Ekşi Duyuru

merhaba.

geçen haftalarda bir telefon hattı aldım. fransadayım, aldığım hat free mobile. fakat arama yapabildiğim arama alamadığım bir hat bu. çünkü 07... ile başlayan yeni bir seri imiş ve sorun operatörden kaynaklanıyormuş. yapabileceğim tek şey yeni bi hat almak veya sorunun şirket tarafından çözülmesini beklemekmiş. durumu anlatan mektup yazıp faxlayın ya da posta ile gönderin demişti telefonda konuştuğum müşteri temsilcisi. geçen cuma günü mektubu gönderdim, faks gitmedi!

mail ile ulaşmak için bir adresleri yok. sağda solda şubeleri de yok bunların gidip yüz yüze konuşayım. telefon edip müşteri temsilcisiyle görüşmek de ayri bi zulüm. 10 dk.da bağlanıyorum bi onda dakikada da anca derdimi anlatıyorum. müşteri temsilcileri iyi ingilizce bilmiyorlar. benim de dil bilgim çirkeflik yapacak kadar değil.

bu durumu göze alarak, sevgili dostlar, yapabileceğim bir şey var mı? ben zaten paramı geri verin ya da yeni bi numara verin diye mektup yazdım. ulaşmıştır sanırım. fakat işleme konması ne kadar sürecek bilinmez. aklınıza gelen bi öneri var mı?

 

selam latinolar,

pop olmasın. portekice olsun. nossa nossa gibi bir şey olmasın. insanın ruhuna dokunsun belki. güzel bi şeyler olsun. çok sevdiyseniz öyle çok da demet akalın ya da serdar ortaç vari değilse pop da olabilir.

obrigado.

 

güzel bi ispanyol filmi var mı bildiğiniz, beğendiğiniz, tavsiye edebileceğiniz? ispanyayı, ispanyolları anlatıyor olsa güzel olur.




 

şu müzik, youtu.be

kılıcımı bulamadım. bulsam savaşa gidecektim, o derece.

o kızın zaten çok güzel çalışmaları var da bu süper olmuş. peter hollens.şn de manyak müzikleri var.

bu arada az önce öğrendiğim bi şeyi paylaşayım. facebook chat.te, chat kutusunun yanındaki gülücüğe tıklayınca bir sürü smiley şeysi çıkıyormuş. az önce öğrendim bunu. bi de :* böyle yapınca öpücük yolluyormuş.

 

belli bi giriden sonra mı sahip olunuyor? nasıl oluyor o işler orada?




 

aslında gece sorusu bu. güzel bi ctesi günü gündüzüne uygun değil ama merak ettim.

cennet, cehennem, günah, haram gibi kavramları silip atıp da yerine mantığın ve daha önemlisi "etik" kavramını getirdiğinizde, hayatınızda neler değişti? inançlıyken yaşamak kolay değil miydi?


 

çok dikkatimi çekti bu durum. parmaklarını neden V şeklinde yapıyorlar? animelerde de sıklıkla rastlıyorum buna.




 

merhaba, uygulama merkezinden, flash video eklentisinden hatta otomatik güncellemelere kadar hiç birini kabul etmiyor. güvenliğği onaylanmamış bir kaynak diyor. ekstra bi program yüklesem tamam da uygulama merkezinden kendi güncellemelerine kadar bunu demesi garip sanki.

önce internetini kontrol et diyor sonra da "The action would require the installation of packages from not authenticated sources." internete de girebiliyorum, istediği şifreyi de foğru giriyorum.


 

mümkün mü? sanki daha önce öyle bi duyuru görmüştüm. nasıl mümkün. durumun biraz aciliyeti olduğu için sormak istedim.

duyuruda ufacık arama yaptım çıktı bir sürü şey de hangisi gönderir hangisi göndermez bilemedim. tüm servisleri deneyip de elli tane yollamak istemedim.


