[]

eskişehir'de mücellit

selamlar,

sert kapak yaptırmak istiyorum bir kaç kitabıma. eskişehirde nerede nasıl yaptırabilirim? kaça mal olur?


 
atatürk lisesinin yakınında cenani usta var orda yaptırabilirsin. üniversite caddesinde de eser fotokopi var katon kapak cilt yapıyor ama sert kapak yapar mı bilmiyorum. ben karton kapakları önceden 5 TL ye yaptıryordum fakat zam geldi ve 8 TL oldu. tahminimce senin istediğin kapak en az 15 tl ye olur.


  • banx  (19.04.15 13:27:48) 
cenani usta +1 denedim, beğendim. yanlış hatırlamıyorsam 15 tl verdim orta kalınlıkta bir kitap için. (SGK binasından biraz ileride yer, google maps'te arayınca çıkıyor.)


  • kobuzchu kiz  (19.04.15 18:38:28) 
[]

internetten sohbet etmek istediğimizde ne yapıyorduk?

selamlar,

bildiğin chat sitesi soruyorum. yıllar var ki bu olaylardan uzağım. canım sıkıldı ve tanımadığım biri ile iki laflamak istiyorum. hangi alternatiflerimiz mevcut?


 
@minik...

orayı biliyorum, az önceye kadar online'dım ancak pek canlı değil. duyuruchat dışında bir yer, pls.:)
  • dahinnotha  (15.04.15 22:55:15) 
irc.zurna.net hala yaşıyor hani hiç bulamazsan diye yazıyorum:)


  • u  (15.04.15 23:04:40) 
connected2me kullanılıyor benim gördüğüm kadarıyla. burada da sürekli connected2me sayfası verenler oluyor zaten farketmişsindir. ama tinychat daha iyi bence sesli görüntülü konuşma olanağı da var.


  • birisi.  (15.04.15 23:04:58) 
connected2.me vardi bir ara, ortami eskisi gibi midir bilmiyorum tabii


  • aspikemantar  (15.04.15 23:05:03) 
Omegle


  • denizzzz  (15.04.15 23:36:10) 
[]

Neon Genesis Evangelion Hk.

Merhaba,

Bu animeyi izliyorum, sanırım yirminci bölümdeyim ki bitmesine az kaldı. İlk bölümlerini pek dikkatsiz izlediğim için anlamakta zorlanıyorum, sorularım şunlar:

bu anime bir çok popüler animeden farklı olarak alt anlamlarla yüklü. Robotlar, melekler, onu yöneten çocuklar, ruhlar gibi kavramlar var ve aslında anlattığı bir olay var.

alt metinde bahsedilen olay nedir?

diziyi pek anladığımı söyleyemem ancak simgesel manada bir şeyler taşıdığını düşünüyorum. bahsedilen nedir, yorumlayabilir miyiz?

 
İncil'i oku.


  • kulkke  (15.04.15 22:59:17) 
[]

dell venue 7

bir süredir tablet almayı planlıyordum, param olmadığı için ve çok da elzem olmadığı için hep erteledim.

gerçi geçen senenin aleti ancak yine de (yorumlardan anladığım kadarı ile) fiyat/performans konusunda gayet iyi bir cihaz.

oyun moyun lazım değil. zaten bir kaç ay sonra eli ayağı düzgün bir android telefon alacağım (şuan telefonum akıllı değil ve zorluk çekiyorum)

internet, klasik android uygulamaları, taşınabilirlik gibi özellikler arıyorum (ki bunlar her tablette var, ancak seri olsun. zaman harcamak istemiyorum).

kullanımı kolay ve seri olsun, mesela not alabileyim. mini bir klavye takıp dışarıda iken de not almak istiyorum lazım olursa.
mailler, facebook mesajları, müzik, belki twitter, android sözlük uygulamaları, aöf'ün interaktif ders kitapları gibi amaçlara uygun olmalı, yazı ve eğitim tabanlı düşünüyorum. benim oynayacağım oyunlar yüksek bellek gerektirmez.

Whats app kullanamazsın gibi bir şeyler yazılmuş. öyle mi? whats app kullanmak istiyorum ben. şuanki telefonum arızalı, zor oluyor whats app'sız.

kamerası iyi değilmiş. sorun değil. netlik ya da kalite aramıyorum. lazım olduğunda anı kaydetsin yeter.


***
yorumlar iyi diyor ancak geçen sene arz edilmiş. seneye kadar iş görür mü?

beklentilerim minimal, sanıyorum ki her tablet isteklerimi karşılar. peki daha iyilerini de yapar mı? anneye tablet önerileri konulu başlıklarda bu tableti gördüm. anne değilim, teknolojiye uzak değilim. sadece tableti edinme sebeplerim bunlar. daha iyisini yapacaksa ne ala.

alt bu:
www.hizlial.com

 
Hiç kullanmadım ama 300 liraya kadar olan tabletler arasında en mantıklı görünen bu.
Facebook uygulaması aşırı lanet messenger uygulaması ile beraber, bu ikisini kurmadığın sürece cihazın gayet güzel çalışacağını düşünüyorum.
Seneye kadar idare eder.

www.amazon.com
Şu cihaz amazonda 80 dolara falan satıldı zamanında kargoyla bilikte 100 dolar etmiyordu, bu işler için güzel olurdu.
  • atom karincanin torunu  (10.04.15 12:03:34) 
[]

discman'i hoparlöre takınca gelen cızırtı

selamlar,

buradan birinin hediye ettiği sony marka, düşmeye falan dayanıklı güzel bir discman'im var. (duyuruyu görürse tekrar teşekkürler ona).

ancak, standart minik hopörlerlerimi takınca cızır cızır ses geliyor. sanki disk döndükçe bir yer takılıyor gibi.

kulak içi-dışı kulaklıkta o rahatsız edici cızırtı yok.

bahsi geçen hoparlör telefon ya da notebook'a takılınca da ses çıkarmıyor.

acaba bir çeşitr elektriklenme ya da benzeri bir problem midir bu? (hoparlörün yanında telefon sinyal alınca cızırdaması gibi)
yoksa benim hoparlörde mi bir arıza var?

not: hoparlörün giriş ucu kırılmıştı, kabloyu kesip onardım bir kaç kez. sol sağ dengesi biraz bozuk. discman'le ilgili problem bu olabilir mi?

 
hoparlörün ayrı güç kablosu yoksa yetmiyor olabilir.


  • lancelot du lac  (10.04.15 11:31:16) 
elektrik kablosu var. dijital cihazlardan çıkan seste sorun çıkarmıyor.


  • dahinnotha  (10.04.15 12:22:36) 
[]

yaşamaya dair şarkılar, şiirler

merhaba,

yaşamak, yaşadım diye bilmek gibi anahtar kelimelerle ifade edilebilecek bir şiir ya da şarkı öneriniz var mı?

şairlerin gözünden yaşam nedir, ölürken huzur içinde ölebilmeyi nasıl ifade etmişlerdir diye şekillendireyim sorumu.

elbette ilk akla gelen budur;
www.youtube.com

 
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya

kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatin sonsuz taze kanı

yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

ataol behramoğlu - yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
  • devilred  (09.04.15 04:09:18 ~ 04:12:56) 
[]

son günlerde her şeyi yanlış okuyorum

merhaba,

sizin de başınıza gelmiştir, kelimeyi yanlış okursunuz. hatta sözlükte başlığı bile var: yaran yanlış okumalar

ancak bir süredir bende bu durum ayyuka çıktı. mesela şimdi son cevaplananlar kısmındaki babaanneme yatak kısmını babaanneme dayak, kedimiz depresyonda olabilir mi yi kardeşimiz olarak yorumladım. aklıma gelmeyecek onlarca buna benzer hata yapıyorum artık. kitap okumak işkence haline geldi.

nedendir bu böyle oldu? stres yorgunluk gibi etmenler mi? uyku problemi ve huzursuzluk da var. gözlerimin de bozulduğunu hissediyorum. ancak bunlardan daha başka bir şey var gibime geliyor. yanlış okumama bunlar mı sebep yoksa bunlar da bir sebebin diğer sonuçları mı?

 
yazıya odaklanmaya üşeniyorsun gibi geldi bana. benim de önüme çok uzun evraklar geldiğinde yarısından itibaren bu problemi yaşıyorum. konsantre olmaya zorlayabilirsin kendini. bir kahve içerek başlayabilirsin.


  • loch ness  (07.04.15 10:24:55) 
Astigmat olabilirsin, göz doktoruna gitmende fayda var :)


  • aithra  (07.04.15 11:34:13) 
[]

pokemon izledikten sonra atlayan çocuk gibileri

selamlar, ben pikaçu'yum vakası gibi başka ne vakalar var?
diğer bir deyişle çizgi film (ya da çizgi roman) etkisiyle bir eyleme yönelen çocuk vakaları arıyorum.

****
çizgi roman ve çocuk ilişkisi bağlamında değerlendirebileceğimiz bir şeyler aklınıza geliyorsa bu da bir diğer konu olsun

 
benim yeğenim benten başlarken, müziğinde benten ne yaparsa onu yapıyordu. hopluyor, zıplıyor hatta benten koşarken o da bütün evi koşup çizgi filmin ilk 5-10 saniyesini kaçırıyordu asdhaflshg


  • teritori  (07.04.15 08:35:29) 
Ben pokemon başlarken müziğinde tv nin sesini sonuna kadar açıp koltuktan koltuğa zıplardım :D


  • KendineAteist  (07.04.15 09:00:43) 
ya o dediklerinize benzer şeyleri ben de yapıyordum. hatta eminim sizin de anılarınız vardır böyle.

ben tarkan ya da karamurat, battal gazi gibi filmleri izledikten sonra koltuk ve kanepeleri bizans askeri gibi görür, onlara uçan tekme atardım. duvara yaslanırdı koltuklar :/

ben böyle biraz daha oeh dedirtecek şeyler arıyorum. gta oynayıp sokaktaki insanlara silahla saldıran gibi (bilmiyorum var mı böyle biri, vardır eminim)
  • dahinnotha  (07.04.15 09:35:13) 
final fantasy izleyip ailesine doğrayan 2 çocuk vardı.


  • rygard  (07.04.15 12:44:18) 
[]

monitoru aynada görüntü haline getirmek

selamlar,

kullandığım laptop'un ekranını aynada görüntü haline getirebilir miyim? sağ üst köşedeki kapat, küçült gibi simgelerin solda olacağı bir ayna görüntüsünden bahsediyorum.

how to change screen to mirror gibi anahtar kelimelerle aradım ancak "mirror" dediğimiz şey görüntüyü birden fazla monitöre çoğaltmak anlamı taşıyor sanırım.

 
bazı ekran kartlarında ayarlardan ekranı eğip bükme, döndürme gibi seçenekler var bildiğim kadarıyla. ayrıca pvcmirror.exe diye bi şeyden bahsediliyor ama onu kullanmak riksli olabilir.


  • vaybanabanabanavayvaybanavay  (06.04.15 21:24:42) 
[]

pazardan aldığımız meyvelerin tohumlar çimlenir mi

selamlar,

dolaptaki limonunun suyunu içip çekirdeğini nemli peçete içinde saklasam filizlenir mi? siz hayır deseniz de deneyeceğim gerçi, ancak olmaz ise, nedenini merak ediyorum.

genetiği oynanmış meyveler oldukları için mi çimlenmez?
---

bonsai yapmak için bir kaç çeşit tohum aldım. o tohumlar özel metodla mı üretiliyor? yoksa bitkinin tohumları direk toplanıyor mu?

 
genetiğiyle oynansa dahi çimlenir. yalnız peçeteye koymadan üzerindeki asidik kaygan tabakanın temizlendiğinden emin olun. peçete yerine suyun içinde bekletin.


