[]

yıllardır kira geliri vergisi vermiyorum

bugüne kadar bir ses çıkaran da olmadı. kira bankadan yatıyor. yaptırımı ne bunun 10 sene sonra ne ceza gelir mesela?

devlet niye milleti uğraştırıyor? yok form doldur yok şunları gider göster ben muhasebeci miyim kardeşim? emlak vergisi gibi, mtv gibi de ki şu kadar borcun var ben de ödeyeyiym. beni niye uğraştırıyorsun hayret bir şey.


 
hazır beyan gibi bir site kurdu kaldı ki çok kullanışlı.

sen yakalanırsan istisnadan faydalanamazsın.

normlde yaklaşık 1-2 kira tutarı vergi çıkar, sende ise bu çıkacak tutar 10.000 TL diyelim.

Ayrıca 10.000 ceza gelir sonra bu 20.000 TL ye faiz işletir.
  • liberal  (16.03.22 14:39:17) 
vergide zaman aşımı 5 sene.

incelemeyle ortaya çıkarsa yıllık kira geliri istisnasını kullanmadan tüm gelir üzerinden hesap yaparlar, bu hesapla çıkan vergi kadar ceza üstüne bir de faiz ödersin.

peşin ödense keşke. haklısın. kirayı ödediğinde bir kısmını banka alıp devlete ödesin, en güzeli.

mtv, emlak vergisi gibi vergileri elinde tuttuğun varlık üzerinden ödüyorsun. maktu vergi. kira ise gelir vergisi, gelir elde ettiysen ödüyorsun. normalde doğrudan yani gelir vergisinin mantığında gelirini beyan etmen gerekir. mtv'de aracın olduğunu beyan etmene gerek yok devlet biliyor, kayıt altında. ama evini kiraya verdiğini ve bundan gelir elde ettiğini devlet takip edemez. ancak kendin veya kiracın senin adına ödeme yaparken kira ödemesi diye beyan ederse. yine gördüğün gibi beyan usulü. evin var diye kira gelirin olmak zorunda değil.
  • gabe h coud  (16.03.22 14:40:22 ~ 14:42:11) 
@gabe, ben de aynı şeyi söylüyorum aslında. bana her ay bankadan "kira ödemesi" diye ödeme geliyor resmi olarak belli. e beni niye yoruyorsun belli ki kirada evim var. teknoloji çağında uğraştığımız saçmasapan işler işte.

neyse teşekkürler.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (16.03.22 15:19:59) 
ses çıkaran öyle olmaz tabii ki, devlet tek tek takip mi edecek herkesi. bi kere sararlarsa ama geriye dönük bakıyolar. benim ailem sıradan vatandaş, bir kere başlarına geldi. bir tanıdığımın daha gelmişti. şans işi tamamen.
hazır beyan sistemi kolay. muhasebecilik gibi değil artık, eskiden zordu.

her ay bankadan kira ödemesi mi geliyor, adamın sana borcu mu var taksit taksit ödüyor devlet ne bilsin. o nedenle senin beyanın esas.
  • kenarortay  (16.03.22 15:24:05 ~ 15:24:48) 
Abi devlet nasıl bilecek? Yani diyelim sen elden aldın ya da sana banka hesabından para geldi ama kira demiyor.

Fransa'da yaşıyorum, burada da beyan ile. Yıl sonunda kira geliri beyan ediliyor ve devlet vergilendiriyor. Burada da vermeyen var, yakalanınca öpüluyor işte.

Yani devletin herkesin banka hesabını, gelirlerini her ay tek tek takip edip hesaplaması gibi bir şey olamaz.
  • logisticsmanager  (16.03.22 15:39:25) 
Kiracı ödeme yaparken "Kira ödemesi" diye işaretlerse, online vergi dairesinde görebiliyorsun. Oradan da beyana dönüştürebiliyorsun.

Bu yıldan itibaren beyan edip ödeyin bence, sonra başınıza dert olmasın. Bir noktadan sonra radara takılırsanız, geriye dönük ceza üzer.
  • kaptankedi  (16.03.22 16:31:22) 
Evi alırken eger gerçekten aldıgın tutardan harç aytırdıysan evden 5 sene kira vergisi ödemesi çıkmaz, gerçek gider hesaplarsın sana sıfır vergi çıkar, sadece damga vergisi ödersin 132,30 TL.

Şimdi devlet senden otomatik her ay %20 kesinti yatırıp sonra bana dilekçe ver ben fazlaysa sana iade ederim dese daha mı iyi olur?
  • liberal  (16.03.22 16:45:27) 
bu arada açıklamaya kira yazıp yazmaması önemli değil, seçenek olarak kira seçmesi lazım ve hazırbeyan'da e devletile girince bunu da görebilirsiniz.


  • liberal  (16.03.22 17:12:38) 
Elden kira verilirse hiçbirşey olmaz. Ben kiracı olarak o şekilde 11 yıl oturdum. Kimse ne bana geldi ne ev sahibime.
Ama elden ödemeninde sıkıntıları var, ev sahibi olarak hiçbir hak hukuk talep edemezsin sorun çıkarsa kira ödememezliği gibi fln

  • les yeux blanches  (16.03.22 19:39:56) 
dünyanın her yerinde beyana dayalı vergiler vardır. bu gayet normal bir durum. devlet ara ara kontrol ve operasyon yapıyor (sanırım para bittikçe dadanıyorlar), malum bu dönem ekonomi sıkıntılı, yakında çıkar kokusu.


  • roket adam  (16.03.22 22:00:06) 
[]

sufle sorusu çok acil

arkdadaşlar a101in donmuş suflesinin skt'sine daha 1 sene var ama bu şekilde çıktı. bu bozulma belirtisi mi ? fırını açtık bekliyoruz çabuk:/




 
Bilmiyorum ama ben yemezdim.


  • invictae  (06.03.22 00:36:02) 
risk almaya değmeyecek kadar ucuz bir ürün olduğu için yenmez.


  • al basmadan donu var  (06.03.22 00:48:17) 
Yemeyin coook bozmus zaten gecen gun aldim uzun zaman sonra rezil bir seye donusmus


  • floydian  (06.03.22 01:02:42) 
Kuflenmis yenmez


  • divit  (06.03.22 01:02:43) 
yeme boşver, yarın götür iade et.


  • gottacatchemall  (06.03.22 01:39:33) 
yedik arkadaşlar gayet de lezzetliydi her zamanki gibi.

herhangi bir mide problemi de yok şu an. iyi geceler:)
  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.03.22 01:41:48) 
[]

jagermeister likör

5m migorsta yok, karfurda yok, makroda yok, tekellerde yok. nereden bulurum bunu istanbulda?




 
Metro market?


  • kobuzchu kiz  (28.02.22 23:49:27) 
daha zengin semtlerdeki migros, karfur gibi yerlere bakın. mutlaka bulursunuz, bulunmayacak bir şey değil. daha 3 gün önce bomonti karfur'dan satın aldım ben.

edit: macrocenter'da bulamamanız cidden ilginçmiş ama, stoksuz dönem denk gelmiş sanırım.
  • kent sakini  (01.03.22 01:40:44 ~ 01:42:37) 
Beyoğlu La cave mutlaka vardır


  • oligomer  (01.03.22 14:37:26) 
[]

bildiğiniz iyi bir telefon tamircisi

var mı? anadolu yakasında özellikle ümraniye civarlarında varsa süper olur.

mi 5 telefonum var. sesi bozuldu (dışarı ses vermiyor) 3 tane telefoncuya sordum yapamadılar. neymiş efendim parçası yokmuş.

mars'a insan gönderen teknoloji telefonun sesini yapamaz mı ya? vardır illa ki sağlam brileri.

 
Parçası olmayan bir modelse yapamamaları çok normal.

Bir tamiri/parçası varsa Kadıköy'de vardır, haritalardan telefoncuları tek tek arayıp model ilse arızayı söyleyin yedek parça olup olmadığını öğrenin.
  • John Bloor  (15.02.22 10:34:48) 
direkt servisine götürmek en mantıklısı


  • anten  (15.02.22 10:47:36) 
parcayi aliexpressten siparis et sonra istedigin telefoncuya gotur yapsinlar

mi5 cikali 6 sene olmus parcasini bulundurmamalari cok normal
  • nibba  (15.02.22 11:03:32) 
[]

yukarı fiyat için zincir emir vermek

örneğin x hissesini 30 lira değil de 30,50'den almasını istiyorum. bunu nasıl sağlarım?




 
30,50'den alış yazarsın, sıra san agelince de alırsın, ya da gelirse.

Bunda kaçırdıgım ne var?
  • liberal  (11.02.22 13:56:03) 
öyle olmuyor. 30,50'ye alış yazınca hisse 25 lira da olsa direkt sana verir. oraya gelmesini beklemez. daha uygun fiyata satıldığı için yani.

ben stoploss'un tersini soruyorum aslında.30,50'ye al verip 30,49'dan hepsini sat diyip stop koymuş oluyoruz ya. bunun tamtersini nasıl yapabilirim dedim.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (11.02.22 14:08:20) 
Şöyle yapacaksın:

30,49 TL'den 1 lot satış emri gireceksin (elinde 1 lot olması lazım tabii). Sonra buna, almak istediğin lot kadar 30,50'den alış emrini zincir emir olarak bağlayacaksın.

fiyat 30,49'a geldiğinde satış emri gerçekleşecek ve 30,50'den alış emri aktif olacak. Son fiyat 30,49 olduğu için direkt alacak.

edit: ek olarak şuna dikkat et; atıyorum 30,50'den 100 lot alma emri girdin. Hesabında 3050 TL varsa tam olarak, emir aktif olmaz (komisyon için yeterli bakiye olmaması nedeniyle) 3050 liran varsa 99 lot emir gir.
  • himmet dayi  (11.02.22 15:40:06 ~ 18:12:04) 
[]

sapanca veya çevresinde bungalov

günübirlik kalabilecğeimiz, sözlükte rezalet başlığı açtırmayacak yer önerilerinizi beklerim.




 
[]

dolu kafayla izlenecek filmler

gaspar'ın tüm filmleri izlendi.
harold&kumar serisi izlendi.
the big lebowski izlendi.
ingiliz kara komedileri izlendi.

ne izlenir bunların dışında?

 
French dispatch bugün internete düşmüş


  • freebird5406_2  (17.12.21 14:32:12) 
revenge of the nerds, napoleon dynamite gibi filmler?


  • mirafiori  (17.12.21 20:12:46) 
napoleon dynamite +1

kesinlikle underrated ama kült film.
  • nothing in my way  (17.12.21 20:39:31) 
[]

emlakçıya vekalet vererek ev satışı yapmak

nasıl oluyor? emlakçı bizim adımıza satışı yapacak. dolandırılma ihtimalimiz var mı? vekalette şu numaralı iban'a para yatırılacaktır" mı yazıyoruz mesela? kendimizi nasıl garantiye alabiliriz yani?




 
Bilgim pek yok ama notere şunu yazdırabilri misiniz, emlakcınız a olsun alacak kişi b olsun,şu şu adresteki dairenin a tarafından b'ye satışı için diye bir made ekletin ki gidip başkasına satmasın, eşine satar sonra da siz ugraşıp durursunuz.


  • liberal  (16.12.21 11:51:42) 
Iban bilgisini eklemeyi sormuştum notere, yani satışı yapıp bu ibana yollayacak vekaleti gibi belirtmeyi. Hayır demişlerdi. Vekalet sadece satış için. Tabii vekaleti mümkün olduğu kadar daraltabilirsiniz ama her türlü riskli.


  • i-pek  (16.12.21 12:02:20) 
peki emlakçı paraya çökerse sonradan hukuki işlem yapabilir miyim? yoksa yetki verdiğim için geçmiş olsun mu?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (16.12.21 12:06:24) 
müşteri kabul ederse satış imzasından önce parayı hesabına yatırmasını isteyebilirsin ondan sonra vekaleti verirsin noterde

gerçi buna vaktin varsa tapuya da gidersin
  • bir soru sorcam  (16.12.21 12:20:03) 
emlakçı ile sözleşme yaparsınız ve sonra vekalet verirsiniz. burada risk şu: eğer ev 100 liraya satılır ama tapuda 50 lira gösterilirse; emlakçı da alıcıdan 100 alıp, size sadece 50 gönderirse veya alıcıdan size sadece 50 gönderilirse, kalan 50'nin üzerine soğuk su içersiniz.


  • malheiros  (16.12.21 12:21:18 ~ 12:22:55) 
Emlakçıya günahınızı bile vermeyin.
Parayo alamama ihtimali var.
Bana yarı fiyatına satıitı gösterip bankadan sana gönderse resmi olarak hiç bir hakkın olmaz.
Gibi gibi
  • neymis  (16.12.21 13:01:04) 
Baba oğula vermiyor vekaleti ev satışı için, yapmayın sakın riskli bir iş.


  • John Bloor  (16.12.21 16:12:29) 
burada olacak dolandırılma vekalete ekleyeceğiniz bir iki cümle ile çözülecek bir dolandırma değil. emlakçı size evi 100bin liraya satıyorum der ama adamdan 150bin lira alır. size 100bini gönderdiğinde yapacak bir şeyiniz yok. bilme ihtimaliniz de yok gibi bir şey. kaldı ki zaten tapuda evin satış bedelini daha düşük gösterirlerse, hepten sıçtınız, elinizde yasal bir dayanak da olmayacak.

ama şöyle diyeyim. emlakçıya vekalet verdiniz. evi sattı, tapuda da 100bin lira gösterdi. bu 100bini her türlü alırsınız. elinizde evin size ait olduğunu, kaça satıldığını, sizin adınıza kimin sattığını gösteren belgeler var. para emlakçının hesabına yatabilir, ama hemen size göndermek zorunda. mahkemede bana bu para yatmadı dediğiniz anda, emlakçı o parayı size gönderdiğini banka dekontuyla kanıtlamak zorunda.

ama en nihayetinde, çoğunlukla tapuda satış bedelleri eksik gösteriliyor. bu da sizin mahkemede elinizi zayıflatıyor. (bu durumda alıcının emlakçıya tapuda gösterilenden daha fazla para verdiğini kanıtlamanız gerekir ki, bu daha zor bir iş)

bu arada adamla 150bine anlaşıp, size 100bin derse haberiniz bile olmayacak.

(aynı şeyleri iki kere yazmış olabilirim)
  • co2s2  (16.12.21 16:51:33) 
[]

listerine alternatifi

uzun yıllardır kullandığım listerine portakallı 500 ml. fiyatı 100 liraları aşmış. kendisine teşekkür edip vedalaştım artık alamam.

naneli olmayan ve ağızda leş gibi tat bırakmayan alternatif ne önerirsiniz?

karbonat demeyin.

 
Fiyatını hatırlamıyorum ama eczanelerde satılan tantum verde veya kloroben iyidir. Yeşil nane tadı var ama


  • harmanyeri  (09.12.21 13:40:01 ~ 02.01.22 17:29:33) 
colgate yeşil çaylı


  • nolmus yani  (09.12.21 15:14:53) 
@nolmus yani, şimdi aldım geldim cevabını gördüm tesadüfe bak:)gayet güzelmiş bundan sonra bundan alırım. 500ml 15 lira üstelik. teşekkürler.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (09.12.21 15:23:48 ~ 15:35:48) 
[]

googleda kayıtlı kredi kartını kaldırmak

az önce bir kodla youtube premium aboneliği yaptım. ille de kredi kartını gireceksin dedi girdim. üyelik gerçekleşti şimdi hemen kartı kaldırmak istiyorum ama youtube aboneliği mevcut olduğu için başka bir kart girmemi istiyor kaldırmak için. ne yapmam lazım karttan para çekmemesi için?




 
bir sanal kart girip limitini sıfırlayabilirsin.

youtube aboneliği iptal edersen para çekmez zaten.
  • jelly bear  (12.11.21 09:36:09) 
sanal kartla uğraşmak istemiyorum. youtubea girdiğimde "üyeliği devre dışı bırak" var. ona tıklarsam mevcut 3 aylık deneme sona erer mi?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.11.21 09:40:44 ~ 09:41:02) 
  • bagcivan  (12.11.21 10:05:17) 
@bagcivan, olmuyor oradan. youtube premium aboneliği olduğu için kaldırrısan da başka kart girmek zorundasın diyor.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.11.21 10:46:25) 
aynı dertten muzdaribim, çözümünü bulamadım.


  • la lykia  (12.11.21 12:42:04) 
Papara hesap ac. Ordan sanal kart olusturup onu gir. (Online ve hizli)


  • brkylmz  (12.11.21 13:30:46) 
[]

şişme montuma makine yağı sürüldü

aracı tamirciye götürmüştüm hiç farkında olmadım. montumun sırt kısmının her yerine yağ sürülmüş. nasıl çıkarabilirim bunu?




 
gres yağı ise fazlasını peçete meçete ile alıp, sonra bulaşık deterjanıyla kumaşa zarar vermeden yıka. ytd.


  • killerbee  (10.11.21 11:50:18) 
Daha gerçekçi tarifler gelir ama sanki bulaşık deterjanları iyi bir yağ çözücülerdi. Montu yıkayamayacağımıza göre bulaşık deterjanlı bezle silinebilir belki.


  • John Bloor  (10.11.21 11:50:46) 
oğlumun montuna geçen sene aynı şey olmuştu. tamircide lifte yaslanınca sırtı yağlandı. bulaşık deterjanı, leke çıkarıcı, alkol vs hiçbir şey kâr etmedi maalesef


  • d e j i n  (10.11.21 12:22:00) 
Kuru temizlemelerin böyle zor lekeler için özel solüsyonları oluyor. Ben olsam direkt bi kuru temizlemeye gösterirdim


  • mg3929  (10.11.21 12:29:48) 
kuru temizlemeye verin. Montların üstünde genelde su geçirmesin diye özel bir uygulama olur. Deterjan, sub vb ile yıkayınca bozulur onlar kuru temizleme çözer.


  • anten  (10.11.21 12:40:48) 
deterjan, asperox, çamaşır makinesi her şeyi denedim çıkmadı. kuru temizlemeye versem 100 lira ister. mont zaten 300 lira.:(


  • yazar yazmaz yazan yazar  (10.11.21 13:42:22) 
eve aldığınız bulaşık deterjanları artık nemlendiricili bilmemneli oluyor, onlar bu konuda çok iyi değil. pril marka, standart mavi şişedeki deterjan çıkartması lazım. çıkmıyorsa istanbul - kurtköy taraflarındaysanız, gelin size bir kimyasal vereyim. çıkartmaması mümkün değil. anasını ağlatır.


  • co2s2  (10.11.21 17:30:07) 
@co2s2 all purpose cleaner mi?


  • killerbee  (10.11.21 22:37:47) 
@killerbee :

www.anmarkimya.com

farklı yerlerde farklı isimleri var ama biz genelde portakal ya da desolvit diyoruz. bu isimlerle aradığınızda internette bulamazsınız.
  • co2s2  (11.11.21 15:05:11) 
[]

ne kadar fakirleştiniz?

son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?

kendimden örnekler verecek olursam:

- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)

- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimdi ayda 1 kez ancak alabiliyorum.

- protein tozu almayı bırakalı seneler oldu.

- 4 senedir aynı telefonu kullanıyorum. yeni çıkan telefonları takip bile etmiyorum. nasıl olsa alamayacağım.

- getiryemekteki indirimler hariç yemek söylemiyorum.

- aburcubur işlerini mininmuma indirdim.

- konserlere gitmiyorum.

- eşimle tenise giderdik her hafta. şimdi ayda 1 belki gidiyoruz.

e, 32, kamu çalışanı.

 
Artık barda vs bira içmiyorum. Evde ya da sahilde içiyorum genelde.
Telefonumun bilgisayarımın bozulmasından korkuyorum. iphone 6s ilk çıktığı hafta almıştım, korkmadan kılıfsız kullanırdım o zamanlar. Teknolojik alet pahalılığı beni kılıfa zorluyor.
Protein tozu ben de almıyorum.
  • mg3929  (18.10.21 16:05:03) 
-telefonum 3 yıllık huawei
-dışarıda yemek hemen hemen yok
-balık ve k. eti daha az yiyorum
-kahvemi evde yapıyorum
-kuruyemiş sadece çekirdek alabiliyorum.. fındık fıstık vs.. çok çok nadir.
-çoğu gıda ve temizlik ürünlerinde daha uygun marka değişimi veya kg azaltımı yaptık.
-yılda 1 veya 2 kıyafet alışverişi
-otomobili çok uzak yerler ve alışveriş dışında kullanmıyoruz
-neredeyse bütün alışverişi internetten ucuz ve kampanyalı ürün arayarak yapıyorum
-tatile bu sene gitmedim
-konser yok.. spotify alırdım onu iptal ettim.

anında aklıma gelenler.. düşündükçe liste uzar elbette
  • jepa  (18.10.21 16:24:04) 
Üniversite öğrencisiyken daha rahat harcama yapıyordum. Söyleyeceğim tek şey bu.


