Ekşi Duyuru

Benim de 2 yıl uzayacagı bugun kesinleşti okulun,mal mal takılıyorum. Önümde finaller var,gram çalışma isteğim yok. Eskiden bu meselelere cok takıktım senın gıbı su an sadece kendımı dusunuyorum.Nası oldu bılmıyorum ama bır anda geldi bana bu duyarsızlık. Sana da bir anda gelir merak etme.

yeterince dolmamışsın bence. bir noktadan sonra beyin kaldırmaz, "sikerler ulan" deyip ortalığı dağıtırsın gibime geliyor. ya da büyük başgan roket adam olursun belki, belli mi olur?

ben de 6. senemdeyim ve okumak dışında her boku yaptım. 8 ya da 9da bitecek gibi gözüküyor. dizilerim sezon finaline girince animelere başladım. bir de kitaba başlayacağım yarın. yani başka insanların hayatlarıyla, hikayeleriyle avunuyorum ben. seneye açıköğretimden mezun olacağım gerçi 2. üni. olarak. oradan mezun olunca normal okulumu dondurup askere mi gitsem diye düşünüyorum. amk okulunda da 6 sene oldu, bıraksan bırakamıyorsun kalıyorsun öyle olduğun yerde. hayatımda toplam 300 lira kazandım. aslında bir yandan iş bulsak mutlu olabiliriz gibime geliyor. şu finaller geçsin de. haydi hayırlısı.

6.senende hala daha çalışma isteğin yoksa belli ki hedefin yok ya da bölümünü sevmiyorsun.Projedir fikirdir bunlar yalan tek gerçek diplomayı almak.

seninle ayni pozisyonda olan insanlari bul, kader birligi yap, ve birlikte calisip birbirinize motivasyon saglarsiniz. Ben de ise yaradi. Ne yap yap, okulunu bitir bence. O kadar zaman harcamissin.

araba yok abi hepsi ondan, bir araba olsa cozulecek problemlerin

bizim gibilerin itlaf edilmesi lazım. ben de farklı değilim, 6.yıl şu an 7 olacak kesin. -kendim için- para gelsin ye, karı kız peşine koş, ders çalışma, çalıştığın zaman anlama. film izle, dizi izle olmadı animeye başla sanki ordan soracaklar amk.

bi yerden sonra dayanamıyorsun, çıkar yol yok görünüyor. iş bulamıyorsun, içindeki okuma hevesi hepten gitmiş, okulu bitireceğine dair bütün umutlar sönmüş.

okumak için can atan o kadar kişi imkansızlıktan sanayi köşesinde, köylerde sokaklarda sürünürken bizim yaptığımız kaynak israfından başka birşey değil.

baba beni okuldan al, okuması gerekeni okut!

hacı çektiğin acıyı anlıyorum. keşke "zamanında bitirme"ye odaklansaydın derdim ama demiyorum. bu proje vs hepsinin ileride faydasını göreceksin. okulun bitmemiş olması sana huzursuzluk veriyor. biraz sabret, mezun ol, kuş gibi olacaksın.

bende gelecek sene 6. yılımı okuyup bitirmeyi düşünüyorum. avrupayı gezecem diye almanyanın boktan bi şehrinde kahvecide çalışıyorum. kahveci diyosam bildiğimiz türk kahvecisi aklına starbucks tı falan gelmesin. dünyanın heralde en amaçsız insanları gelip günde 6 saat bataktı okeydi falan oynuyolar. gel beraber avrupa turuna çıkalım 1 ay sonrada sikmişim gerisini

astronot ol ?!

tamam lan gidiyorum ben de zaten...

ben olaydım 'hug'ı almazdım. ama şu playboy olan da çok hoş görünmedi bana.

trust no mermaid ve wild dog çok kötü bence.

trust no mermaid ve wild dog arasında kaldım. trust no mermaid'i bırak.

Playboy'u bıraktım ya. Çok marjinal geldi. Mesela bi sefer daha Communist Party tişörtü almıştım buradan, hiç bir yerde giyemiyorum üzerinde orak çekiç olduğu için, yine öyle olsun istemiyorum :) Şu: www.threadless.com

partiye giderken giyebilirdin. communist party tshirtine bayıldım resmen.

trust no mermaid'i bırakın bence

Niye "ACİL"?

Edit: O halde cevap da vereyim:
Playboy'u bırak bence kesin olarak. Trust *nispeten* güzel. Diğerleri fena değil ilgili opsiyonlar arasında.

Sipariş vermek üzereyken fark ettim meblağı, birini bırakmam lazımdı bir an önce. O yüzden.

Haberin niteligine bagli. Mesela kadikoy iskelesine carpan vapuru kaydeden tek kisiyseniz binlerce liraya satabilirsiniz.

Bi arkadasim odtu deki olaylarin kayitlarindan 400 lira aldi. Dosyayi alip siliyolar ama baska yere satama diye

cok exclusive bisi yakalarsan acik artirma bile yaparsin ajanslarla, misal ucak dusme goruntusu, cinayet islenme ani (dusunsene hrant dink in vuruldugu anin goruntusu var elinde)

iyi de olay cok iskilliyse polis adamin elindeki goruntulere kanit diye el koyamaz mi

İletişim fakültesi öğrencisiyim.
1- Para veriyorlar ama çok iyi bir görüntü olması lazım elinde(iyi para için) Şirketler genellikle artık bu tarz mobil muhabirlerle çalışıyor(daha ucuz maliyeti olduğundan)

2- 2013 Türkiye'sinde bu tarz görüntülerin yayınlanması yüzde 70 lerde falandır. (Seninki yüzde 70 yayınlanır demiyorum) Prof. muhabirliğin görüntülerine göre mobil görüntüler daha revaçta. Nedeni ise dediğim gibi şirketlerin maliyet açısından daha ucuz bulması. Yani prof muhabir tutacaklarına, görüntü satın alıyorlar.

Tabi bunlar etik sorunları getiriyor ama oralara girmeye gerek yok sanırım.

Yok henüz elimde görüntü, ama geçen biber gazını yüzüme yüzüme yiyince bu tarz bir şey düşündüm. Gönüllü gazetecilik ağı kurma gibi bir fikrim var. Çok maliyetli ve sıkıntılı bir şey değil esasında, ama önemli olan alıcı çıkacak mı...

O üst tarafta birden on ikiye kadar sıralanmış isimler Ten Lost Tribes olarak geçiyor.

en.wikipedia.org

Sanırım İngilizler ve İsrailliler arasındaki akrabalık olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Edit: Şu da alakalı olabilir. en.wikipedia.org

amerikan tarihi daha görmediğim için bu konudaki bilgim az ama muhtemelen anlatılmak istenen ingiltere/abd ve israil'in tek bir soydan geldiği bu yüzden ileride kingdom of jacob adında tekrar tek 1 ülke olarak birleşebileceği. bana kalırsa gerçeklikten çok uzak bir düşünce.

peygamberler ve yahudiliğin temelden günümüze gelişini anlatıyor. peygamber hanelerine göre ayırmış sanırım. kırmızılar amerika, ingiltere gibi yerlerden tekrar göç ederek israile gelen kısmı maviler de bugünkü israil topraklarında kalanları temsil ediyor. birleşip bugünkü israil devletinin kuruluşu falan filan.
ek: ben sonunu yanlış anlamışım arkadaşların dediği gibi sanırım. kökenleri benzer yere dayandığı için bir araya gelip kingdom of jacob'u kurma düşüncesi gibi gibi.

bi kilise var amerikanyada, galiba yahudilere kıl oluyorlar ama onların topraklarına dönmesini armagedonun gelişi için elzem gördüklerinden yahudilerle işbirliği içindeler falan fistan. bu onların afişi olabilü.

soy ağacı götten sallama, o ayrı. isa diye birinin varlığı bile meçhulken ne ibrahimi, ne musası, ne şiti aq. bulşit.

