Ekşi Duyuru

fitbit

kesinlikle amazfit neo. 28 güne kadar gidebiliyor şarjı ve simple bir ürün.. benim çok hoşuma gitt.

Sarj konusu sorunlu ama hicbiri bir i watch degil. Denedim denedim sonunda iwatch a geri dondum.

ben garmin vivoactive 4s kullaniyorum. hem goruntu olarak oldukca guzel hem de apple ile kullanirken sorun yasamiyorum.
tek dezavantaji (bana gore avantaj) bildirimleri, aramalari gorebiliyorum ama saat uzerinden cevap veremiyorum.

Ben de şarj sorunu nedeniyle apple'ı bırakıp Tory Burch akıllı saat aldım, telefon vb apple olduğu için hiç verimli çalışmadı.
Bu sene çıkan Watch se'lerden aldım şimdi, 3 gün falan gidiyor şarj. İlla başka marka alacağım diyorsanız Garmin bakabilirsiniz, apple almasam ben de Garmin alacaktım.

Ben huawei’nin iki modelini kullandım ve çok memnunum. Önceden gt 2 serisinden bir model kullandım, şimdi de gt 3 serisinden kullanıyorum. Apple pil olayını düzeltmeden ve yuvarlak kadranlı saat yapmadan applea geçmeyi düşünmüyorum.

sektör teknoloji, IT, yazılım vb. (mobile startup kafası gibi) değilse, bence küçük şirketlerde çalışmayın, büyük şirketlerde yükselmenin yollarını arayın.

Makarnavodka+1

Sektör ve yapılan ise göre değişir.
Çalıştığım bir büyük sirkette planlamada excel kullanirsan bir sıkıntı vardir, biz excel kullanmayiz her şey icin bir program var demisti.

Öncesinde çalıştığım orta büyüklükte firma ama Türkiye'de yeni bir firma mrp'yi excel ile yapardi, her hafta sayim olurdu. Depo yönetim programi falan yoktu. Kimse üretimin sürekli az plan verip planin üstüne çıkmasını umursamazdi.

Şimdi bu ikincisinde bir çok kişi yükseldi falan ama aslinda adam yönetmesi falan zor çünkü sürekli sikinti var.

O yüzden ne is yaptiginiza göre farkli cevap olur bu soruda. Çok ufak yerde tedarik zinciri büyük yerden gelen insana cok zor gelir misal. Finans, muhasebe falan da ayni sekilde.

tecrubene, sektore, hayallerine vs gore degisir.

ben insaat sektorundeyim, kariyerimin 2. cegregine girdim, kucuk sirkette yonetici olmayi secerim, kucuk sirket ile buyumeye oynarim.

Aynı maaş ve daha çok sorumluluk mu?
-Pas

ben kurumsal olan büyük firmada kalırdım.

Küçük şirkette yöneticilik.

Ne iş yapıyorsan o işin eşdeğeri ya da daha iyisi pozisyonlarda başka işler bulman her zaman daha kolay. Büyük şirkette yönetici olmak için neler atlatman, neler başarman gerek, kaç senede oraya gelebilirsin (ya da gelebilir misin) bunun hesabını yap. Şu an başka işlere başvursan bu adamın tecrübesi belli diyerek daha görüşme bile yapmadan eleme eğiliminde oluyor şirketler. Diğer tarafta yöneticilik yaprasan yönetcilik tecrüben olur. Farklı işlere başvururken CV'inde ben bu işi yaptım diyebileceğim bir satır daha olur. Ben kendi çalıştığım sektörde olmak istediğim pozisyonla ilgili ilanlara nerdeyse üç yıl başvurdum. Kimse dönmedi. Ne zaman ki bulunduğum şirkette terfi aldım, title'ım değişti, Linkedin'den o pozisyonla ilgili iş teklifleri mesaj kutuma tıkır tıkır düşmeye başladı. Başvurduğum zaman da yapabiliyordum o işi, şu anda da yapabiliyorum. Ne değişti? Hiçbir şey. Ama işe alım yapanların algıları aptalca da olsa maalesef bu yönde çalışıyor.

Ha tabi sektöre göre koşullar farklı olabiliyor. Yaş kaç bilmiyorum, ama "geleceğini maddi olarak garantiye alan bir yer" lafından bir yere girip yıllarca çalışmak istediğin izlenimini aldım. Öyle bir durum varsa değerlendirilecek şeyler farklı olabilir. Biraz burda tecrübe kazanır, sonra kaçarım diyorsan, sektörün kolay iş bulabileceğin bir şeyse ben küçük şirket derim.

aynı anda başvurduysanız bir sorun arayıp. normalde birlikte yapılıyor öyle şeylerin işlemleri çünkü.

12 gun o kadar da uzun bir sure degil ki. 1 hafta normal sure zaten. Sizinki biraz uzamis. Hemen paniklemye gerek yok.
Bu arada ret*

Norvec 40 gun surdu

Say hello to our new foreign affairs

ısınmış olabilir. prizden çıkar. 10 dk. kadar bekle. sonra geri tak.

Hoover kaliteli markadır nispeten ucuzdur da, bütçe iyiyse Bosch.

ikisi de olabilir

ek olarak yazayım
(bkz: f.lux)

evet mümkün, hatta erken ödediğiniz için ödeyeceğiniz faiz azalır, daha az ödemiş olursunuz.

1. Bir sıkıntıya sebep olacağını sanmıyorum.

2. Ağırlık çalışarak, vücudunda enerji açığı oluşturarak.

kadınlarda o yağ oranları normal

www.google.com

www.gaiam.com


ayrıca yağ oranı ölçümleri güvenilir değil, hatta daha iyi bir bilgi vereyim yağ oranını tam ölçmek mümkün değil, iyisi mi bel çevresi ve kalça çevresini baz alarak yağ alıp kaybettiğinizi düşünün.

