Ekşi Duyuru

Akla ilk gelen oksijen sensörünün hava ve yakıt karışımı tespitinden kaynaklı geçici bir sorun olabilir.
Önce ve sonra farklı istasyondan alındığı için bunların birbirine karışımı ve yanması ile sensör anlık olarak böyle hata vermiş olabilir.
(sensör bozuk demiyorum, elde ettiği verileri beyne gönderirken göstergede de böylece motor arıza ışığı yanmış olabilir)
Olabildiğince kalitesine güvendiğiniz sabit bir yerden yakıt almaya çalışın.

Başka nedenlerden kaynaklı bir sorun da olabilir.

@diyecevapladi

E5 üstü shell'den aldım. Opetten al dedi oradaki görevli, ama diyen kişi usta değildi, randevu veren kişiydi. Ustalar Opet öneriyor dedi burda Vw için.

mayıs'a kadar kim öle kim kala. 6 ay var daha.

boga, matador vs katalanlar yapmiyor.
ispanya'nin saraplari iyidir. ona bakabilirsin.

Zara' yı boşvermeyin, vaktiniz varsa bakın. Ürünler buraya göre daha kaliteli. Bilirkişi değilim ama gördğüm oydu.

el almendro; bademli cikolata-nougat gibi birsey, ben marketlerde gormedim en son gittigimde tek havaalaninda vardi. markette benzer seyler vardi ama almadim.
deri urunleri arastirabilirsin canta falan.

sagrada familia civarlarında çok hediyelikçi vardı. ordan minik figürler olabilir.

begenir misin bilmem, desigual'a bakabilirsin.
Sangria.

Kdv siyle neredeyse %5i görür. %5x12ay=60yıllık faiz gibi düşünebilirsin. Ha bu da tam karşılamaz, sonuçta peyder pey ödüyorsun. Sana tesiri % 4gibi düşünebilirsin.

kredi-karti-islem-taksitlendirme.hesaplama.net

yıllık maliyet %90

www.hangikredi.com

"Faiz Oranına Göre Hesapla" sekmesinde ihtiyaç kredisini seçip değerleri girerseniz kabaca hesaplar

Manuel hesap çok gereksiz ve uzun bir süreç. Kullanmaya hiç gerek yok, hesaplama sitelerine bakabilirsiniz.

Ancak sırf merakınızı gidermek adına şurada anlatmıştım daha önceki bir soruda;

www.eksiduyuru.com

mantık yürütüyorum, siz bir sağlık kuruluşundan değil acentadan alım yaptığınız için bölünmez (sonuçta acenta araç kaskosu da satıyor). sağlık olarak geçmez bankada.

Hemen her gün iş için gidiyoruz. Her defasında iki üç kez ulan diye düşünüyorum ve haritaya yazıyorum emin olabilmek için. Yalnız değilsin...

daha önce benim de başıma gelmişti sanırım öyle bir şey.
neyseki yalnız değildim, diğerleri doğrusunu biliyordu.

İlk defa karıştırıldığını duydum. İstanbul Kongre Merkezi'ne, Haliç'ten daha çok yolum düştüğü için olabilir. Ben de Caddebostan Kültür Merkezi ile bir yeri karıştırmıştım ama nereyi karıştırmıştım hatırlamıyorum şu an. Olabiliyor. :)

Ahlak iki dudak arasında değildir

Evet, bozulmuş. Önemli olan o meraka kapılmamak, fiyatı değil. Ben yemedim mesela.

PS: Yemedim evet ama ben de dalga geçiyorum konuyla, övüneyim diye değil, “yemeyince noluyo” diye başlamayalım.

ağzına sürmemiş olmakla övünürken yemek, bekareti değil orucu bozar.

övünülecek olan şey, milletin ve sosyal medyanın gazına gelip iki parmak çikolataya 500 lira vermemiş olmak. gaza gelip bu acayip paraları verip satın aldın mı? yok. o zaman bekaret bozulmamıştır.

merak etmek sıkıntı değil, her inan merak eder. önemli olan merak ettin diye saçma sapan işlere kalkışmak.

ülker bunu normal fıstıklı çikolatayı attığı fiyata satıyor. bir sefer de fıstıklı alacağına bunu al dene ne olacak yani? ablan da alsa, sen de merak edip alsan afiyet olsun. ben rafta gördüğün değişik her çikolatayı alıp tadıyorum yok baklavalı, şöbiyetli, krokanlı, lokumlu, mısır gevrekli, tuzlu karamelli vs. merak ediyorum alıyorum, normal çiko fiyatına. sıkıntı bu değil. sıkıntı gaza gelip 50 liralık sıradan bir çikolataya 500 lira vermek.

"Ablam almış, bir parça attım ağzıma. Bir halta da benzemiyor, millet ne buluyor bunda"ya dönerseniz sorun olacağını sanmıyorum :)

Ağzına almışsın bozulmuş sayılmaz.

www.youtube.com

ahlak yerine göre iki dudak arasında olabilir kjkjs
bir ben var -1 kjks
bozulmuş kardo

Tadı neye benziyor? Ben asla yemem de, merak ettim.

Bozulmamıştır :))

@rock n roll: fıstıklı çikolata yav.

Trabzon çikolatası çıkmış rakip olarak.

x.com

oral bozmaz.

E sayılır tabii.
En nihayetinde popüler olduğu için inatla yapmadığın bir şeyi bir vesileyle yapmışsın.

Ama sonuçta gidip sıra beklememişsin, lüzumsuz bir para vermemişsin. Bunlar senin için kardır.
Bu yüzden bence övünmeyi bırakman için bir sebep yok :)

'Bu kadar düşmüşken' derken, haddinden fazla düşmüş olduğuna seni ikna eden ne? Seni burada durduran, daha da düşmeyeceğini düşündüren motivasyon ne? Neden buradan yükselişe geçeceği fikrine kapıldın?

Paranı bankaya faize yatırırsan 1 (Bir) ay içersinde sıfır riskle %4 faiz alıyorsun. Borsanın bir ayda %4 yükselmesi durumunda başabaş olur. %4 den de fazla yükselmesi için ekonomimizde bir ay içinde gerçekleşebilecek bir tanecik bir ihtimal söyleyebilir misin?

Bro 7500 puana kadar düşmesini engelleyecek hiçbir şey yok, orada da çok eski destek noktaları var dönerse o nedenle döner, yani hala "bu kadar düşmüşken" diyebileceğimiz bir durum yok. Oradan da, muhtemelen yeni yılda, bu yılbaşında olduğu gibi yeni bir ralli başlayıp bu düşüşten önceki seviyelerine gelir.

ekonomistler almayın demeye başladıysa ben alırım arkadaş. hisselerde dip oluşumu başlamış gibi görünüyor. tek engel yüksek faiz, dün zaten ne zaman düşer diye sormuştum burada, faiz indirimleri belli olunca hisseler kapış kapış gider.

çünkü ekonomistler o zamanlarda cumhurbaşkanının "israil bize saldıracak" demesini beklemiyordu. bu sözlerden dolayı yabancı yatırımcı ürktü ve kaçtı. onlar kaçınca içerdeki yatırımcılar da satmaya başladı. balinayı korkutursan arkasından küçük balıklar da kaçar.

Gerek PMI verilerinin bu kadar kötü gerekte enflasyonun bu kadar yüksek kalmasını kimse beklemiyordu. Kimse de demeyeyim bekleyenler vardı da çoğunluk diyelim. Ekonomistler, borsayla ilgilenen kişiler, borsa uzmanları vs. adına ne derseniz diyin zaten olumluyu görmeye heveslidir, çekiç olan çivi görmek ister. Şu an ciddi bir durgunluk dönemine giriyoruz.

Özetle eğer bilançolar biraz daha düzgün gelseydi ve enflasyonda biraz daha düzeltme görmüş olsaydık bugün 1XXXX leri konuşuyorduk. Ancak böyle olmadı. Bir enflasyonda henüz anlamlı bir düzelme görmedik, iki şirketlerin gelen verileri, kötü. Para pahalı.

Şimdi gelen bilanço verileri ve PMI verilerine göre üretim yok , daralma var.
Bu ne demek satışı daha düşük, borçlanma maliyeti daha yüksek, üretim maliyeti daha yüksek, karı daha düşük şirket demek. Yani şirketlerin hisse başına kar oranları düşecek demek. Fiyatlar aynı kalsa bu F/K ları artacak demek yani.
Unutmayın şimdiyi değil geleceği fiyatlıyoruz. Şu an dan bakınca gelecek açısından pahalı hale geliyorlar yani. Sizin düştü dediğiniz gelecek için fiyatına geliyor anlamına gelebilir.

Elbetteki yatırım tavsiyesi değil, ve elbette bu söylediğim bütün şirketler/hisseler için geçerli değil. Elbette şu anki düzenin tersine, satışlarını arttıran, maliyet kontrolünü başarıp, karını arttıran şirketler de var ve olacaktır. Bunları ayıklayıp fiyatlarının pahalı olup olmadığına karar vermek bir iş.
Ancak çok değiller.