  • in search we trust  (02.04.15 17:53:28) 
ağaç meyvelerinin çekirdekleri genellikle çimlenir. yeterli olgunlukta olan çekirdekleri kullanın.

f1 ( gibi bişeydi) tipi tohumlardan üretilen sebze ve meyveler oluyor. bunların tohumları üretimde kullanılmıyor. kısır tohum gibi bişey. tohum pazarı ayakta kalabilsin, çiftçi her yıl tohum almak zorunda kalsın diye israil tohum üretkenliği olmayacak tohumları satıyor. genetiği değiştirmenin dışında bir işlem bu. ama ağaçlarımıza henüz pek dokunulmadı sanıyorum. çoğu ağaçlar doğal tohumludur henüz.

peçetede çimlendirmeyin. toprağa dikerken filizi kırabilirsiniz. derince bir kapta çimlendirin. limon kazık kök yapıyor iki sene kadar. sonra kökler yayılıyor. kap derince olsun. nemli tutun ama çok sulamayın, çekirdekler çürür. çekirdeklerin çürümesini engellemek için oksijenli su kullanılıyor sanıyorum.

bir de aşı konusu var. ağaçlar genellikle tek eşeyli oluyor, yabani oluyor. ya aşılayacaksınız, ya dişi ve erkek ağaçlar bir arada olacak gibi durumlar var.
limon ağacı aşılanıyor.

ben genel bilgi olsun diye bişeyler yazdım ama özellikle bonsai konusu ve diğer bir çok konu için güvenilir bir site önereyim siz oraya mutlaka bakın bi.

www.agaclar.net
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (02.04.15 18:28:07 ~ 18:28:54) 
[]

üniversite kütüphanesinde adnan oktar kitapları

selamlar,

edebiyat, sanat, tiyatro gibi türlere ait kkitapları bulamadığımız okulumuz kütüphanesinde, adnan oktar'ın tüm kitaplarının olduğunu gördüm.

yorum yapamadım, üniversite kütüphanesinde harun yahya kitapları olması nasıl yorumlanabilir? adam bastığı kitapları zaten ücretsiz dağıtıyor, kütüphanelere de hibe etmiştir, görevlilier de direkt koymuştur diye düşündüm.

ancak yine de üniversite, kütüphane ve adnan oktar sözcükleri aynı cümle içerinde abes durmuyor mu?

 
tabi ki abes. buna karşı farkındalık oluşturmak için bir şeyler düşünülmeli.


  • zgrydn  (02.04.15 12:55:31) 
Muz Cumhuriyeti Oktar Babuna Üniversitesiyse bahsi geçen üniversite normal, onun dışında normal değil.


  • solfej  (02.04.15 12:59:40 ~ 12:59:54) 
niye bulunması kütüphanede kitap bulunur kimin yazdığı önemli değil. problem olan diğer türlere ait kitap bulunmaması. o kütüphaneyi sen de kullanacaksın dinciler de kullanacak.


  • fayfim  (02.04.15 13:12:04) 
Alala, dincilerin kullandığı kaynaklar; ateistlerin kullandığı kaynaklar diye bir kategori ayrımı mı var?


  • solfej  (02.04.15 13:27:08) 
Kütüphane ve adnan oktar sözcükleri abes durmuyor. Ama bilim kelimesiyle adnan oktar sözcükleri elbette abes(bana göre). Kütüphanelerde her türlü kitap bulunsun bence. Ama senin dediğin gibi birçok türde kitap bulunmayıp bu kitapların bulunmasının sebebi bu kitabı yazan şahsın kitaplarını ücretsiz olarak kütüphanelere göndermesi.


  • osurdum  (02.04.15 13:30:11 ~ 13:30:57) 
ayrım yoksa neden adnan oktar'ın kitabının kütüphanede bulunması abes oluyor ki abicim? gayet onu da seven, zevkle okuyan veya görüşlerini merak eden olabilir. enerjiyi adnan oktar kitabı kaldırtmaya değil daha yararlı olacağını düşündüğünüz kitapları da ekletmeye harcamak lazım.


  • fayfim  (02.04.15 13:31:15) 
"edebiyat, sanat, tiyatro gibi türlere ait kkitapları bulamadığımız okulumuz kütüphanesinde, adnan oktar'ın tüm kitaplarının olduğunu gördüm."

Benim sana sorduğum sorunun abeslik konusuyla yakından uzaktan alakası yok yalnız. Ayrıca ben abes de demedim. Bu durum, yani yukarıdaki durum "normal değil" dedim. Ki değil. Ayrıca Üniversite kütüphanesi ilk önce kaynak kitaplarla dolu bir yer olmalıdır benim görüşüm ondan sonra zevkle okunacak, sevilecek gülerken okutturacak okurken kahkahalara boğacak şeyler olsun yine. Eğer Adnan Oktar'ın yazdığı kitapların bilimsel kaynak olarak orda durmasına dinciler bundan faydalanıyorlar olmalı dersen o zaman gülerim. Adamın kitaplarına bilimsel kaynak dersen çok pis tartışırım kusura bakma.

Dediğin şeye de katılıyorum tabi ki, Diğer türlerde kitapların olmaması kütüphanede asıl eksiklik, asıl sorun, asıl abes olan.
  • solfej  (02.04.15 13:50:49) 
Edebiyat, sanat, tiyatro kitaplarinin olmamasi universitenin ayibidir, adnan oktar kitaplarinin bulunmasi degil.
Abes durmuyor.

  • sckxyss  (02.04.15 14:11:58) 
Bunun sevmemekle alakası yok, hayat görüşüyle ne alakası var bu durum onu da anlayamadım. Ayrıca kimsenin hayat görüşü hakkında yorum yapacak kadar bir şey konuşulmamışken sana bu yorumu yapma hakkını ne tanıyor onu bana bir söyler misin?

Önce sen, abicim'li mabicim'li konuşan ağzını düzelteceksin. Ondan sonra başkalarının hayat görüşüyle ilgili yorum yapacaksın.
  • solfej  (02.04.15 14:13:25) 
tartışmaya değer görmediğimden uzatmamak için siz daha cevabı yazmadan önce sildim mesajımı ben. doğru da yapmışım. tekrar selamlar.


  • fayfim  (02.04.15 14:18:20 ~ 14:18:48) 
Kendini komple sil. Daha iyi olur.


  • solfej  (02.04.15 14:21:36) 
[]

Ahmet Hamdi'den Bir Alıntı

Selamlar,

Bir arkadaşım, AHT'ın kitabında geçen bir alıntıyı bana aktarmıştı. Aşağı yukarı şöyleydi aklımda kaldığı kadarı ile;

"ben sabah erken kalkmış pencereden bakarken, o ise dağınık saçları alnına yapışmış, kalkmak için bir vince ihtiyaç duyar haldeydi. Erken kalkıp karşılıklı kahvaltı edebileceğimiz biriyle evlenmiş olsam acaba nasıl olurdu hayalini kuruyordum."

ahmet hamdi olmadığım için kurduğum cümle düzensiz ve çirkin de olsa, bahsettiğim alıntı bu minvaldeydi. hangi kitabında geçtiğini anımsıyor musunuz?

--

 
Sanki huzur dan bir parça gibi. mümtaz karakterinin söylemlerine benziyor.


  • demirKamil  (02.04.15 11:48:04) 
Mümtaz'la Nuran evlenmediydiler sanki varsa başka kitaplarında geçmiştir


  • 1965  (02.04.15 12:47:31) 
[]

anneye bir nisan şakası

selamlar

az önce annem telefon etti (farklı şehirlerdeyiz). biz babanla hacca gidiyoruz, bir ay sonra, o zamana kadar gelirsin görüşürüz dimi dedi. hac kurası çıktı ama bizde para yok evi mi satarız yoksa arabayı mı falan dedi. baban bir kaç ay sonra emekli olacak, ama kura erken geldi napıcaz bilmem falan diye ekledi.

ben de yedim. neyse, ev sizin araba sizin istediğinizi yapın gözüm yok onlarda gibisinden konuştum. (babam emekli olmak için benim mezun olmamı bekliyor, o konuda laf çatıyorlar diye düşündüm, alındım biraz.)

sonra bizimkiler güldü falan, nisanda hacca mı gidilir vs dediler. (kurban bayramı zamanı gidiliyormuş)

velhasıl, ben de şakalamak istiyorum onları. bir fikriniz var mı?

 
sol bi orgute uye oldugum icin okuldan atildim de ikisi de kalpten gitsin evle araba da sana kalsin


  • joelskellington  (01.04.15 18:58:09) 
hoca kitap istedi ama türkiyede yokmuş 500 tlymiş de. yutarlarsa 500 lira yı yersin yutmazlarsa şakaydı dersin.


  • andy kaufman  (01.04.15 19:52:57) 
o iş bitmiş, onlar kazandı. artık naparsan yap şaka olduğu anlaşılır. seneye de sen yaparsın artık.


  • prodeq  (01.04.15 19:58:46) 
[]

google arama geçmişini IP'ye göre süzmek

selamlar

arama geçmişini incelerken yapmadığım bir kaç aramaya rastladım. oturumum açık olduğu bilgisayarlara baktığımda muhtemelen kardeşimin bilgisayarından bu aramaların yapılmış olduğunu gördüm.

emin olmak adına, o ip'den yapılmış aramaları süzme imkanım var mı? ya da arama geçmisini ip'ye göre sıralamak?


**

ikinci sorum: cep telefonu ile bilgisayar IP'si farklı mıdır? nasıl bir fark vardır?

 
Aynı ağda iseniz ip'leriniz aynıdır, ip adresi modeme iss tarafından atanan adrestir. Bu yüzden o modemden çıkan tüm aramalar aynı ip'ye sahip.
Cep telefonunda ise eğer mobil ağ üzerinden bağlandıysa genelde ip adresinin ilk kısmı 3 hanelidir, adsllerde 2 haneli oluyor genelde.

  • atom karincanin torunu  (24.03.15 16:14:02) 
[]

okumadığım için utanç duyduğum

dediğiniz kitaplar var mı sevgili dostlar?

nedenini de belirtirseniz harika olur. teşekkürler.

edit:
"okumuş da olsam kitaplığımda olmasını yeğler, belki birine hediye ederim." diye düşündüğünüz kitap var mı?

 
Dostoyevski Suç ve Ceza. Yıllaaaar önce 2 ciltlik versiyonuna başlayıp, 2. cildin ortasında sıkıldığım ve Rus edebiyatı bir enteresan geldiği için bırakmıştım. Şimdilerde tekrar okumak istiyorum.


  • Thredith  (17.03.15 13:22:04) 
şu piketty'nin kapital'ini aldım çok kalın geldi başlayamadım bile. aklıma gelmişken marx'ın kapita'li bir de. genel kültür açısından okumam şart da bakalım ne zaman :)


  • passion rules the game  (17.03.15 13:26:38) 
- savaş ve barış
- anna karenina
- tutunamayanlar
- parma manastırı
- otostopçunun galaksi rehberi
- kara kitap

nedeni internet. kitap okumaya daha az zaman ayırır oldum senelerdir. eli kulağında, hepsini temizleyeceğim inşallah.
  • boshi  (17.03.15 13:26:49) 
Kutsal kitapların üçünüde okumaya niyetleniyorum hep, başlıyorum ve daha yarısına gelmeden sıkılıyorum. Sürekli aynı şeyler tekrar ediyormuş gibi geliyor ve sıkılıyorum. Ama bitirmeye niyetliyim, bir gün yine başlayacağım. Bunların dışında okumadığım ve söylemeye utandığım bir sürü dünya klasiği var. Suç ve Ceza, Savaş ve Barış(başladım bitiremedim), Karamazov Kardeşler(okunurmu lan bu), Dava vb. sayabileceğim daha bir kaç kitap var.


  • Tutesh  (17.03.15 13:33:27) 
ben de oblomov'u okumadığım için utanç duyuyorum. hep erteliyorum. okunması gerekli aslında.


