[]

İKcıyı arayayım mı?

Başka bir şehirde bir iş görüşmesine gittim. üzerinden 11 gün geçti.
Görüşme bence süper geçti hatta İKcı sizi çok yormayacağız sıkıştırılmış görüşmeler ayarlalayacağız dedi. 1 ay içerisinde süreci tamamlamayı planlıyoruz dedi. Hala aramadılar.
Olmadı mı sizce? Hala umut var mı? Arayıp sorayım mı?


 
15 gün falan olsun öyle ara,ama ara bence.


  • neda22  (13.03.18 18:20:01) 
1 ay içinde süreci tamamlarız demiş daha 11 gün olmuş. sence?


  • elorelia  (13.03.18 18:23:02) 
Zarar gelmez aramaktan. Ben arardim super gecen bir gorusmeyse. Super gecmese de ariyorum. Aslinda mail atiyorum.


  • Cursed Chico  (13.03.18 18:30:17) 
Düşünme bile hemen ara. Sallıyordur belki.


  • [GODDARD]  (13.03.18 19:28:56) 
Bence de ara cok normal bir sey aramak. 11 gun yeterli aramak icin.


  • hot potato  (13.03.18 19:32:51) 
Bence arama mail at


  • lucky strike  (13.03.18 21:25:03) 
Mail adresi yok ki bende. Cumaya kadar süre verdim aramazlarsa cuma saat 3e kadar, ben arayacağım.


  • keneabidin  (14.03.18 00:25:15) 
[]

İnsan Kaynakları niye böyle?

Başka bir şehirdeyim görüşmeye çağırıyorlar kalkıyorum, gidiyorum görüşüyorum. Uğraşıyorum yani zamanımı, paramı harcıyorum.

Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum.

Düşünüyorum ki ben olsam ilk görüşmede anlarım işe alırım ya da almam budur öyle değil mi? Ya da de ki ilk görüşmeniz olumlu geçti ikincisine davet edeceğiz, ya da şöyle de ilk görüşmeniz olumsuz geçti devam etmeyeceğiz. Çok mu zor gerçekten bunu anlamak İKcılar için?

Bir örnek vereyim Türkiye'deki çok büyük bir firma ile 6 ay görüştüm, referans almak için eski yöneticimi aradılar, referanstan sonra en üst düzey yetkili ile görüşmeye çağırdılar ve olumsuz dönüş aldım. 6 AY!!!

Çok sinirliyim. Aramızda İnsan Kaynakları Uzmanı varsa aydınlatırsa belki mantıklı gelir sakinleşirim.

Nedir bu insanları bu kadar uğraştırmanın mantığı?

edit: ekleme

 
İK'cı değilim, öncelikle belirteyim. Büyük şirketlerde IK'cı aslında ilk görüşmeyi yapan kişi sadece. Dolayısıyla ilk görüşmeden çıkınca "olur" ya da "olmaz" diyebilecek durumda değil. En fazla "olmaz" ları eleyebiliyor ve birkaç kişiyi bir sonraki tura taşıyor. Bu arada o görev içeriden biriyle kapatılmış olabilir (ki ilk önce her halukarda içten kapatmaya çalışırlar, ama o dönemde o pozisyonla ilgilenmeyen biri daha sonra kendi şartları değiştiği için bir anda görevle ilgilenebilir), yöneticinin aklında belli bir kişi vardır ama prosedürler gereği bütün alternatifleri görmeden karar verme hakkı yoktur vs. vs.
Bu arada benim de vaktiyle başıma geldi 9 aylık bir görüşme maratonu, 4 görüşme yapıp, her görüşmenin sonunda "istediğimiz kişi sizsiniz" deyip son görüşmeden 3 hafta sonra ben telefon ettiğim için "maalesef" cevabını alabildim. Hırrr.

  • SiyamkedisiZorro  (08.03.18 15:48:59) 
Tamam ilk görüşmeye çağırdı, onu söylesin çağırsın herkesi. O 6 ay süren iş görüşmesi sürecinde 4 kez farklı şehirlere gittim. 5er saat süren görüşmeler yaptılar. Nedir yani bu? Çok sinir bozucu.


