Ekşi Duyuru

Hangi pentax var? K5'e geçsen?
Gel pentaxı bırakma arkadaşım. Bu rahatlığı bulamayacaksın diğer makinelerde..

k100ds var. 5 senedir bende, ama pentaxta ekipman sıkıntısı var, diğer markalarda lens ve aksesuarlar hem daha ulaşılabilir hem de çeşit çok

70d al stm lensli

Ekipman sıkıntısı derken? Ne gibi sıkıntıların var mesela?
Şimdi sen öyle hemen vazgeçme bakalım pentaxtan. Pentaxturkey.com'a gir hele bi, orada ilanlara bir göz at.

@rumble; pentaxturkey bitti :) ayrıldı millet 2-3 tane farklı site var, pentaxturk, kirlisensor vb.

Pentaxturk.com'a bak o halde :)
Uzantısı zaten. İlan kısımları hala canlı. Ara sıra bakıyorum.
Son olarak oradan 50mm 1.7 almıştım. 450 liraya. Çok iyi lens.
Makineni biraz daha iyi ile takas et. Ya da yeni al. Lens bulmak zor değil. Paran yeterse k5, yetmezse k10/k20 al.
K10 mesela gayet yeterli bir body.

ne doktoru?
500 lira alan romatolog biliyorum. 300-400-250... böyle gidiyor. standart yok.

250 den başlar. Her alan İçin.

prof veya doçent ise 250 den aşağı olmaz. uzman ise 250 nin altında olabilir.

muayenehane ücretleri 150-200den aşağı değildir. sigorta anlaşmaları vardır, anlaşmalı fiyatları daha uygundur. özel sigortanız varsa o fiyatlar üzerinden katılım payınızı ödersiniz, genelde cüzi bir hal alır. sgk ile bişey değişmiyor diye tahmin ediyorum. sigorta yoksa zaten bu fiyatları cepten yakıyorsunuz. doktorla konuşur durumunuz, tanışıklık ve yakınlığınıza göre bir ayar çekebilirsiniz ödeme güçlüğünüz varsa.

Randevu için aradığınızda muayene ücretini sormanız en mantıklısı. Herkes soruyor bir sıkıntı olmaz.

Eşofman daha güzel.

içiyorsanız tripel bira, ya da el yapımı çikolata. kalan her şey pahalı veya burada mevcut.

kriek - vişne aromalı bira gibi bişeyleri var. tr de bulunan yer var mı bilşmiyorum ama denemek istiyorsanız isteyin.

lahana

pişman etmez, tavisye ederim.

ilk iki sezonunu izledim sonra sıkıldım bıraktım. niye sıkıldım onu hatırlamıyorum ama boş bir zamanımda kalanını izleyeceğim kötü değildi çünkü.

İlk sezonu izlemiştim, oyuncular çok iyiydi.
Hannibal gibi bir dizi ama daha hafif.

Izle izle harika

3. sezon mükemmel şu an en heyecanla beklediğim dizi diyebilirim. ikinci sezon aman zaman durağanlaşsa da oyunculuklar çok iyi olduğu için kendini izletiyor. bi de çok eglenceli bir audition videosu var youtubeta rollerin nasil secildigiyle ilgili

Hannibal gibi bir dizi değil bence, Hannibal'ın sınıfında değil yani ama ilk 2 sezonunu izlemiştim ben de sıkılmadan. Sonra bazı sahneleri midem kaldırmadı (Norman'ın hobisiyle uğraştığı sahneleri), bıraktım izlemeyi. Fazla rahatsız etti beni psikolojik anlamda da.

Psycho'nun başlangıcını anlatıyor işte. Filmi sevenler bir baksın bence. Vera Farmiga filan var, oyuncular çok iyi.

haşlayıp içindeki kılçıkları almak gerekiyor bildiğim, içi baya iskelet, yenmez onlar çıkmadan.

şu işlem şart yani:
mutfaksirlari.com

Sarımsaksız pek hoş değil.

deniz börülcesi haşlanıp ayıklanıp yağ limon sarımsak ilavesiyle salata yapılıyor, soğanlı yumurtalı nasıl olur bilmiyorum.

haşlanmadan yemez haşlayıp dışındaki zar gibi şeyleri tek tek çıkartmak lazım yoksa pek hoş olmuyor.
domates soğan yumurta pek tanına yakışmaz gibi senin devan semiz otu onu al kır yumurtayı ye.

Nasıl yaparsan yap ama haşlayıp kılçıkları ayıkla mutlaka. Yukarda söylendiği gibi en güzel hali limonlu, sarımsaklı ve zeytinyağlı hali. Denemeni tavsiye ederim.

