[]

toprak hat hakkında

şimdi bundan bi 10 sene önce falan kombinin elektrik bağlantısı yapılırken bosch servisi elektrik hattınızda topraklama yok, topraklama olmadan da cihazı çalıştırmayız, bi elektrikçi çağırın, bağlantıyı yapsın deyip gitti. biz de bir elektrikçi çağırdık, topraklama kablosunun olduğunu ama bağlantısının yapılmamış, diğer ucunun boşta olduğunu şaşkınlıkla söyleyip bir şekilde halletti sıkıntıyı.

şimdi başka bir odaya klima taktırdım ama bu mevzu kafamı karıştırdı. buatta topraklama kablosu var ama ben bunun diğer ucunun boşta olup olmadığını bilmiyorum. yine önceki sıkıntıyı yaşamak istemiyorum yani. 2 tane elektrikçi ile konuştum, ikisi de sarı yeşil kablo varsa topraklama vardır deyip geçiştirdi. önceki tecrübeyi anlatmama rağmen dinlemediler beni pek.

neyse özetle ben bu buattaki topraklama kablosunun bağlantısı var mı yok mu aktif mi değil mi nasıl anlayabilirim? özel bir cihaz mı lazım yoksa kontrol kalemiyle falan anlaşılabilir mi?

 
voltmetre ile anlaşılır.
www.youtube.com

  • lazpalle  (26.05.23 15:12:30) 
Sarı yeşil kablo topraklama hattıdır, ama binanın altında gerçekten toprağa bağlı mı ölçmeden bilemeyiz.

Bina kaç yıllık?
  • John Bloor  (26.05.23 15:16:57) 
50 yıllık bina

bu arada şu detayı ekliyeyim. kombi mevzusunu bir şekilde hallettik derken başka bir buatta topraklama aktif mesela. o buattan kombiyi bağlayacağım prize kablo çektik ve halloldu topraklama işi. yani apartmanda ve evde topraklama mevcut. ben sadece klimayı bağlayacağım buattaki sarı yeşil kablonun diğer ucu boşta olabilir mi, bağlantısı yapılmış mı onu öğrenmek istiyorum.
  • bilmem ki  (26.05.23 15:25:28) 
İstanbul'daysan elektrik mühendisleri odası ücreti mukabilinde toprak ölçümü (kalitesi falan yani) yapıyor.

topraklama ve elektrik işleri hiç şakaya gelmez. lütfen bilen birilerine ölçtür, yaptır.
  • alperz  (26.05.23 15:28:31) 
Valla hocam, 50 yıllık binada topraklama olması çok zor. Onu nötre bağlamışlardır bir yerlerde, ölçmek lazım.


  • John Bloor  (26.05.23 16:54:43) 
[]

gidiyor musunuz spor salonlarına?

instagram'dan falan bakıyorum da eskisi gibi yoğunluk yok sanki. gidenler ise pek dikkat etmiyor gibi maske kurallarına.

peki sizler ne yapıyorsunuz? gidiyor musunuz? önlem alıyor musunuz? yoğunluk durumları nasıl?


 
Gitmiyorum, gitmeyeceğim. Kapalı mekanlara girmemeye çalışıyorum.


  • fotrsapka  (18.06.20 16:11:25) 
spor salonlarında maske zorunluğu yok diye biliyorum


  • fezagezgini  (18.06.20 16:22:51) 
Gitmiyorum


  • Mirket  (18.06.20 16:41:05) 
gitmiyorum,evde bir bölümü spor salonuna dönüştürdüm.böyle daha rahat, hazırlanıp gitme derdi yok.


  • anksiyetik pia  (18.06.20 16:59:21) 
havuzuna gidiyorum.


  • ateistanbul  (18.06.20 18:04:06) 
Gidecegim, insaat vardi haftaya aciliyor.


