Ekşi Duyuru

Ilk sutuna zaman ikinci sutuna uzaklik yazarsaniz, grafik eklediginizde istediginiz gibi olur.

BF3 için; amazon fiyatı 60$, türkiye fiyatı 120TL. çok bir fark yok arada.

yazmışlar yukarıda ama tekrar etmekte fayda var.
"çünkü paramız çok değersiz"

birde şöyle bir durum varki satışlar artsa fiyatlar düşer aslında ama bizde orjinal oyun ve film alma kültürü pek yok (arşivciler dışında)

film kiralama dükkanları bile kopya dvd veriyor

bende kapalı ama yine hızım düşüyor. modemle ilgisi yok, merkezden musluğu kısıyorlar.

tabiiki.

37 liraya 8 gb flaşdisk olur mu yahu? yüksek hızlı dediği usb 3.0, onu da kullanmayacaksanız 15 liraya falan kingston 8 gb alın.

ozaman şunu alayım?
www.bimeks.com.tr

mediamarktda 16 gb 29 tl dün gördüm. usb 2

evet öyle.

iki gündür düzgün çalışmıyor zaten internet. bağlantı durup dururken ggidiyor falan. benim hızım biraz daha yüksekce senden, arada bir sınırlıyor zorluyor hatta ama kesinlikle memnun değilim.

alternatif bir firma olsa hiç durmam kapattırırım. alternatif yok. yine de kapattırmayı düşünüyorum.

0.20-0.50 arası gidip gidip geliyor, daha önce hiç upload hızım download hızımdan yüksek olmadı bu bir ilk. @dahinnotha'nın dediği gibi alternatif firma yok ama yinede kapatasım geliyor sinirden.

akk ile ilgili bir dilekçe mevzusu vardı onlara baktınız mı?

1 mbite indiriyorlar diye biliyorum, eğer 0.5 ise yine itiraz edebilirsiniz

superonline da aynı hocam bugün adil kullanıma takıldım 1 mbit ay sonuna kadar artık. tekellik arap sahipler falan o konuları da geçti olay bildiğin sanki internet doğal kaynakmış da bitecekmiş havasına girdik çok kullanınca.

adil kotasız internet paketleri mevcut, biz sözleşme imzalarken yazıyordu orda zaten adil kota sistemi mevcuttur vs. falan diye ama uygulanmıyordu o başka. uygulanmamalıda zaten. insanların internetten örgütlenip iptal ettirmeleri lazım bence (internetten toplanıp interneti iptal ettirmek paradoks gibi) bu işin prosedürü ne bilmiyorum ama mesela benim tahattütüm çoktan bitti, hadi anlaştık, yarın grev gibi herkes gidip internetini kestirmek için başvuracak dense tamam derim.

@want2die, ttnet tekel değil ki, uydunet, süperonline vb türevleri var altyapısı ttnet'e dayanmayan.

bende sabah 11 gibi 6mbit gördü, hala etkisindeyim, torrenti açtım bekliyorum ya gene olursa diye. hız 1mbit.

off aynen ya bıktım artık!

alter yayıncılığın daha iyi.

sol yayınlarından al. alter yayınları en uyduruk ,en ucuz ,en boktan yayınevlerinden biridir. istersen hem alter yayınlarından al hem sol yayınlarından ikisini de oku kendin karar ver. alterin çevirileri genelde eksik ve çevirmenleri de çevirdikleri dillere genel olarak hakim olamadığı için alter yayınlarının çevirileri çok kalitesiz kalıyor.

altın fonunu sattığında gelir vergisi alınır.bir kere de benden fon saklama ücreti(1 tl) almışlardı(iş bankası).

fon alım satımlarında devlet vergi alır, kur fiyatından da banka komisyon alır.

yani banka yerine kendim vezneden alsam daha mı doğru yapmış olurum. meblağ 75bin zira

www.isbank.com.tr

işbank 830/831/832den vergi ve komisyon almıyor. ama B tipi altın fon'undan vergi ve komisyon alıyor.

ayrıca vakıfbankta altın,dan komisyon ve vergi almıyor.

kısa vadeli düşünüyorsan (3-4 ay gibi) borsa'da "goldp" var onu tavsiye ederim. www.hisse.net buradan detaylı bilgilere ulaşırsın.

fonların fon satış ve alış fiyatları oluyor, ben direk altın satış diye bilgi vermişim özür dilerim.

Siz, bankanın altın fonunu, bankanın belirlediği fiyattan alabilirsiniz, fonu sattığınızda ise devlet ondan vergi alır. Eğer rakam yüksekse dediğiniz gibi, şubenizi arayıp fikir danışın, onalr daha detaylı ve doğru bilgi verebilir, belki de sizi daha iyi bir yatırıma yönlendirebilir

tshrt apaci işi şortta kısa olsa iyiydi bence
edit: o kadar insan burda seni rezil olmaktan kurtardı bi tik atmak çokmu? nerde bu devlet?!

tshirt kötü değil de şort fenaymış.

uyum mu ne uyumu ...?

bu şorta beyaz tişört öneriyorum.

bizimle değilsin :(

bu ne hocam ya aman apacı ısı duruyor. butcen varsa zara pull and bear gıbı markalara bak. zaranın cogu seyı guzeldır zaten

elinde telefon, sigara paketi ve cüzdan eksik.

şort değil de kapriye benziyor o. tek başına değerlendirirsek, olabilir. ama üzerindeki tişört gibi olan şey çok kötü. uyumunu soruyorsan.. sorma boşver.

lcw.dan yapılacak kombinasyonlar çok daha güzel olacaktır buna kıyasla.

iğrenç.

şort iyi tişört kötü

uyumlarıysa berbat ötesi

ad fly

hocam server tanilli.nin uygarlık tarihi adlı kitabı 205inci sayfadan itibaren sovyet devletleri hakkında. eğer aradığınız o bölümde yoksa bile, bölümün sonunda daha fazla bilgi almak için şu kaynaklara bakabilrisiniz diye bir not düşmüş.

bulunduğunuz şehirdeki nüfus müdürlüğünden alabilirsiniz.

kusra bakma da yani hiç yok.

yazlıkta okey oynıcaksan var bence gideri.

erkeklerde sandalet dönemi bitti. sandaletler abilerin ayağına düştükten ve mizah dergilerine konu olduktan sonra devri kapandı gibi bir şey.

