Ekşi Duyuru

bina içi kablolamayi bilmediğimiz için bunun cevabını biz veremeyiz. vdsl aldığınızı varsayıyorum. bina girişine modemi direkt bağlama imkanınız varsa deneyin, orda 100 alıyorsanız problem bina içi kablolardadir, sizin değiştirmeniz lazım.

emin olmak için soruyorum, fiber değil mi? yoksa vdsl mi?

normalde apartmandaki kutudan kablo çekerler. onu da modem üzerinden dağıtırlar. şu anki bağlantınız nasıl yapıldı?

sizin 65 mbit aldığınız cihanızın bağlantısı nasıl? ethernet üzerinden bağlanan bir cihaz mı yoksa wifi mi? ethernet üzerinden bağlanan cihazsa öncelikle modem ile cihaz arasındaki bağlantıyı sağlayan kabloya bakılmalı.

@false pretension
vdsl olması lazım. Önceden 35 mbit kullanıyordum, telefondan hızınızı ayarlıyoruz, modemi açıp kapatın hızınız gelcek dediler ama bu sefer 65'te kaldı. 65 aldığım cihaz ethernet bağlantılı, 5ghz telefon bağlantısında biraz daha düşük. Bize bu işin masrafı çok mu olur? Paketten de vazgeçemeyiz gibi sanırım taahhüt kapsamına girdi.

ethernet kablosunun üzerinde ne tür kablo olduğu yazar. ne yazıyor? cat5e cat6 mı?

@false pretension
Türk telekomun verdiği yeni zte modemden çıkan sarı bir ethernet kablosu. Üstünde cat5, cat6 yazmıyor.

size tavsiyem amazondan ugreen'in cat6 ethernet kabloları oluyor. uzunluğuna göre alıp tekrardan hız denemesi yapmanız. yine değişmiyorsa ürünü iade edersiniz.

@false pretension

Güzel fikir, Amazon'da iade konusunda çok iyi. Çok teşekkürler cevaplarınız için.

Hocam sizin sorununuz modemden gelen kablo değil. Boşuna kablo falan almayın.

Modeminizin ara yüzüne girip hat değerlerinizi bulmaya çalışın.

Google da modemin modelini yazıp hat değerleri yazarak hangi ekranı bulmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.

Ayrıca hattınızın desteklediği tam hızı öğrenebilmek için binanızın girişinde dağıtım kutusu bulunur.

Modemi bu dağıtım kutusundan kendi hattınıza bağlayarak net değerleri görebilirsiniz.

Sonrasında eğer dağıtım kutusunda aldığınız değer ile evde aldığınız değer arasında fark varsa bina iç tesisatını değiştirmeniz yeterli olur.

100mbit eger wifi ile baglaniliyorsa %50 civari duser, o yuzden 65mbit kotu degil.
direk kablo ile baglansan bile %100 ayni hizi verecekler diye birsey yok.

ornek olarak 1000mbit parasi veriyorum, wifi ile aldigim hiz 550 civari.

@cooperr

wifi ile bağlanıp %50 kayıp kabul edilemez. kaldı ki taahhüt edilen hız 100 mbit'se ve wifi ayarları doğru yapıldıysa ve arada duvar yoksa verilen hıza çok yakın hızlar alması gerekir. aynı şey ethernet ile bağlantı için de geçerli. 1000 mbit için ölçekleme yaparsak 550 mbit hız alman donanım sınırına takıldığını gösterebilir. fakat aynı cihazla 100 mbit kullansaydın muhtemelen 100 mbit'e çok yakın hız alabilirdin.

kısacası 100 mbitten 65 mbit almak kötü. arada bir kayıp var. ya verilen modem kötü ya ayarları tam yapılmamış ya da kablo sıkıntısı var. 5ghz'de bile modemin dibinde kayıp yaşıyorsa apartman kutusundan modeme gelen kabloda ya da modemin ta kendisinde sıkıntı var.

bakiyeyi gösteriyor sadece, kredi kartı ile dolum için ankarakart uygulamasını indirebilirsin

her durakta + metro gişelerinde var bundan. kartta kaç para var onu gösteriyor. yükleme vs gibi bir numarası yok.

duraktan geçen otobüsleri bilmiyorum ama şu özellik de olsa iyi olurdu:
kıta değiştiren otobüslerde ücret fazla biliyorsunuz, bu tür bir otobüse binip karşıya geçmeden inerseniz iade yapabilir.

Tartışmasız 1.

1.

Malm dunyanin en kalitesiz serisi. Hicbir urunu alinmamali. Yatak, sifonyer... hepsi pismanlik.

1 derim.
2 bence işlevsiz.

ben birincisini kullaniyorum. goruntu olarak guzel. ikincisi cok pratik gelmemisti bana, cekmece cok daha kullanisli.

ancak bir daha zorda kalmadikca ikea almam. bir kere masa bambu degil. masanin sadece disi bambu, ici meshur ikea kartonlarindan. bos yani. duz bambu degil, bambu kaplama. ikea'nin cogu urunu boyle. saglam bir hissiyat vermiyor masa.

cekmece olmasi cok buyuk avantaj. ama kurmasi biraz zaman aliyor.

ikea'dan alinacaksa bu model iyi ancak ikea genel olarak kaliteli urunler satmiyor.

"Birincisi bambu masa ama ayakları plastik, çekmeceleri var"
www.ikea.com.tr

bu arada ayaklari plastik olmak zorunda degil, istendigin sekilde konfigure edebilirsin. ahsap ayak, metal ayak vs.

2.yi kullandim uzun sure
Benim isime yaramisti, o acilir kapanir konsolu iki tarafa da koyabiliyorsun, hep acik duruyor. sanki L seklinda masan var gibi oluyor, benim isime yaramisti, printer bok pusur koyuyordum, kod yazarken donup orada yemek yiyip geri donuyordum.

simdi de 160cm IDÅSEN aldim cok mutluyum

Bence ikisi de görsel olarak sıradan. Şunu kullanıyorum çok memnunum: www.ikea.com.tr

İlla ikisinden biri olacaksa 1 derdim.

ikisi de sıradan ve kalitesiz farkındayım. Ama masa fiyatları öyle bir artmış ki anca böyle malzemeden çalan içine karton dolduran ürünlere kaldım. Alanım en fazla 150cm genişliğe izin veriyor. Trendyol'da da kafama uygun bir şey çıkmadı. Birincisi daha akla yatkın gibi, hatta siyah çekmeceli olanı daha güzel ama stokta yok.

adamın çalıştığı yer belli her şey belli. göz göre göre hırsızlık yapacak değil ya, buna cesaret edemez yani. hadi diyelim etti o zaman dükkanı başına yıkarsın yani yok cesaret edemez. git şubeye ne oldu benim kargo diye sor bence.

mng'ye aynen böyle bir ürün bırakmıştım. üzerine kargo kodu ve telefonumu yazıp bıraktım gittim.. sorun olmamıştı.

sadece kodu söylemen yeterli. koliye moliye bakmıyorlar.

Sadece iade kodu yeterli. Daha önce aynı şekilde iade yaptım. Kutunun üzerindeki tüm etiketleri yırtıp sadece iade kodunu kutunun üzerine yazarak MNGye verdim. Bu şekilde yaptığım iadeler sorunsuz olarak gerçekleşti.

Ürünü başka bir kutuya koyup öyle gönderin.

@æinheritance

Ürünün zaten kolisi var. Yani amazon kolisinin içinden kendi karton kolisi çıktı. O zaman ben tükenmez kalemle iade kodunu kolinin üzerine yazıp MNG şubesine giderek vereyim. Bakalım süreç ne olacak, umarım sorun olmaz.

o kadar kisa surede gitmez ama evet durduk yerde tabani eskiyor. bundan 10 sene once alip ilk baslarda cok nadir giydigim bir botum vardi. bir gun giyeyim hadi dedim, tabani kum gibi dagiliverdi yolda.

Chezidek ile benzer durumu aynen yaşamıştım, onu yazmaya geliyordum. Yepyeni durduğunu sandığım ayakkabının tabanı kum gibi dökülüvermişti. Spor ayakkabı değildi, kullanılan malzeme farklıdır

Çekilmek istense veri çekilir her türlü de, CIA ajanı değilseniz, telefoncu da Rus istihbarat mensubu değilse uğraşmazlar. Ben veri çekmiş olmalarına %0,000001 ihtimal veriyorum.

mümkün, android telefonların içinde emmc denilen bir flash chip var. aslında bu chipler genelde SD card hatta bazen de usb drive uyumlu. tabi bu pinler boş. o emmc chipi söküp uygun padlere tel lehimleyerek SD kart modunda komple imajını almak mümkün. android sisteme şifre koyuyor ama kart içindeki döküman-resim vs bunlar kriptolu değil.

ikinci bir olasılık da çinli ve rusların çıkardığı usb veya debug portları üzerinden bağlanan çeşitli donanım ve yazılım setleri var. bunların kullanımı çok daha kolay. ama anakartı arızalı hiç boot ekranı bile gelmeyen cihazda işe yaramaz.

uğraşırlar mı ? bence uğraşmazlar.

