Ekşi Duyuru

evidea kötü bir site. ama 25 tl imiş. gelmese veya gelse de işe yaramasa bile çöpe gidebilecek bir rakam.

metrobüsle zincirlikuyu, zincirlikuyudan metroyla itü ayazağa duragında in. yardır !

Zincirlikuyu'dan metroya yürüme ve metrodan indikten sonra Arı-2' ye yürüme mesafen gözönüne alınırsa Zincirlikuyu'dan İstinye Park minibüslerine binip İstinye Park karşısında inersen daha kolay olabilir.

Metrodan indikten sonra yürüme mesafesi çok mu fazla?

Bir de İstinye Park'ın oradan yürüme mesafesi ne kadar?

istinye park'in tam karsisinda, yurume mesafesi 2dk 43sn.

Metrodan indikten sonra da 15dk 37sn olabilir :)

ben de duydum ama en azından 40 yaşına kadar düşük sigorta yatırmak isteyen patronların uydurması olma ihtimali de var. adamlara sanki daha bi yarıyormuş gibi geldi :D

Ben nasıl gidiliri cevaplandırayım gerisini arkadaşlar yapsın, rıhtımda İş Bankası falan var Yazıcıoğlu İş Hanı var, onun orada sarı dolmuşlar kalkıyor, sarı dolmuşlarla Beykoz'a gidiliyor.

belediye otobüsleri de gidiyor ama denildiği gibi dolmuşlar çok ideal. 5 lira civarı bir şeydi yanılmıyorsam.

işlenmiyor

kredileri sayılıyor ama notu etkilemiyor, muaf olarak geçiyor.
kendi transkriptimden caps vermek gerekirse; twitpic.com

kredileri sayılmasa ben mezun olamazdım. şimdi de çift yükseklisans yapıyor olduğum için okulların derslerini birbirlerine saydırıyorum, sadece zorunlu dersleri alıyorum.

kredileri sayılıyordan kastım dönem ortalamasını etkileyecek gibi değil. dönemde sadece muaf notu görünüyor, toplam ortalaman ekstradan bir şeyle bölünmüyor. sadece almış olduğun kredi artıyor, mezun olmak için belli bir asgari krediyi doldurmuş olman gerekiyor çünkü.

84 doğumluyum, temmuzda diploma alıp, eylül ayında gittim 2 sene tecil ettirdim askerliği. 29 yaş dolduktan sonrasına geliyor yani tecil tarihi.

35'e kadar yolu var diye biliyorum.

okulu bitirir bitirmez gidip maksimum 2 sene tecil hakkın var. gidiyorsun şubeye ben okulu bitirdim ve şimdi de askerliğimi tecil ettirmek istiyorum diyorsun. işte bunlar da gerekli belgelerim falan deyip tecil ettiriyorsun.

yuksek lisans dusunuyorsan da, yuksek lisans'a kayıt yaptırır yaptırmaz hemen giti şubeye ben oğğrenciyim hala, okuyorum de. yine tecil olur. yuksek bitince gidip 2 yıl tecil ettir toplam 4 yıl tecil ettirmiş olursun.

ha bir de sanırım evet 35e kadar falan yolu var.

@leni 09: yüksek lisans sonrası tecil 1 yıl olması lazım değişmediyse yakın zamanda.

dr'dan alın çok ucuza geliyo.
eski.dr.com.tr

mağazadan değil ama internetten

bu konuda tek marka Victorinox. orjinalliginden emin oldugunuz bir yerden alin.

Kadıköy çarşısı'na bakın, iskeledeki postanenin yan sokağındaki pasaj-çarşı.

Victorinox baktım ben de iyi dediler diye. Hepsiburada'da bazılarında indirim var şu anda. Fiyat aralığı çok geniş. Tirbüşondan makasa, kürdandan tornavidaya kadar çeşitli aparatları olduğu için değişiyor. neye ihtiyacı olacağını iyi düşünün.

www.hepsiburada.com

Mahremiyeti simgeleyen obje konusunda en basit örneklerden biri havva ile adem anlatısındaki yapraktır. Açıkçası mahremiyetle bunu mu kast ettiniz tam anlayamadım. Cinsellik üzerinden bir anlam üretmeye çalışıyorsanız, yunan mitinde zeus ve peri kızlarıyla yaşadığı olayları ele alabilirsiniz.

Ayrıca iskandinav mitolojisinde valkyrielerin bakire oluşu ile mahremiyet ilişkilendirmesi yapılabilir. İyi çalışmalar.

sümer fahişelerinin saçlarını kapaması.

mouse pad kullanmayanları anlamıyorum. hiçbir yüzey pad rahatlığını sağlayamaz. ne cam ne de çok güzel cilalanmış cevizden masa yüzeyi, hiçbiri.

mouse pad'de m705 kullanıyorum, tek bir sorunla bile karşılaşmadım. atlama falan da yok, çok memnunum.