şu an çok kaliteli bir tasarıma sahip sandaletler ancak beğeniliyor (prada gibi) , onlar da haliyle kazık.

yok.

edit: şöyle bir şey al bari.
www.dogaspor.net

oh nein helmut!!!

almasan daha iyi,erkekler giymemeli sandalet bence

korkmayın alacaımdan değil sordum sadece :))

alt tabanı çamur deryası olur sonra fare ölüsü gibi koku şaçar buram buram

yaşar dondurma adlı şirket değişik kalitelerde fason üretim yapıyordur. yani mado'ya farklı ürün, bim'e farklı ürün. birçok bisküvi çukulata zart zurt şirketi de bu şekilde çalışıyor.

illa ki aynı kalitede olmayabilir ama çok güzel lan tatlıları. yiyiniz.

www.eksisozluk.com

aynı kalitede hacı hiç bir farklılık hissetmiyorsun. süper o tatlılar valla.

Bim'den içeri girmeyişim harhalde 2 sene olmuştur. En yakın markette o evime işin ilginç tarafı.

yaşar dondurma zaten ferah dondurma ile beraber maraş'ın en şahane dondurmacılarından biri. arada aman aman bir fark yok bimdeki tatlılar ve madodaki sütlü tatlılar arasında. afiyetle yiyorum ben bim gördükçe.

Ben de çok beğendim açıkçası Bim'deki o tatlıları.

ikisinede ben 5 kurus vermem,ama alicaksan ayni zaten bu ayakkabilar ucuzunu al.

ikisi arasında puma derim adidas çok klasik kalmış. ayrıca çok daha güzel modeller var bunların ikisi de çok klasikleşmiş modeller. ama nihai karar: puma

o kadar model arasından bunları mı seçtin ikisini istiyosan puma fiyatıyla ideal

190 tl ye diesel bile alınır adidas o parayı hiç bir zaman haketmez, istediği kadar sağlam olsun. ayrıca insanlar hiç bıkmaz mı aynı ayakkabıyı milyonlarca kişinin giydiğini görünce!?

ben yerinde olsam bu modelleri tercih etmezdim ama illa birisi dersen puma, ayrıca adidasın o modeline 195 lira çok para bence, daha güzelini bulursun o paraya.

puma genel olarak çok apaçi bence

Bence diğer seçeneklere de bakmalısın fakat ikisi arasında bir seçim istiyorsan düşünmeden Puma alabilirsin.

puma'nın basket modeli köpek gibi ayakkabıdır. iki senede hergün giyerek zor parçaladım. sağlamlık açısından daha iyi bana sorarsan. özellikle yanlardan dikişli olması. ama rahatlık açısından her zaman adidas'ı tek geçerim. model olarak sorarsan adidas daha alımlı. fiyat olarak puma avantajlı.

2-2 oldu mu skor.

joker hakkımı puma dan yana kullanıyorum. ben olsam onu alırım.

arkadaşımın evindeyim, kendi evime geçicem sonra. ev yani, bu havada evde durulmaz ama başka seçeneğim de yok gibi.

Birazdan spotçularda buzdolabı bakmaya çıkcam.

bi ustte zirve var, istanbul'da olup evde oturan panpalar, cikip ona gelin.

çalışıyorum :/

nöbet var işyerindeyim , fonda manu chao çalıyor , nette dolanıyorum.

evdeyim, haftaya vizeler var çalışmam lazım:(

zirvem var

Yurttayim kafam hala iyi. bugün kordonda piknik var. ona gitmeyi düşünüyorum.

çalışıyorum. maliyet hesaplamaca.

şu an çalışıyorum, sonra anneme söz verdiğim için zamanında, modadaki pikniğe katılmak yerine ev gezmesine gidicem :/

yumurta dayanmış vaziyette vizeler başlıyor ders çalışmalıyım. (bkz: yusuf yusuf)
evdeyim.

birazdan bir gösterime katılmam gerek. çıkınca da planladığımız uçurtma için uğraşıcam. akşam kurs katılımcılarıyla yemek yeyip sonrasında da arabayı teslim etmem gerek. ancak gece gelebilirim eve.

ipod'umu sattım onu kargoya vericem, sonra da markete gidip uykusuz ciltlerinden birini alıcam. yedincisi eksikti bende onu alcam. altı mıydı ya da..

sonra yine evdeyim. 1-2 altyazı çevirisi yapıcam, sonra film ya da dizi izlerim. modern sabahlar'ı dinlerim.

evdeyim,önce fenerbahçe maçları var önce basketbol sonrada futbol onları izleyeceğim. Şimdi de nat.geo wild da dr.pol u n veteriner kliniği diye bi program var acayip sardı.

evdeyim vizeler var ona çalışmam gerek. hava da çok güzel. ben de aldım bilgsayarı balkonda kahve içip nette takılıyorum. böyle de asosyalim

birazdan karşıyakaya gidip dolaşacağım akşam tiyatro sonra da alsancak geceleri vuhuuuu. :)

Evdeyiz tek olsam zirveye giderdim icimde kaldı valla

daha güzel modelleri var bence.

ben tatmin oldum.
güzel

hocam ben beğendim. rahat mı, denedin mi ayağında? ben de öyle birşey almayı planlıyorum kaç kayme?

güzel ama kışlık bi havası var.

evet ayakkabı gışlık. puma'nın suede modelleri de çogüzel bence bunu alan onu da alır

bu duyurudan gördüm gittim bunu aldım.
www.morhipo.com

Güzel ayakkabı.

evet var. klasik twitter saçmalarından birisi daha.

11 başlık aşağıda sadece hani aramayı geçtim ilk sayfaya bi göz gezdirin en azından.
(git: 392004)

@lunedor tepki göstermek yok ı ıh olmaz ama :)

mazeretim var asabiyim ben (:

ikisi de zibidi işi bence.. entel apaçi pantolonu

edit: entel olmamış oraya "kendini entel sanan lümpen tiki apaçi pantolonu" tam olurmuş :D

soldaki.

ikisi de vasat. sağdaki biraz daha iyi ama yine de.

sağ

bence sağdaki iyi

soldaki iyidir.

bnde var sanki bunlardan hangi siteden bakıyorsun.. apaçi gibi değil çok iyi bunlar ya baya beğenmişlerdi bndekileri..

