Ekşi Duyuru

bi pub'a girip bira içebilirsin :D biletin varsa 19'da başlayan müzikale girebilirsin.(ucuz son dakika bileti falan bulursun belki) Eminim gece kulübü gibi yerler de vardır ama hiç bakmadım.

pub, kokteyl bar, club, sinema, tiyatro, muzikal

@alkol kullanmayan biri ne yapar?:) pub’lara gitmeyi tercih etmeyen biri?

canlı müziklere gidip soda içerek dinleyebilirsin

Tiyatro'ya gidin. Daha önce gitmediyseniz, mutlaka gidin. Onun dışinda pub, tek gecelik ..

müzikallere gidin mutlaka.

yazılmış
phantom of opereya gidin.(opera değil müzikal tiyatro)
50 yıllık klasik ama hala popüler bir de orjinal yerinde izlemiş olursunuz.

ben restauranta oturup şarap içiyorum ama tek başınıza zor olabilir tabi tek iseniz.

Elbette usulsüzdür, yanlış mı anladım, vakfı Google'a yazıyorsun ama hiçbir veri bulamıyorsun öyle mi?

Eğer öyleyse direkt o profun ve arkasının ifşa edilmesi gerekir, Cimer'e şikayet hatta belki suç duyurusu lazım. Ne münasebet, var olmayan bir vakfa para bağışlayıp bir de bağış makbuzu alıcan ama o eğitimi aldığına ve para karşılığı aldığına dair hiçbir belge olmayacak elinde?

Doğru mu anladım??

direkt elden para alamayacağı için paravan vakıf kurulmuş sanırım. soran olursa ben para mara almadım, vakfa bağış yapmalarını tavsiye ettim der.

Psikoloji öğrencilerinin zorunlu stajları için dekanlığın belirlediği bir ücret var mesela. Ya da laboratuvarlarda ve yan dallarda eğitim görmek isteyenlerden ücret talep ediliyor.
Ama bu ödeme fakültenin döner sermaye birimine yapılıyor.
Sizin dediğiniz gibi adı sanı olmayan bir vakfa ödeme istenmesi usulsüz görünüyor.

anlattığın kadarıyla baya usülsüzlük bu :) şikayetçi olabilmek için emin olman gerekir. vakıfı araştırmak, eğitimi kurum mu yapıyor doktorun kendisi mi? hepsinden iyice emin olmak lazım

merhaba arkadaşlar, vakfın ismi zaten çok genel, bize e-mailde de bildirdi vakfın ismini, araştırıyorum öyle bir vakıf çıkmıyor. şöyle bir vakıf mesela ''istanbul proflar vakfı'' gibi aşırı genel bir ismi.

sonra eğitimin başında vakfı tanıtıyor hoca, vakıf 2024'te kurulmuş görünüyor, ama daha önce bundan 4 sene önce aynı eğitimin duyurusunu internette de yaptığında, vakıf adına eğitimi düzenlediğini ve eğitimin parasının vakfa aktarılması gerektiğini söylemiş. aynı vakıf için 3 sene önce de para istemiş.

elimde yazdığı e-mail ve daha önce de duyurusunu yaptığı, bir internet sitesinde yayımladığı duyuru metni var aslında. vakfın gerçekten var olup olmadığından nasıl emin olacağım? hocaya sorsam işkillenir .) bir de bu usülsüzlükse, nasıl bir prof olarak bunu yazar e-mailde, hiç mi dikkat etmez diye bir düşünüyor insan.

suç duyurusu dediğiniz, bir avukat tutup mu suç duyurusunda bulunayım?

@pro9it9is9 eğitim psikoloji eğitimi, ama paranın istendiği vakfa dair hiçbir şey yok elimde, dönere gitseydi eğer nasıl alıyorlar bu parayı? yani döner dediğiniz hastanenin giderine mi yatırılıyor? karşılığında fatura vs isteniyor mu?

Bu işleri bilen bir avukat bulmak lazım, her avukat bakmaz buna ama evet bu peşine düşülmesi gereken bir iş. İstersen önce Cimer'e şikayet et, ama benim aklıma bu işten devletin çıkarının olup olmayacağı sorusu da geliyor, çıkarı varsa Cimer işe yaramayacaktır çünkü. Keşke bir avukat arkadaş çıksa şu işten anlayan, başı gözü sadakası olarak cevap verse yol gösterse...

Vgm.gov.tr (vakıflar genel müdürlüğü) arama satırına ismin bir kaç kelimesini yazip aratın çıkar ama ne alaka. Yeni bjr dolandırıcılık türü gibi. Aklıma eski bursa valisi geldi. Bursalı işadamlarindan belli vakıflara bağış yapmasını istemişti. Feto vakiflariymis. Görevden alınmış darbe girişimi sonrası tutuklanmıştı. İşadamları da kısa bir gözaltına alınıp bağışları sorulmuştu. Sesli güldüm sorunuzu okuyunca. İlgisi yoktur tabi ki ama usulünce olan bir şeye de benzemiyor. Mülakat sonucu bunu kabul etmeyince eğitime baslayamiyor musunuz?

bence bu işin peşini kesinlikle bırakmayın. cimer, savcılık vs takip edin. bu tarz rezillikler yapanın yanına kar kalıyor artık.

döner sermayeden fazla pay düşmediği için böyle yapmış sanırım
savcılık/mali şube suç üstü yapması lazım

eğitimi mesai saatleri içinde mi veriyor?
ben şöyle anladım, adam bir eğitim açmış ama kendi adına faturalandırmak yerine bi vakıfla anlaşmış, para onlara yatıyor ve vergiden bu şekilde kaçınıyorlar.
yani mülakatı ve eğitimi orada yapsa bile iş tanımının dışında olduğu için eğitimi kendi ücretlendirebilir bence. yani ücret istemekte usulsüzlük olmayabilir de çapa'da filan yaparlar öyle eğitimler mesai sonrası örneğin ama vergiden kaçınma yolları bulmuşlar gibi geldi bana

@red g merhaba, mesai saatleri içinde bir devlet memurunun eğitim açması ve insanlardan bir şekilde para istemesini ben bir yere koyamıyorum. Vakfa istese ve o vakıf devlete bile ait olsa, o an yapması gereken iş mesai saatlerinde devletin ona yönlendirdiği iş değil mi? Onu yapması gerekmez mi? Sanki sadece vergi değil gibi, bir taraftan devletin kurum ve kuruluşlarını kullanıyorlar, bir taraftan da devletin mekanını.

