendi mamasını 2 saniyede falan yiyor sonra mama kabını dişliyor. oyuncaklarının gözlerini oydu yemeye çalışırken aldık. sokakta çeke çeke yemesin diye durmaktan bir hal olduk üzülüyoruz da acıyodur canı diye.
insanlar mama vermediğimizi düşünüyor mahallede adımız köpek düşmanına çıkacak.
bir de şey var, kendini insan sanıyor olabilir. karantina köpeği olduğu için hep bizle zaman geçirdi. yemeklerden sonra ağzını falan sildiriyor. garip bir tip.
bekle komutunu biliyor ama biz bakmazken işte halı yiyeyim, jalepeno kaçırıp basur olayım şeklinde çalışıyor kafası.
toksik şeyleri zaten olabildiğince uzak tutuyoruz ama işte düşen maydanoz yaprağını da salya akıtarak yemezsin be kardeşim ya.
kahve kokluyor içmek istiyor, viski kokluyor yalamak istiyor. yani koklayıp tiksindiği hiçbir şey yok.
bir ara sağı solu kemiriyor rahatsız olsun diye sirke sıkmıştık, müptelası oldu pezevenk. şişeyi görse çalıp içecek.
  • wild honey suckle  (13.01.21 12:29:49) 
Hahaha, hocam benim de terrier'im var, o da öyleydi.

Hem ben biraz eğittim hem de büyüdü, ama yine de taze fasulye, mandalina, biber, ayçekirdeği vs. ne versem yer. Tek kriteri benim yiyip yememem, benim yediğim bir şeyse yiyo yani, hardallı sirkeli marul salatası yiyen köpek ilk defa gördüm.

Neyse, çözüm yemek konusunda eğitmek. Hala küçük o açıdan şanslısınız, büyüyünce eğitimsiz köpeğin ağzından yemek almak daha zor. Ben yemeğini belli saatlerde ve belli yerlerde, belli kaplarda yemeye alıştırdım. Onun haricinde bir şeyi yemeye kalktığında da kızdım. Bi süre sonra eğer o saat/kap içerisinde değilse ya da ben vermiyorsam yememesi gerektiğini anlayıp bıraktı. Hala yere falan bişey düşünce arasıra bi şansını deniyor tabi ama göz göze geliyoruz, üzülüp bırakıyor :D
  • plutongezegendegilmi  (13.01.21 12:57:37) 
ozel mama kaplari var yavas yemeleri icin. icleri bolmeli oluyor, o aralardan almaya calisirken daha yavas yiyor boylece


  • oscar  (13.01.21 12:58:12) 
köpek sahibi değilim ama kuzenimde alman çoban köpeği var ve iyi bir eğitimle izinsiz hiçbirşeyi yemiyor şuan. mesela bekle komutundan sonra burnunun üstüne ödül maması koyunca ye diyene kadar bekliyor veya hayır diyince duruyor, çık dışarı diyince mutfakdan çıkıyor. bunları öğrenmezse başetmeye imkan yok çünkü büyük bir köpek ve çok güçlü. her elimizdekine hamle yaparsa işimiz var yani. dışardayken de acımamak lazım, sürünün liderinin sen olduğunu anlaması lazım sen yürüyorsan o da yürümeli sertçe çekmekten korkmayın yani. bir de çocuk gibiler küsünce sizin barışmak için ona ödül verdiğinizi, sevdiğinizi görünce hemen küsme numarasını öğreniyorlar. bu tarz çakallıklara prim vermemek lazım. eğitim gerçekten büyük fark yaratıyormuş onu gördüm. misal yaklaşık aynı tarihte diğer kuzenim malta teriyeri aldı. ufacık beyaz acayip tatlı birşey. bir yılın sonunda ben bunu eğitemiyorum, heryere işiyor, heryeri kemiriyor diye başkasına sahiplendirdi. alman kurdu olan kuzenimse iyi eğitti ve aşk yaşıyorlar halen. profesyonellerden de destek alın hazır daha yavruyken çözülsün bu sorunlar sonra çok rahat edersiniz.


  • genc irisi  (13.01.21 15:23:37) 
hehe ayni bizim ufakligin kucukluk donemlerini betimlemissiniz. daha yavruyken o da cok hizli yiyip iciyordu sonra arada oksurup bogulacak gibi olunca kendisi ogrendi yavas yemeyi. ayrica yavas yeme kaplari da bayagi ise yariyormus ama ben denemedim.

bir de egittim. mesela ben onay vermeden kesinlikle yemek yemiyor. bunu egitmek biraz zaman aldi ama yere tane tane mamalar birakip her seferinde size baktiktan sonra aferin derseniz, bakmadan yemeye kalkarsa hizlica alirsaniz, bir sure sonunda guzel ogreniyorlar. dolayisiyla yere bir sey dustugunde direkt atlamiyor artik. atlayip ilgisini cekse bile cik cik metoduyla(birak komutu) uzaklasiyor hemen.

