Ekşi Duyuru

helpx.net üzerinden travel companions bölümüne de bakabilirsin.

Çok özendim!

Sorunu interrail Türkiye grubuna sordun mu FB'tan?

selam aylarca benzer birini aradım, bulamayınca rotamı kuzeyden batıya çevirdim şimdi lizbona boca burnuna süreceğim. umarım birilerini bulursun bu sene gidenlerin facebook linkleri aşağıda belki işine yarayabilir.

www.facebook.com
www.facebook.com

ayrıca benim yolculuğu takip etmek istersen
www.facebook.com

ben geleyim

motor kursuna başladım ama süremem henüz.
kaskım var. shoei <3
kıyafet de alırım.

janderzel et gmail

Arnavutkoy any, beerhall, karakoydeki mekanlar iyidir bence

lezzetsiz bi makarnaya 39 tl vermek istiyorsan 5.kat tabii neden olmasın, hiç beğenmemiştim ben seçenek az ve pahalı üstelik lezzetsiz.

bebek chilai, 360, beerhall+1

yazıcıoğlu veya karaköydeki elektronik iş hanlarında danışabilirsin. tam yer bilmiyorum.

Ben oyunlarla alakalı şeyleri bildiğim için

taleworlds ve crytek geldi aklıma. ama Asus Türkiye Microsoft Türkiye Sony filan da vardır illaki. çalışmaları ne kadar büyüktür bilmiyorum ama bakmakta fayda var.

Bildiğim kadarıyla Asus, Microsoft vs Türkiye'de yalnızca satış yapıyor. Yazılım geliştirme namına pek bir faaliyetleri yok.

dediğim gibi sektörde değilim ama Yerelleştirme çalışmaları da abd den mi yürüyo? öyleyse geriye crytek ve taleworlds kalıyo :/

@ergenpezeveng Yerelleştirme ekseriyetle amelelik işi. Pek de teknolojik sayılmaz.

Yazılım için bence havelsan ve milsoft ama aselsan, roketsan, turksat da bir yazılımcı için ideal bir yer; yalnız buralarda mühendislik yaptırırlar coder'lık değil.

Başlangıç maaşları: 2000-3000 lira
3-5 yıllık IT'ci: 3000-6000 lira
5+ yıllık IT'ci: Yeteneğine göre 5000-15000 lira

15000 benim mazotuma yetmez.

hocam sana garanti teknoloji desem -peeeh- dersin şimdi.

kendi firması ve projeleri, tek geçerim.

386 bey napıyorsunuz? biz sizi yurtdışında çalışan yazılımcı diye idol bellemiştik oldu mu şimdi.

türkiye'de doğru düzgün yazılım üretilmiyor, neredeyse tüm yazılım projeleri banka, telekom, sigorta vb firmalarının taşeronu olarak yapılıyor, bu yüzden çok sıkıcı ve bazen çok stresli de olabiliyor. ben iyi bir yazılım firmasından tamamen sektör dışı bir firmaya inhouse yazılım ekibine geçtim mesela, sırf sıfırdan bir şeyler geliştirilen bir ortamda bulunayım diye.

ha yurtdışındaki yazılımcılara göre çok az meziyetle çok para kazanıyor tr'deki yazılımcılar bu da bir gerçek. adam bankaya atıyor kapağı yıllarını hiçbir şey öğrenmeden geçiriyor ama 8-10-12 gidiyor maaşlar.

@teknikekip: Zaten bu soruyu GT'nin sitesini gördükten sonra sormaya karar verdim. Boş sayfaları, bilgi kıtlığını geçtim, daha Türkçe karakterler düzgün çıkmıyor yahu sitede. En iyilerinden biri buysa durum demek ki sandığımdan daha vahim.

@zawisza: Dediğim gibi, sadece meraktan soruyorum.

SAP

FIT, Logo

innova fena değildir, gerçi araplar aldıktan sonra çok büyüsede patronlar bazen gıcık olabiliyormuş.
bankalar var, uluslararası firmalar var, atıyorum schenider elektrik vs.., finans ve yatırım firmaları var, üretime özel firmalar var, vestel, arçelik, bosch vs..

ortam çoğunda cacık, bitmeyen ya da bitemeyen projeler, vasıfsız yöneticiler, torpilli çalışanlar, sürekli fazla mesai vs vs.

reyiz merhaba. krem peynir'e ek olarak pek bir şey olmasa da, bildiğim kadarıyla olanlardan bahsedeyim. trabzon'da sümela manastırı var. uzun göl var. sümela manastırı serin havalarda çok güzel bir atmosfer yaşatıyor. atmosferi dışında, içeri giriyorsun ve tarihi eser nasıl mahvedilirin net bir örneğini görüp çıkıyorsun. uzun göl'e gidiyorsun, yine müthiş bir doğal ortam nasıl betonlaştırılırı görüp geçiyorsun.

sonra rize geliyor. rize'de de ayder ve anzer yaylaları var. bu havada buz gibi olabilirler ama yine atmosferleri harikadır. ama iki yayla da oteller ve yapılan evlerle doğallığını az da olsa yitirmiş haldeler.

yemek konusunda; trabzon için, maraş caddesi'nde muammer usta diye bir dönerci var. çok meşhur ve lezzetli et döner yapıyor. aynı şekilde moloz'da kalkanoğlu pilavcısı var. akçaabat'ta erol usta adında bir kavurmacı var ki gerçekten tavsiye ederim.

Arhavi'de Kamilet Vadisi ve çifte köprü'yü görün mutlaka

trabzon'a indin, vaktiniz az olduğu için,
sumela'ya gidiyorsun önce. maçka'ya girdiğin yerden zigana başlıyor . ziganaya çıkarken solda(adını hatırlayamadığım) bir yerde saç kavurma ve sütlaç yiyin. (biraz daha tırmanıp direk üstünde vosvos koyulan tesisde de aynı işi yapabilirsiniz). hatta orada sorup zigana'yı tırmanıp tünel'e girmeden -eski yol diye bilinen yol- sol'a girip "limni gölü"nü görünüz. uzungölde bi numara yok bence. ayrıca yayla isterseniz. sumela'ya girdiğinizde düz devam edip şolma yaylasına gidilip orada güzel bir et yiyebilirsiniz.

yol üstünde araklı'da ani harabeleri var biraz içeride ama gezilebilir.

geldin sürmene'ye sürbisa veya sürdövbisa'dan bıçak alıp. BOZO ne tarafta diyip. Bozo'da güzel bir pide yiyorsun.

