Ekşi Duyuru

Iki sinovacin uzerinde 2. Biotech icin randevu acildi mi ki? Ben sadece yurtdisina seyahat edecekler icin diye bilmiyorum

Etkisi tamamen geçmiştir derken? Bilim insanı mısınız? Neye göre bu tahmin yürütülüyor?

@hot patato, yurtdışı seyahati için gerekli diyerek sorunsuz alınabiliyor.

@trgydi, bilim insanlarının neredeyse tamamının ortak görüşü böyle. Çevremde Sinovac'la aşılanmışların hastalanma oranlarına baktığımda haklı olduklarını görüyorum.

yakin akrabalarim arasinda 65 ustu olup 2+2 yaptiran 4 kisi var, yurtdisina cikis mecburiyeti yok. Hepsi canakkale civarinda yasiyor. Randevu alip gidip yaptirdilar.

Sinovac'in mevcut varyantlara etkisinin sonumlendigi rakamlarla biliniyor, bu bir tahmin degil. Yogun bakimlarda siralama: aşısız, 1 doz sinovac ve 2 doz sinovac seklinde zaten. Ancak sonra 1 doz pfizer geliyor.

Benzer yasta annem ve babam oldular 2 sino + 2 bio. Agir olacak falan bir sey yok.

vallaha biz 2. bio için sıranın geleceğini sanıyorduk meğersem talep etmek gerekiyormuş biz bilmiyorduk 2 sinovac 1 biontech liydi ve biz de ekstra özen gösteriyorduk kadın 2 yılın sonunda 1 gün dışarı çıktı şimdi serviste yatıyor işin kötü yanı düzeliyor oh iyi diyorsunuz bir sonraki gün fena oluyor. Gidin yaptırın

85 yaşındaki babam ve 71 yaşındaki annem 2 sinovac 2 biontech oldu ikisinde de hiçbir sorun olmadı. Yan etki bile olmadı.

25 yaşında kendim 2+2 oldum bi sorun olmadı

Şaka bi yana bence olsunlar. Öyle üst üste geldi, vücudu zorlar, sıkıntı yaratır gibi bi durum yok. Yani işte 6 hafta ara verildikten sonra iki doz arasında bir sıkıntı yok ki 3 ay geçmiş sizin. Bence olsunlar, hastalığı geçirmeleri riski aşının milyonda birden az olan yan etki riskinden çok daha korkutucu.

e antikor testi yaptırabilirsiniz öncesinde.

Benim de çevremde 4. biontechi sorunsuz olanlar var.

Biontech varken olmakta fayda olabilir, sonrası belirsiz.

Çevremdeki 2 doz sinovac olan belli yaşın üzerindeki herkes 4. Dozu yaptırdı. Hiçbiri bir sorun yaşamadı. Ağır olacak bir şey yok :)

tanıdıklarım dediysem de içlerinde annem de var, 80 yaşındaki anneannem de var, kalp ameliyatlı 70 yaşında tanıdığım da...

Buradaki soru olup olmamasının yanında 2 doz sinovac sonrası 1. Doz biontech'in 3 ay önce yapılması. Yani bugün biontech yapılsa ilk doz biontechle 2. Doz biontech arasında 3 aylık bir zaman dilimi olacak. Oysaki 2 doz arasında 4-6 hafta olmasi gerekiyor deniyor. 3 ay sonra yapılsa antikor etkisi olur mu olursa ne kadar olur?

*Yazım hataları için özür. Mobilden hızlıca yazdım

vizeler konsolosluktan tls ofisine belli araliklarda gelip oradan kargolaniyor. senin pasaportun haftanin ilk gonderimi ile gelmemis olabilir. yarin ara bi sor yinede

Süresi dolduysa giriş - çıkış yapması gerek sanıyorum.
Ülkeye şartlı giriş yapacak ve 10 gün içinde randevu talebinde bulunması gerekecek.

Hocam giriş çıkış yaptı. Vizesi var.

Fakat başvuru yapmak istediğinde iki seçenek var.

"İlk başvuru" ve "Uzatma".

Uzatma olmuyor çünkü süresi dolmuş. İlk başvuru da mantıken biraz tuhaf geliyor çünkü daha önce ikamet tezkeresi çıkartmıştı.

Acaba bir kez ikamet izni almış ve uzatmamış biri bir daha ikamet izni alamaz gibi bir durum mu var?

Turkiye’yi bilmiyorum ama AB ulkeelrinde uzatma suresini gecirirse ilk basvuru olarak basvuruluyor. Hatta yine ilk basvurdugun ulkeye donup konsolosluga filan gidiyorsun.

yeni basvuru yapacak. "ilk basvuru"

157yi arayin daha genis bilgi verirler.

İlk başvuru olacak.
İkamet izni alabilir ancak işleri epey zorlaştırdılar.
Ülkesinden adli sicil kaydı, Türkiye'de adına noter onaylı kira sözleşmesi, devlet hastanesinden sağlık raporu gibi belgeler isteniyor.

@cakabo,

Hocam bütün evraklar var. adli sicil kaydından tut heyet raporuna kadar.

Şöyle bir soru daha sorayim. şartlı giriş dedikleri uygulamada 10 gün içerisinde başvuruyu istediği il için yapabiliyor musun? Yani İstanbul'a geldin başvurunu istanbul'da yapmalisin gibi bir durum yok değil mi? Çünkü İstanbul'da kota uygulaması var ve buradan başvuru yapsan, bütün evrakları eksiksiz sunsan yine ret veriyor adamlar.

haftaya elinizde olur gibi.

daha gelmemiş. gelince yurtiçi geliş kaydı yapıldı diyor. bir hafta içinde türkiyeye gelir oradan da 1 hafta da size ulaşması sürebiliyor yoğunluğa göre

şirkete dubaide bir şube açtılar, herkes ben gidicem deyince kura çektiler, ben çıkmadım ama giden arkadaş inanılmaz mutlu. aynı şekilde bisikletçi bir arkadaşım da yakın zamanda dubai'ye yerleşti eşiyle birlikte. o da mutlu. şu an imkanım olsa giderim arkama bakmam. türkiyeden daha kötü olma ihtimali yok hiç bir yerin.

Yakin zamanda bir arkadasim gitti ve gerisin geri dondu. Eger yuksek seviye-cok yuksek maasli is olmayacaksa elde avucta biriktirdiginizi de harcar, donersiniz.

merhaba, sozlukte dubai basligini okudunuz mu? bu sorularin hepsinin cevabi ve hatta su an akliniza bile gelmeyen cokca sorunun cevabi baslikta mevcut. hatta burada da cok soruldugunu hatirliyorum, duyuru'da da arama yapabilirsiniz. youtube'da dubai'de yasamayi anlatan 1-2 turk kanal ve onlarca yabanci kanal da var.

bence bunlari okuduktan/izledikten sonra spesifik seyler sorarsaniz daha saglikli cevaplar alirsiniz.

Bununla beraber şehir hayatı nasıl? > paraniz oldugu surece ne ararsaniz bulabilirsiniz.

İnsanları yabancılara karşı nasıl davranıyor? herkes yabanci. o yuzden herkes herkese karsi normal davraniyor. ama ozellikle hindistanlilar kendi aralarinda daha kapali ve yakin bir grup olusturabiliyor.

Hayat ne kadar ucuz/pahalı? ciddi pahalı. eger geliriniz dusukse dubai'nin tadi cikmaz.

Nereden ve hangi şartlarla geldiğine bağlı olmakla beraber iyi fikir gibi.

Şehir hayatı; en net ifade edecek kelime, düzen olur sanırım. İstanbul’dan geliyorsan, oradaki sosyal yaşam çeşitliliğini bekleme derim. AA şurda konser varmış, ya şurda da bu varmış olayı pek yok. Bunları söylerken hiçbir şey yok anlamı çıkmasın. Var ama kısıtlı olan da pahalı. Eğer aradığınız dingin bir hayat, güvenli, sessiz mod’a alınmış gibi bir yer ise burası tam sizlik. Bunlara ilave fena olmayan gece hayatı da var. Tabii edineceğiniz çevre vs burada etken olabilir. Unutmadan burada her şey kural kural ve yine kural. Özgür bir ülke ama şeriat la yönetildiğini de unutma. Sen onlara (*local’lere) saygı gösteriyorsun onların da gelir Kapısı sen olduğundan onlar da sana.

İnsanlar: çok büyük yüzdesi expat olduğundan aman başıma iş gelmesin diye hepimiz çok saygılıyız birbirimize :) deport ve hapis olayları sandığından daha kolayca başa gelebilir dikkat.