Sol

sağ.

bir çok kuyu kullanıldığında, çeşitli kuyulardaki başları(?) birleştirerek yatay olmayan bir su yüzeyi oluşturulabilir.

buyur karşim

Birden fazla sondaj kullanıldığında, bir non-yatay su yüzeyinde olabilir
Çeşitli sondajlarda kafaları birleştirilmesi ile oluşturulan

@ayqan eyw kardo

eli sikinde bakan vardır illaki

muhfazakar hıristiyanlar "ban the nun porn" gibi pankartlar taşıyarak olayı bir dönem protesto etmişlerdir ama kimseye ölüm tehdidi yağdıracaklarını sanmıyorum, şimdi 30-35 yıldır kültüre oturmuş artık kimsenin umrunda olacağını sanmıyorum.

fantezileri yasaklayamazlar. sonuçta el değmemişliğin de çekici yanını porno sektörü kullanmıştır. bugün bile islami porno vs. yapanlar var. neyi nerede yaptığın ve nasıl sunduğun önemli. kimse hoş karşılamaz dini istismar etmeyi elbette ama artık yapılmayan şey de kalmadı galiba porno endüstrisinde.

www.youtube.com

cleveland children's choir - ave maria?

bu telefon geçen sene haziran ayında 650 idi, sen düşün artık f/p oranını, 10 ay geçti ve düşe düşe 50 lira düştü, bu arada samsung yeni modeller de çıkardı. bu ürünün tam karşısında ise htc wildfire s duruyor hemen hemen aynı fiyata. biraz daha aşağıdaki yeni ürünler ise;

samsung galaxy y 390 tl
samsung galaxy gio 460 tl
samsung galaxy mini 465 tl
samsung galaxy fit 520 tl

bunlara da bir göz atmanı tavsiye ederim.

hepsiburada'da samsung galaxy w 750 tl şu an, benim terchim o olurdu;

www.hepsiburada.com

doktoruna danışmalısın bence, belki başka bir marka tavsiye eder.

bir de suni gözyaşı damlaları var, gözlerin kurudukça onlardan kullanabilirsin. kendi doktorum bana refresh suni gözyaşı damlasını tavsiye etmişti, bir yere kadar iyi geliyor ama yine de 8 saatten fazla gözümde lens bulundurmamaya gayret ediyorum, ders bitince lensleri çıkarıp gözlük takıyorum.

bir de gözlemlediğim kadarıyla sabah uyandıktan 1 saat sonraya kadar falan gözler çok kuru oluyor. o yüzden lensleri çantama atıyorum, okula/işe gittiğimde takıyorum. o zamanlar daha rahat ediyorum.

10 senedir lens kullanan bi arkadaşım, artık lensin canını acıttığını fark edip doktora gittiğinde doktor ona, gözlerinin lensi artık kabul etmediğini söylemişti. Açıklamayı net hatırlamıyorum ama lensin uzun süre kullanılması gözün dokusuna zarar veriyor ve doku hassaslaştığı için göz, lensin temasına katlanamıyor, anafikirli bi şeydi. Derken arkadaşım lensleriyle vedalaştı ve lazer ameliyatı oldu. Sunni göz yaşı kullanıyor musun bilmiyorum ama onun da faydası olmazsa doktora gitmekte fayda var gibi görünüyor, bence.

kapalı alanlardaki ısıtma sistemleri havayı kurutur. bu da gözlerinizin olduğundan daha az nemli olmasına ve dolayısıyla lensin acı vermesine yol açabilir. bende olmuyor bu, 7 yıllık lens kullanıcısıyım. sizin normalde de hassas ve kuruluk sorunu olan gözleriniz var sanırım. doktorunuza danışarak suni göz yaşı damlası kullanırsanız lensleriniz artık sizi rahatsız etmeyecektir.

2 saat sonra pert ve suni gözyaşı pek bir işe yaramıyor. kuruyunca tekrar eski hale dönüyor acısı geçmiyor. sanırım gözlerim hassas ve kabul etmiyor. son lens çiftim. sanırım bir daha kullanamayacağım. bu sızlamaya katlanılmıyor çünkü :(

uzun süredir lens kullanıyorum lensin en büyük dezavantajı protein biriki(böyleydi galiba) yapması özellikle gerekli özen gösterilmezse ve gözbebeğini hassaslaştırıyor bir süre sonra ama doktora gittiğimde aqua eklentili bir lens önerdi ve acayip memnunum şu an için

night&day tipi bi lens kullanıosan ve geceleri çıkarmadan yatıosan, belli bir süre gözde problem yaratabiliyo, eğer öyle kullanmaktaysan bi süre ara ver ve sonrasında lensi olduğunca gözünde az tutarsan (dışarı çıkarken takmak eve geldiğinde çıkarmak şeklinde) göz tekrardan düzenine giriyor.

yok gece yatılanlardan kullanmıyorum.

avi var, avi var. wmv deneyin, office için en güveniliri o olsa gerek.

videolarla slaytlar aynı yerde dursun. aynı klasör, aynı mekan, aynı dostlar.

powerpointe video gömmek diye arat sorunu çözeceksin.
Video formatin wmv olmalı falan filan...

ingilizcede multiple universes olabilir. diğerlerini bilemeyeceğim.

Multiverse

ingilizce değildi yahu. ne idi o p harfiyle mi başlıyordu ne garip bir adı vardı.

polikozmos :P

parallel universe?

paralel evren diyorsanız o biraz farklı sanki.

yok paralel evrende değil. aradım o kadar bulamadım sanırım başka bir şeydi o hatırladığım

bence paradoks!

kenan? :)

tek seferde bağımlı oluyorsun aman deneyeyim demeyesiniz.

eroin yaz önce. insanın başına ne gelirse,ya meraktan ya taraktan. uzak dur arkadaşım köpek gibi oluyor kullananlar anasını satar adam bir gram için...

aman kardeş. içmeden önce "-EROİN- CHRISTIANE F.'İN KORKUNÇ ANILARI" adlı yemek kitabını oku derim.

enjektor baslangic degildir. yeni baslayanlar 330 cc kutunun altinda veya baska yollarla kaynatip dumanini ceker. enjektor ile 1-2 kere alindiginda bagimli olunmaz. 3-4 fiziksel bagimlilik yapar.

