Ekşi Duyuru

Mono dinlemek zorundaydım telden ama başındaki sesse hı hat gibi geldi

evet hihat.
davulun genel olarak tonu farklı olduğu için değişik geliyor sesi ama hihat bu.
belki elektronik ortamda da çalınmış olabilir ama canlı bir performansta bu ses hihat ile çıkarılır.

neler dinliyorsun :D

Biz mama aldığımız yerden alırdık küçük bir şey zaten tek kullanımlık gibi.

Yarar/zarar konusunda bilgim yok ben ne olur ne olmaz kendilerini yalayarak temizleyen hayvanlar diye az damlatırdım.
Sokaktaki kedilerde tecrübem olmadı evdekilerde sıkıntı yaşamadık tertemiz gezdiler.


Videoyu uygun zamanda izlemek için bekletiyordum bu bilgiyi öğrendiğim iyi oldu ben de mama ile birlikte pire damlası da taşıyayım yanımda madem.

veteriner kliniklerinden almak en güvenlisi. petshoplarda satılan bir sürü marka var ama hem etkisi hem de içerisindeki maddeler açısından güvenip almıyorum ben şahsen.
kulaktan dolma bilgiyle, araştırmadan kullanmamak lazım
mesela köpekler için olan ense damlalarını önerenler oluyor, 1 tanesi 5 kediye yetiyor, ekonomik oluyor vs diye ama içindeki bir etken madde köpeğe zarar vermezken kediyi zehirleyebiliyor. yani bir şekilde bir veteriner kliniğine ulaşmaya çalışın derim.

cikmadi

Onlarda da kısıtlama yok. Pandemi öncesi kaçta kapanıyorsa o saatte kapanır. İşletme sahibine kalmış. 24 saat açık tutma izni varsa 24 saat açık da tutabilir.

marketler kapanmıyor ama 10'dan sonra satış önceden de yasaktı, o devam edicek.

Bizim burda pandemi dahil 24 saat servis mevcuttu :D

Gilbeys +1

benim gördüğüm de tam tersi. Cins kediler daha uyuşuk sevdiren tiplerken tekir ve sarmanlar daha terörist (durduk yere elini bacağını ısıran çizen) ve zor sevdiren tiplerdi. Ayrıca dişi kedilerin daha sevecen olduğu erkek kedilerin daha kendi halinde uzak davrandığını düşünüyorum ama benim gördüğüm kedilerde öyle denk gelmiş de olabilir.

tam tersi hacıt.

Tam tersi +1

Her cinsin ayrı belirgin karakteri olduğu kesin ama cinsler daha huysuz değil.

Bizde dişi van kedisi var, pamuk gibi hayvan. Görüp görebileceğin en sakin huylu kedi olabilir.

Sevilmeye bayılıyor, üstümüzde veya yanımızda yatıyor sürekli, rahatsız etsen de tırmalama, saldırma huyu yok vs.

Daha cins kediler (scottish, british vs.) de benzer özellikler taşıyor ama onların da kronik rahatsızlıkları var. Açıkçası sırf kedi gibi gözüksün ama kedilik yapmasın diye kedi alanlara kızıyorum o yüzden.

Şans işi. Ama siz beyaz kedilerin sayko olma ihtimali yüksek oluyor derler.

20 yıldır sürekli kedi besliyorum , kedilerimi çiftleştirdim yavruları arkadaşlarıma sahiplendirdim onları da takip ediyorum . evimde çok fazla kedi oldu .şu an 3 adet var mesala ve bu soruya kendi tecrübelerimle yanıtım şu şekilde : her kedinin ayrı bir karekteri var insanlar gibi .
şu an baba oğul var evdeki kediler arasında babası aşırı sakin sessiz oğlu çirkin çirkin bağırıyor şımarık bir çocuk gibi .
ısırma tırmalama evde doğan ve tehlikeye maruz kalmayan güvenli ortamdaki kediler arasında hiç görmediğim bir şey .

Tam tersi olabilir. Bende 4 yaşında scottish fold var. çok sakin. bazen öldü mü diye dürtme ihtiyacı hissediyoruz. Sadece yaş mama için kendini sevdiriyor. Kucağa geliyor. Ancak ne kadar tekir kedisi olan arkadaşım varsa ya yeni perde aldılar. Ya da bir süre sonra koltukları kaplatmak zorunda kaldılar.

Ön yargılar, ön yargılar...

Her kedinin ayrı karakteri var. Toplamda 4 sokak kedisi 3 cins kedi baktım / bakıyorum.

Sokak kedilerinden ikisi uysal hayvanlardı (ikisi de tekir beyaz uzun tüylüydü) diğer ikisi bildiğin manyak (biri sarman öbürü siyah-beyaz). 3 cins kedinin biri chinchilla,biri british short hair öbürü de siyam. Siyam olan zaten adam gibi, oturt önüne konuşursun, sen söylersin, o söyler, müthiş horlar, üzüldün mü omuzuna çıkar yatıştırır. Chincilla olan da british de kendilerini sevdiren kediler. Sadece onların istediği zaman sevmen lazım. Ama istemediklerinde de tırmık atmıyorlar, sadece kaçıyor, kucağında uzun kalmıyor filan. halbuki sarmanla siyah beyaz olan afedersin a. sıçar, yüzünü gözünü deşer, ama bir bakmışsın, canı istedi mi göbek açmış. Manyak onlar...

www.decathlon.com.tr

tipi çok da önemli değil alternatif olsun kafi dersen bunu al. hayatımda bundan daha rahat çok az ayakkabı giydim ki kolay kolay ucuz ayakkabı giymem ben. aşırı hafif ve yumuşak bir ayakkabı. aynısının bir kaç rengi daha var ama onlar o kadar hafif değil garip bir şekilde. siyahı gelmiş o da hafif diyordu bir arkadaşım ama emin değilim onu görmedim.

Sagliyorlardir.
1 hafta buzdolabi sicakliginda da saklanabiliyor. Dozlari merkezlerden randevulara gore getiriyorlardir muhtemelen zaten

aynı şeyi ben de düşünmüştüm. bir hemşire tanıdığıma sordum; bu konuda çok başarılı olduğumuzu, dünyada en iyilerden biri olduğumuzu iddia ediyor. bilemedim.

elbette. avrupa'da da sokaklarda/meydanlarda avmlerde aşı noktaları mevcuttu. bu aşı-soğuk zincir mevzusu çok abartılan bir husus. soğuk zincire tabi bir çok ilaç/ürün zaten piyasada mevcut ve öteden beri kullanılıyor bu konuda herkes bir tecrübeye sahip.

