Ekşi Duyuru

Medikalci ya da doktor degilim. bir cok markayi denedik en dogrusu ve satis sonrasi destek konusunda iyi olan ime-dc bence. bir de olcumu ne kadar dogru yapiyorsunuz o da onemli.

2 saatten sonra ne zaman olctugun farketmez.

vucudumuzda embriyolojik surecte dokular farklilasir ve olmasi gereken yere tasinirlar. ektopik demek olmasi gereken yerin disinda olmasi demek. yani pankreas bir organ ve pankreas hucreleri orada bulunur. ektopik pankreasta vucudun baska bir yerinde pankreas hucresinin gorulmeis demek. dogal olarak da burada pankreasin urettigi hormonlari uretme kabiliyeti olabilir bu hucrenin ayni zamanda bulundugu yere gore basi bulgularina da neden olabilir. dokunun iyi mi kotu mu oldugu konusunda maalese fbir sey diyemem, bu konuda en iyi doktorunuz bilgi verir ancak iyi huylu olma ihtimalininin daha yuksek oldugunu dusunuyorum.

noroendokrin tumorlerler adindan da anlasilacagi gibi sinir ve endokrin hucrelerinden olusan tumorlere verilen isimdir. bir cok degisik versiyonlari vardir. tek basina veya bir sendromla birlikte gorulebilir.lokasyonları ve salgıladıkları hormonlar nedeniyle çok farklı klinik durumlar ortaya çıkarabilirler. yine cogu zaman iyi huylu olmalarina ragmen her turlu risk acisindan arastirilmalidirlar ancak ondna sonra iyi huyludur bu denilebilir.

pm attım

Tekele gidin fiyat sorun 25-30 civarı diyorsa sizi götürür aradığınızı buldunuz demektir

Doluca KAV (Kırmızı) - 35 TL civarındadır, çok güzel şaraptır.
Korvus (Kırmızı) - birkaç çeşidi var. Mor olanı 50 TL civarındadır bu da çok güzel şaraptır
Buzbağ - 20-25 TL - fena değil
Pinot Grigio (Rose) - 25-30 TL fena değil

Butik üretim istersen şurayla iletişime geçebilirsin:
www.facebook.com

buzbag +1 20 civarı
angoralar cok populer. 25 e
yakut var 40 civarı

merlot II tabi ki. 23 tl ve çok güzel yumuşak içimli hoş bir şarap.

geçen gün şundan içmiştim, oldukça güzeldi ama fiyatını bilmiyorum www.keyifnotlari.com

bu da çok güzel ama bunu da içeli epey oldu, şu an ne kadardır bilmiyorum www.kosherwinecellar.co.uk

hocam vaktin varsa atla git metro markete, kapıda bir günlük kart çıkarttır, istemediğin kadar şarap çeşidi var. metro yoksa büyük karfurlarda da baya çeşit oluyor.

sunrise var, şili şarabı (cabernet sauvignon olanından) geçenlerde metrodan aldım 28,90 idi fiyatı.. iyi de gayet..

bir de kayra buzbağ rezerv var 2012 38-45 arası geziniyor, babalar gibi ama o da..

Favorim: Leona (max 35 tl oluyor)

Leona Merlot-Kalecik Karası kupajını öneririm, 28-30 tl civarı.

Ne kadar zaman uyutuluyorsunuz=süresi değişiyor uzarsa işlem ek doz yaparlar
Hissediyor musunuz=hissedende var hissetmeyende ikisinide gördüm
Sonrasında boğazınızda midenizde vs ağrı oluyor mu=büyük ihtimalle biraz olucak
Uyanma süreci nasıl=normal uykudan uyanırmış gibi oluyor ama biraz sersemleyebilirsiniz
Ne kadar sürede uyanıyorsunuz?=uzun sürmüyor hemde hiç
Uyandıktan sonra araba kullanabilir misiniz=senin tercihine kalmış ama tavsiye edilmez hatta kesinlikle kulanmayın derim
Uyanırken saçmalama olayları oluyor mu=büyük ihtimalle olucak nasıl olacağı size kalmış
Narkoz olayları gibi yani ağlama kusma gülme saçma sapan konuşma=belki belli değil
Yalnız başınıza mı uyanıyorsunuz=hayır başınızda birinin bulunması gerekli

annem yaptırdı. Koluna serum takıp yan çeviriyorlar seni. Oksijen maskesi takıyorlar sonra uyuyorsun. Uyandığında seni başka odada yatırıp dinlendiriyorlar serumun oluyor. Biraz uyukluyor gibi oluyorsun sonra düzeliyor. 2 st yemek su yok. Saçmalama kişiye bağlı. O gün araba, bıçak kullanma. Birkaç gün yutkunurken acı olabilir. Yanında biri olursa iyi olur.

ben iki işlem birden yaptırdım. işlemler başladığında uyutuluyorsun, işlem bittikten sonra yerine geçtiğinde uyanmış oluyorsun. hiçbir şey hissetmiyorsun. bazıları sonrasında boğazında ağrı falan hissetmiş, ben hiç hissetmedim. sadece sedasyondan dolayı baş dönmesi vardı ancak 15-20 dakikada kendime geldim diyebilirim. ancak yine de uyandıktan sonra araba kullanmamalı bence de, ne olur ne olmaz. öyle saçmalama falan bende olmadı.

Benim cok rahat gecmisti,tek basima gittim yan yatirim bogazima fis fis siktilar,kolumda igne yaptilar gerisini hatirlamiyorum.bir hemsire odama gelip uykudan uyanir gibi uyandirdi.
Sonrasinda baska tahlillerimde vardi ve onlari halledebilcek durumdaydim.

