Ekşi Duyuru

tatlı badem yağının içine bepanthene ve evigen ampül kır bunu haftada 2-3 gün saç diplerine masaj yaparak sür; en az 1 saat beklet (vaktin varsa daha da bekleyebilir bi zararı yok). bi de illa ilaç kullancam diyosan bioxcin yerine minoxil kullanmanı öneririm. bioxcin kullananlardan tanıdığım kimse memnun kalmadı.
edit: er kişi için de geçerli.

(git: 296134)

edit: tavsiyeler er kişi için olsun

bioxcin gibi şeylere para verme boşuna.

(bkz: minoxidil)

çok yan etkisi var be onun da, sürmem onu kafama

yan etkilerine bakma sen. ortaya çıkmıyor onlar genelde. finasteride kullanırsan çıkar muhtemelen ama minoxidil sorunsuz.

ispanyol ingilizcesi bildiğim kadarıyla arapça karısık ve aksanda ona kayıyor. guney amerika oyle bır duurm yok.

portekızın brezılya portekızcesını resmı dıl yapmasına degınmıyorum bıle.

yani zaten aman aman bir fark yok. tabi ki başta aksan olmak üzere çok değişen şey var ama "ispanya ispanyolcası öğrendim latin amerika'da kesin anlamazlar" gibi bir durum kesin yok. normal bir şekilde ispanyolca öğrenin. bir yandan da ufak ufak latin amerika'da farklı şeyler üzerinde durun. misal "coger" fiilini ispanya'da taksiye binmekle alakalı kullanabilirsiniz fakat latin amerika'da coger afedersiniz sikmek anlamına gelir. bu tarz nüansları araştırın. ha bir de "vos" çekimi var ayrı olarak, özellikle arjantin'de geçerli, onu da bir yandan öğrenin. vs vs.

Bir fark yok demeyin. Cok da fark olabiliyor.

Ispanya'da konusulan Ispanyolca en dogru Ispanyolca diye bir kural yoktur. Bunu Ispanyollar da soyler zaten. Ispanya'da yasiyorum, Silili ev arkadasim var ve ilk geldiginde uyum saglamakta zorlandigini, kendi ispanyolcasini bile onlar anlasin diye modifiye etmek zorunda kaldigini soyler hep. Hala da pek cok seye "bunu niye boyle soyluyorlar? cok sacma" diye tepki verir. Yani tabirler, gunluk kullanimlar bayagi fark ediyor. Kelime farkliliklari da cok fazla.

Aksan da baska bir dunya. Arjantin'de Ispanyolca ogrenip gelen arkadasim Ispany'ya gelince herkese "yavas konusun, anlamiyorum" diye diye gezdi.

Bir de Latin Amerika ispanyolcasi diyorsunuz ama hangi latin amerika ulkesi? Venezuelalilisi farkli konusur, Arjantinlisi farkli, Bolivyalisi farkli. Boyle bir genelleme yok. Sonucta kurslar standart ispanyolca verseler de hangi ulkede ogrenirseniz oranin ispanyolcasini ogretirler size. Turkiye'de standart Ispanyolca ogrenirsiniz.

Ben Turkiye'de kisa zamanda iyi Ispanyolca ogrendigimi zannedip Ispanya'ya tasindigimda afallayanlardanim. Yasayarak ogreniyorsunuz, her gun yeni bir sey ogreniyorum 3 yilin sonunda bile.

Latinler Ispanya'nin Ispanyolcasini anlamaya calisiyorlarsa Ispanyollar da latinlerin Ispanyolcasini anliyor sonucta. "Aaa vos dedi, bu ne demek ki?" diyen olmaz. Latin Amerika'ya gitmeden de Latin Amerika ispanyolcasi ogreten kurs bulamazsiniz, cunku dedigim gibi latin amerika ispanyolcasi diye genel bir sey yok. Ha ordan bir ogretmen bulursaniz o hangi ulkedense onu ogrenirsiniz. Bu yani...

soyle bir animi anlatayim,

sonradan aklima geldi yaziyorum yine, Venezuela'da arabaya carro denirken Sili'de auto denir mesela. Ya da yine Venezuela'da que chevere "aaa ne guzel" demekken Ispanyolcasi "que guay"dir ve "que chevere"yi de kimse anlamaz.

