Ekşi Duyuru

Sehir tarafinda denize girilmez zaten. Erdemli'den sonra daha iyi. Oralar da kirleniyor bazen ve kalabalik olabiliyor. Ayaş, Kizkalesi vs. gibi yerler kalabalik oluyor yani. Daha temiz ve tenha istersen Silifke ve sonrasi daha iyi olur.

Ben gitmezdim.

Doğduğumdan beri her yaz birçok tatil yerinde tatil yaptım. Halen görmediğim çok fazla tatil yeri var. Daha önce gitmediğiniz pek çok yer olduğuna eminim.

Mersin tarafındaysa en son çocukken tatil yaptım. O taraflarda turizm kültürünün pek gelişmediğini sanıyorum. Sakin bir yer bulacağınızdan da şüpheliyim. Elbette her sabah uyanıp arabaya binip ıssız bir koya gitmeyi göze alırsanız sakin yerleri var. O bölgeyi yeterince tanımıyorum, bunlar tahmin.

Kelebekler vadisi, Olimpos, Kabak koyu. Bunların hepsine gittiniz mi? Marmaris'in muazzam koylarının hepsini bitirdiniz mi?
Bence bölge değil de tesis arayın.

Araba olup olmadığı, kaç yaşında kaç kişi olduğu ve bütçe belirtirseniz iyi öneriler gelebilir.

Bu tesisler bütçenize, keyfinize uyar belki.
perdue.com.tr
www.baldansuites.com
beyazguvercin.com

mersin kız kalesinde 2016 yazında tatil yapmıştım o zaman kurban bayramından hemen sonraki ya da hemen önceki haftaydı ve eylül ayıydı. o kadar güzeldi ki çok ucuz ve denizi çok güzeldi (sıcak deniz severim)

ama ondan 1-2 yıl sonra yine bir yaz günü bayramda gitme gafletinde bulunmuştuk. o kadar kalabalık ve damsız erkek doluydu ki denizde 10 dk ya durduk ya durmadık çıktık. öyle sakin zamanına nasıl denk getirilir bilmem.

Memnuniyeti olan çok az insan yazar, yorum yapar. Ama herkes şikayetini anında paylaşır.
Ayrıca yorumları okumayı da bilmek gerekir. Rakipler mi yazdı, fazla hesap isteyen biri mi yazdı, eski sevgilisinin mekanını mı bokladı?
Eğlenmeyi bilen biri Yozgat'ın çekerek ilçesi boşalan köyünde de keyifli vakit geçirir.

Edit, serinlik istiyorsan Karadeniz, deniz istiyorsan Antalya, Muğla veya Aydın ilçeleri, kalabalık olmasın diyorsan İzmirin güzel koyları olan ilçeleri, gastronomi veya otantik birşeyler istiyorsan Güneydoğu.

bir egeli olarak istanbul ankaralıların yoğun geldiği yerler bakirliğini kaybediyor. egede yazın gidilecek yazlık bölge kalmadı. hepsi kalabalık ve pahalı artık. temiz kalabalık olmayan koy bulmakta zor. ben egeli olarak artık antalyadan beş yıldız otel ayarlayıp gidiyorum. kuşadasına 1 saat didime 1.5 saat mesafedeyim ama gitmiyorum.
kötü yorum yapmıyorlar gerçekten kötü. örneğin datçaya gidiyorum gözleme yemeye mekana giriyorum kazık yiyorum ayrıca kalitesi yerlerde. iyi yerlerde aşırı pahalı.

Bodrum mazı köyü. 5 yildir burda tatil yapiyorum. Gecen hafta gidip geldim. Yer soruyorsan golden beach sunset. Gunluk kisi başı 700tl. Hersey dahil. Eksiden bodrum mazı diye yorumlari okuyabilirsin.

Gecen konustuk arkadasimla, hala yokmus.
Kapida vize aslinda kapida olmuyor zaten, gitmeden birkac gun once belgeleri vermek gerekiyor. Ucretine filan bakinca da pek karli degil gibi.:

Daha önce gitmiştim kapıda vize olarak geçiyor ismi sanırım bazı adalara hala var bazılarında ise kaldırılmış. Ülkemizde kalacak yer, yemek, alkollü mekan fiyatlarına bakınca bana yakın gibi geldi.

pandemi döneminde yunanistan kapı vizelerini kaldırdı. bu sene tekrar başlaması bekleniyordu ama maalesef başlamayacak gibi duruyor.

Olsa bile aynı vize ücretini alıyor. 100 euro verdikten sonra normal vizeye başvurmak daha mantıklı. Daha fazla süreli vermeleri olası.

Soğuk deniz suyu mu seversiniz yoksa sıcak mı?
Şezlong olsa yeter mi, sadece havlunuzu atıp yüzmek mi istersiniz yoksa beach club olsun, müzik mi çalsın?
Araba var mı? Her gün arabayla denize gitmek olur mu yoksa uyuduğunuz ve yüzdüğünüz yer aynı yer mi olsun?

Tercih ve imkanlarınızı bilmesem de derim ki Turunç'ta kalın. Birkaç gün Turunç'ta yüzersiniz, bir gün tekne turuna çıkarsınız, başka bir gün de yakınlarda başka bir koya gidersiniz.

ben de tam turunç yazmaya gelmiştim :) ama açıkçası ben 10 sene önce gitmiştim, şimdi nasıl bilmiyorum. hem orman havası var deniz.. vıcık vıcık turist kaynamıyor(du). denizi çok iyi degildi ama idare eder. yalnız evet merkeze uzak oldugu için araba lazım yoksa toplu taşıma belli saatlerde var. hatta loryma resort falan vardı. oralarda kalırsanız ormanın içinden sahile gidip gelirsiniz hem yuruyus olur hem de sonrası denize cuplama :D

Geçen sene Beachfront otelde kalmıştım hem merkezde hemde denize sıfırdı. Tüm eğlence yerlerine çok yakındı.

İçmeler'de plajı olan herhangi bir hotel olabilir.

marmaris'te kıyıdan sırasıyla merkez>içmeler>turunç>kumlubük>...>...> diye gittikçe deniz ve kum bakirleşip güzelleşiyor, insan sayısı azalıyor, denize yakın yeşillik miktarı artıyor. aktivite olarak bakılırsa tam tersi tabii ki.

marmaris genel olarak plaj anlamında türkiyenin en güzel plajı. şezlong vs tam olarak ayrıntı bilmem ama her koyu güzeldir. merkezde girseniz bile memnun kalırsınız.

arabayı satmadan değiştiremezsiniz. bi yakınınıza satış verip ondan geri alabilirsiniz ama araç alım satım sigorta masrafları vs olur.

plaka numarası ikametgaha göre çıkar. yani ikamet adanaya kayıtlı ise tekrar adana plakası almak zorunda kalırsınız. ama adanaya kayıtlı değilse iş kolay.
aracı bi yakınıza satıyorsunuz, o plaka değişikliği istemeyecek. sonra aracı tekrar size satıyor, bu durumda siz plaka değişikliği isteyecekseniz ve ikametinize göre plaka çıkacak. ama aracı sattığınız anda sizin sigorta iptal olur. sattığınız kişinin tekrar sigorta yaptırması gerekir. sonra size tekrar satınca yine sigorta yaptırmanız lazım.