Kisacasi uyudum ve uyandim.hic bir sorun yoktu.

uyuttuklarında soktukları şey boru olmayabilir yanlız, onu bi düşünmek lazım :D

@mrvengeance bir gün başına gelirse uyutulmadan yaptırmanı öneriyorum o zaman. Yarım saat 5 kişiyle dövseler seni daha zinde kalırsın o derece. Öyle bişey. Yattığın yerden kalktığında zombiden hiç bir farkın kalmıyo dış görünüş olarak

Bana lokal anestezi yapılmıştı, o sayılıyor mu? Yarım saat mi sürmüştü acaba, bilmiyorum. Sesler duymuştum konuşma sesleri ama anlamıyordum, gözüm de açıktı ama görmüyordum belki de kapanmıştı. Ama bittiğinde gayet de algılarım açılmıştı, yani dozajı çok iyi ayarlamışlar sanırım çünkü operasyon esnasında öyle acı falan çekmedim, sadece gerginliğin verdiği bir stres vardı. Ama lokal dediysem de her yerim offline olmuştu diyebilirim. Bittiği zaman bir yarım saat yalpaladım, kendimdeydim ama halim yoktu. Yanımda biri olması iyi olmuştu. İşlem biter bitmez beni göndermişlerdi aletleri çıkarıp. Saçma sapan gülme, konuşma vs yoktu. Sadece boğazım konuşurken, yutkunurken çok yarım gün boyunca çok acımıştı. Acısı 2-3 gün sürmüştü, o kadar.

kullanılamaz tek seferlik

mimari'de metrekareye 50-200 arası değişir ama sizin işte bilemedim.

Meslek odanızla görüşüp liste fiyatlarını öğrenebilirsiniz. Ama piyasada kıra kıra ne hale getirmişlerdir o fiyatları bilemem. Sadece kafanızda bir fikir oluşması açısından.

komple elektrik proje çizimi desen m2 ye göre fiyat belirlenir de sadece pano çizimi için fiyat belirlemek biraz zor. Panosuna göre de değişir. Basit bir kompanzasyon panosu ile karışık bir DDC panosu çizimi aynı değildir. Karışık panoları çizebilecek çok fazla da insan yok.

Bedeli işin zorluğuna ve harcayacağınız vakite göre belirleyin. Çok da az paralar istemeyin. Atıyorum tüm gününüzü alacak bir iş en az 400-500tl gibi bir fiyata çizilir. Fiyat teklifini karşı taraftan isteyin bakalım ne teklif edecekler.

Son olarak detay vermemişsiniz ama firmanıza yaptırdıkları işleri daha ucuza size
yaptırmak gibi bir düşünceleri olabilir. bence bu durum etik olmaz

@dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi

Yok, aslına bakarsanız direkt olarak transfer teklifi aldım ama bu konu bence çok mümkün değil. biz (çalıştığım firma) sadece proje işi yapmıyoruz.yani panosunu yaptığımız işlere proje çiziyoruz. Panoları imal ediyoruz. bende imalat için uygulama projelerini çiziyorum ve Panoları imal ediyorlar.

Bahsettiğim firmanında kendi atölyeleri var pano imalatı yapıyorlar sanırım. onlar farklı bir markanın partneri. biz başka bir markanın partneriyiz. bizim partneri olduğumuz marka ile imal edilmesi gereken panolar için bizimle çalışıyorlar.

İşin sizi sizi ne kadar uğraştıracağını kestiremiyorsanız. İş başına değil ama saatlik ücret isteyebilirsiniz. Bu durumda sözleşme yapılırken işin tahmini kaç saat süreceği sözleşmeye yazılır. İşin sonunda bu rakam üzerinde tekrar konuşulup fatura kesilir. Yani misal işin başında 60 saat çalışacağı diyorsun ve saatlik ücret üzerinden hesabını veriyorsun. İş bitince de şu şu değişikler oldu 80 saat çalıştım diyorsun. Pazarlık ediliyor. Atıyorum 70 saatte anlaşılıp fatura kesiliyor.

ilçe seçim kurulu'na gidebilirsiniz ancak yoğun olduğundan giremeyebilirsiniz. yasak olmasa da fiili yasaklar söz konusu oluyor.

bir ilçenin genel merkezine gidip takip edebilirsiniz.

Resmi olarak anayasal hakkınızdır ama takdir edersiniz ki bir sandığa oy atmış 1000 kişinin bir odaya dolup Sayımı izlemesi fiili olarak pek mümkün değil.

oylar sayılmaya sınıflarda başlanıyor bunu kastediyorsanız; evet tabiki vatandaş olarak istediğiniz bir sınıfa girip izleyebilirsiniz. buna hakkınız var yasak değil. sayımlar sınıf kapıları bile kapatılmadan açık yapılmalıdır.

izleyebilirsiniz. buna kimse itiraz edemez. en en kötü sınıfın dışına çıkarma hakkı var, ama kapıyı kapatamıyor. kapıdan izleyebilirsiniz.

Sandık çevresi diye bir kavram var. Sandık çevresine girmeden izleyebilirsiniz. Açık sayım ilkesi bunu gerektiriyor. Odaların kapıları da açık olmalı, kapatılırsa müdahale edin. Oylar sayılırken sandık başkanının herkesin göreceği şekilde saydığı oyları göstermesi gerekiyor. En azından işlerin bu şekilde yürütülmesini sağlayabilirsiniz.

Onun dışında sayımda usülsüz bir durum gördüğünüzde, gayriresmi uyarınızı dikkate almazlarsa resmi itiraz hakkınız var mı bilemiyorum. Onu bilenler cevaplasın.

sayım sırasında seçme yeterliliğine sahip yurttaş olarak sözlü itiraz yapma hakkınız var. sözlü itirazınız için o sırada tutanak tutulmalı itiraz edenin adı soy adı imzası açık adresi istenir yazılır kağıda imza attırılır. nüfus cüzdanınız yanınızda olsun mutlaka.itiraz yapana alındı belgesi verilir. itirazınız sandık kurulu başkanı tarafından üst makama iletilmelidir.

abartı bir örnekle daha vereyim dışarıda çöpte vb. bir hukuksuzluk delili gördünüz o zaman delili dilekçeye ekleyip yazılı itirazınızı nöbetçi savcıya yapabilirsiniz. süre burada çok önemli.


www.basarmevzuat.com

6. kısımdan itibaren okuyun isterseniz.

ayrıca ola ki itirazınızı kabul etmeyen bir sandık kurulu var karşınızda ve siz tamamen kendinizden emin tüm dürüstlüğünüzle orada hukuksuzluk yapıldığına eminsiniz ve deliliniz var(yada şahit olan oradaki diğer gözlemciler) o zaman onlara şunu hatırlatın:

İTİRAZLARI VE ŞİKAYETLERİ KABUL ETMEMEK
Madde 165 - Bu Kanunla kendilerine şikayet ve itiraz yetkisi tanınanların bu yoldaki müracaatlarını tutanağa geçirmeye mecbur oldukları ahvalde tutanağa geçirmeyi reddeden kurul başkan ve üyeleri bir aydan bir yıla kadar hapis ve yüz liradan beşyüz liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.

