Ekşi Duyuru

www.ebay.com




 

selamlar,
gayet normal bi vucuda sahip roket adam olarak sırf akşamları boş durmamak, hafif te olsa biraz kas yapmak ve en önemlisi kondisyon kazanmak adına bir spor salonuna yazılmaya karar verdim, fakat şu tarz çekincelerim var:

1) salı, çarşamba, perşembe günleri saat akşam 4 gibi gidebileceğim ancak, sizce 3 gün ard arda ve ardından 4 gün dinlenme verimsiz olur mu?
2) zayıf bir vucut yapım var, atletik sayılırım ama ne yesem göbeğe gidiyor yani. en büyük korkum kondisyona abanınca çok zayıf olduğu halde zayıflıktan kasları çıkan apaçiler gibi olmak, böyle olur muyum acep? görmeden konuşmak zor tabii ama anlayan biri çıkar belki.
3) spor salonu seçerken dikkat edilmesi gereken ekstra bi nokta var mı sizce?

teşekkürler efenim.

 

house cafe'nin sahnesi falan yok bildiğim kadarıyla, kanepe koltuk usulü bi konser mi oluyor? o esnada dışarıdan müşteri alınıyor mu? şu www.facebook.com büyük ev ablukada konserine gitmek istiyorum, kız kardeşim henüz 18+ olmadığından böyle hem sakin hem kitlesi temiz bi mekan bulmuşken gideyim dedim ama ne bilet satılıyor, ne davetiye var ortada.

hatta davetiyesi olan varsa satın alabilirim. teşekkürler.


 

evet aynen böyle. kolesterol ve benzeri sıradan hastalıklar dışında bi derdi olmayan 51 yaşındaki babam, bu akşam balık yerken çenesinin bittiği yerin biraz altında, sağda birkaç saniye içinde mandalina büyüklüğüne ulaşan ağrısız bir şişlikle karşılaştı, bizzat şahit oldum. hassiktir noluyo lan derken baktık bişi yok, durdu sonra büyümesi. direkt acile gittik, doktor 'anlamadım ilk defa görüyorum açıkçası, kbb'ye başvurun yarın' dedi. aradan yaklaşık 1 saat sonra şişlik bayaa bi indi ama hala dışarıdan fark edilir derecede, dokununca acımıyor, ağrımıyor, öyle boş bir şey.

böyle bir şeyle karşılaşan var mı? açıkçası ani alerjik bir reaksiyon oluştu, nefes alamayacak kadar şişecek dedim ama doktor boğazın içinde olmadığını söyledi, geriye bir tek lenf bezleri kalıyor lenfte de olmaz dedi, anlamadı herif resmen.

allalaa. kırmızıyla işaretlenmiş yer bu arada: imm.io

 

şöyle ki,

iphone'da müzik dinliyoruz, sonra eve girdik, evin ağına bağlandık otomatikman, çat transfer tuşuna bi bastık, şarkı kulaklıktan yavaşça kısıldı ve aynı ağa dahil edilmiş mac'in itunes'inde aynı şarkı aynı yerden yükselmeye başladı.

böyle bir uygulama olduğuna yüzde yüz eminim, sanırım lifehacker'da okumuştum ama bir türlü bulamıyorum, kafayı yemek üzereyim. takıntılıyım, bulamazsam uyuyamam aylarca. teşekkür ederim şimdiden :)

 

-varsa, bir arkadaşıma yıllardır izlemek istediği derbiyi direkt canlı canlı izleme şansı verebilir. elinizde var mı bu imkan, ya da bir tanıdığınız falan da olabilir, bana mesaj atarsanız çok şahane olur.

teşekkürler.


 

saatte kaç liralık elektrik tüketir?

elektirk faturası bulamadım şu an, birim fiyatıyla hesaplayabilen varsa çok sevinirim.


 

spo spo spo

orada kefalet olarak 40 milyon iran parası istiyorlar ya hani, netten baktım, bir dolar 10000 iran parası ediyor, cinayet için verilen kefalet hakkaten de 4000 dolar mı iran'da? yoksa ben mi yanlış anladım?


