Ekşi Duyuru

Şerit takip sistemi

@antihero şerit takip değil şerit takip o tuşa basılmadığında da aktif. 2. fotoda sağ üstte sorduğum tuşun görselinin hemen yanında yeşil olarak aktif gözüküyor zaten.

tuşu aktive edip direksiyonu serbest bırak anlarsın

@jelly bear onuda yaptım, dediğim gibi bir değişiklik yok. Belki belli bir süre sonra gelen direksiyonu tut uyarısı kapanıyordur diye düşündüm ama öyle de olmadı. Direksiyonu tut uyarısını yine veriyor.

o tuş şerit takip sistemi. senin diğer gösterdiğinin adı şerit emniyeti sistemi, veya ona benzer bir adı var.

kavisli bir yola girdiğinde, şerit takip sistemi açık değilse, araba yavaş yavaş şeritten çıkar, sonra şerit emniyeti sistemi uyarı verir ve arabayı tekrar şeride sokmaya çalışır.

şerit takip sistemi açıksa araç zaten şeritten gider.

@kanepeee cevap için teşekkürler. Dediğiniz gibi kavisli yollarda eğer şeritte kalmıyorsam uyarı verip şerite geri sokuyor sistem. Fakat bahsi geçen özellikle denememiştim.

ben çok heveslenmiştim bi ara yapacaktım. yutupda var tarifleri ama süt çok gidiyor ve arta kalan suyu nasıl değerlendirebilrim diye aratınca sadece poğaça yapabileceğimi buldum. o kadar çok poğaça yapamayacağıma göre kalan suyu dökecektim o yüzden vazgeçtim. çünkü çok süten az çıkıyor. siz deneyin ben de yapayım. ve dediğim gibi peynir suyunu değerlendirme seçeneklerini de araştırın.

mikrop kounusunda bilgim yok.

Pastorize sutle mozzarella yapmak cok mumkun degil malesef, gerci sanirim ticari urunlerde pastorize sutle bazi katki maddelerini katarak yapiyorlar, ama yuksek isida protein denaturasyonu oldugu icin kestirme kismi ve teksturu saglamak basarisiz oluyor. geleneksel olarak mozzarella kaynagi iyi bilinen cig sutten yapiliyor, o yuzden kaynaga guveniyorsaniz yapabilirsiniz. Guvende olsun istiyorsaniz kestirme derecesi olan 63 derecede yarim saat kadar tutabilirsiniz. Dediginiz yontemle deneyebilirsiniz ama denaturasyon nedenli basarili bir urun cikacagini cok sanmiyorum.

Ayrica sanemkk’ya da cevap vereyim, cogu peynir urunu 1e 10 oraninda cikar zaten, yani 1 lt sutten 100 gr civari mozzarella elde edersiniz. Dogru ziyan oluyor biraz ama peynir alti suyunu pogaca disinda da bazi yerlerde kullanmak mumkun.

limon sık lor yap gitsin

Mozerallaya peynir mayası falan lazım,tutturman zor olabilir.ama labne yapmak daha kolay.bizde süt ayrılıyor,kaynarken kreması alınıyor,yogurt yapılıyor.kalanı kesrilip labne oluyor.peynir altı suyuda corbada,hamur işlerinde kullanılıyor.

Mozarellayi bilmiyorum şimdi ne yalan söyleyeyim ancak taze peynirler falan hep pastörizasyonsuz işleniyor. Hellim de pastörizasyonsuz yapılan bi peynir. 36 derecede (meme sıcaklığı) mayalanır ama en son tuzlamadan önce peyniralti suyu 80-90 dereceye getirilip kaliplar yarim saat içinde bekletilir gibi. Sonrasında sürülebilir kıvamda az miktarda lor da çıkıyor.

Yine de ne tür peynir yapılacaksa yapılsın sütün zaten ari olması gerekiyor. Tutmuyo diğer türlü.

YouTube'daki tarifler Fıs. İçinde Maya olmayan hiçbir şey peynir olamaz. Yapacaksan peynir mayalı tarifler yap.

önce az sütle dene. sonra çoğaltarak.

Aracı garanti süresi kadar kullanıp sonra satacaksanız gerek yok. Ama uzun süre binecekseniz otoparkta yanınızdaki aracın kapı çarpmalarını, kuş pisliklerini, park esnasındaki tampon sürtmelerini, üzerine ağaçtan meyve düşmelerini vs. belli bir yere kadar tolere edebilen PPF gibi korumalara yönelin. Seramik kaplama fiyat olarak daha uygundur ama PPF'ye göre daha dayanıksızdır. Önce yetkili servisten fiyat alın, sonra Ziebart, Sonax vb. gibi büyük markalardan da fiyat alarak bütçenize en uygun teklifi değerlendirirsiniz. Garanti koşullarını, olası uygulama kusurlarında gerekli müdahaleyi, belli bir süre sonra kontrolü bu tekliflere dahil ettirmeyi unutmayın.

@zaman ilac degil insanlar unutkan +1 boya koruma yaptırdın mı arabayı fırçayla falan yıkatmaman lazım. yani araba iyi bir araba değilse gerek yok yaptırmana.

sıfır araç satın aldığınız yerde yaptırmayın . uzmanına götürün .

"bu boya koruma işine hiç gerek yok."

Bayilerin boya koruması genellikle daha pahalı ve dandik olur. Kapladıkları PPF çoğu zaman streç filmden hallice malzeme. Dışarıdan, kaliteli yerlerden hizmet alan bayiler de var ama onda da üstüne kar koydukları için her türlü pahalıya geliyor.

Bu işlemde malzeme ve işçilik kalitesi eşit önemlidir. Birisi kötü olursa ortaya iyi sonuç çıkmaz. Koch, Carpro, Autoglym, Menzerna, 3D gibi markaların malzemeleri kalitelidir. PPF'de Stek neredeyse top noktadır. PPF'de %100 polipropilen malzeme olması gerekir.

Komple araç PPF kaplama mevcut piyasada 50 bin TL civarında. Seramik kaplama ise 10-15-20 bin TL şeklinde gider.

Aracınız kapalı garajda ise, yıllık az kullanılıyorsa seramik kaplama uygun olabilir. 2-3 mikron civarında bir katman oluşturur. Basit çizilmeler, kuş pislikleri gibi durumlarda iş görür.

Araç sürekli açıkta, yoğun trafikte ve sık kullanılıyorsa ve hele hele sıfır bir araç ise PPF daha mantıklı olur.150 mikrona kadar katman oluşturur. Derin çizik ve darbelerden korur. Çıtır hasarlarda boya zarar görmez, göçük düzeltme ile kaparta tamir edilir ve değer kaybı olmaz. Bir kere bu şekilde bir olay başınıza gelse maliyetini kurtarır.

Hem seramik hem de PPF kaplama olmaz. Bu şekilde uygulayalım diyen yerden topukların mabadına vura vura kaç. Seramik yapılan yüzeyde PFF malzemesi tutunamaz. Bu neden ikisinden birini seçmek gerek.

Velhasılı basit bir konu değil. Maliyetli olduğu için iyi araştırmak gerek.

Detailing Dükkanı, Vintage Detailing sağlam yerlerdir. İkisi de Ankara'da sanırım. Antalya isen başka yerler önerebilirim. #reklam değildir. :)

Boya koruma nedir? Yani milyar dolarlık şirketler binlerce liralık araba yapıyor. Ama sen boya koruma yaptırma ihtiyacı mı duyuyorsun? Keriz avi

ARacını satma sürecinde bir kişi olarak ön kaputa yaptırmak iyi, uzun yıllar kullanınca yolalrdaki taş izleri ve kuş pislikleri falan iz bırakabiliyor.

malum ön kaput boya veya değişen aracın fiyatında çok düşüren bir unsur.

