Ekşi Duyuru

muhtemelen 11 olsa gerek ama hala hepsinde ısınma problemleri var. iç mekan çekimleri için eğer iyi ışıklandırma yoksa kötüler. güncel bir amiral gemisi telefonla daha rahat çekim yaparsınız. vlog için dış mekanda eh işte. yani gopro dayanımına ihtiyacınız yoksa biraz gereksiz. Ucuz da değil zira.

dji'ın son çıkardığı action cam'e de bi göz atın fiyatından haberim yok ama baya büyük bi sensör var içinde sonuçlar baya iyi.

biraz daha bütçeye kıy şunu al
www.amazon.com.tr

90 ve 2000 lerde party animal diye popüler bi kavram vardı, çok partileyen gece hayatını seven anlamında

Animal kalıbını türkçeye çevirip günümüze uyarlamışlar bence, altında derin bir anlam yok

fransızcada "bête de scène" olarak kullanılan kalıp, türkçeye sahne hayvanı olarak çevrilmiştir. programda o kalıbı televizyona uyarlamışlar anlaşılan.

Kaç kişiyle konuşup numarasını istediğini ve alamadığını bilmiyoruz
Videonun kurgu olup olmadığından emin olamıyoruz

Haliyle "İngilizce duydukları gibi numaralarını veriyorlar" bence direkt kabul edilebilecek bir varsayım değil.

www.youtube.com Türkçe Numarasını Al videosu da bu. Yani tabii ki, hatta üniversitelerde çektikleri için de ayrı bir güven olsa gerek. Bilimsel yöntemlere göre inceleyemeyiz belki bu sosyal durumu ama enteresan geldi bana ya

Türkler, birbirlerinden çekiniyor gibi geldi bana. Fakat yine de çok da olumsuz değildi davranişları, sadece numara vermek konusunda isteksiz oldular.

Bir de İngilizce konuşarak kadınların numaralarını hepsinin olmasa da alabildikleri oldu hatta kahve içmeye de ikna etti videodaki kişi ama Türkçe konuşarak bunu başaramadı. Bunda da Türk erkeklerinin maalesef imajının kötü olması sebep, bütün Türk erkekleri üzerine alınmasın tabi. Yarattıkları sonuca bakmaları lazım. Dikkat ettiysen muhabbet başlatma şekilleri bile kötüydü.

Ekşi sözlükte girilen başlıklara bak en basiti.

Türk kadınının çirkin olması

Türk kadınlarının yüzde 98' inin bakımsız olması

Türk kadınının spor yapmaması

Türk kadınına kıyafetlerin yakışmaması

Türk kadınının şişman olması

Türk kadınının kendini prenses sanması

Böyle olunca şaşırılmaması lazım bu videolara.

Yorumlara iyi guldum ya. Bu adamlar zamaninin en buyuk fenomenlerindendi zaten, bunlari tanimayan yoktur o kampuste, hic olmadi whyshy ekibi bizim kampuse gelmis, cekim yapiyorlar diye yayilmistir butun kampuse o yuzden tespit, cikarim yapilacak bir video degil bu

Gerçek hayatta olduğu gibi sanal hayatta da tutuyor dediklerimizi parlatanlar öne çıkaranlar var.
Bir yerlere bağlı oldukları için öne çıkıuorlar. Öne çıkma ve takipçi kazanma hususunda çokta akıllı davrandıklarını sanmıyorum.
Sosyal medyanın ilgili kişilerle alakalı algoritması da bu yönde çalışıyor. Başka açıklaması yok sanırım.

Ayrıca dikkat ediyorum youTube da kendi başına video çıkaran bazı tipler bir süre sonra bir ortak yayın sohbet buluşma vs. seklinde hareket ediyorlar. Hemen her konuda da bilmedikleri de yok. Biri ateizmden kasarken üstüne kendince sos olsun diye deizm ve agnostisizm ekler. Diğeri de dinden bahseder, İslam'ı savunur ama hadis inkarından geri kalmaz, özellikle itikadi hususlarda faul üstüne faul yapar, delillere tam hakim olmadan aklına göre yorumlar yapar, geçmiş alimleri eleştirir beğenmez ama ayetlerden mana çıkarma konusunda hiç duraksaması olmaz, minicik odasında müfessirlerin önde gideni olur vs.

Oysa bunlara benzer şekilde video çeken çok kimse varken özellikle her seferinde bunlar önce çıkar.
Bu bana tuhaf geliyor. Birileri besliyor da karşımıza çıkıyorlar diye düşünüyorum doğrusu.

En azından herkesin yaptığı türden bir şey olsa da kendi alanında daha özgün olarak hareket ederek paylaşım yapabilirsin. " Öylesine " takipte olanların çokluğu bir anlam ifade etmiyor
Takipçilerin bilgi seviyesi, kültür biraz yukarıda seyretsin sayısı az olsun.

maliyeti düşürmek.

Mehmet hakli, calisanlarin maasinin paylasmasini da ayip/yasak olarak goren bircok yer var. Ayni sebep. Kimsenin gelip de, falanciyla ayni isi yapiyorum, neden daha az aliyorum sorusunu cevaplamakla ugrasmak isteyecegini sanmiyorum. Ozune inilince hep acik acik soylenmek istenmeyen seylerden kacinma goruyorum.

İşinize gelmeyen, sizi zarara sokacak bir şeyi yasal zorunluluk olmadıkça yapmazsınız çünkü, neden yapasınız ki bunu?

Bu biraz kültürle, biraz da ekonomiyle alakalı. Ekonomisi stabil, enflasyon oranı düşük ülkelerin bazılarında ilanlarda maaç aralığı yazıyor çünkü piyasadaki maaş belli. Bu maaş hiçbir zaman içerde aynı işi yapan insanlarından uçuk derecede yüksek olmuyor. Halbuki enflasyonun yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede piyasadaki maaş ortalaması içerdeki maaşlardan daha hızlı artıyor. Maaş gizliliği geyiği biraz da bu "Mevcut çalışanların maaşını enflasyona ezdiriyoruz ama yeni aldığımız elemanlara piyasadaki yüksek maaşı veriyoruz, aman herkes çenesini tutsun da huzursuzluk çıkmasın" durumu. Ha işe yarıyor mu? Kimse salak olmadığı için yaramıyor tabi ki.

Türkiye özel sektörü köle aradığı için asla yazmaz.

Cunku yazacaklari maas cok dusuk olacak ve kimsede basvuru yapmayip s*k gibi ortada kalacaklari icin.

Bide sen basvurunca onlar seni secmis oluyor yada eliyorlar buda ayri bi zevksel döngü

Sen is ariyorken mecbur basvuruyorsun diyelim cagirdilar seviniyorsun gidiyorsun sana asgari ucret vericez diyorlar sende o kadar yorulmusun zaten kabul ediyorsun

WELCOME TO KÖLELİK OWWWW YEEEAH BRO

1- Çalışanın maaş bilgisi de kişisel veridir. Siz o işe başvurup girdiğinizde, firmanın çalışanları ve ilanı görenler dahil herkesin maaşınızı öğrenmesi gibi durum ortaya çıkıyor.
2- Firmaların bazı pozisyonlar ve işlerde görece bazılarında ise net bütçeleri olur. Bunların bir kısmı başka ihtiyaçları karşılamak için ayrılan bütçeden geri döner. Kalan durumlarda ise firmaya kar olarak döner.
3- Mevcut çalışanların, benzer pozisyonlardayken farklı maaşlar almaları sebebiyle zam talebi ile gelmesinin önüne geçmek.
4- O pozisyona başlayan Olabildiğince düşükten maaş vermeye çalışmak. Bu da anlaşılabilir. Sonuçta burada da ilanlarını ve duyurularını gördüğümüz gibi herkes her işi en ucuza yaptırmaya çalışıyor. Hepimiz bir tamir işi olduğunda son derece kalifiye bir ustaya 50000 TL'den iş yaptırmak yerine 5000 liraya iyice öldürmeyecek usta arıyoruz sonuçta.

