Ekşi Duyuru

Konuştuklarımızın yetersiz olduğunu mu düşündünüz?

hangi masa?

ve işi kapar...

çünkü çalışana ihtiyacın var.

bu kadar. alırsa alır almazsa almaz. zaten işe alacaklarsa böyle şımarıklıklar çekmiyorsunuz. gittiğim her yerde mezun olduğum okul,uzmanlaştığım alan gibi mesleki bilgimi söyledim-söylerim . daha öyle saçma sapan şeylerle karşılaşmadım, karşılaşsam da ya yabi git derim yada böyle şeylerle uğraşacak vaktim yok,yeni mezunlara yaparsınız ablacım bunları der telefonumu verir kalkarım . 35+ olunca böyle tatavaları çekemiyorsun.

Şu deneyimlerim var, kurumda da böyle işlere gereksinim var. Çalışan kişilerden arkadaşlarım var. Bu nedenle iyi bir takım arkadaşı olabilirim.

Bunun gibi cümleleri başvuru dilekçesi isteyen yerlerde ben söylerim. Soruya gerek kalmadan, konu açılmadan.

işe alınırsam kuruma da kendime de faydalı olacağımı düşünüyorum vsvs

Taksitlendirme yapıldığı için bir nevi kredi yerine kullanılıyor. Kredi kartı limiti olup ihtiyaç kredisi çekemeyen için işe yarayabilir yoksa her türlü krediden pahalıya gelir.

* altın satışlarında taksitlendirme kalkalı bi 15 sene falan oldu

Ticari karta taksitliyorlar.

Bir de asgari ödeme mantığıyla da bir nevi taksitlendirme yapılabilir. Bu gibi sebepler yani yoksa kimse parası varken 60 TL fazlasina altın almaz değil mi?

bende de geçen senelerde kıştan ilkbahara geçiş dönemlerinde yakalandığım hastalıklar geçtikten sonra bile öksürük bir aya yakın kalıyordu.
senelerin hep aynı dönemine denk geldiği için bir şeye alerjim var herhalde diyordum. polen falan gibi.

bu dediğim olabilir. ama koronayı hafif atlatmış da olabilirsiniz. veya vücut iyileşirken yenik düşüp virüs tekrar güçlenmiş de olabilir.
burada yazılacak her şey sizi yanlış motive eder olumlu ya da olumsuz.

sizin yerinizde olsam böyle kritik bir süreçte işimi sansa bırakmaz, kesinlikle hastaneye giderdim.

www.mfa.gov.tr

resmi kaynak gerekli değil diyor.

umman zaten turklere kapida vize veren bir ulke, ihtiyaciniz olursa kapida alirsiniz.

süpermiş bu al bence :D

www.amazon.com

verdiğin link bana şunu hatırlattı. (alternatif olsun)
sevdiğim bi karikatür serisi. instagramda da var. ordan göz atabilrisin.

bayildim cok guzelmis bana alinsa cok severdim :)

çok güzelmiş. dolar kuruna bakıp ağlıyorum şu an :(

yalan
Alexandrite uygulatın, iyi cihaz bulun.
isveçli kadar sarışın değilseniz işe yaraması gerekirdi.

o tarafta bir yer bilmiyorum.

Diode u daha ince tuylere uyguluyoruz diyodu benim gittigim yer. Alexden memnunum ben ama ben de su konuda uyariyim diye yazdim. Bi seansta kas ortasina islem yaparken fazla iceri girmislerdi bayagi kasim yandi yani. Neyse ki tekrar cikti yanan yerler ama aklinizda olsun bi de bayagi uzmandi guya bana yapan kadin.

İsveçli falan değil tek kaşlı bir insanım. Kıllar da oldukça kalın. 3 seanstır Epiderm'e gidiyorum, hiçbir fark göremedim. O yüzden başka bir şey mi uygulanması gerekiyor acaba diye şüphelendim.

jekyllrb + şu tema, github.com

hugo hocam. source code'a bakın, ilk meta tag'i.

builtwith.com

eminönü de pasta ve yemek malzemeleri satıcılarında dolu yemek ipi var? neresinde baktınız.

tchibo'da falan silion pişirme ipleri var, ama tabii boyları bir karış falan.
belki biraz daha uzun olabiliyor.
yani yapacağınız şeye göre kısa kalabilir, ama uzunluğu yeterliyse normal ipten daha iyi bence.

bahsettiğiniz iplerden pasta ve yemek malzemesi satan çok yerde var +1.

Şu bölgede birkaç pasta malzemesi satan yere baktım, onlarda yok.

goo.gl

Başka yerde de mutfak malzemesi satan mağaza pek bulamadım. Eminönü'nde genelde belli bölgelerde toplanıyor böyle aynı şeyleri satan dükkanlar. Bilmediğim bir yerde mi acaba konumları?

kendir ipi dedigin sey JUT ise dogru, kullanilir, ben kullaniyorum

kadıköy'de: zor, monks, arkaoda

taksim'de: kiki, glow, beat, minimüzikhol

edit. hepsi genel olarak uygun fiyatlı - yani dışarıda içmek artık ne kadar uygun olduysa işte.

O yilda 120 gun Turkiye'de bulunmak seklinde. Kisa sureli bulunduysa sorun olmuyor.

Nereli?

Surdan baktiniz mi?

www.evisa.gov.tr

Şu kısmı olursanız tekrar. Önce olur gibi geldi ama retailer ve refund company e atmış topu. Yani glabal blue sanki yine.

Getting paid
You can either get paid immediately at a refund booth, for example at the airport, or send the approved form to the retailer or their refund company. The retailer will tell you how you’ll get paid.

Some retailers charge a fee for handling your form. This money will be deducted from your refund.

If there are no customs officials available, you can leave your form in a customs post box. Customs will check it and contact your retailer to arrange the refund if everything is in order.

Dediğine göre iki opsiyon var. Ya alışverişi yaptığım mağaza bana doğrudan ödeme yapacak ya da global blue'ya gidecek. Ben ingiltere'den çıkarken gümrüğe damgalattığım formu bir hafta sonra döndüğümde mağazaya geri götürünce onlar bana iade yapar diye anladım ben.

Bu parayı aynasız maynasız olmayan, lensi değişmeyen kompakt bir makineye vermek istediğinizden emin misiniz?

İkinci el düşünmüyor musun? Bu fiyata daha büyük sensörlü(apsc-haliyle daha iyi fotoğraf çeken) ve değiştirebilir lensli(daha çok alternatifle iyi fotoğraf) çeken aynasız makineler bulabilirsin. İkinci el temiz bir Sony a6000'i 2100 seviyelerine bulabilirsin mesela, bundan daha iyi bir makine.

