[]

Besiktas Carsi`da Yemek Yemek

Son yillarda nadiren Besiktas`a iniyorum. Her yerde bulunmayan o civarda denenmesi gereken restoran tavsiyeleri ariyorum. Et agirlikli olursa harika olur




 
[]

Ofiste sifon çekmeyen insan

Baya böyle Türkiye dereceli adamların olduğu iki ofiste de denk geliyorum.
Adamlar sıçıp klozetin kapağını kapatıp gidiyor.
İlk ofiste artık birkaç kez tuzağa düşüp öğrenmiştim.
Yeni ofis, bambaşka bir kadro. Yine var.

Ruhsal bir hastalık mı bu? Bokunu gösterme kompleksi, cinsel bir şeyler mi oluyor?

Tuvalet fırçası kullanmamak değil dediğim.
Bu arada kadınlar tuvaletinde daha sık oluyormuş.

Sonra da gavurlarda taharet musluğu yok diye cık cık cık

Avm, kafe, benzinci, cami tuvaletleri konusuna girmeye gerek yok

 
Bu konuyla ilgili bir toplantı talep edemez misin? Senin utanacağın bir şey değil bu yapanlar utansın. Pislik bu, başka bir anlamı yok.

Çoğu insan ciddi anlamda pis. Bugün otobüste kusuyordum neredeyse. Kendilerini kokutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Belki aylardır yıkanmamış, deodorant onun için daha icat edilmemiş. Otobüsün tutamaclarindan tutmuş koltuk altı ölüm kokuyor. Bari soğan, sarımsak ve sigara kombosundan uzak dur insan içine çıkarken ama olur mu? Ter kokup da ağzın kokmazsa olmaz. Gerçekten bazı insanlar pis. Hemen bir toplantı talep et bence.
  • rock n roll  (11.09.24 23:14:54) 
Printer dan beş altı çıktı al

Bir tanesini yapıstir

"Sözlü uyarsam hoşuna gitmez, sifonu çek"

Yazılı olsun

Yirtarlarsa tekrar yapıştır

Hiç de sahiplenme yazıyı

Ortada pislik var yazı mi sorun amk
  • topkapiaksaray  (11.09.24 23:29:45) 
Bazi insanlar sifon dügmesine "pis" olduklari gerekçesiyle basmazlar. Ama ironik biçimde ayni insanlar ellerini de yikamaz tuvalet kabininden çiktiklarinda.


  • Yourcousinmarvinberry  (12.09.24 00:09:25) 
Ben de bu duruma şahit oldum, tahminim şu: bozuk bir hijyen anlayislari oluşmuş bir şekilde kendi boklarindan tiksiniyorlar, bir nevi psikolojik rahatsizlik.


  • mbond  (12.09.24 00:36:26) 
Öküz ya bunlar ne insanı. Laftan anlamazlar


  • benaslindayohum  (12.09.24 00:48:01) 
ya geçen bu türkiye'deki okullarda tuvalet kağıdı vs olmamasıyla ilgili bi başlıkta bi eğitimci yazmıştı başından geçenleri. çocuklara tuvalet eğitimi vermeye çalıştığını, çoğunun temel eğitimi bile olmadığını vs. yani sanırım çocukluktan gelen bazı pis alışkanlıklar insanlara normal geliyor. bizim için çok aşırı ve iğrenç ama ona göre normal gibi. belki de herkesin öyle olduğunu düşünüyor. başka da açıklama bulamıyorum.

bu kadar iğrenç olmasa da iş yerinde benzer problemi ben de çekiyorum kadınlar tuvaletinde.
  • elorelia  (12.09.24 09:00:31) 
kağıt asmıştım ben. azaldı ama patronun inatla kızlar tuvaletine işeyip sifona dokunmadan çıkmasını engelleyemedik. sifona dokunmaktan iğreniyormuş haspam.


  • nolmus yani  (12.09.24 09:30:33) 
böyle bir şeyi kendi başınıza kağıt asarak halletmeniz gerekmiyor. bu sorumluluk size ait değil. müdüre haber veriyorsunuz o da herkese mail atıyor.


  • neira  (12.09.24 10:37:24) 
Niye kendine bunu görev edindin anlamadım. İşgüzarlık. Çok rahatsızsan yöneticiye veya müdüre haber vermen yeterli.


  • potasyum bebek  (12.09.24 11:10:46) 
@potasyum bebek; neyi kendime görev edindim? neresi işgüzarlık anlamadım. Sen soruyu okudun mu yoksa okuyup anlayamadın mı?


  • nop  (14.09.24 22:23:15) 
[]

Hangi plugin hybrid?

Önce, plugin hybrid mi?

Evden çalışıyorum, şehir içi trafiğinden uzaktayım ama kışın orman, kar, buz nedeni ile 4x4 suv bakıyordum.

Şimdi ikinci araç olarak kullanmak üzere bir araba bakıyorum. Ev müstakil ve şarj etme olanağım var. İstanbul dan günübirlik Yalova, Tekirdağ, Kocaeli filan gider gelirim, şehirde işim olursa halleder dönerim (git gel 40km) diye düşündüm.

Plugin hybrid mantıklı mı? Bunlarda da piller eskidi, kapasite düştü mevzusu var mı?

1.5-2 milyon arası düzgün birşeyler var mı yoksa üstüne çıkmak mı gerekir?

 
Çok iyi bilmiyorum ama belli yıllık belli bir kilometrenin altında sürüş yapacaksanız elektrikli araç çok pahalıya geliyor. Plugin hybrid'lerde de aynı şekilde olsa gerek.
Evet elektrik akaryakıttan çok daha ucuz ama pilin 1 yıl daha eskimesi de ciddi bir para. Hele de ikinci araç olarak diyorsunuz. Konunun o kısmına da mutlaka bir göz atın.

  • michael_knight  (09.09.24 23:25:35) 
Elektrikli araç (Türkiye’de) hiçbir senaryoda pahalıya gelmiyor, tersine ucuza geliyor, hele ki evden yavaş da olsa şarj imkanınız varsa.Hiç pil ömrünü doldurup pil değiştirmek zorunda kalan birisinin hikayesini okudunuz mu? Pil ömrünü doldurana kadar 4 araba eskitirsiniz. Ben olsam EV alırım. İçten yanmalı motor oldu mu servis öpüyor, vergisi de cabası.

Standart bir benzinli 100 km’de ortalama 7 litre yakar, o da kabaca 300 lira yapar. EV ortalama 14 kWh harcar, evde 2 liraya şarj edince yuvarlak 30 lira yapar. Arada 10 kat fark var. Servis maliyeti yok, vergisi daha düşük. Konfor kısmını söylemeye gerek yok.
  • orient blue  (09.09.24 23:36:43 ~ 23:41:57) 
[]

Binek araçlarda akü ebatları standart mı?

Start-stop olan araçlarda akü başka tipte ve ebatta mı oluyor yoksa eskiden olduğu gibi (2000 öncesi) hep aynı ebatta akü mü oluyor?

Yani atıyorum 72 amper-saatlik bir akü ihtiyacım varsa herhangi bir 72 amper-saat 12Volt aküyü alsam kutup başlarının yeri, akünün ebatları aynı mı oluyor?


 
[]

İstanbul Havalimanı otopark ücreti

1900-2400 Tl gibi bir sey gösteriyor 15 gün için.

Böyle mi cidden? Sabiha Gökçen de olduğu gibi shuttle filan ile makul, kampanyalı alternatifi yok mu?


 
Evet 10 gün için 1900 küsür ödemiştik.


  • ruhen hastayim ben  (02.08.24 11:06:19) 
alternatif yok. eskiden alan disinda ucuz yerler de vardi hepsi kapandi


  • nuevo  (02.08.24 11:31:39) 
Evet böyle


  • basond  (02.08.24 12:05:01) 
havalimanı uygulaması üzerinden %10 indirim oluyor birde paket günler var daha uyguna geliyordu geçen sene 1 haftalık paket vardı.

baktımda 15 gün 2160 tl pakette
  • eja  (02.08.24 12:44:07 ~ 12:45:49) 
geçen insta'da bir video vardı. Havalimanının 1 veya 2 durak gerisindeki bir metro istasyonunun yanında ücretsiz otopark varmış. oraya bırakmışlar aracı. metroyla 10 dk'da geçmişler. ilgini çekerse bi araştır.


  • merhum  (02.08.24 13:12:00) 
merhumun dediğini biz sabhiadan yapıyoruz, kurtkoy metro istasyonunun 50 mt gerisinde belediyenin ücretsiz otoparkı var, arabayı oraya koyuyuoruz, metroyla 1 durak geçiyoruz.


  • benaslinda  (02.08.24 14:39:43) 
göktürk'te park ediyorum arabayı. Zaten her yer site güvenlik kamerası vs var. Oradan taksi ile 10 dakikada havaalanı. İstersen metroda var saat uyarsa.


  • administ  (02.08.24 16:10:10) 
axess wings black ve maximiles black kartın varsa %50 indirimle odüyorsun, kafan rahat ediyor. hatta ikisi varsa daha iyi çünkü kart başına işlem limiti var 500 tl. ikisinden 1000-1200 geçince direkt yarısını ödemiş oluyorsun. son 3 senedir havalimanına bu şekilde koyuyorum.


  • bir ileti paylastim  (02.08.24 18:11:22) 
15 günlük abonman tarifesinden 2100 Tl odeyip bıraktım.

Daha geçen sene 550-580 gibi bir şey vermiştim diye hatırlıyorum. Dolar 26 liraydı.

Fiyat 4 kat artmış.
  • nop  (02.08.24 20:12:46) 
[]

Bahçedeki 7 yavru kedi

Daha önce birşeyler sormuştum.

5+2 kediyi şu ana kadar besledim, bazısının gözü enfeksiyon oldu, damla aldım sildim temizledim açtım.
Anneleri çok emzirmiyor artık. günde yarım kilo yaş mama gidiyor.
Süt tozu peynir altı suyu tozu karışımı yapıp enjektorle biberon gibi vermiştim ilk günler, neyse artık koşup atlayıp oynuyorlar kendileri rahatlıkla yiyorlar.
Koyduğum kum dışına da ilginç bir şekilde pisletmiyorlar.
Hela Sırasına giriyor gariplerim, enteresan.

Merak ettiğim şey şu

Ben bunlara evimin bahçesinde bakıyorum. Müstakil evlerden oluşan bir site içindeyiz. Evde bakilmiyorlar. Yetişkin olup bahçede uyuyup yaşayan kedi yok.


Daha önce sitede hasta yaralı kedi görünce veya kisirlastirma için belediyeyi arıyordum. Gelip alıyorlardı. Sonra yaşarsa yaşıyor geri getiriyorlardı. Ölenler de oldu tabi

Şimdi ben belediyeyi bu durum için arasam gelip direkt öldürmek için mi alacaklar?

Iki hafta uzakta olacağım bu hayvanlar aç susuz kalır mı diye içie dert olmuşken bu yasa kediler için ne diyor merak ediyorum

 
Bu yasa ortada yokken bile sokak hayvanları için çabalayan hayvanseverler olarak belediyelere güvenmiyorduk. Ne ilginçtir ki sapasağlam hayvanlar bunlara gittiğinde ya ölüyor ya da ellerinden kaçıyordu. Tesadüfün böylesi. Öldürüyorlar mı, dağ başında ücra bir yere götürüp çöp gibi atıyorlar mı bilemem ama bunlarda bir hayır olmadığı belli.

Sizden ricam, sakın hiçbir belediyeye güvenmeyin. Bu işin iktidarı, muhalefeti yok. Hepsi aynı. Yasaya gelecek olursak, sınırları belli olmayarak saldırgan olduğu iddia edilen ve rehabilite edilemeyeceğine kanaat getirilen tüm sokak hayvanları için ölümden bahsediliyor. Twitter'da bu yasanın bazı savunucuları sokaktaki kirpiler, gökyüzündeki martılar için bile ölüm istiyordu. Sakın ama sakın kimseye güvenmeyin.
  • moonie  (30.07.24 17:50:16) 
Yeni kanundan anladığım kadarıyla:

Sahipsiz olanları Belediye aldığı zaman sahiplendirecek,
sahiplenmek isteyen bulunmazsa öldürecek. Net.
  • alfired  (30.07.24 17:59:04) 
kanundan bağımsız olarak belediye veterinerleri tamamen şans işi. vicdanlı birine denk gelip iyi muamele de görebilirler. vizdansızın biri tarafından ölsün diye kenara da atılabilirler. sonuçta hiçbir sorumlulukları yok.


  • orpheus  (30.07.24 18:53:14) 
istanbuldaysanız çapadaki özel fatih hayvan hastanesi göreceli olarak uyguna kısırlaştırma yapıyor, aynı şekilde buranın önunden sabah erken saatte belediye kısırlaştırma için teslim alıp geri getiriyordu ama son zamanlarda kalktı mı bilgim yok


  • eja  (30.07.24 20:18:56) 
Sarıyer Belediyesi baya ilgileniyor şu ana kadar.umarım yasadan sorna da devam eder.


  • nop  (30.07.24 21:21:23) 
[]

Yüksek Fiyatlı ve Yüksek Yaşlı Arabaları Kim Alıyor

8 yaşında BMW X3 mesela, 180 bin kilometre yapmış.

