[]

özel-tamamayıcı sağlık sigortası olanlara sorularım

selamlar.

sigortam acıbadem, ya da sencard mıdır nedir ondan. iş yeri yapmıştı.

ben bugüne kadar anlaşmalı özel hastanelere gittiğimde şöyle oluyordu;
1. sigortayı kapsayan (hani şu 15-20 tl verdiğimiz) hastaneye/doktora randevu alıyorum.
2. hastanede gidiyorum. gişedeki çalışan sigorta bilgisi soruyor, bende sigortamın oldugu bilgisini veriyorum. ekrandan birkaç birşey yapıyor ve benden ücret alıyor. 20 tl. (daha muayene olmadım)
3. sonra muayene olup çıkıp gidiyorum.

bugün şunu yaşadım, acaba beni sallamadılar mı, ya da hangisi doğru bilemedim. hiç de anlamıyorum bu işlerden.

yine aynı şekilde randevumu aldım. gişedeki kız sigortamı sordu, ekrandan birşeyler yaptı ve sonra "buyrun bekleyin doktor müsait olunca çağıracağım" dedi. ben de "tamam, sigortada sorun yok dimi? katkı payı vereceğim sadece dimi" diye sordum. kız da "o muayeneden sonra belli olur, sigorta şirketine soracağız provizyon ileteceğiz falan" dedi. ben de "ama sigorta karşılamayacaksa muayene olmam ki, daha önce de geldim, öncesinde sigortanın kapsayıp kapsamadığı bilgisi veriliyordu" dedim. kız işine geliyorsa şeklinde kafayı sallayıp "muayene olmadan göremeyiz" dedi.

hangi süreç doğru? bugüne kadar hep ilk anlattığım şekilde olmuştu.

bu sıralar epey doktorluk işlerim var ve devam edecek. kandırılmak istemiyorum. nasıl yapmalı, davranmalı.

tşkler, tik atacağım.

 
Bazen sistemde sıkıntı olabiliyor,o yüzden muayene sonrası ücret almış olabilirler.

Geçen gün röntgen için bekledim,en sonunda nasıl olsa onay gelir diye çektirdim,Dr un yanına girdim recetemi aldım,saatler sonrası onay SMS i geldi.

Yani sıkıntı olacağını sanmıyorum. Ya sistemseldir ya da çalışandan kaynaklıdır.
  • brnbrs  (18.11.24 22:14:34) 
Son yaşadığınız, doğru olan süreç.
Öncekileri bilemedim.
Doktor, hastalığınızın sigorta başlangıcından önce başlamış bir hastalık olmadığını teyit ederse provizyon geliyor. O zamana kadar kaçmayın diye de kimliğinizi alıkoyuyorlar.
  • Mirket  (18.11.24 22:38:29 ~ 22:50:11) 
Direk orasını söyleyemiyorlar evet. Ama 200-500 bandı bir rakam verip muayene olunuyor. Çok yüksek bedel ise uyarlarlar zaten.


  • picassoishere  (19.11.24 00:40:51) 
Prosedür doğru, bana işyeri, eşim ve çocuğuma kendim tss yaptırdım.

Önce kaydınızı oluşturup hangi firmadan tss yaptırdığınızı söylüyorsunuz, arkasından doktor kontrol ediyor ve test isteyebiliyor.

Sonrasında testler için barkod alırken eğer sigortanın karşılamadığı bir kalem varsa söylüyorlar.

Dedikleri gibi sigorta yapılmadan önce bir rahatsızlığınız varsa sigorta bunu da karşılamıyor.
  • kimlanbu  (19.11.24 07:58:36) 
2.si doğru

Doktoeun yazdığı teşhise tanıya göre tss uygun olup olmadığını hastaneye iletiyor. Red gelirse siz ödüyorsunuz. Bazı hastalıklar direkr tss dışı. Cinsel hastalıklar uyku bozuklukları vs
  • jülsezar  (19.11.24 08:57:16) 
sorun şu, sigortalar hastaneye 50 bin tane sorun yüzünden ödeme yapmıyor, yani sen gidip muayene oluyorsun muayene hakkın düşüyor ama sigorta hastaneye ben sana ödeme yapmicam doktor anamnezde bu hastanın sigortasının kapsamadığı bişey yazmış diyor. kız bunun önüne geçmek için yapmıştır.