Bu makine kompakt sınıfın en iyilerinden ama bahsettiğin gibi eski model, bu parayı buna vermek gereksiz olur. A6000'in sıfırını bile üzerine biraz koyarak alabiliyorsun.

fotoğraf makinaları amiral gemisi modellerde her sene, ufak modellerde de neredeyse 3 ayda bir yeni ürün şeklinde piyasaya sürülüyor.

bu makinayı go prodan bi tık daha kaliteli görüntü almak için youtuberler kullanıyordu yokluk zamanında. artık bunun da bin tane alternatifi ve dolayısıyla iyisi ve ucuzu çıktı.

yani ilk zamanlar compact ve gymbala takılabilen 4k çekebilen bir model olduğu için tercih ediliyordu. aynasızlar henüz kendini ispat edememişti, lensleri üretilmemişti, fiyatları çok çok yüksek geliyordu millete henüz kendini ispat edemediği için.

şimdi 4k ile video ile işim yok deyip bunu almak bence parayı çöpe atmak olur.

Aslında en başta olympus em-d em10 mark iii niyetim vardı ama sonra vazgetim. Fotoğraf makinesinden en büyük beklentim taşınabilir olması. Evden çıkaren cebime atıp çıkmak, günlük olarak girip çıktığım yerlerdeki ufak güzellikleri yakalamak, sık sık yanımda taşımak istiyorum. Aynasız makineler oldukça küçük olmasına rağmen hala bu kadar taşınabilir değiller. İnsanlar çoğu zaman fotoğraf makinelerini bir heves alıp sırf taşıyamadıkları için iki ay sonra kenara atıyorlar. Ben akşam arkadaşlarımla buluşmaya giderken yanımda görüntü alabileceğim bir makine olsun istiyorum. Aynasızı taşıyacak yerim yok.
bit.ly

Aynasız makine alırsam da muhtemelen üzerinde gelecek olan kalitesiz kit lensle kullanmaya devam edeceğim. Hiçbir ek lens olmayacak. Farklı farklı lensler alayım, değişik filtreler takayım gibi bir amacım yok. Millete bakıyorum, lensi değişiyor diye makine alıyor, ne lens aldım diyorum, almadım diyor :)

Amacım anı biriktirmek ve bunu fotoğraf kalitesi iyi olan, hızlı bir şekilde çekimi gerçekleştirebileceğim, manuel ayarlarından da faydalanabileceğim bir cihazla yapmak istiyorum. Rx100 gibi lens kalitesi çok iyi olan premium kompakt sınıftaki bu tarz makineler işimi fazlasyla görecektir.

RX100M3'e eski deyip A6000 önermişsiniz ama o da rx100 ile aynı sene, 2014 yılında çıkmış bir cihaz. Fotoğraf kalitelerine baktığım zaman mutlaka a6000 almalıyım dedirtecek bir fark görmedim.

Güncel makinelerin neredeyse hepsinin fiyatı bütçemi aşıyor. 3000TL'yi geçmek istemiyorum. Biraz eski bir cihaza yönelmem kaçınılmaz.

A6000 ile arasındaki farkı göremediysen tartışmaya gerek yok o halde, rx al geç.

senin karsilastirmayi a6000'le degil, kaliteli bi telefonla yapman gerek hocam. senin olayin portable olmasi.

ac iphone x, samsung s9 fotolarini karsilastir rx100'le. eger bariz fark goruyorsan al.

Fark görmüyorum demedim. Taşınabilirlikten vazgeçip bahsettiğim kullanım senaryosu için mutlaka A6000 almalıyım diyeceğim bir fark görmüyorum dedim. Ek olarak yabancı forumlarda da A6000'i kit lens ile kullanacağınıza rx100 alın demiş çoğu kişi. Gidip bir de a6000'ine IS'i olan ayrı bir lens satın almak istemiyorum.

Muhtemelen rx100m3 ya da muadili bir kompakt ile devam edeceğim.

Teşekkürler.

A6000 de taşınabilir bir makine, kit lensinde is var kit lensiyle mont cebine sığıyor mesela. Aralarındaki 3 santim fark a6000'i daha az taşınabilir yapmıyor, taşınabilirlikten vazgeçmek diye bir şey yok eğer rx'i göt cebinde taşımaktan başka çaren yoksa. İkisi de küçük çantaya sığar, ikisi de boyunda ağır hissettirmez. Hadi a7 serisiyle karşılaştırsan neyse de a6 serisinin gövdesi göt cebi hariç hiçbir senaryo için taşınamaz yapmıyor makineyi . Dediğimi anlamak için iki makineyi de eline alman lazım.

Bu kadar az boyut farkı için gidip de küçük sensör makine alma diyoruz hepimiz. Rx a6'dan iyi bir fotoğraf performansı sunamaz çünkü sensörü küçük, segmentleri farklı. Fotoğrafta her şey sensör büyüklüğüdür ve a6 serisi üst segment. O parayı da üst segmente ver diyoruz ki düşük ışıkta daha iyi performans al, dinamik aralığı daha iyi olsun fotoğrafların. Fazladan eklenecek 3 santim kalınlık karşısında alacakların karşılaştırılamaz bile. Buna ihtiyacın olmadığını düşünmen ise saçma çünkü amacın iyi fotoğraf çekmese iyi çeken makineyi önermemiz en doğal olan şey. Bunu vurgulamak istedim, yoksa ne istiyorsan al tabii ki, en nihayetinde bana ne, a6000 alınca para mı kazanacağım.

Aslında evet göt cebimde, montumun cebinde taşımak istiyorum olay bu :) Aynı sınıfta bile değil iki makine, iyi bir lens ile a6000 tabii ki her türlü ezecektir. Ama yaz günü şortla dışarı çıktığımda o 3cm fazlalığı nereme soksam diye düşünmek istemiyorum. Diğer türlü süper fotoğraf çeken ama evde yatan bir makineye sahip olacağım.

j.mp

İnternetten ödeniyor, hatta ödemeden gidersen ac bilgisayarini ode de gel diyorlar.

Sadece bu ödemeleri yapabiliyorum prime time appointment için bir şey yok

i.hizliresim.com

Su an link bulamayacagim ama daha evvel bir sefer almistim ve TLS sitesinden ödemiştim.

Daha sogrusu odemeden gitmiştim ve gir siteden ode dedilerdi. Oyle de yapmıştım.

pasta cila

Metal mi? Araç nedir?

pasta cila sacın göründüğü çizikleri gidermez.

aracın renk koduyla aynı rötüş boyası alıp suluboya fırçası ile dikkatlice sürün. boyatana kadar idare edecektir.

evet pasta cila ile geçeceğini sanmıyorum sac görünüyor.

renk opak beyaz. araç i20. aynı kodlu boyayı nereden alabilirim? serviste mi satılıyor bir tek?

edit: şunu buldum bu olur herhalde?
colorndrive.com

linkteki ürün polar white yazılı, opak white ile uyumlu mu bilmiyorum.

sanayideki boyacılara gidersen ufak bi kaba koydurup alabilirsin. 10-20 tl lik bir şey yeterli.

servise de sorabilirsin.

renk kodunu ise kapı içlerindeki sticker benzeri şeyde görebilirsin.

store.donanimhaber.com

kasko varsa mini onarımdan yaptırtabilirsin hasar olarak geçmiyor

@eeb

Evet polar white aslında benimki de. Boyacılara sorayım o zaman teşekkürler.

