[]

Koşu bandı alacağım, ne önerirsiniz?

özellikleri hakkında hiçbir bilgim yok. şimdi hepsiburada'ya baktım, 600 ytl civarından başlıyor fiyatları. hangi markalar iyidir, hangi özellik olmazsa olmaz, nedir filan?




 
almamani oneririm. alipta 3 defadan fazla kullanan gormedim o yuzden.


  • wishmaster  (02.01.09 13:32:20) 
"mahalle's pressure" olayini fazla kafaya takmiyosaniz -biraz sikar ama neyse- sokakta kosun.. temiz hava, bol gunes. evde iken oksijensiz hissederim hep nedense, kafes fareleri gibi kos kos bantta kos...
disari cik dostum bizler de sana katiliriz,
sevgi ve hurmetler
  • paramedic  (02.01.09 22:01:45) 
önceki soruya da yazmıştım:
apartmanda yaşıyorsan, altına sermek için titreşim/ses yalıtan plastik halılardan almayı unutma. hayatını kurtarabilir.

  • makineci  (02.01.09 22:49:04 ~ 22:49:36) 
[]

aile fertlerine hediye

efendim ilk maaşımla yılbaşı çakışıyor, bir şeyler almak lazım evdekilere, lakin ne alacağıma karar veremiyorum, bi yardım lütfen.

şimdi kardeşime bi mp3/mp4 türevi bir şey düşünüyorum en fazla 200 liralık. ha, derseniz 200 vereceğine 250 ver şunu al, kabülüm.

peder bey'e telefon dışında teknolojik bir şeyler düşünüyorum, pratik ve işlevsel olan, ama gelmiyor aklıma bir şey. geçenlerde karfur'da bi set görmüş, çok beğenip almış. çocuklar gibi şendi evde uğraşırken. böyle matkapımsı bir zımbırtı, envai çeşit uç var içinde, tırnak bakımından tornacılığa kadar her boku yapabilen bir şey. el becerisini kullanabileceği, keyifle zaman geçirebileceği bir set vs. geliyor mu aklınıza?

anneme ise ne alacağıma dair en ufak bi fikir gelmiyor aklıma. kozmetik mozmetik sucks, giyime de pek sıcak bakmıyorum.

 
babanıza ucuz, ama en azından 50 parça filan alabilen, radyosu da olan bir mp3 player alabilirsiniz. 50-60 ytl' ye, dandirik markalarda olan ama gayet de senelerce çalışabilen şeyler var bu şekilde. istanbul' daysanız kadıköy' deki yazıcıoğlu iş hanı' na bir uğrayın derim.

annenize de, yine 100 ytl yi geçmeyen bir çift altın küpe alın derim. böyle ne bileyim, altını çok olmazsa, kibar-küçük bir şey olursa çok para tutmuyor. ve en önemlisi anneler "ilk maaşla anneye altın küpe alma" hadisesine bayılıyor. =)
  • prettyinpink  (26.12.08 18:43:15 ~ 18:43:37) 
baba: alet cantasi yoksa 2 katli guzellerinden alabilirsin. varsa da bence guzel bir radyo al, analog mesela. babalar radyoyu sever ( 50'yi astigini dusunuyorum ama genc bir baba da olabilir degil mi bahsi gecen :s )
anne: pireti hanimcigima katiliyorum, taki al. arada sirada da olsa kullaniyorsa iyi bir secenek. sus olayini sevmiyorsa da sade bir seyler alabilirsin. karar vermekte zorlanirsan alisverise zevkine guvendigin bir arkadasinla gitmeni oneririm.
alerjen nedenlerden dolayi ya da taki olayindan hic hazzetmiyorsa canta ve ayakkabi al. guzel bir seyler olsun dersen bu sete 200 yeter. para cikismaz dersen de sadece canta al bence. kalici bir hediyedir. ( secemem dersen yukardaki arkadas onerim bakidir)
  • pyro clustic flow  (26.12.08 19:53:18) 
kardeşine dijital fotoğraf makinası al sende kullanırsın.
babana d smart al sende kullanırsın
annene ps3 al sende kullanırsın
  • fuskiyenin oglu  (26.12.08 20:02:00) 
babama isvicre cakisi victorinox almistim ben zamaninda, duz 10 tane bicakli olanlari degil ama led isikli olani, ne bileyim hafiza kartli olani var onlarin, benim babam hala kullaniyor severek, aklinda bulunsun


  • mowgli  (26.12.08 20:40:38) 
kardeşinini yaşını başını bilmem ama erkek ise 250 mp3 e vericeğine psp alman daha mantıklı gelıyor bana, peder için traş makinasi sakal için falan olabilir,anne'ye bence de giyim alma zira üstüne olmaz falan uğraşmayın boşuna parfüm mantıkllı seçenek olabilir.


  • imparatorolmayikolaymisandin  (26.12.08 21:39:41) 
kardeşim için pspyi düşünüyordum aklımdan çıkmış. psp almak mantıklı evet, ben de kullanırım arada.
babamın alet çantası, hatta çantaları var, gerçi yeni bi tane alsam yok demez:) radyosu da var. çakıyı geçen sene kardeşim almıştı. mp3 player ve traş makinasını güzel olabilir.
annem sade takıları sever, sade bi küpe veya bileklik düşünmeye başladım.

hepinize teşekkür eder, yeni yılınızı şimdiden kutlarım.
  • ravioli  (26.12.08 22:33:47) 
  • evandro  (26.12.08 22:40:27) 
[]

Ey Ankaralılar, Ankara'yı bilenler!!!

yarın sabah 9.30'da "Kirami-Refiha Alemdaroğlu Lisesi"nde(Çetin Emeç Bulvarı 61 Öveçler Dikmen/Çankaya) sınavım var, sabah 8 sularında Ankara Garı'nda olacağım bi aksilik olmazsa.
bu okula hangi araçlarla hangi güzergahtan gidebilirim?
(hangi)minibüs/otobüsle kaç dakika sürer, taksiyle kaç yetale tutar?


 
Ankara Garı derken tren garını kastediyorsanız, hemen önünden çok sık aralıklarla kızılay otobüsleri kalkıyor. Eğer Aşti'yi kastediyorsanız, Aşti içinden Ankaray'a binerek kızılaya gidebilirsiniz. Devamını zeke anlatmış.


  • ansitu  (19.12.08 21:09:57) 
kızılay'a geldikten sonra güvenparktaki dolmuş duraklarından öveçler 2. cad dolmuşuna (öveçler 2. cad otobüsü var mı bilmiyorum, sorabilirsiniz) bininiz.


  • my last duchess  (19.12.08 22:10:45) 
[]

istanbul-ankara trenleri

bunlardan hangisi daha rahat, hızlı? hangisinde internet ve priz var?




 
cumhuriyet yada başkent hocam başka bişeye binme


  • sifatsiz  (18.12.08 16:28:39) 
son zamanlarda internet yoktu, avea ile anlasmalarinda problem varmis.
bir de, ilk vagondan alma bileti, o vagona emniyet vagonu dedikleri icin priz olmama ihtimali cok yuksek, basima gelmisti

  • bloody  (18.12.08 16:47:33) 
zaten internet diye seçiyorsun tcdd.gov.tr den alrıken. başkent, fatih ve cumhuriyet'te var. 6,5 - 7 saatte giderler teorik olarak.

başkent: 10-16.30
cumhuriyet: 14.30 - 21.15
fatih: 23.30 - 07.30

ama en iyi tren yataklı ankara ekspresi. yok böle bişi. on saatte gider ama hissetmezsin.
ankara: 22.30 - 08.30
  • ali87  (18.12.08 17:46:44 ~ 17:50:16) 
[]

yenikapı-bursa deniz otobüsü

yarın sabah bununla bursa'ya gideceğim. bileti ne zaman almalıyım? sabah 7 gibi gidersem bulamama durumum sözkonusu olur mu?
'illa bugünden al' derseniz internet dışında nereden alabilirim?



 
hareket saatine yakın bulamama durumu sözkonusu olabilir. cuma günleri bazen sıkıntı olabiliyor çünkü. iskelelerden alabilirsiniz. burada bilet alabileceğiniz iskele isimleri var.
www.ido.com.tr

ayrıca ;
www.ido.com.tr
  • philosophia  (18.12.08 13:29:53 ~ 13:33:36) 
kredi kartıyla al, telefonla ido yu arayıp alabiliyorsun., giseden teslim alrısın en iyisi boyle.


  • bryan fury  (18.12.08 22:39:43 ~ 22:40:07) 
[]

evdeki bilgisayara dışardan ulaşmak

bu mümkün müdür? diyelim ki mümkün, harddiskimdeki verilere şak diye erişebilir miyim ve dahası kopyalayabilir miyim diğer bilgisayara? ne yapmak gerekir bunun için, hangi ayarları kurcalamalıyım?




 
uzaktan erişim diye birşey var, ben pek kurcalamadım ama bu dedikleriniz mümkün..tabi evdeki bilgisayarınız açık olmak kaydıyla..ayrıca bunu internet üzerinden şifreyle yapan siteler var..remoting control falan diye kurcalayın sağı solu, bulursunuz bir dünya tarif


  • elinherifi  (30.11.08 12:52:28) 
(bkz: logmein)


  • deadstar  (30.11.08 12:52:47) 
(bkz: teamviewer)


  • zakk  (30.11.08 12:54:19) 
Windows XP'nin içinde bu iş için Remote Desktop diye bir program var zaten, dediğiniz gibi o bilgisayarın başındaymışsınız gibi çalışırsınız. Tabi modem'den port yönlendirmesi yapmalısınız. Onun dışında amacınız sadece dosyalara ulaşmak ise ftp sunucu kurabilirsiniz bilgisayara, remote desktop'dan daha hızlı çalışır.


  • crown  (30.11.08 13:32:30) 
(bkz: openssh)


  • kurukafa  (30.11.08 18:40:51) 
(bkz: radmin)
oldukça iyi çalışır

  • trick style  (01.12.08 01:00:36) 
[]

wireless şifresi nasıl değişir?

philips marka bi wireless modemim var, modelini bilmiyorum, smile adsl kampanyasıyla verilenlerden..
bunu ilk kurduğum zaman wireless'e şifre koymuştum ama nerden koyduğumu hatırlamıyorum ve şimdi o şifreyi değiştirmek istiyorum. modem ayarlarını kurcaladım bi saat ama bulamadım ilgili bölümü, bi buldurun be!



 
modemin arayuzunun kablosuz menusunde olmasi lazim hocam ya?


  • osuruklu  (28.11.08 18:13:24) 
modeminizin Philips SNA6500 (www.teknolojievi.com ) oldugunu varsayiyorum ve:

www.bilgisayar-destek.com
  • trimpot  (28.11.08 18:26:48 ~ 18:27:31) 
wap ve wpe olarak geciyor olmasi lazim yanilmiyorsam


  • turkish tekila  (28.11.08 19:44:57) 
[]

grup yorum

voltada söylenen türkü'nün ezgisi başka bir parçada çalınıyordu, hatırladığım kadarıyla meyle çalınıyordu, hangi parçaydı o?




 
"dünyayı sarsacak karar". içinde şiir de barındırıyor.


  • kapi  (18.11.08 00:31:42) 
[]

dolmabahçe sarayının önünde sabit duran askerlerin arkasındaki cam kafesler...

ne ayaktır, ne işe yarıyor, yağmur yağınca içine mi giriyorlar?




 
insanlar dokunmasın diye herhalde.


  • head  (15.11.08 00:50:25) 
@head: kafesler arkalarında duruyor, içlerinde değiller


  • ravioli  (15.11.08 00:54:54) 
tozdan etkilenmemeleri icin cam kulube konulmus, ama yine de disarda da duruyorlar bazen heralde.

arsiv.sabah.com.tr
  • ermanen  (15.11.08 01:16:33) 
yağmur/kar gibi durumlarda içeri giriyorlar.


  • winsome  (15.11.08 09:13:13) 
dokunma durumu olduğu zamanlar içine giriyolar işte.


