Ekşi Duyuru

Bölüm hakkında pek bilgi veremem ama okul hakkında yardımcı olabilirim.

lensmarket.com

lens kullandigim zamanlar bunlari kullanirdim, sadece lens olarak degil, musteri memnuniyeti anlaminda da ornek alinacak bir sitedir turkiyede.

önceden gözlükçüden alırdım ama her gittiğimde fiyatlar artmış oluyordu. en son lens ve solüsyonumu lensmarket.com'dan aldım. tavsiye ederim fiyatlar daha ucuz ve sabit oluyor. bir farkı da yok. aynı ürün.

lensmarket +1

lensmarket

lensmarket +1

@acediac

bence o iş, internetteki uygun fiyatlar yüzünden lensten para kazanamayan optiklerin başının altından çıkma, inanmıyorum öyle bir durum olduğuna.

lensmarket.com +1

hem fıyatları uygun oluyor hem de gözlükçülerde 20-30 liraya satılna solüsyonları hediye olarak veriyorlar.

tavsiye edilir.

Lensmarket.com diyen olmamış ben diyeyim bari.

lens market
ilk lenslerimi gözlükçüden almıştım.6 yıl önce, bi cahillik var işte ilk defa kullanıcam falan 2 kutu lense 200 lira verdim. bi de ben sana indirim yaptım diyor pezvenk. lens markette aynı lensleri alsam bu yıl 2 kutusu 95 lira

Avm içindeki optik'ten.

Lensmarket ile ufacık bir fiyat farkı var benim aldığım yerde, konuşmaya bile değmez. Önceleri de avm dışında bir optikçiden alıyordum orası da bana indirim yapıyordu yine lensmarket ile bir fark olmuyordu.

İntenetten neresi olursa olsun %100 güvenemem. Göz sağlığı önemli.

Kelimeler tablosunda kelimeID, kelime
1-work
2-school

KelimeTipi tablosunda kelimetipiID, kelimetipi
1-verb
2-noun

Kelime-KelimeTipi tablosunda bağlantıyı tutardım.
1-1
1-2
2-1

gibi.

her tip için bir tablo yarat. kZamir, kSifat vs. gibi.

kelimeler için de ayrı bir tablo yarat. kelime tipi sayısında da kolonları olsun. burada kelime girişi yapılırken kelimenin tipinin id'sine göre ilgili tabloya anlamı kaydedilsin. misal:

id - kelime - isim - sifat vs...
-------------------------------------------------------
5 - work - 12 - NULL
6 green - NULL - 45

gibi bir tablon olucak en sonunda. kelimeye yeni tipte bir anlam eklerken gider kelimenin ilgili kolonuna id'sini çakarsın.

bir kelimenin bir türde birden fazla anlamı olabilir(yüz gibi). o zaman da istersen kelime anlamlarını kendin belirleyeceğin bir karakter ile (≡ falan gibi) bölüp kullanıcıya parse ederek de verebilirsin. hücre çok şişeceğinden bu yöntem hoş da olmayabilir bilemedim :)

datacı değilim ama böyle bişiler yapardım heralde

ilk aklıma gelenler
* distribütör lük alamak için genelde bir hava parası olur (marka adını vs kullanacaksan)
* şirket kurup firma olarak marka sahibi firmadan ithalat yapman lazım (gümrük nakliye masrafı) onlar mal gönderince sana fatura kesecek, sende sattığın kişilere. aradaki fark (giderler hariç) üzerinden gelir vergisi vs... ithalat yapabilmen içinde kurduğun firmanın bazı kurallara uygun olması lazım
* distribütör olarak satışı yapman için bazı kurallar var türkiye de iade, servis vb (bkz: tüketici hakları)

vb...

kısaca ciddi yapacaksan çok sermaye lazım

herşeyden önce ucuza almak için toptan alman lazım ki aynı zamanda kargo masraflarını da indiresin..

isim kullanmak istiyorsan ek para..

şöyle yapacaksın mesela abd'deki ürün 100$ diyelim sana 90$ vermeyi kabul ettiler en az 1000 tane alacaksın dediler.. sen 90*1000=90.000$'ı adamlara bayılacaksın sonra burada normal fatura karşılığı satacaksın bu malların elbette bir gümrük kdv masrafı da olacak..

sen önce satarım sonra abd'den sipariş veririm gelince teslim ederim diyorsan aynı mantık yine..gittigidiyor'dan sat para sana gelsin sen sipariş et sonra türkiye'de kargola ama kim o kadar bekler tabi.. adam kendi sipariş verir öyle bir imkan var ise..

ihtiyacın olan kişi, muhasebeci.

1- en kolay ve kısası şahıs şirketi. kuruluşu 500 lira, üç günde hazır. fatura bastırmak 150 lira civarı.

2- zaten şirket adı senin adın veya senin beliirleyeceğin bir ad olmalı, yarın başka işler de yapmak istersen her işe ayrı bir şirket kurmak pek rasyonel değil.