Bir de ufak bir not hep benzer şeyler, ihtiyacınız olan "yabancı" not arttırımı yatırım yapılabilir seviyede olmadan gelmez, gelemez. Gerisi trend getirmeye gelir, oda vurur kaçar onu denk getirmek şanstır.

3,5 yıllık trader olarak şunu diyeyim sadece.
o kadar bilselerdi borsadan parayı kırarlardı ve sana bana maval okumazlardı.
o kadar bilen azınlık bir grup var ve zaten paranın keyfini çıkarıyorlar. yakın çevresi hariç de kimseyle uğraşmak isteyeceklerini sanmıyorum.

youtu.be

Hanımla aslan krala gittik, aynen dediğin gibi oluyor, kocaman bir perdede film oynuyor, müzisyenlerin sırtı perdeye dönük, orkestra şefi müziği yönetiyor, çok acayip bir şey hafif hızlansalar senkron kayar, aletlere asılsalar konuşma seslerini bastırır, öyle bir çalıyorlar ki hayran kaldım.

şöyle düşün; ömründe belki 1, belki 10 görebileceğin bir etkinlik, başka yok, filmi ise tüm ömrün boyunca her gün izleyebilirsin. binlerce kez.

tüm dünyada yaygın bir model, bizim ülkeye özgü değil.

ülkedeki genç erkeklerin büyük çoğunluğu arızalı, saç kesiminden bağımsız. saç modeli arızayle bağlantılı olsaydı yurtdışındaki gençler de öyle davranırdı.

Hiç bilmiyorum ama aşırı itici geliyor "aaa bak buna da yakışmış şimdi" dediğim olmadı şu ana kadar.

O modele Kürt tıraşı deniyordu. Bayadır var yeni bir şey değil.

Bizim ülkede keko arabesk müptezel rapçiler ve T*kT*k ile yayıldı. Diğer ülkelerde ne ile bilmiyorum.

90'ların ortasında doğudaydım.
ergenliğe yakın zamanlarımız.
Doğulu kürt arkadaşlar "oğlan traşı" derdi. Oğlandan kasıt gay tabi.
Güney Amerika ülkelerinde de yaygın bir şekil.
Şimdilerde ise suça meyilli 3-5 kişilik gruplarda yaygın

1. Dünya Savaşından kalmadır. 2. DS öncesi ve sonrasında da çok yaygındır.
Asker tıraşı ya da Amerikan tıraşı da denir
Savaş zamanlarında temizlik zordur. Hastalık yaygındır.
Saçlar 0 sıfıra vurdulurdu. Fakat bazı uyanıklar yanları sıfır, üstü 2-3 yaptırırdı.

Valla ilk demek dogru olmaz belki ancak benim aklimda bu tarz sac ilk olarak (bkz: kim jong-un) ile vucut bulmustur. Belki daha oncesinde falan bircok kisi bu tarz sac tirasini tercih etse de oyle dikkat cekici bir yani yoktu. Tabii diger yandan belki (bkz: inglourious basterds ) filmi de etken olmus olabilir. Klasik berber dukkanlarinda hep brad pitt resmi oldugundan o tarz bir olayla da tarz birazcik degismis olabilir.

yanlar kısa üstler uzun kalsın diye diye bu model çıkmış olabilir
bu kesime uygun kafa yapısı çok az
ama inatla niye kestiriyor herkes onu da bilmiyorum

genelde futbolculardan yayılıyor bence

Sıfır bir den sonra patladı bence

Benim berber Adana'da cekilen 01 diye bir dizi varmis, onun sayesinde populer oldu demisti. Yani ilk o diziden cikmamistir ama o sayede yayilmis.

Diyarbakır tıraşı bu.

merhaba. "the hitler youth haircut" olarak görsellere bakabilirsiniz. wiki de "undercut" başlığıyla toplanmış.

tam saat 16.00da deneyin. eskiden o satte yeni randevular açılıyordu. hala öyledir heralde.

Saat gece 12'den sonra da sanırım gün içinde iptal edilen randevular için boş alan oluşuyor.

cildiyeye kosuyolu validebag'a gittim ozeldekiyle ayni ilaci verdi. 10 saniye falan surdu muayene

Mhrs saat 10da 15 gün sonrası için yeni randevu açıyor. Gün içinde özellikle saat 20den sonrası sisteme bakmak lazım randevusunu iptal edenler olabiliyor.
Cildiye bulunması zor bir bölüm.
Cerrahpaşanın kendi randevu sistemi var aynı şekilde tam saatinde saat 20de hızlı davranmak lazım.
Ayrıca doktorların çalışma günlerine bakmak lazım mhrs açılıp doktor yoksa muhtemelen o gün doktor poliklinik yapmıyor demektir. Bu programda hastanelerin sitesinde mevcut.

Torpilden çok o hastanede tanıdık sağlık çalışanı, hasta bakıcı, temizlikçi falan varsa ancak onlar aradan hasta sokabiliyor.

Suriyeli olman lazim

hocam yazilmis zaten, tam 14 ya da 15 gun sonrasina her gun sabah 10:00'da randevu aciliyor. eskiden ogleden sonra 16:00 idi ama degismis, o zaman bulabiliyorsun.

bir de alarm olustur eger yoksa, bildirim geliyor su hastane su servis bos randevu var diye, onun disinda baska yolu yok.

Rüşvet değil de içeride tanıdık olursa işe yarıyor. Bizim hastanede çalışan tanıdık istediğimiz randevuyu ayarlıyordu. MR, Röntgen vb işlemler içinde sıra beklemiyorduk. Ayrıca doktorlara tahlil sonucu yorumlatıyordu.

mayis ayinda bostanci'dan binip acibadem universitesinde inmistim. calisiyordu. sonra bir sey oldu mu bilmiyorum

Hergün binlerce insan kullanıyor.

İlk açıldığı günden bu yana hiç aksamadı. Arkadaşın nerden biliyormuş acaba.

bi kavanoza örnek koyup su testi yaptirabilirsin. su analizi laboratuvarları var.

@tabudeviren

Nereden yaptırabilirim, siz hiç yaptırdınız mı?

Ne derece pas var, suyun rengi değişik mi , sadece koku mu

Miktarına göre orta uzun vadede
Çamaşır bulaşık makinesine zarar verir

Meyve sebze üzerinde kalabilir, sonuçta temiz su ile durulanmıyor

Saça ve cilde zarar verebilir

suyu içmeseniz de bu boru hattı "temiz su" olarak geçiyor. her belediyenin su işleri bünyesinde laboratuvar hizmeti veriliyor. bulunduğunuz ile ait belediyedenin su işlerine danışabilirsiniz. mesela istanbul için şöyle bir sayfa var: iski.istanbul

bu arada eğer değişecek boruyla kastedilen dışarıdan sayaçlara gelen boruysa, tesisatı "değiştirmek" yerine eski tesisatı yerinde bırakarak bina dış yüzeyinden her kata yeniden hat çekmek daha kısa dolayısıyla daha ucuz olabiliyor. eğer binanız buna uygunsa aklınızda bulunsun diye paylaşmak istedim.

Aileler sonra tanışır tabiki, öncesinde edilir bence.

Bizde aileler tekliften sonra, nisanda tanistilar (nisan ve kiz isteme birlikte oldu). Bu isin genel gecer bir kurali yok, her ciftin sartlarina ve anlayisina gore degisir.

Dugunde tanisan aileler var bildigim :)

Genelgeçer bir kural ya da gelenek yok ki denildiği gibi. Niye bir dikteye ihtiyaç duyuldu anlayamadım . Sevgiliyken de birbirimizin aileleriyle tanışabiliyoruz, aileler de birbiriyle tanışabiliyor çok normal olarak. Evlilik ve ailelerin birleşecek olmasını görüşme niyetiyle bir aile buluşması söz konusuysa bu da evlilik teklifinden sonra olur tabii ki.

Aileler sonra tanisir

Türkiyede iki kişi değil iki aile birleşiyor gibi bir anlayış olduğu için önce icazet almak insanlara normal geliyor

Bence iki kişinin arasında olan şeyi aileler sonra öğrenmeli

önce teklif sonra tanışma makbuldür bence de.

bizde çok sürpriz olmadı. Biz tek tek karşı aileyle tanıştık (buradan niyet az çok belli oluyor yani), sonra ben teklif ettim. Sonra aileler tanıştı.