 

bu dizeleri görünce aklıma geldi.

sevgili insanlar, kendinizi insan olarak tanımlayabiliyor musunuz? insan olmak çok ağır bir yük gibi geliyor bana. ödevleri ve görevleri bir hayli fazla. biri bana sorsaydı yartırken ne olmak isterdin falan diye, insan olmayı seçmezdim herhalde. zor değil mi la? sizce insan olmak nedir sevgili dostlar?

bugün ölseniz, veya az sonra ölecek olduğunuzu bilseniz, "yaşadım" diyebilir misiniz? ömrünüz başarılı geçiyor mu? başarı derken de şu kadar dil biliyorum, bu kadar para kazanıyorum evim arabam var" değil. başarının tanımı sanki daha farklı bir şey. ama ben tanımlayamoyrum yine de. siz tanımlayabiliyor musnuz?

bonus sorum edebiyat severlere gelsin: farklı edebiyat kitaplarından baktığım halde hale anlayamadım, biri anneye anlatır gibi bilinç akışını anlatabilir mi bana. stream of conciousness edebiyatın en zor dallarından biriymiş, neden öyle?

 

hangisi avantajlı? hangisini seçeyim okulda? japoncaya hep merakım vardı ama burada koreli elemanlarla tanışınca koreye karşı muazzam bi sempatim oldu. sırf onların hatrına korece dersi almak istedim.hem yardımları da olur. onların da türklere karşı sempatileri var bu arada.
neden bu dersleri seçiyorsun dersen 30 krediyi tamamlamak için diye pek hoş olmayan bi cevap vermek durumundayım. yani biraz işin eğlencesindeyim açıkçası.



 

nedir sevgili dostlar?

niçin alkol alınca hareketlerimiz değişiyor, bilincimiz değişiyor? hangi hormonlara ya da salgı bezlerine etki ediyor alkol? şarap kafası, votka kafası, bira kafası gibi deyimler var ayrı ayrı. sonuçta alkol hep aynı değil midir?

"sarhoş olmak" deyimini tanımlasanız ne yazardınız? "alkol tüm kötülüklerin anasıdır" mı cidden? şuana dek sarhoş olup da pişman olduğum hiç olmadı benim. ya ben sarhoş olmak nedir bilmiyorum, ya da başkaları bu işin bokunu çıkarıyor. nedir düşünceleriniz?

 

hiç bi şeye.

şaşırtıcı bi şey gördüğümde bile tepkim "hmm ok, iimiş"ten hallice.

minimal bir insandım hep. fazla istekleri olmayan, kendini ailesine bile yük gören, sevildiği halde "insanlar neden beni sevsin ki" psikolojisinde dolaşan biriydim. belki bu sebepler yüzünden de soğuk biriydim. geriye, olaylara baktığımda anlıyorum, beni sevenler varmış ama ben hep mesafeli durmuşum onlara. hala bu böyle. eski msn konuşma kayıtlarıma baktım da, insanların benle muhabbeti, benim onlara tepkim hep araya mesafe koyucu şekildeymiş. karşımdaki insana sanki ondan pek hoşlanmıyormuşum gibi bi samimiyette davranmışım.


istediğim üniversiteye ilk tercih ile girdim, bölüm birincisiydim girerken (ama bölümün puanı düşüktü, o yüzden bunu başarı olarak görmedim). derslerden keyif aldım. okulum istediğim şehirdeydi. hazırlığı güzel bitirdim. ilk sene ortalamam yüksekti. hocalarla ve arkadaşlarla diyaloğum iyiydi. her şey planladığım gibi gitmişti. istediğim aktivitelere katılmıştım. evim istediğim gibiydi. balkonu vardı. okula bisikletle gider gelirdim. bi erasmus mevsuzu oldu. sınava girdim, gitmeye hak kazandım. aslında bu paragrafa yazacağım daha çok şey var da cümleleri toparlayamadım. her şey iyi gibi görünüyor ama sanki "bunları yaptın mutlu olmalısın" şeklinde bi direktif varmış gibi hissediyorum. yani aslında bu istediklerim, aslında istediklerim değil. yalnızca istediğimi sandığım şey.

