Ekşi Duyuru

Yapay ve uygun fiyat olsun dersen Nivea Happy Time
Daha sahici ve biraz pahalı olarak Nestidante sabunları (sabun kokusu konusunda Otisabi haklı bence)

Erkeksen axe baya kokuyor

Palmolive Aroma Therapy serisi.

Ya ben bir sürü şey demedim, güzel kokuya bayıldığım için ama şu le petit bıdı bıdı bi marka var hani onun pembe renkte bi duş jelini kullanıyorum bu sıralar Parfümümü bastırıyo. Diğer ürünleri de iyidir belki ama bunun hem kokusu güzel hem kalıcı, duş alıp çıkıyorum mesela aksam banyo mis gibi kokuyo falan. neli olduğunu yarın Editler yazarım şimdi kalkıp bakamicam çünkü :)

Tüye girmiştir hayvan

www.eksiduyuru.com

benim kuşta böyle oldu sonra baktım uçamıyor, havalar soğudu ondandır muhtemelen, sabahları güneş alan bir yere koy kafesi bizimkisi biraz kendine geldi ama hala uçamıyor.

Cereyanda kalmamasına dikkat edin çok hassaslar. Maması yakın zamanda değiştiyse onunla ilgili olabilir. Ya da mevsimsel bişey de olabilir

Dişiyse yumurtlamış olabilir

Slovenya olur simdi cok guzel,bi bled golu yap sen.

Fransa-lyon, iki senedir yaşıyorum ben böyle güzel şehir görmedim...

Her yere gidilir, her yere gittim avrupa'da. Hep tek basima, 18 yasimdan beri. "Kiz basima" hep.

Kiz basima diyip kendinizi kucuk gormeyi birakin artik. Herkes her yere gidebilir.

@kuehles

Kendini küçük görmekle ne alakası var? Tanımadan etmeden ne güzel yargılıyorsun tırnak işaretleri de kullanıp. Merak etme, "kız başıma" ve tek başıma kimsenin kolay kolay ulaşamayacağı yerlere geldim zaten. "Kız başıma" çok çok gezdim de. Ama şu an macera aramıyorum, bak ne demişim, dolanıp gelmelik yer arıyorum. Gidip dağın başında gece tek başıma kamp yapmayı planlamıyorum. Veya fazla kalabalık bir şehirde tacizcisiyle dilencisiyle uğraşmak istemiyorum. Canım bu sefer böyle istiyor, kime ne?

Kendimi küçük görüyormuşum. Evet, kendini herkese ezdiren salak piremses kızım ben hay allahım. En büyük hayalim de bir erkeğin kanatları altında güvenle yaşamak. <3

En çok sen gezdin tamam, aferin. Tamam her yeri gezdin. Tebrikler. Bravo.

Hayir. Daha once hic boyle bir sey yazmadim bile. Cok yardimci olmusumdur cogu kisiye buradan ama genelde boyle bir tavir icerisinde degilimdir. "Kiz basina" "kiz basima" lafina da sinir oluyorum, muhtemelen "bu kez tek basima gidecegim 2-3 gunluk takilmalik yer tavsiyesi" gibi yazsaydin bu sekilde ters bir cevap vermeyecektim. Ozur dilerim, bundan da gocunacak halim yok.

Elimdeki tek bilgi -genel olarak- piremseslerin sordugu bir soru, bu yuzden piremses sandigimi da inkar etmiyorum elbette. ha yanlis sonuca varmisim. Orasi ayri.

O zaman cevabimi duzelteyim, yeni bilgiler isiginda.

2-3 gun bir yeri gormek icin kisa bir sure oldugundan oturu direkt ilgi alanina gore nokta atisi bir yer secmelisin. Ya da ilgi alanini kapsayan bir etkinlige gore.
Bir de ne zaman gidecegin de onemli, sicaktan hoslanmayan biri temmuzda bir yere gitmek isterse endulus kulturunu sevmesine ragmen ona sevilla tavsiye etmem mesela.

kız başına bir şey yapamaz bence, kırsın dizini otursun evde. ne işi var kız başına.