@aslagülümseyenbirkediyegüvenme evet, kabul etmezsem eğitime alınmıyorum :)

@birsoru sorcam savcılığa nasıl şikayet ediyoruz? yol yordam bilsem yaparım aslında, ama Cimer’den başka bir şey bilmiyorum.

üninin bağlı oludğu ilçedeki adalet sarayında idare savcısına derdini anlatacaksın yeterli kanıt görürse soruşturma başlatır
ses kaydı filan al belki geçerli delil sayarlar
vakfa ait hesap hareketlerini inceleyebilirler

bunun ispatı çok zor ve üniversitelerde işler böyle yürüdüğü için birbirlerini kollarlar
döner sermyeden gelecek parayı az buldukları için böyle yapıyorlar
amam özel yer açacak cesaretleri de yok devlete sırtlarını dayadıkları için

öncelikle icra takibi noterden yapılmaz. yapacağınız şey 1 gün bile gecikse icra dairesine başvurup icraya vereceksiniz. her geç yatırdığı ertesi gün gidip icra dairesinden icraya verin. bu şekilde her ay geç yatırdığında yeni bir icra dosyası açtırın. çok fazla icraya vereceksiniz demişim ama bu iş böyle :) hemen ilk iş günü icra dairesine icra takibi.

ayrıca burayı okuyun işine yarar bilgiler vardır:
www.harbiyehukuk.com:~:text=Kira%20%C3%B6demeyen%20kirac%C4%B1%2C%20e%C4%9Fer%20%C3%B6deme,icra%20mahkemesince%20tahliyeye%20karar%20verilir.

Çözüm çok basit: Bir avukatla anlaşıp avukatlık ücretini ödeyip kiracıyı tahliye etmeye çalışacaksınız.

"Noterden icra takibi yollamak" yerine bir avukattan hukuki yardım almanız toplamda çok daha ucuza gelecektir.

"Avukata para vermek istemediğim için buraya yazıyorum." diyorsanız, ücretsiz hukuki yardım yasaktır.

ücretsiz insani yardım burda.

kirasını hiç vermiyor mu yoksa ödüyor ama geç mi ödüyor? bunu anlamadım. kiracınızın nasıl bir profilde olduğunu da bilmiyorum.

ödüyor fakat zamanında ödeme yapmıyorsa, sabırlı olmanızı, idare etmenizi tavsiye ederim.

Tebligat mernis adresine yapıldıysa ulaşmış sayılıyor. Bence Avukatsız hiçbir şey yapamazsınız. Boşuna icra dairesine gitmeyin bile bence zaman kaybı olur. Hukuk tekniği düşündüğünüzden çok farklı.

kiracı ile aranızda bir ceza dava dosyası açılarsa çok hızlı bir şekilde tahliye edebilirsiniz. maalesef yasalarımız bu şekilde. sizin davalı ya da davacı olmanız fark etmez ama bir şekilde ceza davası yapıştırın, ardından tahliye davası.

karamercanhukuk.com

Arkadaşlar daha önce söylediğiniz yollarla hareket ettim, avukatım da var merak etmeyin, 2 kere icra yolladım avukatla ve sonra tahliye davası açtım zaten, neredeyse iki sene olacak, mahkeme ikinci celseyi bu ay görecekti ertelemiş vs. Türk hukuk sistemine güvenim az, ya da avukatımı değiştireceğim.

@zeleno bi de ona bakayım.

Kaymakamlığa git durumunu belirt,muhtemelen sorun çıkarmayacaklar

Devlet öyle bir şey demiyor sanki ya. Yeşil pasaport alacağım zaman bordoyu hiç sormadılar. Bence dene

ikinci pasaportu yeni çıkarttım kimse diğeri nerede diye sormadı. öyle bir şey de yazmıyordu zaten sitede.

Bir vantilatör de ben alacağım. Ama sabit vantilatörlerle sadece sağa sola salınımlı üfleyen vantilatörlerin karşısında duranı çok kötü çarptığını defalarca deneyimlemiş biri olarak sarhoş vantilatör arayışı içindeyim.

Geçtiğimiz baharın sonunda aşağıdaki cihazı aldık:

www.amazon.com.tr

Yaz sıcakları başladığından beri her gün en az 8 saat civarı kullanıyoruz. Sessizliğiyle, kumandasıyla, programlanabilirliğiyle, ama en çok da harika üfleme performansıyla çok memnunuz, tavsiye ederiz.

@mirket bulursan bana da haber ver :)

@zaman ilaç ses durumu nasıl peki?

@damba, en yüksek seviyede dahi benim normal kabul edebileceğim bir sesi var ama gece için sessiz modu da var. Bu modda hafif bir esinti var ama cihazda çıt yok.

Geç gönderdiği için ihtarname çekersiniz siz de. Eğer kalkmadan önce kontrat tarihi gelmişse yapabilir diye düşünüyorum. Karar kesinleştiği andan sonra % 25 yaparsa ona da ihtarname çekersiniz. Hataları biriktirip haklı gerekçeyle uzun sürse de atarsınız evden.

Biz haklı gerekçeyle (eve oğlu sıfatında ben geçecektim çıkmadılar, üstüne %25 yaptılar) ihtarname çekince piyasasına yakın kiraya çektik. Ha aylarca yok paraya oturdular ama sonunda çıkartılacağını anlayınca uzlaştık.

Eve giriş tarihi ne?

Yapabilir. %25 emredici kuraldır. 1 defa zamlı göndermesi kabul anlamına gelmez.

@mirket 7 Haziran 2021 eve giriş tarifi.

@adwokat +1 bence de.

