[]

devlet yönetmenin neden ideolojik olması

öncelikle duyuruyu açmama neden olan başlık:

(bkz: https://eksisozluk.com/mansur-yavasin-deniz-gezmis-tweeti-atmamasi--6506769?a=popular)

devletler neden şirketler gibi yönetilemiyor? ben bilmiyorum bizim CEO hangi ideolojiyi seviyor hangisini sevmiyor ve umurumda da değil zaten. ortada yapılması gereken bir iş var ve ceo/patron/müdür/yönetici bu işi yapıyor.
şirketlerin amacı para kazanmaksa devletlerin amacı da halkına hizmetse neden burda bir ideolojiye sahip olması zorunlu gibi davranılıyor? bildiğiniz denenmiş örnekler var mı?

ya mesela bir parti çıksa dese ki ya bizim sağ/sol işlerine kafamız basmıyor ama bir devleti yönetecek yeteneklerimiz var, yeminle oyum size.

ben çok sıkıldım yok o sağcıymış yok bu solcuymuş, bıyığını yukarı burmuş, başına kasket takmış. işe yarasa kabul edeceğim bu da bunun bir yan etkisi diye ama göremiyorum.

örnek özelinde yinelemek gerekirse mansur yavaş'ın deniz gezmiş hakkında tweet atmaması yüzünden bak gördün mü anmıyor benim cumhurbaşkanım olamaz denebiliyor. bu bana son derece saçma geliyor deniz gezmişin trajik ölümü bizim bugünümüzü neden etkiliyor? bu nasıl bir fayda sağlıyor?

herkesin sadece işini yaptığı bir düzen çok mu ütopik?

 
çünkü yönetenlerin görevde kalmak, göreve ve imtiyazlarına devam edebilmek gibi amaçları bir anda öncelikleri oluveriyor.

halk da yönetici seçerken ideolojilerden sıyrılıp salt yöneticilik vasfına göre seçim yapabilecek kadar kalifiye değil.

böyle bir kısırdöngü.

hak ettiği şekilde yönetilir milletler, ne eksik ne de fazla.
  • baharat  (06.05.21 14:22:23 ~ 14:24:21) 
Düşüncen en basitinden yanlış. Devlet dediğin kurum halka hizmet amacıyla var olan bir kurum değil aksine insanları yöneten, yaşamı şekillendiren bir güç. Bunun da ötesinde şirket ve devlet ayrımını çok iyi yapamamışsın bence ancak hadi dediğin gibi şirketin amacı para kazanmak ve devletin amacı da insanlara hizmet etmek olsun.

O zaman ilk soru, kim niye gidip başkalarına hizmet etmek için gönüllü olsun? Yani şirkette üst seviyedeki adam diğerlerinden fazla kazandığı için daha da çabalıyorken senin mantığınla halka hizmet etmek için var olan bir kurumda kim neden gidip en üst düzeyde hizmet etmeye çalışsın? Senin onlara karşılığında bişey vermen gerekir ki onlar da bu göreve seçilmek için canla başla çalışsın. Yoksa aklı başında hangi kişi gidip "size en çok ben hizmet edeceğim, size hizmet etmek benim en büyük önceliğim" şeklinde düşünür? Illa bişeyler alacaklar ki yalandan böyle sözler söylesinler.

Bu da işte yönetme gücü ve tabii ki ücret demek. Yani devlet halka hizmet etmek için yok. Yönetmek için var. Sen gidip bir tarafı yönetmek istiyorsan da onlardanmis gibi yaparsın ki kendine destekçi bulasın. Onlardanmis gibi yapmak için de onların istediklerini bişekilde yerine getirmeye çalışırsın.

Yani kısaca ideolojisiz bir devlet imkansız.
  • j r r tolkien hayrani  (06.05.21 14:25:53) 
kitlesel olarak öne çıkarılabilecek en kolay şey ideoloji. şu anda sokaktaki 100 kişiye sorsan, özellikle cahil kesim önce namazında niyazında olsun der, yönetim tecrübesi, becerisi çok önemli değil. Kılıçdaroğlu alevi diye oy vermeyecek inanılmaz büyük bir kitle var yani mesela. o yüzden bu söylediğin düzen biz profesyoneller için çok mantıklı evet ama toplumun %95'i için anlamsız.


  • roket adam  (06.05.21 14:28:27) 
Bunu Türkiye'de yapmak isteyip de yapamayan Cem uzan ya da Liberal demokrat partiydi zannımca. Halkta pek karşılık bulmadı onlar da. Bence sorun yöneticilerde değil halkta. Siyasetçi bu halkın kimyasına göre şekillendiriyor kendini. Bkz İmamoğlu. CHP bu işi çözdü mesela biraz geç de olsa. Halk eğitim seviyesi yüksek dini değerlerle devleti ayıran bir yapıda olsa ona göre bir siyasetçi ancak karşılık bulurdu


  • olaylar olaylar  (06.05.21 14:30:31) 
bence ideoloji tanımın yanlış. burada istediğin şey de bir ideoloji değil mi? liberal ekonominin ağır bastığı bir devlet de bir ideoloji. bir başkası da hayır devleti şirket gibi yönetmemeliyiz derse bu da bir ideolojidir.

sanırım ekonomik kararlar dışındaki şeyleri ideoloji tanımına sokuyorsun. ama devlet yönetmek ekonomiden fazlasıdır. her alanı içine alır. "herkes istediği gibi yaşasın, önemli olan ekonominin büyümesi" diyorsan bu da bir ideolojidir yukarıda dediğim gibi.

ancak miliyetçilik gibi kavramların genç nesilde bir karşılığı yok. o yüzden ideolojiler de değişiyor. 50 yıl öncesinin ideolojileri bugün pek de bir şey ifade etmiyor.
  • black mamba  (06.05.21 14:56:05) 
@j r r tolkien hayrani
öncelikle cevabını okuyunca serbest çağrışım şu geldi aklıma:
www.youtube.com

anayasada yazan da bu şekilde;
V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

bunu özetlersek millete hizmet etmektir diyemez miyiz?

ilk soruya cevap olarak bir şirket ceo'su gibi daha fazla kazansın diyebilirim. söylediklerimden bedavaya çalışsın, bana hizmet etsin kendi taş kemirsin gibi bir anlam çıkmaması lazım. hizmetinin karşılığını alsın ama bunu bir ideolojiden bağımsız yapsın demeye çalıştım.

edit:link
  • ilkot  (06.05.21 15:03:31 ~ 15:05:53) 
Bir devletin ortaya çıkma sebepleri veya devlet kökeni teorileri diye araştırabilirsin.
Öncelikle bir devlet için temel ve onu oluşturan bir sebepler olur.
Tamamen firma/şirket gibi ekonomiye dayalı bir devlet temenni ederken bile asker ya da genel anlamıyla güvenlik güçlerinin o devlet konumu, rekabet halinde veya düşman olduğu diğer devletler bir devletin salt alış veriş amaçlı kurulamayacağını gösterir gibi.

Bir de devlet varken bile firmalarda çalışanlar her türlü haklarını istemek ve almak noktasında sorun yaşarken Tamamen x devlet (ltd.şti.)de bu çalışanların halini düşünmek başka bir sorun gibi geliyor.
Sendika/adliye/sosyal haklar konusu bile hayal bile hiç olmayacak varsayımlar gibi geliyor insana.
Öyle değil mi ?
Sonuçta herkes devlet şti. i(çin) var.
Çin'de zaten bu noktada komünizme dayanan ama kapitalizmin estiği bir yer. Sonuçta 1.5 milyar insan var. Herkes tamamen olmasa da bu haliyle potansiyel "işçi" konumunda.
Batıda ürünlerini satmanın yanı sıra bazı hakları koruma adına kampanyalara katılan veya diğer sosyal aktiviteleri olan ünlü markaların Çin'deki çalışanlarının halleri de ayrı konu
  • Erva  (06.05.21 15:16:47) 
Çok yazılmış, okumadan göz attığım kadarıyla cevap vereceğim: belediye başkanlığı devlet yönetmek değildir. Sağcı ya da solcu olmadan "idare" edilebilir. Ama genel olarak her şey ideolojiktir. Burada sorgulanan Mansur Yavaş ya da bir başkasının sağcıları anarken solcuları anmaması ama oyu solculardan almasıdır.


  • prole  (06.05.21 15:38:19) 
@ilkot
O programda da ne delirtmisler kadini :D

Simdi sana bir soru, esnaftan harac alan kisiler bunu hangi amacla yapiyor ve millete ne diye aktariyor? Amac belli ancak amaclarini aktarma bicimi su klise 'koruma' adi altinda vs olabilir. Esnaf gidip dese ki 'hayir arkadasim ben sana harac vermeyeegim' ne olur? Adamlar bu sefer sana birsekilde zarar verecek.

Devletlerin olayi da bu hemen hemen. Hicbir devlet ozellikle gunumuzde gidip 'ben seni yonetiyorum, senin ne yaptigina ne yapacagina ben karar veriyorum. Sen yine de gelip bana para vereceksin' demez. Klasik 'seni korumak, sana hizmet etmek icin' varim der. Bunun icin de senden para talep eder. Sen o parayi odemeye itiraz et bakalim ne oluyor? Ee yukaridaki ornektekinden farki ne?


Sirket ve devlet olayinda olay yine ayni noktaya geliyor. Sen gidip bu adama para versen bile yine de o isi cekici kilman gerekir. Yani bu adam gidip ozel sektorde ya da baska bir iste devlet yoneticiliginden aldigi paranin esdeger ucretini hatta daha da fazlasini alabilecekken neden yoneticiligi secsin? Buradan bakinca diger yerlerde calissa 'millete hizmet etmesine' gerek kalmayacak, ee adam enayi mi ki gidip hizmet etsin? Degil. Isin ucunda yonetme olayinin oldugunu biliyor ve o yonetme karsiligi resmi olarak aldigi ucret gorece az bile olsa dolayli olarak bunu deli gibi arttirma olasiligi var eger amaci paraysa. Para olmasa bile digerlerini yonetiyor adam, koskoca ulkeler bir avuc kisinin kararlari ile hareket ediyor. Adam da gidip yonetilmek yerine yonetmek istiyor.

Eee sen yonetiyorsan eger oyle ya da boyle birilerinin seni dinlemesi ve sana itaat etmesi gerekir. Baskalarinin seni secmesi icin de onlarin istedigini onlara verirsin. Bu yuzden de yonetme olayindan ideolojiyi cikaramazsin.
  • j r r tolkien hayrani  (06.05.21 16:38:03) 
geri kalmış toplumlarda siyaset ve sosyal yaşam içiçedir. buna bir de toplumunda birçok farklı yaşam tarzı ve etnik kökeni barındıran türkiye'yi düşündüğümüzde bu topraklarda ideolojisiz siyaset eşyanın tabiatına aykırı. bak norveç'te var mesela dediğine yakın bir yönetim şekli. orda sandığa gitme oranı %30 bile değil adamların tek derdi gelen gelsin de düzgünce yönetsin.


  • makarnavodka  (06.05.21 16:51:23) 
devleti yöneten kişinin alması gereken kararlar var. kimisi çevreci kararlar alacaktır, kimisi çevre umurunda olmadan inşaatçı kararlar alacaktır. kimisi komşu ülkelerle savaşa girmek isteyecektir, kimisi barışçı olacaktır. kişiler ya da partiler seçimlere girerken yapılan kampanyalarda bütün bunları ayrıntılı anlatmaya çalışsalar da, yapılan seçim kampanyalarının reklam olduğunu, başa geçince yine kendi kafalarına göre iş yapacaklarını düşünebiliriz.

bu sebeple, genel olarak kendimizle aynı düşünce yapısına sahip insanları başa getirmek isteriz. (çok kabaca, aynı düşünce yapısı = aynı ideoloji)

deniz gezmiş örneği üzerinden gidersek, 60'ların sonundaki olaylarda deniz gezmiş'in tarafında olan birisini mi devletin başında görmek istersiniz? deniz gezmiş'e düşman birisini mi devletin başında görmek istersiniz?

bir tanıdığım anlattı. 60'ların ikinci yarısında istanbul üniversitesi'nde okuyor. o zamanlar 5 vakit namazında ve milliyetçi birisi. olaylar sırasında sağcıların yanında sloganlar atıyor, kavgalara giriyor. olaylar devam ettikçe, karşı tarafın (deniz gezmiş'in olduğu tarafın) sloganlarını dinliyor ve diyor ki "bu adamlar hem kendilerinin, hem benim, hem de herkesin iyiliğine olacak şeyler söylüyorlar. bizim taraf ise sadece "allah sizin belanızı versin, sizi öldüreceğiz" sığlığında şeyler söylüyorlar. ben neden bu taraftayım? neden karşı tarafta değilim?" bunun üzerine taraf değiştiriyor ve solcu oluyor. solcularla birlikte olaylara karışıyor, hatta bayrampaşa'da 6 ay tutuklu kalıyor. (deniz gezmiş'le birlikte) yani deniz geçmiş'i sadece olaylardan tanımıyor. aynı koğuşta uzun süre birlikte kaldıkları için gayet iyi tanıyor ve hala çok seviyor.

şimdi bu anlattığım adam, deniz gezmiş'i seven adamı, deniz gezmiş'i sevmeyen adamdan daha çok sever. devlet yönetimine deniz gezmiş'i seven adamın gelmesini ister çünkü alacağı kararların, kendi düşünce yapısına daha uygun olacağını düşünüyordur.
  • co2s2  (06.05.21 17:38:12) 
@makarna
Siyaset dediğin direkt hayatın kendisidir. Her toplumda siyaset ve sosyal yaşamin iç içe olması normaldir. Geri kalmış toplumlarla falan alakası yok.

Onu da geçtim Norveçte katılımin %30 olduğuna dair kaynak var mı? çünkü benim baktığım resmi kaynakları neredeyse %80 olduğunu söylüyor. Bu da kaynak

www.ssb.no

Yaklaşık 3 milyon kişi oy kullanmış. Zaten seçmen sayısı 4 milyon falan sanırım.

Zaten ortada siyasi parti varsa ideoloji de vardır. Sen gidip bir partiye oy veriyorsan istersen katılım %10 olsun yine bir ideolojiye oy veriyorsun.
  • j r r tolkien hayrani  (06.05.21 17:46:19) 
@tolkien, içiçe derken aşırı derecede içiçe anlamında söylemek istemiştim. benim gözlemlediğim kadarıyla avrupa'da siyaset genel olarak türkiye'deki kadar takip edilmiyor, konuşulmuyor. norveç'teki katılım oranında sen haklı olabilirsin hocam ben norveçli bir arkadaşımın yalancısıyım. 3-4 yıl önce öyle söylemişti.


  • makarnavodka  (06.05.21 19:24:14) 
@tolkien +1, devletin amacı hizmet etmek değil.

Ama zaten çok basit bir denklem var:

- CEO'nun amacı şirkete kâr ettirip shareholder'ları mutlu etmek.

- Siyasetçilerin amacı da kendini seçen/seçtirenlere hizmet edip onları mutlu etmek. Bunu yapmazsa seçilemez zaten.

Yani ideoloji teker teker ayrıntıya girmeden kime güzellik yapacağını kolayca söylemenin bir yolu. Çıkıp "ben muhafazakar demokratım" dediğimde epey büyükçe bir kitleye "ben size hizmet edeceğim" mesajı verebiliyorum otomatikman. Bu sayede oturup "asgari ücreti ortalama ücret yapıcam" ya da "çevre koruma kanunu her hafta değiştiricem ki kolayca bina dikebileceksiniz" dememe gerek kalmıyor.

