Ekşi Duyuru

evet tabi, cd olarak veriyolar sen de doktoruna veriyorsun, gerekirse raporu okuyor gerekirse cdiyi takıp mr a bakıyor.

sgk ile anlaşmalı yerlerde çektirirsen daha uyguna gelir.

ilaçlı mr çektireceksen unutma ki devlet tüm görüntüleme ilaçlarını ücretsiz veriyor. özel hastanede ücretsiz olan ilaca 200 300 500 bayılma boşuna. bazen ayak yapıyolar bu olmaz illa şundan lazım makinamız uyumlu değil diye, komple yalan, ismi a olana bok atıp ismi b olan muadilini satmak amaç, tanıdık eczacı olduğu için 2 3 sefer denediler ama arkadaştan durumu bildiğim için yemedim bastım fırçayı pezevenklere.

mr’ın nasıl çekileceğini doktorunuzun yazması lazım aklınızda bulunsun.

arkadaşa ek olarak, mesela devlette sıra gelmiyordu iyi muayene olamıyordum, ortopediye gitmiştim özel hastane mr çektirmek için. adama bacak ağrısı vb diye söyleyince hafif bi muayene edip bel fıtığı için mr yazmıştı.

yani muayene işlemii özel hastanede de yaptırabilirsin mr çektirmek için. tabi sgk ile anlaşmalı olması ve senin de sgklı olman olayın maddi boyutunu hafifletiyor.

yaptırılacak her adım için mutlaka ama mutlaka fiyat sor. çok şerefsiz bunlar.

hekimin yazdığı mr talep kağıdı ile istediğin yerde çektirip hekimine götürebilirsin.
rapor olmadan tek başına cd ile gidersen yürü git der. raporun çıkmasını bekleyip hem rapor hem cd'yi götürmen gerekiyor.

son bir ekleme daha yapayım, istanbulda özel görüntüleme merkezleri hastanelerden çok daha uygun fiyatlar veriyor genelde. yaşadığınız şehirde varsa oralardan da fiyat alın, aynı şekilde doktorunuzun yazısıyla çektireceksiniz özel görüntüleme merkezine giderseniz.

Uyku merkezleri bence

rem demek ruya gordugun uyku demek.

yatmadan evvel meditasyon dene

www.youtube.com

Uyku laboratuvarı olan bir hastaneye gideceksin. Ama tabi direk böyle ararsan bulamazsın, hastanede bir göğüs hastalıkları uzmanına gideceksin onlar da seni oraya sevk edecekler.

Örnek: www.ataturksanatoryumu.gov.tr

ilk olarak akıllı bir bileklik alıp kaç saat derin uykuda kaç saat hafif uykuda geçirdiğinizi öğrenip bu bilgi ile doktora gidebilirsiniz.

mi band 4 akıllı bileklik işinizi görecektir.

doktor olarak göğüs hastalıkları bakıyor bu işe. Onlar gerekli görürse uyku testine alıyorlar.

Onu kartı takmadan önce yapacaktın.

Kullanabiliyorsunuz. Çift hatlı ve kilitlenmiş telefonumdan Türkiye hattını çıkarınca çalıştı.

Beyazıt'ta Aydınsaray Han.

Bahsettiğiniz ürünlerin fiyatları 20 TL

225'e bölüyorsun agi'yi çıkarıp. 9 lira 35 kuruş net yapıyor saatlik olarak.

@bruce

Neden 225 oluyor ki? Haftalik calisma asgari ucret icin 45 saat degil miydi?

"4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesi, haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu, aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin çalışma günlerine eşit olarak dağıtılacağını hükme bağlamaktadır. Buna göre, haftanın altı günü çalışılan bir işyerinde günlük çalışma süresi 7.5 saat olacaktır.

SSK işlemlerinde ay 30 gün olarak dikkate alınmakta, dolayısıyla aylık çalışma süresi de 30×7.5=225 saat olarak uygulanmaktadır."

@bruce: çalışmadığın gün için niye çalışıyor gibi gözüküyorsun ki anlamadım. 6 gün çalışıyor demiş, sonra 7 gün çalışıyor gibi çarpmış.

@ahm1 çalışmadığın dediğin gün senin 6 gün çalıştıktan sonra hak ettiğin ücretli haftalık izin. işverenle saatlik ücret üzerinden anlaşmadıysan, aylığın yani maaşın varsa 6 gün çalıştıktan sonra 1 gün ücretli izin hak ediyorsun. o günün ücreti ödeniyor.

niye böyle diye çok sormaya gerek yok çünkü bunun ülke genelinde standardizasyonun yapılması lazımdı ve kanun koyucular da bunu böyle uygun görmüş zamanında. örneğin 31 çeken aylarda 1 gün fazla çalışmış oluyorsun ama sigortan yine 30 günden hesaplanıyor. 28 çeken şubat da aynı şekilde 30 gün üzerinden hesaplanıyor. senin işyerinde kaç saat çalışacağın sen ve işveren arasında, herkesin çalışma saatine göre kanun düzenlenmesi karışıklık yaratır zira. senin maaşın aylıksa 225 saat çalışmış sayıyor seni sgk, buna karar verilmiş böyle işliyor.

Giren hep çalışana giriyo anlaşılan. Sorgulayana da azar gecikmiyor. Fazla mesai hesaplarken düşük çıksın diye böyle hesaplıyor bu emek hırsızları.

@hayir bu koyden olsam nolcak: güzel bi noktaya parmak bastın.

atm ile pek isim olmuyor, onun disinda butun istediklerin cepteteb'de mevcut. herhangi bir hesap isletim/havale/eft ucreti de almiyor.

enpara en iyisi..

Yapı Kredi

Cepteteb.

Enpara da sanal kart yok

Ben de TEB/CEPTETEB demeye gelmiştim

istanbul'da yeni yıl için dışarıda olmak çok kötü fikir

İstanbul’da yılbaşı dedin mi ilk akla gelen yer Taksim meydanıdır. Değil havaifişek tüm hayatın gözlerinin önüne gelir.

Şaka bir yana İstanbul’da yılbaşı gecesi sokağa sadece gitmek istediğiniz yere ulaşmak için çıkılır. Hele ki meydanlardan falan kesinlikle uzak durun. Sırf yılbaşı için gelecekseniz hiç gelmeyin.

İstanbullular genelde evde kutlar, çok çok akraba-arkadaş evine giderler. Dışarıda yılbaşı pişmanlıktır. Önce güvenlik. Benim en güzel yeni yıl kutlamam ev ortamında olmuştur. En kötüsü ise dışarıda idi mesela. "Bir daha mı, tövbe" dedirtti.

Arkadaşınız, aile dostunuz, akrabanız falan varsa İstanbul'da, eğer onlar da müsaitlerse onlara yamanın gitsin. Akraba evinde kız arkadaşla rahat edilemeyebilir gerçi ama.

Biraz pahalıya patlar ama otellerin yılbaşı programlarına gidebilirsiniz. Genelde bunlar çatı veya üst katlardaki restoranlarında olduğu için havai fişek görmesi de mümkün.

İBB Ortaköy sahilde havai fişek gösterisi yapacak. Sabaha kadar çalışacak birçok metro ve otobüs hattı. İlla İstanbul'da havai fişek izleyeyim diyorsanız resmi bir etkinliğe katılmanızda fayda var.

Hayatımdaki en kötü yılbaşını bundan 15-16 yıl önce taksimdeyken geçirmiştim. Ki o zaman istanbul şimdiki kadar boktan da değildi. Neyse o dönem ergen sayılırdım, sonra dersimi alıp bir daha yılbaşını dışarıda kutlama olayına hiç girmedim..

Yukardakilere artı 1 yani, hele de Kadıköy gibi, Beşiktaş gibi hafta sonları bile iğne atsan yere düşmeyecek yerlere hiç bulaşmayın. İstanbulda Arkadaşınızın, dostunuzun evi yoksa yılbaşı için gelmek aşırı mantıksız..