Abi maalesef pahalı. Hem de çok. 12 13 k aşağısına gelme üzülürsün. Yok ben kavrulup gideyim yeter dersen 6 binin aşağısı olmasın bari. Ortalama stüdyoların (kalınacak 3 temel bölgeyi baz alırsak; jbr-jlt-Marina) kirası yıllık 45 lerden başlıyor. Aylık 1000 klima parası vs hesaplarına girmiyorum. Çok teferruat olmasın. Ciddiysen onları da detaylandırırım. Az biraz şehir merkezi dışı da olur dersen 35 40 a klima dahil bulunuyor. Araba şart oğlu şart, toplu taşıma koca bi yalan. Otobüs denilen ulaşım aracı, öylesine konulmuş gibi. Araba için de trafik kuralları çok kritik, Telefonla müzik değiştirirken 400 dirhem ceza yiyebilirsin. Ben değil bir arkadaşım. Kırmızı ışık vs yi 2 3 bin yaptılar. Oradaki kurallar çok katı iyice araştır et, pişman olma abi.

Bir diğer detay da sokak hayatı olan bir yer değil burası. Random dışarı çıkıyım bakarım sonralar çok işe yaramıyor. A noktasından B ye şeklinde planlarla günler geçiyor.

İmkan varsa güzel yer kısaca. Hakkında hayırlısı.

Duyuru'da genelde negatif yorum yapmam ama kusura bakma hicbir sey bilmiyorsun Dubai'de yasama ihtimalin yuzde sifir. Isvec'ten bahseder gibi Dubai sormussun saka misin.

2-3 ayda bir gidiyorum. Şehir hayatı yok, şehir yok çünkü. AVM'lere falan gidiyorsun sürekli. Yabancılara kötü davranma diye bi durum yok çünkü herkes yabancı. İkamet iznin çalıştığın sürece var, işten atılırsan ortada kalıyorsun (avrupadaki gibi kalıcı oturma izni veya vatandaşlık yok). Hayat da hayvan gibi pahalı. Sokak kültürü ve iklimi olmadığı için de İstanbul veya İzmir gibi bir kentten gidiyorsan acayip darlanırsın. Ayda 20-30 bin tl kenara koyacak kadar kazanmıyorsan orada hiç kastırmaya gerek yok.

bence sorun. hiç bir şekilde ters tepmeyecektir.

"süreç ile ilgili bilgi verebilir misiniz" tadında bir e-posta yazabilirsiniz.

Arama, hiç profesyonel değil. Digitürk HR Müdürü kuzenim bir muhabbbet esnasında söylemişti.

digiturk ilginç davranmış.

ben kendim bizzat insan kaynakları çalışanıyım. 6 yıl türkiye'de bir yıldır da almanya'da bu işi yapıyorum. bizi aradıklarında asla bu aradı reddedelim diye bir düşüncemiz olmadı.

aksine iş için ne kadar istekli olduğunu gösterir.

@hakiki ssg: Belki de sen haklısındır bilemiyorum.

İK diye yerleşmiş bir şey varken neden başlık vbe sonrasında herkes HR HR HR demiş anlamadım. digiturk ya da görüşülen firmanın departmanı, kendisinden HR diye mi bahsediyor acaba, İK diye mi?

ve bence usulünce bir mail yazmakta sorun yok.

digiturk ik müdrünün kendi kompleksi o.

aradığın zaman kesinlikle ters tepmez merak etme.

Ben HR kullandım çünkü iş TR'de değil. Alışkanlık :)

Yazıyorum o halde?

yaz ya. digiturk HR müdürüne bakma sen :)

@runagain Bu departmanların ve titleların hepsi Ingilizce'den gelmiş tabii ki de HR diyeceğim, Milliyetçiliği bırak :D

ciddi iliski istemiyorum bu siralar. hazir degilim vs degil. baglanamam falan de.

nasıl söylersen söyle çok üzülecek.

lan kızlara laf söylersiniz yazdığınız çözümlere bak. en ufak umut verecek pay bırakmadan söylemelisin. iyi bir insan ve arkadaşsın ama aşk bambaşka bir şey ve ben sana karşı bu manada hiçbir şey hissetmedim hissetmiyorum demelisin.

onun sana olan ilgisinin gururunu okşadığını fakat senin ona, onun sana baktığı gibi bakamadığını söylemen lazım. kelimeleri sen seçeceksin.

@zgrydn+1, ben de bu şekilde kendimi ifade ediyorum. beğenilmek, sevilmek gurur okşayacı bir his özellikle bu hislerin sahibi güzel bir insansa. ama ona o şekilde bakmadığını söylemen gerek, kibar olmak için değil de ona umut vermemek için sonradan onu daha da üzmemek için. başkası "beni istemiyorsa", bana bu şekilde davransın isterim.

Açık açık söylemelisin, bunu dünyanın en kibar insanı olarak dünyanın kibar kelimelerini seçerek de söylesen o kalp kırılacak yapacak bir şey yok.
Al karşına konuş. Yapılacak en büyük hata böyle bir durumda aman kız üzülmesin diye kendini gere gere kıza ümit vermek olur.
Gerekirse üzülsün kalbi kırılsın ama olmayacak bir şeyse umutlanmasın.

zgrydn +1 diyeyim ben de. yalan söylemeye kivirmaya hic gerek yok. bu daha kirici olacaktir. bu işi hic kalp kirmadan da yapmanın imkanı yok. açık konus, görüsme sıklıgınızı azaltmaya calisin. sen söyledin diye o seni sevmeyi birakmayacak belki ama en azından dürüst ve açık bir şekilde konusarak ona deger verdigini hissedip mutlu olacaktir.

şu duyurunun screen shot ını at
"Vaziyet" yerine "Vasiyet" yazdığını görünce ister istemez soğuyacaktır...

kibarcası yok,
bu arada arkadaş ortamında kendiliğinden mi aşık oldu?
yoksa bir süre sevgili gibi takılalım dneeylim modunda oldunuzda o aşık oldu ama sen birşey hissetmedin mi?

@basonf,

flört dönemi yaşadık bir kaç hafta boyunca. bilseydim zaten bu kadar kısa bir süre içinde bu denli bana bağlanabileceğını hiç başlamazdım açıkçası.

o zaman işler daha kötü üzülecek.

gayet mantikli.

Geçici dövme denen şey kınaymış zaten ya biz cahildik biraz bu konuda sormuştuk, bizi yönlendirdi arkadaş sağolsun.
Her yer yapmıyor bir de o istediğiniz gibi düzgün geçici dövme olayını.
Kalıp halinde olup yapanlar var da oturuğ gerçeği gibi uğraşıp didinen zor bulursunuz.

Bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası zaten emin olmadığınız bir şeyse dövme yaptırmaya gerek yok.
Eminseniz de sıkılmazsınız.

Sıkılma ihtimaliniz varsa ne zaman olacağını bilemezsiniz ki 1 yıl geçici kullanıp 2. yıl gerçeğe döndürdünüz diyelim e sonra sıkılmayacağınızın yine garantisi yok.

İçinize sinen bir şeyse gidip yaptırın kalıcı olarak derim ben.

transfer kağıdıyla yapınca mor renkle de olsa uzun süre duruyor. daha sonra onun üzerinden belki kalemle geçilebilir.

Geçici dövme alerji yapabilir, hele ki dövme yaptıracağın bölgeye yapılırsa ve alerjin varsa o bölgeyi berbat edersin.

Geçici dövmede gölge vs ile kimse uğraşmaz, renk zaten tek (renkli yapanları gördüm nette ama yaygın mıdır bilmiyorum)

Dövmeci zaten boyunu ayarlar, ana hatlarını aydınger kağıdına çizip vücuduna aktarır. Beğenmesen, sağa sola alır, ebatlarını tekrar ayarlar.

Ptt kargo ağırlık bazında fiyat belirlemesi yapıyor. Önce ağırlığını öğrenin, her ihtimale karşı; en-boy-yükseklik bilgilerini götürün. Ptt'nin web sitesinden ücret hesaplanıyordu, oraya bakın. Bana sorarsanız en temizi bir Ptt'ye gidip bahsettiğim ölçü ve ağırlık bilgileriyle fiyat alabilirsiniz.

www.aloparca.com

mesela bir debriyaj setinin özellikleri. ölçüleri ve ağırlığı var aşağıda. bu durumda sizin setlerin fiyatı değil sayısı önemli. kaç tane var, hangi marka modele ait, orijinal mi yan sanayi mi? daha önemlisi, orijinal kutularıyla mı gidecek, siz mi kutulayacaksınız? ayrıca farklı marka model için boyut ve ağırlık değişiyor gördüğüm kadarıyla onu da hesaba katın.

bagaj ama neyin bagajı? ford ka bagajı mı, skoda superb bagajı mı?

bayer in ürettiği ficam var.

k-othrine
önceden chrysamed kullanmıştık işe yaramadı ama.

