[]
Deadlift; nereyi güçlendirmek lazım.
Evet fikirleri alalim;
Max mixed grip strap ile 230.
Mixed grip strapsiz 215 falan.
Double overhand strapsiz baya kötü. 150 falan anca. Grip çalışıyorum ama daha yolum çok var.
Strap ile az önce rahatca 185*3 yaptim. Kemer de takmamistim. Şimdi 205*1 deneyecegim, o da olur kesin.
Şimdi tek olay grip mi? Yoksa başka bir mekanik kısımda da ek çalışma lazım mi? (Zaten good morning, hyperextension falan yapıyorum)
Amacım mixedi ancak ve ancak pr denersem yapmak. Onun dışında komple double overhand. Biceps tear korkutuyor ayrı konu kaç yil oldu da ne ustalar yırttı biz niye yırtmayalim...
Max mixed grip strap ile 230.
Mixed grip strapsiz 215 falan.
Double overhand strapsiz baya kötü. 150 falan anca. Grip çalışıyorum ama daha yolum çok var.
Strap ile az önce rahatca 185*3 yaptim. Kemer de takmamistim. Şimdi 205*1 deneyecegim, o da olur kesin.
Şimdi tek olay grip mi? Yoksa başka bir mekanik kısımda da ek çalışma lazım mi? (Zaten good morning, hyperextension falan yapıyorum)
Amacım mixedi ancak ve ancak pr denersem yapmak. Onun dışında komple double overhand. Biceps tear korkutuyor ayrı konu kaç yil oldu da ne ustalar yırttı biz niye yırtmayalim...
Hook grip yapamıyorum. Parmaklarıma çok ciddi baskı uyguluyor. Buna ek olarak hook grip yapan kişilerde parmaklarda sinir sikintisi da olabiliyor aynı sebepten.
- logisticsmanager (22.10.23 11:57:00)
[]
Bu arkadaş ile konuşayım mi?
Şimdi ofise yeni bir Türk arkadaş geldi. Çok iyi çocuk.
Yalniz bir konuda biraz Fransız kültürüne aykırı gibi geliyor; servis.
Fransa'da servis kültürü amerika ya da Türkiye aksine "isine gelirse bebegim".
Birkaç hareketinde kültüre uymadigini düşünüyorum.
1- binada bbq yapıldı. Sonunda yemek artti. Dediler paketlere koyacagiz isteyen alsın. Arkadaş iki tane almış, başka iki tane alan görmedim. Yemekte de herkese x miktar veriliyor, arkadaş biraz daha istedi falan.
2-ilk geldiğinde yemekte ekstra yumurta istedi spora gitmeden yesin diye. Neyse buldular buna o gün satilmamis bir salatadan çıkarıp. Tabi parasini istediler (sonuçta restoran çalışanı bunlar sahibi değil). Bedava değil mi ya diye şaka yapti da öyle algilanmadi. Sonra kahve almaya gittik, ben de çalışanları tanirim, ilk defa kahve alacaktim onlardan, bana gosterdi kiz. Sonra bu benden olsun dedi, ben dedim odeyeyim falan yok dedi. Bana sanki önceki olayla alakali gibi geldi neyse.
3-simdi her yemekte yumurta istiyor ama sürekli. En son cuma salata satilmayan gün istedi. Calisanlarin artik illallah ettiği belliydi hal ve hareketlerden. Calisan bugün salata yok dedi, sonra arkadaş da ya sizin müdür hep buluyor bana bir baksaniz falan dedi. Kiz da artik dolapta falan buldu verdi. Ama hem kizin hem Müdürünün yüz ifadeleri "yumurtana sokayim bu kadar isimizin arasinda"ydi.
Ben bu arkadaş ile konuşsam mi bilemedim çünkü böyle saçma sebepten sorun yaşasın istemem. Burada kalmak istiyor ama kültüre ayak uydurmak önemli. Hele yabanciyken aksine fransizdan daha nazik ve saygılı olmak lazım ki karşı taraf ile o ilişki kurulsun.
Yalniz bir konuda biraz Fransız kültürüne aykırı gibi geliyor; servis.
Fransa'da servis kültürü amerika ya da Türkiye aksine "isine gelirse bebegim".
Birkaç hareketinde kültüre uymadigini düşünüyorum.
1- binada bbq yapıldı. Sonunda yemek artti. Dediler paketlere koyacagiz isteyen alsın. Arkadaş iki tane almış, başka iki tane alan görmedim. Yemekte de herkese x miktar veriliyor, arkadaş biraz daha istedi falan.
2-ilk geldiğinde yemekte ekstra yumurta istedi spora gitmeden yesin diye. Neyse buldular buna o gün satilmamis bir salatadan çıkarıp. Tabi parasini istediler (sonuçta restoran çalışanı bunlar sahibi değil). Bedava değil mi ya diye şaka yapti da öyle algilanmadi. Sonra kahve almaya gittik, ben de çalışanları tanirim, ilk defa kahve alacaktim onlardan, bana gosterdi kiz. Sonra bu benden olsun dedi, ben dedim odeyeyim falan yok dedi. Bana sanki önceki olayla alakali gibi geldi neyse.
3-simdi her yemekte yumurta istiyor ama sürekli. En son cuma salata satilmayan gün istedi. Calisanlarin artik illallah ettiği belliydi hal ve hareketlerden. Calisan bugün salata yok dedi, sonra arkadaş da ya sizin müdür hep buluyor bana bir baksaniz falan dedi. Kiz da artik dolapta falan buldu verdi. Ama hem kizin hem Müdürünün yüz ifadeleri "yumurtana sokayim bu kadar isimizin arasinda"ydi.
Ben bu arkadaş ile konuşsam mi bilemedim çünkü böyle saçma sebepten sorun yaşasın istemem. Burada kalmak istiyor ama kültüre ayak uydurmak önemli. Hele yabanciyken aksine fransizdan daha nazik ve saygılı olmak lazım ki karşı taraf ile o ilişki kurulsun.
Aç gözlü insanı değiştiremezsin. Konuşmana gerek yok. Bu yaşa kadar kendisinin düşünmediği şeyi sen mi düşündüreceksin. Ben iletişimimi azaltırım. Bunun Fransız kültürüyle bir ilgisi yok bu arada. Türkiye'de de benzer hareketleri yapsa hoş karşılamazlar.
- dissendium (24.09.23 13:32:55)
Bence konuşmak için erken. “Yeni” diyorsunuz. Alışır bence.
Ha alışamasa bile öneri istemeyen birisine öneri verilmemesi taraftarıyım. Çünkü biz kötü oluyoruz sonrasında.
Eğer çalışanlar her gün yumurta vermekten rahatsızsa bunu ona söyleyebilir. “Efendim bu şekilde bir yumurta satışımız yok” demek onlar için basit bir durum.
Hareketleri gerçekten garipseniyorsa ve o da bundan rahatsız olursa size zaten kendisi gelir “Abi bunlar bana niye böyle davranıyor?” der, siz de oturtursunuz karşınıza “bak bro, benim hanım da fransız; ben bu adamların ciğerini bilirim. Bunlar şu şu şu hareketlerden rahatsız olur.” tarzında bir konuşma yaparsınız.
Ha alışamasa bile öneri istemeyen birisine öneri verilmemesi taraftarıyım. Çünkü biz kötü oluyoruz sonrasında.
Eğer çalışanlar her gün yumurta vermekten rahatsızsa bunu ona söyleyebilir. “Efendim bu şekilde bir yumurta satışımız yok” demek onlar için basit bir durum.
Hareketleri gerçekten garipseniyorsa ve o da bundan rahatsız olursa size zaten kendisi gelir “Abi bunlar bana niye böyle davranıyor?” der, siz de oturtursunuz karşınıza “bak bro, benim hanım da fransız; ben bu adamların ciğerini bilirim. Bunlar şu şu şu hareketlerden rahatsız olur.” tarzında bir konuşma yaparsınız.
- irene (24.09.23 13:36:26 ~ 13:37:06)
Bizim patron sesten ve ofiste sohbet edilmesinden pek hoşlanmıyor, ofiste mutfak kısmında falan arkadaşlar çok ses yapınca ben de iyi niyetli bi şekilde gidip "arkadaşlar sesiniz te içeri kadar geliyor xx bey kızar filan az sessiz olun" diyorum, ama bunu söyleyebileceğim samimiyette kişilerse söylerim herkese söylemem. Bunun gibi bi durum, bence kırmadan söylenebilir.
Bir daha senin yanında yumurta istediğinde "kanka bunlar ağzını yüzünü buruşturuyor, galiba yumurta istemenden hoşlanmıyorlar" diyebilirsin. Eğer o cevap olarak "ya ben de farkındaym ama spora gittiğim için mecburen istiyorum" derse yapacak bi şey yok, ama "aa öyle mi hiç fark etmedim" derse böyle şeylere fransızların pek hoş bakmadığını ve ilerleyen aşamalarda ona sıcak davranmayabileceklerini kibarca ve kişisel bi saldırı algılanmayacak şekilde söyleyebilirsiniz bence 1-2 cümleyle
Bir daha senin yanında yumurta istediğinde "kanka bunlar ağzını yüzünü buruşturuyor, galiba yumurta istemenden hoşlanmıyorlar" diyebilirsin. Eğer o cevap olarak "ya ben de farkındaym ama spora gittiğim için mecburen istiyorum" derse yapacak bi şey yok, ama "aa öyle mi hiç fark etmedim" derse böyle şeylere fransızların pek hoş bakmadığını ve ilerleyen aşamalarda ona sıcak davranmayabileceklerini kibarca ve kişisel bi saldırı algılanmayacak şekilde söyleyebilirsiniz bence 1-2 cümleyle
- turuncu tonlarda (24.09.23 13:45:01)
Arkadaş burada yeni ve bana böyle yanlış bir şey yaparsam falan söyle demişti benden genç ve binada iki turkuz ben 6 yıldır buradayim. Yani iş vs için diyorum da bu bana çok uç nokta geldi emin olamadım.
Ki bana harbiden bir adet yumurta istemek garip geliyor yani, ofiste buzdolabi var. Yanında ek yiyecek bir şey getirip buzdolabina koyup akşam spora gitmeden yemek yaptığım bir olay. Çünkü öğle yemeğindeki protein benim sporum için yeterli değil. Olmadı Boyle diyeceğim yani böyle ugrasacagina kuru etlerden ya da paketli pişmiş göğüs etlerinden falan getir dolaba koy diye.
Ki bana harbiden bir adet yumurta istemek garip geliyor yani, ofiste buzdolabi var. Yanında ek yiyecek bir şey getirip buzdolabina koyup akşam spora gitmeden yemek yaptığım bir olay. Çünkü öğle yemeğindeki protein benim sporum için yeterli değil. Olmadı Boyle diyeceğim yani böyle ugrasacagina kuru etlerden ya da paketli pişmiş göğüs etlerinden falan getir dolaba koy diye.
- logisticsmanager (24.09.23 14:40:19)
Kulturle alakasini goremedim, turkiye'de de hos karsilanmaz (en azindan benim gordugum is ortamlarinda karsilanmazdi) ve ustelik burada birisi muhakkak lafini da sakinmazdi. O yuzden kultur soku degil, ortamina gore hareket edememe, adap bilmeme sorunu var gibi e o da sizi ilgilendirmemeli. Rahatsiz olanlar illa ki bi yerde patlar, kendileri soylesin. Oyle bi durumda da ortami yumusatmak icin Turkiye'de boyle falan diye savunmayin bence. Bosverin.
- nic cage (24.09.23 16:09:04)
Yani şöyle Türkiye'de böyle diyorum çünkü bizim başka ülkedeki bir restoranda bu işi yapan abla türk. Yemin ediyorum bir Türk teyze nasıl yönetirse öyle yönetiyor herkese canim ablam diye herkes de hastası kadının.
Yani Türkiye'de ben denk geldim iş yerlerinde daha cana yakin abla/teyze olan kişilerde biraz farklı oluyo, ortam para/cokomel iliskisi gibi olmuyor.
Burada da çocuk yabanci vs diye biraz alttan alıyor gibiler. Yoksa yani ben çocuk her yumurta istediğinde yuzlerini görüyorum.
Türkiye'de her yer böyle değil de yani örnek verirsem burada ne zaman türk dönerciye gitsem "al hadi bu da bizden olsun. Tamam 12 euro 10 ver gec." Ortami oluyor. Daha hayatımda fransiz dükkanında bu ortama denk gelmedim. Aslında demek istediğim bu. Benim eşim de Türkiye'de yaşarken denk geliyordu bu da bizden olsun falan gibi şeylere. Demek istediğim kültürü farki ondan. Yoksa is yerleri üç aşağı bes yukarı ayni tabi.
Yani Türkiye'de ben denk geldim iş yerlerinde daha cana yakin abla/teyze olan kişilerde biraz farklı oluyo, ortam para/cokomel iliskisi gibi olmuyor.
Burada da çocuk yabanci vs diye biraz alttan alıyor gibiler. Yoksa yani ben çocuk her yumurta istediğinde yuzlerini görüyorum.
Türkiye'de her yer böyle değil de yani örnek verirsem burada ne zaman türk dönerciye gitsem "al hadi bu da bizden olsun. Tamam 12 euro 10 ver gec." Ortami oluyor. Daha hayatımda fransiz dükkanında bu ortama denk gelmedim. Aslında demek istediğim bu. Benim eşim de Türkiye'de yaşarken denk geliyordu bu da bizden olsun falan gibi şeylere. Demek istediğim kültürü farki ondan. Yoksa is yerleri üç aşağı bes yukarı ayni tabi.
- logisticsmanager (24.09.23 17:19:14)
huu arkadaşım hayırdır sen burada kümes felan olduğunumu sanıyorsun ne bu rahatlık ? derdim hadi eyvallah tavırlarından hoşlanmadım uzak dur direk çat çat.
- jamswety (24.09.23 19:05:01)
Sizlik bir şey yok ki, yaptığının Fransız kültürüne aykırı olmasıyla da bir alakası yok, aynı şeyi burda yapsa burda da bir noktadan sonra hoş karşılanmaz. Büyük ihtimalle ordakinden daha kısa sürerdi hatta.
Yani konuşacaksanız "buranın kültüründe böyle şeyler yok" diye konuşmanız garip olur bence. Çünkü alakası olduğunu sanmıyorum. Diğer türlü "ya sen ne iş" temasında konuşsanız da bir şey değişmez çünkü zaten bu kişi zaten daha önce benzer konularda uyarı, eleştiri almıştır bu zamana kadar.
Yani ortada çok net şekilde "sizin bu kişiyle ne işiniz var ki?" Durumu var. Çok iyi çocuk olabilir ama karakter olarak farklısınız belli ki, yanında utanıp sıkılıp durmaktansa bazı alanlarda biraz mesafe koyabilirsiniz.
Yani konuşacaksanız "buranın kültüründe böyle şeyler yok" diye konuşmanız garip olur bence. Çünkü alakası olduğunu sanmıyorum. Diğer türlü "ya sen ne iş" temasında konuşsanız da bir şey değişmez çünkü zaten bu kişi zaten daha önce benzer konularda uyarı, eleştiri almıştır bu zamana kadar.
Yani ortada çok net şekilde "sizin bu kişiyle ne işiniz var ki?" Durumu var. Çok iyi çocuk olabilir ama karakter olarak farklısınız belli ki, yanında utanıp sıkılıp durmaktansa bazı alanlarda biraz mesafe koyabilirsiniz.
- akhenaten (24.09.23 20:00:25)
bazi insanlar bu konularda cok hassas olamiyor.
boyle durumlarda duzgun bir dille hocam belki fark etmiyorsun ama boyle bir durum vardir buralarda haberin olsun diye uyariyorum ben. yani sizde bir bilgi var ve eleman bunu fark edemiyor. kapasitesi yetmiyor demek ki, daha fazla friction yaratmamak adina soylenmeli diye dusunuyorum. bu bilgiyle ne yapacagi ona kalmis.
boyle durumlarda duzgun bir dille hocam belki fark etmiyorsun ama boyle bir durum vardir buralarda haberin olsun diye uyariyorum ben. yani sizde bir bilgi var ve eleman bunu fark edemiyor. kapasitesi yetmiyor demek ki, daha fazla friction yaratmamak adina soylenmeli diye dusunuyorum. bu bilgiyle ne yapacagi ona kalmis.
- antikadimag (24.09.23 20:10:09)
[]
Grip sonrası kulak ağrısı
Iki gün önce soğuk algınlığı tarzi başladı sonra dün sabah kulak ağrısı yapmaya başladı. Burnumu neti potla falan yıkayınca azaldi ama aksam yatarken tekrar başladı.
Sabah ibuprofen ve gene neti pot ile daha iyiyim.
Ancak esnerken falan hassasiyet var.
Ama cumartesi ucaga bineceğim. O zamana kadar sizce geçer mi? Yoksa doktora gitmek lazım mi?
Bana göre lazim değil de annem eşim git diyor kuskulandirdilar.
Sabah ibuprofen ve gene neti pot ile daha iyiyim.
Ancak esnerken falan hassasiyet var.
Ama cumartesi ucaga bineceğim. O zamana kadar sizce geçer mi? Yoksa doktora gitmek lazım mi?
Bana göre lazim değil de annem eşim git diyor kuskulandirdilar.
Bir aşağınızdaki kulak iltihabı duyurusunun sahibi olarak geldim.
Ağrı olması, kulağınızda iltihap oluşmuş olma ihtimalini işaret ediyor. Doktora görünseniz iyi edersiniz bence. Hem uçak seyahati de varmış, iyi olur bir görünmek.
Ağrı olması, kulağınızda iltihap oluşmuş olma ihtimalini işaret ediyor. Doktora görünseniz iyi edersiniz bence. Hem uçak seyahati de varmış, iyi olur bir görünmek.
- magni (04.09.23 19:48:18)
Cumartesi’ye kadar geçmezse o zaman gitmek lazım olur, hem de geç kalmış olursunuz.
Siz şimdi “çok da ağrımıyor” diye düşünebilirsiniz ama bazı insanların acı eşiği yüksek oluyor, aslında durulamayacak ağrıları bile normal kabul edebiliyorlar.
Orada bir hassasiyet varsa gitmekte fayda var. Ayrıca ben olsam doktora gidene kadar neti potu da bırakırdım. Kulakta tıkanıklık varsa o çok da iyi gelmiyor.
Siz şimdi “çok da ağrımıyor” diye düşünebilirsiniz ama bazı insanların acı eşiği yüksek oluyor, aslında durulamayacak ağrıları bile normal kabul edebiliyorlar.
Orada bir hassasiyet varsa gitmekte fayda var. Ayrıca ben olsam doktora gidene kadar neti potu da bırakırdım. Kulakta tıkanıklık varsa o çok da iyi gelmiyor.
- irene (04.09.23 20:10:22)
[]
Dün adductor zorladım bugün deadlift?
Dün ısınırken lunge yapıyordum ve bir anda adductor kasıldı, yani böyle bıçak gibi aci değil de bildiğimiz kasılı haldeydi. Neyse Bench günü diye yaptık, o sırada biraz strech, biraz yüksek tekrar sıfır ağırlık adductor ile akşam da buz kompress ile hallettik. Su an bir sikintim yok.
Yalnız bugün deadlift günü. Deload yapıyor olsam da 200e çıkacağım.
Riskimiz nedir? Bir squat değil tabiki adductora binecek yük olarak ama ne kadar risk alıyoruz?
Yalnız bugün deadlift günü. Deload yapıyor olsam da 200e çıkacağım.
Riskimiz nedir? Bir squat değil tabiki adductora binecek yük olarak ama ne kadar risk alıyoruz?
Biliyorsun deadlift bir çekme hareketi gibi gözükse de aslında bir itme hareketidir, yani teknik olarak ayağınla yeri iterek yükselmeye çalışırsın ve bu sırada stres çoğunlukla bacaklara ve kalçaya biner, bu nedenle PR alacaksan almamanı öneririm bacaklarındaki herhangi bi kasta travma oluştuğunu düşünüyorsan.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (03.09.23 09:43:58)
@kaleci; bir şey olmadı. Pr almadim, deload yaptım.
Biraz da üstüne yüksek tekrar makine ile bacak ekledim rehabilitasyon olsun diye. Bakalım iki gün sonra squat var, pek bir sıkıntı kalmadı gibi ama ufak korkusu var.
Biraz da üstüne yüksek tekrar makine ile bacak ekledim rehabilitasyon olsun diye. Bakalım iki gün sonra squat var, pek bir sıkıntı kalmadı gibi ama ufak korkusu var.
- logisticsmanager (03.09.23 10:52:12)
[]
Yanlış anlaşılmaktan nefret etmek
Bugün bir toplantıda Amerika'daki ic tedarikcinin sap yapisina bakiyorduk (konu bir sipariş ile alakalıydi).
Ben de bpi rolu de var satinalma konusunda, hayatımda ilk defa böyle bir sistem gördüm çok garipti diğer fabrikalara oranla. Ondan soru sordum bir 4-5 tane ve bunu nasıl sorun çıkarmadıgini falan merak ettim(ki çıkarıyor gördüm). Ki çok merak eden biriyim (rolun de getirdiği bir olay) haliyle tedarikcilerin yapisini anlamayi seviyorum. Onenote'ta not falan ediyorum ileride soru olursa bakarım diye.
Toplantı sonrasi müdür biraz yanlış oldu lesson learned olarak, ben seni tanıyorum ama karşı tarafa biraz islerini sorguluyor gibi oldun, dikkat et bir daha dedi. Ki ben de fark ettim zaten sorduktan sonra bir noktada kadın "onu bizim sc hallediyor merak etme" dedi.
Kadına mesaj attim teamsten kusura bakma ben tedarikçi sistemini anlamayi severim rol gereği, amacım calisma yönetiminizi eleştirmek değildi diye.
Kadının öyle anlamasi normal ki müdür daha söylemeden ben dedim zaten öyle anlaşıldığını.
Ama kafama takıldı yani, kadin da cevap vermedi daha. Hiç sevmiyorum yanlış anlaşılmayi. Bir kere de birine bir mail cevap verdim, özür diledi. Sonra ben kızdan özür diledim mesajimi tekrar okudum pasif agresif gibi geliyor ama öyle değil bir sıkıntı yok diye. Bunda da kafama takmıştım.
Ama misal sirkette beni sevmeyen var ya da bana direkt tonda konusan insan var. Hiç umrumda olmuyor o. Iki saniye bile aklimda kalmaz.
Ama yanlış anlasilmak çok canımı sıkıyor. Var mi benim gibi bunu kafaya takan?
Ben de bpi rolu de var satinalma konusunda, hayatımda ilk defa böyle bir sistem gördüm çok garipti diğer fabrikalara oranla. Ondan soru sordum bir 4-5 tane ve bunu nasıl sorun çıkarmadıgini falan merak ettim(ki çıkarıyor gördüm). Ki çok merak eden biriyim (rolun de getirdiği bir olay) haliyle tedarikcilerin yapisini anlamayi seviyorum. Onenote'ta not falan ediyorum ileride soru olursa bakarım diye.
Toplantı sonrasi müdür biraz yanlış oldu lesson learned olarak, ben seni tanıyorum ama karşı tarafa biraz islerini sorguluyor gibi oldun, dikkat et bir daha dedi. Ki ben de fark ettim zaten sorduktan sonra bir noktada kadın "onu bizim sc hallediyor merak etme" dedi.
Kadına mesaj attim teamsten kusura bakma ben tedarikçi sistemini anlamayi severim rol gereği, amacım calisma yönetiminizi eleştirmek değildi diye.
Kadının öyle anlamasi normal ki müdür daha söylemeden ben dedim zaten öyle anlaşıldığını.
Ama kafama takıldı yani, kadin da cevap vermedi daha. Hiç sevmiyorum yanlış anlaşılmayi. Bir kere de birine bir mail cevap verdim, özür diledi. Sonra ben kızdan özür diledim mesajimi tekrar okudum pasif agresif gibi geliyor ama öyle değil bir sıkıntı yok diye. Bunda da kafama takmıştım.
Ama misal sirkette beni sevmeyen var ya da bana direkt tonda konusan insan var. Hiç umrumda olmuyor o. Iki saniye bile aklimda kalmaz.
Ama yanlış anlasilmak çok canımı sıkıyor. Var mi benim gibi bunu kafaya takan?
Aradığın destek bu değil ama; lisede bile kalem kutumun üstünde yanlış anlasilmaktan nefret ediyorum yazmıştım ergenlikte xd
Merakla ilgili, konu şirket olmasa da çok benzer şeyler yaşıyorum
Merakla ilgili, konu şirket olmasa da çok benzer şeyler yaşıyorum
- abuzer (29.08.23 03:17:29)
Çok takarım, eskiden daha da takardım. Yanlış anlaşılmanın azalması için kullandığım iki metod var:
1) Kısa basit cümleler kurmak, ama karşı taraf sormadıkça detay vermemek. Fark ettim ki ben detaylı konuştukça karşı taraf daha fazla alt metin okumaya çalışıyor
2) Sizin durumunuzdaki gibi yanlış anlamaya yol açabilecek durumlarda (tecrübe arttıkça nerelerden gol yiyeceğimi tahmin ediyorum) daha başında "anlamak için soruyorum" ya da "sırf merakımdan soruyorum" diyerek sorulara başlamak.
Hiç takmasam daha iyi ama bu da benim karakterim.
1) Kısa basit cümleler kurmak, ama karşı taraf sormadıkça detay vermemek. Fark ettim ki ben detaylı konuştukça karşı taraf daha fazla alt metin okumaya çalışıyor
2) Sizin durumunuzdaki gibi yanlış anlamaya yol açabilecek durumlarda (tecrübe arttıkça nerelerden gol yiyeceğimi tahmin ediyorum) daha başında "anlamak için soruyorum" ya da "sırf merakımdan soruyorum" diyerek sorulara başlamak.
Hiç takmasam daha iyi ama bu da benim karakterim.
- SiyamkedisiZorro (29.08.23 08:30:37)
SiyamkedisiZorro - 2) Sizin durumunuzdaki gibi yanlış anlamaya yol açabilecek durumlarda (tecrübe arttıkça nerelerden gol yiyeceğimi tahmin ediyorum) daha başında "anlamak için soruyorum" ya da "sırf merakımdan soruyorum" diyerek sorulara başlamak.
+1
1-2 sorudan fazlasina giriyorsaniz mutlaka "tedarikçi sistemini/farkli kurgulanmis sistemleri anlamayi severim rol gereği o nedenle bu derece soruyorum" "hem bu sekilde olunca iki tarafli islerimiz kolaylastigini dusunuyorum" diye aciklayin ve gulumseyin :) hatta gereksiz saka falan yapin, yumusatin.
evet ben de takiyorum.
+1
1-2 sorudan fazlasina giriyorsaniz mutlaka "tedarikçi sistemini/farkli kurgulanmis sistemleri anlamayi severim rol gereği o nedenle bu derece soruyorum" "hem bu sekilde olunca iki tarafli islerimiz kolaylastigini dusunuyorum" diye aciklayin ve gulumseyin :) hatta gereksiz saka falan yapin, yumusatin.
evet ben de takiyorum.
- 65 derece (29.08.23 12:46:02 ~ 12:46:33)
Hocam, bazen özür dilemek de bence yanlış gibi oluyor. Yani siz o kadar kişi arasında bozmuş gibi olmuşsanız sonra da sadece o kişinin bileceği şekilde özür dileyince tam olarak özür dilemiş gibi olmuyor.
Ama bana kalırsa merak ettiğiniz bir şeyi ve zaten yanlış olduğunu da fark etmişsiniz dediğiniz için kafaya takmayın. İş dünyası bu.
Ama bana kalırsa merak ettiğiniz bir şeyi ve zaten yanlış olduğunu da fark etmişsiniz dediğiniz için kafaya takmayın. İş dünyası bu.
- sevilen progressive türkücü (03.09.23 20:01:29)
[]
Toksik maskulenitiyi iyiye kullanmak
Şimdi hanim arkadaşının yanına gitti. Normalde benim evde yaptığım işler belli çünkü hanımın kendi işi var günde 3-4 saat çalışıyor o kadar. Yemek zaten en sevdiği şey. Geri kalanları da ben yokken yapıyor.
Bende genelde pis isler ya da güç gerektiren şeyler var; tuvalet, bulasik/camasir filtrelerini temizlemek, örümcek falan öldürmek, odun kesmek, cim bicmek, alışveriş yapmak, ütü vs.
Ama hanim gidince tabi her şey bende. Ve bununla derdim yok çünkü kafamda "kendime yeterim ben lan erkeğim ben" düşüncesi var=d erkek dediğin her isi yapmali vs gibi bir toksik kafayla her şeyi yapiyorum (temizlik, bulaşık, çamaşır.
Misal hanimin arkadaşının eşi öyle biri ki kiz bir yere gidecekse önceden yemeklerini hazirliyor çocuğun (tavuk , brokoli falan). Benim hanımın babası da benzer; yemeklerin hepsini yapar ama onun dışındaki her seyde sıfır. Temizlik bilmez, bulasik/çamasir bilmez, tamir bilmez vs.
Ben ikisine de "böyle erkek mi olur ya" gözüyle bakiyorum =d
Benim gibi toksik maskulenitiyi iyiliğe kullanan var mi :)
Bende genelde pis isler ya da güç gerektiren şeyler var; tuvalet, bulasik/camasir filtrelerini temizlemek, örümcek falan öldürmek, odun kesmek, cim bicmek, alışveriş yapmak, ütü vs.
Ama hanim gidince tabi her şey bende. Ve bununla derdim yok çünkü kafamda "kendime yeterim ben lan erkeğim ben" düşüncesi var=d erkek dediğin her isi yapmali vs gibi bir toksik kafayla her şeyi yapiyorum (temizlik, bulaşık, çamaşır.
Misal hanimin arkadaşının eşi öyle biri ki kiz bir yere gidecekse önceden yemeklerini hazirliyor çocuğun (tavuk , brokoli falan). Benim hanımın babası da benzer; yemeklerin hepsini yapar ama onun dışındaki her seyde sıfır. Temizlik bilmez, bulasik/çamasir bilmez, tamir bilmez vs.
Ben ikisine de "böyle erkek mi olur ya" gözüyle bakiyorum =d
Benim gibi toksik maskulenitiyi iyiliğe kullanan var mi :)
Mizahi yaklaştığını anladım ama bunun ne maskülen ne de toksiklikle alakası var. Ağzımdan yel alsın, eşinden ayrıldın ya da daha kötüsü oldu; tüm bunları yapman gerekmeyecek mi? Niye birine muhtaç kalasın ki? Erkek olduğun için değil, kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olduğun için bunların hepsini yapıyorsun, yapabiliyor olmasın da.
Ben evli değilim ama beraber yaşadığım kız arkadaşlarım varken de yapıyordum. İş bölümü yapmak ayrı, o işleri yapmamak için çırpınmak ayrı. Kaldı ki çoğu kadından iyi temizlik ve ütü yaparım, ben onun saçlarını lavabodan temizlerken gelen damacanayı mutfağa götürmek için bi zahmet beni beklemesin.
Ben evli değilim ama beraber yaşadığım kız arkadaşlarım varken de yapıyordum. İş bölümü yapmak ayrı, o işleri yapmamak için çırpınmak ayrı. Kaldı ki çoğu kadından iyi temizlik ve ütü yaparım, ben onun saçlarını lavabodan temizlerken gelen damacanayı mutfağa götürmek için bi zahmet beni beklemesin.
- Bruce (13.08.23 02:46:02)
@bruce; yok zaten dediklerinde haklısın da ben bu işleri yaparken "erkek adam her şeyi yapar" diye yapiyorum ve yapamayan/yapmayan erkeğe de tirt gözüyle bakıyorum.
