[]

sizce istihbarat servisimiz bu kadar mı beceriksiz?

yoksa coğrafi konumumuz ve güncel durum düşünüldüğünde olanlar normal mi? yani atıyorum 20 saldırı girişiminden 17'sini önleyip, 3 tanesine engel olamamak normal midir sizce? diğer yandan, türkiye'nin belki de en güvenli olması gereken bölgesinde üst üste saldırı olması ve bunu önleyememek, her ne kadar farklı saldırıları önledikleri söylense de, ciddi beceriksizlik değil mi?

ayrıca abd ankara büyükelçiliği saldırı öncesi kendi vatandaşlarını terör eylemi ihtimalinden ötürü uyarırken, bizim devlet neden hiçbir şey söylemedi? üstelik büyükelçilik, istihbaratı türkiye'den aldığını söyledi. yani istihbarat servisinin birkaç gün içerisinde bir saldırı girişimi olacağından haberi vardı, burası kesin. bizi uyarmayı geçtim, bu saldırı nasıl önlenemedi? haberleri olsa dahi bir terör saldırısını önleyememek olası bir durum mudur?

ha bu arada ülke insanı öyle bir hale geldi ki, farklı bir düşüncede direkt terörist damgası yediğimizden ötürü belirtmek zorundayım ki, pkk yapmamıştır gibi bir düşüncem yok, adamlar terör örgütü sonuçta, olayları terör ancak mit'in bu denli aciz olabileceğini de pek düşünemiyorum açıkçası.

 
20 tane tayyibe hakaret eden kişi olsa hepsini anında yakalarlardı.ama 20 tane canlı bomba adamın umrunda değil ölsünler amk diyo.

özet: istihbarat kötü deil isteseler yakalarlar.
  • follow rivers  (15.03.16 14:02:14) 
bu tip saldırıları önlemek gerçekten kolay değil. birisi arabaya bomba yükleyip patlatmaya gitse kimse onu durduramaz. istediğin kadar istihbaratın olsun.
abd büyükelçiliği gibi terör saldırısı olabilir desen, insanlar yine kızılaya gidecekti. ya da kızılay'da değil de başka bir yerde patlatacaktı. belki 19 mayıs stadı çıkışındaki kalabalığa girip patlatacaktı.
ben de anti akpciyim ama teröristleri davul zurnayla memlekete sokmadan önce düşüneceklerdi bunları. bir de 2,5 milyon suriyeli doldurdun ülkeye. her yerde canlı bomba potansiyeli mevcut zaten. şansımız varsa hayatta kalırız.
  • cekilmis gayfe  (15.03.16 14:02:30) 
@gayfe gibi kişiler istihbaratın içerisinde çalıştığı için...


  • Frederick Co  (15.03.16 14:13:17) 
şu anki ve geçmişteki mit başkanlarının profillerine wikipedia'dan kısaca bakarsan ülke sathına yayılmış kalitesizliğin buraya da ne şekilde tesir ettiğini birazcık anlayabilirsin.


  • bay b  (15.03.16 14:16:33) 
istibahrat mı beceriksiz yoksa arkasında başka şeyler mi var bilemiyorum.

bir saldırı olacağı belli, bunun istihbaratı alınmış.
Davutoğlu daha önce demişti ki:
"Elimizde canlı bombacıların listesi var ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız"

şimdi tamam sen bunları tutuklayamıyorsun ama takip et bari. bu noktada iş yine istibarata düşüyor. o listedeki insanların telefonlarını dinlemen, gittiği yerleri, görüştüğü kişileri takip etmen lazım, yaptıkları alışverişlere kadar sürekli bu adamların enselerinde olman gerekiyor yani, her türlü teknoloji emrinde yahu. nitekim son bombacı da terörden sabıkalı biri çıktı zaten.

kimse kafasına esip durup dururken kendini patlamıyor, o noktaya gelene kadar bir sürü çalışma yapılıyor, bir sürü görüşme, planlama yapılıyor, hiçbir aşamasını da mı fark etmedin?

saldırı yapılacağı istihbaratı var zaten, bilinen bir şeyler var, buna rağmen birkaç gün sonra o saldırı gerçekleşiyorsa, ya büyük bir başarısızlık vardır ya da korkunç bir art niyet. çok zor değil bunları yakalamak, olmamalı.

bir ülkenin başkentinde 5 ayda 3 bomba patlatmak ne demek ya, şaka gibi.
  • peggy  (15.03.16 14:21:11 ~ 14:23:03) 
abd kendi vatandaşlarını uyardı uyarmasına da onlar da istihbaratı bizden almışlar.
sanırım saldırı yapılacağı biliniyordu ama önleyemediler.

  • etsiz cig kofte olmaz  (15.03.16 14:32:09) 
Büyük çapta eylemleri terör örgütleri yapamaz, ancak başka özel istihbarat servisleri yapar,


  • Fritz-X  (15.03.16 14:55:44) 
istihbarat servisi seni korumak için değil, sermayeyi ve oligarşinin unsurlarını korumak için var. Terörist saldırıyı durdumak için değil, var olan tehdit ve güçleri yönlendirmek, kontrol altında tutmak ve hedeflerini, korumakla görevli olduğu sınıfın çıkarına uygun işletmek için var. Haliyle istihbarat servisi başarısız oldu algısı bile aslında istihbarat servisinin başarısıdır.


  • rygard  (15.03.16 15:37:30) 
[]

almancanın güzel konuşulduğu film

şöyle dinlediğinizde, "ne kadar güzel almanca konuşuyor yahu" dediğiniz oyunculara sahip filmler arıyorum. mesela şu videoda 6:22'den itibaren konuşan kadın gibi: youtu.be
ya aslında kısaca, almanca film önerin siz bana.
das leben der anderen'ı, linkini yolladığım filmi, haneke'nin çoğu filmini, goodbye lenin'i izledim.


 
konusu alakasiz ama oh boy filmindeki gibi hayattan kesitler anlatilan mini bi dizi var, ismi der tatortreiniger. mini komedi dizisi.

bi cirpida izleniyor zaten. konusu adindan da anlasilacagi üzere cinayet sonrasi olay mahallini temizlemekle görevli olan bi adamin basindan gecenler.
  • ben de  (05.03.16 21:03:05) 
der untergang
lola rennt
das experiment
die welle

fonetiğini bilmem ama bunlar almancalı filmler.
  • montauq  (05.03.16 21:07:54) 
@ben de, tam istediğim gibi bir şey sanırım bu, izleyeceğim, teşekkürler.


  • soso  (05.03.16 21:08:11 ~ 21:08:27) 
film gibi film . www.youtube.com pardon ya guzel konusuluyomu bilmiyorum ama filmi cok sevdigimden :/


  • benmari usulu  (05.03.16 21:59:09 ~ 22:01:34) 
Das Leben Der Anderen


  • dead and broken  (05.03.16 22:03:23) 
Kreuzweg ama film asiri sikici gelmisti bana, onu da belirteyim.


  • yuzır  (05.03.16 22:55:30) 
[]

hiç falafel-şavurmacı açılıyor mu?

malum milyonlarca mülteci türkiye'ye gelmiş durumda. e aralarında hali vakti yerinde olanlar da var. falafel - şavurma akımı türkiye'de de başladı mı? bildiğiniz çılgınlık yahu aslında ve türkiye'de de deli gibi tutacağına eminim. yok mu şu işe giren bir suriyeli? yanılmıyorsam suriye'de de olan şeylerdi bu falafel ile şavurma.

mesela almanya'da 5 euro'ya şöyle bir şey yiyorsunuz: i.hizliresim.com ve aşırı lezzetli. mültecilerin faydasını da görse ülke biraz. neyse, açılmaya başladı mı böyle mekanlar?


 
savurma ne abi, doner varken yuzune bakmam yani.


  • fortisvita  (18.02.16 17:02:16) 
baya lezzetli yahu, soslu moslu.


  • soso  (18.02.16 17:03:06) 
1. falafelciler 5 senedir -hatta belki daha fazla- ortalıkta
2. türkiye'de kalan hali vakti yerinde mülteci yok, onlar hep avrupa'ya kaçtılar
3. 5 euro ucuz değil - en azındn türkiye için
  • la noix  (18.02.16 17:05:09) 
hali vakti yerinde olanlar gitti. felafelci görüm birkaç kez.


  • sayns  (18.02.16 17:11:26) 
Ankara bahçelide yeni falafelci açıldı bi tane.


  • yatagants  (18.02.16 17:16:20) 
Şavurma efsane bulursan söyle bende gideyim


  • basond  (18.02.16 17:16:36) 
Daha başlamadı.


  • bigbadabum  (18.02.16 17:22:53) 
Karakoy'de Tahin bir de Serdari Ekrem sokaginin girisinde var simdi aklima gelen


  • Traveller  (18.02.16 17:25:23) 
[]

almanların insanları dikizlemesi

ben öyle şikayet ettirecek kadar yaşamadım bu olayı açıkçası ancak internette, orada burada söylenenlere bakılırsa almanların bu alışkanlığı epey meşhurmuş. yani metroda, sokakta, markette...vs karşısındakinin gözünün içine uzun süre bakan almanlardan rahatsız millet, özellikle ingilizler. bir değil, iki değil, almanlar hakkında yazılmış en ufak bir blog yazısında bile bu özelliğe değiniliyor. belki toplu taşıma yerine bisiklet kullandığım için o kadar fark etmedim ben ama var demek ki böyle bir şey. ya da türkiye'de de yaygın bir olay olduğu için sıradan gelmiştir bana. neyse, almanya'da bulunmuş olan kişiler; siz de böyle bir şeyi fark ettiniz mi? özellikle berlin'de yaygınmış.

örnek linkler:
www.toytowngermany.com
www.toytowngermany.com
www.reddit.com
mygermantravels.com
www.elenacresci.co.uk

daha yüzlerce yazı var bu konu hakkında. tuhaf geldi bana, hep tam tersi geçerli diye sanıyordum hatta.

 
tamamen normal. artniyet yok. bakışarak flört falan da edilebiliyor. hamburg'a gittiğimde, hamburg'ta yaşayan bi arkadaşımla metrodayken konusu açılmıştı.


  • she was my baby  (14.02.16 14:52:02) 
Nadiren denk geliyorum. Yaşlılar falan yapıyor genelde. Çoğunda ben farketmedim. Gerçi ben de insanların gözlerine uzun süre bakmadığım için de farketmemiş olabilirim ama genelde pek öyle yapmıyorlar bence ya. Yolda falan gözgöze gelince selam veriyorlar ama. Artniyet bence de yok.


  • kucukharfler  (14.02.16 17:25:51) 
Yaslilarda ve kirsalda oluyor, bavyeranin ufak bir köyü, nehir kenari, gasthausa indik, gün boyu calismanin ve terin yorgunlugun karsiliginda bir bira söyleyip kalkacagiz. Ben, brezilyali, alman. Alman arkadas dedi ki, bu bölge cok kapali, baska köyden alman gelse bile dik dik bakar kitlenirler. Dert etmeyin, yabancisiniz her halinizden belli (türkten cok orta asya-asyali tipindeyim zaten) o yüzden yadirgamayin dedi. Kapiyi actim, random bir masa görmek icin saga sola bakiyorum.
Äufak yer, herkes birbirini taniyor, gözleri dikti büyük bir kesim, hic kesmediler. Bira ictik, muhabbet ettik ara ara dönüp baktigimda gözler devam ediyordu bakmaya. Sonra hesabi ödedik ciktik.

Art niyet yok, kitlenen bir grup var, genelde yaslilar, kimsin ne ayaksin vs diye bakip dalip gidiyor. Bir söz bir konusma bir sey hic isitmedim, duymadim. Ama bos bir suratla bakinca tedirgin oluyor insan.

Onun haricinde merkezde, sehir icinde hic denk gelmedim, öyle dikip bakan. Tipsiz ya da kendi halimde oldugumdan da olabilir diye yorumlayabilirsiniz ama öyle bakislarimla öldürürüm gibi kenetlenmis bir duruma da rastlamadim.

Türkler olarak hayatta gözünün icine bakip konusmayiz, ben mesela hangi göze odaklanacagimi bile sasiriyorum. Ama yabancilarda direkt göz, muhattap kimse öyle. Garipsemek normal, art niyet aramamak lazim ama.
  • aynadakiyabanci  (14.02.16 20:09:25) 
[]

kediniz kıyafetlerinizin üzerine yatıyor mu?

bu yaygın bir olay mı? hayvan yeni çıkardığım kıyafetlerimin üzerine yatıp kalkmıyor. hatta normalde şımarık olan kedi, kıyafetlerimin etkisiyle baya da sakinleşip saatlerce uyuyor. acaba benim böyle yatıştırıcı etkisi olan özel bir kokum mu var yoksa genelde kediler böyle şeyler yapıyor mu?




 
evet. her gün olmasa da zaman zaman yapıyor. sıcak olması ve kokudan dolayı olduğunu tahmin ediyorum


  • whatyougetiswhatyoudid  (12.02.16 14:57:01) 
yeni çıkardıklarımıza anında çörekleniyor, ama akşamdan yarın giyeriz diye hazırladığımız jilet ütülü kıyafetleri de sabah kırışık ve üstü kedi tüyü kaplı buluyoruz hep :)


  • kakamelsokoban  (12.02.16 15:00:33) 
Evet kıyafetleri ne zaman ortada görse üzerine yatar.


  • Dr_Stat  (12.02.16 15:00:50) 
Uzerinde sahibinin kokusu olan seyleri sever kediler. Bir de bizimki disi mesela, hep benim kiyafetlere gidiyor, hatununkilere pek salca olmuyor. En son camasir sepetinde yakaladim hatta. aha burada:

www.instagram.com
  • fortisvita  (12.02.16 15:01:31) 
çok yaygın. sadece kıyafete değil, çantaya, ayakkabıya da yatıyorlar. :)


  • whimsical  (12.02.16 15:18:36) 
Sicak ve senin kokun kedi icin cok cazip, benimki de yatiyor :)

En son hizini alamayip kucagima geliyor zaten asdfsc
  • neferkitty  (12.02.16 15:30:01) 
Mobildeyim editleyemedim bir de yebi yikanmis kiyafet ve carsaflara da yatiyor, yeni aldigim kiyafete de direkt atliyor


  • neferkitty  (12.02.16 15:30:52) 
sadece üzerine yatmakla kalmayıp bazılarına işiyor. dışarıdan gelince paçalarıma yapışıp kafasını sürtüyor, niyeyse gereksiz bi sevinç kaplıyo hayvanı pantolona kafasını sürtünce. pantolonu çıkarıp kenara bırakarak test ettim, keramet bende değil pantolondaymış.

yeni yıkanmış ve üzerinde parfüm olanlara yapıyor daha çok, bir de dışarıdan gelip koltuğa bıraktığım pantolonların da paçalarına işedi birkaç kez. sanırım kokuyla ilgili bir durum :H

daha bu sabah yatağın kenarını yüzünden evde ufak çaplı bir kriz yaşandı, ahahahaha... :D
  • hayirsiz  (12.02.16 15:36:07 ~ 15:38:45) 
çanta ,ayakkabı, terlik,kıyafet.
bebeklikten bugüne aynı

  • rakicandir  (12.02.16 15:37:21) 
evet. hele terli kıyafet çorap vs daha çok seviyor. yalıyo tişörtü :D


  • rayde  (12.02.16 15:57:02) 
[]

anadili ingilizce olanların başka dili zor öğrenmesi

böyle bir olay var mıdır sizce? almanya'da almanca kursuna gidiyorum da perulusundan tut mısırlısına kadar her milletten insan mevcut. fakat aralarında almancayı öğrenmede en büyük sıkıntıyı abd'den, kanada'dan, ingiltere'den gelenler çekiyor, hatta bildiğiniz öğrenemiyorlar yahu. sırf bu yüzden dünyalar tatlısı genç hocamız dersten sonra bana soruyor "ben mi öğretemiyorum bu insanlara yoksa bunlarda mı sıkıntı var" diye. tek ortak noktaları hayatları boyunca bir başka yabancı dille hiçbir alakaları olmaması. ancak mesela aynı durumdaki bir italyan almancayı çok daha rahat öğreniyor. motivasyonla mı alakalı ki acaba? tuhaf geldi bana. üstelik aynı dil ailesinden gelme almanca da.




 
dil öğrenmemizin amacı iletişim kurabilmek, ana dili ingilizce olan adamlar her yerde anadilleriyle iletişim kurabiliyorlar, mısırlı, türk, bilmem kim anadiliyle sokakta iletişim kuramadığı için mecburen kısa sürede öğreniyor.