Evlenme teklifi olmadan evlenen insanlar var. Yüzügü birlikte secenler var.
Evlenmeye 3 gün kala evlilik teklifi alanlar var.
Herkesin keyfine göre yani :)

Partnerinin ağzını arayıp ya da en yakın arkadaşından sorup ya da ne bileyim bir filmdeki yorumlarını falan kovalayıp benimsediği tarzı öğrenmek mümkün. En doğrusu o olacak gibi.

ailelerden tanistiktan sonraki teklife evet deme ihtimalim yok:d dogum gunu gecen dg kutlamasi gibi gereksiz ve zevksiz. bana gore teklif gercekten tekliftir sonra aileler

Aileler tanissin girişimi ufaktan evlilik teklifine doğru demek oluyor diye biliyorum ben.

Önce teklif, sonra aile tanışması.

Ama bunlar kanun değil, nasıl isterseniz öyle yapın. Her çiftin, her ailenin beklentileri farklı oluyor.

Tek dikkat çekmek istediğim nokta evlilik teklifi etmeyi planlayan kişinin planını, bütçesini hazırlamış olması. Yani birine evlilik teklif edip sonra da "evlilik için yeterli maddi birikimim yok, 2-3 yıl para biriktireceğim" demek çok yanlış geliyor bana. Mesela bugün teklif eden Nisan gibi evlilik yapabilecek şekilde planını yapmış olmalı bence. Bu da kanun değil elbette ama evlilik teklifinin basit bir çıkma teklifinden çok farklı olduğuna dikkat çekme istedim.

- Sürprizli veya beklenen şekilde teklifini edersin. Karşı taraf evet der.

- Niyeti bu şekilde resmiyete döktükten sonra hanımın annesi ile tanıştım. Sonra da isteme günü belirledik. İsteme günü aileler tanışmış oldu. Babası "gençler kararlarını vermişler, hayırlı olsun" dedi. Hızlıca nişan günü belirledik sonra da nikah aşamasına geçip süreci tamamladık.

Sakin , sessiz bir yerde oku istersen:

m.dinimizislam.com

Kezban (yalancı), sanem (put) isimlerinin verildiği yerde fazla batmayan detay.
İsraili (yahudi) kaynakların kimisinde 'züleyha nedamet etti, boşandı, yusufla evlendi' gibi bir şeyler de varmış. Ve bizim kaynaklar eski hikayeleri anlatırken israili kaynakları ta incelemiş. 1400 yıldır bu incelemeler kulaktan kulağa karışarak gelmiş maalesef.

mermi atmayacaksan pahalı değil, yaygın olmaması da alan ile alakalı, aldın eline bir yay, ok, nerede pratik yapacaksın sokakta mı, evin salonunda mı :)

köyde yaşıyor olsan, kendine yaparsın bir yer, etrafını çevirir tabelarını koyarsın, bir takım güvenlik önemleri var alman gereken onları yaparsın, istediğin zaman çalışırsın.

birde hangi hobiye başlayacaksan başla, başlangıcı pahalıdır. başladıktan sonra maliyetler düşer.

diyelim ki yay ok 20 bin lira, sonraki aldığın oklar 300 lira, bir süre geççtikten sonra elinde bir sürü okun olacak zaten. hasar gördükçe tamirini düzeltmesini öğreneceksin falan sonraki oklar 50 liraya mal olacak sana.

o hobiyi yapan başkaları olacak, malzeme değiş tokuşu yapacaksın veya ikinci el alacaksın falan.

Yuduf Dikeç olmak mi istiyorsun ? Bosver abi.

Av tüfegi al, bir koli de fisek..

"Ben kuslara nisan almam" dersen de fiseklerin içini kagitla doldur, öyle ates et.

Benim erkek arkadasım komiser ve atış eğiticiliği yapabiliyor. Ben silah güvenliği ve bakımı ondan öğrendim. Sonra poligonda atışa gittik. Bazı poligon sahipleri emekli özel harekatcı olabiliyor. Bana böyle bir emekli polis artı erkek arkadasım temel seyleri gösterdiler. Eğitim de istiyorum dedim gerek yok düzenli atış yapsan gelişirsin dedi poligon sahibi. Eğitimler genelde 2 günlük, 2-4 saatlik ve pahalı oluyor. Eve almayacaksan güvenlik ve temizliğine gerek yok. Atışta başarılı olmak için bana bir çok farklı sekilde atış yaptırdılar, duruşumu düzelttiler. Bir süre sonra oturdu. Her ay atışa gitmeye çalışıyorum.

İleri seviye eğitimler de var ama o eğitimler daha çok polislere verilen eğitimler gibi. Bir seyin arkasında saklanırken cıkıp atış yaparak diğer yere geçmek gibi. Poligonda ön tarafa geçmek yasak oldugu icin bu eğitimler yapılmıyor.

Yukarıdaki giriş de açık yaya ve araç için, oradan da giriliyor.

thy y. dışı uçuşunda benzerini yaşamıştım. uçak tipi belli olmadığında falan olabiliyor galiba böyle bir şey. koltuk veremiyor zaar.

ne olur ne olmaz bir tık daha erken gidin derim.

Bunu hayatımda bir kere yaşadım, onda da 5+ saat rötar olmuştu.

Soylenildiği gibi ben de bir kere yaşadım; 2 saate yakin rötar vardı. Muhtemelen uçuş rötarlı olacak ama siz yine de bir tık erken gidin. Uçak tipiyle ilgili de olabilir.

Turkiye'de hic oldu mu hatirlamiyorum ama yurt disinda yabanci havayollarinda bir kac kere oldu. Overbooking riski sebebiyle havalimanina erken gitmekte fayda var.

Thy’de benzerini yaşamıştım. Yurt dışı idi benimkisi de ama rötar olmadı. Bazı havalimanlarında online checkin’e müsade edilmiyor. Havalimanında sorunsuzca yapabilirsiniz.

Oluyor arada böyle şeyler, dolandırılma falan yok, büyütmeye de gerek yok. Gidip havalimanında yaptıracaksınız.

Defalarca başıma geldi bir sıkıntı olmadı. Sadece bir kere amsterdam dönüşü standby yolcu olarak kaldım, onda da herkesi uçağa aldılar, ben sona kaldım, yer vardı benimle birlikte bekkeyen koltuk numarası olmayan bir yolcuyu daha aldılar. zamanında kontuardan veya kiosktan check-in yaptırın, sona kalmayın.

evet birkaç kere olmuştu.

Ajet yapti. Online check-in kapaliydi. Sadece havaalanindaki kontuarda olan gicik tipler yapiyordu. Ilk defa kabin bagajimi da kabine almaya izin vermedi birisi.

Arkadaşlar hem beni hem kuzenimi aradılar. Komşu ilden uçmak ister misiniz sizi servisle götürcez, 100 avro tazminat ödeyeceğiz diye. Kabul etmedik.

Yahudi lobisi parayı çekiyor yorumunu okudum bir de şangay’a para aktarıldığı iddiası var bilmiyorum.

Silkeleme.

İnsanlarda bir huy var ki yatırım yapacağı yerin alt yapısından, markaların birbirleri ile bağlantısından aradaki diğer bağlantılardan, ülkelerarası ilişkilerden habersiz sadece kazanmak uğruna bu işlere giriyor.
Ve genelde de sonu hüsran.

İçeride satın alma söz konusu olduğunda uçurulan bir haber ile bir hisse sürekli değer kazanabiliyor. Bir şey diyen sorgulayan yok.

Üsttekiler devasa masayı kurmuş yerken içerken, küçük yatırımcı ise kemdince ya 20 - 30.000 tlsini döndüren figüran rolünde.

Bu hususta birbirleri ile ortak hareket eden borsadaki tanıdıklarımı aylarca uyardım son bir iki aydır sesleri çıkmıyor. Halka arzları çok seviyorladı oysa :)

Zarar ettim kendim ettim kendim buldum.. diyen de yok şimdilik.

Japonya ile ilgili parasal bir düşüştü bugünkü. Dünya savaşı ile ilgili bir durum degil ama politik gerginlik adım adım artıyor bence.

borsadan anlamam ama dünya gerçekten patlamaya hazır bomba şu an. daha önceki dünya savaşlarında olduğu gibi bir "paylaşım krizi" söz konusu. soğuk savaş'tan sonra tartışmasız tek kutupluluk ve abd liderliği vardı. adamlar yan bakana demokrasi götürüyor, canını sıkana ambargo uygulayıp tek kurşun atmadan ciğerini söküyordu. savaşlar sadece abd'nin istediği/desteklediği şekilde gerçekleşebiliyordu.

abd hala bir numaralı güç tabii ama karşılarında kanın kokusunu almış ayrı bir blok şekilleniyor artık. afrika'da mesela "darbe kuşağı" denen bölgedeki pek çok ülkede fransızları dehlediler, bazı yerlerde rusya nüfuzunu çok arttırdı. çin desen zaten yardırdı gidiyor. bu ülkelerin abd kadar "soft power" uygulama gücü veya propaganda etkinliği yok ama dünyanın farklı farklı yerlerinde çıkar/eksen çatışmaları güçleniyor, orası açık.

iran kolpacılıkta dünya markası olsa da "sen yine de ülkemizi küçümseme sebahattin" jsdfjdk olası bir savaşta israil'i yenemezler belki ama iran gibi bir devletin var gücüyle herhangi bir savaşa girmesi dünyayı her açıdan etkiler.

kısacası abd dünyayı hem askeri gücüyle ama daha yoğun olarak propaganda/ekonomi gücüyle yönetmişti. savaş açsan zaten açamazsın, dümdüz eder. başka türlü de karşı koyamıyorsun.