  • eja  (19.11.24 13:25:03) 
[]

kbb-doktor tavsiyesi (nefes alamama sorunu)

2023 aralık ayında güya radyofrekans ile devlet hastanesinde işlem yaptırdım.
2-3 ay bi nebze iyi oldu. sonra tekrar aynı sorun.
son birkaç aydır artık iyice tahammül edilmez duruma geldim. sanırım kış ayları daha da azdırıyor.

kesinlikle nefes alamıyorum. etlerimi burnumda hissediyorum, o derece.

devlette, başından savmayacak bir doktor var mıdır önerebileceğiniz? (ist-anadolu yakasındayım)
özelde de para koparmak amacında olmayan ve çok fahiş ücretler talep etmeyen biri de olabilir. ki zaten ilk etapta muayene olacağım.

teşekkürler.

 
burun ameliyatı olup çok memnun kalmıştım. önceki doktorların beceremedigini duzeltmisti. Burun eti sismesi ve ayrıca ıcerde parcalar vs vardı cıft amelıyat yaptı.

kendisi profesor ve egıtımlerıne bakabılırsın. özel hastane zaten istersen git bi konus ıcıne sinsin.

medipol.com.tr
  • Zetnikov  (04.11.24 21:53:20) 
çağrı demirbağlar


  • yuvarlanantencereninkapagi  (04.11.24 22:43:38) 
[]

Aldatılınca neden hiçbir şey yapmamalıyız?

Detaylandırayım.
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.

Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.

Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.

aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.

Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?

 
Çünkü karsiliginda duyacaklarin sana daha iyi hissettirmeyecek, muhtemel daha kötü hissettirecek :')

Kendini iyileştirmeye çalışmak, kendi değerini hatırlamak daha işlevsel. Bu aldatmanin "sen"le bı ilgisi olmadığıni kavrayabilmek...
  • abuzer  (07.07.24 11:52:31) 
cinnet geçirme ihtimali. vereceğin zarar sonucunda ömrünce cezaevinde kalma ihtimali.

karşı taraf hatasını bildiği için çevresine yalan söyler ki toplum onu dışlamasın.

gidip konuşsan rahatlayacağını sanıyorsun ama rahatlamıyorsun. tek yapabileceğin mümkün mertebe sakin kalmak. gerekirse profesyonel bir destek alman.
  • phonex  (07.07.24 11:53:48) 
Çünkü boşa enerji harcadığınla kalırsın. Sinirlerin harap olur karşılıgında eline hiç bir şey geçmiyor. Zaten bir süre sonra insan salıyor boşveriyor dönüp bile bakmıyor. Ben mesela geçmiş bir zamanda beni aldatan insan müsvettesinin hayatını karartmıştım. Kendi ailesi en yakın dostları bile düşman olmuştu buna. Şimdi dönüp bakıyorum yahu ne gerek varmış diyorum. Bu yüzden katil olan kafayı sıyıran insanlarlar var. Dön bak hayatına boşver karıştırma çöplüğü


  • limonlu eksi  (07.07.24 11:56:35) 
Eğer bir intikam planı düşünüyorsan şöyle yap, seni aldattığı adama bir şekilde ulaş ve onun sonunun da seninkiyle aynı olacağını ona bildir. Ha bu durumu takmayacak tonla erkek var ama gene de bir denersin.


  • Yourcousinmarvinberry  (07.07.24 11:59:26) 
Çünkü onu unutamadigini, hala aklında oldugunu, senin hayatında hala bir yeri olduğunu düşünecek... Egosu oksanacak


  • abuzer  (07.07.24 12:08:50) 
Yukarıdakilerin bir kısmına katılıyorum. Buna tepki verdikçe zihnindeki etkisi büyüyecek. Ama söylediğinde karşı tarafta "Ah sen nasıl da haklıymışsın" etkisi yaratacak bir şey olmadığı gibi, bu sözleri duysan da hiçbir şey değişmeyecek... İntikam desen, o da aktif bir nefret barındırıp körüklemeni gerektiren bir şey. Bu konu saplantın haline gelecek, belki bir şekilde intikam alacaksın ama sonrasında bir yandan intikam denilen şeyin en azından bu tür bir konuda çok işlevsel olmadığını göreceksin diğer yandan da sana kötülük yapan insanla benzer bir seviyeye inmiş olduğun gerçeğiyle yaşamak zorunda kalacaksın. Ne gerek var?


  • salihdt  (07.07.24 12:15:32) 
Ben buradakilerin aksine intikam alınması taraftarıyım. Aldatılanlara hep denir bişey deme şöyle yapma bunu yapma. Kendi başına gelmediği için rahat rahat konuşur. hiçbir insan evladı haketmez bu durumu. Eğer seni rahatlatıcaksa şimdiki sevgilisine fake hesaptan yaz kanıtlarıyla beraber. Çevrene de söyle o beni aldattı diye. İnsanlarda utanma da kalmamış hem aldatıryor hemde üste çıkıyor.


