[]

kimlik bilgilerimi ele geciren biri ne yapabilir ?

bugun bir polis memuru aradi. bir suredir aranan bir suclunun benim kimligimle telefon hatlari actigini soyledi. polis memurunun telefonunu kimligini 155'ten dogrulattim. edevlet sitesini actigimda polisin verdigi numaralarin dogru oldugunu gordum. ilk hatti 5 kasimda actirmis. sahsin ne suctan arandigini sordum. "neyden aranmiyor ki" dedi. bir suru seye bulasmis. sizce bu adam actigi bu hatlarla nasil bi dolandiricilik yapmistir ? kimlik bilgilerimle baska ne yapmis olabilir? neyi arastirmaliyim.




 
kredi cekmis olabilir, telefon hatlariyla kara para bile aklamis olabilir, teror orgutu icin cesitli gorusmeler yapmis olabilir vs vs..


  • rentts  (23.12.13 22:14:34) 
Birisi bir polisin kimlik bilgilerini ele gecirip baskalarinin uzerinde bu bilgileri de kullaniyor olabilir. Gerekirse karakola bildir bu olayi.


  • thracian  (23.12.13 22:16:32) 
turkcell'den durumu dogrulattim ve hatlarin iptali icin basvurdum. yarin emniyete mi gideyim savciliga mi kararsizim.


  • parantez  (23.12.13 22:20:08) 
Hiç bir yere para verme. Bu da komple bir dolandırıcılık olabilir.


  • kelepir  (23.12.13 22:20:30) 
emniyete git. zaten karakolda savcı olmuyor mu? onlar yönlendirirler. polisin aradığını falan da anlat. doğrulattır herşeyi. nolur nolmaz.


  • elorelia  (23.12.13 22:23:33) 
kimligini kaybettiginde tutanak vs. tutturduysan veya gazeteye "kaybettim hükümsüzdür" ilani verdirdiysen isin daha kolay sanirsam.
herseyi yaptirmis olabilir. savciliga git bence. karakola da olayi dogrulatmak icin git.

  • flmng  (23.12.13 22:23:54) 
kimligimi kaybetmedim. oynanmis kimlik fotokopisiyle hat cikarmislar sanirim. polis kesin dogru. gun icinde 5-6 kez konustum adamla. subesini sicil numarasini telefon numarasini her bi haltini dogrulattim.


  • parantez  (23.12.13 22:26:50) 
karakola mi gitmeli savciliga mi ne farki var ?


  • parantez  (23.12.13 22:30:07) 
Karakolda savcı olmaz ama karakoldan 2 adet ifade tutanağının birini ya da onaylı fotokopisini size verirler, oradan savcılığa gidersen uğraşmamış olursun.

Ayrıca bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamazsın, rahat ol.
  • temple  (23.12.13 23:04:03) 
Neden vergi dairesi?


  • parantez  (24.12.13 06:43:30) 
E devlette adina cikan hatlari gorebildin mi yani?


  • polkaf  (24.12.13 13:47:43) 
evet kabak gibi cikiyor


  • parantez  (24.12.13 19:51:10) 
[]

radyo eksen jingle'ı türki filmi müziği

radyo eksende şu sıralar şarkılardan evvel bir jingle çalınıyor. 70'li 80'li yılların bazı filmlerinde geçen bir jingle. böyle ayşecikli sezercikli hülya koçyiğitli tarık akanlı filmler gibi geliyor. dinleyenler muhakkak hatırlayacaklardır. bu jingle'ın mp3 kaydını ya da adını sanını bulabilir miyim acaba ?




 
Radyo eksene mail at.


  • mikelarteta  (24.12.10 15:09:01) 
[]

beşiktaş iskeleden boğaz turu var mı ?

beşiktaştan kalkan boğaz turu var mı ? ortaköy ya da kabataş kalkışlı değil. direk o kadıköy iskelesinin, üsküdar iskelesinin olduğu yerden var mı diye soruyorum. bir de varsa kalkış saatleri gibi bir şey var mı, tarife vs. ?




 
vardı galiba ama saatleri değişmişti diye hatırlıyorum.


  • radikalherif  (11.07.09 15:41:10) 
  • sakabilmemneyi  (11.07.09 16:19:19) 
[]

fareler ve insanlar

her sabah 6-7 arası bam-güm sesleriyle uyanıyoruz. farenin(fare dışında başka bir şeyse o daha fena) biri her sabah bizim klozetten dışarı çıkmaya çalışıyor. sürekli kafasını ya da ayaklarını vurmak suretiyle klozet kapağını açmaya çalışıyor. sifonu çekiyorum, bir süre ortadan kayboluyor. sonra yine geliyor.bu konuda ne yapabiliriz ? alturka tuvalet olsa o beyaz kapaklardan koyarız ama alafranga olduğu için aklıma herhangi bir çözüm gelmiyor. afedersiniz her an götümden 250 gr alınabilir endişesiyle doğru dürüst sıçamaz hale geldim. bu konuda aklına bir şey gelen, herhangi mantıklı bir önerisi/çözümü olan var mıdır ?


not: ev istanbul/beşiktaş ta yokuşta oturuyoruz. bizim daire giriş katta.

 
kezzap dökün o iğrenç yaratık gelip orayı zorlarken. bunlar fare değil sıçandır büyük iht. ve o kadar zorluyorsa baya sıyırmıştır. sakın es geçmeyin derim. şöyle orjinalinden asit falan da olur. ölsün gitsin lanet hayvan.

edit: şöyle diyeyim: aynısını biz de yaşamıştık. kezzap çözmüştü.
  • sen git ben geliyorum  (04.06.09 10:33:59 ~ 10:41:14) 
önce bir tesisatçıyla sizin borulara bir baktırın, olmadı yukarıdaki öneriyi deneeyin biraz vahşi olsa da.

ama yine de bir baktırın bence, belki delik melik ne bileyim bir açıklık vardır, kezzap dök dök bitmez eğer durum buysa.
  • arigold  (04.06.09 10:46:39) 
tesisatçılık işi yok yaw, nerde delik olcak, olsa foseptik bir yerden akar kokusu çıkardı. direk lağımdan geliyorlar.

borularda kokusu daha uzun süre kalacak her türlü asit faydalı olacaktır. dökerken amman dikkat, solumayın o havayı sakın...
  • kabablanka  (04.06.09 10:58:46) 
şöyle diyim, ben de o eski beşiktaş apartmanlarından birinde oturuyorum. zeminde değilim ama ben de apartman boşluğundan tırsıyorum. Neyse, evde sizin de tesisatın çok çok eski olduğunu tahmin ediyorum ve sakın ha asit masit dökmeyin diyorum. Borular çok eski olduğu için bu sefer de tesisat elinizde kalır bir de onunla uğraşırsınız. Ben boru falan delinir diye çok güçlü lavabo aç bilem dökmüyorum. Bence bir tesisatçı çağırıp önce borulara baktırın. bir de bu haseredir fad
Bu nasıl iş ya,nasıl oraya kadar çıkıyor. kolay gelsin valla.kacin siz o evden.