Vicdan ve mağduriyet sıralaması ile yazdım :)

çünkü düşük yazsa kimse başvurmaz, ayrıca aynı pozisyona sahip şirketler arasında açık bir rekabet olur ve maaşlar yükselir.

yüksek yazsa düşük maaşa razı olan adamları kandırıp düşük maaş veremez.
mesela o pozisyon için bütçesi 100bin lira olan şirkete başvuran adam bunu bilmezse 70bin lira isteyebilir, şirket 30bin lira daha düşük maaşla eleman çalıştırmış olur. köle arayan özel sektör için bulunmaz nimet

yaklaşık 1 aydır yeğenimle almanya'da ilanlara bakıyoruz. bazı ilanlarda saat ücreti yazıyor bazılarında maaş aralığı brüt olarak tabiki. bazılarında ise hiç yazmıyor. zaten çalışanlar da birbiriyle maaş konuşmuyormuş hiç. türkiye'deki durum ise bambaşka yukarda arkadaşlar yazmış zaten.

Mehmettheslim+1

almanya, abd, türkiye fark etmez. bunun tek sebebi pazarlıkta çalışan kısmın elini güçlendirmemektir. bakın kaç ay önce yazmışız: eksisozluk.com

Isveren, isciyi daha iyi somursun diye.

Temel ve teknik analiz diye iki tür analiz çeşidi var.

Temel analiz, şirketin yapısını, yatırımlarını, borçlarını, karlılığını fiyatını vs inceleyerek uzun vadede kazançlı bir yatırım olup olmadığına bakar ve AL, TUT, SAT şeklinde 3 öneri verir. Bundan sonra da vay bugün putin konuşmuş, yarın trump geziye çıkıyormuş şeklindeki günlük konularla ilgilenmez. Sen de öneriye göre kağıdı alır, SAT demedikleri sürece satmazsan uzun vadede (bir aksaklık olmazsa) kazanırsın.

Teknik analiz, kısa vadeli traderlar içindir o farklı bir yoldur. 3 vakte kadar paramı üçe katlayacağım diyenler içindir. Bu yola girip parasını üçe beşe katlayan varsa da %90 ı evdeki bulgurdan da olup batar.

Ne uğraşacağım diyorsan Temel Analiz yolu iyidir. Daha da iyisi sana birilerinin tavsiye etmesini beklemek yerine, eğitimini alıp temel analizi kendin yapmak ve o birilerinden de fikir almaktır.

Kurumların birkaç farklı şekilde öneride bulunabiliyor.
1- Araştırma kapsamlarında olan şirketlerle ilgili raporlar yayınlarlar.
Bu direkt ilgili şirketin faaliyetleriyle, varsa yatırımlarıyla ilgili bilgieri içerir. Çoğunlukla mevcut ekonomik şartlardan, sektördeki gelişmelerden ve yakın geleceğe dair beklentilerden şirketin ne yönde etkileneceğine dair fikir yürütüp, bunların ışığında 12 aylık bir hedef fiyat paylaşırlar. Finansal raporlar yayınlandıkça da hedef fiyatlarını güncelleyebiliyorlar gerektiğinde.

2- Model Portföy açıklarlar. İyi kötü tüm kurumların bir model portföyü vardır ve bu portföylere gerekli gördüklerinde değişikliğe giderler. Model portföye dahil şirketlerle alakalı belli bir hedef fiyatları olur çoğunlukla ve portföydeki ağırlığını da belirtirler. Hisse değişimi yaptıklarında bu kararın sebeplerini de özet olarak açıklarlar genelde. Şu sebepten ötürü A hissesini çıkarttık, bu sebepten ötürü B hissesini ekledik gibi.

3-Haftalık takip listesi, günlük teknik öneriler gibi tavsiyeler. Eğer uygulamada gördüğünüzü söylediğiniz tavsiyeler bunlarsa eğer bunlar diğerleri kadar bilgi barındırmaz arkasında. X hissesinin teknik görünümünü beğeniyoruz ve takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz gibi bir şey aslında.

Şahsen ben raporları okumayı, model portföy değişikliklerini takip etmeyi seviyorum ama teknik liste vs. o tarafa hiç bakmıyorum bile. Elbette kurumların tavsiyelerini takip ederek yatırım yapabilirsiniz. Kendi araştırmanızı yapacak bilgiye ya da zamana sahip değilseniz makul bir strateji.

Oyun epey detaylı, ek paketleriyle daha da detaylı.

Elbette gerçek dünyayı yansıtamaz ama ticaret, imalat, borsa, fonlar, krediler konusunda ciddi fikir sahibi olmayı sağlıyor.

Özellikle zor modlarda oynarken farkı anlıyorsunuz.

Izgara tavuk, hindi, et
Sebze ve yesillikleri onden karbonatli suda bekletip dolapta hazir tutuyorum.
Bakliyatlari haslayip buzlukta tutuyorum. Cikinca 3 dk sicak suda bekletiyorum yetiyor.

En pratik sekilde boyle benim rutinim.

Kuru fasulye, nohut, mercimek vs. gibi bakliyatları haşlayıp küçük porsiyonlar halinde buzluğa koy. Sabah işe gitmeden çıkar buzu çözülsün eve gelince yeşillik doğrayıp içine koy salatan hazır. Yeşillikleri de ben önceden yıkıyorum havlu kağıda sarıp saklama kabına koyuyorum o da hazır oluyor. İzin gününde birkaç çeşit pratik yemekler yapıp buzluğa koyabilirsin.

Fırının varsa fırın poşeti al. Soğanı dörde böl, at içine,bir patatesi soyup parçala, onu da at içine, iki de tavuk butu koy, kemikli olur kemiksiz olur. Tuz bağarat koy içine, ağzını bağla, Torbayı bir iki del. At fırına. 180 derece 40 dakika.

haftasonu pilav, ızgara tavuk, buharda haşlama brokoli/karnıbahar yapıp buzdolabına veya porsiyon porsiyon ayırıp buzluğa koyuyorum. haşlanmış nohut da ekliyorum bazen.

çıkar, mikrodalgada ısıt, ye. isteğe bağlı olarak önüne bir çorba, yanına yoğurt.

şimdi yapmıyorum ama bir ara bir haftalık salata yapıp dolaba koyuyordum. cam kavanoza alttan üste doğru mor soğan, kırmızı lahana, havuç, marul (hepsi doğranmış, yıkanmış - kurutulmuş) koyup kapağı sıkıcı kapat. başka bir küçük kavanoza sıkılmış limon ve zeytinyağı koy. hepsini buzdolabına koy. yiyeceğin zaman dolaptan birer kavanoz çıkarıp hepsini bir kaba dök, tuzunu ekle karıştır, 2 dakikada hazır salata.

kalp ve tansiyon sorununuz yoksa if diyetini önerebilirilim. aralıklı oruç olarak internette aratabilirsiniz.

eve çok geç gelmiyorsanız ve ekstra bir sağlık probleminiz yoksa, akşamları gelince bol bol salata yiyin. yanına da bazen nohut - fasulye gibi bazı bakliyatlar, ya da tavuk - balık - kırmızı et yiyebilirsiniz. ama bol bol salata

günlük protein ihtiyacınızı mutlaka öğrenin. ben diyetkolik uygulamasını kullanıyorum günlük kaç kalori aldım makrolarımı mutlaka takip ederim. her öğün için tüketmeyi sevdiğiniz proteinleri( yumurta-tavuk hindi -balık-kırmızı et öz.) haftalık planladığınızda işler kolaylaşıyor. ben pratik tarifleri yaparım genelde mesela light ton balık bol ekşili sos yanına sadece patates salatası ya da tavuk haşlarım bol ekşili marul salatasıyla tüketirim lif ve protein bol olduğunda zaten yanına çok karbonhidrat tüketme ihtiyacı hissetmezsiniz
makrolarınıza odaklandığınızda da sadeleşip yemek olayını işkenceden çıkarırsınız. ben fitness da uzun süredir yaptığım için günlük makro takibinin çok faydasını gördüm üç yılda epey yol kat ettim stres başta oluyor çok normal ama kendinizi biraz zorlarsanız düzene kavuşacaksınız emin olun:)

eticaret sitelerinin avantajlari oldugu gibi dezavantajlari da var. o konuyu iyi arastirmak lazim, kendi siteniz uzerinden satmak isterseniz de oraya nasil trafik cekeceksiniz o konular onemli. ayrica kargo giderleri basa bela olabiliyor, ozellikle iadelerden oturu caniniz cok sıkılabilir. urun kismi onemli oldugu kadar diger kisimlari da iyi arastirmak lazim. yoksa basic tshirt bile satabilirsiniz gerekli trafigi sagladiktan sonra.

