[]

beni kandırmaya mı çalıştı?

gittigidiyor üzerinden bilinen ve kaliteli bir markadan bir ürün aldım, sıfır olması gereken ürün bildiğiniz kullanılmış olarak geldi. güzel bi mesaj döşedim satıcıya, yaptıklarının ayıp olduğunu, bunu mümkün mertebe insanlara ulaştıracağımı söyledim. hemen ardından satıcı beni aradı ve üründeki kullanılma belirtilerini sordu. bi yandan da elindeki aynı diğer ürünleri kontrol etti. dediğine göre hepsinde benzer bir sorun varmış, üretici kaynaklı bir durum olmuş, onlar kullanılmış ürün yollamazmış.

satıcının bana ilk açtığı üründe paket içeriği olarak saydığı şeylerden bir kısmı eksikti bende, bunu kendisine o an söyledim. sonra hepsi birden problemli çıkmaya başladı açtığı ürünlerin. gözümle görmedim tabii ki ben bu ürünlerin kalanını.

kendileri için "kullanılmış ürün satıyorlar" demeyeyim diye suçu, görmediğim de için üreticiye attı gibi geliyor bu satıcı. beni kandırmaya mı çalıştı dersiniz?

not: son insanlarla sorunlu alışveriş sorum olur umarım :/

 
anlamanin en iyi yolu farkli bir adres ve tlf nosundan o üründen bir tane daha istemek.


  • 1adam  (23.09.16 11:07:25) 
içine sinmediyse geri yolla, yorumlarda senden önce aynı ürünü almış insanlara mesaj at sor.durumu anlat.


  • killerbee  (23.09.16 11:16:20) 
ilk alıcısıyım o ürünün ama satıcı bilindik bir yer. iade ediyorum zaten de yalan söyleyerek ticari itibarını kurtarmaya mı çalıştı acaba satıcı diye düşünmüyorum değil.


  • devilred  (23.09.16 11:20:11) 
arkadaş, paket içeriğinin eskik olması, ürünün anlatıldığı gibi olmaması, kusurlıu olması satıcının sorumluluğu altında ve onu ilgilrendiren şeyler. sen niye düşünüyorsun? bas eksiyi geç


  • killerbee  (23.09.16 11:24:53) 
%90 yalan.


.
  • kartallar yuksek ucar  (23.09.16 12:02:47) 
[]

bu insana ne yaparlar ve kötü biri miyim

şurada bahsettiğim olay için arandım az önce çağrı merkezi tarafından, söz konusu kurye hakkında gerekli işlemin yapılacağını söylediler.

eksisozluk.com

kısa bir duraklama anının ardından "tamam" dedim, işinden de olsa hak ettiğini düşünüyorum ama içim de hiç rahat değil. ne yaparlar bu insana ve tamam dediğim için kötü, acımasız biri mi oldum? bizi bitiren hep bu gereksiz vicdanımız değil mi?

 
haklısın.


  • seyduna6687  (23.09.16 10:32:35) 
vicdan yapmana gerek yok. herkes isini dogru duzgun yapsa cok daha iyi sartlarda yasiyor olabilirdik.


  • kassiopeia  (23.09.16 10:35:39) 
sana yapan baskasinada yapiyor emin ol. Iyi yapmissin


  • England  (23.09.16 10:36:30) 
İşini doğru yapmayan birini şikayet etmişsin sıkıntı yok.


  • tiksinmedenuyanmak  (23.09.16 10:37:22) 
Bir kalem satın almıştım internetten, aras kargo elemanı beni aradı, dedi ki abi ben senin kargoyu kaybettim, maaş günü gelince zararını karşılayalım...

Tamam dedim, insanlık halidir, olur. Şubeden aradılar kargonu teslim aldınız mı diye, adam işinden olmasın diye evet aldım dedim. Maaş günü geldiğinde bizim eve gelip anneme o kalem o kadar para değilmiş yalan söylüyor oğlun demiş. Dellendim tabii öğrenince, şubeyi bastım. Bağırıp çağırdım, hatta alttan almasalar, bir kelime ters laf çıksa ağızlarından camları indirecektim. Ortamın tansiyonu bayağı yükseldiği için adam paşa paşa geldi ve paramı verdi, özür diledi.

Demem o ki, o adamlar kadar çirkefleşebiliyorsan şubeyi git asıp kes.
  • la rana  (23.09.16 10:43:48) 
Ya ben bu kadar nefreti ve adam isini kaybedecek olsa bile tamam diyebilmeyi anlamiyorum. Karsi komsun azili dusmanin olsa senin icin paketi alir mi? Hadi aldi diyelim. Sonucta eninde sonunda bu kargo teslim edilmezse ne oldu bu kargoya diye soracaksin ve sirket bir sekilde sana bunu kanitlamak zorunda. Teslim alanin adi mutlaka oluyor. Oradan bir sekilde bulacaksin. Bazen kargocular geri goturup sen de bir daha ofise kadar gitme diye yapiyorlar bunu.

Ben herseyimi internetten aliyorum. Bir kere paketimi karsi apartmanin gorevlisine teslim etmisler adam sabah kendi apartmaninin kargolarini alirken. Adam da demems ki bizde boyle birisi yok, almis. Adi sani belli. Gidip aldim. Sacma mi, inanilmaz sacma. Ama ofise dedim ki ben yoksam lutfen baskasina teslim etmeyin. Döndüm geldim. Bana dese teslim edeni isten cikaralim mi? Sacmalama derdim. Ki dusun paketim yaban ellerde ve teslim alan da sesini cikarmiyor, ikamet baska yani :D Ne bileyim. Uyarilir. Issiz birakilmaz. Vicdani dinleyip "issiz kalmasin ama uyarin boyle olmaz dersen" vicdanin senin neyini bitirecek yahu, alisverisinin kapina gelme durumunu mu?

Ustelik kurye, birey olarak degil, sirket sorumlu. Yalnizca musterinin sahsina teslim edilecek diye bir kural cikarsinlar sirket olarak, o zaman kurye bunu delip komsuya teslim ederse suclu olsun, isini yapmiyor olsun. Adam isini yapiyor, yaptigi iste ayni ikamet adresinde ismini ve kimlik bilgisini aldigi muddetce teslim etme yetkisi var demek ki.
  • shadowcat  (23.09.16 10:49:00) 
@shadowcat

resmen saçmalamış durumdasın. ayrıca doğrudan bana teslim edilmiş görünüyordu kargo, bunu da belirttim zaten yazdığımda, düzgün okuyalım bi zahmet.
  • devilred  (23.09.16 10:57:45) 
Hiç acımasız biri olmadın yüzde yüz haklısın. ilk defa duyuyorum imza olmadan kargo'nun başkasının eline verildiğini. hatta benden hep kimlik isterler.

Bu kargo çalışanları hep böyle yapıyor ben de anneler günü hediyesi yollamıştım, kapıya kadar göndeririz dedikleri için de yurt içini seçmiştim. ötekiler dürüstçe dediler, kapıya kadar götürmeyiz orası küçük bir yer olduğu için şubeye çağırırız diye. ama maalesef yaşlı annemi şubeye çağırmışlar. Bana yaptıkları açıklama da: çalışandan kaynaklı tembellik olmuştu. kısaca çok iyi yapmışsınız. keşke herkes sizin gibi duyarlı olup şikayet edebilse daha az olur böyle sorunlar.
  • for day to break  (23.09.16 10:57:45) 
Internette hepimize dogrudan teslim edilmis gorunuyor. Anladim okudugumu. Ofise gittiginde imzasiyla kimin aldigini goruyorsun.

Bir de krem peynir'in soyledigi seyleri retorik olarak baska bir dilde bir de anekdot katarak anlattim, o kadar. Soylemek istediklerim ayni.

Cevap: En azindan gerekli islem nedir diye sorabilirdin.
  • shadowcat  (23.09.16 11:02:13 ~ 11:10:49) 
ben muhtemelen uzatmazdim ama senin sikayetini de yadirgamadim. firmayi kotu yapan yonetim evet ama sonucta kimse basina gelen sacmaligi yonetime iletmezse o kisiler o firmalarda calismaya devam ederler. sirketi olusturan calisanlari sonucta ayni zamanda.

her seyin tikir tikir isledigi ulkelere ozeniyoruz. onlar nasil oyle oldu peki? sistemin duzgun calismasi icin boyle olaylar yasanmasi lazim. cunku isimizi dogru yapmak icimizden gelmiyor. o zaman basimiza vura vura ogretilmesi lazim.

diger yandan kuryenin siz subeye gitmek durumunda kalmayin diye yapmis olma ihtimalini dusunmemistim. evet, bu da mumkun. oyleyse yazik olmus.
  • jimicik  (23.09.16 11:05:50) 
@jimicik

öyle bile olsa bana haber verip benim onayımı almak zorunda değil mi? medyum muyum ben de bileceğim nereye, kime bıraktığını?

@birkaç kişi

ille kargonun kaybolmuş olması mı beni mağdur yapacaktı, bunu anlayamadım. eğer oysa söz konusu, daha önce teslim etmiş gösterip ben bir ay sonra olay çıkarana kadar teslim etmediklerini bilmedikleri bir kargom var. kaldı ki kuryeyi değil, şubeyi şikayet ettim ben.
  • devilred  (23.09.16 11:10:59) 
Sen haklısın, kargo şirketi seni adreste bulamadığında araması lazım. Aradığında da 'komşunuz x kişisine teslim edebiliriz arzu ederseniz' diyebilir, onaylarsan eder, onaylamazsan da şubeye götürür. ulaşamadıysa da şubeye götürmeli. bilgin dahilinde olmadan birisine teslim edilmesi kabul edilemez.

burada sorun, daha önce de bahsedildiği gibi, bir sürü yönetim hatası olduğu bilinen kargo şirketinin sana direkt olarak ve yalnızca elemanı suçlayarak gerekli işlemin yapılacağını bildirmesi. vicdanını rahatsız ediyorlar, bilerek de olabilir bilmeyerek de. belki sen şimdi 'şikayet edince gariban çalışanı işinden ediyorlar' diye düşünerek bir dahaki sefere şikayet etmekten vazgeçeceksin ve işlerine gelecek? yapmaları gereken telefonda 'yaptığımız hatadan dolayı özür dileriz, durumu şirket olarak değerlendiriyoruz ve ileride tekrar yaşanmaması için gereken önlemleri alıyoruz.' demekti. gerisi şirket politikası. ama bir şirketin çalışanının hatası yalnızca o çalışana yüklenemez, sorun da burada başlıyor.
  • gmzo  (23.09.16 11:58:17) 
haklısın.

şu sonuca göre davranacak insanları anlamıyorum, o yüzden her şey müstehak. ne geldiyse "bana dokunmayan bin yaşasın"cılıktan geldi zaten. bu tipleri ciddiye alma.

ürünün başına bir şey gelmemiş olması, sürekli böyle olacağı anlamına gelmiyor. kendi paranla rezil olmamayı istemek ne zamandan beri vicdansızlık, anlamıyorum. bazıları sokaktan topluyor heralde.
  • piremses  (23.09.16 11:59:52) 
abartmışsın biraz babuş.


  • dedim dedim de kime dedim  (23.09.16 12:01:32) 
sonuna kadar haklısın. vicdan yapıcak bir durum söz konusu değil gönlün rahat olsun.


  • sta  (23.09.16 12:08:30) 
karşı komşu telefonu cukkalasaydı nolcaktı? teslim edilen kısmına senin adını girmişler, kamera vs de yoksa nasıl ispatlayacaktın? kaldı ki ispatlamak için bi ton uğraşacaktın. herkes zor şartlar altında çalışıyor. bahanesi olmamalı.


  • elorelia  (23.09.16 12:18:31 ~ 12:18:49) 
Gerekli işlem yapılmayacağı için sorun yok.


  • dissendium  (23.09.16 12:31:48) 
karşı komşumuzun on yaşlarındaki kızı bile "telefonunuz geldi" diyerek bana verdi kargoyu, demek ki konuşulmuş paket içeriği. ancak karşılaşırsak selam vereceğim bir aile olarak neden bilsinler ki benim neyi ne kadara aldığımı?


  • devilred  (23.09.16 12:37:09) 
dostum hic abartmamissin. abartmissin diyen insanlarin cogunluk olmasina bakma. dostlar alinmasin ama bu gosterdiginiz hosgoruyu ve empatiyi lutfen elinde olmadan hata yapanlara gosterin. kargo calisani bu kargonun hangi sartlarda teslim edilebilecegini biliyor. komsuya vermezse isten mi atilir? patron mu kizar? ben pek sanmiyorum. kargo sahibi gelir subeden alir. yani bu olayla sınırlı olarak şu gayet acik ki, kargocu emekci kardes bile bile lades yapmis. peki nasi yapiyor bunu? kargo sirketi bu tur olaylara musade ettigi icin tabi ki..m

kargo sirketisin sen, kayitsiz posta servisi degilsin ki atip gidesin. kargonun bir anlami var. eger ozenli ve guvenli bir sekilde isleri yetistiremiyorsan kapasitenin ustunde is almayacaksin. yok eger kar elde edemedigini soyluyorsan sektorden cikacaksin.

bence bir adim ileri gidip kargonun karsi komsuda da olmadigini soyleyecektiniz. o sube bir gun delirecekti ve sirf bu isle saatlerce ugrasacaklardi. ertesi gun kargoyu aldiginizi belirtecektiniz. sikayete gerek kalmafan, herkese tatli bir (!) tecrübe olacakti..
  • her giriste sifresini unutan adam  (23.09.16 12:40:09) 
Bu arada haklısın. Aynısı başıma geldi. İki yıl önce aldığım bir telefonu üst katımızda oturan yengeme bırakmışlardı. Amcam torunuyla beraber telefon kutusunu açıp telefonuma bakmışlardı ki bu en uyuz olduğum şeydir. Komşun da kutuyu açıp bakabilirdi. Bahsettiğin kargo şirketiyle uzun süredir temas halindeyiz. Annem Avon üyesi olduğundan her ay 300-400 liralık ürün geliyor eve. Bizi artık tanıdıklarından arada bir komşuya bırakıyorlar. O şirket bir ara batma eşiğindeydi. O yüzden pek standartlara uymuyorlar. Eğer bu durumdan rahatsız olduysan gerçekten şikayet yoluna git. Komşunun hiçbir suçu yok. Onları tanımaman kötü biri oldukları anlamına gelmez. Bir de çoğu çocuk paketin boyutuna bakarak o şeyin telefon olabileceğini az çok tahmin eder.


  • dissendium  (23.09.16 12:55:54 ~ 14:32:15) 
kutunun boyutu deve kadardı, okumayan bilemez içinde ne olduğunu.

karşı komşuyu tanımadığımı söylemedim, suçlu olduklarını da söylemedim. kaldı ki bu konunun benim karşı komşuyu tanıyıp tanımamamla alakası yok. uygulama tamamen yanlış.
  • devilred  (23.09.16 13:59:21) 
Bir sey yapacaklarini sanmiyorum da yaparlarsa da haketmis. Vicdan gerektigi yerde kullanilir, gerekmeyen yerde yaptigin vicdan acimasizliktir. Ona vicdan denmez. Iyilik mantikla desteklenmezse iyilik olmaktan cikar.


  • stavro  (23.09.16 14:44:25) 
[]

iphone ekranı aydınlanmasın

iphone telefon ekranı elime alınca aydınlanıyor. ben istiyorum ki aydınlanmasın her elime aldığımda. bunun bir ayar yeri yok mu? bakındım, bulamadım.




 
  • ripolip  (22.09.16 18:13:46) 
hocam ayarlarda, ekran ayarlarında uyandır var. Türkçesi.


  • pomknos  (22.09.16 18:17:52) 
[]

öğrencilik işlerinden anlayanlara soru

sistem üzerinde ders seçmiyorum bu dönem, bugün öğrenci belgesi alabildim, dönem kaydı yaptırmış olmuş muyum sizce? okulda cevap veremediler doğru düzgün.




 
Boş kayıt diye bir şey yapılıyormuş. Ben zamanında yenilemedim ne olcak diye de öyle yürümüyormuş o iş. Sonra dilekçe ile düzelttim.


  • bir ileti paylastim  (20.09.16 21:09:06) 
Ben de alıyordum öğrenci belgesi.


  • bir ileti paylastim  (20.09.16 21:09:16) 
Ben erasmustayken buradaki okulda ders seçmediğim için öğrenci belgesi vermemişlerdi.


  • plajda baretle dolasan muhendis  (21.09.16 02:05:16) 
[]

yurtiçi kargo sizin orada da öyle mi?

kargoyu elime "al kardeşim, hayrını gör" diyerek tutuşturup gidiyorlar, ne bir imza ne başka bir şey. iki saniye kapıda beklemiyorlar ki gelenin içini açıp kontrol edeyim. şube telefonuna ulaşmak im-kan-sız! ikidir de teslim etmedikleri kargoyu teslim edildi olarak gösteriyorlar ki biri bugün geldi başıma ve yüksek maddi değere sahip bir kargo.

sizin orada da böyle mi bu lanet olasıca şeyler? çağrı merkezine şikayet etmekten ben bıktım, onlar şikayet edilmekten bıkmadı.


 
bizim anlaşmalı yurtiçi kargo. gayet düzgün ve güzel çalışıyor.


  • cekilmis gayfe  (20.09.16 20:10:30) 
Buradakiler artik beni tanidiklarindan arayip abi kapiya birakiyoruz diyorlar. Ben de pakette sikinti yoksa birakin diyorum oyle hallediyoruz. Bir terslik yasamadik simdiye kadar. Kendilerinden memnun olan nadir insanlardanim.


  • zoghurt  (20.09.16 20:10:56) 
ben de memnun olan nadir insanlardanım. hem de sipariş verdikten maksimum iki gün sonra kapımda oluyorlar. sorunsuz bir şekilde teslim alıyorum.


  • ruhen hastayim ben  (20.09.16 20:25:12) 
Kargo sirketleri tamamen iyidir ya da kotudur diyemez kimse. Sirket politikasi sabit olsa da uygulamada subeden subeye degisiklik var.

Ben burdaki yurtici kargoya bayiliyorum, gecen gun baska kisinin kolisinden bi sivi akmis, calisan kiz benim kolimi torbalamis o kadar isinin arasinda sirf zarar gormesin diye, canim benim:)

Ben de tersine aras kargodan nefret ediyorum, bir kere bile duzgun gelmedi onla gonderilenler. Kirmizi rengi de beni strese sokuyor cabuk cabuk der gibi, deli miyim neyim...
  • sindustrial  (20.09.16 20:33:51) 
ne kadar hızlı dağıtırlarsa ogün ki işini biterecekler. gün geliyor akşamlara kadar kargo dağıtıyorlar bitmiyorda ! yurtiçi kargo suan piyasadaki birçok büyük firmanın dağıtıcılığını yapıyor üzerine birde halk gönderileri gelince can çekişiyor adamlar. ben dikkat ediyorum. telefonları sessize alıyorlar yoğun oldukları için cevap veremiyorlar. kısaca sallamıyorlar bahane hazır ne diyeceksiniz ? en önemlisi mh'deki elemanlarda ulaşamıyor kendilerine yapacak bişey yok ama boş olduklarında cevap veriyorlar o ayrı bak. benim dikkat şey şu diğer firmaların telefonlarına cevap alabiliyorsunuz ama yk'nin şubelerine ulaşmak zor. sistemlerinde bi sıkıntı var teslim edildi seceneği çıkıyor sürekli yüksek ihtimal el terminaline yanlış giriyorlar yada düşüm veya çalışma saatleri varsa ona göre dağıtımı bitiremedikleri için geri dönen kargolar için sisteme bu şekilde giriyorlar olabilirler. kargocuyu bekletme yetkiniz var. ama kemküm yapıyorlar üflüyorlar püflüyorlar diyorsanız şube teslim yapın gönderilerinizi orada açın elemanların yanında tutanak tutulması kolaylaşır.


  • protrek  (20.09.16 20:42:47) 
@Jimmy McNulty

getirmiyorlar ki? getirmiş gibi davranıyorlar bir de üstüne.
  • devilred  (20.09.16 20:43:24) 
Sadece yurtiçi değil, Aras da imzasız şeysiz bırakıp gidiyor. Bazen sepet salıyorum, koyup gidiyor imza istemiyor. Bazen esnafa bırakıyorlar, onlara da imza attırmıyorlarmış.

Ha bu uygulama benim hoşuma gidiyor aslında, Mahalle'nin Muhtarları tadında bir mahallemiz olduğu için. Yoksa git şubeye al falan uzun iş. Bakkaldan almak dururken.

Edit: Söylediğim yanlış anlaşılmasın, tüm kargo firmaları genel hizmet açısından rezil. Yurtiçi ve MNG benim karşılaştıklarım arasında en kötüleri.
  • plajda baretle dolasan muhendis  (21.09.16 02:08:49 ~ 02:10:21) 
zamanında bu soruyu bende sormuştum. :)


  • tosunpasa  (21.09.16 02:40:47) 
hayır değil. ne yazık ki çalışanlarının mallığı ama genel olarak yurtiçi kargo yine en iyisi. mesela sürat kargo var onun çalışanları öyle yapıyor adam elime bile zorla veriyor hani utanmasa fırlatacak, bir de kardeşim diyor ayrıca ayar oluyorum lan nereden kardeşin oluyorum demeye kalksam onu bile diyemem çünkü o kadar hızlı arkasını dönüp gidiyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.09.16 02:47:23) 
iş yeri adresini verdiğim için kargoları muhaberata bırakıyorlar. dolayısı ile imza attırıyorlar mı bilmiyorum ama kargo takipte teslim alan muhaberat personeli olarak gözüküyor.

daha önceki işyerimde muhaberat yoktu, kargo daha teslim edilmeden teslim edildi olarak gözüküyordu ancak aynı gün içinde teslim ediliyordu. imza istemiyorlardı diye hatırlıyorum.

başka adreslerde zaman zaman imza istedikleri de oldu, istemedikleri de.
  • inheritance  (21.09.16 09:48:19) 
[]

telefonlar üzerine

telefonu telefon ölene dek kullanananlardan mısınız, yoksa bir yeni modelin çıkışını dört gözle bekleyenlerden mi? telefon değiştirme sıklığınızı, nedenlerinizi yazar mısınız?

bir de şu bir üst modeli heyecanla bekleyen insanların motivasyonu nereden geliyor acaba?


 
Şu an aldığım maaşın iki katını alıyor olsaydım yılda 1 tane kesin alırdım. İlk akıllı telefonum 4S'ti. Yurtdışındayken gayet hesaplı olduğu için 5S aldım. Şu an onu kullanıyorum. Muhtemelen bi 5-6 ay içinde ya 6S alırım ya da yurtdışından getirtme imkanım olursa 7 alırım.


  • himmet dayi  (19.09.16 20:55:56) 
arasin mesaj atsin(o da whatsapp sadece) bir de spotify i kullanabileyim yeter. marka onemli degil. bozulana kadar kullanirim. diger insanlari ben de anlamiyorum


  • qazaqwsx  (19.09.16 20:56:13) 
Telefon ölene, artık kullanma beni diye yalvarana kadar kullananlardanım. Eşyalara çok bağlanıyorum, kolay değiştiremem hiçbir şeyimi. Buzdolabım bozulduğu için yeni dolap aldım mesela, nefret ediyorum ondan, sanki eve düşman girmiş gibi böyle sert sert açıp kapatıyorum falan kapısını.
İlk akıllı telefonumu alalı da çok olmadı. Alınca da pişman oldum çünkü çok da bi numarası yokmuş, boşuna bi sürü para.

  • buff  (19.09.16 20:59:34) 
samsung note serisinin her yeni modelini heyecanla bekledim ve çıktığı gün aldım. ihtiyacım olduğundan değil elbet ama merakım var yen teknolojik şeylere. işime yaramayacak da olsa yeni modeldeki yeni bir özellik heyecanlandırıyor beni. mesela note 7'deki iris tarama, kalemindeki çevirme özelliği vs. bu özellikleri çok kullanıyor muyum? hayır ama merak işte. note 8'i heyecanla bekliyorum :D


  • animalman  (19.09.16 21:00:36) 
sanırım 7 plus alıcam. aldığım telefonda beni 5-6 sene götürecek büyük ihtimalle. buna benzer bir soru için 6s plus alırım demiştim ama fikrim değişti.
şimdiki telefonum n70. 7-8 sene oldu heralde. her yeni telefon çıkınca alacak kadar param yok.

  • sutlu nescafe  (19.09.16 21:00:57) 
Az önce bu konu ile ilgili duyuru açtım, 2. soruyu kendim için yanıtlayayım.
Güzel bir telefonum vardı, nisan ayında bozuldu. Yeni bir telefon almak icap edince bu sefer şansımı IOS'tan yana kullanmak ama en sonuncusunu beklemek istedim. Nisan'dan beri üst modeli dört gözle bekleyen benim. O motivasyonu da şuradan alıyorum: rehbere ( ya da herhangi bir uygulanaya) dokununca yaklaşık 2 dakika bekleyen (gerçekten bu kadar yavaş, abartmıyorum) çok daha eski bir telefon ile idare ediyorum, sabır nedir bu telefonda öğrendim:( bir çok kişinin ikinci gün hiç düşünmeden çöpe atacağı yavaşlıkta bir telefondan kurtulmak güzel bir motivasyon yarattı bende.

  • jamiro  (19.09.16 21:02:07) 
ben kontratım 2 senede bir bedava telefon verince değiştiriyorum. yoksahayatta 300-500€ verip değiştirmem.

ayda 15€ veriyorum hatla beraber. şimdi sony m4 aqua verdiler.
  • kurnaz  (19.09.16 21:04:53 ~ 21:05:18) 
şu ana kadar iki şekilde telefon değiştirdim: ya kullandığım telefon artık eskimekten kullanılamaz hale geldi, ya da bir şekilde elime beleşe yeni model telefon geçti (kampanya, çekiliş, hediye falan), ben de eskisini anneme falan verip onu kullanmaya başladım.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (19.09.16 21:05:27) 
Bir üst modeli heyecanla bekliyorlar. Çünkü telefon sürekli yanında gezdirdiğin tek eşya. Bu eşya da eğer çok pahalı, en son model vs. olursa bunu herkese gösterebilirsin ve bununla hava atabilirsin. Kendinde gösterecek kayda değer niteliği olmayan insanlar için bu bir kurtarıcı eşyadır.

