Ekşi Duyuru

Pazar sabahı

bilmiyorsanız yazmayın ya, zor mu bu kadar?

belirli bir pazar gününden bahsetmiyorsanız küçük yazılır.

15 Haziran 2017 Pazar deseydik büyük yazardık, böyle olduğu gibi.

www.tdk.gov.tr

burda da örnek bi gün kullanımı mesela.
"Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün"

görüldüğü gibi belirli bir çarşambadan bahsetmediği için küçük yazıldı.

ed: link olmamış. herhangi bi gün adı yazarsanız görürsünüz zaten.

@mehmed resad link direkt anasayfaya yönlendiriyor. :(

mehmed bey kızdı ama doğru söylüyor arkadaşlar. cevap onunkidir.

mehmet bey haklı :)

mehmed bey +1 :D

Mehmet Bey'e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Harika bir anlatım, harika bir sinir, harika çorikler^^

Mehmed Bey'i (doğru yazdım değil mi Mehmed Bey?) rahat bırakın. Bu aralar büyük sıkıntılar içerisinde...

Mehmed Bey +1

Ata özel isim değil ki. Dede ced anlamlarına geliyor. İsim olarak birine Ata ismi verilirse özel isim olur

"Ata" derken kast ettiğiniz Atatürk ise "Ata'mız". Atalarımız dedelerimiz anlamında ise "atamız".

ikinci durumdaki kasıt şu. özel ismin sonunda zaten ek var. "boğaz köprüSÜ".

şimdi ona "boğaz köprüsü'müzün" dersen olmaz. saçma di mi? "boğaz köprü'müz" dersen de olmaz, onun adı "boğaz köprü" değil ki, "boğaz köprüsü". o yüzden demiş ki en iyisi hiç kesme koyma.

açıklamam yanlış olabilir. ben TDK'yı çok ciddiye almıyorum. mesela "oysaki, mademki" birleşik yazılır, bunlar artık kalıplaşmış diyor, bunu kabul edemiyorum. o yüzden yazının akışını ve anlamını bozmayan ve tdk'nın hata dediği imla hatalarını her zaman hoş görebilirim.

@kibritsuyu'nun ilk paragraftaki aciklamasi +1

Yine @kibritsuyu'nun aciklamasina cok sasirdim... oysa ki, madem ki nasil bitişik yazilir... nasil mantik bu, sacma!

"Eski istanbul milletvekili" kullanimini "istanbul eski milletvekili"ne cevirmeleri de saçmalıkti. "Eski", istanbul'u degil; "istanbul milletvekili"ni tamliyor.

Neyse...

@runagain

mantık şu. sanki, çünkü (için ki), halbuki gibi kullana kullana kalıp hale gelmiş sözcükler var. ama bunlar başlı başına bir kelime olmuş artık. tdk da diyor ki, oysaki, mademki de kelime olmuştur, onları da bitişik yaz. ben de yazmıyorum anasını satayım. bir türlü kabul edemedim bunu.

İyelik eki özel isimlerde apostrof ile ayrılır. Özel olmayan isimlerde her halükarda bitişik yazılır.

Doğruya örnek: Ata'mız (Atatürk'ten bahsediyoruz ve tek kişi/özel isim)
Doğruya örnek: Atalarımız (özel isim olmayan bir kitleden bahsediyoruz)

m.bianet.org

tdk.gov.tr

dr martens i daha çok beğendim. türkiyedeki harleylerin çoğu yeşil kundura üretimi, ve malesef amerika üretimi olanlar kadar sağlam değiller. bilginiz olsun.

Harley iyidir

naparsaniz yapin nolur harley davidson almayin
giyenler hic kusura bakmasin ama birinin ayaginda cat harley timberland gordugumde kafamda direkt "vizyonsuz" olarak damgaliyorum.
sorry not sorry

@111111 hadi ya bilmiyordum. aynı şekilde dr. martens ayakkabılar için de ingiltere üretilenlerin kaliteli olduğunu okumuştum bir yerde ama doğruluğundan emin değilim.

dr.martens kesinlikle.

@rentts tamam :) bir tek lisede bir botunu alıp giymemiştim, sonra unutmuşum bile öyle bir marka olduğunu bu botu görene kadar.

dr martens beğendim. kalite konusunda bişey diyemiycem.

martens

harley'de geçen şeridi sevmedim ben, martens'inki de klasik eski dizayn değil gibi, yüksek ayak kemerli biri için rahat olacağı kesin ama burun kalkıklığı ve bu kemer eski modellerinde olan hoşluğu yok etmiş bence. ama sırf kalıp yüzünden ikisi arasında harley derim.

hoş, model bilgim muhteşem değil. martens bir kere kullandım, harley hiç kullanmadım. ama postal sever biriyim ve en son cult kullanıp aynısını bir daha bulamadıktan sonra postal almadım. cult buralarda çok bilinen bir şey değil, şimdiki postalları da saçmasapan sivri uçlu falan. benim aldığımda 1. biekten bacağa ve bilekten ayağa olan kısımlar arasındaki o boşluğun açısı tam istediğim gibiydi. 2. önü sade ve yuvarlaktı, çok şişkin değildi. 3. tabanı ne çok ince ne çok kalındı. hepsi istediğim gibiydi yani.

Harley aldim gecen yil ama cok da memnun degilim. Kayiyor bir damla suda. Su geçirmez sprey kullanmayinca su aliyor dikis yerlerinden.

Diger botun tipini de sevmedim.

Ayakkabi markasindan karakter tahlili yapmak da hic şık degil ayrıca. Rahatlık, ekonomiklik, dayaniklilık, goruntu gibi kriterlerden baskin olanlarina gore seçiliyor.

Bir kista 5 ayakkabi parcalayinca, en son, bildigin dokme naylon olan is ayakkabisiyla ise gidip geldim bikac ay. Ne su ne soguk derdi, ohhh mis. Kimin ne dusundugunu de umursamadim. Şimdi Harley var ve yine normal takılıyorum ben.

Asil cevap ikisini de alma.
neden dersen dr martens ler asiri agir.
Artik bu devirde kendine iskence etmenin alemi yok ekstra agirlik tasiyarak
north face berkeley al cok cesidi var mesela su kizlar icin guzel bence ama diger cesitlere de bak
www.dcbusinessinsights.com

Sedergine mi acaba :/

amerikan aspirini olmasın o

Prag, San Francisco

krakow, cape town, edit:bruges de var.

edit2: konser monser diyorsan, viyana şahanedir o hususta.

krakow +1, bratislava.

@cure peru hep düşündürüyor aslında ya bi yandan. güzel olabilir :)

Barcelona ve budapeste ilk aklima gelenler. bahsettiginiz hisse cok normal. avrupanin cogu sehri birbirine benziyor. bir yerden sonra bir diger avrupa sehrine gitmek insana ayni seyi tekrar yapiyormus hissi veriyor. ben misiri, dubaiyi ve Irani arastirmistim biraz. oralar farkli gelebilir belki.

Hamburg.

Prag, Floransa

edit: ama nereleri gördük de bunları beğendik bu da önemli. bratislava diyen arkadaş mesela prag ı görmüş mü merak ettim. zira bratislavada yarım gün durdum kaçtım ben.

Singapur

Las vegas, san diego, londra, edinburgh, viyana, berlin, riga, sevilla... daha yazardim da durayim :D

orta avrupa ve iskandinav ulkeleri evet, birbirine benziyor ama her sehirdeki farkliliklari gormek, tecrube etmek de sizin elinizde. Bir sehri nasil yasadiginiza bagli.

Ispanya ve italya her bolgesinin ayri mimari, kulture vb sahip oldugu yerler, kesinlikle birbirinin aynisi degil.
Nasil gezdiginizi bilmiyorum ama ben genelde kisa zamana cok yer sikistirmamaya calisirim, buyuk bir sehire gittiysem etraftaki bir ufak koyu ya da daha dogal bi yeri gezmeye calisirim gunubirlik vs vs.

İzmir

(hayır yurtdışını da gördüm)
(hayır İzmirli değilim)

Avrupa'da beni en fazla etkileyen şehir Reykjavik oldu.

Avrupa'daki çoğu şehir aynı geliyor evet. Güney Amerika'da ise 3 ülke gezdim, oradaki şehirler de hep birbirine benziyordu.

Uzakdoğu apayrı bir olay.

Ben bahsettiğin kaşif ruhunu yaşamak için Nepal veya Tibet'e gitmek istiyorum, yani gezgin/kaşif deyince aklıma bu ülkeler geliyor.

yurtdışında topu topu 7-8 şehir gördüm ama brugge çok hoşuma gitti

Muğla
(hayır yurtdışını da gördüm)
(hayır Muğlalı değilim)

Melekler şehri. Senin kriterlerine göre Amsterdam, Berlin, Beyrut, Tel Aviv ve Bangkok yerinde tercihler olur.

berlin sonra barcelona

"Bu ara kendime yönelmek istiyorum kişisel algılama lütfen"

Kibar ve açıklayıcı. bunun üstüne kırılan da kırılsın.

sosyal medyadan uzaklaş

Konuş buraya yazdığın gibi onlarada anlat

gore-tex sıcak tutmaz zaten, onun olayı su geçirmezliği hava alan kumaşta sağlamak. hatta benim gore-tex botum sıcak tutmuyor bile, su geçirmiyor işte bitek.

decathlon'a bak, hem çok pahalı değil hem de görevine uygun şeyler var; en ucuzları olmadıktan sonra dandik ve çirkin de olmayanını bulabiliyorsun.

www.barcin.com

şu nasıl mesela?

Goretex ceket polarla kullanılırsa idare eder, doğru bir şey önermiş görevli. Ama son yıllarda goretex pazarlaması çok arttı ki, yoğun fiziksel aktivite yoksa, sırf şehirde kullanım için goretex mont gereksiz. Kış sporlarıyla uğraşan insanlar için yapıldı bu tasarım.

The north face'in kaztüyü değil ama muadili olan thermoball montlarına bakabilirsiniz. Kaztüyünün (etik tarafını da geçersek) dezavantajlarından biri (dışı su geçirmez değilse ki çoğu değil); yağmurda ıslanınca mahvoluyor, tüyler birbirine yapışıyor ve bir olayı kalmıyor. Thermoball'da böyle bir sorun yok. 2 senedir kullanıyorum, kışın içine tişört giyip çıksam da üşümüyorum.

Iki tercih yapabilirsiniz. Birincisi, kuş tüyü. Ikincisi teknik montlar.
Kuş tüyü montlar hafif yer kaplamaz ve bir o kadar sıcak tutar. Fakat su gecirmezini almaya çalışın benim jack wolfskin yağmurda su aldı içine fakat aşırı sicak tutuyor ve cok hafif.
Ikincisi teknik mont denilenler, genelde 2 ya da 3 katmanlı olur. Ilk katman polar ikinci katman goretex türevi su gecirmez kumaştır genelde trekkingciler dağcılar giyer. Ben -30 derecelerde kuş tüyü ile rahat ve hafiftim. Size tavsiyem decathlondan gayet iyi fiyatlara bulabilirsiniz:
www.decathlon.com.tr

www.columbia.com.tr

m.n11.com

Bunlar su geçirmez kaz tüyü montlardan örnekler. Bilinsik markalari 500tlden aşağı almanız imkansız. Decatlonda 200 ile 300 tl civarına bulursunuz.