@lostandloser, cevabını zararlı buldum arkadaşım. valla.

ata demirelin bi espirisi geldi aklıma; biz küçükken herşeyi deneyerek öğreniyorduk, "aa cam yenmez!". illa camın yenmediğini öğrenmek için cam yemeye gerek yok!

birilerinin gercegi soylemesi gerekiyor ki, iki kere caktiktan sonra uc takip edecektir ve tircilarla takilmaya baslayacaktir.

@lostandloser, bence o gerçeğin farkında ama sadece cesaret almak istiyor denemek için. "1-2 kere alindiginda bagimli olunmaz" dediğimiz zaman ona istediğini vermiş oluruz diye düşündüm.

ellerine eroin diye verdikleri sey diasetil morfin hidroklorid degil, pestisit ile famarin karisimi maddedir. isteseler de bulamazlar. kendi kendini zehirler. eroin aramak veya kullanmak yerine burnundan permethrin caksin. olmenin yollarini aramaya gerek yok.

@lostandloser sen yetkili bi abiye benziyon

@avakado soslu portakalli pekin ordegi
gece gece çok güldüm :) ben de aynı şeyi düşünüyordum
bu arada bize hep bir seferde bağımlı olursun derler ne yani bu kadar yıl yemişler mi bizi?

3-4. ye kadar fiziksel bağımlılık oluşmaz ama ilk seferde o kadar hoşuna gidecek ki devamını getirmek isteyeceksin. İlk seferde psikolojik bağımlısı olmuş olacaksın yani. O yüzden nasıl bir şey olduğunu hiç bilmemen senin için daha faydalı.

İnsanlrı doğru bilgilendirmek önemli bir şey. Cevapları faydalı bulmamak falan götünüze girsin. Doğru bilgiyi edindikten sonra deneyip denememek kendisine kalmış bir şey, kendisini öldürmek de hakkı.

3-4 denemeye kadar fiziksel bagimlilik olusmaz diyen degerli arkadas, sanirim 16 mg yuksek doz cakip plasebo ile karsilastin. 8 mg dort doz alip fiziksel bagimlilik nasil olusamiyor. bir anlatsan da bilgilensek.

--------------------------------------------Censored :)--------------------------------------
8 mg 16 mg => Eroin illa black tar ya da naft olarak damardan alinmaz. Eroin hap olarak yutulabilir, sigaranin etrafina sivanarak icilebilir, kaydirak olarak dumani cekilebilir, burundan cekilebilir, meth pipeindan alinabilir ve hatta gote bile sokulabilir. ceyrek 8ball yutan bir adamla siringa eden bir adam ayni dozda eroin almis olmazlar. Cahillige gerek yok.

16 mg mis da plaseboymus.

Son olarak, eroin kotudur. Hayatinizi kaydirir. Yamulur gidersiniz. Kaybedecek hic bir seyim yok diyen adamlar fahiselige basladiklarinda cok buyuk konusmusuz diyorlar. (Adamlar evet.)

Ek: Vucutta nikotine karsi olusan zaaf fiziksel olarak eroine karsi olusan zaaftan katlarca fazladir. Hesap edin, ibret alin.

www.youtube.com
Bu da super bir belgeseldir ayrica eroinle ilgili. Izleseniz ya vakti geldiginde?

topuksuz ayakkabi, sokak veya argo isimlerinden baslarsak, soguk hindi muhabbetine girersek, sagdan-soldan bilgi ve kopi pest ile isin icerisinden cikamayiz. giganteum poppies buyutuyorsun ve ciziyorsun, vucudun cekilmesinden, kas ve kemik agrisindan degil kusulmasindan bahsediyorsun. tatavalarla matavalarla degil, kappa, delta ile gel ve potasyum permanganat yika. oralarda buralarda ortamlarda duymakla olsa.. pls.. put down the crack pipe... pls....

:) lostandloser
Sokak adlari sokak tabirleri filan onemli degil. Gercekten.
Su an guldum lakin:)

--------------Censored-----------------

bu isi biliyorsun. yedi sekiz saniyede hissi tarif edebilirsin. aa

2003-2004 gibiydi sözlükde slayorphine - micorphine diye iki yazar vardı ucurulmadan evvel sözlüğe bol bol bu konuda bilgi girdilerdi , muhabbet bana nostalji yasattı elimde sabah jointimi tüttürürken . siz saolun varolun emi (:

draculea dur allasen zaten ortalık karışık :)

serotonini, dopamini algılayan (mutluluk veren bir hormon) reseptörleri yani alıcıları tümüyle bozuyor. yani sonra serotonin salgılasan da reseptörün olmadığı için mutlu olamıyorsun bir daha asla... böyle düşünebilirsin. bunun için tek hitin yeterli olabileceğini okudum, topuksuz ayakkabının yazdıkları pek geçerli olmayabilir o yüzden. psikolojik bağımlılığa sebep olan da fiziksel etkiler sonuçta. he eroinle ilgili en güzel belgesel de bence budur: topdocumentaryfilms.com lütfen izleyin, herkese izletin, bu adam boşuna ölmemiş olsun.

eroini içmesi bir dert olduğu gibi bırakması ikinci bir derttir, eroine alışan vücut bıraktığı an çöker, belki ömrünce kullansa ölmez ama kişi bırakınca küt diye ölebilir.

ayrıca buralara gelip de her ne nedenle olursa olsun bu sorulara 'bi kaç kerede bişey olmaz' yazabilene de aşk olsun gerçekten!!!

Iki yuzluluge gerek yok, zayif karakterli insanlarda her sey bagimlilik yapabilir eroin dahil.

Bu gun Turkiye'de erkek nufusun %46 si sigara iciyor (Junkie, bagimli, madde bagimliliari), icenlerin % 35 inden fazlasi sigara yuzunden oluyor (Madde Bagimliligi Sebebiyle). Evet lan, oluyor, mefta yani, tahtali koy. Olemeyip de Koah'tan surunenleri, Kanserden kurtulmus olanlari, buergers diseasei ve sigaraya harcadikliari parayi filan hesaba katmiyorum hic.