  • the silent enigma  (17.03.15 13:52:16) 
oblomov
sefiller
anna karenina
parma manastırı
petersburg
meyhane
kayıp zamanın izinde (şükür ki seriye başlayabildim)

aklıma gelenler bunlar. klasikler dışında okumadığım hiçbir kitap için hicap duymuyorum. ama klasiklerde, evet.
  • mermize  (17.03.15 13:58:27) 
-Oblamov
-Karamazov Kardeşler
-Kayıp Zamanın İzinde

Daha bir sürü var ama ilk aklıma gelenler bunlar
  • mutlusismankedi2015  (17.03.15 14:13:02) 
tutunamayanlar ve kürk mantolu madonna var. ama okuyacağım bu sene. (kitaplar mevcut elimdeki kitabı bitirir bitirmez sırayla okuyacağım)


  • kakao  (17.03.15 14:20:31) 
primo levi ve cesare pavese son iki yıl içinde okuduğum yazarlardan ve neden daha önce tanışmadım diye hayıflandığım çok olmuştur. bu arada şunuda farkettim ki bu yüzyıl içersindeki italyan yazarlar uç karakterler. hayatlarıda yazdıkları kadar ilgi çekici.


  • bruceandwayne  (17.03.15 14:27:06) 
İskenderiye dörtlüsü benim okumayı en çok istediğim kitap. Hangi basımını okuyacağıma karar vermedim daha.

Diğerleri:
Saatleri ayarlama enstitüsü
İnce memed
  • turkuaz  (17.03.15 14:36:12 ~ 14:40:15) 
genel olarak rus edebiyatı. dayanamıyorum, okurken çok sıkılıyorum. keşke okuyabilsem ama ne bileyim hangisine başlasam bitiremedim şimdiye kadar.


  • pokerface  (17.03.15 15:33:22) 
[]

karma ile ilgilenen var mı?

selamlar,

son bir yıldır karma nedir ne değildir konusunu merak ediyor, hakkında ufak tefek şeyler okuyorum bilgi sahibi olmak için. yeni yetme spritüalistler ve para kazanma amacıyla yazılmış saçma şeyleri okumak istemedim. karma ve doğa yasaları üzerine bilgi alabileceğim bir kaynak önerir misiniz?

karma hakkında bir kaç sorum var, saçma yanıtlar geleceğini bildiğim için buraya yazmak istemedim. ilgileniyorsanız haberleşelim lütfen.

PS: yıl olmuş ikibin'ciler; evet hala bunlarla uğraşan insanlar var.

 
en basitinden:
tr.wikipedia.org

ingilizcen varsa şu daha kapsamlı:
en.wikipedia.org
  • loveinaflipbook  (13.03.15 11:12:10) 
Cekim yasasi, ilabi adalet gibi konulara da bak


  • bradshaw  (13.03.15 12:42:43) 
[]

erkeklerin sonu gelecek mi?

selamlar,

başlığa aldanıp trol olduğumu falan düşünmeyin, gayet ciddi bir şekilde soruyorum bu soruyu. gelecekte erkeklerin durumu ne olacak?

kadın yüzyıllar boyu ezildi. ezilenler ezmeye başlamaz mı, doğadan örneklerini gördüğümüz şekilde? teknolojik gelişmeler neslin devamı için erkeği bile şart koşmuyor. sperm bankaları varken erkeklere ihtiyaç duyulmadan kadın rahminde bebek büyütülebiliyor. belki ileride sperm bile bir şekilde klonlanabilecek.

yenilen besinler, gdo'lu gıdalar, ilaçlar vs bir çok şey erkeklerin neslini olumsuz etkiliyor. etkileri önümüzdeki onyıllarda çok dahabelirgin görünecek.

bilim kurgu kitaplarında olur ya hani. sanki oraya doğru, sadece kadınların yaşadığı bir dünyaya doğru gidiliyor gibi. sanki, belki de 300 yıl sonra erkeklerin sayısı çok ciddi azalacak. belki 1000yıl sonra hiç olmayacak. hatta o zamana kadar bile değil. çok daha yakın gelecekte olacak gibi görünüyor. siz ne düşünüyorsunuz?

 
bu düşüncenin komik olduğunu düşünüyorum. hadi diyelim kadınların erkeklere ihtiyacı kalmadı, sadece kız çocuk mu doğuracaklarmış? nesil tükenirse dişili erkekli tükenir, sadece dişi kalıp da neslini devam ettiremez, doğaya aykırı.

ezmek ezilmek bu konunun içinde bile değil.
  • devilred  (08.03.15 23:21:39) 
Evrim bu şekilde ilerleyen bir şey değil. Canlı hayatı her zaman bir yolunu bulur fakat bu bir cinsin yok olup diğerinin devam etmesi şeklinde olmaz; birlikte devam eder. Etmeyecekse birlikte yok olur.


  • angelus  (08.03.15 23:24:15) 
bilim kurgu kitaplarında daha iyi tahayyüller var.
mülksüzlerin özgür kadın ve erkeklerden oluşan toplumu ya da cesur yeni dünyanın sentetik toplumu gibi.

  • kargn  (08.03.15 23:32:25) 
  • mattiadestro  (08.03.15 23:33:19) 
  • lehim ve havya ile mikrocip yapan adam  (09.03.15 00:08:16) 
ona bakarsan geçtiğimiz hafta, iki erkekten alınan deri hücreleri ile hem sperm hem de yumurta hücresi oluşturdular, böylece erkek eşcinsel çiftler de artık çocuk sahibi olabilecekler.

bildiğim kadarıyla radyasyonun genetik mutasyona neden olması sonucunda kız bebek doğumu artabilir -çocuk sahibi olan radyologlarda böyle bir durum gözlenmiş- yani dünyada nükleer savaşlar olursa olur o zaman bu ekstrem durum :D

bridget jones'un annesi şöyle diyordu: "akıllı kadın kendisinin üstün ırk olduğunu söylemez, bilir." ahahhahahahha yani tamam şimdi bu üstünlük tartışmasına girmeyelim ama, kadınlar erkekleri kullanmaya devam ederse, ırkınız tükenmez merak etmeyin aslkjdiadada ayh iyi yerin dibine batırdım erkek milletini, neyse.

şaka bir yana, ben her insanın bağımsız ve kendi kendisine yetebilen bir birey olması gerektiğini düşünürüm, bu açıdan bakarsak kadın nesli de bir zaman sonra tükenebilir, bilinmez ki? belki fantastik disütopik conan'sal bir dünyada yarı giyinik ve seksi hanım ablalarla bey abiler kıyasıya bir mücadeleye girecek? - oha nerdik fanteziye gel! XD - ayrıca besinler, ilaçlar vs vs demişsin de bunlar tüm insan ırkını etkiliyor ki? zaten kafadan bu erkek bakış açısından kurtulman lazım, yoksa bu bakış açısına sahip erkeklerin soyu tükense üzülmem zaten, çok bencilce ve insancıl olmaktan uzak bir anlayış bu.

ayrıca belki sperme ve yumurtaya bile gerek kalmayacak ileride, öyle de bakabiliriz :D dahası, robotların üstünlük sağlayıp insan ırkını yok etmeyeceğini ne biliyoruz? ya da bir zombi virüsünün yayılıp herkesi öldürmeyeceğini? muhteşem korkunç doğa olaylarının ya da bir göktaşının dünyayı mahvetmeyeceğini? uzaylıların buraları basmayacağını? -gerçi ben uzaylı olsam dünyaya inmem hacıt!- hasılı, tartışması eğlenceli konular da, bizi bağlamayacağı için -insan ırkının yaşam süresinden dolayı- çok üzülmene değmez hocam.. *sırtını pat patlar* :D
  • pasp  (09.03.15 00:10:38) 
hayatında yer alan/kullandıgın her şeyin %90'ında erkek temeli var. beyin gücü-kas gücü ne gelirse aklına. erkegin olmadıgı bir dünyada kadının ömrü 50 yılı geçmez. bu kadar iddialıyım. *işin biyoloji dışına kaydım bu arada. ama orta gelmişken sıkıştırayım dedim


  • danica maupoissant  (09.03.15 00:23:47 ~ 00:28:22) 
@danica: boşver, erkekler varken de 50 yılı geçmiyor zaten.


  • pasp  (09.03.15 01:37:18) 
Tam tersi daha mümkün


  • [silinmiş]  (09.03.15 06:51:56) 
Ağır siklet feminazi fantazileri bunlar.


  • arnold schwarzeneger  (09.03.15 07:44:42) 
elektromanyetik radyasyondan dolayı bir ihtimal olabilir diye düşünüyorum zira erkekbireylerde bulunan Y kromozomları X kromozomuna göre radyasyona daha duyarlı. elektromanyetik alanlarda çalışan insanlarda, elektromanyetik dalgalara maruz kalmaya göre bakıldığında önce erkek çocuk dünyaya gelme ihtimali sonrasında da çocuk sahibi olma ihtimali azalıyor. dolayısıyla mikrodalgaları kökleyin, ceptelefonlarınızı kapsama alanları dışında cebinizde taşıyın, elektrik tellerinin altında güneşlenin, kocaman elektrik motorlarının dibinde durun ki erkeklerin sonu gelsin.


  • groovettyn  (09.03.15 11:24:44 ~ 11:25:23) 
erkeğin sonu gelmez. bir miktar erkek türünde azalma olsa bile kalanlar boşluğu zevkle dolduracaktır.
evrimle ilgili bi bok bilmediğinize bahse girerim.

  • kargn  (09.03.15 12:13:12) 
[]

buradaki saydam koruyucu nedir?

anahtarları ebru yapar gibi boyama yöntemi. ancak uzun ömürlü olsun diye saydam bir şey sonunda nedir tam olarak?

www.youtube.com (1.15te söylüyor ne olduğunu, top coat gibi bir şey diyor)


 
bildiğiniz şeffaf oje o. vernik yerine kullanıyor sanırım.


  • kobuzchu kiz  (06.03.15 14:00:04) 
[]

book press'i nereden bulurum?

i.ytimg.com

kitapları ciltlerken kullanılan kitap mengenesinin türkçe'de tam karşılığı nedir ve nereden bulurum (ucuzundan), mümkünse internetten?

marangoza yaptırmaya kalksam kaça mal olur yaklaşık olarak?

 
kendin yapabilirsin 2 düz ekmek tahtası al bir matkapla del bi vida at 2 somun 2 kelebek. bu kadar. hepsi toplam 20tl tutmaz. matkap ödünç olacak tabi :P

edit: www.youtube.com
adam yapmayı da gösteriyor bak
  • erty_ksk  (06.03.15 13:03:09 ~ 13:23:28) 
[]

CV ve kişisel web site

selamlar,
hazır portallar ya da hazır tema kullanarak kendime bir kişisel web sitesi tasarlamak düşüncesindeyim.
şöyle bir tema ilgimi çekti:
themeforest.net

ancak para ödemek istemiyorum. bu değilse bile buna benzer birçok tasarım vardır ücretsiz olan. bu veya benzeri bir öneriniz var mı nerede bulabileceğime dair?

--
son sınıf üniversite öğrencisiyim, kişisel web sitesi olarak nasıl bir tasarım kullanmam iyi olur? okul hayatım boyunca yaptıklarım yer alacak bir bölümünde. yaptığım çeviriler, edebiyat incelemeleri, katıldığım gönüllü organizayonlar, stajlar ve benzerleri.... edebiyat bölümü okuyosam da teknoloji-tasarım el sanatları gibi farklı alanlarla da ilgileniyorum.
ve aynı zamanda bir blog gibi kişisel görüşlerim ve yazılarım olacak içinde, sıklıkla güncelleyeceğim. Facebook'u da kapatıp iletişim kanalı olarak orayı kullanacağım ilerleyen zamanlarda. beni tanımayanlar için de bir portfolyo oluştursun istiyorum. iş başvurularında ya da evs gibi organizasyonlar için o linkten tanıtacağım kendimi.

linkini verdiğim tasarım bir çeşit bu tarz kişisel bir site için pek uygun değil sanıyorum ki, alternatif olarak önereceğiniz bir tasarım var mıdır?

mesela bu örneklerin hepsi basit tasarımlı siteler. öyle mi olmalıdır? yoksa daha renkli, daha kullanışlı mı? yirmi yıllık yazar ya da profesör değilim ki bu denli ciddi tasarımlar kullanayım. daha enerjik olması karşı tarafta daha olumlu bir izlenim bırakmaz mı?

www.google.com.tr

 
Çok karışık anlatmışsınız. Önce web sitenizi hangi amaçla kullanacağınıza karar verin, ona uygun temayı ona göre bulursunuz. Aktif olarak yazı mı yazacaksınız? Yazacaksanız hangi konular hakkında olacak? CV ayrı bir sayfa olarak hazırlanabilir ama portfolyo neleri içerecek?


