[]

ikinci el araç alırken nelere dikkat etmeli?

3-4 bin tl'lik bir külüstür almayı düşünüyorum yalnız fikir edinmek açısından merak ettiklerim var.

öncelikle araç alırken nelere dikkat etmeli? almayı düşündüğüm kişi tanıdık ve güvendiğim biri. ona neler sormalıyım?

bunun dışında gaz kaçağı olan lpg'li bir aracın onarımı ne kadar tutar? ve son olarak eski bir aracın soğuk günlerde çalışmamasının nedeni ne olabilir? takviye falan yapınca çalışabiliyorda çalışmayabiliyorda.

peşin edit: dalga geçip aşağılamaktan ziyade tavsiye ve yardım niteliğinde cevaplar verirseniz daha hoş olur, yoksa bende biliyorum 30-40 bin tl fazla verip adam akıllı bir şey almayı ama herkesin bir bütçesi var, benimki buna yetti.

 
yerli olmasın.

o rakamlara suzuki swift 91 model bakabilirsin.

yaşlı ve yorgun araç olacağı için motoru çok önemli.muhtemelen sanayilere abone olacaksın. en azındanüst kapak contası mıdır nedir o yanık olmasın. masrafı çok oluyor.

benim tavsiyem git 5 bin liraya suzuki maruti 2000 model al. en azından biraz daha model olur.

gaz kaçağı olan araçtan uzak dur. uğraşma tamiriyle
  • han20  (26.01.12 20:21:27) 
aslında düşündüğüm serçe veya murat 131 türü yerli araçlar ama?


  • tolga asp  (26.01.12 20:23:34) 
  • compadrito  (26.01.12 20:27:31) 
Swift otom. Forza


  • kreider  (26.01.12 20:29:38) 
Araba işlerinden pek anlamayan birisi olarak sadece şu sorunun şu kısmına cevap vermeye çalışayım.

"eski bir aracın soğuk günlerde çalışmamasının nedeni ne olabilir?"

Eski araçlarda genelde yakıt kaçırması ya da olan yakıtın geri gitmesi gibi durumlar oluyor. Bundan dolayı o yakıtın depodan tekrar motora kadar gitmesi için araç çalışmaz haldeyken 3 5 kere gaza basıp yakıtı motora pompalamaya çalışıyoruz bi yandan da kontakla cebelleşmekte cabası.. Yakıt motora ulaşsa bile aracın eski olmasından dolayı bujiler iyi ateşleyemiyor veya ateşleme zamanlaması ideal olmuyor.. Aynı zamanda hava & yakıt oranının zamanla değişmesi ve tekrar ayarlanması gerekebiliyor.. Bazen bütün şartlar uygun olsa bile hallolmuyor.. Motor bakım istiyor..

Kısaca olay motorda bitiyor. Motor sağlamsa bu durumlarla pek karşılaşmazsınız..

Ve gaz kaçağı konusu astarı yüzünden pahalı olacak gibi geliyor..

Eski model araçlarda yerli marka çok daha iyidir.. Yedek parça konusu çok önemli olduğundan, malum araç eski olunca..

Aracın paslanmamış olması da çok önemli bir konu.. Paslanmaya başladıysa baya bi masraf sizi bekliyor demektir..
  • c0sh_kun  (26.01.12 20:30:59) 
üzgünüm ama 3-4 bin liraya ancak başına bela alabilirsin.
seni üzmeyecek otomobil 6-7 binlerden başlıyor.

bunun dışında neye dikkat etmelisin o paraya alacaın arabanın kaportasına pek bakma nsı olsa çürük olacak. dışardan derli toplu görünüyor mu ona bak.

motor aksamı önemli. motoru çalıştır biraz ısınsın vites boşta iken sen arabanın arkasına geç biri de gaza biraz hızlıca basıp aracı devirlendirsin.
eksozdan kara kara dumanlar mı çıkıyor yoksa temiz mavi duman mı çıkıyor bu önemli yağ yakma olayı.

taksinde çıkma şahin falan alabilirsin sanırım. en azından parçası çok ucuz swift gibi olmaz. ve şahinin tanıyanı bileni çıkması çok vardır.
  • orpheus  (26.01.12 23:32:26 ~ 23:35:44) 
LPG tankının kullanım ömrü nar sızdırmazlık belgesi sizin bakmış olduğunuz araçlarda önemli değil mümkünse lpg olmasın
ilk çalıştırmada eksosdan siyah,mavi veya beyaz duman atar araçlar makbul olanı beyaz ve hafif su damlamasıdır
devir saatine iyi bakın ibre aşırı oynuyorsa ve motor balanssız çalışıyorsa aracı sakın almayın motor indirmek zorunda kalırsınız 4000TL masraf demek
rotil,fren diski ve balata kontrolü yaptırın değişimi yaklaşık 500tl maliyetlidir
motorun etrafına bakın yağ sızıntısı varmı, motor yağına bakın su karışması riski varmı genelde yaşlı araçlarda blok çatlaklarına sık rastlanır ve buda motor inmesi anlamındadır, yağı yeni değiştirdiyse anlamanız zor olacaktır
genelde şamzuman yağları hiç değiştirilmez, 60000km 120000km değişmesi gerekir bunu sorabilirsiniz, kaborta çok önemli değil göz muayanasi yeterli, aracın alternatör,marşmotoru ve akü kullanım tarihi konularında enson bakımlarını sorup tahmini bakım sürelerini hafızanıza kaydedin yolda kalmazsınız,
lastiklerin ömrü yaklasık 50000km ve diş derinlikleri 2mm yakın olmalı 4 lastik yenileme 800tl veya 1200tl arası değişmektedir.
deski araç alırken triger kayışının nezaman değiştiği önemlidir bazı araçlar zincirlidir kayışlı ise 40000km değişmesi gerekir kayış 20tl ustalık 100tl
  • sunset0771  (27.01.12 13:35:50) 
aracın motor ve şasi numarasını kontrol et ruhsatla eşleştir,
cam silecek motorları genelde oksitlenir ve çalışmama durumları yaşanır bakımı uzucdur ama kış sezonunda olduğumuzdan dolayı hayati bir konui sileceklerin değişip değişmediğinin kontrolünü yapın,
tos filitresi,buji vb motorda sık yenilenen parçaların değiştirilip değiştirilmediğini sorun
  • sunset0771  (27.01.12 13:41:54) 
fren hidrolikleri tüm araç sahipleri için konuşuyorum hiç değiştirilmez fren hidroliğininde kullanım ömrü vardır sizin ve yolcularınızın hayatı frenlere bağlıdır bunu unutmayın


  • sunset0771  (27.01.12 13:44:52) 
cus -kun arkadaşım yakıt filitresini değiştirin ve bujilerinizi değiştirin buna hava filitresinide dahil edebilirsiniz motor soğukken çalışmama sebebi bujilerin tırnak aralıklarının genişlemesineden dolayı yanma olmaması


  • sunset0771  (27.01.12 13:49:14) 
[]

evde nargile keyfi

evde amatörce kullanmak için minilerinden almak mantıklı mı? normalde pek kullanmam, ayda yılda bir arkadaş ortamında denk gelirse içerim ama sağda solda çok övülünce bir tane almaya karar verdim.

20-30 tl'lik olanlarından alsam idare eder mi? bir de bitkisel olanları gerçekten zararsız mı?

ana soru, evde nargile içmek isteyen birine tavsiyeleriniz nelerdir?

 
balkon varsa yazlık yerdeysen al.
yoksa en fazla 2 kez kullanırsın,üşenirsin bir daha yapmazsın

  • cahit tomruk  (15.01.12 18:13:38) 
nargile lüks keyiftir.
tabi eve taşımak ta lüks keyfi, ekonomik eğlenceye çevirmek gereksiz..
yani nargilenin keyfi; biri közü hazırlamaz, pis dumanı içine çekmezse olmaz.

yine alacaksan al. misafir gelir, hazırlarsın.

birde var bazı tipler "ooff ne keyif yapıyorum" diye haz alanlar. onlar sadece özenme ve taklidin ürünleri..
  • miucee  (15.01.12 18:27:14) 
perdelerin gider eve koku siner oda dumanaltı olur bunları hesaba kattıysan al. küçük boyları süs eşyası olarak kullanılıyor, ot içmek için kullanan var mıdır bilmem.

evde nargile içmeyi önermem. zaten bir süreden sonra yatıyor öyle.
  • cro magnon  (15.01.12 18:38:37) 
evde bol bol nargile içmiş biri olarak
- nargileyi asla ufak alma, paraya kıy büyük al, arada 10 - 20 lira fark eder, buralarda en büyükleri 35 tl'ye falan ama istanbul'daysan 50 tl'yi gözden çıkar.
- nargile asla tek başına nargile değildir :) yanında onun közünü hazırlamak falan zahmetlidir, biz sıklıkla piknik tüpü kullanıyorduk. ocakta yaparsan ocak kirleniyor falan...
- nargile yakacağın mekana yere açılabilecek kolay alev almayan kalın plastik muşambalar kullanabilirsin, gazete kağıdı yanabileceğinden riskli.
- bir paket de nargilelik kömür alacağını ve bunun ortalığı kirletebileceğini unutma
- birkaç çeşit tütün alacağını ve tütünün çok uzun ömürlü olmayacağını unutma, çabuk bitebiliyor meret.
- ev çok kokmuyor açıkçası.

sözün özü, toplamda 100 tl'ye falan mal olur sanırım. tüp falan da gidiyor epey yani. ama bence paran varsa değer. güzel bir eğlence.

kişisel not: sigara ve nargile sağlığa zararlıdır ve önerilmez. nikotin kullanımı uyuşturucu kullanımından farksızdır ve sinir sistemine geri dönüşümsüz zararlar verir. bağımlılığından kurtulmak gayet zordur. 18 yaşınızın altındaysanız nargile ve benzerlerini edinmeyiniz.
  • siradisi00  (15.01.12 18:40:43) 
[]

androidde uygulama silme

ama sistem uygulaması. telefon root'lu olmasına rağmen telefonla birlikte gelen uygulamaları silmenin bir yolunu bulamadım. hangi uygulamayı tavsiye edersiniz?




 
root app remover


  • hocuspocus  (14.01.12 21:58:53) 
[]

arabayı kaldırırken

ayağı debriyajdan kaldırırken aynı anda yavaşca gaza basarak mı kalkmak daha doğru yoksa kavrama noktasına kadar debriyajı bırakıp araç hareket ettikten sonra gaza basmak mı? yoksa ikiside aynı kapıya mı çıkıyor?




 
hiç kasma, 3000 devir civarında tut yavaş yavaş (ama çok yavaş çek) hızlı çekersen bir anda atar kaza yaparsın pati çekersin vs. bu şekilde stop etmezsin.


  • yazar sair fikiradami  (09.01.12 22:22:26) 
ikisi de aynı kapıya çıkıyor rahat olun. araç hafif rampadaysa ileri gitmez zaten, o zaman dokunmak zorunda kalırsınız gaza.

@freekara
araç kavrama noktasında stop etmez bu arada.
  • deliverance  (09.01.12 22:40:42) 
torku düşük bir araç zorlanırsa (yüklü olabilir, klima son ayar çalışıyordur vs.) stop edebilir kavrama noktasında.


  • yardimci  (09.01.12 22:45:39) 
@allineed

eheheh, debriyaja basmadan arabayı çalıştırmak araba boş vitesteyken oluyor, o zaman basmanıza gerek yok debriyaja :)
siz 1 de çalıştırdığınız için hep basmak zorunda kalıyorsunuz :)
  • deliverance  (09.01.12 22:51:02) 
[]

kadınımsı konuşan erkekler

öncelikle dalga geçmek gibi bir amacım yok, sadece meraktan soruyorum.

günde birkaç kere telefonda konuştuğum bir müşteri var, sesi normal erkek ama konuşması tam bir bayan gibi. mesela "ay gerçekten mi?, ay inanmıyorum!" tarzı kadınımsı cümleler kullanıyor ve yine kadınımsı tonlamalar yaparak kelimeleri yuvarlıyor. mesela telefonda şöyle bir cümle kurdu "ay tolgaağ biliyormusun ben falanca evrağı ters düzenlemişim, ay inanmıyorum yaağ bütün çabam boşa gitteğ.."

karşımdaki bayan sesi olsa aha dicem bu kız bana yazıyor ama erkek, anlayacağınız cümleleri o kadar kadınımsı.

şimdi gelelim esas soruma, bir erkeğin bu şekilde konuşmasının nedeni ne olabilir?

sırf bu kişi için konuşmuyorum genel olarak bu şekilde konuşan erkekler için soruyorum.

 
hiç iyi düşünmem :)
annesi kız gibi yetiştirmiştir,
gay olabilir,
toplum baskısından evrimini tamamlayamamış arada kalmıştır.
  • seyduna6687  (09.01.12 19:34:51) 
sırf geyik olsun diye böyle konuşan bi arkadaşım vardı. gerçekten komikti de gülerdik falan ama bi süre çok fazla alışınca günlük hayatta da ağzından kaçmaya başladı böyle tepkiler. içinde mi vardı artık bilemiyorum.


  • olkol  (09.01.12 19:42:53) 
benim oda arkadaşım da böyle konuşuyor.
oh olsun bizim gibi erkeklerin primi artıyor.

nedeni olarak da gay olması olabilir.
  • bilalbaryakrat  (09.01.12 20:06:06 ~ 20:06:35) 
benim kardeşim de bunun biraz azı. sesi kadınımsı ama ay lamıyor.üniversitedene bir arkadaşım var aynı senin gibi ama gay değl. var etrafta öyle tipler ama direkt gay diye yargılamak haksızlık olur diye düşnüyorum


  • wessago  (09.01.12 23:19:31) 
[]

yoklama kaçağıymışım

geçenlerde yoklama için şubeye gitmiştim, yetkili kişi öğrenci olduğum için hiç bir işlem yapmadı ve okul halleder diyerek eve yolladı beni. aradan birkaç ay geçti mahallenin muhtarı arayıp yoklama kaçağı olduğumu söyledi.

en kısa zamanda şubeye gidip öğrenci olduğumu ispatlayacağım ama korktuğum şey para cezasına çarptırılır mıyım?