  • head  (15.11.08 11:30:44) 
[]

ham vücut-maç-tutulma filan

efendim 4 sene aradan sonra bir bok yedim ve ısınmadan etmeden bi halı saha maçı yaptım az evvel. her tarafım sızlamakta, dökülmekte, tuşlara bile güçlükle basabiliyorum.
önümüzdeki birkaç gün bu halsizliğe feci kas ağrıları, tutulmaları da eklenecek, işte o zımbırtıları en aza indirmek için ne yapmam gerekiyor, kas gevşetici, ağrı kesici bilmemne.. ne önerirsiniz?

(geçenlerde buna benzer bi soru sorulmuştu, aradım ama bulamadım)

 
  • ermanen  (14.11.08 19:49:48) 
dayanılamayacak gibiyse eğer.. buz dolu küvet? klişedir, zordur, sancılıdır ama kesin sonuç verir.


  • jack of hearts  (14.11.08 22:46:27) 
imkaniniz varsa bi sauna ya da turk hamami iyi gelir. yok ''her yerim agriyor nasil giderim'' derseniz. dusun altina giriniz. sicak su ile birlikte kaslarinizi yavasca hareket ettirmeyi deneyiniz. mesela dizinizi 90 derece kaldirip sola dogru gerin sonra saga. kolunuzu uzatip sola ve saga gerin gibi.


  • hollandabocegiilesevismek  (15.11.08 00:19:59) 
gıdanı iyi alırsan, vücudun aldığın gıdadan ürettiği enerji ile laktik asidi daha çabuk dağıtacaktır. düzgün beslen bir iki gün.


  • arnold schwarzeneger  (15.11.08 09:59:59) 
spor yapmaya devam edersen, yani kaslarını ısıtabilirsen ağsın sızın kalmaz.


  • ayanux  (15.11.08 10:48:52) 
[]

şu resimdeki kadın...

ekşi dergi haberlerinde yer alan sarışın bi kadın vardı, o kadın mı? değilse kim, çok tanıdık geliyor.




 
House md'den Jennifer Morrison? küçüklüğüdür belki :)

edit: Taryn Manning de olabilir tabi.
  • turtle  (12.11.08 23:18:19 ~ 23:28:15) 
o başkaydı.


  • gerrain  (12.11.08 23:47:01) 
bu görmüş olabileceğin yer: getir.net

bu da kontakt sayfası: getir.net
  • ukeladümbelek  (13.11.08 16:05:42 ~ 16:05:57) 
[]

burçin - kürtçe bir parça

bir arkadaşım burçin'in söylediği bir kürtçe parça duymuş, 'seyran' kelimesi geçiyormuş içinde, başka bir şey hatırlamıyor. bileniniz var mıdır? üç albümüne de baktım ama kürtçe bir şey göremedim...




 
Kürtçe deyince aklıma Aynur Doğan geldi, google da Burçinin fotoğrafıyla karşılaştırdım birbirlerine benzer gördüm:)
Aradığın parça bu olmasın?

www.youtube.com
  • ukeladümbelek  (11.11.08 22:34:15) 
[]

açıköğretim ikinci üniversite - hangi bölümü seçeyim?

indirimler, akbil vs'den yararlanmak için aöf'nin ikinci üniversite zımbırtısına kaydolmayı düşünmekteyim.
hangi bölümü seçeceğime karar veremiyorum.
bölümler iktisat, işletme, kamu yönetimi, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri ve maliye.
ben hukuk mezunuyum, bunlardan hangisini seçersem daha iyi olur sizce?

 
bence kamu yönetimi seçin (madem amaç indirim,akbil vs'den yararlanmak) geçmesi kolay bi bölüm olur bir hukukçu için.


  • f1  (10.11.08 22:08:17) 
Akbilden, indirimden vs. yararlanayim diyorsunuz da, acikogretim ogrencileri bircok indirimden yararlanamiyorlar diye biliyorum. Ogrenci kimliginde acikogretim fakultesi yazdigi muddetce bu sizin icin buyuk bir engel teskil edecektir. Akbil vs. alirsiniz ama acikogretim fakulteli birisi olarak her turlu indirimden yararlanamayacaginizi, ozel sektorun buna zaman zaman kisitlamalar getirdigini belirteyim.

Ama akbil icin iyi olur tabi.
  • vita vinum est  (11.11.08 01:35:47) 
[]

projeksiyon tavsiye

sınıfta kullanılacak, bütçe max. 850 lira.




 
Bimeks'te şu an süper bir kampanya var. Perde ve askı hediye 900-950 lira gibi bir fiyata geliyor. Eğitim kurumlarından alındığında da biliyorsunuz KDV indirimi var.


  • alkolik imam  (05.11.08 18:32:29) 
geçenlerde mitsubishi marka bir projektör aldım, yalan olmasın 650 lira gibi bir şey verdim.

marka model bilmiyorum, cihaz şimdi bir okulda ve soramam kimseye ne olduğunu. istanbul'da, kadıköy'de, yazıcıoğlu'nda var böyle şeyler. hatta isminin techpoint ya da öyle bir şeyler olduğundan şüphelendiğim yerden almıştım. sokağa girdikten sonra sağa sönen sokağın hemen başında.

kullananlar gayet memnun.
  • co2s2  (05.11.08 19:46:36) 
ravioli bu soruyu sorduğun iyi oldu, ben de sınıfım için almayı düşünüyorum da umarım uygun bişeyler vardır. Perde ve askı aparatı da birlikte olursa güzel olur tabi.

alkolik imam, bu kdv indirimini yine bimeks mi yapıyor, bi bilgin var mı nasıl olduğuyla ilgili ya da link olarak yazman mümkün mü?

co2s2, söylediğin yer technocity olabilir mi? Eğer güzel bi aletse modelini de öğrenebilir misin?

teşekkürler..
  • sheeper  (05.11.08 20:36:27) 
evet söylediğim yer technocity ama modeli hiç bilmiyorum. yolum da düşmez oralara.


  • co2s2  (17.11.08 23:45:48) 
[]

bizim evin halleri'ni izleyenler!!

* dila bulundu mu?
* rüzgar'la zeliş arasında bir şeyler oldu mu?
* safa ve ofisgirl arasında bir şeyler oldu mu?
* çetin'in kankası ve neva arasında bir şeyler oldu mu?
* son 6-7 bölümde başka kayda değer bir gelişme yaşandı mı?

 
izlemediğin bölümlere şurdan izleyebilirsin www.diziport.com


  • buffy de vampir sayilir  (04.11.08 00:17:49) 
1-bilinmiyor.
2- olmuş. zeliş seviyormuş.
3-kavga ediyorlarmış sık sık.
4-olmuş.
5-hazır bilgisayarın başında annemi yakalamışken sordum ama bu soru çok uzun yazamadım şimdi.
  • etna  (05.11.08 19:21:55) 
[]

south park - the passion of the jew

bu bölümde kyle'nin gördüğü kabusun sonlarında yaşlı bir adam beliriyor ekranda bir anlığına. kim o adam?




 
capture resim koymanız mümkün mü? o bölümü arayıp bulmak zor şimdi.


  • geldiler  (03.11.08 04:22:38) 
alan alda'ymış.
(bkz: #4061647)

  • ravioli  (03.11.08 10:33:57) 
[]

show tv-yemekteyiz

bu akşam 6-7 arası yayınlanan bölümde sarışın kadın yemek yaparken oynak bir parça çalıyordu, koçani orkestar, shantel parçalarına benzer bir şeydi ama bir türlü hatırlayamadım. ne olduğunu biliyor musunuz?




 
www.youtube.com
olabilir mi acep?

  • ukeladümbelek  (30.10.08 23:21:51) 
@ukeladümbelek: değil maalesef, benzer bir şeydi, söz de yoktu duyabildiğim kadarıyla
@patricia teyze: bu da değil

  • ravioli  (30.10.08 23:44:37 ~ 31.10.08 00:58:46) 
  • patricia teyze  (30.10.08 23:53:45 ~ 23:56:10) 
o değil de patricia teyze, bu verdiğin videoda çalan şarkının adı susuleker mi? hiçbi yerde bulamadım da.


  • incredible  (31.10.08 00:34:25) 
@incredible
videoda çalan susuleker ama kayıt kötü.

  • patricia teyze  (31.10.08 01:43:56) 
shantel - bucovina ?


  • ismo  (31.10.08 03:15:51) 
[]

araba kullanmak, kendine güvenememek, park edememek

düzgün yol takibi yapabiliyorum, öndeki araçla mesafemi koruyorum, gayet dikkatli ve efendi bi şekilde yoluma gidiyorum hamdolsun!
ancak bundan on sene evvel bu (bkz: #13313769) ve buna benzer birkaç olay yaşadım ve kendime güvenimi neredeyse tamamen yitirdim araba kullanma konusunda.
6-7 sene hiç geçmedim direksiyona. geçen sene ehliyet aldım, son birkaç aydır da yavaş yavaş çıkmaya başladım trafiğe. ama her seferinde müthiş bir gerginlik oluyor üzerimde, sanki her an bir yere geçirecekmişim gibi hissediyorum. işimi bitirip kontağı kapatana kadar rahat bir nefes alamıyorum. bazen çok fazla abarttığımı düşünüyorum, suni bir güven doluyor içime, çıkıyorum yola, ama bir anda o boktan duygu doluyor içime, elim ayağıma dolaşıyor, vitesler karışıyor, şerit şaşırıyorum vs...
bu durumu nasıl yenebilirim?
bir de park konusunda sıkıntı yaşıyorum. iki araba arasına park yapamıyor, aralarından çıkamıyorum. pc ortamında pratik yapabileceğim simulasyonlar var mı bildiğiniz?
www.aeonity.com buna benzer ama daha gerçekçi bir şeyler arıyorum.

 
valla kendine güvenmezsen zor. ben sıfır arabayı vurdum ilk hafta, yaptırdık, sonra gene vurdum. geçen gene vurdum. vurdum da vurdum. çarpa çarpa öğreneceksin. tabi bu öndeki arabaya 70le gir demek değil ama park ederken sürtmeler falan kaçınılmaz. koy iki tane o koni zamazingolardan aralarına gir çık bence.


  • passion rules the game  (30.10.08 00:02:50) 
geçer.
alışırsın.

dicem ama bir kaç ay olmuş diyorsun. gene de geçer, alışırsın. efendi efendi yolunda git, hiçbişey olmaz. bazılarımız kabızız araç kullanma konusunda doğuştan, yapacak pek bişey yok, ama geçiyor gerginlik durumu bi süre sonra.

şimdi baktım, ehliyet alalı 7 sene olmuş. hala paralel parkı doğru düzgün yapamıyorum. ama problem değil. işimi görüyorum, ayağım yerden kesiliyor, yeter bence o kadarı. makas da atmayıvereyim canım.
imkanınız varsa otomatik vitese geçin. bir de koltuğu azıcık geriye yaslayın çok dik duruyorsa, biraz rahatlama sağlar.

Not: Erkeğim :)
  • mabl  (30.10.08 01:15:07) 
simulasyonla olacak iş değil bence. en onemlisi pratik. ben de ilk cıktıgım zamanlar her tarafımdan ter fıskırıyodu resmen feci stres oluyodum. oncelikle sanki araba senin bi parcanmıs gibi hissedeceksin. yani yolda nasıl yuruyorsan reflekslerin varsa, insanların ustun cıkmıyorsan arabayı da oyle düşün. pedallar ve vites beynin direksiyon da govden kolun bacagın gibi. ben boyle dusune dusune ustalastım benim diyen taksicinin işini bitiririm. tabi bu demek değil ki tehlikeli kullanmak lazım, dikkat en onemlisi. bir de sanki diğer soforlerin hepsi acemiymiş gibi düşün. sinyal, selektor bunları yerinde kullanmayı unutma. zor bişey değil.


  • likeinme  (30.10.08 02:05:25) 
direksiyon dersi almanızı öneririm. yeni başlayanlar kadar kendini geliştirmek ve kendine güvenini arttırmak isteyenler için de dersler ve programlar var.