  • dissendium  (18.10.21 16:26:27) 
Elektroniği sık takip eder, sık değiştirirdim.
Şimdi amaan bunların da hızına yetişilmiyor, bunlar hep kapitalizmin oyunları, kaptırmamak lazım.. moduna geçtim.

Aliexpress'ten çok sık alışveriş yapardım. Artık siteyi ziyaret bile etmiyorum.

Marka kıyafetleri düşünmeden alırdım, şimdi fiyat/performansı yüksek aynı işi karşılayabilecek ürünler araştırıyorum günlerce.

Benzini dert ederdim, arabayı sattım dertten kurtuldum. Allah muhafaza şuan aracım olduğunu düşünemiyordum.
  • ananiyimioguz  (18.10.21 16:28:51) 
5 yıl önceki dolar kuru farkı katında fakirleştim


  • bir soru sorcam  (18.10.21 16:48:24) 
- zara olayını ben de bıraktım çok uçtu fiyatlar. indirimden basic tshirt ve sweatshirt görünce alıyorum. pantolon olayını da amazondan jj kot stoklamıştım beni 3-4 yıl götürür.

- cola falan az alırdım şimdi hiç almıyorum. su en sağlıklısı moduna girdim :)

- kıyma falan kasaptan çektirirdim kuzu dana karışık. şimdi carfurdan dana döşten çektiriyorum en uygunu.

- arabaya aksesuar falan almaya çok hevesliydim şimdi kuruş masraf etmiyorum.

-mercedes c180 almaya 2 sene önce maddi olarak yaklaşmıştım şimdi rüyamda görürürm.

- ürünleri sıfır alacakken ulan dur letgoda vardır belki diyorum.

- iphone 6s telefonum var 4 yıl oldu. değiştirirsem ikinci el iphone 8 falan alırım diye düşünüyorum.

- iphone watch, airpods falan almak istiyordum şimdi kablolu kulaklığa devam. ne gerek var, ikisi de iş görüyor :)
  • xrated  (18.10.21 16:54:54) 
2015 araliktaki maasim(ilk isim diyebiliriz) 2bin dolardi. her yil defalarca yurt ici gezi ve birkac kez yurt disi gezi yapabiliyordum. su anda o sirkette 6 yil tecrubelilere ( ben de orda dursam oyle olacaktim) 1500 dolar civarinda veriyorlar.

yukselip tecrubelenmeye ragmen alim gucu azaldi... yurt disi gezileri gittikce zorlasti, eskiden bim-a101'e girmeyenler de oralara girmeye basladilar.
  • fakyoras  (18.10.21 17:11:25) 
Elektrikten tasarruf etmeye çalışıyorum.
Sık sık giysi alırdım. Şimdi bakmıyorum bile. Yeterince varken de keyif için alırdım.
Market alışverişini düşünmeden yapabiliyordum. Şimdi en acil ne ise, onları alıp çıkıyorum.
  • pro9it9is9  (18.10.21 17:14:51) 
- sıfır araba, telefon, bilgisayar alabilirken şu an alamıyorum.
- markette para harcarken bin defa düşünüyorum.
- yurtdışı hayal oldu, storylerden bakıyoruz işte.
- para biriktiremiyorum.

bizi bu hale getirenlere teşekkür eder, daha çok yemelerini rica ederim.
  • scudman1  (18.10.21 17:18:22) 
aynı güçte en üst seviye laptopa bakarken şimdi
aynı güçte en alt seviye laptopa bakıyorum.

  • duyurukullanıcısı  (18.10.21 17:21:51) 
Aslında hepimiz aynı durumdayız yazdıkların üç aşağı beş yukarı ortak

Eskiden teknoloji haberlerini takip ederdim şu an içimden o bile gelmiyor

Markette temel gıda dışında bir şey alırken bile - örneğin sos, turşu vs- bunu almalı mıyım diye ister istemez arada kalıyorum
  • freebird5406_2  (18.10.21 17:36:12) 
*En az haftada bir etkinliğe giderdim.
*Ayda bir belki.

*Kuaföre daha çok giderdim, saç ördürmeye bile uğrardım.
*Ayda bir kaş aldırmaya gidiyorum sadece.

*Sık sık dışarıdan yemek söylerdim.
*Telefondaki uygulamaları temizledim. Bazen iş yerine getir kampanyalarından söylüyorum o kadar.

*Ayda birkaç kez dışarıda kahvaltı yapardım.
*Ne yazacağımı bile bilemedim. En son kardeşim ısmarlayacak diye gitmiştim kaç zaman önce.

*En az haftada bir akşam bir mekanda oturur bir şeyler içerdim.
*İçeceğimi ve sandalyemi alıp sahile gitmeye başladım.

*Eskiden çok kıyafet alırdım gerekli gereksiz.
*Artık ihtiyaç dışı bir şey almıyorum ama ihtiyaç olanı da almak için bazı şeylerden feragat etmem gerekiyor maalesef.

-Aylık sabit giderlerimin kalitesi günden güne düşüyor. Zam geldikçe bir alt markaya düşe düşe sonunda nereye varacağımı bilmiyorum.
-Yıllık üyelik süreleri biten uygulamaları yenilemiyorum.

Aklıma geldikçe eklerim şimdilik aklıma gelenler bunlar.
  • mutekebbir  (18.10.21 17:49:28) 
5 sene önce üniversiteydim, burs alıyordum ve bir öğrenciye göre oldukça güzel geçiniyordum. şu an işsizim sıfır gelirle evden dışarı adım atmıyorum.


  • candide  (18.10.21 19:02:33) 
Dışarda arkadaşlarla hiç düşunmeden biralar, tekilalar içerdik; şimdi bütün içmeli aktiviteler eve döndü.

Yurtdışı tatili her sene mutlaka planlanır ve gidilirdi; geçen seneden beri ailemin yaşadığı ülke hariç hicbir yere gitmedim ki ona da zorunluluktan gidiyorum.

Konser, tiyatro, sinema biletleri hiç düşünmeden alınırdı şimdi değer mi ki gitmeye diye dusune düşüne hareket ediyoruz.

Değişik ülkelerden gelen yemek sosları ithal çikolatalar vs gibi şeyleri almayı çok severdik; o reyonlarin önünden gecmiyoruz artık.

Her ay giysiler birkaç parça giysi, bakım ürünleri vs hep alırdım şimdi ihtiyacım yoksa almıyorum. Eşimin de elektronik eşyalara zaafı var, aliexpress size çalışıyor diye dalga gecerlerdi, geçen gün bakmış en son bir sene önce yeni bir şey almış.


Bir de düşününce hatırladım şimdi; parfümün 1200 lira olmuş. Söyleyeceklerim bu kadar.
  • fraise  (18.10.21 19:15:31 ~ 19:18:44) 
Sadece alisveris yaparken kufur ediyorum, onun disinda daha da zenginlestim.
Herkes 2013-2018 arasi cilginca harcarken ben biriktiriyordum simdi sulalem raad.

Bak ama yegene araba alacaktim bu paraya araba mi olur lan manuel kullanmayi ogren dedim almadim, bu olcekte fakirlestim.
  • divit  (18.10.21 19:51:33) 
6 sene önce bir maaşımla o zaman için en baba macbook'u almıştım, şimdi ise maaşımla en düşük özellikli macbook'u alamadığımı fark edip var olanın bataryasını falan değiştirme planları yapıyorum.


  • BuddyGuy  (18.10.21 19:55:56) 
- hobi namina bir sey kalmadi. Ki cok ciddi paralar harcardim. (Lego'nun sitesine girmeyeli, plak bakmayali, elektronik almayali 2 seneyi gecmistir).

- eksisozluk'teki lego whatsapp grubuna son 1 yildir mesaj dahi atilmiyor :) (kimisi pilot, kimisi muhendis bu arkadaslarin. Setlerini satip birakanlar oldu)

- 2 sene once almayi dusundugum arabalari su an 3 aile bir araya gelsek zor aliriz.

- marketten falan kismadik ama her kasadan geciste vay mk diyorum.

- disarda mekana gitme olayi cok cok azaldi. (Pandemi etkisi de var biraz)

- eskiden biletix'ten sadece guzel etkinliklere bakardik, simdi en tirt konser 300 kagit olmus. 2 kisi gitsen yedin ictin otopark vs 700 800 harcayip donuyorsun. Gitmemeyi yegliyoruz genelde.

Aslinda tek tek saymaya bile gerek yok, her turlu etkisini herkes hissediyor artik.
  • brkylmz  (18.10.21 20:01:36) 
siyasal islam ve hayatsız yaşlılar yüzünden hiçbirşey yapamıyoruz. yaşarken öldürdüler.


  • ayseee  (18.10.21 21:36:11) 
Cok şey değişti.
Bayagidir yurtdisina çıkmıyorum öncelikle, en onemli fsrk bu. Genel olarak yurticijde de eskisi kadar gezmiyorum.
Disaridan yeme ciddi oranda azaldi.
Et yemeyi azalttim ki en büyük keyfimdir et. Kafama estikçe gider et yerdim disarida, her kafama estiğinde yemiyorum artik.

Marka giymeyi bırakali cok oldu, ayni sey bende de var. Lcw DeFacto mağazalarina hiç girmezdim, kalitesiz buluyordum hic bakmıyordum bile. Artık bakiyirum boyle uygun fiyatlı markalara.

Hobilerime eskisi kadar para harcayamiyorum. Lazım olan malzeme oldugunda gider fazla fszla alırdım, şimdi erteliyorum cogu hobi malzemesini.

Sacim icin kullandigim urunler vardi, bszilarini artik almiyirum ya da cok daha nadir kullaniyirum.

Cok konsere giderdik, artık nadir gidiyoruz.

Kısacası keyfi seylere zevklere ayirdigim pay ciddi oranda azaldi, bir coguba hiç pay kalmadi. Genel olarak mecburi şeylere ve onun dışında yemeğe harciyirum anca. Bogazdan çok da kesemiyorum ama digerlerinde ciddi sekilde kısıtlamaya gittim.

Eskisine baktigimda bok gibi hayat yasiyorum su an ama farkidna değilim. Bildigin fakir olmusum.
  • stavro  (19.10.21 00:00:48) 
-Çeşit çeşit peyniri eksik etmezdim. Eski kaşar, örgü, dil, isli peynir severim. Şimdi nerde indirimli bulursam düz ezine vs. alıp geçiyorum.

Sırf beğendiğim için yeni ayakkabı, mont, bere alırdım her yıl. Şu an yıprana kadar aynı kıyafetlerle devam diyorum.

Yeni kozmetik ürünleri denemeyi seviyorum. Ama artık bildiğim kalitesinden emin olduğum ürünleri stok yapıp macera aramıyorum.

İş yerinde arkadaşlarıma çay, kahve vs bol bol ısmarlardım. Şimdi ne gidip virüs riski alıyorum ne de bişey ısmarlıyorum.

Sıvı deterjandan toz deterjana geçtim baya ekonomikmiş.

Böyle böyle pinti olucam zorla.
  • buzbebek  (19.10.21 21:55:44) 
Tatil, konser vs aklımın ucundan geçmez. 5 yıl önce günü birlik bile uçakla bi yere gidip gezip geliyordum.

Arabamı bi daha değişemem.
Ev sahibi çıkarırsa 4 5 binlik bi kirayı asla ödeyemem o kadar kazancım yok.

Sigortamı ödeyemiyorum

2 yıldır gözlük ihtiyacım var, camını değişemedim. 5 yıl önce lens kullanıyordum

5 yıl önce haftada 3 kez kuaföre giderdim. Saçımı evde boyayıp kendim kesiyorum şu an.
  • photo85  (20.10.21 00:47:50) 
[]

akp'li dayılar haklı mı?

öncelikle "dayı" diyerek sempatikleştirmek zorunda kaldığım için üzgünüm. çünkü başka türlü açsam duyuru silinirdi.

ekonomi bu kadar kötüyse (kötü değil berbat) halk çok fakirleşmişse bu kadar araba nasıl geziyor yollarda? dünyanın en basit ara sokağında bile park edecek yer yok. tüm otoparklar tıklım tıklım. 50binlik araba olmuş 250bin lira ama hâlâ patır patır satılıyor.

kahvecilere gitsen aynı şekilde 3 fırtlık kahve 20 liradan başlıyor ve kasada kuyruk var o kahve bir gecede 40 liraya çıksa o kuyruğun yine olacağına adım gibi eminim. çoğu da öğrenci bu arada.

bu nasıl olabiliyor? günübirlik mi yaşıyor insanlar? bugün buldun bugün ye mi diyorlar? herkesin bir ek geliri, babadan kalma arsası mı var nedir yani fiyatlar ne kadar artarsa artsın bu kalabalıkların azalmama sebebi?

 
sığ düşünme ile alakalı.

ekonomi, ortalıkta bukadar çok arabanın olması, park edecek yerlerin olmaması ya da kahvecilerde sıraların olmasına göre iyi ya da kötü olarak beirlenmiyor. o yüzden cevap aslında burada gizli.

hangi ortama girerseniz o ortama göre kriterlerle karşılaşırsınız. parası olmayan kimseyi kahvecide göremezsiniz, tıpkı kahvecinin kapısından çıktıktan sonra karşılaştığınız ya da gördüğünüz insanların ancak %1'inin kahvecide olması gibi. Aynı şekilde, parkı, bahçesi çevre düzenlemesi olmayan bir şehirde daracık sokaklarda iki üç arababının bile tüm sokağı kaplaması gibi.
Ya da 15 yaşında 250 bin km üstü arabasına neden insanlar 100 bin liradan fazl istiyor sence? Ekonomi iyi olduğu için mi? Eli bol da ancak malı mı kıymetli sadece? Eskiden neden böyle değildi?

eskiden aldığın bir hizmeti aynı kalitede aynı fiyata alabiliyor musun bunu sorgulayarak başlamalısın sorularına.
  • foolrules  (18.10.21 12:48:36) 
arabasi olmayanlar ne olacak?
siraya girmeyenler ne olacak?
akpli dayi gibi bakarsan akpli dayi gibi gorursun
  • nibba  (18.10.21 12:49:03) 
İstanbul veya Ankara gibi bir büyük şehirde yaşıyorsan bunun en önemli sebebi şu yanılgı: Şehirler çok kalabalık ve çok fakir olduğu gibi çok da zengin var.

Akp'nin zengin ettiği kesim de hiç azımsanacak seviyede değil. Birileri fakirleşirken onların cebindeki parayla zengin oldular ve son model BMW'lere, Range'lere, Porsche'lere biniyorlar.

Orta sınıf (kaldığı kadarıyla) da lan üç günlük dünya biriktiriyorum biriktiriyorum ne ev ne araba alabiliyorum moduna giriyor bence ve gerekirse o zengin hayatını yaşıyormuş gibi yapmak için borçlanıyor. Bir hafta Bodrum'da tatil yapıp senenin geri kalanını kredi kartlarına çalışan çok insan var.

Bir de araba özelinde artık millet arabayı yatırım aracı olarak gördüğü için anasının altınını, babasınının birikmişini falan toplayıp krediyle vs. alıyor arabayı üç ay geçmeden o yılki maaşından artıracağından fazlasına satıyor. Sonra başka araba alıyor, onu satıyor. Önceden öğretmenler falan yapardı bunu artık eline biraz para geçen herkes al-satçı oldu. Devlet de sağ olsun bunları göt etmiyor yönetim anlayışıyla fiyatları yukarı tırmandırmaya devam ediyor. Daha bugün sıfır arabalara %15 civarı zam gelecek haberi vardı kurdan dolayı. İkinci eller de değerlenecek bu durumda örneğin.
  • chicha_v2  (18.10.21 12:53:00) 
haklılık payın var; ama şöyle bir durum da var. o arabaları alanlar, kahvecileri dolduranlar da fiyatlardan şikayetçi. tam tersini düşünelim. arabaların hiç satılmadığı, kahvecilerin bomboş kaldığı bir durum olması için ülkede kıtlık olması yada afganistan gibi olmamız lazım. benim için kriter araba yada cafe değil. yurtdışına çıkabilmek, rahatça tatil yapabilmek, istediğin şeyi alabilmektir.


  • buenosdias  (18.10.21 12:54:00) 
yüzdeci kesim geldi. aramızda kim her gün kahveye 20 lira veriyor? çoğu ayda 3-4 kere kahve içiyor. kim her ay tatile gidiyor? bir yıl önceden erken rezervasyon yaptırıp yılda 1 hafta tatile gidip bütün yıl ödüyor insanlar. ayda 3-4 kere kahve alanlar bile kahvecileri kalabalık yapabiliyor. yılda 1 hafta tatil yapanlar kısıtlı tatil mekanlarında yoğunluk yaratıyor. şimdi git datça'ya bak, insan göremezsin. ülkede çalışanların yarısından fazlası asgari ücret kazanıyor. 2800 lira kazanıp da 250 bin liralık araç almıyor tabii. hangi araçlar hangi yolda geziyor? istanbul'dan tüm ülkenin geneline yorum yapılamaz. istanbul'da ülkenin tüm araç sayısının yarısı var. son bir kaç senede yoldaki araçların modellerine bakarsan hep yerinde sayıyor eskiye göre çok daha az yeni model araç var.

orta kesim için, 30-50 bine aldığı araç 100-150 bin oluyor. o zaman maaşı 3-4 bin şimdi 7-8 bin, 100 bin kredi çekiyor 250 bine yeni aracını alıyor.

evini 2012-2015'te 200 bine almış. şimdi oradan 3 bin kira alıyor. vaktinde mallananlar bu zamanları daha az kayıpla atlatıyor.

ben 2007'de ilk işe girdiğimde 2 bin lira maaş alıyordum. 10 maaşımla araba alabiliyordum. iphone bir maaş ediyordu. şimdi aynı yerde yeni işe girenler 3-4 bin alıyor, 10 aylık maaşlarıyla toros bile alamazlar.

en yoğun dönemde bodrum'a 1 milyon insan gidiyor, e hepsi bu işte. sen de ben de oradayız temmuz'daki bayram tatilinde.
  • gabe h coud  (18.10.21 12:58:38) 
ben akademisyenim, eşim öğretmen. ikimiz de devlet memuruyuz, ek gelirlerimizle birlikte ülke şartlarına göre iyi kazanıyoruz. pandemiden önce her yaz 15 gün yurtdışında tatil yapıp, tüm ihtiyaçlarımızı hiç düşünmeden satın alıp, dışarıda her keyfimiz istediğinde arkadaşlarımızla bira içmeye gidiyorduk. ki o zamanlar da ekonomik daralma başlamıştı. ona rağmen 3 sene önce ayda 6 bin tl kenara koyabiliyorduk.