Kisa cevap:

Hayir yok.

bu tarz fikirler başlangıç aşamasında çok heyecan verici oluyor. Özellikle uygulaması kolay olduğu ve bir çok şirket maliyetinden uzak durulduğu için. Fakat bu şekilde çok fazla proje mevcut. printfy konusunu araştırmanı öneririm. senin yerine baskıyı yapıp kargo ile teslimatı bile sağlıyorlar. sen sadece tasarımı yapıp satmaya çalışıyorsun o kadar.

Bütün girişimler mantıklıdır. Önemli olan sen becerebilecek misin? Olay Makinayi alıp tasarım yaptırıp urettirio fotosunu çekmek ve bir siteye koymak degil ki. Yüksek adette Satmayi başarıp kar elde edebilmek

Şuan 10 magazalik bir alanin olduğu onunden yılda 10 milyon kişinin geçtiğibir yerde iki mağazam var. Sürekli buraya yeni mağazalar açılıyor batıyor kapanıyor batıyor kapanıyor yenisi aciliyor. Onlar sadece geçen 10 milyon kişiye odaklı. Yüzde biri alsa zengin olurum diyor ama almıyor. Benim magazalrsa para basıyor. Çünkü ben ordan geçen on milyon niçin ordan geçiyor onu biliyorum. Yani olay ürünü bulmak değil. Doğru müşteriye sunabilmek.

bunun icin yapilmis bir site var. tisort basina 5 euro kazaniyorsun dizayni kendin yapip. siparis geldikce basilip gonderiliyor.

bi kere denedim onlarca dizayn hazirlayip hic siparis almadim. arkadasim 3-5 tane almisti da o kadar vakit harcadi ki gidip garsonluk yapmak daha mantikliydi ona gore.

Remote Customer support işleri var. Türkçe biliyorsanız chat üstünden ya da telefon üstünden yabancı firmaların türkçe müşterileri için support işlerinde çalışabilirsiniz. İyi ödeme yapıyorlar. Ama firmaları dikkatli seçin dolandırıcı olma ihtimali de var. Genelde büyük yazılım ve oyun şirketleri mesela dönem dönem ciddi alım yapıyor.

Bunun dışında adobe after effects öğrenirseniz sadece tiktok sosyal medya editleri yaparak bile para kazanırsınız.

Fiverr, upwork vb sayfaları takip edin.

bu arada upwork'de türkiye'de mal araştıran ya da fuarlara gelen insanlar kendilerine tercüman vb arıyor bazen.

yaşın genç yaptığın işten memnun değilsen bi an önce geç kalmadan değiştir. Sağdan soldan çeviri hizmetiyle vs is yaparak geçim sağlayamazsın.

web pentest'i ogrenirsen bug bounty ile cok guzel paralar kazanabilmen mumkun. diyelim bug bounty yapamadin, yanina mobile app pentest de ekleyip bir sirkette calisabilirsin. hatta calisirken de bug bounty kovalayabilirsin. ingilizcen olmasi ogrenme hizin acisindan cok iyi. mesela google'dan ozgur alp diye aratabilirsin, kendisi bug bounty yaparak 1 milyon dolardan fazla gelir sagladi. yardima ihtiyacin olursa mailleselim.

daha geçen hafta alanında yetkin biriyle bunu konuştuk. yapay zeka ile teknik analiz konulu makalelerden bahsetti. neyse bu konuda en fazla uygulama bulabileceğiniz mecra python.

teknik analiz ve data analizi yapar ama henüz piyasa analizi ve temel analizine güvenilecek bir aşamada değil diye düşünüyorum.

technical-analysis-library-in-python.readthedocs.io
medium.com

Valla bu işler sadece geçmiş verilerle olacak iş değil. Çok kompleks ve birçok parametreye bağımlı. Hani illa geçmiş fiyatlara göre bir tahminleme yapilacaksa time series yöntemlerine bakabilirsin. Görece eski ancak iyi sonuçlar veren ARIMA ya da LSTM gibi yöntemler kullanılabiliyor. Bunun dışında decision tree, xgboost vs gibi yöntemleri kullananlarda var.

Tabii piyasalarda olay haberlere, gelişmelere bağlı ilerledigi için ise doğal dil işleme, webscrapping gibi seyleri de hesaba katmak oldukça yararlı olur.

eu4 soundtrack'inden benzer bir parça bırakayım: www.youtube.com

iphone 11 kullanıyorum 2. telefon olarak. ben pek bir fark görmedim.

şu piyasada satılan darbeli titreşimli , sporcu masaj aletleriden alabilirsiniz, markaya falan çok takılmayın bir çoğu fason olarak çinde üretiliyor zaten, yorum ve fiyata göre bakıp alabilirsiniz.

Theragun denilen darbeli matkap dışındakilerin hepsi fasa fiso.

Ben maratonlardan sonra yukarıda belirtilen darbeli titreşimli Theragun kullanıyorum ve bir masaj aletinin vereceği maksimum faydayi alıyorum.

Makina o kadar güzel ki kendi kendine kulunçlari bile açabiliyor inanılmaz bir şey.

Xiaominin aldım 2-3aydır kullanıyoruz bence oldukça iyi fakat biri yardımcı olursa sırt için çok daha fazla verim alabiliyorsunuz

Fotoğraflar bizzat Nuri Bilge Ceylan'ın çektiği fotoğraflar, hepsi mi ona ait emin değilim ama pek çoğunu gördüğümde tanıdım, İstanbul Modern'de sergileniyor. (www.istanbulmodern.org) Ben sergiye gittiğimde yapay zeka hiç gelmedi aklıma, mekana, bakışlara, ifadelere kısaca anlatıma odaklandım. Filmde de fotoğrafları tanıyınca şaşırdım, biraz filmden kopar gibi oldum hatta, meşhur sahnedeki kadar olmasın:)

Ben öyle bir şey sezmedim kesin bilgi mi?

Lightroomda fazla oynanmış gibi gelmişti sadece.

NBC panoramik fotoğraflar çekmeyi seviyor, eskiden sanıyorum 35mm filmi daha geniş şekilde pozluyordu. 2006 sonrasında dijitalde de özel az bilinen bir kamera kullandığı söyleniyordu.
eksisozluk1923.com

Fazla kontrastlı ve elinin ayarı olmadan HDR yapılmış fotoğraflar vardır, NBC'nin bazı fotoları öyle duruyor. Bence bu sebeple yapay geldi size. Ultra gerçekçi render(AI) resimler de öyle duruyor çünkü.

