[]

Twitter'da flood atınca?

Neden bilmiyorum uzun bir flood yazınca aradaki tweet'ler profilime girince kendiliğinden gözükmüyor mesela. Sadece ilk iki tweet ve son tweet gözüküyor mesela. İnsanlara da gözükmediğini görüntülenme sayısından anlıyorum mesela
Neden böyle oluyor? Ben mi yanlış yapıyorum acaba?



 
Yanlış yaptığınızı zannetmiyorum. Twitter her zaman ana sayfada en popüleri ya da en son atılanı göstermeye yönelik çalışır. Sizin flood olarak attığınız tweet serisi olduğunu düşünelim. Bir arkadaşınız uygulamaya girdiğinde genellikle önce flood'daki ilk tweeti görür ve ona başka yanıtlar da verdiğinizi fark eder. O arkadaşınız tweetinizi üstten okuyup içine girmrzse, yani diğer yanıtlarınızı merak etmezse, siz o flooda ne zaman bir tweet daha eklerseniz arkadaşınız ana sayfasında tekrar sizin ilk tweetinizi ve flooddaki en son tweeti görür. Yani aradakiler sadece içine tıklayanlar için gözükür. Öncelik sıralaması: İlk tweet > flooddaki son tweet


  • psipsipsi  (19.09.23 21:14:59) 
Olması gereken o zaten ya. Mesela biri 40 tweetlik flood atsa ve sen anasayfaya girince onun hepsini görsen, ilgini çekmeyen de bir floodsa küfredip kapatırsın uygulamayı. O yüzden ilk tweet ve son tweet görünüyor. Görüntülenme sayisini artirmak için floodu full yazıp tek seferde paylaşmak yerine tweetler arasına birer dakika koyup atabilirsiniz ama uzun bir floodsa timeline'ı çok meşgul edeceğiniz için küfür de yiyebilirsiniz sizin bileceğiniz iş


  • nundu  (19.09.23 22:14:56) 
[]

var mı aşamadığınız bir pişmanlığınız?

sizi son aylarda veya yıllarda çok mutsuz eden, aşamadığınız, her gün geçmişe dönmek istemenize neden olan bir pişmanlık? Basit veya büyük hiç fark etmez. Ve en önemlisi nasıl başa çıkıyorsunuz/veya çıkabiliyor musunuz?

Ben bu geçmiş mevzusuna hep çok takıldım mesela, irili ufaklı çok pişmanlığım oldu ve hep anı, bugünü yaşayamama sebep oldu bu durum.

30'uma ramak kaldı, aşabilmiş ve değişebilmiş değilim. Terapiye başladım en sonunda baş edemeyince.

Şu sıralar en büyük pişmanlığımdan bahsedeyim kısaca:
Geçen yıldan umudum vardı mesela, yeni bir şehir, yeni bir hayat, yeni bir iş ortamı beni iyi edecek diyordum. Çok umut bağlamışım ki duvara tosladım.

İstanbul'a atanarak orada yaşayabilme ihtimalim vardı. Galiba pek sağlıklı düşünenedim ve tercihlerde İstanbul'dan çok seçenek varken hayat pahalılığından çekinip üst sıralara yazmadım. Sıcak iklimde asla yaşayamam derken kendimi sıcak bir şehirde yaşarken buldum, iş ortamım sevimsiz ve stresli çıktı. Bu da pişmanlığımı artırdı. İyice yalnızlaştım. Sabahları hep sıkıntıyla uyanır oldum.

Şimdi son 9 aydır düşünüyorum mesela, iç sesim şöyle hep:
İstanbul'da olsam festival festival gezerdim belki, bunaldığımda sahile iner bir kahve içer, yürüyüş yapardım, iyi gelirdi. Kültürel aktivitelere doyardım. Evet kiralar yüksek ama şu an Türkiye'de ucuz şehir mi kaldı zaten? Belki iyice araştırsaydım illaki kiraların da uygun olduğu bir semt/ilçe bulurdum İstanbul'da. Bir fırsatı tepmiş oldum, daha mutlu bir ihtimal olabilirdi ve ben kaçırdım
falan filan bu şekilde işte. Evet saçma belki ama insan yenemiyor işte o pişmanlık duygusunu. Garip. Ve en kötüsü, kafada büyüdükçe bu pişmanlık daha çok anlam yüklüyor insan. Her şeyi o pişmanlığa, o hatalı karara bağlıyor.