Kaldı ki hizmet etmek sadece maddi şeyler üzerinden de olmuyor, kişilere kendini iyi hissettirebilmek de bir "hizmet" türü. İnsanların çoğu, Marx'ın zannettiğinin aksine, bu tarz şeylere eline geçen paradan daha çok önem verebiliyor.

"deniz gezmiş tiviti atmadı" anlamsız bir söylem değil o yüzden. O arkadaşın demek ki devletten sahiplenen erkek tutuşu bekliyor yoldan köprüden falan önce. Sen de mesela "sadece işini yapsın" diyerek bir özgürlük alanı bekliyor olabilirsin.
  • plutongezegendegilmi  (06.05.21 19:24:26) 
Sanma ki şirketlerin ideolojileri olmaz.
Mesela çalışanlarına daha çok özerklik tanıyan şirketler var, daha tepeden yönetilen şirketler var.

İş bankası ile red bull'un ceolarının yönetim modelleri benzer mi sence?

Yani fikir ayrılıklarının olması kaçınılmaz. Burada sorun farklı fikir ayrılıklarını kabul edebilmek. Türkiye'de sorun bu. Herkes bizim gibi düşünsün istiyoruz.
  • anten  (06.05.21 23:46:06) 
otomatik piyano'yu okuyalim, vonnegut cevabini yillar önce vermis.

okuyamam daha cok para kazanmam lazim diyorsan, sirketler karlılık temelinde kurulmustur ve karlılıga hizmet eden verimliliği artirmaya calisir. insan ama hic de verimli bir canli degildir, rasyonel hic degildir, pipisinin kukusunun keyfine yaşamayi calismaya ve üretmeye tercih eder. bu sebepten

a- sirket gibi yönetirim, "ben bir bakima ülkemi pazarlamakla mükellefim" diyenlerin ülkeyi getirdigi yeri görüyorsun.
b- hadi muhtesem bir yönetim sistemi kurdun, verimli olmayan engellileri yaşlilari ve cocuklari ne yapacaksin, sirkete kar getirmiyor diye öldürecek misin?
c-daha uzun yazacaktim ama gerek yok. olmaz o iş.
  • spivak  (07.05.21 01:04:24) 
[]

kaçak akım rölesi

merhaba,
hikaye şu şekilde:
yaklaşık 1 sene önce ev komple tadilata girdi, yani 4 duvar kaldı üzerine baştan yapıldı, elektrik tesisatı da değişti.

kışın çok nadir olsa da(2 ayda 1 kere), bahar ve yaz aylarında rastgele kaçak akım rölesi atıyor.(bu aralar neredeyse her gün atıyor). bir cihazı çalıştırdığım için değil bu arada, dışardayken de atıyor. eve bi geliyorum elektrik yok niye tabii ki kaçak akım sigortası atmış. daha önce de aynı evde kalıyordum bir problem yoktu.

mahalledeki elektrikçilere sordum bulamayız dediler. ne yapacağımı bilemiyorum, var mı yol gösterecek olan?

 
aklıma gelen şeyler şunlar;
1 toprak hattı sorunlu
2 bazı prizlerde toprak ve nötr arasında kısa devre yapılmış olabilir
3 buzdolabı ya da elektrikli şofben gibi zaman zaman çalışan cihazların birinde kaçak var

epeydir uzağım ama aklımda kaldığı kadarıyla basit bir voltmetre ile her prizin toprak ve notr hattını ölçerseniz 1 volt civarında çıkması lazım iyi bir toprak hattı için (toprak hattının gerçek ölçüm yöntemi bu değildir ancak bir çok durumda fikir vermektedir)
0 a yakın çıkarsa arada ksıadevre yapılmış demektir ve bu sebep olabilir.
  • kisa  (29.03.21 09:59:46) 
Öncelikli arızanın nereden kaynaklandığını bulmak lazım, bir cihazdan mı kaynaklı yoksa tesisattan mı diye.

1-evden çıkarken prize takılı tüm cihazları prizden çıkar, özellikle klima dış ünitesi, bulaşık mak. çamaşır mak., fırın v.b gibi bu şekilde bir test et, arıza cihazlardan mı kaynaklı değil mi görmüş olursun.

Eğer prizlere cihaz takılı değilken kar atmıyorsa prize bağlı cihazda veya kablosunda sorun vardır.

2-1. adımı yaptın kar hala atıyor ise,hergün belirli sigortaları kapatıp günlük aynı testi yapabilirsin.Tesisatın bir yerinde mi, buat ve prizde mi arıza olduğunu tespit edersin.

3-Elektrikçi çağırıp sigorta, buat ve priz bağlantılarını kontrol ettirmek gerekir.Gevşek bağlantı ark yapıp kar atmasına neden olur, cihaz gövdelerinde ki yalıtımın zayıf olduğu yerlerden kar atabillir.
Aşırı nemli ortamlar kar'ın atmasına neden olabilir.

Cihaz üzerindeki arızalı bir parçadan dolayı kısa devre oluyor, kaçak akım akıyor olabilir beyaz eşyalarda ve elektrikli ısıtıcılarda çok yaygındır.

4-Kar arızalı olabilir.
  • sealth  (29.03.21 10:29:24 ~ 11:10:37) 
Toprak hattında sorun olabilir, bulk ihtimal bence. Ama elektrikçi bunu bulur o konuda uğraşmak istemezler çünkü çok zaman az para bir iş bu neticede.

Sen de yapabilirsin aslında, sealth’in 1. Adımda dediği gibi yaparsan en azından bir alet mi sebep oluyor onu öğrenirsin. Değilse o zaman sıkıntı büyük.
  • giovanne  (29.03.21 10:41:16) 
Bir cihazı özellikle çalıştırdığında değil de kafaya göre atıyorsa kendi kendine devreye giren cihazlar şüpheli olur ilk önce. En büyük şüpheli buzdolabı, varsa elektrikli termosifon düşük ihtimal kombi.

Denemek için cihazları fişten çekip evi bir süre gözlemlemen lazım, ama buzdolabı için ve kışın kombi için pek mantıklı değil.

Prizde takılı kalan tost makinesi, kettle, kahve makinesi vs de sebep olabilir.

Ama belirli bir periyotta atmıyorsa, zamnlarını denk getiremiyorsanız KAKR da bozuk olabilir, KAKR değişmesi gerekebilir.
  • John Bloor  (29.03.21 15:38:39) 
Harbiden bunu tespit etmek çok zor. Bizimde başımızdan geçti. Belki saçma gelecek ama bizde sadece yagmurlu, rüzgarlı havada atardı sigorta. En sonunda kutuyu komple değiştirmiştik


  • primetime  (29.03.21 23:10:08) 
sorun klimadanmış, sigortasını kakr'dan ayırınca problem çözüldü.


  • ilkot  (06.05.21 13:40:20) 
[]

kriptoya giriş

merhaba,
evet geç kalmış olarak benim neyim eksik diyip 3-5 bişeyler kazanma amacıyla bu alana girmek istiyorum fakat en temel şeyde sıkıntı yaşadım bu kadar alternatifle karşılacağımı tahmin etmiyordum.
arkadaşlar allaşkına pipeline şeklinde kendi kullandığınız para aktarma sürecini yazar mısınız?
bi yazıda btctürk'e aktar ordan binance'e koy diyor biri diyor papara kullan biri diyor binancede de oluyo ama biraz karışık.

bu işin kompedanları 'best practice' olarak nasıl yapıyor?
aydınlatanlara 1 coin bedava! kendi coinim daha çıkmadı..adı bile yok

 
hhiiiç uğraşma hocam. trbinance'tan üyelik aç. herhangi bi bankadan trbinance'a tl eft/havale yap. bitti gitti :)

üyelik açmadıysan tanıdığın birinden de referans kodu al. iki tarafa da güzellik oluyor.
  • turbo sadık  (28.03.21 15:14:46) 
@turbosadık, teşekkürler. trbinance ile binance farklı platformlar mı?


  • ilkot  (28.03.21 15:19:05) 
hayır değil birisi diğerinin türkiye ayağı hazirana kadar da komisyon almayacak. sadece az coin var. zamanla da çoğalıyor. ben de oradayım. en iyisi ftx ama orası karışık en basti trbinance zaten en iyi kazancımı da oradan aldım hep kullanımı basit.


  • turbo sadık  (28.03.21 15:23:35) 
[]

kedilerin neden 'genelde' 6 aylıkken sahiplendirilmesi

instagramda veteriner, hayvanlı hesapları takip ediyorum, 10 ilan varsa 7-8 tanesi 6-7 aylık prens/prenses sahibini arıyor diğer azınlıklar ya yeni doğmuş olanlar ya da +1 yaşındalar. peki neden böyle, yani kedinin sahiplendirilmek istenmesi doğduğu ya da emme sürecini tamamladığı 2. ayda belli değil mi?

aklıma gelenler şunlar:
1- yavru kedi sevimli geliyor, sağa sola da atlayıp zıplayamıyor büyüyene kadar 'heves' alınıyor, büyüyünce de hadi yallah deniyor

evet bu kadar başka bir şey gelmedi aklıma ama daha iyi niyetli arkadaşlar yazabilirse onları düşünmeyi tercih ederim. bu baya kötü bir düşünce çünkü.

 
Mümkünse 4-5 aya kadar anneyle/kardeşlerle kalması daha iyi. Bir de o arada ilk aşıları tamamlanmış oluyor, gerekiyorsa bulaşıcı hastalık testleri falan yapılmış oluyor.

Annesiz olduğu halde ikinci kediyi sahiplenirken 5 aylık olana kadar bekledik biz, geçici evinde kaldı. Evde başka kedi olduğu için fib, corona vs testleri yapılmadan almak istemedim, ilk aşılarını da yaptırıp getirelim o zaman dediler, onları bekledik.
  • kobuzchu kiz  (19.03.21 18:32:21) 
6 aylık bir kedi insan yaşına göre ergenliğe girmiş demektir (13-14 filan). annesine ihtiyaç duymaz. aile bağları da olmadığı için annesini de özlemez. ayrıca ybir şeyler öğrenebilme yaşında olduğu için yeni bir eve adapte olabilir ve orada yaşama koşullarını öğrenmesi de çok kolay olur. bir de annesinden erken ayrılan yavrular çok sağlıklı olmazlar


  • tururo  (19.03.21 19:51:16) 
[]

sizce en çok neyin fiyatı arttı?

ya bu nedir, market alışverişi minimum 100 lira oldu, herkes yıllık enflasyonun açıklanmasını beklermiş gibi zam gelmeyen gün yok.

buyrun ankete herkes son alışveriş tutarını yazsın.

benim 128 lira, içinde et yok, deodorant, tuvalet kağıdı gibi eften püften şeyler var. pirinç makarna vs. de var fişi kontrol ediyorum doğru, komple delirdik mi?

 
Deodorant, tuvalet kagidiyla falan 120ye ciktiysaniz helal.


  • brkylmz  (20.01.21 20:16:10) 
30'lu yumurta + 1 kilo peynir 100 lira civarı. En çok fiyatı artan yağ.


  • dekart  (20.01.21 20:19:14) 
Benim en çok tükettiğim ürün peynir. Acayip pahalılaştı bence.


  • mg3929  (20.01.21 20:25:17) 
Coca Cola ve cips. Bir kola, bir cips alsan 10 TL bırakıyorsun. Eskiden 5 TL falandı ikisi.


  • dissendium  (20.01.21 20:30:00) 
hepsi ve daha fazlası için şöyle bir site var:
www.hissedilenenflasyon.com
reklam mı evet reklam ama ticari amacı olmayan bir site için bu farkındalığı ekşi yaymayacaksa kim yayacak?
  • ilkot  (20.01.21 20:34:04) 
@dekart
30'lu yumurta ve 1 kilo peynir hazirandan bu yana yaklaşık %20 artmış.
hissedilenenflasyon.com
  • ilkot  (20.01.21 20:42:32) 
@dissendium
kola-cips artmamış gibi ama siz daha iyi bilirsiniz.

hissedilenenflasyon.com
  • ilkot  (20.01.21 20:44:54) 
yumurta, peynir ve süt. en çok arttı.


  • jelly bear  (20.01.21 20:51:46) 
Halat, tabure


  • ryhmer  (20.01.21 20:59:31) 
kuruyemiş + süt ürünleri + yumurta


  • ankarakecisi  (20.01.21 21:16:39) 
terapist ücretleri


  • ishak77  (20.01.21 21:55:47) 
Gofret mofret, çikolata gibi abur cuburlar da çok arttı ya...


  • superfluid  (20.01.21 22:03:00) 
artmayan bir şey yok ki. herkes canını en çok acıtanı yazmış.

benim canımı en çok alkol acıtıyor(hep pahalıydı ve ortalamaya göre çok artmadı belki ama bu aralar normalden en fazla tükettiğim şey)
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.01.21 22:08:32) 
En yakın zamanda deodorant vurdu beni


  • peki madem  (20.01.21 22:09:36) 
geçen gün yaşadığım durum tam olarak umut sarıkaya tipi mutsuzluğa giriyordu. listede et ürünü olmayan standart peynir, yumurta, pirinç, meyve sebze, sabun vs. alışverişi yaptım.. kasiyer 170 tl tuttu dedi kartı uzattım şifreyi girdim. alışveriş arabasına yerleştirirken -aa çok bişey tutmamış ya burası iyiymiş falan dedim hatta.. sevindirik oldum. neyse aldıklarımı bagaja yerleştirdim, elimi cebime attım ve fişteki tutarı görmemle kendime gülmem bir oldu.. meğer kasiyerin dediği 170 değil 370miş.. o an kendimi 5 yıl öncesinde zannedecek kadar ne içtiğimi düşünerek bindim arabama hüzünlü hüzünlü gittim evime.


  • jepa  (20.01.21 22:19:42 ~ 22:21:44) 
yumurta yaza düşer gençler. tavuk dediğimiz de işçi gibidir, soğuğu pek sevmez ve verim düşer. tabi maliyetlerden dolayı 15 li fiyatları tekrar görmeyiz ama 20-30 arasından bu sene daha fazla yükselmez diye düşünüyorum.

ithal ürünlerde artış olabilir çünkü dövizle yurda giren ne kadar ürün varsa hazineyi boşaltır. hazine boşalırsa da bilgisayar, araba, cola, şampuan vs. ne kadar ithal ürün varsa üzerine zam konularak halk yerli olanına veya ithal ürün almamaya yönlendirilir.

ülkenin ekonomisi hepimizin bildiği üzere okey'e dönüyo. faizler bu düzeyde kalırsa belki fiyatlar bu seyirde bi süre daha devam eder ve tabi uzun vadede yine yükselir ama faiz düşmesi veya para basılması gibi bi durum söz konusu olursa işte o gün tekrar kaldığımız yerden devam ederiz.

faiz yüksek kalsın o zaman diyenler olacaktır. o iş öyle olmuyo... onun ülke ekonomisine uzun vadede çok daha büyük zararı var.
  • laragofret  (21.01.21 00:13:26) 
son bir sene değil de 2-3 seneyi baz alırsak süt ve süt ürünleri çok arttı.

kuruyemiş her zaman pahalıydı iyice alınmayacak seviyelere çıktı.
  • nuisance  (21.01.21 00:34:23) 
[]

yardım kampanyaları hk.

merhaba,

öncelikle doğacak tartışmalara istinaden bu duyuru sadece bilgi alma amaçlıdır demek isterim. ayrıca doğma büyüme izmirliyim halen de izmirde yaşıyorum.

izmir depremi sonrası tüm sosyal medya platformlarında farklı kaynakların yardım paylaşımlarını görüyoruz. benim bu konuda aklıma takılan iki soru var elimden geldiğince doğru aktarmaya çalışacağım.