Gercek fotograflar+nbc sergi yapti. konum vs belirli

attıklarında sondakiler net şekilde normal foto ama ilk 1-2 foto bana da ilk açınca bi acaba dedirtmedi değil ama bu film 2021 başlarında çekilmeye başlandı. midjourney attığın kadar iyi fotoları son 6 aydır yapabiliyor. 6 aydan önce kötüydü böyleli fotolar çıkaramazdı.

istanbul modernde bu fotoğrafları inceleme şansım olmuştu, AI değil tabii ki ama bana da bir tuhaf gelmişti yakından bakınca :) belki üzerinde çok oynanmıştır edit vs.

bazı fotoğraflardaki kişilerin özellikle suratları daha da oynanmıştı hatta, sebebini bilmemekle birlikte.

Sigortayı indirip ince uçlu bir kargaburun ile çıkarmayı deneyin. Bu şekilde çıkmazsa prizi söküp çıkartın. Sigortanın kapalı olduğundan emin olun.

sigortayı kapatıp kontrol kalemiyle elektriğin gittiğinden emin ol sonra cımbız veya benzeri bir şeyle çekip çıkar. cımbız olmazsa ortadaki vidayı söküp orta çerçeveyi çıkardıktan sonra içerde kalan fişi al

sigortayı kapat da ne yaparsan yap. sigortayı kapatsan da kontrol kalemi ile akım olup olmadığını kontrol etmeden bir şey yapma.

sigortayı kesin kapat.

inanılmaz bir şey. bir adet nickinizden öneriyorum, bir de sigortayı kapatmanızı.

sparkle kiddle +1

Whatsapp Business'i cihazınıza indirip numaranızı işletme hesabı olarak tanımlıyorsunuz. Sonrasında otomatik yanıtlar şeklinde size seçenekler sunuluyor, onlarla ilerliyorsunuz.

@zaman ilac degil insanlar unutkan Whatsapp business hesabım var katalog özelliğini, hızlı cevaplar özelliğini vs kullanıyorum ancak bu otomatik yanıtlar yok ne yazık ki. Benim kaçırdığım bir şey mi var sizce?

www.youtube.com

faq.whatsapp.com

Bu bağlantılar tüm detayları verir.

@zaman ilac degil insanlar unutkan maalesef aynı şeyi anlatmıyor...

O halde çok daha fazla teknik veri içeren şu kaynağı inceleyin:

engineering.teknasyon.com

+ 4'lü vesikalık şartı vermeleri de 2042 yılına gelmişiz çok alakasız geliyor. Ekte paylaştığım gibi A4 kağıda basıp makasla kesip cüzdanıma koyuyorum artık sevdiğim insanların fotoğraflarını.

mantık hatası değil, aksine son derece mantıklı.

adam kendi çektiği, kendi tasarladıı ürünün başka yerden baskısının alınmasını istemiyor ve bu en doğal hakkı.

ilk verdiğiniz para çekim + düzenleme + baskı ücreti. fotoğraflar bitip yenisini çıkartmak istediğinizde yine aynı dükkana gidip, sadece baskı parasını verip çıkarttırmanızı istiyor. kendi ürettiği ürünü alıp kendi yazıcınızda veya bir başkasının dükkanında çoğalttırmanızı istemiyor. baskı alınamayacak ama dijital ortamda kullanılabilecek düşük çözünürlüklü versiyonunu da mail adresinize yolluyor.

hata bunun neresinde?

kendisine mecbur bırakmak için yapıyor tabii ki. fotoğrafçı raw modunda çeker, editler ve basar. raw dosyası da en az 15-20 mb. en yüksek kalitede png'ye çevirse yine yeter ama düşük kalite jpeg yapıp atıyor ki sen başka yerde bastırma bunu.
mantık hatası yok ama etik değil bence. madem ilk çekimde çekim+düzenleme+baskı parası veriyorum, yaptığı çekimin ürünü hem dijital hem de fiziki olarak bana ait olmalı. çekimi yaptırmadan önce fotoğrafın raw halini verip vermeyeceği hususunda anlaşıp sonra çekim yaptırabilirsiniz.

Size işkence eden beylerin o kadar organizasyondan sonra attığınız imzayı karşılaştırmayı ihmal edeceklerini sanmıyorum.

kabaca 5 yıl ve üzeri suçlarda avukatsız ifade alınamıyor zaten. altındaki suçlarda da avukatsız ifade vermezsin olur biter.

Zaten mahkemede "karakolda ifademi işkence altında verdim, kabul etmiyorum" diyebiliyorsunuz. Böyle bir hakkınız var yanlışım yoksa.

twitter için tweetdeck kullanılıyordu, hala aktiftir muhtemelen.

twitter'da zaten otomatik post seçeneği mevcut. eğer browser üzerinden girersen sana bunu yapmana izin veriyor. link : twitter.com

instagram hakkında bir fikrim yok ama muhtemelen github'da buna dair bir uygulama mevcuttur.

ya aslında database-algoritmalar ve learning ile çözülen bir şey.

yani şimdi layer layer düşün. girilen her kelime için bir layer ve o layerın sıralaması var.

engineer on the train
ile
engineer in the train

de algoritma databaseden farklı layerlardan seçim yapıyor ve kelimeye göre sıralıyor böylelikle image generate edilmiş oluyor

tabiki mantıklı resimler oluşturabilmek için belli bir süre algoritmaya bu iyi bu kötü demek gerekiyor

yani aslında öyle aman aman bir şey değil

"A pikachu fine dining with a view to the Eiffel Tower"

demiş mesela

pikachu layerı seç
fine dining layerı seç
pikachu table'ın üstünde mi? yanında mı? altında mı? önünde mi? eğer yazmamış ise yanında seç
view to the Eiffel Tower dediğine göre background layerı seç

tüm layerları tanımla ve görseli yarat.

işte database ne kadar genişse o kadar çok kombinasyon ortaya çıkar.

o sebeple database'i olmayan görsellerde bocalar bu sistemler.

edit:
bu da bonus
i.hizliresim.com

huggingface.co kötüymüş baya mesela
i.hizliresim.com

şimdi girdim reddit communitysi uçmuş, paylaştığınız site de sürekli yoğun görünüyor, o da benim şansım.

@duyurukullanıcı peki bu insanlar hangi sistemle yapıyorlar bu über resimleri? www.reddit.com şurada görülen sanırım? bunu ben bilgisayarıma nasıl kuracağım? pyhton var.

midjourney'e bak
ve discord'daki python forumlarını falan araştır kesin vardır bir şeyler.

Bu aralar dalle 2 ücretsiz 50 resim çizfirme hakkı veriyor, her ay da 15 adet ücretsiz vermeye devam edecekmiş mesela.

openai.com

dall-e'ye üyeyim ama bu sayfalardaki arkadaşlar prompt dedikleri talimatları kendileri giriyorlar. fotoğraf upload edip, çizim yapıp onun üzerinden bir fotoğraf kompozisyonu özelleştiriyorlar. Dall-E sayfasında böyle bir seçenek sunmuyor bize.

türkiye yol geçen hanı iran, rus, ingiliz istihbaratı kol geziyor.
aynı şekilde rus, azeri, iran, arnavutluk mafya grupları da.
avm’dekiler genelde bu yabancı mafya hesaplaşmaları oluyor.

Algıda seçicilik tamamen tesadüf. Suna benziyor Türkiye'de tecavüz vakaları artmadığı halde aksini iddia edenler rakamsal veri sunmadığı halde sadece sosyal medyanın vermiş olduğu algı bombası ile böyle düşünülmesi gibi.

Avmlerde bu tür olayların yaşanması ise oldukça sıradan zira avmler insanların topluca bir araya geldiği yerlerdir.

Yolgecen hanı yazan arkadaş eskiden bu silahlı çatışmalar oldukça sıradan şeylerdi hatta her gün her semtte olan şeylerdi her semtin mafyası olurdu esnaf mafyaya haraç ödemeden iş yapamazdı herkes belinde silahla gezerdi şimdi duyduğumuzda / okuduğunuzda gündem oluyor şaşırıyorsunuz!