  • komando kani var bende  (07.07.24 12:31:41) 
Sizi aldatan ve terk eden kişi sizin duygularınızı önemsemiyor. Siz gidip içinizi döktüğünüzde veya sitem ettiğinizde bu istediğiniz etkiyi uyandıramıyor. Çok acı ancak her insan kafasında kendini haklı görmeye eğilimli.

Hatta sizin bir şeyler yapmanız onların kendi aralarında "Ne garip insan, boşver üzme sen kendini" muhabbetlerinin dönüp daha çok yakınlaşmalarına vesile bile olabilir. İlahi adalet yok ne yazık ki. Siz de o can havliyle anlattığınız şeyin bu kişide hiçbir etkiye yol açmadığını gördüğünüzde öncekinden daha derin yaralanabilirsiniz. Hiçbir şeye çare değil yani bu gidip konuşma olayı.

İntikam da böyle, zaten harap haldeyim diyorsunuz kalan son ateşinizle gidip onların ilişkilerini harlamış olursunuz. Bırakın zarar vermeyi, faydanız dokunur. Dünya böyle ne yazık ki @sorularimicinfeykhesap.

Ancak bu kişiye tepki vermediğinizde egosunun devreye girip kendi kafasında kendisiyle boğuşma ihtimali çok daha yüksek. Bunu idrak ettiğinizde fenafillaha eriyorsunuz. Aldatılmak çok kötü, ancak karşınızdaki insanın artık sizden kopmuş ve sizi yabancı biri yerine koyduğunu idrak etmek daha kötü. Buna emin olun. Kendiniz için bu meseleyi burada kapatıp hayatınıza devam etmek en doğrusu, zor evet ama orta vadede en faydalısı.
  • akhenaten  (07.07.24 12:40:30 ~ 12:45:17) 
Kız arkadaşım aldatırsa sorun etmem, hayat yolunda devam etsin, şükürler olsun rabbim bana nasip etmedin derim.

Karım aldatırsa ne yaparım bilemiyorum, onur çok önem verdiğim bir konu.
  • numlock  (07.07.24 12:49:49) 
hiçbir şey yapmamalı değilsin. kendine odaklanıp iyileşmeye bakacaksın.

karşı tarafa bir şey yapamazsın. duygusal olarak haksızlığa kapılma hissi doğal olarak ağır basıyor, sorguluyorsun, cevap istiyorsun ama gerçekçi düşünürsen bunun makul olmadığını fark edersin.

sana değer vermemiş. aldatmış. neyi konuşacaksın? ya da ne istiyorsun mesela, manevi tazminat davası mı açacaksın? türkiye'de eğer nikahın, devlet nezdinde kabul görmüş bir bağın yoksa legal olarak hiçbir şey yapamazsın. e diğer türlü de manası yok.

kulağa çok adaletsiz geliyor evet ama bir kişi istemiyorum diyorsa en fazla sebebini sorup arkadaşça, insanca vedalaşmayı umabilirsin.

yok zorlayacağım dersen şikayet edebilir, dozunu kaçırırsan uzaklaştırma kararı çıkarttırabilir, arkadaşlarına ya da amcalarına dövdürtebilir vs...

neredeyse dört yıl oldu ben hala eski sevgilimi çok özlüyorum. artık istemiyorum, heyecanımı kaybettim, bitsin dedi. konuştuk. olmadı. Ben çok duygusal bir insanım, sana bir süre yazabilir miyim, okuyup okumaman önemli değil dedim. tamam dedi. aklıma geldikçe yazdım ama hakaret filan asla yoktu, sadece içimi döktüm, bir nevi terapi oldu baba.

öyle öyle zamanla azalttım. zaten hiçbir şekilde iletişimimiz yoktu o süreçte. bitti gitti.

keşke ayrılmasaydık. çok seviyordum. ama kız gitti yani abi ne yapacaksın. çok ağladım, ilaca başlamam gerekti, hala iki tek atsam zırlarım. ama sen söyle şimdi ne yapmam lazım sence? çıkaracağım ders varsa çıkarıp önüme bakmam, kendimi iyileştirmem, hayatıma devam etmem daha iyi değil mi? kızın kapısına dayanıp NEDEN desem ne değişecek? "ananın şeyinden" diyecek. manası yok.

insan ilk terk edilmesi, aldatılmasıyla geç yaşta karşılaşınca daha çok zorlanıyor herhalde. halbuki dünyada kimsenin bize iyi davranacağının garantisi yok. millet yolda yürüyen adamı tak diye bıçaklayıp öldürüyor yahu. duygusal ilişkide aldatıldın diye ne olmuş. ağlayıp zırlayacaksın, depresyona gireceksin, çıkacaksın.