Adidas'ın montu ne kadar kaz tüyü dolumlu, su gecirmez özelliği var mi? Varsa düşünülür. Yoksa boşverin.

www.tchibo.com.tr

ben de bunun bir sezon onceki versiyonu var, gercekten super sicak tutuyor ve yagmur ruzgar gecirmiyor.

çok şişme olmasa iyi olur aslında. minyonum da komik duruyor gibi geliyor bana. :)

şundan buldum 330 liraya denedim fena olmadı. nasıl sizce?

www.amazon.co.uk

urun.gittigidiyor.com

ama başka rengi. dışı siyah, içi gri falan.

330 ise olur, 800 ise asla. Termal özelliği neymiş tam bilgi bulamadım ama. Biraz yağmur ceketi gibi geldi.

evet sorun olabilir.

6 aydan eski olmamasi lazim

Hayır. Bir önceki vizenin fotoğrafı red sebebi dahi olabilir diye postalamışlardı beni.

Ben vize evraklarını teslim ederken önceki vizenin fotoğrafına bakıp aynısı diye almamışlardı. Aradaki süre 6-7 aydı benim de.
Orada hemen yeni bir tane çektirmiştim.

orada çektiririm o zaman :/

4 sene evvel ağustos ayında pasaport çıkartmıştım. Pasaporttaki aynı fotoğrafla Mart ayında Hollanda, Mayıs ayında ABD vizesi almıştım. Nasıl böyle risk almışım hayret. Onlar nasıl verdi buna da hayret. Özellikle ABD vizesinde. Şanslıymışım.

Riske atma git yenisini çek.

update:
aracı kurumdaki kadın sorun olmaz dedi kabul etti resimleri.

27-30 arasında pek bi fark olacağını sanmıyorum.

21?

şehir içi otobüs mü bu yahu. en fazla 3-4 saatte bir kapı açılır. 24 al o zaman.

@elorelia kapıdan soğuk gelmez mi? (18 kapı karşısı)

@want2die :( olmaz kapıdan soğuk gelir

@liberal olmaz kapıdan buz kütleleri gelir

en arka nasıl? @want2die bak bunu hiç düşünmedik.. :)
geri yatabiliyorsa rahat olabilir aslında.

ben olsam ne kadar ön o kadar iyi mantığıyla 12 ya da 15 alırdım.

@naksidil of abi iyice karıştırdın :( tekli ve arka olmasındansa ön ve çift daha iyi diyosun?

Sol en arka tekli koltukta seyahat ederim daima. 190 boy var daha geniş oluyor orası genelde

@England ben 160'ım baya rahat ederim sanırım. :) onu alayım madem.

yanının satılmadığını düşün yayıla yayıla gidersin :)

en arkada arabanin motor sesi ve titresim daha fazla oluyor. ayrica otobusun unutulmus bolgesi oldugu icin erkekler, bebekli tipler, uyusturucu kacakcilari ve hapisane kackinlari genelde o taraflara iteleniyor. ayrica oraya daha az oksijen gidiyor. daha cok vucut kokusu oluyor. ikram arabasi da en son oraya geliyor.

ortada kapi var. soguk gelmesi yaninda ikram arabasi tam orda hazirlaniyor. bu da gurultu, hisirti ve hostun gotunu size dayamasi demek. her molada giris cikis hareketliligi de rahtasiz ediyor.

24-22-23 diyorum. koltugu yaslama meraklisi degilim, onumdeki cok gelirse de uyariyorum. teklinin her zaman onceligi var tabi.

kamil koç kötü değildir ya iyidir. ben hiç sorunla karşılaşmadım en azından. ulusoyu bilemem.

Çok otobüs kullanmıyorum ama Kamil Koç ile Ağustos ayında yaşadığım rezaleti anlatayım sen karar ver. Eskişehir - Amasya güzergahında gece 03.20 arabasıydı sanırım bindim. Zaten en arka dörtlü en sonda yer bulabilmiştim. Otobüste hiç bir tv çalışmıyordu. Saat 6'da Ankara'da gözümü açtığımda servis yapıldığını gördüm. O zaman 1 kek ve Cin alabildim. Sonrasında hiç servis yapılmadı, hatta otobüs mola bile vermedi. Çorumda verilmesi gereken molayı vermedi. Asker teslim zamanıydı. Benzinlikte mazot almak için durdu, onu moladan saydılar. Rotar yaptı. Saat 14.30 civarı anca inebildim ve açlıktan ölüyordum. Dönüşte tersi güzergahı Mis Amasya tur ile döndüm. Adamların tablet gibi ekranları vardı, 3 kere servis yaptılar ve en önemlisi mola verdiler.

saatleri ikisinin de aynı rezervasyon sıkıntısı yok şu an için @want2die

kamil koç

Peki hacettepe'de sıra bulabilir miyiz acaba? Özel muayene için mi dediniz acaba?

Çapa & Şişli Memorial'da Prof.Dr. Abdullah İğci var.

ankara için nilüfer güler.

bize de önerdiler birkaç yerden ama çalışma alanları meme ve rahim ağzı kanserleri olduğu için olmamıştı.

Kadri altundağ.Ankarada. hasta populasyonu geniştir, türkiyede onun kadar çok vaka göreni bulamazsınız

ankara icin atac baykal.

yine de akılda bulunsun.

izmir için murat kapkaç

muhtemelen piyasadan birileriyle bağlantısı var, o yüzden pr'ı reklamı dönüyor baya. sürekli rap dinlemeyen ama iyisiyle kötüsünü ayırabildiğini düşünen biri olarak ben de abartılmış buldum.

ben de uzmanım diyemem ama hatrı sayılır süredir rap vb. türleri dinleyen biri olarak kötü rapin yükselişine anlam veremiyorum son 1 senedir.
lirikleri bağdaştıramasan da bir ahengi olur hoşuna gider, öyle olmalı bence en azından. ama bu çocuğun tarzını sevemedim ya da çok abartıldığından itmeye başladı diyeyim.

Hayir, degil. Aksine Turkiye'de yapilmayan isler yapiyor kendisi su an.

twitterdan ya da facebooktan genel merkezle iletişim kurmayı dene. sosyal medyadan daha hızlı dönüyorlar.

öncelikle seni bu kadar iyimser olduğun için tebrik ediyoruz. o dediğin mucize olur. en temizi direkt şubeye çökmek.

şubeye giderim normalde ama ya şu an şubede değilse boşuna gitmiş olmak istemiyorum :(

Tatlimmmm sen nerede yasiyorsun? Adamlar sen evde oldugun halde paketi sana teslim etmemisler, tekrar getirme ihtimalleri var mi sence?

Eşim çalıştığı için tüm kargoları şube adresi veririm. Geçen yurtiçi kargo gittim tam 11 kişi vardı kargosunu teslim almak için gelen hepside evde bulunamayan kişiler kucağında bebeği ile gelen kadın bütün gün bebekle evdeyim kurye nasıl geldi beni bulamadı diye bağırdı çağırdı. Her gelen aynı şeyi söyleyerek homurdanarak gitti. Yurtiçi kargo pek birşey bekleme

Çağrı merkezini aradığımda müşteri temsilcisine nasıl bağlanırım diye sormuştum :( biliyorum boktan olduğunu ama benim tercihim değildi. Anlıyorum yurtiçi kargo kötülemek istiyoruz hepimiz ama cevabı bulamadım. :)

doktor yada sağlıkçı değilim ama geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede iyileşir.. Nefret ediyorum şu kanser bokundan!!!

gecmiş olsun. muhtelemen amelayitın arkasından kemoterapi bekliyor.

Gelmiş ama geçip gitmiş olsun öncelikle.

Anneni ve sizi zorlayacak bir süreçe giriyorsunuz. Süreç başlangıcında bilmeniz gereken en önemli biligi; hepsi geçecek merak etmeyin.
eksisozluk.com

Şimdi yapacağınız tek şey iyi bi doktor bulup dediklerini harfiyen yerine getirmek olmalı. Ameliyat sonrası tedavi süreçlerinde yemek yiyor olması iyidir. Israr etme, bak yemezsen şu olur bu olur şeklinde değil de bıkmadan yorulmadan yiyebileceği şeyler yapın, ortamlar yaratmaya çalışın.

Çevrede hastanede filan kendi hastalık hikayelerini anlatmaya bayılan tipler var, olumsuz konuşan, mızmız davranan, şunu kaybettik bunu kaybettik diyenlerden uzak tutmaya çalışın. Yakınlarınızdan ne diyeceğini, nasıl davranacağını bilemeyen kişiler, uzak duranlar olacaktır, hoşgörün.
Olumsuz haber taber ne varsa hayatınızdan uzaklaştırmaya bakın. Her daim pozitif olun.

Sizin ama esas olarak annenin tutumu hastalıkla mücadelede baş aktör olacak. Annen bunu yenmeye karar verdiyse yenecektir korkma.

Ameliyat ve tedavi sürecinden sonrası için bazı önerilerim daha olacak. Şimdi onlar için erken, zamanı gelince hatırlatrsan ikinci aşama hakkında konuşuruz.

Allah yardım etsin. En kısa sürede atlatırsınız inşallah.