Bu yüzden ben yeni araç alsam hiç bir yere koruma yaptırmasam bile ön kaputa bunu yaptırırdım.

turk insani ozellikleri erkekleri kadar arabasina onem veren biri yok, binin gecin :) araba bu cizilir de baska seyler de olur. keyfine bakin ve gecin derim

boya korumadan kasit seramik ise bence palavra, hem pahali hem de 1-2 senede bir yenilenmesi gerekiyor.

kasit PPF kaplama ise onlar ise yariyor, benim on kaputun yarisi, farlar, on camurluklarin ucu ve on camin ustunde var. ama yasadigim yerde kis aylarinda yola kum atiyorlar, o yuzden yaptiriyorum.

yeni araba aldık, ppf için 120 fiyat veren de var 90 veren de. düşündüm 100K lık altın ya da tüpraş hissesi alsam, arabayı beş yıl sonra satacağımı varsaysam, çiziklerden dolayı oluşacak fiyat düşmesi bu farkın kazancından fazla olmaz. ayrıca son arabamı 10 yıl kullandım hiç bir koruma yapmadım, hiç de bir sorun olmadı.

1.300 e taigo life alır geçerim. t-roc için kasım aralık beklerim.

1500 1600 bandına çıkmış olursamsıfıra yakın c suç bakardım

Donanima cok takilmaya anlam veremiyorum fazla ama gene de sonucta donanımına ve kalitesine gore fiyatlar şekilleniyor. Vw konforlu oluyor, Kia’nin asagi kalir yani var mi bilmiyorum. Ancak bende VW’ye karsi problem cikarma potansiyeli anlaminda şüphelerim var.

donanıma takılıyorum, haklısın da. oyuncak fonksiyonel olmalı.

VW bana problemli geliiyor. hele o şanzımanla. ısrarlara vazgeçmiyorlar. neyse.

kia’da bana göre çok pahalı.

ford puma’ya da bir bakabilirsiniz belki. bende fiat egea dolu paketi var, cross yerine puma’ya bakıyorum bu ara. size de bir öneri olarak sunayım dedim.

Dolu B segmenti alacağına, boş C segmenti araba alırsan daha iyi seçim olur.

1600 T-roc alacağına 1500e kia niro al. Hem daha büyük ve geniş hem de 1/3 yakıt masrafı var.

İlla iki markadan biri olacaksa kia derim, VW kadar başka şişirilmiş bir marka yok bizim ülkede.

2. bir araba mı aldınız yoksa tek araba mı var?

@jelly bear araba almadım hala aynı tek arabam var.

sağlamlık diyorsan focus ama kasa nerdeyse hiç değişmemiş gibi civicin kasası daha güzel. ama ben pejo 308 alırım her anlamda 2sinde de önde.

Bende cok eski bir Civic var, memnunum ancak izolasyonu asiri kotu, param olsa dehleyecegim. Sahsen sorun cikarmama baglaminda Civic tercih ederdim, ama konfor anlaminda cok buyuk fark varsa maddi rahatligima gore farkli seyler de dusunebilirdim.

Yol tutuşu ve performans benim için önemli gaza basınca tork hissedeyim frene basınca sürpriz yaşamayayım diyorsan focus.

Benim için konfor daha önemli, elektronik ayrıntıları olsun, kokpit dizaynı güzel olsun, süspansiyonları nispeten daha yumuşak olsun dersen civic.

Yalnız dikkat birinde var olan özellik diğerinde yok :) ikisi de olsun hem konfor hem performans dersen premium markalara bakmalısın.

tamamen tipine bakarak focus diyorum. ben ikisinin arasında kalsam gider octavia alırdım o ayrı.

basim agrimasin diyorsan honda/toyota.
dert sahibi olmak istiyorum diyorsan ford is gorur.

Civic'ten şaşma, capon üzmez!

Normalde vergisiz satış bedeli 30 euroyu geçmemeli. Ancak bazı kargo paketlerinde ürün bedeli doğrudan paket üzerinde yazmadığı için faturayla ilgili yazışmalar oluyormuş bu durumda total fiyat gibi değerlendirip limit dışı deme ihtimalleri de yok değil, kalem kalem vergi hesaplaması yapmayabilir memur. Normalde yapması gerekiyor ama ben tecrübeli arkadaşlarıma sordum riske atmamak için total 30 euroyu geçmememi yoksa ufak bir pürüzde çok fazla yazışma, git gel ve zaman kaybı yaşayacağımı söylediler. Böyle bir ihtimalde uğraşırım diyorsanız riske alınır ancak yoksa memura kalmış biraz..

Tasarım açısından civic in hem iç hem dış sade tasarımını beğeniyorum, ön konsol daha alcak, üstüne yıkılacakmış gibi seni kabine hapsetmiyor, ferah bir yol görüşü var

civic alırdım. corolla dolu civic boş olsa da civic alırdım muhtemelen.

Normal sehir/asfalt kullanimi ise Civic, koyume giderim, arada nispeten bozuk yola da girerim diyorsaniz corolla, Civic'te asfalt disi ortamda biraz hassaslik oluyor.

civic.

Hybrid alırım derseniz corolla, illa benzinli alacaksanız civic.

Ben olsam arkadaşın evine götürmem, tanımadığı bir yere gitmek çok daha stresli olur.
Yemeğini suyunu oyuncaklarını odaya alın, kumuna istediği zaman erişebilsin yeter, iki gün idare edersiniz.

Alerjileri be kadar ağır, nefesleri mi kesiliyor, ya da burun akıntısı, biraz hapşırma mı oluyor? Çok ağır bir durumları yoksa, alerji ilacı alıp kediyle direkt temas kurmasınlar. Bence kediyi ne göndermeye ne de odaya kapatmaya gerek var.

Enişte 2 tane antihistaminik atsın hem alerjisi tetiklenmez hem de gece rahat uyur. Geçmiş olsun.

Kedinizi başka eve götürmeyin +1
Odada durur kediniz ara ara ilgilenirsiniz, bütün gün kapalı kalmasın ama. Mesela misafiriniz salondadır salonu kapatın kedinizin odasını açın gezsin biraz yavrucak.

Ayrıca üstteki iki yoruma da katılıyorum ekstrem bir alerjisi yoksa kediyi odaya kapatmaya da gerek yok.

Kedinize dokunmayın

Abartmasinlar alerji vs

Boğazı şişip nefes yolu mu kapanıyor geçsinler

Bi zahmet teyzeniz gelmeyi versin. Ve bunu açıkça söyleyin.
Böyle saçmalık mı olur. Evden ev sahibi mi kovulurmuş.
En sinir olduğum tipler. Rahatsız oluyorsan gelmeyeceksin.

@topkapı ve @my fault sizin canınızı yerim ben.

Odaya kapatın.

kesin alerjisi vardir ayn;) once kapatir gibi yapin yaslilar memnun olur, sonra cocuk durmuyor deyip salin. herhalde misafirlerin kucagina yatmaz zannediyorum. gelenler de kedili evde kalmasinlar cok hastalar ise. baska yere goturmek ne alaka onu hele hic anlamadim

Gene bilip bilmeden atılıp tutulmuş. Benimde kediye alerjim var, gozlerim sisip kapanıyor ve nefes almakta zorlaniyorum, evet nefes alamayabilir, alerjinin şakası yoktur. Kediyi baska odaya kapatmak çözüm olmaz çünkü önceden oturduğu yattığı yerler cok detaylı temizlenmezse alerji tetiklenecektir. Sizin eve gelmemeleri en doğrusu.