Telefonumda ihtiyaç duyduğum şeyler: Arama yapmak, Whatsapp, Navigasyon, Kamera, El feneri. Bunları rahatlıkla sağlayan, çalışan bir telefonum olduğu sürece yenisini almam.
  • hümanist tabutçu  (19.09.16 21:07:11) 
bozulana kadar kullanıyorum, son on beş yıl içerisinde 4 kere telefon değiştirdim.


  • evde liyakat kalmamis  (19.09.16 21:07:25) 
Telefon olene dek kullananlardanim. Sikligi telefonun omrune gore. Su anki telefonu asiri yavas oldugu icin degistirecegim ama.
Ilk telefonum icine su kacip bozulmustu degistirdim, 2.sini arkadasa gosterek"bak takoz gibi, hicbir sey olmaz buna" diyip firlattinca bozuldu degistirdim, ondan sonrakine kum kacmisti bozudu, ondan sonraki de duruyor.


O insanlarin motivasyonu pazar aksamki maci heyecanla bekleyenlerle ayni.
  • stavro  (19.09.16 21:14:38 ~ 21:17:59) 
Bu 3. telefonum, ilkini 18 yaşında almıştı babam nokia 6230'du, sene 2004. Sanırım ilkinin canı çıkmıştı da 2009/2010 civarı ikincisini aldım. İkincisini yurtdışında tuvalette unutunca da bunu. 2 senedir kullanıyorum. 12 yılda 3 iyi bir rakam bence.


  • kaymaktutmayansicaksut  (19.09.16 21:18:45) 
Yukaridaki arkadaslari goruyor ve arttiriyorum 16 yil icerisinde 3 kez telefon degistirdim..


  • mirandaiam  (19.09.16 21:27:21) 
ben 5 senedir samsung x660 diye bir şey kullanıyormuşum. (modelini bilmiyordum, bataryasını çıkarıp şimdi baktım). o sıralar benim telefonum yoktu, arkadaşım yurtdışına giderken bana vermişti bunu. benden önceki mazisini bilmiyorum ama 2005 çıkışlıymış. bataryasını lastikle tutturuyorum. artık tuşları da basmamaya başladı. dışarıda taş falan aranıyorum tuşlarına basmak için. eş-dosttan verelim diyenler oluyor ama gerek yok diyorum. yeni bir işe girersem alırım ama aileden çıkma falan. tuşlarının basmaması sıkıntı yaratır artık. telefonla ilişkim bu düzeyde.

benim de 13 senede 4 tane olmuş. 1'i evden çalınmıştı. 1'ini kırdım. diğeri de herhalde evdekilerle takasa gitmişti, tam hatırlamıyorum.
  • misterturist  (19.09.16 21:35:31 ~ 21:39:23) 
ölene kadar.
telefonum öldü, ekranı okunamayacak biçimde kırıldı, 6 ay falan oldu, halen kullanıyorum. mahalle baskısına direnebildiğim kadar da kullanıcam.

edit: akıllı telefonların çıkışından çok sonra aldım telefonumu, halen onu kullanıyorum. okulda asistanlar dersten 5 dk önce mail atma adeti geliştirmese daha da almazdım. benim aldığım esnada, çıkmasının üstünden iki yıl geçmiş eski bir modeldi bu arada.
  • manuel mandalina  (19.09.16 21:46:24 ~ 21:49:23) 
30 yaşımdayım bugüne kadar 3 telefon kullandım.

ilk telefonum ngage idi. 7 sene filan kulladım.

sonra 5800 aldım ama teknoloji çok geçiş dönemindeydi. internete giremez oldum ram yetmedi bi 3 4 yıl onu kullandım. sonra 2012 idi sanırım note2 aldım. hala onu kullanıyorum. daha da 2 sene filan götürür gibi geliyor. belki seneye note7 çok ucuzlarsa alırım fiyat tatmin etmezse almam.
  • ergenpezeveng  (19.09.16 21:52:10) 
[]

harem-kadıköy/üsküdar

istanbul harem'den (otogarı kastediyorum) kadıköy'e toplu taşıma ile gitmenin imkanı var mı? peki ya kadıköy'den harem'e? varsa ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz? aynılarını harem-üsküdar ve üsküdar-harem için de soruyorum hatta, teşekkürler şimdiden.




 
harem üsküdar birbirine yakın dolmuşlar hemen 10-15 dk da haremden üsküdar iskeleye getirir seni.


  • basond  (19.09.16 18:41:52) 
@basond

iyi güzel de bu cevap hiç ayrıntılı değil ki :/
  • devilred  (19.09.16 18:57:58) 
Harem'den üsküdara mavi minibüsler ya da geçen Üsküdar yazan herhangi bir otobüs götürür son durakları Şemsipaşa'dır ki üsküdar sahildir, marmaray'ın orasıdır. Üsküdar'dan Harem'e de yine o duraktan bineceğin tüm otobüsler ve minibüsler götürür.

Harem Kadıköy ulaşımı için benim aklıma gelen ise Harem'den geçen herhangi bir otobüse binip Numune hastanesi'nde inip merdivenlerden çıkmaktır marmara üni haydarpaşa kampüsünün önüdür orası da yine herhangi bir otobüse binerek iki dakika sonra Kadıköy'de olursunuz.
  • chipie  (19.09.16 19:04:30) 
yani dolmuşun numraası falan bilmiyorum ama üzerlerinde kocaman üsküdar yazıyor kapıdan çıkınca görmemen imkansız.
kime sorsan gösterir sormasan da onlar devilred abla üsküdara gideceksen biz gidiyoruz diye gelirler. O kadar belirginler.

kadıköye giden numaraları hatırlamıyorum o yüzden bir şey demedim.
  • basond  (19.09.16 19:09:04) 
[]

arızalı mıyım ben?-hatun sorusu da içerir

yirmili yaşlarımın başlarındayken neredeyse sadece otuz beş-kırk yaşlarındaki adamlar ilgilenirdi benimle; şimdi otuzlu yaşlarımın başlarındayım, sadece ama sadece benden yaşça küçük -bayağı küçükler de olabiliyor- erkekler ilgileniyor. arızalı mıyım ben de bu kadar ters bu iş?

hatunlar, size soruyorum; sizin de başınıza geldi mi/geliyor mu bu durum?


 
Özel bir durum değil, bizim hayat stratejimiz bu.


  • kargn  (09.09.16 23:13:27) 
Yaşlı adam için genç kadın, genç erkek için de yaşlı kadın "kolay av" statüsündedir; seninle ilgili bir durum değil yani.


  • baba jo  (09.09.16 23:17:18) 
mantıklı aslında olgun ve yaşlı erkek genç-çıtır, çıtır genç erkek olgun-milf arayışında. Çok abes değil tercih meselesi doğru da demiyorum


  • limoncello  (09.09.16 23:17:43) 
Sorunun yarisina yanit vereyim 22 yasindayim ve evet yasca buyuk erkekler ilgileniyor. Kendi yas gruplarindaki kadinlarin evlenme isteginden cekiniyor olabilirler. Genelleme yapiyorum; yasca buyuk erkekler genc kadinlarin enerjisini ve rahatligini tercih ederken genc kadinlar da olgun erkeklerin maddi imkanlarini cazip buluyodur.


  • turuncu sufle  (09.09.16 23:52:18) 
27 yaşında olan arkadaşlarım tatile gittiklerinde hep orta yaş "amca"ların ilgilendiklerini söylemişlerdi. yaşça küçük olanları duymadım.


  • şubatsonrası  (10.09.16 00:03:14) 
Ben 25e basinca kendimden kucuklerle de ilgilenmeye basladim. (Ben k, ilgilendigim cinsiyet e)
Ama daha onceden dusunmezdim bile kendimden kucuk biriyle beraber olmayi. Hep en az 3 yas buyuklerleydim.

Yani olur oyle seyler :)
  • kuehles blondes  (10.09.16 00:07:26) 
o değil de ben seni erkek sanıyordum devilred.......


  • yuvarlanantencereninkapagi  (10.09.16 01:08:23) 
Ben su an 26 yaşındayım. Erkeğim. Hep kendimden büyük kadınlar ile birlikte oldum. En az 2 yaş büyük oluyordu. 30 a gelince de büyük ihtimalle çıtır hatunları götürmeye çalışacağım.
İlk cinsel ilişkimi 19 yaşında yaşadım hatun 28 yaşındaydı. Onun etkisi olduğunu dusunuyorum.

  • Polaroid  (10.09.16 01:26:06) 
ne kadarı senle ilgilidir bilmiyorum, ama bu senden ziyade türkiyedeki kadınların haliyle ilgili. yirmili yaşlarda accık aklını peynir ekmekle yememiş bir erkeğin kendi yaşıtı bir kızla takılması için bir gerekçe hala bulamadım nerdeyse 25 olmama rağmen.


  • dafaisss  (10.09.16 06:03:00) 
[]

kahve değirmeni

şu değirmenlerden birini alsam french press için başarılı sonuç elde eder miyim?

www.tarihidegirmencisozen.com

kimileri evet, kimileri de hayır demiş internette yaptığım araştırmada; kullanan varsa birebir kendisinden öğrenmek isterim cevabını. ekstra bir ayar gerekiyor sanırım, doğru mu? bir de bu değirmenler arasından haznesi 25 grama kadar çıkabilecek olan hangileri, süper olanlar mı? çevirme kolu olmayanlar gövdeden mi çevrilerek öğütüyor? son olarak da son fiyatlarını bilen var mıdır? tenks.

 
bende süper var 50 grama kadar alıyor. tombullar ufak sanırım.

espresso için çekiyorum ancak french press için de uygundur muhtemelen. donanımhaberde kullanan vardı diye hatırlıyorum press için. ayar imkanı geniş çünkü.

2 sene önce falan 30'a almıştım.
  • mattiadestro  (05.09.16 21:43:10) 
Ben de bu konuyu gecen arkadaslara sordum. 1 kg cekirdek kahve geldi bir yerden. Bu degirmenlerdense simbonun kahve ogutucusunu al dediler. Cevir cevir yoruyormus insani. Kardesim de almisti kollu degirmenlerden ama verim alamadik.


  • curukturpkokusu  (05.09.16 21:45:39) 
shop.stoacoffee.com bunu öneriyorum ben sözen yerine


  • bugraok  (05.09.16 23:38:08) 
Ben Eminönü'nde asıl yerine gidip aldım. Sahibi çok yardımcı oluyor. Ben diğer kahve türlerini içmediğim için bana kendisi french press için ayarladı verdi. Ayarını değiştirmeden kullanıyorum. Mis gibi.


  • denlar  (05.09.16 23:43:21) 
[]

gördüğüm kadın

bir kadın gördüm, başı tıpkı rahibelerinki gibi örtülmüştü ama kıyafet olarak kısa kollu dar bir tişört ve yine dar bir pantolon giyiyordu. bu kadının dini inancı/mezhebi ne olabilir? suriyeli midir acaba kendisi? ya da nereli olabilir? merak ettim.




 
@seyduna ne içtin tatlım? nerden geliyor bu saldırganlık?

Suriyeli olduğunu sanmıyorum belki hıristiyanlığın farklı bi cemaatindendir.
  • megalomaniac  (02.09.16 14:20:05) 
@seydunya sorunun laiklikle bir ilgisi olmaamsına rağmen, sanrım senin laikle acılı bir ilişkin olduğundan dolayı direk "sikindir laiklik" e bağlamışsın.

başı açık kadınlara bir şey demeye hakkın yok zaten, cürret de edemezsin. soruda kapalı bir kadına bir şey denmemesine rağmen, "biz bir şey diyor muyuz" demişsin. siz kimsiniz pardon? ve kendinizi ne sanıyorsunuz?

cevap: suriyeli olabilir. adana ve mersinde bu tipte çok suriyeli gördüm.
  • mahone  (02.09.16 14:27:03) 
insanları özgür ve rahat bırakın, isteyen başını açıp gezsin isteyen kıçını.

sorunun cevabına gelirsek, benim şehrimde modern iranlı bi kesim var, buraya yerleşmişler yıllar önce. anlattığın şekilde giyiniyorlar genelde.
  • jonestown  (02.09.16 14:41:17) 
[]

gastritliler!

gastritli arkadaşlar,

nasıl besleniyorsunuz? neyle besleniyorsunuz? beslenme şekliniz düzenli mi? mide sorununuz düzeliyor mu bu tür beslenmeyle? pratik beslenme önerileriniz, uyguladığınız beslenme tarifleri var mı?

aklınıza konu hakkında ne geliyorsa anlatabilirsiniz.

 
valla ben hiç bir şey yapmıyorum, ama düzenli olarak inhibitör kullanmaya çalışıyorum. genel olarak sorun yaşamıyorum, tabi alkolü falan çok aldığımda yokluyor yine de.


  • re noreno  (24.08.16 16:49:35) 
çiğ soğan yememeye dikkat ediyorum, simit de yemiyorum. bu ikisi beni kıvır kıvır kıvrandırıyor çünkü olduğum yerde.

çok aç kalmamaya çalışıyorum, uzun süre bişey yemezsem kötü oluyorum.

onun dışında hayatımda çok bi' şeyi değiştirmiyorum, uluorta geğirip pırtlıyorum ne yapayım ya, sancı mı çekeyim kusura bakmayın :(
  • evde liyakat kalmamis  (24.08.16 16:50:29) 
[]

bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

bir an önce sadede gelmek varken on saat girizgah yapan insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? bir konuyu yirmi beş saat uzatan insanlar hakkında peki?

kafalarını duvara sürtüp alev çıkarmak istiyorum ben, oysa sabırlı da insanımdır.


 
aşırı canımı sıkılıyor bu olay. en yakınımdaki kişi bunu yapıyor ve sürekli bu yüzden tartışıyoruz. en son "ben böyle anlatmayı seviyorum bana karışma" dedi ben de sustum. kulağını tıka en başta he de geç :p


  • neira  (23.08.16 17:03:48) 
(bkz: adolf hitler)

yukarıdaki adam gibi karşısındakini bir şeylere inandırmak için kafasını bulandırmak istiyor olabilir, yine aynı adam gibi açıklayamadığı şeylerde lafı dolandırıyor olabilir veya bu konuda gerçekten beceriksiz olabilir.

önemli değilse dinlemem, önemliyse sadede gelmesini 'rica' ederim.
  • tosiba  (23.08.16 17:04:54) 
Benim çevremde çok var maalesef böyle insanlar. Alıştım o yüzden artık. Konusmanin ilk 5 dakikasinin tamamen gereksiz cumlelerden oluştuğunu bilsem de dinliyorum işte. Yakınındaki insanlar yapınca bir şey diyemiyorsun pek.


  • fraise  (23.08.16 17:08:08) 
ay benim eşim böyle :S bir şey anlatacak her detayı, öncesini, hatta dünya toz bulutuydudan alıpta anlatıyor sanki katil olma noktasına geliyorum bazen gülümseyerek dinlemeye çalışıyorum ama gözüm filan seyriyor. çok kötü ya...


  • yue  (23.08.16 17:08:29) 
"kusura bakmayın çok az vaktim vardı o yüzden çok uzun yazabildim" diye bir olay anlatmıştı hocamız birinde. ben gergin olduğum zaman konunun özüne hiç inemem. kısa ve öz ifade edebilmek bence büyük bir yetenek.


  • for day to break  (23.08.16 17:09:52) 
ben böyleyim. kendi adıma konuşacak olursam zihinsel olarak dengesiz, detaylarda kaybolan biri olduğumu düşünüyorum. bu yüzden tek bir cümlede net olarak ifade edilebilecek bir şeyi çok daha karışık ve uzun bir şekilde aktarıyorum "yolda" kafam karışıp başka yerlere saptığı için. kendim gibi biriyle konuşacak olursam da sadece "ne çok konuşuyo bu yav" diye düşünüp yoruluyorum.


  • der meister  (23.08.16 17:10:18) 
şimdi şöyle izah edeyim;
şaka la şaka, ben öyle insanlarla mecbur değilsem hemen bir acele havası verip uzaklaşıyorum.
eğer mecbursam başka şeyler düşünüp uzaklara dalıyorum.
bazen de bozuyorum acımasızca.
  • seyduna6687  (23.08.16 17:11:29) 
Babam.
Dinlemiyorum, uzaklara bakıyorum, ya öyle falan diyorum. Yılda 3-5 sefer gördüğüm için ses çıkarmıyorum ama cidden sabır testi.

Yakın eş dostumun içinde böyle insanlar yok ama arkadaş çevresinde karşılaştığımda tamam konuya gel diye uyarırım. Babama kıyamıyorum ama yazık hevesle anlatıyor.
  • buff  (23.08.16 17:12:18) 
insani hislerden konuşuyorsa makul karşılıyorum, diğer hiçbir konuda makul karşılamıyorum.


  • evde liyakat kalmamis  (23.08.16 17:12:19) 
Meslek odası seçimleri zamanı karşılaşıyorum bilhassa. ertesi gün seçimde blok listede isimlerini çizerek tepkiyorum.


  • kargn  (23.08.16 17:13:29) 
Daha can alıcı olanıysa şu,

işyerindeki üstün, - ki sadece bir iki sefer değil her zaman- teknik bir konuyu konuşurken önce en olmayacak kısmından başlıyor anlatmaya. Method olarak seçebileceğin 4-5 tane farklı yordam var diyelim. Adam başlıyor "ben olsam böyle böyle yapardım" ve senin "yok yahu öyle olmaz, o zaman şu şu sorunlar olur" demeni bekliyor. Ardından doğru methodu söylüyor mu? hayır. Bu sefer ikinci yanlış methodu öneriyor ama öyle bir sunuyor ki, kesin adam kafasına koydu böyle yapacak diyorsun ve sonra onu çürütmeni bekliyor. Böyle böyle 30 dakikanı yiyor senin ve en son 5. yöntemi sen söyleyince, "heh işte bu doğru yol böyle yapmamız lazım" deyip. Oturup onu geliştirmeye başlıyoruz.

Nalet insin.
  • okumayi sevmeyen okur  (23.08.16 17:15:39 ~ 17:16:47) 
Yazarken aynı şeyi yapıyorum ben de ama konuşurken kısa konuşuyorum genelde. Yazarken bir yandan düşünecek hız oluyor, kafamın içinde laf lafı açıyor. Konuşmama düşünce hızı daha çok yetişemiyor. O yüzden uzatmıyorum.

Sadede gelmeyi laf çevirmek için yapıyorsa, beni oyalamak için yapıyorsa, özetle politikacı bir amaç içinse ve "bin kelime söyledi, bir anafikri yok" türündense çok nefret ederim. Tam tersine, atıyorum, "Sence böyle yapmalı mıyım" gibi bir soruya bir milyon neden açıklayıp sonra cevap verecekse, araya anekdotlar, gerekçeler sıkıştırıyorsa minnettar kalırım uzattığı için.
  • aychovsky  (23.08.16 17:22:15) 
(bkz: sadede gel)


  • teritori  (23.08.16 17:23:06) 
Geneli boş ve geveze insanlar oluyor. Haliyle onları dinlemek de işkence gibi. Zaten 2. ya da 3. cümlelerinde durumu anlıyorsun.Bu durumda üstüne basa basa "sonuç?" diyorum. İşe yarıyor.


  • harvey  (23.08.16 17:24:42) 
anlatılan konudan dolayı olabilir gibi geldi. herkes hak vermiş duyuru sahibine gerçi. dinlemek istemeyen dinlemek istemiyorum diyebilir. fakat bir olayı anlatırken, hele ki önemli bir olaysa, aslında her ayrıntının oluşan duruma bir etkisi olabilir. akıl sorduğunuz kişi anlattığınız ayrıntıda sizin görmediğiniz bir şey görebilir. bunun gibi sayısız örnek yazabilirim. bu yüzdendir ki birbirini anlamayan insanlardan meydana geliyor bu toplum. dertleri anlayamıyoruz bir türlü.

ek olarak anlatım aslında birlikte yapılan bir eylem. yani anlatıcı kadar anlayan da önemli. doğru anlatım konunun en iyi anlaşılabilecek şekilde aktarılmasıdır. yani belki kişinin bu şekilde anlayacağı çıkarımını yapıyordur anlatıcı, kişiyle ilgili geçmiş tecrübelerine dayanarak.

şuralarda bir yerlerde bir çuvaldız olacaktı...
  • windowsguvenlikduvari  (23.08.16 17:36:12) 
vurmayın, onlardan biri de benim. ama sebeplerim var elbette.
genelde olaylarda hep günah keçisi ben ilan ediliyorum, kolaylıkla suçlanıyorum ve "vurun abalıya" der gibi hep ben vuruluyorum. ben de artık dediklerimin yanlış yöne çekilmemesi için, "meb böyle demedi, eksik anlattı." gibi suçlamalardan kaçınmak için çevremdeki insanlara aptala anlatır gibi anlatıyorum. yani giriş-gelişme-sonuç şeklinde bir yol izliyorum gelecekteki suçalamlara karşı bir savunma mekanizması olması açısından.

sadede gelecek olursam da (espri yaptım, gülün), böyle insanların da belki böyle bir sorunu vardır.
dolayısıyla anlayışlı karşılamak lazım.
  • m e b  (23.08.16 19:23:32) 
annem.

ama gereksiz ayrıntı vermekten ziyade, ağzında geveleyip, dikkati dağılıp bir türlü söyleyeceğini söyleyemeyen veya konuyu toparlayamayan bir tarzı var.

özellikle içeriden bir şey getirilmesini isteme, telefonu kapatma vs gibi günlük konularda.
bir su ister, ama bazen beş dakikada cümleye döker.
gözünün içine bakarsınız.

bir de bonus olarak içeriden seslenip, "efendim?" dediğinizde cevap vermeme huyu vardır.
kalkıp gidersiniz, "ne oldu?" diye.
"ha, yok bir şey, tamam" der.

annem olduğu için kafasını duvara sürtmek istemiyorum doğal olarak.
ama özellikle işiniz ya da aceleniz varsa insana derin nefesler aldırıyor.

yine de canı sağ olsun tabii :)
  • blatta hiberna  (23.08.16 20:37:06 ~ 20:40:21) 
Annem,
Anlatacağı olayı en başından detaylarıyla anlatır başka tarafa bakıp onu dinlemezsen çok kızar, izlediği dizi filmi sana bir anlatır izlemiş kadar olursun, annem olmasa çoktan söylerim sıktığını ama....

  • esin  (23.08.16 21:04:06) 
Bunun iki türlüsü var;

biri ana hikayede kullanacağı unsurları ön hikayede konuşmacıya hazırlayıp, ana hikayede argümanı sağlam şekilde önceden donatıp anlatan, ki bu tarz insanları sabaha kadar dinlerim.

Bir de asıl konu haricinde gereksiz şeylerle konuşma zamanı harcayan insanlar, çoğunlukla asıl konu dışındaki gereksiz konuşmaları dinlemem, dinler gibi yapsam bile, arada konuşmasını kesip asıl soruyu sorarım, sadede gelmesini sağlamaya çalışırım.
  • gezegen olan pluton  (23.08.16 21:16:17) 
"Sadede gel" diye ben de onu darlıyorum.


  • arnold schwarzeneger  (24.08.16 09:31:15) 
Kısa cümle kurma olayından çok çektim o yüzden genelde geri zekalıya anlatır gibi anlatırım. Bileni darlar ama yapacak bir şey yok.


  • petekpare  (24.08.16 09:46:48) 
memleketin bence en büyük hastalıklarından biri "derdini anlatamamak, yanlış anlaşılmak, dinlemeden peşin hüküm vermek" olduğundan;

yapan kişi canımı sıkmakla beraber, haksız diyemem.
  • seferoglu suphi  (24.08.16 10:07:45) 
[]

doktora yeterlik yusuflaması

tüm terimler o kadar yabancı geliyor ki anlatamam. hiç konsantre olamıyorum, bir iki ayda mümkünü yok toparlayamam gibi geliyor konuları. ne yapayım ben? siz ne yaptınız, nasıl aştınız bu eziyet dolu süreci? ilk seferde girmeyeyim diyorum ama hocaya demeye de çekiniyorum. ne yapayım yahu ben?




 
Bir de isin varsa gercekten cok zor. Oncelikle danisman hocan senin yardimcin olabilir "daha cok calisman gerek" diyerek dusmanin da. Komisyondaki hocalar kendi alanlariyla ilgili soru soracak. Sen de danismanina gelebilecek sorulari sor. Bir de lisans kitaplarina da calisman gerekebilir. Iki ay cok da kisa bir sure degil. Temel kitaplari bile calissan cok sey hatirlarsin ki zaten hatirlamak ogrenmekten cok daha kolay. Istersen alanina gore en son basilan kitaplari al. 3 kitap 2 ayda rahatca biter.

Calisirken not al highlight et. Masada calis. Ilk gun calismak zor olur 8.gun aliskanlik haline gelir. Unutma bir calisma kosen ya da odan olsun. Odaklanman kolaylasir.
  • Traveller  (20.08.16 19:41:12) 
Yeterlilikte izlenecek yol bence şöyle olmalı;
Daha önce giten adaylara sorulmuş tüm sorular alınmalı,
Jurideki hocaların alanlarına göre çalışılmalı. Her hocanın kesinlikle sorduğu sorular vardır.
Mümkünse başka adayın sınavına raportör olarak girilmeli ortam görülmeli
Temek kitaplardan çalışılmalı
İfadeye dayalı olduğu için sizden daha deneyimli arkadaşlarınızla soru cevap şeklinde çalışılmalı.

Sana tavsiyem kesinlikle gir. Çok gerginsen hocalarınla iletişime geç. Hangi konulara ağırlık vermen gerektiğinizi tartışın.
Fen alanındaysan grafikler şekiller formulleri kabaca yazmaya çalış
  • intihar etsem de kendime gelsem  (20.08.16 19:48:36) 
Agzindan cikan her kelime potansiyel soru olarak donuyor o yuzden ne dedigine dikkat et


  • la noix  (20.08.16 19:52:20) 
yazılı bir genel konular sınavı var mı? eski sorular yayınlanıyor mu? eğer evetse onlara bakmak zaten yeterli olacaktır. o da yetmezse ilgili derslerin eski final sorularına bakılabilir. örneğin dinamikte kalkıp eğik atış sormazlar, daha karmaşık şeylere direkt atlanabilir eğer temel varsa.


  • ron dennis  (20.08.16 20:18:41) 
Ogrenci olarak: 8 ay non-stop calisarak gectim. Bağışıklık sistemim coktu, sol gozum tamamen kapandi.