Gün içinde ne kadar enerji tüketiyorsak yediklerimiz de o enerjiyi karşılayacak kadar olmalı, normali bu. O deliler gibi yemek yiyenler çok enerji harcıyorlarsa onlar da normaldir, ama harcamıyorlarsa o yemekler vücuda kas olarak dönmüyor tabi ki. Ondan kilo veremiyorlar.

Az az sık sık yemenin iyi olduğunu düşünüyorlar, ama ben tam tersi acıktıkça yemenin iyi olduğunu düşünüyorum mesela çünkü ben kendimi o zaman yemeye mecbur hissetmiyorum ve üzerimde baskı olmuyor. Diğer türlü "Bir şey yemeliyim" diye strese giriyorum filan, saçma oluyor. Yani insan vücudunu kendisi bilir, acıkmıyorsan yemeye zorlama kendini demek istiyorum. Başkaları için o işe yarıyor diye senin için de o işe yarayacak diye bir şey yok.

Sen yaktığından fazlasını yemiyorsundur, acıktıkça yiyorsundur, metabolizman da hızlı çalışıyordur ve bu yüzden zayıfsındır. Ancak açlıktan kusana kadar yemek yemediğin ifadesi abartılı değilse, hakikaten açlıktan kustuğun olduysa o zaman bir sorun vardır.

Doktora gideyim diyorsan tabi ki öncelikle endokrinolojiye gidip bunun hormonal bir anormalliğin sonucu olduğu ihtimalini elemek lazım. Psikoloğa da gitmen gerekebilir ki durumun psikolojik de mi olduğu da anlaşılsın. Kusana kadar aç kalmak daha çok psikolojik gibi çünkü.

Edit: @la noix'e de katılıyorum.

"Bakıyorum millet dana gibi yemek yiyor, üzerine pasta, börek, kurabiye, tatlı vs. yiyor. Daha versen daha da yiyecek. "

cidden etrafındaki tüm insanların böyle olduğunu düşünmüyorum. eğer böyle görüyorsanız sizin algı probleminiz vardır (bunu hakaret vs olarak söylemiyorum, beden algı bozukluğu tarzında bir terminoloji olarak söylüyorum)

pskiatrist+1

not: aslında kendinizde bir sorun olabileceğini kabul etmeniz çok büyük bir başarı. yolun yarısı cidden sırf bu şekilde kat edilmiş oluyor. ama sapmamak için ya da yanlış yerlere girmemek için doğru kişiyle görüşmeniz lazım

dilindeki tad alma bölgelerinde sorun olabilir, sigara da kullanıyorsan köreltiyor tad almayı.
bi de ne yemeği seviyorsun mesela, yok mu yemeyi seviğin bir şey. bazı insan her şeye burun kıvırır, o insanlar için yemek yemek işkence, yanındakine de işkence.
sevdiğin ve yararlı bir şey ye?
bir de sürekli yemek yemeyi düşünmek de sorunlu :)

maddi durumunuz elverişli ise viessmann, yıllardır gördüğüm en iyi fiyat performans kombisi.

Bildigim kadari ile yasamak zorunda. giris cikis filan da yapiyorlar 6 ayda bir ama sikinti cikartiyorlar diye biliyorum nerelerdeydin sen filan diye.

bulunduğun ülkedeki işlerini toparlayana kadar 2-3 seferliğine 6 ayda bir giriş çıkış yaparak uzatabiliyorsun ama ondan sonra napıyorsun sen ya deyip elinden alıyorlar. zaten orada yaşamayı düşünmeyen biri neden green card alacak onu anlamıyorum. turistik vizeyi 10 yıllık veriyorlar, kafana estikçe gidersin.

green card çıktıktan sonra yanılmıyorsam 1 yıl süren var bu sürede gitmen gerekiyor. daha sonra istediğin zaman gelip gidebiliyorsun. çıktığı gibi gitmek zorunda değilsin yani.

kendi donanımına göre olan driverların en güncel olanlarını indir. format atmadan önce lan ve wireless drivarlarını indir, garanti olsun. aygıt yöneticisinin ekran görüntüsünü alabilirsin diski çıkarmadan önce.

ikinci soru için norton ghost veya acronis true image indirip bir cdye yazdırıp (veya bootable usb yaparak) bilgisayarı bu cd ile başlatarak imaj alabilir, imaj atabilirsin.

wifi ve kamera driverlarının net ismini öğrenin yeni hdd takmadan. çünki sitede birden fazla üretici için driver konulmuş.

denetim masasında sistem ve güvenlik kategorisinde yedekleme ve kurtarma diye seçenek var ordan yedekleme diski oluşturabilirsiniz.

honeywell
emerson fln onlara bak.

böyle kanalların abd için ayrı international için ayrı yayınları vardır

Geçtiğimiz sene tam emin değilim ama Vikings yayınlanıyordu.

kafalarına göre değiştiriyorlar işte, international yayınlar pek iplenmiyor

maaş anlaşmanı brüt üzerinden yaparsan maaşın değişme durumu olabilir ama net maaşta anlaşırsan maaş değişmez. mantıken, net maaşa anlaşıp sabit para almak çalışan için daha kârlı.

bunu şirket kendi insiyatifinde yapmıyor. kanun böyle. t joe'nin dediği gibi net maaşla anlaşırsanız bu olmaz.

Yani ben bu dediklerinizden şunu anlıyorum. Diyelim ki şirket bize dedi. Biz artık bu maaş olayını bu şekilde yapmıyoruz. Gelir vergisi olaylarını kendiniz karşılayacaksınız. O zaman şöyle mi olacak? Brüt Maaşından ssk payı düşülecek. Sonra gelir vergisi hesaplanacak. Ve sana ödeme yapılacak. Bu şekilde olunca vergi dilimin değiştiğinde maaşın azalacak.

net maaşla anlaşırsan da çok farketmiyor durum sadece her ay ne alacağını biliyorsun.

ik ve işveren de salak değil tabi brüt verilen maaşı ortalayıp sana net sunuyor.

brüt çalışan ocak ayında 2100 alıyorkan sonra 1700'lere düşüyor

tabi bunu sana net verirse 1900 olarak veriyor yani ocak şubat mart fazla maaş alamıyorsun ekim kasım aralık'ta da az maaş almıyorsun :)

brüt ücret üzerinden anlaşmışsanız brüt ücretiniz yıl boyu değişmez, dilim atladıkça maaştan kesilen verginiz artacağı için net ücretiniz azalır.