3-
-gümrük masrafları olur.
-satışlarından kdv çıkar, aynen ödersin.
-kazancından %20 gelir/kurumlar vergisi ödersin. bu vergi satış tutarı üzerinden değil, edilen kar üzerinden hesaplanır.

bir de garanti belgesi falan işleri var.

hocam yanlis anlama ama bu sorduklarin ticaretin temeli daha, bu konular hakkinda fikrin yok ise ticaret de emin ol tokat atan cok olur. Ticari hayatta olan biri olarak; nacizane tavsiyem once bir yerde calis, dis ticaret yapan bir yere fln gir isleyisi gor, sonra kendi isini kur.

sen distributor olmak istiyorsun ve cok yuksek maliyetli bir is bahsettigin, saglam paran varsa arkan kuvvetliyse durun farkli ama.

Sakin yanlis anlama beni

distribütörlük işi sektörüne göre değişir. hava parası vermeyin. ama genelde firmalar satış limitleri koyuyorlar, deneme süreci gibi bir şey ekliyorlar sözleşmeye, belirtilen ciroyu yakalayamazsanız sözleşmeyi iptal etme hakları oluyor. kötü şartlı bir sözleşmede cezai madde de oluyor. ama çoğu zaman sözleşmelerden çok karşılıklı anlayış falan etkili oluyor.

sektörüne göre şirketi ikna edebilmek için elinizde bir şeyler olması lazım (mağaza ofis müşteri portföyü vb.).

çok fazla para gerekmez distribütörlük için de, biraz satış kanalınızın kuvvetli olması lazım, 0'dan bir markayı pazara sokmak göründüğü kadar kolay olmaz hiçbir zaman.

Fed, aciklama yaptigi metinde, onumuzdeki aralik ayinda faizin arttirilip arttirilmayacaginin kararini vermek icin neye bakacagindan bahsetti. Neye bakacagindan hep bahsediyordu, sadece aralik ayinin adini kibarca ekledi.
Yani aralik ayinin adinin gecmesi cok kisa vadeli buyuk yatirimcilarin kisa vadeli beklentilerini degistirdigi icin dolar fiyati yukseldi ve bu durum siradan insanlarin islerine ve birikimlerine etki etti.

1. aslında olması gereken ama türkiyede yapılmayan teknikle enfeksiyonlu bölgeden kültür alıp o enfeksiyona sebep olan bakteri tipine göre spesifik antibiyotik verip sadece o tipi öldürmek en iyisi ama bizde dayıyorlar geniş spektrumu haliyle yararlı mararlı demeden hepsini öldürüyor=ishal, mantar vb. bakterilerin dayanıklılığını arttırması da cabası.
2.kürü tamamlamayınca ölen ölüyor kalan sağlar aşılanmış gibi oluyor, bakteriler her seferinde o antibiyotiğe biraz daha direnç kazanıyor.

1. orta kulakta enfeksiyona neden olan 3-5 bakteri vardır. dünyanın hiçbir yerinde o 3-5 bakteri için kültür alınmaz (cost-effective). o 3-5 etkene yönelik antibiyotik verilir. işe yaramazsa "haa %10 şu şu bakteriler de oluyodu" ya da "herhalde dirençli çıktı" denir, ona göre antibiyotik değiştirilir.

bunun ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu tartışılabilir. toplum hekimliği vs bireysel hekimlik

yoğun bakım, kanser hastaları, geçmeyen ateş (3-5 gün değil 1 ay falan) durumlarında kültür alınır. çünkü onlarda direkt şu etken diyemiyorsun. ha kültür sonucu yine beklenmez, başlanır antibiyotiğe çünkü geçecek 3 gün hayati öneme sahiptir.

edit: türkiyede fazla antibiyotik yazıldığı için tonsillitlere hızlı kültür testi yapmadan antibiyotik yazmayın emri gelmişti yukardan. hala daha ne kadar uygulanıyor bilmiyorum ama bakanlık ciddi zarara uğradı bu karar yüzünden

sık antibiyotik yazılmasının nedenleri de başka bir sosyokültürel tartışma konusu

evet devam ediyor ben de yalın internet kullanyorum şuan. telefon hattınızı iptal ettirince muhtemelen yalın internet ücreti ödeyeceksiniz çünkü internetiniz artık telefon hattı üzerinden sağlanmayacak.

altyazıdan yürü bence. gözüm senkronsuzluğa takılır benim sürekli.

Eger turkiye'den gelir beklentin varsa tabii ki turkce olarak da hazirla.

Daha fazla video daha fazla organik trafik demek. Ustelik tag, description ve title da turkce olacagi icin hedefleme yapman da kolaylasacak, izlenme oranlarin da dogru hedefleme sayesinde artacak..

dedeman otelin karşısında var. boş olur trafik.

ne kadar yeni? dns serverların update olması 1 günü bulabilir.

domain'i dün aldım. 24 saat geçti. hosting'in 2-3 saat önce atadım domain'e.

ilginç olan ttnet üzerinden girip, turkcell mobil veri üzerinden girememem.

turkcell'in dns serverinin salaklığındandır. en geç 48 saate düzelmesi lazım.