  • keneabidin  (08.03.18 15:49:26) 
öyle tipler tam dayaklık, profesyonellikten uzak firmalarda çalışır bu insanlar. belki daha iyisi olmuştur, bugün size dönüş yapmaya erinen ik'cı, çalışmaya başladığınızda nelere erinmez ki...


  • hosein  (08.03.18 15:52:13) 
haklisin, bir de ekleme, tum dunyada boyle, sadece tr’de degil.


  • cedex  (08.03.18 15:59:08) 
Kurumsal değiliz ama bizim şirkette max 1 haftada geri dönüş oluyor.


  • yavru tosun  (08.03.18 16:10:42) 
İk departmanları aptallığın kurumsallaşmış halidir. Ne işe aldıkları adamı niye aldıklarını bilirler, ne almadıkları adamı niye almadıklarını bilirler. Genellikle işin kendisinden anlamadıkları için genel hükümlerle karar vermeye çalışır, genelde de yanılırlar. İşte çok başarılı olmuş bir insan "daha önce şuraya şuraya başvurdum, reddettiler." der ya, işte o öngörüsüzlüğün sebebi insan kaynakları departmanlarıdır.

Honda abiyi mühendis olarak Toyota'ya almamış bir departmandan bahsediyoruz, seni harcarken mi çekinecekler?
  • babilbaligi  (08.03.18 16:33:21) 
cevabı açık.IK'nın sizi arayıp aramamasının kendi sürecine bir katkısı yok.Bu yüzden boşuna zaman kaybı olarak görüyorlar.Bir de genelde IK'cılar yoğun oluyor


  • turkuaz  (08.03.18 16:41:00) 
ben de bunu anlamiyorum arkadas. lan bu IKcilar da zamaninda bu yollardan gecmedi mi? gecti. su sisteme bir duzen kurayim demiyorlar mi hic.


  • diye yazdim ama hep yalan  (08.03.18 17:29:38) 
IK cıyım. uzun yıllardır.

yorumlardan bazıları doğru. danışmanlık firmalarının fln görüşme kotoları oluyor. o yüzden dönmüyorlar.

ik çok yoğun oluyor, pozisyon bazlı dönüş değil de atıyorum 1 ay sonra farklı pozisyon için görüşülenlere toplu dönülebiliyor. ya da biriyle anlaşıyorum ama çok emin değilim deneme süresi içinde bekliyorum olmazsa olumlu bulduğum 2. adaya dönüyorum. bu bilgiyi aday ile paylaşamam tabiki.

ama benim anlamadığım asıl şu. olumlu olunursa zaten arıyorlar. olumlu değilse aramıyorlar zaten bu beklentiyi sizde kim yaratıyor :)

başka şehirdeyim paramı zamanımı harcıyorum kısmını da hiç anlayamıyorum, iş arzı, iş gücü arzından daha az. yani iş arayan adam çok, iş az, dolayısıyla istersen harcamayabilirsin bu senin kendi seçimin. ayrıca her iş görüşmesi olumlu olacak diye bir şey yok. sen çok beğenirsin ama onlar beğenmez.

siz sanıyorsunuz ki biz hep orospuluk peşindeyiz :) ama ne yazık ki öyle değil, bizim de beğendiğimiz ama bütçe/yönetici yüzünden üzülerek olumsuz döndüğümüz adaylar olabiliyor.
  • benaslinda  (08.03.18 18:15:26) 
@benaslinda
Siz sadece sadece bir iş gözüyle baktığınız için para harcamayabilirsiniz bu sizin tercihiniz demek mantıklı gibi geliyor.
Ancak son aylarda bu işler için çabalamam şehir şehir gezmem tamamen hayatımın bir dönüm noktası olması gerektiği için böyle. Yani şu anki işimi beğenmedim ben yeni iş daha çok para istiyorum durumu değil aslında. Şu görüşmeye gittiğim iş bir olsa bütün sıkıntılarım, bütün dertlerim bitecek arayışı benimkisi.
İkincisi zaten aramazlarsa olumsuzdur olumlu olabileceğini düşündüren nedir sorunuzun cevabı da şöyle, ilk görüşmeden 2 ay, 3 ay sonra tam olmdığını kabullenmişken ikinci görüşmeye çağırıldığım çok oldu. Bunun süresi nedir? Örneğin ne kadar süre bekledikten sonra olumsuz oldu demeliyiz. Olumsuz dönüş almayınca umut dünyası işte umutlanmaya devam ediyoruz. En azından bir otomatik mesaj göndermek zor olmasa gerek değil mi?
  • keneabidin  (08.03.18 18:27:29) 
@keneabidin, bence hiçbir yer bizi şu kadar süre bekle olmazsa olumsuz demez. Mesela bir firma önce olumlu dedi, hatta yönetim kurulu başkanı hayırlı olsun bile dedi, sonra pozisyon askıya alındı dediler.