  • 386 dx  (30.10.08 02:12:12) 
eğer imkanınız varsa eski bi araba ile başlayın derim, parçası ucuz olanlarından. hem eski arabaları kullanmak daha zor olur sonra daha rahat edersiniz.
simulasyonlar filan bence bir işe yaramaz arabanın gerçek mekanik tepkisini alamazsınız yazılımlardan. tabii mantığını öğrenebilirsiniz zannediyorum onu zaten biliyorsunuz

  • hollowlife  (30.10.08 02:22:18) 
öğrenirken yanınızdaki kişinin karakteri çok önemli,sakin kalabilen insanla araba sürmeyi öğrenmesi çok daha kolay oluyor,o ilk aşamada kendine güvenin geldikten sonra da öyle devam ediyor.

bi kere hızlı gitmediğinizi tahmin ediyorum,kaza yapma korkusunu bi şekilde atın üstünüzden.yavaş gittikten sonra bir yere vursanız da çok ciddi sonuclar doğurmaz telafisi vardır genellikle,klasik ama carpa carpa öğrenirsiniz bu işi.arabayı sürerken rahat olun,arkanıza yaslanın,dikiz aynalarına hakim olmaya çalışın,eğer istanbuldaysanız hanzo populasyonunu bir kenera atarsak çoğu insan dikkatli araba kullanıyor,sağınıza solunuza önünüze arkanıza dikkat verdikten sonra hiç bir sorunla karşılaşmayacağınıza kendinizi ikna ederseniz başarılı olursunuz.

yeni başlayanları en çok korkutan şeylerden biri arkadan makas ata ata gelen ayılar oluyor.sizde de varsa böyle bir durum mesafe koruyan bir insan olduğunuzu söylemişsiniz zaten heyecanlanmadan normal temponuzda gitmeye çalışın çünkü arkadan gelen ayı da size göre ayarlamış oluyor kendini.

park halindeki öyle fazlaca mesafe bırakmamış iki araba arasına girmek için gayet güzel bir yöntem vardır.arabanızın ve öndeki arabanın arka tamponlarını eşitleyip geri geri girerseniz çok daha rahat oluyor.arabanın burnunu sokaraka girmek çok çok zordur mesela öyle durumlarda.
  • withered  (30.10.08 02:49:04) 
otomatik vites daha rahat


  • ermanen  (30.10.08 05:35:37) 
carpa capra ogrenirsin mantigi nedir ben onu anlamiyorum. resmen gergin bir insani daha fazla germekten baska bir halta yaramaz bu öneri.

gecen seneye kadar trafikte gayet gergin ve kendime güvenim sifirdi. ehliyeti 2004 senesinde aldim ve ondan sonra sadece 1 ya da 2 defa araba kullandim. sonrasinda ilk arabami (düz vites) 2006 senesinde aldim ve kullanmadan/kullanamadan direkt olarak babama verdim. ikinci arabami 2007 sonunda aldim. otomatik vitesli. ilk uzun yolumu izmir-balikesir arasinda bu yaz yaptim. kendime güvenim artti.

diyecegim su ki; eger imkaniniz varsa otomatik vitesli bir arac alin. bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor.

iki arac arasi park meselesini bence zamanla asacaksiniz. yukarida da önerildigi sekilde bos bir araziya gidip, iki taş koyup burada alistirma yapmaniz saglikli olur. ayrica herhangi bir kurstan faydalanarak sehirici trafikte kendinize güveninizi kazanabilirsiniz.

ama unutmayin. yaninizda size güvenen biri olsun, her an sizi daha fazla strese sokan birisi degil.
  • trimpot  (30.10.08 14:36:11) 
iki araba arasına park etmek dediğimiz olayın esas adı paralel park. paralel parkta önemli olan noktalar acele etmemek ve aynalardan da faydalanarak hem önü hem arkayı kollamak.

öncelikle arabanızın arkasını park edeceğiniz boşluğun bittiği yere getirin. sonra tam sağ yaparak geri geri içeri yerleşin. bi yandan da direksiyonu toplayın. çok az bişe direksiyon toplu vaziyette gidin. arabanın önünü kurtardığınızda da tam sol yapın. direksiyonu toplama işlerini uygun zamanlarda yaparsanız ne kaldırıma çıkarsınız ne de yolun ortasında kalırsınız. eğer park edeceğiniz alan oldukça dar ise bi kaç kez ileri geri manevra yaparak yerleştirebilirsiniz arabayı. tüm bu aşamalarda hem önü hem de arkayı kollamayı unutmayın.

aslında şu resmi incelerseniz daha rahat anlayacaksınız dediklerimi.
www.remgeo.com
  • cruor  (30.10.08 16:08:32 ~ 31.10.08 18:01:07) 
benim kiz arkadas ehliyet almaya calisiyor o yuzden son zamanlarda parallel parking olayi kulagima cok gelmeye basladi, ben tamamen icgudulerime gore iki araba arasina parkederken kiz arkadasim elindeki talimatnameye uyarak kisa zaman icinde benden daha iyi parkeder oldu, o yuzden kisaca yazayim, arkasina parkedeceginiz arabanin yanina gelip dikiz aynalari birbirlerinin hizasinda olcak sekilde, diger arabaya makul bir uzaklikta duruyorsunuz (tabi arabalarin uzunluklarinin benzer oldugu onkabulu ile konusuyorum), direksiyonu 75% oraninda sola dogru kiriyorsunuz ve yavas yavas geriye gitmeye basliyorsunuz, sizin arabaninizin on tamponu diger arabanin arka tamponu hizasina gelince direksiyonu sonuna kadar saga kiriyorsunuz ve arabanin on tarafini toplayarak park islemini gerceklestiriyorsunuz sonra duruma gore birazcik one giderek arabanin onunu duzeltebilirsiniz.


  • thunderroad  (30.10.08 16:57:49) 
park sensörü taktır arkaya. 80 liraya takıyorlar 20 liraya da tampon rengine boyuyorlar. dit dit park ettirir seni her yere.


  • trocero  (30.10.08 18:59:20) 
ogreteyim ?


  • bryan fury  (30.10.08 19:56:41) 
@trimpot: "..bence sizin güvensizliginiz ve gerginliginiz vites degistirme konusunda yasadiginiz tereddütten öte geliyor."
evet bunu az önce fark ettim ben de, vites değiştirirken, özellikle yavaşlarken gerginliğim artıyor, en iyi çözüm otomatik vites gibi görünüyor.

çok teşekkür ederim herkese.
  • ravioli  (30.10.08 22:47:49) 
yavaslarken gerilecek bisey yok, motor frenı oluyor en fazla, yanlıs vitese takınca. o da bi sorun degil, tekrar debriyaja basıp bi buyuk vitese atın hemen. panık yapacak bi durum yok. bi kac boyle oldukca alısırsınız buna da.

vites kucultmenız gerektigini de soyle yaparsınız ilerde pratiklesir zaten. dizel araclar 2000 dd nın altına inince vites kucultmek gerek zaten gaza basınca da hızlanmadıgını hatta titredigini farkedeceksiniz. benzinli araclarda bu 3500 dd fln olması lazım.
  • bryan fury  (30.10.08 23:19:33) 
en iyi cozum otomatik vites demissin ama benim cevabi tiklememisin, alindim:)


  • ermanen  (31.10.08 03:14:23) 
ne durumda soforluk ?


  • bryan fury  (09.11.08 17:31:14) 
@bryan fury: park olayını hallediyorum gibi yavaş yavaş, dün iki defa girdim çıktım iki araba arasına, eskisi gibi zorlanmadan.
kendime güvenim de yerine geliyor sanırım inceden, rahat bir şekilde gidiyorum yoluma ama diğer şoförlerle, yayalarla temas kurunca (korna, selektör vs) heyecanlanıyorum hala.

  • ravioli  (09.11.08 22:10:01) 
simdi ne durumda soforluk ?


  • bryan fury  (14.12.08 07:28:45) 
[]

4-5 yaz öncesinden zencili, flütlü, seksi kızlı bi klibi olan şarkı

zamanı tam hatırlamıyorum ama black eyed peas'in şarapçı şarkısı ve madonna'nın love profusion adlı şarkısıyla aynı dönemde çıkmıştı piyasaya.

klipte bi tane zenci abi ve 3-4 tane taş hatun vardı, hatunlar flüt benzeri bir şeyler çalıyordu. uzakdoğu tapınaklarına benzer bi mekandı bulundukları yer.
türü r&b idi sanırım.
bi buldurun be..

 
r kelly - thoia thoing olabilir sanki?


  • asfalt  (28.10.08 13:10:50 ~ 13:13:17) 
[]

torrent sitelerine üyelik ne işe yarıyor?

görüyorum burda, sürekli torrent davetiyesi isteyenler filan oluyor.
uzun zamandır torrent kullanıyorum ben de, hiçbir siteye üye değilim, her aradığımı da buluyorum.
üyeliğin ne gibi yararları var, ne işe yarıyor?


 
üyeliği olan sitelerde daha çok seed eden oluyor, daha düzenli ve sunulanlar daha sağlam, mesela X bir şey free olan torrent sitelerinde arızalı ya da farklı içerikli olabilirken üyelikli torrent sitelerinde bu tür şeyler olmaz.

içerik olarak da daha fazladır, ama ben 3 türk torrent sitesi 5 yabancı torrent sitesine üyeyim hiç deed etmem, zilyon tane torrent sitesi var, üyelik almakta kolay, güzel oluyor yani üyelik sistemiyle çalışanlar.
  • nema problema  (26.10.08 19:05:39) 
pek fazla kaynağı olmayan dosyalar bulunabiliyor, dosyalar daha güvenli oluyor falan


  • passion rules the game  (26.10.08 19:07:52) 
bitmetv gibi uber siteler var mesela.. basliga bakarsan az-cok bir seyler anlarsin. da torrentlerde public ve private olma durumlari var. yani mininova'da mesela bir suru torrent buluyorsun mesela, cogu public. her isteyen indiriyor. ama arada private olanlar cikiyor, onlar direk inmiyor falan. siteye login olman gerekiyor, tracker deniliyor bu sitelere de.


  • katafalk  (26.10.08 19:08:25) 
[]

istanbul büyükşehir belediyesi ve metro projeleri

1- bu projeleri belediyenin hangi birimi hazırlıyor?
2- kimin onayına sunuyor?
3- onaylandıktan sonra direk ihale aşamasına mı geçiliyor yoksa başka işlemler de yapılıyor mu?
4- ulaştırma bakanlığı'nın nasıl bir fonksiyonu oluyor bu işlerde?

 
1-) İBB Ulaşım Planlama Müdürlüğü
2-) anıtlı manıtlı bi kurumdan da onay alınıyor.

  • cruor  (15.10.08 00:10:32) 
metro ve raylı sistemler belediyeye bağlı ulaşım a.ş. tarafından kontrol ediliyor. projeler ise daha önce etüt aşamasında çizdirilip daha sonra yükleniciler tarafından eğer gerekli görülürse değiştirilerek uygulanıyor.

ulaştırma bakanlığının fonksiyonu şöyle marmaray projesi ulaştırma bakanlığına bağlı dlh tarafından yürütülüyor. marmaray gebze halkalı arasında olduğu için salt ibb nin sorumluluk sahasında değil. burda dlh'ın müşavir olarak atadığı avrasya consult danışmanlık yapıyor. BC-1 konsorsiyumu taisei gama nurol ortaklığı CR-1 alstom marubeni doğuş oratlığı CR-2 halen ihale aşamasında. anadolu yakasında süren kadıköy kartal metrosu ibb nin ulaşım a.ş. tarafından kontrol ediliyor.
  • yazar kasa  (15.10.08 01:59:00) 
2) cruor'a ek: sadece sit alanlarındaki imar faaliyetleri anıtlar yüksek kurulu'nun onayına sunulur. tabi bu sit alanı denilen şeyden istanbul'da bolca bulunur.


  • dursunkaptan  (15.10.08 10:24:26) 
[]

galatasaray-olympiakos uefa maçı

bu maç için olympiakos taraftarına bilet verilmeyeceğini duydum az önce, aslı astarı var mıdır?
verileceğini düşünecek olursak bilet fiyatı misafir takım olmasından mütevellit normal biletlerden ne kadar pahalı satılabilir?



 
milli takımlarda türkiye-yunanistan müsabakalarında (fitbol için konuşuyorum) son yıllarda yapılan bir anlaşmaya göre rakip takım taraftarı deplasmana gidemiyor. aynı anlaşmada belki kulüp takımları da olabilir. (tamamen tahmin)


  • orange coffee  (14.10.08 22:19:40) 
yunan forumlarinda 1500 bilet verildigi yaziyor.