Abi doğdum doğalı istanbuldayım, bir kere dışarı çıkıp yeni yıl kutlamadım. İtliği serseriliği, dışarı çıkıp eğlenmeyi seven biri olmama rağmen yeni yılda dışarı çıkışım sadece tekele gidip alkol almak olur o kadar.

En üst katta oturanın değil de tüm binanın sorumlu olduğunu düşünüyorum.
Kasko yoksa (varsa bile kesin değil) trafik sigortasının çözeceğini sanmam.
Çatı ise apartmanın binanın parçası olduğu için daire sahipleri tarafından cozukmelidir.
Masrafinise daha sonra çatıyı onaran kişiyi dava ederek ondan almak yoluna gidebilirler.
Hukukçu değilim, mantığım böyle olması gerektiğini söylüyor

Çatıyla ilgili yakın zamanda çatının onarılması,ya da parçaların sabitlenmesi gerektiği aksi halde rüzgar veya yağış sebebiyle çatıdan bu halde ayrılan parçaların çevreye zararı söz konusu olduysa bu husus sizin lehinize önemli bir kanıt olabilir. Önemli olan bu bilgiyi elde etmek. Malum burada ileri zamana yönelik bir olumsuz bir ihtimal söz konusu ve bu sorunla ilgilenilmemesi 'ihmal' olarak tanımlanır.

Apartmanin bina sigortasi yok mu?

@kuehles

Yok, muteahhit yapip herkese daire verdi. Kimse ilgilenmiyor. Yonetim, sigorta vs yok.

Catinin onarilmasi da bu kisi yuzunden zaten. Binanin isciligi ve malzeme kalitesi gercekten cok cok kotu her yerde. Cati da akiyordu. Iskani aldigi icin muteahhit ben karismam bu saatten sonra dedi. Bizimkiler de bi ustaya catiyi yeniden yaptirdi. Ama firma degil, yoldan gecen biri diye dusunebiliriz. Makbuz firma adres vs yok.

Bina dedigim de buyuk bi yer. Bizim giriste sanirim 12 daire var. 3 giris kapili, 36 dairelik bir yapi. 4 katli bina, altta dukkan falan var. ama yonetici yok, sigorta yok, umursayan da yok.

www.eksiduyuru.com

kasko varsa her türlü aracını yaptırırsın o paranın tahsili kaskonun sorumluluğu.

trafik sigortası sadece sizin trafikte karşı araçlara verdiğiniz hasarı karşılar yani konuyla ilgisi yok.

çatı apartmanın ortak sorumluluğudur. kasko yoksa mahkeme yoluyla apartmanı dava etmek (ya da anlaşmak) dışında bir çözüm yok.

Uzun yıllardan beri kayak yapan biri olarak heves kırmak istemem ama son paragrafta durumu güzel özetlemişsiniz :)

Uludağ'da yapılan kayak tatillerinde genellikle dağdaki otellerde kalınır. Bunlar da haliyle sezonluk çalıştıkları için oldukça pahalı. Şehir merkezinde kalıp her gün Uludağ'a çıkmak da ayrı bir iş. Teleferik ile Bursa'dan çıkılıyor. Ayrıca otobüs ve taksi seçenekleri de var.

Kayak takımını kiralayabilirsiniz. Kalitesine göre değişmekle beraber günlük 40-60₺ arasında bulunur. Ayrıca kayak için mont ve pantolon da gerekecektir. Bunları da kiralıyorlar ama pek tavsiye etmem.

Mekanik tesisleri kullanabilmek için (olmazsa olmaz) günlük kişi başı 165₺'ye skipass almanız gerekiyor.

Şu anda Uludağ'da yeterli kar olmadığı için pistler kapalı. 1 hafta sonrasında da açık olacağının bir garantisi yok.

bulgaristan'a gidebilirsiniz, pamporovo mesela. geceliği 300 tl'ye ortalama oteller bulabilirsiniz. tabiiki vize, araba ek maliyetler var ama her halükarda daha uygun.

Peşin ödemek isteyene faiz silindikten sonra anaparadan yüzde 25 indirim tarzı bir şey bekliyorum.Bu sayede baya toplarlar para.Ödemeyenlere de daha uzun vadede bir takım kolaylıklar olur. Peşin ödemede iyi bir sonuç olabilir,bekle derim.

Sistem neden müsade etmiyor ya? Ben bu sene kapattım, internetten ödemek istediğim taksitlere tıklayarak ödüyordum. İstersem günü geleni seçiyordum, sistem gelecek olanları da tıklamama izin veriyordu.
Bence sen aylık ödemeni düzenli yaparak devam et, birikmiş paranı harcama. İndirim yapılırsa faydalanırsın yapılmazsa da bişey kaybetmemiş olursun.

birinin gözlüğünü kırmak öldürmekten daha fazla ceza sebebi olabiliyorken kullanım sonucu ağır olabilir. aklınızda olsun.

bu cihazlar köpeklere ya da yabani hayvanlara karşı koruma olarak kullanılabiliyor ancak şoklama için doğrudan vucüda temas ettirilmesi gerekiyor diye biliyorum.

ben aldım. kullanışlı değil, çok çabuk şarjı bitiyor ve kullanımı zor. kimsenin üstünde denemedim, tırstığım bir dönemde aldım.

@foolrules

polise ve adalete guvenmiyorum. defalarca polisi arayan kisilerin bogazi kesiliyor. 3 kisi ev basmaya gelenleri saliveriyorlar. dedigim gibi biz sessiz sakin insanlariz, zorbaliktan anlamayiz. is o noktaya gelirse de benim canim yanacagina karsimdakinin cani yansin. en azindan bosu bosuna 3 kisiden dayak yiyip bi de ustune soguk su icmem.

biber gazlı kampanyalar var, ben ikisini 70 liraya aldım. sesi gerçekten korkutucu.

@banacevaplazim

biber gazini da kalabalik yerde kullanamam ki ben. coluk cocugun bogazi acir diye dusunurum. ufak bi cocugu aglatacagima dayak yesem daha iyi yani benim icin.

kalabalık yerde kimse bişey yapmaya cesaret edemez herhalde. bence daha iyi bir çözüm olabilir.

sesi ışığı korkutursa korkutur, yoksa pek bi voltaj veremiyordu o araştırmıştım bir ara.

Direkt derisine bile dokunsan öyle İngiliz polisinde olan gibi kasılıp yere düşme gibi şeyler olmaz. Canı acır sana daha feci vurur büyük ihtimalle. Kıyafet üzerinden hiç işe yaradığını sanmıyorum.

o çatırtısından korktuğum için kullanmadım. Zaten kendi kendine şarjı öldü ve ışığı da bayaaa cılız.

Açık bırakırsan cebindeyken kendini şoklama ihtimalin var, kapalı tutsan adam geldiğinde açana kadar iş işten geçer vs. en iyisi biber gazı.

Medyascope, T24. Ben reklam engelleme zımbırtısı kullanıyorum normalde. Geçende başka bilgisayarda sözcü ya da hürriyet gazetesi açtım heralde, kör oldum. Reklamların arasına haber gizlenmiş.

@prole

Telefonda kullaniyorum genelde. Yani reklam engellemeden ziyade sitenin kendisinin abartili kör eden reklamlari olmamasi lzim

Türkiyede airbnb'leri polis basıyor bir süredir, haksız vergi vs yüzünden. Bir aylığına mühürlüyorlar evleri.

@sopiro

Yok, olay avrupa yakasinda olup anadolu yakasinda olmamasi. Bildiginiz anlamda hic yok (veya bizim uygulamada cikmiyor). diger uluslararasi otel uygulamalarinda da anadolu yakasinda eksiklik yasiyoruz.

Ben denedim şimdi çıkıyor, sizinle alakalı olsa gerek.

Sizinle alakali olsa gerek +1

sizinle alakalı ol sagerek. ulama mode on +1

sizinle alakalı olsa gerek +1

Çok kompleks bir durum değil ama biraz zaman alır. Tarayıcının kendi uygulamasıyla da yapabilirsin. Bazıların kırpma özelliği var olmayanlar için yerleşik resim düzenleme uygulamasını kullanabilirsin.