Ustelik Ispanya'nin bile kendi icinde farkliliklari vardir. Valencia bolgesinde "Che que bo" biraz once bahsettigim "que guay"a denk gelir. Yani boyleyken boyle... :)

Ayrica Ispanyolca'ya karisan arapca kelimeler yuzlerce yil once karistigindan bunlarin Latin Amerika'da kullanilmiyor olmasi gibi bir sey yoktur. Ojala mesela Arapca'dan Ispanyolca'ya gecmistir, Latin Amerika'da da gayet kullanilir. Latin Amerika'da da cok fazla ingilizce kelime kullanilir.

Ispanya'da aksan Arapca'ya da kaymaz. Sadece J harfi daha girtlaktan okunur. O kadar. Karisiksa hepsi karisiktir.

yani şimdi ispanya ispanyolcası öğren diyorsunuz bana değil mi ?

Valla Turkiye'de kursa gidecekseniz, hocanız Latin Amerikalı bile olsa büyük ihtimalle onu ögreniceksiniz.

www.facebook.com bu nedir ya, şişirme bir fanlık söz konusu bence..

edit: oha lan adam bi de site yaptırmış www.tunahanbayraktar.com o değil de bi de böyle insanlar hayatta bir şekilde başarılı oluyorlar, hep dört ayak üstüne düşüyorlar, nedeni kendine aşırı güven olmalı..

ver benim elime profesyonel bi dslr ben de çekerim bunları.

www.facebook.com

bunları çekmek için fotoğrafçı olmaya filan gerek yok. başlangıç seviyesinde photoshop biliyor bir de bu arkadaş.

bunları amatör makineyle bile çekersin. özeelikle son zamanlarda eline (d)slr makine alan kendini fotoğrafçı sanıyo çevresin de malsa ne sanattan ne de fotoğraftan anlıyosa onlar da kendilerine fan sayfası açıyolar böyle. deli oluyorum bu adamlara googlea yazsan zilyon tane çıkıcak resimlerin bi kopyasını amatör ruhla çekip bişi yapmış sanıyolar kendilerini. yaratıcılık yok farklı bi bakış açısı yok bişey yok sadece basit kopyalardan ibaretler.
baya da dertliymişim :)

evet, demek ki kötüymüş gerçekten...

bende fotoğrafla ilgileniyorum, yıllardır amatör olarak ilgileniyorum bununla diyerekten nitelendiriyorum oalyı, hiç fan sayfam vs de yok, ama benim fotoğraflar bu ve türevi arkadaşlara nazaran bayağı bir pro olmuş...

artık bu tarz "fotoğrafçı" arkadaşları gördükçe kendimden şüphe eder olmaya başlamıştım...

yeni yeni başladığım, utana sıkıla bir şeyler deneyerek kendimi geliştirmeye çalıştığım fotoğraftan tiksinicem yakında. photography'nize sçym demek istiyorum bunlara.

sevgili kardeşim bana sorarsan fotoğraflar vasat bile değil ama bunun gibi çok herif var. fotokritik denen saçmalığı gez istersen biraz. herkes isminin sonuna photography ekleyip bir anda profesyonel fotoğrafçı oluyor. internet sitesi yapmış bi de allaam ya. ay-moon diye de bir kategori var. valla süper.

edit: bu arada adam gitmiş hayvanat bahçesine, kafesteki maymunu çekmiş, akvaryumdaki balığı çekmiş koymuş internet sitesine. gören de amazona gidip orda çekmiş sanır piranayı.

@henry gale; fk felaketini biliyorum, günün fotoğrafları zırvalarına çok gülmüşümdür zamanında :), ve bu hayvanat bahçesi olayını aynen ben de aklımdan geçirmiştim, bari kafesler, cam vs görünmese de tamam işte hayvan desek

@jackofalltrades; senin verdiğin linkteki gerçekten çok fena, şaka bile olabilir!

korler sagirlar birbirini agirlar

yahu bu nedir ya, ulan eline dslr alan fotoğrafçı geçiniyor iyi mi, şaka olsa keşke.. bir de adamlar işlerini ciddiyetle yürütüyorlar anladığım kadarıyla, yani öyle sanıyorlar. acaba beğendiği fotoğrafçılar kimler merak ettim..

dayanamayıp yazdım elemanın duvarına ne iş bu diye. garanti siler de en azından okuyup bozulsa.