Bizim eve de basmıştı. Aşağıdaki ilaçla evin her yerini ilaçlayınca geçti. Sanırım su bazlı bir ilaç. Özellikle ayakkabılarınızın altına da sıkın. Veteriner, ayakkabılarımızla eve yumurta taşıdığımızı söylemişti bana.
chrysamed.com.tr

zirai ilaçlar satan dükkanlarda tozlar oluyor. suyla karıştırıp bir sprey şişeye koyuyorsun, tüm eve birkaç gün boyunca sıkıyorsun. kokusuz olduğu için evden çıkman gerekmiyor. dışarıdan çok kedi getirdiğimiz için belki 3-4 kez pirelendi ev. her seferinde böyle çözdük.

ilaclama yapan sirketlerden birini cagirdim, bi daha oyle bir sorun olmadi.

yakın zaman önce bina içinde beslediğimiz kedi yavruladı ve bodrumdan çatıya tüm binayı pire sardı.
kendi yapacağın ilaçlama maalesef çok etkili olmuyor.
ilaçlama firması ile çağırıp 80 liraya ilaçlattık. neredeyse hiç kalmadı. tek tük ısırma oluyordu ve o da evden mi yoksa apartmandan mı tam anamıyorduk ama bodrum tek ilaçlanma ile çözülmediği için 10 gün sonra gelip tekrar ilaçlarken evi yine ilaçlattık. bu sefer 40 lira mı ne öyle bir şey aldılar. hiçbir sorun kalmadı.

şehir bilgisi malesef ki önemli.

bu kedicağız 3 haftalıktan büyük, bakım isteyecek kadar küçük değil bilginiz olsun.

Ben de yalnızca akşamları evde oluyorum ve kedimle alakalı hiçbir sorun yaşamıyoruz. Sabahları makul oranda birkaç öğünlük mama ve yeterli su takviyesi, yatacak yer ve birkaç oyuncak sağlayarak bakabilirsiniz. Kumunu temizlerseniz hatta mümkünse 2 kum kabı koyarsanız sorunsuz ve mutlu günler yaşarsınız.

3 ayın üzerinde gibi görüyorum bu bebeciği.

Arkadaşlar resmi yakından çektiğim için olduğundan büyük görünüyor. Boyutu hayli ufak. 3 haftalık bile olmayabilir hatta.

3 aylık kuru mama ve kedi kumu versem fikriniz değişir mi? 2 kedi besleyen arkadaşlarımın hepsi memnun ama sizi bu sorumluluğa zorlamakta ayrı bir eleştiri konusu olmalı. sonuçta herkesin sorumlulukları farklı. 15 gün memlekete falan gidiyorsanız olmaz o iş.
İnşallah imkanı olan bir hayırsever çıkar bu ilan için.

3 ay olmasa da 3 haftalık değil kesinlikle. Kulaklar kocaman, surat oturmaya başlamış.

1,5-2 aylık vardır. Tek problem vakit ayıramamanızsa yukarıda açıklamış bir arkadaş. Ama ille de yuva arıyorsanız haysevder@gmail.com'a mail atın aciliyet belirterek.

stilyagi
the world's end

The Grand Budapest Hotel

guguk kuşunu seyret çok kült bi filmdir asla pişman olmazsın.
One Flew Over the Cuckoo's Nest (1975)

Grand budapest

Safety not Guaranteed

bu iki filmi ben de çok severim ve bunların yanında black swan ile beraber bunları üçlü olarak görüyorum, benzer kurgular ve hepsi sanatın bir dalıyla ilgili. grand budapest de çok iyidir ayrıca takipteyim başka öneriler için

zaten şu ana kadar değiştirmemiş olman ilginçmiş..

tesisatın projesi vs. olmayabilir. bizim de iki seferdir geliyor, mutfak projede gözükmüyormuş onu çözmeye çalışıyoruz.

Kimsenin haberinin olmaması daha iyi, haberleri olursa yıkarlar zaten haç falan var diye uyandırmayın hiç.

@aneglus,

Benim de olayım o zaten. Eninde sonunda uyanacaklar sonuçta. Öncesinden korumaya alabilir miyiz diye düşünüyorum.

Ermişlerin mezarı diye halka kaktırın. Çaput falan bağla yakınındaki bi ağaca. Sonra xxxx baba türbesi diye ufak bi tabela. 5 yıl sonra gel çiçek gibi yaparlar orayı.
Dalga geçmiyorum, son derece ciddiyim.
www.milliyet.com.tr

Bölge röleve ve anıtlar müdürlüğü, bölge koruma kurulu.
www.kulturvarliklari.gov.tr
www.kulturvarliklari.gov.tr

Mobildeyim edit yapamadım. Uluslararası herhangi bir kurum kafasına göre gelip koruma altına alamaz maalesef.

elektronik, hediyelik esya

Hurma seviyorsaniz hurma :) acayip guzel ve ucuz, diyet fln yapiyorsaniz super ara ogun oluyor

Parfüm de olabilir.

Macbook/laptop/telefon

Ben birini tanıdım. Biyoloji mezunuyum. Inançlı bi tipti. Sertifikasini nerden nasıl almış, hiçbir fikrim yok. Bana kalbinin üstünde biriktirdiğin taşları eline al, ez gibi bi şeyler demişti. Basbasa da değildik, çevremizde bi sırtından vardı. O kadar insanın içinde kalbimin üstündeki soyut taşları alıp avucumun içinde ufaladim falan. Awkward üstü awkward bi deneyimdi. Niye böyle yapıyorlar bilmiyorum. Gittiğim psikiyatrist de arada böyle antin kuntin işler yaptırıyor, yok ayağa kalk, gözünü kapa kendini bi dağın tepesinde hayal et, karşında bi canavar var vs. Ama Allahtan, insan içinde yaptirmiyor bunları.

Mezunuyum=mezunu

mal mal tipler ama her malın alıcısı oluyor. bi bok olamayanların dilini kullanıp insanları sömürmesi evet. hayat koçu olsa kendine koçluk yapar hayat koçluğu yapmazdı

yalan dolan işler ya, seminer filan alıyor bunlar. kendimizle barışmalıyız, mutluluk çok kolay aslında filan feşmekan bir sürü klişe şeyler diyorlar, bu dediklerine de körü körüne inanıyorlar sanki kendileri keşfetmiş, bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamışlar gibi. özgeçmişlerini filan da bunla süslüyorlar, yöneticilik becerisi artı on oluyor çünkü galiba. ben çok gıcık oluyorum bunlara ya. üç tane koyunu güdemezler, ama işte yaşam koçu. he canım he.

ama antrenörlüğü, diyetisyenliği filan yaşam koçluğu tırıvırısıyla besleyenler oluyor. onları bu yanardönerlerden ayrı tutmaya meyilliyim. sonuçta uzman oldukları bir konu var, yan dallarda gelişiyorlar. aferin onlara.

Bazıları için sömürü aracı, ama bazıları da kendi hayatlarını değiştirmişler ve başkalarına da bu konuda yardımcı olmak istiyorlar içtenlikle. İkisinin ayrımının kolayca yapılabileceğini düşünüyorum.

İş bulamayınca umut tacirliği yapiyorlar iste. Kafasi karisik insani kandirmak en kolay yontem. Bu isi hakkiyla yapa ve profesyonel olanlar da finans sektorunden gelen gayrimenkul danismanlari. Koc ailesinin bile yasam koclari var ki onlar da gayrimenkul ve finans danismanlari. Onun disinda alayi cop.

genellemek yanlış olur. yaparız ama önyargı olur bu. elbette o sektöre de "uuu para getiriyor" diyip insanları sömürme tadında yaklaşanlar var ama gerçekten hepsini öyle görmek komik ve 2 boyutlu olur. tüm psikologlara bakıp "amaaan yat uzan, geçmişini anlat diyorlar, kendileri o esnada sudoku oynuyorlar" demek gibi olur. spritüel camiada da mesela "eveeet şimdi evrene pozitif enerji yolluyoruz" diyip tatil yörelerinin animatörleri gibi takılanlar var ama onların varlığı ne spritüelizmin ne de evrenin varlığına müdehale edemiyor. kısaca tek renkten yola çıkıp palet hakkında atıp tutmamak gerek. "kendimizle barışmalıyız" mesela gerçekten doğru bir öğretidir. bunu bu adamlar söylüyor diye yalan dolan olmuyor. buna inancı olmayan kesim yüzünden öyle gibi geliyor. ee naparsın işte insan acı çekmeye meyilli ise yapacak bir şey yok.

dip not: yaşam koçu değilim. ama iyi bir araştırmacıyımdır. objektifliği severim, desteklerim.

İclerinde iyi olanlar da vardir. Fakat duzenbazlarin da ekmek kapisi olmus.

Biyoenerji uzmani, yasam kocu gibi sifatlarla etrafta dolanan tipler var.

Varligindan emin olmasam da good will huntingte robin williamsin oynadigi psikiyatrvari biri insan hayatini cok degistirebilir. Yahut antwone fisher filmindeki denzel washington gibisi - ki gercek hikayedir.

Falcının bi mahalle üstünü. Koşarak uzaklaş. İki sertifikayla olmaz o işler.

böyle işlerin hep alıcısı olur, özellikle ülkemiz insanı kandırılmaya çok müsait. bir şey olamadıysan yaşam koçu falan olup güzel güzel geçinmek mümkün.