Maçka parkı uygun.
Sakin köşeleri var, yiyecek-içecek satılıyor, tuvalet var, çimen ve ağaç var.

Yıldız Parkı da iyi bir seçenek. Oranın sakinliği ve sessizliği daha garanti ama yiyecek-içecek konusunda biraz daha zayıf.

şu entry epey etraflıca anlatmis
eksisozluk.com

Robot süpürgem yok fakat ev durduk yerde tozlanıyor, diyelim evi temizledin tatile çıktın bir hafta sonra döndün sildiğin yerlerde tozlar görürsün

'Kendime aldığım muhteşem hediyeler listesi'nde baş köşeyi alır. Bu doğru ama, @kaerin'in verdiği linki de okudum, iki anlatımda da geçen ekstra bir temizlik ve toz toplama olayı bende olmadı. Eskiden neyse, o kadar ama parmağını kıpırdatmadan :)

8 aydır kullanıyorum. Tek diyeceğim şey iyi ki almışım.

Kalıp kalıp toz halıdan kaynaklanıyor olabilir mi?

Benim evimde halı yok. Çok iyi havalandırırım evi, yazın zaten hiç kapanmıyor camlar ve evde duvardan çok cam var. Kalıp kalıp toz durumu yok. Ya çok işlek bir caddede yaşıyorsunuz ya da evinizde toz çıkartan kaynaklar var, odada kurutulan çamaşır vs?

Bir senedir hep aşağı yukarı aynı derecede toz çıkıyor.

İcad edenden Allah razı olsun muhteşem bişi
5 yıldır her gün öbek öbek toza devam ;)

arama sonucu olarak depolama alanınızın dolduğu bilgisi var.

Cok basit degil ama ben bazi derslerde This American Life bolumlerinden secmeler kullaniyorum. Cok kolay degil, ama her turlu icerik var. www.thisamericanlife.org

David Tennant Does A Podcast With
Whoopie Goldberg, Neil Gaiman, Ian McKellen gibi konukları var, çok keyifli. David Tennant İskoç aksanlı bir insan, onu da ekleyeyim.

Emma Chamberlain
Artikülasyonu çok net. Tamamen boş ve gündelik konulardan bahsediyor. Tam kafa boşaltmalık/uykuya dalarken dinlemelik.

Bir sözlük entrysi:
"o gırtlaktan yarı kısık erkeksi sesiyle durmadan konuşuyor emma. zihninden dudaklarına transit geliyor konular. süzgeç yok. neden jean dükkanındaki tezgahtarı tanrısı ilan ettiğini, neden geceleri sevdiğini, neden looser olduğunu, doğum günlerinden neden hoşlanmadığını, depresyonlarını anlatıyor. anlatımını, örneklerle güçlendirmesi harkulade. hipnotize oluveriyorsunuz." (patiklikaplumbaga, 2019).

Sahilde yürüyüş, kahvaltı, balkonda oturmaca, ders çalışmaca.

Samsun'a çıkılır.

sabahtan beri çalışıyorum, bana tatil değil.
mutfağa girip yemek falan yapacağım.
akşam da online dersim var.
arada sinemaya gidebilirim saatine yetişirsem.

Motosiklet süreceğim, kıtalararası.

Tarih diyarı Samsun'a selamlar.

Normal duvar boyası akar, kontrol edemezsin fakat akrilik boya iş görür

Yeteneğin yoksa bir projeksiyon aletiyle bilgisayarından istediğin objeyi duvara yansıtır önce hafif çizgilerle hatları belirlersin kurşun kalemle sonra da boyarsın

folyo baskı yaptırabilirsin

instagram.com

www.instagram.com

Zamanında yağlı pastelle yapmıştım. Baya da durdu, sonra kendim sıkılıp sildim, ama tam çıkmadı, üstünden boyadım.

Bildiğin ilkokulda kullandığımız yağlı pastellerden bahsediyorum. Kuru pastel olmaz, kara tahtaya resim yapmış gibi olur, birşey sürtündüğünde silinir.

Onun dışında fırçayla ıslak boya kullanarak yapmak istiyorsan işler baya bir detaylanır, fresk yapman gerekir ki kuruma aşamasında küf yapmasın.

Ya da şablonlar kullanarak sprey boya da yapabilirsin, o da tutar pekala. Ama zordur.

En iyisi pastel. İyi bir marka olacak ama, dandik birşey alma.

Hassas cilt, kendinden kaynaklı bir kuruluk, kızarıklık problemi olmayan ancak dış etkenlerden çok fazla etkilendiği için en ufak bir güneşe maruz kalma durumunda, kuru rüzgarda vs. kızarma, kuruma, kaşıntı, döküntü vs. yaşanmasına sebep olan cilt tipi oluyor.

Kuru cilt ise herhangi bir dış etkenden bağımsız, kendi kuruluğu nedeniyle döküntü, kuruma, kaşıntı gibi problemler yaşıyor.

Farkı bu.

Çok kuru ve çok hassas olduğu zamansa bu karakteristik özelliklerin çok daha yoğun olduğu anlamına geliyor. Haliyle daha çok bakıma gereksinim oluyor.

c

Dışarısı hayalet şehir gibi, kalabalıksız.

C şıkkı Evde kalınır.

Bayramcılar İstanbul'a geri dönmeden evden çıkılmaz. İstanbul şu an Arabistan modunda, prsikolojisi bozuluyor insanın. Daha büyük sorunlar da yaşanabilir.

Fıtık

Düz perde oluyor
Rengi keyfe göre seçin, ışık geçirgenliği de seçiliyor. Hepsiburada üzerinden sipariş verebilirsiniz ama ölçüye dikkat. Tek seferde sipariş verin çünkü aynı rengi ikinci kez söyleyince ton farkı olabilir.
Uzun olursa ikeada perde yapıştıran bantlar var. Ütü ile yapıştırıp altları kisaltabilrisiniz

Ikea majgull. Bende siyahımsı, koyu lacivert bir rengi var ama o renk internette stokta gözükmüyor. Belki mağazalarda vardır.

Majgull un açık renkleri nasıl tam emin değilim ama başka bir yerden alacaksanız ve içerisi zifiri karanlık olsun istiyorsanız koyu renklerden şaşmayın.

Ucuz kaliteli, ben aldım.

www.hepsiburada.com

Fenerle gidin, bir yüzünden ışık tutup diğer tarafa geçip geçmediğini kontrol edin.

(Evet, o sektördeyim, özellikle blackout yapılırken güçlü fener ışığı ile bakıyorlar)

Bir çok kalınlıkta ve ışık geçirgenliğindeki perdeyi blackout diye satıyorlar.
Mutlaka inceleyip, arkasından ışık tutarak bakın geçirgenliğine. Aynı markanın farklı ürünleri arasında da çok fazla fark oluyor.

Biz salona yaptırırken dış rengi açık seçtiğimiz için iki kat blackout astar koymuşlardı.

Normal perdenin arkasına blackout astar ekleyerek bir çok perdeyi blackout özellikli yapabiliyorlar.

Yatak odamda dış cephe komple yerden tavana kadar cam. Ikea’nın blackout perdesini alıp çerçeve ölçüsünde keserek çift taraflı bant ile yapıştırdım, başka perde yok. Neredeyse mutlak karanlık oluyor, çok memnunum.

n11'den aldım. Her ne kadar ışığı %100 kesiyor diye iddialı yazılar yazsa da %100 denemez.
Nasıl ölçeceğimi bilemiyorum ama %97-%98 kesti.

İçerisi karanlık oluyor, ama perdeye bakarsam minnacık deliklerden ışığı görebiliyorum. Dışarısı aydınlık mı yoksa karanlık mı anlayabiliyorum mesela.
Bu arada kesinlikle koyu renk almak gerekiyor diye biliyorum.