Evet sağlıyorlar. Haberdeki videoya bakın.
www.sozcu.com.tr

vücutta birikmeyecek b,c vitaminli bişeyler olabilir belki eczacıya danışsan daha iyi olur. Ama supradynde de herşeyden azıcık vardı diye hatırlıyorum.

Zamanında ilaç kutusuna bonibon koyan bir çocuğun hikayesini dinlemiştim :D niye olmasın.

Bir hastamın kızı annesine Bonibon içirdiğini söylemişti.
Bunama vardı ve sürekli ilaç istiyordu.

şekeri bonibonu ayırt eder zihni maşallah çok açık :)

Nootropil diye bir işe yaramayan bir ilaç var. Günde bir adet alsa...
Prospektüsü de okur mu :)

Almadigin hizmetin ucretini iste.
Bunla ilgili ticket iste bu ticket ile Btk'ya kayit acacagini soyle.
Kimse vermedigini hizmetin parasini alamaz.

Craig Ferguson geç bulup youtube'dan çoğu bölümünü izlediğim kendine has bir vatandaş.

Larry King'den baya uzak bi abi fakat bi bakmaya değer.

craig ferguson demeye gelmiştim.

ayrıca bir craigyferg olmasalar da jonathan ross ve graham norton da var.

Military star'mış.
www.wranglerforum.com

Edit: Gördüklerinizin %90'ının anlamını bildiğini ya da merak ettiğini sanmıyorum. Bir dolu suv'de Dakar çıkartması da var, kaçı gitmiş Dakar'da rally yapmış ki :)

yok tamam ama türkiyede sivil araçlarda neden bu kadar yaygın görüyorum, beyaz ford fiestada bile gördüm onu soruyorum :)

Şekil olsun diye yapıyorlar işte, millet bakmaz ki anlamına onun için o sadece bir yıldızdan ibaret

hayır ( artı k)

Valla geçen hafta daha ssri grubu ad aldım reçete soran olmadı, lustral farklıysa bilmem

Satan eczaneler var.

100 mg'i satıyorlar kesin bilgi.

549831660 defa aldım. tabii tek kutu olarak aldım.

birden fazlayı bilmiyorum. sormadım hiç iki kutu alabilir miyim diye.

Kısa cevap: Sen haklısın. Hatta istanbul'da bu işi iyi yapanlar arasında bildiklerim neredeyse maliyetine satmalarına rağmen kilo fiyatları 300e yaklaşıyor. Hatta şöyle söyleyeyim, sanalbaharat yerel kavuruculardan en aşağı %30 daha karlı satıyordur.

Arkadaşın bana ulaşırsa uzun uzun anlatırım.

Haklisin. Arkadasin sadece bir defa kilosu 250 lira olan kahve icmemistir adim gibi eminim. Ha icmisse ve hala bunu iddia ediyorsa her seyi blenderdan gecirip smoothie olarak da icebilir aksam yemegindeki ayran corba tavuk ve barbunyayi

Ha bu arada ben de bir zamanlar sanalbaharattan aliyordum daha iyisini bilmeyince guzel geliyordu daha ne kadar iyi olabilir ki zaten o kadar para vermeye gerek yok diyordum ama oyle degilmis gercekten

doğrusu hazır paketlenmiş ürünlerin tamamı zaten bayat olduğundan arkadaşınızın dediği kısmen doğru olabilir damak zevki değişir sadece o kadar.
ama kahvesini özel kavuran taze olarak size özel paket yapanların dediğiniz gibi kilosu o civardadır.
ama nedense ben bayat kahveden memnunum =) kilosu 100tl'den rossemandan alıyorum.
arkadaşım kilosu 40tlden baharatçıdan türk kahvesi çekirdeği alıyor ona göre tadı gayet normal.
ben sevemedim arabic çekirdek ama sanırım daha az kavruluyor.

Siz haklısınız.

arkadaşın haklı. eminönü nuri toplar'dan envai çeşit çekirdeği 80'den alıyorsun. mis gibi valla. arkadaşa eşe dosta da yaparım sürekli, sevmeyen yok. sanalbaharat'ı hiç denemedim

Kahve şarap gibi uçsuz bucaksız bir derya, tıpkı çay gibi yetiştirmesi de zor ve maliyetli bir bitki.

Köle işçilere toplatan da var, sertifikalı üretim yapan da. E her şeyin de bir maliyeti var, bu yüzden fiyat yelpazesi de çok geniş.

80 lira 10 dolardan az yapıyor şu an, açıkçası iyi bir kahvenin kilosunun 10 dolara satılacağını düşünmek biraz saflık bence. He bizim ülkede yine 10 dolarlık kahveyi 30 dolarlıkmış gibi millete iteleyen satıcı var mıdır, eminim vardır. Ama büyük kahveciler böyle bir risk almazlar.

Pahalı olan her zaman iyi midir bence hayır, kişinin kendi zevki kana kana 3'ü 1 arada içen de var kime ne :)

Bence arkadasin hakli.
Muhtemelen 80 ile 250 arasinda fark yoktur. Senin dedigin fark belki 700 lirada falan basliyordur.


Kulaklik mevzusu gibi, 1 ile 100 arasi cöp, 100 ile 300 ayni oluyor. Bin lirayi gecince kalite basliyor.

ben de sanalbaharattan "ucuz olduğu için alıyorum."

Aroma olarak 250gr'ı 70 liraya satılan butik kahvecilerdekiler kadar iyi değil kesinlikle. Arada zevk için onlardan da alıyorum kimi zaman Boxx coffee kimi zaman farklı yerlerden vs.