Geç gönderdiği için ihtarname çekmeliydiniz.
Sözleşmede Tüfe oranına göre artar yazdıysanız 1 kuruş bile az yatırırsa yine ihtarname çekin.
İki ihtarname bulunması tahliye için elinizi güçlendirir.
Hiç acımayın böylelerine.

Maalesef @adwokat haklı. 7 Haziran'da zam oranı %25 hala. 7 Temmuz olsaydı zam oranı farklı olabilirdi. Senelik zam oranı belirlendi. Bu sene %999 enflasyon olsa da 7 Haziran 2025'e kadar kira bu.

Hatta üstüne fazla kira ödetti diye suç duyurusunda falan bulunur. Geç yatırdığında çekseydiniz ihtarnameyi keşke.

Herkese cevaplar için teşekkür ederim.

Geçen sene iki kere tahliye talepli ihtar gönderdim, ve kiracıyı mahkemeye verdim. Mahkemede kiracının avukatı, bize tebligat gelmedi diye itiraz etti, hakim de aaaa evet gitmemiş olabilir tebligatlar diye mahkemeyi 8 ay sonrasına erteledi.

PTT uğraşmamış ulaştırmayı ya da muhtar bilemiyorum ama PTT’nin yapmadığı işten ev sahibi olarak da ben sorumluyum gibi görünüyor. Ekimde davamız, avukat muhtemelen kaybedeceğiz diyor. Dolayısıyla Türk mahkemelerine işi bırakacağıma, kendim kirayı almayı denemek bana makul gelmişti :’)

*geçen sene gönderdiğim tebligatlar, kirayı geç gönderdi diyeydi bu arada. Adam 3 sene oturdu, 9 kere kirayı geç gönderdi maalesef.

@damba
Hocam bu teknik olarak çok saçma. Eğer kira sözleşmesiyle gidip resmi ikamet adresini buraya almışsa bir kişi kişinin o an evde bulunup bulunmaması önemli değil. Ptt üzerinden gönderilen iadeli taahhütlü postalar kişi evde yoksa bile muhtara gönderilir. Bu da kiracının bu postayı bu süreç için aldığı kabul edilir. Bence muhtara gidip kiracının burada resmi olarak ikamet edip etmediğini çek edin ve bu postaları alıp almadığını öğrenin. Bir yerde bir yalan beyan ya da hata olabilir. Bana gelmedi demekle iş atlatılsaydı herkes bu yolu kullanırdı. Noterle de görüşün bence. Ulaşmayınca size dönmesini sağlayacak bir posta seçeneği falan olmalı ki bu kişi gene geç yatıracak. Tüm önlemleri alarak bu sefer her şeyi teyid ederek ilerleyin bence

Cuma günü çok sorun olmaz. Adapazarı yolu kısa zaten. Bana sorarsan arkadaşı ya sabah 6 gibi çık Üsküdardan ya da akşam 23-00:00 gibi. Çocuğa yazık gerçi, en temizi sabah 6-7 gibi çıkıp, hatta oralarda güzel bir yorgunluk kahvesi içip veya kahvaltı edip geri dönmek.
Her türlü trafik riski ve yorgunluğu ile karşı karşıyasın. Misafirlerini kolayca ulaştır yeter bence. Sonrası içinse "başa gelen çekilir" :)

Başka ev yoksa ihtiyaç nedeniyle tahliye yoluna gidilir. Ama dava açma süreleri var, her kira döneminde olmuyor, kazanılır, şehre göre 6ay 18 ay arası sürer

Maalesef öyle bir özelliği yok. Yanıt sayısını 1'e ayarlayıp Google girişini zorunlu kılın, sonuçları bir Google Sheet dosyasına bağlayın, istediğiniz sayıya ulaşınca da kendiniz formu devre dışı bırakın. Devre dışı bıraktığınız yere "yeterli katılımcı sayısına ulaştık" notunu bırakırsanız forma ulaşan herkes bunu görür.

Bissell, Shark, Xiaomi

daha yeni anneme grundig aldık. öyle partikül takıntısı yoksa gayet makul.

2 seneden fazladır elektrolüx ergorapido kullanıyoruz, tavsiye ederim.

Philips XC8349 aqua plus aldık anneme, memnun. ama yorumlara bakarsak uzatma borusunda bi kırılma problemi var gibi. nazik kullanmak lazım :P annem evde kedi olduğundan yatağı koltuğu vs süpürmelik istedi genelde handheld modda kullanıyor. ama çekiminden bayağı memnun.

biorezonans seansları ile bir dönem sorunları hafiflettim ama sürekli seans alması hem maddi hem zaman açısından sorun oluyor. En güzeli vücuda alımı kesmek. Bir de gluten aslında şişkinlik olarak kendini gösterir. Hapşırma olması şu olabilir, gluten bağışıklık sisteminizi yoruyordur ve o sırada başka alerjen maddeye tepki veriyordur vücudunuz. Bahar dönemi başladı, polenler olabilir aslında alerjiniz. Sadece bu dönemlik bile kesseniz rahatlarsınız diye düşünüyorum.

Şurada pahalı ucuzluk konusu konuşulmuştu.

www.eksiduyuru.com

Ayrıca mum parafin ve balmumu karışımından yapılır. Parafin oranı ne kadar yükselirse çabuk biticiliği o kadar artarken balmumu oranı ne kadar yükselirse o kadar uzun dayanır ve alevi daha küçük olur.

Ayrıca balmumu pahalı ve az bulunur bir madde olduğu için onun yerine yine petrol türevi malzemeler kullanılmakta.

Çabuk bitmeyen sağlıklı mum istiyorsan balmumu plakalarını fitil etrafına sararak yapılan mumlar var. Onlardan alabilirsin.

