[]

fal üstüne fal neden olmaz?

gerekçesi nedir yani, bakılan fal çıkmaz mıymış; falı bakan kişiye ayıp mı olurmuş; falın laneti gelip bizi mi vururmuş?

not: fala inanmıyorum da böyle söyleyenler de nedenini bilmedikleri için merak ettim.


 
falcı yorulup görme yeteneğini kaybettiği için.


  • devilred  (22.08.13 00:28:28) 
farklı falcı değil ama bu dediğin, aynı falcıya aynı zamanda iki kere baktırmaktan mı bahsediyorsun?

mesela bugün fal baktırdın x'e, yarın y'ye baktırıyorsun; bu olayda geçerli değil mi bu söylenen şey?
  • knight of cydonia  (22.08.13 00:31:48) 
boş beleş muhabbetler bunlar hep...


  • Rawkon  (22.08.13 00:53:43) 
farklı şey görünecek, farklı şeyler söylenecek, sen de falın ve falcının aslında kolpa olduğunu farkedeceksin diye.


  • r_u_h  (22.08.13 01:09:20) 
aynen foyaları ortaya cıkmasın diye.


  • The_Lollok  (22.08.13 07:45:19) 
cidden sebep buysa bayağı fazla güleceğim şimdi :D

boş beleş şeyler evet ki dediğim gibi zaten fala inanmıyorum ama böyle denmesinin ardındaki bahane nedir merak etmiştim. ilginç bir inanış falan bekliyordum gerçi.
  • knight of cydonia  (22.08.13 13:49:36) 
[]

.st domainin yaratabileceği sıkıntılar

sitenin ismine uyması için .st ile biten bir domain alacağım ancak bir arkadaşım bu tarz uç domainlerin google'da bulunabilirliğinin falan sıkıntılı olduğunu söyledi. doğru mudur? ileride .com'a göre yaşayabileceğim ne gibi sıkıntılar doğar?

ha bir de .st en güvenilir, en ilgili nereden alınır bilen varsa ona hızlı kargo ile hayır duası yollanacaktır. kargo benden.


 
çok bir fark yok. .eu uzantısını benzer com ve com.tr lilerin önüne taşımışlığım var. analytics den gerekli bölge ayarlarını yapman yeterli.


  • dogabey  (15.08.13 17:17:00) 
Bişey olmaz.


  • 386 dx  (15.08.13 17:29:46) 
[]

skt'si geçmiş/ambalajı hasarlı tavuk

elimde iki tavuk ürünü var önceden ısıl işlem görmüş. birinin skt'si iki gün önce geçmiş ve paket çok hafif şişik durumda. diğerinin ise ambalajının üzerinde ufak bir kesik var.

bu ürünlerin hangisi yenir, ya da herhangi biri yenir mi?

not: evet malım cidden, sen kalk markete git iki şey al, biri öyle çıksın biri böyle. vallaha benden adam olmaz.

 
git markete anlat durumu bence. doğruluğunu sorgularlarsa iki tavuk için yalan söyleyecek değilim de.


  • zombie0  (12.08.13 11:20:58) 
ikisini de goturup ver ya da suya biraz camasir suyu dok onlari da bu suyun icine at 10 dakka beklet. sonra iyice yika ve ye.


  • gec  (12.08.13 11:24:08) 
mağazaya götürmeyi bir çözüm önerisi olarak almıyorum, eğer yenmezse gerisini zaten hallederim gidip götürürüm.

gec, dediğini bir şaka olarak alıyorum.
  • knight of cydonia  (12.08.13 11:53:58) 
yeme dostum zehirlenme riskin var.


  • Absinthe75c  (12.08.13 12:04:51) 
hahah evet saka yapmistim. git bi kasapta calis da kim saka yapiyor kim tassak geciyor anla. kafamizdan sallamiyoruz herhalde.


  • gec  (12.08.13 12:24:05) 
Skt geceni iade et digerini ye.

Sonrada evlenip alisveris isini karina birak
  • efrasiyab87  (12.08.13 12:29:42) 
@gec, ne bileyim üzeri soslu falan şeyler bunlar, nasıl öyle yıkayıp edeceksin?

kesik olandan bir sorun çıkmaz mı şimdi? bu arada alışveriş işini eşime bırakmaktansa uyandıktan hemen sonraya bırakmasam yeterli olacak galiba.
  • knight of cydonia  (12.08.13 13:07:02) 
baslik tavuk olunca ben onlari tavuk sandim tavuk urunu degil.


  • gec  (12.08.13 16:16:22) 
[]

izmir'de falcı

fala inanmayan ve yalnızca eğlenmek isteyen ufak bir grup için izmir'de önerebileceğiniz ve "mantıklı konuşuyor." dediğiniz, çok da pahalı olmayan falcı önerileriniz alınır. (kahve falı tercihidir)




 
fal baktırmak isteyen kitle bayansa kıbrıs şehitleri caddesinde ufak bir yürüyüş yaparak fal bakan kafelerin elemanlarına rast gelebilirler. artık paşa gönlünüz hangisini daha çok begenirse onlarda baktırabilirsiniz.


  • i understood  (03.08.13 16:55:14 ~ 16:55:24) 
[]

sosyal fobiye psikiyatrist/psikolog

istanbul avrupa yakası için önerebilecek olan var mıdır?




 
İstanbul psikiyatri enstitusu yasin genc bu alanda calisiyordu yanlis hatirlamiyorsam.


  • benoyledemekistemedim  (01.08.13 02:05:28) 
[]

taksim - rumelihisarı

ulaşımı nasıl sağlarız? otobüsler taksim'e giriyor mu? gece en son saat kaçta otobüs buluruz?




 
559c AKM'nin önünden geçip gidiyor Gezi Parkı yoluna doğru dümdüz. O yoldan az aşağıya gidince çıkan trafik ışıklarından hemen önce park halde durduğunu da gördüm, sanırım terminal olarak orayı belirlemişler. Intercontinental'in önünü kast ediyorum.

NŞA son otobüs 00:30 civarında olması lazım ama bu sıralar olan karışıklıkta durum ne bilmiyorum.
  • long live rock n roll  (30.07.13 20:24:46) 
[]

kedinin yanağında beze

altı yaşındaki siyam kedisinin yanağında mercimek büyüklüğünde bir beze keşfettik. bezenin dışarıda ucu yok, içeride gibi duruyor. nedir, ne değildir?




 
bizimkinin de ensesinde var, yıllardır duruyor. veteriner zararsız olduğunu söylemişti.

ama içiniz rahat etmiyorsa bir baktırın.
  • slackerbitch  (27.07.13 20:39:54) 
[]

ttnet ücreti yatırmaca

bir aydır bir akrabamda kalıyorum. dört cigabayt kotalı interneti var. ben de gerek evden gerekse okuldan kotasız nete alışmış bir kişiydim. dikkat de ettim aşmamak için kotayı ama sanırım şu an almış başımı gitmiş durumdayım.

