Ekşi Duyuru

japon değilmiydi onlar ? onurları için kendilerini öldürmeleri harakiri

Masada efsanesi sanırım
www.ekopolitik.org

İlk olarak kendi kedilerini öldürmesi diye okudum ne oluyoz amk dedim.

harakiri kendi kendini kılıçla karından cart diye kesip öldürmek oluyor. israil olayını hiç duymadım.

olayın adını hatırlamıyorum ama roma zamanında Romaya başkaldıran yahudiler en sonunda yeniliyorlardı bir kısmı saklanıyordu. işte onların yeri belli olunca birbirlerini öldürüyorlardı. Belgeseli var onun. Vimeo'da vardı.

buzbebek+1

İmparator Vespasian'ın oğlu Titus yıllarca direnen Yahudiye'nin direnişini sonunda kırıp şehre girmiş herkesi kılıçtan geçirmiştir. Şehirde bir su kuyusu varmış. Romalı askerlerden kaçan birkaç kişi de bu su kuyusuna saklanmışlar. 200 değil 20 civarı olmalıydı sayıları. Roma askerleri bu adamları bulmuş tabi. Kuyunun içinde bulunanlardan birisi de eskiden Roma ordusunda eğitim görmüş olan Josephus adında bir Yahudi. Josephus da şehirdeki Roma ordularını komuta eden komutanlardan birisiyle eski bir arkadaş. Adını hatırlayamadım şimdi. Neyse efenim Josephus eski arkadaşıyla pazarlık yapmış öldürülmemek için. Arkadaşı olan komutan da kabul etmiş fakat köle yapılacaklarını söylemiş. Kuyudaki Yahudiler de radikal olduklarından dolayı "İstemezük, onurumuzla ölürüz daha iyi. Biz köle olmak için mi, koyun gibi teslim olmak için mi yıllarca savaştık?" demişler. Josephus da demiş ki "Olm intihar etmek çok büyük günah." Radikal manyaklar da "Herkes kendi yanındakini öldürsün o zaman" demiş. Sanki adam öldürmek sevap. Josephus da "Tamam amk. Tamam ama şöyle yapalım. Bir çember oluşturalım ve benden başlayarak üçe kadar sayalım. Her üçüncü kişi kendi yanındakini öldürsün" demiş. Bunlar da kabul etmiş. Neyse işte kendisini, sol yanındakini ve onun sol yanındakini saymış yani üç kere. Üçüncü kişi de kendi sol yanındakini öldürmüş. Böyle böyle öldürmeye devam etmişler. Herkes öldükten sonra tek Josephus kalmış. Bu adam da Yahudileri bir dönem idare eden çok zeki bir adam. Yani son kişi kalması şans eseri değil. Zaten bu olaydan sonra imparatorun oğlu ve sonraki imparator olan Titus, Josephus'un zekasından çok etkilenmiş ve yardımcısı yapmıştır. Hem yardımcısı hem de en yakın arkadaşı.

(bkz: büyük yahudi isyanı)

tr.wikipedia.org

biraz çekingen olduklarını gözlemlemiştim. ama iyi insanlar olduklarına dair izlenim oluştu bende.

1 sene okulda yakin gecirmissiniz, insan pişirip yemezler o yüzden hoşlanıyorsanız vakit geçirin derim.

sizin tanıma ihtimaliniz bizim burada tanıyabilme ihtimalimizden çok daha fazla, burada en fazla genelleme duyarsiniz.

zamanında omegle'de illallah dedirtmiştiler. her kız ya hintli ya pakistanlı.

hint erkeği inanılmaz pis, cidden hijyen anlamında pis ama kadını çok çok temiz ve şık oluyor. çok da tutkulu.

- yardır diyorum.

bi arkadaşım şöyle bişi anlatmıştı... kızlar erkeklerden ispat bekliyormuş, çok ciddi hem de, epeeyyy süründürüyomuş o yüzden adamlar da kızı tavlayana kadar dünyanın en romantiği takılıyomuş, ekstra ekstra romantik, ama kızlar yine de hayır hayır diyip daha da zorluyormuş. moral of the story: kız reddederse bile umutsuzluğa kapılma :P bi de sanki hep anlatılan stereotipe göre de genelde kendi aralarında evlenmek seviyorlar ve evlenmeyecekleri adamlarla ne kadar takılırlar bilmemem ve bu konuda çok yanılıyo da olabilirim..

