Ekşi Duyuru

1.kapalı
2.yıllık 73 milyon cirosu var 65 milyon net kar

kapalı.

1)kapalı
2)bilmem

1.kapalı
2.kendi kendini döndürecek kadar

senin şafak karanlık.
www.sskemekli.com

7000 gün prim ve 60 yaş olması lazım erkeksen.

1 pepsico
2 philip morris
3 bosch
4 tesco kipa

1. philip morris
2. bosch
3. pepsico
4. tesco kipa

sektör ne? mühendislikse, bosch'u en üste koyardım. marketing falansa, en sona koyardım, pepsico philip morris tesco olurdu. o bilgi önemli bi detay bence.

dur ben de ankete katılayım bari.

1. philip morris
2. pepsico
3. tesco kipa
4. bosch

1- Tesco
2- Philip morris
3- Pepsico
4- Bosch

UK içinde parekende sektörünün kralı, en büyük işveren bok püsür hep tesco. Philip morrisin işi petrol firmaları gibi 0 reklamla bile döndürebilirler piyasalarını. Pepsico çok markaya sahip ama hep ikinci sektöründe. Bosch çok baba marka ama diğerleri kadar geniş piyasaya hitap etmiyo.

pepsico
tesco
bosch
philip morris

Fakat şöyle bir durum var; Bosch başlı başına bir firma değil. Siemens,Bosch ve Profilo bir arada bir markadır ve BSH Hausgerate olarak geçer. Haliyle Siemens ve Profilo da dahil düşününce listenin tepesine yerleşir. Çünkü Alman sanayisinin kralı Siemens'tir.

özlük işlerini de aynı kişi yapmıyorsa arada kaynar. cereeeen bu kişi şu tarihlerde mi calısmıs? diye sormazlar...
sgknın sitesine giriş yaparken bakarlar elbette ama referans kontrolünde cıkabilir. çünkü ben referans kontrolü yaparken ne zaman ayrıldı diye soruyorum.

www.hisse.net

aldığın yer gerçekten gelişmekte olan biyerse olabilir tabi. mesela benim peder 8-10 yıl önce 20 bin liraya bi ev aldı samsun' da şu anki değeri 80 bin olmuş. bu süre boyunca getirdiği kira falan da cabası.

bu soruyu burada sormak yerine, profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ve müteahhite sorman daha doğru cevaplar almanı sağlayacaktır. gayrimenkul yatırımı ciddi bir iş ve profesyonel yardımı almadan kesinlikle yapılmamalı.

Yok..en ucuz yurtdisi cihazlari 1400 minimum..onlarda cakma imei, gecici kayit vs vs..

Sanalpazara bak hocu.

ark ingilterede 1250ye buldu ama pasaport için150 tl fazladan lazım dedi.

en aşağı 1400 yani

birde donanımhaberde biri 1350ye satıyor fransadan getirtip. ekşide galaxy note 2 konusunda link var, oradan bak

Bide haram hacı 900 ye ver kiraya kiracıyı sik

hem o parayla elde edebileceğin faiz getirisi en fazla 1000 TL'dir. Hem de gayrimenkul (nerdeyse) her zaman değer kazanır, faiz getirisinden alacağın kadar değerlenir.

özünde kısaca özetlenirse tam da dediğiniz gibi. ama tabii ki burada bir varsayım yapıyorsunuz. bir emlak krizi ile o evin fiyatı aşağı da hareket edebilir. çeşitli finansal yöntemler ile yatırım olasılıkları değerlendirilip en makul olanı seçilmeli. bunun için de dediğim gibi, enflasyon oranı, alternatif yatırımların kazanç oranları, evin hedef zamanda ulaşacağı düşünülen değer gibi bazı konularda varsayımlar yapmış olacaksınız.

genelde evet. Mesela 2 sene önce 200.000'e aldığımız ev şimdi 260.000 TL değerinde. Üstelik oturmayıp kiraya versek 1250 TL kira geliri olacak aylık. Bina da yıkılıp baştan yapılırsa eğer değeri otomatik olarak 450.000 TL'ye çıkacak.

Banka konusuna gelirsek, en iyi faizli banka bile aylık 1184 TL faiz bırakıyor. piyasanet.hurriyet.com.tr adresinden görebilirsin hatta.

Bir de borsada bazı uzun vadeli sağlam kağıtlar vardır. Tüpraş gibi. Bu hisse senedi her sene %10 ila %15 arası bir artış yaşattırır. Ayrıca her sene nisan ayında temettü dağıtır. Hisse başına ortalama 3,5 TL civarı bir temmettü (kar payı gibi düşünebilirsin) verir. 200.000 TL'nin tamamını bugün Tüpraş'a yatırırsan eğer, temettü döneminde 14-15.000 TL kadar da ek gelir elde edebilirsin.

Özetle eğer risk istemiyorsan gayrimenkul en iyisidir. Eğer biraz risk alarak daha fazla kazanmak istersen borsa en iyisidir. Eğer etliye sütlüye karışmayayım, bildiğimi okuyayım diyorsan da banka iyidir.

Bu arada ben yatırım uzmanı falan değilim, sonra ileride para mara kaybedip gelip benden hesap sormaya kalkma :) Doktoruna danış.

aylık faiz getirisi (%10 olsa brüt faiz) net 1500 tl civarında olur. ama bunu harcarsanız paranız olduğu yerde sayar. ev aldığınızda eğer değeri yılda %10 artıyorsa, kira getirisi sizin için banka faizine göre kardır. evin değeri %10 artmasa bile evin değer artışı+yıllık kira getirisi>banka faizi olacağı için ev almak daha karlıdır. ayrıca faiz enflasyon oranını aşmadığı sürece haram değildir.

faize koyduğunda otomatik olarak birden fazla vergi kesiliyor düzenli olarak. ana para da sabit kaldığı için aslında o kadar da kazançlı olmuyor. bu tarz banka işlerinde risk ne kadar azsa getiri de o kadar az oluyor.

e çalışıyor işte. windows da harddisk üzerinden açılıyor. bilgisayardaki her şey harddisk'e kayıtlı. bilgisayarı açınca açılan şeyler de mesela, dolayısıyla elektrik geldikten sonra harddiskin çalışması normal. gelmiyorsa şaşırın bence asıl.

aslında harddisk sesi az gelir normalde de belki sizinkine bir şey falan takılmıştır. onu bilemedim.