Çok geçmiş olsun, zor bir süreç ama bitiyor merak etmeyin. Meme kanserli hastalarla çalıştığımdan biraz bildiklerimi aktarayim. İsterseniz mesaj da yazabilirsiniz. Önce meme be koltuk altı lenf nodları alınacak. Ameliyattan yaklaşık 1 ay sonra kemoterapi başlayacak. 21 günde 1 alınan 2 ilaç 4 kür verilecek. Burada verilen ilaçlar saçları döker. Sonrasında biyopsi sonucunda belirtilen her2 durumu pozitifse taxan ve herceptin alacak. Taxan kemoterapötiktir bulantı, saç dökülmesi, güçsüzlük gibi yan etkiler devam eder. Herceptin biyolojik bir molekül, alerji ve kalp yetmezliği gibi yan etkileri olabiliyor ama bu yan etkiler verilen ilaçlar ve 3 ayda bir kardiyolog kontrolü ile takip edilir. Kalp yetmezliği olsa bile geri dönüşümlüdür ilaca ara verince düzelir. Bunları alırken radyoterapi de başlayacak. Radyoterapi hafif cilt yanıklarına sebep olabilir. Bir noktaya gelince kemoterapi ve radyoterapi bitecek herceptin devam ederken de aromataz inhibitörü dediğimiz bir ilaç eklenecek. Bu ilacı 5 yıl kullanacak.
Önemli olan şeyler beslenme, kemoterapi öncesi ve sonrasında alınması gereken ilaçların doğru şekilde alınması. Kemoterapilerden 2 gün sonra nötropeni oluştu mu diye bir kontrol kan tahlili yapılması. Kalabalıktan, yorucu işlerden kaçınması. Dağınık yazdım kusura bakmayın, mobilden gerçekten zor oluyor. Umutsuz olmayın, tanıdığım hastaların çoğu 1 yıl sonra normal yaşantılarına döndüler. Bir de kendini çok dinlemesin, tanıdığım hastalar arasında ne kadar sıkıntılı memnuniyetsiz tip varsa hepsinde tüm yan etkiler görüldü. Pozitif bakan, ben bunların üstesinden gelirim, diyerek umutlu olan hastalar ise çok rahat atlattılar.bu gerçekten önemli. Meme kanseri gerçekten tedavi edilebilen bir hastalık, inşallah siz de fayda görenlerden olursunuz.

merhaba öncelikle geçmiş olsun. benzer aşamaları biz de yaşadık zorlu ama umarım iyi sonuclanacak bir süreç olacaktır. hangi aşamada olursa olsun teşhis edilmiş ve tedaviye başlıyorsunuz. oyle bakın olaya.

bizim yaşadığımız süreç ameliyat , kemoterapi ardından radyoterapi ile sonlandı. bir çok yer gezdik ve annemin içine sinen kişinin operasyonu yapmasını tercih ettik. Haydarpaşa Numune 'de tedsvi oldu. Operasyonu Meryem GünayGürleyik yaptı. sonraki aşamayı ise Bala Başak Öven Ustaalioğlu takip etti (kemoterapi ve radyoterapi) sıra bulmakta sorun olabiliyor . Ama sıra ayarlandıktan sonra bir şekilde çözülüyor. Tabii devlet hastanesi olduğunu unutmayın kalabalık oluyor.

Devlet Hastanesine dair çekincelerimiz oldu ama bir çok konustuğumuz doktor aynı tedavilerin uygulanacağını , ekstra çok fark olmayacağını söyledi.

Onkoloji doktoru tavsiyeniz var mı?

vitamin eksikliği olabilir, uyku apnesi gibi bi problem olabilir. tamamen psikolojik olabilir.

genel bi testten geçin, özellikle vitamin değerlerine bakılsın.

uyanmak için sebebiniz güçlü değildir belki. ikna olmamışsınızdır.

spor yap. bende'de aynı durum vardı. hatta bu iş kariyerimi etkilemeye başlamıştı. düzenli spor yapmaya başlayınca her gün sabah 7 de otomatik olarak uyanıyorum artık. eğer ki yapmıyorsan bir dene.

aile hekimine git kan değerlerine baktır. b 12 eksik olabilir. yattığın oda havasız kalıyorsa oksijensizlik de adamı sersem yapar zor uyanırsın.

sebebi uyuyamaman (derin uykuya dalamaman) olabilir. ışık, ses izolasyonunu sağla. nefes yolunu aç. odayı havalandır. gün içinde fiziksel olarak efor sarf et (spor gibi). sonuç alacaksın.

b12 eksikliği olabilir. ayrıca burnun ile bir sıkıntı var mı? bu da kaliteli uyku çekmeni engelleyip zor uyanmana neden oluyor olabilir.

sleep cycle adlı telefon uygulamasını bir denesene.

bende çok işe yaradı ama 1 ay sonra bıraktım kullanmayı. çünkü yatakta telefonla uyumanın sabah uyanamamaktan daha çok zarar verdiğini düşünüyorum.

gerçi artık o programa gerek kalmadan da kendim uyku saatlerimi ayarlayıp uyuyorum. aslında çözüm 1,5 saat ve katları kadar uyumak. örneğin haftaiçi sabah 7'de uyanmam gerekiyor ve bu yüzden 1'e doğru yatağa girmiş oluyorum, 1'de uyuyorum ve 6 saat sonra zıp diye kalkıyorum. bunu artık uzun süredir yaptığım için vücudum da alıştı, belki ondan kolay geliyordur.

kendi kendinize cozemiyorsaniz

(vitamin, kan degerleri, oda havalandirma, temiz carsaf, oda isigi, lavanta kokusu, sut, ilik dus, alarm aplikasyonlari, spor, yemek duzeni, yatmadan dusunceleri not etme, 432hz muzik dinleme)

uyku klinigine gidebilirsiniz. var artik bir cok hastanede bu bolumden.

erken yat, 10 gibi

kendimi bildim bileli uyanmakta zorluk çekerim aslında.
sabah 8, en geç 8.30'da kalksam yeterli oluyor, o yüzden 10 gece uyumam için çok erken bir saat. zaten işten de 7'ye doğru çıkıyorum, anca 8.15'te falan evde oluyorum mesaiye kalmazsam. biraz akşamı da yaşamam gerekiyor :)

spor yapmıyorum. ginseng içiyorum bu dönem. ara ara içtiğim vitaminleri değiştiriyorum.

geçen sene doktora gittiğimde demir eksikliği ve d vitamini eksikliği çıkmıştı. ama çok mühim değerlerde değildi diye hatırlıyorum.

bu arada ekstra bilgi veriyorum belki bir şey çıkar:
kadın, 29,
boy 160, kilo 46-47

Sonuç tek kelimede saklı rahatlık. Geç kalınca sorun olmayacağını bildiğin için salıyorsun. Erteleme genleri devreye giriyor bugün de uyuyayım yarın erken kalkarım.

İlk geç kaldığın gün tutanak tutacak bir müdürün olsa her gün yarım saat erken masanın başındaydın, vitamin falan hikaye.

Alarm vb kurunca kalkamıyor musunuz yoksa kalkıp kapatıyor musunuz?

Eğer kalkıp da kapatıyoranız telefonu duyabileceğiniz fakat yataktan çıkmadan kapatamayacağınız bir mesafeye koyun.

Bir de cep telefonu uygulamaları var. Size çeşitli bulmacalar matematik soruları vs soruyor. Bunlarda zoru seçin. Siz çözünceye kadar alarm çalmaya devam edecek ve sinirlerinizi zıplatacaktır.

Bu süreçte ayılırsınız diye umuyorum. Hatta banyonuza yakın bir yerde olsun telefonunuz. Kalkar kalkmaz yüzünü de yıkayın.

Tüm bunlardan sonra da gidip uyursanız o sizin bileceğiniz iş.

bir uyku klinigine gitmelisin. ama önce kbb gidip burun ve nefes sorunun var mı ona mutlaka bak. vitamin kan vs sonraki adımlar.

Sıkılaşmak içinse yoga ve body. Performans için ise kick box olabilir.

apla sen önce biraz kilo al.

yüzme, tenis gibi sporların marjinal faydası fitness'tan daha düşük. yani disiplinli şekilde hiit, squat gibi işleri yaparsanız, aynı sürede yüzerek elde edeceğiniz verimden daha fazlasını elde edersiniz. tv'de gördüğümüz yüzücülerin o vücut için yine ciddi şekilde ağırlık çalıştığını da unutmayın. salonu sürdürülebilir yapacak bir yol bulun bence.

Squat.

yürüyüş yap. hem fiziksel hem ruhsal olarak iyi gelir.

Pilates?

amazonda sodastream isimli bir ürüne bakabilirsin. bu ürünün baska marka olanlarida kesin vardir ama benim bildigim bu. bu icecege gaz basiyor. gazoz oluyor iste.

sende kendi icecegini böyle gazoz haline getirebilirsin. tek yapman gereken sevdigin meyve aromasini bulmak.

www.amazon.de

unutmadan ekleyeyim ürün CO2 tüpleri kullaniyor, kendisine uygun tüpleri temin etmen lazim.

Evet.

benden çok arkadaşlarım kullandı, kesin bilgi :)

Motoru önde (malum bazı araçların arkada olabiliyor) - önden çekişli

Önden motorlu ön tekerlekten çekişli(tahrikli teknik dille)

önden motorlu - önden çekişli. metnin okuyucusu teknikse "FF düzeni" demen bile yeterli olabilir.

uzerinde tribord yazan ilk foto. daha kullanisli gibi geldi. oburu cadir gibi sicakta kafani sokacaksiin falan. ilki diyorum

ama ben basit plaj semsiyesi alip kuma saplayarak kullanmayi tercih ederdim. daha iyi golge verir. bunlar da tasima acisindan cok pratik degil gibi... bilemedim

biz uzun süredir şunu kullanıyoruz
www.decathlon.com.tr
kurunca paşalar gibi oluyor. hani uçakta first class'ta yolculuk yapıp arkada oturanlara "pis fakirler" bakışı atamıyorsan bu gölgelikten edinip sahildekilere o bakışı atabiliyorsun çok eğlenceli :D
birçok farklı şekilde kurulabiliyor. uv ışınlarını engellediği için bütün gün güneşte dursa da altı hiç sıcak olmuyor.
tek sorunu şu; 2 kişiyken kurması başlarda biraz zaman alıyor. tekniğini öğrendikten sonra ise çok kolay.

gönderdiklerini kullanmadım ama mavisini kullananı gördüm. rüzgarda uçuyor, rüzgar yokken de yanlarının kapalı olması dolayısıyla içerisi esmediği için çok sıcak oluyor. diğerini bilemeyeceğim.

sabiha gökçene olan trafikten daha önemlisi sabiha gökçen girişindeki trafik ve güvenlik kontrolü.

Hocam abartı gelmesin ama ben 9'da çıkardım.

Pazar günü yayınlanacak olan 6. Bölüm dün internete sızdı.

ya şu danye çakan dario muydu neydi ona ne olmuştu ben unuttum? öldüyse nerde öldü?

dario ölmedi. dany onu ve ordusunu geldiği şehri idare etsin diye arkada bıraktı.

@zgr teşekkürler. ama dün sanki cüceyle konusurken onun öldüğünü söyledi. bütün kahramanların aptal oldugunu ve öldüklerini söyleyince onun da adını saydı.

@gameofannen, orda senaryo ile ilgili bir sıkıntı var. benim de dikkatimi çekmişti. yanlış mı hatırlıyorum diye kontrol ettim. ölmediği kesin.

orada jorah'dan da bahsettiler. sanırım orada dany için hayatını riske atan erkeklerden bahsettiler.

bana açıklayacaktınız ya napıyorsunuz? :)
ilk cevaptan sonrasını anlamadım yine.

hbo ispanya 1 saat boyunca yanlışlıkla 6. bölümü yayınladı. ama torrente düşmedi. isveçliler falan vpn'le bağlanıp diziyi kaydetmişler nukespain diye dalga geçiliyordu. Bi boku beceremediniz diye.