Rize'ye giderken ovit'e çıkabilirsin. Ama fırtına vadisi ve zilkale gerçekten güzel yerler bence buralara vakit ayırın. Rizede yemek ise şahin tepesi denilen yerde manzaralı bir şekilde olabilir. ziraat çay bahçesinde çay içilip dinlenirsiniz biraz.

Artin'de ise Karagöl'e kesin gidiniz.

son olarak Vaktinizi bir gün daha uzatıp Batum'a gidin.

Ayasoyfa müzesi görülüp çıkılabilir, kahvaltı yapabilirsiniz burada. Güzel olur.

Boztepe'de çay ve manzara keyfi yapmadan dönmeyin.
Trabzon meydanında 1-2 tur atın. çakma taksim derler, ben hayatımda taksime 3 kere gittim amk. o yüzden pek bilemiycem.

Üniversiteyi gezebilirsiniz, daha doğrusu KTÜ balkonlarından 1 tane uçak geçerken görseniz yeter. Foto çekinirsiniz.

Karadeniz güzelliği kıyı tarafında değil, iç taraflarında. Başka türlü "olm süper yerler ya" diyemessiniz. Çünkü sahil denen bir şey yok.

Tanıdığınız olsa keşke de sizi köyünüze felan götürseydi. Ya da düğüne felan, oraların tadı o zaman çıkıyor.

Sümela manastrı var, gidişi biraz eziyet. Ama görmeden gelmeyin genede.

Uzungöl'e kesinlikle gidin, hatta konaklayacaksanız 1 gün kalın orada. Arabının çıktığı yere kadar çıkın, asıl manzara yukarıda ve uzungöl'ün ilerisindeki göletlerde. Fotolardaki gibi sırf cami manzarası gözüken yer değil yani.

Rize'de Dağmaran diye mekan var, yüksek bir yerde. Manzarası güzel, çıkılıp görülmeli. Gidişi zevkli, kuymak mıhlama felan yirsiniz.

Yaylara gidebiliyorsanız kesinlikle gidin, onları pek demeye gerenk yok. Havalar pek uygun durmuyo gibi.


Hopa'ya kadar pek görülecek birşey yok de aslında tanıdık birinin yanına gitmiyorsanız.
Önceden karadeniz dizisi vardı; benim için üzülme.
O filmin çekildiği evi ve mekanları görebilirsiniz. hemen yol kenarında zaten hopanın çıkışında.

Alemi seviyorsanız hopa'da güzel gece klüpleri var. Harika manken gibi kızlar var :)

Hopadan sonra Batum'a gidebiliyorsanız gidin. Giriş 15TL, sadece kimlik gösterip alıyolar içeriye. Yalnız arabayla girmeyin.

---

İşin özeti sahil kesiminde pek aradığınızı bulamayabilirsiniz. İçerileri girdikçe karadenizin büyüleyici güzelliğini görürsünüz.

Herkesten şahane tavsiyeler geldi, tekrardan çok teşekkür ederim.

@1917: Bu dediğiniz yerlere arabayla mı yoksa yürüyerek mi tırmanıyoruz? Hem birlikte gideceğim arkadaşın yürümeyi/açık havayı pek sevmemesi, hem hava muhalefeti, hem de vaktin kısıtlı olması nedeniyle çok fazla yol yürüme imkanımız olmayacak gibi gözüküyor.
Zaten sonrasında haftasonu Batum ve Tiflis'te olacağız. Oralar için de tavsiyeleriniz varsa alabilirim.

lineayı ele. polo olabilir. clionun 1.5 dci motoru da güzel.

bi de site nedir?

uzun yola gideceksen linea. fiyatlar da yüksekmiş bu arada.

Yaklaşık 200-250km yol gideceğim.
Fiyatlar tek yön kiraladığım için yüksek maalesef.

polo. 75 beygir ile uzun yola cikilmaz. lineaya binilmez. poloyu al. uzun yol oldugu icin otomatige cok ihityac da duymazsin.

Clio kiralamıştım , memnun kaldım . yakıtı da çook uygundu.

daha önce gittiğin yerleri yazarsan tavsiyte verenler için daha etkili olur.

ben olsam amsterdam'a giderdim. bi de in bruges filmindeki mekanları çok beğendiğimden bruges'a gidebilirdim.

hangi bi hafta?

el cevap: kopenhag.

Amsterdam - Hamburg
Amsterdam - Köln - Paris (Köln'de kalmaya gerek yok)
Rottenda, Brügge ve o hattaki sevimli yerler
Bordeaux

edit: Hakaten, niye illa karşı kıtaya geçirmişim ki. İrlanda'yı, İskoçya'yı gezin. Hatta şuraya gidin gidemedigimyerler.blogspot.com.tr

yukarı doğru çık edinburgh, shetland adaları.. sola doğru git dublin, cliff of moher vs. sağa doğru git brussels, brugge, amsterdam..

@sinek kral: avrupa'nın tamamına yakını, biraz da kuzey afrika ve ortadoğu. daha uzağına gitmek de şimdi zaten birkaç gün için saçma olur. st petersburg var mesela gitmediğim, onu düşünüyorum.

@shi aila: en geç haftaya pazartesi sabaha kadar dönmüş olmam lazım.

@VickVickyVale: oralar yakın sayılır, yazın hava güzelken giderim.

izlanda

mercimek iyidir be dx. ezogelin yakar belki boğazı, domates olmaz, mercimek iyi. sıcak sıcak, limon da sıktı mı tamamdır.

isviçre'de annem arkadaşlarıma tarhana çorbası yapmıştı ilk içtiklerinde biraz tuhaf gelmişti ama zamanla alıştılar. onun dışında mercimek, yayla çorbası vs hep severek içtiler. siz riske atmayayım derseniz domates çorbası yapın, sürekli içtikleri çorba zaten. hatta şafak çorbası (terbiyeli domates çorbası) yapmasını biliyorsanız en ideali o bence.

edit: ben et yemediğim için tavuk suyunu es geçtim, et yiyorsa çok ekşili olmamak kaydıyla tavuk suyuna çorba da olur.

tavuk çorbası bütün dünyada hasta çorbası olarak bilinir ve de hasta bünyelere çok iyi gelir zaten.

