Ekşi Duyuru

firmanın türkiye'de satışı yoksa çakmadır. hangi marka?

marka ve urun ne?

ayakkabi, giysi falansa buyuk ihtimalle cakmadir. tabi sadece turkiye'de satildigini nasil dogruladiniz bilmiyorum? kendi sitesinde yoksa gecmis sezon da olabilir.

web siteside çakma olabilir

merrell tip top t-shirt yazınca sadece türk sitelerinde çıkıyor.

Internetten baktım. Sadece aliexpress, Türkiye ve güney Afrika'da merrell distribütörü olduğunu söyleyen bir firmada var ürün. Enteresan yani, ben pek guvenmezdim sonuçta bir sürü ürün var böyle ama Türkiye'de bir çok yerde satilmis/satiliyor.

senin için çok önemliyse merrell'a email yaz. ben türkiye'de çakması olan birçok markanın anamerkezlerine çakma siteleri rapor etmişimdir. patagonia, helly hansen, haglöfs...
hepsi de bir iki gün içinde teşekkür emailleriyle geri döndüler.

O şekilde vergiden düşülmez. E-faturayı iptal edip yeniden fatura kesecek

ahmet kuburoğlu yerine ahmet kabuloğlu mu yazılmış, yoksa ahmet kuburoğlu yerine veli civildek mi yazılmış?

typo varsa hiç problem değil.

isim komple yanlışsa da tc kimlik numarası doğruysa yine problem değil, elle düzeltin yazabilirsiniz.

iptal edip/iade kesip düzeltme şansınız varsa düzeltin düzgün olsun. ama düzeltemiyorsanız da çöpe atmayın, yazarsınız ve hiç sıkıntı olmaz.

@kibritsuyu +1

typo hatası ise hiç uğraşmayın bile. Eğer düşeceğiniz gider sizin genel giderlerinize oranla büyük bir meblaysa ve direkt bambaşka alakasız bir isim yazıldıysa; iade ve yeniden kesim tavsiye ederim.

İsim farklı, yazım yanlışlığı değil. E-faturayı iptal ettik. Ürünü iade etmek istemiyoruz, yine de iade faturası kesmemiz şart mı?
Biz herhangi bir şey yapmadan karşı taraf yeniden e-fatura oluşturabilir mi?

7 gün iptal/itiraz süresi var. portaldan yapabilirsiniz. karşı tarafın onay vermesi gerekiyor. karşı taraf itirazınızı onayladıktan sonra yenisini kesebiir.

olamaz.
malzeme tedariğine göre değişiyor renkler.

yeni gelen paketi açılmamış ürünler var delikler gri renkte

bende iki adet 6 lı var, ikisi de gri. raadd olun :)

Var. Whatsapp diye aratin klasorlerde, görürsünüz.

@duster hocam whatsapp klasörü var da samsung'daki gibi ayrıca sadece gönderilen fotoların yer aldığı bir klasör göremedim.

emdr seansı iyi geçtiğinde çalıştığınız travmaya karşı duyarsızlaşmanız bekleniyor. bunu seans içinde anlamaya başlarsınız. zaten çalıştığınız travmaya karşı tepkileriniz değişmiyorsa emdr yöntemi değişebilir (göz hareketi yerine dokunarak ya da sesle uyarma) ya da emdr'den de vazgeçilebilir. emdr çalıştığınız anı da doğru seçilmemiş olabilir

Seans içinde anlamaya başlarsınız +1

Benim psikologum diyafram nefesi ile birlikte kendi ellerimle tapping denilen dokunma duyusu ile yaptırmıştı, gözlerimi kapatıyordum ve daha rahat meditatif moda giriyordum. Diyafram nefesi de bebekken aldığımız nefesmiş ve ilk 6 yaş dönemindeki beyinsel kodlamaya daha etkili ulaşmak içinmiş öyle bir şeyler anlatmıştı. Ama zaten ben çok kolay kendimi izole edebilen bir yapıya sahibim belki bunun da etkisi olabilir bilmiyorum herkeste aynı etki veremeyebileceğini baştan söylemişti. Hatti bu yöntemle tetiklenme anlarında sakin moda geçmeyi de öğretmişti göz hareketleri ile yapsam ben de çok izole hissedemezdim, bence uygulanan teknik önemli. Rahatlama hissi aynı gün ve seansta oldu bende pekiştirme için de kendi kendime birkaç sefer daha yapabileceğimi söylemişti. Bende kalıcı etkisi oldu.

Ekleme: bu arada bende kötü olayların çağrıştırdığı şeyleri duyarsızlaştırma seansında yapmadı öncesinde yaptı, iyi şeyleri de öncesinde başka seansta yaptı. Kötü olayları çağrıştırdığı o dönemler depresif geçiyor zaten tetikleniyorsun çünkü. Ama sonrasında zihninde hatırladığın bu bağlantılı kötü şeyleri duyarsızlaştırma seansında yeniden kodluyor bir nevi, o seansta da kötü olayların gidişatını değiştirir gibi iyi anı ile alternatif senaryo öğretmişti.Unutmuyorsun ama düşünme yöntemin değişiyor ( bazı kişilerde unutma ve kafa karışıklığı oluyormuş). Emdr uygulaması için sanırım emdr derneği gibi bir psikolog derneği var, psikoloğunun adının orada kayıtlı olup olmadığını kontrol et bence çünkü doğru yapılmazsa riskleri var. Bana uygulama öncesinde araştır istersen demişti ben araştırmamıştım güvenip.

Benim önerim şu basit kuralı uygulayarak başlamanız:
"10 dakikadan kısa sürecek bir işse erteleme, hemen yap."

bu iki kitabı okumanızı öneririm:
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com

şu kitap işine yarayacak.

www.kitapyurdu.com&manufacturer_id=251542

"Anything worth doing is worth doing well" bu cumleyi duyariz genelde yaptigimiz isi iyi yapalim diye. Ama bu cumleden daha yardimci olan ve daha guzel bi mantik var: "anything worth doing is worth doing poorly." Yani bir sey eger yapmaya degiyorsa o sey yarim yamalak yapmaya da degerdir, bu hicbir sey yapmamaktan daha iyidir. Ha deyince olmaz kuskusuz ama bu mantigi benimsemeye calisirsaniz bi sure sonra zamaninizi daha uretken sekilde kullanabilirsiniz. Evi temizlemeniz mi gerekiyor, bu demektir ki evi az ya da cok temizleyebilirsiniz. Az temizlemeye calisin. Odanizi toplamaniz gerekiyorsa her seyi degil de sadece kiyafetleri kaldirarak da toplamis olursunuz. Size gore az olan seyin de yeterince iyi olabilecegini kabul etmeye calisin. Takintiliyim demissiniz ama belki ilk etapta takinti yaptiginiz seylere indirgeyebilirsiniz hedeflerinizi. Soylemeyle olur mu bilmiyorum ama bence deneyebilirsiniz.

Yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna bakınabilirsiniz. İngilizceniz varsa youtube'da ingilizce ADHD olarak bakınmanızı tavsiye ederim, daha yararlı içerikler var. DEHB olabilir, olmayabilir de, ama tavsiyeleri yararlı bulabilirsiniz.