Yeterlik jurisine giren hoca olarak: 2 ay calisarak yeterli olunmaz. Girme.
  • shadowcat  (20.08.16 20:25:17) 
iki ay değil yahu çalışma süresi, geriye kalan iki ay. hoca ağırdan aldı, ben ağırdan aldım derken araya uzun bir tatil girdi, tüm konsantrasyonum uçtu gitti. kalan sürede de toparlayamam bence. aceleyle girip de ilk hakkımı ziyan etmek istemiyorum, sekiz aya her şeyi hallederim ama hocaya nasıl söylerim, onu bilemiyorum işte.


  • devilred  (20.08.16 20:36:10) 
alan ne? biraz şans işi, sorular bildiğin yerden gelirse, konu oraya gelirse falan. ben son 2-3 ay günde ite kaka 1-2 saat çalışıyordum. kesin kalırım diye bakıyordum ki benden önce aşırı çalışan bir arkadaş girip kaldı. dedim boş vereyim ben. sonra geçtim. nasıl oldu anlamadım artık orada ilahi bir güç mü itekledi ne oldu. sorular hep bildiğim yerlerden geldi, hepsine iyi kötü cevap verdim, bir soruyu da artık nasıl olduysa bilmediğim halde doğru cevapladım, herkes çok beğendi. o soru şimdi gelse sittin sene cevaplayamam.

%100'lük bir performans beklenmiyor sonuçta, her şeyi bilmeye de mümkünat yok. konuyu bildiğin yere çekmek önemli.

sonra kurban kestirmiştim artık nasıl stres olduysam asdasdas. tezi bitireyim yine kestireceğim galiba sadasdsa
  • passion rules the game  (20.08.16 20:44:36) 
Bir iki ay kurtarılmayacak bir süre değil. Sadece bir ay öylesine bakıp girip, geçmiş insanlar tanıyorum. Sıralamada üst sıralardaki üniversitelerden. intihar etsem... çok güzel söylemiş yapılacakları ama bir önerim de eğer seninle birlikte girecek olan varsa onları bulup birlikte çalışabilirsiniz ya da birilerine birlikte çalışmayı teklif edebilirsin. Hatta 'Öğrenmenin en iyi yolu anlatmaktır' diyerek sana anlatmaya da meyledebilirler.

Hocalar belirlidir. Onların verdiği derslere ve en son çıkardığı bir iki makaleye bak. Muhtemelen o konularda soracaklardır. Belki daha önce vizede/finalde sorduğu soruyu kakıtacaktır yeterliliğe.

Hocaların nasıl kişiler olduğunu asistanlara sorabilirsin. Örneğin, bazı hocalar uzun yazılsın ister, bazıları kitabın aynısını kafandan kopyala-yapıştır yapmadığın sürece 0 verir. Hocaların nasıl insanlar olduklarını öğren. Asistanlar bu işleri bilirler.

Hiç bilmiyorsan bile gir sınava. Böylece ilk seferde olmasa bile en azından sınav ortamını ve nasıl sorduklarını görmüş olursun. Zaten kimse takmaz sana, hocaların böyle şeyleri unutma süresi 15 dakikadır. Alışkındır hoca böyle durumlara. İkinci sınav için çok daha hazır olursun. Bu sefer hocalar 'Helal olsun' bile der. Ki yetiştirme ve bir şeyler yapma olasılığın hala var, neden olmasın.
  • aychovsky  (20.08.16 21:07:59) 
sanki sinava girmek icin para veriyorsun. gir tabii. ayrica da (evet bayagi az ama) 2 ay, 2 aydir. sonucta doktora sinavini sadece belli sayida alabilirsin (genelde 2 defa hak veriliyor). bu sebeple gir zaten.

sinav icin hangi bolum, hangi okul, yurtici/disi bunlar hep onemli. yurtici ise otur gecmis sorulari ezberle, illaki ayni ya da cok az degistirilmis sorular soruluyor. yurtdisinda okuyorsan valla isin bayagi zor cunku guncel makalelere dayanan cok kaliteli sorular geliyor.

ama her kosulda gir cunku hakkin az.

edit: yurtdisi deigim ozellikle abd ya da avrupadaki birkac top universite. asya tarafi hakkinda bi bilgim yok. ama cin/tayvan taraflari falansa gecmis sorularin aynisini sorarlar net.
  • superfluid  (20.08.16 21:47:02 ~ 21:52:18) 
[]

Ada'm

İnternet'te çok görüyorum, adam yerine Ada'm yazılıyor. Otomatik düzeltme hatası mı bu? Yoksa belli bir amaç için bilerek mi yazılıyor? Ya da tamamen bilgisizlik eseri mi?




 
ben de ne iş bu diyenlerdendim, iyi oldu öğrendiğim. zira türkçe öğretmenlerine sövmek üzereydim artık.


  • Improbable  (17.08.16 22:29:57) 
iPhone'un autocorrecti öyle yapıyor. Bende el alışkanlığı oldu bunu yazarken mutlaka autocorrectsiz seçeneği seçiyorum.

Aynı şey "Can'ım", "Oray'a" için de geçerli.
  • gkn  (17.08.16 22:39:37 ~ 22:39:52) 
[]

paraları sıfırlamalar filan

şimdi bu fetö'nün 17-25 aralık olaylarına karıştığı, hatta olayları başlattığı kabul ediliyor. e kimse de demiyor mu ki "madem böyle olaylar var, madem bu adamlar herkesi dinleyebiliyor o zaman o paraları sıfırlama meselesi de gerçek"? neyi gözden kaçırıyorum ben? malum şahısların kendileri kabul etmiş olmuyor mu böylece paraları sıfırladıklarını?




 
Usulsüz dinleme söz konusu.


  • dissendium  (16.08.16 19:44:10) 
Turkiye'de yasadigimizi?


  • floydian  (16.08.16 19:48:49) 
AKP'nin kefenli askerlerinden olan bir tanıdığım, o ayakkabı kutularındaki paraların gerçek olduğunu, onlarla ÖSO'ya ve türkmenlere yardım yapıldığını, bu yüzden onu desteklediğini söylemişti.


  • harzem  (16.08.16 19:59:05) 
abicim, akp'li kitle için bunun bir önemi var mı? adam babamı da öldürse yine bu adamları destekleyeceğim diyor. bunun anlamı olması için karşında aklı başında, belli değerleri olan adamlar olması lazım. al işte adam usülsüz dinleme diyor, yahu gerçeklik boyutunu tartışıyoruz; işin hukuki boyutu bambaşka zaten.


  • doxanikee  (16.08.16 20:04:13 ~ 20:04:58) 
Hukumetin bu dinleme konularinda yaptigi veryansin, mgk toplantilari, basbakanlik ofisleri, cumhurbaskanligi ofisleri ile ilgili. Yoksa o para sifirlama olaylarinin montaj oldugunu iddia ediyorlar.

Benim bu konu ile ilgili asil anlayamadigim nokta ise su; bu cemaat ergenekon, balyoz, askeri casusluk davalarindan bir suru komutani yalan, uyduruk deliller ile iceri atarken bu cemaatin gosterdigi butun deliller yalan olabiliyor da hukumet ile ilgili ortaya attiklari bu ses kayitlari yalan olamiyor, ayakkabi kutulari uyduruk olamiyor. Ergenekon magdurlari aleyhinde deliller yalan, hukumet aleyhindekiler dogru. Sizce de ortada bir iki yuzluluk yok mu.
  • kareem said  (16.08.16 20:19:09) 
Yalan oldugunu bilen hukunet isine geliyor diye ses cikarmaz sorgulamazsa, kendi basi sikisinca yalan dediginde kim inanir?

Yahu pismanim, aldandim diyor, hala uzerine gidiyorsunuz? :)

Arkadasin da dedigi gibi atladigin yer, Turkiye icinde Turk milleti ile yasadigimiz.
  • bir ileti paylastim  (16.08.16 20:42:54) 
@kareem said, balyoz/ergenekon gibi davalar tamamen AKP desteğiyle yapıldı. AKP karşı mı geldi sahte delillere? O zaman AKP-Cemaat arasında dostluk vardı, o komik dedilleri üretenlerin cemaatçi olduğu iddiası da sadece AKP'lilere ait. Bizim gözümüzde akp'nin cemaat'ten farkı yok. "şunu şunu cemaat yapmış" dedikleri şeylerin çoğunu AKP kendi yaptı. Tiyatro olduğunu söylersem vatan hainliğiyle suçlanacağım bazı şeyler dahil. AKP şimdi suçu üstünden atmaya çalışıyor, herşeyi cemaat yapmış diye. O sahte delilleri AKP bilerek yerleştirdi, ya da yerleştirilmesini istedi. Herhangi bir ikiyüzlülük yok böyle düşünmekte.


  • harzem  (16.08.16 22:21:50) 
[]

kira sözleşmesi yenilenmesinin ev sahibine...

x, tek başına kirada oturuyor. bir zaman sonra y, x'in yanına yerleşiyor ve birlikte ev sahibine gidip durumu anlatıyorlar. ev sahibi, anlaşılmaz bir nedenden dolayı sözleşme yenileme taraftarı olmadan kirayı 650'den 800'e çıkarıyor. hatta 850 yapma fikri de geçiyor aklından ve bunu da söylüyor.

1. kira sözleşmesi yenilenmesinin ve artmış kira gelirinin ev sahibine herhangi bir maddi külfeti var mı? neden kaçtı? uğraşmak istemediği için mi sadece?

2. sözleşme yenilemeden kirayı bu derece artırdığı için bu ev sahibi şerefsiz midir?

söz sizde efendim.

 
ilk başta x hatalı bence, y'nin yanına taşınacağını ev sahibine söylemesine gerek olduğunu sanmıyorum. oldu da evlendi x ileride, onu da mı sormalı sence?

1. artmış kira gelirinin vergisi de artacağı için, evet var (tabii vergisini ödüyorsa).
2. şerefsiz ötesidir, fırsatçıdır, pezevengdir, pisliğin önde gidenidir.
  • loveinaflipbook  (13.08.16 21:57:51) 
Olur mu oyle sey. Mesken olarak kullanilan konutlarda evsahipleri kira bedeline ÜFE oranini gecmeyecek sekilde zam yapabilir. Onun üstünde zam yapamaz. Kaldi ki 1 senelik belirli süreli kira sozlesmesinde, Evsahibi seneye sözleşme yapmak istemiyorsa da bunu kira sözleşmesi bitmeden karşı tarafa bildirmek zorunda

Sizim örneğiniz ise neresinden tutarsanız elinizde kaliyor.??
  • bu benim teorim  (13.08.16 22:24:00) 
ev sahibine bu durumu anlatmaları gerektiğini düşünen x saftır :)

ev sahibi çakaldır.

artmış kirayı veren enayidir.

o kira 650 devam etmeli.
  • prodeq  (13.08.16 23:04:09) 
Niye kabul ettiniz ki bu kadar farkı? Önceden sozlesmeniz varmış; yasal zamlı ödeyin, bi halt yapamaz. Ama bu konulardan anladığınızı bilmesi lazım. Yoksa sindirir ki sindirmeye başlamış bile.


  • piremses  (14.08.16 02:45:00) 
@piremses

Kişisel bir soru değil, ödemeyi kabul eden de ben değilim. Saf insan bulunca kazıklayanlar her yerde, olaya müdahil olma gereği hissettim.
  • devilred  (14.08.16 20:18:18) 
[]

31 yaş :/

31 yaşını atlatmış olanlara soruyorum:

yaş iyi güzel de toplumdaki çağrışımından dolayı söylerken bayağı bir utanıyorum yaşımı :/

siz nasıl atlattınız bu bir senelik süreyi? x'liyim (x=doğum yılı) demekten başka kaçış yolu var mı yaşımızı söylemekten?

 
tanıdığım kadınlar hep 30'dan 32'ye atlıyodu.


  • prompter  (10.08.16 16:05:10) 
Gülen olursa direk gözünün içine bakıp ciddi bir şekilde 'niye gülüyorsun, açıklasana' diyin bence.


  • EyLüL Kizi  (10.08.16 16:11:09) 
x'liyim dedim ben valla:))
şu an 32'yim gerçekten sevindim 32'ye girerken 31 bitti diye. (31. yaş bitti diye yani) olmuyor işte görüyorsun :)

  • treize  (10.08.16 16:13:35) 
Bu şekilde düşünen ergen irileri varsa onlarla iletişimi kesmekle başlayabilirsin bence. Yirmi yaşını geçmiş birinin gündelik hayattaki 31 ile ilgili herhangi bir şeye gülmesi pek normal değil.

Sen neden böyle düşünüyorsun ki, gülüyorlar mı, ima falan mı oluyor acaba?
  • chicha  (10.08.16 16:15:10) 
otuz artı bir dersin
ben yaşını sorduğum biri 31 derse oo altın çağındaymışsın diyorum. komiklikler şakalar

  • cekilmis gayfe  (10.08.16 16:23:17) 
32'ye geçene kadar 30 sonrasında 32'ye geçti benim hanım, sana da tavsiye ederim.


  • hosein  (10.08.16 16:23:43) 
niye bunlara takılıyorsunuz arkadaşlar? 69 yaşınıza geldiğinizde napıcaksınız peki? utançtan ağzınızdan takma dişlerinizi/damaklarınızı düşürürsünüz sonra, sonra daha beter imalar, al başına belayı.

31 yaşındayken gayet söylüyordum, kim kendini rezil etmek isterse de gülsün. 31 sayısı yaş olarak söylense dahi direkt tek bir şey mi çağırıştırıyor sizlere?
  • loveinaflipbook  (10.08.16 16:23:51) 
62 de olmayı düşünemiyorum bile :P

ben 31 değilim ama etrafımda 31inde olan kadın erkeklere baktıgımda böyle bir algı operasyonu görmüyorum acıkcası. dogum yılını söyle kimse oturup onun hesaplamasını yapmıyor anında. hadi hesap yapsa sonrasında oluyor ondan sonra dönüp bunun muhabbetini acmaz coook yakın arkadas değilseniz
  • fıytfıyt  (10.08.16 16:37:21) 
30 de


  • lonelyman  (10.08.16 16:37:31) 
30 de geç
kimlik kontrolümü yapacaklar.
olmadı 32 dersin.
  • seyduna6687  (10.08.16 17:05:38) 
31 yaşında bu espiriye maruz kaldığın bir çevren varsa yazık lan sana. Ben direk soylüyorum, 31 espirisi yapan olursa sktiri çekiyorum


  • babilbaligi  (10.08.16 17:53:24 ~ 21:14:45) 
İnsan 30'unu geçtiyse artık o tarz mizah yapılan ortamlarda pek takılmaz.


  • arnold schwarzeneger  (11.08.16 10:51:31) 
[]

Kısır malzemeleri

Sevdiğiniz ya da bir kısırda olması gerektiğini düşündüğünüz kısır malzemelerini sayar mısınız bana? Aklıma malzeme gelmiyor, aralarından seçeceğim.

Teşekkürler.


 
taze soğanı unutmayın. taze nane, nar ekşisi ve minik dilimlenmiş salatalık da çok yakışıyor.


  • evde liyakat kalmamis  (08.08.16 09:30:33) 
Kaliteli biber salcasi yoksa bi kisir yenmez.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.08.16 09:35:37) 
taze soğan, dere otu, kornişon


  • dierache  (08.08.16 09:35:56) 
bol dereotu, bol maydonoz, taze soğan, domates (su saldığı için sonraya kalan olursa ilk tadını vermiyor, es geçilebilir), göbek marul, çok minik küpler halinde doğranmış salatalık, bol ama baymayacak kadar salça, bol limon.

bi de bulgur. :D
  • piremses  (08.08.16 09:42:40) 
Hay allah, bulgur aklıma hiç gelmemişti :p


  • devilred  (08.08.16 09:49:11) 
Taze nane çok yakışıyor. Kimyon karabiber haricinde biraz da yenibahar koyuyorum ben.


  • old possum  (08.08.16 12:07:34) 
havuç


  • freya  (08.08.16 12:14:16) 
sumak


  • jimicik  (08.08.16 12:15:14) 
[]

nakil organ nakli

nakli yapılan organın üçüncü bir kişiye nakli teorik ve pratik olarak mümkün mü? şu an araştırmasını yapamıyorum, tikler okuyunca gelecek.




 
Mümkünmüş! Hem de nadir de olsa uzun diyebileceğimiz kadar zamandır. Beyin ölümü sonrası veya alıcı vücudunda çalışmamaya başlaması sonrasi başka birine nakli gerçekleştirilen nakil-organlar olmuş. Alıcılar veya organlar şimdi ne durumdalar bakmadım, orta ve uzunvadeli etkilere dair bi yayın varsa bilemiyorum.

Şurada 1994 tarihli bir kalp nakli var: www.ncbi.nlm.nih.gov Bu ilk duruma örnek. İlk alıcının beyin ölümü gerçekleştikten sonraikinci alıcıya nakledilmiş.

Burda da 2012'den bir böbrek nakli: vitals.nbcnews.com rapor olarak sunulmamış veya sunuldu ise de bulamadım. Pek çok yerde haber olmuş, buna benzer yayınlar var.

Günün bilgisi oldu bu da bana, teşekkürler teşekkürler.
  • olanlaolunmaz  (05.08.16 00:06:12) 
[]

referans olmasını istesem mi?

çok çok yıllar önce, üniversite zamanı pek sevdiğim, saydığım ve aramızın gayet iyi olduğu hocamdan referans olmasını istesem mi? garip kaçar mı acaba? facebook üzerinden isteyeceğim zaten, bizim zamanımızda öyle mail neyin pek kullanılmıyordu. hakkımda kötü bir şey demeyeceğine eminim ama garip kaçacaksa hiç sormayayım.

bugün böyle burayı biraz darlayacağım, idare ediverin lütfen.


 
Yıllar geçmiş diyorsunuz.
Bu süreçte sizinle hiç görüşmediyse, katil mi oldunuz süper kahraman mı oldunuz nereden bilecek?
Bana pek mantıklı gelmedi..
  • quaker  (01.08.16 19:18:56) 
bence facebook üzerinden değil de, mail gönderin. isteyin, rica edin.


  • haistre  (01.08.16 19:27:14) 
deneyin şansınızı. ne kaybedersiniz ki?


  • boyalı kuş  (01.08.16 19:27:24) 
[]

cv'den çıkarsam mı?

iki haftalık, istediğim pozisyonla alakalı ama birebir örtüşmeyen bir iş deneyimim var. cv'de şu anda yazıyor bulunmakta ama bi anlamsız duruyor gibi geliyor bana. sigortam da var tabii bu iş üstünden ama çıkarsam mı ben bunu?

not: kendisi en son çalıştığım ama patrona dayanamayıp istifa ettiğim iş olmakta.


 
2 haftalık pozisyonu bence yazma. Güvensiz geliyor ayrıca profesyonel anlamda bi manası yok. 2 haftada insan anca oturduğu masaya alışıyor, yaptığın iş tanımının bir anlamı kalmıyor böylece.


  • lcha  (01.08.16 15:47:13) 
2 haftalık tecrübesi yazsan da olur yazmasan da.
benim karşıma cv'de iki haftalık tecrübe yazılsa umursamam. dikkate almam o tecrübeyi ama mulakata gelirse mutlaka sorarım.

burada önemli olan senin o işi yapacak yetkinlikte olup olmaman. sorularım o yönde yoğunlaşır.

özet;
cv'leri elerken önemsemem.
mulakata gelirsen mutlaka sorarım.

karar vermek sana kalmış :)
  • teritori  (01.08.16 15:57:42) 
@teritori

valla dediğim gibi yazmasam da olur ama sgk kaydında, bi yerde mutlaka görünecek bu iş de. yalancı durumuna düşmüş olmak istemiyorum sadece.
  • devilred  (01.08.16 16:04:16 ~ 16:04:49) 
açıkça söylersin 2 haftalık bir işi yazmak istemedim diye. sorun olmaz o mevzu.


  • teritori  (01.08.16 16:08:30) 
sgk kaydına kimse bakmaz. maaş pazarlığı yaparken örneğin aldığınız maaşın üstünde söyleyip daha da fazla isteyip ortada bir yerde anlaştığınızı düşünün (1 alırken 1.5 alıyorum yiyip 2 isteyip 1.75'e anlaşmak gibi). işe başladığınızda kim kontrol ediyor önceki iş yerinde ne kadar aldığınızı. söylemeyin hiçbir şey olmaz. eğer cv'de iki haftalık açıklık varsa ve mülakatta sorarlarsa söylersiniz.


  • kassiopeia  (01.08.16 16:21:21) 
önceki iş yerini ve sgk kaydını kontrol ediyoruz :) ama yazmasan da olur, soran olursa cvde görünmesine gerek olmayan bir yer zaten çalıştım bile sayılmaz der geçersin.


  • freya  (01.08.16 16:30:09) 
benim 3-4 ay çalıştığım bi iki firma var onları koymadım cv'ye, hatta süreleri de diğer firmalara ekledim. Sorun olmadı.


  • nuka cola  (01.08.16 16:44:00) 
[]

kadın için parfüm önerisi

çiçek çiçek kokacak, ağır olmayacak, yazı insanın tüm hücrelerinde hissettirecek ve kalıcı olacak kadın parfümü önerilerinizi bekliyorum.

fiyat olarak 200 tl'yi geçmesin lütfen.

deneyip de alacağım, o yüzden bilenen mağazalarda bulunabilecek önerilere açığım sadece.

teşekkürler.

 
burberry güzeldi end son kokladıgımda bir kadın ustunde..


  • anonymice  (31.07.16 19:23:03) 
chanel chance. daha kadın-erkek beğenmeyenini görmedim.


  • dedim ben sana  (31.07.16 19:27:40) 
piyasa fiyatlarını bilmiyorum ama marc jacobs'un tüm parfümleri sizin için uygun olabilir. onun haricinde gucci - flora by gucci edp ve edt, dior- miss dior blooming bouquet, givenchy - live irresistable olabilir. tam olarak istediğiniz kokunun tarifini biraz daha yaparsanız (yasemin, gül, bahar çiçekleri, papatya, sümbül vb.)daha detaylı bir liste yapabilirim.


  • thevalentino  (31.07.16 19:51:35 ~ 19:52:20) 
Viktor and Rolf, Flower Bomb kullaniyorum, epey guzel.


  • yuzır  (31.07.16 20:43:55) 
Cacharel Noa. Kesinlikle Noa


  • innerbliss  (31.07.16 20:56:03) 
@thevalentino

Ferah, taze, dinginlik verici, bahar çiçekleri kokulu bir şey arıyorum diyebilirim.
  • devilred  (01.08.16 13:44:23) 
bahar çiçeklerinin net yanıtı olarak givenchy - jardin precieux limited edition dı ama hala piyasada bulunuyor. gucci - bamboo da alternatifin olsun.


  • thevalentino  (01.08.16 15:25:14) 
Yves rocher evidence +1

Bir de naturelle osmanthus var, o daha fresh ve cicek kokusu.
  • neferkitty  (01.08.16 15:42:44) 
yves rocher kalıcı değil gibi sanki ama?


  • devilred  (01.08.16 15:45:00) 
Evidence daha kalici ama osmanthus cok kalici degil evet. Ama fiyati daha ucuz oldugu icin ve kokusu cok guzel oldugu icin gun icinde tazelenebilir belki.


  • neferkitty  (01.08.16 15:47:19) 
[]

artık can yakan iğne sorunu

dodex iğnesi oluyorum bir süredir. bilenler bilir, ilk beş gün her gün, sonraki beş haftada haftada bir gün, sonraki beş ayda da ayda bir gün şeklinde vuruluyor iğne. bugün onuncu iğnemi oldum. ilk beş gündeki iğneleri, üst üste vurulmama rağmen en ufak bir şekilde hissetmemişken dokuzuncu ve özellikle bugünkü onuncu iğne aşırı canımı yaktı. sebebi nedir bu değişimin? vuran elin haşinliğinden mi kaynaklanıyor? yoksa etim mi hassaslaştı artık? ara vermek mi iyi gelmiyor ya da? bundan sonrakiler de acır mı?

not: tikler okuyunca gelecek.


 
Hep aynı tarafa yaptırma. Bir sağa bir sola yaptır. Dodex kadar hafif iğne bulamazsın. Penadur ile poposu kevgire çevrilmiş biri olarak konuşuyorum.


  • Lim5  (28.07.16 16:45:03) 
Ben ilk dodex yaptırdığımda biraz bağırmıştım, hemşire de hehehe biraz acıdı herhalde demişti. Sorun hemşirede olabilir yani. Derin nefes al, popunu sıkma.


  • dissendium  (28.07.16 16:46:13) 
iğne yapan kişiyi/yeri değiştir.


  • babilbaligi  (28.07.16 17:05:44) 
Dodex acıtmaz çyle çok ya. Bence vuran elin haşinliği ve sürekli olmandan totonun dezenformasyonundan kaynaklanıyorudr. Dodex candır


  • ruh i tibbiye  (28.07.16 17:11:40) 
Ayni noktaya igne vurulmasindan dolayi aciyor.


  • sttc  (28.07.16 17:26:46) 
Ben Dodex'i iki günde bir oluyorum şu an. Hep aynı tarafa yaptırmama rağmen bi tane hemşire var, o yapınca beş saat boyunca yanıyor. Diğer hemşirelerde yanma filan olmuyor. Bence hemşirenin eli.


  • inawen  (28.07.16 18:42:19) 
[]

n'apalım, inanalım mı?

artık içimi baydığı için takip etmiyorum gündemi. soru şu ki darbe girişimi olduğuna inanalım mı, ne yapalım? en son durum nedir inanma hususunda?




 
Genel kaniya gore mi inanacaksiniz?


  • herseyi birakip gitmek istiyorum  (27.07.16 21:23:41) 
inan


  • nrmnm  (27.07.16 21:25:06) 
darbe sürecinden haberdar olunduğuna eminim, sadece engellemek için bir şey yapılmadı ve zamanı gelince darbeci grup yalnız bırakıldı.

ama başta cidden ulusalcıların yaptığını düşünmüştüm, harbiden fetocularmış..

kaç hafta önce yandaş medyada fetocular darbe hazırlığında diye yazılar vardı peh demiştim, herkes biliyodu yani.
  • confessions of an adman  (27.07.16 21:26:27 ~ 21:27:51) 
Bu kadar delilden sonra buna tiyatro diyeni en yakın akıl hastanesine nakletmek lazım. Yahu biraz adamakıllı sol muhalif yazıları okuyun. Sözlük e takılmayın


  • benaslindayohum  (27.07.16 21:57:11) 
inan kanka
confessions+1

  • limoncello  (27.07.16 21:59:38) 
inan


  • basond  (27.07.16 22:02:47) 
Sence ikiz kuleleri kim yok etti niye bunu yapti? Ayni seyler biz yine oyunu bile copy paste yaptik..