@baknedicem

Şimdi bunu yaptırıcam, bir ay sonra başka yeri sürtülecek, bir daha servise bırak falan... Kaskonun bitmesine yakın ne varne yok yaptırırım diye düşünmüştüm.o zamana kadar da geçici olarak kapatmak istedim.

En yakın sanayide araç boyası satan bir dükkana gir, bulamazsan bir kaportacıya sor. Rötuş boyası yaptır aracına göre ve sulu boya fırçasıyla (aynı yerden edinebilirsiniz) düzgünce sürün.

artık maydanozu dereotunu bile büyükçe bir bağ şeklinde satmıyorlar ki fesleğeni satsınlar /:

ama uygun fiyata metro marketlerden alabilirsiniz, ben daha 2 gün önce aldım. bir bağı da o kadar ince değildi diyeyim.

3-5 aydır migroslarda da bulunuyor irice bağ şeklinde 4,95 ti diye hatırlıyorum.

tapınma derecesinde hayran olma anlamında "worship" diyebilirsin bence.

"why would you worship french culture so much?"

admire?

wannabe

www.thesaurus.com açık renkliler daha uygun sanki; be crazy about, be crazy for diye gidiyor

why are you so fond of arab culture?

where this french admiration comes from?

ne bileyim. olumsuz olunca ne değişiyor ki

Crazy about +1

Önerilerin hiçbirinde alaycı anlam görmemekle birlikte, slave to diyorum.

What is the reason for you being such a slave to French culture?

"infatuated with French culture"

crazy about uygun

Bence de 'crazy about' tam anlamini bulur.

francophile sözcügü karsilar. bu da anlami

www.urbandictionary.com

crazy about sokak dili. teenage'lerle yazismiyosan oyle her yede kullanilmaz. admiration infatuation fondness falan daha uygun.

9-6 çalışıyorum bahsettiğin yemek döngüsü bir anda oturmaz zamanla oturur ama kişiye göre değişkenlik gösterir. Farklı tarzları mevcut bu konuda ve kişisel tercihler/Beğenilere göre şekil alır. Ben kafamda haftalık neler yiyeceğimi yaklaşık belirlerim, bu belirlemenin temelinde protein kaynağı vardır, karbonhidrat kaynağı görece daha rahat hazırlamak, Biftek- tavuk göğsü gibi klasik protein kaynakları aynı gün hazırlamak daha uygun iken sulu yemekleri ya da tandır gibi yemekleri çalışmadığın günler hazırlamak ve 2-3 gün tüketmek daha pratik oluyor. Youtube da gençlerden fit yemek gibi kanallar var ilham alabileceğin, ingilizcen varsa bodybuilding.com sitesinde detaylı yemek önerileri bulabilirsin.
İş yerinde yemek problemin varsa yemeği fazla yapıp ya da sabah erken kalkıp takviyelerle işe yemek termosu ile götürmek de iyi oluyor, 4-5 aydır uyguluyorum ben.

HGS satın almak daha ucuz, sehir dışı gişelerde ve kuzey karayolunda OGS için ayrı şerit var ve daha boş oluyor.

OGS ile giselerden daha yuksek hizda gecebiliyorsun. HGS ile 80-90km/h dan sonra okumama ihtimali var. OGS ile 180km/h ile bile giselerden gecebilirsin.

+ HGS alması kolay ve ilk maliyet ucuz.
- HGS'de okumama olayı çok oluyor.

hgs benim evde duruyor. Yapıştırmadım hiç. Plakadan algılayıp hgs hesabından düşüyor. Yani ogs den tek farkı otoyollardaki gişelerden geçiş

ziraat bankasından almıştım ogsyi, başka kredi kartına bağlamıştım. Mesaj gönderdiler, güncelleme olursa kartınızda sadece ziraat kredi kartları kabul edilecektir diyor.

ogs artık satılmıyor diye biliyorum. Bankalar da artık hesaba bağlı hgs satıyorlar.

em10 mark 2’sini kullanıyorum. mark 3’ün tek farkı bildiğim kadarıyla 4k çekebilmesi. video çekerim derseniz mark 3 alın tabii ama fotoğraf için düşünüyorsanız mark 2 almak daha mantıklı. hatta bazı özellikleri daha bile zayıf mark 3’ün (özellikle em5’i daha tercih edilebilir yapmak için kırptılar bazı özelliklerini). buna vereceğiniz farkı alacağınız bir lens için ayırmanızı tavsiye ederim ben.

şurada bazı yazılanları okuyup karar verebilirsiniz:

m43turkiye.com

Benim görüşüme gelince em10 gayet güzel bir seri, aynı fiyat bandındaki Sony A6000’e kıyasla gövdede görüntü sabitleyicisi olması, lenslerin Sony’e oranla biraz daha uygun fiyatlı olması avantaj. Kullanımı da kolay, menüleri kullanışlı.

baiına 00 ya da + ekleyerek denedin mi?

Normal sabit hat ve cep telefonlarını arayabiliyorum. sorun bu 444'lü hatta.

‭+90 (850) 222 04 44‬

Bunu deneyin bir de.

çok gerekirse biz arayalım soralım ne yapılabilir nasıl ulaşabilirsin falan?

Özel müşteri değilseniz yollamaları çok düşük ihtimal.

Skype dışında turkcell bip gibi bir uygulama denerdim ben olsam.

2220444 işe yaradı teşekkürler.

yurt dışına gönderim yapıyorlarmış ama 1 ayda anca gelir dedi. 1 ay sonra da ben dönüyorum zaten.

yav yok onlara kalsa yavaş yemeden keyfi çıkarılmıyor yiyeceklerin. benimki de yapıyor aynı şeyi. yavaş ye tadını çıkar biraz diyor. ben böyle çıkarabiliyorum tadını diyorum ama anlamıyor.

kadınlar süreçlerden hoşlanıyor

bu kadar da erken bosalma demeye getiriyor yani kız aslında ;)

Sen mesajı anlamamışsın iste. Her şey senin çikolata yiyip yememene bağlı.

Valla hiç umrumda değil. O ilk parçayı bitirmeden ikinci parçayı kopardım onu da yedim hatta. ehehe

... than X, it would be Y diyebilirsin.

if anything's better than x, that would be y derdim ben.

Nası yok gibi duruyor? Adamlar olumlu baktığını açık açık söyledi. Ben yaptım askerlik de, bedelli bekleyen adam şu sıra da gitmez yani askere.

Dönemlik değil 3 dönemlik 7 bin civarna var. Daha ucuzları da var zorlaynca

Ben de biliyorum ekim dediklerini de ekimde çıkması işime yaramıyor.

Kayıtlı olduğum yüksek lisanstan atılmak üzereyim. Tecilim de eylül sonuna kadar. Kayıt olmak istediğim okulun başvuruları temmuz sonunda açılıyor. Haliyle ya 5bin verip yeni bir bölüme kayıt olacağım ya da bakaya kalıp bedellinin çıkmasını bekleyeceğim. Yerel seçimlere malzeme yaparlar mı yapmazlar mı belli değil o da.