 

böyle bir şey yaşayan var mı? hani alkol alınca yüzü kızaran insanlar olur ya, bende o hem çook içince, hem de sıradan bi hamburgeri yiyince oluyor, burun bölgesi aşırı derecede kızarıyor hatta kuruyor böyle, diğer kısımlardaki sivilce izleri belirginleşiyor, yüzüm kamyon çarpmışa dönüyor, anlayamıyorum. çok sık da yemiyorum ki, 15-20 günde bir anca. son 2 senedir falan net var bu.

acaba karaciğerime falan mı bi baktırsam yoksa evham mı yapıyorum kendimce? bu steakhouse'da ne derece hayvani bir yağ ne derece hayvani bi kimyasal var da dengem kayıyor çözemedim.


 

Tez ve proje hazırlarken neden Latex kullanmak gibi bir zahmete giriştiğinizi merak etmekteyim. Avantajı nedir? Neden WYSWYG tarzı ne görürsen onu alırsın hacı editörleri yerine kod yazayım ki?

Not: Word 2007 kullanıyordum, şu anda Office for Mac 2011 kullanıyorum, PC versiyonundan biraz daha dandik ama yine de gideri var.


 

neden yok amk? Tamam fast food olayı akdeniz kültürüne aykırı, yemek bir keyiftir falan da, ben zeytinyağlı bir şeyler yemek için evlenmek zorunda mıyım? Neden evime getirtemiyorum? Neden genç kadınlar zeytinyağlı yapmasını bilmiyor?

Sinirleniyorum yahı.


 

bir süredir uyumak için ara ara çeyrek, yarım veya tam hap insomin'e başvuran biri olarak acaba yanlış mı yapıyorum lan diyerek bir de yan etkilerini sorayım dedim. böyle ezbere ilaç kullanmaktan nefret ederim, fakat başka çarem yok bu sıralar. bir bağımlılığını, yan etkisini gören var mı insomin'in?

böyle aptal saptal şeyler için ilaç kullananlardan nefret ederim, lütfen kullanmayın, çok gereksiz. sosyal mesajımı da verdim hemen, cevapları tikleyeyim artık.


 

1 yıl önce, 21 yaşındayken dünyanın en rahat insanıydım ve böyle mutluydum. bakarız, ederiz, hallederiz der ve hallederdim. gerek işte gerek sevgili meselelerinde 'kasmıyordum' yani, böyle geçip gidiyordu. hiç bir şeye sinirlendiğimi hatırlamıyorum, kimseyi nefret edecek kadar önemsemiyordum. olursa olur diyordum ve olduruyordum yani.

bu sene ise bir bakıyorum, sinirden elim ayağım titriyor, sağa sola yumruk atasım geliyor, kendimi tutmaktan başım patlayacak gibi ağrıyor, zombi gibi günler geçiriyorum. her konuda sürekli kasıyorum ve kendimi yiyip bitiriyorum, sürekli kafamda kuruyorum ediyorum, etrafımdakilere de dünyayı dar ediyorum. her şey kötüye gidiyor bu yüzden. bi günüm/haftam muhteşem mutluysa bi sonraki gün/hafta kızım ölmüş gibi diplerde geziyorum ağlayasım geliyor öküz gibi erkek adam olarak.

acaba psikoloğa falan mı gitsem? yoksa o günler geçti evlat, sen büyüdün artık alışamıyorsun durumu mu var? yoksa ergenliği mi bitiremedim? nedir bu. doktora gitsem daha iyi olur muyum yoksa 3-5 dandik depresyon ilacı yiyip zombileşir miyim iyicene?

bu bahsi geçen 1 senede statümde herhangi bi değişiklik olmadı, hala aynı yerde öğrenciyim, hala aynı yerde çalışıyorum, sadece arada bi sene erasmus vardı işte, o kadar. olm ben erasmustan önce çok mutluydum lan. döneli de 4 ay oldu, oradayken de dönsem mi acaba diye çıldırıyodum. hey allam.

 

zirve tadında bir şeyler olsa ne güzel olurdu. hatta gidicek insanlar çekemem şimdi/gidicek biri yok deyip te evde oturanlara da güzel bi fırsat şeyederdik, fena olmaz mı?