tabi bir virüs falan varsa da bir antivirüs programı yükleyip taratın. ama harddisk her zaman çalışır.

harddisk'te bad sector var büyük ihtimalle, acilen bilgilerini yedekle. sonra hdd sentinel diye bir program var, onunla hard diskin durumunu denetle. o bad sector varsa gösteriyor zaten.

bilgisayar boştayken ses gelmemesi lazım, belki hafif klik sesi gelebilir onun dışında okuma yazma sesi yoğun bir şekilde duyulmaz. bir ihtimal antivirus harddiski tarıyordur sürekli veya diskin tıka basa doludur, ram de yetersizse veriler harddiske yazılırken sürekli ses duyarsınız. bad sector olayına da bakın.

tanga okudum la ben, dedim bu nasıl soru, kime soruyor.
cevap: yok ben kullanmadım ama adından kıllandım.

yıllardır sevgilisiz 2 arkadaşım kullanmakta. normal mastürbasyondan çok daha iyi diyorlar. ama daha blow ve handjob yaptıramadıkları için onlarla kıyaslayamıyorlar haliyle

satılan ürün ya da hizmetin sayımı mümkünse, sayımdan sonraki sonuç hepimizi aydınlatabilir belki

ekip bişi demiyor, neden böyle oldu diyince "işler kırık" diyor heps, ya da susuyorlar.

maaşa zam iste panpa ilk olarak. ikinci olarak da ik'ya eleman talebinde bulun, ekibinde işe yaramayan adamlardan kurtul. ki sanırım ekip olduğu gibi işe yaramıyor. Başlarında biri olmayınca yatıyorlar.. Yönetici olmadığında liderlik insiyatifini kullanacak biri olmadığından da kaynaklanıyor olabilir bu, eğer elemanlardan biri bu yönde bir eğitime, eğilime sahip olsaydı böyle bi şey olmaz dı diye düşünüyorum. + şöyle bi'şey de olabilir. Bu adamlar yöneticinin her işi takip etmesine, görevlendirmesine, yönetmesine alışık oldukları için başlarında biri olmayınca sudan çıkmış balığa dönmüş olabilirler. Ama zannımca yatış olayı daha mantıklı..

@doruk, sayımda bi sıkıntı yok, kaçak veya hile olması imkansız. bildiğin satmamış ekip işte, yatmış evde, veya arabayı bir cafeye çekip takılmış vs. vs.

@accorbite, peki tersten bakarsak, yönetici bu ekibe her gün deli gibi baskı yapıyor, sürekli arıyor, satış istiyor, arada tehdit ediyor, gözlerini korkutuyor ve zorla satış yaptırıyorsa, buna bir tepki olarak topluca yatışa geçmiş olabilirler mi?

hayır canım ne alakası var. öyle yapan adamlarsa zaten maaşa zam, işe son demek lazım. İşleri satmak değil mi bu adamların? neye tepki veriyorlar? işlerini yaptıkları için mi? Çalışmıyorlarsa abanıcaksın tabiki 300.000'den 25.000'e düşüşlük tepki mi olurmuş. Maaşlarını kotalı prime çevirin hatta,öyleyse kotalarını yükseltin bak nasıl çalışıyorlar. Sürekli satış yapmak değil mi bu adamların işi? Bakkal işletiyorsanız, müşteriyi ayağınıza bekliyorsanız o başka..

geldikten sonraki rakamlar yine 100-150bin ortalamasına çıkarsa tam olarak dediğin gibidir bence.

ek not: dediğin gibi satış için zorlama, baskı, tehdit varsa; otoriter yönetici kimliğinden sıyrılmalısın bence. çalışanlarla birlikte kendi işinizi yapıyor havası vermeli, ya da çalışanı satışa teşvik eden bi prim sistemi getirmelisin, mümkünse tabii

ultimatom cekeceksin.

ornek: arkadaslar bir daha boyle olursa yani ben sizin basinizda degilken satis bu kadar duserse sizinle yollarimizi ayirmak durunda kalacagim.

ornek2: bir daha ben yokken satisi boyle dusururseniz sizin izdirabinizi sikerim amin ogullari.

anladigim kadariyla dolasarak satis yapan bir satis ekibi.

eger ara ara ofise de ugruyorlarsa, ki ugruyorlardir, iclerinden bir kisiyi herhangi bir sifat vermeden, sizin yaptiginiz ise alistirin, en azindan sizin ne yaptiginiz hakkinda fikri olsun, tatile gittiginizde de "benim yerime sen bakarsin, sunlari sunlari yaparsin, takip edersin" gibi birsey soylersiniz.

bir de kesinlikle hepsiyle teker teker 10-15 dk konusun, neden boyle birsey oldugunu anlatsinlar. belki gercekten mantikli bir aciklamalari vardir ama ekibi suclamadan once, boyle donemleri tekrar yasamamaniz icin neler yapmaniz gerektigini sorun, sizin oldugunuz donemle olmadiginiz donem arasindaki farki sorun.

bu arada satis yapilan mal ne?

bir daha aradıklarında yer kalmadı derim.

neden bu kadar paragöz bir ibne olduğumu sorgularım muhtemelen.

İnsanlarla doğrudan muhatap olunan bu sektörlerde insanlarla ilişki işin vadesini belirler. Parayı çok verene ağa paşa gibi davranır az verene köpek çekersen uzun vadede batarsın. Değil 25 lira 2.5 liralık su içse bile o adama kral gibi davranacaksın ki lükslüğün içini doldur, sadece pahalı olma.

çay çorba masaları en büyük sıkıntısıdır zaten bu sektörün. zamanında böyle bir yerde garsonluk yaptığım için biliyorum. yapman gereken durumdan rahatsız olduğunu belli etmek. mesela çaylar bittikten hemen sonra garsonu yollayıp bir istekleri olup olmadığını sordurtman. muhtemelen teşekkür edip hayır diyecekler, ama sen 15 dakikada bir garsonu yollayıp tekrar tekrar sordurt. böylece müşteri zamanla rahatsız olup ayağını keser mekandan.

bir diğer yol, müşteri yer ayırtmak için aradığı zaman tüm masalar dolu demen. aynı müşteri her aradığında dolu diyerek gelmesini engelleyebilirsin.