@cursed
evet var da, yurt dışında olduğum için bazı sebeplerden dolayı kayıt olabileceğim tek bir yer görünüyor şu an.

Eylülde bitse bile kasıma kalıyor sanki. Kasıma kadar sorun olmuyor diye bilyorum. Celp dönemi. sonra da sağlık raporuyla uzatma olabiliyrmmuş şubata da sadece duydum bunları.

en iyi hekimleri her zaman fakültelerde bulursunuz. aramanızı bu yöne çevirmenizi tavsiye ederim.

Klinik 32

bu üçgende değil ama çok çok iyi bir endodonti uzmanı arıyorsanız

toygan bora derim

Lavaş fena olmuyor. Evet tost olmuyor ama sadece ekmek yemis olmuyorsunuz.

Gobit olabilir, içini kesebilirsin de inceltmek için.

Gobit değil aslında o ekmek galiba ama adını unuttum.

ben de aynı sorundan muzdaribim. bu tostçuların kullandığı ekmeklerden bulmak lazım.

ihe ayvalık tost ekmeği süper. yarım yarım kullanılabilir.

metal kutuda olanlar muhtemelen aquarell cinsi, su ile temas ettiğinde suluboya gibi oluyorlar. tenekede olan ise yağlıdır.

Düz metal kutuda olan da normal kuru boya kalemi, aquarell değil.
Silindir pot ve düz metal olması haricinde malzeme kalitesi açısından farkları bulunuyor olabilir. Menşeileri bile farklı olabilir.
Pot olanda belirtilmemiş, belki onda da vardır ama diğerinde altın ve gümüş renk de varmış, özellikle siyah fonda kullanmak için.

Bunun icin bir uzmana danissaniz daha iyi degil mi? Cilt tipinize va gore uzman size bir krem onerecektir. Burasi cok dogru gelmedi bana.
Arastirip iyi bir yere cikt bakimina gidip ayni zamanda bunu sorabilirsiniz daha efektif olabilir

este ciddi anlamda iyi geliyor, kullanan tanıdığım var. boynerlerde este bulabilirsiniz. oradan alırsanız uzmanları en azından ihtiyacınıza göre bir ürün verebilir.

Yurtdışı fırsatının hangi ülkeden gelebileceğini öngöremiyorsanız yeni bir yabancı dil öğrenmektense ingilizcenizi mükemmel hale getirmeye çalışmanızı tavsiye ederim. Dünyada ingilizce bilme oraları giderek artıyor yani ikinci yabancı dil ihtiyacı giderek azalıyor. istatistikleri basit bi google aramasıyla bulabilirsiniz. İkinci yabancı dil için çok hevesliyseniz boş zamanlarınızda duolingo üzerinden öğrenmeyi deneyebilirsiniz.

öğrenmeyi hedeflediğiniz dili ingilizce üzerinden öğrenin, mükemmelliğe daha da yaklaştırsınız.

Micjonne'nin dediğini ben yapmaktayım. İngilizce gramerim her gün daha da iyileşiyor. Çok iyi anlar ve akıcı konuşurum ingilizce ama okulda öğrenmediğimden gramerim zayıftır. Şimdi ikinci dili öğrenirken ingilizce bazı çekimler de aradan çıkıyor.

vergi verince o parayı yine senden alacak. eşek yüküyle dediğin paranın bir bölümü görüştüğün ofisin / odanın kirasına gider. aynı paradan cafede günde 10 kişiye özel ders veren bir öğretmen her nedense hiç akla gelmez.

Vergi vermemek için bahane mi şimdi bu? "Ülkede öyle herkes vergi vermiyor zaten, biz de vermeyelim."

Günah keçisi aramıyorum. Özel ders veren öğretmen de gözüme batıyor, ofis açıp iş yapan adam da, milyar dolar kazanıp vergisini vermeyen şirket de.

benim özel sektördeki maaşımdan her ay devlet nasıl vergi kesiyorsa herkes vergisini verecek. Fatura isteyin vermek zorunda vermezse de maliyeye şikayet edin.

Görüldüğü üzere vergi kaçakçısı oranı bir hayli yüksek psikologlar arasında.

Valla kusura bakmayın. Komisyon vs. beni ilgilendirmiyor. Ben özel sektör çalışanı olarak maaşımın yıllık %40'ını gelir vergisi olarak devlete bırakıyorsam, ofisini açıp 400 lira seans ücreti isteyenin de 40 lira isteyenin de verdiği verginin hesabını yaparım.

Serbest meslek erbabı mesleki faaliyetleri kapsamında yaptığı tahsilat için sizlere serbest meslek makbuzu vermek zorunda. o vermiyorsa bile sizler de istemek ve almak zorundasınız. Vergi usul Kanunu bu konuda serbest meslek makbuzunu salt vermeyene değil almayana da ceza öngörmekte. Nasıl olsa kimse vergi vermiyor onlar da vermesin demek çok yanlış.

@synesthesia senin fatura istediğini belirtmek tabiki de hakkın. sana bu hizmeti veren kişi de fatura istediğinde ücretin üstüne vergi ücretini ekleyerek isteyecek. Burada sorun psikologun değil çünkü ücreti ödeyecek kişi sensin. 400 se 450 ödeyeceksin. O para senden çıkacak yani. Sen fazladan para ödemek istiyorsan neden kabul etmesin

vergi vermemek için bahane değil tabi ki ben bunu kast etmedim.

siz bunu algılamışsınız

saygılarımla

O halde arayıp seans ücretini sorduğumda 400 değil 450 diyecek.

Seans sonunda makbuz istediğimde fazla ücret talep etmesi "400 lira fiş almazsan sana olacak fiyatıydı. ben 'benim vereceğim vergi' kendi cebimden çıksın istemiyorum. o yüzden senden 450 alayım, benim vergimi sen öde" demekten başka bir şey değil. Kendi verginizi danışana ödetmektir bu.

Belki de sana iyilik yapmaktır bir de bu perspektiften bak. her iki durumda da aynı parayı kazanacak birinin ne çıkarı olacak bundan ? Daha fazla yazmayacağım. Psiköloglar saniyede 100 katrilyön tele kazaniyör. evvet.

gittiğinde vergi levhasını iste. bir şikayete bakar.

O halde arayıp seans ücretini sorduğumda 400 değil 450 diyecek.

tüketici olarak haklarınızı arayacağınız yer burası değil.

gerekli yerler bellidir.

Her esnafın yaptığı bişey bu. Bugün bir esnaftan alışveriş yaptım kartla ödeyecektim kart olursa fiyat şu olur deyip daha da arttırdı. Ben de kartsız ödedim. Enayi miyim durduk yerde kazıklanayım. Soruna gelirsek de tabiki de vergi içindir. Bu birşekilde kılıfına uyduruluyor. Yoksa berber ve bakkallar çoktan batmıştı.