şimdi gerek ayıp olmasın diye, gerekse içim rahat etmeyeceğinden dolayı bu ayın internet masrafını ben ödemek istiyorum. bu akrabama teklif etsem reddedeceğini adım gibi biliyorum, bu nedenle gizli bir operasyon yürütmem lazım. bu kişi interneti otomatik ödemeye vermiş olabilir (büyük ihtimalle de öyle). ne yapmam lazım otomatik ödemeden önce benim ödeyebilmem için bu hedeyi?


 
Bağlı olduğu telefon numarası ya da hizmet numarasıyla herhangi bir fatura ödeme noktasından hesap kesim tarihini öğreniniz. Söz konusu tarihte ödeyiniz. (eğer talimat o gün verilmişse ödeyemezsiniz)


  • quanche  (26.07.13 10:25:02) 
oturduğunuz yerden kredi kartıyla da ödeyebilirsiniz. şahsen bu şekilde ödüyorum her ay. ya hesabınızın olduğu bankanın ttnet menüsünden ya da burdan:
www.ttnet.com.tr

çok pardon otomatik ödeme olabilirmiş. telefon numarasıyla birlikte ttnet şubesine gidin bence hallederler.
  • supergirl  (26.07.13 11:09:47 ~ 11:10:41) 
otomatik ödeme talimatında olan faturalar hep son ödeme tarihlerinde banka tarafından yatırılır. siz fatura son ödeme tarihi gelmeden bir ttnet şubesine giderek sadece (hizmet aldığı telefon numarası) ile yatırabilirsiniz.

tabi burda fatura tarihi ne zaman kesiliyor ve son ödeme tarihi ne zaman onları öğrenmek gerek. onu da ttnet şubesinden yapabilirsin.
  • 1tam1ayran  (26.07.13 12:35:32) 
[]

çevirmelik kitap adı

kitabın adı "disparate youth". bunu türkçe'ye öyle bir çeviririm ki yine kitap adı gibi durur diyen birileri var mı?




 
evet, içerikten bahsetmemişim, hata olmuş.

kitap etik kavramını irdeliyor. bunu irdelerken de değişik insanların hayatlarında dolaşıyor. kahramanlar genellikle psikopatlar ve etik kuralları delecek hamleleri oluyor ancak amaçları da yine genellikle kötü olmuyor, mesela sanat için birilerini öldürmek gibi. kitabın genel olarak dinamik bir havası var bu arada.

işte tam da bu yüzden bahar hiç olmadı youth yerine :)
  • knight of cydonia  (20.07.13 19:15:36) 
sıfat gibi değil de, daha çok isim olarak düşünmüştüm youth kelimesini.


  • knight of cydonia  (20.07.13 19:24:41) 
O Biçim Hikaye


  • trachemys scripta elegans  (21.07.13 00:38:32) 
[]

sakal traşı için makine

şimdi ben öyle bir şey istiyorum ki:

- farklı uzunluklarda sakal düzeltme olasılığı sağlasın
- gerektiğinde sinekkaydı traş yapabilsin (olursa iyi olur, olmasa da olur)
- ıslak kullanılabilsin/yıkanabilsin
- prize bağlı olarak kullanılabilsin
- bir de vücut için de kullanılabilse ne güzel olur.

hepsiburada'dan araştırdım biraz ama çok kararsız kaldım. braun almayın deniyor herhalde, çok iyi olmuyormuş, panasonic diyorlar iyi diye, remington okudum sonra moser falan derken ben kendimi kaybetmişim. yok mudur bu konuda yardımcı olabilecek birileri?

 
  • elitalkol  (20.07.13 17:41:22) 
[]

geçici dövmeye karşı alerji

selamlar, yine ben ve yine bir alerji mevzusu.

kalıcı dövme yaptırmayı düşünüyorum ama oldukça kararsızım. yaptırmayı düşündüğüm şekli öncelikle geçici dövme olarak vücudumda bir süre taşımak istiyorum, eğer memnun kalırsam da kalıcı olarak yaptıracağım.

yalnız şöyle bir durum var ki, çocukken iki üç kez geçici dövme yaptırmıştım şu hint kınası ile yapılanlardan ve dövme yapılan yer bir güne kadar deterjan baloncukları gibi kabarıyor. ilk dövmeden sonrakinde alerjim var demiştim özellikle ve dövmeci adam "bu kına alerji yapmaz." da demişti ama yapıyor işte. dövme yapılan yer zevke gelip kabarmıyor ya?

sonuç olarak, benim geçici dövmede hangi malzemeyi seçmem gerek (yani öyle seçenekler varsa)? bir de istanbul için yer tavsiyesinde bulunmanız mümkün olabilir mi?

 
kına ile (her türlü kına) gerçek boya bir değil. malzeme değişikliği yok. kaliteli her dövmecinin boyası da iyidir zaten. alerji değil de teniniz dövmeyi kusabilir kabul etmeyebilir. o yüzden üstünden geçilir kusarsa.


  • female demon  (17.07.13 13:52:34) 
hint kınası yaptıranlarda boyaya karşı alerji gösterme riski daha yüksek. dövme yapılan yerin dışında yüzünüz vs şişiyorsa yaptırmayın, boyanın kalitesi nasıl olursa olsun bazı insanlarda ciddi alerjik reaksiyonlar oluşabiliyor. tavsiyem bikaç gün önce nokta şeklinde bir test yaptırmanız.


  • meriadoc  (17.07.13 17:37:18) 
[]

aşırı dikkat dağınıklığı

aşırı. bir işe odaklanamıyorum kesinlikle. önceleri bilgisayardı telefondu dikkatimi dağıtıyor sanırdım ancak fark ettim ki bu etmenleri bir kenara bıraktığımda kafamda hikayeler kurgulamaya, ürün tasarlamaya, senaryo yazmaya, şarkı bestelemeye, gelecek ile ilgili planlar yapmaya, kısacası kendimi bir şekilde odaklanmam gereken işten uzaklaşmaya başlıyorum. bu iyice rahatsızlık verecek seviyeye ulaştı artık. her şey yarım yarım, bir şeyden ötekine geçmekten helak oldum artık. ne bu, psikolojik bir sorun mu yoksa kendim mi aşmam gerek? siz de bu derece yoğun yaşıyor musunuz bu durumu? (bir arkadaşıma göre fazla yaratıcılıktanmış, da vinci de aynısını yaşıyormuş falan da kendimi da vinci ile bir tutamayacağım, buna biraz güldükten sonra seçenek olarak sunmadan direkt eledim.)