Oldukça aksiyonlu bir bölüm oldu. Spoiler vermemizi istemiyorsun ama sanırım.

spoiler: jon snow tüm westeros'u birlik olmaya çağırdı en son. hikayesine inanmayanlara kanıt olsun diye de bir tane zombi yakalamak için kuzeye gitti. orda göte gelince ejderyaların annesi de yardımına koştu ancak 3 ejderyadan birini kaybettiler.

gerek yok.

alt kısımdaki arkadaşa cevap, arkadaş aracı ile gitmeyecek oradan araç kiralayacak.

siteden aktardığınız bilgiye göre uluslararası ehliyet gerekli. bunu da turing veriyor. yeni ehliyeti kabul ederler mi bilemiyorum.

evet gerek var. turing'den alınacak belgeye yeşil sigorta deniyor ve bu aracınız için yurtdışında geçerli bir kaza sigortası. yaptırmak mecburi. ehliyet başka bir şey.
not. kendi aracınızla gideceksiniz sandım. araç kiralanacaksa gerek yok.

aracı yunanistan'da kiralıyoruz.
bu durumda @kalte sterne'nin dediği 2. madde'yi dikkate alıyorum. itirazı olan var mı? :)
yeni ehliyet alıyoruz ve turing'den bir şey almıyoruz?

aloo

Kalte sterne +1

Yeni ehliyetle kiralayin normal normal.

Beden tablosuna bakman gerekir.

stokta yokmuş

bedenim s ama m'si de olur gibi bunun. ne soruyorum ben de bilemiyorum anlatamadım ya.

edit: başka siteden alıyorum

ben ne sorduğunu anladım, m alsan yanları kapamaz ama bu tam brazillian gibi değil giyilir bence :)

Brazillian değil yahu bu pratikte hareketle suya girip çıkmakla vs tanga gibi durur bence.

yanları mümkün değil kapatmaz. pastorize+1
ayrıca kesim çok çirkin duruyo.

Kesimi brazilian, evet. Büyük beden almakla yanları kapatamazsın, bol ve tuhaf durur üstelik.

artar

al bence. yüklü miktarda alım yapmayacaksan farketmez ama diye düşünüyorum.

sıkı takip edip uygun zamanlarda mümkünse kademeli olarak almanızı tavsiye ederim. değecek kadar düşeceğini düşünmüyorum.

Öncelikle oteli ara, yanlışlıkla iptal ettiğinden otelde kalmak istediğinden ama oda tipini değiştireceğini söyle ve onlardan teyit al. Örneğin bize başka bir gün kalma hakkı vermişlerdi ama oda değişim hakkı verememişlerdi, iade olmuyormuş. Sen öncelikle iade iste, iade olmazsa rezervasyonu güncellemekten bahset. Otelle konuştuktan sonra, booking'i 00800 448 826 367 numarasından veya +44 20 3684 7925 numarasından arayıp konuş. Booking'den boş yere mail bekleme gelmeyecek, araman lazım.

ben rezervasyon mailim uzerinden otele mesaj atmistim sureyi kacirmisim seyahatimi iptal ettim lutfen masraf almayin diye. ok yazdilar ve bir ucret alinmadi. tamamen otelin inisiyatifinde.

benden hiç istenmedi. sadece rezervasyon ile aldım vizeyi

aynen ben de sadece rez. ile aldım sıkıntı yok

Daha onceden schengen varsa cok buyuk ihtimalle bir sikinti olmaz.

nşa'da yetişir ama tam bayram tatili arefesinde çok büyük olasılıkla yoğunluk olacaktır. son dakikaya kalabilir. evrakları eksiksiz hatta fazlasıyla hazırlayıp teslim etmekte fayda var.

Sırtüstü yat dizlerini karnına doğru çekerek baldırlarını yere paralel tut. Yandan bakınca devrilmiş bir sandalye gibi dur yani. Beline binen yükü azaltır.

@alperz evet dizlerimi öyle yukarı çekince rahatlıyorum biraz. dediğin işe yarayabilir. ama çalışmak zorundayım.

Bacağa vuruyorsa fıtık olabilir, kas gevşetici ve ağrı kesici alımı, beli sıcak tutma işeyarayabilir.

Eğer dayanamıyorsan en temizi yakınlarda bir acil varsa oraya gidip kalçadan bir ağrı kesici/kas gevşetici kombosu almak olur, bir süre rahatlatır.

Bostancı İstanbul'da yaşanabilecek en güzel yerlerden bir tanesi. bostancı'dan levent, beşiktaş taraflarına da ulaşım kolay diye biliyorum. bence hata olur deyip konuya gireyim.

kira konusunda fulya tarafları olur hata bende o taraflardan baktığım için aşağı yukarı kira fiyatlarını biliyorum minunum 1600 tl den başlıyor.

ev alma konusuna gelince o taraflarda 350 bin lira bütçe az gelebilir pek sanmıyorum düzgün bir yer alabileceğinizi.

@karsinin aksisi haklısın ben de çok seviyorum bostancı'yı ama biraz geç uyansam üzerine minimum 1 saat koymam gerekiyor. bu tarafta otursam atlarım taksiye hemen ofisteyim.

bostancı'daki ev de kendi evimiz ama orada kardeşimle yaşıyorum. bi ev onun bi ev benim olacak. evleri de ayırmamız gerekiyor yavaştan sanki, o yüzden bakıyorum. bostancı'da çıkabiliyor mesela o dediğim bütçelere göre evler, oralarda mı kal diyorsun?

iş değiştir

istinye'nin sahilden yürüme mesafesiyle 10 dakika içinde çok iyi siteler var, bu senenin başında baktığımda 2+1 evler 1750-2000 arasıydı. yalancı olmayayım fiyatlar illa ki değişmiştir ama bi göz at istersen.

@probiyotik sektörümle ilgili çoğu kurum avrupa yakasında :/ zaten bu işe de yeni başladım.

Selam. Ben de bostancida oturuyorum semtlerin en guzeli. Kadin olarak da hic sikinti yasamiyorsunuzdur. Bi tik kucukyali altintepe tarafindan 2+1 alinabilir bence. Ev almak daha mantikli.

herkesin yaşamak için hayal kurduğu yerden ayrılmayı düşünme diyorum ben. :) bostancı'dan ev al desem biliyorum oralarda pahalı. hatta epey pahalı. ama bence bostancı'dan ev almayı zorlayabilirsin.

avrupa yakası pişmanlık olur hele ki bostancı rahatlığına alıştıktan sonra daha kötüsünü görmek pişman eder diye tahmin ediyorum.

Aslinda bostancidan metroyla levent e gitmek baya rahat.

Belki toplu tasimayi biraz daha optimal kullanmaniz gerekiyordur, nasil gidiyosunuz ki?

metro ile uzunçayır + metrobüsle zincirlikuyu + metro 1 durak :)

eger site ici bakmiyorsaniz, cok nezih olmasa da mecidiyekoy (cevahir'in oralara bakabilirsiniz). metroyla 10 dakikada is yerindesiniz.

arabayla gidip gelme imkani varsa yesilpinar (eyup), gaziosmanpasa (mevlana mahallesi) falan bakabilirsiniz. tem'den sabah trafigiyle yarim saat falan surer.

Ulan saçmalamayın bostancidan levent nasil rahat, gezmeye gelmiyo ki sabahın köründe işe geliyo, metrolar metrobusler tıklım tıklım.
Ben de kadikoyden besiktasa tasinirken kotu olmuştum cunku bu tarafta evler yollar daha bitisik daha kalabalik ama omrunden giden zamana gore iyidir yine, hafta sonlari gider ailenin yaninda bostancida takilirsin kopmak istemiyorsan ne olacak.
Besiktas tarafına bak istersen, su siralar her binada kiralik yazısı var, evler küçük o fiyata bu ev mi diyebilirsin ama tek kisiye yeter. Istinye taraflarina falan da bakabilirsin ama oralar da biraz uzak kaliyor (isine degil genel olarak hayata).
Sayın alma konusunda karlıdır zararlıdır bilemiyorum açıkçası onun için bir şey yazamıcam.

Arkadasim yillardir sikayetsiz gidip geliyor bostancidan levent'e.

Ido ile yenikapiya gidip oradan metroya biniyor idi en son yanilmiyorsam, bu da cok zahmetli bir yol degil acikcasi. Yolda kitabini okuyup/dosyalara calisiyordu hatta uyumadigi zamanlarda.

Tabi ki mobilde editleyemedigim icin... bir de 202ye biniyormus.

Ama genel olarak sisli/kurtulus civarlarinda da bakabilirsin.
Biriyle ortak eve cikabilirsin... ailen geldiginde kardesinde kalir mesela.

Ev almak mantıklı bir karar, ancak bizim Beylikdüzü'ndeki apartmanımızdaki bir ev geçen gün 350.000'e satıldı; hem de alt kat ve arka cephe. Levent dediğiniz yer İstanbul'un merkezi. Orada 350000'e alacağınız ev ya nem küf içinde olur ya depremde ilk taklaya gelecek evlerden biri olur.

Ancak, bir arkaadaşım 3 sene önce Kurtuluş tarafında 40 m2 stüdyo bir evi 300000'e aldı. Dikilitaş'ta eski evlerden kelepir olanlar var.

Şöyle olabilir, Kurtuluş, Reşitpaşa tarafında 1+1 kiralık arardım ben olsam. O zaman maaş da yetebilir belki ama şimdi durumunuza göre biraz bunalabilirsiniz. Ayrıca Üsküdar'daki kiralar da ucuzdur. Motorla 5 dakikada Beşiktaş, oradan en kötü 20-25 dakikada Levent yapabilirsiniz.

2. köprüye yakın Anadolu yakası civarı olabilir. Kavacık'tan otobüsle levent'e sorunsuz ve hızlı geçiyorsun diye biliyorum. Bir arkadaşım Kanlıca'da yaşıyor ve oradan Levent'e gidiyordu iş için. Ev almak o bölgede zor olur ama kavacık civarı bütçene uygun kiralık daire bulabilirsin.

bir de 250 bin peşinat verip üzerine kredi çekerek İstanbul'dan ev alma. bugün 250 bine hiç kredi çekmeden izmir'in menderes, gaziemir gibi bölgelerinde kredisiz ev alıp ortalama 1000 tl'ye kira verirsin. buradaki evin de 750 - 1000 Tl'ye gelir. sonra da buradan çıkıp gidersin. bu benim hayalim. umarım olur. sen yap :) 100 bin çektiğinde 120 ay vadeyle ömrünün koca bir kısmını faiz borcu ödeyerek geçirme derim.

geç değil de evde pratik yapmak çok sıkıntı. çok yüksek bir sesi var ve evde senden başka yaşayan varsa ses rahatsız edebilir ama öğrenilir. nefes değil de dudak tekniği ve gücü daha önemli diye biliyorum.