En güzel hali salata malzemelesi olarak kullanılan hali. Hafif ekşimsi bi tadı olduğu için yumurtaya yakışmayabilir, ya da yumurta börülcenin tadını tamamen bastırabilir. Denersen nasıl olduğunu bize de söyle :)

evet, haşladım kılçıkları ayırdım, @nimberjack sağolsun, yoksa öylecene yenir sanıyordum.

haşladım 10dk, sonra soğuk suya aldım, ardından sarımsak ve azsoğan ve zeytinyağı ile hafif kızarttım, sonra yarısına yumurta kırdım, diğer yarısınız da yoğurtlu yaptım, ikisi de güzel oldu, ama yoğurtlu daha iyi oluyor

Ege'de yoğurtlu mezesini yaparlar onun, rakının yanında çok güzel gider. :) Afiyet olsun.

yok değil

numarama.com

verilen internet siteleri cia diye bir akıllı telefon uygulaması üzerinden arama yapıp çıktısını veriyor. direkt cia programını indirmek daha mantıklı. tabi sizin telefonda ki kayıt defterinde olan numaralarıda havuza atıyor kaydettiğiniz isimde.

Beynim yanmıştı benim

blog.radikal.com.tr

sinemahzen.com

örümcek vicdan azabını temsil ediyor.

agaclar.net burada bütün sorularının cevabı var ama okuyup araştırman lazım.
tarımsal yatırım zordur. ben ceviz ektim

yok. ondan alma bundan al. www.hepsiburada.com

neden peki ?

excuse me'yi soru gibi söylemek. kafayı hafif uzatmak.

edit: sorry'i de soru gibi söylersen anlıyorlar.

could you repeat that?

sorry?

is goruyor

bi de

come again? var ama what? garip geliyosa bu da garip gelebilir :D

nereli arkadaş? irlandalıysa aey deyip kafayla ne diyon işareti yapabilirsin. iskoçsa aynı kafa işaretini yaparak aağ diyebilirsin.

come again, not following (kulağa kaba geliyor direkt türkçe'ye çevirirsen, ama değil)

sorry, would you please repeat?

@bir varmis bir yokmus+1

Onun yanına "would you please repeat slowly" gibi bir ekleme de yapılabilir belki, eğer aksandan veya telaffuzdan ötürü anlaşılamıyorsa.

"i beg your pardon" derim ben.

say again dersen yeter. oyle please, could you, sorry gibi seyler orta sinif ingilzilerden pek duymadim, onlar aynen sadece say again diyor.

Pardon
Sorry
Excuse me

@valerius, cok ilginc bu. ingilizler 'would have done', 'could have done' gibi cumleleri de hic kurmadiklari gibi anlamini da bilmiyorlar. almanca dersinde bir ingiliz ogrenci vardi, anlatamadik anlamini. o yuzden hakli olabilirsiniz. ama kibar mi 'say again (slowly)' demek?

acun ılıcalı i could not understand diyordu, o aklıma geldi.

ingilizcede söylenen şeyi anlamadığınızda "i beg your pardon" deniliyor. old possum +1.

say again kibar degil, ama is yerlerinde toplantilarda ekip arkadaslari arasinda kullaniliyor, i beg your pardon en kibar ve dogru olani anlamadigin zaman soylecegin karsidaki kisi cok yakin degilse.

say again you little bastard/slut diyorum ben. en kibarı bu.

resident evil serisi iyidir.

dubizzle

elektronik ucuz değil artık orda. burda olmayan bişey varsa al yoksa avantaj pek yok.

www.carrefouruae.com

Gelmiyor zira her okulun her bolumu ingilizce degil ya da adam meslek hayati boyunca ingilizce gereksinim duymayacagini dusunuyor ve kendini ilerletmiyor.

Evet, en basiti genel kultur icin belirli seviyede ingilizce öğrenmek gerek belki ama cok gereksinim duymuyorsa neden ogrenmedin demem acikcasi.kendi tercihi.

ingilizce hazırlık ne demek, öğretmenler bile bilmiyor ki ingilizce bir de öğreticekler ? ama şunu farkettim akdeniz ülkelerinin gevşek insanları yabancı dil konusunda kötü. italyanlar, ispanyollar, türkler ... türkiye'de kaç kişi yurt dışına çıkıyor ya da ingilizcenin eksikliğini hissediyor?

ingilizce ilk okul, orta okul ve lise hayatım boyunca doğru düzgün ingilizce bilmeyen ama harike bildiğini iddia eden ve harike öğrettiğini savunan insalarla geçti.
bir ne zaman bu öğretmeler konuşsa çabalamıuorsunuz, isteğiniz yok, yeteneğiniz yok diye diye hevesim kırıldı.
üniversite de hazırlık okumak zorunda kaldım ve şu an b1 belki zorlarsak b2 seviyesinde ingilizcem var diyebilirim. (derslerime genelde native hocalar girdi bunun çok büyük katkısı var, hatta tek etmen diyebilirim)
türk hocalarla öğrenilmiyor dil. açıkçası bana hiç garip gelmiyor, ingilizce bilmeyen ingilizce öğretmeni gördü bu gözler, öğrencisi bilmemiş çok mu?

ben bilmiyorum ve 4.sınıftan lise sona kadar tahtaya hep aynı şeyler yazıldı.S+V+O vb.Ben nasıl öğreneyim abi şimdi ingilizceyi?:D

Türk hocalarla öğrenilemeyen ingilizceden mi bahsediyoruz?
İlk orta ve lise de gördüğün tense lerden ve if clause type 0 ve belki zorlarsak type 1 den ileri gitmeyen her sınıfta aynı şeyleri tekrarlayan ingilizce öğretmenleri ile öğrenilmeyen dimi bahsedilen ingilizce?

