Ekşi Duyuru

genelde çalışıyorlar. yurtdışında daha da ucuza bulabiliyorsunuz. ebay vb gibi

5 kullanıcılı aldık, adam direkt mail adresiyle verdi, 1 seneyi geçkindir sıkıntı yok çalışıyor.

3 e bolerdim dolar Euro altın

soğuk su

2 durum olabilir;

1. %80-100 seyahat belirtebilir
2. 2 ayrı iş var gibi duruyor, %80 value chain manager olarak %20 de operational excellence için çalışılacak (o da proje olursa)

iş ilanını görebilirsek, daha net cevaplar gelir.

tasks
Monitor key indicators of operational excellence and prepare reports, in addition to acting as key point of contact for questions relating to operational excellence issues

2. madde geçerli demek ki. operational excellence ile ilgili sorunlar, projeler olursa cevaplayıp, katılacaksın, onun dışında asıl işin "Monitor key indicators of operational excellence and prepare reports"

jesus,

2. önerin gibi olsaydı 80-20% gibi bir şey yazardı diye düşünüyorum. 80-100% zorlama bir çıkarım gibi değil mi? hani birisi 80%, biri 100% olamayacağı için, birisi 80% ise diğeri de 20%'dir gibi?

biraz araştırınca full time/part time anlamına geldiğini gördüm. haftalık full time süresinin 80%'i anlamına geliyormuş. yani haftada 3 gün tatil, 4 gün iş olabilir bu durumda??

"the percentage represent the percent of an average work week the person would work."

"100% means full time employment, 80% means only part time employment (80% of what would be full time)"

@givemesomesubstance, olabilir tabii ki, job poster'a sormak lazım.

şirketin benzer başka ilanları da var. haklı olabilirsin.

@givemesomesubstance

ya medeniyete bak, aklıma bile gelmedi 4 gün çalışma 3 gün tatil gibi bir olasılık

burada bahsi geçen part-full sisteminde, full'den biraz olan pozisyon. ama pozisyon %80'lik olunca maaş ona göre olur. ama sizin full time (%100) tercih etmeniz mantıklı olur. elçilik genelde full time işler için vize veriyor.

Mi band 2

İkinci el samsung gear s2

Mi band 2 çok basit bir cihaz, şarjı daha uzun gidiyor ama default gelenler dışında app ekleyemiyorsun.

Gear s2 daha şık, kendi işletim sistemi var, şarjı daha az gidiyor (3 gün fln gider ama). En güzeli saat şekillerini değiştirebiliyor ve kendi marketinden yüzlerce free saat tipi indirebiliyorsun. Marketten app da indirebiliyorsun ama pek faydalı bi uygulama görmedim bu güne kadar.

Mi band 3 aldım memnunum.


şarkı 10 gün gidiyor. alarm kurabiliyosun, vibrasyon özelliği var.

ben en çok gece uykumu ölçmek için kullanabliyorum. ağır uyku ve hafif uyku olarak ölçüyor.

europass.cedefop.europa.eu

bu siteden bilgilerini girip çıktı olarak alabiliyorsun, daha sonra istersen cv içindeki europass yazılarını silebilirsin.

iyi, kötü konusu tartışılır. ben tek sayfa cv kullanmaya, çok özet bir iş yapmaya çalışıyorum.

www.canva.com

hocam açık olmak gerekirse çok gerçekçi gelmiyor ama hiç bir şeye olmaz olmaz dememek lazım.

Sadece o yaşta junior olarak yazılıma başlamak size zor gelir. Yani 25-26 yaşlarında senior olmuş birisinin yanında çalışmak olsun, junior maaşı olsun vsvs bunlar zor dönemler olacaktır diye tahmin ediyorum.

Scrum master veya agile coach olmak için de teknik terimlere bolca hakim olmak gerekiyor. Sektörün içinde olmadığınız için bir çok terimi, kütüphaneyi, tool'u bilmediğinizi varsayıyorum.

Bu durumda orta ölçekli yerlerde proje yöneticisi ya da iş analisti olma şansınız daha fazla olabilir yazılımcı olmaktansa.

hevesinizi kırmak istemem ancak biraz büyük bir yaş 37. Şirketler şöyle düşünüyor genelde: 37 yaşındaki birini junior olarak işe alırsam kendinden 10 yaş küçük birinden emir almak istemez, söylediklerini yapmaz. Nispeten doğru da bir düşünce tarzı. Yine de kurumsal yerlerdense start-up tarzı şirketlerde iş bulma şansınız olabilir.

Yazılım öğrenmeye hevesliyseniz bence mobil yazılım öğrenin. En azından kendi projeleriniz olur ya da freelance işler olur daha rahat adapte olabilirsiniz.

başka bir ülkede belki evet jr falan bi yerden ama burada zor. hele scrum master falan 6 aylık işler değil.

(bkz: Tolstoy'un bisikleti)

hiçbir şey için geç değil hocam, 6 ay olmasın 3 yıl olsun. 40 yaşında düzgün bir iş bulursunuz. ama şimdi vazgeçerseniz 40 yaşına geldiğinizde de aynı pozisyonda olacaksınız

Türkiye'de yetenekli kimsenin kalmadığı bir sektörde eğer kod yazmayı severseniz ve yeteneğiniz de varsa yaş (sadece 30+ olmayı kastetmiyorum) pek önemli değil. Türkiye'de çalıştığım şirketlerin hiçbirinin kriterlerini (eğitim, yaş vs.) karşılamıyordum ama 'seve seve' aldılar. Asıl mesele şirketlere işi bildiğinizi göstermekte. Bence 6-7 ayda ancak bu işi yapmayı isteyip istemediğini anlarsınız.