Aha bundan:

www.buyukdedeminballari.com

Kendim sarar kendim yaparım diyorsan da şundan al.

www.buyukdedeminballari.com

mumların üzerinde yaklaşık kaç saat yanabileceği yazar

aynı hacimde ikea mum 20 saat yanarken başka bir marka 80 saat yanabilir, fiyatı da buna göredir

İçeriği soya wax, coconut wax ve bal mumu olanlar parafin mumlara göre daha sağlıklı ama yanan hiçbir şey de sağlıklı değildir. Ben mum ve tütsü yaktığım için akciğerim sosyal içici gibi gözüküyor

Özel mesaj attım.

buraya final versiyonu atıp fikir alabilirsin. baskı siteleri zaten kesilecek alanı ve güvenli alanı sana gösteriyor

www.baskiadam.com

90'lardaki kristal avizelerden koy. Ruhsal rahatlık veriyor.

tek avizelik yerse birkac ampul alacak sekilde secebilirsiniz tek ampul yetersiz olabilir ama terapiyse gunduz yapilir o acidan da teke dusurebilirim bilemiyorum ihtiyac seviyesini

www.ikea.com.tr

bu benim normalde begendigim direkt ampulun goze carpmadigi model. bej dediginiz icin hatirlatti

www.ikea.com.tr

bu da asiri begendigim bir avize. genelde uzun tutup yemek masasi ustune falan kullaniliyor tek basina nasil durur bilemedim sarkiti cook uzun detaylarda bakarsiniz www.ikea.com.tr

Ürün sana özel olarak mı yapıldı yani ölçülerini vesaire verip mi yaptırdın yoksa normal klasik katalogdan seçerek herhangi bir koltuk mu aldın

normalde mağazanan alınan ürünlerde hata vs yoksa iade hakkın yok.
ama aynı olmadığı gerekçesiyle iade talep edebilirsin. ama onlar da değişim yapabilir.

mağazadan alınan ürünlerde iade hakkı olmayabilir değil direkt yok. firma kendi inisiyatifiyle böyle bir hak verebilir. zaten teslim de etmemişler henüz gidip ya da arayıp bir konuşmak en iyisi.

teşhir ürünü almıyorsanız hiçbir showroomdan gördüğünüz ürünü almıyorsunuz zaten. o öyle bir olay değil tabi ki (:

su yeşili

neden diye sormayın

Kaktüs yeşili.

Koyu yeşil renkler bana hep dinginlik, huzur çağrıştırıyor. Ruhsal tedavi için güzel bir seçim olur bence.

güneş alıyor dediğiniz için nokta atışı yazıyorum, dyo 5046 (mine rengi)

tam olarak neresine?

ego ya da ankaraairle kızılaya gidip ordan metro/otobüs yapabilirsin. metroyla koruya gelip ordan otobüse bineceksin gideceğin yere göre.

google mapse yazarsan otobüs numarası vs gösterir.

havaşa/belkoya bineceksin kızılayda inersen koru metrosuna bineceksin
koruda ineceksin. pastanenin oradan değil dieğr çıkıştan çıkacaksın oradan sor bağlıca bağlıca ringlerine nereden binerim diye
bağlıcaya 587 gider, yeni bağlıacay 597. bağlıcanın neresine gideceksin

havaşa binip aştide ineceksen ankaraya bineceksin sonra kızılayda metroya bineceksin yukarıdakilerin aynısı

CapCut'a bak. Bedava ve kolay. (mobil, online/browser ve PC için versiyonları var)

Monterey alır en son. Montereyden sonra 2 sürüm daha çıktı.

daha yeni 2015 air sattim, kesinlikle son surumu yukleyemez.
uzundur update almiyordu bendeki.

Opencore Legacy Patcher ile allah ne verdiyse (apple'ın desteklemediği) son sürümü problemsiz kurup kullanabilirsiniz.

Tabii satın alan kişinin direkt apple desteği olmadan olduğunu bilmesi iyi olur. Kullanımda bi problem olmuyor ama.

Abi kilolara bak bir de boyutlara bak. Sonra normalde aldığın hava yollarindaki boyutlara uyar mi bak
L çok büyük olursa sıkıntı içine bir sürü şeyi doldurma olayi. Bir tik ufak olursa seni limitliyor en azından.

Yani m ne kadar m l ne kadar l ona bakmak lazım.

ben de 67 cm american tourister aldim bugün. M boy 67, L boy 77 cm oluyor genelde. evde bir tane de L boy var. anca yilda bir kez yurtdisindan bir seyler getirecegim (hediye, yiyecek, esya vs.) ya da yurtdisina bir seyler götürecegim zaman kullaniyorum, yoksa normal bir tatilde M boy yetiyor da artiyor bile.

L boyun sorunu icini gercekten doldurup istiflemen gerek. yoksa bavulu diktigin an icindekiler dibe cöküyor, üst yarisi bos kaliyor. hicbir seyi sabitleyemiyorsun, zarar görecek esyalar oldugunda sikinti oluyor.

M boy alirsan, hele bir de cift fermuarli yani körüklü alirsan isini görür rahatlikla.

support.apple.com

şu açık mı bi kontrol eder misin?

North face thermoball lace up var bende, yuruyus, ayagi sicak tutma ve su gecirmez olma hali icin muko. Ben aldigimda 2700 civariydi, cok cok ciddi artmamistir diye dusunuyorum. Tavsiye ederim

Bir önceki boyum Timberland'di,bence tasarımı çok iyi ama şu geçiriyor ne yazık ki, ve hatta çok kayıyor tabanı.

Columbia trail storm

Ozleyince ya da ben müşkül bir durumda olunca telefonda ya da yan yanayken ağlıyor:/
29k

42 yaşındayım 17 yaşından beri evden ayrı yaşıyorum, memlekette kendisi geceleri normalde en üst katta vakit geçiriyor, televizyonu yatağı vs var, akşamları orada durur ama ben gelmeden önce eşyalarını toplar alt katta salona iner, ne yapsam da aksine ikna edemedim.

onun dışında türk kahvesi manyağı olduğum için ben gelmeden bir gün önce gider taze kahve çektirir mutlaka, bir de neden böyle düşünüyor bilmiyorum ama tatlı sevmeyen benim tulumba sevdiğime ikna etmiş kendisini, her gittiğimde 1-2 kilo alır ben de çok bayılıyormuşum gibi yaparak yerim hiç sevmediğim halde.

bir de evde en basit çorbayı bile yapsam her sofraya oturduğunda hayatımda içtiğim en güzel çorba der, ondan ister ki öyle olmadığını ben biliyorum.

mecbur kalmayınca onun yanında sigara içmeyi sevmiyorum , eskiden beni otogara bıraktığında filan muhakkak 15 dk varken giderdi ben rahat edeyim diye, ya da bahçede isem yanıma gelmemeye çalışır rahat rahat sigara kahve keyfimi yapayım diye.

sürekli iletişim halinde değiliz, senede 1-2 kez konuşuruz, onun dışında annem üzerinden haberleşiriz. mıç mıç sarılma sevgi gösterileri vs de yoktur bizim ailede. hep böyle karşındakinin en sevdiği şeyleri almak, yapmak üzerinden sevgimizi gösteriyoruz.