 

şöyle requiem for a dream tadında alıp götürecek, bitişine kadar kafayı kaldıramayacağımız karanlık bir film arıyoruz. var mı tavsiyesi olan?




 

hayatımda nefffffrrrreeett ede ede yaptığım o kadar çok şey birikti ki... ama yapmak zorundayım. kendinizi bu konularda nasıl motive ediyorsunuz?
teşekkür ederim.



 

var di mi böyle insanlar? içimi rahatlatın lütfen, 22 yaşındayım ve bu triplerdeyim, ulan diyorum acaba ergenliğimi yaşayamadım diye mi oluyo bunlar, ergen gibi mi görünüyorum? yaşlı metalciler görmeye ihtiyacım var. 20 yaşından sonra dövme yaptıran yokmuş gibi geliyo. allahım. yaşlanıyo muyuz lan?

mesajımı mutlu bir soundgarden şarkısıyla bitirmek istiyorum: www.youtube.com


 

Şu anda aileden sigortalı 25 yaşını geçmemiş erkek/kız öğrencinin yarınki sgk saçmalığı için bir şey yapması gerekiyor mu? öğrenci belgesi götürmek zorundasınız diyenler var, götürmesek ne oluyo? yarın son nedir ya, hava -10 derece zaten. neyse. teşekkürler.




 

istanbul izmit arası otoyol açık mı? yarın açık olur mu sizce?

ve yarın ido ile bursa'ya gitmeye kassak sefer iptali olur mu acep?

teşekkürler.

allah kocaeli'nin de belasını versin ayrıca, umuttepe yolu kapalı hala bütünlemeler iptal mesajı yok.

 

100 bilgisayar civarından oluşan, ldap ile yetkilendirilen ve firewall'lar silsilesi ile korunan bir ağımız var. ağda dosya paylaşım amacıyla kullanılan 2 adet de nas sunucu bulunmakta. nas'ların üzerinde ve tüm bilgisayarlarda yerleşik virüs tarama uygulamaları çalışıyor. fakat yine de virüs yayılmasının önüne hiç bir şekilde geçemiyoruz.
nas'ı taratıp full temizlediğimizde, sonra ağa tekrar dahil ettiğimizde bile yerel bilgisayarlar hala virüs uyarısı veriyor, bazen de tam tersi yaşanıyor.

topyekün tüm ağ için virüs koruması konsepti önerebilir misiniz? fikirleriniz için teşekkürler şimdiden.

 

yahu bu iphone olsun bu tarz ekranlı büyük aletler olsun, arkadaşlar ellerine bi alıyolar 20 saat oyun kastıktan sonra al abi diye geri veriyolar, aletin üstünde abartmıyorum 2 cm yağ tabakası var. bildiğin geçmiyo yani, öyle kaldı alet leş gibi, bunu nasıl çözeriz ya?

bir de laptop ekranı silmek için bir önerisi olan var mı? çok parmak izi var. teşekkürler.


 

bir sitede quicksilver would diye çevirmişler ama sadece o sitede olduğundan güvenemiyorum, var mı bilen? mercury steel de çok apaçi bi çeviri gibi geldi. metalurjici varsa uyanık bi güzellik bekliyorum :)




 

selamlar arkadaşlar,
bir mühendis adayı olmama rağmen daha şu aşamada bile swot ve benzeri iş analiz yöntemleri yaptığım sunumlarda çok işime yarıyor, bu konuda kendimi geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. bana önerebileceğiniz bir kaynak var mı? ya da bak şu analiz çeşitlerini google da arat, öğren deseniz de olur.

teşekkürler.

 

dışarı çıkılmış ve şu saatte dönülmüş, yeterince tatmin etmeyen cumartesi geceleri mesela. cevaplar arasında seks ve 31 olmasın mümkünse.

4 günlük bi festival olsa uyumadan çıkarırım şu an, öyle bi enerji dolu.


 

soru net.