Tavuk suyuna pirinç çorbası, ben her hastalıkta abanıyorum buna. Hem de yapması çok kolay. Tarifini verem istersen.

tavuk suyu çorba

@buff: alırım valla.

her yabancı mercimek çorbası sevmiyor. bence de tavuk çorbası yap.

Tavuk suyunu elde etmek için şöyle 800gr falan tavuk al (neresi olursa olsun fark etmez), 1-1,5 litre arası suda haşla, içine sadece azıcık tuz koy yağ falan yok. İstersen soğan ve patates koyabilirsin tat versin diye. Tavuklar haşlandıktan sonra al onları içinden, sonra yersin.
Şimdi elde ettiğimiz tavuk suyunu ayırıp ocağa koyuyoruz, kaynayınca içine 3/4 çay bardağı yıkanmış pirinç atıyoruz. Tencereyi kısık ateşe alıp arada karıştırarak pirinçlerin yumuşamasını bekliyoruz. Pirinçler yumuşayınca pişmiş demektir. Sonra ufak bir tavada azıcık yağda biraz salça kavur (1,5 yemek kaşığı kadar yeter). Kavrulunca onu da çorbanın içine at, üstüne de bolca kuru nane dök, 5 dk daha pişir tamamdır. Çorbanın içine ek olarak haşladığın tavuklardan biraz didikleyip koyabilirsin. Tuzunu da ayarlarsın işte tadına bakıp.

Yazınca biraz uzun iş gibi oldu ama tavuğu haşlamak biraz angarya ondan sonrası kolay.

Almiyorlar parmak izi falan. Bir haftaya cikar normalde.

Edit: Idata'nin sitesinde ne gorunuyor ki zaten?

Beni davet et, birlikte yanına gidelim nehrin, oturalım.

Bu tarz deneyimlerin saf halleriyle kıymetleri olduğuna inanıyorum.

abi yerde kozalak bulmuş gibi anlatmışsın koca nehri.

Uzan, sesini dinle. Keske evin yakininda nehir bulsam...

küçük bir değirmen sistemi kur nehire, onu da şarj dinamosuna bağla. kendi elektriğini üret, ufak bir lamba yak, onun ışığında kitabını oku. mis.

Balik varsa tutun popo varsa kano yapin.

birazdan canın tatlı çekecek.

Fotograf cekin kagittan gemi yuzdurup

@redsvienas iyi yardın gecenin bu vakti :D

(çekmedi)

pyramid stage'i mümkün olduğunda kaçırmamaya bak. aralarda zamanını ayarlayabilirsen foster the people, haim, blondie, imagine dragons, warpaint, midlake, massive attack, ellie goulding, bombay bicycle club, mia, goldfrapp, bonobo, the lee thompson ska orchestra, metronomyh, yoko ono plastic ono band, kaiser chiefs, lykke li, wild beasts, crystal fighters, mgmt, london grammar, sophie ellis bextor, michael kiwanuka, gabrielle aplin,..... olm nasıl yazayım yoruldum lan.. arada yakala bunlardan işte, bitmiyor...


şanslısın vesselam!


edit: iyi eğlenceler dilemeden olmaz, gözüm kalmış gibi olmasın :) iyi eğlen! süper festivaller!

glastonbury'e gidiyosunuz ve kimi dinlemeliyim diye mi soruyorsunuz?
bilet israfı.

evet kimi dinleyeyim diye soruyorum, kıyıda köşede güzel bişeyler varsa kaçırmak istemiyorum. festivalde bine yakın grup var. siz hepsini biliyorsanız gelin de bir ara madalyanızı vereyim.

Bilet israfı +1.

bir kere de bilmediğiniz bir konuda ahkam kesmeyin ama ya. kimse glastonbury'ye sahneler gruplar için gitmez.

neyse evet tavsiyeleri alayım lütfen.

3 kez gittim, yine gideceğim ve ''kimse gruplar için gitmez'' diye genellemene anlam veremedim.
Onun dışında ben pyramid stage'den çıkmıcam gibi; Kasabian, arcade fire, the black keys, belki 1975 olabilir. Kasabian uleyn!

Interpol, massive attack, the subways. Foster the people'ın da sahnesi çok eğlenceli oluyor.

M.I.A fena değil, ben severim, vakit ayırmaya değer.

Metronomy, kaiser chiefs ve MGMT'i kesinlikle kaçırma, ne yap ne et izle. Sophie ellis ablayı belki bi uzaktan görürsün. Onun dışında festivalin tadını cıkarırsın.

İyi eğlenceler

glastonbury ne amına koyim ya? indie falan mı bunlar. millet ne biçim festivaller yapmış. ben elbow-arcade fire ardışık, bunları kaçırmazdım. sayfa açılır açılmaz yazdım arama çubuuna. meğer piramit sahnesiymişler. ben dedim ama indie falan diye ben biliyorum böyle festivvallerin olayını..fatboy slim falan. praise you. allahın inayeti üstünüze olsun.

shejia: benim de üçüncü gidişim. biletler satıldığında line up henüz açıklanmamış oluyor, ona istinaden söyledim. "hadi metallica izlemeye gideyim" diye bilet alan kimse yok. ortama geliyor herkes.

dediğim gibi ana sahneleri zaten az çok biliyorum, diğerlerini merak ediyorum daha çok.

Line-up açıklamadan alıyorsanız kaçiracaginiz gruplarin sizde tüh be kaçırdım etkisi yapacagini dusunmuyorum. 3. Kez gideceğinizi de ogrendikten sonra nacizane youtube'dan veya muhtelif muzik platformlarindan çıkacak gruplarin popülarite oranına göre bi liste cikarmanizi oneririm.

sadece ben değil, herkes line up açıklanmadan önce alıyor. 10 ay önceden satışa çıkan 200,000 civarı bilet yarım saat içinde tükeniyor. line up nisanda açıklanmaya başlıyor.

eminönündeki pasajlarda envai çeşit var, her şey.

tuhafiyelerde vardır.

bütün boncukçularda vardır

Misine ya da misina hangisi doğru bilemedim. O ipi sor tuhafiyelere falan.

tüh lan bilemedim. kaybettim.

cevap: 12 olabilir.

cevşende amacın ve duanın tek, muskada çeşitli olması?

sözlük'te az çok biliniyorsun o nedenle güvenen illa ki çıkacaktır buradan, istanbul'da olsam verirdim.

başka bir yerde makul fiyata pek şansın yok, yine ancak tanıdık yolu ile, forumlardan sorup kiralayabilirsin (donanımhaber, vb.). kiralayan yerler elbette günlük kiralayacaklardır, sundukları kitle işten para kazananlar. nasıl bir makine aradığına bağlı, yalnız özel bir durumun olduğundan kesinlikle bir pazarlık payı olacaktır. direkt 14-15 ile çarpma, ara adamları sor ben 2 haftalık düşünüyorum diye, şehir dışına çıkan, vb. fotoğrafçılar için planları vardır.

yine de tuzlu olacaktır ücret.

kiralayan yerler haftalık olarak yada 15 günlük kiralamalarda indirim yapıyor.