ikinci sınıfı okumak için yurtdışına geldim. geleli iki hafta olmadı daha. alıştım buraya. ufak tefek sorunlar çıktı, hallettim,k. arkadaş edindim, gezdik, eğlendik.

ama tüm bunlara rağmen heyecan yok. eyfel.e gidince adettendir diye fotoğraflar çektik. "soran olursa gösteririz (!)" diye. louvre.a falan gittik, versaile şatosunu gezdik falan... bunlar tee küçük çocukken duyduğum, tv.da gördüğüm şeylerdi. bu ülkeye gelmek de en büyük hayallerimden biriydi. duymam gereken "heyecan" nerede? bilerek ve isteyerek notre dame katedralini görmedim. çünkü en merak ettiğim yer orasıydı. bir bilgisayar oyunun son görevi gibi. bu son görevi yaparsam oyun kapanacak, gibi.

hayal kurmaya üşeniyorum. aslında gerçekleştirilmesi belki daha minimal ama daha zor olan düşünceler var kafamda. ama onları dile getirmek ve kelimeye dökmek istemiyorum. onlar için "hayalim" ya da yapmayı istediğim şey demek istemiyorum. zor geliyor. hayal kurarsam gerçekleştirmeye çalışmak zorundaymışım gibi hissediyorum belki de, bilmiyorum.


heyecanla birlikte umarımı da kaybetmiş oldum. cevaplamam gereken iki satır mail, okunması gereken iki satır resmi sayılabilecek cümle o kadar sıkıyor ki canımı, bu işi yapması yalnızca iki üç dk alacakken ben günlerce erteleyebilyorum. umursamıyorum. son güne bırakıp sorunlarla karşılaşabiliyorum, rezillik çekebiliyorum ama yine de umursamıyorum. 20. yaşım bi kaç ay önce bitti yalnızca. 20 deyince çok çocuk hissettim kendimi.


çabuk sıkılıyorum artık. aylardır belki de yeni bi film izlemedim. ama daha önce izlediğim flimleri teker teker açıp izledim. friends.in iki bölümünü saklamıştım bilgisayarıma, onlarca kez izledim onları. youtube.u ilk keşfettiğim zamanlarda beğendiğim videoları kaydetmiştim. hala arada bi onları açar izlerim, yüzlerce kez oldu belki. ama yeni bir şeye başlamak -bir filmle bile- zor geliyor. tabiri caizse yeni bi hayale başlamak çok daha zor.

göndermeden önce yazdıklarımı okudum da, istemekle ilgili sıkıntılarım var sanırım. herkesin istediği şeyleribelki de default olarak ben de istiyorum. istekleri hayal vasfına koyuyorum. oysaki benim ruhum farklı bir şey arıyor, belki de. fight clup.a döndü olay birden. bu istekler ve bana ait olmadığı için heyecan duymuyorum demek ki, öyleyse ne istediğimi nereden bileceğim? "kendini tanı, evreni tanıyacaksın" sözü buna mı işaret yoksa?

 

merhaba,

learning aggrement.taki dersleri değiştirmem gerekiyor. yeni alacağım derslerin türkiyedeki okulumla eşleşmesi şart mı? 30ects.yi tamamla da ne olursa olsun durumu mu var? ben zaten okulumu uzatmayı düşünüyorum, o konuda bi sıkıntım yok.