  • berrak sudaki kırmızı balık  (04.06.09 10:59:59) 
bakın gözünüzü korkutmak gibi olmasın ama bu sıçanlar dünyanın en rezil yaratıklarıdır. eğer bir şekilde bir gün bir yolunu bulur da eve girerse uğraşırsınız. bir de çok hızlı ürüyorlar. bir anda evi basarlar ve aynı evde üç hafta yaşasanız fakına varamayabilirsiniz. şakaya gelecek bir iş değil. tuvalet kapısını falan sakın açık bırakmayın. altını üstünü delikleri vs kapayın. ayrıca büyük bir şey olsa gerek, küçük olsa geçerdi oralardan. kurşun kalemin geçtiği yerden geçebilen bir hayvan o deliklerden geçemiyorsa sorun vardır. bir an önce alın önlemlerinizi.
ve eğer çözüm bulamazsanız da ne olursa olsun deyip yaşamaya devam edecekseniz evde eve iki tane sokak kedisi alın irice. bir tane işe yarmayabilir.

not: berrak sudaki kırmızı balık'ın dediğini göz ardı etmeyin bence. eğer tesisat eskiyse çok uğraştırır sizi asitler. bir haşere ilaçlama şirketiyle görüşseniz aslında en iyisi olur.
  • sen git ben geliyorum  (04.06.09 11:03:27 ~ 11:06:45) 
yazlıkta klozetin içinde ki suyun kuruması sonucu lağım fareleri evi istila etmişti.Eve girdiğimizde bir sürü fare cirit atıyordu, kimi kanepelerin içinde kimi dolapların içinde. Bunlar bir de o kadar büyük oluyor ki kafalarıyla klozet kapağını açabiliyorlar. Biz çareyi klozetin deliğini bezle tıkayıp, kapağınıda kapattıktan sonra irice bir taş koyduk. alafrangayı kullanmaya başladık.


  • ocanal  (04.06.09 11:16:52) 
borularda bir sorun olduğunu zannetmiyorum. bir de onlara bakabilmesi için fayansları falan kırması gerekir. zira hepsi yerin altında.

acaba akşamdan tuvalete kezzap döksem, sifonu çekmesem hayvan komple öldürmek yerine kaçırabilir miyim ki ?

not :evde kedi var ama bir halta yaradığı yok
  • parantez  (04.06.09 11:27:28 ~ 11:29:09) 
dediğim gibi en ideali bir ilaçlama - zararlılarla mücadele şirketine gidip danışmak olacak. belki özel bir ilaçları, zehirleri vardır bu iş için.
akşamdan kezzap dökme olayını bilemiyorum; ama en azından dışarı çıkmasını engeller gibi sanki. fakat bu hayvan ciddi gibi, yani geçici önlemler işe yaramayacak gibi. ayrıca bugün onu öldürseniz bir süre sonra başkaları da dadanabilir. profesyonel birine danışın isterseniz siz.

  • sen git ben geliyorum  (04.06.09 11:35:34) 
yavruları doğduktan 3 hafta ila bir ay arasında doğurganlaşıp doğurabiliyor haberiniz olsun bir anda biri klozet kapağını kaldırır diğerleri atlar içeri demedi demeyin.


  • buffy de vampir sayilir  (04.06.09 11:47:57) 
kezzap mezzap döküp kaçıramazsam splinter ustaya dönüşüp evin anunakoyabilirmiş gibi geldi bir an...


  • parantez  (04.06.09 11:56:44) 
anaaam :) (fareleri sevdiğim için bu nida)
büyük bir faredir muhtemelen, kedi kadar falan.
sabah o saatlerde çıkmasının nedeni de su akışının ve belki de gürültünün kesilmesidir.
klozet kapağının üstüne ağırlık koyun.
kezzap mezzap dökeceksiniz de suyla gidecek sonuçta. kenarda köşede bekliyordur o hayvan, yine geri gelir bence, bellemiş sizin alafrangayı.
kaçıncı kat eviniz?
  • aithra  (04.06.09 12:02:27 ~ 12:03:45) 
fare kovucu cihaz alın. bende de aynı sorundan vardı, hatta fare çıkıp bir takım temizlik bezlerini ve de mutfak çekmecesindeki plastik bardakları de afiyetle kemirmişti. şundan alıp mutfakla tuvaletin ortasına, müsait bir yere taktım; bir daha tıkırtısını bile duymadım.

www.ucuzagetirdik.com
  • harika metot defteri  (07.10.13 18:17:45) 
bu arada evin kaçıncı katta olduğu falan ilgilendirmiyor bu hayvanları. benim ev 3. kat ve de arakattı. yıllarca oturdum fare mare yoktu, alt kattaki komşular taşınıp da lağımlar kullanılmamaya başlanınca bana geldi. ilaçlama falan da kar etmiyor bunlara, kesinlikle fare kovucu cihaz tavsiye ederim. 15-20 tl olanlarından değil ama - paraya kıyıp en az 40-50 liralıklardan almak gerekiyor.


  • harika metot defteri  (07.10.13 18:19:53) 
kezzabı üzerine dökersen kanlı bir salona falan koşabilir. sırtında kapanla 20 metre mesafe alanını gördüm bu sıçanların. profesyonelleri ara


  • ed gein jr  (07.10.13 18:36:44) 
[]

Gerrain'im olur musun ?

şu güzelim sözlükte 2001 2002 2003 güzeldi 2004 şahaneydi, 6.nesil geldi sözlük bozuldu,sonra ortalamalaştı, üstüne 9.nesil çıktı ayağa düştü gibi bütün beylik cümleleri kurmuşken 2009 yılı itibariyle taksim gecelerinde şöyle 2 lafın belini kıracak ekibi tam da toplamışken ibrahimoğlu gerrain denen adam askere gitmeye karar verdi. hemen her haftasonu çıkıp düzenli olarak bişeyler yapan 3-5 kişilik ekibimize okeye dördüncü arar gibi gerrain arıyoruz. lafı uzatmıyorum. aşağıdaki sorulara vereceğiniz cevaplar days, trenchkot, spirit, bendeniz ve bir kaç yancıdan oluşan ekibimizce incelenecek ve başarılı görülen adaylar belirlenecek günlerde taksime çağrılacak zorla bira içtirilip, espri yaptırılacak, üzerinde her şey denenecek(sonra kırılmaca gücenmece yok) ve beğenilirse düzenli olarak takılabileceği bir gruba(arada sevişiyoruz falan) katılmaya hak kazanacak.

soruların cevaplarını gerrainimolurmusun@gmail.com adresine sözlük nickinizle beraber gönderebilirsiniz ?

1- aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz.
bu işler --------------- ?

a) nasıl işler
b) adamın götünü dişler
c) ne lan ?
d) böyle


2- aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz.
ben --------------- bakarım

a) işime
b) sana
c) ekmeğime
d) çok pis

3- aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz.
sen ------- yine cikardin amma

a) evden
b) işten
c) anandan
d) yoldan

4- aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz.
naber lan --------- !!

a) yarrağım
b) keranacı
c) dallama
d) sanayi tüpü

5- aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz.
--------- gibi badim

a) pamuk
b) can erik
c) tömük
d) nanik

6- bir akşam dışarı çıkmaya karar verdiniz. sonra ?

a) evde oturur arkadaşların beni aramasını beklerim
b) bütün arkadaşları sırayla ararım hepsiyle bir yerlerde buluşmaya çalışır ne yapar ne eder ekibi toplarım
c) tek başına çıkarım, sinemaya falan giderim, arayan olursa buluşurum
d) akşamları dışarı çıkmadığım aklıma gelir bilgisayarın başına oturup entry filan girerim.

7- akşam dışarı çıkarsam ...

a) zirveden manita yapmaya çalışırım
b) alkol var mı alkol ?
c) en az 4 mekan gezerim.
d) o diil de ne guizaymış be arkadaş

8- "ver bir kalite neşemizi bulalım" cümlesinde yer alan kalite ne anlama gelmektedir ?

a) iso 9001 ??
b) biraver
c) tek dal malbuş
d) sek votka

9- kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz ?

a) evde (böyle baya bilgisayar başında oturuyorum aynı şimdi ki gibi..)
b) tam olarak senin olduğun yerde
c) yerde miyim gokte miyim ? (soruya soruyla cevap veren hınzır)
d) taksimde dışarı çıkmışız arkadaşlarla(cakkaaal)

10- kendinizi bir cümleyle izah edebilir misiniz ? ya da etmeyin.. manyak mısınız olum
insan kendini bir cümleyle nasıl ifade eder lan !!!
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------

11. varsayalım gece 12 gibi kral tv'de alt yazı olarak geçmesi için bir sms yazmanız gerekti (evet gerekti). nasıl bir şey yazardınız? en az bir en çok üç adet örnek sms metni yazınız:
-------------------------------------------
-------------------------------------------
-------------------------------------------

