Ekşi Duyuru

beyaz dizi mi yazıyorsun kardeş hayırdır?

kalsin boyle. insanliga bir tokat gibi. bir aydinlanma figuru gibi oylece dursun lutfen.

eylemin, zevkin doruklarına çıkmak yerine dibine vurmak şeklinde ahlaki olarak düşürülmesi ilginç bi yaklaşım olmuş.

işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ gibi olmuş. değiştir bence.

abi sen dili değiştir komple, Türkiye'de Türkçe, Kürtçe, Arapça, Suryanice, İngilizce en çok konuşulan diller bildiğim kadarıyla. Bu dillerden birinde yazarsan daha iyi olur.

kendisi yerine kendisini olacak tabi degil mi?

cumlenin gidisatina gore "vurur" yerine "vuruyordu" daha uygun gibi geldi bana.

Üçünü de okudum. İlk hikaye daha ilgi çekici bir hale getirilebilir gibi geldi bana.
Bu arada yazım kurallarına dikkat etmeyi unutmayalım. Özellikle bağlaçların kullanımı konusunda daha titiz davranalım.

birinciyi daha çekici buldum en azından geleneksel değil de senin çeviri pek bi' geleneksel müdür: kendisini ovduran derken, ovduran nedir yea?

ee sonra?

efektler guzelse, çakma korku filmleri gibi durmuyorsa valla ben izlerim.

adı ne ben de izleyeyim.

izle tabii ben okurken gerildim.

sen bunu boşver, doctor who 4.sezon 10. bölümü ( midnight ) izle.

ek: dizinin izleyicisi değilseniz. devamlılık adına sorun oluşturacak bir bölüm değil. rahatça izleyebilirsiniz.

Sik gibi. Ruh bilmem ne sahnelerinin klişesinin dibi.

Ekleme: Doctor Who ilk sezonunda bir bölümde de buna benzer bir sahne vardı.

toruchan.org

öncelikle ehuhuheuhueh

La komşu kavgası mı dış poltika? yalnızcılık var hiç bi boka karışmama, keza sürekl tarafsızlık da öyle, geçici tarafsızlık benziyor biraz dediğine. almanya ile ingiltere savaşırken belçika ben taraf tutarsam diğeri beni siker deyip savaş boyunca tarafsız kalacağını söylüyor. keza türkiye WW2'de yaptı.

varsa da böyle bişi ben bilmiyorum.

ikisinin de sahibi olarak ps3 bir adım önde diyorum oyun açısından. ama kinect de süper icat. eğer kinect önemli değilse ps3.

bizim oğlanda ps3 var, üst kattaki yeğenimde xbox. bizim oğlan ps3'ün daha iyi olduğunu söylüyor.

kinect sebebiyle ve bluray almadığım için benim tercihim xbox 360'tan yana olmuştu. oynayacağınız oyunlara göre de değişir. mesela halo sadece xbox için satışa sunuluyor. aynı şekilde, sadece ps için satışa sunulan oyunlar da var. iyice araştırın. çok popüler olan gta5 gibi oyunlar ise her iki konsol için de var. xbox'ın grafikleri daha iyi diyorlar ama her iki konsolda da oynadığım bir oyun yok, o nedenle bunu kendim net olarak söyleyemiyorum.

ps3 oyun olarak önde, xbox multimedya sistem vs gibi diğer özelliklerde önde. ama şu zamanda ben alacak olsam ps3 alırdım. tahminimce gta5 için falan alıyorsunuz. Onun dışında uncharted,last of us gibi playstationa özel harikulade oyunları da oynama şansınız olur hiç olmazsa.

vlc player açabiliyor.

bu alışveriş merkezlerindeki d&rlarda falan gördüğümü hatırlıyorum.

kentpark-arkadaş kitabevi

Bende merak ediyordum bu meseleyi, lakin bir kaç D&R a baktım ve satıcıyada sordum ama dogru duzgun bir şey yoktu.

sahaflara git. bi adilhana git orada çok bulamazsın tunalıda kuğulu pasajının alt katında bir yer var yaşlı bir amca en çok çizgiroman orada ankarada.

tunalı'daki d&r'da baya çeşit var bence. ama fazla popüler olmayan birşeyler arıyorsanız tunalı(kuğulu değil) pasajı'nın alt katındaki sahafı öneririm. silversurfer'ın eski sayılarını bulmuşluğum vardır oradan.

sıradan bir troll.

şeytana satınca noluyo ki ?

şeytana satmayı açmak gerek.