Eğer mobilden taramak istersen google scan diye bir uygulama var. İyi bir ışıkta iş görüyor.

en ucuz tarayıcı iş görür.

Tarayıcı seçiminde dikkatli olun bence. Kendimde "düz yataklı" eski bir epson tarayıcı var. Bunlarla taramak uzun sürüyor hakikaten. Tek tek diz, tarat, topla sonra tekrar diz fotoğrafları diye gidiyor proses. Daha sonra aynı markanın "otomatik beslemeli" yeni bir tarayıcısına erişimim oldu. Alet çok güzel, diziyorsun tepesine bir deste fotoğrafı şakır şakır tarıyor ama belge taramak amacıyla üretilmiş sanırım o yüzden renkler fecaat kendi programı fotoğraf düzenlemede yetersiz. Halbuki 10 yıllık alet onlarca seçenek sunmuşlar fotoğraf taratırken.

Google PhotoScan uygulamasını da deneyebilirsiniz.

www.google.com

600 veya üzeri dpi ile taratırsanız, çözünürlük sizi tatmin eder.

bildiğiniz gibi canon güzel bir marka. geçen yazıcı lazım oldu. vatan bilgisayara girdim, canon un en ucuz yazıcısını sordum. modeli e 414 mü ne. aldım geldim. tarayıcısı da varmış. öyle güzel ki. yani taradığım bir belgeye zoom yaptığımda böyle kağıdın dokusunu falan görüyorsun. belgeleri de 25 yıldır normal paintte düzeltiyorum.

tarayıcısı olan birinden ödünç alıp, işiniz bitince geri verseniz... ne gerek var satın almaya.

Double shot espresso üstüne kaynar az süt flat white. Çok süt latte

Latteyi anlamayan mekanın espresso makinesi yoktur muhtemelen, hadi flat white bir derece de granül kahveyle yapan yere ne kadar anlatsanız boş olur çünkü espresso yapamazlar.

Üçüncü nesil denilen kahvecilerde espresso makinesi vardır. Bunlarda latte bulabilirsiniz.

Espresso makinesi olmayan yerde içeceğiniz şey sadece sütlü kahve olabilir.

dedikleri gibi espresso bazlı kiçecekler espresso makinesi olmadan olmuyor. tezgahta espresso makinesi yoksa sormayın bile böyle şeyler

Havabus en güzeli.Yarım saatte bir var sanırım sitesinden bakabilirsin.güzergahı şöyleymiş :

GÜZERGAH
Sabiha Gökçen Havalimanı-Kavacık-FSM Köprüsü-1.Levent-Zincirlikuyu Metrobüs- Dolapdere-Taksim

fiyatları eğer sizin için uygunsa isg airport'ta kalın, sabah da kalkar havabus ile veya e-3 ile son durak (4.levent'e) gidersiniz.

4.levent'ten de mecidiyekoy profilo avm'ye taksiyle hızlıca geçersiniz, yakın.

www.iett.istanbul

edit: sanırım godless'in önerisi zincirlikuyu metrobüs durağı daha yakın profilo avm'ye onu da tercih edebilirsiniz.

bir de havabus daha rahat olur.

Abi sen hallenmisin buna arada yaziyorsun burada ama bunca yillik iphone kullanicisiyim at kafasiini anlamadim.emojilerde cikan birseyse ,sik kullanilanlari basa aliyor.emojileri kapa ya da baska emojilere bolca tikla siralamayi degistir

@duptis

dun yazdigimda kufur var diye silmis moderasyon. su emojiden bahsediyorum;

preview.redd.it

Ben şimdi kendi telefonumdan baktım da onu silemiyorsun sanırım, kendi oluşturduğun emojileri silebiliyorsun. Kendi oluşturduklarının solunda ... şeklinde üç nokta var ona tıkladığında sil düzenle vs bıdısı çıkıyor, at kafasında ve diğer standart emojilerde çıkmıyor.

@hadsafhada

hangi ayarlardan kapaniyor? ben ayarlardan kapattim, ama tekrar geri geliyor en solda. internette her yerde de kalici cozum olmadigi yaziyor zaten.

www.reddit.com

discussions.apple.com

@hadsafhada

ben anlatamadim sanirim. simdi ben bu emojileri hic kullanmadim. ellerim kirilsa da kullanmayacagim. ben bu emojilerin hicbir sekilde klavyemde cikmasini istemiyorum. saat simgesi gecmiste kullanilanlari getiriyor. ben kullanmadigim bir seyin karsima cikmasini da istemiyorum. ben bir seyi kapatmak istiyorum, kapatinca da bir daha gelmesin istiyorum. fakat bu emojileri ayarlardan kaldirsam da, o tusa bassam da, hic kullanmasam da geri geliyor.

3000 civarı

mutlaka sertifikasını al hangi marka olursa olsun.
euro cinsinden satıyorlar 1000 euro(500 euro yazmıştım düzeltme yapıldı) gibi fiyatları var en iyilerinin.
dişçim bana alman isveç ve lüksemburg(Liechtenstein da olabilir) mallarının iyi olduğunu söylemişti.

@@bir ileti paylaştım haklısınız siz yazınca hatırladım 1000 euro satış fiyatı ama yüksek geliyor diye 800 e yapıyoruz demişti. Açıkçası 500 ü kafadan sallama yazmıştım fiyatı hatırlamıyordum toptan yaptırmıştım tanesini hesaplamadım yanlış yönlendirme olmuş 1000 euro civarı doğru fiyat aralığı

markası da bego idi sanırsam implantın

700-1000 euro arasi olur iyi bir doktor iyi bir implant derseniz. Daha fazlasi da var ama daha azi yoktur. Varsa en ust segment implant degildir. En ust segment implantin 500 euroya yapildigi yer yoktur. Eger doktorun kardesi annesi falan degilseniz.

Küçükyalı Anka otel

www.elitehotels.com.tr

moda doubletree

Hilton markası altında olanlar güzel bence. Hamtton varsa Hilton’a ait, fiyatına göre güzel otel. Tree’den daha uygundur.

Enterprise
Avis

Dünyanin neresinde olursaniz olun Enterprise hep biraz daha pahalidir ama verilen hizmet 10 numaradir. Türkiye icin bilemiyorum ama sansiniz varsa Enterprise i deneyin derim.

Ayrica www.rentalcars.com da on numara sitedir. Türkiyede faliyet gösteren acentalardan daha iyi fiyat veriyorlar. En son Antalyada deneyimlemistim.

1. safari için yok öyle bir şey, başka tarayıcılarda var mı bilmem,

2. www.online-tech-tips.com

yok o 120 gün başladığı andan itibaren 120 günün var.

bir sonraki gelişinde çalışmaz. dünya üzerinde imei'den kaçakçılık engellemeyi akıl eden ilk ülkeyiz biz. mağduriyet falan umrumuzda değil.

Bilo oglanin aksam yemegine bir tutam da sen katki ver.

120 gun baslayinca Turkiye'de telefonu kullanmak icin 120 gun hakkiniz var. Ben gelince cok kalmiyorum, 3-4 yildir ayni telefonla gelmeme ragmen daha 100 gunum mu ne var gelen SMS'lere gore.

Her yil 1 ay bile Turkiye'de gecirseniz 120 gun hakkiniz sizi 120/30=4 yil idare eder. O zamana da belki telefonu degistirirsiniz zaten.

Bi fiyat aralığı verirsen tavsiye alma olasılığın yükselir. Mesela iskeleye yakın dedin mi Shangri-La baya yakın.

@roket adam

evet haklisiniz. turkiyede hic otelde kalmadim son zamanlarda o yuzden cok bilgim yok ama ortalama desem? yani shangri la yuksek geldi bana. zaten disarida geciricez gunu o yuzden super luks olmasina gerek yok.

dell xps 15'lere bakabilirsin, kurumsal dünyanın krallarındandır dell.

dell precision ve thinkpad'den başka bir seçenek var mı bilmiyorum

Hangi xps modelinde trackpoint var? Klavyenin ortasindaki yon butonu.

thinkpad konfigürasyonunu değiştirseniz? t460'ın mesela nesi size yetmiyorsa değiştirin.

