Ekşi Duyuru

36 yapıyorlar, 36 Kreuzberg'in posta kodu, buradan yola çıkarak Almanya'da 36 Boys ismini alan bir çete var, bu da onların el işareti.

kreuzberg 36 işareti oluyor. kreuzberg 'deki Türkler'in oluşturduğu grubun işareti sanırım. killa hakan anlayıyordu da niye 36 diye ama sebebini tam hatırlayamadım

nisanyan adlar

nişanyan sözlük

ne vizesi bu?

www.csbusinessscreen.com

Mülakata çağırma diye bir şey ilk defa duyuyorum. benim bildiğim vize görüşmesi=mülakattır.

@antikadimag, yunanistan d tipi vize.

@mikro patlama, hah şirketin kaydını kontrol edebiliyorum buradan, gördüm şimdi, bu güzel. ama direkt sayfayı yazdırsam kabul etmezler heralde. bir belge olması lazım.

@owen, bazen konsolosluğa mülakata çağırabiliyorlar, aşağı yukarı şöyle bir şey vizem.net

Articles of organization ( certificate of organization olarak da gecer ) bu belge aradiginiz. Sirkete soyleyin bu belgeyi size gondersin. Amerikada kurulu oldugunu gosteren belge odur.

kadın mısın erkek mi bilemedim ama kadınsan diye, love my body, marks and spencer, gap, zaman zaman mango'nun violetası...

Çok geçmiş olsun, vizeler noktasında kötü bir dönemdeyiz. Hollanda için hesabınızda günlük 55 euro olması gerekiyor, bunu yerine getirmişsinizdir diye tahmin ediyorum. Ancak profiliniz belli risk faktörleri taşıyor. Genç, bekar, uzaktan çalışan vs. Döneceğinizi destekleyecek belgelere ihtiyacınız var. Şu aşamada 2 kere ret yedikten sonra başvuru dosyalarınızda önemli değişiklikler olmadan vize alabilmeniz zor olur diye tahmin ediyorum.

turistik vize için hele ki daha önce schengen vizesi almış değilseniz laps diye 1 ay 3 ay başvurmayın. cumhurbaşkanı da olsanız vermezler. 10-15 günü geçirmeden, kalınacak yerlerin belli olduğu, hatta mümkünse tatil planını da içeren bir mektupla başvurmak şansınızı arttırır. gezmeye diye üç aylık vizeye başvurursanız inanmıyorlar, aynısını yaşadım.

yani onlar paşa gönülleri isteyip de "hadi bu çocuğa üç aylık verelim gitsin" demedikleri sürece üç aylık turist vizesi almak çok zor. bildiğim kadarıyla sürekli vize almışsanız bi noktadan sonra "eeeh yeter lan isteyip durma" diyerek daha uzun süreli veriyorlar.

vize almak şu an ekstra zor evet ama 10-12 sene önce de vermezlerdi bunu muhtemelen.

@but that was just a dream

çok sağol. banka hesabı konusunda bir sorun yoktu, yeterli miktar bulunuyor. onların gözünden düşününce haklısın aslında, evli, bordrolu çalışan, evin olan falan olmamak riski artırıyordur.

ama döneceğimi destekleyen ne belgeler sunabilirim bilmiyorum. arabanın ruhsatını da koymuştum, evin kira sözleşmesini de. başka gösterebileceğim bir şeyim de yok gibi geliyor.

2 kez red almissin. bunu goruyorlar o yuzden onyargilari olacak sansin dusuk. ama senin icin cok onemliyse yine de basvurucam diyorsan. sunlari farkli yapmani tavsiye ederim.

1. sosyal muhendislik: sececegin ulke ve personel'i iyi arastir, gozlemle. bu tarz onyargilari olmayan ulke, personel sec.
2. kiz arkadasini ve iliskini on plana cikart: davetiye, iliskinize dair belgeleyebilecegin detaylar.
3. geri donecegine dair detaylari on plana cikart: tapu olur, is olur, araba olur. bu ve bir onceki maddeyle ilgili ilginc cevaplar duymak icin suraya sor. chat.openai.com

not: 2 ve 3. maddeleri destekleyici dokumanlar olarak dusun.

@mark greg sputnik

doğru diyorsun, biraz 1 ay 3 ay büyük başvurdum ama bunların da büyük olmaması gerekmiyor ya, 1 ay tatil yapacak olabilmeliyim :( mektupta tatil planım baya detaylı bir şekilde yazıyordu. otel, uçak bileti falan hazırdı. hala anlamıyorum.

@buenosdias

aslında 2. maddede söylediklerinden hiç bahsetmedim. doğru diyorsun, neden yazmadıysam. bunu kesin değerlendireceğim.

onun dışında iş ile ilgili tüm belgeleri verdim, bir de arabanın ruhsatını gösterdim. başka da aklıma bir şey gelmiyor valla.

Ben olsam sevgilimden bahsetmezdim.

@Kahvedesu

aa niye ki?

ben olsam ben de sevgilinden bahsetmezdim. çünkü orda onunla yerleşebileceğini düşünebilirler. dönmeyeceğini düşünecekleri hiçbir şeyden bahsetmezdim. evde kalacaksan bile sahte otel rezervasyonu koyman lazım.

Eğer başvururken kız arkadaşının orada iş bulduğunu ve 3 ay boyunca onun yanında kalacağını ilettiysen muhtemelen şüphelendiler. Belki de 3 ay sonra bir daha dönmeyeceksin. Unutma sen turistik vizeye başvuruyorsun. Turistik olmayan bir sebep iletmen red sebebi direk.

Eğer bireysel başvuruyorsan her zaman en iyisi duruma kimseyi dahil etmemek. Turistik amaçla orada bulunduğunu belgele ama 3 ay da olmasın ne bileyim 1 haftalık bir seyahat planla otel rezervasyonu dahil. Kendine ait araba, ev vs varsa göster. Daha uzun vize vermelerini istersen belki 2 ay sonra da başka bir yere ziyaret planla onun da belgelerini göster, niyet mektubunda ilet. Ama sana verdikleri visa 1 haftalık tek giriş de olabilir. 2 yıllık multi de olabilir. Daha önce schengen vizesi ile girip çıktıysan ve bir güven oluşturduysan aldığın vize süresi de artar. Ama sen 2 kere red yemişsin. Schengen bölgesindeki ülkeler muhtemelen bunu görüyordur.
Şu an kısacası sana önerim: Hollandaya yakin bir ülkede mesela Almanya veya Belçika turistik tatil planla. iade edilebilir otel rezervasyonu yap. vize cikarsa otelini iptal edersin. Ama vize aldigin ulkeye giris yap ordan trenle hollandaya gec. Yine de herseye ragmen 1 hafta tek giris alabilirsin. Keşke 3 ay orada kalacağını hiç dillendirmeseydin.

Akraba, sevgili yani direkt gidecek gelmeyecek izlenimi veriyor. Sizin profil de buna uyuyor. Turistik amacli gidecegim, tanidigim yok deseydiniz bence alirdiniz.