İngilizce öğretmenlerimiz başlı başına yeteri kadar iyi ve donanımlı değil iken daha bacak kadar boy ile ingilizceye hakim olmamızı beklerken " yeteri kadar istemiyorsunuz çalışmıyorsunuz " diyen bi öğretim sistemine sahipler.

Üniversiteler (!) Vasat kere vasat! En azindan kendi okulum için diyorum. Muafiyet sınavına girmedim diye seviye belirleme sınavımı iptal ettiler halbuki sınav parasini da yatırmıştım ve ben zorla bildiğin abc den başlayan seviyenin rastgele bi şubesine atıldım. Bildiğin lise 1 tekrarı oldu!!!

Bu gibi sebepler başta insanı herhangi bir dilden soğutur.

Onun haricinde pratik yapacak herhangi bi insanı bulmak daha zor. Kafadan aksan yok bilgi zaten yok kime gitsen diziden üç beş replik ve aksan kapmış gelmiş konuşuyorum ayağı.


Her neyse çok uzattım okuldaki eğitimle öğrenilmemesinin sebebi yabancı dil öğretmenleri ve onlara dayatılan sistemdir. Bu sistem bildiğin boşluk doldurma soruları gibi sıfır pratik içeren saçma sapan bi eğitim paketi.!



Ha yetenek vardır bunlara rağmen Advanced konuşur tebrik ederim ama bi arkadaşım var 7 8 yıl da anca Advanced seviyeye geldi bi de beni ezmeye çalışıyor. Komedi gibi. Sadece diziler ve şarkılarla yapmıştı aman ufak detay.

8 sene ingilizce dersi görüp, yine de gram bilmemek. Eğer hevesin yoksa öğrenmen imkansıza yakın.

Eğer, belirli bir liseye/üniversiteye başlarken İngilizce bilgisi seviyesi aynı olan (başlangıç seviyesi diyelim) öğrencilerden çoğunun İngilizce bilgisi seviyesi o lisede/üniversitede aldığı İngilizce eğitim sayesinde acayip iyileşirken bazılarınınki aynı seviyede (başlangıç seviyesinde) kalıyorsa o zaman garip geliyor bana da.

Böyle bir durum söz konusu değilse o zaman kişiyi garipsemiyorum. O zaman okulu garipsiyorum doğru düzgün dil öğretmediği için.

Ha ama İngilizce'yi değil de başka bir dili sular seller gibi konuşuyordur belki de İngilizce'yi iyi bilmiyor diye garipsediğimiz kişiler.

ulkemiz ogrencilerinin %99'unun muzdarip oldugu durum. 98 yazmistim, dusuk olduguna karar verip degistirdim.

ozel bi anadolu lisesinde okudum, lisede ingilizce hocamdan daha iyi ingilizce biliyodum, sınav kağıdıma düşük not vermişti. kağıdıma baktım, neresi yanlış göster amk dedim. "bu benim senden istedigim cevap degil cnm" dedi. lan at kafasi, matematik problemi mi cozuyoruz ki her seyin bi cevabı olsun? dil bu dil. neyse "he tamam" deyip gectim. bu adamlardan ne ogrenicen ki?

Dostum üniversite okuyup Türkçe bilmeyenlerimiz varken bence çok da garipsenmemeli bu konu :)

evet garip geliyor. burada da yine öğretmenlere bok atılmış. eğitim sistemimizin genel olarak çok kötü olduğunun farkındayım, bu düşünceye katılıyorum. genel olarak öğretmenlerimiz kalitesiz, ona da eyvallah.

ben tekirdağ'ın bir ilçesinde, anadolu lisesinde okudum. normal bir lise yani işte ilçenin anadolu liseleri olur ya onlardan. sanırım okuldaki tüm ingilizce öğretmenleri dersimize girdi çünkü yabancı dil bölümündeydim. haftada toplam nerdeyse 30 saat geçiriyorduk. diğer bölümlerdeki arkadaşlar ödev mödev olunca bize soruyordu, hangi konular işlenmiş hoca ne anlatmış ne yapılmış vs. görüyorduk yani. hem öğretmenlerle, hem diğer bölümlerdeki kişilerle yakın ilişki halindeydik.

ve rahatlıkla söyleyebilirim ki anadolu lisesinde sayısal öğrencileri bile "ingilizce biliyorum" demeye yetecek kadar ingilizce öğreniyor. ama ilgilenmiyorlar. istemiyorlar. külfet olarak görüyorlar. onlara da kızamazsın gerçi, adamlara sabahtan akşama kadar fizik-matematik çözün diyorlar, sınavda ondan sorumlu çünkü. oturup ingilizce dersini dinlemiyor ya da ingilizce cümle kurmak için uğraşmıyor. önceliği o değil. ingilizcenin ona bir şey kazandıracağını düşünmüyor.