Sesinden tanıyabiliyorsan yer kalmadı dersin, eğer tanıyamadıysan da yer ayırtmayı başarabildilerse, o zaman her müşteriye davrandığın gibi davran. Memnun müşteriler birkaç kişiye tavsiye ederken, memnuniyetsiz müşteriler bütün kasabaya anlatırlar olayları.

çorbaya zam yaparım :)

kendinizi kandırmayın beyler.sizin böyle bir işletmeniz olsaydı ve böyle bir müşteriniz eminim uyuz olurdunuz.1 değil 2 değil diyor adam her akşam.ortalama hesabın 200-250 olduğu yerlerde bunun kirası,aşçı-garson parası,gıdaların kalitesi vs hepsi doğru orantıda artar.öyle basit değil bu işler.

mekana ana yemek kurali koyarim. mutlaka ana yemeklerden biri yenmeli derim. polis evinde falan bu tur uygulamalar mevcut.

ana yemek kuralı bence de mantıklı.

sanmam. bi de bir kerelik böyle şeylerden dolayı basacak olsalar değil türkiyede dünyada ev kalmaz.

deep web 4chan da birinin götünden uydurduğu bi resimden ibaret.

kimse seni o fotoğrafları görüntüledin diye hapse atacak değil merak etme.

o anonmyx fln ile gerçekten anonim olduğunu düşünme.

Deep web yalan, uydurma bi mevzu değil, ancak abartılı olabilir, ama evet, çok uzakta hiç bir arama motoru indekslemediği için adresini bilmediğin sürece ulaşamayacağın şeyler var. Fazla kurcalama derim, öyle proxy falan derken ciddi ciddi başın belaya girebilir, zira %100 koruma sağlamıyor.

cadde adını bilmiyorum tarif edeceğim :D

basmane gar var hani, bildin mi. dön oraya sırtını konak pier'e doğru yürü (ana cadde üzerinden) sağ tarafta bir sürü müzik aleti dükkanı var.

karşıyaka'da eski lunaparkın orada küçük bi dükkan vardı müzik aletleri satan. kulübe şeklinde, oradan alabilirsin.

önce taksiye bin. havaalanından en yakın metrobüs durağına taksiyle git. sonra da metrobüsle zincirlikuyu durağına gideceksin.

ama en yakın metrobus duragı nerde bılmıyorum. o yuzden totalde kaç dk surer kestıremedım.

mecburen taksi kullanacaksınız. 45 dakika diğerleri için mümkün değil. veya durumu anlatıp görüşmenizi 1 saat öteleyin. muhtemelen anlayış göstereceklerdir.

havaalanında metroya bin, metrobüs durağında in ve metrobüse bin. metrobüste mecidiyeköy durağında in kime sorsan gösterir. sabah 1 saat sürer en fazla garanti olsun.

metro yenibosna+metrobus mecidiyeköy

yahu adam 45 dakika diyor siz metrobüs metro diyorsunuz. bir defa havaalanından çıkmak 20 dakika...

metro-yenibosna şeklinde gidebilirsiniz fakat bir 10-15 dakika kaybınız olur yürüme ve metro bekleme sırasında. taksiye binin yenibosna'da inin metrobüse binin mecidiyeköy'de inin.

not bindiğiniz metrobüs 34 numaralı olsun 34c'ye binerseniz in bin yapmak zorunda kalırsınız bu da vakit kaybı yaratır.

metroyla şirinevler
metrobüsle zincirlikuyu
sonra saçma sapan bir yoldan yürüme simitçiye sorarsan anlatır.

96t havaalanı-taksim, ordan metro olabilir
havaalanı-şirinevler metro, ordan metrobüs de olabilir

primi bilemem, net 2,500 aylık

uğramıyor.

www.izban.com.tr

alsancak yolcularını halkapınar da indirip başka bir trenle aktarma yapıyordu en son gördüğümde.

halkapınarda indikten sonra halkapınar-alsancak arası ring yapan trenler var.

www.izban.com.tr

alsancağa gitmek için halkapınarda inip ring seferine biniyorsun, 10dk da bir halkapınar-alsancak arası tren hareket ediyor. sürekli anons yapılıyor. halkapınarda inmezsen gidemezsin alsancağa :)

yok yahu, ilk tren 06:00'da başlıyor. yetişmiyor.

öncelikle izban'a baktım. 5:33'de kalkarım, 6:18'de havaalanına varırım diyor kendisi. durağı tam nerede bilmiyorum.

www.izban.com.tr

o eshot'un sayfasında güzergah planı da var ya. 200 numaralı otobüsün ilk durağı mavişehir aktarma merkeziymiş mesela.

edit: aktarma merkezi şurası olsa gerek, sanırım izban istasyonu da orada. diğer duraklara da yine google maps'ten karşılaştırmalı bakabilirsin.

maps.google.com

ege park'ın oradaki duraklardan kalkıyor. tam taksi duraklarının yanı hatta.

edit: 1.5 yıl önce kullandım. Umarım değişmemiştir.

beybiler on numara adamlarsınız hepiniz. öpüyorum.

simay turizm: 530 110 43 15. alaçatıdan 40 tl'ye götürmüştü özel bir araçla.

2 nin altinda az riske cok para yatiriyosun, bence degmez. Bi ara oran ve sonuclara gore analiz yapmistim, o da tutmuyor. Yani oranlar 1,35 3 5 olsun, takimlardan bagimsiz olark bu oranlara sahip maclarin sonu da dogal olarak ayni bitmiyor.

Avenged Sevenfold diye bir grup var herkes övüyor çok güzelmiş bu çağın en iyi grubuymuş diye fakat ben hiç sevmiyorum, ama sen bir bak istersen.

ghost geliyor aklıma ilk olarak. opus eponymous gayet iyi albümdü.

son 2-3 yıl olmasa bile 2000ler için komuşmak gerekirse mastodon ve gojira derim.

www.bunalti.com son çıkan rock metal albümlerini buradan bulabilirsin.

tabii ki ingilizce başvurmanız gerekir. ben hr olsam "bunu bile düşünememiş" veya hatta "tembel herif elinde bu var üşenmiş, bundan adam olmaz" diye baştan elerim.

kesinlikle ingilizce yapılır.