Bu arada baska gruptada kiz evlenmis, kocasinin yanina gidemedigini soyluyordu. Kocasi da yabanci

abi sevgilinden bahsettin mi ki? ben onu yapmamışsındır diye düşündüm, ondan değinmedim.

sevgili direkt olarak çok büyük sıkıntı. çünkü adamlar direkt "gidip yanında kalacak" diye düşünüyorlar. hatta bu durumlarda parası olan biri olman avantajdan çok dezavantaja dönüşebiliyor - bakıyorlar adamın şirketi filan da var, e burda sevgilisi var, gelir bu ne yapacağı belli olmaz diyorlar :)

ben reddi aynı sebepten aldığım için biliyorum. koskoca firma sponsorluğuyla 27 gün için mi ne polonya'ya başvurmuştum zamanında. ki ben sevgilimden bahsetmedim. turistik gidiyorum dedim, gittiğimde onun yanında kalacaktım. aklına gelebilecek her şey kuralına ve kitabına uygundu. vermediler. daha önce yurtdışına çıkmamış adamın kalkıp poznan'da 27 gün "turistik seyahat" yapacağına inanmamışlar. o zaman aşırı üzülmüştüm tabii ama şimdi düşününce hak veriyorum, amatörlük etmişiz. maalesef durum böyle, hani 10-15 gün belki olur (o bile riskli) ama ben bir ay gezeceğim deyince ya inanmıyorlar ya da "o kadar sana çok, gezme" diyorlar :/

sevgiliyi hiç karıştırmayın tekrar başvuracak olursanız. genelde olumlu bir faktör olduğu düşünülür ama tam aksine gittiğiniz yerde tanıdığınızın olmasını kötüye yorar konsolosluklar.

Sevgiliden bahsetmek -1
Üç ay -2
Remote -3
Ilk başvurudan sonra baska yerden başvurmak -4

Abi çok eksi gitmissin. Çok afedersin ama hayatinda ilk defa Schengen alacak adamin bu 4u ile karsilarina gelmesi su dönemde otomatik red gibi bir şey :/

@sta, @nuevo, @Kahvedesu, @mark greg sputnik, @logisticsmanager

yok, önceki 2 başvurumda da sevgilimden bahsetmedim, orada bireysel bir tatil yapacağıma dair bir tatil planı ve bireysel otel ve uçak rezervasyonlarıyla başvurumu yaptım. 3. başvurumda bahsetsem mi diye düşünüyordum ama artık bahsetmemeye çok ikna oldum ahah :)

@bi sey dicem, kizi unut. Vize reddine itiraz et:

1-Guzel bir gezi rotasi sun. Orada kalacagin planlari yaz

2-Donus icin bahane bul; sinav, doktor kontrolü, yazili belge sunacagin bir plan.

açık konuşmak gerekirse 2 defa üst üste red yemek anlattığın şekilde kötü olmuş. bence yakın dönem için iş bulursan alabilirsin. onun dışında zor gibi bir süre için

ABD konsolosluğunda çalışan bir yetkili bir video paylaşmıştı bu başvurularla ilgili.
Özetle diyor ki vize başvurusunda çok karmaşık görünen başvurular genelde ret yer. Ben aslında bu ülkeden alacağım ama oradan da bu ülkeye bir seyahat daha yapacağım, orada da şu arkadaşımla buluşacağım gibi.

Günde belki yüzlerce başvuru inceliyorlar bunlar görevlinin kafasını karıştırıp ret ihtimalini artırıyor.

İkinci konu daha önce vize almamanız durumunda ilk başvurunuzda 3 ay gibi bir vize vermez hiçbir ülke.

Başvurunuz şu netlikte olmalı. bir hafta gidip konaklayacağım şu tarihte de döneceğim.

Dönüş biletiniz kesinlikle olmalı başvuruda.

Konaklayacağınız yer çok net olmalı. Otel konaklamasını tercih edin. Arkadaşımda kalacağım falan ret ihtimali demek.

Bir ülkeden ret alıp hemen başka ülkeye başvurmak da ret sebebi. En azından 6 ay gibi bir süre geçmesi lazım böyle bir başvuru yapacaksanız.

Bunun dışında aslında sizin ihtiyacınız olan vize türü "digital nomad" vizesi gibi. Remote çalışanlar için 1 yıl süreyle oturma hakkı veriyor. Avrupa sınırlarında bunu veren ülkeler var. Yani o ülkelerin birinden bu vizeyi alıp o vizeyle avrupa'da kalabilirsiniz. Ama tabii bu vize türü her ülkede yok. Veren ülkeler de avrupa'da dolaşım sağlıyor mu bakmak lazım.

hollanda bunu veriyor mu bilmiyorum ama portekiz'in böyle bir vize kategorisi var. Tabii digital nomad vizesi avrupa'da serbest dolaşım şansı sunuyor mu ona bakmak lazım.

Ama şu anda 2 ülkeden peşpeşe ret yemek 3. bir ülkeden başvurunuzu da riske ediyor. Muhtemelen 6 ay gibi bir süre beklemeden yeni bir başvuruyla onay alma şansınız yok.

En iyi çözüm bir vize danışmanlık şirketine gitmek onlar size yol gösterir.

Tabii bunun da iyisini bulmak lazım. Bazısı olmayacağını bile bile sırf para için size başvuru yaptırtabilir.

bu saatten sonra alabileceğin vize en azından bir süre için ancak davetiyeyle mümkün olabilir diye düşünüyorum.
bir de bilmiyorum tabi seyahat planı ne zaman ama bi açıköğretim kaydı fln ayarlayabilirsin belki. çünkü öğrenci belgesi vermiş olacaksın ve adamlar bilmiyorlar sonuçta bu uzaktan eğitim vs. standart ünv öğrenciliği sanıyorlar.
uzaktan çalıştığın şirket hangi ülkeden? schengen zone içerisindeyse şirketten veya samimiyetine göre iş arkadaşlarından rica edebilirsin davetiyeyi. sonrasında hangi ülkeden almışsan oradan giriş yapıp hollandaya geçiş yaparsın. yine de 3 aylık alman zor olur diye düşünüyorum bu arada ama en azından başlangıç olur. kabul aldıktan sonra hemen tekrar başvurursun.

Uzaktan calistigin sirketten yazi almayi dene. Bizim tr deki temsilcimizdir, ulkeye donmesini garanti ediyoruz. Tr deki yerel baglantilarimizi hallediyor fln diye.

Schengen ulkeleri bilgi alisverisi yapiyor. X ulkesinden 3 ay, daha sonra y ulkesinden 1 ay basvuran birinin 3. Kez ve daha da alakasiz bir planla basvurmasinin yaratacagi tek etki; "bu adam ne olursa olsun bi sekilde kapagi atmaya calisiyor. Ne plani belli ne de gidecegi yer. Bas reddi gec"

2 farkli ulkenin red verdigi kisiye, 3. Ulkedeki officer niye riske girip de vize versin? O da ezberden reddi basacak gececek.

Tavsiyem; sevgilinizle belgrad ya da karadag'da bulusup 1 hafta tatil yapmaniz yonunde.

Mevcut sartlari degistirmeden, surekli alakasiz planlarla basvurmaniz bosa para ve zaman kaybi. Seneye daha makul ve gercek bir planla basvurursunuz. (Bu sure zarfinda da bi kac yere gidip gelirsiniz, pasaportu doldurursunuz)

Webster'mı?

www.youtube.com

o gerçekten teşekkürler, şimdi napıyo acaba diye bakıcaktım da hiç değişmemiş oha www.instagram.com

@bi sey dicem

eleman dwarf, 50 yasini gecmis aslinda..

webster çocuk değil, cüce. lakin ilgili tv şovu yayınlanırken oynadığı yaşta bir çocuk olmasa da yine de 14-15 yaşlarında bi çocuktu.