  • kuzey li  (29.01.16 17:39:38) 
Belki de soyledir; o insanlarin anadili zaten uluslararasi olarak gecerli bir dil oldugu icin hic baska bir dil ogrenme geregi duymadilar. Ama anadili ingilizce olmayan kisiler, ingilizceyi ogrenmeliler ve ogreniyorlar. O yuzden bir dil ogrenmenin inceliklerini vs az cok biliyorlar.

Tamamen salladim, belki de cok sig bir cevap olmustur, bilemiyorum.
  • yuzır  (29.01.16 17:41:18) 
ikiniz de kesinlikle haklısınız zaten bence ama ingilizce bilmeyen birkaç kişi daha var, başta italyan ve ispanyol olmak üzere mesela, almancayı gayet iyi öğreniyorlar. üstelik bu ingilizce bilmeyenlerin yaşları da ortalama 35-40 civarında hani. 55 yaşında italyan kadın vardı ya, gayet iyi kapmış almancayı birkaç ayda, tek kelime ingilizce bilmiyor. kuzey li'nin de dediği gibi mecburiyet hissine almanya'da kapılmamış anlaşılan bu anadili ingilizce olan kişiler, ki zaten hakikaten de almanca bilmeden sırf ingilizceyle rahatlıkla yaşayabiliyor insan. motivasyon bu işin baya bir parçası anlaşılan.


  • soso  (29.01.16 17:50:06) 
Ben onu ispanyollarda gordum

Hatta tanidigim bilimum amerikali turkceyle cok ilgiliydi. Birine vurgu derse bile vermistim
  • la noix  (29.01.16 17:57:53) 
turkce zor bir dil, ogrenirken zorluk cekiyoruz ve turkce derslerimiz var. ingilizceyi bizim gibi ogrenmiyorlar. kac yasina gelmis hala yanlis konusanlar var. ingilizce kolay, esnek, herkes anliyor bir birini. kimse kimseyi elestirmiyor yanlis soyledin vs diye, cok rahat bu yuzden.
baska dilleri ogrenirken zorlaniyorlar cunku asina olmadiklari kurallar var. syntax degil, grammer kismi zor.

soylenenlere katiliyorum vs benim gozlemlerim de bu sekilde.
  • ekyil  (29.01.16 18:03:35) 
7 dil bilen Amerikalı arkadaşım vardı. Bir sürü Amerikalı poligot var. Sana onlar denk gelmiş.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (29.01.16 19:10:03) 
ingilizce kolay bir dil. bizim türkçe eklemeli bir dil zor mesela. zor dil bilenin kolay dil öğrenmesi daha kolay, ama kolay dil bilenin zor dil öğrenmesi zor. almanca ingilizceden zor bir dil artikeller vesaire.


  • victum  (29.01.16 19:16:47) 
bu baskalarinin da gozlemledigi bir olgu.

ihtiyaclari yok; baska bir gezegendenler ve dilleri dunyanin hemen her tarafinda kullaniliyor; etraflarinda bir suru ulke yok... link'lerde baska fikirler de var:

www.howtogermany.com

www.quora.com

www.dailytexanonline.com
  • e haliyle  (29.01.16 19:50:35) 
[]

aç olan insanın hırsızlık yapması

yurtdışında bir ortamda birisi, aç olan insanın hırsızlık yapabileceğini savundu. ben de öyle saçma şey mi olur, her aç insan hırsızlık yapsa ortalık can pazarına döner dedim. bunun üzerine diğerleri de bana karşı çıktı. kapitalizm şöyle böyle, cart curt, klasik laflar. şimdi herhangi bir durumdaki hırsızlığı, yani bir başkasının hakkına müdahalede bulunmayı savunmak yerine o açlığı ortadan kaldıracak sivil toplum örgütlerine, ona buna destek olup büyütmek daha mantıklı değil mi? bu ne saçma bir görüştür yahu? aç olan insan hırsızlık yapabilirmiş, sorun olmamalıymış, bak hele. ben mi çok katıyım? böyle çoğu kişi lafıma karşı çıkınca şaşırdım açıkçası. toplumda böyle bir algı mı var yoksa? bazı durumlarda hırsızlık savunulabilir bir şey mi? siz de bir şeyler çalıyor musunuz arkadaşlar?




 
İnsanlar neden aç? Diyelim ki bir kişiye ailesinden 6 ev miras kaldı ve 5 kişi evsiz, bu 5 evin evsiz kişilere verilmesine sosyalizm, kominizm bilmem ne diyoruz; sonra da kalkıp bu durum İslam'a, insan haklarına bilmem neye karşıdır diyoruz. Neden öyle olsun ki? İşte ben bunu anlamıyorum. Neden sosyalizme karşıyız? Sosyalizm insanların aç kalması kötüdür der, kapitalizm de çok çalışırsan(?) başkalarının aç kalması pahasına yemeklerini alırsın der. Aç kalan kişiler kendi ülkesinde olmak zorunda da değil. Fransızlar zengin olsun diye Bangladeşliler günlüğü 1 dolara çalışır ve çok çocuk (işçi) yapın diye akılalmaz bir geleneğin içinde yaşarlar. Bangladeşli hırsızlık yapınca da Fransızlar polisi arar ve Bangladeşli tutuklanır.


  • Traveller  (24.12.15 19:35:46 ~ 19:44:04) 
yapana göre değişir. adam ya da kadın bunu alışkanlık haline getirdiyse olmaz. ama adam çocuğunun 700tl lik ilacını alamamış çalıyo bunun için adamı suçlamam yani benim gözümde suçlu olmaz ama yasalara göre yibe suç.

aynı şekilde çocuğu 3 gündür açsa adam en sonunda gidip çalabilir. ama bu yine suçtur.

buna ceza verilmezse önü alınamaz. ben zaten günlük hayatta yakalanan adamlardan mal sahiplerinin şikayetçi olduğunu sanmıyorum.
  • ergenpezeveng  (24.12.15 19:37:08) 
bence savunulabilecek değil ama duruma göre anlayışla karşılanabilecek bir şey. yani aç insanın simit çalmasıyla, bıçak çekip seni gasp etmesi aynı şey değil.

normal şartlarda hali vakti yerinde biri olmama rağmen bazı dönemler tamamen kendi gerzekliğimden dolayı cidden uzun süreli açlıklar yaşıyorum param bitip de yiyecek bir şeyim kalmadığı için. bak mesela son üç gündür, sabahları 7'de makarna veya pirinç pilavı yedim sadece. başka hiçbir şey yok. akşama doğru, değil hırsızlık yapmak sokağa çıkıp milleti vurmak bile geçiyordu içimden. kaldı ki ben türkiye'nin en zengin/şanslı %10'luk kesimindenimdir muhtemelen. bir de sokaklarda yaşayan veya sürekli böyle aç olanları düşün. bu adama poğaça veya simit çaldığı için kızabilir misin?

bu arada benim param var şu an, aç değilim, üzülmeyin shfjkl
  • der meister  (24.12.15 19:41:30) 
Adamın biri son model Mercedes arabasıyla kırmızı ışıkta beklerken kamyonun biri arkadan buna gömmüş. Adam sinirli bi şekilde arabadan inmiş bakmış direksiyon başında Temel. Bizim Temel yalvarmaya başlamış:

"Abi kurban oliyim affet beni. Benim kazandığım para nedir ki ben bunun aynasını bile tamir ettiremem. Lütfen abi.."

Adam bakmış olacak iş değil. İçi elvermemiş ve Temeli affetmiş yoluna koyulmuş.

Aradan 10 dakika geçmeden bizim Temel gelmiş buna yine çarpmış. Adam burnundan soluya soluya araçtan inmiş ama Temel işte;

"Abi lütfen abi bi eşşeklik ettim sen etme abi yalvarırım bağışla beni.."

Adamın gönlü yine elvermemiş ve affedip yoluna koyulmuş. Aradan bi 10 dakika geçtikten sonra bizim Temel gelmiş buna yine gömmüş. Adam şaşkınlık içinde kendini toparlamaya çalışırken Temel arkadan çıkışmış:

"Benim abi ben devam et..!"

Bu güzide fıkradan sonra şunu demek isterim ki, fıkradaki gibi "ben çaldım abi devam et" durumları olabileceği için bu fikir açıkça dile getirilmez ve yazılı olamayan bir kabul olmalıdır bence bu, evet çalabilir. Gerçekten açsa, benim cebimde onun da hakkı vardır, gerçekten aç ve çaresizse helal olsun. Aç olmayan anlamaz. Bu çok ince bir mesele, gerçekten çaresiz olmak ve olmamak...
  • ssiradanbirigibi  (24.12.15 19:46:44) 
tamam örnekler kötü tabii ki, gidip de ölsünler demiyorum ben de fakat açlığına çözüm bulmak yerine "çalmaları sorun değil" demek sorunu öyle gelip geçici bir şekilde çözmek anlamına gelmiyor mu? yani problemi ortadan kaldırmış olmuyorsun. aksine o sorunun çözümünü ertelemiş oluyorsun. sonuçta açlık çeken hırsızlık yaparak kendi başının çaresine bakabiliyor, ne gerek var ekstra bir şeye, değil mi?

edit: siradanbirigibi'nin mantığı kafama yattı ama. "gerçekten açsa benim cebimde onun da hakkı vardır" hoş bir yaklaşım, katılıyorum. daha detaylı düşündüğümde bu yazılanlara hak vermemek elde değil.
  • soso  (24.12.15 19:48:25 ~ 19:55:10) 
- rica etmek ,istemek - varken hırsızlık niye çözüm olsun ki?
aç olsan da hirsizlik yapamazsin. o zaman aç olmayip hirsizliğa meyilli olanin yapacaklarini da düşünmek gerekir.
yerine göre açlık, kıtlık gibi durumlar genel halk kitlesini etkileyen bir durumsa eğer hırsızlıga verilen cezanın uygulanip-uygulanmamasi ya da hafifletilmesi konuşulabilir.
  • 1adam  (24.12.15 19:56:55 ~ 20:02:54) 
valla sosyalist filan değilim ama, küçük bi azınlığın çoğunluğun hakkını gasp ettiği bi dünyada yaşıyoruz. yani ortada ağır bi hırsızlık var zaten. ve en zengin olanlar bu kadar umursamaz bi haldeyken tutup da "rica etmek varken niye çalıyolar ama" gibi bi düşünce çok saçma. adam aç ulan, ya ölecek ya çalacak, daha napsın? hele çocuk filan varsa..

bi söz var ya "asıl açıklanması gereken aç insanların neden çaldığı değil, neden çalmadıklarıdır." öyle işte.
  • gloomystorm  (24.12.15 20:04:51) 
batililar fanus icinde yasadigi icin herseyi tozpembe goruyorlar amk. gelsin bagcilar'da birisi bogazina bicagi dayayip gasp etsin de goreyim o humanist gotu nasil yusuf yusuf atiyor.


  • mayeskuel  (24.12.15 20:05:29) 
@gloomystorm
düzgün cevap ver. sakin ol. fakir babası kesilme hemen.
bak senden rica ediyorum l*n lı konuşma. tamam, oldu mu?

aylık 4000 tl ye yakın para alıp hala aç kalanlar da var. inanmazsin belki ama var işte.
  • 1adam  (24.12.15 20:11:00) 
Benim olan icin neden rica etmem gerekiyor? Alan kisi ozur dilese ben ac iken yurtdisina ucuncu tatilini planladigi icin. O para aslinda benim param ve baskalarinin parasi.


  • Traveller  (24.12.15 20:12:59) 
@1adam, konu dışına çıkıyoruz ama "lan"ın ya da "ulan"ın sansürlenecek bir şeyi yok ki yahu? "ulan" dediğin, "oğul"dan, "oğlan"dan gelme, aslında pek bir hakaret ya da nefret içermeyen güzide bir kelimemiz. "ulan"dan çekinmeyin, kullanın.

şimdi güncelliyorum arkadaşın yazdığını:

"adam aç oğul, ya ölecek ya çalacak"

şu cümle kaba mı şimdi?

edit: babaya, dedeye falan söylenmez tabii ki. tuhaf kaçar oğul demek babaya. baba diyebilir sana :)
  • soso  (24.12.15 20:17:53 ~ 20:26:18) 
@soso
ben kimseye söylemem bunu.
güzide bir kelime olamaz.
hani yok dediğin gibi ise herkese söylemen icap eder.
  • 1adam  (24.12.15 20:24:22) 
traveller, şimdi sen geceni gündüzüne katıp üç kuruş para kazanıyorsun diyelim ve aç bir insan da bıçağını boğazına doğru tutup senin o zar zor kazandığın paranı istiyor. sen de bu durumda "bu para zaten senin kardeşim, al tabii ki" diye mi cevap vereceksin? çok uç noktalardan bakıyorsunuz olaya sanki. her malı çalınan insan zengin midir?


  • soso  (24.12.15 20:25:00 ~ 20:26:50) 
yahu ne güldüm ha..

@1adam
arkadaş niye üzerine alındın, o ulan sana kişisel olarak söylenmiş bişey değildi ki, o şartlar işte ulan dedirtebilen şey adama. ama madem öyle diyosun ulan demem bi daha sana sdf

@soso
bak bilmiyordum ulanın oğlandan geldiğini, ara sıra merak ettiğim bişeydi eyvallah. şimdi biraz daha seviyorum ulan'ı, güzidedir bence de.

ben biraz daha karıştırayım madem olayı, evet hep zenginler değil gaspa uğrayan, parası malı çalınan. ama öyle değilsen bile az çok zengin imajı çiziyorsan tehlikedesin heralde. çünkü olay bi yerde zenginlerden nefret etmeye varabiliyor fakirlik içindeki bazıları için. bunların üstüne bir de dilenci kılıklı olup senden benden zengin olanlar var, yani iş saçma yerlere vardı gene ben çıkamadım içinden..
  • gloomystorm  (24.12.15 20:47:21) 
"o açlığı ortadan kaldıracak sivil toplum örgütlerine, ona buna destek olup büyütmek daha mantıklı değil mi? "

bu dediğin gerçekleşene kadar adam açlıktan ölür. ölüyorlar hatta. bence aç olan insan ""karnını doyuracak kadar"" çalabilir, ya da şöyle söylemem daha doğru sanırım " aç insan benden karnını doyuracak kadar çalarsa ben sorun çıkarmam"
  • buffy de vampir sayılır  (24.12.15 20:49:43 ~ 20:58:03) 
siyasi teskilatlar dururken stk'lerden bahsetmeniz tuhaf.


  • e haliyle  (24.12.15 20:55:42) 
@e haliyle, hakikaten ya, açlığı bitirmek stk ların görevi mi :) devlet neye yarar ki?


  • luchetti  (24.12.15 20:59:07) 
Soso, anlıyorum. Çalan kişi benden çalarsa garip olur. Zaten alt kesim orta kesimden çalıyor. Gerçekte böyle oluyor çünkü alt kesimin parası üst kesime gidiyor. Her 100 fakir kişi 1 kişiyi zengin etmek için çalışıyor.


  • Traveller  (24.12.15 21:08:29) 
ülkemizdeki sivil toplum anlayışının pek gelişmemiş olması doğaldır fakat gerçekten yardıma muhtaç bireyleri, gönüllülük esasıyla çalışan sivil toplumun siyasi teşkilatlardan da, devletten de çok daha iyi tespit edip kendilerine yardımda bulunacaklarını düşünüyorum. kaynakların yetmediği durumlarda siyasi teşkilatlar devreye girmelidir bence. ya da her türlü girsin devreye, yardımlaşma iyidir ama sivil toplumun, gönüllülüğün medeni toplumlardaki önemi de aşikar hani.


  • soso  (24.12.15 21:08:42) 
@luchetti, bir hırsızlığı bitireceğim derken devletin hırsızlığına göz yummak epey ironik olur bence. "devlet doyursun insanları" diyerek devletin senden, ayrıca kıt kanaat geçimini sağlayan kişiden aldığı vergiyi yükseltmesi gerektiğini de savunuyorsun bir bakıma. şu vergiler azaltılsa da stk'lar sosyal yardımlaşma konusunu eline geçirse, bu alandaki hakimiyetini genişletse daha mantıklı değil mi?


  • soso  (24.12.15 21:21:48) 
çok genel olarak

1)devletler neden kurulmuştur? (liberal bakış açısıyla) insanların bir toplumda belirli kurallar doğrultusunda payda oluşturarak herkesin can ve mal güvenliğini sağlamak.