Şu an izmirde denize girip fotoğraf paylaşan arkadaşlarım var. Izmirde ne tarafa gideceğinde önemli. Ama genel olarak şu an bile plajlar dolu

nerde dolu o plajlar ?
bu havada denizemi girilir manyak mısınız ?

dün çeşmeli arkadaşımla konuştum, giriyorlar.

birinci onceligin kumas secimi olmali. kullandiginda surtunen yerlerin topaklanmamasi, dirsek yerlerinin parlamamasi gibi deformasyonlarin olmamasi lazim. musterisini kandirmayan bir kumasciya kumastan anlayan biriyle gitmen gerekir. saticilar sentetik karisimli urunleri 'bu zaten sizin istediginiz, yuzdeyuz yun kumas bulamazsiniz' vs diyerek zorla satmaya calisiyorlar.
bir de kabanlik kumasin tok durmasi lazim. icine astar lazim vs.
bazi kumascilarda kumas da oluyor direkt oradan seciyorsunuz. ya da kendiniz olcunuze gore kumaslari alip terziye goturuyorsunuz.

bence önce terzi bulun.o sizi kumaşçıya fln da yönlendirir hem de kumaşla ilgili ön bilgi de verir.
ztn diktirmek büyük risk. eğer terzi işini bilmeyen biriyse en güzel kumaşı alıp çöpe atarsın.

meditasyon.
spor.
müzik.
temiz hava.

temizlik.
gayet ciddiyim. etrafı toplayıp temizlik yapmak, kafayı da topluyor. daha ne düşünüp odaklanabiliyorsun.

karikatür / 9gag / youtube sağ kolon

temizlik +1
yürü.

başka herhangi bir iş.

Pisiklet varsa o da iyi geliyor.

bilgisayarı kapamak ilk iş. bulunduğun ortamdan uzaklaşmak da iki.

uyuyorum ben. kalkınca her şey daha bi yerli yerinde oluyor zihinde.

borsa

sundan alirim www.vrtulnik.cz

borçlarımı öderim. kalanını yerim.

Ev alır kirasını yerim öğrenciyim 100binlşk ev en az 500 kira getirir öğrenciye baya iyi para

ev alırım +1

küçük bir ev geri kalan bütün paramı giyime harcardım

arsa var o yüzden ev yapar satarım.

nereden geçtiğine bağlı.

arsa alirim, cocuguma birakirim

Ev anca alırım yetmezse wc yaptırrım konağa.. Millet iyi sıçıyor.

işimi büyütürüm

Disciye gider, su agriyi gecir sana 100 bin lira derim! Beynim disimde su an

abd'de master yaparım.

Ev alirim

100bine ev alınabilecek yerleri araştırırım.

olm 100bine nerde varmış lan ev ?

kadifekale?
hacıhüsrev?
altındağ ?

100bin liraya bir suru ev var bu arada efenim.. turkiye istanbuldan ibaret degil

ya özsüt fırın bile yapıyor galiba yanlış olmasın ama orada yediğimi hatırlıyorum.

ankara'da yaşıyorsan çayyolu'ndaki yeni açılan beğendik'te çeşit çeşit satıyorlar makarna atölyesi gibi bir şey var.

niçin?

Banyo yapıyorum her seferinde

sabır erdemdir. ben erdemliyim.

geliyor. dayandığım söylenemez pek.

kafana sık, kesin çözüm (yayalım)

geliyor. banyo yapiyorum. su elektrigi aliyor. sonra eger
varsa bir iki yaprak taze nane atiyorum agzima.

"amaaan, belki az sonra ölürüm, daral maral kalmaz" düşüncesiyle dayanıyorum.

geliyor ama bir umuttur yaşatır insanı.

umut da yok. niye olmuyorsam diye dusunuyorum. cok manasiz lan. su an ne olsa keyif almam. mutlu olmam. beni boyke yapan ne. iphone 5s alayim bilgisayara ram takayim diye sevinip yasayan insanlar var. onlardan olmadan mutlu olunmuyor mu ? oluvereyim ne olur

son zamanlar burnout ile dayaniyorum. kafa rahat. gelen daral ugramadan gidiyor valla.

abi redhack'e yönlendirirseniz, onlar twitter'dan falan yazıp yardımcı olurlar bulmaya. her türlü çok daha etkili ve hızlı sonuç alınır.

ben görüştürebilirim bir kaç kişiyle. irtibat maili verirsen, yollarım gerekli yerlere.

şu mu?
hakimiyetimilliye.org

twitter.com

ulusalci sozcugu daha cok yakin tarihte kullanilan bir kavram oldugundan yabanci dilde henuz birebir bir karsiliginin oldugunu sanmiyorum.

hatta turkiye'de bile ici tamamen doldurulamadi bu kavramin henuz.

yardimci olmak acisindan, ulusalci kavramiyla tam olarak kimleri kastediyorsun bunu dusun. aciklama olarak belirt.

ayrica sadece salliyorum: neo-nationalist belki?

Patriotic de olabilir

turkiye ozelinde yurtdisindaki kaynaklarin hep "secularist" kelimesini kullaniyor bildiginiz gibi. bizim laikci'nin ulusalci'ya evrilmesi sirasinda ingilizcesi stabil kalmis olmali?

sekil 3.b: www.guardian.co.uk

Secular nationalist uygun gibi

"nationalist" ulusalcının birebir karşılığıdır. bunda utanacak birşey yok.

hem türkiye'deki siyasi konumlandırmayı doğru ifade edeyim, hem de milliyetçi olduğum anlaşılmasın diyorsan "kemalist" kelimesini kullanabilirsin.

ne olur bilmiyorum ama Patriotic kesinlikle olmaz. Secular içeren bir şey doğru geliyor bana da.