Bir başka sözde kurumsal yer yazın sıralamada ikinci oldunuz birinci yapamazsa sizi arayacağız dedi. Böyle saçmalık mı olur?

Ben de senin gibi bulunduğum yerden başka bir şehirdeki pozisyona başvurdum. İlk önce gel dediler, sonra gelme dediler bir yıl sonra tekrar görüşmeye çağırdılar falan. Karşına iyi bir fırsat çıkarsa değerlendir başkalarına böylelerine bel bağlama bence.
  • geçerkenugradım  (08.03.18 18:37:43 ~ 18:38:03) 
ik türkiye'de otomatikleşmiş ve prosedürleri belirlenmiş bir birim değil, hatta yukarıda dendiği gibi; dünya'da bile yeni yeni standartları belirlenen, nispeten yeni bir iş geliştirme alanı. haliyle resmi prosedürleri, yol haritaları, hatta teamülleri bile oturmuş değil. benzer şekilde, hukuki açıdan da temelleri sağlam atılmış değil.

biraz da uğraşılan alanla alakası var. her şirketin ba/bs prosedürleri neredeyse tamamen aynıdır ama ik'da işe alımdan tut disiplin yönetmeliğine kadar bir çok uygulama sadece sektöre göre değil, iş yerinin bulunduğu semte göre bile değişebiliyor. işin içinde öznellik çok olduğu için standart oluşturmak da zor. hele ki uzun süredir iş arayan bir insan tarafından işe alınmama sebebi olarak gösterilmeleri okları hepten üzerine çekiyor.

bu sebepler ne kadar normalse ülkedeki kurumsal yapı o kadar anormal. zaten dengesi olmayan bir iş alanını bir de dengesi olmayan insanlar yönetince ortaya böyle bir kanayan yara çıkıyor. bu alanda çalışacak dengeli insan seçememek de bahsedilen dengesizliğin en basit göstergelerinden bir tanesi. daha ik'da çalışacak insanın hangi özelliklere sahip olması gerektiği bile standart değil. muhasebeci eta logo netsis bilsin, işini yapar. ik'cının objektif bir insan olup olmadığını ölçmenin standardı yok ki. böyle de girift sorunları olan bir iş alanı yani. tabii ki bu demek değil ki "ik'cılara da yazık :((", sadece ortada keyfi yapılan bir ciddiyetsizlik olmadığını anlatmak istedim.

türkiye için konuşacak olursak standartizasyonu sağlamak için daha çok fırın ekmek yenmesi lazım, mevcut işverenlerin hepsinin yok olup yeni nesil işverenlerle olmaya başlayabilecek bir süreç bu. bizdeki gibi şirketleşmenin tek amacının para kazanmak olduğunu düşünen yöneticiler olduğu sürece kimse insanların telefon başında geri dönüş beklemesini umursamaz.
  • Bruce  (08.03.18 18:46:10 ~ 18:48:42) 
çünkü empati yeteneğinden yoksun ve kötü insanlar da o yüzden. bunun gibi arsızlar yüzünden işe giriş için imzayı atana kadar herhangi bir umut beslemeyeceksin ki üzülmeyesin. bak biri de gelmiş buraya iş arzı az, iş talebi fazla o yüzden para harcaman normal sana kim harca dedi diye gevşek gevşek konuşmuş. insanlar keyiflerinden şehir şehir gezip iş görüşmesi yapıyorlar ya istersen başvurma yani. inşallah sizin insanlara yaptığınız terbiyesizliklerin aynısı başınıza gelir de görürsünüz dünya kaç bucakmış.