Başkasının hesabından yatır. TC bilgisi ile yatırılıyor zaten..

1- veriyi nereden çekiyor?

2- verinin güncelliğinin garantisi ne? bir istasyon kapandıysa senin uygulamada gözükmeye devam edecek mi?

3- neden shell'in uygulaması varken senin uygulamadan istasyon arayayım?

4- amerikada gasbuddy isimli uygulama var. buraya kişiler fiyatları giriyor ayrıca fiyatlar istasyondan istasyona fark ettiğinden dolayı totalede fark yaptıracak cinste. bu sebeple uygulama popüler ama türkiyede bir istasyondaki fiyat 19,88 ise diğerinde 19,84 oluyor. yani burada fiyatın bir önceliği kalmıyor uygulamayı kullanacak kişi için.

DonanımHaber forumları olabilir belki.

Daha teknik geri dönüşler için siz daha hakimsinizdir muhtemelen r10 vs.

Eline sağlık hocam.

Benzin istasyonlarını yorumlatabilirsiniz.
Hız, temizlik, güleryüz, market vs.

@mr.goodcat

1. tüm verileri markaların websitelerinden çekiyor.

2. fiyat ve istasyon bilgileri direkt olarak markanın websitesinden geliyor.
fiyat değişiklikleri aynı gün yansıyor.
bir istasyon kapandıysa websitesinden de kaldırıyorlar. sonrasında sistem bunun hatalı işlem olup olmadığını epdk'dan kontrol edip doğru işlemse istasyonu göstermiyor.

3. sadece shell değil, tüm markaların istasyonları var.

4. evet haklısın türkiye'de istasyonlar arası makas çok açık olmadığı için fiyat takip etmek de çok anlamlı olmuyor, o gün fiyat neyse o. yine de nerede istasyon var, hangi markaya gideyim gibi sorular için us'teki gibi böyle bir uygulama işe yarayabilir.

bana fazla geldi. maclerin fiyatları şubeye göre değişiyor sanırım. trump macfit'ten fiyat al bir de.

Ben macfite 1 yıllık üyelik yaptım aylığı 100 liraya geldi. 2 ay dondurma hakkı da var.

Sizinki çok pahalı. Aylık max 250 olmalı. 3-6 aylık seçenekleri de olmalı. Olmaması çok saçma ilk defa böyle bir şey duyuyorum.

mac'lerin fiyatı böyle aşağı yukarı. ben de emaar'dan fiyat almıştım yaklaşık o fiyattaydı ama dersleri vs ekleyince fiyat mantıklı geliyordu açıkçası.

Bana verdikleri tam fiyat:
Aylık 450+ tek seferlik 84 tl kart ücreti
Yıllık sözleşmeyle 300 + 9 tl x 12 ay

çok fazla. ben 13 ay üyelik için 1300 verdim

aylık üyelik daha pahalı tabi ama 450 çok fazlaymış

sarı site gibi yerlerde üyelik devredenlere bakabilirsiniz.

mac ve macfit farklı diye biliyorum. Eğer premium olan Mac ise o, ucuz bile olabilir. Kanyon'da falan da öyle vardı. Yok her yerde olan macfit ise pahalı, o zaten 150-200 lira bişey ben geçen baktım kaydolacağım yakında.

edit: bak evet Vadi'deki bu: www.marsathletic.com

Mars Athletic Club daha özel takılan bir yer, sen düz Macfit'lere bakacaksın.

Aylik 450 cok fazla.

ziraat atm'den yatirabilirsin
nufus mudurlugunde yatirilmiyor onceden halletmen lazim sisteme dusuyor

internet vergi dairesinden ödeyebilirsiniz: ivd.gib.gov.tr

nüfus müdürlüğünün bahçesinde seyyar ptt vardı. ben oradan ödemiştim.

Online’da bulursun ama. Etrafinda boncukcu ip satan yerler tuhafiye va varsa bir ihtimal oralarda vardir. Bir de akvaryumculrda belki vardir dekor amacli satiyor olabilirler

Kırtasiyelerde olabilir.

milyoncu dediğimiz plastik ıvır zıvır satan yerlerde de bulabilirsiniz.

Dolap uygulamasında eski misketlerden buldum biri satıyordu.

ben cocukken kirtasiyede satiliyordu, simdi de satiliyordur herhalde

toyz shopta görmüştüm geçen gün. oyuncakçılarda var yani.

Ben de bulabildikçe sarı old holborn içiyorum. Bulamazsam Amber Leaf. Drum Yellow denedim fena değil. Bulabilirseniz Pueblo tavsiye ederim.

sarı old holborn içiyorum ben de. turuncu renkli olan george karelias and sons denenebilir, golden virginia'nın sarısı var 25g olarak satılıyordu duty freede, onu bulabilirseniz o da iyi.

George karelias and sons light. Yaklasik 5-6 aydir bunu iciyorum.

Golden Virginia içiyorum uzun süredir Memnunum

Golden Virginia iyidir

Lacivert drum.

George karelias iciyordum ama sigarayı bıraktım. farklı bir tat arıyorsan bunu denemelisin.

ağırlık ve iştahsızlık yapar, normal, aşırı rahatsız ediyorsa doktorunuza sormakta fayda var, biraz katlanmanızı isteyebilir vücut alışana kadar veya ilacı değiştirebilir, geçmiş olsun.

Sarı kantaronu bırak vücudunda hala onun etkileri olabilir
Doktorlar nedense 25ten 50 mg a çabuk geçirtiyo o da baya yamultuyor insanı

@skulldragon, ben de beklemeyi düşünüyorum da belki farklı bişeydir diye sorayım dedim, teşekkürler :)

@kararsızataletfilozofu, bıraktım canım ilaçtan önceki iki gün içmedim şans eseri, doz arttırınca mı yamuldum acaba, of bi dahaki randevuda 100 yaparız belki demişti sıçtım djd

@cureforlove, ya ssri'lar geri emilimi azaltıyo ya serotonişler kapıda birikince çokmuş gibi oluyolar, artıyo gibi algılıyo bünye. ama kantaron çayı nasıl yapıyo bilmiyorum, direkt olarak serotonin üretimini artıran bir şey yok diye biliyorum ama cahillik işte belki çay öyle yapıyodur.

bi de bunu söylemeyi unuttum, başka ilaç kullanıyo musun dediğinde önce bunu demeliydim haklısın, bi dahaki randevuda artık, teşekkürler :)

eksisozluk.com

öncelikle zaten her hastane yapmıyor mesela ankarada hacettepe yapıyor onlarda sanırım cumaları haftalık randevu veriyordu
il belirtirseniz

iki farklı tipi var sanırım,bana gün ve ilaç verildi 15 gün kullan 15 gün kullanma gel teste dendi,benle beraber test yapılan 5kişi vardı.arkadaşım da öylesine kbb'ye gitmiş ona yarım saat içinde yaptılar testi.neye karşı olduğuna bağlı değişebiliyordur belki ama ondan tam emin değilim.