(bkz: uzaya uçmak yerine düz gitmek)

central stationın karşısında hemen var. farklı noktalara da bırakabiliyorsunuz.

otelde kalıyorsanız oteller de kiralıyor.
ayrıca "cheap bike rent amsterdam" keywordleri ile de bir süür opsiyon çıkıyor

www.iamsterdam.com

macbike.nl merkez tren istastonunda 24 saat acik bi yermis. fiyatlar da gayet uygun gorunuyo. bi de kirmizi bisiklet kiralarsaniz turist oldugunuz anlasilir ver yerliler sizin yapabileceginiz hatalara karsi daha tetikte olup, size goreceli olarak daha anlayisli davranir.

"Faiz artınca dolar euro nasıl düşüyor ya da nasıl duruluyor" sorusuna şöyle basitçe cevap vermeye çalışayım:
Yatırımcı elindeki doları fiyatı yüksek olduğu için tutuyor. Değerli olanı saklama ihtiyacı.
Ama devlet "sen gel paranı bana ver faiz vericem sana" derse, yatırımcı devlet güvencesine kanıp, parasını bu sefer dolardan çıkartıp faize koyuyor.
Ne yapıyor? Elindeki doları satıp TL alıyor, onu da devletin arttırdığı faiz değerlerine göre bankaya veriyor.

Yatırımcı doları elinden çıkıyor, piyasadaki dolar miktarı artıyor. Miktarı artan malın da fiyatı ucuzluyor..

Sonuç? Faiz arttı, dolar fiyatı düştü.

o rakam soyle hesaplanıyor. piyasada her zaman alıcı ve satıcılar var. bankalar diyor ki: ben x kurundan 1 milyon dolar alırım. merkez bankası da bankalara diyor ki al 1 milyon dolar fiyatı da istediğin gibi. banka tekrar ben hala x'ten alırım diyor. merkez bankası al o zaman diyor. adam tamam artık ben x'ten değil x-1'den alırım dediği anda artık piyasada doların fiyatı x değil x-1 oluyor. yani bu değer bankaların kendi aralarında ve merkez bankası ile arasındaki işlemlerinde ok dedikleri fiyat oluyor.

odtu vb. lablardan sizin icin client yetkisi alabilecek veya bilgilerini paylasabilecek birilerine bakin derim.

anlamıyorum proxy işlerinden ama..
spys.ru

kardeş ben turkıyeden amerıkan proxysi isteyen sitelere gırmek ıcın bır eklentı kullanıyorum belkı senın proplemını de cozer "mediahint" ismi. chrome eklentısı var fırefox da var sanırım çok guzel bısı benım eyyorullamam bu kadar

abd de vergi iadesi yok tam tersi magaza fiyatına vergi ekliyorsun 399 dolar ps4 + yaklasık %8 vergi var 432 dolar,, avrupa gibi tax free olayı yok

sanırsam bu uygulama biraz geri dönüşümü teşvik amacıyla yapılıyor. yani biz zaten bu konuda çok duyarlı olmadığımız için dörder beşe ayırarak çöpleri atmayacağımız bilindiğinden, hiç değilse sırf geri dönüşümleri organik çöplerden ayrılsın bari diye düşünülüyor gibi geliyor bana.
tesislerde o çöpler ayrılıyor zaten,cam kağıt plastik metal vs diye

sokakta el arabasıyla gezen çöpleri karıştıran tipler var ya, onlar ayrıştırıp götürüyor geri dönüşüme zaten.

yayılıyor mu yer mi değiştiriyor?

yer değiştiriyor. yayılma yok.

tişört basan her yerde yaptırabilirsiniz aslında

gezi parkı işgali

bir adet asetat alınır. (şart değil de üztüne çizmesi kolay diye saydam pvc tarzı bir şey mükemmel olur.) bilgisayardan occupygezi diye düzgün bir adet resim açılır asetat ekrana konur sonra da asetat çizilir. sonra bir adet neşter/kretuar/jilet/bıçak yardımıyla kesilir. düzgünce yapamıyorsanız da sorun yok. sonra siyah sprey alınır. 1 milyoncularda dahi kalitesizleri mevcut. sonra da asetatı tişörte koyarsınız spreylersiniz. bir başka alternatif ise bu kesilen iç kısımların siyah bir tişört üstüne konması ve bir sprey şişesine konmuş çamaşır suyu ile hafifçe spreylenmesi. geri kalan kısımlar açılır kalan kısımlarda ise üstüne ne koyduysanız kalır.

ilk yöntem kalityeli boya kullanmıyorsanız kalıcı değildir. 2. yöntemin dez avantajı ise yaptıktan sonra bir yıkamak gerekir ancak kalıcıdır. onun haricinde büyük özalitçiler fotokopiciler tişörte baskı yapabilir. ancak kısa vadede bulur musunuz bilemem. detay lazımsa mesaj kutusu yeşillendirmece.

kurs önermem. niye kursa gidildiğini anlamıyorum. özel ders almak çok daha efektif bence. kurslardan pahalı da sayılmaz. ben İspanyolca ders aldım zamanında, hocayı ders verenler ilanlarından buldum, memnun kaldım. zamanında 2 yıl rusça kursuna gitmiştim, pek verimli değildi, herkesin seviyesi ve öğrenme hızları farklı, gitmesi gelmesi angarya, hocayı beğenmezsen değiştiremezsin, gitmesen paran yanar falan filan. bir de anlamsız şekilde pahalılar. hee bir konuşma grubu kurmak mantıklı, onun için de bir sürü yöntem bulunur istenirse. bence böyle.