şimdiyse rusya'ya uygulanan yaptırımların bir halta yaramadığı görüldü, avrupa ne var ne yok ukrayna'ya gönderdiği için askeri olarak yetersiz, ekonomileri de zarar gördü. kısacası artık abd'nin en önemli kozları birer birer etkisini yitirmeye başlıyor. yitirmek demeyeyim de caydırıcılığı azalıyor. mesela kuzey kore hiçbir zaman abd gibi bir dev olmayacak, hiçbir şeye yön vermeyecek belki ama bu adamlar "biz neden güneydoğu asya'ya bütün cephanemizi boşaltmıyoruz?" derse, birkaç günde japonya ve güney kore'yi darmadağın etse... dünyanın hali nice olur? geriye kuzey kore kalmaz evet ama asya endüstrisi, ekonomi filan da kalmaz.

"abd bitmiş yeğenim" tarzı bir cevap olduğunun farkındayım, konuya bu kadar basit bakmadığımı ayrıca belirteyim, sadece kendimce bir özet geçmek istedim. tarafsız bakmadığımı da kabul ediyorum, ben şu an rusçuyum, yarın bir gün sadece rusya'nın hakim olduğu tek kutuplu bir dünya olursa o gün amerikancı olurum muhtemelen. ya da karşıda kim duruyorsa.

velhasıl üçüncü dünya savaşı çıkmadı, bildiğimiz anlamda konvansiyonel bir savaş hiçbir zaman da gerçekleşmeyebilir ama ortalık karışık ya. altı yaşımdan beri her türlü savaşı ve politik gelişmeyi takip ederim. abd'nin, israil'in filan bile "dur bakalım yaptık bi şeyler ama hayırlısı" gerginliği ve fikirsizliği yaşadığını (en azından bu ölçüde) görmedim.

bunlar borsaların etkilenmesiyle alakalı kısımdı tabii. dediğim gibi borsanın kendisinden anlamam. şimdi panik olduğu için çökmüştür. yarın belki çıkar. borsadır neticede hehe.

iki yukaridaki duyurucuya ithafen: savas donemlerinde bu endustrideki firmalarin hisseleri artar yalniz, azalmaz. eger abd bitcoin alirsa bitcoin fiyatlari artar, azalmaz.

yasananlarin nedeni istihdam dusuklugu, bilancolarin kotu gelmesi, fed'in bir sey yapmamasi, abd'deki (siyasal) belirsizlik. japonya cok uzun donemdir zaten kivraniyordu, bugun patladi. ha denildigi gibi savaslar da bunun tuzu biberi oluyor. ben 3. dunya savasi gibi bir senaryoyu mumkun gormuyorum.

babam öldükten sonra bu işlere koştururken öğrendin ki hala babannemin üstüne bir şeyler var ve babam almakla uğraşmamış. hepsiyle uğraşmam gerekti ama herhangi bir ceza vs ödemedim.

@neira

Vergi dairesindeki görevli 4 ay sonra demişti. Usulsüzlük cezası oluyormuş.

Edevletteki vergi borcu yoktur yazısı güncel mi acaba, yoksa vergi dairesine gitmeme gerek var mı emin olamadım. Edevlete göre borcum yok.

Konuyu tam olarak bilmemekle beraber, tahminime göre vergi borcu çıkması için mirasçılara intikal yapılması gerekiyordu. Yani tapuda malik olarak mirasçılar gözükmeli. Sizin yazdıklarınıza göre hala anneniz malik gözüküyor anladığım kadarıyla.

Pay sahibi ancak kendi payını satabilir orda da sizin öncelik hakkınız olur. Sizin payınızı satması mümkün değil.

1940 senesinden kalma intikal edilmemiş mallar var bende. merak etmeyin bir halt olmuyor. ceza denen şey şu. mirasçısı durumunda olduğun bir kişi vefat ettiğinde vergi dairesi sizden beklentisi 1 ay içinde kişinin adına olan işletmelerin kapatılıp devralınması yoksa bunun için ciddi bir ceza kesiyor. trafik şube de araçların hızlı bir şekilde devredilmesini istiyor. bankalar da kredi ve kart borçlarının ödenmesini istiyor. eğer adına kayıtlı silah varsa devralmanızı yahut 3. bir şahsa devretmenizi olmadı devlete iade etmenizi istiyor.

gelelim gayrimenkullere. intikal edilmediği sürece bir halt olmuyor. satmayacak devretmeyecekseniz yahut kiraya vermeyecekseniz intikal ettirmeseniz de kimse peşinize koşmuyor. diyelim ki satacaksınız ya da kira sözleşmesi yapacaksınız o zaman vaktinde intikal ettirip belediyeye beyan verip ve 1031a formunu doldurup intikal vergisini ödemeniz gerekiyor. bu rakamlar belediyenin verdiği rayiç bedeller üzerinden belirleniyor. vaktinde verilmezse usulsüzlük ve geciktiği her yıl için gecikme cezası uygulanıyor.

Eğer zincir marketse en hızlı ve sorunsuz sonuç alma ihtimaliniz markanın müşteri iletişim merkezine şikayet iletip oradan çözüm beklemek olur. Bu noktada çözüm olmazsa bu konuşmayı / yazışmayı da alıntılayarak cimere yazarsınız ancak şikayetin doğası gereği çok bir sonuç çıkmaz. Gerekli uyarılar yapılmıştır diye bir dönüş alırsınız zannediyorum.

Fiyat farkını değil de marketi şikayet et bence. Bu nasıl bir laubalilik?

ben fırın ekmeği pahalıya satıyor diye şikayet etmek için aradım fakat serbest piyasa, yapacak bişi yok cevabını aldım.

ha pardon postu okumamıştım. etiketleri yanlış yere koyabiliyorlar ya da kasada fark edeceksin başka türlü bir yolu yok. geçen gün başıma geldi ve kasadaki adam "eee şimdi ne yapacağız" diye bana sordu :D

muameleye bir şey diyemem ama başında sahibinin durduğu mahalle bakkalına gitmediyseniz personelin bi kastı yok bu durumda. zammı onlar yapmıyor, işin işleyişine onlar belirlemiyor.

Dün trt de ticaret bakanının röportajı vardı. Bakanlığın ihbar hattı mevcut. Alo 175. Arayın yönlendirirler muhtemelen.

Ben az önce beyin kanaması geçiriyorum sandım (şakasız). İnsanlar bu sefer dilediği gibi şikayet edebilir, ağzımı açıp bir şey söylemek hoş olmaz.

@sekiz

Hocam tabi ki ya susun şikayet etmeyin diyecek halimiz yok kimseye de. Bakkalda, dışarıda, tuvalette falan hep aynı şeyi duymak komik geldi. Bir ara bitcoin, borsa konuşuluyordu bakkalda, berberde. :))

@Cesario: Onda da tepkim şu: youtu.be

Ama bu sefer haklılar :((

Bu sıcakta 12.30 civarı Belgrad Ormanı’nda 2 tur, 12 km koştum. Ben sıcak havayı çok seviyorum.

Bence her sene aynı muhabbeti yapıyoruz. Geçen senelerden pek farklı değil şu an sıcaklar. Yeni başladığı için insanlar alışma sürecinde çok konuşuyor olabilir.

istanbul'un nemi her yıl daha leş bir hal alıyor. eskiden böyle değildi. hiçbir yere benzemeyen bir nem var sanki.

Çok sıcaktan uyunmuyor muhabbeti bunalttı. En son kafa göz dalacağım birine.

İnsanlar da her muhabbetten daralıyor, ne konuşacağımızı şaşırdık. Bana göre hava geçen seneden falan çok daha fazla sıcak, çünkü "çok sıcaktan uyunmuyor." Ki normalde dünya yıkılsa uyanmam ben uykumdan.

Milletin şikayetini geçtim kendi şikayetimden sıkıldım artık. Ama yapacak bir şey yok neredeyse hava çok sıcak diye ağlayacak durumdayım.
Yılların iflah olmaz yazcısıydım ben, son iki yıldır perişanım, bu yıl artık yazcılıktan tamamen ayrılıyorum.
En güzeli baharlarımızmış kıymetini bilememişiz.
Şimdi bahar da kalmadı bir yaza bi kışa kaldık çok üzücü :/

İnsanlar her şeyden ne kadar kolay bunalıyor. Klişe olacak ama bunların hepsi “sosyal medya”.