Son olarak hep aklıma düşen şu kitap önerisini not düşeyim: Adam Philips- Kaçırdıklarımız: Yaşanmamış hayata övgü.

 
Aşamadığım çok pişmanlığım var. Zamanında terapi de aldım ama değişen bir şey yok. Bence yalnızlıktan oluyor. İnsan yalnız olmamalı. Kafası sürekli meşgul olmalı. En azından iki tane çok yakın arkadaşı olmalı. Uğraştığı bir hobisi olmalı. Bunlar olunca eskiyi düşünmek ortadan kalkar sanırım.


  • bayc  (10.06.22 23:28:59) 
Valla ben hep rasyonel hareket etmeye çalışan biri olduğum için yok pek. Arada mf'ci olduğum için zamanında tm yerine mf'den tercih verseydim daha mı iyi olurdu diye yokluyor. Akabinde şu aklıma geliyor, başkalarının etkisinde kalmadan verdiğimiz kararlar genelde o koşullar içinde en mantıklı seçenek zaten.

Sırf teselli olsun diye yazmıyorum ama bence İstanbul'da olmayışınız cidden iyi. Kaldı ki bir şeyi komple kaçırmış olmadığınız gibi İstanbul'da mutlu olabileceğinizin de garantisi yok.
Yakın zamanda bir arkadaşım gelir uzman yardımcısı olarak İstanbul'u tercih edip atandı daha atanmadan pişman olmuştu bile. Şimdilerde kaçmak için planlar yapıyor.
  • Amaranta ursula  (10.06.22 23:40:20 ~ 23:41:05) 
Emin ol İstanbul'da olsan yine bunları yapamayacaktın. Hangi memurluk kadrosundasın bilmiyorum ama İstanbul'da en önemli şey para.

Diğer bir önemli şey de istanbul'un neresinde olacağın. Hiç istanbul'da yaşamamış kişiler istanbul'u boğaz yakını semtlerden ibaret sanıyor. Bu bölgelere yakın bir yere atansan başını sokacak ev bulamazdın.

Diğer şehirlerden farklı olarak istanbul'da paranla bile istediğin gibi ev bulman zor. Ev ve iş arası uzaksa yaşam gerçekten çok zor oluyor.

Sabah erken saatlerde toplu taşıma çok kalabalık. Metro-otobüs-metrobüs tıklım tıklım oluyor. İlk başlarda bu keşmekeş güzel olsa da sonraları isyan ediyorsun.

Bunlara ek olarak insan ilişkileri de sahte. Kim kimden ne koparabilirim buna bakıyor. Kısacası istanbul yine yanlış bir seçim olacaktı. Şu an neredesin bilmiyorum ama gerçekten huzurla yaşanabilir birçok yer var
  • nvidia  (11.06.22 00:00:17 ~ 00:03:34) 
Pişmanlıklar elbet var. Ama balık hafızalı olmam bunların üzerine eğilemememe (ne biçim oldu bu kelime) sebep oluyor. Ya da psikolojik bir şey bu, beyin kendini korumak icin sünger çekiyor üstlerine, adını ben koyamıyorum artık. İstanbul'a gelince, sözümona ucuz kira diyebileceğim bir yerdey(d)im -burası da ucuz değil artık evden çıktığım an s*ctım-, her yere uzağım. Araç evet var altımda, benzin pahalı, trafik sürekli var, park yeri sıkıntısı ile mi uğraşayım derken, doğru düzgün çıkmıyorum bile artık. Maaş 10k, tüm ödemeleri yapınca(kira, faturalar,kyk, kredi kartı, kredi) ve kenara da 2k koyunca hesabımda bu ay 2k kaldı. Bununla gezeyim mi, benzin mi alayım, market mi yapayım, kıyafet mi alayım derken evden çıkmamak daha cazip geliyor işte. Kenara koymayıp harcasak güvenecek hiçbir şeyim yok. Yarın ne olacak meçhul. Öyle işte. Memur maaşı ile kira ödeyecek biri için çok farklı olmazdı sanki senaryo.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (11.06.22 01:41:28) 
istanbul çok yorucu, pahalı ve her yerden insan akınına uğramış bir şehir. eskiden turistik gittiğimde mutlu olurdum, artık o bile içimden gelmiyor.
biraz elde etmediğinize karşı tutkunuz var gibi. iş ortamı her yerde sevimsiz. bulunduğunuz yerde de festivaller, konserler, tiyatro etkinlikleri illaki vardır. adapte olun, anın, yaşadığınız yerin keyfine varın. diğer türlüsü kendinizi üzmekten, yaşlandırmaktan başla işr yaramaz.