Sıfır KM, koltuk soğutmasına kadar her şeyi olan Kia/Volkswagen/Peugeot vs ile aynı para veya daha pahalı.

Bana, enjeksiyon arızası, vites kutusu, direksiyon arızası filan 250 bin liradan başlayacak masraf çıkarmayı bekleyen saatli bomba gibi geliyor.

Kimler sıfır, garantili ve güncel bir araba yerine bunları tercih ediyor?

 
önceki arabası bmw olanlar, iyi bir ustası olanlar ve bu işten anlayan ustalar alıyor genelde.


  • false pretension  (16.07.24 20:29:45 ~ 20:29:51) 
ya işi hiç bilmeyen ya da çok iyi bilen alır. çevresi ustası olan aracı tanıyan kişi için o kadar dev masraflar çıkmaz. ama aten o araçlar çok zor ağır satılıyor, takasa gidiyor vs.


  • orpheus  (16.07.24 21:42:29) 
Her malın bir alıcısı var. Sırf bmw logosu icin bile alan var. Esimin kuzeni 2008 model audi a3 aldı. Audiye biniyorum diye hava atiyor. Bana gore saatli bombadan farkı yok ama birileri öyle mutlu hissediyor.


  • Fritz-X  (16.07.24 21:46:25) 
Youtube'da Noyan diye biri var o alıyor. Kastta üst sınıfa çıkmaya uğraşanlar alıyor genelde.


  • armagan abanuz  (16.07.24 22:37:14) 
o tipte araçlar dediğin gibi çok da satılmıyor. ilan süreleri çok uzun. takasla vs gidiyor, seveniydi uğraşanıydı alıyor.


  • avatar is back  (16.07.24 23:05:22) 
Ayni BMW'nin sifiri diger saydiginiz markalarin sifirindan neden cok daha pahaliysa, bunun sebebi de o. Zaten 8 yasindaki BMW'nin muadili guncel X3 muhtemelen OTV diliminden dolayi ekstra pahalidir. Ikinci elleri de boyle oluyor.

Asil garip yigilmalar 300-500 bin bandindaki araclarda, eski, bitmis, hosaf olmus ama hala ayni model sifir araclarin yarisi veya 1/3 fiyatlarina gidiyor.
  • mbond  (17.07.24 10:19:59) 
[]

EYT Destekleyen Firmalar

Koç Grubu emekli olanları çalıştırmıyor galiba.

Bildiğiniz EYT mevzusu ile emekli olanları anlaşıp çalıştırmaya devam eden firmalar var mı?

Yoksa kamudakilere mi yaradı bu sadece?

 
kanunda belirlenen istisnalar (öğretim üyeleri, doktorlar vb.) dışında yaşlılık aylığı alanlar (eyt'liler dahil emekliler) kamuda çalışamazlar.

her kurum, kendisine fayda sağlayacağını düşündüğü çalışanını, yaşlılık aylığı almaya başlasa bile çalştırmaya devam ettirebilir.

eyt istinası, çalıştığı kurumda devam etme durumunda vergi istisnası sağlıyor, bunun için de sınırlı bir başvuru süresi var (sanırım 30 gün). yani bir kurumdan emekli olup başka kurumdan vergi istisnasından faydalanma durumu sözkonusu değil.

yine de, çalışılan pozisyon nedeniyle, ilgili kurum emekli çalıştırma maliyetine katlanıp çalışma olanağı sağlıyor olabilir.
  • altinci nesil caylak  (16.07.24 15:16:50 ~ 15:19:29) 
benim sormaya çalıştığım, EYT ile emekli olup emekli maaşı almaya başlayan, ama çalışmakta olduğu firmada da çalışmaya devam edenler.

Bu şekilde çalışanları ile anlaşıp emekli olun sizi işe geri alacağım diyen bildiğiniz firmalar var mı onu sormuştum.
  • nop  (16.07.24 19:33:26) 
Özel sektörde EYT'li olup aynı yerde çalışmaya devam edenler elbette var. Benim çok arkadaşım öyle.

Çalıştığı yerden emekli olup yeniden çalışmaya devam edenler için 5 puanlık prim indirimi vardı işverene. Güncel vergi paketinde bu kaldırılıyor. Dolayısıyla EYT'li (veya düz emekli) kişilerin çalıştırılmaya devam ettirilme oranı biraz etkilenebilir.
  • pispinti  (16.07.24 22:51:49) 
Örnek bilindik firmalar var mı bildiğiniz?

Bunun olağan bir hale geldiğini anlatmaya çalışıyorum da yabancı birilerine
  • nop  (16.07.24 23:00:33) 
Doğan Holding çalıştırıyor mesela.


  • pispinti  (16.07.24 23:02:03) 
[]

7 kedi yavrusu, 3 yetişkin

Evet dün itibariyle bahçede yaşayan, takılan kedi sayısı bu.

Arka bahçeye, düzenli beslediğim kedi yavruladı. Zaten yaş mama vs iyi besleniyordu, yavrularda ciddi pire sorunu var onun dışında fena durmuyorlar.

Geçen gün, ön bahçede evin kuyru bir yerinde de 5 yavrulu başka bir aile belirdi.

Anneleri daha önce de oraya tek kalan yavrusunu getirmişti. yavrusunun bir gözü ceviz gibi şişliği ve iki gözü de kapandığı için veterinere yollamıştım o yavruyu. Veterinerde ölmüş, anne olmadan yaşamaları çok zor dedi veteriner.

Dün farkettiğim durum şöyle, beş yavrusu olan anne kedi üç tanesini gözden çıkarmış. Dün çiçek sulamaya indiğimde, üç yavru tozun içinde güneşin altında sefil haldeydi. Bunların ulaşamayacağı bir yerde diğer iki yavrusunu emziriyordu. Agresif davrandığı için yanına çok fazla da yaklaşamıyorum.
Dışarıda kalanlara yavru kedi maması, süt ve su koydum ama öyle kendileri beslenebiliyor gibi durmuyorlar, cıyaklayıp durdular uzun süre. En sonunda annelerine bol mama, yoğurt, süt, su bol bol koydum yavruları da yanına iteledim.. böyle olunca hepsi iyi kötü emmeye başladı.

Bugün yine bir tanesi düşmüş, annenin umrunda değil. Bir tanesi de kayıp sanırım. Elle beslemeye çalıştım yavruyu ama nafile. Diğer kedinin yanına götüreyim belki sahiplenir filan dedim ama hiç hoşuna gitmedi zarar görmemesi için aldım tekrar. Şimdi zar zor yine kendi annesinin yanına koydum ama ne kadar yönetilebilir bilmiyorum.

Valla kendi işimi gücümü derdimi tasamı unuttum bunlarla uğraşıyorum.

Bir yandan, yapacak bir şey yok doğal seleksiyon diye kendimi ikna etmeye çalışıyorum ama o hallerini, bakışlarını görünce de kıyamıyorum.
Yakalayabildiğim kediyi kısırlaştırmaya göndereceğim.
Üreyip üreyip beni üzüyorlar.

Bunlarla ne yapacağım? Çaresiz durumda bir canlı, ben yardım etmesem dünyadaki son günü belki. Ama yaşam bu belki de.

 
Elinde geldiğince bakmaya çalış. Mama, veteriner vs masrafı da ağır gelirse bana mesaj at.
Hemen büyürler zaten, ondan sonrası onların hayatı. Ama yavruyken bakmamak olmaz.

  • numlock  (15.07.24 12:12:27) 
ne kadar küçükler bilmiyorum ama anası beslemiyorsa senin beslemen lazım. bence üşenme 15 gün kadar zorluk yaşatır sonra ufaktan kuru mamaya alışırlar eziyeti biter. küçük biberon, süt tozu(toz bebek maması da olur) bunları ılık suyla karıştırıp içir 5 6 saate bir. karınlarına masaj, kuyruk sokumuyla ve kıçlarına doğru da pat pat sürekli vurursan tuvaletlerini de yaptırmış olursun. (bunu da yapman lazım) bu arada normal süt sakın verme

15 gün uğraştırır dediğim gibi ama sonra kuru mama derken zorluğu biter
  • deranzo1  (15.07.24 13:31:47 ~ 13:34:26) 
Teşekkürler numlock. Madden yoracak bir durum yok.

Deranzo, elimden geldiğince aklıma geldikce gidip bakiyorum, ama su dahi içmiyor üç tanesi.

Annenin beslediği iki tane ise bariz daha temiz, hareketli ve sağlıklı. Su da içiyorlar, koyduğum mama jelini, yavru kedi macununu filan bulup yiyorlar.

Diğer üç tane amaçsızca dolanıyor. Ağızlarını aralayıp su, macun filan değdirmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

Biberonla filan bunları nasıl beslerim onu da bilmiyorum açıkçası. Hem anneleri yokken yaklaşabiliyorum sadece hem günün çoğunda dışarıda oluyorum bazen.

O yüzden annelerine verebildiğim kadar besin vermeye çalışacağım. Belki kendisi yemek derdinde olmazsa bunlarla ilgilenir.
  • nop  (16.07.24 02:32:42) 
[]

Kedi yavrularında pire?

Bahcede kedi evinde 2 yavru var. Henuz yuruyemiyorlar.
Bugun birini elime alıp baktım karın kısmında karınca gibi birşeyler dolaşıyordu.
Pire olabileceğini düşünüyorum.

Derinin hemen üzerinde hızlı hızlı yürüyorlar zıplama filan yok.

Bu yavrular 3 haftalık tahminimce.
Altlarındaki kumaşı değiştirip kedi evini hortumla yıkamayı düşünüyorum.
Anneleri sürekli yalayıp temizliyor ama bunları kontrol edemiyor gibi.

Bunların zararı var mıdır? Varsa ne yapabilirim?

 
Veterinere götürün, halleder hemen. Ücreti de çok değil. Öbür türlü hem kedilere hem çevresine eziyet olur.


  • numlock  (07.07.24 14:23:35) 
Henüz çok küçük oldukları için alıp taşımak vs konusunda tereddüt ediyorum.

Internette 7 haftadan önce ilaç kullanımı riskli olabilir filan yazıyor. Bunlari oturup kendim temizlesem, yattıkları bezleri filan değiştirsem tekrar gelir mi acaba
  • nop  (07.07.24 16:10:49) 
Diatomik Toprak. Yuvalarına her yere serpiştirin. Hem parazitleri tümüyle temizler, hem de zehir olmadığı için hiç bir zararı yok.

Gıda uyumlu cinsi olmalı, buna dikkat edin yeter.
  • alfired  (07.07.24 19:29:44) 
Pire sizi görünce yürüyecek kaçmaz bi yerlere. Başka bi şeydir o.


  • zimbirik  (08.07.24 10:30:03) 
[]

Yunanistan vizesi

Yakın zamanda Yunanistan vizesi almış arkadaşlar için bir sorum vardı (kapıda vize değil)

Basvurudan ne kadar zaman sonra vizeli veya vizesiz pasaportunuz elinize ulaştı?


 
Mayıs ayında 3 günde geldi.


  • bi mekan  (28.06.24 17:22:19) 
geçen cuma başvurdum. dün geldi.


  • asilyis  (28.06.24 17:51:55) 
Ben değil ama patronlarım başvurdu. karı koca başvurdular 1 hafta içinde 2 yıllık vize geldi.


  • naksidil  (28.06.24 18:17:25) 
[]

Komşu bahçedeki rüzgar çanı

Bugun kocaman bir rüzgar çanı asmışlar, evin içinde sürekli cam kırılması sesi gibi ses var, öyle rüzgarda hafif hafif tıngırsayan ufak birkaç yapraklı bir şey değil, kizilderili totemi gibi kocaman bir şey.bahçe kapısını açınca insaat gürültüsü gibi ses oluyor gecenin bu saatinde.

Hiç tanışıp görüşmüşlüğüm yok. Ama zaman zaman yüksek sesle müzik ve muhabbet kahkaha olduğu için çevredeki insanlara rahatsızlık veriyor olmayı önemsemeyen bir aile olduğunu düşünüyorum.

Yarın guvenlikten telefon numarası alıp söylemeyi düşünüyorum kaldırın diye. Kendileri nasıl rahatsız olmuyor anlamıyorum.

Gece cam kırıldı hırsız girdi sanarım duyarsa.
Ne desem de sinirler gerilmese?

 
Önce sizin gibi rahatsızlık duyan başka komşular var mı diye sorgulama yapın. Bebek sahibi olanlar öncelikli olsun
Hemfikir birileri çıkarsa onlarla birlikte harekete geçin.

  • diyecevaplandı  (12.06.24 04:25:31 ~ 07:00:40) 
güvenlik varsa site gibi bir yerde oturuyorsunuz büyük ihtimalle. direkt kendiniz muhatap olmayın, güvenliğe söyleyin uyarsınlar veya yönetici ile konuşun.


  • inheritance  (12.06.24 09:14:26) 
inheritance +1


  • pispinti  (12.06.24 14:06:12) 
Gecen sene yazlıkta benzer bir durum yaşamıştık neredeyse 1 metrelik bir rüzgar çanı aşmıştı komşu biz tatlı tatlı uyardık rahatsızlık veriyor diye bize cevapları ses geliyorsa o zaman camınızı kapınızı açmayın oldu tam şikayet edelim diye düşünürken başka bir komşu(emekli general) tüfekle çanı indirdi hayatımın en eğlenceli anlarından biriydi tabi siz öyle yapmayın güvenlik veya yönetim en mantıklısı


  • apocalipy  (12.06.24 23:58:39) 
[]

İstanbul Bolu arası yol üstünde ne yenir

Yoldan çıkıp en fazla 15 dakika sapma ile ulaşılabilir, temiz, orijinal, turist tarifesi uygulamayan bir yer var mı?