  • logisticsmanager  (18.06.20 20:02:10) 
Gitmiyorum kasima kadar zor


  • palmtree  (18.06.20 20:39:12) 
Gitmiyorum hatta üyeliğimi özel derslerimi vs yaktım bu yıl kapısından girmem butik salon olmasına rağmen


  • photo85  (19.06.20 00:00:23) 
[]

üniversitelerde güz dönemi

önümüzdeki dönem eğitimin nasıl olacağına dair bir öngörü, çalışma falan var mı acaba? üniversiteler olası 2. dalga ihtimaline karşı uzaktan eğitim için çalışma yapıyor mu mesela? yada 2. dalga olmasa bile günde 1000 civarı vaka ile devam edersek üniversiteler açılır mı?

tahminleri olan yada kulağına birşeyler gelen arkadaşlar var mı aranızda?


 
Mevcut dönem mevzularını yeni hallediyorlar. Yaz okulu olacağı net değil. Yeni dönemi düşünmeye fırsatları olmamıştır


  • fezagezgini  (03.06.20 16:42:31) 
Tahminimce normal düzende işlemeye devam eder. Çünkü şu an süper normalleştik (!) yani buna mecbur bırakıldık. Okula gitmek için bindiğim otobüs tıklım tıkış, camlar açık değil vs. Bu kafaya izin veriliyorsa, 2. 3. dalganın falan kimsenin umrunda olmadığını düşünüyorum açıkçası. Resmi olarak mesela YÖK Haziran,15de üniversitelerin normal düzenine döneceğini açıklasa bile hocalar bizi fakülteye çağırıyor.

Yani özetle bence normal düzene dönülür bir sonraki dönem.
  • superfluid  (03.06.20 19:17:52) 
[]

şu ramlerin olayı ne?

7-8 senelik bir masaüstü bilgisayar mevcut. 1 gb ram var içinde ve fazlasıyla yetersiz kalıyor. araştırma yaparken şöyle birşeye denk geldim

urun.n11.com
www.hepsiburada.com

aradaki fiyat farkının sebebi ne? korsan mı oluyor n11'dekiler? yada başka bir olay mı var? daha önce alan kullanan oldu mu? anakarta falan zarar verir mi? gibi gibi sorular.

kısaca ucuz olanı alayım mı?

 
cok incelemedim ama 2 gb ram'e 110 lira fazla n11deki fiyat normal olabilir.


  • valkin rockefeller  (04.07.17 23:47:09) 
ddr2 eski teknoloji ya, bir ara hiç bulunmadığı için fiyatları acayip uçmuştu. vatanbilgisayar gibi yerlerde de 100 lira üstüne satılıyor.

bilmiyorum valla n11'dekiler stok falan eritiyorlar diyecem de aradaki fark çok fazla. yorumlar falan olumlu ama güvenemedim.
  • bilmem ki  (04.07.17 23:52:08) 
YOrumlaro lumlu. Alınır. 2. el ble alınır ama daha pahalılar n11e göre

www.sahibinden.com
  • Cursed Chico  (05.07.17 01:33:08) 
2'nci el bakın. Hepsiburada aşırı pahalı vermiş. Sahbiinden.com gibi sitelerde ucuza bulabilirsiniz. 2 sene sonra iyice çökecek eskinin teknolojisi. garantisi vs de işe yaramaz yani.


  • empty man  (05.07.17 03:55:10) 
Piyasadan kalkmış, eski ram'ler pahalı oluyor. hatta güncel satıldığı günlerden de pahalı. bununla birlikte eski anakartlar birbirinin aynısı olmayan 2 rami çalıştırmakta zorlanacaklardır. bu yüzden mevcut ramin birebir aynısından bulmalı ya da onu çıkartarak 1 ya da 2 adet aynı ram'den takmalısın.


  • kratos  (05.07.17 10:42:55) 
Bir ddr ram değil tabi ama pahalı yine de. Ddr 3 lere geçirecek 2. el bir anakart da düşünülebilir. ddr3ler daha ucuz. İşlemciyle uyumlu olması lazım.

Anakart 2 gb destekliyor mu bir dfe şu an sizinki.

2 gb de yetmeyecektir. Web için en az 3 öneririm ben.