12. kutsal bildiğiniz, hakkında espri yapamayacağınız yapıldığı ortamda duramayacağınız şeyler nelerdir?

a) atatürk ve silah arkadaşları
b) dini öğeler (allah yehova bilumum peygamberler 10 havari falan)
c) eski sevgilim, mevcut sevgilim, potansiyel sevgililerim
d) 1. derece akrabalarım (ana bir bacı 2 gerisine salla sigi)
e) herhangi bir yazar, düşünür, kanaat önderi
f) hiçbiri


13. aşağıdaki cümlede boşluk bırakılan yeri doldurunuz

bu ülkede acilen -------- devrimi olması gerekiyor. o bi olsa herşey çiçek gibi olacak

a) sanayi
b) kültür
c) godoşluk
d) kıyafet
e) işçi

14. parantez, trenchkot, spirit, days ve gerrain nick'li sözlük kullanıcılarına karşı fiziksel şiddet uygulamanıza neden olacak derecede şiddetli bir garez besliyor musunuz? eskiden gelen kapanmamış bir dava olabilir, borç alacak meselesi olabilir, içlerinden biri kazık atıp giden eski sevgilinizdir falan ne biliym öyle şeyler işte (tuzak soru)

----------------------------------------
----------------------------------------

 
Vay be. Lan bari "geri döndüğünde aynı pozisyonda istihdamının devamına" kağıdı imzalatsaydım önceden. Bilemedim.


  • gerrain  (09.04.09 11:29:35) 
abi senin yerin hazır, döndüğün gün büyük ihtimalle şutliycaz elemanı, hiç tanımamış gibi yapıcaz. ha ama baktık performansı senden daha iyi birlikte daha çok eğleniyoruz o zaman da seni tanımiycaz. bu işler böyle...


  • days  (09.04.09 11:32:49) 
kalifiye dude search olayını ilk defa görüyorum lan.

kalifiye dude search tabirini de kaba etimden salladım takdir edersiniz ki.
  • rectoa  (09.04.09 11:48:01) 
en önemlilerinden birisi unutulmuş: "tarafınıza sikko bir lakap takılmasından ve her seferinde aynı heyecan ile size böyle hitap edip sırıtılmasından gocunur musunuz?"

bu derhal eklensin. sorun çıksın istemiyorum!
  • spirit  (09.04.09 14:11:29 ~ 14:13:28) 
travis and tyler durden kanka 2008 seçmeleri'nin çakması olmuş sdklfjsdlkfj


  • radioheadbanger  (09.04.09 14:48:16) 
Senede toplasan 4 kere dışarı çıkan adam için ne bu tantana anlamadım. Duyan da her gün Taksim'deyiz, en kötü gün aşırı deli eğleniyoruz sanacak. Bu sene de 2 kez eksik görürüz bişi olmas. Bu tavırlarla düşmanı sevindiriyosunuz. Eyğmeyin boynunuzu, düşmanı sevindirmeyin. Gıcığım düşmana ben. Sevmiyorum düşmanı, sevemedim.


  • trenchkot  (09.04.09 15:21:16 ~ 15:21:41) 
bu sene tübitak hazırlamış belli


  • damon  (09.04.09 15:22:49) 
Her sene değiştiriyoruz üstad, sınav sistemini. İnsanlar isyanda. "Oyuncak ettiler artık" diyolarlar.


  • trenchkot  (09.04.09 15:24:09) 
Cv mi yolladım, mülakatı bekler bu deli gönül.


  • thehole  (09.04.09 15:51:22) 
sigorta yapıyonuz mu?


  • cruor  (09.04.09 21:25:26) 
değerlendirmeyi yapacak arkadaşın hesap numarası neydi?


  • denizin kulleri  (09.04.09 21:40:31) 
istediğimiz sorudan başlayabiliyorsak 8-c.


  • cgcore  (09.04.09 23:30:00) 
laflar hazırladım

@gerrain : hadi arkadaşım hadi !! senin şimdi ictimada falan olman gerekmiyor muydu ?

@rectoa : valla biz de bilemedik ama sanki öyle olmuş gibi di mi biraz sanki bence...

@radioheadbanger : bu fikri ilk ortaya attığımızda aslında her şey çok orjinalmiş gibi gelmişti ama demek "batı yakasında yeni bir şey yok" dedikleri doğruymuş.

@thehole : cv niz veritabanımıza kaydedilmiştir. uygun bir pozisyon olması durumunda sizinle irtibata geçeceğiz.

@cruor : sigorta, yol, yemek.. ücret dolgundur

@denizin kulleri : yapı kredi yeşilköy şubesi hno 81967589 (3 e 5 e bakmayın gönlünüzden ne koparsa)

@cgcore : diğerleri ??
  • parantez  (10.04.09 09:10:48) 
gerreyn odulerinde askerdeydim kacirdim ama bu sefer insallah iyi bir yerlere gelecegime inaniyorum. sozluk cok buyuk camia, takdire de tekdire de acigim. verilen gorevi en iyi sekilde yerine getirecegimi dusunuyorum.(hocamin verdigi her mevkiide oynarim)


  • alpinsamuray  (10.04.09 10:36:43 ~ 13:46:14) 
#16005483


  • designed for an unknown man  (20.04.09 16:32:09) 
[]

just english nasıl bir kurs ?

toefl için kurs bakıyorum. english time'a gitmem. bi kaç bilindik kursa baktım. iyiy yorumlar da var kötü yorumlarda. toefl konusunda iddialı "just english" diye bir kurs buldum. beşiktaşta eve yakın bir şubesi de var. hiç bu kursa giden, katılan, bilen, duyan var mı ? nedir, ne değildir ?




 
just english'in otobüs reklamları biraz kandırmacı gibi geldi bana. ezberlemeden 15 saatte ingilizce öğrenin falan gibi saçma sapan reklamlar yapıyorlar sanki cahil insanları kandırmak üzerine bir tavırları var. kurumsal eğitim veren yerlere bakmanı tavsiye ederim.


  • cre  (18.12.08 00:46:17) 
"just english'in otobüs reklamları biraz kandırmacı gibi geldi bana. ezberlemeden 15 saatte ingilizce öğrenin falan gibi saçma sapan reklamlar yapıyorlar sanki cahil insanları kandırmak üzerine bir tavırları var. kurumsal eğitim veren yerlere bakmanı tavsiye ederim."

otobüste gördüğün o reklamlar başka bir kursun olmasın??? ben hiç öyle bir otobüs reklamı hatırlamıyorum. mesela gördüğün reklam spoken ın olabilir mi?
  • mehmetengin  (28.12.08 08:54:25 ~ 28.04.12 18:02:59) 
selamlar,

yaklaşık 2-3 haftadır toefl kursuna devam ediyorum. 3 hafta full hafta içi ekstra olarak upper ve advanced kurslarına ücretsiz katılma hakkı verdiler. ona gittim baya faydalı oldu. mesela upper bitti hemen ertesi hafta advanced başladı. kursların çoğunda kur araları hep uzundur bir türlü başlatamazlar falan. burada öyle bir sıkıntı olmadı.
hafta sonları toefl kursları da bilgisayarla falan yapılıyor. ben şimdilik memnunum. toefl kursunun belirtilenden 1 hafta geç başlaması dışında herhangi bir sorunla karşılaşmadım.
  • parantez  (10.02.09 08:00:39) 
derslerinizde başarılar dilerim :)


  • parantez  (10.02.09 11:32:41) 
yoo o konuda biraz katı davranıyorlar. en azından ben beceremedim indirtmeyi. iyi pazarlıkçı değilimdir ama. internetteki fiyat neyse o oldu.