Evi sevdiğim meyvelerle doldurur... Atıyorum kiraz seviyorsam ama eve en erken kişin gelebileceksem, bütün kirazlari buzluga koyar. Çıkarınca da b.k gibi olur

Klasik babaların aksine benim babam sevdiğini hem davranışlarıyla hem de sözleriyle gösterir. Sık sık beni çok sevdiğini, ne kadar değerli olduğumu söyler. Bir sürü sevgi sözcüğü kullanır.
İhtiyaç duyduğum her an yanıbaşımda olur. Şanslı bir kız çocuğuyum.

yine neredeyse onun değerinde iPhone için dönüştürücü kablosu var.

www.amazon.com.tr

Tren garında kalınır, şık bir restoranı filan vardı hala duruyorsa. Hızlı tren garı da iyi, oturacak yerler var.

Hadımköy, göktürk

ek olarak başakşehir, kayaşehir ve arnavutköy olabilir.

Halkalı-özellikle Atakent Mah. civarında havalimanı çalışanı epey var.

Babam ve oğlum- açeydim gollerimi sahnesi

En babası benim için Leon filmindeki ev basarken haplanan Gary Oldman'ın performansı. The Fountain filminin finalinde yaşam ağacı sahnesinin tamamı. The Mist filminin insanı kahreden final sahnesi. 6. His filmindeki malum sahne.

youtu.be

schindler's list kırmızı montlu kız sahnesi.

6. His filmindeki malum sahne +1

direk aklima bu geldi, ohannes demistim.

6.his +1

Maymunlar cehennemi başlangıç Sezar in sahibiyle ilk konustugu sahne

Godfather Michael in Kate e kapıyı kapattığı ve fredoya Küba'da ihanetini bildiğini söylediği sahneler

Heat Robert de niro ve al Pacino nün kahve içtiği sahne

Joker merdivende dans sahnesi

Son samuray katsumatonun mitralyoz ateşiyle öldüğü sahne

Collateral gece kulübü çatışma sahnesi

Uçurtmayı vurmasınlar ben yapmadım Miki yaptı sahnesi

Dila hanım kadie inanirin harmandali oynarken Türkan Şoray tarafından vurulamamasi

Usual suspects Kevin spacey in kayser söze olduğunu anladığımız sahne

Se7en kutunun açılma sahnesi ve katılın karakola gelip teslim olma sahnesi

Aşk-ı memnu'da bihterin tetiği çekmeden önce adnan'ın 'sen benim oğlumdun' demesi, tetiği çektiği an ve nihalin gelinlikle merdivene yayılması...bence türk dizilerindeki en unutulmaz sahnelerden...

Behzat ç.'nin kızının intiharını görip berne diyr bağırdığı sahne

Çukur'da yamaçın fonda 'hiç ışık yok farkındayım' çalarken, istanbula karşı soyunup kollarını açıp böğürdüğü sahne..

Sophie's choice filmindeki secim sahnesi. cocugu olanlarin kaldiramayacagi bir sahne.

Incendies'de 1+1=1 eder mi sorusunun sahnesi.

e vantilatör?

(bkz: serin minder)

Ev yapımı klima da yapabilirsiniz. Youtube'a yazarsanız, var nasıl yapıldığı.

Vantilatörlerin de güçlüleri var ve işe yarıyor

bir arkadaşım tepe pervanesini öv öv bitiremiyor. çok memnunmuş.

ama klimaların en önemli özelliği bence soğutmaktan ziyade ortamdaki nemi de yok etmesi. bu yüzden hiçbir şey kolay kolay klimaya alternatif olamaz bence.

İkinci el bir portatif klima alın.
Mesela 4 bin liraya.

Sonra onun borusuydu, boru için delik, camı aralık bırakıp boruyu sarkıt etrafı bantla, poşetle vs. diye uğraşın.
Portatif klimanın hiçbir işe yaramadığına ikna olduğunuzda da yaz bitmeden 5 bin liraya veya seneye yaz başlarken 8-9 bin liraya satın.

Belki de benim portatif klima deneyimim kötüdür, sizinki daha iyi olur.
Beko marka 12000 BTU sıfırı 9 bin TL olarak görmüştüm internette.

@michael_knight gerçekten işe yaramıyor mu?:/

@damba belki bendeki öyledir. Eski olduğundan.

Akrabadan birinden ikinci el olarak aldım. Ofisini kapattı, eskiden orada kullanıyormuş. Sanırım 4-5 yaşında. 4 saat aralıksız çalışsa da küçük bir odayı 26 dereceye düşüremedi. Hatta 27 dereceye de düşüremedi.

Önceleri camı aralık bırakarak yaptım. Şimdi Pimapen kapının plastik kısmını delip oradan soba bacası gibi taktım bacasını. Yine de olmuyor.
Elimi önüne tuttuğumda gelen hava soğuk. Ama gürültüsünden durulmuyor. 9000 BTU diyor bendeki.

klimanın yerini tutacak bir şey yok maalesef. portatif klimaların neden işe yaramadığına dair bir video (ingilizce): www.youtube.com

"Vantilatör klima alternatifi değildir" denme sebebini açıklayayım. Klima havayı soğutur, vantilatör hava akımı oluşturarak serinlik hissi yaratır. Doğrudan hava akımında bulunmak da sağlıklı bir şey değil. Bir de cayır cayır elektrik yakıyorlar tabii.

Cevap olmayan cevaplar tam bir işgüzarlık biliyorum ama tekrarlamam lazım. Klimayı alıp kiradan çıkınca onu da taşımayı düşünün bence. Portatif klimalar da iş görüyor ama aynı derecede etkili değiller.

