[]

Bir yumurta bozulmadan ne kadar süre dayanabilir?

Yumurtalar dolapta, çatlağı yok, haşlanmamış. Sanırım kutuyu alalı 3 hafta oldu. Kutudan yumurtalar çıkartılıp dolaba dizildi ve kutu çöpe atıldığı için son tüketim tarihine bakamıyorum. Biz kutuyu alalı aşağı yukarı 3 hafta oldu ama o yumurtalar tavuğun götünden çıkıp, kutuya ne zaman dizildi bilmiyorum. Tüm risk faktörlerini hesaba katarsak, ben bu yumurtaları kırıp yemeli miyim; yememeli miyim?

Not: Dolapta yiyebilmem için alternatif bir gıda yok)


 
kırınca anlarsın, işkillenirsen sakın.

not yıkayarak dolaba koyduysanız raf ömrü daha da düşüyor. yemeyin.
  • fucking machine in my head  (14.02.15 00:28:52 ~ 00:29:34) 
En az 1 ay gider. Ben olsam yerdim.


  • angelus  (14.02.15 00:29:55) 
su dolu bardağa at. yüzerse yeme batarsa ya da ortada kalırsa ye.


  • sta  (14.02.15 00:30:57) 
akşam üzeri yediğim omletteki yumurtaların kutusunda 14.10.14 tarihinden önce tüketin yazıyordu :))


  • fbu95  (14.02.15 00:32:32) 
@sta attım, direkt battı ama yumurtalar çift sarılı ve biraz ağırdı, bu yüzden batmış olabilir mi?

@fbu95 sen de ne midesizmişsin arkadaş
  • mountaincat  (14.02.15 00:33:59 ~ 00:34:42) 
battıysa yiyebilirsin afiyet olsun


  • sta  (14.02.15 00:49:06) 
bişi olmaz. ayrıca karton kutusunda saklamak hem ömrünü uzatır hem de son kullanma tarihi kaybolmaz :)


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.02.15 00:49:54) 
Soruya salça olmak gibi olmasında, peki yumurta boyanarak saklanacak olsa ne kadar süre akmadan kokmadan kırılmadan saklanabilir. Ufak bir projem var, soruyu görünce geldi aklıma. Paskalya yumurtası tarzı.


  • robotash  (14.02.15 01:12:11) 
21 gün dayanıyor. Bi civciv tanıdığımdan duymuştum.


  • namus ninjası  (14.02.15 04:03:09) 
[]

Acilinden şu tarz müzik lazım

www.youtube.com

Yalnız söz olmayacak. Yalnızca alttaki müziği düşünün, o tarz müzikler lazım bana. Şarkı ismi, grup ismi, albüm ismi, link ne varsa paylaşın gözünüzü seveyim.


 
www.youtube.com

abi söz olmasın demişsinde funk türünde sample'lar hep aynıdır genelde, bu yüzden çabuk bayar bu tür.
  • docrivers  (05.02.15 12:14:19 ~ 12:15:05) 
  • vonkhar  (05.02.15 12:16:44) 
[]

Şakirtler Bank Asya'ya el konulmasına ne diyor?

Fethullah Gülen beddua etmişti ya hani,
Kim haramilik yapıp suçu masum insanların üstüne atıyorsa
"Allah onların birliğini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, bir şey olmaya imkan vermesin..." vs. diye

"Biz kumpas kurduysak, paralelsek aynısı bize olsun" falan demişti.

Bu bedduadan sonra Ak Parti seçimden zaferle ayrıldı, Tayyip Cumhurbaşkanı seçildi, Hsyk seçimlerini istedikleri gibi götürdüler. Günden güne güçleniyorlar amk..

Cemaat ise darmadağın oldu, polislerin hepsi cezaevinde, savcılar görevden alındı, okulları kapatılıyor, yurtlar bomboş, esnaf desteğini kesti, en son da Bank Asya'ya el kondu..

Bu Gülen'in paralel olduğunu mu gösterir? Ne diyonuz?

 
He Erdoğan da halife bu denkleme göre. Tabii yaaa


  • emirkulu2  (03.02.15 22:07:44) 
Tabi lan paralel, bir ara ışın mı acaba diye suphelendik.cçok şükür yanilmisiz


  • kahve kokusu  (03.02.15 22:08:02) 
@emirkulu2 ne alakası var şimdi


  • mountaincat  (03.02.15 22:11:31) 
bunlar hep riemann uzayı


  • namus ninjası  (03.02.15 22:11:59) 
Gülencilerin başına kötü şeyler geldi o yüzden kötüler çünkü beddua tutmadı diyosun. E bu demek oluyo ki Erdoğan hz çok mübarek bir insan ondan beddua tutmadı demek istiyorsun. Halife latifesi yaptım ben de.

Bunun öteki tarafı da var diyorum. Burda işi rast giden adamın aklandığı manasına gelmez.
  • emirkulu2  (03.02.15 22:14:38) 
senin gibi sabah sekiz akşam dokuz tayyib yaygarası yapan arkadaşların, önemsemesi gereken, bir de öteki dünya var. sizin inandiginiz allah, kitabinda yazdigi gibi bir allah ise, zalimlerin hak ettiğini er geç verecek. asıl azap diger tarafta, sen burada paralelcilerin götü tutuştu diye göbek atiyorsun. zavallısın.


  • jaygatsby  (03.02.15 22:17:36) 
Benim orda param vardı ya, kredi kartı borcunu öderken bayağı fazla yatırmıştım. Uğraş dur şimdi parayı almakla.


  • Cursed Chico  (03.02.15 22:18:13) 
@cursed chico
pek uğraşacağını sanmıyorum. banka kapanmadı, bankaya el konmadı. standart işlemlerini yaparsın rahatlıkla.

  • enkolaykullaniciadi  (03.02.15 22:19:44) 
@emirkulu2 Yoo tam tersine beddua tuttu diyorum. Şakirtler Fethullah Hocaefendi'nin her sözüne güvenir, üstün güçleri olduğuna inanır falan ya.
Gülen ne demişti bedduasında:

"Siz haramiyseniz Allah sizin belanızı versin, eğer değilseniz biz kumpas kurduysak bizim belamızı versin"

Yani olayın halifelik vs. ile bir alakası yok. Bu bedduanın sonucunda gelişen olaylar Tayyip'in harami olmadığını, Cemaatin paralel olduğunu kanıtlamalı şakirtlere göre.
  • mountaincat  (03.02.15 22:20:47 ~ 22:21:02) 
annemin emeklilik zımbırtısı var orda ya. o yüzden ne olduğunu tam da bilemediğimiz için "nolcak şimdi" diye bana soruyor. kredi kartı var, her ay ekstreye 100 lira yazıyolar. onu ödüyoruz emeklilik zımbırtısına sayıyorlar. ben de bilmiyorum detayını, adını falan. kart da benim adıma üstelik, yani ben onu emekli yapıyomuşum gibi bi şeyler.

50 bin liraya kadar devlet güvencesinde diye okudum bi yerlerde. biz o kadar para vermedik zaten 3-5 bin ya vardır ya yoktur. e şimdi emekli de mi olamıcak bu kadın napcaz biz. anam şakirde yani düşündüğümüz tek şey bu şu an hehe
  • der meister  (03.02.15 22:21:52 ~ 22:22:04) 
Halifenizle mutluluklar dağcı kardeş


  • emirkulu2  (03.02.15 22:24:36) 
@der meister
sizlik bir şey yok. siz rutin işlemlerinizi yapabilirsiniz yine herhangi bir şubeden. bankaya el konulmadı, faaliyetine devam ediyor. yönetim çoğunluğu tmsf nin. yani şu anda bankayı tmsf yonetiyor inceliyor.

  • enkolaykullaniciadi  (03.02.15 22:24:40) 
Şu kadar mantıksız ve dünya üzerinde görülmemiş saçma bir bahaneyle halkın parasının bulunduğu bankaya el konuluyor ve sen utanmadan bunla övünüyorsun. İnsanlığını sorgula bi. Bunun sahiden hesabı olacak şaka değil.


  • emirkulu2  (03.02.15 22:27:29) 
cemaate paralel devlet demeyen hereks salaktır.
kendi yargılarını, kendi polis teşkilatlarını vs. kurdular, kendilerine devlet içinde devlet yarattılar.

buradaki tek önemli nokta: akp'nin de bu paralel devletin bir dönem tam göbeğinde olduğu, şimdi ise kendi paralel devletini yaratabilmek için mevcut paralel devleti yok etmekle meşgul olduğu. daha doğrusu akp kendi paralel devletini değil, kendi devletini yaratmak istiyor. haliyle yeni devletinin içinde paralel yapı olmasını istemiyor.

malum, mevcut türkiye cumhuriyetini bu paralel devlet ile yıktılar. paralel devlet yerini korursa, akp nasıl yeni devletinin güvenliğini sağlayacak.

umarım hepinizin yargılanacağı gün gelecek amk. ve umarım alayınız tek tek idam edilirken izliyor olucam.
  • kamera motor  (03.02.15 22:32:46) 
Teşekkürler
enkolaykullaniciadi

  • Cursed Chico  (03.02.15 22:32:55) 
@emirkulu2 Sen de tam şakirt çıktın be kardeşim


  • mountaincat  (03.02.15 22:37:05) 
zelzele olabilir yakında


  • partizan  (03.02.15 22:39:05) 
cemaat de akp de hızlıca büyüdü. kendinden olanları makam mevki sahibi yaptılar.

şimdi akp güçlü olup cemaati vurunca, cemaat yalakaları ayrıldı... gidip akpye, chp ye falan yaranmaya çalışırlar şimdi.


yarın bi gün akp vurulursa onlarda aynısını yaşayacak
  • ceycey e  (03.02.15 22:39:38) 
akp bu adamlarla bu kadar uğraşıyorsa iyi bi tarafları olmalı dağcı. merak uyandırıyor hani, iyisi kötüsü olmaz hesabı.


  • emirkulu2  (03.02.15 22:44:33) 
Rte bi "paralel" kelimesi uydurdu. Herkesin dilinde. Buradaki aklı başında insanlar da bu tuzağa düşüyor ya pes.
Cemaatle uğraşıyor çünkü bu kavganın sonunda birisi bitecek. Her seçim öncesi kendine bir sanal düşman uyduruyor. Gündemde ne varsa "paralel" çuvalının içine atıyor.
Akp ciddi güç kaybetti. Oy oranından bahsetmiyorum. Meşruiyetini ve özellikle uluslararası arenada itibarını sıfırladı. Can havliyle düşmanına saldırıyor.
  • corneillus  (03.02.15 23:26:14) 
böyle şeylere allah karar vermiyor ne yazık ki :(


  • mistreated  (03.02.15 23:31:12) 
@emirkulu
Bayaa saçmalamışsın. Neresi yanlış bu el koymanın? Somut bir şeyler söyle

  • enkolaykullaniciadi  (03.02.15 23:58:47) 
oo duyuruda cemaat akp çatışması mı var?


  • titiraprap  (04.02.15 00:17:34) 
cemaat kötüye gidiyorsa sebebi daha önce saldırdıkları nispeten güçsüz hedeflerle(asker, medya vs.) koskoca devlet gücünü elinde tutan akp'yi bir tutması. cemaat+akp=3 cemaat-akp=0

fazla kibire kapılıp, düşüncesi hareket ettiler. güçlerinin akp'yi devirmeye yeteceğini sandılar olmadı.

böyle olması duadan vs. değil doğanın kanunu. büyük balık küçük balığı yer.
  • doxanikee  (04.02.15 00:23:32 ~ 00:24:14) 
@enkolaykullaniciadi

haberleri okumuyosun sanırım.

"şeffaf değilmişmiş" gerekçesiyle %63lük kısma bddk açıklama yaptı yönetime el koyduk diye. böyle bir bahane tarihte ne görüldü ne duyuldu.

daha önceleri bddknın el koyma sebebi hep batma üzere olan bankaların hisselerine el konulması şeklinde gelişir ve vatandaşı zarara uğratmama amacı taşır. sen canın istedi diye yönetmeliğini tersinden anlayıp böyle saçma bahaneyle katılım bankasının yönetimine el koyamazsın. biraz oku dilersen.
  • emirkulu2  (04.02.15 07:42:26) 
iki dakika tarafsız olun. cemaat alerjisi yüzünden akp yi bile savunuyor adam. bankaya el konulması da cemaate yakın polisler ve gazetecilerin tutuklanması da tamamen hukukun zorlanmasıyla yapılan uygulamalar. ortada delil yok. siyasi baskı sonucu keyfi uygulamalar.
bir tarafta tüm delillere rağmen üstü kapatılan yolsuzluk iddiaları, diğer yandan delil olmadan tutuklananlar, el konulan bankalar.
ayrıca cemaatte ciddi bir çözülme olduğunu düşünmüyorum. adamlar daha da kenetlenmiş durumda. sadece kamuda menfaat için cemaate yakın duranlar uzaklaşmış ki bu da güç kaybettirmez bence.

bugün cemaate haksızlık yapıldığını söylemek için cemaatçi olmak gerekmez. vicdan sahibi olmak yeterlidir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kilisede rahip olarak görev yapan Pastör Nie Moeller şunları yazdı bir gece bütün olanlardan sonra:
Önce Yahudiler için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben Yahudi değildim
Sonra komünistler için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben komünist değildim
Sonra sendikacılar için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben sendikacı değildim
Sonra benim için geldiler
Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı...
  • corneillus  (04.02.15 08:43:37 ~ 08:50:30) 
@emirkulu
sıra bugün birilerine geldi yarın diğerlerine gelecek.
ha eğer onlara haksızlık yapıldığını düşünüyorsan ve bu gerçekse bence bu çok daha değerli.
zira dün başkarına göz göre göre ve içimizi acıta acıta onlar haksızlık yaptı.
  • velhasilkelam  (04.02.15 08:46:11 ~ 08:47:00) 
haklısın velhasilkelam. sonuna kadar katılıyorum.
ben bunu denk geldiğim cemaat öndegeleni (kendi bölgesinde olan) bikaç kişiye de söledim. en azından yüzlerinde ve dillerinde bir pişmanlık ifadesi görüyorum. biz herşeyi biliriz biz yaptık doğruydu höloooğğ değiller bu adamlar.

onun dışında, bu olay sadece cemaati etkileyip bitmeyecek. türkiyede yaşayan herkes bundan etkilenecek. söz konusu ekonomi. ve bu adamlar, cemaati yıkacaz diye tüm ülkeyi batağa götürüyorlar. benim asıl kızdığım nokta bu. kötü bişi yaptılarsa yargıla, at hapse, kapat gasteyi, her neyse. ama kalkıp da cemaatten olmayan adamın da parasını yatırdığı bankaya sudan sebeplerle yönetimine el koyma. ekonominin içine etme.
  • emirkulu2  (04.02.15 09:16:04 ~ 09:17:40) 
[]

Aramızda hiç şakirt var mı?

Forumda ehm şey pardon duyuruda hiç şakirt var mı? Varsa şuan cemaat evlerinde ve yurtlarındaki durumlar nedir? Bilgilendirir misiniz? Eskisi kadar öğrenci çekemiyorsunuz değil mi?




 
okuldan tanıdığım cemaat elemanları çoktan gemiyi terketti. en koyuları bile paçası tutuşunca ilişkisini kesti. ve onlardan öğrendiğim kadarıyla iş adamlarından da finansman kesilmiş. açıkçası parçalanıyorlar.


  • thracian  (31.01.15 00:07:50) 
eski şakirtlerdenim. üniyi kazanınca numaramı değiştirip izimi kaybettirdim.


  • monty python  (31.01.15 00:08:23) 
Para bitti, aşk bitti. Recep erdoğan para yollarını kesince kendi içlerinde can çekişmeye başladılar. Yakında kurtuluruz.


  • cetoxim  (31.01.15 00:11:44) 
facebook'taki paylaşımlardan gördüğüm kadarıyla eskiden şakirt olan çoğu tanıdık tayyip tarafına geçmiş.


  • rotten head  (31.01.15 00:15:02) 
@Zeth buraya cevap yazan tek orjinal şakirt sensin galiba kardeş. Peki bişey sorcam: Bir pişmanlık var mı ve cidden Chp'ye mi oy verdiniz?


  • mountaincat  (31.01.15 00:55:57) 
Geçenlerde kanallarına denk geldim özgür olmayan basından, seçim barajının yüksekliği gibi bizim yıllar önce savunduğumuz argümanlardan bahsediyorlardı. O zamanlar bunları dile getirenler hapislerde yaşamını yitirmişti.

Kısaca umurumda olmadıkları için ne yaptılar bi bilgim yok pek. Ama bazı cemaatci arkadaşlarım küfredip evden çıkmış kimisi savunmaya devam ediyor. Çoğu iş adamıda zaten çıkarı için desteklediği için yıllar önce ilişiği kesti. Bizim burda balıkesirin en merkezi ve en ünlü binasında dershaneleri vardı boşalttırmışlar. Şuan belediye su ve kanalizasyon binası işlevi görüyor.
  • aat bh  (31.01.15 01:06:01) 
@Zeth yok ben olaya Ak Parti gözüyle bakıyorum. Yapılan operasyondan, girilen savaştan dolayı pişmanlar mı?


  • mountaincat  (31.01.15 01:10:38) 
Ayrıca eklemeden geçmiyim aylar önce cemaatin gerçeklerini her daim akp li arkadaşlarıma anlatırdım pek tabi kafir damgasını yiyordum. Şimdi benden çok düşman kesildiler cemaate hatta adam ergenekonun bile aslında tezgah olduğunu söyledi. Akp lilerde gözümde cemaatten farksızdır kusura bakmayın.


  • aat bh  (31.01.15 01:12:39) 
Ya stv'ye falan bakarsak işimiz yaş. Çok pişmanız diyecek halleri yok zaten. Ben daha çok evlerdeki şakirtleri merak ediyorum. Onlar en azından üzgün mü hem muhafazakar bir partiye zarar vermeye çalışıp, hem de başörtüsünü yasaklayan, ezanı türkçeleştiren bir partiye oy veren bir cemaat haline dönüşmekten?


  • mountaincat  (31.01.15 01:19:41) 
Sanirim ben de eski sakirtlerdenim. Ahahah bunu diyecegim hic aklima gelmezdi. Orta okul yillarinda yaz aylarinda takilirdim ben bunlarin yanina. Sevmeye sevmeye giderdim. Babam gideceksin dedigi icin. O da sakirtmis o zamanlar. Tatil plani yaptigimiz bi gun bunlara dedim ben tatile gidicem 10 gun yokum diye. "Ne isin var ciplak kari kizin icinde" dedilerdi ahahah. Ben de istemeyerek gitmenin verdigi nefretle olsa gerek "gidicem lan size mi sorucam" gibi bir yanit vermistim. Bu tavirlarindan da igrenmistim. Daha da isim olmadi zaten. O kadar yazdik soruya da cevap verelim. Sanirim dagilma donemindeler. Tanidigim bazi cemaatciler -ilginctir- hem cemaatten uzaklasti hem de akp'den. Yavas yavas dogruyu gorme egilimindeler demekki.


  • lionel andres  (31.01.15 01:27:39) 
[]

İstanbul'da at fotoğrafı çekmek

Şu tarz kareleri nerde, hangi mekanda çekebiliriz? Yardım almamız gerekiyorsa, kimden yardım alabiliriz?
(Veli Efendi'deki koşular hariç)

1.bp.blogspot.com

 
Hara' lara gitmen lazım.
Galiba beykoz'da vardı bir tane

  • hashus 1099  (29.01.15 22:57:26) 
[]

Salamın üstüne yumurta kırılır mı? Acil Cevap

Çok acıktım, evde yemek yok tek alternatifim omlet. Dolabı bir açtım sadece tek bir yumurta kalmış. Sucuk da yok.
Salamın üstüne yumurta kırınca nasıl oluyor? Salamları sucuk gibi doğrasam, margarinde kızartsam, üstüne de yumurta kırsam?



 
bak ayçiçek yağında salamları azıcık pişir sonra üstlerine kır güzel olur.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.01.15 00:37:24) 
tabiyki ^^


  • Ufuk  (25.01.15 00:37:26) 
mis gibi olur


  • dinsiz adam  (25.01.15 00:37:42) 
olur olur yap yumul


  • e a p  (25.01.15 00:38:01) 
Yap yap afiyet olsun. Ben yapmıştım aynen. Aç uyunmaz


  • klorlu su boregi  (25.01.15 00:38:19) 
- salamı önce ince dilimle sonra onu da 4 e böl. (opsiyonel: kaşar rendele)
- 1-2 yumurta al bir kaseye kır, çırp. (opsiyonel: yarım tatlı kaşığı mayonez ekle onunla da çırp)
- tereyağı ya da ayçiçek yağını dök tavaya aç altını kısık ateşte.
- yağ hazır olunca (tereyağı eridiğinde, ayçiçek ise kızdığında) at salamları tavaya.
birkaç saniyeye kızarmaya başlar salamlar zaten. hemen çevir ve dök yumurtayı. sonrasında klasik, spatula ile yumurtayı kaldırıp hala sıvı olan kısmın altına gelmesini sağla. (yumurta katılaşmaya başlayınca kaşar rendelediysen onu serp üstüne)

eh pişti artık al ateşten ye.

öyle lap diye salam üstüne yumurta kırma :D
  • nawar  (25.01.15 00:48:10) 
Harbiden iyi oldu, sağolun şakirtler.


  • mountaincat  (25.01.15 01:01:44) 
[]

Birdman (SPOILER)

Şimdi baş karakter sikindirik fantastik filmlerle ünlendiği için, kendini daha sanatsal projelerle kanıtlamaya çalışan bir zat. Ve mazisinden kurtulmaya çalışsa da Birdman karakteri sürekli yakasında.

Bu Birdman ismiyle, kostümüyle, ses tonuyla direkt Christopher Nolan'ın The Dark Knight'ını çağrıştırıyor. Hatta hayali Birdman karakteri direkt "Birdman: A Penis Rises" diye bir cümle kuruyor. Batman: The Dark Knight Rises'a atıfta bulunarak.

Anladığım kadarıyla Inarritu Hollywood'un ucuz gösterişli, gişeye odaklı sinemasıyla taşak geçiyor. Ama bunun için yanlış üçlemeyi seçmemiş mi? Sonuçta Christopher Nolan'ın Batman filmleri Fantastik aksiyon sinemasının en gerçekçi, sanatsal düzeyi en yüksek filmleri. Özellikle The Dark Knight anlatımıyla, oyunculuklarıyla çoktan efsane olmuş durumda.

O kadar abuk subuk film varken sektörün bu yönünü yermek için neden en iyi filmi seçilir ki? The Dark Knight mesela o olumsuz kriterlerin hiçbirini taşımıyor.

Birdman'i ben mi anlamadım acaba?

 
ona bakarsan robert downey jr. ve ironman de geçiyor filmde. bunlara taşak geçme, aşağılama değil, muzip göndermeler diyelim. nihayetinde komedi yönü de olan bir film. film boyunca bir sürü oyuncuya, broadway ünlüsüne, esere vs. göndermeler yapıldı. nolan'ın üçlemesine ayrıca laf geçirme gibi bir durum yok sen öyle hissetmişsin. ayrıca dark knight istediği kadar güzel film olsun, sonuçta pelerinli taytlı bir adamın kötü adamları kovaladığı bir film, süper kahraman filmleri temelden sakat. bana da her zaman saçma gelmiştir.


  • sir gawain  (20.01.15 14:42:19 ~ 14:48:14) 
Michael keaton, önceki batman uyarlamalarının aktörüydü. Bence burada kendi hayatına ilişkin gönderme var.


  • cok iyi yol  (20.01.15 14:45:32) 
cok iyi yol +1
Nolan'a değil Keaton'ın Batman'ine bakmak lazım.

  • whoosie  (20.01.15 15:07:19) 
Doğrudur ama Birdman'in ses tonu ve A Penis Rises demesi, daha çok Nolan'ın filmlerine atıftı bence.


  • mountaincat  (20.01.15 15:10:18) 
[]

Turkcell Superonline İnternet kalitesi

Ya bunlar aylardır arayıp ttnet'e çok para ödüyonuz bize geçin falan diyip duruyolar, ben de her defasında sallıyorum.

Turkcell Superonline internet kullanan var mı? Ttnet'den iyi midir, kötü mü?


 
Valla herkes kendi tecrübelerinden bahseder ama genel olarak Superonline daha iyi. Ama adsl için soruyorsan pek fark göreceğini sanmam. Fiber ise genel olarak adsl'den daha stabil ve hızlı doğal olarak.


  • osurdum  (07.01.15 12:48:49) 
Fiberse düşünme terket ttnet'i. IP TV falan da var işine yararsa.


  • kimlanbu  (07.01.15 13:05:28) 
Fiberini kullanıyorum. PAhalı ama kesilme yok, hızda düşme yok.Alt yapısı farklı sonuçta.

Ttnete darbeyi vurmak lazım. Aynı fiyatlardaysa adslye geç derim. Kampanya filan da vardır belki.
  • Cursed Chico  (07.01.15 14:01:46) 
ttnetle mukayese bile etmem. oturduğun muhitte, binada altyapı hazırsa kesinlikle tavsiye ederim.
50mbit sınırsız fiber var bende. aylık 59 papel.

  • battal gemalmaz  (08.01.15 09:19:23) 
[]

Pkk, Dhkp-c gibi örgütlerin sempatizanları

Şuradaki videoyu izledim de:
www.hurriyet.com.tr
Kadının bu sokakta hiç tanımadığı insanlara zarar vermek için gösterdiği özveri o kadar iğrenç geldi ki. Baksanıza insanların canına zarar vermek için ne kadar da titiz davranıyor..

Siktiri boktan bir siyasi görüş uğruna bu kadar aşağılıklaşabilmeyi nasıl beceriyorsunuz? Eminim burada bunların destekçisi çoktur.

Not: Milliyetçi duygularım "0"dır. Her terör olayından sonra "Katil Pkk" gibi rutin sloganlar atan tiplerden değilim yani.
Video'yu izleyince bir kadının insanlıktan bu denli çıkabileceğine ilk kez şahit oldum, onun etkisi.

 
zaten illegal örgütlerin destekçileri de gelip burada örgütleri savunacaklar ki yargılanıp ceza alabilsinler birisinin suç duyurusuna bakarak. duyurunun üye alımı kapalı, tek kullanımlık hesap da alınamıyor o yüzden, o açıdan hali ile, çok boş beklentiler içerisindesin.

onun haricinde, pkk işin ayrı bir kısmı da, herhangi bir silahlı sol örgüt, sokaktaki tanımadığı kişilere zarar vermek gibi bir meraka sahip değil. buna, fhkc'nin özel durumu haricinde intihar eylemlerini kullanan sanırım tek sol örgüt olan dhkp-c de dahil. silahlı siyasi mücadele yahut silahlı eylem ile, sokaktan geçen rastgele insanları öldürmek farklı şeyler ki bunu bilmek için silahlı eylemlere sempati duymana da gerek yok.
  • kulkke  (06.01.15 21:54:27 ~ 21:58:06) 
@kulkke verdiğin cevaba bakarsak o kadar da boş beklenti içerisinde değilmişim. facebookta, ekşi sözlükte, sokakta, mecliste herkes özgürce savunuyor bir sıkıntı yok da burada savununca mı sıkıntı oluyor? Bak mesela sen hala ucuz "aslında o iş öyle değil" ayaklarıyla savunmaya çalışıyorsun.


  • mountaincat  (06.01.15 22:00:42) 
@mountaincat

> Bak mesela sen hala ucuz "aslında o iş öyle değil" ayaklarıyla savunmaya çalışıyorsun.

doğrudur, nesnel bilgi yazınca taraftar oluyorum kendiliğinden zaten. Hitler'in SSler'i de keyif olsun diye KPD taraftarlarını öldürmedi desem nasyonal sosyalizm sempatizanı olacaktım galiba senin açından yahut İsrail soykırım gerçekleştirmiyor desem İsrail'in savaş politikalarına taraftar olacaktım, falan - akıl, fikir...

> verdiğin cevaba bakarsak o kadar da boş beklenti içerisinde değilmişim. facebookta, ekşi sözlükte, sokakta, mecliste herkes özgürce savunuyor bir sıkıntı yok da burada savununca mı sıkıntı oluyor?

sen yaz madem bir yerlere doğrudan herhangi bir illegal örgütü savunan bir yazı, sonra da şikayet ettir kendini birisine. bak bakalım ne oluyormuş.

@advocatusdiaboli

> hmm... ''silahlı siyasi mücadele'' tebrikler, literatüre yeni bir kavram kazandırdınız.

ilginçmiş aslında - türkçesi gerçi silahlı politik mücadele de olabilir, düşününce daha doğru geldi terim o hali ile de, literatüre ben kazandırmadım, zaten vardı. o kadar uzaksan basit terim dağarcığına bile niye üzerine fikir belirtiyorsun kuzum?

> bir ''mücadele'' hem silahlı olup hem siyasi olamaz. bir örgüt çatısı altında siyasi kanat ve askeri kanattan söz edilebilir, ancak o örgüte ''siyasi örgüt'' denmez bana göre.

iyiymiş - hemen koşup akademiye git ve tarihteki tüm silahlı kanada sahip olan yahut doğrudan birleşik silahlı-siyasi kanadı içeren örgütlerin politik örgütler olmadıklarını söyle, dünya bu büyük yanlıştan kurtulsun minik kurt. "silahlı örgüt bence politik değildir"... çünkü peynir küfüdür?

> şartlar oluşursa bozulan düzeni tesis etmek için ya da düzeni kurmak için silah kullanılabilir, tıpkı milli mücadele döneminde olduğu gibi.

türk ulusal kurtuluş savaşı bozulan düzeni tesis etmek yahut düzeni kurmak için mi verildi yahu?