  • tosunpasa  (08.03.18 19:13:42) 
@benaslında sağlam saçmalamış neymiş iş arzı azmış istersen gel istemezsen gelmeye getirmiş konuyu :) tam işte sizin bahsettiğiniz cins ikcı profili

kendisi küçük dünyasından çıkabilirse bir ikcı olarak daha nitelikli cevaplar verebilir bence.
  • mysql34  (08.03.18 21:35:35 ~ 21:37:07) 
bunu yapan bir yerden hiç dönüş almamak daha iyi değil mi? ya daha işe girmeden böyle tavır gösterilebilen bir yerde işe girmiş olsaydınız? bu berbat olmaz mıydı?


  • dafaisss  (09.03.18 03:11:42) 
[]

Davetiye seçiyoruz toplanın.

Sizce bu davetiye çok mu ucuz görünüyor? Görünüyor olabilir çünkü ucuz :D

1000 adetten fazla bastıracağımız için güzel ve ucuz davetiye bulmamız lazım.

www.polendavetiye.com.tr

 
Şöyle mavi tül kuşakla bağlanmış şekilde hayal ettim zarfı :)

Ben çok sevdim, sade ve gayet güzel.

Mutluluklar!
  • dessy  (16.08.16 10:45:50) 
valla ucuzsa hiç düşünme çoğu kişi içini açıp adrese bakıyor zaten dışını incelemiyor bile ki bence gayet zarif ve güzel ben beğendim :) tebrikler


  • kakamelsokoban  (16.08.16 10:46:08 ~ 10:56:07) 
Sade ve güzel beğendim. Bu arada tebrikler.


  • gilbeys  (16.08.16 10:55:03) 
minimal güzel.


  • vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur  (16.08.16 10:55:09) 
kapaklı olunca biraz eski moda gibi görünüyor ama onun dışında deseni falan tanesi 20 tlden satılan davetiyelere bin basar.

kapaklı değil de, o çiçeği arka plana atıp üstüne yazı yazılabilirse daha güzel olabilir gibi geliyor bana. bir de font değişirse tadından yenmez.

ha yok bunlar mümkün değil diyosan dessy +1, mavi tül kuşak bambaşka bi hava katar. kendiniz bağlarsınız, masrafı da az olur.

hiçbir şey yapamıyorsan yine de güzel bence. sadelik iyidir.
  • kulakligin calismayan teki  (16.08.16 10:55:51) 
sade ve direkt amaca yönelik.

kapakta isimler, tarih vs gibi bir iki detay olabilirdi ama maliyete etki edecekse böyle de yeterli.
  • jugador  (16.08.16 10:55:56) 
Çok teşekkürler herkese. Beğenilmesine çok sevindim.

@dessy Bir şey alıp bağlamak hiç aklıma gelmemişti (biraz düz bir insanım da :)
Ama çok iyi fikir gerçekten bunu yapacağım sanırım.

Güzel dilekleriniz için hepinize çok teşekkürler:) <3
  • keneabidin  (16.08.16 11:04:20) 
Güzelmiş gayet


  • ambrosia  (16.08.16 11:04:42) 
Cok guzel. Mutluluklar


  • uzun kulaklı yalnız tavşan  (16.08.16 11:15:35) 
Dessy' nin fikri çok güzel. Mutluluklar dilerim.


  • petekpare  (16.08.16 11:23:45) 
ben davetiyeyi sade ve zarif buldum. zaten en pahalı davetiyeyi de gönderseniz adrese baktıktan sonra işlevi bitiyor. sadece siz ve birkaç yakın akrabanız hatıra olarak saklıyor o kadar. dessy nin fikrini ben de çok beğendim. vaktiniz varsa yaparsanız daha şık olur


  • avonkatalogu  (16.08.16 11:40:03) 
guzel gayet, mutluluklar.


  • jimicik  (16.08.16 12:03:37) 
gence gayet sade ve güzel.
mutluluklar.