şimdiye kadar benim tek bir şikayetim bile olmadı. standart pc kullanıcısıyım, ekstradan oyun moyun oynarım, arada bir photoshop'ta 1-2 işlem yaparım falan filan.

edit:
pil ömrü cidden efsanevi. 7-8 ayda %85'e indirdim pili daha. 3 yıl diyorlar da bu hızla 3 yıldan fazla dayanır.

edit:
daha fazla bilgi için şöyle bir entry girmişim taa nisan'da.

öncelikle ürünün getirebilir ürün olup olmadığı konusunu araştırmakla başlayın.

herhangi bir gümrük müşavirliği ile görüşün.

Su bilgi isinize yarayacak, simdiden kavramlara asina olmanizda fayda var:

www.ito.org.tr!ut/p/c4/04_SB8K8xLLM9MSSzPy8xBz9CP0os3iDgCBzUzcPIwP_EEM3A0-LYDc3S7cwQ5NAI_2CbEdFAJmxa6A!/

Saiko, ürün getirilebilir bir ürün.

Dış ticaret danışmanlığı veren bir şirketle görüşün derim ben. Malın değerine ve özelliklerine göre bir çok izin belgesi edinmeniz gerekebilir şirketçe, satıcı şirket muhtemelen 'en az satış kotası' koymuştur, atıyorum en az bi milyon tane sipariş vermezsen göndermez, vesaire, bu direkt atlanabilecek bir iş değil gibi.

Dış ticaret danışmanlığı veren bir şirketle görüşün derim ben. Malın değerine ve özelliklerine göre bir çok izin belgesi edinmeniz gerekebilir şirketçe, satıcı şirket muhtemelen 'en az satış kotası' koymuştur, atıyorum en az bi milyon tane sipariş vermezsen göndermez, vesaire, bu direkt atlanabilecek bir iş değil gibi.

%12 izinli hostingde wordpress sitem vardı bir sorun çıkmadı, birkaç eklenti vardı all-in-one seo, google xml sitemap vb.. Çok fazla eklenti olursa onlar cpu kullanıyor o sorun yaratabilir. Bir de, portfolyo siten ne kadar hit alır tahminen çok fazla giriş olmazsa bi sorun olacağını sanmam.

Anlık olarak cpu daha fazla kullanılabiliyor ama genelde %10'u geçersen önce uyarırlar sonra hizmeti durdurabilirler ;) Gerçi o durumda zaten üst pakete geçmeni de önerirler..

rica edeceğim yıllardır hizmet veren büyük firmalar ile alışveriş yapın. Fiyatlar aynı iken neden söylediğim tür firmaları tercih etmiyorsunuz anlayamıyorum.

son birkaç yıldır turhost kullanıyorum, şikayetim yok, tavsiye ederim.

sınırsız hizmet verenlerden kaç derim. sadece hosting'e de bir bak bence. yıllardır kullanıyorum, onların destek ve ciddiyetini başka hiçbir şirkette görmedim.

balparmak gibi bir marka vardı sanki. küçük kapaklı şişelerde satılanlar. fena değildi

arıcıyım ben. bırakın marka işlerini.
var ise eğer tanıdığınız güvendiğiniz arıcı, alın balını. yok diyorsanız da yemeyin; en iyi tavsiyem budur.

marketlerdeki her türlü bal= şeker küpü.iyisi mi sadece bal satan dükkanlara gitmek ya da kars,erzurum ya da sivas gibi illerden varsa bir tanıdık bal siparişi vermek.

Atatürk Orman Çiftliği Balı varsa tavsiye ederim,

yoksa bal parmak

bende bal üreticisiyim arkadasların dedigi gibi marketlerden uzak durun elden alın

(bkz: hozzt.com)

karincahosting.com

www.edisteknoloji.com

radore var, candir.
www.rh.com.tr

abi içini aç, bak ne var, aynısından al ;)

ben 4gb rami olan 2009 model macbook pro icin sundan aldim: www.amazon.co.uk

bu kadar bekledigim icin kafama sicayim diyorum.

"about this mac" seysinde sistemin kac mhz ve ne tip ram kullaniyor gorebilirsin

ben yaninda bir de sunu aldim: www.amazon.co.uk :D

ssd olayini da arastirmistim biraz ama cok sikintili bir mesele gibi geldi, biraktim o isi.

Geçen hafta Bimeks'te Corsair'in Mac uyumlu olduğunu iddia ettiği modüllerden gördüm, işinizi görür diye tahmin ediyorum.

www.bimeks.com.tr

www.bimeks.com.tr

Ekleme de yapayım bu arada, SSD için ne kadar bütçeniz var ve ne kadar kapasite istiyorsunuz? Ona göre öneride bulunabilirim.

bir mac de bigboy (4+4) digerin kingston (4+4) kullaniyoruz. ikisi de gayet sorunsuz calisiyor.