 

çok afedersiniz ama sıçıcam böyle işin içine. bilgisayarın en derin yerine bile klasör açsam finder'da tüm fotoğraflar ve videolar kısmında teker teker gösteriyo bütün ekipmanları. spotlight'ın exclude listesine ekledim ama finder'da çıkmasını engelleyemiyorum. google it falan demeyin baktım, terminal komutları ile gizleyip, bakmak isteyince yine terminal komutu isteyen bir takım saçma çözümler çıktı. yok mu bunun bi yolu yoksa mac kullanıcıları hakkaten de sürekli kız mı düşürüyor?

sanırım en samimi duyurum oldu. teşekkürler.


 

sanırım cemiyette pişiyorum şarkısı idi. bilen, eden?

Cevap 1: Hayır, Çamur şarkısı değil.


 

arkadaşlarla ortak playlist oluşturup dinleyebileceğimiz bir site arıyorum. playliste izin verdiğimiz herkes ekleme yapabilmeli. dropbox'ın müzikli versiyonu gibi bişi yani. var mı aklınıza gelen bir çözüm?

fizy'de ortak yok, grooveshark'da yok, başka da aklımıza gelmedi. teşekkürler.


 

osmanlı devleti'nin bir soya ait olduğunu, babadan oğula padişahlık sistemiyle geçtiğini biliyoruz. peki osmanlı devleti nasıl oluyor da türk tarihinin öncesi olarak kabul ediliyor? türki bir sistemden daha ziyade ümmetçi bir anlayış yok mu aslında?

çok aptal bi soru oldu farkındayım fakat mazur görün. bi süre bunu tartıştık bi arkadaşla da sonuca ulaşamadık.

sizce türkiye, osmanlı devleti'nin form değiştirmiş ve gelişmiş bir devamı mıdır?

 

bizim arkadaşta şöyle bi saat var, dedesinden mi ne kalmış tam bilmiyorum. geçen evde bulmuş, napsam deyip duruyodu en son sahibindene koymuş. bu saat para edecek bir parça mı yoksa basit sıradan bi saat mi onu bilen varsa çok iyi olacak, zira sahibinden'den teklif veren falan çıkmış, paso geri kalan saate para verdiklerine göre bi bildikleri var herhalde dedim

www.sahibinden.com

teşekkür ederim

 

selamlar arkadaşlar.
bugun bi manyaklık yapıp eski laptopumu sattım ve yeni bir macbook air aldım. kendisi 256 gb ssd'li i5 işlemcili 13 inçlik modelden. bu genc arkadaşınızın mac os ile hiç bir deneyimi olmadığından bi sorayım dedim. özellikle tavsiye edeceğiniz bir uygulama. program. tips and tricks tadında bir şeyler varsa çok sevinirim ve hemencecik tik atarım. kolay gelsin dostlar



 

soru açık. üstüne de bi 1500 daha var ama onu 2 ay sonra kullanabiliceksiniz son para değil yani.




 

İkinci el alırken mesela, kaç şarj cycle'ı olmuş gibi falan.
Teşekkürler,



 

tahmin ettiğim kadar yaygın mı cidden? bitirme tezinde evet intihal ciddi bir sıkıntı, fakat projelerde resmen ciddi bir aşırma sistemi oturmuş artık yıllarca, millet birbirinin projesini verecek kıvamda çoğu üniversitede. ben yapamıyorum zira hoca 2 haftada bir görüşme istiyor fakat yine de bir sormak istedim fikrinizi.




 

kayıp kartın yenisi çıkartılınca kart numarası da mı değişir ya, ne saçma şey? doğru mu bu yoksa bende bi mi terslik var, başınıza geldi mi böyle bi olay?




 

kendimce bi fikir yürütebilmek için şöyle bi soru sorayım dedim. timeline gelmiş facebook'çular,
1) memnunum, duvarım zaten açıktı, geçmişe dönük her şeyimin görülebilmesi beni rahatsız etmiyor
2) iyi olmuş ama bazı şeyleri sileceğim rahatsız oldum
3) herkesin tarih saat saat ne yaptığımı görebilmesi beni rahatsız ediyor, timeline'da görülebilecek hiç bir şey bırakmayacağım/tüm duvarımı gizleyeceğim veya facebook'umu kapatacağım.

üç seçenekten hangisine daha yakınsınız? ben cidden çok kıl oldum bu timeline mevzusuna, 2006'dan beri ne yaptım kime ne. kapatmak istiyorum duvarı tamamen, diğer yandan dışarıdan nasıl görünür davranış olarak ona da emin olamadım, sorayım dedim.