kisacasi biraz buyumesi ve beraberinde de egitilmesi gerekiyor ama tabii her ihtimale karsi bir veteriner faydali olur.
  • tannen  (13.01.21 15:46:32) 
[]

Yan komşu sorunu

Selamlar,

Biz yeni bir apartmanda oturuyoruz. Maalesef öyle ince ki duvarlar insanlar öksürse gidip sırtına vuracağız öyle ses geçiriyor. Yan komşumuz çok tatlı bir çocuk. 1+1'de oturuyor kendi kendine. Bizimle hiçbir derdi problemi yok. Tek sorun bizim yatak odamızın duvarı onun salon duvarı. Ve hatta televizyon o duvara asılı. Gece haliyle film- dizi izliyor ve cidden eminim hayvani ses de açmıyordur. Ama duvar öyle ince ki ne izlese duyuyoruz. Çok nazik bir şekilde, sonuçta onun da suçu olmadığı için ne diyebiliriz? izleme desek sana ne lan der, kıs desek zaten kısıkta. Yani çok arada kaldık.


 
5-10 metrelik kulaklık kabloları var çok ucuza. Hediye edebilirsiniz. Tek yaşıyor olsam ve böyle bir durum olsa ben kabul ederim böyle bir hediyeyi.

www.hepsiburada.com

edit: anlayışsız, medeniyetsiz bir hödük olmama ihtimali mevcut yine de komşunuzun. yatağınızın yönünü değiştirin ya da duvara ses yalıtımı uygulayın diyebilir tabii hödükse.
  • armagan abanuz  (12.01.21 13:21:25 ~ 16:07:37) 
Bence yapacak pek bir şey yok taşınmaktan başka.


  • sta  (12.01.21 13:25:07) 
aynı durumu yaşadım. yatak odamın diğer tarafında çocuk odası vardı ve çocuk odasında TV vardı. gece saat 12de bile TV'de çizgi film falan izliyordu. sesini de açıyordu. delirmeye ramak kala taşındım. sizin durumda da maalesef başka bir çaresi olduğunu düşünmüyorum, sesi çok açmıyorsa kendi evinde tv izlememesini, kulaklık takmasını rica etmek biraz garip kaçabilir. çok üzülerek bütün empati duygumla taşının derim.


  • nonik  (12.01.21 13:29:47) 
of of,
bir dairenin salonu ile diğer dairenin yatak odasını dip dipe yapan müteahitte ne desek boş.

burada oturmak hata, siz başka şeyler yapsanız adam canlı yayında sizi dinleyecek demek.

mümkünse daireler arası iletişimin minimum tutulduğu (emlak bankasının örnekleri var) yerlerden ev almaya bakın.
  • nuisance  (12.01.21 13:30:56) 
benzer durumda bana gelseniz üzgünüm ama yatağınızın yönünü değiştirin ya da duvara ses yalıtımı uygulayın derdim. tvyi kulaklıkla izletme fikri çok saçma.


  • prezarlatif  (12.01.21 13:37:07) 
o oturma odasındaki duvarı değiştirecek(bunun ücretini teklif edebilirsiniz) siz de yatağınızın yönünü değiştireceksiniz. Hala ses rahatsız ediyorsa, bir bluetooth kulaklık hediye edebilirsiniz.


  • silver apple  (12.01.21 13:52:22) 
Kiracı mısınız, ev sahibi mi?
her iki taraf da ev sahibi ise ortak sorun olarak düşünüp duvarın her iki tarafına da yalıtım yaptırabilirsiniz.
her iki taraf da kiracı ise ev sahipleri ile görüşüp ikna etmeniz gerekir.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (12.01.21 13:56:19) 
biz de o da kiracı diye biliyorum. bir de biz inşaatken bakmıştık meraktan onun tek boş duvarı orası ve zaten tv çıkışı falan da orada değiştiremez, bizim de aynı şekilde kapı olduğu için diğer duvara taşıyamayız. Yani resmen önlü arkalı planlamışlar:)
saçma bir durum cidden adama da bize de yazık.

  • wild honey suckle  (12.01.21 14:00:14) 
Çok büyük bir problemse arkadaşa ufak bi ses sistemi hediye edebilirsiniz. Televizyon sesi arkadan direkt duvara veriyor, ses sistemi ile sesi karşıya vermesini sağlar "en azından" - bunun dışında yapacak pek bir şey yok.


  • roket adam  (12.01.21 14:02:57) 
o halde başlık da sorunlu.
sorun o. müteahhitte her zamanki gibi.