O kadar alışmışız ki kısa zamanda çok “şey”e maruz kalmaya. İki kişi ‘çok sıcak’ dedikten sonra üçüncü kişi aynı şeyi tekrarlayınca ayhh.s oluyoruz.

Ama ortada bir gerçek var. Çok sıcak abi. Uyunmuyor gece. Ne diyelim? Yoo soğuk mu? Sıcak işte hava, bu bir gerçek, ‘fact’ yani. Sıcak oğlu sıcak hava aaa.

Bitcoin muhabbeti bir ‘fact’ değildi ama. O zaman popülerleşen bir olaydı. Sonra unutuldu gitti. Şu an hala yok mu? Var. Bu popüler kültürün bir parçasıydı. Sapla samanı karıştırmamak gerek.

Neyse biri bana ‘kafa göz’ dalmadan bitireyim, mazallah :)

Armut.comdan biri 750ye takarım dedi. Çok deyip geri çevirdim.

Galiba 2000e Boş marka matkap alıp YouTubedan izleyip ben yapacağım. :)

Bauhaus yolları gözüküyor bana..

Çift taraflı bant da kullanabilirsin. www.koctas.com.tr

400 ateşle

@bir soru sorcam

400 tl veririm yazdım ilana. Biri döndü akşama gelirim dedi de çalışıyorum.

@mirket İstanbuldayim

İzmir'deysen iki biraya halledeyim.

Kardeş, biz yapıştırıcı kullandık, eve pimapenci gelmişti o gösterdi, silikon değil başka bir yapıştırıcı 230 kg. Çekiyor -üstünde yazıyor-artık matkap yerine bu kullanılıyor dedi,Kornejin muhtelif yerlerine sürdükten sonra 1 dk. Bastırıyorsunuz tavana o hemen yapışıyor.

korniş düştüğüne göre delik yerleri hazır. dübeller düşmüşse yeni dübel takarsınız.
normal tornavida ile vidaları takarsınız.

@rumpleteazer dediğiniz bundan mı?

www.koctas.com.tr

200 lira para degil ki artık. Adam arabasına atlasa gelse git gel 4 litre benzin harcasa zaten 184 lira yapıyor. 16 lira kazanmak için mi çıkıp gelecek bu adam?? Git gel 2 dal sigara yaksa adam o 16 lira da gitti...

Ben de hiç anlamıyorum ev işlerinden. Parasını verip halletmeye çalışıyorum.

Ama yukarıda söylendiği gibi 200TL para değil artık. En az 400-500TL teklif etmeniz gerekir.

200 tl para değil, mantıklı değil evet.

Armut'a 400 tl veririm, fazlasını isteyen yazmasın yazdım zaten ilana. Bir kişi iletişime geçti.

750 tl de değil yani bunun hakkı. Adam da dedi abi dükkanı kapatıp geliyorum falan. Gelme dedim ben de. Sildim yeniden açtım ilan 400 veririm yazdım sonra ben de.

Anlaşamazsam ya yapışkan ya da matkap alıp kendim yapacağım.

Musluğu da kendim alıp takmıştım.

Hocam sen maaşını saate böl ve saatlik ücretine bak, senin anlamadığın burada iş kolay ama aslında adamın zamanını satın almış oluyorsun

Dükkanda durduğu sürede saatte 200 liradan daha fazla kazanıyor ki gelmek istemiyor, sen olsan sen de gitmezsin (dükkanda durmaktan kastım daha büyük işlerin adamın ayağına gelmesi, senin evine gelince bu fırsatlar kaçıyor)

Taşındığım ev 0'dı, kornişleri kendim taktım, yanında oldukça güçlü bir silikon yapıştırıcı veriyorlar, sadece merdivene ihtiyacınız olacak. Matkapla saatler sürecek iş yarım saat demeden bitti.

özetle yapıştırıcı alıp kendiniz halledin. Yapıştırıcı fotosu eklerim laptopu açınca

Yazılmış edilmiş 200 e kimse yerinden kımıldamaz

Saç sakal yıkama 300. Yer: 4. Levent

Şişli 300

ankara.

benim berber, saç, sakal (sakal dediğim makineyle düzeltme değil, sinekkaydı ustura tıraşı), yıkama, maske vs 200 lira, yer kızılay.

12 yaşındaki oğlumun berber sadece saç kesimi + yıkama 250 lira, yer bahçelievler.

500 Beykoz

Anadolu'nun kenarda bir yeri.
100 TL.
Neredeyse 10 yıl oldu aynı berber hala.

Saç sakal 150. Gop.

Ankara Emek
Saç, sakal, yıkama, kaş arası 400.

Saç sakal 500. Kadıköy Acıbadem


Yıkama zaten içinde.

dizinin basinda bir atom bombasi patlamasi oluyor.

bu atom bombasi dünyayi ikiye bölmüs.
ilk grup lucy'nin de icinde bulundugu "vault" denilen gruplar. bunlar yer altinda kendilerine bir dünya kurmuslar. atom bombasindan etkilenmemisler. kendi tarimlari, yapay günesleri vs var. eskinin zenginleri bunlar. birbirlerine karsi cok kibarlar vs

vault kurmayi basaramamis olan eskinin fakirleri yukarida kalmislar. radyasyondan dolayi tipleri kaymis. ghoul'un burnu o yüzden öyle. radyasyon zehirlenmesi gibi bir seyi var.

askerleri amaci birlik, düzeni vs saglamak herhalde. spoiler vermeden nasil anlatilir bilemedim.

lucy kötülük görmemis, vaultta yetismis bir genc kiz. bir missioni olacak ilk bölümde ya da ikinci bölümde isleniyor olmasi lazim.

dizide hikaye güzel fakat post apokaliptik dünyada gectigi icin etik konusunun islenisi asil hikaye bence. ileriki bölümlerde daha iyi fark edeceksin.

Dizinin amacı ve konusu biraz muğlak kalabilir. Fallout 2077 yılında yaşanan bir büyük savaş sonrası nükleer kıyamet ortamında geçiyor. Haliyle oyunlar olsun, dizi olsun farklı zamanlarda ve farklı hikayelerle geçebiliyor. Dizi, oyunlardan ayrı bir zaman ve ayrı karakterlere ait.

Vault, nükleer saldırı tehdidi sebepli olarak geliştirilen sığınaklar sistemi. Farklı bölgelerde var. Biz de bunlardan bir tanesini görüyoruz. Robot dediklerin "Brotherhood of Steel" sanırım. Zaten zenci de o "robot" zırhlardan birinden çıkıyor. Yoksa normal robotları mı soruyorsun? BoS, savaş sonrası kurulan ve bütün teknolojiyi kontrol altına almayı planlayan bir eski askeri grup. Başkalarının ulaşıp tekrar böyle toplu savaşlar çıkarmasını da engelliyorlar kendilerince. Voldemort'a benzeyen kişi(ler) de Ghoul. Onlar da radyasyon ile etkilenip bu yaratıklara dönüşen mutasyona uğrayan insanlar.

Dizinin konusu bu. Karakterlerin amaçları için diziyi izlemeye devam et. Onlar açıklanıyor kendilerince zaten. Spoiler olmasın.

Bir daha izle ve birkaç bölüm daha ilerle. Dizinin keyfini yaşayamazsın yoksa. Son senelerde yapılan en iyi dizilerden bence.

dizinin kimi sahnelerinde olaylar sondan başa doğru gidiyor.

Faralya, Söğüt, Kalkan

Geçenlerde arkadaşlar Sığacık'a gidip beğenmişti. Gerçi çok doğa sevdalısı değildi onlar bildiğin Z kuşağımsı kafadalar.

Ben de soruyu takipteyim. kas guzel ama ulasim zormus arkadaslar gitti oyle diyorlardi, kalkan'a gittiler ve cok begenmisler, villa kiralamislardi. Kanyona kaputas plajina falan da yakin.

datça için yazayım;datça merkeze yakın birkaç koy var, tekne turu ile diğer yakın koylara da gidiyorlar, yeme içme anlamında beklentileri yüksek tutmamak lazım,eylül ayında biraz sakin olur.
denize gireyim, yatıp yuvarlanayım başka birşeye gerek yok dersen palamutbükü, hayıtbükü,gabaklar taraflarında ki apart veya pansiyonlarda olur.
Araç olursa datça yarımadasında gezmek çok keyifli olur,doğası&denizi çok güzel, aşırı yapılaşma yok, olumsuz olarak rüzgarlı oluyor, eylül ayının başında gitmek daha iyi olur.

kaş'ta ise kaş merkezde kalmak mantıklı küçük biryer zaten, her türlü imkan mevcut, merkezde bir iki tane plaj var ancak kumsal tarzı değil,
tekne turu, dalış,yamaç paraşütü v.b etkinlikler var, araç yoksa da yakın plajlara ulaşım sorun olmaz.Tekne turu düşünyorsan kekova turu güzel.

kalkan benim için villa tatili demek, havuzda takılayım, arada çıkayım araçla sağa sola gideyim, akşam dışarı çıklaım yiyip içelim kafasında insanlar için daha uygun.
Tek kişi için sıkıcı olur grup olarak geliniyorsa çok keyifli oluyor.

fethiye uzun zaman oldu gitmeyeli tam turistik bir yer deniz var, tarih var, aktivite var, ulaşım sorun değil, konaklama opsiyonları fazla, ölüdeniz plajın ücretli olmasıyla ilgili birkaç haber görmüştüm geçen senelerde son durum nedir bilmiyorum.
Eylül ayında aşırı kalabalık olmaz.
Araç yoksa tekneyle kelebekler vadisi, toplu taşımayla kabak, faralya tarafları, tarihi yerlere gidebilirsin.

alternatif olarak dalyan, selimiye taraflarıda olabilir kafa dinlemek istersen.

ideal tercih kaş olur
sakin yer arıyorsan datça (denizi soğuk)

Bahsettiğiniz ilçelerde, konaklamanın nerede olduğu direkt tatil kalitesini etkiler, hele ki araç yoksa. anladığım kadarıyla marmaris'in merkezinde veya merkezine yakın yerde kalmışsınız. farklı bir konaklama seçseniz belki de çok iyi bir tatil olacaktı.