  • basond  (16.08.16 12:53:03) 
Herkese teşekkürler takrar:)

@muti tanesi normalde 0.48 tl.
Ben bir matbaacıdan 1200 adeti 370 tlye fiyat aldım.
  • keneabidin  (16.08.16 13:35:57) 
çok sade ve hoş bence. mavi tül ile bağlanması +1

mutluluklar :)
  • aslmtn  (16.08.16 13:38:36 ~ 13:39:11) 
gayet kibar mavi tül +2


  • hushhush  (16.08.16 17:27:40) 
Güzel gözüküyor :) Gözle de görmek lazım ama resimlerde hoş. Tül rengi olarak da şu çok hoş olur.
encrypted-tbn3.gstatic.com

  • Lim5  (16.08.16 17:28:14) 
[]

kedimi yıkayayım mı?

Merhaba,

5 yaşında bir kedim var. 5 yıldır benimle yaşıyor.
Kedilerin yıkanması çok doğru değil diye ve hayvan hiç evden çıkmadığı için 5 yıldır yıkamadım.
acaba bir kere yıkasam mı?

 
ne gerek var ki?

yalanmıyor mu?
  • mea maxima culpa  (09.05.15 17:55:45 ~ 17:55:51) 
yıkama


  • sta  (09.05.15 17:56:05) 
ben bir kez yıkadım ama çok zorlandım. daha önce kedi yıkama deneyimlerini okuyup öyle yıkayabilirsiniz. bir de mutlaka ama mutlaka iyice kurutmanız gerekiyor.
edit: bir de yıkamak için gerekli malzemeleri edinmenizi öneririm.kedi şampuanı vs. gibi. yoksa hacı şakir'le yıkayacaksınız. gerçi biliyorsunuzdur fakat yine de yazmak istedim.

  • rakicandir  (09.05.15 17:56:57 ~ 17:58:14) 
Keyfi olarak yıkama. Bitlenince traş edersin falan ancak o zaman yıka. Ya da tuvalete düşerse :P


  • harzem  (09.05.15 17:58:46) 
tüyleri çok uzun yalanırken çok zorlanıyor hayvancağızım :D çok dökülüyor tıraş yaptırmak istemiyorum hayvana ezivet resmen. sanki biraz kokuyor gibi geldi bir de o yüzden sordum yoksa ben de pek yıkama taraftarı değilim. PEki kuru şampuanlar nasıl sizce kullanan var mı?


  • keneabidin  (09.05.15 17:58:55 ~ 18:04:58) 
tüylerin yapışmalar veya keçeleşmeler varsa yıkamak yerine veterinere götürüp makinayla kazıtın.

cevap : çok pis bir yere girip çıkmadıysa yıkamayın.
  • false pretension  (09.05.15 18:20:49) 
Kirlenirse yıka da şu an durduk yere yıkama.


  • Lim5  (09.05.15 18:53:44) 
yıkama sakın.


  • burberry  (09.05.15 19:02:43) 
@aşksız
kedi pudrası diye bişey mi varmış
aahahaha yahu bu kedilerin herşeyi komik geliyor bana.
  • titiraprap  (09.05.15 19:03:54) 
kuru şampuandır o. kokulu pudra gibi bir şey.

fi tarihinde almıştım. 1-2 seferden fazla kullanmadım.

sokakta bulup eve aldığım bir van kedisinin rengini griden beyaza döndürmüştü :) hatta zavallının bulandığı yağları filan epey temizlemişti.

tavsiye ederim.

kedinin dökülen tüyleri için de veterineriniz vitamin, takviye verebilir sanırım.
  • mea maxima culpa  (09.05.15 19:30:35) 
eğer suyu sever ve hoşuna giderse evet yok istemezse zorlama. sen bir bunu öğren ona göre hareket et kedilerin yıkanması doğru değil diye bir şey yok sonuçta suyu seven kediler de var.


  • le fantome de l opera  (09.05.15 20:04:45) 
yıkama sakın


  • cahit tomruk  (11.05.15 14:54:25) 
[]

The Phantom of the Opera - Zorlu Salon düzeni

Herkese Merhaba,

Phantom of the opera'ya gitmek için yanıp tutuşuyorum ancak param yok. İlk kategorilerden alamayacağım. 5. kategoriden alsam sahneyi görebilir miyim? Daha önce Zorlu'da herhangi bir gösteri izlemediğim için emin olamadım.
Gözler de bozuk bu arada:(

 
dürbün de al yanına.