1. izmir depreminin etkisi bayraklı'yı yoğun biçimde daha doğrusu yardıma ihtiyaç duyulacak şekilde ekledi, sadece enkaz değil hasar gören tüm binalar boşaltıldı. insanlar yapabildilirse yakınlarında, değilse araçlarda, sokaklarda çadırlarda yaşamaya başladı.
bu kısımdan sonrasında türkiye'de bildiğim kadarıyla daha acil bir yardıma ihtiyaç noktası bugün itibariyle bulunmamakta.
türkiye cumhuriyeti devletinin kaynakları izmirde bir ilçeyi etkileyen depremin ihtiyaçlarını karşılayamıyor mu? paylaşımlardaki ihtiyaç listelerini oluşturan şeyler genelde battaniye, ped, çocuk bezi, kıyafet vs. belediyeyi geçtim hani, devletin kaynakları halkın karşılayabileceğinden daha mı az? ne açıdan bakmam gerekli?

2. yardım kampanyalarının tek bir elden yapılması daha sağlıklı olmaz mı, örneğin afad kendi açıklıyor, izmir belediyesi kendi açıklıyor, başka başka gruplar liste yayınlıyor, biri de kalkıp ya bu böyle olmaz, toplamda elimde kaç battaniye var bilmek istemiyorum denmiyor mu? yardım kampanyalarının bu kadar dağınık olması kimseyi rahatsız etmiyor mu? bilen varsa bu grupların arasında bir koordinasyon mevcut mu? yardım edeceksek nereye etmeliyiz, doğru yolu nedir?

Şans eseri bana ve aileme bir şey olmadı ama olabilirdi. dolayısıyla yardım etmekten kaçtığım yok. ölçek olarak baktığımızda tc'nin gücünün izmirdeki bir ilçedeki ihtiyaca yettiğini düşünürdüm, ama yetmiyor mu? bu kadar kırılgan mı yapımız mı var? ya da devletin bu konuda hiç bir sorumluluğu yok mu?
hayalimdeki durumda-mevcut kişileri görmezden geliniz sadece mevki olarak söylüyorum-
belediye başkanı-vali-içişleri bakanı-cumhurbaşkanı çıkıp arkadaşlar gerekli yardımlar tespit edilip yapılıyor, şu an için durum kontrol altında, müsterih olunuz konulu bir açıklama yapılamaz mıydı? partiler, ideolojiler üstü bir durum değil mi bu? yanlış mı düşünüyorum?

cevap verenlere şimdiden teşekkürler.

 
maalesef yetmiyor hala. yetseydi 36 saat içinde tüm binaları, binalardakileri kurtarabilirdi. maalesef :-(


  • ankara06  (01.11.20 22:13:05) 
şu an binlerce kurtarma görevlisi var izmir'de. istersen dünyaları yığ oraya yine de kurtamayacakların olur. hatta bazı enkazlara dokunamazsın bile. karpuz taşır gibi kalkmıyo o kolonlar. jenga oynar gibi hassas, enkaz içinde yeniden bina inşa ediyorlar. açtıkları deliklere sadece 1 kişi sokabiliyorlar.

koordinasyon çadırı muhakkak kurulmuştur. bu işin kompetanı afet üzerine çalışmış doktorlar mühendisler de oradadır.

ama evet, işin içine yapay zekanın girdiği, koordinasyonun yazılımla sağlandığı, tüm telsizlerin bir dağıtıcısının olduğu bir sistem yoktur.

istanbul belediyesi Eczacıbaşı ve Türk Teknoloji takımı vakfı bu koordinasyonla ilgili bir hackathlon düzenledi, araya virüs girdi, uzaktan gerçekleştirdiler. ama kazananların ortaya koydukları ürün açıklanmadı. isim ve ödül verip geçtiler. kazananlara mesaj attım hiçbirisi dönmedi.
  • esref  (05.11.20 01:52:28) 
@esref

enkaz kaldırma, arama kurtarma konusunda haklısın.

benim esas sorum depremzedelere yapılan yardımlar ile ilgiliydi.
biz şirket olarak 10bin TL topladık mesela, yani gönül isterdi ki devlet tarafından bir açıklama yapılsın buna gerek yok bizim kaynaklarımız depremzedelerin ihtiyacına yeter. illa bağışta bulunmak istiyorsanız vs vs. diye devam etmeliydi.

deprem hackathonu da yapılmıştı geçen sene içerisinde pandemi başlarında, onun da bir sonucu açıklanmadı bildiğim kadarıyla.
hem çaldım hem oynadım..
  • ilkot  (07.11.20 20:59:02) 
[]

takibi zor internet sitesi açmak

merhaba,

mevcut yönetime bir açıdan muhalif ama esasında alakası olmayan bir konuda website açmak istiyorum. ama açtıktan sonra kapıma dayanırlar mı, silivrinin soğuğunu tattırırlar mı diye de çekiniyorum.

siteyi açtıktan sonra bana ulaşamayacakları bir yöntem muhtemelen yok, en basiti alan adı ödemesini araştırıp ordan bulabilirler, ama en azından şak diye karşılarına çıkmamak için nasıl bir güvenlik önlemi alabilirim?

geldiğimiz durumun özeti de bu, bir şey yapmaya korkar olduk.

 
Serveri yurt dışında bulundurmak, yani host firmasını yurt dışından seçmek. Siteye bişeyler upload ederken, yönetime panele vs giriş yaparken de vpn kullanmak belki işe yarayabilir.

Ayrıca yaptığınız suç değilse çekinmeyin, en fazla gider ifade verirsiniz. Ama yine de muhatap olmamak için tüm önlemleri alın tabi.
  • John Bloor  (13.10.20 17:20:09) 
Bilgi paylasimi yapmama taahhut eden firmalardan host ve domain alip yapabilirsiniz. Ama siteye erisim engeli yersiniz.


  • müptezel dostoyevski  (13.10.20 19:34:19) 
[]

dijital piyano tavsiyesi

selamlar sevgili piyanistler, klavyeciler

bir arkadaşım dijital piyano bakıyor tavsiyeleriniz var mıdır?
kendisi biraz gitar çalar, müzik kulağı iyidir ama piyanoya yeni başlayacak.
ek isteği de mobilya gibi olanlardan aşağıdaki gibi:

shop.zuhalmuzik.com

teşekkürler cevap veren herkese

 
  • h264  (15.04.20 20:10:22) 
fiyat yaklaşık böyleyse roland markanın giriş seviyesi diğerlerinden daha iyi sese sahip.


  • Unde bach canim  (15.04.20 20:14:37) 
Tavsiye vermeye değil uyarmaya geldim. Sakın Yamaha almayın. Aldıktan 5 ay sonra gözümüz gibi baktığımız pianonun bazı tuşlarında vınlama olmaya başladı. Önce kadul ettiler sorunu sonra çamura yatmaya başladılar. Konservatuvar hocalarına bile götürdüm biz mi cahiliz diye. Aldığımız bayi bile sorunu kabul ediyor. Yamaha Türkiye rezil etti bizi.


  • lancelot du lac  (15.04.20 23:17:51) 
@h264,
tiki önce verdim linke tıkladıktan sonra geri aldım. yapabileceğim başka bir şey olsa onu da yapardım:)
diğer arkadaşlara teşekkürler, sana yok.

dijital piyano diyorum midi controller gönderiyorsun.
mobilya gibi olanlardan diyorum klavye öneriyorsun.
yeni başlayacak diyorum, beyaz tuşsuz alet gönderiyorsun.

pu yazıklar olsun.
  • ilkot  (16.04.20 18:57:34 ~ 19:00:10) 
Şimdi piyanolara bakarken aklıma geldi. Örnek olarak şu piyano www.hepsiburada.com


  • Unde bach canim  (17.04.20 17:42:31) 
[]

canlılık nasıl oluştu

Herkese merhaba,

Soru başlıkta aslında, biraz araştırdım, youtube'dan izledim ama bunun yeterli gelmediğini düşünüyorum.

Bu konu hakkında çalışan, öğrenen-öğreten arkadaşlar varsa kaynak konusunda yardımcı olabilirler mi?

Bahsettiğim gaz ve toz bulutundan sonra ne oldu da bir bakteri, hücre oluştu?
Teoriler, geyikler serbest:)

 
Biz bunun geyiğini aylardır yapıyoruz,halen ikna edemedim bizimkileri , ben kimyasal çorba teorisini savunuyorum, onlar büyülü çubuk teorisini :)

ama şu korona geçsin, buluşup tatlı tatlı tartışırız topluca :)
  • masseter  (10.04.20 19:20:14 ~ 19:22:40) 
@kederle ızdırapla ben arkadaş oldum;
hücreler nasıl oluştu? en başa daha geriye gidelim! :)

  • ilkot  (10.04.20 19:28:26) 
Protein, rna, dna, hücre


  • rewlack  (10.04.20 19:39:58) 
www.youtube.com

ama önce yuval noah harari kitaplarını okumanı tavsiye ederim. onları okuduktan sonra bu videoyu izlemiştim, biraz basit gelmişti.
  • MtKrt  (10.04.20 19:41:13) 
Abiyogenez kuramını bi araştır, Evrim teorisi canlılığın evrimini açıklarken Abiyogenez kuramı cansızlıktan canlılığa nasıl geçildiğini açıklar. Yanında Miller-Urey deneyine de bakarsan az çok bir şeyler şekillenir.


  • angelus  (10.04.20 19:41:24) 
Canlılık ile cansızlık arasında makro ölçekte pek bir fark yoktur. Bir kum tanesini oluşturan parçacıkların mekaniği nasıl işliyorsa, bir hücreyi oluşturan parçacıkların mekaniği biraz daha karmaşık işliyor hepsi bu. Aslında evreni matematiğin bir formu olarak görürseniz, canlılığın cansızlığa kıyasla öyle çok da matah bir şey olmadığını anlarsınız.
Anlaşılabilir olması için futboldan örnek vereyim:

10 milyon insanın bulunduğu bir gruptan Sabri Sarıoğlu vasatlığında birden fazla futbolcunun çıkması mümkün. Ama Lionel Messi gibi bir futbolcu çıkması için grubun üye sayısını 100 milyona, belki de 1 milyara çıkarmanız gerekir.
Yani kümenin eleman sayısı arttıkça kompleks yapılar bir şekilde kendine yer bulabiliyor. Bir yapı ne kadar basitse kendine yer bulma ihtimali de o kadar artıyor. Atom altı parçacıkların işleyiş biçiminden çıkan sonuç, birazcık bu.
  • fobfilm  (10.04.20 19:43:30) 
@fobfilm:

kendisini kopyalayabilen ve dolayısıyla üreyebilen bir varlık ile bir kum tanesi arasındaki fark sadece popülasyon mudur? savınıza soru olarak yeterince cansız(kendini kopyalayamayan, üreyemeyen) molekül, atom(ismine ne derseniz) oluşunca canlılık oluşur mu?

'biraz daha karmaşık' olarak tanımladığınız şey şu an yaşadığımız hayat. anlam verme, düşünebilme, merak etme şu an bildiğimiz 'hayat'ın limit noktası. kişisel fikrim milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleştiği, sizin savınızı da duymak isterim.
  • ilkot  (10.04.20 19:54:24) 
@ilkot Verdiğim örnek biraz yanlış anlaşıldı sanırım.
Tekrardan şöyle örneklendireyim: Bir hücrenin oluşması için işlemesi gereken mekaniği sağlayan atomların bir araya gelme ihtimali % 0000000000,1 ise 10 olasılığın mümkün olduğu bir evrende hücrenin oluşması neredeyse imkansızdır ama 1000000000000000000000 olasılığın mümkün olduğu bir evrende o hücrenin oluşması neredeyse kesindir.

Farkındaysan karmaşık yapılı varlıklardan daha basit yapılı varlıklara doğru oldukça yumuşak geçişler var. Kopyalanmayı başarabilen virüsler sence nanometre ölçeğindeki bir kum tanesine mi daha çok benzer yoksa virüsle aynı sınıfta gördüğün insana mı?

Sen eğer bir kum tanesinin su molekülünden farklı olmasını "milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleşti" diye açıklamıyorsan, hücreyi neden daha garip bir şeyle açıklamaya çalışıyorsun anlamadım? Evren o kadar devasa ve karmaşık ki bazı ölçeklerde insan hayatı dediğin "çok karmaşık" yapının, bir kum tanesi kadar etkisi yok. Hatta dünya gezegeninin tamamının bile...
  • fobfilm  (10.04.20 20:29:27 ~ 20:59:15) 
Jeremy England isimli bir akademisyenin bu konuda bir teorisi var. Ben de kendisinden Dan Brown'ın Başlangıç kitabı vasıtası ile haberdar olmuştum. hah tamam buymuş dedirtecek bir şey değil tabi ama okumak istersiniz belki diye aşağıya kısa bir özet içeren link veriyorum.

www.sciencefocus.com
  • road_tanker  (10.04.20 21:30:13 ~ 21:32:34) 
tr.wikipedia.org
"İndirgenemez karmaşıklık" konusunu araştır.
ilk bakterinin oluşması ve ordan sadece doğal seleksiyonla insana kadar evrimleşmek için, ayrıca milyonlarca farklı canlıdaki milyarlarca farklı mekanizmanın evrimleşmesi için, gezegende toplam muhtemelen trilyonlarca "İndirgenemez karmaşıklık" makeniazmasının gerçekleşmesini beklemeniz gerekiyor.

doğal seleksiyon her zaman rastgeledir. rastgele değişimler en az atıyorum 5k dna baz değişimi gerektiren değişikleri gerçekleştiremez. yeni bir mekanizma için atgıyorum 50 kere ard arda rastgele dna değişimi gerekir. bu gerçekleşse bile sadece 50. adımda doğal seleksiyon avantajı verir canlıya. diğer 49 adımdaki değişikliğe sahip canlıların doğal seleksiyonla seçilmesinin mantıklı bir izahı yok. bu adımları tek tek açıklayacak değişimler gösterilemedi.
sadece yaratıcıya inanmak gibi ispatsız evrime inanıyor insanlar.
çünkü bilimsel açıdan başka izahımız yok.
  • aslindasorunumpsikolojik  (10.04.20 21:37:47) 
one strange rock diye bir belgesel serisi var, çok güzel. görseller de olağanüstü, sorularının cevaplarını bulabilirsin orada.


  • lolita  (10.04.20 21:42:35) 
[]

tekrar yaşayacaksınız dense?