 
Meditasyon yap? Ama böyle yogalı mogalı, entelli dantelli yapma. Nefret ediyorum yoga merkezlerinden. Samimiyetsiz, meymenetsizler! Neyse, sen meditasyon yap.

Edit: Benim de bu tarz bir çok nevrotikliğim var, eğer bir şeyleri zekaya veya yaratıcılığa bağlasam ya delirirdim ya iğrenç bi narsist olurdum herhalde.
  • adoramer3ku  (17.07.13 00:32:07 ~ 00:40:08) 
Ayni problem bende de fazlasiyla var. Cozumu varsa rica ediyorum benimle de paylasin. Magduruz :(
Aslinda da vinci olayi da hosmus ya :)

  • prinkipodelisi  (17.07.13 00:37:35) 
bende de var yillardir. kafa hep bir seyle mesgul, dikkati odaklayabildim cok az sey var. dusenme olarakta cok ileri gitmeye basladim, onlem almaya calisiyorum.
egitim hayatimda basarisizla sonlandi bu sebeple.

  • christopher nolan  (17.07.13 00:38:02) 
da vinci'yi kaale almayalım lütfen, o bir hata yaptı diye biz de yapacak mıyız?

ben şu anki halimden memnunum da biraz, her an her an gözümün önüne bir şeyler getiriyorum, devamlı olarak projelerim var falan ama hiçbirini tamamlayamadığım için bir değeri de olmuyor. hatta eğitimimi de nolan'ın söylediği gibi olumsuz etkiliyor. dizginleyebiliyor olsam bunu ne şukela olurdu.

meditasyon benim gibi bir uzakdoğu hayranına verilebilecek en güzel tavsiyeydi sanırım. hiçbir bilgim yok, orası ayrı. ne yapmak ne etmek gerekir?
  • knight of cydonia  (17.07.13 00:46:58) 
İstersen yıllar önce çevirdiğim bir metni vereyim. Ama önce ne durumda bakmam lazım, kesin çok saçma gelecektir bazı yerleri.

Edit: Çok kötü çevirmişim o zaman, ama idare eder gibi. Aslında bunu okumak yerine daha iyi bilgiler bulabilirsin. Gnoxis gibi parapsikoloji sitelerini dolaşabilirsin ama sırf zihnini rahatlatmak için olduğundan pek önermem, zira biraz manyak vatandaşlar var orada.

Neyse yollayayım.
  • adoramer3ku  (17.07.13 00:48:25 ~ 00:52:02) 
1- okumaya başladığım herhangi bir paragrafta ya da köşe yazısında kendimi kaybedip " ne okuyordum lan ben" diyerek defalarca başa dönüyorum.
2- biraz önce hattımda ne kadar lira kaldığını öğrenmek için aradığım telefon operatörünün mesajını tam 5 kere tekrar ettirdim ve ne dediğini tam 5. seferde farkedebildim. bir yandan başka bir şey okuyordum ama onu da tam anladığım söylenemez.

3- bazen gün içerisinde kafamın kazan gibi olduğunu hissediyor, yorgun düşüyorum. bir konu üzerine tamamen odaklanmak bazen ölüm gibi geliyor.

bu belirtiler dikkat dağınıklığı kategorisinde değerlendirilebiliyorsa ben de sizdenim. etkili çözümleri ben de bekliyorum.
  • orijinalinden guzel  (17.07.13 00:59:53) 
yarım bıraktığınız işler, içinize sinmeyen işler mi? yoksa süre sıkıntısı yüzünden mi yarım bıraktınız? ya da süre sıkıntısı yoksa -ki vardır elbet-, birini bitirmeden diğerine mi geçtiniz? bunların haricinde odaklanmanız gereken şey cidden ilgi alanınızda mı?


  • manalinik  (17.07.13 01:05:54) 
şöyle açıklayayım:

içime sinip sinmemesi önemli değil. bir tablo yapıyordum mesela, o kadar hevesliydim ki, hala da hevesliyim, ama şimdi yazdığım kitapla ilgili aklıma fikirler geldi ve buna başlamaya karar verdim. sonra bir anda bir telefon uygulaması tasarladım ve yardım edebilecek arkadaşlarıma bundan bahsetmeye başladım. kitap da, tablo da gayet ilgimi çeken şeyler ama ikisi de geri planda kaldılar, şu anda uyg... uygulama mı, hayır şu anda çizgiroman hazırlıyorum, uygulama nereden çıktı!

durumun özeti budur.

elbette ki ilgimi çekmeyen şeylere çok çok daha az odaklanabiliyorum ama çok da farklı değil sanırım durum. süre sıkıntısı olup olmaması da fark etmiyor pek fazla, ha ama şöyle bir şey var ki atıyorum üç günlük bir iş için dört günüm varsa direkt "yetişmeyecek bu ya" kafasına girip odaklanamamama odaklanamama katıyorum. sürenin böyle bir etkisi var, ihtiyacım olandan çok fazla sürem yoksa sıkışmış hissediyorum (bunu biraz da garantici kişiliğime bağlıyordum).
  • knight of cydonia  (17.07.13 01:19:47) 
[]

sakal sorunu

medikal mi olsun soru mu diye uzunca düşünmemden sonra, medikal bir çözüm arayışında olmamdan ötürü soru olarak açmay uygun gördüm.

şimdi bende şöyle bir sorun var, sakalım çenemin altında yoğun çıkarken çene üstünde seyrek çıkıyor. haliyle uzadığında da el kaide militanı gibi duruyorum. e kısa kesmekten de bıktım, sakal bırakmak istiyorum.

hemen bazı cevapları bloke edelim, "liseyi bitir önce sonra çıkar onlar." falan diyecekler olacak muhtemelen; aynı sorunu babam da yaşıyormuş üniversitedeyken. şu anda düzgün çıkıyor sakalı, benim için de ileride düzelir diyorlar da ileride ne yapayım ben sakalı, belki girdiğim işten ötürü mecburen sinek kaydı kesmem gerekecek.

peki ne yapmak lazım bu üst bölgedeki sakalı gürleştirmek için? dediğim gibi, genel bir problem yok aslında, çene altındaki sakala yetişmesi yeterli benim için. ne yapmak ne etmek gerek, veyahutta yapılacak bir şeyler var mıdır?

 
neckbeard olarak anılmak istemiyorsan düzenli olarak tıraş ol, hem bu sıcakta sakal çekilmez hem de kestikçe gürleşir belki.