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (05.03.15 13:41:30) 
ücretsiz wordpress temalarından seçin, bir bölümünü blog'a ayırın. ayrıca 12 dolar da çok fazla bir para değil beğendiğiniz template varsa.


  • kaset  (05.03.15 15:08:27) 
karışık olmuş, aslında bir kaç tane soru var burada.

binlerce temanın ve hazır scriptin olduğunu varsayarsak kişisel bir site kurmak zor değil. ancak tam olarak nasıl bir tasarım olmalı ki kişide iyi bir izlenim bıraksın? hazır script ile kurulan bir site kendisini hemen belli ediyor. ikinci linkte verdiğim örneklerde ise görüntü daha profesyonel. ancak o denli koyu temalar yerine daha renkli ve enerjik tasarımlar dikkat çekici olmaz mı?

--
12 dolar çok değil ancak ona benzer başka bir çok tasarım da gördüm. belki benzeri bir öneriniz vardır diye düşündüm. zira benzerlerini ücretsiz bulabileceğimi düşünüyorum, bulamazsam parasını verir alırım.
--

yapacağım site portfolya ve cv'mi içerecek. cv ayrı bir sayfa olabilir. edebiyat öğrencisiyim ve yaptığım çalışmalar çeviri, metin inceleme veya analizleri gibi şeyler. ayrıca gittiğim-gezdiğim yerleri, katıldığım etkinlikleri ve sair şeyleri de eklemek istiyorum buraya. sorduğum soru şu ki; nasıl bir şekilde yapmalıyım ya da nelere dikkat etmeliyim ki ortaya sümer'in sitesi gibi bir şey çıkmasın.
--

Linkedin ya da belki facebook hatta youtube profili bile kişi hakkında doğrusuyla yanlışıyla bir fikir sahibi olmamızı sağlıyor, ben de dinlediğim müziklerden hobilerime kadar bir çok şeyi belli bir ölçüde yazmak istiyorum(blog tarzında).
--

kişisel web sitelerine örnek verebilir misiniz? ancak ünlü biri değil aradığım.
  • dahinnotha  (05.03.15 15:28:05) 
  • kaset  (06.03.15 08:45:04) 
[]

kindle pw2 jailbreak

selamlar,

kindle'ım ile mutlu mesut bir beraberliğimiz var lakin jailbreak yapıp başka bir OS yüklemeyi düşünüyorum.

siz jailbeak yaptınız mı? olumsuz bir sonuç doğurdu mu?
jailbreak yaptığımda da şuan kullandığım sözlükleri kullanabilecek miyim?

şarj etmek için standart usb kablosunu kullanmak yerine cep telefonumun şarj cihazına bağlasam sorun olur mu?

nihayetinde cep telefonu ile aynı girişe sahip, telefonumu hem bilgisayardan hem de şarj cihazından doldurabiliyorsam bunda da aynı şey geçerlidir. gönderdiği voltaj aynı.

 
- jb olayina hic girmedim zaten eti ne budu ne aletin. bence boyle kalsin derim.
- voltajdan ziyade amper'e bakin. ama buyuk ihtimalle aynidir sarj edebilirsiniz.

  • only  (28.02.15 21:38:39) 
kindle pw2 ile ilgili verimliliği arttırmak adına yaptığınız şeyler neler? mesela kitapta yaptığım işaretleri ve aldığım notları bilgisayarda düzenleyebileceğim uygulamalar var mı?


bu arada cihazın sağ üst ve sol alt köşelerine (ya da tam tersine) aynı anda basınca png formatında ekran görüntüsü alıyormuş, bunu bugün öğrendim.
  • dahinnotha  (28.02.15 21:57:29) 
  • seytan ayrintida gizlidir  (04.03.15 17:31:01 ~ 17:31:14) 
[]

pdf yi word'e aktarmak

selamlar

elimde tarayıcıdan geçirilmiş ancak (anladığım kadarı ile) OCR yapılmamış bir metin var. online pdf converter'lardan 5 6 tanesini denedim ancak çeviri yapılamadı ya da düzgün yapılamadı.

işin garip kısmı şudur ki; pdf dosyasını okuyucu ile açtığımda (foxit reader) tüm yazı kopyalanabiliyor. ve kopyaladığım tüm yazıyı word'e sorunsuz aktarıyorum, ancak biçimi bozulmak kaydıyla.

biçim bozulmadan aktarmayı nasıl yapacağım? (kalın veya italik puntolar, paragraf başları vs.

dosyam bu.
s2.dosya.tc
(jean genet - balkon)

 
abbyy fine reader


  • kurnaz  (28.02.15 17:41:40) 
kendisini kullanıyorum sıklıkla, ancak o bu dosyayı iyi okumadı. kaldı ki metin -kopyalanabiliyor- zaten.


  • dahinnotha  (28.02.15 17:45:37) 
Yapıştırırken seçnek yok mu, biçimi koru tarzı?

Bir takım uygulamlar vardır da ben online siteler kullanıyorum pdf i worde çeviren.
  • Cursed Chico  (28.02.15 18:00:17) 
biçimi koruyarak da yapıştırılmıyor.

online çeviricilerden en iyi sonuç vereni alıp, word'ün bul ve değiştir komutu ile üzerinde oynama yaparak değiştirdim. şimdilik idare eder. teşekkürler yine de zaman ayırdığınız için.
  • dahinnotha  (28.02.15 18:18:53) 
bir dahaki sefere - nitro pro pdf


  • wiillii  (28.02.15 18:35:40) 
[]

eski yazarların yazma tavsiyelere

selamlar

dünya klasiklerini yazmış olanların ya da edebiyatı derinden etkilemiş olan yazarlar yazı yazmakla ilgili düşünceleri belirtmişler mi?

mesela yazmak isteyen birine dostoyevski ya da cervantes veyahut balzac, hugo veya ahmet hamdi neler derdi?

"how to write..." minvalinde yaptığım google aramalarında abd'de bestseller olmuş kitapların yazarların tavsiyelerine ulaşıyorum. ancak çoksatan olmayı başarılı olmak olarak görmüyorum ve onların verdiği tavsiyeler, lise öğrencisinin hayatın anlamını çözdüm triplerine girmesini anımsatıyor.

 
Bence biyografilerini okumalısınız yazarların, bir de Nabokov'un Edebiyat Dersleri'ni okuyabilirsiniz. Bir de Le Guin'in Kadınlar, Rüyalar ve Ejderha'lar kitabı var, roman karakterlerini nasıl yarattığını, uydurduğu dillerin nasıl çıktığını vs. anlatıyor ama bu "nasıl yazılır" konusuyla ilgili hoş şeylere değinmiş.


  • lahanakafa  (27.02.15 00:44:24) 
merhaba,

bahsettiginiz isimler var mi emin degilim ancak edebiyathaber.net bu tarz yazilari duzenli olarak yayinliyor. sitenin arama motoru yazarlari bulma konusunda yardimci olabilir. hatirladiklarimdan bulduklarimi da alta yaziyorum.

www.edebiyathaber.net
www.edebiyathaber.net
www.edebiyathaber.net
  • losgalacticos  (27.02.15 00:46:24) 
kundera'dan roman sanatı, nabokov'la beraber. berna moran'ın edebiyat kuramları ve eleştiri... edebiyat dergilerinde röportajları izlemek, anı, günlük, vb okumak da iyidir. hepsini belli bir mecrada bir arada bulmak zor. zamana yayılan bir okuma gerekecek.


  • tedirginlik hucresi  (27.02.15 04:20:29) 
[]

skyscanner'ın deniz versiyonu

selamlar

türkiyedeki limanlardan kalkan yolcu gemilerinin gittikleri rotaları/fiyatları gösteren bir arama motoru/ seyahat planlayıcısı var mı? uçak bileti arama sitelerinin deniz versiyonları gibi.


 
rome2rio yapiyor bunu.


  • jaygatsby  (22.02.15 20:37:31) 
[]

klasik müzik önerisi

selamlar

sizden klasik müzik önerileri rica edeceğim. ancak klasik batı müziği olarak algılamayın bu soruyu. sorduğum soru vivaldi'ler, erik satie'ler, mozart'lar dışında.

klasik türk müziği, klasik doğu müziği, klasik hint-çin müziği ve sair olarak yorumlamak daha olur.

 
teşekkürler.

ancak dört beş linke tıkladım, tıkladıklarımın hepsi telif kurbağası olmuş.
  • dahinnotha  (22.02.15 20:43:57) 
eclassical.com bu işlerin aga babasıdır. oradan satın alıyorum, kategoriler ve içerikler oldukça sağlıklıdır.


  • mrvengeance  (22.02.15 21:35:19) 
[]

sözlerini çıkarabilir miyiz?

www.facebook.com

bir teneke ve bir sopa ile gitar yapmış liberyalı bir abimiz. sanırım ingilizce söylüyor. en azından bir kısmı ingilizce olsa gerek. anlaşıldığı kadarı ile sözlerini çıkarabilir miyiz?


 
www.liveleak.com

bildiğin jingle çalıyor adam, reklamın orjinalini aramanı önerebilirim.
  • virgul  (14.02.15 13:44:30) 
yalnız çok iyiymiş ya. teşekkürler.


  • mesglsn sanirm bn yatiyrm  (14.02.15 13:47:16) 
bu da ikinci videosu www.youtube.com

yorumlardan anladığım kadarı ile adama gitar göndermek isteyenler çıkmış.
  • dahinnotha  (14.02.15 14:08:02) 
hatta şöyle de bir facebook sayfası varmış. yeni bir gitar almış. bu şarkı da O! Chips adında bir cips markası için yaptırılmış yanlış anlamadı isem.

www.facebook.com
  • dahinnotha  (14.02.15 14:15:18) 
[]

ekran çözünürlüğünü arttırmak

selamlar,

dizüstü bilgisayarım en fazla 1366 * 786 gibi bir ölçeği destekliyor. görüntü gayet temiz olsa da daha fazla çalışma alanı elde etmek adına biraz daha küçültmem mümkün mü? ekran kartı nvidia. 15,6 inç olmalı ekran boyutu. packard bell easynote serisinden.


 
hayır, o ekranın maksimum çözünürlüğü 1366 * 786


  • rygard  (07.02.15 09:38:36) 
asıl mesele monitörün desteklediği çözünürlükte. bir zamanlar monitörü çözünürlüğünü standartlar dışında değiştiren program vardı diye hatırlıyorum ama zararı vardı monitöre.


  • sutlu nescafe  (07.02.15 10:16:32) 
[]

tcdd eybis'ten bilet almak

merhaba,

ankara - eskişehir hattındaki trenler için en erken iki gün öncesinden mi alabiliyoruz? neden böyle bir durum söz konusu? gişe'den alabiliyor muyuz? önümüzdeki cuma ve pazar için bilet alacaktım, sistemden alınaıyor sanırım.

pazar günleri eskişehir ankara, cuma günleri ankara eskişehir trenlerini kullanacağım toplam 7 kez. bunun için indirim ya da farklı bir opsiyon var mıdır? yoksa bir hafta on gün öncesinden hesaplı bilet alsam daha mı indirimli olur?

standart bilet 27 lira ancak genç indirimi olunca 21e düşüyor. hesaplı bilet (bulunabilirse eğer) 20 lira, genç indirimi uygulanıyor mu ona da?

 
pttden bilet alınıyor.indirim orada da sağlanıyor olmalı.


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (12.01.15 10:55:42) 
valla aynı sorunu bende yaşıyorum noldu anlamadım ama sistemde bir sorun var büyük ihtimalle normalde 14 gün sonrasına alınabilirken niyeyse 14ünden ileri bilet alınamıyor bu aralar.


  • prezarlatif  (12.01.15 10:55:45) 
yol durumları belli olmadığı için çizlege değişiyormuş, o yüzden satmıyorlar.
hava muhalefeti sebebiyle kaynaklanıyor bu durum.