çok özür dilerim ama soru çok saçma :))

cok fazla supernatural ızlıyorsun galıba

uhumu değil ama iyi bir fiyata japon yapıştırıcımı satabilirdim.

sen uyurken +1

bir crossroads bulurum, bir takım tütsülere, çalı çırpıya, yanan kibrit atarım, hoop şeytan gelir, satarım ruhumu mis gibi. 10 yıl sonra hellhounds gelir, sam and dean'e haber veririm, tuz atan pompalı ve kıçı kırık impalalarıyla beni kurtarırlar :))

-başlıktaki kelimeyi "uhu" değil de "ruh" olarak alırsak-
şöyle bir problem var:
insanı yaratan, ona ömür biçen, zamanı dolduğunda da azade eden şeytan değil ki. şeytanın bizzat kendisi de bu programa dahil. bizden tek farkı, zamanında yaratıcısı ile anlaşmış, kendisine kıyamete kadar ömür biçilmiş olması. dikkat, başkasının hayat süresi üzerinde bir tasarruf hakkı verilmemiş, sadece kendisi için.
şeytan ile anlaşma yapmayı düşünenlere ikaz:
hazret, elinde olmayan bir malı -afidersiniz- millete kakalamaya çalışıyordur.
buradan kamuoyuna duyurulur.
--
hamiş: şeytanın, filimlerden başka, böyle bir anlaşmasını bilmiyorum. bilen varsa bizi de haberdar etsin.

lan afedersiniz ama ne bilmis adamlarsiniz ya. anladik, realistsiniz falan filan. adam sormus iste. cok sacma buluyorsaniz soruyu, cevaplamazsiniz. kafaniza silah mi dayiyorlar her soruya cevap vereceksiniz diye?

ek olarak;

satmam.

dilaraa,sinirlenmene gerek yok,duyuru sahibi senin gösterdiğin tepkiyi göstermedi mesela :))

Mal mıyım niye satayım.

100 yıl fazla yaşayacağım diye 10000000*sonsuz yıl şeytanın yanında niye cehennemde ızgara olayım.

normalde dvd romların üzerinde iğne girecek kadar bi delik oluyor ordan bastırınca iğneyle alet kapalıyken de açılıyor onu kontrol ettiniz mi? laptoplarda var mı yok mu bilmiyorum.

Telekinezi

görünmezlik

ışınlanma.

görünmezlik.

görünmezlik

gerçek olmasını çok istediğim bir hayalim var,onun olmasını sağlayacak bir gücüm olsun,sonra gücüm gitsin yine :)

şalvarbank.

Gorduklerimi gözümle kaydedebilme ve sonra bunu bilgisayara falan aktarabilme olsa super olurdu. Bu super guc sayilir mi hahajsja

hava bükücülük

geleceği görme ve görünmezlik arasında kararsızım.

zamanı bükebilme

Zamanı geri sarabilme.. Bir kereliğine olabilse bile.

Istedigim anda istedigim yerde olabulme

karşımdaki insanın düşüncelerini okumayı isterdim

gerçeklik değiştirebilme, nam-ı diğer olasılık manipülasyonu

zamanı durdurabilme. böylece hayatın hızlı akışı içinde güzel küçük anları sonuna kadar yaşardım.

sınırsız kayıntı ve rakı

ölümsüz

O kadar çok seçenek var ki seçim yapmak çok zor. Keşke ortaya karışık birşeyler olsaydı :D

Zamanda yolculuk diyorum ben tabi hiç yaşlanmamak koşuluyla. Doctor Who gibi olsak fena mı olurdu :)

Sekse doymamak isterdim

bu bağlamda, www.imdb.com filmini izlemenizi tavsiye ediyorum :))

temporal bir dr. manhattan cool olurduç

tabii ki ölümsüzlük şifresi yazmak isterim. ama aklım çakallığa da gitmiyor değil hani. mesela istediğim zaman istediğim süpergüce sahip olma süpergücü güzel olurdu.

tüm süpergüçlere sahip olabilmece

uçma

ben ghost rider'in güçlerine sahip olmak isterdim

pişik olmamayı, terlememeyi, semt gürültüsünü duymamayı ve çok üşümemeyi isterdim. bunlar oldu mu hayat daha güzel.

düşünce okuma çok saçma. ya da düşünce duyma. görüntülerle düşünmüyor musunuz hacı siz hiç?

iyileşme hızının yüksek olmasını isterdim ben.

istediğim zaman istediğim yere ışınlanma.

veya istediğim herşeyi iyileştirmede güzel olabilirdi.

ya bi git.

evlilik yaşı 30lara dayandı artık. herkes sözlükteki gibi "bora" olmadığına göre de, ne yapacak adam.

yani iş için porno seyrediyorum zevk aldığım söylenebilir mi bunu bilemem ama tarif edilen konusuz salt pornoları hiç seyretmem

Seyretmedigini soyleyen itlaf edilmeli yalancilik sucundan.