Özellikle ses konusunda inanılmaz iddiaları yoksa günümüzdeki televizyonların fiziksel yapısı ile doğru düzgün bir ses oluşturması zaten güç. Hadi mühendisliğin sınırlarını zorladılar yine harici ses kaynağı çok özel durumlar dışında her zaman televizyondan daha iyidir.

Ki denemesi de bedava benzer ses seviyesinde bar ile ve barsız dinleyin.

Evet direkt değişim hatta sıkıntı çıkarırlarsa iade bile talep ederdim hoş değil, düştü mü ne oldu belli değil.

değişim talep et. Bir tanıdığıma böyle başta şanssız görünen bir durum sonrası(panelle cam arası açıklık) "o model yok bi üstünü veriyoruz" dediler, Led tv almıştı yerine oled verdiler :D Yüz binde bir falan olur herhalde.

Aynısı başıma geldi. Samsung idi benimki de. Direkt iade ettim. Tcl aldım. Tavsiye ederim.

samsung müşteri memnuniyetinde iyi. iade alır.

tavsiyem kesinlikle iade edin ya da değişim isteyin. bunlara prim verdikçe meydanı iyice boş bulup tozlu kullanılmış ürünleri bile müşteriye göndermeye başlıyorlar.

hücresel'den hangi hattın önceliği olduğu seçilebiliyor.

hücresel'de hücresel veriyi hangi sim'e ayarlarsan o sim'in internetini kullanır.

tıraş ettirmek kedi için iyi değildir ama bu aralar biz de çok yakınız o düşünceye ki bizimkinin tüy uzunluğu benim saçım kadar neredeyse. vet. hekim de asla önermiyorum demişti.

ama cidden bu ara tüy dökmesi normal. senede iki defa filan böyle bi dönemleri oluyor.

Aynı durumdayız ama ben her gün yanıma az bir su alıp onunla tarayarak kontrol altına alıyorum, almaya çalışıyorum. Bu sıcakta mevcuttaki tüm alt tüylerini döküyorlar. Kimisi destekleyici yağ kullanıyor ama çok etki de edeceğini sanmıyorum. Bırakın döksün rahatlasın, taramaya devam :)

1) Bu mevsimde bol tüy dökerler, normal.
2) Tıraş ettirmeyin, depresyona girer.
3) Gülü seven dikenine katlanır.

Bolca taramaktan başka çare yok.

Hava çok sıcak, muhtemelen sıcaklara karşı vücudun savunma mekanizması tüy dökmek oluyor. Tıraş ettirmeyin vücudun dengesini bozarsınız.

haziranla birlikte; hava sıcaklığında birden bir artış oldu. 3 kedimiz de inanılmaz tüy döküyor. tüy dökmeleri, mevsim normalinde tuhaf değil. traş ettirmeyi doğru bulmuyorum. ihtiyaçları kadar tüyü kendileri döküyor zaten.

traş konusu kedinin karakterine bağlı. bazı kediler traş sonrası strese girerken bazıları tam tersine çok daha mutlu olabiliyor. bizim iran kedimiz traş sonrası aşırı neşeli hareketli olurdu, çünkü hayvan rahatlıyor. sağlıklı olup olmadığını ben yorumlayamam ama ezbere sağlıkısız demek de yanlış. bu konuyu bir veterinere danışın. bizim iran kedimiz defalarca traş edildi ve çok da uzun yaşadı. açıkçası stres hariç sağlığına etki edecek bir faktör aklıma gelmiyor.

benzer bi mesafeden izliyorum. 55' almistim ama keske 65' alsaydim dedim.
Büyük ekran iyidir

vhs kaseti +1

küçük olması sorun yaratır ama büyük olması sorun yaratmaz, gözünüze batmaz. daha rahat olur.

Aşağı yukarı aynı mesafeden izliyorum, 65' var bende. Memnunum.

"Bu televizyon çok büyükmüş, izlemek hiç rahat değil, keşke daha küçük olsaydı." dediğim hiç olmadı. O yüzden o mesafe-inç hesabını hiç umursamıyorum.
Bütçeniz yetiyorsa daha büyüğünü alın.
Ben 65 inç aldım keşke 75 alsaydım diyorum.
Siz de en azından 65 alın bence 3 metrelik mesafe için.

OLED çok güzel bence gerek var.(Elbette bütçeniz varsa)
2 yıl önce LG'nin OLED'in bir altındaki en iyisi olduğunu düşünerek Nanocell'in en üst modelini aldım. Ciddi de bir para verdim.
Şimdi unuttum ama herhalde ben en iyi Nanocell'i 17 bin liraya aldım, en düşük OLED 25 bin liradan başlıyordu. (Ama o zaman bu paralar az paralar değildi)

Çok pişmanım. Keşke OLED alsaydım.
Siyah üzerine beyaz yazı yazdığında yazının etrafı da ışıklı, yarı beyaz oluyor. Sinir ediyor beni. Boyut belki etkilidir bu durumda, 65 inç olanı aldım.

Şimdilik yazılımda bir sorun yaşamadım ama bazen "Android işletim sistemli" alsam daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum.
Bir de diyorum ki görüntü kalitesini vs. her şeyi boşverip Philips Ambilight alsaydım keşke. O zaman yazıların etrafındaki beyazlığı da umursamazdım.

Alacağınız televizyonu 10-15 yıl kullanacağınızı göz önüne alarak bence en beğendiğinizi alın. 10 bin lira daha pahalı bir model aslında aylık 80 TL daha pahalı. (10 yıldan hesapladım)

düz led aldım. bence oled gereksiz pahalı.
düz modellerden alabilirsiniz gayet. paranız çoksa alın tabii oled ama değmez bence.

cevaplar için teşekkür ederim. peki marka olarak hangisini önerirsiniz? önceki televizyonum samsung du fakat smart tv olmadığından donma kasma gibi bir problemim olmadı. şimdiki tv lerde böyle problemler var mıdır onu da bilmiyorum ama hangi tv nin kullandığı sistem daha iyidir?

bence son yıllarda en iyi televizyonları philips yapıyor.

düz modellerde karanlık sahnelerde çaprazdan izleyen kişi karanlığı grimsi görüyor. tam karşıdan izleyen siyaha yakın görüyor. ucuz olan modellerde bunu aklınızda bulundurun. minimum 65" almakta fayda var.

Yoğunlukla gece ve film izleme odaklı kullanacaksanız projeksiyon da alabilirsiniz
youtu.be

Fiyatları da uygun bir araştırın bu modeli isterseniz

İçinde dahili hoparlörü ve android işletim sistemiyle geliyor, yani smart tv özellikli

imkan varsa değiştiririm.

büyük ihtimalle panel ve kontrol kartı iletişimini sağlayan coflardan ya da t-con kartından yapıyordur. cof değişimi ince işçilik ister. t-con kartı değişimi ise oldukça kolaydır. tam arızayı bulmak için bakıp test yapmak lazım.

eğer t-con kartından yapıyorsa internetten tvnin modelini yazıp t-con kartı diye aratırsanız fiyatını bulabilirsiniz. ona göre tamircinin verdiği fiyat ile bir karşılaştırma yapbilirsiniz.

Sorun yoksa mamasını değiştirmeyin. Bildiğim kadarıyla hill's iyi bir marka zaten.

Hills yiyorsa şükredip devam edin. Bizimki Hills yemiyor, o yüzden Virbac kullanıyoruz. Keşke Hills yese, hem iyi bir mama yemiş olur hem Virbac'a göre bir tık daha hesaplı olurdu bizim için ama canı sağolsun.