Diğer arkadaşların değindiği noktalara da katılıyorum. 20-25 yaşında birinden iş öğrenmek sizi rahatsız eder mi?

Türkiye'de scrum master, agile coach diye gezinenlerin dünyadan haberleri yok. İnsan ilişkilerinde iyiyseniz, ağzınız güzel laf yapıyorsa deneyebilirsiniz. İşin teknik kısmını kendileri de bilmiyor zaten. Glassdoor'da scrum master/agile coach pozisyonu bulunan Avrupa'daki şirketlere (Spotify mesela) yazılan yorumlara bakın, o yorumları 10 ile çarpın, seviyeyi az çok anlamış olursunuz :)

www.gulftalent.com

Evet bulunursunuz, fakat vpn kullanırsanız ve kendini 60 dk içinde imha eden random bi' mail adresinden (guerilla mail) mail yollarsanız pek mümkün değil bulunmanız.

Her türlü buluyorlarabi kesinlikle ben buna inanıyorum. Güvenlik kamerası olmayan bir İnternet cafeye gittim geçen. Adam tc numaramı sordu hangi masaya oturduğumu kaydetti falan. Dedim noluyor. Neyse mail adresi açıyorum telefon numaramı soruyor. Dedim yapacak Bi şey yok. Kanundan kaçılmaz Gittim teslim oldum.

Kac sene tecrube?
Bir arkadasim 11 e gitti, bir arkadasim 14 u zorladi 12 den fazla veremeyiz dediler. Bunlari 4-5 yillik tecrube gibi dusunebilirsin ama Krakow icin, Katowice yi bilemeyecegim ama maaslar nispi daha dusuktur diye bi tahmin yurutuyorum.

brutto ise elinde 7000 civari gececek vergileri dusunce.. hele katowice icin gayet iyi maas. yazilim disinda maaslar ve giderler genelde TRye yakin fakat ev kiralari cok yuksek: ortalama mahallede 60m2 eve faturalar dahil 3000 PLN civari odeniyor genelde.

Lenovo Tab 7 Essential, fiyat olarak çok uygun ve performans olarak da çok tatmin edici düzeyde. Casper da alternatif olarak bakılabilir fakat 500 lira bandında seyreder.

oncelikle hayirli ve gecmis olsun. yazilim ogrenmek istiyorum deyince mobil mi sql mi diye soranlardan uzak dur. cunku onlar henuz olayi anlamamis. okuma yazma ogrenmek istiyorum diyen birisine siir mi roman mi diye sormak gibi birsey bu.

ilk cevap vermek gereken soru "neden?". neden yazilim ogrenmeye karar verdin? yazilimcilar cok kazaniyor, yurtdisina kolay gidiyorlar diye mi? eger oyleyse yol yakinken vazgec. cunku yazilim birazcik sanat birazcik matematik gibidir. hem yeteneginin olmasi lazim, hem de sabirli ve azimli olman lazim. disardan kolay gozukse de zor bir is.

eger illa ogrenecegim diyorsan ilk once isin teorik ve bilim kismini ogrenmelisin.
- data structures and algorithms: burasi yazilim isinin kalbidir. bu konularda kendini cok iyi gelistirmen ve cok iyi bilginin olmasi lazim. merdiven alti yazilimci ile hakiki yazilimciyi ayiran sey bu noktadaki bilgisidir. bu konulari ogrenmek icin herhangi bir programlama dili bilmene gerek yok. burasi tamamen matematik ve analitik dusunce bilgisi gerektiren yerler.
- daha sonra baslangic icin kendine bir programlama dili secmelisin. c, java, python, scala vs istedigin dili secebilirsin ama hepsinin birbirinden farkli programlama yaklasimlari icin ozellesmis diller. C cok eski bir dil olmasina ragmen cok guzel bir dil. yazilimciyi hicbir sekilde sinirlamaz, ama herseyi kendin kontrol etmen gerekir. java daha populer ve object oriented bir dil, python scripting language olarak gecerken scala da functional programming olarak en populer dillerden birisi. gordugun gibi birbirinden farkli programlama yaklasimlari mevcut. bunlari da ogrenip, farklarini avantajlarini vs bilmekte fayda var.
bundan sonrasi tamamen pratik ve senin zevkine ilgi alanina kalmis birsey.
-mobil, backend, frontend bunlar cok muhim degil. bir program yazmayi ogrendiginde sadece istedigin platformdaki API vs SDK'lara asina olman istedigin platformda yazmani saglayacaktir.

butun bunlari nereden ogrenecegim diyorsan, udacity, udemy, coursera gibi sitelerde her konuyla ilgili onlarca belki yuzlerce ucretli/ucretsiz kurs var. onlari takip edebilirsin. youtube'da MIT, Harvard gibi uninversitelerin derslerinin kayitlari var onlari izleyebilirsin. yine yuzlerce/binlerce blog, websitesi vs mevcut.

soruya cevap değil ama genelde yurtdışına gidenler bir süre tr ehliyeti ile araç kullanıp, daha sonra gittikleri ülkenin ehliyetini alıyor.

örneğin abd’de 6 ay mı ne geçerli türk ehliyeti. uluslararası ehliyete gerçekten ihtiyacınız var mı?

nereden gideceksiniz ki?

Yeni ehliyet alınca gerek yok diye biliyorum

500t'ye binin. Seyrantepe üstgeçit durağında inin. sanayi üstgeçit değil ama. Orada durmuyorsa sanayi üst geçit durağında inin.