  • douglas  (27.07.16 22:06:53) 
her ne kadar cemaat nasıl bu olayı bu kadar eline yünüze bulaştırır anlayamasam da -yanlış anlaşılmasın, iyi ki yapamadılar orası ayrı- bir şeylere kalkıştıklarına inanıyorum
bence darbeci ekip sadece FG cemaati değildi + birileri bunlara gaz verdi sonra da sattı gibime geliyor. bu süreçte ordudaki her cemaat unsuru da dahil olamadı sanırım.
ya da benim kafamın basmadığı daha başka şeyler, bilemiycem.
  • niye ama  (27.07.16 22:09:01) 
Darbenin tiyatrosu olmaz. Dolu silahla film cekmekten farki olmaz boyle bir seyin. Neden? Iktidarin gucu kitleleri otoritesine inandirmasindan gelir, dolayisiyla tiyatro olarak baslayan bir darbenin bile istenirse gercege donusmesi gayet olasi. Hic bir iktidar boyle bir oyun oynamaz.


  • chavezding  (28.07.16 02:02:00) 
[]

duyuru'da böbrek aramak?

şu duyuruda yazar ne demeye çalışmış, fikirleri alayım? gördüğümde benim ilk aklıma gelen "organ ticareti de mi yapılıyor artık burada" oldu.




 
muhtemelen birine yardımcı olmak istemiş. acelece yazmış. ''pamukkakle'' yazmasından onu çıkardım. belki trombosit, belki kan ihtiyacı, eyyorlamış yani, benim fikrim. modların da 0 rh (+) yı görünce yukarı çekip sabit tuttuğunu düşünüyorum. öyle bir dünya yok yani..


  • kaybeden adam  (24.07.16 03:48:41) 
'olen yakinlari/tanidiklari icinde organ nakli icin uygun birileri var mi? varsa organ nakli yaptirmayi dusunuyorlar mi?' diye sormus olabilir ama onda da sira vs var benim bildigim kadariyla. tam anlam veremedim. insanlar caresizlikten mantikli seyler yapamiyor olabilir.


  • fraise  (24.07.16 03:49:41) 
Sozlukte de kalp arabiyordu 1-2 ay once


  • la noix  (24.07.16 07:33:01 ~ 07:33:51) 
Parayla mi aliyor acaba yoksa öldürüp mü?


  • ykyt  (24.07.16 08:53:56) 
Amerika'da küçük yerlerde böbrek hastası acil bir durumdaysa ve sıra çoksa, uyan başka bir böbrek bulunamamışsa kağıtlara ilan bastırıp komşulara ya da mahalledeki insanlara 'Böbrek arıyoruz. Lütfen şu komşunuz için gidin ve dokularınızın uyup uymadığını test ettirin' diye ilan bastırıyorlar. Tırsıp test ettirmezsen 'Ya böbrek giderse, ameliyat olmak zorunda kalırsam' diye, bencilden öte 'Komşusunun ölmesine razı, katil' damgasını yapıştırıyorlar. 'Sonuçta böbrek iki tane, birini versen diğerinin hayatı kurtulur ve sen de yaşarsın' gözü ile bakıyorlar. Bir de sıra varsa ama sen gidip 'Şu hastaya bağışlamak istiyorum' dersen, o hastaya gidiyor.

Ben buralarda ilk defa böyle bir durumu görüyorum. Bizde böyle bir kültür yok. Benim aklıma gelen kendimizi test ettirmemizi istediğiydi veya gönüllü aradığıydı. fraise'in dediğini okuyunca, o da mantıklı geldi. Kişi çaresizlikle ve üzüntüyle yazıp açıklamaya yapmayı o an düşünememiş olabilir.
  • aychovsky  (24.07.16 09:36:15 ~ 09:37:51) 
[]

kararmış gümüş takılar

kararmış gümüş takılarınızı hangi yöntemle parlatıyorsunuz? internette pek çok yöntem sıralanmış ama ben birebir uygulamış ve sonuç almış kişilerden öğrenmek istiyorum işe yarar yöntemleri.




 
Dis macunuyla fircaliyorum ben. Piril pırıl oluyor ama kisa surede yine karariyor. Olmazsa gumuscuye goturuyorum ugrasmiyorum cok.


  • rayde  (23.07.16 22:57:45) 
içinde partiküller (ne olur ne olmaz çizilmesin diye) olmayan bir diş macunu ile hafifçe elimle ovalıyorum. bazı gümüş küpelerim on yıllık, herhangi bir sorun yaşamadım. parlatıyor ve beyazlatıyor. sanırım içinde karbonat olan şeyler de aynı işlevi görür.


  • rheia  (23.07.16 23:02:30) 
antibakteriyel jelle biraz ovalıyorum :)


  • her giriste sifresini unutan adam  (23.07.16 23:38:31) 
Amonyaklı cifle ovalıyorum


  • Sulfoxaflor  (23.07.16 23:54:27) 
külle siliyorum, sigara külü bildiğimiz.


  • linwie  (24.07.16 00:41:07) 
Pasta cila ile temizleniyor.


  • Lim5  (24.07.16 00:58:17) 
Silgiyle siliyorum. Ciddiyim.


  • old possum  (24.07.16 02:05:04) 
sigara külü. denenmiştir.


  • camene87  (24.07.16 02:18:13) 
şu yöntemleri nasıl uyguladığınızı anlatsaydınız ya bi de :/


  • devilred  (24.07.16 02:27:03) 
bildiğin kadife ile siliyorum ben yada pamuklu bezle parlıyor yine.


  • selam  (24.07.16 04:42:26) 
[]

kayıp reçete ile iğne sorusu

iğne olmak için reçete gerekiyor fakat reçetemi son iğne yaptırdığım yer geri vermedi sanırım. aile hekimimin yazdığı bir reçeteydi ve aile hekimliğinde olacağım iğneyi bundan sonrası için, daha önce de aynı yerde çok kere aynı reçeteyle iğne oldum.

yarın gitmem gerekiyor iğne için. şimdi ben gidip hemşirelere daha önce orada kaydımın olduğunu söylesem bana reçetesiz iğne yaparlar mı? her gittiğimde reçeteyi istiyorlardı benden çünkü. ya da aile hekimine gidip aynı reçeteyi yeniden isteyebilir miyim? nasıl iğne olurum kısacası?


 
Muhtemelen reçete elektronik reçetedir. İlaçları aldığınız eczane yakınsa bir çıktısını isteyin, verirler.


  • hadi hadi  (21.07.16 22:36:48) 
her bilgisayar çıktısı reçete e-reçete mi oluyor? kağıda basılı reçete ile gittim eczaneye çünkü. eğer öyleyse e-reçete numarası yokken elimde, nasıl verecekler? kimlik no ile mi? ya vermek istemezlerse hem?


  • devilred  (21.07.16 22:46:46) 
Eczaneden rica ederseniz, reçete çıktısı veremez ama ilaç geçmişinizi verebilir. İlacı aldığınız eczaneyse, ilacı bu ay içinde aldıysanız reçete çıktısı da verebilir. Hemşire çok sıkıntılı değilse ilaç geçmişinde görünce enjeksiyonu yapar. Yapmama hakkı da vardır ama.


  • malwethiel  (21.07.16 23:26:43) 
[]

raporlu devlet memuru

bir devler memuru sorusu da benden gelsin:

iş göremez raporlu ve hastalığı üstleri tarafından da bilenen araştırma görevlisi devlet memuru da gitmek zorunda mı işe? biz gitmek zorunda olmadığını, çıkan kararların kendisini bağlamadığını düşünüyoruz ama çeşitli görüşler de var etrafta. ne yapsın bu insan? gitmemesi sebebiyle başına iş almaz değil mi?


 
sağlık raporu varsa sıkıntı yaşamaz bence
yıllık izinler iptal adam hasta ise o raporu kimse görmezlikten gelemez bence.
kaynak şahsi fikrim.
  • basond  (19.07.16 19:11:21) 
kardeşim ücretsiz izinde ona sormuştum. yıllık izin ve raporluları çağırmışlar. annelik, evlilik, ölüm ve aylıksız izinler hariç, raporlular dahilmiş. izin alamayan rapor almasın diye onları da çağırmışlar.


  • cekilmis gayfe  (19.07.16 19:13:15) 
peki ya rapor bu olaylardan önce alınmışsa?


  • devilred  (19.07.16 19:15:33) 
kızın karşı komşusu bel fıtığı ameliyatı olmuş onu bile çağırmışlar. ayakta duramıyor ama işe gidiyor dedi.


  • cekilmis gayfe  (19.07.16 19:16:23) 
raporlular dahil değil. bizim kurumda da raporlu ve ücretsiz izinliler var, sordurduk, dahil değilmiş.


  • opucuk baligi  (19.07.16 20:31:19) 
[]

hapşırırken ölür müyüm?

yüz yılın nezlesine yakalanmış bulunmaktayım. tek bir hapşırık içinde duble duble hapşırıyorum. arka arkaya ikişer, üçer oluyor bazen; böyle kuvvetli hapşırık çok az kişiye nasip olmuştur. hapşırırken ölen duydunuz mu sahi hiç? o kadar hiddete kalbin dayanmama ihtimali var mı?




 
bir şey olmaz. içinde tutma yeter.


  • sir gawain  (18.07.16 21:20:46) 
gözlerini açmaya ve nefesini tutmaya çalışmazsan bişolmaz.


  • in vino veritas  (18.07.16 21:33:44) 
Şiddetli hapşırırken disk kayması, omurga çatlaması, kaburga kırılması,, dil-yanak ısırma vb. olaylar çok nadiren olabiliyor. Hiçbir tanıdığımın başına gelmedi ama okumuştum öyle bir şeyler. Kadının biri işini bırakmak zorunda kalıp, 'Doktor beni iyileştiremediği için hapşırdım, hapşırınca diskim kaydı' diye doktoruna dava açmıştı.

Ölen de bir kişi buldum. Hapşırığa bağlı sonra beyin kanaması ve kalp krizi geçirmiş ama adamın yaşı 79'muş. Şimdilik o tehlikenin olmadığına yıllık maaşımı koyarım.
www.dailymail.co.uk
  • aychovsky  (18.07.16 21:34:55 ~ 21:35:15) 
Hapşırığın geldiğini hissettiğinizde dilinizin ucunu biraz ısırırsanız hapşırık başlamadan durabilir.

Not: Bahsettiğim şeyin hapşırık tutmakla ilgisi yok, hapşırığı asla tutmayın.
  • testis agrisi  (18.07.16 22:22:57) 
[]

Bu adamların kültürü mü böyle?

Saçma bir soru olabilir lakin cidden bilemedim, o yüzden soruyorum;

Bugün Batum'a geçtik. Az bi Türkçe ile anlaşıyoruz milletle ama "bira ısmarlayalım"lar, "otele bırakalım"lar, "gezeceğiniz yere götüreyim"ler oldu kaç sefer. Bu insanların kültürü mü böyle? Yani bu yaptıkları misafirperverlik mi, yoksa başka şeyler mi düşünelim? Gerçekten bilemedim ben.


 
Bizim kadar misafirperverler iste, "Are you Kola", "Do you hotel?" :)


  • crown  (03.07.16 00:42:34) 
Biz yapinca sapik adamlar yapinca kultur,teessuf ederiz teessuf


  • duptıs  (03.07.16 00:45:30) 
yahu mis gibi gürcü kızlar varken sizi napsınlar , teyzeleri gibi saygı göstermişler işte.


  • anonymice  (03.07.16 00:48:10) 
@duptıs

deme öyle. kızacak devilred :(
  • anonymice  (03.07.16 00:54:08) 
Silelim o zaman ama hemen bize gore sut onlara gore dondurma muamelesi gormeyi protesto etmek lazim,biz gidecegin yere gotureyim giderkende bira icelim desek nyedi burada bi kiz vardi atarli ozelden tehdit ediyodu falan onun gibi o,uyolar hep,adamlar diyince ne kibarlar:)bu ayrimcilik.


  • duptıs  (03.07.16 00:59:20) 
Sadece erkekler dediyse kültürle alakası yoktur.


  • dissendium  (03.07.16 01:04:11) 
ne kulturu yahu, Adam bosu boşuna tanımadığı kişi için neden para harcasın, Salak mi? diğer arkadaşların da dediği gibi amaç cinsellik, yanınızda erkek arkadaşınız olsa bile amaç aynı. isterseniz 2-3 tekliflerini kabul edin de, konunun nasıl da hemen cinselliğe geldiğini görün .


  • scars dont fade  (03.07.16 11:43:58 ~ 16:09:36) 
[]

duş alırken aşağı düşmek

duş teknesi ve küvetlerin altı zemine gömülü değil, değil mi? bazen duştayken su gideri dökülen saçlarla tıkanıyor, teknenin haznesi kadar su birikiyor içinde; suyun ağırlığından zemin çöker de aşağı düşerim diye endişe ediyorum. olmaz öyle bir şey değil mi?




 
Sonradan getirilip, yere tutturularak monte edilen şeyler onlar. En fazla kendi banyonun zeminine düşersin yani.


  • naberabi  (30.06.16 15:18:28 ~ 15:22:12) 
şu filmlerdeki gibi küvetle alt kata inmekten bahsetmişsin sanırım :) kaçak varsa belli bir zaman geçtikten sonra altınızdaki evin tavanında kabarmalar, çatlaklar, atmalar vs olur. yani siz aşağı düşmeden çok önce alt katınızdaki size şikayete gelir merak etmeyin.


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (30.06.16 15:21:04) 
Ahahaha, yok yahu olmaz öyle şey.


  • chitosan  (30.06.16 15:21:05) 
bi arkadaşım duş alırken 7. katın banyosundan 4. katın banyosuna kadar düşmüştü. dikkat etmekte fayda var.


  • animalman  (30.06.16 15:22:53) 
@komsu komsunun nickine muhtactir

alt katımızda kimse yok ki, bodrum alt kat. çıplak halde bodrumla ev arasındaki merdivenleri çıkarken birine yakalanmış şekilde bulmak istemiyorum kendimi. hele bi de dış kapının kilitli olması durumu var, o daha fena :/
  • devilred  (30.06.16 15:24:03) 
alt katlarda betonların üzerindeki basınç yüksek olduğu için stres değeri de yüksek olur, haliyle mukavemeti daha düşüktür. bu da demek oluyor ki daha kolay kırılabilirler. yani en alt kattaysanız bodruma düşme ihtimaliniz var. bence siz bir merdiven alın koyun bodruma, en kötü ihtimalle düştüğünüz yerden geri tırmanırsınız yukarı.


  • dog day afternoon  (30.06.16 15:26:49) 
sıcak suyu çok açmayın, zamanla eriyor diye biliyorum :(

www.korhaber.com(18).jpg
  • Absinthe75c  (30.06.16 15:27:43) 
sirf bu yuzden hep giris katta oturuyoruz biz.


  • baldur2  (30.06.16 15:31:45) 
bi ciddi soru sordum, hepiniz dalga geçmişsiniz :(


  • devilred  (30.06.16 15:31:51) 
böyle korkular bana komik gelmiyor ben de uzun süre boş evlerden tırsmıştım :d bu olaydan bu kadar çekiniyorsan 2 3 ayda bir bodruma inip tam banyonun altını kabarma, çatlak vs var mı diye kontrol et. bi de nolur nolmaz yumuşak bi şeyler ve birkaç parça kıyafet koy oraya, düşersen bir yerin acımasın eve çıkarken de çıplak olmazsın :)


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (30.06.16 15:32:47) 
bizim teknede de aynı problem var ama o duş tekneleri gömülü olmuyor. nasıl yapılıyor bilmiyorum ama ablam arada kaldırıyor altaki pisliği temizleyip geri oturtuyor, bi süre o birikme yaşanmıyor mesela. sen de bi bak. beceremem diyosan bi ustaya filan sor.

onun dışında zeminin delinip senin yeryüzünün merkezine doğru yol alman pek mümkün gelmedi.
  • elorelia  (30.06.16 15:36:04) 
bodrumdan birinci kata çıplak vaziyette koşmak başkasının evine düşüp o şekilde görünmekten daha iyi değil mi ya anlamadım :)) hem bodrumdan eve kadar birilerine yakalanma ihtimalin baya düşük, sağ kalırsan tabi :(
saçları yıkadıktan sonra gideri temizle öyle devam et, yoksa insan yıkandığından da bir şey anlamaz zaten.

  • pamuk helvalar cebe  (30.06.16 15:43:19) 
gifrific.com

yukarida görüldügü seyin olma ihtimali, dedigin seyin olma ihtimalinden daha yüksek.
  • wiillii  (30.06.16 15:47:44) 
En fazla kendi banyonun zeminine düşersin + 1

Ayrıca kaç kilosun? Senden 60 kilo fazla adamlar girip banyonun içinde tepiniyor muhtemelen bunların sağlamlığını test etmek için.
  • long live rock n roll  (30.06.16 16:38:23) 
geçenlerde odamda film izlerken birden kapım açıldı, baktım bizim üst komşu dal daşak bana bakıyor. meğer bizim banyoya düşmüş yukardan küvetle birlikte. kusura bakmayın istemeden düştüm dedi, ben de olur böyle şeyler deyip gönderdim.


  • bacardicola  (30.06.16 16:43:04) 
dünden beri moralim okadar bozuk ki kafam dumanlı gibi.
boşluğuma mı denk geldi noldu bilmiyorum şu duyuruyu ve yorumları okuduğumdan beri gülme krizine girdim ya. hay siz çok yaşayın ya. :D:D:D

  • lapris  (30.06.16 16:56:20) 
artık yanlış bir şey olduğunu düşünsem de, hiç mi küvet doldurmadınız ya?
öyle bir şey olacak olsa yani böyle bir olasılık varsa çökme gibi, tekne kavramı olmaz bir kere.

  • tiredpanda  (30.06.16 17:30:25) 
[]

kaba bir davranış değil mi?

birini evine yemeğe davet ettiğin sırada "aç mısın, ben hiç aç değilim" demek çok kaba bir davranış değil mi? aç olduğum halde "canım istemiyor" dedim ve davete icabet etmedim şahsen. utançla bozulma arası bir yerde çok garip hissettim kendimi üstelik.

anlamıyorum bazı şeyleri.


 
kaba haklısın


  • basond  (27.06.16 21:53:52) 
Hic sormasa cok cok daha iyi olurdu. Patavatsizlik olmus.


  • stavro  (27.06.16 21:57:15) 
Insan dusmanina yapmaz,hakedecek ne yaptin?


  • duptıs  (27.06.16 22:03:14) 
söyleyene bağlı, samimiysem eğer "iyi sen yeme, bana doldur bir tabak" derim. ama diğer türlü kaba tabi


  • crax109  (27.06.16 22:05:04) 
yakınlık dereceme bağlı.


  • sta  (27.06.16 22:06:33) 
Evet insanlar çok ' inceliksiz'


  • yuvarlanantencereninkapagi  (27.06.16 22:13:12) 
Ya ben bu cumleyi genelde "ben cok ac degilim sen karar ver" seklinde kuruyorum. Evde olan yemekleri ve yemek sepeti alternatiflerini sayiyorum. Çok da ayıp olmuyor gibi geliyor bana. Hadi akşam bana gel yemek yapiim demişsem bişiler ayarlarım ama önceden verilmiş bişiyse ve o gün ölü gibiysem başka dicek bişi yok bence.


  • fosforlu cevriye  (27.06.16 22:24:52) 
Evine yemeğe davet edebilecek samimiyetteyse, aç değilim ama sana bir şeyler kıvırırız samimiyetindedir de, ondan öyle demiştir. Ben "ne var yemek?" derdim.

Bir de rejim falan yapıyorsa, ya da sportmen, "ben aç değilim" demek biraz da kendi kendine telkin gibi oluyor, yani seninle bir ilgisi yok, yememesi gerekiyordur. Her durumda senine zaman geçirmek istiyor ama yemeyecek. Yalnız "canım istemiyor" dersen de "o zaman soğuk bir limonata içelim" demesi gerekiyor. İncelik budur.
  • shadowcat  (27.06.16 22:30:32) 
Yemege davet edip ben hic ac degilim nasil oluyor ya? Sen hic ac degilsen kahveye davet etseydin mantiken?
Belki kabalik degil de iste heyecan, ne diyecegini bilememek, patavatsizlik olabilir. Arkadaslar samimiyet demis, o da olabilir ama samimiyseniz sizin bu davranisi kaba bulmaniz daha kotu. Of agzi kirilaymis da demeyeymis ozetle.

  • evde liyakat kalmamis  (27.06.16 22:58:09) 
[]

gürcistan sınırında tutuklanır mıyım?

burada aradım yok, internette güncel bilgi yok, o yüzden soruyorum:

yakın zamanlarda gürcistan'a gidip de sınırda ilaç sorunu yaşamış olan var mı? yanımda götürmem gereken vitamin ve mineral haplarım, iğnelerim var; etken maddelerine bakmadım ama uyuşturucu niteliği taşıdıklarını düşünmüyorum. reçetem var ama ingilizce ya da gürcüce tercümesi yok tabii. ilaçları günlük alıyorum ama türkiye içinde başka yerlere de uğrayacağım için yanımda fazla miktarda taşımam gerekiyor, bırakacak yerim zaten yok. sınırda yok yere tutuklanmak istemiyorum, bu ilaçlarda sorun yaşar mıyım?

ay nolur biri biliyor olsun :/

 
direk sınırkapısını arasanıza?

gurbulak.gtb.gov.tr
dogukaradeniz.gtb.gov.tr
  • kurnaz  (27.06.16 15:20:05) 
sorun yaşarsın, giremezsin o şekilde


  • mysql34  (27.06.16 15:21:02) 
Sorun olmaz


  • nrmnm  (27.06.16 15:24:38) 
ben ingiltereye giderken reçetesiz bir sürü antidepresan sokmuştum (2 ay kalmıştım o kadarlık hap)
kimse de bunlar ne demedi

  • sta  (27.06.16 15:37:16) 
geçen gidişinde adam öldürmüşsün gibi yazmışsın. vitamin, hap ve iğnelerin kişisel kullanımın için olduğu barizse yani yanında 300 tane hap götürmüyorsan bence sorun olmaz. olsa da en fazla almazlar, niye tutuklasınlar?

sta gibi ben de antidepresan, ağrı kesici ve mide koruyucu üçlüsü almıştım giderken yanıma. toplamda 4-5 kutu ilaç vardı ki haplardan her biri uyuşturucu olsa gayet güzel para çıkardı hani, "kendim için getirdim" desen inanmayabilirlerdi çünkü 5 gün için 30-40 tane hap var. ne oldu? hiçbir şey. kimse sormadı bile.
  • der meister  (27.06.16 15:47:58) 
  • devilred  (27.06.16 15:57:06) 
hocam Gürcistan'da ağrı kesici hapı dahi uyuşturucu olarak işleme alıyorlar. İstersen arkadaşın dediği gibi sınırı bir ara. girerken ya da çıkarken denk gelmez gelmez ama denk geleceği tutarsa olay bu şekilde yani. haberin olsun.


  • draconas  (27.06.16 16:14:39) 
burada sorun yaşamazsın diyen arkadaşların kaçı o şekilde Batum'a o şekilde giriş yapmış acaba? Bir şey bilmeden insanı yanlış yönlendirmeyin.


  • mysql34  (27.06.16 16:18:31) 
Cesitli ulkelere yanimda bir takim ilaclarla giris yaptim, Tr'ye de yurtdisindan aldigim ilacla dondugum oldu, bir sorun yasamadim. Recete varsa zaten sorun falan yasamazsin. Sinirdakiler turkce biliyor cok iyi olmasa da.


  • stavro  (27.06.16 16:28:27) 
@mysql34 ee seni göz altına mı aldılar senin savın ne?

Biz ailecek biraz çürüğüz o yüzden seyahatlerimizde sadece ilaçlardan oluşan (ki biri kontrole tabi ilaç kategorisinde) bir çanta taşıyoruz. Hatta maaile olursak 1'den fazla bile olabiliyor seyahat süresine bağlı olarak. ABD, Avustralya, İngiltere gibi bu konudaki en paranoyak ülkeler ve karayolu ile Batum da dahil bir çok yere giriş çıkış yaptık. Avustralya haricinde soran bile olmadı.
  • nrmnm  (27.06.16 16:49:24 ~ 16:49:50) 
@mysql34
Giris yaptigim yerler arasinda Batum da var.

  • stavro  (27.06.16 17:01:52) 
reçeten olsun yanında. bizim bi arkadaş hayır atmam haplarımı dedi, içerye alıp haplara google dan bakmışlar, sonra geçmesine izin verdiler. komik biraz


  • crax109  (27.06.16 21:02:25 ~ 21:02:50) 
biz geçen ay batum 'a girerken rehber yanımızdaki ağrı kesicileri bile Türkiye 'deki otelde bıraktırmıştı. tekrar tekrar uyardı. gruptan birisi 1 karton sigara ile girmeye çalıştı diye bile 45 dakika kapıda tutup sorguladılar. korkutmak ya da paranoya yaratmak istemem ama batum'a giriş kapısındakiler gerçekten bi garip. sorunlu birine denk gelirsen bayağı uğraştırabilirler.


  • hypathia  (27.06.16 23:48:24) 
[]

böceklerden korkuyor musunuz?

böceklerden korkuyor musunuz? gittiğim bir yerde böcek var diye tüm geceyi sandalye tepesinde ayakta geçirmişliğim var benim. dünyada en korktuğum yaratıklar olabilirler. tüm vücudum ürperiyor gördüğüm anda, kendi nefesim tenime değse yerimden sıçrar oluyorum. sert kabuklularsa ya da biraz büyüklerse yanlarına yaklaşıp öldüremem de asla, ben ölürüm daha iyi.

biraz sakinleşmek için yazıyorum aslında, evde şu karafatma denenlerden kocaman bir böcek var, tablet ilaç koymuştum bulunduğu yere, öldü sanıyordum, ölmemiş lanet olasıca. uykusuz bir gece geçireceğim sayesinde. kocaman insan olarak benden kat kat küçük bir şeyin bana yaptıkları inanılmaz.