2)kapitalizmde refah devleti yaklaşımlarının ortak amacı nedir? insanın asgari düzeydeki ihtiyaçlarını sağlamak ve insanı sağlıklı, üretken, halde tutabilme.

peki açlık nedir? insanın yaşama hakkını elinden alabilecek ya da kaliteli yaşama sahip olmasına engel olan olgu. ki açlık, yoksulluğun da göstergesidir. yoksulluk ise her konuda ve her alanda büyük felaketlere sebep olan bir şey.

şimdi en elit kafayla baksan bile, en ahlakçı şekilde takılsan bile, vicdanın aranmaması gereken, asıl aç olmayanın vicdanını sarsan, genel-geçer erdem, ahlak, vs. kalıplarını yerle bir eden ve aslında sahte bir koşullanmadan ibaret olduğunu yüzlerimize seren, bu düzen ve yaşayış tarzında içselleştirmediğin kuralların olduğunu fark ettiren performlar gerekir.

ve evet, aç olan insan aslında ''çalmaz''. hakkı olanı alır.
yaşamını.
  • vesika  (24.12.15 21:39:24) 
Oturup bir de laf anlatmaya mi calistiniz boyle bir gorusu savunanlara? Bundan daha sig bir bakis acisina rastlama ihtimalimiz cok dusuktur muhtemelen.

Bu sunun gibi bir sey; Batum'da alkollu arac kullanmak serbest. Zaten her 3 arabadan biri hasarli etrafta gordugunuz. Bu alkollu suruculer yuzunden yayalarin ve diger suruculerin hayati her an tehlikede oldugu icin alkollu surucuye denk gelenin belinden silahi cikarip alakollu surucunun kafasina sikmasinin serbest olmasinin meclise sunuldugunu dusunsenize. Iste bu adamlarin savundugu sey aynen boyle bir sey.

"Once insan" demek iyidir de mantik cercevesinden disari cikmamak lazim, yoksa onceklik insandan baska her sey olur.


Bir de merak ettigim bir sey var; oturdugu yerden burada sozum ona guclu adaletli goruslerini savunanlardan kac tanesi gercekten "dur bu sene tatile gitmeyeyim de su acliktan kirilan aileyi bu ay doyurayim dedi?" Kac tanesi "dur yahu, bu haftasonu arkadaslarla deniz manzarali pazar kahvaltisi esliginde sohbet muhabbet olayini yapmasam da olur, onun yerine su bes parasiz ailenin bir ogunluk yemegini karsilayayim" dedi? Gercekten merak ediyorum fikir yurutebildikleri kadar iyiliksever, adaletli, sosyalist, humanistler mi insanlar boyle? Ben yapamiyorum sahsen, izinlerde ucaga atlayip gezmeye gidiyorum, bunu yapmadan da yasayabilir ve yerine ac insanlari doyurabilirim ama ne yazik ki o kadar erdemli degilim. Olan varsa helal olsun kendisine.

Son olarak aclik denen seyi oyuncak zannediyor falan degilim. Bir sucu sonuclarini ortadan kaldirmak icin baska bir sucu serbest kilmak dogal hukuku hice saymaktir. Medeniyeti ortadan kaldirmaya calismaktir. Calmak calma eylemini gerceklestiren kisi adina suctur. Bir insanin acliktan olecek duruma gelmesi ise buna taniklik eden herkesin sucudur. Bugun Dunya capinda her an acliktan olen insanlar varsa bunda benim de parmagim var, bu satiri okuyan herkesin de.
  • stavro  (24.12.15 22:06:47 ~ 22:13:08) 
@stavro

biz de onu diyoruz işte arkadaş, bütün herşey daha temelden yanlış.
öncelik insandan başka her şey olmuş zaten. mantık çerçevesi dediğin şey anasını belledi insanlığın. medeniyet diye birşey yok zaten ortalıkta sen ayakta mı uyuyorsun arkadaş, yok hukukmuş düzenmiş.. medeniyet adı altında en büyük vahşeti yaşıyoruz lan, işte vahşi doğa tam burda ormanda değil. resmen kölelik ve sömürü üzerine kurulu herşey. niye böyle büyük çalkantıların ve çöküşün eşiğinde sanıyorsun dünyayı? senin sığlığın en tehlikelisi olmuyor mu bu durumda?
  • gloomystorm  (25.12.15 04:55:34) 
Çoğu insanda şöyle bir düşünce var, atıyorum dünyada bir milyar dolarlık bir para var, bu parayı bazı insanlar aralarında bölüştüğü için ve diğerlerinin hakkını yediği için geri kalanlar parasız kalıyor. Yok öyle bir şey, zenginlik yaratılabilen bir şey, tabii ki başkalarının hakkını yiyen insanlar var ama bazı insanların fakir olmasının sebebi bazı insanların zengin olması değil, bunu aklınızdan çıkarmalısınız.

Not: Zengin değilim.
  • i was made for you  (25.12.15 05:13:18) 
@i was made

zengin değilsin ama zenginleri eleştirmekten korkuyorsun nedense.

batı tarihine bak, feodalizme ve ordan modernizme geçiş aşamasına. şunu görüceksin; zenginlik yaratılan birşey değil, büyük oranda yağma, talan, hırsızlık, sömürü, tecavüz vs. yoluyla elde edilen birşeydir. medeniyetin beşiği avrupa di mi, amerika ve afrika kıtasına neler yaptıklarını araştır sadece, bi takım kaynaklara nasıl utanmazca el koyduklarını ve ordaki insanlara nasıl zulmettiklerine, sömürdüklerine bi bak.. ve daha sonra kendi insanlarına.. ayrıca zenginliğin diğer temel oluşma şekli de mirastır. batı dünyası sahip olduğu rahatı hiç kaybetmiycek sanıyor, ama hepsinin bedelini ödeyecek bir şekilde, dün yediğin hurmalar illa ki götünü tırmalar, er ya da geç. ne tarih ne sosyoloji bilmeden ötüyorsunuz ya ona hayranım ben.
  • gloomystorm  (25.12.15 05:38:23) 
Ne korkacağım arkadaşım. Ben burada zenginlere sallasam ne sallamasam ne. Sosyoloji tarih bilmiyormuşum. Sen de ekonomi bilmiyorsun, gelmiş zenginlik yaratılabilen bir şey değil diyor, çok affedersin nah değil. Sen kendini tarih, sosyoloji uzmanı falan mı sanıyorsun iki tane klişe laf edince.

tr.wikipedia.org

Söyle bakalım Afrika'nın en gelişmiş ülkesi Botsvana rezil bir durumdayken liberalizme geçip de nasıl zengin oldu madem zenginlik yaratılamıyor? Kimi sömürdü Botsvana söylesene bir? Anca boş laf.

Hayır aslında Botsvana'ya bakmaya falan da gerek yok, ailesi zengin olmayıp kendisi bir şey yaratan ve bundan zengin olan o kadar çok insan varken klasik fakir ağlamalarının sebebi ne? Sebebini Ludwig Von Mises'in Anti Kapitalist Zihniyet adlı kitabında bulabilirsiniz. Ben kısaca söyleyeyim: Eziklik.

Anlayacağını sanmıyorum ama istiyorsan okuyabilirsin: mises.org

Haydi hayırlı işler.
  • i was made for you  (25.12.15 05:44:31 ~ 05:55:34) 
@gloomystorm
Verdigim ornekteki gibi bakiyorsun sen de olaya. Yukarida ne soyledigime bakilirsa bugun dunyada medeniyetin tesis edilmis oldugunu falan sanmadigim acikca gorulecektir.

  • stavro  (25.12.15 11:56:51) 
[]

haftalık yemeği bir günde yapmak

değil haftalık, aylık yemek hatta. birçok insan böyle yapıyor, epey pratik olsa gerek ama sıkılmıyorlar mı hep aynı yemeği yemekten? bu şekilde yapan var mı aramızda?

fotoğraflara bakın, komünist rejim gibi yahu :)
i.imgur.com bunda çeşit varmış gerçi biraz. aynı yemek yapılıyor genelde.
i.imgur.com

bu arada fotoğrafların alındığı yer: www.reddit.com

 
Ben denedim o bir gunde o kadar yemek yapmak o kadar yordu ki bir haftada kendime gelebildim :D
Hem yemek de bayatliyo. Olmiyi yani :)

  • kucukharfler  (01.12.15 19:20:31) 
o siyah kaplar mikrodalgada kullanılabiliyor. dolayısıyla yemeği tekrar tencereye koy ısıt derdi yok. mantıklı yani. ama ben türkiyede bu kaplardan pek görmedim. alınabilecek bir yer var mı acaba?


  • mr.goodcat  (01.12.15 19:37:15) 
ben de köfte yaptım mı çok yaparım. lazanya da öyle. tavuk göğsünü bi güzel ızgaralarım buzluğa yığarım. kuşbaşı yaptık geçen.

her gün arka arkaya köfte yemiyorum sonuçta. bi gün köfteyi ısıtıyorum, sonra lazanya sonra tavuk vs vs. o yüzden sıkılma falan olmuyor. bir de eleman gibi hepsini aynı anda yapmıyorum, o nedenle sorun da olmuyor.
  • la noix  (01.12.15 20:29:39) 
Ben pilav yapiyorum bir tencere. Yaninda da oglen yedigim yemege gore kirmizi et ya da beyaz et yapiyorum. 3-4 gun yiyiorum.


  • kint  (01.12.15 20:38:32) 
Ben eti toplu hazırlıyorum. Kırmızı etin hastası olduğumdan sıkılmıyorum. Yanına koyacağın aperatifleri çeşitlendireblirsin.


  • arnold schwarzeneger  (02.12.15 08:24:58) 
biz sebze yemeklerini yıllık yapıyoruz. pişmiş halde buzluğa atıp mikrodalgada ısıtıp direk tabağa koyup yiyoruz.

hem mevsim sebzelerini sezonunda almış oluyoruz, hem de kolay oluyor.
  • eksi sozluk e bir daha geldim  (02.12.15 09:25:40) 
[]

özgürlük düşmanlarına özgürlük olmalı mı?

şu bildiri dağıtan elemandan yola çıkarak soruyorum. kararsızlığa düştüm biraz. adamın yaptığı, özünde sadece bir kağıt parçası dağıtmak, herhangi bir fiziksel saldırı, tehdit, zorlama yok. diğer yandan, tamamen özgürlük karşıtı, kadını yerin dibine sokan metinler dağıtıyor. şimdi bu adamın bu hamlesi engellenmeli midir, yoksa serbest mi bırakılmalı sizce? temel insan haklarını hiçe sayması onun ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olmalı mıdır?

yani ilk düşündüğümde direkt engellenmeli derim fakat diğer yandan, bir fikri (bu fikir bir kesimin özgürlüğünü kısıtlar nitelikteyse bile) yasaklamanın onu daha da güçlendireceğini ve çok daha geniş kitleler tarafından kabul görmeye başlayacağını da düşünüyorum. dolayısıyla "bırak ne düşünüyorsa onu söylesin, sen de çık sözlü olarak tepkini göster" diyorum. o gösterilen tepkilerin görünür olması çok daha faydalı gibi geliyor bana. diğer türlü adamın ağzını kapattığında o fikri silip atmış olmuyor, aksine bu düşünceye sahip kitlenin arka planda çok daha ciddi örgütlenmesine sebep olabilirsin sanki.

ama doğrusunu söylemek gerekirse kararsızım işte. özgürlük tanınmasını bir yandan aşırı naiflik olarak görüyorum. diğer yandan, engellediğindeyse uzun vadede daha büyük sorunların ortaya çıkacağını düşünüyorum, ki tarih de bunu doğruluyor aslında. ha şu bok çukurunda bunca şeye rağmen hala kör topal ayakta durduğumuza bakılırsa tarih aksini de doğruluyor biraz. iki ucu boklu değnek galiba. pazar pazar şuna kafa yormak da ayrıca tuhaf tabii.

 
yapacakları bir şey yok. zararsızlar. kafalarına göre takılsın.


  • Alt4y  (29.11.15 10:51:51) 
Onun fikri baskalarinin yasamini kisitlamaya yonelik. Bu nedenle izin verilmemeli.

Her kadin istedigi gibi giyinir ister basortusu takar dininin kuralini getirir, isterse sapka takar, isterse mini etek giyer demiyor.
  • Traveller  (29.11.15 11:07:00) 
Ben agzini burnunu kirarim bahanem olsa. Ama dagitsin ona laf etmem.


  • floydian  (29.11.15 11:16:46) 
@traveller, mesela batı'da yabancı karşıtlarının yürüyüş yapıp yabancıların derhal ülkeden defolup gitmeleri gerektiğini söylediklerini defalarca gördük. bu insanlar arkalarında ve önlerinde polis eşliğinde yürürken etraflarını da onların düşüncelerine katılmayan insanlar çevreliyor ve gerek sözleriyle, gerek çeşitli el hareketlerini kullanarak vücut dilleriyle cevap veriyorlar. bu böyle yaklaşık 1-2 saat sürüp bitiyor, herkes olaysız dağılıyor. buradaki fikir de başkalarının yaşamını kısıtlamaya yönelik fakat herhangi bir sorun olmuyor. aksine bu insanların yürüyüşleri polis tarafından engellense ileride çok daha büyük sorunlar ortaya çıkmaz mı sence? dediğim gibi bir şeyi savunmuyorum şu anda, ben de kararsızım.


  • soso  (29.11.15 11:16:54) 
Amerika ve Avrupa'da yaşamıyoruz ne yazık ki. Ki orada bile bu düşüncedeki islamcıları şutlamayı düşünüyorlar.


  • maxim gorki  (29.11.15 11:33:27) 
@soso

Turklerde (sende ve birçok kişide - hakaret etmek için söylemiyorum) ulkede meydana gelen her kotu durumu Avrupa'da da var diyerek rahatlama sorunu var.
Terorizm oluyor, Fransa'da da oldu sorun yok diyoruz. Polis sucsuz birini olduruyor, Italya'da da var diyoruz isin icinden siyriliyoruz. Yolsuzluk oluyor, o her yerde var diyoruz politikacilari aklamaya calisiyoruz. Escinseller rahat yasam elde edemiyor diyoruz, Polonya'da da sorun yasiyorlar diyoruz. Musluman olmayan azinliklar eziliyor diyoruz, Avrupa'da da Muslumanlar eziliyor diye bahane buluyoruz. Eger ayrintili incelersek evet Avrupa'da her ulkenin sorunlari var buna karsin Turkiye'den 5 kat daha iyi farkli ozellikleri de vardir ama o iyi ozellikleri hic gormek istemiyoruz. Ulkede kotu giden ne varsa kimseyle kiyaslamadan bunlari duzeltmeye calismak ve en iyisini yapmaya calissak olmaz mi? Avrupa'da Muslumanlari ezen politikacilar varsa bizim de Musluman olmayanlari dislamamiz gerekmez, Italya'da yolsuzluk ve rusvet yayginsa biz durust olabiliriz, Polonya escinselleri disliyorsa biz kimin kiminle sevistigine kimsenin ozel yasamina karismayabiliriz...
  • Traveller  (29.11.15 12:43:12) 
birinin temel insan haklarını hiçe sayacak düşüncelerinin olması onun ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olmamalıdır. bunun sonu "dişe diş göze göz"e gider, idamı haklı çıkarır. bu kendini yalanlamak olur, onun yaptığından bir farkımız kalmaz.

insanlık özgürlükler yönünden sadece bizde değil dünya genelinde birçok konuda geri adım atma durumunda. 70'lerde 80'lerde konuşulabilen bir çok konu şimdi neredeyse tabu oldu. toplumsal değişimde ağırlık o yöne kaydı, veya kaydırıldı. toplumsal eğilimleri anlayabilmek için filimler diziler, şarkılar, basın, tv.. iyi birer göstege.
neyseki günümüzde bilim kendine sağlam yer buluyor. big bang theory sitcomu epeyce tutuldu mesela. bence bu çok iyi bir gelişme.
ben ivmenin ileriye döneceği konusunda umutluyum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.11.15 12:46:36) 
@traveller, konunun özünü kaçırıp yazdıkça yazmışsın.