@sigaraicilmeyenevdekimahzunkultablasi: Katılmıyorum. MHP de nationalist ama ulusalcı değil.

386 dx: Tartışılacak bi konu değil bu o yüzden mutabık kalmamız imkansız. Ben ulusalcı-eşittir-milliyetçi diye düşündüğüm için MHP de ulusalcıdır. Arada bir nüans var ve çeviride sıkıntıya sebep olan da bu. Eğer kelimeyi ingilizceye çevirirken "nationalist ama MHP gibi değil bizim tasvip ettiğimiz nationalistlerden" diye vurgulamak istersen, o da çevirmenin taassubuyla ve siyasi kaygılarıyla ilgili bi mesele.

Ulusalcılık, milliyetçiliğin yerini alması için uydurulan kelimelerden biri. 1996'da (yılı yanlış hatırlıyor olabilirim), İşçi Partisi kongresinde alınan bir kararla Atatürkçülük ilkelerinden ulusalcılığa vurgu yapan bir yaklaşımı benimsendi. Yani, ismen bildiğin milliyetçiliğin uydurmacası/Öztürkçesi. O günden beri de Kemalist eğilimlere sahip olanlar milliyetçi yerine ulusalcı kelimesini kullanmaya başladılar ve kendilerini bu şekilde adlandırdılar. Yani özünde yine milliyetçilik (tarifi ne olursa olsun).

Aynı şekilde MHP de Batı'daki nationalist mukabillerinden farklı bir eğilime sahip. Batı'da milliyetçi partiler ırkçılıklarını kamufle etmek için bu ismi kullanıyor. MHP en azından ırkçı ya da yabancı/göçmen düşmanı değil. Bu bakımdan, nationalist kelimesi MHP'yi de rahatsız etmeli bence.

Atatürkçü/ulusalcı bakış açısına göre, nationalist uygun bir kelime değilse bile (ki bence de değil, ama çok farklı bir şey de değil), İngilizce metinde sadece Kemalist kelimesinin kullanıması daha makul olur. İmkan varsa bir dipnot ile bu mesele açıklanabilir. Konu sadece laiklik/dindarlık bağlamına indirgenemeyeceği için Secularist demek de pek doğru olmaz, diye düşünüyorum.

Ayrıca, patriotic demek de uygun değil, çünkü konu tamamen farklı. Saygılar.

bence amerikadaki cumhuriyetçilerin birebir karşılığı.

skream, flux pavillion, netsky. bu üçü art arda çıkıyor zaten. dubstepçiler ama kaliteli ve eğlendirici elemanlar. onun dışında cat power, alt j, xx

daughter ( canlı dinleyince çok hoş oluyor )
rita ora
vampire weekend

alt-j ( kesinlikle dinle )
of monsters and men

toro y moi

James Blake ( kesin dinle )

molotov jukebox ( canlı dinlemiştim çok eğlenceli grup )

Little Boots DISCOTHEQUE bu discoteque ne bilmiyorum ama little boots da güzeldir

mitoz bölün. nick cave ile smahing pumpkings ve editors aynı anda.

gerçek cevap: sürekli other stage'de takılmak o kadar da mantıksız olmaz.

everything everything! onun dışında
arctic monkeys, foals, jake bugg, alt j, rufus wainwright, crystal castles, local natives, kt tunstall, the proclaimers..

o değil de bu nasıl bir line-up'tır yerinde olmak isterdim

lenovo bunların hepsini sağlıyor.

dell bunların hepsini sağlıyor, mac de sağlıyor mesela, sen paradan haber ver

mac nasil sagliyor adam pc demis.

@poset, pc = personal computer = kişisel bilgisayar.

Pc windowstur diye bir standart olmamalı, ki mac den nefret ederim, ama mac de bir pc dir.

Ona bakarsan pc dedikleri olay masaüstü diye geçiyor ama arkadaş laptop istiyor

asus asus asus

lenovo x1, samsung serie 9

asus asus asus +1

Birkaç sene önce aldığım asus epey dandik ve gürültülü çıkmıştı. Umarım bu arkadaşlar ezberden yazmıyordur.

galaxy s'ten de mobil olarak giremiyorum. android ile ilgili olabilir mi acaba?

1 haftadır filan böyle. yani ortak bir sorun olabileceği için desire s'im olmadan atlamış oldum. ;)

birkaç gündür bende de böyle. opera mini kullanmayı tercih edebilirsiniz, ordan açılıyor.

Ben Desire S ile kendi browserinden rahatlıkla giriyorum şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadım.

desire değil ancak başka bir android ile ben de aynı sorunu yaşıyorum. browser dolphin ve skyfire. ekşi android kullanıyorum gerektiği zamanda.

bu ne ya ülkenin nufüsü kadar grup geliyor.hepsi iyi abi hepsine git sen :D

çok kıskandım.

Metronomy
Cee Lo Green
Janelle Monáe - * özellikle süper
Aloe Blacc
Everything Everything

çok kıskandım aq.

ya büyükleri az çok biliyorum zaten. kıyıda köşede süper bişeyler varsa atlamayayım diye sormuştum.

www.yildiz.tv

tvarsivi.com
edit:
tvarsivi.com

runny honey akıcı olanı demekmiş, set de belki donuk/sert baldan bahsediyordur, tabii bahsettiği bal ise.

görsel farkları;

goo.gl

goo.gl

ikincisi bildiğimiz bal. akan bal olarak çevrilebilir. set honey ise sanırım tat ve kıvam olarak farklı. bir de dikkatimi çeken bir şey; ingilizlerin tükettiği bir bal olabilir.

bir de şöyle bir şey var; goo.gl

"sert bal" veya "kristalize bal" denebilir.