karakter olarak sıcakkanlı ve özünde iyi insanlar. bununla birlikte tuvalet kapısını kapatmadan afedersin işeyip, elini yıkamadan yemeğe de devam eden insanlar. tabi genelleme yapmamak lazım :)

ya peki gençler;

kast'ı sorulur mu ki kıza? ülke ingiltere. yani para bol ailesinde belli, görünüşü de keza öyle. çok samimi konuşuyordu zaten sadece face'den knouştuk, sonra da whatsapp'a geçtik falan, baya iyiyiz. ama şöyle de bir durum var ki ben bu kızla kötü olamam, sonuçta 1 senemiz beraber geçecek. bir ilişkiye başlama daha kötü yapar mı acaba durumları? ben çok ciddi bir şey düşünmüyorum, beraber yemek yapalım, yatalım ders çalışalım, partiye gidelim falan yani.

@ramsesseum keşke hiç söylemeseydiniz bunu :)

doğum günlerine taparlar. yakınsa oradan gir.

anlik cok yuksek ivmelerde ic organlar hasar gorur, beyin sarsilir vs... bu sadece orada degil baska yerlerde de dusunulen bir olay. misal roller coaster'lar.
yani soyle dusun, arabayi 200km ile giderken hic kaydirmadan bir salisede durdurabilsek ve biz de arabada hareketsiz olsak, ic organlarimiz sahip oldugu potansiyel enerjiyle birbirinden ayrilirdi. beynimiz kafatasimiza baski falan yapardi. kalbimiz midemize duserdi.

şöyle diyeyim, çoğu kazada emniyet kemeri çok sıkı olup ani frende kafanın ağırlığıyla boyun kırılarak adam ölüyor. Emniyet kemeri olmazsa da çoğu durumda sürücü pencereden fırlayabiliyor.

bunun için emniyet kemerleri stopper ile üretiliyor. dikkat edersen ani bir çekme durumunda yaklaşık 5 cm esnedikten sonra duruyor. bu da ani durumu bir nebze yavaşlatıyor.

hareketsiz bırakmak da hareketli bırakmak da anlamsız yani. senin hareketi engelleyen bir şeye değil hareketi "emen" bir şeye ihtiyacın olur ki bu da bizi şuna getiriyor...

"airbag"

Yamulmuyorsam böyle bir şey var. Kaynak şimdilik götüm.

formula 1 araçlarının kokpitleri de benzer bir yapıda. hatta 2007 kanada gp'de çok kötü bir kaza yapan robert kubica'nın hayatta kalabilmesinde de büyük payı var bunun.

tarantino'nun filminde vardı bu. bir şey proof.

www.youtube.com

buradaki sadece carpan disliler degil tüm dislerin bozulma nedeni de hayvani yüksek g ler.

kisaca bahsettiginiz teoride fikir verebilecek, trafik kazalarindaki yaralanmayi azaltacak bir sey ama maliyeti dolayisi ile yapilmaz su anda.

otomobil sirketleri bile herhangi sorun ciktiginda arac toplatmak ile hic bir sey yapmama secimlerini ödeyecekleri potansiyel mahkeme ve tazminat masrafi ile cagirma masrafini karsilastirarak veriyorlar.

hatta burada bir yöntemi var bunun.

www.youtube.com

ralli arabalarında filan çelik kafes kullanılıyor.

rahatsız bir koltuk, bir kaç demir profil yanlarda tavanda vs vede sağlı sollu emniyet kemeri.

ama amaç belli zaten ralli yapmak, hız yapmak. günlük kullanımda zor ve sıkıcı olur.

hiç hasar almayan kabin veya araç işi mantıklı değil, arkadaşalr anlatmışlar ani durmalar organların o ivmeyle hasar alacağı vs.

bize lazım olan kesinlikle emniyet kemeri takmak ve airbag, ha birde ortalama 100-120 km hızları geçmemek.

çünkü yanlış hatırlamıyorsam bizim aracımız çok sağlam demek için milyarlarca dolar harcanıp arge yapılıp ve araçlara onay almak için ilgili kurumların uyguladığı testler 50 mil yada 60 mil hızlarda yapılıyordu, kısa bir google aramasıyla sonuca ulaşılabilir. (amma düşük cümle oldu lan.)