Gramer kitabı alıp çalışsın. Kursa gittim, kesinlikle iğrenç. Grameri kitaptan hallettim tamamen. Son bir kurum kalmıştı hatta ona bile gitmedim, ortam o kadar vahim düşün. Çünkü seninle aynı seviyede sayılan insanlardan bayağı ileride oluyorsun vs.

+ İngilizce için özel ders aşırı anlamsız. Matematik, geometri, fizik falan değil bu, kendin halledebilirsin grameri.

just englishi önermem. ders veren hoca istekli ve hevesli olmasına rağmen kus yönetiminden kaynaklanan müşteriyi atm olarak görme anlayışı burayı dinlenip dinlenip kaçılası bir kurs haline getiriyor. işin en kötü yanı da ingilizce ile ilgili bir şeyler öğrenebileceğiniz kurslar öğretmenlik yapan kişilerin açtığı kurslar oluyor ve bu kurslar da insanlar çoğunlukla hem öğretmen hem de işletmeci olmadığından çok uzun süre ayakta kalamıyor.

bir de kurs değil de tell me more filan önerebilirim.

Özel mesaj gönderildi.

en basitinden söylemek gerekirse: yasal zorunluluk

not: istediğin farklı bir şey ama en azından bilgi olması açısından yazdım..

@thalamus cevabın için teşekkür ederim.

Soruyu çok da fazla karıştırmamak için bu şekilde sordum. Aslında şirketimin bir web sitesi var. Ancak çalıştığımız operatif bölüm neredeyse kendi başına bir şirketin yapacağı büyüklükte iş yapıyor. Dolayısıyla kendi bölümümüz için, şirketimin domaini altında ayrı bir web sayfasına ihtiyacımız var. Tabi kurumsal şirketlerde web sitesi ihtiyacınız mı var, hadi hemen yapın şeklinde gelişmiyor durum. Belirli yöntemlerle "buna neden ihtiyacımız var" sorusunun cevabının verilmesi gerekli. İlgin için tekrardan teşekkürler.

düsün simdi sen bana fiyat teklifi veriyosun, ben kimdir nedir budur diye netten arastiricam, siten olursa biraz daha acik olur herseyin. belgelerin, biz kimiz, referanslarimiz etc.

he burda illegal olarak sahte belgeler koyabilme sansin var ama ilk görüste güven bence önemli.

ek olarak sirketi tanitmak ta önemli.

ürün etiketinden öğrenemediğin şeyleri mesela tpe ye, ticaret sicile maliyeye vs gitmeden siteyi açıyorsun her bir bokunu öğreniyorsun. tüketici koruma amaçlı.

çünkü artık pazarlamanın aşamalarına yeni bir nokta daha eklendi. Google'ın bu konuda bir araştırması var. zero moment of truth olarak geçer. aradığınız cevap o araştırmada.

yanlış bilmiyorsam onlar aldığın bileti geçerli kılıyor. şöyle ki; atıyorum 1 haftalık bilet aldın ama o bilette hangi günden itibaren 1 hafta olduğu yazmıyor. sen o bileti bir kere makineye okutunca o günün tarihini ve saatini yazıyor. böylece biletin geçerli oluyor. yani üstünde tarih olmazsa biletinin bir geçerliliği yok. yakalanırsan ceza yersin.

teşekkürler. o zaman dediğin olay başka bir bilet tipi için geçerli. çünkü mobicard biletlerinin üstünde başlangıç ve bitiş tarihi yazıyor. o yüzden bu zamazingo mantıksız gelmişti.

o zamazingolar sadece strip biletler için geçerli. gideceğin istikamete göre kaç tanesini onaylatman gerekiyorsa o zamazingolarda yapıyorsun. mobicardı direkt kondüktöre gösteriyorsun ki çoğu zaman sormuyorlar bile.

yolculardan akbil rica edebilirsin para karsiligi. soforde akbil olmuyor ya da para verilecek bir muavin.

5 binişlik seyahat kartları da vardı. hatta emin değilim belki onların tek kullanımlıkları da vardır, bir araştır istersen. ama tüm otobüslerde şoföre veya muavine (ki bu olay da kalktı ya neyse) para vererek otobüse binebilme olayını kaldırdılar.

yolculardan istanbulkart dilenme dışında opsiyon yok artık. minibüse bin dayı.

Motor 12ye kadar çalışıyor sanırım ama vapur en son 20:30da.

edit: Motor da Üsküdar'dan en son 00:45, Beşiktaş'tan 01:00'miş.

Selamlar aynı saatler kadıköy için de geçerli midir?

beşiktaş kadıköy arasında motor yok. sadece vapur

beşiktaş kadıköy 20:15, tersi de 20:45 son

beşiktaş-kadıköy son vapur 21.15 (cuma&cumartesi günleri 21.45)
kadıköy-beşiktaş son vapur 20.45 (cuma&cumartesi günleri 21.15)

metrobüs + minibüs ya da dolmuş taksim ve taksimden yine dolmuş.