 
Ben 1 senelik yoklama kaçağı olarak gittim askere, kimse bir şey demedi. Korkutacaklardır şubede. Bana da Cumhuriyet Savcılığına ifade vereceksin, para cezası kesin dediler. İnanma. Benim öğrenciliğim biteli bir sene olmuştu, sen bir de hâlen öğrencisin. Kasma. Rahat ol. Ama şubeye gidebildiğince erken git.


  • AhmetVural1987  (09.01.12 19:16:18) 
senin öğrenci olduğunu bildirmesi gereken okulun. eksiklik onlarda. sana ceza verilmez. korkacak bişey yok. yalnızca "askerlik için" olanından bi öğrenci belgesi al yanına ve git. hatta okula bırakma sallıyolar böyle sonra eve jandarma dayanıyor :D her sene i tane al bundan, şubene kargola. kafan rahat olsun.


  • croupier  (09.01.12 20:27:27) 
[]

araba kiralama

kiraladığımız arabayla 24 saat geçirmek zorundamıyız yoksa yarım günlüğüne veya birkaç saatliğine kiralayabilirmiyiz?

bir de sigorta olayı nasıl oluyor, allah göstermeye bir kazaya karışsak duruma göre kasko öder mi yoksa tamamıyle bize mi girer?

ve son olarak kiralanabilecek en ucuz aracın 24 saatlik kirası ortalama ne kadardır sizce?

 
kiralarsınız ama günlük ücret ödersiniz saat bazında ücret ödemezsiniz. o kadarlık kiralamak da zor olur yani
sigorta hakkında pek bilgim yok ama iyi bi yerden kiralarsanız arabada olan/oluşacak sıkıntıyı size kitlemezler
40tan başlar ya model yıl otomatik benzinli dizel vs bağlı hepsine
  • metehan01  (08.01.12 21:02:15) 
genellikle 24 saat olarak ücret ödersiniz isterseniz 1 saat kullanın farketmez, ikna edebilirseniz yarım gün kiralayanlar olur, biz kiralıyoduk.

eğer büyük bi firmadan almazsanız aracı kaza durumunda başınız çok ağrır, masraflar + yattı parası ödersiniz. (boş senet imzalatırlar)

büyük firmalarda da yattı parası olabilir bilemiyorum.
illere göre değişir fiyatlar ama 100-120 civarıdır dogan görünümlü şahin falan olur derseniz 80 civarıdır.
  • cool pich  (08.01.12 21:03:12) 
30 lira fazla ver avisten al kaza yapinca basin belaya girmesin hemen arabani degistirsinler.

aviste punto filan 120 civariydi gecen sene
  • eksimtrak  (08.01.12 21:06:26) 
kocaeli gibi küçük merkezli bir şehirdeyseniz adamla anlaşıp alabiliyorsunuz yarım güne. hele haftasonları araba için mutlaka müşteri çıktığından daha yatkın oluyorlar aynı günde iki kez para almaya.

yine aynı şehirden örnek vereyim. ilk gittiğinizde size güvenleri olmadığından senet imzalatıyorlar. bi anlamda boş senet evet. işte her şeyi karşılayacağına dair bol boşluk doldurmalı bir senet. arabayı geri verirken bazıları hemen veriyor senedi sana (alıp yırtıyorsun veya yakıyorsun nasıl istersen) bazıları da 15 gün geçsin diyor kullanırken trafik cezası aldıysan ödetmek için.
bunların normal kaskosu oluyor. kiralama kaskosu değil. (yasadan kaçış) kaza yaptığında arkadaşın arabasıydı dedirtip kendilerini bir an evvel aramanı istiyorlar. sonra olay mahalline geliyorlar falan.

yine kocaeli için; en ucuz 80'dir default. pazarlıkla, tekrar gelirim ben size illaki'lerle 60'a bile indirebilirsin sanıyorum.
  • hikaye mesture  (08.01.12 22:03:15) 
[]

eski sevgiliden önce dost sonra tekrar sevgili olunur mu?

yaklaşık altı sene önce birkaç ay birlikte olduğumuz hanım kızımızla önce düşman, sonra arkadaş ve ondanda sonra dost kaldık. lisenin sonlarına doğru dostluğumuz pekişti, ya da ne bileyim belkide gizliden gizliye birbirimizden hoşlanıyorduk ama söyleyemedik. neyse okul bitti aradan üç sene geçti ve facebook üzerinden bana mesaj attı, havadan sudan konuşalım derken saatlerce muhabbet ettik ve ayıptır söylemesi ondan hoşlanmaya başladım. konuşmalara bakılırsa o da benden hoşlaştı. yakın gelecekte sevgili olma ihtimalimiz yüksek gibi.

şimdi merak ettiğim, başlıkta da sorulduğu üzere eski sevgiliden önce dost sonra tekrar sevgili olunur mu? olunursa uzun ömürlü olur mu?

böyle şeyler tabiki kişisine göre değişir ama ben genel düşünceyi merak ettim.

ya o değilde soru moru bahane işte içimi döktüm rahatladım, birine anlatmam lazımdı paylaştım herkesle. ama yinede bişeyler yazın be heyecanlıyım.

 
ex'ten next olmaz.


  • exla  (07.01.12 21:22:18) 
eger bu düşman olma olayları lise caglarındaysa cokta sorun degıl ama ikinizde olgunsanız o zamanlar boyle bi düşmanlık olduysa bence sorun yapma derim


  • cmr_sa  (07.01.12 21:27:19) 
hayatta herşey mümkün.


  • hocam fazla egon var mi  (07.01.12 21:28:32) 
Aradan da çok zaman geçmiş. Ozaman ki ve şuanki siz bambaşka kişilersiniz. Bence yeniden bir araya gelmeniz gayet olası. Hatta şimdi böyle bir durum olursa önceye kıyasla çok daha iyi olur.


  • uykuyastığı  (07.01.12 21:29:40) 
Araya çok fazla zaman girmiş ve bu süreç ilişkinize farklı bir tat getirecektir bence denemeye değer.


  • amaltheia  (07.01.12 22:00:24) 
olur tabi lan hiç mi kavak yelleri izlemediniz?


  • kcalbosay  (08.01.12 03:11:45) 
[]

film tavsiyesi

şöyle 'malena' ve 'before sunrise' tadında, mümkün mertebe aşk veya dram türünde birkaç film önerisine ihtiyacım var.

önereceğiniz filmleri birkaç cümleyle özetleyebilirseniz ayrıca memnun olurum.


 
(bkz: frenchkiss) meg ryan ve paris, daha ne olsun.


  • dogumdansancili  (25.12.11 00:42:20) 
paris, texas

biraz malena before sunrise değil ama aşk ve dram var. wim wenders'ın en kral filmlerindendir.

drive

bu aslında aksiyon gibi, ama imaknsız gibi değil gibi aşk da var içinde, malena ve before sunrise tipi filmlerle alakası yok ama dediğim gibi aşk ve dram var.

true romance

bu quentin tarantino'nun senaryosunu yazdığı ama yönetemediği bir film aşırı güzel, bunu öneriyorum. yine malena before sunrise gibi değil ama biraz daha çılgın gibi olanı, sapına kadar aşk hesabı biraz.

annie hall

klasik woody allen filmi, tam istediğiniz tarzda olan film bu.
  • sanal hayvan  (25.12.11 00:53:37) 
before sunset?


  • old man in the bathtub  (25.12.11 01:05:13) 
[]

stumbleupon sorusu

bu eklentide sadece istediğimiz konuya ait sayfaları çağırabiliyormuyuz?

kullanıcı panelinden girip istediğim konuları tercihlere eklemeyi sormuyorum, mesela öyle bir yere tıklayayımki atıyorum sadece teknoloji ile ilgili sayfaları getirsin.

nedir benim ilacım?

 
sadece teknolojiyi tercihlere eklemek iş görebilir.


  • hollowlife  (19.12.11 22:12:01) 
"Explore" fonksiyonu ile direkt anahtar kelimeye gore de filtreleyebiliyorsun. Default olarak arac cubugunda Stumble tu$unun yaninda "All" yazar, ona tikla, acilan menuden "Explore"u sec, gelen sayfaya anahtar kelimeni yaz, takil, sabahlara kadar...


  • asa  (19.12.11 22:15:59) 
[]

yalnızlık

herhangi biriyle herhangi bir sitede saatlerce öyle havadan sudan konuşasım var, yok dimi böyle bir "türkçe" oluşum?

üyelikle falan uğraştırmazsa dadından yinmez


 
bulursan haber ver.
connected me var ama çoluk çocuk kaynıyor:)

  • naturelist  (17.12.11 20:01:04) 
kasmayalım bir araya gelip konuşalım.. ne olacak?


  • andromedus  (17.12.11 21:24:05) 
nasıl olacak?


  • tolga asp  (17.12.11 21:44:57) 
[]

busuu mu livemocha mı?

bir süre busuu'yu kullandım ama belli bir seviyeden sonra premium üyelik isteyince soğuttu kendini. livemocha'da da durum böyle mi?

birini kullanan genelde diğerinide denemiş oluyor, sizce hangisi daha kullanışlı? neden?


 
seviyeyle alakalı değil. 1 hafta süreyle premium bedava. bence soğumana gerek yok. önemli olan şeyler hala açık oluyor. örneğin canlı chat açık. ünitelerin içinde 50 aşama varsa sadece 5 i falan kapalı. onları atlayarak gidiyordum ben. bişey kaçırmış olmuyorsun. bide okuma pdf leri kapalı, onların yerine okuyabileceğin yığınla şey var.

edit: busuu.com için dedim
  • neysene  (13.12.11 21:23:23 ~ 21:25:08) 
ikisini de kullandım..

servis için para öderim diyorsan livemocha.

bedava kullanıp hevesimi alacağım diyorsan busuu..
  • necat  (13.12.11 21:26:13) 
[]

düşük kalorili atıştırmalık?

birkaç gündür eti form'a kafayı takmıştım, fiyatıda ucuz olduğu için marketten beşer beşer alıp sabahları işe giderken ve çay-kahve aralarında atıştırıyordum, hem iyi oluyordu hemde kilo aldırmıyor diye düşünürken bir paketinin 160 kalori olduğunu görünce anında soğudum.

şimdi bu eksiğimi kapatacak, tercihen ucuz olan böyle her daim cebimde bulundurabileceğim düşük kalorili atıştırmalık bir şeyler arıyorum, tavsiyelerinize açığım.


 
markette 160 kalorinin altında atıştırmalık abur cubur bulamazsın. onun yerine çay, kahveye aban ( kahveyi tatlandırıcı ve light sütle yaparsan kalorisi düşük oluyor.) meyve ye. (mesela bi tane orta boy muz 100 kalori falan.)


  • overdose  (13.12.11 20:33:21) 
grisini veya etimek.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (13.12.11 21:05:09) 
kahveye asla abanma. asla tatlandirici tuketme. icerisinde glikoz ya da fruktoz bulunan paketli urunlerden (abur cuburlardan) olabildigince uzak dur.


  • old man in the bathtub  (13.12.11 21:18:13) 
grissininin bir çubuğu 50 kalori, tavsiye etmem.


  • overdose  (13.12.11 21:52:32) 
beyaz leblebi


  • sirena  (13.12.11 23:43:20) 
kötü bir haberim var bu konuda; yemesi zevkli hiçbir şey çok az kalorili değildir malesef. karnımı şununla şişireyim, açlık hissim gitsin ama kilo da aldırmasın diyebileceğin belki de en yenilebilecek şey salatalıktır. tanesi 12-15 kalori civarındadır


  • crostata  (14.12.11 00:34:48) 
salatalık
sivri biber
havuç
  • amanda  (14.12.11 15:44:23) 
[]

almanca'ya giriş

sıfırdan almanca öğrenmek isteyen birine hangi siteyi önerirsiniz? şöyle alfabeden başlayarak sağlam bir şekilde öğretmeyi hedefleyen bir site vardır elbet.

birde videolu ders olursa daha şahane olur.

peşin edit: öyle google'a yazınca çıkan siteleri incelemeyi bende biliyorum.

 
site değil de tell me more programını öneririm ben. programla birlikte destekleyici kitap ta kullanman gerekir ama..


  • toshiro  (12.12.11 21:16:54) 
  • clones  (12.12.11 21:22:33) 
busuu.com var baya iyi,alıştırma yapıyorsun anadili almanca olanlar kontrol ediyor,puan toplama gibi bi olayı var insanı gaza getiriyor,çalışmaya itiyor vs.


  • VickVickyVale  (12.12.11 21:28:24) 
@tolga.asp

nzlgzn e bence tik atmalisin,bende ayni öneride bulunuyorum.

"eger zorunlulugun yoksa ne isin var almancayla?" derim .

zorunluysan zaten zorunlu oldugun kurum sana yol gösterecektir.
  • serabetan  (12.12.11 21:43:35) 
işim gereği ya almanca ya da fransızca öğrenmem gerekiyor, ikiside birbirinden zor ama çevremde almanca konuşan insanlar daha sık olduğu için pratik yapma imkanım var. bu nedenle tercihimi almancadan yana kullandım.


  • tolga asp  (12.12.11 22:23:28 ~ 22:26:17) 
fransızca almancadan daha zor ama fransızca öğrendikten sonra niyetin varsa yanına bonus olarak italyanca veya ispanyolca da öğrenebilirsin. bu üç dilden birini bilen diğer ikisini daha kolay öğreniyormuş. ama ille de almanca olsun dersen almanca da iyidir. ilk başta artikeller zorlayabilir ama alıştıktan sonra kaptırır gidersin, pratik yapma imkanın da varmış zaten..