  • cinsi kisi  (14.07.13 16:03:53) 
bu nedenden ötürü zaten kesiyorum sürekli ama sakalsız da bir halta benzemiyorum açıkçası.

kestikçe gürleşir olayı kanıtlanmış bir şey mi peki? kimi doğru diyor kimi yalan diyor, emin olamadım.
  • knight of cydonia  (14.07.13 16:07:13) 
benim bir arkadaşımda vardı böyle bir sorun sarımsak suyu sürmüş haftada 1-2 gün.1 ay devam etmiş şimdi fırça gibi sakalı var.Sende eksik yerlere sür.Kokusu biraz kötü olabilir ama tercih senin.


  • ayakkokususeveninsan  (14.07.13 16:09:26) 
sarımsak suyu işi cidden kocakarı mantığı taşımıyorsa cidden sürerim, sarımsak kokusunu da çok severim ayrıca (iğrencim evet). duş almadan önce sürsem zaten güzelce de yıkarım, koku kalmaz. (planlar da kuruldu ooh)


  • knight of cydonia  (14.07.13 16:10:58) 
[]

gece gelen sarı halka

korku filmi tadında bir başlık seçtiğim için kusura bakmayın. az önce bacağımda sarı bir daire olduğunu gördüm, bir santim falan çapında bir dairelik kısım sararmış. bastırınca çok çok hafif, yani sadece varlığından söz edebileceğim kadar bir ağrı var. deriyi gerdiğimde de bu dairenin altında sanki ufak bir morartı/kızartı var gibi. ne dersiniz, lanetlendim mi?




 
bi yere çarpmışsındır da morarmıştır o sen farketmemişsindir, iyileşme sürecinde şu anda. olmaz bir şey hala normal insansın yani :)


  • in vino veritas  (14.07.13 03:03:46) 
bacağın kasığa yakın yeri yalnız, nerelere çarpmışım, bedenim benden habersiz neler yapıyor bilemedim. zaten ben kendime güveniyorum da çevreye güvenmiyorum :)


  • knight of cydonia  (14.07.13 03:05:12) 
ahah. son zamanlarda bacaklarını zorladıysan da oluyor onlar bazen. ben de bazen alakasız yerlerim morarmış görüyorum mesela. hiçbir yere çarpmadığımdan ve çevresel faktörler sebebiyle oluşmadığından da eminim :) ama oluyor bazen öyle, korkma geçince bir şeyin kalmaz :)


  • in vino veritas  (14.07.13 03:09:21 ~ 03:14:09) 
yok yani ciddi bir şey olmadığı sürece zerre umrumda değil zaten, ağrısı sızısı falan da yok.

bu arada dava çözüldü o halde. suçlu yürüme bandıymış. daha doğrusu suça yardım ve yataklık yapmış.
  • knight of cydonia  (14.07.13 03:13:14) 
[]

beyaz çikolatalı brownie falan

şimdi ben brownie yapacağım, içine de beyaz çikolata koymak istiyorum ancak çikolata parça parça dursun, erimesin de istiyorum. malum, beyaz çikolata dediğimiz şeyi elimize bile alsak anında kendini bırakıveriyor pamuk prenses gibi, o brownienin içinde değil erimek, yanar mahvolur büyük ihtimalle. beyaz damla çikolata baktım da bugün, o da yok civarda. o zaman soruya gelelimç

1- pazartesi günü sabah erkenden sipariş verdiğimde, gün içinde bana beyaz damla çlkolata getirebilecek olan site/firma/pastane?

2- o olmadı diyelim, bu damla çikolatalar çok yağlı olduğu için erimiyormuş sanırım. beyaz çikolatayı eritip yağ falan katsam içine, sonra dondursam aynı işlevi görür mü, görürse eğer tam olarak ne yapmalıyım? (gülmeyin tamam)

maharetli duyurucuların ellerine sağlık şimdiden.

 
normal kullanabilirsin damla çikolata gibi. sıcakken sadece o parçalar yumuşak oluyor ama kekin içinde yayılıp karışmıyor.

bir de şöyle bir şey deneyebilirsin: bulutagaci.blogspot.com

inanılmaz lezzetli bi beyaz çikolata dolgusu oluyor böyle.

ayrıca istanbulda isen, eminönü'nde ve bazı pastanelerde oluyor. mesela istiklaldeki jadore'da var. bir de kahve dünyasında küvertir olarak satılıyor kocaman kocaman onları iri parçalara ayırabilirsin.
  • april12th  (13.07.13 18:12:59) 
iri iri bölmek lazım beyaz çikolatayı ki parça parça durabilsin. kalın kalıp gibi beyaz çikolata bulabiliyorsanız iyi olur.

şurda bi tarif var mesela: misketlimonu.blogspot.com

bir de şöyle bir yer var: www.supermutfak.com ama sabahki siparişi gün içinde getirir mi bilemem.
  • neyleyim  (13.07.13 18:15:05) 
1- migros sanal markette varsa sipariş edebilirsiniz ama 30 lirayı geçmeniz gerekir. Ben baktığımda beyaz damla yok görünüyor ama sizin oradaki stok farklı olabilir, bir bakın isterseniz.
2- çikolatayı eritip yağlayıp yeniden dondurmak çok iyi bir fikir gibi gelmedi bana zira çikolataları belli bir formda/lezzette yapabilmek için belli sıcaklıklarda işlemek lazım ki bunun için de çikolata termometresi gerekebilir. Yine de tam emin değilim.

  • whoosie  (13.07.13 18:17:05) 
kalıp beyaz çikolata kahve dünyasında satılıyor.