o açıdan yani kimse "öğrenilmiyor pfff çok kötü" demesin. öğrenen öğreniyor. dediğim gibi eğitim sisteminin saçmalığı dolayısıyla fizik çözmeniz daha faydalı olabiliyor, ingilizce öğrenmek için ekstra çaba sarf etmeniz gerekebiliyor ama öğretmenler size yetecek ingilizceyi öğretiyor abi lisede. kimse şaapmasın.

ben hayatımda ne yurtdışına çıktım ne de kursa gittim. filmin, dizinin, şarkının %80-90'ını anlarım, çok akıcı olmasa da her istediğimi söyleyebilecek kadar konuşabiliyorum. sayısal öğrencisinden bunu beklemem çünkü ben 35 saat görüyorum adam 5 saat görüyor. ama o 5 saatte anlatılan konuları biliyorum. onları dinlesen, çalışsan ingilizce bilirsin. advanced olmaz belki ama ingilizce bilirsin yani.

o yüzden geçiniz bu öğretmenler çok rererö muhabbetini. ha kişisel bir sorununuz olmuştur hocayla, gerçekten çok kötüdür ya da ruh hastasıdır sizi soğutmuştur öğrenememişsinizdir eyvallah. ama genellemeyin.

Net Limit'i de unutmamak gerekir.

Bir öğrenci doktora tezine başlık olarak "Net Limit" yazmıştır. Kurul öğrenciyi başlığı Türkçe yazmakla suçlamıştır. Böyle garip bir ülkede yaşıyoruz :)

Mum boya olabilir olmazsa pastel olabilir ya da adel kuruboya fabercastel in yan ürünü ama adel ı daha çok seviyorum ben

Bendeki pastel ve mum boyalar kafadan 10 yıllık markayı bulamadım :( fabercastel iyidir ya

Buldum bendeki pastel boyayı

hakikatbakirkoy.com

3.bp.blogspot.com

Şurda tombow kuru boyayla boyanmis. Tombow irojiten. Oldukca canli duruyor ama o kalemler nasıl bulunur bilemiyorum.

En iyisi faber ya. Cağaloğlunda dolu kirtasiye var. Normal kirtasiyelerde bulamayacagin kadar cesit. Yumusak uclu bi kuru boya is gorur. Faber in mutlaka vardir.

kuru boya, faber castell, bir de bic marka almıştım, dandikler ama iyi oluyorlar arada. aslında daha profesyonel kuru boya markalarıyla daha iyi olur da, pahalı oluyor onlar da işte.

bence pastel boya için detaylar fazla ince, kuru boya ucunu inceltip baya ince çalışabiliyorsunuz, ayrıca da 4-5 tonla gölgelendirme, açıklı koyulu tonlar falan yapabiliyorsunuz.

keçeli kalem kesinlikle arkasına geçiyor, ben boyayanları anlamıyorum.

stabilo easy colors kalemlerimi kullanmak için boyama kitabı alsam diye düşünüyorken iyi geldi bu :) ayrıca önerimi de sunmuş oldum böylece

(git:www.dr.com.tr )

bu iş görür mü ?

iş görür bence linkteki, yeni renklere ihtiyaç duyarsanız başka markaları da denersiniz.

aslında böyle jel kalemlerle daha güzel olur gibi geld, bana ama, bulamadım uygun birşey.

(git:www.amazon.com )

bunlar iyi gibi ama pahalıya patlar

@nucleon

onlardan kullandım ben. stabilo'nun kalemleri gibi. jel değil onlar

Monami 36 lik kuru kalem + neon 6 li + metalik 6 li kuru kalem aldın bakalim

sinebot.com dicem ama arayuzu kotu

yok o değil, değişik bir adı vardı, arayüzü ingilizce sitenin, adı da ingilizceydi

criticker.com ?

hiçbiri değil

nurofen ama artık reçetesiz satılmıyor. :)

bence doktora git, domuz gribi öldürmüyor ama süründürüyor bu sene.

Eczacibasi - Imutor recetesiz satilan bir takviye.. bagisiklik sistemini güclendirir ve vücudun kendini hizla toparlamasini saglar. Bununla birlikte C vitamini de alinirsa, gayet etkili bir griple savas silahiniz olacaktir. Ispatlanmis bir yan etkisi yoktur.

Ilaclar genellikle hastaligin semptomlarini yok etmeye yöneliktir ve tedavi edici degillerdir. Yukarida sözünü ettigim yöntemse, vücudun virüs veya mikroplarla savasabilmesi icin güclenmesini saglayip hastaligin kaynagini yok etmeye yöneliktir denebilir.

Ben son bikac yildir bu yöntemi kullaniyorum. Grip soguk alginligi gibi rahatsizliklari sürünmeden atlatiyorum.

Süphe yok ki en saglikli yöntem her daim, bir uzmana danismaktir.