Fethiye'de karagözler veya faralya civarını öneririm.

Datça için kargı tarafını beğenebilirsiniz, merkeze de uzak sayılmaz.

Kalkan'ın esnafı en kötü yanı. bir daha gitmemeye karar vermiştim.

Kaş'ta merkezde kalınabilir.

Tek olacaksanız aktiviteli bir seçenek de olabilir, biz eşimle bir yaz öyle yapmıştık. Binicilik, rafting ve dalış seçmiştik. Her gün birine götürdüler. Yolda diğer insanlarla da sohbet, muhabbet oluyor. Arkadaşlık kuruluyor. 3 etkinlik seçseniz diğer günlerde de kendiniz takılırsınız hem sıkılmazsınız. Gittiğimiz bölge Fethiye idi. Bu etkinlikli tatillerde oteller görece mütevazi oluyor ama temiz ve yeterliydi bizimki. Akşamları da otelle müzikli etkinlikler oldu onlar da çok keyifliydi.

kuzenimin eski eşi orkestra şefi idi. bunu direkt olarak kendisine sordum açık açık. napıyon sen şimdi çıkıp, herkesin önünde notası var, sen elini kolunu sallamasan çalamazlar mı diye.

asıl görevi provalarda imiş. provada tek tek çalıştırıyor. sen şurada gireceksin, sen şurada yükseleceksin falan diye. konser esnasında yaptığı şey bir provada çalıştıklarını hatırlatmak, bir de tempo tutmak. yani aslına bakarsan kendileri de çalarlar ama başlarken aynı anda giriyorlar mesela hepsi birden. şef işaret etmese hepsi aynı anda giremez. ha girdikten sonra çalabilirler belki.

sanirim kibritsuyu nun dedigi gibi bi noktadan sonra otopilota aliyorlar

www.youtube.com

kisa soluklu performanslarda calabilir. zira yaptigi tek sey siradaki kim, nerde, ne kadar calacak gibi seyleri belirlemek. 329329 nota ezberleyen adam o kadarini da yapabilir; ama uzun soluklu ve kalabalik orkestrali konserlerde o duzeni ezberlemek, hayata gecirmek zor.

yani teknik direktör gibi düşünün. teknik direktör de maç sırasında kenardan bağırıyor, el kol yapıyor falan. yapmasa olmaz mı, çıkıp oynayamazlar mı, oynarlar. teknik direktörün asıl işi antrenmanda. taktiği belirliyor, oyuncuyu çalıştırıyor, oyun planını oluşturuyor. maç sırasında da anca onları hatırlatıyor.

ya da tiyatro oyunu rejisörü mesela. temsil esnasında adam salonda bile olmayabilir, evinde yatıyor, oyuncular kendi oynuyor. en fazla kimin ne zaman sahneye çıkacağını söyleyen görevli var. ama o rejisörün asıl işi provalarda. temsilde kendisine çok gerek yok.

aynı hesap.

youtu.be

Ayrıca Youtube'da Nisan Ak'ın videolarına da bakabilirsiniz.

eski orkestra çalışanıyım;

- Şef her enstürümana göre partisyon yazar/yazabilir, kendi yorumuna göre enstrümanlarda partisyon değişikliğine gidebilir
- Provada orkestrayı çalıştırır, kimin nerde gireceğini, çıkacağını belirler.
- Ritmi belirler.
- Orkestra canlı bir organizmadır, konser esnasında kimse ne olacağını bilemez, robot gibi çalamaz(insan faktörü). Bir ekip geç girebilir, bir ekip erken girebilir, solist sarhoş olabilir(başımıza geldi) bir yandan nota takip edilirken bir yandan da göz ucuyla şef takip edilir, seyirci anlamaz ancak personel şefin minor hareketlerinden ne yapması gerektiğini anlar.
- Orkestranın moral motivasyonunu yükseltir/düşürür.

aklıma gelenleri yazdım.

şef olmadığında birinci kemanın yayını referans aldıklarını duymuştum

Cafe Italiano var. Kendi halinde bir restoran. tavsiye ederim.

Balkan lokantası. Ev yemekleri yapiyor ve hesapli. Istiklal'in baslarinda, ara sokakta.

Bursa kebapcisi. Iskenderi iyi baya. O da istiklal'in biraz ilerisinde, ara sokakta. Mutevazi bi yer ve turistik degil.

İstiklal'in sonunda midpoint

İstiklal'in basinda sütiş (kebap menusunu ekstra isteyin cift menu bakin)

İstiklal den az inince mcdonals var o sokaktan sola girin oralarda hayri usta var manyak kebaplari var

Unutmadan meydanda siraselvilere yuruyunce sagda bambi var orada islak hamburger ve fast food vs guzel

Arkadasin dedigi gibi mcdonalson gene sokaginda balkan restaurant var uygun fiyat guzel yemek

Hayri usta ocakbaşı'nda adana yiyebilirsiniz. Fiyatları da makul.

1-Eğimli kısımlarda aracın ağırlığı şanzımana binmesin, frenlere binsin diye N ve el freni sırası takip ediliyor. Fren tertibatı idamesi şanzımandan daha ucuz.

2-Bunu hiç duymamıştım. P'den D'ye doğrudan geçilebilir bence (harekete başlayana kadar ayak frende).

3-Bunu yağlı ve kuru şanzıman farkından dolayı söylüyorlar. DSGlerin bazıları kuru tip. Yağlı olunca yağlamanın devam edebilmesi için D'de ya da P'de olması gerekiyor.

4-Burada frenden ziyade gaz kontrolü ile sürüş yapmak önemli. İleriyi öngörerek zamanında ayak gaz pedalından çekilerek yavaşlama sağlanabilir. Durmaya yakın da frene basılır.

Öneri olarak bu vites konularından bağımsız motor sıcaklığı optimum (90-110°C) noktaya erişmeden redline devir bandına zorlamayın.

1- park ederken direkt d'den ya da r'den p'ye alıyorum. ama dümdüz bir şehirde yaşıyorum, yokuş yok. yokuşta n'yi ara kademe olarak kullanmak daha iyi olabilir.
2- kalkarken de p'den d'ye geçiyorum. fren basılıyken d'ye alıp el frenini indirip ilerliyorum. senin sorularını okuyunca n'yi neredeyse hiç kullanmadığımı fark ettim.
3- p'ye alıp el frenini çekerek bekleyebilirsin.
4- adım adım ilerleyen trafikte mecbur olmadıkça gaz kullanmıyorum. sadece fren kullanıyorum.

belli platformlar satıyor ancak daha fb son maçını oynamadığı için eşleşme belli değil.
mobilet.com

Alerji sonradan da edinilebiliyor

@grimavi +1

Alerji testi falan olmadım ki.

Hasta olmuşsun. Zamanla geçecek.

Bu devlet her alerjisi olana alerji testi yapmaya kalksaydı, hastane sayısı kadar hastane ve doktor sayısı kadar da doktor bulması gerekirdi sanırım.

O ilaçları kullanın. İyi gelecektir. Uyku yapabilir. Prospektüsündeki İş makinesi ve araç kullanımı konularındaki uyarılara dikkat edin.

Benim alerjim de 25 yaşında ortaya çıktı. Dün popodan diprospan yedim. Çünkü artık ilaçlar da fayda etmiyor. Ben de şimdi 31 yaşındayım. Maalesef kalıcı tedavisi de yok. Zaman geçtikçe daha da zorlayabiliyor. Tabi kişiye göre değişir. Aramıza hoşgeldin sen de:)

Geçen eylül hasta oldum. Kulagimin açılması toplamda 10 gün aldi en az. Hanim yanımda konusurken duyamiyordum yani. Acmaya çalıştığımda burnumla açılıyor sonra kapaniyordu gene. Malesef bir çözümü yok öyle eğer hastalık sebebiyleyse.