"set honey" genelde ingilizlerin kullandığı bir tabir sanırım. amerika taraflarında "crystallized honey" diye geçiyor.

bal donar, katılaşır ya, donmuş bal işte.

turkcell kullanıyorum,gayet iyi.

her üçünü de kullandım, bulunduğunuz lokasyona ve o lokasyondaki (lokasyon ne anasını satayım? yerel mi deseydim? bilemedim) kullanıcı sayısına göre değişiyor. Turkcell daha fazla yerde çekiyor ama hız şehir merkezleri dışında pek iyi değil. Telsim daha az yerde çekiyor ama küçük yerellerde daha hızlı. Avea'dan asla memnun olamadım.

desdinova sağ olsun lokasyon için "yer" önerdi pek doğru önerdi bence :)

avea tırt

lokasyon -> yer

bursa merkez'de turkcell baz istasyonu kuracak yer bulamadığı için 3g çekiyor gözükse de edge hızında bağlanıyor.

turkcell kullanıyorum hiç memnun değilim. hareket halinde kullanıyorum gerçi ondan kaynaklanıyor genelde. e zaten duracak olsam uydunetim var adsl im var vdsl2 im var var oğlu var..
sürekli edge e düşüyor evin içinde, işyerinde vs. Ana arterlerden giderken 3g güzel çekiyor ama baz istasyonu değişince tırtlıyor. Sinyal yakaladığın zaman bazen hızı şaşırtıyor 300-400 falan gördüğüm oldu iphone ile hem de.. ama çoğu zaman edge e mahkum ediyor ve edge nedense sürünüyor turkcell de :(
Vodafone da kullandım o daha iyiydi sanki.

aslinda vodafone 3g+ kullaniyo, baska bi deyisle 3.5 g, ama turkcell de onu kullanıyo zaten. muhtemelen mekanı onemlidir.

bence deger. santorini ve mykonos'u ziyaret etmistim. santorini'nin ucurum olan tarafi cok etkileyici hatta turistleri arka taraftaki rihtim yerine buradan teleferiklerle cikariyorlar.

yunanistanli arkadaslarimin soylediklerine gore su aralar mykonos'un tam zamaniymis. ben gittigimde haziran basiydi mekanlar genelde bostu. ama adanin dar arka sokaklarinda kaybolup, yuzlerce resim cekmeme engel olmadi.

bu arada gsm olarak wind pre-paid alinabilir. 10-15 Euro'ya 7 gunluk sinirsiz internet paketi var. butun yunanistanda haberlesme ihtiyacini karsilayacaktir. ayrica tethering ile laptop'tan da kullanilabiliyor.

eylülde simdiki kadar canlı olmaz, tek basına tatilin amacına uygun olur; kafa dinlersiniz. turkiyeye göre pahali olur. alternatif önerim çeşme ve kaş. kaş en iyisi bence.

bu ay santorini ve ios'a gittim tatile antalya vs yere gitmekten daha eğlenceli hiç düşünmeden git bence. santoriniye yunan bir arkadaşımla gittim kalacak yer vesaire o ayarlamıştı daha önceden o yuzden çok ucuza kaldım. kişi başı 15 euro + gunluk araba kirası 25 euro. en iyi donemin ağustos olduğunu soyluyorlar. arkadaşım santoriniden atinaya donecekti ben de mykonos'a gidecektim. bana mykonos gereksiz pahalı bence ios'a git dedi. santoriniden hızlı feribotla 1 saatte ulaşıyorsun. havuzlu cok duzgun bir otelde gunluk 25euroya kaldım, araba kirası 30 euro, yaş ortalaması biraz duşuk 18 yaş civarı, ağırlıklı iskandinavlar var. deniz ve tatil için ios santoriniden daha iyi bir alternatif bence.

benim tatilim gezmekten çok deniz üzerine kuruluydu. gelecek sene yine gitmeyi planlıyorum. adalar güzel gitmeye değer. geldiğimden beri gozumun onunden ahtapotlar, mhytos biralar uçuşuyor.

300 den baslar 1500 e gider. check-up sette neleri eklediklerine gore degisir tabi.

evet. ama yerel süreli yayına döndü sanırım, istanbul dışında abonelik olmadan bulmak pek mümkün değil.

taze bitti / hepsini sattık, bitti.

"adab-ı muaşaretten bihaber" denebilir sanki.

şakayla karışık olarak "eşşek sikmenin bile adabı vardır olm" gibi bir cümle kurabilirsin.

edit: çok şık olmadı di mi?!

görmemeiş ya da sonradan görme tabirleri ifadeyi yumuşatıyor sanki..

aynı durumda bende kalmıştım. görgüsüzce konuşmaya başladığında bunları söylemene gerek yok, neden söyleme gereği duyorsun, bu kadarını söylemen(yapman) yeterli diye uyarıyordum. sonunda beni görgüsüz mü sanıyorsun, dedi. böyle davranırsan öyle görünürsün demiştim. öyle böyle bişi işte.

'kültürsüz' belki karşılaşabilir.

oturup kalkmasini bilmiyor denebilir.

ibne gibi puşt gibi anlamına da gelebilen faşo bence en ideal kelimedir.sizde görgüsüz olarak kullanın canım nolcak ?

"içinden geldiği gibi davranan biri" tanımı doğru bir tonlamayla çok kullanışlı olabilir.

' biraz daha görüp geçirse iyi olur'

' adab-ı meaşeretten biraz yoksun'

"TIRT"

babam "henüz yaşayacakları nihayetine ermemiş" der bu tür durumlarda. bence kibar bir yaklaşım.

en en kolayı bilgisayardaki ethernet kablonun içini açarsan resimdekinin birebirini bulursun.

ama internet gider :)

bozuk, kullanmadığın bi elektronik eşyan varsa saldır derim. en olmadı elentirikçiye git iste para almaz.

telefon prizinde genellikle 5-6 cm fazladan kablo olur şansını dene derim (5x3=15cm kablo)

masa lambaları, sarkıt avizeler gibi aydınlatıcıların içinden de çıkar.