Fakat şu var, Sanalbaharat atıyorum İstanbul'da olsa kilosunu 120 liraya satacağı şeyi 80'e satıyor, İstanbul'dakiler de Anadolunun başka şehrinde olsa(gideri az olsa) 250gr'ını 40 liraya satacakken 60-70'e satıyor. Sonuç olarak evet daha iyi üretilmiş/takip edilmiş, yıkanmış/yıkanmamış, kavrulması ona göre olan kahvelerde aroma çok fark ediyor.

edit: bu arada kahve de sonradan edinilen bir tat aslında. Acquired taste mi ne deniyor. Yani dümdüz kahve içen birçok insan espressoyla chemex/aeropress/frenchpress'te yapılan aynı kahve çekirdeğiyle yapılan şeyin tadını ayırt edemeyebiliyor. Bolca içtikçe zamanla "ya şununla yapınca daha çok seviyorum, haaa bu çekirdek şu açıdan daha iyi" demeye başlıyorsun.

@divit

Bu arada dediği yerden ben de sipariş verdim denedim biraz kahve damak tadın oluşmuşsa fark hissediliyor, kör tadımla bile anlaşılır

kahveyi çekirdek olarak tanıdık bir toptancıdan alıyordum bir süredir, güzel fiyata veriyorlar sağ olsunlar. bir kere sanalbaharattan aldım ben de, tadı çok kötü geldi epey pişman olmuştum. o kadar övülmüştü internette diye aldım. sonra içtim ama paketi bitirdim, gün geçtikçe fena gelmemeye başladı, herhalde alıştım tadına. ama ilk başta kesinlikle güzel gelmemişti. yani farkediyor bence de.

decathlon.

Decathlona gitme şansım yok da internetten almak için bakıyorum, hangi modeli peki şu 40 liralık basic model mi yoksa 95 civarı olanlar mı

decathlon'da 40-50 liralık basket şortları vardı mağazada, daha geçen hafta aldım. gayet iyi, tipi dandik sadece.

Duyuruyu okuyunca farkettim ki Nike'in 2 tane basketbol sortunu almistim 15 sene once. Hala kullaniyorum. En ufak bir deformasyon olmaz mi?

Simdi Nike'tan bi sey alsak 2 seneye sagi solu gidiyor :(

Etrafında üretim yerleri varsa oralara sor.
Çalıştığım kurumun basket takımi için forma yaptırdık, şimdiki nike adidası öttürür.

Dış tasarımlarda yine az da olsa çeşitlilik var ama iç tasarımda tüm arabalar resmen birbirine benziyor şu anda. Şu içte her şeyi devasa iç ekrandan halletmek gibi iğrenç bir trend var. Premium sınıf araçlarla standart araçlar arasında bile iç mekanda ıvır zıvır şeyler dışında bir fark kalmadı.

İç tasarım olarak beğendiğim model: yeni BMW serileri, özellikle 3 serisi hem ortadaki yuvarlak kontrolör, hem dokunmatik ekran, hem sesli komut olduğu için bence çok başarılı. Audi kullanıcısıyım, yeni modellerde o yuvarlak zımbırtı kalktığı için tüm premium hissi ve kullanışlılığın gittiğini düşünüyorum. Dış tasarım olarak Audi Q3, Porsche Taycan, BMW Z4, Peugeot 3008/2008/208/5008 bunlar gayet başarılı.

Kesinlikle beğenmiyorum. Otomotiv endüstrisinin zirvesi 60'lar bana kalırsa. Sonrasında da petrol krizi bitişi sonu 1995-2002 arası.

3d print teknolojisi geliştiği halde malzeme kalitesi geriye gidiyor iç mekanda. Dış tasarımda da çok ciddi verimlilik ve güvenlik kaygısı var o yüzden tek tiplilik mevcut.

Evvela ben analog araba seviyorum bu mümkün değil günümüzde, abd'de ekran mecbur hatta. Hafif araba seviyorum güvenlik sebebiyle imkansız. NA motor seviyorum bu da emisyon nedeniyle imkansız.

Hadi geçtim hepsini. Bütün arabalar otomatiğe evriliyor. Ferrari bile direksiyona dokunmatik tuş ekran vs koyuyor. Nerde f40 nerde şimdiki akım.

Bir tek Porsche ortodoks müşterilerine manuel vites ve nispeten tuşlu, kaliteli iç mekan sunuyor, tasarım olarak da retro olması çekici. Mustang ile Ford da bunu başarıyor. Ama bunlar harici gidişat kötü :)

beğenmiyorum. e39 m5 kasa daha çok ilgimi çekiyor. ben preminyum markalar hariç tasarımları beğenmiyorum. w204 kasa var arka stopları daha iyi dizayn edilse yeni kasalara göre daha çekici.

arabadan hiç anlamam, araba muhabbetini de sevmem.

ama günümüzdeki araba dizaynlarını baya beğeniyorum eskiye göre. Zaten klasik arabalardan da nefret ederim görünüş olarak çok hantal ve maço görüntüleri var. Günümüzde elektrikli araba piyasasının artması ve arabaların artık dijital ürün sınıfına girmesiyle daha teknolojik tasarımlar öne çıkıyor ki bu da gayet hoş.

aynı şekilde son iki-üç yılda pek çok araba markası logosunu yenileyip dijital sektöre uygun logolara geçiş yaptı. Bunu da olumölu karşılıyorum. Zaten hayırlısıyla bi 10-20 yılda araba sürmek diye bi şey ortada kalmaz, herkes akıllı araba kullanır. Böyle ilkel bir şeyden de tamamen kurtulup şoför sebepli kazaların sıfırlandığı bir dünyada yaşarız mis gibi

Her içerik her kitaplıkta olmadığı için çoğu kitaplığı ekliyorum. Seçenek çok olsa da görüntü kalitesi ve 'seeder' sayısına göre sıralama olduğu için karmaşa olmuyor.

Serdar Gökalp 'in radyo programı vardı ve bazı günler sadece korku üzerine yayın yapıyordu. Dinleyiciler bağlanıp korku hikayelerini anlatıyordu falan. Youtube' da bulabilirsiniz.

İngilizce olur dersen “The Magnus Archives”, spotify ve youtube’da

Şu anda tam olarak bunlarda oturuyoruz. Misafirimiz "ben de bunlardan alayım memlekete dönünce" dedi. Yanımızdan geçen bir teyze durup nereden aldığımızı sordu, markasını öğrenip gitti. Hastasıyız.

*Boyun ağrısı yapmıyor ama dik oturmak mümkün değil, illa yayılıp kaykılıp oturacaksınız.

ayağa kalkmak gömülü oturduğunuz için biraz zor ama niye ayağa kalkıyoruz ki?

tesadüf - 2 saat önce aldım internetten.
geçen yaz arkadaşımınkini kullandığımda rahat bulmuştum. pratik gelmişti ve oldukça hafifti.