 
Hangi bocek olduguna bagli olarak, evet :/

Ucan bocekleri sevmiyorum. Ve kabuklulari.
Kabuklu ve ucan seyler korkunc bence.
  • kuehles blondes  (25.06.16 03:34:03) 
örümcek, akrep vs bunlardan pek korkmuyorum ama uçanlar (kelebek de dahil olmak üzere) ve karafatma benzeri olanları beni en çok korkutan canlılar olabilir. otobüste küfrederek kaçmışlığım, insanları ezerek mekanı terk edişim, bina içinde görünce eve girmeyip öldürebilecek birini beklemişliğim çok.

doktorla konuşmuştum zamanında olur öyle yae ayarında bir cevap vermişti.
  • phoera  (25.06.16 03:37:45) 
Gece gece açılacak konu mu bu :(


  • sutlu nescafe  (25.06.16 03:48:16) 
korkmak denir mi bilmiyorum ancak huzurumu kaçırdığı bir gerçek. eskiden biraz seksist bir yaklaşımla ''yau erkeğim o kadar korkmamam lazım'' derdim ama artık bunu kabullendim.

görünce irkilerim, mümkünse elleşmem. atmam gerekirse bilimum kürek ve benzeri alet edavatı kullanmayı tercih ederim. yapabileceğim bir şey, herkesin kendince uzak durduğu bir şey var. yablış bildiğin günah çıkardım :D

bu arada üzgünüm ama o dediğin böceklere ilaç pek işlemez :/ radyasyonda hayatta kalan, kafasız bilmemnekaç hafta yaşayan canlılar. o tabletlere hiç güvenmem ben. bir de bunlarla ilgili hiç everimleşmedikleri filan söyleniyor. düşün artık nasıl bir gerekmediyse yeni şartlara uyum, herifler evrilmemişler :D en etkili çözüm sert bir cisim ancak ölünce çıkan ses uzun süre kulağımdan gitmez. mümkün mertebe öldürmeden uzaklaştırmaya gayret ederim.

bu arada ben de sıralamamı vereyim;

bu bahsettiğin canlılar özellikle uçanları en başta geliyor.
sonra örümcekler irkilmeme sebep olur.
bunların ardından diğerleri gelir ancak şöyle bir şey var; zararlı, zehirli olmadıkça böcekleri öldürmemeye gayret ederim. öldürme işlemini de eğer evimin içindeyse yaparım (özel mülküyetin ihlali :P ). yoksa yolda akrep görsem öldürme gayretinde bulunmam

evimin içinde gördüğüm zararlılar yakalayıp dışarı atamayacağım özellikteyse öldürürüm. öbür türlü atabiliyorsam ya da zehirli değilse münkün oldukça öldürmeden atmaya çalışırım.

bu arada gözden kaybolmasına izin verme, çabuk yumurtlayıp ürüyorlar. ya evden çıkmasına neden ol ya da öldür.
  • air  (25.06.16 03:56:25) 
@sutlu nescafe

üzgünüm ama gece gece gördüm :/

@air

öldürmek ya da evden atmak olasılık dahilinde değil, olasılık dahilinde olsa bile onları yapabilecek kişi ben değilim.

@j r r tolkien hayrani

kendi hareket alanımı kısıtladım :(
  • devilred  (25.06.16 04:14:35) 
eskiden öyleydim. sonra abi hayvan benden korkuyordur asıl, dedim. sonra biraz da tiksindiğimi fark ettim. korkuyu yendim de bazı böceklere duyduğum tiksintiyi yenemedim. sonra bu ikisinin evrimsel olarak bize gerekli önyargılar hatta önbilgiler olduğunu kavrayınca makul bir seviyeye gelene kadar biraz aktif çaba gösterdim.

böcekleri sevmeye arılardan başladım, tavsiye ederim. o sarı siyah göbekleri, çalışkanlıkları vs ile çok şirin hayvanlar. sınıfta kalemkutuma konduydu. aldım kalem kutuyu, pencereden hafifçe silkeledim arı kardeşimizi. bız bız diye gitti o da. daha sonra kahvaltımıza gelen arılar için tabak kenarlarına peynir kırıntıları koymaya kadar vardırdım olayı.

sonra eve dadanan wasp türü olan sarıcalar geldi. ya bunların uzun bacakları falan... tırsıyordum, bir de böyle kıçı başı belli değil, bir topu ortasından sıkmışsın gibiydi. aa dedim ne ince belli.sonra sarhoş gibi uçtuklarını düşündüm, çünkü bazen öyle görünüyorlar (kaldıramıyom kolları) anne sarıca çocuklarına bizim perde üzerinde kibrit kutusu gibi koza örmüştü. nasıl uğraşıyor bütün gün görsen, saygı duyuyorsun.

osuruk böceklerine hep sempatim vardı, uğur böceklerine olduğu gibi. sanki yaprağı koymuş kafasının üstüne uçuyor. bir de hep ışık etrafında bitap düşüyor zavallım. biraz acıtır ısırdığında.

böyle tipli böceklere ısındım. eh ırkçılık yapmış oldum. ama rahatsızlık azaldı.

sonra uzun atlama çılgını toprak örümcekleri. onları ev dışına kovalarım. kedilerimin getirdikleri çekirgelerden yaşar halde olanları alır elimle doğaya salarım falan derken iş ilerledi. yusufçuktan da korkardım çocukken, şimdi pek bir narin pek bir şirin geliyor.

kalorifer böcekleri, hamam böcekleri(hamama git arkadaş, neme git, habitasyonumu işgal etme di mi) vs şeylere alışamadım. bunlara gelince gerekirse maalesef katliam yapıyorum, yoksa dediğin gibi rahatsız moddan çıkamayacağım çünkü. bahçeden çeşitli şeyler geliyor. bu tarz şeyler geldiğinde ya selpakla alıp bayağı uzağa fırlatıyorum, ya tuvalete falan gidiyorlar. terliği çıkardım hayatımdan o açıdan. uçanları gazeteyle dışarı şutluyorum çoğumuz gibi.

uzun oldu devilred. demem o ki bunların tipine, huylarına falan bakınca tiksintiyi garantileyemeyeceğim de korku gidiyor. bilinmeyen korkusu yine yani o. bir de kafanda rol giydirmeyi dene bence. mesela şişko olduğu için yavaş uçan gözlüklü bir arı düşün ne bileyim :) valla oluyor bak.


not: bir bardak veya kova alıp üzerine koyuverebilirsin ilk gördüğünde.sonra alttan hafif kaldırarak bloknot kağıdı falan geçirip bardağı kaldırarak dışarı şutlamaca. kocamansa hamile bir dişi olabilir o, onu şutlaman elzem. her şeyin bir ilki vardır. evet sen kocamansın. kendini attack of the titans'daki taytınlar gibi düşünür müsün, zavallının duygularını düşün sonra :)
  • godoşu beklerken  (25.06.16 04:17:27 ~ 04:20:38) 
Şu an uyanık olma sebebim. 10 dakika önce hangi nedenle uyandım bilmiyorum, gözlerimi açar açmaz duvarda kafam kadar hamamböceğiyle karşılaştım. Şu an mutfakta sabah olmasını bekliyorum. Huylandığımdan kaşınmam da cabası


  • yineiyisinoxford  (25.06.16 04:30:54) 
hareketleri öngörülemez olanlardan korkuyorum diyemem de çekiniyorum. birkaç ay önce eve girmiş bir tane, şu çok hızlı yürüyen, halı saçakları gibi olan büyük kahverengi olanlardandı. hayvanı yakalayamadım, o küçücük şey nasıl benden hızlı hareket edebilir ya? :((

karafatma, uğurböceği, çekirge ve kelebeklerle sorunum yok (ehe, elime alırım) ama örümcekler için aynı şeyi diyemem. ağları var, sallanıyorlar filan, öngörülemez hayvanlar. bunların da ince bacaklıları için geçerli sadece, yoksa minicik siyah olanlarla da sorunum yok.
  • hayirsiz  (25.06.16 04:51:50 ~ 06:12:01) 
arkadaşlar, yoldaşlar! inanmayın! godoşu beklerken böceksel emperyalist kapitalist düzenin bize oyunu, o bir ajan sadfgh anlattıklarını okurken ben bile ''harbiden yaa'' dedim bir an ama sonra büyük oyunu gördüm :D

bak aklıma geldi, eskiden ben uğur büceklerini severdim ladybug'lar :D ama tersini çevirdim bir baktım, o da ne! hiç de üstten göründükleri gibi narin bir lady değiller. bir de geçen gün elime konup pisledi bir tanesi asdfgasd o gün sınırı geçtikleri gündü
  • air  (25.06.16 04:53:09) 
karınca hariç hiçbirine dokunamam, karıncaların da büyüklerine dokunamam. uğru böceği, kelebeği eksik kalsın :/

birkaç gün önce kelebek yüzünden elimdeki kahveyi masaya döktüm, allahtan zarar görebilecek bir şeye gelmedi kahve. lisedeyken üstüme üstüme gelen kara sinek sebebiyle çığlığı basıverdiğim için alay konusu olmuştum. daha gider bu hikayeler...
  • devilred  (25.06.16 05:02:35) 
Korku kısmını bilmiyorum ancak tabletin herhangi bir böceğe etki ettiğini görmedim şimdiye kadar.

Raid'in ucunda çubuk olan, sıkınca köpük çıkartan çeşidi işe yarıyor. Köşelere, Duvar diplerine, kapı eşiklerine , kısaca yürüdükleri yere sıkınca etkili oluyor.
  • yemrem  (25.06.16 07:23:15) 
Korkuyorum. Çok korkuyorum. Hamam böceğinden özellikle ölesiye korkuyorum.

Yaklaşık bir ay önce iki tanesini aynı anda görmem ve ağlamaklı olmamla savaş başlattım. Raid'in kırmızı, köpük olanından aldım. Böceklerin geçebileceği her yere sıktım. Ondan sonra ölülerini toplamaya başladım. Bir de o tabletlerle takviye ettim. Bir hafta kadar her gün hareketsiz duran böcek topladım. En son birkaç hafta önce iki tane gördüm yine hareketsiz halde. O zamandan beri görmüyorum. Yani demem o ki ya o Raid'in köpüklüsünden ya da daha ağır bir ilaç kullanmak istiyorsan K-othrine al.
  • sesee  (25.06.16 08:30:33) 
o saatte cam açıktı ve gayri ihtiyari kafamı çevirip baktım böcek vs var mı diye. uçanlardan korkuyorum. arı vb. böceklerden favorim. gelip beni bulurlar niyeyse.


  • sutlu nescafe  (25.06.16 09:00:35) 
hepsinden ayrı ayrı korkarım, sineğinden karafatmasına kadar.


  • nice tnetennba  (25.06.16 09:36:41) 
çığlık atarım , böcek gördüğüm gün akşama kadar kendime gelemem.eski işyerimde iş arkadaşım bana göya şaka yapmak için oyuncak hamamböceği almış gelmiş telefonu uzatırken elime koyuverdi. bağırmaktan boğazım patlayacaktı iş yeri bir iş merkezinin 9. katındaydı bütün güvenlik görevlileri bizim kata koştu ofisten kaçıp aynı şekilde bağırarak koşmaya devam ettiğim için alt katlar da bizim kata doluştu. kendime hakim olamıyorum sadece bağırıp kaçıyorum bir böceği öldürebilmişliğim yoktur şimdiye kadar.evi her yıl ilaçlarım bütün camlarda sineklik var ve apartumanı da ilaçlarım arada.benden uzak olmalarına dikkat ediyorum başka bir şey yapamıyorum .


  • devilone  (25.06.16 09:56:28) 
Ben çok korkarım. Geçen yıl evi onlara bırakıp ben arkadaşımda kalıyordum. Sonra ilaçlandı, bir şey çıkmadı. Bu yıl görmedim apartman iki kere dairem bir kere ilaçlandı. İkinci ilaçlamayı yaptırmadım, içim içimi yiyor.


  • geçerkenugradım  (25.06.16 10:08:33) 
Arkadaşım patatesli zehirli bir şeyler yapmış bir daha gelmemiş. İstersen tarihi ayrıntılı bulup yazarım.


  • geçerkenugradım  (25.06.16 10:09:42) 
Ölümüne korkuyorum!
Karşıma aslan çıksın, ayı çıksın o kadar paniklemem ama bu uçan şeyleri kontrol edemediğim için, ne yapacağını asla kestiremiceğim için deli gibi korkuyorum.

Geçen gün yemek yerken masaya geldi, son çığlık masayı terkettim, arkamdan ayranlar sular dökülmüş ama ışık hızıyla kaçtığım için farketmedim tabi.
Evin bi odasına arı girse o oda iptal, çıkar kapıyı üstünden kilitlerim.
  • megalomaniac  (25.06.16 10:35:44) 
bazı böceklere karşı korkuyla tiksinti arası hisler besliyorum. görsem yolumu değiştiririm, elimde olsa alayını gaz odasına tıkarım. türcülükse dibine kadar icabında :(

misal godoşu beklerken'in yazdıklarını okudum. bol bahçeli, doğanın içinde bir yerde yaşarken ben de aynen onun dediği gibi yapıyordum. örümceklerden hiç korkmuyordum mesela, normalde ürkmeme rağmen. kafamın tepesinde zıplangoç tiplerinden takılırken şapşal yolunu kaybetti herhalde diye düşünüp gülümsüyordum. ulan uyanmışsın, suratından yirmi santim yüksekte bi' tanesi sallanıyo. normal şartlar altında aklımı kaçırmam lazım. yandan sıyrılarak kalkıp bardakla kağıtla alıp bahçeye bırakıyordum.

şehir böceklerini hiç sevmiyorum, korkuyorum ve tiksiniyorum. karafatma mesela. ya senin varoluş amacını karadelikler yutsun, piç. her yerden çıkıyorsun. etrafı sardın mı yok olmak bilmiyorsun. kafanı koparsak 9 gün yaşarsın, radyasyon atsak kafası sonradan geliyo filan dersin herhalde. yavşak. biraz ağzımı bozdum özür dilerim. uçanı da var. allahım. suratıma doğru uçsa herhalde altıma mecazi anlamda değil, gerçekten, sıçarım. sineklerden de ölümüne tiksiniyorum, sanki az evvel vıcık vıcık, mikrop dolu bir boktan kalkmış da benim perdeme, masama, bacağıma konuyor gibi hissediyorum. içinde sinek gördüğüm hiçbir müesseseye girmem, piknik yaptık diyelim, sinek musallat oldu, geçmiş olsun. ben masadaki hiçbi' şeyi yemem. evime yanlışlıkla sinek girince üç gün bunalıma giriyorum, her şeye ıslak mendille dokunuyorum.

bu kadar hunharca tiksiniyor olsam da hiçbir canlıyı direkt yollarla öldürmem, kapı pencere pervazlarına böcek kovucu köpük sıkıyoruz her ihtimale karşın, camlarda sineklik ezelden var. sinek bir şekilde girerse biz de başka şekilde çıkarıyoruz. çıkaramadığımız oluyor, o zaman da evde kediler var, onlar hallediyor ama beş gün ağızdan öbüşmüyoruz.

kedi seviyorsan evine alsana, ben hiçbi' kedili evde böceğe rastlamadım henüz. kedisiz arkadaşlarımın evlerine giderken yüz kere düşünüyorum :)
  • evde liyakat kalmamis  (25.06.16 10:36:54) 
Bazılarından sadece tiksiniyorum, bazılarından hem korkup hem tiksiniyorum. Bir de korkup korkmamam yanımdaki kişiye ve yalnız olmama göre değişiyor. Yanımda benden çok korkan biri varsa korkmayabiliyorum, yanımda benden az korkan biri varsa korkabiliyorum. Yalnızken bazen korkuyorum, bazen korkamıyorum, bazen tiksiniyorum, bazen öğürüyorum.

Sabahları abimle hemen hemen aynı saatte kalkıyoruz işe gitmek için. Geçen gün hazırlanırken 'aycho çabuk gel! Çabuk!' diye bir ses duydum ama nasıl canhıraş, çaresiz ve kötü durumda olduğu belli bir ses. Kahvaltı hazırlıyordu 'Eyvah, kendini kesti ya da bıçakladı galiba uyku sersemi' diye aklımdan geçti. Çok korktum, elimde de telefon vardı. Her an ambulansı arayacak şekilde mutfağa girdim. Abimi mutfağın köşesine büyük bir böcek tarafından mutfağın kıstırılmış olarak buldum. Sakince böceği bir kağıda aldım ve balkondan aşağı salladım. Ama benzer büyüklükteki bir böcek için geçen sene koşarak odadan uzaklaşmıştım.

Ofiste bir arkadaşım var, geçen sene odaya böcek girmişti. Öylece duruyordu. Ben korkudan kaçtım, o böceği aldı attı. Bu sene onun odasına giren uçan bir böcekten o bizim odaya kaçtı. Elimde bir tomar kağıtla ben böceği kovdum.

Benim derdim daha çok tiksinti. Büyük böcekleri ve tırıl tırıl hızlı hareket etmeyenleri alabiliyorum da, daha hızlı mobil olan böceklerden korkuyorum. Üstüme çıkacakmış gibi geliyor. Bir de bizim evde bu mevsimde çıkan Temmuz'da biten küçük böcekler var. Onları öldüremiyorum, çünkü ezip de cıvığı çıkınca iğrenip kusuyorum. Onlar kağıda alınıp aşağı da atılmıyor. Onları şarjlı el süpürgesine çekiyorum ama çok fena içim kalkıyor. Mesela abim de onlardan korkmuyor ve iğrenmiyor ama benim çok fena midem bulanıyor.

Bir kere fırının arkasından çıkan bir böcek görmüştük. Abimle çekip arkaya bakalım dedim. Açtık ve şu tepkiyi verdik: Kapa, geri kapa, çabuk kapa, it, it, it! Ertesi gün eve ilaçlama servisi geldi zaten.

Bu arada, geçen sene doğa ile iç içe ve böceklerin dibinde zaman geçirmek zorunda kalmış biri olarak, ağır böcek yemlerini öneriririm. Çoook işe yarıyorlar. Bauhaus gibi yapı marketlerde var onlardan.
  • aychovsky  (25.06.16 10:45:08 ~ 10:46:24) 
Daha geçen hafta mangalda karides yedim. Korkmuyorum yani o da böcek bir kardeşimiz. Kımıl kımıl şerefsiz.


  • hasmetizm 2046  (25.06.16 10:52:37) 
araknidlere ve çıyanlara karşı kaçınma refleksi gösteririm tabii ama diğer böceklerle ilkokuldan beri içli dışlıyım. otopsi yapmışlığım, beslemişliğim, koleksiyon yapmışlığım falan çoktur.


  • dr cucu  (25.06.16 10:59:47) 
@evde liyakat kalmamis aynen bende de kedi var ,gerçi kedim çok korkak ve tembel ama duyduğuma göre kedi olan evde böcek örümcek vs olmuyormuş.


  • devilone  (25.06.16 11:12:16) 
Kucuklugumden beri korkmam. Hemen hepsine dokunabilirim. Kocaman devasa bir orumcek falansa dokunamam ama gorunce de korkmam.


  • aquarium  (25.06.16 12:07:26) 
bazısından korkarım
bazısından korkmam

birde kamp falan kalacaksam tedirgin olurum aşırı böcek popülasyonundan
  • basond  (25.06.16 20:26:16) 
[]

enjeksiyon soruları

hafta sonu nerede kalçadan enjeksiyon yaptırabilirim? sadece özel hastanelerde mi? aile hekimlikleri kapalı mı oluyor hafta sonları? reçetem var, peki ücret alıyorlar mı özel hastaneler sgklı olandan enjeksiyon için? alıyorlarsa ne kadar?

teşekkürler.


 
sağlık kabinleri.


  • nedendir bilinmez  (22.06.16 14:52:43) 
bazı yerlerde sağlık kabinleri oluyor. 8-10 tl'ye yapıyorlar enjeksiyon. özel hastanelerde de o civarda fiyat. sgk'lı olmanla ilgisi yok. reçete mutlaka yanında olmalı.


  • animalman  (22.06.16 14:54:37) 
sağlık kabini diye bir şey hiç duymadım, sanırım ki buralarda yok. beş saniyelik iş için iki saat yol gidip gelmek de nasıl zor geliyor halsiz halimle.


  • devilred  (22.06.16 15:00:06) 
çevrenizde eczane varsa oraya sorun, bazı eczacılar yapıyor, yapmasa da en yakın neresinin yaptığını bilir


  • animalman  (22.06.16 15:03:58) 
poliklinik yok mu?


  • cekilmis gayfe  (22.06.16 15:07:41) 
Devlet hastanelerinin acillerinde yapmazlar mi? Receten varsa özel hastanelerde de yaparlar ama ücret alırlar. Ne kadar aldıklarını bilmiyorum, her hastanenin kendine gore bi fiyat politikası oluyor. SGK li hastalara da indirim uyguluyor anlaşmalı olanlar.


  • damdanakan  (22.06.16 15:08:00) 
ASM'ler Cumartesi günleri açık İzmir'de.


  • teknikekip  (22.06.16 15:08:33) 
aa devlet hastaneleri de yapar değil mi? çok bekletirler mi ki?


  • devilred  (22.06.16 15:08:43) 
Olmadı Acilden girip yaptırırsınız diye düşünüyorum.


  • teknikekip  (22.06.16 15:09:44) 
Kimi devlet hastanelerinin acil servisleri, reçete yanınızda ise yapıyorlar. Ancak belli saatler arası yapıyor çoğu. Gitmeyi düşünebileceğiniz bir devlet hastanesi acil servisine önceden telefonla ulaşıp öğrenmek mantıklı olabilir.

Edit: Devlet hastanesi acil servisleri enjeksiyondan para ALAMAZ. İsterlerse de vermeyin. Hak iddiasında bulunamazlar.
  • gonion  (22.06.16 15:12:04 ~ 15:12:41) 
Acilde çok bekletmezler. Receteni gösterip sıraya girersin.


  • damdanakan  (22.06.16 15:12:15) 
en son özelde 5tl'ye yaptırmıştım istanbulda. aciline gittim yaptılar.


  • sta  (22.06.16 16:02:09) 
ne enjeksiyonu olduguna göre degisir. antibiyotik enjeksiyonlari riskli mutlaka hastanede yaptirilmasi gerekiyor.

ben her kosulda hastaneyi öneririm. kalabalık acillerde ugrasmak istemedikleri icin yapmiyorlar. sakin ve ufak hastaneler olur, devlet hastanesi olursa daha iyi olur.
  • thewizardofearthsea  (22.06.16 19:22:41) 
b12 enjeksiyonu, büyük bir risk taşıdığını düşünmüyorum. bilsem kendime yapacağım ama o kadar bilgili değilim ne yazık ki.


  • devilred  (22.06.16 19:29:00) 
[]

kasiyer niye öyle yaptı?

az önce markete gittim, 14 lira bilmem kaç kuruşluk alışveriş yaptım. kasiyere 100 tl verdim. "20 tl yok muydu?" dedi, "yok" dedim. sonra kendi kendine bi şeyler konuştu parayla ilgili, yanındakine bi şey dedi, oraları anlamadım. torbaları doldurdum, 75 tl bilmem kaç kuruş para üstü aldım. fişi hiç bana vermeden doğrudan çöpe attı kasiyer.

bu aralar ben de pek iyi değilim, sayıyorum sayıyorum, bi 100'e tamamlıyorum parayı, bi tamamlayamıyorum. en son emin oldum ve "bana eksik para verdiniz" dedim. "hayır hanımefendi, tam para verdim" dedi. daha cüzdanıma koymamıştım, gösterdim parayı. "bi 20 daha vermiş olmam lazım" dedi, "bi 20 daha verseniz 95 eder para üstü" dedim, "o zaman bi 10 daha vermiş olmam lazım" dedi. ısrarla vermediğini söyledim, o sırada kasada başka müşteri de vardı, bekledim bana parayı verecek mi diye. o müşteri için kasayı açtığında bana 10 tl verdi ama nasıl nefretle ve istemeyerek verdi anlatamam.

kasiyer neden böyle yaptı? para üstünü yanlış hesapladı desem kasa otomatik hesaplıyor zaten. açıkçası fişi bana vermemesi aklımda soru işaretleri yarattı. acaba "ben buna kaktırırım" diyerek 10 tl'yi kendine mi almak istiyordu? ne bileyim, basit bir karışıklık gibi gelmedi bana.

 
oruçludur, bişeye sinirlenmiştir, hesaplayamamıştır
nedense oruçlu olunca bütün dünyaya ters davranma hakkı olduğunu sanan insanlar var. muhtemelen onlardan biridir.

  • interview with the vampire  (21.06.16 10:51:30) 
ters tarafından kalkmıştır. kocasıyla kavga etmiştir. dalgındır. art niyetlidir. her şey olur.
bunun için 3 paragraf yazı mı döşenir allasen ya

  • cekilmis gayfe  (21.06.16 10:51:59) 
yanlış yaptını belki kabullenemedi
belki açığı var kapamaya çalışıyor(art niyetli)
Belki gerçekten verdiğini düşündü.
  • basond  (21.06.16 10:52:42) 
Zaten 3 kuruş paraya çalışıyorlar, kasadan da 5 kuruş eksik çıksa maaşlarından kesiyorlar. İki ihtimal var istemeyerek vermesinin; ya dediğiniz gibi size kaktırmaya çalıştı ve isteyince bozuldu, ya da hakikaten oruç vs. hesaplayamadı ama verdiğinden emin olduğu için maaşından kesileceğini düşünerek asabiyet yaptı. Migros, macrocenter dahil bayağı kötü şartları o kasiyerlerin, ben iyimser bakıp ikinci olduğunu düşünüyorum.


  • mimarbasi  (21.06.16 10:54:23 ~ 10:54:58) 
Tipik hatasini kabullenmeyen ruh hastasi birisi bence. Yani orada parayi yanlis saymadigindan o kadar emin ki ufak bir yanlisligi sahsina hakaret algilayip o yuzden polemige girmis. Kaktitma acinda olsa panikler hemen cikarir verirdi sanki.