@tears

Touchpadini sevmiyorum. Dokunmatik yuzeyin ayni zamanda tus gorevi gormesini sevmiyorum. Dokunmatik ayri, tuslar ayri olsun. Veya duzgun bi kalibrasyonu olsun, kufur ettirmeden kullanilabilsin.

trackpoint dediğin şey lenovo'nun icat ettiği kendi kullandığı bir araç, illa trackpoint'li bilgisayar istiyorsan yine thinkpad alacaksın. aracın adı pointing stick, arayacaksan böyle ara. muadil olarak yine dell'in latitude serisinin bazı modellerinde var ama nadir. hp'de de görmüş olabilirim. piyasada pek az modelde var, derin araştırman lazım ama seçeneklerin daralır. trackpointten aldığın verimi alamayabilirsin bunlardakinden ayrıca.

@bruce

Zbook, portege, precision, latitude, elitebook, tecra hepsinde var. modelden modele de degisiyor tabi.

üstadım türlü türlüsünü kullandım, maalesef thinkpad'in üstüne yok. sonrasında gittim bu sebepten mac aldım, son 8 senedir mac kullanıyorum çok memnunum. eğer iş akışın windows gerektiriyorsa windows kurarsın, hardware kalitesi konusunda yanına yaklaşabilen yok.

dell latitude serisi

ayasofya'yı ziyaret, galata köprüsü'nün altında yemek.

Del Mare ya da Lacivert gibi güzel manzaralı bir yerde yemeği mutlaka öneririm.

Yemek için korulardan birini seçerdim manzarası olan. Tarihi yer Ayasofya olabilir, cami olsun dersen Süleymaniye manzarası da güzel.

Kadıköy, Üsküdar veya Beşiktaş'ta kalabilirsiniz. Görülecek çok yer var tabii ama bence kız arkadaşınıza en bilindik yerleri gezdirin Ayasofya, Sultanahmet, Karaköy, Eminönü, Taksim, Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, Moda, Haliç(Pierre Loti, Balat) ve Çengelköy gibi. Çok yer yazmışım gibi gelebilir ama haritadan konumlarına bakar ve belirli bir doğrultuda giderseniz (doğudan batıya gibi) sırayla 2 günde hepsini görebileceğinizi düşünüyorum.

Bu arada yazdığım yerleri düşününce en mantıklı yer Beşiktaş gibi duruyor kalmak için.

@snowman

Istanbul havalimani

10 yıldır istanbuldayım 2 gün dışarda napılır hala bilmiyorum. Ben olsam yataktan çıkmazdım. En fazla civardaki barlara çıkardım.

asla eminönünde balık ortaköyde kumpir yemeyin. istiklalde de görecek bir şey yok.

müzelerden sonra vapurla kadıköy, yürüyerek moda sahil yapabilirsiniz. vapurla beşiktaş, yürüyerek bebek yapabilirsiniz.

Hepsinin tek seferde olması mümkün değil. Zaten implant birkaç aşamalı bir işlem.
Biraz zor bir süreç bekliyor sizi belli ki. Geçmiş olsun.

Duyuru nick uyumu der kaçarım.

Benim de icim urperdi

implant olayını falan bilmiyorum ama 20 likler için gömülü ise çene cerrahı lazım tek seferde bütün 20 likler alınmaz önce bir taraftaki 2 diş 2 hafta sonra öbür taraftaki 2 diş alınır. bildiğin ameliyattır gömülü 20 lik dişler, öyle kolay olmasını bekleme.

20 lik dişler için özelde cerrah tavsiyesinde bulunabilirim istersen. bakırköy taraflarında

Beylikdüzü sentez diş kliniğinde muhammet çağlar ile görüşülebilir, yardımcı olacaktr mutlaka.

Implantı da gömülü 20lik çekimini de çene cerrahının yapması ideal. Üstte gömülü süresini yazmışlar, implant dişi ilk çakıldıktan üç ay sonra monte ediliyor bu arada geçici diş takılıyor diye biliyorum.

Bu isler icin kendim de etrafimda da onerdigim tek isim tolga gulcicek hocadir. Ucuz degildir ama isinde cok iyidir

Picasa 3.9'u bulup indir, favorileme ile istediğin şeyi yapabilirsin muhtemelen.

2019
|
2019-09

gibi ay ay dizebilirsin.
ben fotograflari exiflerine gore isimlendirip klasorlere dagitiyorum.

touchpad i iptal et hocam
mouse kullan? niye laptop degistireceksin?

trackpoint'e alışmaya çalış inanılmaz rahat touchpad'e göre. thinkpad aldığımda ilk yaptığım iş touchpad'i disable edip kendimi trackpoint öğrenmeye zorlamamdı.

klitorisi olan bir laptopun varken neden touchpad kullanıyon başkan :( klitoris daha güzel, kolay vb...

klitoris = trackpoint

yillardir thinkpad kullaniyorum. trackpoint kullanmasini da biliyorum. fakat her pozisyonda kullanilmiyor trackpoint. surekli 2 elimi laptop uzerine koymaktan hoslanmiyorum. mouse da kullaniyorum. fakat illa ki bazen touchpad kullanmam gerekiyor ve o an laptoptan komple nefret ediyorum. kendi yazilimindan ayarlari degistirmeye calistim ama ise yaramiyor. touchpadin dokunmatikli kismi ayni zamanda tus gorevi goruyor ya alttan, iste o ozellik sikinti. parmak gezdirirken tiklamak isteyince sapitiyor, cunku tiklamaya calistigim yer de dokunmatik. zoom yapiyor veya imlec farkli yere kayiyor. t430 oyle degil, ayrica dokunmatik olmayan tus var. t460'i tasarlayan kisilerin allah bin belasini versin.

ozetle istemiyorum bu bilgisayari ben. o kadar thinkpad dedik ama boyle bi sacmaligi aklim almiyor. en olmadi t430 alicam tekrar.

ptt

ptt +1

Beypazarı maden suyu işletmesiyle iletişime geçin. Kargoyu onlar götürüyor diye biliyorum. Ptt ingiltereye kargo götürmez, diğer kargo firmaları da öyle...

ptt dünyanın her ülkesine son derece hızlı ve ucuz kargo götürür.

@tears of devil

kargocularin kargo goturdunu biliyorum. efektif yontemi sormustum ben. hassas ve degerli esya gonderecegim. ptt, aras kargo falan dikdortgen aldigi kutuyu ucgen olarak getiriyor bazen. eger getirirse tabi.

aynı şeyi yazacağım ama ptt, ingiltere/avrupa'da muhtelif ülkeler için daha önce ben de ptt'den başka alternatif var mı diye baktımdı ama fiyatta en uygunu ptt sanırım, hem düzgün de çalışıyor, yani ben sorun yaşamadım en azından.

ek: ingiltereye hatta içinde (kırılma riski olmayan) bir sürü ıvır zıvır olan bir paket gönderdim, karton koliye koymadım, dışını iyice balonlu-patpatlı naylonla sardım koli bandıyla bantladım falan, baya düzgünce ulaştı sahibine.

bu arada değerli demişsiniz, o kısmı bilemedim, değerli olabilecek bir evrak göndermek gerektiğinde örneğin UPS kullanmak daha doğru oluyor ama tabi pahalı epey maalesef.

zet.com'a bir bakın. Ben sorunsuz alışveriş yaptım.

Hocam kusura bakma da neden yıldız bayrak kurt, ülkü ocaklarında mı tanıştınız :)) ben kadın olarak istemem böyle bir hediye, gümüşte büyük bir hile olacağını düşünmüyorum. Ben trendyoldan aldım güzeldi ama o imgeler olmayabilir. Hepsiburada bana nedense n11 den daha güvenilir geliyor ama çok farkedeceğini düşünmüyorum.