Bunu diyen itlaf edilsin.

faşizan amk. pronoyu yasaklayalım da millet önüne gelene tecavüz mü etsin.

yahu kime ne amına koyayım.

porno video izliyorsam sana ne
yoksa sana bir zararım izlerim
ikimiz de gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem azgınken de geçerim

demiş neyzen tevfik. o dememişti gerçi emekli polis miydi neydi bunu yazan. neyse.

Sevgi ve hürmet, bu evde nadir görülen iki nitelik.

nasıl bir konu

ve bu ilişkiyi ortaya çıkarmaya çalışan evlat, annesiyle hiç anlaşamaz çünkü anne üveydir.

zengin kiz fakir oglan olsun bi de. iki tane de hizmetci.cok guzel pembe dizi olur bundan

bir şey olursa mirastan men etmeli hikayeler çok değil mi? bir de o filmlerin çoğu boktan değil mi?

neyse, anket gibi bir şeyse cevabım: okumazdım. izlemezdim.

yaratıcı değil. ilgi görmez.

bence birkaç günlüğüne onları tatile yolla. fırsat sitelerinden otel falan bulabilirsin uygun fiyata ya da günübirlik gezi de olabilir bütçen düşükse

summerisle+1
tatil süper fikir, haftasonu kaçamağı temasında bir yere gönder en azından. Ağva olur, sapanca olur... şöyle doğanın içinde, serin, huzurlu flan..

yıldönümlerinde yıldönümü olanların birbirine hediye alması daha doğru değil mi?
sevgililer gününde sevgiliniz dışında birinden hediye alıyor musunuz..

cevap; tatil çok güzel bir fikir. ilgileri varsa iyi bir fotograf makinesi gibi bir şey de olabilir.

çok geçmiş olsun :( ilaçları olduğuna göre veterinere götürmüşsünüzdür. ne yapmanız gerektiğini söylemedi mi?

yemek yerken sorun oluyordur, biberon gibi bir şeyler besleyebilirsiniz. ağzına süt filan damlatarak.

iyileşecektir. ben küçükken bizim komşunun çocuğu bizim yeni yavrulamış kedi yavrusunu 5. kattan aşağı beton zemine atmıştı, çenesi kırılmıştı ağzına enjektör yardımıyla süt beslemek suretiyle iyileştirmiştik. suyunu ihmal etmeyin özellikle, kendi içemeyeceği için sık sık vermek durumundasınız, çok ısrarcıda olmayın, istemiyorsa zorlayıp işkence etmenin manası yok.

şırıngayla süt veriyorum kaşıkla ıslak mama veriyorum o kadar

daha iyi yazmalısın. ya da konusu neyse daha iyi şeyler sunmalısın. ekşi sözlük'te link verebilirsin. ama sürekli link verenlerden olma. nefretimden tıklamıyorum onların linkine. çağrı mı ne öyle bir tip var, ölsem bir kere tıklamam.

1) etiketleri daha iyi kullan,
2) kelime seçiminde daha dikkat et ve en az 300 kelime yaz. eklediğin resimlerin blogunun konusu ile alakalıysa, resimlerin geri planına bu bilgileri yaz.
3) www.blogger.com/istanbul-gezisi

gibi bir blogun varsa, anahtar kelimelene iyi konstatre ol ve toplam gelime sayın'ın %3-4 ü geçmesin bu anahtar kelimen.

4)en önemlisi, güzel yaz. güzel yazmazsan ne bileyim ben :)
5) kaynak göster (wikipedi,a ekşi sözlük haber siteleri gibi)
6) bira kaç tane "seo" ile ilgili yazı, blog vs oku.

he sonra gerisi gelir :)

en çaresiz anın ne oldu kısaca anlatır mısın?

daha başka soru yok mu

en enteresan film hangisi?

cevaplari neden ozelden yaziyorsun? burda yazman daha iyi olur, boylece herkes gorur ve tekrar sormaz.

bir de neden boyle bir duyuru acmak istedin ? sorularialayim diye bir site var, orasi daha uygun bence bu is icin

canım sıkıldı birde insanlar yaptığım blogu beğeniyor mu diye soruyorum

buradaki yazarların cebellahının minimum 95 belki 99u şu bakımdan 100üne bakınca daha iyi dadaist şiir yazarım.
benden daha iyisini yaparım der misin?
bloğunda hatıra defterinde ya da bir not olarak orada burada.

