Ekşi Duyuru

Sevgili duyuru üyeleri;

Geçtiğimiz büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde ankara için aday olan Mansur YAVAŞ hakkında düşünceleriniz nedir?

seçim döneminde Mansur YAVAŞ'ı destekleyen kişilere baktığımız zaman siyasi yelpazenin hem sağında hem solunda yer alan insanlar YAVAŞ'ın etrafında birleşmeyi başarabildi.

Sizce Mansur YAVAŞ bir siyasi parti kursa aynı destek devam eder mi? başarılı olabilir mi? kendisi hakkında düşünceleriniz nelerdir.

teşekkürler.

 

Soru inci sözlük'ten bir arkadaşıma ait; kendisi burada verilen yanıtları takip edeceğini söyledi ilgilenen arkadaşlara teşekkürler,

arkadaşın yazdıkları copy&pate şu şekilde;

---
'sadece yap' anlamındaki 'just do it' in ispanyolca çevirisi lazım google translete ve bazı sitelerden baktığım kadarıyla 'solo hazlo' şeklinde olması lazım ama yapmak anlamına gelen 'hacer' fiilinin çekimlerine baktığım zaman hazlo diye bir kelime göremiyorum en yakın emir kipi 2. tekil şahısı var oda 'haz' şeklinde hazlo nerden geliyor anlamadım ve tam çevirisi solo hazlo mu?
---

 

walter lippmann demiş ki;

"başarılı politikacılar özgüvensiz, ürkek adamlardır. siyasette ilerlemelerinin tek nedeni, taviz vermeleri, rüşvet vermeleri, kandırmaları, kazıklamaları yahut da seçim bölgeleri dahilinde zorlu ve tehlike arz eden unsurları manipüle etmeyi başarmalarındandır."

günümüz Türkiyesi'ne baktığınız zaman bu tanımlamaya uyan siyasetçi kimdir desem aklınıza gelen ilk kişi kim olur ki?

ve üşenmez yazarsanız neden o kişi?

 

Bakunin'in değerli yol arkadaşları, pek sevgili kollektivist anarşistler!

Malum olduğunuz üzere Türkiye'de siyaset ve toplumsal yaşam ortada, hoş dünyanın geri kalanı çok farklı değil. Henüz gezegenler arası insanlı yolculuk olmadığı ve alternatif kısıtlılığı nedeniyle dünya üzerinde yaşayacağız, tamam.

Peki sizce Türkiye'de anarşist bir komün kurmak mümkün olabilir mi? cevabınız evetse siz böyle bir yapı oluşturmak için nasıl bir yöntem izler ve ne gibi sonuçlar beklerdiniz?

yok cevabınız hayırsa neden?

hayal gücünüz için bir sınırlama bulunmuyor, örn : 100 dönüm arazi alır (özel mülkiyete karşıyız ama hayal bu idare edin) içine 100 - 200 bungalov yerleştirir, kendi kuralları olan şöyle veya böyle bir toplum yaratırdım, şu meslek gruplarından kişileri davet ederdim ve şunları yapardım, birlikte yaşamak için şu kuralların geçerli olmasını isterdim vb deseniz, ne derdiniz?

alt yapı ve enerji ihtiyacını nasıl çözer, teknolojiye (iletişim / internet vb) bakışınız ne olurdu?


alakasız bakınız : cevab veremedi!

 

Aziz Valentine de Claudius'un Pek değerli torunları, yoldaşları, takipçileri.

öncelikle ilgili duruma "bağyan" arkadaşların yorum yapmasını dilerim ki az sonra okuyacağınız hikayede anlatacağım arkadaşın ruh halini az çok anlamama yardımcı olsun. (valla billa asılmayacağım size söz)

efendim mevzu-i bahis şudur;


bundan 6 sene önce bir hanım abla ile güzel bir ilişki yaşadık. Gayet renkli bir cinsel hayatımız vardı ve mutluyduk (en azından ben öyle sanıyordum) Neyse efendim bir şekilde ilişki bitti ve biz ayrı şehirlere düştük bir süre (5 sene kadar) hiç birbirimizden haber almadan yaşadık ettik.

geçen sene moralinin bozuk olduğunu söyleyerek bir sms attı (telefon numarasını değiştirmeyen insanlardan biriyim evet) ve tekrar muhabbet etmeye başladık. Buluştuk, bir pub da bir miktar alkol aldıktan sonra bana gittik ve yeniden seviştik.

Lakin sabah işin rengi değişti, evvelsi gece için beni suçlar tavırlar içinde oldu ufak bir tartışma yaşadık ve o tartışmayı müteakip 1 sene daha görüşmedik.