Ben de bunlardan istiyorum hangi marka bu? Nereden?

@something
23 nisan cuma (bugün) bim e de geliyormuş istersen bir bak yoksa internette de bol bol bulunuyor, preseat ya da north pacific kamp sandalyesi diye aratabilirsin

Yaa harikasın freebird <3 bakayım hemen bugün

Serkan Akyol olabilir mi?

uzun bi yolculuk öncesi greatest hit albümünü almıştım. bu şarkıyı daha önce de biliyordum ve aslında albümü almamdaki en büyük sebepti. yol boyunca tüm albümü 2 defa dinledim ancak albümde bu şarkıdan başka aklımda bi şey kalmadı, ama bu şarkı..

muazzam bi melodi, coşkun, hafif muzip (orta kısımdaki tekrarlar), tek kelimeyle unutulmayacak bir şarkı.

çok severim. hatta sağol bayadır dinlemediğimi farkettim :D

Cok severim. En sevdiklerim playlist’imde kayitli

çok severim. kaydı çok iyi geliyor bana.

Kullanım kılavuzundan anladığım hamur, et gibi eşit şekilde pişmesi gereken şeyler için fan kullanılıyor. Sıcak havanın eşit şekilde dağılmasını sağlıyormuş.

Bir de fan fırın içindeki sıcaklığı arttırıyor bir 10-15C kadar, o nedenle fanı açacaksanız sıcaklığı da ona göre ayarlamanız gerekiyor.

fan açınca pişireceğin şeyi kurutuyor.

Aslını bilmiyorum ama ben de duymuştum, bence gayet lezzetli bir atıl değerlendirme yöntemi :) severim.

Bence de sorun yok güzel bir yöntem, ziyan mı olsunlar severek yiyorum :)

yöntem o şekilde. hatta epeyce farklı ürünü karıştırıyorlar.

ben severim.

Pastanede çalıştım. Aslında tam olarak öyle değil. Mesela şekilli bir pasta geliyor kesilirken kalan kekler ay çöreğine gidiyor. Ya da pandispanyanı. bir kısmı daha çok kabarmış, orayı kesip hoop ay çöreği.

Çok severim. Eskişehir'de kifler adıyla alırdık. Üzümlü üzümlü... Kapadokya pastanesi'nden aldıklarım favori olanımdı. Diğerlerinde içi çiğ kalabiliyordu. Hey gidi hey...

Ben de sorun oldugunu sanmiyorum. Sonucta kuflenmeye baslayan keklerden yapmiyorlardir heralde.

ben de severim. geri donusumu severim ve desteklerim zaten o yuzden sorun yok.

dogru, oyle yapiyorlar zaten.

bayilirim, bir keresinde rastgele bir pastanedeki cok hosuma gitmisti, 3 tane goturdum bir oturusta hehe.

neden yapıldığını duyduğumdan beri sevmiyorum. az yemedim kaksımış ayçöreği öğk

torrent'den indirilen dosyalarda video codec'den geçiyor. Kimlerin riplediği de önemli burada. Hatta eskiler bilirler x kişisinin ripleri hep kalitelidir diye onlar indirilirdi.

yakın zamanda bulaşık makinesi aldım ama eski iki çekmeceli olandan aldım. bana söylenen şu oldu bu üç çekmecelilerle ilgili, dizmesi çok zaman alıyormuş ve bu açıdan çok zor kullanımı var dediler. yeri de kısıtladığını söylemişlerdi.

www.arcelik.com.tr

şundan aldım ailemin evine.

2750'ye kadar düşürdüm fiyatı pazarlıkla.

ultra hijyen olayı şu, bir hazne var içine çamaşır suyu koyup arada bir sanite edebiliyorsunuz bulaşıkları.

arada bir makinanın kendisini temizlemek için de iyi olur diye düşündük. koku falan olursa. ki bir süre sonra oluyor malum illaki.

bunda da üstte minik bir çatal bıçak haznesi var. normal hazne de var.

ablamınki üsy çekmeceli, çatalı kaşığı vs. tek tek dizmek gerekiyor. aslında çok zahmetli değil ama sepet kadar pratik de değil.

Üstte çekmecesi olanlar insana bıkkınlık veriyormuş zamanla sepetli daha yaygın kullanılıyor.

Bir de program sayısı arttıkça fiyatı artıyor ama ekstra gelen programlar çok da elzem şeyler değil ona dikkat edin, satış danışmanına sorun. Ek olarak gelen bi program gümüş takımlar ve kristaller için olabiliyor mesela bunu kullanırım demezseniz boşuna para vermiş olursunuz.

Benimki de arçelik hem sepet var hem de üst çekmecesi var, ama hep amacı dışında kullandım o üst çekmeceyi sepete çatal bıçakları koyduğumda üst rafa çay tabaklarını felan koyuyorum alt rafada bardak daha çok sığdırıyorum yada sepeti kullanmazsam bu sefer en altta daha çok tencere konulabiliyor o yüzden de büyük rahatlık aslında

Şu yukarı dizmeliden kullanıyorum. Alt kısım sepet olmadığı için daha geniş. Bence sepetten daha rahat. Dizmesi dert değil çünkü bir seferde 30 tane çatal kaşık kirletmiyorsun. Yavaş yavaş diziyorsun. Temizleri almak da kolay. Bir seferde tüm catallari, sonra kaşıkları alıp cekmeceye koyuyorum.

7 senedir üstten çekmeceli kullanıyoruz. Sepetliden çok daha geniş ve daha kullanışlı.

bir iki haftadır bende de saçmalıyor ve evet birtakım yavaşlıklar da söz konusu. telefondaki uygulamada bazen bir şey aratıyorum, buluyorum, üzerine basıyorum çalmıyor. donmuyor da ama çalmıyor yani. app'i kapatıp açmak zorunda kalıyorum. benzer saçmalıkları desktop app'te de yapıyor. telefonda son güncellemesini yapmama rağmen aynı sıkıntı devam gibi.