net ücret üzerinden anlaşmışsanız, bordronuz geriye doğru hesaplanır, net ücretten brüt ücretiniz bulunur. zaman geçip vergi dilimi atladığınızda ise net ücretiniz aynı kalır, ama geriye doğru yapılan hesaplamada brüt ücretiniz artar.

yani "hangi brüt rakam üzerinden üst dilimdeki vergiyi kesersek yine aynı net ücrete ulaşırız" şeklinde bir formülle yeni brüt ücretiniz öncekine göre yüksek çıkar.

genelde kurumsal şirketlerde böyle sıkıntılar yaşanmaz ama çakal ikcılar ve patronlar bunu yapabilir. o yüzden maaşı net üzerinden konuşmak ve anlaşmak en doğrusu.

ayrıca sizin işverene maliyetiniz sadece sgk ile sınırlı değil; işsizlik bilmem nesi var, damga vergisi var, asgari geçim indirimi var falan filan.

örneğin net 1500'e anlaşırsanız takriben 1590 civarında bi para alırsınız agiyle beraber. ama kendiniz hesapladınız (rakamları sallıyorum) 1500 net için 2300 brüt lazım diyip 2300 brüte anlaşırsanız 1500 alırsınız ve agi onun içinde olur.

bunun etik olanı nedir? ben brüt 3000 istiyorum demek gibi bi hataya düşerseniz ik bunun hesabını yapar ve size ilk ay alacağınız net parayı yıl boyu sabit şekilde verir. ama sözleşmenizde brüt 3000 yazdıktan sonra sizin azalan maaş almanıza yapabileceğiniz bir itiraz olduğunu düşünmüyorum.

özet şu, ne üzerinden anlaşırsanız resmi olarak onun sabit kalması işverene sıkıntı çıkarmaz. nette anlaşırsan net, brütte anlaşırsan brüt sabit kalır.

kendi için olsaydı kabul etmezdi ama söz knusu yavrusu olunca bence gurur yapmaz.
yani ben kendim için tek kuruş almam kimseden ama çocuğum için el açardım herhalde gurur yapmadan..

Eğer bebek erkekse, ilerde sünnetinde takacağımızı şimdi veriyoruz diyebilirsiniz mesela.
kız ise de buna benzer birşey uydurabilirsiniz.

Hesap numarasına isimsiz havale... Benim üniversitede bir arkadaşıma gelmişti 1000 tl civarı, hala nerden geldiğini bilmez, biri yanlış yatırmıştır diye aradı sahibini bulamadı, sonra kullandı parayı, sıkışık zamanında iyi gelmişti çocuğa...

direkt git ver işte, evladının sağlığından daha önemliyse o onuru ve gururu zaten yerin dibine batsın, saçma sapan gurur meselesi yüzünden o çocuk sıkıntı çekmek zorunda değil.
hatta zaten yeterince onuru olsa maddi durumu çok iyi değilken çocuk yapmazdı.

patronunuza söyleyin durumu. siz kendi aranızda paranızı toplayın, patrona ya da şirket sahibine verin. o da ikramiye gibi versin. hem o da güzel bir miktar katmış olur üstüne.

@robin crusoe patron hakkında pek birşey yazmayım. döner dolaşır g. girer. "gerek yok, alışır beklentiye girer" diyo adam.

@draconas: orospu çocuğu demek ki.

farklı bir öneri olsun diye yazmıştım ama öyle olacağı aklıma gelmedi değil.

bu durumda @cosmicstring'in önerisi benim aklıma yatıyor. bunu da aranızda yaşça en büyük ya da en "babacan" arkadaşa yaptırırsanız daha güzel olur.

Yani bizim olsa sen yardım etmez miydin böyle zamanda falan diyin.

excel olarak kendinde tut, diğerlerine pdf at.

Belirli alanları şifreleyebilirsin

Excel olarak tutup pdf olarak yollamam olanaksız. Dosya online gibi çalışacak mantık olarak . sürekli ilave satırlar gelecek yani. Her seferinde herkese mail atmam aşırı bilgi kirliliği yaratır. Hangisinin en son olduğu karışır. Sistem şu şekilde çalışacak. Dosya bana ait olacak. Tek değişiklik yapabilecek kişi ben olacağım. Ağ üzerinde paylaşımda olacak ve ağa bağlı olan kişiler kendilerine bir kısayol olusturup kendilerini ilgilendiren kısımları takip edebilecek. Fakat değişiklik yapması mümkün olmayacak.

sayfayı koru (protect sheet) yapacaksın, şifre koyacaksın. bu durumda herkes görebilir ama değişiklik yapmak isteyince uyarı çıkar kilitli diye. unprotect yapmadan değişiklik de yapılamaz. istediğin bu mu?

office.live.com
şöyle online bir şekil olabilir

diğerleri için bilgisayarında local bir guest hesabı oluştur. Buna sadece read yetkisi ver. Network üzerinden bağlanıyorlarsa bu hesapla bağlanıp sadece okuyabilirler. O bilgisayarda fiziksel olarak oturum açıyorlarsa durum yine aynı

google drive üzerinden "sadece goruntule" yetkisi verilerek halledilebilir.

Arkadaşlar teşekkür ederim hepinize. bu öneriler haricinde bir yol denedim vakit bulunca yazacağım nasıl yaptığımı. herkese basıyorum tikleri.

normal hatta 3-4 gün sonra hiç ağrımayan kolun ağrımaya başlayıp kolunu kaldıramayacak aşamaya bile gelebilirsin, panik yok.
ben kol ağrısını 1 hafta çekmiştim ve işin ilginci ilk başta olmamıştı o ağrı, sonradan çıktı.

bence grip oluyorsun ve bunlar tesadüf

o asinin icinde seni tetanoz yapacak bir sey yok merak etme. sadece toksinleri var, kendi kendine cogalabilen bir sey yok yani. vucudun toksinlere karsi bagisiklik gelistirip vucuttan atti mi gececek butun sikintilarin.

ilac alma ama, gerek yok.

askerde 3-4 gün pert etti herkesi. kolda deli gibi de agri yapar üstüne yatamazsın.

bağışıklık sistemi zayıf olduğunda aşılar vucudu hasta edebiliyor.