Gel gelelim 2-3 ay önce yine bir vesile ile konuşmaya başladık, yine buluştuk bir kaç gece bende kaldı ama aramızda cinsel münasebet yaşanmadı.

Bu arada yaklaşık 1,5 senedir hayatında olan adamla ilgili dert, sıkıntı, vb şeyleri bana anlatmaya başladığı zaman "hayatında olan erkekle ilgili tarafsız yorum yapamam ve bunları dinlemek beni rahatsız ediyor" dedim ve bu konu kapandı.

Ara sıra buluşmaya, içmeye, sokaklarda el ele gezmeye filan devam ettik (liseli değilim)

neyse, dün yine konuşurken o adamdan bahsedince ben de devreler yandı ve biraz sert konuştum, bunun üzerine tartışma sayılabilecek ve whatsapp üzerinden devam eden bir konuşma sırasında benimle sevişmek istediğini söyledi.

ilk başlarda "uuuu beybi" moduna girmiş olsam bile daha sonra hayatında başka biri olan bir kadınla sevişmek istemediğimin farkına vardım ve bunu ona "beni sevmeyen bir kadınla sevişmek istemiyorum" diyerek söyledim.

Yaklaşık 2 saatlik bir telefon konuşması neticesinde biraz atarlı konuştum en nihayetinde aldığım alkolünde etkisiyle sızdım uyudum.

sabah uyandığım zaman uzunca yazılmış bir mesajını gördüm, özetle şunu söylüyor;

"bu gece benden intikamını aldığını rahatlıkla söyleyebilirim.... veda etmiyorum belki yine karşılaşırız ..."

şimdi soru şu;

hayatında biri olduğu halde neden eski sevgilisi olan benle "bana aşık olmadığını, sevmediğini söylediği halde" sevişmek istedi.

ve ben bu sevişme isteğini reddettiğim zaman neden bunu "intikam almak" olarak gördü.

en önemlisi ise, "babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi"

pek değerli ilişki gurularının fikirlerini almak beni bahtiyar edecektir, Saint Valentine sizi korusun ve kutsasın.

amen!

 

Değerli duyuru sakinleri,

Ankara'da yaşamaktan sıtkı sıyrılmış bir birey olarak tası tarağı satıp ege'ye yerleşmeye karar verdim.

Muğla'da datça, dalaman, fethiye ve benzeri deniz kenarı olsun sessiz sakin bir yer olsun olursa da müstakil bir ev olsun gibi anlamsız planlarım var.

lakin zurnanın zırt dediği yer şurası ki; şahsım bilişim üzerine çalıştığımdan dolayı oralarda pek para kazanabileceğimi sanmıyorum.

siz görmüş geçirmiş duyuru sakinleri benzer bölgelerde sessiz sakin hayatımı sürdürebileceğim ne iş tavsiye edersiniz ve sermayesi kaça çıkar acaba?

bir ev, bir araba bir ufak şirket ve sağlamından bir böbreğimi satıp gitme planım var.

şimdiden teşekkür ederim efem.

 

değerli Senegal halkı;

özellikle "1990" lı yıllarının güneydoğusunu tanık ifadelerine dayalı olarak anlatan, faili meçhul cinayetler ve o dönem süregiden şiddete istinaden, itirafçı/resmi personel vb kişilerin anı/itiraf vb içeriğe sahip olan kitap önerilerinizi bekliyorum.

90'lı yıllarda yaşanılan devlet terörünü anlatan süreli yayınları elinde bulundurup satmak isteyen duyuru sakinleri sizleri de çok seviyorum.

ilgili konular hakkında film önerileriniz olursa bilhassa sevinirim.

 

değerli basın emekçisi arkadaşlar ve genel yayın yönetmenleri;

şüphesiz görsel anlamda bir portalın güzel olması onu diğer rakiplerinden bir adım öne çıkartıyor, özellikle son zamanlarda türkiye'de bulunan haber siteleri birbirine %80 - %90 benziyor (milliyet, hurriyet, gazetevatan, radikal vb.)

sizce bir haber portalı nasıl olmalı haberleri internetten takip edeb bireyler olarak mevcut sitelerin size göre artı ve eksileri nelerdir, siz olsanız nasıl yapardınız.

zaman ayırıp cevaplayan tüm arkadaşlara teşekkürler.

 

Sevgili Bursalı arkadaşlar, ankara'da yaşıyorum Bursa'dan bir yazılım firmasından iş teklifi aldım (çekirge) hafta içi kendileriyle görüşmeye gideceğim şartlarda anlaşırsak uzun bir süre ilinizde misafir olmaya kararlıyım.