Evet bu da var bulup çalmaması, kapa aç yapınca düzeliyor

Resmi spotify lite uygulamasını yükledim telefonda arama çalma çok hızlı olması gerektiği gibi, onun da tek eksiği podcastleri güncelleme sırasına göre listelemiyor en yeni ekleneni en üste almıyor sadece alfabetik sıralıyor, çok şey takip edince zor oluyor yeni bölümleri dinlemek

Atiptutuyorum

Çok iyi sayfaymış. Teşekkür ederim ikinize de :)

Bence karavanın espirisi mobilize olmaları. Güneş enerjisi teknolojisinde gelişmeler, karavanların karavan parklarına olan bağımlılıklarını ortadan kaldırdı. Artık istenilen her yerde kalınabilir olmalarını sağladı. Herhangi bir dağın başında olduğu gibi İstanbul'un kaldırım kenarına parkın mümkün olduğu herhangi bir sokağında da konaklayabilir olmak büyük avantaj. Ama bu hareket serbestisi çekme karavanlarla pek mümkün değil. Bu yüzden ben motokaravanı tercih ederim.
Favorim şu.

www.youtube.com

bence öncelikle çekme karavan mı motokaravan mı o konuda karar vermek lazım. çekme karavanın bir sürü dezavantajı var. ruhsatı, parkı, manevrası, uzun yolda tehlikesi vs. bana her açıdan motokaravan daha mantıklı geliyor.

bu arada birebir aynı şey değil belki ama daha mütevazi olarak ben şu aşağıdakileri çok beğeniyorum.

www.youtube.com

www.youtube.com

bende var bundan.

ben oldukça memnunum.

tek sıkıntısı büyük bişi o yüzden sadece evde kullanıyorum.

yüksek sesle alakalı büyük bir sıkıntı yaşamadım yani yetersizlik bağlamında ama ANR falan olsa daha hoş olurdu tabi.

bu kulaklığın vaadi uygun fiyata beklendiğinden yüksek kaliteli iş çıkarması zaten bu konuda da tatmin etti.

Wd40'tan sonra bekle, iyice kurumus olsun. Makine yagi degil de bisiklet yagi kullaniyodum ben, shimano'nun. Makine yagi da oluyodur herhalde. Yagi cok kullanmayin, kullandiginizi dusunuyorsaniz bir bezle fazlasini silin.

Edit: su kismini gormemisim, su asla dokundurmayin

Evet etrafa daha az bulaşan yüzeye tutunan bir yağ iyi olurdu, elimde makine yağı var azar azar süreyim

Yanlış. Bisikleti ve zinciri yıkamayın. WD40 yerine de mazot da kullanabilirsiniz. Bisiklete su değirmezseniz ve zinciri yağlı tutarsanız bisiklet paslanmaz. Ardından makine yağı değil, bisiklet zincir yağı (yaş/kuru duruma göre seçilir) kullanın. Yağ temizlemek için de balata temizleme spreyi kullanın. Zincire ve bisiklete SU DEĞİRMEYİN! Yağ için XCP, Zefal, Shimano kullanabilirsiniz. Yağı diş fırçası ile iyice yedirin zincire.

Ek: Makine yağı üzerinde zamanla toz ve kir birikir, zincir üzerindeki yağ çamurlaşır. Zincir yağı ise (özellikle dry lube) bunu engeller. Hatta düzenli yağlamada zincir üzerindeki yağı mazot ile sökmeye bile gerek kalmaz.

ben bu tür durumlarda söküp mazota yatırıyorum. mazotta bir kaç gün bekleyince büyük oranda pasları gider.

bisiklet zincirleri 10 numara (singer makina yağı) makina yağı ile yağlanır. geçmişte motorda kullandığım zincir yağı / sıvı gres denemiştim. çok fazla toz tutuyor 10 numaraya göre.

ayrıca bisiklet zincirini de periyodik olarak temizlemek gerekir. yağı sökmede etkili ve ucuz olan şeylerden biri benzindir. 1 parmak boya fırçasıyla yoğurt kabına azcık benzin döküp temizleyebilirsin.

resimdeki de singer makina yağı diye geçen 10 numara zaten.

vites fren tellerine de söküp bak paslıysa onların da pasını alıp yağlayabilirsin.

İçeriği Türkçe'ye çevirmiş gibi algılıyorum. Bence sorun yok. Evet paylaşım sahibine haksızlık ama bizim halkımız bilgiyi yabancı kaynaktan alabiliulyorsa yerliden akman hor görür. Bu videoları devşiren arkadaş bana göre yabancı kaynaktan bilgi alamayan insanlara amme hizmeti yapıyor. Kaynağa saygı gösterse iyiymiş tabi. Bi de bugün milyonluk takipçisi olan tüm kanalların görüntüleri olmasa da içeriği devşirme videoları var.

Elbette hırsızlık. Youtube'a şikayette bulunsan adamı anında banlarlar. Yaptırım uygularlar.

hiç görmedim.

Tazesini de kurusunu da hic gormedim, kurusunu ariyorsan bizde cok var, verebilirim.

tazesini kucuk plastik kaplar icinde migros (buyuk olanlar) ve macrocenter haricinde hicbir markette gormedim.. bim/sok segmentinde bir markette kurusunu dahi gormedim..

satılmıyor kesin bilgi. metro marketten almıştım ben.

eğer sevdiğin şeyler "fotoğraf" ise bence yazıcı alma, internetten fotoğraf olarak sipariş ver çok daha ucuza gelir.

değilse bu cevap sayılmaz tabii.

bildiğim kadarıyla (totomdan atıyor olabilirim) bu dim olayı rezistansla ayarlanıyor. yani devreye giren enerji 60W ama içerde bi kısmı hiç ediliyor.

ytd. :)

baban yanlış biliyor. kısılırsa daha az elektrik harcar. sizdeki teknoloji böyle yani. eskilerin kısma işlemi daha farklıydı.

O da eskilerden yola çıktı, kalifiye balta sapının dediği gibi olduğunu söyledi, çektiği enerji aynı fakat bu içeride hiç edilerek ışık şiddeti düşürülüyor gibi

bohr +1. eskiden anahtar dimmerlar vardi ampulde dimmer yoktu. anahtar dimmeri da kisiga aldiginda ampulden cizir cizir sesler geliyordu.

edit: ayrica ampulun 60w oldugundan emin misin hocam? yanlis bakmis olmayasin? led ampulde hic duymadim 8 olur 10 olur ama 60 cok.