Toksik üretkenlik diye bir şey var malesef. Bir şeyleri planlı programlı "herkesin" yaptığı gibi ya da toplumun "yapman gereken şekil bu" dediği yöntemle yapmayınca kendimizi bozukmuş gibi hissediyoruz. Halbuki herkes farklı, her yöntem size uymayabilir. Bugün uyan yöntem 3 hafta sonra işe yaramaz hale gelip 2 ay sonra tekrar işe yarayabilir. Benim tavsiyem neden başlayamadığınızı anlamaya çalışın ve ne şartlarda daha iyi yapabildiğinizi tespit edin.

Benim için up-beat müzikler harekete geçirici oluyor mesela. Kendimi işe başlayamaz halde bulduğumda müzik açıyorum.

Düzeltme emaili yazabilirsin bence. Hocaya karşı saygılı olduğun sürece emaildeki hata ya da hatayı düzeltmek sorun olmaz.

Duzeltme gonderin...

Herkes hata yapabilir, normal.. Onemli olan farkedip duzeltmek..

Ayrica yaptigimiz hata 180derecelik bir anlam farki yaratmis!!!

Hocayla mesgul insanlar, oyle okuduklari cumlenin oncesine basina vs bakip anlam dogrulamasi yapma ihtimnalleri dusun... Basit basit yazin.

Tekrar göndermeyin. Türkiye'deki hocalarının %90'ı bırakın mail okumayı tezleri okumuyor. Hele yüksek lisans öğrencisiyseniz hiç umrunda değil

@juan +1.

tezimi yazarken öyle tezler okumuştum ki bir cümleyi anlayabilmek için 10 kere okumak zorunda kalmıştım

birkaç alan hariç ülkedeki tezlerin çoğu niteliksiz. maalesef. kasmayın o yüzden.

Tezi bile okumayacak belki. Biçimsel olarak bir bakar yüksek lisanssa. Hiç kasma.

Yukaridaki bir iki farkli gorusu okuyunca tekrar yazmak ihtiyacini hissettim.

Tamam, belki hocalarin cogu gereken vakti, ciddiyeti vs gosterecektir bir ihtimal (maalesef)... Ama tezi kendi profesyonel formasyonunuzun bir parcasi olarak gorun 've kendinizeolan saygidan dolayi dogru is yapin.

Ha, yapma7saniz dunyanin sonu degil ama yurtdisina gelip TR deki aliskanliklarini surdurebileceklerini sanan cogu arkadasin basina gelenleri gorunce, onlar gibi olmayin derim

dore'ye girip 10 bin altı klarnetlere baktım, hepsinin gövde bakalit veya abs reçine yani bir tür plastik, değişik markaların değişik formülleri vardır elbet ama sonuçta plastik.

klarnet abanoz ağacından yapılan bir enstruman, abanoz ağacı da pahalı bir ağaç ayrıca yapımda kullanılan ağacın da sağlam tarafından olması gerek çünkü çok sert ve çatlayabilen bir ağaç. sıcak soğuktan bile etkilenir.

neyse 20bin liralık buffet crampon öğrenci serisine baktım, bunda da blackwood kullanmışlar, blackwood siyah bir ağaç boyayarak abanoza benzetiyolar, abanoza benzeyen ucuz versiyonu gibi düşün.

www.do-re.com.tr

klarnetten anlamam, abanozdan ne ses çıkar, bakalitten ne çıkar bilmem ama enstruman değiştirmek isteyen konservatuar öğrencilerinden, güzel sanatlar öğrencilerinden bulabilirsin sanırım.

klarnetlerde markalar az çok belli, buffet, amati, yamaha, tabi bunun dışında bir sürü büyük firma daha vardır da benim en çok denk geldiklerim bunlar.

gül ağacı olanlar falan da varmış, gül abanoza göre ucuz bir ağaç abanoz gibi çatlamaz.

Register kayıtları olduğu için oluyor bu muhtemelen. Elle regedit'ten kaldırmak istersen bulamazsın o kayıtları. 'Complete Uninstall' yapabilen programlarla kaldırmak lazım ama onlar da paralı oluyor genelde. Ücretsiz sağlam var mıdır bilmem.

c:\users\kullaniciadin\appdata\local klasorune bir bak mutlaka olmasi lazim, oradan programi yayinlayan firma adini veya programin adini bulup silebilirsin

edit: elin degmisken appdata\roaming klasorune de bir bak

ccleaner gibi programlarla tamamen kaldırılabiliyor.

önerim revo uninstaller kullanmanız.

Halihazırda çamaşır makinasinda ıslakken kablolar enerji taşımadığı için herhangi bir zarar gelmez tamamen kurutup kullanabilirsiniz. İcerisinde enerji barındırmayan herhangi bir elektronik cihazın ıslanması yalnızca oksitlenmelere sebep verir ancak doğru kurtulduğunda kullaniminda herhangi bir sıkıntı yasanmaz kritik olan nokta enerji ile karşılaştığında ıslak olmaması.

Yok.

Hiç bir şey olmaz merak etme, bozulsaydı okumazdı. Okuduğuna göre bozulmamış, içine su kaçacak bir yapı da yok.

Benim kablolu kulaklığım yıkanmıştı. Kuruyunca çalıştı gayette
. Ben sorun olacağını düşünmüyorum.

hayır

sadece şöyle bir şey var, sizden önce o evde oturan kişi ikametgahını taşımadıysa halen o adreste gözüküyorsa siz ancak nüfus müdürlüğüne giderek kontrat ile taşınabilirsiniz ve bu adreste önceden oturan kişi de ev sahibiyse onun ikametgahı sizin taşınmanız ile boşa çıkar. bu sebepten haberi olabilir.

Anlattıklarınızdan durumu kabullenemediğinizi anladım.

Şunu kabul etmelisiniz, hayatın bu yönü de var. Sizin aranızdaki olay nasıl gelişti bilmiyorum, ama bazen insanların yakın arkadaşları onlara büyük bir haksızlık yapıp ortada bırakıp gidebilir. Buna dost kazığı deniyor. Bunu yaşayan bir sürü insan var, karşılığında o konuşmak istemeden yapabileceğiniz bir şey yok.

Bazen cevap beklediğiniz insanlar size cevap vermezler. Bazen yok yere işinizden olanilirsiniz. Bazen sevgiliniz sanki hiç sizi tanımamış gibi hayatınızdan öylece çıkar gider, bazen çok sevdiğiniz biri hiç beklenmedik bir anda ölüp her şeyin yarım kaldığını hissetmenize sebep olabilir.

Bunların olabileceğini kabul edip hayatınıza devam etmelisiniz.

O kişiyi aklında öldüreceksin, sanki öyle biri hayatta yokmuş hiç olmamış gibi

Ayyy bildim bu hissi. Maalesef narsisistlerle baş etmek çok zor, ve bu çok tipik bir davranış. Yapılabilecek tek şey bıçak gibi her şeyi kesip beklemek, "bu niye bi anda kesti?" Diye çatlayıp gelecektir.

Ama bence o size hamle yaparsa da sallamayın, hayatınıza devam edin. Bu tip insanlardan bi halt olmaz, vazgeçip hayatınıza devam etmek yine en sağlıklısı.

yüzleşmeden bitmez yakın arkadaşsa şayet. (minimum 3 yıllık)

arada takılmalık bir arkadaş idiyse birkaç aya unutursun.

Narsist demişsin, aşırı narsist demişsin.

Psikologların fikir birliği ettiği bir şey var: narsistler HASTAdırlar ve tedavileri yoktur. Gerilemez bile. Psikolojik hastalık gibi değil ölümcül bir hastalık gibi düşün. Onu hayatında tutan ölür.