Dediğim gibi, anakart değiştirmek dha ucuza geliyorsa onu öneririm ama ondaki sıkıntı, sağlam 2. el bulmak uğraştırabilir. Kadıköy yazıcığlu gibi yerlerde oluyor aslında .
  • Cursed Chico  (07.07.17 10:44:29) 
[]

türkçe e-kitapların durumu

epeydir bir kindle/kobo almak istiyorum. aletlerin teknik özelliklerine vakıfım aslında. işimi göreceğinden şüphem yok.

yalnız türkçe e-kitapların durumu şüphelendiriyor beni. malum korsan okumak için alıyoruz bu aletleri. zaten orjinal ebookların fiyatları basılılardan farklı değil. alacak olsam basılı alırım. neyse işte. ne diyorsunuz türkçe ekitapların durumu hakkında?

misal meritokrasi var. bunun içinde durumu 5 yıldızlı olan kitaplar mevcut. merak ediyorum bunlar cidden 5 yıldızı hak ediyor mu? ufak tefek hatalara çok takılmam da atıyorum eksik sayfalar olur başka sorunlar olur falan filan. var mı ciddi problemler?

yani özetle gözü kapalı bir şekilde git kindle alın diyebiliyor musunuz? güvenelim mi meritokrasiye falan?

 
meritokrasi hala duruyo mu?


  • masa penisi  (27.12.16 21:29:30) 
bayadır açamadım ama bütün kitaplar mevcut bende.


  • bilmem ki  (27.12.16 21:34:53) 
meritokrasiden çok kitap okudum baya başarılı.


  • sta  (27.12.16 21:58:29) 
Eksik sayfaya hiç denk gelmedim. En fazla pdften e kitaba çevirdikleri için yazım hataları oluyor. Onların yerine onlam gibi şeyler olabiliyor ama onu da okudukça öğreniyor insan. Orijinal kitap çok az ama, bunu da söyleyeyim. Orijinal kitaplar olsa parası neyse verip alırım, yeter ki kocaman kitap yerine minicik bir şey taşıyayım yanımda.


  • devilred  (27.12.16 22:03:11) 
[]

türk telekom proaktif bayi

1-2 saat önc türk telekom kıyafetli elemanın teki eve gelmiş. işte taahhütü biten müşterilerin ayağına gidip yeni teklif yapıyoruz falan filan diyor. telefon ve internet için gayet uygun bir teklifte bulunmuş. hatta bizimkiler modem istemiş tamam demişler. eleman, hat sahibi evde olmadığı için geri gidiyor ama yarın tekrar gelecek.

kartını da bırakmış. bilmem ne iletişim proaktif satış kanalı yazıyor. güvenilir midir bunlar? dolandırıcı falan olma ihtimalleri yoktur değil mi? firmanın facebook sayfasına bakınca bildiğin telekom bayisi gibi duruyor. zaten taahütümüz ne zaman bitmiş, kaç yıldır telekom müşterisiyiz biliyorlar. bir problem çıkmaz değil mi ya? imzalayalım mı sözleşme?


 
türk telekom'u arayıp bilgi alın, onaylarsalar eğer böyle bir uygulamaları olduğunu imzalayım gitsin. yeni abone kazanmak ve mevcut aboneleri ellerinde tutmak için böyle şeyler yapabilirler.


  • little big man  (03.09.16 21:49:19) 
evet bize de böyle gelmiş babama 2 tane modem bırakıp günlük internet satmışlar kullanırsan paralı yani. sonra ben modemleri satmıştım


  • gozu acik sevisen yahudi  (03.09.16 22:11:16) 
Türk Telekom'un böyle bir hizmeti var ancak gelen kişilerden Şüphe ediliyorsa Çağrı merkezi aranabilir. İlgili firmanın TT bayiliğinin teyidi alınabilir.

Ancak bu tur durumlarda çoğunuzun üşendiği imzalanan SÖZLEŞME taahhüt vs. her ne ise tamamen okumak gerekiyor. Uzun olacaksa da evraklar istenip ben inceleyip size döneyim denilebilinir.
  • dunyayikurtarankahveinsani  (03.09.16 22:31:12) 
valla telekom'u aradım, müşteri temsilcisi yuvarlak cevaplar verdi, bu konuda bilgilendirme yapamam deyip farklı kampanya tekliflerinde bulundu. teklif fazla iyi olmadığı için kapadım. babam da siktirsinler sözleşem falan imzalamam diyor kjasdd. neyse geldiği gibi geri gider eleman :/