 

merhaba.

iphone 4, 4s arasında çok belirgin bir fark var mı? yakın zamanda ayfon 5 gelecek sanırım. 4ün, 4s.in fiyatları ne zaman düşer? samsung galaxy.de durumlar nasıl? hangisi tercih edilesi? note mu, s3 mi? ne amaçla kullanıcan derseniz, spesifik bi amaç yok ama uygulama yönünden zengin olması işime gelir. sanırım i.os android.den daha mı geniş bir yelpazaye sahip? sony xperia nasıl? ios uygulamaları android.de çalışabiliyor mu bi şekilde?


 

merhaba.
nasılsınız?

duyuruda arama yaptım. tatmin olmadım. size sormak istiyorum.
fransadayım ve en azından 5 ay daha burada olacağım. hangi hattı kullanabilirim?

orange, sfr, free mobile var bildiğim kadarıyla.

bir kısım arkadaşım orange almış. sınırsız sms ve akşam saatleri dahil sınırsız konuşma 10euro 1o günlük 30 euro 30 günlük şeklinde bi kampanyası var anladığım kadarıyla. çok pahalı geldi. başka kampanyası varsa da görevli başka söylemedi.

free mobile daha ekonomik imiş anladığım kadarıyla. 19,95 euroya sınırsız sms, sınırsız konuşma 3 gb internet var. ama free mobile şubesi yok burada??? st quentin en yvelines.teyim. varsa da ben bulamadım, google.a da baktım.

sfr kullanan bir eleman gördüm. galiba orange daha iyi dedi, ya da ben öyle dediğini sanıyorum.

iyi fransızca ya da ingilizce bilmediğim için zorluk çekiyorum kampanyaları anlamakta. bu konuda bilgisi olan falan var mı?

ps: iphone, galaxy dengi bir telefon buradalarda ucuz mu? çok sorulmuştu buna benzer sorular duyuruda ama ilgilenmediğim için hep transit geçmiştim o soruları.

pps: tikler geç gelebilir.

 

selam dostlar,

çevirmeli bağlantının azizliğine uğradım ve henüz yüklenmemiş olan yanlış butona bastım. hemen ayfayı durdursam da flypgs.com sistemi hiç istemediğim bi koltuğu verdi bana, 14d.

ilk kez uçacağım, cam kenarı olsun istiyordum. fakat şimdi yanlışlıkla seçmiş oldum bunu. iptal olmaz mı? havaalanına epey erken gideceğim, değiştirtemez miyim?

 

Gubaydin degerli dostlar.
yarin sabah bu saatlerde evden ayrilmis olacagim. hazirliklar yapiyorum hala. bi kac. sorum var:

1 - pegasus ile gidecegim, bagaj hakki 20 degil miydi? gelen hatirlatma mailinde 15 oldugu yazilmis. gececek benim, orada ek bagaj satin alabiliyor muyum yoksa online cjeck in mi yapayim?

2- online check in yapam dimi istedigim koltugu seceyim. baska duyurularda pencere kenari ve kanat arkasinin flaplari izlemenin hos oldugu soylenmis, oradan alayim mi?

3- valizimin yaninda bir de el bagaji hakkim olabiliyor sanirim. laptop koyabildigim olculerde bi sirt cantasi olacak. yanima alabiliyorum dimi bunu? agirligi onemli degil dimi?

4-telefonumu kullanabilir miyim ucakta? ucus modu dedikleri sey bu degil mi? yoksa ne olur ne olmaz diye sim karti cikarayim mi? (giderken muzik dnlemk istiyorm)

5-Pasaportlu vizem, kimlik kartim, ehliyetim falan var zaten yanimda. baska bir seye gerek var mi?

6-giderken raki gotur orada pahali dediler. ben cok icmem ama merak eden olur diye alayim mi? alirsam sabiha gokcenden almak durumundayim, pahali oluyor mu?

7-dis macunu, ic camasiri, sampuan gibi ufak seylerin unutulmasindan bahsedildi. baska ne var boyle ufak fakat dikkat edilmesi gereken?