Hikayemiz şöyle;

Bir sabah uyanıyorsunuz, başınızda yetkili kişiler-ister bilim adamı olsun ister melekler, ister allah olsun- diyor ki bu zamana kadar sana dünyanın nasıl bir yer olduğunu gösterdik-yaşınız kaçsa artık- ve şimdi sana seçenek sunuyoruz;

1. hafızanı sıfırlayacağız ve en baştan tekrar yaşayacaksın, verdiğin kararların aynısını vereceksin, karşına çıkan insanlar aynı olacak, ama bu görüşmeyi ve yaşadıklarını hiç hatırlamayacaksın, geleceği de bilmiyorsun. yani diyelim ki 35 yaşındasınız, bu yaştan sonra olacaklara dair bir bilgi verilmiyor. sadece bu ana kadar yaşadıklarınızı biliyorsunuz ve aynısını yaşayacaksınız.

2. oyundan çıkabilirsin, dünyaya hiç gelmeyeceksin.

hangisini seçerdiniz?

 
İlk tepkim tufan sen misin oğlum, çıkar lan gözlükleri olurdu heralde.
1 seçeneği seçerdim ama sıkı pazarlıkla verdiğim kararların aynılarını vermeyim diye bağlamaya çalışırdım. Geri adım atmazlarsa da 2 olsun, sizle iş yapılmaz der oyundan çıkardım.

  • battal gemalmaz  (13.02.20 13:33:11) 
aynısını yaşayacak, değiştirme şansım olmayacaksa tekrar uğraşamam. kesinlikle 2.


  • veritaslibertas  (13.02.20 13:37:53) 
Birinci seçenekte hafızamız silineceği için pratik olarak şu andan itibaren devam etmekle hiçbir farkı yok. "Aynı şeyleri yaşamanın bir anlamı yok" demek biraz mantıksız geliyor bana. Her gün aynı güne uyanmadığımızın bir garantisi var mı sonuçta :)

Bkz. 50 first dates
Bkz. Groundhog Day (bunda durumun farkında olan bir başkahraman var ama diğerleri hergün aynı güne uyanıyor)

İşin daha ilginci belki de bu teorideki şey başımıza geldi ve biz 15. kez yaşıyor olabiliriz. Bunu da bilemeyiz. Aynı şeyleri yaşamış olmak için hatırlıyor olmamız gerekiyor.

Özetle 1 demekte bir sakınca görmüyorum. Ama 2 deyince oyun dışı kalmak hakkında biraz detay verirlerse 2 diyebilirim. 2 deyince ne oluyor belli değil. Ölüyor muyuz?
  • himmet dayi  (13.02.20 13:45:42) 
1


  • lcha  (13.02.20 13:46:43) 
@himmet dayi
yani evet yaşayacağın şeyler olarak bir değişiklik olmayacak, yani kendini çok sevdiğin başka bir insan olarak düşün ve onun bu hayatı yaşamasını ister misin gibi,

2- bu dünyada olmuyorsun, hiç gelmiyorsun hiç vücut bulmuyorsun, evrende bir tozsun öyle şeyler.

edit: imla
  • ilkot  (13.02.20 13:49:24 ~ 13:49:46) 
2.


  • candide  (13.02.20 13:54:35) 
Tereddütsüz 2

Başkası benim hayatımdan (bana sunulan fırsatlardan) çok daha fazla şey elde edebilirdi eğer değişiklik yapabilecekse başka birisine verirdim hayatımı. Kendim almazdım ama çünkü aynı mallıkları yapacağımı biliyorum :)
  • peki madem  (13.02.20 13:57:55) 
2


  • jimicik  (13.02.20 14:06:29) 
kesinlikle 2


  • nahtoderfahrung  (13.02.20 14:24:11) 
2 diyesim var ama 3. seçenek olarak random yerde random zamanda olsaydı 3 derdim.


  • mr goodnick  (13.02.20 14:38:03) 
3 hafta önceye kadar 1 derdim ama şuan 2 diyorum.


  • lata  (13.02.20 14:55:29) 
şu an zaten birinci dediğini yaşıyor bile olabiliriz, herhangi bir fark yaratmıyor. banko 2.


  • makinelere tapan adam  (13.02.20 15:07:18) 
1. secenekte bu hayatimi hatirlamanin ve bu bilincle o gecmis zamana mudahale edebilmenin hicbir yolu yoksa net olarak 2 derdim. amaaan kim ugrascak simdi doğ yaşa filan derdim galiba :) su anki hayatimi seviyorum bu arada, oyle buyuk pismanliklarim mutsuzluklarim yok yani benimki sadece usengeclik :)


  • in vino veritas  (13.02.20 15:14:14) 
1 memnunum ben böyle.
Bence bundan daha fenası sonunu bildiğin halde değiştirememek olurdu. Zaten bilmeyeceksem sorun değil bence.

  • SiyamkedisiZorro  (13.02.20 17:02:41) 
Ikisinin de hicbir anlami yok ki, birakin ben boyle devam edeyim derim. Ayni seyleri bir daha niye yasayayim?
He yok illa birini sececeksek 1 derim, en azindan degisen bir sey yok, hicbir seyin farkinda olmadan aynisini yasamis olacagim.

  • stavro  (13.02.20 19:39:07) 
[]

monitör tavsiyesi

Merhaba,

monitör almak istiyorum, ev ortamında kullanacağım. evde yaptığım işler çoktan aza doğru şu şekilde;

1. oyun oynamak (genelde fps)
2. kod yazmak
3. makale okumak
4. dizi/film/youtube/netflix

laptop ekranından sıkıldım, o yüzden monitör almaya karar verdim, bu laptoptan sonra da desktop kuracağım için 4k bir monitör olmasını istiyorum, aşağıda bir model buldum ne dersiniz? monitör alacaklara nasıl tavsiyelerde bulunursunuz?

www.hepsiburada.com

aklıma gelen diğer sorular da şu şekilde;

1. 1ms ve 3ms arasında gözle görülür/hissedilir bir fark oluyor mu, sadece pazarlama taktiği mi?

2. 60 hz fps oyunları için yeterli olur mu?

şimdiden teşekkürler,

 
laptop 4k 60hz verebilecek seviyede mi? ayrıca masada falan duracaksa 32 inç çok büyük. 1ms(ama input lagına da bakmak lazım donanımhaberden inceleyin) olmalı. kandırmaca yapan firmalar var beyaz-siyah değeri yerine siyah-beyaz yazılıyor falan gibi gibi. donanımhaber ölücülerinin güzel incelemelerine kesin bakın neler diyorlar.

fps oyunlarında en iyisi 144hz ama fps oyunlarında ultrada falan o çözünürlükte 144hz almanız çok zor 2080ti yoksa. 2k 144hz 27 inç monitör almak ideal. tn panel öneriliyor sanırım oyunlar için. monitör piyasası çok karışık karar vermek zor. kimisi yüksek özellikli ama düşük teknolojili(mavi ışık filtresi gibi gibi) oluyor. bir de uzun seneler kullanıldığı için paraya kıyıp en iyisini almak lazım.

kod yazıyorsanız dik konuma gelebilenlere de bakabilirsiniz. dediğim gibi derya deniz. forumlardan yorum okumak önemli.
  • bahoho  (30.08.19 20:56:53) 
[]

yeni ev mi, tadilat yapıp devam etmek mi?

merhaba,

İzmir'de yaşıyorum uzun bir süre daha burda yaşayacak gibiyim.

Şu an yaşadığım ev dedemden kalma, apartman yaşı eski(50 vardır sanırım) fakat konum olarak ulaşım sıkıntısı olmayan şehir merkezi sayılabilecek bir konumda.
bilenler için nokta-inönü caddesi. kat yüksekliği hazırda yasal sınırda olduğu için ve ana caddenin bir paralelinde olması sebebiyle(altına dükkan açmak saçma) müteahhitler tarafından kentsel dönüşüm konusunda pek tercih edilmeyen bir özellikte.

evin içi 20 sene önce nasılsa öyle, herhangi bir ısıtma tesisatı yok(eskiden soba vardı) banyo, mutfak, duvarlar, yerler, pencereler her yer tadilat istiyor.

bu evi satsak max 240-250bin civarı yapar. tadilat masrafı da 100bin desek 350bine yeni bir eve çıkmak mı daha mantıklı olur, yoksa tadilatı yapıp oturmaya devam etmek mi mantıklı olur?

350bine aynı özellikte bir ev de bulamadım, yeri iyi olsun, apartman yeni olsun, içi düzgün olun diyince 450-500'den başlıyor.

ne dersiniz?

ayrıca tadilat masrafı ne kadar olur? tüm evin baştan yapıldığını düşünebilirsiniz, gerçekten elden geçmeyecek tek bir nokta yok.

teşekkürler,

 
100.000e insanlar sıfırdan ev yapıyor. Tadilat ortalama kalitede bir şeyler yaptırırsanız maks 40 civarı tutar bence. İyi, düzgün ve kazık olmayan usta bulmanız lazım.


  • mg3929  (27.06.19 20:22:15) 
bazi eski evlerin guzelligi, yapi mimarisi yeni evlerde yok. sizin binaniz nasil bilmiyorum ama bana bazen 50 yillik bina yeni binadan daha hos geliyor.

Tadilat yapacaksaniz en iyi aylar subat-mart gibi insaat/tadilatin yavas oldugu aylardir. Misal normalde seramik dosemeye 35TL/m2 isteyecekse subat-martta 20 TL/ m2'ye yaptirabilirsin.
  • 1917  (27.06.19 20:49:24) 
Ev betonarme ise kullanım ömrünün sonlarına yaklaşmış, hatta yapım kalitesine bağlı olarak belki de ömrünü doldurmuş. İçine para harcamak yerine güçlendirmeye harcamak daha mantıklı görünüyor.


  • temasettin  (27.06.19 22:18:54) 
Yeni ev tadilatı yaptırdık. Mutfak, 2 banyo salon parke koridor kapılar vs 100 bini buldu. Ama değdi. Banyolar vitra artema vs acımadık paraya. Sen daha aza maledersin 4+1 di bizim ev


  • Take it away honey  (27.06.19 23:14:13) 
[]

Midilli adasından Ayvalığa gümrük sorusu

Merhaba,

Midilliden ayvalığa girişte nasıl bir gümrük araması oluyor bilen var mı?
Arabayla gireceğim, alkol daha ucuz burda. Arabaya 2-3 şişe atsam olur mu? :)

Teşekkürler

 
arabayı bilmiyorum, ben yürüyerek geçmiştim. kenarda 2 polis/gümrük memuru bekliyor, yanlarında da bir tane masa. naptınız bir şey aldınız mı diye sordu, he hediye aldık diyip geçtim. öyle elektronik bir arama yoktu, baya ilkeldi.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (21.06.19 20:53:40) 
kendi soruma cevap vereyim, belki başka birine yardımı dokunur;

feribottan indikten sonra gümrük polisleri arabaları kenara çekiyor, sözlü olarak var mı gümrüğe uymayan bir şey diye soruyorlar ondan sonrasında bagajı ve kapıları açmanızı istiyorlar.
gözle-detaylı olmayan-arama yapılıyor. valizlerden random seçip x-ray'den geçirmenizi istiyorlar.

0 risk diyemem, güzel zulalarsanız, arabanızın dikkat çekmeyen bir boşluğu varsa-mesela benimkinde koltuğun altında minik bir çekmece var- oralara hiç dikkat etmiyorlar. ama olur da manyağın birine de denk gelebilirsiniz.

hayırlı traşlar
  • ilkot  (24.06.19 00:25:28) 
3-4 hafta sonra arabayla midilliye gitmeyi planliyorum.Arac bileti kontenjani sikintili mi? SOn gun olmasa da son haftaya birakmak risk olur mu?


  • turkuaz  (24.06.19 00:55:42) 
[]

yunanca bilen var mı

Merhaba,

Aranızda yunanca bilen var mıdır?
park cezası gibi bir şey kesilmiş ama ne tam anlayamadım

teşekkürler

 
google translate uygulaması fotodan çevirebiliyor el yazısı değilse.


  • ozdek  (20.06.19 00:25:06) 
Klavyeye yunancayı ekleyin. Translate ten çevirin


  • filipis  (20.06.19 01:34:13) 
[]

bu bitkinin adı ne?

merhabalar,

geçenlerde aldığım bir saksı bitkisi var, linkte fotoğrafta görebilirsiniz.

alırken ismini sordum ama tabii ki unuttum, x küpesi mi öyle bişey kalmış aklımda ama web'te de bulamadım.

bilen var mıdır? çünkü gün geçtikçe soluyor ve kurtarmak istiyorum, tavsiye de alırım.

eksiup.com

teşekkürler,

 
Düzenli suluyor musun?


  • JohnOakley  (09.06.19 19:35:52) 
evet, 2 günde 1 suluyorum


  • ilkot  (09.06.19 19:43:25) 
Bitkinin yakından resmini cekersen daha dikkatli bakarım. Ancak 2 günde 1 suluyirsan çürümüş olma olasılığı yüksek. Toprak kuruyana kadar su vermemeyi dene.


  • JohnOakley  (09.06.19 19:44:50) 
Seek diye bir app var iNaturalist'in yayınladığı. Orda kamerada fotoğrafını çektiğin zaman bitkinin ne olduğunu yazıyor. Bu tarz başka uygulamalar da var. Böyle bi şeyden bakabilirsiniz.


  • nundu  (09.06.19 19:54:01) 
@nundu evet buna benzer bir program denemiştim de bulamadı ne olduğunu, plant diye sonuç döndü :(


  • ilkot  (09.06.19 20:04:14) 
Küpe cicegi olabilir mi? Vakti zamaninda uzerinde cicekleri var miydi?


  • nax  (09.06.19 20:29:26) 
Küpeli mi?

Aha fotoğrafı da bu

www.google.com
  • Mirket  (09.06.19 20:31:40 ~ 20:33:20) 
@nax olabilir, çiçek açıcak diye satmışlardı, açmadı :(


  • ilkot  (09.06.19 20:34:09) 
[]

Hoparlör seçimi

merhaba,

çalışma odama bir hoparlör almak istiyorum ama ne tarz bir şey alsam bilemedim,
kafamdaki seçenekler şunlar;

1. bir elektro bir bas gitar amfim var, bunlara bağladım ama sesten çok tatmin olmadım, bir ses kartı vasıtasıyla bağlasam daha mı iyi olur, eq ayarı yapsam katma değerli bir değişiklik olur mu?

2. 2+1, 4+1 sistemleri kablo dağınıklığından dolayı sevmiyorum, kompakt bir şey arıyorum.

3. bluetooth hoparlör alabilirim, ev-araba dışında müzik dinleyen biri değilim, işyerinde de kulaklıkla dinliyorum, yani sahile hoparlör götürme niyetim yok.

4. mini soundbar'lar var bunları hiç denemedim, fiyatı uygun gibi duruyor ama deneyen bilen var mıdır?

yorumlarınız neler olur? bunların dışındaki tavsiyelere de açığım.

teşekkürler,

 
bluetooth olarak düşünüyorsan JBL Charge 4 oldukça güzel. çekim alanı olarak 20 metrede rahatlıkla kullanılıyor, kablo vs yok, tertemiz.
şarj uzun süre dayanıyor. ses kalitesi de iyi. tavsiye ederim.