Bursa'da sosyal hayat nasıldır, ev tutacak olsam keyifli semtler nerelerdir nereleri tavsiye eder veya etmezsiniz.

pubların olduğu bir yerleşke var mıdır? kısaca geleyim mi?

 

sevgili göçebe duyuru sakinleri ve saygıdeğer emlak danışmanları, seçme şansınız olsa Türkiye'de hangi il / ilçe / kasaba / köy / nahiye / mezra vb. yaşamak isterdiniz ve bu isteğinizin nedeni ne olurdu.

selametle efem.


 

efendim muzdarip olduğum husus şudur;

zamanında bir "eşek"lik yaparak mutlu olacağımdan çok çok uzak bir mesleği seçmeyi başaran bir bireyim.

iyi, kötü 3-5 kuruş kazanıyorum, "rahat g.tüne mi battı?" diye sormazsanız sevinirim. sıkıntım şu ki; yaptığım işten kelimenin en süslenmemiş hali ile "nefret ediyorum"

şöyle ki; yaşam mottom "dünya ipime minare g.tüme" olan bir birey olmam gerekirken , her sabah sakal tıraşı, takım elbise, millete uyduruktan günaydın vb diyerek gün harcıyorum.

şimdi diyorum ki; la her şeyi bir kenara bırak, tut bir bar aç (liseli değilim yaş 35) şimdi kazandığından belki daha az kazanırsın ama mutlu olursun (bira içmeye para vermezsin) falan filan.

ankara / tunalı hilmi caddesi'nde bir mekan buldum gibi, buraya ayırabileceğim bir rakam var gibi, ama bar işletmesinden zerre anlamam.

ne dersiniz teyzemin evlatları?

g.te giren şemsiye açılmaz diye devam edip gözü kapalı bu işe gireyim mi, ya da ne yapayım ki?

türkiye, bu şarkıya hazır değil evet.
".. orta sondan beri yaralı kuşum lisede ben ona aşık olmuşum .."
evet.

 

değerli Cherokee kabilesi üyeleri,

"evlat olsa sevilmez" kabilinden, kerameti kendinden menkul bir komşu kişisi ile aynı apartmanı paylaşıyorum.

esasında "tavşan boku gibi" ne akar ne kokar bir insan imajı veren bu kişi görünürde pek halis muhlis olsa bile, saman altından su yürütmekten imtina etmeyen bir birey.

şimdi bu gargamel, şahsımı "çevre il müdürlüğüne" şikayet etmiş, şikayet nedeni benle birlikte yaşayan köpeğin havlıyor olması, çevre il müdürlüğünden "köpeğin uzaklaştırılması" minvalli bir yazı aldım pek tabi "hadi lan" diyerek ciddiye almadım, aç parantez ( köpeğim 13 yaşında , 13 senedir benimle birlikte ve iddia edildiği gibi rahatsız edici bir havlaması yok, hatta 10 dairelik apartmanda şikayet eden kişi sadece bu lavuk )

kaldı ki, "Apartman yönetim planı" isteyen malik hayvan besleyebilir kararını zamanında almış, bugün yapılan apartman toplantısında bu arkadaş "dinimizce caiz değil zaten" diyerek şahsımın sigortalarını attırmayı başardı.

bu arkadaşın birbirinden çeşit 3 çocuğu var ve köpeğim bu çocukların yaptığı gürültünün %5'ini yapmıyordur, lakin bu amip benle dolayısıyla köpeğimle uğraşacak gibi, ben bunu bir köşede kıstırıp iyi bir dövsem, şikayet edersen seni köpekime veririm ağzını yüzünü ısırtırım desem yada ne yapsam ?

vurayım mı?

 

merhaba sevgili asurlular,

özellikle 1980 sonrasını anlatan tercihen türkçe, olmadı ingilizce veyahut alt yazılı film / belgesel yapımı önerileriniz olur mu?

öneriniz olursa ilgili yapımı internet üzerinden izlemek için yanına link eklerseniz tadından yenmez.

şimdiden pek teşekkürler, kedi canını senin.