(bkz: ingilizce iş ilanı vermek)

Kesinlikle ingilizce adam zaten ondan ingilizce veriyor ilanı güya ingilizce bilmeyeni ayırcak baştan

olr

olur

olmaz.

olması için ahım şahım bir zeka veya iletişim kabiliyeti gerekmiyor.
olabilir de olmayabilir de.
olursa başarı değil. olmazsa başarısızlık değil.

olmaz.

neden olmasın?

tabiiki olmaz.

olmicak

olabilir.

olur

olur.

birçok kişi çok güzel şiir yazıyor, arkadaşınızı sıradanlaştırmak için söylemiyorum, ama fırsatları olmuyor o şiirleri okutmaya yorumlatmaya. benim de merak ettiğim bir konuydu, umarım öğreniriz :)

söylediğin üzere, arkadaşın 'sence' çok güzel şiir yazıyor.
bu yüzden, bu sence-bence durumu yüzünden, şiir yorumcularında değerlendirmek filan gereksiz bir durum.

o şiirlerle ilgilenecek birileri şöyle bulunur.
arkadaşının yazdığı yazılara yakın bir şairin evini, adresini filan öğrenirsin. iletişime geçersin. okutmak istersin. o da bir şey yapmaz gerçi, beğense de-beğenmese de.
ismi olur işte biraz.
edebiyat dergilerine-fanzinlere gönderir.
ama oradan da garip tepkiler gelir. biri beğenir-ötekisi beğenmez. biri en güzel olduğunu düşündüğün şiiri beğenmezken en kötüsünü seçer alır koyar dergiye falan.

ama, ismi biraz duyulmuş X kişisi oraya gönderse, bok gibi bir şiir olsa da alınır okunur filan.
şiirde durum memlekettekinin aynısı yani.
bir bana gönderirsen okumak isterim, güvenip ediyorsanız. epey şiir okurum. ama güzel-kötü tarzı bir yanıt beklemeyecekseniz.
bir şeyler kaçırmadıysam -ki kaçırdım- durum böyle.

şu blogdaki şu iki yazıyı okusun arkadaşınız. sararsa, blogda başka öneriler de var.

yazarodasi.blogspot.com
yazarodasi.blogspot.com

Öldü, kurtaramadık. diyebilirsin.

"L4-L5 diskinde fıtık varmış, sinire baskı yaptığı için sağ/sol ayağı uyuşuyormuş, mikrocerrahi ile diski almışlar, siniri kurtarmışlar" diyebilirsin.

hangi serviste yatıyor derlerse:

ortopedi de olur beyin cerrahisi de.

O müşteri kitlesi reklama falan bakmaz pek, "word-of-mouth" yöntemi en etkilisidir o zümre içinde. "Şekerim x'ten aldık mobilyaları" demelerini sağlamak gerek.

Hedef kitlenin katıldığı toplantılara, organizasyonlara mobilya konusunda örnekler konulabilir belki.

Ünlülerin evlerini gezdiren programlar vardı bir ara, onlar devam ediyorsa o programlara gizli sponsorlukla reklam verilebilir.

firmayı devralacak birileri varsa satar kaçarım. pazar daraldıkça firma değeri giderek düşecek.

yada o müşteriye özel olayını yan ürün olarak kullanacaksınız. seri üretim esas olayınız olacak.

tabi bu dediklerimi yapmadan önce verileri iyi analiz etmek lazım. bu düşüş gelip geçici birşey mi yoksa pazar tamamen çökecek mi_? eğer pazar tamamen çökmeyecek ama çok daralacaksa ilk iş rakipleri piyasadan sürmek olmalı.

Yeni teşvik yasası;

www.muhasebetr.com

ne bu işe alımlarda grup görüşmelerindeki mülakat soruları gibi?

ne yapacam dükkanı kapatır güneye yerleşirim. elalemin mobilyasından bana ne, isteyen gitsin mudo'dan odun alsın.

Sadece 2012 verisiyle gelecek ile ilgili böyle bir karar verilemez. Bir danışmanlık firması ile anlaşıp 10 yıllık sektör analizi yaptırılmalı ve buna göre karar verilmeli.

sermayem varsa üretimi arttırır, diğer firmaları marketten çıkmaya zorlar tekel olmaya çalışırım.

tekel olmak öyle kolay değil, yurtdışında milyar dolar sermayeli bir para babası geliverir ondan sonra borca batıkları oynarsın.

zaten her sektörde tekel olunmaz, bazı sektörlerde tekel olmak zarar getirir, serbest piyasa ve rekabet karı artırabilir.

Benim yukarıda söylediğim en mantıklısı, en az 10 yıllık sektör analizi olmadan bir işten çıkılmamalı. Önümüzdeki 5 yıl için sektörü dolaylı yoldan etkileyecek bir unsur olabilir. Fakat 5 yıl sonra bunun ortadan kalkacağı görülür ise o 5 yıllık durgun dönemi 2 yılda çıkarırsın. Yani kısacası sektör uzun vadede kar değil zarar getiriyorsa çıkmak mantıklı olabilir. Yine çıkmak değil tam olarak ama devir daha mantıklı olacaktır. Tabi geleceğinde kar getirmeyecek bir şirketi almak isteyen olursa ki çoğu zaman oluyor, adamlar farklı şeyler uygulayıp parayı götürüyorlar. Fikirler hiçbir zaman tükenmez.

bence baska bir sey uydur.

hastalan o gün bence daha iyi.bi gün öncesinden rahatsizlanmaya basla.hatta bi gün öncesinde erken cik biraz doktora git, rapor al.

ikimizin de ayri hesaplari var, konusarak harcamalari dengeli bir bicimde ortak hallediyoruz. birimizin para sikintisi olursa digeri mudahele ediyor. kisisel harcamalar icin birbirimize karismayiz, ama ortak giderler de sikinti yaratacaksa konusulur anlasilir :)
ekstra ic dokme: cevremde kime baksam (akraba, arkadas) hatunlarin evde hiiiic etliye sutluye karistiklarini gormuyorum, ev hep erkegin sorumlulugunda. kadinlarin kazandigi da kendi mali :S

senin paran benim param muhabbeti ile evlilik yürütmek zor iş arkadaş.

kadının parası kadınındır, erkegin parası evindir.
Malesef sistem böyle işliyor :)

İki maasi birlestiriyoruz, borcalri odedikten sonra kalan parayi paylasiyoruz.