Nefes önemli. Geç değil.

hayır değil ;)

Susturucusu yok mu bu meretin? Yaş sıkıntı olmaz, virtüöz olma amacın yoksa. Ses de sıkıntı olmaz diye biliyorum. Arkadaşın trompeti var, susturucu kullanıyor.

Eniştem 46 yaşında geçen sene öğrendi :)

Bu arada editleyemedim enişteme sorabilirim istersen kurs olayını o da istanbulda?

@archery olur, hay hay. :)

yok hocam ne geçi.
nefes olayına alışırsın, sigara vs. etkiler tabii.
gürültülü bi enstrüman, hangi boyunu alacaksın belirtmemişsin.
bende soprano var, çalmak için metroya binip bostanlı'ya gidiyorum, denize karşı yardırıyorum. :)
diğerlerinin sesi daha fazla çıkıyor.

tenor saksafon çalıyorum, henüz çalışan bir susturucu görmedim. ben çalıyorum, bütün apartman dinliyor.

geç değil, içine havlu sokarak çalarsan belki sesi biraz susturabilirsin :P
şaka bir yana, geç değil tabi ki ama müsait bir ortam olmazsa çevreye rahatsızlık verebiliyor. zamanında yan dairede komşumuz trompet çalıyordu, biz de dinliyorduk adam ne zaman üflese.

çok net olmamakla birlikte 5300 / 1,70 : 3117,65 net şeklinde hesaplayabilirsin. ben genelde böyle yaparım.

tabii bu bütün yıl alacağın net olmaz. yıl başında daha fazla ve maalesef yıl sonunda daha az para eline geçer. vergi diliminden dolayı.

bütün kalemleri doğru girersen evet, güvenilirdir.
şuradaki detaylı sorguya bas, verileri gir.
net-brut.com

@kafa 3117 çok farklı ama toollardaki sonuçlardan ve benim belirttiğim net rakamdan :/

ben o toollardan yıllık net geliri 12'ye bölüyorum aylık net ne kadara anlaştık onu hesaplamaya çalışıyorum

tabii ki farklı çünkü ben tümünü hesapladım. yani benim hesap bizim şirkete uygun ama size değil. biz net maaş ödüyoruz. benim hatam..

sen onu /1,30 or 35 yap. (:
yine yaklaşmazsa beni dikkate alma :D

Verginet'in www.verginet.net sitesi güvenilir, hep oradan yıllık planımı çıkartırım.

ibb.co
ibb.co

Peli başlarken mi en yüksek rakamı alıyorum yoksa ocak'ta mı?

Kümülatif vergi matrahına göre değişir. Aslında teoride işe yıl ortasında girdiğinde, önceden kümülatif vergi matrahın varsa bile sıfırlanması gerekiyor ancak pratikte bunu yapmıyor hiçbir firma. Yani teoride ikisinin de (işe başlarken/Ocak ayında) aynı olması gerekirken, işe başlarken daha önce birikmiş kümülatif matrah varsa daha düşük oluyor.

peki bunu nasıl öğreneceğim?

Nope.

Avusturyada araba kiraladiysaniz cikilabiliyor.

Türkiye'den kiralarsanız çıkamaz, ama Avrupa birliği içerisinde kiralar ve bunu belirtirseniz(bazı şirketler bu beyanı istiyorlar) evet çıkabilir.

ben bosna herseğe uçakla gidip araba kiralayıp tüm sahillerini dolaşmıştım. bilmem ne kadar uygun fiyatlar şimdi ama

O kadar kopuk değiliz evet görmek ve eve de gelmek isterler. Erkek arkadaşımın da yaşı başı var düzen seven adam, öyle gidip başka yerde kalmak istemez. En azından ben rahatsız etmek istemem.
İlişkimiz başlayalı daha 1 sene olmadı söz nişan için erken daha :)

sıkın karşılığı ne örneğin? misal 3 ayda veya 6 ayda bir gelirlerse bir kadın arkadaşınızı ev arkadaşım diye gösterebilirsin bir süreliğine. eğer daha sık geliyorlarsa boşuna kasmayın mutlaka yakalanırsınız ve tatsızlık çıkar. bir de onun gerginliğiyle mi yaşayacaksınız.

4-5 ayda bir geliyorlar. Ama değişiyor bazen daha kısa bazen de daha uzun aralıklarla geliyorlar. Bi de geldiklerinde 1 hafta falan değil uzun kalıyorlar. Gerçi bende değil akrabalarda kalıyorlar ama aynı şehirde olmak bile geriyor.
Evet o korkuyla yaşanmaz diye endişeleniyorum ben de :(

bahsettiğin sıklıkta ziyaretler sözkonusu ise olmaz o iş.
madem erkek arkadaşını mobilize edemiyosun, sen o tarihlerde 3'lü 4'lü başka kız evlerinde kalıyo gibi yapar ve onları misafir edemeyeceğini söylersen oluru var. o zaman da yardım alamıyosundur mutlaka. öyleyse ilk cümleyi oku.

önce annenizle konuşun, onunla işin yolunu yapın. en azından aileden bir kişi bilsin ki sizi idare edebilsin.

bir de şu an nerde kalıyorsunuz ki? eğer mevcut bir eve taşınıyorsanız zaten çok bi masrafınız olmaz, 1000 liraya eşyanız taşınır her tür.

Muhafazakar düşündüğümden değil yanlış anlamayın ama yaşayacağınız ev ve kişi gibi önemli bir konuda aileye yalan söylemek oldukça büyük bir yalan oluyor. Anladığım kadarıyla ilişkileriniz de iyi, ailenizden kopuk biri değilsiniz, eve maddi destek vereceklerine göre. Açıkca söyleyin bence, bu güveni sarsmaya gerek yok.

30 yaşında kadın olarak aileye erkek arkadaşla kaldığınızı söyleyemiyorsanız -ki ben de olsam söyleyemem eleştirim bu değil :) o zaman o topa hiç girmeyin.
aileden 14 yaşından beri destek almıyorum olay para mevzusu değil aile bunu kaldıracak aile değilse siz de sıkılmadan yalan söyleyemeyecekseniz o strese girilmez. habersiz gelirler, uzun program yaparlar, sizin eviniz var diye şimdiye kadar olmayan bir şey planlarlar...
o yüzden evleniyor işte insanlar.

saklayamazsın. olmaz o iş. ortaya çıkar illaki. yabancı biri ile çık arad agelsin erkek arkadaşın ya da onun evi varsa sen gidersin.

29 yaşındasınız. bence bunu uygun bir dille söylemeniz gerekir. koskocaman insan olmuşsunuz, liseli ergenler gibi davranmayın. saklamayın, neyse söyleyin.

edit: belki olayı daha yumuşatabilirsiniz. işte "o kirada bana yardımcı olacak ama evde nadir kalacak." gibi.

ilişkide böyle bir adım için bence erken. siz diyebiliyor musunuz 'tamam kesinlikle biz ayrılmayız, evet belki evlilik yok ufukta ama ayrılmayız' diye?

eğer içinizde ufacık bir şüphe oluyorsa bu olaya hiç bulaşmayın. ayrıldığınız takdirde ne olacak?

felaket senaryolarına bu tarz durumlarda kendinizi hazırlamalısınız bence.

edit. nasıl saklayabilirim sorusuna girmiyorum. bahsetmiş olduğum senaryo da belki üstüme vazife değildi. üstüme vazife olmadığını düşünüyorsanız da affola.

Aileniz bu sıklıkta geliyorlarsa bu durumu saklamanız imkansıza yakın erkek arkadaşınız bu toplara girmezse zaten hemen anlaşılır, yok o mizacta bi insanı böyle yapması için sıkıştrırırsanız sizden soğuyabilir bile.

Özetle olmaz o iş

Aileye yalan söyleyerek erkek arkadaşınizla eve çıkacagıniza hiç çıkmayin daha iyi. O huzursuzlukla yaşanmaz. Hem geldikleri zaman uzun kaliyorlarmis, erkek arkadasinizin da rahati,düzeni ara ara bozulacak gibi duruyor. Hem aile arkasından bu tip büyük tiyatrolar çevirmek çok hoş degil. Cunku iciniz rahat etmez ve Bir sekilde gizleseniz bile keyfini cikaramazsiniz muhtemelen.

Ailenizle paylasabilecek durumda degilseniz bence de ne siz o topa girin ne de erkek arkadasinizi sokun boyle bir duruma. Ayrica nişan dugun icin erken diyorsunuz ama henuz 1 yil bile olmamis bir iliski icin eve cikmak da erken bir adım sanki. Hiçbir acidan uygun gorunmuyor yani su an eve cikmaniz.

Pek soruya cevap olmadi ama cevap, saklayamazsınız. Saklasaniz da guzel ve keyifli olmaz o iş.

universitede okurken yemistim bu halti. yurtta kalmaktan nefret ettigim icin erkek arkadasimin yanina tasinmis, ailem geldiginde de onu kovalamis okuldan bir arkadasimi da ev arkadasim diye tanistirmistim. bos bir odaya yatak kitaplik fln koyup kendi odam gibi gostermistim. cok nadir geldikleri ve az durduklari icin idare ettim bir sekilde. ama tavsiye eder miyim? kesinlikle hayir!

tabi ki herkesin iliskisi ayridir, seninkinin gidisi cok guzel olur belki ama erkek arkadasla eve cikmak cok kisitliyor insani. kavga etsen cekip gidecegin yer yok. duzen kurunca onu bozmak da daha zor oluyor. yipratici daha dogrusu. ayni evde kalmayi deneyimlemek kesinlikle guzel ama iki tarafin da kendi evi olsa ve arada birbirinizde kalsaniz daha iyi. bir de birbirinden sikilma mevzusu var. onu da not duseyim.

Saklamak çok zor, sonradan ortaya çıkarsa daha zor. Emrivaki gelme huyları var mı? Bir de aile geldiği zaman erkek arkadaşa ait bir çöp bile kalmaması lazım. Benzer bir durumu ben yaşadım, her seferinde önceden evi talan etmemize rağmen ufak tefek şeyler kalıyordu, kılıf uydurmaya çalışıyorduk

bizim bacanak yaptı böyle gitti uzun süredir beraber olduğu kız arkadaşının evine çıktı. ilk 6-7 ay iyi güzel sonra bunlar birbirlerinden sıkılmaya başladılar, ki öncesinde 2 yıl geçmişleri var. bir bahane bulup ayrıldılar. ikisinin de kendi evi olmadığı için bir sürü rezillik oldu evi dağıtırken falan hep sorun yaşadı depresyona girdi bir senede ancak kendine geldi. demem o ki sevgiliyle aynı eve çıkılmaz. ancak iki tarafın da evi olur, zaman zaman beraber kalınır o kadar. hele senin durumunda hiç heyecan aramaya gerek yok.

aksiyona gerek yok.yarın bi gün ayrılırsın vs sıkıntı yaşarsın. ailenden biri çat diye çıkar gelir çevir çevirebilirsen.