"Turklerde (sende ve birçok kişide - hakaret etmek için söylemiyorum) ulkede meydana gelen her kotu durumu Avrupa'da da var diyerek rahatlama sorunu var."

demişsin, gerisi de hikaye zaten.

bahsettiğim durum "kötü" değil aksine medeniyet göstergesi, sen bunu "kötü" olarak algılamışsın (bu da ayrıca vahim bir nokta tabii). o karşıt görüşlerin herhangi bir taşkınlık olmadan birbiriyle çarpışmasını iyi örnek olsun diye sundum. ancak gelip lafı nerelere götürmüşsün. senin yersiz ve konudan tamamen kopuk tespitine ek olarak "türkler tartışma adabından bihaber" demek zorundayım, kusura bakma.
  • soso  (29.11.15 15:02:49 ~ 15:04:36) 
Irkçılık, faşizm, ayrımcılık kişisel bir özgürlük değil insanlık suçudur. Orantılı bir tavırla müdahale edilmesi meşrudur. Müdahale esnasında kullanılacak yöntem ise koşullara ve işlenen suçun niteliğine göre değişkendir. Zaten bu yöntemleri belirlemek ve aktif biçimde uygulayabilmek için de örgütlerimiz ve bunun etrafında örülmüş mücadele gelenek ve tecrübelerimiz ortaya çıkıyor.


  • rygard  (29.11.15 19:18:19 ~ 19:21:05) 
Eğer özgürlük kavramına gerçekten inanıyorsan, bu şahsın da kendisini ifade etmesine izin vermek zorundasın. Her ne kadar karşı tarafın düşüncesi, özgürlükleri kısıtlamaya yönelik olsa da, ona kendi düşüncelerini anlatma hakkı sunman lazım. Bu, bence gerçekten gelişmiş, eğitimli toplumlarda verimli olabilecek bir şey.

Özgürlüklerin belirli sınırlar içinde tanınması gerektiğini düşünüyorsan rygard gibi düşünüp müdahale edebilirsin. Tabii bu düşünce belirli bir kesimin kendinden olmayanlara "doğru" ve "yanlış"ı dikta etmesine sebep olur. senin gibi düşünmeyen insanlara faşist dersin gidip. Türkiye'nin durumu bu mesela. İnsanlar kendi düşüncesine uymayanları faşistlikle suçlayıp, onlara şiddet uygulamayı meşru görüyor.

Bir üçüncü seçenek de özgürlüklerin, temel yaşam hakları dışında üst bir elin kontrolü altında olması. Örnek olarak Sovyet Rusya ya da Nazi Almanya'sı verilebilir.
  • nawar  (29.11.15 19:30:10) 
[]

alman aksanı

almanya'dayım, almanca dil kursuna da gidiyorum da dikkatimi çeken bir şey var. bize ich = "ih" olarak öğretiliyor. hangi bölgenin aksanı oluyor bu? ve genel olarak almanya'da geçerli olan aksan mıdır? değildir elbet fakat kursta bu şekilde öğretilmesi dolayısıyla hani "güzel" almanca budur diyebilir miyiz?

misal farklı bir alman ile sohbet etmeye çalıştığımdaysa "iş" dendiğini duyduğum oluyor. bunu "ih" diyen hocaya söylediğimdeyse genelde türklerin "iş" dediğini söylüyor, hatta şakayla karışık "iş liebe diş" deyip güldü. garip geliyormuş bu aksan ona. ancak birçok alman'dan da duydum ben "iş"i. onun dışında, berlin'de yaşıyorum ben. berlin insanı da "ik" olarak telaffuz ediyor zannedersem. yahu ben nasıl alıştırsam kendimi? zamanla yerleşir sonuçta bu, tam öğrenme aşamasında buna dikkat etsem iyi olacak diye düşündüm.


 
dogru kabul edileni veya en populeri kullan.


  • baldur2  (28.11.15 13:42:10) 
türkiye'de goethe enstitüsü'nde öğretilen hannover almancası diye biliyorum. bizim hoca da berlinlilerin "ik" dediğini söylemişti.


  • zawisza  (28.11.15 13:42:37) 
İ(k)h gibi bi ses o. Melih ya da ihbar gibi ih değil. İş duymadım ama sanırım demek istediğin sesi anladım. İ(y)h gibi çıkıyor. İh ama sanki belirsiz bir s varmış gibi. Bak ben de yazıya dökemedim.

NRW'de ish gibi, sachsen anhalt'ta iyh gibi duydum. Kuzeyde bildiğin ih vardı. Arada bol bol ikh var. Tabii bunlar onların yerlilerine mi benim denk geldiklerime mi ait bilemedim. Daha bunun şehir-kasaba, köy-kent ayrımı var.
  • nawar  (28.11.15 13:44:05) 
@nawar, kedinin korktuğunda çıkardığı ses gibi sanki o dediğim ses. ya da yılan sesi :) iyhhhs. burada uzun zamandır yaşayan türkler ise direkt "iş" diyor zaten, ne yılan ne kedi.

doğru ve güzel almancayı arıyorum. hani bizim temelimiz olan istanbul türkçesi gibi. ya da almancada böyle bir şey yok mu?
  • soso  (28.11.15 13:48:04 ~ 13:58:14) 
@zawisza;

şimdi baktım da, evet, hannover almancası en saf, standart almanca olarak kabul ediliyormuş birçok kişi tarafından.
  • soso  (28.11.15 13:53:34) 
Hochdeutschta ch h diye telaffuz edilir. Almanyanın kuzeyinde hochdeutsch konuşulurken baveryada aksan değişir ve ch ş diye telaffuz edilir. Doğru olansa tabii ki hochdeutsch.
Hocanızın sadece türklerin öyle telaffuz ettiğini söylemesi saçma olmuş. Dediğim gibi güneydeki almanlar bu aksanla konuşuyor. Benim de iche iş diyen birçok alman tanıdığım oldu.

  • okuyamıyom ben ya  (28.11.15 13:57:46) 
Hochdeutsch dedikleri olay iste. Hochdeutsch'ta ch'ler h olarak telaffuz ediliyor. Ich-i(ğ)h München-Münyhın gibi. ik kuzeyde telaffuz ediliyor diye biliyorum ama ondan cok emin degilim, iş telaffuzuna da genelde koylu agzi diyorlar.

Hitler'in konusmalarini dinlerseniz daha net anlarsiniz, onunki hochdeutsch mesela.
  • yuzır  (28.11.15 13:58:43 ~ 13:59:21) 
turkiyeye gelen yabanciya, urfa turkcesi, mugla turkcesi veya rize turkcesi ogretilmiyor haci, sen de ona gore oranin istanbulunu bulmaya bak :)


  • baldur2  (28.11.15 14:03:53) 
Biz "gidiyor, geliyor" dediğimizde yabancılardan tekrar etmemizi istediklerinde "gidiyorş, geliyorş" diye tekrar ediyorlar. Yabancılar o bizim konuşurken duymadığımız ş sesini duyuyorlar.
(bkz: türkçede bazı r harflerinin rş sesi vermesi)

Belki hakkaten, onların kulaklarına göre iş diyoruzdur da, Türk aksanına alışkın kulaklarımız onu ih anlıyordur. Belki onların da Türklerin konuşmasındaki ich biraz daha az ş'li, Bayvera konuşmasında daha ş'lidir. O ayrımı anlatmaya çabalayıp becerememiş olabilir. Söylediklerimin bir dayanağı yok ama çok kişiden duyduysan belki haklılık payı vardır diye şey ettim.

Forumlarda Hannover diyor, diğer aksanların daha sert veya yumuşak olduğu; Hannover'ın nötr bir aksanı olduğunu söylüyor.
  • aychovsky  (28.11.15 14:14:13 ~ 14:42:13) 
kurslarda Hochdeutsch öğretilir keza bana da bu aktarıldı. bize de ih olarak öğretildi ancak almanya şive konusunda cennet gibi bi yer. mesela bayerne indiğinde insanlar ch'yi k olarak okuyor yani ik diyor genelde. türklerle alakalı olduğunu sanmıyorum ih'e iş diye n arkadaşım da var. sen pek tabiki ih demeye alıştır kendini dediğim gibi kurslarda her zaman Hochdeutsch öğretilir. Hochdeutsch'un en çok kullanıldığı eyalet de allahın siktir ettiği eyalet Thüringendir.


  • KidLazer  (28.11.15 14:36:48) 
"iş" direkt kölsch (köln aksanı) kölnde herkes iş der. Hatta zwanzig için "tswanziş" derler. Doğrusu "ih"


  • kucukharfler  (28.11.15 14:43:48) 
@soso İstanbul Türkçesi mi kaldı azizim? :D Göç ala ala İstanbul'un Türkçesi de yamuldu haliyle. Berlin'in de derdi bu mesela. Sonra gel de zenofobik* olma :) parantez içindekiler yok gibi ama var gibi vurgulu. hani tren gibi t(i)ren olarak ya da k(ı)ral gibi.

@aychovsky şimdi ben de o konuya dikkat ettim. r ile biten, r içeren kelime kullandım çıkmadı. fakat sonra rşh yaptığımda da kulağımı çok tırmalamadı. kesin arada kaçıyordur öyle. Alman bir arkadaşım neden k ile biten kelimeleri kh olarak söylüyor insanlar diye sormuştu. almakhh, gitmekhh gibi. kh de var. mesela yönlendirdiğin başlıktaki cüneyt arkın videosunda kelime sonunda değil, başında ve ortasında da kh, "khore savaşı" gibi. bak burada da başka cüneyt arkın videosunda duyuluyor.

www.youtube.com
  • nawar  (28.11.15 15:10:37 ~ 15:12:32) 
turkce bazi r harflerinin s sesi vermesi tamamen yanlis bir bilgi bu arada, oul bir sey yok. allah askina hanginiz onuru onus, omeri omes diye duyuyorsunuz ya,


  • baldur2  (28.11.15 23:34:24) 
@baldur2 balduş değil, baldurş gibi. Doğrudan çok vurgulu bir ş ile değil de, hafif ş koyarak söylüyorlar. Gidiyor'u, "Gidiyo" demiyorsan "Gidiyorş" duyuyorlar. Hiçbirimiz öyle demiyoruz, her r harfi de olmuyor zaten. Öncesinde gelen sesli harfler etkili mesela. Başka ne etkili bilmiyorum. "Teşekkürler" derken onunkinden oluyormuş, tekrarlamanı isteyince Teşekkürlerş diyorlar. "Ben ne zaman ş sesi çıkardım ki" diye kalakalıyorsun. Üç ülkeden 8-10 kişi öyle anladığını dehşetle gördüm. Hatta artık tanıştığıma ilk "Teşekkürler" dedirttiriyorum. Söylediğimde çevremden de duyuyorum. Her yabancı da öyle anlamıyor. r'yi motor gibi kullanan dillerin olduğu, r'nin bizim r ile aynı olmadığı ülkelerde öyle anlama daha yaygın gibi.
Hatta Türkçe öğrenilen bir iki İspanyolca yabancı dil forumunda "Türkçe r'si bizimki gibi değil. Sonunda hafif ş sesi var" diye uyarılar da var. Bir tane İngilizce de buldum.
forum.wordreference.com

"// Practice saying the Turkish "r," which is softer than the English "r." No matter where it appears in a word, the Turkish "r" is softly rolled, and similar in sound to the Spanish or Italian "r." At the ends of words, the Turkish "r" has a very slight /sh/ sound at the end, so the man's name "Ender" sounds like "ehn-dehrsh." /;/"

Gerçi burada İspanyollara benziyor demişler ama konuştuğum İspanyollar da "Teşekkürlerş" dedi.

Şurada biri de "Sonunda ya sh ya da zh var gibi duruma göre" tarzı bir şeyler demiş.
forum.unilang.org

Şurada geniş anlatılmış
www.quora.com
  • aychovsky  (28.11.15 23:44:57 ~ 23:50:05) 
Hochdeutsch öğretiliyor Türkiye'de. Hannover Almancası Almanca'nın en ideal hali. Hannover'e gittiğimde Almanca ne kadar güzel bir dilmiş demiştim. Genel olarak Aşağı Saksonya'da böyle güzel güzel konuşuyorlar. Doğu Almanya tarafından biri gelince kaba Almanca oluyor. www.youtube.com


  • Lim5  (29.11.15 00:11:11) 
[]

avrupalılardaki istanbul merakı

istanbul, yaşayanlar için stresli olsa da turistik anlamda epey güzel şehir tabii fakat son zamanlarda avrupalı gençliğin gözde şehri olmaya başlamış durumda sanki.

yurtdışında yaşıyorum, kime istanbul desem "gelmeliyim, herkes istanbul'dan bahsediyor, çok merak ediyorum" benzeri tepkiler alıyorum. istanbul her zaman ilgi çekiciydi ama gençler arasında bu denli merak konusu değildi diye hatırlıyorum. bunu sağlayan nedir?

yani şehrin geneline bakarsak güzelleşeceğine çirkinleşiyor, daha da kalabalıklaştı, millet istanbul'dan kaçmak için yer arıyor. bu avrupalılar ne buluyor istanbul'da? son 5 senede artan bu merakın sebebi ne? etkinlikler çoğaldı desek, etkinliğin kralı mevcut bulunduğum yerde. bu kaotik düzen mi hoşlarına gidiyor acaba? yani klasik tarihi mekan olmasından dolayı değil bu tepkiler, onu da söyleyeyim. son beş senede bir anda arttı. cihangir-galata çevresinin gelişmesiyle doğru orantıda ilerledi hatta sanırım bu merak, tuhaf.

 
millet gelip 2 hafta kalıp gidiyor. senin gibi iş çıkışı trafiği, bayram trafiği, yol çalışması trafiği, köprü trafiği çekmiyor ki.


  • ayiadam  (23.11.15 16:41:14) 
bence türk hava yolları'nın yükselmesi ve buna bağlı istanbul reklamlarının çok daha geniş kitlelerce izlenmesi ve ciddiye alınmasıyla alakalı.


  • nundu  (23.11.15 16:41:24) 
avrupada nası oldtownlar varsa istanbul'da da aynı şekilde, belli yerlerin dışına çıkmıyorlar. sultanahmet, karaköy, bebek falan gittikleri yerler. çok güzel aslında yaşadığımız şehir.


  • sayns  (23.11.15 16:50:41) 
burada geçinmeye çalışmak ile eğlenmek arasında çok fark var.
eğlenmek istersen ve paran varsa çok güzel şehirdir.
yaşamaya çalışanlar nefret eder.
  • uuth  (23.11.15 16:51:52) 
Fakirsen zor da zenginsen şahane bir şehir.


  • mistreated  (23.11.15 16:57:12) 
istanbul (tarihi) bir turist için sayılı şehirlerden.

yani size bir roma, bir şam, bir kudüs var şu cihanda bir de istanbul diyeyim.
  • varg  (23.11.15 17:01:21) 
cünkü istanbul'da sokakta hayat var, haftanin hangi günü olursa olsun, saat kac olursa olsun.


  • shi aila  (23.11.15 17:04:25) 
Erasmus ile gelen Fransa'nın köyünde büyümüş genç Cihangir'de ev tutuyor, okula ya GS Üni ya Boğaziçi'ne falan gidiyor, akşamları Beyoğlu, nadiren Kadıköy'e geçiyor. Sabah 6'da kalkıp Ümraniye'ye gitmeye çalışmıyor ki. Metrobüs'le bile nadiren işi oluyor. Bir sürü zamanı var, vapura biniyor manzara izliyor mis gibi, Kapalı Çarşı'da geziyor, doğma büyüme buralıyım, benim daha önce adını duymadığım manzaralı tepelerde en az haftada bir kez bira içiyor falan. Sonra gidiyor arkadaşlarına anlatıyor. Normal bence.


  • r_u_h  (23.11.15 17:05:05 ~ 17:06:35) 
Shi aila ve r_u_h çok net açıklamış.

Mesela şehrin ortasından geçen büyük nehir orada deniz taşıtı ile ulaşım tuna boyunca birçok şehirde var fakat boğaz kadar geniş ve de sonunda kıta değiştiren yok.