İdo iskelesinin önünden kalkan direkt giden sarı dolumşlardan da bahsediliyor ayrıca. Bu bilgi doğru mudur ki?

yıllar önce vardı da şu an emin değilim; acayip de zor dolardı zaten, uğraşılmaz.

yaa birak o serefsizlere binme, ben nezaman kossam abi birak son deniz otobusu kacti atla goturelim derlerdi sonra bi bakmisim deniz otobusu falan kacmamis.

hem cok pahali hem de dolmaz bir turlu.

atla metrobuse incirliden falan da minibuse bin.

forum.donanimhaber.com

başka bir router ile denedin mi?

o linkte anlatılan örnekler hep superonline için. tplink harici başka router'da deneyemedim.

vapur yok motor var o yöne.

www.denturavrasya.com

kabataş'a bursa'dan gelen deniz otobüsü de 00:20 de varıyor. tam bir muamma.

kabataş'tan beşiktaş'a geçebilirseniz (taksiyle çok bir şey yazmaması gerek), oradan üsküdar'a kalkan motorlar daha geç biter.

www.denturavrasya.com

kabataş 10, beşiktaş 1:30 olması lazım

kabataştan 00:20 beşiktaştan 01:30 dün gece son üsküdarı kabataşta yakalayamadık beşiktaşa yürüdük.

Halitağa Caddesinin sonunda altından tren yolu geçen köprünün hemen solunda büyük bir bahçe şeklinde çiçekçi vardı orada olabilir diye düşünüyorum..

Visual Basic 2010 Express? vb.net ile vb6 arasında çok fazla fark yok sanırım.
www.microsoft.com

osx ile daha hızlı çalışır. bi de, o mac üzerindeki win7 performansını PC'de yarı fiyatına yakalayabilirsiniz.

virtualbox ile evet.

oyle yapacaksan hic alma,,, mac in olay yazilim donanim arasindaki mukkemmel senkronizasyon, olay mac OS yani.

win7 kurmak icin imac alma.

şu an 2011-mid i7 imac'i bootcamp üzerinden windows 7 ile kullanıyorum. kaymak gibi. (ama macos candır, benimki sadece 3dsmax için atraksiyonlar)

virtualbox ile evet demişler. virtualbox, parallels veya vmware geçici çözümlerdir. olay bootcamp'te biter.

imac, macos'ta çalışır. ama windows 7 de gayet iyi.

kusura bakma arkadasim ama ferrari´ye gaz tüpü taktirsam performans alir miyim gibi bir soru olmus bu.

apple´in isletim sistemi oyun disindaki hemen hemen her sektörün gereksinim duydugu programlari (uyumlu paket ile) calistirabiliyor.

Hayatında hiç Mac OS/X kullanmamış olduğun çok belli. Yoksa böyle bir soru sormazdın :) Ben sana derim ki, git kendine bir imac al, 1 hafta MAC OS/X ile kullan. O bir haftanın sonunda hala Windows'a dönmeyi düşünüyorsan söz windows CD'ni ben alıcam.

dealextreme ürünleri genellikle kalitesiz oluyor herneyse 3 hafta içinde gelir
ebayden alışveriş yapmadım ama koskoca firma yani tabi ki gelir
öbürünü bilmiyorum hiç duymadım.

benim sıkıntım aslında sitelerden değil. 3'ü de daha önce alışveriş yaptığım siteler. sıkıntım ürünün fiyatı ve gümrükte takılma olasılığı.

hacı sınır 75 euro, google 75 euro gümrük yaz mevzuatı oku

75 euroyu gecmedikce sorun yok hacı
dealextreme gayet güzel paketliyor, gönderiyor, şimdiye kadar hiç sorun çıkarmadı bana, hatta 75 euro yu gecersen de şu canlı destek olayına tıkla, faturayı düşük gösterin la de, gösteriyorlar
ebay a falan kargo parası verme boşuna
bence tabi

abi 75i geçerse gidersin 100 de 20 vergi ödersin alırsın. bişey değil zaten bu ürün için.

o da kesin değil tabi takılacağı takılırsa demek istedim. ki takılmaz gibi.

DX belli bir tutari astiginda faturanin yarisini felan yazip, gift olarak isaretliyebiliyordu diye hatirliyorum. musteri hizmetlerine bir soyleseydiniz keske.

bana şu koskoca kutu geldi. www.gadgetreview.com boyutları: 24,13 x 19,81 x 7,6 cm

hatta benim yaptığım alışveriş 75'ten biraz fazlaydı bile (80 falan olabilir). ona rağmen sorun olmadı.

@kobretti

daha satın almadım. araştırma safhasındayım :)

@pokerface
siz dealextreme'den mi satın almıştınız yoksa başka bir site mi?

ben sendit'ten almıştım. yanında başka ürünler de vardı.

dealextreme'de 1 cent karşılığında hediye faturası gibi bi şey düzenliyolar, ben çok alışveriş yaptım hepsi direk geldi bugüne dek. problem yaşayacağını sanmam.

radyolarin podcast dosyalari oluyor internet sitelerinde. her radyo kanali yapmiyor, her programin olmuyor.

buna neden ihtiyaç duyuyorsun. ihtiyacını karşılamıyor mu? Eksikliği giderici uygulamalar da olabilir zira.