Yorumlamama geçiyorum. PART 1

Hem bir soyağacı hem ABD, İsrail ve İngiltere'nin kurucuları (soy açısından) Abraham'a kadar uzanıyor. İsrail'in aslında İsrael tabanlı değil, Jacob tabanlı olduğunu gösteriyor. Görürseniz Jacob'un ardından soy dağılıyor dağılıyor ve İsrail'e kadar uzanıyor(sol kısım). Israel'den ise ABD ve İngiltere'ye kadar ilerliyor(sağ kısım). Arada görüldüğü üzere ''Lost and Gentiles'' yazıyor. Gentiles kelime anlamı olarak Yahudi olmayan demek. Yani İsrael'in soyundan bazılarını kopmuş Yahudilik dışı veya kayıp soy olarak nitelendiriyor. 2520 yıllık bir kayıp soy var.(yanında yazıyor) ABD ve İngiltere'nin bu kayıp soydan kurulduğunu anlatıyor.

PART 2
Ortadaki kısım ''Two Families, Two Nations, Two Countries, Two Kingdoms'' yazan yer. Altında da küçük yazılar ve rakamlar var. Ezek 35:10 37:22 Şimdi buna bakarak söyleyebilirim ki bu ayet dediğimiz tarzda birşey olabilir. (Hani biz diyoruz ya Bakara 283 falan gibi) öyle birşey olabilir. Tevrat'ı hiç okumadım ama tevrat'tan alıntı olduğu belli. Yahudi bir arkadaş varsa daha sağlıklı cevap verir orta kısım için ama bence öyle. Bu sözler tevratta söylenen sözler.

PART 3
Jacob'dan gelenler ve İsrael'den gelenler olarak iki köken var elimizde. Bu kökenler arasında belli ki bir çatışma var yoksa böyle bir bildiri hazırlanmaz.

PART 4 (Komplo Teorim)
Two Countries diyor, İsrail ve UK&ABD yi bir tutuyor. Şuanda ABD'nin aslında Jacob yahudileri tarafından yönetildiğini iddia ediyor. O yüzden ikisinin ucunu da Kingdom of Jacob'a bağlamış. Tabi bunu Tevratta bile yazması iki ülkeye yahudi soyundan gelenler hükmedecek gibi birşey, dünyada iki ırk olacak Jacoblar ve İsraeller gibi şeylerin olması onların seçilmiş ırk olduğunu gösterir.

Çıkardığım anlam bu.

tüp doğrudan patlıyor mu bilmem ama küçük bir mutfakta tüpten gaz sızmaya başladığında lambayı yakmak için anahtara dokunduğun anda çıkan elektrik kıvılcımı gazı tutuşturuyor. ee malum, hava ısınınca genleşir. noluyor? booommm!! bu durum doğalgaz için de geçerli..

alev asla tüpün içine kaçamaz.

yanma patlama eyleminin gerçekleşmesi için hava+gaz karışımı olması gerekir. patlama daha çok tüpün aşırı ısınarak basınca dayanamaması gazın aniden odaya veya ortama dağıması zaten aşırı ısınmış olan gazın oksijenle birleşerek patlaması şeklinde oluyor.

Tamam oluşan patlamalardan birinin sebebi bu, okey. Ama 'tüp patlaması' dediğimiz olay o değil. Direkt tüpün patladığı senaryolardan bahsediyorum. Hani halk arasında içine yandı falan derler ya.

Hmm orpheus, yani dışarıdan ısınıyor, tüp de acil durum mekanizması olarak salıyor gazı, dışarıdaki alev patlatıyor diyorsun. İçine kesinlikle kaçmıyor yani. Öyleyse bu tarz bi durumda camları açsak, tüpü camdan dışarı tutsak kurtaracağız yani, gaz dışarı gidecek gibi. Kafa gitti.

demirören terk seviyede bildiriyorum;

tupler oncelikle piknik tüp denen ufak olan tupler ve digerleri olarak ikiye ayriliyorlar.

piknik tuplerde iç basıncın artmasına karşı alınan herhani bir önlem yok. bu yüzden özellikle yüksek sıcaklıklarda kalmasi sonucu icindeki gaz aşırı genleşerek tüpün çelik muhafazasını yırtıyor ve bunun sonucu tüp alev alıyor. özellikle ustunde piknik tüpün çapına yaklaşık boylarda bir tencere vb. varsa, bu tencerenın altından geri dönen sıcaklık buna neden oluyor.

Piknik tüpler ev içinde asla kullanılmamalı, mutlaka ama mutlaka dışarda adı gibi pikniklerde kullanılmalıdır.


diğer boy tüplerde ise belirli bir iç basıncın üstüne çıktığında basıncı tahliye eden güvenli bir sistem var. Bu boy tüpler teknik olarak iç basınçları artıyor diye çelik muhafazalarını yırtamaz, patlayamazlar.


tüpler eğer gaz kaçırıyorsa şayet, bunun sonucunda ortamda bulunan yanıcı gazın miktarıdır patlamaya neden olan.
Ortama salınmış (odada biriken) yanıcı gaz, yakıcı bir kaynağa ulaşırsa eğer patlama gercekleşir ve bu yanıcı hava hızla genişler. Daha sonra kapalı alan içinde genişlediği dört bir yöne doğru ısı yayar. bu ısı transferi bir önündeki gazı sıkıştırır, o da parlar. o önündekini sıkıştırır. işte arkasında patlama olurken cüneyt arkını havaya uçuran bu havadaki yanan gazın ilerlemesidir.

orpheus'a katkı olarak şundan bahsedeyim,

alevler tüpü ısıtıyor.
tüpün içindeki gazın basıncı zaten yüksek daha da yükseliyor ve genleşiyor.
tüp artık gazı içinde tutamıyor.
basıncı dengelemek için gaz dışarı çıkıyor.
dışarda oksijen yani yakıcı ortam var.
sonra patlama oluyor.

alev tüpün içine kaçamaz. niye alevin basıncı << tüpün basıncı.

iç basınç-dış basınç olayı tamamen ve sonrası yanma koşulu...

ha bir de tüpten cikan gaz zeminde biriktigi icin doğal tahliyesi de zordur. ortamda acik bir pencere olmasi kısa sürelerde yetmeyecektir. Hatta tüpgaz kaçağı dedektörleri zeminden 30cm kadar yüksege monte edilir.

dogalgaz ise havadan hafiftir ve hava tarafindan itilmesi, dolayısıyla tahliyesi daha kolaydir. bu yuzdendir ki dogalgaz kullanilan mekanlarda ortamdaki pencerenin ust tarafina bir menfez açılır. Her ne sebeple olursa olsun bu tahliye menfezi kapanmamalıdır.