dediğim gibi üzücü yani ama dünyada bunun önüne geçebilecek bir mekanizma yok. el oğlunun deyişiyle it is what it is.
  • mark greg sputnik  (07.07.24 13:10:08) 
Senin duyuruyu okuduğumda bile kalbim nasıl ağrıdı var ya. Geçmiyor ne yazık ki hemencecik.
Gidip hesap sormak ona değer vermektir. Niye değer veresin ki?
Psikolog nedenini sormak size ne kazandıracak onu geri mi getirecek demişti bana.
Sizi iyi hatırlasın seneler sonra elbet dank edecek yaptığı sızlasın burnunun direği. Beni sen kaybettin modunda olun. Kendinize iyi gelecek şeyler yapın mutlu olmaya odaklanın.
  • Aydan Dustum  (07.07.24 13:23:37) 
kendisine başka bir yol çizmiş biriyle gidip konuşmak anlamsız.

konuşulmaya değer biri olsa, yaptığından utanacak olsa aldatmazdı zaten.

gidip konuşursan kaleden top çıkarmaya çalışan defans oyuncusu gibi olursun. golu yemişsin ama hâlâ çırpınıyorsun gibi.

tamamen kendine odaklanmalısın. bu süreçte onu çatlatacağım diye düşünerek yanlış şeyler yapmamanı öneririm.

en büyük ceza onu kafandan tamamen silmek ve bir daha asla iletişim kurmamak.
  • tabudeviren  (07.07.24 14:45:02) 
Burada galiba gabe h coud yazmıştı, "en güzel intikam hayatını güzel yaşamak" gibi bir şeydi. Çok doğru bir söz. Size de bunu tavsiye ederim.

Doğum gününde atarlı notu olan çiçek yollamak vs. bunlar sizin işinize yarayacak hareketler değil.

Size bu kötülüğü yapmış birisinin üzerini çizip hayatınızı güzel yaşamaya odaklanmak en doğrusu bence.
  • pispinti  (07.07.24 14:52:10) 
Psikopat gibi evini, iş yerini, ailesinin evini basmadığın ya da sapık gibi sabah akşam konuşmaya ve ulaşmaya çalışmadığın sürece tabii ki karşı tarafa konuşmak istediğini iletebilirsin. İlettiğinde karşı taraf istemiyorsa taciz edemezsin ama bunlar zaten normal iletişim kuralları.

Bunun dışında yukarıdakilere katılıyorum. Konuşmanın hiçbir faydası olmayacak. Zaten aldatanı haklı çıkaracak hiçbir konu yok. Konuştuğunda öğrendiğin sana hiçbir faydası olmayacak. Aldatıldıktan sonra üstüne WhatsApp mesajı ile terk edildiysen, senin söylediğin hiçbir şey onun umurunda olmayacak. Belki de "ne yapışkanmış, buna aylarımı/yıllarımı nasıl verdim?" diyerek, aldatmayı kendince haklı bile çıkaracak. Sen de kendini kudurtup kafayı taktığınla kalacaksın.

Bütün bu tavsiyelerin altında aldatılan ilk ve tek insanın sen olmaman ve insanların hem kendilerinden hem de çevrelerinden gözlemlediği kadarıyla süreci en hızlı ve rahat yolla atlatma yöntemi olarak görülen konu başlıkları var. Anlaşarak ya da denk gelip konuşulabilirse ve içtekiler dökülürse rahatlarsın tabii. Süreç uzar ve kovalarsan faydalı herhangi bir yere varma ihtimali aşırı düşük.
  • nawar  (07.07.24 15:50:51) 
hem aldatıldın hemde kendini haklı çıkaran argümanlar üretiyor sen birşeyler dedikçe kendi suçluluk duygusunu törpüleyecek seni araç olarak kullanacak bu sebeple hiç harekette bulunmaman senin için daha faydalı olur. olan olmuş artık önüne bak..


  • basond  (07.07.24 17:18:06) 
[]

Neden kötü bir insan olmuyorsunuz?

Sorum kendini iyi insan olarak görenlere. Ya da bir altta saydığım davranışları yapmayanlara.
Kötülükten kastım bariz suç oluşturan kötülükler değil.

Kötülükten kastım;
Manipülasyon, duygu sömürüsü, kandırma, yalan söyleme, aldatma, entrika vs türü şeyler.

Bunları yapınca kendinize yarar sağlayabilecek olmanıza rağmen neden yapmıyorsunuz? Sizi tutan ne?