Bir de,

Alerji testi BİLİNEN alerjenlere alerjiniz olup olmadığını test eder.

Yani alerji testi negatif çıkarsa bu, sorununuzun alerji olmadığı anlamına gelmez.

15 yillik bir sinuzit magduru olarak evet sinuzite cok benziyor. bu durumlarda genelde burun spreyleri fayda ediyor bir deneyin. fakat 7 gunden fazla kullanmayin.

Yasadışı bir şey alıyorlardır. Hesaba giren para takipteyse senin üstüne kalır iş. Ama sadece bu değil. Bunun gibi illegal çok fazla şey olabilir.

yasadışı bahis oynamaktan öte büyük ihtimalle yasadışı bahis sitesi için çalışıyorlar bir şekilde.

yasadışı bahis şirketleri eft yi kendileri direk gönderemedikleri için böyle rasgele hesaplardan insanlara para göndermeye çalışıyorlar.

Bu sene ne araba, ne miting ve stand gordum. Afis, afis, yer gok afis, her yer afis.

Matbaayi kesfettiler heralde

3

Pilavın yapıldığı gün tüketilmesi gerekiyormuş. Bekletilmemesi gerekiyormuş.

www.eksiduyuru.com

bir hafta belki daha uzun beklettiğim oldu (haftasonu yap, hafta boyunca ye). şu ana kadar zehirlenmedim, ölmedim.

hatta yabancıların yaptığı fried rice diye bir yemek var. beklemiş pişmiş pirinçle daha iyi oluyormuş.

Düzenli olarak bir tencere pilav yaparım ve bitene kadar (genelde 3 gün boyunca) her gün ısıtıp soğutup tekrar buzdolabına koyarım. Daha uzun süre de bekler bence ama deneme fırsatım olmadı, yiyorum bitiyor çünkü en fazla 3 günde.

Burada püf noktası ısıttıktan sonra oda sıcaklığına soğumasını beklemeden buzdolabına koymamak. Yenecek kadar kısmı alıp sadece onu ısıtmak da mantıklı bir alternatif.

cezalar genelde işyeri varsa bunların bildirilmemesinden kaynaklı olur, bunun dışında veraset işlemlerini yaparken vergileri zamlı ödersiniz o da kafa yorulacak bir meblağ değil.

beyanname dolduracaksınız da o en son iş, önce bu arazilerin olduğu ilçenin belediyesine o hisselerin geçmiş vergi borcu varsa onları ödeyeceksiniz sonra onlardan borcun olmadığına dair ve arazinin rayiç bedelini gösterir evrak alacaksınız. bu evrakla beyannameyi dolduracaksınız vergi dairesinde. beyannameye bütün mirasçıların imza atması gerekiyor.

vergi dairesinde intikal vergisini ödedikten sonra tapuya gidip annenizin hissesini kendi üzerinize alacaksınız.

başınız sağ olsun.

veraset vergi dairesinde beyanname doldurmadan önce annenizin banka hesap dökümlerini ilgili bankalara gidip çıkarttırmanız gerekiyor. yoksa hesapları kapattıramazsınız. eğer şu an yapamıyorsanız ileride de yeni beyanname verebilirsiniz. bu beyanname için bütün mirasçıların imzası olması gerekiyor sanırım. eğer para varsa bir miktar vergi kesintisinden sonra o paraları kendi hesabınıza aktarılacak.

annenizin banka hesaplarını e-devletten sorgulayabilirsiniz.

annenizin mobil hat vb. aboneliklerini de veraset ilamı, ölüm belgesinin aslı ile ilgili şubelere giderek (örneğin sabit telefon için türk telekom gibi) kapattıracaksınız.

yukarıda arkadaşın açıkladığı işlemlerin bazılarını webtapu üzerinden yapabiliyorsunuz. onlara bakın.

@sanguine

Ben İstanbul'da yaşıyorum. Fındık bahçesi Ordu'da, daire İstanbul'da. Ordu'ya mecbur gidilmesine gerek var mı?

Mesela fındık bahçesini istemiyorum diyebilir miyim yoksa komple reddi miras mı yapılmak zorunda oluyor?

Annem 5 kardeşti. Herkesin çoluğu çucuğu tombalağı var. Bahçe 12 kişiye hisseli, daire 6 kişiye. Satılmak istense biri izin vermiyor, anlaşamıyorlar fındık bahçesi için.

Nerede çokluk orada dutluk durumu var yani ve Karadeniz insanı da zor. :) Annem hayattayken hep vekalet vermekle uğraşıyordu fındık bahçeleri için. Yıllardır satamadılar ve yakında vergi borcu da çıkacak statüsü mü ne değişiyormuş vs.

Reddi miras yapmak mantıklı olur mu benim durumumda?

İş yeri yok.

@faroe


Beyanname en son adım sanırım. Öncesinde veraset ilişiği yoktur belgesi almam lazım galiba.

3 tane banka hesabı var da. Birinde 8 tl varmış bugün gittim bankaya. Kendi kendine pasif olur hesap dediler uğraşmayın boşuna diye.

Başınız sağolsun. Bir avukat ile çalışmanızı tavsiye ederim.

Diğer cevaplarda yazılmış tekrar etmeyeceğim ben başın sağ olsun demeye geldim. Allah sabır versin geride kalanlara.

sabır diliyorum...

@suyin @chicha

Sağolun arkadaşlar. Evimizin direği, bereketi, neşesi gitti. Toparlamaya çalışıyoruz.

Basiniz sagolsun

Hocam başınız sağolsun, Allah gani gani rahmet eylesin, sizlere de sabırlar diliyorum.

Başın sağ olsun. Allah sabır versin.

Benim taşınmazın olduğu ildeki belediyede çalışan tanıdığım vardı, parayı ona gönderdim borcu ödedi evrakı bana postaladi. Vergi dairesinde de o kağıt gelmeden fotoğrafi ile işlem yaptım sorun yaratmadilar. Yani başka birisi de yapabilir bir tanıdık, akraba.

Mirası kısmen reddedemezsiniz, benim de hisseli mirasçısı olduğum taşınmazlar var ben intikallerini yapmadım çünkü hem kısa vadede satilmalari mümkün değil hem de gereksiz yere üzerimde gorunmesine gerek yok. İntikal yapmasanız da hakkınız orada sakli ve bunu diğer paydaşlar da yapabilir zaten.

www.apkmirror.com

Ibrahim maalouf geliyor, kacirmayin derim.

Salzburga yakın tuz madeni var, gezdiriyorlar mutlaka git. Ben münihten gittim, oradan königsee ye de gidebilirsin. 1 gün alır.
berchtesgaden’mis adi.


Deutsche museum, + english park

marienplatz kiliseler falan o sokakta zaten, St. Peter kilisesinin kulesine cikabiliyorsun.

olimpia park + bmw müzeside orada. Olimpiaparkin havizuna gidiyorum ben, yuzmeyi seviyorsan denersin.

Nürnbergete kale ve şehir merkezi var. Güzel ama iste.

Heidelberg olabilir gunu birlik.

OEZ de buyuk muller var belki baska yerde de vardir ama ben oradan aliyorum hediyelikleri vs.

Münichten günübirlik Regensburga gidebilirsiniz. Kilise, eski sokaklar, tuna nehri kenarı gezinti vb derken keyifli bir gün olur. Büyüdüğüm şehir, çok severim.

1-2 gün günlük başka yerlere de gidebilirsin. Milano, prag, viyana gibi. Flixbusla veya deutche bahnla.
İsviçre çakısı almıştım ben galeria’dan, marienplatzda var.
Dm’de(gratis) dönerken bakım alışverişini yaparsın ya da müllerde olur.
Bira bardağı al dicem ama ucuz değil, magnetten devam.
Fc bayernin stadına da gidebilirsin.

Regensburg görülebilir

Kepek olduğundan emin olun. Seboreik olabilir.

head and shoulders clinical strength

kullanıp da işe yaramadı diyen yakınım olmadı.

Eczaneden ketoral ya da konazol şampuan.

vichy dercos iyidir, ilk kullanımda geçirir.

Vichy dercos.


.

klasik head n shoulders 2in1

bir ürünü bu kadar tavsiye edeceğim hiç aklıma gelmezdi ama vichy dercos

@bravoteam

Nereden temin etmeliyim?

Trendyolda 700 TL gibi fiyatlara satılıyor. Fiyatlar o civarda mı?