1.bp.blogspot.com

Cevab veremedi

olmaz.

olur fakat katılım gösterecek bir ana kitle bulman lazım. farkındaysan ekşi sözlük de 1000 kişiyle bir dönemi atlattı. yorum yapacak şahsiyetler her türlü sosyal medyada her türlü eleştiriyi kabul etmeli. yani kolay değil, ama tutarsa çok fena tutar. iyi şanslar diliyorum kardeşim..

misal popüler filmleri de kötünün kötüsü filmleri de inceleyeceğim ve diğer kullanıcılarda seçtikleri filmi eleştirecek misal ben orjinal Carrie filmini incelerken diğer kullanıcıda yeni çıkan Carrie filmini inceleyecek

tutmaz bence.

Tutmaz mutmaz deme, eğer vaktin varsa otur uğraş. Başarısız olsa dahi epey bir şey öğrenirsin (ilk girişimin olduğunu varsayıyorum), daha sonra çok iyi bi fikir geldiğinde tecrübesiz olmazsın.

kullanıcı grubuna bağlı olarak tutabilir.

popüler olmaz ama belli bir kitleye erişebilir yine de.
eleştirilerin çok tutarlı, oturaklı olması lazım tabii...
yaparsanız bol şans, burdan haber verirsiniz zaten, girer bir bakarız :)

artık uzun video'ları(1-2 dakikadan uzun) -ben dahil- çoğu kimse izlemeyi tercih etmiyor. hele ki böyle bir alanda izlenme sağlaman biraz zor gibi. kemik takipçi kitlen olur onlar da az olur.

ama bu olayı aşmak için projeye yan fikirler üretebilirsin bak. mesela interaktif olabilir bunun için de en kolayı canlı yayın yapman lazım. atıyorum her gün 18'de bir filmi konu alırsın. katılımcıların sorularını veya fikirlerini de yayına katarsın gibi falan filan kem küm.

okumadım ama çok güzel.

noktadan başka da noktalama işaretlerimiz olduğunu biliyorsunuzdur umarım, mesela virgül. oldukça kullanışlı, üstelik de bedava. arada deneyin derim, memnun kalacağınıza eminim.

onun dışında cümleler kısa ve fazla basit, fakat bunlar iyi anlamda değil. ne anlattığınızı anladık ama her hangi bir okuma isteği, merak uyandırmadı. muhtemelen bir filmi özetlemeye çalıştınız ama filmi bile izleyesim gelmedi inanın.

kuzenin mi yazdı?

divxplanet.com

www.turkcealtyazi.org

aynı almanca filmin ingilizce altyazısını türkçeye çevirebilecek var mı diye de sor soruyu. onun ihtimali daha yüksek.

çevirden çevir anlam kaydırır.
almanca yeminli tercümanlığım var. bu işi hiç yapmadım.
aciliyet nedir! diğer şartlar nedir vs.vs.vs. bildir.
selamlar.

Olmuş bence. Az önce kocasını değil de "kocanı" oldürdüm olacak ama.

lots of disgusting people daha iyi sanki.

a league in own'dan sonra nokta koysan daha iyi.

just killed your husband and you still olsa daha iyi.

en sona da soru işareti.

o kadar igrenc insan tanidim ama sen baska yerdesin kocani oldurmeme ragmen benimle gelmek istiyorsun allahin kasari. Yani evet iyi cevirmisin.

edit: ben ingilizceyi turkceye cevirdim soru tersiymiş

orijinali ingilizce olan mı? öyle durmuyor.

I've known lots of disgusting people but you are worse than all. I've just killed your husband and you still want to come with me you bitch!

"you are in a league in own"

böyle bir şey yok. "you are in a league of your own" olur o.

"I've just killed" demene de gerek yok.

I just killed your husband and you still want to come with me, you slut.

@bira sisesi kapagi

I just killed your husband derse "sadece" anlamı katmaz mı cümleye o just?

@neyleyim

bir sorun olmaz. cümleden o anlamı çıkarmak çok zor.

orijinali ingilizceyse de dediklerim doğru. yazan kişi yanlış yazmış ingilizce.

türkçeye ise senin çevirin doğru.