@Nibba dediğin gibi 9w ben normal ampulde 60 lık ışığa denk geliyor onu söyledim
www.amazon.com.tr

babaya 60w denir mi hocam kalbine indirme adamcagizin :) de ki baba bu yeni teknoloji led diye bir sey. 9watt yakiyor ama 60watt isik veriyor. o aldigin ampulden bende de var birkac sene once aliexpressten cakma markalilardan almistim bir suru. kisinca daha az yakiyor emin olabilirsin devreyi inceledim cunku.

Az ışık = az enerji tüketimi.

Bunun aksi zaten enerjinin korunumu kanununa ters. Ancak ışığın azaldığı ve direncin arttığı bir yöntemle mümkün olabilirdi, yani gelen elektriğin bir kısmını ısıya çevirecek bir direnç olmalı devrede. O da fazla ısınmaya sebep olur ve aşırı mantıksız olur. Yani senin düşüncen doğru.

:))) oradaki 60 watt inkadescent lambadaki 60 watt'a eşdeğer olan 60 watt, etiketinde de öyle yazar

Babanıza oturup PWM (Pulse width modulation) konusunu araştırıp anlatıyoruz. Diyoruz ki işler artık eskisi gibi değil, kullanmayacağımız kısmı bir direnç vs üzerinde ısı olarak harcamıyoruz. Bunun yerine bir kare dalgadaki "dolu" kısmımları arttırıp azaltarak gerilim seviyesini ayarlayabiliyoruz.

Daha once oradan alisveris yapmis miydin hic? Veya o bayinin ait oldugu sirketler grubundan?

email adresiniz isimsoyisim@gmail.com gibisinden bir email ise böyle şeyler olabilir. alışverişi yapan kişinin email adresi de isimsoyisim1@gmail.com falandır belki

Daha önce alışveriş yapmadım fakat mail adresim de isim+soyisim o yüzden diye düşünüyorum ben de

Bana çok geliyor. İsim benzerliği

İsim benzerligi en olasi sey oldugu icin diger ihtimali elemek istemistim o zaman isim benzerligidir cok olasi.

aksya apple dan banada o şekil mail geldi adamı buldum bilgi verdim .
güvenlik açısından yerlerde geziniyorlar.

ohoooo mail adresim isim@outlook.com, butun adaslarim kullaniyor lol ve hep bu tarz mailler aliyorum. insanlar otel rezervasyonu filan yapiyor, bana geliyor dusun artik ozelleri kalmiyor sadece yanlis mail adresi vererek.

paylaştığınız el blenderi tarzı minik bir makine değil set ve yer kaplıyor.

ben philips hr2602 kullanıyorum. ufak iyi çalısıyor tavsiye ederim arada 300 lira altına düşüyor

Ben bunla daha çok çorba yaparım, patates püresi yaparım

Güzel bununla her şeyi yaparsın. Domates çek çorba yap, krema karıştır tatlı yap. Renk pembe değildir umarım :)

@zoghurt

Katalogda pembe görünse de kırmızı da var

Satılıyor ama aynı tad değil. Leş gibi bir şey olmuş. Tamamen hayal kırıklığı...

Yakınlarda varsa Carrefour'un fırın kısmında biscotti var, süper.

@sacrilegious

tr02.eu01.ist.cloud.cdnd.ceptesok.com

Bundan vardı, artık böyle mi ?

@opucuk balığı maalesef yakındaki carrefour küçük fırını yok, paketli olarak da getirmemişler unlu mamüller reyonuna fakat fırınlı yere denk gelince aklımda not aldım

Banabi'de şöyle birşey var. Aşık olur, bağımlısı olursun.

hizliresim.com

getir'de var.
aslı börek simidi.
bölgelere göre değişir mi bilmiyorum.

yemeksepeti'nde arkadaşınızın adresine yakın simit sarayı şubesi olabilir. yemek sepeti'ndeki simitçilerin simitleri daha iyi oluyor getir ve banabi'ye göre.

Getir in dondurulmuş simitleri güzel oluyor fırında. Normal yerine onu tercih ederim. Aslında biraz yakınlarında simit fırını var ama servis yapmıyorlardı en son

bence de var ama psikolojik oldugunu dusunuyorum. mesela yeni gelmiş damacana suyun soğukluğu da böyledir.

Evet yeni gelen damacana su da öyle güzel örnek, demek istediğim bu :)

dereceleri farklıdır ondan olabilir. dolap fazla soğutuyordur belki.

Her şeyin doğalı güzel. Irmakta soğumuş bir karpuz tanesi gibi...

Şusu farklı busu farklı izah edemem ama kesinlikle farklı ve içmesi keyifli. Bilgili bir arkadaş aydınlatsın ben de bilmek isterim.

sodalar balkonda duruyor, dolapta durmuşu çok soğuk geliyor içemiyorum.

Yanlisim varsa duzeltin de dolabin ust bolmesi 18 derece, su aralar balkon 3-4 derece (tekel buzdolaplari gibi)

O yuzden daha lezzetli geliyor olmasin?

Buzdolabı ayarı 4 derece, dışarısı 4 derece. Bana dolabın soğuttuğu kola vb içecekler daha lezzetli geliyor. Ama su olayında haklısınız.

Aynen öyle. Sebebini çözemedim.

ben de buzdolabından çıkmış soğuk suyu içemiyorum, içebilsem de içmeyi sevmiyorum ama balkonda duran su/maden suyu/meşrubat vb. kesinlikle mükemmel bir soğuklukta oluyor.