Somutlaştırmak için örnek vereyim. Manipülasyon yaparak iş yerinde yükselme imkanınızın olduğunu biliyorsunuz, ancak bunu yapmıyorsunuz?
Ya da ne bileyim entrikalar çevirerek birini yanınıza çelebileceğinizi biliyorsunuz ama yapmıyorsunuz gibi...

Dini inanç kısmını irdelemiyorum. Bunun haricindeki kısmı merak ediyorum. Yani lütfen "çünkü günah" demeyin :)

Tşk ederim.

 
Içim rahat etmez. Sonradan kendi kendimi yiyeceğim şeyler yapmak istemiyorum.


  • nic cage  (18.06.24 20:54:46) 
çünkü hayatımın her alanında adil olmaktan yanayım.
adil olmayan şey kendi çıkarıma da olsa kabul etmem.

  • rentts  (18.06.24 20:56:09) 
onur..


  • unabomber  (18.06.24 20:59:55) 
insan bence default kotu.

mukemmel kesinlikle degilim ama iyi olmaya calisiyorum. cunku bunu asilmasi gereken bir baraj olarak goruyorum.

biraz da karmaya inaniyorum, arada yaptigim cakalliklar bana uzun vadede iyi gelmiyor.
  • cooperr  (18.06.24 21:07:49) 
İnsanoğlu sosyal bir canlı. Bir topluluk içinde yaşamak zorunda. Bunun olabilmesi için de o topluluğun yönetiliyor olması yanında kuralları da olmalı. Bu kuralların başında da topluluk üyelerinin birbirlerine, senin tabirinle kötü olmaması gerekiyor. Aksi taktirde toplulukta düzen sağlanamaz. Milyonlarca yıl uygulanan bu kurallar, genlerimize 'vicdan' olarak işlemiş. Aidiyet duyduğumuz toplum içindekilere kötülük yapamıyoruz.

Geri kalanı tamamen öğreti. Örneğin çok yakın tarihimize kadar savaşlar sonrası kazanan tarafa 3 gün talan ve tecavüz hakkı verilirmiş. Bu hiçbir insanlığa sığmaz ama her dinde de yeri var hala. O zaman normal sayılıyormuş. Şimdi farklı. Muhtemelen ben yapamazdım diyorsun ama o öğretiyle yaşamış olsan yapardın.
gibi
  • Mirket  (18.06.24 21:08:43) 
Vicdanım. Vicdanıma ters hareket etmek kendim olmama engel.


  • boyalı kuş  (18.06.24 21:58:47) 
Günün sonunda vardığım nokta şudur: Bir insan isteyerek iyi veya kötü olamaz kanaatimce. Belki bir süreliğine… sonra özüne döner elbette. Maya dediğimiz şey var ya işte ona çeker seni.
Kötü olamadığı için, toplumun çürümüş ahlaki norm ve kurallarına uyum sağlayamayarak, yediği kazıklar sonunda,aslında içten içe kızdığı şey insanların kötü olması değil, kendisinin engelleyemediği iyiliğidir. Bilir kendisini ve değişmeyeceğini ve bilir toplum nazarında bunun para eden bir şey olmadığını.
O yüzden insanın toplum nazaranda bir kıymeti harbiyesi olması için kötü olmak değil kötü doğması gerektiğidir. Hangi taraftan doğarsa doğsun insan, bu övünülecek şey değildir. Çünkü; bilinçli yapılmayan eylemlerle sadece deliler övünür.
  • dedeminhirkasi  (18.06.24 22:23:26) 
Bu saydığınız kötülükleri belli dozlarda, farkında olsak da olmasak da içinde bulunduğumuz koşullar eğer dikte ediyor ve hoş görüyorsa hepimiz yapıyoruz. Günümüz Türkiye'sindeki ahlak anlayışıyla cumhuriyetin kuruluş zamanlarındaki anlayış aynı değil mesela. O zaman örneğin adam kayırma büyük ve bütün toplumu etkileyen bir kötülükken bugün hoş görülebiliyor. Çünkü yapmayan zarara uğruyor ya da uğratılıyor. Bir de büyük çoğunluğun yaptığı ahlaksızlığa karşı toplumun toleransı artar. Bence ahlak kuralları, kötülük tanımı öyle çok da subjektif değildir ama çoğunluğun bunları kötülük olarak algılayıp sergilemesi ya da geri durması zamanın ruhuna ve içinde yaşanan toplumun dejenerasyonuna bağlı. Örneğin bir otobüs durağında hiç kimse sıraya girmiyorsa bir noktadan sonra, ara sıra da olsa sen de sıra ihlal etmeye başlarsın. Kesinlikle sıra ihlal etmem, diyecek insanların görüşlerini sorduğunun farkındayım ama öyle ilkeli, ahlaklı insana çok kolay rast gelemezsin. Yapmıyorum diyen de ya yaptığının farkında değildir ya da sürüye uyup yapmaktan hicap duyuyordur.