Valla boğaz köprüsü girişinde polis kasksızları sinek gibi avlıyor. Arayıp derdinizi anlatırsanız o saatte bir trafik polisi yollarlar belki, hem işin içinde ceza parası da var.

Ben de aynı şeyden rahatsız oluyorum. Bunların kaldırıma çıkanları da var.

Geçen sene öyle oturan bi ekip otosuna gittim camı tıklattım. Dedim ki, iki blok ötede dursanız olur mu? Kaldırımdan kuryeler motor sürüyor, deli gibi gürültü yapanlar falan var, bir ilgilenin bir zahmet. Ekip tabi ki dedi. Şikayet olmadan bir şey yapmaları pek mümkün olmuyormuş (aslında mümkün ama neyse). Bunu cuma günü başka şehre giderken dedim. Pazar geldiğimde normalde kurye motoruyla dolu olan kaldırımda değil yolda parkedilmişti mesela hepsi de. İki haftada eskiye döndü ama olsun.

Sonra akşam 10'dan 12'ye egzos patlatan birkaç apaçi arabasını şikayet ettim. Dedim her gece buradalar, gelseniz zaten görmeme olasılığınız yok. O zaman bana "biz böyle her yere durup bekleyemiyoruz, siz plakasını alın onların biz işlemi yapalım" dediler. Ama aşağı inip plaka için beklemem garip birşeydi. Kaynadı öyle.

Galiba polisine göre değişiyor. Gördüğünüz bir ekipten rica edin güzel dille, canları sıkılıyorsa el atıyorlar gibi geldi bana.

bilen birisi cikmazsa alakasiz bi ilanda deneyerek ogrenebilirsin

yağlanmak için protein tozu mu kullanmayı düşünüyorsun?

spor takviyeleri özellikle yağsız üretilir kas kütlesi için, yağ anlamında fayda etmez yani.

büdüt: weider mass karbonhidrat da içeriyor ama bence doğal yağlı şeylere yüklen. zeytinyağlılara özellikle.

Baslat menusunde 'My Recent Documents' hala duruyorsa oradan bakabilirsiniz. Saatleri ispatlamayabilir.

IT birimi Active Directory audit logu tutuyorsa hangi kullanici hangi dosyaya erismis listesini verebilir. Buyuk ihtimal tutmuyodur gerci.

çalıştıra eventvwr.msc yaz.
bulabilirsin bi ihtimal.

tema vakfı ile iletişime geçince yardımcı oluyorlar. biz de üniversitedeyken yapmıştık bir lisenin bahçesini ağaçlandırmıştık bu yolla. onlar önermişti liseyi filan.

diğer soruların cevabını bilemeyeceğim ama program olarak notepad ve calibre yeterli.

ekşisözlük'e girin ve ekşi sözlük e-kitap servisi meritokrasi başlığına bakın. bir de ilaveten eskikitaplarim.com adlı muhteşem siteye bakın.

ikisinde de en ince ayrıntısına kadar yazmışlar.

Eğer elinizdeki metinler pdf/word formatında, yani yazıyı kopyala-yapıştır şeklinde kopyalayacağınız şekildeyse, sigil diye program var, onu öneririm.


bu şekilde, word'de yazar gibi epub'u siz oluşturuyorsunuz yani.

www.tamindir.com

banka taksitlendirebiliyor galiba ama x tutar olmuyor, x + komisyon ücret vs oluyor.

edit: kuyumcu işlemleri taksitlendirilemiyormuş.
www.ingbonus.com
www.bonus.com.tr

ticari kredi kartın varsa ya da bulabilirsen taksit yaptırabilirsin.(yasal olarak)

birkaç çalışanı tanıyorum, hem İzmir'den hem de İstanbul'dan. Almanya Vanguard'la epey iş yaptım zamanında, türkiye'dekine de buna güvenerek bazı işler verdim, bir sıkıntım olmadı. yakın zamanda bir satışçıları ayrıldı, biraz sirkülasyon olabilir, firma içi maaş..vs hiç bilemem ama muhtemelen maaşları iyidir, güzel çevre yapılır ama öte yandan tüm köşeler tutulmuş gibi de. bilemedim, piyasada kötü bir şey duymadım haklarında. Piyasada henüz tam yer etmiş sayılmazlar, hala müşteri yakalamak ve rakipleri arasından sıyrılmak için çok uğraşmaları lazım, bu da iyi bir kariyer fırsatı olabilir çünkü bazı rakipleri daha kurumsal yapıda.

evlilik nedeniyle iş akdinizin feshini ve tazminatınızın kendinize ödenmesini isteyen içerikte dilekçe yazıp verin.

bu konuda yeni bir değişiklik yok.

evlendikten sonra 1 yıl içerisinde iş akdinizi sonlandırıp kıdem tazminatınızı alma hakkınız var.ihbar iki taraf için de söz konusu olmuyor.
yazacağınız dilekçede mutlaka evlilik dolayısı ile iş akdinizi sonlandırmak istediğiniz belirtilmiş olmalı. istifa kelimesini kullanmamak yararınıza olur.
ayrıca işverene bu dilekçenin ihtarname ile noter kanalıyla gönderilmesi tavsiye edilir.
herhangi bir olumsuz durumda elinizde kayıt kuyut olabilsin diye.

Akdeniz anemisinin belirti, şikayet yapmayan türünü kastetmiş olabilir. Herhangi korkulacak bir durum yok bence.

işsizlik sgk toplamı %21 civarında.brüt üzerinden tabi

brüt maaşın %14'ü ssk, %1'i ise işsizlik sigortası olarak kesilir.

ayrıca brüt maaştan bu yukarıdaki kesintileri düştükten sonra kalan tutar üzerinden %15'ten başlayarak artan dilimlerle hesaplanan bir vergi (gelir vergisi) kesilir. ayrıca bir de brüt ücretin binde 7,59'u kadar damga vergisi kesilir.

gelir vergisinin asgari geçim indirimi kadarlık tutarı işçiye geri ödenir.

Ben siyah bir çizgi fark etmiştim, damarmış. Alay etmiyorum ciddiyim.

Sarı lekeler karaciğerle ilgili sorunlara işaret ediyor bildiğim kadarıyla. Şahsen lekem sarı olmasaydı çok bir korku hissetmezdim doktora gidene kadar. Elbette tıpçı bir arkadaş görürse duyuruyu daha nitelikli bir cevap verecektir.