Tüpten çıkan gaz neden zeminde birikiyor ki? O da doğal gaz ve havadan hafif olması lazım değil midir, yanlış mı biliyorum?

tüpgaz: propan+bütan karisimidir ve havadan agirdir. o nedenle yerde birikir dedektoru asagilarda olmak zorundadir. ortami kendiliginden terk etmesi zordur. bu nedenle eski usul supurge ile hava supuruluyormus gibi yapilarak tahliyesi saglanir.

dogalgaz havadan hafiftir yukarida birikir. tahliyesi kolaydir. dedektoru de yukarilara konur.

Fizikçi kimyacı değilim sadece lise yıllarında çakmak patlatan biri olarak bilgimi paylaşayım, yanılıyorsam bilgililer düzeltir, yanılmıyorsam da onay verirlerse sevinirim. Şimdi çakmağın gazı ile tüpün gazı aynı sanırım, aynı olmasa bile bizzat kendi gözümle tüpteki olayı da gördüm o yüzden çakmağı örnek veriyorum çünkü tepki aynı. Basın arttıkça bir madde gazlaşıyor değil mi yani çözünüyor mu ne öyle bir olay vardı. Sanırım tüpteki de bu olay, o basınç altında gaz ama basınç azalınca gazlığı gidiyor. Çünkü çakmağın gaz çıkış yerine ince bir cisimle bastırırsan dışarıya buz püskürtüyor yani bizim yaşadığımız atmosfere çıkınca katı halle sıvı hal arası bir hal alıyor yani katılaşmaya başlıyor.

Tüpte de bir kere görmüştüm, tüpçü tornavida ile gazı boşaltıyordu ve bildiğin buz parçacıkları kaplamıştı tüpün ağzını.

@yiğitabi

pek olmamış anlattığın ben biraz toparlayayım.

gazlar basınç altında sıvılaşırlar. yada tam tersi mantık ile basınç düşer ise sıvılar gaza dönüşme eğilimi gösterirler-daha düşük ısıda kaynar gaz formuna geçerler.

temel bir fizik kuralı olarak sıvıdan gaza dönüşümde hacmi artan gaz ortamdan ısı alır. senin gördüğün buz parçacıkları ise havadaki nemin yoğunlaşması.

bütün klimalar- buzdolapları vs bu bahsettiğim gazı sıkıştırma-genleştirme tekniği ile çalışır.

italya koaly diyolar. ama bu veriler ışığında (ilk kez ve öğrencisin ve o para yetmez) çok zor.

edit : ben de senin gibi ilk başka 3 aylık istemiştim. ama ilkin 15 gün ikinci seferde 45 vermişlerdi. anca 3. seferde 3 aylık verebiliriz demiştiler.

2 haftalık çek cum. turistik vize vardı.

sonra iş sebebi ile almanyaya başvurdum. 1 yıllık vizeyi çaktılar.

benim anladığım istemezsen veriyorlar
benim saymadığım kadar çok vize + oturma iznim vardı
dönüşte ispanya'ya başvurdum 10-15 gün bişey verdiler, Allah biliyor uzun versinler de tekrar uğraşmasam demiştim sinir oldum
sonra bi iş için italyaya başvurdum 4 gün istedim 6 ay verdiler

İlk kez değil, Almanya'dan 1 senelik oturma iznim var idi önceden. Birkaç on yıl önce de Almanya ve Fransa'dan yine schengen'im var idi. Meh.

hesabimda 1.000 tl vardi 3 gün italya vizesi istedim 6 aylik multi verdiler.

daha once schengen vizenin olup olmamasi cok etkili oluyor. ogrenci halimle 3 kez italyadan schengen aldim, ilkini 15 gun (tek giris), ikincisini 1 ay (tek giris), ucuncusunu 6 ay (multiple) verdiler. eger ilk vizense 3 ay vermeleri zor gibi. bol sanslar

yapıldı.
tinyurl.com
daha başka örnekler de var ama şimdi burada örnek verdirip beni şey yapma rica ediyorum.

porno konusunda yeni bir fikrin olursa gel bana danış.

bir de şunu kontrol et fikirlerden önce
parodypornrus.tumblr.com

ve unutmayalım internetin 34 numaralı kuralı

Onu bunu geçin. Şu 5d ile başlayıp en son 9d'si çıkmış "kendini filmde hissetme" temalı şeylerin porno versiyonlarını yapma fikrim var benim de. Ama bakireler için ayrı film lazım olur o kısım biraz sıkıntı, hala üzerinde çalışıyorum :/

Torbacının numarasını dağıtsan daha iyi kazanırsın.

cok gec kaldin beabi. bu fikirler yirminci yuzyilda filizlenmisti. porno sektorundeki gecmisin belli ki pek uzaga gitmiyor. porno kulturunu biraz daha artir. sonra projeye el at.

böyle bir porno türü var zaten ve bolca yapılıyor yıllardır.

read more'suz daha iyi, ne kadar az 'tıklama' olursa o kadar fazla okunma/ilgilenme oluyor

Beyendim. Tebriks. Kontak yapçem,gözün mailde olsun. Öptm.
Edit:Bagış kutunu şenlendiriyorum. Fiyatını söyle. :D Canıms.
Sen yazmasan,ben yazmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlıga amk?

İşte ben de aynı sizler gibi kararsız kalıyorum :) Sadece uzun yazıları read more'lu yapıcam sanırım artık. Hepsini açık yapsam çok kalabalık oluyor, hepsini kapalı yapsam çok boş. derdimi seveyim.

Bu arada teşekkürler Kökhücre, kafana göre yolla bi yüzlük :p Kontak da gir. Biri bişi yazsın diye bakıyorum sürekli zaten. İlgi manyağı oldum.

Yoğun ilginiz için teşekkürler.

dostm s.a sert tavrının izmit deki duyurucuları kaçırdıını düşünüorum daha kibar olmalsn :))

a.s. saolasın karşim bi daakine daha kibar davranıcam inş tecrübe oldu :DD

araba var mi?

Yok ağabeyim yok. AĞBİM

cok kabasiniz.

Araba olsa ince mi olacaktım? PARAM YOQ DİYE Mİ KABAYIM ULAN?

evt.

oq

kabalık çözüm deYil

2 sene sonra gelen sessiz çIğLıK!!!11!

10-12 bine kadar alabilir bence ama en düşük 6-7 diyorum.

not: 3 sene türkiyenin en büyük holdinglerinden birinde çalıştım,

yorumum o kurum üzerindendir..

sales manager mı? sales account manager mı?

çok fark eder.

'Sales Manager' yazıyor kartvizitte.

6-7 yıl tecrübeli birisini sales manager yapmazlar hiç bir yerde. country sales manager'ın altında bölüm bölüm sales (account) manager'lar olur. büyük ihtimal böyle bir pozisyon.

ilkini yapmışlar diyelim; on iki - on üç bin tl'den aşağı almaz. bonuslar, extra benefitler hariç.

Gidip vergisini ödersen neden geçmesin. Hediye paketi yapılıp yollayanlar da olabiliyormuş ama denemedim.

25.media.tumblr.com

1 tane profil fotom var.

ustelik herkes de ekli degil. hayvan gibi kasiyorum fotograf eklemiyorum.

konferansıydı , konseriydi , söyleşisiydi , film gösterimiydi kısacası etkinlik haberleri & duyuruları 'nı takip ettiğim bir mecra olmasa anında kapatırdım facebooku.