  • toshiro  (12.12.11 22:27:07 ~ 22:27:19) 
[]

striptiz müziği

erotik kanallarda çalan müziğe ihtiyacım var, erotik müzik ve striptiz müziği olarak arama yaptım ama tam aradığımı bulamadım.

hani şöyle saksafonla çalınanlardan diyesim geliyor ama o aletin adı saksafonmuydu emin değilim.

tavsiyeleriniz?

 
Careless Whisper


  • bipolar  (11.12.11 22:42:16) 
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (11.12.11 22:44:55) 
sade in bazı şarkıları böyle bir de barry white a bakın derim


  • metehan01  (11.12.11 22:57:37) 
kesinlikle chris isaak-baby did a bad bad thing.
klibi de striptizli zati.

  • fannstmer  (11.12.11 23:15:30) 
en süperi budur:

ki ben bu grubu bir striptiz videosu ile tanımıştım işte.

www.youtube.com
  • 29ekim2011  (12.12.11 00:02:32) 
donna summer hot stuff.


  • wallcan  (12.12.11 00:23:00) 
  • rapisa  (13.12.11 14:11:17) 
[]

büyüklük bende kalmış dimi?

çalıştığım ofiste hemen hemen aynı işi yaptığımız (ben ihracattayım o ithalatta) bir abla var, ben 5 aydır ordayım o 5 yıldır yani aramızda kıdem farkı var. ben ofiste yokken bana ait olan dosyanın faturasını kesip altına benim parafımı atmış. normalde bir faturayı kim keserse altta onun adı yazar ama bu büyük ihtimal sonradan bir şey çıkarsa altta benim adım yazdığı için patron benden hesap sorsun diye tamamen art niyetle yazdı benim adımı.

bu arada bizde fatura iptali basit bir şey değil, patrona gidip ecel teri dökerek rica minnet o faturayı iptal etmesini istiyorsunuz, yediğiğiniz fırçada cabası. neyse işte ben ofise geldiğimde kendi kesipte benim parafımı attığı faturayı önüme koyup kibar bir dille git bunu iptal ettir dedi. başta olayı anlamadım, sonradan niye benim adımı yazıyosun benim başım yansın diye dimi dedim, gülerek evet dedi.

herkes çıktıktan sonra patronun yanına gidip birisi benim adıma yanlış fatura kesmiş bunu iptal edebilirmisiniz dedim, allahtan iyi yanına denk geldim fırça yemeden olayı halletik ama şimdi pişman oldum sanki. keşke diyorum birisi demek yerine direkt o kadının ismini verseydim, ama bir yandanda diyorumki iyi yapmışım büyüklük bende kaldı.

iki gündür gözüme uyku girmiyor kodumun karısı nasıl böyle sorumsuzca iş yapar diye, demek benim haberim olmasa yarın öbürgün birşey olunca tolga yaptı diye iş bana patlıcak, bende altta kendi parafımı görünce suçu kabul edeceğim.

neyse, patrona o kadının ismini vermemekle iyi yapmışım dimi? büyüklük bende kalmış mı? aksi halde ispiyoncu etiketi yerdim. rahatlatıcı şeyler duymaya ihtiyacım var yoksa bu gecede uyuyamıcam acayip kafamı bozdu bu olay.

 
bence bu saatten sonra o olaya takılmayınız, kozu kacırmışsın. anladıgım kadarıyla bu kadın benzeri bir olayı tekrarlayacaktır, intikam da soguk yenen bi yemektir :p. direk ensesine çökersin sonraki vukuatında, onu planla.


  • amlakit  (11.12.11 20:25:24) 
yanlış yapmışsın adını vercektin kadının


  • cnonefb  (11.12.11 20:28:43) 
şunuda ekleyeyim, istesem bir güzel cevap verip lafı yapıştırabilirdim ama sonuçta abla dediğim insan, saygısızlık olmasın, tatsızlık çıkmasın istiyorum.


  • tolga asp  (11.12.11 20:29:09) 
kadın senden hoşlanıyor bence.


  • ermanen  (11.12.11 20:32:45) 
keşke söyleseydin o kadının yaptığını ya başına daha kötü bişey gelseydi sinirlendim şimdi ha nasıl sövüyorum o kadına şimdi biliyo musun.


  • semson  (11.12.11 20:34:32 ~ 20:35:04) 
Bence yanlış yapmışsın adamım tepkini göstermeliydin kadına. Alttan almamalıydın, sonuçta senin işini, patronun gözündeki imajını doğrudan etkileyecek bir durum bu. Hatta keşke kadını tehdit etseydin yaptığı şeyi patrona söylemekle. Bence tepkini koy patronla bu durumu konuş. Yarın öbür gün bu kadın başına daha büyük işler açabilir. Ayrıca şu duruma ben bile sinir oldum ''başta olayı anlamadım, sonradan niye benim adımı yazıyosun benim başım yansın diye dimi dedim, gülerek evet dedi'' nasıl pişkin pişkin gülerek evet der? Bence sert bir biçimde tepkini koy.


  • mythralioz  (11.12.11 20:37:34) 
adını verseydin keşke. kadını da yüzyüze bir daha asla böyle bir şey yapmaması için uyar. mutlaka.


  • girl in a coma  (11.12.11 21:02:02) 
o evrakın fotokopisini cek altına tarihi yaz olayın vuku buldugu
sonra butun olayi fotokopinin arkasina yaz
nasıl basinin derde girmesini istedigini ve onayladıgını.

ilerde bir hata yaparsan sen yapsan dahi bu kadın benim imzamı taklit ederek boyle yapıyor diye basarsin yaygarayi isinden bile olur iyi de olur boyle yeni baslayan genc insanlara yardım edeceklerine
  • Çuvaldızı  (11.12.11 21:04:36) 
hoş bu işler ciddi işler ama sonuçta çok büyük bi sorun yaşamamışsın, iyi de yapmışsın bence söylememekle, büyüklük cidden sende kalmış. hem bi daha bi yamuk yaparsa bu sefer kafan rahat olur, bir değil iki değil diyip aklını alıverirsin. iyi yapmışsın iyi.


  • aferin cok iyi dusunmussun  (11.12.11 21:10:18) 
Yarın bişe olsa olan sana olacak, bu yüzden ortalığı birbirine katmalıydın. Ne ablası iş yeri be orası. Çok dikkatli olmanı tavsiye ederim tekrarında kesinlikle olay çıkart, benden söylemesi...


  • commander64  (11.12.11 21:17:17) 
ne kadar lanet insanlar var bu iş piyasasında şimdiden korkmaya başladım. o abla durulur mu yoksa devam mı eder pisliklerine bilemeyiz ama eğerki sana bi zararı daha dokunursa bu sefer mutlaka isimde ver ve her iki olayında onun işi olduğunu vurgula patronuna. sessiz kalırsan yanan sen olursun kanaatimce


  • jedilance  (11.12.11 22:22:43) 
[]

kapanan kredi kartı bu saatte açılır mı?

elimde borcundan dolayı kapanmış bir kredi kartı var, bütün borcu şimdi ödesem kart hemen kullanıma açılır mı yoksa pazartesiye mi kalır?

başka bankadaki hesabımdan ödeme yapacağım.


 
baska banka hesabindan yapacaginiz islemin adi eft olur ki o da mesai gunleri mesai saatlerinden bile kisa bir zaman diliminde olabiliyor.

bankdaki paranizi cekip atm uzerinden dogrudan kredi kartiniza oderseniz kullanima acilir.
  • helenart  (09.12.11 23:05:40) 
hemen açılmayabilir. yatırdıktan sonra müşteri hizmetlerini arasan iyi olur. helenart'ın dediği gibi şimdi eft yapsan bile en erken pazartesi sabah geçer.

edit: araman gereken gün pazartesi para yattıktan sonra.
  • emrag  (09.12.11 23:26:07 ~ 23:26:33) 
pazartesi hesaba geçer, salı açılır.


  • yellowred  (10.12.11 00:33:28) 
[]

ehliyet sınavı hakkında

sınav giriş kartı olmadan sınava girmek mümkün mü? meb'in sitesinden sorguladığımız ekranın çıktısını alsak olmuyor mu?




 
hayır mutlaka sınav giriş kartınız olmalı.
çünkü sınav giriş kartını ilçe milli eğitim müdürü imzalıyor ve sizin fotoğrafınızla kimlik bilginiz mevcut.
o imza olmadan kapıdan içeri almazlar.
sürücü kursuna söyleyin sınav yerinize ulaştırsın bir şekilde evrağınızı
  • icemanr  (09.12.11 08:07:35) 
[]

şirketteki bilgisayarların bir kısmı wireless'ı görmüyor

hepsini başlığa yazdık buraya bir şey kalmadı. şimdi olay şu, ofiste herkes güzel güzel işini yaparken birdenbire internet kesildi, biraz uğraştan sonra modeme reset atıp olayı hallettik ama yaklaşık 40 bilgisayardan 4-5 tanesi kablosuz modemi görmüyor. sadece şirketteki modemi değil başka modemleride görmüyor, sorun ne olabilir ki?

sadece modeme reset attım, o bilgisayarlara dokunmadım bile. ne yaptım ne ettim bir türlü kablosuz modemi gösteremedim bilgisayara. çözüm için tavsiyeleriniz nelerdir?

sorunlu bilgisayarlar masaüstü, işletim sistemi xp ve usb den taktığımız bir zımbırtı sayesinde kablosuz ağa erişiyor.

not: aynı donanımlara sahip diğer bilgisayarlar gayet güzel kablosuz ağları görüyor ama bunlardaki sorun ne anlamadım. lütfen aklınıza gelen bütün önerileri yazın

 
wireless adaptörleri bozulmuştur.


  • mtrsykl  (07.12.11 20:23:54) 
aynı anda dördünün birden mi?


  • tolga asp  (07.12.11 21:52:52) 
usb adaptorleri sokup restart edip tekrar takin.


  • helenart  (07.12.11 22:00:19) 
birinde denedim, olmadı


  • tolga asp  (07.12.11 22:39:57) 
normal calisan bir adaptoru sokup calismayan bilgisayara takmayi deneyin. en azindan sorun bilgisayar da mi yoksa cihazlarda mi ortaya cikmis olur.


  • helenart  (08.12.11 08:53:22) 
kaç tane access point var? kablosuz ağını kuvvetlendir biraz. modemde mac filtreleme yapıyorsan onu kontrol et.


  • necipnba  (08.12.11 11:33:27) 
[]

gmail sorusu

en son birkaç yıl önce outlook kullanmıştım, şimdi gmail kullanıyorum. outlook'ta taslaklar gibi bir şey vardı, sürekli aynı maili baştan yazmak yerine şablon olarak masaüstüne kaydettiğim öğeye tıklayarak gönderiyordum ve zamandan çok büyük tasarrufum oluyordu.

aynı şeyi gmail'de de yapabiliyormuyuz? hergün aynı yazıyı farklı kişilere gönderiyorum ve hepsini tek tek baştan yazmak vaktimi alıyor. nedir bunun çözümü?


 
bir arkadaş özelden açıklamış, gmail'in "Canned Responses" isimli kendi eklentisini indirmek gerekiyormuş.

türkçesi 'hazır yanıtlar' olarak geçiyor.
  • tolga asp  (04.12.11 09:39:41) 
[]

kaşe silme

kağıt üzerine basılmış olan kaşeyi silmenin bir yolu var mı? tamamen iyi niyetle soruyorum, niyetim illegal değildir.

kağıt uzun süre güneşte bekledikten sonra üzerindeki kaşe silinir diye duydum ama ne denemek için zaman ne de havada güneş var.


 
kağıtı kaliteli bir tarayıcıyla taradıktan sonra photoshopta silerim. sonra kaliteli bir yazıcıyla çıktısını alırım. büyüteçle belki anlarlar. yapmadım (:


  • goddar  (29.11.11 21:36:49) 
orjinal kağıdın üzerinde değişiklik yapmam lazım, daha doğrusu özel bir kağıt, ışığa falan tutunca içinde başka şeyler görülüyor o yüzden yazıcı olayı sakat.

çeşitli kimyasallarla birlikte pamuk yardımıyla silinebilir diye düşünüyorum ama?
  • tolga asp  (29.11.11 21:41:58) 
eğer kağıt kalınsa arkasından biraz çakmakla ısıt kaşenin olduğu yeri (kağıdı yakmadna elbette) kullanılan mürekkep kalitesiz ise uçar.


  • fakyoras  (29.11.11 21:46:09) 
goddar +1,en pratik ve zararsız yolu o,kimyasal falan kagıdada zarar verir diye dusunuyorum genelde hep standart a4 kagıdına basılıyo cunku :)


  • GibsonRules  (29.11.11 21:48:26) 
[]

yedikçe zayıflama

ben istiyorumki boğazımdan hiç kesmeyeyim, istediğim herşeyi rahatlıkla yiyeyim ama göbek yapmasın (kilo değil göbek), daha doğrusu göbeğimde yağ olarak birikmesin.

düzenli spora ayıracak vaktim yok, ne yapmalı? yedikten sonra aldığım kaloriyi hesaplayıp onu yakacak kadar kısa egzersiz yapsam birbini nötürler mi?

bu yaşta bildiğin hamile kadın göbeği var nasıl kurtulunur bundan? şırıngayı sokup yağları çekicem en sonunda.

 
don giyeyim ama götüme değmesin istiyosun. zor o iş.


  • iterator  (26.11.11 20:42:30) 
istediğin özellik bende fazlasıyla var bi yolunu bulabilirsem veriyim sana hem senin işine gelir hem benim. @iterator: metaforun amına koymuşsun tebrik ederim dude


  • isimsiz uye  (26.11.11 20:46:05) 
spor yapicaksin.


  • serabetan  (26.11.11 20:47:30) 
düzenli yürüyüş ve koşu işe yarar; tabii 1kmlik bir yürüyüş pek de faydalı olmaz. baya çıkıp yürümen gerek, yediğin miktara da bağlı yine de


  • mentuhotep  (26.11.11 20:50:15 ~ 20:50:37) 
bisiklet sür. karın kaslarını çalıştırır.