Yemek bagimliligi, alkol bagimliligi, alisveris bagimliligi, uyku bagimliligi... Oyuncak ayi bagimlisi insanlar var.
Bir sigara bile bagimlilik yapabilir deyince "ama o sigara" oluyor. Eroinin filan bir kabahati yok, maddelerde bulmayin sucu.

Tandansla alakali. Bagimli olma egilimindeysen olursun. (Nokta)
Gunde iki paket sigara icip eroinden olursun diyen insani da oldukca kaotik buluyorum. Ayni sekilde hayati tehlike arz eden obezitelerini goz ardi edip sacmalayanlari da. Evet, sigara, eroinden daha cok ve daha sinsi sekilde olduren, daha cabuk bagimlilik yapan bir kimyasal madde alim yontemidir. Bu durumda cevabini da ancak kendin verebilecek oluyorsun. Emin olun sigara uretiminden bu kadar prim yapmasalardi bu iki yuzlu devletler, bu gun televizyonlarda eroin yerine sigaradan, alkolden hayatlari kaymis, ailelerinin feleklerini sasirtmis insanlarin belgesellerini izliyor olurduk.

Bir de nereden cikiyor benim eroin kullanimini ozendirdigim ya da savundugum? Yok oyle bir sey. Sigara bagimlilisi insanlar bile acinasidirlar benim gozumde. Insan yasamaya bagimli olmali bir tek.

Oehh, Turkiye'de erkeklerin %38 inin olum sebebiymis sigara. Ingiltere'den tutun getirtme duyurularini biraz daha zevkle takip ediyor olacagim bu saatten sonra. Samimiyet testi babinda.

"Sigarayla eroin bir mi pis herif!" seklindeki ilk mesaji atana bahamalarda tatil armagan ediyorum.

eksi sozlukte arzach nickli yazarın eroini bırakmak başlığında bir entrisi vardı zamanında, sonra kendisi silmiş sanırım.

neyse, bağımlılıklarla ilgili kafamı toplamak istediğimde açıp açıp okuyordum zamanında. keşke şimdi ulaşsak da okusak.

orein'e sıra geldiyse zaten başka şeyler denemişsindir ve iyi kötü bağımlılığın ve madde kullanımının etkilerini biliyorsundur. deneyimin seni uyarmadıysa gerisi senin bileceğin iş.

topuksuz ayakkabı:
"zayif karakterli insanlarda her sey bagimlilik yapabilir eroin dahil"

ÇOOOK TEHLİKELİ VE YANLIŞ bir yaklaşım.

sigara, alkol, uyuşturucu uyarıcı çeşitleri zayıf karakterli insanda değil bütün insanlarda bağımlılık yapar, beyin kimyasında basitçe açıklanabilen zevk/haz verme mekanizmaları vardır, übermensch olsanız yine de bağımlılık yapar.

überliğin gösterilmesi gereken yer kullandıktan sonra bağımlı olmaya direnmek değil de KULLANMAMAK.


"Eroinin filan bir kabahati yok, maddelerde bulmayin sucu."
eyvah eyvah diyorum. demek istediğinizi ifade edememişsiniz, "aga sen içersen elbet bağımlı olursun, olursa suçlusu da sensin" demeye çalışıyorsunuz sanırım.

ve ayrıca

"Bagimli olma egilimindeysen olursun. (Nokta)"

değil

"insanların TAMAMI, bağımlılık yapıcı maddeler beyindeki herkeste bulunan maddelere oynadıkları için BAĞIMLI OLMA EĞİLİMİNDEDİR."

olacak.

hormon gibi herkes şeker yiyince insülin salgılıyor, eroin alınca da bağımlı oluyor işte. o yüzden almamak lazım.

"bak ben şişesi 200 liralık parfümü de boca edebiliyorum öyle de bi lüks hayatım var"

Kendim için konuşayım. Sıkınca bana kokmuyormuş, sanki hiç sıkmamışım gibi geliyor. Etraftan duyuluyordur belki ama benim burnuma gelmiyor o koku ve ben de kendi üzerimde o kokuyu duymak istiyorum. Dolaysısıyla da boca ediyorum şişeyi.

sürekli aynı kokuyu kullanmayın o vakit yavv fark edersiniz o zaman
yaz da geliyor yine boca olacak şişeler mağdur etmeyin bizi

hadi parfüm neyse o deodorantlar yok mu deliriyorum. küfredesim geliyor evet. boynuna 2 fıs, göbeğe 1 fıs, saçlara 2 fıs yeter arkadaşım. etek şort mort giyiliyorsa bacaklara da 1 fıs kafi.

Ben parfümeride bir bayan arkadaşı beklerken laf olsun diye tezgahtara sormuştum bunu; adam, 'biz kadınlara hayal satıyoruz, onlar da o hayalin büyüsüne kapılıyorlar' gibi artist bir cümle kurmaya çalışmıştı.

onu birkaç kez ben de yaptım. kullandığım parfümün kokusunu bir türlü alamadım, sonra attım çantama çıktım. ya normalde alıyordum parfüm kokusunu, rüzgar esince falan geliyordu ama bu parfümde gelmedi bir türlü. acaba dedim az mı sıktım. Sonra aldım şişeyi boca ettim üstüme. otobüste millet mi kaçmadı, yanına oturduğum kişi camı falan açtı böyle. sonra ofise vardığımda acı gerçek ile karşılaştım. yanımda oturan arkadaş söylemişti sağolsun.

bunun gibi bir sebep olabilir, benimkisi açık parfümdü ve doğal olarak koku falan kalmıyordu ve ben hata yaparak boca etmiştim üstüme. bunun gibi birşey olabilir.

Çamlıcadaki radyo antenleri gibi bir durum da sözkonusu. Birbirlerini bastırmak için biraz daha sıka sıka bu günlere geldik.

güç gösterisi.
bu bölgede bizim borumuz öter akıllı olun uyarısı.

Çizre'de hiç bulundun mu? Dağda operasyon olunca akşam vakitleri sadece Bdp binasından değil devlet dairelerinin bulunduğu binalardan ateş açıldığını biliyor musun? Bence sebep bunla ilişkilidir. Tek taraflı olmamak gerekir.

binanın çatısındaki adamları görüyorsun değil mi? onlar kafalarını çıkartamasın diye ateş açılıyor. ayrıca genelde havaya ateş açılıyor. çünkü o herifler kafalarını çıkartırlarsa olay çatışmaya dönecek.