Örnekte verdiğim gibi eşi gideceği zaman onun için günlük yemek yapmasini isteyen adam bana göre tirt erkek ama bu aslında toksik maskulenitede verilen örnek değil. Is ne kadar kadınlarla eşleştirilmis olsa da kendine yetecek yeleği yapamayan adama sanki arabasının yağını kontrol etmeyi bilmeyen adam muamelesi yapıyorum kafamda :)
Örnekte verdiğim gibi eşi gideceği zaman onun için günlük yemek yapmasini isteyen adam bana göre tirt erkek ama bu aslında toksik maskulenitede verilen örnek değil. Is ne kadar kadınlarla eşleştirilmis olsa da kendine yetecek yeleği yapamayan adama sanki arabasının yağını kontrol etmeyi bilmeyen adam muamelesi yapıyorum kafamda :)
- logisticsmanager (13.08.23 13:56:41)
Yani hala 'erkek adam' her seyi yapar dediginiz icin, o toksik erkeklikten cikmis sayilmazsiniz. Erkek ya da kadin degil, gucu yeten herkes gucunun yettigini yapmali. Saglikli erkeklik/kadinlik/insanlik bunu gerektirir. Aslinda elestirdiginiz erkekler gibi kadina ve erkege rol bicmissiniz, ve ben buna ragmen yapiyorum'a gelmis olay. Ben insanim ve bu aliskanliklarim/bilgim hayatimi haysiyetli bir insan olarak devam ettirmemi sagliyor yeterli. Kendinizi kiyaslamaya (ozellikle de yapmayan erkekler uzerinden) basladigizda zaten cinsiyetcilik tuzagina dusmus oluyorsunuz. Ben mesela araba yagi degistirmeyi bilmiyorum, erkek isi olarak gordugum icin degil, hic ihtiyacim olmadi. Araba yagi degistirmeyen bir insana saygi duyarim ama karnini doyuramayan ya da pislik icinde yasayan birine saygi duyamam. Bunun gibi. Yanlis anlamis da olabilirim soruyu, affola.
- songforsomeone (13.08.23 20:28:24)
[]
Elektronik öğrenmek istiyorum
Bir elektronik sirketindeyim. Envai çeşit ürün var tabi de en temelleri elektrik enerji ürünleri.
Ben tedarik zincirindeyim, benim için her şey rakam ama bunu değiştirmek istiyorum çünkü yükseldikçe daha teknik konuşmalar olabiliyor (misal yeni ürün geliyor, degisimlerden bahsediyorlar ama teknik yani) ya da ürünlerin kvalarindan falan bahsediliyor ama arka planda bunun etkisi ne bilmiyorum misal.
Yani mühendis olayım demiyorum da belli ki kariyerim bu şirkette, burada olmasa da elektronik dünyasında olacak ve daha iyi anlamak istiyorum.
Bu konuda okuyup izleyeceğim şeyler varsa iyi olur. Hatta parçaları falan anlamama da yarayacak şeyler olursa (misal Çin'deki fabrikada mosfet yok diyor, mosfet nedir, ne yapar bilgim yok. Bilgisi olan arkadaşlar da ya mühendis ya da tedarik zincirine gelmeden sirkette kalite ya da teknik taraflarda calismislar)
Ben tedarik zincirindeyim, benim için her şey rakam ama bunu değiştirmek istiyorum çünkü yükseldikçe daha teknik konuşmalar olabiliyor (misal yeni ürün geliyor, degisimlerden bahsediyorlar ama teknik yani) ya da ürünlerin kvalarindan falan bahsediliyor ama arka planda bunun etkisi ne bilmiyorum misal.
Yani mühendis olayım demiyorum da belli ki kariyerim bu şirkette, burada olmasa da elektronik dünyasında olacak ve daha iyi anlamak istiyorum.
Bu konuda okuyup izleyeceğim şeyler varsa iyi olur. Hatta parçaları falan anlamama da yarayacak şeyler olursa (misal Çin'deki fabrikada mosfet yok diyor, mosfet nedir, ne yapar bilgim yok. Bilgisi olan arkadaşlar da ya mühendis ya da tedarik zincirine gelmeden sirkette kalite ya da teknik taraflarda calismislar)
Ürün kataloglarını inceleyebilirsin. Kitap hesap dolu. O yola girersen çıkamazsın. Devreleri öğrenmekle başlayabilirsin yine de. Direnç, kondansatör hesapları var.
- dissendium (06.08.23 13:08:53)
Ürün kataloglarini bilmiyorum da onlar zaten işi bilen adamlar için yapılıyor. B2b ürün grubu.
Bana gereken genel bir bilgi ve parcalar ile alakalı da öğrenebileceğim şeyler.
Bana gereken genel bir bilgi ve parcalar ile alakalı da öğrenebileceğim şeyler.
- logisticsmanager (06.08.23 13:15:32)
duyduğunuz her kelimeyi wiki'de aratın. okuduğunuz makaleden keyword'lere zıplayıp diğer makaleleri ve önerilenleri okuyun. Youtube'a electronic components vs. yazın. Detaylı öğrenmek isterseniz ki ihtiyacınız yok gibi kanal önerisi verebilirim.
- sparkle kiddle (06.08.23 14:55:05)
[]
Raki marketten mi duty freeden mi?
Dönerken iki kişiye raki götüreceğim, şu an duty free fiyatlari ne bilmiyorum.
Duty free almak mi yoksa marketten almak mi daha mantıklı?
Duty free almak mi yoksa marketten almak mi daha mantıklı?
market her zaman daha ucuz, sadece valize koymaniz lazim yoksa ucaga alinmiyor
- tahtakafa (17.07.23 12:44:08)
duty free'den alınca ayrıca yanınıza da alabiliyorsunuz. atıyorum valize 3 şişe veriliyorken duty free'den alınca +2 şişe de uçağa yanınıza alabiliyorsunuz.
- not sure if serious (17.07.23 13:32:07)
100lük yeni rakı 14eur'du geçtiğimiz hafta setur dutyfree'de.
- hayaletimsi (17.07.23 14:08:49)
market fiyatini bilmiyorum ama duty freede en son premium rakilar 30€ civariydi, en son gecen ay prototip (70lik) aldim mesela. Nisan'da saki siyah uzum (100luk) aldim o da 30du.
- mirafiori (17.07.23 16:15:50 ~ 16:16:49)
Evet duty freeden bildiriyorum; çok çok daha ucuz.
Su an kampanya ile yeni rakı ala 1 l 24€.
Su an kampanya ile yeni rakı ala 1 l 24€.
- logisticsmanager (18.07.23 02:50:46)
@thetruenorth; pastis ile raki ayni tada sahip değil :)
- logisticsmanager (18.07.23 23:08:33)
[]
Ne noktada kiradan çıkmak lazım?
Şimdi Fransa'da 200 m2 bahçeli evdeyim.
Kiram 890 euro.
Bu evin benzerini almam için şu anki kredi oranlari ile temiz 150 bin euro faiz ödemem gerekir.
Ödemesi de 1500 Euro civarı olur.
Ev alırsam kesinlikle bahçeli ev alacağım çünkü köpek var haliyle apartman vs yapmam.
Hangi noktada "artık bir ev alalim" demek lazım? Bana 890 euro kira ideal geliyor çünkü ev alsam sırf kredi masrafı değil temiz 20-25 bin euro vergi+noter masrafı da var, üstüne yıllık oturma vergileri vs de var. Yani kiram 1200 olsa neyse de neredeyse iki katina cikacak.
Ben hazır kira uygunken şöyle 2025-2026 kadar kirada oturayım diyorum. O zamana bir 40-50 bin euro para birikir, her şey düzgün giderse de faiz oranlari düşer diye bekliyorum.
Yoksa illa kendimizi kasıp ev almaya çalışmak mı lazım?
Kiram 890 euro.
Bu evin benzerini almam için şu anki kredi oranlari ile temiz 150 bin euro faiz ödemem gerekir.
Ödemesi de 1500 Euro civarı olur.
Ev alırsam kesinlikle bahçeli ev alacağım çünkü köpek var haliyle apartman vs yapmam.
Hangi noktada "artık bir ev alalim" demek lazım? Bana 890 euro kira ideal geliyor çünkü ev alsam sırf kredi masrafı değil temiz 20-25 bin euro vergi+noter masrafı da var, üstüne yıllık oturma vergileri vs de var. Yani kiram 1200 olsa neyse de neredeyse iki katina cikacak.
Ben hazır kira uygunken şöyle 2025-2026 kadar kirada oturayım diyorum. O zamana bir 40-50 bin euro para birikir, her şey düzgün giderse de faiz oranlari düşer diye bekliyorum.
Yoksa illa kendimizi kasıp ev almaya çalışmak mı lazım?
Mal sahibi olmak için bi şekilde kendini kasman gerekiyor.
Şu an ödediğin bir birim parayı başkasına ödüyorsun ve paran yok olup gidiyor. Ev alırsan ödeyeceğin iki birim para kendi evine yatırım olacak ve istediğin zaman satıp paraya çevirebileceksin.
Orada kalıcı gibisin. Al derim ben.
Şu an ödediğin bir birim parayı başkasına ödüyorsun ve paran yok olup gidiyor. Ev alırsan ödeyeceğin iki birim para kendi evine yatırım olacak ve istediğin zaman satıp paraya çevirebileceksin.
Orada kalıcı gibisin. Al derim ben.
- Mirket (13.07.23 12:54:26)
bence de o kadar analiz kasmaya gerek yok. sığ bir yorum yapayım ben de: alınmış alınmıştır. alın gitsin.
- pisiklet (13.07.23 13:08:46)
Fransa’da ev kredisi faizleri Eirobor’a endekslidir diye tahmin ediyorum. Şuan faizler 4’’ü geçti+ bankanın kendi ilave edeceği 0.5-1 arası faizi de ekleyince 5 oluyor. Son 10-15 yılın en yüksek faizlerı bunlar. Ödemenin yüksek çıkması normal. Orada sabit veya değişken faiz mi uygulanıyor. Alacağınız ev ne kadar değer kazanır? Kenara atacağınız parayı enflasyon eritecek vs. Kısacası; en ideal zaman sizin taksitleri ödeyecek gücünüz olduğu zamandır :) ev satışları düşmüştür, pazarlık gücünüz daha fazla. Ayrıca unutmayın, kar alınırken yapılır!
- ya volna (13.07.23 13:25:53)
ben de yurtdisindayim ve aldigimda 1.5 faizle aldim, su anda faizler inanilmaz fazla. ancak, patronumun kendi mortgage'i icin bir sure sonra banka ile gidip konustugunu ve faiz dusurttugunu biliyorum, her yerde faizler dustugu icin, yani mortgage'i tekrar mortgage yaptirdi. faizlerin de 1-2 yil degil ama 3-5 yila dusecegini tahmin ediyorum. yasadigim yerde ev fiyatlari inanilmaz yukseldi, ev fiyatlarinin dusecegi herhangi bir yerde hep yalan bence. ben olsam alirdim yine de.
- songforsomeone (13.07.23 13:30:08)
Alinca ac kalmiyorsaniz simdi alin. Ac kaliyorsaniz ac kalmayacak sekilde para kazandiginizda alin. Zira bu sorudan gelirinizin ev almaya uygun olmayacak (aylik 1500 euro duzenli gideri kaldiramayacak) kadar dusuk oldugunu cikariyorum. Ya da bilmiyorum cok harcamaniz var. Elzem seyler degilse kisilir yine ev alinir. Kiranin sonu yok.
- unidentified floating object (13.07.23 17:25:01)
ev alma amaçlı ödeyeceğin kredileri-masrafları biriktirerek borsa-fon vs. iyi bir yatırıma dönüştürebiliyor musun. o zaman kesinlikle bu yapılmalı. faizler düşüp para bollaşacaktır ama bu ev fiyatlarına da mutlaka yansır.
ikinci bir bakış açısı da aylık 1500 euro seni ne kadar zorlar ? hiç zorlamaz diyorsan gayet de alınabilir. çünkü sana ait olan bir evi kafana göre tadilat, bakım vs. istediğin gibi geliştirebilirsin.
ikinci bir bakış açısı da aylık 1500 euro seni ne kadar zorlar ? hiç zorlamaz diyorsan gayet de alınabilir. çünkü sana ait olan bir evi kafana göre tadilat, bakım vs. istediğin gibi geliştirebilirsin.
- orpheus (13.07.23 17:55:42 ~ 17:56:05)
@unidentified; 1500 öderim. Olay orada değil, su an kira ile 890 satın alırsam 20 bin euro masraf+1500€ kredi. Olay bu, faizler düşükken mantikliydi de simdi 320 bine 180 bin masraf çıkıyor.
@orpheus; evet, amundi world etf var, hayat sigortasi ile kombine şekilde.
@orpheus; evet, amundi world etf var, hayat sigortasi ile kombine şekilde.
- logisticsmanager (13.07.23 19:37:02)
yurtdisinin ortalama birine verebilecegi sey zaten bahceli bir ev + kafana gore araba..
ev degerini yillik brut eve giren para x 4 seviyesinde tut. Sonra 25 sene mortgage yapip yardiriyorsun. 60 yasina geldiginde ev odemesi bitiyor. Bu arada evin de degeri artarsa verdigin faiz zaten oradan cikiyor. Sansliysan ev ciddi prim yapiyor ve artiya geciyorsun. Dusunerek isin icinden cikamazsin cunku faiz dusse bu arada evin degeri artiyor.
Maasla calisan adamin pek baska secenegi yok, eger ciddi miras falan kalmayacaksa.
ev degerini yillik brut eve giren para x 4 seviyesinde tut. Sonra 25 sene mortgage yapip yardiriyorsun. 60 yasina geldiginde ev odemesi bitiyor. Bu arada evin de degeri artarsa verdigin faiz zaten oradan cikiyor. Sansliysan ev ciddi prim yapiyor ve artiya geciyorsun. Dusunerek isin icinden cikamazsin cunku faiz dusse bu arada evin degeri artiyor.
Maasla calisan adamin pek baska secenegi yok, eger ciddi miras falan kalmayacaksa.
- cooperr (13.07.23 20:37:01)
[]
Fransa vizelerinde son durum nedir?
Ailem her sene 1 ay geliyor. Sürekli davetiye ile, son iki seferdir 6 ay 6 ay verip duruyorlar.
Okuyorlarmis vizelerde sorun varmis cikmiyormus falan. Korkuyorlar çıkmaz diye. Daha bu sene Mayıs'ta geldiler yani.
Diyorum size bir etkisi olmaz artik 6. Gelisiniz olacak son 6 yilda. Eshot gibi git gel yapiyorsunuz adamlar zaman bile harcamiyordur size.
Ama nedir durumlar bu tarz kisiler için? Yoksa bu tarz vizeler için sıkıntı yok mu?
Okuyorlarmis vizelerde sorun varmis cikmiyormus falan. Korkuyorlar çıkmaz diye. Daha bu sene Mayıs'ta geldiler yani.
Diyorum size bir etkisi olmaz artik 6. Gelisiniz olacak son 6 yilda. Eshot gibi git gel yapiyorsunuz adamlar zaman bile harcamiyordur size.
Ama nedir durumlar bu tarz kisiler için? Yoksa bu tarz vizeler için sıkıntı yok mu?
Yanımdaki aile Fransa'daki çocuklarını ziyarete gidiyordu. İLk gidişleriymiş. Sorunsuz çıktı dediler.
- Kahvedesu (11.07.23 18:51:11)
Gecen ay 1 yillik aldik. Etrafimdakiler de aliyor. Sikinti yok.
- brkylmz (12.07.23 00:08:15)
[]
izmir sessiz sakin plaj önerisi
Annemleri plaja götüreceğim. Benim tabi baya oldu böyle yerlere gitmeyeli.
Beach vs aramıyoruz. Şemsiye, sezlong kiralayabilirsek iyi bir de bira falan alabilecek bir yeri varsa.
En önemlisi çok kalabalik olmamasi. Haftaici gidecegiz, haftasonu her yer kalabalik olur zaten.
Mordogan aklima geldi ama son halleri nasıl bilmiyorum.
Urla'da altinkum mu ne vardi gene sıfır bilgim var son durumu hakkinda.
Beach vs aramıyoruz. Şemsiye, sezlong kiralayabilirsek iyi bir de bira falan alabilecek bir yeri varsa.
En önemlisi çok kalabalik olmamasi. Haftaici gidecegiz, haftasonu her yer kalabalik olur zaten.
Mordogan aklima geldi ama son halleri nasıl bilmiyorum.
Urla'da altinkum mu ne vardi gene sıfır bilgim var son durumu hakkinda.
mordoğan ve karaburun çok iyi hala. öneririm.
- lvega (11.07.23 21:43:40)
[]
Bilet satmak
Standup için bilet aldim, hanim gelemeyecekti.
Şimdi o da gelebilecek. O geleceği için iki adet yeni bilet alıp bendekini satmak istiyorum.
Benimki iyi yer, stabhubda millet 750€ istemis (kafayi yemisler).
Bunu nereden satabilirim?
Şimdi o da gelebilecek. O geleceği için iki adet yeni bilet alıp bendekini satmak istiyorum.
Benimki iyi yer, stabhubda millet 750€ istemis (kafayi yemisler).
Bunu nereden satabilirim?
viagogo
- sttc (11.07.23 00:13:36)
[]
Bilgisayar oynamak vs sosyal medya; çocuk
Kuzenle konusuyorduk. Kızı ne kadar kontrol altında, limitli şekilde olsa da yol blackpink, yok bilmem ne vs yani en sevdiği şeyler bunlari YouTube izlemek.
Bana dedikleri kızın sıkılmadan uzunca yaptığı şey bu. Piyano, karate vs yok belli noktadan sonra sıkılıyor.
Dün oyun oynamaktan bahsettim. Hiç oyun oynamadığıni söylediler. Lan hatta şu yegenine biraz oyun falan göster dediler. Ben onun yaşında bilgisayarda cm kasardim, age of oynardim :) neyse yani.
Sorum su; elinizde olsa cocugunuzun şu anki sosyal medya döneminde mi yoksa yıllar önce bilgisayar oyunu gerekirse MMORPG döneminde mi yaşamasını isterdiniz?
Ben bilgisayar diyorum çünkü bana ingilizce ve bilgisayar öğretti çünkü bilgisayarımi kendim tamir ettim, sorunları kendim çözdüm, parçaları kendim taktım.
Bana dedikleri kızın sıkılmadan uzunca yaptığı şey bu. Piyano, karate vs yok belli noktadan sonra sıkılıyor.
Dün oyun oynamaktan bahsettim. Hiç oyun oynamadığıni söylediler. Lan hatta şu yegenine biraz oyun falan göster dediler. Ben onun yaşında bilgisayarda cm kasardim, age of oynardim :) neyse yani.
Sorum su; elinizde olsa cocugunuzun şu anki sosyal medya döneminde mi yoksa yıllar önce bilgisayar oyunu gerekirse MMORPG döneminde mi yaşamasını isterdiniz?
Ben bilgisayar diyorum çünkü bana ingilizce ve bilgisayar öğretti çünkü bilgisayarımi kendim tamir ettim, sorunları kendim çözdüm, parçaları kendim taktım.
Bilgisayar oyunları zekâyı geliştiriyor. Tabii ki bilgisayar oyunlarını seçerdim. Instagram, Youtube çok fazla zaman çalıyor ve karşılığında bir şey vermiyor.
- dissendium (10.07.23 13:57:24)
MMORPG'ler değil de normal bilgisayar oyunlarını tercih ederim. MMORPG'ler ingilizce bile olsa dil öğrenmeyi çok teşvik etmiyor ve inanılmaz bir zaman tuzağı. Ama normal hikayeli oyunlar sayesinde ingilizce öğrendim ben. Sosyal medyanın sağlıklı kullanımının da faydaları yok değil ama tehlikeli yönü oyunlara göre daha fazla tabii. Bi de saçma sapan düşünce akımları yayılabiliyor. Yine de her nesil kendi paradigmasında yetişiyor ve bir şekilde bundan 30 sene sonra onların yönettiği bir dünya da iyi kötü akıp gidecek.
- nundu (10.07.23 14:40:38)
Bu konu aslında baya beyin kimyasıyla falan alakalı bir konu.
Sosyal medya tüketimi beyne aşırı derecede dopamin salgılattığına dair araştırmalar var. Bu da bir nevi bağımlılığa dönüşüyor. Haliyle beyin kolay yoldan dopamin salgılatan yöntemler varken (oturup video izlemek), efor harcatan yöntemlere uzak duruyor. (spor vb)
Oyunlarda da benzer bir durum var. Özellikle yeni nesil oyunlar, ne kadar komplike ve detaylı görünürse görünsün, sosyal medya bağımlılığına benzer bir bağımlılık üretmek için tasarlanıyor. Aynı deney faresi gibi, tuşa bas, ödülü al, mutlu hisset, daha çok oyna...
Eski oyunlar bu anlamda biraz daha beyni zorluyor ama yeni oyunların hiçbirinde bu yok. CM örneği vermişsiniz. FM 2023 bile neredeyse click and collect mantığında bir oyuna dönmüş. CM'deki gibi detaylı taktikler, detaylı antrenman programları vs yok.
Eski oyunlar şu anda o durumda bir genci sarmaz.
Yeni oyunlar da sadece yeni bir bağımlılık oluşturur.
Ayrıca şunu da kabul etmek lazım, herkes aynı şeylerden zevk almak zorunda değil. Belli ki k pop seviyor.
Bir de her jenerasyonun dinamikleri farklı. Herkes kendi gençliğini mükemmel sanıyor ama benzer saçmalıkları biz de yaptık. Yeğeniniz youtube'dan sevdiği grupları dinliyor. Biz küçükken kablo tv'de saatlerce sevdiğimiz şarkı mtv'de çıksın diye beklerdik. Bizden önceki jenerasyon saatlerce radyo başında otururmuş.
Ben olsam 2 şey öneririm, piyano çalmak sıkıyor olabilir ama uygun fiyatlı bir launchpad ve ableton gibi bir müzik programı verirdim. Belki dans müziği yapmak istiyor.
Bir de fiziksel aktivite bol bol.
Biz ingilizceyi bilgisayar oyunlarıyla pekiştirdik evet. Ama bizim zamanımızda tüketebileceğimiz tek ingilizce içerik oyunlardı. Şu anda dil öğrenmek isteyen bir gencin önünde milyar seçenek var. Sırf youtube videoları bile yeter.
Sosyal medya tüketimi beyne aşırı derecede dopamin salgılattığına dair araştırmalar var. Bu da bir nevi bağımlılığa dönüşüyor. Haliyle beyin kolay yoldan dopamin salgılatan yöntemler varken (oturup video izlemek), efor harcatan yöntemlere uzak duruyor. (spor vb)
Oyunlarda da benzer bir durum var. Özellikle yeni nesil oyunlar, ne kadar komplike ve detaylı görünürse görünsün, sosyal medya bağımlılığına benzer bir bağımlılık üretmek için tasarlanıyor. Aynı deney faresi gibi, tuşa bas, ödülü al, mutlu hisset, daha çok oyna...
Eski oyunlar bu anlamda biraz daha beyni zorluyor ama yeni oyunların hiçbirinde bu yok. CM örneği vermişsiniz. FM 2023 bile neredeyse click and collect mantığında bir oyuna dönmüş. CM'deki gibi detaylı taktikler, detaylı antrenman programları vs yok.
Eski oyunlar şu anda o durumda bir genci sarmaz.
Yeni oyunlar da sadece yeni bir bağımlılık oluşturur.
Ayrıca şunu da kabul etmek lazım, herkes aynı şeylerden zevk almak zorunda değil. Belli ki k pop seviyor.
Bir de her jenerasyonun dinamikleri farklı. Herkes kendi gençliğini mükemmel sanıyor ama benzer saçmalıkları biz de yaptık. Yeğeniniz youtube'dan sevdiği grupları dinliyor. Biz küçükken kablo tv'de saatlerce sevdiğimiz şarkı mtv'de çıksın diye beklerdik. Bizden önceki jenerasyon saatlerce radyo başında otururmuş.
Ben olsam 2 şey öneririm, piyano çalmak sıkıyor olabilir ama uygun fiyatlı bir launchpad ve ableton gibi bir müzik programı verirdim. Belki dans müziği yapmak istiyor.
Bir de fiziksel aktivite bol bol.
Biz ingilizceyi bilgisayar oyunlarıyla pekiştirdik evet. Ama bizim zamanımızda tüketebileceğimiz tek ingilizce içerik oyunlardı. Şu anda dil öğrenmek isteyen bir gencin önünde milyar seçenek var. Sırf youtube videoları bile yeter.
- anten (10.07.23 16:38:48 ~ 16:39:23)
[]
Bir çeyrek mi iki 50€ mu?
Arkadaşın düğünü var.
Ya ona ve eşine 50ser euro takacagim ya da bir çeyrek.
Hangisi?
Ya ona ve eşine 50ser euro takacagim ya da bir çeyrek.
Hangisi?
çeyrek.
- gule gule (08.07.23 21:38:52)
Bu arada ceyrek takarsam bir ceyrek takacagim o kadar. Birer çeyrek değil.
- logisticsmanager (08.07.23 21:40:04)
çok benzer ikisi de, çeyrek diyorum.
- nhk ni youkosu (08.07.23 21:41:31)
Ceyrek
- abuzer (08.07.23 21:41:42)
Ceyrek. Para takmak hos degil bence
- oscar (08.07.23 22:03:51)
hangisini takacağından çok 50'şer euro kısmına takıldım. gözümde canlandırınca o sahne biraz garip geldi açıkçası. parayı tercih edeceksen tek seferde 100 euro takman daha iyi olur diye düşünüyorum.
- hrskrs (09.07.23 00:22:43)
kesinlikle çeyrek
- ezkaza (09.07.23 01:04:42)
bütçeyi az daha yükselt birer tane gram tak. burası türkiye. o sarıyı görmemiz lazım gardaaaş.
- alperz (09.07.23 08:23:37)
[]
Kalın bacaklilar için pantalon
Şimdi spor yaptığım için masallahlik bacaklarim var. Pantalonlarin belleri rahatken, bolken bacaklardan sigmaz ya da tam olur.
Bu sebepten Pantalona para vermem. Ucuz alip iki yıl giyip atıyorum çünkü sürekli ayni yerden gidiyorlar.
Simdi ya gene aynisini yapacagim ya da varsa kaliteli bir şey alacağım.
Buna uyacak pantalon var mi (slim fit olmamali tabi) yoksa gene ucuz polo assn vs tarzi seylere mi gideyim?
Bu sebepten Pantalona para vermem. Ucuz alip iki yıl giyip atıyorum çünkü sürekli ayni yerden gidiyorlar.
Simdi ya gene aynisini yapacagim ya da varsa kaliteli bir şey alacağım.
Buna uyacak pantalon var mi (slim fit olmamali tabi) yoksa gene ucuz polo assn vs tarzi seylere mi gideyim?
Ağdan patlıyor sanırım. Benim de bacaklar spordan kalınlaşınca bacaklar birbirine sürtmekten birkaç ayda pantolonları patlattım. Buna dayanacak kot olduğunu sanmıyorum. Ben hiç yapmadım ama birisi eski duyurularda şunu önermişti. Daha pantolon hiç giyilmeden terzide ağına içten parça diktiriyorsun. Yıpransa da patlamıyor. Tabi dikiş izleri belli olmasın diye hep siyah pantolona yaptırıyormuş bunu
- Unde bach canim (08.07.23 19:28:52)
Evet sürtünme ile gidiyor hep. O yüzden para yatiramiyorum hiç çünkü çok güzel pantalonlar o güzel atlara binip gidiyorlar hep.
- logisticsmanager (08.07.23 19:46:07)
uniqlo yasadigin yerde varsa.
- hot potato (08.07.23 20:58:56 ~ 20:59:09)
chino model bakın.
- lamentoftheperishingroses (08.07.23 22:28:59)
@hot potato; abi uniqlo bana sanki tam cılız erkek markası gibi geliyor =d ondan hiç bakmadım.
@lamento; chinoda olmaz mi bu?
@lamento; chinoda olmaz mi bu?
- logisticsmanager (08.07.23 23:17:51)
chinoların yapışmayan, daha bol bir kesimi var, kumaş pantın pamuklusu gibi ondan dedim.
- lamentoftheperishingroses (17.07.23 23:12:24)
[]
Izmir uber
Tatildeyim, hiç araba kullanasim yok su trafikte.
Diyorum taksi vs ile gideyim saga sola.
Uber kurdum, var gibi gözüküyor ama ne kadar kullaniliyor izmir'de? Dikkat etmek gereken bir şey var mi?
Diyorum taksi vs ile gideyim saga sola.
Uber kurdum, var gibi gözüküyor ama ne kadar kullaniliyor izmir'de? Dikkat etmek gereken bir şey var mi?
Bildiğiniz taksi şeklinde çalışıyor olması lazım izmir’de. Taksi çağırmaktan farkı yok yani, ticari olmayan araç gelmiyor.
- orient blue (08.07.23 15:32:41)
cumartesi-pazar pek trafik olmaz izmir'de
- useless (08.07.23 15:41:40)
@useless; normal sağa sola gitme değil de alkol alacağım yerler olacak. Araba ile gidince zaten dikkat ediyorum da trafiğe de hiç giresim olmayinca bakmaya başladım.
- logisticsmanager (08.07.23 15:59:16)
www.entaksi.com.tr
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası işbirliğiyle hazırlanmış bir app. bir ara sıkıntı vardı ama düzeldi diye biliyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası işbirliğiyle hazırlanmış bir app. bir ara sıkıntı vardı ama düzeldi diye biliyorum.
- Phoebe (08.07.23 23:35:32)
@phoebe; abi böyle app mi olur, telefon numarami yazmaya izin vermiyor başında 0 ile. Sıfır koymayinca yanlış diyor.
Email ile giriş desem ekrana alfabe değil sadece rakam getiriyor :/
Email ile giriş desem ekrana alfabe değil sadece rakam getiriyor :/
- logisticsmanager (09.07.23 02:52:03)
izmir'de bitaksi de kullanılıyor. onu da deneyebilirsiniz.
- false pretension (09.07.23 04:04:17)
Logistics, yine çökmüş demek ki, bir ara düzelmişti kullanmıştım birkaç defa. İyi oldu yazdığın, ona güvenmeyeyim hiç
- Phoebe (09.07.23 17:09:09)
[]
Eşimin annesi düzelir mi?
Malesef covid dönemi kafayi yedi.
Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;
Kisir kalacaksiniz
Yukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.
Bill gates cip ile kontrol edecek
Bunlar hep para için
Bütün dünyayı big pharma yönetiyor.
Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde falan da insanlar "ok" diyip geçiyor.
Benim esim kendisini çok severdi, onla konuşmayı falan. Babasiyla daha az konuşurdu. Şimdi babasiyla konuşup annesiyle muhatap olmuyor bu konularda agzini açınca.
Geçen misafirler olan yemekte Türkiye konusuldu, Fransa da aynisi farki yok dedi. Burada da kimin başkan olduğu önemsiz, ülkeyi big pharma yönetiyor diye başladı. Sonra ülkelerin seksi cocukluga indirip pedofiliyi yasal yapacagini falan söyledi.
Bütün ailecek deli muamelesi görüyor ve eşim çok üzülüyor durumuna :(
Buradan dönüş olur mu ya?
Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;
Kisir kalacaksiniz
Yukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.
Bill gates cip ile kontrol edecek
Bunlar hep para için
Bütün dünyayı big pharma yönetiyor.
Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde falan da insanlar "ok" diyip geçiyor.
Benim esim kendisini çok severdi, onla konuşmayı falan. Babasiyla daha az konuşurdu. Şimdi babasiyla konuşup annesiyle muhatap olmuyor bu konularda agzini açınca.
Geçen misafirler olan yemekte Türkiye konusuldu, Fransa da aynisi farki yok dedi. Burada da kimin başkan olduğu önemsiz, ülkeyi big pharma yönetiyor diye başladı. Sonra ülkelerin seksi cocukluga indirip pedofiliyi yasal yapacagini falan söyledi.
Bütün ailecek deli muamelesi görüyor ve eşim çok üzülüyor durumuna :(
Buradan dönüş olur mu ya?
Muhtemelen dönüş olmaz. İnsanların düşünce yapısı, genel kanının aksine fizyolojiye aşırı bağlı olarak şekilleniyor. Fikirlerimizi, kişiliğimizi falan biz pek fazla seçemiyoruz, değiştiremiyoruz maalesef. Büyük oranda genetik + küçük yaşta oluşan kişilik + yaşanan kazalar/travmalar etkili oluyor.
Yine de covid dönemi ani bir değişim olduysa; eğer mümkünatı varsa bir nörolojiye gösterin derim. Fark edilmemiş bir hastalık olabilir. Tedavisi mümkün olmasa bile ilerlemesi geciktirilebilir ve en azından çevresindeki insanlar bilinçli yaklaşır.
Yine de covid dönemi ani bir değişim olduysa; eğer mümkünatı varsa bir nörolojiye gösterin derim. Fark edilmemiş bir hastalık olabilir. Tedavisi mümkün olmasa bile ilerlemesi geciktirilebilir ve en azından çevresindeki insanlar bilinçli yaklaşır.
- long live rock n roll (21.06.23 12:27:42)
pek umut yok gibi :/
- sta (21.06.23 12:38:17)
dönüş olacağını zannetmem zira "her şey komplo" kısmına girdiyse insan ne söylenirse söylensin, manıtklı şeyleri bile bu komplonun içerisine koyabiliyorlar. ciddi bir psikolojik tedavi ile belki
- kisa (21.06.23 12:39:11)
belli bir yaş üstü insanların sosyal medyayı kullanması cidden tehlike. her gördüklerine inanıyorlar. maalesef o konuları konuşmamak tek çıkar yol.