bi ucundan tutsanız?
www.facebook.com

hobi olarak ogrenemk istiyorsaniz en uygun tercih olur italyanca ile birlikte. ancak is icin istiyorsaniz ben olsam cince, arapca, rusca uclusunden birini secerdim.

geçen sene yapmıştım bu araştırmayı ve ben de ispanyolcada karar kılmıştım. tek başına öğrenmek kolay diyorlar, ingilizce bilen daha kolay öğrenir diyorlar. gerçekten öyle midir bilemem, çünkü ispanyolca bilmiyorum ama öyle olduğuna dair bir söylenti var. ha bir de omegle üzerinedn bir ispanyol ile tanuışmıştım ki bu kararımı söyleyince tam isabet olduğunu söylemişti.

madem aceleniz yok öyleyse rosetta stone ile başlayın. bunun yanında tell me more var. fransızcasını kullanmıştım şahane birşey idi. busuu, livemocha.yı biliyorsunuz zaten. onlar da iyiler. bir şey daha var, sanıyorum ki ispanyolca desteği de var. pimsleur. bunun çok faydalı olduğunu söylüyorlar. bence en büyük öğrenme yöntemi ise, yani, bana göre, müzik dinleyerek sözlerine bakmak.

aslında hobi olarak öğreneyim diyorum ama, iş için öğrenmek istesem çince, arapça , rusça üçlüsü de zor gelir gibi görünüyor bana, sonuçta alfabe vs farklı...

bir de bu üçlüyü kendi çabamla öğrenmem zor olur galiba? kurs gerekir gibi?

evet hocam kurs gerekir, kendi cabanizla ogrenmeniz zor olur. dediginiz gibi alfabe farkli, yapi farkli. ucunude iyi derecede konusan arkadaslarim var. benim anladigim aralarinda en zoru cince, en kolayi rusca. arapca ogrenen arkadasim haric digerleri dillerin konusuldugu ulkelerde vakit gecirdiler. arapca ogrenen arkadasim kurstan ogredi 2 sene icinde. kendisini dinledim bir arapla konusurken gayet akiciydi, hatta araplarda sasirdi vs. her sey de oldugu gibi niyet ve azim tabi...

connected2.me

(bkz: connected2.me)

bedava yepyeni arkadaslık ve sohbet yapabileceginiz mobil sesli chat sohbet sitesi.

www.davetli.com

Pandorum

2001 A Space Odyssey
Moon
Sunshine
The Abyss

Artificial Intelligence

pandorum dışında hepsini izledim, pandorumu da sıkılıp yarıda bırakmış olabilirim...

varsa daha öneri alayım...

www.tastekid.com

önerileri izlemişi hep, anlaşılan yok bilmediğim bu tarzda film, neyse...

Bu yapacağınız bölüme göre değişir. Ama genellikle yüksek lisans yapımı özel ve kamu kesiminde çalışmaya başlamak için tercih nedenidir? Fakat bu tercih sizinle ayn yahut çok az bir biçimde farklı olan kişiler arasında geçerlidir. Derslere devam etmeden yapılabilen dersler olmakla birlikte bazı hocaların uğraştırıcı ödev ve seminerleri oluyor.

herkes yapiyor diye yapma.

hele iyi bi yerde olmayacaksa hic bulasma bile.

anlamiyorum bunu ben,sanki zorunlu egitimmis gibi ilkokul,ortaokul,lise,üniversite sonrasina yüksek lisans yapma pesinde,herkes mi akademisyen.

kisisel algilama bunu,ben genel bir tespit yaptim:)

evet @serabetan, ben de bu yüzden merak duydum açıkçası, herkse yüksek lisans peşinde, nedir bu, oku oku bıktım ben açıkçası :D

ileride pişman olmayayım diyerekten soruyorum ben ama, yoksa aklıma bile değildi...

kariyer amacın varsa yap.benim peder de öğretim üyesi.başlarsın yarıda falan bırakırsın.hem senin için vakit kaybı olur,hem de akademisyenlerin vaktini çalmış olursun.bi amacın varsa yap.