Dermoeczane‘den aldım bugün. Yorumları iyiydi.

dermoeczanem çok iyi, zonguldak'tan gönderiyorlar ama çok hızlılar. fakat fiyatları biraz pahalıca.

Dermoeczanemi kullanmıştım ama aradığım vitamin markasını bulamadım sitesinde sanırım solgar satmıyor. Bulamazsam orada var olan markaları araştırıp onlardan alacağım.

recete.com'dan memnun kalmıştım bir kaç ay önce.

Surekli gittiginiz eczaneniz yardimcilariyla eve yollar aslinda. Telefonda bilgi alabilirsiniz.

Ben bir türlü güvenemiyorum bu konularda internete. Eczane en güvenlisi, yakın eczaneden telefonla sipariş diyorum son yorum gibi.

En sade ve sağlam yatak başlığı ve bazayı İşbir'de bulduk biz birkaç ay önce. (İder'de gayet sade bir model vardı ama gidip mağazada bakınca kalitesini hiç beğenmedik.)

Gardrop vs de 3-4 yıl önce Bellona'dan sade düzgün bir model almıştık. İnternetten değil mağazadan aldık ve servisi falan gayet iyiydi. O zamandan beri fiyatlar ne olmuştur hiçbir fikrim yok tabii.

ikea :)

Ikea demeye gelmiştim, demişler

Yalnızca ahşap ürün satan mağazaları kontrol edin. İnstagramda çok var bu mağazalardan. Ulaşıp showroomlarına vs gidebilirsiniz Bir kısmı size özel üretim de yapıyor.

modoko'da ya da çağlayan'daki mobilyacılar çarşısında iyi bir usta bulup masif yaptırın bütçeniz yetiyorsa.
yine aynı yerlerde normal bilindik markaların dışında çok daha kaliteli mobilyası olan mağazalar da var, hazır da alabilirsiniz beğendiğiniz olursa.

masif olunca demode ve kaba olmak zorunda değil.
işçiliği jilet gibi olanlar var.

Ben Enza'dan aldım ama aklım Ikea'da kaldı :( Kelebek'te de sade birkaç model vardı

biz woodenworkz'e yaptirdik. olculeri, yuksekligi, rengi her seyi istedigimiz gibi oldu. cok memnunuz.

www.instagram.com

Ikea demeye gelmiştim

zombi +1, enzadan aldım ama aklım ikeada kaldı :/

özellikler düşük üstüne de pahalı. alakasız olarak artık herşey gözüme pahalı geliyor.

Bu fiyata göre iyi ama ekranı küçük olduğu için düşündürür. 16 gb ram olsa alınırdı. İşlemcisi iyi.

işlemcisi fena değil ama ekran kartı ve ram kısmı sıkıntılı

16-512'liğini almak lazım 500-600 lira fark vardı.

Bosch ile Siemens arasında kalite farkı yok. Hatta Profiloda benzer makine varsa onu bile alabilirsiniz. Üç marka arasında marka değeri farkı var sadece. Aynı model makineler arasında kalite farkı yok. Üçü de aynı yerde üretiliyor.

Aynı mala daha fazla para vermek istersen Bosch,daha az vermek istersen Siemens. Gerçek fiyatına almak istersen Profilo.

turknet tahahhüt yok. alt yapı destekliyorsa verebildikleri kadar veriyorlar. 75 mbit'e kadar aldım. 55 falan anca alıyorum 8 mbit upload var. bu özelliklere göre de fiyatı gayet uygun çevrenizde kullanan varsa referansla alın hem ona hem size 1 ay fatura ödetmiyor. halen bu kampanyası devam ediyor mu bilmiyorum.

Turknet kullanıyorum 35 mbit 85 tl, referanslı abonelik ile 1 fatura ödenmiyor, altyapı problemsiz ise tavsiye ederim taahhüt yok.

Sebebi ödüyor olmanız.
Ben mal satıyorum, şartlar bu, işine gelirse al
Aynı şekilde sen de mal alıyorsun, ödemem dersin, işine gelirse sat.

Sonuçta iş, Kimin ne kadar işine geldiğine bakıyor+başta zaten pazarlık yapıyorsun. Satıcı da eline geçecek paraya bakar

Satıcı ödediğinde fiyata yedirilir, sonuçta sen ödemiş olursun.

Önce siz ödeyip rücu etmek için satıcıya icra takibi yapabilirsiniz nihayetinde yasanın gösterdiği ücreti paylaşmanız gerekirken siz ödeme yapıyorsunuz yani diğer yan için de onun adına ödeme yapıyorsunuz bu da size kanunen rücu etme hakkı doğuruyor. Avukatınız bildirdi.

ben de alırken ben ödedim. kanun saçma bir kere direkt satıcı ödemesi lazım ama "adam zaten mal satıyorum bir de para mı verecem" diyor. bu saçmalık stopaj'da da var. mülk sahibi ödemesi gerekirken kiracı stopaj ödüyor ülkede.

Evet sebebi ödemeyi kabul ediyor olmanız. Atıyorum fiyat 100.000 ise adam aslında 101.500 istiyor, çünkü o ödeme aslında ona ait.

bu tip işlemler pazarlık konusudur. satıcı "elime temiz üçyüzbin geçsin gerisine karışmam der" çıkar işin içinden. bunun temel nedeni ise şudur; kimisinin elinde nakti vardır rayici düşük gösterir az vergi vermek için. kimisi de krediyle alır mecburen rayiç ederinden göstermek zorundadır. bu durumda ödenecek vergi ve masraflar değişir ve satıcı en başından dediğim gibi elime şu geçsin der.

şimdi bir işçiye gidip maaşını sorsanız; asgari 2825 alıyorum der. bir işverene gidip ne kadar maaş ödediğini sorsanız asgari 4205 lira der.

Ben evimi elime 100k net gececek sekilde satmak istiyorum diyelim, istersen ev fiyati 102 diyeyim ve masrafi odeyim, istersen ev fiyati 100k diyelim 4unu de sen ode, herkesin cebinden cikan ayni, giren ayni. Boyle olunca hepsini alicinin odemesi daha pratik oluyor.

Ben ev sahibi ile bunu konuşmuştum. Şu fiyata düşersek bu harcı ben öderim gibi bir pazarlık yapmıştım.

Bu durumu dillendirirseniz pazarlık söz konusu olur. Baştan kabul ederseniz alıcı öder önkabulu oluyor. Velhasıl fiyat pazarlığı esnasında vergi harcını ödemeyi kabul ediyor gibi davranmadığım için bir miktar indirim aldım. Bu yol denenebilir.

Ev alırken bu konu bana da koymuştu baya. Zaten bir sürü borcun altına giriyorsun, kuruşu bile hesaplıyorsun, bir de böyle ilave ödemeler gelince iyice can sıkıcı oluyor.

Bu yüzdendir ki evi satarken tapu masraflarının bana düşen kısmını ben ödedim, adamlar da mutlu oldu. Hoş arkadaşların da dediği gibi bu alışverişteki hedeflerinizi yakalamanızla alakalı bir konu. O hedefleri yakalamışsanız bu gibi maliyetlere okey diyebiliyorsunuz, yoksa kimse bunu kabul etmek zorunda değil. Yasalarla alışkanlıklar farklı işliyor maalesef.