  • hoot  (26.11.11 20:57:56) 
Yüksek proteinli gıdalar almalısınız. İstediğiniz kadar yeyin karbonhidratı sıfırlayın şekeri kesin bunun dışında protein namına ne varsa çatlayana kadar yeyin.


  • Oguzhang  (26.11.11 21:06:36 ~ 21:06:48) 
Bahsedilen protein diyetini doktor tavsiyesi haricinde kesinlikle yapmayın. Arkadaşımı bu sebeple hastaneye kaldırdık.


  • dave87  (26.11.11 21:36:58) 
Bir hata olmalı,

Ben bir diyet tarifi vermedim, protein kullanımını artırmanın sağlığı riske edecek hiçbir sakıncası yoktur. Protein diyeti yapan kişi hastanelik oldu ise sağlık sorunları vardır yada ilaç vs. kullanmıştır.

Yoksa normal beslenerek protein diyeti yapan ve hastalanan sağlığı bozulan kimseyi duymadım, duymadım diyorum çünkü 13 sene spor salonu işletmeciliği yapmış deneyimli bir antrenörüm. Söz konusu beslenme sistemi günümüzde bilim adamlarınca tanımlanmış ve "taş devri diyeti" "karatay diyeti" olarak kitap halinde basılmış ve yayınlanmıştır. Protein diyeti insanları hastanelik etse bu kitapları alan ve uygulayan, yüzbinlerce kişinin hastanelere akın etmesi lazımdı.
  • Oguzhang  (26.11.11 23:23:36) 
karatay diyeti ve taş devri diyetleri yüksek proteinli diyetler değil, düşük karbonhidratlı diyetlerdir. insanları çatlayana kadar protein yiyin diyerek yanlış yönlendirmeyin.

atkins, karatay vs dediğim gibi low-carb olmalarına rağmen yüksek protein diyetlerinin alameti farikalarından gut gibi hastalıklara kendi içlerinde önlemleri vardır bol su tüketmek vs gibi.

orijinal duyuruya dönersek: ben low-carb diyetleri öneririm, ama oturup araştıracak, dengeli bir biçimde uygulamanız lazım.

örnekte gördüğümüz gibi, (ben dahil) kimsenin sözünü ciddi bir biçimde araştırmadan dinlemeyin.
  • in memory of botvinnik  (27.11.11 14:06:03 ~ 14:09:00) 
Çatlayana kadar yeme deyimi sadece bir teşbihtir. Karbonhidratı günlük yaşamda full sıfırlamak zaten mümkün değil ister istemez bir şekilde karbonhidrat alınır.

Protein diyetlerinde tavuk-balık-kırmızı et-yumurta-yoğurt gibi besinler tüketilir,ve bunlarında bir porsiyonu oldukça doyurucudur yani bir porsiyon çatlayana kadar yemiş gibi tokluk hissi yaratır. Yüksek protein diyetleri gut hastalığına vs. sebep olmaz bunun için özellikle Taş devri diyeti isimli kitabı okuyarak Gut hastalığının açıklamasına bakmak gereklidir.

Üzerine onca kitap yazılmış beslenme önerilerini burada 2-3 satır yazı ile özetlemek zaten zor. Birde o kısa yorumlar üzerinden yorum yorumlamak çok gereksiz. Olayın ana fikri basit, herşeyi yiyeyim ama kiloda vereyim sorusunun cevabı "çatlayana kadar protein" dir. Protein yiyeytrk çatlayan dünya literatürüne geçmiş bir örnekte zaten yoktur.

Ama şu konu doğru, araştırmadan kimsenin laflarını dikkate almamak. Gut hastalığına tedavi olarak önerilen taş devri diyetini gutun sebebi olarak yorumlamak gibi konular buna örnektir. Kolay gelsin.
  • Oguzhang  (27.11.11 15:04:11) 
ben bir doktor değilim, yaşadığımız şeyi anlatıyorum sadece. arkadaşıma bu karbonhidrat diyetini öneren kişi spor salonu antrenörüydü. bir tıp öğrencisine de danışarak arkadaşım diyeti uygulamaya karar verdi.

12 gün boyunca sadece protein içeren besinler yedi. programa harfiyen uydu, bu kadar iradeli olduğunu düşünmüyordum. fakat 13. gün sabahı yatağından kalkamadı. bize seslendi, yiyecek bir şeyler istedi. verdiklerimizi yiyemedi, hafif bir şeyler getirdik, midesi bulandı.

ailesi gelip iyi bir hastaneye götürdü. doktor yaptığı diyeti duyunca okkalı bir fırça attı kendisine. diyeti onaylayan tıp öğrencisi arkadaşı da hocalarına durumu anlatınca aynı tepkiyi yemiş hatta.

kimine yarar, kimine yaramaz bilemiyorum ama hakkında kitaplar yazılmış, önerilen bir diyet olması doktor kontrolünde uygulanması gerektiğini değiştirmiyor bana kalırsa. cildinde sorun çıktı diye kafasına göre roaccutane kullanıp karaciğer sorunlarıyla boğuşanlara da tanık oldum ben. yine de sizin tercihiniz tabii. ben yaşadığımız şeyi anlatmak istedim.
  • dave87  (27.11.11 23:34:24) 
dave87, düşük karbonhidratlı diyetlerde karbonhidrat hiç tamamen kesilmez, ve yalnızca proteinli besinler yenmez. arkadaşın sanırım ya low-carb'dan başka bir diyet yapmış, ya da diyeti yanlış uygulamış.

mesela sabah iki dilim siyah ekmek, iki yumurtayla tereyağlı omlet ve bol peynir; öğle yemeğinde zeytinyağlı ve ton balıklı büyük bir salata; akşam yemeğinde kapuska ve haşlanmış tavuk ya da bir dilim biftek (ekmeksiz tabi) tipik bir low-carb günü sayılabilir. mesela bu gün 80-100 gram filan karbonhidrat almışsınız demektir. burada günlük tavsiye edilen karbonhidrat miktarı boy/kilo oranınıza göre belirlenir, örneğin bu oran çok küçükse kişi günde 30 gramdan karbonhidratla başlayabilir ve kademe kademe istediği kiloya ulaşıncaya kadar artırabilir, veya yavaş yavaş haftada bir iki kilo vermek istiyorsa aralara bir avuç ceviz, fındık filan ekleyerek günlük karbonhidratı 100-150'ye çıkarabilir.

önemli noktalar: zeytinyağı, tereyağı gibi sağlıklı yağlar almaktan çekinmemek ve tabi ki gün içinde alınan karbı sağlıklı besinlerden (tercihen tahıllardan ve baklagillerden) almak, şekerden, tatlılardan uzak durmak, unlu ürünlerden, makarnadan pilavdan filan mümkün mertebe kaçınmaktır. (ama ben sabah iki ekmek yerine akşam 80 gram bulgur pilavından alıcam o karbonhidratı derseniz o da olur). ve bol bol su içmeyi kesinlikle ihmal etmemek.

bu örnekte de görüldüğü gibi ne çatlayana kadar protein yenir, ne yalnızca protein yenir, ne de karbonhidrat tamamen kesilir.

ana mantık da şu: vücudun enerjisini karbonhidrattan değil, yağdan elde etmesini sağlamak. vücudun buna alışması iki üç gün sürebilir, ama bu iki üç günden sonra vücut motor gibi yağ yakmaya başlar. bu esnada kas kütesini kaybetmemek için de hem vücuda gerekli yağları almak, hem de (protein alımını çok artırmak olmasa da), her gün proteinli besin tüketmeyi ihmal etmemek gerekir. ve dediğim gibi, günde belirlenen belirli miktar karbonhidrat elbette.
  • in memory of botvinnik  (28.11.11 17:33:06 ~ 18:12:42) 
Arkadaşlar burdan verilen diyetleri ciddiye almayın. Araştırın okuyun inceleyin. Diyet denen olgu bir yaşam tarzıdır, ömür boyu uygulanır, öyle "kilo verene kadar yapıyım kilo verdikten sonra eskisi gibi besleniyim" diye birşey yok, diyet denen olay süreklidir. Kendi yaşam tarzınıza en uygun beslenme şeklini seçecek ve ömür boyu o tarzı koruyacaksınız, Olaya aşina olmak için, önce Taş devri diyeti sonrada Karatay diyeti isimli kitapları okuyun, bu kitaplar ömür boyu uygulayabileceğiniz diyetten çok yaşam tarzı olabilecek, boğazınızdan kesmeden herşeyi yiyebileceğiniz ama yine kilo verebileceğiniz beslenme önerileri içerir. Kimse eline metre, tartı yada kalori tablosu alıp yediğini içtiğini tartmak, kalorisini hesaplamak zorunda değildir. Karnınız doyuyorsa olay tamamdır.

Taş devri diyeti isimli kitabın yazarı Prof. Dr. Ahmet Aydın ın bu kitapla ilgili birebir paylaşımlarda bulunduğu bir web sitesi ve forumu mevcuttur, bu forumda TDD(Taş Devri Diyeti) uygulayarak aylarca karbonhidratı sıfırlayan, şekeri kesen, yediğine içtiğine dikkat eden birçok hastanın birkaç ay içinde kilolarca zayıfladığını, tansiyon sorunundan şekere kadar birçok sorundan olan şikayetlerinin azaldığını vs. vs. bizzat okuyarak görebilirsiniz.

Bu arada "sıfırlamak" ve "çatlamak" deyimlerine takıntı yapan arkadaşlar bulunduğunu da üzülerek görüyorum, bu deyimler bir teşbih(benzetme)tir, gündelik yaşamda kullanılan dil ile, kısa yoldan bir ifade şeklidir, abartıya hacet yoktur, çünkü kimse bu satırları okuyunca mis gibi karbonhidratını full kesmeyecek, çatlayana dek proteine boğulmayacaktır.
  • Oguzhang  (28.11.11 18:49:05) 
[]

igdaş - doğalgaz borcu

şimdi ortada son birkaç aylık ödenmemiş borcundan dolayı kesilen bir doğalgaz abonesi var, dün gece bu borçları tek tek kredi kartı ile ödedik. doğalgaz kullanıma ne zaman açılır? veya daha özel sorayım, bugün içinde açılır mı?




 
Arayıp bildirin mutlaka, gün içinde açılması gerekir, hesaplarına bugün geçer, siz yine de arayıp bilgilendirirseniz, açılması kolaylaşır.


  • bak ne diycem simdi  (24.11.11 06:35:20) 
[]

aranızda abi var mı? (fethullah)

küçükken abilere giderdik, bunlar bizi besler doyurur eğlendirirdi falan ama hep merak etmişimdir, bunlar bu parayı cebinden mi veriyor yoksa fethullah banka hesaplarına falan mı yatırtıyor?

sevap diye kendi cebinden veriyorlar diye duymuştum ama emin değilim, dış görünüşlerine bakılırsa yoksul aileden geliyor çoğu.


 
ben de küçükken giderdim, bazen kalırdım, sorardım bu para nereden geliyor diye, bazen bölgenin paralı tipleri kahvaltıya gelirdi, onlar yardım ediyor diyorlardı, burs falan veriyorlardı evlerin masraflarını karşılıyorlardı, yani hizmet mantığı var, bir yerde bir şeyler kurulacaksa oradaki cemaate yakın kişilerin maddi yardımlarıyla yapılıyor bu işler, yani öyle banka hesabı falan yok.


  • mtrsykl  (20.11.11 21:38:59) 
Bizim apartmanın alt girişinde var bu abilerden.Gözlemlerime dayanaraktan söylüyorum, sürekli bir çocuk giriş çıkışı var eve,ev değil özel dershane adeta. onun dışında Teyzelerden pasta börek çörek ya da eniştelerden artık bilemiyorum sürekli bir yardım var.

Tek çözemediğim nokta yüksek kirayı nasıl ödedikleri. Acaba aileden mi geliyor yoksa teyze&enişşte&cemaatten mi yoksa yoksa özel dersten mi bilemiyorum.
  • skywalkeremre  (20.11.11 21:43:17) 
bir arkadaşım anlatmıştı, amcası oldukça zenginmiş eskişehir'de. cemaate dahilmiş. karısı haftasonları diğer hanım arkadaşlarıyla bu öğrenci evlerine gider temizlik yapar, yemekleri falan yaparmış. malzeme alır götürürlermiş. falan filan, böyle bir şeyler işte.


  • pomolilik  (20.11.11 21:44:13) 
esnaf kurumu abi kurumunu destekler, abi kurumu şakirdi yetiştirir, şakird esnaf olur abiyi destekler. sistem tıkırında.


  • hewit  (20.11.11 21:44:26) 
yoksul ailelerin çocukları. eğitime yetecek paraları yok, hizmet denen organizasyonda görev aldıklarında bu organizasyonu destekleyenler abileri de desteklemiş oluyor. mesela bir ev tutuluyor, 3-4 abi kalıyor bu evde. kirasını, faturasını hizmete hizmet ederek hayır işleyenler ödüyor. yiyeceğini, içeceğini yine bağış yapma heveslisi esnaf karşılıyor. cep harçlıklarını veriyor. bu abiler denen şahıslar da organizasyonun çizdiği doğrultuda yaşıyorlar. onlara çok koyduğunu sanmıyorum çünkü çoğu dindar ve muhafazakar ailelerden geliyor. ayrıca dersaneden gelen çocuklarla ilgilenmek, derslerine yardım etmek, abi evi ortamını tattırmak da abilerin görevlerinden.

ben hasbelkader 1-2 kere gittim bunların evine ortaokuldayken ama o kadar sıkıcı, bayık bir ortamdı ki sikseler üçüncü defa götüremezlerdi beni. bi daha da ilgim olmadı zaten. bi muhammet abi vardı, adam peygamber gibi bi şeydi ama çok safça bi arkadaştı, beni nerde görse hala selam verir, "ailene selam söyle" demeyi de eksik etmez.
  • hakiki fake  (20.11.11 21:45:25) 
önceki cevapları okumadan yazıyorum. yani yazılmış olabilir. adam başına bu tür harcamalar için para verilir bu abilere-ablalara. hayır falan tırt yani. bizim bi arkadaş alıyordu çünkü. "olm bi yemek de bize ısmarla" derdik, "olmaz, o çocuklara verilen para. abur cubur alacağım" derdi.