Seyrantepe üstgeçitten karşıya geçin, 50 metre ileride turing.

Arkadaşım yakın zamanda gidecek, 2700 euro civarına anlaştı.
Sektör : IT

şehir önemli

Bioshock oyunlarını her zaman önerebilirim, favorim 1. Hatta gelmiş geçmiş en sevdiğim oyun olabilir.

Prey yakın zamanda oynadığım en güzel oyunlardan, tarz olarak Bioshock benzeri, ama uzayda geçiyor.

Witcher 3, yüzlerce saat gömülebilecek bir oyun. 2-3 gün boşlukta başlayıp 2-3 ay boyunca oynayabilirsiniz. Yalnız ilk 5-6 saati biraz sıkıcı geçiyor (hikaye dallanıp budaklanana kadar sabretmek gerek biraz), ama devamı tek kelime ile mükemmel.

samimiyet degil, yapardim, ederdim anlami katiyor.
we would put together an offer derken, beraber bir oneride bulunabiliriz diyor ama bilmiyor senin katilip katilmayacagini, kesinlesen bir sey yok, ondan oyle planliyor simdilik.

yok. bir iki gün sonra geçer..

Merhaba İtü - Ayazağa durağında ineceksiniz, spesifik oalrak nereye gideceğinizi söylerseniz doğru metro çıkışına yönlernirelim zira aradan yaya olarak geçemeyeceğiniz bir yol geçiyor.

ITU Ayazağa durağında inmelisiniz.

Metro'dan Plazalar çıkışında çıkıp 10 dk civarı yürüyebilirsiniz. Solunuzda kalacak.
Ya da itü ayazağa çıkışında çıkıp Sarıyer tarafına giden dolmuşlara binebilirsiniz.

şirket sektörüne bağlı skala.

ort 3000-5000 arası diyebilirim. tahminim 4,5 civarları olur, globalse %10-30 arası artabilir.

almanya'da öğretmenler 2.500 euro maaşla başlıyor. büyük fabrikalarda (mercedes gibi) işçiler mesailerle 3000 euro'ya yakın maaş alıyor. benim bulunduğum yerde yine dünya çapında bir fabrikada (bsh bosch und siemens hausgerate bünyesinde bir firma) mühendis olarak çalışan birisinin 4000-5000 arası aldığını biliyorum ancak şef olup olmadığından emin değilim.

@burya

işçiler yeni mühendislere göre fazla alabilir :) hatta eskiden kalma bir işçi ise belki mühendis şef olana kadar o adamdan az maaş alabilir çok normal.

Eniştem inşaat sektöründe büyük bina ve depolara elektrik hattı çekiyorlar. 4500 Euro alıyor. Şef pozisyonunda.

Almanya'da maaslar yillik brut olarak konusulur. Kisinin vergi sinifina göre net maasi degisir. Bekar ise ve vergi sinifi 1 ise, brut maasin yüzde 60-62 civari net olarak eline gecer.

Baden Württemberg almanya'nin pahali eyaletlerinden birisi, maaslar da genel almanya ortalamasinin cok az üstünde olmalidir. burada yeni mezun mühendis 45-50k civari kazanir.

Calisilan firmaya, sektöre ve is tecrübesine göre de elbette ki degisecektir ücretlendirme, ben sef pozisyonu icin en azindan 70k almasi gerektigini düsünüyorum.

fitness gurusu değilim ama cardio ile diğerini aynı gün yaptırmıyorlar.

Göbek bölgesi diyetsiz gitmez, diyeti hallettiysen ve kardiyo ile ağırlık çalışmasını aynı gün yapacaksan önce ağırlık çalış sonra kardiyo yap.

ben aynını yaptım.

en başta belirteyim 2011 den beri düzenli sporu 2014 gibi bıraktım, 2016 da iğrendim kilodan, göbekten temmuzda tekrar başladım.

173 boy, 86-87 kg idim. temmuzda. danacık olmuştum yani.

45 dk kardiyo + 30 dk kadar body yaptım haftada 3 gün, kalan 4 gün sadece 45 dk kardiyo yaptım eylül sonuna kadar 2-3 ay boyunca. 77 ye düştüm. yemeye dikkat ettim, hazır ve şeker tüketimini neredeyse bitirdim sadece meyve yedim abartmadan.

eylül ortası/sonundan beri dikkat etmiyorum çok yediklerime o kadar fakat hazır şeker, çikolata, hazır besin ve yağ tüketimine dikkat ediyorum. bu süreçte 2-3 kere stressli olduğumda 2 günde 300 gr milka tafel bitirdim ama yalan yok.

besinlere dikkat ediyorum. dediğim gibi dışarıdan az yiyorum, yağlı ve şekerli şeyleri çok az tüketiyorum.

haftada minimum 2 kere spora gidiyorum, bazen 4 oluyor.

eylül sonu ortasından beri 75-74 e düştüm. göbek baya azaldı, 70-69 da kayboluyor zaten bende.

yarar. kardiyonuzu, ağırlık çalışmanızı sıkı yapar ve doğru düzgün beslenirseniz işe yaramaması imkânsız.

spora devam ettikçe sorarak, araştırarak beslenmeyle ve antrenmanla ilgili birçok şey öğrenip onları da uygularsınız.

bu arada 45 dakika kardiyo için beslenmeye dikkat etmeniz gerek, bir anda yığılabilirsiniz sonra.

kardiyo bir de mümkünse 30 önce 15 sonra yapılır arada body, ama ben 45 aralıksız yapıyordum, bir dizi bitiyordu jhdasdjashdas :D :D

vücudu esnetmeyi kesinlikle ihmal etmeyin.