Ben bayan tarafıyım, benim maaşımla evin kirası ödeniyor; gerisi bana kalıyor. Kredi vb. fatura gibi ödemeler de eşimin maaşından ödeniyor. Zaten benim maaşım eşiminden daha az olduğu için eşimin maaşından daha çok harcama yapabiliyoruz. Biz bu konuda maşallah bayağı ortak hareket edebiliyoruz :)

ortak havuza alinir, odemeler yapilir, o ayin butcesinden ayni miktar nakit cekilir. senin paran benim param muhabbeti hic donmez. kisisel zevk harcamalari ortak butceyi sarsmayacak sekilde tolere edilir. daha buyukleri icin plan yapilir.

bizde boyle...

kesinlikle iki tarafın parası ayrı olmalı !! evlenince hayatım mahvolmuş olcak zaten, bir de elin adamına para mı yedireceğim??

benim işim nedeniyle lojmanda yaşıyoruz, kira ödemiyoruz o yuzden. borçlar krediler ıvır zıvırlar benim maaşımdan internet bankacılığıyla ödeniyor. ama benim denk getiremediğim (zamanlama vs bir şey yüzünden) olursa eşim ödüyor.

nakit lazım olunca o sırada kimde varsa ihtiyaca göre oranlayarak paylaşıyoruz.

Kişisel zevk harcamalarını ise eğer normal fiyatlı sıradan şeylerse (kitap, kıyafet, arkadaşlarla cıkma vs) kendi kredi kartlarımızdan diğerine sormadan yapıyoruz.

evli değilim. "senin paran / benim param" olayı her zaman çok ters gelmiştir.
birlikteliklerde de kimin parası varsa giderler ondan harcanır. gerçekten "bir"likteyseniz, "bir" olunur.. benim cüzdanımdaki her kuruş ikimizindir.

"bizim paramız" vardır. ortak giderler verilir. yapılabiliyorsa (yetiyorsa) bir kısım kenara koyulur. (ortak karar verilen) belirli bir kısım da tarafların özel giderleri için ayrılır.

dişçi güzel.

6 saat sürmez kanal tedavisi.

sizi 6 saat susturmak zor sanki?ameliyata falan girseniz cddi bisi olsa falan belki

ama bence onun yerine telefonun basina bisi gelse?calinsa düşse bozulsa falan?

kanal hafif kalır, yirmilik+1

eskiden o işler için garaj.org'u kullanırdık. teheeey.

çok doğru düşünmüşsün aynı paraya çok daha iyisini alacaksındır seneye. olmadı paraya kenara koy dolar olarak onu tv den say.

hacı 1 sene sonra kullanacağın ürünü şimdiden alınmaz elektronik piysasında. seneye çok daha iyi modelini aynı paraya alırsın zaten.

İhtiyacın olduğunda almak mantıklı ve Türkiye için karasal dijital yayın başlangıç aşamasında ona uygun ve DVBS2 (hd yayın), flash desteği vs gibi özellikler standart hale gelmiş olur

cok zekice; (dalga gecmiyorum).

onlar korsan taksi olabilir. yeni hal buymuş. gazetede okudum.

Araba kiralamak için yanıp tutuşan, her boku göze alan dangalaklara boş senede imza attırmak suretiyle araba kiralayan adamlar bunlar.

Dangalak gidip boş senede imza atıyor. Dönüşte hem arabanın kira parasını ödüyor, hem de arabada aslında olmayan ya da kendisinin sebep olmadığı çizik, vuruk gibi şeylerin parasını ödüyor.

Misal; aracı götürdüğünde "tamponun köşesi çizik, öyle bi çizik yoktu, 250 lira da onun için alıcaz" diyorlar. Böylece fahiş kira ücretlerinin yanına bir de havadan para ekleniyor. Böylece dükkanda rahatça gazete okuyabiliyorlar. Boş senede imza atan dangalak da derdine yanıyor.

silvertakipçi instagram takipçi hilesi takipçi arttırma yollarından en iyilerinden bir tanesi. kolay kullanımı sayesinde size hiç zorluk çıkarmıyor. sadece siteye üye olup size gösterilen yönelgeleri uygulamanız yeterlidir.

www.silvertakipci.com

sen onları değil onlar seni buluyor. eğer iş ilanı varsa sen başvurabiliyorsun.

e tabii ki de, ahahha, tanımadığını eklememen için elinden geldiğince zorlaştırıyor bunu. networking sitesi aslında, iş bulma sitesi değil. networking de iş bulmayı getiriyor yanında, o ayrı konu.

Is ilanlari var LinkedIn'de, oradan basvuruyorsunuz iste. Jobs'a tiklayin aratin istediginiz kriterlere gore.

Onun disinda da recruiter'ler belli keywrod'lere gore arama yapip senin profilini bulup begenirlerse is teklifinde bulunuyor.

kullanırsın da, ya uff falan yapabilirler.

garanti posu olan her yerde kullanılır. söyle, bonus varsa onu kullanın de, kullanırlar.

haklısın. sildim gitti.

Friends and Burgers Balçova Kipa Extrada var.
Bir de Peximetin hamburgerini dene derim yeşillikler falan var içinde.

nerede tutuyor bu yeri?

makina bitene kadar oynayabilirler. sonrasında da kaptırırlarsa ve paraları varsa (bkz: öğrenci) neden olmasın.

ayrıca okey ve iskambil de koyun tam olsun anasını satayım. 120 metrekareye ne kadarını sığdırmayı planlıyor bu arkadaş? kaç çamaşır makinası koyacak ki? kurutma makinası da olacak heralde bunların yanında aynı sayıda. millet ıslak çamaşırı çantaya koyup gidecek değil...

ha yok hepsinden birer tane koyacam diyorsa da kendine çalışır, o işin parası çıkmaz...

bence tutar. ama kızlı erkekli bir yer olsun. ne kadar kız çakerseniz o kadar da erkek çekersiniz.
120 metrekareyi yeni gördüm. 120 az.

bence tutar lan bu iş. çamaşırını beklerken millet oyun oynar işte ne güzel. bir de ufak mutfak yapsın. yesin içsin. ama yerinin güzel olması lazım tabi. herbiri için ayrı ayrı ruhsat alması gerekir mi onu bilemiyorum tabi.

fikir iyi de olsa sorunlu kısımları şunlar:
1-ruhsat alma: psx koyduğun anda oyun yeri oluyor. ruhsatı biraz zahmetli. ancak oyundan para almassan belki ihtiyaç olmaz o ruhsata.(çamaşır makinesinden alırsın parayı)
2- öğrencide pek para olmaz. hedef kitle yanlış. paralı öğrencinin de çamaşr makinesi psx i filan vardır evinde.masa tenisi tutmaz, bilardo olabilir. ama maliyetli.

e tutmaz, çünkü erkekler bi yanda batak oynarken, yan tarafta hanım kızımız gelsin don sütyen atsın makineye diye umuyorsunuz. Kaldı ki kurutma makinesi denen şey ortamı nemden öldürüyor. İnsanların orada boğulmadan oturmak için kasması lazım. Sesi gürültüsü olur makinenin bir yandan. Bence olmaz.