Gümüş almayın kararıyor. İnce bir beyaz altın çok daha makbule geçer. Gümüş pişmanlıktır

@mabesa

Kendisi turk degil. Turk imgelerini nazar boncugunu falan seviyor. Ay yildiz olan bi yuzuk bulmustuk cok begenmisti ama kirildi. O yuzden

Ben cift basli kartal tavsiye etmeye geldim. :)

Mantar.

@angelus yalan söyleme, arkadaş mantar diye bir hastalık olmadığını bilecek kadar akıllıdır muhtemelen. İkinci el ayakkabıda zerre risk yok, yıkamadan giyebilirsiniz. Zaten yıkayınca bütün vitamini gidiyor. Direk elle giyeceksiniz işte, aradaki farka da hastaneye gidersiniz artık.

mantar demeye gelmistim. bir arkadas aliyor, henuz bir hastalik kapmadi. ama bu isler ben aliyorum bir sey olmuyor diye yurumez.

mantarın bi sorunu yok, yıka ve borik asit denen tozdan dök, giy

Ayakkabıda mantardan ciddi sorunlar da var
Bebek ayakkabısı bile paylaşılmaz ki bebek 2-3 kere giyer o ayakkabıyı en fazla
ayakkabıya 1 kere bile ağırlığını versen tabanı sana göre şekil alır
Sen içe basıyorsundur, adam basmıyordur
Adam senin ayakkabınla yürürken sırt ağrısı yaşar.
Omurga sorunu yaşarsın yani 2. el ayakkabıda en önemlisi
mantardan önemli bu

yurtdışındaki ikinci elcilere dadanan biri olarak şu ana kadar mantar olayı aklıma hiç gelmemişti açıkçası. ama şükür onun da çaresi varmış: htgetrid.com

son 1.5 yılda 6-7 çift ayakkabı, tonlarca kıyafet aldım. ayakkabılarda özellikle iç ve dış tabanlarının sağlam, yıpranmamış, şekli bozulmamış olmasına, dış derisinde kuruma çatlama olmamasına dikkat ediyorum. aldıklarımın bazılarında daha orijinal etiketleri bile duruyordu, o kadar yeni ve iyi durumda olanları var. zaten o kadar uygun fiyata alıyorum ki, rahat olmadığını hissettiğim anda atsam bile acıyacak bir para tutmuyor ki ya başka birine veriyorum ya da satışa çıkarıyorum.

Mantar
Ortopedik sorunlar

ikinci ellerin hepsi kullanılmış değildir. benim bir kere, o da evde de ya da ancak evden arabaya, arabadan iç mekana birkaç saat giyilmiş ayakkabılarım var. alınmış, yıkanmış ama hiç giyilmemiş kıyafetlerim var. bir tarafı sökülmüş, tamire zaman ayırmadığım eşyam var. hepsinin şimdiki durumu mağazadaki emsalinden temizdir.

ayakkabı temiz görünüyorsa ve kolay temizlenir de bir malzemesi varsa sakıncası olmaz, bence.

Arkadaslar sokaktan toplayip giyicem sandi herhalde. Bildigin az kullanilmis lacoste ayakkabidan bahsediyorum ben. Zaten magaza da bi dezanfekte islemi uyguluyor spreyle. Lacoste giyen adamin ayaginda mantar olma ihtimali dusuk gibi geliyor bana.

sokaktan toplayip giyeceginizi dusunmedim ben mantar darken. zaten soruda acikca belirtmissiniz.

mantara gelince sadece evsizlerde, fakirlerde falan gorulen bir rahatsizlik degil mantar. zenginlerde de cok paralari olmasina ragmen bu tarz virutik bakteriyel hastaliklar olabiliyor. bu soylediginiz hpv yi sadece hayat kadinlarinda oluyor sanmak gibi. ayrica o ayakkabinin zengin kisi giydikten sonra kac kisinin ayagindan gectigini de bilemezsiniz. uc kisi daha alip birer kere giyip satmis da olabilir. spreyin etkisini bilmiyorum ama ic camasirlar icin mesela yuksek isida yikayin utu yapin denir, kendi camasirlariniz icin yani. ayakkabiyi ayni sekilde temizlemek icin kac derecede yikamak gerekir bilemiyorum.

bootable usb niye olmuyor?

ssd backupi niye gormuyor? backup sart mi? time machine alin icinden cekiverirseniz?


usb ve ssd'nin formati ne?

7 kullanıyorum. Senin yerinde olsam 8 alırım ama o paraya daha iyi Samsung, Huawei falan telefonlar da var sanırım. Hiç ios kullanmadığın için bence android devam et.

Telefonda android deneyiminden gayet memnunum ama bu iş biraz da ne ka ekmek o ka köfte meselesi.

@malheiros

zaten sebeplerden biri de o. 6gb ram, 18 cekirdek islemci, 34 megapiksel kamera falan deseler de sonuc ortada. ic mekanda fotograf cekemiyor abi alet. 6s cok daha iyi. yan yana koyup karsilastiriyorum yani. e bakarsan bendekinde 2 kamera var, 2 yil daha yeni, islemcisi remi cok daha iyi ama allah belasini versin artik. yine rakamlara kanip en iyi android telefonu alicam ama sacma bi hata verirse duvara calacam yani o dereceye geldim ben. 7'de donma kasma oluyor mu?

Sıfır alırsan olmaz. Ama ikinci el 7'lerin pilleri (2 senelik olanlar diyelim) artık değişim istiyor. Benim telefon öyle en azından. Battery Health'de full performance olarak görüyorum ama pil eriyor resmen.

Sen sıfır 8+ al bence. Aslında benim de param olsa XR falan değil 8+ alacağım... Hoş o paraya da hayvan gibi laptop alınır. bilemedim şimdi kafam karıştı...

Ben apple öneririm. Bana göre de android pişmanlık. Çok kötü ve özensiz hazırlanmış bi işletim sistemi.

kesinlikle apple al.

7 plus bir iki sene idare eder evet. ama almışken 8 plus almak daha mantıklı.

ne kadar ekmek o kadar köfte +1

iphone benzeri performans istiyorsan tepe sınıfı android kullanacaksın. s8 kullanıyorum, kamerası 7 den iyi. takılma donma yok.

bence bu saatten sonra illa iphone alınacaksa en az 8 alınmalı.

samsung'a geçsen?

Geçme, apple amelelik, en ufak işler, resim, müzik atmak silmek, zil sesi yapmak falan ömür törpüsü. Kulağını kaşıyacaksın, bir dakka kaşıyamazsın diyor, tek elinle amuda kalk, diğer elini bacağının arasından geçir öyle kaşı kulağını diyor sana. Her şey amelelik, her şey sinir bozucu, o aldığın telefonu sinirden kırarsın öfkeli biriysen demedi deme. Apple öncesi hayatım boyunca ettiğim küfürler x kadarsa, Apple sayesinde 100x oldu.

android de iphone da kullandım iphone a devam ediyorum memnunum. kamera senin için önemliyse iphone al. 7 plus kamera olarak 8 den daha iyi. ama 8 daha güncel telefon. durumun müsaitse 8 plus al tabi. limitlerini bilmeden öneriyorum.

arkadaslar xiaomi mi serisi amiral serisi zaten. mi6 ile ayni ozelliklere sahip telefon, donemin amiral gemisi. samsung zaten fiyat olarak apple civarinda. android kullanmamin temel sebeplerinden biri paramin olmamasiydi.

telefonla en son ne zaman muzik attim, zil sesi yaptim hatirlamiyorum. resim falan icin artik whatsapp var spotify var ne bileyim netflix var. eskiden root yapip degisik romlar falan atardim samsung ace donemlerinde. e bitti artik oyle hevesim de kalmadi. arayinca alo desin, kamerayi acinca duzgun foto ceksin istiyorum. benim telefonla gunes isigi olmayan herhangi bi yerde cektigim fotograflari gorseniz gulersiniz valla.

ben sizin yerinizde olsam önce bağımlılığından kurtarmak isterdim arkadaşımı, çok kısa yazmışsınız ama sanki içmeye bahane arıyor gibi de geldi. ne psikolog ne de psikiyatrist bunu tek başına çözmeyecek, bayağı bütün bir tedavi gerekiyor. istanbul'daysanız balıklı rum hastanesi'ne gidin.

amatem'e gidin, oradan yönlendirirler gerekirse.
yedam.org sayfasında listesi var merkezlerin. birkaç tanesine danışın, hangisi içinize siniyorsa ona devam.