İyi bi üniversitenin iyi bir bölümünde yüksek lisans yaptım, lisansdan arkadaşlarım askere gidene kadar iş bulamadı askerden sonra da 6 ay 1 yıl arası iş aradılar. (kriz zamanıydı) Ben tez yazarken askerliğimi yapmadığım halde 3 iş teklifi geldi, maaş da arkadaşların aldığının 1,5 katı filandı. (bkz: master'da iş verenler teklif ediyormuş)

Ama bunun dışında işe yaradı mı hayır, arkadaşlar 2 yıllık fazla tecrübe ile benden hızlı yükseldiler mi evet, master yaptığıma memnun muyum evet (hayatımın 2 yılı daha okulda eğlenerek geçti)

hay allah ne ilginç.16 saat aç susuz kalınca ağrıması doğal değil mi?

Açlık ve sıcak genelde başağrısının nedenlerindendir. Zaman ilerledikçe ağrının şiddeti de artar ama uyuyabilirsiniz başağrısı rahatsızlık veriyosa. Tavsiyem oruç tutmaktan ziyade ciddi anlamda açlık çeken insanları doyurmak ve vücudunuza acı çektirmemenizdir.

kan şekeri düşüşü

bi bardak su için, geçer.

oruç tutma ağrı çoksa. din bu konularda hoşgörülü sanırım.

oruç iken değil oruçlu iken emin olki burda ilk okul anılarını partladan bir dolu arkadaş var oruçmusun yok abi iftarim veya sahurum gibi saçma sapan diyaloglar elbetteki geçmiştir. sahurda ise havuc ve birkaç meyve yiyeyerek susuzluğunuzu giderebilirsiniz özellikle pilav yemeyin susatır su içtiğiniz zamanda mideniz şişer daha doğrusu pilav midenizde şişer.

birkaç gün içinde alışıyor vücut. oruçluyken baş ağrısını birçok kişi yaşar. bende de var şu anda baş ağrısı. ama düne nazaran bugün daha iyi durumdayım. dün bayağı halsizlik ve baş ağrısı vardı, şimdi daha rahatım. senin de baş ağrıların günden güne azalır diye düşünüyorum.

büyük bir sağlık problemi olmadıkça, azıcık baş ağrısı yüzünden "oruç tutma" laflarına da gıcığım. islamdaki hoşgörüyü keyfinize uyarlamaya çalışmayın. ayrıca oruç tutmanın tek sebebi açların halinden anlamak değildir. "kendine acı çektirme. aç doyur" demekle olmuyor öyle. insanlar genelde açların halinden anlamak için oruç tutmuyorlar, farz diye tutuyorlar. bırakın da kişi eğer istiyorsa ve sağlığını riske atacak çok önemli bir sorunu yoksa tutsun orucunu.

@dento

Gerçekten özür diliyorum bu konuda yeterince saygılı olamadım belki.
İşin aslı islamdaki hoşgürüyü kendime uyarlamıyorum. Çünkü bir dinim yok. Ama sadece söylemek istediğim şey, ibadetlerin en güzeli ihtiyacı olana yardım etmektir. Ya da, bir işe yaramak en güzel ibadettir. Dinlerin istediği de aslında budur.

ciddi cevap veren arkadaşlara teşekkürler...

şimdi baş ağrısı normaldir herhalde ama, çevremde pek bunu yaşayan yok, acaba ben de mi birşey var düşüncesine sebep oldu bu, ama cevaplara göre normal gayet :)

dento +1. vücut yeni düzene alışıyor, olacak o kadar.
ayrıca hem oruç tutup hem de fakirlere yardım edilebilir. birini birine feda etmek zorunda değiliz nitekim :) zaten malum, fitre denen şey ramazanda verilir ve zekatı da bu ay vermek sevaptır diye naçizane fikir belirteyim dedim.

arkadaşım Allah orucu belirtmiş kuranda dinlerin isteği değil ALlahın isteği :) Allah orucu tutun demiş namazı kılın demişr yardımıda yapın demiş. Amaç yardımsa Peygamber Efendimizde yardım yapıyodu e niye oruç tuttu ki ozaman? oruç tutmasa yardımı daha iyi yapardı dimi? ama acizliini anlamayıp şükretmeyi unuturdu insanlar emin ol www.sufist.net

hala zor bir de parcaların tam uyumlu olması lazım. chipset ekran kartı gibi.

herhangi bi torrent sitesinden iatkos v.7 küsürü indirip iso yu cd ye kaydet. normal windows kurar gibi tak cd yi bilgisayarı baştan başlat ve kuruluma başla.