çözülecek bir şey olsaydı, ev sahibi sigortadan hızlıca hallede konuyu çözerdi, ucuza değil ederine satardı. ben şüpheyle yaklaşırdım böyle bir duruma. ayrıca apartman sakinleri normalde çatıdan da sorumludur ama böyle bir durumda tüm masrafın size kalması da yüksek bir ihtimal gibi geliyor.

ya çözülebilir elbette ama büyük ihtimalle size çözülmemiş haliyle satacaklar. öyle çivi deliği falan dediğine bakamayın, belki tüm çatı kaplaması değiştirtmeniz gerekecek.

çatı dubleksinin başka iki büyük sorunu var:
- üst kat yazın acayip sıcak olur. o yüzden klima falan yoksa ek maliyeti olacak size.
- normal binalarda çatı apartmanın ortak malı gibiyken, burada sadece sizin olacak. masrafı da size olacak, kullanımı da. yani siz çatıya kimseyi çıkartmayacaksınız, anten takmak isteyen falan sizden izin alacak vb. Eğer binada böyle bir ortam yoksa sizin başınız çok sık ağrır. bunları göze alarak satın alın.

Çatıdan çatıya fark var. Kiremit çatıyı çivisiz yapmıştır, bütün kiremitler akmıştır(kaymıştır). Hatta çatı altı kalaslar çürümüş, dönmüştür, altından kalkamayacağın bir masraf çıkar.
Çatı onduline çatıdır, usta bir çiviyi contasız çakar. Bir paket lastiğiyle olay çözülür.
Daha geçenlerde bir arkadaşım beş altı yerden akan çatıyı bir ustanın iki saatlik mesaisi ve bir yövmiye parasıyla halletti.
İyi bir usta bulup baktırmanı öneririm.
Asıl sorun çatı katları izelasyonsuzsa yazın yanıp kışın donma, kötü hava şartlarında sesten duramama, terasın giderinin tıkanması sonucu yağışta evi su basması, bitişik nizam yapılarda hırsız girmesi sorunuyla çok karşılaşılması konularının göze alınmasıdır bence.
Ve @roket adam'ın da dediği gibi, çatı, ortak mülkiyet alanıdır ve akıntının onarımı tüm apartman sorumluluğundadır.
Bu arada çatı, gecekondu mantığıyla mı üst kata dahil edilmiş, yoksa tapuya işlenmiş mi? İki gün sonra alt komşu gelmesin kapıya, çatı arasında benim de hakkım var diye.

Ben çatı dubleksin çatısında oturuyorum. Ev sahibim altta oturuyo, ayırmışlar daireleri. Kendi tecrübemi söyleyeyim fikir vermek adına. Ben eve girmeden önce boyamışlar o yüzden küflü duvarları çok fark etmedim gerçi etseydim bile girerdim acil bi yer bulmam lazımdı o ayrı.

Felaket derecede küf var bazı duvarlarda bu yüzden ben çatı ve duvarlarda teknik bi sorun olduğunu düşünüyorum.
Yani sadece akıntı olması değil rutubet sorunu yaşayabilirsiniz.

Bir odada tavanda çatlak var ve bi defa aşşırı yağmur yağdığında evin içine beton tavanın çatlağından su akmıştı. Öyle aşırı su basması değil ama kayda değer şekilde su akıntısı olmuştu.

Bu akıntı olan odada ekim kasım aylarında başlayıp hazirana kadar devam eden değişik bir koku var. Bu yağmurlu günlerde artıyor. O odayı neredeyse hiç kullanamıyorum.

Hırsız sorunu şu ana kadar yaşamadık 2 yıldır oturuyorum. Gider tıkanması durumu bi defa olmuştu ancak su filan basmadı çözüldü büyümeden.

Yazın sıcak olmuyor gayet esiyor en üst kat bi de tepede kalıyor. Kışınsa ara katlar kadar ısınmıyor doğrudur. Kendi evimde kalın switlerle dururken teyzemin ara kattaki evinde tişörtle bile sıcaklıyorum ki teyzem derecesini de düşük tutuyor.

Son olarak kat mülkiyeti kanununa göre evin çatısı tıpkı merdiven boşluğu veya asansör gibi binanın ortak alanı sayılır bu yüzden çatıdaki tamir masraflarından tüm daireler ortak olarak sorumludur. Ama diğer daireler sorunlu tiplerse ve bunu kanul etmezlerse siz parayı onlardan tahsil etmekte biraz zorlanırsınız uğraştırır yani.

Sözlükte de paralel yorumlar var.

Evet ben de iki sene önce gitmiştim. Bozcaadayla aralarında epey bi fark var. Gökçeada çok köy havasında gelmişti ama sakinliğini sevmiştim yine de. Rehberimiz adanın cittaslow şehirler içine alındığını o yüzden de merkezileştirilmediğiyle ilgili bişeyler söylemişti.

eğer iskeleye yakın tesislerde konaklayacaksanız arabaya gerek yok, hatta geyiklide bırakın arabanızı. plajlara minibüsle gidin vs.
eğer adanın diğer bölgelerinde konaklayacaksanız araba şart. arabasız gittim ve taksiciyle kanka oldum.

adada merkezde kalmanızı öneririm. kalacak yerler aşağı yukarı aynı. endaksi diye bi yerde kaldım 300 tl. arkadaşlarım da hambarlı'da kaldı, 320tl'ydi. ama beklentinizi çok yüksek tutmayın, normal sıradan pansiyonlar. ikisnin de terası var.

iki hafta önce gittim, haftasonları kalabalıktı ama hafta içleri sakindi.

arabayla gidin mutlaka. minibüsler 30dk'da bir kalkıyor, taksiler ise çok pahalı. örn habbeleye taksi 35 tl yazıyor. arabayla geçersen tutar 115tl git gel. otoparklar da bedava. mutlaka arabayla gidin ki rahat rahat plajlara, gün batımına falan gidin. zira bütün gün aynı plajda kalmıyorsunuz, araba olunca rahat rahat gezersiniz.

Garden ada butik otel çok önerilmişti, yer bulabilirseniz bir bakabilirsiniz.

Bence araba ile gelmeniz daha mantıklı. Merkeze zaten araba giremiyor ancak denize koylarda girecekseniz koyların çoğunda tesis bulunmuyor. Bu yüzden kamp sandalyesi, masa vs ile gidiliyor genelde. Minibüsle bunları taşımanız sıkıntı olabilir. Bir de tüm koylardan geçiyor mu minibüsler bilmiyorum. Onun dışında ada herhangi bir tatil beldesi kadar kalabalık. Covid sebepli bir tenhalık yok. İyi eğlenceler.

Arabayla gidin mutlaka. Minibus artik cok seyrek ve sadece ayazma ve habbeleden geçiyor. Diger koylara da sans verin: beylik ve ayana gibi.
Bozcaada gayet kalabalik bu arada :)

Salgın durumundan ötürü ne değişmiştir bilmiyorum ama Sığacık kalabalık olur bu zamanlarda.

Geçen haftadan bildiriyorum seferihisar sakin,kamp atan çok.hafta sonu günübirlikçi çok,urla,çeşme altı daha kalabalıkça ama daha dikkatli.yeni foça hafta içi olmasına rağmen kalabalık ve dikkatsiz.çeşme,alaçatı eskiye nispetle sakin,daha dikkatli.geneli bireysel takılan çoğunlukta,ulaşımı olmayan zodyakla gidebildiğimiz yerlere dahi insanlar kamp atmışlar.

Temmuz Ölüdeniz
Eylül Selimiye

Ben kamp sezonunu açtım hafta sonu. Farklı farklı yerlerde kamp yapacağım. Korona olmasa da planım buydu.