Motorlu, uzktan kumandalı stor biçiminde varsa onu da değerlendirin. Oğlanın odasına öyle bir şey bakıyorum ben de.

Google’a yazınca şu çıkıyor;
www.suvakfi.org.tr

Bir kere konum Beyoğlu ise en yakın su kaynağına ulaşmak ciddi bir yakıt tüketimi ne neden olacaktır.

Size en yakın ormanlık alanlar Sarıyer, Kemerburgaz, Arnavutköy, Çatalca gibi yerler aklıma gelen.

Şehir merkezinde kaynak suyu olmaz, varsa da sakın içmeyin bizim şehrimizin alt yapısı malum, neler neler karışıyordur ona.

Bir gidişte en az 100 litre su doldurmak lazım, ortalama 5 damacana ya da 20 adet 5lt şişe. Ancak gidiş geliş yakıtı karşılarsınız. Fazlası ancak kara geçirir.

o cesmeler genelde koy gibi yerlerde oluyor onları da cakal koylu dışarıdan gelenlere parayla satıyor.

örn. akalan

otifleks silikon kulak tıkacı. kulak tıkaçları arasında en iyisi şu an bu. piyasadaki diğer kulak tıkaçlarının hepsini kullandım.

Ben de şu tip bir şey kullanıyorum, 3M marka (git: productimages.hepsiburada.net )

Elde ufalayıp kulağa takıyorsun, kulağın içinde şişiyor. Yanında konuşanın konuşmasını bile duymuyorsun, hafif uğultu gibi geliyor. Bence oldukça başarılı. Sesi tahminen yüzde 70-80 oranında azaltıyor.

3M 1100. Sesi tamamen kesmez ama boğuklaştırır. Otifleks de denedim, işkence.

3M mucizedir. Ama orjinalini almaya dikkat edin. Ben ilk çakmasını almıştım bilmeden, sonradan orjinalini aldım arada dağlar kadar fark vardı.

Otifleks işkence. Piyasadaki her şeyi kullandım diyebilirim.

3m 1100 eh işte fena değil.

Moldex7700 en iyisi. Konuşma, horlama, müzik vs hiç bi şey duyurmuyor.

www.hepsiburada.com

3M 1100 sahnede kullandım çokça, düzgün taktıktan sonra belirttiği gibi 30db kesiyor. Çocuk sesi zaten öldürmesi zor bir frekans değil iş görür.

Moldex +1

Tandem disinda Türkiye'de yetkili kurum yok THK disinda. Yani THK disinda hiçbir yerde single atlayis yapamazsin para meselesi değil. Sertifikan olmasi lazım yapman için, o da para demek zaten. THK'da hala var mi bilmiyorum ama vardir muhtmelen, bir miktar bagis karsiligi 1 haftalik egitim sonunda atliyordun.

Bunun dışında nispeten uygun fiyatli olarak Ukrayna'yi onerebilirim.

Ülke sınırları içinde tek adres Selçuk THK.

En cok sahili seviyorum bisiklet, yuruyus. neresi cok sakinse orada olmaktan mutlu oluyorum adalarin sakin donemleri gibi yerler. bunun disinda ist bence tiyatro cenneti. uc dort ayda bir taksimden alisveris yapmak cok avantajli oluyor.

arkadaslarimin hemen hepsi buradan ayrildi kalanlarin evleri bana cok uzak. ise gittigim zamanlarda kisitli vakitte de olsa gorusuyorum delirmiyoruz ama evet egleniyorum

Sakin ve kaliteli bir yerde zaman geçirmek. En sevdiğim etkinlik bu. Belli bir yaş üstü için arkadaş grubu falan olmuyor.

Kalabalik ve hareketlilikten keyif alırım. İstanbul'da da var bu.

www.youtube.com

ormana gidiyorum. belgrad ormanı benim bebeğim.

"awe walk" deniyor. hayatta en sevdiğim şey.

www.linkedin.com

panaromik cam tavan araç var. çok keyifli. hava da açıksa, istanbul kazan ben kepçe, gezerim.

roket adam'la aynı şeyleri yapıyormuşuz.

caddebostan sahile iniş, yürüyüş bisiklet, scooter vs
bağdat caddesinde turlamaç
sevdiğimiz birkaç restoran var her türden, oralarda yemek yemece
şile'ye gidiş, ormanlık alanda yollarda kayboluş, balık ekmek yemece
kilyos tarafında deniz kenarında gezmece
ara ara yeni çıkan yerlere gitmece (geçen galataporta gittik hoşuma gitti mesela)

Sahil yürüyüşü
Kendimi date e çıkarma. (ayda bir yaparım)
Sultanahmet de pek bilinmeyen genelde boş olan bir teras biliyorum oraya gidip kitap okurum.
Birbirinden farklı çok arkadaş grubum var onlarla genelde ev, yeme, içme şeklinde geçiyor.

eskiden barlara konserlere gitmeyi severdim artık hem pandemi hem de yaşlandım galiba

Burgazada'ya gidip yürüyüş, belli noktalarda termosta getirdiğim sıcak suyla çekirdek öğütüp taze kahve, sessiz sakin ortamda ya kendi başıma müzik açıp dinlenmek ya da arkadaşlarla gitmişsem sohbet muhabbet.

Beşiktaş-baltalimanı arası yürüyüş. Kadıköy iskeleden moda turuyla kalamışa yürüyüş. Şişhane-karaköy-eminönü yürüyüş. Tüm bu güzergahlarda aynı zamanda fotoğraf çekiyorum. Yine güzergah üzerinde yeme içmeyi sevdiğim noktalara uğruyorum.

Beyoğlu ve Kadıköy sinemalarında film, sonrasında ya da öncesinde civarda denemek istediğim yeme içme noktalarını ziyaret etmek.

Ben İstanbulun keyfini yalnız çıkarmayı seviyorum çünkü arkadaş gruplarım ya İstanbul ve kalabalığı sevmediği için sokak şeylerini sevmiyorlar ya da bu kadar çok aylak vakitleri olmuyor. Onlarla evde ya da belirli mekanlarda takılıyoruz.

ben de müze gezmeyi, onlarin kafesinde oturmayi seviyorum.

haftasonları 1-2 koşu rotam var, oralarda koşmak, her pazar 21 km koşmak - bunu özellikle atlamamaya çalışıyorum-
craft bira mekanlarına gitmek, menüdeki tüm biraları denemek.

youtu.be

Değil :(

Spider manin olayı örümcek ısırması ve akabinde mutasyona uğraması değil miydi? Farklı serilerde örümcek ağını derisinden değil de kendi yaptığı bu tür aletlerden çıkardığı da olmuştu hatirladigim kadarıyla ama asıl olay güç refleksler kondisyon vb. bu kısmı yüzünden bana pek oluru var gibi gelmiyor.

AAA oyunlar görüyorum ama hafiften indie'ye kaydığını hissettim. o yüzden road 96'yı öneriyorum.

store.steampowered.com

son zamanlarda oynadığım en eğlenceli oyunlardan birisi dysmantle oldu. çabuk bitecek gibi gözüküyordu ama öyle değilmiş.

Sekiro oynuyorum su an bagimlisi oldum baska bir sey dusunemez oldum

Geçtiğimiz ve şimdiki indirim dönemi için yaptığım tavsiye listesini paylaşıyorum:

eksisozluk.com
eksisozluk.com

Listene göre ori'yi seversin gibi, iki oyununu da al indirimdeyse. İlkini beğendiysen Little nightmares 2 de alabilirsin yine.
Listenden biraz bağımsız olarak da divinity ii dene derim.

Hollow Knight al. Dünyanın en güzel oyunu kesinlikle.

Yemin ederim aylardır o şarkıyı arıyorum:)

Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay

Bu kadar yol gitmiş. Her albay il jandarma komutanı olamayacağı için önemli bir konum denebilir. O kişiyi mağazada değil de dışarıda görseydin siyah, koruması olan bir araç içinde görürdün.