şimdi ne oldu? 200 bin tl kadar biriktirebilmiştik 3-3 buçuk senede. araba fiyatları fırladı. çocuk yapmak istediğimiz için arabaya ihtiyacımız olacaktı. arabalar her ay 10-15 bin tl zamlanıyor, fakat biz her ay 10-15 bin tl kenara koyamıyorduk. sonunda tüm altını, dövizi satıp, acil durumlar için kenara 3-5 bir şey ayırıp, kredi çekip araba aldık. 4 ay önceydi bu. şu an sarı siteye koymaya kalksak, satın aldığımız fiyattan 40 bin tl daha fazla yazacağız (diğer ilanlardaki emsal fiyatlara göre).

peki kenara 6-7 bin tl koymaya devam edebiliyor muyuz? işte burada koca bir kahkaha atabilirim. 3 sene önce 6 bin tl koyabiliyorsak, şu an en azından bir 8-9 bin tl'yi bulmuş olmalıydı kenara attığımız para resmi enflasyona göre. en son ne zaman arkadaşlarımızla buluşup dışarıda bira içtik, hatırlamıyorum. en fazla ikimiz gidip birer tane içip kalkmışızdır. kimse arayıp dışarı çıkalım demiyor bile, evlerde takılıyoruz bir araya gelirsek de :) ayakkabı mont alırken eskiden düşünmezken (aşırı pahalı markalardan satın almıyorduk zaten), şimdi ortalama ürünler için 3 defa düşünüp alıyoruz. market harcamamız 3 katına çıktı. aylık 1900 tl kredinin üzerine 2500 tl arttıracağız diye göbeğimiz çatlıyor.

siz bir de esnafa sorun, gelen giden sayısı aynı mı pandemi öncesine göre diye. ya da gelenler aynı parayı bırakıyorlar mı kalkarken acaba? kadıköy'ün ortasındaki avm'de mağazaların 3'te 1'i boş, baya dükkanı kapatıp gitmişler. kadıköy diyorum. yukarıda biri inditex gömlekler 400 tl olmuş, hala satıyor diyor. napsın herkes pazardan mı giyinsin? çıplak mı gezsin? inditex dediğiniz nedir ki? o sizin gördüğünüz insanlar da mekânda iki kahve içmese, 1 tişört almasa ülkeyi kapatıp gidelim zaten.
  • gmzo  (18.10.21 13:15:59 ~ 14:18:51) 
önceki cevaplar +1

"bu nasıl olabiliyor? günübirlik mi yaşıyor insanlar?" sadece bu kısma cevaben yazacağım, evet. çünkü yıllarca çalışsam da aldığım maaşı hiç hiç hiç harcamadan biriktirsem de bir mülkiyet sahibi olamayacağımı düşünüyorum. belirsiz bir geleceğe yatırım yapmaktansa yaşadığım şu anı keyifli geçirmek istiyorum. tamamen şahsi bir durum tabii.
  • south park in kapusonlu uyesi  (18.10.21 13:16:21) 
nüfus fazlalığı (biri almasa/gitmese öbürü alıyor) ve aile desteği bunu yaratıyor. Çevremde birkaç arkadaşım evlendi, aileleri + kredi desteğiyle ev aldılar mesela. Kendi maaşlarıyla almaları imkansızdı ama şu an bu şişen piyasada bile ev alabildiler. Arz az olduğundan onlar ev alarak ev fiyatlarının daha da artmasına katkıda bulunmuş oldular mesela.

Ben yıllardır direnip araba almıyordum, artık "ya şimdi alıcam ya da ömür boyu alamayacağım galiba" kafasına geldim. Şu an alabileceğim araba da 150-200 bin lira civarı bişey ha. Patır patır satılmasının sebebi bendeki bu düşünce, eskiden "eskiyen şey ucuzlar ikinci el alırız" kafasındayken artık "almadığın her gün zarardasın, alabiliyorsan anında al" kafasına geldik. Babam anlatırdı eskiden de enflasyon bu şekildeymiş herhalde.

Kahveci örneği, e bugün gitmedin yarın 50 lira olacak o kahve? Gençliğimizi yaşayalım biriktirip ne yapacağız diyor o gençler. Mesela biz zamanında euro 2,5 lirayken Avrupa'ya gidip gezebildik, şimdiki gençler onu da yapamıyor oturup Beşiktaşta kahve içiyor ne yapsın.
  • nhk ni youkosu  (18.10.21 13:17:53) 
Ülkede ekonomik sıkıntı var mi yok mu diye bakmak istersek bir şehir bir ilçe "burada araba var o zaman sıkıntı yok" ya da "kahveciler dolu o zaman nerede sıkıntı" acayip sığ bir düşünce olur.
Bir kere Türkiye kişi başı araç sayısında baya geride bir ülke. Bu veri eski de olsa hadi 20 sıra atlasın;
www.nationmaster.com

Benim ailemde bir araç vardı ben okurken.
Benim şu an yaşadığım ülkede iş arkadaşlarım çocuklarına araba lease ediyor okurken rahat gitsin diye.

Buna ek olarak kahveci dediğiniz yeri doldurmak o kadar da zor değil. Kahve şu an alkolden daha ucuz ve 20 lira kahve alıp bir kaç saat gecirebilirsiniz; çünkü ülkede kahveci/avm dışında yer kalmadi. Yeşil alan yok, tenis alani yok, park yok hiçbir şey yok. Insanların yapabileceği şey bu. Hobi desen binlerce lira.

Ekonomik kriz var mi diye bakmak gerekirse hane borçlanması, kredi kartı borçları, ozel/devlet kredi oranlari vs bir sürü şey var. Böyle gözlemler hiçbir şey aciklamaz anca AKP'li dayılar arasinda ya da günlerde falan konusulur.
  • logisticsmanager  (18.10.21 13:19:07) 
Ekonominin psikolojik boyutuna da bakmak lazım. Tüketici psikolojisi, alım gücü ve yaşam standartları kapsamında da düşünmek lazım.

Son 2-3 yılda alım gücünde ve yaşam standartlarında düşüş olmayan kaç kişi var?
Benim çevremdeki gözlemim herkesin alım gücü de yaşam standartları da az ya da çok düştü. Tabii ki benim çevremdeki gözlemim bilimsel ve geçerli bir veri değil ama işin bir de bu kısmı var demek istiyorum.

Yaşam standardından kastım sadece et, peynir almak değil. Her sosyoekonomik, sosyokültürel kesimin kendine göre bir yaşam standardı var.

Farklı açıdan bakalım; daha üst sosyoekonomik kesimden aklıma gelen, çevremde de ya aynısı ya benzerini gördüğüm birkaç örnek:

Her ay yurt dışına tatile giden adam onu yılda 2-3'e düşürdü.
Audi'ye binen adam şu an Toyota'ya biniyor.
Teknesi, yazlığı olan adam satmak zorunda kaldı.
İkinci fabrikasını kuracak olan sanayici vazgeçti.
Çocuğunu özel okula gönderen aldı, devlet okuluna verdi.
En pahalı özel okula gönderen alıp daha ucuzuna verdi.
Her hafta sonu dışarıda rakı-balık yapan ayda 1'e düşürdü.
x şirketinden genel müdür olarak emekli olan adam freelance danışmanlığa başladı.

Örnekler daha da artırılabilir.

Bu örneklere bakınca amaaan derde bak da diyebilirsiniz ama hayatı boyunca bolluk ve lüks içinde, para derdi olmadan yaşayan bir insanın o hayatını tamamen kaybetmesi de bir travma.

Ekonomik ve kültürel seviyeden bağımsız olarak ne olursa olsun hayat standardını kaybetmenin insanda farkında olsa da olmasa da travma yarattığını düşünüyorum. Ve bu çabuk alışılabilen, hemen uyum sağlanabilen bir travma da değil bence. İnsanlar ucundan kıyısından eski hayat standartlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Kaybettiklerini kabul etmek veya görmek istemiyorlar. En basitinden onun için deli gibi faiz oranları ile kredi çekip tatile çıkıyorlar.
  • la lykia  (18.10.21 13:28:32) 
Okyanustan bir bardak su doldurup, " ee hani bunda balina yok?" demeye benziyor bu bakış açısı.

Büyük şehirlerdeki alışveriş merkezlerinin bulunduğu semtlere bakarak ülkenin ekonomik durumu hakkında çıkarım yapmanın bundan hiçbir farkı yok.

Herhalde ekonomik kriz dendiğinde ortamın "i'm lagend" filmindeki gibi olmasını, böyle post apocaliptic, nükleer savaş sonrası madmax ortamı falan olmasını bekliyordunuz. Ancak o zaman ikna olunacak kriz olduğuna sanırım.

Ülkenin %40'ından fazlası asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Eğer bir çıkarım yapılacaksa buyrun buz gibi bir istatistik. E o zaman nasıl herkesin altında gıcır gıcır arabalar dediğinizi duyar gibiyim. Bir kaldırsanız mı kafanızı acaba biraz daha yukarı doğru? Yaşadığınız şehrin kenar mahallelerine doğru bir bakın isterseniz orada da latte'lerini almak için kuyruk bekleyen insanlar görebilecek misiniz? Akşam üzerine doğru semt pazarlarına bir inin isterseniz. Karşılaştığınız insanlara bir sorun, nasıl alıyorsunuz bu arabaları diye.

Bu ülke sadece sizin gittiğinizde gözünüze çarpan yerlerden ibaret değil. Yoksulluğun, fakirliğin en sert yaşandığı semtlere zaten sizin yolunuz düşmüyor diye o yoksulluk yaşanmıyor sanıyorsunuz. Bu ülke sizin tahayyül ettiğinizden çok daha büyük bir yer, hatırlatmak isterim. Bir de böyle düşünün.
  • thracia  (18.10.21 14:04:21) 
ekonomi kötüleştikçe orta sınıf azalır, alt ve üst sınıf artar. bu cümlem üzerine düşünün.


  • candide  (18.10.21 14:12:32) 
akp'li dayılar dünya gerçeklerinden kopmuş durumdalar.

evde pazardan alınmış bir demlikle çay demlediğinde keyfi yerine geliyor adamın. çıkıp güzel bir yerde iki çay içmeyi kendine hak görmüyor.

ayağımızı yerden kessin yeter mantığıyla araba alıyor (alabilirse). doblo gayet yeterli geliyor. almanya'daki muadili station passat'a biniyor, ama türkiye'deki akp'li dayı bunu kendine hak görmüyor.

ayda yılda bir tavuk alınca et yedik diyor. kırmızı eti kendisine hak görmüyor. öyle bir bilinç yok.

pazardan kıyafet alıyor, gidip düzgün bir alışveriş yapmayı kendine hak görmüyor.
  • co2s2  (18.10.21 14:26:26) 
çok ciddi bir nüfus (20 milyondan fazla insan yani) ufacık bir alanda (istanbul) sıkışmış durumda. istanbul dediysem de şile de istanbul çatalca da, oralar değil, bildiğin e5 hattında belçika'dan, hollanda'dan fazla insan yaşıyor. bu kadar insan arasında zengini de var tabii ki. zengini de çok daha fazla zengin. mutlaka kasada kuyruk olacak, mutlaka trafik olacak. zaten 50 araba arka arkaya gelse istanbul'un her yerinde trafik kilitlenir, e 50 arabayı da arka arkaya getirirsin koskoca türkiyede yani. artı üstüne bir de gelen göçmen, turist kalabalığı var, deli gibi para eziyorlar orada burada. e tabii ki kalabalık olacak.

bu arada ciddi bir fomo etkisi de var. şu an devlet en ufak bir kampanya yapsa gider dişimden tırnağımdan artırır arabamı yeniler, bir ev daha alırım. aç kalırım belki ama yaparım bunu. neden, devlet orta sınıftan topladığı vergilerle piyasa koşullarının tersine aşırı avantajlı şekilde para dağıtıyor. bu şartlar altında maaşını ipotek ettirip ev araba almayan adam ekside kalıyor. devlet senden çalıp, kredi kullananları besliyor yani.
  • roket adam  (18.10.21 14:42:22 ~ 14:43:52) 
ya ben de şunu anlayamıyorum mesela. toplumun her kesimi aynı oranda tasarruf etmek zorunda mı? yukarıda da dedim, kriz beni bir asgari ücretli kadar etkilemiyor. belki 5 tane değil ama 3 tane inditex ürünü almaya devam edeceğim. yılda 5 kere değil 2 kere yurtdışına çıkacağım. iphone'umu 2 sene değil 3 sene kullanacağım. ee, ne şimdi ülkede genel bir kriz yok mu demek bu? benim gibi insanların varlığı; herkes rahat, refah seviyede, sıkıntı yok anlamına mı geliyor? herkes kendine göre tasarruf yapıyor, benim de tasarrufum bu. uygun bir şey arayışında olmak zorunda değilim, benim keseme uygun. peki ya geri kalanlar?

üstelik tüketim çılgınlığının bir sebebi de para biriktirerek yapılabilecek hiç bir şey kalmaması. adama kazak alma diyorsun ayda 200 lira biriktirsin. hadi 2 bin tl de kenara koysun. yılda yaptı 25 bin tl. kendine bir iphone alır anca. onun dışında para biriktirip, tasarruf yapıp ne alacak bu adam? eskisi gibi değil ki 6 ay kendini kasıp araba peşinatı yapasın. z kuşağı da vuruyor kendini tatile, ne yapsın adam. kardeşim benden daha kalifiye bir çalışan, aramızda 6 yaş var, benim kariyerimin başlangıcındaki fırsatları, ekonomik durumu hayal bile edebilecek durumda değil. hep tasarruf et diyordum ona da. artık gez diyorum. ayda 2 bin tl biriktirsen ne olacak.

ekonomiyi anlamaya çalışmak istiyorsanız zenginlerden değil, kenar mahallelerdeki ailelerden başlamanız gerekiyor. restoranları değil, mahalleleri analiz edin. o zaman daha net bir tablo çıkıyor ortaya. ortalama insanı o zaman görüyorsunuz. yoksa 2 milyon adamın yaşadığı mahallede 30 kişi kapasiteli bir restoran dolmuş diye bir analiz sağlıklı olmaz. önemli olan 2 milyon haftada kaç kere et yiyebiliyor? insanlar ekmek, makarna yiye yiye aptallaştılar resmen, yazık günah.
  • roket adam  (18.10.21 15:06:54 ~ 15:08:46) 
@roket adam +1

Mesela birkaç sene önce filtre kahve makinesi alırken, Delonghi'nin en iyilerinden birini almıştık, bozulduğunda gittik Carrefour'dan kampanyalı en basic Philips makineyi aldık birkaç ay önce. Bu görüşe göre krizin kabul görmesi için illa ki Sinbo kettle ile su kaynatıp ne idüğü belirsiz Nescafe 3ü 1 arada içiyor olmamız lazım.

Öte yandan lise son sınıf kızı için dershane parası toparlayamayan akrabam var. Kendi işleri de pandemi sebebiyle oldukça sıkışık olmasına rağmen sevgili babam destek oldu da, çocuk geleceğe dair hayal kurmaya devam edebiliyor bir nebze. Yoksa hayal kurma hakkı bile olmayacaktı, bence bundan ağır kriz olamaz.
  • gmzo  (18.10.21 15:29:21 ~ 15:29:45) 
bahsettiğiniz fakir, kenar mahalleli kesimin %99'u akpli ama o iş nasıl oluyor o zaman?

yani ekonomik krizi iliklerine kadar hissedenler akp'li, teğet geçenler akp'li değil. tamtersi olması gerekmiyo mu? neden böyle bu ülke ya:(
  • yazar yazmaz yazan yazar  (18.10.21 15:35:16) 
öncelikle türkiyede nüfusuna oranla düşük seviyede araç satılıyor. medya avrupa'da 6.7. sıradayız diye övünüyor ama nüfusu hiç söylemiyor. türkiye eğer avrupalı sayılacaksa almanya ile birlikte avrupanın en kalabalık ülkesi ancak almanyada 6 kat daha fazla araç satılıyor. örneğin aşağıda verdiğim linkte görüleceği üzere bizim nüfusumuzdan çok daha az sayıdaki ülkeler bile bizi geçmiş durumda.

(git: www.aa.com.tr)

(git: eksisozluk.com)

peki kim alıyor bu araçları? aslında büyük oranda araç alanlar değişmiyor bana göre. zaten halihazırda otomobili olan insanlar araç değişimi yapıyor.. eşine, oğluna kızına araç alabilen kaç aile vardır ki? trafiğin olması veya parklarda çok araç varmış gibi görünmesi de otopark sıkıntısı ve yanlış planlamadan dolayı bir ilüzyon sadece.

şunu da belirtmek isterim ki ülkeler geçmiş yıllara göre değil o anki dünya sıralamasına göre değerlendirilmeli. türkiyede gençler akp öncesi de dünyada ne popülerse o ürüne sahipti zaten.. örneğin yaşı yetenler hatırlar herkeste bir walkman vardı ya da levis pantolon satışı revaçtaydı vs.
  • jepa  (18.10.21 15:46:45 ~ 15:50:56) 
karapara aklama ekonomiyi ayakta tutuyor, hepimiz neoliberal sistemdeyiz olmayan parayı harcıyoruz. tamamen subkektif yazdım ekonomist değilim.

toplumun orta üst ve üst zengin kesimi etkilenmiyor çünkü bu adamlar zaten her halükarda para kazanbiliyor ve mal varlıkları var. ancak orta alt alt kesim gayet fakirleşti. peynir alırken sebze alırken artık daha da fazla düşünüyor insanlar. akpli dayılar için bir şey değişmiyor, bu dönemde mal varlığı edindikleri için akp döneminde hep böyle olacak sanıyorlar.
  • mikahakkinen  (18.10.21 16:49:12) 
Bence bu ülke bu yönetimi dibine kadar hak ediyor. Ülkedeki gelir dağılımı belli ekonomi böyle gittiği sürece de trafikte araç sayısının azalması gerekmiyor hatta ekonomi böyle giderse araç sayısı artabilir bile. Ekonomide kişi başına düşen gelirin artması da araç sayısını artması anlamına gelmeyebilir önemli olan gelirin dağılımıdır ve bu ülke ile birlikte dünyada da gelir dağılımı felakete doğru gidiyor.


  • bartholomew87  (18.10.21 17:21:13) 
ekonominin iyiligi bunlara endekslenemez ki.

haftada 1 cikip kahve icen ogrenciler var ama, biriktirdigi parayla yurtdisina tatile gidebilecek veya araba alabilecek ogrenciler var mi? veya 2-3 kursa yazilip kendini gelistirme imkani olan? yok. ekonomisi iyi olan ulkelerde bunlar var.

luks araba olayini ben de anlamiyorum, benim butun sulalem senelerdir hep ikinci el b en fazla c sinifi arabaya biner. yani cidden kimler nasil aliyor bu arabalari bilmiyorum. bana cogunlugu ak parti yandasi gibi geliyor. 5 bin nufuslu ilcede 1500 oyla secilen belediye baskani, kendi kayinbiraderine 1.5 milyonluk ihale verdi diye cikti gecenlerde. 1.5 milyonu bulan afedersin anadolu comari gidip bi bmw cekiyor tabi altina.

asil bakilmasi gereken orta ve alt sinifin ne kadar et yedigi, ne kadar tatil yaptigi, araba ve elektronigin ne kadar ulasilabilir oldugu, haftada kac saat calistigi, ne kadar kendini gelistirdigi-kitap okudugu vs. asil zenginlik budur.
  • icim urperiyor  (18.10.21 23:41:42) 
[]

kadıköy evlendirme dairesi civarında 24 saat açık otopark

perşembe akşamından pazar akşamına kadar araç bırakılacak. 24 saat çalışan yer neresi var? ispark gece kapanıyormuş galiba. pazar gecesi döndüğümüzde sürpriz yaşamayalım.

veya uygun bir ara sokağa bıraksak aracı ne olur ki?


 
3-4 dk yürüme mesafesinde;
- söğütlüçeşme cami altında bi otopark var
- eski salı pazarının orada 3 ya da 4 yanyana koca otoparklar var
  • barankovan  (14.10.21 11:08:24) 
@barankovan, fiyat bilginiz var mı peki?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.10.21 11:13:52) 
ben olsam bir ara sokağa bırakırım. tabi park yeri bulabilirsem. güvenlik sorunu olacağını hiç düşünmüyorum.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (14.10.21 11:15:34) 
fiyat bilgim yok malesef.
söğütlüçeşme cami nin altındaki parkturk, eski pazarında oradakilerden biri ispark biri kuşdili otoparkı. diğerinin adını bilmiyorum. araştırıp, öğrenebilirsiniz belki.

  • barankovan  (14.10.21 13:22:05) 
Nikah dairesinin yanındaki ispark 24 saat açık olması gerekir. Bir sorun. Diğer özel otoparklar fiyatı ile üzer. Ara sokakta da başına birşey gelebilir.


  • robin one persie  (14.10.21 13:55:56) 
[]

28-31 ekim arası

3.5 günlük tatilde bir planınız var mı? yedigöller için tam mevsimi ama bungalovlar çoktan tutulmuş zaten geceliği 1000 liradan başlıyor. çadırda kalsak donar mıyız? uyku tulumumuz, şişme yatağımız var.




 
Bir plan yapamadık ama 28i niye yarım gün tatil


  • bnmzz  (08.10.21 10:56:41) 
@bnmzz Çünkü ülkemizde kutlanan Cumhuriyet Bayramımız, 1.5 gün şeklinde kutlanıyor. Diğerleri gibi sadece 1 gün değil.