8-hazirana kadar kalmayi planlayarak gidiyorum. burada da keyfim her bakimdan iyiydi, bu sebeple biraz huzun var. post erasmus travmasini cok duydum peki siz pre-erasmus tedirginligi veya huznu yasadiniz mi?

9- Turkcell hattimi orada kullanmak icin ne yapmaliyim? online islemlerden roaming.i aktif etmem yeterli mi? ucretlendirme nasil? ozellikle interneti kullanmam gerekecek ilk etapta. yapmam gereken bir sey var mi?

bu konularda bir suru sorular sordum ama sizlerin tavsiyelerini onemli buldugum icin. tesekkuler simdiden.

Ek: hedef fransa, srdklarm dsinda sylemk istedklerinzi de yazinz

 

Yarin gitsem eski hocalarimla gorusmem mumkun olur mu?




 

Ziraat bankasinda ayri bi cihaz almak gerekiyormus 20 lira karsiliginda. peki turkish bankta nasil? yurtdisina sms geliyor mu? gelmiyorsa sms onayini iptal etmemiz mumkun mu? nasil kullaniriz?




 

Selam size yardim etmenin hazzini tadina varmis insanlar,

5, cars gunu pegasus ile sabiha gokcen.den hareket edecegim. erasmus ogrensiyim. vize ve pasaport tamam. yurtdisi haraci pardon harci varmis, orada mi odeyecegiz onu?

bi kac duyuru okudum hava alanlari en salaklarin bile anlayabilecegi sekilde tasarlanmistir demisler, zor olsa da buluruz yolumuzu o zaman. peki dikkat etmem gereken seyler var midir nelerdir?

hedef fransa, ocaga kadar oradayim, belki hazirana kadar da uzatirim onu. yanima almam gerekenler nelerdir? giderken bi sey goturmeli miyim?

her turlu tavsiyenize acigim.

Ekleme: versailles.a gidecegim.

duyuruda benzeri sorularin soruldugunu biliyorum ama mobilken arama yapmak zor oluyor, "aramaya inan" diyecek olan varsa diye yazdim bunu.

 

Selam dostlar,
Ben tecavuz konusunda artik art niyetli dusunmeye basladim. mutecavizler hep beraat ediliyor ya da az bi ceza aliyorlar. ustelik tecavuz olaylarini daha fazla duyar olduk. eskiden de boyle miydi? bu kadar fazla tecavuz haberi de toplumu belli bi doygunluga getirip normalize etmiyor mu? "tecavuz mu, hee olur normal"
bi cesit hukumet politikasi midir bu? hep vardi boyle seyler de medya mi gazladi?

ekleme: hukumet politikasi mi ifadesi haklisiniz yanlis oldu biraz. ama bu konuda cezalar ve yasalar farkli olsa ve bunun uzerine dusulse herhalde farkli olurdu durum.

 

Selam dostlar.
ogrenciyim, kyk yurdunda kalmadim daha once fakat bu kurumdan kredi aliyorum. yarin okudugum okulun oldugu sehre gidecegim ve bir ya da iki gecelik kalacak yer icin burayi dusundum. misafir olarak kalmam mumkun mu?



 

selam dostlar, napsam acaba deyip de iki üç dk fazlası olanlardan bi ricam olacak.
internetten bi kaç firmanın sakarya.dan istanbula giden otobüslerine bakar mısınız saat sabah 9 10 civarında otobüs var mı?
bi de istanbul - adapazarı için son arabalar kaçlarda?
aynı şekilde istanbul - eskişehir için?

ps: mobil bağlantı kullanarak giriş yaptım. kontörüm bitmek üzere o yüzden otobüs firmalarının sitelerini kontrol edemiyorum. iki üç dk boş vakti olan varsa adapazarı istanbul sabah ve akşam saatleri ile istanbul eskişehir.in akşam saatlerde olan otobüslerini saatlerini kontrol ederlerse memnun olurum. pamukkale, kamil koç, vib, ismail ayaz.a falan bakabilirsiniz.
genelde internetten bilet aldığım için bilemedim. yer bulamama sorunu olur mu?