@orpheus

Yani trendyol, mail, diğer site şifrelerine erişemezler? colornote isimli uygulamada hepimizin tc nosu, kredi kart şifreleri de vardı benim korkum bunlar. Ama genel itibariyle bakıldığında içini açıp lehimle çip takıp bilgi çalmaya o yoğunlukla uğraşmaz diyorsunuz sanırım.

O uygulamayı bilmiyorum ama o tarz bilgileri şifreleyip saklıyordur. Telefon açılıyor olsa bile uygulamanın içine girmeden o bilgileri göremez. Uygulamanın kendi koruma şifresi vardır diye tahmin ediyorum. O şifre aynı zamanda saklanan verilerin 'Kripto' şifresi.

pendore syrah tat olarak biraz agirdir. icmeden once karafta havalandırmak gerekir. bunun öküzgözü olan sizin icin daha makul olabilir. genel olarak öküzgözünün tadi visne suyu ile öksürük surubu arasında olur. görece tatlıdır. bu da eksi sevmeyeneler icin icimini kolay yapar.

Her pahalı sarap cok super olmuyor marka kategori konumlandırmasına gore cok degisik yerlere koyuyorlar. O yuzden surekli icici ve bu ıste ustun bir damak degilsen (mesela ben)cok para vermek gereksiz diye dusunuyorum.. Gecen terra kalecik karası aldım nefis cıktı, isabey sauv&merlot aldım o da baya iyi geldi. Yılbaşı paraya kıyayım denip alınabilir yuksek fiyatlı ama ben bunları içince ne gerek var dedim şahsen.

ekrana giden kablolar menteşeden geçeceği için mantık olarak fotoda sağ alt köşeye yakın, şuralarda bir yerde olması gerek, ancak anakartın diğer tarafında kalmış olabilir:
prnt.sc

@gkhncnzdgn

O kablo ekran kablosu ama doğru pin noktası mı bilemiyorum. Ben uzunca bir pindir diye düşünüyorum ama onlar da diğer tarafta.

soketi ben de göremiyorum, muhtemelen anakartın altta kalan kısmında. ve evet bataryanınki gibi genişçe bir soket olabilir.

Fotoda gözükmüyor gerçekten, @gkhncnzdgn dediği gibi kartın diğer tarafına geçiyor olabilir.

Bir hatırlatma yapayım, sökmeden önce bir kilitleme mekanizması olup olmadığını kontrol edin.

@John Bloor

kılavyenin altına bakayım dedim söktüm ama bir de ne göreyim adamlar ekstra alüminyum ya da metal bir panel daha koymuşlar yine göremedim. Mecbur anakart sökülüp öyle bakılacak gibi. Hiç bilmeyen biri olarak anakartın diğer yüzünü görmek için sadece tornavida ile sökme takma yapabilir miyim? Kilitleme mekanizması derken ne demek istediniz?

Kilitleme derken, basitçe kendi kendine titreşimden filan yerinden çıkmasın diye bazı fişlerde ataç teli kalınlığında telli basit mekanizmalar olur. Bir tırnak hareketiyle boşa alır fişi çıkarırsın.

Youtube'da modeli yazıp söküm videoları bulamadın mı?

Model nedir?

Modeli TOSHİBA SATELLİTE M50-A-11J. Anakart için söküm videolarına bakmamıştım.

Sol menteşenin (ekrana bakarken) altına kadar ekran arkasından beyaz kablo geliyor, menteşe arkasında siyah bir kılıfa giriyor.

@John Bloor

Keşke sadece monitörün pin kısmını çıkarmak olsaydı kolaydı. Ama Anakart bağlantısı işi uğraştırıyor işte. Benim derdim ise ssd yi bu lanet bilgisayarda çalıştırmaktı hep bir zorluk çıkıyor. Bir daha laptop kesinlikle almam, işkenceden başka bir şey değil.

İlk olarak güç seçeneklerine gelin. Burada 'kapak kapatıldığında ne yapılacağını seçin' gibi bir seçenek olması lazım. Bunu hem pilde çalışırken hem de AC güçte çalışırken 'Hiçbir şey yapma' olarak seçin.

Yukarıdaki işlem opsiyonel. BIOS'a girmek için şart değil. Monitörü bağlayıp bilgisayarı kapayın. Tekrar açmak için tuşa basar basmaz laptopun kapağını kapayın. Görüntü direkt monitöre gelecektir. Tabii bu esnada BIOS'a girmek için gerekli tuş kombinasyonunu da yapmanız lazım. Harici bir klavye yoksa önce BIOS'a girin sonra kapağı kapatın.

Laptopun kapağı hiçbir şekilde çalışmıyor kenarlardan sökülmüş durumda. acaba laptop lcd ekran bağlanıtısnı yani 40 pin olanı çalışırken bağlanıtıyı çıkartsam işe yarar mı?

Sökülmüş ekran elinizde yok mu? Onu kapatıyor gibi kapatın. Manyetik sensör vardır, ekran kapanmış olarak algılar zaten.

mavi ekranın sebebi donanımsal ise sorun çözülmez. hatta kurulum sırasında mavi ekran verir ise win10 da kurulmaz. donanımsal hata giderilmeden de bilgisayar açılmaz.

mavi ekran verdiğinde fotoğrafını çekip paylaşın. sorunun nereden kaynaklandığı orada birtakım kodlarla yazar.

Hata açıklaması "netwbw02.sys page fault in nonpaged area". donanımsal bir hata mı?

Kablosuz ağ kartının sürücüsüyle ilgili bir hata galiba.

Şurada çözüm önerisi var: answers.microsoft.com

wifi kartıyla alakalı bir hata gibi. sürücüyü devre dısı bırakıp, antenleri veya wifi kartını çıkartıp başlatmayı bir deneyin. internetsiz olarak bir süre açık kalsın aynı hatayı verecek mi?

Wifi kartıyla ilgiliyse o zaman hiç windows 10 yüklemeyi denemeyim. Aklıma gelen mantıklı bir çözüm şöyle olabilir, bilgisayarı kapatmadan önce o ağ kartı sürücüsünü devre dışı bırakayım, bilgisayar normal açılırsa tekrar aktif ederim. Şimdi korkuyorum bilgisayarı kapamaya.

O dosyayı aynı isimde (ama farklı versiyon) başka bir dosyayla değiştirmeyi deneyin . Yeniden başlatın.

Uygulamalar eğer kurulmuşlarsa (Install edilmişlerse, portable değillerse) o işletim sisteminin boot etmesi lazım çalışmaları için, yoksa hata verirler. Yani o diski taktıktan sonra bilgisayarı o diskten (Tabi burada bootable bir işletim sistemi olduğunu varsayıyorum) açmanız lazım.

Bir sorun olmaması gerek normalde.

SSD hız vaadediyor sadece başka bir lüksü yok. Zaten pahalı ve veri
yazma ömrü sınırlı. Bir de geçenlerde okuduğum kadarıyla elektrik kesintisinde SSD üstünde bad sector oluşması yüksek ihtimal.
Veri kurtarma konusunda ise normal HDD daha önde ssd'ye kıyasla.

bi sorun olmaması lazım +1

dışarıdan usb portu kullanarak eski diski de bağlayabilirsiniz içindekilere erişebilmek için, ama o diskten boot edebilmesi için boot sırasını ssd'den hdd'ye almanız gerekecektir.

@posthuman

Peki boot sırası denen işlemi ayarlamak zor mudur?

bios üzerinden ayarlayabilirsiniz. bios’a girmek için kullanacağınız tuş bilgisayar markasına göre değişkenlik gösterebilir.

valla bu aspiratör falan kokuyu emmez, anca kaba duman olursa onun yüzde 30 40 ını çekerse çeker.

yine cam kapı baca açık yapılacak bu tür şeyler.

bacasız olursa zaten hiç bi işe yaramaz.

kaldı ki 3 hafta yemek yap yüzeyinde ve filtresinde yağ birikmeye başlayacak çalıştırmasan bile, temizlemesi de külfetli oluyor, söküyorsun yağ sökücüye yatırıyorsun ediyorsun, tabi temizlenen tip filtrelerden olursa.

en ucuzuyla en pahalısı arasında performans açısından hiç fark yok yani.

Aspiratör alacaksan kügerr al. Sonra bana çok dua edersin zaten.

Ev tipi aspiratörler aslında birer süs eşyası gibiler, asla bizim yemek kültürümüze uygun değiller.

Bu ikisinin birbirinden pek bir farkı yok, belki de içlerindeki motor bile aynı markadır.