OWA

Kadikoy, alkim kitabevinin orada. akmarin sokaginin bittigi yerde var birtane.

bir miktar aşabilir fiyat baremini ama Admira Juanita öneririm.

yeni başlayacak birine 300 tlden yüksek gitar önermek de iyiymiş. 100-150 liralık gitar al önce sıkılmazsan etmezsen ilerletince alırsın 400 lükleri.

bu işin sıkılmakla alakası yok. paran varsa 10bin dolarlık klasik gitarda alırsın. çünkü enstrumanın ne kadar iyi olursa, kendini o kadar rahat hissedersin. ama kötü bi enstrumanla, sende ne kadar azim olursa olsun, bi yerden sonra kilitlenirsin, hay anasını ya bumuydu dersin. o yüzden mantıklı olan; alabildiğin en iyisini almaktır. he zaten beceremezsen ya da vazgeçersen bu zevkten, sanattan zaten enstrumanın iyiyse, yine iyi fiyattan satarsın onu. ama boktan bi enstruman ile başlamışsan, müzikten soğumandaki nedenlerden biri o olur.

benim ilk klasik gitarım francisco bros markaydı. sanırım b5 modeli. dec müzik satıyor galiba. 250 lira vermiştim yaklaşık 4 sene önce. halen kullanırım. çok da memnunum.

edit: güncel fiyatı baya yükselmiş. 400 falan diye geçiyor. değeri artıyor mudur nedir.

yamaha c30-c40

valencia 180 almıştım ben, 200 falan şimdi. güzel bi gitar, ben çok anlamam markadan ama bana yetiyo.

saint'ten geliyor diye salladık ama...

san antonio ordan geliyor çünkü.

brkylmz +1
san saint'in italyanca ve ispanyolca karsiligi.
sanirim bir bölgeye yerlesenler oraya bir azizlerinin adlarini vermis de bu sekilde isim yerleri olusmus.

edit: yazmayi unutmusum, santa da san'in disil sekli.

saint'ten geliyor çünkü santa barbara falan da var oralarda. aziz diego, azize barbara falan yani.

Galaxy S III yolda.

digitürk alıcam tekrar ne yapabilirsiniz de borçlarını bile silerler taahütlü imzalama iki ay kullan salla sonra başından

gittigidiyor, sahibinden gibi sitelerde istemediğiniz kadar 2. elini bulabilirsiniz

akmar'da zihni music

Kendinize dikkat etmenizi ekseriyetle tavsiye ederim. Çok tehlikeli, tekinsiz bir yer Çorlu.

leman kültür var orada takılabilirsiniz. gerçekten allahın belası biyerdir güzel vakit filan zor yani. Ama yeterli alkol ile neden olmasın

alış satış fiyatı arasında her zaman fark olur kazık değil

@eter ben hiç alış fiyatından bahsetmedim. bütün yazdığım fiyatlar satış fiyatı.

Haftasonu spread artar. Mesai saarleri icinde daha makul bir fark olur

ben başka bir soruda şunu yazmıştım. ürün teslimi sırasında biliyorsunuz sağlam teslim almanız gerek. bunu kargo ofisinde yapmak evde kapıda yapmaktan daha zor (öyle gerçekten) siz kargonuza hemen ulaşmak için kargoya gidip oradan özensiz şekilde teslim aldığınızda (evdeki kadar rahat açıp saçıp inceleyemezsiniz kargoda emin olun) sonradan hasar ile karşılaştığınızda bundan dmarket sorumlu olacaktır kargo değil. burada yapmak istedikleri kargodan doğan hasarları %100 kargo şirketine fatura edebilmek. siz şubede teslim aldığınızda sonradan karşınıza çıkacak bir hasarı kargo kabul etmeyecek, dmarket ödemek zorunda kalacak. ben olsam ben de kendimi korumak için benzer bir şeyi uygulardım. sonuçta ticaret yapıyorlar. 1-2 kalem de değil gönderdikleri. siz bir adet (mesela) kitap almışsınızdır. kırılmaz. ama cam eşya da satıyorlar. çay makinesi vs. bunu eve gidip kırık gördüğünüzde doğrudan dmarket ödemek zorunda. kargonun hatasını neden dmarket çeksin (hepsiburadayı seversiniz sevmezsiniz. o başka)
parası ödenmiş bir ürünü sahibine teslim etmemek durumu değil bu. sonuçta sizin işyerinize gelmişler (veya çalışmadığınızı bildiklerinden (mesela banka ise) gelmemişler) bu sizin hatanız. sık sık konuşulan geldik evde bulamadık kapınıza not bıraktık şeklinde bir durum olsa bahsettiğiniz kayıptan söz edilebilir. siz yeni bir şeye ulaşamadığınız için heyecanlısınız. ancak sonuçta adamlar sadece 1 adet kargo ürünü taşımıyor. bir günde onlarca kargo dağıtıyor. hepsine "özel işlem" yaparlarsa kendi işleri aksar. yani işyerinde yoksunuz nereye getirelim, eviniz nerede diye bir uygulama da söz konusu olamaz. bence olmamalı da zaten. ha bunun için ekstra ücret alınırsa o başka (mesela ücretli kargo forward gibi)
eğer dediğiniz teslim etmemeleri durumu hafta içi olsaydı o zaman haklı olabilirdiniz. (sağlam dayanaklar ve deliller ile) ancak bu şartlarda bence kesinlikle haklı değilsiniz. haklı olduğnuz kısım 5 gün işte 2 gün evde olduğunuz için iş adresinizi vermiş olmanız. ama buna da yapacak bir şey yok.
son olarak alış veriş ederek hb.nın şartlarını, kargo şirketini y.içi seçerek y.içinin taşıma şartlarını kabul etmiş sayılırsınız. yani dediğim gibi sağlam dayanağınız yoksa dava açsanız bile bir kazancınız olamaz. y.içi'nin taşıma sözleşmesine de bir gözatın. nerede varsa artık.