Hangi binanın çatısındaki? Ben adam falan göremedim eğer bahsettiğin bina kırmızı olan ise. O saniye'de durup ss alabilir misin? Biz de görelim.

üzerinde koca bayrağımsı ve yanlış görmüyorsam apo posteri olan binayı diyorum.

çünkü binadan,daha sonra da çevreden ateş açılıyor.

örneğin teröristler meclisi ele geçirmiş olsunlar güvenlik güçleri gelip binaya ateş açınca meclise neden ateş açıyorlar demek gibi bir şey.. oradaki karmaşada 1 polis memuru şehit oldu. polisin hangi binaya ateş açması önemli değil önemli olan bu saldırının ne taraftan geldiğidir. Bu yüzden hangi taraftan saldırı gelmiş ise polis o yöne doğru ateş açmıştır.

hızı olmasın?

konuyla ilgili en ufak bi bilgim yok ama 100 km lik bir tsunaminin olabileceğine inanmıyorum ama bir güç var. km değil de metre olmasın o?

nete şöyle bir baktım, tarihte kaydedilmiş en yüksek 500 küsür metre.

hadi bakmadım, akıl mantık çerçevesinde düşünüyorum, okyanusta en derin nokta 11 km, everst 8 km, atmosfer kabaca 100 küsür kilometre. gezegende öyle bir su hareketine yol açacak ne olabilir diye düşünüyorum, ortasından ikiye yarılmasından başka bir şey gelmiyor aklıma.

boyu dediği ilerlemesini kast ediyor.

yerden yükseliği değil.

en yüksek tsunami 70 80 metre falan.

geology.com

evet 500 600 metre imiş.

ahahaha hocam coğrafya öğretmenlerini tek tek bulup yüzlerine tükür bence.

atmosferin kalınlığı ortalama 150 km zaten

"yüzey eğimi" ney allah aşkına anlat yalvarıyorum. şu an bunun ifade ettiği ile dka'da cüneyt arkın'ın bahsettiği "uzay hızı" aynı şey.

lambda (λ) yani dalga boyunu kastetmişler gibi geldi bana.. biraz fizik araştırın anlarsınız. (v=λ.f)

*ukalaca yazmışım, özür dilerim.

@goldentitan, hızı değil
@hayirsiz, metre değil
@lancelot, yok mantıklı gelmediği için soruyorum zaten. beyin fırtınası yapalım deyu
@istenmeyen_adam bu galiba. gerçi o ışığın dalga boyu değilmydi yahu?
@celeron 300a, 100km için mantıksız gelebilir fakat yüzey eğimi artışıyla suyun debisi artar. fizikteki F=m.g.sin(alfa) mantığıyla eğim arttıkça hız artar

"boyu dediği ilerlemesini kast ediyor." dediğim de o.

dalga boyu veya neyse adı.

e işte japonya'da deprem oluyor şili'ye gidiyor veya tersi.

bahsettiği 100 750km de o işte.

şöyle basitleştirelim cümleyi:

"x km ötede olan depremin tsunamisini bile hissedebilirsiniz"

x = 100 - 750km

100 - 750 km boyunda tsunamiler olsa bence hepimizin yüzgeçleri falan olurdu. o hızına bağlı olarak katedebileceği maksimum mesafedir.

şu an bu tartışmaya girdiğime pişman olacağıma adım gibi eminim ama geçti artık:

söylediğin m.g.sinAlfa formülü eğik düzlem'e ait. (tinyurl.com) ve evet eğim arttıkça ivme artar. öte yandan, bunun konu ile ilgisi yok.

bir tsunami'nin oluşumuna yol açan temel sebep sismik hareketler yüzünden kımıldaşan okyanus tabanı. tektonik plakalar birbirine toslaşıp itişip kakışırken okyanus tabanının yüksekliğini değiştirirler. (www.dailytitan.com ) elinde tuttuğun su dolu bir poşetin (okyanus) dibini elinle kaldırdığını düşün (deprem). yüzey düz kalmak isteyecek (sıvıların doğası) ve bu yüzden senin yerinden ettiğin miktarda su, gidip kendine yeni bir yerler bulacak. ne kadar hızlı itersen, o kadar büyük dalga yaratırsın.

debi: akan bir sıvının saniyede geçen kütlesi.

şimdi bu iki bilgi kenarda kalacak şekilde, okyanus tabanı mantıken kıyıdan daha aşağıda olduğundan, yukarı doğru hareket eden bir su kütlesinin debisinin nasıl artacağını açıklaman gerekiyor.

ne olur ne olmaz diye söylüyorum, olay eğer gezegenin yuvarlaklığına gider belki, aman diyim lütfen mantıklı olun.

"yüzey eğimi" bilimsel bir şey değil. yüzey bildiğimiz yüzey, eğim de bildiğimiz eğim. yani her neyi anlatıyorsa, tsunamilerin yükseliğini veya dalgaboyunu veya frekansını veya herhangi bir fiziksel özelliğini açıklamada kullanılamayacağına eminim.

tsunamilerle ilgili 100 km niteliği taşıyaiblecek tek şey, istenmeyen_adam'ın söylediği gibi dalga boyu. internetteki kaynaklara göre iki dalga tepesi arasındaki mesafe 100-200 km olabilirmiş. yani bu da demek oluyor ki siz normal pazar akşamı deniz kıyısında otururken iki dalga arası 5 metre, tsunami için bu 100 kilometre.

geçen yıl sendai'ye vuran tsunami'nin en yüksek dalgaları 40 metreymiş. sadece 40 metreyle bile böyle bir yıkım sözkonusuysa 100 km'nin mantığını da siz düşünün.

@celeron yok tartışmaya girmeye gerek yok zaten ben fikir teatisinde bulunuyorum. yoksa kimseye burda ahkam kesecek değilim :) söylediklerin mantıklı.

youtube ise doğaldır.

@youtube iyi yine

TTnet'in kendi hız testini mi yapıyorsun?

evet

edit: diğer sitelerdede aynı çıktı

modem marka model?

modem arayüzünden, mesela şu adresten olabilir: 192.168.1.1

arayüzün neresinden peki?