Bu arada Cem Yılmaz'ın dediği gibi kantinde görebileceğin bir rütbe değil. Ama general olmadığı için çok büyük de denemez.

İl kırsalındaki asayişin tamamının tek yetkilisi ve sorumlusu.
Öyle düşün.

Ya da Aras Bulut İynemli'nin başrolünü oynadığı 'Tamam mıyız' filmini seyret.

Vali gibi bir sey ama emrinde yuzlerce arac asker subay vs var.

Ben askerde generalle yuzlerce albyala falan konustum ama il jandarma komutani gormedim.
Generalden daha yetkili olabilir yeri geldiginde.

erler için evet baya büyük bir rütbedir. ama siviller için pek bir anlam ifade etmez. bazıları egolu olabilir böyle

atanamamış general.
Albay'dan sonra general rütbeleri gelir.

Her albay il jandarma komutanlığı yapmaz. Albaylık zaten standarttır. İl jandarma komutanlığı bir görevdir. Generallerin bu kadar bol olmadığı eski dönemlerde, küçük illerde (kars, niğde, muğla vs.) il jandarma komutanı albay olurdu. Çoğu yerde de aynı zamanda garnizon komutanı olurdu bu kişi (bkz: garnizon komutanı). Bu şu demek; protokol sırasında 1-vali 2- garnizon komutanı 3- belediye başkanı idi. Yani ilin 2 numarası.

Babamın arkadaşı albaydı, yaşadığımız ilçe de bayağı büyük bir şehirdi. Şehrin içinde açtıramayacağı kapı yoktu. Sivillerin asla giremeyeceği askeri tesislere dahi (radar gibi yerler) onun sayesinde girebilmiştim. Rütbeyi buna göre buna göre mukayese edebilirsiniz.

Not: sonra bu amcamız rütbe aldı general oldu.

Albaylık subaylığın sonudur. Sonrası generalliktir. Bunun için de kurmay olmak gerekiyordu eskiden halen öyle mi bilmiyorum. Ha şu var. Zaten normal bir subay(harp akademisi mezunu asker) 40 50 yaşlarında albay olur normal şartlarda. Yani çok özel olmasına, savaş kazanmasına falan gerek yok. Terfi ediyorsun zamanla.

Nerede olduğuna bağlı.

Ankara dzkk'da er olarak askerlik yapmama rağmen albay geçince oturduğumuz yerden kalkmıyorduk sıralı amir değilse. (sıralı amirden asteğmene kalkıp esas duruşa geçiyorduk ama) bu da adım başı albay ve amiral olmasından kaynaklıydı. Geneli egolarından arınmış çok tatlı şeker amcalardı. Kantinci olduğum için her geldiklerinde baya tatlı muhabbet edip, 1 şeyler ısmarlayıp öyle giderlerdi.

Yalniz burada rutbeyle gorev farkli seyler. O cok karismis.

Normal albayin eger aktif gorevi yoksa emrinde 1 tane bile asker olmayabilir derslere giren egitmen olabilir, ama il jandarma komutani dedigin sey koskoca ilin basindaki adam demek.

Yani o adamin rutbesi yuzbasi bile olsa korkutucudur ve normal bir generalden daha yetkilidir.

Albay alay(ortalama 2000 kisi) komutani demektir ama her albayin bir alayi yoktur memur gibi sabah gelir cayini icer mesaide takilir.

divit +1

Yaptığı görev önemli

ben hep bos gezerım. yasal olarak olması gerekenler haricinde sadece 1 adet semsiye var. :) arac sedan.

Islak mendil, ped, yedek makyaj malzemeleri, tişört, ince hırka, iç çamaşırı koydum ben.

kamp sandalyesi, cam suyu ve normal su, lastik tamir kiti, şal veya hırka, şemsiye, yedek ayakkabı, tişört vs, varsa çadır, mat vs. aklıma gelenler.

spor ayakkabı, bir kaç tane hırka, iki sandalye ve 5 litrelik su var bende :D

eksiduyu.ru

kamp sandalyesi, çadır, mat, uyku tulumu; bunlar bir arada duruyor.


bunların dışında; bir çift yedek spor ayakkabı, yaz başından beri yedek bir tişört, cam suyu, temizlik sıvıları, şemsiye (hiç kullanmadım ama her yere geldi benle), çoğunlukla drone, telsiz için birkaç anten.

ıslak mendil, kolonya ve dezenfektan kapı gözünde veya kolçağın gözünde.

akü takviye kablosu ufak bir çanta içinde satılır.. her arabanın bagajında mutlaka olması gereken şeylerden biridir.. 2 tonluk aracınız akü bittiği anda kıpırdamaz olur.. bahsettiğim kablo yanınızdaysa başkasının arabasından 2dk takviye ile günü kurtarırsınız.. aksi halde çekici çağır usta çağır bi sürü masraf :)

5lt'lik su, 12v lastik pompasi, fener, aku takviye kablosu, cekme halatı, portatif sandalye ve masa, hırka, çakmak, şemsiye olmazsa olmazlarım.

Ayakkabı, tişört, şort, kışın hırka olur, beş litrelik su, tribişon, soda, sert plastik kullan at bardak, lastik şişirici, saç spreyi, ses bombası, sırt çantası, alevli meşale, kışın şemsiye, ilk yardım çantası.
Torpidoda deodorant, parfüm, ıslak mendil, peçete, isviçre çakısı, çanta, kalem, diş fırçası, permatik jilet, ayakkabı çekeceği, kaza tutanağı, ayakkabı sileceği, cilası, limon kolonyası, ufak sünger, naneli şeker, kibrit, çakmak, gözlük sileceği, harici batarya... ne çok şey varmış ya.
Akü şarj kablosu önemli.

meguiars detailing çantası. içinde araç için envai çeşit temizleyici malzeme. 2 adet kamp sandalyesi.

5 litre su, kamp sandalyesi, meyve kasası

(bkz: araba bagajında mutlaka olması gereken şeyler/@feel the blanks)

terlik

Kedi ve köpek maması. Aç bir hayvan görebiliriz. Her an lazım olabilir.

ağır şeyler yakıt tüketimini artırır, gereksiz şeyleri aracınızda taşımayın.

Bu kadar şeyi arabada taşısam araba çöp olur. Bu ıvır zıvırları içine koyup bagajda derli toplu tutacak işlevsel bir çanta önerebilir misiniz?

Ön cam için güneşlik, şemsiye, torba, su.

Deprem cantasi

Bagajda kalabalik sevmem, bende mutlaka iki battaniye bulunur lazim oluyor, cocuklar/hanim usuyor. Ayrica 4-5 sise su, bir de uzun yola cikmadan mutlaka ilkyardim cantasi alirim icinde hava pompasi, aku sarj kablosu falan var.

Ambient Müzik tabiki. Her türlü folk, Mike Oldfield, Vangelis, Yanni, Jean Michelle Jarre gibi. Zaten şehir cehennem, bari içim serinlesin.

immanuel tolstoyekski'nin podcast'ini dinliyorum. spor içerikli bir iki podcast dinliyorum. (özellikle socrates podcast'lerinden) eskiden ingilizce nba içeriği tüketirdim (ringer podcast'lerinden). geldikçe ferhan şensoy'un podcast'lerini dinliyorum, kısa kısa iyi gidiyor.

bir de sabahları işe giderken aposto'nun dünün özeti gibisinden bir podcast'i var, 10 dk falan. gündemden çok uzaklaşmamak için onu dinliyorum.

iş-ev arası 30-35 dk olduğu için uzun podcast'ler açıp ikiye bölmeyi pek sevmiyorum. konu bölünüyor. spor içerikli podcast'ler bu anlamda daha pratik, konu bölünse de devam edebiliyorsunuz.

radyodan farklı değil ama: biraz konuşabilir miyiz
arada Luke's English Podcast

fularsız entellik
mental klitoris
evrim ağacı
Açık bilim
K nın sesi

trafiğe epeydir girmiyorum ama tatile gidip gelirken podcast - odadaki fil son zamanlardaki favorim.