> ancak sebepsiz yere insanların arabalarını yakan, ...

sebeplerini sevmeyebilirsin, yöntemlerini de lakin anarşistinden milliyetçisine, monarşistinden komünistine kadar tüm silahlı örgütlerin sebepleri var eylemleri için.

> 21. yüzyılda hala silahla kazanım elde edebileceğini düşünüyorsa bir topluluk, gerizekalıdır.

bak buna iyi gülmedim değil. türkiye'de yanlış da demiyor, tüm dünyayı katıyor. dünyada kaç yerde devletler arası sıcak çatışma var, kaç yerde iç-savaş var, kaç yerde silahlı örgütler var hiç baktın mı? bir bak, sonra fikir belirtirsin 21. yüzyıl sevdalısı.
  • kulkke  (07.01.15 00:02:50 ~ 00:32:45) 
Valla sizde ya vicdan yok; ya da empati kurmayı becerebilecek kadar zeka yok. Biz size sinsice ve aşağılıkça yapılmış bir ölüm eyleminden bahsediyoruz, siz hala savunma psikolojisi içinde politikadan, devletten bahsediyorsunuz.


  • mountaincat  (07.01.15 00:32:06 ~ 00:32:18) 
@advocatusdiaboli

> sondan başlayayım. dünyadaki silahlı çatışmaların hangisi ilgili soruna nihai çözüm getirdi?

nihai çözümden kastın ne? başka hiçbir sorunun çıkmaması mı? kimsenin başka hiçbir sorun çıkmayacak diye yola çıktığını sanmıyorum açıkcası. ama silahlı mücadele ne getirdi diye bakıyor isen, şu anda sahip olduğun ve dünyada insanların sahip oldukları hakların nerede ise tamamı - yahut çoğu durumda tamamı, ülkelerin çoğunun bağımsızlıkları, vesaire silah ve şiddet içeren mücadeleler sonucu sağlandı. savunup savunmamak kendi tercihin de, yani.

> eğer söz konusu örgüt bu listelere alınmışsa senin deyiminle ''politik örgüt'' olmuyor. bunlara terör örgütü deniyor.

yahu, cidden terimlerde bir sıkıntı var. meşru siyasi örgütlenme olmak ile illegal siyasi örgütlenme olmak yahut gayr-ı meşru siyasi örgütlenme olmak ya da öyle ilan edilmek ile siyasi bir örgütlenme olup olmamayı karıştırıyorsun. "terör örgütü" demek bir örgüte onu siyasi örgüt olmaktan çıkarmıyor yahut yasadışı ilan etmek de. yasadışı yahut gayr-ı meşru siyasi örgütlenme diye tanımlanıyorlar öyle diyenlerce örgütler - peynir küfü örgütlenmesi olmuyorlar.

> milli mücadelenin nihai amacı da yeni bir rejim kurmaktır ayrıca. bizzat başındaki adamın defalarca belirttiği basit bir gerçek.

ulusal kurtuluş mücadelesi ile kemalist türk devrimini karıştırıyorsun. ikisi birbirine geçmiş halde doğru ama birisi kurtuluş mücadelesi, diğeri ise siyasi devrim - saltanatın feshi ile yahut laikliğin tesisi ile italyanlar'ın yahut yunanlar'ın işgal ettikleri yerlerden atılması toptan ulusal kurtuluş mücadelesi mi yahu aynı kadro tarafından gerçekleştirildiği için?

> sebepsiz yere yakan derken sebebin meşru olmadığının kast edildiği açık orada. yoksa evrendeki her şeyin bir sebebi var :) otobüse molotof atıp birini yakarak katletmenin meşru bir gerekçesi yok.

sokaktan geçen sivili öldürmek yahut yakmak ile polis karakoluna saldırmak aynı şey mi? ikisine de karşı olabilirsin ve ikisini de gayr-ı meşru görebilirsin de, ikisi de aynı eylem değil takdir edersin ki.

ne bileyim şimdi kalkıp örneğin gidip sömürge hindistan'ında ingiliz karakolu basmakla
ırak'ta sunni camisine girip bomba atmayı bir tutuyor muyuz tamamen şiddet karşıtı olsak da? tutmuyoruz sanki.

şu 21. yüzyıl söylemi de hala ilginç geliyor - her yerde pür-saf demokrasi var, çok şiddeti dışlayan bir politik kültür ve günlük yaşam tüm dünyada hakim oluverdi 2000li tarihler başlayınca da bana mı haber vermediler?
  • kulkke  (07.01.15 01:13:53 ~ 01:25:49) 
@advocatusdiaboli

ilk paragraf için; her değişimden sonra kaos ortaya çıkabilir, değişim tam olarak olmayabilir, geri dönüş olabilir - Fransız devriminden sonra da imparatorluk kuruldu ama bu demek değil ki Fransız monarşisine karşı çiçekle gidilmeliydi.

> bir örgüt askeri olarak örgütlenmişse nasıl siyasi bir örgüt oluyor orayı anlayamadım ben. mesela ışid siyasi bir örgüt müdür?

elbette ki politik bir örgütlenme ışid. İslamcı bir ideolojisi var, halifeliği kurmak istiyor vesaire - bunu yapmak için silahlı yolu tercih etmesi onu silahlı bir örgüt de yapar, siyasi amacını, ideolojisini, politik görüşünü ortadan kaldırmaz ki.

> zaten bdp ve batasuna gibi örgütler de siyasi uzantı diye anlatılıyor hep.

legal siyasi kanat demeye çalışıyorlar aslında orada. yoksa zaten kendisi politik kanat olan birşeyin politik kanadının olması saçma değil mi örneğin? siyaset, legal siyaset demek değil ki illaki.

> bir örgüt askeri olarak örgütlenmişse nasıl siyasi bir örgüt oluyor orayı anlayamadım ben.

askeri olarak örgütlenenler var, askeri ve politik ayrı kanatları olanlar var, politik ve cephe kanatları olanları var, üç kanadı da olanlar var - ama yani, bu kanatların hepsi politik örgütlenmeye dair şeyler.

gene ikinci paragraf için; hangi yol doğrudur ayrı bir tartışma da, mevcut konjonktürde illa ki barışçıl yollar sonuç verir diye birşey yok. yani atıyorum, basit bir yürüyüşte bile yahut basit bir protestoda bile kolluk gelip ölesiye dövüyor, taciz ediyor, sakat bırakıyor yahut öldürüyorsa durum pek de barışçıl değil gibi - ukrayna örneği var bunun için. ne yapsa idiler, dağılıp beklesemiydiler boyunlarını büküp polis adam öldürürken ve tüm gücü ile saldırırken?

> uluslararası anlaşmalarla sınırları belirlenmiş, egemenliği bu topraklar üzerinde uluslararası hukuk tarafından tescillenmiş bir yerde karakola saldırmak da gayrımeşrudur.

oldukça tartışmalı aslen - sömürge hindistan da, sömürge cezayir de yahut fransız monarşisi de, iran şahlığı da böyle yerlerdi. şimdi kalkıp gayr-ı meşru mu diyeceğiz buraların karakollarına yapılmış olan saldırılara?

batasuna örneğini vermişsin; eta örneğin ne yapsa idi? ki eta'nın bir tarihten sonra gerçekleştirdiği eylemlerin de önemli bir kısmını desteklemem. ama eta silahlı olmayıp ne olacaktı? franco dönemi vardı en başında, sonra demokrasiye dönüş yapıldığı söylenilen dönemde bolca katliam, baskı ve yasaklarla dolu idi İspanya - eta'nın silahlı olmamak gibi bir yolu mu vardı? yahut Cezayir ne yapacaktı bağımsız olmak için - Fransa'ya kağıt uçak mı yollayacaktı birkaç tane?
  • kulkke  (07.01.15 02:41:05 ~ 02:41:53) 
orospu çocukları, hepsinin sülalesini sikeyim

saygılar
  • azizakin  (07.01.15 11:13:15) 
@advocatusdiaboli

gerçekten terimler üzerine bir sorun var. hayır, siyasi bir örgütlenmeye askeri de bir örgütlenme olduğu için siyasi değil demek, garip. onun da dışında, pkk parti kanadı örgütün - adı üzerinde, parti zaten.

eta gene ordu olarak örgütlenmiş bir yapı değil. eta'nın lojistik, askeri ve politik kanatları var asıl olarak - şu anda daha da çok altkanadı var gerçi. askeri kanat tüm örgütü oluşturmuyor yani.

hayır askeri ve politik birleşik kanattan da oluşabilir bir örgüt ama "değil" diye verdiğin örneklerin politik kanatları kendi içlerinde ayrı zaten. politik bir örgütlenmeyi, politik bir örgütlenme tanımından çıkartmak gerçekten algılayamadığım birşey hala. bencesi, sencesi mi var yahu bunun ve de? hizb ut-tahrir bence portakal sıkacağı diyebiliyor muyum ben bence diyip?

gene dünyadaki neredeyse tüm ayrılıkçı hareketler-ulusal bağımsızlık hareketleri silah kullanarak kazanımlara yahut bağımsız olmaya ulaştılar. demek değildir ki bu iyi yahut kötü - ama bunun yadsınacak bir tarafı yok takdir edersin ki. ama şu örgüt yanlış eylem yapıyor, şu örgütün yaptığı eylem biçimi onu başarıya ulaştırmaz, şu eylemler toptan yanlış ve saçmadır demek ayrı birşey, silahla kazanım mı olur demek apayrı.

bu bir yana, bahsettiğimiz tek örgüt pkk mi yahu? başlıkta sokakta tanımadığı rastgele insanları öldüren bir takım hayali iç mihraklar var.
  • kulkke  (07.01.15 14:53:02 ~ 14:53:48) 
bu kadar yazı arasında bunu okur musun bilmem ama işin aslı şu; sen gidip birine, bak bu senin ananı babanı öldürdü, senin halkını öldürdü diye gazlarsan o adamın kaybedecek birşeyi olmadığı için her şeyi yapar. sempatizan dediğin insanlar da bir avuç aptaldan fazlası değil. neymiş efendim köyümüzü yaktılar, insanları diri diri yaktılar bilmem ne. sahipsiz köpeklerden farkları olmadan önlerine geleni veya işaret edilen hedefi parçalamaya başlarlar.

müstehak bu ülkeye amk müstehak. bu kadar çok salağı başka ülkede toplayamazlardı zaten.
  • cetoxim  (07.01.15 17:00:16) 
[]

Polis öldürmenin cezası, yatarı?

Bir kavgada, bir adamı ve müdahale eden polisi öldüren insan kaç sene ceza yer, kaç sene yatar?




 
bunu söyleyebilmek bu kadar kolay olsaydı ne avukata, ne savcıya, ne hakime gerek olurdu. bunun kazası var, kasıtı var, nefsi müdafaası var, iyi hali var, sabıkası var, var oğlu var.

sığ kafamla ancak adamın g.tünden kan alırlar diyebilirim.
  • kibritsuyu  (28.12.14 23:14:15) 
Ya zaten net bir rakam aramıyorum.

Olay şu: Adam, biriyle kavga ediyor. Kavga bayağı büyüyor, polis çağırıyolar falan. Adam silahı çıkarıyor kavga ettiği kişinin kafasına sıkıyor. Polis de adamı yakalamak için üzerine gidince ona da sıkıyor bi tane.
Aşağı yukarı kaç sene yer bu adam? Sonuçta Türk Ceza Kanunu diye bir şey var amk. Ortalama bir sayı söylemek bu kadar zor olmamalı.
  • mountaincat  (28.12.14 23:18:02) 
arkadaşlar söylemiş ama madem illa bir rakam istiyorsunuz, öyleyse sizin istediğiniz türden yanıt vereyim:

bkz. tck 81. ve tck 82.

birincisi müebbet ikincisi ağırlaştırılmış müebbet. allah kurtarsın.
  • microfiction  (28.12.14 23:20:52 ~ 23:22:24) 
Adam daha önce hiç suç işlememiş, tek karıştığı olay bu. Suç aleti tabanca, yaralama şekli de adamın kafasına tek kurşun, üzerine gelen polisi de göğsünden vurmuş.


  • mountaincat  (28.12.14 23:21:11 ~ 23:21:26) 
Müebbet ağır oldu.. O zaman şöyle sorayım: Bize 1996 yılında hapse girip 2013 yılında hapisten çıkan bir karakter lazım. Toplam 17 sene yatarı olacak. Ceza sebebi cinayet olacak (Polis ve ya öldürdüğü kişi sayısı önemli değil). 1996 ve sonrasında tck'yı etkileyen faktörleri de göz önünde bulundurarak (Rahşan affı vs), bu adam çıkan kavgada kaç kişiyi öldürmeli/yaralamalı ki 17 sene yatsın?
Not: Olay siyasi olmamalı

  • mountaincat  (28.12.14 23:29:31) 
benim bi arkadaş öldürdü ağırlaştırılmış müebbet yedi allahın salağı


  • Solem2  (28.12.14 23:52:43) 
@grimer ne alakası var şimdi Allah aşkına ya?

@kuzey li hayır, bir karakter kurguluyoruz; onun için araştırma yapıyorum
  • mountaincat  (28.12.14 23:55:22) 
[]

Sesinizi birisinin sesiyle değiştirme şansınız olsaydı

Kimin sesiyle değiştirmek isterdiniz?

Ben Abdurrahman Palay ve ya Kamuran Usluer.


 
abraham lincoln ile değiştirirdim.

batman de olabilir.

obama hmmm why not.
  • emfuzi  (28.12.14 01:39:19) 
şenay gürler <3

çok şuh bir ses tonu var kadının.
  • devilred  (28.12.14 01:41:46) 
Benim sesim iyidir ama bi Altan Varol sesine hayir demezdim.


  • nereye bu gidis  (28.12.14 01:47:51) 
haluk bilginer.


  • cok iyi yol  (28.12.14 01:56:09) 
Şenay gürler +1


  • lilidance  (28.12.14 01:56:41) 
sesimi değiştirmek istemezdim ama shift tuşuna basılı tutunca full metal jackettaki psiko çavuş hartman tonunda saydırabilmek isterdim.


  • namus ninjası  (28.12.14 02:06:14) 
şansım olsaydı da değiştirmezdim. sesim <3

değiştirmek zorundaysam eğer tori amos bebeyims <3
  • disardayim  (28.12.14 02:08:23) 
kani karaca


  • cemiyetin unlu simasi  (28.12.14 02:26:01) 
christina aguilera


  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (28.12.14 03:42:19) 
Sungun Babacan.


  • euphrat  (28.12.14 05:38:38) 
Ahmet Kaya


  • odiyus  (28.12.14 08:27:47) 
silencer
www.youtube.com

  • norek  (28.12.14 08:41:56) 
claudia black +1


  • peki madem  (28.12.14 09:22:28) 
Toprak sergen


  • Tears of Devil  (28.12.14 10:14:27) 
yonca cevher


  • isadora  (28.12.14 12:11:37) 
bobby "blue" bland


  • battal gemalmaz  (29.12.14 21:24:37) 
[]

The Godfather Part II Soru (Spoiler, Spoiler, Spoiler)

Şimdi aşama aşama gidelim :
Michael'ın evine Hyman Roth saldırı düzenliyor.
Michael bu saldırıyı Hyman Roth'un yaptığını biliyor ve bir plan yapıyor.
Önce Roth'un evine gidiyor ve ona bu saldırıyı Rosato Kardeşler'le barışmayı kabul etmediği için Frank Pentangeli'nin yaptığını söylüyor. Çıkarken de "Pentangeli kendini ölü bilsin bir sıkıntı var mı?" gibisinden izahat yapıyor. Hyman Roth her şeyi okeyliyor.

Sonra Pentangeli'nin evine gidiyor. Ona da gerçeği bildiğini ve Hyman Roth'un onu öldürmeye çalıştığını söylüyor. Pentangeli direkt savaş açalım dediğinde Roth'a yakın gözükmek istediğini ve o efsane "Dostlarını kendine yakın tut; düşmanlarını daha yakın" lafını söylüyor. Bunun için de Roth'un himayesindeki Rosato Kardeşlerle bir anlaşma yapması gerektiğini söylüyor. Böylece Roth'a onunla aramda sorun olmadığını göstermiş olurum diyor.

Daha sonra Pentangeli, Rosato Kardeşlerle barışmaya gittiğinde Rosato'lar onu öldürmeye çalışıyor, bir şekilde Pentangeli kurtuluyor ve Michael'dan şüphelenerek düşmanlık yapıyor.

Şimdi sorum şu: Michael Roth'un ona saldırdığını biliyor. Bunu film boyunca anlıyoruz. Sırf ona yakın gözükmek için neden Pentangeli'nin saldırdığını ve onu öldüreceğini söyledi. Sonrasında Rosato Kardeşlerle Pentangeli'yi barıştırmak biraz mantıksız değil mi? Çünkü Roth'a Pentangeli'nin artık düşmanı olduğunu söylediği vakit Rosato kardeşlerin Pentangeli'yi öldürme ihtimali çok yükseldi. Stratejik olarak Michael'a bu ne kazandıracaktı ki anlamadım? Sonuçta bir adama hem onu öldürmek istediğini söyleyip, hem biriyle barıştırmak için aracılık edemezsin. Böyle de bir mantık hatası var.
Kitabını okumadığım için bilmiyorum, acaba bu kitapta detaylarıyla anlatılıyor mu?

 
@merhaba yönteminde bir mantık hatası var ama onu soruyorum.


  • mountaincat  (26.12.14 19:53:51) 
Yok anlamadın.
"Sonuçta bir adama hem onu öldürmek istediğini söyleyip, hem biriyle barıştırmak için aracılık edemezsin."
Böyle bir mantık hatası var diyorum. Yani hem Roth'a Pentangeli'yi öldüreceğini söylüyor. Hem de sonrasında "Ya ben bi aracılık ediyim de senin himayendeki Rosato'larla barışsın" mı diyor yani? Burada bir gariplik yok mu?
  • mountaincat  (26.12.14 20:07:46) 
[]

İnsanın değiştirmesi en zor tercihi: Spor Takımları

Bir insan küçüklükten beri bilinçaltına ailesi tarafından işlenen din, siyasi görüş gibi tabuları bile sonradan değiştirebilirken, tuttuğu spor takımını neden değiştiremez? Tabi küçüklükte sürekli değiştirilir ama en son tutulan bir takım vardır ve o takımı yavaş yavaş ergenliğe girilmesinden sonra kimse değiştiremez. Yani değiştiren de belki vardır ama çok çok istisna. Ben mesela futbolla fazla ilgim olmamasına rağmen öldürseler Beşiktaş'tan başka takım tutamam. Takım değiştirme iradem yok edilmiş gibi hissediyorum, o derece imkansız geliyor. Nedendir acaba?




 
değişiyor. koyu fenerliydim, şu an takım tutmuyorum. değişmiyor diyen kendi için yapıyor olabilir bu yorumu sadece.


  • baal  (18.12.14 00:13:31) 
Başka bir takımı tutabilir misin peki?


  • mountaincat  (18.12.14 00:14:41) 
Din ve siyasi görüş hayatını derinden etkileyen şeyler. Öteki ise bir futbol takımı. Eğlence sadece. Değiştirmen için bir motivasyon yok ortada.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (18.12.14 00:16:15) 
evet


  • baal  (18.12.14 00:16:28) 
galatasaraylıydım ama galatasaray deyince aklıma gelenler sadece hagi ve mondragon o kadar uzağım yani sen düşün şimdi hangi takımlısın diyenlere beşiktaş diyorum belki seneye sivas derim.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (18.12.14 00:16:28) 
insanların takıp tutmayı bırakmasıyla tuttuğu takımı değiştirmesi arasında dağlar kadar fark var. Onun dışında bence de insan bi takımı tutmaya başlayınca onun iyi taraflarını diğer takımlarınsa kötü taraflarını daha çok görmeye başlıyor, bu yüzden değiştirmesi zor oluyor. Hatta artık türkçede böyle bir deyim bile oldu diyebiliriz: takım tutar gibi tutmak


  • Tam1Hi0n3  (18.12.14 00:16:35) 
bunu ben de bazen düşünüyorum. 25 yaşındayım, öldürseler beşiktaş kapalısına girmeden yaşayamam.


  • justinho26  (18.12.14 00:16:56) 
Değişebilir ama en az değişen tercihlerdendir muhtemelen, haklısın.

Sebebi şu olabilir; "ne fark eder ki?" Yani takımlar arasında mantıksal bir farklılık yok. Din gibi değil ki biri mantıklı gelirken öteki mantıksız gelsin. O yüzden benimsenmesi daha kolay.
  • long live rock n roll  (18.12.14 00:19:39) 
tribün ortamlarında bulunduysanız, maç öncesi sonrası takıldığınız belli bir arkadaş grubunuz falan varsa o iş yalan oluyor.

pek takip etmeyen insanlar ya da günlük hayatında çok yeri olmayan insanlar neden değiştiremesin diyorum.
  • kahin ahtapot paul  (18.12.14 00:20:27) 
aidiyet duygusu olduğunu düşünüyorum. bir süre önce çarşının etkisiyle beşiktaş'lı olmaya karar verdim. ama hala haber sitesinde fenerbahçe ile ilgili haber göresem haberi tıklamasamda başlığını okurum.
eskiden de zaten sadece bunu yapardım.

not: futboldan anlamayan dişi kişilik.
  • kuzey li  (18.12.14 00:20:50) 
Beni bu düşünceye iten şey biraz da şu: Her konuda döneklik yaptığını gördüğüm, yaşam tarzı, hayat görüşü sürekli değişkenlik gösteren çevremde birçok insan var ve bu insanların kararlılık gösterdiği tek bir alan var: Futbol Takımları. Üstelik körü körüne bağlılar.


  • mountaincat  (18.12.14 00:22:12) 
neden fenerbahçeli olduğumu hatırlamayacak kadar küçük yaştan beri fenerbahçeliyim. anne baba takım bile tutmaz oysa, ben nasıl takım tutar oldum çok merak ediyorum. hiç değiştirmedim, değiştirmem de. seviyorum.


  • devilred  (18.12.14 00:24:08) 
babam 46 doğumlu. 74 senesine kadar koyu fenerbahçeli idi. 74'ten sonra trabzonsporlu oldu.


  • m murphy  (18.12.14 00:39:05) 
daha geçen gün düşündüm bunu. debe'de gs'den bjk'ye dönen biri vardı çok ilginç gelmişti.

belki bi gün takım tutmayı bırakırım ama değiştirmem yav. kendimi feneri yada galatasarayı tutarken düşünemiyorum :D uefa maçlarında bile tutamıyorum adamları.

belki de takım olayında doğru-yanlış olmadığı içindir. güçlü olan, yenen takım doğru demek değil. evladının salak olsa da senin evladın olması gibi. kızarsam da ben kızarım ama. hem sevinmek için sevmedik ki?

bilmiyorum belki de renklerle ilgilidir. saçma bir fanatizm.
  • seksen9  (18.12.14 00:44:22) 
Benim çıkarımım da aile faktörü üzerinden olacak

Takımını seçerken etkisi altında kaldığın büyüğe,değiştirmen durumunda bunu bilinç altında bir ihanet gibi yorumlaman hele ki o kişi ve ya kişilerinde sen pişene kadar üzerinde ciddi psik.baskı uygulaması sende bir şeref itibar kaygısı uyandırmaya başlıyor ve bu takım seçme yaşı akabinde benimseme evreside bireyin benlik kişilik geliştirme evresiyle çakıştığı için bir biri içine geçiyor ve o evrede verilen bu kişisel karar sanki ömür boyu değiştirilmemesi gereken bir olguymuş gibi hissettiriyor

Aile faktörünün etkili olmadığı kişilerde ise bireyler birbirini etkiler toplumun düşünce yapısını oluşturur diyip burada çıkarımıma son veriyorum telf burnuma düşmeden önce uyumalıyım kibs:)
  • esmeralda  (18.12.14 01:22:24) 
fenerbahçeliyim. takım tutmayı bırakmam ama futboldan soğuyup, daha az maç ve olay takip etme olayına girdim süper ligin durumu ve aziz sağolsun. ekşisözlük'te de galatasaray'lılar yüzünden #spor kanalına pek giremiyorum.

takım değiştirmem. evet takım tutmayı bırakmak ve değiştirmek arasında dağlar kadar fark var. tribün ortamlarına girmeye gerek yok. eğer gerçekten bir takımı benimsediysen değişmiyor o. yok öyle tatlı su taraftarıysan, sadece ailenden ya da arkadaş çevrenden dolayı tuttuğun takımla ilgili merak ve takip ettiğin tek şey şampiyon olup olmadığı ise takım değiştirebiliyorsun.

mesela beşiktaş'ın avrupa maçlarını neredeyse kendi takımımmış gibi izliyorum. golde sevinip, gol yenince dövünüp, yanlış kararda hakeme sövüyorum :) bir sempatim var. klasik geyik ile biz şampiyon olamazsak beşiktaş şampiyon olsun istiyorum. hatta biz şampiyon olsak da onlar ikinci olsun. yakın arkadaşlarımdan fenerbahçeli olmayanlardan 1-2 tanesi beşiktaşlı onlardan da kaynaklanıyor olabilir bu. fakat galatasaray konusunda ekşisözlüktekiler sağolsun tam tersini hissediyorum.

gereksiz detaya girdim yine :)
  • nawar  (18.12.14 01:42:55) 
[]

1996 yılında işlenen cinayet

96 yılında bir adam, çıkan kavga sonucu silahla bir adamı öldürdü diyelim. Daha sonra onu yakalamaya çalışan bir tane de polisi vurup öldürdü. Bu adam yine o sene yakalandı ve yargılandı. Mahkemede suçu kabullendi, devletin verdiği avukat fazla bir savunma yapmadı vs. Bu adam kaç sene ceza yemiştir, hangi yılda beraat eder?

Polis öldürmeyip, sadece kavga ettiği adamın kafasına sıkarak öldürdüyse kaç yıl ceza yemiştir?

Not: Tabi Rahşan affı gibi bir faktör var. Bu af gözönüne alınarak ve alınmayarak da ayrı ayrı cevap verebilir miyiz?

 
Bu konularda bilgi sahibi degilim fakat, agir tahrik, nefsi mudafa gibi faktorlere gore farkli farkli sonuclar cikacaktir. Kavgada adam olduren su kadar, hem adam hem polis olduren su kadar ceza yer diye birsey soylenemez bence. Bazi degiskenler var.


  • delifaruk  (15.12.14 12:15:43 ~ 12:15:53) 
Ağır tahrik, nefsi müdafa yok; bir kız meselesi yüzünden çıkan normal bir kavga. Polis de adamı yakalamaya çalışırken çatışıyorlar, o şekilde ölüyor. Aşağı yukarı kaç sene yer, yatarı ne kadar olur, ortalama rakamı merak ediyorum açıkçası.


  • mountaincat  (15.12.14 12:22:54) 
bırak boşver Allah'ından bulsun. sen de başını belaya falan sokayım deme.


  • kakao  (15.12.14 17:03:07) 
@kakao bu gerçekte yaşanan bir olay değil :) Bir hikaye kurguluyoruz da gerçeğe olabildiğince uygun olsun diye araştırma yapıyorum.


  • mountaincat  (15.12.14 19:10:04) 
[]

∞ ?

Evrenin sonsuz olmadığını varsayarsak, evrende sonsuz olan ne vardır? (Kavramsal içeriği hariç)




 
Evren sonsuz degilse, evrendeki sonsuz olan seyler de evren son buldugunda yitecektir. KONU KILIT


  • yuzır  (10.12.14 13:24:23 ~ 13:24:32) 
@yuzır Bu yüzden sonsuzluk kavramının var olması başlı başına Evren'in sonsuz olduğunun kanıtı değil mi?


  • mountaincat  (10.12.14 13:26:07) 
sonsuzluk kavramı insan icadı, ön kabullere dayanarak varsayım yapıyoruz.


  • ilkot  (10.12.14 13:27:37) 
@ilkot insan icadı ama sonsuzluk bir matematik gerçeğidir, teori değil ki?


  • mountaincat  (10.12.14 13:29:17) 
sozluzluğun tanımında sıkıntı var bence.


  • andy kaufman  (10.12.14 13:30:00) 
Dogru cevabini asla ogrenemeyecegim sorular uzerine tartismaya girmeyi sevmem.


  • yuzır  (10.12.14 13:31:43) 
evren sonsuz değil zaten. sadece biraz büyük.


  • namus ninjası  (10.12.14 13:32:39 ~ 13:32:58) 
Popüler bilim bu. Roket bilimi değil. Ve gzel evt.


  • namus ninjası  (10.12.14 14:23:09) 
Ya hepimiz aslında atomun icindeysek bütün evren dahil.


  • rhollor  (10.12.14 14:31:14) 
Sonsuzluk zaten tanımı itibari ile belirlenebilecek, gözlenebilecek, ulaşılabilecek bir nokta değil ancak, çok büyüğe veya çok küçüğe giden iterasyon ve diğer işlemler ile sonsuza yaklaştığımızı kabul edebiliriz.

Matematiksel sonsuzluğun, fiziksel olarak da belirlenmesi durumu söz konusu değil, zaten belirlediğiniz ya da ölçtüğünüzde bir son'a ulaşmış olursunuz. Ancak yapısal kolaylıklar açısından bulunduğu ortam dahilinde anlamsızlaşacak kadar büyük olguları işlem kolaylığı açısından sonsuz olarak da kabul edebiliriz. örnek olarak mc^2 'nin ışıktan çok düşük hızlarda (1/2)mv^2'ye dönüşmesi dahilindeki işlemler gibi.

Matematiksel yöntemler ile fiziksel dünya'yı modelleyebiliriz ancak tam tersi her zaman geçerli olmak zorunda değildir. Her formül ve olgu bulunduğu ortamda anlam bulur, bu nedenle matematik evreninin, fiziksel evrenden daha geniş ve kapsayıcı durumu olduğu görülebilir.