Ben bu insan faktorunu es gecmek icin direkt bankamatik ya da kredi karti veriyorum hep.
  • neferkitty  (21.06.16 10:54:33) 
Fişi çöpe atması iyimser düşündürmüyor maalesef, fişi verse yine aynı olay yaşansa, yanlış hesaplamıştır deriz ki çok normal hangimiz yapmıyoruz, hatasını kabul etmemeye gelince herkesin agresif dönemleri olur terslikler yapar hadi o da anlaşılır.

Para üstünü eksik verdiğin bir fişi müşteriye vermeyip atmak anlaşılır bir şey değil, düpedüz bir şeyler çevirmek istemiş sebebi yukarıda yazanlar olabilir bilemiyorum.

Muhtemelen sizden sonra başkalarına benzer şeyler yapıp yedirmeye çalışmıştır.
  • mutekebbir  (21.06.16 11:48:21) 
kasiyerlerin ne kadar zeki olacağını düşünüyorsun ki hocam, normaldir.


  • hakim oynayin dedi  (21.06.16 11:52:43) 
Bu tarz durumlarda ısrar ederlerse müdürü çağırıp, kamera kaydını seyretmeyi talep edin.


  • kartallar yuksek ucar  (21.06.16 11:57:49) 
[]

b12

durmaksızın mide sorununa sahip biri olarak b12'min yetersiz emilimi çok olası bir sonuç değil mi? gözle görülür hiçbir sebep yokken aşırı bitkin ve mutsuz hissediyorum son zamanlarda, kan sayımı sonrası enjeksiyonla ne kadar sürede sonuç alabilirim?




 
kan sonuçların bir ay içerisinde değişir. Mutsuzluk vs. bunlar da bu süre içerisinde biraz daha az zamanda farkedilir.


  • evimin paspasi  (19.06.16 23:03:25) 
[]

trabzon'dan batum'a

direkt giden toplu taşıma araçları var mı? varsa günün her saatinde rahatça bulabilir miyiz ve nereden kalkarlar?

eğer trabzon'dan yok derseniz artvin için soruyorum aynı soruları.


 
trabzon'dan var gidiyor otobüsler. otogardan tabi. artvin için sorma rize için sor aynını bence, oradan da otobüsler gidiyor.


  • cekilmis gayfe  (13.06.16 22:45:51 ~ 23:37:11) 
var ama beklememek icin sınıra kadar gidip, ordan yaya gecip sınır ötesinde minibuse binmek daha iyi olabilir. atıyorum haftasonu ya da bi tatilde gidecekseniz.


  • galandar kostumu  (13.06.16 23:17:27) 
[]

polisiye roman önerisi

selam canlar,

şöyle gizem dolu, gerilimli, katili bulmacalı, sağlam olay örgülü, günümüz modern çağında geçen, elimden bırakamayacağım ve mümkünse e-kitabı bulunan polisiye roman önerilerinizi rica etmekteyim.

grange'nin tüm romanlarını okudum, bu adamın özellikle siyah kan'ı ayarında tavsiyelere sevinirim. dan brown'ı basit buluyorum ve onun da tüm romanlarını okudum. jo nesbo okumuşluğum da var ama pek bir şey kalmamış aklımda, demek ki çok çekmemiş. tess gerritsen'in cerrahlı serisini okumak istemiyorum, sağ olsun dizisi sayesinde bayağı spoiler yedim çünkü. yerli yazarlardan ahmet ümit'in romanları da okunmuş bulunmakta. sherlock holmes ya da hercule poirot hikayeleri de okumak istemiyorum. ilk paragraftaki kriterlere uygun önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum, teşekkürler şimdiden.

 
Haçlı Katil - Chris Carter


  • captainimsi  (12.06.16 19:43:30) 
[]

doktorlara ağrı kesici sorusu

doktor arkadaşlar, majezik kadar etkili ama majezik gibi midenin canına okumayacak 50 mg'lik ağrı kesici tavsiyelerinizi alabilir miyim?

tenks.


 
doktor değilim ama arveles'in diğerlerine göre daha zararsız olduğunu duymuştum.


  • anksiyetik pia  (09.06.16 08:38:50) 
Neden 50 mg devilred? Her ilacın etkin olduğu doz farklı. Etodolak, diklofenak, piroksikam, meloksikam mideye nispeten daha dosttur. Şahsi favorim ünlü Felden Flash (piroksikam). Henüz diplomam yok ama idare et.


  • Lim5  (09.06.16 08:42:21) 
advil


  • devilone  (09.06.16 12:51:17) 
[]

sözde fakbadilik müessesi üzerine bir iki soru

böyle bir şey sorduğum için utanıyorum ama başka sorulara verilen cevapları gördükçe de bilgimle ilgili şüpheye düştüm;

zaten yabancı olduğumuz bir müessese olan fakbadilik nedir? iki insan, sevişmeyle birlikte gezip eğleniyorsa da sevgili olma yolu değil midir bu? benim bildiğim kırk yılın başında, sadece yatakta görüştüğün, diğer zamanlarda arayıp sormadığın kişidir fakbadi, yanılıyor muyum?

son olarak, bu "aman fakbadi olalım, sevgili sahibi olmayacak kadar üstün görüyorum kendimi" tavırları neden? nesiniz sanki siz yea, kendinizi ne sanıyorsunuz böyle? bu öz güven nereden geliyor? ne bu "hem karnım doysun hem pastam dursun" halleri?

 
"hem karnım doysun hem pastam dursun"
iki taraf da bu kafada olduktan sonra sana bana pasta yemek düşer, çok sorun edilecek bir şey değil.

fakbadi sadece seks ihtiyacını karşıladığın "ilişki" konsepti. sen bunu bi tık ileri götürüp takılmak isteyince fakbadiden arkadaş yapmış oluyorsun. sevgililik başka bişey, aradaki çizgi o kadar ince değil. üstün görme meselesinden ziyade birilerine aşık olmayı kolay kolay beceremeyen insanların başvurduğu bir müessese. dediğin kadar kasıntı olanlar kendileri gibi olanları bulamadıkça muvaffak olamıyorlar zaten. bulurlarsa da başta dediğim gibi işte.
  • baba jo  (05.06.16 13:33:16 ~ 13:33:37) 
ya bikaç senedir çok dönüyor bu fuckbuddy'lik müessesesi, millet de ordan burdan görüp özeniyor, bizim niye fakbadimiz yok diyor, bizim neyimiz eksik, biz yeterince modern değil miyiz diyor. Sevgili gibi aylar boyu birlikte gezip tozup sevişip gülüşüp takılıyorlar, sonra biri bi konuda hesap sorunca "sen benim sevgilim değilsin, fakbadimsin hesap soramazsın" oluyor. Çünkü şu aralar sevgili olmak out, fuckbuddy olmak in. Ama ne yaptıklarını kendileri de bilmiyolar, kız sevişmenin ertesi sabahı evini toplayıp kahvaltı hazırlamış 5 aydır düzenli olarak buluşuyolarmış adam gelmiş "bu kız bana bağlanıyor galiba napayım :S" diye soruyor. lan o kız sana ilk günden bağlanmış sizin 5 aydır fakbadiliğiniz mi kalmış? velhasılı alışmadık götte don durmuyor işte...


  • ambrosia  (05.06.16 13:45:03) 
Friends with benefits vs fuckbuddy

Ayri kavramlar
  • la noix  (05.06.16 14:01:12) 
gavatlığın meşrulaştırılmış hali diyebilirim tecrübelerime dayanarak. şimdi sevgili olsan erkek arkadaşlarına/kız arkadaşlarına takacak kafayı, sen karşı cinsten 75 farklı insanla istediğin gibi yalaşamayacaksın, flörtleşemeyeceksin. ama fakbadi olunca fakbadin de sen de sözde rahat oluyorsun hem fakbadiyle sevişip hem başkalarıyla sevişebiliyorsun. "fakbadiyiz" diye karşındaki adam/kadın da sorun çıkarmıyor.

gavatlık deme sebebim ise, zaten sevgili olabilme potansiyelin olmayan biriyle fuckbuddy de olamazsın, sevişmek öpüşmek bunlar hep karşılıklı bir şeyler paylaşabildiğin konuşabildiğin insanla yaptığın şeyler. hiçbir şey paylaşmadan yoldan beğendiğin adamı/kadını çevirip sevişmek ütopyada yaşanan şeyler.
  • neil manke  (05.06.16 14:04:29 ~ 14:06:10) 
uzmanlar fakbadi kavramının tanımı hususunda bir mutabakata varabilmiş değil sevgili devilred, son yılların en büyük sorunlarından birine dikkat çekiyorsun. herkes kafasına göre bi' şeylere fakbadi diyor, yani duyacağın tanımlar muhtemelen kafanda hiçbir şey canlanmasına yardımcı olmayacak. bana sorarsan, ciddi ve uzun süreli olmayan fakat mütemadiyen seks yapılan ilişki türü fakbadiliktir. ne bileyim bir arkadaşın vardır mesela, çok hoşuna gidiyodur, seviyosundur ediyosundur ama öyle sevgili olalım evlenelim çoluk çocuğa karışalım gibi bir derdin yoktur. sevgililiğin veya flört aşamasının getirdiği kıskançlık gibi şeyleri istemiyor, ona karşı duymuyorsundur. ama mütemadiyen takılıp sevişiyosunuzdur. bana göre gerçek fakbadilik budur.

son paragrafa gelirsek onu hiç bilmiyorum valla, işte sosyal medyanın patlamasıyla insanlarda inanılmaz bi "siz kimsiniz aq" tavrı gelişti ki bundan sen de, ben de payımızı alıyoruz. bak ben şu an ulusa sesleniyorum mesela, ben artist olmayayım da kim olsun? eskiden böyle miydik? değildik. şimdi herkes havalı. o yüzden böyle serserilikler gün geçtikçe artıyor. o yüzden benim tek isteğim önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde haram süt emmiş, böyle saçmalıklarda gözü olmayan, pembe panjurlu ev ve koca hayali kuran vasat üstü sevimli bir hanımefendiyle hayatımı birleştirmek, karşı cinsle ilişki konusunda kafamı tamamen rahata erdirmek.

sen de sanırım "bu işler bana çok ağır geliyor" demek istiyorsun. ben öyle düşünüyorum çünkü. vay efendim fakbadilikler, arkadaşlıklar şunlar bunlar... ohooo. çok karışık. ben bunlara yetişemem. olursam sevgili olurum, evlenirim falan o kadar yani. günümüz dünyası çok acayip. biz mi malız bilmiyom ama ayak uyduramıyoz galiba.
  • der meister  (05.06.16 14:15:03) 
Senin dedigin dogru olan. Yatakta gorus disarda gorusme. Diger turlu olunca ya boka ya sevgililige sariyor. Ben yasadim boyle bisey. Sayili gunum oldugu icin sevgililige iki tarafli olarak yanasmadigimiz bir durum vardi ama belli bir sure sonra bulusmayi gectim, haftaici bende, haftasonu onda gecirmeye basladik her gunu ve kacinilmaz son, baglandik, asik olduk. Elimde olmayan sebeplerden dolayi onun yasadigi yeri terk etmek zorundaydim. Hayatimin muhtemelen en boktan, en sarsici ayriligi oldu bu.

Iste bu gibi durumlardan kacinmak icin gorus isini gor kalk git evine. Fakbadilik budur benim nezdimde. Digeri bildigin sevgililige kaciyor.
  • letheavendangered  (05.06.16 14:26:12) 
nasıl ki acıktığın zaman yemeksepeti uygulamasından yemek seçiyorsun ve o yemek gelince yiyorsun, bu da onun gibi bir şeydir en fazla.

azdığın zaman elinin altındaki fakbadiler telefon listesinden fakbadini arıyorsun. o da azdıysa geliyor. sevişiyorsunuz. yemeksepeti'nden farklı olarak üstüne sırf bu iş için para ödemiyorsun.

ben bugüne kadar sadece sevgililerimle birlikte olduğum için daha da ötesini bilemiyorum ama daha da ötesi olduğuna inanmıyorum zaten.
  • matrix  (05.06.16 16:02:28) 
Ambrosia güzel tanımlamış. Katılıyorum.


  • yirmisantim  (05.06.16 16:14:21) 
ambrosia +1

fuckbuddy'lik benim kafamda canlandırabildiğim şekliyle şöyle: iki kişi sözleşirler, yatakta işlerini görüp ayrılırlar. birbirleriyle kurdukları iletişim çok fazla olmaz.
Bunun bir üst versiyonu friends with benefits'tir (yine bana göre). Normal arkadaşlıktan tek farkı içinde seks olması oluyor.
Bir üst versiyonu da işte sevgililik olması gerek herhalde


Devilred'in kızdığı şey insanların iletişimsizliğinden kaynaklanıyor bence. İki insan birbirinden ne istediğini söylemiyorsa o kadar "doğru" oluyor gibi. Mesela "çıkalım mı,senden hoşlanıyorum,seni seviyorum,aşık oldum" gibi cümleler ilişkinin ilk başlarında kurulamıyor. Bu da insan ilişkilerinin yarım kurulmasından kaynaklı oluyor. Sonuç: herkes mutsuz.
  • rakicandir  (05.06.16 16:21:42) 
Türk insanının üzerinde eğreti duruyor yeni gelinin y.. tutması gibi.
Çoh marjinaliz elhamdürillah asdfsagnfsa

  • Nox  (05.06.16 16:25:41) 
son paragrafını çok ukalaca ve gereksiz buldum. ne alakası var özgüvenle, üstün görmekle anlamadım. iki insan karşılıklı fiziksel ve cinsel çekim hissedip, birbirine karşı sorumluluk almak ya da duygusal birliktelik yaşamak istemeyebilir. bu tip ilişkinin adı da fakbadilik oluyor işte.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (05.06.16 16:28:48) 
[]

ayakkabı rahatlığı ve numarası sorusu

toms marka ayakkabılar superga'ya kıyasla rahat mıdır? model tam olarak şu:

www.trendyol.com

superga var bende, yandan, önden, arkadan vurmalar filan derken birkaç saat sonunda canıma okuyor. şuna çok benzer bez bir model var elimde:

www.trendyol.com

her ne kadar internetten ayakkabı almaya iyi gözle bakmasam da bulunduğum şehirde toms ve istediğim rengi bulmak zor. diğeri de canıma okuduğu için yeni bir şeyler bakıyorum. superga'da ve hatta converse'de 37 numara giyen bir insan olarak bu markalarla toms arasında numara farkı var mıdır? converse'i de çok rahat bulmadığımı ekleyerek toms hakkında neler diyebilirsiniz? günlük uzun süreli kullanımları kaldırır mı? biraz baktığım kadarıyla içi bana rahat gibi geldi ama numarası olmadığından deneyemedim.

 
İkisini de sadece denedim, uzun süreli kullanmadım, onu baştan söyleyeyim ama kısacık gözlem ve deneyim sürem bende toms'un hafiflik, esneklik ve incelik açısından daha ferah ve rahat bir ayakkabı olduğuna dair; superga'nın ise daha kalın kalıplı olmasından sebeple ayağı sıkma potansiyeli dolayısıyla vurma ve uzun süreli kullanımda rahatsızlık verme ihtimali daha yüksek bir ayakkabı gibi geldiği. Bir de Toms'un dikiş kısımları ayağı sıkabiliyor ve su toplatabiliyor. Ayak uzunluğundan ziyade taraklı veya tombik ayak olup olmamak fark yaratıyor bence

Ama şu var ki toms uzun süreli günlük kullanımda ağrı yapar bence, yara yakın ve düz taban. Superga'lar da ortopedik değil gerçi.
  • kaymaktutmayansicaksut  (03.06.16 16:59:05 ~ 17:00:32) 
superga'ya ve converse'e kıyasla çok rahat. uzun süreli kullanımda tabanı yoruyor içi düz olduğu için.

bence toms yerine vans authentic al, kullandığım en rahat kumaş spor ayakkabılar bunlar. eğer ki toms alacaksan da 37 numara alabilirsin, kullanımla birlikte kumaşında esneme oluyor.

kumaş şart değil dersen rahatlık bakımından adidas superstar'ı tavsiye ederim.
  • whimsical  (03.06.16 17:03:37) 
Toms ilk aldigim zamanlar 2-3 saat giydikten sonra vurmaya başlıyordu. 1 hafta her gün üst üste giymek zorunda kaldım (ayakkabılarımı unutmustum), nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde rahatladı. Şimdi 7 8 saat ayağımda kalsa bana misin demiyor.linktekine benzer bir model.


Yine de bez ayakkabılar konusunda whimsical +1 diyorum vans ayakkabılar cidden rahatlar. Fiyat performans açısından da çok iyiler. Ben 3 sene önce almıştim hala tas gibiler.


Ayakkabı numarasinda da 36 numara giyiyorum, Toms da 36 numara. Bir sıkıntı çıkarmadı. Taraklı vs bir ayağa sahip değilsen 37 numara giyebilirsin bence.
  • fraise  (03.06.16 17:27:43) 
Toms giyinmek çorapla gezmek gibi, converse ya da superga ile asla kıyaslayamam. Ama @whim de söylemiş tabanı dümdüz olduğu için çok uzun süre giyildiğinde yoruyor.
Gratis'te silikon taban satılıyor topuk kısmı için, denemedim ama neden olmasın?

  • megalomaniac  (03.06.16 19:02:51) 
[]

Diş implantı ve tomografi, öten kapı vs.

Şimdi diş implantı yaptırdık diyelim, e sonrasında gerek olursa tomografiye, röntgen çekimine filan nasıl gireceğiz? Tüm metallerin çıkması gerekmiyor mu bunlar için? Peki ya avm, havaalanı kapılarından vs. geçerken ötecek miyiz? Kafamızda deli sorular :)




 
titanyum ötmüyor dedektörde, implantlar titanyumdan yapılıyor.


  • baba jo  (02.06.16 19:42:08) 
bir şey olmuyor korkma.


  • noluyo yaa  (02.06.16 19:47:55) 
eğer çıkacaksa mr'da sorun çıkar zaten. tomografşde değil.


  • sutlu nescafe  (02.06.16 21:51:17) 
ötmez, mr ve tomografiye engel değildir sadece görüntülerde artifakt olur o da radyoloji uzmanının derdi.


  • neferkitty  (02.06.16 22:38:49 ~ 22:39:11) 
@sutlu nescafe

soru da o zaten, bu gibi cihazlarda sorun çıkar mı demişim. cihazın adının, cinsinin önemi yok şu durumda. aradığım cevaplar da geldi zaten.
  • devilred  (02.06.16 22:43:35) 
[]

suça şahit olan sıradan insan

suça şahit olan sıradan bir insanın başına gelenleri anlatan film tavsiyelerinizi beklerim canlar. içinde gerilim de barındırsa (ki konu gereği zaten barındırmalı diye düşünüyorum) şükela olur.

düzeltme: gerilim derken psikolojik gerilimden bahsediyorum, öyle gore more aşar beni.


 
m.imdb.com

Yalnız sağlam gore, istismar filmidir. Parçalanmış cesetlerin arasında sevisme gibi ayrıntılar barındırıyor.
  • damdanakan  (01.06.16 14:34:54) 
mystic river i kesinlikle izlemeni öneririm dostum pişman olmazsın


  • orixim  (01.06.16 16:59:04) 
the pelican brief ile the insider olabilir, ama bunlar (bence beklentini karşılayacak olmakla birlikte) sıradan insanın suça şahitlik etmesinden ziyade sıradan insanın öğrendiği suçu failleriyle beraber gizlice ifşa etmesi üzerine başına gelenleri anlatan filmler oluyor.

hatta bunlara benzer bir de eastern promises var. o da güzel film.

konusuyla tam uyan rear window var klasiklerden, ama o da sırf bu konuya odaklanmadığı için ne kadar tatmin eder bilemedim.

gerçi bütün bunları da izlemişsindir belki, film kültürün iyiydi diye kalmış aklımda.
  • whimsical  (01.06.16 17:52:23 ~ 18:06:15) 
mystic river, the client ya da client.


  • zargana75  (01.06.16 19:30:33) 
tam suça şahit olma değil ama o tırnak yediren gerilim tadını müthiş veren üç film;
a perfect murder
hodejegerne
mientras duermes.
  • zargana75  (01.06.16 19:31:43) 
[]

işini son ana bırakıp da patlayan var mı

işini son ana bırakıp da patlayan var mı? varsa örneklerini istiyorum, neler oldu?

ben her işimi son ana bırakıyorum, şimdiye dek patlamadım ama iki güne çok fena patlayacağım gibi. patlarsam moral olarak, olur da patlamazsam ibret olarak dursun örnekleriniz.


 
5 senedir sınavlara çalışmayı son ana bırakıyorum, genelde patladım.


  • icim urperiyor  (29.05.16 23:41:45) 
Tez.

Son 2 ayım. 4 sayfa yazdım daha. Götümde patlayacak çok afedersiniz. İşten de atılıyorum yazamazsam. Bazen işten nefret ettiğim için kendi kendimi sabote mi ediyorum acaba diyorum. İstifa etmeye cesaret edemiyorum, bari tezi yazamayıp atılayım diye.
  • buff  (29.05.16 23:44:02 ~ 23:44:50) 
lise 2'de dönem ödevimi son haftaya bırakmıştım, teslim günü sabah kalkıp son düzenlemeleri yapar gibi yaptım ki aslında tam değildi, öylesine bitirmiştim. diskete kaydettim götürdüm hocanın laptop'ında disket girişi yoktu, okuldaki bilgisayara takıp baktık okumadı; başka bilgisayarlarda denedik ama olmadı. disket mi bozuldu noldu bilmiyorum, hoca kabul etmedi yapmadın sayıyorum dönem ödevini dedi.

o zamana kadar son ana bırakıyordum, o olaydan sonra da bırakıyorum. bi daha patlamadım ama olsun; ibret falan olmuyor yani, huylu huyundan vazgeçmez.
  • baba jo  (29.05.16 23:47:44) 
Yüksek lisanstaki tüm sınavlara çalışmayı son ana bıraktım. Derslerde de çok ilgili değildim açıkçası. Üniversite de İTÜ, öyle apartman değil. 9'daki sınav için gece 4 buçuk 5 gibi kalkıp çalıştığım çok oldu. Çok şükür bir tez kaldı. Biraz şans, biraz pratik zeka, azıcık kopya ile bitti bitiyor yüksek.


  • mimarbasi  (29.05.16 23:51:15) 
Ben de genelde son ana bırakırım her şeyi. Çok büyük bir sicis yasamadim şimdiye kadar. Yaşadıysam da hatırlamıyorum. Günü gününe, düzenli yapılan işler canımı sıkıyor benim. Bir de ciddiyet. Ciddiyete de katlanamiyorum. Süreç isteyen hicbi isi beceremem. Sabirsizim. Adım Samuel, 25 yasim.


  • damdanakan  (30.05.16 00:06:27) 
Staj belgelerini perşembe saat 2ye kadar teslim etmem gerekiyordu. 2 ay öncesinden belirlenmişi saat ve tarih. Perşem saat 2.10da teslim etmeye gittiğimde sorumlunun kapı kilitliydi. Cuma günü de ortalarda yoktu. Yarın kader maçına çıkıcam, olmazsa seneye yaparız nolcek.

Tezin düzeltilmesi gerekiyordu ve eksik belgelerin tamamlanması gerekiyordu. 10 gün geçti son teslim tarihinden hala bir şey yapmadık spskkdkf

Yarına finalim var ve hala çalışmaya başlayamadım. Böyle duyurular açıyorsun sonra geç kalıyoruz çalışmaya alla alla.
  • Golden Ratio  (30.05.16 00:08:44) 
Son ana bırakıyorum ama patlamamak için ciddi çabalıyorum. Sonunda yapmayı planladığım şeyi başarıyorum ama stresin fizyolojik ve psikolojik etkileri bünyemi patlatıyor, insan gibi yaşamıyorum o dönemlerde.


  • pike  (30.05.16 00:09:43) 
ben de bir işi yapılacak son döngüde yapanlardanım, %80-90 patlamadım ama çok başarılı da olamıyorsunuz böyle yapınca tamam işler yürüyor ama azami koşullarda, azami sonuçlarda.


  • gezegen olan pluton  (30.05.16 00:12:08) 
yıllar önce okulu bitirdim ve diplomayı almam gerekiyordu. askere gidecektim. ta okuduğum şehre kadar gittim, kurul en son salı günü toplandı ve tatile girdi dediler. iki günle üç ay kaybettim. şehre gidip dönmek bunun yanında bir hiç olduğu için bahsetmiyorum bile.


  • bohr atom modeli  (30.05.16 00:17:15 ~ 00:17:59) 
bitirme tezini son ana bırakıp okulu sırf tez yüzünden yarım dönem uzatmıştım. kafa baya dağınıktı tabi o aralar. fakat ne dağınıktı hakkaten.


  • gis  (30.05.16 00:37:52) 
son dersin sınavına çalışmadım. son akşama bıraktım onda da bi türlü konsantre olamadım. 40 alsam geçecektim ama muhtemelen 30'luk falan bi kağıt verdim. büt, tek ders uğraş dur şimdi.


  • xenophobe  (30.05.16 03:38:59) 
yarın saat 18:00 yüksek lisans dersimin final teslimi var

10 adet sorunun cevabının da içinde bulunduğu bir soruya 4bin kelimelik bir cevap.

el yazımla 3 sayfa saçma sapan şeyler yazdım. saat bu saat. hala dizi izliyorum.

yarın akşam 5 e kadar de ofiste çalışmam gerekirse patlayacağım :/

patlayıp patlamadığımı editlerim:

not: yıllardır hep son güne son saate bırakıp hiç patlamamanın getirdiği aptal rahatlık var. ama bu bi rahatlık değil.
bu saate kadar saçma sapan uykusuz uykusuz sorumsuz takılmak çok yanlış.
  • disardayim  (30.05.16 04:30:30) 
Son birkaç haftadır yüksek lisansla ilgili her şeyi savsaklıyorum, eskiden de son dakikaya bırakırdım ama bir şekilde yetişirdi. İş, okul final haftası zamanları bile böyle tutuşmazdım.

Şimdi tam bir salak, hiçbir şey yapmıyorum, iki teslim kaçırdım. Yarın da patlamaz ama midterm teslimi var, sunum var, yusuf daha gelmedi. Sabah ezanı eskiden panik demekti, tam şimdi okunuyor huzur gibi bi şey. 2000 kelime daha eksik el yazısıyla, yetişmez ama gevşeklikten duyurudayım herhalde?