Pekala, büyük ihtimal duyuru altlara indiği için bu gözden kaçacak fakat tekli 8gb ram mi, yoksa 4 x2 gb mı?

apple 2x4gb for best performance diyor.

support.apple.com

corsair icin ise su sayfadan sizin bilgisayariniz icin uygun olan modelleri listeleyebilirsiniz.

www.corsair.com

kingston 2x4 ram alabilirsin,ayrıca sadece program kullanıyorsan max 256gb lık bir ssd al yok ben arsiv film vs vs diyorsan 512gb ssd al.hafızayla isim olmaz hariciler yetiyor diyorsan 128gb en iyisi

kendinde takabilirsin, o kadar zor bir is degil, sadece acmak icin gerekli olan tornavidayi bul yeterli, eski model macbook pro ise zaten ram slotu hemen arkada batery'nin uzerinde, onun icin acmaya bile gerek yok. youtube ta bi arattirirsan videolarida var, bu arada ram ve hard disk'i kendin al daha ucuza gelir.

ram'i kendim taktım, herhangi bir sorun yaşamadım. ilgili modelin ram mhz değerini bulup sonra aynı hızda kingston ram alıp takabilirsin.

arkadaşım da ssd'sini taktı kendisi, o da sıkıntı yaşamadı ama harddisk değişiminde garanti durumu ne oluyor emin değilim.

ha, bu arada o macbook'lar beş köşeli yıldıza geçildikten sonra çıkanlar mı? öyleyse zor açarsınız.

Ben olsam şu büyük su damacanalarından birini alır içine kum doldururum. Şemsiyeyi de bi güzel saplarım. Mis gibi de sağlam olur.

Yurtdışındaki bazı yayınevleri exclusive olarak bazı ajanslarla çalışır. Eğer böyle bir durum varsa öldür allah ajanssız alamazsın. Ki zaten direk çalışsalar bile şirket değilsen hakları satmaları zor. Zira adam senin yapacağın baskıdan para kazanacak, yüzde alacak. Basmayacaksan niye satsın?

yoo burdayız. hope ender de burdaydı

bu sessizlik güzel değil.

ya şöyle hava sıcak olmasa serin olsa rahat olsa açsak müziğimizi içsek efkara bağlasak güzel olurda olmayor bea:(

Bir gariplik var bu gece.

winter is coming, evet.

@Kaerin;bence berbat hayatımızı sorguluyoruz.


çok haklısın.

tatile gidip kafa dinlemek istiyorum ben sadece. mümkünse uzun bir süre.

Aynı şeyi ben de istiyorum. Gariptir ki ben istedikçe işler zorlaşıyor, hem zaman hem maddi açıdan. Kaçan kovalanır bu kısımda da çalışıyor.

ben de burdayım. kendine de tik atsana benim için.

want2die yok endişeliyim.

@bir kac yazar once: benim de aklıma düşürdün şimdi.

1 seneye kadar 3.0 harddiskler yayıldığı zaman ucuzlar

Kirayı yatırırken zaten çoğu bankada kimlik numarasıyla işlem yapıyorlar o yüzden kendi isminizle para yatırmanız kaçınılmaz (istisnalar hariç), bir problem olmaz bence para yatsın da hesaba ev sahibi bakmaz bile kimin yatırdığına...

2.soru ev sahibinin keyfine kalmış para yatışında sorun çıkarmayacaksa istediğiniz gibi yollayabilirsiniz bence diye düşünmekteyim. Saygılar..

vakıfbanktan yatırıyoruz biz kartsız hesapsız bir işlem o. sanmıyorum bankadan bankaya değişiklik göstereceğini.

tabii ki yatırabiliyorsunuz. masraf kesilir muhtemelen ama neticede birinin hesabına şahıs olarak para göndermek istiyorsunuz, neden olmasın ki.

yalnız ben hesap açın derim, hatta ev sahibinizin bankası hangisiyse aynı bankadan hesap açın. ücretsiz ya da çok cüzzi ücretlerle nakledersiniz parayı, internet bankacılığıyla bile yapabilirsiniz hesapta para olduğu müddetçe.

bir de öderken dekonta kira diye şerh düşürtün ve dekontlarınızı aylık saklayın. ileride herhangi bir problem oluşursa o dekontlar sizin garantiniz olur.

ev sahibinin anlaşması varsa bankayla ücret ödemezsiniz. kira hesabı gibi birşey oluyor kira olarak yatırdığınız zaman ücret ödemiyorsunuz. ama her zaman olmuyor tabi sorun mutlaka.

ev sahibinin şube, hesap nosu bilgileri ile atm'den yatırabilirsiniz. kartsız işlem diye bir şey var diğer banka atmlerinde.

Benim ev sahibinin hesabı yapı kredi'de. Şube de evin dibinde zaten. Her ay şubeye gidip "şubenizdeki şu hesaba para yatırmak istiyorum" deyip vezneden yatırıyorum. Para da kesmiyorlar.

ayran
maden suyu

Soda için.
Taze sıkılmışlar dışındaki meyve suları da pek masum değil.
Soda bayıyorsa tat katmak için meyve sularından az miktarda katabilirsiniz.
Alışınca limonlu soda her yemeğe, her ortama uyuyor.
Afiyet olsun..