Enerji muhabbetinden ayrı konuşacak olursak, kendine yetemeyen, kafası çok çalışmayan ama parası olan insanları yolan zeki insanlar olarak görüyorum kendilerini. Benim de aklımdan geçiyor aslında.

Hayat kıçı işte.

Başlığı takip ediyorum.

80k$ bir çok yer için iyi bi para. Ama sıkıntı şu, para herhangi bir ülkeye elini kolunu sallayarak gitmene imkan sağlamıyor. Eğer milyon bazında paran yoksa, sponsorluk, evlilik, ankara anlaşması vb. gibi bir şeye mecbursun. Eğer sen başka bir yolunu biliyorsan merakla bekliyorum

avrupa'da bu parayla baltık ülkelerinden ev alınabilir diye tahmin ediyorum, benzer bir duyuruya cevap vermiştim geçenlerde ama şu an bulamıyorum maalesef. benim böyle bir imkanım olsa sanırım estonya'yı tercih ederdim ANCAK baltık ülkelerinde ciddi bir rusya saldırısı korkusu var. bir gece ansızın 82 narva 83 tallinn olabileceği gibi bu insancıklar huzur içinde yaşamaya da devam edebilirler. ben türkiye'den her şekilde iyidir deyip yerleşirim imkânım olsa ama "o kadar parayı estonya'ya gömmeyelim" diyeni de anlarım pekala.

güney amerika hakkında pek bilgim olmamakla birlikte o parayla gayet güzel düzen kurulur diye tahmin ediyorum. öyle bir şey yapacak olsam kolombiya'yı tercih ederdim sanırım... hem farc'la da barıştılar şimdi, nispeten güvenli ve düzgün bir ülke sayılır. güney amerika'da benim aşkım bebeyim şili'dir ama oralarda da tansiyon yüksek bu ara sanırım, bilemedim.

durumumuz çok benzer sayılmaz ama ben bir aksilik olmazsa ağustos'ta lviv'e yerleşiyorum, 22 yaşındayım. burada birinci sınıftaydım henüz. orada bir okula lisans için başvurdum, kabul aldım. araya danışman firma falan sokmayıp her şeyi kendim hallettim. hazırlıkta harç 3400 liraya, bölüm için de 3200 civarına denk geliyor. benim istanbul'da aylık masrafım 1000 lirayı aşıyor. orada okulun yurdunda kalacağım ki devlet finanse ettiği için aylık 30 lira gibi komik bir paraya geliyor. onu geçtim, eve çıkacağım desem, yanıma bir arkadaş bulup ayda 300 liraya gayet güzel yaşarım. otobüs/tramvay ücreti gün itibariyle 46 kuruşa denk geliyor ki buna öğrenci indirimi dahil değil. hastası olduğum kırmızı et, patates, soğan falan çok ucuz. kulağa çok komik gelebilir ama benim için önemli detaylar hepsi. üstüne üstlük 5 sene yurtdışında okuma, ukraynaca ve rusçayı çok iyi seviyede öğrenip diğer yabancı dilimi (ingilizce) geliştirme kısmı var... avantajım, internet üzerinden yapıp türk lirasıyla kazanabileceğim iki farklı işimin ve dolayısıyla ukrayna'da döviz kazanma şansımın bulunması. yoksa tabii ki ortalama maaşın 500 lira olduğu, doğusunda savaş yaşanan bir ülkeye gitmek çok süper bi' olay değil.

yine de ben kararımdan dolayı çok memnunum. ukrayna'da da yolsuzluğun bini bir para ama çocuklara "ölüyle cinsel ilişkiye girerseniz orucunuz bozulur" yazan kitaplar dağıtmıyorlar. ülkenin içinde bulunduğu duruma rağmen islamcı magandalar terör estiremiyor, orta ve batı ukrayna'da terör olayı sıfır. ülke de aşırı ucuz. lviv dediğin şehir zaten avrupa'nın dibinde, mimarisi olsun halkının kafa yapısı olsun avrupai sayılır.

ben sağ salim gider ve mezun olabilirsem, param olması durumunda baltık ülkelerine sapmayı düşünüyorum. master için hiç değilse mesela. kısa süreli projeler ya da. bence o bölgenin tek sıkıntısı rusların saldırma ihtimali, onun dışında ne terör uğrar ne başka bi' şey. ha yaşam tarzına bağlı olarak oralar seni çok sıkabilir, onu da düşünmek lazım. ben 3 ay evden çıkmasa eksikliğini hissetmeyecek birisi olarak izlanda'nın köyüne bile giderim yani ama herkes öyle değil, sosyallikler seksler gırla.

o kadar param olsa yeni zelandaya yerleşirdim.

kibris'a gidebilirsiniz.

ya da

bosna

ya da

Kazakistan

ya da

malta

ya da

portekiz

Galiba Avustralya, Kanada, yukarda Yeni Zelanda da denmiş, hiçbir bilgim yok ama o da uygundur herhalde, bu tip ülkeler sana gider. Gerçi para yeter mi bilemem, onu oralarda konaklayanlar söyler. Güney Amerika'nın uzaktan göründüğü gibi olmadığını düşünüyorum. Yalnız tamamen cahilim o coğrafya hakkında, sadece tahmin yürütüyorum. Yani düşünüyorum da Kolombiya'da, Uruguay'da, Şili'de falan yaşanmaz gibi geliyor bana. Bir de biliyorsun geçenlerde elemanın teki polisten resmen dayak yedi Uruguay'da. Fazla göçmen alan bölgeler değil buralar. Bölge halkının yabancıya alışkın olması şart. Hatta bu özelliği ilk sıraya koymalısın. Sanmıyorum ki hayat oralarda bir yabancı için hayal ettiğimiz gibi olsun. Bu yüzden benim aklıma direkt Kanada geliyor. En ideal ülke sanki bir yabancı için. Ha ben Avrupa'yı sevdiğim için Almanya'ya geldim. Fakat daha fazla param olsaydı Abd ya da Kanada düşünürdüm sanırım.

Kanada'yı mevsim şartlarından dolayı düşünmüyorum. Avustralya için ise vize alımı gerçekten çok çok zor. Yeni Zelanda ise seçeneklerim arasında.

meslek ne?

paranız olsa da ülkeler hadi ne zaman geliyorsun diye beklemiyorlar. göçmen kabul şartlarını araştırmanız gerek.

mesleğiniz nedir, o ülkede bu meslekteki insanlara ihtiyaç var mı ve ülkenin bu konuda bir politikası var mı bakmak lazım.

Tayland'a gidip hostel açın.
Daha yakın istiyorsanız Belgrad'da hostel ya da 3. nesil kahveci açın.
Olur yani pek de güzel.

Bu arada Vancouver nispeten iyi deniyor aslında mevsim şartları açısından fakat epey pahalı olduğunu da duymuştum.

Siyaset bilimi/Uluslararası ilişkiler okudum ama farklı alanlarda alakasız işlerde çalıştım bugüne kadar. Mesleğim şudur diyemiyorum açıkçası.

+ Amerika'da akrabalarım var ama gerek siyasal durumlar gerek stres vs gibi konularda Türkiye'den çok da farklı olmadığını düşünüyorum atmosferin.

kamboçya.

www.dunyabirmasaldir.com

www.dunyabirmasaldir.com

www.dunyabirmasaldir.com

www.dunyabirmasaldir.com

Tekrar salça oluyorum duyuruna ama yapman gereken Reddit'te düşündüğün ülkelere ait subreddit'lere yazmaktır bana kalırsa. Sonuçta özellikle Güney Amerika için orada halihazırda yaşayan kişilerden fikir almak çok daha sağlıklı bence, zira turistik gezi ile yaşamak aynı şey değil. Mesela turistlere sorsan İstanbul hala tam bir cennet, halbuki durum pek de öyle değil. Terörden falan bağımsız konuşuyorum. Öte yandan ekonomideki bozukluktan ötürü ülkesini terk eden birçok Arjantinli ile tanıştım Berlin'de. Şikayet edip duruyorlardı. Gerçi hükümetleri değişiyordu, belki onunla alakalı bir değişim de geçimişlerdir, bilemiyorum. Eğer ciddiysen bence direkt yaşayanların fikrini al.

www.reddit.com
www.reddit.com
www.reddit.com
...vs.

Takipteyim.
der meister +1
Lviv yasanabilecek bir sehir. En azindan belli bir sure.

27 yaşında 40k nasıl yaptın aga?

Ben de aynı yaştayım cebimde 130 euro var. Ama neyse ki bir şekilde sittir olup gittim ülkeden.

Gel almanya'ya dönerci açak.

ya bu ülkenin sizin gibi aydın insanlara ihtiyacı var, nereye gidiyorsunuz?
şaka şaka sen de git, laikçi der meister da gitsin, ülke bize kalsın)))

Arkadaşlar biraz cahilce olucak bağışlayın ama, mesela bu 80 bin dolar hangi şekilde yurtdışına çıkarılabiliyor ev almak için? Ya da ev alırken o para evin sahibine vs nasıl ödeniyor?