  • füt  (29.05.19 09:36:06) 
2+1,4+1 vb sistemler oyun ve sinema için üretilen şeyler kaliteli şekilde müzik dinlemek istiyorum dersen gerek yok bunlara. yok arada pc ye bağlarım işime yarar dersen logitech yada creative bütçene uygun birşey al geç en pratiği bu.

sound barlar tv için üretiliyor müzik için işe yaramaz.

biraz bütçe ister ama en güzel çözüm aktif hoparlör. dahili bluetootla telefonunu bağlarsın,auxdan pc,pikap vs hertürlü cihazın bağlanır güzel de ses verir. örnek:
www.hepsiburada.com

biraz daha ucuz olsun dersen uygun bir amfi ve raf tipi hop. alabilirsin. bunun da daha ucuzu 2+1 sistem olur . en ucuz ve pratik sistem olarak bluetooth hop. alabilirsin ama ses diğerlerine göre kötü olur ve şarj etme felan benim sevmediğim işler. gitar amfisinden verim alamazsın onu da geç. alternatifler bunlar
  • genc irisi  (29.05.19 10:07:51) 
bütçe de önemli tabii ama füt +1 derim ben de. ben charge 3 kullanıyorum dışarı çıkartma konusunda inanılmaz fazla çıkartan biri ben de değilim ancak evde odadan mutfağa geçerken ya da başka odaya falan geçerken müzik açmalık taşınabilir olması çok güzel.


  • isvicre rakisi  (29.05.19 10:36:51) 
bütçe belirtmediğin için:

www.mediamarkt.com.tr
  • sir gawain  (29.05.19 10:41:30) 
cevaplar için teşekkürler, sanırım aşağıdaki ürünü alacağım, deneyimi olan var mıdır?

www.hifimyfi.com
  • ilkot  (29.05.19 11:28:16) 
[]

finansçı var mı?

Merhabalar,

Finans alanında bilgisi olan ve teorik olarak yardımcı olmak isteyen var mıdır?

konu başlıkları; portfolyo analizi, sharpe ratio, WACC belki EVA

teşekkürler şimdiden,

 
Sor panpa.


  • dougsampson  (20.11.18 18:45:56) 
[]

tanıklık etmek isteyeceğiniz 3 an

dünya tarihi boyunca tanıklık etmek istediğiniz 3 anı sıralar mısınız?

bahsettiğim bir dönem değil, sadece bir an ve müdahale de edemeyeceksiniz hayalet gibi izleyeceksiniz. örneğin ateşin bulunması, hitlerin intihar ettiği an, kennedy suikasti gibi.


 
Hiroshima'nın bombalanması.
İkiz kulelere saldırı.
Olof Palme suikasti.
  • bos gezenin bos ustasi  (26.09.18 09:54:05) 
ebeveynlerin ilk tanışma anları
atatürk'ün hemen yanında çanakkale savaşı
hz. muhammed'in peygamber olduğu safha (ne kadar doğru ne kadar hurafe görmek isterdim)
  • orijinal nick bulamadim  (26.09.18 10:19:20) 
*Ataturk'un Meclis'te konusmasi
*ilk mekigin firlatilisi
*Amerika'da radyodan uzaylilar dunyayi isgal etti diye duyuru yapilan gun
*Woodstock 69 konser gunu
  • jimicik  (26.09.18 10:28:15 ~ 10:40:57) 
Atatürk'ün İzmir'e girişi
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişi
Adnan Menderes'in asılması
  • silah taciri  (26.09.18 10:37:09) 
cumhuriyetin ilanı.
amerikanın ilk keşfi.
ilk telefonu keşfetme anı
  • buiret  (26.09.18 10:39:38) 
• atatürk'ün onuncu yıl nutku

• atatürk'ün askerlerin kelime-i sahadet getirerek sekiz metre mesafedeki dusmana hücum ettigini soyledigi yer

• titanic'in batisi/deniz ustundeki son akşamı

• annemle babamin dugunu

cok var ama dörtle sinirladim :)
  • tabudeviren  (26.09.18 11:26:52) 
-atesin bulundugu an

-thomas edison'un ampulu icat ettigi an

-steve jobs'in kovuldugu an
  • Leonardo~Da~Vinci  (26.09.18 11:46:03) 
26 agustos 1922 buyuk taarruz.
hiroshima'ya atom bombasi atilmasi.
istanbul'un fethi.
  • baldur2  (26.09.18 12:00:43) 
dört oldu ama daha da artar gibi:
elektriğin icat edildiği an.
telefonun icat edildiği an. o ilk konuşma mesela. sevinçten kafayı yemişlerdir herhalde.
neil armstrong'un aya ilk ayak basışı. benim için küçük insanlık için büyük adım demesi.
bir de wright kardeşlerin 1903'te yaptıkları ilk uçuş.
  • puc  (26.09.18 12:41:59 ~ 12:42:22) 
-Jül Sezar'ın öldürülme anı
-Paşanın samsun a çıkışı
-Woodstock 1969(hayaley mayalet dinlemez ortama müdahale ederdim valla. Kimse tutamazdı)
  • eazy  (26.09.18 14:51:44 ~ 14:55:48) 
[]

psikolog/psikiyatrist var mı?

Merhaba,

Aranızda psikolog, psikyatrist veya öğrencisi var mıdır?

Dert anlatmayacağım, kısa mesleki bir bilgiye ihtiyacım var, web'te nasıl arayacağımı bulamadım.

 
ben birisini ispiyonlasam ayıp olmaz sanırım

mor bem bem bom

mor bom bem bom

böyle bi nicki vardı ama yazılışı nasıldı çıkartamadım.
  • killerbee  (21.09.18 16:07:50) 
[]

özel isimli e-posta

Merhaba,

Özel isimli e-posta adresi nasıl alınıyor örneğin info@johndoe.com gibi.

Biraz daha spesifik olmak gerekirse avukat sitesi için av.tr uzantılı alan adı alındı. (www.johndoe.av.tr) internet sitesi wix üzerinde. kendi sunduğu ücretlendirme 150tl yıllık, bunu daha ucuza halletmenin bir yolu var mıdır?

Teşekkürler şimdiden,

edit: ücreti aylık yazmıştım, yıllık olarak değiştirildi.

 
değişmediyse yandex ile bedavaya oluyordu. hosting hizmeti alıyorsanız oradan da kurumsal eposta hizmeti fiyatlarına bakabilirsiniz. paket içeriğini tam hatırlamıyorum ama sanırım 50 gb kapasite için biz turhosttan aylık 6 dolara alıyoruz. 10’dan fazla mail hesabı var.


  • nrmnm  (31.08.18 13:12:51) 
yandex uzerinden ucretsiz yapabilirsiniz. (sinirsiz alan-sinirsiz kullanici adi isminz@xxx.av.tr gibi vs.)

wix'in panelini bilmiyorum ama posta ayarlarinda mx ayarlari kismi olmasi lazim. ordan girip posta kutunuzu yandex'e yonlendireceksiniz.

yonlendirmenin nasil yapilacagi icin yandex kurumlar mail diye aratin, yandex'in sitesinde detaylica anlatiyor.
  • brkylmz  (31.08.18 14:12:30) 
yandex'in doğrulaması için root'a dosya yüklemem gerekiyor ama wix'te böyle bir panel yok. daha doğrusu böyle bir özelliği yok. bilen duyan gören var mı nasıl yapılır?


  • ilkot  (31.08.18 15:01:39) 
Storage space refers to content that you upload to your site through the Editor, such as images, music or documents.
It is not possible to access the storage space directly to upload or download from it. All content uploaded to your site must be uploaded through the Editor or through the Wix Mobile app.

ozetle wix'te yokmus erisim evet. gerci editor'u araciligiyla ya da mobile app uzerinden ne kadar izin veriyor bilmiyorum ama dosya upload gibi bi kisim varsa yapilabilir yoksa nanay.
  • brkylmz  (31.08.18 15:52:06) 
[]

istanbul avrupa-mutsuz sonlu masaj

Merhaba,

boyun ağrım için masaj-fizik tedavi artık ne olursa bir şey yapmak istiyorum da tavsiye edebileceğiniz bir yer var mıdır? tercihen avrupa yakasında.

teşekkürler şimdiden,

 
dm


  • rentts  (04.03.18 14:54:28) 
aynı şekilde ben de bu sıkıntılardan çekiyorum. lütfen bana da yardımcı olun


  • everythingok  (04.03.18 14:58:26) 
Çağlayanda ramada otel var. İçerisinde mursuz sonlu masaj ve spa merkezi var. Gecmiş olsun


  • boran79  (04.03.18 14:59:12) 
[]

dünyaya bir kere geliyoruzcular bakabilir mi?

merhaba,

herkes duymuştur bir sıkıntıyı aşmak için ya da karşıdaki kişiyi rahatlatmak için, belki de gerçekten bu şekilde yaşandığı için başlıktaki söz söylenmiştir. "dünyaya bir kere geliyoruz". carpe diem, anı yaşayalım, hayat çok kısa vs. söylemlerin sizce sınırı neresi?

örnek üstünden gidelim.

1. klasik hikaye; sevgiliniz var, bir akşam arkadaşlarınızla dışarı çıktınız, çok beğendiğiniz taş mı taş biri size yürüyor. bu anlayışa göre anı yaşamalıyım diyip siz de karşılık verir misiniz?

2. 1-2 senedir bir işte çalışıyorsunuz. mesela ölümüne sevdiğiniz takımın maçı, grubun konseri, bff'in düğünü vs. yani kaçırmak istemeyeceğiniz de bir etkinlik var. müdür de diyo ki o tarihte burda olman lazım.

örnekler elbette çoğaltılabilir, fakat sizin sınırınız neresi, herkes ister kafasına göre yaşasın yarını düşünmesin, hislerle hareket edilsin ama sizin sınırınız neresi, nereye kadar?

 
Eylemin sebebiyet verecegi sonuclari gozumun yemesine bagli. Sinir bu.


  • nax  (20.11.17 18:32:15) 
Sanırım başka birine zararımın dokunmayacağı her şeyi yapabilirim.

Örnekler üzerinden gidelim;
1- Taş mı taş birinin bana yürümesinden ziyade benim o anki duygum önemli. Etkilendiysem sevgilimi yeterince sevmiyorumdur zaten karşılık veririm, sonra da ilişkimi bitiririm.
Etkilenmediyesem sırf taş diye kimseyle takılmam.

2- Benim için çok önemli bir şey olmuştu (uzaktan gelen arkadaşla buluşma gibi) iznimi ayarlamama rağmen patron akşam arayıp yarın mutlaka işe gitmemi istemişti ve gerekirse işten çıkarım diye rest çekmiştim.

Bir insana, bir hayvana... zararım dokunmuyorsa asla düşünmem.
Dünyaya bir kere geliyoruz sonuçta der devam ederim.
  • mutekebbir  (20.11.17 18:32:31) 
Rasyonellik çerçevesi içinde aldığın karar uzun vadede seni bulunduğun hayat kalitesinden daha geriye düşürmeyecek şekilde bu motivasyondan kısa vadede yararlanılabilir. İiyidir güzeldir.

Şuursuz bir #YOLO XO XO hali değil tabii ki.
  • AlsterWasser  (20.11.17 18:34:36) 
carpe diem denen şey hayat boş pompala coş diye bir şey değil ki. “hacı hayat belki yarın belki yarından da yakın son bulabilir, yapmak istediklerini erteleme” şeklinde bir öğüt verir.

carpe diem size etik metik hak getire hocam her gördüğüne yabış da demez. sizin kendinize özgü bir yapınız içinde kalarak kendinize çizdiğiniz planları ertelememenizi söyler.

belki inanmazsınız ama hayat gerçekten kısa. bu yazıya verilecek cevabı bile göremeyip belki az önce ölmüş de olabilirsin. carpe diem sığır gibi yaşama evladım zamanını efektif kullan der.

dünyaya bir kere geliyor olmak her çiçekten bal alayımcılık veya her türlü zevki tadayımcılık değil. hayat, bu hayat içindeki sizi öldürmeyecek kadar olan durumlara saplanıp kalmayın demek. eski sevgilin seni terk etti diye oturup bir gün dönecek diye bekleme, giden senin zamanından gidiyor demek.

yok ben bundan pompala coş anlıyorum diyen varsa da o da onun etik ve ahlaki çerçevesiyle alakalı.
  • fakirpislik06  (20.11.17 18:38:36) 
eğer bir başkası dikkatimi çekebiliyorsa zaten sevgilimle bir şeyler eksik demektir, sevgilimle ayrılırdım.

iş durumunda da, artıları eksileri dengesine bakardım. Bana bir şeyler katan bir amaç için gitmek zorundaysam (özel bir etkinlik olur, önemli bir toplantı vb. tecrübe olarak bana yararı olan bir şey ise) işi tercih edebilirdim
sırf yöneticilik egosundan, illa o gün-akşam yapılması gerekmeyen bir iş ise ve yönetici inadından izin vermiyorsa resti çekip yeni iş arayışına girerdim.
  • part time pollyanna  (20.11.17 18:49:50 ~ 18:51:48) 
[]

biletsiz vize-kanada

merhaba,

Abim yaklaşık 8 senedir Kanada'da yaşıyor ve vatandaşlık aldı. geçen yaz acil bir durum olmuştu ve gidememiştim yanına vizem olmadığından dolayı. acaba vize başvurusunda uçak bileti vs. göstermeden Kanada'dan uzun süreli vize alabilmem mümkün müdür?

teşekkürler,

 
Bildigim kadariyla ucak bileti rezervasyon ciktisi almaniz yetiyor.


  • England  (06.11.17 14:18:37) 
vize cikmadan ucak bileti alma.
turistik vizenin suresi vardir, benimki 5 senelik olsun diyemezsin.

  • baldur2  (06.11.17 14:28:03) 
olasi bir program ve ucak rezervasyonu yapip basvurabilirsiniz.

kanada turistik vizesinin suresi, pasaport bitis surenize kadardir.
  • brkylmz  (06.11.17 14:41:36) 
Pasaportun bitis suresine 1-2 yil kaldiysa once pasaportu yenileyip sonra basvurun.


  • brkylmz  (21.12.17 14:07:03) 
[]

cam filmi sökmek/söktürmek

merhabalar,

bu işlemi kendi yapan var mı? varsa tavsiyeleri alabilir miyim?

izmir içi bunu yaptıran varsa adres bilgisi de alabilirim.

çok teşekkürler,

 
cırt diye çekiyorsun geliyor.


  • sarper361  (03.11.17 15:51:09) 
bizimkiler saç kurutma makinası ile isitarak açtılar.


  • balik kraker  (03.11.17 16:26:07) 
Sökerken arka cam ısıtıcı rezistanslara dikkat et.