 

selamlar,
fotoğrafın üzerine ufak bir (i) ikonu ekleyecek ve o ikona tıklandığında fotoğrafı karartıp benim önceden belirlediğim bilgileri gösterecek bir hazır script bilen var mı? sıfırdan yazmak istemiyorum zira becerememem büyük ihtimal. teşekkürler.



 

olsa fena mı olurdu? En son jimithekewl'in de başına gelenleri okudum ve o da fazlasıyla haklı olarak entrylerinin tamamını uçurdu/uçuracak. Bundan önce ibn-i batuta ve benzeri yazarlar da benzer bir yola başvurdu ve ben artık gerçekten yüzlerce entry'i baştan sona okuyarak ve yorumlayarak oluşturduğum favori listemin çöpe dönmesinden hiç hoşnut değilim.

Bu tarz bir uygulama yapabilecek biri var mı aramızda? Var ise, camiada "donation" olayına sıcak bakan benim gibi bir sürü adam vardır, mümkün müdür böyle bir şey?

Adamların derdi neyken sen ne diyosun lan da diyebilirsiniz haklı olarak ama sözlüğün "ahahaha ben buna gülüyorum ya", ne bileyim "bir alex değil", ".ing sik beni" ve benzeri boş esprilerle dolduğu şu günlerde aklımıza gelmeyecek konularda oturup uğraşıp emek veren yazarlara tekrar ulaşamamak beni çok rahatsız ediyor.

Bilmem siz ne düşünüyorsunuz.

Ekleme: Yetmedi. Biz onları okuyorduk abicim, kimse sallamasa da, özet geç piç çekseler de oturup okuyorduk yani, ulan sallıyor mu acaba diye oturup araştırıyorduk. Ulan çok sinirlendim gece gece yine ya. Ne kadar boş adam varsa meydanı doldurdu, kim iki adam gibi şey karalasa hemen bezdirelim...

 

evet sorum net. cidden merak ettiğimden soruyorum. mümkünse mba veya diğer tezsiz programlar değil de, direkt olarak asıl iş olarak yl ve phd yapanlar cevap verirse daha iyi olur. cahilliğimi bağışlayın.
teşekkürler,

not: yurt içi de olur yurt dışı da.

ek soru: peki bu "uzatılmış öğrencilik" halinizin o ekonomik şartlarla devam etmesine değdiğini/değeceğini düşünüyor musunuz?

 

Selamlar,
bir tumblr blogum olduğunu varsayalım. Şu anda o platform üstünde deniyorum blog çalışmamı :) Fotoğraflara dayalı bir blog sitem olsun. Her post bir fotoğraftan oluşuyor, altında da yazı.

İstediğim şey: fotoğrafın bir köşesinde ufak bir (i) butonu olsun, tıklayınca şık bir efektle (fade to black olabilir, arkasını dönebilir vs) foto kararsın ve üzerinde seçtiğim EXIF bilgileri resimden okunarak oraya yerleştirilsin.

Ya da ikinci ihtimal EXIF bilgilerini her post için kendim gireyim, o da olabilir.

Bu konuda bi fikri olan var mıdır acaba? Teşekür ederim.

 

çok fazla fotoğraf çeken biri değilim, aslına bakarsak bir profesyonel makinam bile yok. ama elimde çok fazla fotoğraf birikmiş ve cidden paylaşılası, anlatılası şeyler çıkmış ortaya. istiyorum ki bir foto blogu açayım, fotoğrafların altına da hikayesini kısaca anlatayım.

fakat istediğim tasarımda bir blog bulamadım. istediğim blog tasarımı, çoğu fotoğraf blogundaki gibi yazıya dayalı değil, fotoğrafa dayalı olsun istiyorum.