  • sekizdokuzon  (18.06.24 22:28:34) 
Bu saydıklarını yaptıktan sonra hissedilen şeye göre belirleniyor bence hareketin iyiliği ya da kötülüğü (kişinin kendisi için olan kısmı). Arkasından kötü hissetmediysen, harekete belki ezbere "kötü" dersin ama deneyiminle vardığın bir sonuç olmaz. Dolayısıyla sende yansımasını bulamadığın ahlaki bir sistemin içinde hissedersin kendini ve sana kötü diyip dursalar bile buna "kötü" demeyi sürdürürsen bölünürsün.

Terapi burada devreye giriyor. Hissettiğimiz şeyleri hangi şablonlara göre kategorize ederiz, hangi şablonu benimser ve yaşatmaya gayret ederiz.

Adam öldürmediğiniz sürece, zarar verirken zarar verdiğinizi bilerek zevk almadığınız sürece gerisi fasa fiso, gerisi insanlık halleri. Ne kendinizi, ne iyiliği ne de düsturları falan çok da büyütmeyin bence. Yaşıyoruz ve öleceğiz.
  • foreignsilhouette  (18.06.24 22:32:27) 
Hani derler ya, babadan oğula nesil bu o...çocuklari diye. Belkide ondandir. Benim peder de dadluş gillerden hani.


  • Zetnikov  (18.06.24 22:37:04) 
Bu arada söylediklerimden "Nasılsa yaptırımı yok, herkes gönlünce yapabildiği kadar kötülük yapıyor sürekli." gibi bir anlam çıkmasın. Her birimizin bir kotası var, astigimizda kendimizi gerçek bir kötü gibi hissedeceğim8z ve büyük sorgulamalara gireceğimiz, kimse o kotayı aşmaz kolay kolay. Yani diyelim bir işyerinde bir iş gününde çalışanların huzurunu devasa ölçüde kaçıracak ya da insanları galeyana getirecek kadar kötülük yapılmaz. Bir gün kötülük yapan ertesi gün onu telafi edecek bir harekette bulunur. Bence ahlak kuralları bağlamında bir aksiyonun telafisi başka bir aksiyon değildir ama çoğumuz böyle düşünmeyi severiz. Odunleme mi deniyordu buna psikolojide. Yani genel bir huzursuzluk olsa da kimse çileden çıkmaz. İnsanlar sosyal canlılar oldukları için bu dengeleri çok iyi gözetiyorlar. Deminki otobüs sırası örneğinde birine "Sıra var, lütfen sıraya girin" dediğinde genellikle başlarını önüne eğip susuyorlar. O da biliyor yaptığını, herkes bilir. Vicdan neredeyse elle tutulur, fiziksel bir şey insanlar için ama değişen şartlara, çıkarımıza göre bir süre susturup görmezden gelebiliyoruz.

Ben yine de kötülüğün, iyilik üzerine yapılan bir makyaj olduğunu düşünüyorum. Er geç siliniyor, doğru olan, olması gereken görülüyor, yaşanıyor. O yüzden umutsuz değilim.
  • sekizdokuzon  (18.06.24 22:58:02) 
peki arkadaşlar, çok teşekkürler.

ilk başlığımdaki davranışlar neticesinde, terfi alan/sizden daha çok para kazanan birisine karşı, şunu mu diyorsunuz "olsun, ben doğru olanı yaptım, mutluyum".

sizi kandırarak/aldatarak manevi yıkımınıza ya da maddi zararınıza sebebiyet veren durumlardan sonra, "olsun ben yine de iyi insan oldum, içim rahat" mı dersiniz?

KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.

neticede, takdiri/övgüyü vs karşı taraf aldı. sen ise beceriksiz/pasif/salak vs oldun. kimse karşı tarafın aslında "kötülük" yaptığını bilmiyor. herkes ise senin beceriksiz/pasif/salak olduğunu düşünüyor.

diyeceksiniz ki belki "ben biliyorum, yeterli". kendini kandırmak gibi olmuyor mu bu? kimse iyi adama " evet sen doğru olanı yaptın" demiyor. çünkü bunu iyi adamdan başka bilen yok. BUNU SENDNE BAŞKA BİLEN YOK. gece başınızı yastığa koyduğunda huzur mu yoksa kerizlik mi gibi bince bir düşüncede bulmuyor musunuz kendinizi?
  • sorularimicinfeykhesap  (18.06.24 22:58:40) 
yapabilsem yaparım. evham çok ben de. yalan söylesem kandırsam, bir şekilde açığa çıkar diye yapmıyorum.