 
İstanbul bolu arası zaten kısacık. Bence dayanın, boluda haznedar restoranda yiyin.


  • numlock  (08.06.24 12:33:20) 
bolu'daki mekanın adı hanzade?


  • sanat guresi  (08.06.24 18:32:28) 
Menemenci Alaattin


  • gabe h coud  (08.06.24 19:43:53) 
[]

Beraber müzik çalınacak birileri nasıl bulunur

Amatör düzeyde gitar merakim var. Şu ara ilgim depreşti. Tek başıma uğraşmak yerine yaklaşık benim düzeyimde birileriyle zaman ayırsak diye düşünmeye başladım. İyi düzeyde çalan biryerlerde çıkan arkadaşlar kuzen filan var ama hem uzaktalar hem de onlarla çalacak düzeyde değilim.

Forumlardan filan mi nereden bulurum böyle birilerini? Ben biryerlere üye olmadığıma göre bir çok insan da benim gibi tek başına takılıyordur gerçi..


 
İstanbul'daysanız İSMEK'in gitar bölümüne yazılmanızı tavsiye ederim.


  • rare  (29.12.23 09:31:09) 
[]

Yanlış kredi kartının borcunu ödemek

Kart borcunu ödeyeceğim diye kullanmadığımız bir karta parayı yatırmışım.
Banka bunu düzeltebilir mi yoksa ATM ye gidip kredi kartından nakit para olarak çekmem mi gerekir?

Vakıfbank

 
Çağrı merkezini arayıp çözebiliyorsunuz. İade ederler.


  • molla leon zelig macmanus el ayyar kutal  (03.08.23 13:16:42) 
[]

Sürekli hapşıran öksüren sokak kedisine ne verebilirim

Burada okumuştum bir iki yıl önce, yaş mamaya imunex katıp verdim birkaç gün iyi gibi oldu şimdi denk geliyorum yine nezle gibi. İştahı var gibi bir şey verirsem yiyor ama yerken hapşırmaktan (veya öksürük, anlayamiyorum) zorlanıyor. Hava soğuk değil gerçi ama ısınmak dinlenmek isterse diye bir karton koydum üzerinde takılıyor bazen.

C vitamini, antibiyotik.. eczaneden veya veterinerden alıp verebileceğim bir şey var mıdır?


 
eczaneden alabilirseniz augmentin ya da amoklavin alıp günde üçte bir tableti ezip mamasına karıştırarak verebilirsiniz.
immunex'e de devam edin.
ikisini bir arada bir hafta, hatta on gün düzenli verirseniz toparlayacaktır.
bunlara ek olarak gözünde bir çapaklanma, enfeksiyon varsa ayrıca gentagut alıp günde mümkünse iki kere 2'şer ya da 3'er damla damlatın.

normalde bu tedaviyi ev kedisine tahlillerine bakmadan yapmaz veterinerler ama sokak kedisi olduğu için olabilecek en geniş spektrumlu tedaviyi uygulamak en mantıklısı oluyor.
tamamen iyileşir mi bilemiyorum, kronikleşmiş bir enfeksiyonu varsa biraz zor.
bir de tabii sadece üşüttü mü, yoksa ciğerlere inmiş bronşit vb. var mı bilemediğimiz için kesin bir şey demek zor.
ama bir hafta ya da verebilirseniz on günde en azından basit bir hastalığı varsa iyileşir.
immunex'e daha uzun süre, hatta kış boyu devam edebilirsiniz bu arada.

eczaneden reçetesiz antibiyotik alamazsanız, bir veteriner kliniğinden baytril alabilirsiniz ama fiyatı son zamlarla ne kadar oldu bilmiyorum.
  • blatta hiberna  (23.01.23 11:10:15 ~ 11:15:13) 
Yaşı, cinsi, genel durumunu bilmeden bir sokak kedisine antibiyotik verilmez, kafanıza göre saçma sapan işler yapmayın.

Birkaç hafta önce dükkanda baktığımız 2 kediden biri hapşurmaya başladı, ben de Imunol alıp verdim ama pek işe yaramadı. Ertesi gün veterinere götürdüm ve üşütmüş olduğunu, ciğerlerine kadar indiğini söyledi. Antibiyotik ve vitamin verdi, ek olarak Imunol de verin gün 1 kere dedi. Antibiyotik düzenli ve gerektiği kadar kullanılması durumunda tam etkisini gösteren bir şey (atıyorum 7 gün boyunca düzenli kullanmak gerekiyor gibi). O yüzden eczaneden antibiyotik alabilmeyi geçtim, almayın zaten. Şu an veterinere gitmeden yapabileceğiniz maksimum şey Imunex vermek ki onu da yapmışsınız zaten, ama hatalık çok ilerlediyse malesef o da kurtaramayabiliyor. En temizi veterinere danışıp ona göre hareket etmek.
  • gallienus  (23.01.23 11:37:59) 
veterinere götürebiliyor olsanız götürürdünüz diye tahmin ediyorum.
antibiyotiği de zaten minimum yedi, maksimum 14 gün kullanmanız gerekiyor.
çok ağır ortakulak iltihabı gibi durumlarda 28 gün maksimumdur.
hepimizin antibiyotik kullanımında devamlılıkla ilgili az da olsa bilgi sahibi olduğunu zannediyorum.

her sokak kedisini götürüp tam kan tahlili yaptırabilecek olsak zaten veterinere götürürüz.
götüremiyorsanız da en geniş spektrumla olduğu kadar tedavi edersiniz, bu kadar basit.

antibiyotik vermenizdeki en büyük sorun, karaciğerinin ve böbreklerinin durumunu bilmemenizdir.
yani karaciğerine yük binecek.
zaten o yüzden tahlillere bakılıyor "normal şartlarda".
ama bu enfeksiyon iyileştirilmezse çok ağırlaşacak ve zaten havalar soğuduğunda maalesef bu durum canına mâl olacak.

yani gidip karaciğerine böbreğine baktırıp, ona göre tedavisini yaptırıp sonra enfeksiyonla mücadele edecek durumunuz varsa onu yapın tabii ki.
yapabilecek olsanız buraya sormazdınız diye düşünüyorum.

her iki durumda da kedinin uzun ya da kısa vadeli canı söz konusu.
dolayısıyla görünen enfeksiyonu öncelikli olarak tedavi etmeye çalışmaktan başka şansınız yok.
zaten organlarında sorun yoksa veterinerin vereceği tedavi de bu yönde olacak.

şu anda belki antibiyotik ve vitaminle o enfeksiyonun önüne geçebilirsiniz.
o yüzden şansınızı deneyin.
sorun şu ki, eczaneden reçetesiz antibiyotik alınamıyor artık.
o yüzden veterinere sorun, baytril verir muhtemelen dediğim gibi.
bütçeniz yeterliyse onu verirsiniz immunex'le birlikte.
  • blatta hiberna  (23.01.23 12:09:41 ~ 12:12:55) 
[]

M2 Metro Hattı İle Çağlayan Adliyesi veya Florence Nightingale Hastanesi

M2 ile bu konuma yürümek ne kadar sürer?
Dolmuşa filan binmek gerekir mi?
Florence Nightingale için düzgün bir yaya yolu var mı? Sabah sabah trafiğe bir araba daha eklemeyeyim diyorum


 
15-20 dk sürer bence gerek yok, ama çağlayan'a da metro var m2 hattından sonra
m7 hattına geçmek gerekiyor çağlayan için.

  • clones  (11.12.22 23:27:03 ~ 23:30:15) 
[]

Mor logolu mobilyacı, yatakçı

Alfemo, Bellona vs ayarı yerli bir mobilyacı veya sadece yatakçı vardı sanki. Belki hala vardır veya logo değişmiştir.

Böyle du, düz, alt-orta sınıf...

Milka morundan daha koyuca mor üstüne beyaz fontla, dümdüz marka adı yazıyordu diye kalmış aklımda...

Telefoncuların, halıcıların, Arçelik bayilerinin olduğu ufak bir caddede rastlanan türde bir marka.

Aklıma gelmiyor bir türlü, fenalık geldi

 
yataş değil değil mi?


  • patronaj1  (26.09.22 20:32:46) 
Hayır Yataş değil.


  • nop  (26.09.22 20:54:47) 
Mondi


  • ala09  (26.09.22 20:56:19) 
Mondiye baktım yeşil herhalde. O da değil.


  • nop  (27.09.22 02:34:57) 
[]

Öğrenci affı - doktora yeterlilik

Doktorada,
Tez aşamasında, yeterlilik sınavını geçtikten sonra iş nedeniyle vakit ayıramamaya başlayıp bırakmıştım/atılmıştım.

Afla dönüş olursa tekrar yeterlilik sınavına girmeye gerek var mıdır?

Bir tane ilk isim olduğum paper a kalmıştı işim..

Not: Koç/Sabancı vs bir üniversite

 
Tez onerisiyle baslamaniz gerekiyor. Transkriptinizde yeterliligi gecmis gozukuyorsaniz tekrar almazsiniz
Bizim okulda oyle yani

  • nax  (11.07.22 21:33:35) 
[]

Trende bagaj hakkı

Iki kişi, YHT'de kutusunda, ambalajlı "soundbar" taşımaya kalksa koyacak yer bulunuyor mu?
Toplam 25 kilo sanırım.
150cm x 30cm x 50 cm gibi ebatları.

Hiç binmedim, emin olamıyorum o yüzden.

 
www.tcddtasimacilik.gov.tr

Ek bagaj ücreti ödemeniz gerekebilir. Vagon girişlerinde bagaj bölmesi var ama 150 cm sığar mı emin olamadım. Gerçi o bölmeler çabuk doluyor, kalan bagajları vagon girişine yığıyorlar. Koyacak yer bulursunuz bir şekilde.
  • kobuzchu kiz  (13.06.22 14:15:10) 
ek ücret öderim gerekiyorsa, ama bir şekilde bu aletle peronda başbaşa giden trenin arkasından bakmayacağımdan da emin olmak istiyorum.

hardcase gitarla filan bu trene biniliyorsa, bu da sığar sanki...
  • nop  (13.06.22 14:31:11) 
Bir ara koli ile binmeye izin vermiyorlardı. daha doğrusu sadece valizleri ve eldeki küçük poşetleri kabul ediyorlardı. Koli, çuval vs. ile YHT'ye binilemiyordu. En iyisi en yakın gara gidip sormak.


  • yeninesiltupcu  (13.06.22 15:28:52) 
[]

Hukuk sorusu - Dekopasaj Ücret İadesi Yapmadı

Daha önce de sormuştum.

Haziran ayında verdiğim bir online mobilya siparişini dekopasaj.com temin edemiyoruz diye iptal etti. 8 ay oldu ücreti iade etmedi.

Hakem heyetine başvuru yaptım, doğal olarak haklı bulundum ve satıcının para iadesi yapmasına diye ne bağlayıcılığı olduğunu anlamadığım bir karar çıktı. Bu karar çıkalı üç ay oldu ve hala paramı geri ödemediler.

Hani dolar bozup ödeme yapmış olmayı geçtim, bana ödediğim parayı geri ödemiyor adamlar.

Bunun için hukuken elim kolum bağlı mı yani?
Resmen parayı işletiyor adamlar. Yok mu yapabileceğim bir şey? Bu parayı icra yolu ile yasal faizi ile tahsil edemem mi?

İlla rezalet başlığı mı açmak lazım?

 
Tüketici hakem heyeti kararı ile icra takibi yapmanız gerekiyor. Sonrasında haciz yoluyla paranızı faiziyle alabilirsiniz.


  • bayc  (08.01.22 02:03:57) 
Bunun için bir hukuk bürosu ile anlaşırsam vekalet ücretini de satıcıdan talep etmem mümkün müdür?

Kendi paramı geri alabilmek için işimi bırakıp bir saat uzaklıktaki adliyeye gitmem, icra müdürlüğünü bulmam, yol yordam sormam, sıra almam bana aşırı saçma geliyor.
  • nop  (08.01.22 02:40:14) 
bir büroya gideceksiniz. durumu anlatacaksınız, benim size verecek param yok, vekaleti karşı taraftan alacaksınız diyeceksiniz. büroya vereceğiniz masraflar yalnızca icra takibi başlatma masrafları olacak. bir de büroya vekaletname çıkarma masrafını notere ödeyeceksiniz.

Sonra büro takip başlatacak, paranızı tahsil etmeye calisacak. kendi paranızı alabilmeniz icin zaman ve nakit masrafına katlanacaksınız evet. malesef böyle yürüyor bu işler.
  • pamplona  (08.01.22 09:25:46) 
[]

Salata malzemeleri, özellikle roka nasıl.yıkanmalı ki diri kalsın

Evde iki üç su yapıp yıkıyorum.
Taze Roka (baby rocca bile olsa) artık salata olduğunda pörsümüş, yumuşamış oluyor.
Ama dışarıda atıyorum cevizli domatesli roka salatası şeklinde yiyince dikkatimi çekti çıtır çıtır ve hacimli duruyorlar.