Aklından atmak için bir süre zihin mesaisi yapmalısın. Bir süre onun sadece olumsuz yanlarını, olumsuz davranışlarını, olumsuz düşüncelerini inançlarını kötü alışkanlıklarını vs düşüneceksin. Onun kötü biri olduğuna kendini ikna edeceksin. Kesinlikle kötü değil diyorsan onun geri dönüşsüz hasta oldupuna, asla iyileşmeyeceğine ikna et kendini. Kötülüklerinden/olumsuzluklarından başka hiçbir şey düşünme. Tabii eşzamanlı olarak onun karşısında senin ne kadar iyi niyetl olduğunu da düşün. O kötü sen iyi. Bu şekilde kodladığında zihnin onu silmek isteyecek ve ona ait duygu izlerini hafiflettiğin için silmek kolaylaşacak.

Ayrıca bağ kesme meditasyonları var. Her gün yap. Eft tekniğini öğren her gün yap. Çok ama çok işe yarayacak.

Ben özellikle sebebin ne olduğunu merak ettim. Ona göre daha iyi değerlendirme yapılabilir. Belki bardağı taşırmışsınızdır belki de öyle değildir.

Hes kodu diye bir şey yok. Alıp kullanıyorsun direkt.

Hes kodu tanımlatmadığın eski kartı sorunsuz kullanabilirsin.

Bunlara inanıyorum. İnançlı iseniz suya ihlas felak nas fatiha okuyup içebilirsiniz

Ben de inanıyorum. Eğer aklına yatarsa benim de bir çözümüm var, yumurtayı kiriyosun 2 tane, sürmuyosun bile.. geciyo

kendi kendini sabote edip duruyorsun.
ozguvenin dusukmus, simdi hic kalmamis.
artik umudun da tukenmis.

tek cikis yolun basarisizliklari takmayip surekli onune bakmak,
hatalarindan ders cikarmak,
eksiklerini tamamlamak,
dusunceli olmayi birakmadan asiri kisimlarini torpulemek...

hayatta dogru yapilan her is uzun ve yorucudur. ustalik ve bilgelik, emek, zaman ve enerji ister. bu eziyet derecesinde olmak zorunda degil. her gun elinden geldigi kadar ilerlersen uzun vadede geriye baktiginda yol aldigini da gorebilirsin. fakat hedefi Ay'a koyup nasilsa gidemem diye vazgecersen hicbir sekilde yol alamazsin.

geri kalan her sey bahaneler, safsatalar, batil inanclar... insanin kendini avutmasindan ya da aciklayamadigi seyleri akla uydurmasindan baska bir ise yaramaz.

karar senin. "az secilen yol"u secip her gun kendini motive edip bir yerlere gelmek icin de cabalayabilirsin ya da toplumun genelinin dustugu cukurlardan birine girip akil hastasi gibi bocalayip olene kadar hayatta da kalabilirsin.

en cok saygi goren insanlara bakip isin arka tarafinda ne kadar emek verdiklerini goremiyorsan buyuk bir yanilgidasin.

İnaçlı iseniz photo85 +1 veya muska da takabilirsiniz ancak gülsuyu ve safran mürekkebi ile yazılmış olabilir. Ancak; büyü var diyede bazı kişilere para kaptırmayın.

Bakış açınızıda değiştirin ya da geçmişte ben nerede hata yaptım diye de kendine sor.

idexo +1

her diş hekiminde dışarıdan mikrodalga fırına benzeyen kutu gibi, kullanılan aletlerin sterilize edildiği bir cihaz var düzenli olarak onda temizleniyor

bir diş hekimi belirleyip arayıp sorabilirsin, bu konuda hassasiyetim var diye, açıklama yaparlar, çekilecek bir şey değil

Tükrük emicinin ucundaki plastik parça kullanıp atılıyor.

Eskilerde metal kullanılıyordu steril edilip.

Söylediğiniz parçalar tek kullanımlık artık. Kullanılıp atılıyor. Diğer yüzeyler dezenfektanla siliniyor.

Hiv virüsünün ortaya çıkması Dünya'da bu konuda bir devrimin gerçekleşmesine neden olmuştur.
Bu tip malzemenin hepsi ya tek kullanımlıktır ya da her kullanım sonrasında etüv cihazında dezenfekte edilmektedir.
Aynı hassasiyet ve aynı uygulamanın berber ve kuaförlerde de olması zorunludur ama, kullanmak bir yana etüv cihazı olmayan berber gördüm ben.
Yani asıl tehlike diş hekimlerinde değil berber ve kuaförlerde.

1. sigortaya en yakın prizde ya da elektrikçide denettirmek

2. belli bir sıcaklığa ulaşınca ısıtmayı bırakıyor, soğuyunca tekrar devreye giriyor

Sigorta mı atıyor yoksa kalak akım rölesi mi? Eğer kaçak akım ise prizde topraklama hatası olabilir.

Başka prizde, hatta başka bir evde bile denemek gerekebilir.

2.- normali o zaten, anlatımı yanlış anlamadıysak.

@John Bloor
1. Kaçak akım rolesi mi sigorta mı nasıl anlayabiliriz?
Sigortanın olduğu yerde iki grup şalter var. Alttaki gruptaki en baştaki şalter attı, evdeki tüm cihazların elektriği gitti.
2. Bir de daha sonra denedik. Her seferinde olan bir durum değil. Aynı durumu sağlamaya çalıştık (sigortat attığındaki aynı cihazları çalıştırdık). Bazen sigorta atıyor, bazen atmıyor.

Bunu deneyerek görebilirsin. Annen ile kendi numaranın olduğu bir grup kur ve senaryoyu tekrarla.

Android, denedim şimdi;

Uçak moduna aldım, bir guruba foto attım, gitmedi "tekrar dene" ibaresi çıktı, fotoyu sil dedim, benden sil dedim, sonra uçak modunu kapadım.

Grupta bir şey görünmüyor, sorayım da şimdi.

Edit: Gitmemiş.

@himmet dayi, benim telefon ios. ios ve androidde bazen farklı olabiliyor. ondan sordum.

Tamam, senaryoyu tekrarlarken yine annenin telefonunu kullan. Önemli olan gruptaki telefonların ne olduğu değil. Server'a iletilirse ios ya da android fark etmeksizin herkese düşer.

annem riske atmamak için hala interneti açmadı, o yüzden kendi telefonundan denemek istemiyor.

O zaman watsapp komple silin telefondan, hatta içiniz rahatlayacaksa telefona da bi fabrika ayarları reseti atın.

İnterneti kapalı telefondan gönderilen herhangi bir şey, resim veya mesaj fark etmez, saat işereti ile duruyor. Tek tik olmuyor. Tek tik olmayan mesajı (veya resmi) silmek isteyince de herkesten sil çıkmıyor, sadece benden sil çıkıyor zaten, henüz kimseye gidemediği için. Silince de siliniyor, kimseye gitmiyor.

Tezgahın altında , o musluğun bağlı olduğu sabitleme civatasının üzerinde somun var. Onu sıkabilirseniz eski haline gelir.

+1 synax.

bende de aynı sorun vardı. şimdi bu soruyu okuyup synax'ın cevabını görünce gittim baktım lavabonun altındaki dolabın içine düşmüş somunlar. Dolaptaki kalabalıktan görememiştim. Şimdi o iki somunu yerine takıp sıkınca sorun bitti.

alttaki vida gevşemiş, onu sonuna kadar sıktım, eski gevşekliği kalmadı ama hala oynuyor. başka ne yapmak gerek?