 

yarın istanbula gitmeyi düşünüyordum, arkadaşımı görmeye beraber takılmaya, günü birlik bi gezi. fakat yağmur muhabbeti var bi de. nasıl şimdi hava? yarın nasıl olacak? eve tıkılıp kalır mıyız, dışarıda gezebilir miyiz?




 

Cok pahali olur mu? bi kac hafta sonra erasmus.a gidecegim bi aksilik olmazsa. soguk havalarda giymelik bi seylerim yok. nasil orada fiyatlar ortalama?




 

Gecen haftalarda eczaneletde roac. yoktu. eczaneler tedarik edemiyordu. simdi doktora gidecegim roaccutane mi yazsin zoraetenin mi?

eczaneye sordurdum da hala (27 temmuz) piyasada bundan yok. ben doktordan zoretenin aldım bu sebeple. bu ilacı kullananların aklında bulunsun!


 

O kadar sicak ki suan, tek hayalim bu. suda uyumak.
deneyen var mi, mumkun. mudur? snorkel gibi bi duzenekle nefes halledilebilir. zarari var midir? nasil olur?



 

Seytan kadar kara, cehennem kadar sicak, ask kadar tatli bu icecegi fincanda ictigimiz icin sevmiyorum. hemen bitiyor. kupada icsek olmaz mi? ufacik fincanda servis edilmesi neden? trt1 de turk jahvesinn tarihi hakkinda bi belgesel var bu arada.




 

vizemle ilgili ptesi tlf edilmisti sigortayla suresi ile ilgili konusmustuk ve sonra bana bizden tlf bkleyin dediler. fakat tlf gelmedi. beni arayan numara ozel ve ona ulasamiyorum www.ambafrance-tr.org/Vize-Servisi-ile-iletisim. bu sitede yer alan bilgiler vize randevu sistemi calisanlari ve oradan sonuc alamadim. baska nasil ulasabilirim?




 

konser verecek gruplar böyle uçuk denebilecek sayıda techizatla geliyorlar. ne koyuyorlar onca tıra?




 

selam dostlar,
özellikle müzikle ilgili bir sözlük var mı bildiginiz?
not: sözlük yoksa benzeri bi sey de olabilir belki sevdiğiniz, kullandıgınız?
not2: türkçe olması tercih sebebi.

 

günaydın dostlar, güzel insanlar.

gerek sinema gerekse müzik hakkında daha önce denk gelmiştim ama şimdi bulamıyorum. sanki bu konular üzerinde yoğunlaşmış ve gerçekten güzel şey yazan tematik sözlükler vardı. nelerdi onlar? hatta bildiğiniz, işe yarar herhangi bi konuda yoğunlaimış sözlük varsa, nelerdir onlar?


 

www.facebook.com

üryan ya rabbi. dalga geçmek için mi yazmışlar bunu? kim yazmış? var mı bilen eden?


 

ankara büyükelçiliğinden vize talebinde bulunduk.
arkadaşının 3 hafta, benimse 1 hafta oldu ikimiz de herhangi bir haber alamadık.
vize takibiyle ilgili olarak pastel.diplomatie.gouv.fr şu linkten sorgulamayı denediğimizde "bu kodla eşleşen her hangi bir işlem yoktur" mealinde bi uyarı veriyor.

nedir, ne değildir bu? sistem bozuk falan mı yoksa bizim şansımıza bi aksilik mi oldu evraklarımızda?

 

Yayinlanan dizi vampir dayris.tiysa kacinci sezon/bolum?




 

www.fromoldbooks.org

ortaçağ, hıristiyanlık vs gibi şeyleri konu eden yazılarda falan bu tarzda çizimlere sahip resimler görüyorum. nedir abi bu tarz? olayı nedir bunların? hep bi farklı, belki biraz ürkücü gelmiştir bu tarzdaki şeyler.