@ne nicki be aynen kanki çomar çomara takılırsınız artık:)

@brasileiro,

Ülkeler arasında değişiklik gösteren bir durum. Mesela Amerika'ya gittiğinizde dilersen yanında 1 milyon dolarla dahi giriş yapabilirsin. Herhangi bir kaynak göstermen gerekmiyor bunun için. Bazı ülkelerdeyse 15 bin dolar üstü her para için gelir kaynağı göstermen şart. Gerek havaalanında gerek ise banka transferlerinde. Ülke kanunlarına bakmak lazım.

(bkz: uruguay vatandaşlığına geçmek) diye bir başlık var ama bilgim yok. Bi bakabilirsiniz.

ya allah aşkına, kanada düşünmüyorum falan denmiş. kanada seni düşünüyor mu bir sorsana. 80 bin doları olan herkes kanada'ya yerleşebilseydi kanada'nın nüfusu 1 milyar falan olurdu herhalde.

yeni zelanda da aynı. 240 bin lira çok para değil ki. iş falan kurman için genelde 500 bin dolar falan gibi meblağlar isteniyor zaten.

@bohr atom modeli; bir master programından kabul alabilirse alır, vizeye başvurur ve gider işte. Okul parasını rahatlıkla çıkarıyor. Okula harcadığı para kadar da cebine kalıyor, onla da masraflarını karşılar, bir de okurken bir şekilde ek iş bulduğunu farz edelim. Master'dan sonraysa birkaç yere başvurur ve adamakıllı bir çalışma izniyle Kanada'da çok daha yerleşik bir hayata geçmiş olur. Anlamadım ki bu anlamsız atarının sebebini.

okumak olabilir onu düşünmedim. ben direkt göçmenlik olarak düşündüm.

italya toscana yada calabria bölgelerindeki koylerden birinde o paraya ev alır kucuk de bi iş kurarsın çiftçilik yada cafe falan. hayali bile guzel.

browser firefox ise
eksi normallestirici
beta yukarı kosede acilan menude
ve ayrı sekmede aciliyor.

chrome kullanıyorum. zaten genel olarak olay ben sen değil. yazarların tamamı için eklentiye gerek olmaksızın bir çare lazım.

chrome da da var ekşi normalleştirici
hocam
maalesef ekşi sözlüğün politikası bu.
hatta bir sub etha olayı kapanmıştı bu yüzden.
ben de begenmiyorum ama adblock plus + ekşi normalleştirici

ekşi normalleştirici her yeni linke tıkladığında kapanıp açılıyormuş gibi davrandığı için sevmiyorum ben. son görünüme alıştım. reklamlar için de adblock var.

sub-etha için yer imleri araç çubuğunu kullanıyorum. oraya direkt sub-etha linkini attım, düzenle menüsünden de adını sildim. şimdi sadece ekşi logosunun olduğu ufak bir buton var. oradan sub-etha'ya ardından gideceğim siteye gidiyorum.

Ben compu'nun niye bu kadar sozluke bagli oldugunu anlamiyorum

Himmet dayi gibi direkt sub etha'yi inlece ekledim oyle geliyorum

Kanal tedavisi olmadiysa kanal tedavisi yolu gorundu.

Olduysa da yenileme ya da diger alternatifler.

play.spotify.com

play.spotify.com

play.spotify.com

play.spotify.com

bahsettiğin grupları dinlemek istediğimde ya açıp albüm dinliyorum, ya da yukarıda sıraladığım listeleri shufflelayıp dinliyorum ben. çok fena değil bence.

open.spotify.com

Malum ortamdan indirdik ve izledik.
Başka sitelerden ara.

biz indirmekle uğraşmıyoz artık "the walking dead izle" yazıyoruz google'a veriyor.

biraz telif mevzusunu sıkılaştırdılar galiba. o yüzden sezon bittiğinde dizilerin bölümleri topluca bulunamıyor bir süredir. haftalık takip edersen yakalayabiliyorsun. vikins'te de aynı sorun var.

yue'nin yöntemini uyguluyoruz genelde.

dizimag' e giriyorum. idm ile pıtır pıtır iniyorlar.

proxy işleri öyle oluyor genelde. verimli bir şey bulman son derece zor.

vpn dene, zenmate vs.

@zombi,

splitter kullanmıyorum zaten.

modemin ayarları kendiliğinden mi yapılıyormuş?
yoksa modeme kullanıcı adı ve şifre girmek gerekebilir.

@gkhncnzdgn,

modem bana ait, hızlı kurulumu seçerek bana verilen kullanıcı adı ve şifreyi girdim ama ışıklarda değişen bir durum olmadı. kullanıcı adı ve şifreyi girip kurmak yeterli değil mi? başka bir işleme daha mı ihtiyaç var yoksa?

yeterli olması lazım. fakat kullanıcı adı uzantısı @ttnet veya @vodafone falan oluyor, servis sağlayıcılardan alınan bazı modemlerde kısıtlı oluyor bu uzantıyı değiştirme izni. ondan da kaynaklanıyor olabilir.

modem marka ve model ne?

@jugador,

www.eyfel.net

modem şu hocam.

bugün ben de vodafone yalın internete geçtim superonline dan. mevcut telefon kabloma telekomdan biri gelip bi şeyler yaptı, ya da kutudan halletti bilemiyorum.

kurulumda değişiklik yok ancak şu oldu bende: xy123456z@vodafone olan kullanıcı adımdaki rakamların sonundaki "z" harfini görmemişim, buna dikkat edebilirsin. sonrasında şifreyi text editorden kopyala yapıştır yaptığım için kabul etmemiş.

müşteri hizmetleri problemin ne olduğunu söylüyor. 0 850 542 0 542 yi araman iyi olur.

meğersem apartman girişinden tesisatı eve kadar çekmem gerekiyormuş(ki evde telefon hattı vardı zaten). bugün elektrikçi çağırarak yaptırdım ve olay çözüldü. yardımcı olan herkese teşekkür ederim.

bol cepli şeyler giyin. fazla dikkat çekmemesi lazım. üzerine giyeceğin şeylere de dikkat et ki ötme. metal olmasın yani üzerinde.

hayir, cok garip rakamlar cikardigim oldu.

daha kural bastan bir garip, döviz kuruna bakip euroya mi ceviriyorlar vs?

el bagajina yerlestir, cebinde durmasin, bolca cepli olayina gerek yok. cantamda laptop var, fotograf makinesi var, harddisk var. cantamin icinde para olsa ne fark eder olmasa ne fark eder? cantamdan calinir diye düsünmektense, cantam calinirsa diye düsünmek lazim. üzerinde tasimani önermem, ötünce kontrolde bu ne lan diyip cidden havalimani tarihindeki tek kontrolü yasatabilirsin.

cantada ne olup ne bittigi pek umurlarinda degil, bu sekilde cikarttigim cok oldu.

durdurup soruyorlar pasaport kontrolünden sonra. 10000€'dan fazla para taşıyor musun diye. Macaristan'da durdurdular ve Hollanda'da durdurdular şimdiye kadar aynı sebepten dolayı. Hayır deyince bıraktılar şimdiye kadar ama yalan söylediğinizi anlayabilirler bir ihtimal ve bagajlarınızı arayabilirler.

20.000 euro çıkarmıştım. Öncesinde de duyuruya sormuştum ama soruyu bulamadım şimdi. Özellikle kontrol edene hiç rastlamadım ama arada soruyorlar, üzerinizde şu kadardan fazla para taşıyor musunuz, çantanızda şu var mı bu var mı diye. Yemleme gibi düşün. Yüzünde tiksinti ve şaşkınlık ifadesini karıştırarak "no" dersen problem olmuyor :D

4 5 kere girdim çıktım para soran olmadı. Fakir görünüyorum heralde xd

bana da para sormadılar hiç, fakirliğimiz belli oluyor demek ki.

uçakta dağıttıklar kağıtta sormuyorlar mı ?

dün şöyle bir duyuru açmıştım;

www.eksiduyuru.com

benimde yarın yurtdışından misafirlerim gelecek ve 2 çocuk olacak (aynı kişilerden bahsediyor olmayalım?), muhtemelen gezmek isteyecekler ama ne diyeceğim hiç bilmiyorum valla.

Valla durum şöyle şöyle desem çok büyük bir hayal kırıklığı olacak onlar için. Ne yapacağımı şaşırdım tamamen.

Gidin bu sıcakta tenha oralar 3 gün önce gittim

300 dolar civarı.

www.moneygram.com

global.moneygram.com

en yüksek 10000$.

www.denizbank.com
www.bankasya.com.tr

10000$ için 300$ komisyon alınıyormuş.