Eksik bir şey yapmışsınızdır, altta at nalı şeklinde ortası vida geçecek bir aparat var. Sabitleme vidası oradan geçecek ki somunu sıktıkça musluğu aşşağı çekebilsin. Yine olmazsa @sivrisineğin dediği gibi bir fotoğraf çekin ve atın nokta atışı bir şeyler söyleyebilelim , o da olmazsa İzmir F.Altay civarındaysanız gelip ben yapayım :)

ne yapmak istediğini anlamadım fakat iki fotoğrafı ya da bir tanesini büyültüp küçültmek suretiyle boyutlandırmaya çalıştığını anladım

photoshop yoksa gimp diye ücretsiz photoshop benzeri bir program var. indir youtube tutoriali izleyerek yaparsın.

fotoşopta ilgili layerin üstüne tıklayıp ctrl t veya cmd t yapınca transform menüsü çıkar ve köşelerinden tutarak büyütürsün ama shifte basılı tutarak orantılı bir şekilde büyütmen gerekir.

daha detaylı anlatayım. elimde benzer iki foto var, orada da birbirine göre konumlandırılmış cisimler var. şimdi bu fotolar farklı mesafelerden çekildiği için de boyutları aynı değil. ilk önce bir şekilde cisimleri aynı ebata gelecek şekilde boyutlandırmak sonra da aynı boyuta getirdikten sonra aradaki mesafeye bakmak lazım. sorduğum şey bu.

cevabım değişmez çünkü zaten onu söyledim.

o ağaçlara insanlar ve kedi-köpek gibi hayvanlar da temas ediyor.
yani muhtemelen çok zararı olmayacak bir şeydir.
hassasiyeti varsa belki kaşıntı maşıntı yapar en fazla.
yıkanıp temizlendikten sonra bir etkisi olmaz.
kamuya açık alanda yapılan bir ilaçlama sonuçta, biohazard bir şey olacak hali yok.

blatta +1

onların maske takmasının nedeni uzun süre maruz kalmaları

Kontankt bir ilaç olduğu için yıkanınca etkisi geçer.

Aklınızda şüphe varsa ulusal zehir danışma merkezini (114) arayabilirsiniz.

Duş alsın yoğurt yesin, yukarıdakiler +1

Doğrudan solumadığı sürece bir şey olmaz, hatta az miktarda istemeden solusa da bişey yapmama ihtimali var ilacına göre.

Ciltte en fazla kaşıntı yapar, yıkadıkça geçer.

Öncelikle akülü vidalamayi bunun için almayın.
Sizin sorununuz vida başı ile tornavida ucunun uyumsuz olması vidanin başını net bir şekilde çekip buraya koyun belki görerek bir şey söylenebilir.
Ya da nalbura gidip set halinde uçları olan tornavidalar bir sürü tipte ondan alıp deneyebilirsiniz.

akulu tornavidaya gerek yok. care lastik bant

www.youtube.com

Doğru ucu denemek en iyisi.. Daha fazla yalama yaparsanız çok. Daha fazla ugrastirir

düz tornavida denedin mi? yıldız yalama olunca düz deniyorum çalışıyor genelde.

duştan önce saçına sürüp beklet biraz. atmayın yazıktır kullanılır.

4 5 yıllık olmuşsa pekte bişey beklememek lazım.

Kapıları yağlayabilirsiniz belki, ya da gıcırdayan evdeki diğer şeyler.

soru yanlış, rüyanın başlangıcını hiçbir zaman fark edemeyiz. (bkz: inception)

rüya minimum 1,5 saat sonra diye duymadım ama benim bildiğim rüya görmek için belli uyku seviyelerinde olmak gerek. Öte yandan bir uyku döngüsü yaklaşık 1,5 saat. Ancak o ilk döngü içinde de rüya görülebilir seviyeler var haliyle.

edit: google da bi arattım
şuna göre
www.verywellhealth.com
rüya rem uykusunda görülüyormuş

şunlar da benzer iki grafik
astralvagabond.files.wordpress.com

lh3.googleusercontent.com

rüyayı ilk derin uykuya geçişte pek işaretlememişler gibi ama REM seviyesi geçiliyor. Rüya da mümkün olabilir demek ki.

@egokalp soru neden yanlış olsun... uyudum uyuyacak gibiydim. kendime max 15 dakika verdim, alarmı kurdum, alarm rüyamı böldü.

@senolll ben de benzer bir makale okudum, ona istinaden sordum. araştırınca çok sık rastlanmadığı söyleniyor. merak ettim bir tek ben miyim diye.

bana da oluyor. daha doğrusu ben normalde rüya görmüyorum pek(görüyor da hatırlamıyormuşuz gerçi), hatırladığım rüyalar genelde sabah alarmdan önce tuvalete kalkıp gelip yatıp alarmın çalacağı sürede uyurken gördüklerim oluyor. 1 saatin altı da olabiliyor bu süre, 25 dakika da. bugün mesela alarmdan çok önce uyandım, sonra uyumaya çalıştım. en son alarma 25 dakika kalmıştı, ben uyumak üzereydim. tekrar kalktığımda bir rüya gördüğümü hatırladım. gerçi şimdi yine unuttum ne olduğunu, bunu yazınca "ne görmüştüm" diye yokladım ama yok, gitmiş.

rüyaların evreleri +1 diyeceğim ben de. bazen bypass ediyoruz demek ki baştaki evreleri. kısa süre uyuyacağını bilen beyin ona göre mi davranıyor acaba...

uyumaz hâlde olan da uyur hâlde olan da rüyadadır. uyur hâlde olmanın farkı rüya içinde rüyada olmasıdır. bu nedenle rüya görmesi için kişinin uyumasına gerek olmadığını düşünüyorum.

Whatsapp mesajı ilk sunucuya yollar. Ve sunucu saati belirlenir. O yüzden mesajın yanlış saatte gelmesi olası değildir.

Direkt bu durumun cevabı değil ama vatsapin sacmaladigi oluyor..bir keresinde eşim mesaj atmıştı bana ama konunun tam ortası gibi. Ne anlatıyorsun sen eksik yazdın sanki dedim. Bana yazdığı ilk mesajı alıntıladi. Vatsap adamın 11de yazdığı ilk mesaj satırını sabah 8deki mesajlasmalarimizin arasına göndermiş. Bana da ikinci satırdan itibaren yeni mesajlar gelmeye başlamış.

Sacmaladigi oluyor yani.

buna benzer bi şeyle askerde karşılaştım. özellikle bacak içlerinde kızarıklıklar olıuyordu. zirai ilaç satan bir dükkandan malzeme ve bilgi aldık. koğuşun duvarlarına püskürttük. işe yaradı. evi ilaçlayabilirsin.

Tahta kurusu ya da pire olabilir.

Pire olsa kaşıntıdan kafayı yerdin, tahta kurusu olma ihtimali var. Bayer k-othrine kullanmakta fayda var eczanelerde bulunuyor.