Bazen tanımsız veya boyutsuz olan ölçüm daha doğrusu ölçüm çabaları için de popüler kültürde sonsuz tanımı yapılabilir, ancak bunların da doğruluğu tartışılabilecek düzeydedir.
  • cursor  (10.12.14 14:37:20) 
Peki uzay boşluğunda ışık ve evrenin genişleme hızından daha hızlı seyahat edebilen bir maddenin, evreni baştan sona katebilecek mesafede ilerledikten sonra akıbeti ne olur? Bir döngü gibi uzay boşluğunda herhangi bir zara, duvara çarpmadan aynı güzergahlara geri mi döner?


  • mountaincat  (10.12.14 14:54:12) 
sizi r/askscience'a gönderelim.

www.reddit.com
  • empati kuramayan psikolog  (10.12.14 14:58:04) 
matematik gerçeği olarak sonsuzluk var, evet. ama matematik gerçek değil ki? sanal bi bilim. yani 1 veya 15 diye bi şey yok, onları biz uydurduk. sonsuzluğu da uydurduğumuz gibi.


  • icim urperiyor  (10.12.14 16:18:37) 
evrende iki şey sonsuzdur, winrar'ın deneme süresi ve muhafazakarların mağduriyeti


  • nawar  (10.12.14 16:19:50) 
Bilinen ve görünüşe göre bilinmeye devam edecek fizik dahilinde böyle bir madde yok. Ve ya olsaydı gibi yaklaşımlar ile de bir görüş getirmek üfürükten teyyareden daha anlamlı bir olay olmaz.

Bilgi transfer hızının ışık hızını aşabileceği durumlar, hatırı sayılır bir süredir araştırılıyor ancak bu madde hareketinden çok ayrı birşey.

Yormayın o güzel kafanızı ya da gidin biraz daha fizik öğrenin, emin olun o izlediğiniz belgesellerde dahi kolay anlaşılması ve daha izlenebilir kılınması için pek çok şey bilimsel olmayacak şekillerde yansıtılıyor.
  • cursor  (10.12.14 16:29:23) 
@cursor benim varsayımım tıpatıp şöyle:

Işık hızında seyahat edebilecek bir uzay aracımız olsaydı ve dünyadan güneşe gitmeye kalksaydık ne kadar sürerdi?

Cevap: 8 dakika

Senin verdiğin cevap: Bir kere ışık hızını yakalayacak bir uzay aracı yapmak imkansız. Ayrıca güneşe vardığında yanar kül olursun saçmalama.

-------------------------------------------------------------------

Biraz hıyarca bir davranış değil mi bu?
  • mountaincat  (10.12.14 16:43:29 ~ 16:50:53) 
Matematikten girerseniz s*carsiniz afedersin. Icinden cikamazsiniz, sorulara da cevap bulmazsiniz. Ne matematik kendinden odun verir, ne de sizin tartistiginiz olgu.
"Kursun gittigi mesafeyi daima ikiye boler" olayi gibi seylere doner olay. Matematikten ibaret degil hersey. Ya da matematigi tam randimanli uyarlayabildigimiz cagda degiliz.

  • delifaruk  (10.12.14 16:56:19) 
Hıyarca mı :D

Senin her hangi bir bilim konusundaki bilgi düzeyini merak ettim. Hoş en son uçaktan neden herkesi atamayacağımızı anlatmıştım sana diye hatırlıyorum.

Bir kere her zaman etkinin bir tepkisi olduğunu unutuyorsunuz. ikincisi ışık hızına ulaşabilirsen enerjiye dönüşmüş olman gerekir ki evet bunun başka bir yolu yok.

Ayrıca buradaki bir diğer nokta hız ve sürat arasındaki farklar. Işıktan daha hızlı gidemeyebilirsin ama bir kestirme bulursan ışıktan daha önce bir yere varabilirsin. ışık her zaman düz yolu(hoş düz ne, onu da anlatmaya başlamayalım.) takip edecek diye bir durum yok.

Ben olmaz demiyorum, bilimi yok sayma diyorum, bana ama bak bu da şöyle demiştiler ile gelme lütfen, hesaplanabilen gerçeklikler dahilinde olasılıklar mevcuttur ama elma ile armutu da karıştırmamak gerekir.
  • cursor  (10.12.14 17:03:09) 
Muhtesem bi belgesel var sirf sonsuzluk uzerine; infinity and beyond izleyin derim


  • rentts  (10.12.14 17:20:50) 
@cursor Bunu hakaret olsun diye söylemiyorum: sende algı problemi var. O uçak konusunda da yaklaşımın bu tarzdaydı senin.
Ben şunu sormuyorum: Işık hızında hareket eden bir madde var mı? ve ya Işık hızıyla seyahat edebilecek bir uzay aracı yapılabilir mi?

Sen bu sorulara cevap veriyorsun.

Halbuki ben: "Bir döngü gibi uzay boşluğunda herhangi bir zara, duvara çarpmadan aynı güzergahlara geri mi döner?" diye sorarken aslında şunun cevabını arıyorum:
"Evren sonsuz değilse onu çevreleyen bir zar ve ya madde mi vardır; yoksa döngüsel bir boşluk mu vardır?"

Bu soruyu da daha anlaşılır kılmak için:
"uzay boşluğunda ışık ve evrenin genişleme hızından daha hızlı seyahat edebilen bir maddenin, evreni baştan sona katebilecek mesafede ilerledikten sonra"
gibi varsayımlar üretiyorum.

Ama maalesef büyük ihtimalle sende bir algı sorunu var. Ve hayal gücün "0"
  • mountaincat  (10.12.14 17:42:47 ~ 17:44:08) 
hayal gücü sıfır dediğin adamın bugün itibari ile 16 patenti var, ve şuan için uluslararası 4 projenin de yürütücüsü, ve de vakti zamanında bu (bkz: #46236583) ve benzeri bir sürü ödül almış senden de haylice büyük birisi neyse olayımız bu değil.

sen anlatmak istediğini yanlış argümanlarla anlatıyorsun ve nedense doğrudan sormayı tercih etmiyorsun, soruyu böyle afilli yapmaya kalkmanın pek bir anlamı yok. Şunu görmezden gelelim bunu görmezden gelelim şeklinde de soru sorulmaz.

benim algımın sıfır olmasından öte senin bakış açın dar. istediğin bir noktadan soru sorup belirli bir cevap istiyorsun ama verdiğin argümanlar ile doğru cevabın verilmesi veya belirgin olan fizik seviyen nedeni ile cevap verilse de anlaman pek mümkün değil.

bunları sana laf atmak, ego vs. için söylemiyorum. demek istediğim sen aradaki hiç bir şeyi önemsemeden, öğrenmeden, doğrudan sonucu öğrenmek istiyorsun ki böyle bir dünya yok.

soruları afillendirmek yerine aklındaki doğrudan sorarsan ve dinlersen, elimden geldiğince merak ettiklerini anlatmaya çalışırım. Her şeye belgesel efekti katmaya çalışmayın :)
  • cursor  (10.12.14 18:29:15 ~ 18:30:34) 
Tamam benim bakış açım dar olsun, kabul ediyorum. Ben soruları "yanlış argümanlara" dayanardırarak soruyorum, ona da tamam. Peki son cevabımda öğrenmek istediğimi detaylarıyla açıkladım, hani cevap nerede?

Evrenin sonsuz olup, olmadığı tartışması henüz kesinliğe kavuşturulmuş değil. Senin 16 patentin bu sorunun cevabını bir şekilde ortaya çıkarıyor mu? Bu net bilgiye nasıl eriştin? Ayrıca evrenin sınırlarını oluşturan madde ve ya her ne haltsa, onun bilgisini de biz zavallı ölümlülerle paylaşır mısın?
  • mountaincat  (10.12.14 18:42:17 ~ 18:43:41) 
birincisi paylaşamam zira bunun bir cevabı şuan için yok.

bir diğer nokta herşey bigbang ile başladıysa ( ki hala tam bir modele sahip değilsek de çok büyük bir olasılıkla bunun olduğunu biliyoruz.) evrenin sınırı diyebileceğimiz yerler maddenin yeni yeni oluştuğu yerler. yani patlamanın uç sınırı bu nedenle patlamanın içindeki bir maddenin patlamanın sınırına ulaşabilmesi mümkün değil. hadi diyelim vardı, bu durumda da yok olman gerekir veya vardığın yerde hiç birşey yoktur, zaman, kütlesel boyutlar hiç birşey yoktur. zira bunların tamamı big bang ile oluşmaya başladı. Yani sekebileceğin veya dönebileceğin bir duvar yok, yavaş yavaş yok olan bir gerçeklik var. tabi bunlar standard model hakkında şuana kadar bildiklerimizin kozmolojiye yansımasından ibaret. Ki bilim dünyasında pek çok farklı ama benzer yaklaşımla karşılaşabilirsin ama bu farklılıklar büyük oranda sınır noktası ile ilgili olur, yani zamanın ve diğer boyutların kaybolup muhtemel tekliğe veya yokluğa ulaşıldığı noktada.

herşeyi üç boyutlu olarak düşünüyorsun ama oraya varmanın zaman kavramı nedeni ile de imkansız olduğunu düşünmüyorsun. Evrenin sonsuz olup olmadığı konusunda sana bir cevap vermemi bekleme sonuçta bizim evren değdiğimiz oluşum başka bir evrenin içinde oluşmuş olabilir veya döngü içerisinde genişleyip çöken ve genişleyen bir yapıya sahip olabilir.

sonsuzluk olgusu ölçülemeyecek veye bilinemeyecek kadar büyük olan tekrarlamalar ve büyüklükler için kullanılır ve gidebiliyorsak, ölçebiliyorsak sonsuz değildir. Bu nedenle "bilinen" evrende sonsuz olan bir şey yoktur. Matematik dünyasında ise vardır. Olguları birbirine karıştırmamak lazım.

son olarak yine aynı noktaya geliyoruz, önce boyutları, enerjiyi, evreni öğrenmeye çalış sonra sınırına gelirsin. senin detay dediğin sorular bilen kişiler için ilk okul seviyesinde ve ne yazık ki herşeyin doğrudan bu seviyede açıklanması mümkün değil. Sadece buna benzer sorularda yıllarca çalışan insanlar var.

Ve çok daha basit olan sözde kuvvet olgusunu açıklamak yerine kolaya kaçıp, olmayan bir merkezkaç kuvvetini eğitim müfredatına katmış bir nesil olarak, o seviyeye gelmemiz de açıkçası çok kolay değil.
  • cursor  (10.12.14 19:07:14) 
Bak isteyince oluyormuş demek ki:

"herşey bigbang ile başladıysa ( ki hala tam bir modele sahip değilsek de çok büyük bir olasılıkla bunun olduğunu biliyoruz.) evrenin sınırı diyebileceğimiz yerler maddenin yeni yeni oluştuğu yerler. yani patlamanın uç sınırı bu nedenle patlamanın içindeki bir maddenin patlamanın sınırına ulaşabilmesi mümkün değil. hadi diyelim vardı, bu durumda da yok olman gerekir veya vardığın yerde hiç birşey yoktur, zaman, kütlesel boyutlar hiç birşey yoktur. zira bunların tamamı big bang ile oluşmaya başladı. Yani sekebileceğin veya dönebileceğin bir duvar yok, yavaş yavaş yok olan bir gerçeklik var"

Gereksiz bir "Hiçbir madde ışık hızıyla hareket edemez" "Bunlar öyle basit, ilkokul seviyesinde açıklanacak şeyler değil" diye didişeceğine, böyle cevap verseydin, sayfalarca uzamayacaktı muhabbet. Bence bu konuyu zannettiğin kadar kompleks hale getirmenin anlamı yok; her ne kadar evren olabildiğince karmaşık olsa da. Ne de olsa Nasa'da araştırma yapmıyoruz, basit cevaplar arıyoruz.
  • mountaincat  (10.12.14 19:41:09 ~ 19:43:42) 
  • cursor  (12.12.14 22:38:29) 
[]

Uykudan uyanırken beynin farklı/hızlı çalışması?

Uykudan uyanırken uzun süredir yaşadığım bir durum var. Artık tam uykuyu bitirip, gözlerimi açtığım o anlık süreçte aniden aklıma çok yaratıcı bir şey geliyor. Bu bazen daha önceden işimle ilgili bir çıkmazla alakalı oluyor, bazen aile/insan ilişkileriyle ilgili, bazen teknik bir sorunla ilgili. Mesela bu sabah, okuduğum bir yazarın, yazdığı hikayenin neden etkileyici olduğuyla ilgili çok anlamlı bir şey geldi aklıma. Bir anda o yazarın hikayelerini etkileyici kılan püf noktayı yakalamış gibi hissettim kendimi. Bilimsel olarak bu durumla alakalı bir araştırma ve ya bağıntılı kaynaklar var mı? İnsan beyni/hayal gücü o uyanma sürecinde faaliyet olarak farklı çalışır mı?

Not: Bu tabi her sabah o süreçte yaşadığım bir durum değil. Mesela bu durumu alarmı kurup, uyanmak zorunda kaldığım sabahlarda yaşamıyorum. Sadece normal uykuya dalıp, kafama göre uyanma vaktim geldiği zaman zarfında yaşıyorum. (Ve yine alarmla kalkmak zorunda olmadığım her uyanma sürecinde olmuyor bu. Belki 3 ve ya 4 uyanmada 1) Ve bu süreç çok anlık, yalnızca uyanma anında-şafak vakti gibi- bir 5 saniye falan sürüyor. Allah tarafından birisi vahiy indirmiş de gitmiş gibi oluyor :) Tabi belki bu süreç saniyenin milyonda biri hızında gerçekleşiyordur da bana 5-10 saniyelik bir süreç gibi geliyordur. Onu da bilemedim.


 
O durumla alakali rastlamadim ama simdilik sunlarla idare et:)
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
  • delifaruk  (06.12.14 18:36:00) 
daha bu sabah oldu. zaman zaman oluyor. kimi metinler geliyor sesli olarak, sanırım kendi sesim. hatta bazan aklımda tutmak için çaba sarf ediyorum ama bir kez, o da kısmen hafızamda kaldı. hayatıma dair şeyler olmuyor genelde, çoğu zaman üzerinde düşünmediğim, hakkında okumadığım mevzular, hatta tam olarak uyanmak üzereyken "allah allah ne kadar ilginç, nereden çıktı bu?" diyorum kendime.

uykuyla uyanıklık arası böyle şeyler olduğunu okudum, ama özel olarak bu konu hakkında yazılan veya araştırma tarzı şeyler değildi, nerede okuduğumu bilemem o yüzden.
  • tedirginlik hucresi  (06.12.14 19:40:53) 
[]

el bombai ve buralar hep yercekimi nickli yazarlar

Bu iki sözlük yazarından birine ulaşmam lazım. Haber edebilir misiniz?




 
Bir mesaj atmaya bile erindiniz mi be yazıklar olsun


  • mountaincat  (04.12.14 14:51:39) 
[]

Burası neresi?

www.facebook.com




 
peri bacalarına benzettim ben.


  • baba jo  (03.12.14 20:59:16) 
kapadokya'ymış, hatta şu adam çekmiş www.facebook.com


  • uepuey  (03.12.14 22:48:33) 
[]

Thy Kayıp Bagaj Sorunu

Cumartesi gecesi bir çekim için Kıbrıs'a gittik, pazar günü çekim yapıp dün akşam da İstanbul'a dönüş yapacaktık.
Kıbrıs'a indiğimizde Tripod'u bagaj bölümünde bulamadık. Kayıp bagaj bölümüne gidip durumu anlattım İstanbul'dan hiç gelmemiş olabileceğini söylediler. Neyse kayıp raporu tutuk vesaire. Çekimlerde haliyle tripodla çekmemiz gereken planları çekemedik ve epey mağdur olduk. Dönüşte Atatürk Havaalanındaki kayıp eşyalar bölümünde de bulamadık. Bize araştırıp bilgi verileceğini söylediler. Ben de mağduriyetimizden ve o ekipmanın yokluğunda ileride yaşayacağımız problemlerden bahsettim. Bir mail adresi verdiler ve o adresten tazminat talebinde bulunacağımızı söylediler. Bugün bilgisini aldık, bagajımız bulunmuş, adrese gönderilecekmiş.

Ben şimdi tazminat talebinde bulunmak istiyorum.
Onların yaptığı hata yüzünden senede yalnızca 1 kere düzenlenen çok önemli bir organizasyonun çekimleri az kalsın mahvolacaktı ki bizi mahvolmasa bile epey zorladı. Firmayla ilişkimizi zedeledi.

bat@thy.com diye bir mail adresi verdiler. Şimdi benim ne tür bir yazı ve ya dilekçe yazmam gerekiyor? Talebimiz ne zaman sonuçlanır?

 
mağduriyetinizi açık bir şekilde mümkünse kanıtlarıyla birlikte ulaştırmanız gereklidir diye düşünüyorum.

ilgili ekipmanın eksikliğinden dolayı çekimlerimizi 1 gün geç bitirdik, bu otel masrafımız (faturası, bunlar gıda harcamalarımız vs)
veya çekimler o ekipmansız gerçekleşmeyeceğinden yeni bir tripod aldık, bu faturası. ödemesini yapın tripod sizin olsun gibisinde.

eğer sadece zor durumda kaldık ilgili şirkete karşı değer kaybettik vs derseniz özür dileriz derler sanırım.

veya ilgili şirketten ekipmansız çekim yapıldığına dair bir tutanak rapor vs de işe yarayabilir.
  • emfuzi  (01.12.14 13:41:29) 
@emfuzi Elimizde o türden bir fatura yok. O ekipmanı kiralamayı denedik ama gece geç saatte otele vardığımızdan ve çekimler de sabah çok erken başladığından, kiralayacak bir şirket bulamadık.
Sadece elimizde Thy yüzünden mahvolmuş bir çekim günü var. Bunun karşılığında para vermezler mi?

  • mountaincat  (01.12.14 13:52:15) 
ben olsam vermezdim. ama thy'nin müşteri memnuniyeti anlaşıyı ne kadar hassas yaklaşıyor daha önce tecrübe etmedim.

ortada maddi herhangi bir maduriyetiniz de yok anladığım kadarıyla. firmaya karşı prestij vs açısından maddi bir zarar ileri sürmelisiniz. örneğin firmayla bu yıl 3 çekimimiz daha vardı, buyrun ek'teki dosyada bu çekimlerin firma tarafından iptal edildiği bilgisi var. vs şeklinde.

Benim tavsiyem ilgili mail adresine talebinizi iletirken mutlaka sosyal medya'dan da iletin. özellikle twitter'da takipçi sayısı yüksek bir yakınız varsa rica edin. daha çok ses getirsin. mağduriyetiniz karşılanana kadar da bu yaklaşımı sürdüreceğinizi vs söyleyin.
  • emfuzi  (01.12.14 14:00:46) 
Bi ozurden baska bisey alabileceginizi sanmiyorum


  • mahnita  (01.12.14 14:28:37) 
öncelikle havacılıkta istenmese de oluyor böyle şeyler bunu kabullenin. sizi bağlamaz elbette ama thy avrupa'da en az bagaj kaybeden havayollarından, önemli rakiplerinden misli ile az kaybediyor. açık ve düzgün bir dille mağduriyetinizi ve tazminat talebinizi bildirin. thy kötü bir şirket değil ve elini taşın altına mutlaka sokacaktır.


  • desdinova  (01.12.14 14:48:57 ~ 14:49:35) 
@desdinova Thy'ye bir düşmanlığım yok zaten parayı verdikten sonra başımızın tacıdır. Messi'ye Kobe Bryant'a milyonlarca dolar para dökerken bize de 3 5 kuruş atsın nolcak sanki.


  • mountaincat  (01.12.14 16:22:16) 
[]

Nuh'un Gemisi Hotel

Kıbrıs'taki Nuh'un Gemisi Hotel nasıldır? Casino falan var mı, kumar'ın herhangi bir türü oynanabiliyor mu?




 
hem hotel hemde casino. her türlüsü oynanır


  • emreozb  (28.11.14 15:29:48) 
cratosu tavsiye ederim.casinosu on numero


  • jamswety  (28.11.14 16:35:11) 
Bende casino olarak rocks diyeyim.otel de guzel.


  • brnbrs  (28.11.14 17:32:13) 
casino güzel. hatta şöyle diyeyim kaya artemiste kalıp nuhun gemisine kumarhaneye gidiyorduk.


  • delidir yakalayin  (28.11.14 18:46:24) 
Hee tamam o zaman ben pazartesi günü 2 çanta dolusu parayla dönüyorum İstanbul'a, hepinizin sıkıntısını çözücem.


  • mountaincat  (28.11.14 18:59:04) 
[]

Kuzenimin fantastik iç dünyası ve Cuckold (+ 18 Küfür ve şiddet içerir)

Benim küçüklüğünden beri aşırı yaramaz, başı beladan kurtulmayan, fırlama ve anti-kahraman özellikler taşıyan bir kuzenim var. Daha ilkokul 1. sınıfta yaptığı haylazlıklar yüzünden okuldan atıldı ve konfeksiyon atölyesinde çalışmaya başladı o kadar söyliyim. Arada bir bunla biz dışarı Ps'ye ve ya kahvede oyun oynamaya çıkıyoruz. Hep mankenler, çıplak poz veren fotomodeller vs. hakkında komiklik olsun diye absürd şeyler söylerdi ama geçen birşey dikkatimi çekti:

Gazete'de Cristiano Ronaldo'yla Irina Shayk'ın fotoğrafı vardı. Göz gezdirirken Irina Shayk'la ilgili "Off çok fena karı" türünden şeyler söyledi. Ben de "Aynen Ronaldo bunu ne sikiyodur he" dedim. O da "Sadece kendisi sikmiyodur. Bir de başkalarını siktiriyodur bir bakayım nasıl sikiyolar diye. Karşılarına geçip izliyodur" gibi bir şey söyledi :D Ben o zaman sadece güldüm geçtim. Aklıma bu Cuckold olayı gelmişti ama konuyu uzatmadım. Bu olaydan sonra başka bir gün yine yanyanayız oturuyoruz masada, önümüzde de gazete var. Ben yine Ronaldo'nun fotoğrafını gördüm, bu sefer onu yoklayıp biraz ağzını aramak için konuyu açtım. "Bu Ronaldo'nun manitası dehşet bi şey ya, nasıl siktiyordur di mi?" dedim. O da yine "Oğlum ben sana bişey diyim mi, o karıyı sikmekle kalmıyordur başkalarına da siktiriyordur, acaba bu karı nasıl sikilir diye" :D. Ben de "Oğlum başkasına neden siktirsin ki?" dedim. "Hacı geçen bir belgeselde izledim, öyle bir tarikat varmış İsviçre'de mi nerde, birbirlerinin karısına çakıyormuş. Bence Ronaldo'da alıyodur karıyı gece kapıcıya, arkadaşlarına falan verip alın sikin diyordur, izliyodur sonra zevk için" gibi bir şey dedi.
Şimdi bu çocuk küçüklükten beri böyle fantastik bir çocuk. Güzel bir kadın gördüğünde "Ben bunun bokunu yerim, çişini içerim" vs. de diyordu. Tabi onu yapanlar da var. O da ayrı bir kategori mesela. (Yani bu çocukta hem cuckold; hem de bu fantazi olabilir mi?)

Şimdi bu çocuk her ağzına geleni söyleyen yapıda bir insan olduğu için pek ciddiye alamıyorum. İlkokul eğitimi bile almamış biri olarak Cuckold türü tabirleri bilmiyordur. Beni şüpheye düşüren şey bu çocuğun cuckold ve ya böyle işemeli vs. fantazileri var mıdır? Varsa çok üzüleceğim çünkü. Onu bu tarzda konuşturtan şey yalnızca fırlamalığından ve fantastik hayal gücünden dolayı olabilir değil mi? İlla böyle sapkınlıkları olacak diye bir şey yok?

 
Ben ilkokul mezunu bir İsviçreli olarak o tarikatın kurucusuyum yalnız. ortaokula devam etmiş olanları da almıyoruz tarikata. zaten ne oluyorsa ilkokulda kalanlarda oluyor, bu cuckold, femdom gibi etkinlikler hep bizim başımızın altından çıkıyor.


  • m murphy  (27.11.14 00:45:31) 
@m murphy neden bu tarzda bir cevap verdin anlamadım. Bu başlığın kafa bulma gibi bir derdi yoktur ve anlattıklarımda baştan aşağı samimiyim.


  • mountaincat  (27.11.14 00:48:25 ~ 00:48:47) 
Cuckold mu bilemiycem de çok enteresan, orijinal bi insanmis.

Yaşi kaç bu arada?
  • damdanakan  (27.11.14 00:48:40) 
böyle bir cevap verdim çünkü ilkokul eğitimi bile almamış geri zekalı biriyim.


  • m murphy  (27.11.14 00:50:17) 
@damdanakan 24 yaşında. Aslında genelde hep makarasına konuşur ama bu konu içgüdüsel bir saplantı içerdiği için, şüpheye düşerek ardında bazı gerçeklikler aramaya başladım.


  • mountaincat  (27.11.14 00:52:12) 
@m murphy geri zekalı olmanın ilkokul eğitimi almamanla bir ilgisi yok, o doğuştan. Benim kuzenim de ilkokul eğitimi almadı ama oldukça zekidir.


  • mountaincat  (27.11.14 00:53:22 ~ 00:53:35) 
18- 19 yaslarindaysa ergenligin verdiği gazla boyle konuşuyordur, diyecektim ama ergenliği geceli çok olmuş.

Kendine, çevresine zarar verme gibi bi eğilimi yoksa, yaninda böyle apir sapir konusmasindan rahatsız olmuyorsan çocuğu fantezileriyle başbaşa birak bence. Kime, ne zarari var?
  • damdanakan  (27.11.14 00:58:30) 
@damdanakan yo rahatsız olmaktan değil aksine beni güldürüyo, ne zaman yanına gitsem kahkalarla ayrılıyorum yanından. Beni üzecek şey yakınımın böyle çok anormal bulduğum ahlak dışı bir saplantıya sahip olması olur. Sonuçta örfümüze, adetimize aykırı. Ama tabi sırf makarasına söylediği bir iki cümleden de böyle bir sonuç çıkaramayız heralde.


  • mountaincat  (27.11.14 01:02:16) 
@mountaincat, öff be. ne yaptın ya. resmen ters köşe yaptın bizi. süper koydun ya lafı. resmen gediğine oturttun. hani daha önce bin kez şahit olmasak böylesine, ağlayacaktık. o derece soktun. kanırttın kanırttın.

dur sana cevap vereyim: senin kuzen muhtemelen senin gibi arkadaşlarıyla olm onu nasıl sikeriz, yavrum buna nasıl sokarız, oyh bunu nasıl domaltırız diye gördükleri bütün kadınların oralarını buralarını saatlerce inceledikleri için bu tip diyaloglara giriyor olması doğal. bunun cuckold ile alakası yok. fantazi değil bildiğin abazalığın dile vurması.
  • m murphy  (27.11.14 01:04:40) 
mörfiye takılma sen, başarısız bir troll girişimi o.

öncelikle kuzenin fantastik değil. o konu bambaşka bir şey :) ama eğitimsiz biri. bu konuşmaları o yüzden. dikkat çekmeye, (iyi-kötü) kendince bir kimlik kazanmak istiyor. kakold filan olduğunu düşünmüyorum.

ayrıca ne biçim okulmuş öyle, 1.sınıfta çocuk mu atılırmış okuldan? kuzenine değil, okula şaşırdım doğrusu.
  • air  (27.11.14 01:05:54) 
hacı yeni öğrendiği bir şey ilginç gelmiş anlatıyo işte konusu açıldığında bu kadar deşecek bir şey yok bence.


  • disfori  (27.11.14 01:06:14) 
cuckold var kesin bilgi. ama cuckold genelde sadece kişinin kendisine ve varsa eğer ilişkisine zarar veren bir fantezi/istek. ha bok yemek çiş içmek falan da öyle ama onlar bana fazla ilginç geliyo. ama yine de bilemedim ya, cuckold fantezisi olan biri ulu orta "üf ne siktiriyodur" muhabbeti yapmaz diye düşünüyorum. sırf daşak muhabbeti olsun diye böyle bi şeyi söylemesi de fazla garip geliyor bana açıkçası. bence cuckold fantezisi var ama işte ciddi bi şekilde "var" demek yerine böyle şaka yollu söylemeye çalışıyo.

hatta şöyle bi teorim var: bunun yüzünden kendini çok suçlu, ezik, kötü falan hissediyor ve onaylanma ihtiyacı duyuyor. kendini sana yakın hissettiği için de sana karşı yapıyor bunu. yani "abi ben sevgilimi sktirmek istediğim için çok kötü hissediyorum ama kötü hissetmemem lazım. beni bu konuda rahatlatman lazım" demek istiyor, diyemediği için böyle bir yola başvuruyor. gibi gibi. ama yine 24 yaşına gelmiş bir adamın bu fanteziye sahipse (ki bu çok daha erken yaşlarda gelişir genelde) bununla barışmayı ya da bundan uzaklaşmayı öğrenebilmiş olması lazım. cidden garip.

ayrıca cuckold'la belli bir çevre içerisinde "karılara çakmak" farklı. o tarikatın yaptığı swinger falan oluyodur. cuckold'da millet skiyo sen izliyosun. bi ortaklık ya da imece usülü söz konusu değil. elemanda bi şeyler var ama kavramlara falan yabancı sanırım hala, yani bi şeyler istiyo ama ne istediğini bile tam olarak kestiremediği için suçluluk duyuyo.

cuckold fantezisi cidden ağır ve bence psikolojik tedavi gerektiren bi şey. nitekim bununla ilgili konuştuğum birkaç 40'lı yaşlarındaki adam, alışabilmek için uzun süre tedavi gördüklerini söylemişti bana. insanın hem midesinin hem zihninin böyle bi şeyi kaldırabilmesi için gerçekten çok çok sağlam olması lazım. allah kardeşimize kolaylık versin.

yannış anlaşılmasın cuckoldseverler tedavi edilmelidir demiyorum, yani iki-üç-dört kişi arasında herkes iyiyse skişsinler bize izlemek düşer (no pun intended) ama insanın psikolojisini çok zorlayan bi şey bu. destek, cuckold bir hastalık olduğu için değil de, travma yaratabileceği için gerekli.
  • pescador  (27.11.14 01:10:47 ~ 01:21:18) 
@air, @disofri ama bu çocuk küçüklüğünden beri böyle. Biz birlikte büyüdük sayılır, adam şimdiye kadar dikkat çekici bir çok gariplik yaptı ama hiçbirini dikkat çekmek amacıyla yapmadı. Hem o açıklamayı da ben ağzını aramak için sorduğumda yaptı, yoksa öyle kendiliğinden konuşuyordu yani. Tabi ortada öyle bir durumun olmamasını yeğlerim.