  • parantez  (10.02.09 13:11:09) 
mehmetengin aslında öğrenci değil.

www.markaharitasi.com

Şimdi bunlara güvenebilirmisiniz:
  • tzzt1  (26.04.12 16:14:57) 
[]

bebe dogumgunu için mekan ?

bebemiz 1 yaşına girmek üzere. diyoruz ki bi doğum günü yapalım. fekat evimiz küçük. aynı anda 4 kişiyi alabiliyor. 1 kişi de ayakta alabiliyoruz. dışarıda bir yerde falan yapalım diyoruz ama nasıl olur bu işler hiç bilmiyorum. mc donalds falan olmasın. nasıl bi yer olabilir. en fazla 10 kişi falan oluruz. ne yapam, nere gidem ?


yer : istanbul

 
şehir neresi?


  • isott  (17.12.08 12:36:23) 
zuzu diye biryer var suadiyede sanırım bikaç yerde daha şubeleri var nezaman önünden geçsem küçücük insanlar koşuşturuyo içerde sanırım onlara hitaben yapılmış biryer öyle çok büyükte değil oturma kapasitesi olarak 25'i geçmeyecek biryer.


  • Zaphod  (17.12.08 14:21:57 ~ 14:23:04) 
abi kapının önünde yapsana arazi gibi yer var orda? ben de gelirim.


  • gerrain  (17.12.08 14:55:24) 
ya da vazgeçtim yapma. sokak düğününe döner.


  • gerrain  (17.12.08 14:55:51) 
bir yaşında bir çocuk sizin nerede doğum gününü yaptığınızın pek farkına varmayacağı için, bence katılacak büyüklerin rahat edebileceği br mekanı düşünmek gerekir (başka çocuk olmadığını varsayıyorum). anadolu yakasında ckm'de hayal kahvesi pastayı kendiniz getirirsniz dilim başına 2.5 ytl ücret karşılığı arka taraftaki camekanlı bölümü size ayırıyor, sigara içilmeyen bölümde de masa ayarlayabiliyorlar. çocuk sıkılırsa vs orada dolaşma ihtimali de var. altınkek var, fenerbahçe'de, oranın da ayrı bir cafe bölümü var, kocaman bir masası var, orada sık sık doğum günü kutlandığını görüyorum ama sigara içiliyor orada.

demirciköy/kilyos'a gittik bir sene, dalia diye bir yere, cumartesi öğlen yemeği için rezervasyon yapıyoruz, 11 gibi gidip balıkları seçiyoruz, oradaki çayır çimen deniz taş çakıllarla haşır neşir oluyoruz, hava soğukken zaten kimse olmuyor oralarda çocuklar rahat rahat koşturuyor, balıklar da güzel diyorlar (ben yemem). pastayı da oraya götürüp lkesiyoruz. içeride de sigara içiliyor ama bilginize.

3 senedir çocularıma doğum gün yapmıyorum ben. tabi ilk çocuk, 1. yaş filan önemli. evde bi pasta kesiyoruz. okulda piknik filan yapıyoruz. haftaspnu da istedikleri bi yere götürüyoruz. büyüyünce daha kolay oluyor. iyi ki doğmuş bu arada :)
  • zkurmus  (17.12.08 15:41:24) 
[]

aynanın bir çözünürlüğü var mı ?

soru açık ve net. aynanın yansıttığı görüntünün bir çözünürlüğü var mı ? farklı aynaların farklı çözünürlükleri olabilir mi ? yoksa insan gözünün görebildiğiyle tamamen aynı mı ?




 
Çözünürlükten bahsedebilmek için bir örnekleme yapılması gerekir (diye tahmin ediyorum). Eğer aynanın yansıtma özelliği süreklilik arzetmiyorsa çözünürlükten bahsedilebilinir. (gibi geliyor)


  • ilkdefa  (27.11.08 10:23:11) 
ayna, ışık ışınlarını soğurmadan yansıtır, yani aynadan görülen gözüntü insan gözünün çözünürlüğüne eşittir.


  • kabal  (27.11.08 10:41:20) 
Aynada da hemen her şeyde olduğu gibi bir kalite ölçütü elbette vardır. Dolayısıyla aynanın kalitesiyle doğru orantılı olarak değişen bir çözünürlük mevcuttur aynada da.

Not: Bunun için kusursuz bir gözün, kusursuz bir beynin ve organlar arası kusursuz bir iletişimin var olduğu kabul edilmeli.
  • nuage  (27.11.08 11:45:21) 
sanırım aynanın arkasında kullanılan o aluminyum folyo benzeri her ne ise, ne kadar gözeneksiz bir madde olursa görüntünün kalitesi o kadar artar.


  • safepassage  (27.11.08 12:05:57) 
safepassage'in cevabi dogruya cok yakin. yansitan yuzeyin kalitesi ve eger isik ayna icinde seyahat ediyorsa da seyahat ettigi ortamin ozellikleri kaliteyi belirler.

aynalarin kalitesi hangi isik icin tasarlandiklarina da (gorunur beyaz isik, muhtelif dalga boylarinda laser, infrared vs) bagli. yansitan yuzey metal (bkz: metal ayna) veya dielektrik (bkz: dielektrik ayna) olabilir mesela... bizim banyo aynalari gibi standart aynalarda metal (genellikle krom) kullaniliyor camin arka katmaninda. haliyle camin on ve arka yuzeyi, kirilma indisi, metal-cam arayuzeyinin kalitesi farkettirir.

yalniz ben niyeyse sorunun sununla da alakali olabilecegi hissine kapildim o yuzden (bkz: digital micromirror device) (bu sadece piksel hesabiyla calisiyor)
  • feeling the blanks  (27.11.08 13:41:51 ~ 13:42:30) 
[]

kahve filtrelerindeki 2x1 4x1 ne anlama geliyor.

piyasada en çok bulunan kahve filtresi markası melitta. o yüzden hep bunu alıyorum.
bundan 2 boy var. 2x1 olan küçük 4x1 olan büyük. bu 2x1 4 x1 ne anlama geliyor.
2 kere kullanılabilir gibi bi anlamı var mı ? yani kahveyi yaptık diyelim. 3 saat sonra tekrar aynı kahve aynı filtreyi değiştirmeden kullanabiliriz gibi bir şey mi acaba ?


 
boyutu anlatıyor.
küçük kahve makineleri ve büyükleri var. onlara uygun olması.

  • tannhauser  (11.11.08 12:05:58) 
2x1 2 fincan kapasiteli, 4x1 4 fincan kapasiteli kahve makineleri icin diye biliyorum. hani su haznesinde cizgiler vardir ya 1,2,3,... diye giden. hah iste onlarin her biri bir fincana denk geliyor yamulmuyorsam.


  • layouter  (11.11.08 20:45:14) 
[]

alanya okurcalardan antalya havalimanına nasıl giderim ? ne kadar sürer ?

merhaba,
alanya okurcalar mevkiinden antalya havalimanına nasıl giderim. buradan otobüsler geçiyormuş. ne sıklıkla geçiyor bu otobüsler ve antalyanın neresine gidiyor. indiğim yerden havaalanına nasıl geçerim ? ve bu işlem (mesafe 90 km'ymiş) toplamda ne kadar sürer. ha bir de otobüslerin fiyatı ne kadar?



 
Bulunduğun yerde minibüsçüler, otobüsçüler durağı gibi bir şey olması lazım. 90 km yaklaşık 1-1.5 saat sürer. Havaalanı tam şehir içi gibi değil seni bıraktıkları yerden bir taksiye atlayıp gitmen çok daha akıllıca olabilir gibime geliyor. belki direk havaalanına da giren otobüs vardır ama ben görmedim. 20 ytl civarı makuldur sanırım.


  • ozdek  (22.09.08 11:11:08) 
alanya sahildeki karayolundan geçen alanya-antalya otobüslerine el etsek dururlar mı ? illa öyle bir durak mı bulmamız gerekir.


  • parantez  (22.09.08 13:09:21) 
alanya-antalya için bir turist guide'ı bulmanı tavsiye ederim. yabancılar tüm bu toplu taşım olayını çözmüş gibi gelmişti bana son ziyaretimde.

bi de emeğe saygı. :)
  • hayo  (22.09.08 13:39:58) 
alanya merkezde olmadığım için o turist rehberlerinden bulmam sanırım olanaksız. turistler genelde turları satın alırken h.alanı aktarmalı satın alıyorlar.
teraziye tıklıyorum.