önemli olan sizin araçtaki güvenlik ekipmanlarını kullanmanız ve aracın iyi darbe emmesidir.

hani ortalıkta geyikler vardır, "hacı o araba kağıt amk geçen yolda gördüm kaza yapmıştı önü konpile dağılmış, halbuki bizim brodway bile taş gibi geçen bi bmw ye vurdum bmw nin arka dağıldı bizde birşey yok"

hah işte aslında kazada sağlam kalan araba dandik arabadır, kendi sağlam kalır ama içindekilere zarar verir.

kazada bilinçli bir şekilde darbeyi emip dağılan araba ise sağlam arabadır, kendi dağılır ama içindekileri korur.

yoksa her arabayı tank gibi sağlam üretmek hiçde zor değil, demirin kilosu kaç para?

hızlı giderken çarptığında vücudun hiç kıpırdamasa beynin kafa tasına çarparak ön lobunu dağıtır. yani olması gereken şey düşük ivmeli yavaşlama. yukarıda bahsedildiği gibi arabaların eski evladiyelik ford'lar gibi olmak yerine en ufak çarpışmada katlanma sebebi maliyetten daha çok güvenlik. tabi takla vs gibi durumlarda tavanın ezilmemesi vs için iç kafes koyuluyor yarış arabalarında ama standart bir arabaya bunu koymak çok maliyetli ve ağırlığı arttırdığı için daha güçlü motor gerektirir.

sadece kırmızı ışıkta geçmeyi engelleyecek bir sistem öneriyorsun,trafik kazalarını tamamen önlemeyecek.kazaların yüzde kaçı kırmızı ışıkta geçmekten kaynaklanıyor, bu yılda kaç ölüye neden oluyor bunları bulman lazım çünkü oldukça da masraflı bir sistemden bahsediyorsun geri kalmış ülkelerde zaten kullanılması mümkün değil, zengin ülkelerde ise kırmızı ışık ihlali gerçekten bir sorun mu bilmiyorum ama araştır istersen.

Birinci teklif kaza sayısını arttırır, kırmızı ışık ihlali kaynaklı trafik kazaları zaten toplam trafik kazaları içinde az bir oranı kaplıyor fakat bu fikir bile kazaların artmasına neden olur, zaten uygulanamaz bir fikir olmuş.

İkincisi ise, zaten bunu şu anda trafik kameralarıyla yapıyorlar, kırmızı ışıkta geçen aracın plakasını sistem otomatik olarak alıp ceza düzenlenmesi için operatöre bildiriyor.

Benim de Tüm arabaların yerden 40 cm yüksekliğinde tüm çevresine lastikle "bumper" yapma fikrim verdı genç yaşlarda :) Bumper dediğim, çarpışan arabalardaki gibi kalın ve yumuşak bir lastik. Ufak tefek kazaları hiçbiri olmayacaktı, büyük kazalar daha az hasarla atlatılacaktı. Neden olmasındı :(

Ben daha iyisini söyleyeyim sana, yüksek süratlerde ölümlü kaza oranı çok artıyor. Herkes limitlerde kullansa sıkıntı azalacak. O zaman otomobil üreticileri max 130 km yapabilen araçlar üretsinler. Fazlası zaten neredeyse dünyanın tamamında (belli yerler hariç) yasaklanmış durumda.

Kısacası o sistem işlemez, isteyen kırmızıda geçerim, cezasını da öderim der. Kısıtlayıcı olmakla sorun çözülmez.

İlk sistemde de yaya tam üzerinden geçerken korkuluk kapanır da adam ezilirse ne olacak? Veya başka birini kurtarmak için yol boşken karşıya geçmesi gerekiyorsa ve geçemiyorsa ne olacak?

oncelikle, adettendir: einstein detected.

maliyet derim. korkuluk fikrin icin tum yollarin kazilmasi, o sistemlerin montaji, isiklar ile senkronizasyonu vs. vs. neredeyse bir sehrin yollarini tamamen bastan yapmak anlamina geliyor. bunun daha bakimi, kontrolu var. iste bunlar hep maliyet. pratikte cikaracagi sorunlara ise hic deginmedim dikkat ettiysen.

ikincisi de ayni sekilde. cihazlari parayla sattin, tamam. o cihazlarin kontrolunu yapacak goruntu ve/veya iletisim sistemleri, bunlarin montaji, bakimi vs. yine muthis masraflar. yine bunun da olasi sorunlarina deginmiyorum. bastan kaybediyor maliyet yuzunden zaten.