  • mountaincat  (27.11.14 01:11:04) 
sanane abi adamın fantazi dünyasından, cinsel yaşantısından? kalkıp seni başkalarına sunmadıktan sonra seni niye ilgilendiriyor? örf adete aykırı falan diyo bir de. aykırıysa sana aykırı adama değil belki.


  • newbie.  (27.11.14 01:12:00) 
Yalnız eğer arkadaşın haklıysa Arda Turan yaşadı, Ronaldo ile komşularmış, anca adamın böyle bir fantezisi varsa çakabilir Irina'ya.


  • i was made for you  (27.11.14 01:16:09) 
hayırdır? duyurudan tarikata adam mı topluyorsunuz?


  • kenar  (27.11.14 01:35:18) 
Oha egitim ahlak filan degil bunun sebebi ergen olm cocuk daha ne dediginin farkinda degil. O yaslarda bende kuzenime orospu cocuu filan diyodum suursuzluk yani. Normal ama dikkat edin. Yine ayni mevzulari fazlasiyla dusunup askerde ranzasinin altina boluk duvarlarina filan duzusen insanli hayvanli resimler cizen yigitte gordu bu gozler.


  • bruceandwayne  (27.11.14 05:05:14) 
sen kuzenine gelene kadar kendi sorunlarına üzül bence. patolojik düzeyde sorunların var senin kadınlara ve cinselliğe karşı. bir psikoloğa gitsen adam seni çerçeveleyip asar duvarına. kuzeninin de cinsel hayatı seni ilgilendirmez, ister cockold yapar, isterse de başka bir şey. sana ne?


  • fengari  (27.11.14 05:36:49) 
Belki de senin oyle bir fantasin var mi diye agzii ariyordur da etrafından birine yanliyordur ufak ufak. Senin kuzenin niyeti kotu soylemedi deme.


  • emfuzi  (27.11.14 07:04:12) 
her babanın en büyük korkusu evladının inbe olmasıdır ve sen de bu çocuğu evladın gibisinden görüyorsun. e cuckold da pek kategorize edilemeyen bir cinsel şey. bi de irina şayk falan geçse bu çocuğun eline, ite kopuğa siktirir gibi bir evham olmuş sende biraz sanırsam (o konuda ben de işkillendim :( biraz). çok fazla çelişki barıdırıyorsun masum yüreciğinde moutaincat. let it go.


  • namus ninjası  (27.11.14 07:31:46) 
üzülecek bir şey yok, kendi fantezi dünyası sonuçta, eyleme döker veya dökmez kendi hayatı.


  • neseranni  (27.11.14 08:03:16) 
Varsa da fantezi sonuçta, fetiş. Sıradan zevklere sahip olması grekmiyor herkesin. Bazı sınırları aşmaya açık ne güzel, ilkokul eğitimi de olsa, ne alakaysa eğitimle toplumun koyduğu sınırları aşabilme olayı.

Ama büyük ihtimalle sevgilisi olursa çokaçlılığa izin vermez gibi.
  • Cursed Chico  (27.11.14 08:04:56) 
Cuckold ne lan universitw mezunuyum 20 yildir porno izlerim ilk defa boyle bi terim duydum. Bence sen kuzeninden daha fenasin hatta burda gecen kuzen sensin bence


  • divit  (27.11.14 08:12:03) 
@bruceandwayne Çocuk dediğime bakma adam 24 yaşında.

@fengari Şimdi benim de sana "asıl senin patolojik sorunların var, kafayı yemişsin sen" gibi şeyler mi demem gerekiyor? Bunun tam tersi bir duyuru açsaydım; sen yine şu ucuz feminist dürtülerinle beni suçlayacaktın büyük ihtimalle.

@divit Ya yok ebesinin a.ı arkadaş olur mu öyle şey
  • mountaincat  (27.11.14 12:35:33) 
adam 24 yaşındaysa artık bu onun için yavaş yavaş bir yaşam tarzı olacak bence. alakasız olarak haberlerde gördüğüm damacanaya kelkinen adam geldi aklıma.


  • bruceandwayne  (27.11.14 22:38:25) 
[]

Sigarayı bugün bıraktım ama çekilecek gibi değilmiş

Kararımı bir daha gözden geçirmeye karar verdim. Sabahtan beri sigaranın yerini dolursun diye mandalina, çekirdek, bisküvi ne bulursam atıyorum ağzıma ama yok, bünyede eksikliğini acayip hissettiriyor.

Şimdi bu sigara kanser için kuvvetli bir etken midir? Mesela kanser riskini yüzde kaç arttırır? Genetik yatkınlık yoksa herhangi bir kanser türüne etkisi yüzde kaçtır? Nikotin, Karbonmonoksit ve Zifir oranı normal sigaraların yalnızca % 10'u oranında olan çok hafif sigaralar var. Bu sigaraları içmek kanser riskini, diğer sigaralarla kıyaslarsak ne kadar düşürür? Ve ya önemli bir fark yaratır mı?
Sigara kanserin dışında ne türden ölümcül hastalıkların kuvvetli sebebidir?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler. Cevaplara göre parçalayıp çöpe attığım sigara paketimi, çöpten çıkarıp tekrardan toparlayacağım.

 
hahaha pazarlık yapıyoruz.

cevap: azaltmayı deneyebilirsin ilk başta?
  • take me rufee2  (26.11.14 20:03:56) 
sigara bırakılmaz ara verilir.


  • anonymice  (26.11.14 20:04:52) 
pek niyetin yok gibi bırakmaya. kanserdir ya da herhangi bir hastalıktır onları da düşün ama içinde binlerce zehir bulunan hatta fare zehiri bile olan bişeyi içmeyi kendine yakıştırmamalısın. fare zehiri içiyorsun hergün, kendine bunu mu layık görüyorsun?


  • rock n roll  (26.11.14 20:05:07) 
Dayan icme. Bir sey yeme ama. Su ic bol bol. Varsa yesil cay ic. Cok dayanamayacak olursan cik biraz yuru
Bu gece uyumakta zorlanacaksin ama yarin iyi uyanacaksin. 3 gun disini sik boyle, o gerilim ve endise hissine dayan. Sonra rahatlayacaksin.

  • ay nov kung fu  (26.11.14 20:08:01) 
Ne zaman ki sigarayı bırakma kararın "ölüm" değil "yaşam" tabanlı olur, o zaman kesin olarak bırakırsın.

Yaşam kalitesi, nasıl ölüneceğinden daha önemlidir. Sigaradan aldığın her nefeste geçici bir rahatlama hissinin yanı sıra uzun süre kalıcı ve yaşam kalitesini düşürücü gelişmeler oluyor vücutta.

"Aman canım! Hepimiz ölücez!" yaklaşımı, iq değeri tek haneli insanlar tarafından uydurulmuştur. Çünkü hepimiz ölücez, evet, ama bazılarımız yaşayacak. Yaşıyor.
  • foreignsilhouette  (26.11.14 20:08:31) 
@take me rufee2 azaltmayı denedim ama maalesef ipin ucu kaçıyor bir yerde :)

@rock n roll beni ölümcül hastalık korkusu dışındaki hiçbir şey sigarayı bıraktırma konusunda motive etmiyor.
  • mountaincat  (26.11.14 20:10:29) 
ben bilimsel kısmını bilmesem de şunu söyleyebilirim geçen gün komşumuz akciğer kanserinden vefat etti yılların sigara tiryakisiydi. çevremde gördüğüm akciğer kanseri olanların hepsi sigara içiyordu :(


  • meyveli yogurt  (26.11.14 20:10:54) 
sakın ha devam et, 1 ay dayan yeni bir hayat seni bekliyor olacak.


  • selam  (26.11.14 20:11:46) 
her aklına geldiğinde su iç, hem sıgarayı unutursun hem ıcın temızlenır :)


  • thankyoumoreplease  (26.11.14 20:12:16) 
sürünerek öleceğini bil o zaman. nefes alamayacaksın, boğulacaksın. hiçbirşey olmasa kolunu, bacağını keserler, yatalak olursun ailen sana bakmak zorunda kalır. kim seni kaldıracak, indirecek kocaman adamsın annene, babana yazık. bir yaştan sonra o insanların gücü de kalmayacak.


  • rock n roll  (26.11.14 20:14:33) 
benim 5 gün oluyor bırakalı antidepresan kullanmaya başlamıştım çok etkili oldu bırakmamda. canım hiç istemiyor hatta daha önceki bırakama girişiminde 5 kilo almıştım ağzım hiç boş kalmazdı antidepresan iştahıda kesti.


  • mrthany  (26.11.14 20:46:36) 
Kararından dönme, bırak, bırakmanın yolunu bul.
Bir süre sonra nefesin tıkanmadığında filan daha mutlu olacaksın inşallah.
Bırakma çabaları içindeyken ve bir türlü bırakamazken, sigara da çok güzel yahu filan derken allen carr diye bi adamın yöntemiyle ilgili bir saat kadar süren bi vidyoyu izlemiştim.
Hikayemi şurada eksisozluk.com anlatmıştım.
Bu arada annem on sekiz gündür yoğunbakımda, üç ay kadar önce onun yanına geldim, üç ayda en fazla üç ya da dört paket sigara almışımdır. Tekrar tiryaki olmayacağımı biliyorum en güzeli bu. Çünkü sigarasız günler gerçekten güzel, sağlıklı.
  • buhurumeryem  (26.11.14 20:47:58 ~ 20:51:33) 
@buhurumeryem kendimi yabancı dizilerdeki madde bağımlıların toplaştığı sosyal gruplardan birindeymişim gibi hissettirdin :)


  • mountaincat  (26.11.14 21:00:35) 
Evet son cümleler tam da öyle olmuş, olsun :)
Başarabilirsin :p

  • buhurumeryem  (26.11.14 21:15:57) 
@buhurumeryem Ben de şimdi Allen Carr'ın belgeselini bitirdim ve gerçekten çok etkili oldu. Sigarayı bırakmak isteyen arkadaşlara tavsiye ederim.


  • mountaincat  (26.11.14 22:31:19) 
  • neferkitty  (26.11.14 22:35:33) 
(bkz: e-sigara)


  • yirtik foto  (26.11.14 23:01:05) 
sigarayı azaltmak yalanların en büyüğüdür, sigaraya ya ara verirsin ya içersin.

azaltmak ne lan, tütüne şirk koşmaktır bu.
  • orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi  (26.11.14 23:04:30) 
mountaincat, benim bir ayı geçti son sigaramı içişim.

ilk iki gün biraz sıkıntılı geçecek, öyle hemen pes etmek yok. sen ilk günleri yağmur yerine çiçek yağacak diye mi düşünüyordun? :P

Allen Carr, sigarayı bırakmanın kolay yolu adlı kitabını, kitabı değilse de videosunu izler misin?

İnan çektiğin tüm sıkıntılara değiyor. şuan sigara içen arkadaşlarımı kıskanmıyorum bile artık. ellerim, saçlarım, kendim mis gibi kokuyorum. durup durup saçlarımı kokluyorum, fetişe bağladım, o derece :))
  • dessy  (27.11.14 08:03:28) 
İçme dürtüsü geldiğinde sabret, 10 dakika sonra geçecek. Çok tiryakiysen, krizlere giriyorsan azalt ama iyice azalt. Sabah kalktığından öğlene kadar 1 tane, öğlen 1 tane, akşam üzeri 1 tane, akşam yemekten sonra 1 tane, yatmadan 1 tane içersen günde 1 paket yerine 5 tane içmiş olursun. Daha sonra öğleden öncekini de atlarsın sadece öğlen içersin, sonra sadece öğlen ve akşam derken günde 1 olur, sonra onu da unutursan bitti gitti.


  • r_u_h  (27.11.14 08:17:11) 
r_u_h +1
ben de azaltarak bırakmıştım. nikotin oranını azalttım ben daha doğrusu. en son çok uzun bir süre 1 oranında nikotinli sigaralardan içiyordum.

  • dessy  (27.11.14 08:31:22) 
@dessy Allen Carr'ın o videosunu izledim dün gece, bayağı da etkili oldu. Sigarayı bırakmak isteyen arkadaşlara tavsiye ederim.


  • mountaincat  (27.11.14 12:36:34 ~ 12:40:44) 
heh, piskopata bağlayacak gibi olduğunda tekrar izle :D

peki şimdi ne durumdasın?
  • dessy  (27.11.14 12:40:31) 
@dessy Video'yu dün gece izledim, bu başlığı açtıktan sonra. Bakış açımı ve olaya yaklaşımımı değiştirdi. O yüzden kendimi daha özgür, rahat ve bağımsız hissediyorum :)


  • mountaincat  (27.11.14 12:42:05 ~ 12:44:51) 
yok, çekilecek çile değilmiş dediğin olayı sonlandırdın mı bu süre zarfında, yaktın mı bi tane? :) onu sormak istedim.


  • dessy  (27.11.14 12:45:49) 
Ha evet şuan hiç yakmayı düşünmüyorum açıkçası. Dünden beri de hiç içmedim. Şuan kendimi sonsuza kadar bir daha hiç içmeyecekmişim gibi hissediyorum :D


  • mountaincat  (27.11.14 12:47:57) 
lütfen bu çekilmeyecek çileyi tekrar yaşamamak adına başlama. süpersin, böyle devam edersin inşallah. insan sırf o bırakma sürecini yaşamamak için hiç başlamamalı valla :P


  • dessy  (27.11.14 12:50:03) 
@dessy Evet bayağı zorlayıcı bir durum ama düne göre kendimi çok iyi hissediyorum. Hatta iki üç güne tiryakilere "içmeyin şu zıkkımı ya" diye nutuk çekmeye başlayacağım sanırım :)


  • mountaincat  (27.11.14 12:53:16) 
Hadi bakalım. Haberdar et bizi. Bol şans.


  • dessy  (27.11.14 12:54:28) 
[]

Eşcinseller ve eşcinselliği doğal bulanlar Pedofili hakkında ne düşünüyor?

Eşcinseller, hemcinslerin birbirlerine olan cinsel ilgisini ve birlikteliklerini bir doğa kanunu olarak görürler ve toplumda yadırganmasına, iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak görülmesine karşı çıkarlar.

Peki pedofili de doğuştan gelen bir saplantı olduğu için, pedofilleri mazur görürler mi? Ve ya eşcinselleri destekleyenler, pedofili hakkında ne düşünüyor?

Not: Konuyu özümsemeden, ön yargıyla ne tür saldırgan yanıtların geleceğini tahmin edebildiğim için bir açıklama yapayım. Çocuklarla cinsel ilişkinin tasvip edilip edilmediğini sormuyorum. Biliyorum ki yetişkin iki hemcinsin cinsel ilişkisiyle; reşit olmayan bir insanla girilen cinsel ilişki aynı değildir. İki yetişkinin kendi aralarında ne tür bir ilişki yaşadığı bizi ilgilendirmez.
Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamayı ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofillere bakış açınız nedir, öğrenmek istediğim o. Umarım konu abuk subuk bir "Ya kardeşim eşcinsellikle sübyancılık bir mi, onlar minnacık çocuklarımızı taciz ediyolar" tartışmasına dönüşmez. Yeterince açıklayıcı olmuştur umarım. Lütfen konuyu bu noktaya taşıyacaklar cevap vermesin.

 
(bkz: oha)


  • atmaca.ged  (25.11.14 18:40:28) 
pedofili hastalık , eşcinsellik bir yönelim. Bu kadar


  • isadora  (25.11.14 18:42:31) 
Sen iki konuyu çok yanlış anlamışsın kardeşim. Eşcinsellik heteroseksüellik gibi bir cinsel yönelim; pedefoli ise çok farklı bir şey: Hastalık. Mazur görme konusuna gelirsek evet, herhangi bir kanser hastasını nasıl dışlamıyorsak pedefoli bir bireyi de dışlamaya hakkımız yok. Konu "Ya aynısını senin çoluğuna çocuğuna yapsalar nasıl olurdu" noktasına gelmeden izah edeyim dedim.


  • angelus  (25.11.14 18:44:39) 
@isadora eşcinselliği yönelim, pedofiliyi ise hastalık yapan faktör nedir?


  • mountaincat  (25.11.14 18:46:43) 
konunun taşınacağı başka bi nokta yok. benim kahverengi saçlılar zoofili hakkında ne düşünüyo? tamam insanlar saç renklerini doğuştan seçemez ama diye bıkbıklamama benzer. trollsen çok kötü, değilsen daha kötü. konu kilit.


  • snape i başından beri tanırım  (25.11.14 18:48:50) 
İki yetişkin verdikleri kararların sonuçlarının farkında olan birilerinin yaşadığı ilişkiyi olan bitenin farkında olmayan bir çocuğunkiyle kıyaslayamayız. Pedofili suçtur, karşıt cins olsa dahi istemeden birliktelik suçtur, olayın farkında olmayan birinin ( engelli, çocuk, hayvan) ya da bir canlının bu şekilde bir harekete maruz kalması istismardır, suçtur.


  • here we go  (25.11.14 18:49:30 ~ 18:56:40) 
@snape Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamayı ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofiller, pedofil olmayı ne zaman seçmiş acaba öğrenebilir miyim?


  • mountaincat  (25.11.14 18:52:43 ~ 18:53:05) 
pedofili de bazı erkeklerde doğuştan geliyor.Hatta araştırmalar vardı, şu kadar kişide pedofilik düşünceler var diye. düşüncede kaldığı sürece sorun yok, neler düşünmüyoruz ki. KEndi çocuğuysa da sorun yok.

Doğada hayvanlarda ensest pedofili eşcnisellik tecavüz vs hepsi var. İnsanlarda da var, bilinçaltlarımızda bbastırılmış dürtü olarak pedofili var. Bİlincimiz, yasalar, öğretilmiş şeylerle bastırılmış.
  • Cursed Chico  (25.11.14 18:52:43) 
benim konuya bakışımda, eşcinselliğin doğal yönelim ya da tercih olmasının hiçbir önemi yoktur. dolayısıyla ben konuya reşit olan insanların kendi aralarındaki bazı sevişmeleri olarak bakarım. bu noktadan olarak pedofili ile mukayese etmem söz konusu dahi olamaz.

"Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamamayı (uygulamayı demek istiyorsunuz sanırım) ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofillere bakış açınız nedir" kısmına gelince; hukuk bizim kim olduğumuza bakmaz, ne yaptığımıza bakar.
  • nereye bu gidis  (25.11.14 18:55:40 ~ 18:56:39) 
Hic bu acidan bakmamistim. Bu acidan seni takdir ettim. Sorunun anlasilmadan cevaplanmasindan asla kurtulamayacaksinbu uzucu.

Hastalik/yonelim ayrimi konusunda ben de anahtar faktoru merak ediyorum.

Cevap: cevabim yok, bu konuyu daha once dusunmedim, birseyler ogrenmem lazim, sonra dusunmem lazim. Simdilik buradaki crvaplarla idare edyim ben.
  • delifaruk  (25.11.14 18:58:39) 
are all men pedophiles? diye film de vardı belgesel tadında. Çok araştırmalar var, çok filmler yapıldı bunla ilgili. Leon The professional mesela. Adam da seviyordu, belki babanın kızını sevgisi gibiydi, belki aşıktı bilemiyorum ama kendini tuttu ve yapmadı. Yapsa dagözümde pek bir şey değişmezdi karakter olarak. Kız evet karar veremiyor da aralarıdnaki bağ farklıydı.

Abdde filan 14 yaşında zaten ilişkiye giriyorlar ve sevgilileri 16 18 22ye kadar çıkıyor yaşları. Bu da bir bakıma pedofili ama o yaşta demek sorumluluğunu alabilecek kadar bilince sahip ve de yaşları yakın diye daha iyi hissediyordur.

Bu pedofili meselesi Leon filmi vs benim de aklımı çok kurcayalan bir şeydi, hala kurcalar. Bir kişiylet anışmıştım, küçük yaşta kendi isteğiyle üstte dediğim gibi 22 yaşında birislye ilk ililşkisine girmişti, aşktı. Pişmandı. Yine olsa yaparım diyordu.

Erkekler olarak düşünelim, 10-12-13 yaşında 18 yaşında bir komşu kız kendini tatmin için bize bazı şeyler yapıyor. Ruhsal dünyada bazı şeylere sebep olacaktı şüphesiz. Ama burda aşk yok işte. O yaştaki biri aşık olabilir mi, olursa ne değişir filan, çok kurcalayan şeyler.
  • Cursed Chico  (25.11.14 19:06:05) 
@molkoid insanoğlunun cinsel, içgüdüsel tüm yönelimleri doğuştan gelir. İşin tercih kısmı yalnızca bu yönelimleri pratiğe dökmektir. Yetişkin bir insanın, bir çocuğa tecavüz etmesi gibi. Bunun da eşcinsellerin birlikteliğiyle kıyaslanmayacak kadar kötü bir davranış olduğunu yukarıda açıklamıştım zaten.
Mesela toplumda eşcinselliği hastalık olarak gören büyük bir kesim var. Sizin onlara yaptığınız açıklamayı gayet tabi herşeyi kendi içinde yaşayan bir pedofil de size yapabilir. Ben de bu yüzden diyorum ki burada bir tezat var. Eğer pedofili hastalıksa, eşcinsellik de hastalık; eğer değilse, ikisi de değil. Burada doğuştan gelen içgüdü ve dürtülerden söz ediyoruz çünkü.

  • mountaincat  (25.11.14 19:06:44 ~ 19:09:32) 
"For a mental or psychiatric condition to be considered a psychiatric disorder, it must either regularly cause subjective distress, or regularly be associated with some generalized impairment in social effectiveness or functioning. With the exception of homosexuality (and perhaps some of the other sexual deviations when in mild form, such as voyeurism), all of the other mental disorders in DSM-1 fulfill either of these two criteria. (While one may argue that the personality disorders are an exception, on reflection it is clear that it is inappropriate to make a diagnosis of a personality disorder merely because of the presence of certain typical personality traits which cause no subjective distress or impairment in social functioning. Clearly homosexuality, per se, does not meet the requirements for a psychiatric disorder since, as noted above, many homosexuals are quite satisfied with their sexual orientation and demonstrate no generalized impairment in social effectiveness or functioning.

The only way that homosexuality could therefore be considered a psychiatric disorder would be the criteria of failure to function heterosexually, which is considered optimal in our society and by many members of our profession. However, if failure to function optimally in some important area of life as judged by either society or the profession is sufficient to indicate the presence of a psychiatric disorder, then we will have to add to our nomenclature the following conditions: celibacy (failure to function optimally sexually), revolutionary behavior (irrational defiance of social norms), religious fanaticism (dogmatic and rigid adherence to religious doctrine), racism (irrational hatred of certain groups), vegetarianism (unnatural avoidance of carnivorous behavior), and male chauvinism (irrational belief in the inferiority of women)."
  • galadnikov  (25.11.14 19:08:24) 
pedofili bir rahatsızlıktır ve bildiğim kadarıyla tedavisinde amaçlanan tek şey bu bireylerin topluma zarar vermeden bu durumu kabullenmesi, bununla yaşamayı öğrenmesi ve topluma kazanılması esastır. yani bunun yanlış olduğunun bilincinde olup ahlaki olmadığını kabul eden ve o sebepten herhangi bir eylemde bulunmayan, dürtülerini kontrol eden birey tabi ki de topluma kazanılmalı, dışlanmamalı.

dışlanma daha büyük sorunlar doğurur.

eşcinsellikle kıyaslayarak biraz şunu sorguluyorsun gibi geldi: zamanında eşcinsellik de hastalık olarak görülüyordu toplumlarda ve şu an genel olarak bunun bir tercih olduğunu kabul etmeye başladı dünya. ileride aynı şey pedofili için olur mu? olmaz. çünkü pedofiliyi hastalık yapan cinsel ilgi duyduğu kişi cinsel gelişimini tamamlamamış, psikolojik, fizyolojik ve sosyal açıdan belli bir olgunlukta olmayan kişi. bu da kültürle, zamanla değişecek bir durum değil.
  • patiska  (25.11.14 19:10:51) 
@patiska @molkoid Eşcinsel hukukçular, toplum önderleri, bilim insanları vs lobi yaparak bir şekilde "eşcinselliği" normalleştirmiş ve topluma kabul ettirmiş olabilirler. Bunun sebebi de toplumda eşcinsellerin, pedofillere göre sayıca üstünlüğü ve pedofilinin eşcinselliğe göre daha kabul edilemez ölçütte sapkınlık içermesidir büyük ihtimalle. Bu yüzden wikipedia'da ve ya makalelerde birinin normal, diğerinin düzeltilmesi gereken bir hastalık olarak adlandırılmasının sosyolojik sebepleri var. Tanrının ve ya doğanın gözünde aralarında fark olduğu anlamına gelmez bu.


  • mountaincat  (25.11.14 19:19:40 ~ 19:21:29) 
@for day to break merak etme burada hemen herkes sadece başlığı okumuş gibi cevap veriyor zaten.


  • mountaincat  (25.11.14 19:23:44) 
arkadaşım sene 2014. ya açacaksın iki satır okuyacaksın, "doğa kanunu olarak görüyolar, doğuştan diye hastalık demiyolar" diye kendince uydurmayacaksın; ya da buna yok kardeşim onun kriteri doğuştan gelmek falan değil, bak dsm kriterleri bunlar, bu kriterlere göre biri hastalık kategorisinde yer alırken diğeri yer almıyor diyene "lobiler var ondan öyle" diye zekanı parlatmayacaksın.

nooldu kendi uydurduğun kriter olunca şakıyordun "o öyleyse bu böyledir" diye mantığını konuşturuyordun. adamlar kriterler bunlar demiş, bilim dünyası bunun üzerinde hemfikir olmuş. madem lobi, madem kriterler hatalı otur kriterin niye hatalı olduğunu açıkla. he sosyolojik sebepleri var he. ağladı bilim.
  • galadnikov  (25.11.14 19:30:48) 
@molkoid tıp doktorusun da uzmanlığın ne? İnsan ruhunun derinlikleriyle ilgili bir durum bu. Hani psikoloji alanında bir uzman olsan neyse de. Tıp doktoru olman tanrının yasalarını değiştirebileceğin ve ya yeniden tanımlayabileceğin anlamına gelmez.


  • mountaincat  (25.11.14 19:31:22) 
aynı cinsen hoşlanma tıpkı karşı cinsten hoşlanma gibi bir yönelim.

normalliik anormallik ise toplumun geneline göre varılan yargılardır. mesela %90'ı eşcinsel olan bir toplumda heteroseksüellik anormal olur, gibi.

günümüz koşullarında evet, eşcinseller azınlıkta oldukları için anormal sayılıyorlar.

hastalık bambaşka bir şey.

eşcinselliği doğal bulanların pedofilileri mazur bulup bulmamasına gelirsek, benim kendi adıma açıklamam şöyle: 2 kadının, 2 erkeğin sevişmesi fikrinden hiçbir şekilde rahatsız olmuyorum çünkü ortada kimseye verilen bir zarar yok. "toplumun değer yargılarına zarar veriliyor" argümanı dışında bir argüman üretilemez bu söylediğime.

pedofilide ise (kişi içgüdülerini pratikte uygulamayı reddetmiş olsa da) yetişkin birinin ufak bir çocuktan cinsel manada tahrik olması fikri beni rahatsız ediyor çünkü birincisi burada çocuğun farkında olmadığı gizli bir niyet var, ikincisi çocuk kolay kandırılabilen kolay suistimal edilebilen savunmasız bir varlık ve bu yüzden ben pedofiliye hoşgörüyle bakamam. hastalık evet ama psikopatlık da hastalık ve psikopatlara nasıl içgüdülerine hakim oluyorlar diye sempati duymuyorsam aynı şekilde pedofililere de duymuyorum. beni esas rahatsız eden zaten onların sahip oldukları içgüdüler ve o içgüdüler üzerinde kontrol sahibi olamadıkları için "hasta" onlar. eğer kontrol edebiliyor olsalardı zaten ortada iyileştirilmeyi gerektiren bir durum da olmazdı. kısacası ancak ve ancak baskılayabilirler içgüdülerini, kontrol edemezler. bir gün bir yerde bir patlak verir doğanın kanunu gereği.

benim fikrim böyle.
  • m e l t e m  (25.11.14 19:33:31) 
@meltem eşcinsellik seni rahatsız etmiyor diye güdü olmaktan çıkıyor mu? :)


  • mountaincat  (25.11.14 19:35:49) 
Hayır güdü olduğu halde beni rahatsız etmiyor çünkü orada kurban yok. Anlamamışsın.

Heteroseksellik ve biseksüellikte de kurban yok. Kurban olmadığı sürece rahatsız olmuyorum, sakıncalı bulmuyorum.