Dünya üzerinde kesinlikle güvenilmeyecek 2 şey;
1- Spor salonlarındaki yağ ölçümü
2- Anadolu Ajansı verileri

Hayvansal urun (et-sut-yumurta) tuketiminizi biraz kismayi deneyebilirsiniz. Kesin bir olcum icin hastanede check-up'a gitseniz daha saglikli olur.

dardenia yanindaki caffe nero

Yeni açılan coffeetopia da güzel. Daha çiftehavuzlar tarafı.

O küfün kaynağını, yani rutubetin kaynağını bulup yok etmediğiniz sürece o küf orada olacak ve yapacağınız boyayı eninde sonunda kabartacaktır. Bir süre boyasız kalıp hava almasında fayda var.

alıyorsun küçük bir sprey şişesi, dolduruyorsun içine sade soda,
akşamdan akşama güzelce yüzünün her tarafına sıkıyorsun, sakın silme bir kaç dakika sonra yüzün emecek sodayı,
yağlanma gidiyor, yüzün parlamıyor yağlı yağlı.
sonra teşekkür edersin

Pürüz asitle gidiyor maalesef, biraz soyman lazım cildini ya cildiyeye git öyle bi ürün versin, differin jel gibi ya da The ordinary’nin asitli ürünlerine bakabilirsin pürüzlü yapıyı azaltmak için, hassas ciltler için de seçenekler vardı. Bi de dermalogica’nın mikro peeling’ini öve öve bitiremiyorlar ama ben denemedim.

siyah maskeden memnunum. yuze surup kuruduktan sonra bant ceker gibi cekip atiyoruz. ustune de nemlendirici.

Merhaba, ben de o kadar ulkeye gittim, en gicik olani Cek vizesi. O soru trap soru, hayir arkadasim yok, tek basima gidip gelecegim de.

Duzenli uyku. Bir kere universite yillarida sabaha kadar oyun oynayip kahvalti yapip tekrar uyuma duzensizliginden bayilmistim hatta.

(bkz: nane yağı)

geçmiş olsun. seni anlıyorum. sık olmuyor ama oldu mu ağrıdan ağlarım, midem de bulanır aynı zamanda.

sık olmadığı için kendim bir şey yapmadım ama migrenden kurtulan (en azından sıklığını belirgin şekilde azaltan) iki kişiyi anlatayım:

eskiden migrenden çok çeken bir arkadaşım var, ablası nörolog, ablasına botox yaptırdı ve çok işe yaradı. 3-4 sene etkisi devam etti, sonra tekrar yaptırdı yanlış hatırlamıyorsam. annemin de günlerce geçmeyen ölümcül ağrıları olurdu, o da bu arkadaşın ablasının hocasına gitti, düzenli ilaç kullandı (isimlerini hatırlamıyorum), o ilaçlar da ona çok iyi geldi. sadece lodos olduğu zaman ağrısı oluyor şimdi.

Bana migrex birak agri kesmeyi yan etki bile yapmiyor. O kadar notr bir ilac durumuna geldi. Bana en iyi gelen seyler sirasiyla,

1.Sicak dus basimdan asagiya sicak sularin akmas.
2. Limonlu soda ya da bol limonlu cay.
3. Klasik karanlik oda ve uykuya dalmak icin icimden galvar yakar dua etme.

Bunlarin hepsini sirayla yapiyorum. Midem bulaniyorsa motilium aliyorum. Bir de kolonya koklamak da fena gelmiyor. Gözlerime sicak cay pansumani da yaptigim oluyor.

Migren geldi mi gitmiyor evet ama gelmemesi icin dikkat edersen senede 5-6 defa cekersin en fazla.

-Az uyumayacan ama cok da uyumayacan. Herkesin optimali var benimki 6.5 7 saat max 4,5 saat minimum.
-Oyle uzun saatler telefona bilgisayara falan odaklanmayacan.
-Ac kalmayacaksin. Bol su iceceksin.
-Headbang falan yapmayacaksin, oyle sacma sapan takla atmak olsun, ucmak kacmak olsun bunlar dokunuyor bana. Havuza ters atladim birinde kafa donunce butun gun gecmedi namussuz.
-Araba fari. Gece uzun sure arac kullaninca tetikleyebiliyor. Goze direkt yuksek isik girmesi sikinti. Mesela telefonun da hep kisarim ekran isigini.

Tam klube hoşgeldiniz diyecektim ki 5 yıldır muzdaripmişsiniz. Çok geçmişler olsun.

Ben kendimde şunu gözlemledim: ilaçlar haplar kullandikca bağımlılık yapıyor haliyle ilac kullanmayı bıraktim.
Bulabildiğim kesin bir çözüm ne yazık ki yok. Bende de mide bulantılari oluyor hatta çok şiddetli olunca dişlerim dahi sızlıyor.

Karanlık ve sessiz oda en işe yarar çözüm oldu. Öyle lanet bir şey ki basladı mi tüm gün sürüyor ve uyumayana kadar geçmiyor.

Yukarıda yazan arkadaş gibi nane yağı da acılı ataklarin şiddetini azaltıyor ama malesef ince sızı halinde devam ediyor. Yine de çantanizda minik bir şişe olmasında yarar var. Sanırım sinüs bosluklarini aciyor ve biraz da olsa iyi geliyor.

Onun dışında ellerime masaj yapıyorum baş parmak ve isaret parmaginin arasinda avuç içinde bi nokta var oraya basinç uygulayinca azalıyor. Nette bakabilirsiniz.

Bazen yere yatıp ayaklarimi duvara dayıyorum kan dolaşımına iyi geliyor biraz diniyor.
Uyku duzeni de çok önemli fazla uyuyunca sabah uyandigimda mal gibi oluyorum ve korkunç baş ağrısı çekiyorum. Dolayısıyla uyku duzeninize de dikkat edin az da uyumayin çok da.

Tetikleyicilere gelince ben de şunu fark ettim, sigara dumani ve alkol kokusu aninda migrenimi nüksettiriyor. Haliyle bunlarin içildiği ortamlardan uzak duruyorum. Ama ne yazık ki kokuya hassasiyetim var. Dışarı çıkıp gelince saçlarima sigara kokusunun sindiğini alıyorum. O bile başlatabiliyor.