Evdeyim, caddebostan tayfasına sallayıp tatile gidemem

1 hafta önce yaptım kuşadasında 5 yildizli bir otelde sinav öncesi olduğu işin havuz vs diğer yerler tamamen boştu toplasan 150-200 kişiydik koca otelde, normalde 18 bin ama 7 bine kaldık, haftaya 18 mesela demek ki dolu.

sözün özü, her yer boşken gittim ama kalabalıkta asla gitmem çünkü mesafe 0. kesinlikle 0 hem de. aşırı da turist vardı ( romen- bulgar )

bu yıl tatile gitmek için geç kalındı artık.
her yer boşken, karantinadan hemen sonra gidenler ya da şimdiye kadar gidip dönmüş olanlar akıllılık etti, artık gidilmez.
gidenler olacak elbette ama ben gitmem.

bu yaz tatil planım yok. eylül gelsin, işler biraz iyiye gitmiş gibiyse kalabalık olmayan bi yere beeelki kaçarım diyorum.

Biz denize yakın ev kiralamayı düşünüyoruz. Lokasyona karar veremedik.

ben haftasonu ya da günübirlik kaçamaklar düşünüyorum istanbul'a yakın yerlerde. kalma işini çadırda yaparım.

Kamp yapacaktık ama korktuk açıkçası pandemiden dolayı.O yüzden 5 gün villa kiralamayı düşünüyoruz.

Onlarin Smart match diye bi uygulamasi var onu doldur ona gore sec. Ben orda cikan five-z yi aldim cok memnunum. Onun disinda blue star da iyi diye biliyorum.

2 yıl kadar multi tam ortopedik yatak kullandım, hiçbir sorun yaşamadım. Yaklaşık 1.5aydır fln da yataş athletic kullanıyorum çok daha rahat farkı hissediyorsun. Bel ağrıları için de tavsiye ediliyor sert oldugu için.

Geçen ay detaylı araştırmıştım aynasizlari. 3500 liraya giriş seviyesi makineler var ne yazık ki. Giriş seviyesinin iyilerinden canon m50 aldık biz. 4bin tl. İşin video kısmına girmeyecekseniz fujifilm xt100 işinizi görür nispeten büyük sensoru ile çıkarttığı fotoğraflar gayet iyi 2700tl filan olmasi lazım. Sony a6000 var yine 3000lere ama 4-5 yıllık makine neredeyse eskidi artık, full hd video için af gayet iyidir fakat ois eksikliği var. 4k video çekmiyor.
Bir diğer makine de olympus e-m10 mark 3. Gayet iyi makine. 4k da çekiyor. Bence tek problemi ekranının tam dönmüyor oluşu.

darıdere (kazdağları)

İstanbul yakını için iğneada.
Kamp yeri değil ama bildiğimiz ormanın içi

Çubucak orman kampı olarak da geçiyor, en son açıktı fakat telefonla ulaşılamıyor bilginize. Birde çok ana baba günü gibi görünüyordu yoldan geçerkenki görüntüsü

döllenmiş olabilir, damarlar falan da var mıydı?

Netflix'te bir belgeselde adam tavuklara bir çeşit acı biber yedirmiş ve yumurtalar kırmızı çıkmış. Böyle bir şey olabilir mi ki?

Döllenmiş yumurtadır büyük ihtimalle. Fabrikasyon yumurta almak lazım bununla karşılaşmamak için.

İnceleyemedim fazla kan gibi gözüküyordu, burada yerel bir marketten almistim.

Döllenmiş, hatta üzerinde kuluçkaya 3-4 gün yatılmış bile olsa beyazı kırmızı olmaz. En fazla döllenen kısımdan dışarı doğru oluşmaya başlayan damarları vs görürsünüz.

Bu da sarının içerisinde olur, beyazın rengi değişmez.

Örnek;

evcilsevgisi.com

Peki ne olabilir? Valla ben de merak ettim.

Dollenmis.

döllenmiş yumurta kırmızı olmaz. başka bir sıkıntı var. milyon kere döllenmiş çiftlik yumurtası yedim, hiç kırmızı görmedim.

En az 3-4 gün önceden almak lazım.Bir de son ana kadar bakılabilir. İptaller falan oluyor.

Bu aralar sefer gününden üç dört gün önce açıyorlar sistemi ve çok hızlı tükeniyor, takip etmek gerek

düzenli olarak alıyorum anneme, son dakikaya bırakmayın. iptaller oluyor +1 bir de.

geçen perşembe 1.sinden aldım. henüz kullanmadım ama bence fiyatına göre gayet iyi.

Bunların hiçbirini alma. Çok langır lungur oluyor, spor salonundakiler gibi değil. Hiç keyif vermiyor insana. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Dışarda yürüyüş-koşu yap çok daha iyi.

www.youtube.com

seninki boyle ayri bir parca olmayabilir, tirnagin uzadikca o siyah parca one gelir ve en sonunde kesile kesile yok olur.

dip kısım tamamen morarmış. muhtemelen zamanı gelince düşecek, altından yenisi çıkacak. normal yaşantına devam et.

Doktora gitsem o birikmiş kanı temizleyebilir mi acaba? Cesaret edebilir miyim bilmiyorum ama aylarca beklemekten iyidir belki de bilmiyorum.

doktora gitmeye falan hiç gerek yok. doktor güler :)

kesin düşer.

geçmiş olsun. normal hayatınıza devam edin bir süre sonra yenisi gelecek ve bu tırnak atıl duruma düşecek.

doktorun yapabilecegi bir sey yok oradaki birikmis sivi kan da degil zaten, bekleyeceksin yani.

Bu da guzel ama yazin kullanacaksaniz arpenaz fresh and black 2xl alin. (En azindan biz bugun oyle yaptik :)

bende de içi siyah olan vardı memnundum baya. 2 kişiyseniz kesin 3'lüğü alın

3 kişi kullanacaksanız 4 kişilk çadır alın.

nasıl kullanacağınıza göre değişir çadır, ben yürümeyi trekking'i seviyorum diyorsanız, quick hiker tavsiye ederim, pahalı ama sırt çantasına sığıyor (ve hafif) yok arada sırada kamp yapacağım falan diyorsanız bu olur, ancak bende arkadaşlar gibi aprenaz tavsiye ederim, yazın daha geç ısınıyor ve daha karanlık oluyor içerisi bu da daha fazla uyku demektir. diğer çadırlar ile saat 6 da ayaktasın

www.decathlon.com.tr
bundan alırsın, hem sabah sorunun ortadan kalkar hem de çadırın içi hamam gibi olmaz, dışarıda gölge alanın olur, aynı zamanda yağmurdan da korur.

Az daha paraya kıyop tenteli, daha büyük bir model alabilirsiniz. Yağmur yağdığında fermuarı açıp keyif yapmak inanılmaz zevkli olur.

Tabi önceliğiniz hafiflik ve küçüklük ise bilemem.

Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ederim. 2 kişi kalacağız ama eşya vs koymak için 3 kişilik almayı düşünüyorum. Fresh black veya otomatik kurulan çadırlara baktım fakat çok basık olduklarını düşündüm. Decathlonun sitesinde bulduğum en yüksek model buydu...

@strangerinhere: yüksek çadır arıyorsanız arpenaz 4.1 bakın. baya içinde ayağa kalkmak mümkün, giyinirken falan epey kolay oluyor.