  • jülsezar  (18.06.24 23:11:35) 
@ sorularimicinfeykhesap

Cevap iki uc nokta da degil, ortasi.

Asiri iyi niyetli olmak da bence bir sikinti belirtisi. O zaman direk dogal seleksiyona girersin ve yokolursun. Ama surekli cakallik pesinde kosmak da normal degil.

Manipulasyon teknigini kullanmadan bence basarili olmak imkansiz. Mesela ben satis yapan birisiyim, verdigim servisi satmam icin manipulatif olmam gerekli. Bazen aradiklari servis bizde olmuyor ama buna ragmen var diyorum, isi aliyorum. Sonra gidip o is icin gerekli olan adamin pesinde kosuyorum, buluyorum, isi cozuyorum.
  • cooperr  (18.06.24 23:26:37) 
Bu sorunun çözümü basit aslında: iyi adam olup "oyunu kurallarına göre oynamamak" seni aptal, pasif biri gibi hissettiriyorsa ya da insanların sana öyle baktığını düşünüyorsan bor sonraki senaryoda bu sefer oyunu kuralına göre oynarsın. Birine kötülük edip vicdan azabı çekmek mi (ki cekmeyebilirsin de, herkes yapıyor, ben de yaptım, dersin) yoksa doğru olanı yapıp kendini aldatılmış, hakarete uğramış gibi hissetmek mi?


Beni yıkıp geçip kariyerine tam gaz devam eden biri oldu yakın xamanda. İlk tepkim "Sağlık olsun" olmadı açıkçası. İçimden ve bazen dışımdan kızdım, sovdum. Ama şu an içim rahat, o insanın yüzünü bile unutmaya başladım. Ki o benim yüzümü daha çok hatırlar.

Seçim senin.
  • sekizdokuzon  (18.06.24 23:31:06) 
Yeteneğim yok. Yeteneğim olsaydı da vicdanım rahat huzur vermez bana.


  • muhayyer divan  (19.06.24 00:07:33) 
Çünkü kötü değilim. Bunu kendime yapamam. Ruhumu kirletemem. İçimden de gelmez.


  • gabe h coud  (19.06.24 00:42:35) 
Normal kişilikteki insanlarda ahlak mekanizması vardır yukarıdaki özellikteki kişiler ise kişilik bozukluğuna sahip oldukları için onları durduran bir mekanizma yoktur. Bir narsistten bir psikopattan ahlaklı erdemli bir insan olması beklenemez normal kişilikteki insan yukarıda saydığınız davranışları sergilese bile vicdan azabı duyar pişmanlık çeker ayrıca normal insanın rutin davranışı değildir bunlar. Yukarıda saydığınız özelliklere sahip insanlar ruh hastasıdır. Din kısmına girmemeniz düşündürücü fakat din zaten akıl sağlığı yerinde olan insanlar içindir.


  • doharkoman  (19.06.24 01:07:45) 
---KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.---

Su kisma cevap vermek istedim. Doharkoman +1. Her insanın kendisine gore olusturdugu bi ahlak var ve "ben biliyorum, yeterli" demek kendimi kandirmak olmuyor. Kendini bilmek oluyor. Burada mevzu benim nasil hissettigim, benim vicdanima ne kadar uyup uymadigi. Bir de zaten kimsenin benim yaptigim iyi bi sey icin(kotulugu yapmadigim icin) bi alkis borcu ya da "wooww ne erdemli" deme lutfunda bulunmasina gerek yok. Bu benimle alakali, ben rahatsiz oluyorsam mesele bitmistir. Arkamdan da pasif, basarisiz, beceriksiz diye sallayabilir, bana ne.

Son kisimda da yattiginizda keriz gibi hisseder misiniz demissin. Ona da cevabim, keriz gibi hissetmem ama sinirim bozulur saglam kufurler ederim. Onun yaptigi kotulugu ben yapmadigim icin degil, o yapabildigi icin guzel soverim.
  • Feriyaanim  (19.06.24 01:26:21) 
kendimi değersiz gördüğüm için başkaları için daha çok çabalıyorum. kendi menfaatim yerine başkalarını önceleyen kendimi iyi zanneden korkak bir aptal olduğum için.