  • terp  (16.10.08 21:11:20) 
[]

black sheep - oi va voi

bu şarkının iki versiyonu var, albümdeki inceden bayık hali ve last.fm radyolarında denk geldiğim daha diri hali.
ben bu daha diri halini arıyorum, ares, soulseek vs'den indirdiklerim hep bayık çıktı, nasıl bulabilirim aradığımı? ne istediğimi anlayıp da yardım edebilecek olan var mı?



 
youtube linkini versen diri haline dair? diri mi bayık mı elindeki insan bilemiyor? bence bendeki hali gayet diri mesela (bu da çok tekrar etmeye gelmeyen bir kelimeymiş)


  • mortifera  (13.10.08 15:01:32) 
diri olanı şurdan dinlenebiliyor azıcık
www.last.fm

bendeki, bayık dediğim de bu
www.imeem.com

aradaki fark özellikle '..of all the clichés' kısmındaki vurguda hissediliyor.
  • ravioli  (13.10.08 15:50:25) 
2007 yılında çıkan kendi adlarını taşıyan albümde bayık versiyonu bulunuyor, 2008 yılında ise bu şarkıyı single olarak çıkartmışlar diye görünüyor.. biraz aradım ama bulamadım, ararken black sheep 2008 diye aratırsanız belki çıkabilir bir şeyler?

ha bir de bulabilirseniz ben de isterim. :)
  • pispinti  (13.10.08 20:00:52) 
[]

gitarda re telinin kopmaması için..

ne yapmak gerekir?




 
Neden kopsun ki?

Hadi mi desen anlarım da re teli nasıl kopar ki, klasik gitar da olsa elektro da olsa re de fazla bend de yapılmaz.
  • thefin  (12.10.08 00:52:25) 
klasik gitar ise eger, ben cok kopardim. sebebi de perdedeki demir zamazingonun biraz keskin olmasi. distaki nikel sargiyi zedeliyodu, kopuyordu haliyle sonradan.


  • osuruklu  (12.10.08 00:59:34) 
@thefin: kendi gitarımda da arkadaşların gitarlarında da en çok re teli kopuyor, hatta şimdiye kadar başka telim kopmadı benim.

eşikleri zımparalamak işe yarar mı acep, yoksa bozar mıyım klavyeyi?
  • ravioli  (12.10.08 01:01:48) 
normalde iyi bir gitarda herhangi bir telin kopmaması gerekiyor abanmadıktan sonra.. fakat uyduruk gitarların köprüleri çok tel koparıyor tabii.. re telini koparmayı başaran bir gitar çok büyük ihtimalle yine köprüden koparıyordur diye tahmin ediyorum, yoksa koca tel ortadan cart diye kopmaz.. köprünün ordaki saddle a bir ayar çektir derim.


  • deahy  (12.10.08 01:12:01) 
uzun süre kullanmamak lazım aynı teli. her gün bir kaç saat çalınan bir gitarın tellerini yaklaşık 2 haftada bri değiştirmek gerekir yoksa sesi baya saçmalaşır zaten zamanla. öyle arada bir tıngırdatıyorum diyosan 1-2 ay da olabilir, ama re telinin dışındaki sargı açılıp da içindeki maddeler gözükünceye kadar kullanıyorsan muhtemelen ömrünün 4-5 katı kadar kullanıyorsundur takımı.

özellikle sahil gitaristlerinde re telinin ikinci perdeden zedelenip kopması sık karşılaşılan bir durumdur. heh

gitarın nedir?
  • kurukafa  (12.10.08 01:17:47) 
@kurukafa: gitarın markası arenas, 4-5 sene önce kursa heveslenen kardeşim için almıştım.


  • ravioli  (12.10.08 01:26:32) 
arkadarşlarının gitarında da sadece re telinnin kopmasını düşünerek; yeni başlayan insan genelde ses çıkartmak için abanır ve bu abanma genelde ortadaki tellere denk gelir. re teli de ortada olduğu için normal olmayan bi şekilde normaldir.
perdelerde ya da köprüde sorun olması çok muhtemel.

canı istediği zaman çalan bir gitar kullanıcısı için değil 2 hafta ya da 2 ay, 6 ayda bir kere değiştirmek yeterlidir.
  • dorian greyfurt  (12.10.08 02:08:12) 
öğrenci gitarlarının perdeleri sargılı tellere daha çok zarar verir tabii. her gün 1 saat bile olsa çalınan bir klasik gitarın üzerinde 6 ay tel bekletilmez, 2 hadi bilemedin 3 ay bile oldukça fazladır. kopar gider teller yani normaldir(belki kopmaz normalde(öğrenci gitarından bir üst kalitede bir gitarda) ama sesi büyük ölçüde ölür). ancak daha ilk aydan kopuyorsa veya telin sargıları zedeleniyorsa perdeler ortalama bir arenas'a göre bile kötü durumda olabilir.


  • kurukafa  (12.10.08 02:17:43 ~ 02:21:16) 
klasik gitarda bence sol el tırnakları da fazlaca etkili oluyor bu konuda. benim klasik de süreli aynı teli koparıyordu. dikkat ettiğimde eşiğin yavaş yavaş keskinleştiğini ve telin de bu noktadan inceldiğini gördüm. zımparalamak eşiği bozar bu şekilde de çok tel koparır. sanırım çabucak öğrenip kaliteli bir gitar almak gerekiyor.


  • buzkran  (12.10.08 02:24:52) 
bildiğim kadarıyla re teli, mi ve la telinden daha ince olmasına rağmen gerginlik olarak gitara daha çok yükleniyor, benim bugüne kadar re telim koptuysa hep eşikten kopmuştur, perde kısmından zedelenecek kadar uzun süre kullanmamak lazım zaten, eşikten kopmaması içinde yapılan telin arkasından çevirirken biraz u gibi bırakmak, v gibi değil, böylece oraya fazla yüklenmiyor, biliyorum karışık oldu ama eşiği incelediğinde kesin anlarsın:)


  • crimson king  (12.10.08 08:28:49) 
sargı tellerin en incesi ve en dayanıksızı olduğu için en çok re teli kopar. anormal değildir. sabır ile yaklaşmak lazım.


  • co2s2  (12.10.08 15:55:28) 
[]

izmitliler, izmiti bilenler!!

izmit'te waffle nerde yenir?




 
ben olan yerleri söyliyim denemek sana kalmış dörtyoldan sonra yürüyüş yolundan giderken solda kırmızı neonlarla yazılmış büyük bi WAFFLE yazısı var orda var aynı yolun daha ilerisinde green cafede var starbucksda var fethiye caddesinin sonunda sağda pasaj içinden girişi olan girişi gözlükçü falan onun üst katında cafe break var orda var yürüyüş yolunun devamında dolphine giderken solda cafeler var orda joven var orda yaparlar onun yanındakilerde de yaparlar asso falan karşısında barista var orda belki olabilir mado cafe var yine dörtyolda orda var hatta burger king mc donaldslarda falan bile vardır yani


  • buffy de vampir sayilir  (11.10.08 12:26:59 ~ 12:28:49) 
değirmendere'de sahil yolunda bir wafflecı (wafflecı ne lan?) var. gayet güzel, gayet lezzetli. şehir merkezinde hatırlayamadım su an. hatırlarsam eklerim.


  • patricia teyze  (11.10.08 12:27:43) 
starbucks'ın yanında green cafe var , bir kez orda yemiştim. baya güzeldi.


  • alwaysdrunk  (11.10.08 12:34:29) 
@patricia teyze
Bahsettiğin yer edificious(yanlış yazmış olabilirim)olabilir mi?Oranın waffleları sağlamdı baya..

  • flawless victory  (11.10.08 15:20:01) 
-direkt cevap değildir-

2-3 sene evvel o greencafe'de waffle yiyen bağyan arkadaşımızn ağzına bir anda 3-5 cam parçası geldiydi de tırstıydık. ha iş yeri sahibi gaayet sakin davrandı olgun mu ne de diyorsunuz siz. başka bir yerde de gözüme çarptı ama hatrıma gelmedi nedense. şu yeni açılan cafelere sor bence.
  • fempusay  (11.10.08 17:02:00) 
starbucks'ın yanındaki mekanda yedim, beğenmedim. teşekkür ederim herkese

@nemtersis: onun yeri ayrı bunun yeri ayrı olm
  • ravioli  (11.10.08 23:18:59) 
Fethiye Caddesi'nin yukarsındaki merdivenlerin köşede Çillim Pizza'da varmış. Pizzası güzel waffleını yemedim. Belki de yoktur artık.


  • mabl  (12.10.08 04:07:51) 
[]

numara taşımak, vazgeçip tekrar taşımak?

mümkün mü bu? misal vodafonum var, bi baktım turkcell iyi bi kampanya başlattı, hop oraya taşındım, bi süre takıldım derken avea daha süper bi kampanya başlattı, hemen avea'ya geçiş yapabilir miyim aynı numarayla? geçiş için vergi mergi ücret vs alınıyor mu?




 
geçiş ücreti muhakkak olacaktır diye tahmin ediyorum. Zira senin düşündüğün gibi pek çok insan bunu düşünüyor. Cin fikir tabi.


  • alkolik imam  (07.10.08 19:05:49) 
gecis ucreti var, ve fatura donemlerinde gecebiliyorsun sanirim. zirt pirt gecis olamiyor


  • x daemon  (08.10.08 00:35:00) 
[]

natacha atlas - kidda - soundtrack?

natacha atlas'ın kidda adlı parçası herhangi bi filmde kullanıldı mı, bi avrupa filminde duymuş gibiyim ama çıkaramadım.
#8430097 burda potansiyelden söz edilmiş.



 
www.imdb.com

edit. sadece video game.
  • trimpot  (07.10.08 00:41:40 ~ 00:44:10) 
[]

windows media player - %99 cpu kullanımı

sabahtan beri mediaplayer'a bi boklar oldu, bir şeyler çalınca inanılmaz kastırıyor bilgisayarı. cpu kullanımı sürekli 90-100 arası oynuyor. silip tekrar yükledim, değişen bir şey olmadı, niye böyle bi çözümü var mı?




 
yabanci forumlara bakarken bu konuda ortak olarak bir sonuca varildigini gördüm.

senin media player icin tanimladigin kitapligi kontrol etmen gerektigi. tüm dosyalari buraya kopyaladigi icin cpu tavan yaparak yukarilarda geziniyor.

ingilizceniz varsa buyrun. ne demek istedigimi daha iyi anlarsiniz;

"omg, after an hour of googling, I think i've found the problem/solution!!

I used to have one folder where everything downloads into, and that was My music. It was 97gb lol. So i decided to remove the video's and put them into My video's.

So i went into 'Monitor folders' in Wmp10, and added 'My videos'. So now i've got My music and My video's being monitored.

Apparantly windows media player doesn't like two folders being monitored, and caused it to take up all the cpu usage.

So i went back to monitor folders and changed it to just 'my music' and :o IT WORKED!

No more high cpu usage!

Hopefully this thread will help others who have this problem too.

Thanks to everyone who suggested something to try! :)"
  • trimpot  (06.10.08 15:06:21) 
mac e insanlar bu yüzden bu kadar para veriyor galiba


  • demlikposet  (06.10.08 19:48:11) 
[]

film soruyorum

geçenlerde yarım yamalak bir film izledim ama ne izlediğimi hatırlamıyorum. iki detay hatırlıyorum sadece filme dair. dünyalar güzeli bi hemşire vardı. bir de iki genç adam bir sahnede bir şeyler araştırıyordu, bir tanesinin üstünde matrix tişörtü vardı fakat film 20-30 sene önceki bir dönemi anlatıyordu, haliyle matrix tişörtü abes kaçmıştı biraz.
neydi bu film?



 
www.imdb.com şurada references kısmında şöyle yazıyor;
The Matrix (1999)
- one character wears a shirt referring to "The Matrix"
  • karanlık  (04.10.08 16:48:43) 
sanırım bahsettiğiniz filmi geçenlerde atv göstermişti. bir grup genç ödevleri için bir savaşı araştırıyolar. sonra birden kendilerini o savaşın geçtiği dönemde, savaşın ortasında buluyolar. çok pis sallıyo da olabilirim ama filmin geçtiği yer ya çek cumhuriyeti ya da polonya idi sanırım. aklıma gelenler bu kadar maalesef..