çanakkale'de bir makineyi 7 tl ye yıkıyorlardı. bir makine kaç kilo alıyorsa işte.

ucuzluk :)

eve servis iyiymiş.

ama benim bir çamaşırhaneden bekleyeceğim şey çorapları eşleştirip topak yapıp vermeleridir başka da bir şey istemem.

bir de öğrenciyim ama bu çorap işini halletseniz de çamaşırhaneye vermem. yıkarım lan çamaşır makinem var (=

ben evde yıkıyorum ama siz derseniz ki biz ütüleyip de veriyoruz o zaman evde yıkamayı bırakıp, müşteriniz olurdum :)

öğrenci adam girsin netten ekstra bir ücret ödemeyi kabul ediyorsa kirli çamaşırlar evinden alınsın, evine istediği gün ve saatte teslim edilsin.

Kredi kartı ile ödeyebilsin.

ufak bir kartınız olsun. oradan her yıkattığında damga basın. 7. damgadan sonraki ilk yıkama beleş olsun.

ütü, evden alıp eve teslim, kredi kartı, ucuzluk, internet sitesi ve kaliteli bi hizmet ile bu işi başını alıp yürür.. ama bu kadar şeyin hepsini birden yaparsa batabilir de tabi..

ufak tefek sökükleri de diksin. anne gibi güzelce katlasın.
bir de farklı bi yöne kaydıracak işi ama çamaşırlar yıkanırken orda beklenebilecek, beklerken de bir şeyler yapılabilecek kafe gibi, belki okuma-çalışma alanı gibi ya da masa tenisi filan gibi bişeyler olsa? hani çamaşırlarını götürmeye teşvik edecek bi şeyler yani..

her hafta cekilisle belirlenen bir musterinin pantalonun cebine bi 10-20 lira sikistirilsin.

Çamaşırhane denince aklına Amerikan filmleri vari hipster çamaşırhane partileri gelen tek dangalak benim sanırım :) Ama ilk açılış için böyle bir "üniversiteliye yönelik" parti yapıp, üstüne de ilk gün çamaşırlarını bedava yıkıyoruz tarzı bir şey yaparsanız, aslında çok hoş bir tanıtım olur, ama tabi İstanbul'da ya da benzeri bir büyük şehirde (İzmir, Eskişehir.. Ankara bile demedim bakın) olduğunuzu varsayıyorum, bunu gidip de Sakarya'da yaparsanız kasar mesela. Ama ilk gün için böyle bir şey yapsaydınız, ben gelirdim mesela :P

Ciddi olursak,

Annesinin iyi yetiştirdiği bir kız evlat olaraktan,

-evimden alıp,
-evime getirip,
-ütülenmiş, katlanmış ve "güzel kokulu" bir de lekesiz derecede temiz,

yapabilirseniz, ben yıkatırdım mesela. Fiyat olarak o kadar önemli değil, ama çok da aşırı olmazsa iyidir. Ben kendi açımdan söyleyeyim, günüm o kadar yoğun geçiyor ki okul döneminde -ki bu yazım da az yoğun geçmedi tezdi, konferanstı derken- benim kirlilerimi kirli kutusuna atmaya bile vaktim olmuyor. O yüzden eve servis olayı süper. Ama titiz olduğum için, önceliğim temizlik sanırım, bir de şu var: eve serviste, kıyafetleri kaybetmeyip ya da yanlış programa atarak rezil etmeyip, temiz temiz verebileceğinize garanti verebiliyor musunuz? Bir de, kadın müşteriler obsesiflik derecesinde titiz olurlar -mesela ben- bunun için kadın çalışan bulursanız daha iyi olabilir, gerçi kadınların çoğu da çamaşır yıkama vs. işlerini kendileri hallederler ya, neyse. Ama parti olayı iyi bak, onu yapın bence :D

Gökovada tekne turuna çıkın mutlaka. Sedir adasını görceksiniz. Bunun haricinde akyakada çınar plajı, albay koyu vardır. Buraları da mutlaka görün.

akyakada azmak nehrine gidebilirsiniz. enteresan bi nehir, ufak teknelerle gidiliyor.
kaş'ta da batık şehir var, oraya gidilebilr.

ölüdeniz.

Şehirde olan işçi potansiyeli. Bulunan bölgede çalışacak insan potansiyeli çoksa elemeyi bu şekilde gerçekleştiriyorlardır ilk etapta.

Linkedin'i deneyebilirsin.

yaratici, aferin.

Sizde CEO ışığı gördüğümü ve yeni neslin Muhtar Kent'i olma ihtimalinizin yüksek olduğunu söylerdim.

güzel.

cidden hoş olmuş. ama cv konusunda bilgisizim cahilliğime verin de, ehliyet ne alaka :)

direk reklamcı olarak işe alırdım.

ahahah, sadece başlığa bakıp bi süre "ne demek istemiş ki bu ya, pepsi olsak da nasıl pepsi olsak" diye düşündüm ya, hepimiz tepemden bakabilirsiniz.

yaratıcı buldum ben, güzel.

yaratıcı, işi kapardın :)

güzel bence başvur.

gayet olumlu düşünürdüm.

road to excellence acaip kötü bir fontla yazılmış ortaokul dönem ödevi gibi, önce onu değiştirirdim.

wuuuhuuu beyler, işi kapıcaz rahat olun! birki birki birki pepsiiii!

hoca o değil de sen baya yırtınmıştın kendi işletmeni kurabilmek için. ne oldu ona :)

ben direkt elerdim. bu ne la!? az ciddiyet please.

fikir güzel, ama tasarım 3. sınıf afişler gibi duruyor. daha minimal bir tasarım ile daha profesyonel görüneceği kanaatindeyim.