@ necipnba, onu yaptım zamanında ama, çok sorunlar olmuştu desktopta, gerçi laptop yeni, hem genel donanımı onboard, iatkos s3 v2 indiriyorum şimdi, bakalım ne olacak...

bir de bunları win7 ile dual boot olayı kolay oluyor mu ?

dual boot yapamadım ben. gerçi fazla uğraşmadım. mac os kurduktan sonra windows partına erişemiyordum. araştırmak gerek

uphuck.ggrn.de

burada anlatılmış güzelce, denersem eğer sonucunu buraya yazarım :)

bi çok versiyonunu denedim 3-4 çeşit versiyonunu torrentten çekip dvdye yazdım kurulum olayını yapıyo vs ama bi yerde sorun çıkartıyo. donanımının uygun olup olmadığına bak, benim sorunun ekran kartının bi türlü uyuşmamasıydı galiba, çünkü kurulum bitip reboot yaptıktan sonra ses almama rağmen görüntüyü elde edemedim, bi çok ati diriverını yüklememe bi çok kez bu işlemi tekrar yapmama rağmen. iflahım kesilmişti. önemli olan donanımın, gerisinde bi şey yok.

evet, laptop olduğu için sitesinde kurup çalıştıran olmuş aynı modelde, bazı driverleri kendisi kurmuş, o kadar...

evet, ilgilenen varsa; kurdum ettim, ekran kartı ve wireless için sürücü yoktu maalesef, hadi adaptör ile aştım wireless olayını, ama ekran kartında sadece native çözünürlük elde edilebiliyor, fotoğraf ve video gösterimi kesinlikle yapılamıyor; eğer düzgün bir sürücü yok ise...

o nedenle kurdum bir müddet kullandım ve sildim...

duyuruyu açan kendi cevaplarına tik koymak gibi saçma bir harekete başvurmadığı sürece çok sorun olmaz.

evet @lieutenantmono, bu da olabilir...

@cro magnon, tamam tik koymasın ama, lieutenantmono'ın dediği gibi bir durum da var, o zaman da karışıyor her türlü, bir de şimdi adam oraya mesaj yazmış, tick kutusu var, hem de atabiliyor ticki, boş bırakır mı :D

bazen şöyle oluyor, duyuru sahibi duyuruyu açıyor, cevaplar geliyor ancak sorunu çözen bir cevap olmuyor aralarında. duyuru sahibi dış kaynaklardan araştırmasını yapıp sorununu çözüyor ve başkalarının da başına geldiğinde yararlansın diye cevap olarak çözümü kendisi yazıyor. yani prensipte kendi sorusuna kendi cevap vermiş oluyor. böyle bir durumda kendi cevabını tiklemesi için o boşluk var. zaten kendi cevabını tiklemek de bir tek bu durumda caiz. :)

moralini bozmak gibi olmasın ama ne verirlerse sat bence. ama paraya ihtiyacın yoksa satma birine ver.

:D dh de bunun biraz daha kötüsüne 200 tl istemişler :) o yüzden satayım dedim, evde duruyor öylecene...

evet dimi, gideri var aslında, bir de uydu kartı ile samsung 19" lcd var, onları da kombine ederek elden çıkarılabilir topluca sanki ?

yapılır yapılır sıkıntı yok. verin elektronikçi birisine halletsin hemen. elektrikçiler uğraşmıyor pek. yani tv tamiri vs. yapan yere verin. 1 liraya yaparlar, yok uğraşırım ben yaparım dersen kırık yerinden kendin yap.

Eğer aletin o kutu olan kısmının içinde olan bi sorunsa yenisini al derim. Ben de öyle kullandım kullandım, bir gün infilak etti bildiğin duman falan çıkardı. Bir önceki şarj aletim de aynı şekilde kablodan bir şeylerden saçmaladı bi baktım duman fışkırıyor yine. Aman diyeyim.

yok hayır, adaptörde sorun yok, tamamen kablonun içinde bir kopukluk var...

bakalım yarın açayım diyoum kabloyu, ama ek işini nasıl yapacağız? elimle mi saracağım birbirine?

elinle kopan kısımları sar iyice, diğer tele temas etmesini engelle. bunun için de izola bant kullan. basit bi işlem. önemli olan zaten o kopuk nerde onu bulmak. onun dışında bıçakla yarın en dıştaki kabloyu, ameliyata başlayın.

artık doktorsunuz! i650.photobucket.com

bana aynısı oldu. mahallede televızyoncu yaptı ama 20 yetalemi aldı.