  • rvnmakaay  (04.10.08 17:04:37) 
@karanlık: evet, good bye lenin'di, teşekkürler


  • ravioli  (04.10.08 17:19:19) 
[]

asus laptop recovery, driver

bi asus laptop var elimde, dün recovery cdlerini takarak sistemi sıfırladım ama driverları yükleyemiyorum, ekran kartı cdsi okunmuyor, netten indireyim dedim ama hangi model olduğunu bulamadım.
aletin modeli f3f ap082h, altında bu yazıyor yani, başka bir şey göremedim.
everest'ten görmeyi denedim ama baktığımda bir şey göstermiyor ekran kartına dair, nasıl halledebilirim bu sorunu?


 
işletim sistemini söyler misin?
vista ise 32 bit mi 64 bit mi olduğunuda söyle.

  • etna  (02.10.08 13:55:34) 
@etna: xp home


  • ravioli  (02.10.08 14:23:36) 
Mümkünse Asus'un Recovery CD'sine güvenme. Daha 2 gün önce buradaki bir İspantol çocuğun laptopu uçtu. Recovery ile driver CD'si dahil olmak üzere her işlemi eksiksiz yaptık. Dün gene uçtu. Sanırım recovery CD'lerinde bi eksiklik var. Önerim OEM Windows CD'si ile laptopun altındaki lisans şifresini girip kurman ve yalnızca gerekli sürücüleri yüklemen. Sürücüleri arkadaş zaten upload etmiş.


  • metal revolution  (02.10.08 17:47:22) 
[]

finansal kriz-borsa-yatırım

şimdi bu bankaların değerleri bariz bi şekilde düşmüş ya -fortis'in değeri bir günde %23 düşmüş, yanlış duymadıysam- işte bunlar hazır bu kadar düşmüşken hisselerini almak ne kadar mantıklıdır?
bugün 1'e aldığım bir fortis hissesi ne kadar zamanda 3'e 4'e çıkar, daha doğrusu çıkar mı? bi akıllı ben miyim?



 
walla aslinda akillisin ama batarsa diye de bi ihtimal mewcud.

ben bakiyom da, alinacak hisseler TTKOM, GSD Holding. duyumlar var.
Erdemir. Gubrefabrika gerci cok cikti ama onu parlak bence.

unutmadan anlik satis olayina ufak investor bence asla girmemeli, alip 1-2 sene tutacan,o paraya ihtiyacin olmayacak.
  • rusdemezale  (29.09.08 13:22:53) 
3-4 sene boyunca böyle bir hissen olduğunu unutacaksan ya da küçük yatırımcı değilsen(zaten olmasaydın bir broker'ın olurdu) borsa'ya yatırım yapmak pek mantıklı değil.

konu ile ilgili bkz : Güngör Uras arşivi-Milliyet Gazetesi
  • yurdum insanı  (29.09.08 13:56:12) 
bi yerlerde okumustum ya da duymustum. asli astari nedir bilemiyorum ama fortis gidici diyolar zaten. tr den cekilecekmis galiba.


  • sanio  (29.09.08 15:08:19) 
www.milliyet.com.tr

fortis . gungor urasa gore tehlikede
  • rusdemezale  (29.09.08 15:22:29) 
[]

kafa derisi kaşıntısı

kafam çok kaşınıyor 2-3 senedir. kaşıdıkça kaşıyasım geliyor hart hart diye.
haftanın yarısını istanbul'da, yarısını karamürsel'de geçiriyorum. şebeke suyunun etkili olabileceğini düşündüm ilk başta ama son 1-2 aydır sürekli karamürsel'deyim, bir değişiklik olmadı.
4-5 ay öncesine kadar pantene kullanıyordum, sonra dove kullanmaya başladım, yine bir değişiklik olmadı.
nedeni ne olabilir, çözüm öneriniz var mı-doktora gitmek dışında-?

 
Bu kaşıntı sorunu bende de vardı.. Mentollü şampuan kullanmanızı öneriyorum. Hem ferahlık, hem de gerçekten temizlenmiş olma hissi veriyor.

Hed en şoldırs'ın mentollüsünü alın. Saçlarınız uzunsa saç diplerini yeterince temizlemiyor olabilirsiniz bilmiyorum.. Mesela benimkiler hafif uzun, haliyle şampuan sürünce iki saat masaj yapa yapa diplere inmek gerekiyor.

Mentollü şampuanı mutlaka deneyin. Ben memnunum.
  • vita vinum est  (29.09.08 05:37:57) 
7/24 tarzı şekillendirici ürünlerin kaşındırdığı ile ilgili desteksiz bir teorim var.

bi süre de şöyle yap: sadece bebe şampuanı kullan (katkısı azdır diye düşünerek) ve jöle şekillendirici kullanıyorsan tamamen bırak. mesela 1 ay.
  • hayo  (29.09.08 05:57:06) 
eğer kepek ya da egzama benzeri alerjik saç derisi döküntüsü de varsa la roche posay'nin mavi şişede hassas saç derisi için şampuanı var, kerium diye geçiyor.hem kaşınıp hem kabaran saç derime o iyi geldi. bir kez pantene kullanma gafletine düştüm, bütün saç derim parça parça kapardı.
la roche posay nin iki tane şampuanı var birisi beyaz kutuda o mikro soyucu bilmemne, bu mavi kutuda sık kullanım ve hassas saç derisi için. mavi olanı tavsiye ederim.

  • sare  (29.09.08 08:41:36) 
zamanında hafif de ağrılı kafa derisi kaşıntısı için doktora giden arkadaşıma sinirsel ve vitamin eksikliği tespiti konmuştu ve ilaç olarak da atarax + b12 tedavisi uygulanmıştı. yani illa ki deri problemi olmayabilir, aklınızda olsun.


  • whoosie  (29.09.08 10:27:52) 
kesinlikle hed en şoldırs'ın metol frahlığını kullan. ben o şampuanı kepek sorunum başlayıca kullandım, tak diye kesti 2 haftada. yaklaşık 6 yıkamada. kepeğim gittikten sonra bile kullanıyorum, çok freahlatıcı ve sanırım sizin sorununuza da çözüm bulacaktır.


  • kucukkiz  (29.09.08 15:10:06) 
ayni sorundan mustaribim, ketokonazollü şampuanlar iyi gelebiliyor (örn. ketoral) ama şahsen bende kalıcı çözüm sağlamıyor, bir-iki hafta sonra eski boktan formunu tekrar alıyor. iki pratisyen arkadaş da kerium telaffuz etmişti, sare'den de okuyucunca bunu denemeye karar verdim şimdi ben. kısfmet.


  • boshi  (30.09.08 02:07:59) 
[]

kredi kartı-sipariş iptal etme

perşembe bi mağazadan bi alışveriş yaptım, ürünü kargoyla göndereceklerdi. birtakım cenabetlikler olmuş, adres madres karışmış, bayram sonrası elime geçecekmiş. velhasıl siparişi iptal ettireceğim birazdan ama şunu merak ediyorum, iptal talimati verdiğimde çekilen karttan çekilen miktarı hemen geçerler mi hesaba? ayrıca herhangi bir faiz/zarar ödeme durumum sözkonusu olur mu?




 
umarım öyle olmaz, adamlar kendileri teklif ettiler zaten iptal etmeyi.


  • ravioli  (27.09.08 14:54:44) 
hemen geçiyorlar bazende. kredi kartı dönem içi hareketlerde +x lira olarak gözükür geçtiklerinde.


  • darknum  (27.09.08 15:13:15) 
reklam amaçlı değil, ama cuma günü-dün-yaşadığım bir şeyi paylaşmak istedim.
cuma akşamı bir yere gidecektim, hediye almak istedim, perşembe akşam üzeri öğrendim gideceğimi ve zamanım da yoktu, aradığımı deppo'da buldum. normalde 13'e kadar sipariş verince, ertesi iş günü gönderiyorlarmış. telefon açtım onlara, dedim böyle böyle, gideceğimi şimdi öğrendim ve 13'ü geçti. yardım ederiz dediler. ertesi sabah siparişimi verdim, satın aldım ve 20 (evet yazı ile yirmi) dakika sonra ürün elimdeydi.

hani, kötü firmaları, göndermeyenleri, sallayanları hep paylaşıyoruz, iyi bir şeyi de paylaşayım istedim.
  • cedilla  (27.09.08 20:47:25 ~ 20:48:14) 
[]

şu linkteki abla kim?

www.bobiler.org




 
gözleri kapalı çıkmış, sadece porno oyuncusu olduğu anlaşılıyor buradan :)


  • iron  (10.09.08 23:31:46) 
Dandik bir filmden alınmışa benziyor. Yani dolayısıyla çok ünlü birisi olmayabilir. (genelde ünsüzdür bunlar)

(porno kültürü yapmışım resmen)
  • vita vinum est  (11.09.08 02:10:33) 
alison angel gibi*


  • yardimci  (11.09.08 03:33:42) 
Suzanne Taskbar


  • kr4z33  (11.09.08 04:17:41) 
@yardımcı: sizden yardımcı olmasın yardımsever bir sözlükçü bu filmin linkini verdi, indirip inceleyebildiğim kadarıyla alison angel değil maalesef.


  • ravioli  (11.09.08 04:18:57) 
[]

monitör almam lazım ne alayım?

8 senelik monitörüm can çekişiyor artık, yenilemem lazım.
22" civarı bir şey düşünüyorum, aralık-ocak gibi de ps3 alma planım var, ps3'ü verimli kullanabileceğim, film izlerken ve oyun oynarken keyif alabileceğim en fazla 500 liralık bir monitör istiyorum. samsung'un birkaç modeli çarptı gözüme ama pek bir bilgim yok, tepkime süresiydi kontrasttı vs...
yardımcı olur musunuz?

('ps3 için daha büyük ekranlı şu marka bir televizyon al' türevinde ikna edici tavsiyelerinize de açığım)

 
ps3'te sesi harici bir kaynaktan alacağını varsayıyorum. peşin para tam 500 ytl'ye geliyor.
www.hepsiburada.com

  • tannhauser  (31.08.08 15:47:55) 
tepki süresine ve dvi girişi olmasına dikkat et.
ayrıca kendi kullandığım markanın farklı bir modeli
www.vatanbilgisayar.com
zamanında önyargıyla yaklaşmıştım ancak f-419 modelini 1 buçuk senedir sorunsuz kullanıyorum. fiyatı da gayet uygun.
  • tai  (31.08.08 16:06:40) 
@tannhauser, ben de bu modeli kestirmiştim gözüme

@tai, o modeli araştırdım biraz, donanımhaber'de kullanan hemen herkes netlik problemi yaşamış, ilk başta heyecanlandırdı beni ama sonra soğudum:(
  • ravioli  (31.08.08 17:09:01) 
yani 500 liraya bilemiyorum da televizyon almayı düşünürsen toshiba regza 81 inç tv'yi 1 milyara satıyorlar. tv'ye ihtiyacım yok 81 inç de çok büyük çüş falan diyorsan ya da 1 milyar param mı var itoğluit dersen haklısın abi.

ha tv'den çok memnunum şimdilik hadi bakalım.
  • bodom  (31.08.08 18:11:30) 
@bodom, 81 inç mi yoksa 81 ekran mı?
81 inçse ne yapar eder bulurum 1 milyar abi

  • ravioli  (31.08.08 18:16:23) 
Samsung'lar gayet güzel. Ben grafik tasarım için hassas seçim yapmak için çok monitör denedim, Samsung 932GW modelinden aldım sonunda, hatta çok beğendim iki tane aldım.