Hill's iyi bir mama değil, hatta direkt kötü bir mama ama Türkiye'de mama fiyatları bir küçük danaya girer civarlarına geldiği için bir şey demeyeceğim. Bütçeniz buna yetiyorsa devam.

Onun dışında tavuk eti genelde tüy dökülmesini arttırabilir ve mamalar arasında denge kurmak daha iyidir. Genelde mamalar fortified olduğu için vitamin eksiği olmuyordur zaten ama sürekli kuru mama vermek böbrekleri yorar. Kuru mama üstüne su ekleyerek bunu engelleyebilirsin. Kedinin mamada sıkılmasını engellemek için de gene aldığın markanın farklı içeriklisini alabilirsin.

kediye mama iyi geliyorsa değiştirmeyin, evet hills iyi mama değil içeriğinde tahıl çok diyorlar ama mama değiştirip yeni mama iyi gelmeyip hasta olan çok kedi var, çeşitli bağırsak mide sorunları çıktı gördüğüm örneklerde perişan oldular veterinerde.
bizde hills ton balıklı kısır kullanıyoruz 2 senedir değiştirmeyi düşünmüyorum ama taze haşlanmış suyu ile et veya tavuk vermeyi çoğalttım.
bu aralar aşırı derecede kuru mamayı kötüleyen araştırmalar görüyorum, bir arkadaşım tamamen yaş mamaya döndü hatta.

Hills aafco (Association of American Feed Control Officials) ve wsava (World Small Animal Veterinary Association) onaylı kendi araştırma gelişmesi olan, veterineri olan şirket. Tabiki iyi. Her maması iyi mi bakmak gerek de hills iyi bir sirket. Hiç kafanizi yormaya gerek yok, iyi mama.

böyle çözemezsiniz. eğer bu tıkırtılar yolda oluyorsa bi rot balansçıya gidin ön takımlara baksın. rölantide oluyorsa bujiye gelene kadar çok parça var motor kulağı gibi basit birşey çıkması büyük ihtimal. onu da sizin aracın markası neyse ona uygun bir servis bakmalı.

kısaca sizin markaya bakan bir motor-mekanik ustasına gideceksiniz.

motor geriginden fazla sarsinti yapiyorsa sorun buyuk ihtimal motor kulaklarindadir.

tek pnr ise yan yana verir.

emin olamıyorsanız bile deneyebilirsiniz ayrıca. koltukları görünce onay vermeden çıkabiliyorsunuz.

@aman ben de dediğiniz şekilde yapmıştım. bugün arayıp teyit etmeye çalışacağım. Yalnız şu an otelz üzerinde de en ucuz bilet 4000 tl oldu. son uygun fiyatlı odayı ayarlamışta olabilirim :)

çünkü kafalarına göre indirim tanımlıyorlar. sonra işletme rezervasyonu görüp bu ne iş diye sorguluyor bir bakıyorlar ki bilmem neyin nesinden dolayı bir kampanyaya dahil edilmişsiniz ve ondan dolayı böyle bir fiyat üzerinden size rezervasyon gelmiş. misal gece 01:00-05:00 arası %60 gececi indirimi gibi.

devamı otelin insafına kalıyor. olayın üstüne düşerse sizi firmanın müşteri hizmetleri arar bir aksaklıktan ötürü rezervasyonun iptal edildiğini söyler. yada işletmeci bu seferlik rezervasyonu kabul eder.

başımıza çok geldiği için artık firma ile çalışmıyoruz.

otelzin kontratı farklıdır, önceden ödemesini yapıp oda almıştır. başka platformlarda dolu gözükse de burada oda olabilir ve o fiyattan yaparsanız mecbur ok lenir odanız.

kablo dip kısmını elle hareket ettirin eğer tamamiyle bağlantılar kopmadıysa gidip gelme yapacaktır.
Lehim vb gibi işlerden anlıyorsanız kendiniz de kabloyu değiştirebilirsiniz.

@doharkoman cevap için teşekkür ederim. Fakat karşı dairede böyle bir sorun olmadığından sular idarelik bir durum mudur acaba?

Daire girişinde su basınç düşürücü var mı, varsa karşı daireyle aynı konumda mı diye bakın.

Daire girişinde ya da aşağıda, sizin dairenin ana vanası kısık mı diye kontrol edin.

Yeni binalarda banyoda yine bir ana vana vardır. Onun kısık olmadığından emin olun.

Basınç düşüklüğü başladığı zamanlarda ana vanayla oynadıysanız bir göbek oturması durumu oluşmuş olabilir.

Bütün bunlar değilse daire ana vanasına bir tortu pislik vs gelmiş ve kısmen tıkamış olabilir. Çok yeni binalarla çok eski binalarda görülen bir durumdur.

@mirket bildiğim kadarıyla bir basınç düşürücü yok. Bir kaç gün öncesine kadar bir sıkıntı yoktu. Onun dışında vanalar ile oynamadım ama tekrar kontrol de ederim. Vananın tıkanma ihtimali benim de aklıma gelmişti. Böyle bir durum varsa tesisatçı halleder herhalde değil mi?

vanalar borular kireçten tıkanıyor. bir gün büyük bir tortu gelip iyice tıkıyor. önce bir tesisatçı baksın.

kombi bakımı yaptırın

Evet, tesisatçı halleder. Sorun daire vanasında ve daha içerde bir yerdeyse masraf senin. Daha önce bir yerdeyse yönetimin. Onun için yönetimle koordine kurarak tesisatçı çağırmanda fayda var.

öncelikle geçmiş olsun, fare araç konusunda çok tehlikelidir elektrik kabloları gibi önemli bölgeler kemirdiğinde aracı kullanılmaz hale getirebilir.

Bu gibi durumlarda kaskonuzu da kontrol edin eğer konu ile ilgili bir madde yoksa kapsam dışı kalmaması için

Ayrıca aracınızı mümkün olduğu kadar kedilerin yaşadığı bölgelere yakın bir yere park etmeye çalışın, fareler kedilerin kokularına karşı hassas olup o bölgelere yaklaşmak istemeyeceklerdir.

altındaki kalıntıyı kazırsan, fayans yapıştırıcısı ile yapıştırabilirsin. sadece suyla harç yapılyor, kolay yani. yarım kg bile işini görür. tabi fark edilmeyecek şekilde yapabilir misin onu bilemedim.
yapıştırıcıyı derz ile aynı renkten al bari, görünecekse bile daha az belli olsun sonradan yapıştırıldığı.

su kaçağı filan olabilir arkasında, sanki duvar şişme yapmış gibi.

Pencere önü olduğundan pencereden gelen yağmurdan dolayı olmuş olabilir diye düşünmüştüm bende

eğer su aldığı için yerinden çıkan fayanslar varsa ms pool ürününü kullanabilirsiniz. havuzda yerinden çıkan fayansları veya mozaiklerde bu ürünü kullanılıyor. biraz pahalı bir üründür ama lokal kullanımlar için gerçekten çözüm sağlıyor.

Genelde bu tarz sorunlar akünün ömrünü tamamlamaya yakın olması ile alakası olur. ölçtürseniz mi acaba ?

@janavarorion aküyü geçen yıl değiştirmiştim. Onla alakalı olmadığını düşünüyorum.

Akü yeni ise başka bir sensörde problem olabilir. Detaylı tetkik lazım, direkt şudur demek güç. Mesela benim aracımda da ara ara yapmaya başlamıştı, bu sorun ortaya çıktıgında bir şekilde turbonun da devre dışı kaldığını (hem hissediyordum hem de ekrandaki turbo basıncı sıfırda kalıyordu) gördüm. Turbo basıncını ölçen sensör ile hız sabitleyicinin çalışmasını sağlayan donanım her ne ise birlikte çalışıyor olacak ki ECU turboda problem olduğunu düşündüğünde belki de güvenlik açısından hız sabitleyiciyi de devre dışı bırakıyordu.