@tiny penny

Amatem ile ilgili yorumlar baya kotu internette. En azindan amatemden once tecrubeli bi doktorun 'evet senin amateme gitmen gerekiyor' demesini istiyorum. Gerekirse oraya da gideriz.

Önce paikiyatriye gidilmeli fiziksel bağımlılıktan bahsediyorsunuz. Kendi bırakmak istese klinik psikolog da olabilirdi, bağımlılık üzerine çalışan pek çok psikolog var ama bu durumda ancak destek ve sürdürülebilirlik için psikolog lazım. İlk adımı tıpla bielikte atmakta fayda var.

bıraktığı dönemde yoksunluk belirtileri için olası ilaç gerekecek. bu nedenle öncelik psikiyatrist. psikolog herhangi ilaç - antidepresan dahil - yazamaz.
Uygun olan AMATEMlerin poliklinikleri. gerekmezse yatış önermezler. Bağımlılık polikliniği olan yerlerde genelde psikolog, hemşirenin de olduğu bir ekip olur. gerekirse psikologa gönderirler.

balıklırum iyidir ama pahalıdır. hangi şehirdesiniz?

Yurtdışı vasıfsız işçi zor... Yerel sağlanıyor vasıfsız iş gücü.

vasıfsız değil de demirci kalıpçı vs götürebiliyorlar hintlilerin başına koymak için kalfalara yardımcı olsun diye. gelen hintliler çünkü gerçekten vasıfsız oluyor iş öğretmek gerekiyor önce.

öyle gidip bir süre çalışırım demekle olmuyor o işler.
bu piyasa kalfalar üzerinden döner. o kalfalardan birinin köylüsü değilseniz o iş olmaz.
köyüne bir baksın kalfa var mıymış? komşu köy de olur hatta il olarak bile tanıdık olsa olur o iş.
enka tek başına inşaat işçisi alıp götürmez. aklı başında kimse yapmaz zaten.

bir de bir süre çalışacakmış? 3-6-9-12 aylık paketler var birini seçmesi lazım.

j6+ öneririm. hepsiburadadan aldım telefonumu sıkıntı çıkmadı.

hepsiburada, n11, amazon üzerinden alabilirsiniz.

Samsung a3 olabilir,
xiaomi mi 6 olabilir.
xiaomi redmi note 5 olabilir.

O paraya Xiaomi alın. Huawei'in amiral gemileri hariç telefonları tırt oluyor.

Nokia bitti muhabbeti son derece yanlış ama Nokia 5 iyi bir seçenek değil. 5.1 Plus veya 3.1 Plus belki seçilebilir. Parasına göre sağlam ve kaliteli malzeme kullanır Nokia ve Xiaomi. Samsung J serisi de önermem kesinlikle. S ve Note dışı Samsung alınmaz. Belki uygun fiyata bulunursa üst sınıf A serileri o da belki.

Hepsiburada veya Amazon sorun çıkartmaz. Hb biraz geç yollamıştı benim hediyeyi gerçi geçen sene anneler gününde. Erkenden almakta fayda var.

xiaomi'nin redmi modellerinden biri olabilir. misal

www.hepsiburada.com

Daha önce anne telefonu çok aldım. Bi kere küçük değil büyük alın. Gözler görmez, çantalar büyük, kullanması daha rahat. İkincisi ıslak elle dokunuldu diye cihaz bozulmaz.
Anne telefoni deyince samsung j7 alınır geçilir. Hafızayı küçük almayın silmesi etmesi zaten kendo başına yapamaz. Seneden seneye siz silecekmişsiniz ıvır zıvırı diye düşünün.

ilk defa ya da çok az tecrübeyle çalışacaksanız staj eklemekte fayda var. 5 yıldır falan çalışıyorsanız çok da önemli değil. tabi çok prestijli bir staj yaptıysanız yazın yine de, zarar gelmez.

staj benim için çalışılan yer ve süreden daha önemlidir.

silme dursun. ben ilk işimde hep stajlarımdan bahsetmiştim. çünkü iş veren sizi daha önce deneyiminiz yoksa stajlarınızdan ve öğrenim hayatınız dışında bir şey ile değerlendiremez.

ilk isinse dursun, yok part-time/full-time is tecruben varsa ve yer sikintisi cekiyorsan sil gitsin. yurtdisinda kimse 1 aylik stajlara bakmaz. 1 aylik stajda bir is de yapilmaz cunku. 2-3 aylik stajlarin varsa onlari tutabilirsin ama

yurt dışı için cv hazırlıyorsan yurt dışı cv örneklerine bakarak hazırla muhakkak. mesela tr'de muhakkak olması beklenen fotoğraf yurt dışı cv'lerde olmaz, tuhaf karşılanır. benzer şekilde doğum tarihi vs. de öyle.

buradan yanıt çıkmamış.

xiaomi türkiye kullanıcıları ve videoları

bu facebook grubunu bir deneyin.

ikisiyle de kısa birlikteliklerim oldu, uzun değil ama şunu düşünüyorum: dell'de o bahsettiğin "genel olarak dayanikliligini, ust duzey malzeme kalitesini, klavyesini falan" bulamazsın.

X serisi iyidir.

Artik W'da Lenovo'dan baska bir marka almak yok. T470'den bildiriyorum.

Yüzlerce thinkpad sattım bir tane adam abi benim de şu sıkıntım var demedi bu zamana kadar.
thinkpad al kesinlikle. X olur t olur ne olursa olsun ama thinkpad olsun.

HP Elitebook tavsiye ederim. hem kasa, hem klavye ile yazma kolaylığı çok kullanışlı. ısınma donma sorunları yok. güzel bi ikinci el düşürebilirsin uygun fiyatlara

abi thinkpad'in "herhangi bir" serisiyle hp'leri dell'ler kıyaslamayın nolur :( biraz hantal kalıyor dediğin cihaz 2012 üretimi. şu an 6. yılında, ikinci sahibisin. hala çalışıyor :) bide böyle düşün :) thinkpadden şaşma derim. hayal kırıklığına uğrarsın

İş bilgisayarı olarak her iki markanın en üst modellerini kullandım, dell thinkpad serisinin tırnağı bile olamaz, hiç düşünme thinkpad al geç

bittabii; uzmanlik gerektiren islerde taseron tuzel & ozel kisiler kullaniliyor.

misal;
www.indeed.com
oaksys.net
www.authorstream.com

eğer müteahhit işi bilmiyorsa nasıl ki kullandığınız evin sorunları oluyorsa yapacağınız yazılımda buglardan başınızı kaldıramazsınız. bu da size ekstra zaman ve para olarak geri dönecektir. yazılımcılarla sadece proje bazlı çalışabilirsiniz burada önemli olan sizin bu ekibi kuracak ve yönetecek kabiliyette olup olmadığınız. frontend-backend diye ayırıyorsak da süreçler birbirinden bağımsız değil.

bizim ülkede kurumsal web sitesi yapıyoruz diyen çoğu firma hazır templateleri alıp editliyorlar ve admin paneli yapıp veriyorlar(ben de çok yapıyorum bunu :D). bu tam bir müteahhitlik örneği işte.