Meyve suyu kilo aldirir diye biliyorum. Sudan sasma.

aman hocam hazır meyve suyu falan icme, gazozdan coladan asidi dışında pek bir farkı yok, ayran falan iç onların yerine

soda içebilirsin ama sade olmalı. diğerlerinde glikoz-fruktoz şurubu vs var. evde filansan içine meyve katabilirsin, ya da evde yapılmış reçelden bi kaşık (çay kaşığı) atabilirsin aroma verir.

meyve suları deli gibi kalorili. içeceksen şekersiz olanlarından iç.

aromalı sular yapabilirsin evde.

ayrıca çay. buzlu çay iç. ice tea değil ama. onu da mümkünse evde yap. farklı farklı bir sürü tarif bulabilirsin internette. ya da starbucksta filan bi çay iste, buzlu olsun de. kahve için de geçerli aynı şey.

limonata yap evde sürahi sürahi onu iç (az şekerli tabi)

su ya da maden suyu içeceksin. kilo vereceksen başka şey içmeyeceksin.
az şekerli limonata olabilir bir de.

soda içmeyin. kimse içmesin.
suyun içine karbondioksit gazının sıkılmış haline "soda" deniyor.
sağlık açısından hiç bir faydası yok.

su seçenek dışındaysa, taze limon damlatılmış şekersiz su içilebilir, hem ferahlık verir hem de sadece su içmemiş olursun.

meyvesuyu: kesinlikle olmaz. şeker dolu içi, sağlıklı filan değil.

ayran, ok da tutar.

meyve sularının şeker ilavesiz olanlarını tercih edebilirsiniz. dimesin portakalı fena değil, %100 portakal olan, premium. ama bu da kalorili sonuçta yine de.

soğuk su - kaloridir yani hem kalorisi yok hem de soğuk olduğu için vücut ısısına gelebilmesi için kalori harcatır. azıcık tabi:)

iceta nin greentea olanının kalorisi o tarz içeceklere göre düşük, 100 ml 27 miydi neydi.

onu ev sahibiyle konuşman lazım. mesela benimki 1 senelik ama 2 ay öncesinden haber verirsem istediğim gibi çıkabiliyorum.

yapılabilir, bir sorun yok.

sadece ev sahibiyle anlaşmana bağlı.ama genelde ev sahipleri istemez.eve zarar gelmesi ihtimalinden dolayı kısa süreli kiracıyı istemezler.

49 yıla kadar kira sözleşmesi yapabilirsiniz.

7 ay 2 günlük sözleşme bile yapabilirsin.

www.aphroditepension.com
yorumları da okuyun. buraya gidip de keşke başka yerde kalsaydım diyene rastlamadım.

Üç hafta önce ordaydım.Asmaaltı beach e uğrayın.Okan ı bulun , Erdem in çok selamı var derseniz her konuda çok yardımcı olucaktır.Kalacak yer için öncelikle Yusuf pansiyona bi bakın.Yusuf a selamlarımı iletirseniz,boş oda varsa fiyatta da bişeyler yapar..Gece eğlenmek için çıkarsanız Red-point e bi uğrayın.Ayhan a selamlarımı iletin.İyi tatiller..

düşük iso, bol ışık, yüksek enstantane, ışık kaynağına göre beyaz ayarı.

alan derinliği için yüksek diyafram kullan ( 8 ve üzeri ) yoksa yakından çekeceğin için defterin bir kısmı net geri kalanı bulanık çıkar.

fon kağıdınızı eğim oluşturacak şekilde bir stand ile kullanmalısınız, bir sandalyenin oturma yerini kullanabilirsiniz mesela bant yardımı ile. harici ışık olmadan güzel sonuç almak biraz zor olacaktır. çünkü gölgeleri istediğiniz gibi ayarlamada sorun yaşarsınız. pencere ışığı olsun diyorsanız, ışığı yandan alan pencerelerden birisine 1-1,5 metre mesafede konumlandırmalısınız nesneyi. köşe varsa yani dik açılı iki pencere, daha iyi olur, gölgeler yumuşar. tek pencere var ve ışık yine sert ise yağlı kağıt yapıştırın pencereye.

harici ışık olarak ise, ucuz yoldan yönlendirilebilir masa lambasını (2 ya da 3 tane daha iyi olur) kullanabilirsiniz. bunu doğru yapabilmek için ise, lambaların ışığı a3 boyutunda yağlı kağıdı kaplayacak mesafede konumlandırılıp, biryere sabitlenmiş bu a3 yağlı kağıtları da nesnelere kadraja girmeyecek kadar yaklaştırmak gerekir. bu ışığı oldukça yumuşatacaktır.

başka bir yöntem bir kargo kutusunu (büyük ya da orta boy) kenarlarını keserek iki yan, üst ve arkasına yağlı kağıt yapıştırarak ucuz bir ışık çadırı imal etmek.