Benim yazdıklarımda esas eleştirmeni beklediğim nokta güdüler üzerindeki kontrol iddiana yaklaşımımdı ama yazdıklarımın tamamını okuyup da "eşcinsellik güdü olmuyor mu" diye sorman açıkçası tuhaf.

Homofobik biri pedofili olabiliyor mu acaba? Araştırayım.
  • m e l t e m  (25.11.14 19:36:57 ~ 19:40:29) 
daha dünyadan haberi olmayan çocuğa tecavüz edilmesi ile 18 yaşından büyük erkeklerin özgür iradeleri ile istediklerini yapmasını bir tutan o içi saman dolu kafalarınızı Allah bildiği gibi yapsın.

şurada çok kötü beddualar ediyorum içimden.

hee 14 yaşında ilişkiye giriyor çocuklar. bu da sana onlara tecavüz hakkı veriyor. bravo.

öncelikle açın ansiklopedide pedofili ve eşcinsellik tanımlarına bakın. tecavüze uğrayan küçük çocukların yaşadıklarını okuyun, empati kurmaya çalışın sonra gelip trollük yapın.
  • mea maxima culpa  (25.11.14 19:37:23 ~ 19:38:44) 
@molkoid ben psikoloji biliminden bahsediyorum, bu kadar ezberci olma. Biraz zihin jimnastiği yapalım diye sorduğumuz soruları "karın ağrısı" olarak nitelemen, başında beri sabit fikirli ve saldırgan tutumunu açıklıyor doğrusu.


  • mountaincat  (25.11.14 19:40:21) 
@meltem biz de iki güdü arasındaki farkı soruyoruz işte. Eşcinsel politikacılarla, toplum önderlerinin çabaları sonucu oluşturdukları algı farkını değil.


  • mountaincat  (25.11.14 19:41:46) 
@molkoid arkadaşım doktorum diye yazmışsın.

bu ortamda mesleğinle ilgili bildiğin bilimsel gerçekleri anlatıyorsun ama kimsenin umurunda olmaz. hee ne biliyorsun, ama bak neler var, biraz daha tartışalım hele derler.

her şeyi senden iyi bilir bu arkadaşlar. sen boşuna tıp okudun.
  • mea maxima culpa  (25.11.14 19:42:30) 
@mea maxima culpa Ben de Iq seviyeniz neden bana kıyasla bu kadar düşük, onu sorgulamadan edemiyorum.


  • mountaincat  (25.11.14 19:44:06) 
Ben açıkladım ve senin ciddi empati sorunların olduğunu düşünüyorum çünkü belli ki empati kuramıyorsun pedofili olaylarında kurbanla. Bunun yerine hasta ile empati kurman senin de hasta olduğunu düşündürüyor.

İyi olmuş böyle bir soru sorman. Kimin ne olduğunu anlıyoruz.
  • m e l t e m  (25.11.14 19:44:17) 
eheh zihin cimnastiği yapıyormuş. olmayan bir gerekçe öne sürüp onun üstünden kendi savını desteklemeye çalışırken öyle bir gerekçe yok denince "tanrının kuralları"na bağlayan biri de çok güzel zihin cimnastiği yapar hakkaten.


  • galadnikov  (25.11.14 19:45:10) 
evet evet ben de tarih doktorası yapıyorum. geçen Osmanlı tarihi ile ilgili sorulan bir soruda bilimsel gerçekleri anlatınca aynısı olmuştu.

sizin gibi arkadaşları çok iyi tanıyoruz.

bilgi yok, saygı yok, gereksiz laf çok.

haklısın benim iq çok düşük. yerlerde sürünüyor.
  • mea maxima culpa  (25.11.14 19:46:00) 
aynen geçen gün de tarihle ilgili soruda ben de yine aynı konuda uzman bir arkadaşın söylediklerinin üzerine boş verin onu ya, konuşalım, zihin cimnastiği, akıl fırtınası yapalım gibi pişkin cevap gelmişti.

hep aynı ziniyet. aynı hikaye.
  • mea maxima culpa  (25.11.14 19:47:24) 
"17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardı."

Bravo.. WHO sayesinde insanın bütün ruhsal gizemlerini çözmüş olduk.
  • mountaincat  (25.11.14 19:48:34) 
Ben tartışmadan çekiliyorum. Diğer aklı başında arkadaşlara da aynını tavsiye ederim.


  • m e l t e m  (25.11.14 19:49:40) 
Tartışmadaki şu sabit fikirli, saldırgan tutumunuzun ne ölçütlerde olduğunu kavrayabilmeniz için bir cuma namazı camide, eşcinselliğin hastalık olmadığını savunun derim.


  • mountaincat  (25.11.14 19:52:24 ~ 19:53:19) 
aha balatalar.
selametle kardeşim. tümdengelimli mantık yürütmeden tanrı kurallarına oradan da ruhun gizemlerine dalacağın bol zihin egzersizli cuma sohbetleri dilerim sana.

  • galadnikov  (25.11.14 19:55:31) 
"İkiside hastalık" mış. Eşcinselliğin hastalık olmadığı onlarca yıldır tıp literatüründe belirtilir. Hiçbirimizin kişisel görüşü de bu gerçeği değiştirmiyor.

Şimdi; hastalık olmayan bir cinsel yönelim ile, pedofiliyi kıyaslamak zaten absürd. Bir de işin içine "tanrının yasaları" girince tam bir komedi oluyor. onu söyleyeyim.
  • old possum  (25.11.14 19:55:53) 
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine dostum biz toplumda eşcinsellerin pedofililer kadar zararlı olduğunu söylemiyoruz. Ya da pedofillerin bu kabul edilemez cinsel sapkınlığının, eşcinsellerle aynı olduğunu...
Bunlar işin ahlaki, sosyal ve hukuki boyutu. Ve bu noktalarda eşcinsellik ve pedofilinin arasında büyük farklar var. Bunda hemfikiriz. Benim aynı kefeye koyduğum nokta güdüsel, duygusal. İlk yorumumda bunu yeterince açıklayıcı biçimde anlatabildiğimi düşünüyordum.

  • mountaincat  (25.11.14 19:58:00) 
hahah tanrının yasalarını değiştiremezsin falan dediğin için derdin gayet ortaya düştü ama yine de ciddiye alıp cevap veriyorum.

Milyonlarca defa söylenmiş ama anlamak istemediğin için teğet geçmişsin; Bu tarz şeyler mental disorder diye listelenir çünkü bi zarar verme eğilimi vardır. Buna karşı da ''ama düşünüyosa sadece yapmıyosa??'' diyorsun ama, arkadaşım bak bu bi şeyi değiştirmiyor. Sonuçta bunu yapma potansiyeli var, her an yapabilir. Dolayısıyla hasta. Kendinden zayıf herhangi bi canlıya zarar verme eğilimi bir hastalıktır. Onu cinsel haz almak için kullanmasıyla öldürüp yola atması arasında herhangi bi fark yok çünkü pedofili mağduru cocuklar hayatları boyunca bunun etkisiyle yaşıyorlar, dolayısıyla yaşantıları, akıl sağlıkları zarar görüyor. Yani birine zarar vermiş oluyorsun, olay seks değil kapito?

Eşcinseller ise aşık oluyor ve kendi şuurları çerçevesinde birlikte oluyorlar. Heterolar gibi. Birbirlerine herhangi bir zarar vermiyorlar.

Dolayısıyla kimin kimi düdüklediği kendi bilinçleriyle idame ettirdikleri sürece bi disorder sayılmıyor.

Şu an tutup 95 yaşındaki bir nineyle 20 yaşındaki oğlanın anlaşıp sevişmesine nasıl bi seksüel bozukluk olarak bakmıyorsak, eşcinselliğe de bakamayız; Çünkü her ikisi de kendi şuuru çerçevesinde seçim yapabilecek durumdalar.
  • shejia  (25.11.14 19:58:34) 
oha, karsilastirmaya bak. ciddi oldugunu dusunup ciddi cevap veriyorum; escinsellik cinsel egilim iken pedofili ise ruhsal rahatsizlik.

escinseller gayette hayatina diger siradan insalar gibi yasamina digerlerine zarar vermeden devam eder ama pedofili olan biri her zaman birini madur edecektir. cunku onunkisi cinsel durtu degil, siddet durtusu.
  • goo.gl  (25.11.14 20:01:14) 
@senialanaglasin bak bu ilginç bir nokta. Böyle yüksek IQ'lu cevaplar verseniz hiç kavga çıkmayacak halbuki. Ben insan güdü, duygu ve bilincinin tamamıyla doğuştan gelen ve sonradan karar verilemez şeyler olduğunu düşündüğüm için, bu duruma ancak paradoks diyebilirim.


  • mountaincat  (25.11.14 20:09:46 ~ 20:10:07) 
valla dini açıdan bakarsak pedofili de eşcinsellik de günah-haram-yanlış şeyler.

bilimsel açıdan bakarsak gene yanlış şöyle ki:

evrim açısından sadece memeliler değil bitkiler dahil tüm eşeyli canlılarda cinsellik tek bir şeye hizmet eder: üremek. memelilerde ise durum özetle dişinin en kaliteli tohumu seçmesi-erkeğin ise kendi genetik mirasını mümkün olan en çok dişiyi dölleyerek sonraki nesle aktarmasıdır.

pedofilide henüz cinsel erginliğe ulaşmamış yani yavru ya da tohum veremeyecek bireylere yönelim mevcuttur. eşcinsellikte ise çoğalmak mümkün değildir. bu yüzden her iki durumda evrimsel birer sapmadan ibarettir. tıpkı normal bir ağaçta binlerce normal meyveden iki tanesinin biçimsiz ya da tohumsuz çıkması gibi.
  • hatasızcoololmaz  (25.11.14 20:12:44 ~ 20:13:54) 
Elitist, önce pedofilinin tanımını öğrenmelisin. Pedofili ergenliğe girmemiş çocuklara duyulan cinsel ilgidir, on sekiz yaşının altındakilere değil. O yüzden başka ülkelerin yasalarını gösterip de onlar sübyancı mı demek saçmalıktan başka bir şey değil. Bana kalırsa 18 geç bir yaş, Amerika'nın bazı eyaletlerinde ya da İngiltere'de olduğu gibi 16 olabilir.

16 yaşında birinin 19 yaşında ya da 20 yaşında biriyle seks yapması pedofili değildir. Doğru mudur yanlış mıdır ahlaki açıdan tartışılabilir ama pedofili değildir.
  • i was made for you  (25.11.14 20:15:02) 
@elitist

17 yaş artık çocuk değil, kendi kararlarını doğru ya da yanlış alabilecek kapasitede. Ancak bunu 3 ya da 10 yaşındaki biri için söyleyemeyiz dimi? Şimdi tutup 17 yaşındaki bi kızla rızasıyla birlikte olan adamla 4 yaşında bi cocugu şekerle kandırıp tecavüz eden adama aynı anda pedofili diyemeyiz.

Bazı toplumlarda bunun normalize ya da anormalize edilmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Mesela genelde pedofili diye baktığımız ve cocuk evliliklerinin meşrulaştığı toplumlarda bile kız çocuklarının regl olması bekleniyor cinsel birliktelik için. Regl olmaları, onların artık cocuk olmadıgı, doğurganlığı olduğu dolayısıyla artık üremeleri gerektiğini düşündürüyor.

Her ne olursa olsun işin sosyolojik boyutunun bilimsel boyutuyla ve bunun hastalık olarak kategorileştirilmesine herhangi bi etkisi yok. Ha sen ''cocukluk ve erişkinlik dönemi neye göre karar veriliyor, topluma göre değişir bu'' diyorsan; Bu da bilimsel açıdan tamamen zihin gelişimleriyle ilgili birşeydir çünkü 30 yaşında bedenen gelişmiş olup zihinsel engelli birine tecavüz etmek nasıl bi disorder'sa, aynı sebepten.
  • shejia  (25.11.14 20:23:23 ~ 20:26:44) 
Bence kavramlara fazla takılmayın. Boka bazen kaka, bazen de dışkı deniyor sonuçta.


  • mountaincat  (25.11.14 20:24:00) 
@senialanağlasınskiniçalıyabağlasın_yine

yazdığın şey doğru görünüyor ama eşcinsel bireylerin sıklıkla başvurduğu "doğada da var devekuşları-geyikler vs." savunmaları boşa çıkıyor.

şöyle izah edeyim: cinsellik zevklidir çünkü gereklidir.doğada iki erkek goril çiftleşebilir ve bundan zevk de alabilir ancak bu evrimsel sürece ters bir eylem olduğundan genel populasyon içerisinde yüzdesi çok düşüktür. 7 milyar dünyalıdan toplasan 700 milyon eşcinsel çıkmaz. ben şahsen sağlıklı bir sayımın mümkün olmadığına inanmakla beraber sayılsa dahi gezegendeki eşcinsel birey sayısının %5 i bulmayacağına inanıyorum.

muhafazakar anlayışların eşcinselliği kıyamet alameti ya da insanlığa tehdit olarak görmesi ne kadar boş ve anlamsızsa liberal-modernist-özgürlükçü yaklaşımların da eşcinsellere evlat edinme-evlenme gibi heteroseksüel gelenekleri kazanılması gereken haklarmış gibi göstermesi de o kadar saçmadır.

özet:herkes neşesine baksın aga!
  • hatasızcoololmaz  (25.11.14 20:31:22 ~ 20:33:38) 
@hatasızcoololmaz,

Eşcinsellerin evlenme hakkı olması ya da evlat edinme hakkı edinmesi seni niye rahatsız ediyor? Evlenmelerinin sana ne gibi bir zararı var? Eğer eşcinseller evlat edinmese gidip sen evlat edinecek misin kimsesiz çocukları?

Eşcinseller tarafından (lezbiyen ya da gey) çocukların normal çocuklardan hiçbir şekilde hiçbir farkı olmuyor yapılan araştırmalara göre. Ne cinsel açıdan ne sosyal açıdan.

Eğer kimsesiz olsam sıradan ve heteroseksüel bir ailenin çocuğu olmak yerine Elton John'un çocuğu olmayı tercih ederdim her türlü.
  • i was made for you  (25.11.14 20:34:32 ~ 20:35:26) 
Homoseksüalite ile pedofiliyi kıyaslama kısmını cevap vermeye tenezzül etmeyecek kadar akıldışı bulduğum için 'Eşcinseller tedavi edilince düzcinsel olabiliyorlarmış'kısmına katkıda bulunmak istiyorum. Aynı 'tedavi' kadına ya da erkeğe de yapılsa, mesela testesteron basıp, memelerini alıp, bi de penis dikerek bir kadını kadınlıktan kurtarabilirsiniz.
ya da heteroseksüel bir erkeği östrojen ve biraz da silikon yardımıyla erkeklikten azad edebilirsiniz aynı mantıkla. Azıcık da psikolojik baskıyla işlem tamamdır.
Haa ayrıca pedofili de çoğunlukla ve özellikle bizimki gibi 'çocukgelin' toplumlarında 'ata-erkil' beslemeli bir sapkın davranıştır. Hatta ürkütmeyeceksek abartalım 'bakiregelin' arayışı da bir tür pedofilidir.
  • olivia  (25.11.14 20:39:41) 
merhaba,

Konu hakkında yazılmış pek çok makale mevcut. Bilimsel olarak pedofilinin de Homoseksüelliğin de tanımı, çerçevesi gayet açık. Zihin jimnastiği, var olan bilimsel gerçekleri referans alarak yapılır. Aksi taktirde bunun adı fikir jimsnastiği değil kıraathane geyiği olur. Örneğin dünyanın düz olduğunu iddia eden dayı da, maymundan geldiysek neden hala maymunlar var diyen adam da kendince fikir jimnastiği yaptığını düşünerek çok acayip bir nokta yakaladığını sanıyor. Ama ne oluyor? Taşşak geçiliyor, ciddiye alınmıyor.

Konumuza dönecek olursak; fikir jimnastiği yapacaksak, referanslarımızı götümüzden uydurduğumuz fikirlere değil, bilimsel gerçekliklere dayandırarak yapmalıyız. " E ne bu ameke, iki bilim adamı öyle söyledi, iki makale yazıldı diye gerçek o mu oldu? " dediğinizde adama; "aksi fikirlerini bir makaleye dönüştürüp bilim insanlarının hakemlik yaptığı bir dergide neden yayınlayıp o muhteşem fikirlerinle nobel almıyorsun yarro? "derler. fikirlerinize bu kadar güveniyorsanız, mevcut kriterleri götü boklu iki bilim adamının söyledikleri olarak nitelendiriyorsanız neden bu muhteşem fikirlerinizle sosyoloji, psikoloji bilimlerin gelişmesinden esirgiyorsunuz?

Özetle;

Konu bilim insanları tarafından kilit canımın içi. Kilidi açacak yeni bir fikrin varsa meydan senin. Yaz makaleni geç tarihe. Yoksa senin fikirlerini kim naapsın. Merak ediyorsan yazılı makalaleri oku, beyin jimnastiği yapmak istiyorsan sen sudokudan başla, terli terli soğuk su içme, karşıdan karşıya geçerken önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bak e mi?
  • thracia  (25.11.14 20:39:53) 
konu almış başını gitmiş ama dikkatimi çeken bir nokta var
doğuştan oluyor demek, bir şeyin hastalık olduğunu değiştirmez. down sendromu da doğuştan, şizofreni de doğuştan (genetik yatkınlık), kolesterol yüksekliği de doğuştan. bunların hepsi hastalık. bazıları tedavi edilebilir, bazıları edilemez.

eşcinselliği destekleyen biri olarak pedofiliyi normal bir durum olarak kabul etmiyorum. eşcinsellikle iki yetişkinden bahsederken pedofilide taraflardan biri rasyonel kararlar alamayan biri, diğeri ise manipülatör.

ha ergen çocuklar cinsel ilişki kurmuyor mu? her iki tarafında yaşlarının birbirine benzer olduğu durumda manipülasyondan söz etmek zor olabilir.

benim kişisel pedofili tanımım ise <15 yaş. 50 yaşındaki adamla 25 yaşındaki kadının ilişkisini pedofili kabul etmem elbette ama 12 yaşında kız-erkek çocuğu ile 25 yaşında erkek ilişkisi pedofilidir gözümde
  • la noix  (25.11.14 20:42:48 ~ 21:10:00) 
@i was made u

eşcinsellerin evlenmesi ya da evlat edinmesinden rahatsız değilim neden olayım? ancak bunu felsefi- psikolojik-antropolojik-sosyolojik ve matematiksel açıdan saçma daha yumuşak bir ifadeyle anlamsız buluyorum. dostlarım! evlilik-aile gibi kurumlar toplumların tarihsel süreçte ürettiği, geleneksel kurumlardır. sen toplumun çok büyük bir kısmının onaylamadığı bir ilişki yaşayabilirsin buna itirazım yok ancak bu ilişkiyi yaşayan insanlara geleneksel kurumları bir hedef olarak gösteremezsin bu saçma olur.

şöyle düşün insanlar neden evlenir? çünkü çocukluğumuz bir anne-babadan oluşan aile ortamında geçmiştir ve bir çocuk için en sağlıklı ortamın aile ortamı olduğuna inanırız. eşcinsel arkadaşlarım oldu ve hepsinde genel kanı çocuk büyütmek için en doğru ortamın aile ortamı olduğuydu.

medeni ülkelerde bu iş nasıl olmalıdır?-birazdan yazacaklarım sana faşistçe gelebilir- çocuk sahibi olmak isteyen çiftler bu niyetlerini devlete bildirirler. devlet de ilgili kurumları üzerinden çifti psikolojik-maddi vs yönlerden değerlendirir ve uygun gördüğü çiftlere ana-baba olma ehliyeti verir.
  • hatasızcoololmaz  (25.11.14 20:48:12) 
@isadora,

pedofili bir hastalık değil sapkınlıktır.
  • kamera motor  (25.11.14 20:51:17) 
O zaman 'Şaşkınlık' duygusuna yönelim, 'Duyarsızlık' duygusuna da hastalık diyelim.


  • mountaincat  (25.11.14 20:55:40 ~ 20:59:29) 
bu tarz konularda işin içine duyguları, kültürleri, sosyal öğretileri, hukuk sistemini, dini vs. katmadan sadece mantığınızla ve biyolojik temelle düşünebilirseniz doğru sonuca ulaşmak için önünüzde bir engel kalmıyor.

doğru sonuç dedim, zira tek bir sorunun tek bir cevabı vardır. doğduktan sonra kazandığınız kültürel ve ahlaki yetilerin bu cevapta yeri yok.

cevap şu, eşcinsellik bir hatadır. çok basit bir hata, hesap makinesindeki hatalı bir kod gibi düşünün, zaman zaman hatalı sonuç verebiliyor. doğadaki tüm canlıların tek bir ortak amacı vardır, her şeyden üstün tuttukları tek bir gaye, o da çoğalmak, genlerini gelecek nesillere aktarmak. temel içgüdü budur, zaten bu olmasaydı bugün içinde yaşadığımız hayat da var olmazdı. oluşan ilk canlı organizmaların bir kısmı üremeye başladı, diğerleri üremediler, sadece yaşayıp öldüler. ve üreyen canlılar sayesinde bugün hayat var, o üreyen canlılar sayesinde bugün bütün canlılar ürüyor.

fakat üremenin gerçekleşebilmesi için üremeyle ilgili fonksiyonların düzgün olması gerek. işte hata da burada karşımıza çıkıyor, canlılığın tek gayesi üremek olmasına rağmen pek çok türde üreyemeyecek şekilde dünyaya gelen pek çok canlı var. bunun olması son derece doğal, hayat mükemmel değil, her şey kusursuz bir makineden çıkmışçasına fonksiyonel değil. nasıl ki insan yavrusu ciddi hastalıklarla doğabiliyorsa seksüel bozukluklarla da doğabilir. tüm canlılarda da aynı.

ama mesela bireyler üreyemeyecek durumda olmalarına rağmen üreme içgüdüleri olabilir, hatta zaman zaman bu içgüdü ağır basabilir, çiftleşemeyen bir penguen bir başka penguenin yavrusunu çalabilir mesela, ya da eşcinsel bir canlı bir yavrunun annesini öldürüp onu kendi yavrusu gibi büyütebilir. ya da eşcinsel insanlar taşıyıcı anne ile veya sperm bankası ile veya evlat edinerek yavru sahibi olabilirler.

buraya kadar anlattığım şeylerden çıkacak özet, eşcinsellik doğuştan gelen bir "saplantı" veya "yönelim" falan değildir, evrende bulunan sayısız kusurda, sayısız hatadan biridir. bir bireyin eşcinsel olarak doğması ile bir çocuğun kalp kapakçığı delik olarak doğması arasında bir fark yoktur. bunlar tüm o muhteşem dna sarmallarına, milyonlarca yıldır devam eden ve zayıfların devamlı elendiği evrim sistemine rağmen hala var olan hatalardır.

pedofiliye gelirsek, zaten eşcinsellere "hata" dediğim için bana kin kusacak bir sürü insan var ama gerçek neyse onu söylemek gerek, evet pedofili de tıpkı eşcinsellik gibi veya yukarıda yazdığım hatalı doğum örnekleri gibi bir hatadır. eşcinseller eşcinsel olmayı kendileri seçmedikleri gibi pedofililer de bunu kendileri seçmezler. ayrıca pedofili kendini kontrol edebiliyorsa, düşüncelerini gerçekleştirmiyorsa toplum için bir sorun yok deniyor genel görüş olarak, fakat unutulan nokta bunu söylemenin bazı hristiyanların benimsediği "eşcinsellere eşcinsel oldukları için kızmıyoruz, eşcinsel ilişkiye girmelerini sapıklık olarak görüyoruz, buna kızıyoruz. ilişkiye girmezlerse bizim için hiç bir sorun yok" görüşünü savunmakla aynı olacağı gerçeği. pedofilinin duyduğu arzu sıradan bir insanın duyduğu yeme, içme, üreme arzularından farksız. pedofililer yetişkin karşı cinslerine ilgi duymuyorlar, tahrik olmuyorlar. onların cinsel açlıklarını giderecek tek şey çocuklar. ve bu onların suçu değil. üreme insanın en temel içgüdüsü olduğuna göre, bu içgüdü günümüz insanında kendisini üremeden ziyade seks olarak gösterdiğine göre, ha bir kaplanın önüne et atıp onu yememesini, sadece onun hakkında düşünmesini istemişsiniz, ha normal bir insana seksi yasaklayıp sadece mastürbasyon yapabilirsin demişsiniz, ha bir pedofiliye arzularını gerçekleştirmeyi yasaklayıp sadece düşün, eyleme geçirme demişsiniz. fark yok. ha pedofili kendi hislerini bilinçaltına itebilir, eyleme geçmemek için büyük çaba sarf edebilir ve bunu başarabilir. ama bu dediğim gibi, misal libidosu çok yüksek bir erkeğin kendi kendine seksi yasaklaması, bunu bilinçaltına itmesi gibidir. aşırı zor bir şeydir ve bence bunu gerçekleştiremeyen bir pedofiliye de kimsenin neden kendine hakim olamıyorsun deme gibi bir hakkı yok.

bunlar herkesten duyamayacağınız acı gerçekler, ama gerçekler. içinde yaşadığımız dünya böyle bir yer.
  • loser blueser  (25.11.14 21:03:30) 
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin sizin buradaki püf noktayı yakalamanız için bence duygu ve içgüdü'nün ne olduğunu tam anlamıyla kavramanız lazım.


  • mountaincat  (25.11.14 21:03:59) 
@hatasızcoololmaz,

"eşcinsellere evlat edinme-evlenme gibi heteroseksüel gelenekleri kazanılması gereken haklarmış gibi göstermesi de o kadar saçmadır."

Bu cümlenden dolayı karşı olduğunu düşündüm. Bir çocuğun aile ortamında yetişmesi tabii ki güzel bir şey. Ama "aile" dediğimiz şeyin illa kadın ve erkekten oluşması gerektiğini kim söylemiş?

Evlenmiş iki kadın ve bir çocuk aile oluşturamazlar mı? Niye oluşturamasınlar, aile dediğimiz şeyin çocuk üzerinde iki etkisi vardır. Onun temel ihtiyaçlarını karşılamak ve ona gereken sevgiyi vermek. Bunu eşcinsel bir çift de rahatlıkla yapabilir. Peki ya tüm heteroseksüel çiftler çocuklarına güzel bir aile hayatı sağlayabiliyor mu? Hayır, son derece kepaze aileler var.

Ayrıca evet dediğin şey son derece faşistçe geldi bana, devletin insanların hayatına burnunu sokmak gibi bir hakkı yok, şu an bile olması gereken çok daha fazla sokuyor. Ha biri çıkıp imkanı olmadığı hâlde çocuk yapıp devlet baksın derse ona da hasiktir derim tabii ki.

Bir de evliliğin tek sebebi çocuk yapmak değildir, evli olup çocuk yapmayan çiftler de var. İki kişinin birbirlerine olan bağlılıklarını resmiyete dökme isteğidir evlilik ve bunu eşcinsel bir çift de isteyebilir.
  • i was made for you  (25.11.14 21:07:29 ~ 21:10:44) 
@loser blueser daha iyi anlatılamazdı dostum, bravo...


  • mountaincat  (25.11.14 21:08:11 ~ 21:09:39) 
mountaincat teşekkürler. burada herhangi birinden destek beklemiyordum doğrusu, şaşırdım :D pek okumamıştım yazılanları şöyle bir bakmıştım sadece, şimdi senin yazdıklarına baktım birbirine paralel şeyler söylüyormuşuz.

ayrıca işin "ruhsal" boyutuyla ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum, pedofilinin ruhsal bir hastalık olduğu gibi bir düşünce de var pek çok insanda. bir kere ruhsal hastalık diye bir şey yok, olamaz. illa ki olduracağım diyorsanız o beyinsel bir hastalık olur. psikolojinin "ruh bilimi" olarak adlandırıldığı, kişinin "ruh" halinin var olduğunun düşünüldüğü bir dünyada elbette insanların zararsız eşcinselliği yönelim, eğilim vb. kelimelerle tanımlaması ama zarar veren pedofiliyi ruhsal bozukluk, hastalık olarak tanımlaması anormal değil. ama şunu hatırlamak kimsenin işine gelmiyor, pedofililerin zarar verme amaçları yoktur, eylemlerini zarar vermek için yapmazlar. içgüdüleri o kadar dayanılmazdır ki artık o zararı göze almak zorunda kalırlar. bugün eşcinselliğin çok özgürce olmasa da yaşanabildiği bir dünya düzenimiz var, ama bunun tersi olsaydı, eşcinsellerin sayısı çok az olsaydı ve toplumun tamamı tarafından dışlanıyor olsalardı heteroseksüel insanlara tecavüz eden eşcinsel haberlerini devamlı duyuyor olacaktık. çünkü bazı bireylerde içgüdüler o kadar güçlü olacaktı ki arzularını giderebilmek için riskleri göze alacaklardı. bu durum doğada zaten yaşanıyor, insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da eşcinsel bireyler birbirlerini bulup birbirleriyle eşleşiyor değiller, takdir edersiniz ki doğada gay barlar tarzı tanışma ortamları yok. haliyle içgüdüleri ağır basan eşcinsel bir hayvan artık dayanamayacak noktaya geldiğinde önüne çıkan ilk hemcinsine tecavüz edebilir.

son olarak, eşcinsellik, pedofili ve diğer tür cinsel kimlikler yeni şeyler değil, insanlık tarihi boyunca hep varlardı, doğada, özellikle memeli hayvanlar arasında da hep varlardı ve hep var olacaklar. geçmişte belli başlı toplumlar dışında eşcinsellik bir sorun olarak görülmüyordu, çünkü eşcinsel sayısı fazla değildi ve toplumların çoğunun eşcinselleri dışlamak için bir motivasyon kaynakları, dini dayanakları vs. yoktu. fakat insan nüfusu arttıkça üremedeki hatalar da haliyle arttı ve bugüne ulaştık. dini motivasyonlar olmasa bugün de kimseni eşcinsellikle bir alıp veremediği olmayacak.
  • loser blueser  (25.11.14 21:36:23 ~ 21:43:20) 
mea maxima culpa, şu 'geçen bi osmanlı sorusunda da başıma aynısı gelmişti' derken benim açtığım duyurudan mı bahsediyorsun?