Cevap: Evde yatıp yuvarlanmayı düşünüyorum. Ayrıca Cumhuriyet Bayramımızı coşku ile kutlayacağım.
  • top_secret  (08.10.21 11:59:28 ~ 12:00:22) 
İyi tatiller, ben de Eskişehir’e kaçaçağım nişanlımla. Sorunuza gelince donarsınız. Ekim sonu soğuk oluyor oralar.


  • Hallegadola  (08.10.21 12:00:57) 
29 ekimde yedigöllere gittim ve gittiğime pişman oldum. kontak kapatıp saatlerce araçta kaldım. benim gibi yüzlerce araç vardı. otobüsler, minibüsler vs.


  • sutlu nescafe  (08.10.21 12:05:30) 
Geçen sene 26 ekim haftası oradaydım. Gündüz gömlekle dolaşabildik, hatta eşim tişört giydi. Ama akşam ciddi soğuktu hava. Yemeği açık havada yiyemedik mesela. Ya da sabah erken kahvaltıyı da dışarda yapamadık soğuktan.


  • hrvl  (08.10.21 12:37:15) 
[]

Eski şirketten kalan yıllık izin hakları

Arkadaşlar, eski şirketten tazminatlarımızla birlikte çıkışımız verildi ve aynı gün yeni şirkete devrolduk. Benim 42 günlük yıllık izin hakkım arada buhar oldu.

Yeni şirkete sorduğumda bizlik bir durum yok eski izinler geçersiz eski şirketten talep edin dedi. Eski şirket ise biz sizi tüm haklarınızla beraber devrettik o yüzden yeni şirkette hakkınızı arayın diyor.

Ben arabulucuya başvurdum bu arada ve uzlaşılamadı olarak tutanak tuttuk. yani şu an direkt iş mahkemesine başvurabiliyorum.

sorum şu, Ben eski şirkete dava açsam yıllık izin ücretime çöktüler diye ve mahkeme "eski şirketle alakalı bir durum yok" kararı verirse davaya otomatikman yeni şirket dahil olur mu? Eğer öyle olursa beni direkt kovarlar niye hakkını aradın diye.

Yeni şirkete dava açman gerekir derler mi yani? yoksa direkt "yeni şirket de davaya dahil olacaktır duruşma şu güne ertelenmiştir" diye karar çıkabilir mi?

Yeni şirketin başını ağrıtmadan (maalesef) bu işten sıyrılabilir miyim yani?

 
Siz su an yeni sirketinizde hangi tarihli girisli gorunuyorsunuz?

Eski sirketiniz tum haklarinizi devrettik derken neyi kast ediyor?

Hak kelimesinden kasitlari kazanilmis olan iscilik alacaklariniz mi yoksa is sozlesmesi ile duzenlenen sartlar mi yani henuz kazanmadiginiz iscilik alacaklari mi?

Yani hak derken maasinizi, unvaninizi, sartlarinizi diyor olabilirler mi?

Eger kidem tazminati verildiyse yani eski sirketteki iscilik alacaklariniz sifirlanacak sekilde gecis yaptiysaniz izin ucretinizi eski sirketin vermesi lazim.

Arabulucuya sirket avukati gelmedi mi?
Eski sirketin avukatina ulasma sansiniz yok mu? Siz tum haklariniz derken neleri kastediyorsunuz diye sorsaniz?

Cok buyuk ihtimalle eski sirket uzerine yatiyor.

Bir de yeni sirkete nasil devroldunuz? Devrolmaktan kastiniz ne? Eski sirket ile yeni sirket arasinda yasal bir bag var mi?
  • la lykia  (30.09.21 15:47:02) 
yeni şirkete gireli 2 yıl oldu.

haklardan kasıt; tazminatınızı verdik, yıllık izinlerinizi devrettik diyor yani.

arabulucuya şirket avukatı geldi. bizim açımızdan hiçbir problem yok her şeyimiz yasal. kalan yıllık izninizi yeni şirketten talep edeceksiniz dedi.

eski şirketle yeni şirket arasında hiçbir bağ yok. eski şirket özel bir kurumdu. yeni şirket kamuya (belediye) bağlı taşeron bir kurum.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (30.09.21 16:04:06) 
eski şirketten çıkarken tazminatınızı aldıysanız, sanki yeni şirketin meseleyle alakası kalmamış gibi geliyor


  • co2s2  (30.09.21 16:46:04) 
Yeni şirketin konuyla hiçbir alakası yok. Yıllık izinler şirketten şirkete devredilmez. Siz haklarınızı alırken yıllık izinler dahil edilmedi ise hakkınızı eski şirketten talep edeceksiniz.


  • himmet dayi  (30.09.21 16:50:41) 
personelin özlük hakları bir şirketten diğerine devir olmaz. eski şirketten çıkarken tamamı ödenir, yeni şirkette sıfırdan başlar.

istifa, işten çıkarılma veya devir fark etmez. bir şirketten ayrılırken kullanmadığınız yıllık izniniz varsa, kullanmadığınız izin kadar günlük ücreti nakit olarak alırsınız.

muhtemelen "eski şirketten tazminatlarımızla birlikte çıkışımız verildi" dediğiniz kısımda size kullanmadığınız yıllık izinlerinizin ücretleri de ödendi. yani kullanmadığınız izninizin parasını nakit olarak aldınız. gün olarak tatile çıkabilecek bir izniniz yok. işin doğrusu, olması gereken de bu. verilmediyse onu da eski şirketten talep edeceksiniz.
  • kibritsuyu  (30.09.21 16:58:14 ~ 16:58:45) 
eski şirket size çıkış vermişse sorununuz eski şirketledir. dava ile alırsınız.
ama yeni şirket ile eski şirket arasında organik bağ varsa eski şirket te yeni şirket de sorumludur (müteselsilen) organik bağ biraz teknik bir dava.

dava açacaksan eski şirkete açarsın ama yeni şirketi de müdahil yaparsın (zorunlu dava arkadaşı)
  • fistikthecat  (30.09.21 17:13:40) 
Eski sirketi dava ile tehdit edin anlsmazlarsa dava edin


  • turkuaz  (30.09.21 17:17:52) 
[]

bir duyu organınız 10 kat gelişecek olsaydı hangisini seçerdiniz?

GÖZ: 50 metre ötedeki yazıları bile görebileceksiniz. Renkler hiç olmadığı kadar canlı olacak.

KULAK: uzaktaki sesleri bile çok iyi duyabileceksiniz. adeta bir kedi olacaksınız. Seslerden rahatsız olmayacak şekilde evrimleştiğinizi düşünün.

BURUN: Bütün kokular 10 kat daha kaliteli ve yoğun.

DİL: Bütün yiyecekler ve içecekler 10 kat daha lezzetli geliyor. Tat alma duyunuz muazzam seviyede.

DERİ: Dokunma duyunuz 10 kat gelişmiş. Seksten aldığınız haz inanılmaz. dokunduğunuz her şeyi fevkalade hissediyorsunuz.

www.strawpoll.me

 
Burun asla istemezdim. Metrobüste ter kokuları..... ama sadece güzel kokuları iyi şekilde alacaksam ok.
Yemekler daha lezzetli gelirse çok kilo alırım o olmaz.
Dokunma duyusunu da istemezdim.
Göz ve kulak arasında kaldım ama galiba kulağı seçerdim. Lens kullanıyorum, yeterince net her şey.
  • matilda  (20.08.21 10:26:38) 
dil kilo aldırır, gerek yok +1
burun ve kulak lüzumsuz, şimdiki hallerinden memnunum.

göz ve deri arasında kaldım ama...
deri galiba.
hissetmeyi daha çok isterim sanki.
  • blatta hiberna  (20.08.21 10:31:36) 
Göz ve deri arasında kaldım. Deri mesela sizin yazdıklarınızın üzerine hikayesini de anlatabilse nesnelerin kesin deri derdim.


  • SiyamkedisiZorro  (20.08.21 10:35:18) 
Gözü seçtim pikaçu


  • Corpsebridee  (20.08.21 10:38:16) 
Kulak, müzik konusunda ilerlerdim, ses mühendisi, besteci, ses tasarımcısı vs


  • freebird5406_2  (20.08.21 10:40:56) 
Göz: Çok uzağı görmek vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde her yer bina zaten uzağı görüp ne yapacağım bilemedim. Yeterli görüyoruz zaten. Çok gerekirse yanımda ufak bir dürbün taşıyabilirim ^^

Kulak: İlk başta buna atladım kesinlikle her şeyi duymak isterim diye ama bu açıp kapanan bir şey olmadığı için sürekli her şeyi işitmek bir yerden sonra kafayı yedirtebilir gibi geldi. Uzun süreler bu şekilde evrimleşseydik beyin bir şekilde normalize edebilirdi ama birden kaldıramam sanırım. Kaldı ki bunu da bir cihaz ile yapabiliriz. Yine de bir cihaz olmadan tüm fısırdaşmaları duymak, özel alan ihlalleri falan kulağa hoş geliyor :D

Burun: Şuan yeterli olduğunu düşünüyorum hiç fazlasını istemedim. Yine vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde tehlikenin kokusunu veya bir mekanın, insanın kokusunu almamı gerektirecek, tanımamı gerekirecek bir şey yok gibi. İyi kokuyu da kötü kokuyu da fazla almak istemezdim :/

Dil: Bu az rastlanır bir şey.(Sanki diğerleri çok rastlanırmış gibi :P) İşe de çok rahat dönüştürülebilir. Yemek yemeyi severim kenarda dursun.

Deri: Seks ve haz deyince akan sular durdu basıyorum mührü
  • ananiyimioguz  (20.08.21 10:48:05 ~ 10:56:56) 
6 numara miyop sahibi biri olarak görme duyusunu seçerdim sanırım.

Koku zaten ilgimi çeken bi şey değil pek.

İşitme de mehh yani çok iyi duymak fena değil de çok da işime yarayacağını sanmıyorum.

Tat baya aklımı çeldi aslında da yemek bağımlılığı ve kilo alma konusunda haklı arkadaşlar, kontrol etmek zor.

Dokunmanın seks dışında bi artısını göremedim, sıcak ve soğuktan da daha çok etkilenir muhtemelen dokunduğumuzda. Yani seks tabi büyük artı ama onda da bağımlılık riski var gibi :d

Görme iyidir ya uzaktan uzaktan her şeyi görmek isterim. Gözlüksüz hayat bile yeter bana şu an djdjdhd
  • nundu  (20.08.21 11:01:34) 
tabi ki göz, bir mantis karidesi gibi 12 ana rengi, ultraviole ve kızılötesi ışığı görmeyi kim istemez… ya da bir şahin keskinliğinde kilometrelerce ötedeki nesneleri görebilmeyi…

aa şu gelen x mi? ikileminden, ipliği iğneden geçirme stresine, gece gökyüzündeki yıldızları seyretme lüksüne ve hatta olimpiyat stadında maç seyretme keyfine kadar türlü ayrıcalıkları var:)
  • bugisme  (20.08.21 11:02:36) 
sanırım bu iyi bir şey olmazdı ama yan etkisi olmayacaksa göz.


  • ya ben lan neyse  (20.08.21 11:06:45) 
kapatip acma tusu oldugu icin goz derim.

Kulagin iyi duymasi falan hep sikinti.
  • divit  (20.08.21 11:10:54) 
goz. asla kulak degil. kulaktan biraz alip goze verilebilir.
haaa gelisince acma kapama dugmesi olacaksa kesinlikle kulak. duymamak istedigim zaman kapatmak istiyorum.

  • yoggi  (20.08.21 12:50:01 ~ 12:50:50) 
Kulak ; ileri derecede duyma kaybım ve çınlama sesi var. Yok olmasını ve kedi gibi duyabilmeyi çok isterdim.


  • synax  (20.08.21 14:22:29) 
[]

ilamlı icra takibi başlatmak

trendyol üzerinden bir satıcıya ürünü iade etmiştim, iadeyi kabul etmeyip ürünü geri yolladılar. tüketici hakem heyetine başvurdum 5 ay sonra haklı bulundum nihayet.

satıcıya mesaj attım hakem heyeti benim lehime karar verdi. parayı göndermezseniz icra takibini başlatıcam dedim. muhtemelen mesaja cevap vermeyecekler...

1. herhangi bir adliye sarayından mı yapıyorum bu ilamlı icra takibi işlemini? edevlet üzerinden baktım ama yok sanırım.

2. hakem heyeti kararına ek bir şey götürmeme gerek var mı orada yardımcı olurlar mı bana?

3. icra takibinin sonucunu nasıl takip ediyorum? para bana nasıl ulaşacak?

4. masrafları karşı taraf ödeyecek değil mi?

 
1- evet.

2- kimlik fotokopisi. küçük bir il/ilçede değilseniz orada yardımcı olmazlar. büyük yerlerde icrada kimse kimseye yardımcı olmaz.

3- onun sonucu "takip açıldı paranız geldi" gibi bir şey değil, tebligat yapılması lazım haciz talep etmeniz lazım, bir dünya teferruat.

4- evet, tahsil edebilirseniz tabi.

şunu da belirtmem lazım, ilamlı icrada yanlışlık yaparsanız itiraz yolu kapalı olduğu için doğrudan şikayet yersiniz. 840TL vekalet ücreti ödemek zorunda kalabilirsiniz.
  • trajikomix  (19.08.21 19:42:51 ~ 19:44:07) 
avukatsız zor yani bu işler anladığım kadarıyla.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (20.08.21 09:03:33) 
tanıdık bi avukat yok mu ücret almadan halleder muhtemelen


  • paintov  (20.08.21 12:52:26) 
[]

kampta tuvalet işini portatif olarak nasıl hallediyorsunuz?

sorum "çukur aç oraya yap"çılara değildir.

bunun için satılan ürünler var. sizin kullanıp memnun olduklarınız hangileri? örneğin poşete dışkıladıktan sonra kamp boyunca nerede tutuyorsunuz o poşeti? şu üründen bahsediyorum: www.kamperest.com


 
Çukur açan tayfaydanım, kamptan uzağa ağaca asmanı tavsiye ederim.


  • hasmetizm 2046  (11.08.21 12:02:27) 
Bu örnek yolladığınız naylon torbalı ürünler dünyanın en gereksiz şeyi. Eğer illa alacaksanız kendi konteynerı olan üst segment bir şey alın. Neden? Şimdi hesaba katmanız gereken birkaç husus var. Birincisi kampta her zaman her yere çöp atamayacağınızı unutmayın. Bazen yanınızda biriktirmeniz gerekiyor. Doğal yollardan uğurladığınız dışkınız bir soruna yol açmazken, bunun gibi naylon poşete girdiği zaman ürettiğiniz bu "ürünü" atacak bir çöp kutusu bulmalısınız, çünkü madem ortaya bırakacaksınız neden bir de naylona sarasınız değil mi? eğer çöp yoksa koku geçirmez bir çöp kutusu arayışına girmeniz daha hayırlı olacaktır. (çünkü her halükarda bir çöp poşetini yere açıp rahatça doldurabilirsiniz. önemli olan sonrası.)

Bir ikincisi bu tarz ürünler daha konforlu ya da daha "kolay" değil. Bunu yanınızda taşıyıp, kullanmadan önce kurup, sonra kaldırıp hatta belki kampınız bitmeden temizlemeniz gerekebileceğini unutmayın. Bu dediğim üst segment ürünler için de geçerli.

şöyle bir şeyden edinebilirsiniz; www.youtube.com
  • mentuhotep  (11.08.21 12:24:23 ~ 12:29:04) 
Ormanın içinde dışkılamak için dünyaya bir tane daha yüzyıllarca kaybolmayacak plastik poşet eklemeniz ne kadar mantıklı?

Bu tip ürünler hem temiz değil hem çevreci değil.

Tek kullanımlık poşetli olmayan kapaklı ve altında tanklı modeller var. Hem koku sızmamış olur. hem de daha çevreci.

(git: www.istanbuldoga.com )
  • zimbirik  (11.08.21 14:20:24 ~ 15:16:26) 
[]

ambilight özelliği neden sadece philips'te var?

1- patentini mi almışlar neden hiçbir marka bunu üretmiyor?

2- ps oynarken ufak tefek kasma sorunları oluyormuş arkadaşım öyle diyor. philips kullanan arkadaşlar memnun musunuz genel olarak? ayrıca ps özelinde yorum yaparsanız çok sevinirim.


 
Çok matah bir şey olmadığı için uğraşmamışlardır belki. Bir heves kullanıp sonra kapatılıyor genelde. Kasma derken ne kastedilmiş anlamadım ama zaten Philips tv almazdım ben olsam PlayStation oynamak için. Muhakkak 100hz panelli, input lag’i düşük bir tv alırdım. Ambilight istiyorsanız Philips hue’nin çok daha iyi bir seti var bu arada.


  • orient blue  (06.08.21 13:34:58) 
biz baya araştırdık bunu sırf o özellik için almaya gerek yok bence. bitek philipslerde var maalesef ama aynı fiyatlara samsungun çok daha iyi bir tv sini alabilirsin. philips çok sıkıntı çıkarabiliyormuş ayrca servisi garantisi vs d sıkıntılıymış.


  • hobarey  (06.08.21 13:38:01) 
Çünkü ambilight tek başına geliştirilen bir teknoloji değil bunun devamında philips hue ürünlerini geliştiriyor satıyor, yani ambilight'a tek başına yatırım yapmıyor, diğer firmaların aynı teknolojiyi sunması için tv arkası aydınlatma teknolojisine yatırım yapıp sadece o modellerden para kazanması gerekecek ama philips yaptığı yatırımlarla farklı yerlerden para kazanıyor, yani mevzu yatırım ve yatırımın dönüşü, ha bence de o kadar aman aman bir teknoloji ve maliyet yoktur ama işte mevzu philips ile sınırlı.


  • atom karincanin torunu  (06.08.21 13:43:09) 
@orient blue, amacım komple philips hue kurmak zaten ama bunun için öncelikle ambilight tv almam gerekiyor diye biliyorum. yoksa bir anlamı yok zaten.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.08.21 13:51:31) 
illa tv'ye sahip olmak zorunda değilsin. philips hue ürünlerinin gamı baya geniş. yıllardır kullanıyorum. hue sync box aldım, televizyona giden tüm aletleri bağladım. playstation oynarken dahi odadaki hue ürünlerini ekrana göre ışıklandırabiliyorum. televizyonun arkasında şerit var, eski model benimki tek renk veriyor tüm şeridi aynı anda ama yeni modeli var, televizyona göre uyarlayıp ambilight gibi kullanabiliyorsunuz.

bir kaç ay sonra yurtdışına taşınma durumum olursa bendeki tüm ürünleri satmayı düşünüyorum. uygun fiyat için haberleşebiliriz :)
  • do you remember me  (06.08.21 13:59:04 ~ 13:59:22) 
@do you remember me, "yeni modeli var, televizyona göre uyarlayıp ambilight gibi kullanabiliyorsunuz."

bunun linki var mı? eldeki mevcut samsungu ambilight yapabilsem philipsle işim olmaz zaten:)

ürün satışı için de o zaman görüşebiliriz tv arkasını halledebilirsem diğer ürünleri kesin alırım zaten.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.08.21 14:10:37) 
Tvleri dandik oldugu icin oradan para kazanmaya calisiyorlar.
Tv aldim 2 senede çöp oldu.

Cok gereksiz bir ozellik, hue de gereksiz pahali.
  • divit  (06.08.21 14:11:36) 
film izlerken gayet güzel oluyor heves diyenlere bakma bence. Fakat eski fullhd tv'mizde var bu, sonradan 4k LG oled alınca film işi LG'ye geçti o yüzden artık pek kullanmıyoruz evet. Son yıllarda paneli kime ürettiriyorlar bilmiyorum ama 2010'larda alınan tv'si (hem de 3d vs. ve zamanında çok 3d film izledik bence o da keyifliydi) gayet güzel çalışıyor. Yani millet genelde uğraşmayıp dümdüz izlediği için yeni şeylere kötü bakıyor ama torrentten 3d half sbs indirip özellikle Pixar animasyonu izlemişliğim çok var mesela.