  • ercu cozer  (19.06.24 01:26:49) 
Yapabilme imkanımın olması ya da olmaması bana engel değil. Bir şeyi yapıp yapmayacağımın kararını vicdanım veriyor. Bilerek birisine ya da herhangi bir şeye kötü davranmak istemiyorum. Öyle bir negatifliği hayatımda istemiyorum. O negatifliğe neden olan kişi olmayı hiç istemiyorum. Zarar veren olmak istemiyorum. Bana yanlış gelen hareketi kendi çıkarım için yaparsam kendi değerlerime zarar vermiş olurum. Evdeki karıncalarından öldürerek kurtulursam hayvanlara zarar vermiş olurum. İş yerindeki asalaklarla ise açık bir şekilde uğraşırım. Gizli kapaklı işler bana göre değil. Olduğu kadar olur artık. Onlar gibi davranarak hoşlanmadığım insan tipi olmak istemem. Omurga sahibi olmak benim için önemli bir değer. Benim hakkımda benim ne düşündüğüm, içimin rahatlığı önemli, hesabım kendime. O tipler yüzünden yaşadığım haksızlıklara vs ye küfrediyorum, ettiğini bulsun, yaşattığını yaşamadan ölmesin deyip konuyu kapatmaya çalışıyorum…


  • boyalı kuş  (19.06.24 16:45:25) 
eskiden iyi insan olmaya çalışıyordum sürekli. sanırım öğretilenlerden dolayı. artık kötüye kötü oluyorum, onlardan daha kötü oluyorum hatta. böylece bulaşmıyorlar.


  • antihero  (19.06.24 18:00:14) 
[]

Mp3 çülük öldü mü?

Mesela bir filmin soundtrack ini indirmek istiyorum. Pc yok. Torrent yok dolayısıyla. Telefondan Googl ile filmi yazıp soundtrack Mp3 indir diye aratıyorum.

Ama girdiğim hirbşr link işime yaramadı. Ey gidi rapidshare vardı mesela bir aralar.

Nasıl yapabilirim bu istediğimi?

 
Müzik YouTube'da varsa siteler MP3 olarak indirebiliyor.


  • dissendium  (05.10.20 20:13:13) 
slider.kz burayı kullanıyorum lazım olunca ama yerli şarkı bulmak biraz zor olabilir.


  • Uncle Sam  (05.10.20 20:15:26 ~ 20:17:22) 
o tür şeyler için torrent siteleri var. mesaj atayım.


  • hem şişko hem deli  (05.10.20 20:21:11) 
torrent telefonda da kullanılan bir şey


  • nahtoderfahrung  (05.10.20 20:24:34) 
pc olmadığını sonradan okudum fakat şunu şuraya bırakayım (bkz: soulseek )


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (05.10.20 20:58:17) 
youtube to mp3 yapıyoruz en kolay şekilde.


  • diffarentiationation  (05.10.20 21:34:52) 
Ben hala telefonuma mp3 indiriyorum; Spotify'ı vs şarkı keşfetmek için kullanıyorum her ne kadar oradaki listeler de %90 birbirine benze de. Her neyse, eğer yabancı bir albümse aradığım, direkt Google'dan (telefondan bile) "şarkıcı + albüm + iTunes m4a download" yazıyorum kabaca. Mesela m.i.a.'in matangi albümünü indireceğim. "m.i.a. matangi m4a album download" diyorum, iTunes'un mp3 formatında kaliteli şekilde indiriyorum. YouTube'dan mp3'e çevirme işlemini ise bir tek çok beğendiğim canlı performanslarda yapıyorum.


  • m e b  (05.10.20 23:02:47) 
[]

Ortaçağ temalı kağıt, parşömen nerden bulunur?

Merhabalat.

Arkadaşa bir hediye kutusu hazırlıyorum. İçine birşeyler yazacağım. Böyle nasıl anlatsam, hani filmlerde olur ya rulo gibidir açarlar, kalındır hafif yıpranmıştır, rengi sarımtraktır vs vs. Anladınız. O tarz kağıt/parşömen vs nerden bulurum?

İstanbuldayım ama iyi bilmiyorum İstanbulu. Bu tarz ürünler satan mağazalar dükkanlara da ihtiyacım var.

Tşkler.

 
KRaft kagit al, kenarlarini kesip bicip cakmak tutarak eskitme yap:) Ben onu denerdim.


  • stavro  (09.09.19 22:41:25) 
bu işine yarayabilir. abla hogwarts mektubu yapıyor

www.youtube.com
  • elestirman  (09.09.19 22:44:14) 
Hazırladığınız şey bana hep Beyoğlu Panter Kırtasiye'nin vitrininde gördüğüm şeyleri hatırlattı. Sitelerine bakıp şunu buldum hatta, ay ne güzel: www.panterstore.com


  • wish i could find a way to disappear  (09.09.19 22:47:37) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.