Yurt dışına çıkan kişilerin bankacılık sistemi dışında çıkarabilecekleri Türk Lirası limiti 5.000 ABD Doları karşılığı Türk Lirası'dır.

www.dkib.org.tr(2013-1-Sayili-Genelge).pdf

sayfa açılmıyor?

www.dkib.org.tr

Uzun suredir 5.000 dolardi ama son 2 ay icinde fln 10.000 e yukselmisti diye haber gormustum. Hatta gelirken dis hatlarda da bi yazi gormustum 10.000$ diye sanki ama cebimde 100$ fln oldugu icin beni ilgilendirmiyo diye okumamistim. O sekilde bir aratin guncelleme olmus mu son zamanlarda diye.

tav'a mı aramak lazım durumu öğrenmek için?

bakmiyolar bile haci

forum.donanimhaber.com

ben bu yukarıdan çok bilgi edindim. belki sen de faydalanabilirsin.

İlk etapta ağırlık en büyük etken. Devamında satış sonrası destek, malzeme kalitesi, ömür boyu garanti gibi unsurlar geliyor.

250 tl'ye alacağın bisiklet seni sürüyor, 1250 tl'ye aldığın bisikleti sen sürüyorsun.

500-600'e mesela bir öneriniz var mı? Şunu al diyebileceğiniz.

500-600'e temiz, güzel ikinci el bulabilirsin biraz da şansın yardımıyla. Sıfıra iyi bisiklet bulmak zor o fiyata.

carrefour

koton

c&a

banana republic , lcw , de facto

H&M; 9.90TL.

Uydunet'ten falan bak?
KAblo tv kullanıyorsan onların da interneti var.

49.9 TL fena fiyat değil piyasaya göre Vodafone veriyor hizmeti.
Bir bak derim, memnun kullananlar genel olarak, fiyat-performans açısından da iyi, ilgili link;
www.vodafonnet.net

kacis oyunlari var onlara bir bakin isterseniz.

fırsat sitelerinde tekirdağ'da yamaç paraşütü falan satılıyordu, hala varsa onlardan alınabilir. istanbul'da ara ara bungee jumping organizasyonları düzenleniyor. bunlar da çok adrenalinli oldu ama aklıma ilk gelenler bunlar :)
evden kaçış oyunları oluyor, onlar denenebilir.
girin bi ps cafeye, 5 saat guitar hero metallica kasın .d

evden kaçış oyunları 4-5 kişi ile oynanmıyor mu? iki kişilik bir şey arıyoruz açıkçası.

10 kişiyi burdan toplayıp gidelim olmammı ?

2-5 kişi arası diye hatırlıyorum ben

öyleymiş: www.grupanya.com

başka bissürü aktivite de var, sevgili yapıp gidesim geldi valla

Şu grup baya eğlenceli işler yapıyor. Bence seversiniz: www.facebook.com

motosiklet al

Hiç canlı müzik dinlemedim orada ama ortam hayli düzgün. Ucuz sayılmaz elbette ama memnun kalırsınız sanırım.

bikac ay once canli muzik varken tesadufen gittik
ortam nezihti ama muzik o kadar kotuydu ki bir bira icip kalktik. cok cok kotuydu.

3-4 ay once cumartesi aksami calan arkadaslar buralardaysa icimi dokeyim, arkadaslar muzik yapmayin demiyorum hobi olarak gene yapin ama bunu kamuya acip kafa sikmek niye? :(

@littlejack vokal bayan miydiig

hangi ülke ? iyi alıyomuşun.

Ülkesine göre, sonuçta bizde 6,5% olursa 10%'luk tl faizi yerine herkes dolar tercih eder ve doların aşırı yükselmesinde sebep olur.

1,2 çok düşük, genel internet bankacılığı oranları 1,80% falan dolar için.

Dolarin tl karsisinda getirdigi kazanci da hesaba katmalisin.

kapı kasasının arkası boşluk ise oraya beton döktürün, arkası boş olduğunda çok kolay eğilebilir levye ile.

bu beton döktürme olayını kime/nasıl yaptırmak lazım?

nasıl oluyor anlayamadığın için basit açıklama: www.unfortu.net

geçen gün bizim alt kata da akşamüstü 4-5 gibi aynı şekil girmişler balkon kapısını kanırtıp. mümkün yani.

Levyeyle açmaya karşı emniyet kancası diye bişey satılıyor. Basit bişey ama işe yarar. www.malzemeciniz.com

Animalman in dedigi gibi.
Kasa ve duvar arasini kopukle doldurduklari icin levye ile cok kolay acip giriyorlar.

Sanirim bir insaat iscisi bulursan kapinin kenarlarini kirip beton ile doldurur.

Kalçadan Kenacort-A'yı ilk defa duydum. Bende de saçkıran olduğu zaman 15 gün arayala saçkıranlı bölgeden, yani kafamdan 1 mg kortizon vurdular. İğneler kısmi olarak işe yaradı, bölgede saç çıktı ama yeterli olmadı. Biraz zaman geçtikten sonra saçlar dökülmeye başladı saçkıranlı bölge kocaman oldu, yaklaşık 10 cm kadar büyüdü, bunun ardından günlük 50 mg kortizon hap verdiler, yaklaşık bir sene kullandım, saçlar geri geldi ama dökülen bölgelerde gürlük oranı eskiye oranla biraz düşük. Kortizon tehlikeli fakat doktor kontrolünde olursa problem olmaz. Bu ilacı devamlı olarak kullanan insanlar var, bir de bunu düşün. O düşük dozlarda kilo alımı olmaz, ben 1 sene boyunca nerdeyse kilo almadım fakat sıfır tuzla beslendim.

Edit: Ayrıca tiroid hormonlarına baktır, bende bu olaydan sonra tiroid hastalığı çıktı.

Bana Kenacort'u bölgesel olarak vermişti. Yani dökülen yerlere uygulayacaktı ancak 100 küsür lira seans başı ücret istedi. Karşı çıkınca ise kalçadan olabilirsin etkisi aynı olacak dedi daha sonra. Umarım işi bilmeyen bir doktorla yanlış tedavi uygulamıyorumdur.

Yine de dediğim gibi kısmi bir şekilde çıktı saçlar ancak hala daha yeterli seviyede değil.

bu arada unutmadan:daha önce bölgesel olarak depo-medrol iğnesi yaptı başka bir doktor, önce hafif bir şekilde çıktı sonra ise döküldü.

doktorunu değiştir, farklı doktorlara gitmeyi dene eğer denemediysen. bunun dışında pek bir fikir gelmiyor malesef aklıma. geçmiş olsun bu arada.

Bende de sakalkiran çıkmıştı yıllar evvel. Aynisini yasayip sarımsak, jilet, doktor receteli ilaclar dahil cesitli tedaviler deneyen bi arkadasimdan, bu illetin tamamen psikolojik olduğunu, tedavilerin ise yaramadığını duyduktan birkaç ay sonra da kendi kendine iyileşti.

3-4 doktora gittim. hepsi de aynı şeyleri söyledi.

stres var evet bir süredir. bunu doktora da söylemiştim, lustral kullanmamı söylemişti. ama böyle bir olaydan dolayı da antidepresan kullanmayayım diyorum. o derece bir psikolojik buhranda değilim.

Benim de stresten olmuştu ama genel iş stresi. Stres durduğu halde sakalkiran iyileşti.

Eski çalıştığım şirkette saç, sakal, kaş, kirpik neyi varsa dokulmuştu cocuğun birinin. Tedavisi hakkında bir bilgim yok fakat, bir 6-7 ay içinde hepsi hzlıca çıkmaya başladı. Öyle çok özel bir tedavi uygulandığını sanmıyorum, maddi durumu çok iyi değildi çünkü. Sorunuza cevap değil ama, en azından umudunuzu kaybetmeyin diye yazmak istedim. Düzelmeyecek bir durum değil. Ayrıca stres en büyük düşmanı hakikaten de. Çok geçmiş olsun. Bol bol saç sakal diliyorum:)

sakalların dökülüyor nasıl "o derece bir psikolojik buhranda" değilsin? vücut alarm veriyor, stresi nereye vuracağını şaşırmış

2 sene sakalkıran 1 sene saçkıranla uğraştım. yanisi en başta döküldü, tedavi oldum çıktı, aradan bi süre sonra gene döküldü, tedavi oldum çıktı, en sonunda saçtada açıklık yaptı. ondan da zor da olsa kurtuldum.

sıçrama varsa dişi cinsinden falan deniyor bu zıkkıma. doktor hangi iğneyi yaptı ? hangi doktora gittin ? nerede yaşıyorsun ? ben kurtuldum bu zıkkımdan her türlü yardımı edebilirim.

Mac bitiminde minibusler dizilir cikisa zaten.

@delifaruk,

bakırköy'e giden var mı o saatte?