Tavan pervanesi kullanın. Vantilatörden farkı, tüm odaya esinti vermesidir. Sık duş alın. Mentollü sabun veya duş jeli kullanın. Pervaneyi balkona da taktırabilirsiniz aklınızda olsun.

Veya normal klimanın en küçüğünü alın. Klimanın olduğu odanın kapısını kapalı tutun. Klimayı 24 derece ve nem alma modunda (soğutma değil) kullanın. Malum, elektrik faturası az gelsin, ama rahat edin.

efes antik kent

izmir'de selçuk-efes ve/veya şirince görülebilir
bursa da ulucami ve/veya iskender
susurluk'ta ayran ve tost

Yazılımlar var bunun için

tuberanker.com

yukarıda enes batur'un son videosu için kullandığı hashtag'ler var. adres kutucuğuna merak ettiğiniz diğer videoları yazarak en azından fikir edinebilirsiniz.

Köprü parasını alıyor evet.
Trafiğe bağlı alacağı fiyat.
Çok trafik olursa boru gibi girer.
Kiralayacagin arabanın dakikası yazar, navigasyondanda kaç dakikada gideceğini hesapla, ortalama fiyat çıkar.

Küçük bir dolap var, pc sığmaz. Cüzdan anahtar vs.

giovanne'ye katılmıyorum. ben çantamı bırakmıştım, rahat sığdı. haftanın 5 günü aynı çantada bilgisayar taşıyorum

istanbuldakinde dolap küçük. telefon ya da cüzdan girecek kadar.

Ankara’daki nasıl?

Kullanım alanı 15-16.000 seviyesinde bir sistem bile yeterli.

huawei matebook D15 görüntüsü güzel ve hafif bir makina.

İzmir'e ne zaman gitsem yürüme rekoru kırıyorum. Son gidişimde 20 km yürümüştüm.

Hem yürüme hem de bunu yazma sebebim şu:
İnsan yaşadığını esas öyle yerlerde, derinlerde hissediyor. İstanbul'da iki adımda yorulan, her yeri uzak gören ben orada hiç yorulmuyordum. Sanki her şey, her yer bana estetik geliyordu. Bu benim şahsi problemim olabilir.

Pek bir şey yok. Deniz kenarı bölgelere ulaşmak zaman alıyor.

nerde yasadiginza bagli olarak apple store'a gitmenizi oneriyorum. hem saatin hem de yanik olusan yerin fotolarini cekin.

bununla ilgilenen bi departman var ve size yardimci olabilirler

abd'de olsaydı bir dünya tazminat alırdın he

tam nerede yanik, saatin alti mi kayisin kapandigi yer mi? alerjiniz olma durumu olabilir mi?

bende cakma bir kayis var ve kapanma yerinde oluyor mesela. ikinci sarj etmeye cikardigimda fark edip birakmistim kullanmayi.

Saatin kayışının olduğu yer değil, bildiğiniz o sensör yeri var ya, onun tam altında. Sensör yakıyormuş milletin bileğini zaten, muhtemelen sensör çalışırken çok ısındı ve çok çalıştı ve bileğim yandı.

abdde olsan rekor tazminat. yinede video cek belgele

cunku class action isleri o kadar kolay degil.
apple trilyon dolarlik sirket, alt etmek icin cok ciddi deliller, baya bir insan ve para lazim.

Arkadaşlar Apple Store Akasya’ya gittim bugün, kolumu ve saati gösterdim. Mağaza çalışanı kadın mümkün değil bizden kaynaklı olamaz falan dedi. Bir sürü başka insanın da aynı şey başına geldi diye söyleyince, onlar alerji olmuştur bilmem ne dedi, kadın diyor ki, apple şirketini İstanbul’a o getirmiş, imkansızmış ürünün böyle bir hata vermesi.

Neyse randevu alın gelin bakalım dedi, ama randevu gelene kadar yaram geçecek diyince, fotoğrafların bizden kaynaklanıyorsa biz icabına bakarız dedi falan.

Hastaneye gittim, özellikle Acıbadem’e gittim ki doktor beni geçiştirmesin. Doktor da akıllı saat kullana biriydi, ultraviyole ışıktan olmuş gibi duruyor dedi, yanıkmış bu çünkü, 2.dereceden. Rapor aldım, pansuman da yaptı doktor git gide büyümesin diye.

Raporum ve fotoğraflarla birlikte apple Amerika’ya yazacağım, Türkiye’de kimsenin beni umursayacağım düşünmüyorum :) @cooperr haklı, umutsuzluğa düşüp davayı erteliyorum.

hastaneden 2.derece yanık olduğuna dair belge aldıysan süper, en azından elinde delil var. Şekli vs. de saatin verdiği ışık gibiyse durum gayet net aslında.

acaba ayni sey mi bilemedim, decathlonun saati de benim bilegimi su toplatmisti. plastikse ondandir, kordonunu degistir.

@wishmay merhab, kayışın olduğu yer değil, cam olan yerin tam ortasında oldu yanık, yuvarlak şekilde yani sensörün olduğu yerde

Kalori açığı oluşturduğun sürece her şekilde kilo verirsin ama proteinden fakir beslenirsen kas kaybı da olur zayıf ama biçimsiz bir vücudun olur.

ipucu insulin

karbonhidrat kan sekerinizi spike yaptirir ve yag depolama miktarinizi yukseltir, insulin nedeniyle

kacabildiginiz kadar kacin, kacamiyorsaniz bilimsel olarak yemeklerde once salata sonra protein sonra karbin tuketilmesinin kan sekerinde anlamli bir kontrol sagliyor.

salataniza mutlaka sirke ekleyin.

ekmek yiyerek de kilo verirsiniz ama daha formsuz gozukursunuz

karb kesilerek yada azaltilarak verilen kilonun fizige yansimasi daha formlu olur.

kisaca sole anlatayim

3 yumurta yediniz diyelim 350 cal

bir simit yediniz o da 350 cal

teoride ayni kalori

pratikde simit kan sekerinizi aniden yukselterek insulin salgilatti ve yag depolama aktif hale geldi, ustune ustuk 3 saat sonra sole bi iciniz ezildi aciktiniz

ama yumurta kan sekerinde anlamli bir yukselmeye neden olmaz, ustelik en 5 saat kendinizi tok hissettiniz.

butun mesele bu aslinda

kan sekerini kontrol altina aldikca, acikmalar, seker istekleri, aksam yemeden duramiyorumlar da bitiyor.

kaleci +1
alınan-verilen kalori dengesini verilen lehine tuttuğunuz sürece yağ/protein/kh farketmeksizin kilo verirsiniz. uzun vadeli orantısız kh alımı olursa mineral, vitamin ve esansiyel aminoasit eksikliği olabilir sadece.