"gayet güzel bu arada" - Güzel buluyorsun ama herhangi bir cinsel çekim hissetmiyor musun?

Önceki ilişkilerinin bir önemi yok. Önceden hep uzun kız severken şimdi kısayı beğenmiş olabilirsin. Ya da herkese göre çirkindir ama saçının kıvırcıklığı seni çekmiştir. Olabilir böyle şeyler, normal.

Hatta cinsel/estetik olarak çekici bulmadığın birinden de hoşlanabilirsin. Nadir oluyor ama oluyor öyle şeyler arada. Bir arkadaşım var; kızın biriyle alkollüyken cinsel bir şeyler yaşamıştı, sonra da bana "abi her şey süper, ama cinsel olarak hiç çekici bulmuyorum kızı, sevgili olmamız imkansız" demişti. Sonra kafa yapıları o kadar uyuştu ki birlikte oldular, yıllardır birlikteler, nişanlandılar ve çok aşık bir şekilde mutlular. Yani baştaki cinsel çekim olmadan da hoşlanma/aşk olabilir. Ancak...

Hoşlanacağın bir yanı olması lazım lan! Politik olarak farklı, sosyo-kültürel olarak uyumsuz, ortak nokta yok... Neyinden hoşlandın lan bu kızın? Acaba önceden alışık olmadığın tarzda olması mı ilgini çekti? Ya da iş yerindeki makamı güçlü geldi de bir hayranlık olarak mı başladı? Belki de ilk başta onun sana ilgi duymasını bekledin, ondan böyle bir ilgi gelmeyince şaşırdın ve hırs meselesi haline getirdin? Onda seni çekenin ne olduğunu bulursan daha net görürsün önünü.

Herneyse, bunların çok da önemi yok aslında. Hoşlanmışsın bi kere, bundan sonra elde etmeye çalışırsın, gerisi teferruat. Ama onun sana ilgisi yoksa yapabileceğin bir şey yok zaten.

Çok konuşmama rağmen pek bir şey anlatamadım ama özetle:

- Bu kadar uyumsuzsanız, birlikte olsanız da mutlu olamazsınız, vazgeç.
- Vazgeçemedin, hoşlanıyorsun. Şansın varsa zorla, dene.
- Açık kapı bırakmadı, sana karşılık vermiyor. Yapacak bişey yok, vazgeç.

fena değil de şarkı söylerken d yerine d-z arası ses kullanımı neden? eleştirmek için değil genel soruyorum niye böyle yapıyo insanlar?

kulaklarımı patlattı PARDON diyerek, canı sağolsun. barda çalar söyler rahat.

Evet d-z arasi ses kullanimi bana da cok garip geldi. Teoman'i taklip etmeye calisiyomus gibi.

Degerlendirilecek kadar guzel sesi yok ama ortamlarda sarki soyletilir bu cocuga

arkada müzik filan olsa bi ihtimal ama bu hali ile bize şaka yapıyo gibisiniz.

tempoda sorun var bence

vocaroo.com
bi de bu halini dinle.

açmamla kapatmam bir oldu.

çok fazla solüsyon olmuş. o kadar fazla tutmana, kullanmadan önce tekrar solüsyonlamana gerek yok. lenste kalanı da elinle itebilirsin. lens harika bi şey.

kaptan çıkardığın lensi gözüne takmadan önce solüsyonla temizlemelisin. bunun için lensi işaret parmağının ucuna yerleştirdikten sonra baş parmağını kullanarak bir yandan da temiz solüsyon dökerek hafifçe "çitilemelisin". tabi öncesinde ellerini iyice sabunlaman lazım.

bir de solüsyona konulan lens en az 4 saat beklemeli diye biliyorum.

@bellbane hiç katılmıyorum kaç yıldır lens kullanıyorum

kaptan çıkardığınız lensin üzerinde kirlenmiş solüsyon kalmış oluyor. göze takmadan önce temiz solüsyon kullanarak lenste kalan kirli solüsyonu uzaklaştırmak gerekiyor.

vıcık vıcık dediğiniz nedir? solüsyon viskoz hale mi gelmiş?

üzerinde solüsyon kalsa bile göze oturudğu an o dışarı çıkıyor. bir kez bile böyle bi problem yaşamadım.

optifree kullanıyorum ve @bellbane in anlattığı işlemi hiç yapmama gerek kalmadı. zaten lensin üzerinde baskı ile sürtünme yaratmak aşınmaya yol açacaktır.

Peki son bir soru: Sanırım lens kuruluk yaptı gözlerimde, bir süre sonra geçer mi? yoksa ben bunları kullanamam deyip vaz mı geçeyim?

@qui vazgeçmeni tavsiye etmem, lens harika bir şey, göz de zamanla biraz daha alışıyor. kuruluk problemi devam ederse gözyaşı damlası kullanabilirsin.

@ konar konmaz ömer konur,

Üstad, refresh kullandım bugün ama yine de kuru hissediyorum, maalesef bilgisayarla çok haşır neşirim bu dönem :(

bilgisayar çok kuruluk yapıyor doğru malesef. göz daha çok yoruluyor, ben bilgisayar başında gözlükle oturmayı tercih ediyorum. bilgisayar için ayrı özellikli lensler oluyor ama ben kullanmadım.