Mac oldugu gunler, saate bagli olmaksizin var.

bodrum kat veya en üst kat olmasına bakılmaksızın her evin arsa üzerinden bir payı vardır, bu tapuda yazar. bazı bodrum katları ise ikametgah değildir, hasbelkader içinde oturan vardır, payı da yoktur. eğer tapu varsa, yeni yapılan binadan da payı kadar yararlanır. tapu yoksa zaten ortada herhangi bir hak yoktur.

rygard,

Tamam ama imar giriş artı 5 katsa bodrum katı ne olacak? neticede üst kattakiler evlerine karşılık ev alacak ama bodrum katının kat imarı sabit kalacağından öyle bir şansı yok yeni kanun gereği.

suan bizde kapıcının oldugu bodrum katı, son sistemde sıgınma odaları diye geçiyor. 5 katlı bina da olsa olmak zorunda sanırım. Bazı apartmanlarda onu otopark ile kombine siginma odasına dönüştürüyor. belediyeye verilen çizimlerde öyle en azından.
bodrum katta evin varsa, bir üste çıkıyorsun sanırım ama onu mimar ve fırma ile anlasmanız lazım. zaten aylar süren pazarlıklar sonucu karar veriliyor. örneğin annemin evi giriş katı, o şuan birinci kat oluyor, bodrum da sıgınma odası diye geçiyor.

tendra,
cevabım kesin net değil, kesin cevap için soruşturmam lazım ama benim düşüncem şu;
şimdi yeni binalara 1 veya 2 kat artı imar hakkı veriliyor genellikle, bodrum katındaki daire de bu şekilde yerleştirilebilmiş oluyor. muhtemelen bu +1 kat hakkı bodrum katını düşünerek oluşturulmuş bir şey. bir de şöyle bir şey var müteahhitler kendilerine 2 daire temiz kalmayacaksa zaten pek bu işlere girişmiyorlar veya kat sahiplerinden para alarak yapıyorlar. yani illa ki apartmanda yaşayan kişi yerleşiyor. tapusu olan adama hadi biz yıkıyoruz yeni yaptığımızda da sana yer yok demezler. oldu ki demek zorunda kaldılar o daireyi satın almaları gerekir.

bedel konusunda da belli kriterler var, konum, metrekare, bölgenin değeri şu bu vs.

cevaplar için teşekkür ederim. bir yakınımın başına gelen bir durum bu.

binadakilerin 3'te 2'si binayı yenilemek için müteahhite vermeye karar vermişler. karşılığında daire başı 150'şer bin lira verilecek. tek bir daire sahibi olarak hayır da diyemiyorsun. +1 kat imar da verilmediği için rahatsız edici belirsiz bir durum var ortada.

yakının şu anda elinde kat mülkiyeti varsa ve yeni yapılacak binada ona daire düşmüyorsa veya bodrum sığınak gösterilip kat irtifakı verilerek orada yaşaması öngörülüyorsa kesin bir yaptırımı vardır. sonuçta elinde kat mülkiyeti varsa şu anda bu dönüşüm sonucunda da kat mülkiyeti olmalı eğer olamıyorsa belediye vs görüşsün bence, çoğunluk sağlanmış olsa bile burda bir mağduriyet var +1 kat imar hakkı da verilmediği için. bu durumda yıkılıp tekrar yapılamaz gibi bir durum olabilir. veya en kötü ihtimal kat mülkiyetini satın alacaklar ama ne kadar değerini bulur o bir soru işareti..

olur da yine bodrumda daire yapacağız mağdur olmayacaksın vs gibi laflar edilirse dikkatli olunsun. sığınak şu bu diye orayı projede onaylatırlarsa sonra suyuydu doğalgazıydı vs daire olarak görünmediği için sıkıntılı olur bayağı.

Koç Üninin sosyal politikalar merkezi, boğaziçinin avrupa siyaset okulu gibi yerlere bakabilirsiniz. email atın en azından sorun staj olanaklarını. Bir de abilan.comu takip edebilirsiniz.

helsinki yurttaşlar derneği nde boun dan bi ark staj gibi bişey yapıyodu. yani gidip takılıomuş orda öyle telefonlara falan bakıyomuş.

ama ismi staj işte if you want

İdeali hocanın yazdığı şekilde.

İçin rahat etsin diye link veriyorum: www.simplyshredded.com

"Generally, do compound lifts first, two-hand free-weight lifts next and finish with one-arm or cable exercises."

"inefficient exercise order:


Do compound lifts, such as dips or close-grip bench presses, first.
Do two-arm, free-weight extensions next.
Finish with unilateral (one-arm) or cable exercises.
You can change the preceding order on occasion, but stick to it for most tri workouts."

arkadas ne sorunlu adam varmıs su vucut gelistirme konusunda. ama sakin eksi de baslik falan okumayın he, burda sorun e mi.

triceps calisirken temelde 3 hareketten bahsedebiliriz.
pushdown varyasyonları, dips varyasyonları ve "extension" varyasyonları.
bu hareketlerden en pisligi extensiondur. dirsekleri cok yorar. eninde sonunda o dirsegi elinize alırsınız.

sıralamanın onemi var, bu ustte soyledigim şey işte.
programın da yanlış. extension triceps idmanlarında en sona gelir.

linki salla sen beni dinle.
ilk olarak rope pushdown yapiyorsun, bunu hafif yapiyorsun. kasları sisirmek için degil dirseklerini ısıtmak için.

ondan sonra pushdown yapiyorsun ister düz ister ters.
ondan sonra dips yapiyorsun.
ondan sonra extension yapiyorsun. extension 2 hareket yapma. skull crushers cok abartılmıs bi egzersiz. triceps ext yap, 10 degil 12-15 tekrarlara cik onda. esas ilk ikisi iyi. ama hadi extension da yapmıs ol.

ingilizcen varsa john meadows diye bi amca var, videolarını izle, yazılarını oku.
bu arada, daha ilk hareketten sonra2. de tırtlıyorsan o programlar için sana erken demektir. setler arası min 1 dk dinlen, her sette failure a gitme. hareketler arası da 2-3 dk dinlen. extension hareketlerini salla şimdilik,bi süre alissin yüksek volume e kasların ondan sonra eklersin.

Sen ne sırayla yaparsan yap, dirsekleri önce iyice bir ısıt. Programa dar tutuş bench press de ekle.

%10 bile değil çoğu zaman. yani bu biriktirebildiğim kısmı.

%85 civarını harcıyorum ortalama.

%90'ı gidiyor.

9 yıldır çalışıyorum hiç birikimim olmadı. hala eksi bakiyedeyim.

%0, hiç harcayamıyorum, işsizim ben. Ama alsaydım %60-%70'sini gözden çıkarırdım.

75-80

tamamını harcıyorum :/

%120 falan herhalde.

%200

%60 harcama, %40 kredi.

%150 sini harcıyorum

%100
Hayatımda para biriktirmedim.

sanırım sonumuz şöyle olacak,

(bkz: 30 yaşında bir bok sahibi olamamış insan)

%60 harcama %40 birikim
harcama detayı: %40 zorunlu %20 keyfi.

bu birikim seviyesine gelmek 7 senemi aldı. bundan önceki dönemi %95 harcama %5 birikim olarak değerlendirebilirim.

ortalama 50-50 harcıyorum. aile yanında yaşama bonusunu sonuna kadar kullanmak lazım. ha sonra o biriktiridklerimi tatil matil derken çatır çatır yiyorum o ayrı. yıllık bir bakmak lazım nolmuş ne bitmiş aralıkta.

en az yarısını artırırım.

maaşımın yarısı kredi borcuna gidiyor. sonuçta dönüşü yine bana olacak. %10 ile bes'e aktarıyorum.
yani kredi borcum olmasa yarısını koyardım herhalde.

NŞAda yarısını atmaya çalışıyorum kenara. hedefim bu yönde. her zaman olmuyor.

şu sıra harcamam %5-10 arası salınımda. tamamiyle gerçek rakkam. kendinize çeki düzen vermenize bir nebze yardımı dokunursa ne mutlu bana.

Yarısı gibi.

60-40 civarında aşağı yukarı, bazı aylar birikim daha yukarıda da oluyor.

namus ninjası şantiyede kalıyon,normaldede ailen ile yaşıyosun kesin demi lan keraneci :)

Film 3d değil öncelikle bunu kabullenelim, normal salonla imax arasında bence çok fark var ama sonuçta ikisinde de aynı film var.
İstinyepark yerine marmarapark daha mantıklı olur bence.

@freekara,

Resimdeki gibi kola yaptırılacak. Her bir dövmecinin farklı farklı rakamlar isteyeceğinin farkındayım. Amacım tahmini olarak ortalama bir fiyat almak.

3-5 bin arası. benzer kalitede yaptırmak istiyorsan.

300-400 çok az böyle bir dövme için, o fiyata yapanı bulsan bile yaptırma.

3-5 bine bulursan da yaptırma, half sleeve falan yaptırmıyorsun sonuçta kazıklanmanın da alemi yok.

temiz ve iyi işçiliği olan bir dövmecide 1000-2000 arası olacaktır muhtemelen. daha sadesi olacaksa 2000'e çok yaklaşacağını sanmam.