Arkadaş 800 küsür liranın hiç mi kalitesi olmaz? e bu 200-300 liralıklar tam çöp o zaman. Arçelik 420 m³/s demiş, bu değer sizde ne anlam ifade ediyor?

Saatte 420 metreküp hava emer demek, yaklaşık 140 m2 evin tüm havasını bir saatte emer demek. Tabi teoride, pratikte bir sürü hesap girer işin içine.

200-300 liralık aspiratörlerin emiş gücü bunlardan çok düşük olmaz, belki biraz daha gürültülü çalışır.

Bunun kitap turevi olarak kabul edilecegini hic sanmiyorum bence mis gibi odetirler

gtip kodunu bulmak lazım, oradan karşılaştırabilirsiniz kitapla aynı kabul edilip edilmediğini.

İçinden rehber kitapçığı ve kağıtlar çıkıyor. Elektronik ürün muamelesi mi çekilir yani?

satıcıya ürünün "hs code"unu iletip iletemeyeceğini sorabilirsiniz. eğer verirse kitapla kıyaslarsınız. bu şekilde sizin bulmanız biraz zor olur. hatta hs code'u verirse iletin bana gümrükçüme sorayım.

@rahip janick

Çok teşekkürler, harika olur! Satıcıya sorcam, inşallah söyler.

Proletarier+1

mevzuat.net der ki tarot dahil oyun kartlarının ithalatından ilave gümrük vergisi alınacak. sen yine de teyit için gtip (hs code) sor. 950440 ile başlıyorsa (ki baktığım kadarıyla uygun gtip o) gümrük vergisi var.
edit: kitap gtip'i 4901 ile başlıyor.

Peki ne kadar gümrük vergisi yer?

şimdi gümrükçümle görüştüm. pati'nin dediği gibi 950440'a (oyun kartları) girer muhtemelen bu. Eğer öyle olursa;

Mal bedeli üzerinden;

%25 İlave Gümrük Vergisi,
%2,7 Gümrük Vergisi,
%20 ÖTV
%18 KDV

hesabı da yanlış yapmadıysam devlete 340 lira falan ödüyorsun sanırım.

@rahip janick

Detaylı bilgiler için çok teşekkür ederim! Anlaşılan devlet bize baya bir ödeme çıkartıyor ki nerdeyse ürün fiyatı kadar. Satıcıyla görüştüm attığı mailde virüsten dolayı gönderim yapamıyormuş.
Yolladığı cevap şu:
Hi again,
I'm sorry. I just confirmed from the transportation company that the transportation channel to Turkey has been closed due to the impact of virus 19. We can't deliver the package to your country. I'm really sorry.
I hope to conclude this transaction with you in the future.
All my best wishes,
The Wheel Of Fortune Tarot

@faraton :) isabet olmuş. bir şeyin bedeli kadar daha devlete para vermek insanın hevesini kaçırıyor.

Çin'e kadar açılmanıza gerek yok yurdumda da bulursunuz 12 volt 1,5 amper adaptörü rahatlıkla ya. Wd'lerin plug'ları da çok çok garip değil aslında bendeki biraz yollu gibi çoğu plug girip çıkıyor :) En kötü ihtimal diski yanınıza alıp dükkana götürün bu girişe 12v1,5a adaptör lazım diye.

~

Voltaj ve Amper değeri uyuyor soket konusunda iyimser düşünüp polaritesine emin olduktan sonra alınız efendim.

Zaten amazon türkiye üzerinden düşünüyorum, çin'den gelene kadar ohooo vergisi, ekstrası bindirirler : )) Yani amazon'daki uyuyor?

Ben almıştım benzer diye ucu uymadı

@Mistyimage

Amazon'daki tipten mi aldınız?

açıklamalarında şu yazıyor.

Kapak Yönü Sol

ama yapamazlar, niye yapamazlar, sapın yerini değiştirmek için delik delmeleri gerekir, menteşeler belki gömme menteşedir, freze ile kanal açılması gerekabilir, montaj yaparken sağlıklı olmaz. bi sürü iş yani. sonra menteşenin söküldüğü, sapın söküldüğü yerler delik kalır, boyası bozulur.

Ama görselde öyle

siteye girip özellikle baktım, petra serisinde hepsine sol diye yazmışlar, dedim ki sol yazmışlarsa acaba sağı da var mı? enteresan olan yok :)

sağ ve sola montaj olayı binde 1 ihtimal. sen istersen olmayacaksa hiç riske girme, gelmeden ara konuş iade et veya bilgi al.

Kulplar takılmamış olsaydı sorun olmazdı, kulpları diğer tarafa yeniden takarsan eski yerinde delikler kalır, sorun olmazsa olur.

belki kulplar montaj ekibi gelince delinir. Ne zor işler. Anladığım kadarıyla gömme menteşe yoksa bizim iş kolayca halloluyor.

menteşeler ve kapak sapları için hazır açılmış vida yerleri vardır.

menteşeler problem yaratmaz ama kapak sapları problem yaratır. sap ortada olsa problem değil ama alt kapakta üstte olan sap, yön değiştirince en altta kalacak, üst kapakta en altta olan sap, yön değiştirince en üstte kalacak.

@co2s2

Bunu düşünmüştüm ve hiç sorun değil. Çünkü yer o kadar dar ki kapak yönü yanlış açılsın umrumda değil.

Arkadaşlar sorunsuzca halledildi. Bilgi amaçlı yazıyorum belki ilerde aynı sorun yaşayanlar olur diye; adam alt kapağı üste, üst kapağı alta taktı halledildi.yani sadece dolabın çatı kapağı alta geldi ve dolap kapakları istediğim gibi oldu. özetle böyle bir sorun sorunsuzca hallediliyor. menteşeler falan fotoda görüldüğü gibi fabrika çıkışı bozulma olmadı.

araba anahtarı kopyalayan dükkanlar bunu da yapar.

İzmir'deysen bir kumanda bulup Mavişehir Koçtaş'daki anahtarcıya git.Hallediyor.

@Mirket

Maalesef Ankaradayım.

Aslında bu işlem kopyalama değil, aldığınız yeni kumandanın frekansını alıcıya tanıtma.

Doğru markaya uygun doğru kumandayı aldıysanız çocuk oyuncağı kadar basit bir işlemdir, verdiğiniz videoyu izlemedim ama benim alıcı modelimde mesela kalem ucu gibi sivri bişey ile gizli tuşa basıp, yukarı tuşuna basıp, kumandadan 1 numaraya basınca gibi 3-4 adımla kolayca oluyor.

Videoyu izledim, iki farklı işlemi peşpeşe anlatıyor. Sanırım ordan kafanız karışıyor. Yanlış anlamadıysam size 2. işlem lazım.

seçenek var. makas tıraşı bile var. narkozsuz yapan da var. hayatımda hiçbir kedime narkozlu tıraş yaptırmadım. hangi şehirde olduğunuzu bilmediğim için imkanlar ne kadar kısıtlı onu da bilemiyorum tabii ama biraz daha araştırma yapabilirsiniz sanki kuaför konusunda.

normalde iade et dediğin zaman sana bir kod verir o kod ile gideceği adres falan otomatik çıkar kargonun sisteminde. sen hiç teslim almadığın için geldiği yere geri gidecek ürün. normal şartlar altında sorun çıkmaması lazım yani.

Çok teşekkür ederim içim rahatladı. Evet o kodu verdi, benim korkulu rüyam şuydu satıcıyla telefonda münakaşa etmek ve sonucunda sinir harbi yaşamak. İlk kez böyle birşey olduğu için tedirgin oldum.

72 saat normal sure sonra bi 24 saat de son ihtar gidecek saticiya havuzdaki parayi salmasi icin o ne yaparsa yapsin o para sana donecek. Ha sen urunu alir icine hiyar koyup gondersen bile o para sana geri gelir saticinin dava mava ugrasmasi gerekir

@proletarier aller lander vereinigt euch

İnşallah bela olmaz.

Bu kadar korkmayin yahu hicbi sey olmaz o adama her gun kac paket donuyordur umurunda bile olmaz

British gibi duruyor. Dudaklar farklı.

scottish straight ile ortaya bulalım.

Yıllarca Fuji kullandım (x-pro2). Gönlüm full Frame aynasız makinalara kaymayaydı ölene kadar fuji kullanırdım. Binlerce sebebim var.

İç mekan çekimi için makine dışındaki alet edavat da önemli.

Hangi lensleri kullanacağınız mühim. Fuji lens yelpazesiyle de bayağı tatmin edici. Lenslerin fiyatları da aşırı uçuk değil.

İkincisi ışıklandırma. Işıklandırmayı nasıl halledeceğini de alacağınız sonuca etki edecektir.

Tek başına makineye bakıp iç mekan çekimleri için yeterli olup olmayacağını söylemek zor.

Ama crop sensör yüzünden oturup 8mm lensten 8mm performansı alamayacaksınız. Eğer ultrawide çekim yapmazsa ölecek gibi bir durumunuz yoksa makine yeterli olur bence.