  • utkucbkc  (13.07.13 18:17:12) 
bu kalıp satılanlar damla çikolatanın kalıp hali mi, yani erimiyor mu şimdi? böyle mi anladım?

normal beyaz çikolatayı kullandığımda da yanmaz mı o ya, ben sanki çocukken tabaktan beyaz çikolata kazıdığımı hatırlıyorum, beyaz değildi tabii kazıdığım şey :)

bir de adamı j'adore'a sokmayın lütfen. kötü yola sevk ediyorsunuz.

ekleme: küvertür mantıklı gelmişti ama beyaz damla ile aynı kapıya çıkacak, pazartesi elime geçmesi güç sanki. misketlimonu'ndaki tarlf hoş gözüktü, onu deneyeceğim sanırım. bundan ötürü artı üç puan neyleyim'e gidiyor.
  • knight of cydonia  (13.07.13 18:20:51 ~ 18:31:29) 
kuvertürler yenen çikolata gibi değil, pastacılıkta kullanılıyorlar ve ısıya daha dayınıklılar.


  • whoosie  (13.07.13 18:22:33) 
hayır yanmaz kekin içinde olacak niye yansın :) eriyebilir sadece, parça parça ağza gelecek şekilde olmaz da eriyik olur biraz.


  • neyleyim  (13.07.13 18:29:29) 
yanmaz, biz daha 2 gün önce nestlenin beyaz çikolataısnı karelerine ayırıp küçük muffinlerin üzerine attık. ama özellikle üste bıraktım ve hiç bastırmadım ki biraz kızarsın karamelize olsun diye, ve çok güzel oldu.

sen bi kahve dünyasına uğra orda blok blok satılıyo kafana göre ayırırsın parçalara. jadore da da pul pul satılıyor. kahve dünyasının fiyatı da daha ucuz yarı yarıya farkları yok.

sen kalıbın dibine yağlı kağıt ser varsa şu pişirme kağıtlarından dibine de yapışmamış olur. Ayrıca, kalıba hamuru döktükten sonra çikolataları serpip çatalla hafif karıştırırsan da çok dibine gitmez
  • april12th  (13.07.13 18:30:16) 
[]

ytü mimarlık'ta malzemelerin okul tarafından karşılanması

gibi bir durum var mı? (eğer yoksa bilin de karaköy'de bir esnaf amca öyle diyor.)




 
bahcesehir'de burslu ogrenciler malzemeler icin burs alabiliyordu. benzer bir uygulama olabilir. ya da adam bahcesehir ile karistiriyor, bilemedim.


  • fortisvita  (12.07.13 23:17:48 ~ 23:22:13) 
[]

avrupa yakası'nda iyi veteriner önerileriniz

soru başlıkta.




 
profilo alisveris merkezinin karsi sokaginda fulyavet


  • kratos  (06.07.13 20:53:48) 
[]

polisin yaptığının yasal dayanağı

taksim'de insanlar toplanınca hemen gelsin tomalar, gelsin biberler. bunun en ufak bir yasal dayanağı var mı? polis suçsuz yere halka nasıl saldırabilir? bu ülkede ne yasalara dayanıyor ki demeyin, sokmuşum bu felsefeye yeter ulan! ne yapmak lazım buna karşı, bir şeyler diyin yemin ediyorum çıldırmak üzereyim.




 
parkına gitmek isteyen halk gösteri yapmış oluyorsa mutfağa su içmeye giden ben de yapmış oluyorum. :/


  • jameskeenan  (06.07.13 19:42:21) 
anayasa 26. madde; resmi makamların müdahaleleri olmaksızın, herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. yani eylem yapmak için izin almak falan gerekmiyor.


  • feykalade  (06.07.13 19:42:45) 
polis vazife salahiyet kanunu madde 16 kapsamında değerlendiriliyor, halbuki madde açıkça polisin kanuni görevlerini yerine getirmesine karşı bir direniş olması halinde, sırasıyla bedeni kuvvet ve maddi güç uygulamasından bahsediyor. ayrıca usulune uygun kullanıldığında/dağıtmak için uzaktan havaya atıldığında biber gazı maddi güç kapsamına girerken, doktrinde sanırım doğrudan kafaya vücuda hedef alınan biber gazı kapsülleri silah kullanımına giriyor.yani polis karşısında onun görevini yapmasını engelleyen biri olduğundan önce bedeni kuvvetiyle durdurmaya çalışır, olmazsa biber gazı tazyikli su kullanır, o da olmazsa kanundaki şartlar varsa silah kullanır şeklinde.
anayasa m.34 ise toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenliyor ve açıkça bu hakkın güvenlik vb sebeplerle bile kanunla kısıtlanabileceğini yani idari mülki amirlerin emriyle kısıtlanamayacağını düzenliyor.bu halde orada insanların toplanması aslında polisin görevini yapmasına bir direniş anlamına gelmiyor zira açıkça anayasayla güvence altına alınmış yalnız kanunla sınırlandırılabilen bir hak var. yalnız kanunla düzenlenir denilen bir hak alanını, emirle, yönetmelikle, tüzükle kısıtlayamazsınız, hukuk devleti normlar hiyerarşisinin anlamı budur.

  • alice practice  (06.07.13 19:48:18) 
bi de şu var:
B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
MADDE 34- (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
  • jameskeenan  (06.07.13 19:49:26) 
ya o yüzden zaten direnişçilere marjinal, uç grup hatta terörist bile deniyor bu işi meşrulaştırmak amacı ile. bakın ak polis falan demeyin, diyorum ki bu kafadan kurtulmamız lazım. ak polisi kok polisi olmaz bu işin, usulsüzlük yapan herkes cezalandırılmalı. yapacak bir şey yok, hayal dünyasında yaşıyorsun falan diyip direnç kırmaktansa siz de hak arayınız efendim, hepimiz bu kafaya ulaşamadan bir halt olacağı yok.


  • knight of cydonia  (06.07.13 20:03:10) 
ya polis terörünü geçtim eli satırlı insanlar tarafından saldırıya uğruyoruz allahaşkına şu görüntüye bi bakar mısınız www.facebook.com niye kimse müdahale etmiyor kim bunlar?