Mesela ışıklarda karşıya geçmesinden, esnafına her yerde kaos var, kalabalık var, hareketlilik var. Bu onlara çekici geliyor çünkü genellikle çok sakin şehirler.
  • nawar  (23.11.15 18:39:46) 
evet kur farkını da eklemek lazım. 1000 euro ile gelen bir kişinin 2 haftada bunu harcadığını düşünün. 3200 lira yapıyor şu an ve iyi para yani ):)


  • burya  (23.11.15 18:50:47) 
ben de erasmus yaparken almanyada, alman gençleri de istanbulda erasmus yapmak istiyordu. istanbul deyince, herkes bir oww woowww şöyle şahane böyle güzel. bunun ilk nedeni, bu insanların avrupa zaten ayaklarının altında, 3 saat amsterdam 2 saat belçika vs ve şehirler birbirine benziyor. ama uçakla aynı mesafedeki istanbul a geldiklerinde afallıyorlar, sonuçta kültür birden değişiyor. yani ilk denen farklılık istemeleri. avrupanın küçük şehirlerinde zaten sosyal hayat çok fazla yok, özellikle hafta içi.. ama istiklal caddesindeki hareketlilik acaip hoşlarına gidiyor...

tatil için gelenler de zaten ya taksimde ya sultanahmette kalıyor. e her yer yakın. yürümeyi seven insanlar. dolayısyla istanbul çekici geliyor...

tabi şöyle durumlar da var. bi portekizli arkadaşımın babası istanbul'a toplantıya gelmiş. 2 gün de extra gezmek için kalıcakmış ama adam toplantı biter bitmez atlayıp uçağa dönmüş. az kalsın deliriyormuş trafikten kalabalıktan vs :)
  • omonia  (23.11.15 18:56:34) 
İstanbul'un old town'ını Avrupada belli başlı yerler dışında geçecek yoktur.
Kültürel çeşitlilik çok ilgi çekici.Mesela sadece 2-3 Alman şehrini gezseniz kalanlarını gezmeye değmez.Hepsi birbirinin aynı ama İstanbul'a kültürel olarak eşdeğer bir Avrupa şehri yok.

Avrupada refahın en yüksek olduğu İsviçre'de Basel ve Zürih gibi şehirler benim gördüğüm en sıkıcı yerler arasındadır.

Konfor ve hayat kalitesi başka şey,gezip görmelik yer olması başka şey.
  • turkuaz  (23.11.15 19:13:38) 
[]

en güvenli avrupa ülkesi

fransa'yı gördük, istihbarat servisi ne iş yapar belli değil, ilginç. peki mesela almanya nasıl bu konularda? daha önce de "şu kadar şüpheli islamcı yakalandı" gibi haberler gelirdi, şimdi artar herhalde. sanki almanya biraz daha dikkatli bu konularda, öyle mi dersiniz? öte yandan mülteci sayısında da artış var tabii, risk biraz daha artmış oluyor sanki bu durumda.

avrupa alarm vermiş durumda gözüküyor da merak ettim.


 
Müslümanın olduğu hiçbir yer güvenli değil.


  • angelus  (14.11.15 23:30:18) 
terörü bu zamana kadar alttan alta ya da açık açık desteklemiş hiçbir yer güvenli değil.


  • mermize  (14.11.15 23:33:55) 
iskandinav ülkelerini pek bilemedigim icin konu disi tutuyorum. kalan ülkeler icinde de lüksemburg, lichtenstein gibi görece kücük ve fazla göcmen kültürü olmayan ülkeleri de cikarinca geriye kalan ülkeler icinde isvicre gibi geliyor.

uluslararasi iliskilerde pek suya sabuna dokunmadiklari ve ulusal güvenlik meselesini asiri önemsedikleri icin.
  • ben de  (14.11.15 23:34:27) 
Yabancilari iclerine almayan onlari kucumseyen dislayan ulkeler guvenli


  • Traveller  (14.11.15 23:36:04) 
telefondan editleyemiyorum. almanya konusunda nispeten haklisin. yalniz almanya ve göcmen mevzusu cok eskiye dayandigi icin her cesit insan var almanya'da.

sag veya sol ekstremist takilan insanlar sürüyle.
  • ben de  (14.11.15 23:37:44) 
Bence ingiltere. Hem ada olmasi hasebiyle daha iyi kontrol edilebilir hem de İngilizlerin sağlam istihbarat ağı var. İmparatorluk döneminden kalma tecrübeleri var. Commonwealth de cabasi


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (14.11.15 23:42:33) 
luxemburg, kimse iplemez orayı, kimsenin bir düşmanlığı da yok.


  • tetriste cubuk bekleyen adam  (14.11.15 23:45:17) 
120 kişi ölünce ülke güvenli olmaktan çıkıyor mu? terör saldırısı olmayan ama refah düzeyi düşük, sağlık şartları kötü, suç oranları yüksek ve ortalama yaşam süresi düşük çok ülke var.

sealand derim o zaman mis gibi ülke hiç terör yok.
  • icim urperiyor  (14.11.15 23:45:30 ~ 23:47:37) 
@icim urperiyor, devletin birinci görevi o topraklar içerisinde yaşayan insanların güvenliğini sağlamak ve yaşam hakkını güvence altına almak değil midir? bunu beceremeyen, üstelik bir sene içerisinde iki defa ciddi terör eylemini engelleyemeyen bir ülke tabii ki güvenli olmaktan çıkar. öyle basit olaylar da değil ki yaşananlar hani. bu arada diğer saydığın özelliklere sahip ülkeler değil konumuz, avrupa genelinden ve terörden bahsediyorum.

isviçre örneği bahsettiğim güvenli ülke tanımına uyuyor mesela.
  • soso  (14.11.15 23:50:27 ~ 23:52:48) 
@soso

Turkiye guvenli bir ulke midir?
  • Traveller  (14.11.15 23:55:37) 
Hollanda'da müslümanlara laf eden bir gazeteci fas asıllı bir Hollanda vatandaşı tarafından öldürülmüştü. Onun dışında bir olay olmadı Hollanda'da


  • iason cape  (14.11.15 23:56:39) 
ya güvenliden kastım, bir terör eylemini engelleyebilecek donanıma sahip olmaktı aslında. yani estonya'ya ışid dadansa estonya ne yapabilecek? :)

traveller; türkiye'de şansa yaşıyorsun yahu.
  • soso  (14.11.15 23:57:51 ~ 15.11.15 00:00:15) 
Kütahya tavşanlı çok güvenli mesela. Bin sene savaş olsa yine bi şey olmaz. Zorda kalırsanız bizim bir sürü ev var toplanın gelin hepinizi yatırıcak yer bulurum.

Misal yani.
Genç osman yours sincerely
  • i ve been mistreated  (15.11.15 00:15:44) 
isvicre bence.


  • bohr atom modeli  (15.11.15 00:32:22) 
kafanızda avrupa birliği denince ne canlanıyor merak ediyorum cidden:)

fransanın istihbaratıyla nasıl bağdaştırıyosunuz bunu hayret ediyorum:) yahu AB dediğin yer kendisine üye olan ülkelerin oluşturduğu ve ülkeler arasında sınırların "olmadığı" bir alan. dolayısıyla bulgaristanın ücra bir köyündeki örgüt AB'ye bağlı herhangi bir ülkede eylem gerçekleştirebilir. bunun için istihbarattan nasıl bi beklentiniz var? AB'nin handikapı bu zaten.

öte yandan soruna gelecek olursak AB'nin her yerinde yaşanır. riski sıfır olsun diyosan büyük şehirlerinden kaçınırsın. mesela Munih varken kimse Wiesbaden'a saldırmaz. ya da Berlin varken Erfurt'a(başkent olmasına rağmen sdfs). dolayısıyla gideyim avrupada yaşiyim diyosan büyük şehre yakın bi şehirde yaşayabilirsin. abi ben ölmiyim diyosan ona yapıcak bişe yok bugün bara gitmez terör saldırısından kurtulursun yarın kırmızı ışıkta dingilin teki çarpar ölürsün yapıcak bişe yok.

ha bi de istihbarat demişken ülkemizde istihbarat şebekesi var da ne işe yarıyor?:)
  • KidLazer  (15.11.15 01:21:57 ~ 01:23:01) 
dunyada herkes oldurulebilir, bunu unutma


  • baldur2  (15.11.15 02:00:36) 
kidlazer, neden bağdaştıramıyoruz ki? bulgaristan'ın köyündeki örgütün gelip elini kolunu sallayarak avrupa'daki herhangi bir yeri patlatabileceğini düşünmek ilginç geldi bana. her ülkenin kendine has güvenlik birimleri falan yok mu sonuçta? hiçbirinin birbirinden farkı yok diyorsun sen, pek mantıklı gelmedi bana. bu tür saldırıları hangi ülkenin gerçekleşmeden önleyebilecek imkana sahip olduğunu sormak istedim sadece. yoksa tabii ki türkiye ile falan kıyaslamıyorum. kendim de almanya'da yaşıyorum zaten. ha, ölüm korkusuyla da alakası yok tabii ki yahu, benimkisi merak sadece. zira, metroda giderken bir anda vücuduna demir girenlerin ülkesinde doğmuş büyümüş insanlarız :)


  • soso  (15.11.15 10:23:16) 
evet var tabiki her ülkenin istihbaratı. ancak şöyle düşün: terör örgütlerine imrenen bir takım AB üyesi vatandaşlar ki çoğu eğitimli oluyor, deep web veya vpn kullanarak istedikleri örgütsel bilgiye ulaşabilirler. istihbaratların bunu takip edebilmesi ne kadar mümkün? 503 milyonluk nüfusa sahip bir birlik sonuçta burası. dolayısıyla terör eylemi düzenlemek isteyen kişiler gerekli istihbaratı aldıktan sonra belirlenen noktada eylemi gerçekleştirebilir. ben almanyanın 30k nüfuslu bir şehrinde okuyorum. istanbulun en küçük semtinden bile küçük yani:) 2,5 yıldır hatırladığım tek olay Netto marketten ürün çalan öğrencilerdi polisi bugüne kadar maksimum 10 kez falan görmüşümdür. bu ve benzeri şehirlerde ne kadar kolaylıkla gizlenebileceğini hayal edebiliyo musun? ki 2 tren ötede öyle köyler var ki 4 haneden oluşuyor. eğer bana 9/11 istihbarat hatasımıydı dersen cevabım kesinlikle evet hatta bunu terör örgütünün bile gerçekleştirmediğini düşünüyorum. ancak paris olayı eğer gerçek bir terörist eylemse istihbarat hatası demek yanlış olabilir. kaldı ki internet denen ortamda trilyon tane yanıltıcı bilgi var yarım milyar nüfusun içinde bazı gerçekleri ıskalamak imkansız değil diye düşünüyorum.


  • KidLazer  (15.11.15 12:16:09) 
az evvel forumda denk geldim

www.slate.com

gördüğün gibi iletişim için trilyon tane yol var:)
  • KidLazer  (15.11.15 12:25:52) 
avrupada gormedigim ulke kalmadi, anakita da her ulkede multeciler ve de farkli irktan insanlar yasiyor. lihtestayn'da bile 3 tane turk kebapcisi gormustum. iskandinav ulkelerinnispeten guvenli gozukse de oyle degil. norvec'te sokakta yatarsiniz bisi olmaz ama adam kalkip bir okul dolusu insani oldurmustu. kaldi ki norvec in 3n ucra koselerinde bile uzakdogulu ve afrikali insanlar yasiyor. neyse ada ulkeleri kesin cozum. sogugu seviyorsaniz gronland yok biraz sicak olsun derseniz izlanda ve faroe adalarini tavsiye ederim. havasi da mis insani da.


  • kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci  (15.11.15 12:39:09) 
İskandinav ülkeleri güvenli gibi gözükse de şu an Avrupa'nın en ırkçı ülkelerini İskandinav ülkeleri oluşturuyor. Yani öz hakiki İskandinav çocuğu değilsen burada da ırkçı terörüne maruz kalman gayet mümkün. Bir de bu adamlar insan hakları konusunda acayip ileri seviyede olduğu için bu tip olaylar yaşanmayacağını zannedip karşı önlem almak akıllarına gelmiyor pek, risk o nedenle artıyor.


  • angelus  (15.11.15 12:50:01) 
[]

torrent kullanıldığını öğrenebilir miyim?

almanya'da yaşıyorum. biraz önce alt komşu gelip internetlerinde bir sıkıntı olduğunu, sadece bu haftasonu için internet şifresini rica etti, kesinlikle bir şey indirmeyeceğini falan da söyledi, ben de verdim tabii. umrumda olmaz böyle şeyler ama almanya'da torrent kullanımının cezası epey can yakıyor. şimdi bu komşunun torrent kullanıp kullanmadığını bir şekilde anlayabiliyor muyuz modem sayfasından, oradan buradan?




 
Torrent kullanildigini anlayip anlayamamak beni asar ama ne kadar veri girisi olduguna bakabilir o sekilde bir sey indirip indirmedigini anlayabilirsin.


  • floydian  (06.11.15 23:06:55) 
bilgisayara lol kur. eğer pingin 350+ ise torrent açmış demektir.


  • cetoxim  (06.11.15 23:22:58) 
ceza gelse bile komsuya gelir diye biliyorum ip adresinden


  • partizan  (06.11.15 23:26:55) 
modemin içine girebiliyorsan mac adresine bak ve not al. ceza gelirse bu mac adresli pc den girdi dersin.


  • tetriste cubuk bekleyen adam  (06.11.15 23:46:14) 
[]

hdp akp ile anlaştı

şimdi aklıma geldi de ne gündem olmuştu şu konu yahu. ben de dahildim ha o güruhun içerisine, öcalan gibi birisinin başını çektiği oluşumun bu konuda güvenilir olmadığını düşünerek oy vermemiştim. neyse, ülkede her şey olabilir diyoruz da ne olursa olsun daha birkaç ay önce neler tartışılırken, şu an gelinen noktayı görünce insan şaşırıyor da biraz.

soruya gelirsek; içinizde, olayların bu noktalara gelebileceğini tahmin eden var mıydı? bundan sonrası için senaryolarınız var mı? her türlü uçuk tahmin de olabilir.


 
Akp çözüm sürecini çöpe atınca, kürt soeunu yoktur deyince o geyiğin bi manası kalmamıştı. Ben garip bulmuyorum. Seçim akşamı buraya varacağını tahmin etmiştik.


  • i ve been mistreated  (12.10.15 22:16:11) 
seçim öncesinden bahsediyorum. gerçi seçim akşamı dahi buralara varacağını pek de tahmin eden yoktu, millet zafer kazanmışcasına seviniyordu, yapmayın.
edit: tahmin eden var mıydı diye soruyorum, vardı diye cevap geliyor, ben de yoktu, yapmayın diye cevaplıyorum :) özür dilerim, saçmaladım biraz. ama genel hava olumluydu hani, onu demek istedim.

  • soso  (12.10.15 22:18:52 ~ 22:22:16) 
Yok yav bahçeli hepimizin hevesini kursağında bıraktı işte canlı yayında, biz de tüh lan tayyip ülkeyi zorla erken seçime götürecek o arada da milliyetçi oyları toplamak için elinden ne gelirse yapacak dedik.


  • i ve been mistreated  (12.10.15 22:22:29) 
HDP'nin kabineye bakan vermesinin sebeplerinden birisi seçim güvenliği konusunda yaşanabilecek sorunlara karşı önlem almak idi. Bunun dışında yaşanan katliam girişimlerine karşı da kamuoyuna duyuru yapmak amacıyla bakanlıklar kritik mevziler. En etkisiz bakanlıkların teklif edilmesine rağmen kabul etme sebeplerini böyle görüyorum. AKP ortaklığı ile bakanlığın bir alakası yok yani.

Ha bana teklif edilseydi kabul eder miydim? Asla. Ama kabul ettiği için kimseyi suçlayamam.

Kürt hareketi Gezi esnasında etkisiz kaldığı ve bu sıradaki talihsiz beyanatları dolayısıyla suçlanabilir, eleştirilebilir. Ama bu hükümetle barış yapılamayacağını, müzakerelerin bir yerde tıkanacağını ve eninde sonunda net olarak karşı karşıya gelineceğini düşünüyordum.
  • sevgikusunkanadinda  (12.10.15 22:35:20) 
Bir de ruşen çakır'ı çok takip ederim. O uzun zamandır selefilerin bir noktada başa bela olacağını söyleyip duruyordu. Cumhuriyet tırları haber yaptı zaten. Dış basın ve ülkedeki yabancı muhabirler devamlı kevgire dönen sınırı yazdı. Şükür ki le monde, the guardian gibi sosyal demokrat gazeteleri orijinalinden okuyabiliyorum. Bir de cemaati temizlemek için yetişmiş polisleri sürdüler. O da zafiyete yol açtı. Bundan dolayı da bekliyordum, çok şaşırmadım olup bitene.


  • i ve been mistreated  (12.10.15 22:54:54) 
Seçimin hemen ardından böyle şeyler olabileceğini tahmin eden HDP'li(partü üyesi, önemli konumda olan insanlar) tanıdıklarım bunların olabileceğini söylemişti. Birkaçı keşke biz barajı geçsek, Akp de tek başına iktidar olsaydı, bu adam sapıtacak, elinden ne gelirse yapacak, gerekirse inanılmaz kan akıtacak demişti.