Benimki 19", sen aynı ürünün 22" olanından al. 932NW ve 932GW diye iki model vardı, biri 2 ms biri 5 ms, ben 2 ms olanını aldım ama diyorlar ki 5 ms de alsan çok farketmiyor.
  • harzem  (31.08.08 21:04:55) 
[]

divx player altyazı sorunu

trimax marka bi divx playerim var, dvdye çektiğim filmlerin altyazılarını bazen tanıyor bazen tanımıyor. sürekli tanıması için ne yapmam lazım? (altyazıları srt uzantısıyla kaydediyorum hep)




 
film ve altyazı ismi aynı olmalı.


  • tirt star  (06.08.08 13:59:27) 
@tirt star
kaydetmeden önce özellikle dikkat ediyorum adlarının aynı olmasına ama fark etmiyor. aynı adlı olmayan bazı altyazılar çalışıyor.

  • ravioli  (06.08.08 14:32:26) 
(bkz: aviaddxsubs)


  • jack o lantern  (06.08.08 15:21:16) 
[]

hangisini alsam?

canon a580

getir.net

samsung nv8

www.hepsiburada.com

 
tabi ki canon.
samsung çer çöptür fotoğraf konusunda. tabiiii ki canon!

  • oceano  (30.07.08 20:12:44) 
iki makina ile ilgili pek bilgim olmamasina ragmen samsung'un bu modelinde de kullandigi schneider marka lenslerin pek bi kaliteli oldugunu biliyorum. ha bu modele katkisi ne kadardir bilemicem. kullanan varsa daha detayli bilgi verecektir.


  • dengesiz pamuk  (30.07.08 21:09:38) 
[]

250 liraya kadar fotoğraf makinası

ne önerirsiniz?




 
200 liraya kadar önerilecek çok şey yok aslında sanırım, bir de ötv eklendi (ya da eklenecek falan...)

casio exilim serisinden şunu buldum, www.fotozeynep.com.tr 200 ytl'nin biraz üstünde.

www.fotozeynep.com.tr sony cybershotlardan bir tane var.

ikisi de compact makinelerde önerebileceğim markaların ürünleri.

edit: www.fotozeynep.com.tr olympus varmış bir de, yine iyi bir marka olarak önerebilirim.
  • kobuzchu kiz  (27.07.08 13:30:05 ~ 13:31:13) 
ya canon powershot a540 ve üstü (asla a450 filan almayın 500 le başlayan seriye bakın)
ya da panasonic lumix lerden biri.

nikondan da uzak durun.tecrübeyle sabittir.

casio samsung olympus kodak gibi makinalardan da uzak durun. çöplük gibi görüntüler çıkıyor.
  • oceano  (27.07.08 13:34:09 ~ 13:34:59) 
panasonic lumix dlmc7 geçen sene 230 a aldım.(sıfır faturalı ve garantili)eğer daha aşağı düştüyse alınabilir.

@ravioli hayırdır yolda giderken 50 ytl mi buldun :O
  • omer460  (27.07.08 13:44:49 ~ 13:48:53) 
bulabilirsen teknosa lumix fx12 satıyordu 249 liraya.
süper makinedir. ama büyükşehirlerde falan kalmadı belki taşradaki mağazalarda vardır.

  • agk  (27.07.08 16:05:55) 
kodak easyshare kullanıcısıyım ve gayet memnunum :)

200 ytl :) 8.1 mpx
  • hlathguth  (27.07.08 19:48:14 ~ 19:51:56) 
Temmuz sonuna kadar ÖTV'siz aldın aldın.
(git: 34827)
ben de kararsızdım. hiç aklımda yokken canon ve panasonic'e yöneldim. sonra panasonic kampanyasından TZ1 siparişi verdim bugün. Piyasa fiyasının neredeyse yarısına. Bence bi göz at. (tekrar yazayım)
www.eshop.panasonic.com.tr (3 ağustos'a kadarmış yalnız)
  • supergirl  (27.07.08 21:06:43 ~ 21:07:42) 
az önce bunu gördüm, nasıl sizce?

www.gostiva.com
  • ravioli  (28.07.08 00:53:17) 
[]

ben niye böyleyim?

yapmak zorunda olduğum şeyler ne kadar basit olursa olsun müthiş bir rahatsızlık veriyor bana, her şeyi sürekli erteliyorum, erteledikçe rahatsız oluyorum ama ne kadar rahatsız olursam olayım yepmamakta sonuna kadar direniyorum.
en basit örneği, özel günlerde atılan smslere bile cevap vermek müthiş daraltıyor beni ama bir yandan da cevap vermediğim için suçluluk, rahatsızlık duyuyorum.
bir başka örnek, harddiskimde yer yok birkaç haftadır, yazmam gereken dvdler var ama yazamıyorum, bugün belki 5 defa o niyetle oturdum pcye ama nafile, boş dvdleri raftan almak, yazılacak dosyaları tasniflemek vs. bir anda dünyanın en ağır işleriymiş gibi oluyor gözümde.

odam dağınık olduğu zaman -ki çoğu zaman harp alanı gibidir- bariz bir şekilde kötü hissediyorum kendimi, toplamak, ferah ferah oturmak istiyorum ama bir türlü yapamıyorum.

niye böyleyim, bu durumdan nasıl kurtulurum?

 
aynı durumu ben de yaşıyorum, tam bi haftadır yapmam gerekn çok önemli bi telefon görüşmesini yapmadım, odam birbirine girmiş durumda, bir üşengeçlik var üstümde. ama böyle şeyler genelde dönemsel oluyo. bazen insanın içinden gelmiyo. ama bi süre sonra da birden gaza gelip her şeyi toparlıyosun. benimki çoğu zaman nereden başlayacağımı bilememe hissimden kaynaklanıyor sanırım. kendime plan program bir şey yaparsam uygulayabiliyorum da, sadece düşünce de kalırsa kılımı kımıldatmıyorum.

seni bilemiyorum...
  • luin 41  (26.07.08 20:42:27) 
(bkz: depresyon)


  • palyacopapi  (26.07.08 20:52:10) 
internetin bir köşesinde denk gelmiştim: daha çok zeki/yetenekli insanlarda görülen son zamanların yaygın psikolojik bozukluklarındanmış efenm. bu kişiler işleri başkalarına nazaran daha pratik ve çabuk olarak hallettiklerinden "ne de olsa hallederim" mantığıyla önceleri yumurta kapıya dayanıncaya kadar üşeniyor, durum ilerleyince yumurta düşüp kırılsa bile erinmeye devam ediyorlar. doğru vitamin takviyesiyle bu psikolojiden kurtulmak kolaylaşabiliyor. salt kimyasal destek yetmez tabii psikolojik bir rahatsızlıktan kurtulmaya, gayret göstermeniz lazım.

ben pharmaton kullandım, gayret göstermedim. iyileştim diyemem ama hâlâ yumurta kapıya dayandığında harekete geçilen safhadayım. en azından ilerlemiyor yani. ağabeyim vitamin de almadı (başta),büyük sıkıntılar çekti(sonradan geçti şimdi benden iyi durumda).

(bkz: erteleme hastalığı)
  • cashkopat  (26.07.08 21:11:17 ~ 21:12:52) 
yalnız değilmişim, gün geliyor bilgisayardan flashdiski çıkarmaya eriniyorum. ve kilit nokta şu ki, kafamdan şunu yapmalıyım lafı geçtiği anda yapmak bir eziyet halini alıyor. hiç düşünmeden yapsam çok daha kolay olacak.
sanırım profesyonel yardım almak gerekiyor, ben almak üzereyim aldığım numaraları bir arayıp randevu alabilirsem:))

edit: aa bi yerlerde beklettiğim bir pharmaton vardı başliim bari ben de, telefon edene kadar:)ravioli sana yardımcı olacaktık güya, kusura bakma.
  • red g  (26.07.08 21:12:35 ~ 21:14:59) 
valla ben yıllarca bu dertten muzdarip oldum. çok ölümcül bir şey olmadıkça herşeyi ertelerdim. beni askerlik adam etti. artık hiç bir işi bekletmiyorum. yapılması gereken bir şey varsa hemen o anda yapıyorum. artıık değil odamı dağınık görürsem evi filan bile topluyorum.


  • uz  (26.07.08 21:22:01) 
bu çok yaygın bir sorun. bende de var. şu an yapmam gereken basit basit şeyler o kadar çok ki, ve hepsi de birikti iyice. benim yöntemim savaşmak. ciddi ciddi bunla savaşıyorum. ne kadar dünyanın işi gibi gözükse de "hayır, yapıcam" diyorum ve sonuçta yapmıyorum. bir gün işe yarayacak ama eminim.


  • deckard  (26.07.08 21:38:50) 
ravioli yalnız değilsin.Hatta kaç haftadır düşündüğüm şeyi burada görünce ben ne zaman yazmışım oldu.

benim genel yapım budur.Hatta bi ara nasıl olsa kalıcam diye dersleri çalışmayı bırak,vizelerine bile girmedim.(evet yazıklar olsun hala kafamı dağlara taşlara vururum)

Sanırım bunun nedeni kendi mutsuzluğum.Okulu bitirmek için 2 senedir harcadığım efor ve omuzlarımda hissettiğim sorumluluk duygusu yüzünden kayış koptu,buzdolabında 1 aydır duran bi dünya para verip aldığım ama tadından nefret ettiğim sushileri atmak bile zor geliyor.Ya da en basitinden elektrik faturasını ödemeye gideceğime bir film seyrederim o sırada dünyanın en mutlu insanı olurum.

yalnız bi ara 2 hafta halamın köpeğine bakmıştım.Onun verdiği sorumluluk duygusu ve sevgiyle ben de büyük bir değişim yaratmıştı.Bir canlının hayatta kalmasını sağlamak ve sarfettiğin eforun boşu boşuna gitmemesi yüzünden sanırım.Artık öyle günde 2 tane film seyretmeden veya bilgisayar oyununu bitirmeden uyuyamayan kız gitmişti yerine tuzluk şişesinin üzerindeki yağ izlerini temizleyen kız beliriverdi.
  • cucuru  (26.07.08 21:42:26) 
gecenler su haberi okuyup, masumiyetime inandim.
www.ntvmsnbc.com

  • pyro clustic flow  (26.07.08 22:35:03 ~ 22:36:27) 
ben de bu sorun var ve netizen'in yaptığı gibi bir liste hazırlamak iyi bir çözüm gibi. mesela yazlık kıyafetlere, ayakkabılara falan mı ihtiyacın var yaz bir kağıda, sırayla gidip al, o kağıdı çöpe attığın zaman vicdan azabı yerine mutluluk hissedeceksin. hem listeleme yöntemi çabukluk ve disiplin de kazandırır.


  • baldur  (26.07.08 22:36:58) 
kıyafet, ayakkabı vs almak deyince tüylerim diken diken oluyor.
3 yıldır ayakkabı alamıyorum kendime, en yeni tişörtümü 4 sene önce almıştım (arada hediye gelenler, annemin aldıkları filan oldu).
takım elbise almam gerekiyordu, iş görüşmeleri vs. için. 2-3 ay boyunca bizimkiler baskı yaptı git al diye. alamadım. 2 hafta önce resmen zor kullanarak götürdüler en sonunda.
  • ravioli  (26.07.08 22:47:57) 
keşke beninmki de ev toplama cd yazma gibi bişi olsa. yüksek lisans tezimi yazmam gerekiyor. 1 ay gibi bir vaktim var ancak daha hiç bir deneye başlamadım bile. veremezsem atılıcam ve 2 senem boşa gidicek. 1.5 aydır memleketime gidemedim belki bu haftasonu çalışırım diye ama bu cumartesim de arkadaşlarla age of ve pes oynayarak geçti ve buralarda takılıyorum hala. biri beni tokatlasın ve kendime getirsin lütfen


  • kojiro  (26.07.08 23:17:05) 
bende bir kaç zamandır böyleyim diye yazacakken cevaplara baktımda herkeste aynı şeyi demiş. bende bu duyuruyu favorilerime ekliyim bari.


  • etna  (27.07.08 01:53:03) 
Hepimiz böyleyiz...