  • vito andolini  (20.11.11 21:52:27) 
kendileri de verebiliyor, esnaflardan da alabiliyorlar, ödenek gibi para da alıyorlar.

kiraları filan kendileri veriyor. ama her evin bir esnaf abisi var. o yiyecek içecek fatura gibi giderleri karşılar.
  • oshamahue  (20.11.11 22:00:06) 
o esnaf abilerin mütevelli gibi bir sistemi var her bölgenin destek çıkan abisi o evin reçelinden mobilyasına kadar kendisi karşılıyor ya da topluyor. evlerde kalanlar evin tüm masrafları için -burslu değillerse- belli bir para ödüyor. masraf toplananı geçerse üstünü abi tamamlıyor fazla gelirse bir havuza atılıyor(türkiyedeki her şehir yurtdışındaki okullar için kardeş şehir mantığıyla para toplamış oluyor) abiler çocukları pikniğe geziye götürdüğünde ya da evde ikram yaptıgında aldığı şeyleri de hizmet bütçesinden karşılıyor.


  • niye ama  (20.11.11 22:06:30) 
@rookie

üniversiteyi kazanan kardeşimi telefonunu nasıl buldularsa arayıp "gelin kalın bedavaya" dediler. gözümün önünde oldu bu. şartlar hep aynı değil. bu fetullah yapılanması tek elden yönetilip "strict" kurallara bağlanmış bir örgüt değil. keyfi, bölgesel, geleneksel faktörler de işin içine girebiliyor.
  • hakiki fake  (20.11.11 22:15:10) 
yiyecek konusundan bahsedersek, o evlere cemaate yakin gerek lokantalardan, gerek kasaplardan, marketlerden vs.. surekli erzak yagiyor.


  • kakoy  (20.11.11 22:25:13) 
baya lonca gibi çalıştıklarından da epey para dönüyor. yani kendi içlerinden alış veriş gibi olaylar çok. yani mesela kasapsın, müslüman adamdır diye sana yönlendiriyor, helal ettir diyor. ya da cemaat içinde oteli restoranı olan senden alıyor etini. büyük alımlar yani, ki evlik ihtiyaç için alsalar bile sadece bişeydir. sen de bakkal alışverişini yine tanıdıktan yapıyorsun. birbirlerini zengin etmiş oluyorlar ve haliyle kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez. ayrıca bağış toplamaktalar epey. bi yakınımız 600 lira kurban bağışı yapmış mesela. kurbanı görmedi. o tarz.


  • repins  (20.11.11 22:51:33) 
o kadar da kompleks bir sistem yok yahu. ne kadar gizemli yaptınız olayı. neredeyse işi çek-senete dökmüşsünüz. naptınız yahu dizilerdeki gibi sakallı "büyük abi" elinde makromarket poşetiyle gelip bişeyler dağıtmıyor. bırakın esnaf abisini, çoğu abi evinden haberiniz bile olmaz.

bunlar zaten bi sürü yerden burs alıyorlar. onla da kendi evlerinin geçimini sağlıyorlar. bildiğin öğrenci evi. gelen öğrenci yatılı değilse zaten pek masrafı olmaz; yatılı gelirse ailesi evin alışverişine falan katkı sağlar.
  • nickini vermek istemeyen uye  (20.11.11 23:02:52) 
[]

bimdeki şampuanlar eksik mi dolduruluyor?

aslında sorum başlıktaki kadar genel değil, az önce bim'den clear marka şampuan aldım, normal satış fiyatı 10 tl civarında ama bim'de 7 tl küsürdü. eve gelip ışıkta baktım ve üstten hemen hemen 2 parmak boşluk var, acaba diyorum bim'e gelen clear'lar az doldurulduğu için mi fiyatları piyasanın altında?

bu teorimi kasiyer kıza sordum, önce güldü sonra lafı saçma sapan yerlere getirerek bayağı bir geveledi.

dediğim şey mantıklı değil mi? yoksa şampuan şişesinin üstten iki parmak boş olması normal mi?

 
normalde de şampuanlar ağzına kadar dolu olmaz ki. başka bir markette de aynı şampuanı kontrol edip kendin yapabilirsin bence bu kıyaslamayı. ama sanmıyorum öyle bir şey olacağını yine de..


  • in vino veritas  (20.11.11 20:05:07) 
keşke birkaç şişeye baksaydınız. bir de dışarda satılanlar ile aynı miktarda şampuan mı? bim birkaç üründe düşük fiyat-düşük miktar aldatmacasına gidiyor.


  • fakyoras  (20.11.11 20:06:30) 
kasiyer ben olsam gülmekten işlem yapamazdım. söylediğin şey hiç mantıklı değil.


  • hewit  (20.11.11 20:07:12) 
diğer şişelerede tek tek baktım hepsi aynı miktarda doluydu, önceleri carrefour'dan alıyordum ama onlarda bu kadar hafifmiydi pek hatırlamıyorum. tabi ağzına kadar dolu olacak diye bir şey yok ama yinede o kadar boşluk olacağını sanmıyorum.

neyse
  • tolga asp  (20.11.11 20:12:29) 
Likit olan hiç bir şey ağzına kadar dolu değil ki.


  • skywalkeremre  (20.11.11 20:13:40) 
şimdi öyle bir anlam çıkıyor ki, bim alıyor bu şampuanları satmadan önce boşaltıyor öyle satıyor. anlamsız tabi, kimseye yararı yok. e üretici firma da "bunları nasılsa bime veriyoz salla defoluları gönder" diyecek de hali yok. tüm şampuanlar neredeyse öyle zaten.


  • liriamer  (20.11.11 20:17:21) 
gramajı düşürüyorlar. örneğin birkaç ay önce bioblas şampuan normal marketlerde 9-10 liraya satılırken bim'de 7 liraya satılıyordu. acaba bim'e özel mi üretiliyor diye düşünürken bim'deki bioblas'ın gramajının 300 ml olduğunu gördüm, ki normalde 400 ml satılıyor. sanırım özel üretilmese de bazı markalar bim için özel bir gramajda ambalajlanıyor. böyle ufak tefek şark kurnazlıkları işte.


  • marikaki  (20.11.11 20:19:03) 
@marikaki; heh işte bende onu diyorum, gramajdan kısıp fiyattan düşürmüş olabilirler çünkü koca eskişehir'i gezdim 10 tl'nin altında satan yer yok.


  • tolga asp  (20.11.11 20:25:39) 
[]

imdb sorusu

imdb'de sadece türk filmlerini görmemizi sağlayan bir seçenek var mı?




 
www.imdb.com böyle de kolaya kaçarım.


  • irbat  (19.11.11 19:25:15) 
[]

taklit ediliyorum

iş yerinde bir lavuk var, çocukla hemen hemen aynı gün aynı departmanda işe başladık, masalarımız karşılıklı ama bitişik (arada mesafe yok). şimdi bu çocuk biraz pasif, çekingen, ben ise onun tam tersi ofis içinde biraz daha aktifim. müşterilerle veya yoldaki şoförlerle konuşurken beni hayranlıkla izliyor, arada yanıma gelip yaptığım işe bakıyor veya üzerimdeki kıyafetleri nereden aldığımı falan soruyor.

bu herifin hareketleri gittikçe bana benzemeye başladı, iş gereği yoldaki şoförlerle ve müşterilerle konuşurken bile benim cümlelerimi kullanıyor, gittikçe çocuğa sinir olmaya başladım halbuki molalarda falan hep beraber takılırız.

işin enteresan tarafı benden 2 yaş büyük, yüzüne gidip 'olm beni taklit etme manyakmısın' desemde olmayacak, ne yapsam ne etsem nasıl uyarsam bunu? böyle giderse elimde kalacak, bildiğin taklit ediyor beni.

not: öyle taklit edilecek biride değilim sıradan düz bir insanım işte, içki alkol karı kız kumar hiç bi bokumda yok ama anlamadım arkadaş.

not2: çocuk gay değil

 
abi ne var bunda? herif senden etkilenmiş işte. seni örnek alıyo. bundan mutlu olman lazım. demek ki, kendi cümlesini kurmaktan aciz ya da seninki kadar güzel cümleler kuramıyo.

ayrıca, içki alkol karı kız kumarı olan heriflerin taklit edilmesi gerektiğini de nerden çıkardın?
  • compadrito  (17.11.11 21:01:53) 
bu genç asosyal, utangaç, çekingen, sosyal fobik vs. biriyse bu tarz insanlarda özgüven eksikliği oldugu için başkalarını taklit ederler.


  • partizan  (17.11.11 21:02:11) 
örnek alınmak güzeldir yaş önemli değil seni model almış işte bunu seni taklit ediyo şeklinde düşünmen bence hoş değil. boşver.


  • hocam fazla egon var mi  (17.11.11 21:02:39) 
varma üstüne normal sayılır. bence adama sağlam bir ana karakter sahibi dizi ver. mümkünse sezon sayısı bol olsun. house falan olabilir. izlesin 1-2 sezon sonra başlar topallamaya. kendinden üstün bi örnek verirsen yavaş yavaş seni bırakıp ona yönelir. fakat verdiğin örnek uygulanabilir olmalı gidip adama batman falan izletme la yazık.


  • nickimin hakkini veremedim  (17.11.11 21:39:49) 
bence sen de onu taklit etmeye başla ödeşin.


  • crystalsoul  (17.11.11 21:49:15) 
amannn salla sinirlenmeye değmez yazık kendine ait bir kişiliği bile yok


  • tülay  (17.11.11 22:06:14) 
bunda ne var demeyin yahu! berbat bişey o. gerçekten arada kalmış kişilerin yaptığı bişi bu. ben allahtan mesafeyi açtım. şehir değişti, öyle geçti olay. yani aslında benzeri bi olay yüzünden değil, öyle gerektiğinden değişti şehirler.

son görüşmede bıraktığım kelimelerim, esprilerim, benim ismimi silip uzuuuuuunca bi süre devam ediyo aralarında. tiksiniyorum arkadaş!
  • d for domates  (18.11.11 03:22:24) 
[]

terlemem lazım

biraz üşüttüm herhalde, bütün gün burnum aktı ve hafiften boğaz ağrısıda var. terlersen birşeyin kalmaz diyolla, battaniyenin altına girip beklemek yerine daha çabuk sonuç alabileceğim bir yöntem var mı?

şöyle şıpır şıpır terleyeyim istiyorum, nasıl olacak?


 
Bir fincan nane-limon, üstüne kara biber, iki adet gripin, karıştırın, soğutmadan için, kendinizi battaniyeye sarmalayın ve uyumaya çalışın. Sabah kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (15.11.11 18:44:58) 
tylolhot
varsa iyi olurdu..

  • anonimyususer  (15.11.11 18:44:58) 
Theraflu fort


  • mahnita  (15.11.11 18:56:05) 
aynı şey bana da oldu dün, ne yaptıysam geçmedi, sabah sik gibi uyandım ve gün de öyle geçti, şu an daha iyiyim,


  • mtrsykl  (15.11.11 19:12:39) 
nane-limon ya da ıhlamur ya da karışık(ıhlamur, limon, elma, tarçın vs.) bir şeyler hazırla, balla tatlandırıp iç. üstüne bir de aspirin yut. sonra gir yatağa ve boğazına kadar çek yorganı. öyle incecik battaniyeyle olmaz. kalınca bir yorgan olsun. bunu gece uyumak için yattığında yaparsan daha iyi olur. benim bu şekilde sabaha kadar 4-5 kere pijama değiştirdiğim oluyor terden. ince de giyinme. pijamanın altına atlet de giy. sarın iyice, fazla da kıpırdamadan yat. zaten iyi üşüttüysen yatak çarşafın bile ıslanır bu yöntemle.


  • daysleeper  (15.11.11 19:15:42 ~ 19:16:55) 
corsal kapsül iyi gider?

sahi terlemek iyi geliyo muymuş? :))
  • siradisi00  (15.11.11 20:51:10) 
[]

başlık soruda (arabalarla ilgili)

şöyle 4-5 bin tl parayla ne tür bir araç alınabilir? aslında benim istediğim murat131,serçe,bis ve vosvos tarzı arabalar ama külüstür olunca başın çok ağrır diyolla.

ilk arabam olacak, ehliyetim yeni, haftasonları nadiren trafiğe çıkacağım.

sizin tavsiyeniz nedir?

 
vw alabilirsiniz. uğraşı hepsi için geçerli olacak ama vw iyi bir deneyim sağlar. bulabilirseniz 1303s alın 1.6 motor vardır üstünde. yokuşta kalmanızı istemeyiz:)


  • kim milton nielsen  (13.11.11 16:29:30) 
bende aynı senin durumundayım ve vosvos almayı düşünüyorum. murat,şahin vs alacağıma o parayla gider vosvos alırım, en azından arkamdan çakal diyeceklerine vosvosçu desinler;)


  • blackmail  (13.11.11 16:33:30) 
[]

komşu bahçeme tecavüz ediyor

bahçe duvarımızın ortak olduğu bitişik komşumuz var, tamda duvarın dibinde onların tarafta birkaç tane ağaç var. komşu geçenlerde o ağacı budadı ve bütün dalları-budakları bizim bahçeye attı, daha doğrusu atmış çünkü haberim yok izin bile istemeden getirip bizim bahçeye koymuş.

geçen senede aynı şeyi yapmıştı, sorduğumda kışın onları yakacağız dedi ve kışın sonuna doğru anca aldı. bütün kış bahçemde o pis ağaç artıklarını görmek zorunda kaldım.