Programına, dongle'ına ve kopyalamak için göze aldığın emeğe göre değişir.

Örnek olarak mikroe firmasının ürettiği c compiler programlarının dongle'ını gençler reverse engineer etmiş, nasıl dongle'dan yapılacağını bile anlatmışlar internetin malum ortamlarında.

Başka bir örnek PACE anti-piracy'nin ilok dongle'ı(protools vs gibi müzik programlarında kullanılıyor). RSA algoritması ile public-key cryptography yapıyor. Alete giren çıkan hiçbir paketi deşifre edemiyorsun. Kopyalamak nerdeyse imkansız. Nerdeyse diyorum çünkü bu aletlerin çiplerini alıp, çiplerin tepelerini traşlayıp mikroskop altında bit vs bit haritasını çıkartıp içindeki private key'i araklıyabilecek manyaklar da mevcut.

mümkün olsa vermezler herhalde :)

normal kullanıcı için mümkün değil ama crackerler için mümkün tabi. nette bir sürü komüniteleri falan vardı bunların. bedavaya iş yapmıyorlar ama. belli bir ücret karşılığı her türlü programı donglesız çalışabilir hale getirebiliyorlar ya da dongle kopyası çıkarabiliyorlar.

bahsettiğim program 27 bin dolar değerinde olduğundan piyasada olur mu bilmiyorum

flash disk zannetiğiniz şey çoğu zaman ciddi bi kripto işlemcisi barındıran ufak bi devre oluyor yani sadece kasası usb disk şeklinde.

dongle tarafından değilde yazılım tarafından crack edebilirsiniz programı ama dongle kopyalamak öyle basit bi iş değil. zaten amacı da bu.

@neysene

aga dediğim gibi bu crackerlerın elinden hiçbir şey kurtulmuyor. şu an bir adres falan veremem tabi yıllar önce işim düşmüştü benim. ama bunların komünitelerine, marketlerine, ortamlarına girip biriyle iletişime geçtiğinde işte veriyorsun adama program dosyalarını. programı kırıp sana kanıt olarak ekran görüntüsünü yolluyor. ücretini söylüyor ödüyorsun alıyorsun dongle'sız çalışan programı.

ücretler de tabi değişir ama öyle çok bişi olmuyor birkaç yüz dolar en fazla. taş çatlasın hadi çok zor bi program olsun falan 1000-2000 dolar gibi olur herhalde.

yani 30 binlik program için de o kadar para verilir zaten :)

@hmm peki; kırmaları için o dongle a ihtiyaçları var mı bu vatandaşların? crack için.
yoksa programın kendisi yeterli mi?

dongle'a gerek yok. ben programı göndermiştim internet üzerinden. adam bana ertesi gün kırıldığını kanıtlayan ekran görüntüleriyle birlikte ücreti de şu kadar diye mail atmıştı.

Daha önce üflemeli çalgılar konusunda tecrübeniz varsa temel mantığı aynı olduğundan çok zorlanmazsınız.

Disiplinli bir çalışma ve iyi bir eğitmenle her enstrümanın temel seviyesi 2-3 ayda aşılabilir. Sonrası tekniği ve repertuarı geliştirmeye bakıyor.

gereken bilgi online olarak mevcut ama bir klarinetist yani gırnatacı olarak anlık hevesin oyuncağı olacak bir enstürman değildir zat-ı ali :)

hepsiyle. genelde grubu uyarmak için, yardım istemek dışında. bir de kimi avcıdan daha güçlü olduğunu da daha çok bağırarak gösterebilirsin, kaçırabilirsin. bazı avcılar pusu kurduğu için göründükleri zaman bişey yapamıyorlar. gibi bişeyler.

3 galiba

1,3.
Böcekler tıslar
Köpekler havlar
Bizde çığlık atarız
Evrim...

1 3

3,5

evet.

soluk borusu ve yemek borusunu açıp kapayan kapak bir tane olduğu için su vesilesiyle bir nevi o kapağı kapayıp, atıyorum gitmesi gereken yere doğru ittirmeye çalışma niyeti olabilir.

@sanal hayvan o daha kötü değil mi? öksürükle çıkmasını sağlamayı engelliyor. öksüremeyince çıkması gecikiyor

yabancı maddenin ne tarafta kaldığına ve, o kapağın nasıl işlediği bilgisine göre değişir bence, fikir yürüttüm sadece:)

valla zaten nefes yoluna bişey kaçan insan eğer tam tıkanma olmamışsa deli gibi öksürür, vücut da çok kasılır, yabancı madde kolayına kalamaz içerde yani. bence sakinleşsin, öksürüğü kasılması azalsın, şoku atlatsın diye su içiriyorlar. öyle bir sakinliğin ardından vücut daha kolay atar yabancı maddeyi. ayrıca su içerken burundan nefes almak gerekir böylece ciğer kolay temizlenir. evet sanırım ağızdan nefes alışı bi süre azaltmak için...

bişe kaçınca su içirmezler ki?

arkasına geçip karnına ani baskılar uygulanır.

@kediebesi su içerken burundanda nefes alamazsın ki. ayrıca öksürük yabancı madde çıkana kadar durmaz. ama sakinleşme mantıklı

@cecilia içirirler. sen görmemişsin

zaten öksürüğü durmamış adama nasıl su içireceksin ki işte? :) su içerken burnundan nefes alabilirsin. yutkunurken alamazsın bi an için sadece.

e öksürük durmuşsa zaten madde çıkmış demektir. sonra dediğin gibi sadece sakinleşmek için içmemin bi hayrı yok bence :)

(bkz: heimlich manevrası)

var var hayrı iyidir su içmek :)

abi nasil icirilmez.. oksurugu hafifleyince su icilir.. Oksururken bogaz cok kuruyor ve resmen yirtilmis gibi oluyor.. Su resmen mucize yemin ederim

pek de uzmani degilim ama, zamaninda boyle bisiyi audacity denen bir programla yapmisligim var.

1- kesinti yapmıyor.
2- 10tl yüklemiştim arkadaşıma. daha altı var mı bilmiyorum ama.

çok klasik. yeni bişiler çıkarın oğlum ortaya.
kısaca olmasa olur yani..

değil

Adidas'in ROM modeli var, tarzi ayni ama duruşu daha güzel gibi

çok kötü

çakmaya benziyor.