  • noluyo yaa  (12.10.15 22:59:43) 
islamcı örgütlerin başa bela olacağı kaçınılmazdı zaten. ancak anladığım kadarıyla sadece ışid değil ışid dışındaki yeni ya da eski örgütlerin veya ışid ile bağlantısı olan yapılanmaların rolü daha büyük gibi türkiye üzerinde. nitekim, yanlış bilmiyorsam, ışid türkiye'deki hiçbir eylemi üstlenmemişti de, ki yemen'deki, arabistan'daki sivilleri hedef alan eylemlerini direkt birkaç saat içerisinde üstlenen bir örgütten bahsediyoruz. bizdeki ışid'in işaret edildiği hiçbir eylemi kendilerinin üstlenmemesi ya da suçlamalara karşı en ufak bir karşılık dahi vermemesi de garip.


  • soso  (12.10.15 23:00:38 ~ 23:02:15) 
(bkz: akp ile hdp anlaştı)

gizli comarlarin akildan yoksun bir teziydi, curudu gitti ama hala savunma curetinde bulunanlar var, ozguven degil, baska bir sey bu.

akp'nin kurtleri gozden cikardigini, ocunu alacagini tahmin ediyordum ama bu kadar ileri gidebileceklerini dusunmemistim.

yillardir ozellikle akpli kurtlere anlatmaya calistigimizi sagolsunlar cok guzel gosterdiler, islamcilarin ne kadar tehlikeli olabilecegini insanlar yasayarak ogrendi.
  • nawres  (12.10.15 23:17:04) 
Tüzel meselesi EMEP ile HDP arasındaki ittifaka dair bir problemdir, arkadaşlar kendi aralarında çözerler. Yanlış buluyorum ancak karışamayız.


  • sevgikusunkanadinda  (12.10.15 23:37:25) 
Bir de hdp'leri iç güvenlik oturumunda gördükten sonra akp ile tekrardan yaklaşmaları zor olacak diye düşünmüştüm. Hdp hayvan gibi muhalefet yaptı 2015'te. Adamlar diğer üç parti gibi devletçi olmadıklarından g*te g*t diyebiliyorlar o açıdan helal qarşim...


  • i ve been mistreated  (12.10.15 23:53:34) 
Yahu birader parti tuttuğumu nereden çıkarttın? Şu kara bulutlar bir dağılsın, HDP'ye dair sürüsüne bereket eleştiri yapabilirim, şüphen olmasın. Ama 16 şehidi olan EMEP'i, bir sürü insanını kaybetmiş HDP'yi bir şeylerden dolayı sorumlu tutmak en hafif ifadeyle ayıptır. Bak daha ağır olanları da var ama en makulü "ayıp".

Mantıklı bir açıklaması vardır demedim, karışamayız dedim. Tutup da iki hareket arasındaki tartışmaya karışma haddini kendimde görmüyorum. Siyasi etik, siyasi tutum bunu gerektirir. Ama ille de ısrar ediyorsan söyleyeyim: 2 bakanın sonrasındaki istifa sebepleri Tüzel'in reddetme sebepleriyle birebir örtüşüyordu. O zaman niye kabul ettin, hadi ettin etmeyeni bu sebepten niye vekil listesine almadın diye sorarlar. E soruyoruz da. Meselede bir yanlış oluğu aşikar zaten.

O değil de HDP'lilerden çok HDP takip ediyonuz hacoli... Kabinde "acaba mı lan" diyonuz de mi bak doğru söyleyin ;)
  • sevgikusunkanadinda  (13.10.15 00:12:08) 
Şüphesiz ki bunda devlete inananlar için ibret vardır: www.youtube.com

Yazdığına cevap değil bu arada, sadece Osman Bey'in vizyonsuzluğuna dair bir ek yapmak istedim, duyuruya yorum olarak.
  • sevgikusunkanadinda  (13.10.15 01:26:22 ~ 01:26:56) 
yahu kabineye bakan vermenin isbirligiyle ne alakasi var, hakki verdi. keske tum partiler vereydi de bunlar kafasina gore at kosturmasaydi.


  • erbay  (13.10.15 01:51:26) 
[]

kampanya açanlara linç

(bkz: ceyhun'u amerika'da müzik okuluna gönderiyoruz)

yurtdışında da millet buna benzer girişimlerde bulunuyor, onlara da böyle linç uygulanıyor mu? bana baya garip geliyor. hani leş gibi müziği var da ya ne yaparsa yapsın, bize ne? millet çıldırmış bir anda, yolda görseler gidip ağzını burnunu kıracaklar :) sizce de linç edilmeyi hak ediyor mu bu tür insanlar?

edit: yanlış anlaşılmasın bu arada, kişiden ya da olaydan hoşlanmama, nefret etme, hatta bunu dillendirme, yazarak linç etme hakkı bence tabii ki var insanların. şiddet çağrısında bulunmayan nefret söylemini dahi savunan biriyimdir. sadece "bence takmamak gerek, siz ne düşünüyorsunuz?" diyorum, o kadar.

 
hak ediyorlar buket olayında da aynı şey olmuştu.

yurtdışında bu olay nasıldır bilmem. ancak şöyle birşey var, başka ülke kültürü/anlayışı vs buna müsaittir, abes kaçmaz. insanlar yardım edebilir falan filan.

ama bizim burada "ben amerikada müzik okuyacağım bilmem kaç yüzbin dolara ihtiyacım var bi yardım edin" diyerek millet para toplamak istersen hoş karşılanmazsın. sözlükte başlık açarak ve söz konusu kişiyi sanki abarta abarta göklere sığdıramayan şekillerde överek bunu yapmak fazlasıyla aptalca geliyor ve sinirlendiriyor. yolda görsem ağzının burnunu kırmma ama burada yazdıklarımı söylerim

millet bu özgüveni kendinde nasıl buluyor anlamıyorum. yaşadıkları toplumdan nasıl bunu isteyebilecek kadar rahat ve yüzsüzler anlamıyorum. kendilerini nasıl bu kadar övüp göklere çıkarabiliyorlar anlamıyorum.

ceyhun mudur nedir ne yaptığı müzik bi boka benziyor, ne sesi harika ne de ingilizcesi iyi. ama adama bak, sözlüğe gelip kendisi ya da bir arkadaşına şunları yazdırmış;
"ceyhun belki de sizin sayenizde dunyaca taninmis bir muzisyen olma yolunda. iyi ki varmış diyeceğiniz bir albüm dinlemek istiyorsanız bu albümün öncüsü olmak için siz de şimdi katkı verin."

bu nedir allah aşkına ya?
  • mahone  (21.08.15 14:00:10) 
Millet olarak linç etmekte üstümüze yok zaten.

İçeriğini okumadım, sinirlerimi bozmak istemiyorum ama bence hiçbir gönüllülüğe dayalı bir iş linç edilmeyi hak etmiyor. Yardım zorla alınmıyor çünkü.
  • dessy  (21.08.15 14:00:48) 
Hiç kimse, hiçbir şekilde linç edilmeyi haketmiyor bence. Ancak ben de böyle kampanyaları saçma buluyorum. Bence bu kadar tepki toplamasnın nedeni de, genelde bu tip kampanya açan insanların hiçbir özel yeteneği ya da başarısı olmuyor. Hatta (mesela bu örnekte adam odtü endüstri, bilkent mba diyor demek ki en az orta sınıftan) muhtemelen elindeki olanakları bile değerlendirememiş oluyorlar ve (diğer ülkelerden de burada ayrılıyoruz bence) buralarda bir çok kişinin böyle hayalleri ve en az bu örnekteki kadar yeteneği (hatta bazen daha fazlası) var ama hiç kimse hiçbir hayalini gerçekleştiremiyor zaten, imkansızlıklar yüzünden. E zaten herkes bu durumdayken, sıradan bir insanın çıkıp da hadi beni gönderin demesi bence saçma oluyor. Hani bir yerlerden üstün bir başarı, bir burs kazansa, başka bir kaç şey eksik kalsa neyse. Ayrıca böyle şeyleri düzeltmesi gerekenlerin de ekşisözlük'te, duyuruda falan ortalama insanların değil, devletin ve zenginlerin olması gerektiğini düşünüyorum.
He indiegogo'da da açmış zaten, müziği o kadar iyiyse zaten para toplar.

  • karmmark  (21.08.15 14:01:26 ~ 14:01:56) 
dilencilikten çok bir farkı yok. ben de sevmiyorum o kampanyaları.


  • sckxyss  (21.08.15 14:03:11) 
"ben ceyhun 26 yasindayim odtu endustri muhendisligi mezunuyum ve bilkent universite'sinde mba yapmaktayim."

2 yil egitimiyle ilgili yuksek bir mevkide calisarak sulalesini amerika'da muzik okuluna gonderebilir. bu linci hakediyor. ulkenin %80'i isci-memur cocugu olunca boyle simarikliklar insani deli eder haliyle.
  • uuth  (21.08.15 14:03:13) 
bak kardeşim burada da var öyle bir kaç uyanık.

yok işte hayalim şuraya gitmek bilmem ne diye kampanya açıyor, şu para toplanan sitelerde. parayı alıp taksim'de içmelere gidiyor.
  • [silinmiş]  (21.08.15 14:12:26) 
man o to, ben buradan, sözlükten onlarca kez yardım ettim. yarısından fazlası dolandırıcı çıktı. iyice araştırın yardım ederken.


  • [silinmiş]  (21.08.15 14:20:45) 
hak etmiyor.
dilencilikse dilencilik, şımarıklıksa şımarıklık evet, millete giren çıkan ne onu anlamıyorum.
asla böyle bir kampanyaya destek vermem orası ayrı ama destek veren varsa da bana ne, size ne?
  • peggy  (21.08.15 14:22:23) 
heff, şu tatlı su humanistleri beni geriyor. he, dünya daha güzel bir yer olacak sizin yüzünüzden evet, azot döngüsüne katılacaksınız ve kimse hatırlamayacak yaptıklarınızı, kabul edin artık şunu.

olay modern dilencilik, madem yetenekli, burslu olarak kazansın orayı, yok öyle 3 kuruşa 5 tane yumiyum.

haklı tepkidir, normal.
  • devorgilla the gunslinger  (21.08.15 14:26:21 ~ 14:26:58) 
@devorgilla the gunslinger, hümanist değilimdir, zira insanların kafasına vura vura "bana ne" demeyi öğretmeyi düşünüyorum.


  • soso  (21.08.15 14:28:43) 
bilip bilmeden insanların aklını karıştıramazsın?

yırtarım aağğzını desen tam olacak.

insan ol bilader.
  • [silinmiş]  (21.08.15 14:29:56) 
1- herkesin hayatına kimse karışamaz.
2- hümanizm kavramının "insan sevgisi" falan sanılmasına karşıyım. hatta bütün insanlar ölse keşke.
3- kıskançlığa karşıyım. kıskanmayın. (biz gidemiyoruz, o da gitmesin:S )
  • peggy  (21.08.15 14:35:16) 
kesinlikle hakediyor.
adam sikindirik bi sebepten gelmiş benden para istiyor. beni geriyor. sonra bu özgürlük oluyor ben bunun hakkında yorum yapınca linçci oluyorum.
linç ne?
benim bunu dilencilik olarak görmem.
  • optum kib bye  (21.08.15 14:43:48) 
dilencilik ve duygu sömürüsüyle birşeyler elde etmeye çalışıyor, hem ekmeğim bütün dursun hem karnım tok olsun diyip risk almadan başarı elde etmeye çalışıyorlar.

not: bu arada sesi çok kötü bir dakika anca dinledim. şarkıyı açmadan daha pozitiftim bu sesle hayale bak dedim galiba dediğiniz linç akımına bende dahil oldum.
  • kuzey li  (21.08.15 14:45:38) 
@optum kib bye, yetenek fukarası bir tip kendi çapında bir sitede kampanya açtığında sana giren çıkan bir şey olmuyor özünde, yani çok rahatsız olduysan siteyi açmazsın ya da destek olmazsın, işine bakarsın. dolayısıyla adı özgürlük oluyor tabii. ayrıca senin onu eleştirmen de özgürlük, küfür de edebilirsin, bir şey dediğim yok ki. saçma geliyor sadece.


  • soso  (21.08.15 14:49:29 ~ 14:50:38) 
ekşide başlığı açılmasa şu an kimsenin adamdan haberi olmayacaktı. şimdiyse binlerce kişi gördü. arada illa ki beğenenler çıkacak, yardım edecek.
netice itibarıyla adamın da işine geliyor bu durum.

  • sckxyss  (21.08.15 14:53:39) 
@soso

soru sormuşsun, fikir istemişsin, fikir beyan edenlere karşı "size ne", "sana giren çıkan yok" gibi şeyler diyorsun. ben bu işi anlamadım. madem düşüncen bu çizgide, bunu "merak" ve "fikir alış verişi" formatından çıkarıp "neden böyle yanlış düşünüyorsunuz" diye baştan sorsaydın ve insanlar da kampanyanın muhatabına değil, sana cevap verseydi.
  • uuth  (21.08.15 14:58:33) 
26 yaşında ODTÜ mezunu endüstri mühendisi bir adam Amerika'da müzik okumak için yardım topluyorsa o adam benim için orospu çocuğudur, linç edilmeyi de hak ediyor. Bu ülkede mayına basıp kolunu bacağını kaybeden çocuklar var, onlara protez yaptırmak için para toplasınlar amk. Göt oğlanına bak Amerika'da müzik okuyacakmış. Çalışsın parasını biriktirsin siktirsin gitsin ondan sonra müzik mi okuyacak astronot mu olacak ne yapacaksa yapsın yavşak.


  • angelus  (21.08.15 14:59:04) 
@uuth, daha baştan bize ne demişim zaten, fikrim az çok ortada değil mi? diğer yandan kimsenin yazdığı fikre bir şey söylemedim farkındaysan. sadece "adı özgürlük oluyor, biz deyince şöyle oluyor" gibi bir yaklaşım görünce ona cevap vermek istedim.


  • soso  (21.08.15 15:03:59) 
@man o to, burada laf edenlerden biriyim, dolayısıyla cevap hakkım var sanırım. fikir sorulmuş, "şımarıklık" demişiz bir çoğumuz. bilkentte mba yapan bir adamın amerikaya müzik eğitimi almaya gitmek istemesi ve bunun için de ekşi sözlük'te kampanya başlatması falan dünyanın her yerinde şımarıklıktır. bu ülkenin okullarını hakeden insandan önce işgal edip sonra da olmuyo böyle ben müzik okumaya gidicem bana para verin demek şımarıklıktan öte bir şey, ama yine de küfür etmiyorum.

öte yandan burada sorulduğu için cevap veriyoruz. işte, okulda veya sokakta evde falan bu heriften bahsetmiyoruz neticede.

tüm bu düşüncelerin ışığında "başkasının muhasebesini tutan boş adamlar" tespitine de hangi kanıyla vardın merak ediyorum. çoğunluğuna başedemediğin bir düşünce karşısında takınacağın tutum bu olmamalı. bu yanlış bir tutum ve umarım sen de farkedersin.
  • uuth  (21.08.15 15:15:25) 
İskandinavya'da yaşasak neyse de bu ülkede ayakkabası yırtık olup okumayan çocuklar varken şımarıklıktan başka bir şey değil.

Çok başarılı adam zaten burs kazanıyor demek ki dandik bir yeteneği varmış.
  • pofudus  (21.08.15 15:17:30) 
@soso
ha bi sokakta yolunu kesip para istemiş, ha hergün okuduğum yere gelip para istediğini yazmış. bana giren çıkan yok deyip sokak mı değiştiriyon?

  • optum kib bye  (21.08.15 15:20:44) 
@optum kib bye,

yok artık :) yol kesip para isteyenle şu aynı mı yahu?
  • soso  (21.08.15 15:23:45) 
insanların iyi niyetini sömürenlerden hoşlanmama hakkımız olmalı.


  • devilred  (21.08.15 15:30:05) 
buna tepki veren herkes kesin okula gidemeyen çocuklar için bağış falan yapıyordur bence.


  • peggy  (21.08.15 15:30:34) 
Hak ediyor. Gerçek hayatta gidip kapısına dayanıp linç edilmeyi soruyorsan hak etmiyor evet ama internette bütün duygularımız x100 oluyor. Yoksa kimsenin nefret beslediği falan yok. "Anaa, piçe bak la buna para mı istenir." diyorsun geçiyorsun sokakta görünce. Elinde klavye olunca dünyan monitörden ibaret oluyor, tek derdin bu adam oluyor. Sokaktaki gibi gerçek hayattaki gibi kafan dolu olmuyor. Bütün zihnini kaplıyor, "Müzik için burs... Kitap alamayanlar... Burs istiyor... 15 bin dolar..."