tripod bu tarz çekimlerde olmazsa olmaz. 1/1000 ile bile çekseniz mikro titreşimler olur, büyük boy gösterimde canınız sıkılabilir. keskinlik hastaları takılır genelde o kadarcık titremeye ancak tedbirli olmakta fayda var. makine sabit olduğu için iso 100' de kalabilir ve kalmalıdır. kumandanız yoksa, saniyeli çekim modu ile çekin. 5 saniye sallantının durması için yeterli bir süredir. makineyi diyafram öncelikli moda alın ve diyaframı 6-8 olarak ayarlayın. çok uğraşmamış olursunuz böylelikle.

beyaz dengesini ayarlayabilmek için, fon kağıdının değil, kullanılan ışığın ısı değerini bilmek gerekir. bunu biliyorsanız el ile girebilirsiniz. bilmiyorsanız beyaz ayarı filtresi kullanabilir yada çekim sabit olduğundan makinenin oto fonksiyonuna güvenebilirsiniz. raw çekin ki sonradan değiştirebilin.

arka fon ayrıca ışıklandırılmadığı taktirde beyaz değil, griye yakın bir ton alacaktır bilginiz olsun.

selamlar.

gün ışığı yetmez. iki adet güçlü ve önüne diffüzer takabileceğin ışık kaynağı lazım. (diffuzeri hazır alabileceğin gibi herhangi bir beyaz fon kağıdı da işini görür)
ardından tripodla makineyi iyice sağlamlaştırıp uzun pozlama ile fotoğraf çekeceksin. denemelerine göre 10-30 sn arası olacak. (ışık kaynaklarının gücü etkiler süreyi)
beyaz ayarı mutlaka yapılmalı. iso minimum. konuya göre diafram ayarlayabilirsin.

guzel hosting fena değil hem performans hem müşteri hizmetleri açısından. fiyatları da epey uygun.

bir de kebirhost var kullandığım. müşteri hizmetleri çok iyi ama zaman zaman performans sorunları yaşıyoruz.

ihs iyidir.

aysima bu işin kralıdır bana göre kesinlikle tavsiye ederim. m.hizmetleri de süperdir anında destek full performans.

SSL gereksiz. SSL sizin kullanıcıdan aldığınız bir bilgiyi (formla doldurulan mesela) şifreleyerek ilgili yere göndermenizi sağlar.

Şurdaki testden temiz olarak geçmesi lazım : validator.w3.org

Ayrıca site html 5 olursa iyi olur.

Google plus ekle.

Rich Snippets ile siteniz zenginleştir.

Google Page speed ile site hızını ölç. 85'den çok olması lazım. developers.google.com

Şimdilik bu kadar.

otomatik ödeme ver.

ben smyrna'ya katilmiyorum. neden paralari bankaya baglayalim hesabimizda neden hep canli para durmak zorunda olsun ki.

soyle bi sey var ama aylardir beklemede
www.tbmm.gov.tr

kaymakamliga git bi dilekce ver o sekilde geri alanlar oluyo hala

hesapta para durması gerekmiyor ki. zaten ödeme yapıyorum ve o kadar parayı hesapta tutuyorum. yani ben ki bütük kredi kartlarımdan kart ücretini iptal ettirmiş adamım :) hesap ücreti ile uğraşmadım doğrusu. zaten otomatik ödeme gerekli bişi.

Rivayetlere göre bir karga uçmadan bir meskenin etrafında dolanırsa ordan bir ruh çıkacağına inanılır.Ben görsem zira gider arkadaşımda kalırdım 3-5 gün.

karga nasıl vejeteryan oluyor yahu?

Kafayı gömüp uyuyor, uçamıyor mu? Kesinlikle götürün veterinere.Kanadı kırıksa tedavi eder, neyle beslemeniz gerektiğini de öğrenirsiniz. Ceviz ve peyniri herkes onaylamış, bir deneyin, gidene kadar. Veterinere götürmezseniz de yem etmeyin kedilere.

Şöyle bir soru da varmış:www.eksiduyuru.com

D.N: Kargalar vegan hatta. -_-

koçtaşa git. güzel şeyler var.

tavan vantilatörü bende vardı
söktüm
çok ses yapıyor
bir de hem vantilatör hem de ampul olarak kullanılanlar da çatır çatır ampul harcıyor, duyu bozuluyor titreşimden

en güzeli en sessiz ve ufak olanıdır bence

arkadaş fena boyun-omuz tutulması yapıyor bu arkadaşlar sıcağa rağmen kullanılamıyor.
esse de görmüştüm.pervanesiz yuvarlak bir çemberin içinden hava çıkıyordu şaşılası derecede güzeldi.lakin elektrik durumunu bilmemekteyim.

masa başında çalışıyorsan şundan al. hem extra elektrik yok hem de oran buran tutulmuyor.

www.indirdik.com

forum.donanimhaber.com

www.imdb.com filmindeki sezen aksu şarkısı kadar hiç aval aval ekrana bakıp gülümsemedim heralde :)

www.imdb.com

tarkan

oscarlı mini film valgaften ikile koçum
www.youtube.com

La Fille Sur Le Pont
www.imdb.com

Hicaz Oyun Havası

www.youtube.com

www.alomaliye.com

fatura yerine geçer. sanki siz adama fatura kesmişsiniz hükmünde geçerli bir belgedir. siz herhangi bir şey ödemezsiniz. ama adam size ödeyeceği paradan vergiyi keser, size o kadar eksik ödeme yapar, kestiği kısmı da götürüp devlete öder.