Tekrardan çok geçmiş olsun, kesin bir çözüm bulursanız beni de aydınlatın lütfen.

Tam atak başladığı anda kullanilirsa aninda atagi kesen maxalt diye bir ilac var ama doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Bir de kaş botoksu yaptiranlarin migreninin gectigini biliyorum. Normal dogum yapmak da bazi kadinlarin migrenini bitiriyor.

uzun yıllardır migren illetini çeken biri olarak şöyle önerilerde bulunabilirim;

açlık migreni en çok tetikleyen olgulardan birisi. öğün atlanmayacak, her daim çantanızda bir şeyler bulunacak. muz ve çiğ badem en pratik olanları, triptan ve magnezyum içerdiklerinden migren açısından faydalılar aynı zamanda.

çok kuvvetli bir ışık direkt gözüme geldiyse, bazen tek başına bu bile migrenimi harekete geçirebiliyor. bu sebeple pc, laptop, ev içi aydınlatma, cep telefonu hep en kısık ışıkta duracak, flaşlı fotoğraf çektirilmeyecek.

ayrıca bol temiz hava, bol bol su, soda-vişne suyu/limon suyu veya magnezyum tabletleri, şakaklara vicks, yeşil granny smith elma, karanlık oda, uyumaya çalışmak.

çok soğuk veya çok sıcağa maruz kalınmayacak. çok veya az uyunmayacak, uyku rutinine bağlı kalınmaya çalışılacak.

Probiyotik, prebiyotik, fermente beslenme ile migren ve candida ilişkisi, geçirgen mide araştırılacak. Uzun vadede beslenme tarzını değiştirmek çok fayda edecektir. Migren bir çeşit gıda intoleransı olarakta kabul ediliyor yabancı makalelerde falan. ben son 3 yıldır buna uygun besleniyorum, atakların arası ciddi derecede açıldı mesela. düzenli şekilde kefir ve ev yapımı yoğurt tüketiyorum.

ha bir de günlük tutun ağrılarınız sürekli hale gelldiyse. son 3 gün farklı ne yedim, içtim, nasıl uyudum, hava nasıldı v.b. bir kaç ay sonra güzel bir dikkat etmeniz gerekenler listeniz oluyor size özel.

migren dönem dönem yaşa, hormonal durumlara, strese ve yaşam tarzı değişikliklerine bağlı olarak tip değiştirebiliyor, auralı-aurasız-sessiz migren gibi gibi. ben bir süre görme ve işitme kaybı yaşıyordum ama baş ağrısı olmuyordu mesela, bir yıl kadar devam etti bu. sonra anlaşıldı ki 15 kilo verdiğim için hormonlarımda değişiklikler olmuş.

ben özellikle mevsim geçişlerinde yazın kendi kuruttuğum biberiyelerden yaptığım çayı da tüketiyorum, oldukça iyi geliyor.

bu arada ailede şeker varsa migren hastaları arasında şeker hastalığı 3 katı daha fazla görülüyor, bunu da kontrol ettirin bence.

migren ilaçları olan migrex, relpax ve türevleri doktor kontrolü olmadan alınmamalı, buna da lütfen dikkat.

yaşasın migren kardeşliği!

edit: çok uzun süre ekranda çalışacaksam veya sinemaya gittiysem güneş gözlüğü takıyorum. ciddiyim. gülüyor falan insanlar ama umurumda değil :).

@phoebe

Geçen yıl bir tiroid hikayesi yaşadım ve sonrasında 3 hafta süreyle kısıtlı iyot diyeti yaptım. Pek çok gıdayı listemden çıkarmak zorunda kaldım o 3 haftada. bu diyeti takip eden 4 ay hiç migren atağı yaşamadım, normal yeme düzenime dönünce migren yeniden hayatıma girdi. Ama dönem yememem gereken o kadar çok şey vardı ki (ıspanaktan peynire, yumurtadan zeytine kadar) neyin migrene sebep olduğunu çözemedim. şimdi söylediklerini düşününce gıda intoleransı konusu çok mantıklı.

teşekkürler herkese!

@luin, o günlük tutma meselesi özellikle bunun için. mis gibi bir liste oluyor elinizde.

geçmiş olsun, ağrısız günler bizimle olsun, amin.

açlığa, susuzluğa, strese, uykusuzluğa dikkati zaten yazmışlar. ben yakın zamanda şu mucizevi şeyle tanıştım: minik bir ahşap kutu içinde bir şey. bitkisel ürün satan bir yerden almıştım, tesadüfen. şimdi yazmak için baktım, adı mentolbox. rabel kozmetik yazıyor yapan firma ismi olarak. bu kutucuğu açıp, başın yeni ağrımaya başlamışken başının iki yanına, eğer kasılıyorsa boynuna da sürebilirsin. direkt krem gibi değil, ilginç bir şey. damarları genişletiyor, ağrıyı o yüzden engelliyor, demişti satan adam. gerçekten de sürdükten kısa sonra mentolü hissediyorsun. eğer ağrının başında kullanırsan işe yarıyor. sevgilers.

depakin diye bir ilaç var ve benim atak sıklığımı çok ama çok azalttı. doktorunuzla görüşebilirsiniz belki.

www.youtube.com

ne işe yaradı ki bu şimdi?

zaten saçınla çok haşır neşir biri değilsen 150 parça da olsa kullanamzsın yani bu kadar şeyi. bence gereksiz. kaldı ki videoda görülüyor yani, sadece kurutuyor sanki saçı. saçınz aten düz ise belki işine yarar ama onun dışında düzleştirmek namına bişey yapmaz ki zaten bu düzleştirici değil şekillendirici.

1- otelde kalacaksan zaten ödemeyi şimdiden alın diye yaz çekerler parayı ve imzalı kaşeli belge yollarlar.
2- borcunu ödüyebiliyor musun limitin ne kadar vs diye istemişlerdir.

Otele mesaj at rezervsyonunu onaylayip email ile gondersinler. Kredi karti extreni de gonder iste.