  • 1adam  (03.11.17 16:41:29) 
Bi isi tabancasi alip kendiniz yapin. Cohaz da size kalir. Isitmadan yapmayin


  • c1b2k3  (03.11.17 17:06:27) 
[]

izmir yıldönümlük yemek

merhaba,

izmirde yıldönümü için yemek yeri önerisi neresi olur?
ya da başka yıldönümü aktivitesi de olur. çevrede butik otel, bağ bahçe vs.

teşekkürler,

 
Asansör restaurant olabilir
yer ayırtın


Güzelbahçedeki balık restaurantları olabilir
  • çınarım  (27.10.17 12:43:00) 
  • fotrsapka  (27.10.17 13:32:09) 
arkas bağları +1


  • denef  (27.10.17 13:39:39) 
swiss otel'de equinox gayet iyidir. şefleri michelin yıldızı sahibi daha önceki çalıştığı yerden. ciddi manada güzel bir yer:
fiyat 2 kişi yemek (alkol olmadan) su, soda, tatlı 200-250 civarında tutar.
www.swissotel.com.tr

ben gitmedim ama rafine zevkleri olan bir arkadaşım gitmiş. sanırım belkahve tarafındaydı. orası da izmirin en iyi yerlerinden(miş):
www.tripadvisor.com.tr

hava değişken ama bence yine gidilir.
alaçatıda butik otele gidip kalabilirsiniz. ama arven restaurant gittiğim 6-7 yerin içinde açık ara en iyisiydi. büyük bir bahçede oturuyorsunuz, valla 600 çeşit mi ne dedi garson kız şarap varmış.
  • ismira007  (27.10.17 14:38:29) 
ben doğada başbaşa geçirmeyi tercih ederdim açıkçası. kadın bişeyler hazırlar. taraflar seviyorsa mangal yanar.

ha tabi instagramda "kıro" görüneceği için insanlar dışarıda kutlamak istiyor. toplum geleneği öyle, uymak lazım sanırım. urla şarapçılığın da kendi bağı içerisinde özel suiti var. gezmiştim çok güzel. şarapları da çok lezzetlidir zaten. yemeği için bişe diyemem
  • hasmetizm 2046  (27.10.17 15:56:48) 
[]

çok sıkılınca napiyorsunuz

merhaba,

iş, ilişki ve her zaman olan varoluşsan sebeplerden dolayı olumsuz anlamda inanılmaz sıkılıyorum. stres seviyem de artıyor, konsantrasyon sağlayamıyorum hiç bir şeye.

bu tip durumlarda yöntemleriniz neler?

 
Yatiyorum butun gun geçmsini bekliyorum.


  • imelih  (23.10.17 16:48:11) 
oyun oynuyorum.


  • veritaslibertas  (23.10.17 16:55:02) 
oyun
dışarı çıkıp yürümek
masturbasyon
  • sir gawain  (23.10.17 16:59:45) 
Dizi izleyip abur-cubur yiyorum ben. Ama abur-cubur kısmını tavsiye etmem.


  • kismisolungac  (23.10.17 17:19:51) 
Şu an çok sıkılıyorum mesela kireçburnuna gidip çekirdek çitleyesim var.


  • apdulera  (23.10.17 17:24:31) 
kızımla oynuyorum.


  • teritori  (24.10.17 09:26:22) 
Puzzle.


  • onemoremile  (24.10.17 09:34:06) 
[]

çiçek notu

merhaba,

sevgili kişisinin yeni ofisine çiçek göndereceğim. bonsai olacak.
not yazma konusunda kısırım, ağdalı lafları da sevmiyorum.
hatta şu not olayından dolayı göndermekten bile vazgeçebilirim.

var mı tavsiyeniz?

teşekkürler,

 
böyle durumlarda klasik şeyler yazmaktan çekinmeyim. çok klasik diye notunuzu beğenmeyecek insanla da mümkünse arkadaşlık etmeyin.

"yeni ofisinde mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlaman dileğiyle..."

kısa ve net
  • burty  (18.09.17 10:08:58) 
aklıma gelen şeyler baya sloganvari şeyler,

"imam hatipler kapatılsın"
"15 temmuz şehitler bonsaisi"
"slogan bulamadım"

damn.
  • ilkot  (18.09.17 10:20:33) 
Ağdalı laf yazmayın zaten, bence iğrenç.
Basit ve net olması daha sempatik, @burty'nin dediği gibi veya "yeni işinde başarılar:)" tarzında bir şey yazabilirsiniz.

  • peggy  (18.09.17 10:43:19 ~ 10:43:26) 
[]

TOEFL

merhaba,

"Türkiye'de alınan TOEFL IBT sınav sonuçları sadece devlet üniversiteleri ve vakıf üniversitelerinin TOEFL sınav merkezlerinden alındığı takdirde geçerlidir."

bunu umarım yanlış anlıyorumdur ama üniversite harici yerde girdiğiniz toefl sınavı geçersizdir mi demek isteniyor?

 
@ted, çok saçma değil mi, girdiğim tarihte herhangi bir üniversitenin sınav merkezi yoktu. toefl'a mı güvenmiyorlar gerçekten. bunun için yüksek lisansım da yanabilir. çıldırcam.


  • ilkot  (08.09.17 11:52:43) 
Merhaba, kopya sorunlari oluyormus. Nedeni bu.


  • Traveller  (08.09.17 12:52:52) 
[]

İzmir'de psikolog tavsiyesi

Merhaba arkadaşlar,

İzmir için bildiğiniz, sevdiğiniz, güvendiğiniz psikologları mesajla ya da burdan yazabilir misiniz?

Teşekkürler,

 
Manolya Özek. Bilgileri mevcut. Hem eski üniversite hocam hem de bi süreliğine yardım aldım ondan


  • fıytfıyt  (14.08.17 12:33:20) 
[]

Kurtuluş savaşı bir şarkı olsaydı

sizce hangi şarkı olurdu?

Sadece Kurtuluş Savaşı olarak değil, sürprizli, beklenmeyen bir şeyi başarmalı hikayeli olan durumların şarkıları, müzikleri gibi düşünebilirsiniz.

yerli-yabancı-sözlü-sözsüz hiç farketmez.

teşekkürler..

 
Muhtemelen "İzmir'in Kavakları" olurdu.


  • babilbaligi  (07.04.17 11:19:37) 
Tchaikovsky - 1812 Overture


  • rastinon  (07.04.17 12:03:38) 
resist and bite. küçük modifiyelerle ("the boar against the eagle" kısmı "kebab against allies" olsun mesela jsfks) cuk oturur.

www.youtube.com
  • der meister  (07.04.17 12:39:58 ~ 12:40:30) 
[]

bu laptop nasıl?

Merhaba,

Aşağıdaki laptopu gözüme kestirdim, sizce nasıl? oyun oynamıyorum o yüzden ekran kartı önemli değil o kadar. Fakat bu laptopun windows kurulu halde olanını ya da herhangi bir incelemesini bulamadım hiç bir yerde. Bu bi işaret olabilir mi?

Bonus soru: ebrar bilgisayarı nasıl bilirsiniz?

www.ebrarbilgisayar.com

çok teşekkürler

 
işlemcisi o paraya alınabilecek açık ara en iyi u serisi işlemci. ekran kartı tırt ama oyun oynamayacaksanız sıkıntı yok, çok performans istemeyen oyunları oynatır da. 256 m2 portundan bağlı ssd de çok iyi. Az yakar çok kaçar, beğendim ben açıkçası.


  • bobinhoo  (30.03.17 11:13:06) 
ben olsam hp tercih etmezdim.


  • vayezikhan  (30.03.17 12:33:47) 
[]

Laptop tavsiyesi(iş)

Merhaba,

Hukuk bürosunda kullanılacak, genelde yazı işleri dilekçe vs. uzun süreli beyaz ekrana bakmalı işlerde kullanılacak, uzun ömürlü, taşırken omuz çürütmeyecek, cd-rom'lu laptop arıyoruz.
Bütçe 3000 tl civarında.


Şimdiden teşekkürler.

 
mat ekranlı olmasını tavsiye ederim. işlemciye ekran kartına çok takılmayın onun yerine en az 8 tercihen 16 gb ram'li ve ssd'li bu da en az 256 tercihen 512 gb olsun. klavye rahatığı da en iyi deneyerek anlaşılır. yani en temizi mağazaları gezip ssd'li ve yüksek ram'li olanlar arasından klavyesi en rahat olanları ve varsa mat ekranlı olanları denemek.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.02.17 21:29:43) 
proletarier +1

ekran mat olsun mumkunse ips panel olsun. cozunurluk de full hd olursa daha iyi olur.

bu arada dvd writer olmasa bile usb ile harici olarak baglanan dvd-writerlar var onlardan kullanabilirsiniz. yani genelde hafif olan modellerde olmuyor da onun icin dedim bu yuzden elemenize gerek yok
  • toua tokuchi  (26.02.17 22:08:55 ~ 22:10:22) 
ha doğru bak. harici dwd writer'lar da mantıklı. mesela diyelim ki çok uygun bir model buldunuz her şeyiyle süper ama ssd yok. dvd sürücüsünü çıkartıp ssd takarsınız yerine harici olarak kullanırsınız.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.02.17 00:43:37) 
[]

sunuma çıkış şarkısı

Merhaba herkese,

kurumsal bi şirkette başkan yardımcısının sunum için sahneye çıkış şarkısı arıyoruz. 1000+ kişi olacak, ve gaz bi şarkı olması gerekiyor. elimizdekiler şunlar,
alan: satış
daha önce çıkılan şarkı: eye of the tiger

teşekkürler şimdiden,

 
bon jovi - you give love a bad name
introsu iş görecektir

  • naberabi  (10.02.17 12:17:40) 
@krem peynir, @muti
gülmeniz çok doğal, ama mehter hücum marşıyla çıkmak istiyor, o zaman eye of the tiger normal hale geliyor:)

  • ilkot  (10.02.17 12:39:22) 
aboov mehter marşı mı:/

siz buna razı edin bence: europe - the final countdown :D

www.youtube.com

hatta alkış seslerini falan da alın:p
  • peggy  (10.02.17 12:41:20 ~ 12:42:56) 
  • mungojerry  (10.02.17 13:19:38) 
[]

ps4 gittigidiyor soru

Merhaba,

gittigidiyor'dan ps4 oyun alacağım da, ilk sorum oyunlar arasında neden bu kadar fiyat farkı var yani aynı oyun 80 liraya da var 200 liraya da var.

diğeri de bazılarında(ucuzlarda genelde) PAL - 2.BÖLGE - SIFIR falan yazıyor bunlar ne manaya gelmekte?

Bi arkadaşıma hediye olarak alacağım playstation cahiliyim.

 
Psn gift card al bence oda istediği oyunu alır böylece


  • gozu acik sevisen yahudi  (28.12.16 09:13:10) 
nispeten ucuz olanların ikinci el olması kuvvetle muhtemel.
diğerleri de primary hesabı kendisi kullanıp, secondary satıyordur.

psn gift card +1.istediğinden emin olduğun bir oyun yoksa tercihi arkadaşına bırak daha iyi
  • naberabi  (28.12.16 09:16:40) 
[]

civ vi deniz ticareti

civ vi'da trade route'ları deniz üstünden yapamıyorum bir türlü, bilen var mı? 1900'lü yıllara geldim hala deniz ticareti açılmadı. Civ v'te cargo ship diye ayrı bir unit üretebiliyorduk ama civ vi'da sadece trader ile kısıtlamışlar, var mı bilen duyan, zor durumdayım:(

p.s. nette aradım mamafih bulamadım.


 
hocam traderlar route tayken otomoatik embark ediyolar diye biliyorum?


  • anonymice  (16.11.16 16:55:07) 
[]

ufo, kumtel vs. infrared ısıtıcı

merhaba,

Infrared ısıtıcı alacağım, ufo markası baya düşüşe geçmiş durumda kumtelin ürünleri çıkıyor genelde aramalarda. sizlerin tavsiye ettiği bir ürün var mıdır bu kategoride?
ayaklı bir şey arıyorum.

 
Ufo dususe gecmedi, 2 yil once batti.


  • la rana  (16.11.16 11:47:44) 
[]

Anneye cep telefonu

Merhaba,

Anneme cep telefonu alacağım doğum gününde, yalnız büyük ekran bir şey istiyor, ben de iphone5 var ve onun ufak olduğu görüşünde.

böyle fiyat performansı iyi koca ekranlı bir öneriniz var mı?

teşekkürler şimdiden

 
zenfone max, 5.5 inch, beyaz. bu ekrandan fazlası zarar.

www.istanbulbilisim.com.tr
  • tosiba  (14.07.16 19:23:00 ~ 19:23:50) 
anneme anneler gününde aldım gayet iyi bir telefon. büyükte.

www.epey.com
  • xu  (14.07.16 19:26:56) 
samsung j7


  • yeteramadenedimherseyi  (14.07.16 20:32:55) 
kesinlikle general mobile'a ve samsung'a bulaşılmasını önermem.

gm'nin kalitesi ortada. ben hiç beğenmiyorum. taklit tasarımları vs. android one için değmez.

samsung'un android ekosisteminde uzun süreli stabil bir telefon olduğuna inanmiyorum. ha bakın note serisi uzun yıllar gidebilir, s serisi de keza öyle. ama diğer uygun fiyatlı olsun diye sağı solu kırpılmış modeller güven vermiyor. bunları da dikkate alın.

asus fiyat/performans odaklı bir şirket mobil pazarda. son telefonu zenfone 3'de fiyatları uçurdular ama 2'ye kadar bu iş f/p üzerinden yürüdü. dünyada da çok tutuldu. ben de kullanıyorum, güncellemeleri vs. gayet iyi. telefonda herhangi bir stabilite, performans problemi yok. zenfone'umu ben 630 liraya almıştım, 1300-1400 veren insanların telefonlarıyla çok rahat yarışıyor.
  • tosiba  (15.07.16 15:44:13) 
[]

Survival film

Merhaba,

İçinde sebebi ne olursa olsun-açlık, zombi, uzaylı vs.-survival/hayatta kalma tipi film arıyorum.

Var mı öneriniz?

 
Yari belgesel. Touching the void. Oldukca iyi.

Onun disinda
Revenant
127 hours
Wild (cok iyi degil)
Return of the living dead 1985. Komedi de var
Shaun of the dead. Komedi zombi.
Alien. 1.film ozellikle survival tipinde.
28 days later, 28 weeks later. İlki iyi.
Papillon - hapishane filmi, bence hayatta kalma kategorisine girer.
40 days and 40 nights - oneririm.aksiyonlu.
Resident evil serisi malum
The hunger - michael fassbender
  • EasyTiger  (09.07.16 18:02:12) 
I am legend.


  • bigbadabum  (09.07.16 18:04:13) 
children of men
28 days later
mad max: fury road
night of the living dead
the revenant
aliens
into the wild
127 hours

edit: easy tiger bazılarını benden önce yazmış, tekrar etmiş olmuşum, +1'li sayın.
  • whimsical  (09.07.16 18:06:07 ~ 18:20:11) 
The quite earth.


  • bigbadabum  (09.07.16 18:10:43) 
Whimsical hatirlatti. Mad max 2 yi izleyin. Cok iyidir


  • EasyTiger  (09.07.16 18:12:11) 
the survivalist
the road

  • glamdr1ng  (09.07.16 18:13:57) 
The snow walker
Heaven knows mr alison
As far as my feet will carry me
Behind enemy lines
Rescue dawn
The life of pi
Cast away
The road
  • vita es morte  (09.07.16 18:15:15) 
Şuan sinemada frekans var git izle


  • steve rogers  (09.07.16 18:19:59) 
30 days of night. Yukarida 40 days and 40 nights diye guzel sallamisim


  • EasyTiger  (09.07.16 18:20:32) 
Tabii ki Alive.


  • angelus  (09.07.16 18:30:13) 
Bu da survival sayılır sanırım, filmin adına baktım geldim: Assault on Precinct 13

John Carpenter'ınki ama, 1976 yapımı olan.

Hatta diğer filmleri de öyle sayılır, ama bu film aşırı gaz.
  • whimsical  (09.07.16 18:36:55) 
Off bu bir ustteki nefistir

Ek veriyorumthe defiant ones - tam survival.
  • EasyTiger  (09.07.16 20:12:55) 
biri de dememiş ki "hodejegerne"
ayıp be

  • yons  (09.07.16 20:24:08) 
(bkz: all is lost) film sadece survival. diyalog yok.