- tantunisultansuleyman (21.06.23 12:48:47)
instagram'ını kapatın, iki üç yıla anca düzelir.
- adivar (21.06.23 13:06:48)
'Sanki fikriniz çok önemliymiş gibi her yerde belirtme hastalığı' diyor ya
Onu çok benzettim :)
twitter.com
Onu çok benzettim :)
twitter.com
- Mirket (21.06.23 13:21:08)
sosyal medya obezitesi olmus. aslinda çip takmadan çip takilmis hale getirmisler. algoritmalarin kopegi olduk hepimiz, çipe falan gerek kalmadi. akilli telefonlardan uzak tutmak gerek. baska bir ilgi odagi bulup ona yonelmesini saglamaniz lazim. bence profesyonel destek almadan duzelmez.
- duyulmasi gerektigi kadar (21.06.23 13:24:03)
Bizim evde de var bu versiyondan iki tane.
O kadar zor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ben konuyu açtıklarında he he tamam tamam deyip uzaklaşıyorum ama anne ve kardeş olunca bunu yapmak kolay, bir tık olsa ne yapardım bilmiyorum.
Şimdi bizimki tutturmuş bulutlar eskisi gibi dönmüyor farkında mısın sis bulutu atıyorlar diyor tamam dedim geçtim ne yapabilirsin ki.
Dönüş olacağını sanmam, geçmiş olsun.
O kadar zor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ben konuyu açtıklarında he he tamam tamam deyip uzaklaşıyorum ama anne ve kardeş olunca bunu yapmak kolay, bir tık olsa ne yapardım bilmiyorum.
Şimdi bizimki tutturmuş bulutlar eskisi gibi dönmüyor farkında mısın sis bulutu atıyorlar diyor tamam dedim geçtim ne yapabilirsin ki.
Dönüş olacağını sanmam, geçmiş olsun.
- Dağcı (21.06.23 13:32:32)
Bu işler biraz kişinin altyapısıyla ilgili. Bir doktor anlatıyordu, atıyorum işinde gücünde bir doktorun birden paranın üstündeki sembollerle yatıp kalkmasıyla bir ergeninkini bir tutamayız demişti. Yani evet psikiyatrik anlamı da olabilir bu düşkünlüğün kendisi daha önce nasıl biriydi? Her zaman komplo teorilerine meraklıydı da sosyal medya katalizör görevi gördü? Her halükarda altta yatan farklı bir neden olup olmadığını anlamaya değer. Çünkü gerçekten huzursuz edici kendisi için de sürekli bu tehlike hissine maruz kalması.
- sibertenik (21.06.23 15:27:19)
Komploya her zaman yatkındı ama asla bu kadar değilmiş. Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde. En son tabi yıllardır kullandığı dogal ilaç (homeopati) firmasinin milyar dolarlar kazandigini görünce güvendiği dağlara kar yağdı.
Yani cocuklarina asi yaptirmamis ve bir doktor arkadaşı ile asi yaptirilmis gibi göstermis biri ama su an geldiği noktada "deli bu" muamelesi görüyor. Normal hayatinda iyi ama konu buralara gelince "hadi bize müsade" oluyor herkes. Ama sorun bunun genel karakteri etkilemesi; cok negatif ve pesimist biri. Bu dünyaya cocuk getirilmez, bu dünyada yasanmaz, hepimizi eve kapatacaklar diyor.
Bu arada sosyal medyasi yok da tahminen garip garip forumlardan aliyor sacma bilgileri. En son Fransa başkanlık seçimi sonrasi hepimizi eve kapatacaklar dedi, artık nerede okuyorsa. Unicef için de pedofili organizasyonu falan dedi, gene nerede okuyor bilmiyoruz.
Yani cocuklarina asi yaptirmamis ve bir doktor arkadaşı ile asi yaptirilmis gibi göstermis biri ama su an geldiği noktada "deli bu" muamelesi görüyor. Normal hayatinda iyi ama konu buralara gelince "hadi bize müsade" oluyor herkes. Ama sorun bunun genel karakteri etkilemesi; cok negatif ve pesimist biri. Bu dünyaya cocuk getirilmez, bu dünyada yasanmaz, hepimizi eve kapatacaklar diyor.
Bu arada sosyal medyasi yok da tahminen garip garip forumlardan aliyor sacma bilgileri. En son Fransa başkanlık seçimi sonrasi hepimizi eve kapatacaklar dedi, artık nerede okuyorsa. Unicef için de pedofili organizasyonu falan dedi, gene nerede okuyor bilmiyoruz.
- logisticsmanager (21.06.23 15:36:59)
terapi lzım
- bir soru sorcam (21.06.23 16:27:02)
hiç bir uzmanla görüştü mü? psikolog veya psikiyatrist? yıllarca rahmetli ablamın sanrılarını, komplo teorilerini, düşünce patlamalarını huysuzluk zannedip, bunalmış ve bıkmış haldeyken zorla ikna edip götürdüğüm uzmanlardan paranoid şizofreni olduğunu öğrenmiştim. kuzumun elinde değilmiş zaten bunların aksi davranmak. bence iyi bir uzman bulmanızda fayda var.
bu tarz altyapılar, genetik yatkınlıklar varsa hamilelik, ani kayıplar, travmalar, ağır stres yükleri ve benzeri süreçlerde ortaya çıkabiliyor şiddetli şekillerde.
bu tarz altyapılar, genetik yatkınlıklar varsa hamilelik, ani kayıplar, travmalar, ağır stres yükleri ve benzeri süreçlerde ortaya çıkabiliyor şiddetli şekillerde.
- Phoebe (21.06.23 18:56:43 ~ 18:59:17)
"Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde."
e zaten hiçbir zaman normal değilmiş ki. şu anki halinden bir farkını göremedim ben bu yazdıklarınızdan.
e zaten hiçbir zaman normal değilmiş ki. şu anki halinden bir farkını göremedim ben bu yazdıklarınızdan.
- sta (21.06.23 22:33:46)
@sta; önceden gene sağlık sistemine karşı sadece. Çok da konusmazmis bunlarda.
Covid sonrası komple uçtu. Amerika'da seçimi caldilar trump big pharma karşıtı diye başladı öyle iste yillardir sürekli her gün bir komplo var.
Sorun aslinda bir anda böyle olması değil. Böyleyken şu an uc noktaya çıkması ve bunun genel psikolojisini (pesimist/negatif) etkilemesi. Önceden böyle düşünse de hayat doluymus.
Hayir bunun ötesi de var zaten; esimin arkadaşının babası lizard people denilen teoriye inaniyor...
Covid sonrası komple uçtu. Amerika'da seçimi caldilar trump big pharma karşıtı diye başladı öyle iste yillardir sürekli her gün bir komplo var.
Sorun aslinda bir anda böyle olması değil. Böyleyken şu an uc noktaya çıkması ve bunun genel psikolojisini (pesimist/negatif) etkilemesi. Önceden böyle düşünse de hayat doluymus.
Hayir bunun ötesi de var zaten; esimin arkadaşının babası lizard people denilen teoriye inaniyor...
- logisticsmanager (22.06.23 09:12:48)
@phoebe; yani şöyle ki normal hayatında çok normal. Ama olay herhangi şekilde bunlar oldu mu uçup gidiyor.
Bu noktaya getirilebilecegini sanmam, ibuprofen alimina bile karşı biri :/
Bu noktaya getirilebilecegini sanmam, ibuprofen alimina bile karşı biri :/
- logisticsmanager (22.06.23 09:14:07)
@logistic, inanın ablam da dışardan o kadar normal ve hatta aşırı zeki bulunan, sevilen biriydi ki bu halleri hariç. ben hala iyi bir uzmanla görüştürülmesi ve sorunun net tespitinin yapılması taraftarıyım çünkü bir noktadan sonra ben eve geldiğimde ablamın olmayan misafirleri ağırlamasına eşlik etmek zorunda kalır duruma gelmiştim, her şey kontrolden çıkmıştı. belki sizde henüz her şey kontrolden çıkmamıştır, belki terapi+ilaç işe yarayacaktır...
- Phoebe (22.06.23 11:01:11)
[]
Evde çalışanlar; ne giyiyorsunuz?
Birkaç kere evde çalışsa da ofiste gibi giyindigini bu şekilde daha ciddi ve üretken hissettiğini yazan kişiler okumuştum.
Haftada 2-3 gün evdeyim, ofiste kesin daha üretkenim ve bunu düzeltmeye çalışıyorum.
Bunu yapanlar var mı?
Haftada 2-3 gün evdeyim, ofiste kesin daha üretkenim ve bunu düzeltmeye çalışıyorum.
Bunu yapanlar var mı?
Evdeki gündelik kıyafetlerle takılıyordum gayet
- kondansator (20.06.23 22:43:27)
atlet + alt asurtman
zaten it'ciler fark ettiysen rahat insanlardir :))))
zaten it'ciler fark ettiysen rahat insanlardir :))))
- nibba (20.06.23 22:46:34)
Yapılan işe bağlı heralde. Eşofmanla daha iyi çalışıyorum. Kotla oturup çalışmıştım bir keresinde rahatsız etmişti.
- sevilen progressive türkücü (20.06.23 22:46:45)
Yapmadım fakat çalışmak için ayrı bir alan geyik için ayrı bi alanın faydası tartışmasız var. Giyim de o kafaya girmeye yardımcı oluyor olabilir.
Benim yersizlikten geyik alanım ve çalışma alanım aynı. Popomda ayı bağırmadığı sürece böyle harıl harıl çalıştığım da genelde az oluyor. Ancak iş çok iyiyse, çok motive olduysam falan gaza geliyorum. Öteki türlü bi youtube, bi emülatör vs patlatıveriyorum arada.
İş için en azından başka bi masa başka bi bilgisayar setup'ı olsa çok iyi olur gibi bi his var içimde.
(İşim audio/müzik azzıcık da görsel zımbırtılar)
Benim yersizlikten geyik alanım ve çalışma alanım aynı. Popomda ayı bağırmadığı sürece böyle harıl harıl çalıştığım da genelde az oluyor. Ancak iş çok iyiyse, çok motive olduysam falan gaza geliyorum. Öteki türlü bi youtube, bi emülatör vs patlatıveriyorum arada.
İş için en azından başka bi masa başka bi bilgisayar setup'ı olsa çok iyi olur gibi bi his var içimde.
(İşim audio/müzik azzıcık da görsel zımbırtılar)
- hedep (20.06.23 22:58:14 ~ 21.06.23 01:49:04)
atlet şort yaz-kış. kamera açmam gerekirse tişört giyerim sadece
- jelly bear (20.06.23 22:59:47)
ben de sadece boxer oluyor. dışardan evi içi gözükmüyor çok rahatım :)
- useless (20.06.23 23:15:01)
Yazin askılı ve sort ya da elbise, kisin tişört ve sort. Kamera açacaksam bogazi yuksek bi tişörtüm var onu giyiyordum ama is degistirdigimden beri hic kamera da acmam gerekmedi 7 aydır iyice bakimsiz bir tiple calisiyorum. Eğer deadlinelar dibimdeyse ciddi ve uretkenim, deadline uzak ve belirsiz ise ne giyersem giyeyim cok disiplinli olamiyorum. Yumurtanin kapiya dayanmasi > diger her sey
- instant crush (20.06.23 23:18:56)
It'ci degilim zaten is bilgisayarı var yani :) ama gün içinde saatlerce teams görüşmesi yapıyorum ve son zamanlarda gittiğim liderlik eğitimlerinde kamera açılmasının öneminden bahsedildi vs. Kısacası yakında acmaya başlayacağım gibi.
- logisticsmanager (20.06.23 23:40:36)
en verimli home office kıyafetim kesinlikle pijama ve sabahlık konbini. çok daha verimli çalışıyorum çünkü rahatım :) kamera açılacaksa altta pijama pofuduk terlik, üstte gömlek ceket.
- photo85 (21.06.23 00:11:40)
short tshirt takiliyorum evde, toplantilarda kamera aciyoruz yer yer, herkes ayni. it'deyim. giydiklerimle uretkenlik arasinda bir iliski yok bildim bileli
- fakyoras (21.06.23 00:19:22)
pijama :D max eşofman.
ama mutlaka masa başında. diğer türlü odaklanıp çalışılmıyor.
ama mutlaka masa başında. diğer türlü odaklanıp çalışılmıyor.
- chanandler bong (21.06.23 10:24:36)
yaklasik 2 yildir evden calisiyorum.
hergun sabah erken kalkip dusumu aliyor, sacimi yapiyorum. o gun pek iyi hissetmiyorsam da hafif bir makyaj yapiyorum, parfum sikiniyorum. sabah kahvemi iciyorum.
duzgun giyiniyorum. oyle ise gider gibi degil ama biraz daha disari cikar gibi, ozenli. kot-tisort/askili, elbise ne varsa iste.
calisma alanimi oturma alanimdan ayirdim, cok daraldigimda salona geciyorum.
bizde genellikle kamera aciliyor toplantilarda ama daha onceki projemde kimse kamera acmasa da ayni sekildeydim. kendimi iyi hissedecek sekilde giyiniyorum. siz pijamayla iyi hissediyorsaniz oyle takilin. ben pijamayla ayilamamis gibi hissediyorum.
hergun sabah erken kalkip dusumu aliyor, sacimi yapiyorum. o gun pek iyi hissetmiyorsam da hafif bir makyaj yapiyorum, parfum sikiniyorum. sabah kahvemi iciyorum.
duzgun giyiniyorum. oyle ise gider gibi degil ama biraz daha disari cikar gibi, ozenli. kot-tisort/askili, elbise ne varsa iste.
calisma alanimi oturma alanimdan ayirdim, cok daraldigimda salona geciyorum.
bizde genellikle kamera aciliyor toplantilarda ama daha onceki projemde kimse kamera acmasa da ayni sekildeydim. kendimi iyi hissedecek sekilde giyiniyorum. siz pijamayla iyi hissediyorsaniz oyle takilin. ben pijamayla ayilamamis gibi hissediyorum.
- 65 derece (21.06.23 10:35:11 ~ 10:36:06)
Kardeşim sabah kalktığı pijamasıyla akşam mesaisini bitirip dışarı çıkacagı zaman normal gidiniyor
- limonlu eksi (21.06.23 17:32:13)
[]
Bulunduğum şehre göre aktivite gösteren uygulama
Bandsintown buldum, konserler için.
Ama geçen bill burr Avrupa'ya geliyormuş, son dakikada görüp aldım bilet.
Bunun gibi şeyler için (yani müzik olmayan) ne var uygulama?
Ama geçen bill burr Avrupa'ya geliyormuş, son dakikada görüp aldım bilet.
Bunun gibi şeyler için (yani müzik olmayan) ne var uygulama?
songkick konserler icin gayet iyi, yakinlarda neler var gosteriyor.
muzik olmayanlar icin genelde o sehre ait instagram hesaplari oluyor bu tur seyleri paylasan.
muzik olmayanlar icin genelde o sehre ait instagram hesaplari oluyor bu tur seyleri paylasan.
- fakyoras (19.06.23 18:23:19)
biletix, bubilet ve biletinial sayfalarına girip bulunduğum ya da gidebileceğim şehirleri seçip önümüzdeki aylara bakıyorum ben. şubat gibi falan kasım ayına bilet aldım mesela. Büyük ihtimalle biletler tükenecekti. Onun da önüne geçiyorsunuz.
- sparkle kiddle (19.06.23 19:06:19)
@sparkle; yurtdışı lazım bana.
- logisticsmanager (19.06.23 19:08:26)
ticketmaster?
- sparkle kiddle (19.06.23 19:41:26)
O da bir noktada. Misal bill burr biletleri yoktu.
- logisticsmanager (19.06.23 20:03:02)
[]
Klozet iç takım değişimi
Şimdi evdeki su tüketiminin hayvani bir farkinin sifondan geldigini çözdük.
Önceki evde sifon 3/6 lt kullanirken (çift butonlu) burada tek buton 13 haliyle 3-4 katladı oradaki su tüketimini.
Yeni sistem takacağım ama bunun bir mantığı var mi yani her tuvalete olur mu yoksa önceden hesaplanmasi/olculmesi gereken bir şey var mi?
Önceki evde sifon 3/6 lt kullanirken (çift butonlu) burada tek buton 13 haliyle 3-4 katladı oradaki su tüketimini.
Yeni sistem takacağım ama bunun bir mantığı var mi yani her tuvalete olur mu yoksa önceden hesaplanmasi/olculmesi gereken bir şey var mi?
dolum ayarını kısabilirsiniz, değiştirmeden önce dolum ayarını kısmayı deneyin. şamandıra yüksekliği ile yaparsınız.
- John Bloor (10.06.23 15:36:40)
Ne tip rezervuardan bahsediyoruz tam bilmiyorum ama, rezervuarın içine şamandıra sisteminin çalışmasını engellemeyecek şekilde içi su dolu ve kapalı 1,5 litrelik (veya 1) bir pet şişenin yerleştirilmesi şeklinde de biz çözüm var.
- Mirket (10.06.23 15:45:13 ~ 15:45:45)
Yeni takım almanızın anlamı yok. Flatör diye geçen parça su seviyesi yükselince otomatik olarak su girişini kapatır. Hangi seviyede suyun kapanacağını da flatörün üzerinden ayarlayabilirsiniz. Yani bu parçanın bildiğim kadarıyla 5 litrelik, 10 litrelik diye farklı versiyonları yok, kendiniz ayarlıyorsunuz. Sizinki muhtemelen maksimum ayarda. Youtube'da ayarla ilgili video vardır muhtemelen.
Diğer parça ise boşaltma takımı. Bunların bazı modelleri butona ilk basışta başlayan boşaltma işlemini hemen ikinci kez basınca durdurabiliyor. Bir deneyin, belki sizinki de öyledir.
Diğer parça ise boşaltma takımı. Bunların bazı modelleri butona ilk basışta başlayan boşaltma işlemini hemen ikinci kez basınca durdurabiliyor. Bir deneyin, belki sizinki de öyledir.
- mikro patlama (10.06.23 23:02:25)
[]
Su tüketim soru 3; şofben
Evet serüvenim devam ediyor.
Su firmasında teknik kısımdan sorumlu tanıdık buldum.
Su ana kadar yaptıklarım;
Iki gece yatmadan sayaca baktim, sabah kalkinca baktım. Değişim yok, varsa da çok minimal 1-2 fl anca olabilir. Ama farki aciklayacak bir şey yok.
Duş; 1 dakikada 10 litre.
Sifon; 1 çekişte 13l... Bu baya fazla çünkü eski tip, önceki ev yeniydi ici haliyle sistem de yeniydi. Burada yüzde 40-50 fark olabiliyor kullanimda. Yeni sifon sistemi takacagim (küçük buton 3l, büyük 6 l kullanan). Eşim sürekli evde, ben de haftada 4-5 gun evdeyim haliyle sifon baya cekiliyor.
Bulaşık;10l civarı. Günde bir.
Çamaşır;50 civarı. Haftada iki.
Musluk; 1 dakikada 5 l.
Bunlardan sonra her şeyi hesaplayinca günlük 340-350l civari çıkıyor (dus+tahmini musluk+bulaşık+14-15 kere sifon cekmek)
Şu an son 3 günde ortalama 450-550 arasi bir tüketimim var. Yani günlük 100-120 litreyi aciklayamiyorum.
Bugün her şeyi takip ettik, 100l civari fark çıktı gün içinde.
Ama sayacta sorun yok. Duş alirken takip ettim, doğru hesaplama. 30 lt su doldurdum, doğru hesapladi vs. Yani hiçbir şekilde sayacta yaptığım testlerde sorun olmadi.
Neyse adami aradim, açıkladım. Adam da dogruladi çok tüketim olduğunu. Ya dedi bulunmasi zor bir yerde kaçak var ve o noktada tesisatci lazım. Ya da elektrikli sofbende dışarı cikmayan bir kaçak var dedi ve Fransızca "groupe de sécurité" denilen bir şeyin doğru calismazsa sofben cok isindigi zaman suyu baska yerlere salabilecegini söyledi. Bunun adi galiba güvenlik musluğu mu ne fotosu şu;
www.leroymerlin.fr
Şimdi merak ettiğim; şofbenin böyle bir kaçağı olabilir mi? Altından o fotodaki beyaz seyden su damliyor ama altinda büyük kap var, imkansiz 100l olmasi günde.
Fikirlerinizi merak ettim sofben konusunda. Ev sahibi tesisatci tanıdığa soracak ne olabilir diye.
Su firmasında teknik kısımdan sorumlu tanıdık buldum.
Su ana kadar yaptıklarım;
Iki gece yatmadan sayaca baktim, sabah kalkinca baktım. Değişim yok, varsa da çok minimal 1-2 fl anca olabilir. Ama farki aciklayacak bir şey yok.
Duş; 1 dakikada 10 litre.
Sifon; 1 çekişte 13l... Bu baya fazla çünkü eski tip, önceki ev yeniydi ici haliyle sistem de yeniydi. Burada yüzde 40-50 fark olabiliyor kullanimda. Yeni sifon sistemi takacagim (küçük buton 3l, büyük 6 l kullanan). Eşim sürekli evde, ben de haftada 4-5 gun evdeyim haliyle sifon baya cekiliyor.
Bulaşık;10l civarı. Günde bir.
Çamaşır;50 civarı. Haftada iki.
Musluk; 1 dakikada 5 l.
Bunlardan sonra her şeyi hesaplayinca günlük 340-350l civari çıkıyor (dus+tahmini musluk+bulaşık+14-15 kere sifon cekmek)
Şu an son 3 günde ortalama 450-550 arasi bir tüketimim var. Yani günlük 100-120 litreyi aciklayamiyorum.
Bugün her şeyi takip ettik, 100l civari fark çıktı gün içinde.
Ama sayacta sorun yok. Duş alirken takip ettim, doğru hesaplama. 30 lt su doldurdum, doğru hesapladi vs. Yani hiçbir şekilde sayacta yaptığım testlerde sorun olmadi.
Neyse adami aradim, açıkladım. Adam da dogruladi çok tüketim olduğunu. Ya dedi bulunmasi zor bir yerde kaçak var ve o noktada tesisatci lazım. Ya da elektrikli sofbende dışarı cikmayan bir kaçak var dedi ve Fransızca "groupe de sécurité" denilen bir şeyin doğru calismazsa sofben cok isindigi zaman suyu baska yerlere salabilecegini söyledi. Bunun adi galiba güvenlik musluğu mu ne fotosu şu;
www.leroymerlin.fr
Şimdi merak ettiğim; şofbenin böyle bir kaçağı olabilir mi? Altından o fotodaki beyaz seyden su damliyor ama altinda büyük kap var, imkansiz 100l olmasi günde.
Fikirlerinizi merak ettim sofben konusunda. Ev sahibi tesisatci tanıdığa soracak ne olabilir diye.
hiç bahsedilmemiş, acaba evde su arıtma cihazı olabilir mi ?Günde ortalama 10 litre arıtma cihazı kullanılsa 100L atık su atar.
- janavarorion (07.06.23 23:30:07 ~ 23:30:24)
@janavarorion; hayır yok.
Su direkt dağdan geliyor eve.
Su direkt dağdan geliyor eve.
- logisticsmanager (07.06.23 23:32:10)
[]
Su tüketimi sorusu -2
Geçen sormustum, hesaplamaya göre iki kişi gunde 500 litre su harciyoruz.
Az once test yaptık.
30 dk kullanmadik, hareket ettiği belki 100ml falan anca.
Sonra 30 lt su kullandik, sayacta 31 civarı gördüm.
Sifon cektik, 12 lt su harcadi.
Kısacası yüzde 99 doğru çıktı.
Ama bu hesaplama ile bizim günde 500 lt harcamamiz imkansiz.
Günlük duş, el yika/elde iki bulaşık yıka arada, tuvalet desek anca 300 olur. Haftada iki kere çamaşır. Gene asla cikamiyoruz yani.
Bu noktada son testim bu hafta tatile çıktığımda 10 gün oynuyor mu bakacagim.
Ama sonra elimde kalan tek şey su firmasini aramak.
Başka yapabileceğim bir şey var mi?
Eski kiraci ile konustum, iki kisi bir çocuk 10-11 m3 anca kullanmış oluyorlar.
Kafayi yiyecegim...
Az once test yaptık.
30 dk kullanmadik, hareket ettiği belki 100ml falan anca.
Sonra 30 lt su kullandik, sayacta 31 civarı gördüm.
Sifon cektik, 12 lt su harcadi.
Kısacası yüzde 99 doğru çıktı.
Ama bu hesaplama ile bizim günde 500 lt harcamamiz imkansiz.
Günlük duş, el yika/elde iki bulaşık yıka arada, tuvalet desek anca 300 olur. Haftada iki kere çamaşır. Gene asla cikamiyoruz yani.
Bu noktada son testim bu hafta tatile çıktığımda 10 gün oynuyor mu bakacagim.
Ama sonra elimde kalan tek şey su firmasini aramak.
Başka yapabileceğim bir şey var mi?
Eski kiraci ile konustum, iki kisi bir çocuk 10-11 m3 anca kullanmış oluyorlar.
Kafayi yiyecegim...
'Su sayacımın tükettiğimden yüksek gösterdiğini düşünüyorum. Yenilenmesi' diye müracaat et, yenilesinler. Kafan dinç olsun.
- Mirket (04.06.23 22:20:17)
@mirket; abi yanlış okumadiysam Fransa'da öyle değil. Bedavaya yapmıyor olmalari yüksek. Anladığım gelip test ediyorlar.
- logisticsmanager (04.06.23 22:23:48)
24 saatlik tüketime baktınız mı hiç? Mesela birkaç gün aynı saatte saatin gösterdiği rakamı not edip, arada sıçrama var mı diye kontrol edebilirsiniz. Benim kaldığım evde sıcak ve soğuk su boruları biri mutfak biri banyo için ayrı yerlerden daireye giriyordu. Saate ters bağlamışlar ve sonuç olarak ben kendi mutfağımdaki + komşunun banyodaki sıcak suyunu, o da tam tersini ödüyordu. Kontrolü mutfaktan yaparsam sıcak su saati normal çalışıyor görünüyordu ama fatura olması gerekenden çok fazla geliyordu. Ben taşınana dek de kimse fark etmemiş. Yeterince test yaparsanız, sorunu tespit edersiniz bence.
- mikro patlama (04.06.23 22:28:44)
Abi 24 saat bakmadim çünkü sayaca ev sahibin garajindan bakılıyor. Ama eski kiracı ile konuştum ki ben girerken o çıktı, onlarda yok yani. Olduysa benden sonra olmalı.
Misal 29 mayıs öğlen 12'den bugün akşam 5e kadar 3.4m3 su tuketmisim. Ki bu süreçte daha az kullandik su bir tık (misal ben her akşam dus alirim bu sefer iki gün falan alamadim uyuyakalarak).
17-18 m3 oluyor direkt.
Cuma tatile cikiyorum, 11 gün sonra geldiğimde bakacağım bir sıkıntı var mi. Yoksa artık su firmasında tanıdık müdür buldum, ondan yardim isteyeceğim.
Misal 29 mayıs öğlen 12'den bugün akşam 5e kadar 3.4m3 su tuketmisim. Ki bu süreçte daha az kullandik su bir tık (misal ben her akşam dus alirim bu sefer iki gün falan alamadim uyuyakalarak).
17-18 m3 oluyor direkt.
Cuma tatile cikiyorum, 11 gün sonra geldiğimde bakacağım bir sıkıntı var mi. Yoksa artık su firmasında tanıdık müdür buldum, ondan yardim isteyeceğim.
- logisticsmanager (04.06.23 22:35:15)
[]
Hangi lastiği satmalı?
Şimdi dağlık alana taşındığım için kış lastiği gerekecek. Önceden düz yerdeyim diye dört mevsim takmıştım.
Elimde dört mevsim;
2021 üretimi continental allseason var. Totalde 9bin km falan anca.
Yaz lastiği;
2019 üretimi michelin primacy 3, totalde 20 bin km falan anca.
Ya yazın 4 mevsimi takıp Yaz lastiğini satmal. daha az kullanilmis 4 mevsim+2021 üretimi ama Yaz lastiği değil.
Ya da yazın Yaz lastiği, 4mevsimi satmak ama 2019 üretimi ve daha fazla kullanılmış.
Yaz lastiğinin durumu iyi yani fotosu ekte.
gss.gs
Evet hangisi mantıklı?
Elimde dört mevsim;
2021 üretimi continental allseason var. Totalde 9bin km falan anca.
Yaz lastiği;
2019 üretimi michelin primacy 3, totalde 20 bin km falan anca.
Ya yazın 4 mevsimi takıp Yaz lastiğini satmal. daha az kullanilmis 4 mevsim+2021 üretimi ama Yaz lastiği değil.
Ya da yazın Yaz lastiği, 4mevsimi satmak ama 2019 üretimi ve daha fazla kullanılmış.
Yaz lastiğinin durumu iyi yani fotosu ekte.
gss.gs
Evet hangisi mantıklı?
Aslında en güzeli yazın yaz, kışın (ortalama sıcaklık 7 derecenin altına düşen bir yerse) kış lastiği kullanmak en doğrusu ama sizin yaz lastikleri epeyce eskimiş. O yüzden bu senaryoda ben olsam 4 mevsimi tutarım, yanına kış lastiği alırım.
- orient blue (03.06.23 14:51:34)
[]
Bu su tüketimi normal değil di mi?
Yeni taşındığım evde 2.5 ayda 57 m3 su sarf etmişiz sayaca göre.
Iki kisiyiz. Bu hesapla ayda 21 m3 yapıyor.
Ne havuz var ne bahçe sulama. Duş, bulaşık, çamaşır vs.
Önceki evimizde aylık 11m3 harciyormusuz.
Ev sahibi ile baktık, muslukları kapatınca bir sorun gözükmüyor.
Açınca bana biraz fazla hızlı dönüyor gibi geldi ama emin de değilim.
Acaba suyu açtığımızda olusan bir kaçak olabilir mi?
Sayac arızası yaygin bir olay mi?
Eski kiracı ile konuştum. Onlar 2 kisi iki çocuk ayda 10m3 tüketmiş.
Başka ne yöntem denenebilir? Su Firmasını arayacağım ama onlar gelmeden bakabilecegim bir şey var mı acaba?
Iki kisiyiz. Bu hesapla ayda 21 m3 yapıyor.
Ne havuz var ne bahçe sulama. Duş, bulaşık, çamaşır vs.
Önceki evimizde aylık 11m3 harciyormusuz.
Ev sahibi ile baktık, muslukları kapatınca bir sorun gözükmüyor.
Açınca bana biraz fazla hızlı dönüyor gibi geldi ama emin de değilim.
Acaba suyu açtığımızda olusan bir kaçak olabilir mi?
Sayac arızası yaygin bir olay mi?
Eski kiracı ile konuştum. Onlar 2 kisi iki çocuk ayda 10m3 tüketmiş.
Başka ne yöntem denenebilir? Su Firmasını arayacağım ama onlar gelmeden bakabilecegim bir şey var mı acaba?
Kaçak çok zor ihtimal ayda 40-50m3 su kaçak olsa bi yerden çıkardı az bir miktar değil.
Sayacınız arızalanmış çağırın belediyenin su firmasını gelsin baksın.
Sayacınız arızalanmış çağırın belediyenin su firmasını gelsin baksın.
- Mcfly (31.05.23 20:18:22)
Kaçak konusunda şu var; bahçeli ev. Yani borular topraktan vs geçiyorsa kaçağı görmeme ihtimali var diye. Ama evet 10m3 su az değil.
Zaten arayacağım, sadece aramadan başka yapabilecek bir şey var mi diye merak ediyorum.
Zaten arayacağım, sadece aramadan başka yapabilecek bir şey var mi diye merak ediyorum.
- logisticsmanager (31.05.23 20:20:03)
Fiziken mümkün değil 10m3 harcanan evde 40-50m3 suyun kaçaktan gitmesi. Borunun 4-5 yerden falan patlamış olması lazım çatlak da değil. Yani pek mümkün değil.
- Mcfly (31.05.23 20:23:52)
Ayda 10m3 fazladan kayıp yaklaşık dakikada 1 bardak yapar. Rezervuar kaçağı olabilir. Klozete akan su olup olmadığını kontrol edin. Çok dikkatli bakmalısınız çünkü görmek zor olabilir. Özellikle rezervuardan hiç kesilmeyen, çok az da olsa su sesi geliyorsa sorun ordadır.