  • dessy  (26.11.14 08:09:29) 
[]

Gone Girl (Spoiler'lı soru)

Amy kaçıp bir pansiyona yerleşiyor ya. Orada takıldığı ve sonrasında bunu soyan kadın karakterin adı neydi?




 
Greta olabilir mi? Filmdeki ismi soruyorsun sanirim.


  • delifaruk  (25.11.14 01:50:49) 
[]

Formula 1 ve Sebastian Vettel

Hakkinen bıraktığından beri Formula 1'i takip etmiyorum. Sebastian Vettel 4 sene üst üste Red Bull'la şampiyon olmuş, bu sene ise hiçbir başarı gösterememiş.
Vettel ile ilgili "iyi arabayla herkes şampiyon olur, kötü arabaya binince bir şey yapamadı" türünden yorumlar okudum. İyi de bu sene de Red Bull'la yarışmadı mı? Araba aynı araba değil miydi? Ne gibi farklar vardı şampiyon olduğu Red Bull'lardan? Bir de evet; araba kazanmak için önemlidir ancak normal izleyiciler formula gibi saliselik farkların olduğu bir yarışmadaki araçların birbiri için fark yaratan faktörlerini nereden biliyorlar?



 
Motorlar değişti. Renault pek beceremedi motor işini. Eskiden atmosferik v8 idi. Bu sene turboşarjlı v6 oldu. Mercedes motorlu tüm takımlar başarılı oldu.


  • heritage  (23.11.14 20:47:12) 
İyi de şampiyon olduğu 4 sene boyunca onun kullandığı arabayı en iyi yapan faktör nedir? Herkes sırf araba sayesinde şampiyon oldu gibi yorumlar yapıyor çünkü. Formula'da 4 sene üstüste şampiyon olmak o kadar kolay mı yahu?


  • mountaincat  (23.11.14 20:48:58) 
O zamanlar hem iyi bir motor hem de kusursuz bir aerodinamiğe sahipti araç. Motor göreceli olarak hızlı olmasa da aerodinamik sayesinde düzlüklerde kaybettiği zamanı yavaş ve virajlı kısımlarda misliyle toparlıyordu. Bi de tam emin olmamakla birlikte bu araç tasarımı ile ilgili de değişikler oldu.


  • heritage  (23.11.14 20:52:09) 
(bkz: adrian newey)

şampiyon olduğu yıllarda bieber neredeyse hep polden kazanıyordu. sırf araba sayesinde şampiyon olmadı elbette, toro rosso'dayken de monzayı kazanmış, daha önce epey gençken williams ile testlere çıkmış bir adamdan bahsediyoruz.

f1grid.com

f1grid.com
  • ron dennis  (23.11.14 20:54:38) 
2008 monzada uzak çektiği yarışı hala dün gibi hatırlıyorum. aradan 6 sene geçmiş herif 4 sefer şampiyon oldu.
zaman çabuk geçiyor.

  • battal gemalmaz  (23.11.14 21:43:28) 
[]

Haşlanmış yumurtadaki siyahlık

Bu saatte canım çekti kendime yumurta haşladım. Yumurtayı dilimlediğimde beyazında siyah/koyu kahverengi bir şey gördüm. Böyle noktadan biraz daha büyük. Nedir bu? Yumurtayı yesem mi yemesem mi?




 
embriyo o, civciv embriyosu.


  • devilred  (21.11.14 23:47:22) 
Ciddi misin? Bütün iştahım kesildi şimdi


  • mountaincat  (21.11.14 23:49:15) 
yumurtanın içinde olur ki ondan. garip bi şey değil. civciv çıkıyor sonuçta o yumurtadan.


  • devilred  (21.11.14 23:50:41) 
hayvanın götünden çıkanı yerken ses etmiyorsun da ufak bir lekenin mi lafını yapıyorsun, ayıp be, koca adamsın.


  • orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi  (21.11.14 23:52:05 ~ 23:52:14) 
Yalnız o satılan yumurtalardan civciv çıkmaz döllenmemiş yumurta onlar :D


  • purusha  (21.11.14 23:52:23) 
o satılan yumurtalarda çok sayıda civciv embriyosu gördüm. gayet de çıkar.


  • devilred  (21.11.14 23:53:32) 
@orta saha kardeşim ben normalde yumurta yerken hayvanın götünü düşünmüyorum ama embriyo falan denince kafamda bin tane şey canlandı. Ben de attım çöpe yemeden.

@devilred ben ilk defa görüyorum. O kutudaki hiçbir yumurtayı yiyemeyeceğim şimdi.
  • mountaincat  (21.11.14 23:55:36 ~ 22.11.14 00:00:11) 
evet oluyor ya normal. hele bir markanınkinde hep istisnasız çıkıyordu o dediğin şeyin aynısı. göm gitsin bişi olmaz.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.11.14 23:56:16) 
yumurtayı kırdığım vakit gördüğümde alıp atıyorum ben o embriyoyu. haşlandığında ise görmüyorum bile. yersen bir zararı olmaz kısacası, atma yumurtaları.


  • devilred  (21.11.14 23:58:16) 
değildir kanka, fazla pişirmişsindir.


  • [silinmiş]  (22.11.14 00:04:29) 
bir ömür yumurta yiyemezsin o zaman...

her yumurtada olan hücre çekirdeği o. fazla pişince siyahlaşır. yağda yumurta yaparken bile görünen bişeydir. döllenmiş olup olmaması fark etmez.
  • harzem  (22.11.14 00:50:02 ~ 00:50:18) 
178.62.85.225

gördüğün şey, bu linkin son fotoğrafındaki şeyin haşlanmış ve dolayısıyla siyahlaşmış haliydi. civciv embriyosu bu, hücre çekirdeği değil. hücre çekirdeği gözle görülür bir şey değildir zaten.
  • devilred  (22.11.14 00:55:59) 
Civcivin gozu +1


  • hurma  (22.11.14 01:11:01) 
[]

Anoreksiya Nevroza kişinin fikirleri nasıl değiştirilir?

Ablam sanırım bu hastalığa yakalandı. Bu konuyla ilgili aramızda bir uzman ve ya deneyim yaşamış biri var mı? Ne olduğuna dair zamanında çok makale, röportaj okudum.
Yanlış bir yolda olduğunu ne kadar anlatırsak anlatalım düşüncelerinin değişmeyeceğini biliyorum. Zaten kendisi kişilik olarak da farklı bir düşünceye ikna etmesi zor biri. Bu hastalıkla birleşince epey zor bir vaka oldu yani.
Ne tür profesyonel bir yol izlemeli?


 
@mor bembombom o kadar ileri bir aşama değil. Hatta ideal kilosunun sadece 5,6 kilo altında. Ancak bu aralar psikolojik olarak hastalığın belirtilerini göstermeye başlamış sanırım. Sürekli zayıflama isteği zaten 3, 4 seneden beri var. Ben de açıkçası uzakta olduğum için tam durumu bilmiyorum, teşhisi de ben koydum ama belirtiler onu gösteriyor.
Peki hastalığı kabul etmeyen birini, psikologa götürmeye, hastaneye yatırmaya nasıl ikna edeceğiz?

  • mountaincat  (18.11.14 21:25:57) 
Merhaba. Ben de bu dertten müzdaribim. Kesinlikle konuşarak ikna edilecek bir durum değil önce bunu söyliyim.
Pro. yardımların elbette yararı oluyordur ama uzun vadede.
Yeme bozukluklarının tedavisi çok komplike, önce kendisinin anoreksik olduğunu anlayıp tedaviyi kabullenmesi gerekiyor. Ki bu çok çok zor bi durum.

Ben gerçekten iyileşmek istememe rağmen maalesef yardımcı olamadılar. Kişinin kendi içinde halletmesi gerekiyor. Başkasının telkiniyle olucak birşey kesinlikle değil.

Edit; ayrıca her diyete takık insan anoreksiya değildir, teşhisi kendiniz koymuşsunuz ama bilemedim.
Gün içinde neler yediğine dikkat edin, adetleri kesilmişse tehlike çanları çalıyor demektir.
Ben günlerce karnım şişmesin diye su bile içmediğimi biliyorum. Kısacası her yediğine dikkat eden insana ''anoreksik'' diye yanaşmamalısınız.
  • shejia  (18.11.14 21:34:08 ~ 21:37:41) 
@shejia teşhisi ben koydum ama son zamanlarda anlatılanlara göre kuvvetli belirtiler var. Sadece diyete takık, yediklerine dikkat eden bir psikolojide değil yani. Açıkçası kalkıp da adet durumuyla ilgili sorular soramam.


  • mountaincat  (19.11.14 22:38:27) 
[]

Şu tarz müzik yapan gruplar ve bu tarzdaki şarkılar

nelerdir? Sınırsız sayıda isim ve ya linklere şuku

www.youtube.com


 
herbie hancock - rockit
www.youtube.com

  • freebird5406_2  (17.11.14 13:30:35) 
@freebird5406_2 adamsın


  • mountaincat  (17.11.14 13:31:55) 
Başka yok mu arkideşler


  • mountaincat  (17.11.14 13:40:44) 
futurama'nın açılış müziği de bu tarza benziyor

www.youtube.com
  • freebird5406_2  (17.11.14 13:42:55) 
Mr Oizo - flat beat

www.youtube.com

Dabrye - Hyped-Up Plus Tax

www.youtube.com
  • silver apple  (17.11.14 14:49:03) 
[]

Yaşam neden bir tek Dünya'da var?

Canlılık için standart koşullar mı var sanki? Mesela neden Mars'ta bol karbondioksitle yaşamını sürdürecek canlılar türeyip, evrimleşmemiş? Milyarlarca yıldır diğer gezegenlerde canlılığa dair tek bir iz yok. Evrim bi tek bize mi evrim amk..

Edit: Güneş sistemindeki gezegenlerde neden o gezegenlerin atmosferine uygun yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş, onu soruyorum.


 
canli yasaminin bir tek dunya'da oldugunu bilmiyoruz. bana sorarsan evrenin baska noktalarinda var bir dolu canli yasami, sadece cok uzaklar.

bizim gunes sistemimizde 9 (artik 8 gerci ama pluton benim nazarimda her zaman gezegendir) gezegen var. evrende bunun milyarlarca, katrinyolarcasi, zibilyonlarcasi var. 9 gezegenden 1inde yasam varken, katrilyon tanede 1 tane bile olmamasi mantikli mi sence? :)

bizim gibi canlilarin ysamasi icin standard kosullar var tabi ki. gunese uzaklik, atmosfer, su, dunyanin yuzeyi ile ilgili kosullar vs. vs. ama bu demek degil ki farkli bir gezegende farkli kosullara ayak uydurmus canlilar olamaz..
  • gerard  (08.11.14 23:49:58) 
Yaşam bir tek Dünya'da var diyemeyiz; bizim yaşamamıza uygun şartlar -şu an için- yalnızca Dünya'da var. Yoksa başka gezegenlerde en azından bakteri düzeyinde de olsa bir yaşamın olmadığını bilemiyoruz. Yaşamsa o da yaşam.


  • angelus  (08.11.14 23:52:28) 
@sl78 evet orası öyle de dünyada ilk yaşam formu sanırım dünyanın oluşumdan 1.5 milyar yıl sonra meydana gelmiş. Bunun sebeplerini de oksijene, hidrojene, güneş ışıklarına, ısıya vs. bağlıyorlar. Şimdi dünyada farklı iklim, bölge ve koşullarda yaşamını sürdüren canlılar var. Kutup ayısı çöl sıcağında yaşamını sürdüremez ve ya balık sadece suda yaşayabilir vs. Bir şekilde doğaya adapte olup yaşamını sürdürme durumu var. Evrim teorisinin bize anlattığı şey bir bakıma canlılık için belli bir standart ve düzenin olmamasıdır. O zaman canlılığı neden bir takım koşullara tabi tutuyorlar evreni anlatırken? Mars'ta neden o atmosfere uygun yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş? Ve ya dünyada neden suyun oluşumundan sonra canlı varlıklar ortaya çıkmış da ondan önce 280 derece iken alevle falan beslenen canlılar ortaya çıkıp evrilmemiş?


  • mountaincat  (09.11.14 00:01:22 ~ 00:06:23) 
oralarda abartılı manyak iklim koşulları nedeniyle yaşam oluşamamış. o nedenle sadece burda var yaşam.


  • hindistanceviziadasi  (09.11.14 00:01:23) 
La olm biliyoruz evrenin sadece güneş sisteminden ibaret olmadığını. Güneş sistemindeki gezegenlerde neden o gezegenlerin atmosferine uygun yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş, onu soruyoruz.


  • mountaincat  (09.11.14 00:04:51 ~ 00:05:17) 
Olmadığını bilmiyoruz ki, araştıramıyoruz. Araştırabildiklerimizde de bazı yaşamsal faaliyetler bulunmuş eskiye dair. Misal Mars'ta eskiden okyanus olduğuna dair bazı bulgular var, su yolları nehir yatakları gibi izler var. Bu da eskiden bir yaşamın olabileceğini anlatıyor. Ama onun dışındaki gezegenleri zaten bilmiyoruz. Varsa da haberimiz yok yani.


  • angelus  (09.11.14 00:09:14) 
Yaşam formunun oluşması için en temele inersek "kendini kopyalayabilen molekül" bulmamız lazım. Bunun detaylı açıklaması için "Kör Saatçi"nin son kısımlarına bakabilirsiniz. Buna göre biz kendini kopyalama peşindeki nükleik asitlerin yan ürünüyüz bile diyebiliriz. Herhangi bir gezegende kendini otomatik kopyalayabilen (mesela kristalleşme) başka bir molekül/bileşik var ise pekala yaşam imkanı da olabilir.


  • ron dennis  (09.11.14 00:11:17 ~ 00:11:33) 
Üstte denenlere katılıyorum ve rakamlarla konuşuyorum :)

Evrende 100 ile 200 MİLYAR arası galaksi var ve sadece Samanyolu, bizim galaksimiz için 400 MİLYARa yakın yıldız var.
150.000.000.000 x 400.000.000.000 = 60 000 000 000 000 000 000 000 yıldız var demek ve her yıldızın da etrafında en az 3-5 gezegen olsa, bu yukarıdaki rakamı onla çarp ve kaç gezegen olduğunu bul :)

www.collective-evolution.com
www.space.com

Ayrıca şunu da atlamayalım, aangelus da değinmiş:
www.collective-evolution.com
  • jesterdvine  (09.11.14 00:17:36) 
Nereden biliyosun ölçtün mü? :) Standartdı yok onu bende anlamıyorum. Diyorlar ki bilmemnerde su bulundu yaşam da olabilir. Yahu belki suya ihtiyacı olmayan bir yaşam formu var. Sonsuz bir sistemden bahsediyoruz. Bir de hep uzaylılar çok gelişmiş/teknolojiye ulaşmış varlıklar olarak betimleniyor. Onu da garip buluyorum. Belki trilyonlarca ışık yılı ötesinde onlar da bizim gibi ve bizi arıyorlar. O kadar çok değişken var ki sadece bizim açımızdan bakıyoruz. Belki çok yüksek sıcaklıklara dayanabilen bir kabuğu olan canlı var. Belki suya ihtiyacı olmayan?! Ya da su bulunan gezegenler de var. Bilemeyiz.

Güneş sistemindeki gezegenler için soruyorsan sadece onu da bilmiyoruz ki? Hepsine uzaktan bakıyoruz zaten.

(Ne olur tik ver, yalvarırım)
  • secilmis uye  (09.11.14 11:56:05 ~ 12:01:43) 
bu soruyu ben de sorarım sık sık. mesela marsa gönderilen araçta, ancak bildiğimiz anlamda atom ve molekül arayan, analiz eden bir alt yapı var.

karadeliklerin, egzotik parçacıkların, higgs'in bile çözülememiş sırları, anlaşılamamış yanları bulunurken; belki bizim bildiğimiz anlamda ışık ve maddenin ötesinde başka şartlarda ve henüz çözemediğimiz sırlarla oluşmuş bir 'hayat' mevcut. öyle ki bildiğimiz analiz teknikleri işe yaramıyor mesela, ya da ışıkla etkileşime geçmiyor mesela.

soruna cevap değil, daha da derinleşmiş başka bir soru oldu gerçi.
  • krysrn  (09.11.14 12:31:59 ~ 12:32:43) 
abi soruyu öyle soruyorsun ki sanki kuralları biz yarattık gibi hesap sorar haldesin. bi aciz dünyalılarız.
bilinen yaşam bizim eşleyicilerimizin dışına çıkmamış. daha alt ya da üst bi mekanizma yok. dna ve rna bu gezegenin gerçek ve tek sahipleri.

şunu izle:
www.youtube.com
çok sorgulama kafayı sıyırırsın.
  • namus ninjası  (09.11.14 12:51:04 ~ 12:52:25) 
Gunumuze gore en dogru bilgi olarak kabul edilen bazi gercekleri hatirlayalim...

evrim icin uzun bir surec ve uygun sartlar gerekir.

Su anda bildigimiz tek yasam cesidi dunyadaki butun canlilari da olusturan 'carbon temelli yasam'... Carbon'un bu surecte temel rol oynama nedeni, kucuk ve manageable olmasi, son enerji duzeyinde 4 elektron olan bir atom olmasi (ki bu da 4 farkli elementle ayni anda kovalent bag olusturabilmesi demek) ayrica kendiyle de cok rahat bir sekilde double bond ya da triple bond yapip, saglam molekuller olusturabilmesi icin kendisini ideal kiliyor... Eger karbon bu kadar esnek ozelliklere sahip olmasaydi degisik kosullara ayak uyduramayip bugune gelemeyebilirdi (buyuk ihtimal gelemezdi).

Peki ayni tur bir canlilik icin carbon sart mi? Bugunku bilgilerimiz dogrultusunda evet Carbon sart... Bu ozelliklere en yakin diger element Silikon ki o da Carbon kadar saglam molekuller olusturabiliyor fakat Carbon gibi uzun chain'li molekuller yerine kristal olusturuyor bu da cesitli atomlarla degisik baglar yapmasina engel olacak bir sey... Bu konuda carbon kadar esnek olmadigi icin, Silikon based bir yasam biraz daha zor bir ihtimal...

"Su"ya gelecek olursak.... su neden onemli diye sorarsak, benim aklima gelen ilk sey, suyun hucrenin olusmasini saglayan temel molekul olmasi. neden temel molekul? cunku bir molekulun suyu sevmeyen (hydrophobic) kisimlarinin sudan kacmasi ve biraraya gelme cabasi, tam tersi suyu seven (hydrophilic) kisimlarinin da suya dogru yonlemesi ile bir ortami disaridan(sudan) ayiran bir ceper olusmasina olanak sagladi...

Bu nedenle bizim su anda bildigimiz tek tur canliligi diger gezegenlerde ararken, toprakta bulunan elementler incelenir...

Tabii baska turlu canlilik mumkun mu? Mumkun tabii, ama suanki bilgimiz kadariyla bu canliligin nasil olabilecegini tam kestiremiyoruz... Fakat diger gezegenelerde de olabilecek/olan elementleri bildigimiz icin ne tur kimyasal molekuller olusabilecegini az cok kestirebiliyoruz (Burada insan gibi canlilar olusmasini saglayan bir surecten degil de, carbon temelli yasam olusmasini saglayan olaylardan bahsediyorum)...

DNA, RNA ve protein gibi yasamimizi saglayan molekuller calismak icin belirli kosullara ihtiyac duyarlar (ozellikle proteinler), bu kosullardan biri sicaklik. Bu molekuller dusuk sicakliklarda cok cok yavas calisan/calismasi duran, yuksek sicakliklarda ise parcalanan/bozulan molekuller... Dolayisiyla canliligi saglayabilecegini dusundugumuz bu elementlerin olusturdugu molekullerin calismasi cin belirli bir sicaklik araligi sart.

Ayrica soruda gezegenlerin atmosferinden bahsetmissin ama her gezegende atmosfer olmadigini hatirlatmak isterim.

Son olarak da bazi gezegenler dunya gibi kayac degildir, mesela Jupiter gazdan olusan bir gezegendir. Dolayisiyla o gezegenlerde dunyadaki benzer bir yasamdan bahsedemeyiz gibi, ancak gaz temelli bir yasam olabilir, o da nasil olacak olsa bile biz nasil bunu anlayacagiz? ya da anlayabilecek miyiz? tartisilir :)

@angelus Mars icin sonradan o nehir yataklarini vs. ruzgarlarin da yapabilecegini soylediler. Yani aslinda eskiden yasam var miydi o kadar da emin degiliz hala...

edit:
Carbondioksit ile ilgili soruyu unutmusum, dunyada su an tum canlilarda gerceklesen olaylar icin enerji gerekir... bu enerji de kolay elde edilebilen bir sey degil. Mesela dunyada canlilarin cesitliliginin bir anda artmasinin en onemli nedenlerinden birinin -su an icin- oksijenin varligi oldugu dusunuluyor. daha fazla bilgi icin en.wikipedia.org
  • icince bokunu cikaran arap  (09.11.14 14:46:25 ~ 14:53:29) 
  • furciferpardalis  (09.11.14 18:38:06) 
the great filter olmadı, fermi paradoksu linki verelim

eksisozluk.com
  • furciferpardalis  (09.11.14 18:52:55) 
@icince bokunu cikaran arap atmosfer'den kastım havadaki tabakalar değil, koşullar, ortamdı. Koşul yerine atmosfer kelimesini kullanmayı tercih ettim.


  • mountaincat  (09.11.14 22:51:24) 
eğer istediğin buysa, güneş süpernova aşamasına geldiğinde titanda dünyanın ilkel koşullarına uygun bir yapıda olacak ve bizdekine benzer bi evrim için birkaç milyar yılı olacak diyorlar.
istediğin bu değilse ne istiyosun mna koym?
bi sitokrom c kolay mı evimleşiyor sanıyorsun?
oksijen oksitleyici işte. karbon enerji bağlayıcı.
bunların ikisi yerine de bir şeyler koymazsan bildiğimiz enerji taşıma mantığını uygulayamazsın.
bildiğimiz solunumun bir üstü ancak florun son safhada reaksiyona girmesiyle oluyor diyor ali demirsoy. oksijene mecburuz çoğu konuda.
millet atmosfere göe cevap vediğinde de "yeaaa ben iklimi suyu amonyağı hepsini kastettim" diye çevirme lafı sinir bozuyorsun.
eğer ortamın tüm şartlarını sayacaksan önce eşleyici mefhumunu bilmelisin. bildiğini sanmıyorum. yüksek enerjili dış faktörlerin yarattığı düzeni anladınsa bunun için elde ne kadar az "mobilize" molekül tipi olduğunu da bilirsin. ama bunu da bildiğinni sanmıyorum.

burada ali ağaoğlu gibi bu değil bu değil bu hiç değil kapisi yapman sinir bozucu.
  • namus ninjası  (09.11.14 22:59:50) 
@namus ninjası ben atmosfer konusunu yanlış anlaşıldığı için düzelttim, atmosfer kelimesini koşul, ortam manasında kullandığımı belirttim.

Senin açıkladığın, dünyadaki canlı hayatı için gerekli olan bileşenleri esas alarak kurulan mantığın dışında bir evrim süreci 5 milyar yıldır neden oluşmamış? "Oluşmuşsa da henüz insanlık bunu keşfedemedi" cevabına aklım yatar. Ama bizim dünyamız için geçerli olan mantığa dayanan bir cevaba aklım yatmıyor. Yani bu evrende her şey kaosla, tesadüfi bir şekilde oluştuysa, canlılık için illa oksijene, suya ihtiyaç duyulmamalı.
  • mountaincat  (09.11.14 23:43:46 ~ 23:46:11) 
mountaincat ben anladım seni tamam, sorun yok. Sen diyorsun ki; Dünya'daki hayatın başlamasına neden olan evrimin bir benzeri, kendi ortamında kendi şartlarına göre diğer gezegenlerde neden başlamadı. Bu olay neden bir tek Dünya'da oldu. Misal Andromeda Galaksisi'ndeki bir gezegende, kendi çevresel koşullarına göre bir evrim neden oluşmadı. Bu evrim bir tek bize mi işledi diye soruyorsun anladığım kadarı ile?


Benim tahminim, ki bir önceki cevabımda da söyledim; olup olmadığını bilmiyoruz, zira uzak yerler gitmemize veya uydu göndermemize imkan yok. Yani bizim ahir ömrümüz yetmez bunun bilimsel cevaplarını almaya. Onun dışında geriye bir tek o galaksilerdeki gezegenlerde yaşayan canlıların kendilerini göstermesi seçeneği kalıyor ama onların da o teknolojik imkanlara sahip olup olmadıklarını bilmiyoruz. Belki de bizden daha geri bir medeniyete sahiptirler. Ne bileyim, belki de bakterilerdir henüz. Uzaylı diye illa süper olacaklar diye bir kural yok. O yüzden bu konuları bu tip sorunlar nedeniyle şu an açığa çıkaramıyoruz ne yazık ki.
  • angelus  (09.11.14 23:55:05) 
tesadüf diye bir şey yok. rastlantı ve zorunluluk var. sınırsız rastlantı zorunluluğun katı kalıplarında bugüne getirdi bizi. öncelikle bunda bi anlaşalım.

"Yani bu evrende her şey kaosla, tesadüfi bir şekilde oluştuysa, canlılık için illa oksijene, suya ihtiyaç duyulmamalı."

bu yazdığın sadece vasayım. ve maalesef bu bir non sequitur.
  • namus ninjası  (09.11.14 23:57:23) 
anliyorum...

oncelikle "Evrim bi tek bize mi evrim amk" gibi bir yaklasimin cok yanlis oldugunu belirteyim. Evrim akilli bir surec degildir, evrim bir sonuctur. Rastlantisal gelisen bir takim olaylardan sonra olusan bir sey, neden baska sekilde olusmadi ya da neden baska yerlerde de olusmadi diye sormak cok rasyonel durmuyor kanimca...

vucudumuzda bulunan bir polimeraz enzimi -farazi konusuyorum- iki DNA bazini bilmemkac saniyede bir araya getirebiliyor diyelim, bu enzim olmadan bu olayin gerceklesmesi milyonlarca yili bulabilir. Bu nedenle enzimler onemli. Bunlar olmadan dedigin milyarlarca yilin pek anlami kalmamis oluyor. Tabii bu dedigimi herhangi bir baska enzim icin de soyleyebilirsin...

Bu enzimlerin olusmasi icin su ya da bir sivi neden cok onemli? Cunku sivida ya da suda bulunan molekuller cok daha hizli hareket edip (kati ortamda bulunan molekullere gore), baska molekullerle temasa girme ve tepkimeye girme sansini arttiriyor. Bu nedenle suyun/sivinin olmadigi kayac olan gezegenlerde yanyana duran iki tane kayaya bakip 'hadi canli olusturun' demek cok realist olmasa gerek?

Ayrica "yasam formu" demissin ama bunun tanimini yapabilir misin?
Dunyadaki gibi carbon temelli bir yasamdan mi bahsediyorsun? Yani C, O, H, N gibi molekulleri icinde barindiran virusler bile canli olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle 'yasam formu' derken, hollywood'un aklimiza soktugu insana benzeyen kafasi gozleri, iki kolu, iki bacagi vs. olan bir uzaylidan bahsediyorsak, bunun gerceklesme ihtimali biraz dusuk gibi...

Tabii gaz devi gezegenler de var, ve gazin su gibi akiskan bir yapisi var, molekuller diffuzyonla yayilabilir. Misal Jupiter'e bakarsak, atmosferinde dunyada bulunan molekuler de var, peki bu molekuller neden bir araya gelip bir seyler yapmiyor? Bunun bir nedeni sicaklik olabilir? Her ne kadar Jupiter'in iclerinde, merkezinde kayac olusumu var mi bilinmese de (en azindan ben boyle biliyorum) oyle olsa bile bu kayacin cok yuksek bir basinca ve sicaklik altinda oldugunu tahmin etmek zor olmasa gerek? Ve bu sicaklik bu molekulleri parcalayacak kadar yuksek. Bildigim kadariyla -eger varsa- Jupiter'in ust atmosfer katmanlarinda bir canlilik vardir diye dusunuyorlar.

Buradan alip, son vurgulamak istedigim noktaya geleyim... "yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş" demissin... nereden biliyorsun meydana gelmedigini? Belki gelmistir de biz daha kesfedememisizdir... Gunes sistemindeki tum gezegenlerin ve onlarin tum uydularinin tamamen kesfi ve incelemesi yapildi mi?
  • icince bokunu cikaran arap  (10.11.14 07:06:03) 
[]

Sinemaya beleş girmek

Dün İstinye Park'ta Interstellar'ın Imax gösterimine gittim. 11:15 seansıydı. Salona girerken kimse bilet kontrolü falan yapmadı. Şimdi ben bi hafta içi salonun fazla dolu olmadığı bir seansa gitsem, ön sıralardan bir koltuğa otursam, beleşe izleyebilecek miyim? :)




 
comptrol +1

yerin dibine girmem diyorsan dene şansını bir şey olmaz.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.11.14 22:22:03) 
Bunun belli bir rutini yok mu, bilet ya sorulur ya sorulmaz.. Benim öğrenmek istediğim de bu İstinye Park'ta kontrol yapılmıyor mu acaba, yapılmıyorsa gideceğim.