Serviste kontrol edilince turbonun elektromekanik valfinde sorun olduğu görüldü ve yeni turbo aldım, sorun kalmadı. Umarım turbo değildir sizdeki ama sensör arızası olabilir. Yetkili servise götürün.

Çalıştırmadan önce bir kere olsun frene bastığınıza emin misiniz?
Özellikle otoyol kullanımlarımda ara ara çalışmıyordu, benzinlikten çıktıktan sonra hiç frene basmadığım için cc devreye girmiyormuş.

cruise control şunlara bağlı;

1) debriyaja basma
2) frene basma
3) kontrol tuşu

debriyaj konum sensöründe sıkıntı olabilir (veya tesisat)
fren müşüründe sıkıntı olabilir (veya tesisat)
kontrol tuşu, direksiyon kolon modülü (airbag - sinyal kolları - far kolları vesaire buna bağlı).

eğer direksiyonu açıp içini temizledilerse aslında bundan şüpheleniyorlardır.

değiştirince geçme ihtimali yüksek.

ama ilk 2 maddeyi de kontrol ettirmek gerekir.

bu arada modern ford'ların elektrik tesisatlarının düzgün olmadığını bir ford bayisinden duydum, tesisatlara önem vermek gerek.

@denizgonen zaten ayağım frende olarak çalıştırıyorum. Onun dışında da ayrıca frene basmak bir şey değiştiri mi bilemedim.

@rain when I die araç otomatik olduğundan dediklerinizden fren kalıyor sadece. Forumları okuduğumda neden olarak fren müşürü olabileceğini belirten bir kaç kişi daha olmuştu. Ama fren müşürü arızası varsa başka bir şekilde de ortaya çıkmaz mıydı acaba?

@lrdrylgh benim araba da frene basmadan çalışmıyor. Gene de otobanlarda benzinlikten çıktığımda devreye girmeyince frene basmadan devreye aldığımı anlayıp frene dokununca bir sıkıntı yaşamıyorum.

Geri dönüyoruz podcast

Akademisyen Töre sivrioğlu ve yazar mahir ünsal eriş, kültür antropoloji arkeoloji dil bilim vs konular üstüne sohbet ediyorlar 30 küsür bölümü oldu

Evrim Kuran'la 3+3
Ortamlarda Satılacak Bilgi

Ortamlarda satilacak bilgi +1
Meksika acmazi
Zihnimin kivrimlari
Fularsiz entellik
Miyolojik inciler
Nasil olunur
Didik didik freud

anlatamadım.

burda olan burda kalır
biraz konuşabilir miyiz?

anlatamadım
podcasts.google.com

ama komedi, ben cok guluyorum

menemen
podcasts.google.com

ilk ütüyü bilmem ama azur serisinden bir modeli 10 yıldır kullanıyoruz. ütü gibi ütü. kaç kere yere düştü, 2'ye bölündü ama bana mısın demedi. cayır cayır çalışıyor ve işini de çok iyi yapıyor.

bu yanmaz ütünün olayı da işte yakmıyormuş. 20 yıldır ütü yaparım, son 8 yılında evde bir adet de çocuk var(çocuk detayını ütünün reklamında olması sebebi ile verdim) daha bir tane kıyafet yakmamışımdır.

Çok çok büyük ihtimalle aracın mercekleri sorunludur. Ampul değiştirerek (sorun mercekse) ancak karşıdan milletin küfür etmesine sebep olursunuz kuvvetli ampulle

yanlış bilmiyorsam H7 olması lazım kısa ampüllerin. led yaptırmayın boş yere küfür yersiniz, üstüne o kadar da muhteşem bir aydınlatma sunmuyor.

osram nightbraker laser ürününü tavsiye ederim.

Far tası kararmış olabilir, camın temizlenmesi gerekebilir. Ampülden önce bunlara dikkat edilmesi gerekiyor.

Hatta far ayarı da bozuk olabilir.

Sürekli yer değiştirecekseniz kedi için gerçekten eziyet olur. 15 saat de çok uzun bir süre. Kediyi almayıp evde bırakmak en iyisi. 2-3 defa gelip biri yemi vs toparlasa biraz sevse kedi için çok daha iyi olur.

Evde mama su verecek biri varsa kalsin. Yolu bi şekilde atlaysanız bile yeni eve alisma kismi cok huzursuz geçiyor siz bir de baska sehirlere de gececekmissiniz çok zorlanirsiniz hem kedi hem siz

Roket adam +1

İzmir’de kesintisiz kalacak olsaydınız belki kediyi de götürmek iyi olabilirdi ama onca yolculuğun üstüne tekrar tekrar yer değiştirmek, bir de dönüş, hayvanı zorlar. Arkadaşınız mama su verip gün aşırı tuvaletini temizlerse, her gittiğinde biraz da koşturur, oynatırsa siz dönene kadar idare eder.

Kediler araçta genellikle rahat edemez. 4 saatlik yolculukta bile paralanabiliyorlar.

Genellikle ortalama 3 günde alışıyorlar yeni girdikleri bir ortama, ki insan sayısı fazlaysa o ortamda durum daha da vahim.

Aşırı sosyal yoldan hiç etkilenmeyen, hemen alışan kediler de var ama riske değmez, 2 yaşında çocuk gibi mütemadiyen kedi ile ilgilenmeyi göze alıyor musunuz.

10 gün çok uzun bi süre hem de genç bi kedi için, eve ne kadar sık gelinirse o kadar iyi bence.

komple değişiyor ayna.

Büyük şehirlein oto sanayi sitelerinde plastik kaynağı yapan yerler var.Özellikle tampon vs gibi plastik bölgeleri onaran.Oralarda belki çözüm bulunabilir.

Hayır performans farkı olmuyor. Senin de dediğin gibi 256gb için o kadar para vermeye gerek yok. Ben de yıllardır 256 gb kullanıyorum ve cidden ekstra 256'ya hiç ihtiyaç duymadım.

256 gb depolama artık yetersiz. Yeni alacaksanız 512 gb olsun.

Performans farkı var.
MacBook Air M2'lerde 256 GB olan diskler M1'lere göre %50 yavaş. O şekilde üretilmişti. İlk çıktığı zaman takip etmiştim, son zamanlarda bakmadım ama değiştiğini sanmıyorum.

Ona dikkat edin.

Bu arada eski MacBook'unuzu 7 yıl kullanmışsınız. Bunu da 5 yıl kullanacağınızı varsayarsak daha fazla disk alanına sahip olmanın rahatlığı için ayda 100 TL gibi bir para ödemiş olacaksınız. Kendinizi ikna etmek isterseniz o şekilde de düşünebilirsiniz.

Türkçe kaynak:
www.donanimhaber.com

İngilizce kaynak:
www.macrumors.com

kısa devre yapınca kombi çalışıyor mu?

Mavi klemenste, köprü yapan bir kablo vardı di mi önceden? Onu söküp bağlantı yaptınız.

Yani doğru giriş ise çalışması lazım, kombi açık di mi? Kalorifer pozisyonunda.

kombinin kendi ayarını da açtınız mı?

termostat (eğe modülasyonlu değilse, ki bağlantıya bakarsak değil, sadece aç-kapa yapıyor) kombinin üzerinde bir ayar, yükseltme azaltma yapmaz. siz kombiyi normal şekilde, hatta normalin de üstü şekilde açacaksınız, kombi normal olarak yanacak. oda sıcaklığı termostattaki ayara gelince termostat devreyi kesecek, kombi duracak. oda soğuyunca termostat devreyi açacak, kombi yanacak.

yani kombinin üzerindeki ayarın da kendi kendine yanabilecek kadar yüksek olması gerekiyor.