şimdi yine izin almadan dalları oraya bırakmış ve üç haftadır orda. gidip sorsam ayıp olacak aramız iyi sayılır, arada yemek falan getiriyor. sormasam kim bilir ne zamana kadar pislikler orda duracak.

işin kötü tarafı odamda bu bahçeye bakıyor, her sabah bu pislikleri görüyorum ve moralim bozuluyor, güne sinirli başlıyorum. gerçi üç tane dal dursa nolcak sonuçta batmıyor ama komşunun bu sorumsuz davranışı, benim bahçemi kendi malı gibi kullanması sinirimi bozuluyor.

bu durumda ne yapmalı, kibar bir dille nasıl uyarmalı?

 
al o çöpleri onun bahçesine at sorarsa "yanlıslıkla benim bahçeye atmışsın sanırım" dersin.


  • Tam1Hi0n3  (13.11.11 12:07:17) 
dalları, budakları al, onun bahçesine at. işte o zaman onun gelip sana bunu sorması imkansız olur. ''neden çöplerimi bahçeme koydun?'' diye sorarsa zaten, beni arayın, gelip o güzel utanmaz alnından öpeceğim arkadaşınızın. aranız iyi diye birbirinizi sinirlendirmeniz hoş mu karşılanmalı? ha bir de aranız bu yüzden bozulacaksa bırakın bozulsun zaten. saçmalığa bak...

edit: yazdıklarım hemen üstteki Tam1Hi0n3'ün cevabından habersiz yazıldı. ben yazarken çabucak girmiş o da, biline.
  • kisa bisey olsun istemistim  (13.11.11 12:10:31 ~ 12:12:10) 
komsulukta olur böyle seyler..alt tarafı bi ağaç. abartmamak gerek.


  • raki masasinin degismez adami  (13.11.11 12:26:29) 
Bu devirde yemek getiren komşunuzun olması çok güzel. Dalları kesip üstüste durduğunda düzgün görünecek hale getirip komşunuzun bahçesine dizseniz. Bu da benden olsun komşu diye bir de selam verirsiniz kapısını çalıp.


  • sourlemonade  (13.11.11 12:33:03) 
Bu devirde iyi komşu bulmak ve komşularla anlaşabilmek çok zor arada yemek getirdiğini söylemişsiniz gerçekten güzel bir durum ancak bu şu demek değildir bahçenizi kendi bahçesi gibi kullanamaz bir defalık olur tamam denir ama ikinci kış yine böyle bir şey yapması yanlış belki kötü bir niyetle yapmıyordur ancak önce size söylemeli sormalı ondan sonra yapmalı budama işini bence hiç ellemeyin dalları gelsin kendi toplasın niye siz kendinizi yorasınız ki uygar ve düzgün bir dille rahatsızlığınızı belirterek çözüm bulunabileceğine inanıyorum öyle kavgalık gürültülük bir durum olduğunu düşünmüyorum unutmayın bahçe sizin göz zevki sizin huzurunuz sizin eviniz sizin kabul etmeyin böyle şeyleri küçükte olsa önemlidir insanlar birbirlerine saygı duymak zorundadır son olarak tekrar ediyorum iyi komşular bulmak zordur bunu göz önünce almanızı tavsiye ederim...


  • zekicalik  (13.11.11 13:20:16) 
ne uyaracan, direk cope at, bi adam bul parasını da komsudan al. oyle dalyarak komsuluk mu olurmus.


  • bryan fury  (13.11.11 13:24:19) 
belliki bahçeniz boş ve atıl vaziyette duruyor. Adamda ufaktan samimiyete binaen bahçenizi kullanıyor. Adam iyi niyetli beyler. o halde şöyle yap. Bahçeyi temizle masa falan koy biraz da çiçek dik. Bu arada dalları da yan tarafa koy kibarca.


  • ground  (13.11.11 13:57:47) 
[]

mini elektrikli ısıtıcı

iş yerinde ayakları ısıtmak için masa altına koyulabilecek mini ısıtıcılardan bir türlü bulamadım, alışveriş sitelerine baktığımda duvara asılan ufolar çıkıyor karşıma.

anahtar kelime nedir, sadece modelleri görmek için hangi sitelere bakmalıyım?


 
kendi sitesine

www.ufotr.com


alisveris sitelerine


www.hepsiburada.com
  • cairo  (13.11.11 10:54:24) 
gittigidiyor'da bir şeyler var:

ev-elektronigi.gittigidiyor.com

Alacağı şeyi önceden görmek isteyen biriyseniz en güzeli büyük bir Migros'a veya kenarda köşede kalmış züccaciyelere, ev eşyası satanlara bakmak.
  • sourlemonade  (13.11.11 10:55:10) 
ben de kısa bir süre önce baktım. genelde dediğin tiplerde var evet, diğer tiplerden pek kalmamış. www.hepsiburada.com şurada tek tük var mesela o tiplerden. 1-2 tanesi de bitmiş zaten.
genelde quartz ısıtıcı olarak geçiyor.

  • sanal uyku  (13.11.11 11:05:19) 
Ben simbo alucam minik beyaz hava ufluyor sicak hava.mis.


  • mahnita  (13.11.11 14:18:22) 
[]

barbekü sos nerede bulunur?

birkaç gün önce bimden almıştım, tadına bakınca 1 şişe almakla büyük salaklık yaptığımı anladım ve koşarak bime gittim ama hepsi tükenmişti. bugünde tesadüf eseri migrosta gördüm ama bimden 2 tl'ye aldığım sos burada 6 tl'ydi (başka marka).

bimdeki kasiyerde onların kampanyalı olduğunu ve bir daha gelmeyeceğini söyledi. şimdi ben ne yapsam ne etsem nerelere gitsem? ekonomik bir fiyata nereden bulabilirim bu barbekü sosunu?


 
Artik burgerkingler ranch barbeku ve aci sosu 5tl ye buyuk pakette satiyorlar. Yeterince ekonomik olmayabilir ama bir alternatif.

edit: sooooriiii yanlış hatırlamışım buffalo, ranch ve acı sosmuş o. barbekü yokmuş. olsaymış iyiymiş.
  • mahnita  (12.11.11 20:30:45 ~ 14.11.11 16:49:17) 
bim'inkileri sevdiysen calve veya kühne'ye bayılırsın. fiyatına göre en iyi marka bu ikisi. hemen hemen her markette satılıyor.


  • toshiro  (12.11.11 20:37:54) 
cevap: başka bime gitmek :) bir mağazada bulunmayan şehrin diğer köşesindeki bim'de bulunabiliyor. meselenin 6-2=4 lira olmadığını varsaydım.


  • bykush  (12.11.11 20:38:42) 
burger kingde barbekü sos satılmıyor.
barbeki sos kolay bulunan bir şey aslında. migros, karfur gibi yerlerde falan bulunur.

  • trinitrotoluen  (12.11.11 20:45:19) 
@boilteau, kühne bim'de bi ara promosyon ürün olarak satılıyordu. şu an ambalaj olarak benzer bi ürün var. ama belki yine satmaya başlamışlardır, emin değilim..


  • toshiro  (12.11.11 20:45:48 ~ 20:50:28) 
Barbekü sosta Kühne ve Heinze en iyileridir.Tavisye ederim.


  • skywalkeremre  (12.11.11 20:53:08) 
heinz'ın hp adıyla sattığı sos var. yani ben hp diye aldım heinz olduğunu evde farkettim ve mutlu oldum. tabi içlerinde glikoz şurubu filan var, yememek lazım :/


  • gizli saklı  (12.11.11 21:14:30) 
nerde yaşıyosun bilmiyorum ama ikinci bir bim denemek mantıklı görünüyor. örneğin istanbul avrupa yakasındaysan tek vesaitle ulaşabileceğin bir nokta emniyetevler bim'de bugün bol miktarda vardı o soslardan... umarım yakın oturuyorsundur...


  • raa  (12.11.11 21:50:53) 
magaza.hammaddeler.com
şöyle bir şey buldum ama geç kaldım sanırım...:)

  • eXitus  (01.05.15 19:14:04) 
[]

best fm dinleyen var mı?

şuan best fm'de konuk veya yardımcı sunucu olduğunu düşündüğüm bir bayan var, sesi çok tanıdık geliyor. sanıyorum yabancı filmlerde seslendirmen. konuşması ve tonlaması biraz farklı.

tanıyan, bilen eden var mıdır kimdir bu kadın?


 
Arıza showdaki Clara'dan bahsediyorsunuz.
Rıza, Selçuk ve Clara demirbaşlarından programın.
Ancak kim olduğu konusunda bir fikrim yok..
  • ali riza efendi  (09.11.11 22:14:46) 
[]

9 yaşlarında çocuk için oyun tavsiyesi

şirketten bir arkadaşın 5 ve 9 yaşında iki veleti var, bunlar için şöyle aksiyon, kavga-dövüş, araba yarışı ve silahlı birkaç oyun indirmem rica edildi.

tavsiye ettiğiniz oyun varmıdır?


 
evet, babası rica etti. diğer oyunlar kesmiyormuş.


  • tolga asp  (09.11.11 21:15:31) 
gta serisi


  • ravioli  (09.11.11 21:20:07) 
crazy penguins angry birds


  • take me rufee2  (09.11.11 21:26:27) 
gta'da bol şiddet vb içerik yüzünden yaş sınırı var. o yaşlardaki çocuklar için niye böyle bir oyun talebi oluyor?


  • toshiro  (09.11.11 21:27:56) 
hayır yazmayayım yazmayayım diyorum olmuyor.

bende gta oynarak, counter'da adam keserek büyüdüm ama bugüne kadar ne bir cinayet işledim ne de yönettiğim karakterlere özendim. açıklama yapmam bile gereksiz, ben burda oyun tavsiyesi soruyorum. gerisi sizi ne derecede alakadar eder bilemiyorum?
  • tolga asp  (09.11.11 21:44:20) 
o oyunları hepimiz oynadık, ama oynadığımızda ne 5 yaşındaydık ne de 9. çocuklar her şeyi uygun yaşta öğrenmeli, tecrübe etmeli. şimdiki nesil bu tip şeylerden daha kolay etkileniyor, ailende o yaşlarda bi çocuk varsa anlarsın..


  • toshiro  (09.11.11 21:52:33) 
satranç.


  • in memory of botvinnik  (10.11.11 02:40:45) 
[]

çürük dişe ne yapılır?

aslında çürük değilde, yeni yeni çürümeye başlamış (üzerinde nokta kadar siyahlık var) köpek dişine hekim tarafından hangi işlem yapılır dolgu mu?




 
nokta kadar siyahlık varsa dolgu yapılır. çok az oyup, aynı renk dolguyu koyar.


  • dogs  (08.11.11 20:55:28 ~ 20:56:27) 
içi de çürümüş ve siz görmüyor olabilirsiniz. doktora gidip röntgen çektirin


  • tai  (08.11.11 20:59:36) 
röntgene gerek yok yahu, diş hekimi onu oyarken ne kadar çürüdüğünü görüyor zaten. bazen dışardan minicik nokta ama oydukça altının komple gitmiş olduğunu görebiliyor. röntgen gereksiz yani bir çürük için. kanala kadar gitmiş olsa ağrıdan sızıldardın.


  • yvonne  (08.11.11 21:02:15) 
[]

navigasyon programı tavsiyesi

deli gibi yürümeyi seven bir babaya sahibim, boş günlerinde kilometrelerce yürüyüp akşam olumcada günün analizini yapar (şurdan şuraya yürüdüm vay be ordan orası şu kadar kilometre vardır he ne gitmişim bugün).

şimdi bunu dijital ordamda yapmak istiyor, navigasyon programı bul dedi ama istediği şeyin adı navigasyon olarakmı geçiyor bilmiyorum.

tekrar etmek gerekirse harite üzerinde gittiği yerleri işaretleyerek kaç km yürüdüğünü öğrenecek, çok basit bir şey. bahsettiğim şey google earth'ün cetvel özelliğinde var ama harita yeterince net olmadığı için onu kullanmak istemiyor.

bahsettiğim işi yapabilen başka hangi programlar var?

 
onun yerine şöyle attığı adımı sayan pedometre alsa?

en.wikipedia.org
  • compadrito  (07.11.11 21:23:09) 
Aradığın program bilgisayar için mi? Eğer telefon içinse;

Nokia 5800 XM vardı, navigasyon kullanıyordum ve gayet memnundum. Eğer ki böyle birşey düşünüyorsanız ve Symbian işletim sistemi var ise NDrive tavsiyemdir.

Neden bilgisayar hakkında örnek vermediğimi açıklamam gerekirse, tolga.asp diye bir nick kullandığın için. :)
  • t3hn0  (07.11.11 21:26:02) 
@compadrito; attığı adımdan ziyade gittiği yerleri harita üzerinde görüp egosunu tatmin etmek istiyor.

@t3hn0; evet unutmuşum belirtmeyi, bilgisayar üzerinde olacak. google sayesinde çok rahat bulunabilir ama bulduğum program iyimi kötümü bilemem, sınıfının en iyi programı hangisidir bilen biri muhakkak vardır diye buraya geldim :)
  • tolga asp  (07.11.11 21:30:54) 
(bkz: nike +)


  • kayranin kedisi  (07.11.11 21:51:07) 
Android tabanlı telefonunuz varsa mytracks tam da bu işi yapıyor
market.android.com
garmin'in kola saat gibi takılan modelleri de var ayrıca
  • spankenstein  (08.11.11 21:21:26) 
[]

kıyamet kopan bir film varmış ama?

ofiste biri anlatırken tek kulakla dinledim, filmde kıyamet kopuyormuş ve insanlar birbirlerini yemeye başlıyormuş. filmin türkçesi 'yol' mu ne öyle bir şey dedi ama anlamadım. arkadaş filmi o kadar güzel anlattıki eve gider gitmez izlemek için sabırsızlandım.

bahsettiğim senaryoya sahip bir film biliyormusunuz?