  • bilmem ki  (03.09.16 23:25:35) 
[]

telefon numaramızı kullanan haber sitesi

yerel bir haber sitesi iletişim numarası olarak bizim evin telefon numarasını göstermiş. 3-4 gündür de susmuyormuş evin telefonu. evde olmadığımız için farketmemişiz, akşam kontrol edince gördüm. neyse işte siteyle iletişme geçeyim dedim de başka numara vermemişler zaten :) mail falan gönderdim ama ne zaman geri dönerler, bilemiyorum.

bu başımıza bir sıkıntı çıkarır mı acaba? üzerinde uğraşmaya değer mi? ya da ne yapabilirim? yoksa yanlışlık olmuştur, düzeltirler diye bekleyeyim mi?


 
cevap gelmezse polise haber ver.


  • tahtelbahir  (14.02.15 21:05:13) 
whois den domain kaydına bak, belki gizli değildir


  • cursor  (14.02.15 21:29:31) 
güncellerken yanlışlık yapmış da olabilir, arşivden sitenin eski görüntülerine bak, oradan doğru telefon numarasını bul ara, tabi pazar günü açan olursa :D


  • cursor  (14.02.15 21:30:52) 
ne güzel adamların temsilcisi olsun, birazcık takılmanın zararı olmaz :)) muhtemelen numarayı sallamıştır webmasterları .


  • curuk zeytin  (14.02.15 22:06:17) 
[]

ciddi kaza sonrası toparlanma

bizim kuzen epey ağır bir trafik kazası geçirmiş. bacaklarında, kaburgalarında kırıklar, vücudunda derin kesikler falan var. öyle robot gibi yatıyor. hayati tehlike yok, kalıcı bir hasar muhtemelen yok. ama çok kötüydü lan. dağ gibi çocuğu o halde görünce çok kötü oldum.

neyse işte, sırf meraktan soruyorum, bu elemanın iyileşmesi ne kadar sürer ya? sadece fizikselden de bahsetmiyorum, psikolojik olarak toparlanması da önemli. daha önce böyle tecrübeler yaşamış, ya da fikri olan birisi var mı acaba?


 
ne kazası?
motor
araba
otobüs
yaya
  • saksı  (24.10.14 02:43:48) 
otomobil. aşırı hızdan kontrolü kaybediyor ve ağaca tosluyor. kurtulması mucizeymiş falan. çok da birşey soramadım açıkçası.


  • bilmem ki  (24.10.14 02:58:54) 
burdan genel bir şey söylemek doğru değil fakat 1 seneden önce fiziksel olarak toparlanacağını sanmıyorum. özellikle kesikler geç iyileşiyor. onlar birkaç seneyi bulabilir.

korkmuştur o, arada ziyaretine git. hatta psikolog'tan ya da psikiyatr'dan yardım alın.
  • sorumatik  (24.10.14 03:01:01) 
Aracin carptigi 2 kiz taniyorum.

Biri 8 yildir
Digeri 16 yildir

Normal degiller. Hani hastalik adi bilmem. Tarif edemem. Ama davranislari irrite ediyor insanlari.

Belki kazayla alakasi yoktur.
  • ibomiu  (24.10.14 03:18:09) 
geçmiş olsun.

ben 2013 Şubat'ta 2 metreden geriye düşüp sonra da merdivenlerden yuvarlandım, hatırlamıyorum tabi. Hastanede uyandım başımda 5 zımba, her yerim kan. kan kaybından titriyordum falan. 15 gün yattım hastanede, beyin kanaması olmuş, 6 çatlak var kafatasımda hala. doktorlar dahil ölmediğime şaşmışlardı. çatlaklar ve hava serin olunca verdikleri sızı dışında bi hasar da kalmadı, onlar da heralde 20 seneye falan iyileşir bilmiyorum. çok da önemli değil.

bana doktorlarım ve tanıdığım herkes psikolojik destek almamı söylemişti ama nedense bir türlü hazır hissetmeidm kendimi hastaneden çıkınca. daha sonra bir terapistle görüştüm bir süre ama kendisi de durumum hakkında pozitifti. eğer ikna edebilirseniz en kısa zamanda başlasın hazır hissederse.