@niye ama, il istanbul, mümkünse avrupa yakası.

her hastane yapmıyor evet. kiti olan hastaneler yapabiliyor. benim alerjiye bağlı öksürük vb. vardı göğüs hastalıklarından yazdırdım testi öyle yaptırmıştım göztepe eğitim araştırma'da. süreyyapaşa gögüs hast. de de varmış. kitin olduğu yeri bir şekilde öğrenebilirseniz orda ilgili doktordan alabilirsiniz.

test öncesi alerji ilacı kullanıyorsanız bırakmanız gerekir bikaç gün öncesinde yoksa yanlış sonuç alabilirsiniz.

omleti muffin kalıplarında fırında pişiriyorum ben, 3-4 gün kesin duruyor, daha fazlasını bilmiyorum. Buzluğa atarsanız daha da güvenli olur, mikrodalga varsa kolay ısıtırsınız hem.
hurrythefoodup.com yöntem şu, içine koyduklarınızı keyfinize göre değiştirir yaparsınız.

Ben de benzerini şöyle yapıyorum; 6-7 yumurtayla omlet yapıp biraz kıyma kavuruyorum, domatesin içini atıp dışını ince doğruyorum. üşenmesem patates de kavururum. Sonra bunları yaklaşık 10 tane lavaşa sarıyorum altını üstünü kapatıp. Bir de dilimli cheddar peynirlerinden ekliyorum bir dilim. Fırın kağıdına sarıp buzluğa atıyorum. Sabah kağıdı çıkarıp ıslak havlu kağıda sarıp 3 dakika mikrodalgaya koyuyorum ya da unutmazsam geceden çıkarıp 1,5 dakika koyuyorum mikrodalgaya. Eğer mikrodalga yoksa tavada yakmadan biraz çevirebilirsiniz geceden çıkarıp.

Tavuk salatası gibi şeyleri dürüm yapacaksanız günlük yapın, yoksa lavaş ıpıslak oluyor. Buzluğa atmayacaksanız ana fikir koyduklarınızın kuru olması, gerçi atarsanız da kuru olsun. Omleti iyi pişirin, domatesi içini iyi ayıklayın falan. Ama tabii bir şeye sarmayacaksanız, kaba koyup götürecekseniz 3 gün gider tavuk.

sahaflara git tanesine 2 lira verirler

eğer paraya ihtiyacın olduğu için satıyorsan önce buradan ya da letgo'dan satmaya çalış; elinde kalanları sahafa götür. sahaflar yok pahasına alıyor gerçekten.

hayır yok fakat iş tek banka hesabıyla bitmiyor. stripe banka hesabı dışında oturma izni yahut vatandaşı olduğunuzu doğrulayacak bir kimlik numarası istiyor.

$500 verirseniz ve hazır bir siteniz, işiniz varsa stripe.com sayesinde amerika'da şirket kurarsınız ve banka hesabınız olur. stripe hesabı buna dahildir.

edit: stripe.com buradan kullanan şirketleri görebilirsiniz. türkiye üzerinden çok sayıda şirket bulunuyor ve türkiye'de şirket açmanız gerekmiyor.

metro zor, halıcıoğlu metrobüs durağında inip minibüs taksi bakabilirsin.

36T taksim-cebeci
ya da şişhane metro çıkışında alibeyköy minibüsleri de oradan geçiyor.

Muhtemel kötü hava koşulları nedeniyle, 8 Ocak 2017 Pazar günü Üniversitemizin kampüs ve ofisleri kapalı olacaktır. Yapılması planlanan tüm lisans, önlisans, lisansüstü sınavları (Uzaktan Eğitim Yüksek Lisans Programları hariç) ve jüri sunumları iptal edilmiştir. Shuttle servisleri hizmet vermeyecektir.

Devam eden kötü hava koşulları nedeniyle, 9 Ocak 2017 Pazartesi günü Üniversitemizin kampüs ve ofisleri kapalı olacaktır. Yapılması planlanan tüm lisans, önlisans, lisansüstü sınavları, jüri sunumları ve İngilizce Hazırlık Okulu dersleri iptal edilmiştir. Shuttle servisleri hizmet vermeyecektir.

diye mail atmışlar. bilginize.

Gezi Parkının az aşağısında kalan Atatürk Kitaplığı önündeki duraklardan 49T ve 37T numaralı otobüsler sizi hızlı şekilde götürür.

kartusun dolumu sırasında murekkep esıt dagılmamıs olabılır, kartus zarar gormus olabilir... muadil ya da orjınal bir kartus al ve oyle dene.

www.youtube.com

filmden bir sahnede geçiyor. kız süt içerken, şişman değilsin tamamını içebilirsin falan diye bir quote. güzel filmdir izle :)

yarın bi dene

Nusret ve muadili yerlerde tabiki yasal şekilde halledilr.

Ödememeden ödememeye fark var. Parn ywtmez kart çekmez fibi durumlarsa birkaç yöntem vat, hallolur.

Keyfine ödemezsen, Nusret tarzı yerlerde dediğim gibidir.

Daha alt seviyedeki yerlerde ise, mekandan mekana, göre değişir. Sadece yeme hizmeti mi, alkol var mı yok mu bunlar da önemli. Bir dönerci ile r gece kulübünün tavrı aynı olmaz tahmin edersinki.

Mekan resmi adisyon tutup bunu göstererk hak iddia edebilir. Polis çağırabilir.

düzgün bir işletme ise, polis veya jandarma çağırılıyor konuma göre, sonrası tutanak tutuluyor ve aranızda bir şekilde anlaşmanız bekleniyor. Eğer anlaşamazsanız adli süreç başlıyor.

Geçen yaz bir turist ailesine hesap sokmaya çalıştılar, haliyle itiraz edince turistleri dayak manyağı yaptılar.

Onun dışında adli usul yazılmış.

Garip bakışlar altında Kimlik bırakıyorsun. ertesi gün getireceğine dair söz veriyorsun falan filan :)

Pavyon gibi bir yerdeysen arkada sana sopa gösteriyorlar. kimliğini alıyorlar. yakınlarını arayarak kimlikteki kişinin gerçekte sen olduğunu teyit ediyorlar.

İstiklal caddesinde gece hayatı ve sokak yaşamı ile ilgili bir kısa film çekimi nedeniyle, konunun araştırmasını yapmıştık yıllar önce :)

edit: bilerek ödemek istemediğinizi anlarlarsa sizi komaya sokabilirler. Ancak konu polise giderse ödedim iddiasında bulunarak mekandan kurtulabilirsiniz. Bu mekanın kalitesine bağlı bir durum. yemeği yedikten sonra iyi bir yalan hikaye uydurursanız mekandan sağlam çıkarsınız.

yazdığınız gibi dizilerde filmlerde oluyor onlar. 4 yıldır restoran işletiyorum bir gün bile böyle bir olay olmadı. aç olup parası olmayan adam söylüyor biz de veriyoruz hakkını. kimse yiyip içip ödemiyorum param yok demiyor.

esnaf lokantasi falansa, donerci, durumcu vesairse, tamam sonra odersin, sikinti yok derler.

yıllar önce bir cafede kredi kartı geçmediği için hesabı ödemeyedim, yanımda da bir arkadaşım vardı, ona da açamazdım zaten durumu. garson sessizce söyledi kredi kartı geçmiyor diye, yakında da atm yoktu. kasadaki hanfendi bu seferlik bizden olsun dedi. hemen getireceğimi söyleyip çıktım, arkadaşımı bırakıp para çeker çekmez bir koşu gittim. parayı verdiğimde teşekkür edip, geri döneceğimi düşünmediklerini söylemişlerdi.