Tarihin arka odası.
Her gün bir bölüm bitirecek kadar yolda oluyorum.

Duştan çıktıktan sonra sadece üzerinde durmak suretiyle kullandığım pofidik ayak paspasının ayağımdaki tüm suyu emmesi ve evde kuru ayaklı bir şekilde cap cap dolaşabilmek. Ruhum okşanıyor, arş-ı aleme yükseliyorum refahtan.

bi tane akıllı ampul aldım salondaki lambadere, artık ışığı kapattın karanlık oldu derdi yok, yatağıma yatıyorum sonra kapatıyorum ışığı mis gibi.

Açıkbilim podcast'in "Muhabbet Teorisi"ni çok seviyorum, yolculuklar kısalıveriyor gözümde.

Bill burr monday morning podcast
Mortimer and whitehouse gone fishing

Onun dışında strength training yapmak.
Köpeğimle oynamak.
Eşimle goygoy yapmak.
Kaliteli whisky

Klima
Elektrolikit raid
Buz gibi bira

yataga telefonla girmemek. Telefonu, tableti vs ya baska odaya ya da cok uzak bir yere koymak.

hafta da 3 gün masaja gidiyorum.

eti kurabi

sigarayı ve içkiyi kompil bıraktım.

güç antrenmanı yapmaya başladım. salgından dolayı salonlar 8 ay falan kapalı kaldı. şu an ilk başladığımdaki kadar disiplinli devam etmiyorum ama deadlift'i 100 kilo, squatı da 80 kilo yapana kadar devam etmeyi düşünüyorum. şu an sırasıyla 80 ve 60'talar.

-sabah-öğle arası saatte, çok kalabalık olmayan bir plajdan denize girip en az yarım saat yüzmek
-öğle uykusu
-erken uyuyup erken uyanabildiğim günler
-kaliteli ve sağlıklı malzemeler ile hazırlanmış lezzetli bir yemek yemek
-ailem ile vakit geçirmek
-ailecek sevdiğimiz bir lokasyona haftasonu seyahati yapmak
-yazın güzel bir akşamüstü deniz kenarında şu menü: buz gibi rakı, lakerda, tekmilli fava, patlıcan, hardal, turp otu, karidesli şevketibostan, kalamar
-tüm şarkılarını bildiğim bir sanatçının açıkhava konserine gitmek
-kitap okumaya en az 30 dakika ayırabilmek

Instagramda Bugce Kondakci hesabina bakin. Degisik seyler yapiyor.

sıcak soğuk top muhabbeti var da yapılmış mıdır bilmem.

Iclerine minik bi titresim motoru koyabilirsin.
Kutuyu gostermeden direkt atiyor.

Soguk sicak muhabbeti de var tabi.

açılın açıklıyorum :) abd de eğitimini aldım böyle şeylerin :P

tabi ki böyle bir şey yok ama inandığım benim şudur

4.37 örneğiyle açıklayayım..

çöpe yumurta mı atıyor taş mı atıyor..

küt diye ses çıkıyor çöp kutusundan..

artık bir sensör yardımıyla titreştirirler mi, ısıtırlar mı küçük pille size bırakıyorum..

kamera da bir yumurta açılırken yakın çekim yapmadı..

realty show bu biiyorsunuz..

herkes salağa yattım gibi yapabilir normaldir..

sinan engin çok şaşıramıyor olaya çünkü hazırlanırken yumurtaların yanındaydı

çok belli..

bunların hepsi bana kalırsa :)

peltier malzemesine elektrik verirsen ısınır veya soğur.

lab ortamında biraz daha yüksek performanslı bir malzeme üretebilirsin.

basit bir pil, basit bir radyo, basit bir devre kesici ile sistemi tamamlarsın.

toplar istediğin sırada ısınır veya soğur.

monopoly deal. ilk 4-5 el çok sarmıyor gibi ama sonrasında eğlenceli olmaya başlıyor.

Tam olarak kart oyunu sayılmaz ama Catan baya iyidir.

Dixit

Dixit +1

kart oyunu değil ama catan + 1

illa kart oyunu olacaksa "epik büyü savaşları" diye bi oyun var eğlenceli oluyor. munchkin e de bakabilirsiniz.

herkese hitap ederler, çok detaylı değiller.

magic the gathering.

monopoly deal +1 bir de codenames de güzel ama kalabalık oynanınca

Dün ilk kez oynadık, öğrenmesi hızlı, kalabalığa uygun, Saboteur. boardgamegeek.com
Bir de Dixit +1

5 kisi besiktasta gezecekler deyince eve 6. sandim seni :) 4+1 4 kisi biraz hayat tarziniza ve ozgurluk anlayisiniza bagli. bence ev buyukse cok sorun olacagini dusunmuyorum calisan kesim ogrenci kesimden iyidir yani gerekirse cikabilecegin denemeye deger bi seneyim olarak dusunuyorum. ps: hic ev arkadasiyla vs yasamadim

He ekleyelim. 1200 cooook normal kisi basi olarak daha dusugune bulamazsin bence. bulursan da cabucak bunalirsin kira/maas oranin gayet ideal ustelik merkezde oturacaksin

Çalışan kişi için dubleks bile olsa 5 kişi çok fazla, iş yerinde iyice yorulunca kafa dinlemek istiyor insan, öğrenci evi tarzı sakinliği seviyorsanız zor. 1200 iyi bir fiyat Beşiktaş için, nelerden vazgeçibilirsiniz ona göre düşünmek gerek.

İstanbul'da araba beni çok yoruyor. Marmaray hattında Anadolu Yakası, Üsküdar İcadiye, Bostancı İdealtepe ya da Sarıyer tarafları düşüneilirsiniz 1 arti bir. Ancak 4500 ile değil de 6000 bin ile mümkün olur.

Daha lüks bir yaşam istiyorlarsa neden beş kişi birlikte yaşıyorlar o da garip. Bir kişi bile çalışan insanı zorlar ama şu durumda beş kişiden iyidir. Hem evde dört oda varken beşinci nerede uyuyacak?

Sırf beşiktaş diye 5 kişi aynı evde asker koğuşu hayatı yaşayacağıma esenler’de yalnız yaşarım..

neresi olursa olsun 3 kişiden fazla aynı evde yaşanmaz. hatta bazı durumdalarda 3 kişi bile fazla. kararınızı dikkatli verin derim.

5 kişi bir arada çok zor. Öğrenci evi değil bu çalışırken çok yorucu olur.

Ben olsam biraz daha uygun fiyatlı bir semtte, daha az insanla yaşarım. Hemen 10 dakikalık bir motor yolculuğu uzaklıktaki üsküdar, salacak, fıstıkağacı, bağlarbaşı gibi yerlere bakarım mesela. Ya da altunizade metrobüse yakın yerlere bakarım. Buralarda daha uygun ve daha yaşanılası evler bulmak kolay. Bu arada hakikaten anadolu yakasının birçok semti, çok daha yaşanılasıdır.

5 kişi mi? yuh.

sims oynarken bile 5 kişiyi idare edemiyordum gerçeğini hayal edemedim. Tuvalet, temizlik, yemek işleri çok sıkıntılı. bir mal sahibi olabilme ihtimaliniz varsa o tarafa yönelmeniz daha mantıklı bence.

4 artı 1 evde topluca lüks yaşam isteyen insanlar da 4500 TL ile boğaz hattında ev de tutarlı görünmüyor. Ama Arkadaşlarla bir süre idare edilebilir kafa netleşene kadar. Acele etmeyin. Kazandığınızın yarısını falan eve yatırmaya kalkmayın. Para eriyor.