Ben sıkıntıdan kısa yazmıştım, kombi açık di mi diye sorarken. Sağolsun @kibritsuyu uzun uzun anlatmış, ek yapalım;

Bağlantı yaptığınız klemens su devir daim motorunun hattını açıp kapatıyor, yani termostat sadece motorun hangı sıcaklıkta devreye gireceğine karar verecek.

Siz kombiden ayarı 40 derece yapın mesela, ya da normalde kaçta kullanıyorsanız. Kombi içindeki suyu o derecede tutmak ister, ısınınca kapanır soğuyunca açar.

Termostat devreye girince motoru açacak ve su dolaşmaya başlayacak, dolaşan su soğuyacak ve kombi onu ısıtacak.

@kısa kısa devreyi denemedim. Kısa devreden kastın kablonun diğer ucunu ayırmak herhalde değil mi? Eğer kısa devrede çalışıyorsa sıkıntı ne olabilir? çalışmıyorsa sorun termostatdandır diyebilir miyiz?

@john bloor evet normalde mavi klemenste köprü parçası vardı. Kombi açık fakat termostat bağlantısını yapınca hedef sıcaklığı yüksek yapınca alevleme yapmıyor. Ama alevleme esnasında hedef sıcaklığını düşürünce kombide duruyor.

@kibritsuyu evet kombi açık. Normalde 40 derecede yanıyordu. Termostatı taktıktan sonra 55 dereceye aldım. Normalde çalışma prensibi o şekilde olmalı fakat yukarıda da yazdığım gibi hedef sıcaklığı oda sıcaklığın üzerine aldığımda alet devreye giriyor fakat kombi girmiyor.

Kullanma klavuzunu iyice okur musun, acaba bu tür aç / kapa durumlar için bir sviç vs olabilir mi? Hani bazı marka kombilerle veri alışverişi yapıyor olabilir, senin kombinde sadece on off çalışacak.

Çünkü mantık kayet basit, açacak ve kapatacak

@john Bloor www.buderus.com kullanım kılavuzunu okudum fakat bahsettiğin şekilde bir şey göremedim. İşin ilginç tarafı

www.youtube.com

bu videoda aynı model kombiye aynı model termostatı bağlamışlar ve sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Eğer kombinin farklı bir ayarı yoksa termostat bozuk deyip iade edeceğim. Eğer sorun termostatdansa yenisini sipariş veririm fakat termostatdan değilse yenisini alamanın da bir anlamı yok.

Kısa devresen kastım şu, o bağladığını iki kabl var ya, termostati sökün ve o iki ucu bir araçla telle birbirine degdirin. Bu kombiye çalış komutunu verir
Bu şekilde çalışırsa sorun termostat
Calismazsa yine yukarıda yazıldığı gibi, kombinin derecesini yükseltip deneyin

Eğer termostatın ayarlarından, doğru çalışıyor gibi olduğundan eminsen termostat arızalıdır. Kombilik bir şey yok burada, o klemense ataç da bağlasan kombi çalışır.

Demek ki o bağladığın kabloları termostat içinden kısa devre etmiyor. Ayardan yazılımdan vs kurcaladın mı iyice? Devreye girdiğini gösteriyor mu?

bu son kullanıcı için hazırlanmış kullanım kılavuzu. bir de bu teknik meseleler için hazırlanmış ayrı bir kullanım kılavuzu var. termostat bağlama vs işlerini bu linkteki kılavuzda bulamazsınız.

www.bursay.com.tr

şuna bakın. aradığınızın cevabı burada da yoksa john'un dediği gibi termostat arızalıdır.

@kısa şu an evde değilim ama akşam deneyeceğim.

@ john bloor evet ayarlardan baya kurcaladım. Hatta termostatın teknik servisini de aradım onlarla da uğraştık, yukarıdaki fotoğrafı onlarada yolladım kombinizde uyumsuzluk vardır dediler. Diğer her şey doğru görünüyor çünkü.

@kibritsuyu teşekkürler. Bu klavuzuda incelerim.

On/Off çalışan bir termostatsa, kombiyle alakası olmaz. O uclara ampül devresi taksan ampülü açar kapar.

Noldu müdür? Oldu mu?

Polisan elegans yarı mat
Türkiye sınırları içindeki en iyi boyadır.
Sözüme itimat et

Jotun tavsiye ediyorum. renkleri de inanılmaz canlı. onun da farklı özellikleri var, yetkilisine sorarsınız, biraz ayrıntılı.

jotun+1
minik kartlarindaki renk neyse, onu veriyor. suprizi yok

Hicbir sey olmaz, ben de oyle yaptim zamaninda. Kisir mamasi da alin, son 1 kg kala karistirarak verin, boylece bagirsaklarina zarar gelmez.

Sunu unutmayın; kedi ve köpeklerin midesi insan gibi değil. Mamadan mamaya atlayamazlar.
Bu sebepten en az 7 günlük bir geçiş süreci yapmanız lazım.

Veteriner tavsiyesi ile ben bunu yapmadım (çünkü mide sorunu vardi, veteriner direkt vermeyi deneyin dedi), aynı gün deli gibi ishal oldu. Çünkü hayvanların midesi böyle büyük değişikliklere uygun değil.

Kısacası her türlü durumda geçişi karistirarak yapmaniz lazım.

Merhaba, mamayı bitirebilirsiniz genelde sorun olmaz. Kısırlaştırılmış mama için biz ND kullanıyoruz 5 yıldır ve çok memnunuz, tavsiye ederim.

bu ve buna benzer ürünler yardımcı olur,

www.hepsiburada.com

mouse kullansan?

@teritori o da bir seçenek tabii ama touchpade alıştığım için ilk olarak bu şekilde halledebiliyorsam daha iyi olur. Olmazsa mecbur öyle yapacağım.

bir de eskiden beli hala apple'in yardim forumu kısmında olabilir. dizustulerde klavye yazim sekli ve mouse kullanma ergonomisi görseli vardi. onu da netten arastirin derim, faydali olabilir.

Touchpad ile olmaz. Mouse alman lazım. O mouse ergonomik olursa ve bilek destekli mousepad'in olursa ağrıların çok büyük oranda azalır.

O ağrılar başlangıç seviyesi. Ciddi ilerlemelerde ve uzun süreli çalışmalarda karpal tünel sendromuna kadar yolu var. Alışkanlık yüzünden felç olma.

tavsiyelere ek olarak power ball öneririm, ağrılara iyi gelecektir.

kimi 9h denen cam, kimi daha yumuşak bir madde. iPhone'a spigen cam takardım (ki taktım da) çünkü dokunma hissinin değişmesi bile deli ediyor beni. Spigen'inkiler tertemiz. (fakat 13 için nasıl bilmiyorum ama full ekran olan veya çentik kısmı kesik olanlar olabiliyor, model de seçmen lazım)

aşırı para ihtiyacım yoksa ben de eşe dosta arkadaşa satıyorum böyle şeyleri. 160 küsürlük aracı arkadaşıma 130'a bırakmıştım mesela bir kaç sene evvel, hem onun işini görmüştü hem ben sorunsuz dertsiz satmıştım.

yakın arkadaşımsa elbette herkese verdiğim fiyata vermem.

bir şey satarken ve alırken arkadaşlar arasında zaten daha uyguna fiyat söylenir benim çevremde. sana şu fiyata olur gibisinden. gayet normal bir durum yani.