  • gunde 3 litre kola icen adam  (21.08.15 15:38:07) 
Bence bu kampanyayı savunanları da linç etmek lazım.


  • ehti  (21.08.15 15:54:23) 
[]

mercimek, bulgur gibi besinlerde marka

bu tip besinlerde markaya, organik olup olmamasına falan dikkat ediyor musunuz? daha doğrusu dikkat etmeli miyiz? markadan markaya fark oluyor mu?




 
aslında deneme-yanılma yöntemiyle, alışveriş yaptığım dükkanlardaki isimleriyle hareket ediyorum. bazen gerçekten pilavlık pirinç için birkaç farklı denemem gerekiyor. bulgur için kısırlık bulgur ve daha kalın -pilavlık- olarak alıyorum.

besin değeri en nihayetinde aşağı yukarı aynıdır. organik-inorganik durumlar pek ilgilendirmiyor galiba beni ya. belki de tam bir hiçbir şeyden anlamayan er kişisiyimdir.
  • deniztarafinabakankale  (27.06.15 19:19:51) 
Ben de pek dikkat etmiyorum, bulgur ne kadar farkli olabilir ki? Mercimek pişim suresi acisindan dikkat edilmesi gerekebilir.


  • balpolen  (27.06.15 19:59:28) 
mercimek ve bulgurda çok fark ettiğini sanmıyorum ama nohut, kurufasülye ve pirinçte kesin fark oluyor.


  • lily briscoe  (27.06.15 22:07:53) 
markadan ziyade mercimeği kabuklu almaya çalışıyorum, bulgurun kepeklisi falan da var sanırım ama çok farkedeceğini düşünmediğimden piyasada bakliyat konusunda çeşitli ürünleri bulunan markalardan alıyorum. Pirinç daha teferrüatlı, esmeri var, basmati gibi çeşitleri var, yabanisi, siyahı vs. var, sağlık açısından düşük glisemik indeks muhabbeti sebebiyle bu ürünler tercih edilebiliyor, tabi fiyatlar da zıplıyor, karar sizin.


  • candanag  (27.06.15 22:15:18) 
ben tek yaşarken edikkat diyordum ve organik alıyordum. şimdi bizimkiler migrostaki sözde iyi markadan falan alıyorlar, organik almıyorlar.

markadan markaya fark olabiliyor, özellikle nohut, kurufasulyede. pirinç de a101 in baldo pirinci ile, atıyorum sezon'un baldo pirinci biraz farklı oluyor.
  • april12th  (27.06.15 22:25:40) 
Öğrenciyken dikkat ediyordum. Reisin kuru fasulyesi kolay pişiyordu, diğer markalar kaynat kaynat pişmiyordu.şimdi o kadar dikkat etmiyorum.


  • inheritance  (27.06.15 22:42:56) 
[]

kadın kokusu/erkek kokusu

bunları kim neye göre ayırmış? neye göre şu kadın kokusu denmiş de erkek kokusu başka olmuş? parfümden, şampuana kadar hepsini içine katıyorum. yani bakıyorum 19. yüzyılda millet kafasına göre şu esansiyel yağları sürüp takılıyormuş, kadın-erkek ayrımı olmadan. kim şöyle mis gibi yasemin, vanilya falan kokmak istemez ki? şimdi de unisex ürünlerde artış oldu mesela, bir nevi eskiye dönüş oluyor herhalde. bi bana mı saçma geliyor kokuyu bile cinsiyetlere ayırmak?




 
atalarınız. bazı figürler ve kokular maskülen, bazıları ise feminendir.

eskiye dönüş olmuyor. eskiden de maskülen ve feminen kıyafetler birbirlerinden jilet gibi keskin hatlarla ayrılırlardı. sadece koku teknolojisi bugünkü kadar ileri değildi, güzel kokmak leş gibi kokmaktan daha iyiydi.
  • Lorik Cana  (26.04.15 22:13:57 ~ 22:15:00) 
Sat sat sat rulz.

Ürün çeşitlendir, pazar payını artır
  • cecilia  (26.04.15 22:14:50) 
10-15 sene öncesinin kadın kokuları artık erkek kokusu zaten.


  • kargn  (26.04.15 23:39:01) 
evet şimdi düşündüm de vanilya ya da aşırı şekerli kokular erkekte tuhaf durur ama bunun sebebi bize sunulan pazarlama algısı da olabilir.

onun dışında turunçgil kokusu özellikle mandalina bazlı çok güzel erkek kokuları da oluyor.
  • neferkitty  (26.04.15 23:41:45) 
Vücudumu banyo sabunuyla temizlerim, parfüm sürmem. Tüm bu sentetik, ten kokumuzu bastırmaya yönelik ürünlerden nefret ediyorum. Şampuan, duş jeli, parfüm, ıvır zıvır, nefretlik.


  • yirmisantim  (27.04.15 00:02:13) 
[]

kitap basmayı ne zaman bırakırız?

e-kitap teknolojisinden bahsediyorum. kağıt fabrikalarından, matbaalara, yayınevlerine kadar hepsinin devre dışı kalacağı o dönem ne zaman gelir sizce? biz görür müyüz?

mesela sadece okuyucu tarafından değil yazarların durumunu da doğrudan ve olumlu etkileyebilecek bu tür sitelerin sayısı gün geçtikçe artıyor: leanpub.com (daha çok teknik konularla ilgili kitaplar var gerçi)

zamanla yayınevlerine olan ilginin ve ihtiyacın bitmesiyle bu durumun kağıt fabrikalarına kadar etki etmesi sonucu bu basılı kitap dönemi de sona erer sanki artık. ne diyorsunuz?

 
hiç bir zaman.


  • mega idea  (09.03.15 13:26:57) 
umarım en kısa sürede olur.


  • sta  (09.03.15 13:29:20) 
10 seneye tamam o iş


  • aeroflot  (09.03.15 13:32:41) 
ilk ahizeli telefonlar evlere girmeye başladığında biri sorsaydı "mektuplaşma ne zaman biter" diye, muhtemelen "hiçbir zaman" derdi büyük bir çoğunluk.

kitapların neredeyse tamamen dijitalleştiğini bence biz görürüz. ama basılı kitap tamamen bitmez. onun da bir alıcısı olur. fotoğrafçılar mesela. vesikalık çektirmek dışında fotoğrafçıya giden yok ama her mahallede bir fotoğrafçı var.
  • make a wish  (09.03.15 13:39:47) 
bence cok uzun zaman alir. Nasil ki televizyon radyoyu yok etmeyip kullanim seklini degistirdi (artik aksamlari evde radyo dinlemek yerine, yolda ve arabada dinleniyor), nasil ki internet basili gazeteyi tirajlari önemli ölcüde düsürse de yok etmeyip sadece geleneksel yöntemleri tercih edenlere hitap eden sekle döndürdüyse, insanlarin gazete ve radyo ile karsilastirildiginda cok daha fazla duygusal bag olusturdugu, arsiv gelenegine dahil olan, en kötü ihtimalle dekoratif dahi olsa kullanilacak basili kitabi ortadan kaldirmasi cok kolay olmayacak. Ama bence kullanim amacini cok degistirecek, yani evlede dekor, cok sevilen bi eserin arsivlik kopyasi, arkadasa bir hediye olarak kullanilacak.

Dijital kitap okuyorum ve tercih ediyorum ama bir yanim da benim icin önemli kitaplari elinin altinda bulundur diyor.
  • emrahday  (09.03.15 13:39:49) 
Bunun için yani kitap basmayı bırakılması için bir ihtiyaç doğması gerekir. E-kitaplar çıktı ama görüldü ki bütün sektörü bir anda değiştirip yeni bir yola sokacak kadar tutulmadı.
Çok önemli bir ihtiyaç doğduğu zaman ancak bırakılabilir diye düşünüyorum ama yine de bilinmez ama şahsi fikrim kısa zaman içerisinde olmaz diye tahmin ediyorum. en azından bizler ve çocuklarımızı görmez yani bir 100 yıl kitap yine aynı kitap diye tahmin ediyorum.

  • erty_ksk  (09.03.15 13:42:03) 
  • superb  (09.03.15 13:42:37) 
ben e-kitap okumayı sevmiyorum, kitaba konsantre olamıyorum nedense. matbu kitap daha çekici geliyor bana.


  • animalman  (09.03.15 13:45:36) 
hiç bir zaman olmayacaktır. mserdark'ın bloğu e-kitaplarla ilgili yazılarla dolu. biraz incele istersen.


  • widee  (09.03.15 13:49:31) 
e-kitap'ı çok büyütüyorsunuz, şekilci marjinal tipler dışında kimse kullanmıyor bu e-kitap denen zırvayı, sanıldığı gibi devrim falan yapmadı .


  • docrivers  (09.03.15 13:52:40) 
e-book klasik basım kitabın sunmadığı avantajları sunuyor. sürekli elinin altında olduğu için daha hızlı ve daha fazla okuyorsun. otobüs beklerken, otobüste ayaktayken, yatmadan önce -ışık kapalı olsa bile- hatta tv karşısında bile açıp okuyabiliyorsun. diğer türlü okumanın bir ritüeli var. kendini psikolojik olarak kitap okuma eylemine hazırlayacaksın,ortam şartlarını optimize edeceksin falan. fakat dendiği gibi klasik basım kitabın alıcısı, yeri, önemi farklı. tedavülden tamamıyla kalkacağını sanmıyorum.


  • damdanakan  (09.03.15 14:05:36) 
docrivers, hele bir dur, yavaş yavaş olacak elbet :) tabii bir de aslında basılı kitabı savunanların argümanları çok daha fazla şekilcilik içeriyor.


  • soso  (09.03.15 14:07:00) 
Ne zaman ağaçlar biter, işte o zaman basılmaz kitaplar...
Bu sektörün içinden biri olup şöyle diyebilirim, teknoloji o kadarda çabuk ilerlemiyor (ilerliyor tabi ki ama bize yansıtılan çok geri) o yüzden bizim nesil göremez kitapların yok oluşunu.

Kitapların yok olması için, eğitim sistemininde komple elektroniğe geçmesi lazım. Bu da gerekli maddi bir yük gerektirir. Şu an tamamen kitabın olmadığı elektronik eğitimi destekleyecek bir ülke yok. Siz sadece keyfi kitap okumayı düşünmüşsünüz, ama kitaplar her yerde.

Şöyle bir şeyde var tabi eskiden ansiklopediler vardı, şimdi günümüzde kimse kullanmıyor. Çünkü bütün bilgiye internetten ulaşabiliyorsun. Şahsi fikrim kitapların dergilerin basımının bitmesi çok uzun zaman alır. Reklam olduğu sürece matbaalar, yayınevleri bitmez benim fikrim.
  • arockm  (09.03.15 14:23:55) 
e-kitap denen zırvayı şekilci marjinal tipler dışında kullanan da var. Ben kullanıyorum.
1500 sayfa kitabı her gün sabah akşam tuğla gibi taşımak zor geliyor mesela. Not almak, bir cümlenin altını çizip onun kenarına işaret koymak zor geliyor. Kindle cebimde her dakka, gayet konforlu oluyor. Not alacağım yeri hightligt ediyorum, ya da kısaysa not olarak yazıyorum. Ben çok memnunum, bok atmadan önce bi denemenizi tavsiye ederim.
Bu demek değildir ki, hardcopy kitap kötü, e-kitap iyi. Ya da tam tersi.
Olay çok basit: kitap okumak istiyorsun. Hangisi işine gelirse onu tercih ediyorsun. e-kitap okumak benim işime geliyor. daha konforlu olduğunu düşünüyorum. Ama bu hardcopy kitap almama da engel değil elbette. Bu bir yarış değil ya da taraf seçme meselesi değil. Kitap okumayı e-kitaptan mı yoksa normal kitaptan mı okumayı bir taraf olma mevzusu haline getirmek yanlış.


Soruya gelecek olursak.
Herşeyden önce türümüzün kağıt ihtiyacını düşünelim. Kitap, defter, matbu evrak, fatura, ambalaj vs vs.
Birçok farklı ihtiyaç grubu var. Kitap bunlardan sadece bir tanesi. Bugünden itibaren 1 tane bile kitap basılmamaya başlansa bile bu tüm kağıt fabrikalarının kapatmasına sebep olacak kadar etkilemez.
Ambalaj sanayi çok büyük bir iş kolu örneğin. Buzdolabı alıyorsun, ambalajı karton, ayakkabı, cep telefonu, parfüm, vs vs. satın aldığımız birçok şeyin dışında karton ambalaj var. Bu ürünler satılmaya devam ettikçe bu ambalajlar için kağıt, karton üretilmeye de devam edecek. Bu malzemenin yerine başka bir malzeme kullanılmaya başlanmadığı sürece.
  • battal gemalmaz  (09.03.15 14:35:35) 
e kitaplar ucuzlarsa. şimdi e kitaplardan bazılarının fiyatları basılı kitaptan yüksek. zaten 300 tl e reader alıyorsun.bir de e kitaba para verirsen olmuyor.


  • gotic  (09.03.15 15:29:43) 
mektup bir yana, atıaln kartlar bile hala bitmedi ise, o da bitmez.

onun da dışında, kütüphane diye bir kavram var. nereye bitsin o da.
  • kulkke  (09.03.15 15:34:45 ~ 15:43:44) 
@Sour Ipad tarzi tablet bilgisayarlardan kitap okumak göz yorucu, cünkü bunlar ekran isigi kullaniyor ama Amazon Kindle paperwhite gibi e-kitap okuyucular ise ekran isigi teknolojisi ters yönden etkiledigi icin uzun sürelerde bile göz yormuyor, zaten ekran görünümü normal kagittan farkli degil. Günes isiginda ise yine cok iyi normal kitaptan farkszi. tablet bilgisayarlarda ise günes isigi altinda (özellikle deniz kenarinda kumsalda) okumak zor olur.

www.engadget.com

Dezavantaji ise sayfalari hizla gezmek zor oluyor yani sayfalari hizla cevirerek bisey aramak normal kitaba göre zor. Avantaji ise icine yüzlerce kitabi doldurup heryerde yaninda tasiyabilir, entegre sözlük ile bilinmeyen kelime isaretlenerek arastirilabilir, wikipedia baglantisiyla daha cok bilgi edinilebilir.
  • emrahday  (09.03.15 15:50:47 ~ 15:51:16) 
emrahday, ben geçmedim henüz bu olaya bilmiyorum bu yüzden tam olarak. yok muydu kitap içerisinde pratik arama opsiyonların bu kindle'larda?

bir de ansiklopedi örneği iyi oldu. hakikaten ansiklopedi kullanan kaldı mı? ufak bir örnek, her daim kullanılan da birşey değil ama 200 küsür yıllık britannica'nın bile tamamen dijitalleştiği bir ortamdan bahsediyoruz.

onun dışında battal gemalmaz'ın da dediği doğru tabii, sırf basılı kitap olayı bitti ya da eski etkisini kaybetti diye tüm kağıt fabrikalarının ciddi şekilde etkilenebileceğini düşünmem hataydı biraz sanırım.
  • soso  (09.03.15 19:01:55) 
Bilemiyorum ama bir an once biraksak cok iyi olacak. Kagida basili, ciltli, sayfalari isaretlenmis, baski kokulu kitap rutielleriyle daha fazla oynasmanin alemi yok. Dunya'nin biryerlerinde birileri hayatimizi kolaylastiracak seyler yapiyor ve bunlar hayatimiza girmeli. Girecek zaten.
Ayrica, teknoloji insan evladinin en iyi dostudur canlilari saymazsak.

  • delifaruk  (09.03.15 19:17:24 ~ 19:18:36) 
[]

türkiye'nin saç ekme konusundaki başarısının sırrı nedir?

nedir yahu bu olay? ciddi ciddi bu konuda gelişmiş bir ülkeyiz sanırım değil mi? son dönemlerde hangi konularda başarılıyız diye düşündüğümde bu başarımızı cımbızla çıkardım ve gündeme getirmek istedim arkadaşlar.




 
böyle bir başarı olduğunu nereden çıkardın?


  • sutlu nescafe  (21.01.15 16:59:44) 
bence başarı her aynı ama fiyat türkiye'de düşük. birde fiyatı düşük olunca daha çokkişi yaptırdı saç ekimi yapan yerlerde daha fazla tecrübe kazandı.


  • kuzey li  (21.01.15 17:00:30) 
Saç ekiminde Türkiye'nin tercih edilmesindeki ana unsur gelişmişlikten ziyade diğer ülkelere göre ucuz olmasıdır herhalde. Yoksa konu gelişmişlik olsa 1. dünya ülkeleri her şartta elimize verir zaten, biz de onların geliştirdiği teknolojiyi kullanıyoruz en nihayetinde.