Bu işin sırrı nedir? Buzda bekletme filan varmış. Anlayan var mı?

 
sosunu en son koy. özellikle limon ve tuz çabuk öldürüyor. sosu zaten en son koyuyorsan bilemedim


  • sutlu nescafe  (05.01.22 00:02:47) 
Evet sosu masada koyuyorum hatta.

Rokayı daha yıkayıp süzdüğümde ölmüş oluyor.
  • nop  (05.01.22 00:11:48) 
Sofrada yiyeceğin dakikaya kadar limon, yağ vs ekleme. Ve sadece yiyeceğin kadarına uygula.

Dolaba koymadan önce yıkama. Yemek saati geldiğinde soguk suyla yıkarsan daha iyi olur. Suyun içinde bekletmek istersen kesinlikle soguk su kullan.
  • kaptankedi  (05.01.22 00:13:15) 
istediğin şekilde istediğin kadar yıkıyorsun ve sonrasında nemini alman gerekli.

gerek santrifüj yaratan nem alma aparatı gerekse havlu kağıt ile suyu gidecek.

sonra kavanoza atıp dolaba atıyorsun. ertesi günü mis gibi diri diri, çıtır çıtır sebzen seni bekliyor. bu şekilde buzdolabında 10 güne kadar rahatça her yeşilliği saklayabilirsin. ama 1 gün duracak buzdolabında en az.
  • bisorumvargaliba  (05.01.22 03:27:24) 
[]

Bu kedi hasta mı?

Bahçede 2-3 aylık üç yavru var.
Birisi hep biraz daha cılızdı kardeşlerine göre (dişi sanırım) ama hareketli iştahlıydı.
iki gündür iştahı yok, hareketsiz baya, sürekli uyuyor.
Bugün sıcak orrama aldım. 6-7 saattir uyuyor.
Pişmiş tavuk gibi sevdiği şeyleri vermeyi denedim. Çok az yedi bıraktı.

Derdi ne olabilir? Yarın veterinere götürürüm ama.bu akşam varsa yapılacak bir şey yapayım. Kardeşini koydum yanına 20 dakikadir yalayıp temizliyor. Şimdi uyudular beraber.

 
semptom var mı? Hapşırma, burun ya da göz akıntısı? Muhtemelen enfeksiyon. Veteriner bakar ve antibiyotik tedavisi başlatabilir. Tavsiyem, hasta olanı eve alıp diğer kardeşlerden ayırmanız ve 1 hafta kadar evde misafir etmeniz. Tedavi sürecinde evde bakılsa iyi olur.


  • prole  (19.11.21 01:52:44) 
Hayır yazdıklarım dışında herhangi bir belirti koku akıntı vs yok.
Yarın bir götüreceğim. Zaten uslu yatıyor umarım atlatır evdw.

  • nop  (19.11.21 03:31:09) 
Denk gelen olursa diye kendime cevap:

Yavruyu veterinere götürdüm. Enfeksiyon olmuş, ateşi var burada kalması lazım dediler. Dört gün veterinerde kaldı. Ilaç vitamin birşeylerle desteklemişler. Almaya gittiğimde turp gibiydi. Evde kullanmak üzere de bir takım ilaçlar aldım. Şimdi iyi..
  • nop  (05.01.22 20:38:19) 
[]

Yıllık İzin Yanması

Bir firma çalışanlarına kullanmadığınız, kullanamadığınız yıllık izinleri kullanın, atıyorum son iki yıldan önce kazanıp kullanmadıklarınızı yakıyorum, parasını da ödemiyorum diyebilir mi bizim İş Kanunu'na göre?




 
Diyemez. 15 sene çalış yıllık izin kullanma, ister istifa et ister kovsunlar, biriken izinleri ya çalışma gününden düşüp erken çıkarsın ya da parasını öderler.


  • Bruce  (18.11.21 22:01:07) 
diyemez sadece zorunlu izne çıkartabilir istediği tarihte


  • bir soru sorcam  (18.11.21 22:11:08) 
[]

Balıkçı Tavsiyesi - İstanbul Avrupa

Sarıyer civarında balıkçı (lokanta değil, kiloyla balık satan yer) tavsiyesi olan var mı? Daha açık yazmak gerekirse şu anda kaya levreği almak istiyorum.

Balığı iyi dürüst satıcı önerileriniz varsa değerlendirmek isterim.


 
[]

İnternet Mobilya Satış İptali Sonrası İade Edilmeyen Ücret İçin Avukat

www.d....j.com adlı ikinci el mobilya satan siteden Haziran ayında bahçe mobilyası aldım. Kredi kartı ile 3 bin küsur TL ödedim.

Birkaç hafta sonra, firma ürünü temin edemediğini, satışın iptal olduğunu belirten mesaj attı.

Haftada bir, iki haftada bir ödemenin ne zaman iade edileceğini sordum, hep ilgileniyoruz, olacak, edecek gibi cevaplar geldi. Ama ücret iadesi olmadı.

En sonunda Eylül ayı gibi e-devlet'ten Hakem Heyeti başvurusu yaptım. Ekte kredi kartı dekontunu ve ekran görüntülerini vs gönderdim.

Başvurum iki ay kadar "firmanın savunması istendi" gibi bir statüde kaldı, en sonunda "ücretin ödenmesine karar verildi" gibi bir duruma döndü. Emin değilim ama bu süreç de 1 ay kadar sürebiliyormuş, sonunda kendim İcra Mahkemesi'ne başvurmalıymışım.

Ama ben hala ücret iadesi yapacaklarından emin değilim.

Ayrıca 6 ay olmuş, hala ücret iade edilecek. Resmi enflasyon %19...
Bir kuruşumun bu adamların yanına kalmasını istemiyorum.

Bunun için şu aşamada dava açabilir miyim? Eğer açıp kazanırsam yargı masrafları ve yasal faizi icra yolu ile almam mümkün mü? Eğer mümkünse ilgilenebilecek bir avukat tanıdığı olan varsa çalışmak isterim. (İstanbul'dayım)


Firma adını özellikle yazmadım, sözlükte ve sosyal medyada benim durumumda olan bir dünya insan olduğunu görüyorum. Bir kez ufak bir masa almıştım, o sorunsuz gelince kanmış bulundum.

 
keşke 1-2 hafta içinde iade olmayınca bankaya başvurup chargeback yapsaydınız
sizin yerinize banka uğraşırdı

  • meko  (16.11.21 21:40:42) 
Bankaya ulaştım bizlik bir durum yok dediler maalesef.


  • nop  (16.11.21 21:52:21) 
visa veya mastercard ile aldıysanız gayet bankalık bir iş.

siz harcama itirazında bulunun mutlaka.
  • nuisance  (16.11.21 22:31:53) 
Harcama itiraz formunda ödeme yapılan işlem için hizmet/mal alınamadı vardır bununla itiraz etmeniz en mantıklısı.
THH ile icra işlemi başlatabilirsiniz, davalık bir durum yok, thh lehinize karar vermiş.

  • atom karincanin torunu  (16.11.21 22:45:45) 
Thh ile icra işlemi başlatılınca yasal faizi dikkate alıyorlar mı?
Adamlar bence kasıtlı olarak parayı işletmek için olmayan malları satıyorlar.

  • nop  (16.11.21 23:02:34) 
[]

A3 Lazer Yazıcı

Wifi destekli, ev kullanımına uygun fiyatı 5-6 bin Tl olmayan iyi bir cihaz var mıdır? Fax fotokopi özelliği çok mühim değil.
Daha çok teknik çizim, not ve nota.basacağım



 
[]

61 tuş MIDI keyboard

Alesis VI61
Alesis V61
Maudio keystation 61es
Maudio keystation 61 mk3
Nektar impact 61
Nektar gx61
Maudio keystation pro


Daha önce klayve çalmadım.
Şu anda heves aşamasındayım. Belki sonra piyano alırım istidadım varsa

Kendi içinde synthesiser varmış yokmuş ilk önceliğim değil.
Tuşlar ucuz süngerimsi/yaylanmalı değil de biraz daha piyano gibi hissiyat versin isterim ama daha önce çalmadım dediğim gibi ne dediğimi bilmiyor da olabilirim.

Tuş hissiyatı açısından bu listedeki klavyeleri nasıl sıralarsınız?
Çalma keyfini ne kadar etkiler yeni başlayan birisi için?

 
nektar'ların tuşları gayet iyiydi dore müzikte denemiştim bi, aslında en güzeli İstanbuldaysan gidip Tünelde bulabildiklerini kurcalaman.

Mesela Zuhal Müzik de Alesis satıyordu, onun bazı klavyelerinin tuşları piyano gibi bazıları yumuşaktı sanki.
  • nhk ni youkosu  (07.09.21 01:11:55) 
Alesis V serisi kesinlikle kötü değil tuşe ama keçeye basar gibi azcık.
(alesis q serisi leş gibidir mesela)

Keystation 61es fiyatına göre o kadar iyi bi tuşesi var ki hala vazgeçemedim
masamın altında hala durur.

Nektar şöyle 1 akor basmıştım meraktan bişey söyleyemem tuşesi nasıldır.

Keystation Pro Hammer Action tuşesi var synthaction değil bambaşka bişey o.
Hammer action'a göre değerlendirecek olursam fena değil ama piyanist tatmin etmez.
  • hedep  (07.09.21 01:54:01 ~ 02:15:24) 
selam, içinde syntisizer sesleri olanlar zaten syhnthzizer/workstation oluyor ve fiyatları 15bin den başlıyor. zamanında bir çok synthsizer ve workstation kullanmama rağmen şu an alıp da kullanayım demiyorum zira sahneye çıkmadıktan sonra bilgisayar desteği ile herşey mümkün ve bu aletlerin de kat kat üstünde şeyler yapabiliyorsun.

sahne için mainstage vb gibi programlar da var.

tuşlar sert olsun piyano tuşesi olsun diyorsan 88 tuşlu alman lazım, onların da hepsi değil, istediğin hammer action ise 88 tuşlu bazı modellerde olur ancak.

keystation pro 88(2009 da ikinci el aldım) kullanmıştım geçmişte. prokeys 88(sene 2003 2004 sıfır almıştım) de kullanmıştım. ikisinin de klavyesi güzeldi hammer action.

ben hiç bir zaman klavye üzerindeki knobları, potansları kullanmadım, hepsini bilgisayardan kullanıyorum. klavye üzerinden bana lazım olan tuşlar, oktav, rec, start, stop,loop bu kadar. bunların dışında modulation pitchbend vs dışında hiç bir şeye muhtemelen senin de ihtiyacın olmayacak.

88 tuşluların bi dez avantajı boyut ve ağırlık. cidden 30 kilolara varan ağırlıklar söz konusu olabiliyor, her masaya her yere koyamıyorsun, midi klavye olması dolayısıyla da bilgisayara da rahat ulaşabilir olman lazım.

benim güzel korg bir midi klavyem var ama 88 tuşa da ihtiyacım oldu geçen, şunu aldım.

urun.n11.com

klavyesi yarı ağır, korg / roland / yamaha gibi ömürlük klavyelere sahip değil ne yazık ki ama 3 sene rahat götürür beni diye düşünüyorum. istediğim fonksiyon tuşlarından fazlası da var. 6 kilo ve ince yapısı sebebiyle bilgisayarla aramı açmıyor, zira macbook pro kullanıyorum 15. inch ekran da bile ufak gelirken bilgisayardan uzaklaşmak hiç işime gelmiyor.

ha nektar, behringer, akai gibi markalarla boy ölçüşür kalite konusunda. tabi diğer boylarının klavyeleri nasıldır bilmiyorum ama fiyat konusunda bundan uygunu yok.

keystation pro çok eski bir alet, sıfırını bulamazsın, temizini de bulamazsın, cme ler de piyasadan kayboldu sahibinden de bulamadım.

piyano tuşe dedikleri hammer action olur ondan sonra yarı ağır tuşlar vardır, ondan sonra normal klavye tuşları vardır, alesis 61 tuş yarı ağır tuşeli alet yapmış, güzele benziyor.

alesis stüdyo ekipmanları yapan oldukça eski bir firmadır ama hiç bir ürününü kullanmadım, m-audiodan daha kaliteli olduğu kesin tabi.

behringer, m-audio, nektar, akai, icon bu markalar orta ve alt kalite üreten firmalardır alesis kalite konusunda çok daha iyi bu markalardan.
  • killerbee  (07.09.21 14:05:45 ~ 14:17:28) 
[]

Gerektiğinde yükleme yapılan VINN

Senede 2-3 ay Türkiye'ye gelince kullanmalık, kullanılmayan aylarda faturası ıvırı zıvırı olmayan VINN tarifesi var mı?




 
www.amazon.com.tr

şundan aldım. İçine vodafone faturasız hat aldım. Arada kapanmasın diye içine 10-20 lira atıyorum 4-5 ayda bir. Yazlık vs. gidildiğinde içindeki paralarla yüksek kapasiteli internet paketi alıyorum. Kullanmadığım zaman kalıyor, kafam rahat. Taahüt vs. derdi yok. Hat çekmezse farklı firmaya geçebiliyorum. Tavsiye ederim.
  • ManikD  (05.09.21 17:35:13) 
Data hattı alıp bunu kullanıyorum, yedek telefonda hotspot yaparak
bireysel.turktelekom.com.tr

  • renegade  (06.09.21 00:03:49) 
[]

Akdeniz Diyeti

İstanbul'da ne bulup ne yiyorsunuz?