  • parantez  (22.09.08 14:27:13) 
aslında yoldan antalya'ya giden herhangi bir toplu taşıma aracına binip havalimanı kavşağında inebilirsiniz. dış hatlar terminali kavşaktan 1 km falan. ister taksiye binin, ister yürüyün.


  • insanimsi  (22.09.08 15:36:21) 
d 400 karayolunun antalya istikametine geciyorsun,alanyadan gelen büyük otobüslere el ediyorsun,onlar alır seni,eğer antalya otogarında inersen havaşın servisleriş var 10 yaatale,yok eğer havayolu ayrımında inersen taksiyle cıkmak zorundasın dolmus yok.okurcalardan antalya otobüsle ikibucuk saat sürer.otomobille birbucuksaat.otobüsler 14 yaataale.taxi 40yavro


  • martin_eden  (20.12.08 08:30:56) 
[]

telsiz telefon öyle şey yapar mı hiç ?

merhaba,
Daha öncede yazılmış ama buna bir çözüm bulunamamış sanırım
(git: 27392)
(git: 9445)

evde(beşiktaş) ttnet adsl 1 mbit kotalı var. linksys wag 354 wireless modem kullanıyorum. bilgisayar modeme network kablosuyla bağlı. hatta bağlı kaliteli sayılabilecek bir telsiz telefon var. internet evde zırt pırt gidiyor. ortalama günde 1 kez kesiliyor ve genellikle modemin adaptörünü elektrikten çıkartıp taktığımda geri geliyor.
ttnet adsl destek hattını aradık. "hatta bağlı telsiz telefonunuz varsa o yapar" diyorlar. bu kombinasyonu uzunca bir süre kullandık hiç böyle sorunlar yoktu. yaklaşık 3 ay önce birden bu sorun ortaya çıktı.
hatta bağlı telsiz telefon böyle bir kesintiye yol açabilir mi ? splitter'ı kontrol ettim. herhangi bir sorun yok. düzgünce bağlı gözüküyor(modem modeme telefon telefona).

bu kopmaların sebebi sizce aşağıdakilerden hangisi olabilir ?
a-) adsl hattı
b-) telsiz telefon
c-) splitter usta
d-) modem
e-) modem adaptörü
f-) hepbiri

 
benim adsl kablosu halının altından geçiyordu. odaya her girişimde internet kesiliyor sonra tekrar bağlanıyordu. bunun metafizikle cevaplanabilecek bir şey olduğunu düşündükten sonra şans eseri sürekli kablonun bağlantı yerine bastığımı ve internetin bu yüzden kesildiğini öğrendim. yani kücük bir ihtimal ama kablolarda da sorun olabilir. kabloda ezilmiş yerler varsa bağlantı ara ara kopabiliyor.


  • wampex  (28.05.08 13:14:11) 
aynı sey bendede yasanıyor.gecenın bılmem kacında evde tek bir kul bile ayakta degılken bıle gıdıyor.ben hep rapidden bişeyler indirirken modemi acıp kapattıgım ıcın belırlı bı noktadan sonra modem sapıttı artık dıye dusunuyodum..benım evdede telsız telefon var..
hayır oncelerıde vardı telsız ama son 2-3 aydır olmaya basladı..

  • isott  (28.05.08 13:24:19) 
telsiz telefonlar gerçekten çok terbiyesizlik yapıyor ya da en azından bize öyle diyorlar.

geçenlerde eve digiturk plus bağlattım, gidip geldi, adam telsiz telefon da aynı prize bağlı diyerek laf etti. yuh dedim.

telefonun elektrik bağlantısını kesip, hatta ahizeden de pilleri çıkartıp deneyin. böylelikle emin olabilirsiniz.
  • co2s2  (28.05.08 16:52:10) 
Aynı sorun bende de var(dı).

Telekom'un önerisi; splitterı aradan çıkartıp modemi direkt olarak prize takarak deneyin bakalım ne oluyor.

Yapmadım bunu, arıza kaydı yapmışlardı. Adamlar hattı kurcalayınca düzeldi.
Yani sorun telsizinizde olmayabilir de. Anlamanın en basit yolu, telsiz olmadan denemek.
  • sıkay  (28.05.08 18:08:14) 
Şimdi, kısaca yaşadığım benzer problemi tarif etmek gerekirse, gayet düzensiz kesintiler yaşayan bir bağlantım vardı. Bazen süper, bazen uzun süre kesik, bazen telefonla ilintili olarak kesilen bazen telefonu sallamayan bir bağlantıydı kendisi. iki aylık olan sorunun gidip gelişi ve tamamen çözülüşü sürecinde bolca telekom yardım hattıyla samimi oldum. telsizi sökün, paraleli kesin, direk bağlayın öyle bağlayın böyle yapın diye diye binbir türlü şey yaptım telekomdakilerin direktifleriyle. Uzun incelemeler sonucu, modemden snr değerimin yani sinyal gürültü oranımın düşük olduğunu öğrendim. en sonunda karşımdaki insanı ikna ettim ve birilerini getirtebildim, ki bunun sonucunda hattın kalitesiz olduğu sonucuna varıldı ve bazı girişimlerde bulunuldu. bir süre düzeldi fakat sonra dönünce ikinci seferde artık tamamen tecrübeli olan ben yardım hattına nasıl dert anlatacağımı bildiğimden bu adamları tekrar getirttim ve ev içinden adım adım geri ölçüm yaptık birlikte. anlaşıldı ki hat apartmana girdikten sonra bir sıkıntı vardı, girişten eve direk hat çektim, sorun çözüldü. umarım bu anektod birilerine fayda sağlar.
kalın sağlıcakla.

  • talemon  (28.05.08 22:32:25) 
malesef var boyle birsey... cehaletimi maruz gorun turk telekom dan adsl baglatmadim ama bulundugum ulkede modem verdiklerinde bir cihaz da veriyorlar. 4x4 cm boyutlarinda bir soket. bunu telefon cikisina takiyorsunuz teefon kablosunu bu alete. boylece sinyal karismasini engelliyor...

ayrica splitter kullanmak istediginiz zaman da bunun spliter versiyonun kullanmak zorundasiniz.
  • outshined  (29.05.08 07:04:38) 
[]

hangi dijital fotograf makinasını almalıyım ? ölüyorum lan yardım edin

Merhaba,

Niyet ettim, niyet eyledim dijital fotograf makinası almaya ? girdim google'a eyledim viran. korkunç kararsız bir insan olarak yaklaşık 1 haftadır dijital fotograf makinalarının özellikleriyle boğuşuyorum. tam birini seçecekken diğerine gözüm kayıyor. tam ona odaklanıyorum bir başkası çağırıyor. sıtkım sıyrıldı site gezmekten, özellik okumaktan. özet olarak 3 tane aday belirledim gibi (bak hala)
öncelikle bu özellikler olursa iyi olur dediğim şeyler var. bunlar sırasıyla :

en az 640x480, bi zahmet 30 fps ve de özellikle "sürekli(hafıza kartı bitene kadar)" olmak üzere sesli video çekimi yapabilmeli.

fotograf işinden pek anlamadığım ve de beceremediğim için titreşimi falan engellese iyi olur.

genellikle bebek resimleri çekeceğim için loş ve de iyi ışık almayan ortamda(bebek taciriyiz biz) flashsız iyi çekebilmeli (bu ISO'yla ilgili sanırım)

optik zoom u olsun, dijital zoom bizden değildir.

fotograf çekmek için düğmeye bastığımda mümkünse fotografı çekmesi 15 dakika sürmesin

mümkünse 500 lirayı geçmemeli.

ekrana ve kağıda aktardığımda mümkünse cam gibi gözüksün.

halamın bıyıkları olsun.

mümkünse belirlediğim 3 modelden hangisinin hangi sebeble daha uygun olacağını belirtirseniz sevinirim. aşağıdaki 3 model dışında başka bir model belirtirseniz onlara da açığım.