  • angelus  (21.01.15 17:01:18) 
@sutlu nescafe, her gün taksim-osmanbey taraflarında gördüğüm turistlerin büyük bir yüzdesi saç ektirmiş vaziyette dolaşıyor. özellikle onun için gelmiş gibi bir halleri de var.
şimdi böyle bir şey de gördüm: www.yeniasya.com.tr
tabii far görmüş tavşan edasıyla bakan adamımızın para kazandığı bir sektör olması dolayısıyla söyledikleri pek geçerli bir referans değil.

ama evet, ucuzluk sanırım en büyük etken.
  • soso  (21.01.15 17:04:27) 
Valla doğru, Şişli - Pangaltı - Taksim üçgeninde saç ektirmemiş Arap erkek görmek imkansız gibi. Fiyattan herhalde.


  • whoosie  (21.01.15 17:04:30) 
ucuz diye tercih ediliyor turistler tarafından. uydu kanallarında reklam dolu. saçınızı ekelim, ücretsiz transfer, konaklama... cazip geliyor heralde.


  • sutlu nescafe  (21.01.15 17:16:02) 
arap kültüründe saç çok mühim bişi herhalde --bizim doğu filan gibin-- adamlar hakketen sırf bunun için geliyor. e riyad kaç saat, zaten alışverişe filan geliyorlardı bu da artısı oldu. paket tur operasyon+gezi+alışveriş yapıp gidiyorlar.
başarılı mıyız: türkiye estetik operasyonların çoğunda başarılı ve terübeli cerrahlarımız iyi, üstelik ucuz da.

  • niye ama  (21.01.15 17:23:13) 
Kellik oranı diğer ülkelere göre fazla olunca ister istemez başarı geliyor.


  • dalessandro  (21.01.15 17:38:27) 
keller çok, pratik yapıp tecrübe kazanan doktor çok.


  • Neill  (21.01.15 17:51:33) 
evet böyle bir başarı cidden var. italya'ya gelip giderken kafası kırmızı noktalı amcalara çok denk geliyorum, genelde ucuz olduğu için geliyorlarmış, ''vize de yok bir de istanbul'u gezmiş olduk'' diyenler oluyor(malum sadece saç ekimi değil onlar için ucuz olan), hatta ''x doktoru duydum çok başarılı, sadece onun için geldim'' diyen bile oldu.


  • gizemlikovboydankacankertenkele  (21.01.15 19:36:30) 
istanbulda kaldığım birçok f/p otelinde çok fazla sayıda saç ektiren erkek ve estetik yaptıran kadın vardı.
sürekli sargılı yaralı bereli insanla asansöre binmekten kendimi hastanede hissettim.
O saç ekim ve estetik hastaneleri otellerle anlaşma yapıyor. Herşey dahil, hatta uçak bile, paket tedavi. Güzel iş fikri ve başarısı...
  • Ruprect  (21.01.15 20:03:34) 
[]

macos hatalar dizisi

resimden de görebileceğiniz üzere console'da böyle bir görüntü var. bunun sebebini bilen var mı?

i.imgur.com


 
energy saver da varsa automatic graphics switching i kapat veya ac.


  • melancholia  (26.08.14 21:58:17) 
automatic graphics switching yok bende. bilgisayar eski sayılır biraz. çift gpu'lu değil ne yazık ki.


  • soso  (26.08.14 23:39:35) 
[]

İyi Browser

mac'te chrome kullanırdım. ne zaman ses kartını takıp, internet üzerinden bir şey izlemeye kalksam çok ciddi kasılırdı. neyse format attım, yeni hdd...vs aldım baştan yükledim chrome'u ve console'dan izlemeye koyuldum. chrome'dan arka planda çok sayıda hata mesajı gelmeye başladı. console'u açıp da bakmasam, bilgisayarla alakalı sorun var zannederdim, meğer chrome'un olayıymış hep.

neyse şimdi safari kullanıyorum, çok da memnun değilim açıkçası, kendi kendine sayfa yenilediği oluyor, saçma sapan bazı huyları var. geriye sadece firefox mu kaldı acaba? onun da yavaş olduğunu hatırlıyorum. opera'yı ise, hiç denemedim. mac'te opera kullanan var mı? daha doğrusu mac'te en fazla memnun kaldığınız browser hangisi?


 
Safari'nin -bende sadece facebook'da yasaniyordu- kendi kendine sayfa yenilemesini engellemek icin safari'yi kapatin, sonra sunu terminal'a kopyalayin: defaults write com.apple.Safari IncludeInternalDebugMenu 1

safari'yi actiginizda ustte bir debug menusu cikacak, ordan multi-process windows'un tikini kaldirin. boylece sayfalar yenilenmez. bunun goturusu mesela youtube'da bir video izlerken, ustte elma ile baslayan bar gorunmez olmayacaktir. ama iste ihtiyaca gore o ozellik acilip kapatilabilir.

ustteki debug menusunu tekrar gorunmez kilmak icin safari'yi kapatip sunu terminal'a yapistirin: defaults write com.apple.Safari IncludeInternalDebugMenu 0

ben normalde safari, eger onda bir sorun cikarsa da ff kullaniyorum.
  • common of demons  (01.08.13 15:42:58) 
[]

İnce Pike

şöyle insan gibi, tek renk pike almak istiyorum. ama takım falan değil, direkt pike istiyorum o kadar. koçtaş'da bulmuştum, çok da uygundu fiyatı, ama tüy gibi şeyler bırakıyor beyaz beyaz, ömrümde böyle kötüsünü görmemiştim. ikea dışında başka nerede olabilir daha bir osmanbey - şişli taraflarında?




 
Tedi diye garip bir mağaza zinciri var görmüşsünüzdür belki, tekstil ağırlıklı bir sürü garip şey satıyor. Kalitesiz görünse de oranın ürünlerini tavsiye ederim, bir çarşaf takımı aldım 20 liraya, başka çarşaf kullanamıyorum.
Yakın bir şubesini şuradan bulabilirsiniz:
www.tedi.com.tr
  • whoosie  (01.08.13 12:52:20) 
Osmanbey'den Taksim'e yürürken sağda English Home var. orada olması lazım. ürünleri de hayli kalitelidir.


  • nesilsiz  (01.08.13 12:56:08) 
english home'a bakabilirsiniz. (edit: saniyelerle kaçırdım)


  • kahin ahtapot paul  (01.08.13 12:56:33 ~ 12:56:57) 
  • exlibris  (01.08.13 12:56:35) 
[]

Ne Kadar Kira Ödüyorsunuz?

şehir/semt olarak yeri ve yaşadığınız yerden memnun musunuz değil misiniz diye de belirtirseniz iyi olur. merak ettim yahu.




 
ist/beykoz = 170 tl kira.

ev oldukça küçük, 1+1, tek kişi için ideal.
memnun olmadığım şey istanbul'un kendisi.
  • lesmiserables  (25.06.13 02:07:00 ~ 02:13:59) 
beşiktaş 1800.
alsancak 1100.
bornova 650.
ankara çubuk 300.
cebeci 600
manisa 580
karabük 900
çanakkale 450
  • dark colours  (25.06.13 02:15:00) 
Ankara/Anıttepe: 750.
Ankara/Kolej: 800. Memnunum.

  • gzg  (25.06.13 02:18:09 ~ 02:18:48) 
İstanbul/çapa-şehremini
iki sene önce bakındım bir ay boyunca ama mecburen tuttum.evimi ben haricinde ki tüm arkadaşlarım beğeniyor.ben nefret ediyorum.1+1 650 tl kira
ağustos sonunda çıkmayı düşünüyorum.isteyen olursa eşyalarla devredeyim gitsin.yeter ki pezevenk emlakçılar hiç yoktan yere para kazanmasın
  • arafa  (25.06.13 02:39:33) 
Çapa 1+1 kira 550, çok memnunum 2.kat Köşe daire, karanlikmis derdi yok. Evin isik almyn tek yeti banyo galiba balkonuda var. Ancak evin içi tam bir sehremini evi edasinda, banyo kötü baya. Ama netcem banyoyu mis gibi yasayip gidiyorum. capada fiyt ortala baxinda iyi bile.


  • mobydick  (25.06.13 02:57:32) 
istanbul-kadıköy çarşının içinde 1200
bina eski, 20 yıllık.mutfak ve banyo da eski ama bakımsız değil. ev parke döşeli, merkezi sistem kaloriferli, odaların şekli evin planı güzel, 3 kişi kalıyoruz gayet memnunuz, 2 de balkonumuz var küçük.

  • alice practice  (25.06.13 02:58:29) 
San Sebastian/Centro: 240 €, elektrik su internet dahil. Memnunum ama pahalı. Ev değil oda kirası bu arada.


  • mr vodka  (25.06.13 03:06:15 ~ 03:12:06) 
Koşuyolu-800 lira.

Ölene kadar başka yerde yaşamak istemiyorum, o kadar memnunum.
  • malwethiel  (25.06.13 04:32:45) 
konya/ Bosna mah.

450 lira. memnunduk genel olarak evi yeni devrettik.
  • trajikomix  (25.06.13 04:52:53) 
Beşiktaş 1+1 780. Memnun sayılırım.


  • charlesbukowskiineksi  (25.06.13 08:59:37) 
Üsküdar Libadiye dubleks teras, bütün güney cephesi açık, 180m2 1400tl

Önceki 20 yıl kaldığım Kuyubaşından sonra pek de yabancılık ve uzaklık çektirmedi, memnunum. Haftasonları Beşiktaşa 15-20dk'da gidebilmek de cabası :)
  • jesterdvine  (25.06.13 09:16:02 ~ 09:17:06) 
manisa 580
karabük 900

bunlar satılık fiyatımı hocam yoksa öğrenciye geçirmişler çaktırmadan. söyliyeyimde içimde kalmasın.
  • netadam  (25.06.13 09:54:52) 
[]

Dandik Kemer

başlık garip oldu ama şimdi koçtaş'a gidip malzemeleri alıp, şu yanda gördüğünüz raf sistemini yapayım diyorum. ucuza kemer nereden bulabilirim? cevahir'deki koçtaş'a gideceğim bu arada, orada hangi mağazada bulabilirim?




 
erkek kemeri almayın, eskitme ince kadın kemeri alın bari. boyu da uzun olsun, fazlasını kesersiniz. en ucuz kemer de lcw, collezione vb.de vardır.


  • 9kuyruklukedi  (13.05.13 17:48:44) 
güzelmiş yav. ben de yapayım. evde sahibini bilmediğim büssürü eski kemer var.. yeni kemerin başlangıçtaki sertliğini biraz sıvı yağ ile gidermen gerekebilir. sonra iyice temizlemek kaydıyla tabii..


  • ismail yk  (13.05.13 17:53:56) 
aslında ikinci el bulsam daha iyi olur görsel açıdan da ama nerden bulurum tabi bilemedim.


  • soso  (13.05.13 17:57:27) 
sözlüğe alinik ikinci el kemer ilani verip durumu izah et, 1-2 liradan bulursun. Ankarada olsan hediye vereyim dicem de istanbuldaymişsin.


  • yns  (13.05.13 18:11:16) 
aslında kemerle uğraşmayıp, başka bir şey mi yapsam diye de geçirdim içimden. duyuru bambaşka bir hal aldı ama bir resim daha yükledim, sizce hangisi? yani yeni yüklediğimin aynısı değil de, daha ufağını 1-2 tane yapabilirim. baya da beğendim valla, sanki eve daha da iyi uyacak gibi gözüküyor.


  • soso  (13.05.13 18:15:35 ~ 18:16:08) 
avcılara yakın olsan ben de verebilirdim aslında.
kemerleri kullanacaksan üstüne afili duracak malzeme lazım. fotoğraftaki sulama ibriği gibi mesela. biraz da ağır bir tahta olmalı.
petekli şeyi her türlü yaparsın. ilki daha salaş.
  • ismail yk  (13.05.13 18:21:05) 
[]

Fotoğraftaki Nedir?

şu duvara monte edilmiş delikli şey hani, bir ismi cismi var mıdır bunun? koçtaş'da bulunur mu? mutfağa asıp tavaları asmak istiyorum da, mantıklı geldi.




 
tavalar için küçük olur, tavsiyem şudur,
www.ikea.com.tr bunu alın
bir de yine ikea'da 4-5 liraya çengeller satılıyor, ondan da alın. Asın tüm tavaları soslukları. Ben öyle yaptım, şu anda 5 tava 3 sosluk asılı duruyor mutfakta, çok başarılı. üstüne de raf yapıp tencereleri koyarsanız dadından yenmiyor.
  • whoosie  (19.02.13 17:13:36) 
[]

macbook pro dvd sürücüsü sorunu

macbook'umun dvd sürücüsü bozulmustu. acaba diyorum yaptırsam mı yoksa direkt harici bir dvd sürücüsü mü alsam? hangisinl yapmamı önerirsiniz?




 
Ne kadar kullandığına bağlı. MEsela başka bir alternatif, eğer dstekliyorsa dvd sürücüsünü çıkartıp yerine bir aparatla ssd takmak. Benim yeni yıl dileğim buydu unuttum, seneye kaldı. Hayırlısı.


  • reyals  (04.01.13 13:38:48) 
satayim. benim macbook pro da sizlere omur, logic board gitti ama surucu saglam.

ek: macbook pro early 2011 bu arada. servis raporu var, surucunun arizasi olmadigina dair.
  • fdegir  (04.01.13 13:55:35 ~ 13:56:15) 
benimki de mid 2009. yani zaten pek kullanmıyordum dvd sürücüsü ama bazen zorunlu kaldıgım durumlarda sıkıntı yasıyorum, yine de bir senedir bu sekilde kullandım. simdi ucuz yollu bir harici dvd sürücüsü alıp, sonra da bozuk olan dvd sürücüsü yerine ssd takma fikri kafama yattı acıkcası.


  • soso  (04.01.13 14:09:47) 
DVD'yi hayatınızdan çıkarsanız olmuyor mu? Ben neredeyse son 2 yıldır falan herhangi bir bilgisayara CD/DVD falan takmış değilim. Her şeyi aktardım artık HDD'lere, flash disklere vs.


  • roket adam  (04.01.13 17:48:34) 
[]

Gümrük Sorunu

Fedex ile Almanya'dan bir ürün getirttim. Ürünün maliyeti kargo dahil 120 euro. Ben sınırın 150 euro olduğunu zannediyordum. Buna rağmen ürün gümrükte kaldı. Herhangi bir aykırı durumu olmamasına rağmen nasıl gümrükte takılabiliyor acaba, biri nedenini söyleyebilir mi? Ayrıca en az zararla çıkmak için ne yapmam gerekir?




 
yani öyle iphone ya da fiyatı bilinen başka bir cihaz olsa, ürünün fiyatını düşük gösterttiğimi düşünüp bir şekilde gümrükte bırakabilirler, tamam. ancak küçük bir elektronik müzik aletinin bu şekilde kalması şaşırtıcı. fedex'in ne kadar koparırsam kardır mantığıyla hareket ettiğinin kanıtı resmen.


  • soso  (18.05.11 18:30:47) 
sağlam bir ordino ücreti ödeyeceksiniz ne yazık ki.. sanırım 70 euro..


  • isyanim var ulaan  (18.05.11 18:50:56) 
terminal hizmet bedeli olarak 150 lira yazıyor. bu mudur ordino ücreti? başka bir ücret daha ödeme gibi ihtimal var mıdır? ayrıca ithalat izni olan bir firmayla konuşsam, bir şekilde durumdan sıyrılabilir miyim?


  • soso  (18.05.11 18:54:05) 
DHL bu konularda Çok iyi! ayrıca Tüketici haklarını sonuna kadar koruyor.


  • voyage  (18.05.11 19:19:39) 
(bkz: e-alışverişe yeni düzenleme)

19 nisan'dan beri böyle bir uygulama var. belki bu uygulamaya takıldınız.
  • bellbane  (18.05.11 19:27:14) 
evet o 150 lira ordino ücreti. hayır kurtulamazsınız. ödeyeceksiniz o parayı.

150 euro altı her şey durdurulmayacak diye bir şey yok. hele ki elektronikse..

ben olsam 120 euroluk elektronik eşya getirtmezdim:( geçmiş olsun.
  • isyanim var ulaan  (18.05.11 19:40:21) 
Ürün alırken ''Gift'' Yazdırmak için uğrasın! Ticari oldugu tespit edilen her ürün çevriliyor artık !


  • voyage  (18.05.11 20:42:38) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.