Böyle bir şey aileden saklanmamalı. Eğer öğrenirlerse bir daha hayatları boyunca hiçbir konuda size güvenemezler. Madem erkek arkadaşınıza onunla birlikte yaşayacak kadar güveniyorsunuz, o zaman onu ailenizle tanıştırın ve siz de onun ailesiyle tanışın. 1 sene nişan ve evlilik için çok çok erken ama en azından bu ilişkinin ciddiyetinden her iki tarafın da haberi olsun .

ailen gelince kız arkadaşını oraya koymak nedir? bi şekilde o ortaya çıkar.

ve de adı üstünde ailen.. insan ailesine karşı böyle bi dalavereye girmemeli.

Bence saklayamazsin. Mutlaka beklenmedik bir sey olur, hesaba katilmayan bir sey olur, cok dusuk bir ihtimal gerceklesir ve ailen ogrenir gizledigin seyi. Mutlaka olur, gizleyemezsin.

sizin adınıza sevindim ablam 30 yaşında ve sizin gibi ailesinden saklicam falan diye en sonunda çıldırdı. akıl sağlığı bozuldu.

artık bazı şeyleri kabullenmeliler siz de kendi kararlarınıza göre yaşamalısınız.

birlikte yasamak - eger ilerde evlilik dusunuyorsaniz - cok onemli bence. birlikte yasadigi icin ayrilan insanlar ornek verilip tavsiye edilmemesini anlayamiyorum. demek ki bu insanla olmazmis o is, bunu yillar sonra ya da evlendikten sonra anlamak daha mi iyi? enteresan. kaldi ki liseli gibi bar cafede bulusmakla nasil bir omur gecer o da garip.

ancak anlattiginiz kosullar cercevesinde saklamak zor olacaktir. alin karsiniza konusun. eger maddiyati dert ediyorsaniz zaten maddi olarak daha kendi ayaklarinizin uzerinde durmadan boyle bir ise girismeyin.

gereksiz pahalı bi şehir, tramvaya vs para ödememen tavsiye

Konaklama + uçak bileti hariç Günlük 60-70 Euro'dan hesapla. Müzeler özellikle çok pahalı, ama sanat tarihi müzesi ve doğa tarihi müzesi kesinlikle gezmeye değer, 1 günü sadece bunlara ayır. Figlmüller'de Schnitzel ye. Yürümeye çok müsait dümdüz bir şehir. Yorulmam dersen her yeri yürüyerek gezmen daha iyi olur. İlk aklıma gelenler bunlar

nasıl gezmek istediğinize bağlı. otel motel haricinde günlük orta hesap şekilde gezecekseniz 70-80 alırsanız hiç bir şeyden kaçınmadan (her türlü özel yeme içme) gezebilirsiniz.

günlük 10€ harcayarakta gezebilirsiniz-1000€ da.

80 alsanız mesela merak ettiğiniz öğle yemeğini, örneğin figlmüllerde 25€ yiyebilirsiniz. 15 ile müze gezersiniz. 5€ ulaşım bileti.kalan ile de bir birahane ziyareti yaparsınız. he bence 200€ ayırırsanız hesapsız kitapsız yeme içme gezme yapabilirsiniz.

ucu yok sonuçta bu işin.

hesap kitap yapacaksanız mesela 4 günde sadece figlmüller + sachertorte + iyi bir kafe ziyareti + apfelstrudel + gulasch gibi şeyler için totalde 70-80 ayırabilirsiniz kalanlarıda atıştırma yaparsanız daha ucuza gelebilir.

çok öneri var ama ilgi alanları ve bütçe önemli.

bu arada tramvaya para ödeme diyen arkadaşlar sayesinde artık wienerlinien kaçak binişlerde pasaporttaki tc kimlik noya kesiyor cezayı. bir sonraki vize başvurunuza güle güle diyebilirsiniz.

yürürüm, bisiklet de sürerim denk gelirse.

uçak-konaklama falan hariç soruyorum. sadece yemelik içmelik gezmelik harcama

telefon hatlarının fiyatları ne civarlarda? vodafone yurtdışı tarifesini de kullanabilirim 4 gün için ama daha önce geçirmişliği var fena ondan tereddüt ediyorum.

Ne yemek istoyorsun? Nasil yerlerde takilirsin?

Luks yerlerde takilan biriysen ana yemek + bir kadeh sarap 30€yu gozden cikarmalisin mesela.
Ama oglen yemegini sokaktan sosis/pizza yerim dersen 3-4€ arasi.

Nereyi gezmek istiyorsun? Kac muze? Muzeler 9-12€ arasi. Belvedere cok pahali ama. Gezmek istedigin muzenin internet sitesinde fiyatlar yaziyor. Hatta gitmeyi dusundugun kafenin bile
Fiyatlarini bulursun. Avusturyada menuleri internet sitelerine koymak cok yaygin.

Kahvalti icin markette peynirli salamli sandvic yaptirabilirsn, 2-3 € tutar. Disarida kahvalti 7-10€ arasi. Aksam yemegi 15-20€ arasi. Oglen yemegi icinse gneelde 11-14.30 arasi menuler oluyor. Corba + ana yemek + tatli seklinde 6-12€ arasi.

Hesap edin artik. Metro icinse kesinlikle bilet alin. Aldiginiz hizmetin karsiligini odememek hirsizliktir. Ayrica kurnaz +1 diyorum.

Otelinizin konumuna bagli olarak 3 gunluk ya da tek binislik ya da tek gunluk alabilirsiniz. (Merkezdeyse schönbrunna gidip gelmelik kullanirsiniz mesela falan filan.

Kahvaltiyi marketten sandevicle falan gecistirirseniz ortalama gunde bir muze, orta kalite yeme icme, ulasim kisi basi 60-70 arasi gider. Konaklama haric.

Ayrica yanlis hatirlamiyorsam 2Euro gibi bir fiyata sehirdeki bisiklet kiralama sistemine uye olabiliyordunuz. Bisikletler sanirim 1 saate kadar ucretsizdi. Her saat basi teslim noktasinda chek-in, check-out yaparak ucretsiz kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Merkezi noktalarda ulasim icin guzel ve ucretsiz bir alternatif.
www.wien.info

Figlmuller'de yemek yiyecekseniz rez yaptirin. Aksi halde yer bulmak zor. Ve ya iki sokak otede ikinci subeleri var. Direk gider oturursunuz.

Etik olarak karsi degilseniz Zoo gormeye deger. Hakkini vererek gezmek isterseniz yarim gunden fazla ayirin.


Opera olayinin ucu cok acik. 20 liraya da var 200 liraya da. Bi de bazi operalarda dress code olabiliyor (pahali olanlarda). Aklinizda olsun.

Cok muze gezerim derseniz Vienna Pass karti tek tek muze bileti almaktan daha ucuza geliyor. Ama tabi hangilerini gormek istediginiz onemli.

Bi de pek cok avrupa sehri gibi su pahali. Para vermeyin. Musluktan akan su Alplerden geliyor. Gayet guzel :)

Günlük 30 yeter. Gitmek istedigim tüm müzelere gidip, kahvemi tatlimi yiyip yine de maksimum 30 harcamisimdir. (Efes Müzesi ve Albertina´yi öneririm. Albertina´da yeniden Helnwein, Avusturya´nin en bilinen uluslararasi sanatcisinin sergisi var.)

Öneriler: Ögle yemegi icin, istedigin kadar ödeme yapacagin su restauranta git. Deewan. Turistik bir yer sayilmaz, Viyenali ögrencilerin gittigi bir yer. Yemekler gayet güzel. 2-3 Euro´dan da az verme yine de.

Tatli icin tabii ki git Demel´e, rhabarberstrudel ye. Bu mevsimin tatlisi, en güzel yapan yer de orasi. 4 Euro´dan cok oldugunu sanmiyorum.

Aksam müzeler bölgesindeki partilere,davetlere bak. Cogunun girisi ücretsiz.

Schönbrunn´da filarmonin yaz konserleri oluyor. Onlar da ücretsiz.

Edit; Sevgili Ludwig II´ler, 4 gün gezecek insan her gün öglen Sachertorte, aksam Schnitzel yemek zorunda degil. Turistik bir yer degil demisim zaten. Ucuz ama iyi yemek araniyorsa gidilecek bir yer demisim. Ben kendi önerimi verdim. Neye atarlandiniz ki? Berlin dese, Vietnam mutfagi önerirdim, cünkü cok iyi örnekleri var.

@nıç, izninle kaynak yapıyorum.
@mononoke, dress kodu senden duydum, ne giymeli ki?

operada dresscode var. ama viyana bozdu, nerede eski operalar piyu.

dresscode siz bokunu çıkartmadığınız sürece zorlanmıyor, genel anlamda garip şort, basma şalvar, yırtık pırtık kot, lady gaga misali etten kıyafetle filan gelmediğiniz sürece sıkıntı yapmazlar. klasik tişört ve normal pantolonla girebilirsiniz yani.

özel gösterimler ve günlerde sabit dresscode olabiliyor opernball gibi. ama normal günlük operalarda pek sıkmazlar.

@buf
albertina sanırım orası, alberta değildir.

yemek için deewan önermek ise farklı bir kafa açıkçası.

@manuel mandalina
Dress kod olayi cok abarti bir mevzu degil. @kurnaz hakli. Erkekler icin kumas pantolon veya kot ustu bi gomlek yeterli. Yani sirf kural gibi dusunmeyin de, insanlar genelde guzelce suslenip giyinip kusanip gidiyorlar. Ortamda, fuayede kendinizi garip hissetmemek icin biraz da :)

anladım, ikinize de teşekkür ederim :)

İçmişliğim var. Herhangi enteresan etkisini görmedim.

Dil kursu süresince çalışma izni yok diye biliyorum.

part ile full arasindaki tek fark birinde 3 saat daha fazla ders gorursun. Is durumuyla ilgili bir fark saglamaz. dil okulu esnasinda calisma izni de yok maalesef. dil okulunu bitirip universite yada college`a gectikten sonra kampus icinde calisma hakki kazanirsin.

Yapilan arastirma var mi hic bilmiyorum da. Bende de oluyor o. Video ya da fotografta daha cok etkilendigim, gercekte o kadar da cezbetmeyen seyler.