Markette biber, patlıcan, kabak, domates, salatalık, kıvırcık, maydonoz, roka, dereotu, taze fasulye, barbunya, semizotu dışında bir şey görmüyorum.

Online sipariş filan veren varsa nereden neler söylüyor merak ediyorum.

Tek öğün yiyorum zaten, onda da her gün başka bir şey olsun isterim ama artık aynı şeylerden bıktım.

 
[]

Kış Lastiği İle Araç Muayenesi

Araba bu sıralar yerinden oynamıyor, yazlık lastikler de yakında değil.
Muayeneye kış lastiği ile gitsem bunu kusur sayıyorlar mı?



 
ülkemizde kış lastiği zorunluluğu var, bu da ticari araçlar vs. için. yaz lastiği zorunluluğu yok.

bu yüzden niye kusur yazsınlar? isterseniz hiç çıkarmayın kışlıkları.
  • trajikomix  (25.04.21 19:10:50) 
sıkıntı olmuyor..


  • ataman  (25.04.21 19:20:31) 
[]

Kedi İlaç/Aşı Fiyatları

Daha önce de bir iki kedi sorusu sormuştum, acemisiyim.

Bahçeye gidip gelen kedilerden ikisiyle ahbap olduk. Yazın ilk gördüğümde bebekti bunlar. 1 yaşın altındadırlar.

Birisi sarman-beyaz. Öbürü beyaz, sarman lekeleri var. yüzünün yarısı da tam ortadan sanki maske takmış gibi baya hoş bir gri.

Neyse, bunların eve kısa süreli olarak kısıtlı yerlere girmelerine ses çıkarmıyordum. Sonra farkettim ki aşırı miktarda kedi tüyü oluyor.
Bu iş için yapılmış tarağa benzer bir aletle tarayıp dökülen tüylerini aldım. Avuç avuç tüy çıktı. 2 gün sonra paçama süründüler, yine tüy oldu.

Bunlarla sadece bahçedeyken haşır neşir olmaya kadar verdim. Sarman olan adeta tapınıyor. Boş bulununca kucağıma atlıyor, yürürken ayaklarımın altına yatıyor. Bir kutu koydum camın önüne, 12 saat filan uyuyor. Arada gidip kafasının tepesi altında kalacak şekilde yamuk yumuk uyumasını seyrediyorum.

Neyse, konu dağıldı. Ben bu hayvanların dış parazit iç parazit neyse, hem kendileri için hem de kendi sağlığım için gerekli aşı ilaç vs neleri varsa yaptırmak istiyorum.
Bulunduğum bölgeye yeni taşındım. Nalburundan marketine her şeyin fiyatı gözlemlediğim kadarıyla öpme üzerine kurulu. Veterinerler de böyle midir bilemiyorum. O yüzden ilk aşamada yaptırmam gereken aşıların fiyatları hakkında bilgi almak istiyorum. Durduk yerde buse kondurmasınlar.

Bir de pire, kene için enseye damlatılan mı sıkılan mı ilaçlar oluyormuş. Bunları veteriner mi yapmalı, benim alıp yapabileceğim şeyler mi? eksi'de pire için bir damla markası önermiş mesela birisi. ama online olarak satan bir yer göremedim. hayvan ilaçları sadece veterinerden mi alınıyor? dediğim gibi konunun yabancısıyım, aşırı saçma sorular olabilir bunlar.

 
İç dış parazite iki ayda bir 80 lira veriyoruz. Bir önceki 130 TL alıyordu mesela. Kliniğe göre değişiyor.

İç dış dışında karma ve kuduz aşıları var. 120şer lira senede bir defa. Sadece ilk sene iki doz şeklinde diye biliyorum. Lösemi var ama biz yaptırmadik. Tartışmalı bir aşı, araştırabilirsiniz. Kuduz yaptırmayan da var mesela trde görünmüyor diye. Size kalmış biraz. Ama sokakta yaşayan kedi için iç dış parazit ve karma aşıyı mutlaka yaptırın. Uygun bir yer bulursanız gördüğünüz gibi çok da pahalı değiller aslında. Arayıp fiyat alabilirsiniz.

İç dışı siz de yapabilirsiniz. Hekim ilaç veriyordur ücreti karşılığında. Hap var damla var yani yapılabilir şeyler. Biz aynı zamanda genel muayene olsun diye kliniğe gitmeyi tercih ediyoruz. Kulağına, dişlerine, karnına vs de bakıyorlar çünkü hazır gitmişken.
  • elorelia  (19.04.21 08:49:16) 
Bulunduğunuz şehrin veterinerler odası web sitesine bakın, orada taban fiyat listesi olmalı. Şehirden şehire çok değişiyor. Makul veterinerler taban fiyatın çok üstüne çıkmıyor, ona göre değerlendirin fiyatları.

Ense damlasını veterinerden alacaksınız evet, bence kendiniz yapabilirsiniz hatta sokak kedilerine yapacağınızı söyleyip nasıl uygulanacağını veterinerden öğrenin.

Seneye boy boy kedileriniz olmasını istemiyorsanız geç olmadan kedileri kısırlaştırın bir de. Belediye veterinerleri, yakınınızda varsa veterinerlik fakültesi ekonomik oluyor diye biliyorum. Sokak kedisi olunca taban fiyatın da altında kısırlaştırma yapan veterinerler var, nerede yaşadığınızı söylerseniz belki veteriner öneren de olacaktır. (Kedilere bahçemde bakıyorum, sahiplendim demeyin belediyeye falan giderseniz, sahipli kediyse biz yapmayız diyebiliyorlar.)
  • kobuzchu kiz  (19.04.21 08:55:54 ~ 10:15:01) 
istanbul veterinerler odasi bir ust limit koymus fiyatlar icin. cogu yer o fiyatlardan hizmet veriyor. uyguna bulursaniz ne ala.


  • batlegolas  (19.04.21 10:53:27) 
[]

Fiber Hat (Evin İçinde) ve Fiber Modem Kullananlar

Site yonetimi Turk Telekom ile anlasmis, sitenin merkezinde bulunan ana hattan evlere fiber cekeceklermis. Kazı isleri filan olacak.

Isciligi yapacak adamlarla konusurken, evin icine, modeme kadar fiber optik kablo gelecegini soylediler.

Eski evde "Superonline Fiber" aboneligim icin eve Cat6 kablo geliyordu; Asus RT-AC66U router ile kullaniyordum. Bu evde fiber altyapi geleceginden umudum olmadigi icin ASUS DSL-AC68U modem aldim.

Simdi evin icine kadar fiber gelirse tekrar modem mi alacagim?
Bu arada fiber modem diye aratinca, uzerinde optik giris olmayan duz router urunleri geliyor. ornegin daha once duymadigim keenetic diye bir marka cikiyor hep. filtrelerde fiber destegi olsun diye seciyorum, ama fotograflara bakiyorum aletin uzerinde optik bir giris yok. eve Cat5/Cat6 gelince, fiber geldi mi sayiliyor jargona gore?

 
türk telekom size iki cihaz getirecek 1. gpon denilen fiber sonlandırıcı gibi bir şey, yani fiber sinyalini cat6 sinyaline dönüştürüyor gibi düşünün. 2. fiber modem gelecek, ikisinin birbirine cat kablo ile bağlanacak. bu iki cihazı da parayla satmıyorlar. hatta gpon cihazı sizin evde sabit kalacak, taşınırsanız ve başka fiberli eve giderseniz o cihazı götürmeyeceksiniz.


  • malheiros  (15.04.21 23:13:17) 
Evlere fiber hat çekilir de, siz TT'den fiber internet üyeliği almalısınız. Hat tek başına bir anlam ifade etmez. Üyelik alınca onlar modemi ve fiber -> ethernet dönüştürücü cihazı size ücretsiz sağlayacak (mülkiyeti onlarda olacak). Fiber internet servislerinde genelde modem dahil oluyor.


  • himmet dayi  (15.04.21 23:15:16) 
Evin icinde fiberin girdiği cihaz ont, ont'nin cat6 ile baglandigi cihaz home gateway diye geciyor.


  • Kirmizibavul  (16.04.21 01:20:16) 
[]

1 yaş civarı kedi tırmalamamayı öğrenir mi

soru başlıkta. bahçede takılırken gelenleri win-win stres atma amaçlı seveyim diyorum. birisi hariç diğerleri biraz sevdikten sonra, bazısı daha sevilmeye gelirken high-five yapar gibi tırnak atıyor.

her seferinde lan bir daha sevmeye kalkanın diyorum ama iki taraf da akıllanmadı.

tırmalanmaktan hoşlanmıyorum, acıyor, çiziliyor demenin bir yolu yok mu bunlara?

 
Benim bi kedim vardı. Kollarım çizik içinde kalıyordu. Kesinlikle sevdirmezdi. Ama gelir yanıma yatardı mesela. Yine de sevmeye kalktığımda tırmalıyor, ısırıyordu. Sonra çiftleştirdik. Doğum yaptıktan sonra tırmalama ve ısırma huyu kesildi. Sanırım annelik içgüdüsü ağır bastı ya da hormonal bir değişim yaşadı. Öbür türlü öğretilebilecek bir şey değil maalesef.


  • himmet dayi  (30.03.21 19:19:10) 
[]

Kedilerde öksürme aksırma salgını

Evin bahçesine gelip giden kediler var.
Daha önce kene ile ilgili bir soru sormuştum burada.

Neredeyse bir ay olacak, çoğunun öksürdüğünü ve sıkça aksırdığını görüyorum.
Önceki soruda da yazdığım gibi bunların bir tanesi haricinde zaptedip yakalamam pek mümkün değil.
Sevmeye çalışırken tırmalayıp ısırmaya çalışıyorlar.

Soğuk algınlığı filan oluyor mu bunlarda insanlar gibi?
Verdiğim suya, yiyeceklere kafama göre katabileceğim bir ilaç filan var mıdır yoksa kendi hallerine bırakmak daha mı iyidir?

 
evet bu aralar mevsimsel bir öksürük, hapşırık durumları var.
mevsim geçişlerinde evden çıkmayan kedilerimde bile olabiliyor ama bu yıl erken başladı biraz.

mamalarına immunex karıştırabilirsiniz bir hafta, on gün kadar.
bünyeleri sağlamlaşırsa çok öksürmezler.
  • blatta hiberna  (28.03.21 17:45:55) 
imunex'in kedi versiyonu mu var yoksa insan için olan kullanılabilir mi?

(çok aptalca bir soru olabilir)

havalar soğukken bir tanesi biraz hapşırıyordu, şimdi alayı böyle. sosyal mesafe de yok
  • nop  (29.03.21 01:31:54) 
rica ederim, saçma değil.
kedi versiyonu yok.
eğer bütçeniz yeterliyse vetaminex ya da vetomune var veterinerlerde ama biraz pahalılar.
eczaneden kapsül immunex alın, bir hafta ya da en azından 3-5 gün yaş mamaya karıştırıp verin.

bir kapsülü 3-4 kediye böleceksiniz tabii, kedi başına bir kapsül çok fazla.
biraz doping olur, iyileşirler.
normalde kuru mama veriyorsanız birkaç gün yaş mama da bu immunex için alın mümkünse.
kuru mamayla karıştırıp kağıt tabakta verin.
yani sadece yaş mama da beslemez, aç kalırlar.
birer tatlı kaşığı, mamayı karıştırıp yedirebileceğiniz kadar verseniz yeter.
biraz zahmetli olur sizin için tabii ama 3-5 gün verseniz o bile etki eder, toparlarlar.

bu arada kışın belki biraz üşüttüyse o bahsettiğiniz kedi, belki soğuk algınlığı bulaşmıştır, yani mevsimsel değil, hasta da olabilirler.
ama hasta olsalar yemek yemezler, gözleri baygın bakar, keyifleri olmaz.
yani bir şekilde anlardınız.

size olan ilgilerinde eksilme yoksa, iştahları yerindeyse, mevsimsel bir alerjidir.
bünyelerini kuvvetlendirmek lazım.
havalar da daha ısınmadı, iyi olur.
  • blatta hiberna  (29.03.21 07:41:58 ~ 07:44:45) 
baygın bakma yok. iştah konusunda pek sıkıntı sezmedim. normalde ne kadar yerler biliyorum ama mutfakta camın önünde yemek yerken iki ayak üstünde bekliyorlar acayip sesler çıkarıyorlar.

"kedi gibi bakmak" deyiminin anlamını öğrendim.

imunex ile bugün bir başlayayım; bir değişiklik olmazsa başka ne yapabilirim sorarım.
  • nop  (29.03.21 12:07:04) 
[]

Kedi-kene

Bahçeye arada sırada uğrayan bir kedi var. Bir yaşında filandir.
Bugün kurcalarken boynunda kene olduğunu düşündüğüm bir şey farkettim.
Kendini pek elletmiyor, tırnakları direkt açıyor.
Az bir şey sevince darlanıp atar yapıyor.

Zaptebilip veterinere filan götürebileceğimi sanmıyorum.
Bunun böyle ilacı, tozu,.spreyi var mıdır keneden kurtulsun haydut?

 
Veterinerden ense damlası alın. Size nasıl uygulandığını anlatsın. Basittir. Ensesine damlatın, döker.