Ukrayna ya da Makedonya. Vize de istemiyorlar.

Berlin'i gezmediysen Berlin'e gel.

avrupa'da hemen her sehre gidebilirsin ancak bir tavsiye olarak gitmeden once ozellikle yabanci forumlarda yalniz seyahat eden insanlarin yazdiklarini/kalinabilecek yerleri oku. guvenlik icin degil ama boylece iyi hostellerde kalip, oradaki gezginlerle tanisip daha keyifli vakit gecirebilirsin.

Niye düşük olsun gerçekten iyi anlaştığınız birini bulursanız? Bazen çeşitli kapalı FB grupları oluyor ve üyeleri buluşma düzenliyor. Siz de ilgi alanlarınıza uygun gruplar bulabilirsiniz. Tinder'ı çok sağlıklı bulmuyorum ama yine de olabilitesi var. Onun dışında barlar, konserler, etkinlikler de gayet güzel ortam.

En son inci sozluk sayesinde bulmustum.(2010 yilinda)

Zaten gorusmeden once bir kac ay konusmustuk surekli, haliyle az cok tanimis oluyorsun karsindakini..

Okul, is, vs vasitasiyla sevgili bulmaktan farkli degil bence..

Eğer bu işi internetten kovalarsan bir insanın düşebileceği en dip noktaya düşmüş olursun. Benden sana tavsiye, internetten medet umma.
Yok sadece yatmalık materyal temin etmek istiyorsan biraz yüzsüz ve atılgan olduğun sürece illaki birilerini bulursun. İnternette birini arayıp da bulamayan insan görmedim daha.

arayarak bulunacak bir şey değil bana göre. en alakasız zamanda çıkıyor. gavurların fall in love demesi de bu yüzden. bilerek düşemezsin. tıpkı arayarak aşkın bulunmayacağı gibi. şans büyük faktör tabi. kimya denen şey de önemli. zamanlama da lazım. aşk zor iş yani.

bir de ingilizceniz varsa şu sahneye bir bakın derim. yazdığım şeyleri daha detaylı anlatıyor. www.youtube.com
4.22'den itibaren.

ha yok aşk meşkten ziyade "yanımda biri olsun, onunla takılırım ben" diyorsanız o kolay iş. arkadaşların dediği gibi biraz yüzsüzlük, gururu bir kenara bırakma, biraz laf yapmak ile halledilebilir.

Buradaki bayağı kısmetli birine sormuştum aynı soruyu,

"ne dmk nrden bulnyo? svgili satılan bişe diil .s .s" demişti asfsd, kilosunu kaça alıyon dedim sanki.

Neyse. Arkadaşım ebru kursundan koca buldu demeye geldim. İyakşamlar -_-

connected' tan bulmuştum sonuncuyu.
pek de iyi olmayan akşamlar....

Netten kızlarla tanışabilirsin ama bunu asıl kaynak olarak görme. Olursa olur. Çevreni gerçek hayatta genişlet.

arayıp geçen sene için belirlenen ücreti sorabilirsiniz. ilk defa yapılıyorsa program kusura bakmayın gereksiz öneri için.

16.000 civarlarında olması lazım. Ama Pazartesi günü ara, sor; cevap verirler kesin.

ev arkadaşım boğaziçi işletme mezunu. sordum, 30 bin diye hatırlıyorum dedi.

pandispanya'nın cevabından sonra ev arkadaşımdan şüphelendim.

şu yardımcı olur:

eksisozluk.com

Tannen'in cevabından sonra da ben kendimden şüphe ettim asdakjhaha :D Valla merak ettik kardeş, sen en iyisi Pazartesi bi sor bakalım.

Tannen editi sonrası edit: and the oscar goes to tannen :))

Executive imiş ama program. Öyle olunca 30.000 olması normal.