@sen git ben geliyorum

"a league in own'dan sonra nokta koysan daha iyi."
bu mu doğru? :))
yanlış yönlendirmeyin insanları canım kardeşim :)

(bkz: türkçeye saçma çevrilmiş film isimleri)

direkt çeviri değil de, filmin içeriğine göre isim verebiliyorlar

normalde türkiyede satılmayacak filmlerin ismini değiştirip bazı kesimler için daha cazip hale getirme meselesi. kısaca filmi daha fazla sattırmak için yapılıyor.

basit mantıkla genç cadıyı kaç kişi alır, azgın cadıları kaç abaza alır

chrome için ctrl+h arama kısmına rapidshare yaz.

yanlış oldu ben rapidshare'ye dosya yolladım şimdi yolladığım linki arıyorum

dosya hala elinde varsa rapid'e yüklemek istediğinde bu dosya zaten var diye bi hata veriyodu yıllar önce. şimdi nasıl bilmiyorum. bir de şöyle bişey buldum.

Örneğin bir şarkı aratacağız (indirilebilir bütün dosyaları listeleyecek)...
Google: +inurl:wma|mp3|ogg site:rapidshare.de müzik adı

Rapisdsharede video bulmak :
google: +inurl:avi|mpg|wmv site:rapidshare.de

Rapidsharede arşiv dosyaları ve program aratmak listeletmek
google: +inurl:exe|rar|zip site:rapidshare.de

Müzik dosyalarını aratmak
google: +inurl:wma|mp3|ogg site:rapidshare.de

Rapidsharedeki bütün dosyaları listeletmek
google: site:rapidshare.de

dosyayı kusursuz indirdim ama linki bir türlü çıkmıyor

ikinciyi yaz çevreci mesaj da ver (:

açıkçası ben siksen seyretmem abi.

brazzerst'a onlarca film var böyle kırbaçlı efendimli

aborin diye yüce varlık mı olur amk? kulağa daha güzel gelen bi isim bul bari. bi de filmin 10 saniyelik başlangıcı değil devamı nasıl önemli olan o.

Filmin devamı da konulu mu olacak? Yoksa Aborin geldikten sonra full aksiyon mu?

aborin de orciye katılacaksa bir şans verebilirim.

Aborin söyle birşey

img107.mytextgraphics.com

evet, buna aborin ismi cuk oturmuş :)

yok abi beni sarmaz bu,izlemem

puanım 1

huzursuz oldum o yüzden soruyorum

Buraya tekrar ekle bakayım bi. Denemekte fayda var.

tik.tl

Evet zararlı. Direkt olarak setup.exe dosyası indiriyor ve kendi kendine kurmaya çalışıyor.

Sağlam bir antivirüs programı olmayan biri için sakıncalı bence. Benim programım içeriğini görmeme izin vermeden engelledi hemen.

altyazı mevcut değil galiba. deşifre etmek isterim ama çeviri yaptırma bana :)

Blogumda kullanacağım

kelime olarak cevirisi bicagin kenarinda olmak, cok riskli, tehlikeli durumlar icin kullaniyorlar.

Orada hesap acıyorsun , bir link gösteriyorsun . O sana linki kısaltıp veriyor . Ardından sen o linki saga sola yayıyorsun . Her linke gelen için sana ücret ödüyor .

Özetle bu akdar

merak etme yahu.. olaylar taksim civarında.. sadece olayların işine girmedikleri sürece bir problem yok..

taksim civarı dışında herkes normal sakin hayatında.

üsküdar'da da eylemler var.

Nası Taksim civarı dışında? Kadıköy'de, Üsküdar'da falan bir sürü eylem var şu an.

taksim disinda eylem olan yerlerde olay yok. cocugun kardesleri varmis heyecan yaptirmayin.

telefon edip sorsana kardeşinle abine.

yok, etmiyor.

başbanaka dense ederdi. bence ediyordur. lan bunları otruduk yerden yazan adamları bulacaksın..

eray özbal

harbiden ilginçmiş izleyeceğim ben.

imdb'ye baktım da bulamadım bir link versen olmaz mı?

www.imdb.com

ilginç gibi ama çok da umutlu değilim açıkçası.

yazıyı yazdım yorumlarınızı bekliyorum filmadlari.blogspot.com

kötü mü rahatsız edici mim ?

kötü değil, rahatsız edici değil sadece leş. filmin kendisi zaten bu tarzda olduğu için ve sizin yazdığın bir analiz dahi olmadığı sadece film özeti olduğu için yazdığınızın iyi ya da kötü diye nitelendirilecek bir yanı yok. anladığım kadarıyla hemen hepsi de böyle yazılanların "filmimiz şöyle başlar" diye başlıyor. fikir ilgi çekici fakat yazım tekniği bayat ve sıkıcı.