Yatak böceği diğer adıyla bedbugs, diğer adıyla ev tahtakurusu (Cimex lectularius) olabilir. Yatakların lastiklerinin altlarında, kenarlarında saklanırlar. Yatağınızı temizletmeniz gerekebilir.

tahtakurusu

tahtakurusu. yatağı değil evi yaksan tamamen temizleyemezsin. yataktan başla bi tabii.

tahta kurusu galiba. Cok fena bir seydir, kolay gelsin.

tahtakurusu olsa evin diğer odalarını da sarması gerekmez mi? benim dışımda ısırılan yok. ilaç dışında alternatif bir yöntem var mı?

köfteci yusufun köftelerini 1 ay sonra buzluktan çıkarıp yedik. bir şey olmadı ama çok soğuktu.

@ground sizinki normal köfte. onda sıkıntı olmuyor biliyorum ama çiğ köftede durum ne bilmiyorum.

kullanılabilir

mesela bir icloud bir de apple idisi olan biri var diyelim. uygulamaları indirmek için de icloud olmayan bir email adresini apple id olarak kullanıyor. bu icloud adresine email gönderilse telefonda apple id olarak başka bir mail kullanıldığından buradaki emailin görülme şansı çok mu düşük?

Aga söylediğini okudun mu? Anlaşılmıyor.

icloud kullanınca sanırım apple bir de e-mail adresi veriyor ve insanlar bunu çoğu zaman kullanmıyor. peki icloud hesabına mail geldiğinde kişilerin haberi oluyor mu? mail uygulamasında icloud hesabı otomatik mi ekli oluyor?

ios yahut macos cihazınızdaki kendiliğinden gelen mail istemcisine (uygulamaya) otomatik olarak tanımlanıyor icloud mailiniz (isterseniz diğer icloud olmayan hazırdaki mailinizi de ekleyebilirsiniz)

Yani cevabınız evet mail uygulamasına bildirim düşer icloud mail gelince, "hiç kullanmasa" dahi bildirim gider.

1,8 kw elektrik harcar. kw saati kaç para ise onunla çarpın işte.

içinden ekmek alındı ama fişten çekmek unutulmuş yani boş halde bir saat çalışmış.

Kapağı açık bırakıldıysa daha çabuk soğuyup daha geç ısındığı için sarfiyatı fazla olur.

Ama kapak kapalıysa belirli bir ısıya ulaşınca termostat elektriği kesiyor, ısı azalınca tekrar açıyor.

Tamamen açık kalsa bile 1,8 hadi kayıplarla 2 KW elektrik yaksın bir saatte 1 TL ancak yakar.

Ancak bi recovery programı yükleyip, taratıp, sonuçları inceleyerek farkedebilirsin. Del için çöp kutusu var, ama s+del için bi log yok.

5 delik var kulaklarımda, sadece 2 tanesinde var sertlik. Yara iyileşme süreciyle ilgili birşey, bazen olur.

Evet, bahsettiğiniz sertlik bende de var. 5 yıl önce falan deldirmiştim. Bir süre küpe taktıktan sonra küpe taktığım için milletle polemiğe girmekten yoruldum ve takmayı bıraktım. Sonra doğal olarak delik kapandı ve sizin dediğiniz gibi bir sertlik kaldı.

Sertlik kalıyor maalesef. Normal

Saniyorum ki 20li yaslarda bir arkadassin. Deldirmekle ilgili olmayan hormonal birseydir. Tasalanma. Zamanla yok olur.

Benim kulağımı bebekken deldirmişler. Daha sonra lisedeyken üç tane de ben deldirmiştim. Şu an hepsinde aynı sertlik var. Normal bir durum.

latency deniyor, apple değilse cihaz olması normal.

eğer olmasın istiyorsan irig gibi bir arabirim alman lazım telefonuna ve ona da mikrofon bağlaman lazım.

tabi irig destekliyor mu cihazın bilmiyorum.

bunun özeti şu, nasıl ekran kartı kötü olan bir bilgisayarda oyun oynamaya çalıştığında ekran kartı görüntüleri gösterirken geciktiriyorsa, takılıyorsa. aynısı sesiçin de geçerli, windows bilgisayarlda asio2.0 destekleyen ses kartları var ve pahalı, maclerde ise core audio sürücüsü olarak default olarak var.

apple'ın tüm cihazlarında var bu, ipad, iphone, mac vs. android de yok.

bunun dışında apple ise ve bluetooth kulak ile kullanıyorsan latency olması normal ama çok hafif öyle rahatsız edecek gibi olmaz.

@killerbee demek istediğim şu aslında

sorun ses kartından ziyade benden kaynaklı gibi:
şimdi ben kulaklık yokken sesimi kaydettiğimde gecikme yok ama kendi sesimi duymadığım zaman ortaya çıkan sonuç bir garip.

Android için buna bir çözüm bildiğim kadarıyla yok. Android işletim sistemi yapısından dolayı mecburen bir gecikme yaşatıyor. Yani en iyi androidi alsanız bile bu olacaktır.
Üçüncü parti bir yazılım varsa bir şekilde. Kulaklığa sesi gecikmeli ileten falan bilemiyorum.

Vücut direncini arttırmaya çalış, boğazını tahriş edecek şeylerden uzak dur(kola kahve vs)
Zencefil gibi doğal ağrı kesiciler kullanabilirsin bol bol bitki çayı içmeni öneririm.

Majezik'in boğaz spreyi var ağrıyı alır biraz.

Örnek alıp bakmak lazım bakteri kaynaklı ise yazar zaten doktor antibiyotik.

bogaz ağrısı için spreyler var gerçekten etkili oluyor..

Zencefil+limon+bal ve sıcağa yakın ılık su bunu yapabilirsin.birde adaçayı iyi geliyor.

türkiyede en yaygın sağlık sorunlarından birisi d vitamini eksikliğidir.
d vitamininizi en az 70'e getirip orada tutun.

zencefil+limon+bal +1
kesin çözüm

adaçayı bana iyi geliyor. bir de boğazıma vicks sürüp kaşkolla bağlayıp bi gece öyle yatmak da iyi geliyor. iki gündür dediğin durumdaydım ben de bu sabah epey iyi oldum artık sıfır antibiyotik ve sadece bunlarla.

ha belirteyim ateşiniz çıkarsa mutlaka antibiyotik almanız, daha doğrusu bi doktora gitmeniz gerekebilir. ben ateşim çıkmadığı için ilaç alma yoluna gitmedim.

alkol alıyorsan votka ya da boğma rakı iyi geliyor boğaz enfeksiyonlarına.
www.reddit.com

fıs fis en guzeli. gun boyunca surekli kullan kadife gibi kaplıyor orayi.

Altin sut denilen seyden yapip ic gunde birkac kere, yani iyilesene kadar. 1er cay kasigindan daha az toz zerdecal, toz zencefil, biraz toz karabiber. Bunlari yapabiliyorsan hcevizi sutu ile yoksa ihlamur gibi kaynar suyla karistir ic.
Ama en onemlisi surekli hasta oluyorsan bagisikligini guclendirmen lazim, ben de 2 yil oncesine kadar oyleydim. Her ay bogazim siser ve antibiyotik icerdim. Bundan su sekilde kurtuldum:
Kışın her sabah 1 adet D vitamini (tup degil 1000lik vitamin), 1 adet probiyotik ve imuneks plus. Bu kadar!
Hasta olacak gibi hissedersem de sabah bunlara ek 1 tane 1000lik C vitamini ve bu dedigim altin sut karisimi.
Guclenmek icin vucudunuzdaki yararli bakterileri guclendirmeniz lazim ki bunu da probiyotikle yapabilirsiniz. Nitekim antibiyotikler zararli bakterilerle beraber yararlilari da silip supuruyorlar vucuttan ne yazik ki:(

Daha guclu cozucu denediniz mi? Tiner mesela?