Kilo vermek tek başına kalori açığı işi değil, hormon işi de aynı zamanda, vücudunuz yüksek insülinle boğuşurken yağ yakamazsınız. Vücut yağ yakmak yerine bazal metabolizmanızı kısar, enerji gereksinimi azaltır. Eğer hormonlarınız dengeli değilse vücut enerji ihtiyacını yağlardan karşılamak yerine enerji ihtiyacını azaltmak yönüne gider. Bu da kas kaybı ve metabolizmanın yavaşlamasıdır. Ama vücudunuzdaki yağlardan veremezsiniz.
Cairo +1

Vücut eğer insülin ataklarından dolayı sürekli açlık hissediyorsa bu durumda bu durumda depodaki yağları korumak için ve büyütmek için elinden geleni yapıyor.

www.photopea.com

gimp vardi eskiden.

Ağrı önemli bir konu değil antrenmana başladıktan 5 dakika sonra hissetmezsin zaten olumsuz bir sonucu da olmaz ama bi nedenle acı varsa antrenman yapılmaz.

Şiddetli anormal bir ağrı ise dinleniyorum. Genelde etkilemiyor yapıyorum.

Ağrıya göre değişir.
Misal bugün sol elim aciyordu. Squat yaptim, overhead press de yaptım ama son sette aci biraz artti, bıraktı.

Bir de yapilan spora göre de değişir. Ben güç çalışıyorum. Haliyle çok yorgunsam performans almak zor. O noktada yapılan egzersize de bağlı.

Bogaz agrisi vs. disinda evet. Dizimde agri olmadigi gun az mesela. Spor yapmaya devam ediyorum spor yapmaktan kaynaklanan kas agrilarim oldugunda.

Hamlama agrisiysa spor yapiyorum, hic olmadi esneme veya pilatesle kaslari rahatlatiyorum. Hatta ara sonrasi tekrar basladim spora bu aralar, agrilarim oldu dediginiz gibi, yine yaptim sporumu. Yapmayinca daha da kotuye gidiyor cunku. Bence.

Ben böyle sorulara hep kendim gibi düşünüp cevap verdiğimi fark ettim ama bu yanlış tabii zira bazı farklılıklar olabilir. Yani ağrının nedeni de önemli aslında, misal yeterli ve doğru bir recovery süreci geçiriyor musun? Yani antrenman sonrası yeterli kaloriyi makroları alıyor musun kaybettiğin suyu tuzu yerine koyuyor musun ya da ne bileyim uykunu alıyor musun, bunlar da mesela iyileşme sürecini başarısız geçirdiğinde ağrıya neden olabilecek şeyler ve zamanla süreç içinde overtraining'e de neden olabilecek detaylar.

Biraz daha açmak gerekirse; Merkezi sinir sistemi sempatik ve parasempatik sinir sistemi olarak iki kola ayrılır biliyorsunuz, bu bir terazinin iki kolu gibidir; sempatik sinir sistemi sen hareket halindeyken, çalışırken, vücudun stres yüklendiği anlarda devreye giren koludur, antrenman yapmak da burayı etkiler. Burayı ne kadar kullanıyorsan "aynı derecede" parasempatik sistemi de kullanman lazım, o bölge de vücudun dinlenik haldeyken devreye giren sistemidir. Sempatik sistem stres yüklendiğinde sen iyi beslenerek ve dinlenerek parasempatik sistemi yüklersin, yani çalışarak ve dinlenerek bu teraziyi sürekli dengede tutman gerekir. Eğer çok çalışırsan ve iyi beslenmez ya da dinlenmezsen ağrıların olur. Yani iyi beslenmekten kasıt da sabah 2 tane yumurta yedim şeklinde değil; kasa verdiğin her bir hücre hasarını iyileştirecek miktarda protein karbonhidrat ve yağ makrosunu hesaplayıp almak gerekiyor. Aksi durumda bu ağrılar sürekli hale gelir, bu da "sen bir şeyleri yanlış yapıyorsun" anlamına gelir.

Dediğim gibi bunun dengesini kurmak önemli. Ben görüyorum mesela deli gibi antrenman yapıp dünyanın en dandik beslenme rutinine sahip çok insan var, yaptıkları bu sporların mesela 1 gram faydası olmuyor, bilakis zarar aslında. Düzgün bir beslenme alışkanlığı olmayan birinin spor yapması gerçekten de de faydadan çok zarar verir. Bu üstelik sadece fiziki değil zamanla overtraining sürecine girerek psikolojik olarak da olumsuz etkileri görülür, o nedenle her şeyi bir denge içinde yapmak gerekiyor.

Bunların bir kısmını senin için söyledim ama bütünü genel içindi bu arada.

fitify, adidas training. ben bunlardan memnundum.

5/3/1 için; keylifts.
Yılda 25€ mu ne veriyorum, acayip mutluyum.

bunların hiç önemi yok. elinden geldiğince uzun süre aç kal. gerisi hikaye.

ancak, omad yapıyorsan öğlen saatlerinde yemenin biyoritime daha uygun olduğuyla ilgili bir araştırma hatırlıyorum.

istersen gece 1'de ye aksam yemegini, son lokmandan sonra 16 saat aclik gecirmen yeterli.