  • feykalade  (06.07.13 20:14:35) 
kanunlara yönetmeliklere fazla kafa yormayın,kanunları yapanlar onları kendi işlerine nasıl uyduracaklarını da iyi bilirler.
gezi parkı deyince bazıları yusuf yusuf ediyor,paniğin sebebi bu.
koyunları ürkütmenin alemi yok.oturun evinizde,uysal vatandaş olun,yetkilileri ürkütmeyin.
  • izole  (06.07.13 20:30:13 ~ 20:30:49) 
[]

ben ve metal alerjim

metal alerjisi gibi saçmasapan bir alerji türüne sahip olduğumdan dolayı içime bir şey giymeden kemer takamıyorum. silikon saat ile saat kısmını hallettik, anahtarları cep yerine cüzdana/çantaya koyduk tamam da şu kemer mevzusu bir türlü çözüme ulaşmadı. sorum şudur ki, istanbul veya izmir'de (ya da internet üzerinden) plastik tokalı kemer satan bir bildiğiniz, gördüğünüz var mıdır? (kemere tırnak cilası sürüp denedim, üzerini bantladım falan da olmuyor maalesef, çok kısa süre işe yarıyorlar.)




 
bi kemerciye gidip bunu anlatin, tokasini degistirirler, gayette basit bir is. hatta söyle diyim, begendiginiz kemeri alin ve beyazitta cemberlitasa giderken bi ara sokak var orda tokacilar var, orda begendiginiz tokayida secin, onu bi tamirciye götürün degistirsin. dedigim gibi basir bir islem.

bileyciler sokak olmasi lazim tokacilarin oldugu sokakta.
  • serabetan  (06.07.13 11:34:21 ~ 11:36:10) 
ebayde var:
www.ebay.com

bir de şöyle bir site buldum ama TRye gönderim var mı bilmiyorum, yok galiba :/
beepfreeproducts.com
  • neyleyim  (06.07.13 11:57:13) 
[]

kilo verme&kas yapma

kilolu bir insanım, evet. o kiloları verecem, ama nasıl? şu halimle spor salonuna gitmeye çekiniyorum, yani kilomdan dolayı değil aslında tam olarak çünkü omuzlar sağolsun kilomu göstermiyorum pek fazla. yine de ne bileyim, kendimi sanki spor salonunda vücut çalışan bir ayıcık gibi hissedecem (denendi onaylandı). bu yüzden evimdeki koşu bandında düzenli olarak spor yapma + dengeli beslenme ile öncelikle biraz zayıflayıp özgüven kazanmak, sonra kazandığım bu özgüveni spor salonunda vücut çalışmak suretiyle harcamak istiyorum. yağı kasa çevir şeklinde öneriler alıyorum sürekli ama emin olamadım, ne yapmak gerekir, hangisi daha mantıklı vs.

not: boy-kilo soracak olursanız akşam ölçüp yazayım. tartıya çıkmayalı yıl oldu ulan allah kahretmesin.


 
(bkz: p90)
(bkz: p90m)
(bkz: p90x)
(bkz: p90x+)
  • she was my baby  (04.07.13 15:25:49) 
youtube gir. barstarrz yaz. videoları izle. konu hakkında bilgi sahibi olursun. birde güzel bir beslenme programı yaptın mı tamamdır. tabi ilk zamanlar oradaki hareketleri yapamazsın başlangıç programlarıda var onları uygularsın. ben neredeyse 2 yıldır böyle çalışıyorum ben bile bazı hareketleri yapamıyorum hakkıyla.


  • lathspell  (04.07.13 15:36:51) 
dizlerinizi seviyorsanız koşu bandında kesinlikle koşmayın, tempolu yürüyüş olabilir ama koşu asla.


  • lebbanen  (04.07.13 16:11:00) 
[]

şu aşk kitaplarının yayınevi?

hani olur ya görmüşsünüzdür, kapaklarında üstsüz kaslı uzun saçlı adamların elbisesi sıyrılmış kadınlara arkadan sarıldıkları resimler olan aşk kitapları var, kapağın teması değişiyor biraz ama olayı hep aynı gibisinden. hah işte onları yayınlayan bir yayınevi vardı, helen mi harlen mi neydi hatta başı, neydi o?

vallaha böyle gereksiz bir şeyi hatırlayamadığım için delirmek üzereyim, yardım!


 
harlequin ve beyaz dizi seri isimleri
www.harlequintr.com

  • whoosie  (30.06.13 15:23:46 ~ 15:24:15) 
[]

giyim için alternatif tarzda dükkanlar

biliyorsunuz, gezi parkı direnişinden çıkan en önemli kararlardan biri de (bence) boykot kararı. daha öncesinde de "ulan bok var gidiyoruz şu avmlere di'mi?" şeklinde düşünen biriydim ama avmleri ve emperyalist markaları hayatımdan çıkarmak üzerine bir uğraşım olmamıştı. (zaten çok odak noktası da değiller hayatımda, o yüzden rahatsız etmemiş olabilir.)

ancak artık kendimde o cesareti buldum: avmye girmemeye, yerli olsun yabancı olsun niyeti sömürmek olan mağazalardan alışveriş yapmamaya yemin ettim. oh çok rahatım şu anda, anlatamam...

diyemedim işte. şimdi ben giyim alışverişimi nerelerden yapabilirim merak ediyorum. beyoğlu'ndaki pasajlarda sanki bu tarz mağazalar vardı küçük küçük ama pek dikkat de etmedim doğrusu. böyle daha çok alternatif tarzda giysiler bulabileceğim (baskılı tişört, renkli kot, seslisözlük'e göre çevirisi lastik pabuç olan ama yeterince anlatmadığını düşündüğüm için ingilizcesini de vereceğim sneaker vs.) nereler vardır tercihen beyoğlu civarında? ha bu arada erkeğim ve xl giyiyorum, yanına iliştireyim bu bilgiyi de.

not: kendimi çok aciz hissettim yalnız. şu soruyu sormamın nedeni, istanbullu olmamam. izmir'de olsam avmye gitmeden rahatça yapabilirim alışverişimi ancak istanbul için istiklal'de cadde üzerindeki mağazalar ve bir-iki avm dışında bir yer bilmiyorum alışveriş yapabileceğim.

bu arada: her yer taksim, her yer direniş!

 
yok demeye çalıştığım şey zaten bu tarz kendisi üretim yapan yerlerdi. semt pazarları evet bir alternatif ve değerlendirilmesi gerek ama orada karşılaşacağın şeyler çok da orijinal olmayacak sanki, o yüzden gezilecek görülecek başka yerler de arıyordum.

bu arada dikiş konusunda fiyaskoyum ama daha iyi hale gelmeye çabalıyorum. yine de kendi giyebileceğim bir şeyler dikecek hale gelene kadar beklersem çıplak kalacağım garanti :)
  • knight of cydonia  (25.06.13 13:00:06) 
[]

gezi parkı için kullanılan hashtagler

tüm bu olaylar için kullanılan ve bildiğiniz tüm hashtagleri öğrenmem mümkün müdür acaba? bunları kullanarak bazı föyler hazırlıyorum ve yarından itibaren bunları her yerde dağıtacağız. (kullanılmaması gerekiğini düşündüğünüz hashtagler de olur, hatta onlardan da lazım bolca olumluların yanında)

ha bir de biraz acil.