@cemiyetinünlüsimas
1 inç sensörlü makinelere odaklanıştım ama bu daha büyük sensörlü olduğu için seçtim.

@levpontryagin
İç mekanlardaki hasarların tespiti için ancak bu makineyi uygun düşündüm. siz ne tavsiye edersiniz?

iç mekan ve hasar tespiti dediğinize göre hareketsiz çekimler yapacaksınız. o yüzden enstanteneyi dilediğinizce uzatabilirsiniz. tripodu koyarsınız, difüz bir ışıkta güzelce çekim yaparsınız. yalnız xf10 için 18.5mm sabit lens diyor, 1.5x cropla 28mm'lik bir lens olacak elinizde. normalde geniş açı sınıfında bir lens ama iç mekan çekimleri için dar kalma ihtimali mevcut. bunun yerine (illa ki fuji olacaksa) x-e2 veya bir önceki modeli olan x-e1 gibi bir makine alıp ucuna da xc 15-45mm f/3.5-5.6 kit lens takabilirsiniz, 22-78mm gibi bir açınız olur. ayrıca lensiniz değişken odaklı olacağı için daha geniş bir kullanım alanı sunacaktır. bunun dışında objektifi değişebildiği için yarın bir gün 50mm lens alayım portre de çekeyim de diyebilirsiniz. xf10'un lensi değişmediği için onda bu şansınız yok. xf10 olsun, x100f olsun bunlar daha çok sokak fotoğrafçılığı için düşünülmüş makineler. hem kompakt (taşıması kolay, fazla dikkat çekmez), hem de lenslerin açısı sokak için ideal açılar. iç mekanda 22mm'ler bile dar kalabiliyor, emlakçılar falan balıkgözü objektif alıyorlar çekimler için.

@phoarbix
çok teşekkürler detaylı açıklamalar için.x-e2'ye bakındım ama satışı yok. sizce 1 inch sensorlü canon g7 mark2 alsak, hiç lens değiştirmeyle uğraşmasak nasıl olur? çok aratır mı aps-c sensörü?

www.vatanbilgisayar.com

Artık x-e3 olduğu için x-e2’nin sıfırı yok ama kamera alırken ikinci el almak daha mantıklı olabilir. ben 2 kere fotoğraf makinesi aldım ve ilkini cahillikten, ikincisini de mecburiyetten sıfır aldım ikisinde de pişman oldum. çünkü bir heves alıp neredeyse hiç kullanmadan satan o kadar çok kişi oluyor ki, tertemiz makinalar sıfırından çok uyguna gidebiliyor. bir de uygun fiyata ikinci el aldıysanız ve sizin de hevesiniz kısa sürdüyse bazen hiç zarar etmeden, bazen ise kar ederek satabildiğiniz oluyor. lenslerde hele bu durum daha belirgin. lensler daha çok yatırımlık ürünler, gövdeler eskiyebiliyor ama lense kolay kolay bir şey olmuyor. galiba sadece bir kez sıfır lens aldım. onun dışında sıfır lens almayı hiç düşünmedim, optik ve kozmetik olarak temizse hiç gerek yok. eğer sıfır alırım taksitle öderim gibi bir derdiniz yoksa, nakit ödeyecekseniz ikinci el alın derim.

attığınız makineyi pek bilmiyorum. kompakt bir alet, çoğu iş için yeter gibi duruyor ama iç mekan çekimlerinde detayları göstermek açısından sensör ufak kalabilir. çünkü sensör ufaldıkça detay kaybı olur. belki internette paylaşılan fotoğraflarda bu belli olmaz ama büyük ekranda veya baskı almanız gerektiğinde bu farkı görürsünüz, oysa instagram’da iphone’la çekilmiş, hasselblad’la çekilmiş çoğunlukla anlaşılmaz bile. mümkün olduğunca sensörü büyük bir model tercih etmekte fayda var ama attığınız bu model de bütün cep telefonlarından daha çok detay sunacaktır bir gerçek. ancak ben olsam x-e2’yi tercih ederdim. tek lensiniz olursa lens tak çıkar yapmak zorunda değilsiniz sonuçta. ayrıca lensi değiştirilmeyen modellerin de zamanla ciddi değer kaybettiğini söylemek lazım olur da satmak isterseniz.

yalnız x-e2 önerme sebebim hem sizin fuji bir makine sormuş olmanız hem de 2000-3000 bandından bahsetmeniz. yoksa o fiyatlara başka marka ve modellere de bakabilirsiniz. sony olur, olympus olur vs.

@phoarbix
Farklı marka da olabilir, fuji ilk göze çarpan isim olduğu için düşündüm. fuji işi biraz sıkıntılı gibi. Artık başka markalara bakmak gerekecek, siz olsanız başka markada hangi model alırdınız?

Fuji için genelde söylenen şey hak ettiğinin üzerinde fiyatlara sahip makineler olmasıdır. 6500 liralık prestij aleti X100F gibi bir modelin bile gövde kalitesi tatmin edici değil mesela. Alıp kullanmadım Fujishop'larda inceleme fırsatı bulduğum kadarıyla konuşuyorum.

Ben Micro Four Thirds sistem kullandığım için tavsiyem nesnel olmayabilir ama ben olsam ikinci el bir Olympus PEN E-P5 alırdım. Sensörü APS-C'den daha ufak ama gövde ve lensler de daha ufak, kompakt makineler gibi. E-P5 de vizörsüz, ufak, yetenekli ve yakışıklı bir gövde. Hatta gayet iyi durumda görünen bir ikinci eli var görüyorum bayadır:

www.sahibinden.com

Bunun yanına da lens olarak 12-32mm veya 12-50mm gibi modelleri düşünürdüm. 14-42mm EZ lens de olabilir ama 2mm'lik (tam karede 4mm) açı dezavantajı olur, yalnız ötekilerden daha ucuza bulunabilen bir lens. 12-50mm bu üçü arasında net olarak en iyi lens (neme toza karşı dayanıklı, aralığı geniş, makro modu var) ama boyut olarak uzunca biraz, fiyatı da ötekilerden biraz daha pahalı. Bütçeye göre sırasıyla şu üçünden bir tanesini alırdım lens olarak da:

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

@phoarbix

çok teşekkür ederim, zaman ayırıp değerli cevaplar verdiniz. Sanırım ikinci el daha mantıklı gibi. Sıfır makinelerin fiyatı uçmuş gitmiş..

rica ederim. fotoğraf makineleri hakkında en doğru sözlerden biri bence şu “en iyi makine yanındaki makinedir”. çünkü fotoğrafın özü an’ı kovalamak, eğer o an gelip size rastladığında makineniz yanınızda yoksa evde oturan Sony’nin de, Leica’nın da bir anlamı olmaz. yanınızda devamlı taşıyabiliyor olduktan sonra makinenin ne olduğu önemsiz bence.

korkmamalı

Örnek veriyorum uygulamada avatar niyetine fotoğraf yüklemen gerekiyorsa bu direk medya içeriklerine ya da kameraya erişme izni gerektiriyor. arkadaşlarına davet gönderebileceğin bir sistem varsa rehberine erişim izni gerekiyor. mesela garanti mobil bankacılık arkaplan olarak bulunduğun şehre dair bir resim kullanıyor. bunun için gps izni gerekiyor. örnekleri çoğaltmak mümkün. en ufak bir işlem için izin vermen gerekebiliyor. sadece izinlere baktığın zaman korkutucu gibi görünse de play store'a kolay kolay bu izinleri kötüye kullanacak uygulamalar yüklenmiyor.

Ayrıca durum iphone'da da aynı. orada uygulamayı yüklerken değil, yükledikten sonra izinleri o uygulamaya özel açıp ya da kapatıyorsun. izinleri açmadığın müddetçe uygulamayı tam kapasite kullanamıyorsun zaten.

Androidimin versiyonu kac bilmiyorum ama en gunceli suan basta vermiyorsun izinleri o istedikce taleb olustukca veriyorsun

kazak, özbek vs olmasın? korece mi konuşuyorlar?

@cedex
Doğru söyledin kazak ve özbekte olabilir ama öyle olsa bile kim bu insanlar? Niye dolaşıyorlar?

Dogru soyluyorsun. Ben de Istanbul'da gezinen 15 milyon insan goruyorum. Acaba Turkler mi?

@Traveller

Gördüğüm insanlar yabancı, türk vatandaşı değiller.

Ogrenciler aslinda ama belki mezun falan olup kalmislardir desem de diyemem cunku onlar geri donuyorlar ulkelerine ve ayrica misyonerlik yapiyorlar burada ogrenciyken. Koreli olmama ihtimalleri var ama olabilirler de.

Ogrenci olmadiklarina emin misin?

Yahu içlerinde koca koca adamlar da var, öğrenci olma ihtimalleri yok. Hiç mi Ankara'da denk gelmediniz?