ilk muayene ile sonrakiler arasında fark olabilir.
ve dediğiniz gibi de olabilir, standart bir süre ayırmadığı için seans kelimesini kullanmıyorlardır.

seans istiyorsanız psikoloğa gitmeniz lazım. psikiyatra durumunuzu özet geçersiniz, o da size ilaç yazar, gönderir. yani muayene eder bir nevi. yani evet; devlet hastanesi gibi anlattıklarınızı dinleyip ilaç yazıp ayda bir kontrole çağıracak.

terapi uyguladığından emin olduğunuz ya da en azından özgeçmişinde aldığı terapi eğitimlerini de belirtmiş bir psikiyatriste başvurmanız daha yerinde olur illa psikiyatriste gideceksiniz.

hastalığın durumuna göre değişiyor sanırım , şikayetleri belirttikten sonra ilaç yazıyor , 1 ay sonra kontrole çağırıyor. ekstra bir durum olmazsa 6 ayda bir gel diyor sonra.

bende böyle olmuştu en azından , herkese aynı değildir sanırım.

geçmiş olsun.

daha önce gittiğim bir yerde psikiyatrist ve psikologlar birlikte çalışıyorlardı. ilk başta "muayene" için gittim, on dakika oturup konuştuk, adam teşhis koydu ve ilaç verdi. daha sonraki gidişlerim "seans" olarak olmuştu ve psikolog ile birer saatlik bilişsel terapileri içeriyordu.

ayrım bu şekilde. yine arayıp bir sorabilirsin istersen emin olmak adına. daha önce bu şekilde düzeltenini duymamıştım çünkü.

Bloodhound Gang - The Bad Touch

Cok hos olmus elinize saglik. Proje cok hosuma giti acaba biraz aciklama sansiniz var mi altyapiyi nasil kurdunuz? Dil, framework? Fiyat cekme isini nasil yaptiniz ornegin? Githubda paylassaniz kaynak kodu ne guzel olur :)

@leben, laravel kullanarak hazırladım, github'ın student pack'inde digitalocean kredisi vardı ondan faydalandım. fiyatlar için de bir bot yazdım, hala dolaşıyor :) açık kaynak yapmayı düşünmüyorum açıkçası, hızlı ve çirkin bir kod oldu, testlerini hazırlarsam belki olabilir.

güzel olmuş ben kitapmetre yi kullanıyorum ama artık burdan bakarız :)

çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.
sık kullanılanlara ekledim. :)

şahane!
elinize sağlık!

güzel olmuş. elinize sağlık.
ancak bence tasarıma kafa yormanız iyi olur.

* anasayfadaki son eklenenler kalabalığını görmek zorunda olmak hoş değil.
hatta son eklenenler sekmesi hiç olmasa da olur.

* alfabetik yazarlar seçmesi çok gereksiz. arama kısmı zaten bu görevi görmüyor mu?

* popüler neyin popüleri? bu sitede en çok arananların mı?
onun yerine bazı sitelerin-kitapevlerinin en çok satanlarından yola çıkarak bir 'en çok satın alınanlar' sekmesi oluşturmanız.
[ben kod vs. olaylarından anlamam ama bunu derlemek ve bir alegoritma ile sunmak mümkün olsa gerek diye düşünüyorum]

yerinizde olsam tüm sekmeleri kaldırır. anasayfayı boşaltır. arama kutusunu google gibi sayfaya sade bir şekilde ortalardım.
bir tercih olarak 'Kitapfil.com internet kitapçılarını sizin yerinize gezerek istediğiniz kitabı en ucuza nereden alabileceğinizi gösteren bir rehberdir.' yazılabilir. ama zaten bu bilgiyi aşağıya koymayı uygun görmüşsünüz.

* bir de sitenin amacı fiyat kıyaslamak ve analiz edip koymak olduğu için yani kitap satmadığınız için arama yaptıktan sonraki 'benzer kitaplar' bölümü gereksiz duruyor. bırakalım da onu idefix falan yapsın ve kitap satmaya çalışsın. yazarın diğer kitapları mantıklı mesela.

bu gibi törpüler ve sadeleşme ile daha işlevsel bir site haline gelebilir ve tercih edilir olabilir.

not. en altta yer alan Kitapfil.com'dan sonra 'nokta'yı kaldırınız bence :)

ben çok beğendim. her kitap siparişimde tek tek dr, babil, idefix, kitapyurdu karşılaştırması yaparken yoruluyordum. artık hep kullanacağım. teşekkürler :)

akademik kitaplar da yer alırsa içinde şükela olurmuş, beğendim ben.

Çok güzel bir site olmuş. Birde stok durumunu belirtebiliyorsan fevkaladenin fevkinde olur. :)

elinize sağlık süper!

Harika! Ellerinize sağlık.

pdf vs. gibi ekitap satışı yapan taninmiş sitelerdeki fiyatları da göstererek işi genişletebilirsin.

@buak bunlar çok güzel öneriler, hepsini değerlendireceğim, çok teşekkürler

ilk öğütüldüğünde yoğun kokar. bikaç güne kalmaz kokusu. ne kadar oldu bilmiyorum ama normal gibi. azar azar almak lazım.

@nilmiye, iki hafta oldu alalı, tadı da değişti sanki, bazen sadece sıcak su içiyormuşum gibi oluyor

2 haftada bayatlar normaldir. ama sıcak su içiyor gibi oluyorsan o bayatladığından değil kahvesini az koyduğundandır.

Buzdolabinda saklamiyordaniz buzdolabinda saklamayi deneyebilirsiniz. Agzi kapali bir kapta tabi.

tazek kahve yeni kavrulmuş değil yeni çekilmiş kahvedir. yani çekildikten sonra aromasını kaybetmeye başlar.

Diğer kokuları almanızda kayıp yok değil mi? Sağlık açısından yaklaştım da olaya. Kahvenin de kokusu yoğundur.

buzdolabında hava aldırmadan saklayalım lütfen.

en basit tekniklerden biri nefes saymaktır.

her nefes alışınızı ve verişinizi sayıp, ona ulaşınca başa dönüyorsunuz.

bir - nefes al
iki- nefes ver
üç - nefes al
.
.
on - nefes ver
(başa dön)
bir - nefes al
iki - nefes ver
.
.
.
diye gidiyor.

bunu yarım saat kadar yapabilirsin her gün mesela.
başlangıç için ideal tekniklerden biri.

ama yarım saat dayanamazsan beş, on, on beş dk olarak arttırabilirsin.
çünkü yarım saat yıl gibi gelecektir.

ekleme:
kaçta kaldığını unutursan, başa dönüyorsun.

edit:
özelden gelen 1-2 soru oldu.
bu basit bir teknik, ama yaparken saymakta zorlanabilirsiniz.
çünkü biraz alışmak gerekiyor.

bir süre sonra çok derinleşirsiniz.

ayrıca otobüste, masada otururken, uyumadan önce yatarken ya da bağdaş kurarak falan yapabilirsiniz.
nasıl rahat ederseniz.
gözünüz açık da yapabilirsiniz, ama standby'a geçtiğiniz için zor olur.
kapalı olsa daha iyi.

merhaba ben başlangıç için böyle bir şey tavsiye edebilirim bana yardımı dokunmuştu.

www.youtube.com

En uygunu internet bankacılığı.