Vergi mükellefi olmayan kişilerin kestiği fatura gibidir. Özellikle evlere fason iş yaptıranlar evdeki kişilere gider pusulası düzenlerler ki verdikleri parayı kayıtlandırabilsinler. Karşı tarafı için bir sıkıntı olmaz ama yıllık 6.000 TL yi geçince farklı bir sıkıntı oluyor diye hatırlıyorum.

evliya çelebi

evliya çelebi. az gittik uz gittik
www.izlemex.tv
sorsanai soyleyelim

www.youtube.com

adamın serseri bir staylı var ondan bence :)

Flake öyle ya. Kliplerde, konserlerde hep dışlanıyor. Tabi grup dışı özel hayatlarında öyle bir durum yok, hatta kendisi ritm gitarist Paul ile Rammstein'dan önce aynı gruptaydı.

Öyle derin manaları olan bi' şey değil onun dışlanması. Pek zayıf bi' adam Flake, Till gibi Richard gibi kaslı kilolu amcaların yanında pek sönük kalıyor, en zayıf halka haline geliyor.

Aslında grubun sound'una da aykırı bi' olayı var onun. Kendisi bir ropörtajında "Ben Rammstein'ın yaptığı müziği sevmiyorum, klavyemle onların müziğine tecavüz etmeye çalışıyorum" demişti. Klasik müzik, jazz falan takılıyo kendisi aslen.

Öyle, alay ediyolar falan adamla ama seviyolar aslen. Bück Dich şovunda tecavüze maruz kalır, Ich Tu Dir Weh'te üstüne alev boşaltırlar, Stripped'de botuna biner seyircilerin üstünden şöyle bi gezinip sahneye geri döner falan.

küçümsenme değil. şovun bir parçası. birinin kötü adam, dışlanan, taşak geçilen başka birinin de reyiz olması gerekiyor. bunda da işler klavyeci ve soliste düşüyor. biraz da karakterle alakalı. diğer elemanların bunu kabul edeceğini sanmam.

işin ilginçi sanki o da bundan keyif alıyor gibi :) sado-mazo olayı yani. tam rammstein tripleri işte

kravat tutturgacı değil kravat iğnesi onun adı. (içinde iğne olmasa da adı bu)

valla sanki burada birisi vardı 3-5 ay önce. saab'ın türkçe kullanma kılavuzunu arıyordu. yabancı bir tanıdığı bunun koleksiyonunu yapıyormuş. varsa para vererek bile alabilirim demişti. onu bulursan belki o alıp o kişiye gönderir. olmadı ebay'da sat. bana bişi sorma. yazdım işte.

akmarın çaprazında dinci bir dükkan var büyük böyle tuval boya her sey var orası ucuzdu geçen ay gittiğimde.

anadolu yakası değil ama kadıköyden kolayca sirkeci geçebilirsiniz. orada ankara caddesinden yukarıya çıkarken ve devamında bab-ı ali okuşu üzerinde bir kaç mekan var. ben hiç alış veriş etmedim ama arkadaşım oradan alıyordu.

Neira en pahalısı orası. Tam köşede kalan yeri diyorsund değil mi?

ben hep bauhaustan aliyodum, gordugum (tahtakaleye hic gitmedim) en ucuz yer orasiydi.

hayır tualsanı demiyorum amkarın sol çaprazında diyorum dinci böyle kapısında allahlar var

snookerda pek görülmeyen şekilde geldi ali carter' ın verdiği sert tepki, şaşırdı ve morali bozuldu. zaten herkesin dilinde şanslı bir oyuncu olduğu. bir de üstüne böyle bir tepki aldı, son framede yine, attı attı pozisyon bırakmadı, şansı da devam ediyor, utandı o da. o ne şanstır yahu, ben sinirlendim ki ali carter' ı da sevmem yani.

Judd'ın belli bir şansı olduğu kesin. o alkış olayı da saçma sapan bir pot girişiminden sonra beyaz topun çok imkansız bir şekilde bitişik haldeki sarı ve kahverenginin arkasına saklanması sonucu geldi. Carter da buna sinirlendi ve çok terbiyesizce bir hareket yaptı. üstelik bu tutumunu maçın sonuna kadar da sürdürdü. son frame'i judd 4 snooker geriden çalsaydı evde takla bile atabilirdim. sonuç itibariyle judd acayip bozuldu. maçın içinde bir ara ağlayacak kıvama bile geldi. yani judd çok önemli bir sınavdan kaldı. psikolojik olarak ayakta kalamadı. bunu da yaşının gençliğine vermek lazım. sonuç olarak snooker tarihine çok önemli bir çekişmeyi hediye etti bu olay. bundan sonra olası bir Carter-judd eşleşmesi çok daha heyecanlı olmaya adaydır.