  • prole  (18.03.21 00:50:03) 
aman diyeyim bilinçsiz müdahale ölüm demek. bizim sokaktan aldığımız kedinin ayağında sorun vardı veterinere götürdük, kene varmış müdahale etti veteriner ve keneyi aldı. 10 gün içinde kedi öldü, işinin ehli güvendiğiniz bir veterinere götürün.


  • surprise  (18.03.21 02:19:24 ~ 02:20:17) 
Keneyle ilgili dün bir videoya denk geldim.

Kedinin omuz bölgesine tutunmuş olan keneyi özel bir aparatla söküyorlardı. Başka türlü müdahalede kene tehlike görürse içinde bulunan kesedeki zehirli bileşikleri tutunduğu hayvanın kanına veriyormuş.
  • Northern Mariner  (18.03.21 11:14:15 ~ 11:21:57) 
[]

Yakında market bakkal büfe yoksa arabayla gidebiliyor muyuz

Müstakil evlerden oluşan sitelerle çevrili bir yerdeyim.

Site bakkalı, büfesi filan yok.

En yakın market etrafında ev filan olmayan bir migros

Oraya arabayla gitsem Jandarma sıkıntı çıkarır mı?

Yürüyerek 25 dk mesafede.

 
bence sorun olmaz. dönüşte de fişi gösterirsiniz.


  • makarnavodka  (24.01.21 15:15:25) 
Oraya istisna uygularlar mı bilemiyorum ama arabalara karşı zaafları var :) Sıkıntı çıkarma ihtimalleri yüksek, illa gideceksen ara yolları kullan.


  • infernalcadre  (24.01.21 15:22:10) 
görürlerse kesin ceza yersin, affetmiyorlar. fiş falan sallamıyorlar, yasak kardeşim deyip kesiyor cezayı.


  • zikardo  (24.01.21 15:55:46) 
[]

Sokağa çıkma yasağında mahsur kalmak

Selamlar.

Taşınmadan önce tadilat vs işleri için gelip gittiğim yeni evde, elektrik ustasının zamanında bağlamadığı toprak bağlantısını yapmak için uğraşırken dalmışım. Az önce çıkmak için hazırlanırken aklıma geldi...

Şu anda dışarı çıkmam yasak değil mi? (65 altıyım)

Eski ev (yemek, kalorifer, yatak) arabayla 25 dakika mesafede..

Büyükdere Caddesini kullanarak gidebiliyorum.

Bu işin bir istisnası yok mudur?

 
hocam arayın polisi, durumu anlatın, çıkın. en azından bir polis vs çevirirse durumunuzu bildirmiş olursunuz. aracınız varsa muhtemelen işten dönüyor olduğunuzu vs düşünüp çevirmeyeceklerdir bile.


  • early morning rain  (21.11.20 21:37:32) 
Biraz şans işi. Ben önceki yasaklardan birinde çıkmıştım. Ki o zaman daha sıkıydı. 20dk mesafeye gittim geldim kimse de durdurmadı.


  • catch the arrow  (21.11.20 21:46:23) 
az önce dışardaydım. polisler pek yok, dışarıdakilere bir şey demiyorlardı ama. imkan varsa ara sokaklardan gidin.


  • candide  (21.11.20 21:49:50) 
Rotanizdaki nobetci eczaneye bakin internetten. Ceviren olursa su su nobetci eczaneye gidiyorum dersiniz, bir sey demezler.


  • cell_in  (21.11.20 22:44:10) 
daha önceki yasaklarda nöbetçi eczane için 155'ten telefonla izin almıştım cezayı gözüm yemediği için. evin adresini ve plakamı not almışlardı, şu andan itibaren gidip gelmek için 30 dakika süreniz var, ev-eczane arasındaki bir yoldan farklı bir yerde veya 30 dk dan geç bir saatte çevirmeye girerseniz ceza yersiniz, hemen gidin gelin demişlerdi.

belki şu olabilir, kullanmak zorunda olduğum ilacım o evde kalmış, araç ile gitsem olur mu, geri dönmeyeceğim diye 155'ten izin almak?
  • la lykia  (21.11.20 23:08:34) 
Kaban ve arabada bulduğum battaniye ile oturuyorum bakalım...


  • nop  (22.11.20 01:25:04) 
[]

Evden çıkarken son kira

Diyelim ayın birinden birine kira ödeniyor.
Kiracı ev sahibi kendisi yerleşeceği için evi boşaltacak.

Evi ayın birinde değil de 10'unda boşaltabiliyor olsun.

Genel geçer kural nedir?
Tüm ayın kirasını ödemesi mi
Yoksa kaldığı gün oranında kira ödemesi mi?

 
oran arti 1.


  • baldur2  (30.09.20 02:24:30) 
kaldığı gün oranı


  • prodeq  (30.09.20 08:24:55) 
Ben vermedim depozitodan düşün kalan depozitoyu verirsiniz dedim. Hala vermedi. Ayın biri olsun bi daha rahatsız edicem.


  • tessera  (30.09.20 15:04:43) 
[]

seksenlerden ilk yardım TV programı

TRT'de ilkyardım konulu Alman yapımı olduğunu düşündüğüm bir program çıkardı.

Çeşitli kaza durumlarında ne yapılması gerektiğini anlatırdı.

Olayı anlattıktan sonra morse kodu sesi çıkar , ekranda S O S yazardı.

Bunu nasıl bulabilirim?

 
ben de hatirladim simdi, ama baska bir detay aklima gelmedi, seksenlerde cocuk olmak ne guzeldi.

ek m.youtube.com
trt arsiv youtube kanali cok guzel eski program arsivleri var, belki burada vardir, cok video yuklemisler

takipteyim
  • exlibris  (16.11.19 01:42:18 ~ 01:44:43) 
Ben de hatırladım şimdi ama adını bilmiyorum. Ççok sever ilgiyle izlerdim.


  • balik kraker  (16.11.19 08:09:54) 
[]

Deprem Sonrası İstanbul Kaosuna Hazırlık

Bir haftadır, bulunduğum yerden sağ çıkabilirsem, sonrasında olabilecekler konusunda düşünüyorum. İzmit'li ve Düzce'li olmak gibi acı bir kombinasyonum var. 17 Ağustos'ta İzmit'te tek başımaydım. 12 Kasım gecesi güç bela Düzce'ye ulaştım. Sayısız enkaz gördüm, tanıdığım bir çok insanı kaybettim.

Benzer kalibrede bir deprem İstanbul'da olursa en azından birkaç gün devlet otoritesinin sağlanamayacağından korkuyorum.

Arabada ve evde deprem çantası bulunduruyorum. Termal battaniye, bisküviden; enkazda çalışmakta kullanılabilecek eldiven, nacak gibi şeylere aklıma gelen malzemeleri istifledim. Yakın zamanda Amerika'ya gideceğim, telsiz almayı planlıyorum.

Bunun dışında bir şeyler yapıyor musunuz? Kendinizi ve ailenizi savunmak için silah almayı filan düşünüyor musunuz?

 
devlet otoritesi sağlanana kadar yapılabilecek en iyi şey, toplumdan olabildiğince uzaklaşmak, bir nevi saklanmak. meseal bu benim içn evimin 2 3 km arkasındaki tarlalık mevkii bile olabilir. tabi yolların, köprülerin tahrip olacağını da düşünüyorum.
herşey için yağma yapabilir insanlar, üzerindeki para, zinet eşyası, belki 1 2 paket yiyecek, üzerindeki giysi.

17 ağustosta hatırlarsın malum yerlerden kamyon kamyon insan yardım etme kisvesi altında gelip, enkaz altında can verenleri hunharca soydular. bilmeyen insanlar için yazıyorum, duyurunun kitlesi oldukça genç

insanlar enkazda ezilerek can vermişler, enkaz dışında elleri, kolları kalmış, kadının bileğinde bir bilezik var, ölüm sonrası kolu şişmiş, adamlar uğraşıyor çıkartamıyor bileziği kadının elini kesip alıyolar, aynı şekilde yüzükleri gerdanlıkları da böyle yaptılar, duyduğum gördüğüm özellikle ilk 1 hafta sürecinde binlerce insanın bu şekilde uzuvlarını koparmak suretiyle soydular.

sonrasında zaten askeriye toparlanıp girişi yasaklamıştı diye hatırlıyorum.

silahlanmak benim için bir çözüm değil, depremden sağ kurtulursam en fazla üzerimde biraz nakit, bi kaç paket yiyecek olur, onun için de ben kalkıp insan öldürmeyi göze alamam, veririm gitsin.

ben yine şanslıyım, kimim kimsem yok. aklım kimsede kalmayacak yani.
  • Fodera  (29.09.19 17:06:33 ~ 17:08:59) 
telsizi kullanabilmek için kıyı emniyetinin senede 2 kez açtığı amatör telsizcilik sınavlarına başvurmanız gerekiyor, 2. dönem kayıtları devam ediyor bu arada.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (29.09.19 17:18:53) 
Kısa kısa yazacağım, çünkü konu gerçekten çok uzun.

Sawyer mini su filtresi al.
Antibiyotik stokla.
İlk yardım kiti oluştur. (İngilizcen varsa TCCC ve IFAK anahtar kelimelerini arat, normal ilkyardım çantaları beş para etmez.)
Dağcılık giyim sistemini öğren, uygulayabilirsen günlük olarak uygun giyin veya deprem sonrası buna uygun giyin.
Yiyecek stokla. Ana besin gruplarını dikkate alarak yap bu işi.
Botların ve uyku tulumun yoksa al, varsa çok iyi bak onlara.
Silah mutlaka al. Kullanmayı öğren. En az 200 mermi at ki alış.
Arazide tek başına konakla birkaç gece. Karar verme ve korku mekanizmanı test et.
İngilizcen varsa EDC, bug out bag ve bug out location anahtar kelimelerini arat.
Telsiz al ve kullanmayı öğren. (Paran varsa Yaesu, yoksa quansheng. Yedek batarya ve katlanabilir uzun anten al.)
GPS al, paran yoksa wikiloc yükle ve alternatif rotaları belirle.
Yedek batarya, pil ve powerbank stokla.
Tuvalet kağıdı yerine ıslak mendil stokla. Tuvalet kağıtları ıslanınca işe yaramaz.
Spor yap, kondisyonunu geliştir.
  • utkumon  (29.09.19 18:56:17) 
Milyonlarca yabancı göçmen almış ve besleyememiş bir şehirde, devlet otoritesinin olmadığı pozisyonda ancak silah konuşur, deprem çantası falan hikaye. Sanki komşunda çanta yokken sende olunca sen onu rahat rahat kullanabileceksin. Tek bir çözüm var o da ya Istanbul'un depremden etkilenmeyecek kısımlarında yaşamak (kuzey bölgesi), ya da Istanbul'dan gitmek. Şahsen bu iki çözüme yöneldim ben, Beşiktaş'ta Kadıköy'de falan oturup depremde deprem çantası tutmak acayip bir pollyannacılık.


  • roket adam  (29.09.19 20:56:58) 
istanbulda deprem sonrası kaos konusu çok abartılıyor, sözlükte yazılan hikayelerden etkilenen bir süre insan var. hayır anlamıyorum bu felaket senaryolarını izledikleri fazla zombi dizilerinden mi kaynaklanıyor?


  • nuisance  (29.09.19 21:21:15) 
[]

Niye sürekli çamur toz yağıyor?

Hadi bir ara çöl tozu diyorlardı ki çocukluktan beri son birkaç yıla kadar böyle bir şey hatırlamıyorum...

Pencereyi yarım saat açık bıraksam pencereye yakın tüm masaların, siyah yüzeylerin toz kapladığını görüyorum.
Denizlikler sildiğim gün kapkara oluyor.

Yurt dışındaki evde, 3 ay ayak basılmamış balkon pırıl pırıl kalıyor.

İstanbul genelinde herkeste durum bu mu?

İstanbul dışındaki şehirlerde durum nasıl merak ediyorum.


Etraftaki inşaatlara yoruyordum bunu ama bu kadar da olamaz herhalde.

Not: yer Avrupa yakası, Maslak civarı.

 
istanbulda her yer insaat santiye,


  • exlibris  (22.09.19 15:50:24) 
sadece istanbula özel bi durum değil. eskişehir'de yaşıyorum ve pencere açmaya korkuyorum. çamur yağıyor resmen


  • smh  (22.09.19 19:23:59) 
aynı durum, kocaeli. 4-5 yıl önce ilk ciddi çöl tozu yağmurunu ilgiyle izlemiştim, artık her 2-3 yağmurlu geceden birinde arabayı toz içinde buluyorum. küresel ısınma, bölgeler arası ve gece-gündüz arası büyük sıcaklık farklarından dolayı atmosferin üst tabakalarında rüzgarların daha yüksek hızlarla esmesiyle çöl tozlarının veya yeni çölleşen yerlerden gelen tozların bize daha sık ulaştığını düşünüyorum, uzman değilim, tamamen bilgisizce kafada kuruyorum.


  • engelbert humperdinck  (22.09.19 23:46:12) 
tuzla fabrika yangını.


  • stillalive  (23.09.19 00:04:46) 
Urfadayım aynı sorun burda da var. Sebep olarak da suriye'yi gösteriyorlar. Oranın tozu buraya geliyormuş.