Miktar 1.000 euro altıysa hiç dolaşmakla uğraşma.
10.000 euro üzeriyse banka şubelerine ya da döviz bürolarına özel fiyat sorabilirsin.

Bir miktardan kastin arkadasn dedigi gibi azsa 2000-3000 vs kapalicarsiya git. Fazlaysa banka derim.

kullanırsan sorun olmazda atıyorum wordpress veya tumblr teması yazar satmaya kalkarsan sattırmazlar. başka bişey olmaz

şuradan www.onlinewebfonts.com

veya indirdiğin font familyi şuradan www.fontsquirrel.com web font kite çevirerek kullanabilirsin. ilkinde öyle bi işlem yapmana gerek yok link href yazan yeri al font-family: halvecita bilmemne yaz devam et

fontsquirrel bazen bu font paralı çeviremeyiz diyor başka yerlerden web-font yapabilirsin yine. ilk attığım en basit yolu ama. not: bazen türkçe karakterler çalışmaz site yabancılara hitap ettiği için.

kişisel bir siteyse veya çok göz önünde olmazsa muhtemelen bir şey olmaz.
yine de ticari bir amaçla kullanacaksanız commercial kullanımı serbest fontlara yönelmeniz daha uygundur. helvetica neue olmasa bile ona benzer bedava bir font illa ki vardır.

fontları şuradan arayabilirsiniz mesela:
www.1001fonts.com

senin teşbihine ben.
mabadına buz takviyesi öneriyorum.

duvara zarar vermek istemiyorsan şöyle bir şey yapabilirsin. i.hizliresim.com

@okumayi sevmeyen okur, oha evet bu çok güzel, var mıdır bulabileceğim bir yer

bende bunun baya büyüğü var, ama sen etraftaki marangoza mobilyacıya ufağını yaptırabilirsin sanırım.

bendeki bu işe yaramaz ama fikir vermesi açısından linkini koyayım; www.ikea.com.tr bunun arkadaki kısa ayağı olmayanını bulman lazım en köşeye girmesi için.

final cut'da motion track deniyor. gorsel hareket eden objeye sabitlemek. cogu duzenleme yaziliminda da boyledir.

After effects te motion tracking ile cok kolay yapabilirsiniz. Videolari vardir nette. Tek dikkat edeceginiz sey. Track ettiginiz nesnenin onunden birsey gecmemesi lazim.

EDM olabilir.

yok ya bildigin trap.

mit tarafından 5 dakikada tespit edilirsin ama ben yapmadım diyerek kurtulursun

Cumburlop tutuklama çıkabilir. Hiçbir şey de olmayabilir. Diktatörlerin yönettiği ülkelerde bu tarz şeylerin çoğu şanstır.

İfade özgürlüğü bağlamında desteklerim. Ama video leş gibi. Hiç komik değil.

@freetakilir, ip'den saplarlar be hocam

@sevgikusunkanadinda, video rezalet biliyom denk geldi öyle, absürd videolara tayyip kafası yapıştırıp eğleneyim diyodum da çekindim biraz.

Bak güzel bir önerim olsun: YouTube'dan "paracıklar paracıklar" diye arat :)

mit tarafından tespit falan edilmesin, ne gerizekalılar var bu ülkede. mit kendi kıçının arkasında ne var bilmiyordur şu an.

istediğin videoyu hazırla ancak youtube'a falan eklerken bir vpn'den gir, eğer çok problem olablecek bir videoysa private vpn satın al (3-5 dolardır) öyle yükle. normal videolarsa zenmate de işini görür. hiçbir şey de olmaz, korkma bu yarak kürek ülkeden bir sikim olmaz artık.

mitte o kadar salak değil ya. adı mit olmasa da ciddi ciddi bu işi yapan birimler var türkiyede. www.egm.gov.tr adamı evinden bile alabilirler ama sevgikusunkanadinda'nın dediği gibi belli olmaz.

Gerçekten belli olmuyor. İnternette ırkçı, nefret söylemiyle dolu beyanatlar kol gezerken bir anda Sevan'ı öldürmekle tehdit eden 16 yaşındaki ergeni 2 saat içinde Emniyete getirebiliyorlar.

@sevgikusunkanadinda, fdgjldfgjfdgfd oha çok güzel

@workers of all world, o ne öyle ya deepweb'e çocuk pornosu yüklemiyom, ozan güven salak sorular videosuyla uğraşırım diyodum

@freetakilir, iki geyik yapıcam diye açıp mevzuat okumak istemiyom ya inanılmaz keyfim kaçtı, abv böyle ülkenin

yok abi kesinlikle öyle bişey yapma zaten niye mevzuat okuyasın :D yardır sen bişey olmaz ya. evinden alırlarsa ben yapmadım diyorsun bu kadar :D türkiye bilişim suçlarında çok iyi değil ama çokta kötü değil yani. alırlar bırakırlar.

workers'ın söylediği en garanti. hatta paranoyak edition:
- vpn servisi
- tarayıcı eklentisi
- çakma youtube hesabı (oluştururken de, upload ederken de. bu hesaba asla düz login olunmayacak)
- mac adresi değiştirip kamerasız bi cafe'den upload
- profit.

dünyanın sonuna kadar seni arasınlar, bok bulurlar.

After Effects tamamen..
Hazır videolar da serpiştirilmiş.. Dalga çarpması vs.

hastalığın sınıfına göre ilaç dayarlar. yaptıkları baska bisi yok.

ablamın psikiyatri kitabına bakmıştım orda baya yazıyo işte okbnin mesela sebepleri belirtileri tedavi yöntemleri ilaçları falan. bi de terapiyi psikolog yapmıyo muydu? psikiyatrist de yapıyor mu?

(bkz: psikoterapi) yani sadece ilaç dayamıyorlar. hastalıklar tam tanım olarak bilmesemde 'eksenlere' göre sınıflandırılıyor. mesela 1. eksen bozukluklarında şizofreni var bilinenlerden. neyse DSM-V adı verilen bir kılavuzda tanı kriterleri ve ölçeklemeler yer alıyor. Hasta hangi tanıyı alır ise ilacı da; hekimin deneyimi, hastalığın şekli ve hastanın ilaç uyumu gibi birden fazla kritere göre seçiliyor. Psikoterapi süreci ise nasıl öğreniliyor bilmiyorum. Kitaplarda vardır anlatımı ama asistanlık sürecinde bir hocadan öğreniliyordur diye tahmin ediyorum.

objektif bilgi değil bunlar. çocuk uzmanıyım sadece kabaca fikir versin yazdıklarım.
sevgiler.

Psikiyatrik hastalıkları hem biyolojik (şizofreni hastalarının beyinlerinde morfolojik değişim bile var) hem kalıtsal (anne-babadan kalıtılabilir) hem çevresel (stres faktörleri, kültürel somutluklar, yeme-içme değişkenleri vs.) hem de sosyal (duygu, davranış, gelişim, maruz kalma) boyutlu hastalıklardır.

Hastalığın tanı sürecinde anamnez almak çok önemli. DSM-V'de açıkça belirtilmeye çalışılmış, bazı hastalarda belirgin net ayrılıklar varken (anksiyete bozuklukları veya duygudurum bozuklukları) bazı hastalarda net bir ayrım yapılamayabiliyor (hastaya göre iç içe geçmiş olabiliyor). Bu sebepten psikiyatristin iyi bir geçmiş alarak değerlendirmeyi buna göre yapması ve ona göre ilaç tedavisine başlaması gerekiyor.