Bence sizin cevabınız gayet mantıklı. Zaten her firmanın belli bir ücret skalası var. Eger sizin maaşınız onların skalası ın üstünde ise zaten belirtirler, onların sunacagı teklif yuksek ıse de zaten bu adam 4000 alıyomus biz de daha fazlasını vermeyelım demezler, pozisyon için hangi ücreti belirledilerse onu verirler. Tabi kurumsal firmalardan bahsediyorum. İnşallah güzel bir iş bulursunuz . Bol şans!

sektore pozisyona gore degisir tabi ama ben isverenimi kendim secebilecegim bi sektordeyim
x aliyorsam ve yeni sirketten x + y bekliyorsam maas beklentisi sorulunca x + 2y diyorum

yani aslında benim sektörde de maaş belirtip alanlar var, şu anki işimde de ben belirttim şu kadar isterim diyerekten.

yalnız şimdi başvurduğum firma daha kurumsal, bir de maaş beklentisi sebebiyle işten de olmak istemiyorum. aslında var aklımda bir miktar ama

istedigi maasi tak diye alan adam ya isinde cok uzmandir, olmazsa olmazdir, ki oyle adamlar cok az; ya da sirketin odemeyi beklediginden daha dusuk maas soylemistir. maas pazarligi cift tarafli olur, her pazarlikta oldugu gibi iki taraf da olmasi gerekenden daha yuksek / dusuk baslar, ortada bi yerde bulusulur. o yuzden gozu tok calisansaniz talebi hafif yuksek tutmakta fayda var.

Onlar elle doldurulabiliyor yeterince inanırsan :) Youtube'da bu tarz videolar var.

o olayı biliyorum, ama aşırı kahve tüketmediğim için şimdilik doldurma olayına girmeyeceğim

internette 8 al 7 öde vardı en son.

ben çeşit çeşit yapıyorum vallaha.

elle doldurma olayı bi yerden sonra sıkıyor ya. bi gazla müdüre aldırdık ofise. şimdi yatıyor alet. onu aldıracağımıza filtre kahve makinası aldırsaymışız keşke.

8 al 7 öde çok mantıklı değil, tek çeşitte yapıyorlar zaten o olayı

dönemsel değişiyor çok al az öde kampanyalar ama genelde espressonun kırmızısında oluyor. biz genellikle filtre kahvenin fine aroma olanını kullanıyoruz. gayet tatminkar. espresso için de daha hafif olan iyi.

uzun süredir sadece 8 al 7 öde var.
ben genelde sütle içtiğim için en sertini (sanırım brasil beleza) alıyorum.
tek çeşitin sakıncası olmuyor.
olmadı çekilmiş kahve alıp tüplere doldurabilirsin. bkz: youtube

bir kaç aydır ben de kullanıyorum. 4 al 3 öde sürekli oluyor. kategori değişiyor. expressoda oluyor, dünya kahvelerinde oluyor vs. bir şubesine gittiğinizde görürsünüz, göremezseniz sorun onlar yardımcı olacaklardır.

ben de filtre kahve makinesi vardı, ardından bunu aldım. tadını daha çok beğeniyorum ama hiç elle doldurmadım (değmez)
ben hep düz lacivert renkli olanı alıyorum gayet temiz filtre kahve

cv'de referans çok saçma ve gereksiz aslında. yurt dışındaki örneklerin hiç birinde böyle bişey yok. keza nerde doğduğun, nereli olduğun falan da...

ama bizim ülkemizde her şey torpille ve "sen-ben-bizim oğlan" mantığıyla işlediği için malesef referans önem arz ediyor.

napayım yani, yazmıyorum o zaman ?

bence yazma. şirkette çalışan arkadaşlarınızdan da mülakatta (eğer olursa tabi) laf arasında bahsedersiniz.

referanslar bölümüne talep edildiği taktirde iletilecektir gibi bir ibare koyarsan tüm sorunların çözülmüş olur.

References will be given upon request

kobretti'ye çılgınca katılıyorum şu an.

tamam yazmadım referans, bana da pek mantıklı gelmediğinden duyuruya da sorayım demiştim, aklın yolu bir demek ki.

bir rehber bulursanız beni de haberdar edin.. pek yakında bir mülakata gireceğim..

yine de kendimce cevaplarsam her mülakatın kendine has bir atmosferi vardır. kamu sektöründeki mülakatla özel sektör çok farklıdır. kamuda torpilin yanı sıra kılık kıyafet, komisyonla aranızdaki elektrik önemlidir. zaten ya bölümünzle ilgili ya da yapacağınız işle ilgili sorular gelir.
özelde ise ik tarafından muhtemelen internetten bulunmuş saçma sapan sorular sorulur. mesela bir arkadaşıma şöyle bir soru sorulmuştu, "bu pozisyon olmazsa başka bir pozisyonda çalışır mısın?" şimdi bu arkadaş avukattı ve "hayır" diye cevaplamış.. burada kendine verdiği değer ve özgüven açısından geçer not almış olmalı ki işe başladı. lakin mühendis alacak bir firma bu soruyu soruyorsa çok yönlü bir mühendis almak istiyor da olabilir. orada hayır derseniz birden çok pozisyonda çalışabilecek bir mühendis sizin yerinize tercih edilir. dediğim gibi çok karışık..

öyle de var ama, bana wordde yazma birşey lazım. benim yazdığım var bir tane ama pek işe yarar değil

Jil sander:)

Bence feedback almak için gidebilirsin. Zaten konu oralara gelir kendiliğinden, Yani seni direk terslemezlerse.

gittim, görüştüm. çok olumlu karşıladılar, beklediğimden fazlası oldu desem yeridir.

iyi ki de gitmişim...