  • adivar  (11.06.22 08:45:19) 
@adivar; evet sanki öyle denebilir. her seçim durumunda aklım hep seçmediğimde, diğer ihtimalde kalıyor. bunu aşmak için konuyla ilgili kitaplar da okudum, kendimi aydınlatmaya da çalıştım, olmayınca olmuyor maalesef. ve dedğiniz doğru maalesef, hayat zaten kısa bir de böyle zehir edince yaşayamadan geçip gidiyor günler

@nvidia; evet işin komiği, bunu tercih yaparken de düşünmüş olmam. insanın aklına sonradan ''acaba nasıl olurdu, acaba denese miydim?'' gibi düşünceler giriyor
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (11.06.22 10:31:36 ~ 10:31:47) 
Çok var ama çaresi yok.


  • geçerkenugradım  (11.06.22 10:44:15) 
eski ilişkilerimle ilgili bazı pişmanlıklarım var arada aklıma geliyor.
maddi ve kariyer olarak hiç bir pişmanlık yok.

  • roket adam  (11.06.22 12:26:56) 
Hayatım pişmanlıklarla dolu olmakla birlikte en sonuncusunu yazayım. İstanbul'dayim bu arada ben de. Imkanım vardi gezmeye tozmaya ama parayı kriptoda kaybettim şimdi zorunlu olarak evde takılıyorum.


  • sanguine  (11.06.22 13:36:09) 
2018 rusya dünya kupası'na gönüllülük için başvurmuş ve kabul edilmiştim. nijni novgorod'da medya takımına seçmişlerdi beni. iş nasıl olurdu bilemiyorum ama gönderdikleri kağıtlarda hep "çok ünlü göreceksiniz, orada görevli olduğunuzu unutmayın, iş sırasında fotoğraf sorma ya da heyecanlanma gibi tuhaf tuhaf hareketler yapmayın" gibisinden şeyler yazıyordu. arjantin grup maçlarının bir kısmını orada oynayacaktı, yani kısacası hem yazı rusya'da geçirme hem de messi'ye "lionel abi hadi allahını seversen sen şu sağ tarafa geç ya kaç kere dedim ortaya teknik direktör oturacak diye" şeklinde posta koyma şansım vardı teoride dfjdfk.

dünya kupası bitirme sınavlarımla (hazırlık senesi, rusça) aynı zamana denk geliyordu... okula zaten 23-24 yaşında başladığım için korktum. sene kaybına tahammülüm yoktu ve hazırlıktaki bir hocamın beni hiç sevmediğini, dolayısıyla telafi sınavında beni geçirmeyeceğini düşünüyordum. o yüzden gitmedim rusya'ya, sınavlarımı verip sene kaybetmemeye öncelik verdim...

sonuç: takip eden yıllarda iki sene kaybettim okulda. "ya geçemezsem?" diye korktuğum, hazırlığı geçme sınavından 2-3 ay sonra düzenlenen sınav gayet kolay çıktı. kısacası gitmeme kararı almama neden olan her şey fazlasıyla başıma geldi... ben o deneyimi kaçırdığımla kalmış oldum. rus dili ve edebiyatı öğrencisi, yıllardır ucundan kıyısından medya sektöründe çalışmış birisi olarak KOSKOCA FIFA DÜNYA KUPASINDA, RUSYA'DA MEDYA TAKIMINDA YER ALACAKTIM VE BU ŞANSI TEPTİM.

yazarken bile ağlayasım geldi. ben öyle çok pişman olan birisi değilimdir, geçmişteki şeyler için "aman neyse ne" diyorum genelde veya zaten çoğunlukla istediğim şeyi yapabiliyorum ama bu öyle böyle yakmıyor canımı. gerçekten çok üzülüyorum bu aklıma geldikçe.
  • der meister  (11.06.22 13:52:01) 
Der meister yazinca aklima geldi, turkiyede gerceklesen genclik olimpiyati gibi bir seye cagrilmistim. Para vermiyorlar diye gitmedim.