Cok sayida kisi ekli facebook'umda ve en hicbir sey paylasmama ragmen surekli birileri ekliyor. Bence oldugundan fazla buyutuyorsunuz orayi. Utanma konusunda da sosyal fobiniz olabilir.

Valla çekinmekle çekinmemek arasında gidip geliyorum ben, mesela bir şey yazacakken düşünürüm o kadar bu noktada çekingenim biraz. sana yediğin yemekleri paylaş demiyorum ama şehir değiştirdiğin zaman seninle görüşmek isteyecek insanlar olabilir yazılabilir bence, gezip gördüğün yerlerde güzel fotoğraflar çektiysen paylaşılabilir sonra çalıştığın işleri yazmakta da hiçbir şey yok. Ben de bu elitizmi anlamıyorum, yok efenim söyleşiler vs. Vs. Ler olmasa kapatacak kitle nasıl bi kitle ki uuuu çok coollar aman tanrım, yahu ben de insanların fotoğrafları, yazılar vs. Olmasa kapatırdım çünkü duymadığım bir haber duyabiliyorum, gitmediğim yerlerin fotoğraflarını görmek çok güzel, paylaşmayınca ne oluyor ki paylaş gitsin. Bi insanla aynı konuda aynı fikri paylaştığını bilmek bile güzel lan ayrıca i <3 candy crush :)

hesabımı kapatalı 6 gün oldu eksikliğini hissetmedim zaten aktif olarak kullanmıyordum 1 tane profil fotoğrafım vardi kullanma amacımda etkinlikler haberler vs. ama bunların hepsi twitterda da var özet facebook gereksiz bi mecra

hic bijey paylasmiyorum. anlatmam gereken insanlara zaten gercek hayatta anlatiyorum ne yaptigimi.

ha, bi de hayat inisli cikisli; bugun tatile gittin, gaza geldin yukledin, aldin $ukulari, ba$parmaklari, sonra memuriyet hayatina donunce ne bok yicen?
-noldu lan oldun mu filan dicek millet.

en iyisi hic paylasmamak. arkadasin dedigi gibi bi tane profil resmim var, o da ozellikle bulanik cektim. bir baskaldiri gibi dusun.

isteyen bulabilir, mesaj atabilir, tel. numaram da yaziyo, arayabilir.
yani guzel bir iletisim araci. ama resim paylajmak icin kullanmiyorum.

yok kullanmıyorum gibi bi anlam çıkmasın, 3-4 tane arkadaş grubumun özel grubu var, deli gibi giriyorum, mesajlaşmak için falan da. yani giriyorum. sadece bir şey paylaşmıyorum. neyse (bkz: derdini sikeyim butonu)na basıp durayım ben.

film/kitap için de beğendikleri ayrı izledikleri/okudukları ayrı olmuş ikisine de eklemek gerekiyo, gereksiz bence. Profilde görünen 6 tane beğeninin hangileri olacağını seçemiyoruz. Ben de hiç beğenmedim.

Hee o sıralamalar da değişmiş. Zaten her şey koca koca kutular. Gerçekten bok gibi olmuş ya. Normalde bu değişimlere gıcık olmam, timeline'ı bile sevmiştim ama bu bayaa kötü gerçekten.

Abi onu herkesin zengin olduğu, süper, kocaman, yüksek çözünürlüklü monitörler kullandığı varsayılarak yapılmış. Ulan ibneler. 500 milyon kullanıcımız var diye ötüyorsunuz. Hepsi mi zengin bunların? Hiç mi fakir yok içlerinde bu kadar kişinin?

bir dershanede mesleğim icabı gözlem için çalışıyorum ve kulaktan dolma bildiğim kadarıyla;

sen netlerine göre sıralamaya giriyorsun. mesela 30 net türkçe mi yaptın, 30 net ve üstü türkçe yapanlarla yarışıyorsun. (bu da 200.000 kişi falan olsun mesela) yani 200.000 kişi içinde 58 bininci oldun.

Tik attım ama cevap muhtemelen bu değildir ya. Çok saçma eğer böyleyse. Tam hatırlayamadım ben de ama.

akilliphone diye bi yer var abi, bugün gördüm burdan. yardımcı olabilir.

mümkün değil. en azından itü için bu böyle.

Şu nasıl mümkün olabiliyor peki? Senato o öğretim yılı için karar alıyor, dekanlık 'seneye uygulanması gerektiğini uygun bulduk' diye resmi yazı yazıp reddediyor.

bilgisayar.kocaeli.edu.tr

Öğrencilerle uğraşmamak için yapılmış bir şey mi bu, yoksa ciddi yasal altyapısı var mı? Eğer dediğiniz gibiyse daha da yardıracağız çünkü. Enteresan gerçekten.

işte bu itüde olmayan bir teamül. bulunduğum süre zarfında 2-3 defa yönetmelik değişti. hiçbirinde çok köklü değişiklik olmadığından ve öğrencilerin önemli kısmını etkilemediğinden "kazanılmış hak" prensibini uygulattıramadık. yalnız anlamadığım, roket adam, hangi taraftasınız acaba?

KOÜ öğrencisiyim. Senatonun uyguladığı karar işime geliyor, ama dekanlık böyle bi duyuru yayınlayıp resmen o kararı reddettiklerini, seneye işleme koyacaklarını belirtmiş oldu. Patladık yani :)

vay inbeler, öyle karıştırmışlar ki cümleyi tam tersini anlamışım. senato kötü karar alıyor fakülte koruyamıyor öğrencisini. senato iyi karar alıyor fakülte üşeniyor harcıyor öğrencisini. bence bunlar iyi polis kötü polis takılıyorlar. öğrencinin işini gören yok.

Aynen. Yasal olarak böyle bir şey mümkün değilse üzeceğim arkadaşları da üzemiyorum şu an.

Arkadaşım dedi ki türkçe ettiği küfürlerin tıpkısının aynısını kürtçe söylüyormuş.

Birebir aynı yani. Teşekkür ederim ekaterina. Epeydir merak ediyordum.

Normalde 0 standart ruh hali olsa, +1 +2 +3 ile -1 -2 -3 arasında gider gelir dalgalanır ruh hallerimiz.

Fakat +4 +5 +6 olup bir süre böyle gidip sonra durduk yere -4 -5 -6 gidiyorsa işte o zaman teşhis konabilecek bir durum vardır.
Alternatif olarak da şurada baksedilen siklotimi olabilir. Oku ve seni ne kadar karşılıyor karar ver. eksisozluk.com www.psikolojimagazin.com

son araştırmaların ergenliğin 25 yaşına kadar sürdüğünü gösterdiğini okumuştum. ergenlik olabilir, ama sorunsuz ergenlik yaşayan insanlar da var. bir de 24 yaşında bu dalgalanmalar 23'ten daha stabil hale gelebiliyor, yani kazık kadar olma kısmı bi yana bu yaşta bile 1 sene fark yaratabiliyor.
bunu yaşayanlar ne diyor demişsin, kendinle çatışma derim. kötü hissediyosan kötü hissediyosun diye daha da kötü hissetme, ya da iyi hissettiğinde niye iyi hissediyorum tekrar ne zaman kötü hissedicem diye düşünme. kendini çok dinleme kısacası.

biraz ergenlik var, biraz kendi motivasyonunu kendin kırıyorsundur. insan genelde başına gelen şanslı/olumlu olayları çabuk geçer, olumsuz olanlara da fazla takılır.
psikolojik bir yardım işe yarar; bunun yanında kitap oku bence. bol bol oku. klasik olmuş yazarları oku. okudukça daha rahatlarsın, gevşersin..