aklıma geldikçe gülüyorum ben, hatta yazarken de güldüm yine, çünkü o halim aklıma geliyor ve komiktim. Bunun dışında bi anormalliğim yok, kimseden de böyle bir şey duymadım ben de zaten. herkes şaşıyor. öyle bir olay yaşamamış gibiyim hastanedeki ilk günümden beri, sanki yurtta kalıyor gibi falan hissediyordum ben. çok hastane psikolojisine girmemiştim. bunda heralde hem doktorların hem de gelen gidenlerin, ailemin etkisi oldu. suratım çatlaklardan dolayı feci şekilde şişti ve morluk doluydu özellikle göz altlarım, buna rağmen kimse moralimi bozmadı benim, ben de sallamadım, şu an o halimle çektiğim fotoğrafları görünce komik geliyor, tipe bak diyorum.

kuzeninizin yanında durumu ile ilgili olumsuz konuşulmaması lazım bence, gelen giden çok üzüldüğünü belli etmesin. annesi, akrabaları falan ağlamasın bunlar çok önemli. o zaman çocuk da kendini çok kötü hisseder. dediğiniz gibi kalıcı olan bir şey de yok, en fazla kırıkları sızlayacak soğuklarda o kadar. ay ne olmuş sana böyle, vah vah tarzı konuşmalar onu etkiler çok. eğer kaldırabilecek biriyse bence espirisi bile yapılabilir, biz sürekli o şiş halim ve metal zımba dolu başım üzerinden geyik çeviriyorduk.

bir de belki saçma ama benim hastanem taksimdeydi, çin yemeği falan söylerdik biz odaya, makaronlar vs. günlük hayatta yapmayı yemeyi sevdiğim şeyleri ordayken de yaptım diyebilirim, bence bunlar da önemliydi. "ay ben hastanede yatıyorum, nerdeyse ölecektim, hastanedeyim" gibi düşüncelerden uzak olmamı sağladılar biraz.

şu an yazdıkça fark ettim ki benim hep moralimin düzgün olmasının, sonrasında olayın çok etkisinde kalmamın sebebi annemi hiç ağlarken görmemem, annemin kimsenin yanımda üzgün olmasına izin vermemesi (o zamanki erkek arkadaşımın gözleri dolunca anında çocğu dışarı çıkardı mesela) en yakın arkadaşlarımın hastanede benle kalması ve gülmemiz, o çin yemekleri, bir süre sonra doktorların da bele geyik yapması ve personelle bile artık kanka olmam falan sanırım. Bir de normald epek anlaşamadığım erkek kardeşimin beni mutlu etmek için ne yapacağını şaşırması beni çok iyi hissettirmişti. Bunlar hep bana moral oldu, kendimi orda o halde bile hep çok iyi hissettim başımın ve vücudumun deli gibi ağrımasına rağmen.

çok uzun yazdım ama demek istediğim aslında şu, olumsuz etkileyecek, ağlayıp sızlayacak kişileri uzak tutun, eğer aranız iyiyse siz yanında kalabiliyorsanız kalın veya yakın arkadaşı kalsın. böyle benim gibi ufak tefek zevkleri varsa, sevdiği yiyecekler vs varsa onları alın götürün. mümkün olduğunca gülsün, eğlensin orda bile. bence moralin iyi olması ve yakınlarının pozitif olması, onun yanında olduklarını ve yalnız olmadığını hissetmesi çok önemli. önemli olan o kazayı geçirmiş olması değil de o kazadan bile sağ çıktığını ve ne kadar şanslı olduğunu fark etmesi.
  • april12th  (24.10.14 04:06:51) 
çok geçmiş olsun öncelikle.
bence şanslıymış ve üzülmek yerine sevinmek gereken bir durumda. ben kaza yaşamadım böyle uzaktan konuşmak kolay tabii ama aklıma dağ gibi çocuk deyince bizim lisede bir arkadaşımız vardı. 18 yaşındaydı o zamanlar lisenin de en yakışıklı çocuğu, tam dağ gibi dediklerinden.
trafik kazası geçirdi.. sonrası çok kötü. şimdi aresmine bakmaya üzülüyorum. aradan 10 yıldan fazla geçti.. tam olarak yürüyemiyor, konuşamıyor. yani anlatılacak bir durum değil, hala inanamıyorum bunların olduğuna.. onun dışında iki arkadaşım da trafik kazasında öldürler daha 20 yaşını göremeden. hepsi hızlı gitme ve kaza sonucu..