yasal.
siz o siteden ürün alınca o satı sözleşmesini kabul etmiş sayılırsınız.
yurtiç kargoda o sözleşmeye dayanarak size şubeden teslim yapmaz.
ayrıca şunu da belirteyim ki yurtiçi kargo veya herhangi bir kargo şirketi,
bir kargoyu elinde tutmaya hevesli değildir sizin şubeden almanız onların işine de gelir. bunu yapmadıklarına göre demek ki onlarıda bağlayan hepsiburada şirketi.

ya virtualbox'taydı ya da VMware'de -belki de ikisinde birden- ortak bir klasör belirleyebiliyorsun. iki bilgisayar arasındaki ortak paylaşılan klasör mantığı gibi. bir de network ayarlarından Host bilgisayarına networkten ulaşabiliyor olman lazım, Network ayarlarını bir kontrol edersen bulabilirsin sanırsam.

onun dışında başka nasıl bir iletişim beklemektesin anlamadım?

ortak klasor acıyorsun ordan iletisiyorlar. vm dısına baska turlu eristirmıyor.

kombiyi yenileyip kiradan düşün, bence en mantıklı olanı bu.

bunu yapalım dedik elbette. ancak maddi kaybı olacağı için kabul etmiyor malesef.

kabul etmesine gerek yok siz yaptırın, taksitli bir şey olur zaten, her ay kirayı yatırırken açıklama da eklersiniz, şu taksit düşülmüştür diye. biraz canınızı sıkar tabi ama mahkemelik olamktan iyidi. zorunlu masraf sonuçta.

diğer türlü yapmak isterseniz de, ev sahibine yazılı olarak kombiyi yenilemesi aksi takdirde evi can güvenliği olmadığından haklı sebeple tahliye edeceğinize dair iadeli taahhütlü olarak bir yazı gönderin, tutanağı da ekleyin arkasına, yaptırmassa da çıkarsınız bir şey de olmaz.

@izaleisuyuu

biz de tam olarak aynısını söyledik ev sahibine. ben paramı isterim diye tutturuyor adam. diyelim biz yaptırdık. evde 2 kız kalıyorlar. akşam bir vakit kızların kapısına nerde benim param diye dayanırsa daha tatsız şeyler yaşanır. o yüzden hukuki bir çözüm arayışındayım. çünkü ev sahibiyle uzlaşma yapılamıyor.

bu bahsettiğin yazı noter onaylı mı olmalı? Pek bilgim yok bu konularda.

Noter marifetiyle olayı özetleyen bir ihtarname gönderin. Hep ev sahibi için caydırıcı olur hem yarın bir gün sözleşmeden doğan bir dava açılırsa, elinizde İhtarname olması avantajdır.

noterden olursa daha sağlam olur ama biraz pahalı olur.

Abartılacak bir meblağ değil yahu. İşi sağlama almak lazım. Hem noterden tebliğ edilen bir yazıya karşı genelde kayıtsız kalmıyor muhataplar. (denenmiştir.)

ihtarnamenin noterden gonderilmesinin iki avantaji var:

1 - eger olaylar buyurse, mahkemede falan "biz su zaman ihtarname gondermistik" deme sansiniz olur
2 - yazacaginiz basit bir mektuptan cok daha etkili olur.

cok da pahali olmaz.

bir dilekçe hazırlayın ve kombinin ev sahibi tarafından değiştirilmediği, servisinde belirrtği gibi ortada can tehlikesi olduğu ve kombiden kaynaklanacak her hangi bir ölüm yaralanma durumunda sorumlunun ev sahibi olduğuna dair, bu dilekçeyi götürün imzalamasını söyleyin. param olmadığı için kombiyi değiştiremiyorum gibi bir şerh de düşsün altına ev sahibi. bakalım bu sorumluluğu alabilecek mi?

noterden ihtarname gönderin ayrıca bu doğalgaz işleri ile ilgili kim onay veriyorsa (yeni kurulumlarda itfaiye falan onay veriyor sanırım. istanbul ankarada bunları herkes biliyordur sanırım. :) bu raporu onlara da götürün ve kendi evinizi şikayet edin. o zaman yenilemek zorunda kalır. param yok ne demek. taksitle alsın. :)

iadeli taahhütlü mektup yasal bir yöntem değil. doğrusu noter.

sanırım metroda görmüştüm hazır karışım ama incelememiştim, yanlış bilgi de olabilir.

evde ekmek yapmanın en büyük güzelliği katkısız doğal hammadde kullanabilmek bence, ben olsam bilakis her şeyi mümkün mertebe işlenmemişinden alırdım.

www.sokeun.com.tr

her markette var bunlar. bu da en iyi markalardan biridir. (un olarak iyidir söke un. bu karışımları denemedim ama kötü olacağını sanmam. söke undan kötü malzeme çıkmaz :)

markette görmüştüm bu unlardan.. kim alır ki lan bunları demiştim, ekmek makinen varsa gider alırsın her malzemeden, katkısız olanından... kendi zevkine göre yaparsın diye düşünmüştüm.. bu adamlar yakında batar demiştim.
ama alanlar da varmış..