Tam aksi daha cok oluyor gerci.

fotoğraf gerçeğin hissiyat olarak yakınından bile geçemez. soruyu mu yanlış anlıyorum acaba.

gerçeğin yerini hiçbiri tutmuyor

estetik yanından bahsediyorum.
Bir tepede durduğunuzu düşünün ama biraz kayalıklı, az ışıklı falan aslında o kadar da bayılmıyorsunuz o gördüğünüze (belki o manzaraya alışkınsınız ondan ya da başka bi detaydan) ama aynı manzaranın bir de fotoğrafını görüyorsunuz o daha güzel geliyor size (bu da belki açısından ışığından vs)
Bir şekilde fotoğrafın gerçeğe üstün geldiği anlar olabiliyor. Araştırması yapılmış mı merak ettim.

bir fotoğraf birçok sebeple gerçekten daha etkileyici olabilir. direkt belirttiğiniz durum üzerine bir araştırma olmayabilir, ancak konuya ilginiz varsa genel okumalarla bir sonuca varabilirsiniz.

ilk aklıma gelenler;
- walter benjamin / tekniğin olanaklarıyla yeniden üretilebildiği çağda sanat yapıtı
- susan sontag / fotoğraf üzerine
- roland barthes / camera lucida
- john berger / görme biçimleri

öncelikle gerçekte gördüğünüz manzara ile fotoğrafı asla birbirinin aynısı olamaz. fotoğraf karesinin yansıttığı gerçekliğe fotoğrafçının yorumu katılır. yani düşünülenin aksine, fotoğraf makinesi gerçekliği birebir yeniden üreten bir aygıt değildir. fotoğrafçı hem çekim esnasında lensi kullanma biçimiyle, hem de sonrasında dijital ortamda veya karanlık odada kullandığı post processing yöntemleriyle ışık, renk gibi konuları yorumlayabilir. bunun yanı sıra kimi noktalara odaklanabilir, kimi noktaları kareye dahil ederken kimilerini göz ardı edebilir, karenin içerisinde kendi yorumuyla bir kompozisyon oluşturabilir.

bunun yanı sıra, bir fotoğrafın gerçeğinden daha güzel gelmesi belleğin bir oyunu olabilir. bellek, sanılanın aksine statik bir yapıda değildir, yani deneyimlediklerimizi ve gördüklerimizi oldukları gibi kaydederek beynimizdeki bir rafa kaldırmayız. tam tersine dinamik bir süreçtir, canlıdır, geçmişi sürekli yeniden kurgular. biraz da bu yüzden aynı fotoğrafa bakan iki kişi aslında aynı şeyi görmez. bellek, mekanik bir sürecin ürünü olan fotoğrafı bile yorumlar ve belleğimizde bulunan kodlara göre gördüklerimiz ve fotoğrafın bize hissettirdikleri değişebilir. fotoğraf bir bütün olarak veya içerisindeki bir detay ile bir anıyı canlandırarak gözümüze "güzel" gelebilir.

bunun yanı sıra, fotoğraftaki bazı detaylar açıklayamadığımız birtakım sebeplerle olduça etkileyici gelebilir. örneğin barthes, bu durumu "punctum" kavramı ile açıklar. punctum, bir fotoğrafta herhangi bir detay olabilir: bir çocuğun kıvrılmış çorabı, bir kadının belindeki kemer.. bu ögelerin bizi neden etkilediğini anlayamayız, ancak bu detaylar fotoğraflardan fırlayarak bizi deler, geçer.

üzerinde çok fazla konuşulabilir. fakat o anın içerisinde bir görüntüyü deneyimlemek bir şeydir, geçmişteki bir anın kesitini deneyimlemek başka bir şey. arada çok fazla parametre ve dinamik bulunuyor, estetik bunlardan yalnızca biri ve bana sorarsanız en zayıfı.

adettendir diye cevap vereyim; gerçek görüntü
soru da cevaplar da çok hoşuma gitti. mobilden ancak böyle takip edebiliyorum. yazılacak diğer cevapları merak ettim çünkü.

Ne kadar güzel olursa olsun henüz hiçbir fotoğraf beni ağlatmadı. Ama gerçekte (Arada sırada) mesela manzara o kadar hoşuma gidiyor ki bayağı gözlerimi yaşartıyor.

Çekim teknikleri, filtre vs. ile bir mekan olduğundan daha güzel gösterilebilir.

İnsanlar konusunda yapılan araştırmalar var. Filtresiz fotoğraflarla, videoları karşılaştıranlar ezici çoğunlukla videoda gördüklerini çekici bulmuş. Buna açıklama olarak da kişinin tavrını, havasını görmek gibi etmenlerin olduğunu söylüyorlardı. Ancak işin içine çekim hileleri veya filtreler girince sonuç değişebiliyor tabii ki ama şartlar eşit olduğunda hareketliliğin daha çekici olduğu söyleniyor. Hele ki üçüncü boyuta geçmenin daha da etkili olduğu vardı çalışmanın devamında.

Manzara için de durum aynıdır diye düşünüyorum. Güzel bir manzaranın havası fotoğraftan hissedilenez ya da bir degşetin kendisi fotoğrafından da dehşetli olabilir ama çekim ayarlanmamışsa. Bunun dışında, en kabak örneklerden biri Cinque Terre resimleri imiş sanırım. İlgili resmi bulamadım ama bir "hayaller-hayatlar" durumu vardı.

special thanks to @gmzo & @aychovsky :)

bahsettiğin yazarları ve kitapları biliyorum. ama hepsini okumuş değilim, diğerlerine de bir bakayım.

Aklıma direk 'oldboy' geldi.

@puc yok ya o çok yeni :)

kılıç filan?

@altinci bilmem kılıç mı? vardı belki de.

çok zaman geçmiş ama :)

www.imdb.com
www.imdb.com

Spazma bağlı doku hasarı (normaldir). Doktor değilim. Gecmis olsun.

bence iş günü değil ama böyle denir daha da uzar genelde maalesef

10 gün diyorlarsa 10 gündür iş günü haftasonu dahil ancak 10 gün 20 gün de olabilir çoğu zaman söyledikleri zamanda dönmezler

Daha ilk görüşmeydi bu çok uzatmazlar diye düşünüyorum ama doğru diyosunuz :/

valla hiçbirşey demek değildir. dönmezlerse dönmezler.

10 günün hiç bir anlamı yoktur, tamamen ikcıların ağzına yapışmış otomatik bir laf

sen maille sor durumu ustune de ara.

@kingcyrax yok abi baya kurumsal bi yer. cevap vermiyolar cevap verecekleri gün gelmediği zaman :/

Sigortalı çalışan her türk vatandaşı kesin alıyordur (bknz: maaş bodrosu ).Bildiğim kadarıyla acaip bir istisnası yok bu durumun.Esas mesele şeref yoksunu işyerlerinden kaynaklanıyor.Bu şeref yoksunu arkadaşlar maaş pazarlığı yaparken AGİ bunun içinde sen neden bahsediyorsun diyor.Ama gerçek olanı maaş ayrı bir kalem , AGİ ayrı bir kalem ve 15K maaş alsan bile AGİ'ni alırsın ve alan birçok insan biliyorum.

normal şartlarda alırsın. 133 tl.

ama muhasebeye sorsan e maaşın agi dahil 2850 der muhtemelen.

yok yok şu an maaşım daha düşük ve alıyorum agi. öyle katakulli yapmıyolar

sigortalı çalışan herkes agi alır diye bir şey yok, gelir vergisi veren herkes agi alır.

ücretin istersen asgari ücret olsun /brüt 1777 tl) ister 30.000 tl olsun, devletin belirlediği parametrelere göre agi alırsın. bekarlar için 2017 yılında 133 tl.

mesela arge çalışanları agi almıyor, çünkü gelir vergisi vermiyorlar.

altında başka şeyler de olabilir. mesela böyle bir fikri kafandan atmaya çalışıyorsan bile bu tip rüyalar görebilirsin, karakter olarak üstün gördüğün benzemek istediğin bir kadın varsa bununla alakalı olabilir. rüyanın kendisinden çok o süreçte sana hissettirdiklerini fark etmeye çalışırsan anlama ulaşman daha kolay olur.

ılıklaşıyorsun muntazaman asdfasdgasd
rüyanda gördün diye yapayım diyorsan başka. kadınlar genelde eşcinsellere ılımlı bakıyor, götü kaybetme riski yok ne de olsa :D

kadın memesi, poposu genelde kadın erkek farketmez ilgi çekici, erotik bir şey. yani, bi olmayabilirsin ama bunlara ilgin olabilir.

öyle tipler oluyor ki, daha önce hiç kız sevgilisi olmamış ama ben lezbiyenim diyor. belki lezbiyen değilsin ama erkek gibi yetiştirildin. who knows?

istersen bir duyuru aç, özele gelin güzel kızlar de. bir deneyim yaşa buradan biriyle. sonra karar ver.

istesem bulurum burada aramama gerek yok :) ben kafa açıcı analizler alabilirim diye sordum bu soruyu. yine de teşekkürler.

ne güzel analiz işte nesini beğenmedin? erkek gibi yetiştirilmiş ya da başka kızlar arasında erkeklerin tercih etmediği bir kız olduğu için küçüklükten beri erkek rolüne bürünmüş birisi kendisini gay sanabilir.

ben de tipine bakıp enginarı sevmem derdim ama yedikten sonra ne malmışım ne güzel şeymiş dedim. önce bi önündekini ye.

Gayet normal..cunku kadin vucudu dedigin sey hem erkeklere hem de kadinlara cekici gelir.bende bu tarz ruyalar goruyorum ve bunda bi gariplik oldugunu dusunmuyorum.kadinlarin %70inin bi curious egilimi oluyor bence..yuzdeyi tamamen salladim ama buyuk bi cogunluk diyebiliriz.

sadece bu bilgiye bakarak sebebiyle ilgili çıkarım yapmak oldukça güç. fakat ilk olarak kadın vücudu erkeklere de kadınlara da seksi gelir, ilgi çekici gelir gibi beyanlara itibar etmeyin. bu algı tamamen toplumsal cinsiyet rollerinin ve toplumlardaki genelleştirilmiş kadın algısının bir ürünü. kısacası böyle bir şey yok.

rüyalarınızda bunları görüyor olmanızın bir çok sebebi olabilir. bastırılmış bir istek ürünü olabileceği gibi tamamen kendinize uyguladığınız yasak algısının bir ürünü de olabilir. rüyaların sebepleri hakkında netleşmiş bilgiler yok. buna uzak bakıp bakmamanız ise başka bir mesele.

cinsel kimliğiniz ile cinsel eğiliminiz temelden farklı şeyler, sıkça karıştırılsa da. cinsel kimliğinizden emin olsanız bile cinsel eğiliminizi sorguluyor olabilirsiniz. bu kadınlar da kadın vücudundan etkilenir safsatasının asıl sebebidir aslında. çünkü baskıcı ve geleneksel toplumlarda, bireyler temelden heteroseksüel kabul edilir. cinsel kimliği farklı olan birinin ise direkt olarak homoseksüel olduğu düşünülür. örneğin kişi kendini trans birey olarak kavradığı halde ilgisi sadece kadınlar üzerine olabilir. bu az önce bahsettiğim safsata bunu kabul etmediğinden; cinsel eğilimi aynı cins üzerinde olanları yok sayarak bütün kimliklerin kadınları "seksi" bulduğunu düşünür.

neyse çok uzattım fakat durum ne olursa olsun ortada olan şey "garip" değildir ve olmayacaktır.