"seni it gibi çalıştırmamıza ne dersin?" diye soruyorlar işte. gerektiğinde ibaresi de haftada 3-4 defa demek oluyor genelde. öyle ayda yılda bir değil yani. iş başvurusuysa köleliğe ne kadar hevesli olduğunu öğrenmek istiyorlar. hali hazırda çalışıyorsan sözü hukukçu arkadaşlara bırakıyorum.

böyle bir evrak var ve yasal,imzalasanda imzalamasanda zaten mesaiye kalırsın
haftalık belli bir çalışma saati var ama onun üzerinde çalıştıramazalar,mesai ücretini verseler bile o süreyi aşamazlar.

Hayat göt yalamak için çok kısa , 50 yaşından sonra hayat yaşamak için 30 yıl köpek gibi çalışmak bir insanoğluna yakışmaz.Çık işten kendini insan gibi yaşadığını hissettiğin bir işe gir. Hukuk kanun yasa geç bunları , iş veren o adam ''şartlar uymuyorsa kapı orda'' diyecek sana.

Olağanüstü hal ilan edilmeden interneti komple kapatması imkansız. Devlet yatırımı değil bunlar özel sektör. Adamdan kan alırlar.

bir söz vardı '' genelevleri kapatalımda millet bizi mi sevsin'' diye...

Hah.

Bunun Russian institute u var, xhamsterı var...

Internetin fişini komple çekerse daha ciddi sorunlarımız olur, bütün işletmeler internet üzerine kurdu operasyonlarını, kargo, fatura, zart zurt tüm sistemler çöker.

Merak etme hiçbir şey olmaz çünkü uyutuyorlar, ben de çok tırsıyordum iyi ki ameliyat olmuşum..

ben de askerdeyken oldum, cok iyi yapamadi ama doktor, bidaha olurum heralde 1-2 yila.

tek kotu yani, ameliyat sonrasi burun tamponlarinin 2 gun duracak olmasi. biraz bas agrisi yapiyor. yoksa burunla ilgili bi durum yok.

benzer bir durum için (bkz: deviasyon)

genel anestezi, iki üç gün kadar burnunda tampon oluyor ağzından nefes alıyorsun.

bende sadece kemik alınmıştı. eriyen tampon kullandılar ve çok rahat ettim. sabah ameliyat olup akşamüstü çıktım. genel anestezi zaten. ertesi gün biraz sersemdim. 2 gün içinde de işe döndüm. ama sizde törpüleme falan varmış, aynı mı olur emin değilim. geçmiş olsun.

tavsiyem başka doktora da git. ben de ameliyat oldum burnumdan ama aynıyım şu anda. geçen başka bir doktora gittim. sinüzüt var sende dedi. çok klasik olcak ama özellikle özel hastanelerdeki doktorlar para alabilmek için direk ameliyat diyor. ben şu anda sinüsleri kurutmak için doğal yollara başvurdum. dediğim gibi başka doktorlara da görün.

onu denemek lazım. aynı ip kısıtı oluyor bazılarında bazılarında 2 farklı ip vb.
tamamen hzmet aldığın yerle alakalı.
vpn e düzgün bağlandıysan birilerinin göreceği tek şey senle server arasındaki bağlantının kayıtlarıdır. o da şifrelidir. hızının düşmesi dışında çok sorun yaşamazsın. sana yakın bir vpn e bağlıysan onu da yaşamazsın.

@özdek/ deneme sürüşü yaptım hız kaybı yok.
@khiron/ cyberghost dediğin ayrı bir firma mıdır? Ben privateinternetaccess üzerinden aldım hesabı. Bu olaylara yeni giriyorum. valla adama zorla neler öğretiyolar şu memlekette : )

birlikte satın alacağın arkadaşınla bir deneme yapsanız ya? client'ı indirsin, bilgileri ver giriş yapsın. aynı anda bir süre kullanın bakalım sorun olacak mı.

ben evde aynı anda 3 cihazla denedim hiçbir sorun olmadan kullanılıyor ama sizin durumda farklı ip olduğundan denemek gerekli.

Telefon uyku moduna geçince wifi kapanıyor, wifi kapanınca da vpn deaktif oluyor. Yapacak birşey yok buna malesef.

evet biliyorum eskiden de suçtu şimdi de suç ama şimdi takibi yapılabiliyor sanırım. Yanlış mı biliyorum?

Porno lobisi bunlar :) nasıl olacak kimse bilmiyor.

fiziksel ya da psikolojik fark etmez totalde seni yoran bişeyler var ondan oluyordur.

iyi beslen iyi dinlen kafaya çok bişeyler takma.

1-2 günlük gezi tatil bişeyler yapmaya bak hafta sonlarını dolu dolu geçir. yakında geçer

Şekerinizi bir ölçtürün derim. Bir şey çıkmasa da bilmekte fayda var.

Ayrıca bir sağlık robleminden bağımsız olarak çalıştığınız ortamın koşullarıyla da alakalı olabilir. Işık, havalandırma, ses, işin çok sıkıcı olması vs gibi konular.

Kendinizi evinizde ya da başka yerlerde olduğunuz durumlarda da gözlemleyin; hayatınızın her alanında bu hissi yaşıyorsanız ona göre düşünmek gerek.

beslenme şeklinizi gözden geçirin derim. karbonhidrat ağırlıklı beslenme, tatlı tüketme sonradan yorgunluk yapar, bir anda belirir.

çalıştığınız ortam iyi havalandırılmalı.

yamulmaya başladığınızı hissettiğinizde yeşil çay içebilir, kabuğunu soymadan bir elma yiyebilirsiniz.çaydan daha çok uyku açar.

neskayfeye dayan..

öncelikle kan değerlerinizi ölçtürün.

vitamin takviyesi, özellikle b vitamini ihmal etmemek lazım.

artı haraket, spor, spor...

esasen öğle civarı yarım saat kestirmek hem iyidir hem de erken uyanan insanlar için bir ihtiyaçtır. vücudu ve bilhassa zihni yeniler ve verimliliği artırır. japonya'da bazı şirketler bunu bildiklerinden öğlen uykusu için rahat koltukları olan dinlenme odaları tahsis etmişlerdi çalışanlarına. gitmesek de tv'de görmüş, izlemiştik.

insan için verimli uyku saatleri var. hangi saatler arası uyuyorsunuz genelde? öyleyken sabah kaçta kalkıyorsunuz? çalışma saatleriniz nedir? yaş kaç? ciddi bir sağlık problemi var mı? bunlar hep önemli detaylar. hatta gece uyumadan evvel yemek yiyor musunuz mesela? bu tür şeyler de verimli uyku uyumanızı engeller. alkol falan mesela? sık sık alır mısınız?

bütün bu sorulara çok olumsuz olabilecek cevaplar vermediğinizi varsayarak en ciddi problemden bahsedelim. spor yapmamak. spor yapmıyorsanız, zinde kalmaya çalışmıyorsanız, bütün yeme içme işlerini geçtim de en azından sabahları sizi zımba gibi yapacak bir kahvaltı yapmıyorsanız... vesaire vesaire derken zamanla kondisyonunuz düşer, vücutta sürekli bir uyuşukluk, halsizlik ve yorgunluk halleri gözlemlenebilir.