Arada irili ufaklı tatsızlıklar (yavşaşma, ufak tefek hırsızlık vs) oluyor tabi, ama büyük çoğunluk herhangi bir sorun yaşamıyor. Özellikle referansları fazla ve iyi olan birini seçerseniz sorun yaşama ihtimaliniz çok çok düşük.

referans ve kefil olayları var. güvenlik zaaflarını minimuma indirgemeye çalışıyorlar. ama 10 tane referansı, 3 tane kefili olan biri dahi böbreklerinizi çalabilir.

Kimsenin böbrek falan çaldığı yok, nereden çıkarıyorsunuz böyle şeyleri?

çaldı demiyoruz, çalabilir diyoruz. sadece bir ihtimal.

kötü olaylar var tabi. Türklerin sitedeki yabancılara gel bende kal diye mesaj atmaları, Türklerin evlerinde kalmaya gelen bayanlara, direk olarak gel sevişelim demeleri gibi rezillikler var

bizzat başıma gelmiş en kötü şey yavşama oldu. ağırladığım kızlarda da en kötü böyle olmuş. ama şöyle bir şey de var

"On 5 March 2009 in Leeds, UK, a Moroccan man named Abdelali Nachet raped a woman from Hong Kong who stayed at his place through the CouchSurfing project.[12] Nachet was sentenced to 10 years in prison.[13]"

gider ordan birine asık olursunuz. sonra boku yersiniz. bu da bı ihtimal.

takılmayın böyle şeylere ya.benim hiç referansım yokken 1 senede 6-7 istek geldi.gayet memnun ayrıldı misafirlerim.Güvenmiyosanız gitmeyin ya da misafir etmeyin.boku çıkarılmamış ender sitelerden birisi cs.bırakın öyle kalsın.

her türlü referansa rağmen böbreklerinizi çalabileceklerini düşünüyorsanız, sokağa çıktığınızda kaçırabilirler. sahte cafe'ler, bar'lar açıp çaya, birya hap atıp uyutup sikebilirler. sonu yok ki bu "yapabilirler"lerin

İş kötümser hayal gücüne kalırsa tabiki sınır yok fakat yaşanmış, başa gelmiş kötü olayları sormuştum. Şu ana kadar global olarak gözüken bir tecavüz vakası dışında büyük sorun yok gibi gözüküyor. Daha küçük çaplı hırsızlık, yavşama gibi problemler ağırlıkta gözüküyor.

ben ve yakın çevremden misafir edip, misafir olan çoktan az, azdan çok insan biliyorum. en ufak bir problem yaşamış değiliz. referanslara fazlasıyla dikkat ettiğimizi ekleyeyim.

türkiye'de daha çok karı kız amaçlı kullanılıyor. geri kalanında referans olayı yeter

kuru mama ver.uğraşma onlarla. kuru mama her zaman sağlıklıdır. hem dişleri için hemde kendi için.

Ekmek sindirim problemine sebep oluyor sanırım.

Tabiki küflü değil :)

Deli gibi tüy döküyorlar acaba bir sebebi de bu mu diyorum...

tüy dökmelerinin nedeni büyük ihtimalle mevsimseldir, yine de kuru mamayı tercih edin bence.

avukata. avukatına göre değişir.

Herhangi bir avukat 2 günlük bir araştırmayla iyi birşey hazırlayabilir/hazırlatabilir( yanında ki stajyer ya da çalışanına) Ücret'i ise onun nefsine kalmıştır ama konuşup derdini anlatırsan çok bi' mevla isteyeceğini düşünmüyorum. Çünkü kıymıksız, temiz iş.

edit: ekşiduyuru yenilenmediği için cevapları görmemişim. şimdi gördüm aynısı olmuş, kusura bakmayın.

eskiden eczanelerde satılırmış ama şimdi kuaförlerde falan bulunuyormuş ben de anlamadım yanlış bilgi vermis olabilirim

kuaförler, manikür pedikür yaptıkları aletleri dezenfekte etmek için kullanıyor olabilir

hidrojenperoksit saç boyaları ile birlikte satılır, kadıköydeki tuhafiyelerden birine girip kolaylıkla alabilirsiniz.

eczanelerde hidrojen peroksit diye ufak şişelerde satılıyor.

kuaförlerdeki tablet şeklindedir işine pek yaramaz.

kadıköy merkezdeki kuaför malzemeleri satan toptancılar var onlarda 1lt lik şişede bulunuyor. zamanında bakır eritmek için alırdık.

Orpheus mesajını aldıktan sora gördüm.