Denk geldim de onlarin da koreli olmadiklari cok barizdi

Demirtepe, Tandoğan tarafında parklarda gördükleriniz Koreli misyonerler genelde. Onun dışında Ankara, Türk dünyasından en çok öğrencinin olduğu şehir.

Istanbul'da cok var bazi semtlerde. Ozbek falan onlar.

Yorumlardan anlaşıldığı üzere işleri falan yok sanırım volta atmaya gelmişler.

Her cekigi koreli sanmayarak baslayabilirsin kanka.

istanbul'da aynısını düşündüm geçen gün. 5er kişi falan parça parça gördüm ama turistik bir semt değil kesinlikle, beylikdüzünden hallice.

merhaba. iki modeli de kullanmadım ama ayrı ayrı iki markayı da kullandım. adidas rahat ve konforlu ayakkabı üretiyor. saatlerce yürü ve koşu yaparken yormuyor. columbia, keen veya salomon gibi markalarda da böyle taştı topraktı basınca hissetmeden ve yorulmadan kullanıyor insan. yani bence columbia almanız daha mantıklı olur. adamlar sonuçta outdoor marka ama tabii kullanım amacınıza göre sizin karar vermeniz daha doğru olur.

columbia daha şık bence.

Şimdi amazon sitesinden inceleme puanlarına baktım columbia'nın puanlaması düşük
www.amazon.com

Adidas'ın puanı yüksek
www.amazon.com

Ne yapsak ki?

Columbia'nın linkini verdiğin modelini kullanıyorum iki senedir. (Yalnız ben 70 euro'yaa almıştım indirimde Kuzey Avrupa'da. Nasıl sikiyorlar milleti Türkiye'de ayıp vallahi ya.)

Ayakkabının iki çok temel sorunu var:

1. Tabanların tutuşu iyi değil. Kaygan zeminde buz pateni yaptırıyor insana. Aldığımdan beri az sövmedim.
2. Ayağı çok sıcak tutuyor ve çok izole ediyor; ancak bu yüzden deli gibi koku yapıyor. Her kullanışın ardından dışarıda bırakıp havalandırmam gerekiyor.
Ek sorun: O bağcıkları iki günde değiştireceksin. Tutmuyorlar çünkü.

Şimdi artıları:

1. Ayakkabıyı genelde eksi 20 eksi 35 arası havalarda giydim. Fırtınada, karda, suda... hiçbir şekilde üşütmedi. Yani tabii ki içine termal çorap falan giyiyorsun; ama genel olarak son derece sıcak tutuyor. Gerçekten çok sıcak tutuyor.

2. İki yıl geçti, hâlâ kullanabiliyorum. Bu süreçte dört - beş kere makinede soğuk suda yıkadım (koku yüzünden) ve bir sorun olmadı.

Sonuç? Alma. Hele Türkiye'nin batısı ya da güneyi gibi soğuk olmayan yerlerde hiç gerek yok.

Soruna cevap: Adidas'ı bilmiyorum; ama amaç soğuktan korunmaksa güvenmezdim. The North Face'e bak.

@sen git ben geliyorum

Mükemmel detaylar vermişsin. Yaa sorma benimde aklıma Türkiye fiyatının saçmalığı çok takıldı ama işte iyi birşey almak isteyince 2 senede bir bu paraları gözden çıkarıyoruz. Bu columbia modeli içimde çok kaldı daha öncede sormuştum columbia mı adidas mı diye gidip adidas almıştım fena çıkmadı ama sağ ayak ciyak ciyak öttü hiç geçmedi.

www.eksiduyuru.com

yuh, o paraya öküz alınır lan..

north face'ler 450-500 arasında da ona pahalı diyordum ben bu ne??

yds bulabilirsen yds, olmazsa da north face gibi bişey al derim ben.

arabama 4 lastik aldım pirelli 1250 tl. bir ayakkabı bu fiyatları haketmiyor tamamen marka parası.

ankete alma seçeneğini de koy bence.

@mikahakkinen

Çok haklısınız ama ankete "alma" seçeneği koysam herkes onu işaretler bu sefer hepten ne alacağımı şaşırırım : )

Adidasın tabanı çıkabilen tabansa uzak durmanızı öneririm. Taban mahvoldu adidas ilgilenmiyor

nasıl bi iklimde kullancaksın bilmiyorum ama o paraya yazık günah. lumberjackin dockers'ın 250 liralık outdoor ayakkabıları var görünüş açısından bunlardan çok da farklı değil.

şu model ayakkabı dünyasında 240 lira mı neydi mesela
urun.gittigidiyor.com

Arkadaşlar hepinize tavsiyeler için teşekkür ederim. Kara cuma indiriminden ötürü fikir değiştirerek başka bir adidas modeli aldım, etiket indirimi üzerinden baya bir indi 500 küsür liraya geldi. Yine de bilemiyorum aklım hep columbia'da kaldı, sizlere sorayım dedim
www.strawpoll.me

aldığım terrex trailmaker gtx

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

linkler kurbağa olursa
i.imgur.com
i.imgur.com

Anzit deluxe

anzit dlx siyah olan diyorum tamamen tipten.

Anzit dlx

Tipten değerlendiriyorum: 1-3-2 diyorum. Anzit bence en boktanı.

anzit çok çirkin. dede ayakkabısı gibi bence. benim oyum terrex'e, sonra trail rocker.

ayrıca terrex taş gibi ayakkabı, ben kullanıyorum, çok memnunum.

2 güzelmiş. Hatta kahverengisi daha güzelmiş.

oyumu 1'den yana kullanıyorum.

Ne yapsak, hala kararsızım? Terrex mercedes s class hissi yaratacak biliyorum ama aklım diğerlerine kaymıyor değil.

o zaman hangisi ucuzsa onu al :/

ama anzit çok çabuk deforme olacak gibi ve çirkin, onu alma. trail rocker alabilirsin :D

3

çekilin çekilin donanımhaberci geldi :)
bide 50 tl indirim lazım sana :)

bkmexpress.com.tr

2 çok tırt. ben olsam 3, o olmazsa 1 alırdım.

Arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekkür ederim, kararımı tracerocker üzerinde kıldım.

i.imgur.com

i.hizliresim.com

Artık normal vesikalık çekilmiyor çünkü bütün devlet kurumları biyometrik istiyor.

eski tip vesikalik diye bir sey yok. vesikalik gidip zevkine cektirilen bir sey degil cunku, hep bir belge icin gerekir. o da ne belgesi icin cekildigini sormus ki dogru sekilde ceksin.

eskiden kimlik vs. formati farkliydi simdi degisti.

istersen çektir tabi de kimlik için evet kullanamassın eski tip.

o kadar ısrar ettim eski tip çekmedi. hatta bir iki tanesi eski tip olsun diğerleri biyometrik olsun diye söyledim, adam dediğim dedik çıktı çekmedi la. eski fotolarda havalı çıkardım sanırım biyometrikte çirkin çıkıcam. fiyatını da sormadım inşallah çirkin fotoya çok para vermem.

biyometrik pahalı filan değil. normal foto, sadece ona göre kırpılıyor.

eğer uygun ortamınız varsa siz kendiniz telefonla çekin, bilgisayarda kırpıp mediamarkttan çıktı alın. kardeşim almıştı geçende 1 lira mı öyle bir şey sanırım.

ben 5 senedir kendim çekiyorum biyometrik fotolarımı.

@kurnaz
bak bu çok ilginç ve güzel bir bilgi oldu. huawei p10 gibi bir makineyle çekilip, kaliteli çıktıyla tam istenilen foto elde edilir, kafama göre photoshop'ta yaparım elalemin nazını çekmem.

@faraton

biyometrik foto photoshoplanmaz. bazı kuralları var, yüz, göz hizası ve gülümsememe gibi. beyaz zeminde çekilecek, gölge olmayacak etc. çok sitede yazar ayrtıntılar.

bu kurallar çok basit aslında, bunları uygun şekilde beyaz zeminde çekip sadece crop yapacaksınız o kadar.

@kurnaz
kadınlar da makyajlı foto çekilmesin o zaman? onlar niye ayrıcalıklı?

@faraton

erkek ya da kadın farketmiyor makyaj serbest(kendin olduğun sürece, yani lens, hulk gibi yeşile boyanma gibi durumlar olmayacak). elektronik oynama yapmak yasak :)

@kurnaz

benim anlamadığım şu, parasıyla değil mi kardeşim? ben biyometrik fotoda oynama istemişim suç mu? çekilen yere baskın mı olur?

@faraton

çeken adam çeker, ona kimse karışmaz ama resmi kurumlar kabul etmez. vize için mesela şıp diye tek bakışta anlar yeni foto ile gel denir eğer abidik gubidik şekildeyse.

yoksa sen dilersen amuda kalkıp çektir, photoshopla bıyık ekle kimse karışmaz. ama o biyometrik foto olmaz.