(git: goo.gl)

6-7 yıldır kullanıyorum, silikon kayışına sağlamlık açısından mükemmel diyemem ama gövde çok sağlam ve dayanıklı. 7 yılda 2 kez kayış değişimi yapmam gerekti, çünkü küçük delikler yandan yırtıldı zamanla. Metal kordonlu da satılıyor bu saat.

g-shock her zaman favori:)

Adı konulmayan kural gibidir, garanti bitene kadar yetkili, bittikten sonra özel.

Garantisi biten pejo aracımı hep yetkili servise götürüyorum. Satarken yetkili servis bakımlı arabalar daha kolay satılıyor.

Bir de camarom var, onun yetkili serviste ustası olmadığı için mecburen özel servise götürüyorum.

Motorumu da hep özel servise götürüyorum.

garanti bitene kadar yetkili +1

ama 200 lira içinde değeceğini sanmıyorum özele götürmeyi. iskonto falan yapar yetkili servis.

sıfır araba aldım, garantisi bitene kadar dayanamadım. sürekli sanayiye götürüyorum.

Her zaman yetkili servis.

aracı özel servis, motoru kendim

özel

malzemeleri kendim alıp ustaya gidiyorum. en temizi.
düzgün usta bulmak zor.

yabancı müzik çalan radyo açık olur zaplarım arada şehir içinde

şehir dışında telefondan play list

Mark Knopfler
Eğer o uyku getirir dersen
Björk

Fizy listelerini dene

Doksanlar yolda çok iyi gidiyor bir de

www.youtube.com

www.youtube.com

antalya'da üniversite fm var güzel şeyler geliyor çoğu zaman.

www.youtube.com

Böyle şeyler genelde. :)

radyo eksen
pal nostalji
bazen power fm

En çok pal nostalji, onun dışında muhtelif diğer radyo kanalları. Uzun yolda telefondan kendi listemi dinliyorum.

Kendi yol playlist'imi yaptım Spotify'da onu dinliyorum.
Böyle salon müziği tarzında, valsli malsli klas şeyler. Bilinen hareketli parçaların cazlaştırılmış coverları vs.

uzun yol hey douglas
sehir ici radyo ilef, pal nostalji, bir de bir kanal var sade hitleri calan acayip gavur aksanli turk bir djleri var onu dinliyorum ama kanalin veya djin adini unuttum.

1 ay olduysa bırakalı hafif hafif spora başlayın. Spor yapmıyorsanız da yürüyüş yapın. Beslenme düzeninizi gözden geçirin. Vitamin mineral dengenizi kontrol edin. Sigarayı da düşünmeyi bırakın gitsin. Ne güzel bırakmışsınız. Kendinize hobiler bulun. Eliniz ya da aklınız boş kalmasın.

Sebebini bilmiyorum ama tebrik ederim :)

allen carr ın kitabını mutlaka okumanızı öneririm. sigarayı bıraktıktan sonra gırtlakta yer alan ve esasen pisliklerin nefes borusuna girmesini engelleyen tüycükler üzerlerindeki zifiri attıkça aktifleşmeye başlıyor. bu da gıcık, kaşıntı yapabiliyor. ancak bir hastalık belirtisi de olabilir kbb ye görünmekte fayda olur.

bende de olmuştu. acaip de tırsmıştım bi yandan. acı yok raki. sakın tekrar bulaşmak gibi bir şeyi düşünme. geçecek. sabır.yürü bol bol.

Gececek zamanla.

Küçükkuyuda adabalik var sahilde ama servis falan kötüdür. Mezeler güzel gitmişken ayvaciktan assos a gider gibi gidip sokak agzi koyu var googledan bak super biryer 5 yildir giderim orda balikci kahvesi var kucuk biryer plaji guzel mezeler iyi fiyat ucuz

1 hafta önce ağva kilimlideyim. market benzinlik vb yerlere yakın. manzarası çok güzel yukarıdan denize bakıyorsun. denizi ve plaj kısmı taşlı ve hemen derinleşiyor ama deniz ihtiyacımı karşılıyordu. yokuş kısımdan dikkatlice denize iniyorsunuz aşağısı halk plajı değil size özel bir alan gibi.

gece çok soğuk olmuyor ama gündüz güneşi çok yakıyor. güneş kremi götürün mümkünse gölgelik ayarlayın kendinize.


çanakkaleye giderseniz beni de alın :))

İğneada ve Longoz ormanları, kıyıköy.

Danışment orman kampı var saroz körfezinde.herkes öve öve bitiremiyor.

Ben bu çadır kamp aksiyonuna girecek olsam, İstanbul Çatalca Saray Kıyıköy yolu üzerinde bulunan Kastro veya Panayır İskelesini tercih ederdim. Issız, sessiz ve İnsansız.

Kaz dağları

Ara öğünler ekstra insülin salınımına neden oluyor ama ara öğün yapıyorsun diye kilo veremeyeceksin yağ yakamayacaksın diye bir kural yok. Doğruya giden yol tek bir tane değil. Sen gereksiz ve ekstra kalori tüketme, tükettiğin kalorileri doğru yelden al gerisini çok düşünme.

Canan Karatay okuma ve kesinlikle bolca spor yap. Geçmiş olsun...

Ben senin gibi bol ara ogunlu diyet yaptim 2 ay 10 kilo verdim. Sikma canini dogru yol devam.

hepsi farklı şey söylüyor zaten, birinin her gün tüketin dediğine öbürü asla dokunmayın diyor. eğer bir sağlık sıkıntın falan yoksa kalori takibi ve sporla rahat rahat kilo verirsin. ben 6 ayda 27 kilo verdim bu sayede, ama ben biraz fazla kıstım yemekten onun için biraz abartı ve sağlıksız oldu. ayda 2 kilo falan nefis.

Ara öğün tükettikçe daha sık acıkır ve diyeti zorlaştırırsın. Ana öğünlerde ye, yeterli.

kemik suyu içmek enerji vermez. genel olarak kaliteli beslenmeli ve iyi uyumalısınız. saat 11-12 gibi uyuyup en az 7-8 saat uyumadıktan sonra ne yerseniz yiyin çok enerjik olamazsınız. en azından bende öyle. önce bir doktora görünmeli kan değerlerine baktırılabilir, açlık ve tokluk şekerine baktırılır.

hiçbiri değil de hava değişimi bile olabilir.

kemik suyu için düdüklüde 4-5 saat çok rahat yeter. annem hatta 2-3 saat falan kaynatır yani.

Kemikleri önce 1-2 saat normal tencrede kaynatıp yüzeyinde biriken siyah köpüğü alıp sonra düdüklüde 4-5 saat kaynatmanız lazım. Eğer siyah köpük kısmını almazsanız bulanık olur. 2. aşamada suyu değiştiren de var esas ilik kısmı 3 veya 4. saatten sonra çıkıyor zaten, içerisine defne yaprağı ve karabiber de koyarsanız daha güzel olur. Düdüklüden çıkınca kemiklere vurarak ilik kısımlarını çıkarın ve rondodan geçirip suyuna karıştırın. Kavanozlara ya da kullan-bitir ölçülerdeki kalıplara bölerek buzluğa atın.

Kemikleri alırken kırdırın, iliklerinin çıkacağı bir yer olsun. Düdüklüde 3-4 saat kaynatın. zaten ilik eriyerek suya karışmış olacak ya da kolay çıkabilir durumda olacak. Direkt enerjiden ziyade sağlıklıdır kemik suyu.