Eczanelerde bulunabiliyor. Peridhol denilenden aldım içinde %30 oranında hidroperioksit bulunmakta. Bunun haricinde Wella gibi saç boya markalarının da küçük miktarlarda hidroperioksitli ürünleri var.

pharmaton iyi geliyor diyor sözlük camiası, ama ilaç sonuçta doktora danışmadan kullanmamakta fayda var.

solgar nero derim.

mac için değil ama pc için çok güzel bir program.
kullanıcı ve süre kısıtlaması yok.

www.norevas.com

(bkz: gnucash)

2 tane ram slotu var zaten o yüzden 4x2 yapmalısın.

fazlasına yükseltirsin.

örneğin bende mac mini var. en fazla 8gb destekliyor. gittim 8x2 16 gb'a yükselttim. mis gibi görüyor 16gbı. aynı anda 80 tane tasarım programı vs açık olduğu için süper oldu alet uçuyo.

sende yükseltebilirsin rahatlıkla 16gba.

ben hilevel 8x2yi toplam 300ytlye aldım exadan.

4x2 yapıcam dersende kingston gogogo.

uluslararasi sitelerde citalar coooook yuksek, hintli 17 yasinda cocuklar 100 dolara reklam ajansi kalitesinde isler cikariyorlar oralardan ekmek cikmaz.
onun icin verilen teklifler de cok cok dusuk.
a- ya citani yukselteceksin o elemanlarla basabas gelip o fiyatlara is yapacaksin.
b- kendi portfolyo siteni kurup sagda solda deviant fb.com tagged vs is kovalayacaksin.

gerek yok ki. bb servisine gmail'i tanımla direkt gelsin maillerin. gmail'İn pop3 desteği var..

BIS üyeliği olmadan da oluyor mu bu?

Kullandığım tarife turkcell'in hazırkartlar için olan 6,90 ya da 7,90 tl olan internet servisi. Bazı şeyleri kullanamıyoruz bu tarifede.

hayır kullanamazsın. bis aboneliği gerektirir. pop3 desteği sadece bis'te ya da bes'te verilir.

ama gmail için bi app olması lazım. yoksa da arada girip bakarsın ya :)
o kadar da zor değil nasıl olsa..

O zaman dediğin gibi tarayıcı dışında başka bir çözüm kalmıyor. Zaten tarayıcıyla kontrol ediyorum fakat bazen girmesi bile işkenceye dönüşüyor.

BIS veya BES aboneliği olmadan da Gmail BB uygulaması ile e-posta alabiliyor/gönderebiliyordunuz ancak Gmail Kasım 2011 itibarı ile BB için uygulama desteğini kesmiş. Ben önceden yüklemiştim bu nedenle çatır çatır alıyorum.

Sözlük sanırım nofollow yani beni backlink olarak kabul etme diyor.
sitenin konusuyla alakalı forumları ziyaret edip sitene link verirsen daha manalı olacaktır. ama abartma, 1 günde 1000 tane backlinki mazallah google cezalandırıverir..

Bir sitenin nofollow olup olmadığını anlamanın yolu var mı?

Dışa giden linklerin rel="nofollow" özelliği varsa, nofollowdur. Sayfa kaynak koduna bakılıp, ilgili linklerin a etiketleri incelenebilir.

kaç adet basacağınıza ve ne basacağınıza göre değişir.
kitabın hakları birkaç yüz dolardan başlayıp binlerce dolara çıkabilir.
çeviri yaklaşık %7-8
editör %2-3
tasarımcı %1-2
matbaa ve kağıt ne kadar basacağınıza bağlı, 1500-2000'in üzerine çıktığınızda diğer masrafların yanında görece küçülür.
asıl gözden kaçırdığınız dağıtımcı, %50'ye ulaşabiliyor. bundan kaçınmak için kitabevi kurup, diğer yayınevi/kitabevleriyle takas v.s. muhabbetleri var.

bahsettiğiniz şey daha çok image rollover olarak adlandırılıyor. şu sitede bir kaç satırlık bir kod vermişler.

scruss.com

İkinci bir görsel yüklemek istemiyorum. Mesela o ölçüde ama yarı transparanlıkta bir kutu çıksın diğer görselin üzerine mousela gelince. Bunun oluru var mı?

var
css dosyasında box ile ilgili kısmı bul (.featured_box olduğunu varsayıyorum), aşağıdaki bölümü ekle:

.featured_box:hover {
background: none repeat scroll 0 0 rgba(145, 145, 145, 0.50);
}

rgba bölümünde sondaki kısım (0.50) olan şeffaflık yüzdesi.

2. imaj sabitse yani hep aynı imaj gözükecekse şöyle birşey yapılabilir, ama ayrıca temanın da resimleri ayrı ayrı divlere basması lazım.

öyle ise:
her div'in arka planına background olarak bu sabit görsel atanır. bu classlı divlerin img lerine de transparency 0 verilir. hover anında ise transparency 1 olacak şekilde ayarlanıd. zannedersem istediğiniz bu. ayrıca geçiş efektleri ile i.e. haricindeki browserlarda da daha şık geçişler sağlayabilirsiniz.