Panasonic Dmc-Fx12 7.2 Mp
www.ereyon.com.tr

Nikon Coolpix P50 8,1 MP
www.ereyon.com.tr

Canon PowerShot A590 IS 8,0 MP
www.ereyon.com.tr

 
bir canon'cu olarak canon demek isterdim; ama bu dijital kompaktlarda lumix'ler, powershot'lardan bin kat daha iyi.
mutlaka panasonic lumix lere bakın. fiyatı fazla gelenler için de spot bakın derim. pişman olmazsınız.
ben olsam nikon almazdım. çok pahalı; ama öyle ahım şahım bi özelliği de yok.
  • oceano  (16.04.08 12:24:05) 
şu şu şu: fujifilm finepix s5700
bu aleti alıp beğenmezsen, sıkıysa beni bul ve döv...

  • sirrikadem  (16.04.08 13:13:08) 
profesyoneller de nikon...
ufaklarda canon... yarım boy arkasından finish'i zorlayan sony...

  • comudus  (16.04.08 20:03:26) 
finepix s6500fd


  • axijazz  (16.04.08 21:09:15) 
dpreview.com okuyun kendiniz karar verin derim.


  • compumaster  (17.04.08 00:14:01) 
okudum hepsini. bu panasonic lumix'i olan veya kullanan varsa kullanımı, kolaylıkları, avantajları, dezavantajları, gece çekimi vs gibi şeyler hakkında bilgi alabilirsem iyi olur.


  • parantez  (17.04.08 09:37:39) 
finepix s6500fd 912 YTL. çok pahalı. ben biraz daha kompaktımsı bir şeyler bakıyorum.


  • parantez  (17.04.08 09:39:50) 
[]

uzaktan eğitim sitesi için pazarlama fikirleri ?

selamlar,

şimdi benim elimde bir e-learning(uzaktan eğitim) portalı var. bir ilaç şirketi kullanıyor. 150-200 kullanıcısı var. bu kullanıcılar sahada çalışıyor. şirket de çalışanların ürün bilgilerini taze tutmak için bu site ile 20'şer 30'ar soruluk, süreli testler yapıyor. ürünlerle ve sektörle ilgili ofis dokümanları, flash animasyonları vs. yayınlıyor. şirketle ilgili haberler bölümü, duyurular vs. bölümleri var. siteye ben elimi sürmüyorum. her şey dinamik. bütün sorular, testler, haberler, duyurular site üzerinden yönetim ekranlarından oluşturuluyor. yani anlayacağınız site tıkır tıkır çalışıyor.

elimde hazır referans bir şirket, düzgün işleyen bir sistem var, diyorum ki "bu siteyi neden başka şirketlere de satmayayım." ama gel gör ki pazarlamadan vesaireden pek anlamıyorum.
ayrıca öyle fazla bir vaktim de yok. hali hazırda maaşlı bir işte çalışıyorum. bu pazarlama işini spam mail falan yapmadan nasıl beceririm ? kime satabilirim ?
(elimde olur da müşteri çıkarsa diye hazırlanmış demo site de var)

 
bu e-learning portalini siz mi haızrladınız yoksa bir aracı kurum mu? siteyi satmakdan kastınızı anlamadım. bende benzer bir projeyi yürütüyorum dapazarlamasını merak ettim.


  • agharta  (11.03.08 21:32:42) 
siteyi ben hazırladım.


  • parantez  (11.03.08 22:04:40) 
Gittigidiyor üzerine koyanları görmüştüm..

Uzaktan eğitim portalları 3 ile 5 bin(dolar) arası satılıyor diye biliyorum minimum
  • alkolik imam  (12.03.08 00:02:36) 
[]

acil !! itü maslak kampüsünüdeki halısahanın telefonu ?

itü maslak kampüsünüdeki halısahanın telefonu lazım. bi buldurun be !!

(bkz: halisaha maci ayarlamaya calisan gencin drami)


 
surdan sormak lazim sanki:
www.ituspor.itu.edu.tr

  • 507  (11.03.08 00:21:47) 
[]

resimdeki dönebilen şey ne olabilir ?

boyu yaklaşık 10 cm. çapı 4-5 cm. yaklaşık yarım kilo ağırlığında.
bu ne olabilir ?



 
yarım kilo mu oha? eskiden oyuncak arabaların içinden çıkartıp pervane yaptığım motorlara benzettim de değil heralde.


  • yersen  (21.02.08 14:16:53) 
yarım kilo ya.
kafaya at kırılır.

  • parantez  (21.02.08 14:27:09) 
Makina muhendislerine sormak lazim. Bana bir cesit çark ya da pervane gibi geldi. Donen bir sey oldugu belli. Kucuk boyutuna ragmen agir olmasindan da saglam bir seyin parcasi oldugunu cikarabiliriz.


  • wpi  (21.02.08 14:59:26) 
eski bir daktilonun parçası olabilir. (kaynak kıçım)


  • nicin ben  (21.02.08 15:27:29) 
su pompası içindeki pervaneye benziyor soldaki resimde asagı yonden su gelir onu istedigi yone dogru pompalar. tabi baska bişeyde olabilir ben benzettim.


  • sourlemonade  (21.02.08 15:50:47) 
bu bir rotor a benziyor, üzerinde sargısıda yok evet evet bu bir rotor. içinde sargıları olan bir statora girer bu rulmanlarda kapaklara çakılır statorda sarılı bobinle sayesinde motor vazifesi görür.


  • kusursuzbuz  (21.02.08 17:24:30) 
Sıvı tahliyesinde kullanılıyor bence. (impeller)

Bi de bizim komşuda 68 bi impeller vardı, kırmızı..
  • cedilla  (21.02.08 20:00:26) 
impeller.


  • egotm  (22.02.08 16:33:33) 
Sincap kafesli bir rotor olsa gerek, asenkron elektrik motoru parçasıdır kendileri


  • frown  (23.02.08 11:56:06) 
[]

iyi noter kötü noter ?

noterden bir düzine evrağın aslı gibidir kopyasını çıkartmam gerekiyor. bir arkadaşın söylediğine göre noterlerde aynı işlemler için farklı fiyatlar çıkabiliyormuş bu yüzden daha kenar köşe bir notere gitmemi salık verdi. böyle bir şey var mıdır ? yani aynı işlemi daha ucuza ya da daha pahalıya yapan noter ? bunun bir standartı yok mudur ?




 
noterlerde fiyat listesi vardir. Fiyat farki olusursa muhtemelen yorum farkindan ortaya cikar. benim "bu X isidir" dedigime baskasi "Y isidir" derse fiyat degisir. ama olayiniz cok net ise fark olacagini sanmam.


  • theli  (20.02.08 12:17:11) 
benim bildigim noter ücretleri sabittir, degismez.

buyrun;

NOTER ÜCRETİ :
MADDE 1- Noterler, yaptıkları işlemlerden, Harçlar Kanununa göre aldıkları harçların yüzde otuzu oranında noter ücreti alırlar.
Bu ücret, bir noterlik işleminde 845.000- Liradan az olamaz.
Bu suretle hesaplanan ücret miktarlarında 500 Lira kesirleri nazara alınmaz.

ayrica bkz: #madde 112: www.tnb.org.tr
  • trimpot  (20.02.08 12:17:23) 
noter ücretleri sabittir fakat
önlü arkalı çekilmiş fotokopilerle falan sayfa/yaprak sayısı azaltılarak fiyatlar düşürülebilir eğer yaptığınız işlem uygunsa.her sayfa başına para alır çünkü noterler.

  • dunden beri dimdik  (20.02.08 12:38:05) 
3 arkadaş izmir'in 3 farklı yerinde aynı işlemi aynı gün içerisinde yapmıştık. ödedediğimiz paraların arasında da 7 ytl fark bulunuyordu. soru şu; karşıyakadaki noterde işlem yaptıran arkadaştan parayı alan veznenin adı nedir?