TV'siz de hub'ına mı ne bağlayıp yapabiliyorsun biraz pahalı olsa da zevk için yapılabilir. @do you remember me anlatmış zaten

ek olarak, artık yüksek hz de değil direkt freesync'li tv'ler çıktı diye biliyorum. Oyun için onu alıp ek hue seti ile ambilight'ı da kazandırabilirsin.
  • nhk ni youkosu  (06.08.21 14:16:12 ~ 14:19:56) 
şimdi baktım da Philips Hue HDMI Sync Box fiyatı 2300 lira.

ayrıca netflix, youtube için chromecast almak lazımmış vs. yani ambilightsız tv yi ambilightlı yapmak o kadar basit ve ucuz değil. el mahkum philips ambilight alınacak. diğer türlüsü hiç mantıklı değil çünkü.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.08.21 14:44:22) 
gradient lightstrip diye geçiyor. tr'ye geldi mi bilmiyorum: www.philips-hue.com bunu box olmadan kullanmak mümkün mü emin değilim.

edit: illa chromecast almak gerekmiyor. her turlu hdmi bağlayabiliyorsunuz. mi box olur, digiturk olur vs artık neyiniz varsa.
  • do you remember me  (06.08.21 14:50:38 ~ 14:52:56) 
Hue seti için ambilight almak şart değil, opsiyonel. Bence daha düzgün bir tv, hue başlangıç seti ve hue play ışıklarından alabilirsiniz, Philips’in tvleri pek iyi değil (en azından Türkiye’de bulunanlar). Yalnız bahsettiğim hue play setini alınca tvdeki içeriğe göre ışıklar yanmıyor. Yanması için görüntüyü bir bilgisayardan aktarmanız ve o bilgisayarda hue sync uygulaması çalışmalı, tam olarak ambilight olmuyor yani ama yine de sırf ambilight için Philips tv alınmaz, yine de siz bilirsiniz, baya problemli olduklarını duydum, arkadaşım da aldı, daha ikinci yılında servis gördü paneli yüzünden, şimdi ne yaptı bilmiyorum.

Dediğim gibi pek matah bir şey değil, benim hue play alma sebebim içeriğe göre aydınlatma değil, sadece tvyi arkadan aydınlatıp film izlerken hoş ve loş bir aydınlatma sağlamaktı, fazlasıyla işini yapıyor. Hue bridge şart bu arada.
  • orient blue  (06.08.21 15:13:23) 
Arkadaşlar anlatıyorsunuz çok güzel de kafam çorba gibi oldu herkes farklı bir yöntem söylüyor:)

şimdi bende 50" samsung tv var, ps4 var, soundbar var, digiturk var.
benim bu tv üzerinden normal tv yayını izlerken, ps4 oynarken, tv üzerindeki uygulamadan netflix/youtube izlerken ambilight alabilmem için gerekli cihazlar nelerdir? bunun cevabını verin ben ordan yürüyeyim bari. böyle çok karışık oldu. teşekkür ederim:)
  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.08.21 15:33:21) 
Abi ben onu 2 sene once deli gibi arastirdim. Yani philips olmayan tvyi ambilight yapma olayini. Hayvan gibi zor bosver. Ambilight istiyorsan philips al gec ben aldim asiri memnunum aletten ambilighti kaptiyorum bazen denemek icin bok gibi oluyor.

Ha bu arada 5k'ya alacagin philips ile samsung lg vs ayni asagi yukari. Hatta kisisel zevkine gore birini daha iyi veya daha kotu bulabilirsin
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.08.21 16:36:26) 
Tv alacağım zaman gidip özellikle Philips almıştım ben sırf ambilight için. Gayet mükemmel özellik.

Bir kere şunu söyleyeyim, tv paneli üreten sadece lg, sony ve samsung var. Hangi marka alırsanız alın. Philipsler lg oluyor.

Tv 55" inç ise renkler odayı kapladığı için aslında daha büyük geliyor vs ve görsel olarak da çok iyi.


Hue ile ambilight da combolanabiliyor tatilden dönünce lambader alıp pc'nin rgb ışıkları + tv + iki lambader senkronize edeceğim
  • aguen  (06.08.21 16:41:15) 
senin duyurunu görünce aşağıdaki ürünü almaya karar verdim. Sonradan oluyor gibi.

www.aliexpress.com
  • kaiserr76  (06.08.21 16:49:33) 
Bende var ambilightli TV, 1.5 sene oldu 4 kere falan servise gitti. En son panel değişti ama yine memnun değilim. Ambilight güzel ama TV çok kötü. Ben tavsiye etmiyorum.

Ayrıca interneti aratırsanız çok şikayet var. Bende 3 TV var hepsi de yaklaşık 6 yıllık. 1 kere bile servise gitmediler.
  • nucleon  (06.08.21 20:14:50) 
[]

mahkeme masrafı

bundan 2 yıl kadar önce hakaret suçuyla bir miktar para cezası almıştım ve ceza ertelenmişti. dava dosyasında mahkeme masrafı vs. bir şeyler tebliğ edileceği yazıyordu. bunca zaman geçti hiçbir tebligat gelmedi. edevlet/uyap'ta da baktım ama bir bilgiye ulaşamadım.

nereden öğrenebilirim bu mahkeme masrafının akıbetini? yıllar sonra bilmem kaç milyon tl borcunuz var diye kağıt gelmesin kapıma sonra.


 
mahkeme adı, esas ve karar numarası ile vergi dairesinden sorabilirsin. normalde ödemen için tebligat yapmaları gerekli ama aksamış olabilir.


  • lostys  (06.08.21 11:49:54) 
Belli bir miktarın altıdaki tutar devlet üzerinde kalıyor. Tam hatırlamıyorum ama 40 tl olabilir. Basit bir dava ise 19 TL den iki tebligat çıkmıştır sadece.

Kararın son paragrafını iyice, sindire sindire oku. Orada açıkça yazıyor. 2 sene biraz fazla geldi bana
  • infernalcadre  (06.08.21 14:24:46) 
[]

%80 ÖTV dilimine geçecek araçlar

merhaba arkadaşlar, bir üst ötv dilimine girip 50k birden zam yiyecek olan araçlar hangileri şu anda? yatırımlık alalım diyoruz ilk arabamız olacak.

aslında 2. el 160k civarı i20 bakıyoruz ama üstte yazdığımı yapmak daha mantıklı geldi.

i20, corsa, 208 bakıyoruz.

 
Mevcut fiyatları 230 bin sınırında plan araçlar en ufak zamanda üst ÖTV diliminde geçecek. Marka model olarak düşünmek yerine fiyata göre düşünmek lazım. Her ne kadar i20, Corsa ve 208 230 bin sınırında olsa da ben bu araçların B segmenti olması nedeniyle 290 bin liraya çıkacağını sanmıyorum. Markalar özel donanım paketi çıkarıp bir şekilde %80 ÖTV diliminde tutarlar. Kimse 290 bine i20, Corsa vs. almak istemez C segment almak varken.


  • himmet dayi  (26.07.21 11:37:13 ~ 11:39:36) 
yatırımlık araç alma. yarın bi matrah güncellemesi yaparlar üst dilimdeki bazı araçlar alt dilime düşer patlarsın.


  • nuisance  (26.07.21 11:44:43) 
@himmet dayı, 208 ve corsa üst paketleri çoktan geçtiler. 220k dan 300k'lara fırladılar. aylardır da ufak ufak artmaya devam ediyorlar. isterse 500k olsun bu araçlar mutlaka alan birileri çıkıyor. "o fiyatı o araca vermezler" devri maalesef bitti.

@nuisance, alt dilimdeyken alayım diyorum zaten. mevcut dilimden (%50) aşağı düşmezler.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (26.07.21 12:11:24 ~ 12:13:31) 
Civic vardi gecti mi bilmiyorum.


  • divit  (26.07.21 13:37:42) 
civic gecti. 275 istiyorlardı. 300 altına düşmüyorlar artık.
corolla dream vardı 250. o da gecti. 230 civarı vision paket var boş. multimedya ekransız.

  • unalub  (26.07.21 14:28:42) 
Ben corsa elegance bakıyordum almak için, opsiyonlarla 240-245 fiyat veriyorlardı, şu anda euro'da %3-4lük artık üst dilime geçirecektir onu da. Sonunda ikinci el corsa ultimate aldım ben tabi ama bakacaksınız o fiyatlarda en iyisi corsa gibi.


  • atom karincanin torunu  (26.07.21 14:32:41) 
polo comfortline'in gecmesine az kaldi.


  • lemmiwinks  (26.07.21 14:54:24) 
Vergisiz fiyatı 130 bini geçen tüm araçlar. Düşün bak %50 ötv ile bile 130un üstüne 100 gün vergi alıyorlar.


  • robin one persie  (26.07.21 15:32:21) 
[]

Kendi düğünüm için seyahat izni alamamak

Yeni bir sabır testine maruz bırakılıyorum. annem ve babamla beraber bu pazar günü kendi aracımızla seyahat etmek istiyoruz şehirler arası.

düğün davetiyemi, araç plakasını ve tc'leri de yazarak başvuruyorum ama ret geliyor. "hayır kendi düğününe gidemezsin" diyorlar yani.

ne yapmam lazım valilik veya kaymakamlık yardımcı olur mu?

 
valilik yardımcı olur. En kötü ihtimalle varsa bi tanıdık, otel rezervasyonu ayarlayın.


  • zimbirik  (16.06.21 14:15:56) 
iptal edilebilir bir otel rezervasyonu yapıp onunla mı başvurayım bir de yani? tam olarak bu şekilde mi?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (16.06.21 14:22:46) 
Eğer bir ilçedeyseniz kaymakamlığa, küçük şehirlerde merkezdeyseniz valiliğe gidin. Orada bu işlere bakan insanlar var. Bizim de bir cenaze durumumuz olmuştu. Böyle çözdük. On binlerce saçma başvuru geliyor ve her biri tek tek onaylanıyor veya red oluyor. Ondan arada kaynıyordur sizinki. En garanti yöntem bu. Eğer izin nedenine teşkil edecek belgeleriniz elinizdeyse manuel olarak 5 dakikada izin çıkıyor.


  • ManikD  (16.06.21 14:24:26) 
muhtar izin belgesi verebiliyor, en basitinden muhtardan kagit alip gidebilirsin


  • tahtakafa  (16.06.21 15:15:48) 
[]

Bisiklet km sayacı

sigma denen adi marka ve bisiklet fiyatına satılan garminler hariç kullandığınız sayaç önerilerini bekliyorum.

maksimum hız ve ortalama hız özellikleri olmalı mutlaka.


 
Bende sunding denilen bütçe marka cihaz var. İşimi görüyor gps ile de karşılaştırdığımda çok saçma sonuçlar almadım. Odometre ortalama max speed özellikleri var en düşük modelinde bile.

Söylediklerinizden daha üst mü daha alt mı bişey aradığınızı kestiremedim ama söylediklerinizden epey alt segment bi marka lakin iş görüyor garibim.

~Sigma'ya adi demişsiniz mabadımla okumuşum soruyu heralde, sunding hiç açmayacaktır sizi bu durumda :)


Azıcık bakındım da üst üniteyi aradan çıkarıp direkt bluetooth ile telefona bağlanan ne güzel sensörler çıkmış çok mantıklıymış.
  • hedep  (11.06.21 10:45:27 ~ 12:17:07) 
Bende igpsport isimli markanın igs50e modeli var. Bir sürü modeli var artık ama haritaya vs. ihtiyacım olmadığından bunu aldım. Garmin 520'nin yarı fiyatından da aşağı almıştım.

Şarjı hala en son ne zaman şarj ettiğimi hatırlatmayacak kadar gidiyor. Ekranı güneşte veya gece gayet iyi gözüküyor.

Bulutlu, yağmurlu (ipx7 su geçirmiyor) her hava koşulunda kullandım, gps sinyalini yakalamada vs. bir sorun olmadı.

Ayrıca hız, kadans ve nabız sensörleriyle bağlantıda da sürüş sırasında çok nadir kopma olabiliyor ama genel olarak sıkıntı yok.
  • chicha_v2  (11.06.21 11:46:21) 
7 yılda iki tane farklı sigma kullandım sorunsuz. sizde nasıl bir aksilik oldu ki adi marka demişsiniz?

decathlon'da satılanlara bakın yorumları dikkate alarak. bir diğer alternatif strava tarzı uygulamalar.
  • lazpalle  (11.06.21 14:19:58) 
sigma kablolu ve kablosuz iki model kullandım. ikisi de 1 sene dolmadan bozuldu. önce sensörü bozuldu değiştirdim sonra beyin bozuldu. o yüzden sigma benim için yok hükmünde :)

igs sports yurtiçinde satışı yok.

direkt bt ile telefona bağlanması önemsiz benim için. ben anlık gözümün önünde görmek istiyorum değerlerimi. telefon güneşin altında erir ordan takip etmeye kalksam.

www.decathlon.com.tr bunu sipariş verdim deneyelim bakalım.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (11.06.21 14:44:29) 
[]

bugün ne pişirsem? sorusunu hayattan silmek

hanımlar ve beyler, yemek işini nasıl yapıyorsunuz? her gün, akşam ne yiyeceğiz ya diye düşünme işkencesinden kurtulanlar bunu nasıl başardı? haftalık veya aylık yemek listeleriniz mi var? örnek liste atarsanız çok sevinirim. bitsin artık şu iş.

sorum sadece akşam yemeği içindir.


 
Karı koca çalışıyoruz. Haftanın bir günü sulu bir yemek yapıyorum. Onu 3 gün yiyoruz :)
Kalan günler için fırın yemekleri, kızartma vs gibi günü kurtaracak yemekler ile geçiştiriyorum. Arada dışardan söylüyoruz. Ama ne yiyeceğimiz belli olan 3 gün haricinde, evde sürekli “Ne yiyelim?” Sorusu soruluyor.

  • hrvl  (27.05.21 11:10:00) 
spoiler, o iş hiç bitmiyor :) evde zihinsel emek/yük denilen şey bu işte

öncelikle mevsim sebzelerini bilmek öğrenmek sonra da bunun etrafına çorba bakliyat salata meze gibi yancılar eklemek (hepsi aynı anda değil tabii ki yerine göre seçerek)

yazın taze fasulye, kabak, patlican, taze barbunya, bakla, bamya, taze bezelye pazarda en çok bulunan sebzeler, döngüyü tamamlayıp ilk yaptığın yemeğe tekrar gelince sıkılmamış oluyorsun
  • freebird5406_2  (27.05.21 11:14:36 ~ 11:51:48) 
  • stewie  (27.05.21 11:16:02) 
yemek.com bugun ne pisirsem bolumu var. gunun yemegini gosteriyor. begenmezsen asagi kaydirip onceki gunlere bakabilirsin.


  • buenosdias  (27.05.21 11:16:02) 
yemek yaptıkça bir liste oluşuyor. sonra o listeden rastgele seçiyoruz.


  • roket adam  (27.05.21 11:29:51) 
dolapta muhakkak hazır yemek bulunmalı bence.
öbür türlü öğün öğün düşünmek çok zor.

tencere/sebze yemekleri, çeşitli yahniler, güveçler, tas kebabı, salçalı biftek falan gibi sulu et yemekleri ve kıymalı mercimek, etli nohut, kuru fasulye vb. buna en uygun türler.

bunun dışında bir ya da iki çeşit zeytinyağlı dolapta olursa hayat kurtarıyor.

eğer yeniyorsa bulgur, pirinç pilavı ya da makarna da dolapta en azından 2-3 gün durabiliyor.

bunlara ek olarak mücver, patates salatası, patlıcan-biber kızartması falan gibi şeyler de çeşit oluyor.

mesela hafta sonundan bir zeytinyağlı, bir bulgur pilavı, bir et ya da tencere yemeği yapılsa hafta içi 2-3 gün rahat edersiniz.
bozulmayacak şekilde çeşitler arttırılıp azaltılabilir tabii.

seçenekler dolapta durunca onları çeşitlendirmek de kolay oluyor.
o gün bulgur pilavını ısıtırsınız ama yanına dolaptaki sebze yemeği yerine canınız istediği için tavuk yaparsınız mesela.

kendi hayat düzeninize göre bir akşam ya da hafta sonu 1-2 saati mutfakta geçirip 3-4 çeşit yaparsanız, bütün hafta yemek yükünüz hafifler.
benim yöntemim bu.

ne pişireceğiniz konusuysa tamamen zevke bağlı ama bir süre sonra tekrar ediliyor bazı şeyler mecburen.
  • blatta hiberna  (27.05.21 11:29:51 ~ 11:33:15) 
her gun ayni yemegi yapmakla cozebilirsiniz. sebze turlu + pilav. turlu yapmak da en basit sey heralde. butun sebzeleri tencereye koyup, salca ve zeytinyagi ile harmanlayip, su filan eklemeden sabah kisik atese koyup aksam afiyetle yiyin.


  • bir varmis bir yokmus  (27.05.21 11:39:24) 
freebird doğru söylüyor. O iş hiç bitmez. Ben ne yapıyorum onu paylaşabilirim.
Öncelikle genelde sebze alışverişini haftalık yapıyorum ve mevsim sebzelerini alıyorum. Ofise gittiğim zamanlarda akşamdan ertesi gün ne pişireyim diye dolabı açtığımda aslında elimde her şey hazır oluyor. Genelde hafta içi kıymlı sebze yemeği + çorba vardır akşam menüsünde, ilaveten haftada bir kısır yapıyorum bol salatalı.
Ertesi günün çorbası genelde bir önceki günün sebze yemeğinden arta kalanları bızzlatarak oluşuyor. Hafta sonu genelde fırın et yemeği / köfte patates / lazanya filan gibi daha comfort food cinsi. Şımartıyoruz kendimizi.
  • SiyamkedisiZorro  (27.05.21 11:41:22) 
ben bu soruyu hayatımdan sildim ve inanılmaz rahatladım. düzenli ve dengeli besleneyim baskısından kurtulduğumdan beri kafam acayip rahat, zaman zaman midem aç ama kafam rahat ve bu özgürlük bile yeter. peki silip naptım? hiçbir şey. sadece bu soruyu çıkardım kafadan. yemek memek yapmıyorum. acıkınca mutfağa girip hemen bir şeyler yiyip geçiştiriyorum. kahvaltımı hiç sektirmiyorum, o fiks ve kolay zaten. işteyken öğlen de dışarıdan söylüyorum, ev yemeği veya lahmacun vs. akşam da çok aç değilsem çay kahve ile geçip gidiyor. çok acıkmışsam dondurulmuş köfte almıştım, şipşak onu yapıyorum ya da makarna veya yine kahvaltılık şeyler/sandviç vs bitti gitti. yemek yapmak ve yemek kadar külfet olarak gördüğüm bir şey daha yok. direkt zaman kaybı benim için. abur cubur ya da sağlıksız şeyler zaten tüketmiyorum. fitim, sağlığım da iyi. demek ki o kadar kasmaya gerek yokmuş. yaşasın mutfağa girmediğimiz günler!


  • levybroo  (27.05.21 11:51:02) 
Besinlere göre düşününce kolaylaşıyor. Bir de haftalık alışveriş işi çözüyor.

Haftada bir kırmızı et, bir beyaz et, bir balık yapıyoruz. Yanına duruma göre yeşillik, sebze, patates, pilavdan birini ekliyoruz.

Geri kalan 4 günde de bakliyat - sebze yemekleri yapıyoruz. Bu noktada haftalık alışverişte alınanlar devreye giriyor, bazen de (kışsa) kurular (kuru bamya gibi). Mesela enginar - pilav, mantarlı makarna, fırında kabak mücver bu hafta yapılanlar bizim evde.

Bir gün etli bir gün etsiz şeklinde gidiyoruz kısaca, sistem daha kolay işliyor bizim için. İlk evlendiğimizde haftalık liste yapardık :)
  • gmzo  (27.05.21 11:53:49) 
-Pazar akşamdan yapılan sulu sebze yemeği pazartesi ve salı yeniyor.
-Çarşamba ızgara ya da fırında balık (dondurucudaki stoktan)
-Perşembe tahıllı ya da yeşillikle salata (bulgur, mercimek, nohut vs önceden kiloluk haşlanıp porsiyonlara bölünüp dondurucuya atıyorum) Üstüne ton balığı ya da peynir vs
- Cuma makarna günü:)
- Cumartesi akşam dışardan :))
- Pazar akşam balık ya da tavuk ızgara

Aşırı sağlıklı ve pratik oluyor bizim için, tavsiye ederim.
Toplu alışveriş, dondurucu ve düdüklü tencere anahtar kelimeler.
  • lambada  (28.05.21 17:14:25) 
şöyle ki; 3 makroyu(protein-karbonhidrat-yağ)dengeli şekilde almaya özen gösteriyoruz.
protein ve karbonhidrat mutlaka olmalı bol lif gerekli akşam yemeğinde. bu yüzden bir zeytinyağlı yemek yapıyorsanız mutlaka yanına protein lazım. yoğurt-tavuk ızgara-köfte(ekmeksiz) biraz da yeşillik ya da salata (sos falan uğraşmadan şipşak) yeterli.
mevsim sebzelerinden zeytinyağlı yemeği bazen fazla yaparım düdüklüde on dakika ve yanına protein değişir.
bazen bol sebzeli yumurta yaparız.
bazen de hemen ton balık yanına bol yeşillik yıkarız yanına makarna hepsini ayrı ayrı koyarız böylece makarna ertesi güne de kalmış olur=)
ayran da protein olarak idealdir özellikle yazın soğuk çorba olarak tüketiriz (buğday yerine kuskus falan da güzel oluyor)
yeşil mercimekli salata içinde her şey olduğu için yanına bir şeye de gerek yoktur ama içine ceviz falan da koyun daha zengin olur.
basit şeyler hazırlayıp buzluğa da koyabilirsiniz acil durumda lazım olur.
dışarıdan yemeği severiz ama canımız istediği için yoksa tutup her üşendiğimizde söylemeyiz.
  • windymimas  (28.05.21 17:59:03) 
Bedeniniz neyi istiyorsa onu pişirin bu ne kadar saçma bir soru.