  • dahinnotha  (16.01.15 22:56:10) 
[]

kardeşim için kitap önerisi

selamlar,

kitap okumayı seven abisi olarak kız kardeşime de tam ergenlik çağında, 13-14 yaşlarındayken kendisini iyi yetiştirmesini sağlayacak kitaplar armağan etmek istiyorum.

kendisi 8inci sınıf öğrencisi şimdi. dersaneye falan gidiyor. boş zamanlarında facebook'ta koreli dizi paylaşıp twitter'da da korefan, korecan korezin falan filan minvalinde şeyler yazıp duruyor.

ileride bu zamanını boşa harcadığını farkedince abisi olarak onu yeteri kadar yönlendirmediğimi düşünüp ben de kötü hissedeceğim. zira ben onun yaşındayken çok kitap okumuştum ve özellikle ilkokulda öğretmenlerimin yönlendirmesiyle yapardım bunu. ancak gördüğüm kadarıyla okuduğu okulda ona örnek olacak kimse yok, facebook'ta korecan olmak dışında.

severek okuyacağı ne tarz kitaplar hediye etmeliyim kendisine? don quijote'yi yky'deki çevirisiyle okumasını isterim ancak tuğla gibi olduğu için pek şevkle okumaz sanırım.

 
jostein gaarder'dan:
iskambil kağıtlarının esrarı
sophie'nin dünyası

christy brown- sol ayağım
steinbeck- fareler ve insanlar
steinbeck- inci

orwell- hayvan çiftliği

yazarını unuttum, pal sokağı çocukları

aziz nesin'in herhangi bir kitabı.


bu kitaplar görece ince kitaplar, bu yüzden okuma hevesini kazandıracak kitaplar olur.
  • reavelyn  (10.01.15 11:38:05 ~ 11:39:31) 
samed behrengi kitapları olabilir.
küçük prens olabilir.
pal sokağı çocukları olabilir denmiş yazarı ferenç molnar.
  • rakicandir  (10.01.15 11:41:44 ~ 11:42:02) 
calikusu- resat nuri gultekin
ask ve gurur- jane austen
jane eyre- charlotte bronte
tavuk suyuna corbalar (modaydi ben o yaslardayken),
ipek ongun kitaplari,
harry potter
Genc kizlar- nihal yeginobali(vincent ewing)

bunlar o yaslarda okudugumu hatirladigim kitaplar, bence kardesiniz de sever
  • fallopian  (10.01.15 12:32:14) 
kesinlikle ipek onugn kitapları değil.

reavelyn +1

ayrıca;
emre kongar - kızlarıma mektuplar
gülten dayıoğlu'nun gezi kitapları
K. A. Applegate - Dönüşüm serisini baya severek okumuşum
yavaş yavaş agatha christie'ye de başlayabilir bence
  • sagittal  (10.01.15 13:24:37 ~ 13:31:26) 
Aziz Nesin'e Şimdiki Çocuklar Harika ile başlasın.

Harry Potter serisi olabilir.
Twilight kitapları olabilir, o yaştaki kızların bir solukta okuduğu bir seri.
  • mutlusismankedi2015  (10.01.15 15:35:37) 
sakın 13-14 yaşındaki kardeşiniz burada önerilen kitapları almayın.

okumayıp kenara koyacaktır. özellikle 8. sınıfta ise şu an teog sınavları var, bir şey okuyacağını sanmıyorum.

şimdiki nesil bizden çok farklı. ben şu an 14 yaşında olan yeğenime geçen sene Çalıkuşu'nu aldım. güzelcene rafta duruyor şimdi. hediye kitap alayım diyorum lafını bile duymak istemiyor.

nisan'daki teog sınavına kadar ilişmeyin. sonra beraber kitapçıya gidin. beğendiği kitabı kendisi seçsin. siz buradaki kitapları alıp götürmeyin.

size tavsiye edebileceğim saftirik serisi var. bu yaştakiler kız-erkek çok seviyorlar. isterseniz onu deneyin.
  • mea maxima culpa  (10.01.15 15:40:34) 
Jane Austen'in tüm kitapları

@mea çocuğun kore dizisi izlemeye vakti varsa kitap okumaya da vakti olur heralde teog falan hikaye :)
  • littlejack  (10.01.15 21:09:09) 
kitap okuma aliskanligi yoksa klasikleri cat diye okumak istemeyebilir. dizi izlemeye vakti var diye kitap okumak durumunda degil. evet sacma sapan seyler okuyabilir, sacma sapan seylerle birlikte klasikleri de okuyabilir.

ne meraklisiniz arkadas yeni ergeni bile harcamaya. bence de birlikte gidin ya da sorun. begendigi bir seyler var mi diye. begendikleriyle baslar, zamanla zevki gelisir. onemli olan aliskanlik (:
  • caylaktozu  (10.01.15 21:32:54) 
sayın arkadaşlar teog bildiğiniz gibi değil. iyi bir puan almazsa imam Hatip'e düşme ihtimali bile var. onu yapan onu da yapar diye gaz vermeyin.


  • mea maxima culpa  (10.01.15 22:09:54) 
whatsapp'tan don kişot'la ilgili bir şey gönderdi. yky'den çocuklar için olan baskısını okuyormuş. çok sevindim :)


  • dahinnotha  (10.01.15 22:42:42) 
oooo süper :)


  • mea maxima culpa  (10.01.15 22:49:06) 
tebrikler, o kadar da ilgisiz degilmis demek ki (: sinavla birlikte okur, moral olur bir seyler almak


  • caylaktozu  (10.01.15 23:14:24) 
[]

ankara kalacak yer

selamlar herkese,

13 ocak ile 6 şubat tarihleri arasında ankarada staj yapacağım ve bunun için kalacak yere ihtiyacım var. milli kütüphane metrosu yakınlarında olacak staj yapacağım yer.

nerede kalabilirim? evi müsait olan varsa kirasına ortak olabilirim.

erkek, 23

 
hiç bi yer bulamazsanız şuradan bakabilirsiniz.

www.airbnb.com.tr

fiyat aralığını ayarlayın. haftalık olunca daha ucuza kiralayanlar da var.
  • elorelia  (08.01.15 19:32:38) 
  • ayheytmayselfenvanttuday  (08.01.15 22:12:57) 
[]

nasıl üretiyorlar? nano teknoloji

wonderfulengineering.com

nasıl bu kadar küçük şeylerin üstüne işleme yapabiliyorlar?


 
israil bu, her bi boku yapar.


  • sen olmayan cocuk benim  (03.01.15 16:03:47) 
Bizdeki muskaya benziyor. Okunması imkansız bir metin


  • amator filozof  (03.01.15 17:04:47) 
mikroskopla ancak okunabiliormuş. bizdeki muskalardan daha küçük boyutta el yazmaları görmüştüm. sanıyorum ki fransa'daki yahudi müzesiydi ve kutsal kitaplarını kibrit kutusu büyüklüğüne bir kitaba sığdırmışlardı. el yazması olduğu için epeyce hayret etmiştim.

lakin burada sorduğum soru israil ya da kutsal kitap falan değil. nano teknoloji nasıl üretiliyor?
standart bir micro sd'nin üzerine bile çıplak gözle bakınca birçok işleme görülebiliyor. kalığ makineleri nasıl, o işlemeleri nasıl yapıyorlar? nasıl üretiyorlar?
  • dahinnotha  (03.01.15 17:08:20) 
bi kalıp yoktur bence, lazerle yapıyorlardır muhtemelen.


  • sen olmayan cocuk benim  (03.01.15 17:16:29) 
[]

görüntüden ses analizi mi?

themindunleashed.org

şimdi bu adamlar sesin nesneler üzerine yaptığı titreşimleri videoya çekerek ve nesnelerdeki titreşimleri analiz ederek mi ulaşmışlar seslere, ben mi yanlış anladım? ohannes.

bir de ismine visual microphone demişler.

 
evet doğru anlamışsınız.


  • nuka cola  (03.01.15 00:29:35) 
Evet ve wow.


  • Lim5  (03.01.15 00:59:27) 
[]

sosyal bilimlerde kullanılan bilgisayar yazılımları

merhaba,

sosyal bilimlerle uğraşan bir insanın bilgisayarında olması gereken yazılımlar nelerdir?

mesela bir mühendis'in bilgisayarında mathlabs falan oluyor. grafik tasarımcısı için photoshop'tan coreldraw'a bir sürü, mimarda autocad ve diğer CAD yazılımları... örnekler türetilebilir.

sosyal bilimlerle uğraşan birinde hangi yazılımlar olur peki? bu konuda alan çok geniş. sosyal bilimler bir çok şeyi kapsıyor.

mesela tez yazan biri endnote ya da türevlerini kullanıyor. word'de tez yazmaya çalışıyorsa çok zahmet çekiyor.

ben edebiyat'la uğraşan ve kendi çapında bilgisini yükseltmeye çalışan normal bir vatandaşım. (umarım bir kaç sene içinde akademik araştırmalara yapan biri olacağım) edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe gibi alanlarda uğraşanlar google dışında pek bilgisayar kullanmıyor. oysa ki bu disiplerde kullanılabilecek ve araştırmaların derlenmesinde kullanılabilecek bir çok yazılım olduğuna eminim.

qualitative research diyor ecnebiler. nitelikle araştırma. her türlü araştırma'da -edebiyat ve benzeri alanlar dahil- bilgisayar kullanımından azami derecede faydalanmak için soruyorum bu soruyu.

 
SPSS olabilir istatistik için. Yazım için LaTEX türevi bir şeyler olabilir.


  • roket adam  (02.01.15 22:05:42) 
spss geldi aklıma anket falan
lan, 10 saniye be roket 10!

  • cokponcik  (02.01.15 22:05:52 ~ 22:06:20) 
SPSS demeye geldim çoktan denmiş demiyorum o yüzden


  • basond  (02.01.15 22:08:04) 
qualitative research=nitel araştırma. Nitel analiz için Maxqda, NVivo, bazı bazı Qiqqa gibi programları kullanabilirsiniz.
edit: pek çok kişi spss demiş ancak spss quantitative (nicel) çalışmalar içindir. soru buna yönelik değil

  • depol  (02.01.15 22:14:43 ~ 22:16:40) 
PSPP var. cidden var ^_^


  • namus ninjası  (02.01.15 22:14:56) 
analizse, spss.
makale referans için mendeley.
latex kullananlar da var.
  • gurur  (02.01.15 22:20:09) 
R tableau ve MATLAB istatiksel olarak veri ile ugrasan sosyolaglarin kulandigi programlar


  • yirtik foto  (02.01.15 22:20:32) 
SPSS olabilir belki :P :D evet daha önce defalarca yazıldığını gördüm ama neyim eksik? :)


  • secilmis uye  (02.01.15 22:24:01) 
Nitel veri analizleri için etnograph, hyperqual, atlas, nudist kullananlar var.


  • mellifica  (03.01.15 21:35:03) 
[]

blackberry'ler kötü mü?

selamlar

elimde 8520 bir curve var. memnunum. 2009da falan çıkmıştı sanırım. halen günümüzün şartlarına bile kısmen de olsa uyum sağlayarak çalışıyor.

sözlükten baktım da, blackberry i yerden yere vurulmuş. sanıyorum ki bu bahsettiğim model çoğunlukla sevindi, lakin sonraki modellerde şirket çöküşe gitti ve bir daha belini doğrultamadı.

sorum şu, blackberry'lerin güncel modellerini nasıl bilirsiniz? elimdeki telefonu yapan bir markayı bir saat ustası gibi görsem, düşünceli ve her bir ayrıntıyı hesaba katabilen tecrübeli, ileri dönük ve işini iyi bilen, ancak sadece onun gibi insanların öveceği biri olarak değerlendiririm.

bu övgü sadece bahsettiğim model için mi geçerlidir acaba? yeni modelleri sözlükte yazılanlar kadar kötü müdür?

 
Blackberry dokunmatiğe geçişte yavaş davrandığı için çok geri kaldı. Cihazlar ne kadar iyi olsa da uygulama marketi çok kısır. Bu saatten sonra da farkı kapatması çok zor.