  • cryin  (20.02.08 12:50:38) 
noterler sayfa sayısı üzerinden ücret alır ve sayfa dediğimiz kavram, noterler için 20 satırdan ibarettir. yani bir belgenin bir yüzünde 40 satır varsa iki sayfa ücreti alınır. tabii katipler her satırı teker teker sayamayacakları için göz kararı bir sayfa sayısı söylerler. bir katibin söylediği satır sayısı da her zaman diğerinin söylediği satır sayısını tutmayabilir. bu yüzden de fiyat farklılıkları meydana gelir.

mesela katip bakar ki belgeyi isteyen bir öğrenci, acır çok para istememek için 6 sayfa olan şeyi 5 sayfa sayar, hatta 4 sayfa sayar. o zaman fiyat farklılıkları meydana gelir.

bu arada iyi noter kötü noter tanımlamasına kesinlikle katılmıyorum, hatta noter dediğimiz kimselerle aslında kimsenin muhatap olmadığını, genel olarak noterliklerdeki katiplerle muhatap olduğunuzu söylemek istiyorum.

ayrıca evet efendim, benim babam noter. bunların hepsini oradan biliyorum.
  • co2s2  (20.02.08 13:25:48) 
(git: 22293)

bu olayda belge başına 13.55 para verdim.
  • devourthedamned  (20.02.08 14:10:53) 
@devourthedamned: belge başına derken sayfa başına mı? her kalem belge başına mı? tahminim birer sayfalık belgelerin her biri için o fiyatı verdin.

@galadnikov: senetlerin üzerinde aynı rakam mı yazıyordu? hangi iki notere giderseniz gidin, 80'den 140'a değişmez fiyat. o kadarı olmaz. eğer senetlerin üzerindeki rakamlar farklı ise o rakamlardan alınan harçlar fark eder. orada noterin yapabileceği bir şey yok. devlet o harcı istiyor sonuçta. ancak iki farklı noter, aynı rakam yazan, birebir aynı iki belgeye 80 ve 140 istedilerse birisi kesin yanlış yapmıştır. size problem yaratmaz (verdiğiniz fazla para haricinde), rakamlarda aynıysa ve elinizde makbuzlar duruyorsa, çok isteyen notere gidin ve paranızı geri isteyin. eğer onlar yapmışsa ne ala, paranızı geri alırsınız. hatta bana söyleyin, ararım söylerim, kızarım kim yaptıysa:P
  • co2s2  (20.02.08 15:11:43) 
fiyat için bi program kullanıyorlar evrak hazırlanacaksa orda hazırlayıp bi yere tıklıyorlar fiyat çıkıyor.


  • sourlemonade  (20.02.08 15:26:12) 
[]

Sağlık Kurulu Raporu (Tam teşekküllü Devlet Hastanesi’nden) ?

Benim böyle bir şeye ihtiyacım var. Tam teşekküllü devlet hastanesi dediği neresi oluyor ? Beşiktaş, Mecidiyeköy civarında Şişli Etfal denilen karanlıklar diyarı dışında hangi hastaneler bu kapsama girer ? İstanbul'da en rahat başka nereden alırım ?




 
tüm ilçe devlet hastaneleri tam teşekküllüdür. 8-9 farklı doktor birşeyin var mı diye sorar, bir de kan ölçülür.

hastanesine göre 60-100 ytl arası masrafı var.

haseki ucuz diye duymuştum.

ben sarıyer devlet hastanesinden'den aldım.(2007 şubat 90 ytl) istinye devlet hastanesinden de alınabilir. sarıyer'den her gün alınabiliyor, istinye'de bazı günler.
  • patlamismisir  (19.02.08 09:56:36) 
sağlık kurulu raporu diğer adı heyet raporudur. bu raporu veren hastanelerdeki doktorlar haftanın belirli "heyet günü\günleri"nde toplanır ve başvuruları değerlendirir, rapor verirler. basit bir şey değildir heyet raporu almak, uğraştırır.

öncelikle hastanenin baş hekimlik kısmındaki döner sermeyaye mi muhasebeye mi ne gidilmesi gerekir, tarafıma şu şundan dolayı sağlık raporu verilmesini arz ederim şeklinde bir dilekçeyle başvuru sürecini başlatıyorsun, ve bunun yanında heyet raporu ücretini yatırman gerekiyor. fotoğraf isterler ki bu fotolardan biri doktorların ihtisas alanına göre "sağlamdır" yahut "şurada sorun var" yazacağı kağıtta bulunması gerekir, bu kağıtla doktorları dolaşman gerekiyor. (en az 4 fotoğraf bulundurman tavsiyemdir ama almak istediğin hastaneye sorabilme imkanın varsa sor.)

genelde sağlık kurulunun toplanması öğleden sonra 14:00 civarında olur, sen bu zamana kadar görmen gerekecek doktorları dolaşabilirsin fakat şöyle bir sıkıntı doğuyor. her ne kadar sadece imza alabilmek için doktorun zamanını alman gerekse de, hastanelerde o bildiğimiz tedavi için sırada bekleyen hasta kuyruklarından bulunduğundan, o insanlara laf anlatmak zorunda kalıyorsun.

senin heyet raporu için tabi ki sırada beklemen gerekmiyor fakat bunu insanlara güzel bir şekilde aktarman gerekiyor. "ben heyet raporu için imza alacaktım, işim uzun sürmez o yüzden müsaadenizle doktoru görmem lazım." demek en makul açıklama olmasına rağmen bazı hastalar bizde imza alıcaz, bizde sıradayız, demin biri geldi senin gibi 30 dk sonra dışarı çıktı, gibi laflar edebiliyorlar, yılmamak lazım biraz sıkıntılı bir iştir bu yüzden. eğer çok zorlanırsan o bölümü pas geç en son oraya uğrarsın bir daha. zaten en zorlanacağın kısımlar cerrahi, dahiliye ve göz sıralarıdır. bazı bölümlerde şöyle bir şey söyleyebiliyor, "biz heyet raporu için muayeneye öğleden sonra bakıyoruz." gibi bir şeyler söylüyorlar, o vakit direk tüm ikna gücünü kullanmanı öneriyorum bir şekilde tav olabiliyorlar ama fazla zorlamamak lazım.

sabahtan bu maratona başlarsan ve eğer işlerin rast giderse, öğle vaktinde toplanacak olan heyete evraklarını yetiştirirsin. (dikkat: heyetin toplanması haftanın 1.-3.-5. günleri olabiliyor demek istediğim heyeti kaçırırsan işin sonraki heyet gününe sarkar.) evrağın kurulun önünde geldiği zaman dışarda bulunan görevli yüksek sesle adını okur, içeri girersin ve seni şöyle bir süzerler ve ne amaçla heyet raporu almak istediğini sorarlar ardından bekleme faslı girer araya, tüm heyet raporu almak isteyenlerin (çok olmuyor bu sayı 25-30, başka şartlara göre değişebilir) heyet tarafından süzülmeleri bittikten sonra 15:30 16:00 gibi seni içeri alan görevli adını bir daha okur ve rapor elinde olur.

*arama yapınca da şöyle bir şeyle karşılaştım bununda faydası dokunabilir,
forum.memurlar.net
  • lejant  (19.02.08 10:40:04) 
Beşiktaş, Barboros'ta Sait Çiftçi'ydi galiba adı, yıllar önce ordan almıştım ve çok rahat olmuştu, bir kaç saat kadar sürmüştü ama sonra da bir kez Bakırköy Devlet hastanesi'nden aldım, çok koşturmuştum- sabahtan akşama kadar, hatta belki 2 gün- En son psikiatrist imzası almaya gittiğimde hekim bana ' psikolojik bir sorununuz var mı?' diye sorduğunda ' yok ama sayenizde birazdan olcak' şeklinde bir diyalog yaşamıştık. Her aklıma geleni yazıyorum ya şuraya, neyse cevap bitti ve ben de gittim.
Ek uyarı: Her şey çok hızlı değişiyor ya, Sait Çiftçi'ye gidecekseniz, önceden bir arayı sorun isterseniz. Önceden randevu sistemi var artık zaten aramak gerekiyor da olabilir.