Böyle bir tecrübeyi deneyimlemek istiyorsan yap. Çok geç olmaz 28. Tamamiyle özgür olarak profesyonel bir işe gireceğin yaş 28 olabilir ama master'lı ve 3-4 yıllık tecrübeli olacaksın, boş iş değil.

24'te mezun olarak çalışmaya başlarsan yine 28'e kadar güzel bir tecrübe edinirsin.

Sırf kariyer açısından soruyorsan birbirine çok uzak şeyler değil bence, TR'de düzgün bir işte kendini geliştirebileceğini düşünüyorsan.

Genel hayat planlarını düşünüp karar ver derim ben.

28 geç değil bence. sürece değil sonuca odaklan.
mezun olduktan sonra işe hemen başlarsan 28 e geldiğinde sadece iş tecrüben olacak oysaki öbür türlü hem iş tecrüben hem de masterin olacak.

.. ben uzman degilim daha uni ye yeni gidecegim ama turkiye deki ve yurtdisindaki maaslardan kariyer seceneklerinden haberim var esek gibi arastirdigim icin.. tr de cok cok cok iyi bir ise girmediginiz surece 30a da gelseniz tatmin edici maas, yukselme bence zor..
tabi bu yurtdisinda da her ulkede kolay degil ama tecrubem var diyosunuz 28 de lisans mezunu olacak olsaniz tamam da master olcaksiniz + master boyunca ve oncesinde calisilacak diyosunuz + zaten is tecrubem var diyosunuz.. hayata yeni atilmis sayilmiyosunuz bence ..

o dedidigin tarz bir kiz ve ailesi inan bana kazara evlenirsen hayatini sikecektir o yuzden vermemeleri daha hayirli. insanlar 45 yasinda okula donup kariyer degistiriyor

düşünürken yaptıgın hareketler bir süre sonra düşünme anıyla özdeşleşiyor.

istemsiz şekilde devam ettiriyorsun. bunu ben de çok sık yapıyorum. bir çok arkadaşımda da gözlemledim son 10 yılda..

hareketini başka bişeye yönlendir.. elini meşgul edebilecek bişeyler bul. kaşıma kafanı.. stress topu filan al , anahtarlık tut elinde , cevır dusunurken..

hemen bir cildiye doktorına git, alerji testi yapsınlar. hiçbir şey çıkmazsa böyle küçük mavi hapları olan bir ilaç var. anında kesiyor. ben de bacağımı elimi kolumu kaşıyordum böyle. alerji testinde hiçbişe çıkmadı ama piskolojik olabilirmiş dediydi doktor. o ilaç kesmişti.

kabuklanma ve de kaşınma varsa psikolojik olmayabilir. muhtemelen dermatit olmuşsundur.
(bkz: seboreik dermatit)

Evet seboreik dermatit'im var zaten yüzümde, ama kafamda da olacağını tahmin etmiyordum açıkçası. Olmadı bir dermatoloğa gideyim ben. Teşekkürler.

2.yıkamada kaşıntın ve kepeklerin gidecek emin olabilirsin kullandım cok memnun kaldım.
(bkz: )www.google.com.tr

arkadaslarin dedikleri şey var evet. ketoril miydi neydi oyle bir ilac vardi onu da vericek 2 günde 1 bununla yıka 5 dk tut kafanda diyecek. rahatlatıyor. ayırca bahsettikleri mavi kücük hap ilacı da hergün (1 ay on 1 ay off) alicaksın, derinin yağ üretimini durduracak. hele bir de burnunun kenarında, yüzünde kafanın orada olusan kızarıklık varsa onun icin losyon verecek geceleri süreceksin, onlar da geçecek.

pagerank verilen - alınan linklerle de ölçülüyor, ki eğer siteniz güncel ve yenilenen bir site ise ve başka sitelerde de linkleri çıkıyorsa zamanla yükselir o pagerank.

pagerank hiç umurunda olmasın. gerçekten hiç bir işe yaramıyor. 6 yıldır seo ile uğraşıyorum bu işe 1-2 yılını verenler bile bunu bilir.

pagerank = etkisiz eleman. hı ben yüksek pr istiyorum dersen. pr değeri 7-8 olan bir siteden link satın al. ilk güncellemede en az pr 6 değeri alırsın. bu kadar net.

Teşekkür ederim cevaplar için.

Hmm. Ben de Google sıralamalarını doğrudan etkiliyor diye düşünmüştüm, onlarca sayfa nette başka bir kopyası olmayan orjinal içerik bulunan blogda neden Google'dan gelen trafik bu kadar az diye düşünüp duruyordum. Cidden de blogspot'tan bi blog açıp salak salak şeylerle doldursam bir sürü aptal referrer geliyor, ama bana gelmiyor. Anlayamadım açıkçası neden olduğunu. SEO mevzularından pek çakmadığım için bu durumu PR'a bağlamıştım ama demek onla alakası yokmuş pek.

Vay anasını. Kuzey denizi'ndeki doğalgaz ve petrolden ihya olmuş adamlar, üşeniyodum da şimdi araştırdım. Enteresan gerçekten.

daha çok, enerjiden bağımsız olma politikaları yüzünden aslında:
www.kemin.dk

yoksa enerji üretiminde avrupa'da ondan daha iyi ülkeler var ve ithal ediyorlar.

mesela norveç de denimarka gibi enerjiden bağımsız ama danimarka'dan çok daha yüksek üretimi var. hatta avrupa'da en çok enerji üreten ülke imiş.

edit: ha bir de danimarka'nın grönland gibi kocaman bir jokeri var. danimarka grönland'ın münhasır ekonomik bölgesine sahip.
upload.wikimedia.org

alternatif enerji, yenilenebilir enerji vs. muhabbeti geçince bizim okuldaki proflar Danimarka'yı öneriyordu direk master için, o konularda çok iyiler sanırım

Muhtemelen Vestas tarzı firmalar yüzündendir master önerisi, adamlar sırf eski kaynaklarda değil, yenilenebilir enerjide de iyi yani :)

Yeni frekans: 10815 mx
polarizasyon: yatay
Fed Simbolrejt 27500: beş shestini
Uydu: Hot Bird 6 (13 derece doğu)

şunu buldum: www.mtv.com.mk

Satellite frequency MTV
New frequency: 10 815 mx
Polarization: Horizontal
Simbolrejt 27500 FED: five shestini
Satellite: Hot Bird 6 (13 degrees east)

Bi deneyeyim bakalım. Teşekkürler.

seninle paylaştı kısmını nereden çıkardın anlamadım?

trip advisor'a bağlanan facebook arkadaşların bir yere gittiğinde/yorum attığında ya da özetle sitede bir aktivitede bulundugunda sana bilgi veriyor. efendy de dün şuradaydı, şunu yaptı hadi sen de siteye gir yaz olayları tamamen

TA kullanan yüzlerce arkadaşım var, ilk defa böyle bir mail alıyorum. Ayrıca mail bu dediğim gibi, facebook bildirimi de değil. Shared with you dediği için de öyle düşündüm yani.