Mantığa bak lan, 400 yerine 450 lira alacakmış vergisini verecekse. Söylediğin ücrete yasal tüm masraflar da dahil olur, yok öyle sonradan ama bu vergisiz fiyat demek diye.

@Roe

Psikologlar ''fiş almazsak kaça olur'' diye sorulan esnaf zihniyetiyle çalışıyor ve bunun adı ''iyilik yapmak'' oluyor öyle mi?

Bence bu zihniyetle ticaret yapan mahalledeki beyaz eşya dükkanına, hatta bakkala bile RUH emanet edilir, bu ''iyiliksever'' psikolog bozuntularına hiçbir şey emanet edilmez :))

Şunu da belirtmeden geçmeyeyim. Bu yapılan kimseye iyilik falan değildir. Vergilendirilmemiş her kazançta devletin kasasına girmeyen bir miktar para söz konusudur. Ben hayatımda hiç psikoloğa gitmemiş olsam, hiç görmediğim iki insan arasındaki alışverişten devletin kasasına girmemiş para benden çıkartılıyor olacak. Ben aşağıdaki bakkaldan fiş almadan makarna aldığımda devletin kasasında eksik olan parayı başkası ödüyor olacak. İnsanlar kendi harcamalarının değil başkalarının harcamalarının bedelini ödüyor bu şekilde.

O sebeple, iyilikten falan bahsetmeyin bence.

Ciddi ciddi Fiş fatura alırsan şu kadar olur almazsan şu kadar olur söylemine başvuran kaldı mı ya?

Psikolog diş hekimi ya da herhangi bir başka serbest meslek erbabı size hizmet bedeli 400 tl dediyse 400 tl dir. Ekstra ücret talep edemez. Parasını alır makbuzunu verir gider vergisini öder. Olması gereken budur. Bu dediklerim olmuyorsa kimsenin kimseye bir iyilik yaptığı yoktur bilakis kamuya kötülük yapılmaktadır.

psikologları bilmiyorum da aynı şey diyetisyenler içinde geçerli. bi seans en fazla 20 dk sürüyor. gün içindeki dönen parayı siz düşünün artık.

@Sour

Dünyada böyle derken dünyayı gezmiş ve biliyor olmak gerekiyor. Yoksa 'dünyada böyle yaa! diyen RTE söylemi gibi kalıyor :)

Amerika'da ücretini elden alan psikolog, o elden aldığı paraların vergisini daha sonra kuruşu kuruşuna beyan edip vergi ödüyor. Yoksa IRS nasıl öttürür o psikologu sanırım siz daha iyi birisiniz.

yasal boşluk var. dolayısıyla gayet mümkün ve de kolay.

ama ondan daha kötü olan, kimin ne yaptığının ve neye göre yaptığının bir kontrol mekanizması olmaması. vergilendirme kısmı da bunun bir uzantısı zaten.

O kadar döndüğü halde sağlam kalıyorsa iyidir zaten. Dönmeyen şemsiye olmaz ki.

rossmanlarda cok kaliteli semsiyeler satiliyor.

Fare marka bir şemsiyem vardı ve çok memnundum.

Snotline. Birini 8 birini 5 yıldır kullanıyorum. Üçüncüyü aldım tam otomatik n11de 80 lira

Çok güzel soruymuş lan. Beynim yandı. Sanırım sunucu size 10 mbit ile gönderim yapar. Katmanları iyi incelemek gerek data daha alt seviye de. uzun zaman geçti, bende unutmuşum. Kota için mi düşünüyorsunuz?

encrypted-tbn0.gstatic.com

Evet ağa bağlanan kişilerin kullandığı belirli uygulamalar(portlar) için limitleme yapmak istiyorum.

Modeme kadar 10mbit ile gelip sonrasında 2mbit ile yola devam etmesi paketlerin modem üzerinde drop olduğu anlamına gelir. Değilse queuing yapılması lazım gelir, ki onun da bu durumda yapıldığını hiç sanmıyorum.

Drop ediliyorsa ben gerçekte 5gb download yaptığım halde pc'ye ulaşan veri çok daha azı olur. Bu da limitleme yapayım derken daha fazla kullanım yapmayla sonuçlanır. Benim tahminim server ile client arasında oluşan limitlemeden dolayı TCP bunu fark ediyor ve data akışını 2mbit ile sağlıyor şeklinde. Ama emin olamadım.

öncelikle modeminde böyle bi özellik olduğundan emin misin? IP ye göre limitleme yapıyor olabilir ama porta göre limitleme yapma işi için cidden gelişmiş bi modeminin olması lazım. modemin marka modeli ne?

queueing yapsa bile yine bu drop olmayacağı anlamına gelmez. ultra gelişmiş QoS yapabilen servis routerları bile yapılan konfigurasyona göre belli bi kısmını tutup daha fazlasını illaki drop ederler.

koyulan limiti modeminin bilmesi yeterli. sana gelen veri en kötü durumda bile 2 mbitten biraz fazla olur, o da sadece peak noktalarda. çünkü senin yeni paketleri istemek için de paket göndermen lazım ve bilgisayarın kendine veri geldikçe yenilerini ister. 2 mbit le alabiliyorken bana 5 mbitlik veri gönder demez servera.

modemi henüz almadım, araştırıyorum bu ara. ama görebildiğim kadarıyla çoğu modem yapıyor artık bu port bazlı limitleme işini.

www.tp-link.com.tr
ui.linksys.com

Modeme kadar 10mb/s'le alirsin. Sonra modem onu 2mb/s ile ayarladigin user'lara yollar. Yani senin lokalinin isini istek de bulundugun router yapmaz. Eger boyle bir sey olsaydi binlerce kullanicinin yaptigi degisiklikle ugrasmak hic iyi olmazdi cpu overload acisindan.

kusura bakma ama nerde gördün özellik olarak bana bi tam olarak gösterebilir misin? piyasadaki en gelişmiş routerlardan birisini kullanıyorum ve bu cihazları yakından takip ediyorum. böyle bişi gelse çoktan haberim olurdu.

@tezek
isp'deki routerlar yapmıyor zaten. client/server arasında tcp seviyesinde hallediliyor sanırım.

@washe
Advanced> Bandwidth Control kısmından görebilirsin
goo.gl
Takip ediyorsan bana bir modem önerir misin? 802.11ac destekli bakıyorum, karar veremedim :/

bunun düzgün çalıştığından emin ol. "port range" diye verdiği kısım source için mi destination için mi net değil. hem source hem destination olarak alırsa sıkıntı çıkmaması gerek ama yine de bi soru işareti oldu benim kafamda. bir de; arayüzde var diye düzgün çalışıyor anlamına gelmiyor :)

wikidevi.com

aletin asıl cpu su 1ghz 2 çekirdek ve paketleri bu kadar detaylı incelemesini istersen aletin throughput'u çok çok düşebilir. internetin kaç mbit bilmiyorum ama 50-100 mbit arasını yine de çıkarır tahminimce. örnek olması açısından; 800 mhz işlemcili eski router'ım hayvan gibi QoS yaparken 60 mbit te tıkanıyordu.tabii işletim sisteminin de önemi var, tp-link için bu daha iyi de daha kötü de olabilir.

avrupa yakasında hekim tavsiye edemem ama kanal tedavisi işin endodonti uzmanına gidin mutlaka, kanal tedavisi uzmanı yani

mecidiyeköyde apple dent' i şiddetle tavsiye ederim. sıkıntına göre uzmanına yönlendiriyorlar
normalde dişçi fobim vardır yıllarca sıkıntısını yaşadım ama burada yaptırdıgım kanal tedavim, 20'lik çekimlerim baya başarılı geçmişti

tr de şirket kuracaksınız.

tr de kurulan her şirket tr vergi sistemine tabii. istisnalar var ama onlar genelde gnolar.