  • zombi  (02.01.15 16:21:49) 
Telefondan neler beklediğine bagli bu

Ben şuan blackberry 9900 kullanıyorum benim ihtiyaclarimi karsiliyor

Ben sadece SMS,whatsapp ve arada bir internette arama yapiyorum, oyun oynayamazsin,ekstra program bulamazsin

Sarji oldukça iyi ama 3g olursa diğerlerinden farki yok

Aslında sidir Buldan bir tane daha alip kenara koyasim var ben tarzini seviyorum klavyeli telefonleri
  • kaiserr76  (02.01.15 16:31:14) 
yeni nesil bilekberiler android uygulamalarını da çalıştırabiliyor diye duymuştum.


  • kosun lan mevzu var  (02.01.15 16:34:16) 
tabletini almıştım elimde patladı. başka da bir şeyini almam. bence android evrenine gelmeliler. kendi oslarını yapma inadı batırıyor onları


  • rosencruz  (02.01.15 16:38:40) 
telefondan ne beklediğin önemli.
eğer tek amacın mail ve stabiite ise her türlü yardırır blackberry.

eğer hem stabilite hem de mail istiyorum. arada bir de sosyal medyada takılırım diyorsan windows phone.

"ya stabiliteyi siktir et, ben beygir gibi oyun oynarım sosyal medyada takılırım" diyorsanm android bir telefon.

ben telefonu her şey için kullanırım, stabilite de isterim diyoprsan da iphone
  • teritori  (02.01.15 16:50:33) 
[]

kandırılmaya müsait

apt to be deluded'i kandırılmaya müsait olarak çevirdim. doğrudur dimi? peki hangi kelime bu duruma daha uygun düşer?

mülayim, saf kelimeleri tam karşılamıyor bence. "kandırılmaya müsait" in eş anlamlıları nelerdir?


 
saftirik
bağlama göre naif de denebilir gibi geldi.
pushover'daki gibi bir mana yani.
  • iz  (02.01.15 15:34:48) 
[]

ziraat eft ücreti

selamlar,

internet bankacılığı üzerinden eft yaparken çoğunlukla 1,5 tl alıyor. kimi zaman 85 kuruş, bazen ise (nadiren) hiç almıyor. bir ara biri demişti, günün farklı zamanlarında farklı ücretlendirilebiliyor demişti.

havale değil, başka banka hesabına, eft'den bahsediyorum. havale zaten ücretsiz. nedir bu olayın aslı?

 
Ödeme türüne göre fark edebiliyor sanırım. Mesela ev sahibime kira bedelini yollarken "kira bedeli" seçtiğimde az alıyor, diğer ödemeleri seçince çok alıyor.


  • osurdum  (30.12.14 11:08:10) 
bu ücretlerden rahatsız oluyorsanız kuveyttürk veya enpara.com hesabı açabilirsiniz.


  • toua tokuchi  (30.12.14 11:16:03) 
Ben hep diger odemeler ile eft yapyapıyorum ve 0.21 kuruş alıyor benden. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi maaşı oradan aldığımdan mı bilemiyorum


  • mellifica  (30.12.14 11:18:55) 
[]

1 saatte dünyada

neler oluyor?
istatistik olarak arıyorum.

15bin bebek doğdu, şu kadar kişi işe gitti. şu kadar kişi uyudu, uyandı. şu kada toprak kaybettik bu kadar ağaç diktik vs.

şu sitede var aslında hepsi.
www.worldometers.info

saat 24 olunca sıfırlanıyor mu? şimdi PM 1.16 gösteriyor verilerin güüncellendiği saat. verilrei 13e bölsem oolur bu durumda?

 
yan tataftaki +'ya basınca zaten formülize edilmiş halini sana anlatıyor ya da kaynağın nereden alındığı cak cuk.

13e bölersen ortalama saatte doğum sayısına ulaşırsın.
  • hippokondriyak  (27.12.14 12:36:30) 
[]

aranızda (çevrenizde) vegan olan var mı?

selamlar

et yemekten hoşlanmıyorsam da vejetaryan değilim. ancak yine de çok sık tüketmiyorum. üstelik gün be gün daha da hoşlanmamaya başlıyorum. bu gidişte önce vejetaryan sonra vegan olacak gibiyim.

et yemeden yaşamak o kadar büyük bir durum değil de, peynir-yoğurt tüketmeden nasıl yaşıyorlar vegan olanlar?

aranızda olan varsa bahsedebilir mi ne yiyorsunuz? sağlığınız nasıl? sürekli pazara çıkamıyorum. ekmek de tüketmek istemiyorum. bu durumda ne yenilebilir ki?

 
vegan olmak için zengin olmak gerek. dışarıda neredeyse hiçbir şey yememen gerek. ekmeğini vs kendin yapman gerek. vejetaryen biri vegan olmak istiyorum ama bütçem kaldırmıyor demişti mesela. bir de yumurta, süt, peynir, yoğurt, tereyağı vb bence sağlıklı besinler. bunların hepsini yememeniz gerek kek, börek, poğaça da yememeniz gerek otomatikman. bence veganlık çok zor bir iş. hem para hem zaman gerektiriyor.


  • tuborg yesili  (24.12.14 16:50:14) 
vejetaryen olarak vegan olmayı denemek bile saçma geliyor, tuborg yeşilinin de dediği gibi gerçekten ciddi emek ve bütçe isteyen bir şey.

et süt yoğurt yemeden de yaşanıyor ama yan ürünler mutlaka besinlere giriyor, bundan kaçınmak için ciddi mesai harcamak gerekli, özellikle vegan kültürü zayıf olan türkiyede.
  • in search we trust  (24.12.14 17:09:25) 
lisedeki en yakın arkadaşım var. et yemeyi çok sevse de bıraktı. sürekli süt yerine şunu aldım tadı alakasızdı. et yerine şunu yaptım çok lezzetli değil ama eh işte falan diye anlatır durur böyle. sıkı şekilde takip ediyor bu beslenme diyetini ama. belli bir düzeni var.
süt yumurta benzeri ürünleri kullanmak et yemek kadar saçma diyor. kesimlik hayvanların haricindekiler de çok işkence görüyor diyor (bu konuda hemfikirim)
sağlığı da, erkek ve masabaşı işte çalışıyor. kilo vermeye çalışmasa da istiyor ama her gördüğümde daha geri dönülmez bir biçimde kilo alıyor.
  • namus ninjası  (24.12.14 17:19:09 ~ 17:20:48) 
@namus ninjası

abur cubur ya da ambalajlı market gıdaları falan mı yiyor? çünkü bu gıdaları yemeden, sebze-meyve belki makarna vs yiyerek kilo almak ne kadar mümkün?

makarna, ekmek, erişte falan yiyor mu veganlar? yapımında yumurta kullanılıyor sanırım.
  • dahinnotha  (24.12.14 17:28:16) 
evet var. takviye tabletler almadan sağlığını koruman mimkin değil. kaldı ki o da garanti değil. sağlığın için az miktarda da olsa hayvansal gıda tüketmen şart.


  • zgrydn  (24.12.14 17:54:07 ~ 17:55:48) 
abur cubur değil de.. şimd k.hidrat malum, yemekhane yemekleri unlu çorba+pilav+patatesli et yemeğidir. işte buna benzer şeyler yiyordur.
malum, yağ hücrelerini insülinle taşınan monomerler besler. şekerler yani başlıca olarak. insülin kanda pik yaparsa yağ hücreleri de bu durumda fırsat bulup hacimlenecektir. bunu en aza indirmek için yağlı-proteinli fıstık badem türü şeyler yiyor. bakliyata çok dadandı. sebze konusunda da iş yemekleri yüzünden, öğünlerinin yarısında sürekli olarak kalorili gıdalara maruz kalıyordur. bu durumda evde akşam yemeğinde kurtaramaz durumu.
gerçekten fazla kilo alıyor. spor yapsa kas kaybı da kaçınılmaz o beslenme düzeniyle.
  • namus ninjası  (24.12.14 18:01:27) 
vegan olacaksan zenginleştirilmiş besinler tüketmeli veya vücuttaki düzeylerine göre vitamin/mineral takviyesi almalısın - tabi ki doktora danışarak-
süt olarak badem sütü, pirinç sütü, soya sütü gibi alternatifler var. hatta bunların kalsiyum içeriği normal süte çok yakın fakat biyoyararlanımı düşük olması nedeniyle bu sütlerdeki kalsiyumu tam olarak kullanamıyorsun.
peynir olarak da tofu gibi ürünler tüketebilirsin.
ekmek yerine daha kaliteli protein içeren tahıllara, kurubaklagillere yönelebilirsin.
kinoa buğdaya göre daha kaliteli protein içerir. ekmek yerine bunu tercih edebilirsin ama fiyatı buğdaya göre yüksektir.
  • domates biber patlican  (24.12.14 18:54:20) 
çölyak falan olursa kişi, veganlık biraz patlıyor. glutenli şeyleri çıkardığında kayda değer protein içeren tahıllar çok azalıyor. gluten zaten protein, gluten giderse protien de gidiyor haliyle.
pirinç ve buğday protein içeriği epey farklı.

protein toplam enerji alımında düşük orandaysa şöyle anoreksik olup şöyle göbekli olabiliyor insan:
en.wikipedia.org
  • namus ninjası  (24.12.14 19:07:36) 
sudanlı sığır çobanları da zayıftır mesela ama bir tane göbekli bulamzasın.
fotoğraflarını koymak isterdim ama adamları falan anadan üryan dolaşıyor. pipileri falan hep ortada ahlaksızların.

  • namus ninjası  (24.12.14 19:10:57) 
5 sene vejetaryen kaldım ve dengeli beslenemediğim için 49 kiloya kadar düşmüştüm. şu anda et vb ürünleri hiç sevmesem de arada bir tüketiyorum ancak sebze ağırlıklı beslenmem devam ediyor.


  • cirkiiin  (25.12.14 15:02:19) 
ZEngin olmaya gerek yok. İStanbulda çok alternatif var. Bayağı da seçnek eklendi vegan olmayan restoranlara.

peynir süt ayran zaten zararı konusunda çok şey var. Kalsiyum, yeşillerde daha çok.

Et yiyen biri ne yiyorsa onu yiyoruz. Fasulyeyi etsiz tereyağsız, pilavı tereyağsız tavuk bulyonsuz. yani ekstrem bir şey yok. Tabi ki burjuva veganlar var, blueberry ler tempehler filan da gerek yok.

Ben hiçbir ambalaj ürün kullanmıyorum. Etinin filan da vegan ürünlşeri var ama biraz politik duruş olarka kullanmıyorum.

Dışarda seçenek ç0k. Simit çipğ köfte ya da lokantalardaki pilav, fasulye gibi yemekler. Taksimde çoğu yerde falafel 5-6 lira, 3 liraya da Suriyelerin lokantasında var. Kadıköyde falafel rulo 6 lira.

Mantar dürüm var. Çok şey var.

SAdece b12de sıkıntı var, onun dışuında sıkıntı yok. Burda yazılanlara bakmamak lazım. b12 kullanmayan veganlar da var ve bir sıkıntılar yok gibi.

onun dışındaki demir, kalsiyum vs hepsi sebzelerde, bitkilerde bol bol var.

Bu tür soruları facebook sayfalarına da sorabilirsin. Yardımcı olacaklardır. SOnuçta orda yüzlerce vegan bu yaşamı yaşıyor ve gerçek verilere dayanarak konuşacklardır. Doktor veganlar da var.

Et yiyen bir inasıl sağlıksız olabiliyorsa, vegan biri de öyle sağlıskız olabilir. Düzensiz yerse, abur cabur hamur işi yerse.

ZEnginleştirilmiş gıdalara da gerek yok. Çok abartılmış her şey. Normal beslenen bir vegan- vejeteryan değil- bile et yiyen birinden daha sağlıklı olabilmekte ve uzun yaşayabilmekte.