35 bin biraz üzücü oldu. :(
Bu haftaiçi bir arayayım o zaman, öğrenince buraya da yazarım inşallah unutmazsam. :D
Cevaplar için teşekkürler! :)

35 bin civarıydı geçen sene. 1 yıllık tezsiz bi program. İş tecrüben varsa düşün 1 2yıllık tecrübenle yapılcak şey değil verimi düşük olur

metroda var bunlardan tanesi 3-4 tl falandı sanırım.

mudo'da var, tam aradığın gibi.

Paşabahçe'de de var, ben geçen gün kırdım bi' tane.

Real de de var 3-4tl.

ben ikea'dan almıştım.
siyah, üstünde mavi deseni falan var.
kocaman bir fincan (çorba kasesi gibi) ve tabağı.
ama internet sitesinde bulamadım, yolun düşerse bir bak.

bir milyonculara bak, ben ordan almıştım

aynı.

iki kardeş kedi öneririm. sıkılmazlar. ilk maliyeti 200 tl'yi bulabilir hiç bir araç gereç yoksa. sonraki aşılar parazitler falan o kadar çok tutmaz. ben aylık 70 falan harcıyorum iki kediye(ikinci geleli bir kaç gün oldu ama tahmini o kadar olacak) ama mamayı falan marka olmasına özen gösteriyorum.

benim de kedi tuvaleti banyoda, azıcık koku yapıyor ama problem değil o kadar.

oraya buraya işemez, gider kumuna yapar tuvaletini, o konuda korkma.
camdan düşebilir malesef, öyle bir tehlike her zaman var.
evde sıkılır ama çok büyük bi sorun değil bu. sağı solu kemirmez ama tırnaklayabilir mobilyaları.
kumu temiz tutarsanız eğer, sık sık temizlerseniz kokmaz, balkon iyidir (kapalı balkon diye tahmin ediyorum)

selaaam!

8. kata kedi alacaksan bir kere tel şart. atlar çünkü. gerçi 1. kattaysan da şart çünkü kaçıyor eşeg sıpaları. camlara tel şart. parçalamayacağı bir şey olması lazım tabiy. 12 saat evde olmaman sıkıntı olmaz. ama eve geldikten sonra adam gibi oynaman eğlendirmek kaşıman sevmen lazım bebeyi. ilgisiz bırakma yani.
sağı solu kemirip tırmalaması olabilir de olmayabilir de. bak mesela normal şartlarda kediler innerblissin ediği gibi sağı solu kemirmezler. lakin ben bir gün kedimin bez dolabı yediğine şahit oldum. karşımda parçalayıp yedi. battaniyelerimi de yiyor mesela. keyfine kalmış yani. seninkinin de tahta yiyeceği tutar belki, bütün masaları sandalyeleri diş izi dolu bulursun. bunun garantisini kimse veremez. kotuk tırmalama olayı garanti ama. eşyalarını çok seviyorsan kedi besleyemezsin. benim koltuklarımın hepsinin arkasından iplikler sarkıyor mesela. çünkü koltuk değil tırnak törpüsü onlar. kedinin tırnağını sökenin de allah belasını versin bu arada, aklına bile getirme bunu. bunalıma giriyor hayvanlar.

kedi kumunu ben koridora koymuştum, şu an erkek arkadaşımın banyosunda. benimki koku yapmıyordu. topaklaşan kum alıp günde iki kez temizlersen koku falan yapmaz. silika alma! hem kanserojen hem de daha çok kokuyor çünkü çişi oradan alamıyorsun kalıyor bir ay boyunca düşünsene. :/

ben ilk kedimi aldığımda 190 ödemiştim tam. maması kumu tuvaleti seyahat çantası'na. ama ben çok pahalı bir yerden almıştım çünkü her şey çok ani gelişmişti ve başka şansım yoktu. daha ucuza halledebilirsin aslında yani.

aylık maliyet tamamen kedine bağlı. normal bir kedinin 50 lira civarıdır maliyeti en iyi mamayı alırsan. ama mesela benim kedimin 50 lirada bitirdiği ay yoktur. mutlaka hastalanır ve 250 300 lira veteriner masrafı çıkar. bilemezsin nasıl bir kedin olacağını. kendinden feragat edip ona gerektiği zaman tonla para dökmeyi göze alman lazım.