  • ytse jam  (22.04.15 10:22:55) 
@ytse yani izler miyim izleyemez miyim onu soruyorum.
dürbün fikri dahice valla bravo!

  • keneabidin  (22.04.15 10:25:41) 
nesini anlayamadın. açık söyleyeyim: bi bok göremezsin.


  • ytse jam  (22.04.15 10:30:00) 
@ytse bu cevabın daha çok yardımcı oldu. Sağol.


  • keneabidin  (22.04.15 10:34:02) 
cats'i yukarıdan izlemiştik, bin pişman olduk. görmek mümkün değil kostümleri, sahneyi vs. ytse'nin dediği gibi dürbünle anca belki.


  • vejeteryanvampir  (22.04.15 12:58:10) 
[]

1 soru 1 faydalı bilgi kozmetikçiler gelin çok önemli!

soru; raf ömrü geçmiş ürün gönderen siteyi burada ifşa etsem sıkıntı olur mu?
Bir internet sitesinden(şimdilik isim vermiyorum ama bir sakıncası yoksa açıkcası vermek isterim içimde tutamıyorum çünkü) 1 ay önce Lancome fondöten alıp 125 TL verdim ürünü 1 ay kullandıktan sonra yüzümde sivilcelenmeler oluşmaya başlamıştı ki bu siteyi checkcosmetic.net öğrendim ve bir kontrol edeyim dedim. Meğer bana gönderilen fondöten ağustos 2010 yılında üretilmiş raf ömrü 1 yılmış ve ağustos 2011'den sonra kullanımı sakıncalıymış. Neyse efendi gibi paramı geri iade ettiler ama ben yüzümdeki sivilcelerle baş başa kaldım sonuçta. Bir de internette yazdığım şikayetleri silmem için yok onu gönderelim yok bunu gönderelim diye arıyorlar ikide bir. Hayır efendim silmiyorum. Başıma bir şey gelmeyecekse burada da paylaşacağım hatta!!

Faydalı paylaşım;
Şimdi sizlerle çok faydalı bir şey paylaşacağım, özellikle internet sitelerinden kozmetik alışverişi yapanlarınız dikkatle okuyunuz.
Geçenlerde bir onedio galerisinde checkcosmetic.net isimli site ile tanıştım.
Bu sitede kozmetik ürünlerin üzerinde bir yerlerde basılmış olan numaralardan oluşan ''batch code'' ile ürünün üretim tarihini sorgulayabiliyorsunuz. Ürünlerin üzerinde 12M, 24M gibi rakam ve harfler ile belirtilmiş olan raf ömrü süresine göre ise ürünün tarihinin geçip geçmediğini anlayabiliyorsunuz.

 
yuh! hangi site ama merak ettim. almayalım yanii


  • lcha  (25.03.15 20:33:53) 
[]

ALES başvurusu bugün sonmuş ya:(

Şimdi gidip atmden para yatırsam başvurabilir miyim sizce?
Not: saat 19:01



 
gece yarısına kadar devam edecek, ösymnin sitesinde ödeme kısmından kredi kartıyla da yatırabilirsin.


  • bxgx  (01.10.14 19:10:28 ~ 19:12:40) 
bu gece 23.59 son.

www.eksiduyuru.com

bak şurada online ödemede sistemin hemen açıldığı yazıyor. atm'de hemen açılmayabilir. ama başvurabilirsin hala yani.
  • elorelia  (01.10.14 19:10:49) 
Online başvurabiliyorsan tabi. 2 yıl içinde herhangi bir sınava girmediysen online başvuru yapamıyormuşsun


  • suicides underground  (01.10.14 19:29:37) 
[]

Iphone Wifi Problemine çözüm.

Merhaba sevgili insanlar,

Garanti süresi dolmuş bir Iphone 4s sahibi bir insan evladı olarak, sürekli wifi bağlanma problemi yaşadığım süreçte sinirlerimin alt üst olduğu, telefonumun nokia 3310a dönüştüğü, dünyadan bihaber kaldığım günler yaşadım.