- mikro patlama (31.05.23 23:18:13)
Hic ses gelmiyor. Bu hafta bir ara bütün suyu kesip bir 30 dakika arayla bakacağım sayaca. Bugün baktik 2 dk falan. Hareket etmiyordu hiç.
- logisticsmanager (31.05.23 23:24:17)
Musluklar basınçlandırılmış tasarruflu musluk değilse her açtığınızda normalin 2 katı kadar harcıyor olabilirsiniz.
Sifon rezervuarından gelen sesi yakalayamamış olabilirsiniz. Sifondan su geliyor mu diye kontrol ederken tuvaletin duvarına kuru bir peçete vs koyup bakın ıslanıyor mu diye.
Sifon rezervuarından gelen sesi yakalayamamış olabilirsiniz. Sifondan su geliyor mu diye kontrol ederken tuvaletin duvarına kuru bir peçete vs koyup bakın ıslanıyor mu diye.
- zimbirik (01.06.23 08:08:17)
Akşam yatmadan saatin fotosunu çekin, gece asla su ve sifon kullanmayın
sabah kalkınca tekrar çekin foto.
Ve küçük saatleri karşılaştırın bir değişiklik var mı diye? hani siyah olan küçük analog saatler.
Değişiklik varsa sifonda filan kaçak vardır, sifon ya da lavabo harici kaçak su olsa evin bir yerinden çıkar.
Saatten önce bahçede kaçak olsa saati etkilemez.
Gece testini deneyin, bir de ilk okuma son okuma değerlerini takip edin.
İlk girdiğiniz ay okuma problemi oluş olabilir, önceki kiracıdan kalan bir kısım harcama saatte kalmış olabilir.
sabah kalkınca tekrar çekin foto.
Ve küçük saatleri karşılaştırın bir değişiklik var mı diye? hani siyah olan küçük analog saatler.
Değişiklik varsa sifonda filan kaçak vardır, sifon ya da lavabo harici kaçak su olsa evin bir yerinden çıkar.
Saatten önce bahçede kaçak olsa saati etkilemez.
Gece testini deneyin, bir de ilk okuma son okuma değerlerini takip edin.
İlk girdiğiniz ay okuma problemi oluş olabilir, önceki kiracıdan kalan bir kısım harcama saatte kalmış olabilir.
- John Bloor (01.06.23 10:56:12)
@john; yok abi girerken okumayı ben yaptım:) eve girişte kiraci, özel firma beraber evde kontrol yaptık. Sayac fotosunu da çektik.
Iki gün önce çektim, iki günde 1.5 m3 harcamisim misal.
Iki gün önce çektim, iki günde 1.5 m3 harcamisim misal.
- logisticsmanager (01.06.23 17:07:15)
Kullanmadığınız gün ya da gece değişim olup olmadığını gözlemleyin mutlaka.
Sayaç yanlış ölçüyor olabilir, eğer bir kaçak yoksa.
Sayaç yanlış ölçüyor olabilir, eğer bir kaçak yoksa.
- John Bloor (01.06.23 17:48:26)
[]
Makita pilleri bütün ürünlerde kullanılır mi?
Şimdi bende makita matkap seti var. Icinde sarj ile iki adet bl1815g lityum ion piller var.
Şimdi bahçedeki otlari kesmek için şöyle bir şey alacağım.
Buna uyar mi?
toolssavvy.ph
Şimdi bahçedeki otlari kesmek için şöyle bir şey alacağım.
Buna uyar mi?
toolssavvy.ph
Artık bir çok markada var bu özellik, sanırım Einhell başlattı ilk. Önce bu modelin pil numarasına bakın, sonra elinizdeki pile bakın.
Edit: BL1830B akü numarasymış.
Edit: BL1830B akü numarasymış.
- John Bloor (31.05.23 14:48:39 ~ 14:51:38)
[]
Emekli sistemine güveni olan kaldı mı?
Sağolsun mevcut hükümet prim ödeyen ile ödemeyeni aynı yaptı.
Bana 3 sene önce biri "abi elden maaş alacağım dese" saçmalama derdim.
Şu an devlete bir kuruş para yollamayan her sistem daha mantıklı çünkü yıllarca prim odeyenler şu an aynı duruma düştü. Insanlarin haklari elinden alındı. Ailem ilk emekliyken asgarinin iki katı alıyordu, şu an eşitledi her şey. Demek ki Türk devletinde emeklilik sistemi güvensiz. Çünkü biri gelip bütün prim ödemelerini vs kenara atabiliyor.
Evet hadi her şey düzeldi ama bu emekli sistemi bir daha nasıl düzelir? Düzelse kimin güveni kalır?
Amaç Türkiye'yi amerika falan gibi yapip özel sağlık, özel eğitim, özel emeklilik yapmak mi bilemiyorum artık çünkü hepsinin devlet kısmı kötü artık.
Bana 3 sene önce biri "abi elden maaş alacağım dese" saçmalama derdim.
Şu an devlete bir kuruş para yollamayan her sistem daha mantıklı çünkü yıllarca prim odeyenler şu an aynı duruma düştü. Insanlarin haklari elinden alındı. Ailem ilk emekliyken asgarinin iki katı alıyordu, şu an eşitledi her şey. Demek ki Türk devletinde emeklilik sistemi güvensiz. Çünkü biri gelip bütün prim ödemelerini vs kenara atabiliyor.
Evet hadi her şey düzeldi ama bu emekli sistemi bir daha nasıl düzelir? Düzelse kimin güveni kalır?
Amaç Türkiye'yi amerika falan gibi yapip özel sağlık, özel eğitim, özel emeklilik yapmak mi bilemiyorum artık çünkü hepsinin devlet kısmı kötü artık.
Genel olarak emekli maaşı zaten çok iyi şartlarda yaşatacak bir şey değil. Emekliler eskiden de çalışırken aldıkları gayrimenkulün kirasıyla ya da ikramiyeleriyle vb. aldıkları yazlıklarında, büyük şehrin pahalılığından görece uzakta, çok da bir sosyal hayatları, tatile gidecek paraları vb. olmadan yaşıyorlardı. Şimdi enflasyonun tavan yapmasıyla işler herkes için olduğu gibi onlar için de daha kötüye gidiyor. Yani ekonomi iyi olsa da emeklilik sistemine güven olmaz, zira amacı çalışmayan bu insanlara "hayatta kalacak kadar" para ödeyecek bir sistem, Türkiye'de ise ona bile yetmiyor... Geri gidecek bir memleket, kaçacak bir yazlık falan yoksa geçmiş olsun.
- salihdt (28.05.23 13:14:48)
@salihdt; olay emekli maaşının yetip yetmemesi değil. O dünyanın her yerinde olan bir soru.
Olay 3x prim ödeyen ile x prim ödeyenin maaşlarının aynı yapılması.
Yani bundan sonra 3x odemenin bir mantığı yok o zaman elden almak daha mantikli çünkü garip bir hükümet gelip verilen primleri yok sayabiliyor. Sorun bu.
Olay 3x prim ödeyen ile x prim ödeyenin maaşlarının aynı yapılması.
Yani bundan sonra 3x odemenin bir mantığı yok o zaman elden almak daha mantikli çünkü garip bir hükümet gelip verilen primleri yok sayabiliyor. Sorun bu.
- logisticsmanager (28.05.23 13:30:12)
Doğru ancak o hesapta şöyle bir sorun var, emeklilik bir yandan da zorunlu bir birikim sistemi; "X yerine 3X ödemeyeyim" diyen insanın elden aldığı tutarı da düzgün bir şekilde yatırıma yönlendirmesi önemli, bu da belli bir finansal okur yazarlık ve disiplin ister. Tabi diğer yandan "Fazladan prim ödemenin bir anlamı kalmadı" konusu bugün için haklı ancak bugün çalışmaya başlayan bir insan 40+ sene sonra emekli olacak, yani o zaman şartların ne olacağını bilmek imkansız. Ancak yine de "Türkiye'deki sosyal güvenlik sistemine aktarılacak parayı dolara çevirip SP500 fonlarından birine yatırayım" fikri bence her halukarda devletin ödeyeceği maaşı katlar geçer.
- salihdt (28.05.23 13:56:17)
[]
Sırt çantası önerisi
Şimdi bir tane işe giderken kullandığım thule var.
Ama ufak yani.
Amacım seyahatlerde vs kullanacağım biraz daha büyük bir şey. 25l heralde ideal olur (+zaten kabin bagajı olacak).
Yani ne Çok göze batacak kadar büyük olsun ne de bir laptop ve aksesuarları sonrası dolacak halde olsun.
15inch kadar laptop alsa iyi olur.
Misal şunu gördüm fena değil gibi geldi.
www.rueducommerce.fr
Ama ufak yani.
Amacım seyahatlerde vs kullanacağım biraz daha büyük bir şey. 25l heralde ideal olur (+zaten kabin bagajı olacak).
Yani ne Çok göze batacak kadar büyük olsun ne de bir laptop ve aksesuarları sonrası dolacak halde olsun.
15inch kadar laptop alsa iyi olur.
Misal şunu gördüm fena değil gibi geldi.
www.rueducommerce.fr
Ben 10 yıldır şunu kullanıyorum sapasağlam, ne koysam alıyor. Arka gizli gözü, korumalı laptop gözü, gözlük gözü (çok geniştir cüzdan, gözlük, peçete, diş fırçası ve macunu vs. rahatlıkla alıyor), akmalara dayanıklı ön göz (naylon kaplama var) aynı zamanda içinde cırt cırtlı cebi var. Orta büyük gözde de yine bir iç cep, kalem koyma, ıvır zıvır koyma cepleri ve ortada geniş bir alan var.
Göğüs bağlama klipsisi ve üzerinde dahili düdük var.
Su koyma yerlerinin üstünde kapanabilir klipsiler var. Buralara daha uzun şeyler sokuşturup klipsiyle sabitleyebiliyorum. Misal: Tripod.
Aynı zamanda çantanın en önünde de klipsiler var oralarada bir şey sıkıştırabilirsiniz.
REEF DIAMOND TAIL
Göğüs bağlama klipsisi ve üzerinde dahili düdük var.
Su koyma yerlerinin üstünde kapanabilir klipsiler var. Buralara daha uzun şeyler sokuşturup klipsiyle sabitleyebiliyorum. Misal: Tripod.
Aynı zamanda çantanın en önünde de klipsiler var oralarada bir şey sıkıştırabilirsiniz.
REEF DIAMOND TAIL
- ananiyimioguz (20.05.23 13:32:15 ~ 13:35:35)
[]
Bu tarz pozisyonlar için ne düşünüyorsunuz
Geçen bir toplantıda inclusion and diversity vp'si vardı.
Sonra müdürlerle falan konuşurken "ulan ne goygoy isler var ya bununla para kazanıyorlar" dedik. Harbiden rakamsal olarak asla kanitlayamazsin ne işe yaradığını.
Acayip goygoy işler değil mi böyle şeyler? Bana tiktokta bir günüm nasıl geçiyor diyenlerin üst yönetim versiyonu gibi geliyor.
Misal normal bir işin yaninda ek rol olsa anlarım. Misal hr'dir iletişimdir olur. Ama sırf bunu yapanın para kazanıp vp olması garip geldi.
Sonra müdürlerle falan konuşurken "ulan ne goygoy isler var ya bununla para kazanıyorlar" dedik. Harbiden rakamsal olarak asla kanitlayamazsin ne işe yaradığını.
Acayip goygoy işler değil mi böyle şeyler? Bana tiktokta bir günüm nasıl geçiyor diyenlerin üst yönetim versiyonu gibi geliyor.
Misal normal bir işin yaninda ek rol olsa anlarım. Misal hr'dir iletişimdir olur. Ama sırf bunu yapanın para kazanıp vp olması garip geldi.
bunun teknoloji sektöründeki muadili agile coach. yaptıkları tek şey iş yapıyor gibi görünmek.
- la mort heureuse (11.05.23 18:47:43)
Ben bir de şu plaza çalışanı beyaz yakalıları için İK pardon HR'ın düzenlediği "takım/ekip ruhu" pardon "teamwork" etkinlikleri ve gelen konuşmacılara bayılıyorum. Daha "-mış gibi" ve boş bir gelir kaynağı yok. Helal olsun kendini bu şekilde pazarlayabilip beyaz yaka tokatlayanlara.
Bak burç yorumu, kahve falı, tarot, influencer vs. gibi yerler daha emekçi. Çay (siyah dışındakiler ağırlıklı), vegan cafeler, butik pastaneler, makarnacılar, salata barlar vs. daha düşük kar marjı ile beyaz yaka tokatlıyorlar.
Bak burç yorumu, kahve falı, tarot, influencer vs. gibi yerler daha emekçi. Çay (siyah dışındakiler ağırlıklı), vegan cafeler, butik pastaneler, makarnacılar, salata barlar vs. daha düşük kar marjı ile beyaz yaka tokatlıyorlar.
- nawar (11.05.23 19:02:37)
Zamanin ruhu bu. Woke'culuk. Modern dunyada bundan kacis yok
- freedonia (11.05.23 19:18:17)
Küçük şirkette olmaz, çok büyük şirketlerde oluyor ve gerekli de. Diversity için VP olmasının şirkete katkısı VP’nin maliyetinden fazladır. Bazı işler de böyle. İfşa etmemek için anlatamıyorum ama daha garip pozisyonlar var. Sıfır iş, CEO maaşı.
- gabe h coud (11.05.23 19:24:01)
Bu şekilde pozisyon çeşitliliği olan şirketler ırkçılık karşıtı imajıyla güven kazanıyor.
- dissendium (11.05.23 19:27:24)
bunlar "ben senin sirtini kasiyayim, sen de benim" kafasiyla uydurulmus pozisyonlar. bir de iste issiz gucsuz bir suru tip bu sayede evine ekmek goturuyor.
bir onceki sirketimin benim subemde calisan VP'si kafadar bir elemandi, arada yemege giderdik. hala baglantidayim zaten. bu VPnin gorevi sirkete is getirmekti.
eleman israrla bir tane yerlinin (native) pesinde kosuyordu bizim sirkete almak icin. yaw adamin gecmisinin bizim sirketin yaptigi islerle alakasi yok. bunu ne yapacaz ki dedim, cevabi aynen su oldu: "herif hem native, hem de gay. buna iste diversity ile alakali bir pozisyon uydururuz. Bu elemani yanimda gezdirdigim zaman bu eyalette alamayacagim is yok gibi birsey. ama herifi ikna edemiyorum, pesinde kosan sirket cok ve herife inanilmaz maaslar teklif ediyorlar. "
ozetle, hersey bir tiyatro..
bir onceki sirketimin benim subemde calisan VP'si kafadar bir elemandi, arada yemege giderdik. hala baglantidayim zaten. bu VPnin gorevi sirkete is getirmekti.
eleman israrla bir tane yerlinin (native) pesinde kosuyordu bizim sirkete almak icin. yaw adamin gecmisinin bizim sirketin yaptigi islerle alakasi yok. bunu ne yapacaz ki dedim, cevabi aynen su oldu: "herif hem native, hem de gay. buna iste diversity ile alakali bir pozisyon uydururuz. Bu elemani yanimda gezdirdigim zaman bu eyalette alamayacagim is yok gibi birsey. ama herifi ikna edemiyorum, pesinde kosan sirket cok ve herife inanilmaz maaslar teklif ediyorlar. "
ozetle, hersey bir tiyatro..
- cooperr (11.05.23 19:44:23)
thetruenorth +1. gostermelik olmadigi surece woke kulturunun bi parcasi olamaz bu uygulamalar. sizin ihtiyac duymamaniz dezavantajli kisilerin bundan faydalanmadigi anlamina gelmiyor.
- soru (11.05.23 21:19:32)
- la lykia (11.05.23 22:06:40)
[]
Erkek 5 gün is gezisi bagaj
Bunun ideali sizce nedir?
5 gün egitim/konferans.
Sizce kaç gömlek/pantalon/ayakkabi gibi gitmek lazım?
Güzel bir websitesi önerisi varsa o da olur.
Önceden seyahat yaptım ama fabrika gezisi vs oluyordu.
Şimdi 50-60 kişilik bir ekiple proje/sunum/eğitim tarzı olacak.
VP tarzı adamlar da olacak.
5 gün egitim/konferans.
Sizce kaç gömlek/pantalon/ayakkabi gibi gitmek lazım?
Güzel bir websitesi önerisi varsa o da olur.
Önceden seyahat yaptım ama fabrika gezisi vs oluyordu.
Şimdi 50-60 kişilik bir ekiple proje/sunum/eğitim tarzı olacak.
VP tarzı adamlar da olacak.
hocam oncelikle egitim/konferansinizda basarilar
gomlek bes tane olmali cunku ayni gomlek ertesi gun giyilmez
e kombinlemek icin pantolon lazim. sizi bilmem ama benim bir suru kumas pantolonum var o yuzden bes tane de oraya yaziyorum. asgari iki tane lazim
ayakkabi olarak iki tane ideal bence, yani en azindan bende boyle bir siyah bir beyaz var pantolon acik renkse beyazi, kapali renkse siyahi giyiyorum
gomlek bes tane olmali cunku ayni gomlek ertesi gun giyilmez
e kombinlemek icin pantolon lazim. sizi bilmem ama benim bir suru kumas pantolonum var o yuzden bes tane de oraya yaziyorum. asgari iki tane lazim
ayakkabi olarak iki tane ideal bence, yani en azindan bende boyle bir siyah bir beyaz var pantolon acik renkse beyazi, kapali renkse siyahi giyiyorum
- nibba (11.05.23 00:04:28)
5 gömlek
3 tişört
1 rahat pijamamsı bişey
2 pantolon
1 spor + 1 klasik ayakkabı
1 mayo (sabah bi kapalı havuza giresin gelir belki otelde)
1 şort (hava güzelse dışarıda falan rahatça bi yürümek ya da gym için)
2-3 boxer
6 çorap
3 tişört
1 rahat pijamamsı bişey
2 pantolon
1 spor + 1 klasik ayakkabı
1 mayo (sabah bi kapalı havuza giresin gelir belki otelde)
1 şort (hava güzelse dışarıda falan rahatça bi yürümek ya da gym için)
2-3 boxer
6 çorap
- parcaliham (11.05.23 00:28:06)
beş güne 5 boxer, hatta belki yedekle 6 boxer ve aynı miktarda çorap.
gerisi size kalmış.
gerekirse çıplak uyursunuz ama duş yaptıktan sonra kirli boxer giyecek haliniz yok.
havalar da ısındı, her gün duş almazsınız belki bilemiyorum ama her gün yeni boxer giymeniz gerekir bence.
gerisi size kalmış.
gerekirse çıplak uyursunuz ama duş yaptıktan sonra kirli boxer giyecek haliniz yok.
havalar da ısındı, her gün duş almazsınız belki bilemiyorum ama her gün yeni boxer giymeniz gerekir bence.
- blatta hiberna (11.05.23 10:00:01 ~ 10:01:51)
Önerilerin çoğu çok güzel bunlardan illa ki faydalanılır ama yanlış anlaşılmazsa bi şey sormak istiyorum, boxer konusuna takıldım ben biraz. Şimdi böyle iş seyahati konferans şu bu olayları biraz yoğun geçer insan da günün sonunda rahatlamak için duş alma ihtiyacı hisseder mesela, yani ben olsam yatmadan önce bi duş alırdım çünkü. Şimdi 2 boxer götürsek mesela çıkardığımız boxer'ı tekrar mı giyeceğiz, yani bu bence çok rahatsız edici ve çok da hijyenik değil böyle galiba terlemişsin falan çıkarıp tekrar giyiyorsun. Yani 5 gün için 2 boxer alınca öyle olmayacak mı başka bir olay var da ben mi kaçırıyorum bilemedim. Ben olsam 10 tane falan götürürdüm belki. Yani 5 gömlek değişeceksek 5 boxer değişmemiz de saçma olmaz gibi geliyor bana ne diyorsunuz? Yani boxer çok yer kaplayan da bi şey değil rulo yapıp geçiyoruz işte her yere sıkışır.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (11.05.23 10:25:08)
[]
Türkiye'nin ekonomi düzelmesi nasıl olacak
Geçen demiştim zaten, çoğu şey Avrupa'dan pahalı. Carrefour Fransa kıyması Türkiye'den ucuz. Mcdonalds vs yüzde 10-15 fark bir şey kalmış. Türkiye'ye tatilz giden malum partili gurbetcilerden bile böyle şeyler duymaya başladık.
Şimdi kur düşük desek, yükselse gene fiyat artıracaklar(mi?)
Yok kur normal desek, enflasyon sabit tutup insanların geliri artacak desek bu nasıl olacak anlamadım; hangi şirket Türkiye'de döviz olarak daha fazla para vermek ister? Misal asgari ücret artacak desek e bu sefer ucuz avrupa ülkelerine yaklaşacak (polonya, macaristan, romanya) Bu zaten döviz sabit tutulurken nasıl olacak anlamadım hangi güç ile.
Neyse yani buradan çıkışta süreç nasıl işler?
Şimdi kur düşük desek, yükselse gene fiyat artıracaklar(mi?)
Yok kur normal desek, enflasyon sabit tutup insanların geliri artacak desek bu nasıl olacak anlamadım; hangi şirket Türkiye'de döviz olarak daha fazla para vermek ister? Misal asgari ücret artacak desek e bu sefer ucuz avrupa ülkelerine yaklaşacak (polonya, macaristan, romanya) Bu zaten döviz sabit tutulurken nasıl olacak anlamadım hangi güç ile.
Neyse yani buradan çıkışta süreç nasıl işler?
Öncelikle şu faiz - enflasyon dengesinin yerini bulması lazım bence. Böyle faizi baskılayıp, döviz kurlarını yapay olark belli bir seviyede tutmaya çalıştıkça, üstüne de kur korumalı mevduat gibi bir gariplikle bütçeye açık verdirdikçe ne ödemeler dengesi kaldı, ne de ihracat/ithalat sektöründe doğru dürüst iş yapacak hal. Buradan çıkış sanıyorum ki pek eğlenceli olmayacak; sonuçta o dövizler hiç satılmamış, o oranlar hiç baskılanmamış gibi yapıp hayatımıza devam edemeyiz. Ama yavaş yavaş da düzelmeyecek bir şey değil.
- salihdt (10.05.23 13:23:17)
Fiyatların yükselmesinin ana sebebi enflasyonla birlikte aynı zamanda talep. Türkiye'de çok büyük bir nüfus var, bu nüfusun büyük kısmı çok düşük ücretlere geçinirken, kalan kısmı da deli gibi tüketim yapabiliyor. Tüketim yapan kısım buna devam ettiği ve edebildiği sürece o kesime hitap eden fiyatlar artmaya devam edecektir zira arzın kısıtlı olduğu yerde talep oldukça fiyatlar artmaya devam eder. Onun dışındaki nüfus zaten çile çekerek yaşamaya alışmış bir grup o yüzden onların günü kurtarmak dışında bir beklentisi yok.
Bu belirttiğin şeyi çok açıdan incelemek lazım. Mesela üretim sektörü için, eğer üretim maliyetleri burada yüksek olursa, düşük nitelikli sadece ucuz işgücüne dayanan işletmeler türkiyeyi terk eder. Edecek de nereye gidecek, romanya'ya mı, polonya'ya mı? Benim çalıştığım şirket IT sektöründe, türkiye onlar için çok büyük bir pazar, polonya'dan adama türkiye'ye baktırmak yerine türk olan bana daha fazla para verip polonya'ya baktırmayı tercih eder. O yüzden maliyetler yükselse bile türkiye üretim ve insan kaynağı açısından doğu avrupa ve balkan bölgesinde rakipsiz gibi geliyor bana hep.
O yüzden öyle karamsar bakmıyorum, tam tersine şöyle düşünüyorum, türkiye döviz bazında inanılmaz ucuzdu geçtiğimiz yıllarda ve şu an herkes bunun farkına vardı. İstanbul gibi bir şehir bulgaristan'dan, doğu avrupa'dan, ıvır zıvır bir sürü yerden ucuz olamaz ve olmamalı. Mevcutta olması gereken bu, türk insanının alım gücü de döviz bazında arttıkça bu sorun daha görülmez hale gelecektir ve 2000'lerde olduğu gibi döviz bazında avrupalı insanlar kadar kazanan ve harcayabilen nüfusumuz artacaktır.
Genel ekonomi açısından ise en büyük problem ve çözüm KKM. İnanılmaz bir formül ve çok uzun süre ceremesini çekeceğiz, KKM bu kadar cazip olduğu sürece çok uzun süre para basmaya devam edeceğiz bu da enflasyon demek. Ama yavaş bir geçişle bu da bitirilebilir. Dediğim gibi asıl mevzu ülkede güvenilir bir yönetimin olması ve yatırım alması, bunu becerebilirsek çok iyi bir gelecek bizi bekliyor.
Son olarak şunu yazayım: ev fiyatları 2010'larda yine dolar bazında gayet yüksekti. Oturduğum evi mısırlı bir adamdan aldım, 2010'da projeden 200 küsür bin dolara almış. Bana 55 bin dolara satmıştı. Şimdi fiyatı yine 200 bin dolar civarı. Yani aslında bir artış yok, darbe sonrası yaşanan arz fazlasından ötürü bir fiyat dengesizliği oluşmuş.
Bu belirttiğin şeyi çok açıdan incelemek lazım. Mesela üretim sektörü için, eğer üretim maliyetleri burada yüksek olursa, düşük nitelikli sadece ucuz işgücüne dayanan işletmeler türkiyeyi terk eder. Edecek de nereye gidecek, romanya'ya mı, polonya'ya mı? Benim çalıştığım şirket IT sektöründe, türkiye onlar için çok büyük bir pazar, polonya'dan adama türkiye'ye baktırmak yerine türk olan bana daha fazla para verip polonya'ya baktırmayı tercih eder. O yüzden maliyetler yükselse bile türkiye üretim ve insan kaynağı açısından doğu avrupa ve balkan bölgesinde rakipsiz gibi geliyor bana hep.
O yüzden öyle karamsar bakmıyorum, tam tersine şöyle düşünüyorum, türkiye döviz bazında inanılmaz ucuzdu geçtiğimiz yıllarda ve şu an herkes bunun farkına vardı. İstanbul gibi bir şehir bulgaristan'dan, doğu avrupa'dan, ıvır zıvır bir sürü yerden ucuz olamaz ve olmamalı. Mevcutta olması gereken bu, türk insanının alım gücü de döviz bazında arttıkça bu sorun daha görülmez hale gelecektir ve 2000'lerde olduğu gibi döviz bazında avrupalı insanlar kadar kazanan ve harcayabilen nüfusumuz artacaktır.
Genel ekonomi açısından ise en büyük problem ve çözüm KKM. İnanılmaz bir formül ve çok uzun süre ceremesini çekeceğiz, KKM bu kadar cazip olduğu sürece çok uzun süre para basmaya devam edeceğiz bu da enflasyon demek. Ama yavaş bir geçişle bu da bitirilebilir. Dediğim gibi asıl mevzu ülkede güvenilir bir yönetimin olması ve yatırım alması, bunu becerebilirsek çok iyi bir gelecek bizi bekliyor.
Son olarak şunu yazayım: ev fiyatları 2010'larda yine dolar bazında gayet yüksekti. Oturduğum evi mısırlı bir adamdan aldım, 2010'da projeden 200 küsür bin dolara almış. Bana 55 bin dolara satmıştı. Şimdi fiyatı yine 200 bin dolar civarı. Yani aslında bir artış yok, darbe sonrası yaşanan arz fazlasından ötürü bir fiyat dengesizliği oluşmuş.
- roket adam (10.05.23 13:24:06 ~ 13:28:18)
Mümkün değil kısa sürede düzelmesi. Zengin zenginleşecek, fakir fakirliğe devam edecek. Şu an evlerimden herhangi birini satarak istediğim ülkenin istediğim şehrinden ev alabiliyorum. Döviz geliri olanın bile ev alması çok zor.
Onun dışında gıda da çok pahalı.
Onun dışında gıda da çok pahalı.
- roe (10.05.23 13:25:22)
Bugüne kadar sıkı sıkıya tutulmuş döviz kuru, yeni düzene geçtik diye koyuverilmez. Ne yapılacaksa çoook uzun vadeye yayarak yavaş yavaş yapılacak. Yapılan her şey de genel bir iyileşme ortaya çıkaracak olsa bile beraberinde zorlukları, hatta yıkımları getirecek.
Bu söylediğime de seçim ekonomisinin ve depremin yıkımı henüz dahil değil. Onlarla ilgili henüz bir şey görmedik.
Yani şöyle düşün. Ekonomik anlamda önümüzdeki sürece nazaran şu ana kadar gördüklerimiz pembe bir tablo. Baharı yaşıyoruz. Kış henüz gelmedi.
Bu söylediğime de seçim ekonomisinin ve depremin yıkımı henüz dahil değil. Onlarla ilgili henüz bir şey görmedik.
Yani şöyle düşün. Ekonomik anlamda önümüzdeki sürece nazaran şu ana kadar gördüklerimiz pembe bir tablo. Baharı yaşıyoruz. Kış henüz gelmedi.
- Mirket (10.05.23 13:31:56)
katma değerli üretimle, üretim fazlasıyla ve çakallıklara, kartele izin vermeyerek. örneğin üretim fazlası soğanı tarladan toplamıyor adam. başka bir ürünü denize döküyor. ya da stokluyor, arzı azalınca fiyatı arttığında satıyor.
insanların geliri artarken ürünlerin de ucuzlaması lazım. money multiplier etkisini ne kadar artırırsak, yani ekonomide para ne kadar fazla dönerse o kadar büyürüz, zenginleşiriz.
yabancıya ev satışını yasaklayacaksın. göçmenleri göndereceksin. ev arzını artıracaksın. iş kurulması için teşvikler olacak. bürokrasi bizim için çok büyük sorun. kaldıracaksın. adaleti tesis edeceksin. bir kere ihaleye fesat karıştırdığı ortaya çıkan ceza alacak ve cezasını çekse bile bir daha ihaleye giremeyecek. aslında caydırıcı yasal önlemler böyle olmalı.
insanların geliri artarken ürünlerin de ucuzlaması lazım. money multiplier etkisini ne kadar artırırsak, yani ekonomide para ne kadar fazla dönerse o kadar büyürüz, zenginleşiriz.
yabancıya ev satışını yasaklayacaksın. göçmenleri göndereceksin. ev arzını artıracaksın. iş kurulması için teşvikler olacak. bürokrasi bizim için çok büyük sorun. kaldıracaksın. adaleti tesis edeceksin. bir kere ihaleye fesat karıştırdığı ortaya çıkan ceza alacak ve cezasını çekse bile bir daha ihaleye giremeyecek. aslında caydırıcı yasal önlemler böyle olmalı.
- gabe h coud (10.05.23 13:34:28)
önümüzdeki 1-2 senede alım gücü şimdikinden daha kötü olacak.
- nuisance (10.05.23 13:53:15)
Hangi siyasetçiden şu vaadi duydunuz ''NEREDEN BULDUN YASASI'' nı ayrım yapmaksızın herkese uygulayacağım ? Bu yasa senin ekonomi kitabının birinci maddesi olmak zorunda başka yolu yok. Bahsettikleri ve bahsedecekleri bütün vaatler fasarya kalır bu yoksa.
Devlet dediğimizin yazarkasası vergi , sen bu yasayı çıkarıp hesap sorar ve ona göre vergilendirirsen zaten çok şey hızlıca değişmeye başlar.
Şu an devletin en önemli gelir kaynağı maaşlı adamdan aldığı vergi, peşinen alıyor ama asıl vergi kaynağı olandan almadığı gibi zırt pırt af çıkarıyor.
Herhangi bir ticarethaneye girin vergi tabelası açıkta olmak zorunda, matrahına bakın ; herif 18 bin tl vergi göstermiş altında 4,5 milyon liralık araba var 10 milyon liralık evde oturuyor.
Sen aldın o herife o arabayı, sen aldın o herife o evi.
Devlet dediğimizin yazarkasası vergi , sen bu yasayı çıkarıp hesap sorar ve ona göre vergilendirirsen zaten çok şey hızlıca değişmeye başlar.
Şu an devletin en önemli gelir kaynağı maaşlı adamdan aldığı vergi, peşinen alıyor ama asıl vergi kaynağı olandan almadığı gibi zırt pırt af çıkarıyor.
Herhangi bir ticarethaneye girin vergi tabelası açıkta olmak zorunda, matrahına bakın ; herif 18 bin tl vergi göstermiş altında 4,5 milyon liralık araba var 10 milyon liralık evde oturuyor.
Sen aldın o herife o arabayı, sen aldın o herife o evi.
- synax (10.05.23 14:39:22)
Çok bir şey yapmaya gerek yok; saçma sapan hezeyanlardan kurtulup aptal bürokratları işten atınca zaten olaylar kendiliğinden düzeliyor. Boş koltuk enflasyonla çok daha iyi mücadele ediyor, o derece...