sana tavsiyem, önce geçici ev arayan bi kediye bak bir süre, sonra kesin kararını verirsin. çünkü bir kere alınca sonra sokağa bırakamazsın, önce emin ol bu işin yürüyeceğinden. hergün bir sürü kedi evden kovuluyor sokaklara bırakılıyor.
kediler bir kere eve alışınca sokakta yapamazlar.

alacaksan iki kız kardeş kedi al. sen yokken birbirleriyle oynarlar canları sıkılmaz. camlara çelik sinek teli takılır ve sadece pisilerin düşme derdi değil sineklerin içeri girme derdi de biter (telin çelik olması önemli çünkü bunlar tele tırmanma meraklısı. zemin katta teli kopardıklarında 50 cm den düşüyorlar bir şey olmuyor ama 8. kat başka tabii). kum olarak kedi kumu kullanabilirsin. çok fazla tutmaz. silikonlu kum olmasın o zararlı. ya da benim param bol dersen tam otomatik kedi tuvaleti bile var.
not:kedin olduktan iki üç ay sonra maliyeti düşünmüyorsun.
not2: +1 innerbliss

arkadaşım benim de guglim vardı bir hafta öncesine kadar, terasta durmayı çok sevdiği için kapısını açık bıraktım ve maalesef 6. kattan düşüp öldü ve ben çok sevdiğim bir canlıyı onu mutlu etmek için kaybettim, bence pencerelere sineklik taktır mutlaka.
diğer sorulara gelince, kediler için önemli olan evidir ama uzun süre tek başlarına kaldıklarında agresifleşebilir, sana tavsiyem sabahları her zamankinden daha erken kalkıp 15-20 dk onunla oynaman ve tabi akşamları da ilgilenmen. kumunu ise çok görünür bir yere koymamalısın banyonun bir köşesine koyabilirsin kaliteli kum kullanıp sık sık değiştirirsen koku sorunu olmaz

Uzun zamandır işsizim, ve çok kez iş görüşmesine gittim, çok işe girip çıktım.. "Tamam la bunların arayacağı yok, beni beğenmemişler" diye düşünmene gerek yok bence, çünkü tecrübelerime dayanarak söylüyorum, eğer o iş tamamsa zaten son görüşmede sana bunu açıkça söylüyorlar, sende başlıyosun.. Konu "biz sizi ararız" a geldiyse olmaz o iş..

Bazen bir ay gectikten sonra donen bile oluyor

SIrketler senin basvurunun yanında hangi pozisyona hangi tarihte basvurdugunu, ozgecmisini ne zaman gunclledigini, aranan kriterlerin kac tanesine uydugunu ilk görüşte görüyor. Mobilden girmesem ekran görüntüsü paylasirdim.

@mutekebbir Beni hiç görüşmeye bile çağırmıyorlar. Başvuru yaptıktan ne bir mail ne bir telefon. "Tamam la bunların arayacağı yok, beni beğenmemişler" derken kastım direkt özgeçmişten elenmekti.

diğer arkadaşların dediği gibi 2 günde de dönen oluyor, 1 yıl sonrada, hiç başvurmadığın yerlerden bile arayabilirler hatta. geçen sene mezun oldum, tatildi stajdı derken bu pazartesi işe yeni başlıcam, ayrıca başvuruların orayla sınırlı kalmasın, ordan çok olumlu yanıt alabileceğini sanmıyorum, herkes çevresini kayırır oldu, bol şans

ik cı bir sözlük yazarı tiyo vermişti cv güncellemeyle alakalı olarak. sanırım firmalar başvuruları cv güncellemesine göre sıralayabiliyorlarmış, sürekli üst sıralarda olabilmek için cv nizin sonuna bir boşluk karakteri koyun diyordu denemeye değer. kolay gelsin.

özgeçmişin güncel değil,
ön yazı yollamıyorsun
cv'de işe /iş tanımına uygun kelimeler kullanmıyorsun

ondan olumlu geri dönüş alamıyor olabilirsin.