 

yolda yürürken, otobüste giderken vs kulaklıktan mı?
akşam sözlük,duyuru veya baika bi kaynakta takılırken arkaplanda hafifçe mi?
klibini ya da hayranları tarafından hazırlanmış videoları izleyerek aynı zamanda sözlerine eşlik ederek mi?
hiç bir şey yapmadan sadece dinleyerek mi?
gibi gibi.

nasıl?

 

merhaba.
ubuntuda kullanmalık "fast image resizer" tarzı bi program arıyorum. terminale kod yazarak yapılıyor ama bir sürü foto var. fast image resizer.ı wine ile kullanmak istemiyorum, çalışmadı.

ares, limewire gibi yazılımlar yok mu ubuntuda stabil çalışacak? frostwire.ı kurdum ama çok kötü, başarısız bi program.

 

isim@gmail.com dışında. .com yerine alternatif google mail uzantısı mümkün mü?

gmail.in prestijli bi ismi var. başka hangi sağlayıcılarda bu mümkün? hotmail bana hiç bi zaman ciddi gelmeyecek mesela, ama gmail.in bi ciddiliği var. kişiye özel domain al demeyin onu biliyorum. yandex.ten de haberim var.


 

ter kokusunu etkileyen faktor ne? her terledigimizde ayni sekilde koktugumuzu sanmiyorum. esit miktarda terleyen iki insandan birinin kokusu rahatsiz etmezken digeri ile ayni ortamda durmak da munkun olnayabiliyor diye dusunuyorun. bu farki olusturan etken nedir? oyle geliyor ki tuketilen yiyecekler ve icecekler.

suan koyde, tarladayim. tam da ogle vakti ve gercekten. sicak var. cok terledim agir kokuyu farkedebiliyorum. fakat daha sicak gunlerde cok daha fazla sicakta kalmis, cok daha fazla terlemistim. fakat o durumda bile ne beni cevremdekileri rahatsiz etmisti. tuketilen sivi miktari etken olabilir mi?


 

Uc sene once bile kimlikler degisecek, din hanesi yer almayacak diyorlardi. noldu?

hep derler ya turkiyenin yuzde99u musluman diye. bu sacma oran hakkinda yapilmis duzgun bi arastrma var mi? kendini musluman olarak tanimlayanlar su kadar diye.

nufus cuzdanlari olusturulurken neden din hanesi gerekli gorulmus, sartlar neymis ki?

inanmayanlar neden sildirmekten imtina ediyor? ben sildirdim, pisman degilim. ileride olur muyum?

bi sey yazdirmak istesek seceneklerimiz uc buyuk dinle mi sinirli?

 

telefonum kapalıydı 3 farklı 530lu numaradan aranmışım. ikisi ard arda gelen numara. bi kaç dk arayla aramışlar. mesaj attım da iletildi raporu gelmedi. reklam ya da benzeri bi servis numarası olabilir mi? googleladım ama sonuca varamadım.




 

low level format atacağım. hirens ile denemiştim daha önce yapamamıştım. diskim ata wdc wd3200 yanlış hiren.i mi indirmiştim? resimli anlatımlara bakmıştım da olmamıştı öyle. diskin elimde patlama olasılığı olduğunu biliyorum. boot olarak açıp da llf yapabileceğimiz başka bi yöntem var mı? bad sector olan kısımları kapatsın geri kalanı kullanayım.

--
bad sector muhabbeti var harddiskimde. şuan ubuntu kullanıyorum. dosya biçimi vs gibi olaylar yüzünden windowsdaki ismiyle D: diskine şuan erişemiyorum. gözden çıkardım zaten orayı. koomple formatlamak istiyorum low level ile. daha önce hirens boot cd.yi denemiş idim lakin maxblast, seaget gibi şeyler vardı. benim harddiske mi uymadı yoksa ben mi beceremedim bilmem.