"sothink dhtml menu" var. tam senlik.
tasarimi yapiyorsun, script'i generate ediyor. www.sothink.com

şu nasıl?
www.dynamicdrive.com

www.dynamicdrive.com
edit: roadrunner merlin önce davrandı
bu da olabilir
www.dynamicdrive.com

şahanesiniz.

tam istediğimi yapan şunu buldum aynı sitede: www.dynamicdrive.com

benim gözlemlediğim kadarıyla ne kadar iyi bir marka alınsa da (seagate, western digital, vs) bu aletler bozulabiliyor. yine de bu iyi markalar sanki biraz daha güvenilir geliyor. alırken de data transfer hızına bakmalı, gücünü dışarıdan mı yoksa usb ile bilgisayardan mı alıyor, bilgisayardan alıyorsa 2 usb girişiyle mi bağlanıyor, tek usb ile mi? bunlara bakabilirsin.

aldim 8 ay kadar kullandim, bi gecede tirlatti makine, butun filmler, diziler, muzikler, backuplar uctu gitti. al ama kesinlikle guvenme. Alirken baglanti arabirimine dikkat et. usb si var firewire var, ethernetlisi var. ihtiyaclarina gore secersin. markalar degisir, hic duymadigin markalar gorebilirsin mesela lacie gibi ama icindeki hdd bilinen markadir. seagate, wd gibi. ben sana wd oneriyorum. lacie kullandim bok oldu hersey, buradada bircok kisinin wd onerdigini gordum.

calistigim tv kanalinin rtük arsivlerini (bir tv kanalinin en önemli olayidir) philips'in 500 gb ve 250 gb 3,5 hdd'lerinde sakliyoruz. simdiye kadar 8 tane doldurduk bana misin demedi.

ayriyetten philips'in yaninda seagate ürünü olan freeagent 250gb 3,5 hdd aldim 2 tane. onlarda ayni sekilde sorunsuz bir sekilde bizi götürmekte.

segate aldım ama öyle harici şeklinde değil bildiğin bilgisayar kasası için, dahili, 3,5" hdd.. sonra gittim en dandiğinden bi kutu aldım bunun takılıp usb olarak bilgisayara bağlanabileceği.. iki yıldır kullanıyorum sorun çıkarmadı.. izlemediğim tüm filmlerim ve tüm yedeklerim orada..

-geciktirebildiğin kadar geciktir.. ben 320 gb mı ne almıştım, şimdi o paraya tetrabaytlar falan alınıyor.. çok çabuk ucuzluyor hdd piyasası..
-kesinlikle gözün gibi bak.. sürekli bilgisayara bağlı tutma.. çok fazla taşıma ve özellikle çalıştığı sırada kesinlikle oynatma..
-seagate iyidir.. wd de iyidir..
-eğer harici alacaksan illa, genelde iki usb kablosu olur biri güç için biri veri için.. birini taksan da çalışır ama o zaman arkadaş sanırım bir yandan elektrik almaya bir yandan veri almaya falan çalışıyor, tırlatabiliyor.. her daim ikisini birden takıp çıkar..

dilerim az da olsa yardımı olur..

düşürme vs. olmazsa, tak çıkar olayına da dikkat edilirse kolay kolay bozulmazlar aslında. bozulan modeller de bilinenlerdir. ben lacie 500 gb aldım 1 yıldır sorunsuz calısıyor. yeni olarak verbatim 500 gb aldım o da iyi gibi şu ana kadar.

Western Digital My Book (Kitap seklinde olanlar) kullaniyorum, 500gb'lik olanindan sanirim su anda 1 TB'liklari var, aldigimdan beri direkman downloadlari oraya yapiyorum, herhangi bir sorun yok, kutu ve disk duzgun oldugunda bozulma sorunu olacagini sanmiyorum, hayirli olsun simdiden.

1 yıldır kullanıyorum philips in 120 gblık harici hdd sini müziğimi direk ordan dinlerim aldığımdan beri ve hiç kapanmaz 7/24 müzik. film&dizi herbişeyimi üzerinden yaparım. bana mısın demedi. sadece az mallık yapıp world of warcraft ı usb hdd ye yükleyip üstünden oynamaya çalıştım bi sıralar, takır tukur sesler çıkardı ilerleyen saatlerde, korktum bi da ordan oynamadım. düşme kırılma olmazsa bozulmaz merak etme. üzerinden oyun çalıştırma bi de. direkman downloadlarını oraya yapabilirsin bişiicik olmaz.

ya ben nedense WD'ye hic mi hic guvenmiyorum. burada cok problem yasandigina sahit oldugum icin sadece. seagate kullaniyorum ben de yillarca dexonic marka bi kutuyla. 320 GB. tam olarak 270 milyona almistim zamaninda. simdi bu fiyata 1 TB'likler satiliyo saniyorum.

bende bi wd 120lik, bi toshiba 250lik, bi maxtor 500luk var.
wd çok eski çok yavaş çalışıyor (mybook degil bu arada)
toshiba idare eder fena değil (içindeki hdd nin markasını bilmiyorum zaten)
maxtor ise içindeki disk hizli ama bi derdi var o da açma kapama tuşu yok.

alirken açma kapama tuşu olmasına dikkat et, bilgisayar açıldığında açılıp kapandığında kapanmasın, bi de bunlar kullanılmayınca standby'a geçiyor, tekrar erişim yapacağın zamansa standbydan çıkması için net bi 4-5 sn bekliyorsun bilgisayarda hiçbişiy yapamadan.

ayrica dahili 3,5" alıp kullanmanı pek tavsiye etmem. arkadaş öyle yaptı, sonra açılmadı diskler bir daha, gitti yeni case aldı filan onlar da cok isiniyor. ayrıca çok da ucuza gelmiyor. maksimum 10 dolar farkediyor. (zamanında oyleydi en azindan)

iyidir dedik wd aldık. durduk yere tüm arşivle uçtu. şimdi maxtor 500 var. henüz herhangi bir sorun yok.