yani o yüzden onun üzülmesine ah vah yapmasına izin vermeden çevresindekiler olarak siz bunun saçmalığını anlayın ve şükredin kurtulduğuna, hiçbir sıkıntı kalmayacağına. kırıklar nedir iyileşir geçer. ona da hep ne kadar şanslı olduğunu, yakın zamanda ayağa kalkacağını hatırlatın. gerçekten çok daha kötü şeyler oluyor.
bu dediklerim tabii olayın psikolojik boyutu içindi.. yaralar ve kırıklar da umarım en kısa zamanda iyileşir. ama lütfen onun veya yakınlarındakilerin üzülmesine izin vermeyin, o psikolojiye bir girerlerse kendilerine acıyıp dururlar ama aslında çok şanslılar..
tekrar çok geçmiş olsun..
  • kaputt  (24.10.14 08:43:02) 
[]

bilek ağrısı ve mousepad

uzun süre bilgisayar başında oturmaktan bilek sıkıntı yaratmaya başladı. doktora göründük, neyse ki sinirlerde hasar yok ama dikkatli ol dedi ve silikonlu mousepadlerden kullanmamı tavsiye etti. ben de şunu www.hepsiburada.com aldım.

yalnız 3 gündür kullanıyorum ve ağrılarım arttı. silikonlu yeri beklediğimden çok daha sert çıktı ve bileğime olan baskı artmış durumda. acaba diyorum ben mi dandik ürüne denk geldim yoksa harbiden sert mi oluyor bunlar? elbette buradan tarif etmesi zor ama neredeyse hiç oynamıyor bunun silikonlu tarafı. başka ürün sipariş edeyim diyorum ama hepsi aynı standartta ise gerek yok zaten. merak ediyorum öyle mi gerçekten?

ya da şöyle sorayım, önerebileceğiniz bir marka/model ya da bu tarz ürünlerde kalitesini kanıtlamış bir marka var mıdır?

 
silikonlu bölgeye bir bez parçası koymayı denediniz mi? bu gözlük temizleme bezleri gibi bir şey?


  • phonex  (22.02.14 15:30:03) 
paraya kıyıp bundan almanızı öneririm. www.razerzone.com


  • nax  (22.02.14 16:33:15) 
[]

abi/abla meselesi

sizden kaç yaş büyüklere abi/abla diyorsunuz? ya da kaç yaş küçüklerden size abi/abla demesini beklersiniz? ya da hiç yaşa bakmam direk ismiyle hitap ederim mi diyorsunuz?




 
bu konuda bende sınır 2 yaş


  • Tyler89  (11.03.12 20:13:31) 
6 yaş büyük kişiye ismiyle hitap ettiğim de oluyor, 1 yaş büyüğüne abi dediğim de.

kişilikle alakalı bir şey bana kalırsa.
  • fakyoras  (11.03.12 20:15:15) 
87liyim. Benden 1 ay bile küçük olsa abla diyebilir.Demesini tercih ederim.Ben kendimden 4 yaş ve üzeri büyüklere abla/abi diyorum.


  • buzbebek  (11.03.12 20:15:20) 
benden iki yaş küçük kuzenimden abi demesini beklerim, öyle alıştım çocukluktan beri herhalde. ama 3 yaş küçük arkadaşlarım da var. abi deseler kötü hissederdim.

aynı şekilde 3 yaş büyük teyze kızına abla diyorum, ama onla yaşıt baldıza abla demek gelmiyor içimden.

sanırım bi 5-6 yaş fark lazım.
  • jangara  (11.03.12 20:17:58) 
zor bir soru. ben ortaokuldayken o lisedeyse şu an gördüğümde de abi/abla diyorum. üniversitede tanıştığım birisine 6 yaş da büyük olsa ismiyle hitap ediyorum. şu an 16 yaş altı çocuklar haricinde hiç kimsenin abla demesini istemem. (24 yaşındayım)


  • mlky lvn  (11.03.12 20:20:35) 
5 yaş idealdir.