Eşimin yazılım firması var. Zaten yaptıkları projeleri bu şekilde yapıyorlar. Sadece "her işi detaylı bilmez" kısmına takıldım. Eleman takıldığı zaman yol gösterecek biri olmalı.

dedigin gibi buyuk firmalar belli konuda isleri yazilim danismanlik firmalari ile yapiyor. ornegin yazilim guvenligi konusunda bir uzmana ihtiyac vardir ve bu konu uzman bir yazilim danismanlik firmasi ile cozuluyor. zaten bir yazilim firmasi her konuda uzman bulunduramaz, her firmanin konsantre oldugu bir alan vardir ve o alana gore hizmet verir.

kucuk firmalar icin de bu bu sekilde olmasi gerekiyor ama bizim kulturel ve eknomik gerceklerimiz yuzunden herkes her isini kendi halletmek istiyor. oncelikle her iste uzman olmadigimizi kabul etmemiz gerekiyor, daha sonra da bir isi kaliteli yapmak istiyorsk maliyetini iyi hesaplayip ona gore planlama yapmamiz gerekiyor. daha az elemanla, daha az uzmanlikla, daha az danismanlikla, gerektiginde universitelere danismadan, hem ic sureclerde, hem de urunde ar-ge yapmadan ancak gunu kurtaririz, ve buyuk bir yazilim sirketi ortaya cikaramayiz. bizim ulkecek problemimiz herkesin gunu kurtarmaya calismaktan gelecegi dusunmeye vakti ve enerjisi kalmiyor.

ayrim da genelde back-end front-end seklinde olmuyor, cunku cogu zaman arada api olsa bile ikisi birbirine cok bagli. ama genelde guvenlik, deployment, performans, database katmani, cloud sistemler gibi alanlarda uzmana ihtiyac duyuluyor.

Farklı farklı malzemeler olabilir. Genel olarak siman deniyor. Toz ve likit karışır polimerize olur. Çeşit çeşit yapıştırma simanı var.

genelde polikarboksilat siman kullanılır metal altyapılı porselenlerde.
tam seramiklerde ise genelde kompozit rezin simanlar kullanılır.

Akrilik. Soğuk akrilik.

neredesin firuze, vavien, baskın, kış uykusu, güneşin oğlu

neredesin firuze +1, barda, kedi seviyolarsa "kedi" filmi yurtdışında da epey izlenen bi film abd'de falan vizyona girdi, "sarmaşık" hem festival kitlesine hem de ortalama izleyiciye hitap eden kaliteli bi yapım yine aynı yönetmenin son filmi "kelebekler" de öyle denebilir sarmaşık kadar olmasa da fena değildi, anlat istanbul, annemin yarası, silsile, gora'ya da güldüğünü duymuştum yabancıların, propaganda, kaybedenler kulübü olabilir.

l diye bir thinkpad yok. olmamalı yani :) e yi zaten thinkpad'den sayma. ev kullanıcısı thinkpadi o. t ile şu an bu yazıyı yazıyorum, diğer yandan da photoshop vb bir dünya program açık. l olsaydı muhtemelen bunları yapamazdım. ama l alacağımı da sanmıyorum. alma :(

l serisi tatlı su thinkpadidir!

***written from thinkpad x230***

ben evde lenovo ideapad 700 işte lenovo v330 kullanıyorum. ikisinden de çok memnunum. thinkpad yerine bu serileride tavsiye ederim.

- ideapadler iç tarafı aliminyum dışı plastik. görünüş olarak macbookları andırıyorlar. bu serilerde daha güçlü ekran kartları yer alıyor.
- v serisi ise it'ciler için. cihaz ince olmasına rağmen dvd writer dahil yığınla port var. iç dış plastik.

@tears of devil

www.notebookcheck.net

@binder

asdfh ya soyle gectigimiz yillara baktim da ben de tatli suda kullaniyorum zaten laptopu. o yuzden ayni kalite hissiyatini verdikten sonra cok sorun degil.

@maden suyu

tesekkurler inceleyeyim. fakat siz l serisi kullandiniz mi?

Altimetreye set edilen basınç değeriyle pilot uçağı belirli bir mesafeye getiriyordur zaten. Vor, dme, kontrolör yardımıyla da pist başına getirir. Ils orada devreye girer. Pistbaşına çok uzak ve çok yüksekte ils sistemi devreye giremez zaten diye düşünüyorum :D . İls cat3c varsa pistte ve uçakta zaten herhangi bir görüşe gerek yok. Oradan sonrasını ils devralıyor.

2500 feet'e kadar barometrik yükseklik.

2500 feet altında radio altimetre çalışıyor.

ILS sisteminde VOR şart değil. VOR bambaşka bir şey.

ILS'te 2 tane asıl bileşen var. LOC ve Glide Path.

DME'yi LOC'tan almıyorsan VOR varsa VOR'dan DME bilgisi alabilirsin. Olmadı GPS'ten Pist başına mesafeyi alabilirsin.

Sisli havada altitude - dme crosscheck yapıyorsun.

Yaklaşma chartlarında mesafeye göre altitude tablosu oluyor.

Atıyorum 8 NM'da 2600 feette olman lazım diyor tablo (8 NM'ı VOR'a a göre mi söylüyor LOC'a göre mi Pist başına mı hepsini belirtiyor). sen 8NM'da altimetrene bakıyorsun. Eğer doğru basınç değerini set ettiysen 8 NM'da yaklaşık 2600 feet civarında oluyorsun. Sorun yok.


tabloda bir sonraki satırda atıyorum 7NM 2100 feet demiş olsun. 7NM'da bir kez daha bakıyorsun. 2100 feet gösteriyor altimetren. Sorun yok devam. Bu şekilde ilerliyorsun.

ILS CAT 3C de olsa bunu yapmak zorundasın. ILS CAT3 C'de autoland yapacak da olsan eğer bunu yapmazsan bir gün pist yerine şehrin üstüne inerken bulursun kendini. Yani şanslıysan bulursun. CAT 3 şartlarında bulamayabilirsin de kendini.Seni başkası bulur muhtemelen.

@godsparticle

zaten cat1-2 ile sifira yakin goruste inis yapilmiyor sanirim. fakat cat3 ile pisti neredeyse hic gormeden santimetrik yuksekligi nasil olcuyorlar onu hala anlamadim. gps+dme ile ucgenin alt ve hipotenus uzakligini olcup son kenari hesaplayarak yuksekligin bulunabilecegi geldi aklima.

yani soyle sorayim ucak pist basinda inmek uzereyken, ve sisli havada pisti goremiyorken yerden ne kadar yuksekte oldugunu nasil anliyor? o mesafede 1 feet bile onemli degil mi? basinc ile santimetrik hesaplama yapilabiliyor mu?

"fakat cat3 ile pisti neredeyse hic gormeden santimetrik yuksekligi nasil olcuyorlar onu hala anlamadim"

santimetrik yükseklik ölçülmüyor.

"gps+dme ile ucgenin alt ve hipotenus uzakligini olcup son kenari hesaplayarak yuksekligin bulunabilecegi geldi aklima."

temel mantık bu. Glide path açısını biliyorsun. Meydanın irtifasını biliyorsun. Threshold'u hangi irtifada geçecek onu biliyorsun. Geometriden yatay mesafeye göre irtifa hesabı yapabiliyorsun.


"sisli havada pisti goremiyorken yerden ne kadar yuksekte oldugunu nasil anliyor? o mesafede 1 feet bile onemli degil mi? basinc ile santimetrik hesaplama yapilabiliyor mu? "

1 feet bile önemli değil. o kadar hassas bir durum yok. Yani pist başını 50 feette geçmen gerekirken 49 feette geçtin diye sorun yaşamıyorsun. 50 feet yerine 90 feette geçersen o zaman uçak 90 feette flare mode'a giriyor. dolayısıyla sorun yaşayacaksın demek oluyor. Hemen go-around.

piste yakın mesafelerde eğer pistin hemen öncesinde devasa bir tepe (olması için bir sebep yok) ya da devasa bir çukur yoksa, son 200 feette falan radio altimetre oldukça iş görüyor. son 100 feette bayağı iyi iş görüyor. 100 feetten sonra sırf altimetreyi dinleyerek bile iş tutabiliyorsun. cat3c 'de o son 50 fetteki radio altimetre anonsları mühim. " fifty, forty, twenty, retard retard"

uçak hem barometrik altimetre hem de radio altimetre aracılığıyla her daim ne kadar yüksekte olduğunu biliyor. ama cat3c gibi hassas yaklaşmalarda radio altimetre çok mühim. zaten minimumları da low visibilityde barometrik altimetreye göre değil radio altimetreye göre takip ediyorsun.

soruna cevap radyo altimetre ile ölçüyor.
sisli hava olayında cat I-II-III e göre değişiyor ve LVO(low visibility operations) devreye giriyor.