@genel cevap

kaza sayısını nasıl arttırır anlamadım orayı. trafik kamerelarının zaten ceza yazma meselesi ise sadece belirli bölgelerde var.(her yerde mobese var ama sadece bazılarının başında personel duruyor ve plakayı yazıyor).

yüksek hız meselesi ise en çok yapılan bölge olan otobanlarda arabanın hız sınırı olan 120'nin üzerine çıkamayacak bir sistem getirilebilir. sanki karantinaya alınmış gibi sadece otobanlarda motorun hızını durdurabilecek. ya da şöyle bak; her arabanın yaptığı hız her zaman izlenecek. rusya'da her arabada kamera zorunlu mesela. sonra da diyoruz ki "o değil de iyi insanlar iyi ki varmış." mesele insanların iyiliği ya da kötülüğü değil; rasyonel değiliz zaten biz, sadece belirli sınırlarla yapabiliriz. adım gibi eminim o yardım edenlerin hiçbiri elini kıpırdatmazdı yardım için kamera olmasa.

mesela şu ispanya'daki tren kazası falan. niye insan kullanıyor ki böyle şeyleri hala anlamıyorum ben.

@fader insan canından daha mı değerli peki maliyet? bilinçli bir şekilde bu tartışılsa, bir sisteme binse varsın benim kişi başına düşen milli gelirim düşsün eğer bu veya benzer bir sistem kazaları azaltacaksa.

Trafik kazaları ve ölümler ancak eğitim sayesinde azalabilir. Yasaklarla veya cezalarla bir sonuca ulaşılamaz. Aşağıdaki videolar tam da senin söylediğin yöntemin sonuçları.
www.youtube.com
www.youtube.com
Kazalar arttığı gibi bir de yol tıkandığı için trafik de kitleniyor.

peki sunu dusun, sonucta bu sistemin maliyeti yine insanlar uzerinden cikacak dolayisiyla vergiler artacak. cogu insanin buna yanasmayacagi malum.
bir de diger arkadaslarin dedigi gibi isik ihlali kaynakli kazalar az bir orana sahip. harcanacak paraya kiyasla getirisi dusuk olacak.

Fahrrad videolardakilerde ışık göremedim ben. saniyeli olduktan sonra hata oranı mininum olur bence.

@fader o korkuluk ya da başka bir şey sadece kırmızı ışığı engellemez ki ama. zaten her yer ışık bizim ülkemizde şehir içi. bu arabaların hızını da pekala azaltır.

Videolarda ışık olması lazım. Farklı açılardan çekilmiş videolar da vardı ama bulamadım. İlk olarak Londra'da ya da İngiltere'de bir yerlerde denendi diye hatırlıyorum.

olmaz canım olmaz bu dediklerin. birincisi maliyet açısından, ikincisi de pratik olarak uygulanması neredeyse imkansız. "insan canından daha mı değerli?" bakış açısı ise fazlasıyla romantik, bu ve benzeri yatırımlar için öncelikle maliyet, devamında da pratik olarak uygulanabilirlik kıstaslarına bakılır.

benim de eskiden uçak kazalarındaki can kaybının önlenmesi için tüm yolcular için savaş pilotlarındaki fırlatma mekanizmasının bulunması gibi bir teorim vardı hehe gençlik işte.

yol kapanı.

kasis kapan, tuzak bariyer, zemin üstü tuzak

Gidicen tabii, asker ne bilsin senin masterını. :D

haha gidiceksin :)

evet, gitmeniz gerekiyor.

not: "askeriyeye gitmek" ifadenize güldüm, hakkınızı helal edin.:)

eskiden direk olarak 2 sene tecilli oluyordun gitmek istefiğinde tecilini bozduruyodun şimdi nasıl oluyor değişti mi bilmiyorum sormakta fayda var tabii askeriye'ye

hatta senin şu an gördüğün bazı yıldızlar çoktan öldü.. dur ya şu an onların çıplak gözle görülebildiğinden emin değilim ama ölmüş olan yıldızların da ışıklarının görüldüğü gerçeği var..

bu belgeselde sorularının cevabını bulabilirsin;

www.dailymotion.com

bir nesneyi görmen için ondan çıkan yada yansıyan ışığın gözümüze gelmesi gerekiyor. ışık boşlukta sabit bir hızla yayılıyor. çok uzak mesafelerden yola çıkan ışığın gözümüze gelmesi için zaman geçmesi gerekiyor haliyle.

diyelim 1000 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızdan çıkan ışık dünyaya, dolayısıyla gözümüze çıktıktan 1000 yıl sonra geliyor. biz de görüp, hah orada diyoruz. ama biz bunu derken o artık orada değil, 1000 yıl önceki halini görmüş olduk.