Yanlışlık var burada, dediğin gibi değil yani.

yok sallamıyosun öyle bişi var da ingilizce ismini bilen pek yoktur herhalde

ms hastalığı?

Türkçe ismi de olur. Kafayı yiyeceğim birazdan, nereden aklıma düştüyse.

Hayır MS değil. Teşekkür babında herkesi tikliyorum bu arada.

ya vardı ama öyle bir şey (psikoloji dersinde de görmüştüm geçen senelerde) ben de adını tam hatırlayamıyorum.
kafama takıldı şimdi.

afazi olabilir mi acaba? zilyon tane afazi çeşidi varmış bu arada. onlardan biri olabilir belki.

Emin değilim ama sanmıyorum disfori. Daha spesifik bir cevap olsa bakabilirdim ama evet bir sürü çeşidi varmış, daha çok bir hastalık gibi duruyor afazi. Benim bahsettiğim herkeste olan bir şey.

durum daha çok nörolojikti galiba. sonra psikolojiye vuruluyordu; "aa ben de seni aklımdan geçiriyordum" diyerek... hatta spiritüalizme bağlayanlar da var telepati diyerek...

yani nöronların iletişimiyle ilgiliydi. ama isim olarak ben de hatırlayamadım :(

beyin; dışavurmadan çok önce algılıyor, biz bile anlamıyoruz :)

Precognitive Telepathy?

www.hauntmastersclub.com

Precognitive değil de Latent Telephathy imiş, teşekkür ederim tdi :) Aslında daha basit bi adı vardı diye hatırlıyodum ama böyleymiş demek ki. Enteresan.

listeyi hatırladım donuz listesi oluşturmada baya faydalı olmuştu bana. ama bulamadım ben de şimdi. belki entrileriyle beraber hesabını kapamıştır açan kişi. hani sözlükte yaprak dökümü olmuştu ya bir ara o ara gitmiş olabilir.

pek sanmıyorum ama şikayetçi tekrar şikayette bulunursa aşağıdaki maddenin 4. fıkrası devreye girebilir:

Hakaret
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
...(4)... Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.

4. madde fiilin işleniş şeklini kapsıyor. mahkeme kararını yayınlamakla ilgili bir hüküm yok. başka bir madde varsa ona bakın.

olmaz. bizim derslerde incelediğimiz yargıtay kararlarında adam ana avrat sövüyor bazen. yada ders kitabında "sanık R.A. tarafından" diye başlayarak ettiği küfürler yazıyo.

madde 125/4, il padrio nunda dediği gibi suçun işleniş şeklini kapsıyor, burda yaptığınız dava sonucunu paylaşmak. o yüzden sıkıntı yok.

bence sakıncası olur. aklıma henry miller'ın oğlak dönencesi kitabı geliyor. bu kitap sansürlendi. yasaklandı filan. bir çok yayınevi bir araya gelip beraber yayınladı. ama mahkeme kararı ile sansürlenen cümleleri siyah bloklar halinde basıp mahkeme kararlarını da arkada yayınladılar. şöyle ki (kitapta böyle cümleler var:...)
sonra organını sıcacık amıma soktu ve titremeye başladı..
burası tamamen bloklu ve siyah. ancak kitabın arkasında mahkeme kararında şöyle yazıyor.
sayfa 118. 2. paragrafta yer alan "sonra organını sıcacık amıma soktu ve titremeye başladı.." ve... diye gidiyor. kitap, mahkeme kararı ile uyumlu basıldı. böylece siz o sansürlü yere geldiğinizde mahkeme kararından okuyabiliyorsunuz kitabı.
yani özetle, mahkeme kararını yayınlamak doğru ve sakıncası yok. ama ulan küfürden ceza aldım. roket adam'a "sen itin tekisin" dedim. bundan ceza mı olur anasını satiim... bu doğru değil.

teoride mümkün gibi gözüküyor ama pratikte zor. mesela hesabından yüklü miktarda ( 1.000.000 TL ) çekeceksen yarın gel veya yarından sonra gel diyor. neden ? şubelerin kasasında her zaman 40-50.000 TL para bulunur ( bildiğim kadarıyla bu yasal hatta bu aralar bunun yükseltileceğini duydum ). Demem o ki biraz imkansız duruyor.

Evet, iflasa sebep olur. Şubelerdeki parayla ilgili değil bu, bankanın toplam parasıyla ilgili. Banka bizden aldığı paraları kredi olarak başkalarına veriyor. Kasasında ise çok az para bulunduruyor. Kredi çekenlerden %25 faiz alıp bize %10 faiz vererek kar ediyor. herkes parasını çekmeye kalksa banka ödeyemez.

yeni düzenleme kurallarını bilmiyorum lakin bir belgeselde büyük buhran' ın sebeblerinden birin panik ile bankadan paraların çekilmesi olduğunu duymuştum. şimdiye göre ilkel bankacılık koşullarıydı elbette.

bu girişimi engelleyecek bir kanun yok, herkes parasını bankadan istediği an çekebilir. hakkıdır bu onun o yüzden böyle bir kanun olamaz da.

bankalar için şöyle bir şey var, her banka mevduatının merkez bankasının belirlediği bir yüzdesini tutmak zorunda. o tutar onun için, eğer çekilmek istenen miktar o tutarı geçiyorsa mb duruma el atabilir, diğer bankalardan yardım isteyebilir, batmamak için her yolu dener işte. o yollarla da ödeyemezse mecbur batar. sonra halk panik olur diğer bankalara da koşar ay o da batacak hemen çekelim paramızı deyü. sonra öteki bankalar da batar domino etkisiyle. sonra seyreleyelim krizi. bi banka tüm ülkeyi batırır. hangi müşteri dediyse artık hadi hepimiz çekelim paramızı diye görsün işte yaptıklarını.

Ülke çapında bankacılık sisteminde bu denli bir kriz çıkarmak bu kadar kolay olmamalı, atladığımız bir yerler olmalı gibi geliyor bana.

geçmişte benzer örnekleri var. bankanın iflas edeceğine dair dedikodular çıkarılıyor, müşteriler paramızı kurtaralım diye bankalara akın ediyor. banka cidden batıyor.

hatta zeigeist'te amerika'da benzer şekilde dedikodularla çıkarılmış bir krizden bahsediyordu.

28 şubat sürecinde nurcularına bankalarını bunu yapmaya çalıştılar ( bank asya olabilit ) millet paralarını çekti. cemaatin kendi adamları ise her şeyi göze alıp varını yoğunu bankaya geri yatırdılar senin dediğin olay olmasın diye

egebank bu sebepten battı.