  • valarmurgulis  (23.09.19 00:21:57) 
[]

İstanbul'a (belki Avrupa yakası) Yakın Arsa-Tarla

Havaalanı, yol, fabrika gürültüsüne uzak, içine 20-25m2 düzayak bir kulube kondurabileceğim, su sorunu olmayan 1-2 dönümlük bir yer almak istiyorum. Belki 2-3 arkadaş komşu parselleri alırız dedik.

Amaç cuma gününden gidip, toprakla, börtü böcekle haşır neşir olmak. Primitive technology modunda yaşamak. Pazartesi de tozu toprağı temizleyip işe dönmek.

Meyve ağacı merakım olduğundan, Trakya'da kışı atlatabilecek denize yakın düşük rakımlı yerleri düşünüyorum aslında. Yalova tarafları da olabilir.

En önemlisi de belki civar köylerdeki kasabalardaki insan profili.

Nokta atışı şuralara bak diyeceğiniz köy, yöre önerilerinizi almak isterim.

Teşekkürler

 
Sapanca. Paranız varsa da sapanca/kırkpınar.
Göl deniz şart değil derseniz geyve, pamukova.

  • filipis  (04.08.19 21:20:01) 
[]

Kapalı otoparkta mahsur kalan kedi

Şirketin katlı kapalı otoparkında zemin seviyesinin çok altında ufakça (ben kendim bir türlü göremedim) bir kedi var.

Sürekli miyavlıyor, park halindeki arabaların altından içlerine kaçtığı için bir türlü ele geçiremiyoruz.

Bugün üçüncü gün. Çıksın diye ton balığı, kedi maması, süt, su aklımıza ne geldiyse arabaların etraflarına bıraktık.

Arabaların camlarına, kedi olabilir çalıştırmadan önce bir bakın diye yazılar da koyduk.

Bugün itfaiye üçüncü kez geldi. Şimdi kedi kapanı diye bir şey kuracağız diyorlar.

Pisi pisi çağırmakla filan ortalığa çıkmıyor, ortalık sessizleşince miyav miyav diye ağlamaya başlamasından hala oralarda olduğunu anlayabiliyoruz.

Önerisi tecrübesi olan var mı?

 
Tecrübemde var önerimde var google a canlı
yakalama kapanı yaz ben şimdi bir videosunu
gönderiyorum

youtu.be

Pahalıdır 400 600 arası vardır ama kesin
Çözümdür pet shoplar satmaz çok az yerde
Satılır ya da internet üzerinden alacaksın ya da
Birinden ödünç alacaksın bazı belediye
Veterinerliklerinde vardır otoparkın olduğu
ilçenin belediye veterinerliğine git durumu
anlat ödünç vermezler belki bir elemanı
kapanla birlikte gönderirler içine et konuyor
ağzı açık bırakılıyor acıkınca eti yemek içn
kapanın içine giriyor dipteki eti yemek için
kapanın ortasındaki ağırlık sensörlü pedala
basıyor kapan kapanıyor kedi içinde kalıyor

Muz cumhuriyeti olmasak sokaklarda kedi köpek olmazdı ama muz cumhuriyetiyiz yapacak hiçbir şey yok

Yazıklar olsun kimse cevap yazmamış

Kedide son durum nedir
  • hepkosturmaca  (26.06.19 21:21:14) 
itfaiye kedi kapanı ile kediyi yakalayıp götürdü.

benzer bir nedenle arama yaparken görenler için cevap yazayım dedim.

en azından sarıyer itfaiyesi'nde böyle bir techizat ve deneyim var.
  • nop  (27.06.19 21:15:19) 
[]

Ne yapayım bu insanlara? Benim email adresimi sağa sola veren kişiler

Öyle aşırı yaygın "mehmet kılıç" gibi bir ismim yok... Adım John Doe.olsun;

Gmail hesabım adım,soyadım şeklinde.

Yıllardır mutlu mesut giderken dört beş yıl önce bana ait olmayan emailler gelmeye başladı.

Canlı yayına davet edildim
Film afişi taslaklarını onaylamam istendi
Mekanik parça çizimleri geldi(solidworks) fikrim soruldu
Müge anlı tarzı bir program yayın akışı (ne zaman hangi vtr vs) konusunda bilgilendirildim
At yarışı fiksturu gibi bir şeyler geldi editlenmek için
Derse konuşmacı olarak çağrıldım
Dizi senaryosu geldin okumam için

Bunlar böyle sürerken birkaç bankadan kredi kartı ekstreleri gelmeye başladı. Adresler çeşitli şehirler, isimler benim ismim ama adresler filan başka. Huylanıp bankayı aramaya çalıştım.
Yapı Kredi mesela. Bugune kadar kapısından girmemisimdir. Telefonla baya uğraştım. Bir insan evladına ulaşamadım. Çünkü TC kimlik no veya müşteri numarası istiyorlar. Müşteri değilim, bunu anlatacak birine ulaşamadım. Web formla şikayet bıraktım bana ait olmayan kart ekstreleri geliyor diye. Dönüş olmadı. Birkaç tekrar yazdım. Bakıyoruz dediler çözülmedi.

Sonra BES ödemesi esktreleri başladı
Sonra bilmem ne tur tatil rezervasyonu yapıldı onun onayı geldi.
Adaşlarımdan biri kayınvalidesi ve çocuğu ile tatile çıktı.
Nerede kaldı, kaç öğün yedi tüm bilgiler düzenli olarak benim email adresime geldi. Hatta sonrasında memnuniyet anketi geldi.
Iyice canım sıkıldı, anketi ben doldurdum.

Sonra bu alakasız emailleri birbirlerine forward etmeye başladım.
John bana yanlışlıkla email gönderdin galiba gibi cevaplar geldi.
Şu ana kadar tespit edebildiğim, 6-7 tane John Doe'nun ıvır zıvır emailleri bana geliyor.

Sonra farkettim ki kart sözleşmesi nüshası filan baya şahsi bilgiler de var bu emaillerde, durduramayinca aramaya karar verdim.
Bir tane Yalova'lı John Doe var. 1.84 liralık kullanmadığı kartta kalan borç bakiyesi arttıkça artıyor..iki senedir devam ediyor. Aradım bu elemanı. Internetten ve dünyadan bihaber bir eleman. Anlatmaya çalıştım.nbak bankaya benim email adresimi vermişsin. Hangi marketten alışveriş yapıyorsun arabana nerden LPG alıyorsun, ev adresin iş adresin telefonun hepsi bana geliyor... Anlatamadım adama. Dolandırıcı sandı sanırım..ya git şubeye düzelt şunu dedim kapattım.

Bir başkasını aradım. Şirket sahibi adam. sekreteri çıktı. Dedim bak kredi sözleşmesi bile bana geliyor. Tamam filan dediler o mailler kesildi.

Gmail'de "Başka John" diye bir tag oluşturdum. Sayfalarca email var içinde. Napayım nasıl kurtulayım?

 
Başka bir mail adresi al?


  • her giriste sifresini unutan adam  (09.06.19 12:33:44) 
mahkeme kararıyla isminizi soyisminizi değiştirip yeni bir mail alın kendinize. böyle ç*k kadar sorunları da büyütmeyin


  • vladimirdökümov  (09.06.19 12:35:27) 
email adresi kişiye özeldir ama onaylı değildir devlet vermediği müddetçe. bir şey yapamazsın.


  • Techsavvy  (09.06.19 13:01:35) 
[]

Pick-up kullanan var mı?

fikir almak istediğim bazı konular vardı




 
Bir veteriner tanıdık 12 yıldır aynı Hilux u kullaniyor. Yakıt dışında inanılır memnun. D-max ler yağ yakıyor sanırım. L200 ve Amarok şehir içi için daha uygun. Tok kapı sesi diyorsan Amarok


  • westblack  (02.06.19 20:59:37) 
Genel olaram şehir içinde kullanımda zorlukları merak etmiştim


  • nop  (04.06.19 00:59:40) 
[]

Hep bana mı oluyor?

Elinden bir çok iş gelen, McGyver ile büyümüş bir adamım. Ama elimden iş gelmesini gerektirecek aksilikler de sanki özellikle beni buluyor gibi geliyor.

Şöyle düşünüyorum;

bir odanın ahşap pencere doğramasını çürümeye başladığı için PVC pencere ile değiştirttim. Sonra adamlar gönyesini iyi ayarlayamadığı için pencerenin tam kapanmadığını, özellikli rüzgarlı günlerde fiuuvvuvv diye rahatsız edici bir ses çıkardığını fark ettim. Adamları iki kez gelin şunu düzeltin diye çağırdım bir şeyler yaptılar, düzelmedi, en sonunda ben kurcalayıp sorunu anlayıp düzelttim, üç yıldır normal çalışıyor,

senelerdir projeksiyon cihazı kullanıyorum. en son yurtdışından aldığım projeksiyon cihazı arıza yaptı, normal çalışmaya başlıyor bir iki dakika sonra kapanıyor vs, elektronikçi olduğum için araştırdım ettim, bir indüktörün yandığını farkettim, datasheet - Mouser.com vs derken parçayı sipariş ettim değiştirdim artık çalışıyor

bilgisayarımda veya çevremdeki insanların bilgisayarlarında zaman zaman abuk sorunlar oluyor, windows mbr bozuluyor, windows registry de birşeyler bozuluyor, kafalarına göre bir şeyler kurup kaldırdıkları için startup ta acayip mesajlar çıkıyor, bunları düzeltiyorum ama bazen epey uğraşmam gerekiyor, wireshark ile filemon ile tırmaladığım oluyor. donanımsal sorunlar da çok oluyor, kaç kez laptop adaptör girişi, usb konnektörü tamir ettim hatırlamıyorum, tamirciye döndüm. meslek gereği evde küçük ölçekli bir atölyem/laboratuvarım var ama bu tamirat işleri zaman zaman osiloskop, fonksiyon jeneratörü, rework stand gibi profesyonel aletler kullanma düzeyine gidiyor

her neyse, çok uzun oldu, böyle sayısız örnek var, evdeki elektrik ve su tesisatı ile ilgili, arabadaki sorunlar, askerde bile nöbetten devriyeden çağırıp birşeyler yaptırdıkları oluyordu

bazen düşünüyorum, herkesin başına bu kadar aksilik geliyor mu, normal insanlar bunlarla karşılaşınca ne yapıyor?

lanetli miyim bu sorunları aksilikleri mıknatıs gibi kendime mi çekiyorum?

en son neyiniz bozuldu, bir şeyleriniz çok bozuluyor mu, napıyorsunuz allaşkına? valla çok sıkıldım

 
anlattıklarının çoğu günlük yaşamın akışını durduran değil yavaşlatan, ya da hafif sıkıntı veren şeyler. hepimize çok oluyor, yoksayıp geçiyoruz.


  • inekadam  (30.05.19 00:03:07) 
Çözüm üretecek zamanın var demek ki. Bu iyi bir şey.
çoğumuzun bu kadar boş vakti olmuyor.

  • neymis  (30.05.19 00:17:15) 
Algida (dondurma degil) secicilik olayi, prizin vidasini sikmaktan aciz adam onun elektrikci cagiracagi gunu bekliyor zaten. Dolayisi ile cokta umrunda olmuyor. Siz isi kotarabileceginizi bildiginiz icin, yapilacak isler birikiyor.

Ben de ilkokul - lise yillarimda mahalledeki tum servislerden daha fazla eve girip makine tamir etmisimdir. Sonra minnet duymayi birak esek niyetine kullandiklarini anlayinca biraktim. uzun yillardir, en azindan elin isi, ile ugrasmiyorum. Ama hala evin tum agir tadilatlari dahil kendim yaparim.

Yani evet siz miknatis gibi cekiyorsunuz ve bunu degistirmeyi gercekten isterseniz bu mumkun.
  • Henry McClean  (30.05.19 00:20:04) 
hepimizde aksilikler oluyor ama bizim araabileceğimiz bir nop yok, ya kendimiz hallediyoruz, ya hallettiriyoruz yada öyle bırakıyoruz.

benim pederde senin gibi sayılırdı, mahallelinin tv'si bozulur önce pedere getirirler, süpürgesi bozulur önce pedere getirirlerdi falan, peder bey yaparsa ne ala yapamazsa tamirciye giderlerdi, sonra bişiyler oldu malzemeler ucuzladı, ulaşılabilir oldu peder sıkıldı falan bitti o işler.
  • selam  (30.05.19 00:21:14) 
çok geniş bir yelpazede tamir hatıralarım var açıkcası. statik, mekanik, elektronik ve yazılım olarak her şeye el atıyorum. Hatta performansını beğenmediğim şeyleri modifiye etmeye de çalışıyorum.

bana bunlar aksilik gibi gelmiyor. zevk alıyorum ben. hatta elimde alet edevat olmadığı için arabamın bakımına para vermek rahatsız ediyor beni. bir de başkaları benden bir şeylerini tamir etmemi istediği zaman rahatsız oluyorum. sadece kendime çalışmayı seviyorum.
  • iamnotarobot  (30.05.19 00:58:27) 
neymiş haklı, bir sıkıntı varsa arayıp adamı çağırıyorum. tamirciye vereceğim rakamdansa 1 saat fazla çalışınca daha çok para kazanıyorum.