Ben ekstre vermedim, sadece hesap dokumu verdim.

Of. 2 kere aldım, çilesini çeken bilir.

1. Rezervasyonu kabul etmiyor konsolosluk. İlla mühürlü belge. Parayı almadan "şu şu kişi(ler) şu tarihler arasında bizim otelimizde kalacaktır" şeklinde imzalı ya da kaşeli bir belge gönderecek otel bulabilirsen haber et, biz de orayı kullanalım bundan sonra. Başka ülkelerden kabul eden var ancak Çek Cum. bu konuda taviz vermiyor.

2. İstenilen belgeler arasında ekstre olduğunu hatırlamıyorum, biz banka hesap dökümü vermiştik.

İşlemleri aracı firma ile de halledebilirsin (belki de öyle hallediyorsundur).

Ankara mı İstanbul mu? İki farklı şehrin uygulamari farklı.

İstanbulda booking kabul ediliyor. Mail attım sordum, bu yanıt verildi. Ben booking çıktısı ile vizeyi aldım. Otelle görüşmedim. Hatta o otelde kalmadım ya da odeme yapmadım.

Şüpheniz varsa mail atın vize başvuru merkezine.

Ağustosta aldım. Bir arkadaşım da geçen hafta gitti.

bu şirketlerin yaptığı bi çakallık var, oraya yazıyolar koskoca 59 tl diye ama şartlara bakınca ilk 3 ay 59 tl sonraki aylar 80 tl gibi bi ödeme planı var. vodafone'a bakmadım ama muhtemelen bu dediğim gibidir. kendileriyle münasebetim olmuştu bi ara şunu diyebilirim, ev interneti konusunda tecrübeli değiller.

Netspeed tavsiye ederim,TT altyapısı kullanıyor.Taahhüt yok,fiyatları uygun.Vdsl 76₺ ya 75 mbit e kadar kullanıyorum.Downloadda 60mbps uploadda 4mbps görüyorum.

İnternetten altyapınıza bakın hızı istediğiniz gibiyse ve bulunduğunuz yerde varsa türknet çakın. Gayet iyi

Direc-t - Ama Aşkım Yok.
Barış Manço - Kara Sevda.

Ogün Sanlısoy - Pencere

Diyar pala - pompalamasyon

Mfö - ele güne karşı
kıraç - Şarköy türküsü
duman - köprü altı

www.youtube.com

Google drive belli bir çözünürlüğün altını beleş tutuyor. Drive değil de daha doğrusu google photos. Ben her fotoğrafı değil de saklamaya müsait olanları elimle yüklüyorum fena bir şey değil. Ha tabi dötü emanet ettik bi kere orası öyle, it gibi analiz ediyorlar fotoğrafları, vay efendim gıda var içinde, içecek var vay efendim tatildeyken, şu kişilerken falan diye sınıflandırıyorlar benim görebildiğim. Görmediğim neler oluyordur :)

Flickr kullaniyorum, daha yeni parali oldu. Yine de parasini verip orayi kullanirim. Hem hizli, hem Canon fotograf makinem direkt aktarimi destekliyor.

Google drive ile tam boyutta saklayabiliyorsunuz, ancak yer isgal ediyor. Google photos'da 16 mega pixel alti ucretsiz ve boyut/adet siniri yok. 16mp uzeri icin drive'da saklaniyor fotolar ve sanirim 15Gb toplan alan isgal edebiliyor, diger google urunleriyle birlikte.

Onun disinda farkli bulut hizmetleri de var, ancak cogu tam boyutta ve cok sayida fotograflar icin ucretli, yada boyut limiti var.

Amazon Drive kullanıyorum ben dosyalarım için. Memnunum. macOS'ta da iOS'ta da gayet güzel çalışıyor.

Duş Jeli için Eyüp Sabri Tuncer'i kullanıyorum ben. Parabensiz ve vegan.
Diğer kozmetik malzemelerinde Isana'nın bazı ürünleri de vegan ve katkı maddesiz, onları seçiyorum.
Şampuanda da yakın zamanda ararken Herbal Essences'in %90 organik içerikli olduğunu, kutularının geri dönüşümlü olduğunu, ve rüzgar enerjisi kullanılan fabrikalarda mı ne üretildiğini duydum, ama saçmalıyor da olabilirim.

Ama dediğiniz kadar detaylı bilmiyorum, o isim yerine ne kullanıyorlardır vs.

ben de bıktım bu kimyasallardan. saçımı bıttım sabunu ile yıkıyorum. zeytinyağlı sabunu rendeleyip içine bir kaç şey katıp, bir çeşit duş jeli yapmayı düşünüyorum. cilt bakım için çarem yok şu an:)

Fermente mutfağım.com

Burayı bir incele istersen,bir çok ürünün doğalı var.

eyup sabri vegan olmasina ragmen hala urunlerinde sls kullaniyor. size tavsiyem instagramda badecanlar ve hepsimis hesaplarina bir goz atin.
ayrica raen urunlerini bizzat denedim cok memnundum.

ben kendime ve ogluma urun alirken paraben renklendirici alkol parfum ve sls/sles icermeyen urunleri tercih ediyorum. hatta genellikle ogluma aldigim urunleri bol miktarda alip kendim de kullaniyorum sampuan dus jeli krem deyerjan yumusatici olarak.

Şampuan ve duş jelini uzun bir süredir kullanmayı bıraktığımdan beri zeytinyağlı defne sabunu ile saçımı ve vücudumu temizliyorum. Hem saç dökülmeme iyi geldi hem de artık kafam şampuanla yıkadığım zamandaki gibi kaşınmıyor üstüne verdiği femizlik hissi de çok çok iyi. Aktarlardan veya marketlerden temin edilebilir bir şey. Yok ben sabun kullanamam derseniz de aynı sabunu rendeleyip sıcak su içinde çözüp içine zeytinyağı ve istediğiniz bitkisel yağları ekleyip bi gece bekleyin. Şampuan/jel kıvamında kullanın. Bu yol da denenmiştir.