Tiner maalesef yok.

Bu daha etkili olacaktır.
yelkentic.com
Satın alacağınız yer:istanbul/Güngören Sanayi mahallesinde

Puan muan yok maalesef.

n11 mağaza puanlaması;

www.n11.com

mağaza puanından bahsetmiyorum, kullanıcı puan kazanıyor mu onu merak ettim.

yok öyle bir kullanıcı puanı.

Teşekkür veya muhatap olma durumunu beklemez vaziyette iyilik yapıyorum. Kapıyı tutuyosam yüzüne bile bakmıyorum. Yere bi şey düşürünce sanki 1 yaşındaki çocuk düşürmüş gibi sallmaz tavırda alıp uzatıp gidiyorum.

Ben de sizin gibiyim. Yardım etmeden pek duramıyorum. Böyle insanlara içimden "öküz" diyorum bazen, ne yapayım :)
Yine de çok aldırış etmemek ve bu durumu kabullenmek gerekiyor.

erkek misin?
bazı görgüsüz kadınlar böyle kibarlıkları asılma çabası olarak görüp duruma şüpheyle yaklaşıyorlar.

ama kadın olup buna maruz kalman da şaşırtıcı olmaz, genel olarak yabancılara önyargılı olma durumu var toplumda; özellikle son yıllarda. bir de teşekkür etmesini bilmiyoruz, özür dilemek gibi zor geliyor insanlara.

Ben bu tip insanları çok kafaya takardım. Ama artık takmıyorum. Herkese yardım da etmiyorum. Karşımdakinin tipi ve duruşu az çok fikir edinmemi sağlıyor. O an ki düşünceme göre yardım ediyorum veya etmiyorum.

İnsanın bazen aklı durabiliyor. Benim de başıma gelmiştir sonradan "niye teşekkür etmedim ki" dediğim. Belki de karşıdakinin kafasında ne tilki dolanıyor, bilemessin. Sonuç olarak iyilik yap at denize..

Erkeksen asıldın sanmıştır, ben de senin gibiyim, her şeye teşekkür ederim, beni de erkekler yanlış anlıyor:)) Millet olarak bence bize medeniyet fazla geliyor. İnsanlarda "acaba bir şey yapar mı" korkusu var.

Ben de teşekkür edilmeyince bozuluyorum ama bir şey de yapmıyorum ne yapılır ki?

Asıldığını düşündüğünü sanmıyorum, bazı insanlar böyle teşekkürü bilmiyorlar. Şimdiye kadar bir çok erkek kapıyı tuttu, bavulumu taşımaya yardım edenler oldu, kimsenin asıldığını düşünmedim.

kadınım arkadaşlar. ne desek mesela "rica ederim" deyip yüzüne mü vursak kabalığını?

Ben her seferinde hayretle izliyorum bu insanları. Biri bana ufacık bir iyilik yapsa asla teşekkür etmeden geçemem ama insanlar umursamaz demek ki.

Ben de geçenlerde hastane kantininden bir şeyler alırken yanımdaki kız nakit uzattı. Kantinde de kart geçiyordu sadece. Ben de benim kartımdan çekebileceklerini söyledim. Parayı almayı düşünmedim zaten ya da teşekkür de beklememiştim aslında ama kızın orda bana tek yaptığı şey "tamam" deyip daha sonra da birkaç kez kafasını çevirip ters ters bakmak oldu.

Hala aklıma geldikçe şaşırırım o gün aldığım bu saçma tepkiye.

Kimseye bahsettiğin tarzda iyilik yapmıyorum. Doğal olarak da kimseden incelik beklemiyorum.

Kibarlıktan vazgeçmemekte fayda var.
Kadın olarak bu tarz şeylere gülümseyip teşekkür ettiğimde takip edildiğim numaramın istendiği oluyor. Bokunu çıkartma diyorum direk.
İnan bu ülkede kadınlar çok tacize uğruyor.
Bugün hiçbir yerim gözükmeyen bir şekilde giyindim yine laf yedim. Ne diyorsun sen diyorum bana böyle giyinmeseydin diyor. Palto bot boğazlı kazak ve atkı var neremi görmüş olabilir de amını yiyim denmeyi hakkediyorum??!!!!!????
Emin olun kadın olarak bu ülkede yaşamak zor. Kaba olmaz zorunda bırakılıyoruz.

Ne tuhaf dertler bunlar yahu. Kabalık olsa keşke tek derdimiz. Kabalığa gelene kadar maalesef zorbalar var. Trafik magandaları var, daha ne olsun. Keşke bu insanlar nemrut kaba insanlar olsa sadece.

Valla ben dönüt alma beklentisiyle sanırım yardım etmedim hiç. Genelde denk geldikçe hep yardim ediyorum. Teşekkür edene tebessüm ederek rica ederim deyip geçiyorum. Niye teşekkür etmedi diye pek umursamıyorum açıkçası. Ha çaba sarfettiğim görece büyük bir iyilikse ve karşi taraf tepki vermiyorsa içimden mal değneği deyip geçiyorum. Nedense bu tarz kaba insanlara acıyorum kendi içimde. Garip:/

@fasulyek ben de kadınım, ortada herhangi bir asılma durumu en azından bu durum için söz konusu değil.
@farabi ne tuhaf dertler demişsiniz de kusura bakmayın ama bir derdin normal (!) dert olması için illa büyük bir şey olmasına gerek yok.

toplum olarak gülümseme ya da selamlaşma bile yok insanlarda, bu gündelik hayatın her aşamasına yansıyor.

bulunduğunuz şehirdeki insanların mutluluğu ile ilgili. berlin’de doğdum büyüdüm ve her gidip geldiğimde yaşıyorum. problemi olmayan ve kendisiyle barışık insanlar gülümsemekten, günaydın demekten ya da teşekkür etmekten çekinmez.

bu bahsettiğiniz doğrudan insanların yaşam kalitesi ve kalabalık şehir nüfusu ile ilgili.

böyle durumlarda kin tutuyorum ve fırsat bulursam öç almaya çalışıyorum. huyum kurusun. yoksa gece uyku tutmuyor.

asansörde günaydın demeyen, çıkarken iyi günler demeyen, yolda karşılaştığında gözlerini kaçıran bir millet haline geldik.

bu aralar yayan bir yerlere gidiyorum. yolda da insanların yüzüne bakmayı seviyorum ne yalan söyleyeyim. bazen medeni ülkelere gittiğimde orada aynı şeyi yaptığımda insanlar bana günaydın/iyi günler falan diyorlar hoşuma gidiyor.

burada bir kezbanımızın gözünün içine 1 sn baksan ne bakıyorsun öküz diyor ya da kafasını çeviriyor. genç erkekler hayırdır bilader bakışı atıyor. orta yaşlılar çok boş bakıyor zaten bilemiyorum. yaşı geçkinleri söylemiyorum bile onlar kendi halinde ne beni görüyor ne başkasını.

bir kız babası olarak empati yapmaya çalışıyorum çalışıyorum ama olmuyor.

sokakta tacizle sürekli yaşayan kadınımız bu konuda kendince önlem almış çok belli ama bu toplum olarak nezaketimizi de alıp götürdü.