  • mountaincat  (08.11.14 22:25:56) 
Bilet sorarlarsa Suriyeli taklidi yap


  • emirkulu  (08.11.14 22:25:59) 
rutini yok.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.11.14 22:27:12) 
@proletarier Çalışanlar arada sırada hobi olarak mı kontrol yapıyor? :)


  • mountaincat  (08.11.14 22:29:38) 
kardeşim zibilyon tane farklı şehirde zibilyon farklı sinemaya gittim ve emin ol bir günleri bir günlerini tutmuyor evet. herkesin işini ciddiye alış seviyesi farklı kimi ciddiye alır kimi almaz senin de kime denk geldiğine göre değişir durumun.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.11.14 22:35:15 ~ 22:35:37) 
@proletarier Ben de İstanbul'daki bütün sinemalara gitmişimdir neredeyse, bu kontrol etmeme durumu ilk defa dikkatimi çekti. İstinye Park'ta da ilk defa sinemaya gittim ve orada belki kontrol yoktur diye soruyorum.


  • mountaincat  (08.11.14 22:40:20) 
Hep aynı seanstaki filmlere gidersen bilet sorulmama şansını artırmış olabilirsin.


  • long live rock n roll  (08.11.14 22:41:37) 
Salon çok boş olduğunda bileti satan ve kontrol eden görevliler zaten aşağı yukarı salona kaç kişinin gireceğini ve neye benzediklerini biliyor. Dolayısıyla uzaktan bi anormallik var mı diye göz ucuyla baksalar yetiyor. Eğer bilet almadığınızı hatırlarlarsa gelip biletinizi görebilir miyim diye sorarlar.

Salon kalabalık olunca mecburen bilet kontrolü yapıyorlar.
  • maxhoper  (08.11.14 23:09:14) 
elinde bilet falan gördüyse sormamıştır.


  • brkylmz  (08.11.14 23:10:35) 
[]

Interstellar Soru (Spoiler var, izlemeyen girmesin.)

SPOILER

Cooper ve ekibi ilk sinyal aldıkları gezegene gidiyorlar. Sanırım kara deliğe çok yakın olduğu için zaman çok yavaş akıyor ve uzay mekiğine geri döndüklerinde mekikte kalan zenci'nin yaşlandığını görüyorlar, zenci "25 yıl oldu" falan gibi bir şey diyor. Cooper ve Amelia kara deliğe çok yakın olduğu için genç kalıyorlar. Sonra 2. yaşam sinyalinin geldiği gezegene gidiyorlar, Dr.Mann'i buluyorlar. Ancak Dr. Mann daha da yaşlı olması gerekirken, gayet genç duruyor. (Çünkü onlar yola çıkmadan 10 sene önce yola çıkmıştı + bi de 25 yıl)
Bunda bir mantık hatası yok mu?

 
dr mann kendini uyutmamış mıydı ? uyuttuğu için yaşlanmıyor .


  • docrivers  (08.11.14 13:36:39) 
Peki bu uyutma durumunun bilimsel gerçekliği nedir?


  • mountaincat  (08.11.14 22:33:32) 
bilimsel bir gerçekliği yok. film kurgudan ibaret.


  • the silent enigma  (13.11.14 21:49:37 ~ 21:49:54) 
@the silent enigma filmin kurgudan ibaret olduğu abes bir tabir olur. Uyutma olayı kurgu olabilir. Ama filmin bütününe baktığımızda science fiction'ın çoğu örneğine göre bu denli teorik olmasına rağmen, ayakları yere sağlam basan nadir filmlerden biri.


  • mountaincat  (13.11.14 23:13:02) 
mountaincat evet ama ben uyutma durumunun bilimsel bir gerçekliği olup olmadığına cevap verdim. ayrıca film diğer filmlere göre ayakları sağlam basıyor olabilir, ama içindekiler çoğunlukla kurgu. bilimsel terimler kullanıyorlar diye kurgu olduğunu görmezden gelemeyiz. aslında aynı şeyden söz ettik. :)


  • the silent enigma  (13.11.14 23:23:53) 
[]

Belgesele İsim Önerisi

Bir belgesel projemiz var. Demosunu çektik. Her bölüm bir şeyin nasıl yapıldığını ayrıntılarıyla, yapılış aşamalarını göstererek anlatacak. Discovery'deki How it's made mantığında. Mesela bir bölümde Ayakkabı'nın nasıl yapıldığı anlatılacak.

İsim önerilerini alabilir miyiz? Fazla romantiğe kaçmadan, "Ne nasıl yapılır?" tarzında bir isim? Ama How it's made'in de çakması gibi durmayacak bir isim.


 
Eğer geleneksel üretimler söz konusu ile "el emeği, göz nuru" olabilir.
Ama yüksek teknoloji ürünlerden bahsedecekseniz olmaz tabii. "Nasıl yapıldı?" olabilir.

  • kampaspe  (26.10.14 12:40:01) 
üretimden tüketime : ayakkabılar / ınızın yolcuğu
üretimden tüketime : makarnalar / ın rafa düşme hikayesi
üretimden tüketime : pastalar / babalarımızın ufak sırrını açıklıyoruz

/'den sonrası giriş cümlesi olur.
*minik donut canavarı'nın fikriyle birleştirdim.
  • bass solo take one  (26.10.14 12:56:03 ~ 12:56:40) 
O Neydi Gız


  • pescador  (26.10.14 12:59:06) 
Yaratıcılıktan amma yoksunmuşsunuz amk :)


  • mountaincat  (03.11.14 20:34:13) 
@minik donut canavari sen üstüne alınma, senin önerin başarılı :)


  • mountaincat  (03.11.14 20:53:49) 
eşyanın sırrı gibi mistik bir isim önereyim ben de...


  • inanmazsan inanma  (03.11.14 20:56:58) 
[]

Kazak değişimi

Bundan 10 gün önce ismini vermek istemediğim (Belki burada bir çalışanı vardır :D) bir mağazan kazak aldım. İki gün giydim, daha sonra değiştirmek istedim. Aldığım mağazaya gittim ve değiştirmek istediğimi söyledim. Yönetici kazağı inceledi ve giyildiğini anlayınca değişim yapamayacaklarını söyledi.

Şimdi ben bu kazağı değiştirebilmek için ne tür bir yol izleyebilirim? Kuru temizlemeye versem, hiç giyilmemiş bir hale sokabilirler mi? Ve o markanın başka bir şubesine gitsem değişim yaparlar mı?


 
Sanmam.. Bir ürünün kullanıldığı belli olur hemen hele ki bu işi yapan insanlar hemen anlar..


  • mutekebbir  (13.10.14 15:01:06) 
Bu kazak bana kısa geliyo, napcam bu kazağı götüme mi sokcam amk :/


  • mountaincat  (13.10.14 15:07:30) 
Etiketini cikartip giydiginiz kazagi, urunun herhangi bir ayibi yoksa, adini ne koyarak degistirmek istiyorsunuz?


  • ay nov kung fu  (13.10.14 15:08:00) 
Ya kazağı giydim çok hoşuma gitti, biraz kısa gelmesine rağmen o anki hevesle etiketini çıkarttım giydim. Ama baktım olacak gibi değil, hatta belki yıkanınca daha çok çekecek, daha da kısa gelecek. Sonuçta o kazağı belki günde 25 kişi denemek için giyip çıkartıyor mağazada. Böyle bir savunma yapamaz mıyım?


  • mountaincat  (13.10.14 15:10:51) 
altına oduncu gömlekle filan giy madem ya da modeline uygun gömlekle kimse almaz onu artık.
ya da 2. elden sat birine

  • neferkitty  (13.10.14 15:12:22) 
Etiketi cikarttiginiz icin, urunde ayip yoksa degistireceklerini hic sanmiyorum.


  • ay nov kung fu  (13.10.14 15:12:53) 
Etiketi çıkartmak problem değil, ona bakmıyorlar en azından, sadece giyilip giyilmediğine takılıyorlar.
Peki şöyle sorayım: Başka bir şubede değişim yapabilir miyim faturasıyla gitsem?

  • mountaincat  (13.10.14 15:14:56) 
biraz giyinseydiniz hadi neyse de iki gün giyinmişsiniz, kirlenmiştir, şekli bozulmuştur artık o kazağın, ki zaten yönetici anlamış.

olmaz ki :/
  • mea maxima culpa  (13.10.14 15:17:22) 
çirkeflik yapman lazım onun için müdürünü çağır falan demen lazımmış veya genel bi yerin telefonunu ver orayı arıcam demen gerekli defacto'da çalışanbi arkadaş öyle anlatmıştı ama bence etik mi değil, yapabilir miyim yapamam, yapar mıyım yapmam sanırım.


  • high hopes of the sozluk  (13.10.14 15:18:58) 
@brotha b çok parlak bi fikre benziyo ama satın aldıktan sonra, yeni aldığım kazağı üstüme giymem gerekmiyor mu? Yönetici her halükarda aşağı inip ürünü inceliyor değişimden önce.


  • mountaincat  (13.10.14 15:19:29) 
29 gün giyip ,30. gün ürün değiştirdiğim oldu. bir dahaki sefere etiketi düzgün çıakr, geri takılabilecek üzere. ürünü temiz kullanabilrsen veya yıkarsan değiştirebilirsin. beyaz bi gömleği karartıp, yıkayıp geri vermişliğim var.


  • VickVickyVale  (13.10.14 15:43:32) 
ürünü kullandıysan ve kusuru yoksa ayıplı mal değilse değiştirmemekte haklılar.


  • kakao  (13.10.14 15:52:25) 
[]

Sosyalizm insanlar için iyi bir rejimse..

"Sovyetler benzeri planlı ekonomi kuruldu; Sonra, Doğu Almanya Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi'nin bir üyesi oldu. Ülkenin sosyal programını anlatan ve bunun faydalarından bahseden komünist propagandaya rağmen birçok vatandaş, Batı'daki politik özgürlük ve ekonomik refaha hayranlık duyuyordu.[33] Berlin Duvarı,1961 yılında Doğu Almanya'dan, Batı Almanya'ya kaçışları önlemek üzere inşa edildi ve Soğuk Savaş'ın simgesi oldu."

tr.wikipedia.org

Neden sosyalist ülkelerde bu ve benzeri şeyler yaşanıyor? Refah düzeyi daha iyiyse insanlar neden kaçmaya çalışıyor, diğer ülkelere gıpta ile bakıyor?

Özgürlükçüyse neden bu ülkelerden kaçmaya çalışan insanlar engellenerek, baskı altına alınıyor?

 
Özgürlükçü değil Eşitlikçi. Yani o bence biraz ego ile alakalı. Sosyalizm fakir açısından bakınca mükemmel bir şey. Eğitimde sağlıkta yaşamsal ne varsa herkesle eşitsin. Ama zengin açısından kahredici bir durum olurdu. Düşünsene "fakirler ölsün Porsche'dan selamlar" diyemezsin. Niye ? Herkes lada samara'ya biniyor.

Dediğim gibi o batıya kaçma olayı bence tamamen kişinin kendini üstün görmesi farklı olma ihtiyacı.

Not: sosyalizm, liberalizm vs akımlar hakkında ki bilgim nerdeyse vikipedi ile sınırlı :) yalnızca tahmin yürüttüm. Yanlışsa çok vurmayın :))
  • canercuxy  (11.09.14 17:32:38) 
Demek ki insanlar "Porsche'dan selamlar" diyebilme özgürlüğüne sahip olmak istiyor kardeşim. Herkesle birlikte lada samara'ya binmek değil.


  • mountaincat  (11.09.14 17:54:14) 
çok iyi bilmiyorum ama düzen insanları bir ortalamaya çekecek sonuçta. önceki dönemde 100, 50 ve 1 olarak değerler vereceğimiz insanlarımız olsun. devlet 100'ün bütün malını kamulaştıracak, 50'nin hayat standardını düşürecek ya da aynı bırakacak, 1'i ise 50 seviyesine çekmeye çalışacak. bu noktada 100 eğer partiye yakın değilse hayati ihtiyaçları haricindeki her şeyini kaybedecek, 50 sınıf atlama hayallerini çöpe atmak zorunda kalacak, 1 ise belki bi miktar "sınıf atlayacak" -ki buna o düzende sınıf atlamak denir mi bilmiyorum- fakat hiçbir zaman 100 seviyesine gelemeyecek.

sınıf atlama umudundaki vatandaşın aradığını bulamaması ve sanayi, sanat, politika gibi alanlarda ülkede kendisi için bir gelecek görmemesi bu konuda etkili olabilir. sonuç olarak yüzlerce sene doğusundaki değil batısındaki ülkeler gibi yaşamış bir halktan bir anda eski alışkanlıkları bırakmasını bekleyemezsiniz.
  • i ve been mistreated  (11.09.14 18:01:25) 
Bu benim fikrim. "Porsche'dan selamlar" örneğini farazi olarak verdim. Iki hafta önce bi akşam hürriyet.com da bi habere denk geldim. Milyarder çocuklarının yaz tatilleriyle alakalı. Özel jetler mi dersin mankenlerin üzerine alkol döküp yalamalar mı piyuuu neler neler. Ben de o gün sabah 6'da kalkıp akşam 7'ye kadar fındıklıktaydım. Tabiri caizse it gibi çalılmıştım. "Vay amk" demiştim. Keşke eşit olabilsek diye düşündüm ama eğer fotoğrafa bakan değil de o fotoğraflarda ki gibi yaşamın olsaydı "sikmişim fakiri. Çalışsın bana para kazandırsın ibne. İşi ne" derdim.

Yani dediğim gibi bu bence biraz da insanın yetiştiği standartlar ile, hayat görüşüyle alakalı. Düşününce Eşitlikçi bir ortamda (örn: SSCB) da yaşasam eğer zengin olabileceğim bir ortam bana vaad ediliyor olsaydı oraya gitme arzusu duyardım.
  • canercuxy  (11.09.14 18:06:14) 
@i ve been mistreated Valla senin verdiğin örnekten yola çıkarsak bence bu rejimlerde devlet 100, 50 ve 1'i sadece 2'ye çekiyor.


  • mountaincat  (11.09.14 18:06:27 ~ 18:06:45) 
50'ye çekiyor demedim, çekmeye çalışacak dedim zaten. 50 değil de 20 olsun, 10 olsun. orta sınıf demeye çalışmıştım.


  • i ve been mistreated  (11.09.14 18:08:03) 
neden engellenerek baskı altına alınıyor?

sosyalist devrim yapan adamlar bu işi halkın her kesimine yaymak ve devrimci düşünceyi dünyaya benimsetmek istediler. bütün yolsuzluğu işin dışında tutarak sadece idealist açıdan yaklaşıyorum şu an, mantığı verebilmek için. devletin başındakiler halkın kapitalist yaşam tarzına alışık olduğunu ve insanın değişimi sevmediğini bildikleri için kendi sistemlerini insanlara benimsetmek adına zor kullandılar, gerekirse öldürdüler, katliamlar yaptılar ve halkı korkuttular. devrimi sürdürmek ve dünyaya yaymak için bunun gerekli olduğunu düşünüyor olsalar gerek. bu noktada hedeflenen sanayi ve insani gelişmişlik seviyesine ulaşana kadar sınırları kapatıp kendini kapitalist dünyadan soyutlamak gerektiğini düşünmüş olabilirler.

ha insanları neden öldürdüler, neden rejimler baskıcıydı, neden sınırlar kapandı dersen bence en sonunda iş tepedekilerin güçlerinden olmak istemeyişine ve sistemi bütün boktanlığıyla kendilerine hiçbir zarar gelmeyecek haliyle devam ettirmek isteyişine geliyor. genel politik elit davranışı, yeterli kontrol dengesi olmayan her sistemde var aynı türden siyasetçiler. devleti çiftliğe döndürme kafası.

bu arada doğu almanya maddi insani gelişmişlik açısından doğu bloku ülkeleri arasında açık ara en iyisiydi. onu da ekleyeyim.
  • i ve been mistreated  (11.09.14 18:18:09) 
bkz: ortak mülkün tragedyası


  • varoluscusanri  (11.09.14 19:08:03) 
bakıyorum sadece sscb örneği verilmiş. sıfırdan kurulmaya çalışılan bir sosyalizm yani. gerekli hiçbir koşul oluşmadan yoktan var edilmeye çalışılan bir sosyalizm. klişemi skin ama gerçek sosyalizm bu değil. rusya hiç kapitalist bir devlet olamadı ki her sosyalist-komünist bilir ki kapitalizm öncülü olmadan sağlıklı bir sosyalist rejim kurulamaz.

edit: bi de hocam sen niye hiç tik vermiyorsun geçen şarkı konusunda da o kadar araştırdık bütün duyuru o kadar uğraştı bi kişiye tik atmadın ayıptır yazıktır günahtır.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.09.14 19:22:45 ~ 19:23:27) 
Ulan sosyalist olmayan bircok ulkeden de insanlar kacmaya calisiyor vs. hatta sandallarda tirlarin mazot depolarinda olup gidiyorlar, sadece sosyalist ulkelerden kacanlar mi ilginizi cekiyor?

Acikca soyleyin, kizmiycam,
  • kosun lan mevzu var  (11.09.14 19:26:06) 
@kosun lan mevzu var
Bu kaçma o bildiğin kaçmalardan değil ama. Sosyalizm gibi rejim değişiklikleri ülkeleri ikiye böler Doğu/Batı Almanya, Kuzey/Güney Kore gibi. Bu gibi bölünmelerde hep sosyalist taraftan, kapitalist tarafa kaçmalar olur. Aynı ülkenin aynı dili kullanan insanlarının hangi rejimi arzuladıklarını ortaya çıkarıyor bu durum. Ben daha kapitalist taraftan, sosyalist tarafa kaçanı görmedim...

@proletarier şimdi farkettim, düzelttim dostum
  • mountaincat  (11.09.14 21:35:42) 
Hic gormedim hic duymadim hic bilmiyorum.

Gordugumuz duydugumuz bildigimiz ne kadar gercek gezi parki direnisinden sonra netlesmisti saniyorum?

Kapitalist taraftan sosyalist tarafa gecenler sence ne kadar haber degeri tasir?

Veya guney kore kuzey kore orneginde, guney koreyi sadece samsung ve isikli buyuk sehirlerden ibaret sanmak ne kadar gercekci olur?

Kuzey korenin belki de en buyuk dusmani benimdir orada yasanan komikliklerden dolayi fakat yapilan sey dupeduz HAKSIZLIK,
  • kosun lan mevzu var  (11.09.14 21:50:29) 
Kuzey Kore'de yaşananları komiklik olarak nitelendiriyorsan; haksızlık dediğin şeyin ne olduğunu öğrenebilir miyim?


  • mountaincat  (11.09.14 21:57:03) 
haksızlık;

bir şeyin sadece kötü taraflarını (kuzey) göstermek (görmek demiyorum dikkat) ve bir şeyin sadece iyi taraflarını (güney) göstermek.
  • kosun lan mevzu var  (11.09.14 22:44:06) 
[]

Bu müziğin adını bulana 20 tl göndereceğim

Şu filmde 7.05'te başlayan müzik. Ezgileri Moğollar'ın tarzına benziyor.
www.youtube.com



 
Cahit Berkay'ın kendisi yapmış olabilir bunu. Filmlere müzik yapıyorlardı zaten o zamanlar. Sadece filme özgü bir sound olabilir yani.


  • jamiro  (09.09.14 22:53:54) 
Ya ben country joe and the fish electric music for the mind and body (love) diye bişey buldum ama ..


  • ondkz  (09.09.14 23:04:35) 
@ondkz bütün albümü dinledim onda yok maalesef


  • mountaincat  (09.09.14 23:08:28) 
şöyle bir şey var ama bu değil gibi.
www.dr.com.tr

  • kirik olsa yerinde duramazsin  (09.09.14 23:26:09) 
Muhtemelen jenerikte vs. çalan müziklerdir o albümdeki.


  • mountaincat  (09.09.14 23:30:02) 
alkislarlayasiyorum.com

edit: aboo doğru.
neyse ki arkadaş bulacak gibi. :)
  • kirik olsa yerinde duramazsin  (09.09.14 23:34:03 ~ 23:40:35) 
sahibi dervişan adlı grup. 10 tl gönder şarkıyı da bulayım.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (09.09.14 23:35:15) 
80'lerin müzikleriymiş, film 1977 :)


  • mountaincat  (09.09.14 23:38:19) 
@proletarier şarkının ismini bana verirsen 20 tl göndericem zaten, ben sözümde dururum merak etme.


  • mountaincat  (10.09.14 00:38:12) 
yok yahu o işin şakasıydı aradım da bulamadım. türkler arşivcilik konusunda rezalettir ne kadar çok şeyin yok olup gittiğini kimse bilemez bu şarkı da onlardan biridir büyük ihtimalle.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.09.14 00:57:01) 
Ancak müziğin Dervişan'a ait olduğu doğru mudur dostum?


  • mountaincat  (10.09.14 00:59:29) 
20 tl gönder söyleyeyim


  • bigl0rd  (10.09.14 01:03:13) 
valla kaybettim ya. baya bir bakınmıştım yüzde yüz olmasa da varsayım çıkarımlarla öyle olduğunu düşünmüştüm ki büyük ihtimalle de öyle zaten ama dediğim gibi kesin bilgi değil, grubun davulcusunun facebook profili varmış, diğer üyelerinin var mı bilmiyorum ama facebook'un varsa sorabilirsin.

tr-tr.facebook.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.09.14 01:07:02) 
film için yapılmış stüdyo kayıtı, cahit berkayın moğollar grubuyla lale film stüdyosunda yaptığı film müziklerinden birisi. ses mühendisi necip sarıcıda anca varsa vardır.


  • mücrim  (10.09.14 19:19:28) 
[]

Family Guy'ın bir bölümü

Stewie'nin oyunculuk dünyasına adım attığı bir bölüm vardı, aradım aradım bir türlü bulamadım. Eski sezonlardan birindeydi.
Olay aşağı yukarı şöyleydi: Stewie bir sebepten ötürü oyunculuk yapmak zorunda kalır ve çok başarılı olur. Sonrasında Hollywood'a gider filmlerde rol alır ve iyice ünlü oyuncu triplerine girer. Sonrasında kariyeri biter, artık kimse yüzüne bakmaz. Bu da kafayı yer. Bölümün sonlarına doğru şöyle bi espri vardı "Bir gün Martin scorsese bir partide bana..." onu da tam hatırlayamadım :D Hangi sezon hangi bölümdü bu ya? :)



 
söylediğin olayları gugılladım da şu çıktı:
www.imdb.com
bu mudur?
  • shubulubapshubaptishaluva  (14.05.14 23:43:49 ~ 23:44:02) 
Yok dostum bu Brian'ın olayı. Bana Stewie'ninkini lazım.


  • mountaincat  (14.05.14 23:45:55) 
bu olsa gerek: www.imdb.com


  • buzzlightyear  (15.05.14 00:20:42) 
[]

Başına böyle bir şey gelse

Olay şu: Bir gece eşiniz/sevgilinizle dışarı yemeğe çıkıyorsunuz. Karanlık tenha bir sokakta yürürken iki psikopat önünüzü kesiyor ve sizi bayıltıyor. Saatler sonra gözlerinizi açtığınızda depo gibi bir yerde sandalyelere bağlı olarak buluyorsunuz kendinizi. Karşınızda da bu iki psikopat var. Size işkence etmeye başlıyorlar. Adamların her şeyi tereddütsüz yaptığı ve niyetlerinin ciddi olduğu çok açık. En sonunda psikopatlardan biri, size tecavüz edeceğini ve ancak öyle serbest bırakacağını söylüyor. Kime tecavüz edileceğini de sizin tercih etmeniz gerekiyor.

Böyle bir durumla karşılaşsaydınız kendinize mi tecavüz edilmesini tercih ederdiniz; yoksa kız/erkek arkadaşınıza mı?

Not: Psikopatların cinsiyeti erkek. Tercih yaptıktan sonra ikinizde serbest bırakılacaksınız.

 
ikisini üst üste koyup tecavüz ederdim.


  • SPQR  (16.04.14 22:52:31) 
bana etsinler, kadın olduğum için zaten ilk tercihleri ben olurdum.


  • rock n roll  (16.04.14 22:53:00) 
Tecavüz edenler bayan olsaydı ya.


  • rhan  (16.04.14 22:54:37) 
@rock n roll burada o adamların tercihi değil sizin tercihiniz önemli


  • mountaincat  (16.04.14 22:54:55) 
Tobe bismillah, yavrum niye boyle seylerle mesgulsun ?

Polisiye roman falan mi?

Cevap veremiyorum, bi urperti geldi.
  • cecilia  (16.04.14 22:55:27) 
bana etsinler, sevgilime dokunmasınlar.


  • rock n roll  (16.04.14 22:56:20) 
abi derdin ne böyle sorular soruyorsun psikopat mısın nesin moralim bozuldu resmen. bilmiyom valla cevap veremiyorum. cevap vermezdim, onlar da ikimize de tecavüz ederlerdi sanırım.


  • fayfim  (16.04.14 22:57:27) 
@GibsonRulesv2 tercih yaptıktan sonra ikinizi de serbest bırakıyorlar. Yanlış anlaşılmasın.


  • mountaincat  (16.04.14 22:58:28) 
biber gazı manyağı olurdu o ayrı.


  • rock n roll  (16.04.14 23:02:18) 
bana ayol


  • oldboy  (16.04.14 23:03:56) 
fikrimi değiştirdim, kıza etsinler lan. en kötü gider başka sevgili bulurum ama erkekliği orada bırakamam valla. her türlü o ilişki orada bitecek zaten. iki şekilde de erkeklik gidecek. en azından kıza tecavüz ederlerse sonsuza kadar gitmez.

artı ben de katılmak isterdim. belki salaklardır da izin verirler elimi falan çözerler. belki kızı kurtarmak için bir yol bulurum, bir fırsatını bulup ikisini de tokatlarım falan.
  • fayfim  (16.04.14 23:07:13 ~ 23:11:23) 
saçma bir soru. cinsel tercihi önemli karşıdakinin. psikopat ibne değilse, erkeği tercih etmez zaten. ibneyse y. yedik. kaçarı yok.


  • ykyt  (16.04.14 23:16:52) 
www.itusozluk.com

Seninki de buna benziyor dostum. Olmeyi seciyorum amk. Gozumun onunde esime/sevgilime dokunacak yada gotumden sikecek adamalr srrbest biraksa noolur birakmasa noolur! Her gun olecegime bir gun olurum daha iyi.
  • mahseryerikalabaligi  (16.04.14 23:17:41) 
Benim toto degerli. Kiza tecavuz etsinler.


  • ravithael  (16.04.14 23:26:21) 
bana.


  • sen git ben geliyorum  (16.04.14 23:35:03) 
@rhan koptum ya :D


cevap: bana etsinler tabii ki eşim kaldıramaz erkek olduğu için ama o an böyle diyebilir miyim bilemedim çok zor. adamların tipi nasıl?
  • yue  (16.04.14 23:35:04) 
@ykyt soru hatalı falan değil böyle bir işkence yöntemi seçmiş işte, tercihi karşı tarafa bırakıyor. Nasıl tercih edilirse edilsin adam yapacak yani. Adamın cinsel yönelimini tartışmaya gerek yok burada yapılacak tercihi tartışıyoruz.


  • mountaincat  (16.04.14 23:48:22) 
@yue yakışıklı olsalar okey diyeceksin yani.


  • mountaincat  (16.04.14 23:49:40) 
@mountaincat evet tipleri iyiyse durum değişir :P yok yav işin şakası o.


  • yue  (16.04.14 23:55:22) 
Kendimi ortaya atar, isi yapmak icin ipleri cozduklerinde iki aduket etkisi bi taygir aparkat ile olaya mudahale ederdim gibi geliyor. Bayanim.


  • cometome  (17.04.14 00:40:40) 
www.m2-bellator.org
al kardeş güzel hikaye

  • lucifer morning star  (17.04.14 01:15:09) 
www.fikracenneti.com/search/Vazelin

Bu fıkrayı hatırlattı bana
  • dunden beri dimdik  (17.04.14 01:56:10) 
[]

Canon 7d'de video dosyalarını kurtarmak

Bundan birkaç gün önce sabahtan aksama kadar video çekimi yaptım CF karta. Dosyaları aktarmak için bilgisayara bağladığımda bazı dosyaların olmadığını fark ettim. Mesela dosya isimleri 1800'den 2100'e kadar. 1950'den 2050'ye kadar olan dosyalar gözükmüyor. 2050'den 2100'e kadar yine var. Kartın doluluk oranına bakıyorum 20 GB diyor. Ama içindeki dosyalara bakıyorum sadece 13 GB. Gündüz çektiğim videolar ne kamerada; ne de bilgisayarda gözükmüyor.

Bunları nasıl kurtarabilirim acaba?


 
7d'de çift kart girişi yok mu? diğer kart takılı mı acaba?


  • ben smyrna  (08.04.14 13:54:16) 
[]

Apranax Fort 500 mg günde 3 tane alınabilir mi?

Şimdi benim dün çok fena dişim ağrıdı. Ben de gidip Apranax aldım bi tane Cipro diye bir antibiyotik aldım. Dün öğlen ve gece birer tane yuttum bunlardan.

Bugün hiç diş ağrım yok ama ara ara böyle saniyelik sancı girip çıkıyor. Ama hiç rahatsız edici değil. Ben tekrar öyle şiddetli ağrımasın diye sabah apranaxla cipro'yu içtim. Akşam apranax'ı tek içtim. Yatmadan önce saat 2 gibi falan bir apranax, çipro daha yutsam bana bir şey olur mu?


 
hani öyle çok ciddi bişi olmaz ama mideye, böbreklere falan hep yük bunlar.
İsterseniz birinden birini için ama bol bol su tüketin yarın falan da.