Kadınların vücudunun hem kadınlara hem de erkeklere seksi gelmesi, kadınların kendi cinsi ile erkeklerden çok daha kolay ve çabuk yakınlaşması ve bunun çok daha sık rastlanan ve daha normal kabul edilmesi yanılgısı, izlenen porno filmlerden kaynaklanıyor.

Cinselliği pornolardan öğrendiğinizde, gerçek hayatla ilgili böyle saçma sapan fikirlere kapılmanız normal. İzlemeyin demiyorum, hobi olarak yine izleyin ama sonuçta bunların bir kurgu olduğunu da unutmayın gençler. Süpermen gerçekte uçamıyor haberiniz olsun.

Konuya dönersek, rüyalarımızda gördüklerimiz, yaşadığımız sorunların, sıkıntıların, sevinçlerin, kaygıların sembolik birer formu olabiliyor. Kesin böyle oluyor diyemiyoruz elbette, sadece bazı durumlarda olabiliyor. Örneğin rüyada koşmaya çalışmak ama ayaklarınızı hareket ettirememek vs gibi sıkça görülen rüyalar, hayatınızdaki türlü sıkıntıların bir yansıması olabiliyor.

Rüyada bir kadınla seviştiğinizi görmenin anlamı, kendi cinsinize ilginiz olduğundan çok daha farklı bir şeyin yansıması olabilir. Örneğin sizin hayır diyemeyen bir karakter olduğunuzu var sayalım. Sizin için tabu haline gelmiş ve canınızı sıkan bu durum, rüyanızda bir kadınla seviştiğinizi görerek yansıyabilir. Benzer durumları özleştirebilir bilinç altınız.

Özet geç piç bölümü:

Gördüğünüz rüyalar, kadınlardan hoşlanıyorsunuz anlamına gelmeyebilir. Bunu gördüğünüz 2 rüyadan anlamak zor. Bambaşka sebepler olabilir.

@stewie beğenmedim değil yanlış anladın :) sadece soruyu sormamın nedeni birini aramam değildi demek istedim yanlış anlaşılmamak için.

Bütün rüyalar=bilinçaltı

Türk rüya siteleri hep iyi bir haber alacaksın hastalıkların iyileşecek tarzda yorumlar içeriyor ama aslında gördüğün rüyalar senin içinde bulunduğun durumla ilgilidir hep.

İngilizce varsa anlamı bu şekilde belki uyuyordur.

If you are not a lesbian in your waking life, but dream that you are a lesbian, then it signifies a union with aspects of yourself. It is symbolic of self-love, self-acceptance, and passion. You are comfortable with your sexuality and femininity. If, in your dream you abhor the notion of lesbianism, then it represents your fears and rejection of aspects of your own sexuality

böyle bikaç soru gördüm burda.

babası ile yakınaştığını görüp etkisinden çıkamayan bi duyuru okumuşluğum bile var. oluyor yani. çok takmamak lazım.

ben de zamanında hemcins kuzenimle sevgili olduğumu görmüştüm. hatta bi anda lan ben lezbiyen değildim deyip uzaklaşmaya çalışıyodum kızdan. saçma sapan şeyler işte.

dev örümceklerden kaçtığımı da görüyodum. aynı mantık aynı mantıksızlık.

ne var bunda benim rüyalarım kız meslek lisesinde geçer hep dediydim tıkladıydım ki sizin de kadın olduğunuzu öğrendim.
beynimiz bize çeşitli oyunlar oynar hanımefendi. çocukken yaşanılan bir an,bir filmin içine yerleştirilmiş subliminal bir mesaj vs. bu rüyaları görmek için yeterlidir.çok normal..sizinki bunlardan
biz bazen yokluktan falan görüyoruz. lan 7 milyar insanın yarısı kadın. bazen yok oğlu yok işte. napıcaksın

erkekler de görüyor bu tür rüyalar evet. belki bıraktığı etki, sizde bıraktığı etki kadar olmuyordur çoğunda. çünkü erkek!

sebebini bilemeyeceğim maalesef ama yalnızlık, çok çok stresli ve kaçmaya, kurtulmaya çalıştığın zor şartlar olabilir. illa cinsel olarak o tür bir ilgin olduğu ya da bir ilişki yaşayacağın/yaşaman gerektiğine karşılık gelmeyebilir. yine de nasıl yorumlarsan öyle gerçekleşiyor rüyalar.

yine de yazılı olarak istemeli miyim? komik duruma da düşmek istemiyorum ama kabul etmek istediğim bir görev değil kesinlikle.

sana bildirilmeden müdür veya daha yetkili birisiyle yüzyüze görüş. konuşmak her şeyi çözmese bile sen dile getirmiş olursun.

Çalışma koşullarınızda esaslı değişiklik yapacaklarsa bunu size ancak yazılı olarak bildirmekle yapabilirler. Sizin de bunu 6 gün içerisinde kabul etmeniz gerekir. Bu usule uyulmadan yapılan değişiklik işçiyi bağlamaz. Eğer işçi bu değişikliği kabul etmezse işveren ya değişiklikten vazgeçer ya da sözleşmryi fesheder. Boyle bir fesihte işçi sahip olduğu bütün hakları(ihbar tazminatı, koşulları varsa kıdem tazminatı, işe iade davası vb.) isteyebilir.

Yapılan değişiklik esaslı değişiklik kapsamına girer mi bunu siz yapılan değişikliğe göre kendiniz karar verin. Örneğin isiniz ağırlaştı mı? Ağırlaştıysa bu sırada zam yaptılar mı? Eğer işin niteliği ile bağdaşan benzer ve eşit değerde bir iş ile görevlendirildiyseniz bu esaslı değişiklik sayılamaz. Bu işverenin yönetim hakkı kapsamında sayılır. Hukuken durum bu.

Acil degilse bulurum sana.

cuma'ya kadar?

eminönüne inebilir misin metro ile? çok fazla çeşitte ve boyutta var tahtakale'de.

www.funbou.com şu siteye göz atın isterseniz. Eğer yarın kargoya verirlerse cumaya yetişir büyük ihtimalle.

Kalabilir. Konuk adını değiştirin arkadaşınızın adını yazın. O şekilde sorun olmayacağını düşünüyorum. Kardeşim benim yaptırdığım rezervasyonda sorun yaşamadı, söylediğim şekilde yapmıştım.

kalır. uçak biletindeki gibi saçmalıklar yok. eğer rezervasyonda isim girdiyseniz konuk adını değiştirin kısmı var oradan şaaparsın.

www.funbou.com online satış varmış ama sadece.

Www.kutusuzlar.com diye bir siteden guzel kutu alip yurtdisina hediye yollamistim.

İnternetten söylemek istemiyorum sanırım. Gidip alabileceğim neresi var?

Kadikoyde kirtasiyecilerin oldugu sokakta da bulabilirsiniz. Sokak boyunca sagli sollu kirtasiyelerde kutular var. Guven sanat, nezih kitabevi ve diger ufak kirtasiyecilerde.

bu mevsimden sonra fiyatlar artarak gidecektir.
kampanya olmaz sanmıyorum.
senin yerinde olsam hemen alırım.

pegasus'un mail bültenine aboneyim, sık sık kampanyaları oluyor. çok dişe dokunur şeyler değil ama. en son %30 indirim vardı mesela.

dün alsan yüzde 30 indirim vardı pegasusta. ben kaptım bir stockholm bileti.

Mart sonunda hedefler tutmayacak gibiyse 1-2 günlük kampanya yapabilirler ancak yaz dönemi için geçerli olmaz muhtemelen. Yazın zaten talep yüksek oluyor.

o hatlar tam dolu değilse günlük bazen yapıyor pegasus. mail bültenine üye ol. ama bazen kaçıyor. ben havayolu şirketlerini facebook'da haber akışında see first yapıyorum. tavsiye ederim. daha etkili oluyor.

hatta az once mail geldi 23 marta kadar alinan londra biletinde ikinci kisi %50 indirimli. nisan haziran arasi ucuslar icinmis.

min 3 lira. o bile ucu ucuna yeter gerçi.

istanbul için;
bir adet ev arkadaşın var ise maaş en az 4000 tl olmalı.

@gayfe çok iyimser yaklaşmış. merkezi diyorsun, nefes almasan bile 5 bin lazım.
ev arkadaşın varsa 4 bin de olur. @seyduna +1

kafadan 2500 gibi bir rakam eline hiç değemeden gider.
Bu şekilde düşünürsek 4000 civarı diyorum en az.

aileyle bir problem yoksa gittigi yere kadar devam edilmeli bence. biraz para olsun kenarda ayri eve cikarken.

cümlenin kilit öğesi ''merkezi'' durumları aynen değiştirir.

arkadaşla çıkacaksan 3000 lira maaşla çıkarsın bence. evin kirası 2000 olsa kurtarır. rahat yaşamaya dilediğin gibi gezip tozmaya paran kalmaz ama amaç yaşamaksa yaşarsın. yalnız depozito-taşınma-ev eşyası-faturaları açma vs için biraz birikmiş paranın olması lazım. elinde hazır para yokken imkansız.

3000 e bir ev arkadaşıyla çıkarsın ama aileyle para biriktirmek daha kolay tabi.

ev arkadaşıyla min 3.5 lira. yalnızken min 4-4.5.

bin lira kira
bin lira da mutfak ve faturalar desek 1.5 lirayla da gezip yaşanılabilir. tabi bin lira kirayı 2+1 falan dandik bir semt için söylüyorum. merkezi bir yer demişsiniz o zaman en az 1.5 lira kira verirsiniz.

3k + 1 ev arkadaşı

Odeyecegin kiraya bağlı. 1500luk yerde kalırsan tek 3750 min diyorum. Ama daha eve cıkıcaksın diğer masrafları da unutma bak, kışın dogalgazı var bunun. Ilk çıktığında emlakcısı, evi döşemesi filan baya masraflı düşününce.

min 5000 diyorum ortalama bir hayat için. bunda çok aşırı gezme tozma yok onu söyleyeyim; borcun/kredin de yoksa gayet orta-üst bir hayatın olur. yalnız pek para biriktiremezsin, o bir problemse eğer.

her öğün makarna/yumurta yemek istemiyorsan mutfak masrafları hesapladığından fazla çıkıyor genelde. ya da biz yemek olayını seviyor da olabiliriz. :)

tek şehir merkezinde en az 4 bin.

3 e zor olur, aynen denildiği gibi ev arkadaşı lazım 3 olunca.

@vazife tekstil merkezi demek istesem tekstil merkezi derdim :) "merkezi"nin gayet anlaşılır bir tamlama olduğunu düşünüyorum. şehir merkezi olarak da düşünebilirsin.

iş yerim de o merkezi yerlere yakın, o yüzden eve çıksam buralarda çıkmak isterim. sebebi de bu sorumun.

1+1 kiralik evde tek yasayabilir 2500 e bence