@kurnaz

teşekkür ederim aydınlattınız beni. vallahi gece gece sinirim bozuldu bu olaya özellikle kadın erkek ayrımcılığına...

biyometrik foto, adi ustunde... yani seni tanimak icin cekilen bir foto, guzel gozuksun diye degil. mesela gozlerinin altinda torba, burnunun kenarinda ben varsa, sen bunlari fotosoplarsan problem cikar cunku amac seni o ozelliklerinden taniyip fotografla eslestirmek. fotosoplu biyometrik foto cektirmek tabii ki suc degil ama fotografi isteme sebepleriyle celisiyor.

yarın akşam 23:00'da aynı yerde bıçağı gırtlağına dayadığında ne yapacaksan onu yap işte, çok düşünme yieenim

çocuk vazgeçtikten sonra mı boğazlayıp yere indirdin?

Çocuk vazgeçtikten sonra bende yoluma gittim

uçan kafa atsaydın keşke. suriyeli miydi? öyleyse uçan tekme de olabilir.

Suriyeli değildi.

2 ay kadar önce de 14-15 yaşlarında bir çocuk da bana parasını düşürdüğünü eve gidemediğini söyledi dolmuş parası istedi. tamam dedim bekleyelim senin dolmuşun gelsin ben bindiricem şoföre vericem parayı dedim. biraz bekledi yanımda sonra sıvıştı gitti. iyi yapmışsın bulaşmaya gelmez.

Aç olması o konuşma tarzını ve gömleğine yapışmasını haklı çıkarmaz, iyi niyetle tatlı dille istese insanların 70'i yardım eder zaten diye düşünüyorum, iyi yapmışsın hiç bulaşma ama vurursa falan da affetme derim.

Eğer o şekilde para istediğinde verseydin onun orada başkalarını da tartaklamasının önünü açacaktın. Para vermemekle en iyisini yaptın. Aslında onun orada ağzını burnunu dağıtıp bıraksan orada senden sonra başkasını tartaklama ihtimalini azaltacaktın ama değmez. Bıçak falan taşıyor olabilirdi. Sorun sen ve senin gibilerde değil, onlara para verenlerde. O para verenler olmasa keşke ama maalesef varlar. Onlar yüzünden de bu gibi insanlar asla bitmeyecrk aksine artacak.

Özetle iyi yapmışsın.

Birisi de benden istedi annem hasta evde yemek bekliyor falan dedi tam restorantın önünde. Dedim gel bir şeyler yaptıralım yok dedi marketten yumurta ekmek falan almam lazım dedi. Tamam gel gidelim bi markete dedim. Bulunduğumuz yer biraz sanayi sitesi gii bir yer. Şurda ilerde var dedi, başladık yürümeye. Yürü babam yürü hala diyor şurda ilerde. Ortalık ıssızlaştı kim biir nereye götürüyor, bıraktım döndüm bende. İlle eline para verilmesini istiyor. Zaten yalan söylüyordur yüksek ihtimalle. Gerçekten aç adam utanır istemeye, hatta senden isteyene kadar gider bi restorandan büfeden falan yiyecek bir şeyler ister. Önünde sonunda gözümü karartıp isteyecek olsam gider köşedeki dönerciden isterdim.
İzmirde çok geliyor böyle sabah görüyorum, aynı insanları akşam biraz ilerde yine görüyorum hala yol parası istiyor. Bi kere yine böyle ellerinde bi çocuk, bi çift geldi elimde telefonla görüşmeme rağmen para istiyor. Belki bi dalgınlığına getiririm de verir diye düşünüyor.
Bazen uzaktan yaklaşıyor adam yüzünde acılı bi ifade var, ben daha o konuşmaya başlarken kafamı kaldırıyorum yok manasında, surat birden düzeliyor. Rol yetenekleri muazzam.

var öyle tipler zorla ayakkabı boyamaya çalışan bile var.

çocuğu zaten 10 metre ileride gördüğümde arıza tip olduğunu anlamıştım. Yüzünde hafif yara izi olan, ürkütücü bakışlara sahip 1,60 boyunda biriydi. Aklımda kalan bir detayda çocuğun elinde arkası siyah olan iskambil kağıtlarından vardı. 85'li yani efsane nesilden olarak savaşmaya hazır biriyim ama bıçağı olabilirdi, ufak bir çocuk büyük bir yara bırakabilirdi.

Yıl olmuş 2016 hala sinyalciye para veren var...

Benimkiler de hep sol paçadaki gibi olur. Yavaş yürürüm çamura basmamaya çalışırım yine aynı olur. Öküzce basmamdan dolayı galiba.

onlar kısa mesafe yürüyordur, çoğunlukla araç kullanıyorlardır

Önce topuklara basıp öyle adım atınız

nerelerde dolanıyon bu kadar çamurlu onu merak ettim.

10 dakika tunalı'da yürüsem böyle oluyor.

Farklı ayakkabılarda da mı aynı? Çünkü bazı ayakkabılar çok sıçratıyor. Ayakkabıdan olabilir.

Benim de lisede falan çoraplarım öyle olurdu herkes kar beyaz rengi korurken benimki les olurdu şimdi çizmeyle botla falan korumaya çalışıyorum. Genelde hızlı yürüyorum bide çok dikkat etmem o yüzden batıyo heralde.

Terzini değiştir kanka böyle pantolon paçası mı yapılır amk

benimde böle oluyor yürüyüş tarzından oluyor

Pantolon eskidi, zamanla paçası açılmış.

her bulduğun su birikintisinde hoplaya zıplaya mı gidiyorsun ne yapıyorsun, noolmuş o paçalara? bence yürüyüşünle ilgili bir konu.

biraz hızlı yürüyorum o kadar. Yahu koskoca kızılay'da, tunalı'da benim gibi kirleten görmedim, bu yüzden yanımda ıslak mendil taşıyorum. Soruyu sordum içim rahatlasın benim gibi olanınız var diye ama maaşallah çoğunuz kirletmiyormuşsunuz.

snrm uçnhmmbcği :S

şaka bi yana evet benziyo bi vurup kurtulabilirsiniz. sakin olun

dropboxa filan yüklersen mesela bakabilirim bi uçnmmbcği mi diye.

imgur malum açılmıyor

Alın size hızlı resim linki :)

i.hizliresim.com

Hatırladığım kadarıyla bu Böceğin kanadı vardı.

Adını bilmiyorum ama uçan hamamböceği değil. Miniş, sakin, zararsız bir böcek. Kağıtla alıp pencereden gönder gitsin.

buğday böceği olabilir ama uçnhmmbcğ değil gibi.

yumurta bırakmadan önce ateş etmek suretiyle ekarte ediniz.

sakın ezme.iğrenç kokuyor. ev sattırır :D

bu bocek ucabiliyor hem de besinci kata cikabilecek kadar iyi ucuyor.
meyve agaci bocegi bence. oldur gitsin.
bu mevsimde cok kapi pencere acmamak lazim.

Koşu pistine çık ve 5 km. koşmayı dene. kendini güçlü hissetmen normal mi kendin karar ver.

Stres ve kaygi seni kisitliyordur. Sigaraysa yukselen kaygi seviyesini seni rahatlatarak dusuruyorsa elbet guclu hissetmen normal. Hicbir kaygi duymasan 50. Kattan bile atlarsin sonucta.

Tum bunlarin yerine kaygili olmak kucucuk islerini bile engelliyorsa psikologa danis o senin kaygini nasil sekillendirecegini bilir. Sigara kaygidan kurtulmak icin pahali bir yontem.

@bim tribi
5 km koşamam ama günde 20 km yakın yürüdüğüm çok oldu, özellikle temmuz ayında.

@faraton mesele ciğerde zaten. Nefes nefese kalacaksın ki ciğerinin ne halde olduğunu anlayabilesin. Yürümeyi herkes yapar, nefes nefese kalmıyorsun sonuçta.

@six packsiz

Dostum sigarayı ciğerime çekmeyi beceremiyorum, dumanı küçük dilin arkasına kadar çekip üfürüyorum.

tabi ki normal değil. hamburger kola tüketince kendini tok hissetmen gibi bir şey bu. ama kısa bir süre sonra acıkıyorsun çünkü şeker almış oluyorsun.

neyse bu yaşadığın sadece yanılgı. sigaranın içinde özgüven artırıcı bir madde olduğunu sanmıyorum.

kendini kandırıyor ve çok feci yanılıyorsun. eğer sigara içmeye devam edersen nasıl yanıldığını da 30 sene içinde göreceksin.