Sttc +1 - optifree vıcık his bırakmıyor, memnunum. Lensi takmadan once bir damla içine damlatıp elimle birleştirip açıyorum durulama amaçlı. Eskiden doktorum protein birikmesi olur durulamak lazım demişti, gerçi artık yeni sularda olmuyor diyorlar. Bazen cok kuruma oldu mu direkt gözüme de damlatıyorum, onun içinden çıkan birşeyi kullanıyorum zaten.
Renu markalılar ise hem vıcık yapıyordu hem de lensler sonrasında gözlerimi rahatsız ediyordu.
Göz kuruluğu için günlük lensler ve damla kullanımı çözüm olabilir.

burada problem, lensin solisyonda az kalmasından kaynaklı gözüküyor.
yatmadan evvel solisyona koymak en iyisi.
ben, neredeyse 6 senedir bu şekilde kullanıyorum lenslerimi.
öyle takarken de, hiç ovma movma işlerini yapmıyorum.
kem gözlerin nazarları uzak olsun, 4k görüntü alıyorum ki, cam cam!

@pangea

sanırım astigmatınız yok

daha yeni almışsınız, bir hafta bir kullanın da sonra kuruluk yaptı diyin ya da demeyin. solüsyondan solüsyona da fark var. birinin gözünü yakan size iye gelebilir. o da zamanla bulunuyor. ilk başta o yüzden büyük şişeler yerine deneme boyu solüsyonlar alın derim.

Yillardir kullaniyorum henuz ic kısmında kalan solusyon gorusumu bulaniklastirmadi. Bio true'yu oneririm o solusyon gozu yakmiyor.

aylık lenslerin içinde çoğunda 6 adet var. sen her iki göz için ayrı alacağndan altı ayda bir lens değiştireceksin -ki zaten o dönem doktor kontrolüne de gitmen gerekiyor.

solüsyon ve lens alman yeterli. nasıl takacağın konusunda vidolardan yarım alabilirsin.

Aynen,ayrı ayrı alacaksınız. Marka olarak bausch lomb da kullandım ama johnson&johnson'dan daha memnun kaldım,onu tavsiye ederim tabi bc değeri sadece bausch lombta varsa bişey diyemem. Lensmarket.comdan alıyorum genelde,orada çok daha uygun fiyatlı oluyor.

112'yi arayabilirsin.

Eczanede Enterogerme isimli bir sıvı prebiyotik var onu içiyorsun bagırsak florasını normale ceviriyor. Yanında buscopan plus alırsan bagırsak spazmlarını da durdurur.

İshal oldum diye 112yi ararsanız asla gülmez sadece küfür ederler. Konserve vs tüketmediyseniz bol sıvı ve istirahatle kendiliğinden kısa sürede geçecektir. Yağsız kuru şeyler (patates püresi, kuru ekmek vs) tüketin, mutlaka bol bol su için. Ateşiniz yükseldiğinde vermidon parol gibi ilaçlar alabilirsiniz. Kaybedilen sıvıyı yerine koymak önemli. Geçmiş olsun.

114'ü arayabilirsiniz. ulusal zehir danışma merkezi.

access point alman lazim.

5 metre usb kablosu al bunun ucuna usb wifi adaptör bağla sonra bunu pc ye bağla. onuda hotspot yap eve dağıt. başka yolu zor. verim alaman. hotspot için ostoto hotspot goo.gl veya connectify goo.gl programları var.

tplink in kullanışlı sağlam access pointleri var. onlardan kullanabilirsin. kurulumu da basit.

sorunun cevabı bu olması lazım
urun.n11.com

wifi repeater almanızı öneririm. fişe takın. keyfinize bakın.

Whatsapp'i yoktur?

Yenile diye seçenek var, onu yaparsan düzelir.

Engelleseydi profil fotoğrafsız bir hesap görürdün.

Whatsapp var ya gözümle gördüm. ve yenile dedim ama göremiyorum. Çok ilginç değil mi?

Bazen takılıyor öyle ya, gelir o bir süre sonra merak etme.

Numarayı yanlış almış olabilir misin?

Bu kadar telaş yaptığına göre sadece bir arkadaş değil herhalde. sadsad

En kötü "bende çıkmıyorsun bir mesaj at da düzelsin" filan de.

günde 2 saat çalışarak 1 ayda akdeniz akşamları çalarsın. akor+1.

parts were being assembled manually.

n11, gittigidiyor gibi sitelerin güvenilir satıcılarından. aman aman ucuz değil ama 350 liralık parfümü 250'ye almışlığım var.

zenfone 6 bilmiyorum ama zenfone 2'de pc link adında bir program var.

chromecast al

bazı forum sitelerinde bataryadan şikayet etmişler. 2300 mah batarya, 1080p ekranı kaldırmaz. 720p olsa bir nebze.

alınamıyor

ne için lazım olduğuna, kime vereceğinize göre değişir tamamen.

resmi bir ikametgah belgesi alınamıyor evet. ama adrese dayalı nüfus kayıt sistemine girip kayıtlı olduğunuz adresin sayfasına girdikten sonra o sayfanın çıktısını alırsanız al sana ikametgah işte.

vereceğiniz kişi "yoooh ben illa resmi mühürlü imzalı isterim" diyorsa iş görmez. ama maksat sistemdeki adresinizi öğrenmek ise gayet iş görür.

Dizel de bakabilirsiniz. Bütçeyi söylemeden de model önerisi verilmez.