Aynısı işte, yurtdışında adli sicil kaydı diye geçiyor. Aceba türkçe olduğu için mi anlamadılar?

@boris

yok, arşivli ve arşivsiz sicil kaydının yanı sıra bunu da yazmışlar maile. başka bir şey olduğunun farkındalar diye düşünüyorum. ben de zaten 'bize bu sicil kayıtları var' diyerek onları gönderdim fakat tekrar istediler.

ingiltere'de police registration diye birseyimiz var, ama buraya gelinmeden alinmiyor zaten

Police check = Sicil kaydi.

Adamlara soyle turkiye'de istediginizin karsiligi olarak bir tane belge var sadece de.

@try

onun gibi olanini bulundugum ulkede aldim zaten. sanirim aynisinin turkiye icin olanini istiyorlar.

coğrafi olarak arapların dibine gelen siz, onların dinini benimseyen siz, sonra onlara neden benzedik diyen de siz. moğolistan steplerindeyken araplaşmadınız herhalde, bunlar hep coğrafi etkileşim.

peter golden.

bogulmadan kismi zor.

Golden, Peter. B. (1990), "The Karakhanids and Early Islam", in Sinor, Denis, The Cambridge History of Early Inner Asia, Cambridge University Press, ISBN 0-521-2-4304-1

Golden, Peter B. (1992), An Introduction to the History of the Turkic Peoples: Ethnogenesis and State-Formation in Medieval and Early Modern Eurasia and the Middle East, OTTO HARRASSOWITZ · WIESBADEN

Golden, Peter B. (2011), Central Asia in World History, Oxford University Press

@bruce

tengri biz menen kardes, sen raadol.

Baska bir arkadasinizin hesabina yollarsiniz parayi.altini o alip sizin adiniza elden veya kargoyla ulastirir

Ben dügününe gidemedigim insanlarin altin hediyesini daha sonra bulusunca vermistim.
Bulusma imkaniniz varsa sonra verseniz de olur bence.

Bir şekilde tam adresini öğren. Ya da nerede çalıştığını muhakkak biliyorsundur o da olumlu. Gittigidiyor üzerinden arkadaşın alacak şekilde altın siparisi ver. Bir de not ekledin mi tamamdır.

on ödemeli kartlara bakın. ininal harikadır, içine para yüklersiniz ve kredi kartı gibi kullanırsınız, mastercard geçen her yerde de geçer. aylık 2tl abone ücreti var, kartın içinde para yoksa çekmiyor.

@mehmed resad

o sıkıntı işte. multinet gibi marketlerde değil, restorantlarda kafelerde geçen bir şey olması daha makbul. bi de tek kullanımlık olması çok daha iyi olur.ç

iyi de normal banka kartı neden işinizi görmüyor ki?

Banka kartınıza bağlı ek kart çıkartın babanıza?

@elorelia

çünkü 60 yıl tutumlu yaşamış babamı, profesyonel aşçılık yapan annem evdeyken dışarıda yemek yemeye ikna etmek imkansız. hele bi yere oturtup 1 fincan kahveye 10 lira verdirmem imkansız. yanlarında olsam ben götürürüm ama ben yurtdışındayım. ara sıra başbaşa çıkıp dolaşsınlar bi yerlerde otursunlar istiyorum.

Yalnız kalan o 300 TL yi geri alabilirsiniz. Ben şirketten ayrılırken kartımda kalan parayı şirket maas hesabıma yatirmisti.

@mutlusismankedi

ikisi de çalışıyor, paraları da var sorun o değil. sorun, 'hadi bu akşam gidip iskender yiyelim' veya 'hadi şu mekanda bi kahve içelim' deme alışkanlıklarının olmaması. masraf gibi geliyor onlara, alışmamışlar. ben de uzaktayım. 'bu kartı sadece kafelerde harcayabilirsiniz, harcamazsanız da içindeki bakiye boşa gidecek' dersem güzel bi teşvik olur, boşa gideceğine harcayalım derler.

ilk soruda da aşağı yukarı bunu anlatmaya çalıştım aslında.

@reca ederim

teşekkür ederim, dediğim gibi mevzu 300 lira değil. hepimiz çalışıyoruz ailecek. sadece babam biraz evcil ve biraz aksi bir adam. evde herhangi bir şey eksik olmaz ama ben onlar bi kahve dünyasına, mado'ya falan gidip otursunlar istiyorum haftada 1.

İninal alıp ver bence de.
Bu kart sadece yemek içecek için geçerli desen de araştıracaklarını sanmıyorum.
Gidip o tür yerlerde kullanırlar.

bence 70'ler disco folklardan örnek ver. ya da direkt hey douglas, kozmonotosman vb.

bir örnek www.youtube.com

umay umay, düşmedim daha (git:www.youtube.com )
cemali, duymak istiyorum (git:www.youtube.com )
mavi sakal, iki yol (git:www.youtube.com )

çoğunluğu çok popüler olmayan ya da bilinmeyen grupları/müzikleri topladığım ufak bir listem var, belki bakarsın, aralarından özellikle Altın Gün'ü tavsiye ederim, yabancıları anlamadıkları halde yerlerinde oynatabilir, kıvırtabilir:) www.youtube.com

Anatolian Rock Revival Project kesinlikle göz atman gereken arşive sahip kanallardan ayrıca www.youtube.com

Yaşar Kurt - Hadi Baba Gene Yap www.youtube.com

bu şarkıyı hikayesini de anlatıp dinletirseniz ilginç bulup sevebilirler. eksisozluk.com

Yaşar Kurt - Anne www.youtube.com

edit: daha yöresel: yaşar kurt - samistal yaylası - www.youtube.com

rap'te yabancılar ceza'ya gerçekten çok şaşırıyor ve hayran kalıyorlar. holocaust, sus pus, türk marşı, istanbul, med cezir.

metal'de bence türkiyeden çıkan en sağlam grup kim ne dersin pentagram. lions in a cage, 1000s in the eastland, uzun ince dinletilebilir.
ayrıca dr. skull - wory zover


türkçe rock olarak,
hayko cepkin-bertaraf et,
hayko cepkin-paranoya, kurban-yine,
kurban-sarı çizmeli mehmet ağa,
kurban-lambaya püf de.
malt-deprem,
ünlü - esterabim
ünlü-rüya
flört-rasta baba 1 ve 2.
mor ve ötesi-bir derdim var
yüksek sadakat-haydi gel içelim
kargo-şairin elinde
şebnem ferah-sigara
teoman-kupa kızı sinek valesi
teoman-serseri
şebnem ferah-bu aşk fazla sana
pilli bebek-olsun
pilli bebek-haram geceler

ayrıca cem karaca, barış manço şarkılarını da dinletebilirsin.

bir de levent yüksel, sertab erener dinletebilirsin.

ilk aklıma gelenler bunlar oldu.

hande yener-leyla
mabel matiz-sarışın
neyse-muteriz ft. deniz tekin
gökhan türkmen-vay halimize
adamlar-yanmış içinden
demir demirkan-zaferlerim
pentagram-sonsuz

Sonradan ekleyeceklerim var ama aklıma gelenleri yazayım.
Fuat saka müzikal anlamda çok doludur severim.
Fahir Atakoğlunun muhteşem yüzyıl için yaptığı eserler çok iyi. Diziyi izlemedim ama soundtrackini çok dinliyorum.
Tsm de müzikten anlayan biri zeki mürenin ses oyunlarına tonlamalarına bayılacaktır.

Mabel matiz
Cem adrian
Yeni türkü
İlk aklıma gelenlerdi.

Tarkan'ın şarkıları. Ayrıca Ruslar, Kızılordu'nun şıkıdım söylediğini görünce şok geçiriyorlar. Eğer japon birine şarkı dinletmek istersen de Barış Manço dinletebilirsin.

çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/CAZ ve ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)