@fayfim
Tanıdığım, yıllarca sigara içen ve ciğerlerine çeken kişiler 60-70 yaşındalar ve kanser falan değiller. Benim kanser olma ihtimalim onlardan çok çok düşük. Bu konuda da yanılıyor muyum?

valla şu an çalıştığım klinikte her gün 1-2 tane koah hastası geliyor, aralarında sigara içmemiş olan yok. daha 2 saat önce bir kadın gelip ağladı, zamanında sigarayı bırakmadım, şimdi bıraktım ama hastalık geçmiyor bana bir yol gösterin ne yapayım dedi.

akciğer kanseri sigara içerken korkmanız gereken ilk şey değil. daha çok koah ve kalp krizinden korkmalısınız. he ama bana bir şey olmaz yae der devam ederseniz tabi ki ciğer kendi ciğeriniz, hayat sizin hayatınız. dediğim gibi 30 sene sonra doktora gidince pişman olmazsınız umarım.

internetten baktım koah hastası olmak için günde 1 paket ve üzeri içilmesi gerekiyormuş diyorlar. Benim içtiğimin misli misli fazlası.

nikotinin etkisi böyle hissettiriyor olabilir. sigarayı ağızda tutmanız zaten nikotin emilimini arttıran bir durum. geçici, içi boş ofori, özgüven patlaması yapıyor.

sigara içmesine rağmen hasta olmayan 1000 kişi bile buluruz. ama sence sigaranın zararsız olduğunu kanıtlar mı?

ilk yazdığım cevaba bakınız yapıyorum. dediğim gibi vücut senin vücudun. dilediğin gibi kullanmakta özgürsün.

beden giren zararlı maddeyi dışarı atmak için çabaladığından sana enerji olarak yansıyor olabilir..
sonuçta küllüm zarar ister ciğere doldur ister yala yut.

normal ama sahte bir his.

Kötü örnekler söyleyerek niye korkutuyorsunuz? Kardeşim günde 5-6 dal birşey yapmaz onu da temiz havada zararını yakarsın deseniz içimi rahatlatsınız. Koah hastalığı, kararmış ciğerler, direkt ölüm tarzı cümleleri duyması çok ağır geliyor. Peki bu etrafımdakiler özellikle anam neden hiç sorunu yok bu insanların? Bu soruya cevap verilemiyor direkt içersen iç ciğer senin tarzı cümleler geliyor :)

her sigara içen %100 kanser olacak, koah olacak, sigara yüzünden ölecek diye bir şey yok ama sigaranın zararlı oldugu gerçeğini tartışacak değiliz herhalde? içmeyen bir adama göre her zaman daha kötü durumda olacaksın. sanki sen sigara içmek için bahane arıyor gibisin...

annen ne kadar içiyor, ne kadar süredir içiyor?

benim deli gibi sigara içen ama en azından şimdilik check-up'larda taş gibi çıkan bir arkadaşım var fakat sadece o kötü vücut kokusu, yemeklerden tad alamaması (aldığını sanıyor) ve elbette nefes nefese kalması bile sigarayı bırakması için yeterli fakat bırakmıyor. günde 6-7 tane de hiç az değil. kırk yılın başında kahveyle içkiyle 1 sigara belki vücuttan birkaç saat içinde atılır gider ama her gün 6-7 tane sigara demek kalıcı hasar demek.

günde 6-7 dal sigarının az olduğunu mu sanıyorsun ki? 10 yıl böyle içmiş olman pek çok kötü şey için yeter de artar bile. öyle filmlerdeki gibi günde 1 paket içen çok az kişi var.
koah- akciğer kanseri- kararmış akciğer- kalp krizi ölüm falan çok uzak şeyler değil ki...

EŞEK ARISI O GAÇ GAÇ GAÇ

bal arısına benzemiyor, arı maya'ya hiç benzemiyor zaten :(

Sarıca arı. Bal arısı değil.

Elime aldım, yürüttüm bileydim almazdım. Ama bir gerçek var çok masumdu hiç agresif uçuşu, saldırışı olmadı. Demek bizim ülkenin eşek arıları bile candan.

bal arısı da değli, eşek arısı da değil. arnold svhajdfhskd'ın dediği tür sanırım, adını bilmiyom.

Sarıca arı.
Meyve pek yemez. Etçildir.
Kıyma filan ver.

ingilizcesi wasp denilen lanet bir arı türü, hiç bulaşma. türkçesi eşşek arısıymış
tr.wikipedia.org

Bal arısı daha ufak daha tüylü oluyor bu afrika'dan bir muzun içinde gelen katil arılardan :D

begendim ben

renkleri çok güzel, altın sarısı ve beyaz uyumu.. :p

ben de beğendim.

Sadece yürüyüş için patika ayakkabısı biraz lüks kaçar ama onun dışında güzel.

Ayakkabıyı aldım, cevaplar için teşekkürler.

Nasıl anlarım ki sunta mı değil mi? hiç mobilya tecrübem yok, herife sorsam yalan söyleyemez sanırım?

Aciklama kismi cok az.insan yazar nedir ne degildir.biraz fazla sanki.cok sık tasinacaksaniz cabuk yamulacak zaten.

nasıl cabuk yamulur ya? yamulmayan ahşap modeli nasıl bulcam?

bence git bellona ya da istikbal magazasindan satin al. internetten alirsan kendin kurmak durumunda kalirsin. hacimli urun oldugu icin kurulumu da kolay olmaz.

git bayiiye gozunle gorerek begen al. gelip kurarlar hem.

linkteki urun guzelmis ama begendim. (pahali fakat)

çilek mobilya ile görüştüm, gelip kendileri ücretsiz kurulum yapıyorlar.

telefon aç hattına, ne diyor mesaj, geçici olarak kullanılmamaktadır mı? düz meşgul mü? kapalı mı? böyle bir numara bulunmamakta mı?

eğer böyle bir numara bulunmuyor diyorsa iptal edilmiştir (galiba 1 yıl yükleme yapmazsan oluyor ancak) parasını verip açtırman gerekir, diğerleriyse geçici bir sorun vardır, akşama tekrar dene.

hiç birşey demiyor, şebeke yok diyor acaba turkcell bayisine gitsem açarlar mı hattı? Kaç para tutar?

5 aylık askerliğim sonunda numaramı uçurdu tcell. Vermedi de geri aynı numarayı götzler.

vay anasını ya bir sürü de iş başvurusu yapmıştım, içinde de kontör vardı ne boktan bir güne uyandım herşey berbat gidiyor.

şebeke yok dememesi lazım. başka bir hattan, sabit hattan, başka birinin cep telefonundan kendi numaranı ara. orada ne diyor. boktan da değil, iş başvuruları için de canını sıkma, mail de atarlar, cevapsız çağrıları da düşer. bir sakin ol önce, bir çay/kahve al kendine.

turkcell'i ara.
musteri hizmetlerine baglan.

başka bir hattan arandığı zaman "aradığınız numara kullanılmamaktadır diyor". Sabahtan beri yemekte yemedim, onun siniri üstüne iş başvurusu çabası sıkıntısı onun üstüne turkcell olayı. Üstümü giyiniyorum şu turkcell'e bir uğrayım bakalım durum nedir ne değildir.

bir turkcell iletişim merkezine git.

hattınız kapanmış açmak için 31 (veya 41 emin değilim bundan) ücreti var diyecekler. onun yerine bunu faturalı at olarak açın, bir aylık taahhütle bir her yöne 300 dakika satın bana, ben hat açtırma ücreti de ödememiş olayım de (kendleri de teklif edeblirler bunu).

sim kartın değişecek, numaran aynı kalacak ve hemen açılacak. bir ayın sonunda faturanı ödeyip, faturalı hattı da tekrar kontorluye çevirirsin. bunu yapınca da 24 lira civarı bir fatura gelmesi gerekir. hazır iş arama sürecinde de kullanabileceğin 300 dakikan olur.

hat iptal edildikten sonra 1 yıl boyunca numara askıda kalıyormuş. hattı açtırınca 42 lira veriyorsun , 42 liranın içinde 20 liralık kontör de dahil. hattın açılmış oluyor. içindeki daha önceden kalan kontürleri kullanabiliyorsun.

2 gün önce açtırdım ben de hattımı ; baktım 30 liralık kontör var görünüyordu bakiyede.

Cevaplar için Teşekkürler arkadaşlar. dışarıdan yeni geldim üç turkcell şubesiyle görüştüm bir tanesi 65 lira alıyoruz dedi diğer ikisi ise 50 lira alıyoruz ve aldığınızda yirmi kontör yüklü olarak geliyor dedi, yarın sabah erkenden gidip açtırıcam.

en.wikipedia.org

burda yazana göre ahşap görünümlü plastik malzmeme kullanıldığı söyleniyor.

ama çok çok iyi hatırlıyorum daha öncedizi veya filmlerde rastladığım bu tarz arabalarda eskime ve yıpranmaizleri görmüştüm. sanki gerçek lamine ahşap kullanıp çok iyi vernik uygulanıyor gibi.

bit.ly

yugoslavya yıkılalı çok oldu malesef.

Bir an heyecan yaptım kabul ediyorum :)

eder

Alabilirim.