  • roket adam  (30.05.19 01:09:17) 
Mak gayvirlik değil, normalin anormal sayıldığı bir cağda yaşadığımız için tuhaf geliyor sadece :)

Saydıkların rutin aksaklıklar, 3 seçeneğin var ya sallamiycan, ya tamirci çağırcan yahut kendin yapican, eski adamların ota boka tamirci çağırma durumu yoktu genler çekiyor demek ki.
Dedem mesela, bi keseri bi testeresi varmış, akşama kadar uğraşırmış köyde.
Daha güncel soyliyim, patronumun babasi, 70 yaşında var. Iki güne bir gelir şirkete, kimsenin elini sürmediği gormezden geldiği ne kadar abidik gubidik angarya var onları halleder. Kimseye de ilişmez. Zevk alıyor yaparken. Bizim ailenin tamircisi de benim, her şey bana kitlenir elim tornavida keser tuttuğu için.

Güzel bir olay, şikayet etme.
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (30.05.19 01:49:39) 
Ben de birşey bozulduğunda acaba sorun ne olabilir, belki basit birşeydir diye içini açar bakarım. Bunun yapmamın asıl nedeni ise usta diye geçinen adamların kalitesiz iş yapması ve üstüne de tutturabildiğine para istemesi, yapılacak iş için burun kıvırması.

Eliniz biraz yatkınsa sorunu olan size söylüyor, biraz da ondan oluyor. Bir sene içinde elektrik süpürgesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, PS3, laptop adaptörüm, ütü bozuldu, çamaşır makinesinin tahliyesine de iki defa cisim sıkıştı. Bazısını halletim, bazısı ise servis çağırmama rağmen çöpe at yenisini al dendi.
  • Tutkun  (30.05.19 09:02:00) 
herkese oluyor ama kimisi farketmez bile. sen farkedip bi de rahatsız oluyorsun. ya yaptıracaksın, ya bilen anlayan bi arkadaşını arayacaksın (senin gibiler) ya da yapacaksın.

ben de senin gibilerdenim. ama sonra google da arama bile yapmayı düşünmeyenler her sorunda arayıp ya sttc şöyle bişi var, hiç anlamıyorum, bla bla bla.
  • sttc  (30.05.19 16:10:10) 
[]

Araç kliması gazı kaça

Klima soğutmuyor, üflüyor ama normal havadan azıcık daha soğuk galiba.

1.bir aydır kötü bir koku vardı. Baskı balata değişimi zaten gerekiyordu ona verdim. Baskı balata değişti hala koku var gibi. Bunun klimayla ilgisi olabilir mi? (Polen filtresi filan değil mevzu)

2.klima gazını kaça dolduruyorlar?
Eğer kaçak vs bir sebeple gaz bittiyse bunu onarabiliyorlar mı?

 
1-Aracınızın ön camın ön kısmındaki ızgaraların olduğu yer atık Su tahliyesi yapmıyor olabilir. Kapı iç kısmında su birikmesi olabilir (özellikle arka kapı). Döşemeler alttan su almış olabilir.

2- ücret özel servisten resmî servise kadar çok değişkenlik gösterir . Dışarıda 150 tl civarında... gaz bastıracağınız yerde gaz kaçağı olup olmadığının da kontrolünün yapılmasını isteyin.
  • creedwar  (21.05.19 14:31:59) 
[]

İzmit'te iftar için yer

Nereyi önerirsiniz? Park sorunu olmayan şehir içi olmasa da olur.




 
körfezde dergah var orası güzel lezzet ve servis menü


  • seyyar satıcı  (12.05.19 13:26:19) 
[]

Ofiste kullanmak için şahsi eşyanızı götürür müsünüz?

İşinizi daha konforlu görmek için, şirket standartları dışında kalan birseyleri işe götürüp kullanır mısınız?

Bir çok insan şirket orta kalite ürünleri zaten temin ettiği halde kendisi high-end klavye mouse ve hatta özel monitör alıp götürüyor, kimi insan da buna acayip şaşırıyor.



Örneğin iki tane 24" monitörle çalışıyorum. Ama evde 34" ultra-wide bir monitörüm var. Geniş tek bir monitörle daha keyifli çalışıyorum ama şirket herkes ne marka model istiyorsa alalım demiyor doğal olarak.

Şirket için de olsa Günde 8-9 saat o monitöre bakan ben olacağım için bana garip gelmiyor.


Siz ne düşünüyorsunuz? Bunu aşırı saçma bulanların bakış açısını daha çok merak ediyorum

 
Kendi mouse klavyemi götürdüm kullanıyorum ancak monitör fazlaymış. İnsanların şaşırma sebebi de buna üşenmemiş olman ve ekstra para verip bi monitör daha alman bence. Evdekini götürüyorsan eve bi monitör daha alman gerek sanırım. Bu kadar zahmete değecek bir durum değil çoğu insan için.


  • Jux  (11.05.19 17:48:40) 
monitör kadar büyük bir şey yapmadım ama kendi track mouse'umu götürüyordum ben de.
sizin için önemli ölçüde kolaylık sağlıyorsa normal aslında. o malzemeyi size temin etmeyen şirket utanmalı ama nerdeee.

  • windows95  (11.05.19 17:48:57) 
Bence mantıklı. Çünkü saatlerin orada geçiyo. Kaliteli ürünler kullanmak en güzeli. İşyeri pinti olursa olsun. Bu senin kendine verdiğin değeri gösterir. Bazıları enayilik olarak görüyo ama


  • (s)AINT  (11.05.19 18:25:58) 
Kendi kablosuz kulaklık setimi kullanıyorum, kendi klavye-mouse setimi kullanıyorum. Monitör getiren de vardı eski şirketimde ama mevcut iş yerimde o konuda bir sıkıntı yok. Haliyle gayet normal goruyorum ben.


  • vampir akrep  (11.05.19 21:07:00) 
şahsi eşya deyince aklıma monitör,klavye v.s. gelmedi.tablo,fotoğraf,hediyelik v.s. geldi bunları götürürüm ama fare,klavye v.s. götürmem sanırım.


  • natallica  (11.05.19 21:23:31) 
Kendi klavye ve mouse setini kullanıyorum çünkü şirket benimkinin standardında bir ürün sunmadı bana. Geçen hafta ofiste ekran getirenleri görünce ben de kendi ekranımı götürmeye karar verdim ama şirket dağıttı allahtan. Ama klavye ve mouse için hala bu gelişme yok.
Götürenleri klavye mouse a kadar yadırgamıyordum önceden ama şimdi ekrana da hak veriyorum.

  • bokmuhendisi  (11.05.19 21:23:58) 
ben de mouse alıcam ama monitör vb. almam. talep ederim öncelikle.
ama bunun dışında kişisel eşyalarımı götürüyorum.

  • blacksky  (11.05.19 21:27:20) 
Ofislerde çok fazla vakit harcıyoruz dolayısıyla konforu yükseltmek çok çok önemli. Ben mümkün olduğunca şirkete baskı yaparak talepte bulunuyorum eğer çok ekstrem bişey değilse zaten kabul görüyor. Onun dışında evet evden götürmek bence mantıklı.


  • cizgilerebasancocuk  (11.05.19 21:29:41) 
o hatayı 1 kere yaptım, o da pis tufaya gelmiştim. Hayatta yapmam. Konfor demişsin ama bırak konforu, iş için birşey lazım olsun ve o evde olmuş olsun ve temin edilmezse iş batacak olsun, bu şekilde dahi yapmam.(lan şimdi böyle dedim diye de ileride başıma geliyormuş, yapmak zorunda kalıyormuşum :)

Ben zaten proje başında açık açık söylerim nispi konforumun benim için önemli olduğunu. Yani mesela senin verdiğin örnekte 34'' ekran daha iyi olacaksa satın almaya bunu alın derim/öneririm. Ha yok almazlarsa da o eldeki monitörle devam ederim. Monitör bağlayıcı bi' etken değil ama mesela bilgisayar götüren vardı bizim şantiyede, ben götürmedim. Bilgisayar proje esnasında yavaş refleks veriyordu, bazı durumda bu sebeple işler-işçiler bekliyordu. Beklesin, bekleyecekler. Bunu çok olağan görüyorum.

Hatta yaşanan bi' olay, kahve ve bardakla ilgili; satın alma benimle biraz inatlaşıp istediğim bardağın(bi' kahve markasının bi modelini alırmışsın demiştim) özel olduğu gerekçesiyle almadı, iletişimimin de normalde iyi olduğu birisiydi(zaten bu da bi' yanlış) illa mail mi atayım dedim önce, ''at'' dedi sonra oturup açık açık söylemiştim, ''yapma. daha bir süre daha buradayız birlikte çalışacağız şantiyeye küsersin burnundan döker rampanın kralını yaşatırım'' diye sonra bağrışma oldu bir müddet. En son patronun yanında ''patronun kendisine aldırayım mı şimdi'' diye sormuştum. Öyle çözülmüştü.

İşle ilgili bu tür diyaloglarda maalesef uzlaşma temiz sağlanmıyor. Böyle küçük anlamsız şeylere takılan emekli albay kılıklı insanlar, bu küçük şeylerin peşinden giderken/giderlerse daha büyük zararlara giriyorlar ve bunu güzellikle anlamıyorlar.

Bence işini severek yapan kişi özellikle de cephedeyse onun parasını zaten çok rahat çıkartır. Hele ki bunun aksi olsa zaten onu almayan firmaya da onun kat ve kat fazlasının zararını verir zaten. Bu denetlenemez.


Ben bu yüzden mesela, kullanacağım kalem ve defterlerden tutunda havaalanınında yiyeceğim yemeğe okumak için alacağım dergiye kadar firmaya yansıtma taraftarıyım. Çoğu kişi benimle hem fikir değil. Mesela bu dergi konusunda da zamanında firma ödemişti ama finansdaki arkadaşlarım sohbet esnasında biz yapmazdık filan demişlerdi onlara da kendi fikrimi şöyle anlatmıştım. ''benim görev tanımım basit(yaptığım işi anlattım, zaten biliyorlardı), bunun dışında eğer şehirdışına gidilecekse herşeyi firma karşılayacak, ben o havaalanında kendi keyfime beklemiyorum. Zaten beklemeyi sevmem -ki benim işim operatörlük değil- o yüzden firmanın bunları ödenmesi lazım''

Hatta bi' gün benim kullandığım araçtaki arventodan fazla kural ihlali maili geliyor diye aranmıştım, şöför tutun o zaman diye atarlanmıştım, hem aracınızı kullanıyorum hem de bunun azarını mı yiyeceğim demiştim.(arabaların cezalarını ödemeyeceğimi araç vereceklerse verecekleri zaman anlatırım, onun eğitimleri oluyor yok olmaz filan derlerse de servis koyun abi o zaman diyorum. ya da bir başkasını gönderin diyorum) Gerçi daha hiç ceza gelmemiştir büyük ihtimalle gelseydi keserlerdi buna yetkileri varmış da ben kendimce anlatıyorum işte adamlara sonradan sürprizle karşılaşmasınlar diye.

Biraz da meslekle alakalı galiba, yani mesela özel olacak biraz ama sallıyorum ben de bi' ''dozer operatörü''ne istiyor xxxxx marka ayakkabı vermem ama karar verme pozisyonundaki birisine bütçe dahilinde istediği herşeyi veririm. Çünkü zaten o onun parasını çıkartır da hadi çıkartmasa bile kızdırırsan dönüşü olmayan bi' yere girer daha fazla zarar eder/ettirirsin.

Ben daha yazsam yazarım benim böyle çok hikayem varmış. Ama nihai olarak; ben evden götürmenin, saçma olduğunu geçtim büyük hata olduğunu düşünüyorum. Eğer kar/zarar ortağı değilsem ve başından beri anlaştığımız sabit maaşa çalışıyorsam çalışma şartlarını ve gidişatı firma belirler. İyi bakarsa karşılığını öyle alır, bakmazsa yine öyle alır. İş bu, özel eşyamı orada p*ç edemem. Çünkü 1 kere toyluğuma denk geldi iyi niyetimle(firmayı sahiplenmek) yaptım ve aynen dediğim gibi oldu. Kendi eşyamı işle ilgili kullanarak eskitmem bu saatten sonra.Çünkü firmayı sahiplenmek kadar kerizce birşey yok. Bizler yetkiyi alınca kendimizi değerli sanıyorduk, zor yoldan öğrendim ben parayı veren patronduru.
Madem iş dünyası böyle, o zaman herkes ceremesini çekecek diye düşünüyorum. Bu tür durumlarda ne verdin elime ne süreyim yüzüme yaklaşımı var bende. Bakarsa bağ olur bakmazsa alalede bi' personel olurum.
  • mete kudur  (12.05.19 03:12:35 ~ 03:22:01) 
Kendi rahatım için götürürüm elbette sonuçta mal benim malım kimseye hibe etmiyorum kendi yaşam kalitemi arttırmak için kullanıyorum. Eskimesine zerre acımam.
Talep edilmesi kısmına da katılıyorum ama bir yere kadar. Sonuçta işin kalitesi artacaksa veya adam gün sayısında azalmaya sebep olacaksa istenebilir. İşveren olarak bir yazılımcı daha iyi bilgisayar veya monitör talep ederse onun performansına katkısını anlarım bütçeye göre değerlendiririm ama x marka kahve kupası isterse tepkim la yürü git olur sadece.

  • cilekli pasta  (12.05.19 10:05:17) 
123456  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.