  • esref  (12.01.21 14:06:53) 
prezarlatif +1. tek yol yalıtım


  • hazen  (12.01.21 14:36:21) 
Komşunuzun Televizyon ile duvarın arasında kalan yere Strafor benzeri ses yalıtımı yapacak bişeyler yerleştirseniz TV büyüklüğünde sorunu biraz azaltır mı ki ?


  • denizmaniaherif  (12.01.21 14:37:03) 
roketadam +1 demeye geldim.
TV'nin ses çıkışının yönü önemli.

  • burfak  (12.01.21 15:00:31) 
Duvara ses yalıtım şiltesi üzerine 5 cm ytong sıva boya. Epey keser ama biraz tutar tabi. Usta çağırmanız gerekirse ona da yevmiye artı yemek. Bir günlük iş en fazla.


  • zoghurt  (12.01.21 15:31:25) 
evet, o zaman en iyi yol yalıtım.


  • silver apple  (12.01.21 15:56:05) 
Arkadaş tek yaşıyorsa, belli bir saatten sonra kulaklığa geçmesi de sorunu çözer.
Bizim evde de benzer sorun var ve ben alttaki komşumun salonuna ses gitmesin diye bt kulaklıkla izliyorum 23:00ten sonra.

  • arenas  (12.01.21 16:06:16) 
Ses sistemi ile sesin kaynaginin konumunu degistirsin. Yalitimla filan ugrasilmaz.


Ses sistemine sicak bakmiyorsa, fiyatinin yarisini siz karsilayin.
  • cay sigara  (12.01.21 16:59:16) 
yatak odanızı değiştirin. adam zaten 1+1'de oturuyormuş.


  • naksidil  (12.01.21 17:03:14) 
[]

Beyaz altın yüzük sarıya çevrilebilir mi?

Beyaz alyansımı sarıya döndürmek mümkün mü? Böyle batırmalı falan şekilde?




 
Teoride mümkün. Kuyumculara sormanız gerekiyor. Onlarda atölyeye gönderirler muhtemelen.


  • fezagezgini_4  (19.08.20 17:14:03) 
yapiyorlar, biz alyanslari alirken renkten sıkılırsanız getirin ucretsiz degistiririz demislerdi. yaptirmadik ama yapilabiliyormus yani.


  • in vino veritas  (19.08.20 20:49:30) 
[]

Havalimanında yapılan el taraması

Bugün havalimanında rutin dışı bir aramadan sonra bir de elime tutulan bir cihaz ile kontrol edildim. Avuç içini tarayan bu cihaz nedir, ne işe yarar? Neden ben ilk defa görüyorum?




 
Tehlikeli madde tespiti içindir muhtemelen.


  • reactionic  (11.08.17 08:26:11) 
tam olarak ne oldugunu kestiremiyorum, lakin ustunuze bir sekilde uyusturucu bulasmis mi diye kontrol etmis olabilirler.

sunu denk geldim: www.cnn.com

patlayici kontroluymus. elinizde kalinti ariyorlar.

zamaninda bana uyusturucu icin yapmislardi. 30 yillik omrumde hicbir uyusturucuya bulasmamis bir insan olarak, cihazlari pozitif vermisti. berlin havalimaninda polis sorgusuna tutulmustum. ikinci ve ucuncu checkte cihazin hatali sonuc verdigine karar vermislerdi.
  • ubi dubium ibi libertas  (11.08.17 08:33:51) 
Uyusturucu degil patlayici ariyorlar. ETD aletin adi. Aslinda istenirse ve ona gore ayarlanirsa uyusturucu da arayabilir ancak onunla kesinlikle ilgilenmiyorlar.


  • hikmetkaraman  (11.08.17 12:29:19) 
patlayıcı kalıntısına bakıyorlar
o işlere bulaşmışmısın madde hazırlamışmısın kontrol ediyorlar.

  • basond  (11.08.17 12:41:26) 
[]

eski bir film arıyorum + sihirbazlı + komedili

filmin konusu çok acaipti. çocukken izlemiştim. bir sihirbaz vardı uzun saçlı komik bıyıklı. karısını bir sihir gösterisinde leopar mı yapmıştı neydi öyle saçma bir şey. çocuklar vardı bunun korkunçlu evine girip rahatsız ediyorlardı. adam hatta çocukları korkutmak için tabut gibi bir şeye girip düzenek kurmuştu sanki vampirmişcesine ama düzenek bozulmuştu çocuklar da haliyle korkmamıştı.
hatırlayan bilen var mı ikibinlerin başında tvlerde gösteriliyordu.



 
ya vallahi biliyorum filmi, şimdi de o kadar aradım ama bulamadım, merak ettim ben de cevap gelirse diye yazıyorum :/


  • tunachu  (05.08.15 14:40:10) 
bu herhalde.

www.imdb.com
  • tepedeki psychedelic adam  (05.08.15 14:46:36) 
spooky house !!!! teşekkür ederim


  • wild honey suckle  (05.08.15 14:50:00) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.