Kariyer sitelerinde ön eleme site formatı üzerinden yürüyeceği için size pek katkısı olmaz. Ancak ek dosyalara koyacaksınız, bir ihtimal ik'cı fark edecek. :)

Ama bence fikir güzel, bire bir başvurularda olumlu izlenim bırakabilir.

reklamcı gözüyle her türlü gideri var diyebilirim.

ik elemanı: "bizim şirkette amma logo değiştirmiş yahu!"

coca - cola ya gönder derim.

eski bir pepsi çalışanı olarak gayet olumlu bakarlar diye düşünüyorum. pozisyon da önemli tabi de satış temsilciliği falan yapmışsın. sanırım satış ya da marketing departmanına başvuruyorsun. olur bence.

ufak bir tavsiye, eğer niyetin marketing ise direk oradan başlamaya çalış. satıştan marketing'e geçmek sıkıntılıdır.

marketing ne lan, pazarlama işte :)

aynısı bana oldu
aradım kredi kartımı iptal ettireceğimi hesabiminda kapatılmasını söyledim
nedenini sordular,kart ve hesap işletim
ücreti yuzunden dedim
hemen iade ediyoruz bir sonraki ay hesabınızda goreceksiniz ,seneye yine aynısı oldugunda aynı busekilde aranizi ricaediyorz dediler

y.kredi bugün benden de 50 tl çekmiş. haram zıkkım olsun. hem herşeyden para alıyorlar yetmezmiş gibi bir de yılda 2 kez haraç kesiyorlar.

İş - Kart hesabında iki tane otomatik ödeme varsa hesap işletim ücreti almıyolar.
Garanti - aynı mevzu, ama çakallık yapıyorlar. İki defa faturayı o hesaptan otomatik ödeyemezse (para yok hesapta, ödeyemedi diyelim, çok kendi derdiymiş gibi) yine alıyor.
Yapı Kredi - otomatik ödeme mödeme dinlemiyor, her halükarda alıyor.

Kredi kartında harcama sözü vermen gerekiyor hepsine. Enerin varsa çirkefleşip geri isteyeceksin, "amirini çağır bana!" filan, call center i birbirine katarsan iade alma şansın var diye biliyorum. ben denemedim, lanet olsun diyip bıraktım peşini.

Burger dükkanları bu ara çok popüler. Tex-mex menü, et bazlı türk yemekleri ve burger kombinasyonları işi götürür.

Fajita kokoreç, sarımsaklı burger, yerli yabancı soslar (BBQ, ayoli vb) demek istiyorum.

dönerci açarim çunku millet mcdonalds'a burger king'e gitmeyi bi marifet saniyor. neden böyle bi dönerci olmasin

burger king bozmuşken büyük hamburger yapan bir yer olabilir.

eğe bir mano kıvamına ulaşacaksam hamburgerci açardım

artistik muhite steakhouse açarım dayı.

rakı-balık çı
ve kurabiyeci

rakı balık meze kurabiye ci
bu benim hayalim nostaljik güzel temiz 'sağlıklı'eğlenceli

bizim buraya açmıştı adamın teki egzotik bi dönerci. hipiko diyordu adına. tavuk döner ile kokoreçi kendi yapımı bi baharatla mixliyordu. fena bir tadı vardı mükemmeldi. ama iş yapmadı kapandı :) adamın açtığı yer dershanelerin mekanıydı. zam getirince iş yapamadı kapandı o yüzden. senin böyle bir sorunun yok gibi gözüküyor.

ben olsam dönerci açardım.

siemens

ilk siemens sonra conductix-wampfler

daimler - siemens

siemens

siemens - bmw

Herkes siemens yazmış, ben bosch diyorum.
araştırdım, siemens diyorum :D

Sector Industry
Industry Automation

Drive Technologies
Building Technologies
Osram
Industry Solutions
Mobility


Sector Energy

Fossil Power Generation
Renewable Energy
Oil & Gas
Energy Service
Power Transmission
Power Distribution


Sector Healthcare

Imaging and Therapy Systems
Clinical Products
Diagnostics
Customer Solutions


Sektorübergreifende Geschäfte

Siemens IT Solutions and Services
Financial Services
Sektorübergreifende Dienstleistungen
Global Shared Services
Siemens Real Estate

@kreider

böyle dendiğine göre siemens hakkında bilmediğim çok şey var

edit: saols dampire

evet, bosch değil maalesef :) siemens almanya'nın general electric'idir, sitelerini açın bakın, bilmem kaç bin kalemden fazla, bir sürü farklı sektörde yatırımları var adamların. wikipedia'ya da bakabilirsiniz, ya da fortune 500'e :)

bosch, bosch und siemens hausgerate, würth.

audi

Thyssen Krupp
Edit: Sanayi diyince aklıma ağır sanayi geliyor nedense. Bu arada Fortune 500'de amerikan şirketleri olur. Global 500'e bakmak lazım.

evet evet, benim dediğim fortune global 500

krupp

haftada 45 saate kadar normal sayılıyor zaten. 45 saati geçiyor musunuz?
işten çıkanlardan daha detaylı bilgi alabilirsin bence.

www.jailbreakme.com diye birşey biliyorum ama hiç denemedim. Hatırladığım kadarıyla iphone'undan bu siteye girdiğinde uğraşmadan otomatik olarak jailbreak yazılımı yüklüyor cihaza.

forum.donanimhaber.com

ilk mesajdakileri yapın yeterli

jailbreakme her versiyonda calısmıyo. 5.1.1 içinde aktif değil. redsn0w da cıkarmıs onunla yapabilirsiniz.

www.iphoneyardim.net

birhelkedolusubilgi.blogspot.com

:) anlatim benim, begenmeyeni dovuyorum.

Su programi indirin:
6434fcee-a-62cb3a1a-s-sites.googlegroups.com

Telefonu bilgisayara baglayin. Programi calistirip jailbreak butonuna tiklayin.

Bu kadar.

sucuk döner diyorum yok böyle bi'lezzet :)

bambi'de kaşarlı var ama ne döner ne de kaşar tadı alabilmiştim. jalapenolu ve cheddar peynirli ise kulağa hoş geliyor.

etsiz doner.
www.veggiestuff.com

Bodrum'da sebzeli döner vardı, ben hep sevmişimdir.

etsiz çiğ köfteli döner

közlenmiş kırmızı biber acılı
sarımsaklı yoğurtlu

bence klasik dönerden vazgeçmeyin.