Yugoslavya'nın yıkılması bir avantaj.. Çocuklarına birer ev alırsın ilerde :D

Birisi önden birisi ortadan motorlu gibi geldi. Çok uykum olmasa inceleyip kesin bilgi verirdim.

Evet haklıymışsın motorun konumuyla ilgiliymiş.

mantıklı olarak düşündüğümüzde:
eğer her iki arabada aynı malzemeden yapılmış, aynı verimde parçalar kullanılmışsa, diferansiyeli kısa olan araba daha verimli çalışır. zira motorun bağlı olduğu mil ne kadar uzarsa o mili çevirmek için harcadığı güç o kadar artacaktır. buna bağlı olarak hızı daha düşük olacaktır.

uzun olan diferansiyel değil motor mili.

propeller shaft, drive shaft deniliyor ingilizcesiyle o mile.

bok böceği gibi :D

insanlar için hayır ama bitkilere zarar verir. oldukça pis kokan bir salgısı mevcut ayrıca. elle tutup atarken dikkat edin o açıdan.

ayrıca bunun kanat sesine ürkütücü demişsiniz, sizi uçan hamamböceği ile savaşanlar kulübüne bekliyoruz :)

:(

(bkz: osuruk böceği)

Uçan hamamböceklerine inanmak istemiyorum benim için gerçek değiller, ankara'da hiç görmedim.

@Allineed
Osuruk böceği olduğunu öğrenmek çok ilginç bir bilgi oldu, elektrikli sinek raketimle öldürmeye özen göstericem.

bunlar çekirge gibi zıplıyo pırt diye kayboluyo.

osuruk böceği... öldürmeyin çok pis kokar...

Yaz aylarında piyasaya çıkan böcek deyince aklına Serdar Ortaç gelen tek ben miyim? :(

3 ay kadar once 5650 aldim, cok memnunum. Ben de alirken ses yapiyor filan diyenleri gormustum ama henuz en ufak bir ses duymadim. Tavsiye ederim.

Modem ile çok ciddi sorunlarımız var bu yüzden türk çağrı merkezi çalışanlarıyla destek veren bir airties var o yüzden zyxel düşünmüyorum. Aslında 500 lira para verip arties 5760 alınmalı ama şimdilik gereksiz. 5650'nin çekim gücü de düşük diyorlar valla karasız kaldım.

@Take a minute
O zaman yanılmışım ama airties bana çok sıcak geliyor yıllarca rt-205 kullandım hala sapasağlam. Zyxel sorunlu bir marka donanımhaberde ve diğer forumlarda okuduğum kadarıyla.

zyxel vmg3312 iğrenç bir modem. (ilgili modem ilk çıktığı zamanlarda zyxel de mühendis olarak çalışan birisinin tavsiyesi)

benim tavsiyem şu; git paşa paşa asus al. cillop gibi hem adsl hem vdsl destekli modemleri var. yok ille de ziksel diyorsan gitti gidiyor a giriyorsun. zyxel p2812 diye aratıyorsun. bunu alıyorsun.

bu modem vmg 3312 yi her açıdan tokatlayan bir cihaz. piyasa da satılmaz. (satılıyor olsaydı en azından 350-400 liraya satılırdı. ama gittigidiyorda 200 e bile bulabilirsin) ttnet getirir eve kurar. mükemmel değil ama yeterince iyi. antensiz vs diye korkma. çekim alanı son derece iyidir.

edit: gittigidiyor da arattım da çıkmadı pek bişi. bulabilirsen tam adı p2812hnul-f1.

" hele o sigara içilmemiş uzun geceden sonra sabah yakılan sigara yok mu of çok lezzetli oluyor"

tiryakilik budur, içilen sigara/alkol ile ilgili değildir

öncelikle bunu kabul etmek lazım

var ne yazık ki. miktar azmış ama olsun yine de var.

sigara, kanser oluşumunda, yediklerimiz içtiklerimiz arasında etkisi kanıtlanmış tek şey.

sadece ağız kanseri olma riskin içmeyenlere göre yüksektir sanırım. akciğer kanseri ve diğer kanser türleri için de riskin içmeyenlere göre yüksek, ciğere çekenlere göre daha az.

google görsellerde "ağız kanseri" diye aratıp bak istersen.

Bak o ağız kanseri durumunu hiç düşünmemiştim ama bu kadar az sigara içip kanser olan var mıdır?

vardır

hiç sigara içmeyen adam soluduğu sigara dumanından akciğer kanseri olabiliyor
senin de ağız kanseri olma riskin hiç içmeyene göre daha fazla, çok içene göre daha az ama sıfır değil

vardır. hiç sigara içmeyip spor yapan kendine bakan hatta vejeteryan olup kanser olanlar olduğu gibi, günde 2 paket sigara içip uzun yıllar yaşayan ve kanser olmayan insanlar da var. ama, araştırmalarla desteklenen, kanıtlanan da diyebilirsin, sigara kansere yakalanma riskini çok yükselten bir faktör. içinde kanserojen olduğu bilinen bir sürü madde var. okusan abartıyorlar dersin.

şöyle diyeyim, ailende kanser vakası varsa, stresli bir hayatın varsa, mutlu değilsen mesela, çok büyük ihtimal bir kanser çeşidi değilse öbürü gardının düşmesini bekliyor vücudunda...

Evde huzur yok, bazı şeyler yolunda değil böyle olunca sigara tutunacak bir dalım oldu sanki o olmayınca bir şey eksik oluyor. Kanser olmakta bu ülkede çok lüks süründürür adamı, en iyisi bırakmak tabii yapabilirsem.

ben günde 2 tane sarma sigara içiyorum. (golden virginia) zararını görmedim hiç -ki zaten çok az- fakat bir doktor arkadaşım şöyle söylemişti; ''şu an kullandığınız bütün keyif verici maddelerin acısı 35 ten sonra misliyle çıkar''

Vücut kendini yenilemiyor mu? O zaman içtiğim kolalar, yediğim çikolatalar ve tüttürdüğüm sigaralar sanırım beni öldürecekler.

sigara ne yazık ki kalıcı iz bırakan ve yenilemeyle çözülmeyecek zararlara sahip.

ayrıca; oo blue ice, alırım bi dal.

vücut kendini yeniliyor tabii ki. fakat örneğin hani şu kafkaslarda 100 ü gören günde 1 paket sigara içmesinin yanında süt,kefir,yoğur,peynir abanan ve tarlada çalışıp yorularak derin derin ciğerlerine çektiği temiz oksijenle bütün kimyasal maddeleri çatır çatır yakan dedelerin vücudu yeniliyor. şehir hayatında oksijeni kısıtlı çekip kola mısır gevreği çikolata şeker gluten glikoz şuruplu ıvır zıvırlar ver daha birçoklarını sürekli olarak tükettiğimiz için o vücut kendini yenileyemiyor. 1 gün için ufak bir deney yapın ve yediklerinizin,yaptığınız yemeklerin arkasındakileri okuyun. sadece 1 günde bile deli gibi tanınmayan, çok zararlı şeyler giriyor bünyeye. aldığımız domates,biber vs bile gdo'lu artık.

bana kalırsa zenginler dünya nüfusunu kırmaya çalışıyorlar bu şekilde bir seçilimle..onlar sağlıklı yaşarken geri kalan tüm insanlar bedeni deforme olmuş biçimde ölüyor ve çocuklarına daha kalitesiz genler aktarıyorlar..

şunları bir okursanız ;

eksisozluk.com
eksisozluk.com

@insomni4c
olayı acıklı ve komplo teorisiyle güzel özetlemişsin. Çikolata olarak torku no1'e güveniyordum onda bile glikoz çıktı neye güvenecez bilemiyorum. her tüketim ürünü zararlı mı zararlı üstüne sigara da eklenince tam oluyor.

artık hiçbir şeye güvenemezsiniz. şöyle söyleyeyim iktidara yakın bir firmanın bebek maması ürününde bile gdo lu ürün tespit edildi ve aceleyle toplandı. daha sonra hükümet meclise gdo lu ürünlerin serbest olması yasasını sundu. sonra ne oldu bilmiyorum muhtemelen geçmiştir yasa. hadi biz 10 yaşına kadar falan doğal beslendik yine. artık bebeklikten itibaren başlıyor.

yabancı markaları almak lazım ne diyeyim. bu hale geldik. tr deki istisnasız her üründe var ki. deseler ki şu üründe kesin olarak yok cidden tek yönlü gıda yerim daha iyi. mutasyon geçirmiş bir halk olacağız yakında. bakın bu yalnızca 2 sene düzenli gdo kullanımında olan kanser etkileri ; arastiralim.net

(H)içbişey olmaz.

urun.gittigidiyor.com

ben bunu aldım. hemen hemen hepsi aynı zaten, boşu boşuna 20 lira fazla verme.

aynısını kullanıyorum gayet memnunum, sıkıntı yaşamazsın gayet memnun olursun.

krom al