 

en son osym soruşturmayı kendi oluşturduğu heyetle yapacaktı(!)
ne oldu şimdi durum nedir? halkın tepkisi ne oldu? resmi makamlardan açıklama geldi mi? hatta şöyle sorayım, sosyal medya dışında bu olay hiç yankı bulmadı mı?



 

90lı yılların müzikleri farklı. tadı farklı. nostaljik olduğu için mi? şimdi internette daha fazla zaman geçiren kesim 90larda çocukluğunu gençliğini yaşadığı için mi 90ların yeri ayrı geliyor bize? herkes tarafından beğeniliyor. bazıları komik, dalgamızı geçip gülüyoruz. ama sonuçta o müzikleri dinlerken insanlar bi gülümsüyor "ne güzel günlerdi" diyorlar. 90ları yaşarken gerçekten güzel miydi o günler? yoksa kör ölür badem olur olayı gibi geçmiş gün güzeldir olayı mı? bundan on yirmi sene sonra 2000ler müziği şöyle güzeldi böyle iyiydi der miyiz? ya da ikibinon.larda şunları dinlerdik falan?

başka bi başlık açmayım buraya yazınız. 90lar favorileriniz neler?


 

merhaba.
kan, vahşet, şiddet, ölüm, savaş, nefret, kin gibi konuları içeren anime tavsiyesine ihtiyacım var. insani duygular, aşk-sevgi vs gibi şeyler olmamalı (ya da minimal seviyede olmalı).
yazdığım cümleden ben bile imtina ettim. neyse var mı bu konuları içeren ve sürükleyici olan bir dizi tavsiyeniz?


 

ne halde olduğunu açıklamaya gerek duymuyorum. cumhuriyetin ilk yıllarında durum nasıldı? ne olduğu belirsiz gereksiz süprüntüler yok muydu o zamanlar? o zaman insanlar daha bi bilinçli mi oluyordu? ezberlemek yerine gerçekten okuyan, araştıran, tartışan hatta tabuları yıkacak cesareti kendilerinde bulan insanlar mıydı? köy enstitüleri varmış, verilen eğitim oldukça nitelikli görünüyor, öyle miydi?

peki bugünkü ezberci ve sorgusuz hale ne zaman geldi? üniversitelerin seviyesi bile liseden aşağı oldu. fen bilimlerine, sayısala dayatma bi ağırlık getirilirken, kurallar madde madde ezberletirilirken eğitim namına birşeyin kalmaması ne zaman başladı? 80ler mi, 60lar mı?

yaklaşık 90yıllık cumhuriyet tarihinin en parlak dönemleri, kurulduğu ilk 20küsür sene mi? osmanlı.nın kuruluş yükseliş ve çöküş sönemi misali, cumhuriyeti şuan dönemlendirsek duraklama döneminde mi oluruz?

 

nasil bi acilis yapariz?
az onceki acilista yer alan tiyatro benzeri o gosteri oldukca guzeldi. tarihlerini ozetlemisler. onu izlerken aklima geldi. biz neyi anlatirdik? nasil bi senaryo yazardik? kulturumuzu ve tarihimizi anlatacagimiz asikar.

2016, 20 nerede yapilacak belli mi? turkiye.de yapilabilmesi mumkun mu?

 

daha doktorlar gelmedi, sekreterleri sekiz bucukta buradaydilar. insanlar birikmeye basladi. kan tahlili vericem -ki oniki.de kan alimi durduruluyor- .11den sonra kan bolumune gidince is yas oluyor cunku kuyrukta da bi saat bekliyoruz. 182den ya da sistemden randevu isteyince bi hafta sonraya, o da ogleden sonraya veriliyor. isini hakkiyla yapan doktorlara lafim yok ama onlar da cok azlar. nasil bi politikadir hastanelerinki? ozele gitmemiz icin zorluyorlar mi?