Bir vegan olarak okdr az secenekle ben bile sıkılmıyorum.
  • mobydick  (28.05.21 18:42:35 ~ 18:43:23) 
[]

trendyol/satıcı rezaleti

xiaomi akıllı ampul aldım. ürünün ışıtması çok zayıfmış beğenmedim ve iade ettim. satıcı ürünü "açılıp denendiği" için kabul etmemiş ve ürünü geri bana yollamış.

trendyol ise satıcıdan yana. 14 gün içinde koşulsuz iade hakkım var cep telefonunda bile diyorum kaldık ki bu ampul. hayır iade edemezsiniz. ürün açılıp kullanıldığı için 2. el durumuna düştü diyor şaka gibi:)

ürün sayfasında da ayrıca 14 gün içnide iade edebileceğim en başta belirtiliyor.

tüketici hakem heyetine başvurmaktan başka çarem kalmadı. şikayet ettiğim taraf olarak trendyolu mu göstereceğim yoksa satıcı firmayı mı?

 
"İade edeceğiniz ürünün, paketi hasar görmemiş, kullanılmamış ve kullanım hatası sonucu zarar görmemiş olması gerekmektedir."
böyle bir durum yok zaten.

"cayma hakkı" diye bir kural var ben onu kullanacağım. ürünü deneyip beğenmemek iade şartını neden ortadan kaldırsın ki?
  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.04.21 13:30:20) 
Evet trendyol böyle. heyete falan başvurmadan paranı alman imkansız. heyete başvur, kanundaki cayma hakkına atıfta bulun. trendyol / satıcı uzaktan satış sözleşmesini de kopyala yapıştır. şikayet tarafı olarak da trendyolu yaz, sen ödemeyi trendyola yapmışsın 3. şahıs seni ilgilendirmez. ama şu anda trendyolla ilgili 50 milyon şikayet olduğu için muhtemelen kısa sürede cevap alman zor olacak.


  • roket adam  (12.04.21 13:36:51 ~ 13:37:47) 
benim bildiğim kadarıyla bu iade hakkı, ürünün tekrar satılabilme şansını ortadan kaldırmazsanız geçerli. yani ampulü duya takmasaydınız bir şey olmazdı ama ürün artık kullanılmış durumda. adam tekrar satamayacak.


  • co2s2  (12.04.21 14:13:22) 
diğer arkadaşlar şahsi kanaatlerini dile getirmiş, ama ortada kapı gibi kanun var ve bu kanun sizin tarafınızda. hakem heyetine trendyolu göstererek başvurun, sonuç alacaksınız. koşulsuz iade hakkınız var.


  • bugisme  (12.04.21 14:25:42) 
adam ürünü tekrar neden satamasın arkadaşlar ürün çalışıyor? kaldı ki telefon bile satın alsan açıp kapatsan bile iade edebiliyorsun. neyse ben sorumun cevabını aldım trendyolu muhatap alıcam. teşekkürler.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.04.21 14:49:06) 
Ortada kanun var. Gerekenleri uygulam. Klasik Trendyol şark kurnazlığı. Her zaman diyorum trendyoldan kıyafet dışında bir şey alınmaz .

E-devletten başvuruluyor sanırım. Basvurunu yap.
  • westblack  (12.04.21 14:56:11) 
kulaklık almıştım şarjı 2-3 saat yazıyor
15 dk dayanıyordu
bozuk diye gönderdim hijyen ürünü dediler
  • bir soru sorcam  (12.04.21 15:14:20) 
[]

Hanımlar hangisi günlük kullanıma uygun ve güzel sizce?

www.zara.com

www.zara.com

www.zara.com

 
2


  • rose parks  (31.03.21 14:01:43) 
hediye olacak değil mi :)))) ya ben beğenmedim hiç birini. yani kötü değiller ancak hediyelik woooaw değiller. ilki zaten kimono sabahlık. ikincisi nispeten en iyisi. üçüncüsü de biçimsiz.

şöyle göz ucu ile baktım ve şunu beğendim zaradan.
www.zara.coṁ-keten-tulum-p02704501.html?v1=97107377&v2=1718163

linki düzeltemedim ama ürün şu
static.zara.net
  • elorelia  (31.03.21 14:02:18 ~ 14:29:03) 
2-3


  • esinikaybetmiscorap.  (31.03.21 14:07:23) 
hiçbiri


  • aquarium  (31.03.21 14:07:59) 
hepsi kötü.


  • rewlack  (31.03.21 14:16:50) 
Hepsi kötü ve aşırı pahalı


  • Hallegadola  (31.03.21 14:22:01) 
aralarından en (tek) güzeli 2 ama o paraya değmez.


  • nonik  (31.03.21 15:12:37) 
robot süpürge alıyorum olmaz diyosunuz, kıyafet alıyorum çirkin diyosunuz ne alacam ben eşime ya? :))

2'yi alıyorum ben de en çok onu sevdim. beğenmezse değiştirir. nefret ediyorum artık şu hediye muhabbetinden.

teşekkürler yorumlar için.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (31.03.21 16:44:03) 
İlla birini seçmek zorundaysak 2.
Ama ben asla giymem bunları, dolabıma da sokmam.

  • megalomaniac  (31.03.21 17:46:24) 
3 çok cool


  • hakyememyemekyerim  (31.03.21 18:05:16) 
Ben 3 diyorum, fiyatı dışında baya beğendim.


  • kedimedi  (31.03.21 18:09:01) 
[]

içinde ibik, bacak, tırnak, toynak olmayan sosis

var mı piyasada? canım nedense acayip çekti. yarın sabah kahvaltıya yapayım dedim. 10 senedir sosis-salam yememişimdir leş ürünler diye.

peki hiç mi sağlıklı sosis yok türkiye sınırları içerisinde?


 
İçinde hayvanın olmadık yerleri hiç yok mudur bilmiyorum ama Düvee, Fümeci falan güzel sosisler yapıyorlar, onlardan deneyin.


  • kobuzchu kiz  (12.03.21 12:51:54) 
Sosisi antrikottan, bonfileden yapmak gereksiz olurdu bence. Sosis, antrikota tercih edilecek bir yiyecek değil çünkü. Hepsi hayvanın en kötü yerlerinden yapılır.


  • Tochinoshin  (12.03.21 13:00:52) 
Fümeci +1


  • captainimsi  (12.03.21 13:09:39) 
şütte'ye bakın bence.
içinde ibik, bacak falan olduğunu sanmıyorum, varsa da en azından gerçekten yemeğe değer bir sosis yemiş olursunuz.

  • blatta hiberna  (12.03.21 13:13:46) 
Ben olsam macrocenter'dan bakardım.


  • sydney  (12.03.21 13:14:47) 
bence sadece tırnak toynaka değil nitrit olup olmadığına da bakmak lazım zira işlenmiş etin kanserle olan ilişkisinde nitritin rolü büyük.
www.drozdogan.com

buna kritere uyan nebyan frankfurterini seviyorum ben.
nebyandogal.com
  • Jux  (12.03.21 13:18:27) 
nebyan doğal tavsiyemdir

düvee'yi de şütte'yi de denedim. en iyisi bu.
  • lcha  (12.03.21 16:35:04 ~ 16:35:26) 
[]

Tam kanser taraması

kendime ve aileme tam kanser taraması nerede yaptırtabilirim?

nette her yerde bahsediliyor ama kimse çıkıp dememiş buyrun gelin hastanemizde yapalım diye.


 
Tam kanser taraması dediğiniz Pet CT sanırım. Doktor istek yapmadan yapmıyorlar ki.


  • suicides underground  (03.02.21 19:15:46) 
Yani ben durup dururken gidip kanser taraması yaptıramıyor muyum bir sağlık kuruluşunda? illa kanser 4. evredeyken mi bakmaları lazım?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.02.21 10:25:29) 
kanser hastasıyım. kanser taraması diye bir şey yok. öyle bir teknoloji henüz icat edilmedi. evet teşhis edilebilir seviyelere (1) ilerlemesi lazım.


  • uuth  (04.02.21 11:00:19 ~ 11:02:58) 
@uuth, geçmiş olsun öncelikle şifalar dilerim. böyle bir şey yoksa neden sağda solda kanser taraması yaptırın erken teşhis önemli şudur budur diye haberler yapıyorlar?


  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.02.21 11:42:51) 
çok teşekkür ederim. bu şununla ilgili, örnek veriyorum erkeklerde 45 yaşından sonra kolon kanseri riski artıyor, kontrol ettirin. bunun için kolonoskopi işlemine giriyorsunuz. kansere çevirme ihtimali bulunan polipler varsa yokediliyor. 50 yaşından sonra prostat riski artıyor, gidin kontrol ettirin vb gibi.

kadınlarda belirli bir yaştan sonra meme kanseri taraması gerekiyor, mamografi taramasına girilmesini öneriyorlar.

bir-iki spesifik kanser türü için böyle işlemlerden söz edebiliriz. ama dediğim gibi tüm vücudu tarayalım diye bir şey yok. benim 3. evre kolon kanserime yaklaşık 5-6 işlemden sonra kesin teşhis konuldu. (kolonoskopi - patoloji - pelvik mr - alt batın bt - üst batın bt - pet ct)
  • uuth  (04.02.21 11:54:31 ~ 11:56:40) 
çok teşekkür ederim. umarım her şey sürekli iyiye gider...


  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.02.21 14:21:44) 
[]

6 kişi kendi aramızda pes turnuvası

Arkadaşlar 6 kişi pes (2'ye 2) atıcaz. her el 2 kişi boşta kalacak yani. bu 6 kişiye a,b,c,d,e,f diyelim...
herkes birbiriyle oynayacak şekilde nasıl turnuva yapabiliriz bunun kombinasyonları nasıl olur?
lig usulü yapacaz kazanan takım oyuncuları 2 puan alacak. kaybedenler 0, beraberlikte her oyuncu 1 puan.

ilk 3'e giren oyuncular kazanmış sayılacak.

ab
ac
ad
ae
af
bc
bd
be
bf
cd
ce
cf
de
df
ef

takımlar bu şekilde olacak ama maç dağılımını bir türlü ayarlayamadım...

 
ab - cd
ab - ef
cd - ef

bu şekilde herkes iki maç yapmış olacak. en yüksek puan toplayan 2 takım tekrar maç yapar.

ab - cd diyelim. ab kazanırsa a-b arasında tekrar maç yapar 1. belirlenir. c-d maç yapar ve 3. belirlenir.
  • jelly bear  (28.01.21 13:28:14 ~ 13:28:44) 
hayır öyle değil. a herkesle takım olacak. ab, ac, ad, ae, af oynayacak mutlaka.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.01.21 13:30:21) 
tek tek oynasaydınız kolaydı ama bunu ayarlaması biraz zaman alır.


  • jelly bear  (28.01.21 14:21:42) 
sabahtan beri işin içinden çıkamadım ya. yok mu bir matematikçi? :(


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.01.21 14:31:46) 
challonge.com

www.fifagenerator.com

score7.io
www.randomresult.com

uğraşma abi tek tek. tournament genarator yazdığımda ilk başta çıkan siteler bunlar. aralarından dene. en iysini bul. hem biz de öğrenelim :)
  • westblack  (28.01.21 15:25:49) 
turnuva sitelerindeki kombinasyonlarda bunun çözümü yok maalesef.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.01.21 15:54:57) 
hizliresim.com

ofiste canım sıkılıyordu yaptım. verdiğim rakamlar maç sırası. 1-45 arası. totalde 45 maç olacak.

her maçta kazanan takımın her oyuncusuna ayrı ayrı 3'er puan, beraberlikte her iki takımın her oyuncusuna ayrı ayrı 1er puan, yenilen takımın oyuncusuna 0 puan vererek her maç sonu puanları adisyon usulü yazarak toplayın.

iyi eğlenceler.

:)
  • reanarchy  (28.01.21 16:48:24) 
@reanarchy, sen bir harikasın eline yüreğine sağlık :)) çok teşekkürler ederim.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.01.21 21:39:42) 
[]

eşimi hafta sonu arabayla havaalanına bırakmak

giderken sorun olmaz bilet olduğu için sanırım ama dönüşte ben ne yapıcam polis çevirirse? eşimi bıraktım dönüyorum bahanesi kabul görmez herhalde? nasıl yaparız bu işi?




 
Giderken de sorun oluyor. Bir bilet bir kişi için mazeret. Sen yine gidemezsin. Taksi çağırıp gitmenizi söylüyor Polis.


  • himmet dayi  (15.01.21 10:42:09) 
taksi zaten kesin çözüm de o magandalara muhtaç kalmak istemediğim için çözüm arıyorum aslında.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (15.01.21 10:48:47) 
maalesef gidemezsiniz tek tek kontrol ediyorlar biletleri. ben istanbul havalımanı alıbeykoy arasında 3 kere cevırmeye denk geldım. biri sıkıntı cıkarmazsa dıgerı cıkarır


  • zenc  (15.01.21 10:49:59) 
refekatçiye izin yok.o nedenle siz bırakmazsınız. ya toplu taşıma kullanacak, ya taksi ya da aracı kendi kullanacak.


  • helenart  (15.01.21 10:50:50) 
eşinizin biletini bilgisayarda çoklayıp çıktı alın.


  • nuisance  (15.01.21 11:11:46) 
Giderken de sorun olur.
E devletten izin almak deneyin.

  • etna  (15.01.21 11:16:51) 
Ben emniyet müdürlüğünü aradım, görevli memur, "bilet çıktınızı alın arkadaşlara gösterin sorun olmaz." dedi. Olmadı.


  • karacigerim vur kadehlere  (15.01.21 12:49:13) 
Konuya yardimci değil ama hayatımda gördüğüm en salakca olaylar Türkiye'deki sokaga cikma yasaklarindaki belirsizlik. Yok polisi arayip soruyoruz, yok o olur mu bu olur mu.
Ya madem bu kadar yazilimci egitecekmissin falan, yap Avrupa'daki gibi sistem; insanlar ya form doldursun ya telefondan yapsin. Böyle refakatciye falan izin ver, adam kanit göstersin bitsin.

Kolay gelsin simdiden, ben burada elimde belge olduğu sürece bile tedirgin oluyorum (belki Türkiye'den aliskanlik), Türkiye'de hele her seyin belirsiz olduğu donemde polis yazar mi yazmaz mi tedirginligi zordur
  • logisticsmanager  (15.01.21 13:02:34) 
emniyetle görüştüm şimdi; bilet çıktısı yanınızda olsun giderken de dönerken de hiçbir sorun olmaz dedi. ses kaydı da var telefonumda olası piçlikte ses kaydını da dinletirim.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (15.01.21 14:34:43) 
O ses kaydının yasal olmadığını belirteyim de :)

İzinsiz ses kaydı almak suçtur. Başın ağrır. Arkadaşın annesi hapis cezası almıştı öğretmenler odasında gizli ses kaydı aldığı için.
  • himmet dayi  (15.01.21 15:33:03) 
emniyetle olan görüşmeni ses kaydı aldığını bi yerde söyleme polise hatta o ses kaydını silsen iyi olur:D


  • nahtoderfahrung  (15.01.21 15:41:29 ~ 15:43:16) 
e devletten seyahat izni al. 5 dakikada çıkıyor uğraşma boş işlerle.


  • tenekeadam  (15.01.21 16:45:42) 
[]

Hukukçu arkadaşlara bir soru

iki halam davacı olmuş bizlerden.
davacı olduğu kişiler: babam, annem, 2 amcam ve 2 çocuğu.
dava konusu: tapu iptali ve tescil.

olayın özeti: rahmetli dedem vakti zamanında evlerin tapusunu babam ve amcamlara verdi. daha sonra babam kendi tapusunu annemin üzerine amcalar da çocukların üstüne vermiş. aradan yıllar geçti dedem ölünce halalarım hak talep etmişler şimdi.

soru: dedemin hür iradesiyle verdiği hatta onlardan da başka kişilere geçen tapuların iptali gibi bir şey söz konusu olabilir mi?

 
hür irade kısmını sorgulamak lazım.
akıl sağlığı yerinde miydi? bunu yapmasının amacı miras kaçırmak mıydı? vs vs.
evet tapu iptali mümkün olsa da bu sizin tapuların iptal olacağı anlamına gelmiyor.
  • kisa  (23.12.20 15:54:59) 
Olabilir. Bir benzerini yaşıyoruz.babamin halası basrolde ve 70lerde verdiği feragat yazısına rağmen babasından kalan ve şimdilerde hepsi torunlar veya torun cicuklarindaki tapuyu bozmaya çok yakin


  • fempusay  (23.12.20 16:49:11) 
evet gayet sağlıklı sıhhatli bir insandı akıl sağlığı da yerindeydi bu işler olurken ve halalar da razıydı zaen en ufak tepki göstermediler.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (23.12.20 17:06:11) 
dede kaç yaşındaydı tapuları verirken? halalara başka bir şey verilmiş mi?


  • co2s2  (23.12.20 17:22:05) 
Muris muvazaasi bakman gereken konu.tapularin iptali sozkonusu olur.yasal haklarini sizden talep ederler.


  • duptıs  (23.12.20 17:37:57) 
tapu verileli 10 yıl oldu dede 70 yaşındaydı. en ufak bir hastane kaydı bile yoktur sapasağlam adamdı öldüğünde. ansızın öldü bir akşam bundan 2 yıl önce.

halalara da köyden fındık bahçeleri verildi. bu olay şehirdeki evler üzerine yaşanıyor.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (23.12.20 19:06:37) 
[]

tv'yi yukarı kaldırmaca

soundbar tv alıcısını kapattığı için kumandayla işlem yapmak epey zahmetli oluyor. kolu yukarı kaldırmak gerek vs. tvyi duvara montelemeden nasıl çözüm bulabiliriz acaba?




 
www.hepsiburada.com

Şuna benzer ürünlerle televizyonu biraz daha yükseltebilirsiniz, hatta böyle somunlu değilde sadece plastik olanlardan bulup televizyon ayaklarının ucuna yapıştırırsanız herhangi bir delme işlemine de gerek kalmaz. Ne kadar stabil olacağını görmek için denemekten başka yol yok galiba...
  • arpaci kumrusu  (14.12.20 14:34:46) 
1) 3M çift taraflı bantla soundbarı şu an bulunduğu sehpanın/konsolun bi altına yapıştırın (pay varsa) hem şık da durur.

2) bit.ly şu tarz bir şeyle televizyonda gömülü olan alıcının yerini değiştirin.

edit: 3) tv smartsa ve wi-fi'ye bağlıysa telefonlara yüklenen remote control uygulamaları var. onlardan indirip işinizi telefondan halledin.
  • Improbable  (14.12.20 14:49:06 ~ 14:54:19) 
Soundbar'ı TV'nin arkasına koy. O alttan ses yine güzel gelir.


  • himmet dayi  (14.12.20 14:55:05) 
Hoparlörü arkaya koy +1 En mantıklı çözüm bu durumda, sese de engel olmaz, daha derli toplu durur tv.


  • John Bloor  (14.12.20 15:38:02) 
arkaya koy demeye gelmiştim, arkadaşlar söylemiş.

önüne receiver, digiturk vs herhangi bir set top box konulacağını düşünmeden tv ayağını bu kadar alçak yapan tasarımcıya da kafam girsin.
  • kibritsuyu  (14.12.20 15:46:10 ~ 15:48:34) 
tv'nin ayaklarının altına mobilya ile aynı renk bir tabla kestirin koyun.