öte yandan sıkılmak, işi sevmemek, her şeyin monotonlaşması da önemli bir husustur. misal çocuğa ders çalıştırın 15 dakika içinde esnemeye başlar, uykusu falan gelir, ama o an verin playstation kolunu eline, gözleri anında cin görmüşe döner, saatlerce oynar. buna benzer bir isteksizlik hakimse, iş dışında, biraz sizi rahatlatacak, eğlendirecek şeyler yapın. iş saatlerinde daha motive olmanızı sağlarlar.

yeni şeyler tecrübe etmeye çalışın. öğrenme süreci başlı heyecan verici, motive edici olur. insanı daha mutlu ve dinamik hissettirir.

öğlenleri iş yerinde vitamin ve enerji takviyesi yapın. mesela her gün bir muz, olmadı kivi gibi günlük vitamin ihtiyacını karşılayacak bir meyve yiyin. ceviz, fındık, fıstık, kuru üzüm gibi enerji verici kan yapıcı ek gıdalar alın. çekmecenizde dursun, ara ara bir iki atın ağzınıza.

nasıl dinleniyorsunuz bilmiyorum mesela. dinlenmekten anladığınız tv'nin/bilgisayarın karşısında beyninizi sulandırmak mı? vazgeçin.

kadınsan aklıma ilk hamilelik geldi, ciddiyim. özellikle ilk 1-2 ayın fiks belirtisi olabiliyor. değilsen diğer hakkımı şeker hastalığından yana kullanmak istiyorum.

malum yerlerden pure instinct albümü indirebilirsin.

illa satın almak istiyorsan itunes'tan tek olarak sayın alabilirsin sanırım.

Win Logo+P

yes national, sixt, ttnet kampanyası ile avis sana ne kadar fiyat verirse, dandirik esnaflar 10 lira fazlasını isteyecek.

özellikle yes national tavsiyemdir. 70-80 liraya kiralarsın günlük.

ne olursa olsun, büyük firmalardan şaşma. çok üzülürsün.

12 saat suruyor aksam 7 de otobus kalkıyor galıba bır tek boluya.bolu da da cici taksı nın onunde ınıyosun ordana otobusler gecıyor veya taksı cıyle anlasıyosun olay tamam lanıyor

nilüfer turizm gidiyordu yakın zamana kadar fakat www.bolununsesi.com bu olaydan sonra seferleri durduruldu.
öz bolu ile gidebilirsin. www.ozbolu.com

10-11 saat arası sürer. öz bolu da artık taşımacılık işini bırakmıştı en son bildiğim. kamil koç, efe tur, ulusoy ya da metro'ya bakınız. ben de bunların arasından metro'yu tercih etmezdim. cici taksi önünde yolcu indirmek bindirmek de yasaktı. artık gara giriyorlar, gardan taksiye gidebilirsiniz. bir diğer ihtimal de servisle bolu merkeze gelip buradan minibüslere binmek. konuyla alakalı açılmış bir duyuru vardı, bulunca aktarayım buraya.

eklemasyon: şuradan öğreniyorsunuz ki taksilerden kaçmak, minibüse yanaşmak lazım. kesinlikle o para verilmez o yola. eksiduyu.ru

bu arada ne zaman gitmeyi planlıyorsunuz?

Darbe Sensörü taktırmak daha mı mantıklı o zaman?

ek olarak evin içine pır denen dedektörlerden de takıyorlar değil mi?

diğer çözüm de bir pencereye 2 tane manyetik kontak taktırmak olabilir sanki?

mantık olarak aynı,tek farkı bir sisteme entegre edilmesi bununda amacı nereden alarm geldi,hangi kapı/pencere açık bunun görülebilmesi,bypass işlemi yapılabilmesidir,ilave olarak salon ve ortak geçiş noktalrına pır(hareket dedektörü) takılmasıdır,ev içinde alarm sistemi kurulduğu zaman manyetik kontaklar çalışır,ev dışında kurduğunuz zaman hem manyetik kontak hem de pır aktif konuma gelir.

darbe dedektörü daha çok kasa ve duvarın delinerek girilme olasılığı olan yerlere takılır.

5 yıl kadar profesyonel olarak bu işleri yaptım,aklına takılan sormak istediğin başka şeyler varsa cevaplayabilirim.

@sealth çok teşekkür ederim. tam aradığım adamsın. : ) şimdi elbette hem pır, hem manyetik kontak taktırmak mantıklı ama bir pır 100TL bir kontak 50TL civarında yani maliyet 2 kat artıyor. Aklımda şöyle bir sistem var. Her kapı ve pencereye manyetik kontak, buna ilave olarak evin en ortak noktası olan giriş holüne 1 PIR dedektör. Zaten senin tavsiyende aşağı yukarı benim aklımdakine denk geliyor. Peki Nohut Bey'in dediği gibi mıknatısla manyetik kontağı sistem dışı bırakmak mümkün mü? çok basit bir yontem değil mi Yani onca para harcıyorsun. Adam bir tek mıknatısla senin savunmanı yıkıyor. Bence Buna karşıda bir sistem geliştirmişlerdir. Bu kadar basit bir yolu düşünemeyen AR-GE kapasın gitsin dükkanı. Yanlış mı düşünüyorum. Bu sistemin bir handikapı var mı? yani Hırsız bu sitemi kolayca geçebilir mi? Daha sonradan sisteme daha fazla PIR ilave edebilir miyim? İLk aşamada 1 diyip daha sonra her odaya mesela

@Nohut Bey

düzgün bir keşif ve planlama bütün sistemler delinebilir,bankalar bile soyuluyor ama pek medya da yer almıyor.