Bunların tamamının karışım olması doğru değil.Tuz ile maya uzun süre etkileşirse maya ölür.bence çok dert etme. bir süre sonra ezberleniyor ve hemen sırayla konuyor düğmeye basılıyor.

mukavvanın üzerine yapıştırıcı sür. bitmiş puzzle'ı üstüne koy.

bunun icin ozel kagitlar var, buyuk kirtasiyelere sorarsan soylerler.

arkadaşlar mukavva özel kağıt tüm parçaları bir arada daha sağlıklı bir şekilde tutmak için. bu konuda sıkıntı yok. asıl sıkıntı puzzle'ı mukavva veya kağıdın üzerine yapıştırdıktan sonra bu mukavva ve kağıdı duvara nasıl tutturacağız çerçeve kullanmadan?

very nice site<a href="www.boyacibadanaustasi.com" rel="nofollow"> boya badana </a>

arkadaşına sorsana ya, hem burda herkes merak ediyor öğrenmiş oluruz.

alla alla cok acayip cevaplar gelmis.

bitmis puzzelin üzerine sprey vernik sikiyorsun, benim bildigim yaptigim tek yöntem o. ilk defa diger yöntemleri simdi duydum.

ha duvara nasil tutturacaksam diyorsan. hamur yapistirici gibi bi sey var onun tam adini bilmiyorum. sagina soluna ortasina surasina burasina yapistir onu, yani mukavvanin arkasina, ordan direk duvara yapistir iste.

@in vino veritas

bu arkaşla uzun yıllar oldu görüşmeyeli. malesef telefon numarası yok, hatta facebook'da bile ekli değil.

markası iyidir de tek başına yaşayacaksan tek kapılılar daha ucuz olur.

parası önemli değil pek. koyacağım yer sabit oldugundan genişliği 64 cm yi geçmesin yeterli. kaliteli olması önemli kriter

liebherr'in de benzer dolapları var, 1500 tl civarı gayet kalitelidir. ama seçtiğin dolap da güzel.
sharp'da bakabilirsin ama sharp'ın şu an piyasada eni küçük dolabı var mı bilmiyorum.

A+ Enerji olayı olması güzel. Lakin böyle tersten modellerin gördüklerimden çoğu pek kullanışlı değil, iç hacmi geniş olsa bile güzel tasarlanmadıkları için verimli kullanılamıyor. Bunun içini görmediğim için bir şey diyemeyeceğim ama, şöyle bir "kadın anam" figürü bulabilir ve onunla biraz dolaşırsanız en güzelini aldıracağına şüphem yok :)

Ama ben de tek başına yaşayan (fakat öğrenci) birisi olarak fazlasıyla yeteceğini düşünüyorum. Ha böyle sürekli 3 tencere yemek saklar, dondurma kabında bezelye dondururum kışlık diyorsanız bilemem :)

Bence uygun. Tek kapılı almanı önermem. Çünkü onlar derin dondurucu değil buzdolabı içerir. Tek kişi iseniz sizin en çok ihtiyacınız olan şey derin dondurucu olacaktır (Hazır gıdalar veya evde yapılmışları korumak için)
Yeni dolap aldığınıza göre bunu uzun süre kulanacaksınız gibi görünüyor. Öğrenci evi değil yani. Bu nedenle bu iyi bir dolap. 1200-1400 tl civarında samsung (aslında hiç bir şeyini sevmem nedense ama samsung aldım buzdolabını) veya beko/arçelikler de güzeldir. elektrolux'lerin yedek parçaları hep €uro :) fiyatlı. bu nedenle önerim samsung veya beko arçelik.
ben bunun ekranı olmayan ve içinde ufak tefek farklar olan bir modelini kullanıyorum. memnunum.
www.hizlial.com
model numaraları çorba gibi olduğundan yazamıyorum. ancak 1 yıl önce aldım. çok benziyor. dışı da hafif pütürlü dokuda. güzel oluyor. mutfağın soğukluğunu alıyor. (görsel anlamda!) deri falan değil elbette. :)

bu arada ürünün resmi de bu arkadaşlar,

img.biga.sk

ben vodafoneda icindeki sim kartin ikizini cikartip kullanmistim. Birisi pcde digeri cep telefonunda. Ama ayni anda iki kart da acik olamaz. ama onun disinda iki farkli numaradan ayni paketi kullanym diyorsaniz olmaz.

kartalı boşver, az ilerle. maltepe sahilde migros'un hemen yanında güzel bir mekan var. keyifli bir yer, git iç-eğlen.

kadıköy'e kaç hocam, tek minibüs yani.

seni caddebostan tarafları paklar.