önce ankara'ya küçük bir seyahat yapın ve ankara dönerini tadın. sonra ordan bir usta transfer edin.

istanbul'da bulunamayan şey gerçek ankara döneri :(

aga beni dinle, telif falan da istemiyorum zira fikir bana ait değil. almanya'da bizim türklerin alman damak tadına göre geliştirdikleri bir döner var. bol soslu. ekmeği yumuşak. yanında da cacık ikram ediliyor. dönercinin adını da berlin döner koy. coşsun gitsin. netten araştır alman usülü döner diye, çıkar.

köri soslu olsa gider gider yerdim

veggie +1
türkiyeye tofuyu yayma zamanı geldi geçiyor

(bkz: iskenderun doneri)

Adamin birisi bunu Eskisehir'de yapmayo akil etti, donercinin adi urun adi gibi benimsendi, daha ne olsun...

(bkz: donas)

www.eksisozluk.com

@mea maxima culpa, 2 yıldır ankaradayım, inan ankarada iken adanada yediğim döneri özlüyorum ve ankarada en iyi dönerciyi burada yediğimde kötü diyorum.

Bence olay sade dönerde, adanadan örnek vereyim, burada bi dönerci açılır biraz işlek bir yere, eğer döneri güzelse 1 yıla kalmaz 2. şubeyi açarlar, ha sonra bozarlar falan genelde ama bu tek çeşitle bu işin olacağını gösterir.

Bir de sebzeli döner vardır, forum mersin ilk açıldığında captain diye bir dönerci vardı sonra kapandı hemen. Döneri sebzeliydi ve hayatımda yediğim en güzel dönerdi, sebzeli döneri de bir araştır.

@juusto, tamam adana'nın kebabı güzel ve de adana da yemek lazım onu biliyoruz ama dönerini ilk senden duydum. belki alışkın olduğun için tadı hoşuna gidiyordur. ankara dönerini yabana atma.

temiz ve kaliteli malzeme kullanırsan, abartı da bi fiyata satmazsan gayet farklı olur bence.

çeşitli soslar denenebilir.

döner dürüme böyle hatay sosu filan gibi opsiyonlar iyi oluyor. döner dediğini ne kadar tek düzelikten çıkarırsan o kadar iyi. misal gurbetçiler ketçap mayonez patates kızartması filan opsiyonlarla bizden iyi yapıyor döneri.

bir de dönercisin diye sadece döner satmak zorunda değilsiniz. hamburger filan gibi opsiyonlar grup halinde gelecek veya sipariş verecek müşteri açısından iyi oluyor.

şu anda "farklı" olan dönerciler sadece döner satıyor :) şu "uzmanlaşmak" işini türkiye'de anlayamadık gitti. illa "şu da olsun" "bu da olsun" deniliyor ama eğer bir işte uzmanlaşılırsa başarı gelir.

döner - çorba - köfte - dürüm filan yapacağına sadece döner yap ama adam gibi yap.

kekik ve benzeri baharatlar koyabilirsin.
katık dönerin yaptığı gibi kendine has bir sos kullanabilirsin.
soğan seçeneği koyabilirsin (seveni çok)
ketçap mayonez koyabilirsin(bazı yerlerde yok)
limon gayet güzel oluyor(adana taraflarında koyuyorlar)

yeni bir ürün aklıma gelmedi ancak şöyle bir şey var. kaliteli ürün kullanımı, nasılsa daha ucuz diye gıda maddesinden müşteri sarf malzemesine ikinci kalite malzeme kullanmamak, tercih için iyi bir sebep olabilir.

içine et koyduğunu söyle. salata değil. ekmek arası salata yemeyin. döner yiyin diye slogan olabilir. ekmeğini farklılaştır. almanya'da çok güzel sos koyuyorlar. yıllar önce yemiştim, hala hatırlarım.

tr.wikipedia.org

döneri koyun etinden yapın. fiyatı biraz artacak tabi ama müsterisi bol olur. koyun etiyle döner yapan istanbulda pek yer bilmiyorum.

istanbul'da koyun etiyle döner yapan yerler: bakırköy dönerbank
ve yılların morgül'ünü tek kalemde sildim dönerbank'tan sonra. inanılmaz bir şey bakırköy'e arkadaşlarla buluşmaya falan giderken aç gidiyorum sırf oradan yiyebilmek için.

etiyle, ekmeğiyle, sosuyla bizim antakya dönerimizin dünyada eşi yoktur. ankara'da büyüdüm ama antakya dönerine alışınca, ankara'da döner yiyemez oldum. hosta'ymış, aba'ymış hepsi hikaye, millet ağzının tadını bilmiyor gerçekten.

misal üsküdar çarşıda bodrum döneri satıyo kisvesi altında bildiğin sebzeli döner satan bi tükan açıldı. şehzade ikram mıydı neydi adı. farklı geldi açıkçası bize. gidip yiyoz valla.

Sadece koyun etiyle olmaz ama %30 koyun %70 dana çok iyi bir orandır lezzeli olur. Soğan yoksa kesinlikle bulunsun Ankara'da soğansız dönerci olsa döverler adamı. Yani bence sos falan değilde döner'i güzel yapın güzel döner çok farkettirir. Bunun dışında elbette güzel döner odun kömürüyle olur. Doğalgaz ile değil.

odunda pişmiş ekmek, odunda pişmiş döner

soslar çok önemli. standart ketçap mayonez yerine kendi sosunuz olsun.

bide but döner diye bi olay var. onun da tadı baya güzel.

son olarak da rica ediyorum ekmeği tutarken eldivenle tutun. ancak para alışverişinde aynı eldiveni kullanmayın. hijyen !

kömür ateşinde pişirin, lpg ile değil. odun ateşiyle de değil. odun çok is yapar, tüter. kor halindeki mangal kömüründe göner mis gibi olur. bir de koyun karışımı yaparsanız hakiki ankara döneri olur o.

istanbul' da isen beşiktaş çarşıda "kasap döner" var. git bir gör derim. Oradan bir takım yeni fikirler çıkarabilirsin, ufkun açılabilir.

tüketim malları - satış.

winter is coming !