Doktora yapmaktan vazgeçtiğimden olacak ki, son iki patladı, yarın da patlayabilirli. Ya da bugün tabii artık.
  • kullanıcıadımbuolsun  (30.05.16 04:44:49 ~ 04:45:07) 
Yahu bu ne böyle, herkes yüksek lisans yapıyor :) maşallah .


  • aylakadam  (30.05.16 08:15:58) 
yüksek lisans ödevlerini erkenden yapıp teslim etmek istiyorum. her seferinde son gün son dakikaya kalıyor. hoca: en son üç ay önce vize ödevi vermişti bayağı kapsamlı bi araştırma gerektiren bi ödevdi ve bunun için önümde kocaman üç ay vardı. ben ne yaptım. ödevin teslim edileceği son gün iş yerinde hızlıca hazırlayıp, koştur koştur derse gidip ödev teslim etmiştim.

aynı şekilde vize ve finallere de sınava gireceğim son gün yalap şalap bi bakıp öyle giriyorum. şu na kadar patlamadı ama bir gün patlama ihtimali hep var.
  • sinerji  (30.05.16 11:59:38 ~ 12:01:29) 
patladık mı gençler? güncelleme alalım?


  • devilred  (30.05.16 20:03:09) 
benim yüzde 90 halim. gerçekten bir hastalık boyutu aldı artık.


  • ya ben lan neyse  (30.05.16 20:21:23) 
[]

kadıköy-gümüş takıcı

kadıköy'de bahariye taraflarında gümüş takı satan dükkan(lar) var mı? varsa tam olarak nerede var(lar)? bahariye'de yoksa başka nerede var merkez civarında?

cevaplar için tenks.

(dipnot: senin de alacağın olsun :()

 
opera pasajı 4. kat, tasarım gümüş


  • whoosie  (27.05.16 11:54:23) 
bahariyeden yukar çıkarken sağda rex in sokağına doğru girdiğinde o yolun üzerinde sağda bir dükkan var


  • innerbliss  (27.05.16 12:08:51) 
[]

liseli telaşı resmen

otuz yaşını geçmiş bir doktora öğrencisi olarak okulda sigara içerken oradan buradan çıkabilecek hocaların herhangi biri tarafından görüleceğim diye gerim gerim geriliyorum. sigaraya üniversite bittikten sonra başladım ama üniversite zamanında arkadaşlar çok rahattı diye hatırlıyorum. yüksek lisansta da vardı bu gerginlik bende. asistan arkadaşlar bu konuda dikkat ediyor ama ben asistan da değilim ki; sıradan, düz öğrenciyim. abartıyor muyum acaba? görülsem ne olur sanki? sizde durum nedir? abartıyorum, di mi ya?




 
Sigara içmiyorum ama eğer içseydim kimseyi takmazdım. Erkekseniz çok sorun olmaz ama bana göre kızlar hareketlerine biraz daha dikkat etmeli.


  • dissendium  (25.05.16 20:53:06) 
@dissendium

sebep?
  • devilred  (25.05.16 20:54:14) 
hoca sigaraya takık biriyse takar. cidden yaşanmışı var. bir de direk kapıda içmeyin, 3-5 metre ilerisinde için içmeyenlere saygı gösterin, zira o sigara kokusu hava akımından direk binaya giriyor. benim öğrencilerimde eğer kapı önünde içen varsa uyarıyorum ben, gıcıklık yapmam ayrı ama uyarırım, düzgün içtiği takdirde zaten içkiyi filan hepberaber içiyoruz çoğunlukla.

okulda bu arada sigara içmek yasak değil mi?
  • kurnaz  (25.05.16 20:59:54) 
abartıyorsun.

@dissendium wtf?
  • mirana  (25.05.16 21:00:31) 
Bence de yersiz kuruntu. Bizim okulda da asistanlar içiyor, daha kimsenin uyardığını duymadım.

Bu sigara içmenin ayıp olması durumu da türkiye'de var sanırım sadece. Biz lisedeyken okulun önünde sigara içme alanı vardı, büyük sigara için çöpler filan. Burda koca insanlar çekiniyor.
  • fraise  (25.05.16 21:01:41 ~ 21:23:19) 
@kurnaz

liseli telaşı dediysek lisedeyiz demedik, neden yasak olsun? içmeyenlere saygı göstermediğim nereden çıktı, onu hiç anlayamadım zaten.
  • devilred  (25.05.16 21:02:54) 
dissendium'a da katılıyorum.

edit: aha gitti bile teferruatı.
  • güneyli çocuk  (25.05.16 21:08:10 ~ 21:14:07) 
Ahahah üniversitede sigaranın yasak olması :D ben asistanım içiyorum aynı masada otururken de bi yerden sonra aşıyorsun. Genelde de odamda içiyorum geçen hoca odama geldi yea burası ne falan demedi çünkü kendisi de içiyor, veya içmese bile neden tepki göstersin ki.


  • ekaterina  (25.05.16 21:08:48) 
cinsiyetçiliğinizi gidin başka yerde yapın allaseniz. şu sorunun da içine etmeyin.


  • devilred  (25.05.16 21:11:44) 
gerek yok bu telaşlara. rahat ol.


  • japan  (25.05.16 21:21:10) 
Ben hocamla ayni masada cay kahve sigara takilirdim ya unide nasil bi gerginlik bu böyle:)


  • anily  (25.05.16 21:27:35) 
@devilred, aslında ben sigara içenleri pek sevmem. o yüzden kızların da her fırsatta sigara içmeleri bana itici geliyor. sen bunu cinsiyetçilik olarak algılayıp işine gelmeyen cevaplara tik koymuyorsun ve tarafsız kalamıyorsun. yurt dışında birçok ülkede smoking area yerleri dışında sokakta sigara içmek zaten yasak.


  • dissendium  (25.05.16 21:31:01) 
  • Lim5  (25.05.16 21:34:41) 
Dissendium OHA! Bunlar toplumun eğitimsiz kesiminin senin düşünmeni istediği taraflı düşünme biçimi. Senin görüşlerinin sonu ne olacak?

En sonunda kadınlar evden çıkmasın mı diyeceksin?

Sigara içen herkesi sevmiyorsan neden kadınları ayrı olarak sen belirttin! Sigara içeni sevmiyorum dersin olur biter! (-ki zaten kimin umrunda orası ayrı)
  • Traveller  (25.05.16 21:37:08 ~ 21:38:58) 
@dissendium

ha pardon, cinsiyetçilik yapmıyormuşsun, benim aptallığım!
  • devilred  (25.05.16 21:37:14) 
sigara içmiyorum ama bana resmi ortamlarda sakız çiğnemekle benzer lakayıtlıkta bişeymiş gibi geliyor.
ayrıca bağımlılık, kişi hakkında olumsuz izlenim yaratan bi durum ve bence sen de içen içe bundan rahatsız oluyor olabilirsin. hani akıllı/başarılı/kendini bilen öğrenci çizgisinin dışına çıkaracak tarzda herhangi bir hareket gibi..

  • manuel mandalina  (25.05.16 21:38:24 ~ 21:39:04) 
kadın-erkek ayrımı konusunda ben de şunu düşünüyorum; sigaradan hiç hazzetmeyen biri olarak bana kadınların sigara içmesi daima daha itici gelmiştir.
zira kadın cinsi, erkeğe göre daha temiz, titiz, sağlığının bilincinde gibi gelir bana. bunda anneliğin, çocuk büyütmenin, yemek yapmanın vd tecrübelerin sağladığı incelikli düşüncenin etkisi var sanıyorum. dolayısıyla kadının elinde sigara görünce "nasıl içer, nasıl bu kadar düşüncesiz olur?!" gibi tepkiler oluşuyor kafamda. erkek için doğrudan "geberirken beni de dumana maruz bırakmayaydı iyiydi" diye düşünüyorum :/ anlatabildim mi bilmiyorum ama..

  • manuel mandalina  (25.05.16 21:44:51 ~ 21:46:16) 
@traveller, konuyu farklı yerlere çekmeye çalışarak polemik çıkartmaya çalışıyorsun. ben erkek olduğum için kadınlardan bahsedicem tabi ki erkeklerden bana ne. ben karşı cinsin oturup kalkmasına, her önüne gelenle sigara molasına çıkıp çıkmadığına dikkat ederim. bu kimsenin umrunda olmayabilir, ben sana kendi fikrimi söylüyorum. prensip olarak mümkün olduğunca duyuruda kimseyle atışmıyorum. yardımcı olamadıysam kusura bakmayın.


  • dissendium  (25.05.16 21:48:08) 
@manuel Erkek de baba olabilir. Sperm kalitesi diye bir gerçek de var.

Bu arada ben de daha cahil olduğum (burada kendim dışında kimseyi kastetmiyorum) zamanlarda kadınların sigara içmesini tuhaf karşılardım şimdi iki tarafınkini de tuhaf karşılıyorum.

Ancak kimi kadınların kadınlar üzerindeki bu "kadınlar narindir, çiçektir, hassastır, bir şey yapamazlar" algısından bıkıp göstererek zaman zaman sigara içtiklerini duydum. Bağımlı olmayan kişiler zaman zaman böyle protesto ediyorlar.

Onun dışında elbette sigara günümüzde bir etiket gibi, arkadaş çevresine dahil olmak için yapılan kendinden ödün verme göstergesi. Bireysellik yerine, istenilen grubun aynısı olma çabasının sonucu; kimi durumlarda özentilik.
  • Traveller  (25.05.16 21:52:56 ~ 22:06:23) 
manuel mandalina'nın son mesajındaki düşüncelere katılıyorum. Kadınlar ve sigara konusunda içimden geçenleri yazmış.


  • harvey  (25.05.16 21:57:25) 
@traveller, ben o erkeği tercih etmeyerek işin içinden çıkmış oluyorum.
edit: peki bakalım.

  • manuel mandalina  (25.05.16 21:59:43 ~ 22:12:22) 
@dissendium

Erkeklerle sigara molasına çıkmasına mı? Abi ben de polemik istemiyorum. Senin kafa çok farklıymış. Kadınların farklı erkeklerle sigara içmesi demişsin de... Neden tüm kadınları kendi sorumluluğunda hissediyorsun?

Din açısından düşünürsek bile, bu seni erkeklerden de sorumlu tutar... Neden tüm kadınlar ama erkekler değil?

@manuel o konuda düzenleme yaptım, kendim dışında kimseyi kastetmedim. Eskiden daha cahildim, şimdi yalnızca cahilim... Demek istediğim yalnızca bu. Yanlış ifade için kusura bakmayın.
  • Traveller  (25.05.16 22:04:53 ~ 22:07:53) 
arkadaşlar, sigara içen kadın/erkek gibi bir konuyu ille çok tartışmak istiyorsanız gidin başka başlık açıp orada tartışın lütfen.


  • devilred  (25.05.16 22:14:38) 
Lisans ogrencisi olarak samimi oldugum hocalarla bahcede sigara iciyorum. Hatta cakmak isteme muhabbetiyle baska bolumun hocasiyla tanismistim arada hal hatir sormaya odasina ugrarim.

Bizim asistanlar da hocalarla sigara iciyo, kimse sorun etmiyo. Bence, surekli sigara molasi vercem diye kaytaranlar haric sorun olmaz.
  • turuncu sufle  (25.05.16 22:35:17) 
abartıyorsun.


  • gokhan atestepe  (25.05.16 23:46:31) 
kapalı alanda içiyor olsam böyle sormazdım bence.


  • devilred  (26.05.16 00:25:31) 
+18 olduğun ve kurallara uygun olduğu(kapalı alan) sürece kimsenin bişey demeye hakkı yoktur.cinseyet yer yön farketmez.bu ramazan ayında da böyledir yılbaşında da.


  • follow rivers  (26.05.16 01:55:38) 
valla yeni nesil bu konularda rahat. ama 50-60 yaşlarındaki proflar eski kafalı olabilir, öğrenci benim olduğum yerde sigara içmemeli diye düşünüyor olabilir. bu durumda senin davranışın sana bir şey kaybettirmez. hem lise zamanlarını hatırlamış olursun:)


  • victum  (26.05.16 02:59:26) 
Biz dekanla beraber tutturuyorduk? Bosuna.


  • chiper  (26.05.16 03:10:43) 
[]

hayvanseverlerin gereksiz saldırganlığı

başlıkta hayvanseverler dedim ama az çok anladınız siz neyden bahsettiğimi. sanki biz hayvan sevmiyoruz, bi onlar seviyor. neden birer panter emel saklı bu insanların içinde? daha az önce adam sormuş "kedi mi beslemeliyim, köpek mi" diye -bakın, soru sadece bu-, gelen cevap "erkek arkadaşın olunca evden atmaya yer ararsın". kafayı mı yediniz kardeşim?

bu tiplerin samimi olduğuna inanıyor musunuz en basitinden? ben asla inanmıyorum. bu neredeyse her şeye, herkese saçma sapan saldırma motivasyonlarını da çözemiyorum. var di mi böyle bi "her şeyi en iyi ben biliyorum" havası bu insanlarda?

şu başlığı da şuraya atıp gideyim:

(bkz: hayvanseverlerin manyak olması)

 
Hayvanları severim hayvanseverlerden iğrenirim. Hayvanseverlik de bir çeşit psikolojik rahatsızlık, o da eşittir kişilikteki bazı eksiklik ya da yanlışlar.


  • podrostok  (24.05.16 00:36:15) 
Duyuru benim için açılmış da ben de kendimi hayvansever olarak tanımlamıyorum, ne olacak şimdi. Teşekkürler devilred, muck!

Neyse duyuruya yanıtım burada:

Hayvanseverleri ben de sevmiyorum. Kafeste kuş besleyip kendilerine hayvansever diyorlar. O kuşlara hayatlarının işkencesini yapıyorlar aslında. O kuş üreyemiyor, uçamıyor, ömür boyu aynı yemi yiyor...

Sonra kedi satın alıp, sokak kedilerini cinsine göre beğenmiyor kimileri. Kedi ırkçıları bunlar da.

Sokak kedilerini seven kimileri de onları tavukla besliyor. Bunda tavuğun ne suçu var! Buna da türcülük deniyor. Bir hayvanı şirin bulduğu için diğer hayvanla onu besliyor. Sokak kedileri bildiğin çöpten yemek buluyor zaten! Yok illa marketten mama alacak. Kuzu etiyle yapılmış kedi köpek mamaları bile var. Bunda kuzunun ne suçu var! Sarışınları seviyorsun diye sarışın insanlara zenci eti yedirmek gibi bir şey bu!

Sonra hayvanları seviyorum deyip iki aylığına kedi getiriyor eve sıkılınca kediyi sokağa bırakıyor. Hayvanlara değer vermeyenleri anlarım, onlara göre kediler köpekler şunlar bunlar değersizdir... de onların hislerini anlamayıp bir de kendilerine hayansever diyenler benim sevmediklerim.
  • Traveller  (24.05.16 00:37:06 ~ 01:02:21) 
bu neredeyse her şeye, herkese saçma sapan saldırma motivasyonlarını da çözemiyorum. var di mi böyle bi "her şeyi en iyi ben biliyorum" havası bu insanlarda?

Var, evet.
  • damdanakan  (24.05.16 00:38:09) 
herkese haayvansever denmez, önce bunu bi netleştirelim. ben de hayvanları severim öreneğin, çok kedi köpek iyileştirdim. evimde de baktım sonra sokağa saldım. şimdi yok misal. çiçek koparmaya bile karşıyım yerinde güzel o çiçekler. seviyorum ayağına kopartıp öldürüyorsun resmen.

işte o insanlara "havansever" demiyoruz.
  • Goddard  (24.05.16 00:39:54) 
o dangalaklar zaten polemik olsa da girsem diyolar. her haltı biliyolar her konuya hakimler. sen niye ciddiye alıyosun, he de geç :)


  • ambrosia  (24.05.16 00:42:20) 
he he Traveller.


  • devilred  (24.05.16 00:43:55) 
bu duyuru birkaç saat önce gördüğüm "7-8 saat evde yokum köpek alsam problem olur mu köpeğe?" temalı duyuruya verilen "iki sene sonra bıkacaksan alma!!" cevabı üzerine açıldı galiba.

ben onu görünce uyuz olmuştum, onu yazan arkadaş onlaynsa gelsin akldfjalk çok iticiler bence de. bir de hayvan sahiplendirme ilanlarına hayvanın ağzından yazanlar çok itici. yav he he diyorum her okuduğumda.
  • nickimin hakkini veremedim  (24.05.16 00:47:13) 
Sen de hayvanseverlere saldırmış oldun su an. Herkes bir gün hater olacak, her canlı internette haterligi tadacak. Kaçış yok.


  • damdanakan  (24.05.16 00:48:43) 
benim duyuruda en çok cevap verdiğim duyurular hayvan kategorisindeki duyurular. hemen hepsi sorduktan 1 gün sonra siliyor ve hemen hepsi kedi/köpek alayım mı? diye soruyor. hepsine de neredeyse aynı cevabı veriyorum. hayvan sahiplenmenin ne kadar zor ve ömürlük bir şey olduğundan bahsediyorum.

bu arada hayvan sever tepkilerinin abartılı ve psikolojik vaka olduğuna kesinlikle katılıyorum. ancak şunu tanıdığım bir sürü insandan dolayı teyit edebilirim ki bu insanların çoğu kesinlikle samimi. inandıkları bir şey var ve bunun için uğraşıyorlar. zaten samimi olmayan bir insanın verebileceği tepkiler değil bu kadar aşırı tepkiler. yani her tepki verenin samimi olduğunu söylemiyorum tabii ki ancak samimi tepki verenler gayet anlaşılıyor bence.

şu da var ki dediğiniz gibi psikolojik sorunların ortaya çıkmasının bir sebebi var. gerçekten hayvanlara yardım etmek için hayatının büyük bir çoğunluğunu harcayan insanlar var. ben ne kadar böyle bir kafaya erişmekten korksam da, ben bile ne gibi durumlar gördüm. kim bilir onlar neler görmüş, yaşamıştır.

bizim ülkemizle sınırlı kalamayacak şekilde dünyada bir hayvan şiddeti sorunu var. insanlar bir şey yapmaya çalışıyorlar. kah agresifleşiyorlar, kah haksız tepkiler veriyorlar. ancak ben şahsi olarak bunları gayet anlamlandırabiliyorum.

siz de başka bir şeye tepki verseniz mesela? başka bir şey için kavga etseniz?

sonuçta bu insanlar bir şey için kavga ediyorlar ve bu kavgalarının en büyük müessibi sırf heves için hayvan sahiplenenler. 3 ay sonra bırakıyor çoğunluğu.

deminki duyuruda traveller sanırım bahsettiğiniz cevabı yazmıştı. inanıyorum ki gördüğü ve yaşadığı şeyler sonucunda bu tepkiyi veriyor. çünkü hayvan şiddetinin en büyük sebebi bir hevesle hayvan alan insanlar.

köpek popülasyonun artmasında da, köpek saldırılarında da ya da bahsettiğiniz duyuruya yazdığım cevapta verdiğim örnekteki olayda da suçlu hevesle hayvan sahiplenenlerde.

tekrar ediyorum. bence de bu kadar saldırganlık ve bu ruh hali normal değil. ancak kesinlikle anlayışla karşılanabilir.
  • cinayet saati  (24.05.16 00:50:39) 
Laf atmayın bana :)) Açıklamamı yukarıda yaptım! Okumadan nefret ederseniz hepiniz traveller gibi olursunuz ;)

(Aslında hepimiz aynıyız)
  • Traveller  (24.05.16 00:54:08) 
Öncelikle arkadaşın bahsettiği duyuru benim duyurum, aha da şurda www.eksiduyuru.com

Bahsettiği cevabı veren kişi de buraya da cevap vermiş.

Hangisi daha az kötüyse alacam diye bir şey yok. Elbette bir hayvana bakmak kişinin isteği dahilinde olan, zorunluluktan kaynaklanmayan bir şey olduğu için de kişilerin seçimine tâbidir. Elbette hayvan alırken kendimize en uygun hayvanı seçmeye özen gösteriyoruz ki onlar da rezil olmasın biz de. Yoksa kutup ayısına da bakmak isterim bal porsunuğa da.

"Hal böyle olunca" insan ileride oluşabilecek sıkıntıları "daha önceden deneyimlemiş" kişilere danışarak öğreniyor ve en uygun şartları sağlayan hayvana yuvasını açıyor.

--

Buradaki hayvanlı duyuruları yaklaşık bir yıldır takip ediyor, onların nasıl davrandığı, yanındaki insanların ne yaptığına dair görüşler ediniyor; bunu kendi hayatımla karşılaştırıyor, sahiplenmek için en uygun şartları oluşturuyordum. Şimdiye kadar ki en çok kafamı kurcalayan şey sık sık şehir değiştirmemdi. (Bu değiştirmeler kalıcı değil bir hafta kalıp dönüyor, bir ay kalıp dönüyor şeklinde) Ancak artık bu sorunu da çözdüğüm için böyle bir duyuru açarak genel tecrübeleri öğrenmiş oldum.
  • Euxinos007  (24.05.16 00:55:43 ~ 01:00:17) 
Hayvanseverler arasında kim daha çok seviyor tadında ilginç bir çekişme olduğu doğru ve hayvanlar için en iyisini ben bilirim, siz bi boktan anlamıyorsunuz şeklinde bir ego çekişmesi var. Bu zaman zaman hayvan sevgisinin önüne geçiyor ve kişide ego kaynaklı bir saldırganlığa, ukalalığa sebebiyet veriyor.

Lakin işin bir de farklı bir yüzü var. Hayvan meselesi ile gerçekten ilgilenmeye başlayıp aktüel olarak bir şeyler yapınca meselenin ne kadar vahim olduğunu görüyoruz. Sahiplenip ertesi günü sokağa atanlar, sahiplendiği hayvanı satmaya çalışanlar, barınağa bırakanlar, öldürenler, tecavüz edenler, işkence edenler... Bunların dışında çok basit bahaneler ile terk edenler. Nelerle karşılaşıyoruz bilseniz aklınız durur. Köpeği asitle yakan adam var. Köpeği 3 aylık tatile giderken evde tek başına bırakan adam var. Hayvanın beline kürekle vurup felç eden adam var. Bunlar sadece bir iki örnek. Sadece.

Dışarıdan bakan birinin hayvanseverlerin saldırgan ve korumacı tavrından irite olmasını anlayabiliyorum. Bunu poz kesmek olarak düşünenler de vardır. Cidden samimi olmayan hayvanseverler de vardır. Ama olaya bir de bizim tarafımızdan bakabilmekte fayda var. Götünü yırtıp kurtardığın, milyarlık tedavi masrafını karşılayıp iyileştirdiğin, sahiplendirdiğin hayvanı tekrar dönüp iyi ihtimalle barınakta bulunca çıldırıyorsun. Hayvanseverler manyak değil o yüzden, "bizi siz delirttiniz."

Hayvanseverlerin hayvanlar konusunda ne kadar emek, mesai, para, duygu, gözyaşı harcadığını bilse insanlar bence daha olumlu yaklaşabilirler.
  • buff  (24.05.16 01:00:15 ~ 01:02:18) 
bu arada bazı arkadaşların yok hayvan ağzından yazılınca çok itici falan gibi laflarını görünce gerçekten üzülüyorum. ve eski duyurularına baktığımda da tahmin yürüttüğümde de bunların daha yetişkinliğe erişememiş çocuklar olduğunu düşünüyorum.

evet birbirimize saldırmayalım ancak bu konu gerçekten "öf çok amelece :s" falan diye geçiştirilecek bir şey değil. demin yazdığım cevapta da belirttim. gerçekten bu çok büyük bir sorun ve bir sürü insan hayatını sadece buna odaklayıp buna göre yaşıyor.

işe giderken, nişanlımla buluşacakken, annemin yolda gördüğü falan 3-5 hayvanı tedavi ettirip sahiplendirene kadar gerçekten canım çıktı. çünkü gözünüzü çevirseniz de o hayvanı o halde bırakıp gidemeyecek kadar vicdanlı olmak zorundasınız. insan olmak bu demek bence. bu insanlar keyifleri için o dille yazmıyorlar. belki birilerinin dikkatini çekeriz diye yazıyorlar.

yani aşırı duyar da kasmak istemiyorum. devilred'e hak versem de bence biraz daha anlayışlı olmasını isterim kendimce. ama nickimin hakkını veremiyorum'un yazdığı bence hiç hak verilebilecek bir şey değil.

bu arada şöyle bir örnek vermek istiyorum. ömür gedik'i nasıl biliyoruz? bildiğiniz mal değil mi? hatta ben biraz daha aptalca şeylerini biliyorum. bildiğin süzme gerizekalı. ama ne kadar aptal olsa da medyada hayvanlarla alakalı yaptığı şeylere saygı duymak gerekiyor. hiç bir şey yapmasa da (ki bir şey yapacak kadar akıllı biri değil gerçekten) bir farkındalık yaratıyor ekranda.

dolayısıyla gerçekten hayvan hakları gibi bir sorun var. çok değil ama azıcık daha duyarlı olunabilir bence.
  • cinayet saati  (24.05.16 01:02:56) 
Bakın adam şu cümleyi kurmuş "Kedi tirmaliyo, kopek havliyo hofff hangisi daha az kotuyse onu alcam yalnizliktan gibi bi anlam cikmis bahsi gecen duyurudan. Hal boyle olunca daha simdiden sıkıntıları karsilastirirken yuzyuze gelince nolcak diye dusunuyo insan, ondan hep bu saldirilar."

Böyle bir cümleyi insan neden kurar ?. "Hangisi daha az kötüyse onu alacam" dikkatinizi çekmek istediğim cümle bu. Duyurumda dediğim "Hangisi daha iyi olur ?" cümlesini "Evde yalnızım" ile beraber yorumlamaya yetmiyor bazı şeyler. Ben burada hangisi daha iyi hoplar, zıplar, hangisi çılgın atar demek istiyorum herhalde. Bir de araya yalnızlıktan sıkıştırmış.