 
  • hollowlife  (05.11.11 21:39:23) 
the road süper filmdir


  • efrasiyab87  (05.11.11 23:04:20) 
[]

ehliyet harcı

sürücü kursu için bankaya yatırılması gereken 45 tl için illa şubeye mi gitmeliyiz? online olarak veya atm'den yatıramıyormuyuz bunu?

ödeme için bu hafta son ve işlerin yoğunluğundan izin alıp bankaya gitmeye vaktim yok, varmıdır bir çaresi?

ha son olarak benim adıma başkası yatırabilir mi?

* yazılı sınav ücreti olarak geçiyormuş adı

 
3 sene öncesinde sadece bankadan oluyordu ama mühim değil başkası da yatırabiliyor. sadece tc kimlik no verip yatırmışlardı benim harcımı sanırım.


  • sebnamy  (31.10.11 19:23:15) 
gittiğin sürücü kursundaki görevliye de verebilirsin. onlar yatırıyor senin yerine.


  • lynyrd skynyrd  (31.10.11 20:30:38) 
[]

mekikle göbek eritmek

evet mekikle göbek eritmek mümkünmüdür? inanılmaz derecede yağlı bir göbeğim var, gerçi hayvan gibi yiyorum ama yinede göbeğim yağdan ibaret. saçta biraz uzun olunca yandan görünüşüm 3-4 aylık hamile bayan gibi.

sözlükte bilgili olduğunu düşündüğüm birinin entrysini okudum, sabah akşam ellişer mekik çekerek yağlardan kurtulmak mümkün tarzı söylemde bulunmuş. sizce sadece mekikle yağlı göbek eritilebilir mi?

not: yirmili yaşların başında erkek çocuğuyum.

 
bak alt ve üst karın ayrı çalış bana mesaj anlatayım


  • Thunderbirds  (30.10.11 21:47:53) 
mekikle göbek eritmek degil belki tam olarak aslinda. bende sana benzer bir durumdaydim,bende yeni yeni büyüyen bi göbek vardi bende sorun büyümeden hallediyim dedim,spora basladim.

mekik belki eritmiyor ilk basta ama 2-3 hafta icinde karin kaslari güclendikce göbek kendini topluyor,belki göbek gitmiyor tam olarak ,yaglar dursada,göbek toplaniyor,bu siradada diyetlerle 3-6 ay arasinda eritirsin düsüncesindeyim.
tabii ki göbege bagli bu.ama gercekten biseyler yapmak istersen acilen diyet+ spora basla,bunun yaninda vitamin ve protein tozu gibi takviyeleri de bir bilen esliginde kullan.

kolay gelsin.
  • serabetan  (30.10.11 21:48:17 ~ 21:49:41) 
yukardan almayı bırakmadıkça aşşadan veremezsin. altın kural budur. aldığın kalori yaktığından az olcak. 50 mekikle de kalori falan yakılmaz. kardiyo yapman lazım. çok gzel bi örnek şu entry de var
www.eksisozluk.com

  • rentts  (30.10.11 21:48:31) 
bel ve göbek bölgesinde yağlanmalar benim bildiğim ikiye ayrılıyor. eğer uzun süredir bu durumdan şikayetçiyseniz mekik harici kardiyo da yapmanız lazım. anca öyle eritebilirsiniz bu yağları. diğer hallerde mekik ve çakı hareketleri faydalı olur. bi de mekiği tam çekmeyin, yarım mekik daha sağlıklı.


  • toshiro  (30.10.11 21:49:17 ~ 21:59:00) 
benim gördüğüm, duyduğum mekikle olmaz. benim gittiğim salonlarda göbek eritmek için koşu,bisiklet tarzı hareketler veriyorlardı.

"mekikle göbek eritilir" demek düz mantık geldi bana. karnımı sıkıştırıyım, erisin bence doğru değil.

edit: siz sporcular nasil diyor ben bilmiyor.
  • nickini vermek istemeyen uye  (30.10.11 21:53:16 ~ 22:12:05) 
@nickini vermek istemeyen uye
"koşu,bisiklet tarzı hareketler" e biz kardiyo egzersizleri diyoruz.

  • rentts  (30.10.11 21:55:24) 
Sadece mekik çekersen eğer, o göbeğin altındaki kas kitlesi artar sadece. Göbeği eritmek için terlemen lazım bol bol, denilmiş zaten kardiyo hareketleri yapman lazım. Çenenden aşağı şıpır şıpır ter damlaması lazım yani.

(bkz: tae bo) şuna bi bak. Eskişehirde yaşadığını hatırlıyorum, bunu yaptıran çok güzel bir gym biliyorum eskişehirde.
  • antidote  (30.10.11 22:41:32) 
[]

asker kaçağı olmak üzereyim

birkaç ay önce önlisans mezunu oldum ve şuan açıköğretimden lisans tamamlamak için kayıtların başlamasını bekliyorum. bugün ofisteki bir akranımım ısrarı üzerine askerlik şubesini arayıp 'benim halim ne olacak kağıt mağıt gelmedi biraz aydınlatın hele' dedim, karşımdaki bayan yarın sabahtan şubeye gelip muayene olmam gerektiğini, pazartesiye kadar gitmezsem yoklama kaçağı olarak gözükeceğimi söyledi. çok şaşırdım.

sabahtan şubeye gideceğim ama konu hakkında çok bilgisizim, öncelikle uzun saçla muayeneye gitmek sorun yaratır mı? sonralıkla oraya gidince bana ne yapacaklar, yanımda ne götürmem gerekir, nasıl davranmam gerekir, herhangi bir şubeye gitsem olur mu? ve en önemlisi ofisteki arkadaşlar muayene sırasında çüküne bakacaklar dedi, doğru mu bu?


 
sadece kendi tecrübeme göre;

muayene esnasinda sacin, sakalin vs. hic önemli degil. boyunu ve kilonu ölcüyorlar, yanlis hatirlamiyorsam kan da aldilar benden, onun yaninda görme, isitme testlerinin yani sira sana bir kac soru soruyorlar herhangi bir rahatsizligin olup olmadigi konusunda ve toplamda 10 dakika bile sürmüyor muayene. cükünle de herhangi bir isleri yok tabii ki.

www.eksisozluk.com

bu üstteki baslikta daha cok tecrübeden faydalanabilirsin, askeriyeden askeriyeye degisiklik gösteriyormus göründügü kadariyla.
  • stenns  (26.10.11 19:52:05) 
3 ay sonra kağıt gelir eve yoklama kaçağısın diye. ben 10 aydır kaçıyom şu ana kadar bişi olmadı (:


  • melodica  (26.10.11 20:51:39) 
yoklama kaçağı olmakla asker kaçağı olmak aynı şey mi

ya ni yoklama muayene kacağı gidip şubeye tecil ettirebilir mi
  • murtazaaa  (26.10.11 21:19:16) 
okuldan sonra 2 yıl tecil hakkın var.korkma bi şey olmaz.


  • foster  (26.10.11 22:54:53) 
yoklama kaçağından pek bişey olmaz. şöyle gider: yoklama kaçağı - bakaya - asker kaçağı.
bakayada sanırım para cezası var, asker kaçağında da alıyolar artık seni.

  • Dağlarca  (27.10.11 10:29:12) 
[]

alınabilecek en ucuz araç?

baştan söyeyelim, otomobillerden hiç anlamam.

şöyle kıytırık bir araba alıp hem şehir içinde ulaşım sağlamak hemde direksiyonumu geliştirmek niyetindeyim, taktir edersinizki ilk arabam olacak. aklımda şu 1000-2000 tl civarlarında olan külüstür ama iş yapan bis, murat 131 gibi modeller var.

bunlardan daha ucuza alınabilecek veya birkaç bin liraya sahip olabileceğim başka hangi modeller var? nereden alınır? dezavantajları nedir? yedek parça konusunda sıkıntı çekersin diyenler oldu, herhangi bir sorunda orjinal parça yerine başka modele ait uydurma parçalar takılabilir mi?

kısaca külüstür bir otomobille kendimi pişirmek istiyorum, ne tavsiye edersiniz?

 
olm murat 131 ne ya. tümsekte frene basmayı unutursun süspansiyonları falan dökülür, siktiret murat 131'i. al bir scooter keyfine bak derim ben. şehir içi için ideal. ilk hedefin direksiyon geliştirmekse motor alma. şehir içi ulaşım ilk hedefinse motor alabilirsin ama.


  • baldur  (25.10.11 22:23:00) 
murat 131 ? hay yaşa gece gece iyi geldi :) direksiyon geliştirmek için alınacak son araç herhalde. arkadaşa katılıyorum kap bi motor en iyisi. trafik sorunu da yok bas emniyetten git


  • tatarcan  (25.10.11 22:30:18) 
araç demişsin, bana sorarsan git 4bin'e sıfır sym fiddle II al. o arabalar astarından pahalıya gelir zaten. araba olsun çamurdan olsun diyeceğine, sınıfında iyi bir motosiklet tavsiye ederim. tabii merakın ve isteğin varsa.


  • raycharles  (25.10.11 22:37:15) 
sağolunda direksiyon geliştireceğim diyorum, motorla ne işim var. bir süre idare etsin yeter, iyice piştikten sonra zaten level atlayıp daha düzgün bir şey alınır.


  • tolga asp  (25.10.11 22:50:21) 
bari bir broadway falan düşün. Genelde temiz oluyorlar. Az yakar sağlamdır.


  • ground  (25.10.11 23:03:35) 
tatarcan +1 diyorum. sesli güldüm kardeş, murat 131 mi kaldı allah aşkına, ödeyeceğin taşıt vergisine yazık.


  • kalinixta agapi mou  (25.10.11 23:03:46) 
broadway


  • edsy  (25.10.11 23:43:30) 
85-90 arası renault 9 lara bakmalısın. 5000,5500 liraya kadar oluyor genelde fiyatlar. bulunduğun şehir de önemli. ben bir ay önce 88 gte bro aldım. fiyatını burada yazmayayım. acaip memnunum. aldığımdan beri her haftasonu geziyorum misler gibi. eğer ki renault 9 düşünürsen yardımcı olmaya çalışırım.
ipucu; eğer istanbul'daysan keşan tarafına bak.

  • jaaaccckkk  (26.10.11 09:56:01) 
4000-5000 fiyat aralığında subaru justy ve suzuki maruti ler var, az yakan cok kacan arabalar, direksiyon geliştirmek için oldukça ideal


  • TheRezerve  (26.10.11 13:32:06) 
[]

ingilizce ve almanca bilen var mı? (ikisini birden)

iki dilinde birbirine yakın olduğunu biliyorum ama ne kadar yakın mesela? ben çat pat ingilizcemle yanımda birisi almanca konuşuyorsa aradan birkaç kelime seçebiliyorum, ingilizcem sular seller gibi olsa az çok almanca'da anlayabilirmiyim ki?

bir de bu iki dil için birbirine türkçe ve azerice kadar yakın diyebilirmiyiz?


 
ben iyi ingilizcemle hiç bi şey anlamıyorum abi. bu iki dil için asla ve kat'a türkçe ve azerice kadar yakın diyemeyiz.


  • compadrito  (23.10.11 22:09:34 ~ 22:10:12) 
aynı dil ailesinden oldukları için yakın ama türkçe ve azerica kadar yakın değil. gene de cümle yapıları benziyor, birçok kelime benziyor birbirine.
wasser-water mesela
more-mehr mesela
nahct-night
vb.. gibi.
ama herkes almanca'ya çok zor der. sonradan tam anlamıyla öğrenilemez falan derler.
  • baldur  (23.10.11 22:11:48) 
hayır kesinlikle türkçe ile azerice mantıgını kuramazsın,almanca ve ingilizce arasındaki benzerlik için.sadece ikiside avrupai dili oldugu için üzüm üzüme baka baka kararır hesabı bazı kücük benzerlikler var diyebiliriz.sadece bu kadar,daha fazlası değil.


  • tuzlanmis sekersever  (23.10.11 22:12:27) 
kelimelere hakimiyetin varsa, bazı şeyleri bağdaştırabilirsin. ben bazı zamanlar almanca'yı anlayabiliyorum.


  • dessy  (23.10.11 22:13:51) 
almanya'da büyüdüm. sonra türkiye'de lise ve üniversite'de ingilizce öğrendim. hali hazırda almanca konuşabiliyor olmak avantaj ve kolaylık yarattı ama benzerlikler sebebiyle değil. yabancı bir dili konuşabilmekle alakalı bir kolaylık yarattı.

birbirine çok yakın olan kısımları var ancak artikellerle başlayan noktadan itibaren ciddi şekilde ayrılıyor. en azından benim düşüncem böyle. aynı familyadan olma kısımları şöyle işime yarıyor; ben hollandalıları falan, çok hızlı konuşmadıkları sürece gayet rahat anlayabiliyorum.

türkçe - azerice kadar yakın değil kesinlikle.
  • Phoebe  (23.10.11 22:18:30 ~ 22:21:08) 
çok ta yakın değil bence. lisede ingilizce yerine almanca eğitimi almıştık biz. benim yine az biraz ingilizcem vardı, almancayı ilk başta öğrenirken biraz yardımı olmuştu ( ki başka bi avrupa dili biliyor olsam aynı şekilde yardımı olurdu diye düşünüyorum ) ama bi yerden sonra çok farklılaşıyorlar. bi de bana almanca konuşmak hep daha kolay gelmiştir, tek sıkıntı gramer olayı.

bi de merak ettim çat pat ingilizceyle hangi almanca kelimeleri seçiyordunuz? hallo, ok gibi kelimeler mi?
  • toshiro  (23.10.11 22:46:57 ~ 22:48:20) 
Azerice ve Turkce kadar asla benzemiyorlar, Cumle yapisi bir yere kadar ayni, artikeller ve tamlamalar girince degisiyor. Almanca eski ingilizceyle cok benzer, modern ingilizce ile degil.