 

pek saygıdeğer moğol ırkı ve sevgili duyuru sakinleri;

zamanında bir eşeklik edip medya sektöründe çalışmaya başladım, yaklaşık 10 yıl süren bu eşeklik sırasında farklı kurumlarda farklı kademelerde bulunmuşluğum vardır, e ister istemez tüm arkadaş çevrem bu sektör üzerine yoğunlaştı özellikle ankara'da muhattap olmadığım sektör çalışanı kalmadı sayılır.

son bulunduğum kurumda personelim olarak çalışan ve işe alınması için bizzat bastırdığım bir arkadaşımız, medya sektöründeki yavşaklıkla yükselmenin, zeka ve beceri ile yükselmekten daha kolay olduğunun farkına vararak grubumuza yönelik tasfiye hareketinte kendi çıkarları doğrultusunda (patronun istediği şekilde ifade vererek) iş akdimizin sonlandırılmasına yardımcı oldu sağolsun.

kendisi o dönem yaptığı hizmetlerin karşılığını alacağını umarken aynı patron tarafından işten çıkartıldı, bu işten çıkartma olmadan önce "artık düşüksün muhattabım değilsin" minvalli bir mesaj atmayıda ihmal etmedi, bu arkadaşımız yüzünden 20,000TL'lik bir maddi kaybım oldu, ve beraberinde sinir stres vesaire..

neyse efendim, bu arkadaşımız ankara'da yeni yapılanmada olan bir kurumda geçen ay işe başladı, tesadüfe bakınız ki ilgili kurumun genel müdürü değişti ve yakın bir arkadaşım bu göreve getirildi, ve şahsımada bu oluşum içinde bir konum önerildi. önerilen konum itibariye "bu arkadaşla çalışmak istemiyorum" diyerek işine son verme şansım var ve bildiğim kadarıyla ilgili arkadaşın tonla borcu olmakla birlikte ailesinin başka bir gelir kaynağı yok.

esasında işin piçliğine gidecek olursam ankara'da bu arkadaşa sektörü dar etmek gibi bir güç elimde, şimdi siz bir moğol olarak benimle benzer durumda olsanız ne yapardınız?

bu salı günü, tbmm'de yapılacak grup toplantısını izledikten sonra personelle tanışmak için kuruma gideceğim.

ben bunun ağzını gözünü kırayım mı? kırmayım mı?

moğol anayasası bu durum için ne der? yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.

 

sevgili duyuru sakinleri, ünlü kişiler tarafından çeşitli konularda söylenegelmiş olan sözlerin telif hakkı olabilir mi?

şöyle ki; ben tutup "atatürk'ten aforizmalar" adında bir kitap çıkartsam bunun için "her hakkı saklıdır" diyebilir miyim, neticede sözü söyleyen ben değilim ?

başka bir örnek "afili lügat" isimli kitap, adamlar bir çok bilindik kişinin sözlerini alıp kitaplaştırmış ve her hakkı saklıdır demiş, zaten bilinen ve kullanılan sözlerin her hakkı nasıl saklı olabilir ?

bunun hukuki yaptırımı ne ola ki?

 

sevgili duyuru sakinleri, google amca sorularıma tam yanıt veremediği ve hallice birbiriyle çakışan bilgiler kafamı karıştırdığı için sizlere sorayım istiyorum.

rusya'dan sıfır km bir motorsiklet almak istesek izleyeceğimiz yol ne olmalıdır.

gümrük vergi vb işlemleri ve ücretle ne kadar tutarki

motor hacmi : 749 cc

 

Sevgili sümerliler,

Ölümsüzlük bildigim kadarıyla henüz bulunmadı dolayısıyla bir zaman geldikten sonra "haydi eyvallah" diyerek gideceğiz bu noktada bir sıkıntı yok,

Şahsım öldükten sonra kullanmaları şartıyla " doku ve organlarımın tamamını diğer hastaların tedavisi için bağışlandım " henüz ölmek icin cok vaktim var diye umuyorum lakin son zamanlarda aklıma takılan bir husus var, öldükten sonra gömülmek yerine bedenimi tip fakültesine kadavra olarak bağışlamak istesem hatta bunu yapsam acaba nasıl olur.

Geride kalanlar acaba bir mezar olsun isterler mi?

Sevdiğiniz bir akrabanız benzer bir karar verse tepkiniz ne olurdu?

Ps. Hayat güzel ve şimdilik ölmeye niyetim yok. :)

 

Yenilmez galyalilar ve degerli duyuru sakinleri;

Varsayalım bugün hayatınızın son günü ve siz bir sekilde bunu biliyorsunuz, 24 saat sonra pamuğu takacaklar. Ne yapar nasıl geçirirsiniz bu kalan süreyi ?


 

sevgili duyuru sakinleri, sizce iPad 2 mi? Samsung Galaxy Tab mı? neden.?




 

akıllı telefonlar için basit bir messenger programı olan kik messenger'i kullananınız var mı?

veyahut benzer program öneriniz olabilir mi?


 

kağıt uçağı sürükle bırak mantığı ile fırlattığınız, mesafe katettikce pusan toplayıp o puanlarla uçağı geliştirdiğiniz bir oyun vardı, fransa, afrik vb gibi arka planlar vardı uçak uçarken.

adını bilen var mı ola?