Henüz bu konuda genetik testler de tam olarak mevcut değil. Aslında yapılabilse klinik anlamda teşhis koymak çok daha kolay olacak lakin hastalıkların mekanizmaları her ne kadar farklı olsa da biyokimyasal olarak bazı hücresel yolaklar da benzer nitelik gösterebiliyor. Farklılık gösteren noktalar tabii ki var ancak TR'de bu yapılmıyor. Çünkü ne yazık ki çok fazla önem verilmiyor ve çalışan kişi sayısı çok çok az. Tıp doktorlarının da genetik alt yapıya çok fazla önem verdiklerini göremiyorum psikiyatrik hastalıklar hususunda (TR dışındaki tıp doktorlarını bilemiyorum henüz) Bu sebepten ayrım zor. Hormon testleri (serotonin, dopamin, gaba vs.) yaparak bir yere kadar gidilebilir, ki hormon testi yapan doktor sayısı çok az, fakat net tanı genetik olarak konulabilse hem süre kısalır hem de tedaviye yönelik ilaçlar daha efektif olabilir.

Verilen ilaçları genellikle hastanın belirtilerine göre veriyorlar ancak bu konuda ne yazık ki çok başarılı olduklarını düşünmüyorum. Hele ki devlet hastanelerinde muayene süresi 15 dk ile sınırlandırılıyorsa. Detaylı öykü bu sürede alınamaz mantıken ve sonra yanlış teşhisler şunlar bunlar.

Dolayısıyla hala aydınlatılması gereken şeyler var lakin önemsemeye bağlı.

psikiyatristlere sormuslar bu gune kadar iyilestirdiginiz hasta oldu mu diye. hepsinin cevabi hayir. nerde gorduysem aklimda kalmis ve mantikli gibi

@playing star again, hastalığı tamamen iyileştirmek farklı semptom ve bulguları iyileştirmek farklı yalnız. Kasıt semptom iyileştirmeleri olabilir.

edit: pardon ters yazmışım. hastalığı tamamen iyileştirmek olabilir.

belki kastettikleri, "tedavi edemiyoruz ama ilacla kontrol ediyoruz"dur

@playing star again, aslında evet biraz yetersiz bir ifade, sen de haklısın. Psikiyatri içerisinde demans, bağımlılık, dissosyatif amnezi, anoreksiya nervoza filan da giriyor. Ki çoğu iyileştirilebilir bunların tamamen.

knowyourmeme.com

bimcell 32tl fyi

Pttcel
12 lira

yok.

dans

@bohr atom modeli, harekete aşinayız ama çok kişinin yaptığını gördüm
@victum, bacağı karna çekme olayını diyorum

köksal baba

Köksal baba Trabzonlu

Merkez bankasının (sacede Cumhuriyet Merkez Bankası değil, dünyada yer alan tüm bağımsız merkez bankaları) temel görevlerini incelersen bu soruların temelini gösteren cevaplar bulabilirsin.

Örneğin 5. soruda yer alan faiz oranları, TCMB'nin Türk Lirası'na uyguladığı faiz oranıdır. Bunun yükselmesi demek, yabancı yatırımcıyı ülkeye çekip, dövizini burada TL'ye çevirerek faizde değerlendirmesi demek. Bu da piyasadaki dolar rezervinin artması ve doğal olarak TL'nin döviz karşısında değer kazanması demek olur. Ancak tabii faizlerin artmasının da olumsuz yönleri vardır. İşte merkez bankası bu dengeyi sağlamakla yükümlü kurumdur.

2. soruda yer alan altın meselesi de, yine dolar gibi altın rezervinin de dengede olması açısından önemli. Altın değerli bir metal olduğu için piyasadaki miktarı ve fiyatı kontrol altında tutulmalı.

1. soru çok açık değil ama devlet bu politikayı izleyecek ise bu iş için kaynak yaratmalıdır. Kaynak yaratmıyorsa dahi sosyal devlet politikası çerçevesinde bu politikaya ayrılan bütçe ile bunu gerçekleştirmelidir.

çok düz mantıkla bakarsak

1.piyasada para artacağı için paranın değeri düşer yani enflasyon artar.
2.çok bulduysan ve satarken altın bollaşacağı için altının değeri düşer .
3.bu olay daha çok tarihi eser kaçakçılığıyla alakalı sanırım ama emin değilim.
4.piyasadaki para azalacağı için paranın değerinin azalması lazım ama gerçek duruma bakarsan bir halt olmaz.
5.bunu açıklamışlar zaten.

irvin yalom falan mı?

@sayns, yok o değil

@bi sey dicem bulursan buraya da yaz dostum, merak ettim.

buldum oliver sacks'mış eksisozluk.com

Steno mu?

zihin/kavram haritası?

cornell

klerta?

Buldum bulletjournaling

Yüksek çözünürlüklü kamera, ekranın büyüklüğü ve uzun şarj süresi bakımından LG G2 diyorum.

G2'nin kronik ekran sararması problemi var. Bu problemi de öyle 3-5 kişi yaşamadı, ciddi sıkıntı. 2-3 senelik telefonlar yerine eş değer özelliklerde yeni modellere yönelebilirsin. Lenovo'nun yeni modellerinde aynı fiyatlara güzel telefonlar var.

alınır.

Hala Lg2 kullaniyorum (1.5 sene). Sararmadi valla henuz.
alinir.

Alinir. 1 yil oldu. Sikintisiz jullaniyorum. Sararma olmadi. Mal gibi paso oyun oynamiyorum tabii.

Telefin/ekran boyutu oranlamasi olaran piyasada daha iyi bir telefon yok hala.

Bence alinmaz.

Hediye gelen LG G3 var 32 GB. İstersen onu al - 800₺

1 senedir kullanıyorum benden önce de bu telefonu kuzenim kullanıyordu LG G2. çok memnunum.

G2 hala alınır ama bulabilirsen tabi. bi arkadaşım almak için her yerde aradı ama teşhir ürününden başka sıfır bi telefon bulamadı.

alınır

Ya gece ben de 1 saatte uyuyakalıyorum ama gün içinde nasılsa gözümü kapattığım gibi gidiyorum.

uyuyamıyorsan uykun yok demektir. kalkıp uykum gelene kadar bir şeylerle meşgul oluyorum böyle bir durumda. uyku gelince de kafayı vur yat. 5 dakikaya rüya bile görmeye başlıyorsun.

önceden çok uzun süre beklerdim uyuyabileyim diye ama artık zorlamıyorum.

uykuya dalmakta sıkıntım yok, hatta uyanma sıkıntım var. Geçen gün öğlen uykum geldi, yatar yatmaz uyudum, 4 saat sonra zor kalktım.

4 saniye boyunca derin nefes alıp 7 saniye boyunca nefesi içinizde tutuyorsunuz sonra aldığınız nefesi 8 saniye boyunca yavaşça veriyorsunuz bunu 3 -4 defa tekrarliyorsunuz. Buna 4-7-8 metodu diyorlar bi bilim adamı geliştirmiş gece uyuyamayan kişileri bu şekilde tedavi ediyormuş. Sözlükte okudum Mobilden giriyorm link veremiyorum

Gunduz herhangi bir anda kolaylikla uyuyabilirim. 10dk'yi da asmaz uykuya dalmam. Ama gece cok zor. Uyumak icin cabaliyorum gece. Kendimi serbest biraksam sabaha kadar hic zorlanmadan otururum. Zaten artik akillandim, uykum yoksa hic zorlamiyorum, uykum gelince yatiyorum. Ama dedigim gibi, gunduz hic farketmez, herhangi bir anda uyuyabilirim.