--başlık--
--üst navbar şehirler ülkeler vesaire--
--<ekranı tamamen dolduracak şekilde fotoğraf>--

altta da açıklama.

hani örnek almak babında mesela apple'ın sitesindeki atıyorum herhangi bi ürüne girdiğinizde ortaya çıkan büyük resim gibi düşünebilirsiniz.

böyle bir template bilen var mı? yoksa farklı bir şey mi önerirsiniz? fotoğraflar çok kaliteli değil, bolca efektten falan geçmek zorunda kalacak o yüzden. acaba ufak yapsam daha mı güzel olur diye de düşünmeden edemiyorum.

böyle işte. bi sorayım dedim.

 

selamlar,
hiç kasmıyorum, özet geçiyorum. yıllar yılı bilgisayarı kastırıp öttürüp kullanan ben, aynı anda onlarca uygulama çalışırken gecikmeye tahammülü olmayan, bir oyun loading ekranındayken cep telefonundan oyun oynayacak kadar multitasking bağımlısı roket adam, 2. acer laptopum olan acer 5242g (i5, 320m, 4gb ram)'den tasarımı ve kasası dışında hiç bir sıkıntım olmamasına, fazlasıyla memnun olmama rağmen,

13 inçlik macbook air'e geçmek istiyorum.

sebep: 10 ay önce aldığım iphone 4'ten inanılmaz memnun olmam, windows'un hantallığından ve "du pc açılana kadar bi kahve koyayım"cılığından bıkmış olmam.

pc kullanımım: ağırlıklı olarak internet (onlarca tabin açık olduğu oluyor sık sık), günlük kullanım, ofis programları vesaire, biraz autocad, yakın zamanda matlab, oyun olarak battlefield 2, bad company 2 ve battlefield 3 ve cod serisi. oyunlarda kalite ve çözünürlük takıntım yok.

ek detay: bir masaüstü pc'm var ama eski (tek çekirdekli pentium 4 işlemcisi var, memnunuz ama). masaüstü pc'den haftaiçi uzakta oluyorum dolayısıyla mba benim birincil pc'm olacak büyük ihtimalle.

ne diyorsunuz? mbp de düşündüm ama abaaartı pahalı yani, 5 milyar vermemin imkanı yok mbp'a şu koşullarda.

öğrenci halimle yıllardır pc üzerinden para kazanan kendimi şımartmak istiyorum. özeti bu :) yorumlarınızı merakla bekliyorum. bu gelip geçici bir heves mi, yoksa iphone'daki gibi çok yüksek bir memnuniyet mi yaşayacağım? hadi alet yeni olsa neyse, 10 ay oldu ulan, hala hayran hayran kullanıyorum ki elimden neler geçti yani.

buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim.

 

deniz seki'ye sesi çok benzeyen bi bayanın söylediği şöyle bi şarkı, en yükseldiği noktada şöyle diyordu,

aşk şaraabındaaaan şarkılaar söyyyleer
benii rüyalaraaa saran gözleeriiin
benii rüyalaraaa saran gözleeriiin

tüyolarım bu kadar maalesef. var mı bilen :)

 

Şimdi C1,C2,C3,C4 ve D1,D2,D3,D4 hücrelerinde bir tablomuz var. İki farklı değişkene dayalı da basit bir formülümüz var. İstiyorum ki, hücreler bu formül ile hesaplansın, tamam bu basit.

Ama bu hesaplanma sürecini de bir hücrede göstermem lazım.

Şöyle ki, formül şu olsun:
k1= (D2-D1)/(C2-C1)

Alet bana hem sonucu, hem de şu işlemde D2, D1, C2, C1 değerlerini yerine koyup göstersin istiyorum. Mümkün müdür?

Özet: başka hücrelerin içeriğini İŞLEM YAPMADAN başka bir hücrede beraber yazmak.

 

elimde girilecek değişkenleri, belli formüller ile derleyip, sonucunda hesaplanmış değerleri ve bu değerlerin grafiklerini vermemizi bekleyen 4 aşamalı bir problem var. bunu en kolay hangi programlama diliyle derlerim de insanlar değerleri girip sonuçları çat diye alır?

programlama bilgimin sıfır olduğunu kabul edelim :)


 

Soru başlıkta. Biraz geri kaldım ben, bi süredir giremiyordum Steam'a girince aklıma geldi.