  • im2shy  (27.07.08 02:22:24) 
kurtulması zor galiba.. ya da ben kurtulamıyorum. en acil işten an önemsiz işe farketmiyor sürekli ilerde hallederiz düşüncesi. bi şekilde hallolur mantığı.misal bağkur primi taksitlendiriyorlar dunyanın borcu var ama o sıraya girmek, o işkenceyi çekmek zulum geliyor. bi şekilde oderiz boyutuna giriyor. ki git sıraya gir adam gibi indirimli taksitli öde. lanet olsun yarın son gün:)
Devlet işlerinde genelde böyle ama. bi sürü yapılaması gereken işlemi var diye öğrenim kredisine falan başvurmamıştım. aslında şimdi ödemeye çalışan arkadaşları gördükçe iyiki üşenmişim diyorum.. bazen işe yarıyor.:)

  • nick name  (27.07.08 11:13:22) 
(bkz: dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu) / attention deficit hyperactivity disorder
(bkz: dikkat eksikligi) / attention deficit disorder

  • winsome  (27.07.08 12:29:14 ~ 12:30:08) 
ulan amma sorunluymuşuz hepimiz bea...


  • luin 41  (27.07.08 12:49:43) 
bende biraz daha farklı yapaacağım şey işime geliyosa çok aceleciyimdir gece gözüme uyku bile girmez.ama işime gelmiyosa sopayla döve döve zor yaptırırsınız.öleceykmiyim doktor bey?
işime geliyo gelmiyo derken istediğim yada zoraki olan bişey.

  • omer460  (27.07.08 14:19:24 ~ 14:20:26) 
normalde, hiç işin yoksa, "hiçbirşey" yapmamak hiç zevkli değil.

ama yapacak çok işin varsa, hiçbirşey yapmamak kadar eğlencelisi yok.

bence çok yaygın bir özellik bu, canın sağolsun, gece bir 7.4 daha olsa, gün boyu o kadar yorulduğunla kalırsın, yazık.
  • cedilla  (27.07.08 18:44:52) 
[]

hukukçular yardım... avukatlık-hakimlik/savcılık, başka meslekler..??

geçtiğimiz nisanda bahçeşehir hukuktan mezun oldum.
mezun olana kadar ne yapacağıma karar verememiştim gerçi hala verebilmiş değilim. 1 ay önce avukatlık stajına başladım, birkaç hukuk bürosuyla görüştüm çalışmak için. 1-2 hafta içinde birinde başlayacağım çalışmaya. ama öyle hissediyorum ki avukatlık bana göre değil, daha doğrusu istanbul'da çalışmak bana göre değil. şöyle 5-6 sene hiçbir tanıdığın olmadığı bir yerlerde yaşayasım, kafa dinleyesim var. bu yüzden, biraz da aile-eş dost gazıyla hakimlik/savcılık düşünmeye başladım. hatta dün akşam feci gaza geldim çalışmaya bile başladım.
ama hala doğru olanın ne olduğunu bilmiyorum, avukatlığın, hakimliğin artıları eksileri neler, hangisinde daha mutlu olurum kestiremiyorum. bunlar dışında hangi meslekleri önerirsiniz?


 
fikrimi söyleyecek olursam, "kafa dinleyesim var, tanıdık görmek istemiyorum" diyorsan avukatlığa yönel. zira çalışacağın yeri kendin seçmiş olursun. istanbulda değilde farklı bir şehirde bir hukuku bürosunda ve/veya bir başka avukatla beraber çalışabilirsin. yani iş koşulunu ve çalışacağın şehri sen belirlemiş olursun.

hakim-savcı olursan eğer bu durumda atama ile nereye gidersen, el mahkum orada çalışacaksın. iş saati avukatınkiler kadar esnek olmayacak. vs. vs. (ha tabi halk içinde statüsü ayrıdır orası tartışılmaz)

eğer esnek bir iş yaşantısı istiyorsan bence avukat ol. (kaldı ki ne zaman ne kadar kazanacağın belli olmayacak, bir nevi esnaf gibi olacaksın, bir ay binlerce lira kazanırken başka bir ay daha az kazanma ihtimalin her daim var)
ama diyorsan ki, "yok bilader hakim-savcı dediğin adamların iş yaşantısı tam bana göre, kılık kıyafete uyarım, yılda bir kere denetim geçirirken sinirlerim gerilmez, atama sonucu feci iş yoğunluğu olan bir yere gidersem cinnet geçirmem vs. vs." o zaman hakim-savcı olmak daha mantıklı...

yani en azından benim gördüğüm artı-eksi ilişkisi bu şekilde, nacizane... :)

(hukukçu musun, dersen pek sayılmaz, yani yarım hukukçuyum)

tabi unutmadan bir de "noterlik" meşgalesi var ancak onda atama işlemi çok uzun zaman alabiliyor galiba. özellikle yeni mezunlar için bu durum daha vahim. en nihayetinde atama işlemleri "mezun olunan yıl" göz önüne alınarak yapılıyordu yamulmuyorsam.
  • arpaci kumrusu  (16.07.08 11:34:41 ~ 11:51:40) 
naçizane şöyle yardımcı olayım...

avukatlık muhtelif şekillerde yapılabilir.
serbest avukatlık: ilk başlarda zor, ancak zamanla iyi kazanmaya başlayabilirsin. küçük şehirlerde avukat sayısı az olduğundan, para kazanman kolay olabilir ancak, unutma, küçük şehirlerde çevre rulez!
şirket avukatlığı: özel şirket bünyesinde çalışırsın. normal bir çalışan gibi, eğer biraz diretirsen, kazandığın davalardaki vekalet ücretleri sana ait olur. güzel olur.
bağlı avukatlık: istanbuldaki büyük bürolardan birine girersin. mesai saatleri biraz ağır olur. ama güzel para veren bürolar var.

genel olarak: serbest avukatlık yaparsan kıyafetin de serbest olur diye birşey yok. staj eğitim merkezinde vs de sürekli söyleyecekler. iyi giyinmen ve en önemlisi formal code şeklinde, takım elbise vs giyinmen lazım. hakimler de, spor ayakkabı ile adliyeye gelen avukatlara iyi gözle bakmazlar.

hakimlik-savcılık: idari hakim olursan büyük, diğerlerinde genelde küçük şehirlere ya da bazen ilçelere gidersin. maaşın güzel olur, statün iyidir. insanlar saygı duyar.

eğer böyle bir fikre, yani küçük bir yere gitme fikrine sıcak bakıyorsan, git 5-6 sene, hakimlik-savcılık yap. sonra zaten istanbul'a ya da nerede yaşıyorsan oraya gidip çok kral şekilde avukatlık yapabilirsin. Hakimlikten ayrılan birini bürolar partner olarak havada kapar. aklında bulunsun.

sorun olursa sözlükten mesaj atabilirsin.
umarım faydalı olmuştur.
  • kahvegibi  (16.07.08 15:26:56) 
görebildiğim kadarıyla hakimliğin ya da savcılığın şöyle bir dezavantajı var: insan ilişkilerinde her daim mesafeli olmak gerekiyor. özellikle taşrada, küçük bir ilçede falan mesleğini icra ediyorsan görüştüğün kişiler o şehrin benzer kadrolarını dolduran kişiler olmak zorunda , diğer hakim savcılar, kaymakam, ilçe milli eğitim müdürü filan gibi, tabi bu ilişkilerin genellikle resmi çizgide seyretmesi neredeyse kaçınılmaz. bir arkadaşım benzer nedenlerle ve yaşadığı şehre bir türlü alışamadığı için savcılıktan istifa etti örneğin.şahsen bu, beni sıkacak bir durumdu o yüzden ben de tercihimi avukatlıktan yana kullandım.

ha, avukatlık kolay bir meslek midir? derdi tasası yok mudur? şöyle bir durumla karşılaşmak her daim mümkündür:

-avukat hanım, noldu bizim alacağı tahsil edemediniz mi hala?
-kusura bakmayın, dün babamı kaybettim, cenazeyle ilgileniyorum şu anda.
-ha, başınız sağolsun da bizim iş ne olacak? (bir üstadın başına aynen gelmiştir)

sözlükteki diyaloglu entry ekolünü buraya da da taşıdım kusura bakmayın ama mesleğin sıkıntılı hali daha kolay anlatılamazdı sanırım.:)

hukuk diploması pek çok kurumun kapılarını açıyor kişiye, üç meslekle sınırlı kalmayın, eğer kpss filan zorlayabilecekseniz pek çok yerde iş imkanı doğar, hukuk müşavirliklerinde filan daha steril avukatlık yapmak mümkündür diye tahmimn ediyorum.

insanlara şunu yap, bunu yap demek hoş bir şey değil ama son bir sözüm olsun; eğer avukatlığı tercih ederseniz bir başka avukatın yanında en fazla bir yıl kadar çalışın. daha sonra kendi işinizin başına geçin derim. zaman geçtikçe insanın cesareti köreliyor, yaş ilerleyip kök saldıkça hareket kabiliyeti azalıyor.
  • stardustbenim  (16.07.08 17:59:54) 
benim kuzen başarılı bir şekilde ankara hukuk bitirdi, aile zoruyla hiç avukatlık yapmadan savcı oldu, senelerdir dolanıyor, sanırım 3 senede bir yeri değişiyor en ucra köşelere gitti ve şu an yeri iyi, sosyal statü güzel, maaş fena değil amma ve lakin kendisi nedense bunca seneye rağmen pişman ve isteksiz.

başarılı bir öğrencilik ve başarılı olabileceği bir meslek varken devlete bağlı olmak ve bir kaç senede bir şehir değiştirmek zor geliyor, avukat olsa çok daha fazla kazanırdı. pişmanlığını da hep söyler.

yahu adamın 4 ü yer değişimi evlenemedi de, bence berbat bir durum. sanırım 5 kere böyle yer değiştiriyorlar yani 15 sene dolan babam dolan.

avukatlık iyidir, varsa heves başarılıda olursun ama yazdığına göre seni savcı/hakim olmakda tatmin eder.
  • marmara34  (17.07.08 15:41:16) 
eğer küçük, sessiz yerlerde ailenden uzak yaşamayı sorun etmiyorsan, "sıkılmam oralarda" diyorsan 4-5 sene hakimlik/savcılık yapmak güzel bir fikir. bildiğim kadarıyla 5000+ ytl maaşın var, küçük yerlerde geçim sıkıntısı da yok, istanbul/ankara/izmir gibi büyük şehirlere nazaran. kafa dinlemek için ideal. hem tecrübe de kazanmış olursun, yukarıda da söylendiği gibi hakimlik yapmış kişileri havada kapıyor hukuk büroları. hem biraz para biriktirmiş olursun, hem de döndüğünde yine dolgun bir maaşla bir hukuk bürosuna girebilir, veya kendi büronu açabilirsin.


  • strateji  (17.07.08 22:40:33) 
[]

fm2008'de attribute masking ne ayak?

cm0304ten beri oynamıyorum bu oyunu, az önce kurdum, menü çok karışık geldi, bi türlü bulamadım attribute masking tırıvırısını, nerden nasıl halledebilirim?

bi de antrenman programlarıyla, taktikle ilgili püf noktaları paylaşır mısınız


 
scout yollamazsan goremezsin ratingleri. preferences dan kapayabilirsin yeni bir oyuna baslamadan evvel. oyun icindeyken kapanmiyordu hatirladigim kadariyla


  • no christ requiress  (14.07.08 12:42:51) 
oyuna başlamadan yapmayı denedim ama öyle bi seçenek göremedim, sadece attributeleri grafik olarak görme seçeneği var


  • ravioli  (14.07.08 14:04:04) 
ligleri seçerken, alltta hani databesi falan belirlediğin yer var ya.. orada attribute masking diye bi bölüm var onda ki tick'i kaldır. kurduktan sonra kapanmaz o seçenek. o yüzden yeniden kurman lazım oyunu.


  • hareket saati gecmis otobus kaptani  (14.07.08 18:56:01) 
[]

30 gblik torrent dosyası ve yer olmayan harddisk

torrentlerin indiği harddiskimde 5-6 gb yer var. sliders 1-5 sezonlarını indirecem, download devam ederken inen bölümleri cdye çekip silmemin downloadın selametine etkisi ne olur?




 
yeterli alan yok diye en başta hata verecektir zaten.