- babilfish (10.05.23 14:47:42)
Bu işlerden pek anlamam ama yabancı yatırımcıya güven verdiğin zaman buradaki ucuz iş gücünü kullanacaklardır.Bu da yatırımların buraya akması anlamına gelir.
- guitarissimo (10.05.23 17:14:00)
katma degeri uretim yapmayi dusunenler gercek rekabeti bilmiyor kendi kolasini bile yaptirmadar. bu kadar bozulan ve geride kalan durumun duzelmesi durumu zor. degisimi cok az kisi istiyor.
- abi bi dizi buldum on numara (10.05.23 17:21:18)
[]
Reebok ayakkabi numara
Reebok club c alacağım.
Decathlon vs spor ayakkabı türlerinde 45 ama normal ayakkabida 44 giyiyorum.
Sizce 44.5 mu yoksa 45 mi sipariş vermeli?
Decathlon vs spor ayakkabı türlerinde 45 ama normal ayakkabida 44 giyiyorum.
Sizce 44.5 mu yoksa 45 mi sipariş vermeli?
44 ile 45 arasında seni zorlayacak bir fark yok sonuçta bunlar spor ayakkabı.
Ayağını sıkıyorsa ipleri gevşeterek, tersi durumda da ipleri biraz daha sıkarak sorunun üstesinden gelebilirsin.
Ayağını sıkıyorsa ipleri gevşeterek, tersi durumda da ipleri biraz daha sıkarak sorunun üstesinden gelebilirsin.
- Avoiding The Puddle (08.05.23 20:31:14)
Club c'ler standart sneaker kalıp oluyor, diğerlerinde 45 giyiyorsan 45 al derim.
- Bruce (08.05.23 20:57:59)
[]
Uçak biletini aracilardan almak
Sunexpress fiyati 458
Kiwi 330
Lastminute 334
Edreams 341
Alınır mi buralardan? Aradaki fark az değil.
Kiwi 330
Lastminute 334
Edreams 341
Alınır mi buralardan? Aradaki fark az değil.
Kiwi üstünden daha önce bilet almıştım bir sıkıntı yaşamadım
- milletin efendisi olmaya gelen adam (06.05.23 12:18:35)
skyscannerda adini sanini bilmedigim sitelerden almistim sorun yasamadim
- ala09 (06.05.23 12:22:49)
kiwi dunyanin en iyi seylerinden biri. hayraniyim
- buenosdias (06.05.23 14:50:34)
[]
Türkiye'de etik ve kaliteli şekilde kıyafet yapan firmalar hangileri?
Etik dediğim misal pamuğu organik, nereden geldiği belli, gramaji belli.
Üretimlerini ucuz iş gücüne dayandirmayan.
Kaliteli olarak da hızlı giyime karşı çıkan firmalar. Yani senede 100 tane tshirt değil de belki 5 tane çıkaranlar.
Avrupa'daki sevdiğim firmalari buldum, biraz Türkiye bakayım dedim.
Üretimlerini ucuz iş gücüne dayandirmayan.
Kaliteli olarak da hızlı giyime karşı çıkan firmalar. Yani senede 100 tane tshirt değil de belki 5 tane çıkaranlar.
Avrupa'daki sevdiğim firmalari buldum, biraz Türkiye bakayım dedim.
Begojeans var kot alanında, kurucusu eski kot taşlama işçisi ve bu konunun yıllarca aktivistliğini yapmış biri. Hayat hikayesi çok ilginç gelmişti, ürünleri de güzel görünüyor ama hiç alıp denemedim
- nundu (29.04.23 11:33:33)
Armedangels, Alman markasi, üretim yeri de Izmir. Bulabilirseniz alin Türkiye´de. Ürün kalitesi cok iyi. Stella Mccartney Türkiye pazarinda.
Türkiye´den markalar derseniz... Saude geri donusturulmus kumaslarla calisiyor, spor kiyafetleri. Ben memnunum, zaten 30 tane spor kiyafetine ihtiyacim yok, basit ve fonksiyonel parcalar olmasi yeterli. Eskitemedim Saudeleri. Tavsiye ederim.
Sorunun tam cevabi degil, ama Runda da iyi bir altin markasi. Ailecek kullaniyoruz, el isciliklerinden memnunuz.
Türkiye´den markalar derseniz... Saude geri donusturulmus kumaslarla calisiyor, spor kiyafetleri. Ben memnunum, zaten 30 tane spor kiyafetine ihtiyacim yok, basit ve fonksiyonel parcalar olmasi yeterli. Eskitemedim Saudeleri. Tavsiye ederim.
Sorunun tam cevabi degil, ama Runda da iyi bir altin markasi. Ailecek kullaniyoruz, el isciliklerinden memnunuz.
- buf-e kür (29.04.23 12:04:08)
bi tek asket'i biliyorum boyle az once de bi duyuruya yazdim. yurtdisi ama.
- antikadimag (29.04.23 17:24:14)
@antikadimag; yurtdışı firmalar ok. Türk baktım var mı diye. Çünkü yurtdışı firmalar da ya pamuğu ya bir iki işi Türkiye'de yaptirtiyor.
- logisticsmanager (29.04.23 17:32:12)
gallus teksitl var ürünleri germirli'de satılıyor, germirlinin kendi ürünleri özellikle gömlekleri çok iyidir.
www.germirli.com.tr
gallusltd.com
radenim var denim ağırlıklı üretim yapan.
radenim.com
www.germirli.com.tr
gallusltd.com
radenim var denim ağırlıklı üretim yapan.
radenim.com
- sealth (01.05.23 20:51:23)
[]
Ekonomide bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Döviz patladı.
Sonra enflasyon patladı.
Kiralara limitler falan geldi.
Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.
Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.
Mb pazardan döviz toplamaya başladı.
Şimdi de 50 farklı kur oluştu. Millet bankalarla calisamamaya başladı.
Bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Bunları görüp hala "abi düzelecek" diyen var mi?
Sonra enflasyon patladı.
Kiralara limitler falan geldi.
Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.
Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.
Mb pazardan döviz toplamaya başladı.
Şimdi de 50 farklı kur oluştu. Millet bankalarla calisamamaya başladı.
Bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Bunları görüp hala "abi düzelecek" diyen var mi?
Seçim sonrası kim kazanırsa kazansın İMF'ye gidecek.
İMF ile bir anlaşma yapılacak, sabit gelirlilerin epey zorlanacağı, para getirmeyen yatırımların duracağı dolayısıyla durgunluğun ve işsizliğin patlayacağı, mesela ayakkabı alırken markasına bakmak yerine ayakkabı olmasıyla yetineceğimiz, hiç kullanılmamış olmasına sevineceğimiz en az yirmi yıl sürecek bir sürece gireceğiz.
diye düşünüyorum.
İMF ile bir anlaşma yapılacak, sabit gelirlilerin epey zorlanacağı, para getirmeyen yatırımların duracağı dolayısıyla durgunluğun ve işsizliğin patlayacağı, mesela ayakkabı alırken markasına bakmak yerine ayakkabı olmasıyla yetineceğimiz, hiç kullanılmamış olmasına sevineceğimiz en az yirmi yıl sürecek bir sürece gireceğiz.
diye düşünüyorum.
- Mirket (24.04.23 11:32:07)
Ya bu döngü ülkenin makus talihi diil mi zaten? Bankadan dolar alış kuruyla satış kuru arasında 1.5 lira fark olmuştu geçen haftalarda. Şimdi 1’e düştü sanırım. Takip bile etmiyorum artık, neye derman olacak ki… Eskiden haberlerde tahtakale’deki dolar kurunu da ayrıca söylerlerdi, yine o tarz bi yere sürükleniyoruz.
Buna rağmen ben düzelecek diyorum.
Buna rağmen ben düzelecek diyorum.
- vedatchilipeppers (24.04.23 11:37:27)
sermaye kısıtlamaları
çift döviz kuru, gerçek döviz kurunun x2 olması
bankalarda döviz çekimine kısıtlama getirilmesi
döviz alım satımının yasaklanması
bazı ithal malların ve hammaddelerin alınamaması
moratoryum
çift döviz kuru, gerçek döviz kurunun x2 olması
bankalarda döviz çekimine kısıtlama getirilmesi
döviz alım satımının yasaklanması
bazı ithal malların ve hammaddelerin alınamaması
moratoryum
- nuisance (24.04.23 11:43:55 ~ 11:44:38)
@vedat; duzelecek kismi 5 sene mi 10 sene mi? Çünkü bedavaya dogalgaz dagitilan bir donemdeyiz, bunlari kim odeyecek diye bile sorulamiyor.
Ben de duzelecek diyorum ama uzun dönemde çok sıkıntılı yıllar sonrası, o da kurallara uyulursa. Arjantin olmayiz da bence bu saatten sonra eskisi gibi olmak için bir 10 yil kadar sıkıntı cekilecek.
Ben de duzelecek diyorum ama uzun dönemde çok sıkıntılı yıllar sonrası, o da kurallara uyulursa. Arjantin olmayiz da bence bu saatten sonra eskisi gibi olmak için bir 10 yil kadar sıkıntı cekilecek.
- logisticsmanager (24.04.23 11:45:26)
@nuisance; 3. Ben yakin süreçte bekliyorum. Olmaz olmaz denildi ama komisyon başladı, kur farki başladı.
5 bu gidişle olacak. Zaten medikal taraf böyle değil miydi bayadir?
5 bu gidişle olacak. Zaten medikal taraf böyle değil miydi bayadir?
- logisticsmanager (24.04.23 11:49:03)
kim gelirse gelsin ekonomi düzelmez. düzelecek diyenler ev ve araba fiyatları düşecek diyenlerle aynı bana göre. ayrıca düzelecek demekle olmuyor, ne zaman düzeleceğini söyleyeceksin.
- nothing in my way (24.04.23 11:50:51)
eğer yönetim değişirse en azından dünyadan kopmayan düzgün bi ekonomi politikasına döneriz diye düşünüyorum. (bu çeşitli yasakları kısıtlamaları getirebilir ama yokuş aşağı gitmekten iyidir. Yani iyi olacak demiyorum ama daha kötüye gitmeyebilir diyorum)
10 yıla bir şeyler "eh" olsa, bu ülkede her 20 yılda bir büyük kriz çıkıyor zaten trendin bozulacağını da sanmam. Yani düzelmek için yeterli vakit var mı ona da emin değilim. Çok akılcı politikalarla büyük paraları ülkeye çekmek lazım. Estonya gibi dijital şirket mi kurdururuz, kumarhaneleri mi açarız artık sağlam bişeyler lazım.(ama yapılmaz bunlar bence)
Bankalara kısıtlama getirilmemesinin sigortası altılı masa bence. Onlar gelirse öyle bir şey yapmamaya çalışırlar çünkü çok kötü bir imaj olur. Malum yönetim devam ederse her şey olabilir.
Yani 5-10 yılda biraz pozitif şeyler olabilir fakat uzun vadede işlerin kötü olduğunu düşünüyorum ben. Bir sürü ekonomik yük, anlamsız bir nüfus, parasal veya kültürel getirisi olmayan göçmenler... Sonra iklim krizi geliyor Akdeniz bölgesinin turizm potansiyeli azalıp her yaz yangınlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz vs. vs.
10 yıla bir şeyler "eh" olsa, bu ülkede her 20 yılda bir büyük kriz çıkıyor zaten trendin bozulacağını da sanmam. Yani düzelmek için yeterli vakit var mı ona da emin değilim. Çok akılcı politikalarla büyük paraları ülkeye çekmek lazım. Estonya gibi dijital şirket mi kurdururuz, kumarhaneleri mi açarız artık sağlam bişeyler lazım.(ama yapılmaz bunlar bence)
Bankalara kısıtlama getirilmemesinin sigortası altılı masa bence. Onlar gelirse öyle bir şey yapmamaya çalışırlar çünkü çok kötü bir imaj olur. Malum yönetim devam ederse her şey olabilir.
Yani 5-10 yılda biraz pozitif şeyler olabilir fakat uzun vadede işlerin kötü olduğunu düşünüyorum ben. Bir sürü ekonomik yük, anlamsız bir nüfus, parasal veya kültürel getirisi olmayan göçmenler... Sonra iklim krizi geliyor Akdeniz bölgesinin turizm potansiyeli azalıp her yaz yangınlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz vs. vs.
- nhk ni youkosu (24.04.23 11:59:53)
düzelir, çok da basit olur;
serbest piyasaya yavaş yavaş dönülecek, bildik iktisat politikaları izlenecek, merkez bankası bağımsız olacak ve esas amacını yerine getirecek, sermaye piyasasını da öldürmeden bunu yapmaya çalışacak, kuvvetler ayrılığı oluşacak, yargı bağımsız olacak, adalet önünde herkes eşit olacak, yatırımcıya güven verilecek, liyakat temelli atamalar yapılacak, sığınmacılar mevzusu doğru yönetilecek, ihracatçı desteklenecek.
yol haritası gayet belli, tabi ülkenin en kıymetli varlıkları satıldı, onun dönüşü yok.
serbest piyasaya yavaş yavaş dönülecek, bildik iktisat politikaları izlenecek, merkez bankası bağımsız olacak ve esas amacını yerine getirecek, sermaye piyasasını da öldürmeden bunu yapmaya çalışacak, kuvvetler ayrılığı oluşacak, yargı bağımsız olacak, adalet önünde herkes eşit olacak, yatırımcıya güven verilecek, liyakat temelli atamalar yapılacak, sığınmacılar mevzusu doğru yönetilecek, ihracatçı desteklenecek.
yol haritası gayet belli, tabi ülkenin en kıymetli varlıkları satıldı, onun dönüşü yok.
- tiny penny (24.04.23 12:31:22)
Bu kadar karamsar olmaya gerek yok, gerçekliği de yok. Adam zamanında sıfırdan ülke kurduktan 2 sene sonra uçak fabrikası kurup 5 sene sonra uçak üretip Hollanda'ya uçak satmayı başarmış, liyakatli insanlar geldikten sonra bu işler hiç zor değil.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (24.04.23 12:40:29)
türkiye gibi nitelikli üretimi olmayan ve 80 milyon gibi nüfusu olan bir ülkenin kısa vadede düzelmesi mümkün değil. Bu siyasetten bağımsız bir gerçek. Partiler üstü bir konu.
Türkiye'nin tarihine bakın, ekonomisi hep dalgalı, Bazen dibe batıyorsun tam nefesin kesilecek gibi oluyor bi yüzeye çıkıyorsun... Çok ciddi yapısal değişiklikler olmadan bunu değiştiremez kimse. Şu anda hiçbir partinin de programında böyle bir reçete yok. Herkes kısa vadeli günlük çözümler öneriyor. 21 yüzyılda hala fabrika açıp üretim üsleri kurmaktan bahsediyoruz ülkede her iki siyasi cenahta da... Bugün üretim yapmak mesele değil, fikri mülkiyet mesele.
Dünyaya entegre olmakla da alakası yok. Bizim dünyaya satabildiklerimiz sınırlı. Ama aldıklarımızın sınırı yok. Rakamları atıyorum ama şöyle ilerliyoruz 1 kazanıp 3 harcıyoruz gibi düşünün. Böyle bir ekonomi refaha erer mi?
Çok uzatmadan şöyle özetleyebiliriz. 19. yüzyıla kadar ülkeler orduları kadar güçlüydü. 19. yüzyıldan itibaren markaları kadar güçlü olmaya başladılar. Türkiye'nin dünya çapında kaç tane sanayi, teknoloji, hizmet, gıda, tarım vs. markası var? Ülkeye para kazandıracak ve eğitimden savunmaya her şeyi finanse edecek olanlar bunlar. Fason üretimden bahsetmiyorum. O konuda örnek çok. Mesela Zara'nın birçok ürünü türkiye'de üretiliyor. Bunu üreten onlarca tekstil fabrikamız var. Ama bir tane Zara yok türkiye'den dünyaya açılan. Böyle bir yatırım yok. Bunu başarmayınca 1 tane Zara, senin tüm tekstil sektöründen daha fazla kazanıyor.
Zara'nın yıllık geliri 19 milyar euro seviyesinde yaklaşık.
Türkiye'nin bütün tekstil firmalarının toplam ihracatı 12,5 milyar dolar civarındaymış 2022'de. Anlatabildim mi... 1 marka>100lerce tekstil firması.
Ekonomisi kuvvetli ülkelerin hepsinin çok güçlü markaları var. Marka ve üretim farklı şeylerdir. Marka demek fikri mülkiyet demek. Telif demek, patent demek, tasarım demek, pazarlama demek... bunlar elinde olduktan sonra çin'de de ürettirirsin, somali'de de... bugün iphone'a 1000 dolar vermenin sebebi onun fikri mülkiyeti yani endüstriyel tasarımı ve entelektüel patenti. yoksa telefonun üretim maliyeti 300-400 dolar. Montaj sanayinin hiçbir önemi yok artık. Var da tek başına bir önemi yok.
Şöyle diyeyim, sen isveç'e 1 dolar'a kereste satıyorsun. O sana 20 dolara o keresteyi ikea sandalye olarak geri satıyor.
anlatmaya çalıştığım bu. Türkiye katma değerli ürün üretemediği sürece cari açık vermeye, borçlanmaya, döviz stoklarını eritmeye devam edecek. Onun dışındaki tüm konular 2. derecede etkili.
Faizmiş, kurmuş piyasa kontrolüymüş falan... Bunların etkisi var elbette. Ama sen para kazanamadıktan sonra bunlar senin ekonomini kurtaramaz.
Şöyle düşünün, bir adam 10.000 lira kazanıyor, 20.000 lira harcıyor... Bu adam borsada yatırım yapsa, döviz kurunu iyi değerlendirse, faizle uğraşsa ne olur uğraşmasa ne olur? Kazandığının 2 katını harcıyor, ya da harcadığının yarısı kadar kazanıyor diyelim. ya kazancını artıracak ya giderini düşürecek. 80 milyonluk bir ülkenin giderini azaltması kolay değil. Yaşam kalitesini etkiler. ama kazancını artırması için türlü yol var.
Ama tutup bütün sermayesini gayrimenkule gömen bir ülkeden çok hayır bekleyemiyorum ben.
Türkiye'nin tarihine bakın, ekonomisi hep dalgalı, Bazen dibe batıyorsun tam nefesin kesilecek gibi oluyor bi yüzeye çıkıyorsun... Çok ciddi yapısal değişiklikler olmadan bunu değiştiremez kimse. Şu anda hiçbir partinin de programında böyle bir reçete yok. Herkes kısa vadeli günlük çözümler öneriyor. 21 yüzyılda hala fabrika açıp üretim üsleri kurmaktan bahsediyoruz ülkede her iki siyasi cenahta da... Bugün üretim yapmak mesele değil, fikri mülkiyet mesele.
Dünyaya entegre olmakla da alakası yok. Bizim dünyaya satabildiklerimiz sınırlı. Ama aldıklarımızın sınırı yok. Rakamları atıyorum ama şöyle ilerliyoruz 1 kazanıp 3 harcıyoruz gibi düşünün. Böyle bir ekonomi refaha erer mi?
Çok uzatmadan şöyle özetleyebiliriz. 19. yüzyıla kadar ülkeler orduları kadar güçlüydü. 19. yüzyıldan itibaren markaları kadar güçlü olmaya başladılar. Türkiye'nin dünya çapında kaç tane sanayi, teknoloji, hizmet, gıda, tarım vs. markası var? Ülkeye para kazandıracak ve eğitimden savunmaya her şeyi finanse edecek olanlar bunlar. Fason üretimden bahsetmiyorum. O konuda örnek çok. Mesela Zara'nın birçok ürünü türkiye'de üretiliyor. Bunu üreten onlarca tekstil fabrikamız var. Ama bir tane Zara yok türkiye'den dünyaya açılan. Böyle bir yatırım yok. Bunu başarmayınca 1 tane Zara, senin tüm tekstil sektöründen daha fazla kazanıyor.
Zara'nın yıllık geliri 19 milyar euro seviyesinde yaklaşık.
Türkiye'nin bütün tekstil firmalarının toplam ihracatı 12,5 milyar dolar civarındaymış 2022'de. Anlatabildim mi... 1 marka>100lerce tekstil firması.
Ekonomisi kuvvetli ülkelerin hepsinin çok güçlü markaları var. Marka ve üretim farklı şeylerdir. Marka demek fikri mülkiyet demek. Telif demek, patent demek, tasarım demek, pazarlama demek... bunlar elinde olduktan sonra çin'de de ürettirirsin, somali'de de... bugün iphone'a 1000 dolar vermenin sebebi onun fikri mülkiyeti yani endüstriyel tasarımı ve entelektüel patenti. yoksa telefonun üretim maliyeti 300-400 dolar. Montaj sanayinin hiçbir önemi yok artık. Var da tek başına bir önemi yok.
Şöyle diyeyim, sen isveç'e 1 dolar'a kereste satıyorsun. O sana 20 dolara o keresteyi ikea sandalye olarak geri satıyor.
anlatmaya çalıştığım bu. Türkiye katma değerli ürün üretemediği sürece cari açık vermeye, borçlanmaya, döviz stoklarını eritmeye devam edecek. Onun dışındaki tüm konular 2. derecede etkili.
Faizmiş, kurmuş piyasa kontrolüymüş falan... Bunların etkisi var elbette. Ama sen para kazanamadıktan sonra bunlar senin ekonomini kurtaramaz.
Şöyle düşünün, bir adam 10.000 lira kazanıyor, 20.000 lira harcıyor... Bu adam borsada yatırım yapsa, döviz kurunu iyi değerlendirse, faizle uğraşsa ne olur uğraşmasa ne olur? Kazandığının 2 katını harcıyor, ya da harcadığının yarısı kadar kazanıyor diyelim. ya kazancını artıracak ya giderini düşürecek. 80 milyonluk bir ülkenin giderini azaltması kolay değil. Yaşam kalitesini etkiler. ama kazancını artırması için türlü yol var.
Ama tutup bütün sermayesini gayrimenkule gömen bir ülkeden çok hayır bekleyemiyorum ben.
- anten (24.04.23 12:43:46 ~ 13:19:38)
Bir üstten devam edeyim, herkes serbest piyasadan, liyakatten ve piyasaya güven veren demokratik ortamdan bahsediyor. Çok haklı. Çünkü yatırım için bunlar gerekli.
Ama kimse yatırımın niteliğini konuşmuyor. Abi yabancı yatırımcı çekmek zor değil. Bugün gana da, güney afrika da yabancı yatırım çekiyor. Karadağ da çekiyor... Hindistan da çekiyor. Ama nasıl çekiyor?
Al TL'nin değeri düştü, mükemmel gayrimenkulleri yabancılar sakız gibi alabiliyor. Al sana yabancı yatırım.
Asgari ücreti 400 dolara fikslersin, biraz demokratik bir ortam izlenimini oturtacak yönetmelikler çıkarırsın... Volkswagen gelir burada fabrika açar. Al sana yabancı yatırım? ee sana ne faydası var? ufak bir istihdam oluşturması ve bir miktar vergi geliri dışında? Şu an satın aldığın ürünlerin çoğunun üstünde "made in bangladesh" yazıyor. Bu ne demek? bangladesh yabancı yatırımcıyla dolu. Ama bangladeshliye ne faydası var? Adam oradaki çalışanlara cüzi bir ücret verip, biraz vergi ödeyip bütün karını alıp kendi ülkesine götürüyor.
O yüzden nitelikli üretimi olmayan bir ülkede ekonomi düzelir mi? yabancı yatırımcı gelir mi diye sormak çok iyi niyetli.
Ama kimse yatırımın niteliğini konuşmuyor. Abi yabancı yatırımcı çekmek zor değil. Bugün gana da, güney afrika da yabancı yatırım çekiyor. Karadağ da çekiyor... Hindistan da çekiyor. Ama nasıl çekiyor?
Al TL'nin değeri düştü, mükemmel gayrimenkulleri yabancılar sakız gibi alabiliyor. Al sana yabancı yatırım.
Asgari ücreti 400 dolara fikslersin, biraz demokratik bir ortam izlenimini oturtacak yönetmelikler çıkarırsın... Volkswagen gelir burada fabrika açar. Al sana yabancı yatırım? ee sana ne faydası var? ufak bir istihdam oluşturması ve bir miktar vergi geliri dışında? Şu an satın aldığın ürünlerin çoğunun üstünde "made in bangladesh" yazıyor. Bu ne demek? bangladesh yabancı yatırımcıyla dolu. Ama bangladeshliye ne faydası var? Adam oradaki çalışanlara cüzi bir ücret verip, biraz vergi ödeyip bütün karını alıp kendi ülkesine götürüyor.
O yüzden nitelikli üretimi olmayan bir ülkede ekonomi düzelir mi? yabancı yatırımcı gelir mi diye sormak çok iyi niyetli.
- anten (24.04.23 12:57:15)
100 yıl önce zart diye tepeden inme rejim değişikliği gerçekleşti ve buna uygun modern yasalar (isviçre’den kopyala yapıştır) implement edildi ama kültürel kodlarımız bunların hiçbirine uygun değildi. 100 yıldır yaşadığımız her sıkıntının temelinde bu var, tüm bu döngülere girip çıkılması da bundan kaynaklı kanımca. Son 20 yılda da siyasal islam ucubesinin ve hukuk güvenliğini yerle bir etmenin yarattığı sonuçları gördük.
Üslup ve ahlak konusunda ilerleyebildiğimiz ölçüde daha oturmuş ve ayakları yere basan bir ülke olabiliriz ancak. Siyasal islam bunu mahvetti, tartışma dili değişti. Herkes birbirine küfür ediyor, dayılanıyor ve bu normalleşti. Şu an geldiğimiz noktada genel olarak muhalefetin üslup ve ahlak konusuna özel olarak eğildiğini düşünüyorum ve bence doğru da yapıyorlar. Bu altyapı doğru kurulduğu zaman pozitif yönde ilerleyebileceğimizi düşünüyorum ama bu bir süreç tabii ki, 5 yıl mı olur 10 yıl mı orasını bilemiyorum.
Üslup ve ahlak konusunda ilerleyebildiğimiz ölçüde daha oturmuş ve ayakları yere basan bir ülke olabiliriz ancak. Siyasal islam bunu mahvetti, tartışma dili değişti. Herkes birbirine küfür ediyor, dayılanıyor ve bu normalleşti. Şu an geldiğimiz noktada genel olarak muhalefetin üslup ve ahlak konusuna özel olarak eğildiğini düşünüyorum ve bence doğru da yapıyorlar. Bu altyapı doğru kurulduğu zaman pozitif yönde ilerleyebileceğimizi düşünüyorum ama bu bir süreç tabii ki, 5 yıl mı olur 10 yıl mı orasını bilemiyorum.
- vedatchilipeppers (24.04.23 12:59:07)
He bir de dünya teknolojinin ilerlemesiyle sosyolojik olarak çok fantastik gelişmelere gebe. Bizim millet pek uyanmadı ama AI + otomasyon her şeyi değiştiriyor; 5-10 yıl içinde tüm piyasalar, iş ve istihdam modelleri, karar mekanizmaları falan da buna göre değişecek. Çok ciddi bir revizyon olacak ve hatta halihazırda oluyor, bunu görmek için medyum olmaya gerek yok, milyonlarca kişi işsiz kalacak bu çok açık. Bu global değişime de bir şekilde adapte olabileceğimizi umut ediyorum.
- vedatchilipeppers (24.04.23 13:19:56)
evet düzelecek. iktidar değişirse bal gibi de düzelecek.
30 tane şey saymışsın ama bunların tamamı bir kişinin inadını değiştirmediği için olanların sonucu. oturup 30 farklı şeyi çözmek için 30 ekip, 30 yıl çalışmayacak.
daha bisküvi bile üretemeyen, marketlerinin yarısı türk ürünü, beyaz eşyalarının neredeyse tamamı türk markası olan doğu avrupa ülkelerinde bile otomobil ve konuta ulaşım tr'nin 10 katı kolay. tr çok iyi para çeviriyor ama çok kısıtlı kişilere ve ödemelere gidiyor para. avrupalının çöpe attığı araca tr'de yüzbinlerce insan 20bin$ para vermek için birbirini kovalıyor. korkunç bir dengesizlik ve plansızlık var başka bir şey yok.
açın iki yabancı yatırımcı analist yorumu takip edin. kamu borç yükü, kişi başı borç miktarı, özel sektör borçları ile avrupanın en iyi ülkelerindeniz. hem halkın korkunç borcu yok hem özel sektörler bilinçli ilerliyor. yan tarafımızdaki yunanistanın public debt / gdp oranı %250 olmuş, avrupa'da bu oran %60-80 civarı iken tr'de 43 civarlarında.
hukuk düzelirse ve tl istikrara kavuşursa tr'ye para yağar diyenler goygoy yapmıyor ya da bizi pişpişlemiyor. 2000'lerde ülkeye yıllık 1b$ doğrudan yabancı yatırımcı gelirken, hem reformlar hem ab süreci hem istikrarlı tl ile 2005-2008'de 20b$'lara çıkmıştı. 2015'ten beri tekrar düşüş var şu an yıllık 8-10'larda. benzer bir sıçrama ve yıllık 30b$'lık u.arası doğrudan yatırım ile tr'nin belli fazlasıyla doğrulur bir kaç seneye.
30 tane şey saymışsın ama bunların tamamı bir kişinin inadını değiştirmediği için olanların sonucu. oturup 30 farklı şeyi çözmek için 30 ekip, 30 yıl çalışmayacak.
daha bisküvi bile üretemeyen, marketlerinin yarısı türk ürünü, beyaz eşyalarının neredeyse tamamı türk markası olan doğu avrupa ülkelerinde bile otomobil ve konuta ulaşım tr'nin 10 katı kolay. tr çok iyi para çeviriyor ama çok kısıtlı kişilere ve ödemelere gidiyor para. avrupalının çöpe attığı araca tr'de yüzbinlerce insan 20bin$ para vermek için birbirini kovalıyor. korkunç bir dengesizlik ve plansızlık var başka bir şey yok.
açın iki yabancı yatırımcı analist yorumu takip edin. kamu borç yükü, kişi başı borç miktarı, özel sektör borçları ile avrupanın en iyi ülkelerindeniz. hem halkın korkunç borcu yok hem özel sektörler bilinçli ilerliyor. yan tarafımızdaki yunanistanın public debt / gdp oranı %250 olmuş, avrupa'da bu oran %60-80 civarı iken tr'de 43 civarlarında.
hukuk düzelirse ve tl istikrara kavuşursa tr'ye para yağar diyenler goygoy yapmıyor ya da bizi pişpişlemiyor. 2000'lerde ülkeye yıllık 1b$ doğrudan yabancı yatırımcı gelirken, hem reformlar hem ab süreci hem istikrarlı tl ile 2005-2008'de 20b$'lara çıkmıştı. 2015'ten beri tekrar düşüş var şu an yıllık 8-10'larda. benzer bir sıçrama ve yıllık 30b$'lık u.arası doğrudan yatırım ile tr'nin belli fazlasıyla doğrulur bir kaç seneye.
- avatar is back (24.04.23 13:28:17)
bu arada imf denilmiş de bu konuda bilge yılmazın söyledikleri çok önemli.
1- bize imf'den gelecek parayı kendimiz fazlasıyla yaratırız çok gerek yok
2- imf'de çalışanlar benim öğrencilerim ya da mülakatına girdiğim, referans olduğum kişiler çoğu
2001'de değiliz, imf ile olacak iş değil. bir üstte yazdığım gibi tr aklını başına alırsa zaten imf'de 5 senede gelecek limitlendirilmiş para bir senede fazlasıyla doğrudan yatırım ile gelir
1- bize imf'den gelecek parayı kendimiz fazlasıyla yaratırız çok gerek yok
2- imf'de çalışanlar benim öğrencilerim ya da mülakatına girdiğim, referans olduğum kişiler çoğu
2001'de değiliz, imf ile olacak iş değil. bir üstte yazdığım gibi tr aklını başına alırsa zaten imf'de 5 senede gelecek limitlendirilmiş para bir senede fazlasıyla doğrudan yatırım ile gelir
- avatar is back (24.04.23 13:54:19)
Bu arada İMF'den bahsedildi. İMF'nin ne olduğunu bilmeyen koca bir kitleye bir öcü yaratmak gerekiyordu. Yaratıldı. Don Kişot'un yel değirmenleri gibidir kendisi. Saldırmak gerekir.