  • co2s2  (14.12.20 16:08:00) 
soundbar tvnin arkasında olunca hem sesi çok olumsuz etkiliyor hem de kumanda devre dışı kalıyor.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.12.20 18:01:31) 
@improbable, altta pay yok solap var.
o alıcılar smart tvye uygun değil.
telden tv değiştirmek çok daha zahmetli mevcut durumdan.

aynı renk tabla kestirmek benim de aklıma geldi en makul çözüm bu ama o renk tahtayı nerden bulucam kimse uğraşmaz ki o işle.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.12.20 18:04:39) 
[]

kafa güzelken izlenecek film

tavsiye eder misiniz? birbiryle alakasız ama thruman show, green book çok güzel gitmişti dolu kafayla. bu tarz, sorgulatan, düşündüren, yer yer komik yer yer dram film önerilerinizi bekliyorum. netflixten olursa şahane olur.




 
valla kafa çok güzelse aç climax'i izle derim. yalnız hardcore haberin olsun.


  • bohr atom modeli  (11.12.20 19:32:47) 
Big Lebowski:)


  •   (11.12.20 19:41:43) 
  • late viper  (11.12.20 19:57:53) 
Korkunç bir film serisi


  • bigcaptain  (11.12.20 20:32:40) 
fear and loathing in las vegas


  • nothing in my way  (11.12.20 20:49:48) 
tüm tavsiye edilen filmleri unut ve hardcore henry'i izle


  • plastic_angel  (11.12.20 21:23:52) 
interstate 60


  • rahip janick  (11.12.20 21:35:02) 
Requem for a dream - netflix
Kafa iyiyse akar gider. Kafa iyi değilse izlerken iyi oluyo zaten müzikler, görüntüler konu falan derken.

  • erty_ksk  (11.12.20 21:42:22) 
[]

bu drone beni takip eder mi?

www.drone.net.tr

beni takip et özelliği var ama araştırdığım kadarıyla bu özellik bu drone da dahil pek çok droneda randımanlı çalışmıyormuş. ben istiyorum ki bisiklet sürerken, koşu yaparken arkadan beni takip etsin. bu dronea "şu yükseklikte" "şu hızla" "şu rotada" gitsin gibi emirler verebilir miyim mesela?


 
tam sizin aradığınız gibi Lily Drone var.
www.youtube.com

  • ankara06  (04.11.20 09:41:39) 
Bunların hepsini geç, eğer paran var ise kesinlikle takip için Skydio 2


  • Northern Mariner  (04.11.20 09:45:02) 
@ankara, hwp.com.tr
üretilmemiş bu drone.

@northern, 1.300 liralık drone soran adama 20.000 liralık drone tavsiye etmek ilginçmiş.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.11.20 10:23:10) 
Dji spark var bende, takip ediyor. performansı da memnun edici


  • MiraTaurus  (04.11.20 10:45:43) 
@yazar yazmaz yazan yazar, evet başarısız bir kitle fonlaması olarak kalmış.
dronelife.com

  • ankara06  (04.11.20 11:39:26) 
  • orpheus  (04.11.20 12:42:04) 
[]

isminfe sayı olan bir dizi vardı

twelve mi eigteen mi neydi her bölümde o sayıyla ilgili bir şey vardı mutlaka. mesela ikinci bölümde bir eve giriyordu 2 adam ve bina numarası o sayıydı. neydi bu dizi ya eski bir dizi:/ 17again değildi o tarz bir ismi vardı.




 
12 monkeys mi?


  • nahtoderfahrung  (20.10.20 18:00:02) 
Inside no. 9


  • ryhmer  (20.10.20 18:21:00) 
ohhh beee teşekkürler ryhmer:)


  • yazar yazmaz yazan yazar  (20.10.20 20:09:19) 
[]

tam kıvamında yeşil mercimek çorbası yapabilen var mı?

ben bir türlü beceremiyorum. ne yaparsam yapayım suyu fazla da koysam mercimeği az da koysam olmuyor. daima katı bir kıvam oluyor. hele ki buzdolabına koyduktan sonra kek kalıbı gibi kesip alıyorum "çorbayı".

püf noktalarınızı bekliyorum.


 
blenderdan sonra bir tur da tel süzgeç veya tülbentten geçirebilirsiniz.


  • teritori  (04.09.20 14:09:23) 
Et suyu ve tavuk suyu içeren çorbalar ne yaparsan yap buzdolabına koyunca katılaşıyor.


  • kaptan memo  (04.09.20 15:02:00) 
-posasını kullanmayınca bir faydası kalmadı ki:/

- et/tavuk suyu olmaksızın donuyor buzdolabında.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.09.20 15:14:57) 
çorbayı çok harlı ateşte pişirip ya da uzun süre pişirip fark etmeden içindeki suyun daha hızlı azalmasına sebep olabilir. bence tarifteki malzemelere uyuyorsanız, sebep budur.


  • bugisme  (04.09.20 17:45:03) 
[]

online istanbulkart yüklemesi yapmak

istanbulkart uygulaması sıkıntılı.
paycell ücret kesiyor.
fastpay en lazım olduğu anda hata verdi yükleme yapmadı bir daha asla kullanmam.
akbank hesabım yok.

bunlar haricinde nasıl yükleme yapabilirim?

 
Garanti hesabın varsa onun uygulamasından da yükleniyor.

Fakat ben genelde Fastpay ile yapıyorum en iyisi o gibi geliyor, +kredi kartı ile yükleyebiliyorum. (Garanti hesaptan çekiyor mesela) Fastpay aylar önce 1 kere hata vermişti sonra hiç sorun olmadı bende.
  • nhk ni youkosu  (31.08.20 10:07:21) 
ben maximum uygulamasından yapıyorum. kredi kartı ile.


  • teritori  (31.08.20 10:35:40) 
Bazı bankaların uygulamaların yapıyor.

Enpara'dan yapıyorum şahsen. Ya kredi kartıyla ya da hesaptan azar azar
  • put it in your appropriate place  (31.08.20 10:43:24) 
Ben de enpara'dan yapıyorum ama yüklemenin aktif olması için biletmatik'e okutmak gerekiyor kartı. Biletmatik'e okutmadan yüklemenin yolu varsa ben de öğrenmek isterim.


  • messor  (31.08.20 11:36:00) 
@messor, iphone'larda apple nfc'nin kullanımına izin vermediği için öyle olması gerekiyor.

android ve nfc'li cihazlarda telefonun arkasına dokundurunca yükleniyor. Hatta başkasınınki de yükleniyor. Arkadaşım kendi fastpay'inden emir verdi, benim telefona dokundurduk (uygulama ve o kısım açıkken) yüklendi.
  • nhk ni youkosu  (31.08.20 11:49:55) 
[]

evlenen çifte allah tamamına erdirsin demek

çok saçma değil mi? isteme, söz, nişan vs. atlatılmış ve son raddeye gelinip evlenilmiş işte hâlâ neyin tamamı? nerede tamamlanıyoruz?




 
Kazara söyledikten sonra eve gidip "Ben bir sığırım" diye ağlamalik bir temenni olmuş :) hiç duymadım yeni evli çifte böyle dendiğini.


  • epistemic_regress  (11.08.20 15:30:30) 
Cocuk da yapin, tamam olun demek istemis olabilir.

Evlenmekteki nihai amac genelde uremek oluyor cunku.
  • crown  (11.08.20 15:46:04) 
Denilmez bence de manasız.

Ama @epistemic'in dediği gibi de ağlamalık bir durum değil
  • fezagezgini_4  (11.08.20 15:47:27) 
Bazen insanin dili dolasyor. Akim derken b*kum diyebiliyor. Cok uzerinde durmamak lazim

Bir arkadasimin bebegi icin guzel gunleri olsun gibi birseyler diyecegime gule gule kullanin demistim. Bu daha rezil bir enstantane.
  • exlibris  (11.08.20 16:21:17) 
Kökenini bilmiyorum ama bir sen bir ben bir de bebek puzzle ını tamamlamaktan bahsediliyorsa ben tamamım. Yoksa bana göre talihsiz bir temenni. Ne yani, şüphen mi var? diye sorarlar adama. Evli çiftin birbirine seni seviyorum inşallah boşanmayız demesi kadar boş.


  • onemoremile  (11.08.20 16:26:18) 
Boş bulunmuş bilerek söylemezdi. İslami çevrede Allah hayırlı eylesin denir. Aklı ona gitmiştir bir an takılmayın sabah ofise girerken iyi akşamlar diyen kafası dalgınlar misali işte..


  • cilekli pasta  (11.08.20 16:27:37) 
Çok yaptığım bir hata. Sabahları iyi akşamlar, akşamları günaydın diyebilen bir insanım; insanın bazen kafası karışabiliyor. Normal bir olay bence. Yanlışlıkla demiş bulunmuştur.


  • Hallegadola  (12.08.20 01:05:47) 
Yeni evliçifte denmezki bu zaten diyen yanlış demiş


  • basond  (12.08.20 13:42:17) 
Genelde çocuk olayı için veya ağız alışkanlığı, boş bulunup böyle söyleniyor. Ama çok kullanılan ve doğru bir ifade değil.


.
  • kartallar yuksek ucar  (12.08.20 14:24:29) 
[]

kurutma makinesi kırıştırması, küçültmesi

sizin makineler de böyle mi? aynı pantolonun 1 bacağı ütülü gibi diğer bacağı 10 saat ütülense düzelmez gibi çıkıyor mesela. bazı tişörtlerim 1 beden küçüldü ilk kurutmada. sürekli böyle küçülerek devam mı edecek?
gömlek atmaya korkuyorum.

ne yapmam lazım böyle sorunlarınız olmuyo mu kurutmada?

 
Kırışıklığa yorumum yok
ama keten kesin çeker.

30-40 dereceden yukarı yıkanıyorsa risk oldukça artıyor. Makinenin suçu yok, kaçta yıka dersen onda yıkıyor.
  • lcha  (27.07.20 10:57:47 ~ 10:58:09) 
Kırışma için tam kuruluğu seçmezseniz Samsung mesela benim makinem 1 saatlik program nemli çıkartıyor hafif kırışma problemi yaşamıyorum ama asmaya zamanınız yoksa kırışmaya çare yok bildiğim..
Küçülme için de 40 derecede yıkanan her eşyayı kurutuyorum sıkıntı çıkmadı ama yünlü vs atmayın onlar iki beden çekiyor.

  • cilekli pasta  (27.07.20 11:30:02) 
Biz yorgan yikama modunda yikiyoruz. Uzun suruyor ama cekme, islak cikma vs karsilasmadik (arcelik)


  • brkylmz  (27.07.20 11:32:58) 
benim makine hoover, ütü ayarında da, dolap ayarında da kırışma olmuyor.
çekme de olmuyor ama doğru programı seçmeniz lazım çekme olmaması için.

  • blatta hiberna  (27.07.20 11:34:36) 
bende çekme yapmadı. normal çamaşırları dolap kuruluğu + modunda, havlu nevresim gibilerini ekstra kuruluk modunda kurutuyorum. makineden çıkınca katlamazsam kırışıklık olmuyor ama beklerse kırışabiliyor. makine arçelik.


  • inheritance  (27.07.20 11:37:55) 
Yikama + kurutma makinasi var. Asmaya zamanimiz yok tam kuruluk istiyoruz dersek kirisma kacinilmaz. Aski kurulugu secerseniz hafif islak cikar ama cok kolay utulenir.

Tek basina kurutma yapan makinalarda %25 civari dolulukta kirisma yapmadigini gormustum.
  • cleric  (27.07.20 11:43:23) 
gömlekleri atayım mı atmayayım mı çok korkuyorum ya? :/


  • yazar yazmaz yazan yazar  (27.07.20 12:21:54) 
Ben atıyorum. Gömlekleri ütü kuruluğu programında atıyorum. Hafif nemli çıkıyor. Çıktıktan sonra ütüleyip asıyorum. Küçülme olmadı şimdiye dek.


  • inheritance  (28.07.20 08:56:04) 
[]

düğün dernek işlerini ne yaptınız?

bu yaz için düğün tarihi alanlar ne durumdasınız? nasıl bir planlama yaptınız? bizim temmmuzda kır düğünümüz var ama elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz. her şey belirsiz.

ekim'e atabiliriz ya da seneye atabiliriz dedi mekan sahibi ama ekimde hem yağış ihtimali var hem de temmuzdaki ve ekimdeki sosyal hayat şartları muhtemelen aynı olacak o halde yağmur riskine neden gireyim diyorum. evet her masanın şemsiyesi var ıslanmayacak kimse ama niye kasvetli yağmurlu havada düğün yapayım ki?

nikahı temmuzda yapıp düğünü seneye atsak kız tarafı homurdanıyor. maskeli sosyal mesafeli düğün mü olur bir de buna çıldıracam. sizin bakışınız ne bu duruma? maskeli düğün ister miydiniz mevcut şartlarda?

peşin not: düğünsüz olmuyo mu? düğün yapmayın o zaman! aileler niye karışıyo sadece siz evleniyosunuz gibi popülist cevaplar değil de direkt soruma yönelik cevaplar gelirse çok sevineceğim.

 
bizim bir arkadas nikahi bu yil, dugunu onumuzdeki yil yapacak


  • fakyoras  (05.06.20 14:11:42) 
Temmuz 11 de kır nikahı tadında kokteyl yapcaktık hala aksiyon almadık biz de. Aile aramıs ertelesek tüm cumartesiler dolu imiş. Nikah 5temmuzda olcaktı resmi olanı. Onu yapıp diğerini biraz daha ileriye agustos eylul gibi yapabiliriz. Direkt kokteyli iptal edip, sahilde bir restaurant kapatıp düğün gibi açıkhavada yapma fikri de var 150-200kişiye indirip sayıyı.


  • solenkol  (05.06.20 14:13:43) 
bizim 14 hazirandaydı. ben kadın tarafı olarak nikah düğün hepsini seneye atma taraftarıyım. erkek tarafı nikahı bu sene yapalım falan diyor istemiyorum.

seneye kalacak muhtemelen. maskeli mesafeli düğün olmaz çünkü bence. e bu sene balayı olayı da yaş. italyaya gidecektik bir de aralık ayında ayarlamıştık :) ay çok doluydum sorunuza döküldüm resmen :)))
  • sanguine mcqaer  (05.06.20 14:19:25) 
bizim de 18 eylüldeydi düğün. henüz iptal etmedik ama edeceğiz gibi gözüküyor. yasaklar sürmese bile şehir dışından gelenler, yaşlılar vs. tedirgin olacak herkes. Nikahı da tayin durumu olursa önceden yapacağız aynı eve de geçeceğiz. düğünü de mecburen önümüzdeki yıl.


  • gakgul  (05.06.20 14:34:32) 
nikah yapılacak, düğün seneye uygun bir zamanlamada yapılacak. normalde temmuzdaydı.


  • ozdek  (05.06.20 17:23:25) 
bu covid'in benim işime yarayan tek tarafı ^^

nikah bu sene düğünü de umarım seneye kadar herkes unutur da yapmayız.
  • tuborg yesili  (05.06.20 17:33:55) 
yapanlar ne yaptı bilmem de davetli olarak bir düğüne çok çok yakınım, dostum olmadığı sürece katılmam.


  • jugador  (05.06.20 17:41:18) 
nikah yapıp çiftler evlendikten sonra düğün kutlamasının 1 yıl sonra yapılmasını çok mantıksız buluyorum. altın toplamak için mi yapılıyor, neden yani. nikah yapıp geçerdim ben olsam.

neyse 3 çift tanıyorum. birinin düğünü hazirandaydı, ekime aldılar. bir diğeri de hazirandaydı, yine haziranda yapılacak (gitmeyeceğim). bir diğeri belirsizdi, nikah yapılacaktı ama temmuz için küçük gruplu yemekli bir akşam ayarlamışlar.
  • anais  (05.06.20 18:06:03) 
nisanda nikah yaptık zaten kapalı mekandı henuz arayıp sormadım adamları. kasımda filan yaparız.

@anais farklı durumlar soz konusu olabiliyor ornegin bizimki iki hafta kala iptal olmuştu. bu cok yakın bir süre ve mekanla anlaşmış, gelinlik vesaire diktirmiştik. bir de insan illa düğün olsun diye değil, sadece onemli bir adım olduğu için yakınlarıyla kutlamak da istiyor. ornegin bizim aile ilişkilerimiz iyi, bir sürü arkadaşımız var neden kutlamaylım ki? sadece nikah da olabilir bu, gece kulübünde eğlenmek de olabilir. herkes evlilikle ilgili anısının 4 kişinin katıldığı bir tören olmasını istemeyebilir, kimisi de sallamaz, herkese gore değişiyor işte, bir şekilde dugun olmazsa da evlenmiş aynı eve geçmiş bir çift karalar bağlamaz yine heralde, isteyen istedigini yapsın. yeter ki düğün terörü kılıklı gelenekler olmasın :D
  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (05.06.20 18:08:35 ~ 18:13:35) 
En çok bilgi bendedir bu konuda. Düğün organizasyon şirketimiz var.
Pandemi öncesi anlaştığımız 4 düğün vardı temmuz ayında olacak.
Bu 4 çiftin 3 ü avrupada yaşıyor. Düne kadar beklediler. Uçuşlarla ilgili sıkıntılı karar çıkınca kararlarını verdiler.
2 si iptal etmeye karar verdi, çünkü başka tarihte yapamayacaklarmış.
1 i seneye ertelemeye karar verdi. Aslında daha öncesinde eylüle ertelemek istemişti ama hem uçuşlarla ilgili dönüşteki karantina konusu geçmeyebilir hem de dans edilemeyebilir diye seneye diye değiştirdiler.
Bu düğünlerin katılımcı sayıları 120-250 arasındaydı.
Bir tane de yurtdışıyla pek de bağlantılı olmayan (en azından gelin damat tr'de yaşıyordu) bir düğün vardı, yine 250 kişilikti, o da seneye erteledi.

Bunlar dışında ekimde eylülde olan düğünün iptal edildiği de oldu, ağustos başına pandemi döneminde yeni anlaşma yaptığımız da oldu. Gerçekten herkesin bakış açışı çok farklı.

Henüz 1 temmuzda uygulanacak kurallar belli değil.
Ama çeşitli kısıtlamalar olacağı kesin.
Örneğin; bir 180cmlik yuvarlak masada (klasik 10 kişilik düğün masası yani) oturacak kişi sayısı 4-5 civarı olacak. Bu sanırım aynı soyada sahip kişiler için esnetilebilecek.
Dans konusu çok belirsiz, hala doğru düzgün bir ipucu gelmedi. Müzik olacak, dans olacak ama belli kriterler konulacak.
Üzgünüm ama çok büyük ihtimal girişte maske zorunluluğu olacak, ateş ölçerle kontrol , her masaya dezenfektan gibi bazı kurallar olabilir. Ama yemek sırasında maske çıkartılabiliyor bu yüzden maske olayının kontrolü denetlenmesi mümkün değil.
Zaten bu kuralların mantığını tam anlayamıyorum, kim uyarıda bulunacak düğün salonu sahibi mi? Aşiret ağasına 2000 kişilik düğün yapan firmalar var, o düğün saloncusunu çiğ çiğ yerler :)

Bir taraftan onlarca bu işin komplo olduğunu düşünen, ciddiye almayan bir sürü de insan var. Sorumsuz insan çok. Şu an çevremizde hastalık olmaması, bir hasta kişi ile tüm sülalenin hasta olabileceği gerçeğini değiştirmiyor.
Tüm bu bilinmezlikler durumunda ben eğer düğün yapmak istiyor olsaydım, benim kişiler tercihim seneye yapmak olurdu.

Kendi ailemizde de benzer durum vardı, ağustos başı eşimin kardeşi evleniyor, düğünü iptal ettiler, salonda nikah yapacaklar. Hevesi kalmadı insanların.