öküz erkekler ve öküz kadınlarla çevrili bir dünyada yaşıyoruz. medeni limitlerde davranılan tek yer ofisler.. orada tacize uğramayacağını bilen karşı cins cilveye varan hareketler bile yapsa karşındakine güveniyor. ama dışarıda yine sırtlan kesiliyor.

zor durumlar mirim.

ama yine de oturduğum sitede asansördeki davranışlarını anlamıyorum. pizza dağıtıcısı değil kat sakini olduğum belliyken orada bile garip garip davranıyorlar. insanlar kabalaştı ne yazık ki.

geçen gün yerde birinin parası düşmüştü. cebime atıp gidebilirdim. arkasından seslendim korktu. parayı tutup gösterdim şok oldu. sizin mi dedim? cevap veremedi. parayı sizin galiba diyerek eline tutuşturdum. bir teşekkür bile etmeden şok içinde gitti. bir daha aynı şekilde para bulursam cebime atacağım mı demeliyim? ailem bu şekilde yetiştirmedi. yine gider bulurum sahibini.

Kim, ne olduğunu bilmeden iyilik/kibarlık yapmamak lazım. Ya yanlış anlaşılıyor ya anlaşılmıyor hiç, ya da başka bir tarafından anlaşılıyor.
İyi niyetli olmayan insanların arasında yaşıyoruz. Çok da şeyapmamak lazım.

İade faturası isterler

iade faturası isterler ama öyle çok uğraştıran bir şey değil.

aldığınız ürünü aynı fiyattan aldığınız şirkete fatura kesiyorsunuz. iade faturası olduğunu belirtiyorsunuz o kadar.

şahıs işletmeleri zaten vergi numarası değil tc kimlik numarası kullanır. yani şahıs işletmesini falan hiç karıştırmadan kardeşin isim ve tc'si ile telefon alıp işletmesinde kullanabilirsiniz. vergi dairesi falan da yazmayıversin, çok şart değil.

yani şahıs işletmesi için, şahıs adı ve tc'si ile alınan faturayı rahatlıkla kullanabilir o firma.

iade faturasına falan da gerek olmaz. olası iade durumunda "ne şirketi, ne faturası yahu, ben nihai tüketiciyim" diyebilirsiniz.

kaldı ki iade faturası kesmek de çok komplike bir işlem değil.

şahıs adına alıp normal fatura kestirirseniz, şahıs işletmelerinde gider olarak kullanılabiliyor.

şahıs adına kesilen faturada siz bunu söylemedikçe iade faturası falan istemez kimse.

Sola dönecek olan daha önceden sola yanaşıp geçişe hazırlanmalıydı, önce soldaki geçer sonra sağdaki.

Sol şerit dönel kavşakın çevresinde dönmek için sağ şerit bir yerden sağa gitmek için. İki taraf da sağa dönene kadar sol şeritte dönecek ve sol şeritte olan ilk gidecek, sağ şeritteki sol şeridin boşalmasını bekleyip sol şeride geçecek.

Eğer soruyu doğru anladıysam cevap bu

İçteki araç dıştakine nasıl yol verecek ki içteki geçer işte, içtekinin sağında araç varsa normalde onun sağa dönmesi ya da düz devam edip karşıya geçmesi lazım, yok illa sola dönecekse içtekiyle senkronize geçer ama içerdekinin yol verme gibi bir durumu zaten olamaz.

@angelus şundan dolayı sordum: en içtekinin ilk önce sola dönmesi daha mantıklı fakat bir de soldaki araçlar kendisinden sağdakine yol vermelidir gibi bir konu var ya o nedenle kafam karıştı.

O öyle değil, sağdakine yol verir derken kesişen yollarda sağdakine yol verirsin. Misal sen dört yola girdin karşıya geçeceksin sağda da başka bir araç var o da düz devam edecek, sen laps diye karşıya geçemezsin önce sağındaki araç yola girecek sonra sen devam edeceksin. Ha sağdaki araç tali yoldan geliyorsa o ayrı tabii tali yoldan gelen araç her zaman bekler. Onun dışında dönel kavşakta sola kim yanaştıysa, kavşağa ilk kim girdiyse o geçer. Sağdaki aracın ancak şu şekilde hakkı olur: Dönel kavşağa farklı şeritlerden aynı anda iki araç girerse, o zaman sağdan gelen geçer. Yani görsel olmadan anlatmak zor da, dönel kavşağa seninle birlikte sağındaki yoldan bi araç seninle aynı anda girerse o zaman o geçer.

"dönel kavşağa seninle birlikte sağındaki yoldan bi araç seninle aynı anda girerse o zaman o geçer" demişsiniz işte ben de onu diyorum. farklı kelimelerle tam olarak ne demek istediğimi anlatayım. şimdi iki araba var, ikisi de batıdan geliyor. dönel kavşağa girip sola dönecekler. ikisi de aynı yönden gelip aynı anda dönel kavşağa girdiler. biri solda, biri sağda kaldı. hangisi sola geçişte önceliğe sahip, göbeğe daha yakın olan mı? mantıken göbeğe yakın olan gibi geliyor ama soldaki aracın sağdakine öncelik verme prensibinden sağdaki de geçebilir mi acaba diye kafam karıştı.

Şunu karıştırıyorsun sanırım, sağdaki araca yol verme olayı @angelus'un dediği gibi bir adaya ya da kavşağa farklı çıkışlardan aynı anda gelenler arasında geçerli.

Anlatbildim mi demek istediğimi?

Aynı yönden gelip aynı kavşağa girip aynı yöne döeneceklerse geçiş hakkı soldakinde olur, zira kavşağa önce o girmiştir önce giren geçer. Sen soldan diğeri sağdan gelip kavşakta kesiştiyseniz geçiş sağdakinde olur.

soru açık değil. hangi noktadaki üstünlükten bahsediyoruz? kavşak içinde istediğin kadar dön. kavşaktan çıkmak istediğinde sağ şeritten çıkman gerek. sağ şeritte kim varsa üstünlük onda. sağa geçemediysen o senin problemin, kimse yol vermek zorunda değil, yer varsa geçersin yoksa bi tur daha atar araya girmeye çalışırsın.

Kavşakta içeriden dönüp çıkmadan önce sinyalini verip en dış şeride geçmen gerek. Erken geçeceksin. Çıkışına gelir gelmez en dış şerittekinin önüne kırıp çıkamazsın. media.giphy.com

iki araç dönel kavşakta yan yana duruyor ve ikisi de sola dönecekse bunlar niye birbirine yol versin ki. soldaki içeriden, sağdaki dışarıdan yan yana birlikte dönüp gitsinler işte. döndükleri yerde yol mu daralıyor?

tabletin kendi interneti olsun diye ayrıca sim kartı alıyorsunuz..
bu durumda hem telefon hem de tablet için 2 ayrı simkart faturası ödüyorsunuz..

günümüzde en mantıklı çözüm:
telefonun internetini paylaşıma açmak ve tableti o şekilde kullanmaktır..

ipad'e ayrı bir data hattına internete sahip simkart takılıyor evet telefonun sim kartıyla aynı. yalnız arama özelliği yok. data hattı sadece. telefonun simkartını takıp da kullabiliyorsun ama pratik değil çünkü telefonunu kullanamıyorsun. ek bir sim kart çıkartayım birini ipad'e birini telefona takar kullanırım diye düşünebilirsin. hayır sadece tek bir simkart aktif olabilir.

ayrı bir data hattı alıp onun sim kartını takıyorsun. bir ara 2. sim kart gibi olaylar duymuştum ama sorduğum hiç bir operatörde böyle bir şey yoktu.