EKmek ben de tüketmiyorum. Sebzeleri bazen çiğ yiyorum. Çiğe kaymak istiyorum da zor tabi. MEyve kuruyemiş baharatlar filan. Seçnek çok.
  • Cursed Chico  (04.04.15 13:40:18) 
[]

şeytanlar götürsün seni sancho

selamlar,

la manchalı yaratıcı asilzade don quijote eğer kızarsa böyle beddua ediyor. obur ve miskin sancho panzo da.

kitabın bir bölümünde don quijote sancho'ya çok kızdığı için "altmış bin şeytan götürsün seni sancho" diyor. şeytan götürsün lafını anladım da, 60bin şeytan götürünce ne oluyor? 60bin kez mi götürülüyor? niye 60bin kez?

şeytan alsın götürsün lafı hristiyan teolojisinde kullanılıyor. hatta bizim bu taraflarda da var "şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi..."

şeytanlar neden bir şeyler götürüyor? cehenneme mi götürüyorlar?

 
enough internet for today.


  • safepassage  (24.12.14 15:53:46) 
şeytan somut bir varlıktan çok soyut bir kötülük olarak biliniyor, hissediliyor. o yüzden çoğul kullanıldığını düşünüyorum.
şeytanlar daima cehenneme götürür. kötülerin gittiği yere yani.

ama bizim ailede şeytan satamazsa geri getiriyor sizden farklı olarak. :) namuslu şeytan.
  • trocero  (24.12.14 15:56:40) 
[]

google otomatik öneriler

selamlar,
arama bölümüne "i hate when...." ile başlayan bir şey yazınca google çok güzel tamamlıyor onları.

sokakta yürürken birinin üzerime buzdolabı atmasından,
isa'nın evimde dinazorla gezmesinden,
karanlıkta zenci arkadaşımı kaybetmekten,
voldemoprt'un şampuanımı kullanmasından nefret ederim

falan falan

daha onlarca var.

sorum şu,
bunlar nasıl oluşuyor?

otomatik öneriler kullanıcılar arama yaptıkça oluşuyor da, kaç kişi " I Hate it When my Toaster Goes Synchronized Diving" diye aratır?

bonus:
www.huffingtonpost.co.uk

 
troll'ler aratıp aratıp önerilere eklenmesini sağlıyor onların galiba.


  • galadnikov  (22.12.14 23:28:37) 
inci'de de yapıyolardı böyle aktivitiler. toplanıp google'da belli bir şeyi aratıp listeye girmesini sağlıyolardı.

yabancılar da 4chan gibi yerlerde filan organize olup yapıyolar sanırım.
  • birisi.  (22.12.14 23:31:57) 
[]

yanlışların da doğruyu gösterebilmesi

selamlar,

bu durumu tanımlayan bir kelime/deyim ya da kavram var mıdır?

örneklendirelim,

*dinlere inanmayan ve hatta onu insanlık için zehir olarak gören biri için bile din kitaplarında doğru ve ders verici şeyler vardır.

*hükümetin (misal tayyipgillerin), yanlış ve kötü işler yaptığını savunan, hatta tayyipgillerden nefret eden biri bile, milyonda bir de olsa, yaptıkları iyi şeyleri kabul edebilir.

*steve jobs, (niye bu adamı reyiz yaptınız ki, hayatıyla örnek olacak biri değil benim düşünceme göre) etik olarak düzgün şeyler yapmasa da, yaptığı söylevler ya da söylediği sözler çoğunlukla ders verici. (hocanın dediğini yap, yaptığını yapma olayı)

*durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir olayı biraz da.

 
Biraz yin yang gibi.


  • nereye bu gidis  (21.12.14 15:14:09) 
Tam olarak yanit olmasa da, bu soru seni buralara goturur gibi geliyor:
(bkz: diyalektik)

  • bosch kalfa  (21.12.14 16:02:59) 
[]

yalnızlığa övgü

selamlar,

yalnızız dostlar,

yalnız hissediyorum. yalnız hissetmeyenler de yalnız doğup yalnız ölecek olduğumuzun farkında olmayanlar. farkında olsalardı yalnızlık çekerlerdi onlar da.


bazen düşünüyorum ki, telafi edilemeyen bu duygu sanki bizden daha büyük olan bir güç tarafından verilmiş ve amacı da birşeyleri keşfetmemizi sağlamak.

yalnızlık çok büyük bir velinimet gibi geliyor da, ne olduğunu bilmiyorum. sanki ilkçağ insanıyım, henüz taştan balta kullanılan çağlardayım, ancak altını bulmuşum gibi. "bu parlayan garip şey önemli bir şeye benziyor ama, ne acaba" diye düşünüyorum. karnımı doyurmadığı için de uzaklaşmak istiyorum bu değerli madenden.


sorum şu; "yalnızlığın değerini bilselerdi kabuğuna çekilirdi insanlar" gibi bir şey duymuştum birinden. ve buna benzer farklı şeyler de. ama insanlar niçin övüyor yalnızlığı? önemi ne? faydası ne?

doyuramadığımı düşündüğüm bu yalnızlık duygusunu, nasıl verimli bir hale getirebilirim, bu konuda yazılmış bir kitap öneriniz var mı?

kendini gözlemlemek, iç sesini dinlemek, düşünüp tefekkür etmek-kitap okumak, pencereden bakıp kahve içip müzik dinlemek, hatalarını düşünmek, geleceğini planlamak, hayal kurmak, vs vs. yalnızken yapılabilecek bir çok şey var da, aradığım cevap "yalnızken nasıl harcarım zamanımı" değil, hissettiğim bu "yalnızlık değerlidir" duygusunu nasıl mantığımla da kavrayabilirim?

umarım anlatabildim sorumu.

 
buraya linkler gelecek

eksisozluk.com

eksisozluk.com
  • thracian  (21.12.14 13:46:04 ~ 13:50:38) 
[]

kendini inşa eden heykelcik

selamlar,

kendini inşa eden heykellerin, evime koymalık biblo gibi olanlarını nasıl nerede bulabilirim? hangi anahtar kelmelerle arama yapacağımı bile kestiremedim.

www.google.com.tr

 
self sculpting olarak aramaya yapabilirsiniz.


  • jesterdvine  (21.12.14 13:19:56) 
ancak görsel değil, masama ya da evime koymalık heykel arıyorum. ebay'de bu kelimelerle aradım lakin fayda etmedi.


  • dahinnotha  (21.12.14 14:57:11) 
[]

ebay'de yanlışlıkla açık arttırdım

selamlar,

0,36 dolarlık bir ürün vardı. 5 tane alacaktım. adet bölümü sandığım yer fiyat arttır bölümüymüş. maksimum teklifi ben verdim. 4 saat sonra da arttırma bitecek. 0,36 dolarlık şeyin tanesini 3 dolar yaptım:/

nasıl geri çekicez teklifi?

 
öncelikle çok pardon:

AHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHJAHAHAHAHAHHAHA

ehm. tamam. iyi ki 50 tane falan almayacakmışsın yahu. öhhöm.

abi açık artırma süresi bitmeden satıcıya mesaj atıp durumu bildir. yapılan bid geri çekilmiyor diye biliyorum ama bi bakıcam şimdi kurallara. sen vakit kaybetmeden durumu bildirsen iyi olur ama.

google'lama sonrası edit:
pages.ebay.com

If you want to retract a bid:

Review the conditions and time restrictions for canceling a bid in an auction-style listing.

If you feel you have a valid reason for canceling a bid, fill out the Bid Retractions form.

If you want to cancel a Best Offer, use the Best Offer Cancellation form.

If you won an item and you no longer want to buy it, you need to contact the seller.
  • cevap botu  (20.12.14 13:22:52 ~ 13:23:46) 
Şu formu dolduracaksınız: offer.ebay.com


  • teknikekip  (20.12.14 13:25:36) 
Geçerler zaten seni. Ben de yapmıştım, kullanıcıya mesaj attım ve geri çekti.


  • Cursed Chico  (20.12.14 14:20:54) 
kazanıp ödeme yapmasan bir şey olmuyor


  • yeni dunya duzeni  (20.12.14 14:36:59) 
teklif geri çekme formunu dolduracaksın yukarıda belirtilen. bir de ne olur ne olmaz satıcıya mesaj atıp teklifini iptal etmesini isteyebilirsin.

açık artırmayı kazanıp ödememe durumu ebay kaydına geçilir, bazı satıcılar geçmişte ödeme yapmamışlığı olanların ürünlerine teklif vermesini engelliyor, tekrar ederse ebay'den atılabiliyorsun.
  • slackerbitch  (20.12.14 15:00:21) 
[]

dudak büzerek fotoğraf çekmek

selamlar,
sözlüklerde sosyal medya'da vs bu duckface modası hep tartışıldı. sonuç şu: hiç bir erkek bunu çekici bulmadığı gibi itici, rahatsız edici buluyor. ağza kürekle vurası geliyor falan filan.

şimdi her şeyi geçtim, goygoy'u bir kenara bırakalım, ciddi ciddi soruyorum. kızlar neden fotoğraf çekerken dudak büzüyorlar? bir kaç kişi beraberken, eğlence olsun diye, komiklik olsun diye yapılanı anlıyorum. o kabul. ancak kendisini güzel gösterme çabası ile dudak büken kızlar, cidden kendilerini daha güzel mi sanıyorlar öyle?

i.imgur.com

 
onu yapan kizlarin hepsinin caplari belli. bos, beles, tikky kizlar. 20 yil sonra evlenip 100 kiloyla halka karisiyorlar.


  • mayeskuel  (20.12.14 12:04:08) 
Öyle değil işte. İlgi çekmek için yapılıyor. Yapılan yorumların olumlu veya olumsuz olmasından çok yoruma odaklılar. Eğer kimse olumlu olumsuz yorum yapmamış olsaydı, başlamadan bitecekti. Burada senin de suçun var.


  • cetoxim  (20.12.14 12:18:31) 
itici gelmesinin sebebi doğru yapamadıklarından. durun vurmayın, açıklayacağım.
kozmetikçide ruj denerken kadın şöyle bişey demişti; dudakları rahat bırak, iç kısımları yeme. ruj net görünsün, daha dolgun durur bilmem ne. bokunu çıkarmadan yaptıklarında çok da kötü değil.

www.ciltvecilt.com
mesela bu ablamız ince dudaklı sayılır ama ruj ve duruş sayesinde daha dolgun görünmüş.
  • fuckinginthebushes  (20.12.14 12:21:34) 
Çok yakışan tatlı bir tane biliyorum, kendisi de burdan :)


  • emirkulu2  (20.12.14 12:25:33) 
valla ben bir erkek olarak itici veya çekici bulmuyorum. normal fotoğraf gibi geliyorlar. kız güzelse hoş gözükür, çirkinse çirkin.

www.google.com.tr Şimdi bu kötü mü yani? Senin verdiğin resme bak bir de benimkine bak :)
  • secilmis uye  (20.12.14 12:45:31) 
[]

karıncalar. açgözlü müdür çalışkan mı?

selamlar,

karıncaların hep çalışkan olduğu söylenir ve hep örnek gösterilir. oysaki sadece çalışan, kraliçeye hizmet eden, her şeyi toplayan yaratıklar değil midir?

karınca hep olumlu imge olarak yansıtılır. ancak ne derece olumludur ve sevimlidir?

www.youtube.com bari kafayı bıraksaydınız açgözlüler dedim bunu izlerken.

 
iyi de aç gözlü olmasınlar da ne yapsınlar, beslenecek bir sürü boğaz var. Anca.


  • innerbliss  (16.12.14 13:41:32) 
ekmeklerinin peşindeler işte


  • mesgul ve huzursuz  (16.12.14 13:57:29) 
o olumlu imaj çalışkanlıktan ziyade takım çalışmasından geliyor. doğada bu kadar kalabalık bir halde iş yapan, bulduğu yemeği yemeyip ya da saklamayıp sorgusuz sualsiz yuvasına taşıyan başka bir hayvan yok çünkü. hayvanlarda bireysellik sıfır (iyi bir şey mi tartışılır gerçi).


  • sir gawain  (16.12.14 13:58:21) 
Karıncalar özelleşmiş rolleri paylaşan adanmış bireylerdir ve beraberken bir süperorganizmadırlar. Onları tanımlanabilecek en iyi sıfat adanmış olabilir. Ayrıca yağmacı, sömürgeci, çiftçi türleri var. Karıncalık devasa bir çeşitlilik.