şuan ekrana bakarken bile ekranla arandaki mesafeye göre ekranın geçmişini görüyorsun. ancak mesafe çok kısa olduğundan bu süre farkı yok denecek kadar az.

olay böyle.

aynen öyle, mesela güneşin de 8 dakika önceki halini görüyorsun.

ben masumiyetten iyi bulurum. çok acıtıyor bazı yerlerde. bunlar öyle derlendi misal.
www.youtube.com
www.youtube.com

ben en çok yazgı ve kıskanmak ı seviyorum. kıskanmak hele ki çok iyi..
kader de izlemeye değer, bence izlemeye değmeyecek tek filmi, ilk filmi c blok

ikinci vidyoda, bekir'i gölgelere (flamaların) nasıl dövdürüyor demirkubuz? tam bir şehir ortasında karabasan hissini yaratmış. muhakkak izleyin derim :)

@yapacakbirseyyok spoiler yememek için izlemedim onu. tamam çok ısrar ettiniz açıp izliyorum filmi, beğenmezsem gelirim buraya :)

eyvallah :)) sakin bir ortamda izleyin. antidepresan da bulundurun :)

careless whisper'ın sonundaki "but I cry" kısmı olmasın sakın o haaa lar. bir de herkesin aklında kalıp bir anda çıkma eğlimi var careless whisper'ın.
www.youtube.com

@sanal hayvan maalesef o değil ya ama aynı tatlar işte aynı zamanın şarkısı eminim buna.

bence şuraya mırıldanın. belki öyle bilen çıkar vocaroo.com

acaba ?
www.youtube.com

@foma maalesef o da değil.

true- spandeu ballet?? uriah heep- lady in black???

@eick olaaamaaaaz inanamıyorumm. yemin ediyorum gözlerim doldu ya evet true- spandeu ballet olacaktı çok teşekkür ederim :))

Birebir aynısını göndermeyin. Statement of purpose amaca özeldir. Eskisini kesip biçip bursa spesifik hale getirin. Neden o burs için nitelikli olduğunuzu, size neden o bursu vermeleri gerektiğini, hangi deneyim ve özelliklerinizle bunu hakettiğinizi yazın. Özetle eskisini baz alabilirsiniz tabi ama özelleştirin.

Tahmin ediyorum ki ayri olacak. Ama Ingilterede yuksek lisans yapmis biri olarak tavsiyem okulun postgraduate servisine bir email atip sorman. Genellikle cok yardimci oluyorlar.

senin bagajının içini nasıl açarlar ki? hele parayaı nasıl alırlar yani hadi sigarayı anlamaya çalışabiliriz. elbette yasal değil.

@interview with the vampire gıda malzemesi olup olmadığına bakmak ve ayrıca sahibi çıktığında kendi olup olmadığını anlamak için içini açıp içindekileri not alıyorlarmış.

ama yine de bu parayı neden vermekte muhasebeye sormak ve bekletmek gerektirdiğini açıklamıyor.

ters bir şey de diyemedim çünkü o bavulu bulana kadar öldüm zaten.

ilk defa duydum böyle birşeyi. size ait olan parayı vermek için bekletmek de enteresanmış. bavulun size ait olduğundan emin olduktan sonra mı verecekler acaba ?

parayı neden yanınıza almadınız? para olduğunu kanıtlayabileceğiniz bir belge var mı elinizde? sigaralardan da 2 kartonunu alabilirdiniz kalanına el koyabilirler. her bavulun içi açılabilir kontrol amaçlı olarak. şöyle olmuştur uçağınızın kargo taşıma kapasitesi dolmuştur ve çantanız bırakılmıştır ya da karışıklık olmuştur unutulmuştur.sonraki uçakla gelmiştir. çanta sahipsiz gibi kalınca açılıp kontrol edilmiş olabilir ya da çantada sigaraları görüp göndermemiş almış olabilirler vs vs.. geçmiş olsun hakkınızı arayın yetkili kişilerle görüşmek isteyin sizi başlarından savacaklardır. firmanın kargo sigortası için neleri karşıladığına bakın. havacılık hukukunda sizin eşyanızın güvenli bir şekilde taşınması ve ulaştırılması zorunludur.

(bkz: Bulgar kızları)

var. noldu?

@kendinikertenkelebek evet ona bakmıştım.

@aeroflot mesaj attım size.

var.gel.

var

var. güzeller.

baker street biraz uzun. neresini soruyorsun ? tube ile mi gitdeceksin napacaksın.

maps.google.co.uk

goo.gl

baker street merkez zaten, merkez derken ne kastediyorsun emin değilim.

london eye'a toplu taşıma ile 15 dakikada falan gidersin.

duyurunun linkini mesaj olarak attım.

www.iphonehacks.com Bunu denediniz mi?