Not: 20.000'e kadar diyebiliriz bütçe için.

bence en düşük palio dan başlanabilir.

ben zamanında, farklı 10 sene aralıklarla farklı 10 sene aralıklı üretimli lada samara kullandım ve öneririm. ancak sürekli uzun yol yapıyorsanız güvenlik problemi ile lada samara sıkıntı olur.

dizel demişler, bakılabilir ancak dizel araç bozulduğunda mali sıkıntı varsa araba yatışa geçebilir. hiç beklemediğiniz bir anda 1000 - 1500 tl arıza verebilir dizel araç. lpg li de kayışlar ve radyatör tertibatı sağlam oldukça böyle bir durum olmaz.

kalici konutlar biraz sehir disinda kalir ama kesinlikle yasanacak yerler. gidip gormenizde fayda var her gun otobusle yarim Saat yol gitmek istemeyebilirsiniz. ozel arac varsa ben de orayi tavsiye ederim.


duzge guven gecmez. yolculari Anadolu yakasi dudulluda birakirlar.

fayfim +1. konutlar biraz uzak ama güzel, bekar evi dedikodusu çıkartmayacak bi hayat tarzın varsa sorun olmaz çünkü düzce insanı muhafazakardır. hareketli bi yaşamın olacaksa ki düzce'de hayli zor, mümkünse az komşulu daireler bulsan iyi olur.

kartal'dan geçen otobüs yok, metro en yakın sancaktepe'de duruyor kendi terminalinde.

mail ver hocam, hazır excel formatını atayım

Merhaba,IK'cı değilim ama Sanayi Mühendislik kısmına yapılan alımlarda ekipte bulunmuştum.Gözüme çarpan bir şey varsa ben de iletebilirim yollarsan

bir süre inşaat müh. işe alımında bulundum, ikcıyım.

şirkete göre değişiyor ik süreçleri. hangi şirket?

(bkz: updullah)

Evet duruyor şimdi baktım. Yalnız Kartal İDO diye bir durak yok, ben de Kartal Sahil durağının görüntüsünü aldım. Bu saatler Sabiha'dan kalkan otobüsler için.

i.imgur.com

iett'nin sitesi daima çalışır.
hat duruyor.
seni sefer saatlerine atıyorsa gene tıkla bu sefer açar.

ederim.

ben etmezdim. ama bu türlü çalışan trilyon tane insan var. tamamen senin ve eşinin bakışına bağlı bişey.

düzce çok kötü bir yer, hele ki istanbul'dan gelen için. götürmemek mantıklı bir tercih ama 3-4 sene o tempo zor olur, hasret olur. şöyle olur; alacağın paradan gidiş geliş yol parasını düştüğünde şimdikinden az olmuyorsa ve ailen de razıysa kabul et, en azından denersin.

Hocam bekar olsan git derdim de, evli ve çocuklu bir insanın ailesini bırakıp orada yaşaması, her hafta gidip gelmesi çok zor olmaz mı? Ben olsam yapamazdım. İşi sevmemene birşey diyemem ama o civarda çalışan arkadaşlarım Kurtköy-Tuzla civarına taşındılar, baya rahat ettilerini söylüyorlar işe gidiş-geliş anlamında. O civarda ev fiyatları gayet uygun, trafik sorunu pek olmuyor. Akşam geç gelme sorununu bu şekilde aşarsan belki işi de seversin..

evlenip çocuk yapınca insan bazı şeylerden feragat etmeli. onları bırakıp gitmen çok saçma olur ayrıca düzcede 1 sene tek başına sonra kira öde dışarıda yemek ye vs çok para gider ve karım şu an napıyo acaba diye delirmeye başlarsın aynı şekilde karın da belki hiç aklında yoktur ama acaba beni aldatıyor mudur oralarda diye düşünür ve aranıza soğukluk girer. anadolu yakasından düzceye git gel 1 sene ne olacak madem o kadar istiyorsun bu işi.

Duzceyi bilmiyorum da bi tanidigimiz is icin hendek'e tasindi. Cocuk istanbul'da devlet okulundaydi, hendek'te yine devlet okuluna verdiler tabii. Ve resmen acildi cocuk. Kucuk yerlerde genelde daha iyi oluyor bu is

Ha istanbul'da robert'te, galatasaray'da falandir o zaman tabii almayin yani

Ben kabul ederdim. Bir arkadaşım Trabzon'da çalışıyor ve beş yıldır her hafta sonu, nadiren de iki haftada bir İstanbul'a geliyor. Hafta içi akşamları zaten eve gel, iki saat otur yat ile geçiyor. Çocuğun okulu, hanımın işi varken kimse evde kim var, kim yok, farkına varmaz bile. Hem evliliğe de yarar, özlersiniz birbirinizi bir süre. Üstelik istediğiniz zaman İstanbul'a da dönebilirsiniz. Geçici bir süreden bahsediyoruz zaten, kaçırılacak çok bir şey yok.

ben olsam hayatta gitmem kekomançi dolu ama tabi yine de siz bilirsiniz

Yıllarca yakın bir akrabası orda kalmış, bol bol gidip gelmiş birisi olarak kesinlikle yaşanası bir şehir.Aile için kesinlikle tavsiye edebileceğim , fırsatım olsa benimde gidip çalışmak isteyebileceğim bir şehir.

İnsanları iyidir
Doğası güzel
Büyük şehirlere yakın olması ayrı bir avantaj
Çarşı merkezine 5-10 km köyler vardır ve halkın çoğunluğu oralarda oturur.

Aileye bağlı, muhafazakar bir aile yapınız varsa, cennet diyeyim anla sen gerisini...

kekomançi dolu+1

ama aileyle kalınır. küçük sessiz sakin yer

2. Unut.

@devilred o kadar kötü mü?