fikir gerçekten değişik, güzel. fakat yazılar biraz düz, yani filmi anlatıyor bu da sıkıcı oluyor, sizin biraz bir şeyler katmanız yorum yapmanız lazım. hani sinema programlarında olur ya, sunucu önce bir paragraf filmi anlatır ondan sonra kendi yorumlarına ve varsa filmin sinema öneminden, tekniğinden yada döneminden ilgi çekici şeylerden bahseder. biraz bunlardan katmalısınız.

ara ara bakiyorum bloga. bence cok degerli bir iş yapiyorsun. sempozyuma bildiri yazarim senin blog üzerinden. cok güzel, cok basarili. son derecede ciddi. ben de öyleyim.

iron man seven biri olaraktan kesinlikle ne vaktine nede parana yazık edersin diyemem...
ama ahım şahım da değildi bence...
bir çok ergenden
-abowww başyapıt nidaaları
-woooow müthiş film
repliklerini duyar gibi oldum ama şahsi fikrim o kadar şaheser değil ama kaçırmaya da gelmez...

hem süper kahraman filmlerini çok seven hem de tony stark'a hayran bir adam olarak diyebilirim ki eh işte idare etmez. ama mutlaka izlenmesi gerekiyor iron man sonuçta.

vaktine değil parana yazık

başyapıt değil kesinlikle ama güzel olmuş. dozunda bırakmışlar. süperkahraman filmi olarak watchmen'den başkası yalan benim için yine de.

iron man'i bilmiyorum da bir robert downey jr. var.

izlemedim ama beğenenlerin koyunluktan beğendiklerini düşünüyorum

iron man çizgi romanlarını takip eden (yeni çıkan seri dahil takip eden), çizgi filmlerini izleyen (rise of the technivore gibi bir yapımı bile izledim daha ne diyeyim), diğer filmleri ve içinde iron man yer almış her filmi de izleyen biri olarak bu film beni olduğum yere mıhlamadı ama tatmin etti diyebilirim.
bundan fazla ya da azını söyleyen de ya iron man nedir bilmiyor ya da ben cmylmz a gülemiyorum ya diyenler kadar samimiyete sahiptir.
ios sahipleri oyununu da oynayabilir fena değil.

yaz. sıkıntı olmaz.

nereye yazıcan ona göre değişir?

evde duvarlara yazacaksan problem var
sözlüğe yazacaksan nema problema

Uygun
Uygun
Uygun

Zenginsin..

koleksiyoner her seyi biriktirene degil, degerli olani biriktirene denir.

sarhosken alinan hesap +1

koleksiyoner olmak için kimsenin bilmediği eski püskü filmlerin olması lazım. öyleyse koleksiyonersin. değilse enayisin. o kadar dvd alınır mı, o kadar para verilir mi lan??

istifçisin

hoardersın.

en.wikipedia.org

sonun çok kötü.

en.wikipedia.org

o filmleri izlediysen koleksiyoncusun, bir kısmını hiç izlemediysen arşivcisin.

arşivcisin. Koleksiyoner olmak için elinde bulunan portföyün az bulunan ve kategorisinde değeri yüksek olan eserler olması lazım.

adamin dibisin

arsivcisin bence

elinde nadide degerli parcalar varsa koleksiyoner olabilirsin

arşivcisin ama koleksiyoner olma yolundasın :)

gizli homoseksuelsin. Bizim komşuda 100lerce laser disc vardı , götüne sokuyordur şimdi onları heralde.

spoiler yazaydın ya başına sonuna yazının.
synopsis'i yazmışsın işte.

yazılarda biraz amatörlük var çok fazla (ama) kullanılmış konular ve kişiler anlatılırken daha akışkan bir üslupla bağlanılabilir. tavsiye olarak film eleştirmenlerinin notlarını ve imdb notlarını okumanı tavsiye ederim. site tasarımı olarak görsel efektler olarak sanki biraz daha geliştirilebilir. tasarım ve yerleştirme olarak sade ve dikkat çekici.renk olarak pastel tonlar olabilir.

Benzer cümle kalıpları ve aynı fiilleri çok kullanmışsın. Misal ilk paragrafta cümleler bir çok kez "başlar" ile bitmiş, bunların yerine aynı anlama gelecek alternatif kelimeler ya da tekdüzeliği kırmak için devrik cümle yapıları kullanılabilir. İyi yazmaktan daha ziyade, yazdıklarınızın akıcı olmasına özen gösterirseniz bence daha başarılı olursunuz.