Iyi yapmissiniz. Her sey para degil.

Usul budur.

Benim arkadaş çevremde de bu şekilde ilerletiyoruz süreçleri.

Onu şu fiyattan satıp üstüne şu parayı ekleyip bunu alayım gibi bir planım varsa ya da gelen parayı planlı başka bir amaçla kullanacaksam satmam.

Eğer öyle bir planım yoksa satarım.

Ben indirim yapmak zorunda olduğum için ve olası bir arıza durumunda arkadaşımla aramda bir tatsızlık olması ihtimali olduğu için böyle ticaretlerden mümkün olduğunca uzak duruyorum. ama 13 binlik şeyi de 8500e vermezdim açıkçası.

Yaygın bir davranış, pek çok insan yapıyor ama ben yapmam, yapmamaya çalışırım.

Öncelikle eğer telefon gerçekten 11 bin liraya satılabiliyorsa, 8500'e sattıysanız aradaki 2500 lirayı neden sokağa attınız ki? İhtiyacınız yoksa bile bir kuruma bağışlar, bir ihtiyaç sahibine verebilirdiniz.

Ayrıca belli olmaz, telefon bir süre sonra bozulursa bu sefer arkadaşınız "bana 2500 liralık kıyak yaptı" şeklinde değil "bana 8500 liralık kazık attı" şeklinde düşünecek. Arkadaşınızın suçu da değil bu, insan psikolojisi.

Bu iki sebeple ben arkadaşa/tanıdığa satmamaya çalışırım.
Durup dururken arkadaşınıza 2500 lira nakit verseydiniz dünyanın en iyi arkadaşı olurdunuz, şimdi telefon bozulursa dünyanın en kötü arkadaşı olacaksınız.

7 yaşında kedim var. en son iç parazitini 2 sene önce falan olmuştur. evde kuru mama dışında her boka ortak olur. evden dışarı çıkartmıyorsan yaptırma bu kadar. (bizimkinin yanına eve sürekli gelip giden bakıp büyüttüğümüz yavru kediler de oluyor)

Kedimin kuduz aşısını ilk yillar yaptırdım artık yaptırmiyorum zaten riski yok.

Karma aşısını yılda bir kere, iç paraziti de yılda bir kere yaptırıyorum. Bir de dışarı çıkarmadan önce dış parazit, o da senede birkaç kez.

Fazlası gereksiz. Dışarı çıkmayan hayvana niye 2 ayda bir pire ilacı yapılsın, ya da sürekli kuru mama ve pişmiş yiyecekler ile beslenen, dışarıya neredeyse hiç çıkmayan hayvana iç parazit nasıl bulassin.

veterinerlere ne zaman sorsam iki ayda bir yaptır diyorlar, bir ara kendim ilaçlarını alıp yapıyordum ama şahsi tecrübelerime göre dediğin gibi başka hayvanlarla teması olmayan ve devamlı kuru mama ile beslenen arada kaliteli bir yaş mama yiyen kedilerde parazit falan oluşmuyor. ben de yılda iki gibi yapıyorum, onu da yapmayan arkadaşlarım var. benimki 11,5 yaşında, hiç parazit sorunu olmadı, akrabalarında da hiç olmadı.

Kedi küçük. Bağırsak florası dengelenene kadar iç parazit önemli. Dış parazitin normali 3 ayda birdir (sizin vet biraz abartmış). Tüm aşılar için veteriner takvimini takip edin. Kedi büyüdükçe aşı takvimindeki aşı sayısı azalıyor. Eğer kedi sokağa çıkmıyor ve yüksek katta yaşıyorsanız dış paraziti sadece yaz başında da kullanabilirsiniz. Ama ayakkabınızla, pantolonunuzla bile dış parazit getirebileceğinizi bilin.

Ayrıca iç parazit önemli. Kuru mama yese de iç paraziti olabilir.

Kardeşimin kedisinin veterineri ayda bir aşı yapacağız demiş ve ben karşı çıkmıştım. Yani parazitlerin daha kolay ortalıkta kol gezeceği yaz aylarında belki bir defa sıklığı arttırılabilir ama minimum sıklık 3 ayda bir olmalı diye düşünüyorum eğer kedinin yaşam şartları iyi ve dışarı ile teması yoksa.

Yeni kedi sahibiyim cogu veteriner asagidaki gibi beyan veriyor.
Ozeti evdede olsa dis etkenden bagimsizda olsa ayakkabi mama gibi yerden parazit kapip hasta olabilecegi ve sana bulastiracagi..


youtu.be

poliçeleri karşılaştırabiliyorsunuz. kaskoda imm sınırsız veya çok yüksek olsun ona dikkat edin.

@inheritance site üzerinden kıyaslamak istiyorum ama poliçenin verilen özellikleri arasında bir fark gözükmüyor.

Kasko imm sınırsız olsun ona dikkat edin +1 Sınırsız olunca ama fiyat aşırı şişmiyor.

Ben de en ucuzundan haziranda yaptırdım 5k küsur TL'ye. Fakat firmanın şikayetlerine baktım şikayetvar'da, çok şikayet var. Kaza olsa vermemek için çok uğraştırırlar gibi geliyor. Çekici lazım olsa geç gelmesi vs. Siz şirketi iyi araştırın. En ucuzu seçince sırf yaptırmış olmak için yapılmış gibi oluyor galiba. Siz yine de araştırın.

İkame aracı da 7 gün yaptılar bana. Kiralık araba fiyatları arttığı için 14 gün vermeye yanaşmıyorlar dedi aracı sigortacı, beni mi kekledi bilmiyorum.

Arabanın fiyatı 5 kart artmadı ama enflasyon cart curt ayağına her hafta gittiğim markette her şeye zam geldiğini görmüş oluyorum. 5-10k TL sigorta paraları normal geliyor bana 300-500k TL değerindeki araçlar için.

www.ikea.com.tr

kömür seviyorsanız ikea çekirdekleri de iyi. hem organik.

sanalbaharattan yıllarca aldım. otomatik kahve makinesine geçince bir şey fark ettim ve bir daha asla almam.
makine espresso yaptıktan sonra artık kahveleri bir hazneye alıyor, 5-6 kahvede bir onu boşaltıyorsun. kullandığım onca çekirdekte olmayıp sanalbaharat çekirdeklerinde gördüğüm şey şuydu, çok hızlı ve çooook fazla küfleniyor. turuncu,beyaz anında küfleniyor. başka böyle cidden hiç olmadı. illa ki bekleyen kahve küflenir fakat bu hız inanılmaz.

Sturbucks aromasi garantili bir tavsiye olmamakla birlikte tchibonun kahveleri guzel. Onermenizi tavsiye ederim.

soruyu ben sordum zannettim. tamamen aynı durumdayım. çok kahve denedim fiyat performans olarak starbucks çekirdeklerine en çok yaklaşan kahveler metro marketlerde bulunan rioba ve kaave marka çekirdekler bence. dolar uçtu starbucks çekirdekleri hayal oldu. fiyatına bakmadan 10 ar 10 ar aldığımız paketlere hasret kaldık üstadım. tchibo dahi starbucks a yaklaşan çekirdek yapamıyor benim nazarımda.

www.kahve.com

Yöresel çekirdekler değil de dark roast harmanlar sizin istediğinize daha yakın.

Metro marketteki rioba çekirdeklerine bir bakın isterseniz. Çok kavrulmuş sevmediğim için beğenmemiştim ama starbucks a yakın bir tadı vardı sanırım. size uyabilir.