  • namus ninjası  (16.12.14 13:59:20) 
Arılarla yakın akrabalar. Düzenleri aynı. Arı da çalışkanlık timsali. Toplulukları termitlerle de benzeşiyor.


  • namus ninjası  (16.12.14 14:01:13) 
Ayrıca dawkinsin gen bencildirde gösterdiği gibi, arılar karıncalar gencilikte bizden ötedeler. Aslında fedakar görünüyorlar, ama bencilce yaşarlar, gen hesabı yapıldığında tabii.


  • namus ninjası  (16.12.14 14:03:34) 
abi şu filmi getirdin aklıma
alkislarlayasiyorum.com

  • guglicio  (16.12.14 15:03:22) 
Burada defalarca söylemiştim;
Bernard Werber - "Karıncalar" diye bir kitap var. Orada bu keratalar hakkında inanılmaz güzel detaylar var.
Science Fiction tarzı çok iyi bir kitaptır.
Ve onlar insanlardan milyonlarca yıl evvel vardılar ve koloniler kurdular.
  • gece lampulu  (16.12.14 15:25:22 ~ 15:35:03) 
[]

timelapse videolar

selamlar

zaman konulu bir sunum, kolaj yapacağım. bir kaç dk'lık bir video kolajı yapmayı düşünüyorum. zamanı ve değişimi konu alacağı için timelapse videolar uygun olur diye düşündüm. vimeo üzerinden biraz bakındım ama genelde bir günlük bir gecelik çekimler mevcut. bitki büyümesi gibi şeyler arıyorum ama onlar da çok kaliteli ya da çok etkileyici değil. aklınıza gelen, zaman ve değişim konusuna uzak olmayan, güzel timelapse video öneriniz var mıydı?


 
tabikide. hayatımda izlediğim en etkileyici görüntüdür. Aurora borealis

www.youtube.com

vimeo.com

vimeo.com

vimeo.com

vimeo.com

bıraksalar bir ömür izlerim.



hd izlemelisin


edit: hepsini izle. bunlardan birini seçeceğine eminim.
  • ibomiu  (16.12.14 12:22:46 ~ 12:23:46) 
[]

danton'u yazdığında 22 yaşındaymış

selamlar,

danton'un ölümü adlı tiyatro oyunu yazan büchner, bunu yazdığında 22 yaşındaymış. Alman bir yazar olmasına karşlın fransız ihtilalilini çok iyi yazmış. ben bu oyunu okurken neredeyse bir şey anlamadım. dipnotları falan vardı, onlara bakarak anladım da bir sürü şeye temas etmiş.

o adam 22 yaşındaymış. almanya doğumlu. fransız ihtilalini çok iyi biliyor. ben de aynı yaştayım. onun gibi bir şey yazmasını değil, okumasını bile beceremiyorum. benim cahilliğime verin bunu. ancak toplumca kör-topal olduğumuz konusunda hemfikiriz. yeni nesilin ne kadar boş bilgilerle donatıldığına dair bir başlık bile vardı, sözlükte de tartışılıyor sürekli.

italyanca ve fransızca alanında da uzmanlaşmış, ve öldüğünde 23 yaşındaymış bu adam. ben ingilizce ve fransızcayı öğrendim yine türkçe'nin yanına, gak-guk'tan hallice. bir şey yazacak olsam, namümkün yabancı dilde yazxmam.

türk edebiyatında da var çok nadide örnekler. yirmili yaşlarda başarmışlar bir şeyler. onların o yaştaki bilinçleri, bizim nesildeki 8 10 insana bedel!

fatih'in istanbul'u fethettiği yaştasın minvalinde bir soru oldu bu. ancak gerçek şu ki, boş geçiyor günlerimiz. çok belli ki iyi bir şey yapamayalım diye çabalıyorlar. öğrenelim diye değil itaat edelim diye pompalıyorlar sürekli. bunun ayrımına varmak istiyorum, birilerinin güdümünce değil, bireysel olarak kazanmak istiyorum bu bilinci.

kendimi geliştirmek, öğrenmek, tefekkür etmek, çalışmak istiyorum. olabildiğince filtreliyorum kendimi gerekli ve gereksiz konusunda. ancak yeterli değil. bahsettiğim şey bir bilgi açgözlülüğü değil. eskiyle kıyasladığımızda boş yaşıyor olmanın getirdiği bir sorumluluk.

sorum şu;
ne yapmalı? ne okumalı? ne öğrenmeli? yerli yabancı vardır aydınlar bu konuyu ele alan. fikir aşılayan değil, çözüm arayan. balık veren değil, balık tutmayı öğreten.

zaman değerli, zaten kısıtlı boş zamanım var. bir şeyler okuyor inceliyorum zaten, belki farketmediğim ayrıntılar gözüme çarpar diye bu soruyu tartışmaya açıyorum.
iyi günler.

 
carl sagan'ın karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı isimli kitabı da okuyacaklarınızın arasına eklemenizi tavsiye ederim. Bu kitap, doğru sorgulamanın, bilimsel düşüncenin ve şüphenin kullanımı hakkında müthiş bir yol göstericidir.

Ayrıca öğrenmek bir çemberdir. Neresinden başlarsanız başlayın başladığınız yer başlangıçtır. Okuduklarınız, öğrendikleriniz size çemberde daha hızlı hareket etmenizi sağlayacak. Herkesin yolculuğu sonunda kendine varır.
  • thracia  (08.12.14 16:00:32) 
thracia - e^{i/pi}

bertrand russell-sorgulayan denemeler
michael shermer-insanlar neden saçma şeylere inanır
kitapları ile komboyu tamamlayıp bilimsel yöntem ve safsatayla başa çıkma gibi mühim meselelerde temel oluşturulabilir.
eski bilim ve teknik sayılarını içeren dvd edinilirse arada iki makale atıp iki çeviri haber okuyup, neticede evrenin gerçekçi bir temsilini kafada oluşturabilirsin.
yakın tarihte de mesela liberalizmi sosyalist eleştiriyle, sosyalizmi anarşist düşünceyle, anarşist düşünceyi otoriter ve/veya liberal düşünceyle karşılaştırmalı okuyup, tongaya basmaktan kaçınabilirsin. tarih tahriften ibaret olduğu için, gerçeği bulabileceğini ben zaten sanmıyorum. ama amaç yine gerçeğe yakın bir görüş sahibi olabilmek.
dünya klasiklerini 80 öncesi basımlarından okumak ayrı bir kültür katacaktır. oblomovun mesela 3 ciltlik eski bir çevirisini okudum, ortasıda bir teşhis sonucunu anlatır bir doktor raporu vardı. bugün hala o metni arıyorum. güncel çeviriler bok gibi afedersin. o ruh, o tıkır tıkır yerine oturan dede kelimeleri yok artık.
mesleki nosyonunu kullan. hukuk, mühendislik, tıp gibi nosyonların varsa, yardırıp gideceksin zaten. fen bilimleri okuduysan da böyle bir kanal bulman zor olmayacak.
snrasında sırasıyla sosyoloji, psikoloji, iktisat, coğrafya, tarih eğitimi çoktan aza doğru, entelektüel birikime katkı yapan şeyler. bunları silah olarak kullanabilirsin.
ben mesela bizim bir derste bir reaksiyon kinetiği denklemine adını veren mikrobiyoloğun, mikrobiyolojinin evrime uygulanmasında öncü olduğunu öğrenmiştim. bu adamın en has kitabını, bizim okulun inşaat mühendisliğinden mezun olan bir "şantiyecinin" çevirdiğini, bu şantiyeci adam bizim alan dışı felsefe dersine konuk olarak katıldığında fark etmiştim. nerden nereye. piyuv. merakını besledikçe büyüyecek. yolun yol değil. allah yar ve yardımcın olsun :D
  • namus ninjası  (08.12.14 17:26:39) 
[]

A perfection of means ile kastedilen

A perfection of means, and confusion of aims, seems to be our main problem.

bu cümleyi nasıl çevirelim? A perfection of means ne demek?


 
atom parçalamadaki amaç bomba değil bundan çıkacak enerjiyi faydalı şekilde kullanmaktır. bu farkın nasıl anlaşılacağı asıl sorun diyor, hedef insanları yüceltmek mi yok etmek mi gibisinden. açıklama olaraktan şeyedeyim.

faydalar faydasız imkanlar imkansız gibi bir şey :D

"araçların mükemmel ama amaçların belirsiz olması temel sorunumuz gibi görünüyor."
  • uykusunu yakalayan adam  (05.12.14 18:59:34) 
[]

gençlere yol gösteren, tavsiye veren vs.

selamlar,

dikkatinizi çekmiştir, insanlar çoğu zaman tavsiyeyi sevmiyor. ancak hayat tecrübesini paylaşmak çok önemli. yirmili yaşlardayım, üniversiteden mezun olacağım yakında. iyisiyle kötüsüyle hayat hakkında edecek iki kelamımız olsa da, hayat tecrübesine sahip olanlardan tecrübelerini paylaşmalarını isterim. ancak aradığım şey sözlükteki otuzluk abilerden tavsiyeler falan gibi şeyler yerine, bu konuyu esas almış bir kitap ya da benzeri bir çalışma.

mesela atatürk'ün gençliğe hitabesi de buna örnek.

gençlere etik ve ahlak dersleri minvalinde dini kitaplar da olabilir. (hangi din ya da felsefe olduğu mühim değil) ancak en çok hoşuma gidecek şey, kitlelere yön vermiş bir edebiyatçının (ya da düşünürün) yazdıkları şeyler olacaktır. sheakspear'in romeo ve juillet'te inceden bazı şeyleri öğütlemesi gibi. sorumu anladınız.

yaşlı birini bulsam, böyle muhabbeti seven ve hayata karşı sağlam gözlemleri olan, bulsam bırakmayacağım peşini. bir musibet bin nasihattan iyiyse de, gençliğimin altın vakitlerini henüz musibete bulaşmadan değerlendirmek istiyorum. çok net görüyorum ki hayatın verdiği tolerans günbegün azalıyor. hayaller bulanıklaşıyor, yaptığın hatayı geri almak zorlaşıyor. henüz 22 yaşında olmama rağmen, hata yaptığımı düşünüp de geri alıp yeniden yaşamak istediğim çok olay var.

--
teşekkürler.

bonus şarkı, teşekkür minvalinde:
www.youtube.com

 
rakı içmesini öğren.

tecrübe, deneyim, tavsiye, sohbetin kralı rakı masasında olur. Bul seni seven senden büyük seni anlayabilen ya da seni dinleyen birilerini. önce sen anlat kısaca sonra onlar anlatsın dinle. En güzel rakının yanındaki en kaliteli peynir gibi gelir, en kral solistten çıkan bir sanat müziği gibi kulağının pasını siler aydınlanırsın.
dene..
  • erty_ksk  (05.12.14 14:38:18) 
belki biliyorsundur ama yine de söyleyim, quora'da istediğin şekilde yazılar bulabilirsin.


  • mayaa  (05.12.14 14:40:24) 
düşünmeden konuşma


  • partizan  (05.12.14 15:01:30) 
Hitabet: Bütün Yönleri İle Konuşma Sanatı

www.kitapyurdu.com
  • intern in the house  (05.12.14 16:08:08) 
-Iki kere düşünüp bir kere söyle. Ame gerçekten düşünerek söyle.
-Çalış, çalışkan ol. (Sadece kendin için olduğunu düşün)
-Çok yapmıyoruz ama arada bir empati kur, gerçekten başkalarının yerine kendini koy.
-Artık dürüstlük çok önemli değil (çünkü çok insan dürüst ve samimi değil) gibi yaşadığımız dünyada ama dürüst bir insan ol, kaybetmezsin yine de.
Başarılar genç arkadaş.
  • gece lampulu  (05.12.14 16:14:37 ~ 16:16:19) 
Dinle kuçuk adam diye bir kitap var. Tam olarak aradığın şey mi bilmiyorum ama bir bak istersen.


  • yarmasimo  (05.12.14 16:28:22) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.