Şirketin Türkiye'de ofisi yok.

ben de boyle calisiyorum ve maasim kesintisiz odeniyor. w-8ben diye bir sozlesme imzalamistim, saniyorum muaf tutuyor beni vergilerden.

Değişebiliyor. Ben Türkiye'de yabancı bir şirkette çalışırken maaşlar vergiden muaf, kesintisiz yatıyordu.

Şirketin Türkiye'de 2 ofisi vardı.

sizden herhangi bir fatura vs istemediler sanırım. o zman freelancer hesabına çalışabilirsiniz. yalnız tutarlar yükseldikçe sorun çıkabilir veya sosyal haklarınız olmaya bilir örneğin 2 yıl çalıştınız ve onlar sizi işten çıkardı herhangi bir şey talep edemezsiniz.
bana kalırsa tr içinde iş yapıcaklarsa firma kurmalarını söyleyin yok zaten usa'e çalışacaksanız belirli bir süre 6 ay falan freelancer çalışın sonra baktınız işler yürüyor o zaman sosyal haklarınızı koruyacak bir yol ararsınız.

birincisi, iş ilişkileri işyerinin bulunduğu yerdeki hukuka tabidir. yani kıdem, ihbar vb. tazminat haklarınızda şirketin sizi çalıştırdığı işyerinin olduğu yerin hukuku geçerli olacak.

@kurnaz açıkça saçmalamış, her yurtdışı firmasında çalışan tr vatandaşının şirket kurma gibi bir zorunluluğu yok, alınan bedel hala ücret.

gelir vergisinden muafsınız, bunun dışında da ödemeniz gereken bir vergi yok. başka bir sosyal güvenceniz yoksa, genel sağlık sigortası kapsamında olmanız gerekir, sağlık işlerini öyle çözersiniz. ama emeklilik işlemlerinizi ne yaparsınız, orasını bilemem.

cevap: çekip harcayacaksınız, vergilendirilmesi sözkonusu değil.

(bkz: decathlon)

Decathlon +1
Tam tarif ettiğiniz tarzda ayakkabılar mevcut.

Asics Outlet.

decathlon demeye gelmiştim benden önce demişler zaten :)


decathlon balon olmadığı için tavsiye edilir genelde. fiyatı çok uygundur çok şıkdır ve gerçek spor ayakkabısıdır.

Decathlon'daki ayakkabıların çoğunu çok çirkin buluyorum. Kinetix falan alırım aynı hesaba gelir. Yani çok kötülemiş gibi olmayayım ama bu kadar vasat tasarım yapmak için para falan almak lazım bence.

Sadece spor ayakkabısı da aramıyorum, günlük giymelik "spor ayakkabı" da almak istiyorum ve haliyle onda da aynı sorun mevcut. Decathlon'dakiler çoğunlukla sporda giymelik ayakkabı ve günlük giyime gitmezler. Diğer bilinen markaların spor için üretilen ayakkabılarından günlük giyim için de uygun olanları oluyor ama decathlon'da hiç yok nerdeyse. Hepsi "spor ayakkabısı".

Yani ayağa giyecek bir şeyler her türlü buluruz da azıcık şık olmasına önem veriyorum açıkçası.

Numaranı bil trendyoldan markafoniden al. Ben 300 altında aldım hep nike ayakkabılarımı.

Valla piyasadaki ayakkabıların çoğu 150 liradan fazla etmez ama kurdan vergiden dolayı şiştikçe şişiyor fiyatlar. 300 lira altına aldım diyorsunuz da, 250 lira da çok. İki tane farklı renk alayım deseniz 500 lira.

Adidas, Nike, Skechers

son 5 ayakkabımı amazon almanya dan aldım. hepsi skechers. amazon olmasa 300-400 lira verip de giyemezdim.

son gümrük üst limitinin 30 euro'ya düşürülmesi gümrük vergisi vermek durumunda bıraksa da hala buradakinden uyguna geliyor(*) kargo bedava fırsatları ile falan.

*=(3-4 ay önce aldığım ayakkabılar 120-200 tl arası iken şimdi aynı ayakkabılar gümrük vergisine tabii olduğu için 180-250 tl arası bir fiyata geliyor)

Ben hep mağazalardan alıyorum. Nike, Adidas, Boyner vs. Daha bugün aldım Boyner'den bir çift. Her aldığım ayakkabıdan sonra internet fiyatlarını görünce bi enayilik hissi çöküyor üstüme ama internetten spor ayakkabı almak istemiyorum nedense hiç. Güvenemiyorum galiba. Sonuç olarak mağazalara para bayılıyorum her seferinde. :/

ben boynerden alıyorum. yarın da geçerli olan bi indirim var. reklamsa uyarın. boynerin internet sitesinde geçerli. 600 liralık alışveriş ödeme ekranında 400'e düşüyor.

Boyner+1 çok güzel indirimler oluyor bi de hopi indir ordan da baya paracık vs kazanılıyor. Bi de adidas mesela sezon sonu %50 indirim yapar + internet sitesinden ilk alışverişte %15 indirim var. geçen sene çok güzel bi ayakkabı aldım bu şekilde 200 liraya, normal fiyatı 485 miydi neydi.

en son istanbul optimum adidastan almıştım 149du galiba. bi arada n11den nike bi ayakkabı aldım o da 139du sanırsam.

Deposite outlet İkitelli'deki Nike mağazası var. Pazartesi günleri yeni mallar geliyor aynı gün kapışılıyor.Fiyat baya ucuz dışarıya göre

lescon internet sitesinden aldim en son.
çok çeşit var.

Bilendenal cok iyi destek sagliyor, onlara sorabilirsin. Benim bildigim kadariyla pin ve mhz tutuyorsa sorunsuz calisir. Bilgisayar da 16 gb'yi desteklemeli ayrica.

gerek yok ki aynısına çalışır. mhz uyumuna filan dikkat et sadece

bazen uyumsuzluk gösterip hata veriyor ramler. aynı problemi bizzat kendim yaşadım aynı markayı takınca sorunsuz çalıştı.

son bir haftadır biraz serinledi ama genel olarak gayet güzel hava.
güneşli falan hep

www.mgm.gov.tr
www.accuweather.com

bu hafta izmirde kıçımız donarken, antalya'da denize giriyorlardı.