Süre değişebiliyor, fakat ciddi bir firmaysa bu süre en fazla 2-3 hafta olması lazım. Bazen öyle oluyorki teklifi kabul eden aday son anda vazgeçiyor ve ikinci sıradaki size dönebiliyorlar tekrar. O yüzden umudunuzu yitirmeyin hemen.

Evet bir şirkette çok alakasız pozisyonlara başvurursanız ik'nin dikkatini çekecektir. fakat birden fazla pozisyon alakalı ise başvurmaktan çekinmeyin.

Bu arada telekomunikasyon şirketlerine de başvurabilirsin business analyst / techic analyst pozisyonlarına.

Kariyer.net gibi özgeçmiş havuzu mantığıyla çalışan internet sitelerinde gördüğünüz ilanlardaki bölümlere doğrudan telefon ve email ile ulaşın. Çoğu şirkette işe alımda karar veren merci insan kaynaklarından çok, elemanın çalışacağı bölümün direktörü olur. Doğrudan özgeçmişinizi ona ulaştırmaya çalışın. İyi bir önyazı içeren bir email sizi binlerce abidik gubudik özgeçmiş ile uğraşan İK'yı by-pass etmenizi sağlar.

Emin olun sizin başvurduğunuz ilana kariyer.net'den binlerce alakasız insan başvuruyor "ya tutarsa" mantığıyla. Onların arasında kaybolmamanız lazım.

Sorunun ilk kısmına gelirsek: Şirketten şirkete değişir, mülakat sonrasında iş teklifi veren de oldu, mülakattan 2 ay sonra gelip "bu pazartesi şu şu evrakları getirin, işe başlıyorsunuz" diyen de. Özellikle yaz aylarında bu işe alım süreçleri daha çok uzar çalışanların tatil süreçleri sebebiyle.

Tüm cevaplar için çok teşekkürler. :) İş aramaya aslında ciddi anlamda birkaç aydır başladım. Biraz da sorun fazla seçici olmamda. Yeni mezun hevesi de var şimdi, kendimi geliştirebileceğim bir yer olsun da isterim. Özgeçmişim güncel ama iş ilanının istediği özellikleri başvurumda pek belirtemiyor olabilirim.

Başvurduğum şirketlerden biri beni zahmet edip görüşmeye çağırsaydı tanıdık da vardı lan. :( Geçen seneki staj sorumlum "Oranın genel müdürü benim arkadaşım, görüşmeye çağırırlarsa adımı referans verebilirsin" gibi şeyler demişti, ama çağırmadı götler. :(

Ek bir soru da sormak istiyorum: İngilizce ilanlara İngilizce önyazı mı eklemek lazım? Yoksa İngilizce yazarsam okumaya üşenip ayrıntılara dikkat etmeyebilirler mi?

Yanlış anlamışım ben soruyu pardon..
Kariyer vb. sitelerde başvurunuzun dikkat çekmesi için sürekli güncellemeniz gerekiyor, başvuru yapmasanız bile her gün mutlaka güncelleyin öz geçmişinizi..
Onlar ilanı ingilizce veriyorlarsa sizde ön yazını ingilizce ekleyebilirsiniz bence, işveren olsam dikkatimi çekerdi, hoşuma da giderdi..

Arkadaşın dediği gibi kesinlikle telefonlarını falan alıp arama, bu çok çok ufak işletmeler için geçerli olabilir ancak, 6 ay kurumsal bir firmanın İ.K departmanında staj yaptım prosedürü biliyorum, elden CV getirenleri bile kabul etmiyorlardı. biz mühendisleri hep kariyer.netten alıyoduk mesela, diğer birimlere de eş dost tanıdık, ama dediğim gibi bu siteye çok bel bağlama, ordan dönüş yapmamaları yüksek ihtimal, benim çevremde çok kişi var ordan başvuru yapıp aylardır bekleyen

huzurlu mu söylüyor sana göre ?
www.youtube.com

Bu değil, sakin bir şarkıydı benim dediğim. Ya da en azından mağazada öyle geliyordu kulağa. Ama bu değil, eminim.

rihanna final goodbye olabilir mi?