  • pyro clustic flow  (19.02.08 17:57:48) 
[]

basit bir radyo arıyorum

şöyle küçük olsun. dijital arama seçeneği olsun. dışarı iyi ses veren bir apörlörü olsun. kaset çalar istemiyorum. pilin yanında elektrikle de çalışsa iyi olur. böyle el radyosundan hallice bir şey.




 
philips in bir radyosu vardı sadece radyo kulaklığı makaralı çok şık bişey 5 kanal fm 5 kanal am hafızası var tek AAA pille çalışıyor.inanılmaz güzel soundu var.aynısından bulsam alıcam ama bulamıyorum.mavi gri renksiz ekranlı bir model.
askerde kullanıyordum taaa hadım köyden istanbuldaki tüm radyolarıda çekiyordu.fakat hainin teki çaldı radyomu :(

resim.nekadar.com

buna benziyor fakat ön tarafı çok daha şık ve dışarı ses vermiyor.radyonun ilahıdır bence kendisi
  • omer460  (14.02.08 21:57:56) 
ben dışarı ses verecek bir şey arıyorum. kulaklıksız.


  • parantez  (14.02.08 23:56:06) 
Bu ödüllü AM-FM radyo, antenini çevirilerek frekans arıyor. Darbeye dayanıklı kauçuk ile kaplı ve dokunmaya duyarlı bir yüzeyi var. Radyonun ağırlığı 1 kg kadar ve 4 adet AA pil ile çalışıyor. Fiyatı ise yaklaşık $60.



www.zamazing.org


siteden araklamadır...
  • omer460  (15.02.08 01:05:43) 
bu güzel fakat pahalı bir şey :) yine de aklımda bulunsun


  • parantez  (15.02.08 08:43:35) 
[]

ömrümü yedin kedi çişi

canlarım. derdim büyük. bizim evde bir adet dişi ve de kısır iran kedisi var. giriş katta oturduğumuz için arada dışarı çıkıyor. küllenip geliyor. ve de sıklıkla evin camlarında iç mermerlerinde oturuyor. dışarı çıkınca da pervazda takılıyor. buraya kadar bir sorun yok.

sorun dışarıdaki kedilerden. oturduğumuz evin etrafında da çokça sokak kedisi yaşıyor. gün aşırı cam önlerine gelip serenat yapmalarına alıştık. ama gelin görün bir sabah olmuyor ki evin içinde kesif bir sidik kokusuyla uyanmayalım. pervazlara çıkıp evin bütün camlarına işiyor eşşoğlubeşkulaklar. "bir iletişim aracı olarak bizim evin camları" diye başlık açsam yeridir. her gelen bir işaret bırakıp gidiyor. camlara bi fısfısla sirke sıkıyorum. kokuyu bir nebze olsun kesiyor. ama evin içinden 3-4 saat gitmiyor koku.

sorum şu; kedilerin bizim camları mesaj panosuna çevirmesini nası engelleriz ?

 
bazı sitelerde kedi tiksindirici spreyler var. kablo kemirmesin diye bizimkine de aldık kabloya sıktık amma velakin bizimki bu tiksindiricinin hastası oldu sprey kutusunu bile aşkla yalamaya başladı hehehe uyuzsa mahallenin kedileri yapcak hiçbir şey yok yani sal senin hatunu olsun bitsin. başka türlü zor hacım aheheh


  • atrin  (26.01.08 23:38:10) 
salıyoruz ama eleman kısır olduğu için kimseyle muhatap olmuyor. milleti camın önüne toplamaktan başka bir halt ettiği yok.
bakayım şu kedi tiksindiriciye.

  • parantez  (27.01.08 00:39:59) 
klorak dökmeyi deneyin bir de cam pervazlarına..


  • bulanti  (27.01.08 09:45:22) 
biri sözlükte köpekler için acısso kullanıyorum demişti. belki kedi içinde işe yarar.


  • darknum  (27.01.08 10:23:34) 
[]

ayak, mide, soğuk ?

insanın ayakları üşüyünce niye doğrudan midesine, bağırsaklarına vuruyor. niye hemen gaz beton gibi oluyoruz.




 
en korumasız organlar en açıkta olan organlar olduğundan olabilir mi, mide böbrekler bağırsaklar


  • efruz  (20.01.08 20:03:04) 
Ayaklar üşüyünce, soğuyan kan, dolaşım sistemiyle önce ürogenital sisteme ordan da sindirim sistemlerine ulaşır böylece rahatsızlıklara neden olur diye düşünüyorum...


  • ermanen  (20.01.08 20:45:15) 
[]

metrobüs neden soldan akıyor

metrobüs hakkında 2 sorum var.
1.si metrobüsler neden yolun solundan gidiyor.
2.si metrobüs soldan aktığı için farları akşam ve gece karşıdan gelen sürücülerin gözünü almıyor mu ?


 
bildiğim kadarıyla metrobüs yolunun ortasında bulunan duraklara yanaşırken sorun olmasın diye otobüsler de yolun solundan gidiyor..eğer normal trafikteki gibi sağdan gitselerdi durağa yanaşmak için şerit değiştirmek zorunda kalırlardı..bu da ayrı bir sorun olurdu tabii..


  • musti 336  (04.01.08 17:04:40) 
Musti 36 da cevap vermiş ama ben de yazayım. Bu metrobüslerin soldan gitmesinin nedeni tamamen plansızlık.Metrobüslerin kapılarının hangi tarafa açıldığına bakmaksızın yapılmış bir yol ve durak tasarımı sonucunda kapının ters istikametine doğru durak koyulduğu anlaşılmış, bu yüzden kapılarla duraklar birbirini tutsun diye akış yönü değiştirilmiştir.


  • selimse  (04.01.08 18:00:12) 
hollanda'dan gelen, içinde eindhoven şehir planları olanlar dışında solunda kapısı olan otobüs olmadığı için.

göz alma durumunun ise önemli olduğunu zannetmiyorum, yol zaten yeterince aydınlık oluyor, otobüsün kısaları göz almaz o kadar.
  • tom riddle  (04.01.08 19:29:19) 
Şu anda metrobüs hattında işletilen otobüsler geçici olarak orada. Hollanda'dan bu hatta çalışmak üzere alınan özel otobüsler teslim edildikten sonra sağdan akmaya başlayacak. Planlama aşamasında gözden kaçmış bir şey değil yani.


  • 386 dx  (05.01.08 00:54:54) 
[]

parfüm reklamına benzeyen klip

arkadaşlar 2003 yılı civarında müzik kanallarında sıkça dönen bir klibi sorucam. Yakın zamanda yayınlanmış bir parfüm reklamı vardı. Reklamda kırmızımsı bir suyun içinde kadının biri tuhaf bir kıyafetle(böyle tül gibi mi diyim ne diyim) dans ediyordu. calvin klein ya da caldion falan olabilir. Aradığım klipte bu reklama benziyordu. Yine bir kadın böyle kırmızımsı bir suyun içinde kah dönerek kah dans ederek şarkı söylüyordu. Şarkının bir yerinde "i live for you" gibi bir şey söylüyordu.

bi buldurun be.


 
bjork'un vardi oyle bir klibi. suyun icinde donuyordu, septik septik hareketler yapiyordu. o olabilir belki. ama evli ve iki cocuklu oldugu icin ben pek yakinen takip etmiyorum kendisini. bjork ba$liginda en deli bjork fanina sorarsan belki ogrenirsin ismini. ama dedigim gibi emin degilim bjork olduguna.


  • 0v3rm1nd  (21.03.07 06:22:01) 
yok, bjork değildi. bjorkün o klibini biliyorum. suyun içinde geçiyordu söylediğin gibi. ama bu tamamen suyun altında geçiyor. kadın taklalar falan atıyor.


  • parantez  (23.03.07 12:58:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.