Dolar üzerinden alıyorduk dolar çok daha ucuzken. Onun dışında bundle siteleri vs. var. g2a.com gibi ya da gittigidiyor türevlerine bakabilirsin. Oralarda ucuz oluyor.

mart sonuna kadar %50 indirimde. 20€'ya geliyor kendi sitesinde.

cosmos, 80 yapımı ve yeni olan.

o dediğin site ve birkaç tane daha benim de duyuruma yazılmıstı zamanında bak belki faydası olur.

www.eksiduyuru.com

tamam aradığım duyuru buydu zaten, teşekkürler

www.kedilerleyasam.com

güncelleyemeli aylar geçen sitem :)

iyi düşünmüşsünüz. araştırın, okuyun, kedisi olan arkadaşlarınızın evinde vakit geçirin.

insanlar bilinçsizce evcil hayvan alıyor. sonra bu böyle miymiş diyor, yok alerjim var yok şu yok bu sokağa atıyorlar zavallıları.

öncelikle yavru kedi deli gibi hareketli ve yaramaz olur. özellikle hiç kedi bakmamış insanlar almasın bence. yetişkin, huyu suyu belli, oturmuş kedi alsın.

daha yarım saat önce yavru kedimi (ki 8 aylık artık danaya yaklaştı) balkona cezaya koydum. büyükler yatıyor uyuyor, bunun canı sıkılıyor, habire bir şeyleri dürtüklüyor, karıştırıyor.

1,5 sene filan çok hareketli oluyorlar. bunu bilerek alın mesela. ya da büyük kedi alın.

Gerçekten sevmiyorsanız ve gecici bir heves ise asla almayın.

bizim kedi sahibi hatunlarla yazdığımız blog: www.kedianasi.com

tramerde sadece sigorta ve kasko kapsamında yapılan işlemler çıkıyor yani sanayiye götürmüş hallettirmişse çıkmaz o yüzden en iyisi bir ustaya götürüp göstermeniz.

tramere güven olmaz.Tutar yazmayan kazadan aracın binlerce liralık tamir tutarı çıktğını da biliyorum.En temizi aracın şase no sunu alıp bir herhangi bir sigortacıya sorgulatmak.Çok çok 10-20 lira bi para atarsın.

fringe. 5 sezonla sonu yapmışlar sanırım, spoiler yememek için doğrulayamadım bi türlü.

fringe i de izledim, ama son 3 bölümünü izlemedim, sıktı :)

hbo dizilerine saldır bence.

oz,
sopranos,
six feet under,
the wire

hepsi on numaradır.

Luther.

six feet under

the blacklist

@zxcv; house of cards a başlayacaktım ama, imdb de bozdu diyorlar, bitecekmiş zaten ?

eskilerden six feet under, sopranos, oz, deadwood

güncellerden hannibal, luther, sherlock, house of cards

3. sezonu başlayacak hoc'ın.

binmek ve zevk almak istiyorsan Alfa Romeolara bakabilirsin. hatchback için 147 sedan için 156 bakabilirsin.

çok eleştirilecek elinde kalır satamazsın, parçası pahalı denecek ama öyle değil o işler.

Auris 1.33 benzinli düşünebirsin. Lpg sen de takabilirsin.

söylenmiş ama ben de diyeyim..eger bir araçta konfor estetik sürüş zevki güvenliik donanım istiyorsan alfa romeo alabilirsin.35-40 arası dizel otomatik alfa romeo 159 bulabilirsin...ha yok ben o markayı almam dersen bence reno al hem satması kolay..

lpg'li alma kendin taktır. çünkü garantisi dolmuş olabilir, iyi bir marka olmayabilir, iyi bir usta takmamış olabilir. lpg kitinin montajı önemlidir. iyi takılmamışsa sorun çıkarabilir. bazı araç modellerinin lpg uyumu iyi olmuyor. modele karar verince o markanın forumlarında falan modelin lpg uyumunu araştır veya sor.

güvenlidir. zamanında 3 arkadaş bedavaya uçmuşluğumuz bile var.

güvenli evet.

Evet, rapor ihbar suresiyle iç içe geçemez. Yani dediginiz gibi 2 ay 20 gün olur işyerinden ayrılma tarihiniz.

anime de devam etti diye biliyorum. etmedi mi?

anime bitti, bayağı bir zaman oldu biteli

answers.yahoo.com

akşemsettin tramvay durağına yakın görünüyor haritada. ben de orada gireceğim.

nerden aldın ki, değiştir bence olur mu öyle şey

Peki değiştirirler mi sizce ?

Teşhir ürünü ücreti mi ödedin peki? Öyle değilse değiştirmeni tavsiye ederim.

Hayır, teşhir ürünü olarak almadım

fiş fatura varsa değiştirmek zorundalar zaten. düzgünce söylersiniz bunda çizikler var, kutusunda yeni ürün verin diye.

Fatura var tabii ki...

Peki aynı modelden başka yok derlerse ne olacak ?

diğer mağazalardan temin edin, aksi halde tüketici hakem heyetine gidicem de.

once bi arkadasini gonderip sordur aynisindan var mi diye. ona var sana yok diyolarsa amaclari cikar zaten ortaya.