Su hayatta yeni gelmis damacana suyun guzelligi kadar az sey var. psikolojik mi bilmiyorum ama bambaska bir sey

kolayı bilmem de suya dolabın kokusu siniyor ondan kötü oluyor tadı.

www.isitdownrightnow.com

Ben de parasıyla yaptırt demedim de çünkü 2600 cidden mantıksız bir fiyat, telefon wifi dışında sorunsuz, benim bildiğim içeride yer kazanmak için s10 serisi ve sonraki telefonların bir çok parçası anakarta tümleşik olduğundan tamirleri zorlaşmıştı, bununla ilgili makaleler vardı

Masraflı bir tamir de olsa 2600 samsung için nedir ya 4 gün için, böyle birşeyle karşılaşsam sonraki telefon için samsungu baştan elerim bi soğurum, duygusal bi yaklaşım benimki, yapmamaya hakları var fakat tüketici eğilimlerini anlamaya çalışan, lovemark lar yaratmaya çalışan koskoca bir pazar araştırma sektörü var neticede alışveriş tercihleri hem ekonomik hem duygusal

tam orta halli beyaz amerikali gibi yazmissiniz gercekten jdgjdg. ' tuketici haklarim, ben biliyorum bunu bilerek yapiolar' filan kdkdkgd

saglam paralar veriliyor bu telefonlara evet. fakat telefona iyip bakip sorunu kavradiginiz anda servise gitmek size dusuyor. 3-4 gun gec kaldiginiz icin yetkili servis 2600 tl masrafi yok saymasin isterseniz.

Ee evet orta halli beyaz amerikalı gibi yazdıysam ne olmuş talep etmenin nesi kötü anlamadım :) bunu bilerek yapıyorlar demedim onu sen eklemişsin, ayrıca tüketici haklarından da bahsetmedim, müşteri memnumiyeti dediğim şey buna girmiyor kanımca, burada daha çok markaların müşterilerine olan yaklaşımından bahsettim, kanunda yazılı olmasa bile yapabileceklerinden, dengeyi bazen müşterinin yararına kurabileceklerinden bahsettim, ki bunu zaman zaman yapan firmalar da var, sen yazının özünü anlamamışsın


"3-4 gun gec kaldiginiz icin yetkili servis 2600 tl masrafi yok saymasin isterseniz."

Evet ben de tam olarak bundan bahsediyorum ama "yok saymasın" değil "yok saysın" olacak

Ayrıca gerekçelerini de açıklamışım, tekniker bunun sorumluluğunu alamaz fakat ekip lideri, müdür vs inisiyatif kullanarak böyle şeyler yapabilir

Bu sürelerin belirlenmesinin bir fonksiyonu olmalı değil mi sence de. Mesela kaç gün daha geç götürse garantiden faydalanma hakkı olmalıydı? 4 gün ile 14 günün farkı var mı? Varsa nedir?
Başkası 14 gün sonra getirse onunkini de yapmak zorunda kalacaklar. Çünkü senin farkın ne? Ona deseler ki geç oldu, ama benim arkadaşıma 4 gün sonra tamir yaptınız diyecek. Bunu mantıklı bi şekilde anlatman zor.

Söylemek istediğin inisiyatif yaklaşımını anlıyorum ama hizmet veren açısından bakarsan bunun önünü alamazsın. Sana bu yüzden gizlilik anlaşması imzalatamayacaklarına göre başka şansları yok. Butik marka olsa tamam ama milyonlarca müşteriden bahsedince münferitleşme daha büyük sorun potansiyeli demek.

Daha önce serviste bulunduğu bir süre olmuşsa onu düşürtmek bir ihtimal olabilir. Ya da pandemi süreci nedeniyle ulaşılamamaları gerekçe gösterip hakem heyeti denenebilir.

www.youtube.com

bu kanala bir bak

tamircileri dolaş ücretsiz çalışacağım de. kabul eden olursa yerinde öğren bir süre.

eğer ingilizce varsa ifixit'e takılabilirsiniz. sitesi ve youtube kanalı var.

Evet ifixit den haberdarım, youtube da da çok iyi telefonu dağıtma ve toplama videoları var

Mesela şurada a80 in içini açıp hareketli kamera mekanizmasına nasıl ulaşılacağını ve ilginç mekanizmanın nasıl çalıştığını gösteriyor
youtu.be

Ben de elektronik cihaz söküp takmayı çok severim. Çocukluğumdan beri yaptığım için elim biraz ince işlere yatkın. Telefonlarımı ve laptoplarımı komple söküp takabilmişimdir hep.

Bu hobimi sevdiğim için ve meslek lisesi okuduğum için uzun dönem stajımda yazılım yerine gittim teknik servisi seçtim. Pişman değilim. Bence kesinlikle faydası olur. Şuan ben de mühendis bir yazılımcıyım ama bir yanım hala teknik servis açıp o işi mi yapsam acaba diyor :)) O yüzden teknik servisler iyi olabilir ancak başlarda ince işleri, tehlikeli işleri size vermeyebilirler. En azından izler, tecrübe edinirsiniz. Veya daha ucuz cihazları size yaptırtabilirler. Ama benim staj durumum vardı. Bir tanıdık vesile oldu falan çalıştım ama şimdi belli bir yaşta giderseniz, yöneticisi şey diyebilir "kardeşim biz burayı yetişkinlerin hobi bahçesi olsun diye mi açtık".

Açık fikirli servislere denk gelirseniz şansınızı deneyin tabi.

Ama servis veya teknik eleman tanıdığı olmak önemli. Çünkü yapmadığınız, bozduğunuz işler mutlaka ki olacak. Teknik servislerin bile oluyor. Kendi aralarında paslaşıyorlar. O yüzden çevre iyidir. Hem parçaların nerelerden alındığını görürsünüz. En kötü yakınlarda bir yeri kafalayın, yapamazsam getiririm falan diye. En kötü o şekilde çözersiniz. Yapamazsanız karsız zararsız orada yaptırırsınız. Öyle öyle de öğrenilir.

Eliniz yatkınsa sıcak hava üfleme cihazı ve pena tarzı plastikler, cımbızlar, çeşitli ufak tornavidalar ve videolar işinizi görecektir. Telefon tamir setleri oluyor. İstanbul'daysanız eminönü-tahtakale'de bulabilirsiniz. Kesinlikle karlı bir iş. Parçayı 300 liraya alıp 600 liraya takarsınız gayet. Veya 30 liraya şarj soketi alıp 100 liraya takarsınız.

Ben instagramdan almıştım. Şimdi baktım. Amigurumi hilal koca. Biraz pahalı ama çok güzel ürünleri. Boyutuyla da ilgili gerçi. Bi bakın isterseniz.

İnstagramda hastag olarak ararsan istediğin bir yerden yaptırabilirsin. Bu da tanıdığım bir arkadaşın hesabı.

www.shopier.com

"Sana ne bilader bizde böyle" derlerse ne yapacaksın?

Eger akli basinda kisilerse gonderdiginiz mail dogrultusunda konuyu iyice arastirip, yayini tekrar yaparlar. Denemekten zarar gelmez.