 

Selamlar,
şimdi diyelim ki 2011 yılında 6 ay yurtdışında çalıştık, 2 ay da boş gezdik. Ondan sonraki yıl tamamen Türkiye'deydik, 2013'te ise yine 7 ay çalıştık falan. Böyle "biriktire biriktire" 1095 güne tamamlayamıyor muyuz bedelli günlerini? İlla da kesintisiz 1095 mi olacak?



 

selamlar,
çocukken babam eve hep o zamanın bilgisayar dergilerini ve uluslararası inşaat ile ilgili bazı ingilizce dergileri alırdı veya getirtirdi. hiç bir şey anlamasam da her sayfasının detayına kadar 3-4 kere okurdum, gazeteler de aynı şekilde, çook ufaklıktan yerleşti ailem yüzünden, hem iktidar yanlısı hem karşıtı minimum 3 çeşit gazete girerdi eve.

21 yaşımı bitireceğim şurada bir ay sonra, taa o zamanlardan beri bu çok zevk aldığım bir olay olarak kaldı: gündemi takip etmek. dergi devri kapandı tabii, gazeteleri de çok sık okumuyorum ama günlük okumaların hastası oldum bu süreçte.

gün içinde belki saatlerimi gizmodo, the verge, techcrunch, engadget, arstechnica gibi teknoloji bloglarını, wired, popular science, scientific american, io9 gibi bilim teknoloji ağırlıklı yayınları, çok farklı kaynaklardan türkçe, ingilizce ve almanca haber ve yorum yayınlarını (nyt'dan spiegel'e, birgün'den zaman'a, ntvmsnbc'den huffington post'a kadar) ve enerji sektörü ile ilgili bazı genel aramaları okumaya harcıyorum.

üstüne üstlük, burada okuduğum makaleler orada da kalmıyor, makalede ilgimi çeken bir şey varsa bir yarım saat de onları araştırmaya gidiyor wikiden qwikiden. bir de üstüne ekşi ve itü sözlük var, bir de üstüne çok sıkı takip ettiğim iki forumu da ekleyince, bir de sürekli f5lediğim sosyal medya kanalları twitter, facebook, friendfeed'i ekleyince bir de bakıyorum, ben bunlara çok ciddi bir vakit harcıyorum ya.

ben bundan inanılmaz zevk alıyorum, ama işime yaraması konusunda şüphelerim var. evet genel kültür çok güzel bir şey, ama kafam hep dolu oluyor. evet ilgili olduğum konulardan anında haberdar olmak harika bir şey, ama ne gereği var ki? niye derslerime veya bana asıl para kazandırabilecek şeylere yoğunlaşmıyorum?

özellikle iphone kullanmaya başladıktan sonra ki sanırım bi 10 ay oldu, bu daha da arttı ve şu an sırf bu yayınları gözlerimi elime almadan takip edebilmek için bir de ipad veya benzeri tablet almayı düşünmeye başladım. hakkaten mutluyum bu halimle.

ama dedim ya, fayda çok düşük. ne yapmam gerektiğini cidden bilmiyorum. acaba bu bir bağımlılık mı, kendimi tutsam ve bi süre hiç bakmasam, dünyadan haberdar olmasam daha mı iyi olur, kurtulur muyum? mutluluk bir ot gibi yaşamakta mı? beynin kapasitesi sınırlı da ben böyle gereksiz şeylerle mi harcıyorum o sınırlı kapasiteyi?

acaba vakit mi kaybediyorum diyerek sizlerle paylaşmak istedim konuyu, değerli yorumlarınızın her biri benim için önemlidir emin olun. buraya kadar okuyan varsa da teşekkür ederim.

 

arıyorum. yani örneğin gitarı ayakta tutan standlar var ya, aynı onun gibi birkaç ayakla yere basacak, boyu ayarlanabilecek ve laptopumu güvende tutabilecek bir stand. Var mı gören?




 

soruşturma başlatıldı, ifadeler alındı (o an avukatımız yoktu), duruşma günü gelmek üzere.

duruşma gününden çok kısa bir süre önce avukat ve tanıkları ayarladık da, bu kişiler mahkeme günü çatkapı mı gelecekler, orada mı bulunacaklar yani, yoksa daha önceden bildirmemiz gerekiyor mu?

teşekkürler