70 li yillarda cok modaydi sanirim aradiginiz bu olabilir
www.lastfm.se

Emeğiniz için teşekkürler, ama maalesef hiçbiri değil. Google'da bakmadığım şarkı da kalmadı, sanırım pes ediyorum. Sadece mağazalarda çalınan hiç bilinmeyen şarkılardan biri sanırım bu da. =(

www.saglikveyasamdergisi.com.tr iyisen sorun yok

efem şöyle oluyor. aynen geçtiğiniz süreçten geçtim. kedi tırmaladı. hatta tırmalamak ne kelime boğuştum kediyle. kuduz aşısı dediler. ilk gün 3.gün, 7.gün, 15.gün, 30.gün ve 90.günde altı doz aşı olacaksın dediler. kuduz olan hayvan 10 günde zaten ölür, 10 günden sonra hayvan yaşıyorsa 7.günde olduğun üçüncü dozdan sonra devam etmene gerek yok dediler. ama kediye araba çarpıp bile ölse altısını da olacaksın dediler. ben üç doz aşı oldum. 10.günde ve sonrasında kedi ölmedi. ben de devam etmedim. ama dördüncü dozu olmam gerekenin ertesi günü de kapıya jandarma geldi. durumu açıkladık falan gittiler. şüpheli ve karantinaya alınması gereken ciddi bir bulaşıcı hastalık olduğundan inanılmaz takip ediyorlar. ki ben bu aşıları tatil beldesindeki dandirik bir sağlık memuruna (ya da belki pratisyen hekimdi bilmiyorum) oldum. öyle hastaneye doktora falan gitmedim. eczaneden aldım, iğnecide oldum. artık nasıl fişledilerse duymayan kalmamış.

telefon numaranı aldılarsa telefonla ulaşmaya çalışırlar ; telefonla ulaşamazlarsa veya ulaşırlar ama gelmezsen polis veya jandarma (yaşadığın yerden hangisi sorumluysa) seni aramaya başlar. o 3 doz bitecek.

spolier spolier spolier

şule'yi deliler hastanesine kaldırdılar, ordan kaçtı sonra bi psikopat onu kaçırdı tutsak etti behzat gitti kurtardı. behzat'ın davası bugün sonuçlandı beraat etti, harun eda ilişkisinde pek bir renk yok sadece manalı bakışmalar var desek daha doğru olur sanırım. harun o ukranyalı kızla tekrar birlikte oldu kızı pavyondan kaçırdı hayaletlerin evine götürdü.

2.

bacaklar kalınsa ikiside olmaz,

ama inceyse bir.

bence de 1.

zizigo akar.burun kısmı daha kibar,daha kadınsı.

bence ikisi de varotik modeller. timberland bot öneriyorum.

tabıkı 1

1

2

2. daha şık..

ben de 2 diyorum.

bacakların uzun ve inceyse 1 ama aslında hiçbiri eskiden begenırdım ama artık baydı bence

2.tabiki

bunlar taaa ben liseye giderken vardı ve o kadar çok giyildi ki tiksindim bu botlardan.
yine de illa da alacağım diyorsan 2. daha güzel.

2 den vardı bir ara. ama o kadar hantal ve rahatsızdı ki 1-2 kere anca giymişimdir. harley alma başka bişey al bence.

çok dayanır diyemeyeceğim. en fazla 2 sezon.

şansıma da olabilir tabi ama benimkilerin hepsi sağlam çıktı. ayrıca, yine şans tabi ama, hayatımda aldığın en rahat topuklu ayakkabı mango'dan

sağlam, dayanıklı ama rahatsız. mango nun birçok modelinin ön tarafında topuk yok ve ayağı yoruyor, öyle değilse rahat olabilir.