300-400'e yapılan işler senin de göreceğin gibi ciddi anlamda vasat. realistik dövmeler yeni yapılmış haliyle oldukça silik. iyileşince daha da kötü görünecekler. çoğu da kopyalama-internetten alınmış.

her çizim yapmasını bilen, eline her makina alan iyi dövme yapar diye bir şey yok şunu aklınızdan çıkarın lütfen. hayatın boyunca vücudunda kalacak ve ne kadar kaliteli olursa olsun zaman içinde silikleşecek. vücut mürekkebi sürekli atmaya çalışacak çünkü. işçilik konusuna değinmiyorum bile. hatasız işlendi diyelim, 2-3 sene sonra kötü göründüğü için üzerinden geçirtmeye gideceksin. ne anlamı kaldı?

sonuçta parayı sen ödeyeceksin senin kararın, ama bu dövme işçiliğin hakkını vererek 300-400 gibi fiyatlara yapılmaz. bu kadar.

olmaz tabiiki bi problem öyle kullanabilirsin

Idman sonrası ve idman sırasında kullan.

TAKSİM Vialand

Toplanma Merkezi: AKM Önü
Durak 1: Kabataş İDO İskele
Durak 2: Beşiktaş Deniz Müzesi
Durak 3: Bilgi Üniversitesi
Durak 4: Alibeyköy
TAKSİM Vialand 11:00 / 12:30 / 14:00 / 15:30 / 17.00 / 18:30 / 20:00
VIALAND Vialand 12:00 / 13.30 / 15:00 / 16:30 / 18:00 / 19:30 / 21:00

Taksim-Yeşilpınar otobüslerine binin, yakın bir noktasından geçiyor söylersiniz şoföre indirir durağın adını bilmiyorum. Ya da Taksim'den Şişhane'ye inin, Yeşilpınar minibüsleri kalkıyor oradan yine şoföre söylersiniz yakın bir noktasında indirir.

36t'ye de binebilirsiniz meydanın altındaki duraktan tarlabaşı yönüne doğru gidenlere. ayrıca otobüs beklemek istemezseniz servis dışında en sağlıklı yol şişhane'den yeşilpınar minibüslerine binmek olacaktır.

bakırköyden metroyla yenibosna'ya geç. Yenibosnada avcılar yönüne giden otobüslerin durduğu duraktan silivri otobüslerine binebilirsin.

tam emin değilim ama bakırköyden de silivriye otobüs olabilir.

metroya doğru gideceksin. yenibosna'da inince koçtaş tarafına değil de diğer tarafa. zaten duraktan cıkıp şirinevler tarafına dogru biraz yurusen durakları, mavi otobusleri farkedersin

empedokles'in dediği yerden de geçiyorlar ama kalkış yeri bahsettiğim yer. bakırköyden silivriye giden otobus yok diye biliyorum. hiç görmedim

Yeni Bosna'da inmem gereken durağın adını hatırlayan var mı?

çobançeşme

yenibosna'da ineceksin işte,
zaten bakırköyden yenibosnaya giden otobüslerin son durağından silivri arabaları kalkıyor.

Flash'ı güncelledin mi?

@godless frog,

denedim. hala aynı hikaye.

CCleaner ile chrome dosyalarını temizlemeyi deneyebilirsin, eklentileri kontrol et bi bence, hepsini devre dışı bırakıp tekrar dene.

İe'de falan durum normal mi?

Son olarak chrome'u kaldırıp, geçiçi chrome klasörlerini bulup onları temizleyip tekrar kurmak işe yarar heralde.

Öncelikle, Google Chrome'un son çıkan sürümlerinde bu tip sorunlar olduğunu Chrome Takımı biliyor ve beklemek zorundasın. Aşırı derecede bellek kullanımı da cabası.

@godless frog Chrome'da flash eklentisi yok gömülü geliyor. haliyle çağ dışı öneriler vermeyi bırakalım.

dermatolojiye gitmelisiniz. sarmısak da direk sürüldüğünde dokuyu yakabilir, ki sizde o olmuş sanırım

bu ne ya koşa koşa dermatolojiye gidilmeli bence de ciddi gözüküyor.

Resmi goremiyorum fakat anlattiklarinizdan anladığım kadarıyla aynini yaşadım, atlattim, tamamen psikolojikti benimki. Hiçbir şey kullanmadım, bi süre sonra kendiliğinden geçti.

(bkz: alopecia areata)

normalde kendiliğinden geçer bir süre sonra.fakat geçmezse dermatolojiye gitmen lazım.troid'lerine de baktırmanı tavsiye ederim.

sıkıntıdan oluyor bu olay genelde. bir cildiye uzmanına gidin. sarmısağı ben de duydum ama geç kalmadan daha tıbbi bir yöntemle önlenebilir belki

aynı yerde hatta daha büyüğü bende olmuştu, hiç bir şey yapmadım kendiliğinden geçti.(sanıyorum psikolojik)

benim bir ara sıkıntidan bıyık kisminda olmuştu ama bu kadar büyük olmadığı için onemsemedim. bir süre sonra geçti zaten.

ama senin durum dermatolojilik olmuş artık.

Ne sarmısağı ya manyak mısınız? Adam gibi bi doktora gidin.

ayda 4 - 5 kere bir şey değil. uyku hapı almana değmez. passifloara iç uyumadan. egzersiz yap.

Uyku hapi kullanma. Ben de uyuyamiyorum, uyku hapi kullanmani tavsiye etmiyorum.
www.eksiduyuru.com

@sen git ben geliyorum,
4-5 saat boyunca yatakta sağa sola kıvranmanın nasıl bir olay olduğunu tahmin edebilsen herhalde böyle demezdin. Gece kalktım sinirden odamdaki eşyaları duvara fırlattım. Artık dayanılır gibi olmamaya başladı.

En azından bu tür geceler yaşadığım zaman içip hemen uyuyabileceğim bir şey bulmam gerekiyor.

inan bana uykusuzluğa dair benim yaşadıklarımı yaşamış olsan bana 4 saat yatakta dönüp durmakla ilgili cümleler kurmazdın. ayda 4 - 5 gün uykusuz kalmamak için ilaç almaya değmez. o ilaçlar şeker değil; anasını sikiyor bünyenin.

uykusuzluktan çok çektim ben. uzun dönemler çektim. uyuyamayıp bayılıp kalıyordum evde. o yüzden kulak ver önerime. ilaç alma. egzersiz yap, passiflora iç, gerekirse piskiyatriste gidip antidepresan al. uyku hapına bulaşma mümkün mertebe.

@for day to break,

Vücut geliştirmeyle uğraşıyorum. İşten çıkıp 1.5 saat anamı ağlatıyorum haftada 4 kez. Dünde öyleydi ama buna rağmen yine uyuyamadım.

@sen git ben geliyorum,

Yani antidepresan uyku hapından daha mı zararsız?

Yastığınıza lavanta yağı damlatın.

her gün yarım yani 5mg xsanax at 2 gün uyursun aralıksız.. uyandığında da kuş gibi hafif olursun sanki dünyaya yeniden gelmş gibi. ama yeşil reçete ile veriyolar..

Uyku getiren ilaclar antidepresan ilaclar diye biliyorum. Kafama gore antidepresan kullanmaktan hic cekinmem diyorsan bunu sen istedin; remeron 15mg. Huzursuz bacak sendromuna sepep olabilir soyleyeyim.

Bunu dene: eksisozluk.com (basligi yazan ve linki veren arkadasa tesekkurediyorum)

Not: Uyku ilaci kullanma derken saatlerce uyuyamadan yatakda saga sola
donmenin nasil bir iskence oldugunuda cok iyi biliyorum.

evet daha az zararsız.

hacıt suplement kullanıyorsan kafeini falan yüksektir belkim. kimisini uyutmaz kafein.

@hasmetizm,

Bildiğim kadarıyla kullandığım protein tozunda(Optimum gold) kafein yok.

Bir de tabi belirtmekte fayda var. Bilen bilir vücut geliştirmeyle uğraşanlar için en önemli şeylerden biri güzel bir uykudur. Ben bunu yakalayamadığım için yaptığım çoğu antrenman boşa gidiyor. Bunu gece yatmaya çalıştığımda aklıma getiriyorum ve sanırım psikolojikman baskı uyguluyorum kendime. "Hadi uyu lan artık" diye. Uykuya dalamamamın nedenlerinden biri olabilir bu.

atarax

spor yapmayla uyuma arasındaki vakti daha geniş tutun, spor sırasında vucutta biriken hormonlar, maddeler uyumanızı önlüyor olabilir.

Laroxyl. Antidepresan, uyku ilacı değil. Ama yan etkisi uyku.

xanax al 2 gün boyunca uyanmadan uyu. ama yeşil reçete ile veriyolar.

yenikapı-hacıosman hattı ve füniküler 1'e kadar, tramvay 2'ye kadar uzatıldı. tünel, marmaray eskisi gibi 12 de bitiyor.

kartal metrosu hakkında bilgim yok ama o da 1'e kadar uzatılmıştır heralde.

*İstanbul için.

lhunardaien +1. 1 saat önce metroda okudum duyurusunu.

Kartal-Kadikoy metrosu 01:15 civarina kadar uzatildi. Ramazan bitene kadar. Kesin bilgi.