Bu dertten muzdarip kişiler olduğunu/olabileceğini düşünerek bu duyuruyu açıyorum. Bu bir soru değil elbette ama kesin bir duyuru mu onu da bilemedim o nedenle her ne kadar hiç bir teknik yanı olmasa da teknik olarak açıyorum.

Öncelikle bahsettiğim sorun wifi bağlanma tuşunun griye dönüşerek hiç bir şekilde ağ bağlantısı sağlayamaması idi, ta ki teknik servise göndermeden, para harcamadan bu işi nasıl çözerim diye araştırma yapana kadar. Bir sürü şey denedim hiç biri çare olmadı.

En sonunda bir forumda fön makinesi ile (evet bildiğimiz genelde biz kadınların kullandığı saç kuruttuğumuz alet) ısıtma yöntemini okuyana kadar.
Nasıl olabilir allah allah saçmalık filan derken bunu denemeye karar verdim ve yazılanları yaptım.
1. telefonumuzu tamamen kapatıyoruz ve düz bir zemine ters şekilde koyuyoruz, fayans, mermer vb. olması önemlidir.
2. Telefonun flaşının tam yanına üst kısmına (fön makinesinin yarısı açıkta kalacak şekilde denk geliyor)o bölgeyi bir 2-3 dk. boyunca, güzel ısıtıyoruz.(Başta ısıtmaktan korkmanız normal zamanla alışıyorsunuz)
3.Telefonun o kısmı dokunalamayacak kadar ısınıyor ama problem değil. Alıp, başka bir yerde oda sıcaklığına gelmesini bekliyoruz. Soğuyunca açıyoruz ve artık wifimız çalışıyor:)

Bu bende işe yaradı, tavsiye ettiğim kişilerde de işe yaradı. Tabi telefonu patlatma ihtimaliniz de olabilir orasını bilemeyeceğim ve sorumluluk kabul etmem. Teknik olarak da soğuk lehim miymiş neymiş öyle bir açıklaması var ama ilgilenmiyorum ben, bilen biri varsa aydınlatsa ahir ömrümde bir şey daha öğrenmiş olurum iyi olabilir.

Wifi çalışmadıkça ısıtıp düzeltiyorum ve bir ısıtma yaklaşık 1 ay gidiyor :D Az önce 6.yı yaptım ve yine oldu:)

Wifi çalışınca mutlu oldum ve herkes faydalansın istedim.
Sorusu olan mesaj gönderbilir.
Sağlıcakla kalın..

 
Aydınlatayım. SMD diye bir montaj teknolojisi var. Elektronik bileşenler direk devre kartının üzerine monte ediliyor. Amaç montaj maliyetini düşürmek. Şu anda en popüler imalat yöntemi bu. Laptoplar falan hep böyle üretiliyor artık.

Bu sistemle üretilen cihazlar kullanım sırasında ısıdıkça genleşme farkından dolayı lehim yerlerinde stres ve yıllar içinde çatlaklar oluşuyor. Mikroskobi çatlaklar dirence ve daha çok ısınmaya sebep oluyor. Taa ki cihaz gümleyene kadar. Bu cihazları ısıtılarak lehimlerin tekrar birleşmesi sağlanarak tamiri yapılıyor. İşlemciler için BGA Reball makinarı falan var hatta.

Eski laptopların aşırı ısınması, PS3, XBOX'ın arızaları falan hep bu yüzden. Piyasada bozuk laptopları alıp bu şekilde tamir edip tekrar satan dükkanlar var.