öncelikle internet üzerinden satın alınan her üründe koşulsuz/nedensiz cayma hakkı var. 7 gün içerisinde iade edebiliyorsun.

iyi ki kliksa'dan almışsın. teknosa mağazasından falan alsaydın servisle mervisle uğraştırırlardı.+ teknosa nın sicili için (bkz: teknosa) öncelikle bu hakka dayanarak direkt iade et bence. kafan rahat eder.

servisle uğraşcam diyorsan, yenisi iste. sıfır. tamir falan ettirme. zaten sıfır tv almışsın bi de ilk günden tamire mi gidecek.

Ankaray besevler duragina en fazla 10 dk. Ozel arac stresine girdigine degmez. Besevlerden gazi uni tarafindan cikiyosun, sirtini burger king bp tarafina veriyosun yardir git. Konya yolunun alt geciti gecince karsinda zaten kampus. Bina da rektorlugun karsisinda. En fazla 20 dkda siniftasin ankaraydan indikten sonra.

özel araçla gidersen park yeri bulamama ihtimalin yüksek. metro ile gitmek en mantıklı.

kendin mi kullanacaksın? yani ne olabilir kindle paperwhite olabilir mesela acayip güzel bir alet.

Notebook olabilir. Saatler ucuzmus orada.

Kindle touchım var, onu satsam öyle alırdım paprwhite ı.
Ben ipad alacaktım ama, pek fiyat farkı yokmuş galiba. Kulaklık olabilir, ne bileyim, fotoğraf makineleri de çok farklı değil gibi, d7000 düşünüyordum. Telefon vs de olabilir

Bana bi kindle getirebilir mesela :)

gopro3 black edition

parfümm, orjinal.

ya da telefon ama kayıt ettirmeniz lazım.

Alttakinde silindiri çıkartırken anahtarı biraz çeviriyoruz ya, yukardakinde de mandalı aynı şekilde çevirmek gerekiyor.

Çeviriyorum ama nafile

Belli bir açıda çıkar ancak o. Bir de ileri geri yaparak sıkışmış olma ihtimalini ortadan kaldırmak gerek. Eğer ön tarafında ayna diye tabir edilen şey varsa onu da çıkartabilirsin daha rahat edersin.

Ya bu çevirme yeri o delikten çıkmayacak kadar büyük.
O çevirme kolunu yerinden çıkarabilsrm olay kolay.

Çünkü ileri doğru oynuyor göbek ama geri gelmiyor.

Orası mandal tarafına çekerek çıkar. Yeri tutturamıyorsundur. Yok illa diğer taraftan çıkartmam lazım diyorsan da o mandalın kenarında ufak bir allen vida vardır. Oradan sökebilirsin. Yine de boşuna uğraş olur.

kilit göbeği bu ya >----> çıkartıp ters takacan <----< ;)

çıkarttığını 180 derece çevir parallel eksende oyle tak da diyebilirim

Valla olmuyor ya, ben tam anlatamadım herhalde size.
Mandal içerdw kalan kısım ve içerden dışarı doğeu ittim ben bu göbeği. Mandalın sadece uç kısmı kapını iç tarafında kaldı, mandal olmasa göbek çıkacak yani. Bu arada göbek geriye de çok fazla oynamıyor. 1cm kadar geri geliyoe ancak.
Mantıken, göbwği ileri itebildiğim mandal açısında, göbeği geri dw çekebilmem lazım, ama olmuyor.

Aaıl sorun, bu göbeğin anahtarının olmaması olabilir.

Evinde şu işi deneyip bana yol gösterecek yok mudur?

zor kullanarak halletim olayı :)

bayansan yayla basn sitesi tarafına bak degilsen guvenlik cok problem degilse sirinevler yenibosnaya bak

Bakırköy,atakoy de olabilir sanki

zafer mahallesi var orada, süper yakın havalimanına.

yaşadığınız şehirde en yakın eğitim araştırma veya üniversite hastanesine giderseniz biraz çabayla aynı gün halledebilirsiniz. hemogramla akciğer grafisinde zaten sorun olmaz ama odyoloji var mı diye bakmak lazım sadece gitmeden..

devlet hastanesi olduğundan masrafınız da minimum olacaktır..

insanlar neden soruları sorup da sonra silirler anlamam, gayet detaylı bir şekilde yazılmıştı bu durum halbuki, herkesin işine yarayacak bişeydi.

hastaneden hastaneye fiyatlar farkediyor, devlet de bile. özeller iyice pahalı.