onlarca hırsızlık yapılmış yere gittim,alarm sistemlerinin en zayıf noktası haberleşmedir,eğer telekom hattı kullanılıyorsa hırsızlar ilk önce direkten veya binanın girişinden telefon hattını kesiyor,sistem herhangi bir merkeze veya kişilere haber veremiyor daha sonra harici siren sökülüp etkisiz hale getiriliyor(genelde su dolu kovaya atıyorlar veya parçalıyorlar,birkaç yerde komple köpük ve alçı ile kaplandığını da gördüm),bunlar sonra istedikleri gibi soyup çıkıyorlar.

alınması gereken önlemler;

1-telefon hattı yerine gprs modül kullanılabilir,her ne kadar jammer bir tehlike oluştursa da dışarıdan müdahale şansı yok,sistem bir alarm izleme merkezine yönlendirilmişse modül sürekli merkez ile bağlantı halindedir,telefon hattı sinyali kesildiği zaman sistemde gözüküyor.

2.harici sireni yüksek ve kolay ulaşılamayacak bir yere montaj yapılmalı.

3.alarm paneli gizli,kolay bulunamayacak bir yerde olmalıdır,eğer dahili siren varsa alarm panelinden uzak bir yere monte edilmelidir.

4.en öenmlisi düzgün bir keşif ile güvenlik açığı bırakmamaktır.
4.varsa

sehpa ayağını döndürüp duvara monte edilebilir hale geleceğini hiç sanmıyorum. öyle bir şey olsa dahi philips onu yapmaz.

televizyonun arkasında 4 tane vida yeri olmalı. duvar aparatı oraya takılır. philips servis duvar aparatını ücretsiz takıyor diye biliyorum. yine de arayıp sormak lazım.

duvara takılması için fazladan bir şey çıkmaz kutudan. en ucuzundan bir tane alıp takardım ben olsam. sonuçta tek işi, televizyonu duvarda tutmak.

üstündeki power düğmesi bozuk yada alet komple bozuktur. bi ihtimal kumanda düğmesi takılı kalmış.

bugun arkdasımın evınde tivibu yu kullandım. (eger o dekorder gibi olan ise)
biraz kanal geçişleri yavas. ama simpsonslar basladıgında durdurup wc ye gidip geri dondugumde devam ettirmek vs iyiydi. kumandası guzel. seçenek cok. kanallar muzık,belgsel,ulusal vs diye ayrı ayrı sınıflandırılmıstı. bence guzel.

adsl ise şans bence. ordakilerin hızı vs nasıl sormak lazım.

superonline adsl vs. ttnet fiber gibi bir kıyaslamaya girersen tabii ki ttnet fiber. ikisinin de fiberini kullandım super tabii ki daha hızlı ama ttnet ile de bir sorun yaşamadım hiç.

Açıkçası çokta fena değil bazen internet yavaşlıyor, birde şu adil kullanım olayı var ama o superonlineda da var galiba sonuçta fena değil zaten her türlü ttnet'e mecburuz. Tivibuyu ben önermiyorum bi güzelliği yok bence.

belli bir süresi yok ama vakit geçirmeden uygun bir zaman değiştirin.

sen o kimliği kaybettim diyerek yenisini çıkar,
bekar yazan kimlik lazım olabilir, belli olmaz.
kenarda dursun

olacağını sanmıyorum alçı çekmek ve pürüzleri gidermeden olmaz kabarır o boya tutmaz.

maalesef saten boya için önce alçı çekilecek duvar düzlenecek sonra 2 kat ince saten geçilecek.

Şimdi bir karışıklığı duzeltelim. saten boya aslinda eskiden tiner ile inceltilen yanlis hatirlamiyorsam sentetik bir boya idi.

fakat duz satiha (alci gibi) surulen her boyama işlemine saten deniliyor halk arasinda.

ozellikle arayip bulmadiydaniz aldiginiz boya su bazlidir (ki sulandirdim demissiniz).

babanizin da duvarindaki boya normal su bazli ic cephe boyasi ise hic bir problem olmaz.

fakat babanizin onceden hangi boyayi kullandığını bilmiyorsanız kucuk bir bolgede test edin.

ozetle iki boya da su bazli ise problen olmaz, biri tiner bazlı ise geçiş astari lazim olur.

mesela bir uygulamayı siz satın aldınız. aynı uygulamayı eşiniz de telefonuna yüklemek istedi ama tekrar ödeme yapmak istememiş iseniz kendi id'niz ile onun telefonundan giriş yapıp o telefona yüklemiş olabilirsiniz o sizin id'nizin görüldüğü uygulamaları. uygulama ücretsizse o uygulamayı silip eşiniz kendi id'si ile aynı uygulamayı indirirse artık güncellenme geldiğinde sizi id'yi sormaz. ama ücretliyse silip kendi hesabından satın alması gerekiyor. yani direkt bi "düzeltme" söz konusu değil.

Oncelikle meslek ne? Ne cizimi yapiliyor yani? Bir de Autocad'in tam surumu pahali ama lite versiyonlari var, bazi fonksiyonlar kirpilmis olmakla beraber onlar daha ucuz. Bir de lisans kiralamak mumkun. REvit lite ayda 100 dolar gibi bir ucrete kiralanabiliyordu mesela.

Baska bir yazilim kullanirken, ozellikle bu cizimler baska ofislere gidiyorsa DWG'ye cevirmede sorunlar var mi yok mu ona bakilmali. Elin adami dedigimiz adam neci ve 5 kisiye autocad lazimsa neden anlamiyor? Bir de bir alternatif, Autocad icin var mi bilmiyorum ama 3 tane server lisansi alip her makinaya kurulabilir. Ayni anda max 3 kisi kullanabilir ama herkesin erisimi olur.

GstarCad'i bizim ofise kurdular geçen hafta. Biraz karıştırdım da AutoCAD'den hiçbir farkını göremedim. Arayüzü, komutlar filan her şey birebir AutoCad'in aynısı. Autocad lisans için bizi öttürmeye çalışırken asıl bunlara hiç dava filan açmamış mı merak ettim, gerçekten hiçbir fark yok. Belki de %1 vardır ama o da muhtemelen çok gerekli bir kısımda değildir.

Bir de dwg olarak kaydediliyordu dosyalar bu arada, dwg'leri de açıyor aynı autocad gibi o konuda da herhangi bir sıkıntı yok.

draftsight
www.3ds.com