SIM kartlı ipad almak yerine düz ipad + iphone kullanmak daha mantıklı. Tabletten tek tıklamayla telefonun internetine erişebiliyorsun.

ayrı data hattı alıyorsun. ben sim kart takılan tablet kadar pratik bir icat görmedim. telefonun interneti bok yesin afedersin.

usb3'lü kutuyla denedin mi?

usb 2.0 bağlarsan yaklaşık 60mbps(480mbit) okuma yazma hızına ulaşırsın bu teorik olarak böyle

usb 3.0 da bundan 10 kat daha hızlı

"USB 3.0 teorik olarak 5000 Mbit/s (veya 5 Gbit/s = 640 MB/s) transfer hızına ulaşabiliyor. Böylece yeni standart, teori bazında USB 2.0'dan (480 Mbit/s) 10 kat daha hızlı oluyor ve verileri eSATA arabiriminden (3000 Mbit/s) 1,6 kat daha hızlı aktarıyor"

son seçenek olarak thunderbolt 3 bağlamak olabilir, bu da yaklaşık 40gbps oluyor

tabi bunlar teorik port hızları gerçekte ne kadar fark eder onu bilmiyorum.

sakın kazıklanma, n11 de usb 3 kutular 40 lira bu arada.

Cevap: ne kadar usb den sata dan bağlarsan bağla hızı bağladığın bilgisayarın transfer hızıdır.

sata 3 bir hdd nin max read rate'i 50 mb ise 50 mb alırsın.

bilgisayar güncel bir bilgisayar i7 6700hq vs.
ssd (samsung 850 evo) bilgisayar içindeyken 500MB/s civarında okuma yazma hızları var ama usb 3 üzerinden hard disk kutusuyla bağladığımda bu okuma yazma değerleri 150MB/s'yi geçmiyor. sorun ne anlamadım. diğer usb3 portlarıyla da denedim, hepsinde durum aynı.

@newlywed, usb 3.0 ile aldığın hızlar normal diyebiliriz. anakartının desteklediği hız muhtemelen o ya da kullandığın hdd kutusunun limiti o.

toshiba 64 gb usb 3.0 bellek ile 180-190 MB/sn hızları görebiliyorum ve onun max hızı da bu.

ssd'yi harici şekilde kullanmak ziyandan başka bir şey değil.

bunu; bilgisayarında 500 gb samsung 960 evo, 480 gb sandisk plus ve yukardaki gibi bir hıza sahip usb bellek kullanan birisi olarak söylüyorum. bunlar dışında eskittiğim (şu an eş-dostun bilgisayarında kullanılan) 4 ssd daha var.

ille de harici kullanıp son hızını görmek istiyorum diyorsan e-sata kullanman gerek.

thunderbolt vs. ile de o hızlara ulaşılamaz mı?

geçen ay benzeri olmuştu bende. ben de önce sinek ısırığı sanmıştım, sinek filan da yoktu gerçi. kaşıntı için bir krem aldım ama 10 gün devam etti. krem sürmek iyi geliyordu ama sonra başka yerde çıkıyordu. yeni kullanmaya başladığım bir şampuan vardı, alerji olabileceğini düşünüp onu bırakınca kesildi. tabii kesin eminim demem zor. ama varsa böyle yeni kullanılan bir şey bir denenebilir, yoksa doktora görünmek iyi olabilir.

faks makinesi ile sadece gönderilen numarayı ve gönderim tarihi ile saatini görebilir.
pc üzerinden gönderiyorsa orasını bilemeyeceğim.

Çok düşük bir ihtimal, ömrü dolan bir conta, bozulmaya yakın bir batarya göbeği (salmastra), kırılmak için tatili bekleyen çamaşır makinesi su giriş hortumu olabilir.

Doğalgaz ve su vanasını kapatın kafanız rahat olsun.

çamaşır ve bulaşık makinelerinin su bağlantı hortumları sinsi düşman. sabah yataktan kalkıp ayağımı suya daldırmışlığım var. dış vanayı kapatmasanız bile bu hortumların bağlı olduğu çeşmeyi kapatın. dışarıdan doğalgaz ve su vanalarıı kapatmak hırsıza biz evde yokuz demek bu arada. doğalgaz için ocak ve kombi yanında vanalar oluyor zaten.

Ben eskiden kapatmıyordum ama kapatılması gerektiğini kötü bir tecrübeyle öğrendim. 3 sene önce biz tatildeyken mutfaktaki boru patlamış ve alt kattakinin bütün mutfağı mahvolmuş.

Bu olaydan sonra evden uzun süre ayrılacağımız zamanlarda kapattık hep.

Eski işyerimi gece vana katılmadığı için su basmıştı normalde her gün kapatıyorduk. Basınç farkları eski tesisatlara zarar verip patlatabiliyor heralde.

parmaklarındaki sorun tendinitle bağlantılı olabileceği gibi romatolojik bir problem de olabilir. İlk olarak iç hastalıklarına gitmeni tavsiye ederim. Gerekli tahlillerden sonra gerekir

Gerekli tahlillerden sonra gerekirse başka bölüme dahiliye yönlendirir.
Mobildeyim editleyemedim.

Dahiliyeye. Romatolojik bir hastalık olabilir

romatoloji +1

Kesinlikle romatoloji, zaten diğerlerine gidip bu şikayetleri anlattığınızda da muhtemelen çeşitli otoantikorlarınıza bakılacaktır, temiz çıkması durumunda bile ortopedi böbrek kontrolü için ürolojiye, üroloji ortopediye yönlendirecektir. En temizi önce oraya gidip altında yatabilecek romatolojik nedenleri kontrol ettirmek.

muhtemelen mürekkep taşmıştır kapağın açıp yazdırmayı dene, tam olarak nerede mürekkep bulaştığını tespit edip orayı temizleyebilirsin.

Kartuşların beklediği bir park yeri var, genelde solda olur. Orada kartuştan artan mürekkepleri emiklendiği bir sünger vs olması lazım, oraları bi temizlemeyi dene.

Doktordan doktora değişse de, özellikle kalple ilgili bir şikayet olmadığında dinlemiyorlar.

Dahiliye dediğiniz derya deniz. Sık sık kabız oluyorum diye gidince kalp dinlemeyebilir. Şikayetinizin şüphe uyandırması halinde dinleyebilir.

4

Konu kalkınmak ve güzelleşmek, cümle 1 güzellikle alakalı, cümle 2 güzellikle alakalı, cümle 3 kalkınmakla alakalı, cümle 4 ikisiyle de alakalı değil.

neden belirtelim lütfen!

%90 a şıkkı olmalı.

Güzellik bir armağandır, cümlesini çıkardığımızda paragraf cümleleri birbiriyle uyumlu herhangi bir bozulma olmuyor. Oysa bu Güzellik bir armağandır, cümlesinden sonra gelen cümlelerin Güzellik bir armağandır cümlesine herhangi bir katkısı yok. Paragraf genel olarak kalkınmayla ilgili. Güzellik bir armağandır cümlesi ise sadece arada bir 'önerme' olarak kalmış.

@1adam 1'de de bir oturmamışlık var ama 4. cümle de alakasız gibi. genel tema güzellik ve kalkınma üzerine ama 4. cümlede daha çok temizlik vurgusu var. Açıkçası 1 de 4 de anlatım akışını bozuyor bence.