Kaynattıktan sonra kemiğe yapışık kalmış kıkırdak vs. varsa onu da sıyırıp suya ekle. Hepsini beraber blender ile karıştırırsın sonra.

Ne alacağınıza göre değişiyor, ben güvendiğim ve bildiğim birkaç siteyi yazayım:

www.kocamaar.com (oldukça kaliteli ve iyi çiftlik ürünleridir ama fiyatı tuzlu biraz)

www.guzelgida.com Bu sitede en çok sevdiğim şey; badem unu, hindistan cevizi unu gibi değişik şeyleri de bulabiliyorsunuz.

www.sadepazar.com (baklagil, aktariyede çok güvenilir. İstanbul- Fatih'de kendi mağazaları var oradan da alabiliyorsunuz)Ham kakao, kakao yağı gibi doğal şeyler bulunabiliyor.Zeytinleri ve zeytinyağları da güzel diyorlar ben denemedim. Daha ucuz.

www.koryumurta.com.tr (adından da anlaşılacağı üzere yumurta için ben hep buradan alıyorum)

meyve sebze için de;

www.misbahcem.com (Burayı hiç denemedim sadece duydum ben pazardan aliyorum direkt)

toprakana.com.tr

tabii ki, onun dikkatsizliğinin bedelini sen ödemek zorunda değilsin.

Karşı tarafın kasko firmasını ara senden evrak, fatura isterler. X lira hesabınıza yatırılacak diye bilgi verirler. Eğer beğenmez isen parayı o zaman dava açarsın.
Tampon değiştirmiştim 1800 masraf çıktı. Değer kaybı olarak kasko 1015 ödemişti.

tabiiki tslep edin, arabanızın değeri düştü başkasının hatası yüzünden. önce dava açacağım ya da anlaşalım diye söyleyin, ödeme yapmaz ise dava açın

mal gibi telefona bakarken carpmistir kesin. ac mutlaka. bu insanlar ceza yiye yiye dikkatli olmayi ogrenecekler.

Kesinlikle talep et. Arkadaşın dediği gibi Instagram da filan dolaşıyordur hıyar.

(bkz: ali gül)

kişniş çok yoğun bir sebze bu yüzden baharat olarak ve az miktarda kullanılıyor. tazesi için kereviz gibi düşünebilirsiniz, pişirince yenebilir olur mutlaka ama tazesinin pek tüketim alanı yok.

çok güzeldir
size yabancı gelmiş

Ben limon sıkıp tuzlayıp çiğ çiğ yiyorum ama salataya koymadim hiç, sert bir ot çünkü.

Abi o haşlama ete bir iki çimdik kesilip atılır o bile beter korkutur ben yanına yaklasamam uzak doğuda böyle tuketiyorlar ayrıca limonlayip yiyen arkadaşa da selamlar

salcano pişmanlıktır

davadan ziyade karşı tarafın trafik sigortasını yapan şirkete başvurun, değer kaybı varsa aracınızın alabilirsiniz.tam olarak hatırımda değil ama belirli model ve kmnin altında ise vermek zorundalar.

arka tamponun elden geçirilmesi ve tampon arkasındaki darbe emicinin komple değiştirilmesi gerekiyor. bagaj kapağının da ucundan hasar görmüş olması şanssızlık. azıcık boya ile kurtulunabilir.

Benzer şekilde kazaya karıştım 1800 TL. hasar çıktı karşı tarafın kasko şirketinden 1015 TL değer düşüklüğü nedeniyle para aldım. Dava filan amadan sadece telefon ettim adamlara ve istedikleri belgeleri gönderdim. 3-4 içinde hesaba yatırdılar parayı.
Benim hasar sadece tampondaydı ve seninkinden daha azdı.

tampona değer kaybı vermiyorlar.
bagaj kapağı ya da çamurluk boyanacaksa onun için alabilirsin.

Sultani dibek

Dibek kahvesine alistiktan sonra mehmet efendi vs ambalajli kahveler tat vermiyor. Sert kahve seviyorsaniz cok yumuşak gelebilir tadi. Dibek kahvesi daha acik renk oluyor.

bayram efendi osmanlı kahvecisinin efe kahvesi var türk kahvesine çok benziyo baya güzel. n11de falan vardır.

aldıkların taze mi değil acaba. bir yerlerden taze türk kahvesi çektir bir de öyle dene bakaklım.

Adıyaman kervansaray kahvesi üstüne tanımıyorum

Hangi marka türk kahvesi alayım diye soruyorsaniz, çekirdek alıp taze çektirmek en guzelı. Marketten almak zorunda kalınca kahve dünyasının yeni çıkmış, kötü değil tadı.

Türk kahvesinin dışında karışım olan kervansaray/osmanlı kahvesi var, 7 kahvenin karışımı. o da güzel ama damla sakızlı turk kahvesi sevmiyorsaniz, onu sevmezsiniz. Dibek kahvesi de denmiş, güzeldir.

İzmir'deysen Küçük Avcı'yı dene.

uzun uzun yazacağım sanırım.

şimdi öncelikle o kalem şeklinde olanları bir unutmak gerek onlardan hiç bir nane olmuyor.

f/p olarak en güzel aletler genel kullanılan kangertech ve joyetech ben kangertech kbox kullanıyorum tercihi bundan yana yaptım çünkü tankı (atomizer) çok başarılı joyetech'in atomizer tırtıngen ama cihazı oldukça başarılı.

bu aletlerin bir sorunu var o da ugraş istiyor zaman harcamak zorundasın coil hazırlamak likit derken çok farklı bir dünyaya giriş yapmış oluyorsun.

sigarayı bırakmak istiyorsan hakkatten bırakıyorsun istemiyorsun çünkü sürekli elinde istediğin nikotine sahip hemde istediğin tad ve aromada bir duman mevcut.yaklaşık 2 aydır kullanıyorum şu an 3 arkadaşız hiç birimiz sigara içmiyoruz bazen alkol yanında bir tek yakıyorsun ve hoşuna gitmiyor.

merak ettiklerini yazarsan direk noktasal cevap vermeye çalışırım.

Hocam haplar çok etkili bırakmak nerdeyse garanti ama adamı psikolojik olarak dağıtıyor... bunu bilerek başla, sorunsuz bir dönemde başla, kimaenşn kalbini kırma.

abi e sigaraya başlıycam diyosan kafadan 500tl çıkar cebinden, bak bunu söyliyeyim

kalem tiplileri sallıyoruz,

mod olacak joyetech evic vtc mini 75 watt türkiyede 200 250 tl fiyatı var kangertech modlar güzel fakat türkiye de hem kolay bulunmuyor hemde fiyatları uçuk oluyor, adamlar güzel yapmış abi, kangertech seti alıyosun içinde pilinden tut yedek coillerine tankına hepsi var.
tank olarak kangertech subtank mini veya kangertech subtank türkiyede 130 tl ye görmüştüm 150tl ye çok prof tanklar var fakat onlarla başaçıkabileceğini sanmıyorum, kangertech çok sorunsuz ve kullanması kolay

sony vtc 5 pil tanesi 40 lira 2 tane alsan rahat edersin
pil olarak sigara içimi için panasonic ncr18640b 4.7amp
ciğer çekimi için samsung inr25 20amp yada sony vtc 4 - vtc 5 30amp alman lazım, pillerin 4 tanesi yurtdışında 12 ile 16 dolar

ayrıca panasonic pille yani continous discharge ı 6amp diye söylenen ama aslında 4.7 amper olan bir pille 1 ohm altı sarım yada coil kullanıp wattı da yükseltirsen pilin vent yapıp patlama ihtimali de var. yani hakkaten iyi araştırmak lazım.