Bazı kültür mantarlarında, türüne göre oluyor öyle. Mantar kararıyor pişerken ve suyu da koyu renkli oluyor o yüzden. Şimdiye kadar bana bir şey olmadı mesela o sudan :) Bir de mantar pişerken içine bir kaç damla limon damlatmak o kararmayı önlüyor diye duymuştum.

Mantar bu, piserken kararir. Gayet normal.

mantari nasil pisiriyorsunuz kankiler?
once tavayi mi isitiyorsunuz hayvan gibi? veya yag dokuyor musunuz? nasil pisiriyorsunuz?

Tam olarak hakim değilsem de virüs girmiş olabilir, bir arkadaşımın başına gelmişti; bir virüs taraması yaptır derim.

Anakart arızası.

LibreOffice paketinin içerisinde Base diye uygulama vardı yanlış hatırlamıyorsam, bakabilirsiniz.

Mac'te bu tarz işler için genelde FileMaker öneriliyor. Şahsen hiç kullanmadım.

ofis in mac versiyonu mevcut

@cirkinkizyokturazvotkavardir

Office'in Mac versiyonunda Access yok. 365'te de yok.

Access Mac için de var ve gayet başarılı. Mac'te yarattığınız dosyanın Windows'ta da çalışması için Access kullanmaya devam edin.

edit: hakkaten yokmuş lan.

isterseniz size ihtiyacınıza yönelik bir program yazabilirim. web, mobil uyumlu da yapıyorum.

@himmet dayi ve @cirkinkizyokturazvotkavardir
ne yazık ki mac için access olmadığından dolayı alternatif arıyorum.

Tanımıyoruz kendisini tabii ki ama, iki şey için bunu yapmış olabilir; birincisi müşteri kaçırmamak adına, ikincisi de gerçekten kötü durumdaysanız bilgi vermek ve tedavi olmanıza ikna etmek adına. "Kaldı ki çok kötü durumda olsam başka bir alternatifle ilerlememi önerir ya da bir çözüm bulmaya çalışırdı diye düşünüyorum." demişsiniz ama, böyle bir şey varsa zaten çözüm terapi almanız, kendisi uzman zaten, size "o zaman şu psikologa gidin" diyecek hali de yok tabii ki. devam etmenizi önermiş işte.
Mesajla iletişime geçmişsiniz o da mesajla dönmüş, bence bunda bir şey yok. He tabi böyle bir şey pat diye söylenmeli mi, orasını bilemedim, uzman olan o.
Sırf böyle bir durumdan şikayet ediyor olmanız bence etik olmaz. O zaman baştan gitmeyecektiniz ya da soracaktınız ya da fatura isteyecektiniz. Bu arada fatura kesmemek kadar fatura almamak da suç.

yani evet, ideal etik üzerinden bakarsak yaptığı doğru değil. ama tehlikeli ya da uyarması gereken bir durum görmüş olabilir, öyle bir durumda ben de inisiyatif alabilirdim.

yani teoride etik değil, pratikte olabilir.

konuyla alakalı bir başka not, depresyon sürecindeki insanlar fikren ihtiyaç duyduklarını kabul etseler hem terapiye başlamakta zorlanırlar, hem de terapiyi sürdürmekte. enerji, motivasyon kaybı, karamsarlık vb sebeplerden.

gelmeminizin asıl sebebinin maddi olmadığını ve terapiye kesinlikle ihtiyaç duyduğunuz bir dönemden geçtiğinizi düşünmüş olabilir(bunlar kesin doğru düşüncelerdir demiyorum). ilk seansta anlaşılabilecek şeyler.

bence çok rahatsız edici bir durum ama ne yazık ki psikologları şikayet edebilecek bir kurum vs. yok. polise tacizden dolayı şikayet edebilirsiniz belki ancak ondan da çok bişey çıkmaz.

Art niyet var. Öncelikle bir psikolog asla ısrar etmemeli güven ilişkisi kuramadığını düşünüp danışanı serbest bırakır. Ağır depresyonda olduğunu düşünüp kaygılansaydı devlet kanalında sana yardımcı olabilecek çözümler üretirdi. Seni değil paayı düşünmüş ve "ben olmazsam daha kötü olacaksın" düşüncesini empoze etmesi bile baştan yanlış. Bence o psikologu bırakmakla çok iyi yapmışsınız.

Psikologum, birkaç açıdan etik ihlal var. Türk psikologlar derneğinin etik yönetmeliğine bakabilirsiniz. Şikayet etmenizi tavsiye ederim.

görüşmenin içeriğini bilmiyorum tabii o konu bir kenarda dursun; ama "ağır depresyondasın" teşhisi tek görüşmede şıp diye verilecek bir karar değil. çünkü depresyon birçok başka rahatsızlığa da eşlik edebilecek bir durum, belki akut travma yaşıyor görüşülen kişi, belki de bipoların depresif evresinde; ya da depresif belirtili anksiyetesi var, bunların dışında mevsim şartları, hormonal düzensizlikler kaynaklı bir şey de olabilir... sizde böyle bir şeyler de olabilir diye demiyorum; tanılama ve teşhise dair konuşulabilmesi için psikologun bunların hepsine bakmış olması lazım. ve bunu bir saate sığdırmanın ihtimal dahilinde olduğunu zannetmiyorum.

onda bir fikir oluşmuş olabilir ne olabileceğine dair, ama bunu yine de size söylemesi yanlış. işin bir boyutu da, bilgisi ve tecrübesi dolayısıyla emin olsa da; psikolog olmak tek başına teşhis ve tanılama yetkinliği vermiyor.