Edit: Sayfa adı iphonehacks ama bu linkteki işlem jailbreak gerektirmiyor, standart bir şekilde mail hesap tanımlaması :)

haci ben de tam olarak oluyor o dedigin sey hack mack olmadan.

hesabi ekledin mi? nerede takildin?

imap mailbox kurunca böyle olması gerekiyor zaten.

ayarlara gir, ordan aşşalık meyılları seç, zaten o seçenek var. her 15 dakikada bir al falan filan diye de seçenekler var.

@burfak, superapple hesabı çok önceden eklemiştim. şimdi ayarlardan mail, contacts'a girdim. fetch new data var onu ne yapmam lazım?

Fetch new data'nin icinde push on/off var. on olursa direkt olarak geliyor mail.

off yaparsan ne kadar sürede bir güncelleme yapsin diye secenek var asagida.

onun disindaki bir secenek de mail, contacts,.. menüsünün icinde (fetch new data'nin oldugu yer) hotmail ayarlarina girersen mailbox'unu senkronize ederken kac gün öncesindeki mailleri gostersin gibi bir secenek var. belki degistirmeek istersin diye dedim.

208.67.220.220

208.67.222.222

bilgisayarı kapatıp aç sonra

Yukarda verilen dns dışında şunu kullanabilirsin.

4.2.2.4
4.2.2.3

dns?

mesaj attım. duyuruyu silme. (link attım)

selamlar, bana mı seslendiniz acaba?

Telaffuzlara burdan bakabilirsin:

www.howjsay.com

1 -www.forvo.com

2- kan evet

3- www.forvo.com

4- www.forvo.com

5- sad teki a-e arasi ses daha uzun soylenir diye biliyorum.. job da da oyle mesela "jab" degil de "jaab" diye okunuyor..

6- o kadar cok kavram var ki.. ne kadar ogrenirsem ogreniyim tek ogrendigim ne kadar bilmedigim oluyor :)

7- iyi etmisin agabey.

8- yemin ediyorum ben de. hic alakam olmaz.

9- okey

10- hic bilmiyorum

1- e bu böyle zaten
2- cannes ing. değil bu yüzden kenis okunmaz.
3- prayoriti
4-öyle
5- sad daha çok uzatılır
6- aynen oluyor
7- doğaldır
8- ben de pek hoşlaşmam, makul ölçüde spor izlerim. oynamayı çok severim
9- yorum yok
10-yapabilir diye biliyorum. ales ve başvuruya bakar olay

bi kac yerden daha dinledim de.. said sad olayini.. dogrusunu bulamadim ikisini de hem kisa okuyan var hem uzun.. o yuzden o cevabimi geri aliyorum

1. Portished
2. Kan denir.
3. Pırayoritiy (baştakı ı okunması kolay olsun diye yazdım, yoksa hayvan gibi ıııı denmez orda)
4. Evet öyle denir.
5. Söyleyebiliyorum. Ama nasıl anlatılır ki. Said derken o i yi de azıcık belli ediyorsun. sa(i)d gibi, ve said daha net bitirilir. Sad'in ortasındaki a'yı biraz daha uzatıp sondaki d'yi biraz hafif (bastıra bastıra değil de) söyleyebilirsin. Karışık anlattım biraz ama neyse.
6. Yok olmuyor, en fazla bu neymiş diye merak edip bakıyorum. İşime yarar bir şey değilse de unuturum zaten.
7. Olur öyle.
8. Bence de biraz salaklar.
9. Yazık. Hoş adam ama, tam yaşlı kurt.
10. Yapar. Kabul alabilirse, ortalaması iyiyse, mülakatı iyi geçerse vs vs. Her tür master yapabilirsin, lisansın önemi yok. Yalnız kabul almak kasabilir işte biraz ne alaka diyebilirler mülakat sırasında.

opera mini ile girebiliyorum ben

sözlük uygulaması ve mayhoş çalışmıyor. safari'den giriliyor anca.

açılıyo.
opera mini ile giriyorum ben

2.8 milyon işsizlik oranı 20 milyon işssizlik mi olur ya

işsiz sayısının içine ev hanımı gibi çalışma yaşında olup iş aramayanlar da dahil. işsizlik oranı sadece iş arayan ama bulamayanların oranı.