  • Lim5  (23.10.11 23:11:51) 
[]

vodafone freezone şifresi olan yok mu? (insanlık öldü mü ya?)

duyuru insanı yardımseverdir diyerek birkaç saat önce freezone şifresi ihtiyacımız için duyuru açtım ama kimseden yanıt gelmedi. hadi dedim belki sms ücreti 40 kuruşun hesabını yapan olur diye onuda bir şekilde (eft, havale, paypal) öderim dedim ama yine tık yok.

belki görülmemiştir, tekrar yazayım. birkaç saat içinde burgerking'de kullanmak üzere 2-3 tane freezone şifresi lazım. çevremde vodafone kullanan kimse olmadığı için duyurudan medet umuyorum, karşılığında gnctrkcll şifresi borcum olsun size, artı olarak sms ücretinide karşılayacağım. bi yardımcı olupta iki insan sevindirseniz?

edit: 2 şifrem oldu, sağolun.

 
aynı duyuruya cevap yazdım, bende dört gözle senden gelecek şifreyi bekliyorum. özelden mesaj atacağım şimdi, tekrar sağol.


  • tolga asp  (22.10.11 19:10:04) 
[]

vodafone freezone şifresi olan var mı?

arkadaşla kırkyılın başı burger'a gidelim dedik ama freezone şifremiz yok. bünyemiz biraz öküzümsü olduğu için şifre olmadan gidersek 70-80 tl vermeden çıkamayız ordan.

şu güneşli cumartesi gününde hayrına bizi sevindirecek ve freezone şifresi olan 4 arkadaş bulunur mu aramızda?

isterseniz paypal veya banka havalesi ile sms ücreti olan 40 kuruşu gönderebilirim.

 
BURGERKING yazıp 1005’e SMS göndermek gerekiyor, çok teşekkürler.


  • tolga asp  (22.10.11 17:41:43) 
[]

diş ve karbonat ilişkisi

- öncelikle başımız sağolsun. -

marketten aldığım toz şeklindeki karbonatı diş beyazlığı için nasıl kullanabilirim?

suyla karıştırıp fırça ile mi kullanılmalı yoksa kuru olarak mı veya başka bir alternatif var mı?

 
-reklamlar-

sensodyne onarım ve koruma öneriyorum kullandım mutluyum. bildiğin koca koca lekeler vardı sigara yüzünden ve sapsarıydı dişlerim. on gündür bunu kullanıyorum bildiğin leke falan kalmadı ve beyaz resmen.

-reklamlar-
  • cro magnon  (19.10.11 20:48:03 ~ 20:48:36) 
sensodyne +1

* Ağız sağlığı ve diş bakımı için de karbonat çok önemlidir. Akşamları
yatmadan önce 1'e 1 oranında tuz ile karıştıracağınız karbonat ile
dişlerinizi fırçalayın. Diş çürüklerinde yerleşip yaşayan ve vücudu
kansere hazırlayan bağışıklık yokedici virüslerin iki düşmanından
birisi karbonattır. Sabaha kadar ağzınızda ve dişlerinizdeki bakteri
ve virüsler karbonat ve tuzun etkin temizleyiciliği ile tamamen
temizlenmiş şekilde uyuyacaksınız. Ayrıca ağız ve diş kokuları da
önlenmiş olacaktır.

daha fazla karbonat faidesi için: www.facebook.com
  • 9kuyruklukedi  (19.10.11 20:53:51) 
[]

doyma hissim çalışmıyor

bir oturuşta bir paket makarna yiyip yarım saat sonra hiç bir şey yememiş gibi yine aynından bir posta daha yeme gibi bir özelliğim var. aynı şekilde iki ekmeği arka arkaya götürüyorum ama banamısın demiyor, sadece anlık olarak doyuyorum ama on dakika sonra bi yarım daha yiyebiliyorum.ayrıca pastanelerde satılan bütün bir boton pastayı tek seferde yeme rekorumda var.

durum yıllardır böyle ve boy-kilo oranımda hep aynı (sadece biraz göbek var). son 2-3 yıldır öküz gibi yememe rağmen (birkaç istisna hariç) "oh be doydum" dediğimi hiç hatırlamıyorum. bir yere yemeğe gitsem eve gelince sanki bütün gün aç durmuşum gibi devasa ölçülerde yemek yiyebiliyorum, ha yemesemde değişen bir şey olmuyor acıkmıyorum.

bu arada sabah kalkıp akşam kahvaltı yaptığımda oluyor ama gün boyu açlık hissetmiyorum.

nedir bendeki bu yemek olayı? bir hastalıkmı yoksa bilinçsiz beslenme gibi bir durum mu? yoksa midem mi çok büyük? ne yapayım kimlere gidipte dert yanayım ben?

ha bu arada tamam bir ekmek yiyip tatmin oluyorum ama arkasından ikinci ekmeği yesemde yemesemde değişen bir şey olmuyor, açlıktan ölmüyorum öyle.

 
seker olcturun.


  • artisnot  (16.10.11 22:51:48) 
verdiğin örnekler hep yüksek karbonhidrat oranlı kolay parçalanan midede çok vakit geçirmeyen yiyecekler. et yiyince biraz durum değişebilir.


  • cro magnon  (16.10.11 22:52:44) 
sık sık ve az yemeyi denesen bence sorun ortadan kalkcak...


  • tülay  (16.10.11 22:53:19) 
antidepresan kullanıyorsanız onunla alakalı olabilir.


  • defnee  (16.10.11 22:56:56) 
ben de böyle kısa vadeli bir duruma girmiştim. ve saçma bir şekilde sorunun sıkılmam olduğunu farkettim. evde çok zaman geçiriyordum ve sırf bir gelişme olsun, değişiklik yaşamak için yemek yiyordum. sonra üniversite olayları girdi hayatıma kurtuldum gitti.


  • hikaye mesture  (16.10.11 23:01:17) 
mide romatizması mı felci mi denen bir rahatsızlık var amcamda doyma hissi olmadıgını soylerdi.


  • exodia  (16.10.11 23:20:32) 
rahmetli babaannem olsa "götünde kurt var senin oğul" derdi


  • barbaroj  (17.10.11 10:15:34) 
rahatsızlığın adı hipoglisemi idi galiba. kan şekerinin sürekli düşmesi sebebiyle daimi açlık hissi oluyor. ileride oluşabilecek ciddi rahatsızlıklara karşı diyetisten tarafından verilen bir programa girmek gerekiyor.


  • groovettin  (17.10.11 13:05:34) 
[]

kombi-doğalgaz ilişkisi

evdeki 7 peteğin (radyatör) 2'sini kullanmamıza rağmen ayda 200-300 tl doğalgaz faturası giriyor ama öyle cayır cayır yandığıda yok hatta üşüyoruz bile diyebilirim.

kombi ve doğalgazla geç tanışmış biri olarak bu konuda çok fazla bilgilide değilim, nerede yanlış yapıyoruz?

ikinci bir soruda, peteğin biri bütün gün yanmak zorunda, diğer peteğin bulunduğu oda ise sabah 8'den akşam 8'e kadar boş, böyle bir durumda sabah evden çıkarken peteği kapatmak mı ekonomik açıdan daha mantıklı yoksa minimum derecede açık bırak mı?

 
minimum açık kalsın. sonra ısıtmak için daha fazla yakarsınız.


  • zanzeita  (16.10.11 19:43:34) 
isterseniz kimi peteğin olduğu odada hiç vakit geçirmeyin, yine de petekleri kapatmak hiç tavsiye edilmez. bütün petekler açık olsun, kapılar açık olsun ve az seviyede ama sürekli kombiyi yakın. yani evde yokken kombiyi de petekleri de kapatmazsanız daha iyi performans alırsınız.

bir de birilerini çağırıp peteklerinizi ve boruları temizletirseniz daha iyi ısınmaya başlayabilirler. (yalnız çok iğrenç, yağlı bir su çıkıyor dikkat edin evi batırmasınlar)
  • yellow brick road  (16.10.11 20:00:20) 
yellow +1 peteklerin 1iy 8inin açık olması arasında bir fark yok(muş iklimlendirmeci arkadaşlar bunu diyor) ve kombiyi sürekli aç kapa yapmak yerine sürekli olarak en az seviyede tutmak daha verimli oldugunu söylemekteler.


  • exodia  (17.10.11 03:35:37) 
[]

ehliyet kursu sorusu

ehliyet için şehrin en büyük, en ünlü kursu mu tercih edilmeli yoksa daha yerel, daha küçük bir kurs mu?

derslere gidemeyeceğim için sadece yazılı ve direksiyon sınavına katılacağım. fiyatların aynı olduğunu varsayarsak hangi ölçekteki kurs hangi yönden dolayı daha avantajlı veya dezavantajlı olur?

benim aklıma gelen tek şey, büyük kurslarda direksiyon sınavında yoğunluk olacağı için çok sıra beklenir belki aceleye gelir ama küçük kurs yerlerinde böyle bir dert yoktur, hoca daha iyi ilgilenir vb.

 
zaten tek sorun direksiyon sınavındaki yoğunluk ben o kadar kalabalık olcağını bilsem daha küçük bi kursa giderdim onun dışında çok bi fark olacağını sanmıyorum zaten büyük kurs kalabalık olabilir ama ona göre arabaları var, küçük kursunda mevcut az olduğundan iki arabası anca olur.


  • shaqkin  (16.10.11 10:54:10) 
Çevrendekilerin memnun kaldığını söylediği herhangi birine kayıt ol ve de sorun etme. Ben kalabalık sayılanlardan birine gittim, sıra geldi. Çok da uzatmadılar işi. İlgilenecek ne var ki? 3-5 dakikalık bir şey zaten. Eğitim desen, hepsinde aynıdır derim. O ünlü kitabı iki kez çözeceksin, sonra direksiyon derslerine gideceksin. Direksiyon hocasını beğenmezsen, ilgilenmiyor dersen değiştirilmesini talep edersin.


  • buf-e kür  (16.10.11 13:47:26) 
[]

işbankası internet ve cep şubesi rezilliği

nerden bulaştım bu bankaya anlamıyorumki, internet şubesinden eft uapmak için hesap tanımlamak lazım, bunun içinde şubeye gitmen gerekiyor.

cep telefonundan işlem yapayım diyorsun hoop bu seferde yok iş cep yok cep anahtar bilmem ne saçma sapan uygulama öneriyor, onları yüklemek içinde defalarca denemene rağmen telefona mesaj gelmiyor.

ne s.kindirik bir iştir bu arkadaş? internetten para göndermek için şubeye gideceksem ne anladım ben bu işten. ha bu arada şubeye gidincede zaten internet şubesini sınırsız yetkiyle kullanıyorsun diyorlar.

nedir bu şimdi? param kaldı orda, internet üzerinden hiçbir şekilde çekemiyorum, atm'de tee anasının çükünde.

rezillik ya başka bir şey değil.

bu şekilde sorun yaşayan sadece ben değilim dimi? siz nasıl eft yapıyorsunuz?

 
işceple gerçekten çok kolay eft yapmak, hem de ücretsiz. istersen telefon bankacılığından destek iste işcep kurulumu için.. makine yerine canlı biriyle görüşmek bazen işe yarayabiliyor bu gibi konularda.


  • in vino veritas  (12.10.11 21:45:39) 
ben bu yüzden işbankasını kullanmayı bıraktım


  • hyu  (12.10.11 21:58:22) 
şubeye gidip yetki tanımlattığında 6 ay süreyle geçerli oluyor. sonra yeniden şubeye gitmek gerekiyor. çok kavga ettim bu yüzden işbankla.

işceple hallediyorum artık ama şarjımız bitse bişey olsa acil durumda internet bankacılığına bile giremeyeceğiz bu sefer. her telefon işcebi desteklemiyo ki çıkaralım takalım hattı başka telefona. desteklese bile kuracan edecen. garanti öyle mi, bi sms tamam.

sırf bu nedenlerden dolayı işbankı kullanmamaya çalışıyorum.
  • tuyra  (12.10.11 21:58:34) 
@darkrocq sorunda burda zaten, tam yetki için işi gücü bırakıp şubeye gidiyorum ama zaten tam yetkiyle kullandığım gerekçesiyle eli boş dönüyorum, o hızla eve geliyorum ama hala eft yapamıyorum. ha ayarlarda da tam yetki olarak gözüküyor ama yinede hesap tanımlama yapılmıyor işte. diğer üçüncü sınıf uygulamalarını yüklettiriyor zorla, ha yüklemezsen hesap tanımlayamazsın diyor.

5 bankanında internet şubesini canavar gibi kullanıyorum ama işbankasına gelince saçma sapan nedenlerden dolayı işimi göremiyorum.
  • tolga asp  (12.10.11 22:07:29) 
[]

fransızca bilen var mı?

yandaki mektupta ne demek istemişler? birkaç cümleyle olayı özetleyebilecek bir yardımsever var mıdır aramızda?

daha net hali için;
c1110.hizliresim.com

 
tamamen sallamaca tahmin olarak, şu kadar borcunuz var şu tarihe kadar ödemezseniz yasal işlem başlatılacaktır türk telekom


  • exodia  (11.10.11 23:11:56) 
çok resmi dille yazılmış benim intermediate seviyemle çıkardığım sınavınızın gecerliği o tarihte durdurulmuş, ve sizin orada geçen meblayı ödemeniz bekleniyo fakat son cümle ilginç bi şekilde "bana en içten şekilde inanacağınızı umudediyorum" yazıyo orayı kesin biliyorm ama durumu tam anlamadm


  • el hambra  (11.10.11 23:15:07) 
sınav geçerliliği filan yok l'examen de votre situation durumunuzun gözden geçirilmesi ile demek. parayı ödemen gerek yoksa 20 gün içinde hakkında tahkikat başlatacak.
yirmi gün geçikmemiş borçlar temmuzdan kalma.

el hambra ayrıca benim samimiyetime inanacağınızı ümit ediyorum demiş bana inanacağınıza değil.
yani nazikçe tehdit ediyor. şu an içtenlikle seni uyarıyoruz bak diyor. ah bu fransızlar.
  • kediebesi  (11.10.11 23:17:10 ~ 23:20:00) 
1 ... •121314151617181920   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.