  • darksdantes  (09.07.16 23:34:30 ~ 23:34:58) 
  • jubaforever  (22.01.17 01:42:11) 
zombisiz, uzaylısız hayatta kalma:
the way back
nordwand
kon-tiki
@juba yazdan kalma duyuruyu hortlatmışsın:)
  • buhebu  (22.01.17 02:30:24 ~ 02:38:26) 
[]

Hayvnlarda zaman algısı

Merhaba,

Geçen arkadaşlarla bu konu hakkında tartıştık, hayvanlarda zaman algısı var mıdır, yoksa zaman sadece insan icadı bir şey midir diye, siz neler düşünüyorsunuz?


 
bence sadece gündüz-gece şeklinde genel veya biyolojik saat mantığına uydurabileceğimiz bir algı var. ötesi insanlara özgü.


  • loveinaflipbook  (29.04.16 09:18:12) 
var


  • Frederick Co  (29.04.16 10:00:23) 
Valla zaman olmasaydi tavuklar sadece ışıkta yumurtlamazdı. Veya ayılar kış uykusuna yatmazdı. Veya kuşlar hiç etmezdi.


  • etna  (29.04.16 10:06:32) 
Olduğuna dair en önemli kanıt horoz sanırım.


  • ihanet kac kisilik  (29.04.16 10:12:22) 
tavuk, horoz vs onlar zamanın farkında oldukları için değil, iç güdüsel olarak güneş ışığına göre hareket ediyorlar. biyolojik ritimdir bu.

hayvanların zamanı algıladıklarını sanmıyorum. bir köpeğin dün ile bugünü ayırt edip, dünün geçmişe ait bir zaman dilimi olduğunun farkına vardığını sanmıyorum.
belki maymun gibi daha zeki hayvanlarda durum farklıdır.
  • peggy  (29.04.16 10:22:32 ~ 10:22:50) 
Benim kedi her gun ayni saatte ayni seyi yapiyor, benim gelecegim saati biliyor, biyolojik saati hic sasmiyor bence var kesinlikle.


  • neferkitty  (29.04.16 10:50:44 ~ 10:50:59) 
neferkitty +1

aynı şekilde kedim annemin eve geleceği saati bilip 10 dk öncesinden kapı nöbetine geçiyor. bunu benim küçükken saat falan bilmezken hava karardığında anne anne diye bağırmaya başlamama benzetiyorum. ama havanın kararma saati değişmesine karşın kedi dk şaşırmıyo -_-
  • rayde  (29.04.16 10:57:34) 
@neferkitty, @rayde, onun saat algısıyla değil, koku algısıyla alakalı olduğu iddia ediliyor. mesela köpekler evde sahibinin kokusunun ne kadar azaldığında geri geldiğini öğrenip, yine koku o kadar azaldığında tekrar geleceği konusunda kendilerini programlıyorlar. kediler için de benzer bir durum olduğunu düşünüyorum.

www.youtube.com
  • loveinaflipbook  (29.04.16 10:59:32 ~ 11:00:07) 
zaman soyut olsa bile bellek olduğu sürece geçmiş ve gelecek ayırdı olur. tabii ki bu bizim zamanı tanımladığımız gibi kavramsal bir boyutta olmaz. dün, geçen kış, bugün, geçen ay, saat 5'te vs gibi şeyler malumunuz insanların kullandığı dile özgü kavramlar.

mesela; bir köpek sokakta geziyor olsun. x dükkanın önünden geçerken, dükkan sahibi sopayla bu köpeğe vurmuş olsun. köpek de kaçsın. bir süre sonra köpek yine x dükkanının yakınında geçerken, dükkan sahibi yine sopa ile dövsün. daha sonra köpek sokağa girdiğinde o dükkana yaklaşmıyorsa ya da o sokağa girmiyorsa, vs. orada geçmiş ve gelecek bir şekilde tartılıyor demektir.
sokağa girdiğinde dayak yediğini hatırlaması geçmiş referans iken girerse dayak yiyeceğini düşünmesi de geleceğe yönelik bir çıkarım olur.

ya da benzer bir biçimde evde yaşayan bir kedi olsun. evde yaşayan kişilerin bir rutini olsun. mesela kedinin en iyi geçindiği kişi her sabah 8 de evden çıkıp akşam 5'te eve geliyor olsun. sabah 8 'e doğru kedinin apartman kapısı önünde takılması, akşam 5 civarı da kapıda beklemesi ya da bu saatlerde apartmandan her ses geldiğinde kapıya yönelmesi belirli bir zaman algısı olduğunu göstermez mi?

e yani bir hayvanın zamanı insana özgü araçlar ile tanımlamasını beklemiyorsunuz değil mi?

hayvanlar güneş ışığına göre hareket ediyorlar demek de ayrı abes. pardon da siz neye göre zaman kavramınızı oturtuyorsunuz? casio, rolex fln mı? o zaman neden dünyadaki bütün saatler aynı dakika ve saati göstermiyor? jetlag dediğimiz şey ne?

bu kadar hümanist olmayın hepi topu kültürel aktarım konusunda uzmanlaşmış hayvanlardan başka bir şey değiliz =)
  • pokemonk  (29.04.16 11:14:38) 
@pokemonk, zaman algısı ve zamanın bilincinde olmak ile gece ve gündüze göre oluşan biyolojik ritime göre hareket etmek farklı şeyler. hafızaya sahip olmak farklı şey, hafızada bulunan olayları zamanda bir noktaya oturtabilmek ise daha farklı şey.

hümanizm ise apayrı bir şey.

senin kafan karışmış.
  • peggy  (29.04.16 11:22:09 ~ 11:22:45) 
@peggy
zamanın bilincinde olmak ne demek?
çeşitli olayları, zamanı dil ile kavramsallaştırmadan bir noktaya oturtmak ne demek?
hümanizm nedir? aydınlat beni.
  • pokemonk  (29.04.16 11:30:13 ~ 11:30:43) 
bir biyolog olarak söyleyeyim, doğada hümanizmin yeri yoktur, türcülüğün yeri yoktur, bilimsel gerçek ne ise o doğru kabul edilir, o yüzden hayvan-insan karşılaştırması yapmak düşündüğün gibi "hümanist olmak" değildir.

hayvanlarda zaman ve hafıza kavramları üzerine yapılan bir çok çalışma mevcut, internetten ulaşıp okuyabilirsin.
  • peggy  (29.04.16 11:51:57 ~ 11:52:52) 
@pokemonk, bence biraz insanca bakan sensin olaya, hayvanları da aynı şekilde bakıyor gibi düşünüyorsun. hayvan besliyor musun, ya da hayvan psikolojisi hakkında bilgin var mı bilemiyorum ama kesinlikle bizim gibi algılamadıkları kesin olayları.

senin verdiğin dükkan önünden geçen köpek örneğini sence köpek gerçekten zaman kavramına bağlı bir tecrübe mi ediniyor? yoksa sadeceo dükkana bağlı bi r tecrübe de olabilir mi? bunu %100 olarak emin olarak mı konuşuyorsun?

az önceki cevabımda verdiğim videoyu izledin mi bilmiyorum, ingilizce takip edemeyenler için öncesinde açıklamasını da yazdım. ayrıca hayvanlar apartmandan her ses geldiğinde kapıya yönelmesi diye bir genelleme yok. benim köpeğim ben eve geldiğimde kapıya yöneliyor sadece, apartmana girip çıkan da çoktur. o anda evde olan insanlar söylediği için direkt gözlemden biliyorum.

zaman kavramı zaten tamamen insanların oluşturduğu bir şey, belirli olguları kolay tanımlayabilmek için. aynı şekilde sayılar da öyle. bunları bir kedinin, ya da köpeğin otomatik olarak bilmesini bekleyemeyiz bence. yoksa aynı mantıkla köpekler de eğitim görmeden sayı mantığını kavrayabilirdi bu durumda.

onların algısı farklı duyularına göre, az önce bahsettiğim videodaki gibi, zaman kavramına benzer algıları koku duyularına göre. biz sadece bu iki kavramı benzetiyoruz, ama aynı şey olduğunu sanmamalıyız.

senin verdiğin örneğe bağlı olarak; her gün saat 5'te sokaktan geçen rastgele bir adam, rastgele bir köpeği dövüyor olsa. başka sıradan bir köpek de saat 5'te tetikte olarak geçer mi aynı yerden sence? peki hep aynı adam, her gün saat 5'te sokaktan geçen bir köpeği dövüyor olsa, bu olaya şahit olmuş bir köpek, o adamı karşısında gördüğünde sence adamdan sakınmak ya da saldırmak için saatin kaç olduğu olgusunu önemse mi?
  • loveinaflipbook  (29.04.16 12:00:06) 
hayvan insan karşılaştırmasına indiregenecek bir şeyden bahsetmiyorum. aydınlanmacılık ile tanrı-merkezcilikten insan-merkezci bir tutuma geçilmesi ve yeni özne olan insanın söz sahibi olarak karşımıza çıkmasından, bu anlamda hala özcü bir tavra sahip olmasından ve bunun da kendine özgü iktidar mekanizmaları üretmesinden ve tahakküme dönüşmesinden bahsediyorum. doğada neyin "gerçek" olup olmadığını tanımlayan bu doğada vardır, bu doğada yoktur gibi kalıp kurallar koymaktan, insan gözü ile "şeyleri" formülize etmenin yol açtığı tahakkümden bahsediyorum. ama sen bir biyolog olarak söylüyorsan tamam o zaman haklısın.


  • pokemonk  (29.04.16 12:03:51) 
@love
"senin verdiğin dükkan önünden geçen köpek örneğini sence köpek gerçekten zaman kavramına bağlı bir tecrübe mi ediniyor? yoksa sadeceo dükkana bağlı bi r tecrübe de olabilir mi?"

ben zaten ikisini birbirinden ayırmıyorum. ayırabilene de hayret ediyorum. tecrübe geçmişte kazanılmış bir edim değil mi? tecrübeyi zamandan ayırıp tanımlamak mümkün mü?

"zaman kavramı zaten tamamen insanların oluşturduğu bir şey, belirli olguları kolay tanımlayabilmek için. aynı şekilde sayılar da öyle. bunları bir kedinin, ya da köpeğin otomatik olarak bilmesini bekleyemeyiz bence."

dilbilim olarak baktığımızda zaman kavramı dediğin gibi. tamamen soyut ve insana özgü bir araç ile dile getiriliyor: dil ile. peki şimdi varsayalım ki zaman kavramını dilden attık o zaman hiç yaşlanamayacak mıyız? yaşlanacağız. o zaman bizim zaman dediğimiz şey, başka bir şeyin yerini* tutuyor. bunu da en basit anlamda geçmiş, şimdi ve gelecek olarak dile getirebiliriz.

"onların algısı farklı duyularına göre, az önce bahsettiğim videodaki gibi, zaman kavramına benzer algıları koku duyularına göre. biz sadece bu iki kavramı benzetiyoruz, ama aynı şey olduğunu sanmamalıyız."

koku almak farklı bir şey pek tabii. peki sen zamanı hangi organın ile algılıyorsun?


"peki hep aynı adam, her gün saat 5'te sokaktan geçen bir köpeği dövüyor olsa, bu olaya şahit olmuş bir köpek, o adamı karşısında gördüğünde sence adamdan sakınmak ya da saldırmak için saatin kaç olduğu olgusunu önemse mi?"
önemsemez ama adamı hatırlaması "geçmiş"e ait bir durumun canlandırılması olduğu için, zaman ile alakalıdır diyorom. araçları ortadan kaldırdığımızda zaman kavramının sadece değişen durumlar ve tutumlar ile ifade edilebileceğini* düşünüyorum. ama yeterince açık bir şekilde dile getirebildim mi bilmiyorom =)

*: anlatım bozukluğu düzeltildi şeysi.
  • pokemonk  (29.04.16 12:22:32 ~ 12:31:55) 
hayvanlarda zaman algısı vardır, zaman kavramı ise insanın soyut bir düşüncesinden ibarettir. özünü detayıyla bilmediğimiz pek çok tabiat kanununa tabiyiz.


  • kargn  (29.04.16 12:24:13) 
@pokemonk, felsefeden anlamadığımı itiraf etmeliyim:)

ben biyoloğum, ben haklıyım diye bir şey yok, daha bilmediğim tonlarca şey olduğunun farkındayım. hayvanlar ve bitkiler hakkında okuduğum onlarca makeleden edindiğim izlenimleri aktarmak isterim sadece. ortaya koyduğum bir emek var. ki böyle konular ilgimi çekmiştir her zaman.

işin felsefi tarafına girmeden, pozitif bir bilimlerin gözlemlerini kendi düşüncelerimle birleştirip konuşuyorum.

ayrıca evet bilim insan gözlemi ile yapılıyor. insan gözü ile "şeyler" formülize ediliyor, aynen dediğin gibi. bilimin olayı bu zaten. ve bu hümanizm değil. sen daha çok felsefi açıdan bakıyorsun.

yoksa zamanın varlığı ve yokluğu bile tartışmaya açık.
  • peggy  (29.04.16 13:26:37) 
[]

Audiophile'ler toplansın

Merhaba,

Evimde 2 adet epey büyükçe kabin var, pasif. Eskiden kalma olduğu için inputları fotodaki gibi mandallı kırmızı siyah. Bunları yine eski bi kaset/cd çalara bağlayarak kullanabiliyordum ama hem kasetçalardaki mandalların bozuk olması hem aux kısmının sürekli cızırdaması yüzünden o kabinlerin de hakkını verebilecek bir amfi arıyorum.
Yeni alacağım amfiden beklediklerim;
1-stereo ses
2-bilgisiyar, televizyon bağlantısı
3-kasetçalar(opsiyonel)

Sahibinden de baktım power amfi entegre amfi falan çeşitler var ama hangisi uygundur bilemedim.
Nasıl bir şey nerde aramalıyım?

 
sana entegre ampli denen alet lazim. yani hem routing, hem pre-amp hem de power amp iceren bir sey. kasetcalar bulamazsin. ayrica satin alman gerekir.


  • alperz  (14.04.15 19:59:43) 
[]

Kanada priz

Selam,

Kanadadan elektrikli alet edavat geldi, baktım oranınki 120v ama gönderen kişi diyor ki sadece uçlarını değiştir kullan. Diyom trafolu bişey değil mi voltaj değiştirmicez mi hayır diyor.

Var mı tecrübesi, bilgisi olan?

Aletler gitar proesör ve traş makinası.

 
adaptor uzerinde yazar 220 ile uyumulu mu degil mi


  • fortisvita  (21.02.15 18:08:02) 
Adaptör dediğiniz fişin üstünde mi yazar?


  • ilkot  (21.02.15 18:11:06) 
cihazın bilgilerinde destekklediği voltaj aralığı yazar. 220v desteklemiyorsa yakabilirsiniz cihazları.


  • norvecli balikcinin eli  (21.02.15 18:15:49) 
100-240v aralığında uyumlu bir sürü şey... muhtemelen 220 ile de çalışacak şekildedir onlar. üzerinde giriş/çıkış değerleri yazar. uygunsa ucunu değiştir kullan işte sorunsuz...