Ketoral, Konazol, Nizoral
Vichy Dercos
Head and Shoulders Clinical Strength
hepsini kullandım Vichy Dercos Yeşil aralarında en iyisiydi.
Vichy Dercos'un fiyatı yüksek geliyorsa aşağıdaki şampuanı alıp bir deneyebilirsin, etken maddeleri "Selenium Sulfide" aynı, bu tip şampuanların ağır bir kokusu var, çok sık kullanmamak ve sonrasında farklı bir şampuan kullanmak saçlar için daha iyi oluyor.

www.doakozmetik.com

sadece ve sadece clinical strenght turuncu olan iyi geliyor. ancak fiyatı arşı alaya çıktı derken doa kozmetiğin aynı etken bileşenlere sahip ürününe şans verdim ve bingo. 1/3 fiyatına doa kozmetik kepek şampuanını alınız.

dokulme ve kepek sorununa ogx iyi geldi. ama temizligini sevmiyorum sulfatsiz diye

Head and shoulders ile kardeşimin pul pul dökülen serilerine çözüm bulduk. Kişiden kişiye değişen çok özel konular bunlar. Altta yatan başka sebepler de olabilir. Sülfatsız parabensiz vegan ürün severim ben. Egzama gibi bir durum varsa o seçenek daha iyice.

ben görüp görebileceğin en kepekli insanlardan biriyim. abur cuburu kesince epey azaldı. yüzde 80 azaldı diyebilirim. hep derlerdi inanmazdım ama ben bırakınca azaldı.

@Cesario ben sitesinden satılan eczaneye bakıp oradan aldım 500 lira gibi bir şey ödemiştim 500 ml. 7 ay gibi bir süre oldu hala kullanıyorum. zaten bu şampuan günlük kullanım için değil. başlangıçta her yıkamada kullandım 1 hafta sonra kepek hissedersem kullanmaya başladım hala da şişede bayağı var. bana da önceden uzun süre kullanırsın demişlerdi o yüzden fiyatı çok hatırlamıyorum.

bunun bir de dökülme azaltıcı olanı var bi tane de ondan aldım arada da onu kullanıyorum. internete pek güvenemedim ben bu ürün için saçlardan olmayalım diye eczaneden aldım.

edit: fiyat kısmında düzeltme yaptım yanlış hatırlamışım.

Pınar cam damacana. 15 LT Ankara

Geçen söylediğimde 92 TL'ydi sanırım 115 olmuş.

Pürsu damacana 19 litre 65 lira olmuş şimdi baktım, tek kişi yaşadığım için ve damacana dışında düzenli olarak 6x1,5 litrelik sular aldığım için damacana ayda bir falan alıyorum. En son 23 aralıkta 45 liraya almışım.

Konum: Eskişehir

ankara - javsu - 75 lira

abant cam 115 tl - ankara

Istanbul buzdagi 90, kuzeyden 103
:(

Hamidiye 65.

Ama 3-4 haftadır 5lik su alıyorum 3 harflilerden. 13.5tu. 15 olmuş 5 litresi.

hayat su damacana 55 liradan 70 lira oldu yeni.
a101'de ceysu var, çok al az öde zamazingosuyla alırsan 5 litresi 13,50'ye geliyor. 4 tanesi 20 litre 54 tl yapıyor. bunları da taşıması, boşlarını toplaması, atması bir dert ama öyle yapacağım artık.

kadıköy, erikliye 92.tl dün ödedim.

kuzeyden su 50 tl iken bıraktık,

brita ya geçtik cdn.akakce.com

memnunuz.

ankara, fuska, 68 tl

erikli 19lt damacana - 50 tl - ankara

israil protestoları sonrası kampanya yapmışlardı, sanırım marta kadar 50 lira.

erikli istanbul 92 tl.

Saka 10 litreye en son 35 buçuk verdim Şok'ta ama en oynak fiyatlı su olabilir. Birkaç ay önce 42 vermiştim mesela. Anlayamıyorum açıkçası.

Konum: İstanbul.

buzdağı 95 tl.
yorumlara göre kazıklanıyormuşum.

saka damacana aşırı kireçli 89 TL

İstanbul, Buzdağı 85 tl.
Abant ya da Assu'nun 5 lt'liklerinden alıyorum bir de. 13,5 tl tanesi.

istanbul

mayadağ 70 tl

12 lt kalabak su 17 tl
Eskisehir

abant cam damacana ankara 95'den 115 tl oldu

@aman

Çocuk neden babanın soyadını almak zorunda? Ben kadın olsam çocuğumun soyadı da benim soyadımdan olsun isterdim.

Ben çocuğun annenin soyadını almasından yanayım. Çünkü gerçekten, hamilelik çok zor. Çok yakın bir arkadaşım hamile ve cidden çok sıkıntılı geçiriyor. Her türlü çileyi anne çekiyor. Doğum sırasında anne ölüm riski taşıyor. Annenin çocuğuna soyadını verme hakkı olmalı. Bu kadar çilenin bir karşılığı olmalı.

Haberi görünce "keşke ben evlenmeden önce olsaymis" dedim, şimdi prosedüre bakacağım, çok uğraştici bir şey değilse büyük ihtimalle tekrar geri eski soyadimi kullanabilirim. Yani belirli bir yaşa kadar kullandığınız soyadını değiştirip değiştirmemek hukuki zorunluluk degil, sizin tercihiniz olmali bence. Bana hala soyadim sorulduğunda ilk başta eski soyadimi söylüyorum, alışamadım.


Yurtdışında farklı uygulamalar var. Annenin soyadını, babanın soyadini, anne-babanin soyadını ya da aile soyadı olarak hem annenin hem babanın iki soyadı birleştirip kullandığı durumlar var. Türkiye için, babanın soyadini almaya devam edecektir.

medya - 43

55 - üretim

ben maaşlı çalışmıyorum ama bi yakınımdan örnek vereyim %45 sektör telekom.

Bu sabah açıklandı.

Sektör: Havacılık Yer Hizmeti
Zam: Yüzde 50
Benim çalıştığım pozisyon/unvan: Memur/Uzman

ama herkese yüzde 50.

Muhtemelen tek.

Cevap veren arkadaşlarla soruyorum.

Haziranda tekrar zam olacak mı yoksa tek zam mı? Net açıklama geldi mi bununla ilgili?

2024 için salı günü açıklanacak genele %50 yapılır, bir tık iyileştirme yapılacak olanlara +%10-15 yapılır.
2024 için tek zam yapılacak gibi duruyor şuan ancak devlet ilave zam açıklarsa bizimkilerde yapacaktır.

sektör, sanayi
pozisyon yönetici


30.01.2024 editi:oranlar bugün açıklandı herkese %50 yapıldı, birimime 4 yeni personel alındığından dolayı aradaki maaş farkı biraz daha açılsın diye bana %70 yapıldı.

Bizim de açıklanamadı bir türlü, maaş zamsız yatacak. Haftaya belli olacak. Beklenti %50-60, yazın da %25 gibi. Söylentiler bu yönde. Sektör IT.

%53 ama müdürle konuştum biraz daha artmasını bekliyorum.
mobilya

özellikle sordum, haziran ayında enflasyona göre bir düzenleme olacak dendi ki, 2023'de ekim ayında ufak da olsa bir düzeltme almıştık 3 e bile çıkabiliyor yani.

Bizim de hala açıklanmadı zam ama ben zannetmiyorum öyle 50-60 çünkü temmuzda tekrar yapıyorlar.

40 gelirse öpüp başıma koyucam. Sektör: bilişim

Haziran değil Temmuz'da zam olacak.

şirket geneli %50'ymiş. bana 55.

Açıklandı bizim az önce, %45.

Zaten yıllardır sektörün bir tık altında yapıyorlar alıştık yani.

Geçtiğimiz Cuma açıklandı, % 50. Bu sene başka zam yok.

Bize de bugün açıkladılar.

%40 zam. Temmuzda tekrar yapabiliriz duruma göre dediler.

Google'a Senfoni orkestrası konser istanbul yaz. Bir şeyler çıkar.

akmistanbul.gov.tr

film müzikleri konseri diye aratırsan çıkar

Munihten haber vereyim, bu yil soguk geciyor. mart ayinda kar hic hatirlayamadim, ama soguk olur. kabaca istanbul-ankara gibi ama bi tik daha soguk dusunebilirsin, kuzey ulkeleri gibi degil.

3 aylık hava tahminini ancak geçmiş yılların verilerine göre sallarlar, tahmin bile olmaz.

3 yıllık hava tahmini aramak yerine geçmiş senelerin mart ayı hava durumu istatistiklerini araştırmalısınız. Yanlış şeye odaklanmışsınız.

Değil ama umut bankanın da ekmeği

Size yürümek için bahane arıyor.

Nardugan ayol, kutlamayan kaldı mı hiç :)

Bankalar, alışveriş uygulamaları zaten her gün kampanya mesajı atıyor. 21 Aralıkta da spesifik olarak bi önemi olduğu için bu tonda mesaj atıyorlar. En uzun gece olması da işte kutlanacak bi şey değil de bi anlamı olduğu için ondan faydalanıyorlar.

www.kaft.com

www.decathlon.com.tr

(bkz: thule)