Imkanlar el vermediği için uyuyamıyoruz tabii ama el verse uyurduk :) misal, iş yerinde uyumak serbest olsa, hiç affetmez, yemeklerden sonra bir yarım saat kestirirdik :) şakası bir yana, o uyku bilgisayara atılan restart gibi, seni öyle bir yeniliyor ki, bence çok başarılı. Püf noktası, uykuyu sevmek, istemek ve ona odaklanabilmek olsa gerek :/

Şirkette kestirebileceğiniz bir oda mevcut, zamanım olsa yaparım, 4 senede 1 kere uyumuşumdur.

Evet, gözümü kapatınca bir iki dkda giderim ama hafiftir uykum.

Sesi kısan zamazingo basit potansiyometre tarzı bir düzenekse, sesi açsanda kıssanda aynı enerjiyi harcaması gerektiğini düşünüyorum. Detaylı teknik açıklama için beklemedeyim.

@acemi neden?

ne kadar para o kadar köfte. hiçbir şey yoktan var olmaz. ses artıyorsa bi yerden kayıp olmalı. bu da enerji. arabayla 100kmh ile 200kmh hız gibi düşünebilirsiniz. daha çok enerji harcarsınız birim zamanda. kulaklıkta da öyle.

şurada biraz farklı olsa da tartışılmış: www.reddit.com

edi: şu daha kısa ve doğrudan cevabını veriyor: www.thenakedscientists.com

İlk mesajıma bir açıklama getireyim: Sesi açsanda kıssanda aynı enerjiyi harcar derken, fazla sese dönüşmeyen fazla enerjinin ısıya çevrileceğini düşünerek böyle söylemiştim.

Ses seviyesini değiştirmek kulaklığın çıkış gücünü değil, voltaj aralığını değiştirir. Kulaklığın çapı, kulaklık tipi (kulakiçi, askılı vb.) hatta kablonun uzunluğu dahi harcanan enerji seviyesine etki etmektedir. Müzik dinlerken hep aynı ses kalabalığında (gürültülü bir otobüste vb.) Ve ses seviyesinde (örneğin en son seste) dinliyorsanız bu değişimi fark edemezsiniz. Ancak sessiz bir ortamda (evde vb.) kulaklığınızın sesini çok açarsanız rahatsız olacağınızdan mecburen daha düşük bir ses seviyesini tercih edersiniz. İşte böyle anlarda enerji sarfiyatını, aslında tasarrufu daha net gözlemleyebilirsiniz. Yani sorunuza yanıt olarak "evet" diyebiliriz. Ses ne kadar yüksekse, o kadar çok enerji harcanır.

şu sanırım
www.hdwallpapers.in

pin kodu kullanmıyorsanız operatörü arayıp geçici olarak kullanım dışı bırakın ki sürpriz faturalar gelmesin.

imei numarasını da bir yere bildiriyordun telefonum çalındı diye. sonuçta telefonunu saçma sapan şeyler için kullanabilirler. imeiden dolayı bir gece kapın çalınabilir.
ayrıca bir suçta falan herhangi bir şekilde bulunursa telefonun sana teslim ediliyor bulundu diye

imei'ni biliyorsan telefonun bloke olmasi ve calinti olarak islenmesi icin

0312 294 94 94'e bildir.

gecmis olsun.

çünkü ivmeleri az. yani daha uzun sürede hızlanıp yavaşlıyolar.

ivmeden korunma sistemi diye bir şey yok. ama harekete başlarken ve dururken yolcuları savurmayacak ve sarsmayacak şekilde hareket etmeye "konfor ivmesi" deniyor.Genellikle raylı araçlarda durma ve kalkma bilgisayar kontrollü olarak konfor ivmesi dikkate alınarak yapılıyor.

En fazla 80 yapmıyor Dünya'daki tüm metrolar aynı hızla ilerler 60 o da galiba. Kaynak Marmaray'da çalışan elektrik Mühendisi

Newton'ın hareket yasaları ne diyor? Bir cisme bir kuvvet etki ediyorsa, cisimden kuvvete doğru eşit büyüklükte ve zıt bir kuvvet oluşur. Metroda bunlar olmuyor. Yani oluyor da bunu çok şiddetli şekilde hissedeceğimiz kadar olmuyor. Zira ortada keskin bir viraj yok, bu viraja hızlı bir şekilde girmiyorlar, haliyle sağa sola savrulmuyorlar; ya da aniden yavaşlalamıyorlar, bu da ön tarafa yapışmayacakları anlamına geliyor. Bunların hepsi çok yavaş şekilde olduğu için karşı tepki de yavaş oluyor.

@Mcfly marmaray bir metro sistemi değil yer altından giden demiryolu sistemi.İkisi farklı şeyler.

Arabada 10 saniyede ciktigin hiz metrodaki 10 saniyede ciktigin hic ayni degil. Arabada metroya gore cok cabuk hiz arttirimi oldugu icin etkileri daha sert oluyor.

Hatta metrolar durmaya calisirken en son kapilar acilmadan once sert bi fren yapiyolar. Orda gozlemleyebilirsin savrulma seysini.

ankaray'da viraj var ve savruluyorum

Bu olayı metronun hızına bağlamak doğru değil. Yani 60'la veya 80'le gitmesi bir şey değiştirmez. Düz bir çizgide gidiyorsa eğer isterse 10 bin km/s ile gitsin, savrulmasına neden olacak bir dış kuvvet uygulanmadığı sürece aynı şekilde gider araç hiçbir yere savrulmazsın.

Tramvaylarda ani fren yapılıca millet nasıl öne doğru uçuşa geçiyor yaşayan bilir :) Metrolarda da ani fren yapacak bir durum olurssa en arkadaki eleman en ön vagona kadar uçar emin ol.

Güzergahlara bağlı olarak hızı değişmekle beraber ortalama metro 60 ile,tramvay ise 40 ile gitmektedir.metrolar 240 tonluk araçlar ve içinin ful insan dolu hali ile 40 tonda oradan eklersek 280,300 tonluk bi aracın bir istastondan ayrılması ile diğer istasyona varması arasında ATP dediğimiz otomatik hız kontrolü ile makinistler metroyu kullanırlar.bu güzergah içinde virajlı yerlere ya da diğer istasyona yaklaştığında atp hız limitini 40 ya da 30 a kadar çekebilir,virajı geçince ATP hız limitini artırabilir,makinist de ivmesiyle hızını ona göre değiştirir. hız limitinin düşmesi gereken yerde makinist hızını düşürmezse ne olur ?,metro kumanda paneli alarm sesi gibi ses verir,daha sonra makinist hala hızını düşürmediyse metro kendisini durdurmak için yavaş yavaş hızını sıfırlar ve durur,bu mesafe yaklaşık olarak 40 metre civarındadır. metro ve tramvay fren sistemleri farklı çalışır,tramvaylarda metrolardan farklı olarak mekanik,elektrik ve elektromekanik frenlerin yanında ray frenleri var ve tramvayı anında zank diye durdurmaya yarar.nedeni de tabiki trafikte seyahat ettikleri içindir.