istanbul'daysanız 20-30 liraya sirkeciden yenisini alın.

diğer soruları bilmiyrm ama inceleyecegin yer mevcut değil. belki dogubank ta satan yer olabilir dogubank a hiç gitmedim fikir yürüttüm :)

manga-çizgi roman ve pdf'ler için dx'i öneriyorlardı, e-book formatlarında olan yazı okuyacaksanız kindle 3'ü tercih edin diye okudum. ben de alacağım bu arada :)

dx'i önermelerinin nedeni a4 boyutuna daha yakın oluşu, dolayısı ile küçülme olmadan ya da sayfaları parça parça okumak zorunda kalmadan kullanabiliyorsunuz.

bir de kindle'da renk yok ki. manga, çizgi roman renksiz okununca aynı keyfi vermez bence.

evet renk olayı beni düşündüürdü ama, renkli e-ink çok zor gibi, şu anda da hybrid bir ekran yok, eink ve lcd olarak...

mangaların zaten çoğu siyah beyaz bu arada...

zor bi soru aslinda,bikac kaynakta 2011 icinde renkli e ink li cihazlar cikacagini soylemislerdi.

bende kindle var fakat hic cizgiroman okumadim,olsa bile kindle dx kesinlikle cok daha verimli olur.

kendikimi gonderebilirim mailini soylersen..kurumsal firmalarda kabul gordu

secret cv diye bir site var,ordan oluşturabilirsin ..

orada hesabım var ama,galiba web arabiriminde oluşturuyor sadece, worde aktarınca bozulma meydana geliyor

cvyolla.com

cv mi mail ile yolla diye bir seçenek var,mail adresine gelen maili word'e aktarırsan bozulma olmaz..

uluslararası standartta cv örneği için: europass.cedefop.europa.eu

Arkadaşlar bu konuda bende muzdaribim.
Yok mu elinde ahanda bunu kuklanabilirsin diyecek. Hatta mailime atacak falan.

fotokopi sayısını bilmem ama dikimevi'nin tıp fakültesi caddesi çıkışından çıktıktan sonra otobüs durağından akdere otobüsüne binerek veya biraz daha ileri yürüyerek akdere dolmuşuna binerek gidebilirsin. yok ben yürürüm diyorsan en fazla yarım saatte yürüyerek varırsın.

eskiden bu eski dergi ve kitapları zafer çarşısının üstünde adilhandaki dükkanlar alıyolardı belli bir fiyata şimdi nasıldır bilmem ama bi sor oraya

başka öneri ?

valla bi çare bulursan bana da haber verir misin?

@zan altı; sonucu buraya yazarım en azından :)

çöpe atmayacağım kesin, geri dönüşüm olabilir, ama o zmn da bilgiye yazık, birilerine verebilirm belki bu gidişle :)

ben duyuru açtım gelin alın diye kimseden ses çıkmadı valla. kağıtçılara gidecekler sanırım. :(

hmm, son baktığımda girmiyordu dns mevzusundan, yazık olmuş...

yok mudur bunun muadili?

yaw adam işte böyle işe yarar programlar yazıyordu, misal hostsmafia vardı, bir tık ile netten güncel hosts dosyasını indirip yasaklı sitelere erişim sağlıyordu...

Konuşma sesi 40-60 desibelmiş.

arena'daki gs-fb maçında kırılan desibel rekoru 130 gibi bişiydi. ordan hesap edin.

koşu bandı diyim ben o zaman ? kullananlar sessiz diyor, özelliklerde 50-55 dB gösteriyor, ne kadar sessiz onu anlayayım dedim...

www.ebilge.com

www.google.com

elektrik süpürgesi 75

focalprice.com

focalı bilyorum, alibaba var, bir coinli birşey vardı, onun fiyatlar iyiydi, neydi ki o ?

www.miniinthebox.com

aliexpress.com a da bakın bi

buyincoins.com

(git: 267890)

www.mediamarkt.com.tr

Bunu görmüştüm.