önce bikaç hastaneye gidip istediğiniz şeyleri yapıp yapmadıklarını kesin olarak öğrenin ve fiyat alın.

yanınızda 2 foto, kimlik fotokopisi ve para olsun. aç karnına giderseniz hemen işlemlere başlayabilirisniz. sonra filmler çekiliyor.

devlet hastanelerinde rapor için muayene (en azından benim gittiğim hastanede) öğlen 2de başlıyor. eğer dahiliye vs gibi kan ve film sonuçlarına bakarak muayene yapılacaksa onların sonuçları olmadan bakmıyorlar.

doktorların kapısında bekleyip diğer bekleyen hastalarla kavga dövüş içeri girip (doktorun sekreterine rapor için bekleiğinizi söyleyin mutlaka) sabah size verilen kağıdı uzatıyorsunuz. var mı hastalığın diyor, film ve kan sonuçlarına bakıyor ve imzalıyor. bütün doktorları bu şekilde dolaşıyorsun.

hepsi bitince tekrar kayıt yaptırdığın yere gidip kağıtları veriyorsun. sana şu gün gel diye bi tarih veriyorlar. o gün sabah tekrar gidip bu sefer toplu olarak doktorların karşısına çıkıyorsun. gene imza şu bu.

ya aynı gün ki çok küçük bir ihtimal ya da 2-3 gün ileri bir gün için tarih veriliyor ve gel raporunu al diyorlar.

yani bir tam gün doktorları dolaşmak için, bir sabahtan yarım gün de kurula girmek için ayırmak gerekiyor.

@halanne;

işte şirket öyle kurul raporu istemiyor. sadece odyometri, akciğer grafisi ve hemogram istiyor...

e o zaman daha kolay bir gün sürmez, bedavaya bile halledersniz.

hemogramı aile hekimi bile verir, akciğer grafsi de neredeyse tüm hastanelerde var. hastanede bulamasanız bile yakında en kötü bir verem savaş dispanseri vardır, orada halledersiniz. odyoloji için de 182'den evnize en yakın polikliniğe randevu isteyin. gidin aynı gün istediğiniz belgeyi verir doktor...

o hastanede yine de duruyordur sonuçlar yahu. Kendiniz gidip şu tarihte test yaptırmıştım sonuçlarını tekrar alabilirmiyim dediğinizde aynı şeyi de söyleyebilirler ama hastanenin sonuçları sileceğini sanmıyorum.

tablette torrentden indirme yapabilirsin, hdd de bağlanır ama, hdd'ye indirir mi bilmiyorum.

torrent için tablet almak bu iş için kullanılabilecek en kullanışsız çözüm olur heralde :)

sana tavsiyem sadece torrent düşünüyorsan git Asus Dsl-N55u modem al diyeceksin ne alaka ?

Bu modemin tüm artılarının yanında modemin içinde torrent istemcisi var yani modemin usb portuna bir adet hdd bağlarsan bilgisayar kullanmadan hızlı ucuz bir şekilde torrentlerini indirebilirsin bu indirdiğin dosyalarıda modemin dlna desteği sayesinde kablosuz olarak diğer cihazlarında izleyebilirsin ayrıca modemi ben 200 tl ye vatandan aldım kampanya bekle al ayrıca modeminide değiştirmiş fiber destekli modem almış olursunç

o hdd'ler çok enerji tüketebilir 32-64 gb flash bellek de alabilirsin

sırf torrent indirmek için bilgisayara gerek yok üstte dendiği gibi torrent indirme özelliği olan modemler & routerlar var en kullanışlı çözüm o olur.

o modemlerden almayacaksan çin malı tabletler işini görür

(bkz: raspberry pi)

e-devlet sifresi varsa artik adli sicil kaydini ordan cikarabiliyorsunuz.
nufus cuzdani ornegini de muhtarliktan alabilirsiniz en kolay.

edit: muhtarlik dedim de sonradan supheye dustum. kesin olarak nufus isleri. muhtarlik tarafini bilen biri varsa teyit eder sanirim.

fader'ın dediği gibi e-devlet'ten alınıyor olabilir sicil kaydı yoksa kartal adliyesine gideceksin.

nüfus cüzdanı örneğini de pendik istasyon'un hemen arkasındaki nüfus müdürlüğünden alabilirsin.

adli sicil kaydı: e-devlet. bedava.
ikametgah ve nüfus kayıt örneği : nüfus müdürlüğü. bedava.

her ilçede bir nüfus müdürlüğü var. kurtköy ilçe olsa gerek orada da vardır. sora sora bağdat bulunur çok dert etmeyin.

evet. kartal'daki yeni adalet sarayına taşındı.

bahçelievlerde bir arkadaşım kaldı hem metrobüse yakın hem çok pahalı değil.

sarimsakli yeme m+lakat öncesinde.

Anali bacili konusmayin (cok genel oldu).

Kot pantolon giyme

Daha önceki staj deneyimlerini ingilizce olarak anlatmanı isteyebilirler, onlara hazırlan derim.

ingilizce kısmıyla ilgili soruyorsan, her tartışmada kullanılabilecek birkaç tane advanced kelime öğren, araya sıkıştır :)

isim soyad yazıp alırlar ama bence gerek yok, yürür gider falan

tavsiyem sim kartinizi cuzdaniniza koyup oyle giris yapmaniz ama telefonu almayin ilk etapta. ne zaman ve nerede cep telefonu bulacaginiz hic belli olmaz.

Amerikan üssü olduğunu biliyorsun sanırım, orada askerlik yapma şansı yok. Üst düzey askeri personel olup belli kademelerde orada çalışan Türkler oluyor.