likitler ortalama en ucuzu 30 ml si 30 tl efkar likitleri
bunun dışında hazır coil alırsanm 50 60 yazar

yada tel ve pamuk alıp kendin sarabilirsin. youtube ta bir çok video var izleyince gayet kolay yapılıyor ama yine bir bocalama süresi oluyıor

yurtdışı fiyatlarına gelirsek eğer
evic vtc mini 38 dolar (bir tane daha alma niyetindeyim)
kangertech subtank lar 18- 23 dolar ama yurtdışında kangertech pro tank 4 çıktı 24 dolar hem senin kullanabileceğin kadar basit hemde çok çok iyi (protankı çok beğendim ama 1 ay bekleyecek zamanım yok buradada yok 4 tane tankım olmasına rağmen, bu tank o kadar sorunsuz ki vtc mini ile birlikte istediğin her yere götürebiliyosun akıtmıyo kaçırmıyo damlatmıyo, buradan yetkililere not, alınık kangertech subtank mini yada subtank)
tel ortalama 1.25 dolar ile 3 dolar arası kanthal round, nickel yada titanyum teller
coiller 10 dolar falandır 5 tanesi
pamuk paketi 1 yada 2 dolar

ama benim 12 paketimin gümrükten , ülkeye girişi yassak diye geri döndüğünü ve ben kendi ekipmanlarımı bile türkiyeden almak zorunda kaldığımıda söylemek isterim.

ve bu iş oldukça bilgi deneyim gerektiriyor, bas düğmeye çek gitsin olmuyo abi.

ve bu yukarıda yazdığım ürünleri türkiye den de , tanımadığın insanlara havale yaparak alıyosun, yani adam göndermeyebilir, yada kötü sahte bişeyler gönderebilir, parayı alır uzar sende öyle kalırsın, yurtdışından getirmek en az 1 ay, 1ay bekleyipte kargo gümrükten geri gittiği zamanda çok koyuyor adama, anca işte elden falan alırsan olabilir, oda istanbulda ankarada büyük yerlerde olman lazım, sade 1 parçada almıyosun, coili ayrı pili ayrı modu yarı tankı ayrı zor yani bence hadi hepsini uygun fiyata aldın bu sefer clone yani çakma çıkma olayı var ve pillerde falan bu çok çok kötü bir durum.sen direk ilaçlarla bırak inançlıysan bu kadar bırakmaya.

www.yukleresim.com

vtc soldaki mod üstünde kangertech subtank mini takılı

son olarak alıcam diyosan eğer kesinlikle internet sitelerinden uzak dur fiyatları çok çok yüksek tutup aynı şekilde güvenilmezler, örnek olarak buharistan.

alıcam diyosan tecrübelerimi paylaşırım, burada yayılmasını istemediğim bir kaç forum var bilenler bilir.

killerbee +1 dediği her şeye katılıyorum. bu alet aslında sigarayı bırakmak için değil farklı bir zevk olarak bakmak gerekiyor. likit alırsın nikotini fazla gelir yada az gelir aroma tırt çıkar alkol eklerler falan derken biz kendi likitlerimizi yapmaya başladık.
izmirde olan arkadaşlar için dm yürürseniz satan dükkan mevcut.
killerbee'nin bahsettiği forumlarda kendi şehirlerinizde ki kişilerden elden teslim almaya çalışın.

bir de bu işe girecek arkadaşlara dual coil çok güzel !

Bırakma kararı verdiğimde Zyban kullandım ben, daha ilk günden sigaranın tadı acaip bir şeye dönüştü ama ben ona da alışıp içmeye devam ettim. Asıl sıkıntı ilerleyen günlerde iştahımın kesilmesi ve ruh halimin saçma sapan bir hal almasıyla ortaya çıktı, hayattan zerre tat alamamaya başlayınca s*kerler ilacını da sigarasını da diyerek 6. günde ilacı da sigarayı da kesip attım.

Ardından gelen 2 hafta oldukça zorlayıcı oldu ama yılmadan sigara isteğime karşı koydum, iki buçuk senedir de kullanmıyorum.

zyban'ın muadili (welbutrin vardı) eşim hem onu hem de champixi kullanıp bıraktı. ama ikisinde de yeniden başladı. bilemiyorum kafada bitirmek önemli. şimdi de e-sigara içiyor. ama bu sefer de ona bağımlı oldu.

ben de uzun süre tiryakiliğin ve bir sürü bırakma deneyiminin sonunda (bantlar sakızlar vs vs)zyban ile bıraktım. tavsiye ederim. bırakalı 10 seneyi geçti.

champix ile eşim bıraktı, çok uzun süre olmadı daha ama içmiyor valla.

herhangi bir ilaç kullanmadan 2 ay evvel bıraktım. 13 yıldır içiyordum. ilk denemem. sanıldığı kadar zor değil. içmek zorunda değilim diyorsun ve içmiyorsun bu kadar basit.

merhaba, 8 gün önce kendi irademle bıraktım. İlk 2 gün çok şiddetliydi. Sonrası kolay. Eşimle birlikte aynı anda bıraktık bu da bir artı.

mora terapi diye bir şeyle bırakıyorlar tek seferde. bir araştırın isterseniz. neredesiniz bilmiyorum ama izmirde neosante diye bir merkezde yapıyorlar. arkadaşımdan biliyorum

Nikotin bantı ile bıraktım. Hapları sağlıksız buluyorum, psikolojik olarak bozma dengeyi

kimse bi şey demez. boşuna denmiyor türkiyenin en modern bölgesi diye. her taraf yazlıkçı dolu zaten burda. yaz kış kalanlar da oluyor. denize yakın olsun alcağın eve arada bir girer çıkarsın. muğlanın köyleri güzel çok bozulmamış.

yaz ayları kiralar çok pahalı oluyor.
evet alınır,yazlıkçılar öyle yapıyor sonuçta.
hayır alışıklar.
ev fiyatları uygun olabiliyor.

not: ege köyünde oturuyorum

ev almadan önce bir süre ev kiralasan köylüyü tanısan, onlar seni tanısa daha iyi olur.

Otaci'nin argan serumu

Yanmis kisim duzelmez artik cok zor. Iyi bi maske, toni guy olabilir, argan yagli bi serum kullan. Isil islem uygulama ve boyatma bi sure, zamanla toparlar.

Kesinlikle Zeytinyagı

Nashi argan yağı

çalıştığım yerden sordun.

tatlı badem yağı ve hint yağını karıştır. banyodan önce iyice çalkayarak saç diplerine masaj yaparak uygula. saçının boyuna ve ucuna da bolca sür, saçını tara. saç kurutma makinesi ile yağlı saçlarını bir güzel ısıt. yağın daha yumuşayıp saçına daha iyi tutunduğunu göreceksin. saçlarını havluya ya da boneyle sar. en az iki saat kadar bekle. ben bazen gece uyuyor, sabah banyo yapıyorum. (evet bitliyim) haftada bir - iki defa mutlaka uygula.