Edit: böölümleri teker teker indirrirsen sorun olmuyor. uğraşman gerekecek sadece.
  • axijazz  (13.07.08 10:53:56 ~ 10:57:17) 
Torrent tamamlanmadan, klasör içinde dosya silersen, o kısımları tekrar indirmeye kasar.

Sen utorrent gibi bir program indir. Daha sonra her torrenti açtığında, ilk olarak sadece 1. sezonu indirmeyi seç. 1. sezonu indirsin, cd'ye çek. Hard disk i temizle. DAha sonra torrenti tekrar aç, bu sefer 2. sezon dosyalarını seç... o şekilde..
  • sheba and the albino girls  (13.07.08 10:59:19 ~ 10:59:34) 
[]

"sıfır dediğimde"yi izleyenler!!!!

izledik bu filmi lakin bazı sorular kaldı aklımızda...

* aslı (hipnoz edilen kız) oktay kaynarca'nın canlandırdığı karakterin nesi oluyor? (kardeşi?? yeğeni??)

*görkem yeltan doktor mu yoksa aslı'nın arkadaşı mı?

* ya soruları yazarken kafam iyice karıştı, zahmet olmazsa en iyisi kısaca özetleyin pls

 
2. tur izlemeyi henuz yapmadim ama aklimda kalan ve anlayabildigim kadariyla:
gorkem dedigin asli'nin yanindaki diger kadin oyuncuysa fikrim su. o asli'nin arkadasi ve ayni zamanda da psikoloji ogrencisi ya da asistan. bunu sundan soyluyorum filmin sonuna dogru hani literature gircez vs diye konusulurken o da muhabbetin icindeydi ve uzerinde beyaz onluk vardi.
ilk soruyu ben de merak ediyorum. asli'yla baglantisi kitapti yani o kitapta yazilanlar bizi birlestirdi tadinda seyler hatirliyorum. kardesi desek ama bunlar 2 erkek kardesmis. cok zorlarsak diger erkek kardesin kizi diye dusunebiliriz ama bunu dusunmemizi gerektirecek bir veri var mi emin degilim. film bittiginde asli'yla aralarinda bir akrabalik var diye dusunmedim hic. yani asli masalin sonunu okuyabilsin onlara diye kayboldu kitap ve kitabin pesinden okudu onlara. kader / rastlanti / pisisik egilim, yetenek... nerden bakilmak istenirse artik.
bakalim 2. izleme yeni yaklasimlar olursa, yazarim tekrar.
  • pyro clustic flow  (22.07.08 17:53:10) 
  • pyro clustic flow  (25.07.08 22:23:56) 
[]

infinita tristeza(manu chao) - yuri(oi va voi) - yuri gagarin

infinita tristeza'da 1.11'de, yuri'nin ise hemen başında (yamulmuyorsam)rusça bir şeyler söylüyor biri.

yuri gagarin'in bi beyanatı olabileceğini düşündüm, doğru mudur? ayrıca ne diyor?


 
çevirisi şöyle ki;

"This is Moscow speaking, all radio transmitters in the soviet union are broadcasting. we have received news from the state news agency Tass about the world's first flight of man in space."

sonundaki ise;

"The cosmonaut pilot of the space ship Sputnik Vostok is the citizen of the Soviet Union of Socialist Respublics, pilot Major Yuri Alexeyevich Gagarin."

www.seeklyrics.com
  • dreamkeeper  (13.06.08 01:51:14) 
[]

fl studio'ya dair

bu programın her türlü detayını anlatan, inceliğini gösteren mümkünse resimli kılavuz arıyorum. birkaç forumda gördüm bir şeyler ama pek tatmin edici bulmadım.




 
belki ciddiye almayacaksınız ama about/help vasıtasıyla bu programın öğrenmediğiniz yanı kalamaz.. programı öğrenmeyi geçin kendileri üşenmeden oturup "delay nedir", "chorus nedir" gibi temel müzik bilgini bile aktarıyor okuyana.. zamanında fruityloops 4'ün help dosyasını komple print ettirmiştim, kitap gibi ciltlettirmiştim, sonra baktım zaten çoğunu biliyorum, arkadaşa vermiştim :D
dediğim gibi help dosyası bayağı aslında eğitim kitabı gibi birşey flstuio için..

  • antisocial  (11.06.08 15:55:49) 
  • only  (11.06.08 19:41:58) 
  • vehemence  (11.06.08 23:19:20) 
[]

ilköğretim öğretmenleri yardıım!!!

e-okul zımbırtısında öğrenci işlemleri->sosyal faaliyetler altında 'okuduğu kitaplar' kısmında veri girişi için pratik bir yol biliyor musunuz? tek tek girmek zulüm yahu!!!




 
abi tek yol o galiba, ben de ordan girdim.


  • yazardimulanben  (07.06.08 20:32:52) 
malesef tek tek oturduk girdik..
milli eğitimin oturttuğu sistem tam bir rezalet..
işin zor kolay gelsin..
  • gunes yanigi olan penguen  (07.06.08 20:33:46) 
çocuklara girdirtip öğretmenlere onaylatmak gerek aslında. öyle mi sistem?


  • ozdek  (07.06.08 23:09:36) 
bir de bunun okul yoneticileri icin demirba$ mevzusu vardi. babama yardim edecegime soz verdigimden mecbur kalip ben girdim tum demirba$lari. binlerce kalem alet edavati tek tek girdim. milli egitim'den cikmi$sa ayni durum sizin icin de gecerlidir kesinlikle:) kolay gelsin ne diyelim.


  • dengesiz pamuk  (08.06.08 02:58:50) 
@ozdek
sistem öyle değil ne yazık ki.
saat olmuş gecenin 3ü, 25 öğrenci var hala elimde 35er kitaptan:(
  • ravioli  (08.06.08 03:02:44) 
[]

askerlik tecili için hangi belgeler gerek?

geçen ay mezun oldum, okuldan ilişiğimi 25 mayıs gibi kestim ama okul 30 nisanda durumu bildirmiş askerlik şubesine, neyse eve kağıt geldi yoklama için en yakın askerlik şubesine gidin diyor.
giderken ne götürmem gerekiyor?
(asal diye bi siteye baktım, çok mu karışık anlatılmış benim kafam allak bullak olduğu için mi bir bok anlamadım bilmiyorum)


 
diplomanın veya çıkış belgesinin fotokopisi ve 3 adet fotoğraf.

yanlış anlamayı önlemek için edit: diplomanın veya diğerinin aslını da götürmeniz gerek fakat o fotokopisiyle mukayese için.
  • lepidodendron  (05.06.08 04:03:15 ~ 04:16:43) 
nüfus cüzdanını söylemeye gerek bile görmedim elbette.


  • lepidodendron  (05.06.08 04:09:09) 
askerlik şubesini arayıp sorsan daha kolay ve garanti olabilir..


  • kokomichu  (05.06.08 12:03:38) 
asal bu konuyu biraz karisik anlatir. ben de asal'in sitesine bakip gitmistim, direk askere aldilar. 2 gun icinde kendimi askerde buldum. okuldan mezun olduysan zaten sana otomatik olarak 1 sene tecil hakkinin taninmis olmasi gerekiyor. neden eve kagit gondererek boyle bir masrafa girdiklerini anlayamadim. bana kagit gondermemislerdi oysa. diploma asli, transkript, nufus cuzdani, fotograf (ben 6 tane goturmustum hepsini aldilar) yeterli olacaktir. bir de eger asal subede islemini yapacak kisi bayan ise sakin onunla muhatap olma, baska siraya gir. anlamissindir herhalde. daha acik yazamayacagim. tum askerligim boyunca o kadina bildigim tum dualari(!) ettigimi biliyorum.


  • n tee  (05.06.08 13:38:43) 
okuldan mezun olunca 2, yuksek lisanstan sonra 1 yil tecil hakki var artik gecen yil yasa cikti


  • kokomichu  (05.06.08 14:49:23) 
@kokomichu

ben o sene askerde oldugumdan bircok haberi kacirdim tabi. olabilir. hatta simdi yuksekokul mezunlarina farkli, universite mezunlarina farkli surelerde askerlik hizmeti dusunceleri de mevcut. onu da zamanla gorecegiz.
  • n tee  (05.06.08 15:22:20) 
fotoğraf, mezuniyet belgesinin aslı 3 tane fotokopisi, nüfus cüzdanı ve fotokopileri gerekiyormuş.


  • ravioli  (06.06.08 16:07:47) 
[]

'bizim evin halleri'ni izleyenler!!!

10-15 bölümdür izleyemiyorum, bazı sorularım var...

*evlatlık mevzusu ne oldu, kız kemiran ve doktorun kızı mıymış?

*rüzgar'ın hastalığı ne oldu? öğrendi mi rüzgar? durumu nasıl?

*neva'nın kardeşiyle çetin mevzusu ne alemde?

bunlar dışında kayda değer bir gelişme oldu mu?

 
-evet güner ve kerimanın kızı.
-öğrendi,kendini ölüme hazırlıyor.ameliyat olmaya karar vermişti ama kalıcı etkiler bırakacağını öğrendi.
-rüya ve çetin mutlu günler yaşamakta.henüz kim olduklarını öğrenmediler birbirlerinin.
  • aynali  (02.06.08 18:43:42) 
o değil de trtdeyken ne güzel,ne mutlu diziydi. kanal1'e geçince yazık ettiler. şu yazılanları okuyorum da nereden nereyeee diyorum.


  • october swimmer  (02.06.08 19:08:11) 
- evet kız keriman ve güner in kızı. hatta güner in babası olduğunu öğrendi ama kötü tepki vermedi güner in de durumdan haberi yokmuş diye.

- rüzgar öğrendi. ama çok kötü. morali bozuk. ameliyatı riskliymiş, doğumdan sonra ameliyat olacak gibi. bebeğinin doğumunu bekliyor.ama hep ölümü düşünüyor. kendini ölümüne hazırlıyor. başka da kimsenin hastalığını öğrenmesini istemiyor. nemide anne'ye bile söylemediler.

- rüya ile çetin in arası iyi. sevgili oldular ama aile daha bilmiyor çetin'in rüya'nın sevgilisi olduğunu.

- neva ile sefa barıştı, fincan hala'nın evine yerleştiler.
  • pustuklu mama  (02.06.08 20:28:30) 
[]

polarize gözlük-gözlerim

polarize güneş gözlüğümle telefonumun ekranına baktığımda 2 tane kahverengi çizgi görüyorum. bu çizgileri lazer ameliyatı olmadan önce güneşli ortamda çıplak gözle de görebiliyordum artık göremiyorum.
normal bir durum mudur bu?



 
polarize gözlükle baktığımda bende görüyorum.. normal bi durum gibi.. ama ameliyat öncesi için bişy diyemem.


  • alembic  (02.06.08 16:19:17) 
[]

film soruyorum

tam hatırlamamakla beraber, romantik-komedi türü bi filmdi sanırım.
aklımda kalan tek sahne
erkek kadını ailesiyle tanıştırmaya götürüyor, ortamda tekerlekli sandalyeli biri var. erkeğin kızkardeşi, annesi filan var. ev kasvetli bir ev.
erkekle kadın arasındaki ilişki 'sliding doors'taki ilişkiye benziyor ya da ben öyle hatırlıyorum.

 
Eğer aynı filmden bahsediyorsak, esas oğlanın eski kız arkadaşının eviydi orası.
Yeni kız arkadaşını onlarla tanıştırmak için götürmüştü ve eski kızarkadaşın kocası tekerlekli sandelyeli biri(!)ydi.
Bizim elemanın kız kardeşi kırmızı saçlı garip bir kızdı.

De işte ben de hatırlayamadım ki...
  • bitti  (02.06.08 04:10:42) 
Notting Hill olabilir mi?
Gerçi ev kasvetli diildi ama ev sahibesi tekerlekli sandalyedeydi.

  • islakkedicorbasi  (02.06.08 14:31:38) 
''music from another room'' bir jude law filmi olabilir mi?


  • taylor durden  (02.06.08 14:34:55) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.