 
  • vrykolakas  (04.06.13 04:43:04) 
[]

ipod classic çok mu çok kötü?

2009 yılında çıkan 160gb'lik ipod classic'lerden almayı planlıyorum (bazı yerlerde 6.5g bazı yerlerde de 7g olarak geçiyor.) ancak herkes ses kalitesinin kötü olduğundan bahsediyor. şimdi ben ne bir prodüktörüm ne de müzisyenim. şu anda ipod shuffle 6g kullanıyorum (yamulmuyorsam 6g oluyor, şu ufacık tuşsuz olandan sonra çıkan butonlu shuffle) ve 128kbps mp3 dinliyorum. bu kalite benim için yeterli, öyle kulaklarımda kristal altın gümüş berrak dağ esintisi falan hissetmeme hiç gerek yok. o halde sorularıma geçeyim:

1- classic bana şu anda sahip olduğum ses kalitesini sunacak mı? (çok saçma bir soru aslında ama o kadar şey okuyunca sorma ihtiyacı hissettim.)

2- avrupa için üretilen classic'lerin ses seviyelerinde kısıtlama varmış ve hatta son iki neslinde bu kısıtlama donanımsal olarak sağlanıyormuş. burada da kıstası şu an elimdeki shuffle olarak alırsak, ses seviyesinin mantıken shuffle ile aynı olması gerek, değil mi? (sonuçta o da bu kısıtlamaya tabi bir ürün olmalı.) "sesi çok kısık.", "müzik yeterince iyi duyulmuyor." gibi yorumları kaprisli kategorisine mi almalıyım?

ekleme: 6. nesil shuffle'ı iyi uydurmuşum. 4. nesil olacakmış o.

 
Ne alaksı var ses kalitesi falan gayet iyi. Yalnız nereden alacaksın?

Ses seviyesi çok yüksek değil doğru o. İphone kadar ses çıkmıyor ama öyle "duyulmuyor" gibi bir şey yok. Sadece kulakların patlamıyor işte. Ben iphoneda da sesi hiç sonuna kadar açmıyorum mesela.

Gerçekten merak ettim ama nereden alacağını.
  • esenboga  (07.05.13 19:56:25) 
bence de alakasız ama herkes öyle demiş işte, anlayamadım nedenini.

yarın arkadaşımın iphone'unu deneyeyim o zaman, bir nebze de olsa fikir verir en azından ses yüksekliği açısından.

nereden alacağıma gelince, bir tanıdığım vasıtası ile apple türkiye distribütörü ile iletişime geçtim. az da olsa gelmeye devam ediyormuş.

bir de şunu sorsam, mesela kalabalık ve gürültülü ortamlarda (otobüs-metro gibi) etraftaki sesleri duyulmaz hale getirecek kadar yüksek ses çıkarabiliyor mu?
  • knight of cydonia  (07.05.13 20:22:13) 
ipod classic'in ses çipi sikik touch'lardan daha iyidir. classic alın.


  • sanal hayvan  (07.05.13 20:55:31 ~ 20:56:02) 
aynı ses kısıklığı şikayetleri touch için de var ama, şu anda kullandığım shuffle kadar ses verebileceğini bilsem rahatlayacağım aslında.


  • knight of cydonia  (07.05.13 20:57:49) 
ipod classic almayın derim çünkü artık çok eskide kaldı apple güncellemiyor.
Ses kalitesi düşük veya kısık değil iphone ile aynı.

  • volkanaydin152  (07.05.13 21:14:31) 
eğer almayın demenizin tek nedeni artık güncellenmemesi ile o önemli değil benim için. classic her türlü ihtiyacımı karşılıyor şu haliyle, daha geliştirmeseler de olur :) yalnızca ses seviyesi ve kalitesi konusunda tedirginim ama sanırım millet kulaklarından kan gelircesine müzik dinliyor ve bu yüzden memnun kalamıyor. eğer ses seviyesi iphone ile aynı veya yakın ise tedirgin olmayacağım.


  • knight of cydonia  (07.05.13 21:27:20) 
yok hayır güncellemediği için almayın dedim. Yoksa ses kalitesi aynı yani :)


  • volkanaydin152  (11.05.13 00:05:14) 
ipod shuffle'ın da ses kalitesi öyle muhteşem değil ki, 128kbps mp3'ten, tahmini ipod kulaklıkları ile ipod classic'ten alacağın ses aynı olur. ben de ipod shuffle kullanıyordum zamanında, arkadaşlarımın ipod classic'lerini gayet iyi ses veriyorlardı diye hatırlıyorum. öyle ''sesi çok kısık'' gibi bir durum kesinlikle yok mp3 kalitesi yerlerde olmadıkça.

bence ipod classic'in tek dezavantajı çok büyük olması. spor falan yaparken özellikle rahatsız eder diye düşünüyorum hep.
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (26.01.15 11:14:04) 
abi ipod classic aldım, üstüne istemeden duvara fırlattım ve bozdum, aylardır da garanti belgesini aramaya üşendiğim için servise götüremiyorum ve neticesinde kullanamıyorum. resmen üzerini toz kapladı aletin ama yine de ilgilenip yanıtladığın için sağol :) ses kilidi diye bir hede cidden varmış ancak deaktive edebiliyorsun. ha sistemin sana göstermediği bir ekstra ses kısıtlaması var mıdır bilmiyorum ancak gayet yeterli seviyesi. bunu da "future reference" olarak eklemiş olayım.


  • knight of cydonia  (26.01.15 15:55:37 ~ 15:56:03) 
[]

öğrenim kredisi

notere gidip belgeleri aldım, 25 aralık'tan önce kyk'da olacak şekilde de postaladım. ancak sonra yoğunluktan bankaya gidip de kartımı alamadım. burs/kredi kazanıp kazanılmadığının sorgulandığı sayfada ocak ayının kredisini yattığı yazıyordu. şimdi baktım, bu tarz bir bilgi yok. acaba bankaya gitmediğim için (bir şeyler imzalanıyor orada sanırım) noter işini bir daha mı yapmam gerekecek?




 
yok yok onla alakalı değil. ben kartımı ve paramı almaya iki ay gitmemiştim. üçüncü ayın parası yatacaktı neredeyse gidip paramı almıştım hatta ne hikmetse bankamatik kartım çıkmamıştı bir sonraki ay vermişlerdi.