Bu fona Türkiye de ortaktır. Fonun kuruluş amacı İflasa çeyrek kalmış ülkelere ucuz kredi sağlayarak iflastan döndürmektir. Bu fonun verdiği kredilerin diğer kredilerden farkı vardır. Bu fon kredi verirse o krediyle 'Bu ay doğalgazı bedava yaptım' şeklinde seçim yatırımında kullanamazsın. 'Şöyle bir yatırıma yönelteceğim, bu şekilde para kazanacağım.' dersin ve bunu belgelersin, öyle verir parayı.
Ha ama 'yok ben yel değirmeni buldum, saldıracağım.' dersen O da olur. Sonuçta kredi verecek tefeci çok.
Hukukun düzelmesi dediğin şeyi yapman için HSK'nın yapısını değiştirmen gerekiyor, bunun için güçlü irade gerekiyor, bunun için yeni atamalar, onun için de atanmışların görev sürelerinin tamamlanması yani uzuuuun yıllar gerekiyor. Ayrıca bunun için Anayasa'da bazı değişiklikler gerekiyor, onun için Mecliste Anayasa değişikliği yapacak çoğunluk gerekiyor.
Biz İMFye gitmeyiz o parayı buluruz mu? Dur daha seccade konuşacağız. Parayı sonra konuşuruz.
Bu fona Türkiye de ortaktır. Fonun kuruluş amacı İflasa çeyrek kalmış ülkelere ucuz kredi sağlayarak iflastan döndürmektir. Bu fonun verdiği kredilerin diğer kredilerden farkı vardır. Bu fon kredi verirse o krediyle 'Bu ay doğalgazı bedava yaptım' şeklinde seçim yatırımında kullanamazsın. 'Şöyle bir yatırıma yönelteceğim, bu şekilde para kazanacağım.' dersin ve bunu belgelersin, öyle verir parayı.
Ha ama 'yok ben yel değirmeni buldum, saldıracağım.' dersen O da olur. Sonuçta kredi verecek tefeci çok.
Hukukun düzelmesi dediğin şeyi yapman için HSK'nın yapısını değiştirmen gerekiyor, bunun için güçlü irade gerekiyor, bunun için yeni atamalar, onun için de atanmışların görev sürelerinin tamamlanması yani uzuuuun yıllar gerekiyor. Ayrıca bunun için Anayasa'da bazı değişiklikler gerekiyor, onun için Mecliste Anayasa değişikliği yapacak çoğunluk gerekiyor.
Biz İMFye gitmeyiz o parayı buluruz mu? Dur daha seccade konuşacağız. Parayı sonra konuşuruz.
- Mirket (24.04.23 15:24:25 ~ 15:26:47)
sürekli yeni vaatler veriliyor, bir kısmı da gerçekten yapılıyor ve merkez bankası para basarak ödemeleri karşılamaya çalışıyor.
eyt gibi bir kaç ay/yıl içinde 5 milyon kişiyi emekli edecek bir uygulama mesela. yapabileceklerine çoğumuz rüyasında görse inanmazdı çünkü 100 yıllık cumhuriyet tarihinde biriken emekli sayısı nette 12 milyondu. bir yanda 100 yılda nette 12 milyon emekli diğer tarafta birkaç ay içinde +5 milyon emekli daha.
benim öngörüm sosyal güvenlik sisteminin tamamen çöküşü.
çökmezse de tl nin öyle bir değer kaybetmesi ki 7.500 lira emekli maaşının 1 haftalık mutfak masrafını zor karşılayabilecek olması.
ülkede üretim, ihracat, katma değerli ürünlerin %40 artması lazım ki sadece eyt yi karşılayabilsin.
eyt gibi bir kaç ay/yıl içinde 5 milyon kişiyi emekli edecek bir uygulama mesela. yapabileceklerine çoğumuz rüyasında görse inanmazdı çünkü 100 yıllık cumhuriyet tarihinde biriken emekli sayısı nette 12 milyondu. bir yanda 100 yılda nette 12 milyon emekli diğer tarafta birkaç ay içinde +5 milyon emekli daha.
benim öngörüm sosyal güvenlik sisteminin tamamen çöküşü.
çökmezse de tl nin öyle bir değer kaybetmesi ki 7.500 lira emekli maaşının 1 haftalık mutfak masrafını zor karşılayabilecek olması.
ülkede üretim, ihracat, katma değerli ürünlerin %40 artması lazım ki sadece eyt yi karşılayabilsin.
- Piyano piyano bacaksız (24.04.23 16:23:44 ~ 16:31:06)
@stirlingshire;
twitter.com
Ayda 525 milyon m3 doğalgaz. Yilda 6.3 milyar m3.
Karadenizden cikacak gaz günlük 10 milyon m3. Ikinci fazda 40 milyon.
Kisacasi ilk fazda yillik max 3.6 milyar oluyor. Verilen söz ile arada 3 milyar m3 fark var.
Kendi gazi falan yok yani daha ortada.
Bunun parasini bütçe odeyecek, yani Türkiye'de yaşayıp vergi verenler.
twitter.com
Ayda 525 milyon m3 doğalgaz. Yilda 6.3 milyar m3.
Karadenizden cikacak gaz günlük 10 milyon m3. Ikinci fazda 40 milyon.
Kisacasi ilk fazda yillik max 3.6 milyar oluyor. Verilen söz ile arada 3 milyar m3 fark var.
Kendi gazi falan yok yani daha ortada.
Bunun parasini bütçe odeyecek, yani Türkiye'de yaşayıp vergi verenler.
- logisticsmanager (24.04.23 17:44:14)
hmm bu durumda cebimizde para kalmış bile olabilir çok iyi haber değil mi
satınalmak yerine çıkardığımız 3.6 milyar m3 doğalgazın her 1000 metreküpüne 750-1000 dolar civarı ödemekten (spot fiyatı 1000-1500) kurtulduğumuzu ve bunun bilançoya katkısını niye hesaba katmamış ki bu enerji direktörü arkadaş. devlet bu maliyetlerin çoğunu sübvanse ediyor zaten kendisi demiş sonraki tivitte. çıkanın hafiflettiği yük ile diğerini kompanse ediyor
rusya azerbaycan iran ~1/3~ oranla paylaşıyor tedariğimizi. fiyatları da aynı, yalnız azerbaycan biraz daha ucuz oluyor. rusyanın savaştan sebep bize de indirim yaptığı senaryoda da bu hesap böyle.
aboneyi 21 milyon almış, 19,750 şu an (gugıllayınca tepede çıkan bir detay)
www.epdk.gov.tr
satınalmak yerine çıkardığımız 3.6 milyar m3 doğalgazın her 1000 metreküpüne 750-1000 dolar civarı ödemekten (spot fiyatı 1000-1500) kurtulduğumuzu ve bunun bilançoya katkısını niye hesaba katmamış ki bu enerji direktörü arkadaş. devlet bu maliyetlerin çoğunu sübvanse ediyor zaten kendisi demiş sonraki tivitte. çıkanın hafiflettiği yük ile diğerini kompanse ediyor
rusya azerbaycan iran ~1/3~ oranla paylaşıyor tedariğimizi. fiyatları da aynı, yalnız azerbaycan biraz daha ucuz oluyor. rusyanın savaştan sebep bize de indirim yaptığı senaryoda da bu hesap böyle.
aboneyi 21 milyon almış, 19,750 şu an (gugıllayınca tepede çıkan bir detay)
www.epdk.gov.tr
- stirlingshire (24.04.23 23:38:21 ~ 23:53:44)
Komşu ülkeler düzelmeden ve biz de onlarla iyi ilişkiler kurmadan düzelme zor.
Avrupa harici ülkelere ihracat yapmalıyız. Batı ticarette tek taraflı turnike gibi çalışıyor ve bize getirecekleri sıcak para da kalıcı çözüm getirmiyor.
Avrupa harici ülkelere ihracat yapmalıyız. Batı ticarette tek taraflı turnike gibi çalışıyor ve bize getirecekleri sıcak para da kalıcı çözüm getirmiyor.
- hebanon (25.04.23 00:49:04)
şu ülke dövizi baskıları olayı bildiğin saçma abi. döviz böyle kolay baskılanan bir şey olsaydı şimdiye kadar hiç yükselmezdi. döviz olması gerektiği yerde. bundan önce ülkedeki her şey inanılmaz ucuzdu, dünyada en çok turist çeken 10 şehirden biri olan istanbul gibi bir şehrin balkanlar’ın dandik köylerinden daha ucuz olmasını kimse açıklayamaz, olması gereken düzeltme yaşandı yani. alternatif yöntemler ile farklı kaynak yaratıyorlar ve krizi erteliyorlar şu anda. mesela ddkkm gibi.
bu böyle gittiği yere kadar gidecek. sonra faturayı ödemek için biir süre ekonomik durgunluk ve işsizlik furyası olur yüksek faiz ortamında. sonra yabancı sermaye çekebilirlerse biraz daha normale döneriz. ya da normalimiz hep bu olur.
chpli olarak chp’nin ekonomi politikasını da aynı ölçüde yanlış buluyorum. herkese maaş bağlanan ve para dağıtılan bir ekonomide verimlilikten bahsedilemez. popülizm devam ettiği sürece yüksek enflasyonu yaşayacağız. bankada nakit tl tutan ve veya maaşını enflasyon kadar artıramayan herkesten para alınıp, halka ve ıvır zıvır yatırımlara dağıtılmaya devam edecek maalesef.
bu böyle gittiği yere kadar gidecek. sonra faturayı ödemek için biir süre ekonomik durgunluk ve işsizlik furyası olur yüksek faiz ortamında. sonra yabancı sermaye çekebilirlerse biraz daha normale döneriz. ya da normalimiz hep bu olur.
chpli olarak chp’nin ekonomi politikasını da aynı ölçüde yanlış buluyorum. herkese maaş bağlanan ve para dağıtılan bir ekonomide verimlilikten bahsedilemez. popülizm devam ettiği sürece yüksek enflasyonu yaşayacağız. bankada nakit tl tutan ve veya maaşını enflasyon kadar artıramayan herkesten para alınıp, halka ve ıvır zıvır yatırımlara dağıtılmaya devam edecek maalesef.
- roket adam (25.04.23 00:59:38 ~ 01:01:07)
[]
Bati cephesinde yeni bir şey yok izleyip hala savaş nasıl normal bulunuyor?
Bati cephesinde yeni bir şey yok izleyip hala savaş nasıl normal bulunuyor?
Duyuru: Hadi anasi babasi çok zengin olup asla askere gitmeyecekleri ya da askerde general falan olanlari anlarim. Ya da devlette yönetimde olup ölümlerden rakam olarak bahsedip umursamayacak kişileri. Yani şehitlere kelle diyecek seviyenin savaşı sevmesi normal.
Şunu izleyip hala "abi savaş gerekliydi, şöyleydi boyleydi" nasıl oluyor? Hele hayatinda hiç eli silah tutmamisken, kendisini etkileyen bir şey yokken?
Konum ruslarin açtığı savaş evet. Hayatında savaşa gitmemiş ve savaş içinde olmayan tipler savaşı nasıl hakli bulabilir? Bak ben misal beyaz yaka olarak hayatta savunamam çünkü yemez savaşa gitmek. Call of duty oynamak değil yani.
Bana göre şu geldiğimiz yılda hala savaş olabilmesi çok acayip bir olay.
Duyuru: Hadi anasi babasi çok zengin olup asla askere gitmeyecekleri ya da askerde general falan olanlari anlarim. Ya da devlette yönetimde olup ölümlerden rakam olarak bahsedip umursamayacak kişileri. Yani şehitlere kelle diyecek seviyenin savaşı sevmesi normal.
Şunu izleyip hala "abi savaş gerekliydi, şöyleydi boyleydi" nasıl oluyor? Hele hayatinda hiç eli silah tutmamisken, kendisini etkileyen bir şey yokken?
Konum ruslarin açtığı savaş evet. Hayatında savaşa gitmemiş ve savaş içinde olmayan tipler savaşı nasıl hakli bulabilir? Bak ben misal beyaz yaka olarak hayatta savunamam çünkü yemez savaşa gitmek. Call of duty oynamak değil yani.
Bana göre şu geldiğimiz yılda hala savaş olabilmesi çok acayip bir olay.
Koca koca insanlar “fetih” güzellemesi yapıyorlar, ben de şaşırıyorum fakat toplum baskısı biraz da kapasite meselesi diye dillendirmiyorum.
Bu yıl milli mücadele konusunu anlatırken neredeyse her ders vurguladığım tek cümle Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir.” idi. Tüm dünyanın alıp benimsemesi gereken bu cümleyi kaç yıl önce söyleyebilmiş bir lidere sahip olmak gurur verici.
Bu yıl milli mücadele konusunu anlatırken neredeyse her ders vurguladığım tek cümle Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir.” idi. Tüm dünyanın alıp benimsemesi gereken bu cümleyi kaç yıl önce söyleyebilmiş bir lidere sahip olmak gurur verici.
- ruhen hastayim ben (23.04.23 18:23:01)
Bknz. Sehitlik kavrami.
Cennete gitme umuduyla savasacak tek millet biz degildik.
Cennete gitme umuduyla savasacak tek millet biz degildik.
- Yourcousinmarvinberry (23.04.23 18:32:04)
Anca zaten hayatında silah tutmamış, savaşı TV'den görmüş, kör bir ideolojiyi savunan tipler savaş ister.
Hele bak Z kuşağına. Bir marifetmiş, cool bir şeymiş gibi savaş isteyen, atıp tutan azımsanmayacak bir kitle var içinde. İbretlik.
Ben böyle savaş naralarının atıldığı bir dünyada çocuk büyütmek bile istemiyorum.
Bir avuç kan isteyen aptal ve koltuk sevdalısı yöneticiler yüzünden dünya yıkıma sürükleniyor
Hele bak Z kuşağına. Bir marifetmiş, cool bir şeymiş gibi savaş isteyen, atıp tutan azımsanmayacak bir kitle var içinde. İbretlik.
Ben böyle savaş naralarının atıldığı bir dünyada çocuk büyütmek bile istemiyorum.
Bir avuç kan isteyen aptal ve koltuk sevdalısı yöneticiler yüzünden dünya yıkıma sürükleniyor
- bir fincan kahve ile film izlemek (23.04.23 19:28:41)
Cevap soruda saklı zaten. Hayatlarında silah tutmamışlar ya da ölmeyi bayılmak zannediyorlar.
- dissendium (23.04.23 20:33:49)
butun bati butun afrika isgal ederken kimsenin ses etmeyip ukrayna'daki savasin bu kadar ses getirmesine sasiriyorum ben de.
- ala09 (23.04.23 21:11:07)
@ala09 Afrika'da şu an ya da son 10 yılda nerede batı ülkesi bir ülkeye girip "burası benim" dedi gösterirsen iyi olur.
Bu arada bati Afrika'da var evet, çin ve rusya ile beraber. Ha savaş halinde mi, Afrika'da batı ile Afrika ülkeleri arasında savaş mi var? Şu ana kadar öyle bir şey görmedim.
Bu arada bati Afrika'da var evet, çin ve rusya ile beraber. Ha savaş halinde mi, Afrika'da batı ile Afrika ülkeleri arasında savaş mi var? Şu ana kadar öyle bir şey görmedim.
- logisticsmanager (23.04.23 21:29:53)
Mantıklı bulduklarını sanmıyorum, bence bunun arkasında farklı mekanikler işliyor. O filmde gösterilen mekanikler.
Şu Ukrayna savaşının videolarını izliyorum da, allahın siktir ettiği yerde bir delikte tir tir titrerken bir drone yanına ufak bir boba atıp gidiyor. Veya harabe bir binada sen bir iki kişiyi tarıyorsın sonra sana sıkıyorlar, belki bacağını oynaıyorsun ölürken ve olup bitiyor. Bunlar olana kadar belki hayallerin vardı, sevdiklerin vardı ama gittin boktan bir binada veya bir delikte geberip gittin.
Saldırı altında olanlara bir şey demiyorum, sonuçta birileri seni öldürmek veya esir etmek için silahlanıp gelmişler ve mecbur kendini savunacaksın ama işgal kuvvetlerinde olmak tam bir dram.
Şu Ukrayna savaşının videolarını izliyorum da, allahın siktir ettiği yerde bir delikte tir tir titrerken bir drone yanına ufak bir boba atıp gidiyor. Veya harabe bir binada sen bir iki kişiyi tarıyorsın sonra sana sıkıyorlar, belki bacağını oynaıyorsun ölürken ve olup bitiyor. Bunlar olana kadar belki hayallerin vardı, sevdiklerin vardı ama gittin boktan bir binada veya bir delikte geberip gittin.
Saldırı altında olanlara bir şey demiyorum, sonuçta birileri seni öldürmek veya esir etmek için silahlanıp gelmişler ve mecbur kendini savunacaksın ama işgal kuvvetlerinde olmak tam bir dram.
- bk (23.04.23 22:48:52)
işin içinde olmayana her şey hikaye gibi gelir. gidin bir cenazeye uzaktan insanları gözleyin. birilerinin içine ateş düşmüştür, bağrı yanıyordur. hayat onlar için artık eskisi gibi olmayacaktır.
bir köşede ise geyik muhabbeti yapan, arabasının kaskosunu falan konuşan, hatta gülen kişiler görürsünüz.
işte aradaki fark böyle. kendi başına gelmeden tamamen olmasa da en azından kısmen bir şeyle empati kurabilenler iyi insan oluyor zaten. diğerleri çöp. savaş da ister başka şey de. oyun sanıyor çünkü.
bir köşede ise geyik muhabbeti yapan, arabasının kaskosunu falan konuşan, hatta gülen kişiler görürsünüz.
işte aradaki fark böyle. kendi başına gelmeden tamamen olmasa da en azından kısmen bir şeyle empati kurabilenler iyi insan oluyor zaten. diğerleri çöp. savaş da ister başka şey de. oyun sanıyor çünkü.
- bohr atom modeli (24.04.23 10:18:11 ~ 10:23:04)
[]
Axa vs allianz tamamlayici sağlık
Birkaç firma baktik, ikisi arasında kaldık.
Axa'nin su an ağı bir tık daha iyi gibi.
Fiyat olarak bin lira daha fazla.
Bir iki şeyi daha fazla ama yüzde 95 aynı şeyler.
Ailem ayakta istemiyor çünkü doktora ulaşmaları genelde kolay. En en en kötü ailede doktorlar var gene ulaşılır. Zaten babamda kalp ve diyabet var, odemeyecekler o kismi.
Sonuç olarak genel sigortaliya yaklaşım vs olarak aralarinda bir fark var mi?
Biz bir tik axa'ya yonelmis gibiyiz.
Axa'nin su an ağı bir tık daha iyi gibi.
Fiyat olarak bin lira daha fazla.
Bir iki şeyi daha fazla ama yüzde 95 aynı şeyler.
Ailem ayakta istemiyor çünkü doktora ulaşmaları genelde kolay. En en en kötü ailede doktorlar var gene ulaşılır. Zaten babamda kalp ve diyabet var, odemeyecekler o kismi.
Sonuç olarak genel sigortaliya yaklaşım vs olarak aralarinda bir fark var mi?
Biz bir tik axa'ya yonelmis gibiyiz.
Allianz'da sürprim ekleyerek babanızın hastalıklarını kapsam dahiline alabilirler. Tam koşullarını bilmiyorum, benim tiroidimi (iki yıl sigortalılıktan sonra) AXA kapsam dışı bırakırken Allianz prim artırarak dahil etti ve hayat boyu yenileme garantisi verdi. AXA bunu hiçbir şekilde yapmıyor. Bunun koşullarını bir sorardım ben olsam. Sigorta kapsamına ekliyorlarsa Allianz'ı seçerdim.
- kobuzchu kiz (20.04.23 08:27:29)
Enteresan çünkü kimseden böyle bir şey duymadim okumadım. Önceden cikanlari karsilayan bir tek Türk nippon var. Allianz belgelerinde hep karsilanmaz diyor :/ özel sağlık olmasin sizin?
- logisticsmanager (20.04.23 09:08:38)
yatarak tedavi tamamlayıcı sağlıkta hangisini seçtiğinizin bir önemi yok gibi. dediğiniz gibi hastane ağına bakmanız yeterli. bu yıl allianzın tamamlayıcı sağlık sigortasında bir kaç hastaneden çıkma kararını duyduk, axa nın ağındaki hastaneler sizin için ok ise axa yı tercih edebilirsiniz.
- erty_ksk (20.04.23 10:05:19)
[]
Ülke biraz saçma pahalanmamış mi?
Meraktan bir iki fiyata baktım.
Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani).
Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?
Dışarıda yeme içme de ayni fiyat neredeyse, alkol zaten daha pahalı.
Tavuk, meyve sebze dışında öyle harbiden fark eden bir şey göremedim.
Bu fiyatlar normal yükseliş değil sanki herkes kuru önceden hesaplayıp yapmış gibi. Bu fiyatlarla tatile bile gelmek mantıksız.
Kısır döngü yok mu bu fiyatlar ve döviz arasında? Euro 30 olsa bunlar gene aynı artışı yapar.
Migros süt, peynir, kola, yoğurt, kıyma, yumurta fransa carrefour ile aynı fiyat (ya da yüzde 5-10 daha ucuz yani).
Bu acayip saçma değil mi? Hadi döviz çok ucuz diyoruz da döviz artarsa bu fiyatlar gene artar, bahaneleri gene döviz olur. Bir saçmalık yok mu bu işte?
Dışarıda yeme içme de ayni fiyat neredeyse, alkol zaten daha pahalı.
Tavuk, meyve sebze dışında öyle harbiden fark eden bir şey göremedim.
Bu fiyatlar normal yükseliş değil sanki herkes kuru önceden hesaplayıp yapmış gibi. Bu fiyatlarla tatile bile gelmek mantıksız.
Kısır döngü yok mu bu fiyatlar ve döviz arasında? Euro 30 olsa bunlar gene aynı artışı yapar.
Şu an döviz bazında da pahalı. Yabancıya da pahalı. Döviz artarsa benzin, elektrik vb zamlanacağı için ürün fiyatları da direkt yansır.
- seaman (16.04.23 23:05:48)
@seaman; ailem tatile gelecek yanima. Burada daha ucuza bile gelebilir yeme icmeleri. Çok saçma durum.
- logisticsmanager (16.04.23 23:13:25)
Döviz işin sadece bir kısmı, sonuçta petrol çıkarıp ithal etmiyoruz kendimiz bir şeyler üretip bazı şeyleri ihraç bazılarını da ithal ediyoruz.
Sorun şu ki, aşırı düşük faiz oranları ve hayvan gibi çok dağıtılan para TL'nin belini kırdığı için çok büyük enflasyon var. Yani aç bak, Türkiye'de çalışan sayısı çok az. Ülke tatil köyünden hallece, haliyle çok fazla talep var ama çok az üreten var. Şu an üretim yapmayanlara para basılıyor, ister 40 yaşında emekliler olsun ister ev hanımları olsun ister öğrenciler olsun ister işsizler olsun hepsine ya doğrudan para veriliyor yada kredi kart veya tüketici kredisi üzerinde para veriliyor ve onlar da haliyle harcıyor. Az kişi çalışıyor, çok kişi yiyor ve yiyenlere para verildikçe veriliyor.
Peki neden mesela Fransa Carrefourundan bile pahalı? E çünkü dolar tabelada düşük görünsün diye yapay bir kur var da ondan. Türkiye AB'de olmadığı için millet kafasına göre süt peynir getirip götüremiyor ki piyasa gerçek fiyatını bulsun. Şu an ekonomi kocaman bir şov, şov bitsin çok fena şeyler olacak.
Her şeyi merkezden yönetelim derken sektörleri batırdılar, peyniri ucuzlatalım derken et fırladı eti ucuzlatalım derken süt fırladı tarım bitti besicilik mahvoldu v.s. Gerçek bir serbest piyasa yok, baştakiler ipin ucunu kaçırdıkça her taraftan cortluyor.
Mesela hayvan sahipleri önümüzdeki 10 senenin kuralları şunlar, ona göre üretimi yatırımı planlayayım diyemiyor. Et kıtlığı mı oldu? Yükselt yükseltebildiin kadar çünkü olay medyaya yansıyınca ithalatı serbest bırakacaklar seni batıracaklar. Uzun vadeli iş yapmana imkan yok.
Bu fiyatları çeken hiç kimse zengin olmuyor, şu an çok kazanıyor iki ay sonra zararına satmaya başlıyor. İhracatçılarda da aynısı oldu, çin modeli dediler TL'yi aşırı düşürdüler ve ihracatçılar acayip para kazanıyordu ama şu an tam tersi, aşırı değerli olduğu için daha önce ettikleri kardan işleri yürütüyorlar.
Sorun şu ki, aşırı düşük faiz oranları ve hayvan gibi çok dağıtılan para TL'nin belini kırdığı için çok büyük enflasyon var. Yani aç bak, Türkiye'de çalışan sayısı çok az. Ülke tatil köyünden hallece, haliyle çok fazla talep var ama çok az üreten var. Şu an üretim yapmayanlara para basılıyor, ister 40 yaşında emekliler olsun ister ev hanımları olsun ister öğrenciler olsun ister işsizler olsun hepsine ya doğrudan para veriliyor yada kredi kart veya tüketici kredisi üzerinde para veriliyor ve onlar da haliyle harcıyor. Az kişi çalışıyor, çok kişi yiyor ve yiyenlere para verildikçe veriliyor.
Peki neden mesela Fransa Carrefourundan bile pahalı? E çünkü dolar tabelada düşük görünsün diye yapay bir kur var da ondan. Türkiye AB'de olmadığı için millet kafasına göre süt peynir getirip götüremiyor ki piyasa gerçek fiyatını bulsun. Şu an ekonomi kocaman bir şov, şov bitsin çok fena şeyler olacak.
Her şeyi merkezden yönetelim derken sektörleri batırdılar, peyniri ucuzlatalım derken et fırladı eti ucuzlatalım derken süt fırladı tarım bitti besicilik mahvoldu v.s. Gerçek bir serbest piyasa yok, baştakiler ipin ucunu kaçırdıkça her taraftan cortluyor.
Mesela hayvan sahipleri önümüzdeki 10 senenin kuralları şunlar, ona göre üretimi yatırımı planlayayım diyemiyor. Et kıtlığı mı oldu? Yükselt yükseltebildiin kadar çünkü olay medyaya yansıyınca ithalatı serbest bırakacaklar seni batıracaklar. Uzun vadeli iş yapmana imkan yok.
Bu fiyatları çeken hiç kimse zengin olmuyor, şu an çok kazanıyor iki ay sonra zararına satmaya başlıyor. İhracatçılarda da aynısı oldu, çin modeli dediler TL'yi aşırı düşürdüler ve ihracatçılar acayip para kazanıyordu ama şu an tam tersi, aşırı değerli olduğu için daha önce ettikleri kardan işleri yürütüyorlar.
- bk (16.04.23 23:16:53 ~ 23:25:53)
Bir defa “her şeyin maliyeti artıyor” kisvesine bürünüp zam yapmaya başlayıp caydırıcı bir tepki almadıkları için kim kime ne geçirirse dönemi başladı. Tamamen tepki ile alakalı… mesela mc donalds en son bir patates dürüm menüsü çıkardı (40 lira mı neydi), çok tepki alınca hemen kaldırdı.
- giovanne (16.04.23 23:20:33)
Büyük şirketler dahil esnaflar falan çılgın atıyor su anda. Maliyetler arttı cümlesini insanlar kaniksadi nasıl olsa. Fiyatların üstüne koyuyor da koyuyorlar.
Yanlış olmasın elbette maliyetler arttı ama benim söylediğim bundan bağımsız olarak satıcıların bunu kullanması. Dikkat edin bi çay pahalandi, bi yağ. Sonra tuvalet kağıdı, soğan, et vs.
Yanlış olmasın elbette maliyetler arttı ama benim söylediğim bundan bağımsız olarak satıcıların bunu kullanması. Dikkat edin bi çay pahalandi, bi yağ. Sonra tuvalet kağıdı, soğan, et vs.
- mekaniker (16.04.23 23:25:00)
Denetim olmadığı için herkes istediği fiyattan satıyor. Geçen telefon kabı alacaktım. Samsung mağazasına gittim. Adam sahte kılıfı 150 TL'ye satıyor. Aynı kılıfı başka bir mağazada (Samsung mağazası değil, telefon kılıfı satan bir yer) 50 TL'ye aldım. Aradaki 100 TL farkı hiçbir şey açıklayamaz. Canı öyle istemiş.
- dissendium (16.04.23 23:26:47)
bir dönem de olağanüstü derecede ucuzdu, çevredeki coğrafyaya göre de fiyatlar çok çok düşüktü, şu anda bence yerini buldu gibi geliyor. bu saatten sonra bu şekilde devam edecektir. muhtemelen seçimden sonra eğer pozitif bir sonuç olursa alım gücü artacak, ancak o zamana kadar avrupa fiyatlarına, türkiye maaşı ile talim etmek zorunda türk halkı.
her şeye döviz kuru gözüyle bakmak yanlış olur zira ekonominin tek dinamiği euro kuru değil. işçi maliyetleri, vergi yükü, tahsilat riski bir sürü parametre var bu işin içinde. dolayısıyla evet, bir ülkede bir şey döviz bazında pahalılanabilir. mesela asgari ücreti 2 katına çıkarıyorum dersen o maliyet bir yerden çıkmak zorunda.
bizim tüketici de biraz sorgulamadan almayı seviyor maalesef, marketlerde bile 100 metre arayla 2 market arasında 1.5 - 2 kat fark olabiliyor. yine gidiyor o markete insanlar. restoranlar vs zaten suyunu çıkardı ama millet gerçekten gidiyor. araba almak için üstüne 150-200 bin lira rüşvet veriyor insanlar şu anda ve araç satış rekoru kırılıyor. dediğim gibi bizde bir şeyleri pahalıya almak, caka satmak da bir kültür olduğu için bu işin öyle çabuk biteceğini sanmıyorum.
her şeye döviz kuru gözüyle bakmak yanlış olur zira ekonominin tek dinamiği euro kuru değil. işçi maliyetleri, vergi yükü, tahsilat riski bir sürü parametre var bu işin içinde. dolayısıyla evet, bir ülkede bir şey döviz bazında pahalılanabilir. mesela asgari ücreti 2 katına çıkarıyorum dersen o maliyet bir yerden çıkmak zorunda.
bizim tüketici de biraz sorgulamadan almayı seviyor maalesef, marketlerde bile 100 metre arayla 2 market arasında 1.5 - 2 kat fark olabiliyor. yine gidiyor o markete insanlar. restoranlar vs zaten suyunu çıkardı ama millet gerçekten gidiyor. araba almak için üstüne 150-200 bin lira rüşvet veriyor insanlar şu anda ve araç satış rekoru kırılıyor. dediğim gibi bizde bir şeyleri pahalıya almak, caka satmak da bir kültür olduğu için bu işin öyle çabuk biteceğini sanmıyorum.
- roket adam (16.04.23 23:28:32 ~ 23:29:30)
@roket adam; kurdan kastım Avrupa'yla aynı fiyatlara ulasmis olmamiz. Bu noktada döviz artsa ucuzlar desen bu sefer gene artiracaklar fiyatı, kısır döngü bir durum var yani.
- logisticsmanager (16.04.23 23:38:54)
Sacma pahalı hocam. Mantıklı hicbir aciklamasi yok. Asgari ucret, mal fiyatlari doviz kuru vs ne dersen de mantikli izahi yok. He bu arada isci maliyeti cart curt vs gibi bir aciklama varsa o isletme zaten kapisina kilidi vursun gitsin. bir isletme eger tamamen insandan olusup sermayesi insana bagli degilse (bkz: yazilim, belki hastane vs) asgari ucret ne denli etkileyebilir ki? Az cok ticaretin, imalatin icinde olanlar gorenler net hesaplayabilirler. Kim kimi operse gibi
- optimistbakunin (16.04.23 23:40:09)
Valla gereksiz saçma bir fiyatlandırma var. Son 8 ayım yarı yarıya İsviçre -Türkiye arasında geçti, dolayısıyla çok iyi kıyaslama yapabiliyorum. İsviçre ki Avrupa'nin en pahalı ülkelerinden biri; dün markete girdik 20 franka aldığımız şeyleri 400 liraya Türkiye'de zor alırdık. Aradaki alım gücüne değinmiyorum bile. Bu ay haricinde sürekli türk lirasından franka çeviri yaparak para harcadık; İstanbul'da olduğumuz zamandan pek de farklı bir harcama yapmamış olduk.
Keza kozmetik vs de aynı şekilde. Ben eskiden Türkiye'den alırdım bazi şeyleri daha uygun fiyatlı diye; şu anda gelirken kendi giysilerimiz dışında hiçbir şeyi getirmedik, iyi de yük etmemişim.