Julius Meinl niye denemiyorsunuz? Kahve diyince akla gelen sayılı markalardan. Üstelik 500 gramlık paketleri 280 lira civarı, sizin Starbucks'ta aldıklarınızdan gene çok daha ucuz. Çekirdek kahve = üzerinde "ganze Bohne" yazması lazım.
www.trendyol.com

Starbucks ayarı hakkında bi fikrim yok. Ama eğer kadikoy civarindaysaniz gecerken çarşıda brezilya kahvecisine bi uğrar misiniz.

ben kahvelerimi demleniyor.com'dan alıyorum çok da memnunum açıkçası. yirgacheff favorimdir.

Denemediyseniz kırmızı pakette satılan Julius Meinl'a da şans verin.
Nedense aynı kahvenin çekirdek olarak aldığım değil de öğütülmüş olarak aldığım hali bana daha lezzetli geldi.

Julius Meinl Präsident.

tr.wikipedia.org

dergipark.org.tr

www.amazon.com

birikimdergisi.com

Ciddi fark var, i5li macbook o para etmez. İhtiyacın yoksa alma derim.

m1 varken i9 bile hikaye. bence zam gelmesine takılmayın alabiliyorsanız para biriktirip alın. sonuçta sizin kazandığınız paraya da zam gelmiştir mutlaka.

Yandım allah fark var, youtube'da epey üst segment intel mac ile giriş seviyes m1 karşılaştırmaları var. Sonuçlar ilginç epey.

elindeki para dolardiysa cok fark etmiyor bugun dovizini bozup alsan yine ayni fiyata almis olacaksin, 2 ay onceyle bugun doviz fiyatlari arasindaki fark baya ucuk yani, elinden ayni miktarda doviz cikar sonucta, tl fiyati onemli degil.

elinde tl tutuyorduysan gecmis olsun, evet baya fark var. hem de mesela eski macbookunu 7 sene kullanmissin, bugun alacagin intel macbooku 7 sene kullanamazsin muhtemelen, o zamana intel destegi bitecektir, yazilim destegi azalacaktir vs.

alakası olduğunu sanmıyorum. yokuş çıktıysanız, araç eğimli yerde durduysa olduğundan daha az ya da çok gösterebilir. araç serviste düz zeminde beklediyse ibre o yüzden oynamistir.

@orient blue yani araç serviste düz zemindeydi ama dediğiniz gibi yokuşta beklerse değişir düz zeminde bir değişiklik olmaması lazım. Birde uzunca bir süre hareket ettim. Aksi bir durum olmuşsa da düzelmesi gerekiyordu sanki.

Depoyu fulleyin. Durum sır olarak kalmasın. Sonra km not edin. 3/4e ne zaman gelecek kontrol edin.

2010'lu yıllarda üretilen araçların deposunda şamandıra yok. yani yokuş, düz zemin falan fark etmiyor.

araç depoya giren yakıtı ölçüyor. ondan sonra da gidilen kilometre ve ortalama yakıt tüketimi verisi ile ibreyi düşürüyor. örneğin lpg'li araçlarda hiç benzin kullanmayıp lpg kullandığınız halde, araç kilometre yaptığı için benzin ibresi sanki benzin harcıyor gibi düşüyor.

muhtemelen akü değişimi sırasında bu veriyi tutan kısmın elektriği kesildiği için ortalama tüketim, depoya giren yakıt vs. bilgileri sıfırlandı. o yüzden ölçemiyor.

depoyu doldurun, kilometreyi sıfırlayın, yeniden ortalama tüketim verisi oluştukça düzeleceğini tahmin ediyorum.

Bunca yıldır arabacı/motorcuyum bu bilgiyi ilk defa öğreniyorum diye sayın @kibritsuyu'na teşekkür edecektim onun cevabını okurken.

Sonra kendi kendime dedim ki "o zaman depoya giren yakıtı nasıl ölçüyor ki araç?"

Kolaya kaçıp google'a 2014 focus yakıt şamandırası yazdım, varmış yedek parça olarak.

Demek ki araçta yakıt şamandırası var, ama akü değişimi sonrası böyle birşey yapması pek mantıklı değil.

Çok düşük bir ihtimal ama aracı oraya bırakıp sonra almaya gittiyseniz, günahları boynuna şamandırayı mı değiştirdiler acaba? Hani sağlamı aldılar bozuğu taktılar, çok olan bir şey bu maalesef kötü niyete sahip bazı esnaflarımızda.

Akünün kutup başını sökün/söktürün, bi bakın ibre sıfırlanıyor mu? Sonra geri takın kutup başını, ibre yine fulluyorsa bir oto elektrikçiye gidin ve şamandıranın skülen takılan bölüme bir baksınlar yakın zamanda sökme takma izi var mı?

ben bunu bir yerde okudum, bulup kaynak ekleyeceğim.

belki 1986 model şahin gibi ibreye mekanik olarak doğrudan bağlı olmayan bir şamandıradır. zira kaynak ararken sorunuzun tam tersi bir şekilde "depoyu tam doldurduğum halde ibre az gösteriyor" şeklinde bin tane şikayet buldum. çözümü de sigorta kutusundaki bir sigortayı çıkarıp takmak. yani depo/ibre/şamandıra üçgenindeki bir şeyin elektrik sistemiyle oynayarak ibreyi sıfırlayabiliyorsunuz.

bu da benim dediğime geliyor. siz zaten sigortayı değil, doğrudan aküyü sökerek sıfırlamışsınız. zamanla düzelecektir.

yine de şu şamandıra meselesini nerede okuduysam bulup ekleyeceğim.

Glade yeni araba kokusu

tom ford ombre leather

hayır

bankaların politikalarına göre değişir. mesela teb bu konularda daha sıkı. tutar az olsa bile işlem fazlalığından huylanabiliyorlar. teb harici sorun olacağını sanmıyorum. bir de açıklama alanına bağış falan yazılırsa o da sıkıntı olur.

aylık 400-500 lira nedir ya hiçbir şey olmaz:) 4-5 milyon girerse "belki" takibe alırlar. bankanın başka işi mi yok.

Sorun tutar dolayısıyla değil de açıklama dolayısıyla olur olursa. Gönderenler açıklamalarda işlemlerin ticari ya da bağış vb. gibi şeyler olduğunu uyandıracakşeyler yazarlar ya da işlem tipini böyle seçerlerse sıkıntı çıkabilir.

Bizim sirkette farkli departmanlardan kisiler kendi aralarinda altin gunu ceviriyorlardi. 100 TL falan ile. Birbirlerinin maas hesaplarina her ay havale yapiyorlardi.

Banka incelemesine takildilar, hesaplari gecici olarak bloke edildi, dilekce yazdilar bir ton ugrastilar.

Tek seferlik tutarlar sorun degildir.
Ama duzenli olarak riskli bir aciklama ile hesabiniza para gelirse hem siz hem gonderenler incelemeye alinabilir.

Dikiş alanı ufaksa eczaneden su geçirmeyen yara bantlarından al gir hocam duşuna. Eczacıya göster o verir zaten sana

Yıkayabilirsin
Sürterek yıkama
Sonrasında ıslak kalmasın
Bir sıkıntı olmaz

iOS, arkada planda çalışan uygulamaların şarjını tüketmez. Sana tavsiyem hiçbirini kapatma. Tekrardan açarken hız farkını net olarak görebilirsin.

5 parmaginla yukari cek. 5'er 5'er kapatabilirsin.

farkli bir sey soylemeyecegim ama birden fazla kisiden duyunca ikna olursunuz belki

o uygulamalar sadece uygulama hata verirse sonlandirmak icin, yoksa arkada durmasinin bir zarari yok. hatta daha iyi.

telefonu restart da etsen duruyorlar