Yeni bot aldım ben Mango'dan. Hayatımda giydiğim en rahat topuklu ayakkabı. Net. Ama kalın topuk ve ön tarafında minik bi platform var. İnce topuklu rahat olur mu bilmem.

simdi almanca duzeyini kimse bilmez su toplulukta senden baska.
ondan aaa bak suna gir buna gir demek dogru degil.
bi sinavi vardir giriste seviye belirler,girince ortaya cikar.
eger dil tazminati veren bir yer dusunmuyosan kimse sende a,b,c sertifikalarina bakmaz,ne kadar bildigine bakar.herkes biliyo sertifikalarin geyik oldugunu.o sertifikalarin dil bilmek anlamina gelmedigini.
ben kurs taraftari biri degilim,kendinde ogrenebilirsin ozellikle o kadar ders aldiktan sonra.
sinav olarak da dunyada en gecerli bilineni goethe nin sinavlari,ama hangisi dersen,bir cok farkli sinavi var,is almancasindan ,giris seviseyine ondan universite icin gereken duzeye kadar.
goetheyi ara sor,onlar seni yonlendiricekler.sitesinde de gayet acik zaten hersey,her sinav icin ayrinti verilmis.

1- özlel sektör için bi fikrim yok. kamu için kpds'den barajı geçmen yeter.

2- sprach diplom diye bi sınav var ona bakın. evrensel geçerliliği var. 2 yılda bir yenilenmesi lazım diye biliyorum. ömür boyu geçerli bi belge olmasa gerek.

3- tömere gidenler duyduğum kadarıyla memnun ama almancanızı iş hayatınızda kullanmak istiyorsanız tercih goethe olmalı

Alacağın hiç bir sertifika sana almanya'da yüksek lisansa yetecek kadar altyapı vermeyecektir. O yüzden madem paran var (yl yapacağım demişsin de), bir yaz tatilinde kursa Almanya'da git derim. Ayrıca mesleğinle alakalı da sürekli almanca kaynakları okuman lazım.

Ayrıca YL yapmak için almanca programlarda almanca bilgini sertifikayla kanıtlaman lazım ve bu sertifikalar da her yerden alınanlarla olmuyor, ne bileyim bir testdaf var, bir sprachdiplom var, öyle bir şey olması lazım.

Bence testdaf'ı bir araştırın. Bende B1 düzeyindeyim ve bu sınava hazırlanıyorum.

@roket adam: Param yok henüz =) Ama o zamana kadar bir şekilde halledebilirim diye düşünüyorum. Ben de fark ettim bir çok sertifika var ama, öyle bir şeylerden hangisi bana daha uygun diye öğrenmek istemiştim ama anladığım kadarıyla başvurulacak yere göre değişebiliyor -yani illa sertifika istiyorsa. Bir sertifika alacak olduğumda da öylesine bir yerden değil, Goethe'den almayı düşünüyorum zaten. Kursu sertifikadan bağımsız olarak sormuştum yani.

sprach diplom bildiğim kadarıyla en genelgeçer sınav, alman ekollü liselerde dil diploması olarak bu veriliyor. sınavları a2/b1 ve b2/c1 şeklinde. seviyenize göre birine giriyorsunuz ve puanınıza göre ikisinden birini alıyorsunuz. c1 anadile yakın(dense de abartısı bu,öyle muhteşem bir almancaya ihtiyaç yok), b2 iyi anlıyor, iyi konuşuyor vs. yani orada okunabilir gibi karşılıkları var. b1'i bilmiyorum ne derece geçerli.
www.auslandsschulwesen.de
burada b2/c1 (geçmiş yılların sınavları ya da sınav örnekleri) bulunuyor. dilerseniz sınav sistemi, kaç puana hangi seviye geliyor vs. bilgi verebilirim. sitede a2/b1 de vardır muhtemelen. ya da dsd1 diye arayabilirsiniz.

bir de sınav sonucu şansa bağlı olabiliyor ama almanca eğitim alacaksanız en az b2 seviyesinde olmalısınız ki aldığınız eğitimi anlayabilesiniz, ve tabi ki öncesinde pratik yaparsanız çok iyi olur. sitedeki örnek sınavlar seviyeniz hakkında bilgi verecektir.

not: almanca eğitim gördüm ve b2 sprachdiplom sahibiyim.

5 dklarını alır. ücret almazlar çoğu zaman.