Sizin durumunuz içinse - hangi şehirde olduğunu bilmiyorum- ama izmirde bile ekim ayında yapılan düğünlerde üşünür. Gerçekten üşünür ceketler vs giyilmesi gerekiyor kesin. Açık hava bir yerde olacaksa, havanın soğukluğundan kaynaklı olarak misafirlerinizin erken kaçma ihtimali olabilir. Deliler gibi eğlenmek, umarsızca dans etmek, arkadaşlarımın beni havaya atıp tutmasını istiyorum, sarhoş olup oluum sizi çok seviyorum diye ayrılmak istiyorum düğünden diyorsanız seneye, amaan ben pek düğün istemiyorum da aileler yapın diyor, öyle böyle bir şekilde olsun, takılar toplanmış olur en azından, eşimle de güzel fotoğraflar çektiririz daha sakin bir ortam olur, kimse içip sapıtmaz işte diyorsanız da ekimde yapın. Ben de komplocuyum bütün bu korona falan yalan, amerikanın oyunu zaten laboratuardan salmış çinliler bunu, hepsinin arkasında rockefellerlar var, yok ya tamamen israilin oyunu bunlar diyorsanız temmuzda yapabilirsiniz, size bir şey olmaz.
  • likorlu cikolata  (18.06.20 11:36:52) 
@likorlu cikolata, 1 temmuz itibarıyla durumu (kısıtlamaları, zorunlulukları) görüp ona göre karar vereceğiz. örneğin dans-oyun olmayacaksa düğün yapmanın mantığı ne?

18 temmuzda düğünü yapabilmek hepimizin umudu. çünkü seneye bu ortamın düzeleceğinin bir garantisi yok keza ekim-kasım için de öyle. o yüzden bir an önce yapıp kurtulalım kafasındayız. bıktık artık belirsizlikten gına geldi.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (19.06.20 09:41:33) 
[]

beyaz eşyaları nakit olarak alıp fiyat indirmek

mümkün mü? nerede yapabilirim bunu? parayı peşin versem hemen ne kadar indirim alabilirim?




 
%2 yada %3 ancak fiyat fark eder. beyaz eşya bayisi hiçbir zaman nakite sıkışık olmaz. arçeliğe borçları öderken bu ay ödemeiyorumdese güncel faizle 1 ay sonra öder.


  • aslindasorunumpsikolojik  (02.06.20 10:23:05) 
Yetkili bayiler listenin dışına çokk fazla çıkamaz, "spot piyasa" bunun için var. İnternetten aradığınız ürünün en ucuz fiyatını bulun ve gidip o spotcudan alın, hatta bazıları teslim de edebilir küçük bir nakliye ücreti karşılığında.


  • John Bloor  (02.06.20 10:39:20) 
son durumu bilmiyorum ama 6-7 sene önce makinenin fiyatını sormak için bayiyi aradık ve telefonda fiyat veremiyoruz. gelin görüşelim dediler. liste fiyatının 200-300 lira altına almıştık. hem de yine kredi kartına taksitle almıştık. bosch.


  • sutlu nescafe  (02.06.20 10:47:06 ~ 10:47:49) 
bundan 5 yıl önce ben de nakitle aldım beyaz eşyalarımı. aynı zamanda ütü ve ütü masası da aldım. baya indirim yaptılar. yanına çelik sahan seti hediye ettirdi annem zorla :) nakit mi kredi kartımı dediklerinde ben ikisini de duyayım ne fiyat vereceksiniz diyorum. sonra nakit alırsam bu fiyata çekerseniz alırım diyorum pazarlığımı yapıyorum. cash para her zaman en güzelidir satıcı için.


  • dedim ben sana  (02.06.20 11:00:37) 
Nakit paranızı cebinize koyun ay sonuna doğru aksam üzeri gidin dükkana.

Nakiti gösterin o kişiye hatta mümkünse avucuna koyun parayi, pazarlık bittikten sonra parayı verirken 200 - 300 eksik bile verebilirsiniz bence, eline aldıktan sonra geri bırakmak istemeyecektir.
  • sonütücü  (02.06.20 12:45:10) 
bayilerin kârı sanırım %9-10 civarında, ama emin değilim. pazarlık esnasında kapıyı toplam fiyat üzerinden %3-4 gibi bir yerden açarsanız belki yardımcı olurlar, bilemiyorum.

15bin liralık bir şey alsanız maksimum 600 lira yapar o da.
  • chezidek  (02.06.20 21:32:51) 
[]

evlenince yaşanılacak ev tercihi

1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.

 
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
  • fezagezgini  (14.05.20 13:31:57) 
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.


  • monkey  (14.05.20 13:32:19) 
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.


  • gayda  (14.05.20 13:33:44) 
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
  • rewlack  (14.05.20 13:35:59) 
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
  • tabudeviren  (14.05.20 13:38:26 ~ 13:41:04) 
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
  • blatta hiberna  (14.05.20 13:41:35) 
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.


  • sadakatsiz  (14.05.20 13:41:43) 
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.


  • anarsika  (14.05.20 13:43:17) 
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
  • jimjim  (14.05.20 13:43:27) 
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
  • cliquot  (14.05.20 13:45:07) 
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
  • batlegolas  (14.05.20 13:46:28) 
2


  • elorelia  (14.05.20 13:57:03) 
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
  • Kirmizibavul  (14.05.20 14:01:18) 
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.

  • damla sakızlı dondurma  (14.05.20 14:04:21) 
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
  • SiyamkedisiZorro  (14.05.20 14:19:02) 
Evli olmadığım halde ailemin eline bakmıyorum. Buna rağmen gidip de anamın dibinde iki tane seçenek belirlemezdim kendime. Şu an kötünün iyisi olan ikinci seçeneği seçiyorum. Terasmış, müzikmiş, komşuymuş bunlar sandığınız kadar mühim dertler değil. Kaç evde yaşadım kimsenin kapısına gitmedim ses için, ya da onlar benim kapıma gelmedi. Eli yüzü düzgün bir semtse komşulardan yana sıkıntınız olmaz zaten. Aileden ne kadar uzak o kadar iyi diyorum.

K
  • ruhen hastayim ben  (14.05.20 14:19:40 ~ 14:22:35) 
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
  • turkce konusan uzayli  (14.05.20 14:24:58 ~ 14:29:50) 
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
  • tessera  (14.05.20 14:25:48) 
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
  • megalomaniac  (14.05.20 14:28:04) 
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
  • Sonsuzluk ve Bir Gün  (14.05.20 14:34:46) 
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
  • bitse de gitsek  (14.05.20 15:00:47) 
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
  • Pertev nail  (14.05.20 15:05:22) 
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.


  • mavi gri  (14.05.20 15:06:50) 
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza


  • foster  (14.05.20 15:19:50) 
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.


  • in vino veritas  (14.05.20 15:26:23 ~ 15:27:11) 
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (14.05.20 15:46:07) 
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.

  • wendyangelamoiradarling  (14.05.20 15:59:14) 
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
  • elestirman  (14.05.20 16:11:50) 
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
  • dediysem dedim  (14.05.20 16:15:25) 
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.05.20 16:21:16) 
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
  • lcha  (14.05.20 16:28:42) 
Tabiki uzak olan


  • basond  (14.05.20 20:00:19) 
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
  • pati  (14.05.20 20:08:32 ~ 20:15:00) 
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
  • wishmaythşngs  (14.05.20 20:10:41) 
[]

a101'den hi level tv almak

www.a101.com.tr
linkteki tv fiyat/performans olarak çok iyi gözüküyor. bunu veya bu markanın başka bir model tv'sini kullananlardan yorum alabilir miyim?
bazı forumlarda hareketli sahnelerde ekranda mozaiklenme sorunundan bahsedilmiş. eğer öyleyse pes atmak çok zevksiz olacaktır. aynı şekilde youtube uygulamasına giriş yapılamadığını yazanlar da var (aynı marka başka bir model için)

LG, samsung almayı ben de biliyorum ama 5.5500 tl dan başlıyor aynı boyut tv fiyatları. korkunç fark var arada. evlilik alışverişi bunlar. daha alınacak tonla eşya var. bu yüzden tutumlu gitmem lazım bir tvye 5.5k veremem yani.

 
O tv nin gerçek 4k olduğunu hiç sanmıyorum.


  • Arthur Dayne  (07.05.20 13:32:14) 
hi level'i vs geçiyorum. beko, arçelik tv bile alınmaz. gerçekten görüntü kaliteleri çok kötü. evlilik alışverişi demişsiniz, atıyorum halıya servet dökeceğinize iyi bir tv çok daha mantıklı olur. ben olsam, 55 inç yerine 50 inç samsung tv'yi bin lira üstüne alırım.


  • anarsika  (07.05.20 13:37:08) 
bu parayı buna verip çöpe atacağıma, gider fakir fukaraya dağıtırım yeminle bak.


  • hem şişko hem deli  (07.05.20 13:50:01) 
Ben de evi duzerken 200-300 euroya alirim diyordum, cok da pahaliya gerek yok diyordum.
Sonra mağazada o 200-300 euro ile aldigim tv arasindaki okuz gibi farkı gördüm.
Yani en basiti disney+ fransa'ya geldiği gun hop, disney plus eklendi application olarak.
Sonrasında görüntü kalitesi tartisilmaz.

Bana gore 55inc dunyanin dandik tv alacaginiza daha ufak iyi tv alin. Cunku buyuk tv Kotu kalite goruntu harbiden canınızı sikar hele oyunlarda falan da.
  • logisticsmanager  (07.05.20 14:02:42) 
Ekşi de herkes 2o bin maaşlı çalıştığı için beğenmezler.

4 yıl önce Regal marka tv aldım. Fena değil. Ben 1.ooo liraya almıştım. TV kanalı seyretmiyorum usb den film dizi bakıyorum. Ev kiralıksa en ucuz perdeden al, boyunu kestirme taşınacağın evin ölçüsünden %20 büyük al, büyük fırın alma. Kumtelin küçük fırınından al. Büyüklerin içini ısıtmak için çok elektirik harcanıyor. Kumtelin tavuk çevirme yapanından almıştım. Misafir gelince kolay ve etkili yemek oluyor. Bulaşık makinesinin içi metal olsun, plastik koku yapıyor. Çamaşır makinası da LG çok iyi.
  • x571  (07.05.20 14:26:31) 
Ayrıca "Allah mutlu Mesut etsin, bir yastıkta kocayın" diyememiş hiç kimse.


  • x571  (07.05.20 14:28:07) 
hi level ile regal'i bir tutamazsın.

al bende var regal 14 senedir kullanıyorum hem tv hem buzdolabı tık demedi.

ama bu hi level öyle değil. bu resmen parayı çöpe atmak. kalkıp iki markayı bir tutup da dediklerimizi çarpıtmayın.
  • hem şişko hem deli  (07.05.20 15:16:46) 
kardesimin evine ugradigimda gordum bunu ya da benzerini hi level 55 ekrandi. burada abartildigi kadar kotu bulmadim ben. hayatimda izledigim en iyi goruntu filan diyemem. super hic diyemem ama gayet is gorur bir tv. kardesim gecen sene 1600 e filan aldim demisti. yani fiyatina gore bakinca super. gercek 4k degil filan demisler ama 4k da bir sikinti yok bence, renk kalitesi filan iyi degil.

alternatiflerin fiyatlariyla karsilastirmak lazim. az fark varsa iyi marka alinir elbette ama cok varsa bu bence gayet is goren bir alet.
  • duygusuzromantik  (07.05.20 15:51:21 ~ 15:52:35) 
tv şart değilse alma 2600 liranı çöp edeceğine koy kenarda dursun paran olunca üzerine ekleyip iyi bir şey al.

ayrıca nasıl 5500'den başlıyor ya?

www.amazon.com.tr
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.05.20 15:55:04) 
@x571 kötü 4k gerçekten kötü, izlemesi baya sikinti. Bunu söylemek ne zamandan beri zenginlik oluyor? Camasir makinesi lg demissin misal bana göre asil 20bin kazanan adam lafi bu:)

Kötü 4k(ki gerçek 4k degil cogu) alacağına iyi led tv al. Zaten Türkiye'de 4k yayın yok, netflix bile hdr istiyor. Ps4 pro desen kötü 4k tvde anlami yok.

Biraz baktim 3bin liraya samsung 49n5300 var misal, fena değil gibi. Bundan iyi oldugu kesin.

Aslinda ucuza cok guzel cin 4k tvler var da turkiye'ye getirmiyorlar...
  • logisticsmanager  (07.05.20 15:55:37) 
Buna yakın fiyat dijitsu vardı Hepsiburada da. O daha iyi diye duydum. Yalnız yukarda denildiği gibi vestel beko - lg Samsung arasında görüntü farkı var. Arkadaşta 4k vestel var bende full hd lg ve benim tv daha iyi.


  • Topalordek  (07.05.20 18:04:48) 
[]

karantinada ailenizle nasıl vakit geçiriyorsunuz?

biz kızma birader, tabu vs oynuyorduk sıkmaya başladı. netflix'den ailecek izlenebilecek 3-5 filmi izledik. annem odasında, babam salonda, kardeşim kendi odasında (20 saat oyun oynuyor) herkes ayrı ayrı takılıyor kaç gündür. herkes keyifsiz ve gergin (tüm insanlar gibi) siz neler yapıyorsunuz ailenizle moralleri yüksek tutmak, birlikteliği sağlamak için?




 
Akşam yarım saat çay içiyoruz o kadar.


  • black holes in the sky  (21.04.20 13:16:34) 
Ev arkadaşımı olabildiğince az görmeye çalışıyorum, odamdayım, oyuna sardım


  • mg3929  (21.04.20 13:31:45) 
[]

instagram apk

güvenilir var mı kullandığınız ya da bildiğiniz?

instagramda videoları oynatmıyor telefonum (mi 5) bıktım artık ben de instagramda video izlemek istiyorum:(


 
niye oynatmiyor, nasil bir sey oluyor? belki ona care bulunur?


  • yoggi  (06.04.20 20:29:45) 
1 yılı aşkın süredir var sorun. burada da en az 3 kere sordum ama kimseden çözüm çıkmadı. instagram uygulamasına girip "tüm verileri temizle" diyorum. o şekilde bir 10 dk. çalışıyor, sonra yine takılıyor. m.instagramdan yani tarayıcıdan açılıyor videolar ama uygulamads tık yok. sağ üstte video ikonu gözüküyor ve kalıyor.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (06.04.20 20:41:06) 
ne islemler yaptiniz bilmiyorum ama ben telefonu fab ayarlarina almayi dusunebilirdim. veyahut ikinci kullaniciyi acip onda bi deneyebilirsiniz. xiaomi redmi x mi ne var bende onda oluyor mesela. bir sure deneyin onda calisiyorsa ya direkt ona gecersiniz ya da fab ayarlarina donersiniz.


  • yoggi  (06.04.20 21:31:12 ~ 21:31:40) 
[]

spotify karışık çalma (10'ar saniye)

böyle bir özelliği var mı? beğendiğim şarkıları karışık çal dediğimde 10 saniye rastgele bir kısım çalıp sıradaki şarkıya atlasın gibi. ayarlarda çapraz geçiş diye bir şey var ama ne halta yaradığını anlayamadım.




 
boyle bir ozellik bilmiyorum.

capraz gecis sarki bitmeden diger sarkiya gecmeye yariyor. belirlediginiz sureye gore ust uste binebiliyor sarkilar yani. ben seviyorum, o aradaki boslugu duymak istemedigim icin (gapless var ama yetmiyor)
  • yoggi  (31.03.20 00:28:05) 
artist-explorer.glitch.me

hesabın ile giriş yapıp sanatçıların üzerine basarsan mükemmel öneriler geliyor
  • pislick0  (31.03.20 00:58:55) 
[]

Celestyal Olympia ile Yunan adaları

turu yapan var mı? odanın çok önemi var mı pencereli olmasının mesela? Odayı sadece yatmak için kullanacağız sonuçta. gün boy adalarda akşamları da geminin içinde gezer yer içer kumar oynarız diye düşünüyorum. 180 euro gibi korkunç farklar var bir pencereden dolayı.




 
ets tur'u düşünebilirsiniz. biletler satışa ilk çıktığında fırsat kabini diye bir şey oluyor. biz 200 euroluk olan biletten almıştık, 400 euroluk kabin verdiler. pencere ortamı güzelleştiren bir detay ama kişi başı 180 euro da etmez.


  • marcelorios  (26.02.20 11:39:24) 
ets tur komple bitmiş gözüküyor sitesinde. ben direkt geminin sitesinden alacağım bileti en uygun bu şekilde.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (26.02.20 11:41:50 ~ 11:42:20) 
pencere iyidir. sevdiceğine de şov yapmış olursun cimirilik yapma bence..

en güzel anılarımdan birini pencereli suite kabin'de yaşamıştım.
  • legalize marijuana  (26.02.20 11:47:26) 
ben yaptım. odada çok durulmuyor ama 1 penceresi olsa iyi olur çünkü baya küçük odalar. bir de camdan sonsuz maviyi görmek güzel hissettiriyor. sadece uyumaya gideceğinizi düşünerek penceresiz de seçebilirsiniz. penceresizin bir üstü olan seçeneği almıştık ve memnun kaldık.


  • 9kuyruklukedi  (26.02.20 12:01:46) 
[]

balayı için tavsiye

18 temmuz'da düğünümüz var. hemen arkasından balayı düşünüyoruz.

akdeniz-kıbrıs eledik temmuzda beynimiz erimesin diye. zaten deniz-kum-güneş insanları değiliz.
karadeniz ve doğuyu zaten gezdik.
egede'de deniz-kum-güneşten başka seçenek yok galiba?
yurt dışında "are you cola?" seviyesindeki ingilizcemizle rahat edemeyiz. yoksa amsterdam bizim için biçilmiş kaftandı. sabah akşam kafamız güzel eğlenirdik.

var mı tavsiye edebileceğiniz bir alternatif? şöyle doğayla iç içe ve bol aktiviteli. (mümkünse deniz ağırlıklı olmayacak şekilde)

 
kaz dağları - www.hizirkamp.com


  • givemesomesubstance  (25.02.20 14:05:43 ~ 14:06:05) 
Azerbaycan


  • conta  (25.02.20 14:05:56) 
Efes - Şirince Ege klasiği, saklı kent ve kapadokya ile de entegre edebilirsiniz.
Marmaris'te konaklayıp bu rotalarda tarih - doğa turizmi yapabilirsiniz.

  • mhm  (25.02.20 14:06:02) 
Yurt dışında are you cola seviyesi ile gayet yaparsınız. Google translate var şu var bu var. Bence hayal ettiğinizi yapın, macera olsun.


  • whoosie  (25.02.20 14:35:09) 
Yurtdisi kesinlikle. Arr yu kola is enaf


  • kisa  (25.02.20 14:46:50) 
deniz ağırlıklı olmasın demişsin ancak yunan adaları turu yaptık geçen sene cruise ile, suit tuttuk çok memnun kaldık üstelik buradaki otellerden ucuza geldi

edit: düğünün ertesi gün yola çıkmayın sadece dinlenin
  • mirty  (25.02.20 15:55:25 ~ 15:55:56) 
hocam yurt dışında are you cola ingilizcesi size yeter ve artarda. İtalya roma-floransa-venedik yapabilirsiniz. Erkenden uçak bileti, otel rez ve hızlı tren rezervasyonlarınızı yaparsanız çok güzel bir balayı geçirirsiniz. Eğer daha rahat etmek isterseniz floransayı geçip roma-venedik yaparsınız.


  • kraldan cok kralci  (25.02.20 16:16:29) 
kapadokya da sıcak olur ama deniz harici bol aktivite istiyorsanız türkiyedeki top nokta orası. balayi için de tercih edenler var, güzel oteller var.


  • kveldulv  (25.02.20 17:15:52) 
Yunanistan'a araba ile gidin, hem kültü hem deniz tatili, iki kişi yapmak cok eglenceli olur.


  • nuisance  (25.02.20 17:25:55) 
yurtdışına turla gidin biçilmiş kaftansa.


  • anais  (25.02.20 19:47:12) 
google translate ile kurtarırsınız.


  • cilekli krep  (25.02.20 19:51:21) 
Yurtdışında dil bilmek mi kaldı, yes no'dan başka kelime bilmeyen arkadaşlarım İspanya'yı gezdi. Doğru amsterdam'a. Mutluluklar şimdiden.


  • firez  (25.02.20 23:43:44) 
[]

site üzerinden sürpriz amaçlı test hazırlamak

5 soruluk çok basit bir test olacak. tüm sorular yanıtlandığında mesela "sürpriz için tıkla" diyip bir fotoğrafa yönlendirecek ya da bir şeye tıklatmadan testin sonunda da çıkabilir o sürpriz. var mı böyle bir şey hazırlayabileceğim bir site?




 
google dokümanlar varmış çok basit:)


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.02.20 11:47:16) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.