Keza kozmetik vs de aynı şekilde. Ben eskiden Türkiye'den alırdım bazi şeyleri daha uygun fiyatlı diye; şu anda gelirken kendi giysilerimiz dışında hiçbir şeyi getirmedik, iyi de yük etmemişim.
- fraise (16.04.23 23:42:02)
ingiltere şu an tr'den ucuz.
esnaf,üretici vs hepsi para saklayacak yer arıyordur emin ol, bilmiyorlardır napsınlar parayı. bir de vergi vermezler vatana millete bi hayırları yoktur bu da büyük eksi yazıyor ekonomiye.
bu akşam soğanı 0.85£'a aldım. tr'de 30 olmuş diyorlar :D şaka mı bu. kıyma burda 5£ kırmızı et 5-7£ falan
esnaf,üretici vs hepsi para saklayacak yer arıyordur emin ol, bilmiyorlardır napsınlar parayı. bir de vergi vermezler vatana millete bi hayırları yoktur bu da büyük eksi yazıyor ekonomiye.
bu akşam soğanı 0.85£'a aldım. tr'de 30 olmuş diyorlar :D şaka mı bu. kıyma burda 5£ kırmızı et 5-7£ falan
- avatar is back (16.04.23 23:43:53)
İşçi maliyetlerini küçük görmeyin, fakir ülkelerin ucuz olabilmesinin tek çaresi ucuz işgücü çünkü zengin ülkelerdeki üretim otomasyonu olamıyor. Tarımı traktörle, hayvancılığı entegre tesisle yapmanın faydası o.
Fransa'da maaşlar yüksek süt ucuz olabiliyorsa bu 1 kişinin bilmem kaç tane ineği makineler kullanarak yetiştirim sağabilmesi sayesinde oluyor.
Türkiye'de bu yatırım yapılmadıysa veya eksik yapıldıysa bu defa çalışan sayısı çok oluyor. Bir otlatacak, başkası sağacak derken işçilik maliyeti süte doğrudan etki ediyor.
O tarz yatırımların yapılmasının önündeki engel de geleceği öngörememek. Fransız 100 milyon Euro'luk tesisi kurarken önümüzdeki 10 senenin planını yaparak kuruyor. Türk bunu yapamıyor, yatırım cesur yüreklilerin işi haline geliyor çünkü cumbabanın bir geceyarısı kararnamesi ile batabilirler. Böyle bir risk olunca o 100 milyonluk tesisin kredisi Türkiye'de çok daha maliyetli oluyor, sırf kredinin maliyeti fazla olduğu için aynı inekten çıkan süt Fransa'ya göre daha yüksek maliyetli oluyor.
Avrupalı konforu için avrupa altyapısı ve avrupa işçisi berimliliği lazım.
Bakın Türkiye'de işgücüne katılım oranı %48, Fransa'da %72. Türkiye'de o kadar çok kişi camış gibi yatarken Fransız rahatlığında yaşamayı beklemenin makul bir tarafı yok. Yani ortalama bir Türk çalışanı ortalama bir Fransızdan %60 daha verimli çalışmalı ki aynı konforda yaşayalım lakin gerek eğitim gerek altyapı yetersizliği bu seviyedeyken Türk çalışanlarının verimi Fransız çalışanlarından düşük. Bu durumda normal olan zaten Türkiye'nin Türklere pahalı bir yer olması, Fransızlara da pahalı olması ise sadece suni olarak düşük tutulan döviz kurları.
Fransa'da maaşlar yüksek süt ucuz olabiliyorsa bu 1 kişinin bilmem kaç tane ineği makineler kullanarak yetiştirim sağabilmesi sayesinde oluyor.
Türkiye'de bu yatırım yapılmadıysa veya eksik yapıldıysa bu defa çalışan sayısı çok oluyor. Bir otlatacak, başkası sağacak derken işçilik maliyeti süte doğrudan etki ediyor.
O tarz yatırımların yapılmasının önündeki engel de geleceği öngörememek. Fransız 100 milyon Euro'luk tesisi kurarken önümüzdeki 10 senenin planını yaparak kuruyor. Türk bunu yapamıyor, yatırım cesur yüreklilerin işi haline geliyor çünkü cumbabanın bir geceyarısı kararnamesi ile batabilirler. Böyle bir risk olunca o 100 milyonluk tesisin kredisi Türkiye'de çok daha maliyetli oluyor, sırf kredinin maliyeti fazla olduğu için aynı inekten çıkan süt Fransa'ya göre daha yüksek maliyetli oluyor.
Avrupalı konforu için avrupa altyapısı ve avrupa işçisi berimliliği lazım.
Bakın Türkiye'de işgücüne katılım oranı %48, Fransa'da %72. Türkiye'de o kadar çok kişi camış gibi yatarken Fransız rahatlığında yaşamayı beklemenin makul bir tarafı yok. Yani ortalama bir Türk çalışanı ortalama bir Fransızdan %60 daha verimli çalışmalı ki aynı konforda yaşayalım lakin gerek eğitim gerek altyapı yetersizliği bu seviyedeyken Türk çalışanlarının verimi Fransız çalışanlarından düşük. Bu durumda normal olan zaten Türkiye'nin Türklere pahalı bir yer olması, Fransızlara da pahalı olması ise sadece suni olarak düşük tutulan döviz kurları.
- bk (16.04.23 23:48:47 ~ 23:57:33)
youtube'da, decathlon ürünü bir saatin tanıtımını izledim.
iki sene önce saat 140 liraymış. Şu anki fiyatı 480 lira.
yavaş yavaş ısıtılan kurbağa gibi alıştırıldık fiyatlara.
Bir de plastik ürünlerde acayip bir fiyat artışı var.
iki sene önce saat 140 liraymış. Şu anki fiyatı 480 lira.
yavaş yavaş ısıtılan kurbağa gibi alıştırıldık fiyatlara.
Bir de plastik ürünlerde acayip bir fiyat artışı var.
- vizivozo (16.04.23 23:49:43 ~ 23:51:03)
Dün arkadaşımın düğünü için bir kemer bir de pantolon almaya gittim bir avm'ye
Hiçbir numarası olmayan düzdüz, bu zamana kadar hep alışveriş yaptığım ortalama markaların kemerleri 400-600 lira arasında. Kumaş pantolonlarsa 800-1900 lira arasında.
Şeytan görmüş gibi oldum. Neyse ki buldum iki tane. İki adım ötede Pierre Cardin'in kendi mağazasında etiketi 1700 lira olan pantolon Boyner'de zannedersem tek kaldığı için 499 liraydı :D Kemeri de yine ucuza kapattım bir şekilde.
Eve gidip battaniyemi çektim ve gördüklerimi silip sponge bob izledim :D
Hiçbir numarası olmayan düzdüz, bu zamana kadar hep alışveriş yaptığım ortalama markaların kemerleri 400-600 lira arasında. Kumaş pantolonlarsa 800-1900 lira arasında.
Şeytan görmüş gibi oldum. Neyse ki buldum iki tane. İki adım ötede Pierre Cardin'in kendi mağazasında etiketi 1700 lira olan pantolon Boyner'de zannedersem tek kaldığı için 499 liraydı :D Kemeri de yine ucuza kapattım bir şekilde.
Eve gidip battaniyemi çektim ve gördüklerimi silip sponge bob izledim :D
- akhenaten (17.04.23 08:54:38)
[]
Türkiye'de mimari düzelir mi?
Bütün ülke age of empiresta ev basarak yapılmış gibi, her şey birbirinin aynısı. Evet bazı güzel yerler var falan da normal insanin fiyat araliginda değil hiçbiri. Bölgelerin kültürel özelliği vs kalmamış her şey modern yapıda, çoğunda bir karakter yok.
Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyoruz ya, bu düzelir mi peki?
Yani sahibindene baktığımda resmen her apartman her daire birbirinin kopyasi gibi.
Yazlık falan sormayin zaten yüzde 98'i tek kişi tarafından yapılmış, googledan ev modeli yazıp bütün ülkeye dikmiş gibiler.
Hani eğitim şu bu vs 10-15 seneye düzelir diyoruz ya, bu düzelir mi peki?
Yani sahibindene baktığımda resmen her apartman her daire birbirinin kopyasi gibi.
Yazlık falan sormayin zaten yüzde 98'i tek kişi tarafından yapılmış, googledan ev modeli yazıp bütün ülkeye dikmiş gibiler.
önce refaha ulaşmak lazım. Sonra estetik zevkler devreye giriyor.(bizim ömrümüz içinde zor olduğunu düşünüyorum. Yani ülke çapında bakarsak)
Tabii büyük yıkımlar sonrası (örn: deprem, büyük yangınlar vs.) devlet belli bir tarzı zorunlu tutarsa güzel olabilir. Mesela İstanbul'un mimarisinin düzelmesi için de büyük ihtimalle önce o büyük depremin olması lazım. Acı ama gerçek.
Tabii büyük yıkımlar sonrası (örn: deprem, büyük yangınlar vs.) devlet belli bir tarzı zorunlu tutarsa güzel olabilir. Mesela İstanbul'un mimarisinin düzelmesi için de büyük ihtimalle önce o büyük depremin olması lazım. Acı ama gerçek.
- nhk ni youkosu (16.04.23 21:57:22 ~ 21:58:44)
hiçbirimiz göremeyiz enaz 100 yıl diyorum
- basond (16.04.23 21:58:45)
hayir mimari 10-15 seneye duzelmez. egitim de duzelmez zaten. dizayn, sanat anlayisinin bir fonksiyonudur ve nesiller boyu oluscak bir kultur gerektirir. bu sadece parayla da alakali degil, baktiginda abd'deki suburblerin de cogu tekduze plastik "mcmansion"dir. gerek dizayn gerekse malzeme secimi olarak bir isvec, hollanda falan seviyesine gelmek kolay degil.
- hot potato (16.04.23 22:00:54)
mimarinin rezalet olmasının sebebi çok basit aslında, insanlar çok uzun yıllardır bir araziye çökmek üzere ev yapıyorlar. kendi arazine ev yapmayınca devlet her an bunu yıkabilir endişesiyle minimum maliyetle ev yapmak istiyorsun. yıkılmadığı ve devlet ruhsat verdiği anda da jackpot sana vurmuş oluyor, bu sefer de umursamıyorsun çünkü alacak adam o şekilde de alıyor. öncelikle kaçak yapılaşmanın tamamen önlenmesi lazım, sonra mevcut konut stoğu yenilenirken belli standartlar uygulanması lazım, sonra amerika'daki homeowners association tarzı yapılar kurulup herkesin sokağının düzgün yapması falan belki istenebilir ama bunlar öyle kolay şeyler değil. özetlemek gerekirse düzelmesi mümkün değil.
ayrıca binayı dikince 300-400 yıl kalacağını bildiğin yerler ile, 50-60 senede bir çok yıkıcı depremler geçiren yerlerin mimari anlayışı doğal olarak aynı değil. buna göçebe hayatı da ekleyince bu işin zorluğu iyicene ortaya çıkıyor. dedesi ve babası ile aynı şehirde doğup büyüyen kaç kişi var istanbulda mesela? düşününce inanılmaz bir işin içinde olduğumuzu daha net anlıyorsun.
ayrıca binayı dikince 300-400 yıl kalacağını bildiğin yerler ile, 50-60 senede bir çok yıkıcı depremler geçiren yerlerin mimari anlayışı doğal olarak aynı değil. buna göçebe hayatı da ekleyince bu işin zorluğu iyicene ortaya çıkıyor. dedesi ve babası ile aynı şehirde doğup büyüyen kaç kişi var istanbulda mesela? düşününce inanılmaz bir işin içinde olduğumuzu daha net anlıyorsun.
- roket adam (16.04.23 22:08:01 ~ 22:27:00)
200 sene geçsede düzelmez
- abi bi dizi buldum on numara (16.04.23 22:21:35)
Mimari'de din gibi kültür öğelerinin de etkisi var. O yüzden hayır
- OrangeYellow (16.04.23 22:31:30)
Zenginler bile iyi mimari talep etmiyor.
Çok çok ufak bir kısım insanda iyi mimari talebi var. Talep olmayınca müteahhitler de yapmıyor, haliyle devlet bastırmazsa düzelmez. Hayvan gibi bir inşaat ekonomisi varken bile buna önem verilmedi, bundan sonra hiç şans yok.
Bir kaç nesil sonra, nüfus küçülmeye başlarsa belki evlerin değer mimarisine göre belirlenmeye başlar, o zaman mahalleleri yıkıp baştan yapacak kadar zenginsek belki bir şeyler olur.
Çok çok ufak bir kısım insanda iyi mimari talebi var. Talep olmayınca müteahhitler de yapmıyor, haliyle devlet bastırmazsa düzelmez. Hayvan gibi bir inşaat ekonomisi varken bile buna önem verilmedi, bundan sonra hiç şans yok.
Bir kaç nesil sonra, nüfus küçülmeye başlarsa belki evlerin değer mimarisine göre belirlenmeye başlar, o zaman mahalleleri yıkıp baştan yapacak kadar zenginsek belki bir şeyler olur.
- bk (16.04.23 22:51:13)
@bk; arkadaşın eşi iç mimar. Onun yaptığı işleri farkli buluyorum ama çok niş çalışıyor. Fabrikatorun villasini falan yapiyor yani. Normal insana ulasamaz.
Misal teyzem tahmini 40-50 milyon liralik insan, çok saçma bir hayat yaşıyor ev olarak. Birbirine benzeyen villalar arasında 100-150 m2 bahçeli villası var. Ev 17-18 milyon lira. Manzara vardi, yapilan yeni villalar ile kapandi. Çevredeki 500 villanin 490'i age of evi.
Misal teyzem tahmini 40-50 milyon liralik insan, çok saçma bir hayat yaşıyor ev olarak. Birbirine benzeyen villalar arasında 100-150 m2 bahçeli villası var. Ev 17-18 milyon lira. Manzara vardi, yapilan yeni villalar ile kapandi. Çevredeki 500 villanin 490'i age of evi.
- logisticsmanager (16.04.23 23:07:38)
mimarinin değişmesi için restorasyon gerekli. onun içinde para. 2023'te basit, herhangi bir apartmanın restarasyonu için en az 1m TL / daire gerekli diyelim. insanlarda bu paranın fazladan olması lazım ki estetik için harcasınlar.
yani herhangi bir daire sahibi,
evi var
arabası var
sabit geliri var
her yaz/kış tatilinde
konforu/sağlığı yerinde
maddi imkanları yerinde
ve fazladan 1mTL'si var. o zaman bu adama diyebilirsin ki abicim evini restore et.
onun dışında herşey imkansız.
yani herhangi bir daire sahibi,
evi var
arabası var
sabit geliri var
her yaz/kış tatilinde
konforu/sağlığı yerinde
maddi imkanları yerinde
ve fazladan 1mTL'si var. o zaman bu adama diyebilirsin ki abicim evini restore et.
onun dışında herşey imkansız.
- duyurukullanıcısı (16.04.23 23:24:46)
Evet, TR'nin zenginleri bile özenmiyorlar şöyle bir yaşam alanı kuralım böyle bir mimarla çalışalım falan olaylarına.
Ya Türkiye'de bir sürü ünlü müteahhit var, kaç tane ünlü mimar var halk arasında bilinen? Bir tek Mimar Sinanı bilir halk, çok sevdiğini söyler ama hayallerini Ağaoğlu İnşaat süsler.
Ya Türkiye'de bir sürü ünlü müteahhit var, kaç tane ünlü mimar var halk arasında bilinen? Bir tek Mimar Sinanı bilir halk, çok sevdiğini söyler ama hayallerini Ağaoğlu İnşaat süsler.
- bk (16.04.23 23:31:04)
@bk'nin yazdigini gorunce su anekdot geldi aklima:
200x yilinda odtu isletme'de okuyorum. eski/orijinal iibf binasinda dersim var. bir gun kelli felli bir grup mezun gelmis geziyorlar anilarini falan yadediyorlar. is bankasinda vs orta-ust duzey yoneticiler falan. aralarindan bir kadin "ya inanabiliyor musunuz senelerdir bir civi bile cakilmamis, bina hala sivasiyla duruyor" tarzi bir sey soyledi gezerken. ulkenin guya "egitimli" insani bile kampususun yapildigi donemde global norm olan modern/brutalist mimariyi "boyasi unutulmus siva" saniyor yani. mesele en alt tabakadan en uste kultur bu da olusmasi 100 yillar alacak bir sey.
200x yilinda odtu isletme'de okuyorum. eski/orijinal iibf binasinda dersim var. bir gun kelli felli bir grup mezun gelmis geziyorlar anilarini falan yadediyorlar. is bankasinda vs orta-ust duzey yoneticiler falan. aralarindan bir kadin "ya inanabiliyor musunuz senelerdir bir civi bile cakilmamis, bina hala sivasiyla duruyor" tarzi bir sey soyledi gezerken. ulkenin guya "egitimli" insani bile kampususun yapildigi donemde global norm olan modern/brutalist mimariyi "boyasi unutulmus siva" saniyor yani. mesele en alt tabakadan en uste kultur bu da olusmasi 100 yillar alacak bir sey.
- hot potato (16.04.23 23:58:07)
@hot potato
Çok korkunç doğrusu, yani kampüsün ünlü mimar eseri olması ve mimari sürdürülebilirlik ödülüne sahip olması her ODTÜ'lünün bildiği bir şey sanıyordum. Yani tamam brütalist mimariyi ve onun etrafında süren tartışmaları bilmeyebilir insan ama en azından bir merak eder bu binaların neden sıvası yok diye öyle değil mi?
İşletmenin yeni binasına da ben hiç bir zaman ısınamadım bu arada. O da brütalist ama orijinal ODTÜ binaları tarzından uzak bence ve merdivenlerinin orada çim bitmedi bi türlü.
Çok korkunç doğrusu, yani kampüsün ünlü mimar eseri olması ve mimari sürdürülebilirlik ödülüne sahip olması her ODTÜ'lünün bildiği bir şey sanıyordum. Yani tamam brütalist mimariyi ve onun etrafında süren tartışmaları bilmeyebilir insan ama en azından bir merak eder bu binaların neden sıvası yok diye öyle değil mi?
İşletmenin yeni binasına da ben hiç bir zaman ısınamadım bu arada. O da brütalist ama orijinal ODTÜ binaları tarzından uzak bence ve merdivenlerinin orada çim bitmedi bi türlü.
- bk (17.04.23 00:09:08 ~ 00:10:22)
siz düzelir mi diye tartışırken hem sektörde hem akademide gelişmeleri yakından takip edebilen bir mimar olarak acı gerçeği söyleyeyim; iyiye değil, kötüye gidecek. türkiye'de genel olarak eğitim sistemi ciddi manada bozuldu evet, ama mimarlık okullarının eğitim kalitesi genele oranla da kat kat daha fazla bozuldu maalesef. mimarlık eğitimi ve mezun sayısı zaten bizi kara kara düşündürürken bir de %100 uygulamalı ve yüz yüze eğitimin ana kriter olduğu mimarlık eğitimi 3 yıla yakın covid arası, şimdi de deprem arası sebebiyle neredeyse 4 yıl boyunca yüz yüze eğitime ara vermiş olacak. daha şimdiden covid mezunları sebebiyle sektördeki işverenlerin ciddi şikayetlerini duymaya başladım, daha asıl yara almış çocuklar mezun bile olmadı.
durum çok vahimdi ve nasıl düzeleceğini tüm meslek paydaşları olarak on yıllardır kara kara düşünüyorduk ama bugün artık işler çok daha kötü ve toparlanabilir eşiği geçmiş olabiliriz.
durum çok vahimdi ve nasıl düzeleceğini tüm meslek paydaşları olarak on yıllardır kara kara düşünüyorduk ama bugün artık işler çok daha kötü ve toparlanabilir eşiği geçmiş olabiliriz.
- kent sakini (17.04.23 08:24:01)
deprem olsa tüm binalar yıkılsa da düzelmez o. acele acele yine en berbat ve yine depreme dayanıksız evleri dikerler. bunun mal sahibi olmakla da alakası yok. insanlarda estetik duygusu hiç yok. yalnızca mimari de değil, her şeyde bu böyle. ayrıca istanbul dışarıdan çok göç alan, bi planlaması/denetlemesi olmayan bir şehir, düzeleceği yerde daha kötüye gidecek bence.
- deartheodosia (17.04.23 12:08:26)
Düzelmez! Düzelmesi için zihinsel devrim lazım, zihinsel devrim için eğitim sisteminin değişmesi lazım, eğitim sisteminin değişmesi için liyakat sahibi yöneticiler lazım.
- halitkin (17.04.23 19:12:44)
instagramda karşıma çıkan örneğe bakın, doğruysa binayı geçtim inşaatı bile estetik yapmaya çalışıyor insanlar:D
www.instagram.com
www.instagram.com
- nhk ni youkosu (18.04.23 00:09:17 ~ 00:09:40)
[]
Tamamlayıcı sağlık sigortası önerisi
Babama yaptiramiyoruz çünkü hastalık geçmişi çok.
Anneme olabiliyor ve sigortacı arkadaşı 60tan önce girersen sonra cikaramazlar demis. Axa önermiş.
Ben sigortam.net baktim, allianz-axa öneriyor.
Ona gerekli olanlar yatarak. Izmir/balikesir arasi yasiyorlar. Ikisinde kapsam önemli. Balikesir'de kendi doktorlari iyi, checkup vs kolay. Doktora ulaşımlari kolay.
Ama axa ile allianz arasında uçurum var, çok ciddi de fark yok yani verdikleri olarak (ayakta biri 4 biri 5, teminatlar limitsiz diyip duruyor) biri 5.6 biri 10 bin.
Nedir bu işin iyisi, mantıklısı?
Anneme olabiliyor ve sigortacı arkadaşı 60tan önce girersen sonra cikaramazlar demis. Axa önermiş.
Ben sigortam.net baktim, allianz-axa öneriyor.
Ona gerekli olanlar yatarak. Izmir/balikesir arasi yasiyorlar. Ikisinde kapsam önemli. Balikesir'de kendi doktorlari iyi, checkup vs kolay. Doktora ulaşımlari kolay.
Ama axa ile allianz arasında uçurum var, çok ciddi de fark yok yani verdikleri olarak (ayakta biri 4 biri 5, teminatlar limitsiz diyip duruyor) biri 5.6 biri 10 bin.
Nedir bu işin iyisi, mantıklısı?
Hangi hastaneyle anlasmali olduklari onemli. muhtemelen allianzin anlasmali oldugu hastane daha fazladir
- ala09 (14.04.23 18:47:39)
Allianz.
- kafasizbiri (14.04.23 18:48:34)
Gidebileceğiniz ya da gitmeyi isteyeceğiniz hastaneleri belirleyin ve o hastanelerin anlaşmalı olduğu Sigortalara bakın. Her hastanenin her şirketle anlaşması yok.
- Mirket (14.04.23 18:50:14)
[]
Ahsap griş kapisini nasıl güvenli yaparim
Yeni bir yere tasindim, her yerde panjur var ama giriş kapısı sağlam da olsa ahşap/cam karisimi. Orta kısmı buzlu cam, arkasında gene ahsap var. Kapida eski bir kilit var.
Ha yaşadığım yer baya sessiz sakin kimsenin sıkıntısı olmadığı yer. Ev sahibim yan evde, onun kapısı pimapen ve cam. Etraftaki çoğu ev de böyle.
Ama biz sehir insaniyiz, güvenemiyorum.
Buraya ne yaparsam, takarsam kafam rahat olur? Köpegim var zaten o olmasa bir tik daha zor olurdu.
Bu arada kapi, kapi kirisinin bir iki santim üstünde. Yani ek kilit vs olsa buna göre koymam lazım.
Ha yaşadığım yer baya sessiz sakin kimsenin sıkıntısı olmadığı yer. Ev sahibim yan evde, onun kapısı pimapen ve cam. Etraftaki çoğu ev de böyle.
Ama biz sehir insaniyiz, güvenemiyorum.
Buraya ne yaparsam, takarsam kafam rahat olur? Köpegim var zaten o olmasa bir tik daha zor olurdu.
Bu arada kapi, kapi kirisinin bir iki santim üstünde. Yani ek kilit vs olsa buna göre koymam lazım.
herkesten farklı birşey yaparsan sırıtır dikkat çeker, tam tersi etki yaratabilir.
açmak istediklerinde çelik kapıyı da açıyorlar zaten.
açmak istediklerinde çelik kapıyı da açıyorlar zaten.
- vizivozo (11.04.23 05:42:00 ~ 05:43:11)
@beretta sağ ol ama yurtdışındayim, çok para tutar ve zaten izin de alamam. Gerek olduğunu da sanmam.
Aradığım daha çok kilit ya da şu kapinin açılmasını engelleyen stopperlar gibi.
Aradığım daha çok kilit ya da şu kapinin açılmasını engelleyen stopperlar gibi.
- logisticsmanager (11.04.23 08:36:25)
Kapıya (veya pencereye) takılan kablosuz alarmlar var. Kurulması pratiktir, iki vida filan. Sadece yapıştırsanız bile olur. Maliyeti de düşüktür. Kapı açılınca veya cam kırılınca alarm verir. Fiyatı da ucuzdur.
Bulabilirseniz cep telefonuna alarm verenlerden alın. Köpeğiniz alarmı çalıştırırsa, komşular kapınıza gelmesin :)
Bulabilirseniz cep telefonuna alarm verenlerden alın. Köpeğiniz alarmı çalıştırırsa, komşular kapınıza gelmesin :)
- alfired (11.04.23 09:28:20)
Bulunduğunuz şehirde yasalar çok sıkı olduğu için insanlar kapı güvenliğine önem vermiyor olabilir. Hani amerikada'ki gibi kale kanunu filan gibi bir şey vardır, oralarda da adamlar sineklik gibi kapı takıyorlar ya.
Yani aslında kapı yeterlidir ama gereksiz evham yapıyor olabilirsiniz.
Teknik kısıma gelirsek, içeriden güvenlik kilidi takabilirsiniz, hani kapının 10 cm kadar açılmasına izin veren cinsten.
Yazıldığı gibi basit alarmlardan takabilirsiniz, dışarıdan kitlemek için de yine gömme olmayan ahşap üstü takılan bir kapı kilidi kullanabilirsiniz.
Ama onun için illa ki anahtar deliği açmak lazım kapıya, ev sahibinden izin almanız gerekir.
Keşke kapının bir kaç fotosunu atsaydınız.
Yani aslında kapı yeterlidir ama gereksiz evham yapıyor olabilirsiniz.
Teknik kısıma gelirsek, içeriden güvenlik kilidi takabilirsiniz, hani kapının 10 cm kadar açılmasına izin veren cinsten.
Yazıldığı gibi basit alarmlardan takabilirsiniz, dışarıdan kitlemek için de yine gömme olmayan ahşap üstü takılan bir kapı kilidi kullanabilirsiniz.
Ama onun için illa ki anahtar deliği açmak lazım kapıya, ev sahibinden izin almanız gerekir.
Keşke kapının bir kaç fotosunu atsaydınız.
- John Bloor (11.04.23 11:15:37)
[]
Vw touran'a yükseliyorum
Köpeğim var, şu an mevcutta fiesta var. Bununla yüzde 100 doluluk yaparak gidiyoruz tatil vs. Herhangi bir esneklik olamıyor.
Aklımda 7 kişilik araba var, sebebi de benim danayi en arka 6-7 koltuğa koymak.
Bagaja koymak istemem çünkü bagaj güvenli değil, insan ya da hayvan taşımak için yapilmiyorlar. Ileride çocuk olursa ona da hazırlık olur.
Piyasada belli arabalar var (nissan xtrail, Peugeot 5008, dacia jogger vs). Hepsinin belli başlı avantajlari var ama suv sevmiyorum. Kullanmanin bir mantığını da göremiyorum. Dagda yaşıyorum ama etrafimda çoğu insanda suv falan yok. Hatta elektrikli araçlar suvdan fazla.
Bu sebepten dönüp dolaşıp hep vw touran'a geliyorum, 1.5 tsi olarak. Ne çok büyük ne küçük, 6-7 kısmı ideal. Vw içini hep sevdim çünkü dokunmatiklerden hoşlanmıyorum, özellikle klima çünkü ekranlar arabalarda sorun yasayabiliyor.
Kullanan varsa yorumlarini beklerim ya da 1.5 tsi kullanan varsa. Otomatik almayacagim. Günlük yolum 20 git 20 gel 40km, bunun 10-10 km dağdan aşağı iniş, geri kalanı otoban. Dizele ihtiyacim yok yani.
Ikinci el alırım.
Aklımda 7 kişilik araba var, sebebi de benim danayi en arka 6-7 koltuğa koymak.
Bagaja koymak istemem çünkü bagaj güvenli değil, insan ya da hayvan taşımak için yapilmiyorlar. Ileride çocuk olursa ona da hazırlık olur.
Piyasada belli arabalar var (nissan xtrail, Peugeot 5008, dacia jogger vs). Hepsinin belli başlı avantajlari var ama suv sevmiyorum. Kullanmanin bir mantığını da göremiyorum. Dagda yaşıyorum ama etrafimda çoğu insanda suv falan yok. Hatta elektrikli araçlar suvdan fazla.
Bu sebepten dönüp dolaşıp hep vw touran'a geliyorum, 1.5 tsi olarak. Ne çok büyük ne küçük, 6-7 kısmı ideal. Vw içini hep sevdim çünkü dokunmatiklerden hoşlanmıyorum, özellikle klima çünkü ekranlar arabalarda sorun yasayabiliyor.
Kullanan varsa yorumlarini beklerim ya da 1.5 tsi kullanan varsa. Otomatik almayacagim. Günlük yolum 20 git 20 gel 40km, bunun 10-10 km dağdan aşağı iniş, geri kalanı otoban. Dizele ihtiyacim yok yani.
Ikinci el alırım.
allah affetsin ama çok çok çirkin bir araba. tam 50 yaş üstü, bence 3008 veya tiguan hem öyle abartı büyük değil hem geniş hem şehir içi arabası. tiguan daha geniştir bu arada 3008’den, ama 3008’in de özellikle 2020 üstü gt lineları çok iyi makyajlı olanların.
- hayati cozemeyen adam (10.04.23 14:15:39)
Baktim simdi nasilmis diye de sahiden cirkin bir araba imis VW Touran. SUV yerine butcenize gore cross-over ya da compact SUV denen tipteki araclara bakabilirsiniz. Elektrikli ya da plug-in secenekleri de olur eger oyle bir tercihiniz varsa.
- sertac akin (10.04.23 14:28:54)
bilgim yok ama yazmaya geldim:
çok çok çirkin bir araba +1
çok çok çirkin bir araba +1
- babafingo (10.04.23 14:30:15)
fiyatlari bilmiyorum ama station wagon daha guzel degil mi? bu biraz dobloya benziyor. mercedes veya passatin sw begeniyorum ben bagaja da oturabilir bebek. tourana benzer peugeot vardi modelini hatirlamiyorum o da daha iyiydi(bombos yorum ama bilen varsa modeli yazar). teknik ozellik bilmiyorz
- ala09 (10.04.23 14:59:36)
caddy al tipi daha düzgün yeni caddylere bak derim. hayattan beklentim yok arabası tip olarak
- abi bi dizi buldum on numara (10.04.23 15:07:20)
dolu sıfır jogger alırdım ben olsaydım.
hatta ciddi ciddi düşünüyorum. bizde de kedi var, çocuk var ve tatillerde çok uzun yol yapıyoruz. fabia var, hint arabasına dönüyor o zamanlarda. epey araştırdım, jogger'a yükseldim ben de. tavsiye ederim.
hatta ciddi ciddi düşünüyorum. bizde de kedi var, çocuk var ve tatillerde çok uzun yol yapıyoruz. fabia var, hint arabasına dönüyor o zamanlarda. epey araştırdım, jogger'a yükseldim ben de. tavsiye ederim.
- avianthem (10.04.23 16:04:27)
@avianthem; acayip yukseldim ona da ama yok güvenlik yok su bu diye kafam karıştı:/
- logisticsmanager (10.04.23 16:58:14)
@logisticsmanager ya o güvenlik işleri biraz değişik. euro ncap ya da iihs her sene güncelliyor istediği şeyleri. kağıt üstünde 2016 fabia'dan daha güvenli mesela jogger. büyük kazalarda zaten her araba güvensiz. ben de çok takardım eskiden ama detayına indikten sonra artık o kadar takmıyorum.
servisi, parçası vs. ucuz. bir de jogger'ın ek ekipmanları da var yatak, çadır vs. kamp yapmalık ya da uzun yolda arabayı çekip içinde kalmalık. tr şartlarında harika bir seçenek diye düşünüyorum.
servisi, parçası vs. ucuz. bir de jogger'ın ek ekipmanları da var yatak, çadır vs. kamp yapmalık ya da uzun yolda arabayı çekip içinde kalmalık. tr şartlarında harika bir seçenek diye düşünüyorum.