@yakuza123 o zaman benim tezim doğru mu? yani 48 milyon 18 yaşından büyük insan varsa bunun 20 milyonu çalışmıyor

simdi iki terim var. is gucune katilim orani. 18 yasindan buyuk olup is arayan, calisan, calisabilecek durumda olanlar. bir de issizlik orani. yani toplam calisabilecek, isgucune katilmis nufus icinde bir isi olmayanlarin orani.

evet turkiyede 1 maas ile yaklasik 4 kisiye bakiliyor. issiz sayisi 2.8 milyon kisi. is gucune katilim miktari uzerinden bakarsaniz dediginiz sayilara ulasirsiniz.

is gucune katilim orani ile issizlik ayni sey degil ve sosyal cikarimlar icin ikisini de kullanmak gerekir ama birbirine karistirmadan.

hsbc

hsbc veya citibank

hsbc

Kimse dememis ama Lloyds candir. Hem de ogrencilerden hesap ucreti almiyor.

Barclays

+1 barclays

ad block kullan müdür, her derde deva.

Ben de Chrome üzerinde AdBlock kullanıyorum ama sözlük üzerinde pek bir etkisi yok maalesef. Hatta çözüm arayan güruhtanım ben de.

mesaj attım. tamamdır.

baktım

yapılabilir ama 1 sene bilimsel hazırlığa tabi tutulur.

özel üniversiteler dışında pratikte imkansız.

devlet üniversitesinde pratikte imkansız falan değil, bir psikoloji master'ı yapan asistanımız fizik mezunuydu, sadece 2 yıl değil, 3 yıl yapıyorum demişti. Yani hocalara kabul ettirebilirseniz olur.

yapabilir, özel üniversite olmak zorunda da değil. psikolojiden kasıt klinik psikolojiyse o biraz zor tabii. sosyal psikoloji, endüstriyel psikoloji / örgüt psikolojisi olasılıklar arasındadır.

attım.

yettim gayri..

tek cümlede çeviremiycem ama demek istediği şu
iyi adamlar bönbön bakıp, öyle durup hiçbişi yapmadıkça kötü adam atı alır üsküdarı geçer, başka bişeye ihtiyacı yoktur zaten, tek ihtiyacı iyi insanların onu umursamaması...
ya da kısaca kötü adamın işini halletmek için ihtiyacı olan tek şey iyi adamın buna seyirci kalıp bişi yapmamasıdır.
sanki tek cümle oldu gibi :D

bu kadar düşük dereceli bozukluk için çizdirilir mi yahu? ne gerek var? lazerin de riski var biliyorsun değil mi?

yaşın tutuyor mu, merceğin uygun mu, bi sakıncası var mı vs..bunlara rağmen doktor uygun görürse yapıyor. öyle ha deyince yapılan bişey değil.

Dear Benjamin,
Yalnızca sizin kararınıza bağlı değil ki bu, doktorunuz ilk muayenede retina kalınlığına, miyopluk derecesine vs. bakar, ancak sonuçlar uygunsa operasyon günü verir.
Bir de, miyop ne kadar ileriyse operasyon o kadar kolay ve başarılı sonuç veriyor; sizin 1.5 derecelik miyop daha yavru. Bence bu operasyonu tekrar yaptıramayacağınız için (evet, şu anki teknolojiyle ikinci kez yaptırılması pek tavsiye edilmiyor) acele karar vermeyin, bir süre gözlükle idare edin.

@kitvidet bilmeden yazmasanız bide...
1-retina değil kornea kalınlığı ölçülür. yapılan işlem korneayı inceltmektir.
2-numara ne kadar küçük olursa o kadar az inceltmek gerektiğinden düşük numaralar daha kolay tedavi edilir, hatta çok ileri numaralar tedavi edilemez.
3-ikinci kez yaptırılamaması gibi bir durum kornea uygun olduğunda yok. hatta tam düzeltilememiş olup 0,50 civarı bozukluk kalması durumunda düzeltme ameliyatı yapılabiliyor ileri numaralarda.
4-araba kullandığını yazdığına göre de 18'den büyüktür yaşı. haliyle ameliyata uygun bir yaşta. ve bu yaştan sonra miyop yavruysa da genelde yavru kalır.

--
bir göz hastanesine giderek testleri yaptır, bir de ameliyat olacaksan ucuza kaçma sakın. wavefront vardı ben son kontrol yaptırdığımda mesela, gece görüşünü de düzeltme amacıyla. yoksa gece araba kullanmakta vs. zorlanırsın.

teşekkürler yorumlarınız için. 22 yaşındayım ve doktora gidip kontrol ettirmeye karar verdim. risklerini ben de biliyorum ama eğer uygunsa gözüm yaptıracağım.