Erasmusa ustedigim kadar sinavsiz gitme hakkim vardi, okul uzar diye gitmedim.

Eski mudurumu dovmedigime cok pismanim, en fazla denetimli serbestlik alirdim. Kariyerim daha iyi giderdi.
  • divit  (11.06.22 16:16:36) 
Tam olarak pişmanlık denemez ama benim de aklıma gelen birkaç şey var.

Lisede bilgisayar mühendisliği tercih etmeyi 5 saniye falan düşünmüşümdür. O seviyede bir seçenek değildi benim için. Sonra başka bir mühendislik okudum. Bilgisayar mühendisliğini hiç düşünmediğim için biraz pişmanım.

Sonra yine üniversitede uzun dönem staj yapabilirdim. Ama hiç haberim yoktu. Turist gibi gidip gelmişim okula.

Çalışmak istemediğim bir alanın derslerini seçmiştim son sınıfta. Bitirme çalışmam da yine çalışmak istemediğim bir konudaydı. He AA getirip ortalamamı yükselttim ama bugüne kadar hiçbir iş görüşmesinde ortalamamı sormadılar bile.

Keşke daha fazla çalışsaymışım diyorum. Bizim ülkede gençler hiç yönlendirilmiyor. Ne bileyim, iş nasıl aranır, yabancı dil nasıl öğrenilir gibi çok önemli şeylerden kimse bahsetmiyor.
  • dissendium  (11.06.22 23:06:53) 
[]

Budapeşte şehir merkezinden havalimanına ulaşım?

İlk kez Budapeşte'de bulunacağım için nedir ne değildir bilmiyorum. Uçak sabah 11'de. Valiz de var tabii, check-in olacak. En geç kaçta orada olayım?

Aslında bana kalsa en stressiz olan, akşamdan gidip havalimanında sabahlamak. Toplu taşıma geç saatlere kadar varsa öyle yapayım.

Sabah, hostelden check-out yapmasıydı vs derken panik yaparım ben, yeterli vakit olmaz.

 
www.bud.hu

Uluslararasi ucuslarda 2 saat oncesinden havalimaninda olunmasi tavsiye ediliyor her yerde.
  • kuehles blondes  (05.06.18 13:40:28) 
sabah erkenden kalktıktan sonra sorun yok.

deak'a çık. tren istasyonları da olur. son durağa git. kobanya kispest. oradan da 200e'ye atla. deak-kispest arası 20 dakika filandı, kispest-havaalanı da yarım saat. hadi ıvır zıvır olsun, bir saat de onunla bununla kaybettin diye hesapla gitsin.
  • cagdas donem kuramcisi  (05.06.18 14:56:11) 
Edit: bu arada uçak 12.50’deymiş. 8 gibi çıksam herhalde acele etmeden yetişirim.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (05.06.18 17:41:40) 
[]

spotify çevrimdışı dinleme için kaydetme?

albümün tamamı için bu seçenek görünüyor. tek tek albümden seçeceğim şarkılar için çevrimdışı kaydetme seçeneği yok mudur? bir şarkı için tüm albümü kaydetmek istemiyorum, çok yer kaplıyor.




 
Liste oluşturabilirsiniz.


  • ay nov kung fu  (28.10.14 22:35:12) 
@ay nov kung fu yani yanlış anlamadıysam seçeceğim şarkıları listeye ekleyip o listeyi çevrimdışı için kaydedeceğim değil mi? doğru mu anladım?


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (28.10.14 23:04:01) 
evet aynen öyle.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (28.10.14 23:06:54) 
teşekkür ederim


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (28.10.14 23:09:53) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.