2- İK departmanları mümkün mertebe en yüksek eşleşme için uğraşıyordur. Sen pozisyonun %70'ini karşılıyorsundur ama departman yöneticisi için yeterli değildir, dolayısı ile yeni aday aramak için farklı yollar deneyebilirler. Büyük ihtimal unut, küçük ihtimal daha iyi bir aday bulamazlarsa sana dönüş yaparlar.

1- Bana da anlamsız geldi. Yani aday bulmamak ama ilan vermiş olmak için yapılan bir şey gibi duruyor.

2 olmamış
1 firmayla anlaşmaları o yönde olabilir, her hizmetin başka bir ücreti var. firma ona göre bir anlaşma yapmıştır.

Anlaşıldı, o işi unutuyoruz.

@freya

hangi firma ilan vermeden eleman alınmasını ister ki? Sonuçta havuz ne kadar büyükse o kadar uygun aday çıkmaz mı?

firma aracı firmadan ona dişe dokunur aday getirmesini istiyor. hangi mecradan bulduğuyla çok ilgilenmiyor çoğu zaman. yani sen bana adayı getir ama sitene mi koyarsın linkedinden mi ilan açarsın beni ilgilendirmez mantık olarak.

zaten işi hafifletmişsin, takıl masa başında. dizi izle, müzik dinle. işyerinde eğlenmeye bak.

bana kalırsa insan isterse her yerde eğlenebilir. sıkıntı etmemeye çalış.

piyasa düzelecek ve daha güzel bir işe geçeceksin, unutma. sonra bakıp dediydi dersin :)

alkol çare değil, intihar hiç değil. unutma.

boş zamanında oyalanabileceğin bir şeyler bul, hobi olmasa bile kişisel gelişimin için bulunmaz nimet şu anda yaşadığın durum bence.

piyasa hakkaten kötü şu aralar, iş bulamamış olmanı yadırgamadım. ayrıca intihar ne, denyo musun??

son cümlende ciddiysen sağlam bi tokat yiyip kendine gelmen gerekiyor sadece.

ülke çalışanının genel hali bu sanırım. iyi para kazansan da tatmin olamıyorsun o yüzden almanların çalışma düzeni bana biraz daha mantıklı geliyor. üniye girdiklerinde hiçkimse gaza gelmiş bi halde okumuyor ama sonunda hepsi doktor olup firma sahibi oluyor. bizde ise 1.sınıfta fabrikatör olcam 2.sınıfta genel müdürlük iyidir 3.sınıfta mühendislik de yeter 4. sınıfa iş var mı iş?

hal bu olunca yüksek hevesle başlayıp çabuk bıkkınlık sahibi olunuyor sanırım. tavsiyem sahip olduğun nitelikler ile yaptığın işi karşılaştırıp ne kadar iyi ya da ne kadar kötü olduğunu tespit etmen. eğer işler erken bitiyor sıkılıyorum dersen de iş planlama hakkında eğitim alıp işlerini nasıl güne yayacağına dair kendini geliştirebilirisn

Hayalim yata yata para kazanmaktı. Demek ki çok da güzel bir olay değilmiş teşekkür ederim sayende öğrendim :)

agir depresyon degil. ayni durum bende de vardi. isimn beni korelttigini dusunuyor, is yerinde inanilmaz bunaliyordum. mecbur olmadigim surece 3-5 kisi haricinde kimseyle konusmuyordum. 3 ay boyunca hic bir sey yapmadigim oldu. 2 kitap bitirdim o arada.
sadece maasi ve calisma sartlari cok iyiydi. yaptigim is soz konusu oldugunda, turkiye sartlarinda daha iyisi olmaz diye katlaniyordum. ama mutsuzdum.
biraz guvenli alaninizdan cikmaniz gerekiyor bu durumdan kurtulmak icin.
bana bir is teklifi geldi ve hic dusunmeden kabul ettim ve o sekilde kurtuldum.
sizin de mutlaka karsiniza cikacaktir kurtulus yolu. o yuzden cok dert etmeyin.

intihar gibi bir seyi dusunmek cok sacma. bu sadece ufak gecici bir durum sonucta.
kafayi cekebilirsiniz ama bu siszi daha neselendirmeyecektir. umudunuzu kaybetmeyin ve aramaya inanin :)

hani bir karikatur vardi; adam parmakliklar ardindaydi ama onunde okudugu kitapla coktan hayallerinde disarida biseyler yapiyordu, bu tarz biseydi tam anlatamasam da.
senin durumuna uyarlayacak olursak, aslinda durumun tamamen kotu degil, iyi yana cevrilebilecek noktalar var ama karamsarliktan gozden kaciyor gibi.

bo$ zamanini degerlendirebilmek icin internet derya deniz dogru kullanmasini bilirsen.
ogrenmek icin guzel kaynaklar mevcut canini sikmadan.
reddit.com - her turlu ilgine gore bir sub bulabilirsin, community'si de iyidir
harvard business review - guzel yazilar oluyor is hayati ile ilgili
boredpanda - guzel vakit oldurmek icin

i$ piyasasinin durgun oldugunu zaten burada ve sozlukte yazilanlardan ben bile biliyorum icinde olmasam da. bugunler de gececektir hareket gelecektir.
o yuzden is basvurularini takma bir sure.

hocam çok ağır depresyonlar geçirdim onu belirteyim öncelikle. acının ve dertlerin kıyaslaması olmaz ama kusura bakma duyduğum en sikko intihar nedeni yazdıkların.

insanların ne kadar büyük dertleri var da hala hayata tutunuyorlar. cidden her şeyin başı sağlık. Sen ve yakınların Sağlıklı olduktan sonra çözülemeyecek sorun dert yok. Tek ihtiyaç zaman ve sabır.

kendini gelistir bos zamaninda, dil ögren, online egitimler yap, arada da kafani bosalticak sacma sapan seyler izle, oku mesela. Bos zamanini degerlendirip kendini gelistirip istedigin ise daha da kolay sahip olursun böylece.