çat çat çat söyleyin tek tek.

üslubunuza dikkat ederek tabi.

bilmeyen kişinin biliyorum diye etrafta dolaşması kadar tehlikeli bir şey yok.

Aynısı banada oluyor,oturup yazıyorum,yazının sonlarına doğru sıkıntı basıyor,ne uğraşacağım diyip siliyorum.her platformda var,eskiden cahil cesareti derdik,şimdi cahil cüretkarlığı oldu.içerik olsun diye doldurup duruyorlar.

Uzmanlık alanlarımız sözkonusu olunca rahatsız edici oluyor.sen benim gibi yapma ,yazdığını anlayacak insanlarsa tatlı dokunduruşlar yaparak bir mail at onlara.

@tochinosin

Çekincem de bu, bizde iki taraflı da eleştiri kültürü olmadığı için, eleştirirken ya ölümüne gömüyoruz, yapıcı olmaktan çok karşımızdakini yok etmek üzerine uğraşıyoruz ya da bize uygun dille yapılan eleştiriyi bile kişisel bir hakaret olarak alıp tepki veriyoruz

Bu sana ne bilader, para mı veriyorsun kültürü de çok yaygın

insanlar elbette istediklerini konuşabilirler, eğer bu sırf goy goy muhabbeti olsaydı rahatsız etmezdi, seda sayandan girip formula 1e atlayıp kafa boşaltmak için saçmalayabilirler, bu tarz takip ettiğim içerikler de var fakat biz şu konuda konuşacaz deyip hazırlıksız bir kayıt yapıp bunu paylaşmalarından rahatsız oldum

Aslında yaptıkları şeyi seviyorum ve daha özenli devam etmelerini istiyorum bu yüzden yazasım var, dur bakalım

hocam yil 2021. internet sayesinde artik kimsenin "sunu ogrenemedim" demeye hakki olmadigi bir yildayiz. birak cahil cahilligiyle kalsin. ogrenmek isteyen zaten ogrenir. benim kendi hayatimda uyguladigim kurallardan biri, sorulmadan fikir belirtmemektir. sen mi kurtaracan dunyayi bosver. cunku geribildirimde bulunacaksan mail atacagin milyonlarca sahis olacak.

grissini?

şişli de namlı fırın var. oradan geçen karışık aldım. çörekotlu, zeytinli şuylu buylu. bi tane parmesanlı vardı. müthiş bileydi. istanbuldaysan bi ara git al. tam şaraplık. keşfettiğim en güzel şeylerden biriydi:)

Dışarıdan gelen inşaat ya da öten kuş sesi gibi değil, statik bir hışırtı, white noise gibi, o yüzden bunu azaltabilirim gibi geldi fakat yapabileceğim bir mobil uygulama var mı bilmiyorum

Dolby firmasının telefonla kayıt yapanlar için hazırladığı Dolby on:Record & music tam da istediğim işi gördü

www.dolby.com

Uygulamanın sitesi ve google play store da erken erişimde

sadece işçilik için çok, hele ekranı sen buluyorsan riski de yok. ama sonyi herkes değişemez, çok zor. bence ekranı da o bulsun. ekran bozuk vs olursa o iade eder yapılmış olarak sana teslim eder. merkezdeki telefoncular bulabiliyor birçok modeli

Sony yapmış biri olarak değeceğini düşünüyorum. Çabuk dağılıyor meret

Öyle bir dünya yok. Seve seve iade almak zorundalar. Hb ile iletişime geçin.

14 gun icinde iade alma zorunluluklari yok mu zarar verilmedigi surece? Hb ile iletisime gecin, hb nin cevabina gore gerekirse tuketici hakem heyetine basvurursunuz.

Satış sözleşmesinde şöyle bir ibare vardır satın almadan önce onaylarsınız.

CAYMA HAKKI
Alıcı, hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin, mal satışına ilişkin işlemlerde teslimat tarihinden itibaren, hizmet satışına ilişkin işlemlerde satın alma tarihinden itibaren 14 (on dört) gün içerisinde cayma hakkını kullanabilir. Alıcı, malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir.

Bazı ufak firmalar bunu bilmiyor veya bilse de işine gelmiyor çakallık yapıyor. Ben de bir yerle davalık olmuştum. Açılmamış ürüne adam diyor ki iade alamam değişim yapacaksanız yapayım. Oldu. Vazgeçtim diyorum kardeşim 14 gün geçmemiş ne demek alamam ya. Kaldi ki çoğu üründe açtıktan sonra beğenmezsen de iade oluyor. Neyse tüketici heyetine başvurdum icraya, hacze kadar gitti iş fazlasıyla aldım sonunda da o kadarına gerek yok şimdilik.
Siz hep satıcıyla hem hepsiburada ile görüşün. Satıcıya mail atın sözleşmede koşulsuz iade hakkım var. Daha önce de böyle bir firmayla inatlaştım, iş evini arabasını hacze kadar gitti beni uğraştırmayın diye mail atın. İnat ederse hepsiburada yardım merkezi numarası var ordakilerle görüşün.

Yalnız pandemi nedeniyle yasalarda bir açıklık oluştu mu bilmiyorum.

klasik hb tavrı.

onlar için müşteri değil satıcı beyanı önemli.
ürünü size geri göndermişlerdir. (deforme olmuş, kullanılmış v..s. bir bahane ile)

@nuisance

Ürün tekrar bana ulaşmadı da, şu an uzayda bir yerde :)

chargeback'e başvururum diye tehdit edin

ortalama üstü bir kulaklıksa hissedilmiyor. tabii bluetooth sürümü ne kadar yüksekse o kadar az gecikme de var, bu da önemli; 4.0 üstü olması tercih sebebi.
xiaomi'nin gcy'ın taotronics'in orta seviye kulaklıklarının neredeyse hiç biri gecikme sorunu yaşatmaz. ortalama üstü derken bundan bahsediyordum yani, illa 500 liralık sony olmasına gerek yok.

www.hepsiburada.com

Anker vortex düşünüyorum

bu kulaklık özelinde bilgim yok ama %99 sorun yaşamazsın; anker'in kulaklıkları iyidir.

AptX kullanan 2 cihazda ses gecikmesini çok farketmezsin.