2 aydır bir tırnak atmayan kedi, dün kolumu üç yerden kanattı. Mart devam ediyor.

ver kurtul

oyun arıyordur :)

Sanırım mevsimsel bir durum var.Bizimkilerde öküz gibi yemek yiyorlar sonra da deli gibi sabaha kadar evin içinde koşuyorlar :(

altın için tam zamanıymış şu an fiyat düşükmüş

dolar.

kesinlikle altın...

profesyonel olarak konuşuyorum,

altına bulaşma bu ara. bunu neticemden değil piyasadaki önemli kurumların beklentisi açısından söylüyorum.

dolar tarafında ana olay eur/usd . şu anda 1,28 düzeyinde. bu düştükçe bizdeki dolar/tl nin yükselmesi lazım.

ordaki taminlerde 1,85 1,87 düzeyinde en fazla. merkez bankası doların çok değer kaybetmesini de kazanmasını da istemiyor. 1,75 -1,85 bant aralığı var gibi.

o yüzden dolar'a da bulaşma.

backspace ile silip yeniden yazarak.

evet evet yazılarda bi sıkıntı var

olay ne bilmiyorum ama kemalizm kokuyor. olabilir.

2. entry'de vermis linki www.hurriyet.com.tr

bu tip bir senaryo okunursa seninki de seyredilir

I. KISIM

Ayaklar yanmasın diye denize kadar tahtadan bir iskele döşemişler kumsala.
Deniz süper mavi.
Canım yazmak istemiyor.
Canım burda yatmak istemiyor.
Yüzmek istemiyorum.
Güneş süper yakıyor.
Güneş yağına bakıyorum.
Üstünde derecesi yazıyor.
Canım yanmak istemiyor...
Yürümek istemiyorum geriye.
Sadece uyumam gerekiyor.
Gözlerimi kapıyorum eriye eriye.
Şezlongun üstünde gerilen bir lahmacun hamuru kadar inceliyorum sıcaktan.
Tahtadan iskele döşemişler ya denize, 5 adım sonrası dalga, ıslak kumsal, patlak mavi.
Yemeli içmeli herşey içinde bu tatil köyünde, ikinciden sonra sızıyorum.
Mavi kumsala batıyorum.

Dalmışım. Enkaza dönmüşüm. En az 3 kişi geldiler. Söylenerek yerden kaldırdılar. Ceset gibi cansız yayıldım. Beni ölü sandılar. Apoletli polisler konuştular. Otopsiye alın bunu dediler. Sedyeye yatırdılar. 19 mayıs 1986. Henüz yeni dalmışım. Kalbim durmuşum.

Kalbimi geçici durdurabiliyorum. Dinlerlerse anlarlar. Basit bir çocukluk geçirdim. Havaalanında valizini taşıyan bir annenin peşinden koşuşturdum hep. Uçakta sağlık görevlisi nerede, sen burada dediler. Basit mi basit gezilerim oldu geçmişte. Kafamı anlayan başlardan bir sabit geçmiş edindim bunca zamandan sonra.

Bu boxer'i niye giydin? dedi Neriman. Kot sıkıyor, bununla oturunca rahat ettim, dedi. Boxer'ini çıkar ve yanıma gel bakalım dedi. Nihat dizlerini titreten sinirli reflekslere başladı. Kızın ayak tırnakları pırıl pırıldı. Gidip yanına oturdu. Kadın "çıkar" dedi.

Kumsalda uzanmış, güneşleniyorduk.
Rizeli bakkal kellesi de buradaydı. Rezene peynir satan bir Kızıltoprak esnafıydı. Biraz kımıldasak kaşlarını kaldırarak bize bakıyordu. Yapışık biri gibiydi. Deli repliklerini seviyordum. Uyandın mı hoca, dedim. Pansiyon tam olmuş bira dolmuş dükkan durmuş oluuur dedi. Bugün son kez denize girdik. Tahtadan iskelede yürüdük.

Eski bir arkadaşımdı, ressam biriydi. Hatırıma geldi. Sevgilisi yoktu. Kedisi vardı. Kedi tutkunlarının hayat görüşleri derindir. Onlar lobi kurarlar bunu yıkarlar ve çok duyarlıdırlar çook. Velakin bütün bağımlılıkların içinde doğruyu bulamazsın, yoktur. Kahve düz tüylü, kabarık tekir görünümlü şahin, hoş bir kedisi vardı. Kedinin yanında içeride cigara içiyordu. Yerde oturuyordu. Masada kedi. Gitti, hayvanı yere aldı. Hayvanın taşaklarına vurdu. Ritmik vuruşlar. Ciyaklamalar.

Kumsalı sikerim, kalkarım dedim. Hanıma döndüm, "ter sıktı, biraz gezeceğim". Otelin otoparkındaki Vespa'ya bindim. Gazı kökledim. Motor tırrrr. Kapıdan geçerken bekçiye döndüm. Bekçi sıradan insanların samimiyetiyle güldü. Güneyin ruhunu öyle iyi bilirim ki... Tekirova asfaltının, Belek asfaltından farkını derece derece anlarım. Diğer tatil köylerinin ışıldak kapılarının önünde de durdum... Ne oluyordu be?