şikayet kanalı yok türkiyede maalesef; olsa da onun psikoloji temelli bir açıklamasını bulup o konuyu kapatırlar. tpd'ye üye değilse oraya şikayet edemezsiniz, sadece kendi üyelerine dair şikayet kaydı açıyor onlar, ve derneğin dernek dışı bir yaptırımı da yok. kaldı ki görüştüğünüz kişi belki psikolog bile değil, home-office kısmı şüphelendirdiği için söylüyorum bunu.

bir seansta vazgeçmeniz ve bunu farketmeniz iyi olmuş. mesajla bilgi vermesi değil de bunu "hastasın gelmen lazım, gelmen şart" minvalinde söylemiş olmasında sıkıntı var.

ha bunlardan öte, esas sorun tek görüşmede bu kadar net konuşabilmesi, ve etik kısmı bir tarafa burada bir işini bilmezlik var belli.

home-office çalışma zaten izne tabi bir şey değil bildiğim kadarıyla. elinizde kanıt olmadığı için de bir şey çıkmaz muhtemelen o şikayetten; çünkü şikayete binaen de bir kanıt bulunması lazım.

+1 axhs etik değil. @hosein şikayet edilebilinecek yer var. tpdyi ara ve danış.

psikolojide en öncelikli şey danışanın istekli ve kabulcü olmasıdır. psikoloğun yaptığı çok yanlış.

%99.9 kaçaktir zaten.

1 etik değil.

2 bir hekim altında ya da aile ve sosyal politikalar bakanlığı altında çalışmıyorsa sağlık bakanlığına şikayet edin

Esnaf kafasi

bi kişi de çıkıp dememiş ki psikolog teşhis koyamaz, tedavi planlayamaz.
çünkü doktor değildir.
adamın yaptığının etikliğini bırak suç bile olabilir.

Lutfen, cok rica ediyorum, sikayet edin.

@herhaltibiliyoring cok hakli, psikolog size tani koyma yetkisine sahip degil.

Homeoffice calisabilir; ancak herhangi bir psikiyatristin yaninda degilse bunu yapabilmesi icin klinik psikolog olmasi gerekir. Bir vergi levhasinin bulunmasi gerekir. Size fatura vermesi gerekir. Il saglik mudurlugunden izninin olmasi gerekir. Lutfen bunlari arastirip eger bu sartlari tasimiyorsa sikayet edin. Ozellikle kisinin diplomasini ve en son mezun oldugu alani sorgulayin. Maalesef yetkin olmayan pek cok kisi bu alanda calisiyor artik ve uzulerek soyluyorum ki "terapiye" gittiginiz kisinin klinik psikologu gectim, psikolog olmamasi bile ihtimal dahilinde. Lutfen bu konunun pesini birakmayin.

Garip olur tabi ki. Azıcık sabır. Almayacaksa bile araman bir şey değiştirmez.

garip olmaz. hemen ara.

seninle görüşen kişiyi arayabilirsin sıkıntı yok. eğer aramaya utanırım diyorsan mail at ve başka yerlerle de görüşüyorum ona göre cevap verin diye de hafif yollu tehdit et.

referans aranmasından sonra genelde genel müdür imzası sürecine girer. 1 ay sürdüğü olmuştu o süreçte beklemem.

1 hafta nedir yahu. 3 ay süren işe alım süreçleri var.

bu işlerin belirli bir kuralı yok. ama ben olsam ararım.

bence altı üstü 3-4 ay daha idare et şimdikiyle sonra 2016ya geçersin.
tabiki pahalı olur biraz ama çokta pahalı olacağını sanmıyorum.

Pek fiyat değişmiyor Macbook ailesinde. Sabret yenisini bekle.

2015 kullanan için 2016yı almak anlamlı olmayacaktır ama 2010'dan beri beklemiş birinin, 3 ay daha sabretmesi iyi olabilir.

dev bir yenilik olmasa da apple düzenli olarak mimaride iyileştirme yapıyor, işlemcilerin bir sonraki ailesini kullanmaya başlıyor vs.

vergi dairesine başvuruda bulunacaksın ve mükellef ve serbest meslek erbabı olarak kaydın yapılacak. sonra maliye bakanlığı anlaşması olan bir matbaacıya gerekli bilgileri verip bastıracaksın. ayrıca yaptığın mesleğe bağlı olarak esnaf odasına vs kayıt yaptırman da gerekebilir. genel hatlarıyla böyle ama başka ayrıntısı da olabilir, bilenler yazar.

(bkz: zübeyir ocakbaşı) rez yaptırmanız lazım

zübeyiri boşverebilirisn bence, populerleştikçe bozdu.

kenan usta (zübeyrin hemen yakınında)ya da adana il sınırı.

kurtuşluş'ta adanalı var.

soruya yancık soru: ankarada bir yere gitmiştim 3-4 yıl once . mekanın ortasında kocaman yuvarlak bir ocak vardı. hakkaten 50 kişinin falan ocak basına oturabilecegi oval bir sekil. ustalar ortada durup surekli pişiriyorlardı. neresiydi orası?(çankaya civarlarında olabilir)

zübeyir'de, masada değil, doğrudan ocakbaşında tecrübe ettiydik, hakikaten kalburüstü idi. popülerleştikçe bozmuş olsa da ocakbaşı orijinalliğini hala koruyordur kanaatimce.

adana il sınırı'nın methini ben de duydum da gitmek henüz nasip olmadı.

fiyat konusunda hiç bir bilgim olmamakla birlikte caddebostan sahilde marmara yelken kulübü var. düğün organizasyonu yapılabiliyor. 100 kişi rahat sığar.

www.energia.org

Benim ilgilendiğim bir kaç site daha var, tam istediğin formatta mıdır bilmem ama ekleyeyim:

www.energeia.nl
www.eurobserv-er.org
www.tno.nl
www.biowho.nl

bişey olmaz. altından su damlar en fazla. tekrar dene elle çevrilebilmesi gerekir.

ben yapamazsan da herhangi bir tesisatci yapabilir mi bunu?

yapar.

www.ziyadefasil.com

Şehir fırsatına üye olun bir dünya seçenek çıkıyor indirimlerden de faydalanabiliyorsunuz.

bostancı civarında bayağpa var..isimleri pek aklımda değil.

www.jaguarturkey.com

Yurtdisinda Turkiye fiyatinin ucte birinden basliyor, yuh!

www.autoscout24.de

Takvimi bilmiyorum ama her yıl denk geldiğim 10 ağustos dolaylarında Perseid yağmuru var.Birde ekimde vardı galiba takviminde varsa bu aylar Türkiye'den görünür olanlarıdır.