şimdi z.k.o.lar var ama yine de mümkün.

merak ederseniz ayrıntı anlatırım.

zaten kolay değil öyle memleketin o ölçüde bi bankasının tüm müşterilerinin aynı anda paralarını çekmek istemesi anlaşması vs.. (ekonomi tıkırındayken yani, değilse de temel göçmüş demektir kolay göçertmedik o temeli, yine kolay değil) zaten krizler de kolay çıkıyor düşününce. ne kriz çıkması sanıldığı kadar zor, ne bankayı batırmak sanıldığı kadar kolay. hem işte diğer bankalar da destek çıkar, mb var orda kocaman, bi sürü adam var bi çare düşünürler işte. baloncuk etkisi mi ne deniyor hem buna. böyle bankalar arasında yayılan, fısıltıyla dedikoduyla insanların endişesiyle panik olmasıyla çıkan bi dolu kriz var. katlanarak büyür hep bunlar kontrolden çıkmadan müdahale edilmezse. ama müdahale edildiği için o kadar kolay değil dediğiniz gibi.

evet iflasa sebep olur, bu şekilde batan bankalar hem türkiye'de hem diğer ülkelerde mevcut. üstelik genellikle sadece bir bankanın batmasıyla sınırlı kalmıyor, bir zincirleme reaksiyon oluşturuyor ve ülkeyi ekonomik krize sokuyor. ama bir bankanın tüm müşterileri ciddi bir kriz/savaş ortamı ya da spekülasyon olmadığı takdirde aynı anda mevduat çekmez.

Bence bu kadar zor değil bir bankanın müşterilerine böyle toplu harakiri yaptırmak. Bir cemaat lideri örneğin kolayca alt üst edebilir bu tarz dengeleri. Mesela yani.

egebanka uygun devlet tahvili sattılar epeyce.banka çok karlı bir yatırım yaptığını düşünürken birkaç gazete haberinde 'egebank mudilerin paralarını ödeyemiyor' tarzı haberler çıkarttılar.ondan sonra sakata gelmemek için tüm sağlam mudiler bankaya akın ettiler paralarını kurtarmak amacıyla.egebank parasının büyük bir kısmını tahvillere yatırdığı için ve vadesi gelmeden çekemediği için herkesinkini aynı anda ödeyemeyip patladı.

Banka batıyore paralarınız çekin şeklinde bir olayı devlet engellemek için her mevduat sahibinin (bankalarda parası olanlar yani) 50.000 tl ye kadar olan parası devlet güvencesindeydi hatta bu tutar 100.000 tl (yani 120.000 tl varsa 100.000 tl si devlet güvencesinde, 60.000 tl varsa 60.000 tl) ye çıktı, yani banka batsa bile devlet sana 100.000 tl ye kadar ödeme yapacak,

bu mevzu egebank vb. gibi bankaların batması sonrası çıktı

(bilmiyorum ama fikir yürüttüm) cemaat lideri bi bankayı zora sokmak istese, zaten cemaat üyelerinin mevduatları o bankada değildir. muhtemelen islami bankacılık denen olayı yapan kendi bankalarındadır. hadi o bankayla ters düştü gıcıklık yapayım dedi, zaten bi cemaat lideri bunu dese başta olan kendi mensuplarına olacak paralarını çekemeyecekler çünkü, mensupları manyak mı bu adam der. ülkedeki ekonomiyi zora sokayım dese başka şeyler uydursa, dedim ya ekonomi tıkırındayken bi bankayla olmaz o iş, devlet öder paraları ekönömiye yine bir şey olmaz. muhtemel bi krizden herkes zararlı çıkacağını bildiği için topluluklar, normal insanlar kimse ''hadi kriz çıkaralım'' diye hareket etmez, ''kriz çıkacak paramızı kurtaralım'' diye hareket eder. o yüzden önce o insanların korkmasına sebep olacak bir şeyler olmuş olması lazım, söylentiler almış başını gitmiş olması lazım, göstergeler hiç iyi şeyler göstermiyor olması lazım. e o günlere de kolay gelinmez. (yani gelinir de hadi bi kriz diye gelinmez)

yukarda anlattığım gibi bir manipülasyon yapılmazsa artık imkansız.yapılsa da çok zor.zorunlu karşılık oranları var,interbank piyasası var.eskiden yapılabiliyorken yapıldı işte.sonra önlemleri alındı.mesela çok yüklü para çekimlerinde banka bir gün sonra verebiliyor parayı.bu da gece interbank piyasasına başvurduğu anlamına geliyor.

bunun sebebi şifreydi galiba, şifreyi değiştirin hesabın, pcde virüste olabilir tabi, antivirüs warmı pcde, ama büyük ihtimal facebook şifresi ile ilgili, öle 12345 flaan yapmadan adam akıllı birşey seçin, birde bütün aplicationşları silin düzelir,

birde düzelse bile, gene böle bir şeye tıklandığı zaman spamlar yeniden başlar, hesabı kullananı uyar gelen spamları tıklamasın

Yok hayır tıklamadı. Şifreyi de değiştirtmiştim diye hatırlıyorum. Deneyeyim tekrardan.

cevap veriyorum:

Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwllllantysiliogogogoch

Aren't you one of those people whom we tried unsuccessfully to make resemble the citizens of Afyonkarahisar?

i54.tinypic.com
cs304700.userapi.com

Fiyat karşılaştırması için arayıp sormalı;
www.haksankalip.com
www.akifsanhirdavat.com
www.defnekalip.com

Teşekkür ederim de, tedarikçileri biliyorum, alanlar nereden, hangi mecra aracılığıyla alıyor onu merak ettim. Sırayla arayıp fiyat sorup alıyorlar yani diyosun?

1:8 bolme islemi degil, 1den 8e kadar demek. 8 elemanli a dizisine sirayla 1 2 ... 8 degerlerini atiyor sonra da o diziyi yazdiriyor.

aynısı değil de bu geldi aklıma :)
xkcd.com

Benim de aklıma o geldi ahahahha, hatta bi tane daha var şu da geldi www.pc-freak.net ama ne yazık ki bunlar yardımcı olmuyor :)

adam SOPA'dan beyler

materyalin gerçek sahibi böyle bir hak iddia edebilir, parasini rica edebilir. telif hakkının oluşması için sağda solda copyrighted yazmasına gerek yok, tescil hakkın otomatik oluyor diye biliyorum. fekat karakterlerin yer aldığı bir videoda eser sahibi kimdir onu bilemedim, çeken mi, çekilen mi, hepsi mi? ona göre önceden bir uzlaşma olması gerek sanırım.

benimki önümde binlerce kişi varken ansızın açıldı, üye alımının hızlanıp yavaşladığı dönemler var sanırım. ayrıca girip bakmana gerek yok açıldığında kullandığın mail adresine gelir haberi.

ben de bi bakıyım dedim 26000'deymiş. yeni üye olunca kaçtan başlıyor ki liste?

distributed systemlerde bilgisayarların mesajla iletişim,veri paylasması, kurması anlamına geliyor. Bu amaca yönelik gelistirilen bir dil ayrıca MPI.

Mesela render farm'larda falan bu tarz bi sistem mi kullanmak zorundalar yani?

paralel programlama da disturbited systemler mantıgında calısır ve video rendering te de oldukca kullanılır. videolar genelde GPU lar üzerinde render edildigi icin aralarında bilgi paylasımı icin bir sekilde mesajlasmaları gerekir.

mesaji gormeyebilirler ya. pek dikkate almiyorlar mesaj olayini. ara bence.

Yok mesajı görüyo benim danışman da, dilekçe falan vermek gerekiyor mu onu merak ettim. Mesajın kesin gideceğini varsayalım.

mesaj kesin gidiyor ancak arayıp danışmanınıza telefonda söylemeniz daha garanti olur. dilekçe vermeniz gerekmiyor.