Acizsin dostum.

Evet mgm'nin sitesine girmeyi bilmiyordum ben teşekkürler.

kuruluktan olabilir. ben 1 aydan fazladir boyleyim.

eksisozluk.com

cx -200 ya da 300 modeli dışında bakma bile başka markalara

120 tl yi geçmek istemiyorum. birkac cx200 eskittim ve jack'ın olduğu yerde temazsizlik problemi yaşanıyor kısa sürede. çok kalitesiz.

n11'de sahte değilse sennheiser momentum in ear satan 180 lira çekle puanla 150 liraya alırsınız bence müziğin tadıma varacaksınız. normalde 400 lira kdv dahil. tavsiye cx300 veya cx275s

cx 150 al arkana bile bakma. sennheiser.com.tr

Pek iyi olmaz.

kendi işimi kurmaya çalıştım, tutmadı geri döndüm, heyecan oldu bana da derim. kim bilecek.

neden pek iyi olmasın? kendinizi geliştirmeniz, mezun olduğunuz okullar, aldığınız sertifikalar, performans değerlendirmeleri, boş vaktinizi nasıl değerlendirdiğiniz gibi şeyler çok önemli. belki bi' sene kafa izni kullanacaksınız ama bi' proje üzerinde çalışacaksınız, olamaz mı, olabilir. ihtiyacınız varsa yapın bunu.

ya en kötü "ailevi" falan dersin kime ne yani.

@sizofren06

kendimi geliştirmek için odaklanmak istediğim bazı konular var ve onlar üzerine çalışmayı düşünüyorum açıkçası. işte çalışırken bunların onda birini bile yapamıyorum ve yerimde saydığımı düşünüyorum . kişisel sebeplerden kastım ailevi ya da psikolojik sebepler değil. bir sene evde yatmıycam tabii ki.

O dönemde yaptığın elle tutulur bir şeyler gösterebilirsen sonrasında çok problem olmaz.

eger 5 yildir falan calisiyorsaniz hicbir sorun olmaz. kaldi ki bos bos oturmayacakmissiniz. ayrica her sey kendinizi ve yaptiklarinizi nasil saatiginizla alakali; sacma sapan bir egitimi meslegi icin en onemli egitimmis gibi sunanlar da var, inanilmaz donanimli olup kendini satamayanlar da. o suslu puslu cv'lerin yarisinin ici bos ama cok guzel pazarliyorlar.

1 senelik boşluğa her türlü güzel kılıf uydurulur da bu 1 senelik izine değer mi? türkiyede çalışılacaksa bence çok gereksiz bu daha fazla gelişeyim en çok ben gelişeyim çabaları.

skerim o şirketi.
yurtdışına gittim gezdim, dil okuluna gittim, kendi işimi kurdum falan filan.

ben 6 ay bu şekilde takıldım, yeniden işe dönüşte hiçbir sıkıntı yaşamadım.
çok daha iyi bir işe girdim dönüşte. sıkıntı olma ihtimali var mı? tabi ki var. ama sıkıntı yaşayıp yaşamayacağınız sizin tatilinizden çok, ekonominin geleceği tarafından belirlenecek.

hayatımız kısa, umarım mutlu olursunuz :)

şirketinden memnunsan belki ücretsiz izin almayı deneyebilirsin. bizim şirket izin veriyor bu şekilde. böylece döndüğünde işin de hazır oluyor. bence konuşulursa belki kabul ettirilebilir.

hiçbir şey olmaz... kişisel gelişimim için 1 sene boş bıraktım ya da dediğin gibi işimi kurdum battım (böyle dersen koşarak alıyorlar) dersin kim bilecek

mesleki yeterliliğiniz, tecrübeniz ve referanslarınız varsa hiçbir şey olmaz.

Ben ailevi demiştim.

en son yüzde 35 aldım, sonra yılbaşında babayı aldım :(

yılbaşında %27 civarı

%15 amistim gecen sene, sonra is degistirdim. Zam almanin en iyi yolu bu genelde.

geçen sene komik bir oranda. bu sene de zam almadım son yılbaşında . 3 hafta önce de işyeri kapatıldı. Almanya merkezli büyük bir fimranın digital departmanından bahsediyorum hem de.

en son 300 tl zam almıştım, zaten çok çalışamadan işten ayrıldım. bi yerde çalışmak harbiden kölelikmiş.
kendi işimi yapıyorum mesai saatim yok, maaş düşüncem yok rahatım.

olayin mantigi ile ters dusmemesi icin adi saglik kurulu veya bilmem ne hastanesi bilmem ne kurulu olabilir. fazla takilmamak lazim. hani gidilecek hastaneye bunu sorabilirsiniz, ehliyet alacagim ama hekim kurulundan alinacakmis diyin.

yani ben rapor için 50 tl mi ödeyeceğim yoksa 200 tl mi?

tek hekim raporu alin. O 50 TL yanilmiyorsam

Gitme.

bu sene gitme bence, diğer yıl başı git..

ben olsam gitmek istemezdim. biraz daha beklemek lazım bence. ha işler daha kötü olur mu, bundan daha kötü olamaz herhalde. ama bi ihtimal daha iyi olabilir en azından.

Aklı olan gider ben gidicem

git.

kendimi bildim bileli bu ülkede "aman abi şu aralar gitme çok karışık" geyiği var. bitmedi. bitmez.

Git git.

Ben 2015 Ağustos celbi için başvurdum . Ekimde gittim 2.dönem olarak.

Ama giderken herkes " durumlar çok karışık neden gidiyorsun " tarzı cümleler kuruyordu. Sonra farkettim ki her geçen gün daha da kötüleşiyor .

Sen iyisi git kurtul , cunku yarının cennet olmayacağı kesin görünüyor.

boşver kanki tecil olursa ekime olmazsa sikine kadar :D

celp döneminiz nedir belgede yazan? şubeden alırsanız durum belgesini sanırım celp dönemi yazacaktır. zaten kendiliğinden kasım'a atmış olabilir. yok atmadıysa, 1 dönem tecili bildiğim kadarıyla dilekçeyle talep edebiliyorsunuz. buna ek olarak 1 dönem bakaya kalmak da çok kötü bir şey değil. ceza ödersiniz sadece.

Ben de 2 gün önce sordum burada cevap gelmedi. İnternetten araştırdığım kadarıyla daha önce tecil ettirdiğinde aldığın kağtta üstte yazan "x tarihine kadar askerlik yönünden sakıncası yok" ibaresindeki tarih önemli. E devlette mezuniyetten sonraki 2 yılı otomatik hesapladığı için öyle yazıyor sanırım. Yine de buradaki tecrübeli arkadaşlar teyit ederse iyi olur.

İyi ama bakaya kalınca yükseklisansın getirdiği tecil hakkından yararlanamıyoruz. Bakaya kalıp ceza ödemek bir şeyi değiştirmiyor sanırım. Neyse ben bir askerlik şubesine görüneyim bari.