öeh

net bilmiyorum ama okulu bitirmeden, ilişiğini kesmeden nasıl mezuniyet belgesi alabilirsin ki?

şimdi olay karışık biraz, boş bardağın içindeki havayı nasıl vakumluyorsun?(ağzı açık) eğer terazinin bulunduğu ortamın da komple havasını vakumluyorsam farketmez, aynı çıkar. ama mesele bir kavanozu ağzı kapalıyken tartıp sonra kavanozun içindeki havayı vakumlarsan biraz daha hafif çıkar.

ilk durumda içinde havanın yaptığı bir ağırlık yok. tamam 76 cm Hg açık hava basıncı var ama diğer durumda da aynı basınç var. bence aynı

içi boş bardak yerine kapaklı kavanoz diyelim kapağı da kapalı ve içinde vakum yok.

bu durumda kavanozun ağırlığına hava basıncı da eklenecektir ancak terazinin kefesinin altı açık ise buraya da etki eden aynı başınç yukardan gelen ve eşit yüzeydeki basıncı sıfırlayacaktır. kavanozun içindeki havanın ağırlığı kavanoz tabanına etki edeceğinden bir ağırlığı olacaktır.

ikinci durumda aynı kavanozun içindeki havayı vakumladık. 1 atmosfer basınçta o kavanozun hacmi ne kadar ağırlıkta hava alabiliyorsa kavanozun ağırlığı o kadar azalacaktır.

yani özetle sorunun cevabı evet.

sen bardağı tartarken, bardağın üzerinde bardak çapında yukarı doğru 100 km kadar giden bir hayali bir boru var, içi hava dolu. çünkü gezegenimizin bir atmosferi var.

bardağı vakumlayıp ağırlıksız bir kapakla kapattık. az önceki 100 km'den hava sütunun dan 10 cm'lik bir dilim çıkarmış oldun. işte o kadar daha hafif gelecek.

I wanna go galiba.

edit: şarkı sözlerini de googleladım ve doğru cevap vermişim.

çakma çakma ayakkabılar var orda
topshop gibi bisi

(Yükseliş-%30 bariyer seviyesine ulaşıldığında %10 sabit getiri)
şu anda;
altın 1650$
petrol 107$
sizin %10 kazanmanız için 7 kasıma kadar
altın 2148$
petrol %140$ olması gerek

altının tarihi zirvesi 1910 civarında yeni bir kriz/savaş çıkması lazım zirveyi yenilemek için, altının her yıl ortalama %20 getirisi olmuş geçmiş yıllarda, bence bu yıl olmayacak...petrol yükseliş trendinde 140-150 civarını görme ihtimali zayıf değil...

kısacası ortadoğuda savaş bekliyorsan bu yatırım araçlarında pozisyon alabilirsin...ama bu fon aracılığıyla pozisyon almak bence mantıklı değil...

kasıma kadar %10 hedefi beni tatmin etmiyor...risk almayı seven biri olarak bu marj beni kesmez...ben daha riskli enstrumanları tercih ediyorum...
sizi yanlış yönlendirmek istemem, tavsiye verme konumumda, uzman olan biri değilim...para sizin karar sizin...

son olarak eğer altın ve petrolün değerleneceğini düşünüyorsanız işbankasını aradan çıkarıp kendiniz kasım vadeli petrol ve altın kontratı satın alabilirsiniz...tabi bunda ana para koruması olmaz...işbnakası kendi aldığı k0ntratı size satıp ana para koruması karşılığında karın en fazla %10luk kısmını size veriyor...

google documents/forms aracılığıyla hazırlayabilirsiniz.

nasıl yapıldığını göstermek için :)

sıcaklardan ötürü. zaten semer koyulacağı yeri ellememiş hayvanın derisi zarar görmesin diye.

video isminde how to yazıyor, örnek olsun diye göstermek için. yalnız kısaltsaymış bari, hayvan bi tuhaf olmuş.

terlediği için. çalışan, koşan at çok terler. kılları tıraş edilince, daha çabuk teri kurur ve derisi daha rahat nefes alır. kışın bile kesilebilirmiş. çünkü kış kılları daha kalın olabilir ve bu da terleyince kurumayı zorlaştırır. ama battaniye örtmek de gerekebilirmiş. teri kurutmak için kesmeye gerek kalmadan sadece battaniye kullanan da varmış. bir de kılsız atın bakımı daha kolay oluyor. az çalışan atlarda önerilmeyebilirmiş.

yazdıklarımı at forumlarından derledim biraz.

internet üzerinden kastınız 2 skype hesabının bilgisayar üzerinden skype yazılım aracılığıyla görüşmesi ise evet ücretsiz. ama internet üzerinden bir telefonu arıyorsanız ücretsiz değil

edit :)

3 senedir kullanıyorum, halen ücret talep eden olmadı :)

online olanları aramak bedava. yani ben kanada'daki ve avustralya'daki arkadaşlarımla böyle konuşuyorum. skype'ı aç diyorum, konuşuyoruz. hatta telefonumda yüklü. olmazsa olmaz programlardan.

e ben denediğimde 60 cent ücret çıktı. konuşmayı sonlandırdı?
telefon numarasını aramıştım. sormak istediğim bu aslında. yoksa msn usulü değil

iki skype hesabı arasında konuşmak ücretsiz, aynen msn gibi bu konuda. ama telefonu aramak ücretli tabii ki. yalnız hatırladığım kadarıyla hesabı ilk açışta ücretsiz bir arama hakkı veriyordu. bir seferliğne ücretsiz olarak istediğin telefonu arayabiliyordun, hala öyle mi emin değilim ama.

telefonu aramak ücretli. tarifeleri şuradan görebilirsiniz. www.skype.com

zaten vardı ama default değildi... kötü bir şey değil, aksine çok iyi bir şey, keşke bütün siteler kullansa.

google hizmetlerinden yararlanırken kredi kartı falan kullanıyorsun. (bkz: google voice)

ben varım.
limangoda vardı sanırım, oradan alıyordum ben.

sürekli yapıyorum, farklı sitelerden. Hiç sorun yaşamadım.

ben varım. pegasus'tan uçak bileti gittigidiyor'dan kitap almışlığım var.