(bkz: updullah)

hocam onun özeld ersini bulamazsın, kursların fiyatlarda malum, youtube'da bazı ingilizce dersler var ama online sertifika kurslarının tanıtım için çektiği basit dersler.

ingilizcen varsa, sağlam kitaplar bulabilirsin malesef türkçe kitap bu konuda çok az kaynak var.

www.nadirkitap.com

www.idefix.com

bunların dışınde yökün sitesinde yüksek lisasları inceleyebilirsin.

(bkz: up up up)

(bkz: updullah )

evet gerçekten ihtiyacım var, o yüzden yapıyorum bunu.

Windows kullanıyorsan Wackget tam sana göre. portableapps.com

GNU/Linux kullanıyorsan wget ile basit bir script işini görür.

Yıllardır Jdownloader kullanırım, sana da tavsiye ederim.
Hatta Jdownloader 2'yi kullan, betadır ama kararlıdır. Java kullandığı için açılması-kapanması biraz zaman alsa da "olması gerektiği gibi olan programlar"dandır. Ha bir de ücretsizdir.

video vs bulman zor bence ve bulsan bile uygulamalı kısımlarda çok verimsiz olur. sadece işin bilgi kısmı için kitap üzerinden gidebilirsin ama. yellow belt, green belt eğitimleri ara bir de istersen.

(bkz: up up up )

www.tebkobitv.com

siz nasıl hesaplıyorsunuz?

verilen linkle sorulan sorunun alakası yok. linkteki problem bir mesai gününü 7.5 saat mi, 9 saat mi almalıyız da ona göre hesaplamalıyız şeklinde bir sorun. orada da ay 30 gün sayılmış (30 x 9 saat = 270 mi, 30 x 7.5 saat= 225 mi diye soruyor).

soruda ise bir yıldaki hafta sonu ve bayram tatilleri düşülerek yılın 220 iş günü bulunup yıllık brüt maaş 220'ye bölünüyor, günlük ücret bulunuyor. tabii ki normalde 360 gün olarak kabul edilmesi gerekirken 220 gün kabul edilince gün ve saat ücretleri aşırı artıyor. maliyeti de bundan hesaplarsan ürün fiyatı aşırı artıyor.

bunu anlatmak çok kolay ama anlamak isteyene. "bu ücretler 30 günlük ücret. ay 30 gün, yıl da 360 gün kabul edilir. çalışsa da çalışmasa da o günün ücreti verilir zaten. bizim verdiğimiz maaş sadece çalıştığı günün maaşı değil, tüm ayın maaşı. ha tatilde ekstra çalıştırıyorsan ayrıca onun da parasını verirsin, hatta 1.5 kat verirsin ki ona zaten fazla mesai deniyor. adam tatil olduğu halde cumartesi günü işe girse, pazar günü işten çıksa bu adam tatil olduğu halde, elini işe sürmediği, hatta işe bile gelmediği halde 2 günlük ücretini alır" derseniz anlaması lazım. anlamıyorsa bırakın maliyeti yükselmiş satılmayan ürünleriyle oynasın pabucumun genel müdürü.

aylık sigorta bildirgelerinde, aylık brüt ücretin dayanağı olarak, çalışılan gün sayısının 30 olarak gösterildiğini söyleyebilir, bildirge tahakkuklarını gösterebilirsiniz. sanırım bu şekilde anlar.

Yok, anlatamıyorum, adamların çalıştığı gün belli, saat sayısı belli diyor. Açıkçası aptal gibi hissediyorum kendimi.

kiraları bilmiyorum ama korupark'ın yan tarafındaki akpınar mahallesi'nde kentsel dönüşüm olacak geyiği var bir kaç yıldır.

o bölgede çok oynak fiyatlar. 600 - 1000 tl arası. korupark'ın daireleri ise 1500 tl den başlıyor galiba.

Yürüme mesafesi istiyorsan akpınar ya da emek(pek tekin değil) semtlerine bakacaksın. Para sorunun yoksa Balat bölgesi yine yakın sayılır. Öte yandan, geçit semtinde ekonomik ve güzel evler bulabilirsin (750 civarı) incelenebilir.

nilüfer/özlüce'de karina evleri var. baya büyük daireler ve kiraları 800 tl. büyükçe bir site.

tramvay durağına çok yakın. özlüce de nezih bir yer, gürültüsüz patırtısız.

İstanbul-İzmir-Bursa için konuşayım.

Bu üç şehir arasında bildiğim kadarıyla kazıklanmadan ev sahibi olma ihtimalinin en yüksek olduğu şehir Bursa.Nilüfer pahalıdır ama diğer yerlerde evler de kiralar da daha mantıklı fiyatlarda

herkese çok çok teşekkürler. eğer gelirsem istanbulda ailemi bırakıp gelicem (kredi borcumu ödemek için iyi maaşlı bi iş) o yüzden ekonomik ama düzgün bi semt önerisi minnetle kabul edilir. 1+1 veya daha küçük bi daire 500 tl gibi bulunmaz mı?