  • whoosie  (22.03.14 21:10:55) 
[]

Kombinasyon Sorusu

9 farklı harf düşünelim. Bunlar A B C D E F G H J olsun.

Bu harfler birbirinden farklı olacak şekilde kaç farklı kümede yer alabilir? (kümelerin 4'lü olması gerekiyor)

Bir de birisi bunları detaylı olarak yazarsa Allah ondan bin türlü razı olsun.

ABCD, ABCE, ABCF.... gibi.

 
Hemen editleyeceğim. Net anlamam açısından soru:
1. Kümenin eleman sayısı önemli mi?
2. Sıralamadaki yerleri önemli mi?

Eğer kümenin eleman sayısı önemli değilse ve yerleri önemli değilse; (2^9)-1
Boş alt küme hariç diğer tüm altkümeler bu koşulu karşılar.
1 elemanlı kümeler: A,B, C, ..., J
2 elemanlı kümeler: AB, AC , ..., HJ
3 elemanlı kümeler: ABC, ABD, .., GHJ
...
diye gider bu.
Sonuç olarak boş küme hariç tüm alt kümelerdir.
  • aychovsky  (16.03.14 16:28:00 ~ 16:31:22) 
Pardon yazmayı unutmuşum 4'lü kümeler olacak ABCD gibi. Sıralamadaki yerleri hiç önemli değil.


  • mountaincat  (16.03.14 16:29:34) 
O halde C(9,4) yani 9'un 4'lü kombinasyonları.
Ben anlatmaya kalkmıştım ama şurada çok güzel anlatmış zaten
www.matematiktutkusu.com
  • aychovsky  (16.03.14 16:31:42 ~ 16:33:27) 
Ya aslında bu bir matematik dersi sorusu değil ve sorunun direkt matematiksel cevabını istemiyorum. İddaa'da bir yöntem buldum da, onu uygulayacağım :D

O yüzden 4'lü kümelerde bu harflerin kombine edilmiş hali de lazım :D Ama çok uçuk bir sonuçsa tabi şansıma küsmem lazım.
  • mountaincat  (16.03.14 16:34:24 ~ 16:37:06) 
126 durum var
A B C D
A B C E
A B C F
A B C G
A B C H
A B C J
A B D E
A B D F
A B D G
A B D H
A B D J
A B E F
A B E G
A B E H
A B E J
A B F G
A B F H
A B F J
A B G H
A B G J
A B H J
A C D E
A C D F
A C D G
A C D H
A C D J
A C E F
A C E G
A C E H
A C E J
A C F G
A C F H
A C F J
A C G H
A C G J
A C H J
A D E F
A D E G
A D E H
A D E J
A D F G
A D F H
A D F J
A D G H
A D G J
A D H J
A E F G
A E F H
A E F J
A E G H
A E G J
A E H J
A F G H
A F G J
A F H J
A G H J
B C D E
B C D F
B C D G
B C D H
B C D J
B C E F
B C E G
B C E H
B C E J
B C F G
B C F H
B C F J
B C G H
B C G J
B C H J
B D E F
B D E G
B D E H
B D E J
B D F G
B D F H
B D F J
B D G H
B D G J
B D H J
B E F G
B E F H
B E F J
B E G H
B E G J
B E H J
B F G H
B F G J
B F H J
B G H J
C D E F
C D E G
C D E H
C D E J
C D F G
C D F H
C D F J
C D G H
C D G J
C D H J
C E F G
C E F H
C E F J
C E G H
C E G J
C E H J
C F G H
C F G J
C F H J
C G H J
D E F G
D E F H
D E F J
D E G H
D E G J
D E H J
D F G H
D F G J
D F H J
D G H J
E F G H
E F G J
E F H J
E G H J
F G H J
  • aychovsky  (16.03.14 16:45:06) 
Bu hali ile işine yarayacaksa ne güzel. Güle güle kullan :)


  • aychovsky  (16.03.14 16:49:03) 
Aslında keşke harf yerine direkt oranları verseydim daha iyi olurdu benim için. Şimdi tek tek hesap yapmam gerekecek :D


  • mountaincat  (16.03.14 16:53:22) 
Oranlar duruyorsa gönder, program yazılı. Yerine koyayım bulsun. Yalnzı bu 4'ünden bir şey hesaplanacaksa ne nasıl hesaplanır bilmiyorum. Sadece ben kombinasyonları yazarım.


  • aychovsky  (16.03.14 17:14:17) 
@aychovsky sagol ben daha pratik bir yolla hesap yaptım ve fikrin berbat olduğunu anladım :(


  • mountaincat  (16.03.14 17:26:31) 
[]

Yüksek Lisans okul ve program değiştirme

Ben 2013 güz döneminde bir uzaktan eğitim fakültesinde yüksek lisansa başladım. Bu sene orayı bırakıp Marmara Üniversitesinin bir yüksek lisans programındaki şartları yerine getirebilirsem orada başlayabilir miyim?




 
orayı bırakmadan da başlayabilirsin.


  • ne nicki be  (16.03.14 14:05:52) 
Uzaktan eeğitim olması, tezsiz olması vs. etkilemiyor durumu değil mi?


  • mountaincat  (16.03.14 16:27:59) 
Hayır etkilemez...


  • ne nicki be  (16.03.14 18:41:01) 
Son bir sorum olacak; 2011 bahar döneminde alese girmiştim Nisan ayında. Bu senenin temmuz ayındaki yüksek lisans başvurum için geçerli olur mu acaba :)


  • mountaincat  (16.03.14 20:28:27) 
[]

Bir Hastane Görevlisi ve ya Doktor

Bir konuda fikir danışacağım. Varsa aramızda, yardımcı olabilir mi acaba?




 
bekliyore


  • the wild kitten  (15.03.14 11:50:51) 
[]

Windows Xp Ses Aygıtı Yok Problemi

Arkadaslar eski bir bilgisayarım vardı. Çok ağır çalışıyordu, format attım. Ancak format attıktan sonra Hiç ses çıkmamaya başladı. Denetim masasından ses ayarlarına geldiğimde "Ses aygıtı Yok" diyor ve hiçbir müdahale yapamıyorum. Windows Xp Professional SP3 yüklemiştim, ondan olabilir diye SP2 ile format attım. Onda da aynı hatayı verdi.

Aygıt Yöneticisinde de Sarı soru işaretiyle şöyle bir şey söylüyor:

Audio Device on High Definition Audio Bus

Ana kartım Biostar P4M900-M4

Realtek audo driver falan kurdum kaç sefer, denemediğim yol kalmadı olmuyor arkadaşlar, ses çıkmıyor. Ne etcem?

 
realtek'ten indirirseniz olmaz. anakartın sitesinden indirilmesi lazım, o da şu: download.biostar.com.tw


  • fusion2dx  (10.03.14 21:57:45) 
Hiç uğraşmadan drp.su ya gir. O herşeyi bulur.


  • cetoxim  (10.03.14 22:22:03) 
@cetoxim valla buldu


  • mountaincat  (10.03.14 23:07:19) 
[]

Derniere Danse hangi türkçe şarkıya benziyor?

www.youtube.com

Şu şarkının 50. saniyede başlayan nakaratının melodisini bir türkçe şarkıya benzetiyorum ama aklıma bir türlü getiremedim. Şarkının melodisi, müziği, sözleri kulağımda yankılanıyor ancak bir türlü aklıma herhangi bir ipucu gelmiyor. Nedir arkadaşlar, bir fikri olan var mı?


 
gel ey seher?


  • cekcekli  (05.03.14 22:01:59) 
[]

Hgs cezası

Ben yaklaşık 9 10 gün önce boğaz köprüsünden cezalı geçtim. Hgs'ye para yatırmayı unuttuğumdan da ceza 10'a katlandı tabi.
Hgs ceza sorgulamaya girip kaç para ödeyeceğime baktığımda 7.25 tl Mahmutbey gişeleri gösteriyordu. % 25 indirimli haliyle 61 tl ödemem gerekiyormuş. Ancak ben cezayı boğaz köprüsünde yedim Mahmutbey'de değil, neden öyle yazıyor? Bir arkadaşa vermiştim arabayı, Mahmutbey'de o yemiştir dicem, e benim boğaz köprüsünde yediğim ceza neden gözükmüyor? Ayrıca geçiş ücreti 4 lira falan değil miydi, neden 7,25 yazıyor?



 
Aynı şekilde, ben de Mahmutbey'den geçmiş görünüyorum.
Oranın yolunu dahi bilmem, arabayı hayatımda kimseye vermedim.
Ayrıca HGS kredi kartıma bağlı, her zaman dolu (en az 15 tl), bir kaç kere alet okuyamadı ve ceza yazdı diye gösterdi. Ama hiç ceza görmedim dökümlerde..
  • quaker  (05.02.14 17:46:23) 
sikinti olmuyor ya.


  • bohr atom modeli  (05.02.14 17:51:43) 
@quaker bana da birkaç kere öyle oldu ama ceza falan yazmıyor. Senin mahmutbey'deb geçişlerin peki neydi köprü mü?


  • mountaincat  (05.02.14 17:56:57) 
abi cezayi odemeyin oyle durumlarda, bankayi arayin "para yatirmayi unutmusum" turunden bir sey soyleyin, tamam derler karayollari ile iletisime gecip hallederler olayi. bosuna odemis olursunuz cezayi su anda.


  • fakyoras  (05.02.14 18:01:07) 
@mountaincat: Evet köprüydü. Hatta bi ara sadece FSM'den geçtim. O ara oldu bu olay..
@fakyoras : Ben cezalı işlem yapmadım ama zaten. Sistem para olmasına rağmen ceza gösterdi tabelada, ama internetten bakınca hiç ceza görmedim.

  • quaker  (05.02.14 18:09:14) 
@fakyoras hangi bankayı arıcaz, hesabımızın bulunduğu mu, kredi kartımızın bulunduğu mu?


  • mountaincat  (05.02.14 19:42:46) 
[]

Küçük partiler neden aday çıkartıyor?

Sanırım faaliyetlerini sürdürebilmesi için belli bir limit var. Hem belediye, hem de genel seçimler için göstermekte zorunlu oldukları belli bir aday sayısı var doğru mudur?

Ben ip, ldp vs. gibi partilerden aday olan insanları bir türlü anlamıyorum. Mesela bir adam Eyüp ilçesi için Ldp'den aday oluyor. Kazanma ihtimali yok, bir ton para ve emek harcıyor. Karşılığında ne elde ediyor?


 
siyasi parti kurma şartlarına göz atmalısın. ysk üzerinden araştırabilirsin. ayrıca seçim yardımı nedir ne değildir, hangi partilere verilir vs.

aklındaki soruların hepsinin cevabını bunları araştırdığında öğreneceksin.
  • emfuzi  (23.01.14 23:28:58) 
Ya bunların hepsini araştırabilsem zaten gelip buraya sormam. Ben kısa ve net cevap arıyorum, sekme sekme dolaşmadan, binlerce madde okumadan.

Neymiş bu şartlar, her siyasi parti hazine yardımı alabiliyor muymuş, bu aday olan adamlar bir şey kazanabiliyor muymuş?
  • mountaincat  (23.01.14 23:30:59) 
  • sforza  (24.01.14 01:14:53) 
Google'da arattım ve yalnızca 3 partinin seçimde hazine yardımı aldığını öğrendim. Bu 3 partide şuan mecliste olan büyük partiler oluyor.

Yani benim "Küçük partiler'den neden aday oluyor millet?" sorumun cevabı bu değil. Zırt pırt aynı aklı vermenizin bir anlamı yok.
  • mountaincat  (24.01.14 01:18:52) 
[]

The Assassination of Jesse James'e 10 üzerinden kaç verirsiniz?

2007 yapımı Andrew Dominik'in yönettiği, Brad Pitt ve Casey Affleck'in oynadığı filmi izleyenler sizce bu film 10 üzerinden kaç puan eder?




 
8


  • brotha b  (15.01.14 20:11:43) 
7.5 veririm sanırım. casey affleck'e yardımcı oyuncu ödülünü vermemişlerdi o sene, ne kızmıştım he, halbuki olağanüstüydü.


  • tonoto  (15.01.14 20:14:01) 
20. dk da kapatmıştım. puanlamaya dahil miyim?


  • sttc  (15.01.14 20:15:20) 
8


  • dust in the wind  (15.01.14 20:27:44) 
8


  • Nocturne  (15.01.14 20:34:38) 
güzeldi de biraz fazla uzundu sanki...


  • late viper  (15.01.14 21:01:46) 
9/10
sıkılmadan iki defa izleyebildiğim nadir filmlerden. kendime şaşırmıştım sıkılmadığıma. şiir gibi film. arşivlik.

  • yons  (15.01.14 21:04:13) 
9. kitap gibi film.


  • geberix  (15.01.14 21:09:18) 
western filmleri pek sevmem ama ona rağmen beğenmiştim, 8


  • GibsonRules  (15.01.14 21:20:39) 
7


  • crax109  (15.01.14 21:49:35) 
8.5. soundtrack i ne de 10 veririm.


  • nerdeyim ben  (15.01.14 21:59:01) 
6. Ergenlikte öyle entelli film kasarken falan izlemiştim, yoksa çekilir dert değilmiş, çok uzun çünkü. Kkötü film diyemem ama bayıyor.
Ha muhteşem bi soundtrack albümü var ama bundan mahrum kalma derim. İzleme sebeplerimden biri de buydu.

  • shejia  (15.01.14 23:23:30) 
@sheija ben izledim merak etme, hem de abartmıyorum sahne sahne 10 seferi geçmiştir. Bu film kimine göre çekilir dert değildir, kimine göre vazgeçilmez.


  • mountaincat  (15.01.14 23:27:07) 
[]

Acil 1000 lira nerden bulunur?

Birkaç gün içinde 1000 lira bulmam lazım bir yerden. Kredi çekme dışında bankalardan bu para nasıl alınır? (Kredi çekme dışında dediğim kredi için gereken koşulları yerine getirmeden)




 
Bankadan diyorum.


  • mountaincat  (09.01.14 19:34:51) 
çok acilse ve geri dönüşü olacaksa sat bilgisayarını veya eş dosttan iste


  • facebook  (09.01.14 19:40:49) 
Bana banka ve ya türevi bir yerden lazım dostum, ne bir şey satabilirim; ne de eşten dosttan isteyebilirim.


  • mountaincat  (09.01.14 19:43:57) 
küçük bir işletmeye gidip ( bakkal, mahalle marketi, butik vs ) kredi kartından 1100 lira falan çekebilirsin. onlarda sana 1000 lira verir.


  • utkucbkc  (09.01.14 19:50:11) 
Sorun çözüldü teşkürler


  • mountaincat  (09.01.14 20:08:35) 
[]

Kredi çekmek için kolaylık

Şimdi ben ufak meblağda bir kredi çekeceğim; ancak maaş bordrosu ve imza sirküleri istiyorlar. Bizim aile şirketinde sigortam yatıyor ama imza sirkülerini isteyemem çünkü kredi çektiğimi bilmemeleri gerekiyor.

Bir uzaktan eğitim fakültesi öğrencisiyim ve üzerime bir araba var. Bunlardan yola çıkarak benim bu krediyi sorunsuz çekebileceğim (imza sirküleri falan olmadan) bir kredi türü var mıdır; varsa hangi bankadır?


 
DenizBank ve Odeabank'ta şansınızı deneyin isterseniz.
Web sitelerinden başvuru yapabilirsiniz.

İmza sirkülerini bireysel kredide istememeleri lazım diye düşünüyorum ama konunun uzmanı değilim.
  • husrevaga  (07.01.14 17:57:03) 
meblağ ne kadar ufak? gerçekten az ise taksikli nakit avans olayı var bazen kredi oranlarından da iyi olabiliyor..


  • sadelisoda  (07.01.14 17:58:13) 
[]

Uçak teknolojisinin gelişmesi

Şuan hava taşımacılığının çok ilkel durumda olduğu ortada. İnsanların kurbanlık koyun gibi koltuklarında emniyet kemerini bağlayarak, bildiği tüm duaları yol boyunca okuyarak seyahat etmesi çok gülünç. Gün gelecek piste iniş yapan uçağın yolcularının mürettebatı alkışlaması dalga geçilerek anlatılacak. Zaman makinesinin bile ciddi ciddi tartışıldığı şu çağda havacılık teknolojisi ne durumda. Uçak kazalarının bu kadar ölümcül olmasını engelleyecek hiçbir çalışma duymadım sağda solda. Şöyle düşüş esnasında yolcuları korumaya alacak, ne bileyim jetgillerdeki gibi fırlatacak ve yumuşak iniş yapabilmesini sağlayacak bir şeylerle uğraşmıyor mu bu boeing ibnesi?




 
uğraşmıyor. senin gibi bir aynştayn'a ihtiyaçları varmış. şaka bi yana. uçak dediğin şey zaten şu an teknolojinin en büyük nimetlerinden biri. bence bok atılacak daha yüzlerce sektör var.


  • mayeskuel  (04.01.14 16:22:15) 
sen 2. dünya savaşı zamanında kalmışsın dostum. 14 saatlik amerika yolculuğunda bırak dua etmeyi, eğlenceden uyumuyorum diyebilirim. 2014'te star wars gemileri beklemiyorsun heralde?


  • GibsonRules  (04.01.14 16:24:24) 
@xportant zaman makinesi hakkında sağda solda bin tane belgesel izledim, sence hava taşımacılığı hakkında bir şeyler duymayı düşünmek ilginç mi gerçekten? İlla uçak mühendisi falan mı olmam gerekiyor? Bana faydalı link verecekseniz verin, yoksa yorum yapmayı biz de biliyoruz.


  • mountaincat  (04.01.14 16:28:28 ~ 16:31:04) 
@xportant bu konular üzerindeki çalışmalarına dair yazılar gönderebilir misin? ben de merak ediyorum.


  • slm  (04.01.14 16:30:08 ~ 16:30:30) 
Bir boeing calisani olarak söylüyorum çok ilkel kalmissin.
Haa muhasebeci falan degilim direk teknik\muhendislik calisaniyim.

  • basond  (04.01.14 16:36:58) 
ölüm riski dediğiniz alet hala dünyanın en güvenli taşıma aracı.

ayrıca teknik bilgiden yetersizlik ve iç güdülerimiz bize ayaklarımız yere basmaz ise güvensizlik verir ancak yeteri kadar fizik bilgisi ile uçmanın yerde gitmekten çok daha rahat olduğunu anlardınız.

uçağın düşmesi için pek çok şeyin ters gitmesi gerekir. bir araba kaza yaptığında öylesine geçilir gider, bozuk kavşak bile düzeltilmez ama bir uçak kaza yaptığında bazen 20 yıl süren soruşturmalar açılır ve o kazanın bir daha yaşanmaması sağlanır. kaza olasılıkları daha da düşürülür.

hala e5 de tem de arabaya binip ama uçaklar çok tehlikeli rörörö diyorsanız bir daha düşünün derim.
  • cursor  (04.01.14 17:36:04) 
Bir boeing calisani olarak söylüyorum çok masraflı iş o yüzden uğraşmıyoruz;
pilotaj hatası olursa firma
üretim hatası olursa biz
gereken tazminatı ödüyoruz, daha ucuz.
zaten amerika dışında pek bişey tutmuyor.

Haa muhasebeci falan degilim direk ceo'yum

edit:
@basond, alay etmek için yazmadım
  • azizakin  (04.01.14 17:39:46 ~ 17:46:08) 
"Gün gelecek piste iniş yapan uçağın yolcularının mürettebatı alkışlaması dalga geçilerek anlatılacak"

sürekli uçuşlara giderim hiç alkışlayan görmedim Belki bana denk gelmedi diyelim ama alkışlamayan yolcu sayısı %99 diyebilirim.

Uçağın düşmemesi için uçağa eklenen sistemleri, bakımlarında yapılanları, sırf güvenlik için harcanan paraları bilmediği ve görmediği için insanlar böyle boş konuşabiliyor.

Üretmeye çalıştığı çözümler gerçekten çok komik şeyler (dalga geçmek için demedim). Cahil insanlar şöyle diyor e uçak düşeceği zaman bi paraşüt açılsın düşmesini engellesin, uçağı yapan adam bunuda yapar. He bu kadar kolay ama adamlar sırf ipnelik olsun diye yapmıyorlar. Uçağı mekanik ve yapısal olarak size gösterme fırsatım olsaydı (yüz yüze), bu düşüncelerin ne kadar boş olduğunu görürdünüz. Gökte maruz kaldığı kuvvetlerin sonuçlarına şahit olsaydınız sizde "hımm demek ki evden oturup böyle olsun demekle olmuyor" diyebilirdiniz.

Umarım ileride uçak kazaları tarihe karışır hiç kimse ölmez tek temennimiz bu ama bu şekilde klavye üzerinden yapsanıza demekle olmaz bu işler.
  • basond  (04.01.14 17:41:29) 
bu arada uçaklardaki emniyet kemerleri yolcuları ani hava değişikliklerinde sarsılmadan ve kafalarını falan bir yere vurmalarını engellemek içindir. hem o kadar çok kaza yapsalar uçaklar bu kadar çok yaşayabilir miydi. hava kuvvetleri bile hala 40-50 yıllık uçaklar kullanıyor modernize ederek, yeni silahlar ekleyerek. ama onları havaya kaldıran kanatları hala aynı.

zaman makinesini kim tartışıyor merak ettim, teknolojiyi geçtim azıcık bile çalışır diyebilinecek bir model, fikir bile yok. şuan ki fizik kuralları ile zaman yolculuğu mümkün değil. ancak bunları kapsayacak ve evreni daha iyi anlayabileceğimiz fizik kurallarını ortaya koyabilirsek belki gerçek bir fikir üzerinde konuşabilir. yani fizik bölümlerinde dünya da verilen böyle bir ders yok, bunun için bir kürsü yok veya bir araştırma enstitüsü veya bir proje de yok.
  • cursor  (04.01.14 17:46:13) 
Şöyle bi haber okumuştum gecen:

webtv.hurriyet.com.tr
  • nec12  (04.01.14 21:45:27) 
abi neyin kafası bu?

milyon beygirlik motorlarla, on kilometre yukarıdan giden bir cihaz düşünce ne yapacaklardı insanları korumak için?

uçak kazalarının ölümcül olmaması için çalışmak kadar aptalca bir uğraş daha yok zaten, adamlar uçak kazaları komple olmasın diye çalışıyorlar. seninki epic fail yani.
  • eksi sozluk e bir daha geldim  (04.01.14 23:49:15) 
Ben bir kere hangi ulaşım yolunun daha güvenilir olduğunu tartışmıyorum. Uçak yolculuğu daha tehlikeli falan dediğim de yok. Boeing'te mühendis olduğunu iddia eden arkadaş daha okuduğu iki cümlelik şeyi bile kavramaktan yoksun olduğu için haybeden osuruyodur zaten orası kesin.

Bir uçak kazasından sonra senelerce sorunun kaynağını araştırmak ve o hataya önlem almak evet uçak kaza riskini minimize edyor. Hava yolu şirketleri de bu konuda elinden geldiğince özverili davranıyor. Ancak uçağınız ve pilotunuz ne kadar kusursuz olursa olsun, asla bir uçağın % 100 düşmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Bir uçak enkazında insanın hayatta kalma ihtimali mucizelere bağlı. Tekerleğin henüz icat edilmediği zamanları yaşayan insanoğlu şimdi uzaya insan gönderecek teknolojiye sahip. E bu gibi şeylerin yanında bilimin düşen bir nesnenin içinde kişinin yaşam şartlarını muhafaza altına alacak bir teknoloji geliştirmesi işten bile değil. İlla ki olacak. Bunun aksini iddia eden var mı? Belki 100 yıl içinde, belki 300 yıl içinde. Bunun için ne gibi çalışmalar yapılıyor, ne tür projeler var onu öğrenmek istedim burada. Kalkıp da "Yaa şöyle yapsalar güzel olmaz mı?" falan dediğim yok ki amk. Hele yarım akıllıların yorumuna hiç ihtiyacım yok. Nerede mühendis olursanız olun kardeşim, şeyimde bile değil, bana faydası olmayan kilisenin papazına atliyim.
  • mountaincat  (05.01.14 00:13:42 ~ 00:19:58) 
@cursor kardeşim zaman makinesini ciddi ciddi tartışan bir ton fizikçi ve bilim adamı var da şimdi saydırtma bana çok merak ediyorsan google'da araştır nat geo'nun da bir sürü belgeseli var.


  • mountaincat  (05.01.14 00:15:56) 
Haklisin kardeş seni adam yerine koyup ciddi cevap veren de kabahat, zaman makineside aslında yapildi ama sakliyolar hepsi amerikanin israilin oyunlari bilim adamları tartisip halki hazirliyor, hatta ölümsüzlüğü de buldular sen öldükten sonrası piyasaya surecekler senin gibi bir uber zekanin karsilarina cikip boyle sorular sormasindan korkuyorlar.


  • basond  (05.01.14 09:15:29) 
@basond bayat ironilerini kendine sakla canım kardeşim, ben hayatımda okuduğunu sizin kadar anlamayan, konuyu sürekli saptırıp başka yöne çeken daha akıl fukarası bir kitle görmedim. Ben diyorum ki uçak teknolojisiyle ilgili bu tür çalışmalar var m, teoriden öte olmasa bile en azından bir fikir var mı, varsa link gönderir misiniz diyorum. Siz hala "ne zaman makinası amk" sığlığında donanımhaber forumlarına yorum yapar gibi konuşuyorsunuz.


  • mountaincat  (05.01.14 10:21:23) 
@mountaincat valla aslında zaman makinesi bık bık yaparak forum tarzı konuşan sensin. ben fizikçiyim kardeş, cern'de, fermilab'da, alma'da ve başka yerlerde çalışan bir sürü de eski arkadaşlarım, sınıf arkadaşlarım var. senin dediğin olaylar işin halkın ilgisini çeken popüler olaylardan başka birşey değil. aynı milletin higgs parçacığına, tanrı parçacığı adını takınca tanrının izi aranıyor gibi saçma sapan yakıştırmalar yapması gibi.

zaman yolculuğu fizikte ancak şöyle konuşulur, birisi a fenomenini araştıryordur, eğer bu a fenomeni b kuralı ile etkileşime girer c gerçekliği oluşursa zamanda yolculuk gibi birşey düşünülebilir. derler tabiki popüler bilir bunun zamanda yolculuk kısımını alır aslında o araştırılan birşey falan değil, olay örgüsü doğru çıkarsa ortaya çıkabilecek bir yan ürün ancak zaten şuan biz b kuralının bu durumlara uyamadığını gözlemliyoruz ama belki bizim gözlemleyemediğimiz bir büyüklükte gerçekleşebilir diye olmaz da denemez. bunun gibi pek çok yaklaşım ama ama amaçları zaman yolculuğu değil, ki bu süreçlerin neredeyse hiç birinin ilk safhası bile gözlemlenemedi ve teorik olarak hesaplanamadı. ortaya atılanlar fizikçilerin güzel duygu ve amaçlarından başka birşey değil. bir nötrüno'nun bulunmasına veya higgs parçacığına benzemez bu durum daha uzay-zaman düzlemini-örgüsü veya her ne çıkacaksa sonunda onu kestirmeye çalışıyoruz daha.

hele bir de fizikçi olmayan kişilerin arasında, zamanın göreceliğinden yararlanıp zamanda yolculuk ettiğini iddia edenler veya farklı düzlem veya şartlara ait denklemleri bir birlerine katıp zamanda yolculuğun mümkün olduğunu iddia edenler oluyor, onlara söyleyecek laf bulamıyorum.

gerçekten elinde fiziksel, matematiksel bir şey yok ise popüler bilgin ile orada kal, şöyle böyle diye iddia etme yoksa çok yanılırsın. mesela şimdi lisede herkese merkez kaç kuvveti diye birşey öğretiyorlar, öyle birşey aslında yok :) sadece gereklerini anlatmaktansa eğitim sistemimizin ortaya koyduğu birşey, ha bunun olup olmadığını açıklayacak kadar bile fizik bilgin yoksa, hiç daha fazla konuşma bence.
  • cursor  (05.01.14 16:04:19) 
bu arada bir uçağın savunma için en büyük silahı aerodinamik yapısı ve bununla kazandığı süzülme yeteneğidir. aksine sen insanları uçaktan atmaya kalkarsan, ki uçaktan atmak oldukça tehlikeli bir yöntemdir ve pek çok kez pilotun hayatına mal olur. onları dağıtmak ve bunu yaparken uçağın parçalanmasına neden olmak çok daha fazla kişinin yaralanmasına ve ölmesine neden olacaktır. sonuçta fırlatma sistemleri düşme olayının başında çalıştırılmalıdır. e herkesin senkron olarak fırlayabilmesi için otomatik de olmak zorunda kişilere bırakılırsa bu kadar kişinin uçaktan atlaması ve onların itiş sistemlerinin uçağa yapacağı baskı hepsinin aynı anda ölümü demektir. bir etki tepki kuvveti var sonuçta, o koltuklar arkasında kalan uçağa hiç bir etki de bulunmadan ayrılacak değiller. senkron atış da bu kadar kaotik bir durumda neredeyse imkansız ve herkesi tehlikeye attığın yetmiyormuş gibi bir de uçağı kurtarılamaz hale getirirsin ve düşüşünü hızlandırırsın. çok kişi taşıyan uçaklar için bilinen en iyi savunma, uçağın bütünlüğünün ve aerodinamik yapısının korunmasıdır. ancak bunları koruyabilsen bile bazen yer şartları imkan vermediği için kazalar gerçekleşir.

bunun yanında gerçekleşen kazaların büyük çoğunluğu pilotaj hatasından oluşmaktadır, teknolojik hatalardan değil. onları da engelleyecek elektronik sistemler gün be gün geliştirilmektedir.
  • cursor  (05.01.14 16:16:51) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.