  • mula  (12.02.13 00:58:50) 
@mula'nın da dediği alakası yok onunla. sen istediğin bir vakit git bankadan kartını al sonra bankamatikten paranı çek. sorun olmaz. para senin adına açılmış hesapta duruyor zaten.


  • siyahliadam  (12.02.13 03:07:52) 
birikmiş olarak çekersin kartını alınca


  • yellow brick road  (12.02.13 13:45:16) 
[]

kan testinde sigara çıkar mı?

başlığın biraz "sevgilimle öpüştük, hamile kalır mıyım?" tadında olduğunun farkındayım, kusura bakmayın. sigara kullanan bir arkadaşım yarın kan aldıracak. genel test yapılacağını söyledi. testten sanırım iki gün önce sigara içmiş. (bir de olabilir, orayı kaçırdım.) testte bu sigara çıkar mı?

tabii ki doktor "hmm, çocuğunuz iki gün önce bir kent switch içmiş anlaşılan..." demeyecek de ne bileyim tütün kullanıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanır mı?

not: arkadaşım ben değilim. sigara kullanmıyorum.

 
çıkmaz..raahat ol


  • heidegger  (28.01.13 22:10:49) 
rbc değerinde kayda geçmeyecek şekilde yükseltme yaratıyor ama iki gün değildi yarım saat önce içmiştim.


  • achtundsiebzug  (28.01.13 22:11:53) 
[]

polimer kil (ve gereçlerini) satan yer?

eminönü, tahtakale ve civarında polimer kil (fazlaca renk seçeneği ile birlikte), pişirilebilir yapıştırıcı ve toz pastel satan, bunları bir de uygun fiyata satan bir yerler bileniniz vardır kesin?




 
ismini hatırlamadığım bir yer tarif edeceğim.
sirkeci garının önünden cağaloğluna çıkan yokuşu tırmanırken o yolda yani yokuşun başlangıcından yaklaşık olarak atıyorum 300 metre kadar sonraki çatalda, cağaloğluna doğru yol döner, sağa dönen o yolun girişinde hemen sağda (soldaki büyük kırtasiye malzemecisinin karşısına denk geliyor) bir sanat malzemeleri satan yer var; dar bir dükkan. burası aynı zamanda marmara güzel sanatların içindeki sanat malzemecisidir. fiyatları uygun çeşitleri çoktur.
başı kel bir abimiz vardır orada. alakalı ve bilgilidir.

yahut, eğer kadıköye yolun düşerse orada da güven var. akmarın iski tarafındaki girişinin tam karşısında. orası da makuldür.
  • agy3  (08.01.13 12:16:37) 
  • sadegazoz  (08.01.13 12:37:44) 
site süpermiş ama sanki burada biraz pahalı mı? (tam bilmediğim için yanlış söylüyor da olabilirim.) çok miktarda almayı düşünüyorum da o yüzden.


  • knight of cydonia  (08.01.13 12:41:23) 
[]

pazar günü açık fotokopici

tercihen maslak, taksim veya beşiktaş'ta bulunan, pazar günleri açık fotokopici bilen acil beri gelebilirse çok makbule geçecek. acil ama. çok acil.




 
üni fotokopicileri açıktır final zamanları şimdi.


  • mutevazi  (06.01.13 11:16:15) 
beşiktaşta zeki copy var. açık oluyor pazarları.


  • minguinho  (06.01.13 11:43:16) 
bizimki açık değil sanırım (itü). zeki'yi buldum 19:00'a kadar açıklarmış, baktım burada da zeki denmiş. teşekkürler yanıtlar için.


  • knight of cydonia  (06.01.13 12:40:18 ~ 12:40:34) 
[]

telif hakları hakkında bilgili bir kimse

bir oyun yapmayı düşünüyorum. oyun kar amacı gütmeyecek ve bedava olarak oynanabilecek. ancak oyun müzik üzerinden dönecek, bir tür online guitar hero olarak düşünebilirsiniz, öyle olmasa da. oyunda istediğim şarkıyı kullanabilir miyim, sonuçta hizmeti bedavaya sunacağım için şarkıların telif haklarını ihlal etmiş olur muyum? bir de frets on fire gibi oyunlar şarkıları nasıl kullanabiliyorlar?




 
eğer ticari bir amacınız yoksa kullanılabilir.Ammavelakin bazı kıl ve paragöz şarkıcılar-plak şirketleri yine de engelleyebilir kullanmanızı.


  • everyone looks so good from here  (28.02.12 09:36:55) 
telif ödemek zorundasın. senin oyununun ücretsiz olması hiç bir şeyi değiştirmez bu noktada.

"şarkıları nasıl kullanabiliyorlar" demişsin biraz daha açarsan iyi olur sanırım anlamadım ben soruyu
  • thewishcaster  (28.02.12 09:37:08) 
youtube'a bişey yükleyince de aynı durum söz konusu, telif ödemek zorundasın.


  • saiko  (28.02.12 09:43:42) 
şunu yap, oyunu bir şekilde açık yap. böylece senin 1-2 parça dışında isteyen istediği parçayı kullanabilsin. böylece sorun yaşamazsın. o 1-2 parça için de uygun bir şeyler bulur, gerekirse 3-5 kuruş telif ödersin :)


  • ben smyrna  (28.02.12 09:52:16) 
benim kullanmak istediğim parçalar ne bileyim lady gaga'nın, rammstein'ın ya da bunun gibi işte süper ünlü ve arkalarında çok güçlü plak şirketleri olan kimselerinkiler. çok fazla parça kullanmak istediğimi de düşününce telif hakkı ödemek pek parlak gözükmüyor.

frets on fire'da oyuncular şarkıları kendileri ekliyorlar oyunun sistemine. bu sayede aradığınız hemen hemen tüm şarkıcıları bulabiliyorsunuz. bildiğim kadarıyla frets on fire bunun için hiçbir telif hakkı ücreti ödemiyor. bunu nasıl sağlıyorlar onu merak ettim.

ekleme: süper ünlü nedir yahu, gaza gelmişim :)
  • knight of cydonia  (28.02.12 10:10:39 ~ 10:18:02) 
tamam işte oyunu bilmiyorum ama frets on the fire gibi yap sen de..onu diyorum :)


  • ben smyrna  (28.02.12 10:39:47) 
şarkı ekleme özelliğini herkese açık yaparsam telif hakkı ödemek zorunda kalmıyor muyum? peki bu şarkıları ekleyen oyuncuların başı yanmasın sonra, küfür yemeyelim :)


  • knight of cydonia  (29.02.12 07:33:11) 
1234   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.