- avianthem (10.04.23 19:09:04)
çirkin araba. yani suv'un kullanım amaçlarından biri de hacim. bence hemen eleme. olmaz diyorsan sw bak. audi veya vw
- paintov (10.04.23 19:48:23)
Fb'de gruplar oluyor. Kullanan insanları orada bulursunuz şimdi baktım vw touran türkiye diye var. ordan sorun bence.
- benim bir gizli bildiğim var (10.04.23 21:02:47)
touran golf tabanlıdır hep, eskisi yenisi kullanılır, yükselmeye devam et. 1.5 tsi ise güzel bir motor.
ikinci el bakıyor isen zafira c 1.4 turbo benzin 140 hp de tavsiye ederim. alt yapı ve teknoloji olarak astra j'dir. dizel sakın alma çünkü adblue'su var zafira'ların sorun yaşarsın (özellikle 2.0 dizelde, ama 1.6 dizeli de sorunsuz değildir).
ikinci el bakıyor isen zafira c 1.4 turbo benzin 140 hp de tavsiye ederim. alt yapı ve teknoloji olarak astra j'dir. dizel sakın alma çünkü adblue'su var zafira'ların sorun yaşarsın (özellikle 2.0 dizelde, ama 1.6 dizeli de sorunsuz değildir).
- rain when i die (10.04.23 21:12:10)
[]
Türkiye'de böyle bölgeler var mı?
Hani izmir İstanbul vs zor sorduğum soru için.
Ama şimdi yaşadığım yerde işe 25 dk uzaklikta bir yere taşındım.
Bir nevi dağ köyü. Yani köy diyince Türkiye'deki gibi aklımıza gelmesin tabi.
Fiber internet var 900m köyde. Normal bölge de işte 500-600 bin kişilik bölge, sanayi ve doğa bölgesi.
Neyse, burada bir sürü ürün yetiştiren, hayvan yetiştiren kisiler var. Bunlardan gidip alabiliyoruz (aylık newsletter geliyor iste gelecek ay dana kesecegiz 5 kgluk izgara ve rosto paketi, ne bileyim gelecek ay bal yapiyoruz vs diye) üstüne bunlarin ortaklasa satildigi pazarlar ve marketler var. Burada amaç işte tüketim tedarik zincirini kisa tutmak. Gidip ziyaret vs edebiliyorsunuz görmek için.
Türkiye'de şu an çok doğuya kirsala gitmeden, yani salliyorum bir beyaz yakanin yasayabilecegi böyle yerler nereleri var? Yani organik almaktan vs bahsetmiyorum da üreticinin yakinda olduğu yerler.
Ama şimdi yaşadığım yerde işe 25 dk uzaklikta bir yere taşındım.
Bir nevi dağ köyü. Yani köy diyince Türkiye'deki gibi aklımıza gelmesin tabi.
Fiber internet var 900m köyde. Normal bölge de işte 500-600 bin kişilik bölge, sanayi ve doğa bölgesi.
Neyse, burada bir sürü ürün yetiştiren, hayvan yetiştiren kisiler var. Bunlardan gidip alabiliyoruz (aylık newsletter geliyor iste gelecek ay dana kesecegiz 5 kgluk izgara ve rosto paketi, ne bileyim gelecek ay bal yapiyoruz vs diye) üstüne bunlarin ortaklasa satildigi pazarlar ve marketler var. Burada amaç işte tüketim tedarik zincirini kisa tutmak. Gidip ziyaret vs edebiliyorsunuz görmek için.
Türkiye'de şu an çok doğuya kirsala gitmeden, yani salliyorum bir beyaz yakanin yasayabilecegi böyle yerler nereleri var? Yani organik almaktan vs bahsetmiyorum da üreticinin yakinda olduğu yerler.
Polonezkoy
- deer hunter (01.04.23 15:53:16)
Köy değil ama küçük bir ilçe. Bahsettiginiz kriterlere uyuyor. İzmir kiraz
- limonlu eksi (01.04.23 16:01:28)
silivri. trakya köylerinde tarım aktif olarak yapılıyor. pazarda yakınımızdaki köyün ürünlerini alıyoruz örneğin. bu mahalledekiler de yumurta, süt satıyor. arada yolda inek görüyorum. koyun sürüsüyle gezen çoban bile gördü bu gözler.
- pide (01.04.23 16:24:38)
İzmir / Tire
Antalya / Aksu
Antalya / Aksu
- alfired (01.04.23 19:21:52)
Karşıyaka İskeleye otomobil ile 20 dakika mesafede bir sitede oturuyorum. İnek, koyun, keçi, tavuk, süt, yumurta hepsi var etrafta.
Bütün şehirlerin sınır mahalleleri bu şekildedir diye düşünüyorum.
Bütün şehirlerin sınır mahalleleri bu şekildedir diye düşünüyorum.
- Mirket (01.04.23 19:35:48)
şilede de benzer bir ortam var, et süt yumurta vs çoğunu direkt üreticisinden alabiliyorsun market yerine. köyle iç içe olan her yerde vardır bu çok olağanüstü bir şey değil tr için.
- roket adam (02.04.23 02:14:48)
[]
Bu email sistemi saçma değil mi?
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).
Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliyor, zamana göre değil. Misal herkesin sildigi emailleri bile tek tek bakıyor.
Biz operasyonda calisan insanlariz. Isimiz bir nevi para cokomel hizinda bazen ve bu email sistemini operasyonda saçma buluyorum. Misal dün email attim, bugun ayni email tekrar attim. Daha görmemiş.
Ben misal bu sistemle yönetsem kovulurum, acil islere yetisemem.
Sizce saçma değil mi? Bunu soruyorum çünkü hayatimda ilk defa bir calisanimin email yönetim sistemi sorun yaratiyor gibi, hiç denk gelmedim önceden.
Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliyor, zamana göre değil. Misal herkesin sildigi emailleri bile tek tek bakıyor.
Biz operasyonda calisan insanlariz. Isimiz bir nevi para cokomel hizinda bazen ve bu email sistemini operasyonda saçma buluyorum. Misal dün email attim, bugun ayni email tekrar attim. Daha görmemiş.
Ben misal bu sistemle yönetsem kovulurum, acil islere yetisemem.
Sizce saçma değil mi? Bunu soruyorum çünkü hayatimda ilk defa bir calisanimin email yönetim sistemi sorun yaratiyor gibi, hiç denk gelmedim önceden.
Ne tür bir sistem ya da teknik uyguladığından bağımsız; herkesle aynı yükü alıp, sırf mailleriyle ilgilendiği için işini yetiştiremiyor ve mailine harcadığı zaman herhangi bir değer yaratmıyorsa yaptığı saçmadır.
- salihdt (29.03.23 13:56:19)
Ya bu şuna benziyor,
Sürekli evdeki bayat ekmeği önceliklendirmek, o yüzden taze ekmeği yemeye bir türlü sıra gelmemesi. Sıra ona gelene kadar eve gelen taze ekmeğin de her seferinde bayatlaması.
Peki bu kişinin iş yükü normalde günlük yetişebileceği düzeyde mi? Eğer yetişebileceği düzeydeyse o zaman bir seferlik eski mailleri boşverip günceli yakalasa ya da bi gün mesai yapıp eski maillerini temizlese sorun çözülecek.
Ama eğer her gün cevaplayabileceğinden fazla mail alıyorsa, bu durum her gün yaşanıyorsa o zaman zaten bu çözümsüz bi sorun, sürekli güncel maillere öncelik verse de asla görmediği mailler olacak.
Bende geçmişten başlarım maillere ama 2 günlük mail biriktiyse o zaman hepsine bir göz gezdirilip önceliklendirip sonra aksiyonları almaya başlıyorum.
Sürekli evdeki bayat ekmeği önceliklendirmek, o yüzden taze ekmeği yemeye bir türlü sıra gelmemesi. Sıra ona gelene kadar eve gelen taze ekmeğin de her seferinde bayatlaması.
Peki bu kişinin iş yükü normalde günlük yetişebileceği düzeyde mi? Eğer yetişebileceği düzeydeyse o zaman bir seferlik eski mailleri boşverip günceli yakalasa ya da bi gün mesai yapıp eski maillerini temizlese sorun çözülecek.
Ama eğer her gün cevaplayabileceğinden fazla mail alıyorsa, bu durum her gün yaşanıyorsa o zaman zaten bu çözümsüz bi sorun, sürekli güncel maillere öncelik verse de asla görmediği mailler olacak.
Bende geçmişten başlarım maillere ama 2 günlük mail biriktiyse o zaman hepsine bir göz gezdirilip önceliklendirip sonra aksiyonları almaya başlıyorum.
- zimbirik (29.03.23 14:07:12)
zimbirik+1
Is yukunu bilmeden konusmak dogru olmaz. Benzer pozisyonlardaki kisiler yetisiyor, bu yetisemiyorsa sikinti var demektir.
Is yukunu bilmeden konusmak dogru olmaz. Benzer pozisyonlardaki kisiler yetisiyor, bu yetisemiyorsa sikinti var demektir.
- neck_and_neck (29.03.23 14:31:03)
Kendisinden önce aynı isi yapanlardan bir kere bile mail yetisemiyorum duymadım.
Kendisiyle başka isi yapan satın almacilar da var. Is yuku yogun o konuda herkese katılıyorum ve yardım ediyorum. Ama email yetişemiyorum ilk defa. Misal baskalari "x tane task var ama yapamiyorum" oluyor, onda durum "x tane task var yeni gelen emaillere bakmadim" oluyor. Çünkü digerlerine "tamam bunlari kenara koy" sunu yapma derken onda olamiyor.
Bana da sıkıntı var gibi geliyor ve bu yasta insanin email yönetimini nasıl değiştiririm bilemedim yani.
Kendisiyle başka isi yapan satın almacilar da var. Is yuku yogun o konuda herkese katılıyorum ve yardım ediyorum. Ama email yetişemiyorum ilk defa. Misal baskalari "x tane task var ama yapamiyorum" oluyor, onda durum "x tane task var yeni gelen emaillere bakmadim" oluyor. Çünkü digerlerine "tamam bunlari kenara koy" sunu yapma derken onda olamiyor.
Bana da sıkıntı var gibi geliyor ve bu yasta insanin email yönetimini nasıl değiştiririm bilemedim yani.
- logisticsmanager (29.03.23 15:53:16)
Misal simdi benim yönetici email atmis sabah 10'da, aksam 4.30 hala cevap ya da bir geri bildirim yok. Adam ikinci emaili atti hatirlatma için. O da diyor hayatımda ilk defa emaila yetişemeyen satın almaci gördüm diye. yani ben günde 200 tane falan email aliyorum, daha bir kere yetisemiyorum demedim. Ise yetisememek oluyor da email okumaya yetisememek hiç olmadi.
- logisticsmanager (29.03.23 17:57:22)
Sacma ve maalesef bunu izah edip duzeltmesini saglamak senin sorumlulugun. Dun atilan emaili bugun hala gormemis olmak ne demek.
- hot potato (29.03.23 18:08:54 ~ 18:09:05)
8-9 ay olmus bu kisi hala kimden gelen e-mailin acil, onemli oldugunu bilmiyorsa sorun buyuktur. Bir kac uyarin olmazsa yol verin
- freedonia (30.03.23 11:33:43 ~ 11:37:17)
@freedonia; zaten süreli iş sözleşmesi. Kaliciya donusturmek zaten çok zor çünkü Fransa'ya eleman almama pek izin verilmiyor ama böyle bir eleman almama asla izin verilmez. Git budapeste'den, hindistan'dan al derler. O yüzden zaten en kötü sene sonu gidecek.
- logisticsmanager (30.03.23 12:38:54)
[]
Neden şişman rütbeli personel var?
Askerken hatirlardim, bir sürü şişman astsubay olurdu. Hayatımda spor vs yaptıklarını görmedim. Genç olanlar iyiydi ama yaş ilerledikçe göbek ilerliyor.
Biliyorum orduda her kuşu sevdik diyebilirsiniz ama mantıken askeri "çakı" gibi görmek gerekmez mi?
Mantıken askerden belli fizik kapasiteyi bekleyen kişilerin bu fizik kapasitede olması gerekmez mi? Yani topkek olmuş astsubayı gören kişi ne kadar motive olabilir?
Biliyorum orduda her kuşu sevdik diyebilirsiniz ama mantıken askeri "çakı" gibi görmek gerekmez mi?
Mantıken askerden belli fizik kapasiteyi bekleyen kişilerin bu fizik kapasitede olması gerekmez mi? Yani topkek olmuş astsubayı gören kişi ne kadar motive olabilir?
Bunu bende çok düşünürdüm.
Hatta gençken yiyeyim askerde spor yaptıracaklar six pack falan diye düşündüm uzunca yıllar.. komik çocukmuşum meğer.
Askerlik de bir meslek ve komandolar zaten fit mesela. Ama eğitim personelleri, kışlalar için normal.
Mesela fatih terim, şişman göbekli. Başarısında engel mi? Hayır. Çünkü işi analizi değerli bakışıyla yorumlamak. Çıkıp koşmayacak 90 dakika.
Tam tersi durumdan bakın: böyle masabaşı personel kaslı olsa, ne işe yarayacak? Yani kasın var ama bu askerleri eğitmeliyiz derler.
Çok şişmanları için ise mutlaka bir sınır vardır. Mesela adam eğitimci ise sorun etmiyorlardır belki ama saha görevlisiyse bakarlar diye düşünüyorum. Duyuruda varsa gören ve böyle çalışan, belki yazar. Şahsen benim birliğimde ben görmedim.
edit @logisticsmanager aslında şu anlamda aynı: ft'nin gerekmediği kadar, eğitimci bir askerin de bir parkuru x derece ile ayda bir geçmesi beklenmiyor. ft'nin sezon başındaki sağlık değerlerinin testlerinin önemi kadar da, askeri personel denetlemeden geçebilecek kaabileyete sahip olması gerekiyor. dışında bende yukarıda aynı şeyi yazdım, sahaya çıkıp 90 dakika koşması beklenmiyor.
Hatta gençken yiyeyim askerde spor yaptıracaklar six pack falan diye düşündüm uzunca yıllar.. komik çocukmuşum meğer.
Askerlik de bir meslek ve komandolar zaten fit mesela. Ama eğitim personelleri, kışlalar için normal.
Mesela fatih terim, şişman göbekli. Başarısında engel mi? Hayır. Çünkü işi analizi değerli bakışıyla yorumlamak. Çıkıp koşmayacak 90 dakika.
Tam tersi durumdan bakın: böyle masabaşı personel kaslı olsa, ne işe yarayacak? Yani kasın var ama bu askerleri eğitmeliyiz derler.
Çok şişmanları için ise mutlaka bir sınır vardır. Mesela adam eğitimci ise sorun etmiyorlardır belki ama saha görevlisiyse bakarlar diye düşünüyorum. Duyuruda varsa gören ve böyle çalışan, belki yazar. Şahsen benim birliğimde ben görmedim.
edit @logisticsmanager aslında şu anlamda aynı: ft'nin gerekmediği kadar, eğitimci bir askerin de bir parkuru x derece ile ayda bir geçmesi beklenmiyor. ft'nin sezon başındaki sağlık değerlerinin testlerinin önemi kadar da, askeri personel denetlemeden geçebilecek kaabileyete sahip olması gerekiyor. dışında bende yukarıda aynı şeyi yazdım, sahaya çıkıp 90 dakika koşması beklenmiyor.
- baldan kaymak (26.03.23 23:58:09 ~ 27.03.23 11:59:46)
Ben askerlik yaparken rütbeli personel için denetleme olmuştu. Göbek olması ya da şişman olmak bir sorun değil denetlemeyi geçebiliyorsan. Motivasyon böyle bir şey değil aslında. Boyu benden kısa bir astsubay vardı. Denetlemede çok iyi atış yaptığını duydum. Ben bebekken Hakkâri'de görev yapmış. Bu şekilde tecrübeli, atış konusunda iyi asker daha çok motivasyon sağlar. Savaşta, operasyonda korkusuz, sakin birilerini görürsen motivasyon kazanabilirsin.
Neden şişmanlar? Çünkü memur gibiler. Ben kışlada kaldığım içim karnım dümdüzdü. Onlar saat 5 olunca çıkıp gidiyorlardı. Ben akşam 7'den sonra bisküvi dışında yiyecek bulamazken onlar evinde çay içiyor. Bir de maaşları yüksek. Maaş yüksek olunca yemeğe harcanıyor. Umursanmıyor doğal olarak. Sadece harp okulu mezunlarının spor alışkanlığı olduğunu gördüm.
Neden şişmanlar? Çünkü memur gibiler. Ben kışlada kaldığım içim karnım dümdüzdü. Onlar saat 5 olunca çıkıp gidiyorlardı. Ben akşam 7'den sonra bisküvi dışında yiyecek bulamazken onlar evinde çay içiyor. Bir de maaşları yüksek. Maaş yüksek olunca yemeğe harcanıyor. Umursanmıyor doğal olarak. Sadece harp okulu mezunlarının spor alışkanlığı olduğunu gördüm.
- dissendium (27.03.23 00:04:28 ~ 00:05:46)
Şişman dediklerinin bir çoğu 40 yaş ve üstü. Bir çoğu hatta hepsi mesleğe ilk başladıklarında "çakı" gibiler. Aralarından komando olanlar, timlerle dağlarda yaşayanları var.
Fakat sen onlara, kıdem aldıkça idari görevler (Karakol/bölüm komutanlıkları, idari işler, mutemetlik, silah ruhsat, trafik) verirsen yaşlarının da artmasıyla kilo almalarına sebep olursun. Tüm bunların yanında evlenmeleri aileye çoluk çocuğa karışmaları filanda etkili.
Fakat sen onlara, kıdem aldıkça idari görevler (Karakol/bölüm komutanlıkları, idari işler, mutemetlik, silah ruhsat, trafik) verirsen yaşlarının da artmasıyla kilo almalarına sebep olursun. Tüm bunların yanında evlenmeleri aileye çoluk çocuğa karışmaları filanda etkili.
- infernalcadre (27.03.23 00:09:07)
bizdeki astegmenler astsubaylar baya fitti valla. bedelli 2023/2.
- tantavizisyon (27.03.23 00:16:24)
Silahlı Kuvvetlerde her sınıf ve her sınıfta her görev, Sabah 8, akşam 5 eğititim yapmayı gerektirmiyor.
Muharip sınıf bir personelin göbekli olması beklenmez tabii ki ama Askerlik Şubesinde, hayatı masa başında geçen 50 li yaşlarda bir Personel sınıflı Baş Çavuşun da fit olması beklenemez.
Aynı şekilde Muharip Sınıflarda da masa başından kalkmanın pek mümkün olmadığı görevler vardır.
Bu arada İlgili Yönetmeliklerde göbek çevresinin belirli bir santimden fazlasının Sağlık raporu gerektirdiği de yazılıdır.
Ancak Türk halkı bir pastaysa Silahlı Kuvvetler o pastanın dilimidir ve asla o pastadan farklı olması beklenemez ve Türk insanı ekmeğe abanmayı sever, sporu sevmez, spor deyince aklına futbol seyirciliği gelir, göbeğe Türk kası der vs.
Muharip sınıf bir personelin göbekli olması beklenmez tabii ki ama Askerlik Şubesinde, hayatı masa başında geçen 50 li yaşlarda bir Personel sınıflı Baş Çavuşun da fit olması beklenemez.
Aynı şekilde Muharip Sınıflarda da masa başından kalkmanın pek mümkün olmadığı görevler vardır.
Bu arada İlgili Yönetmeliklerde göbek çevresinin belirli bir santimden fazlasının Sağlık raporu gerektirdiği de yazılıdır.
Ancak Türk halkı bir pastaysa Silahlı Kuvvetler o pastanın dilimidir ve asla o pastadan farklı olması beklenemez ve Türk insanı ekmeğe abanmayı sever, sporu sevmez, spor deyince aklına futbol seyirciliği gelir, göbeğe Türk kası der vs.
- Mirket (27.03.23 00:17:19)
@baldan kaymak; fatih terim örneği bence mantıklı değil. Fatih terim'in belli fitness sinavlarini geçmesi ya da kilo/boy oranina dikkat etmesi ya da sahaya inip sağ bek oynaması gerekmiyor. Bugün astsubay da olsa hem belli sinavlara sürekli girmesi gerekli hem de gerektiginde askerler ile beraber sahada olması lazım. Aynı şey değil.
- logisticsmanager (27.03.23 03:59:40)
aynı sorun polislerde de var. etraf göbekli polis dolu. mesleğe girerken dünya kadar testten geçiyorlar ama girdikten sonra salıyorlar. takip edende olmuyor. aslında her sene testlerden geçirilip fit kalmaları sağlanmalı.
nasıl olsa karakolda, karargahta masa başı diye görmezden gelinmemeli. mesleğin, üniformanın bir itibarı olmalı.
nasıl olsa karakolda, karargahta masa başı diye görmezden gelinmemeli. mesleğin, üniformanın bir itibarı olmalı.
- astronom bey (27.03.23 17:17:41)
[]
Wifi extender önerisi
Evin arkasında online elektrik sayaci var, oradan anlık veriyi applicationa almam için wifi lazım ama tam o noktada wifi süper değil. O yüzden sistem onaylamiyor.
Dedim bir wifi extender alayim, banyoya koyayim, burasinin arkasinda 2m asagida sayac zaten.
Bu konuda yardimci olacak cihaz var mi? Xiaomi gördüm ama yorumlar net değil.
Dedim bir wifi extender alayim, banyoya koyayim, burasinin arkasinda 2m asagida sayac zaten.
Bu konuda yardimci olacak cihaz var mi? Xiaomi gördüm ama yorumlar net değil.
ben kullanıyorum xiaomi bir sıkıntısını yaşamadım, tavsiye ederim fiyatları da uygun.
- gule gule (19.03.23 15:54:12)
ben de xiaomi kullanıyorum bir seneyi geçti, hiçbir sıkıntı yaşamadım.
- clones (19.03.23 20:25:23)
xiaomi +1
- chihirovekohaku (19.03.23 23:41:31)
[]
El yıkama musluğu değiştirmek ne kadar zor?
Pazartesi evden cikiyoruz, temizlik yaparken musluğun üst tarafı kırıldı (basmalı bir sistemi, içindeki plastik kırıldı).
Iki seçenek var; yarin musluk alıp takmaya çalışmak
Pazartesi ev sahibine durumu anlatıp onunla anlaşmak, bu noktada ev sahibim kendi değiştirecek seviyede kesinlikle olmadığı için (evi bile biz tasindiktan sonra gördü hiç bilgisi yok) birini çağıracak haliyle o da ucuz değil.
Ama o birini kesinlikle çağırmalı çünkü banyo musluğun duvara bağlandığı boruda sorun var, su kaçıyor. Pazartesi bakariz beraber dedi adam ama zaten benlik olay değil direkt musluğun takılması ile alakalı, yanlış yapılmış vs.
Napsam?
Iki seçenek var; yarin musluk alıp takmaya çalışmak
Pazartesi ev sahibine durumu anlatıp onunla anlaşmak, bu noktada ev sahibim kendi değiştirecek seviyede kesinlikle olmadığı için (evi bile biz tasindiktan sonra gördü hiç bilgisi yok) birini çağıracak haliyle o da ucuz değil.
Ama o birini kesinlikle çağırmalı çünkü banyo musluğun duvara bağlandığı boruda sorun var, su kaçıyor. Pazartesi bakariz beraber dedi adam ama zaten benlik olay değil direkt musluğun takılması ile alakalı, yanlış yapılmış vs.
Napsam?
Keşke fotoğrafını da ekleseydiniz, cinsine göre kolay zor tarif ederdik.
- John Bloor (20.03.23 11:41:33)
[]
Bu elektrik tüketimleri normal mi?
Apartmandan eve taşındım.
Apartman 62 m2, ev 95m2.
Apartmanda tüketimim günlük max 8 olmus, su an günlük 18-20 kwh dolaşıyorum, resmen 3 kat fazlası ve aklım almıyor. Hiçbir fark yok yani.
Önceki evde ısıtma apartman doğalgaziydi.
Burada yakit var onla.
Onun dışında iste daha fazla oda ve ışık var ama aynı oranda lamba açık kalıyor yani 3 kat artacak bir şey yok.
Burada da indüksiyon ocak var, apartmanda da vardı.
Sizce bu tüketim mantıklı mi? Bir saçmalık mi var acaba?
Apartman 62 m2, ev 95m2.
Apartmanda tüketimim günlük max 8 olmus, su an günlük 18-20 kwh dolaşıyorum, resmen 3 kat fazlası ve aklım almıyor. Hiçbir fark yok yani.
Önceki evde ısıtma apartman doğalgaziydi.
Burada yakit var onla.
Onun dışında iste daha fazla oda ve ışık var ama aynı oranda lamba açık kalıyor yani 3 kat artacak bir şey yok.
Burada da indüksiyon ocak var, apartmanda da vardı.
Sizce bu tüketim mantıklı mi? Bir saçmalık mi var acaba?
buzdolabı aynı mı? evde kesintisiz çalışan tek şey buzdolabı çünkü.
- xrated (17.03.23 23:46:19)
Aynı.
Evde biraz dolaştım, iki tane halojen ampul buldum (46w). Biz taşınma olayında 1-2 gün açık unuttuk bunları. Ama gene de 3 katı aciklayamaz yani.
Birkaç tane daha var, onlara bakacağım şimdi halojen mi diye. Çünkü ev eski, apartman eski olsa da içi 2017 renovasyondu. Haliyle her şey 2017 kalitesinde. Ama bu evde öyle değil.
Evde biraz dolaştım, iki tane halojen ampul buldum (46w). Biz taşınma olayında 1-2 gün açık unuttuk bunları. Ama gene de 3 katı aciklayamaz yani.
Birkaç tane daha var, onlara bakacağım şimdi halojen mi diye. Çünkü ev eski, apartman eski olsa da içi 2017 renovasyondu. Haliyle her şey 2017 kalitesinde. Ama bu evde öyle değil.
- logisticsmanager (17.03.23 23:56:51)
hepsini 5-10w kaliteli led ampul ile değiştir bence. amazon.com.tr de makel marka fp. kombi de etkiler kışın. bir de günlük 7kwh den sonra katmerli tarife oluyordu. geçen yıllarda çıkarmışlardı bu olayı. ordan yükselmiş olabilir.
edit: eğer varsa yaşadığınız ülkenin tarife farklılıklarına bakın o zaman. ya da farklı şirket farklı birim fiyat gibi bir şey de olabilir.
edit: eğer varsa yaşadığınız ülkenin tarife farklılıklarına bakın o zaman. ya da farklı şirket farklı birim fiyat gibi bir şey de olabilir.
- xrated (18.03.23 00:01:19 ~ 14:35:17)
@xrated; Türkiye'de değilim de zaten kwh diye konuşuyorum. Para da değil yani, kullanım 3 katına çıkmış :/.
- logisticsmanager (18.03.23 00:07:17)
3+1 evde 2 çocuk 2 ebeveyn yaşıyoruz, tv buzdolabı fırın çam. mak. bul. mak. pc kettle kullanıyoruz, o kadar mümkün değil yakamayız.
Tüm sigortaları kapatıp saate bakın, dönmüyorsa sırayla sigortaları açıp kontrolleri tek tek yapın. buzdolabını en sona bırakın.
Her şey kapalıyken dönmüyorsa, sigortayı kaldırdıktan sonra hiç bir alet çalışmadığı halde dönme varsa bir yerlerde bir kaçak ya da yanlışlık vardır. Buzdolabını en sona bırakın denerken.
Sayaç da bozuk olabilir, yanlış bir hesap yapıyor olabilirsiniz, emin misiniz?
Tüm sigortaları kapatıp saate bakın, dönmüyorsa sırayla sigortaları açıp kontrolleri tek tek yapın. buzdolabını en sona bırakın.
Her şey kapalıyken dönmüyorsa, sigortayı kaldırdıktan sonra hiç bir alet çalışmadığı halde dönme varsa bir yerlerde bir kaçak ya da yanlışlık vardır. Buzdolabını en sona bırakın denerken.
Sayaç da bozuk olabilir, yanlış bir hesap yapıyor olabilirsiniz, emin misiniz?
- John Bloor (18.03.23 11:25:25)
[]
Indüksiyon ocak takmak
Evden çıkacağım, ocakta catlak oldugundan yenisini alacağım.
Bunu tek başıma halletmem zor mu olur? Elektrikten anlayan biri değilim ama babam anlar en kötü video görüşme yaparım belki.
Yoksa bir 100-150 euro fazla verip eve gelip takan darty vsden alacağım.
Bunu tek başıma halletmem zor mu olur? Elektrikten anlayan biri değilim ama babam anlar en kötü video görüşme yaparım belki.
Yoksa bir 100-150 euro fazla verip eve gelip takan darty vsden alacağım.
Halihazirda bagli bir ocak varsa gayet kolayca, en fazla bir video izleyerek ya da pederle goruserek degistirebilirsiniz. Ya vidali 3 kablo vardir, ya da disi-erkek connector vardir.
- mirafiori (27.02.23 13:05:48)
onu bilmiyorum da kendiniz taktığınızda garanti oluyor mu onu da düşünün.
- inheritance (27.02.23 13:49:49)
önce eski ocağı söküp bir bak. ocağın altında direkt priz bile olabilir. elektrik kısmında bir zorluk yok.
- orpheus (27.02.23 17:54:14)
[]
Duvar rötuş boyası ve temizleme
Evden tasinacagim, genel olarak duvarlar baya temiz. Banyo ve yatak odasında hiçbir şey yok. Bir odada sadece masa koydugumuz yerde masanin degmesi ile olan boya atmalari var.
Genel gerekli yer salon ve mutfak.
Sadece belli yerlerde birkac sıkıntı var;
-cizilme/boya kalkmas (totalde max bir parmak uzunluğunda)
-bazi kolonlari köşeleri hafif kırılmis/cizilmis oradan geçerken bir şeyle degdiysek falan.
Ama bu iki odada da yüzde 95 sorun yok, geri kalan yüzde 5i düzeltmek amacım.
Evin rengi beyaz ama tam ne beyaz olduğundan emin değilim. Bunu nasıl anlayabilirim? En kötü ev sahibine soracağım ama onlar da evi biz tasindiktan sonra görmüş insanlar (evi alip ikea'ya vermişler sonrası hep emlakci). Haliyle bilgileri olacağını sanmam.
Bu köşeleri vs ne şekilde duzeltebilirim?
Onun dışında genel duvarlari temizlemek için ne kullanmali/kullanmamali?
Genel gerekli yer salon ve mutfak.
Sadece belli yerlerde birkac sıkıntı var;
-cizilme/boya kalkmas (totalde max bir parmak uzunluğunda)
-bazi kolonlari köşeleri hafif kırılmis/cizilmis oradan geçerken bir şeyle degdiysek falan.
Ama bu iki odada da yüzde 95 sorun yok, geri kalan yüzde 5i düzeltmek amacım.
Evin rengi beyaz ama tam ne beyaz olduğundan emin değilim. Bunu nasıl anlayabilirim? En kötü ev sahibine soracağım ama onlar da evi biz tasindiktan sonra görmüş insanlar (evi alip ikea'ya vermişler sonrası hep emlakci). Haliyle bilgileri olacağını sanmam.
Bu köşeleri vs ne şekilde duzeltebilirim?
Onun dışında genel duvarlari temizlemek için ne kullanmali/kullanmamali?
Camsille bir dene. Olmaz ise arap sabunlu bezden cif'e doğru devam et. Tabi bu söylediğim, duvar saten boya ise geçerli.
Kırık dökük köşe falan var ise saten alçıyla onarım yapabilirsin.
Yama boya olmaz. Asla renk tutturamazsın. Bir duvarı komple, veya varsa köşeden kolona kadar boyarsan renk farkı göze batmaz. Ama köşelerde kestirmeyi çok iyi yapman gerek.
Boyacıya gidip birkaç markanın renk kartelasını iste. Çok aydınlık bir yerde duvar rengine kartelalardaki en yakın rengi bul.
Kırık dökük köşe falan var ise saten alçıyla onarım yapabilirsin.
Yama boya olmaz. Asla renk tutturamazsın. Bir duvarı komple, veya varsa köşeden kolona kadar boyarsan renk farkı göze batmaz. Ama köşelerde kestirmeyi çok iyi yapman gerek.
Boyacıya gidip birkaç markanın renk kartelasını iste. Çok aydınlık bir yerde duvar rengine kartelalardaki en yakın rengi bul.
- Mirket (20.02.23 23:26:43)