Teşekkür ediyorum toptan :)

Ben sadece yatirimci olacaksam once sizi tanimak isterdim. Ama kisa tutulmali o kisim. Fikir parlaksa adam ayrintiya girer zaten.

sizi farklı kılan nedir?

pazarı biliyor musunuz? rakiplerimiz kimler, ya da kimler olacak?

yatırımı hangi aralıklarda nasıl geri alacağım?

buna anket gibi bakma. konuyla ilgili geçer akçe şablonlar vardır.
ilk önce kendini tanıtırsın. şuyuz şunu yaptık acayibizdir daha da yaparız zart zurt.
sonra pazarı, rakipleri, senin karşındaki yatırımcıyı tanıdığını anlatır, konuya dair uzmanlığını gösterirsin.
en sonunda senin fikrin gelir. burada havuç fikirdir...

i.imgbox.com

türkiye'de var. ama onun için endüstri ile sağlam bağlantıları olan hoca bulman lazım. hoca ve şirketten bir temsilci ile bitirme tezi yazıyorsun. bunun için bölümüne git her hocayla tek tek konuş.

İzaydaşla çalışıp yazan eleman tanıyorum itüden ama bizi bilmiorum . Enerji sektöründe gel birlikte yazalım sana danışman olayım asdjkl

bence tanım.

ama çok iyi abi kısmını fiyatların iyicene bedavaya düşüyor olmasına verdiğin bir tepki olarak da görmüş olabilirler, o zaman tanım olmaz.

bence değil abi.

enter'a basıp çok iyi abi'yi iki satır aşağı alaydın gözlerinden kaçmazdı bence. böyle olunca araya kaynamış gibi hakaten.

çok iyi abi tanım değil ama entry'nin silinmemesi gerekli yine de.

Alakası yok abi üstte tanım diyenler paronayak olmuş artık bunları düşünmekten. Bu ne sıçımsonik sistem böyle arkadaş her tarafından bir açık arayacaksanız ne anlamı var o kuralın?

Yazi genel olarak bir tanim. Silinmemeliydi.

gereksiz küfür kullanımı ve ortamı foruma döndürmeden dolayı bu tarz entrylerden 20 tane daha yazın uçuşunuz garanti diyorum. kişisel tarihçeye kesin not düşmüştür birisi.

evet tarihçeye not düşülesi bi entry katılıyorum, biraz forum tandansı var. ama 'çok iyi' bir tanım bence, 'çok iyi abi' de tablete 'çok iyi bir ağabey' tanımı yaptığımı gösteriyor. yani aslında bence de silinmemesi lazımdı :) canınız sağolsun.

Oradaki "çok iyi" başlıkta adı geçen tabletin bi' özelliği değil de bi' ünlem olarak kabul edilmiş sanırım. yani "Çok iyi bi' tablet" gibi değil de "Vay amınakoyım nasıl olur lan bu" gibi. o yüzden silinmiş olabilir. başka bi' yönetici silmeyebilirmiş, denk gelen kişi bu şekilde yorumlayıp silmiş sanırım.

en yaratıcısı değildi tabi ama, prezi var ya abi, ben onla kutucuk kutucuk yapıyosun ya, yaklaşık 130 kutucukla şirketimizin logosunu yapmıştım, hoş olmuştu.

yani prezi'den yürü derim, böyle bir tavsiye..

Prezi'yi hiç sevmiyorum ya, bi ileri bi geri, bayıyor bayaa. Onun uzmanı olmak için az bir vaktim var açıkçası :)

prezi.com

Burada çok güzel sunumlar var.

Edit. Kaçırmışım cevabını :)

prezi de yapılmış bir sunumdu. hiç sıkılmamıştım. sunum nasıl yapılmalı konulu bir sunumdu. prezi çok iyi bu konuda. yaratıcılık sana bağlı.

sorun zaten parçaları birleştirmede deniyor.parçaların nerdeyse tamamı burda üretiliyor olabilir.ama duyduğum kadarıyla bu parçaların montesi yurtdışında yapılıyor.türkiyede yapılamıyor.esas sorun bu.benim duyumum böyle

@deveyi diken adamin ta kendisi

Dedene haber ver.. Holland-Car Tofaş'tan Şahin'in patentini aldı ve adını Docc olarak değiştirdi.. Artık Türk yapımı olan Şahin Afrika yollarında Docc olarak yerini alacak... Aracın fiyatı 25.000 TL..

www.holland-car.com

www.ortakbilgi.com

predator diye bir uygulama vardı usb'yi çekince bilgisayarı açamıyordun. (tabi güvenli açma modu falan filan yine kırılıyordu) belki onun kullanıcı bazlı versiyonları da vardır.

o tür yorumların bir avuç psikolojisi bozuk mal tarafından yapıldığını biliyorsunuz değil mi?

genelde, dediğiniz türden yorumlar birileri tarafından "işte bakın efendim halkımız cahil yobaz mal" şeklinde sıkça gösteriliyor da.

roketçiğim. üşendim aha bu demeye. ama vakit mi akit mi nedir o siteye gir. milyon tane yorum bulursun o şekilde. bir "kadın öldürülme" haberi bulursan altında iddiaya girerim ki en az 10 adet bulursun :)

Katili hakli gormek degil o, olduruleni haksiz gormek.

hollowlife kıl bi eleman. işi gücü yok sanıyorum ben de. bu arada sahibinden linki vermek de yasak sanırsam site reklamı oluyor diye.

bu hoca sana takmış :D

moderasyondan 1, 2 kişi sallıyor burayı.. onlar da düzgün yapmaya çalışıyorlar işini işte.. düzgünce moderasyona mesaj atılabilir konu ile ilgili, mükemmel değiller sonuçta.

bence siteyi daha kötü yapan buraya gelen andavallar. sözüm meclisten dışarı bu arada..

iPhone 4s satıyorduk, ilanda fiyat dışında gerekli tüm detylar ve sahibinden linki vardı. Bana takmış falan olamaz, arkadaşımın accountuydu zaten. De ne bu yani. Kafayı mı yediniz, bu kadar uğraşacak ne var bu sitede?

Ne gerek var bu kadar kasmaya?

Hollowlife hakkaten saçma sebeplerle duyuruları siliyor. Diğerleri için her daim aynı şeyi söyleyemem.

ara kısmına hollowlife ve sil kelimelerini yazarsan anlarsın durumu

Alın tekrar açtık, bu sefer fiyat da yazdık. Umarım mutlu olmuştur herkes.

eski dandik sitede dene?

evet oluyor. www.eksiduyuru.com

yeni bi hesap acin us icin. mis gibi indirirsiniz.

Bu benim iCloud yedeklemelerimi vs. etkilemez değil mi?

wordpressle bunları yapmak çok basit, sadece buna özel yapılmış widgetlar var. insanımız kredi kartı vermek istemeyeceğinden illa ki bağış yapacaklar bence paypal hakkında bilgiye sahiptir ve en kolay paypalden yapabilir diye düşünüyorum.

öncelikle belirteyim türkiye'de öyle bi kültür henüz oturmuş değil. sonrası için paypal için widgetler var. sitene yerleştirebiliyorsun. yani ismim cismim görünmesin diyosan tek şansın paypal.

Wordpress yok ta, paypal kullanacağım öyleyse mecburen. Oturmuş olsun ya da olmasın, kırk yılda bir birisi bi bira parası yollarsa yeter o bana :)