2012 yılı başında Ankara Üniversitesi Rasathanesi'nin sitesini ziyaret edin derim, yıllık program yayımlıyorlar, orada detaylı bilgi bulabilirsiniz sanki..

2011 yılı programı şöyle:
rasathane.ankara.edu.tr

1 yılı geçmediyse ev faturası var burda bilkom garanti kapsamında bakıyor. bunlar yoksa ispanya ya gondermekte pek mantıklı gelmedi bana (:

mac kullanıcısı olmadıgım icin diğer soruları es geçtim

Ben RAM upgrade'i sırasında RAM uyumsuzluğundan dolayı bu yavaşlama olayı ile karşılaşmıştım. Bilgisayar o kadar yavaştı ki bir klik'e 10 saniye sonra cevap veriyordu alet. Ama safe mode'da sorunsuz çalışımıştı.

Öncelikle sistem kısmından ramlerin her ikisinin de çalışır olduğuna bak. 2 tane ram'in olduğunu tahmin ediyorum. Bunların her ikisinin de statusta OK olarak gör.

Sonra aşağıdaki linkten PRAM ve NVRAM reset olayını yapmayı dene.
support.apple.com

safe modda da yavaş açıldı mı? eğer değilse start up item'lerine bakmanı tavsiye ederim. donanımsal olarak da ram sorunu daha yüksek ihtimal. bir de eğer sipnning wheel'de tıkanıyorsa pc'nin başlamsını engelleyen bir şey vardır. bir de verbose mod'da başlatmayı denersen orada neyin engellediğini görürüsün.

Fatura İspanya'da aldığım fatura. Bilkom'un onu kabul etmemek için elinden geleni ardına koymayacağını biliyorum. Üstelik 20 gün önce 1 yıllık süresi doldu.

RAM ile ilgili hiç bişi yapmadım. Bu akşam bir de ona bakayım. NVRAM reseti de denemedim henüz.

Safe Boot'ta da çok yavaş çalışıyordu bu arada.

Bilkom sedece bakmak için bile çok para alıyor değil mi? Ben yanlış bilmiyorum?

arada bir bana da atıyor öyle kazıklar. ama sürekli olmuyor. ben hiç bişi yapmıyorum. sonraki açılışlarda toparlanıyo aklı. pek cevap olmadı benimki ama değişik bişi yapmadıysanız kendiliğinden geçebilir :)

baltalimanı OBA forever alternatifler için google ara

Doğatepe. Geçen gün gittik çok memnun kaldık. Rumelihisarüstünde.

Hangi yakada arıyorsunuz? Bebek sahilindeki Kale olur. Avcılar sahilinde Ataköşk var. Fiyatlar uygun, mekan sakin ve denizin hemen dibinde... Fenerbahçe sahilde Happy Moon's karşısında uygun fiyatlı bir cafe vardı, adını pek hatırlayamadım. Aslında sahil kısmında cafe olan yerlerde aradığınızı bulmanız gayet kolay.

moda- moda teras. açık alan- kapalı alan hayvani çeşit açık büfe.

Bebek Divan çok güzeldir. Denizin üstünde kahvaltı edersiniz. Kapalı havada cam çekerler, yine dışarısı gibi hissedersiniz.

modemi hatta tak dsl yanıyorsa kull. adı ve şifreyi modeme kaydedip nete çıkabilirsin. kull. adı şifre verilmediyse müş hiz. alırsın.

splitter + uzatma kablosu gerek.

1. duvardan gelen tel hattını telefondan çıkarıp splitter'da line in yazan yere takıyorsun.
2.uzatmalardan birini splitterda phone yazan yere diğerini de modem yazan yere takıyosun. diğer uçları malum telefon ve modem'e
3.modem arayüz ayarlarına giriyosun. 10.0.0.1(2) veya 192.168.2.1(2) oluyor genelde
orada yazılımsal kurulumunu yapıp bitiriyosun.

en mantıklısı 444 0 375'i arayıp destek almak.

twittercounter.com

burası işine yarayabilir yalnız detaylı analizler için pro üyelik istiyorlar ve o da oldukça pahalı.

@ataturkiye biliyorum bunu, bu işimi görmediği için başka app arıyorum :)

hasan yılmaz

oğuz saygın

mümin sekman

daha mahalle havasında bir örnek Günnur Meriçboyu
gunnur.org

melik duyar

mümin sekman +1

mehmet öner

www.youtube.com

sıfır ürün almaktan bahsediyorsan en ucuzları sanırım vestelin yan markası regal.

regal +1

bildiğim kadarı ile profilo da bosch ile aynı üretiom bandından çıkıyor ve fakat farkı reklam + promosyonunun olmaması.

indesit

kabaran ve küf filan olan yerleri önce bi zımparala panpa spatulayla kazıyıp. ben de çok anlamam ama biliyorum ki zımpara önemli bişey.

küfün üstüne boya olmaz. önce çatır çatır kazınacak kabarma varsa. sonra iyice bir çamaşır suyu ile silinecek ve kurumaya bırakılacak. akabinde kazınan yerlerde, dökülen yerlerde duvar yüzeyiyle derinlik farkı varsa buralar saten alçı ile doldurulup mala ile spatula ile düzlenecek, tekrar kurumaya bırakılacak. kuruduktan sonra zımparalanacak duvar kaymak gibi dümdüz olacak. sonra da bir kat sabah bir kat öğleden sonra/akşam iki kat boya atılıp keyfi çıkarılacak.

boya miktarını nalbur ya da boya satan adam hesaplar. saten üzerine saten yapmak en iyisi ama zımparalayıp dönüşüm astarı denen bir naneyle astar vurduktan sonra plastiğe de geçiliyormuş. ama direkt plastiğe dönülmez galiba.

boya örtüsü lan laylon, eldiven al, rulo altlığı al boyayı süzmek için. spatula, zımpara, kenar fırçası, kenar çekmek için boya bantları var onlardan al...