  • hope ender  (11.03.12 20:21:17) 
ben mümkünse hiç söylemem, ama illaki diceksem en azından 8-10 yaş büyük olsun yani. bana da kimse demesin.


  • loralynn  (11.03.12 20:22:28) 
kimseye abi, abla, amca, dayı, teyze demem. ciddi biriyse xx bey, hanım,beyfendi, hanfendi. samimi gördüysem hocam, başkan, hacı, hanım vs.. derim.


  • kocayusuf  (11.03.12 20:22:52) 
ben 20 yaşındayım, cidden ablam/abim gibi görmüyorsam kullanmıyorum.. abla'yı kullanacaksam yakınlık durumuna çok şiddetle bağlı olarak 28-30 yaş arasına kullanıyorum bunu(8-10 yaş büyükler işte) o yaştan küçüklere ismiyle, büyükse "x hanım" şeklinde konuşuyorum ama gerekmedikçe hiçbir hitabet sözcüğü kullanmıyorum, ne konuşulacaksa onu konuşuyorum.

erkeklerden abi dediklerim yok, büyük kuzenler haricinde ki onlar da 30 küsür yaşında... 30undan küçük erkeklere yakınlığa bağlı olarak adıyla ya da yakın değilsem hiçbir hitabet sözcüğü kullanmadan konuşuyorum, büyüklere de "x bey" ya da hiçbir hitabet sözü kullanmadan konuşuyorum.

kendim için fark etmez, kim ne derse desin
  • mentuhotep  (11.03.12 20:24:35 ~ 20:25:13) 
Ben herkese abi, abla diyorum küçüklere bile :) Seviyorum öyle konuşmayı.

Abi naber?
Hah! Bana mı söyledin?
Pardon abla yanlış oldu! :)

Beni en iyi özetleyen şeydir. :)
  • t3hn0  (11.03.12 20:35:44) 
yakın hissettiğim kimseye abi, abla, amca dayı, teyze vs demem. isimleriyle seslenirim. yakın hissetmediğim, o samimiyeti hissetmediğim kişilere amca, dayı bilmem ne derim. benim nazarımda isimleriyle seslenmek saygısızlık işareti değil bilakis samimiyettir yaşları kaç olursa olsun. kimseden de bana abla demesini beklemem. rahatsız bile oluyorum zoraki söylediklerini hissedersem. böyle.


  • inkey  (11.03.12 20:35:46) 
kimseden bana abi demesini beklemem, ismimle hitap edilince rahatsız olmam, "amca" statüsüne erişmeyen herkese ismiyle hitap ederim. abi dediğim tek kişi var o da çocukluktan kalma bir alışkanlık.


  • hewit  (11.03.12 20:42:59) 
saygıyla ilgili birşey örneğin ben benden büyük ablama ismiyle hitap ederken aynı yaştaki arkadaşına abla diyorum :)


  • powerpufgirl  (11.03.12 20:44:25) 
kişiliğine bakarım ben. abilik vasfı varsa benden 2-3 yaş bile büyük olsa gerekirse abi derim. ama abilik vasfı olmayan birisine benden 10 yaş büyük olsada abi demem. çünkü herkese abi denilmiyo, lokantadaki garsona bile abi dediğin zaman herifin götü kalkıyo.


  • blackmail  (11.03.12 21:11:51) 
öyle bir kuralım yok, mesela benden 3 yaş büyük kuzenime abi derim- öyle alıştım, 10 yaş büyük insana adıyla hitap ederim. duruma göre değişir.


  • kalimotxo  (11.03.12 22:36:40) 
min 10 yaş büyük ,evli ve çocuklu insanlar bu katagoride benm için


  • tuchi  (11.03.12 23:04:18) 
görünüşüne göre. mesela benden 5 yaş büyük ama hiç büyük olduğunu göstermiyor, ona abi demem.


  • defansif orta saha  (11.03.12 23:35:07) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.