  • ucan spagetticanavari  (21.02.15 18:22:35) 
fotoğraf koyun. böyle anlaşamayız. bi de yanlış bilmioyrsam kanada, abd'den farklı olarak 110v değil 220v olmalı ama fişleri abd usulü (olmalı) bu nedenle bir uyum sorunu olmaması için kanadada ürünler 110-220 uyumlu satılıyor olaiblir.
abd'de de böyle ürünler var zaten.

  • ben smyrna with bpd  (21.02.15 18:37:40) 
Evet baktım 100-240v aralığındaymış hepsi teşekkürler herkese. Mekanik adaptörle halledicez bu durumda


  • ilkot  (21.02.15 19:57:18) 
[]

funky/groove şarkı önerisi

Selamlar,

Soru başlıkta aslında, çok da eski olmayan groove yüksek, dinamik, eğlenceli funk parçalar arıyorum var mı önerisi olan?
Bruno mars'ın uptown funk tadında olabilir mesela.
www.youtube.com

Teşekkürler.

 
aklıma ilk jamiroquai geldi. günümüzde yapan var mı çokta emin deilim. zaten funk dediğin janr genelde diğerlerini beslemek için kullanılıyor albümlerde, partisyon olarak. yani sapına kadar funk bi albüm veya sanatçı ben son zamanlarda hatırlamıyorum. çok eski olmamakla birlikte ama kool and the gang öneririm. tatlıştır.

www.youtube.com
  • bruceandwayne  (14.02.15 19:27:15) 
bruceandwayne + 1
Jamiroquai diyerek şunu paylaşmaya geliyordum.
www.youtube.com

Brand New Heavies olabilir, şu listede ona uyan kesin en az birkaç şarkı vardır.
www.youtube.com

Şu onlardan sayılmaz ama paylaşasım geldi.
www.youtube.com
  • aychovsky  (14.02.15 19:35:08) 
Tam o tür olmasa da funk ve Bruno Mars'ın o şarkısını çok sevdiğim için sevdiğim birkaç hareketli grup önereyim: Jet (are you gonna be my girl), Pulp (common people), Endeverafter (i wanna be your man), Yeah Yeah Yeahs (honeybear)


  • rivulet  (14.02.15 19:35:48 ~ 19:37:34) 
  • namus ninjası  (14.02.15 20:11:38) 
  • dove falconhand  (14.02.15 20:22:56) 
camiryo +500

spotify a 70s groove yazarsaniz cikan calma listelerinin cogu bu tarzda. ozellikle donma summer, earth wind fire,incognito, kool and the gang, diana ross,chic,sister sledge gibi 70ler efsaneleri linkteki gibi gruplardir.
  • ne desem bilemedim  (15.02.15 00:09:17) 
[]

tarayıcı problemi

merhaba,

chrome kullanıcısıyım ama son zamanlarda doğru düzgün sayfa açmamaya, videoları yüklememeye başladı. sonra firefox kurdum, onda da gmail'e giremedim. sonunda internet explorer denedim çatır çatır her siteyi açıyor. bunun sebebi ne olabilir? chrome a nasıl geri dönebilirim?

internet bağlantımla ilgili bir sıkıntı yok. firefoxdan ortalama ie ile gayet hızlı açılabiliyor. ayrıca tel'den de sıkıntısız girebiliyorum. tarayıcı ile ilgili bir problem var sanıyorum.

 
chromu kaldırıp tekrar yükle... uzantıları kaldır...sonra tekrar yükle. chrome bir de işletim sisteminle uyumlu olsun. ben 32 bit kurmuşum senin dediğin sorunları yaşadım. sonra 64 kurmam gerektiğini fark ettim... ayrıca pepper flash player ve flash player iki tane kurulu olabiliyor.onlardan birisini devre dışı bırak.


  • gotic  (01.02.15 22:21:23) 
chrome'u kaldır tekrar setup dosyası bul yükle. hazırdaki setupdan kurulum yapma tekrar indir.


  • domates yiyom  (01.02.15 22:22:30) 
chrome kullanmıyorum, ve kimseye tavsiye etmiyorum. sebebi her türlü şeye karışıyor, eklentiler programcıklar falan çok kasıyor. yandex'de aynı sebepten kaybediyor. firefox candır. adblock dışında download eklentisi var başka hiç birşey gerekmiyor.


  • rhan  (01.02.15 22:29:42) 
[]

İşe başlangıç evrak

Merhaba,

Yarın iş başı yapıyorum, istenen evraklar da sertifikalarınız yazıyor.
Şimdi benim dil kursu sertifikam, toefl belgesi ve meb eğitmenliği sertifikam var.
Bunlar alakasız mı hepsini götüreyim mi?

 
Ama fotokopilerini tabii..


  • firez  (18.01.15 20:50:01) 
gerek yok. ben hiçbir sertifikayı götürmemiştim.


  • hzben  (18.01.15 20:58:47) 
eğer işe alınmanda etkisi olan sertifikalarsa götürmen gerekli. yani cv'nde bulunuyorlarsa, görüşme süresince değinildiyse mutlaka birer kopyasını götürmeni öneririm.


  • emfuzi  (18.01.15 21:03:08) 
[]

şarkıyı hatırlayamadım

merhaba,

yaklaşık 2-3 sene popüler olan bir parça, yani özellikle joy fm'de çalıyordu sıklıkla. hava olarak morcheeba-enjoy the ride'ı andırıyordu. astronotlu uzaylı vs temalı sözleri vardı, hatta hatırlayabildiğim kısmı sanırım nakaratı ya da bridge kısmı "my mamma told me ..." bişeyler idi. var mı hatırlayan?


 
travis - side olabilir mi?
(my mamma kısmı yok ama)

  • Sarix  (17.01.15 19:50:54 ~ 19:51:00) 
yok maalesef değil


  • ilkot  (17.01.15 19:59:14) 
(git: www.youtube.com bu olabilir mi?


  • xavininarapasi  (17.01.15 20:08:59) 
bu da değil:(


  • ilkot  (17.01.15 20:14:51) 
www.youtube.com bu mu ki?


  • antihistaminik  (17.01.15 20:19:44) 
evet @antihistaminik, tebrikler!


  • ilkot  (17.01.15 20:35:24) 
[]

sgk prim.

merhaba,

şu an şok içerisindeyim. sgk prim borcuna baktım 3bin küsür lira yazıyor. eylülde askerden geldim. askerden önce de borçlarımı ödüyordum yani gelir testi falan yaptırmıştım 30tl mi ne bir şey çıkmıştı aylık genel sağlık sigortası borcum. şimdi internetten baktım borçlu dönem sayısı 29 diyor bu 29 aysa ben 29 ay önce üni öğrencisiydim. bu ne şimdi? başına gelenler var mı?


 
Öğrenci olduğun dönemler için borçları sildirebilirsin. Öğrenci olmadığın dönemler için bilgim yok.


  • mylord  (05.01.15 09:14:48) 
Benim de başıma gelmişti. okulunun öğrenci işlerine gidiyorsun. Öğrenci olduğun dönemlerle ilgili bir belge istiyorsun. Öğrenci belgesi değil böyle yazması şu dönem şu dönem öğrenciydi diye. Zaten söylersen bilirler. Sonra en yakın sgk ya gidiyorsun öğrenci olduğun dönemin borçlarını siliyorlar.
Öğrencilik dışındaki borçları silmezler geri kalanını ödemen gerek.

  • nuevo  (05.01.15 09:34:18) 
öğrenci olduğun ve askerlik dönemini ispat et onları iptal ederler ama hiç vakit kaybetmeden git sgk'ya.


  • hosein  (05.01.15 09:35:40) 
Ya bu Sgk denen kurumun kendinden haberi yok, sorun bu. İşe girersin, işe girdiğini zaten bu kuruma belirtiyorsun, sigortalı oluyorsun. Ama bu gerizekalı kurum senin işe girdiğin için genel sağlık sigortanın bitmesi gerektiğini düşünüp durdurmuyor. İlla o borç yazmaya devam ediyor. Askerde olduğun dönemi de görüyorlar, yine de geçiriyorlar. Sen askerde olduğun ve öğrenci olduğun dönemi belgeleriyle gidip gösteriyorsun, o dönemin borçlarını siliyorlar. Böyle de gerizekalı bir sistem işte.


  • osurdum  (05.01.15 09:43:26) 
ya o dönemleri silseler bile ortada bi saçmalık var, ben mezun olduktan sonra bi müddet sallamadım 25i geçince gittim gelir testi yaptırdım. aylık 30-40tl prim çıktı, iyimiş dedim askere gitmeden önce de 3 aylık vardı hepsini kapattım askere gittim. geleli 3 ay oldu ödeyim dedim bi baktım 3bin lira borç ödenmemiş dönem 29 faiz şu kadar. bu nasıl yani? her şey hatalı, doğru olan tek bi yer yok sorgulamada. bankada da gözüküyor askerden önce ödediğim.


  • ilkot  (05.01.15 09:48:50) 
Salak saçma bir sistem. İşin yok gücün yok ama ailenin evi var diye para ödemen gerekiyor mesela.


  • Cursed Chico  (05.01.15 12:22:03) 
[]

Kaza geçirdim, nasıl oluyo bu işler

1 saat önce benzinlik girişinde arkadan çarptı, belimin üstüne düştüm. Çok şükür röntgenler temiz çıktı ama daha tutuyolar. Belimin altında biraz ağrı var ama çok değil.

6 saatten önce imza karşılığı çıkabilirmişim ama şikayetçi olma durumumu engeller mi bu?
Prosedür nasıl işliyor

 
Şikayetçi olabilirsiniz. Az sonra polisler gelir genelde tutanak tutarlar. Siz de orada şikayetçi olup olmayacağınızı söylersiniz. Şikayetçi değilseniz yaralanmanin durumuna gore kisi hakkında takipsizlik verilebilir. Kaza anından itibaren 1 yıl içinde iş gücü kaybı veya başka zarar varsa dava açabilirsiniz.


  • ground  (20.12.14 17:11:23) 
Trafik kazasi gecirdigini hastanede belirtirsen adli sureci baslatirlar. Adli rapor tutulmasi ni istedigini belirt. Belki doktor fark etmeyebilir trafik.kazasi oldugunu veya cok yogun anina denk gelir adli rapor tutmayabilir.


  • vendorth  (20.12.14 20:27:38) 
[]

Kettle çayı vs ocak çayı

Selam,

Kettleda yaptığım çay çok bereketsiz oluyor ya, kettle üstüne cam, porselen, demir gibi demlikler denedim özellikle camda verimlilik baya yerlerde. Buna rağmen ocakta yaptığım çay hem daha güzel oluyor hem de daha fazla çıkıyor.

Şimdi aklımın yettiği kadarıyla kettleda su kaynama seviyesine geldiğinde otomatik olarak ısıtma fonksiyonu devredışı kalıyor, ocakta ise böyle bi mekanizma olmadığı için harıl harıl kaynayan su demliği daha çok etkiliyor, çay daha kolay çıkıyor? Başka bi sebep mi? Kettleda çay yapıp memnun kalan var mı?

 
Alakası yok
Psikolojik

  • kahve kokusu  (18.12.14 19:05:06) 
kettle daki suyun daha çabuk soğuduğunu farkettim. kapın malzemesinden de olabilir bu durum.

kettledaki su içindeki çubuk tarafından ısıtılıtırken çaydanlıktaki su konveksiyonel yolla ısınıyor.

mikrodalgada pişirmek, normal elektrikli fırında ya da sobada yemek pişirmek gibi şeyler nasıl farkediyorsa, kettle ve çaydanlık arasında da öyle bir fark var.
  • dahinnotha  (18.12.14 19:27:53) 
kettle değil de, arçelik semaver çayı çok güzel, hem porselen.
porselen çaydanlıklarda çay daha güzel oluyo bence, çelik çaydanlıklara kıyasla

  • amilaz enzimi  (18.12.14 20:11:02) 
[]

Samsung scx 3405 ilk dolum

Merhaba,

Toner bitti doldurmak için bi dükkana gittim ilk dolum olacağı için 120-150 tl arası tutar dediler. Çip kırılcakmış vs bundan sonra sadece dolum ücreti olurmuş, tek seferlikmiş bu ücret.
Makul mu fiyatlar beni mi kekliyorlar?

 
Orijinal tonerin fiyatı 177 TL ( www.vatanbilgisayar.com )

* sikmeseler bari.
  • mrvengeance  (21.11.14 22:21:50) 
[]

bir garip iş-yardım edin ey çalışanlar.

Selamlar,

Dün uluslarası harbiden çalışmak istediğim bir firmaya mülakata gittim. ben başvurmadım zaten böyle bir açık pozisyon da gözükmüyor. kariyernetten bulmuşlar. İK müdürü ile yaklaşık 2 saat süren soru cevap + case study sunumu sonunda bugün de kişilik testi yaptım. baya uğraşıldı yani. neyse pozisyon şöyle; 6-8 ay boyunca şirket bünyesinde istihdam edileceğim hangi departmanda boşluk varsa şirketi tanıyacağım vs. sonrasında genel müdür asistanı gibi bir şey olacağım yani onla beraber toplantılara sunuma falan gideceğim. ama kesinlikle sekreter gibi bişey değil. ki erkeğim zaten napsın beni. bu pozisyonda süreli yani 2-3 sene falan sürer dedi ik müdürü. sonrasında da şirket içi bir pozisyona aktarılırsın.

1. böyle bir pozisyonun bana katkıları neler olur?
2. tamam 2-3 sene genel müdürün emir erliğini yaptım, sonrasında geçtiğim departmanda yeni başlayan muamelesi görür müyüm?

durumu bi değerlendirir, aydınlatırsanız çok sevinirim.
ilk işim olacak.
sonuç belli değil henüz.

 
şirket iyiyse en alt pozisyonda olsa bile başla bence. sende bir potansiyel görürlerse zaten gerekli bölüme kaydırma yaparlar. dışardan sıfır eleman alacaklarına seni tanıdıkları için kaydırma durumu daha rahat olacaktır.


  • mr.goodcat  (06.11.14 21:13:29) 
uluslarası harbiden çalışmak istediğiniz bir firmaysa her türlü girin.

sadece ve sadece o görevde başarılı olabileceğinizden "ciddi" şüpheleriniz varsa girmeyin diyebilirim. şirket nezdinde başarısız çalışan olarak geçmeyin kayıtlara, gelecekte yakalayabileceğiniz bir fırsatı da engelleyebilirsiniz.
ki görev eğer biraz çalışkan ve zeki biriyseniz yapabileceğiniz bir şey gibi duruyor. bence teklif gelirse koşun.
  • la lykia  (06.11.14 21:26:31) 
Bu tarz kişiler iletişimi kuvvetli ve genel müdürün isteklerini bölümlere ileten ve bölümlerden gelenleri derleyip müdüre sunan kişidir.2 sene boyunca tecrübesinden çok faydalanırsın ve sonrasında da izlediğin kadarıyla çalışmak istediğin bölüme seni atar.Bu tarz insanlar uzun tecrübelerini aktarmayı seven ve sen sorup istekli olursan faydana dokunabilecek yapıda insanlardır.
Bu süre boyunca yönetimde gelişirsin ve üst kademede neler konuşulduğunu hangi raporların tartışıldığını ve nasıl yaklaşıldığını bilip gelecekte böyle bir pozisyonda ilk değerlendirilen olursun.
bence kaçırma.
  • cakmayazar  (07.11.14 07:58:39) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.