şiddetle tavsiye ederim. kesinlikle faydasını göreceksin.

"101 dalmaçyalı" karakterin ismi "Cruella de Vil"

sistem ide üzerinden mi çalışıyor, ahci üzerinden mi?

cetoxim bahsettiğin kavramları anlamadım, bilmiyorum açıkçası.

başlat cubuğuna sağ tıklayıp, görev yöneticisine tıkladıktan sonra bellek kısmından en cok hangi programların belleği kullandığına bakıp o programlar cok gerekli değilse kaldırabilirsiniz ama buda size cok care olmayabilir zira piyasadaki dizüstü bilgisayarların hard diskleri cok kaliteli olmadığı için bu tür gecikme ve donma problemleri çıkartıyorlar, benim dizüstü bilgisardımda da aynı tür gecikme donma takılma problemleri vardı ve kafayı yemek üzereydim, sorunu kökten çözüp mevcut hardiskimi, ssd hardisk alıp değiştirdim format atıp tekrar kurulum yaptım ve şuan gözle görülür hızlanma mevcut.

ben olsam şöyle yapardım (windwos olduğunu varsayıyorum);
önce yedek alırdım. sonrasında cihazı restore eder fabrikadan çıktığı hale getirirdim. cihaz açılınca internete bağlamadan ne kadar bloatware, tırıvırı virüs programı, yok efendim dell'e özgü screen saver vs. ne varsa kaldırır mümkün olduğu kadar stok windows'a döndürürdüm. virüs programına falan da gerek yok açıkçası. her şeye yes yes deyip kurmuyorsanız bir şey olmaz :)

ford fiesta kullanıyorum. Aracımdan memnunum piyasası da iyi.
Ancak şahsi önerim polo alman. Fiestaya göre çok artısı olduğundan değil de ülkemiz insanının volkswagen hastalığı yüzünden bunu diyorum. Arabayı satmak istediğinde kolay elden çıkar.

i20 bakılabilir ama fiesta ile aynı segmentte mi bilemem tabi.

toyota auris kesinlikle.

Şahsen ben aldım

hangi motor şanzıman lı araca bakıyorsunuz bilmiyorum ama 1.0 otomatik vites ise son sahibi olursunuz. polo da aynı özelliklere sahip ibiza fabia ya göre pahalı.

1.4 alacaksın keyfine bkacaksın. 1.4 otomatiğivarsa paran yetiyosabi de cam tavan ekle al. cillop gibi araba. olumsuz yorum hepsine yapılıyo. ha para olsa keşke bu segment araç hç almasak. güvenlikbakımından hepsi vasat. alıp efendiefendi kullan sorun çıkarmaz bence.

1.0 otomatik al derim +1

i20 elite blue öneririm.

3 ay once aldim, iyiki de aldim, cok memnunum.

selamlar,
bende yaklaşık 1 senedir çalıyorum. daha öncesinde gitar çalıyordum, hala çalıyorum. 1 senede iyi kötü yann tiersenden 3-4 şarkı çalabilir durumdayım. sistematik çalışmadan hemde. eğer düzenli çalışırsan, daha öncesinde müzik bilgin varsa bence 6 ayda ortalama bir şekilde çalabilirsin.

kursa flnda gitmedim. youtube videolarından öğrendim. biraz daha fazla zaman ayırma planım var inş.

devlet desteği var yüzde yirmi beş, emekli olmak yerine para biriktiriyomuşsun gibi düşünebilirsin. diyelim 30 yaşında ev almak istiyosun veya ev peşinatı, şimdiden devlet desteğiyle biriktirirsen ve onlar bi fonda değerlenirse ve x sene sonra, devletin verdiği yüzde yirmi beşin en az kesileceği şekilde çıkarsan, karlı oluyor diye duymuştum.

geçim sıkıntısı çekmiyorsanız faydalı bence, köşeye para koymuş oluyorsunuz. bir süre sonra devlet %25 ekliyor. önümüzdeki yıllarda şu anki faiz oranları (%10-12) devam ederse bankada biriktirmekten daha karlı. 2 sene sonra faiz %60'a çıkar da devlet %25 eklemeye devam ederse sıkıntı büyük tabii.

adının emeklilik olması insanları cezbediyor ancak bu aslında bir tasarruf sistemi, emeklilik değil.
bence 30 yaşında ev alınacaksa pek mantıklı değil
erken çıkınca kesintisi oluyor, devletin katkısı alınamıyor vs.
benim babam üye mesela onun için mantıklı olabilir çünkü zaten 58 yaşında adam (56dan sonra çıkabiliyorsun) 10 senesi doldu, bu durumdaki insanlar için mantıklı.
kardeşim de yaptırdı (25 yaşındaydı sanırım girdiğinde) evi arabası yok. ama yaptırdı, az az ödüyor. onun içinse şöyle bir durum var; bu kız tüketim canavarı ve başka türlü birikim yapamıyor. bunu yaptırdı otomatik ödeme verdi ve unuttu 30 sene daha sonraya güzel bir birikim olacak, tabi bu memlekette 30 sene sonra devlet onu ne yapar bu riski almak gerekiyor :/

paramı başka kimseye emanet etmek gereksiz geliyor bana. üstelik 30 sene sonrasına ve acil bir durumda çıktığınızda da elinizde bir şey kalmıyor. ama yatırım araçları vs hakkında bilgisi olmayan biri için mantıklı olabilir.

8 sene ödedim sonra çıktım. uzak dur.

su anki sartlarda kazanan banka. zaten banka reklamlarindaki isrardan anlasiliyor. 1 yil once bankaci bana da teklif etti, oraya yatiracagim parayi kendim degerlendiririm dedim (altin, doviz, borsa, faiz, vb). Ve sonunda hakli ciktim ben kendim daha cok kazandim. cunku belirli bir yildan once sistemden cikarsan %25 devlet destegini hak edemiyorsun, verdigin parayi alip cikiyorsun ki bu arada enflasyondu zartti zurttu derken senin paranin satin alma gucu dusmus oluyor zaten.

almanyada olmazsa olmaz gibi bişi bu çünkü genç nüfus cok az oldugu için biz emekli olunca bizim maaşımızı karşılayacak yeterince çalışan olmayacak. emekli maası çok düşük olacak. türkiyede de şartlar araştırılıp öyle karar verilmeli.

Aynisi bende de var.alerji mi nedir ben de bilmiyorum.naneli seker sakiz bi sey yedigim an ust uste hapsirma basliyor

var böyle birşey. aynısı küçükken şurup içince de olurdu. mentollü sigrada olmaz ama bak ;)

Bende de var. Önemli değil.

Benzer durum acı veya sıcak yiyince hapşırma, burun akması, hıçkırma olarak da ortaya çıkıyor. Ya da güneşe çıktığında hapşurma da aynı şey ama kaynağı farklı. Adını unuttum ama İngilizce-Latince karışımlı, "allerji olmayan allerji" (yoksa alerji mi?) ya da "Yemeğe bağlı olarak yediğin şeye karşı allerji olmayan ama allerji gibi"ye benzeyen bir adı var. Tam olarak allerji değil de, hassaslık olarak nitelendirilebilir. Adını arayayım, paylaşırım.

Edit: Gustatory rhinits, adı bu. Kendisi allerjik olmayan burun iltihapları grubundan. Bir de güya allerjik değil ama onun gibi maddeye duyarlı. Ben de o kısmı anlamadım.