Akşam 7'de yemek yemekle gece 1'de yemek yemenin vücut için bi farkı yok normalde, diyetisyen belirli bir rutin olsun diye böyle yapmıştır. Aslında böyle yapmak da zorunda değilsin, yani diyetisyenin sana IF yaptırmasının nedeni senin kalori almanı engellemek, başka bir nedeni yok.

Kaleci +1

Eğer o araliklar arasinda gidip 3 bin kalori alirsan gene kilo alacaksin. Bu sebepten kalori takibi yapılmayan hiçbir program ise yaramayacak. Yediklerini dikkat etme olayı da kalori. Az önce oreo enrobed yedim, tanesi 105 kalori. Neredeyse 100 gr tavuk kadar.

Zamanının pek bir önemi yok yani ama rutin olan her şey daha düzenli yapılır.

Yılların Kale Kahvaltıcısı var. Son fiyatları bilmemekle beraber tavsiyemdir.

Emirgan Sütiş. Üst katı iyi. Bence ürünleri de lezzetli.

türk kahvaltısı gibiyse emirgan sütiş +1. erken gitmekte fayda var. diğer kahvaltı çeşitleri için bebek mangerie, apartıman yeniköy geldi aklıma. haftasonları boğaz’da sait halim paşa yalısında (yeniköy) açık büfe kahvaltı var, rezervasyon gerekiyor.

bi tık yukarıda güzel yer restaurant var. kahvaltısı manzarası tavsiye edilir.

Ben toki ile alay ediyordum ve bana çıkmış :d Hiç bildirim gelmedi. Gönülsüz başvurmuştum ablamlar sisteme girip bakınca onlar görmüşler. Yayınının bandından teyit ettiler sonra.

Çekilişler 19unda bitecek. Sonrasında edevlete düşecek. Emekli, genç, engelli vs kategorisinde olup o kategoride kazanamayanlar diğer kategorisiyle beraber tekrar çekiliyor. İstanbul Avrupa yakasında 28 bin kontenjandan 15 bini diğer ve diğer kategorilerde çıkmayanlar hak sahibi olabilir toplam 700 bin kişi var kurada.

Bol şans. :)

Benim için mantıklı, ben en fazla tatile falan gittiğimde gitmem salona ama sen kendine güvenemiyorsan senin için mantıklı değil. Salon için de mantıklı, o da senin dediğin gibi "bunlar nasıl olsa gelmez" deyip kapasitesinin 3 katı 5 katı 10 katı üyelik satıp para kazanıyor, yani böyle bir şey yapmamak için herhangi bir nedenleri yok temiz ve karlı bir iş.

kişiden kişiye değişir bu soru. ben genelde 3 aylık yapardım. tüm parayı oraya gömmek gibi oluyor 12 ay yapınca. üyeliği süresiz dondurma hakkı varsa üye olunabilir.

5 6 kere gidip bırakıcan boş ver

> daha önce defalarca sporu bıraktım,

mantikli degil devam :)

aylık / günlük girilen yerlerde bir sürü çer çöp adam oluyor. o yüzden yıllık üyeliklli yerler genelde daha nezih.

dünyanın binbir türlü hali her zaman vardır. Ne yapıyorsanız yapın dünyanın binbir türlü olmaya devam edecek.

roket +
ayrıca spor böyle hobi olarak yapılacak bişey değil en azından gym konseptinde. yani diş fırçalamak nebileyim düzenli berbere gitmek gibi, su içmek gibi hayatın bir parçası olmalı yoksa bir gidip bi gitmeyecekseniz zaten kendinizi hiç yormayın, üzmeyin.

dolayısıyla yıllık üyelik gayet mantıklı, bir de yani kamu hizmeti mi bu tabiiki kendileri de para kazanacak şekilde bir strateji belirleyecekler. hizmeti aldığınız takdirde zaten siz de karlı çıkan tarafta oluyorsunuz.

Arkadaşlar herkese cevapları için teşekkür ederim. Şöyle yapacaktım, bir yere başlayıp 1 aylık, gidiyorsam he ben olmuşum diyip buraya 1 senelik kayıt yaptıracaktım.

12 aylık kayıt yapan yer dün beni aradı, işte müdürümüzle konuştuk, size özel 6 aylık yapabiliriz dediler. Spor salonuna çağırıp dün kayıt yaptırırsam bu haktan yararlanabileceğimi söylediler. Spor salonuna gittim, orada tam ödemeye geçecekken, aklıma geldi fiyatı sorayım diye, fiyat aylık 560 TL’den 750 TL’ye çıkıyormuş 6 aylık olunca. E neden bana bunu daha önce söylemediniz? Yani daha yüksek fiyatlı olmasında değilim ama bana söylememeleri telefonda, salona kadar çağırmalarından vs hoşlanmadım, ayrıca 750 tl aylık ödeme benim için biraz fazlaydı.

Eve gidince beni aradılar tekrar, açamadım. Mesaj atmışlar, fiyatı düşürdük sizin için diye :) e ama ben ofiste fiyat bana fazla dedim o zaman düşünseydiniz :)

Bu kararsızlıkları, 3 kere beni ofise çağırmaları, kişiye göre hareket etmeleri vs bana tutarlı gelmedi. Sormak istediğim Yılık üyelik nasıl mantıklı olabilirdi, onun da cevabını sizler vermişsiniz. Teşekkür ederim herkese.

Mevzuata göre 3 iş günü içerisinde itiraz etmeliydi. Bilindik çoğu sigorta şirketleri eksist'e uyup 5 iş günü içerisinde yapılan itirazları filan kabul ediyor. İtirazı sigorta şirketi kabul etse dahi bu kadar zaman geçtiyse zaten eksist sistemi hakem eksper ataması yapmayabilir. Sigorta şirketini ara sor.

Sigorta şirketinin kendi başına yaptığı tespitlerin çok bir anlamı yok. Sigorta şirketi sigortalisina bir ödeme yapacak sonra kusur oranına göre bunu sizden rücu edecek. Muhtemelen icra takibi başlatırlar siz de buna itiraz edeceksiniz. Itirazın iptali için dava açacaklar bu defa. O aşamada dosya kusur tespiti için bilirkişiye gönderilecek buradan gelecek rapora itiraz edebilirsiniz.