adil ışık

bu ara inanılmaz garage sale modası sardı ortalığı. bi dolu butik var facebookda ve turkiyedesatiyorum.blogspot.com da abiye satanlar da var. bi bakın derim.

bakırköyde abiyeciler çarşısı var. orda bütçenize ve zevkinize göre mutlaka bulursunuz.

kadıköy mango tabı pişti olma ihtimalınde yüksek

laleli'deki butikler!
(ulaşım en kolay tramvayla)

kadikoy opera onur carsisi

www.eksisozluk.com

Ahh tam benlik soruymus aslinda... bayilirim hikayesi olan ekseriyetle sivil mimari orneklerine..
aklima ilk olarak yalilar geliyor. Bogazdaki yalilarin neredeyse hepsinin bir hikayesi var.. bunlar icin istanbul anaiklopedisine bakabilirsin isimleriyle araman lazim ama.
Onun disinda en basitinden zeyrekteki evlere bakmak icin osmanlida gundelik yasam adinda yesil bir kitap var onu bulabilirsin.

Cumhuriyet donemi modern mimari orneklerinden okumak istersen kisiklida ....nin evi adinda bir kismi kisikli caddesini kurban edilmis bi ev var. 1945 tarihli arkitekt dergisinde tanitimi vardi yamulmuyosam. Belkinette de vardir.

Ama bana sorarsan en etkileyici hikaye ciragan sarayina ait. Bul bulustur bi goz at derim. Abbavv.. :)

Bilmiyorum ne kadar yararli oldum da pc im yanimda olaydi kaynak atardim neyse artik :/

halkalı-sirkeci treninde sirkeci yönünde bakırköyü geçtikten sonra sağlı sollu eski evler vardır. arada sırf o evleri görmek için sirkeciye gittiğim olur trenle. hatta gönül yarası filminde birisi kullanılmıştı sanırım..

çamlıca konakları.

birinci köprüde, anadolu yakasından avrupaya geçerken sağa aşağı bakınca japon evi gibi bi ev var havuzlu, ahşap (veya ahşap rengi) 20 yıldır o eve bakarım her geçişimde. Hatta ön tarafı havada duruyor gibi alttan ayaklar tutuyor

@korg o ev benim lan sen mi dikizliyosun sürekli?

şaka bi yana o evlere bende hastayım gidip sahipleriyle arkadaş olmayı denicem en sonunda hacı dehşet-ül vahşey evler.

modada ali ustanın karşısında olan köşk. bakıp bakıp iç geçirmemek elde değil.

o japon evi gibi evi ben de severim. benim temel tasarım dersime giren hocanın hocası tasarlamış:)
edit: bruno taut muş mimarı. adını hatırlayamamıştım.

villa bebek

(bkz: saygın soysal) dediğiniz gibi ailecek hastasıyız.

ihsan varol-sunucu

"seni bana yazmışlar"daki emre

hürrem'in leo'su.

yarım milyon tane sayabilirim :)

(bkz: hande lala sarıoğlu)
(bkz: asena tuğal)
(bkz: duygu pelit)
(bkz: ilkyaz kocatepe)

daha sayayım mı? :)

tek geçerim:
(bkz: ezgi mola)

saat alın bi tane şöyle güzel.

katılıyorum. pahalı bir saat havalı ve işe yarayan bir hediye olabilir:)

liseliyse ne alsan beğenmez panpa.

konulu bi film al götür

çocuğun özelliklerinden biraz bahsetseniz?

(saat güzel fikir olabilir bazı kişiler için; ama ben 18'imdeyken biri alsaydı bana "bu ne ya" deyip koyardım kenara, değişir işte...)

saat takmam. yani... mesela 10-15 filmden oluşan bir set beni manyak eder. hele bluray ise daha çok eder. gibi...

tuttuğu takımın formasını al.

eğer olma ihtimali varsa olmayan modeli seçmeye çalış.

bara icmeye götür

onu en çok mutlu edecek hediye şişme kadındır herhalde şuanda ama onu alamayacağınıza göre. en sevdiği grubun konser dvd si. ya da konser bileti(2 tane). müzikle ilgili şeyler olabilir derslerini de aksatmaz.

bizimkiler son senemde sözde beni gaza getirmek için cep telefonu almışlardı.. elinde über bi cep telefonu yoksa daha iyi (hatta mümkünse istedigi) modeli alınabilir..

saat takmayı seviyorsa o da mantıklı bi öneri gibi geldi bana..

eleman ergen sonuçta, ne alırsanız alın ama onunla birlikte alın derim ben..

lensal.com daha ucuzdur eczanelere göre. netten al?

doktor işini halledip internetten almak daha ucuza geliyor.. lensmarket kullanıyorum ben mesela..

lensmarket.com +1

tam teşekküllü rapor değil o. önce bir verem savaş dispanserine gidip akciğer filmi çektiriyorsun (1 tane vesikalık fotoğraf istiyorlar ama) sonra verdikleri akciğer filmini alıp (o da boyut olarak vesikalık fotoğraf kadar bir şey) aile hekimine gidiyor ve sağlık raporunu alıyorsun. "akciger film sonucunu da kapsayan saglik raporu" elde etmiş oluyorsun.

yeldeğirmeni tarafında apart daireler yada odalar var bi bakın istersen acıbademe de yakın hem

1) (git: unetbootin.sourceforge.net) buradan programi indirin.
2) http://(git: www.distrowatch.com) buradan istediginiz (ubuntu, linuxmint lxde vs) distroyu indirin. yada unetbootin'i kurduktan sonra menuden istediginiz distroyu secin.
3) usb belleginize distroyu yukleyin.
4) bios ekranindan boot sekmesinden hdd' kismindan usb belleginizi yukariya tasiyin (f5-f6 tuslariyla yada + - ile)
5) f10 + y 'ye basin.
6) kurulum baslasin.

usb bootable ise biostan boot ayarları değiştirmeniz lazım. bence kurmadan önce biraz usbden çalıştırın. kafanıza yatarsa kullanırsınız. sonra pişman olmak da var.