@ucan spagetticanavari, hemen öfkelenmeyin öyle, kalbe zarar... durum şu:
1-Operasyonu kendim de geçirmeme rağmen kornea değil retina demişim hagaten, yuh bana; hafızasızlık, dikkatsizlik, cahillik dizboyu, neyse ki doğrusunu yazan olmuş.
2-Bana İstanbul Cerrahi’de iki farklı doktor tarafından söylenenler bunun tam tersi. Benim miyobum gayet yüksekti üstelik, fakat doktor değilim, onların pinokyosuyum sonuçta.
3-Burada sadece "tavsiye edilmiyor" demediğim için çok pişmanım, canavar bey. Yine de hem (rezil) Dünya Göz hem İstanbul Cerrahi’de görüş aldığım doktorlar operasyon sonrası "ufak bir miyopluk" kalsa dahi ikinci bir operasyon yaptırmamamı tavsiye ettiklerine göre (ki bu tavsiye kendi maddi çıkarlarına da ters), pek de arzu edilecek bir şey değildir sanırım. Yine de elinden binlerce hasta geçmiş bir uzman görüşü değil bu elbette, altı üstü şahsi çıkarım.

macbook pro alacak paraniz varsa dusunmeden alin.

pahalı

Bir küçüğü var bende, 5 serisi olan. Haliyle özellikleri daha düşük ama ona rağmen performansı çok iyi, oyun bile oynuyorum (Denediğim en üst oyun Cod mw2 oldu). Fiyat olarak pahalı ama bence hafifliği ve performansı ile hakkını verir. Ayrıca series 5'e de bakabilirsin o da iyidir hem bi 700-800 lira kadar da ucuz olur.

recep ivedik kadar olmasa da güzel bir film

amour, benim 2012'de izlediğim en muhteşem film. haneke sinemasına hakim olan birinin de bu filmi sevmemesi çok zor. "böyle filmler"den kastınız nedir anlamadım.

açıkçası ben bir haneke hayranı olarak çokta beğenmedim filmi. aslında çok iyi film ama hanekenin diğer filmlerinin yanına fazla iyi gelmedi bana.

özel bir haneke sevgim olmamakla beraber benim için de 2012'de izlediğim en başarılı filmlerden, çıktığından beri birkaç kez zevkle izledim.

sinemanın yapım aşamasıyla ilgili biraz bilgi sahibi olmanın insana "böyle filmler"e bambaşka bir gözle bakma olanağı tanıdığını ve daha çok zevk alındığını düşünüyorum.

such as den sonra daha fazla çeşit koymalısın ki neden bahsettiğini bildiğini anlasınlar.

europass.cedefop.europa.eu

bende o siteden bakıyorum şu an ama ne ekleyip ne eklemeyeceğime karar veremiyorum.

Fotoğraf ekleme. Onun dışında iş deneyimin yoksa yazmana gerek yok. onun dışında gördüğün bütün alanları doldur europass formatında.

fotografsiz cv'mi olur? fotografsiz cv, musvette kagittan daha farksiz degil karsi taraf icin.

Yurtdışı cv leri için koyulmuyormuş. ben de duyurudan öğrendim.

Avrupa'da koyulabilir ama ABD'de koyulmaz pek. "Benim senin görünüşünle ilgilendiğimi mi sanıyorsun?" tepkisini alabilirsiniz. Avrupa'da sallamıyorlar ama. Benim gördüğüm Avrupa'daki okullar mülakata falan çağıracaklarsa kişiyi önceden görmek isteyebiliyorlar, rahat tanıyabilmek amaçlı ama başvuru ABD'ye yapılacaksa hiç koymayın.

ingiltere'de cv'ye doğum tarihi, fotoğraf vs. konmaz.

eğer akademik cv ise ve iş/gönüllülük deneyimin yoksa staj ve eğitim kısımlarını olabildiğine uzatman gerekiyor, şu şu alanda dersler aldım, şu alanda tez yazdım, bu bölümde okumak bana şunu bunu kattı falan gibi.

verbatim gördüm geçengün. hafif ve güzeldi. usb 3.0

hangi boy ve kapasitede olursa olsun WD

samsung iyidir.gerçi 2,5" olduktan sonra pek farketmez. wd olmasın yeter.

WD tabiki