Bana bakma anacığım. Oğlunda kafa komadın. Kanser olduğunu sakladın. Sırf ben tatil yapayım diye gelininle, susmuşsun be eski kadın.
Yaşamdaki acaipliklere inanmışım. Ve bunun üstümüzdeki acılarını taşımışım. Kafam bu, karışmışım. 10 sene daha yaşasan ne olurdu?
Kemoterapi saçlarını dökerse, hiç üzülme emi. Sesin bu ciğere vurursa lafını titretir, kesme sözünü. Gitme anacığım. Elimden gelse sıçacağım ağzına bölünen hücrelerin, "yeter daha bölünmeyin ulan" diyeceğim. Boğazını sıkacağım canını yakan mikromahlukların. Acaiplerin kucağında duruyoruz, gerçeklerin tümseklerine takılıyoruz. Gök de, deniz de yaşayana güzel. Beraber gidelim be anacağım.


II. KISIM

Radyoaktif elementle işimiz pek olmaz doktor bey. O kendi kendine olur. Hücre nasıl bölünür, neyle çoğalır ve neye göre ölür bilmeyiz. Bizim tarikatla değil hakikatla işimiz. İnme inerse yüzyukarı yatar, gökyüzündeki bulut formlarındaki beyaz-gri dengesindeki hayalleri inceleriz. Biliriz, geçen bir yaşamdır ve, ya mahlukat ya da tabiat erir içimizde. Bütün yaşamı buna göre değerlendiririz.

Oliver Stone soundundaki benzinliklerdeki sırtsırta suni deri kanepelerde oturulan cafe tarzı lokantalardan birinin penceresinden Mustang marka otomobile bakarken, otomobilin kırmızı ön tamponunun camdaki hilalinin yansımasını izliyor gibiydim Pamukova'da bu kamyoncu istasyonunda. Yanda bir adam sabahın 4'ünde sigarasını tam 5 fırtta tüketiyordu. Bir Ford kamyon, benzin pompasının 20 adım ilerisinde duruyordu. Yolculuğun ilk molasını atlatmaya çalışırken en az 15 dakikadır buradaydık. Sayıların arasındaydım. Sadece 1 yoğurt yedim. Hala açım. Ford kırmızıydı. Lokanta ise yeterince salaş. Neden filmlerdeki gibiydi kamyon. Neden çay söyledim. Hiç bilmiyordum. Sorgu akıyor, film batıyor, ortam bulanıyordu. Soru işaretleri ya da ünlemleri unutmasaydım bunları anlayabilirdim. Doktorun niye bana sırıtarak baktığını anlayamazdım. Tüm bunların matematikten ibaret olmasını kaldıramazdım.
Kalkıp yürüdüm.

Otoyolun kenarındaki banket taşı tümseğine oturdum. Ellerimi yukarı daldırdım.
"Anne! Umursamazlıklarımın da annesi ol ne olur. Acımasız beterlerle yüzleştiğimde, düşmanın suratını patlatmak için sıkacağım yumruklarımın da... Yalnızlıkların da annesi ol ne olur... Kazdıklarımın da... Bana tüm "de"ları da ayırt, "da"ları da..."

Bu dünyanın, kimseye kimsenin aldırmadığı bir alanında oturuyorum, doktor. Öncü hayal beldelerinden birine haracım var. Karşılığında neler alıyorum neler...
Taramam nasıl, doktor. Acaip birşey yapıyorsun. Beni tünellere sokuyorsun. Tıb esasında tıptır, gerekiyorsa susarsın. Ve bana kalırsa doktor, hastaların teşhisini ilk açıklamanın yöntemi, hekimlikte ayrı bir psikoloji uzmanlığı olmalı.

Sen hiç battın mı gemi?
Büyük kahvaltı ne diye bitti birdenbire. Otomobilin üstündeyken mecaziydin ya. Altında ezilen tutunamayanların oldu da usanmadın mı ölmekten?
Böğürmekten; buğu... buğu... diye! Lan Nihat, lan!
Neden sonu olmasındı.
Peşindeyiz belli işte, Oğuz'ların en Atay abisinin...
Canım yanıyor o başka... İşte o, çok başka!

Çok sıkıcı bence. Filmi izlemeyi tercih ederim.

Film cok guzelmis lan, siteyi takibe aldim. Yalniz yazim dilini biraz gelistirm