Geçen sene 320gb Microbox aldım. 2,5 luklardan. Hiçbir sorunum olmadı şimdiye kadar. Deri bir kılıf veriyorlar yanında. Boyutu oldukça küçük taşıma problemin olmaz. 3,5 larda olduğu gibi ekstra gücede ihtiyaç duymuyor. Ben alırken en yüksek boyut seçeneğiydi 320 şimdilerde 400gb ve 500gb lık seçenekleride satılıyor.

ben de aynı sebeplerden dolayı western digital'in 500 gblık my book editionunu almıştım. sonra şu sorunu yaşadım:

www.eksiduyuru.com

orda düşürdüm dediğim de halının üstünde dikey durumdan yatay duruma geldi, yüksekten falan da düşmedi, ama içindeki hiçbirşey okunmuyor. müzik film gibi ıvırzıvırlara yanmadım ama içinde yılların fotografları vardı. öyle işte. ben olsam bunlardan değil de şu taşınabilirler var ya 160 gb'lık falan onlardan alırdım sanırım. en azından düşme bilmemne sorunları olmaz.

maxtor 500 gb (seagetin) basic modeli var çok kullanışlu tavsiye ederim. geçenlerde electro world 99 ytl ile kampanya yapmıştı. bence maxtorun kampanyalarını takip et.

gücünü usb den alanların kontrolcü çip üzerinden daha yüksek akım geçtiği için, daha çabuk pert olduğunu okuduğum(duyduğum ikisinden biri şu an tam emin değilim) ve banada mantıklı geldi. onun için gücünü harici olarak adaptörden ya da başka 2. bir usb kanalından alan bilindik bir markanın modeli iyi gider gibi geliyor.

benim 4gb olani, notebookun readeri tanimadi. ihtimal var yani.

firmware e bakar.

sd card'ın özelliği memory ile ilgili işlemleri takılan aletin cpu'su ilgileniyor. bu sebeple o aletin kapasitesi belirliyor. bu yüzden cep telefonlarında mesela max 2 gb filan deniyor diye biliyorum.

4 gb ve ustu olanlar sdhc olarak adlandiriliyor. kartin takilacagi cihazda sdhc uyumluluk logosu bulunmasi gerekir.

sdhc olmayan 4 gb üstüler de var, dolayısıyla eşleşmeye dikkat et.
fiziksel olarak aynılar, firmware ve/veyahut driver ilen ilgilidir haliyle.
amma "sıradan bir pc" derken kastettiğin, kartı direk pc'nin internal slotuna takman mı yoksa ayrıca bir reader cihaz veya usb çıkış convertoruyla mı takmak?

türkü gibi bi'şeymiş bu sanırsam:

duna bağdan geliyor, vay duna vay.
bağdana geliyor o, bre duna vay.

sallayancay'in cevirisine benzer bir sekilde cevirttim ben de. turku olabilecegini soyledi arkadas.

Google translate'te Bulgarca olabileceğini tahmin etmemiştim. İyiymiş. Çok teşekkürler.

(Iyi de ekspresler duraklarda durmuyor ki? Duruyor muydu, ben mi yanlis biliyorum?)

benim de bildiğim kadarıyla ekspresler duraklarda durmuyor. tem'den gidiyor bütün yolu keza.

zaman olarak, 6 ay kadar önce bu yolla taksime gitmiştim ve yaklaşık 1 saatte 4. levent'e, 10-15 dakikada da taksime gidebilmiştim. yanlış hatırlamıyorsam bu civarda bi süre geçiyor.

ben iett derim, zaten havaş gereksiz pahalı olur. iett ekspresler sadece belirli duraklarda duruyorlar, ayrıca 4.levent - taksim arasını metro ile gitmek en büyük akıllılık olacaktır bir ctesi gecesi için. yol durumuna ve saatinize bağlı olarak 1 saatte felan taksimde olabilirsiniz.

Karikatürde 0 derece ile ilgili bir muhabbet mi dönüyordu?

yok o başka

canlı hayvan, hele de balık taşıyan kargo firması var mıdır? bunun için özel bir prosedür olmaz mı?

çiçekçi var balıkçı niye olmasın diye düşündüm

www.akvaryum.com

site kullanıcıları kendi ürettikleri balıkları satıyor. akvaryumcu sahipleri de üye. illa ki bulursun.

spam yollayan kişileri ayarlarda gizlilik bölümünden engelleyin listenize ekli kişlerse söyleyin şifrelerini değiştirsinler.

gizlilik ayarında listemde olmayanlar maj yollayamasını sec

listende olanlardan geliyorsa spywaredendir. bilgisayarlarını taratsınlar. şifre ile ilgili değil

www.download.com sayfasinda "Audion (Classic) 3.0.2" göze carpiyor. denemende fayda var.

ARkadas cog diye bisi soylemisti ama denemedim. Bir alternatif olabilir belki

tartismasiz cog'tur. tik diye acilir flac bile calar. operim.

Oylama olursa diye söylüyorum, kesinlikle Cog. (gimbal'in arkadaşı benim ama o kadar da hile hurda olsun) iTunes saçmalığı ile ilgili benzer bir cinnetten sonra keşfettim. Last.fm kullanıyorsan clienti vasıtası ile scrobble edebiliyor. Ayrıca iTunes'a çaldırma imkanı bulunmayan ape, flac gibi formatları da çok şık bir şekilde çalmakta.

turkce karakterler yayindan yayina degisen bir mevzu, winamp'in kendi shoutcast plugininin iso8859-1 disinda encoding destegi yok cunku. yalnizca "sam broadcaster" ile yapilan yayinlarin turkce karakterlerini baz alman gerek yani bunu detect ederken. noktali kucuk "y" goruyorsan o yayin oyle degildir. bozuk sarki isimlerini de sistem duzeltebildigi kadar duzeltebildigi icin, yayin ismini baz almak lazim bi de. sam ile yapilan yayinlarin yayin ismi. evet.

ben bunun tersini soruyorum işte

Finder'ın path göstermemesi ve dolayısıyla mevcut pathi elle değiştirmeye izin vermemesi en gudik eksikliklerinden biri sanıyorum. Pek pratik değil ama ben şöyle yapıyorum:
Terminal açılır ve "open /Users/ahmet/Desktop/bilmemne.jpg" denilir, bu durumda verilen path'in(veya dosyanın) finder ile açılması gerek.

apple+shift+g yapiyorsun "go" aciliyor oraya yapistiriyorsun

(bkz: hüseyin hatemi)

hüseyin hatemi ve hüsrev hatemi öyle konuşuyorlar ama dinci değiller.

akit yazari bir adam vardi sanirim oydu söyledigin.

ara sıra tayyip de o şekilde konuşur. her gün haberleri izlerseniz farkedersiniz.

sürpriz olarak ali rıza demircan demek istiyorum.

Hah işte bu adam! Teşekkürler.

kıytırık nufus cüzdanı çevirisine bile 10 ytl aldıkları düşünülürse, portakal suyuna biraz zor gibi.

Noter onayına ihtiyacım yok, gereken yalnızca bir kaşe.

abi bende var ama ta didimdeyim lem. hem beni bi biradan aşağısı gurtarmaz.

Hallettim, teşekkürler :)