1 dönem bakaya sonrasında tecil sıkıntı olmaz. daha fazlası sıkıntı.

evde hazırlayıp yanında götürmek en mantıklısı gibi. şahsen hep öyle yaptım.

Çıkışta aytaçın hazır kuru et paketleri var onu yiyorum. Migroslarda oluyor.

spordan önce neden yemek yemen gerekiyor anlamadım ben.

ben senin dediklerini yapıyorum , işden cıkıp yemek yeyip 1.5 2 saat sonrada spora gidiyorum , spordan sonra tekrar yiyorum

spor yaptıgım gun oglen yemiğinede dikkat ediyorum , diğer gunlerde ediyorum ama o gun baska bir dikkat ediyorum

Dolu mideyle çalışmayın yav.

Sadece spor öncesi de değil aslında problem.

kahvaltı: zaten sabahın köründe kalkıyoruz. bir de kahvaltı yapmak için uyanma saatini 40-45 dk geriye çekersek akşam 9'da mı yatalım?

öğle yemeği: mecburen dışarıdan söyleniyor. olan şeyler de hep aynı. sağlıklı olsun, yağsız olsun falan derken her öğle arası salata, tavuk ızgara mı yiyelim?

akşam yemeği: spordan çıkıp eve gelince bir de yemek hazırlamaya kalkarsak yatmadan hemen önce yemek yemekten hallice bir durum oluyor. dışarıda yesek yine yiyecek şeyler sınırlı.

ara öğünleri saymıyorum bile.

resmen içim daralıyor şunları düşününce. spor yapmayı seviyorum ama şu beslenme olayı sırf eziyet.

aç git spordan sonra yemen lazım ki zaten.
kıymalı yumurta ve piyaz yiyodum. yaz moduna(six pack) girdim ve if diyetine başladım. haşlama dana eti ve kavurma kuzu eti yanında haşlanmış yumurta ve zyağlı çoban salata götürüyorum. günde iki öğün yiyorum zaten. spordan sonra sebze çorba falan gömüyorum evde.

ayrıca, dolu mideyle çalıştığımı söylemiyorum zaten :/

aynı fikirdeyim, ben de senin gibiyim, aç kolumu kaldıramam e tok da dediğin gibi 1 saat falan geçmesi lazım, dışardan yiyorum genelde, ev yemekleri yapan yerlere bak bence. Gerçi onlar da sınırlı, yaptıkları menüler de sınırlı. Yine de iyi bir yer bulursa dışarda yemek vakit kazandırır

Sen biraz yemek olayını spora girmemek için bir bahane olarak kullanıyorsun gibi geldi bana.

Abi jason momoa mısın? Jason momoa olsan eyvallah bir şey demem ama İlla yüzde yüz düzenli besleneceksin diye kasma ya.git sporuna.

Öneri:evine çok yakın bir salonu seç,hızlı hazırlanabilir yemek alternatifleri oluştur,işten çıkıp dışarda belirli mekanlarda ye,geceden evde hazırlayıp yemegi eve götür.

Veya bu 3nün tamamını uygula bazen dışarda ye,bazen evde hazırlayıp işe götür, bazen de evde kolay hazırlanabilir yemekler yap.

spordan once mesela buna sabahi ogununu ekleyebiliriz. protein alimi oldugu kadar ogle arasinda kaliteli karbonhidrat alimi yapilmali. kuruyemisler olabilir. her gun tavuk izgara degil de ton balikli karisim da yapabilirsiniz.

Ufak bir tost makinesi al ofisten çıkmadan yarım saat önce tost ye
Açlığını bastırsa yeter. Spordan sonra da yemeğini yersin.
Ben öyle yapıyorum.

Çare intermittent fasting.

spordan once muz ye, spordan sonra yemek ye.

Mesai 530'da bitiyor. 6'da evde oluyorum, muz ya da kuruyemiş yiyip spora gidiyorum. Spor sonrası da yemek yiyorum.

Seneler evvel be nde önce yemek yerdim, aç yapamıyorım diye ama sonradan alıştım. Yavaş yavaş kendini ve vücudunu alıştırabilirsin bence.

ben evden yiyecek getiriyorum üstelik dolapta yok o açıdan şanslısın bence. dolap olsa ooo neler neler yaparım. iş çıkışından 2 saat önce bi 10dk mola verip bazen ufak kahvaltı şeklinde (salatalık, kıl biber, kalın bir dilim tam yağlı ezine peyniri, 6-8 adet çiğ fıstık) bazen de öğle yemeği kıvamında (ton balığı, köfte vs.) yiyorum. ayran içiyorum vb. böylelikle iş çıkışı direk spora gidip vakit kaybetmemiş oluyorum. ama tabii bunları önceki gece üşenmeden hazırlamak gerekiyor. eskiden çok yük gibi gelirdi artık alıştım. sağlıklı yaşamın yüzde 80 i beslenme zaten öbür türlü yaptığın sporunda bir anlamı yok. çünkü çalıştığın için spora ayıracağın vakit kısıtlı. zaten salona haftada 3 gün gidiyorum. diğer günler evde bir gün kardiyo, bir gün yoga vs. şeklinde oluyor.

ha bi de muz meyve vs. şekerli şeyler spordan önce yemek tüketiyor beni onları spordan sonra yiyorum. spordan gelince evde yemek yemiyorum canım istemiyor. duşumu alıp ayağımı uzatıp bir şeyler içiyorum genelde. sonra zaten sabah erken kalkmak için mecbur uyuyorum.

Yorgan ipi

sicim

Prepaid kart ön ödemeli kart. Sanal kartı bilmiyorum.

virtual card da kullaniliyor.

inboxq.com

virtual credit card gibi bir şey olsa gerek

ikitelli'de var nike outlet.

olivium

Merter Shell benzin istasyonu karşısında Adidas outlet mağazası var.

decathlona baktınız mı?

www.decathlon.com.tr

hem fiyatı uygun hem de güzel bir tipi var.

2. yıldan sonra su geçirmezlik spreyi sıkarsan rahat rahat 5 kışı çıkartır, sadece şehir içinde giydiğim bir lafuma var gene benzer şekilde goretexli ve vibram tabanlı, 9. senesi oldu, tiksindiğim için giymiyorum.

Bu model cok iyi degil korayspor a da bir bak. Ben ordan aldim north face gore tex cok saglam ve rahat gecen kis kullandim kullanilmamis gibi duruyo su an

north face çok sağlam, verdiğin paraya değiyor genelde ürünleri.

Ben epeydir kullaniyorum, memnunum.

Bunda gore-tex değil, North Face'in kendi teknolojisi olan HydroSeal kullanılıyormuş. Çok fark var mıdır? Gore-texlere baktığımda 500 lira civarındalar. Nihayetinde şehir içinde kullanıcam. Fazla profesyonel bir şeye ihtiyacım yok. Su geçirmemesi ve hafif olması benim için yeterli.

farkeder ben de hydroseal botu vardı tnf'nin ve 1-2 yıl sonra su geçirmeye başladı ayakkabıcı halletti bi şekilde ama goretex farkediyo yani.