ps: bir süre sonra tekrar bozulma ihtimali yüksek.
  • zombi  (23.08.14 12:21:34 ~ 12:23:29) 
[]

pirelerle savaş

selamlarr herkese

bir kaç gün önce kedimde pireler farkettim hemen veterinere koşup kediciğim için yapmam gereken her şeyi yaptıktan sonra tam kurtulduk derken evde pire gördüm. evi bi güzel ilaçladım havalandırdım temizledim lakin aklıma takılan bi şey var. şimdi ben ilaç olarak en zararsız olanını ararken chrysamed insektisit diye bi şey buldum içeriği şöyle; Permethrin % 0.12, Esbiothrin % 0.06, Chrysa % 0.82, Su % 99. üzerinde kene, hamamböceği ve bi takım böceklerin ismi var ama pire yok, yine de ölmüş müdür bu pireler?
chrysamed şu: www.chrysamed.com.tr
bi sürü haşereyle deney yapmışlar pire yok. eczacı öldürür dedi ama ölmüşlerdir di mi ya?
edit: nickimle ilgili şaka yapıp kalbimi kırmayın:(

 
o değil de frontline spray öneririm. kedinize de frontline damla. bizde %100 işe yaradı.


  • magdurum ben magdur  (20.10.12 21:57:52) 
magdurum ben magdur +1

bunun dışında özellikle kedinizi dışarı bırakıyorsanız, 3 ayda bir pire ve keneye karşı koruma için frontline yaptırmanız lazım.

yalnız frontline hayvanın sistemine etki eder ve kene ya da pire ısırdığında ölmelerini sağlar.
üstünde yürümesine engel olmaz.
yani aşısı olsa da üzerinde taşıyarak eve getirebilir pireyi keneyi.

hayvana bunların yaklaşmaması için kaliteli bir pire tasması takmanız lazım.
özellikle bahar-yaz aylarında sakın ihmal etmeyin.
  • blatta hiberna  (20.10.12 22:08:19) 
kedim hiç dışarı çıkmıyor dış parazit aşısı da hep yaptırıyorum aslında ama geçen haftalarda evden kaçtı 1 gün dışarda kalmıştı o arada oldu sanırım.


  • keneabidin  (20.10.12 22:11:19) 
blatta hiberna'ya düzeltme;

frontline sistemik etki yapmaz. kedilerin derisinde bulunan yağ moleküllerinde çözünür ve pirenin ya da parazitin bu yağ tabakasının bulunduğu yeri ısırması gerekir. 24 saatte tüm deriye yayıldığı için %99 dolaylarında bir başarı oranı var. blatta hiberna'nın dediği gibi ancak ısırdıkları zaman ölürler. üzerinde yürürler ama sonsuza kadar yürümezler, elbet ısırırlar ve maksimum 24 saat sürer yürüyüşleri.

pfizer'ın stronghold damlası sistemik etki yapar. hayvanın kanına karışır ve bağırsak parazitlerine (tapeworm) etkilidir.

kedinin üzerinde canlı parazit bırakmayacak şekilde tedaviyi tamamladıktan sonra evin bazı noktalarında bulunabilecek pirenin larva gibi farklı formları için ev spreyleri var mesajımda belirttiğim gibi. onları kullanarak maksimum 90 günde pire derdini eradike edebilirsiniz.

kedi dışarıya çıkıyorsa 1-1,5 ayda bir frontline tekrarlayarak sorunu tamamen halledebilirsiniz ayrıca. zira 1-1,5 ay sonunda pirelere savunmasız hale gelir hayvancık tekrar.

böyle ürünler türkiye'de dehşet pahalı olduğu için; www.nutrecare.co.uk sitesini öneririm. frontline plus'un tanesi 35 tl iken tr'de, 55tl'ye 3 tane aldım! :)
  • magdurum ben magdur  (20.10.12 22:12:23 ~ 22:15:12) 
chrysamedin sitesindeki ziyaret defterinde kullanıcılardan biri pire için ürün önerisi istemiş onlar da benm kullandığım insektisiti önermişler sanırım doğru olanı kullanmışım.
bu duyuru da birilerinin işine yarar bir gün diye düşünerek silmiyorum.

  • keneabidin  (20.10.12 22:16:56) 
@magdurum ben magdur:

sistemine etki eder derken, tasmayla olan işlev farkını açıklamak istedim.
yani kanına karışıp parazitlere etki etmediğini biliyorum da, konuya hakim olmayanlar için daha anlaşılabilir olması için bu şekilde yazdım.

kedi için 1-1,5 ay çok kısa bir süre bu arada.
üstelik evden çıkmayan kedi için 3 ayda bir yeterli olur.
  • blatta hiberna  (20.10.12 22:27:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.