Sanıyor ki kedi köpeği sıkıntıdan almak istiyorum insanların hayatlarıyla ilgili bilginiz olmadan fikriniz olmasın.
  • Euxinos007  (24.05.16 01:06:40 ~ 01:08:27) 
@cinayet saati, ciğerdelen, buff

Devilred ve diğerleri ne yazık ki toplumda savaş verdiğimiz insanlar. Büyük ihtimalle vejetaryenleri aşağılıyorlar, toplumdaki azınlıkların yaşam hakları olmadığını düşünüyorlar; trafikte kırmızıda geçen, kadınları aşağılayan, ERİL düşünceye sahip kişiler bunlar. Sizleri tanımıyorum, ERİL düşünceyle ne demek istediğimi anladınız umarım. Bizler bu toplumda azınlığız çünkü kendi yaşamlarımızın yanında başka yaşamları da önemsiyoruz. Durum üzücü ama daha verimli bir eğitimle, sorgulayıcı ve kendinden başkasını da düşündürecek bir eğitim ve kültür aşılama sistemiyle belki işin içinden çıkılabilir. Ama iktidarlar da bunu istemez çünkü onların koltuklarında kalmalarını sağlayan aslında bu cehalet ve bencillik gücü.
  • Traveller  (24.05.16 01:12:51) 
@Traveller ben toplumda kimseyle savaş halinde değilim. Bütüncül bir anlayışı anlayabilme ve aktarabilmenin derdindeyim. İnsan, hayvan, bitki, bütün doğa ve evrenin bir olduğuna inanıyorum ve kimseden farklı ve üstün görmüyorum kendimi. Kendimi kimseden ayırmıyorum.

Hayvanseverliğin yanısıra bi feminist de olarak feminizm ve ekolojik duyarlılığı asla birbirinden ayırmam. Ancak bunun yanında insanları belli tipler altında genellememem gerektiğini de biliyorum. Devilred'i ve diğerlerini tanımam, ne derece eril zihniyet taşıdıklarını bilemem. Daha doğrusu taşıdıkları bir eril zihniyet mi yoksa en basitinden bir bilgisizlik mi bunu anlamaya çalışırım ilk önce. Eğer cidden böyleyse de düşmanca ve aşağılayıcı bir tavır sergilemektense anlayışlı ve anlatmaya çalışan bir tavır ile yaklaşmayı doğru buluyorum karşıdakine. Ben bir şeyin bilgisine sahipsem ve bunun doğru olduğunu biliyorsam karşıdakini ezmek, ona savaş açmak için kullanmam bu bilgiyi. Ona da öğretmeye çalışırım.

İyi niyetlisiniz, eminim bundan ama bence temelini biraz negatif güdülenmeden alan bir niyet bu. Dolayısıyla katılamıyorum size. Beni lütfen dışında tutun genellemelerinizin.
  • buff  (24.05.16 01:21:01 ~ 01:23:03) 
Ayni duyuruya ikinci az saldirgan cevabi ben girdim.

Burada her hafta duzenli sekilde kedi kopek sahiplendirme duyurulari goruyoruz,bende takip ediyorum.geneli ilanlar bir hafta kadar duruyor ve sonra ilgisizlikten siliniyor.sansa birisi cikarsa buyuk mutluluk.sonra bir kac hafta evvel arkadasin birisi bir duyuru acti ve yanilmiyorsam 6 kedi yavrusundan bahsetti.cins ve guzel kediler.bu aralar cok moda olanlardan.burda millet birbirini ezdi almak icin.saniyorum ilan acildiktan 5 ya da 10 dakika sonra hepsi sahiplenilmisti.

Buna cok sasiriyormuyum ,asla.bekledigim samimiyet zaten bu kadar.bu canlilarda aksesuar.iste bu yuzden kedi tirmalar,kopekte havlar diyen arkadasa abi sen almayiver,dizi seyret,telefonunla oyna diyoruz.duyuruyu acan arkadasi tenzih edelim ama alip pic edip sokaklara atiyorlar bunlari ve dayanma sanslari yok.sikilinca alip dolaba kaldiramaiyorsunuz.sonra bin turlu yalan,mustakbel esimin tuye alerjisi var,cocugumuz olacak,iste o zamanda esinide diye baslayip icimizden kufur ediyoruz size,ben disimdanda ediyorum.almayin abi.hayvanlari hobi olarak sevmeyin.
  • duptıs  (24.05.16 01:25:33) 
Hayvanseverden bazıları psikolojik olarak hasta.

şöyle ki aşırı hayvan sevgisinin ardında birine ya da bir şeye karşı duyulan nefret ya da bir kayıp ( sevilen birinin ölmesi gibi ) olabiliyor.

aşırı hayvanseverlik, şefkat ya da sürekli dindarlığı ön plana çıkarmak bir ruh hastalığıdır. Aslında tam zıt düşüncelere sahip oluyor ama savunma mekanizması kendine olan saygısını yitirmemesi için onu o şekilde davranmaya itiyor. Az evvel facebook'ta kediseverler sayfasında bir kadının paylaşımlarını inceledim, kadının öz bakımı sıfır, görünüşünden bile hasta olduğunu anlayabiliyorsun.

Normal olanı bir hayvan sahiplenirsin onunla ilgilenirsin ya da zor durumdaki bir hayvana yardım edersin olay budur. Her saniye hayvanlarla ilgili paylaşım yapmak, tartışmalara girmek, kavga etmek hastalıktır.
  • roe  (24.05.16 01:27:14 ~ 01:29:23) 
Kimin samimi olup olmadığına karar vermek senin haddine değil. Ben kimseye kedi tırmalıyor köpek havlıyor almıyorum demedim. Bunların ikisini de barındıran insanlara sordum. Kimin neyi öğrenip öğrenmediğini tartacak kadar kendini bir halt sanma


  • Euxinos007  (24.05.16 01:33:27) 
@buff ayirim konusunda benim de henuz kafam karisik. Genellemelerin yanlis oldugunu bilsem de karakterinin birkac ozelliginin kisinin diger ozelliklerini ongorebilmemi sagladigini dusunuyorum. Iktidara karsi savas halinde oldugumuzu dusunuyorum. Bu iktidar kendisini surekli degistirebilen kimi zaman karsimiza hayvan dusmani olarak kimi zaman da turculuk ve satin aldirma durtusuyle ortaya cikan bir iktidar. Bunun yaninda bireylerin secenekleri tanimamasi da bir sorun. Bu konuda hak veriyorum. Zaman zaman yardimci olmak ve bir secenegin daha mevcut oldugunu belirtmek yerine kisinin bilgisizligini yadirgiyorum. Gercekten ekofemisnizmin duyarliligi icinde anlayisli bir tavriniz varsa paylasimlarinizi daha dikkatli okuyacagimi belirtmek isterim.


  • Traveller  (24.05.16 01:33:35) 
bu baslikla damarima bastin. ama bahsettigin sey abartilacak bir sey degil bence. asil facebook'ta her gun kendini hayvan kurtarmaya adamis insanlarin gereksiz saldirganliklarini okudukca deliriyorum. birisi bir sey sorsa bloke ediyorlar. bu insanlarin hicbiri masum degil. egolarini filan da gectim, hepsi paragoz olmus, cogu kendi pazarini koruma derdinde. duyuruduki yorumlari tenzih ediyorum.
ornek veriyorum, barinagindan fotograf koymus, bagli bir kopek var. bilmeyen birisi basit bir sey soruyor 'neden bagli?' vay sen kimsin de sorguluyorsun, acik birakalim da diger kopekleri mi parcalasin da.. neyse gunde yuzlerce ornegi var zaten facebook'ta :( sonra bize mama gonderin, ilac gonderin, ne ruhsuzsunuz da. ama soru da sormayin mantigindalar. konuyu epey destim, ama ozetle durum bu.

  • bir varmis bir yokmus  (24.05.16 01:34:45 ~ 01:38:25) 
Bu hayvansever geçinenlerden bazıları da kendine toplumda yer edinmek, kabul görmek amaçlı bu aşırılığa başvuruyor. " hayvansever " kimliğini iletişim kurmak amaçlı kullanıyor. Karşı cins ilişkileri olsun, normal arkadaşlıklar olsun bu tanımladığı kimlik üzerinden oluyor.


  • roe  (24.05.16 01:37:40) 
@traveller, aslında beni de bu genellemenin dışında tutsan iyi edersin :) bir çok hayvan duyurusunda birbirimize referans verip cevap vermiştik. ama dediğim gibi hepsi sildiği için o duyuruları bulamadım. ancak nickini hatırlıyorum. ben bir feminist değilim. bu da gayet doğal ve normal. çünkü düşünsel bir fikir feminizm. ben bunun destekçisi olmam, sen olursun vs. bunlar tamamen insanın kişisel gelişimiyle alakalı.

aynı şekilde ne kadar kendimle çelişkilerim olsa da vejeteryan değilim. bu da aslında alışılmışlıktan gelse de bir tercih meselesi benim için. ancak yazdığında desteklediğim bir nokta var ki bu ne bir fikir ne de tercih. hayvanlara yardım etmek, onlara karşı vicdanlı olmak adı üzerinde tamamen vicdani bir nokta benim için. bunu yalnızca evcil hayvanlar olarak da düşünmemek gerekiyor. ne kadar zararlı olursa olsun bir yaşamı bitirmemeye ve başka bir çözüm bulmaya çalışıyorum kendi adıma.

buff'a ise şu noktada katılıyorum. burada gerçekten ayırt edici nokta, insanın doğada kendini nasıl konumlandırdığı ile ilgili. her şey gerçekten bizim için mi? yoksa insanlar da doğanın bir parçası mı?

ben şahsi olarak burada insanların da doğanın bir parçası olduğu fikrindeyim. ancak dediğim gibi. ben de buradaki kimseyle kavga halinde değilim. belki hayvan bakmak konusunda bilgisiz olabilirler ama her gün gördüğümüz hayvanlara eziyet edenlerin bu arkadaşlardan çıktığına inanmıyorum.
  • cinayet saati  (24.05.16 01:40:08) 
@Traveller işte böyle tatlı tatlı anlaşınca çok mutlu oluyorum ben.

Ebette hepimiz insanız, zaaflarımız var, kontrol edemediğimiz taraflarımız var. Benim de zaman zaman öfkeye kapılıp dellendiğim anlar olmuyor mu, oluyor. Erkek egemen topluma, her türlü canlıya hatta cansız olduğunu düşündüklerimize karşı yapılan zulmün karşısında çıldırdığım zamanlar oluyor. Ama sakinliği koruyabildiğimiz yere kadar korumak, bunun için uğraşmak çok önemli.
  • buff  (24.05.16 01:40:58 ~ 01:42:34) 
Traveller, her duyuruda yaptığın gibi bunda da hayvanlardan lafı gene nası feminizme azınlık haklarına getirmeyi başardın? birazdan kürtler de çok eziliyor ühü diye başlamandan korkuyorum


  • ambrosia  (24.05.16 01:44:04) 
@cinayet saati

Kavga olarak buradaki insanlar degil savas halinde oldugumuz durum iktidarlarin dusunce sistemi. Buna siyaset de denilebilir eger savas ve siyaset sozcuklerini ilk anlamlari disinsa dusunursek. Homofobik, dislayici, bencil dil ile baslayan bu surec hayvanlarin katledilmesi, insanlarin yasamlari boyunca temel hak ve ozgurlukleri elde edememeleri, doga katliami gibi sureclerle tamamlaniyor. Buff'in da dedigi gibi erkek'ten sonra kadin'in kedilerin atlarin daha sonra yunuslarin en altta boceklerin yer aldigi pramit dunyadan hepsinin bir butun oldugu ekolojik kumeye gecis istiyoruz.

Kavga icin de buradaki kimseyi degil iktidarlarin eril gorusunu kastettim. Zaten saatler once konuyu acan kisiyle mesajlastik sozum ona degildi.
  • Traveller  (24.05.16 01:52:11) 
@ambrosia

Kadin dedigimde biyolojik olarak kadin bedenindeki insanlari demek istemiyorum. Queer felsefeye gore eril olmayani demek istiyorum. Bunu Wittig buyuk harfle Erkek ve Kadin diyerek yazmisti. Eril sozcugu de sanirim erkek egemen sistemi tanimlamak icin kullanilabilir.
  • Traveller  (24.05.16 01:55:07) 
Sana ve kimseye karşı samimi olmak zorunda değilim. Kaldı ki "ben ne kadar hayvanseverim şu kadar hayvana bakıyorum" kafasına ulaşmak da eminim acayip bir duygudur.


  • Euxinos007  (24.05.16 01:57:16) 
İşte hep diyorum. Okumak ayrı bir şey. Az biraz kafanı yukarı kaldır bak.


  • Euxinos007  (24.05.16 02:25:23) 
Dubtıs +1


  • hasmetizm 2046  (24.05.16 07:47:29) 
millette uzman psikiyatr olmuş maşallah, o hasta bu şöyle deli bunun çocukluk travmaları var. kim neyi severse sever sizi neden rahatsız ediyor? millet ineğe tapıyor kimse çıkıpta bu ineğe tapanlar ne kadar salak diye tepki gösteriyor mu?

işin ucunda iyi bir niyet var, yaşanmış tecrübüler var. üstelik bunlar herkesin görebileceği kadar açıkça ortada hayvansever olmaya gerek yok, artık tvde bile uyarıları dönüyor sokağa atacağınız hayvanı bir hevesle almayın diye. bazen insanları şöyle bir sarsmak gerekiyor malesef nasıl bir sorumluluğun altına girdiğinin farkında mı diye. bu hayvanseverler de onu yapıyor.

adam evine aldığına bakmayı bırak arabayla üstünden geçtiği hayvana bile bir dakika durup bakmıyor bir şey yapabilir miyim diye. vicdanı sızlamadan öylece acılar içinde bırakıp gidiyor. böylesi insanların olduğu yerde hayvanseverleri anlayışla karşılamak lazım uyarıların için sağol farkındayım denebilir rahatlıkla.
  • yue  (24.05.16 09:21:31 ~ 09:30:01) 
yukarıda çok polemik dönmüş okumadım
cevabım evet aşırı olanları malca buluyorum.

  • basond  (24.05.16 09:22:32) 
yıllarca şiddeti gittikçe artan bir köpek fobisi ile mücadele ettim. son sürat gelen arabanın önüne atlamak mı yoksa köpekle yanyana yoldan geçmek mi deseniz arabanın altına atlamayı tercih ederdim, o derece yani. çevremde hayvansever olan, evcil hayvanı olanlardan bir alman arkadaşım hariç her zaman çok yorucu ve kırıcı davranışlara ve yorumlara maruz kaldım. yok benim insan sevgimden de şüphe edermiş, yok onlar insanlardan zararsızmış, o kadar gönüllü çalışmalara katılmamın sahte olduğunu dahi söyleyen oldu. hatta parkta illa olduğum tarafta köpeğiyle oynayan birinden çok ciddi fobim var diye ricada bulunduğumda (ondan çok önce gelmiştim ve uzanmış kitap okuyorduk arkadaşımla), bilerek üstüme attı hayvanın oyuncağını, köpek öyle bir koştu ki, korkudan saatlerce ağladım kocaman insan. bunun sevmemek olmadığını, fobi olduğunu, asansöründe ısırmadığını ama insanların fobisi olduğunu anlatma çabalarım hep sonuçsuz kaldı.

bir tek o alman arkadaşım fobim olmasa bile sevmek zorunda olmadığımı, nefret etmemem ve hayvan düşmanı olmamamın yeterli olduğunu söylerdi bana.

neyse ki çeşitli terapilerden sonra aştım köpek fobimi, ama bana yıllarca davranışları ve söylemleri yüzünden evet önemli bir kısmını gereksiz derecede çok anlayışsız ve sert buluyorum. gerçek hayvanseverleri ayrı tutuyorum.
  • Phoebe  (24.05.16 09:32:55 ~ 09:34:26) 
Bazı hayvanseverler cidden kafayı bozmuş durumda haklısınız. İnsanların hayvanlara verdiği zararın öfkesini alakasız kişilere göstererek çıkarıyorlar. Bu davranış bozukluğunu sadece hayvanseverler değil işyerinizdeki müdürünüz, arkadaşınız ya da okuldaki hocanız da yapıyor ama doğrudan bir etkileşim içinde olduğunuz için reaksiyonlarınız da değişiyor bu tip hayvanseverlere oranla.
Bunun dışında bu hayvanseverlerin böyle çıldırmasının nedeni de elindeki son parayı veterinere, ilaca, mamaya yatırmaları.
Kısacası insan içinde olmadığı bir dünyayı tanıyamıyor, anlayamıyor ya da o dünyanın realitesini tahayyül edemiyor. Sonra da "samimi değiller, saldırma motivasyonları var, herşeyi ben bilirim havasındalar".

Ayrıca
traveller,cinayet saati,buff,yue +1

Bir de karşı tarafın düşüncesini yok sayıp dinlemeyip umursamayıp küçümsediğinizde daha haklı olmuyorsunuz. Engizisyon mahkemesinden farkınız yok.


Edit: Devilred ben seni ve senin gibileri eleştirdim halbuki, bana tik verme konusunda emin misin?
  • rakicandir  (24.05.16 09:45:57 ~ 11:59:44) 
Hayvanları hayattaki başarısızlıklarının sorumlusu olarak gördükleri diğer insanlara nefret kusmak için kullananlar var. Panter Emel tarzı stereotip hayvansever çok itici bir tipleme.


  • arnold schwarzeneger  (24.05.16 09:46:02) 
Ben de hayvanseverim ama o dedigin tipe asiri sinir oluyorum onun gibi bi de kendini yirta yirta yalvara yalvara para toplayanlari var sorsan kendisi 3 kr atmaz ama para vermeyene cemkirir filan.
Hayvanseverlerden olusan bi olusumub icindeydim sirf bu yuzden ciktim gercekten manyaklik derecesinde insanlar var.tamam hayvani seversin yardim edersin de yardim etmeyen insana niye cemkirirsin ? Cok kavga ederek o olusumlardan ayrildim.Artik kendi halimde hayvan seviyorum kafam da rahat.

  • Esinsin  (24.05.16 10:28:08) 
[]

nasıl okuyoruz?

adile mi, aaadile mi? halide mi, haaalide mi? halit mi, haaalit mi? doğruları net olarak hangisi?

ben ilk ikiyi uzatıp, sonuncuda ikisi de olur fikrindeyim. adile nedir allasen :S aaadil yerine adil mi diyen mi var sanki :/


 
doğru düşünüyosun.


  • cokponcik  (22.05.16 18:53:44) 
Halide ile Halit i kısa söylüyorum ben :(


  • cabiday  (22.05.16 19:07:21) 
Hicbirini uzatmiyorum


  • rayde  (22.05.16 20:04:21) 
ilk ikisi uzun sonuncusu kısa.


  • xenophobe  (22.05.16 20:27:47) 
Bence hiçbiri uzatılmıyor. Halit'in ha:lit şeklinde okunması için hâlit olması lazım. A:dil değil adil. Kâğıt olayına bakarsak ka:ıt diyoruz çünkü şapkası var a'nın. Söylediğin kelimelerde yanılmıyorsam şapka mevcut değil.


  • cemallamec  (22.05.16 21:10:45) 
hiçbirii uzatmadan


  • all girls dream  (22.05.16 22:46:52) 
@cemallamec

türkçede zaten şaka yok ama adil demiyoruz, uzata uzata aaadil diyoruz.
  • devilred  (22.05.16 22:51:36) 
Şapka nasıl yok?

www.tdk.gov.tr
  • cemallamec  (23.05.16 20:16:31) 
[]

çok acayip değil mi

"sevgilim esrarkeş/kumarbaz ama çok seviyorum", "sevgilim beni dövüyor ama aslında iyi biri", "eski sevgilim bana şantaj yapıyor ama ayrılık acısı çekiyorum", "sevgilim beni aldattı, ben de onu bıçakladım" vs. vs. çok acayip değil mi bu kafalar yahu? insan neden bu denli hastalık dolu ilişkisini devam ettirmeye çalışır? aklım almıyor benim valla, alan varsa açıklasın da ben de her seferinde hayret etmekten kurtulayım.




 
Aha bana laf sokmuş yine. O ayrılmamaktan değil, ayrılamamaktan oluyor. İlişkiler konusunda çok büyük konuşmamak gerekiyor. Ben de senin gibi beylik beylik konuşurdum, geldiğim noktaya inanamıyorum bazen. Oluyor yani.


  • istenmeyen evlat  (20.05.16 23:52:59) 
yokluktan olabilir, takıntı olabilir ya da sado mazo duygulardan dolayı olabilir.


  • japan  (20.05.16 23:55:24) 
ben de isterdim bi hatuna böyle acı çektireyim ama hala beni sevmeye devam etsin. hiç bu kadar kötü ve empatiden uzak olamadımm ama kadınların hala seviyor ve vazgeçemiyor oluşuna hayranlıkla bakıyorum. bu kadar cefaya rağmen hala seviyorum diyebilmek için salaklık mertebesinde de olsa gerçekten çok sevmek gerek.


  • Goddard  (20.05.16 23:56:32) 
biraz sadistlik bende de var sanırım.


  • Goddard  (20.05.16 23:57:07) 
buyuk konusmamak lazim +1 (ozellikle baskalarini da iceren mevzularda)

bi de insan iliskinin icindeyken objektif gozle gorup degerlendiremiyor. bitince veya ustunden vakit gecince lan ne salakmisim diyor. herkes mutlulugunun pesinde iste bi sekilde. hayret etme bana ne de gec bence.
  • in vino veritas  (20.05.16 23:57:27) 
işe yarar mı bilemem ama bununla ilgili güzel bir flood, bilgi bilgidir

twitter.com
  • freebird5406_2  (20.05.16 23:59:28) 
sonra efendi adamlar "4s kuralı gerçek" diyince laf ediyorlar...

valla bunlar doğru, ben de hayret ediyorum ama kadınlar duygusallık kartını kullanıp "ne yaparsa yapsın seviyorum" modunda takılmaya devam ediyorlar.

Büyük konuşma +1
  • rodriguez2  (20.05.16 23:59:54) 
ya ben de cok sukur oyle bir iliski yasamadim henuz ama buyuk konusmamak lazim+1

her an cok mutlu ve pozitif olamayabiliyorsun, o kisinin sana vakti zamaninda hissettirdikleri o kisiyi senin icin vazgecilmez yapabiliyor. normalde cok guclu ve taviz vermez biri bile olsan bir an bosluguna gelir, hayatinin kotu gittigi, zayif oldugun bir doneme gelir bir bakmissin boyle bir iliskinin icindesin. ya da daha kotusu, kendini onun arkasindan aglarken bulabilirsin (sen anlaminda degil, genel manada)
sonuc olarak allah gostemesin diyelim, cok da buyuk konusmayalim.
  • equine  (21.05.16 00:03:22) 
herkes de b yandan ufak ufak eleştiriyor ama korkuyor benim de başıma gelir diye :) çünkü herkes bliyor ki aşkın bi ucu deliliğe çıkıyor, gözünbaşka şey görmüyor. la ne çakalsınız valla.


  • Goddard  (21.05.16 00:05:46) 
insanlar boyle iliskilerden akilalmaz haz duyuyorlar baska bir aciklamasi yok.

Akli basinda bir insan "hihihi kisa giydirmez" diye mutlu olur mu? Mekanda baskasi bakti diye sinirlenen sevgilisiyle gurur duyar mi? Hicbir iliski dort dortluk degil, her iliskide tartismalar yasanir. Ama ulan kiskanclik meziyet midir allah askina? Haysiyetsizlik meziyet midir? Saygisizlik meziyet midir? Bunlar asagilik insan ozellikleri, ben cildiracak gibi oluyorum etrafimda gorunce. Siz nasil hayatinizda barindiriyorsunuz diye bagirasim geliyor bazen.

Ama seveni var demek ki, herkesin kendi popisi valla, beni insani olarak rahatsiz etmek disinda pek irgalamaz bu durumlar. Uzulur, destek olmaya calisirim. Destek olmak icin anlamak gerekmez cunku, ne kadar acayip de olsa. Belki boyle boyle anlatinca kurtulur kadinlar bu hastaliktan. Umarim.
  • evde liyakat kalmamis  (21.05.16 00:08:27) 
Aklin almaz cunku bunlar "akilalmaz" seyler. Stockholm sendromunu kiyisindan kosesinden yasayan cok var demekk ki.


  • stavro  (21.05.16 00:10:45) 
İn su fildişi kulenden de halkın arasına karış, devil :) bizler böyle bokun içinde debeleniyoruz işte


  • damdanakan  (21.05.16 00:10:57) 
Kadinlari kimi zaman onlardan cok onemsiyoruz...


  • Traveller  (21.05.16 00:13:36) 
uyuşturucu bağımlılığıyla paralellik gösteren davranışlar bence bunlar. hatta bir çok noktada uyuşturucudan daha keyif verici, ya da en azından hissetmesi daha zor şeyler yaşattığını düşünürsek baya baya özsaygı ve bilinç eksikliğiyle değerlendirebiliriz. sen kendine saygı duymuyorsan başkası niye duysun ki?


  • baba jo  (21.05.16 00:14:21) 
Varoş problemi bir nevi. Yeni bulabileceği de aşağı yukarı aynı tip olacak.


  • kelepir  (21.05.16 00:26:47) 
  • KidLazer  (21.05.16 01:10:37) 
insan iliskileri karpuz secmek kadar basit degil, ondan.


  • baldur2  (21.05.16 01:20:27) 
  • kakao  (21.05.16 01:20:30) 
Çok itici.


  • chiper  (21.05.16 01:26:23) 
Bende kendini cezalandırma eğilimi varmış. bayagidir psikologa gidiyorum. amigdalam sorunluymus biraz. ventral tegmental bolgem kucukken vucudumu kanatarak saclarimi kopararak yanaklarimi parcalatarak cezalandiriyordu beni. son yıllarda da beni uzecek olan ilişkiler kurarak bu mekanizmayi taklit ediyormus bilincaltim. y×rra yemisim :(
ayrıca kendime üzülmekten yataklara düşen zayıf güçsüz bir bünyem var. başkası bana naapabilir ki daha deyip öyle koyveriyorum. benim gönül iliskimden ne olur ki.
Bu durum hoşuma gitmiyor. ama allahtan sevgilim beni dovuyor ayrilamiyorum noktasinda da değilim onlarda da muhtemelen ergenlik&bagimli kişilik bzklugu var
  • madeleine elster  (21.05.16 14:38:26) 
stockholm sendromu.. 4s kanunu


  • selam  (21.05.16 16:53:26) 
Çünkü hikayeyi öyle anlatınca oltaya duygusal ilişki gurusu gibi görünmeye çalışan daha fazla sazan geliyor.


  • arnold schwarzeneger  (23.05.16 10:29:40) 
1234567   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.