1 yıl o yav.

yani 1 yıl hiç uğramasam, diğer 1 yıllık tecili o yıl içerisinde yaptırabilirim mi diyorsunuz?

ne gün gidersen git, mezuniyetine göre tecil süren 2013 haziran'da dolacak ve yüksek lisans vs. devreye girmez ise 2013 ağustos'ta askere gideceksin.

bence hemen git işlemlerini yaptır. ben daha geçici mezuniyet belgesini alalı 3 hafta olmadan eve polisler gelmişti :) (ben bahtsız bedeviyim, başka kimse duymadım böyle olan) ama git biran önce hallet işini bir fark olmayacak dediğim gibi.

aradım sordum, mezuniyet tarihinden sonraki 2 ay ,ç,nde gitmek gerekiyormuş...

şimdi misal fotoğraf çekiyorum, geziyorum, sonra ulaşım rahat olsun isterim...

aslında bunların arasından antalya'yı elemelimiyim diye sorsam daha mantıklı?

yalnı şimdi uzun vadeli düşündüğümü için, antalya'nın sıcağı çekilmez olabilir belki?

"şimdi misal fotoğraf çekiyorum, geziyorum, sonra ulaşım rahat olsun isterim.."

antalya-kaş a yerleş. likya yolu var yavaş yavaş yürü on sene gezersin. fotoğraf da çekersin. ulaşım desen harikulade.

Doğma büyüme İzmirli, bir sene Antalya'da yaşamış ve şu sıralar sıkça İstanbul'a gidip gelen birisi olarak diyebilirim ki; paran varsa öncelikle İstanbul, sonra İzmir, en son olarak Antalya.
İstanbul'da yapabileceklerinin sonu yok. Hayat orada hiç durmuyor sanki. Tek koşul maddi olarak isteklerini destekleyebilmen ve metropol yozlaşmışlığına sabır gösterebilmen.
İzmir belki de bu ülkenin en huzurlu şehirlerinden birisi. Geçim sıkıntın olmaz, bir yere geç kalma endişen olmaz, gecenin bir vakti rahatça şehirde gezebilirsin, tatil yerlerine rahatça geçiş yapabilirsin.
Antalya kocaman bir balon bana göre. Turizm merkezi olmasından öte hiçbir özelliği yoktur gözümde. Özellikle merkezi kesinlikle yaşanmayacak kadar rutin. Sana sıkılman için sadece 1 hafta veriyorum. O derece yani =)

sistem adresinizi kabul etmez. etse de siparişiniz düşünce telefon eder ve "şöyle böyle" diyerek kabul etmezler. sonuçta onların da bir çalışma düzeni var. ama siparişiniz 3000-5000 tl ise bilemem tabi :)

hürriyet emlak

google ==> gelişmiş arama ==> son 1 ay ==> semt/şehir adı kiralık ev ==> enter

sahibinden.

acıbadem'e bak derim. gayet uygun metrobüse de yakın.

yıldızbakkal. 800-1000 tl arası. mis.

ben 3-5 kez belki daha fazla alışveriş yaptım, meyve sebze gibi şeylerde hiç sorun yaşamadım çürük çarık çıkmadı, sadece bi kez yumurtalarda kırıklar vardı, onun dışında gayet güzel bi olay, taşıma derdi yok ve kapına kadar geliyo, 75 lira ve üzerinde ücretsiz, altı nda ücret ne bilmiyorum ama sitesinde yazıyor olmalı, bahsettiğim şişli bölgesi tabi, tavsiye ederim.

tavsiye edilir. ozellikle alisveris miktari cok ve araba yoksa :)

kargo masrafi miktara gore zaman zaman degisiyor. onu kontrol etmek lazim. genelde 75 tl uzeri ucretsiz.

hasan ali toptaş.
oğuz atay.

daha böyle fantastik öğeler içeren, saran bir şeyler olsa daha iyi olur gibi...

hakan günday.

hasan ali toptaş - gölgesizler.

fantastik. gerçekten!

evet, gölgesizleri alacağım galiba, birkaç tane daha tavsiye alabilirim...

burhan sönmez'i deneyebilirsiniz.

"Kuzey" çok başarılıydı, şimdi Masumlar diye bir kitabı daha çıktı, henüz okuyamadım gerçi onu...

Dune serisini bilemeyeceğim ama Otostopçu serisini de hem Kabalcı hem Sarmal çevirdi. Kabalcı çevirisi Sarmal çevirisinden daha yeni ve Kabalcı çevirisi bariz şekilde çok daha iyi Sarmal'ınkinden. Belki bir fikir oluşturabilir başka cevap veren olmazsa. :)

Dune'u okuyorum şu an Kabalcı'dan, gayet memnunum.